Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
:ı
ZORUNLU BIR AÇIKLAMA EKIM -1982
www.ars
ivaku
rd.o
rg
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ZORUNLU BİR AÇIKLAMA
" 1 D6vrimcilerin en büyük H~etmenleri, en iyi B!retmenl~ri beklenmedik bE:lalardır, 1 Ancak, 1 bekl.enmedik belalar'ın e;tin ışıib,na çı
~ardığı sorun:arın değişik yönleri ve aralarındaki bağıntılar görülebilir, izlenen yöntem ve politikanın kend~ deneyimlerinden gerekli dersler çıkarılabilir ve radikal mudahalelerde bulunulabilirse anılan belalardan, onların ö~eticili~inden gereği gibi yararlanılabilir,"(a '~-ıç,)
Kürdistan ve ~ürkiye devrimci demokratik güçlerinin faşizm. 1:-t·lası ka:cşısıuda yenilgiye uÇadı~. tartışma götürmez bir gerçektir,· Y~o.na, na1klarımızın ensesinde boza p1 şiren ·generallerin-emperyalist garici te~~lleri~ desteğinde- faşist dlktatö~lüğü kurumlaştırma dotrultuf;ı.n,(.;-~-,.;::1. yoğun çabalarını. karş:uı sıyasal organizasyonlaırın bu ye ~ilgınin ~-Jjektif ve subjektif naden:erini yüreklice irdelemeye yana~ madıkls=~ da bir başka ge~~ekti~.v~ ne kaybedil&ü süreç bakımından UzüciW.ür,
Kürdistan'lı ve Türkiye'11 devrimci siyasal örgütlenmeler Marxsizm-Lenin:..zme, ulusal ve sor.val. kı.ôrtuluş mUcadelelerinin zengll: deneyimlerine, k&ndj tabanlarına, i;~i &:~~fı ve emekçi halk yığ~arına karşı olan soruıi!lUlukları gere~i, faşizm illetinin gün ışı~a
çıkardığı so:."UUıların dayattığ:ı. sonüax_ açık yüreklilikle yanıtla!ı!ak vg geçmiş dö~emin acı deneylerinde~ ~erekli dereleri çıkarmak zo~ınd~ dır,Kürdis~aı ve Türkiye devrimin!~ 6~Unde ~~l~an e~g6:ıerin bir bir aş:.lıe.sı, d.;vr5'1lcl siyasal örgütlerlı var olan sorunlarını çözUmlı:.ye'li!lmeai, k~ .. ı c:·. g'.iç ve eylem birlikle:•inin sağlanabilmesi de bir bakıuıa ·oJuna bf-.T .-.dır, iliger bir dayls':.e, devrimci siyasal güçlerin faşizm güçleri karşısında ileri mev~iler kazanabilmesi, iktidara kalıcı adımlarla ~Jyebilmesi, temel te~~~c tesbitlerinı, örgütsel yapı ~e işleyişlerini geç~iş dönemin deneyimleri ışığında değerlendirmele~~·; u~anılan yenilginin temel nedenlerini bUtUn boyutlarıyla açıklığa ~ vuşturmalarına ve hatalarının temelinde kendilerini, tabanlarını ve sonra da geniş emekçi yığınları eğitmalerine ve de yönlendirmelerine
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ba~lıdır. Aksi halde,"alçak iniş"lerle, geçmişe sünger çekmeye <;alış
makla, "benim dediğim dediktir" diyerek gazel okumakla, yaşanan koşu,!
ların yarattığı güçlüklerden yararlanarak adam yemeye çalışmakla vede
açık tartışmaya kilit vurmakla arpa boyu mesafe alınamaz. Ve de bu a
maçla yapılan "toplantılar","konferanslar", "Kongreler" yaşanan so~
lara gerçekçi çözümler getiremez. Diger taraftan, azgın gerici terörün toplumun her kesitinde
kendini hissetirdiği, yığınları, ilerici devrimci siyasal örgütleri Q
lumsuz yönde etkilediği bir dönemi yaşadığımız gerçektir. Ancak, yaş~
nan sorunlan bu dönemin UrünU değil, geçmişin objektif ve subjektif
koşullarının bünyesinde geliştirdiği sorunlardır. Faşizm, sadece bu
sorunları daha bir gUn ışığına çıkarmış ve ağırlaştırmıştır.·
Bu nedenle, Kürdistan'lı ve ~tirkiye 1 li devrimci siyasal ör
gütlerdeki bölünmeler!, şu ya da bu ölçülerdeki bunalımları, farklı
sorunları salt bu dönemin özgül koşullarıyla izah etmek mümkün değil
dir~ÇünkU, Kürdistan ve '11Urkiye toplumları da sınıflardan oluşuyor. Ve
farklı sınıf ve katmanlar mevcut siyasal örgütlenmelere de yansımış
tır.Ayrıca bu yansımlllar, faşizm karşısında topyekün uğran:ılan yenil
gi, bu yenilginin sergilediği sonuçlara farklı yaklaşım anlayışlarını
da yapısında geliştirmek durumundadır~' Bu diyalektik bir olgudur.Dol~
yısıyla, yenilgi nedenlerinin tesbiti, onlarden gerekli derslerin çı
karılması ve somut koşullara uygun mücadele perspektiflerinin.gelişti
rilmesi bakımından bu anlayışların çatışması da kaçınılmazdır~·
Gerek tek tek siyasal örgütler, gerekse Kürdistan ve '11tirki
ye devriminin geleceği açısından meseleye bakıldığında, var olan so
runların ve engellerin aşılması elbette mümkündtir.Fakat bu sanıldığı
kadar da kolay olmayacaktır.Zira, bu yenilgiye ve geçirilen zaman bi
rimine rağmen devrimci güçler,geçmişin acı deneylerindeu yararlanma
doğrultusunda ciddi adımlar atamamıştır ya da atmak istemiyor.Devrim
ci siyasal örgütlerdeki kaynaşmalar da bir yönüyle bunu gösteriyor.
önümüzdeki dönemde saflar netleştikçe, bu mücadele sertleşecektir.İç
mücadeleler sertleştikçe, sıtatükoyu.korumak isteyenler, suyun başı
nı tutanlar daha bir hırçınlaşacaktır. Fakat hırçınlıklar, faşizmin
yarattığı zor koşulların silah olarak kullanılması, değişik türden bi
zens oyunları sırıtan gerçekleri uzun vadede örtbas edemiyecektir.Ve
de yaşanılan sürecin öğreticiliğinden, eğiticiliğinden yararlanarak
kalıcı adımlarla iktidara yürüme yolunda en zor koşullara,mücadelenin
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ı
aeımasızlı~ına, hertUrlU tertip ve komplolara karşı s~a •sol'a sapın,! dan direnebilen, cesur, fedakar ve tarihsel s'lireein dayattı~ı görevl~ ri ödüns'lizce yerine"getirmekte kararlı Leninist kadroları tUketemeyeeektir. ~am tersine, belirli bir s'lireçte, stat'likocuları, suyun başını tutan oportUniat ögeleri ve onların anlayışlarını mahkum edecektir.
Bu genel çerçeve içinde,kendi gerçe~imizi açık yüreklilikle de~erlendirmek, bizi bu noktaya getiren oportünist örgUtsel çalışma anlayışını tesbit etmek, geçmişin acı deneylerinden gerekli dersleri çıkararak b'lirokratik anlayışı mahkum etmek ve Ulkemiz şartlarında yeni dönem koşullarına uygun mücadele yöntemlerini geliştirmek tarihsel bir görevdir. İşte TKSP Merkez Komitesi üyesi olarak, Marxsizme-Leninizme, halkımızın kurtuluşuna, Partimizin ideolojik hattına olan in~ eımla ve ~SP tabanında bulunan Leninist kadrolardan aldı~:ı.m g'liçle, gerçek özgUrlUk savaşçılarının özlemlerini ve yaşadı~ımız tarihsel g~r çekierin dayattığı görevleri yerine getirmek istediğim için hayali suçlamalarla, bizana oyunlarıyla, komplolarla yargılar~ak ve mahkum ~ dilmek isteniyorum. Oporttinist biirokrat ögeler yalnız bununla da kalmıyor, sınırlı da olsa belirli bir denetimden kurtulmanın verdi~i rahatll.k içinde ve yaşanan zorlu koşullardan yararlanarak.devrimci ele~ tiri hakkını kullanmak isteyenleri de bir bir tepeliyor~ Ve de harek~ tin mali ve diger olanaklarını, Parti kanallarını tek taraflı ve sil~h olarak kullanıp, m'licadelenin değişik alanlarında bulunan kadrolara b!! tün bu yaptıklarını onayıatmaya çalışıyorlar •• Partiyi kendilerine g~ re dikenaiz gUl bahçesi haline getirmek- ileri ögeler onlar için b! rer dikendir- için Parti çıkarlarını ayaklar altına alıyor ve Partimi zi "mevlana dergahına" dön'lişt'lirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
Yaşanan bu gerçekler karşısında, '.I!KSP Merkez Organı Editörl!! ğtine yaptığım 10 Ağustos 1982 tarihli yazılı başvuruda kısaca belirttiğim gibi, Parti 'list yönetiminin oldukça sağa kaydığı, olayların tabana çarpıtılarak iletildiği, s~ tertipierin pervasızca s'lird'lirUldU~1 gelişmeleri gerçek boyutlarıyla kavrayabilen Parti liyelerinin "ajanlar"la takip ettirildiği, }'artinin tüm olanaklarının ileri ögelere karşı silah olarak kullanıldığı güntimüzde Parti yaşamımızın geçmişini1 bu gUntinti ve geleceğini kadrolarla, üyelerle, işçi sınıfı ve emekçi
. yığınlar önünde eylem birliği temelinde açıkça tartışmaktan başka ç~
kar bir yol kalmamıştır.(!)
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Ancak bu yazının amacı ve kapsamı, TKSP gerçeğini tartışmam~
za el vermiyor, Burada,sadece ekteki belgelere yansımayan Temmuz-1982
MK toplantısından bazı-amma sadece bazı- notları bilgilerinize suna
rak,MK ço~lu~un özellikle "ideolojik ayrılık", "solculuk", "askeri
örgtitlenmenin fetişleştirilmesi", "kariyerizm'!, "karamsarlık" vb, id
dia ve suçlamaları Uzarinde durmak istiyorum: -İdeolojik ayrılık iddiaları: "Saleh'ın Parti ideolojisiyle
çelişkisi var,,,", "Saleh'ın eleştirilerinde Partinin ideolojisi de
oportunizmle yargılanıyor,,,","Saleh'ın eleştirisi Partimizin ideolo
jik hattına yöneliktir.•,"Ktirdistan'ın tiretim biçiminin kapitalist v_g
ya yarı-feodal olduğunu A, , B, .stirekli soruyordu, bu, Saleh'den dQ
layısıyla HA, 1 den kaynaklanıyordu,","Saleh'ın,Apocular ve gtiçbirliği
konularında farklı görtişleri var,,", "Parti hattımızı,arkadaş net bir
biçimde savunmuyor,.", "A,, ÖzgUrlUk yolu dergicilik yapmıştır diyordu1
bu Saleh'ın eleştirilerinin uç vermesiydi,,,(2}" (3). şu herzeleri okuyunca, insanın"haydi cenaze namazına" diyesi
geliyor,İdeolojik hattımıza ilişkin görtişlerim açık ve nettir, 5.7.19
81 tarihli eleştirimde, bu konuya ilişkin şöyle.diyordum:"l2 Mart son
rasında Ulkemizde bUyük bir siyasi boşluk vardı, Hareketimiz ideolojik
anlamda önemli ölctide bu boşlu~ doldurdu.Daha başlangıç döneminde te
orik tesbitlerimizin doğrulu~. Ktirdistan'da(~rkiye Ktirdistanı) dev
rimci ve yurtsever kesimlerin geniş sempatisini kazanmış ve dışımız
daki siyasal ktimelenmeleri, örgütlenmeleri belli ölçtilerde köşeye sı
kıstırmıştı.Teorik tesbitlerimiz KUrt solu içerisindeki siyasi grupla
ra belli ölçtilerde ideolojik kaynaklık yapmakla kalmamış, Ttirk solu i
çinde, uluslararası planda hareketimize belli bir say~ınlık kazandır
mıştır,Avrıca teorik(Ö,Y,) ve kitle(R,VV,Ö,G,) yay:uır organlarımız
darda olsa emekçi yığınlar arasında, hareketimize önemli bir saygınlı~
saflarımıza yığınlarca insan kazandırdı, Ve.Parti literattirüntin yara
tılmasında önemli bir görevi yerine getirdi,"(Age,,s,2,3.)
Yine bazı eksikliklerin altını çizmek, yanlışlıklara parmak
basmak sizlere göre ideolojik ayrılık ise, bu, tartışmaya kilit vurma;
Leninist Parti normlarından uzaklaşma mantığınızın bir göstergesidir,
Ayrıca bu konularda görtişlerimide açıkça belirtmişimdir.Dolayısıyla,
görtişlerimi çarpıtamazsınız,Örneğin, PKK hareketiyle ilgili olarak
yanlış bir tesbit yapıldığını soylUyorum ve görtişlerimi kısa ve özlti
bir biçimde belirtiyorum, (Age1ç.l,2.6,2,1) Bu konuda, bu güne dek mevcut k~
rara uyarak görtişlerimi saklı tutmuş ve kitleler içinde amansızca PKK
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ya karşı da mücadele etmişimdir,temel bir ideolojik ayrılık olmadı~ı
için,,Kaldı ki, PKK'da son zamanlarda görülen nisbi olumlu gelişmele~
de,bu çıkmazınızı derinleşti~iyor. İki yıldan buyana, sizden görüş b~k leyen tabana doyurucu bir şey verememenizde bunun açık göstergesidir.
Yine aynı eleştirimde,",,, bazı konularda, örne6in, Devlet
ve Devrim,Sa~ ve Sol Sapmalar, Parti Meselesi,Kürdistan'ın Ekonomik
ve Sosyal Yapısı(eğemen üretim biçimi tartışmalarına yanıt verebile
cek düzeyde)., fasizm ve Antifaşist Mücadele, Leninist Parti Mücadele
si, Kürdistan Koşullarında Legal ve İllegal Çalısma, Ajitasyon,Prona
ganda vb, teorik tahliller yapamadık, Bunda kadro sorununun belli bir
a ı olmakla birlikte azı kurulunun
mamasının etkisi belirleyici oldu,"(Age,s,3,4.~
di teorik tahliller yapamadığımız bir gerçektir, Bu konularda geçmi~
te önerilerimin olduğu da hatırlardadır, Örneğin, Devlet konusunda
yaptığım bir araştırmayı MK'ne ben sunmuştum, Ve MK, bir komisyon ta
rafından incelenerek yayınıanmasına karar vermişti, Fakat şimdi söz
konusu yazı da piyasada yok, Ayrıca Kürdistan'ın ekonomik ve sosyal
yapısının tahliline ilişkin önerilerimin de olduğu hatırlardadır,Bun
lar önemli birer eksiklik değilse, kirişi kırmak isteyenlerin, buna
lım geçiren insanların görüşlerini hiç bir organda tartışmadan Kürdi~
tan'ın üretim biçimine ilişkin kitaplar yazmalarını neyle izah edeli
lirsiniz? Eğer Kürdistan'da eğemen üretim biçimi tartışmaların& ya
nıt verebilecek düzeyde bir araştırma ve değerlendirme yapsaydık,kir1
şi kırmak isteyenlerin yazdığı kitaplar saflarımızda bulunan insanla
rın-en azından bir kısmının- kafasında soru işareti yaratabilirmiydi?
Değilse, eksikliklerin örtbas edilmesi, zaafların kapatılması için
"öküzün altında buzağı aramak"la bir yerlere varacağınızı mı sanıyor
sunuz? Hayır, dedikodularla, çarpıtmalarla Leninist örgütsel çalışma tU1NtJII/N1Nl
savunucularına yeni bir ideoloji yaratmak kimsenin haddine düşme-
miştir, Bu nedenle, yukarıya aldığım iddia ve suçlamalarınızı belgele
re, tanıklara, maddi olgulara dayandırmak zorundasınız,
-"Solculuk" ve "askeri örgütlenmenin fetişleştirilmesi" iddi!!:
ları:"Saleh arkadaş pratik mücadelenin, silahlı milcadele yönline ağır
lık veriyor,,.", ":S,,., ve A ••• 'da arkadaşlarla ciddi olarak konuşulm!!:
dıği için gereksiz silah kullanılıyordu,","Silahlı milcadele eğilimi
giderek S9.leh arkadaşta güçleniyordu,", "Oportlinizm suçlamasına yöne:!
mede silahlı mücadele eğilimi ağır basıyor,.,", "., •••• ,'de F, ,A,,
www.ars
ivaku
rd.o
rg
sert eleştiriler getirdiler, fakat üzerine gitmeye gerek görmedik,", "Saleh'ın silaha karşı zaafı var.","M, ve İ. ile ilgili önerilerini sık sık gündeme getiriyordu.", "Arkadaşın eleştirilerinde hiç bir ye~ de maceracılığa karşı tavır yok ••• ", "arkadaş sık sık silah kullanın~ tan söz ediyor.", "Parti içinde 1 sol 1 sapma vardır. Bu araştırılmalıdır.' vb. (41
Evet, yine bir dizi iddia! •• Burada , bu iddiaları tek tek~ le almaya gerek yok. Bu ünlü sözlerin sahipleri, bu suçlamalarını mai di olgulara dayandırırlarsa onlarla her platformda tartışmaya hazırız. Ancak, bazı gerçeklerin çarpıtılarak beni ve ileri ögeleri vurmak için gerekçe yapılmasına olanak yoktur. Örneğin, hareketten ayrılıp, hareketin sırlarını dışarı veren bazı kişilerin temizlenmesi konusunda önerilerimin olduğu doğrudur. Ayrıca bu hususta alınan kararlara uyduğum~bir gerçektir. Bu gün de aynı görüşümü koruyorum. Yine askeri politika ve askeri örgütlenme konusunda önerilerimin olduğu doğrudur. Ve bu konuda endişelerim de vardır.Çünkü, ikibuçuk yıl önce a~ keri örgütlenme konusunda karar almamıza ve acil olarak bu görevin ü~ tesinden gelinmesi gerektiğini tesbit etmemize rağmen halen askeri ö~ gütlenmeyi yaratmamış ve askeri politikayı, bu politikanın hedeflerini netleştirmemişizdir. Askeri politika ve askeri örgütlenme meselesi ni bu yazıda tartışma olanağının olmadığı açık. Ancak bu sorunu da önümüzdeki dönemde tartışacağız. Şu kadarını belirteyim ki, temizlenmesi gerekli kişilere ilişkin önerilerimden, askeri örgütlenme ve askeri politika konusunda yaşadığımız gerçeklere parmak basınarndan "a§. keri örgütlanıneyi fetişleştirdiğim","solculuk" yaptığım sonucuna varmak isteyenler, biraz daha ciddi gerekçelerle görüşlerini kitleler önünde açıklığa kavuşturmalıdır; Aksi halde, yayınlarda kullandıkları ajitatif yazılan ve güzel sözlerle tabanı ve.kitleleri avutmaya ça~ lıştıklarını kabullenmelidirler.
Diger taraftan,"B ••• , ve A ••• 'da arkadaşlarla ciddi olarak k.Q. nuşulmadıeJ. için gereksiz silah kullanılıyordu." Bu sözler, geçmişte oportünist ögeler tarafından ısıtılıp ısıtılıp piyasaya sürülüyordu. Sözü edilen bölgelerde hangi olaylarda gereksiz silah kullanıldı?Buna neden müdahale edilmedi? Neden gündeme getirilip tartışılmadı? Yine ikibuçuk yıl önce,katıldığı platformda devrimci eleştiri hakkJ.nı kullanan bazı kişilerin eleştirileri altında benim parmağımJ.n aranması, "Parti içinde sol sapmanın" araştırılmak isteği ve piyasaya sürülen
www.ars
ivaku
rd.o
rg
muhalefet iddia ve dedikodularının dayanakları nelerdir? -"kariyerizm", "karamsarlık" iddiaları: "AK ile ilgili eleşt,!
ride getirilen öneriler ve Komite de görev alma istegi kariyerizmdir~ "arkadaş, fazla lanse oldu~ için büyüklük kompleksine kapılmıştır ••• "Arkadaş, Avrupa'ya geldiğinde felaket tablosu çiziyordu ••• ","Karamsarlık saçıyor, kadroların moralini bozuyordu ••• "vb.(5)
Aralık-1981 tarihli eleştirimde, Ak'yi, çalışma anlayışını acımasızca eleştirdiğim ve AK'nin görevden alınmasını önerdiğim doğrudur, Yine, .geçici olmak koşuluyla görev almak talebinde bulundu~ da gerçektir, Fakat üzücü olan, daha alt organda ve de hare~etin çık~r larını düşünerek bir görev talebinde bulunmamın bu denli çarpıtılmaya çalışılmasıdır. Evet, bir kez daha s.45,46,47,48(9). sayfalarındaki ilgili bölümlerin altını çiziyor ve AK'ne ilişkin eleştirimin bütünlüğti içinde kadroların, üyelerin ve kitlenin değerlendirmesin.e sunuyorum. İşçi sınıfı. bilimi adına, sosyalizm adına çdiııtmaların bu denlisine pes doğrusuı ••
Yine, gerçekleri söylemek, hataların üzerine ce8Urca gitmek1 abartmacılığa ve yalanıara karşı çıkmak,"felaket tablosu çizmek~ "karamsar" olmak ve kadroların moralini bozmalr ise, yukarıdaki iddialar doğrudur. Değilse, bu iddialarınızın dayanakları nelerdir? Ve bir kez daha soruyorum, devrimci moralden ne anlıyorsunuz? sizlere göre kar~ sarlık nedir?
Bu ve benzeri yüzlerce soyut ve temelsiz suçlamalardan son ra,"saleh arkadaş sorunları idealize ediyor.", "Ustalardan yaptığı alıntılarla biryerlere varmak istiyor ••• ","~avan ve taban olarak sosyalist özelliğimiz, oportünist unsurları barındırmaz."(6) diyorsanız, böbürlenmelerle gerçek özgürlük savaşçılarını avutamazsınız. Varılan nokta, bir dönüm noktasıdır. Ya oportünist bürokratik örgütsel çalışma anlayışı mahkum edilecek ve Parti safları oportünist bürokrat ögelerden arınac~.Ya ja S~YVn başını tutanlar Partimizi dahada sağa çe-
t /;l:hi/ar ~,;,;eJ·,jde..J · kerek, O'na Macaris~an, Çekoslovakya ve Polonya Partilerinin yaşadı-E;ı acı deneylere benzer ..,f.,yleır yaşatacaktır. Dolayısıyla, ülkemizin özeül koşulları gözönünde bulundurulursa,Partimizde sağ yönetim eğeme~ oldu~ sürece, O'nun iktidara kalıcı adımlarla ilerlemesi ~ümkün olm~ yacaktır.
Bu nedenle, geldiğimiz yolayrımında ya oportünist bürokrat ögelerin tertip ve ko~olarına evet diyeceğiz ve Partimizi onlara te~
www.ars
ivaku
rd.o
rg
lim edece~iz; ya da eylem birligi temelinde açık tartışma,eleştiri-öz
eleştiriilkesinin kurallarına uygun olarak: -İdeolojik hattımızı koruyarak, bu plandaki. yanlış ve eksik
liklerimizi aşmak için gerekli görliş ve önerilerimiz! geliştirip, somutlaştıralım;
-Partimizi bu noktaya getiren, Parti birliğini zedeleyEm oportünist .bürokratik örgütsel çalışma anlayışını ve bu anlayışın ürünü olan tertip ve komploları sergileyerek,Parti birliğinin ve Leninist disiplinin yaratılması için en ağır koşullara göğüs gererek hertürlü fedakarlığa katlanalım;
-Hatalarımızı cesurca sergileyelim, hatalarımızın temelinde kendimizi, işçi sınıfı ve emekçi yı~ınları eğitmek ve örgütlernek için elimizden geleni yapalım, yeni dönemin koşullarına uygun mücadele biçimlerini geliştirmek için çabalarımızı birleştirelim;
-Çağımız gerçeklerini ve ileri savaş tekniğini göz önünde bulundurarak, ülkemiz gerçeklerine uygun bir askeri politika ve örgüi lenmenin yaratılması için görüş ve önerilerimiz! sistemleştirelim; birincisine, yani Partinin sa~ ögelere teslim edilmesine hayır diyen gerçek Leninist kaarolar için bu ikinci yolda mücadele etmekten başka çıkar yol yoktur. Bu, Parti içi mücadelenin dayattı~ı bir gerçektir.
(l}Zira, tüm yapıcı öneriler tepilmiştir. Son olarak Merkez Organında tartışma önerime de-aradan bir aydan fazla süre geçmesine rağmen-hiç bir cevap verilmemiştir.Diger taraftan, sinsi ve makyavelist yöntemlerle, gerçekler ters yüz edilerek,ünlü kararın üyelere benimsetilmesi için eldeki tüm olanaklar seferber edilmiş durumda ••• (2) A., bir sempatizandır. Böyle deyip demediği henüz meçhuldür. (3) Temmuz-1982 toplantı notlarından. ( 4) tl n n 11
( 5} ll ll ll ll
( 6} ll ll ll ll
K.Cı:ry 25 EylüL 19~
r ~/
;j u 1
t/.
' www.a
rsiva
kurd
.org
TKSP MERKEZ KOMiTESi GENEL SEKRETERLiGiNE
Geçmişe, Merkez Komitesinin Son Değerlendirmesine ve Yeni Dönem Çalışmalarına İlişkin Görüş,Eleştiri ve Önerilerim
TKSP I'4K. 18 Mart-5 Nisan-1980 tarihleri arasında toplanarak, ~iyarbakır deşifrasyonu ve faşist cuntanın gelişiyle ortaya çıkan d~ rumu değerlendirmiş ve yeni dönem çalışmalarının esaslarını belirlemiştir.
Yaşanılan sürecin yarattığı ~jçlükler ve toplantının tüm üyelerin- ve hatta diger bazı arkadaşların- katılımıyla yapılması konusunda yeterli çalışmaların yapılmaması (burada ayrıntılara girmek istemiyorum, gerekirse tartışılabilir. Bize haber bile ulaştırılmadı.) sonucu toplantıya katılmamız mümkün ol~adı. Bunu sorun yapmıyorum ve yaşadığımız dönemde de bu sorun yapılamaz. Ancak, yapılan değerlendi~ melere ve alınan kararlara-geçmişe ve yeni döneme- ilişkin görüş, el~~
tiri ve önerilerimi-Parti disiplini ve Parti birliei ilkelerine ortadokaça bağlı kalarak- açık yüreklilikle belirtmeyi sorumlulu~un geregi sayıyor ve Partimizin geleceği için zorunlu görüyorum~
Değerlendirme Bazı Temel Scr~lara Açıklık Getirernemiştir "Devrimcilerin en büyük ö~etmenleri, en iyi öğretmenleri be!_
lenmedik belalardır. n Ancak, "beklen.ı:ıedik belaların" gün ışığına çı
kardığı sorunların değişik yönleri ve aralarındaki bağıntılar görülebilir, izlenen yöntem ve politik~~ın kendi deneyimlerinden gerekli dersler çıkarılabilir ve radikal ~~dahalelerde bulunulabilirse, anılan belalarından, onların öğreticiliğinden geregi gibi yararlanılabilir.
Diyarbakır deşifrasyonundan kısa bir süre sonra faşist askeri darbenin bastırması, belli teorik tesbitierimize rağmen Partimiz ve halkımız açısından yaşanılmamış bir olaydı. Bu anlamda bazı olumsuzlukların olması doğaldı. Ancak, Parti~izin aldığı ciddi yaraların temel nedeni, muhtemel saldırıları gö~Jsleyebilecek veya düzenli geri çekilmeyi başarabilecek bir örgütsel :,·apıya sahip olaınayışımızdı~·
Ülkemizin bir köylü toplumu oluşu, işçi sınıfının zayıf, küçük burjuvazinin etkin oldu~a kuşku yok.Partimizin ağır sömürgeci baskı ve ziUum koşullarında örgütlendiği, zor şartlarda mücadelesini sürdürmek durumunda oldu~ doğrudur. İdeolojik alanda önemli bir baş~
ı
www.ars
ivaku
rd.o
rg
rı sağladığımız, hareketimizin genç, kadrolarımızın yeterli deneye sg hip olmadığı da doğrudur. r•lilitarist ve faşist saldırıların azgınlaştığı dönemlerde, bazı unsurların dökülmesi de -ki sınırlı ölçülerdeki dökülmeler bile örgütsel yapıdan soyutlanamaz- doğaldır.
Fakat,Partimizin de ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğu, bir başka gerçektir. Ve bu sorunları yaratan nedenler, Partimizi, ka;:!,. binden yaralamıştır. Yukarıda belirtilen genel doğrulara sıcınılarak, kaynağı ve temel nedenleri tesbit edilmeyen bu sorunların, bir takım eksik ve hataların kabulu ile geçiştirilmeye çalışılması doğru degildir. Sorunlar ciddidir. Sorunlanın temeline, kaynağına inilerek hatalar ve yanlışlar tesbit edilebilir.
