5. Sınıf Türkçe 2. Ünite Atatürk

Preview:

Citation preview

II.TEMAATATÜRK

Eş sesli(Sesteş) SözcüklerYazılışları ve okunuşları aynı ama anlamları birbirinden farklı olan

sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri

gibi ek almış hâlde de olabilirler.

Yol

» Bu yolu takip etmemiz gerek.

(yol: Bir yerden bir yere ulaşmak için üzerinde yürüdüğümüz yer)

» Kardeşimle birlikte bahçedeki otları yolduk.

(yolmak: Çekip koparmak)

Yüz

» Yüzü bana dönüktü.

(yüz: Çehre, surat, sima)

» Düğününe yüz kişi gelmiş.

(yüz: Doksan dokuzdan sonra gelen sayı)

» Kıyıda iki çocuk yüzüyordu.

(yüzmek: Suda ilerlemek)

» Koyunun derisini yüzdüler.

(yüzmek: Derisini çıkarmak, soymak)

El

» Telefonu bütün gün elinden bırakmadı.

(el: İnsanın tutmaya ve iş görmeye yarayan organı)

» Eller ne derse desin, önemli değil.

(el: Yabancı)

UYARI: Dilimizde düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcüklerde okunuşları, yazılışları ve anlamları farklı olduğu için sesteşlik özelliği aranmaz.Örnek

» Hava soğuktu kar yağıyordu. » Bu seneki kârımız iyi. » ama – âma » hala – hâlâ » aşık – âşık

» adet – âdet » yar – yârUYARI: Bir sözcüğün temel anlamıyla yan anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz. Çünkü bu tür sözcükler arasında anlam bağlantısı kopmamıştır.

Örnek» Karabatak suya daldı.» Uzmanlığını hangi dalda tamamladı?Bu cümlelerde dal sözcükleri birbirinin sesteşi değildir; çünkü birinci cümlede dal sözcüğü gerçek anlamıyla, ikinci cümlede dal sözcüğü yan anlamıyla kullanılmıştır.

Aşağıdaki eş sesli kelimelerin anlamlarını sözlükten bulup cümlede kullanınız.

arı(1) Anlamı:…………………………………………………………………………

Cümlede kullanımı:…………………………………………………………

arı (2) Anlamı:…………………………………………………………………………

Cümlede kullanımı:………………………………………………………..

yaş(1) Anlamı:…………………………………………………………………….............

Cümlede kullanımı:…………………………………………………………..

yaş(2) Anlamı:…………………………………………………………………………….

Cümlede kullanımı:…………………………………………………………..

ak(1) Anlamı:………………………………………………………………………………

Cümlede kullanımı:……………………………………………………………

ak(2) Anlamı:……………………………………………………………..................

Cümlede kullanımı:…………………………………………………………….

OLAYLARI OLUŞ SIRASINA GÖRE DİZME

Karışık olarak verilen cümle ya da parçalardan bir metin meydana getirirken

olayların oluş sırası dikkate alınmalıdır. Hangi olayın önce, hangi olayın sonra

olduğu bilinmeli ve ona göre metin oluşturulmalıdır. Çünkü bir metnin akıcı

olması cümlelerin bir düzen içerisinde birbirini takip etmesine bağlıdır.

Sıralama yapılırken yazının giriş, gelişme ve sonuç bölümleri dikkate

alınmalıdır. Eğer cümleler yerli yerinde kullanılmamışsa anlatımda kopukluk

meydana gelir.

SEKSEK

1. Sonra oyuncular oyun şemasını çizer ve şemadaki kutucukların içerisine

sayılar yazılır.

2. Eğer taş, çizilen şeklin dışına çıkarsa sıra diğer oyuncuya geçer.

3. İlk önce oyunu oynayacak en az üç kişi belirlenir ve normal boyutta bir

taş bulunur.

4. Oyuncular sırayla oyun şemasındaki kutucuklarda bulunan sayıların

üzerine taşı atmaya çalışırlar.

SIRALAMA: ………………………………………………………

DONDURMA

1. Tenceredeki karışım kaynadıktan sonra ocağı kısıp karışımı 10 dakika kaynatınız.

2. Süre bitiminde tencereyi dondurucudan alınız ve bir saat arayla beş saat boyunca

dondurmayı karıştırınız. Bu işlemin sonunda dondurmanız hazır, afiyet olsun.

3. Dondurma yaparken önce bir kap içine toz şeker, salep ve vanilya koyarak karıştırınız.

4. Süre bitiminde tencereyi ocaktan alınız ve oda sıcaklığına düşünceye kadar bekletiniz.

5. Oda sıcaklığına gelen karışımı dondurucuya koyup iki saat bekletiniz.

6. Sonra tencereye 1 litre süt koyup bunu normal ısıda kaynatınız ve üzerine toz şeker,

salep ve vanilya karışımını yavaş yavaş ilave ediniz.

SIRALAMA: …………………………………………………………………………………..

1. Yüzünü, çenesinin altını ve ensesini busuyla iyice sıvazladı.2. Sonra çömeldiği yerden biraz geriyeçekilip uzandı.3. Öğle güneşinin sıcağında gölün kenarınaçömelerek birkaç avuç su içti.4. Güneş batmak üzereyken köye doğruyola koyuldu.5. Serinlemek için yüzüne biraz su çarptı.Numaralandırılmış cümleler, olayların oluş sırasına göre nasıl sıralanmalıdır?

A) 3, 5, 1, 2, 4 B) 5, 1, 4, 2, 3C) 2, 3, 5, 4, 1 D) 4, 5, 3, 1, 2

2012-DPY/5

SÖZCÜK TÜRLERİ

• Sözcüklerin kullanıldıkları yere göre anlamları nasıl değişiyorsa türleri de değişir.

Aynı kelime değişik cümlelerde değişik görevler üstlenebilir.

• Örneğin “yalnız” kelimesi

“Evde hiç hiç yalnız kalmadım. .” cümlesinde zarf; “Yalnız seni sevdim.”

cümlesinde edat ; “Bu roman yalnız insanları anlatıyor.” cümlesinde ise sıfat

olarak kullanılmıştır.

Türkçede kelimeler , görevleri bakımından sekiz türe ayrılır. Bunlar:

• Varlıkları ve Kavramları Bildiren Sözcükler (İsim/Ad)

• Adların Yerine Kullanılan Sözcükler (Zamir)

• Varlıkları Niteleyen ve Belirten Sözcükler (Sıfat)

• İş, Oluş ve Durum Bildiren Sözcükler (Fiil/Eylem)

• Varlıkların Yaptığı İşi, Hareketi Niteleyen ve Belirten Sözcükler (Zarf)

• Edat

• Bağlaç

• Ünlem

1.VARLIKLARI VE KAVRAMLARI BİLDİREN SÖZCÜKLER

(İSİMLER/ADLAR)

Varlıkları ve kavramları karşılayan kelimelere “isim” denir. Söylendikleri

zaman, zihnimizde hemen bu kelimelerin karşıladığı varlıklar belirir.

İsimler değişik yönlerden incelenir:

Varlıklara verilişlerine göre:1. Cins isim (Tür adı): Aynı türden varlıkları

karşılayan isimlerdir. Örnek: Kitap, defter, ağaç, kalem, sınıf, vb.

2.Özel isim: Tek bir varlığı, belirli bir topluluğu, kuruluşu, yeri, dini karşılayan isimlerdir.

Özel İsimler:Yer adı, adresler: Aydın, Ege Denizi, Soma, Ataç Sokağı

Kişi adı ve soy adı: Yunus Emre,

Millet adı: Türk , İngiliz , İtalyan

Ülke adı: Türkiye, Almanya, İngiltere...

Kıta adı: Asya, Avrupa, Afrika…

Kitap, dergi, gazete adı : Kraliçeyi Kurtarmak, Bilim Teknik, Sabah...

