ADLİ TOKSİKOLOJİ

Preview:

DESCRIPTION

ADLİ TOKSİKOLOJİ. Sevgi Lostar Mart 2009. Adli Toksikoloji. K imyasal maddelerin canlılarda olumsuz etkilerini araştıran toksikolojinin en eski ve gelişen dalıdır. Adli To ksikoloji ~ T o ksikolojiden hukuk amacı için yararlanır. Tarihçe. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Sevgi LostarMart 2009

2 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

3 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Adli Toksikoloji

Kimyasal maddelerin canlılarda olumsuz etkilerini araştıran toksikolojinin en eski ve gelişen dalıdır. Adli Toksikoloji~Toksikolojiden hukuk amacı için yararlanır.

4 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Tarihçe

“ Her madde zehirdir, zehir olmayan hiçbir şey yoktur. Ancak zehirle ilacı ayıran onun dozudur” 

Paracelsus (1493–1541)

5 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

TarihçeModern toksikolojinin kurucusu olarak

tanınan İspanyol asıllı Orfila (1787–1853), zehirlerin kimyasal ve biyolojik özellikleri arasında ilk ilişki kuran kişidir.

Orfila, adli toksikolojinin temellerini atmış ve ölümle sonuçlanan bir zehirlenme olayında, kimyasal analizin yasal bir delil olarak gerekliliğini belirtmiştir.

6 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

TarihçeDünyada 17 milyon organik ve

anorganik kimyasal madde var1,3 milyon madde kullanılıyorBütün maddeler zehir olabilirYeterli doz ve vücuda giriş yolu zehiri

yararlı hale getirebilir

7 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Adli ToksikolojiPostmortem araştırmalar yaparTrafik kazalarında alkol incelerKarbon Monoksit saptarUyuşturucu madde ararAdalete ölüm nedeni hakkında

yardımcı olur

8 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

İntiharCinayetAni-beklenmedik ölümAsı, boğma, boğulmaKötü Amaçlı Kullanılan DroglarTrafik Kazaları

Ölümler

9 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

İnsan vücudu oldukça karmaşık, dinamik bir kimyasal fabrikalar topluluğudur

Ölüm sonrası fabrikaların bütünlüğü ve kooperasyonu farklı hızlarda bozulur

Ölümler

10 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Uygun örnek alınmasıÖrneğin zamanında alınmasıÖrneğin saklama koşulları

Toksikolojik Analizler

11 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Örnek almaUygun tüp içine alma

Uygun kan almaKanın saklanması

EtiketlemeKan doğru kişiye mi ait

ADI- SOYADI,TARİH,SAAT, KANI ALAN KİŞİ

Hata Kaynakları

12 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Kırmızı tüpde antikoagulan veya koruyucu kimyasal yoktur.

Serum elde etmek amacıyla kullanılır.

Santrifüjden önce 10-15 dakika kanın pıhtılaşması için bekletilir

Kırmızı Tüpler

13 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Jel içerir, santrifüjden sonra serum ile pıhtı arasında tabaka oluşur

Başka bir kimyasal madde içermez

Sarı Tüpler

14 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Sodyum florür ve potasyum okzalatSodyum iyodoasetat içerir.

Gri Tüpler

15 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Heparinin sodyum veya lityum tuzlarını içerir.Heparin; trombini inhibe eder, böylece pıhtı

oluşmaz (plazma elde edilir)Avantajı; pıhtı oluşumu için beklemek

gerekmez.