Lenin, "Siyasal bir partinin. kendi yanıışıarına karşı tutumu, partinin ciddiyetinin ve kendi sınıfına ve çalışan halk yığınlarına yükümllilüğünü pratikte yerine getirmesinin en önemli ve en kesin ölçü lerinden biridir. Açıkça yanlışı kabul etmek ve yanlısı dikkatle düzeltme yollarını tartışmak!- işte bu, ciddi bir partinin işaretidir, bu, partinin yükümlülüklerini yerine getirmesidir. bu, şınıf ve sonra da yığınları eğitmek ve öğretmektir."(abç)(Stalin, Parti Üzerine, D.Y s.153} der. O halde karşı karşıya bulunduğumuz sorunların kaynağını tesbit etmek için biraz gerilere gitmek, yanlışları, hataları en ince ayrıntılarına kadar değerlendirmek, sorumlularını tesbit etmek ve hatalarımızın temelinde çözümler aramak başarımızın ön koşuludur, Bunun başarılınası, yanlışlarımızın, hatalarımızın aşılması yolunda önemli bir mesafeyi katetmek demektir~
İdeolojik Başarı ve Bazı Eksiklikler, Yanlışlıklar 12 Mart sonrasında ülkemizde büyük bir siyasi boşluk vardı,
Hareketimiz, ideolojik anlamda, önemli ölçüde bu boşluğu doldurdu. Dg ha başlangıç döneminde teorik tesbitlerimizin doğruluğu, Kürdistan'da (Türkiye Kürdistan'ı) devrimci ve yurtsever kesimlerin geniş sempatisini kazanmış ve dışımızdaki siyasal kümelenmeleri, örgütlenmeleri b~l li ölçtilerde ·köşeye sıkıştırmıştı. Teorik tesbitlerimiz Kürt solu iç~ risindeki siyasi gruplara belli ölçülerde ideolojik kaynaklık yapmakla kalmamış, Türk solu içinde, uluslar arası planda hareketimize belli bir saygınlık kazandırmıştır~ Ayrıca teorik(Ö.Y,) ve kitle(R,VV., Ö,G.) yayın oreanlarımız darda olsa emekçi yığınlar arasında, harekatimize önemli bir saygınlık, saflarımıza yığınlarca insan kazandırdı.
2
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Ve Parti literatürünün yaratı~as~da önemli bir görevi yerine getir
di. Ancak, yayın organlarımız kollektif bir örgütleyici olamadı.
Muhabir ağını ve yay~ dağıtım örgütünü oluşturamadık~ Birkaç kez MK 1
de bu konuda görevlendirme yapıldıysa da, arpa boyu mesafe alınmadı~ Bunun tersini iddia etmek mümkün değildir. Çünkü, her şey gayet açık. Altı yıllık yay~ hayatımız oldu. Bu altı yıl içinde yayınlarımızın dağıtım~ı, satış~ı, engeniş kitleler3 ulaştırılmasını örglitleyemedik; okuyucularımızla canlı ilişkiler geliştiremedik, okuyucularımız~ niteliğini, yayınlara bağlılığını, ödenti vb. sorunları merkezi düzeyde yerinde araştırıp gerekli tesbitler yapmadık ve bu ~~lamda sg regelen keşmekeşlige, dağ~ıklılığa karşı gerekli radikal önlemleri ~ lamadık.Bazı yerlerde yayın paralarımızın yenmesi, bazı yerlerde öde~ tilerin zaman~da ödenmemesi, bazı yerlerde yayınlarımız~ depo edil~ rek satışının ve okunmasının engellenmesi, bazı yerlerde de malesef yayın paralarımızın barlarda, pavyonlarda, kumar masalarında harcanm~ sı ve ••••••• olayı bu gerçeği tartışmasız bir biçimde ortaya koymaktadır.
Yine y~~ hayatımız sUxesince, yazı kurulu biçimsel bir v~ lık olmaktan öteye geçmedi. Yazı yazoada kollektif bir anlayış oluş~ rulamadı~ Yeni yeni unsurlar~ yazı yazma konusunda, yeteneklerinin geliştirilmesi için gerekli çaba harcanmadı~ Yazı alanında denilebillf ki bütün yUk Genel Sekreterin boynunda kaldı~· Bu konuda yalnız Genel Sekreteri sorumlu tutmak haksızlık olacaktır. Sorumluluk, Genel Sekr~ ter arkadaşımızında baş~da başında bulundu~ Merkez Organına aittir.
Doğru, Tutarlı Teorik Tes bi tl erimiz in Yanısıra Baz). Eksiklilf lerimiz, Bazı Hatalarımızın Olduğu Kanısındayım: Birincisi,teorik yayın organımızda, maceracılığa karşı duyar
lı olduğumuz ölçüde sağ oportünizme karşı duyarlı olmadık.Doğrudur,t~ banımıza pasifizmi aşılamadık, Ancak tutarlı sosyalist politikayı işlerken, pratik çalışmada oportlinist anlayışı gereği gibi eleştirmedik. Birimlerde yer yer göriilen pratik olaylar üzerinde geregi gibi durulmadı, Sol tehlike görtiltip Uzerine gidilirken, sae tehlike geriilmedi ya da görmezlikten gelindi. Yine bazı konularda, örne~in Devlet ve D~v rim, Sağ ve Sol Sapmalar, Parti Meselesi, KUrdistan'ın Ekonomik veSo~ yal Yapısı(ecemen tiretim biçimi tartışnalarına yanıt verebilecek düzeyde), Faşizm ve Anti-faşist Hlicadele ve KUrdistan Koşullarında Legal
3
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ve İllegal Çalışma,Ajitasyon,Propaganda vb, teorik tahliller yapamadık. Bunda, kadro sorununun belli bir payı olmakla birlikte, yazı ku_ rulunun kollektif işbölümünü başaramamasının etkisi belirleyici oldu,
İkincisi,teorik tesbitlerimiz arasında "Küçük Burjuva Sapmaları ve Tutarlı Sosyalist Politika" adlı broşürüroüzde Apoculara yöne! ti~imiz eleştirinin iki yönü üzerinde durmak gerekir: 1-Apoculara ilişkin söz konusu eleştiride, sert ev aşağılayıcı bir dil kullanılmı~ tır,2-Apoculuğun anarşist bir hareket olduğu, terörizmi temel mücadele stratejisi olarak aldığı doğrudur, Ancak söz konusu eleştiride, bu gerçeğin belirtilmesiyle yetinilmemiştir. PKK tümüyle polisiye bir h~ reket olarak nitelendirilmiştir. Kanımca bu, belirli ölçülerde haksı~ lığı içermektedir. Ve bu anlamda hatadır~
Ulusal, sosyal mücadeleler tarihinde, bu tip örgütlenmelere bujuvazinin, daha rahat ajan sızdırdığı ve yer yer bazı eylemlerine yön verdiği doğrudur, Kanımca, bu belirleme PKK içinde geçerlidir,Ancak bundan hareketle, Apocu hareketin tümüyle polisiye hareket oldu~1 giriştiği eylemlerin,tümüyle burjuvazinin sahnelediği bir senaryo oldu~u söylemek kanımca doğru olmaz. PKK hareketinin, yarattığı tahri batı değerlendirirken, bu hareketin yapısını ve seçtiği mücadele yöntemini, anarşizmin dünya, Türkiye ve ülkemizdeki konumunu temel almak bizi daha gerçekçi tesbitlere götürür, Ancak böyle bir yaklaşımla,PKK hareketini terörist politikadan uzaklaştırmak, daha ileri saflara çe~ mek, tabanına seslenmek ve tabanında bulunan geniş yurtsever kesimleri kazanmak mümkün d Ur.
Teori ve Pratiğin Uygunsuzluğu
Teori ve pratiğin birliği Marksizm-Leninizmin temel bir ilkesidir, Birincisini, ikincisinin önüne koymak mümkün değildir,Lenin, devrimci teorinin önemini vurgularken, devrimci teorinin bir doğma o! madığını, teorinin yaşanan pratikten çıkarılan yeni sonuçlarla sürekli olarak düzeltilmeye ihtiyacı olduğunu belirtmiş ve pratik çalışmanın önemini şöyle vurgulamıştır. "Tersine, birinci planda her zaman mutlaka pratik propaganda ve ajitasyon çalışması bulunur ve çünkü,birincisi teorik çalışma yalnız ikincisinin öne sürdüğü soruları yanıt lar~"(abç)(r-Ia s,Engels,Lenin, İş, Sınıfı Partisi Üzerine sol y,s,l43)
Yine Küba devriminin lideri F,Kastro,"Pek çok kez önce pratik, sonra teori gelir, Bizim halkımız da bunun örneğidir, Bu gün gu-
4
www.ars
ivaku
rd.o
rg
rurla kendilerini Marxsist-Leninist diye adlandıranlarL~ büyük co~
lu~ Marxsizm-Leninizme devrimci mücadele yolundan geçerek ulaşmışlar
dır,"(abç) der, Bu temel gerçekleri vurgularkem, kardeş ülkelerin tecrübel~
rini öğrenirken, elbette kendi ülkemizin koşullarını, ulusumuzun öze1
liklerini gözardı etmemeliyiz, Aksi halde doğmatizme sapmış oluruz,D!
ger taraftan kardeş ülkelerin deneylerinin evrensel de~erini yadsım~
ulusal özelliklerimizin oynadığı rolü abartmak da bizi oportünizme ~
türür, Başlangıç döneminde, ülkemiz somutunda, ideolojik bir boşl~
ğun olduğu, değişik türden milliyetçi görüşlerin belirli bazı etkile
rinin olduğu doğrudur, Ayrıca sömürgeci baskı ve zülum koşullarında
halkımızı ulusal kurtuluşa hazırlamak, geçcişte Kürdistan ulusal kur~
tuluş hareketlerinin yenilgisini hazırlayan nedenlerin açıklığa kavu~
turulması ve doğru bir perspektifin ortaya konulması ve geliştirilme
si ciddi zorluklarla karşı karşıyaydı~Türkiye'de işçi sınıfının ve g~
niş emekçi yığınların büyük bir kesimi şovenizmin etkisi altındaydı,
Bu anlamda başlangıç döneminde, ideolojik mücadelenin, ideolojik inş~
nın önemi yadsınamaz,Ancak bu, yalnız başlangıç dönemi için geçerliy
di~Çünkü yine bu dönemde bile, Kürd~stan'da, geniş yurtsever ve dev
rimci kesimler bir örgütlenme arayışı içerisindeydi, Ve bu da, teorik
mücadelenin yanısıra, pratik çalışmayı gerektiriyordu~ Kürdistan ve
Türkiye'de görülen hızlı gelişim ve degişim süreci de pratik örgütsel
çalışmanın önemini artırıyordu, Bu temel gerçeklerden hareketle, Partimizin karşı karşıya
bulunduğu sorunların kaynağına indigimizde, teorik ve pratik çalışma
yı bir bütünlük içinde yürütmedigimiz; teorik alanda önemli bir mesa
fe alırken, pratik örgütsel çalışmalarda olayların arkasından sürük
lendi~imiz gerçe~ini tesbit etmek mü:nkündür~·
Pratikte "Kendiliğindenciliğe Boyun Eğme" ve
Oportünizmin Partiyi Kemi~esi
İdeolojik alanda Partimizin önemli başarılar sa~ladıeını b~
lirttim,Bleştirimin bu bölümünde, pratik örgütsel çalışmada, olaylar~1 gelişmelerin arkasından nasıl sürüklendi~imizi görelim:
Her şeyden önce ~oc, Partimizin pratik önderlleini gereel g!
bi yapamamış, kollektiviteyi sa~lıyam&~ıştır, Ve M erkez Komitesinin
zaafları, MK'yi oluşturan kişilerin yapıları ve pratik çalışma anla-5
www.ars
ivaku
rd.o
rg
yışları, Partinin örgütsel yapısında oportünizmin sinsice gelişmesini
etkilemiştir,
Merkez Komitesinin yapısını ve zaaflarını irdelerken, MK'nin
oluşumuna do~ geriye gitmek gerek~ Partimizin zor koşullarda kurul
du~ do~dur, Ancak belli bir süreden sonra tanıma ola nağını buldu
ğum •••• ~~ üyelerinin, bir kısmının içi geçmiş bürokrUtlar(Ç,D,Ç,K.~
bazılarının iflah olmaz bireyci(M,İ,) kişiler olması, MK 1 nin önemli
bir zaafıydı.GörUldü~ gibi, o dönemde r1K'nin çotunluğunu oluşturan
bu kişilerden pratik önderlik alanında yarar değil, zarar beklemek
mUmkün, Nihayet öyle oldu, Teorik tesbitlerimizde sürekli vurguladl
ğımız zor ve çetin mücadeleye bu kişilerle atılmanın sancıları elbet
te Partimizi tahrip edecekti. Nitekim, bu öndeulerimiz(eğer bunlara
önder denilirse) çok geçmeden bir yandan kendileri sorun yaratmaya,
mücadele sertleştikçe dökülmeye başladı;bir yandan da kendi yapıla
rına, anlayışıarına uygun insanları parti bünyesine alarak Partiyi
kalbinden yaraladılar, Mücadele sertleştikçe Parti saflarında -büyük ölçüde yayı~
ların içeriğine inanarak gelen- militan insanlar tpplandıkça, değişik
türde dökülmeler biribirini izledi,{l) Oportünizm, daha ince yöntem
lerle ve başka takdisyenlerle yansımaya başladı~ Partimizin •••••••••
kadar, bu insanların, onların örgütlediği bazı kişilerin yarattığı SQ
runlarla uğraşmakta azımsanmayacak bir zaman kaybedildi,Ancak, ileri
de göreceğimiz gibi bu kişilerin dışlanmasında, temizlenmesinde de k~
rarlı bir tavır alınamadı,{Örneğin İ, ve Ç,'nin tecrit meselesi, İ,'
nin durumuna rağmen •••••• gecesine çıkarılması, •••• ~ seminer verme
si vb~} Parti safları arındırılamadı~ Ayrıca bu ve benzeri oportünisi
lerin Parti içine taşıdığı anlayış tesbit edilip buna karşı etkili
bir savaş yürütülemedi, Bu da, ince oportünizmin gelişmesine, yandaş
bulmasına olanak tanıdı, İnançsızlığıyla, belirsizligiyle, bulanıklı
lığıyla, abartmacılığıyla, kaypaklıeı ve kitlelerden kopukluğuyla,or
ta yolculuğuyla(sağa sola abanma) biçimlenen bu anlayış pratik örgüt
sel çallşmalarımızın her alanında şu ya da bu ölçüde yansımıştır,İş
ler bir kaç kişinin sırtında kalmış, pratik örgütsel çalışma alanında
harekete devrimci kollektif önderlik yapılamamıştır.
•••••••••••••••••••• zor koşullarda toplandı. önemli karar tasarıları alındı,Fakat ••••••• ilişkin ciddi eksikliklerimiz de oldu.
6
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Birincisi, MK'nin raporu daha önce ••••••• ~. sunulmalıydı. Bu yapıl~ madı. İkincisi, •••••••••••••••••••• büyük ço~lu~,hatta ezici çoğunlu~ sustu. Denilebilir ki, temel konular üzerinde hiç tartışılmadı~ SUnulan karar tasarıları kabul edildi. r~•nın ••••••••• bile, adeta zorlama ve yalvarmalarla işler kotarılmaya çalışıldı~Bu anlamda, •••••••••••••••••• o güne dek yapılan pratik örgütsel çalışmaların y~ tersizliğinin maddi temelini tesbit etmesi ve buna karşı radikal önl~m ler alması mümkün değildi. Ve öyle oldu~ Ancak, •• ~. : ••• ~·~ ... ~ ••• -•••• ! leriye dönük belli bir adım atıldı.· Bu da yeterli değildi.Çünkü, önem li olan pratik örgütsel çalışmalardaki yetersizliği yaratan yapı ve anlayışın tesbit· edilmesi ve yeni dönem çalışma esaslarının ona göre saptanmasıydı.(2)
~aPti Üyeligi ve Partiyi Yozlaştırma E~ilimleri
Parti tüzügümüz, !-iarxsizm-Leninizmin ruhuna uygun hazJ.rlanm~ ve Parti üyeligi konusunda da gayet açık ve kolay anlaşılır hlikümler getirmiştir.Son toplantıda günün koşullarına ve Partimizin gelişme perspektifine göre bazı degişiklikler yapılmıştır.(Bu konuya ilişkin görüşlerimi tüzükle ilgili bölümde belirtecegim.)
Ancak, Parti tüzüğümüzün üyelige ilişkin hükümleri yer yer sulandırılmaştır. Parti üyeligi konusunda, biçimsel ve sayısal anlamda titiz davrandığımız doğrudur~ Fakat öz bakımdan bu titizlik gösterilememiştir. Partimiz saflarında toplanan(genellikle yayının etkisiz le) sempatizanlar arasından, parti üyesi seçerken, Parti üyeliğine ni teligi elverişli olan veya olabilen insanlarımızın Parti üyeliğine k~ zanılması için, sözkonusu kişiye ilişkin bin hazırlama çalışması yapılmıyordu. Bu kişiler geregi gibi pratik deneyden geçirilmiyordu.Kişilerin yaşamlarına, sınıf kökenlerine, zaaflarına, yürekliliklerine, siyasi polisle mücadele yetkinliklerine, fedekarlıklarına ve Partinin örgütlerinden birinde çalışma zorunluluğuna yeterli ölçüde dikkat edilmiyordu.(Örnegin tüzük proeram okutulan Parti üyesi, ikinci günü kendisini deşifre ediyordu. Bu halende olmaktadır. Ru gidişle ya--ında
olacaktır.) Hareketli, militan ve fedakar unsurların araştırılması, tesbit edilmesi ve onların üyelige hazırlanmasından çok, hareketin bi· demokrat, bir yardımcı olarak yararlanması gereken kişilerin Partiye alınması tercih ediliyordu. ÇürL~ bu, daha kolaydı. Bu anlayış giderek gelişiyor ve yer yer Parti üyeliğinin (p) harfine bile layık ol-
7
www.ars
ivaku
rd.o
rg
mayan kişiler Parti bünyesine alınıyordu,{Örneğin,Dr s.,F.,A.,N.,c., Sen,,M,K,, N., ve daha pekçok insan,) Bu anlayış bugünde yer yer gör~ lUyor,
Bu konuda bazı kişileri suçlamak çöztim değil elbette,Doeru çözüm, kolaycı anlayışı tesbit etmek, mahkum etmek ve gerekli önleml~ ri almaktır~
Leninist Disiplin ve Bazı Acı Gercekler
Proletaryanın zaferi için gerekli sımsıkı disiplinin nasıl yaratıldığına, nasıl denetlendigine ve nasıl güçlendirildigina ilişkin soruları Lenin şöyle yanıtlıyordu:
"Birincisi, proleter öncünün sınıf bilinci ve devrime ba~ lılığı yoluyla, onun dirençliligi,özverisi, yiğitligi yoluyla,İkincisi, onun, emekçilerin engeniş yığınlarıyla, ilk planda da proleter yı ğınla, ama aynı zamanda proleter olmayan emekçi yığınlarla ittifak,on lara yaklaşma, hatta, gerektiginde belli bir ölçüde onlarla kaynaşma yetene~i yoluyla, UçüncUsU, bu öncü tarafından gerçekleştirilen siyasal önderliğin doğruluRq yoluyla, en geniş yığınların kendi deneyimle ri yoluyla doğruluğuna inanması kaşulu altında, onun siyasal strateii sinin ve taktiğinin doğruluğu yoluyla, Bu koşullar olmazsa, ilerici sınıfın partisi olmak yeteneRine gerçekten sahip, görevi burjuvaziyi devirmek ve tUm toplumu yeniden bicimlendirmek olan devrimci bir partide, disiplin gercekleştirilemez,"(abç){İşçi Sınıfı Partisi Üzerine, soJ y~ s,360-36l)
Leninist disiplinin yaratılmasının, Partimizin örgütsel çalışmalarında nasıl sulandırıldığına geçmeden önce, siyasal haklardan yoksun ülkelerle, siyasal bakımdan özgür ülkelerin farklı koşullarına rağmen mücadelede oportünizm eeilimlerinin benzerliğini görmekte yarar var,
Farklı koşullarda, oportünizmin örgütlenme sorunundaki benzerligine dikkati çeken Lenin,"Böylece farklı bir çevrede örgüt so runu konusunda partinin devrimci ve oportünist kanatları arasında aynı mücadele vardır,Özerklik ve merkeziyetçilik ~ında,demok~si ve "btirokras.i" arasında, gevşeklik e]tilimi ile örgüt ve disiplini sıkı-laştırma eğilimleri arasında, kaypak aydın anlayışi ile sağlam proletarya anlayışı arasında,aydın bireyciliği ile proletarya dayanışması arasında aynı çş.tışma vardır~·"(abç) {Lenin,Bir Adım İleri İki AdımGe-ri,sol y, s,240) 8
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Biribirini tamamlıyan bu belirlemeler, disiplin anlayışımı
zın geçmişini ve bugününü değerlendirmeye ışık tutmaktadır~
Her şeyden önce •••• MK'nin bileşimi,-Kuşkusuz ••••• MK'de de
devrimci, inançlı,yürekli arkadaşlarımız vardı.- bu bileşimi oluştur~ı
lar arasında, bazı yorgun bürokratların ve iflah olmaz hastaların ya
rattığı sorunlar, diger unsurların da verimliligini büyük ölçüde etki
lemiş ve bir yığın sorunla baş başa bırakmıştır.
Bu durum, bilinçli, kararlı, dirençli ve özveriye sahip un
surların işçi sınıfıyla, engeniş emekçi yıtınlarla yakın bağlar kurm~
sını, onlarla belli ölçülerde de olsa kaynaşmasını bf'yük ölçüde ecge!
lemiştir. Oportünist bürokrat unsurlar bundan da yararlanarak sistem
li bir biçimde Parti bünyesine taşıdığı anlayışlarını yaygınlaştırma
ya çalıştıla r. HK bu yapısıyla, ne oportünizınle mücadele edebildi ve nede
Partiye gerçekten öncülük edebildi.Denilebilir ki, sadece tavsiyeler~
bazen de iknaya çalışarak işler kotarılmaya çalışıldı.
Diger taraftan Partimizde, pratik örgütsel çalışma olanı~
da devrimcilerle oportünist unsurlar arasında belirli bir saflaşma
netleşmemiş olsa bile, bir mücadele vardı. Oportünist unsurlar r·IK dü
zeyinde gayet mahsum ve kaypak tavırlar içinde olayları abartarak,iş
lerin hep yolunda gittiğini göstererek, yapılmayan işleri yapılmış
göstererek, sıkıştıklarında sata sola abanarak eleştiri-özeleştiri,d_!!
mokratik merkeziyetçiliği yozlaştırmaya çalı~ış, örgütü ve disiplini
sıkılaştırmaya karşı gevşekliği ayı uostuna bürünerek geliştirmeye ç~
lışmışlardır. Evet, oportünist bii.rokrat unsurlar, l·lK'nin bileşimindeı;,
yapısından, devrimcilerin sorumlu davranmalarından(hareketin karşı k~r
şıya bulunduğu sorunlar nedeniyle) yararlanarak ve devrimcileride ku
lislerde yerine göre solculukla, yerine göre karamsarlıkla suçlayarak
Partide leninist disiplin ~nlayışının sulandırılmasında belirli ölç~
lerde başarılı oldular. Bu anlayış, ••••••••• açıkça mahkum edilmedi
ci için, ••••••••••••• sonra dana ince yönte~lerle ve değişik takdis
yenlerle varlıeını sürdürdü. Ancak bütün bunlı-;.ra ra/::"!!len, "tabanda ör@
tü ve disiplini sıkılaştırma" eeilimleri ~Jçleniyordu. Bu durumu far
keden baylarımız sıkıştıklarında dışlama operasyonuna kadar işleri
vardırdılar.(Örneğin Cem. meselesi.) Hareketin canalıcı sorunlarını
t:örcmiyen ya da görüp sessiz ka.lan insanları kafa kol numaralarıyla,
bir takım sinyallerle safle.rına çekmek için boydan boya giriyordu bu
9
www.ars
ivaku
rd.o
rg
unsurlar.(Diyarbakır Böl.K.'de işçi sor. tar."birşeyler dönüyor" vb.) İşte Partimizde Leninist disiplinin yaratılmasını,eüçlendiri!
meaini encelleyen I-IIC'nin yapısı ve bu yapının örgüt bünyesine taşıdığı oportünist anlayıştır. Bu yapı ve bu anlayış, Partiyi Dratik öreüi sel çalışmanın her alanında kemirmiştir. Bu konuda ki somut örneklere geçmeden önce, disiplinin maddi temelini oluşturan demokratik merkezi yetçilik ve buna baclı olarak eleştini-özeleştiri mekanizmasının işl~ yişini görmekte yarar var.
Herşeyden önce Partimizde hiyerarşik yapı gereği gibi işletil memiştir.Parti organları,Parti tüzügümüzün gerektirdiği yükümlülükler çerçevesinde, sorumluluklarına uygun bir işleyişe sokulamadı. Organı~ ra ve giderek üyelere Partili organ olmanın, Partili olmanın sorumlulu~ geregi gibi kavratılamadı. Yaşamın dayattığı zorunluluklardan kaynaklanan yatay ilişkiler zamanında önlenemediği gibi,büyük ölçüde geliştirildiı bazı yerlerde var olan dikey ilişkileri tahrip edecek boyutlara vardırıldı.(Örneein,Kür.Av.) Ve bu durum Partililerin,kendi kanallarından duyması gereken şeyleri başkalarından duyması,tabandaki normal üyelerin birbirleriyle ilişkiye geçmesi, Parti sırlarını birbirlerine açması gibi tehlikeli boyutlara varmıştır.Alt organlar gerçek işleyişine kavuşturulamadığı gibi, bazan alt organların görüşleri de net bir şekilde yansıtılmıyordu. Böyle bir işleyişten, bilgilerin merkezileştirilmesi, karşı bilgilerin zamanında toplanarak de~r landirilmesi ve gerekli tedbirlerin zamanında alınması zaten beklen~ mezdi.Yine böyle bir örgütsel yapıdan demokratik merkeziyetçiliğin, ~ leştiri-özeleştiri aygıtının normal işlemesini beklemekte biraz saflı~ olacağı kanısındayım. Kaldı ki, Maxsizm-Leninizm, Parti program ve t~ zügü çerçevesinde eleştiri hakkını kullanmak isteyenler ya solculukla, ya karamsarlıkla ya da şüpheyle karşılanmışlar ve merkeziyetçilik silahıyla(!) susturulmuşlardır.Ülkemiz koşullarında elbette en katı me~ keziyetçiliğin uygulanması gerekir.Ama bu, merkeziyetçiliğin içini bQ şaltarak, onu demokratiklik ilkesinin özünden -biçim demiyorum- soyui layarak yapılınca yarar değil, zarar getirir. Liberalizmi,oportünizm~ bürokratizmi getirir.Sağlıklı kadroları yılışıklaştırır, onların güveıı duygusunu sarsar ve gelişmelerini engeller.Dürüstlügün yerine, yağcılığın, iki yüzlülü[i;ün gelişmesine neden olur. Ve son tahlilde kişisel iradenin, Parti iradesi yerine konulmasını getirir.
Partimiz,bütün bu sorunlara zamanında müdahale edemedi ve g~ lO
www.ars
ivaku
rd.o
rg
rekli önlemleri almadı. Ve sonuçta da öyle oldu ••• Hatta, beklenilenin ötesinde, yetkili organ kararlarına ratmen, işler Parti onurunu ay~ lar altına alma noktasına kadar vardırıldı. Yukarıda belirtilen neden lerden ötürü bütün bunları, kadroların gizli çalışma kurallarını ve disiplinin önemini yeterince kavrıyamadıklarına, zor dönemlerde bazı unsurların dökülebileceğine bağlamak doğru bir tesbit degildir.Do~ olmadığını yaşadığımız somut olaylarla da kanıtlamak mümkündür~
Disiplinsizliğin Kazandığı Boyutlar Parti Onurunun Ayaklar Altına Alınnası Vardığımız aşamada Parti onurunun, küçük burjuva çıkar hes~
ları uğruna ayaklar altına alınması, kişisel iradenin Parti iradesi yerine konulmasının tehlikeli örneklerini kimsenin hafife almaya yada •böyle dönemlerde, bu tip şeyler olabilir" diyerek geçiştirmeye hakkı yoktur. Çünkü, Parti çıkarlarının çiğnenmesi, dayatmacı tavırlar,kiş! sel iradenin kollektif irade yerine konulması yeni değildir~ Geçmişten, gevşeyen Parti yapısından so}~tlanamaz.
Tecritler meselesinde, hareketi t~ip eden tavırlar içine giren insanların durumu zamanında değerlendirilmedir radikal önlemler alınmadı.Bu insanlar, Parti yapısında ciddi tahribatlar yarattıktan sonra, Partiye karşı kendileri bayrak açtıktan sonra durumları ancak değerlendirilebildi~ Fakat, yine bu kişilerin alçakça propagandaları ve deşifrasyonları karşısında susuldu ve buna karşı çıkan kadrolar i~ na(!) edilmeye çalışıldı~(Tecrit kararları öncesinde ve sonrasında SQ
mut ve kesin önerilerimin olduğu hatırlardadır.(örneğin,İ.,Ç.,M.,N., K., z., A., ı.ıo.,v.,o.vb.)
Demokratik derneklerde ( •••••• ve diger örgütlerde) sorun yaratan Parti üyelerine, Parti kanalından zamanında müdahale edilmedi.Eu örgütler yer yer Parti üyelerini cezalandırdı, ya da durum cez~ landırılma noktasına kadar getirildi.Evet, bütün bunlar acı, ama gerçek.(Örneğin, R.'bir sene ilişki kurulmadı•,z., T.,Avrupada,C.~N.,M., vb.)