Kurum adı: Kızılay, Aydın Devlet Hastanesi...

Dil adı: Türkçe, İngilizce, Almanca...

Din ve mezhep adı: İslamiyet, Hıristiyanlık...

Hayvan adı: Pamuk, Tekir, Karabaş.

Uyarı: Özel isimlerin ilk harfleri her zaman büyük

harfle yazılır.

Özel isimlerin özellikleri• Her zaman büyük harfle başlar.• Aldıkları çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır.

Amasya’ya, Ayşe’nin

NOT: Özel bir isimden, yapım eki alarak türemiş özel isimlere gelen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılmaz.

Örnek: Türkçeye• Özel isimlere getirilen yapım ekleri ayrılmaz.

Mersinli, Ahmetgil, Türklük, Ayşecik, Sevimler• «p, ç, t, k» ünsüzlerinden biriyle biten bir özel isim ünlü ile başlayan bir ek alırsa;

p, ç, t, k, söylenişte b, c, d, g, ye dönüşür ama yazılışta bir değişiklik olmaz.

“Karabük’e” diye yazılır, “Karabüğe” diye okunur.• Ay, Dünya ve Güneş isimleri coğrafî terim olarak kullanıldığında büyük harfle

başlar ve aldığı çekim ekleri

ayrı yazılır.

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özel isim yoktur?

A) Uzay araştırmaları konusunda ülkemiz de önemli yatırımlar yapmaya

başladı.

B) Çeşme de ülkemizin önemli turizm merkezleri arasında yer alır.

C) Kaya, önümüzdeki hafta sonu kasabaya gidecekmiş.

D) Çalıkuşu romanını okuduktan sonra arkadaşıma verdim.

Karşıladığı varlığın sayısına göre:1. Tekil İsim: Sayıca tek bir varlığı karşılayan isimlerdir. Örnek: Çiçek, kitap, masa, kalem...

2. Çoğul İsim: Sayıca birden çok varlığı karşılayan isimlerdir. İsimlere “-lar, -ler” eki getirilerek yapılır. Örnek: Ağaçlar, masalar, kalemler, kitaplar...3. Topluluk İsmi: Şekil bakımından tekil, anlamca çokluk ifade eden kelimeleri karşılayan isimlerdir.Örnek: Halk, millet, ordu, sürü, orman...

• Aşağıdaki dizelerin hangisinde topluluk ismi vardır?

A) Tanrım ne olur bir ömür boyu

B) Kaval çalsın türkü söylesin çobanlarımız

C) Horan tepsin halay çeksin sürüler

D) Sevinçle meleşsin kuzularımız

2002-DPY/5

Karşıladığı şeyin niteliğine göre:1. Somut İsim: Beş duyu organından herhangi biriyle varlığı fark edilebilen

varlıkları karşılayan isimlerdir.

Örnek: Çiçek, müzik., elma...

2. Soyut İsim: Düşünce ve duygu yoluyla

varlığı anlaşılabilen, gözle görülemeyen,

elle tutulamayan varlıkları karşılayan

isimlerdir.

Örnek: Saygı, sevgi, hayal, fikir, sevinç, korku...

2.VARLIKLARI NİTELEYEN VE BELİRTEN SÖZCÜKLER(SIFATLAR/ÖNADLAR )

Sıfat: Bir isimden önce gelerek onu nitelik ya da

nicelik bakımından belirleyen kelimelere “sıfat” denir.

Bir kelimenin sıfat sayılabilmesi için; - Bir isimden önce gelmesi, - Nitelik ya da nicelik bildirmesi gerekir. Sıfatlar iki ana gruba ayrılır:

BELİRTME SIFATLARI

• Varlıkları çeşitli yönlerden belirten sıfatlardır.

• Belirtme sıfatları dört gruba ayrılır:

1) İşaret Sıfatları

Varlıkların yerlerini “işaret yoluyla” belirten sıfatlardır.

• Bu elbiseyi alalım.

• Şu ev satılıkmış.

• O çocuk mu dövdü seni?

• Beriki kadın bizim komşumuz.

• Öteki araba daha güzeldi.

• Böyle soru sorulur mu hiç?

NOT: İşaret sıfatları çekim eki alırsa “işaret zamiri”

olur.

• Şunu versene. Şu kitap.

• Böylesini görmedim. Böyle insan.

NOT: Varlıkları işaret ederek belirten bu sözcüklerden

sonra virgül konmaz.

2) Sayı SıfatlarıVarlıkların “sayılarını, sıralarını, oranlarını”, kısaca nicelik durumlarını belirten sıfatlardır.

• Yirmi öğrenci, elli yumurta

• İkinci katta oturuyor.

• “Yarışta son yarışmacı olmuş.”

• Çocuklara beşer ceviz verdim.

• İkişer yıl hapis yattılar.

• Dörtte bir ekmek yedim.

• Yarım ekmek, çeyrek döner.

• Otobüste beşiz bebek vardı.

• İkiz kardeşine çok benziyor.

3) Soru SıfatlarıVarlıkların yerlerini, sayılarını, durumlarını, soru yoluyla belirten sıfatlardır.• Kaç senedir bu evde oturuyorsun?• Hangi kitap daha faydalı olur?• Nasıl bir kazak istiyorsun?• Evi ne renk boyadın?

4) Belgisiz Sıfat:İsimlerin nicelik (sayısal) yönüyle belirsizliklerini ifade eden

sıfatlardır. Örnek: Bazı evler, her konu, bütün insanlar, birtakım kişiler...

Unvan SıfatlarıUnvan sıfatlarına san sıfatları da denir. Bunlar isimlerden önce ve sonra gelebilir. Meslek, rütbe, makam, lakap bildirir.Örnek:Doktor Ayşe, Hemşire Nurdan, Avukat Ali, Serpil Öğretmen, Deli Murat, Rüstem Paşa, Terzi Zeynep, Muhafız Vedat…

«Kafesteki……….güvercini avucuna alıp onu dakikalarca sevdi.»

Cümlesindeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilirse kuşa ait bir nitelik

bildirilmiş olur?

A) Bu

B) Öteki

C) Yaralı

D) Hangi

2010-DPY/5

3.ADLARIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER

(ZAMİRLER/ADILLAR)

Zamir: İsim olmadıkları halde ismin yerini tutan

kelimelere “zamir” denir. Zamirler iki gruba ayrılır.

1.SÖZCÜK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER• Kişi Zamirleri

Şahıs isimlerinin yerine geçen zamirlerdir. 1.Tekil Şahıs: ben 2.Tekil Şahıs: sen 3.Tekil Şahıs: o

1.Çoğul Şahıs: biz 2.Çoğul Şahıs: siz 3.Çoğul Şahıs: onlar

• Kişi zamirleri çoğul eklerini ve hâl eklerini alırlar.

• “Ben” ve “sen” yönelme hâl ekini (-e, -a) alınca bana ve sana şekline dönüşür.

• Dönüşlülük zamiri olan “kendi” de şahıs zamiri sayılabilir.

• Ben yaptım. Kendim yaptım.

• İşaret Zamirleriİsimlerin yerini işaret yoluyla tutan zamirlerdir. • Bu, şu, o, • bunlar, şunlar, onlar, • öteki, beriki, • bura, şura, ora, • böyle, şöyle...

• Bu çok güzel bir elbise.

• Şunu yerine koy.

• Öteki daha güzeldi.

• Bura en sevdiğim yerdir.

• Böylesini ömrümde görmedim.

İşaret zamirlerinden “bura, şura, ora” dışındakiler işaret sıfatı olarak da kullanılır.Bunlar “-ler” ekini alabilirse işaret zamiri; alamazsa işaret sıfatı olur.Örnek:• Şuna güvenebilirsin • Diğeri çok değerlidir.• Şu arkadaşla ilgilenin.• Diğer öğrenciler daha gelmedi.

