Finansal yönetim ve fonksiyonlar (1) kopya

Preview:

Citation preview

DERS : İŞLETME FİNANSI

FİNANSAL YÖNETİM FONKSİYONLARI VE FİNANS YÖNETİCİSİ• Bir işletmenin faaliyetlerini yürütmesi

• Varlığını sürdürmesi için;

• Tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun mal ve hizmet üretmeli ve işletme sahiplerine yeterli getiri sağlamalıdır.

Günümüzde finansal gelişmeler tüm işletmelerde finansal yönetimin önemini arttırmıştır.

• Finans: Kişi veya kurumların yararlanacağı para, fon ya da sermayedir.

• Finansman: İşletmenin ihtiyacı olan fonların sağlanmasıdır.

• Finansal Yönetim: İşletmenin ihtiyaç duyduğu fonların, sermayeninbelirlenmesi, sağlanması ve sağlanan fonların uygun varlıklara yatırılarakyönetilmesidir.

• Finans Yöneticisi: İşletmede yatırım ve finansman kararlarından sorumlukişilerdir.

FİNANSAL YÖNETİMİN TEMEL FONKSİYONLARI

• 1. Yatırım Kararları: Finans yöneticisinin en önemli kararlarıdır. İşletme, elindekikaynaklarla en uygun yatırım kararlarını vermelidir.

a. Uzun süreli (sabit) varlık yatırımı (Sermaye Bütçelemesi): Uzun süreliyatırım taşıdığı risk açısından çok önemli kararlardır. Bu yatırım kapsamında bina,makine, araç, gereç gibi maddi varlıklar yanında teknik uzmanlık, patent, marka,şerefiye gibi maddi olmayan varlıklar da vardır.

• b. Kısa süreli varlık yatırımı (Dönen Varlık Yatırımı): Uzun süreli varlıkların çalıştırılması için gerekli yatırımlardır. Bu kapsamda;• Stoklama (hammadde, yarı mamul, mamul, ticari mal)

• Alacaklar (Vadeli satış kararları)

• Kasa veya bankalarda (nakit akışı için) olması gereken fon tutarlardır.

Yatırım kararları, kar ya da gelir sağlayan kararlar yanında, fonlardatasarruf yapılması, diğer işletmelerle birleşme, devir, satın alma, dışülkelere doğrudan yatırımlar gibi kararları da kapsar.

2. FİNANSMAN KARARLARI

• Finansal yönetici; varlıklar (yatırımlar) için gerekli fon tutarını belirlemeli,bunun için en iyi şekilde nasıl finanse edileceğini planlamalı, fonları nereden,nasıl, ne zaman karşılayacağını bilmelidir.

a. Borçlanma ve özsermaye yoluyla finansman;

i. Risk ve maliyet açısından karşılaştırıldığında özkaynaklarla finansmanın riskive maliyeti daha düşüktür.

ii. Borçla finansmanın (tahvil, bono, banka kredisi vb. gibi) avantajı faizin giderkaydedilerek vergiden düşülebilmesidir.

iii. Borçlanmanın riski faiz ödemeleridir.

!!! İlk yıllarda özkaynaklarla finansman tercih edilirken; sonrakiyıllarda veya faizin düşük olduğu dönemlerde yabancı kaynaklarlafinansman yapmak rasyonel bir yaklaşımdır.

b. Kısa ve uzun vadeli finansman:

Kısa süreli finansman; vadesi bir yıllık kararlardır ve firmanın dönen varlıklarınayapılması gereken yatırımlarla ilgilidir. Kısa vadeli yatırım hemen parakazandırmaya başlayabileceği gibi en geç bir yıldan sonra işletmeye parakazandırmaya başlamalıdır.

!!!Şirketler, beklenmedik nakit ihtiyaçlarını karşılamak ve çıkan fırsatlarıdeğerlendirmek üzere kasasında belirli bir miktarda para ve para benzerlerinibulundurmak durumundadır.

Kısa süreli varlıkların temel özelliği, bir yıl içinde en az bir kez bir türden diğertüre dönüşmesidir.