Yine yer yer· bazı Parti üyeleri hakında, herhangi bir organ kararı olmadan derneklerde, özel kulislerde yıpratma, hareketin dışına itme kampanyaları geliştirildi. Ve Parti bu konularda bir araştırma gereği bile duymadı.(Örneğin,L ••••• lik meselesi,Cem., A.,ş.,ır.,vb) diger taraftan, bu yetmiyormuş gibi, disiplin silahına sarılarak bu
insanlar tecrit edilmek isteniyordu.(Bu konudaki u~ın ve sert tartış-ll
www.ars
ivaku
rd.o
rg
malar hatırlardadır,) Yine geçtiğimiz dönemde, değişik çalışma alanlarına bazı i~
sanların kaydırılmasında, bazı partililerin'aften pliften' gerekçelerle işleri yokuşa sürdtikleri bilinmektedir,Bazı dayatmalarla bazı kar~ ların alındığı(M,'nin seçim mes,),alınan bazı kararların sulandırıld~ ğı(B, seç,mes,) bir gerçektir,Parti disiplinini sulandıran ve yozlaştırmak isteyen oportünist anlayışın yansıması olen bu ve benzeri ola~ lar üzerine zamanında en sert biçimde gidilmediği, bu anlayış mahkum edilmediği için, Parti disiplininin, Parti onurunun kayıtsız şartsız korunması gereken günümüzde, Parti onurunun ayaklar altına alınmasına/ kişisel iradenin Parti iradesi yerine konulmasına sık sık tanık olmak kaçınılmazdır,(N, ve Y.'nin tahliye girişimleri, Savunma meselesi,İran'daki görüşmeler, olaylar ve daha bir sürü insanın Parti kararına rabmen kendi başına hareket etmesi vb,)
Demek ki sorun,"kadroların,gizli çalışma kurallarını ve disiplinin önemini. kavrayamaması" değil, bunun, kavratılmamasıdır; disif lini, gizli çalışma kurallarını yozlaştıran oportünist anlayışın, tavırların zamanında mahkum edilmemesidir, Gevşekliğin geliştirilmesine karşı, örgütün ve disiplinin sıkılaştırılmamasıEır, Digerleri talli sorunlardır,
Kadro Politikamız ve Denetim Sorunu
Bugüne dek tesbit edilmiş tutarlı bir kadro politikamızın · olmadığını söylemek, sanırım mümkündür, Bunu, ülkemiz koşullarında varolan gerilige, teorik eğitim olanaklarının son derece sınırlı oluşuna, hareketimizin genç, belirli alanlarda uzmanıaşmanın süreç meselesi olduğuna bağlamak, sorunu bir yönüyle görmektir, Ve bu, bu a.nlaıJ!. da doğrudur,Ancak, insanlarımızı geregi gibi tanımadı~ımız, onlara i~ siyatif ve sorumluluk vermediğimiz, onları geliştirmek için ciddi bir çaba harcamadığımız da bir başka eerçektir, Biz kadrolarımızı tanımak, kişisel yetenek ve eksikliklerini değerlendirmek, kararlılıklarını,~ rekliliklerini ve fedakarlıklarını göz önünde bulundurarak, onları, Partinin"altın hazineleri" olarak kabul etmek, sorumluluk ve insiyatif vermek, onları geliştirmek ve genç kadrolarla takviye etmek ve si yas i polj.se karşı mücadelede yetkinleştirmek yerine ,nitelikli ve çg!ıt kan insanların sırtına a[ır yükler yükledik, deyim yerindeyse eşek e! bi çalıştırdık ve onları fiziksel, ruhsal olarak yıprattık. Kimileri-
12
www.ars
ivaku
rd.o
rg
nide hareketin dış:ı.na itmeye çaJ.ıştık ya da plış:ı.klqt:ı.rcblt:ıtigerot~
raftan rahat koşullarda devrimcilik yapSnle.rında -Bu :f'a:lan 'yerde' çalı,
şamaz, falanca falan yerde sorun yaratıyor,onu daha rahat edebilece~
yere g8ndermek gerek,, yok, ben falan yere gidersem şu koşulların ye
rine getirilmesini isterim vb~' - sırtlarını sıvazladık, s~ sala
hava basmalarına, deyim yerindeyse şe:f'lik yapmalarına, okuyup la:t eb~
li~i yapmalarına olanak tanıdık: Hatta bazılar:ı.nı 6dül.1endirdik~'(6rne~ verilebilir.) · . ~-_*:i-,-_,.. -
Kadroların e~itimi ise başka bir sorundur~ Parti olarak hiy~
rarşik yapıyı ve Parti organlarını geregi gibi çalıştırmadı~~, yu
kardan aş~ıya, aşağıdan yukarıya diraktif ve bilgi iletişimini gerç~k
çi bir şekilde yapamadı~ımız, kadrolarımıza objektif' gerçeklerimizi
sı:ıylemedigimiz ve kadrolarımızın bir çok şeyi kendi Parti kanalından
de~ilde başkalarından duymaları vb, gerçekler karşısında, onların e~!
timinden sı:ız etmek elbette mümkün degildir~ Çünkü, kadroları kendi h§
talarl.lll.zın temelinde eğitmek olanaklıdır ancak~~ Stalin, Lenin'in bu
konudaki belirlemesini hatırlatarak şöyle diyor:
"Lenin, Parti kadrolarını, işçi sınıfını ve çalışan halk yı
ğınlarını doğru olarak e ği tme:nin ve öŞetmanin en emin yollarından bi
rinin bilinçl.i olarak Partinin hatalarını açığa çıkarmak, bu hatalara
yol açan nedenleri incelemek ve bu hatalarmn listesinden gelmek için
gerekli olan yolları belirtmek olduğunu ı:ı~tçetti;'n(abç) (Stalin,P~'Oz;
s~153} Oysa biz,zaaflarımızı, hatalarımızı, eksikliklerimizi kadrola
rımızdan gizledik, gizliyoruz; Bu, kadroları yılışıklaştırmak~ onları
kendilerine güven duymaktan uzaklaştırmak ve mah:f'etmektir;
Kadroların mevzilendirilmesi, korunması,zor dönemlerde on!a
ra hareket kolaylı~ı sağlanması konusunda yeter tedbir almadı~ımız
doğrudur;• Ama, gerekli Bnlemleri zamanında neden almadı~ sorusuna
ciddi bir yanıt verilmemiştir; Bu sorunun cevaplandırılması gerekli
dir? Denetim, pratik BrgUtsel çalışmanın temel sorunlarından
biridir~Ve doğru bir BrgUtlenmeyi gerektirir; Denetim aygıtının s~
lıklı işleyişi herşeyden önce belirleyicidir~ Alınan kararların uygu
lanıp uygulanmaması, kararların uygulanması sonucunda ortaya çıkan s~
runların tesbit edilmesi, Bncelikle bu aygıtın bilinçli ve devrimci
bir ruhla çalışmasına bağlıdır: Ancak böyle bir aygıt,'uygulamanın .
gerçek sonuçlarını yerinde ve zamanında sınayabilir, denetleyebilir: 13
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Ve ancak b8yle bir aygıt, organların, kadroların ve üyelerin gerçek niteliklerini belirleyebilir~ Yine ancak böyle bir aygıt, yürütmenin iyi niteliklerini, eksiklerini ve hatalarını belirleyebilir~ Ancak b8yle bir aygıt, örgütsel çalışmada oporttinist ve bürokratik anlayışı, oportUnist btirokrat unsurların Parti yapısına zarar veren tavırlarını, gevşeklili sergileyebilir ve hataların, eksiklerin kaynağını tesbit etmede yardımcı olabilir; Bu nedenlerle denetim aygıtını, bu aygıtın örgUtlenmesini MK'nin yapısından, pratik !Srg\itsel çalışma anlayıeından soyutlamak mümkün de~ildir! Dirde tabanın önderlerini denetlemesi var ki, sağolsun tabanımızın şimdiye kadar böyle bir sorunu olmadı,Zaten bu anlamda kadrolara ciddi bir şer de verilmedi';'~·~·
Denetim sorununu, mali olanaksızlıklar yüz'linden profesyonell~ şememere bağlamak sorunu geçiştirmektiri Geçmişte ve bu günde mali gtiçlUklerle karşı karşıya oldu~z gerçektir~· Ancak, Partire gelir sağlamak konusunda militanca bir çalışmamızın ve tutarlı bir harcama politikamızın olmadılı da bir gerçektir~ Yayınlarımızı militanca dağa._ tabilseydik,Parti aydatlarını düzenli toplasaydık ve bunları gereği gibi değerlendirebilseydik profesyonel kw!ro istihdamının üstesinden belirli ölçülerde gelebilirdik~ Malesef belirtilen nedenlerden dolayı bunları bile yapamadık, yapmadık~'
İllegal ve Legal Calışma
· .. · ··- · .. ,. İllegal ve legal çalışmayı ülkemizin koşullarına uygun bir diyalektik bütünlUk içinde ytirütemedik,Doru olan, illegal çalışmayı temel almak ve onu tUm legal çalışma biçimleriyle bütünleştirmekti~ Oysa biz, legal çalışmaya ağırlık verdik, Ve tUm güçlerimizi•bu alana kaydırdılımız için legal çalışmada başarılı olduk, Ancak, legal çalı~ manın, sürecin getirdiği, getirebileceli sorunları, zorlukları gö~leyebilecek illegal yapıyı -ülkemiz koşullarına uygun bir biçimde- oluşturamadık,Dunu, salt"Parti örgütlenmesinde ve kadrolara gizli çalı_~ ma yHntemlerinin benimsetilmesinde yeter özen ve çaba g!Ssterilme"diğ!, ne, Partimizin genç, kadrolarımızın gizli çalışmada deneysiz oluşuna bağlamak do~ değildir,Çünkü, bu belirleme retersiz, soyut ve elast! ki dir~·
Herşeyden önce, ülkemiz koşullarında Partinin korunması bir numaralı g!Srevdi• Diger görevlerin gerçekleştirilmesi buna.bağlıydı~ Parti olarak bu konuda gtırevimizi yaptık mı? Ell;ıette hayır. Deşifras-
14
www.ars
ivaku
rd.o
rg
yonlar karşıs~da ~stuk. Yatay ilişkiler in alabildi~ine gelişmesin~
geliştirilmesine seyirci kaldık; yer yer Parti çalışmaların~ legali
ze edilişini görmedik ya da görmezlikten geldik,geliyoruz.(Ôrneğin,D!
yarbakır, B.,Av., vb.) Bilgilerin her dUzeyde sınırlandırılmasın~ ~
re~ini, bilgilerin ve karşı bilgilerin merkezileştirilmesinin öne~ini
kavrayaınadık, kadrolarımıza da kavrataınadık.Pratik ör~tsel çalışmanlll
kopmaz bir parçası olan gizlilik kurallarını, ilkelerini tesbit edem~
dik ve pratik mücadelede eainilen deneylerle geliştirip kadrolarımıza
sunaınadık. Bu.anlamda kadrolara yönelik illegal bir yayın yapma gere
gini duymadık. Kısacası örgütsel yapımızı sağlamlaştırmak ve sıkılaş
tırmak için ciddi önlemler almadık. Tersine ör~tü, disiplini, gizli
lig! sıkılaştırmaya karşı gelişen gevşekli~i görmedik, görmek isteme
dik. O halde sorunun temeli yapımızda, ve Parti örgütünü kemiren
oportünist • bürokratik anlayışta aranmalıdır.Belirtilen bazı do~
şeyler, bu gerçekler temeline oturtulmadıkça, açıklı~a kavuşturulmad~ ça soyut olmaktan öteye geçemez.
İşkence ve Mahkemelerdeki Tavır
Sömürgeci burjuvazinin en ağır baskı, tehdit ve işkenceleri
ne karşı militan ve sempatizanlarımız~ önemli bir kısmı~ yi~itçe
direnmesi, bazılar~~ ser di~il sır vermeyi tercih etmesi Partimiz
için onurlu bir davranıştır.Ve bu, onların Partimize,işçi sınıfımıza,
halkımıza, kollektif güce olan ba~lılıklarını, inan.çlarını gösteriyor.
Bu arkadaşlarımızın, bu tavırlarını burjuva mahkemelerinde de sürdü
receklerine kuşku yok.Ancak, bu onurlu direnmenin yanısıra Partimizin
üst organlarında, BK'lerinde görevli bazı insanlar, bazı Parti üyele
ri malesef direnç gösterememiş, çözülmüş, teslimiyet göstermiş ve ba
zılarıda ihanet etmiştir. Bu anlamda, lfadelere ilişkin MK de~erlen
dirmesi gerçekçi degildir, soyuttur ve elastikidir. Ve işkencelerde
direnç gösteremeyen Partililerin tavırlarını hoşgörücU, affedici
hatta bir yönüyle onları temize çıkarmaya yönelik bir anlayışı içer
mektedir. İkincisi, kadrolara verilen bilgiler yeterli ve tatminkar degildir.
Partimiz asıl yarayı Diyarbakır operasyonuyla{!) aldı.Bu
operasyonda yakalananlara, di~er bütün arkadaşlarımıza yapıldığı gibi
ağır işkencelerin yapıldıcına kuşku yok. Yine bu olayda da bazı arka-15
www.ars
ivaku
rd.o
rg
daşlarımızın hatta bazı sempatizanlarımızın yiğitçe direndikleri bir
gerçektir,Fakat aynı olayda dökUlenler, polisin istediği bilgeleri v~
renler de oldu,Ilareketimizi ilk deşifre eden olay olması bakımından
N. ve beraberindeki bazı arkadaşların işkence ve mahkemelerdeki tavı~
laı-ihanet edenlerin dışında- üzerinde durmak, bazı gerçekleri açıea
çıkarmak gerekiyor, Parti tabanında bir şok tesiri yaratan bu ifadelerde herşey
den önce şu noktalara dikkat etmek gerekir: 1-Polis, sonderece ilkel
bir sorgulama yöntemiyle hareket etmiştir, Ve özellikle Partinin Diy~
bakır bölgesindeki çalışmaları.üzerinde durmuştur,Bu, !fadelerin içe
riginden de açıkça anlaşılıyor, Daha geniş bilgilerin elde edilememe
sin-de bunun büyük payı vardır, Örneğin, Y. 'nin ancak 20 gün sonra alıu
ması; ayrıca sorgulaması sırasında kendisine sorulan sorular ve onun
yanıtları ve de polisin bu ayrıntılardan hareketle daha geniş bilgiler
elde edememesi vb,, sorgulamada ki ilkelligin açık kanıtlarıdır,2-"Po
lisin elinde-hareket hakında- yeterli bilgi olduğu, nazif'in de sınır
lı bazı bilgiler verdigi" tesbiti doğru degildir,(abç) Kendimizi kan
dırmıyalım; böyle bir belirleme belirsizlikle doludur~ soyuttur, ela~
tikidir ve belirli ölçülerde gerçekleri gizlemektedir, Şöyle ki:
Tecritlerden sonra, Parti isminin ve bazı kişilerin Partiyle
olan ilişkilerinin bazı yerlerde söylendiği, Partinin tüzük ve progr~
mının daha önce yakalatıldığı doğrudur, Bu anlamda polisin elinde ~
derece sınırlı ve soyut bilgilerin olması muhtemeldir,(Polis daha ön
ce de bu bilgilerle Partiyi.ortaya Çıkarmayı denemişti.Fakat bunu ba
şaramamıştı,) Ancak bu,n,,Y., ve kısmendeK'nin Partiyi büyük ölçüde
deşifre eden ifadelerine gerekçe yapılamaz, öncelikle n, arkadaş,Di
yarbakır bölgesinde bulunan hemen hemen tüm Parti üyelerinin isimle
rini, çalışma alanlarını, görevlerini doğru bir biçimde vermiştir,Yi
ne Partinin Diyarbakır BK'nin işleyişini net bir şekilde anlatmış;
üstte~en olayını, MK'ni, Partinin yayınlarla{içerde ÖY,,RVV,,öG.~
dışarıda ••••• , •• :~~~ ), derneklerle ( •••• ~, •••••• , •••••• ), sendika
larla(.,,,,,,,.,, : ••• , •••• , ••••• , •••••• vb,) ilişlri:ıini, baelantı bi.
çimlerini •••••••••••••••••••••••••••••ft•••••••••••••••••Bunun yanıs~
ra,,,,,,,,,,,, söz etmemiştir, Zaten polis öyle bir ihtimal üzerinde
durmamış ve o anlamda bir soru bile yöneltmemiştir, Özellikle Y,'nin"
Biz büroda toplandık, .arkadaşlar beni eleştirdi, ben MK'den ayrıldım"
demesine ~ •• • •••••••••••••••••••••••••••••••••••• ·• •••••••• • •••••• • • 16
www.ars
ivaku
rd.o
rg
•••••••••••••••••••••••••••harcamaması, bu arkadaşlarımızın "sınırlı bilgi" vermek için(sınırlı bilgi'nin sınırı nedir? Bu ayrı bir sorun)
. direndiklerini de~il, polisin beceriksizli~ini, sorgulamanın ilkelligini gösteriyor. Yine N, arkadaş,"daha fazla isim verebilirdi,d! ger bazı bölgeleri deşifre edebilirdi" deniyor. ifadenin özüne dikkat edilirse, Partinin tüm.çalışma alanlarına ilişkin önemli ipuçları verildi~i açıkça görülür.(Örne~in, Partinin, ••••••• denetlemesi, ba~l~ tı biçimleri vb,) Diger taraftan polisinde, diger bölgelerdeki Parti örgütlenmesi hakında daha fazla bilgi elde etme konusunda büyük ölçüde ısrar etmediği kanısındayım. Çünkü N. arkadaş ifadesinde anlattı~ı gerçeklerlepolisi tatmin etmişve salt BK'si sekreteri oldu~a veya hareket hakında ancak bu.kadar bilgiye sahip_olabilece~ine polisi büyük ölçüde inandırınıştır. Ama bu, yinede olumlu bir tavırdır. Ancak, N.'nin polisteki ifadesinin özünü degiştiremez~ Y. 'da, N. 1nin söyled;!}. lerini kabullenmiş, çoksınırlı şeyler eklemiştir. K., Parti üyesi oldu~u söylememekle beraber bazı isimleri saymış ve DHKD 1nin çalışmaları hakında geniş bilgi vermiştir.(Üstte~en olayı dahil.) 3- Özellikle N. arkadaşın ifadesi, kendisinden geçen bir kişinin verdi~i if~ de degildir. Çünkü, ifade son derece somuttur, saçmalama yoktur. Ve K. arkadaş ifade verirken muhakemesi yerindedir. (Örne~n, UDG konusun da sorumluluğu Genel Sekreter ve A. arkadaşa yüklernesi bilinçli bir taktiktir. Ve polis bu konuda ikna olmuştur,)
Belirtilen bu objektif gerçekler karşısında, N. ve diger adı geçen arkadaşların polise verdi~i bilgileri," •• arkadaşlarımızdan bazıları sınırlı bilgiler verdiler veya polisin elinde bulunan bilgileri kabullenmek zorunda kaldılar."(abç)biçiminde belirlemek, Parti çıkarlarını hafife alarak sorunu geçiştirmektir~· Adı geçen arkadaşlar, polisin istedigi bilgilerin ezici ço~u~u çok do~ bir biçimde vermişlerdir •• Bunun adı da çözülmedir,
Şunu tekrar belirtmekte yarar varı "sınırlı bilgi~ polisin vurduğu yerde aldı~ı kadarıyla kalması yani polisin belli bir halkayı çözmesiyse, bu arkadaşların ifadelerini böyle bir çerçeve içinde deg~~ lendirmek mümkün degildir.Çünkü polis, üstte~en olayından girmiş, DHKD'lerden,BK'den, r.nc. 'den çıkmıştır. Kaldı ki, "sınırlı bilgi" vermek, temelde, hareket için hayati öneme haiz olan, hareketi öneml! ö! çüde deşifre edebilecek bilgileri ve ipuçlarını vermemek için önemli ölçüde direnmeyi gerektirir. Oysa böyle bir direnme ruhunu, ~~ arkad~~
17
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ların ne polisteki ifadelerinde ve ne de mahkemedeki tavırlarında gör
mek mümkündür.Bu arkadaşlar(n.,Y.), polisteki ifadeleriyle hareketin
ipliğini pa~ara çıkarmakla kalmamış, soruşturma sürecinde, yetkili
karar organlarına rağmen tahliye girişiminde bulunmuşlar ve son tah
lilde de Parti kararını hiçe sayarak savunma yapmaktan çekinmişler
dir.Ve.bu tavırlarıyla gerçek niteliklerini bir kez daha açığa vurmu~
lardır.
Gerçek devrimciler, işkencede, hapiste, yargıç karşısında v~
savaşta Partiye bağlı, kitlelerle sıkı sıkıya bağlantılı, onlara ses
lenmek, gUç vermek için sorumluluk tistlenmeye hazır, girişkan ve dir~n
gen insanlardır. Ancak böyle devrimcilert böyle kadrolar gerçek kahr2
manlardır.Ve ancak bu niteliklere sahip insanlar kahramanlaştırılır.
Oysa bizler polisteki ifadeleri doğru tahlil etmeden, bazı insanları
haketmedikleri halde kahramanlaştırdık. Bu insanların tahliye giriş~
lerini önemsemedik.(İki kişinin İran'dan çekilmesi üzerinde günlerce
tartışırken, bu olaya hiç değinilmemesi ilginçtirl) Ve bu günde kahr2
manlaştırdığımız insanların mahkemelerdeki tavırlarının hesabını öde
mek zorunlulu~yla karşı karşıyayız. Diger taraftan bazı Par~ üyeleri(hatta BK. üyeleri) iha
net etmişlerdir~ Bazı Parti liyeleri ve sempatizanlar da işkencelerde
tam bir teslimiyet tavrı içine girmişlerdir. Bu teslimiyet tevrının 1 hanete göttirtip.göttirmeyeceği konusunda şimdilik bir şey söylemek san~
rım erken olur.(Bu konuda mahkemelerdeki +.avır belirleyici olabilir~)
~OC'nin deşifrasyonla ilgili olarak kadrolara sunduğu.beli~
leme ve bilgiler yetersizdir, belirsizdir ve tatminkar degildir.Olay
lar yukarıda belirtilen ölçtilerde açık, somut ve netken, deşifrasyo
nun boyutlarını, polise verilen bilgileri,"Bazı yoldaşlarımızın ağır
işkenceler sonucunda bazı sınırlı bilgiler vermek durumunda kalmasını
veya, çok az sayıda da olsa zaif ve hain unsurların çıkması •••• " biç! minde formüle ederek kadrolara sunmak, sorunu hafife almak, sonuna h~
manistçe yaklaşarak Parti çıkarlarını görememek veya görmezlikten ge1
mektir; gerçekleri kadrolardan gizlemek, onları koyun stirtisti yerine
koymaktır. Ve de, düşmanın saldırı ve süpektilasyonlarına karşı kadro
ları silahsız bırakmaktır.
Evet, soruna htimanistçe yaklaşılmış, sorun hafife alınmış
ve Parti çıkarlarının korunmasına özen gösterilmemiştir. Çünkü, tilke
miz koşullarında, Partinin polisten korunması birincil ve temel bir 18
www.ars
ivaku
rd.o
rg
gijrevdir. Bu görevin getirdili zorluklara yi~itçe gH~ geremeyen un
surları temize çıkarmaya kimsenin haklo. yoktur, Bu tavır, Parti U1'el!.
rini dolayı~ olarak suça teşvik etmektir~(Örne~in, işkence çarklarina
düşen bazı partililer de,-"verilen bilgilere ben de bir iki şey ekle~
sem, pek bir şey olmaz,•sınırlı bilgi' vermiş.olurum ve kendimi b67l!.
ce teminata alırım"-anlayışını yaratabilir" vb~.' Ve bazı bölgelerde Id.
çHzUl.melerde Diyarbakır o1a71Jll..ll etkileri de oımuştur~~) ~" l ~ ·.
İhanetler, teslimiyetler ve_ çözülmeler konusunda kadrolara
verilen bilgiler soyut ve yetersizdir, Ve sosyal pratikde bunu do~
la.maktadır, Bu gün, Parti liyelerimiz çözülme, teslimivet ve ihanetle
re ilişkin geniş bilgileri bizim dışımızdaki çevrelerden almakta ve
bizlere de~sik türden sorular yöneltmekteler, Bu, bizleri zor durum
da bırakmaktan öteye, kadrolarda n.l.gpıl.ık. karamsarlık ve güvensiz
lik yaratmaktadır, Polise verilen bilgileri, deşifrasyonun boyutlarını, so
rumlularını ve bunlara uygulanacak mUeyideleri, ihanet edenlerin kim
liklerini ve Partinin ihanetler karşısındaki tavrını -kadrolar düze
yinde- gerçekçi bir biçimde açıkl~ kavuşturmak gerekir, Bu, Partimi
ze güç kazandıracaktır. Bu, Partimizin otoritesini pekiştirecektir.
Bu, dUşman çevrelerin siipekiilasyonların.ı boşa çıkaracak ve dost olma
yan çevrelerin saldırılarına karşı mili tanlarımızı silahlandıracaktır~
Askefi örgütlenme Meselesi
Askeri örgütlenmeye ilişkin öneriler, zamanında dikkate
alınmadı, gecikildi ~- , , , , , , , , , , alınan kararlar. do~l tusunda ciddi
adımlar atılmadı, Görevlendirme do~ yapılmadı, BUtun bunları salt
e~i tim konusunda ki gecikıııelere b~amak miiıııkiin. d.elildir ~· Eli ti~miz
insanları ne yapacağımızda henüz belli degildir~
Karşımızda acil çözüm bekleyen canalıcı sorunlardan biri
askeri politiikanın tesbit edilmesi ve askeri örgütlenmenin yaratılma
sıdır.
Gençlik Örgütlenmesi
Gençli~in örgütlenmesinde net bir politikamız yoktu~Kürd!~
tan.gençli~nin içinde bulundulU ko~arı gereli gibi delerlendirem!.
dik~Gençli~in heyecanından iirkUUk, onu Partimiz saflarına nasıl kana
lize edeceğimiz, ondan nasıl yararlanacağımız üzerinde gereken ciddi
yetle durmadık, Gençli~in, ulusal kurtuluş mücadelemizdeki yerini ve 19
www.ars
ivaku
rd.o
rg
8nemini kavrayamadık.Gençlik 8rgütlerini dejenere ettik~ DHKD'ler ne
gençlik 8rgütleri olabildi, nede geniş 8lçüde emekçi yığınları Clrgüt
l.eyebildi~ Sorun, ülkemiz gençli~in konumunu, sın:ı.fsal ve siyasal
yapısını do~ tahlil edip, onun 8ntine do~ bir perspektif koymak
tır~ Bu konuaa da kaybedilecek zamanımız yoktur.
Güçbirligi Politikamız ve Dıe İliskiler
Partimiz tarihi g8revlerle karşı karşıyadır~ Hareketimizin
ulusal ve uluslararası planda kazandı~ saygınlık, güç birliği polit!,
kasında da sorumlulu~zu arttırıyor:
Geçtiğimiz d8nemde güçbirligi konusunda, özellikle de te~
rik anlamda kararlı bir mücadele verildi. Ancak, pratikte buna uygun
adımlar atl.lamadı. Bu da, örgütlenme alanındaki zaaflarımızdan kayn~
lanıyordu~· UDG kapsamı dar tutuldu. Bu, diger siyasi grupların UDG
karşısında sert tavır almalarına.yol açtı. UDG içindeki tavrımız olum
luydu ve kitlelerde tasvip gClrdü. Ancak yurtsever güçlerin birliği
do~tusunda verdigimiz kararlı mücadelenin yanısıra, Apoculara ili~
kin tavrımızda belirli 8lçülerde hata xapıldıBı kanısındayım~Bu günde
bu hatada ısrar ediliyor. /
PKK 1 nın, bizim hareketimizi, diger bazı yurtsever ve dey
rimci güçleri, geçmişte hain.ilan ettikleri, Kürdistan'da ciddi tahr!,
batlar yarattıkları doğrudur.- Bu gUn de," tum anti~sömürgeoilerle güç
birliğine hazırız" dedikleri de bir başka doğrudur; Elbette Apocular
bunu yaparken ciddi bir 8zeleştiri yapma geregi duymazlar. Bu, onlar~
anarşist yapısından kaynaklanıyor;:o·
PKK Kürdistan' da var olan bir güçtür. BugUJı belirli b!!
nalımıarda geçirse uzun vadede şu ya da bu Cllçüde var olacaktır. Bu
objektif gerçekler karşısında, PKK'yı terörizmden uzaklaş~rmak, tab~
nına daha etkin bir şekilde seslenerek kazanılabilecek unsurları ka
zanmak, kazanılamayacak unsurları yurtsever güçlerle dostça ilişkile~
re zorlamslı. için doğru ve tutarlı bir mücadele vermek gerekir. Bunun
için teorik tavizler elbette verilemez.Ancak PKK'ya ilişkin değerlen
dirmemizde, kullandığımız sert ve aşağılayıcı uslubu,bu hareketin"ip
lerinin polisin elinde"olduğu biçimindeki belirlememizi, yeni dClnemin
koşullarınıda dikkate alarak g6zden geçirmek ve- hareketin anarşist
yapısını gözden uzak tutmamak koşuluyla- ilkeli bir yaklaşımla, onla~
:~~·: r:ı.. ·yurtsever saflarda yer almaya zorlamak için mücadele verilmelidir~' 20
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Bu, . PKK'nın bun.al.ımını derinıeştirecek, onu yurtsever saflara çekecek tir.Bu, PKK'nın tabanına seslenme olanalı yaratacaktır. :Bu anlamda, f';"; PKK'yı kendi tabanında teşhir etmek kolaylaşacaktır. Uzun vadeli, kalıcı güçbirlikleri konusunda elbette Apoculardan ~zeleştiri istenmelidir~Ancak, lokal eylemlerde, kitle ~rgUtlerinde -asgari ilkelerde biraraya gelinebiliyorsa- özeleştiri yapmaları gerekti~i tavrıyla hareket etmenin doğru olmayac~ı kanısındayım.Bu, anılan hareketin teşhirini zorlaştırmaktau, onu dUşman saflara itmekten başka bir işe yaramaz. Bu, PKK saflarında bulunan yurtsever insanlarla ilişkiler ge':". liştirmeyi gUçleştirir. Ve bu, onları anti-faşist saflara çekmeyi ·· zorlaştırır.