İşaret zamirleri ikileme kurduğunda işaret anlamını tümüyle yitirir, belgisiz zamir olur.Örnek:• Ona buna aldanma sakın!• Ötekinin berikinin ne yaptığı bizi ilgilendirmez.İşaret zamirlerinden sonra bir başka isim geliyorsa, anlam karışıklığını önlemek için işaret zamirinden sonra virgül konmalıdır.Örnek:• Bu, arkadaşıma aldığım hediyedir.

İşaret sıfatları isimden önce gelir ve ismi niteler. İşaret zamirleri ise ismin yerini tutar.• O kitabı bana ver. İşaret sıfatı.• Onu bana ver. İşaret zamiri

Sıfatlar isim çekim eki almazlar. Zamirler ise isimlerin aldığı bütün ekleri alırlar.• Ben-i, ban-a, ben-de, ben-den

• “O” sözcüğü; • bir ismi niteliyorsa işaret sıfatı; • şahıs isimlerinin yerini tutuyorsa şahıs zamiri;• insan dışında bir varlığın yerini tutuyorsa işaret

zamiri olur.• O film çok güzeldi. (işaret sıfatı)

• Bütün bunları o anlattı. (kişi zamiri)

• Onu hediye olarak aldım. (işaret zamiri)

• UYARI: “O” sözcüğü hem işaret sıfatı, hem işaret zamiri hem de kişi zamiridir. Bunları ayırabilmek için şunlara dikkat etmek gerekir:

• * Bir isimden önce geliyor ve onun yerini işaret ediyorsa işaret sıfatıdır.

• ** İnsan isminin yerini tutuyorsa kişi zamiridir.

• *** İnsandan başka bir varlığın yerini tutuyorsa işaret zamiridir.

• Belgisiz Zamirler

• İsimlerin yerini belli belirsiz tutan zamirlerdir.

Bazı, biri, çoğu, hepsi, kimi, birkaçı, herkes, hiçbiri…

• Bazıları eyleme katılmadı.• Bunu herkes bilir.• Birkaçı sınavı kazanamadı.• Öteberi almak için çarşıya çıktım.• O çocuk deli falan değil.• Her şey üst üste geldi.

• Soru Zamirleri• İsimlerin yerini soru yoluyla tutan zamirlerdir.

Beni kim çağırdı?

Ali çağırdı.

Camı hangisi kırdı?

Şuradaki kırdı.

Siz nerede oturuyorsunuz?

Erzurum’da.

Çocuklara neler aldın?

Oyuncaklar aldım.

• İsim ya da zamirlere cevap olarak verdiğimiz soru kelimeleri zamirdir.

2.EK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER• İlgi Zamiri

• İlgi zamiri olan –ki daima kendisinden önce gelen kelimeye bitişik yazılır ve bir ismin yerini tutar.

• Benim evim . Benimki,• arabanın motoru . Arabanınki• Sıfat yapan –ki ismin –de hâline gelir.• Köşe+de+ki ev• Bahçe+de+ki araba

• İyelik Zamiri

• Varlık adlarının sonuna gelerek varlıkların

kime ait olduklarını gösteren eklerdir.

Evim, evin, evi, evimiz, eviniz, evleri.

• İyelik eki ,“-i” hâl ekiyle karıştırılmamalıdır. İyelik eki alan

sözcük “kimin ?” sorusuna cevap verir.

• Oyuncağı kırdı

• Kimin kırdı? Cevap yok.(hâl eki)

• Oyuncağı bozulmuş.

• Kimin oyuncağı? Onun oyuncağı.(İyelik Eki)

• Hem iyelik hem hâl eki bir arada kullanılmışsa ilki iyelik

ikincisi hâl ekidir.

• Oyuncağ+ı+nı kırdı. Birincisi iyelik ikincisi hâl eki.

Dönüşlülük Zamiri:

Dönüşlülük zamiri “kendi”dir. Örnek: Kendisine haber verdiniz mi?Bu soruyu ben kendim çözdüm.

5N1K

Nerde, ne zaman, nasıl, niçin, kiminle

buluşacak ve ne yapacaksınız?

Anne ne çok soru

soruyorsun aklım karıştı

ya…

5 N

Niç

in?

Nasıl?

Ne zaman?

Nerede?

Ne?

1 K

Kim?

Şemalarda gösterildiği gibi 5N 1K “ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin” ve “kim” sorularıdır. Okuduğumuz ve dinlediğimiz metinleri daha iyi ve doğru anlamak için bu sorulara cevap vermeliyiz.

5N, n harfiyle başlayan beş soru sözcüğünü belirtir.

Ne, neyi, neye

Nerede, nereden

Ne zaman

Niçin

Nasıl

1K ise k harfiyle başlayan

«kim, kime, kimde, kimden» soru sözcüklerini ifade etmek için kullanılır.

Aşağıdaki metni okuyup 5N 1K sorularına birlikte cevap verelim.

AKVARYUM DÜKKANI

Bugün mahallemize ilginç bir dükkan açıldı. Adı: “Akvaryum”. Akvaryum balıkları satıyor.

Günlerdir dükkan açılış için hazırlanıyor. Tabelasını astıkları gün “İlk müşteri ben olacağım.” dedim ve bu günün

gelmesini iple çektim.

Sabah dükkan açılmadan önce kalktım. Kahvaltımı pencereden baka baka yedim ki dükkanın açılışını

kaçırmayayım. Aydınlık yüzlü, ince bıyıklı, kirpi gibi dik saçlı, zayıf bir adam dükkanın önünde durdu, kapıyı

açmaya başladı. Ben de kahvaltımı yarıda bırakıp kendimi dışarı attım.

Koşarak dükkana girmeye çalışırken ayağım eşiğe takıldı, yuvarlandım. Dükkan sahibi nazik bir beyefendiydi.

Beni elimden tutup kaldırdı. “Yavaş ol yavrum.” dedi. Heyecandan “İlk müşteriniz geldi mi?” diye garip bir soru

döküldü dudaklarımdan. Dükkan sahibi sorumu sorunca gülümsedi. “Daha yeni açtım.” dedi. “Sen ilk

müşterimsin.”

Sevim AKBabamın Gözleri Kedi Gözleri

Mahallede açılan dükkanda ne satılıyor?Akvaryum balıkları satılıyor.

Çocuk ne zaman “İlk müşterisi ben olacağım.” diyor ?Dükkanın tabelasını astıkları gün “İlk müşterisi

ben olacağım.” diyor. Dükkanın sahibi nasıl bir adammış?

Dükkanın sahibi aydınlık yüzlü, ince bıyıklı, kirpi gibi dik saçlı, zayıf bir adammış.

Çocuk nerede düşüyor?Çocuk dükkan kapısının eşiğinde düşüyor.

Çocuk düşünce onu yerden kim kaldırıyor?Çocuğu yerden dükkan sahibi kaldırıyor.

Dükkan sahibi niçin gülümsüyor?Dükkan sahibi çocuk garip bir soru sorduğu için gülümsüyor.

ŞEHİRLİ OLDUM Emel, köyde yaşıyordu. Babası bir gün "Haydi, şehre göçüyoruz!” dedi. Toplandılar. Göçlerini hazırladılar. Kamyonla yola çıktılar. Emel hayatında hiç şehir görmemişti. Çok merak ediyordu. Şehre geldiler. Geniş caddeler, yüksek binalar, binlerce araba, trafik ışıkları, belediye otobüsleri, dolmuşlar hepsi bir aradaydı. Şehirden ilk zamanlarda korkuyordu. Ama kısa zamanda alıştı. Okula başladı. Arkadaşlar edindi. Sinemaya gitti. Belediye otobüslere bindi. En çok da belediye işçilerinin çöplerini kapının önünden almalarına çok sevindi. Çünkü; köyde çöpleri uzak yerlere dökmek görevi onundu. Parklar, bahçeler, oyun alanları çoktu. Şehri seviyordu. Emel, artık şehirli olmuştu...