Uzun süreli finansman; bir yıldan uzun ve işletmenin duran varlıklarınayapılacak olan yatırımlarla ilgilidir. Uzun süreli yatırımlar da hemen parakazandırabilir ancak genellikle yatırımın özelliğine ve sektördeki karlılıkdurumuna göre 3-5 yıldan sonra da kazandırmaya başlayabilir.

!!! Gelirin ne zaman kazanılmaya başlayacağı analiz edilerek finansmanagidilmelidir. Beş yıldan uzun sürecek yatırımlar büyük şirketlerin ve holdinglerinalabilecekleri kararlardır.

Örnek olarak bireysel emeklilik şirketlerini ele alalım. Kuruluş sermayeleri10 trilyondan az olamaz ve üç yıl içinde sermayeyi 20 trilyona çıkarmalılar ve beşyıl kar payı ödemesi yapamazlar. Bu şirketler ilk etapta karı ön planda tutmayanve sermaye yapısı güçlü olan şirketlerdir.

c. Dividant (Kar payı) kararları: Kar payı kararı, karın ne kadarınınişletmede bırakılacağı, ne kadarının ortaklara dağıtılacağı kararıdır.

İşletmelerin büyümesinde kar payının kullanılması sermaye piyasası gelişmekteolan ülkelerde sık karşılaşılır.

Dividant kararı alınırken işletmenin finansman ihtiyacı ile ortakların tatminiarasında bir denge sağlanmalıdır.

Finansal öngörülerde bulunma,

Finansal piyasalardaki artan kısa ve uzun dönemli fonların etkilerini değerlendirme,

Yatırım alternatiflerinin işletmenin değerine etkisini araştırma,

Kar payı, sermaye yapısı ve fiyat politikasının işletmenin satışları ve karlarına etkisini saptama,

Birleşme, satın alma, uluslararası iş fırsatlarını değerlendirme,

Mali açıdan yeniden organizasyon,

İşletmenin sona ermesi durumunda konkordato teklifi, tasfiye konularında da sorumlulukları vardır.

Kendi kusuru olmaksızın, mali durumu bozulmuş olan bir borçlunun alacaklılarıile yaptığı bir anlaşmadır.

Bu anlaşma sonucunda alacaklıların en az üçte iki oranındaki çoğunluğualacaklarının belirli bir bölümünden vazgeçer, borçlu ise geri kalan borçlarını birplan dahilinde ödemeyi kabul eder.

!!!Konkordato, Ticaret Mahkemesi’nin onayı ile geçerlilik kazanır.

Elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumubozulmuş olan dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir hukukiçözümdür.

• İşletmelerde yatırım ve finansman kararlarından sorumlu olan kişiler finansyöneticileridir. Büyük işletmelerde sorumluluk firma içinde dağıtılır.

1. Finans (Fon) Yöneticisi (Haznedar) :

Temel görevi fonların sağlanması ve yönetimidir. Fon yöneticisinin sorumlulukları;

• a. Banka ilişkileri

• b. Nakit yönetimi

• c. Finansman

• d. Kredi yönetimi

• e. Dividant (kar payı) ödemeleri

• f. Sigorta

• g. Emeklilik fonlarının yönetimi

2. Muhasebe Müdürü (Kontrolör):

Temel görevi fonların etkin biçimde kullanılıp kullanılmadığınınkontrolüdür. Sorumlulukları;

• a. Mali tabloların hazırlanması

• b. İç denetim

• c. Muhasebe

• d. Bordro işlemleri

• e. Kayıtların korunması

• f. Bütçelerin hazırlanması

• g. Vergiler

• Bu iki birimin bağlı olacağı işletme yöneticisi mali işler genel müdür yardımcısıdır ve işletmelerinin mali politikalarının belirlenmesi ile uğraşır.

• Sabit varlıklara yatırım kararı ve sermaye bütçelemesi faaliyetlerinden mali işler yöneticisi sorumludur.

• Kar dağıtımı kararlarından yasalara göre yönetim kurulu ya da genel kurul sorumlu olsa da yönlendiren kişi yine mali işler yöneticisidir.