Yeşil Tüpler

16 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

EDTA içerir, kalsiyum ile kelat yaparak pıhtılaşmayı önler

Hematolojide çok kullanır

Lavanta Tüpler

17 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Sodyum sitrat içerir, kalsiyumla kelat yaparak pıhtılaşmayı önler

Kan- antikoagulan oranı bilinmelidirKoagülasyon analizlerinde kullanılır

Açık Mavi Tüpler

18 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Eser element analizinde kullanılırKahverengi tüp; Pb analizindeKoyu mavi tüp; diğer eser elementlerin analizinde (Asitle yıkanmış)

Kahverengi ve Koyu Mavi Tüpler

19 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Belirli bölgelerden kan alınmasıİdrarVitröz sıvı(göz)Dokular(karaciğer, beyin, kas...)Mide içeriğiSaç-tırnak

Post-Mortem Örnek Alınması

20 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Siyanür(mg/L) Etanol(mg/dL)

Kan(bacak) 7,6 134

Kan(kol) 65 136

Farklı yerden örnek alınırsa

21 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Parasetamol-Dextro-Nordextrpo(mg/L)

Sağ ayak kan 119 0,9 0,5Sol ayak kan 106 0,9 0,5Sağ kol kan 171 7,1 0,9Sol kol kan 424 31,5 1,9

22 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Sıvı olduğundan çalışılması kolaydır.Kan düzeyine çok yakın sonuç verir.Glukoz, üre ve elektrolit analizlerinde

de yararlıdır. Birçok ilacın kan düzeyleri ile

benzerlik gösterir.

Göz Sıvısı

23 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Tarım ilaçları ve müstehzar ilaçlar ile zehirlenme olayında laboratuvar için örnek alınması;

İçilen insektisidin ve müstahzar ilacın kutusu boş olsa dahi gönderilmelidir.Ortada kutu yoksa bile yakınlarından zehirlenmeye neden olan ilacın adı sorularak tutanaklara geçirilmelidir.

Hasta hastaneye götürüldüğünde midesinin yıkama suyu alınmalıdır.

Mide Yıkama Suyu

24 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Olay hakkında bilgi eksikliğiOlay yerinin yetersiz incelenmesiÇürümüş veya parçalanmış cesetlerYanıklarGömülmüş cesetler(Feth-i kabir)

Post-Mortem Örneklerde Sorunlar

25 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Uyuşturucular, dolaşım sisteminde, kanla birlikte sirküle olurken, kıl kökünde tutulur ve köklerden dışarı doğru büyüyen kıl gövdesinin merkezinde hapsedilir

Saç

26 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Başın arka üst bölgesi genelde örnek alma yeri olarak seçilmektedir. Çünkü bu bölgedeki kılların çoğunluğu (%85) aktif büyüme bölgesinde olduğundan uyuşturucuyu tespit etme olasılığı daha fazladır.Kesmek için kıllar sıkıca tutulup yavaşça çekilerek mümkün olduğu kadar dipten kesilir.

27 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

28 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Saç

29 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

İlaçlar

30 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Tedavi edici ilaçlar         İlaç bağımlılığına neden olan kimyasal maddelerin bir kısmı tıbbi

amaçla kontrollü bir şekilde kullanılırlar. İlaçların tedavi amacı dışında veya o toplumun kültürel ve

sosyal yapısına uymayan şekilde kullanılması “ilaç suistimali” olarak tanımlanır. Böylece bütün ilaçların suistimali mümkündür.

İlaçların tedavi dozlarıyla toksik dozları arasındaki aralığın çok dar olması sıklıkla akut zehirlenmelere yol açabilmektedir.

İlaçlar

31 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Narkotik maddeler                 Morfin türü ağrı kesicilerin tümü narkotik analjeziktir.

Narkotik analjezikler merkezi sinir sistemi üzerine etki ederek acıyı dindirirler, uyuşukluk ve uyku verirler.

Eroin yüksek derecede psikolojik ve fizyolojik bağımlılık yapar.

Bağımlılık Yapan İlaçlar

32 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

33 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Alınışından kısa süre sonra tüm hücrelere dağılır

Önce majör metaboliti olan morfin-3-glukuronid (M3G)