Ahmet AYDIN

Emel, nerede yaşıyormuş? ……………………………..…………………………………………………………………….

Emel şehir hayatına ne zaman alıştı? ………………………………………………………………………………….

Köyden şehre nasıl geldiler?…………………………………………………………………………………………………

Şehrin neleri dikkatini çekmiş………………………………..…………………………………………………………….

Emelin en çok, ne hoşuna gitti?……………………………….…………………………………………………………….

Kim şehirli olmuş?………………………………………………………………………………………………………………….

Aşağıdakilerden hangisi 5N 1K sorularından biri değildir?

A) Gamzeler nerede oturuyorlar? B) Annesi Ali'ye ne almış? C) İşten ne zaman dönecek? D) Hangi sporları seversin?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinden "Ne?" sorusunun cevabını alamayız?

A) Bakkaldan ekmek aldım. B) Fırında börek pişiriyor. C) Pencereyi biraz araladım. D) Pencerede bir serçe var.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem "Kim" hem de "Neden" sorusunun cevabı vardır?A) Defne ödevlerini bitirmediğinden bizimle parka gelemedi. B) Kardeşime ödevlerini bitirmesini söyledim. C) Çocuk merdivenleri yavaş yavaş inip kantine gitti. D) Öğretmenimiz bize spor yapmanın önemini anlattı.

"Dayım iki gün sonra heyecanla beni aradı." cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?A) Kim? B) Ne zaman? C) Nasıl? D) Niçin?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "Nerede?" sorusunun cevabı vardır?A) Babam gazete almaya gitti. B) Demet İzmir'de bir hafta kalacak. C) Gelecek hafta size geleceğiz. D) Okuldan çıkınca bize gelsene.

ÖZET ÇIKARMA

• Ayrıntıya, tekrarlara, kişisel görüşlere yer verilmez.

• Ana düşünceyi yansıtacak bir bütünlük gerekir.

• Özetteki anlatım kendi ifadelerimizden oluşmalıdır.

• Olayın ya da düşüncenin anlatım sırası bozulmamalıdır.

• «Gelir, söyler, yapar…» gibi geniş zamanlı fiiller kullanılmalıdır.

• Konuşmalara doğrudan yer verilmemeli « yapacağını söyler,

gelmek istediğini bildirir…» gibi ifadeler kullanılmalıdır.

Okunan, dinlenen, izlenen bir konuda anladıklarımızın kısa, öz bir şekilde aktarılmasıdır. Özet çıkarırken konunun, ana düşüncenin iyice anlaşılması gerekir. Özette;

ÖZETLEYEN VE SONUÇ BİLDİREN İFADELERBir durum, olay veya bir konu hakkındaki düşüncelerimizi ve duygularımızı

kısaca anlatan veya belirli bir sonuca bağlayan ifadelere özetleyen ve sonuç

bildiren ifadeler denir.

«Özetle, kısaca, kısacası, özet olarak vb.» ifadeler özetleyen ifadelerdir. Bu

sözcüklerin bulunduğu cümleler anlatılacakları daha kısa ve özlü biçimde anlatır.

«Sonuçta, böylece, son olarak, sonuç olarak, sözün özü vb.» ifadeler de sonuç

bildiren ifadelerdir. Bu sözcüklerin bulunduğu cümlelerle anlatılmak istenenler

bir veya birkaç cümle ile sonuca bağlanır.

Kesme İşareti ( ’ )

1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ekleri kesme işaretiyle ayrılır:

Kurtuluş Savaşı’nıAtatürk’ümTürkiye’mizinFatih Sultan Mehmet’eMedeni Kanun’unÇanakkale Boğazı’nınEski Çağ’ınVan Gölü’ne1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)

2. Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur:

Ayşe Hanım’danAv. Bülent Bey’iŞükrü Paşa’ya

3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: TBMM’ninTDK’ninABD’deTV’ye

4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 2014’te 8’inci madde2’nci kat

5. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur: Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir. 1987 senesi Ağustos’unun 1’inci günü doğmuş.

6. Şiirde seslerin ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek için kullanılır:

Güzelliğin on par’etmezBu bendeki aşk olmasa (Âşık Veysel)

7. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur:

a’dan z’ye kadarTürkçede -lık’la yapılmış sözler.k’nin ğ’ye dönüşmesi

UYARI!Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce kullanılır:

Yunus Emre’nin (1240?-1320) vb.

UYARI! Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine Türk Dil Kurumundan

UYARI!Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: TürklükTürkçeninMüslümanlık AvrupalıAydınlıMehmetler

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işa retiyle ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?

A) Doktor Can’mı beni arıyormuş?

B) Samet’in kardeşi 08.00 de gelecekmiş.′C) Atatürk 1881 ‘de dünyaya geldi.

D) 18 Haziran’da köye gideceğiz.

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işa retinin (‘) kullanıldığı yerlerden

değildir?

A) Özel isimlere getirilen çekim eklerini ayırma da kullanılır.

B) Kısaltmalara gelen ekleri ayırmak için kulla nılır.

C) Sayılara gelen ekleri ayırmak için kullanılır.

D) Alıntılarda atlanmış yerleri belirtmek için kul lanılır.

• Hangi cümlede kesme işareti (‘) yanlış kulla nılmıştır?

A) Gecenin geç saatlerinde Adana’ya doğru yo la çıktık.

B) Otobüs yemyeşil ovaları geçerek Samsun’a vardı.

C) Ahmet Kabaklı’nın konuşmasını dinlemeye gittik.

D) Kübra’lar akşama bize gelecekler.

Özel ve Nesnel Yargılı Cümleler

•Öznel Yargılı Cümleler : Öznede, yani söz söyleyen kişide oluşan; nesnelerin gerçeğine değil, kişilerin duygu ve düşüncelerine bağlı olan, bu nedenle de kişiden kişiye değişebilen yargılardır. Öznel anlatımda kişi, cümleye kendi duygularını katar, bir yorum yapar. Bu tür yargılar, "bence, bana göre" anlamı taşır.

•Nesnel Yargılı Cümleler Öznenin, yani söz söyleyen kişinin düşünce ve duygularına değil, nesnenin, varlığın kendi gerçeğine dayanan, dolayısıyla kişilere göre değişmeyen yargılardır. Bu tür yargıların, yorum ve değerlendirme içermeme, kanıtlanabilir özellikte olma, herkes için aynı anlamı taşıma, akla ve mantığa dayalı olma gibi özellikleri vardır.

ÖZNEL ANLATIMLI CÜMLELER•Bu kadar iyi bir film seyretmemiştim.•Şiir, romandan çok daha güzel bir türdür.•Sınıftaki en tatlı çocuk Zeynep’tir.•Türkçe dersi oldukça kolaydır.

NESNEL ANLATIMLI CÜMLELER•Edirne, Avrupa yakasında yer alır.•Eserin konusu halk danslarıydı.•Türkiye’nin en kuzeyi Sinop İnceburun’ dur.

*Dostluğun olmadığı yerde insanca hiçbir değerin gelişebileceğine inanmıyorum. (ÖZNEL)

Dostluk, insanın ve insanlığın en büyük, ne yüce değerlerinden biridir. ( )

*Şairin, sesini daha geniş kitlelere duyurabilmesi için dergilerde daha sık görülmesinde

yarar var.( )

*En iyi yapılan tatil, ormanda yapılan tatildir. ( )

*İyi bir romancı, şiir yazamaz; ama iyi bir şair, roman yazabilir. ( )

*Oyunda dört kadın, üç erkek oyuncu rol almış. ( )

*Öykünün yanı sıra birçok şiir yazmış, bunlardan bazıları bestelenmiştir. ( )

*Köyden kente yapılan göçler her yıl biraz daha artmakta, bu nedenle kentlerde

konut sorunu ciddi boyutlara ulaşmaktadır. ( )

*Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u aldığında 21 yaşındaydı. ( )

FARKLI CÜMLE YAPILARI

TEK YÜKLEMLİ CÜMLELERTek bir iş, oluş, hareket yani tek bir yargı bulunur.