Kısa sUrede uzun vadeli, kalıcı siyasi güçbirliklerinin oluşması pek olanaklı degildir. KUrdistan'daki yurtsever güçlere Darşı ideolojik mUcadele, politik dostluk temelinde esnek bir politika izlenmelidir. "VUr deyince,tabanın ~ldUrmeye kalkışması• karşısında duyarlı olunmalıdır. Ayrıca yurtsever demokrat kesimlerin kazanılması ! çin. ciddi çabalar g~sterilmeli ve onların de st e~ mutlaka kazanılmal2. dır. ÇUn.kü., bu kesimlerin, ulusal demokratik gUçlerin birli~inde önem li katkıları, etkileri olacaktır. GUçbirligi ve cephe çalışmalarında TUrkiye KUrdistan 1 ıridaki yurtsever güçlerin birligine ~ncelik ,verilm,! lidir~· ·. 'f ·· ·,,-:,;,···:-,<•:-,!'J"-·t
KUrdistan'ın parçalarında, TUrkiye, Ortado~ ve uluslar~!:!; sı planda hareketimiz geniş bir perspektife sahip olmalıdır. Dış ili~ kiler programsızlıktan kurtarıımalı, programlı ve sistemli bir çalışmanın esasları tesbit edilmelidir~·
Özellikle KUrdistan'ın diger parçalarında bulunan ilerici, yurtsever ve demokrat ~rgUtlerle, partilerle daha canlı, kalıcı ilişkiler geliştirilmelidir. Geçen d~nemde bu konuya gereken.~nem verilmedi. Son d~nemdeki ilişkiler olumlu, ancak yeterli degil. Bu anlamda geniş bir perspektiften haraket edilmeli, bize yakın olan ~rgUt ve : partilerle olan dialo~ geliştirmeli; diger bazı ~rgUtlerle(ör.Yekiti1 IKDP, vb.) masafeli olmak koşuluyla belli ilişkiler kurulmalıdır~KUrdistanlı ~rgUtlerin iç sUrtUşmelerine, kendi aralarındaki mUcadeley•, yurtsever güçlerin birli~i anlayışıyla yaklaşılmalıdır.
TUrkiye'l1 örgUtlere, Partilere ilişkin politikamız doğrudur, aynen sUrdUrUlmelidir. Ortado~da FKÖ, Arap KP 1ler1 ve ilerici güçleri, İran'daki ilerici örgUtlerle olan ilişkilerimiz yetersizdirj
21
www.ars
ivaku
rd.o
rg
var olan ilişkiler geliştirilmeli, yeni ilişkilerin kurulması ve güçlendirilmesi için ciddi bir çalışma yapılmalıdır. Ayrıca dış dünyayla olan ilişkilerimiz somut talepler do~ltusunda geliştirilmeli, netleştirilmelidir~
ıuzUk ile İlgili Eleştiri ve öneri
_ 1-Parti tüzUgU.nün 19. maddesinde, Parti üyeligine alınacak kişilerde aranacak niteliklere aynen katılıyorum. Ancak, aşağıdaki fıkranın anılan maddeye eklenmesini gerekli ve zorunlu görüyorum:
, " ·~,. · -Parti organlarından birinde zorunlu çalışmayı kabul etmek. (ifade biçim olarak degiştirilebilir.)
Partiye alınacak kişilerin, ttizUk ve program okuyup manaatıra çekilmelerini engellemek; örgütlü , kollektif çalışmaya gelmeyip laf ebeli~i yapanları, Parti üyeli~ini, Partiye belli bir miktar para yardl.llll. yapınakla yerine getirenleri tUzUgün bu hillonUna dayanarak Parti Uyeligine alınmasını engellemek için sözkonusu fıkranın anılan maddeye. eklenmesi zorunluluğuna inanıyorum. Aksi taktirde, bu tip insanların ~i bünyesine alınıp alınmaması degişik yorumlara bırakılacaktır.
2-Parti tUzUgünün 27. maddesinin yeniden tartışılarak düz~n lenmesi gerekir. 24. madde de anılan maddeye atıf yapılması, sözkonu~ maddenin 25. maddeyle ilintisi de bu gerekliligi pekiştiriyor~
~ a)27. madde de "üyeden ayrıca MK, veya BK kararıyla sözlü veya yazılı özeleştiri istenebilir." Hangi suçlar için? Bu konuda asgari bir çerçevenin belirlenmesi gerekir.
b)Aynı madde de "Partinin sırlarını dışarı verme halinde uygulanacak ceza yalnız ihraçtır." Parti sırlarını dışarı vermenin d~ gişik biçimleri var. Eirincisi, burjuvazinin baskı ve işkencelerin• dayanamayıp(1) Parti sırlarını verenler; ikincisi,hareketin dışına d~ şen, dök:Ulen, hareketin disiplinine ayak uyduramayıp dışlananlar var. Sözkonusu ihraç cezası bunlardan hangisi için konulmuştur? Bu hüküm, şu veya bu biçimde Partiden ayrılan yada Partiden çıkarılanların sa~-ç- ,.. .
da solda Parti sırlarını ifşa ederek, Partiye zarar vermelerine karşı konulmuşsa, hiç bir anlam ifade etmiyor. günkü, zaten söz konusu cez~ nın koşulları,kişi Partiden ayrıldı~ında yada çıkarıldığında yerine gelmiştir. Anılan maddenin bu hükmü, deşifrasyonlara seyirci kalmayı resmen meşrulaştırmaktadır. Eunun acı deneylerinden gerekli dersleri çıkarmalıyız artık.Eöyle kişiler, devrimci sorumluluğa sahip olmayan, KUrdistan halkımızın kurtuluş mücadelesine karşı sorumluluklarının ö!
22
www.ars
ivaku
rd.o
rg
çUlerini tanımayan ve son tabıilde ihanete kadar gidebilecek ~lan aı
çaklardır~ :Bunl.ar,-bir kez uyarıldıktan sonra- kesin1ik1e yok"edi1me
lidir. c)Maddenin sen bendinin de açık1ı~a kavuşturulması gereklidir.
Sonuç ve Öneriler
Eleştirilerima başlaı:rken belirtti~im gibi, karşımızda buıunan
güçlUklerin Ustasinden gelmek, ku1islerde konuşmayı, sorunları dediks
du dUzeyinde 1 tartışmayı' aşmak, Parti birligi iıkelerine ve Parti di
siplinine ortadoksça bağlı kalarak hataların, eksikliklerin, zaafla
rın ve oportUnizmin(pratik örgütsel çalışma alanında) Uzerine HdUnsU~
ce gitmeyi gerektiriyor. Bunun için, arkadaşların, açık yUreklice ko
nuşmamı, sorunların temeline parmak basmamı hoş karşılayacakları ve
beni,"hır-gUr" çıkarmakla,"sinir kırizleri geçirmekle" suçlemayacakl.f!.
rını umarım.
Ayrıca bu sorunları yeni keşfetmedi~imi ve kendimi de tUmUyl~
temize çıkarmak niyetinde olmadı~ımıda belirtmek isterim. Bir MK liye
si olarak, Partimizin ,karşı karşıya bulund~ sorunların listesinden
zamanında gelinamamesinde hiç kuşkusuz şu ya da bu ölçUde benimde ss
rumıuıu~ vardır~· Fakat şu gerçe~i belirteyim ki, MK 1nin yapısı,MK
liyelerinin profesyonel çalışması(metropolde kalması zorunlu olanıarın
dışında kalanlnrın KUrdistan' a kaydırııması), askeri !SrgUtlenme ,kad
rolara yönelik yayın, yayın dağıtımının örgütlenmesi, Parti !SrgUtUnUn
sıkılaştırılması ve gevşeklige karşı mUcadele, tecrit edilen1ere ili~
kin tavır(tecritler öncesinde ve sonrasında), deşifrasyonlara seyirci
kalı.nmaması, işçi sınıfı ve köylülUk arasında çalışmanın Hnemi, bilg!
lerin merkezileştirilmesi, gizlilik, pratik örgütsel çalışmada oport~
nizme karşı mUcadele edilmesi, Diyarbakır BK'ne ve Diyarbakır'daki g~
lişmelere,olaylara ilişkin öneri ve eleştirilerim oldu~.Ancak1 eleştiri ve önerilerimya tasvip bulmadı ya da geçiştirildi( ••••• !Sncesinde ve
sonrasında). Diyarbakır BK 1den istifa iste~im hiç bir gerekçe göster~
meden red edildi. Bu objektif gerçekler karşısında, herşeyden önea.şunu beli~
teyim ki, karamsar degilim. Fakat fazla iyimser de degilim. Partimi
zin karşı karşıya bulundu~ sorunlar bUyUktUr. İçinde bulundu~z d~
nemin ağır koşulları, bu sorunların listesinden gelmeyi dahada zorlaş
tırmaktadır.Ancak, belirtilen engelleri aşmak, Partimizi onarmak, çe-2~
www.ars
ivaku
rd.o
rg
lik disiplini yaratmak ve güçlendirmek olanaksız degildir~· Tersine,
bunun objektif koşulları vardır; yeter ki, Partimizi bu duruma geti
ren objektif ve subjektif koşullar do~ tesbit edilebilsin, hareket!
mizi bu noktaya getiren yapı vePartiyi kemiren oportUnist anlayış a
çıklı~a kavuşturulsun, Ve kadrolar hatalarımızın temelinde e~itilip
yönlendirilsin •• Bu inançla:. ı-sorun ciddidir, Partinin onarılması, Leninist Parti di
siplininin yaratılması ve güçlendirilmesi, Parti saflarının arındırı!
ması, kadrolar arasında bulunan güvensizli~in aşılması, . Partimizi bu
noktaya getiren pratik örgütsel çalışma anlayışının do~ tesbit edi
lebilmesi, yeni dönemde kalıcı ve ileri adımların atılması için zo~
ludur~Bu da, ancak bir olağanüstü Kongre veya konferansla mtimkündür,
Bunun için MK'nin en kısa zamanda toplanmasını ve söz konusu önerimi
görüşmesini öneriyorum, 2-Tüzük, güçbirligine ilişkin görüşlerimi belirttim, Diger
temel konulara ilişkin tinerilerimi; birinci madde de belirtti~im öne
rim gUndeme alındı~ında sunac~ım~ Temel konulara ilişkin eleştirile
rimin bazı·~ yönleri tartışmalar sonucunda dahada netleşecektir~
3-Kürdiatan'da en kısa zamanda geçici bir yürütme komite
ainin oluşturulmasına ilişkin önerilere katılıyorum, Bu konuda vakit
kaybedilmemelidir, Ayrıca vakit kaybedilmeden Parti yayın organı çı
karılmalıdır,
4-Faşizmin zindanlarında tutu:'tl.u bulunan Parti üyelerine
Partiyle ilişkisi tesbit edilenler- mutlaka savunma yaptırılmalıdır~
5-Kadrolara, Partinin korunması, Parti iradesinin yüksek
te tutulması, Parti sırlarının kesinlikle verilmemesi(işkencelerde
Parti sırlarını vermektensa onurlu ölümün tercih edilmesinin vurgul~
ması),yeni döne~ çalışmalarında dikkat edilmesi ve titizlikle uyulma~
gereken bazı prensiplerih(gizlilik, harcamalar, disiplin, yayın da~-
tımı vb,) belirtilmesi ve siyasal polise karşı mücadelede kullan~la
cak yöntemleri içeren bir genelgenin iletilmesi,,Ayrıca bu genelged~
polise verilen bilgilerin, işkence ve mahkemelerdeki tavırların(ydte~
li bilgiler elde edilip kapsamlı bir değerlendirme yapıldıktan sonra)
somut bir biçimde kadrolar nezdinde açıklı~a kavuşturuıaca~ının vur~
lanması ••• ~
(1)- Bu dönemde MK'ne girdim, 24
www.ars
ivaku
rd.o
rg
(2)-~{'nin ••••••••••••••••••••••••••···~···· neden eleştiri hakkımı
saklı tutmadığım haklı olarak sorulacaktır. Do~rudur. ••••••••••••••• eleştiri hakkımı saklı tutmak için herhangi bir ibarenin konulmasını
istememiştim. Nedenine gelince: Birincisi, •••••••• Genel Sekreterlik
tarafından hazırlanmıştı. l1K'nin rapor üzerindeki tartışmalarında b~
zı olumsuzluklar oldu.(ör.HK'nin iki üyesinin -biri bendim-Diyarbakır
hakında verdiği bilgiler biribirine tam tersti ve birinin yalan, biri
nin doğru söylediği açıktı. Buna rağmen, Genel Sekreterin sert tartı~
malara müdahalesinden öteye bir şey yapılmadı. Herzamanki sessizlik
devam etti. Ve olay araştırılmadı. Aynı olay üzerinde ısrarla durmama,
BK'den ayrılma önerisinde bulunrnama.r~en olayın üzerine gidilmedi.
Ve BK'deki görevime devamım istendi.) Ve o atmosfer içinde rapor tar-
·tışmalarına geregi gibi katılamadım. Zaten •••••• görüşmeler o gece
bitti ve ben hemen Diyarbakır'a döndüm.(grev, vb. işler nedeniyle) •
•••••••••••••••••••••••••••••••· ~nerileri, ••••••••• güvenıi~i açı
sındankabal edilmedi. •••••••••••~•••• ••••• ciddi bir eleştiri gel
medi. Ve zaten ••••••••••• ciddi bir tartışma da olmadı. Ancak, •••••
•••••••••• bazı oportünist unsurların ••••••••••••••• için net bir t~
vır aldım. Ve bu konuda, o günün koşullarında ileri bir adım atıldı.
Bu somut koşalıara ra~en, •••••••••••••••••••••••••• eıeş
tiri hakkımı saklı tutmarnam ve bunu • • • • • • • • • savunarak Partiyi kemi
ren oportünist bürokratik anlayışı teşhir etmemem bir hataydı. Bir s~
atlık bir' düşünme fırsatı bulamadığım (grev ve diger sorunlar) o gQ~
kü koşullara rağmen bu hatayı kabul ediyorum. Ve bundan gerekli ders1
de çıkarıyorum. (3)-Diger bölgelerdeki davalar hakında henüz somut bir.bilgi sahibi
olamadığım için, değerlendirme yapma durumunda degilim.
EKİ
Son döneme ilişkin çalışmalar ve eelişmelerin özeti.
25
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Son Döneme İlişkin Çalışmalar ve Bazı Olumsuzluklar
Diyarbakır deşifrasyonundan sonra .HK toplandı. NK 1 de genel bir panik havası vardı. Bunun iki temel nedeni vardı, kanımca.Birincisi, özünde var olan sorunların o güne dek görlilememesi ya da önemsenmemesi, deşifrasyonla tüm bu sorunların bir anda acil çözümler dayatması ve mevcut olanaklarla söz konusu güçlüklerin aşılmasının zor oluşu; ikincisi, ~~ dahil, örgütün zorlu mücadele koşullarına hazırlıklı olmamasıydı.
Bu panik, bazı politik büro üyelerinde,korunmaya alınmak ' için yerleri değiştirilen bazı kadrolarda ve bazı bölgelerde doruk
noktasındaydı~ Bu nedenle alınan kararlar sık sık değiştiriliyor.Görev verilenler "benim burada barınma olana{hm yok."(abç) diyip ya dışarı çıkarılmayı dayatıyordu ya da kendi başına hareket edip kayboluyondu.
Yine bazı olumsuzluklar, sorunların üstesinden gelebilmeyi zorlaştırıydrdu:
1-Genel Sekreterin de içinde bulunacağı bir değerlendirme toplantısının koşullarını yaratmak için dışarı çıkan arkadaşlar ne toplantının koşullarını hazırlayabildiler ve nede bize bir haber ula~ tırdılar. Bu çalışmalarımızı önemli ölçüde etkiledi. Çünkü sorunlar ciddiydi ve radikal müdahaleler gerektiriyordu. Aksi halde palyatif tedbirlerle hareketi yönetmek durumunda kaJ.acaktık. Nitekim. öyle oldu.Zira en basit olaylarda bile insiyatif oluşturulamıyordu.Süleyman ve Remzi arkadaşların asgari koşullarda da olsa, bir haber bile göndermemeleri ciddi bir hatadır.
2-Disiplinsizlik alabildiğine gelişiyon ve yer yer ~~'de bile boyveriyordu.(İki HK üyesinin çağrıya rağmen İran'a geçişi,l5 EylüJ.'de alınan kararın değiştirilmesi, I•I.Ali, r.Iecit, Vazgal vb. durumları.) Alınan kararların uygulanmasında geeiRiliyer ve alınan gör~ ler yerine getirilmiyordu.(Remzi ve SüJ.eyman arkadaşların dışarı çık ma işini geciktirmele:ı:i, SUleyman'ın A •••• , İ. ... , İ •••• EK'leriyle ilişki kurma ve düzenleme görevini yapmaması, İ ••••• EK'nin sorun olm~ sı, digerleriyle ilişki kurma güçlUgü ve Rojan'ın durumu ••• ) Bu ve benzeri örnekler çot;unlukla l~ üyeleri veya önde gelen kadrolar için sözkonusuydu.Bunun dışındaki olumsuzluklar, disiplinsizlikler zaten had safhaya varmıştı. Durada ayrıntılarına girmek istemiyorum.
26
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Mevcut yapıyla başarılabilecek işler büyük ölçüde yapıldı.Bir ' takım aksamalarm olması da kaçmılmazdı,Şöyle ki:
- İran KDP ile bu döneode gerçek ilişkiler kuruldu ve geliştirildi, Ancak yeterli de~ildi,(?rgram verememe, onların doktor istekl~ rini, söz verınemize rağmen yerine getirernemiz vb,) Korunmaya alınan, aranan bir çok arkadaşın • , ••• ~ürdistan 1 ına geçirilmesi, sınır ilişkj. lerinin düzenlenmesi belli ölçülerde başarılı-bazı olumsuzlukların d~ şmda- oldu,
-Tüm bölgelerle(son döneme kadar A •••• ile ilişki kuraınadık,Bu konuda görev alan arkadaşın görevini yapmaması ve o bölgeyi tanıyan arkada~ın da ••••la geçmesinden dolayı) ilişkiler kuruldu, Deşifre o1 muş unsurların geri çekilmesi, Bazı yerlerde BK 11erin yenilenmesi, . Bölge Komiteleri için yedek üyelerin tesbiti vb, çalışmalar yapıldı.
·Bölgelerden gelen sorunlara a~nda müdahale edildi, B ••• ,A ••• , ! .•. , bölgeleri hariç tüm bölgelerde yerinde inceleme ve denetim yapıldı.Anılan üç bölge denetimi için vakit bulunamadı(l2 Eylül sonrasına kaldığı için),Bu denetimle birlikte hareRetin karşı karşıya bulundu~ SQ
runlar ve Diyarbakır olayı hakmda Bölce Komitelerinin görüş ve öneri leri alındı, Bu görüş ve önerileri, kulişlerde söylendi~i gibi şu yada bu kişiyi yıpratmak için değil, gevşeyen yapıyı, örgtitü sıkılaştı~ mak, kadroların dışardan duyduklarını onlarla-sadece Bölge Komitele~ rinde- tartışmak ve onları düşman saflardan gelen saliırılara karşı silahlandırmak ve yapılması düşüntölen toplantıya yeterli görüş ve materyalle gelmek için aldık. Ki~ilerin yınratılmak istendi~i iddiasında olan varsa, görüşünü ve gerekçelerini açıkça ortaya koymalıdır.Dey rimcilik, yoldaşlık açık olmayı gerektiriyor.
Diyarbakır olayı ile ilgili ilk toplantıda aldı~ımız karar "polisin elindeki bilgileri bazı arkadaşlarımıza, bu arada N. 1 ~ imzalattığı" biçiminde degildi, Toplantıda bu görüş bazı arkadaşlar tarafından savunuldu. Ancak, bazı arkadaşlarda-bunlar arasında bende vardım- buna karşı çıktı. Ve sonuçta, kadrolara "belirli ölçüd~ desifras yonun olduğu, ileride yapılacak de~erlendirme sonucunda durumun Rniro lar nezdinde ~.çıklıi;a kavuşturulacaT;ı, , • " biçiminde bilgi verildi. Daha sonra ifadeler, bizim dışımızdaki gruplar tarafından her tarafta kullanıldı, Biz ve örgütümüz elbette buna sessiz kalmıyorduk, kalmadık .Ancak L bö~elerden _gel_~n _.?!!._eril~!=-~~(:;~1 ~da, asgari koşu~lar-
27
www.ars
ivaku
rd.o
rg
da BK'lerine ifadelerin içerigi konusunda açık bilgi vermeyi kararlaç tırdık. Ve sözkonusu bilgilerin yalnız BK' lerinde kalıJası, tabana ile tilmemesi, ifadeler üzerinde kesinlikle yorum yapılmaması koşuluyla ••
-Dr. S,'in temizlenmesi için, Ü. arkadaşla bazı girişimlerimiz oldu. Fakat başarılı olmadı, dolayısıyla karar aşamasınada gelinmedi,
-Ayrıca •••••• hakında karar aldık. Ancak, 12 Eylül faşist a~ keri darbesinin bastırmasıyla anılan kararı uygulayamadık.
- ••••••••• gelişmelerle ilgili olarak •••• BK'nin aldığı eylem kararını oybirliğiyle onayladık.
-15 Eylül'de geçici yürütme komitesi, Ayrıca bir MK üyesi ve bir diger arkadaşla(İ •••• BK'den} ortak bir toplantı yaptık. Bu topl~ tJ.da:"Geçici olarak •••••• Kürdistan'J.nda üstlerimeyi ve yeni operasyon lara Rarşı korunması gereken kadroları en kısa sürede buraya çekmeyi kararlaştırdık(oybirliğiyle), Yine bu kararın derhal uygulanması içtn hemen harekete geçilmesine karar verdik, Bunun için, Benim ••••'a(İKD P ile ilişkiye geçmek ve ••••••••••• yöresine gelecek R. arkadaşla ••• ••••• ilişkilerini düzenlemek için), A,'nın, ··~··•'ye(Abdullah'ın g~ çişini sağlayarak),Selim'in, A ••••• 'da sınır geçişi olanaklarını araştJ.rıp A. 'ya telefonla bildirdikten sonra en kısa zamanda ••••. 'a geçmesine ve ·rr. arkadaşın İ ••••••• diger gruplarla görüşmeler yapması ve barınma olanaklarJ. olduitu sürede orada kalması, barJ.nma olanakları kalmadJ.ğında : • ·• • 1 a geçmesi, R. 1 nin derhal •••••• yöresine gelmesi ni kararlaştırdık. AyrJ.ca •••••••••• işlerinin yürütülmesi vb," Malesef bu kararda ben ayrıldıktan sonra arkadaşlar tarafJ.ndan degiştiril di, R. 45 gün gecikmeyle geldi. Diger arkadaşlardan da ancak 45-50 gün sonra haber almak mümkün oldu, ••• ,'dan gönderdiğim lruryeye"arkadaşlarJ.n ne için beklediklerini, İ ••••• dönmem gerekiyorsa haber vermelerini, değilse pasaportu göndermelerini" söyledim. Gelen cevapta, pasaportu göndereceklerini, kendilerinin de •••••• 'ye gideceklerini, benimde •••••• 'ye geçmemi istediler, ••••• ilk elde beni daha sonra iki arkadaşJ.mızJ. Lübnan'a geçire ceğini söyledi. Ben arkadaşlardan ayrıldJ.ktan sonra takriben 45 gün •••••••••• sınırJ.nda bekledim. Ve daha sonra ••••••• geldik •••••••• da Lübnan'a geçişin mümkün olmadığı, Almanya'ya gidilebileceği söylendi, Ve bende Almanya'ya celdirn,
-Ayrıca N. ve Y.'nin tahliye girişimleri karşısında A(n).'i uyardık ve anJ.lan arkadaşların savunma yapması gerektiği kararını al-
28
www.ars
ivaku
rd.o
rg
dık. Ve b~uı için olanaklar ölçlieünde hukukçu arkadaşlardan bir kom!
te kurulması kararı alındı.
-Yine Diyarbakır deşifrasyonundan kısa bir süre sonra örgUta1 gizli çalışma, işkence ve yargıç karşısındaki tavırları içeren bir ~
ne1ge çıkarıldı.
29
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Avrupa'daki Çalışmalarımız,
AK 1 nin 1 nolu Genelgesi,
Bazı İd.dialar ve Son Gelişmeler ITh:.
Partimizin Avrupa'daki(deeerlendirmeye temel alınan F.Al
manya'dır) siyasal ve demokratik çalışmalarını de6erlendirmek ve ger
çekçi çözümlere varmak için:l-bu çalışmaların geçmir;:ini, bu.gün acil
çöziimler dayııtan sorunları, bu sorunların nedenlerini ve sorumlularını
tesbit etmek; 2- AR'nin 1 no~u genelgesini; 3-0portünist ögelerin dey
rimci t;gelere karşı operasyanlara geçişini belirli bir bi.itünliik için
de irdelemek gerekir.
Avrupa'da KUrdistan'lı işçi ve öl7'encilerin a€;ır ve zor
çalışma ve yaşam koşullarıyla karşı karşıya oldu~,nartimizin yurt d~
şındaki işçi ve ö2renci kitlesini zamanında ör&ütlemek ve yönlendirmel
için yeterli çaba harcayamadığı bir gerçektir,Ancak bu, çözi.imsüzliik( !)
noktasına eetirilen sorunlara gerekçe yapılamaz. ÇünkU, sorunlar bü
yük ölçi.i.de son 1, 5 yıllık çalışmaları.n ürüni.i.dür. Ve temelde oportU
nist bi.irolcratik ve bireyci pratik örgütsel çalışma arlayışından kaz
naklanmaktaclır.
Parti Üyeligi ve Kolaycı, Oportünist Anla.yışın
Avrutıa 6r_g_i.ij;i.inü_ Yozlastırması,Le.6!!:_lize Etmesi
Partimiz, Avrupa'da yürüttüğü siyasal ve demokratik çalış
mala.rda, bir takım maddi olanaksı.zlıklarla birlikte, temel mücadele ~
lanımızdan farklı, yani daha elveri::ıli çalır;ıma koŞ1ülarına sahıptir,
Di~er taraftan T'artimiz, at;ır baskı ve gizlilik koşulla.rıru:la savaf'ını
sUrdUrrnek durumundadır. Fanizm rmrtlarındR. :nücadelenin dıoı.ha bir zorl~ . -.
masıda gizliligin titizlilde korunrııasını kesin bir biçimde daya.trnakt_ş,
dır. Ve e;izlilie;e ilir;kin görevler, rahat çalışma. ko'ltıllnrı.na ra~en
AÖ. içinde aynı ölçüde eeçerliclir.Çiinkü:l-AÖ'miizi.i, Partinin r:enel ya
pısal işleyi~ünden soyutlamak mtirrıkUn değildir. Zi.rı:>. Onun bir bir:i.mi
dir.Ve AÖ'miizi.in yapısal sorunları, Partinin öreütsel yapısını ~u yada
b1: ölçilde etkiler,2-Avrupa 1 da çnlır:ıan KUrdistan'lı inçi ve (i/'-renc:ile
rin KUrdista.ıUa canlı ilir-kileri vardır. Bu anlamda Avrı 1 na.'t1n.ki dej!!
30
www.ars
ivaku
rd.o
rg
narasyonun, deı;i:frasyonun temel mUcadele alanlarımızd.a, örgUtsel ya.n,;ı,.
mızı, kadrolarımızı olumsuz yönde etkilernesi kaçım.lma.zdJ.r. Ve daha
f]imdiden bu tip olumsuz (irneklere rastlanmaktadır. {Örne,)S;in,H .• 'nin
kar. 1nin E ••••• 'da, biz C'yi ihraç ettik demesi ve B'nin te-pki göste~
mesi, S•····'deki tavrı.) 3-Türkiye IIİT'nin özellikle 12 EylUl'den
sonra yurt dışında yoi;-un bir çalışma içine girdiği ve hareketirnizi b?.
hedef seçtigine kuşku yok. HİT 1 in Avrupa istihbaratının d.esteğini de
sağlayarak hareketimiz hakında çok yönlU bilt;iler elde etmeye çalı~rııf!
sı ve edindiği bilgileri merkezile:ıtirerek, bunları-temel mi.i.cad.ele a
lanlarımızda- yeni operasyonlar için r.ı~lzeme olarAk kullanması b\i.yi.ik
bir olasılıktır.
