Upload
mustafa-degerli
View
179
Download
2
Embed Size (px)
Citation preview
Liderlik Kavramı,
Teorileri ve Davranışları
|
Mustafa Değerli
2014
Mustafa Değerli – MD 1 / 16
İçerik
Liderlik Kavramı .................................................................................................................................... 2
Liderlik Teorileri ................................................................................................................................... 4
Özellikler Teorisi .................................................................................................................................. 4
Davranışsal Teoriler ............................................................................................................................. 4
Durumsallık Teorileri ........................................................................................................................... 8
Modern Teoriler ................................................................................................................................ 11
Liderlik Davranışları ........................................................................................................................... 14
Otoriter Liderlik Davranışı ................................................................................................................. 14
Hümanist Liderlik Davranışı ............................................................................................................... 14
Destekleyici Liderlik Davranışı ........................................................................................................... 14
Liberal Liderlik Davranışı .................................................................................................................... 15
Demokratik ve Katılımcı Liderlik Davranışı ........................................................................................ 15
Karizmatik Liderlik Davranışı ............................................................................................................. 15
Lider Yöneticilik Davranışı ................................................................................................................. 16
Mustafa Değerli – MD 2 / 16
Liderlik Kavramı
Liderler belirli şartlar altında bireysel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek
için izleyicilerin davranışlarını etkileyerek kendi istekleri doğrultusundaki
davranışlara yönlendirebilen kişilerdir.
Bir başka ifade ile liderler grup üyeleri tarafından hissedilen ancak açığa
kavuşmamış olan ortak düşünce ve arzuları benimsenir bir amaç biçiminde
ortaya koyan ve grup üyelerinin potansiyel güçlerini bu amaç etrafında
faaliyete geçirebilen kişilerdir.
Liderlik,
o Diğer insanlarda olmayan bir tarzın olması ve başkalarının
başaramayacağı durumlarda başarılı olabilmektir.
o Yönlendirme, enerji verme ve izleyicilerin liderin vizyonuna gönüllü
olarak bağlanma sürecidir.
o Tanımlanmış grup ve örgütsel amaçları gerçekleştirmek üzere insanları
etkileme sürecidir.
o Bir grup için amaç ve hedef belirleme ve bu amaç ve hedeflere ulaşmak
için grup üyelerini harekete geçirebilme yeteneğidir.
o Bir grup insanı belirli amaçlar etrafında toplayabilme ve bu amaçları
gerçekleştirmek için onları harekete geçirebilmedir.
o Belirli şartlar altında, belirli kişisel veya grup amaçlarını
gerçekleştirmek üzere, bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini
etkilemesi ve yönlendirmesi sürecidir.
Özetle liderlik, örgüt üyelerinin ortak amaçlarını gerçekleştirmek için,
izleyicilerin bilgi, beceri ve yetenek gibi potansiyellerini ortaya çıkararak
yönlendirme ve harekete geçirme süreci olarak tanımlanabilir.
Kimi araştırmacılar İngilizce “leader” sözcüğüne “lider” yerine “önder” şeklinde
bir karşılık kullanmayı tercih etmektedirler. Ancak “lider” şeklinde kullanım
daha fazladır.
Mustafa Değerli – MD 3 / 16
Lider veya önder, mensup olduğu grubun bireylerine yarar sağlayan değişimi
yönetmek için, sorumluluğu; sezgi, zekâ ve bilgiye dayalı karar ve
uygulamalarla taşıyan kişiye denir.
Lider, elindeki gücü kullanabilme kapasitesine bağlı olarak, çevresini
etkileyen kişidir. Gerektiğinde aldığı zor kararların ve sonuçlarının ardında
durmasını bilir.
Temel yaklaşım olarak, lider
o Çevresinde bulunan bireyleri hitabet gücü, sahip olduğu bilgi ve
vizyonu ile etkileyip, sürükleyen bir yapıya sahiptir.
o İnsanları dinler ve anlamak için özel çaba sarf eder.
o Çevresindeki herkesin en iyi yanlarını geliştirmelerine olanak
sağlayacak olumlu değişim ve sürekli öğrenme ortamları sağlar.
Lider, sahip olduğu güçlü sosyal değerler sayesinde çevresinde yarattığı
“karizma” sahip olduğu örnek kişilik ve tutarlı davranışları, diğer insanlar için
etkin bir rol modeli olmasına yol açar.
Lider doğru işleri yapar. İşleri doğru yapanlar ise liderin takipçileridir.