Pazardan elma ve portakal aldı.

Babam salonda televizyon izliyor.

Öğretmen öğrencilere ödev verdi.

BİRDEN FAZLA YÜKLEMLİ CÜMLELERBirden fazla iş, oluş, hareket kısaca birden fazla yargı bulunur.

Babam oturdu, düşündü ve bizi tatile götürmeye karar verdi.

Canan çok çalıştı ve sınavı kazandı.

Biriniz koşun, biriniz yakalayın.

Patatesleri soydu, doğradı ve tepsiye yerleştirdi.

CÜMLELERİ BİRLEŞTİRME• Bazen iki cümle «ama, çünkü, ve, fakat vb.» bağlaçlar kullanılarak

birleştirilebilir.

Selen odasına gitti.

Erkenden uyudu.

Onu gördüm.

O beni görmedi.

Okula gelmemiş.

Çok hastalanmış.

Selen odasına gitti ve erkenden uyudu.

Onu gördüm fakat o beni görmedi.

Okula gelmemiş çünkü çok hastalanmış.

Bu sabah erkenden uyandım.Hayvanat bahçesine gideceğiz.

• Cümleler «virgül(,) ve noktalı virgül(;)» gibi noktalama işaretleri ile de

birleşebilir.

Eve geldi , giysilerini değiştirdi. (Virgül ile birleşmiş cümle)

At ölür, meydan kalır ; yiğit ölür, şan kalır. (Noktalı virgül ile birleşmiş cümle)

Hayvanat bahçesine gideceğimiz için bu sabah erkenden uyandım.

Aşağıdaki cümleleri, verilen bağlaçlardan uygun olanı ile

örnekteki gibi birleştiriniz.

• Yemek yemek istedi. / Çok acıkmıştı.

Yemek yemek istedi çünkü çok acıkmıştı.

• Radyonun sesini açtı. / Oynamaya başladı.

…………………………………………………………………………………..

• Müziğin sesini kapattı. / Ders çalışmaya başladı.

……………………………………………………………………………………

• Mikrofonu eline aldı. / Herkese soru sordu.

..............................................................................................

• Soruyu sordu. / Yanıt alamadı.

………………………………………………………………………………………..

• Hızlı git. / Derse geç kalırsın.

……………………………………………………………………………………………

çünkü

ve

ama

yoksa

ancak

veya

• Birden fazla yüklemi olan cümle

• «Fakat» bağlacı ile bağlı cümle

• Kurallı cümle

Yukarıdaki özellikleri taşıyan cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bahçeye çıktım fakat göremedim onu.

B) Bizimle gelebilirsin ancak ödevlerini bitireceksin.

C) Pikniğe gidecektik fakat yağmur yağınca gidemedik.

D) Konuyu anlamayınca parmak kaldırdı.

MEKTUP YAZMA• Hitap :

Mektupta ana unsur hitap edilecek bölümdür. Bu kişiden kişiye yani

yazılacak kişiye göre değişir. Mektupta yazılacak olan kuruma yada kişiye

göre hitap şekli değişir. Samimiyette diğer bir unsurdur. Örnek vermek

gerekirse samimi olunan bir kişi için canım arkadaşım, değerli arkadaşım,

sevgili annem vs. gibi candan üsluplarla başlanabilir. Kurum için sayın

yönetici gibi bir hitapla başlamak uygun olacaktır. Hitaptan sonra virgül

kullanarak devam edilir ya da paragraf atlayarak giriş bölümüne başlanır.

• Giriş Bölümü: Bu bölümde neden mektup yazıldığı belirtilebilir .

Ayrıca gelen bir mektuba karşılık verilecekse bu bölümde

yazılabilir.

• Gelişme Bölümü: Mektubun ana kısmını oluşturan bölümdür.

Duygular, görüşler, istekler vb. her unsur burada belirtilebilir.

• Sonuç Bölümü: Bu bölüm bitirme bölümüdür. Selamlar, saygılar

ve iyi dilekler belirtilir ve bitirilir.

• Diğer dikkat edilmesi gerekenler

Mektup yazarken kağıt önemlidir. Temiz olmasına dikkat edilmeli.

Silinmeyecek bir kalemle yazılmalı. Kurşun kalem kullanılmamalı. Böylelikle

daha kalıcı olacaktır.

Mektubun sağ üst köşesine tarih ve yer yazılır.

Sağ alt köşeye yani mektubun sonuna imza ve ad- soyad yazılması gerekir.

Sol alt köşeye adres yazılır.

MEKTUP ZARFI YAZMA

1. Mektup yazdıktan sonra mektup zarfı üzerine yazılanlar oldukça

önemlidir. Öncelikle mektup zarfının sol üst köşesine gönderen kişinin adı,

soyadı ve açık adresi yazılır. Nerede oturduğu ve posta kodu da eklenir.

Sonra sağ alt köşeye ise göndereceğiniz kişinin adı, soyadı, adresi, posta

kodu ve oturduğu il yazılır. Daha sonra istenirse sağ üst köşeye pul

yapıştırılır.

……/……/……Hitap ifadesi, ..............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Adres Ad-Soyad İmza

MEKTUP YAZMA ÖRNEĞİ

Gön.: ………………..Adres:……………….………………………….

Sayın:…………………Adres:………………………………………………

PUL

ZARF YAZMA ÖRNEĞİ

YARDIMCI FİKİRLER Ana fikri desteklemek için sıralanmış destek fikirlerdir. Ana fikir

çoğu zaman yardımcı fikirlerin desteğiyle ayakta durur. Bir

parçada bir ana fikir, birçok yardımcı fikir vardır.

Bir yazının ana fikrine o yazının omurgasıdır diyebiliriz. Yardımcı

fikirlere de yazının kaburgaları diyebiliriz. Asıl olan ana fikirdir,

yardımcı fikirler ise adı üzerinde ana fikre yardımcı fikirlerdir.

Bir paragrafın yardımcı düşünceleri bulunurken paragrafta

değinilen ya da değinilmeyen yargılar esas alınır.

Paragrafta yer alan düşünceler tek tek belirlenir ve paragrafta altı

çizilerek gösterilir. Ancak bundan sonra paragrafta yer almayan

düşüncelere ulaşılabilir.

• Bu konuyla ilgili sorular genellikle:

«Çıkarılabilir/ çıkarılamaz, söylenebilir/ söylenemez, değinilmiştir/

değinilmemiştir, vardır/ yoktur, belirtilmiştir/ belirtilmemiştir, çıkarımda

bulunabiliriz/ bulunamayız» gibi soru kökleriyle karşımıza çıkar.

Bu tür soruları çözerken önce seçeneklerdeki ifadeleri parçada aramalıyız.

!!! Olumsuz soruların altı mutlaka çizilir. Bu tür soruların cevaplarını olumlu

gibi okuyup yanlış yapmamak için dikkat etmek gerekir.

Örnek: Yetişkin bir insanın sözvarlığı (kelime haznesi), aile çevresi dışındaki ilişkilerinden

etkilenir. Çocuklukta görüldüğü gibi annenin dilindeki ses özellikleri korunsa bile öğrenim, iş,

meslek ilişkileri, hatta evlilik sonucunda, başka çevrelerden kimselerle birlikte yaşama

dolayısıyla, sözvarlığı büyük ölçüde değişmeye uğrar. Bu yüzden yetişkin insanın dil, sözvarlığı,

seçilen sözcükler açısından annenin dilinden farklı olabilir.

Ana düşünce: "Bir insanın söz varlığı ilişkilerine bağlı olarak değişir."