Daha yavaş olarak da 6-glukuronide (M6G) dönüşür

Atılımın % 70’i böbreklerle ve glukuronid şeklinde olur

Safra ile %7-10 , akciğerlerle %3-6 arasında atılır

İdrarla değişmeden serbest olarak atılan miktarı %10 dan azdır

Morfin

34 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Kanda 15-20 dakikada 6-asetil morfine dönüşürKaraciğerde tümüyle morfine dönüşmesi birkaç saat

sürer6-MAM’ın idrarda bulunması kişinin eroin

kullandığının kesin kanıtıdırAncak kullanımdan sonra birkaç saate kadar

bulunabilir İdrarda atılımda morfin fazla olmasına rağmen saçta

6-MAM miktarı daha fazladır Etki süreleri 3-6 saat arasındadırMorfin, kodein veya eroin alan kişinin idrarında son

alınışından 3 güne kadar morfin bulunabilir

Eroin

35 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Barbitüratlar, tedavide ağrı kesici, anestezik ve kasılmalara karşı kullanılır

Genellikle ağız yoluyla alınır Uzun süre sıkça kullanımları fiziksel bağımlılık yapabilir Etki süreleri farklıdır 2500 den fazla türevi vardır , klinikte 50 kadarı kullanılır Benzodiazepinler, tedavide teskin edici, uyutucu ve adale

gevşetici olarak kullanılır

Antidepresanlar

36 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Genellikle ağızdan hap şeklinde alınırYağda çözünür Çözünme derecelerine bağlı olarak kısa, orta ve uzun

etkili olarak üç gruba ayrılır Etki süreleri 3-24 gün arasında değişir Karaciğerde metabolize olur Bir kısmı idrarla esas olarak aktif ve inaktif metabolitler

şeklinde ve diğerleri de değişime uğramadan atılır Alınan barbitürata bağlı olarak idrarda, alındıktan

yaklaşık 30 saat veya birkaç hafta sonra pozitif çıkabilir

Barbirütatlar

37 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Benzodiazepinler etki sürelerine göre üçe ayrılır:

Uzun etkililerin etki süresi 1-3 gündür (Diazepam, flurazepam, halazepam, klonazepam, klorazepat, klordiazepoksit,

kuazepam, medazepam, prazepam)Orta etkililerin etki süreleri 10-20 saattir

(Alprazolam,bromazepam, lorazepam, oksazepam, temazepam)Kısa etkililerin etki süreleri 2-8 saattir (Midazolam, trazolam)

Benzodiazepinler

38 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Normal düşünme mekanizmasında, ruh haletinde, his duygu ve algılamada göze çarpan değişiklikler yapabilen, psikolojik bağımlılığa neden olan ve merkezi sinir sistemi üzerine etkili olan maddelerdir

En çok kullanılanı esrardır Esrar etken maddeleri yağlarda çözünür vücudun yağ

dokusunda depolanırArasıra kullanan kişilerde 1 ile 3 gün , kronik içicilerde son

dozdan bir hafta veya daha fazla sürede idrarda tespit edilebilirDuman altında kalan ve içmeyen şahısların idrarında da

bulunabilir

Halusinojenler

39 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

40 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

41 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

• MSS üzerine uyarıcı etki yapar• Etkileri kokaine benzer • En sık rastlanılan tipi Ecstasy adı altında satılan tablet

formlarıdır • Kokain kullanımı son yıllarda artmıştır • Kokainin plazmadaki yarılanma süresi çok kısadır ve

tamamı benzoilekgonin ve ekgonin metil esterine dönüştürülerek idrarla atılır

• Kokain kanda ve idrarda aranır• 48 saat içinde idrarda kokain metabolitleri bulmak

mümkündür

Uyarıcılar

42 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

43 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Amfetamin, alınmasından 24 saat sonra dozun yaklaşık %70'lik kısmı idrar ile atılır

İdrarın pH değerine bağlı olarak dozun %30’u değişmeden, geri kalan kısmı da metabolitleri olarak dışarı atılır

Metamfetamin'nin yaklaşık %62’si ilacın alınmasından 24 saat sonra, dozun %43’ü değişikliğe uğramadan, kalan kısmıda amfetamin olarak dışarı atılır

Amfetaminler vücuda alındıktan sonraki 3-4 gün boyunca idrarda bulunabilir

Amfetaminler

44 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

MDMA, metilen- dioksiamfetamin'e metabolize olurİdrarla %65'i ana ilaç, %7'si MDA şeklinde atılırDiğer idrar metabolitleri, metilen köprülerinin

bölünmesiyle oluşan ve konjugatlar halinde atılan MDMA ve MDA‘nın mono ve dihidroksi türevlerini içerir