Liderlik/önderlik kavramında öne çıkan dört temel husus vardır:
o Bir aktivite veya süreçtir.
o Örnek davranış ve ikna etmeyi içerir.
o Önder/lider ve takipçi/izleyici olmak üzere iki taraftan oluşur.
o Kişilerin katılımı, grup içi uyumun sağlanması, örgüt kültürünün
gelişmesi ve amaçlara ulaşma çabası sonuçlarını doğurur.
Referanslar:
Koç, H. ve Topaloğlu, M. (2012). İşletmeciler için Yönetim Bilimi (2. Baskı). Ankara-
Türkiye: Seçkin Yayıncılık. ISBN: 975-02-1942-9
Liderlik. Wiki. 03 Nisan 2014, http://tr.wikipedia.org/wiki/Liderlik
Yönetici ve Lider. Metin İçtem. 03 Nisan 2014,
Sökmen, A. (2010). Yönetim ve Organizasyon. Ankara-Türkiye: Detay Yayıncılık.
ISBN: 978-605-5681-79-1
Mustafa Değerli – MD 4 / 16
Liderlik Teorileri
Özellikler Teorisi
Liderlikle ilgili olarak ilk geliştirilen yaklaşımdır. Bu teori “lider” değişkenini
esas almaktadır. Belirli bir grup içinde bir kişinin lider olarak belirmesi (kabul
edilmesi) ve grubu yönetmesinin nedeni bu kişinin sahip olduğu özelliklerdir.
Bu teoriye göre lider fiziksel ve kişilik özellikleri açısından izleyicilerden
farklıdır.
Liderlerin hangi açılardan izleyicilerden farklı olduğunu açıklayabilmek için
birçok araştırma yapılmış ve örnek olarak verilen şu özellikler üzerinde
durulmuştur: Yaş, güzel konuşma yeteneği, dürüstlük, boy, zekâ, samimiyet,
cinsiyet, bilgi, doğruluk, ırk, kişiler arasındaki ilişki, açık sözlülük, yakışıklılık,
iletişim kurma yeteneği, kendine güven, başkalarına güven, inisiyatif sahibi
olma, hissel olgunluk, kararlılık ve iş başarma yeteneği.
Liderlik sürecini sadece “lider” değişkeni olarak ele alan bu teori eleştirilere
uğramıştır. Yapılan araştırmalarda bazen etkin liderlerin aynı özellikleri
taşımadığı belirlenmiş; bazen grup üyeleri (izleyiciler) arasında liderin
özelliklerinden daha fazlasına sahip olanlar bulunduğu hâlde bunların lider
olarak ortaya çıkmadıkları gözlenmiştir. Bu sonuçlar, liderlik sürecinin tam
olarak anlaşılabilmesi için başka değişkenlere de bakılmasını zorunlu
kılmıştır.
Davranışsal Teoriler
Liderlik sürecini açıklamaya çalışan bu teorinin ana fikri, liderleri başarılı ve
etkin yapan hususun, liderin özelliklerinden çok, liderin liderlik yaparken
gösterdiği davranışlar olduğudur. Liderin astlarıyla iletişim şekli, yetki
devredip devretmemesi, planlama ve kontrol şekli, amaçları belirleme şekli vs.
gibi davranışlar liderin etkinliğini belirleyen önemli faktörler olarak ele
alınmıştır.
Mustafa Değerli – MD 5 / 16
Ohio State Üniversitesi Liderlik Çalışmaları: Davranışsal liderlik teorisinin
gelişmesine büyük katkıda bulunan çalışmalardan birisi 1945’te başlayan
Ohio State Üniversitesi liderlik çalışmasıdır. Bu çalışmanın amacı liderin nasıl
tanımlandığını tespit etmek olmuştur. Daha sonra bu tanımlar faktör analizine
tabi tutulmuş ve liderlik sürecini ve lideri açıklayan faktörler belirlenmeye
çalışılmıştır. Bunu gerçekleştirebilmek için Lider Davranışı Tanımlama Soru
Karnesi başlıklı ve liderlerin davranışını esas alan bir araç kullanılmıştır.