İŞLETMELERİN AMAÇLARI

A. SOSYAL AMAÇLAR;

• Mal hizmet üreterek toplum refahını arttırmak

• İşletmede istihdamı sürekli kılmak

• İşletmenin sürekliliğini sağlamak

• B. EKONOMİK AMAÇLAR

- Üretimi ve satışları arttırmak

- İşletmenin piyasa payını arttırmak

- İşletmenin büyümesini sağlamak

- İşletmenin karını maksimum yapmak

- İşletmenin değerini maksimum yapmak

Vakıf, dernek ve KİT’ler için sosyal amaç önplanda iken özelişletmelerde ekonomik amaçlardır.

KARI MAKSİMUM YAPMA AMACI

İşletmenin, karını en çoklaması (maksimize) yani mümkün olan en üst seviyeye çıkarmasıdır.

• Kar maksimizasyonu elde edilen karın tamamı ya da tamama yakınıdağıtılmadıkça hissedarların çıkarına ters düşer. Kar ençoklaması için karındağıtılmaması ve çok az dağıtılması gerekebilir.

• Kar kısa, orta veya uzun dönemli olabilir. Kar ençoklanırken aradaki dengenin belirlenmesi gerekir.

• Karın hesaplanmasında paranın zaman değeri önemlidir, burada zaman faktörü dikkate alınmaz.

• Kar kavramında toplam miktarın mı yoksa karlılık oranının mı ençoklanacağı açık değildir.

• Risk faktörünü dikkate almaz, statik (durağan) özellik gösterir ve geleceği dikkate almaz.

• Kar maksimizasyonu amacının en önemli iki eksikliği, zaman ve risk faktörlerini dikkate almamasıdır.

İŞLETMENİN PİYASA DEĞERİNİ MAKSİMİZE ETME

• İşletmenin cari piyasa değerini ya da hissedarların varlıklarını maksimize etmek,işletmenin gelecekte beklenen gelirlerinin şimdiki değerinin ençoklanmasıdır.

• Yatırım kararlarında nakit girişlerinin bugünkü değeri en yüksek olan,finansman kararlarında da nakit çıkışlarının bugünkü değeri en düşük olanseçenek işletmenin değerini maksimize eder.

• İşletmenin piyasa değeri, hisse senetlerinin piyasa fiyatıyla ölçülür. Hissesenetlerinin fiyatları işletmenin performansını ölçer. Hisse senedinin fiyatınınartması işletmenin piyasa değerini arttırır.

• Değer maksimizasyonu amacı, finansal kararlarda zaman ve risk faktörünüdikkate alması nedeniyle birincil derecede kuramsal (teorik) bir amaç olarakkabul edilmektedir.

• İşletmeler sosyal sorumluluklarını unutmadan işletme değerini arttırmakzorundadırlar. Kararların risk ve karlılığına bağlı olarak işletmenin değerietkilenir.

• 1930’lu yıllarda bilançonun pasifinde yer alan borçlanma ve özsermaye konuları sorumluluk alanıydı.

FİNANSMANIN TARİHSEL GELİŞİMİ

• Bunalım yıllarında fiyat düşüşleri, kredi sıkıntıları ve iflaslar yaşanmış, ayakta kalanlar yeniden yapılanmaya yönelmişlerdir.

• Bu dönemde finans yöneticisinin temel fonksiyonu işletmeye gerekli olan fonun bulunması, kayıtların ve raporların düzenlenmesiydi.

• 1940-1950 döneminde sermaye maliyetini ölçmede ilk kez bilançonun aktifleriyle ilgilenilmiştir.

• 1960-1970’li yıllarda sabit aktif, stok, alacak, nakit gibi aktiflerin dağılımında en uygunu bulma arayışları ön plana çıkmıştır.

• 1980’li yıllarda, bilgisayarlı uygulamalara önem verilmiş, faiz oranlarındaki sık sık yaşanan artışlar finans yöneticilerini daha atak davranmak zorunda bırakmıştır.

• Bu dönemden sonra ekonomi politikasındaki değişiklikler, hükümetlerin sıkı para politikaları uygulamaları işletmeleri nakit yönetimiyle daha yakından ilgilenmeye sevk etmiştir.