Ülkemiz ko'}ullarında dün oldut:u c;ibi bu günde Partinin kf
runması bir numaralı görevdir. Bunun da temel koşulu, en sıla cizlil:i;
ilkel:erini, kurallarını gün ıçığına çıkarmak ve pratik mU.cadelede ed_!
nilen deneylerle onları geliştirerek, pratik öreütsel ça.lı7ma fmlayı
şımızın kopmaz bir parçası haline getirmektir. Yuka.rıda belirtilen f'..!ı
rekçelerle en sıkı disiplin ve gizliliğin AÖ. içinde geçerli oldur,~u
bir keı:-; daha belirtmekte yarar var.Bu objektif gerçeklik karnısında
AÖ.mü.zde gelişen, geliı;ıtirilen deşifrasyonun, gevı;ıekli/{in ka~mal;ına 1 nerek varılan noktanın nedenlerini, sorumlularını tesbit etmek,AK'nin
sözkonusu genelgesi ile neyin amaçlandı.?;ını ve oportUnist öe;elerin M!;
nevralarını sergileyerek sorunlara acilen mUdahale etmek e,ereklidir.
Eunun için, biraz gerilere giderek :>arti ör('i.itümüzün ol•tştl>ru.lmıısına,
yaygınlaı;ıtırılme.sına ve Partiye üye almada elfemen olan kolaycı ::ı.nla
yışa bakmak gerekir, öncelikla.
AÖ 'müzün ne zaman, nasıl ve kaç kisiyle oluşturuldu(;"\.>. k.Q
nusuada yP.terli bir bilgiye sahip değilim. Birbuçulr-iki yıl öncesine
kadar bin veya iki kişinin 10artf üyesi olduen kanısındayım. Daha son
ra Hevra örgütü fesheclildiğinde"bu örgütlin I-IK. tlyelerinin Partinin d.Q
ğal üyeleri" haline getirildiei ve Parti örgUtlenmesinin birznt yetki
li arkadaşla.rımızın sorumlulutuJıda (birinci ve ikinciAK'leri) hızlan
dırJ.ldı{;ı bilinen bir {<:crçektir. (1) Zaten degerlenıUrmeme temel teç
kil edendP. bu dönemdir. Yı=mi yeni(!) dönem çalışmalarıdır.
T'artiye alınan üyelerin nitelikleri ve kolaycı anlayı-;ır,
AÖ'de ~rarattıeı ':=h:ı:-iba.ta, dejem•.rasyona geçmeden önce J,enin'in konu
muza ınık tutan belirlemesine bakalım:
"Böyle bir örgütün üye s~ıs_ını ne kadar kısıtl_!U'rıak:,ve
31
www.ars
ivaku
rd.o
rg
meslek olarak devrimci çalışma ile uğrasan, siyasal polisle savaoım
sanatında meslek eğitimi görmüş olan üyelerin yalnızca örgtite katılma
sına olanak verecek kadar kısıtlarsak otakratik bir ülkede böyle bir
örgütü •yakalamak' öylesine güçleşir."
İşte Lenin'in belirlemesi ve birinci, ikinci AK'nin örgg~
lediği insanlarımız. Bu konuda fazla bir şey söyleme7e gerek yok. Ör
gütlenen kişilerin yaşamlarına, zaaflarına, fedekarlıklarına, yürekli
liklerine, uzun vadeli mücadelede tökezleyip tökezlemeyeceklerine ba
kılmadan; ciddi pratik deneylerden geçirilmeden Partiye alındıkları
açıktır. Hatta bu insanlarımızın bir ço~a, örgütlenirken, Parti Prot
ram ilkeleri ve tüzük bile kavratılmamıştır. Ve Parti üyeli6ine hazı~
lanmas:ı. iç:l.n-Uyü edilmeden önce- en ufak bir çalışma yapılmamıştır.Z.fl
ten AK 1 nin 1 nolu genelgesinde "Parti üyelerinin bir çofW.nun aktif ve
militan bir yapıda olmadıkları ••• "(abç) biçimindeki ünlü(!}belirlemes~
-bu belirleme başka amaçla yapılmasına ~en- bu gerçeği kısmen de
olsa belirtiyor. AÖ'ndekj olaylar ise bunun canlı kanıtlarıdır.
AK, "aktif"liği uzun nefesli koşma, "militan"lı(';ıda. kav
ga gürültü anlamında almıyorsa, bu "aktif ve militan yapıda" olmayan
üyeleri kimler Partiye aldı? Ve hangi anlayışa dayanılarak alındı?
Evet,sözkonusu insanlarımızı Partiye alanlar, bU gün kendi tahribatlg
rını gizlemek için, bir kalemde tabanı yargılayanlardır. Ve dayanaklg
rıda"?arti programının ilkelerini tanıyan ve Partiyi glicü yettigi ka
dar destekleyen herkes pa~ti üyesidir."(abç)anlayışıdır.İşte AK, bu
oporttinist anlayışı gizlemek, bu anlayışın yarattığı tahribatın sorum
ıuıuırunu üyelere yüklemek için böyle bir yargılamaya varmıştır.
Dahası var! Önüne geleni örgütleyeceksin(l•l ••• n. vb.), 'de~
naklerde sorun yaratan, cezalandırılan üyelerin tavrına seyirci kala
caksın, hatta onlara önemli görevler vererek sımartacaksın(N.,Z.'bir
ara ••••••••••••••••••••••••• gönderilmek için s. tarafından tlnerili
yorf.u',M.), Parti üyelerini haklarında Parti kararı olmadan karalaya
calrsın(I<IG ••••• evinde,Y:OHKA.R YK'nu, 12 Eylül Komitesini evde}, Parti
Uyeleri hakında -yine parti kararı olmadan- bir gün "mili tandır, aktif:
tir" d:l.yeceksin, arkasından"alçaktır, hastadır, lümpendir" diyerek her
gün yeni bir yargıda bulunacaksın(C.,H.,A. vb.} ve sorunlar büyüdüb~
de, tabandan tepkiyle karşılandığında kendini kurtarmak için temizle
me operasyonuna başlamak Uzere kaleme sarılace.ksın. Ve bunu da yapar
ken tabandaki insanları birbirine düştirtip ya[;dan kıl ç~J:cr c;il.ıi nra-32
www.ars
ivaku
rd.o
rg
dan sıyrılmayı düşleyeceksin("··••Der,Kon,, F ••. ,Der,Sorunlar •••• ,} ••• Yanlış anlaşılmamalıdır, gerçekten hasta olan insanların temizle~~esi konusunda, dün olduğu gibi bugün de tavrım açıktır, Harekete ayak bağı alanlar kim olursa olsun-koşulları yaratılarak- temizlenmelidir. Zaten tecrit edilmesi gerekenleri, üyeligi askıya alınanları savunan yok,Sorun, bu olup bitenlere neden zamanında müdahale edilmedigi ve • atı ala~-~~klid?rı geçti"kten sonra müdahale geregi duyuldu~ sorunudur, Bu da açık yüreklice, dürüstçe yapılsa, neyse:,,, Fakat ne yazık ki ,bu da postu kurtarmak için yapılıyo~.
Devam edelim, AK'nin yayınladığı genelgenin 4. sayfasında şöyle deniyor:
"Partimiz her ne kadar ismini açıkladıysa da O, gizlilik kQ şullarında çalışıyor,Bu durum ise gizliliğin gerektirdigi kurallara kayıtsız şartsız ve titizlikle uymamızın zorunluJuğunu beraberinde E~ tiriyor,"
"Ancak, bazı Parti üyelerinin bu kurala yeteri kadar titizlikle uymadıkları, gerek davranışlarıyla ve gerekse söyledikleri sözlerle bilerek veya bilmeyerek deşifrasyona neden oldukları görülmekt~ dir,"
", ••••••• ,telefonların dikkatsiz kullanıldıkları görülm~kte dir,"
"Kendisinin Parti üyesi olduğunu veya başkalarından farklı görevler üstlendigini hissettirmek devrimeilikle bağdaşmayan Parti tQ züğü hükümlerine aykırı bir durumdur,"
Bu parlak cümleleri iki yönüyle ele almak gerekir:Birincici, belirtilen ölçtilerin çok daha ötesinde deşifrasyon vardır, Sözkonusu genelgede bu durum, ancak kısmen belirtilmiştir, Bu belirleme bu ölç[ de gerçektir, Ancak, deşifrasyonun kazandığı boyutlar bir günde gellı memiştir, Ve bu konuda da zamanında gerekli önlemler alınmamış, geli~ melerin arkasından sürüklenilmiştir,(Örneğin, M,'nin s ..... meselesini duymayan kalmadıktan, dernek sorunu tepkiyle KO~~AR'a illettikten sonra ancak AK'nin gündemine gelıniştir,,N,"benim S,'la ili~kim var" diyip bunu aylarca yaygınlaştırdıktan sonra-benim uyarım lizerine-ke~ disiyle görüçülmüştür. Yine "seçkin militanlarımız"(!) c. vez. halcr:.de keyifleri istediğinde "bizim muhatabımız harekettir", demeye dev.:::~
ediyorlar, Yine MK 1 de bile gizliligi sözkonusu olan ticaret meselesi ve bu konudaki rezaletleri duymayan kalmamıştır,Yine Parti üyeleri-
33
www.ars
ivaku
rd.o
rg
nin birbirlerine, Parti sırlarını açmaları vb. örnekler •• İkincisi, AK'de görevli bazı kişilerin ve özellikle s.•nin
~eliştirdiei deQifrasyondur. Bu yönüyle meseleye bakıldıeında genelg~ yi kaleme alan ve imza koyan bazı kişiler, deşifrasyona ilişkin beli~ lernelerini kendileri için yapsalardı, sanırım gerçegi kısmende olsa ifade etmiş olurlardı.Çünkü, asıl deşifrasyonu, onun koşullarını,gev~ekliği ve disiplinsizliği geliştiren yetkili ve sorumlu bazı kişileE dir. Örnekleyecek olursak:l-Yukarıda belirttigim, özel gizlilik gere~ tiren mali konuya ilişkin t ... 'deki çalışmaları ve gelişmeleri duymayan kalmamıştır. Sorun derneklerde tartışılıyor. Bunun da bir nu~aralı sorumlusu AK 'nin başında bulunan s. 'dir. (2) 2-K. ,K-.. 'e gönderdiği H. adındaki arkadaşa"sen K ••• 'e gideceksin, senin maaşını KOMY~ verecek~ diyor .ve M. K ••• •e gelip bir süre çalıştıktan sonra, kimsenin kendisiyle ilgilenmedieini belirterek yakınıyor ve K.'nin kendisine söyledie! sözleri önüne gelene söylüyor.(bana da söylendi, ve ben s. ve K. arkadaşı birlikte olduğumuz bir sırada K •• ,'de uyardım.) Ayrıca S.'nin Köln trafiği ve anılan işle ilgili telefonlaşmaları dikatini çekmedik kişi bırakmadı.3-12 Eylül'de yürüyüş toplanma alanında, yanımızda baı kalarınında bulundugu bir sırada K., H. 'nun çenesine-deyim yerindeyss. dUrterek"ben sana bu kadar emek verdim. Y"üzüne gözüne dursun." demesi -kendisi başka amaçlada söylese- bir deşifrasyoniur. Ayrıca sorumlu bir organda bulunan kişinin kesinlikle yapmaması gereken bir tavırdır. 4-Bir zamanlar Diyarbakır Genel-İş'te süxdürülen ve ipliği pazara çıkarılan "fiskos" ilişkileri s. tarafından alabildiğine geliştiriliyor. Çevre derneklerden gelenleri KO~~AR'da, herkesin dikkatini çekecek bir biçimde özel görüşmelere çekmesi, bazı bölgelerdeki derneklerde sözü edilen"fiskos"u sUrdürmesi derneklerde bile tartışma konusudur.Yine s.•nin kendisini "aranan kişi" durumuna getirmek için her yola baş vıırduğu, hatta belli ölçülerde-hareketin çıkarlarını ayaklar altına ~ larak- başarılı olduğu tartışma götürmez! Yalnız telefon görü.şmeleri buna yeterli bir kanıttır. 5-Örgütsel ilişkilerde, kadrolarla ilişkilerinde hiç bir kural tanımayan s., örgütsel yapıyı tahrip etmek,hiy~ rarşiyi laçkalastırmak için elinden geleni yapıyor.(ör.,H •••••• mcs., H ••••• tUzlik mes., B ••• •nin ••••• 'da görev alması, A ••••• ve ilerde üzerinde durulacak örnekler •• ) 6-Bütün bu yapılanlarlada yetinmeyen s., deşifrasyonu •••••••••••••••• üyeligini bile belli yerlerde açıkça hissetirme noktasına vardırmıştır.(Sözlü tartışmalarımızda arastırıl-
34
www.ars
ivaku
rd.o
rg
masını istediğim konular arasında: Bazı Parti liyelerinin yanında"Benimle böyle konuşamazsın", "Burada böyle konuşamaasın." vb.)
Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir.Ayrıca benim bilmediğ~ çok şeyler de olabilir.Çünkü, Avrupa'daki Parti çalısmaları ve birimlerdeki gelisıneler konusunda yeterli bilgiye sahip degilim,Diger tarQf tan, bunlar rolinferit olaylar degildir,Ve el kol bağlayarak, günah çıkararak geçiştirilecek sorunlar da degildir.Ayrıca Partinin AÖ.'de y~ ratılan tahribatların sorumluluğunu tabana veya bir kısım(!) tiyelere yüklerneye çalışmak da çözüm degildir, Doğru çözüm, dejanarasyonu,deşifrasyonu ve gevşekliği geliştiren oportünist bürokratik anlayışı mahkum etmek ve sorumlularından hesap sormaktır,
Kollektif Çalışma ve Bireyciligin Doruk Noktasında Somutlaşan Şeflik
Kollektif çalışma konusunda da AK'nin belirlemeleri-biribiriyle çelişen yönleri bir tarafa bırakılırsa-ilginçtir;
"Ayrıca son zamanlarda kollektif çalışmanın hayata geçirilm~ sinde ortaya çıkan eka!kliklerin ciddi olarak kadrolar arasında tart~ şılması ve bunların aşılması için çaba gösterilmesi ile kitlelere açılma doğrultusunda sağlıklı adımların atılması olumlu gelişmelerin diger göstergeleridir,"
"Demokratik derneklerde ister yönetimde, isterse yönetim organı dışında bulunsunlar, üyelerin kollektif ve disiplinli bir çalışma içerisine giremedikleri görülmektedir."(l.nolu gen.s.l)
"Dernek yönetim organları, alt birimlere ve kitleye hakim Q lamıyor, planlı programlı ve hedefleri açıkça belirlenmiş bir çalışm~ yJ. hayata geçiremiyorlar."(a.g.gen.s.2)
"Kollektif çalışmada başarıya ulaşabilmemiz için son zaman. larda demokratik planda atılan bazı adımlarJ. iyi değerlendjrmek gerckir.Hiç bir organ ve liye programlanan doğrultuda çalışma yapmanın önemini küçtimsememeli, gerek büroların sağlıklı işleyişini sağlamada ve gerekse bu bürolarca programlanan işlerin zamanında yerine g'etirilmesi doğrultusunda özverili, disiplinli ve kararlı bir çalışma ya~ makla yükümlü olduğunu gözden uzak tutı:ıamalıdır."(A.g.g.s.4)
Görtildtigti gibi kollektif çalışmada sağlıklı adımların atıl dığı(!)belirtiliyor ve arkasından hemen tiyelere yollama(suçlama) yapıldıktan sonra, devrimci kollektif çalışmanın-PartiliÇalışma-basarı-
35
www.ars
ivaku
rd.o
rg
sı bliyUk ölçüde, KOMKAR bünyesinde oluşturulan bürolara baelanıyor,
Ve KOMKAR GYK, toplantısında okunan çalışma programı(1)kastedilerek
" ••• planlı ve proc;ramlı ve hedefleri açıkça belirlenmiş •••• " bir ça
lışma programından söz ediliyor, :;unu hemen belirteyim ·ki,AÖ, 1mlizün çalışma alanında KOH
KAR'ın önemli bir yeri vardır. Bunu yadsımıyorum, Ancak,buradan hare
ketle"demokratik çalışma programını(1)" AÖ'ni.in çalışma programı yeri
ne koymak mümkün degildir, Bir başka deyişle, siyasal kollektivitenin
başarısı, demokratik alanda kollektif çalışmanın hayata geçirilmesine
baelanamaz.Bu, AK'nin geçmişin acı deneylerinden gerekli dersler cı-.
karmadıcını,hatta daha da ileri giderek legalizmin battağına gömüldü
günü göstermektedir. Diger taraftan, kollektif çalışmada başarının CllçUtü olara1<:
gösterilen sözkonusu çalışma programı, KOI,IKAR'ın örgütsel sorunları
nın aşılmasını hedeflemekteydi1 Oysa, anılan programa bakıldığında,
var olan sorunların aşılmasından öteye kadroları, kendi gerçeklikle
rinden uzaklaştırmaya yönelik bir reçeteden başka bir şey olmadığı
görülüyor,Evet, KO~IKAR çalışma programı-eğer buna çalışma programı
denilebilirse- bir reçetedir diyor ve altını çiziyorum,Çl.inkü, bu ça
lışma programı yapılırken,KOMKAR 1 ın örgütsel sorunları,mali sorunla
rı, mevcut kadrolar, kadroların yetenekleri, insan unsuru, araç ve
gereçleri gerçekçi bir gözle tesbit edilmemiştir, Dolayısıyla konu
lan hedefler maddi temellere dayandırılmamıştır; bu hedeflere varmak
ta aşılması gereken engellerin giderilmesi konusunda örgütsel garan
tilea sağlanmamış ve örgütün bağımsızlığını korumaya, siyasi otorite
ile demokratik otoritenin belli kurallara bağlanmasına gerek bile du
yulmamıştır,Ve de, bu yoldaki uyarılar dikkate alınmayarak kişisel ig
siyatif kullanılmıştır.{S,'nin BUrglar mes,vb,ör ••• ) Vardığımız noktada pratik hayat, bürokratik mantıkla hazır
lanan reçetelerle bu sorunların aşılamayacağını bir kez daha kanıtla
mıştır.(Gittikçe artan sorunlar, bliraların işlerlik kazanamaması ve
bürolara ra~en kollektif çalışmanın başarılamaması(1)ve 8 ay Clnce
var olan örgütsel ve mali sorunların kat kat artarak varlığını sUrdii!:
mesi ve yeni çözüm arayışları vb,)(3)
Dahası var: S,'nin kendisi başında bulundu~ yazıkurulunda
(Denge KO~~AR), kollektif bir çalışmanın yapıldığını iddia edebilir
mi?İddia ediyorsa, bu Parti kanalından-kendisi devreye sokulmadan-de-36
www.ars
ivaku
rd.o
rg
netlenmelidir. Hayır buna yine gerekçeler arıyorsa, ya da "özeleştiri"
kabilinden bunu geçiştirıneyi dUşlUyorsa, bu tip özeleştirilere karnı
mız toktur artık. Özeleştiri papazın kar9ıaında gUnah çıkarıııslc için
yapılmaz.(Gazetenin son sayılarında gHrUlen nisbi delişiklikler, sa
dece bu aşamada s•nin sıkıştı~ına işaret\ir.) Ayrıca,yeri gelmişken AK'nin resmi olmaJan bir belirlemeai
nede de~inmekte yarar var. AK, :.yayın alanında başarılı bir çalışma
yapıldı~ını iddia etmektedir} Kanımca bG, bUyUk 6lçUde d~enli bir
şekilde Denge KOMK.AR•ın çıkarılmasına bflllanmaktadır. Do~dur,Denge
KOMKAR düzenli bir şekilde çıkarılmaktadır • .Ancak bu yayın alanında
başarılı olmak için yeterli degildir. Hele içinde bulundUlUmUz sUreç
te Denge KOMKAR 1 ın üstlenmek zorunda old~ işlev gözönünde bulundu
rulursa bu iddia da bir yakıştırınadan öteye gidemez. Devrimci bir ya
yın organı, seslendi~! alanda kollektif bir propagandacı, kollektif
bir örgütleyici ve kollektif bir ajitatBr olabildili ölçüde başarılı
olabilir. Denge KOMKAR açısından soruna baktılımızda, durum dahada
farklıdır. ÇünkU Denge KOMK.AR, bu süreçte,-Pa.rti yayın organı çıkarı
laınadı~ı için- hem kadrolara, hemde okuyucu kitlesine seslenmek göre
viyle karşı karşıyadır. İşte gazetemiz bu.ikili görev arasında boca
laınaktadır, malesef •• Bunun aksini iddia etmek ıııümkiin degil.Zira ya
yınlanan gazetelerde, kanoları yönlendirebilecek, karşılaştıkları
engelleri aşmada onlara kılavuzluk yapabilecek ya da yardımcı olabil~
cek teorik yazılar son dereoe sınırlıdır. Bu anlam da, Denge KOMK.AR•:ı.r
kadrolara yönelik görevini-asgari düzeyde de olsa- yaptılı söylenemez
Diger taraftan gazete, okuyucu kitlesinin somut demokratik talepleri
ne ve feEerasyonun karşı karşıya bulund~ de~işik sorunların çöztimU
ne de geregi gibi cevap verememektedir. Yayınlanan gazeteler bu konu
da canlı birer örnektir. Bunun için fazla şey söylemeye gerek yok.Za
ten 8 aylık bir sürede kendi içinde kollektif bir çalışmayı hayata g~
çiremeyen, muhabir fllını oluşturamayan bir "Yazı Kurulu"ndan bundan
fazlası beklenemez, do~su •• İflah olmaz küVük burjuva aydın bireycili~ne bir örnek da
ha vermekle yetinelim:Ek gazete meselesi! •••• Bilindi~ gibi, ek gaz~
te 12 Eylül için .çıkarılmıştı. Ve 12 Eylül Eylem Komitesi görevlileri
(2 KOMK.AR MYK. üyesi}, bir "Yazı Kur." üyesi ve benim tarafımdan hazı
lanmıştı.Kollektif UrUn olan bu ek gazete yazısının başına gelenleri
burada izah etmek ıııüıııkUn degil. (4) s., stszkonusu yazı henUz hazırlan-
37
www.ars
ivaku
rd.o
rg
madan, bu yazıyı kontrol etmek gerekçesiyle(l)iki kez başkalarının
yanında, anılan "Yası Kur."Uyesinden istiyor. Gerekçe de, KOMKAR "Ya
zu Kurulu"nda olmaktır! ••• Nihayet S. ,muradına erdi. Ek gazete yazıs;ı,
nı bir hafta yanında. dolaştırdıktan,"ben benim, her şey benden geçer"
imajını çevreye yaydıktan sonra baskıya verdi. Bu objektif gerçekler
karşısında, ya s. şefli~ini ilan ettigini kabullenmelidir; ya da şu
sorulara yanıt vermelidirıl-Ek gazete baskıya verildigi gUne kadar s• nin başında bulundUlU "Yazı Kurulu" ,-Denge KOMKAR 1 da- yayınlanan kaç
yazıyı görüşüp tartışarak, ortaklaşa hazırlayarak ya da görev bölüşü
mUnU yaparak yayınıanmasını kararlaştırdı? 2-Yayınlanan yazılar Denge
KOMK.AR "Yazı Kurulu" dışında herhangi bir organda görüşüldU mU? 3-S'
nin bu sorulara olumlu yanıt bulma olana~ı yoksa, bir MK liyesinin so
rumlulu~a hazırlanan kollektif bir tirüne karşı böyle bir tavırla
çıkmanın kayna~ı nedir? Benzeri örnekler ço~altılabilir. Ancak.sırala
nan bu örnekler, kollekt~f çalışmanın kariyerist hesaplar için nasıl
ve kimler tarafından tahrip edildiğini göstermek icin yeterlidir.
AK'nin Kadro Anlayışı
Kodrolar Leninist bir Partinin "altın hazineleri", gelece~i
ve başarısının ölçUttidUr. AÖ'mtiztin başarı ve başarısızlıklarını değe~
lendirirken, bunun nedenlerini araştırırkan yetkili organların kadro
lara bakış açısını da gözönünde bulundurmak zorundayız.
Kadroları yargılamaya yönelmeyi de ihmal etmeyen AK 1nin,
kadroların iyi ve kötü ni teliklarinin teeb1 is.-;~::- .. ·- · · , onların yakıi) dan tanınması, çalışma ve yaşam koşullarının başarı,başarısızlıkları~
nı ne ölçüde etkiledili ve btitün bunların ışı~ında onların yetenekle.
rine göre de~erlendirilmesi konusunda bir sorunu, hatta ciddi bir ça.~
bası bile olmamıştır.E~er olsaydı: Bir X •••••• meselesi kendi haline
bırakılmaz ve :ı: •••••••. bul und~ görevden alınması ye~lenmezdi; ve b\1
gUn ~e aynı sorun de~işik bir biçimde karşımıza çıkmazdı.Yine bir HE,
•••• •ıe, saflarımıza geldi~inde ciddi bir biçimde konuşulsaydı,kendi!"
sinden özeleştiri alınsaydı ve bir anda göklere çıkarılmasaydı durum
bu noktaya varaayabilirdi. En azından geregi gibi tanınsaydı, Parti
tUzU~ kendisine kaptırılmazdı.· HE •••• ·' 'nin ••••••• dönUşU ayrı bir
komedi. :Bunl.arın da ötesinde, AK'nin şahsında S~, Uyeler, bölgeler,
bölgelerde ki çalışmalar konusunda, hatta AK hakında peş peşe biribi·
rine. tam ters de~erlendirmelerde bulunmazdı.(Örne~in, K,, 'deki çalı, 38
www.ars
ivaku
rd.o
rg
maların bir gUn abartılıp di~er bir .gUn sıfıra~ eşitlenıııeai, · A~·{;~''Ve H ••• ,.nUn bir gUn seçkin militan .di~ter bir gUn ·lUmpen. edilmesı,,.O•, •ın önce alçak, sonra, mi~tan .. :v-eJJO~a.~tekrar .,.alçak,yapılmaaı •. )Cöl.l).',,de ~ rulan şirketin TUrkiye ve Orta Doluya açılma planları_ve bir anda fiyaskoyla sonuçlanması. vb.)
AK., yalnız kadroları tanıma perspekt:lfinden de~iı;""aenel olarak kadro politikasından yoksundur, .ve somut"pratik olaylartda bu gerçeği kanıtlamaktadır. Şöyleki: Birincisi, kadrolara kendi kendilerini. geliştirme, olanaklarl,;J.verilmiyor i:t:&.Yrın1ııll.~-talimatlarla::ıobataların, yanlışlıkların, eksikliklerin giderilmesi ve tabandan gelen ~nerilerin zamanında görüşülUp karara bağlanması, tabanın alınan kararlar doğrultıısunda duyarlı kılınması ve denetimin sa~lanmasına gerek _ bile duyıılmuyor ••• Peki AK. ne yapıyor, denilebilir? AK, boş durınuyoı;, elbette. O, kadroların kendi kendilerini geliştirmelerine bırakın ol~ nak tanımayı, tam tersine merkeziyetçilik silahıyla onları sürekli baskı altında tutuyor. Kadroların önerilerini ciddi bir biçimde de~eE lendirmiyor, .. hatta bazen kale/bile_. almıyor. ,Yine kadrolar yanlış ve eksiklikleri konusunda zamanında uyarılmıyor, deyim yerindeyse hata yapmaları-daha rahat harcanmaları- için adeta pusuya yatılıyor! Ve de kadrolar rastgele karalanıyor, hatta bazen birbirine çarpıştırılmak için elden gelen yapılıyort (Ör:Grevcilerin komite ile yaptı~ı topla~ tıda S'nin "Komiteyi hareket atamıştır. Komite eleştirilemez, isterseniz hareket görevden alır." İşte leninist disiplin çerçevesinde eleştiri hakını kullanmak isteyen greveilere karşı kullanılan silah. Matbaa mes. ve Grev önerisi mes., V ••• mee.de s ..• MUnih\eyken ne Frankfurt'a geldi ne de ordaki Parti üyelerini bu konuda alınan karar doğrultusunda uyardı. Anılan Parti üyelerinin KOMKAR'a kararın gözden geçirilmesi için yazdıkları yazı bunun kanıtıdır. Ve de F.Der, son g~ lişmeler, ş ... 'in iki kez •••• para çalmakta suçlanması, KOMKAR yöneticileri ve 12 EylUl Komitesinin karalanması 'hemde eylem sürecinde', B ••• ve S ••• 'ın birbirine çarpıştırılması ve M,, •• Der, Kon,deki ol~ v. b. J
İkincisi, kadrolara güven, insiyatif ve sorumluluk verilm! yor, onların yılışıklaşmaeı için adeta neler gerekliyfe yapılıyor. (Ör. "Yazı Kurul~" m es. , KONKAR me s.) AK. , bütün bu sayılanların yanısıra kendi.tahribatlarını gizleyerek,_kendini temize çıkarmayı _da ihmal etmiyor! Yayınladıltı genelge ile kendi oportünist ve bürokratik
39
www.ars
ivaku
rd.o
rg
anlayışından kaynaklanan ~ataların, tahribatın sorumlul~nu da kadr2 lara yUklerneye çalışıyor: "Görevlendirme yapılırken kadro ve sempatiElanlar en verimli olacakları biçimde değerlendirilıniyor, demokratik davranma adına yetersiz kişilerin yapamayacakları önceden belli olan görevleri üstlenmelerine göz yumuluyor,"(Abç) {Agg,s.2) şu işe bak! Demek ki AK'nin şahsında S'nin bilgisi dışında da kadrolar görevlendirilebiliniyor!? Bukadarına pes do~su! ••• Buna yüzlerce örnek ver! lebilir. Biz burada yanlız güçbirli~i ile ilgili görevlendirme ve gelişmeleri hatırlatınakla yetinelim,(5)
Adam Yoklu~an Yakınma Mantı~ı
Ak. her vesileyle adam yoklu~dan yakınıyor, Sözkom'su g~ nalgesinde de bunu, hatta adam yoklu~mu fetişleştirdi~ini görmek mü!!! kün, Ayrıca AK'nin, MK'ne sıınaca~ öneriler arasında da Avrtıpaya kadro kaydırma konusu da var, sanırım, Adam var mıdır, yok mudur tartışmasına geçmeden önce bu mantı~n nereden kaynaklandığına bakalım:
Ekonomiatıerin ve oportü.>ıistlerin adam yoklu/tUndan yakınmalar:!:: na karşı.Lenin "Gerçek şudur ki, toplum davaya, elveriAli bir çok adam ıetiştirmektedir, ama biz bunların hepsini kııllanamEı.maktayız. Ha. reketimizin bu bakımdan vahi~ geçici d,rumu şöyle formüle edilebilir: Adaml.llll.z yok-ama yıjhn halinde adam var," (Abç). ·
Lenin'in bu sözleri tazeli~nden hiçbir şey yitirmemiştir, Ve Part! yaşamımızın bu gUnkU sUrecinde, sanki bu linlU sözler, bizim iflah olmaz bUrokratlarımız için özel olarak kaleme ıilınmıştır.