Ohio State Üniversitesi Liderlik Çalışmaları sonucunda iki önemli bağımsız
değişkenin önemli rol oynadıkları belirlenmiştir:
o Kişiyi dikkate alma faktörü, liderin izleyicileri üzerinde güven ve saygı
yaratması, onlarla dostluk ve arkadaşlık geliştirmesi yönündeki
davranışlarını ifade etmektedir. Bu faktör, liderin davranışlarında
izleyicilerine ağırlık vermesini göstermektedir.
o İnisiyatif (veya işe ağırlık verme) faktörü ise, liderin, gerçekleştirilmek
istenen amaçla ilgili işin zamanında tamamlanması için amaç
belirleme, grup üyelerini organize etme, iletişim sistemini belirleme, iş
ile ilgili süreleri belirleme ve bu doğrultuda talimatlar verme
yönündeki, davranışını ifade etmektir.
Ohio State Üniversitesi Liderlik Çalışmaları esas bulguları şunlardır:
o Liderin kişiyi dikkate alan davranışları arttıkça personel devir hızı ve
devamsızlığı azalmaktadır.
o Liderin inisiyatifi esas alan davranışları arttıkça grup üyelerinin
performansı artmaktadır.
Ohio State Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalar sonucunda, eğer lider işgören
merkezli, katılımcı ise, işgörenlerin şikâyetleri ve işgücü devri oranlarının en
düşük, iş tatminin en yüzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Eğer lider iş merkezli,
yapığı harekete geçiren bir liderse, aynı konularda daha başarısız
bulunmuştur. Bu nedenle en etkili liderler işgören merkezli, katılımcı
(demokratik) olanlardır.
Michigan Üniversitesi Liderlik Çalışmaları: 1947 civarında Rensis Likert’in
yönetiminde yapılan bir seri çalışmadır. Bu çalışmalarda verimlilik, iş tatmini,
Mustafa Değerli – MD 6 / 16
personel devir hızı, şikayetler, devamsızlık, maliyet ve motivasyon gibi
kriterler kullanılmıştır. Ohio State Üniversitesi çalışmalarında olduğu gibi, iki
faktör etrafında toplandığı görülmüştür; kişiye yönelik davranış ve yönelik
davranış.
Michigan Üniversitesi Liderlik Çalışmaları’na göre işe yönelik lider, grup
üyelerinin (izleyicilerin) önceden belirlenen ilke ve yöntemlere göre çalışıp
çalışmadıklarını yakından kontrol eden, büyük ölçüde cezalandırma ve
mevkisine dayanan resmi otoritesini kullanan bir davranış gösterir. Buna
karşılık kişiye yönelik lider, yetki devrini esas alan, grup üyelerinin tatminini
artıracak çalışma koşullarının geliştirilmesi doğrultusunda çalışan ve
izleyicilerin kişisel gelişme ve ilerlemeleri ile yakından ilgilenen bir davranış
gösterir.
Michigan Üniversitesi Liderlik Çalışmaları’nın ulaştığı genel sonuç kişiye
yönelik bir liderlik davranışının daha etkin olduğudur. Teorinin ağırlık
noktasını liderlerin izleyicilerine karşı nasıl davrandıkları (hareket ettikleri)
olmuştur. Ancak bu teorilerle ilgili olarak da, kullanılan kavramların
basitleştirildiği ve genellemelere gidildiği noktasından, kullanılan
metodolojinin geçerliliğine kadar değişen eleştiriler yapılmıştır.
Blake ve Mouton’un Yönetim Tarzı Ölçeği: Büyük ölçüde örgüt geliştirme ile
ilgili eğitim programlarında kullanılan bu model, liderlerin davranırken ağırlık
verdikleri faktörleri iki grupta toplamıştır. Bunlar üretime yönelik olma ve
kişiler arası ilişkilere yönelik boyutlarıdır. Ayrıca her boyut da bu faktörlerle
ilgili dereceleri gösteren 9 bölüme ayrılmıştır. Bunun sonucu olarak bir matris
elde edilmiştir.
Blake ve Mouton’un Yönetim Tarzı Ölçeği’nde, yatay eksen üretime yönelik
olma, dikey eksen kişiler arası ilişkilere yönelik olma baz alınacak olursa 9,1
tipi bir yönetici üretime ve işe son derece önem veren, fakat kişiye önem
vermeyen bir tipi ifade eder. 1,9 tipi bir yöneticinin önem verdiği ve duyarlı
olduğu konu ise astların hisleri ve memnun olmalarıdır. 5,5 tipi ise hem
üretime hem de kişilere ortalama ölçüde ağırlık veren bir lider tipini ifade
eder.
