Yeni Okul ve Yeni Fırsatlar

Preview:

DESCRIPTION

Yeni Okul ve Yeni Fırsatlar. Okuldaki ortama kolay adapte olabilmenin yolları! Yeni başlangıçları sevinç ile karşılarken yeni okul, arkadaşlar ve öğretmenler konusunda heyecanlı olabilirsin. Bu heyecanı yenmenin ve yeni bir ortama ayak uydurmanın basit yollarını bulabilirsiniz…. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Yeni Okul ve Yeni Fırsatlar

Okuldaki ortama kolay adapte olabilmenin yolları! Yeni başlangıçları sevinç ile karşılarken yeni okul, arkadaşlar ve öğretmenler konusunda heyecanlı olabilirsin. Bu heyecanı yenmenin ve yeni bir ortama ayak uydurmanın basit yollarını bulabilirsiniz…

Şimdi yeni başlangıçları sevinçle karşılarken yeni okul, arkadaşlar ve öğretmenler konusunda tedirgin olabilirsin. "Acaba nasıl bir ortam olacak, yeni arkadaşlar edinebilecek miyim, ya beni aralarına almazlarsa?" diye endişelendiğini duyar gibiyiz. Ne kadar girişken, konuşkan ya da kolay arkadaş edinen biri olsan da yeni arkadaşlıklar her zaman belirsiz ve heyecan vericidir.

Peki, Yeni Bir Ortama Kolay Adapte Olabilmek İçin Neler Yapılabilir?

1) Öncelikle şunu aklından çıkarma: Yeni arkadaşların seni hiç tanımıyor ve özgüvenini aşağıya çeken duygulardan haberdar bile değiller. Yani öncesinde kiminle, ne yaşamış olursan ol, içindeki “iyi”yi çıkarmak senin elinde.

2) Okulun kapısından içeri ilk girdiğin andan itibaren hiç kimseyi tanımıyor olsan bile 'güler yüzle' etrafına bakman arkadaşlarının gözünde olumlu bir ilk izlenim sağlayacaktır. Unutma, kimse asık suratlı ve mutsuz görünen birine yaklaşmak istemez.

3) Tören sırasında yanında beklediğin ya da sınıfta tesadüfen yanına oturduğun arkadaşınla kurduğun ilk iletişim seni keyifli ve güzel bir dostluğa götürebilir.

4) Uzaktan bile olsa gülümseyerek kurduğun göz temasıyla okuldaki bir yeri (kantin vs.) birine sormak güzel bir sohbeti ve arkadaşlığı başlatabilir.

5) Arkadaşlarınla konuşurken onların isimlerini aklında tutmaya ve sohbet esnasında isimleri kullanmaya özen göstermen muhteşem bir başlangıç olabilir. Ona ait detayları can kulağıyla dinlemen arkadaşının kendini sana daha yakın hissetmesini sağlayacaktır.

6) Arkadaşlarının seni tanımak adına getirdikleri davetten, ilk zamanlarda reddetme. Bahçeye çıkıp dolaşmak için yapılan bir teneffüs davetini reddetmek, daha sonra 'biz aramıza almak için uğraştık ama o istemedi, ne yapalım...' ifadelerine dönüşebilir.

7) Olumlu bir imaj yaratmak için asla olmadığın biri gibi davranma. Öncelikle gözlemci olmak ve kişileri tanımaya çalışmak en iyisidir. İyi bir imaj için inanılır ve uyumlu olmak, nazik ve pozitif olmak yeterlidir.

8) Çevrendeki insanların sana nasıl davranacağını aslında sen belirlersin. Dolayısıyla sana nasıl davranılmasını istiyorsan karşı tarafa da öyle davranmaya özen göster.

Bilimsel araştırmalar yapıyorum

Sosyal Bilgiler-Bilimsel Araştırma Basamakları

1-konunun tespit edilmesi2-hipotez(varsayım)üretilmesi3-veri toplanması4-kaynak taranması5-çözüm önerileri sunma6-sonuç raporu yazma

Hipotez(varsayım)ne demek?Doğruyu kanıtlanmamış olan düşüncelerdir.

Haklarımız sorunlarımızın çözümünde anahtardır

Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayıp, T.C. Kimlik Belgesi bulunan herkes, devlete vatandaşlık bağıyla bağlıdır. Yani, Türk vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan Türk vatandaşlarının devlete karşı bir kısım sorumlulukları vardır. Bunun yanında, bir kısım hakları da vardır.