Evet, halkımızın kurtuluş mUcadelesine kendisini adamış yü.rek;.. li fedakar insanlarımız vardır. Ve faşizmin vahşet saçan baskı ve zu! mU Avrupa'da da davamıza her geçen gUn yeni yeni insanlar katmaktadı~ Eğer, biz bu insanlarımızın güçlerini seferber edemiyorsak, eyleme koşturamıyor ve Hrgütleyemiyorsak ya da onları yönlendirebilecek usta örgü~çUler ,yetiştiremiy~rsak suçu bu insanlarda değil, adam yokluğuna · can siaidi gibi sarılan oportUnist ve bürokratik anlayışta aramalıyı~ KONKAR 12 EylUl'de -Uç ayrı yUrUyüş yapılmasına, eylem çalışmaları bg yUk ölçUde 12 EylUl Komitesinin sırtında kalmasına ve kadrolar seferber441lmemea1ne raımen- lOOO'in Uzerinde adam yUrlitmUştUr. Yine bir açlık grevi-önemli eksikliklerle bi»likte- başarıyla sonuçlandırılmı~
tır.(~),;i~.,1k1 eylem,_ .Avru})l!'.da gerçe~en,yUrekli, fedakar ve kararlı www.a
rsiva
kurd
.org
yığınla insan oldu~u-şu anda sa!larımızda olanları yalnız hesapla~.
sak bile- bir kez daha göstermiştir •. Ve adam yoklu~danyahnan.opor ttinist mantık bir kez daha sergiıenıııiştlr... ; . . ,· . ~/- · ,.-.o.~;:· -
' . . ;; : ···.· ., ··- . . . • . ,;:if&~::·:~~~~~ . Bazı İ ddialar ve OportUnist Öfelerin · ·. '
Harekete Geeisi . ·~/!ift.; v·?,. .;:' ,··~·~·:'i.ie<:\<'.'"'·
Dün, ~tK•nin birleşiminden, yapısından, devrimcilerin sorua-
lu davranmalarından yararlanarak onları, kulislerde yerine g6re sol
culukla yerine göre karamsarlıkla slıçlayan oportUnist, bUrokratik an
layış bugün yeni takdisyenlerle A0'~mUzde•.iŞier1· daha'dahıerı-·gtstUrUyor~ .sosyalist dünya görUşlimüzün yılmaz savaşçılarını pervasızca suç
luyor, karalıyor •• AK'nin şahsında şefliğini ilan eden S'nin iddiala
rı bu bakımdan ilginçtir. Bu iddiaların bazıları şöyle:
"Saleh, çalışmalara gönüllü katılmıyor, veya hiç katılmıyor.
Bir kaç toplantıya caRırdığımız halde gelmedi.," _
"Saleh, benimle sürtüşme halinde olduğunu, dolayısıyla hare
ketle sürtUşmesi olduğunu sürekli çevreye empoze ediyordu."
. "Saleh, Ser., Z.B., Mah ve S••'in evde bulunduP:u bir tarlış-. ma sırasında harekete karşı muhalefet yapt.ıhnı çaktırdı ••• "
"Saleh, Ş'in yanında, evde, 1-t.Ş. 'ye'böyle giderseniz duvara
toslarsınız' demiş ••• "Ve Ş •• de buna kızarak "ben evi terkedecefim.
Saleh, bizi yatırmıyor. Bizim moralimizi bozuyor. KAdroların MoraHni
bozuyor. MŞ. Saleh'ırr söylediklerine çok bozuldu, .neye ueradıeını şa
şırdı ••• tl "Saleh, evde e~itim bürosu meselesini konustueumuzda, bana
karşı elini masaya vurdu." "Saleh'in sinirleri bozuk, her şeye kızıyor ••• "
"Saleh'1e aramızda kişisel sürtlif'me var. Bn Saleh 1 den kaynak
lanıyor.
Ayrıca A'nın benim (Saleh) çalışmalara katıımam önerisine
karşılık S. "Arkadaş zaten tedavi icin geldi. Hasta oldu@ için, si
nirleri bozuk oldueu icin bu aşamada yararlanamayız. Gelecekte yarar
!Anıhbilir." (abc;) (7). S'nin bu iller tutmayan herzeleri üzerinde, şahsırola ilgili
oldu~ iÇin durmak istemiyordum aslında •• Zaten anılan toplantıda rla
araştırılmasını ·istemiştim ••• Fakat, oportünist öğelerin sıkıştıkla
rında baş vurdu~ yi:Sntemleri,düştUkleri sefaleti bir kezdaha sergi
lemek için de olsa de~inmekte yarar var. 41
www.ars
ivaku
rd.o
rg
S'nin yukarıya aldı~ım iddialarını tek tek ele almadan önce
şunu belirteyim ki, bir Partili eleştiri hA.kkını kullanırken, JIIarxizm
Leninizm ve Parti program ilkeleri dol:!;rultusunda' aseari ölçtilerde de
olsa dürüst olmak zorundadır. Ama ne yazık ki, S'nin iddiaları, bu a~
gari dlirlistlüğlin gereklerinden de uzaktır.
Çalışmalara gönüllü katılmadı~ım ya da hiç katılmadığım idd!
aaın;ı. S'nin kendisi,,organ kararıyla, herhangi bir belgeyle, şahitle
veya' somut olaylarla kanıtlayabili~'mi? Yine siyasal ve deEOkratik
alandaki çalışmalarda hangi organ toplantısına, hangi çalışmaya çağ
rılmama ra~en katılmadım? Ve kiminle ça~rıldım? s., bu söyledikleri~
ni kanıtlayamazsa olayları ters yüz ettiğini, yalan söyledieini kabu!
lenmelidir. F.Almanya•ya geldiğim günden buyana, deyim yerindeyse KO~
KAR'ın emrinde verilen her göreve gittim. Ayrıca zaman zaman da KUM
KAR yöneticilerine her türlü göreve hazır oldulumll belirttim. AK'nin
kendisinden de şimdiye dek hiç b.ir Parti görevi bana:: verilmedi. Tam
tersine, s. Parti örgütünü araç olarak kullanıp KOMKAR'ın vermek ist~
diği gönevleri pervasızca engellemekten bile geri kalmıyor. (E~itim
konusu hariç. Zaten o da AK'nin verdiği bir görev de~ildi. Kaldı ki
bu konuda AK'nin de Ustilnde alınan kararları bile çi{tnemeyi ihmal et
miyor.) Gerçekler bu denli açıkken, S'nin demagoji ve yalanları niye?
Bunlar nedensiz de~i:ı,dir, elbette. Amaç, beni yapılan çalışmaların ·
dışında tutmak için, sUrdürülen çabaların gizlenmesi ve küllendiril
mesidir. S'nin, A'ya söylediği şu sözlerde de "Arkadaş zaten tedavi
için geldi. Hasta oldu~ için, sinirleri bozuk old''Eu için bu aşamada
yararlanamayız. Gelecekte yararlanılabilir" - bu gerçeği dolaylı da
olsa görmek mümkündür. Açlık grevi eyleminde sürekli Mannheim'dan ge
lip gitmeme, faydalı olabilece~im çok şeyler olmasına ra~en ve de
grev komitesinin bazı üyelerine, bana istediğiniz konuda görev vere
bilj,rainiz derneme r~en çal;ı.şmaların dışında tutulmam buna ileinç
bir örnektir. Yine KOMKAR'ın lolYK'nun delegeler kurulunda "kitle ör
gütleri ve KOMKAR" konulu -benim eğitim icenusunun bir bCSltimü- bir se
nedir verınemi istemelerine b~yUk şef karşı çıkıyor. Ve "bu öneriyi
MYK'ya götUrbeniz'dahi.bozarız" diyerek AK adına, hareket adına bana
karş:i..,eaçık savaş ilan· etti~ini. resmen KOMKAR MYK'na bildiriyor! Ve : ·
söz konusu seminerin tarafıından verilmesi engelleniyorı ••• Ayrıca bir
tUrlU, açıklık kazar.mayan ve '.bUyük ihtimalle S' den kaynaklanan Köln
bölge toplantısı ile ilgili gelişmeler de dUşündlirUcUdUr. 42
www.ars
ivaku
rd.o
rg
"Xifıisel s'.'rt··fııne" iddifürı.rı, r,sıın('a cj.~di;;e J~r.~;ca··~ c:loi
öc]'_il. ı:e var ki, dt:.n oluu:;u eibi (h ••• , D .•• ,;: ••• , ıııes.), bugün de
(S 'la), yarın daha ba:;kalnrıyla "kişisel sc'rti:ı;me" içh,üe oldı.ıtum(!)
ya da olacaeım ( l) iddiaları tartışmA-lrı.rıınızda ~i:r.d erne eelebil:i r; b· ı,
bir ölçüde doğaldır(!) uoeal olmayan bu iddiaların -kılıfı ne olursa
olsun- üzerine kararlıca gitmernektir. Bu tt:rden iddialara sarılanlnrı
mahkum Eftmeınel{tir. :,v.,t, bir kez dal:a belirteyim, S'lr, veya snfları
mızuı içinde veya dışında olan herhanci bir 1:irrıseyle "kj ş is el s::rt'' ,._
me"m olmadı ve olamaz. (Tnk\: bir sosyalist im. Ve bir dev!:i rıcir:in, so~
yalistin kimseyle l:ir-isel si:rt;·.şmesi olması mümkün de['il. Ve 7 yıllJ.k prati,0im de ortadadır. Çi:nkü, orıort~:nist, karjyerist ve hi.'rolcrııt C'·~e
lere karşı, Harksizm-Leninizm, Pa;:-ti proeram ve tl'zU{;-ii çerçevesinde
mücadele etme!{ "kişisel sürt~'şme" olamaz. Dieer taraftan oportunist,
bLrokratik anlayışa ve onun tal:disyenlerine karşı verilen mticadele,
"harekete karşı mücadele" yerine konulamaz. Çünkü TKSP hareketi or;or
ttnist, sL;rokratik ve kariyerist öğelerin tekkes i de{il ve ohıasır.~
da mtisade edilmiyecektir •. İkincisi, harekete karşı muhalefet y<ı.!;tı
ğım, kadroların moralini bozdu[_11m iddiasıyla ortaya çıkmak kimsenin
haddine dt:şmemişti.r. Ve Parti çıkarları için yan.lıRlara, S'rcin ~:.;"de
yarattıLtı tahri bı::tlara J..::ar!'_'ı çıkmayı, harf' ket e kare ı r:ıkıR bi.çj r:ıir,f: e eöster:neye ·çalıı;ııp o.la~'l&rı kt:lleı.dir;;ıeı: mi.irn::t:n C:ecildir. Ye S., bu
yolla :Cendisini temize çı\:ara:;:az. ÇLnki.:, her şey çol: açJ.k. Ö:ı:·ne"in,
1!'. Almımya 'ya geldii;i:~den buyana :;::m;:-~~!...c''l' da bazı Çı". lı srıalP.rc. a :·t if o 1~·
rak katıldım: 12 ·,;yliH 'de ki tl eye a-;ı)< 4 bölpe to ·•lı:l' tısınla ':o~u:·rıa
yaptım. Rerlin'de d~ zenlenen açılc otı·rıuna b·tıJdır~. r~Tıe•ı he~·erı t··~:
dernel:J.ere ve i)azı ::or:ı.i telere cidereJ..:: ;:oı.ı;::.Ail. yt;neticilfCri iJ e birlik
te kitleye açık toplantılar ya· tı':. i'ç bölcede "J'r.rtj r1u:e.leı:i ı:e _
;~AR" konulu J:udro (!) se:·:dneri. veı~di.rn. Bı ç;lır;·n; .. h•r Zül ,. ;•ın crr:;·n
l:crında ve cıerneklerde de cle{:erleı:dirilmiştir, ·_:o(:urılu~·ıa. Ve söz : r.
nusu ç<~.lJ şm:,ların ~:adroların, ;·e::r.at~ ~~r-niarın ve ::j tJ . .:ni·ı · ur •.. ı iıü
olumlu yönde etkiletlii!;i sonucuna varıJ.nı:> ?tJ.r. Bj r 1:ez oahn ?.1 tını~
zerele bcl:i rte:v~ bu iddialar -anılan topJr:ntıdr• ; r;•: tJ f.'J_lrı~sc nı : :::~:~:
di~ im- }·.esinlikle G,Çıklı:~·8. :<~•.VlJ~ti'.rUl!'1!:·lJ_dır. :n·· nln.::_ .. {'.···,[·h çıkar:·~~ ~:1:,
yalaıılPrl:·, lııreür çıl~armaya çabsnnd;:l:· ve tie "~k5. ke~~ i•ı~·sı-ı.:JJ;d(c
suçlndı,'':ı küıiyi. tanık cösterr1eyle -n.l'ılrm 1:5 f.lj ıd n to.ııı '·1 ı ":ır ca o n
evet- :oçiçtir:il0mez.
Bir diE'er iddia: "kızma", "tehdit etme", "si,dr bo~ııl·b,::·u",
www.ars
ivaku
rd.o
rg
"yo:rulmn", "bı.ııı::ılım c;eçiriyor" vb ı .. Geçmişte, kul i.slerdc"solculıık",
"karnrıısnrlık" ribisinrlen dedikodular tireten a.nlayı<; (8), huglin daha
ci' ı·ctk~r h:i r t:ıvJ.rla ortrı.ya çıkıyor! Ve ldnisird "s.i n5:rli].:i kle", ki
r1i ı:;jni ";rorı:lrnn'"la", 1-::inıisini de "bıınalım geçirmeJ.::)_e" suçJ_uyor, oı!lH:n
ı:ız,.~:ıt·a f'lr:"ltı~rp, ç:•Jıçıyor, em~,~liye se;~ı.:etmP-1: iBtiyor! .. Bu b8ylrır?.. :.iy")_
:'çler ••• tiç y:ı.l so'!ro. dr>. olsa, s~ı['lı/hmı di:s:·nenlere de tesP.kk<'rler!
l~ıı ölçi."de hırçınlnşan, hırçınlaştığı kadar dH zavallılaşan_ oportUn5.st
b~Jylarımızın hcıtırı için de olsa şunu bir kez daha yj_nelemel:te yarcı.r
var: iiç yıld8n buyana en zorlu m't'cadele alanl<'rJ.nr~a hast;·lı[;ım, çrlı~
m:·mr, üstlP.ncli?':irıı cörevleri başarıyle YPPrl"'ffiP engel olrrradı);;ı ei bi, b::::
c:i' n de en{:el de "i ldir. "Sinirlili1c", "sert) :Uc", "bı.ınnlım c;eçirrııe" -c' b.
lafhır, bor. maı~tavaldır,. hikayedir. Sosyal pratik "cadı kaz,-,nı"nı ka~
natanlorı dUn oldu[;u gibi bu&ün de mah1:üm edecezt5.r. Bu nedenle, Par
tj çık::ırlrırını ayaklar altına alan oport\\r.ist ö,selere karşı elbette
devrimc1lerin tavrı katı olacaırtır. Ve sosyalistle:dn bıı ti:.r so~rut ve
t'ldi suçlanıalar kar')ısında verece?.: örHinleri o.e yo~:tur.
Bi.iyi.:k ıoef (S) bdi.'.n bu söy:ı.edi:~leriyle de kalmıyor. O, t-ı;:
liyesi olw•:ak ben;_ bl.le ~rarc:ılamayı da ihmal etm1yor: Örne['in, "benil'l
J.,e bövle konuc:Rma::~sın.", "lhırnda bö,le kon,r:amazsın", "Senl.n hesflbın
rı yrı •• " vb. (Abç) Şunu hemen belirte;·im ki, MK liyesi olara]' nerede ve
nrı::al ''onu-:aca?":ııııı ben bilirim. Beni hapla~_,an da llPrksizm-Len:i.nizm,
}'arti proernm ve FzU[;Uc1iir. Sorumlu oldu[:um organda bellidir. Ukala
lık yapma~'trı 1cjmsenin hadine cı;·f'rnemir:tir. :3ir •• :~ \:yP.si olara'~ hana
böyle saJrlıran S., "di:ıe clobınan" Parti i:y,-JRriYJi bo::m'· no.ra eih:i ~~a!'
canıak içjn elbette eljn<ien geleni yP.naca'-tır. Ve ~eflli"ini ilPn etti
li M~'yj elbette o_nort:'n1st, bi'ro':ratik ve ':ariyerist ihtj raslPrJ.
için lrullnnrıcaı:tır.
:r:vet, b;:t:·n bı•ıılrır, h'·site alınaca·c, "sinirler:l ::~·.tı"tJra
rak" çözümlenecek, geçiştirilecek ya da ortaın bulı•narak(!) tr>tlı bir
sonıı<'a 'H~l::'naca1: sorı·nlar de/'il.rlir.Çtinlı:U oportünjst öeel.erin devrim
ci öcelere 1:arşı başkaldırısı, hatta. saldırısı s<.i;~kon• sudur. Br joe
kötii bir eelisrrıedir. Lenin'in şu sözleri de, rıorı·nun ddrH~ret:ini ~-a.v
rr·rn::'mJ za ı··ı'; tııtrırıktndır:
"İleri ö[·eı erin ;-erl.ci ögelere ''ı:t>:r>ı iı:--anı hrıJ.j •.• ~e H"aı·ı.nn
mt'l mükk.;mel bir :ıeydir. ı:evrimci ı-anat onorti.:nj rot bınnta '·arr-ı h:>.re
':ete ceçerse, bu :i;rir'ir. Fal:at OT)Oı:ti'pist km:a.t rie'Timd. 'rnmı.dn '~ar··ı
hnre':ete reı:t;p-iı·ıle, hu 1:rit'di.;r."(Abç).
44
www.ars
ivaku
rd.o
rg
...
Sorun ci(ldidir. ,~·::'nin Jı.j)•de yarr-;4__t::ı.{~ı ~ ... ~::.!-.ribnt ve devrinci
ögelere karşı a<;tı['ı savaG r;a: et açıl:tır. r:e.~-::j P:t~, Partiyi sinsice
ker:ıiren o:ııortUnist ögeJ eTin bııgi;n i• vrupa • ;i.a ve ·~ i.':·er h:o.::ı .'.:cru1ele
alanlurında devrimci HgeJere ı·ar~ı nç~: saldırı~a reçnPleri elbette
olumsuz bir duru·ıdur. Ana ş:·~Jrtıcı cief:·il,:ir. ·;e o·o:t: n.ist, · ı·,rok
ratik c'gelerin saldırılarını n\.:2',_\:rtrnek, hu aYılayı~'ın P: rti Y"r-ısır.c'a
yaycınlaFtırdı[:ı dejenarasyona, [eV;"e':liZ:e 1:ar~ı ör;·: ti.i W d isi l'} ini
gt:çlendirerek çıkmal: rrıi,;.mti:ndi·r. Yeter ::i, del(işiJ.: slircçlcrde hoydnn
boya giren ve farklı biçimlende Partiyi tahrip et,ıeye yöne] en tehl i.':e
gört:.lebilsin. Ve bu tehlikeye karşı tavır alı:ıahilsin •.•• Aksi taJrtj r
de Partimizin cj d di zı~rarlar eörmesi :::cıçı!nlmazdır.
Sonuç ve Öneriler
AÖ 1mt:zde çöz\:r!lsüzli:k{!) noktasına r;etiri1en rırrtil~ cre;:·tGcl
sorunlar, farklı vcinleri olmakla birli':te genel yanısr<l :oort~nlnrıııı.
zın bir yansıl'!asıdır. Ve temelde oııortL~:cüst, rı··ro~:ratil: çr•lı:,.ına anıo
yışından kaynnklanmaktadır. Bu r.edenle, iı.Ö.m~·"zrn "lRçb lc.~tırılan" y;_
pısını de.''erlendirirken, soru:nu iki ::ö U~'Je ele al:~:>:.: • .• ··eldrı ·
Birincisi, "lJartiro.i~~in ke.rf)ı >:er~:!-~'[\ brJ:.1.nduZ'1.'. : 0!1.1Y: 1 '·~ bi:~:i'~
tt:r. İçinde blÜU'~d1.'{~umuz dönemin a[;ır l:o:oulları, bu so':~·n>rın Lste
sinden eelrneyi c\aha da :wrla"'tırn:ı~:ta·;ır. Anca::, l'e!.iı·ti ı_e•. e·: ·elJ e:·~
a':'mak, Partimizi onarınak, çelik disi:>lini y;. rat::ıak ve e:·çlt:<•l irmel:
olanaı:sız de;:i](lir. Tersine, bunun obje·:tif LO'U]hrı V[E',hr; yeter
~:i, partimizi OU duruma getiren Obje: ti:;" 'Te ::- 'bje'.tif koşı.ll8.I.' uo:'r11
tesbit edilr;bilsin; lw.reı,etirüzi bu ;1o::t'·:·[;. ;~e·.i_c'en :··:·ı ve !-r.rtjyi
::e·üren oııortL:dst n.cl8yış PS•J '-·ıı: ~- kavu~turuJ..sun. v·c ·.:··:.:rclar hata
l::rıı::ıızın t<:ınelind'' ei:;itilip yönlendirilsin." (::::•nin roon :..,<:. İliG
kin Eleştiri ve Önerileriı~.s.23) Bu anla·.6a, P·:rti·ıi<'in >ir J:.Ld.ıü
olım AG'mC.:?.de elbette eenel yaııısr:J i";'le~,i~imizden ~u yn da bv i;Içüdc
etkilenecektir. Ilu kııçınılmazcl.ır. Bu konuya ilüıltin ö·:"eriJ e"'i;~i tel:
!:'1!\rlamaya eerek il. e yo1: •••
İkincisi, b:•F<lrmt.ıçta da 11e.ıirttii;i"ı ~ibi, 'Trc':'::U:·: 1 .J i'·'"i 'ı:J
ö. ren:.ci.ler, Avrupa'<1a n!_';ır ve :~or çıılı;·mıo "C :J'rl?[,T'l Lo:c·ııl.J.· rı,i•l:· 1 ~['l':.:ı
;,~T :ıyndır. Ve Partüıiz de z<ır.mın!l<la hu · }_ı;:; G~d LrL:;· tle: :c":' ve ı':r1lj '<'":! lere ıııUdahaJ.e etmek için yeterli çaba eö"teremeıiıiştir. (Ör. Bi.r dr, ı~
Gel~ J~urd olr•yı, di:ın ve buct.:nı·i· t~ıv·ı·ı·~ı<·:) . . w·:;':, 1 e'.Tf• ;;'!.' i. ı.:· ve .. , -
ha E>onra ı'OhKAR saflarıwla belirli hir ~;cı:or:njyeljn olu· t· ;:_ıı ve :•< .·:ı:. hcrımı,an da yol t:ö;:tGricilj(iyJe l,eli:ı::lj r:r;lı.' -::):····ı ı .,, ~·ı: ı ı 1: ··
www.ars
ivaku
rd.o
rg
cerçeı•.tir. Bu bn'<ımdmı AÜ.ndeki çalışmaları AK. dönemlerinin beli.rle
yicili tini f,ÖZ önUnde bul.undurarak de['erlendirmek eerekir.
Herşeyden önce şunu belirtme1~ eerekir ki, AÖ.deki dejenaras
yon, yozl::-şma., derlifrasyon ve "laçkrılık" bazı ba~rJ.arıi'lızı" tahir:l.:;le
''~·,.,nj dönem" çrıJ_ı[;nmlnrının Ur;:ni'diir, bi'~ri.ik ölçi'de. Hem de ceçr'lişin
acı deneylerine ra,:jmen ••• O halde gtalin' in şu sö7.lerinin altını çiz~
rek bir kez daha yineleme1:te yarar var:
"Jlazılorı, dof:ru bir Parti çize;isi hazırlamanın bunu her tara
fa ilan etıııenin, eenel tezler ve kararlar hiç5.rıinde s1ınmanın ve o.:ı.
J15 rJ.j ı- i ~le ~a:z.l.q_manın.,_?,_ai_:;.I;i n '··:e nd i Ht i nd e_rı:.ı_:Q_~xi..!!l "Ari nr1:e,·se,
kem:!5 brı"_:l_n?. gelmesi iç_in yeterli oldu::unu d'.ci.inme'·teı:lir. Bıı, elbette,
d oeru ..s:LE!Z·iJdi!-'_i_..l2.\.:.Yl]C bir sapı;ıe.dı.!'_~ Ancak di.~elm§_ş_:i_ Olfmaksız bi'ro::;...
ratlar bu şekilde di\si.inebil:i,_:r;_....!..!...-.Partimp. genel çizc;isi çı1-:arına r;t'zel
ı-ararlar ve konu~m.alar işin ha"lane:ıcıdır. ÇUnkü onlar zaferin kendi
si def'il yalnız_ça zafer iste.~i demektir •. l>MJ:U. çizgi sş.ptandıktan so
!:_~mun dor-ru olarak çöziirıü p;österild.ilc:ten soıcra. davanın başarısı ör
.c_üt çal~ili!!_alar~J1.§:ı..-J:?rtj,_ _ç_ig;!._ş_:i!l_i_ı:L.E:.eJ:_ç,~Jde~esi k_onusund<>ki sıo.vasın
örctitlendirilmes ine, insanler:ı,.!!_d.P..b::ı:L9.la!'_ı3:k __ S.§Qilm~s_i._ıı.e_,_ yğ!).et ic..:L_Q;
eanl,arın ka:ı::g_:ı_:-lcı;ı;:_;ı._n_:ı,!l :uy_p;u;tanm§!Ş_ı_ d}!r:u!'IUAUn_ y_o~lan_l!l_a_ı:ıı!!_a_ba_e_l_ı.Q_ı]:._
B);!!IJ...§:r olmnd_:ı.kç_a_, !is:ı_tcy _ _Rart_! _ _çi~g_~_ş_?-_:y§ _ _g_o~ru_lcarıı.~lg_lı .Q.iddi olarak
~ıı.rıg!l ~:r,:a"la t§hlikesiyJ__!L_}S.ag_:ı. _ _kaF.Ş_:L_Ya!!ıJ.'.!- IJ_?.!ıglll__v~:._ Do/1~91A
t_i,:~_Qi~L:.L.sg..Qt0.nd_!k~a!!_ _S..Q.!!.Fll, politik çizp;ip.j..!J..... geJ.e_cePi 1_Q_n~n uy_gulan
ması yada baçarısızlır.~: vtraması da dahil h~f5L~Y_9!'~~__ç~l~malarına
bariıdır. "(A bç)
Bu i'·nlU sözlere e1d.enecek bir şey yok. Yaşadı;;ıruz pratik
olaylarda peş pese bu tarihi gerçekleri dot,·rulamaktadır. Vede riot·ru
bir ide oJ o jik politik ha tın başarımız ın yegane e:üvencesi olamıyacp..~-ı
nı sergilemektedir. Aynalarında görl'nen oportiinist haylarımızın ria
Partimizin çize;isitıin docrulul:"llnu sakız gihi a[:ızlarında çi(:'neyereı.:,
IRrtiyi \:emirrıP.::ıi, tah~ip etrnesi. sorun1arıMı7.ı bi:sbi'tt'n aF,ırJ.a:--tırı
yor. Evet, AK'nın dot_ru :ideolojik nol5~tik: h...,tırıı~."' r??'""!ı?n, nr,.,7:<.'·
örr"tnel Ç[!.l J_,..n:• alrınınrl.Fı. P:"rt:irıi7.i•ı Aii'n;i nasıl 'o~~Jn,..tırJJ.f-ı, J f::'f.'.
lt?.e ettitı;ini, tabanda da yer yer röri~len 'bireyci Ç?lı~mn anla:rJ. ını
kendi yarııcında gel.j,-tirdif:i şefli':le nasıl kamçı1:>(1ıl'ını, lrar1rol?r
arnsıt'dnl<i nsc:ari r·l'ven h[~18rını rasıl tahrip ett:i tini somııt tirr.e'·
lerle gördtil{, Beli.rt5.len ne,1enlerle, A;' .O.eV.i ccrı>nl~ra. ecll ve r·,·i-
46
www.ars
ivaku
rd.o
rg
kal bir müdahale gereklidir. , Bunun için: . . - ·-
-- ·, ""*--~-
. ı- Partimizin AÖ.nUn onarıl~ı, çelik dieiplinin,Jraratılması ve gUçlendirilmesi, kadrolara gliven verilmesi ve onların_.Leniniet Par ti ilkeleri temelinde e~itilmesi için oportUnist ve blirokratik anlayışın mahkum edilmesi; AÖ'nU "tekRe"ye d5nUştUrmek için elinden geleni arkasına koymayan ögelerden hesap sorulması ve 6rglitUn reorganize edilmesi gereklidir. Ayrıca demokratik çalışmaya delil, illega~ çalışmaya (Parti çal.} alırlık yerilmeli, temel alınmalı, çalışmalar 1~ galizm bataklığından kurtarılmalıdır.