• Nakit akışı analizi ve nakit bütçesindeki çalışmalar iç finansal denetimler dış fonların bulunması ve sermaye yapısı üzerindeki çalışmaları derinleştirmiştir.

24 Ocak 1980 ve 5 Nisan 1994 kararları ile uygulanan sıkı para politikaları şu sonuçlara neden olmuştur:

• Paranın maliyeti artmıştır.

• Ulusal para değer kaybetmiştir.

• Enflasyon artmıştır.

• Borç bulma olanakları daralmıştır.

• Kredi sunumu azalmıştır.

• Yatırımlar düşmüştür.

• İşletmelerin finansal yapısı değişmiştir.

• Mali kurumların işlem hacmi artmıştır.

FİNANSAL YÖNETİMDE ETKİLİ OLAN GELİŞMELER

• Sermaye dolaşım hızının artması

• Teknolojik gelişme ve değişiklikler

• İşletmelerin büyük ölçekte faaliyette bulunmaları

• Ar-Ge faaliyetlerinin öneminin artması

FİNANSAL YÖNETİMDE ETKİLİ OLAN GELİŞMELER

• İşletmeler arası birleşme ve satın almaların yoğunlaşması

• Piyasalarda rekabetin artması, kar marjlarının daralması

• Ulaştırma ve iletişim olanaklarının artması

• Faiz ve döviz kurlarında dalgalanmaların artması

• Muhasebe: Finansal yönetim için gerekli verileri hazırlarlar.

• İktisat: Mikro ekonomi işletmelerin iktisadi kararlarıyla ilgilidir.

Finans yöneticsi mikro ekonomiden, uzun vadeli yatırım kararları almada, nakit, stok ve alacakların yönetiminde faydalanır.

Makro ekonomi ise ekonomiyi bütün olarak ele alır.

FİNANSAL YÖNETİM VE DİĞER DİSİPLİNLER

• Pazarlama, Üretim ve Kantitatif Yöntemler:

Finansal yönetimin ikinci derecede yakın olduğu disiplinlerdir.

Finans yöneticsi yeni ürün ve pazarlama yöntemlerini, üretim sürecindeki değişikliği yatırım ve finansman kararlarında dikkate almalıdır.

Kar dağıtımı, vergi hukuku, alacaklara karşı sorumluluk, faaliyet sonuçlarının açıklanması, fon sağlama miktarı ve şekil gibi konularda alınacak kararlar işletmelerin hukuki yapılarıyla ilgilidir.

FİNANSAL YÖNETİM VE İŞLETMELERİN HUKUKİ YAPILARI

1.Bireysel İşletmeler

• Tüzel kişilikleri yoktur.

• Ortaklar tüm malvarlığıyla sorumludur.

• Kuruluş için yazılı sözleşme gereği yoktur.

• Kredi bulmak daha kolaydır

• Tek kişi karar aldığı için hataya daha çok açıktır

• Küçük işletme türüne yatkın kuruluş biçimidir.

2. Ortaklıklar

a. Şahıs Ortaklıkları

b. Sermaye Ortaklıkları

Şahıs Ortaklıkları

• Adi Ortaklıklar

• Kollektif Şirketler

• Adi Komandit Ortaklıklar

• Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Ortaklıklar

Adi Ortaklıklar:

İki veya daha çok kişinin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadan, sözlü bir anlaşma ile geçici veya sürekli kurdukları şirketlerdir.

Düşük maliyetle kolayca kurulabilir.

Dezavantajları, sınırsız sorumluluk, işletme yaşamında sınırlılık, ortaklık hakkı transferlerinde güçlük ve büyük miktarlarda fon sağlama zorluklarıdır.

Kollektif Şirketler:

Belli şekil şartları ve belli bir unvan altında oluşturulan ortaklıktır, tüzel kişiliktir. Ortaklar şirket borçlarından dolayı tüm mal varlıklarıyla birlikte sorumludur.