İdrarda 3 güne kadar bulunabilir

MDMA

45 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Orta derecede alındığında benzylecgonin idrarda 3 güne kadar bulunur

Kronik içicilerde 3 hafta boyunca idrarda bulunabilir

Kokain idrarda büyük oranda metabolitleri şeklinde atılmasına rağmen saçtan büyük oranda kokain olarak atılır

Kokain

46 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

47 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Uçucular

48 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Metil Alkol (CH3OH)Tahta alkolü, odun ruhu, methanol ve carbinol bilinen diğer

adlarıdırBerrak ve renksizdirTahtanın distile edilmesiyle elde edilir ve ilk haliyle gerek

tadı ve gerekse kokusu nedeniyle içilmesi pek tercih edilmezUcuz olması, kolay elde edilebilmesi nedeniyle özellikle

kaçak içki yapımında sıkça kullanılırMeydana gelen zehirlenmeler çoğunlukla kaza veya intihar

orijinlidirMetil alkol için letal doz 80 mg/dl  ve üzeri olarak

belirtilmektedir

Alkoller

49 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Etil Alkol (C2H5OH):

Genellikle sindirim yoluyla alınan etil alkolle akut zehirlenmelere çok sık rastlanır

Etil alkol bir merkezi sinir sistemi depresanıdır Kanda etil alkol miktarı %25 mg ‘ dan aşağı olduğunda kişinin

etkilenimi az olacaktır  Birçok ülkeler, alkol etkisinde araç kullanmayı yasaklamışlardır Sürücünün kandaki alkol düzeyi belirli bir limitin üstünde olduğunda

trafik suçu olarak kabul edilmektedir Yasal alkol limit değeri ülkemizde  0.5 promildir Alkolle zehirlenmede veya adli tıp açısından bir kişinin sarhoşluk

derecesinin saptanmasında, en uygun biyolojik materyal kandır

50 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Uçucu organik çözücüleri içeren ürünler, günümüz toplumlarında yaygın olarak kullanılmaktadır

Evde ve sanayide temizlik malzemeleri, yapıştırıcılar, boyalar, vernikler,  kozmetik ürünler, aerosollar içerisinde uçucu maddeler yaygın olarak bulunmaktadır

Organik çözücülerin sayısı her geçen gün artmaktadırAnestezi uygulamaları hariç tutulursa, uçucu maddeler (UM)

ile intoksikasyonlar, genellikle bu maddelerin bilerek alımı şeklindedir

Yapıştırıcı koklama (glue sniffing) olarak adlandırılmaktadır

Solventler

51 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Toksik gazları insanlar üzerindeki etkilerine göre ikiye ayırabiliriz: asfiksanlar (basit asfiksanlar, kimyasal asfiksanlar) ve irritanlar •Asfiksi meydana getiren gazların zararlı etkileri, konsantrasyon, temas süresi ve ventilasyon durumuna bağıdır. •Klinik belirtiler havadaki oksijen konsantrasyonu %15 ’in altında olduğunda ortaya çıkar ve %6-10 ’un altındaki oranlarda ölüm gerçekleşir•Suda çözünürlüğü fazla olan amonyak, kükürt dioksit gibi maddeler başlıca gözün konjonktival yüzeyinde ve üst solunum yolları muköz membranlarında absorbe olurken, suda az çözünen maddeler (fosgen, ozon, azot dioksit, vb) terminal bronşiyol ve alveol düzeyine kadar ulaşabilirler•Kişileri uyarıcı bir etki olmadığından kişiler bu toksik maddelere farkında olmadan uzun süre maruz kalabilirler

Gazlar

52 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Doğal Zehirler

53 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Çeşitli Zehirler

54 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Besin maddelerinin üretimi, tüketimi ve depolanmaları sırasında, besin değerini bozan ve besinleri yok eden, zarar veren haşereleri, mikroorganizmaları ve diğer zararlıları yok etmek için kullanılan fiziksel, kimyasal veya biyolojik savaş maddelerine pestisidler denir