2- AK. görevden alınmalı, yerine yaratılan sorunları aşabilecek örgUtçU yeteneğe sahip bir komite atanmalıdır.(9} Komite en kısa sUrede AÖ.nlin reorganizasyonuna temel ol•~ştı•rabilecek bir çalışma raporu sunmalı; bu rapor, AÖ'deki sorunlar ve AK'nin 1 Nolu genelgesini ve onun çalışma anlayışını bir bütünlük içinde deeerlendiren bir ge~ ~elge tabana iletilmelidir. (Genelge G_enel Sekreter arkadaşımızın imzasıyla olursa daha iyi olur.)
, 3- OportUnist, bürokratik ve bire~ci çalışma anlayışı görüld~ ğü yerde mahkum edilmeli ve harekete zarar veren unsurlar-koşulları yaratılarak derhal tamizlenmeli ve Parti safları ~pislik•ıerden, opo! tünist;ve·burokrat.unsurlardan süratle arındırılmalıdır.
4- Bağımsızlığı ayak altına alınan KOtutAR'ın b~ımsızlı~ı k2 runmalıdır. Siyasi otorite ile demokratik otorite biribirine karıştırılmıştır; .Bu duruma son verilmeli, demokratik otorite titizlikle korunarak siyasi otoriteye en katı bir biçimde b§fımlı kılınmalıdır.
UOT:
1- F.Almanya'ya geldicim sıralarda, evde yapılan dörtlü bir toplantıda dış ilişkiler konusunda bana bir Parti görevi verilmişti. Ve bu konuda asgari bir programın çerçevesi Uzerinde tartışılmıştı. Belli tesbitler yapılmıştı. Ancak Parti Programı almanca, ingilizce ve hatırladıtım kadarıyla fransızcaya çevrildikten sonra saptanan proeram çerçevesinde bu çalışmalara diter bir arkadaçla baıılayacakt:nk. Parti programı halen de malesef almanca ve ingilizeeye bile çevrilmedi. Bu konuda S •·ye bir kaç kez sormama ve sorunun önemini belirtmeme rağmen hiç bir olumlu yanıt alamadım. Hatta programın nerede çeviriye verildiğini bile öcrenmem mUmklin olmadı. Hem.de varolan olanaklarımı~·
47
www.ars
ivaku
rd.o
rg
la p;ro_gramı çe,:virel;ı1lecel11!11~i belirtJI!eme. ra~men. • .-•• Bu ısrarlı çabala •• '., ~-· ""' • .:~;.: . '. • ;11. . -
rııa -~karşısında· S' den· aldılım '.cevaplar, "başka arkadaşlara ~ytsnelik suç-
lamalardan öteye geçmedi, Ve bizim dış ilişkilerle ilgili çalıç,malar~
mız da-F.Almanya dışındaki çalışmalar hakında objektiv bir bilgim yo~
tur- daha önce K<JDC.AR yöneticilerince sürdürülen •••• Al.TemsHclsiy
le bir kaç görüşmeden öteye geçmedi. O görüşmelerle ilgili bilgileri
de zamanında arkadaşlara ilettim.(Bu yazının kapsamı içinde bu olayı
irdeleme ?lana~ı yok ••• Bu anlamda söz konusu olaya ilişkin yazılı
eleştiri hakkımı saklı tutuyorum. Ancak gerekirse ilgili orğanlarda
her an tartışmaya hazırım.)
2- Anılan toplantıda, AK'nin çalışma raporunu ve Parti birimle
rindeki gelişmeleri sunduktan sonra yazılı eleştiri hakkımı kullana
cağımı belirtmiştim. Ancak Genel Sekreter arkadaşımızın ısrarı Uzeri
ne-AK'nin çalışma raporu~ anılan gelişmeler hakkında gerekli bilgi
lere sahip olamamak koşullarında- kendi objektiv g~zlemlerime daya
narak yazdığım bu eleştiriyi sunuyorum. Bu nedenle de AIC'nin çalışma
raporuna, birim~erdeki gelişmelere, son olaylara ve Parti alt birim
lerine ilişkin yazılı eleştiri hakkımı ayrıca kullanacağım. Bu hak i~
taminde bulunmam yanlış anlaşılmamalıdır, saptırılmamalıdır. Manevra
olanakları arayan yok. Eelirtti~im tUm eleştiri, somut olayların ara~
tırılması, oportUnist ve bürokratik elipekülasyonların ayuka çıkarıl
ması ve siyasal hareketimizi tahrip eden olayların, bir takım "bizans
oyunları"nın ortaya çıkarılması, sorumlulardan hesap sorulması ve ha
reketimizin onurunun yUksekte tutulması konusunda kararlı olduğumu
bir kez daha belirtiyor ve bir kez daha altını çizerek öneriyorum:
Olaylar en ince ayrıntılerına kadar gerçekçi bir biçimde ve çarpıtma
lara açık kanı bırakmayacak boyutlarda araştırılmalı ve belgelere da
ya~dırılmalıdır.
(l)AÖ 1de örgütlenmenin yaygınlaştırılmasına, geldiirimden buyanaka
tıldı~ım tartışmalarda karşı görüşUmü belirttim. Son olarak da örgUt
lenmenin dondurulması için, deyim yerindeyse A. arkadaşa bir nevi
yalvardım. . (2}-lt6ln 1 de kurulan ş:llrket dağıldı. Eir anda bazı baylarımızın bUjUk
hayalleri altüst oldu. Şimdi hareketin prestijini sarsıcı dedikodular
yapılıyor. Bunun için de bir şey yapılmıyor. 48
www.ars
ivaku
rd.o
rg
(3)-::.n;;ı:;..n bi:r,Je<~:i:·,de ol.ı' tn:ula:: 'o>:olıırın t>ıi :·le gen:::siz olLiılr_'-unu s~.vuı:du[-um sonucuna varılm:'malıdır. Ner~~ezj ,Fzr>yoe tınzı 1,'·roların olır·tıırulın~·.S~ e.·:ei:1i~'ui Albctte. r:c;r·.·ıd""':t·. c;i'':·i t:ı:rtır>ıl~n '·onU: sorunlara ya~{l:;şım a"ll<cyıryıdır. ( 4)-Ek Gazete ve sözkonıısıı ynzı bu eleştirinin r.ki olmı·l~ ibere :C.'kim 19:31 sonlarında evde yapıları toplnntıda Genel Sekreter arkadaşımıza sumılmu<;ıtu.
(5)-12 j~yli.;l'de yapılan t,i.içbirli[;i çalı;palarında; O;·Ww~H'n insjyatif ITerilmedi. G<;revlc:ndirme dol';ru yr;pılmc.dı. Önerileri·ı·~ r<' "men yetersiz Jazı i:işilere c-örev verildi, birr:~'Sel insi:"oti~- ;;:-ll· m 1: ra:·~ ••• (6)-Açlık .:;revi de· ericndirmesi ektedir. :7)-3kim-1981 sonlarında, evde Genel ~ckreter flrk·daşımızJn da hazır >ulun~uğu toplantıda bu zözler söylcndi. :c)-•IK. Genel Sekı:eterlit;ine sunduZuın 5.7.1981 eleştiri ve öneril0r:'r. 9)-Öncrilerirn benimsendicinde 1G. için isim önerebilirim. 'le ben de
;eçici olmak koşuluyla görev alabilirim. Y'lnlış anlaşı.lmamalıdır, 'ırse.ttım is~ ifade postu F .Almımya' ya atıaak isteyen yok. }>üirtti.:- ir:ı :ibi, bu önerim sadece geçicj bir dönen jçindir.
., --·-~~~ıl' .IL. L ..• - Y,.ı ) ~?J.e!'.
1 A
{
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Açlık Grevi
Avrupa'da bugtine defı"in yapılan çalışmal~rımız arasında ileri bir eylem olan açlık erevini, iki yönüyle ele ele almak gerekir:
Bi:rincisj, t:rev yerinde, zamanında konuldu. İstemlerin biiyük ölçüde gerçek]eşmesi anlamında ba"arıyla sonuçlandı. 41 e:Un süren direniş fa~ist askeri cuntanın teşhiri ve Kürdistan halkımız üzerindeki azgın vahşetin sergilenmesi yolunda önemli bir adım oldu, Bylem, temel mücadele alanımızda, faşist-sömt:rgeci diktatörlüğün en soysuz sa:! dırıları karşısında yiğitçe mücadele vere!l insanlarımıza ve kısmende olsa halkımıza moral bir destek saf:ladı. Küt!iKAI~ bu eylemle, sA~'c:ınlı
fını helli ölçi'lerde pekiştirdi; yeni yeni iliski alanlPrı (özellikle dış iliskiler alanında) yarattı. Grevci arkadaşların kararlı direnişi ve eylemin belirtilen Anlamda başarıyla sonıı.çlanma,sı, AÖ.mi.ize geçici de olsa bir cnnlılık getirdi.
İkincisi, eylem gereği gibi örgtitlenemedi. Kendiliğindecilik ve legalizm sürekli ağır bastı. Oportünist ve kariyerist ~ertipler ey lem sürecinde de sinsice uygulandı. Ama tüm oyunlar, oportünist öteleri n eylemde parsa toplamPsına yetmedi; tersi.ne oporti:nist büro i!::-::.:. tik örgütlenme anlayışında.n k?.ynaklanan sorunlar bu eylemle bir kez daha gün ışıfına çıktı. Şöyleki:
Eylem önerisi tabandan (Fr.Derneğinden) gelmişti. KONY..AR' ın Yürütme ..e Yönetim organlarında benimsenmiş ve -bildif'im kadarıyla- h!: rekete iletilmişti. Aradan bir aydan fazla süre geçmesine ra6men AJ~
bu konuda tavır belirleyip KOJIIIKAR • a il etmedi. Büyiik şef, başta bu ön~ riyi tepkiyle karşılarken, Hava alanında Gen. ~ekreter arkadaşımızın ayak üstü bir arkadaşla görüşürken öneriyi olumlu bulması üzerine he~ zamanki gibi "alçak iniş" yapmaya başladı. Ondan sonra A., bana "S. telefon etti, grev meselesini görüşmemizi söyledi." dedi. Ben A'ya "Bir aydır bu öneri üzerinde tartışılıyor, s. bu konuda samimiyse, ~~ lir birlikte oturur tartışırız (S .F. Almanya' d::ıydı)" dedim. Bu önerim·den de bir sonuç çıkmadı. Nihayet Genel ~ekreter arkadaşımız çıktıeı geziden döndükten sonra bir araya geldik. Önce, karşı görüştime raf-:ıner. grevin yapılmaması do~ltusunda karar alındı. KONKAR Yiirütme Kurulu ile görÜşüldü. Yürütme Kurulunun verdiği bilgiler üzerinde Genel Se k-· reter 11n önerisiyle tekrar karar gözden geçirildi. Ve grevin yapılma. sına karar verildi. Genel Sekreter'e obje~tif bilgiler verilmediei açıkça ortaya çıktı. Bu konuda S'ye soru yönelttiğimda "ben bvrda yo~
50
www.ars
ivaku
rd.o
rg
tum, bu bilgileri ben de yeni duydum." dedi ve bana sataf?arak sorunu geçiştirrnek istedi. O anın koşulları, daha fazla tartışmamıza elver]~ li olmadığı için sorunu geçici olarak kapattım. (Bu noktada bir ger-
' çef:in açıklıf;a kavuı;ması için grevle ilgili ön gelişmelerin Parti alt birimlerinden ve XOHY..AR'dan araştırılıp tesbit edilmesini öneriyorum. Ayrıca Parti üyesi olan bir GYK üyesinin kendi organ toplantısında evet dediei grev kararına, başkanı bulunduğu dernek yönetim kurulundan bunun tersine bir karar çıkarıp KOHKAR'a göndermesinin gerekçesi
<1> ne olabilir? Bu sorun Parti kanalından verilen bir direktif sonucft ortaya çıkıyorsa, AK'nin bunu öncelikle KOI~ Yürütme Kuruluna bildirmesi gerekmiyor mu?) Grev kararı KOMKAR Yürütme Kuruluna açıklandığında hazırlıkların iyi yapılması gerekti/::i konusunda görüşüm\i belirttim. Hatta gerekirse 3-4 gün sonra grev başıatılmalıdır-eylem programının hazırlanması için-dedim. Malesef bu önerirnde benimsenmedi. Nihayet eyleme çıkıldı.
Görüldüğü gibi, eylem önerisi önce Parti birimlerinin dı$ında tartışılıyor. Öneri KOI•IKAR tarafından da benimsendikten sonra P~rtiye geliyor. Ve Partiye gelen öneri haftalarca kendi seyrine bırakı~ dıktan sonra, ve de taban bu konuda kendini eyleme adapte ettikten sonra Parti soruna el atıyor, karar alıyor, aldığı kararı d~zeltmek zorunda kalıyor. Bu olay, AK'nin gelişmelerin gerisinde kaldıeını, AÖ.müze öncülük edemediğini, tabandan gelenmarileri zamanında ciddi bir biçimde değerlendirip tabana sonucu iletemedieini, Alt yapının (Aö·.) üst yapıyı (dernekler) yönlendirmekte acz içinde kaldıf;ını açık (!-': biçimde gösteriyor.
Dahası var: Grev başlıyor. S'nin başkanlıeında ü.ç ki~ilik bir komite kuruluyor. Eylemin lO'cu gününde korniteye Haço'n~n alınmasıyla ( duydueuro kadarıyla daha önce ko mi tey e girmesi istenmiş, ~:e nci i-3i kabul etmemiş) sayı 4'e çıkıyor. Aradan bir kaç gün daha geçtikten 3onra söz konusu komite H.Hüs'in alınmasıyla 5 kişiye tamamlanıyor. tç komite fesh ediliyor. Komite hem grevi, hem KOf•IKAR'ı yönetiyor. ~ylem sürecinden de yararlanarak kendini hert~rlü yetkinin hamisi tlan eden komitenin sjyasi ya da demokratik bir-geçici-organ(!) olluğunu malesef henüz anlayamadım. Komitenin ni telif:i ne olursa olsun, "ylem Partimiz aç~sından önemliydi. A.Ö.müzün anılan komiteyle parnlel çalıı;.ması kaçınılmazdı. Ve AK' nin eylemi d olay lı da olsa yr~nleniirmesi zorunluydu. Bu nedenle olup bitenlerin sorumlusu AK'dir.
51
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Eylem sürecinde AK'nin yaptıklarına, yaptırdıklarına ve ya.E
mak istediklerine bakalım: Her şeyden önce, açlık grevine sokulan in
sanlarımızın tesbiti iyi yapılmadı. Bu bir takım olumsuzbıklara yol
açtı. Bu insanlarımızJn sa{l;lık kontrolleri yapılmadı. Ufak tefek olu~
suzluklar dısında, grevellerin eleştiri ve önerileri ciddiye alınma
dı. Hatta bununla da kalınmayarak grevciler karşıya alındı, cnntacı
bir anlayışla sürekli susturulmak istendi.(Ör. S. greveilere bir top
lantı sırasır,da "Komi teyi hareket atamıştır. Komite elestirilemez, i:;:
terseniz hareket görevden alır." diyor) Kollektif çalışma yapılmadı.
İşler yine çarpıştırılmak istenen bazı kişilerin sırtında kaldı. Aji
tasyon ve propaganda gereci gibi yapılmadı, aynı baskıdan bildirilere
zor verildi. Grevin 21. e;ününde ancak bir info çıkarıldı. DJJş iliski
ler alanında ancak 4. haftada belirli adımlar atıldı. Dış ilişkiler
alanında komite dışındaki gelişmeler, özellikle Petra Kelli ile yarı
yolda kurulan ilişkiler belli bir mesafe aldırdı. Ajitasyon ti_~riinden
de olsa ef.itim çalışmaları yapılmadı. Yalnız üç dernekte birer semi
ner verildi. Oysa bUtün derneklerde eylem si·resince kitlelere açıl-:
toplantıler, rıjitasyon 'le propaganda yapılabilirdi. Kürdistanlı kitle
ye yönelik ciddi bir çalışma yapılmadı. t•laddi dayanışma sağlanması
alanında işler tümüyle kendiliğindenciliğe bırakıldı. Bazı grevciler
son eünlerde, eften püften gerekçelerle eylemden çıkarılmakla ceza
landırıldı. Yine son g~nlerde bir yığın gereksiz insan Frankfurt'a
geti.rildi. Bazı insanlar özellikle çalışmaların dışında tutuldu. Har
camalar plansız yapıldı.
Yukarıda belirtildil';i gibi eylemin kararlaştırılma..sı si.ireci:::
de gelişmelerin gerisinde kalan AK, söz konusu komitenin önüne bir e~
lem öreUtleme program çerçevesi de koymamıştır. Bir başka. deyişle
AK'nin onayladıf,ı bir çalışma programı ve hedefleri yoktur. Olur mu
böyle iş? Grevellerin istemleri açık bir biçimde belirtilmiş ya .••
Do[:rııdur, erevcilerin istPmleri açıktır. Ancak bu istemlerin gerçek
leştirilmesine ilişkin çalışmalar önceden programlanmamıştır, örı:i:t
lenmemiştir. Eger bu başlangıçta yapılsaydı, grevin ?O. güniinde Kür
distan'a r,id~cek komisyonun oluşturulması için demokrat kişilere yeni
yeni mektup yazılmazdı; 19.11.1981 günü Ştrazburg'da yapılan A.K. Lış
işleri Bakıınlar toplantısı sessizce geçiştirilmezdi ve yarıyolda Pet
ra Kelli ile ilir;ki kurulsun mu kurulmasın mı diye sr>.atlerce tartır .. ,R
yapılamazdı.
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Yine eylemin, Kürdistanlı kitlelere mal edilmesi, Pratik örgütsel çalışmalarımız alanında ileri bir edım olması, kollektif çalışmanın başarıyla sürdürklınesi ve eylem sürecinde kadrolarımızın, kitlenin eksikliklerimizin temelinde e6itilmesi önceden programlansaydı, örgUtlenseydi, greve rast gele adam sokulmazdı; Grevcilerin eleştiri ve önerileri merkeziyetçilik silahına sarılarak, siyasi hareket alet edilerek bastırılmazdı. Kellektif çalışma adına, eylemin parsasını toplamak için her ti..irlü tertibe baş vurmak miibah olmazdı. (Her cumartesi pazar grev yerine gelmeme rağmen bana hiç bir görev
ı ve bilgi verilmedi. Güvenlik görevlisi olan Ha •• _in grevcilerle ya-pılan toplantılara katılması bile engellendi. Hatta o görev de ona çok görülmek istendi. Yine A'ya görev verilmeliydi. Bir ay sürekli çaycılık yapan P ••• 'nın yerine koyacak a·Jam bulamayan(!) komite, canı istedi[:inde gereksiz yere bir yığın insanı ..... , ....... • a doldurmazdı.) .l>laddi dayanışma alanında keııdilieindenciliğe esir olunmazdı. Tüm dernek ve komiteler en aktif biçimde tek bir yumruk gibi de~işik alanlarda merkezi düzeyde planlanan eylemiere sokulab7lirdi. (Bu konuda dayanışma grevleri dışında pek ciddi çalışmalar olmadı. S'nin Fransa trafiğine rağmen, bir dayanışma grevi bile konulamadı.)
Evet, bu ve benzeri sorunları, bir eylemde deneysiz olmaya yada-koruitede görevli-komite çalışmala.rını büyük ölçüde omuzlayanbazı kişilerin yetersizliğine, adam yokluğuna(!) bağlamak mümkün değildir. Eylemin, Pratik örgütsel çalışma alanında bir köşe taşı yapılamamasının temel nedeni, oportUnist bürokratik anlRyış 'le S 1 nin kariyerist tavır ve tertipleridir.
Aralık - 6"sn Saleh~·· '-
C' 1
/
53
www.ars
ivaku
rd.o
rg
TKSP Merkez Yayın Organı EditörlUğüne
Merkez Komitesinin hakımda verdiği 17.7.1982 tarihli karar maddi gerekçelere dayanmayıp, uzun bir süreçte hazırlanan ve özellikle yazılı eleştirilerimi sunmarndan sonra sistemli bir şekilde Faliştirilen bir komplonun ürünüdür, Anılan kararı burada geniş boyutlarda tartışmaya gerek yok. Zaten diğer temel sorunlar gibi bu karar da, en ince ayrıntılarına kadar Parti üyeleri, işçi sınıfımız ve emekçi yıf;ınlar önünde tartışılmadan gerçeklerin suyüzüne çıkarılması olanaksızdır. Ancak burada, konumuzun özü bakımından kısaca bazı noktaları açıklıfa kavuşturmak zorunlulut;u var. Asıl tartışma konumuza geçmeden önce, !1K 1 nin 14.7.1982 tRrihli kararını, bu karara karşı verdi/üm kısa yazılı cevabı ve "ünlü" 17.1.1982 günlü kararı bir kez daha buraya aktarmakta yarar var, kanısındayım:
nsaleh Yoldaş, 1- 5.1981 tarihli yazılı eleştirinizde Partimizin örgütsel
yapısına ve pratik çalışma anlayışına ilis:kin olarak getirdi(5:iniz oportünizm suçlamasını, sizin de katıldığınız toplantıda 10 (on) ~n sUreyle tartışıp değerlendiren f..Yerkez Komitemiz, oybirliğiyle, bu eleştirileri objektif gerçeklere aykırı ve haksız bulmuştur.
ll- Bir !·!erkez Komitesi üyesi olarak bu giirüşlerinizi l..YK
içinde veya Kongrede tartışmak hakkınızdır. Ancak. sizin, tüzi.ik ku
rallarına, demokratik merkeziyetçi çalışma ilkelerine aykırı olarak, yazılı eleştirinizdeki görüşleri daha (.ince İran'da ve Avrupa'da Parti üye ve sempatiz~nları arasında yaymaya çalıştı[:ınız ve bu yönde taban çalışması. yaptığını saptamıştır. Bu ise Partimiz içinde sürtüşmelere, yoldanlar arasında g~vensizliğe, hizip eeilimi gösteren g~ıplaşmalara yol açmış, Parti ve c~erııckratik kitle örei:tlerj.ndeki çnlışm::ıları yer yer aksatmış, Parti birli{7ini zedeleme noktasına varmıştır.
Bu nedenlerle r~erkez Krımitemiz, oybirliP:iyle yazılı özeleşti ri yapmrım.za. Jrarar vermiştir. 14.7.1982
Merkez Komitesi"
"'l'KSP f'!K Genel Sekrrterlirine Konu: 14.7.1982 t.ırihli J.:K topln,tısır>da iki mııdde halinde
istenen özeleştiri hk.
54
www.ars
ivaku
rd.o
rg
1-5.7.1981 tarihinde TKSP Genel Sekreterliğine sunduğum yazılı eleştirim, 4.7.1982 tarihinde başlayan~~ toplantımızın gündemiikinci madde- gereğince tartışıldı. Partimizin pratik öreUtsel çHluımalnrına ilişkin eleştirimin "objektif gerçekiere aykırı ve haksız" bulunması konusunda {çizildi) inka olmuş deE;ilim. Toplantıda da belirttif:im t:ibi eleştirilerima yansıyan f"Öri:şlerimin bu günde doğru o_!; duQı kanısındayım. Bu neder,le, Partimizin karşı kar~ıya bulunduE;u pr~ tik örgütsel sorunlarımızın aşılmasına katkısı bulunacağı inancıını koruyorum.
İçinde bulundut-umuz sürPcin ağır leoşulları karşısında Parti birlil:imizin zedelenmemesi konusunda samimi oldu(..'Umu bir kez daha yinelemeyi görev sayıyorum. Elbette istediğim birlik kof degil, devrimci birliktir. Yazılı eleştirirnde önerdicim :..-onere ve~ra kc·nferans istemimi, Partiınizin devrimci birliğine hizmet edeceği inancıyla yinel.:!_ yorum. Bu önerim benimsendiğinde yazılı eleştirime yansıyan -toplantıda daha e;eniş boyutlarda tartışılan- e:örüşlerimi kongrede tartısmak üzere saklı tutacağımı, Leninist demokratik merkeziyetçilik ilkesinin Partimizde somutlaşan prensiplerine(!) bağlı kalarak çalısacaeımı belirtirim.(l) Ancak MK'nin özeleştiri isteminin i~inci maddesine ili,•kin sor.•nlara gerçekçi, tarafsız çöz\ımler bulunabilirse ••• Ve de eeli.ştirilen sağ kampanyanın }:aynaklsrı tesbit edilirse •••
11-I•IK üyesi olarak iddia edildiği gibi eleştirilerime yansıyan görüşlerim dot';rultvsunda taban çalışması yapmış değilim. Bunu to.r; lantıda da ısrarla belirttim. Ve sözkon,su iddiaların ara~tırılmasını istedim, öneride bulundum.
Anılan madde de belirtilen İran ve Avrupa'daki olaylara ayrı ayrı depinmek eerektiE;i kanısındayım.
Toplantımızda tartışılan İran'daki "olaylı<rı" burada yinelerneyi e:erekli görmüyorum. İranda yaçanan "olaylar"ın te~~el nedenleri kanımca şöyle sıralanabilir:
Birincisi, daha başından beri İran'a götürmek zorunda kaldığıınız bazı Parti üyeleri sorun yaratmakta gecikmerniı;lerdir. Her İran' a uğradıtımızda yeni sorunlarla karçılHf?ınısız,iır. Bu nedenlerle ilk dönemlerde bazı unsurları eeri çe:(rnek zorımda kaldı/~ı·nızda olmuştur. Bu sorun.ların teıııel nedeılerinden biri, hatta en önemlisi f.;O
runları yaratan, sorunlara kaynaklık ecien bazı t'nstır1arın 'J.T~:P üyeliğinin gerektirdiği dayanıklılıeı, yieitliği ve fedakarlıP:ı cösterebi-
55
www.ars
ivaku
rd.o
rg
lecek bir yapıda olmamaları ve İran'daki savaş koşullarına göğüs ge
rernemeleridir.
İkincisi, o dönem aeır kOŞ1lllarda ve h ir yı~ın sorunla karşı
karşıya bulunuyor·duk, llir yandan düşmanın !ğır saldırısı ve "dost gHç
l~rin" yo{:run ı:arşı propagandaları diğer yanda iliyarbakır deşifrasyo
nuyla bir yıeın sorunun bir anda acil çözümler dayatması, kadroları
mızın buna hazırlıklı olmaması, bir takım olanaksızlıklar ve daha da
önemlisi verilen görevlere bir çok kez uyulmam~sı vb. so~ınlar nede
niyle, işlerin benimde içinde bulundu(~m bir kaç (çizildi) ~~ üyesi
ve sınırlı bazı kadroların omuzlarında kalması Genel Sekreterlikle
ciddi bi:::- d.iy" lo[run kurulP.mcımRsı baçarılabj_lecek islerin büyük ölçUde
bBşDrılmasına raf'men tabanımız belli bir morR.l çöküntUsU 'IS panik içi;:!
deydi. Bu çöküntü İran'da bulunan Parti üyelerimizin bir kısmında had
safhaya varmıştı. Her @.dişimizde bu unsurlar serzenişte bulunuyor,
IlK'ne yönelik değişik ti<rden eleştiri ve suçlamalar getiriyorlardı.
Bazı"düzmece"ifadelerin R.ltımı. il'lza koyanların bana maletmeye
çnlıştıkları "Hareket tepeden çöz;Jlmüştür", "Hareket hUyilk bir darbe
yemiştir." vb. şeyleri sakız e;ibi aE;ızlarında çi{!:nedikleri yaşadıE;ım
bir E,erçektir. Yine belli şahıslar bu tUrden so~ıları sık sık y~mıtl~
mak için bana yöneltmişlerdir. Bu durum karşısında, bu yörede bulunan
Parti üyelerinin Diyarbakır'daki ifadelerle ilgili olarak bizim dışı
mızdaki kaynaklardan duydukları bilgilerin doğru olanlarını kendile
rine söylemek zorunda kalmışıl'iclır. Ayrıca dıştan gelen speki.ilasyonla
ra karşı duyarlı olmaları eerektiğinide vurgulamışımdır. Ayrıca bu 'IS
benzeri konularda arkadaşlar arasında dedikodu ynpılmaması gerekti~i
konusunuda vurgulamışımdır. Ve yine hareketimizin en kısa sürede yeni
dönemin dnyattığı sorunları değerlendirip kendilerine eerekli bile;iJ.~
ri ileteceğini altını çizerek belirtmişimdir. Ancak tiim bu çaba.ları
mızn, (çizildi) açık davranışlarımıza ve var olan olanaklarım~zla
kendilerine yardımcı olmrımıza raVııen Kl:.rdistan' da çalışan arkada::ıla
rımıza röre çok daha güvenlikli koşullarda bulunan bu arkadaşların
bir kısmını tatmin etmek mümkün olm:ımıştır. Ve bazı unsurlar sürr>kli
so~ın yaratmal<::ta bilinçlice ısrar etmiştjr. Hihayet Vazc;al olayı,
elimde olmayan nıodenlerden dol;>yı olmuştur. İkinci gün yapılan de
jSerlendirme toplantısındA. Vazcal ve Hecit tarafından kir;:ili{',ime yö
nelik sald1.ın.lar tekrarlanmıştır.