Blake ve Mouton’un Yönetim Tarzı Ölçeği’nin en önemli yararı yöneticiler ve
liderlerle gösterdikleri davranışı kavramsallaştırma imkânı vermesidir. Ancak
Mustafa Değerli – MD 7 / 16
uygulamalı araştırmaların bu modeli fazla desteklememesi, onu araştırmacılar
ve teorisyenler nezdinde tartışmalı hâle getirmiştir.
McGregor’un X ve Y Teorileri: McGregor’a göre yöneticilerin davranışlarını
belirleyen en önemli faktörlerden birisi onların insan davranışı hakkındaki
varsayımlarıdır. McGregor’a göre, bu varsayımlar birbirine zıt görüşleri içeren
iki grupta toplanabilir ve X teorisi ve Y teorisi olarak adlandırılabilir.
McGregor’un X ve Y Teorileri’nde, X teorisi şu varsayımları içermektedir:
o Ortalama bir insan çalışmayı sevmez ve işten mümkün olduğu kadar
kaçmaya çalışır.
o Ortalama bir insan sorumluluk yüklenmek istemez, fazla istekli
değildir ve güvenceyi her şeye tercih eder.
o Bu özellikleri dolayısıyla insanları çalıştırmak için onları zorlamalı,
yakından kontrol etmeli ve amaçları gerçekleştirmeleri için
cezalandırılmalıdır.
McGregor’un X ve Y Teorileri’nde, Y teorisi varsayımları şunlardır:
o Kişi için iş, oyun ve dinlenme kadar tabiidir.
o Kişi doğuştan tembel değildir. Onu bu hale getiren tecrübeleridir.
o Kişi belirlediği amaç doğrultusunda kendi kendini kontrol ederek
çalışır.
o Her insanın potansiyeli vardır. Uygun şartlar altında kişi bunları
geliştirir ve daha fazla sorumluluk yüklenmeyi öğrenir.
o Dolayısıyla yöneticinin yapması gereken uygun bir ortam yaratmak
suretiyle insanın kendini geliştirmesini ve sahip olduğu enerjiyi
amaçları doğrultusunda kullanmasını sağlamaktır.
McGregor’un X ve Y Teorileri’nde, X teorisi inancındaki liderler daha çok
otoriter ve mücadeleci bir davranış gösterirken; Y teorisinin varsayımlarını
benimseyenler daha çok demokratik ve katılımcı bir davranış gösterecektir.
Mustafa Değerli – MD 8 / 16
Likert liderlik biçimlerinde dörtlü bir sınıflandırma kullanmaktadır. Sistem 1
(otoriter lider) adını verdiği sınıflandırma, tamamen otoriter liderlik biçimini
kapsar. Sistem 2 (babacan lider) de yöneticiler astlarına işlerini nasıl
yapacakları konusunda biraz esneklik tanımaktadır. Ancak bu esnekliğin
önceden belirlenmiş sınırları vardır. Bu lider tipi, esas olarak otokratik olup,
liderliğinde uzaktan denetim söz konusudur. Sistem 3 (astlara danışan lider)
de yöneticiler, örgüt ve grup amaçları konusunda, görevleri nasıl yerine
getireceklerine karar vermiş olan astlarla karşılıklı konuşarak tartışırlar.
Sistem 4 (katılımcı lider)’te ise, bütün grup üyelerinin görüşü, son karardan
önce dikkate alınır. Liderde kendi çalışmalarını kendileri denetleyen ve
değerlendiren astlar arasında açık iletişim vardır.
Likert, çeşitli endüstri ve ticari örgütlerde verimlilik, işe devamsızlık, personel
devri, çıktı kalitesi gibi göstergeler üzerinde veriler toplayarak, işgören
merkezli, sistem 4 liderlik biçiminin daha etkili olduğu saptanmıştır.
Likert’in araştırmaları, verimliliği yüksek grupların Sistem 3 ve Sistem 4 tipi
bir yönetim altında olduklarını; verimliliği düşük grupların ise Sistem1 ve
Sistem 2 tipi bir yönetim altında olduklarını göstermiştir.
Durumsallık Teorileri
Liderlik eşitliğinin üçüncü değişkeni “koşullar” değişkenidir. Durumsallık
teorileri liderlik olayının oluştuğu koşullara ağırlık veren teoridir. Bu teorilerin
genel varsayımı değişik koşulların (durumların) değişik liderlik tarzları
gerektirdiğidir.