Alacaklılar ortaklardan istediğine baş vurabilir, bu nedenle birbirini iyi tanıyan kişiler arasında kurulur. Bunlara şahıs ortakları da denir.

Ömrü anlaşmaya bağlıdır. TTK’ya tabidir. Ortaklar tacir sıfatını alır. Fon sağlama olanağı ortakların elde edeceği fonların toplamı kadardır.

Adi Komandit Ortaklıklar:

Ortaklardan bir kısmının şahıs şirketlerinde olduğu gibi sınırsız ve müteselsilen (birbirine bağlı olarak, zincirleme) sorumluluk üstlendiği, bir kısmının ise koydukları sermaye ile sınırlı sorumluluk üstlendiği ortaklıktır.

Bu ortaklıklarda toplanacak fon miktarı sorumlu ortak sayısı artırılarak kollektif ortaklığa göre daha kolay arttırılabilir.

Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Ortaklıklar:

Adi komandit ortaklığa benzer. Tek farkı sınırlı sorumlu ortaklar olarak bir ya da birkaç kişinin yer almasıdır. Sınırlı sorumlu ortakların payları yalnızca sözleşmede yer alır. Sermayeye karşılık pay senedi verilmez.

Sermaye Ortaklıkları

• Limited Şirketler

• Anonim Şirketler

Limited Şirketler:

İki ya da daha fazla gerçek ve tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan sorumluluğu koydukları ya da koymayı taahhüt ettikleri sermayeyle sınırlı olan esas sermayesi belli ticari ortaklıklardır.

En az iki en çok elli ortaklıkla kurulabilir. Sermaye payı için hisse senedi verilmez. Sermaye artırımı için oy birliği gerekir.

Hisse senedi ve tahvil ihraç edemezler. Artan iş hacmine parelel olarak yeni ortak alımı ya da başka finanslama olanakları sağlamak güçtür.

Anonim Şirketler:

Paylara bölünen sermaye kıymetli evrak niteliğindeki hisse senediyle temsil edilir. Sermaye kolayca el değiştirebilir.

Sınırlı sayıda ortakla kurulan Anonim ortaklıklar ani şekilde kurulurken, halka açık olarak kurulmak istenenler tedrici olarak kurulur.

Tedrici kuruluşun çok sayıda formalitesi vardır. Anonim şirketler halka açık veya kapalı olabilir.

TTK’ya göre Anonim Ortaklık; bir ünvana sahip, ana sermayesi belli ve paylara bölünmüş ve borçlarından dolayı yalnız malvarlığı ile sorumlu ortaklıktır.

Ticaret Bakanlığı’nın izniyle kurulup, ticaret siciline tescil ve ilanla tüzel kişilik kazanır.

Anonim şirketlerde sabit sermaye esası uygulanır.

Esas sözleşmede değişiklik olmadıkça sermaye değişmez. Bilançoda kar varsa kar payı dağıtılıp dağıtılmayacağı konusu TTK’ya tabi ortaklar (halka kapalı) ve SPK’ya tabi ortaklar (halka açık) arasında farklılık vardır.

Kitaplar;

İşletme Finansı ve Finansal Yönetim,Prof.Dr.Öcal Usta(2012-Ankara)

Finansal Yönetim, Dr.Öztin Akgüç

İşletmelerde Finansal Yönetim,Atilla Gönenli(1979-İstanbul)

İnternet Siteleri;

http://notoku.com/finansal-yonetim-fonksiyonlari-ve-finans-yoneticisi/

http://metincoskun.home.anadolu.edu.tr/sunumlar/Ünite%201.pptx

http://www.somut.net/773/aof3ders/finansal-yonetim-ders-notlari-1-7.1.html

http://www.stajyer.gen.tr/staja-baslama-sinavi-bilgi-paylasimi/627-finansal-yonetim-ders-notlari.html

http://www.tekdanisman.com/index.php/malidanis/finans/69-unite01

http://kolayaof.com/ornek_ozet/FİN201U.pdf

http://www.forumrenkli.net/finansal-yonetim-ve-fonksiyonlari/24690

http://www.havlayankirpi.com/2013/11/finansal-yonetim-1-ders-notlar-1-unite.html