1- Kanunlara Uymak2- Vergi Vermek3- Askerlik Yapmak4- Seçimlere Katılmak (Hem hak hem de

görevdir.)

Vatandaşlık Hak ve Görevleri

Bunlar dışında Yaşama hakkı, kişi dokunulmazlığı hakkı, özel yaşamın gizliliği hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, seyahat hakkı, dilekçe hakkı, konut dokunulmazlığı hakkı gibi bir çok hak'a sahiptir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN ETKİN VE SOSYAL BİR VATANDAŞIYIM

Sosyal Bilgiler Dersi; Vatandaşlık görevi ve sorumluluklarının öğrenilmesini sağlar. Öğrencilerin, Türk milletine, bayrağına ve Türk ordusuna karşı sevgi,

saygı ve güven duy gusunu artırır. Atatürk ilke ve inkılâplarının öneminin an laşılması ve bunların

korunması bilincinin yerleş mesini sağlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin dayandığı temel ilkeleri öğretir. Türk tarihinin öğretilmesini amaçlar.  Hem ülkemizi hem de dünyayı tanımamı zı sağlar.  Demokratik yaşam kurallarını öğretir.  Beraber yaşama, sorumluluk alma, yar dımlaşma ve karar verme

duygularını geliştirir.  İnsanların, birbirlerine karşı olan hak ve sorumluluklarını

kavramalarını sağlar. Bilimin ve tekniğin gelişmesinin insan ha yatı üzerindeki etkilerini

öğretir.

ATATÜRK VE SOSYAL BİLİMLER

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Musta fa Kemal Atatürk'ün bilime ve bilimsel araştırma lara büyük önem verdiği herkesçe bilinmektedir. Atatürk'ün en büyük amaçlarından biri de Türki ye'yi çağdaş bir ülke hâline getirmek ve Avrupalı devletler seviyesine çıkarmaktır. Bunu yaparken en büyük yol gösterici olarak bilimi kabul etmiştir.

  Atatürk'ün yaptığı inkılaplar incelendiğin de, bu inkılapların aklın ve

bilimin önderliğinde yapıldığı, modern yenilik ve gelişime açık bir özel liğe sahip olduğu görülmektedir.

Bir ülkenin hızla gelişebilmesi için önce likle halkın eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerek lidir. Şüphesiz Atatürk de bu durumun farkına var mış ve eğitim alanındaki inkılâplara önem vermiş tir. Bu nedenle Atatürk bütçeden ödenek ayırarak yurt dışına öğrenci gönderilmesine karar vermiş tir. Fen bilimleri, sosyal bilimler, görsel sanatlar ve arkeoloji gibi birçok alanda 1925 ile 1947 yılla rı arasında Avrupa'ya 40 öğrenci gönderilmiştir.

Tarih boyunca çok sayıda devlet kuran, binlerce yıllık geçmişi olan, dünya kültür, sanat ve siyasi hayatına etki eden Türklerin tarihi, İslam ta rihi ve Osmanlı tarihi ile sınırlandırılmıştı.

  Atatürk 1930 yılından itibaren Türk tarihi nin araştırılması konusuna önem verdi. Araştır maları bilimsel hâle getirmek için 1931 yılında   Türk Tarihi Tetkik Cemiyetini (Türk Tarih Kuru mu) kurdurdu.

Türk Tarih Kurumu

  Arap alfabesi ses uyumu bakımından

Türkçeye uygun olmadığından okuma ve yazma güçlüğü ortaya çıkarıyordu. Bu nedenle ülkemiz de okuma ve yazma bilenlerin sayısı da oldukça azdı.

Latin alfabesinden yararlanılarak, Türk di linin yapısına uygun Türk alfabesi hazırlandı. Ye ni Türk harfleri, TBMM tarafından 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edildi.

Yeni Türk Harfleri

Osmanlı Devleti zamanında iki çeşit dil vardı. Biri Arapça, Farsça ve Türkçenin karışımıy la oluşmuş Osmanlıca, diğeri ise halkın konuştu ğu Türkçe idi.

Ülkede farklı dillerin konuşulması dil birli ğinin oluşmasını engelliyordu. Bu nedenle Ata türk, Türk dilinin geliştirilmesi konusu üzerinde önemle durdu.

Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kur tarılması ve sadeleştirilmesi amacıyla 1932 yılın da Türk Dil Kurumu                        açıldı. Ayrıca Dil Kurultayla rı düzenlendi.

 Türk Dil Kurumu

Recommended