Durumsallık kuramları liderlik biçiminin, özel bir durumun gereklerine göre
biçimlenmesi ve çeşitlenmesi gerektiğini. Bu nedenle tek bir yaklaşımın bütün
koşullar için geçerli olmayacağını belirtir. Liderler davranışlarını, değişen
koşullara göre ayarlamalıdır. Otokratik biçimler hızlı ve popüler olmayan
kararlara gereksinim varsa uygundur fakat bu arada katılımın yararları
kaybolur. Demokratik biçimler, astların güdülenmesini ve iş sargınlığını
artırır. Bu liderlik durumda, verilmiş kararlara genel olarak uyum ve ne
yapılması gerektiği konusunda bir fikir birliği vardır. Ancak kararlar, katkıda
bulunacak deneyim ve uzman bilginin yokluğundan dolayı başarısız olabilir.
Böylece farklı çalışma durumları, farklı liderlik biçimleri gerektirir. Kuramın
Mustafa Değerli – MD 9 / 16
savunucularına göre yönetimin rolü, liderler ile durumlar arasında eleştirmeyi
sağlamaktadır. Lider, çeşitli durumların gereklerine dikkat ederek liderlik
biçimini yeniden oluşturmalıdır.
Durumsallık teorisi en uygun liderlik davranışının koşullara ve durumlara göre
değişeceğini söylemektedir.
Fiedler, liderin ortaya çıktığı durumlar üzerinde kurduğu modelinde, lider ve
grup arasındaki ilişkiler, grubun liderin yeteneklerine güven derecesi, astların
yaptıkları işin doğası (zor, çeşitli, tekdüze vb.) ve lidere ne derecede otorite
verildiği gibi etmenler üzerinde durmaktadır. Kuram liderlik biçimleri ile
durumun istekleri arasında eleştirme yapılması ve uyumun sağlanması
durumunda grup etkinliğinin artacağını varsaymaktadır.
Fiedler’e göre, liderlerin davranışlarının etkinliğini belirleyen üç önemli
durumsal değişken vardır. Bunlar: lider ile izleyiciler arasındaki ilişkiler,
başarılacak işin niteliği ve liderin mevkiye dayanan otoritesinin derecesi.
Fiedler’e göre liderin göstereceği davranışın etkinliği farklı durumlara göre
farklı olacaktır. En olumlu ve en olumsuz sayılan durumlarda işe yönelik
liderlik davranışını etkin ve uygun iken, nispeten olumlu ve nispeten olumsuz
durumlarda kişiye yönelik liderlik davranışı uygun ve etkin olacaktır.
En olumlu ve en olumsuz ortamlarda neden işe yönelik liderlik davranışının
etkin olduğunu Fiedler şöyle açıklamaktadır. “… en olumlu durumda grup
yönetilmeye hazırdır ve liderin ne yapılması gerektiğini söylemesini
beklemektedir …”; “… en olumsuz durumlarda ise, liderin kişiye yönelik bir
davranış göstermesi hiç sonuç alamaması ile sonuçlanacaktır. Bu nedenle
doğrudan yapılacak işe ağırlık veren bir davranış göstermesi kendisini daha
başarılı yapacaktır…'
Amaç-Yol Teorisi: Robert House ve Martin Evans tarafından geliştirilen bu
teori büyük ölçüde motivasyon konusundaki bekleyiş teorisine
dayanmaktadır. Bu teoriye göre bir insanın davranışlarını etkileyen iki faktör
vardır: kişinin belirli davranışların belirli sonuçlara ulaştıracağı konusundaki
inancı ve bu sonuçlara kişinin verdiği değer.
Mustafa Değerli – MD 10 / 16
Amaç-Yol Teorisi’nde, liderin en önemli işi, izleyiciler için önemli sayılacak
amaçlar belirlemek ve izleyicilerin bu amaçları gerçekleştirecekleri yolu
bulmalarına yardım etmektir.
Amaç-Yol Teorisi’nin temeli, güdüleme kuramlarından beklenti kuramına
dayanır. Amaç-yol kavramı, liderin astların hem işle ilgili, hem de bireysel
amaçlarla ve bu iki amaç kümesi arasında bulunan yol ya da bağlarla ilgili
algıları üzerindeki etkisini açıklamaya çalışır. Yani bu kurama göre, lider
astlarını ödüllere götüren yol, kaynak olarak görülür. Kuram, liderin ana
işlevinin işin ortaya çıkarılmasındaki etkisi olduğu gibi, davranışlarını da
mevcut duruma göre ayarlaması olduğunu varsayar.
Amaç-Yol Teorisi, esas itibariyle, liderin gösterdiği davranışın astların
motivasyonu, tatmini ve performansları üzerindeki etkisini açıklamaya
çalışmaktadır.