Parçadaki Yardımcı Düşünceler:

• Dil, başlangıçta yakın çevreden öğrenilir.

• İnsan yaşlandıkça sözvarlığındaki değişme azalır.

• Anneden öğrenilen dil, toplumsal ilişkilerde yetersiz kalır.

• Kişinin dil gelişiminde ailenin önemli bir yeri vardır.

Görüldüğü gibi yardımcı düşünceler ana düşünceyi belirtmek için sıralanmıştır. Ana düşünce

yardımcı düşüncelerin bir sentezi olmaktadır.

Tiyatro bir okuldur. Hayatın sahneye yansımasıdır bir bakıma. Çocuk tiyatroları

çocukları eğlendiren, eğlendirirken de eğiten bir görev üstlenir. Türk

tiyatrosunun önde gelen ismi Muhsin Ertuğrul : «Çocuk tiyatrosu yaşamın ilk

sayfasıdır, doğruyu seçme gücünü yetiştiren etkendir. Okula eş değerdir.»

demiştir.

Bu paragrafta aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?

A) Çocuk tiyatrolarının faydalarına

B) Çocuk tiyatrolarının eğitici yönüne

C) Tiyatronun yaşamdan konular seçtiğine

D) Çocuk tiyatrosuyla diğer tiyatroların farkına

Bilgisayar düşünce biçimini değiştirdi. Bazen dünyayı çok küçük görmeme sebep oluyor.

Aslında dünya büyük. Monitörün ekranından bir tuşla okyanusları aşmak, uzak ülkelere

gitmek harika bir şey! Bu inanılmaz gelişmeye, herkes en az benim kadar hayret ediyor.Bu parçadan bilgisayarla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A. Düşünce biçimini etkilediği

B. Uzakları yakınlaştırdığı

C. Geçmişle bağlarımızı kopardığı

D. Şaşkınlıkla karşılandığı

2007-DPY/5

Eski günleri hatırladı tekrar. Ne kadar bolluk vardı o zaman evlerinde. Kocası

bir taraftan işinde çalışıyor, bir taraftan da kendisi öte beri satarak bütçeye

katkıda bulunuyordu. Mutfakları da yiyecek içecek doluydu tabii. Hatta

yoksullara yardım bile edebiliyordu. Artık o günler çok geride kalmıştı. Şimdi

ise yiyecek ekmekleri bile yoktu.

Parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Para ve zenginlik gelip geçici bir şeydir.

B) Zengin bir insan hayatı boyunca varlık içinde yaşar.

C) Tüm zenginler fakirlere yardım eder.

D) Her insan geçmişine büyük özlem duyar.

GENEL VE ÖZEL DURUMLARI BİLDİREN İFADELER

Bir olayın veya bir durumun ne kadar sıklıkla yapıldığını bildiren kelimelere

genel ve özel durum bildiren ifadeler denir.

«Genel olarak, sık sık, genellikle, çoğunlukla, çoğu zaman, tamamen vb.»

ifadeler genel durumları,

«Sadece, bunlardan biri, birkaçı, özel olarak, bazen vb.» ifadeler de özel

durumları bildirir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen genel ve özel durum bildiren ifadeleri bulup

altını çizin. Tabloya altını çizdiğiniz genel ve özel durum bildiren ifadeyi

yazınız. 

CÜMLELER Genel durum bildiren ifadeler

Özel durum bildiren ifadeler

Genellikle günde 7 saat uyuyordu.    Bahçede oynayan çocuklardan biri ağaca tırmandı.    Konuşmacıyı sadece sakallı adam alkışlamadı.    Yangında eşyalar tamamen yanmıştı.    Evimizde her zaman babamın sözü geçer.    Bu şiiri özel olarak benim için mi yazdın?    Arkadaşlarımın sık sık yaptığı kötü şakalar beni çok üzüyor.    Koyunlardan birkaçı çitten atlayamadı.    Balıkçılar genel olarak akşam balığa çıkarlar.    Hafta sonları çoğunlukla parka gideriz.    Bardaklardan birkaçı sarsıntının etkisiyle düşüp kırıldı.    

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde «ağlamak» eylemiyle ilgili özel bir durum söz

konusudur?

A) Çocuklar istediği bir şey olmazsa genellikle ağlarlar.

B) Sinirden ağlayan insan çoğu zaman rahatlar.

C) Ağlamak çoğunlukla yardıma muhtaçlığın göstergesidir.

D) Çaresizliğin bazı belirtileri vardır, bunlardan biri de ağlamaktır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde genel bir durumu belirten sözcük kullanılmıştır?

E) Evin duvarlarını beyaza boyadık.

F) Dayım bazen bize saz çalardı.

G) Bilgisayar ekranına bakarken çoğu zaman gözlük kullanırım.

H) Kitabın yirmi sayfasını yarım saatte okudum.

GENEL VE ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER

Varlıkları, kavramları topluca adlandıran; aynı türden varlıkların tümünü

kapsayan sözcüklere genel anlamlı; tek bir varlığı adlandıran sözcüklere ise

özel anlamlı sözcükler denir.

Bir cümlede genelden özele bir anlatım yapıldığı gibi özelden genele bir

anlatım da yapılabilir.

GENELDEN ÖZELE

Türkiye Ege Bölgesi Aydın İncirliova

ÖZELDEN GENELE

Gül çiçek bitki canlı

• Cümlede önce genel kapsamlı bir sözcük sonra da o sözcüğün

kapsamındaki bir başka sözcük söylenirse genelden özele sıralama yapılmış

olur.

Derslerden en çok Türkçeyi severim.(ders – Türkçe)

Petrol ürünlerinden benzine zam geldi (petrol ürünleri – benzin)

• Eğer önce dar kapsamlı söylenirse o zaman da özelden genele sıralama

yapılmış olur.

Tiyatro en sevdiğim sanat dalıdır.(tiyatro – sanat)

• NOT: Bir sözcüğün genel ya da özel anlamlı olması, birlikte kullanıldığı

sözcüğe göre değişir.

“varlık – canlı – hayvan – sürüngen – yılan – kobra”

GENEL . . . . . . . . . ↔ . . . . . . . . ÖZEL

Yukarıdaki örnekte sözcükler genelden özele doğru sıralanmıştır. Buradaki

sözcüklerin en genel anlamlısı “varlık”tır, en özel anlamlısı ise “kobra”dır.

Yine bu örnekte “yılan” sözcüğü, “hayvan” sözcüğüne göre daha özel

anlamlıdır; “yılan” sözcüğü, “kobra” sözcüğüne göre daha genel anlamlıdır.

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde genelden özele bir anlatım vardır?

A) Çay, eşsiz bir bitkidir.

B) Futbolu diğer sporlardan ayırırım

C) Yazın türlerinden öykü en rahat okunanıdır.

D) Siyah her zaman asil bir renktir.

DİL VE İFADE YANLIŞLIĞI(ANLATIM BOZUKLUĞU)

Konuşurken veya yazarken kelimeleri doğru seçmeli yanlış ve gereksiz kelimeler

kullanmamalıyız. Bu durum cümlede anlatımı bozan dil ve ifade yanlışlıkları olarak

kabul edilir.

• Gereksiz Sözcük KullanımıAynı anlama gelen sözcükleri aynı cümlede kullanmamalıyız.

Sağlığına ve sıhhatine dikkat et.

Öğretmen henüz daha gelmedi.

Kişilik ve karakter yönünden sağlamdır.

Yukarıdaki üstü çizili kelimeler aynı anlama gelen kelimelerdir ve aynı cümlede

kullanıldıklarından anlatım bozukluğuna(dil ve ifade yanlışlığına) sebep olmuşlardır.

• Çelişen Sözlerin Bir Arada KullanılmasıBirbiriyle anlam yönünden çelişen ifadeleri aynı cümlede kullanmamalıyız.

Sanırım yarın size kesinlikle geleceğim.