Pestisidler, kullanma yerlerine göre insektisitler (böceklere karşı), herbisitler (yabancı otlara karşı), fungusitler (mantarlara karşı), rodendisitler (kemiricilere karşı) v.b. ismini alır

Pestisitlere akut veya kronik maruz kalımların, vücutta karakteristik patolojik lezyon yapmamasından dolayı, bu kimyasallara maruz kalan bireylerin dokularında ve vücut sıvılarında pestisitlerin varlığı ve düzeyinin belirlenmesi, ancak uygun analiz yöntemlerinin uygulanması ile mümkün olmaktadır

Pestisitler

55 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

56 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Kullanıldıkları zararlılara göre sınıflamaİnsektistler ( böcek öldürücüler)Fungusitler (mantar öldürücüler)Herbisitler (zararlı otları yok edenler)Akarisitler (çok ayaklılar ve keneleri öldürenler)Bakterisitler (bakterileri öldürenler)Rodentisitler (kemiricileri öldürenler)Algisitler (algleri yok edenler)Avenisitler (kuşları öldüren ya da yok kaçıranlar)

Pestisitler

57 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Organik Klorlu İnsektistler (Endosülfan)Suda az çözünen, çok dayanıklı katı maddelerdirTohumların, odunların ilaçlanmasında ve evlerde haşerelere karşı kullanılırOrganik çözücülerde, mineral, bitkisel ve hayvansal yağlarda çözünürBu özellikler organik klorlu insektisitlerin çevrede uzun süre kalmasına, insan ve hayvan yağlarında ve diğer dokularda toplanmasına neden olmaktadırÖzellikle evcil hayvanların sütünde birikmeleri insan sağlığı yönünden önem taşımaktadır

İnsektistler

58 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

DDT ilk bulunduğu 1939’dan sonraki yıllarda göstermiş

olduğu performans ile, ilacı bulan bilim adamına NOBEL

ÖDÜLÜ kazandırmıştır

DDT

59 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Buna karşın, özellikle 1960’lı yıllardan itibaren DDT, tehlikeli bir kirletici olarak görülmeye başlandı.

1970'li yıllarda ise ABD ve Avrupa'da yasaklanmıştır.

DDT

60 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

NEDEN

61 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

1- Hareketlilik: DDT uzun yollar aşabilir. Hava sayesinde su veya toprağa ulaşabilir

2- Dirençlilik: DDT çevrede 30 yıl kalabilir3- Biyolojik birikim: DDT, bir organizmanın

metabolizmasına çok kolay girebilen bir yapıdadır. Besin zincirinde son tüketiciye doğru gittikçe biriken oran artar

DDT’nin karakteristik özellikleri

62 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

Doğa için kirletici ve zehirli olan bazı maddeler özelliklerini daima korurlar besin zincirini oluşturan organizmaların dokularında zararlı konsantrasyon düzeyine ulaşabilirler Bu olaya BİYOLOJİK BİRİKİM denirDoğada biyolojik birikebilen maddelerin başında DDT gibi sentetik organik kimyasal maddeler, bazı radyoaktif maddeler ve bazı ağır metaller gelir

Biyolojik Birikim

63 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

0,02 p.p.m.

5 p.p.m

250 p.p.m

1600 p.p.m

DDTnin bir göl ekosistemindeki besin zincirinde birikimi

64 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

65 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

66 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

67 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

68 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

LC/MS teknikleri daha çok kullanılacak.Drogların metabolik yolları (Farmakokinetik)

daha iyi anlaşılacak.Zehirlenme mekanizmaları üzerinde

(Farmakodinamik) daha fazla durulacak.Zehirlenme metabolizmasındaki genetik

faktörlerin rolü (genomiks) önem kazanacak.

Gelecek Yıllarda Adli Toksikoloji

69 Adli ToksikolojiSevgi Lostar / Mart 2009

TEŞEKKÜRLER

SORULAR?

Recommended