Amaç-Yol Teorisi’ne göre lider dört liderlik davranışının birini gösterebilir.
Bunlar: otoriter liderlik, destekleyici liderlik, katılımcı liderlik ve başarıya
yönelik liderlik.
Amaç-Yol Teorisi’nde davranışların uygunluğu şu durumsallık faktörleri
tarafından etkilenecektir: izleyicilerin kişisel özellikleri, izleyicilerin üzerindeki
zaman ve çevre baskısı ve işin niteliği.
Hershey-Blanchard'ın Astların Olgunluğu Modeli: Liderlik konusunda belirli
bir davranış biçiminin uygunluğunu etkileyen ana etmenin astların
“olgunluğu” olduğunu ileri süren model, olgunluk kavramını iş görenlerin
çalışma deneyimleri, yetenek düzeyleri ve sorumluluk alma konusundaki
isteklilikleri anlamında kullanmaktadır. Hershey ve Blanchard, dört tip liderlik
davranışı belirlemiştir: emreden (anlatıcı) liderlik biçimi, ikna edici liderlik
biçimi, katılımcı liderlik biçimi ve temsil edici liderlik biçimi.
Vroom ve Yetton katılımcı karar vermeyle ilgili beş düzey tanımlamaktadır. En
otokratik liderlikten, en katılımcı liderliğe kadar bu beş düzey şu şekilde
sıralanmaktadır:
o Otoriter Lider 1: Lider, kendisine verilen uygun bilgileri kullanarak,
sorunu çözer ya da kararı verir.
Mustafa Değerli – MD 11 / 16
o Otoriter Lider 2: Lider, gerekli bilgileri astlarından alarak, sorunun
çözümüne kendisi karar verir. Astların oynadığı rol, kararın verilmesi
için gereken bilgiyi sunmaktır.
o Danışan Lider 1: Lider sorunu, astları bir grup olarak bir araya
toplamaksızın, konuyla ilgili fikirlerini alarak bireysel olarak paylaşır.
Sonra astların etkisini yansıtsın ya da yansıtmasın, kararı kendisi verir.
o Danışan Lider 2: Lider sorunu, bir grup olarak astlarıyla paylaşır onların
toplu fikirlerini öğrenir. Sonra astların etkisini yansıtsın ya da
yansıtmasın kararı kendisi verir.
o Katılımcı Lider: Lider sorunu bir grup olarak astlarıyla paylaşır. Burada
liderin rolü başkanlık yapmaktır. Lider kendi çözümünü ya da önerisini
kabul etmesi için gruba baskıda bulunmaz. Amaç grubun da
desteklediği en uygun çözüme ulaşmaktır.
Reddin’in Üç Boyutlu Liderlik Modeli: Ohio liderlik modelinden etkilenen
Reddin, liderlik konusunda iki boyut üzerinde önce dört temel yaklaşım
saptamıştır. İlgili, kopuk (ilgisiz), bütünleşmiş ve adamış olarak adlandırdığı
bu iki boyutlu dört ana tip liderliğe, daha sonra her zaman ve her yerde
bulunmayacakları gerekçesiyle üçüncü bir boyut eklemiştir. Etkililik boyutuyla
kastedilen, liderlik görevinin başarılma derecesidir. Böylece, liderlik
modellerinin durum gerekliğine uygunluğunu gösteren, dördü etkili, dördü
etkisiz, sekiz liderlik biçimi oluşturmuştur. Duruma uygunluk boyutuyla, her
bir bileşim etkili ve etkisiz sonuçlar doğurmaktadır. Kısaca etkili lider,
durumla uyumlu olabilen liderdir ve etkililik derecesi, liderin davranışından
değil, durumdan kaynaklanmaktadır.
Modern Teoriler
Etkileşimci Liderlik: İzleyiciler liderin ödül ve övgüleriyle motive olurlar ve
uyarı ve tehdit gibi önlemlerle disiplin sağlanır. İzleyiciler amaçları
gerçekleştirme durumlarına göre ödüllendirilir, amaçlardan uzaklaşma
durumlarına göre cezalandırılırlar.