Galiba maçı yüzde yüz kazanırlar.

Eminim bu işi belki başarabilir.

Olasılık ve kesinlik bildiren ifadeler birbiriyle çelişkili ifadelerdir ve bu

ifadelerin aynı cümlede kullanılmaları anlatım bozukluğuna sebep olmuştur.

• Yanlış Sözcük KullanımıKimi zaman anlamları birbirine yakın olan sözcüklerin karıştırıldığı ya da

sözcüklerin yanlış anlamda kullanıldığı görülmektedir.

Duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken cümlenin anlamına uygun kelimeler

kullanmalıyız.

Koyun sürüsü bütün ovayı kapsadı. (kaplamıştı)

Yaptığı yardımlar başarılı olmasına sebep oldu. (sağladı)

(Sebep olmak olumsuz durumlar için kullanılır. Oysa cümlede olumlu bir

durumdan söz ediliyor.

• Sözcüklerin Yanlış Yerde KullanılmasıÇok sokakta koştuğundan terledi.

Sokakta çok koştuğu için terledi.

(Çok sözcüğü sokakla ilgili değil, koşmakla ilgilidir.)

İzinsiz inşaata girilmez.

İnşaata izinsiz girilmez.

• Bazı Dil Bilgisi Kurallarına UymamakAnnem ve babam yarın pazara gidecek.

Annem ve babam yarın pazara gidecekler.

Ben ve o ders çalışacak.

Ben ve o ders çalışacağız.

Kahvaltıda peynir, zeytin ve süt içtim.

Kahvaltıda peynir, zeytin yedim ve süt içtim.

Onun ayakkabısı dama atıldı.

Onun pabucu dama atıldı.

Anlatım Bozukluğunun Sebebi Anlatımı Bozuk Olan Cümleler

GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI1. Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil.

2. Geçmişteki hatıralardan bir şikayetim yok.

SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE KULLANIMI1. Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı sıkılır.

2. Yeni okula geldim ki ders zili çaldı.

ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜK KULLANIMI 1. Hiç şüphesiz bu olaya en çok üzülen başkan olsa gerek.

2. Gönderdiğim paketi eminim bugüne kadar almış olmalısınız.

YÜKLEM EKSİKLİĞİ1. Kahvaltıda peynir, ekmek ve çay içtik

2. Kimin dürüst, kimin dürüst olmadığını biliyor.

YANLIŞ ANLAMDA SÖZCÜK KULLANIMI1. Bence sizin bu sınavı kaybetme şansınız hiç yok.

2. Bu onların bolluğa düştükleri zaman bile savurganlık etmelerine yol açar.

SÖZCÜKLERİ BİRBİRİYLE KARIŞTIRMA 1. Bu binalar gerçekten çok yaklaşık yapılmış.

2. Size birazdan düğün resimlerini göstereceğim.

Ayrıcalık : Üstün tutulma

Ayrılık : Fark Çekimser : Herhangi bir konuda karar bildirmemek. Çekingen : Ürkek, sıkılgan

Çokluk :

Çoğunluk :

Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu

Sayı üstünlüğü

Dikkat Edilmesi Gereken Sözcükler

Dikkat Edilmesi Gereken SözcüklerÖğretim :

Öğrenim :

Bilgi verme işi. Meslek, sanat , iş için gerekli bilgi , beceri ve alışkanlıklarınelde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil.

Fotoğraf :

Resim :

Görüntüyü ışığa karşı duyarlıklı ( cam, kağıt gibi ) bir yüzeyÜzerinde özel makine ile tespit etme yöntemi.

Varlıkların doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlar ile kağıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri.

Büyümek :

Uzamak :Bir bütünün bir bölümünde, boyut artışı, irileşme.

Uzun duruma gelmek, boyu büyümek

Dikkat Edilmesi Gereken SözcüklerYılında :

Tarihinde :

ise kullanılır.

ise ifadesi kullanılır.

Tanıştırmak :

Tanıtmak :Birbirini tanımayanların tanışmasını sağlamak, takdim etme

Bir kimsenin, bir şeyin tanınmasını sağlamak.

Yakın :

Yaklaşık :

Az bir ara ile ayrılmış olan. Aşağı yukarı

Gün ve ay belirtilmemişyılında

Gün ve ay belli tarihinde

Dikkat Edilmesi Gereken Sözcükler

Pahalı :

Yüksek :

Bir şeyin fiyatının yüksek olması, fiyat artışı Normal değerinin üstünde olan, yüksek ücret.

Etken :

Etkin :

Faktör, etki yapan ( her şey )

Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif.

Özge :

Özgü :

Başka

Özellikle birine veya bir şeye ait olan, has, mahsus

Anlatımı Bozuk Olan Cümleler

Yüklem eksikliği

Gereksiz sözcük kullanımı

Yanlış anlamda sözcük kullanımı

Anlamı karıştırılan sözcük kullanımı

Yanlış yerde sözcük kullanımı

Anlamca çelişen sözcük kullanımı

Camdan yankılanan ışık gözlerimi kamaştırdı.

Tarık çok iyi futbolcu ama fazla topla oynuyor.

Okulu bitireli hemen hemen tam on yıl oldu.

İçkiyi az sigarayı hiç içmem.

Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.

Ektiğin fidanlar meyveye döndü.

Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım bozukluklarının sebeplerini yanlarına işaretleyiniz.

Aşağıda Türkçenin kurallarına uygun olmayan cümleler verilmiştir. Bu cümleleri kurallara uygun hale getiriniz.

Ben 21 Mart 1978 yılında doğmuşum.………………………………………………....................................................

Eski Adana millet vekillerinden biri daha ölmüş.………………………………………………………………………………………

Artık kesinlikle böyle bir hataya düşmeyebilir.………………………………………………………………………………………

Baloya güzel bir elbise ve pahalı mücevherler takarak gelmişti.………………………………………………………………………………………

Benden kuşku etmemelisin.……………………………………………………………………………………....

Bakanımız bir hafta içinde petrol üreten ülkeleri gezecek.………………………………………………………………………………………

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?

A) Annesi onun için tatlılar hazırlıyordu.

B) Çocuğun saçları iyice uzamıştı.

C) Bekledik ama gelmedi.

D) İki günde bir günaşırı bize gelirdi.

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?

A) Bayır aşağı koşmaya başladılar.

B) Zeytin ağaçlarının altında oturdular.

C) Hava sıcaklığı tahminen tam 38 dereceydi.

D) Uzaktan köpek havlamaları duyuluyordu.

• Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?

A) Aranızdan bazıları buraya gelsin.

B) Dersten sonra oyun oynadık.

C) Herkes bizimle gelebilirsiniz.

D) Bizler, geleceğin büyükleriyiz.

DAVETİYE YAZMA

Sergi, açılış, yıl sonu gösterileri, mezuniyet töreni, doğum günü, düğün vb.

etkinliklere, ilgili kişileri çağırmak için gönderilen yazılara davetiye denir.

Davetiyelerde, davetlilere ne zaman, nereye gelecekleri bildirilmelidir.

Sayın Veli,Okulumuz öğrencilerinin düzenlemiş olduğu şiir dinletisinde sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Yer: Başak KolejiTarih: 11.12.2015Saat: 19.00

Okul MüdürüNail ERGUN

TEBRİK KARTI YAZMABayram, doğum günü, yılbaşı gibi önemli günlerde arkadaş, akraba veya

tanıdıklara yazılan kısa, öz ve samimi yazılara tebrik kartı denir.

Sevgili Arkadaşım Mine,

Doğum gününü en içten dileklerimle kutluyor ve sana uzun ömürler diliyorum.

Sümeyra MİLAN

VARLIKLARI VE OLAYLARI SINIFLANDIRMA

Varlıklar ya da olaylar benzer ya da farklı özelliklerine göre gruplandırılır.