Etkileşimci liderler, çalışanların geçmişten süregelen faaliyetlerini daha etkin
ve verimli kılmak veya iyileştirmek suretiyle iş yapma ve yaptırma yolunu
Mustafa Değerli – MD 12 / 16
seçmektedirler. Bu yaklaşımı benimseyen liderler, yetkilerini çalışanları
ödüllendirmek, daha çok çaba göstermeleri için para ve statü vermek
biçiminde kullanırlar. Etkileşimci lider çalışanlar ve lider arasındaki ilişki
üzerine yoğunlaşmıştır. Gelenekçi bir yapıya sahip olan etkileşimci liderlere
göre çalışanlar kendilerinden beklenilen kadarını yaparlar. Lider karşılıklı
bağlılıkla, çalışanlara istediklerini verdiği sürece başarı bekler. Etkileşimci
lider hedeflere ulaştırmak için daha pratik davranır. Sorunlara zamanında
müdahale ederler.
Etkileşimci liderlik davranışı dört yaklaşımdan oluşmaktadır. Ödüle bağlılık
yaklaşımı liderin belirlediği performans seviyesine ulaştığı zaman izleyenlerini
ödüllendirmesidir. İstisnalarla yönetim yaklaşımında ise lider işler yolunda
gitmediği zaman duruma müdahale eder. Bu boyut aktif ve pasif olarak ikiye
ayrılır. Pasif lider, performans hedefinden sapmalar oluştuğunda duruma
müdahale eder. Aktif lider ise önceden belirlenmiş rutinlere uymama eğilimi
ortaya çıktığında harekete geçer. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler
yaklaşımında ise sorumluluktan vazgeçilir ve karar almaktan kaçınılır.
Dönüşümcü Liderlik: Dönüşümcü liderlik anlayışına göre, lider izleyicilerin
ihtiyaçlarını, değer yargılarını değiştiren kişidir. Dönüşümcü lider
organizasyonları, değişim ve yenilenmeyi gerçekleştirerek üstün performansa
ulaştıran kişidir. Bu da liderin vizyon sahibi olması ve vizyonu izleyicilere
kabul ettirmesi ile mümkündür. Yani vizyon örgütsel yaşamı anlamlı hale
getirir, çalışanların heyecanını körükler.
Dönüşümsel liderlik biçiminde lider, karizma, geleceği görmek, empati
yapabilmek gibi özelliklere sahiptir. Bir karizmatik lider, grup üyelerince
olağanüstü özellikleri olduğu şeklinde algılanır. Liderin grup üyelerinde
yarattığı sadakat ve heves onların esin yeteneğini geliştirir. Lider davranışı,
astlar için bir örnek oluşturur. İzleyicilerin kendilerini adama düzeylerini
yükseltir. İşlerin devamlılığına önem veren geleneksel liderler, geçmişle
bugünü bağdaştırarak, geçmişteki olumlu ve yararlı gelenekleri sürdürmek,
bunları gelecekteki nesillere bırakmak açısından katkıda bulunurken,
dönüşümsel liderler, bugün ile geleceği bağdaştırmaya çalışıp, yenilikçi ve
yaratıcı etkinlikleri özendirerek, grup ve örgüt başarısını artırıcı bir rol
oynarlar.
Mustafa Değerli – MD 13 / 16
Modern liderlik teorileri incelendiğinde, dönüşümcü liderliğin etkileşimci
liderliğe göre daha iyi ve önde olduğu görülmektedir. Ancak bu iki yaklaşım
birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Bu nedenle ideal liderle hem etkileşimci hem
de dönüşümcü karakter sergilerler.
Referanslar:
Koç, H. ve Topaloğlu, M. (2012). İşletmeciler için Yönetim Bilimi (2. Baskı). Ankara-
Türkiye: Seçkin Yayıncılık. ISBN: 975-02-1942-9
Sökmen, A. (2010). Yönetim ve Organizasyon. Ankara-Türkiye: Detay Yayıncılık.
ISBN: 978-605-5681-79-1
Yönetici Kavramındaki Değişiklikler - Yöneticilik ve Liderlik. Hatice Özutku. 03 Nisan
2014,
Mustafa Değerli – MD 14 / 16
Liderlik Davranışları
Otoriter Liderlik Davranışı
Otoriter/otokratik liderler esasında izleyicileri/takipçileri yönetim dışında
tutarlar.
Otoriter lider, emir veren, “her şeyi ben bilirim.” diyen lider türüdür. Tek karar
alıcı liderdir ve bilgi akışı yukarıdan aşağıya doğrudur.
İzleyiciler sadece liderden aldıkları buyrukları yerine getiriler.
Otokratik liderler baskıcı ve saldırgan kişilik sergilerler.