Benzer niteliklere sahip olanlar aynı takımda toplanabilir. Bu durumda

sınıflandırma yapılmış olur.

Sınıflandırma yapmak için önce varlık ya da olaylar karşılaştırılır, sonra benzer

ve farklı özellikleri belirlenir. Bu ayrıştırma sonucunda elde edilen sonuçlar

değerlendirilir.

Örneğin; mart, nisan, mayıs aylarını ilkbahar mevsiminde; haziran, temmuz,

ağustos aylarını yaz mevsiminde sınıflandırabiliriz.

METİN TAMAMLAMAMetinlerde boş bırakılan yer tamamlanırken istenen bölümlere parçanın anlam

bütünlüğüne uyan, kendisinden önceki veya sonraki cümlelerle uyumlu cümle

veya cümleler getirilmelidir. Metin tamamlanırken şunlara dikkat edilmelidir:

• Giriş cümlesi boş bırakılmışsa giriş cümlesi olmaya uygun cümle yazılır.

• Gelişme bölümünde boş cümle varsa giriş ve sonuç cümleleri arasında

bağlantı kuracak cümleler yazılır.

• Sonuç bölümü boş bırakılmışsa olayın akışına uygun, parçayı kapsayıcı

cümleler yazılmalıdır.

• Yazacağımız cümle parçanın kahramanı ile ilgiliyse cümle, kahramanın

karakteriyle örtüşen bir cümle olmalıdır.

Anne leylek, dört yavrusuyla birlikte yuvada oturuyordu. Biraz ötede baba

leylek, çatının üstünde, dimdik, hiç kımıldamadan duruyordu. Nöbet tutarken

tek ayağının üzerinde sessiz ve hareketsiz bekliyordu. Onu görenler,

………………… o kadar hareketsizdi.

Bu parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisi getirilirse metnin

anlam bütünlüğü sağlanmış olur?

A) birden uçacağını düşünebilirlerdi

B) tahtadan yapılmış sanabilirlerdi

C) yavrularını merak ederlerdi

D) kuşları severlerdi 2012- DPY/5

BEDEN DİLİ

Bazı durumlarda beden dilimiz, anlatmak istediklerimizi anlatır. Duygu ve

düşüncelerimizi yüzümüzle, beden duruşumuzla, el ve kolumuzla vb.

anlattığımız iletişim biçimine beden dili(vücut dili) adı verilir.

Herhangi bir şeyi açıklamak için el, kol ve başımızla yaptığımız içsel ya da iradeli

hareketlerimize jest adı verilir.

Duygularımızı, düşüncelerimizi belirtecek biçimde yüzümüzde beliren

kımıldanışlara veya hareketlere mimik adı verilir.

Konuşmalarımızda jest ve mimiklere abartmayacak şekilde yer vermeliyiz.

İnsanların beden diline bakarak onların duygu ve düşüncelerini rahatlıkla

anlayabiliriz.

SAYILARIN YAZILIŞI

Sayılar harfle de yazılabilir.

Örnek: Bin yıldan beri kimse bu topraklara uğramamış.

Sınavlarımız iki hafta sonra başlayacak.

NOT: Saat, para birimi, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda

rakam kullanılır:

17.30’da, 11.00’de, 1.500.00 lira, 25 km…

Saatler ve dakikalar metin içinde sayıyla da yazıyla da yazılabilir. Örnek: Atamız saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yumdu.

Birden fazla kelimeden oluşan sayıların her basamağı ayrı yazılır.

Örnek: beş yüz, üç yüz altmış beş, bin yedi yüz elli beş

Para ile ilgili işlemlerde, çek, senet gibi belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır.

Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: 2’şer değil ikişer; 5’er değil beşer; 100’er değil yüzer

Sayılara getirilen ekler sayıların okunuşuna göre getirilmeli.

Örnek: Yarışmada 6’ncı olduğuna sevindim.( 6’ıncı değil 6’ncı)

Örnek: sinemaya saat 3’te gideceğimizi söyledi.( 3’de değil 3’te)

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde rakamdan sonra gelen ekin yazımı yanlıştır?

A) Emek Mahallesi'nde 20'nci Sokakta oturuyoruz.B) Geçen yıl Cumhuriyet'in 70'nci yılını kutladık.C) Babam bu saati 17'nci yaş günümde almıştı.D) Bu romanın yakında 6'ncı baskısı yapılacak.

(1) Sevimli bir evdi. (2) Mavi panjurlu ve beyazdı. (3) Her yanı kapalıydı. (4) Büyük çamların gölgelediği bir evdi.Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangisinde öznel bir yargı vardır? A. 1 B. 2 C. 3 D. 4

Uçağın havada takla attığını, ters dönerek uçtuğunu, çıkardığı renkli dumanla daireler çizdiğini gören kardeşim “Bu uçak ne yapıyor?” diye soruyordu. Ben de “……. yapıyor.” dedim.Paragrafta boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A. seyahat (gezi)B. denetimC. akrobasi (cambazlık)D. İlaçlama

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinin eş seslisi yoktur? A. Buradan karşı kıyıya kadar yüz.B. Pazartesiye kadar bütün uçaklar dolu.C. Bana getirdikleri sadece bir bardak çay.D. Her akşam yarım saat kitap oku.

“Dün akşam sinemada güzel bir belgesel izledim.”Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin cevabı yoktur? A. Nerede B. NeC. Niçin D. Ne zaman

“Ağaç yaşken eğilir.” sözüne aşağıdakilerden hangisi anlamca yakındır? A. İnsanlar, küçük yaşlarda kolay yönlendirilebilir.B. Bazıları, büyüklerinden daha iyi düşünebilir.C. Başarı için akıl yetmez, çalışmak da gerekir.D. Kişinin en büyük hazinesi, zekâsıdır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir anlatım vardır? A. O, iki katlı, bahçeli bir evde yaşıyordu.B. Mahallemizde pazar, perşembe günü kurulur.C. Akşam izlediğim film çok heyecanlıydı.D. Yengemin yüzündeki yara izi çok belirgindi.

Yazarlar, söz dağarcıkları zengin olan insanlardır. Her yazar işlediği konuya ve amaca uygun kelimeleri seçer. Bunları ses ve anlam ilişkisini gözeterek ustaca kullanır. Bir ressam için renk, bir besteci için ezgi neyse, bir yazar için de kelime odur.Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A. Yazarların, kelimeleri ses ve anlam ilişkilerine göre kullandığınaB. Çok eseri olanların iyi yazar olduğunaC. Kelimelerin yazarlar için önemli olduğunaD. Yazarların kelime hazinelerinin geniş olduğuna

Aşağıdakilerin hangisinde nesnel bir yargı vardır? A.Bana göre maçı turuncu formalı takım kazanacak.B. Bana iki kutu sulu boya almışlar.C. Bana kalırsa bu tatil erken bitti.D.Bana sorarsan üstündeki kıyafetler sana çok yakışmış

Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk, biraz ışık vermek, daracık dünya mızda bulamadığımız şeyleri yaşamak için tek çare kitaplara sarılmaktır.Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi kitapların bir özelliği değildir? A. İnsanlara yol göstermeleriB. Farklı yaşamları konu edinmeleriC. Hoşça vakit geçirmeyi sağlamalarıD. Kuşaktan kuşağa aktarılmaları

1. Bunun için de iç organlarını çevreleyen koruyucu tabakadan özel bir madde salgılar.

2. Denizlerdeki midye ve istiridyelerin içlerine toz, kum, çakıl veya zararlı parazitler

girdiğinde bu canlılar durumdan rahatsız olurlar.

3. İşte bu özel salgıya sedef denir.

4. Bu yüzden midye ve istiridyeler kendilerini bu yabancı maddelere karşı korumaya

çalışır.

Numaralandırılmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense sıralama nasıl

olur?

A) 2-3-1-4

B) 2-4-1-3

C) 1-3-2-4

D) 4-1-2-3