Ortaya çıkan başarı veya başarısızlıktan tamamen lider sorumlu tutulur.
Dolayısıyla sonuçlara göre bu liderler ya kahraman ya da hain ilan edilirler.
Hümanist Liderlik Davranışı
Hümanist liderler babacan davranış sergilerler ve korumacı bir yaklaşım
güderler.
Genellikle kendi fikirlerini uygularlar fakat zaman zaman orta kısımlardan
bilgi alırlar.
Ödül sistemine çoğunlukla başvurulur ve ceza sistemi neredeyse kullanılmaz.
İnsana aşırı derecede önem verilir ve üretim çoğunlukla ikinci plana itilir.
Destekleyici Liderlik Davranışı
Bu türden liderler izleyici/takipçilerin ihtiyaçlarına ve isteklerine önem
verirler.
Herkese eşit şekilde davranırlar ve diyaloga açıktırlar.
Grup üyelerinin girdilerini alarak lider kendi karar verir.
Bilgi akışı hem aşağıdan yukarıya hem de yukarıdan aşağıyadır.
Mustafa Değerli – MD 15 / 16
Liberal Liderlik Davranışı
Otoriter/otokratik liderlerin tam tersi şekilde davranırlar.
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler ve tam serbesti düsturunu esas alırlar.
Liderler ve izleyiciler arasındaki etkileşim ve işbirliği en üst seviyededir.
Her üyenin bireysel eğilim ve yaratıcılığını harekete geçirir.
Liderin esas görevi kaynak sağlamak ve kolaylaştırıcı rolü oynamaktır.
Lider ancak kendisine görüş sorulduğunda ifadede bulunur fakat bu ifadeleri
emir veya buyruk olarak dikkate alınmaz.
Demokratik ve Katılımcı Liderlik Davranışı
İzleyicilerin değerli ve önemli olduklarını kabul edip onları karar alma
sisteminin etkin bir paydaşı yaparlar.
Grup üyeleri çoğunlukla kararları benimserler ve kararları uygulama ve
amaçlara ulaşmada motivedirler.
Lider ve izleyiciler başarı veya başarısızlığın ortağıdırlar.
Takım çalışması esastır.
Karizmatik Liderlik Davranışı
Dönüşümcü liderlik teorisinin ürünüdür.
Karizmatik liderler izleyicileri kişisel yetenek ve özellikleri ile derinden
etkilerler.
İzleyiciler lideri olağanüstü olarak konumlandırırlar ve ona koşulsuz itaat
ederler.
Bu türden liderler izleyicilere değer verirler.
Mustafa Değerli – MD 16 / 16
Lider Yöneticilik Davranışı
Lider yöneticiler bir örgütün faaliyetlerini başkaları adına yürütseler de, bir
liderde bulunması gereken yetenek ve öngörüye sahip, önceden belirlenen
veya kendi belirledikleri amaçlar ve hedefler doğrultusunda örgüt üyelerini
etkileyen ve davranışa sevk edebilen kişilerdir.
Lider yöneticilik öğrenilebilen fakat hem bilimsel hem de sanatsal yönü olan
bir olgudur.
Bireysel akıl yerine ortak akıl, birey yerine takım, emir yerine koçluk,
yöneticilik yerine liderlik, sonuç odaklılık yerine hem süreç hem de sonuç
odaklılık ve çok çalışmak yerine akıllı çalışmak, lider yöneticiliği diğerlerinden
farklılaştıran karakteristiklerdir.
Lider yöneticiler, vizyon oluşturabilmek ve yaşatabilmek, arzulanan gerçeğin
ve hedefin fotoğrafını çekebilmek, amaç ve hedeflerin görünürlüğünü ve
ulaşılırlığını sağlayabilmek yetkinliğine ve yeterliğine sahip kişilerdir.
Referanslar:
Koç, H. ve Topaloğlu, M. (2012). İşletmeciler için Yönetim Bilimi (2. Baskı). Ankara-
Türkiye: Seçkin Yayıncılık. ISBN: 975-02-1942-9
Özkalp, E., Arıcı, H., Bayraktar, R., Aydın, O., Erkal, B. ve Uzunöz, A. (2004). Davranış
Bilimlerine Giriş. Eskişehir-Türkiye: Anadolu Üniversitesi. ISBN: 975-06-0095-
9 (http://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/SOS107U.pdf)
Sökmen, A. (2010). Yönetim ve Organizasyon. Ankara-Türkiye: Detay Yayıncılık.
ISBN: 978-605-5681-79-1