Ben de bu topl8ntıda: Hareketimizin Diyarbakır olayıyla büy~k
56
www.ars
ivaku
rd.o
rg
bir yara ald~ğ~n~, kendilerinden gizl•medigimizi, fakat bu ve benzeri sald~rılar~n hereketimizi bitiremeyeceğini; bazı arkadaşların işkenc~ lerde gerekli direnci gösterememelerinin yanısıra "ser verip sır vermeyen" arkadaşlarımızın, işkencelerde yi~itçe direnen arkadaşlarımızJII da oldu~u, bunlar~n hareketimizin geleoe~ine ışık tuttu~u, biz~ güç vermesi gerekti~ini belirttim. Hareketimizin geçmişte verdi~i mücadeleden örnekler verdim. Daha sonra, hareketimizde bulunan bir takım oporttinist btirokrat ögelerin gelişmemizi engelleyemiyecelini,düşmanın saldırılarına gö~ gerebilece~imizi belirterek Mecit'in de bizi ulraşt~ran oportUnistlerden biri oldulunu belirttim.
O dönemde çok yönlü sorunlarla karşı karşıya bulunmamıza (çizildi) ve sözü edilen unsurların bilinçli olarak sorun{çizildi} y~ ratmakta ~srarl~, tahrikçi tavırlar~nı sUrdUrmelerine ralmen görüşlerimi k~smen ordaki Parti üyelerine-iki sempatizan vardı- aç~klamam,l~' nin bu yolda bir karar~ olmad~~ı için bir hataydı.(Ayrıca toplantıda tart~ştığımız Vazgal olayında dahatam olmuştur.) Bu hatayı kabul edi yor ve bundan ders ç~karıyorum. Zaten aynı toplantıda, orda bulunan arkadaşların beni en sert biçimde eleştirebileceklerini belirterekj o gün de bu hatam~ kabullenmiştim. Ancak belirttilim olayların meydana geldili koşullar göz önUnde bulundurulursa, görüşlerimi "Parti üye ve sempatizanları arasında yaydığım ve bu yönde taban çalışması yaptığımu sonucuna varmak olanak dış~dır. Yukar~da belirtti~im bu ve benzeri sözleri, bu amaçla, yani "görüşlerimi tabana yayma, taban çal~şmas~ yapma" amac~yla yapmış değilim.
Avrupa'daki(F.Almanya} çalışmalara gelince, Bu konuda AK' nin çal~şmalar~na ilişkin Aralık-1981 tarihli yaz~lı eleştirirnde belirttigim ve son gelişmeler hak~nda toplant~da açıkladıeım görüşlerime karşı, bana yöneltilen haksız eleştiri ve suçlamalar doğru degildir.
Avrupa'da"Partimiz içinde stirtüşmelere, yoldaşlar arasında güvensiz]ige, hizip eğilimi gösteren gruplaşmalara ",Parti ve kitle örgütlerindeki çalışmaların zaman zaman aksamas~nın temel nedeni AK ve özellikle AK sekreterinin örgütsel çal~şma anlay~şları ve davranı2 lar~d~r. AK,yalnız bununla da yetinmemiş, yaşanan olayla~ konusunda Genel Sekreter arkadaşımıza da yanlış bilgiler iletmiştir. Toplantıda alt~nı çizerek belirttiğim somut olayların MK nezdinde aç~klı[a kavu2 madığı kanıs~ndayım. Sözü edilen olaylar açıkl~k kazanmadıkça Partimi
57
www.ars
ivaku
rd.o
rg
zin F.Almanya biriminde yaratılan tahribatların gerçek sorumlularını veya gerçek suçlularını tesbit etmek. kanımca mümkün değildir.~üm sorunların,hşmisi olarak görülmem düşUndUrücüdUr. Ayrıca bazı iddialar ve yaşanan olaylar arasındaki bağıntılar, paralellikler endişemi arttırmaktadır. Örneğin ideolajik ayrılık, şoför meselesi,Diyarbakır cezaevinden sürdürülen muhalefet iddiaları, İran'da bir yıldır sürdürülen dedikodular ve "düzmeve" ifadeler -sözkonusu.ifadelerin gerçeklik ölçtileri zaten kendiliğinden sırıtıyar-,ayrıca Avrupa'da Parti.kanallarının grup çıkarları doğrultusunda kullanılması vb. olaylar •• 'I:'iiın bu
olaylar, gelişmeler bana ve diger bazı arkadaşlara karşı sürdürülen sağ bir kampanyanın, karalamanın(çizildi) somut göstergeleridir,bence •. İşte Partimizin Avrupa(F.Almanya) biriminde yarattığı tahribatları gizlerneye çalışan AK'de geliştirilen bu kampanyanın hedefleri doğrultusunda beni suçlamaktadır.
Bu nedenlerle Avrupa'daki olaylarında, belirttigim ve toplantıda da altını çizdigim bu olaylarla birlikte ele alınması, araşt~ rılması, açıklığa kavuşturulması gereklidir. Ayrıca toplantıda bu yo1 da önerim de olmuştur.
Bu nedenle F.Almanya'da,Parti birimlerinde, değişik çalışma alanlarında yaratılan tahribatların gerçek sorumluları açığa kavuşturulmadıkça bana (çizildi) yöneltilen haksız suçlamaları kabullenmeyi Partili onurumla bağdaştıramıyorum. Ayrıca Partimizin gerçek birliği ve geleceği açısından da bu tür haksız suçlamaları kabullenmenin yarar getireceğine de inanmıyorum. 15.7.1982 (2)
Saleh(İmza} n
"Saleh Yoldaş, Merkez Komitemiz, yeter bir araştırma sonucu, önemli disip
linsizlik eylemlerinizi saptamış ve 14.7.1982 tarihli kararla sizden özeleştiri istemişti.Buna karşılık, yazdığınız 15.7.1982 yazıda özel~~ tiriden kaçındığınız ve bundan böylede demokratik merkeziyetçi ilkeye uymak için yeni önkoşullar ileri sürdügUnüz görülmüştür. Bu da başlıbaşına,yetkili organ kararını çiğnemenin, Parti disiplinine uymayı r~d etmenin ve Parti militanıarına yaraşır bir tutumdan kaçınmanın yeni ve somut bir örneğidir.
Bu durum karşısında Merkez Komitemiz, Parti tüzügümtizün 27. maddesinin(c} ve son bentleri uyarınca Merkez Komitesi ve Parti üyel! ginizin bir yıl süreyle askıya alınmasına oy çokluğuyla karar vermiş_
58
www.ars
ivaku
rd.o
rg
tir. Bu günden itibaren üyelerle varolan her türlü Parti b~larınız
son bulmuştur.Bu süre içinde hiç bir Parti çalışması yapamayacafınız gibi, Partiye karşı herhangi bir zararlı davranışta da bulunmamanız gerekir. Bu karara uygun davranmanız halinde, önümüzdeki Parti Kongresine katılarak orada görüşlerinizi savunma hakkı size tanınmıştır.
Ço~luk kararına katılmayan MK'nin üç üyesi bu kararı yetersiz bularak kesin ihraç isteminde bulunmuşlardır.l7.7.1982
Merkez Komitesi " Yukarıda da belirtti~im gibi, bu yazıda MK'nin birinci kararı
ve cevap yazımı ayrı ayrı de~erlendirme geregini görmüyorum.Zira bunları diger belge ve iddialarla birlikte de~erlendirmek mümkündür, ancak •• Bu nedenle 17.7.1982 tarihli kararın gerekçe mantığını kısaca irdeleyelim:
Karar,"Merkez Komitemiz. yeter bir araştırma sonucu. önemli disiplinsizlik eylemlerinizi saptamış ve 14.7.1982 tarihli kararla sizden özeleştiri istemişti."(abç)cümlesiyle başlıyor. Burada "yeter bir araştırma sonucu" sözcükleriyle 18 günlük tartışma kastediliyorsa, bu do~rudur. Politik büro tarafından hazırlanıp MK'ne sunulan güu demin-gündeme ilişkin itirazımın old~ hatırlardadır- ikinci ve kısmen üçüncü maddeleri geregince eleştirilerim ve bana yönelik asılsız suçlamalar ve iddiaların 10 gün tartışıldığı bir gerçektir.Hatta bu sürenin üç günden fazlasını da ben konuştum. Ancak şunu belirteyim k~ bu tartışmalar, objektif gerçeklerin tesbit edilebilmesi bakımından hiç bir şey degiştirmedi!Çünkü, beni mahkum etmek için, aylardır kollarını sıvayan MK üyelerinin ezici bir çoğunluğunun sonuçta böyle bir karara varacakları daha toplantı başlangıcında açıkça görülüyordu.
Parti yaşamımızın canlı pratiğinde yaşanmış, çarpıtmalarla, saptırmalarla örtbas edilmesi olanaksız olan ve her geçen gün yeni y~ ni örneklerle daha çok Parti militanının dikkatlerini çeken somut olayları küllendirmek amacıyla ve "can havliyle"-özellikle oportünist bürokrat öğelerce- yazılı ve sözlü eleştirilerime saldırılmış; tamruae~ hayal ve duygusallığın ürünü olan çeşitli suçlamalarla yargılanmak i~ tenmişimdir. Öyle ki, saldırılara cevap vermekten öteye,eleştirilerim~ yansıyan bazı kqnularda görüşlerimi detayıandırma olanağını bile bul~ madığım bilinmektedir.Yine MK üye çoğunluğunun, "ruhi bozukluk","karamsarlık","sertlik","bireycilik","kariyerizm~ "silaha karşı zaafı ol
59
www.ars
ivaku
rd.o
rg
mak"la başlayan suçlamalarını "askeri l:SrgUtlenmenin fetişleştirilmesi", "ideolojik ayrılık" ve nihayet büttin bunlardan sonra hayali bir hizipçilik noktasına vardırması ve bu noktada, herşeyi ellerinin tersiyle iterek tüzügUn 27. maddesine can simidi gibi sarılması açıktır ki, devrimci, dUrüst bir mücadele anlayışı ve yöntemi değildir.
Hayır,"yeter araştırma sonucu" sözcükleriyle belirtilmak istenen İran'daki olaylarla ilgili Uç-beş dUzmece ifade-bu lfadelerin altına imza koyanların nitelikleri belli- ise,neden o dl:Snemde İran'da bulunan ve olayları yaşayan diger insanlarımızın(sayıları 15 cıvarında) ifade tutanakları toplantıya getiri1memişti?(3) "İdeolojik ayrılık", "sol"culuk, KUrdistan, Türkiye, İran,s ••••• 'den Stokholm'e kadar kaynatılan "cadı kazanıyla" piyasaya sürülen muhalefet iddiaları ise, bunun maddi dayanakları nelerdir? Yine AK'nin,F.A1manya 1 da,Parti l:SrgUtünU tahrip eden çalışma anlayış ve tavrının yarattığı tahribatları bana,bazı devrimci ögelere ve Partili çalışmanın kavratılmad~ ğı-bu insanların kendileri de Partili çalışmayı l:Sğrenmek için gerekli çabayı harcamamışlardır.-bazı insanlarımıza yüklenilmesi çabalarına yönelik dayanaksız ve hayali suçlamaları işe, bu suçlamaların yalnızca yüzde yirmisini oluşturabilen aşağıdaki soruların yanıtlanması zorunludur:
1-FYK'nın AK'ne yönelttiği eleştirinin,-hiç bir örgütsel ilişkim olmadığı halde- benim tarafımdan yazıldığı iddiasını nereden çıkarıyorsunuz? Maddi dayanaklarınız nelerdir? Bu iddia hangi mantığın UrünUdUr? 2-Parti ve Demokratik kitle örgütlerindeki çalışmaları hangi tavır ve davranışımla engelledim ya da aksamasına neden oldum?Bu yoldaki iddialarınızın da digerleri gibi, dayandığı somut bir kaç eylem gl:Ssterebilirmisiniz? 3-Açlık grevi eylemine çıkıldığında, grev Y.!! rinde, kitleye açık toplantıyı kendi insiyatifimle yaptığım, komiteye haber vermediğim, iç komite denen bir şeyin olmadığı, iç komitenin yalnız grevellerin çamaşır ve çay işleriyle görevli olduğu iddiaları do~mudur? Sözü edilen toplantıda yaptığım konuşmada eylemi küçümsediğim, disiplinsizliği işiediğim ve de "gözleriaizi içe, yani Parti içi mücadeleye çevirin" dediğim do~dur? Bu iddiaların tek bir dayanağı varmıdır? 4-"0luşturduğum hizip hareketiyle"(!)KO~UGUR yl:Snetim! ni ele geçirmek çabalarını sürdürdUgUmUz, kongreyi başka taraflara çekmek istediğimiz iddialUrının doğruluk payı nedir? Her eleştirinin aıtında bir'bityeniği' aranmıyorsa, bazı haklı eleştirllerin ve iç
60
www.ars
ivaku
rd.o
rg
Kongre platformunda olan bazı olumsuzlukların bana, hatta"örgtitlü hizip hareketine"(!}mal edilmesinin maddi dayanakları nelerdiri Ayn~ ~ rulun üyesi ve aynı zamanda AK Uyesi olan kişinin,kurulda konuşmayıp, kulislerde "bu bir muhalefetin UrtinüdUr." vb. şeyleri piyasaya sürmesi nereden kaynaklanıyor? Ve bu kaynağın amacı ve varmak istedi~i hedef nedir? 5-F~ankfurt derneğinde AK tarafından delege yapılmak istenen kişinin delege olması gerçekten engellenmişmidir? Engellenmek istenmişse kimler tarafından engellenmiştir? Bu olayın benimle ilgisi nedir? 6-X'nun yönetime getirilmesine karşı ne gibi taban çalışması yaptık? Dernek üyeleri arasında ne gibi kulis faaliyetleri yürUttUk? x. ve daha onlarca insanımız hakında değişik süreçlerde, yetkili kişilerce yapılan çeliŞik değerlendirmeler karşısında, tavrıının sürekli ilkeli ve istikrarlı oldu~u çUrUtebilecek bir tek örnek verebilirmisiniz? 7-Stokholm'den ~OMKAR Kongresine·gelenler negibi bir muhalefet beklentisi içindeydi? Kaynak kimlerdir? Böylesi dedikoduları sistemli bir şekilde yaymak çabası hangi anlayışın ürünüdür? Bu çabaları pervasızca sUrdtiren kaç kişiden bugüne dek hesap sorulmuştur? Değilse, bütün bunları sakat Kongre politikanızı onayıatmak için mi yapıyorsunuz? 8-FYK'ni,KOMKAR'ın geçen yön'etimini, AK'yi'devre dışı" bırakma
sı için nasıl kullandım? Bu, somut örneklerle ıspatlanabilirmi? 9-Bana görev verilmesini bilinçli bir şekilde engelleyen AK, çalışmalara
katılmadığımı neye dayandırıyor? 10-25.6.1982'de Köln'e gittigim ve oradanda bir gün sonra Dtiisburgta gittiğim ve bir gün sonra Frankfur~ a döndü~ doğrudur. Ancak, bir iş için Köln'e gidişim ve oradanda Düisburg'a uğrayışımın-ki Düisburg'da der. kongresi yapılacağını da orda duydum.- bir muhalefet·örgütlemesi amacı taşıdığını neye dayandırıyorsunuz? Elinizde somut bir tek veri varmıdır? 11-F. Almanya'da bulunan derneklerin büyUk bir çoğunluğunda KOMKAR'ın veya derneklerin yaptığı kitleye açık toplantılarda, Berlin'deki açık oturumda konuşm~ larım oldu. Diger grupların sözcüleriyle cebelleşmelerimiz oldu. Ayr~ ca uğradığım her yerdt dernek üye ve sempatizanlarıyla, yurtsever insanlarla konuşmalarıa olmuştur. Evet bu konuşmalarımda Parti hattını net bir biçimde savunmadığıını nereden çıkarıyorBUnuz? Veya temel tezı lerimizden ödün verdiğimi, maddi bir tek gerekçeye dayandırabilirmis1 niz? 12-KOMKAR'ın Bremen'de yapılan delegeler kuruluna A., hangi amaçla katılmak istedi? Gerçekten S'nin daha önce MYK ile konuşma olanağı yokmuydu? 13-N'nin "ihanet ettiğini" kaç defa ve kimlere söyle-
61
www.ars
ivaku
rd.o
rg
dim? ÇözUldUğü konusunda kimlere bilgi verdim? 14-K'ye,KOMKAR MYK ya da GYK tarafından Köln'de çalışması için görev verildi mi? De~ilse sözkonusu görevi kim verdi? 15-HA'ya ba~lı olan birimlerden ve Uyele~ den gelen eleştiriler varmıdır? Varsa toplantıya neden sunulmamıştır? Sizlere göre HA'nın, "eleştiri toplaması"nın amaçları nedir? 16-F.A •• • 'da yapılan Parti örgütlenmesinin sorumlulu~ kimlere aittir? 17-Eski KOMKAR yerinin üstUndeki harabe evae kaldı~ım zaman muhalefet çalışmalarını hızlandırdı~ım, ev trafigi ve kulis çalışmalarını yo~laştırdıeım ve bu eve de bunun için taşındığım iddialarının maddi dayanakları nelerdirZ Bu eve gelip gidenlerden kaç kişiye ve kimlere "kafa kol" attım? ıs- Denge KOMKAR gazetesinde "hiç bir yazının, yazı kurulunda görüşülmeden yayınlanmadığı" do~mudur? Do~ysa"YazıKurulu"ndaki gelişmeler neyin UrUnüdUr? 19-Köln 1 deki ticaret meselesi geçiştirilebilecek bir olaymıdır? 20- Karamsar tablolar çizdi~im iddialarının somut göstergeleri nelerdir? Sizlere göre karamsarlık nedir? 21-"Son dönemde" kendi irademi, Parti iradesi yerine koydu~ iddia ediliyor. Buna somut örnekler verilebilirmi? 22-Şoför meselesi açıklı~a kavuştumu? Degilse, Parti içinde oportünistlerin istedi~ini istediği biçimde suçlamaları& olanak verecek dokunulmazlıkları mı var? İşte, bu ve benzeri suçlamaların oluşturdu~ yukarıdaki soruların-ve buraya aktarmayı şimdilik gereksiz görd~- yanıtlarını vermek,yani ortaya atılan tUm iddiaların gerçek nedenlerini, suçlularını araştırıp tesbit etmek, taban nezdinde sorunları açıklığa kavuşturmak MK' nin görevi idi. Ve bu görev MK'ne, 4.7.19B2 1 de yapılan MK toplantıs~ da tarafımdan altı çizilerek hatırlatılmıştır.Zaten yukarıdaki cevap yazımda da bunu görmek mUmkUndUr. Ancak MK,yapısı geregi,AK'nin iki üyesinin Avrupa'da(i ••••••• )yaşanan olayları ters yüz ederek, binbir tUrlU yalanı bir zencirin halkaları gibi sıralayıp kendilerini temize çıkarmak.- istemesi, GS'in de verilen yanlış bilgiler do~ltusunda tescilli bürokratları do~lamasını yeterli görmUş ve böylece Avrupa' da yaşanan olayların baş sorumlularını aklamış ;araştırma, tanık din=-• lenmesi, sorunların kadrolar nezdinde tartışılması, olağanüstü Kon~e vb. önerilerimi nazara almamıştır. Bununla da yetinmeyen MK, beni,su~ turmayı ve oportüniet bUrakrat ögelerin yarattığı tahribatların hamisi olarak yargılamayı da ihmal etmemiştir. Diger ileri ögeleri de süreç içinde yemenin planları da hazırlanmı,tır.
Açıkça görülüyor ki, ağzına kilit vurulmak~ mahkum edilmek 62
www.ars
ivaku
rd.o
rg
istenen bazı ileri ögeler değil, oportünist bürokratik çalışma anlay~ şına karşı gelişen Leninist pratik ~rgUtsel çalışma anlayışıdır, İşt~ bu ve benzeri nedenlerle MK 1nin özeleştiri.istemi, hazırlanan k.omplonun kılıfı olmaktan başka bir şey değildir; TKSP saflarında mücadeleye atıldığım günden buyana uğrunda mücadele ettilim Leninist pratik Qr gütsel çalışma anlayışının bir takım bizans oyunlarıyla yargılanmas~ na elbette karşı çıkmam gerekiyordu, bunu yaptım. Eğer bu,özeleştiriden kaçınmaksa, Partili onurumla bunun getireceği sorumlululu göğüsleyeceğim.
Aynı karar da daha sonra şöyle deniyor:•,. bundan böyle de demokratik merkeziyetçi ilkeye uymak için yeni önkoşullar ileri sürdü ğünüz görülmüştür,"(abç) Eğer cevap yazımın birinci saytasının ikinci paragrafı kastedilerek söyleniyorsa ve bir imla hatası sorun yapılıp vuruş yapılacaksa, buna bir diyeceğim yok. Buna da sarılmakta özgürs,!! nüZ,Değilse, Partimizde Leninist demokratik merkeziye~çiliğin de,di~ ger Leninist örgütlenme ilkeleri gibi nasıl yozlaştırıldığı açıktır. Bunu yeni de "keşf etmiş" degilim. 5.7.1981 tarihli yazılı eleştirimde de bu konuyla ilgili olarak şunları sötlüyordum:"Yine böyle bir ör gütsel yapıdan demokratik merkeziye~ciliğin, eleştiri özeleştiri ayeı tının normal işlemesini beklemek de biraz saflık olacağı kanısındayım. Kaldiki Marxsizm-Leninizm, Parti program ve tUzUgü çerçevesinde eleştiri hakkını kullanmak isteyenler ya"sol"culukla, ya karamsarlıkla ya da şüpheyle karşılanmışlar,ve merkeziyetçilik silahıyla(!) susturulmuşlardır.Ülkemiz koşullarınwa elbette en katı merkeziyetçili~in uygg lanması gerekir, Ama bu, merkeziyetçiliğin içini boşaitarak, onu demokratik ilkesinin özünden-biçim demiyorum- soyutlayarak yapılınca ya rar degil, zarar getirir, Liberalizm!, oportünizmi, bürokratizmi geti rir, Sağlıklı kadroları ı;lışıklaştırır, onların gliven duygusunu sarsar, ve gelişmelerini engeller, Dürüstlüğün yerine,yağcılığın 1 iki yUz lülüğün gelişmesine neden olur, Ve son tahlilde kişisel iradenin,Parti iradesi yerine konulmasını getirir,
"Partimiz, bütün bu sorunlara müdahale edemedi ve gerekli ön lemleri alamadı. Ve sonuçta da öyle oldu, , • "
Yine Aralık-1981 tarihli yazılı eleştirimde, AK'nin Leninist örgütsel çalışma ilkelerini nedenli pervasızca çi~ediğini belirterek buna daha fazla seyirci kalınamayacağını belirtiyordum:"Bu koşullarda, sözkonusu gelişmeler kendi haline ya da belirli bir sürece bırakılır-
63
www.ars
ivaku
rd.o
rg
~a; sorunların Uzerine gerçekçi bir biçimde gidilmezee, oportUnist
bürokratik saldırılara, tertiplere karşılık vermek, kadrolar nezdin
de oportUnist ögelerin maskelerini düşUrmek kaçınılmaz olacaktır,Par
ti çıkarlarının korunması da bunu dayatmakt~dır," Demek ki, sorun,
oportUnist bürokrat ögelerin elinde bir kalkana dönüşen "demokratik
merkeziyetçilik"e uyup uymamam de~il, bunun mahkum edilmesi ve Leni
nist demokratik merkeziyetçilik ilkesinin yaratılması ve gtiçlendiril
mesidir~
Kararda daha sonra,"Bu da baslıbaşına yetkili organ kararuu
çi~nemenin, Padti disiplinine uymayı redetmenin ve Parti militanlarınP
yanasır bir tutumdan kaçınmanın yeni ve somut bir örne~idir,"(abç)de
niyor, Dişe dokunan Padti militanlarının "ajan"larla takip ettirildi..:
ği,Parti üyelerinin, sempatizanların normal ilişkilerinde, sohbetle
rinde ve her eleştirinin altında bir "bit yeniği"nin arandığı, kitl~
lerin gözü önünde açık seçik gelişen olayların çarpıtılarak Leninist
örgUtlenme ilkelerinin Partide işlerlik kazanması doğrultusunda mü
cadele veren devrimci insanları arkadan vurmak için gerekçe olarak
kullanıldığı, Parti kanallarının işlevine uygun olarak kullanılmadığı)
hatta bazen ileri ögelerin aleyhine kullanıldığı, oportünist bürokra
tik anlayışın yarattığı dejenarasyona, laçkalıklara, dedikoduculuğa
karşı çıkanların "merkeziyetçilik"silahıyla susturulmak,"başına ço
rap örülmek"istendiği ya da hayali suçlamalarla karalanarak yıpratıl
dığı, kısaca varılan süreçte her olayda,"ÖküzUn altında buzağı arand~
ğı", önderlerin bir çoğunun-eğer onlara önderdeniyorsa-bile sıkıştık
larında insanın gözlerinin içine baka baka yalan söylediği, gerçekle
ri çarpıttığı partimizde üzülerek belirteyim ~i Leninist disiplinden
söz etmek mümkün de~ildir, O halde,·mesele var olan "disiplin"e(l)uy
mak degil, Leninist disipltnin yaratılmasıdır,
Partimizin list yönetiminin oldukça sağa kaydığı günümüzde
de iş işten geçmiş değildir, henmz,,(4) Ciddi bir tehlike karşısında
olan Partimizin birliği restore edilebilinir, Leninist disiplin yara
tılıp ,pekiştirilebilir, İdeolojik hattımızın-bir takım eksikliklere
ve bazı yanlışlıklara ra~en- sınanmışlığı ve doğruluğu da, pratik ö~
güteel çalışma alanında,Partimizi tahrip eden oportUnist bürokratik
anlayışın aşılmasında önemli bir etken olacaktır; yeter ki, sapla sa
manı birbirinden ayırmak, ayrılıkları, hayali suçlamaları, soyut idd!
aları ortaya çıkarmak, bizans oyunlarının, komloau anlayışın kaynakl~ 64
www.ars
ivaku
rd.o
rg
rını tesbit etmek için, sorunları en ince ayrıntılarına kadar tüm Pa~ ti üyeleri önünde, gerçekçi bir şekilde açıklığa kavuşturalım, onlarla tartışalım. Aksi halde Partimiz ciddi yaralar alacak, Parti birliginin sağlanması son derece güç olacaktır, Lenin, Parti birliginin z~ delenmeyle karşı karşıya bulundu~ koşullarda bu tehlikeye işaret ed! yor ve şunları öneriyor:
"Çabuk ve belirli bir tedavi icin ne yapmak gerekmektedir'l Bütün Parti üyeleri sakin ve ayrıntılı olarak, a} ayrılıkların özünü ve b) parti içi savaşımın gelişmesini ögrenmelidirler. İkisinide ö~renmelidirler, çünkü anlaşmazlıkların özü savaşım sürecinde acı~a cıkar, billurlasır ve belirlenir.(ve sık sık da dönüşür),,, İkisi de ö~ renilmelidir ve tam anlamıyla doğrulanabilen, en kesin, basılı belgeler istenmelidir, Ancak umutsuz bir aotal sözlü bildirilere inanır.Eğer belge yoksa, her iki taraftan ya da çeşitli taraflardan tanıklar sorguya çekilmeli ve çekişme tanıkların önünde yer almalıdır."(abç)
Dahası var, sistemli bir biçimde işletilen dedikodu mekani~ masıyla çarpıtılan sorunlar geniş sempatizan ağı içinde yaygınlaştır~ lıyor.Ve ileri ögelerin yıpratılması için, elden gelen herşeyin yapıl ması mübah görülüyor. Parti üyelerine bile bilgiler tek taraflı ileti liyor. Bu durum ise, kadroların, sempatizanların moralini bozuyor ve gerçeklerin küllendirilmesini hedefliyor. Bu nedenle Parti içi mücadelenin, kadrolar, işçi sınıfı ve emekçi yığınların önünde, eylem bi~ ligi temelinde, açık tartışılarak yürütülmesinden başka yararlı bir çıkar yolu yoktur. Lenin'in, İsviçre komünistlerine yaptığı uyarı,yaşadığımız süreç ve durum bakımından bizim içinde tek çıkar yoldur;
"Parti icinde sert savasımdan kaçınamayız. İsviçre Sosyal Demokrat Partisi içinde 'iç barış' hUküm sürebilece~ini düşlemek bütünüyle yapma inanclılık, iki yüzlülük, dar kafalılık, 'kafası kumda' budalalık siyasetidir. Seçenek'icbarış' ile'Parti içi savaşım' arasında degildir ••
" ••• Gerçek seçim, ya yığınlar üzerinde moral bozucu etkisiyle, parti içi savaşımın şimdiki örtülü biçimleri yada enternasyonalist devrimci eğilim ile Grlitli akımın parti içinde ve dışında açık ilkeli savaşımı.,,"(abç)
Evet, gelin var olan sorunlarımızı, tüm pislikleri Parti m! litanla~ı ve yığınlar önünde tartışalım, Açık ve ilkeli tartışmamıza sevinenlere, "bölündüler" diye yaygara koparanlara1 Lenin' in şu sözle-
65
www.ars
ivaku
rd.o
rg
rini birlikte söyleyelim; "Hayır 'yargıç' baylar, sizi sosyal demokrasinin sıralar:~
da böltinmeye ve keskin savasıma sevinme hakkınızdan-dolayı kınarnıyarus,, ,Bizim Partimizin oiCdi hastal:ıJb. n.lfın partisine bUyUme sanoılr'
rıdır, Temel ayrımlar Uzerinde tam beraklık olmadan, yı~ınlara partinin şu lideri, şu örgUtieri, şu ya da bu hattı savunuyor diye bilgi vermeden hiç bir sekilde yı~ın partisi olunamaz, sınıf partisi oluna~ maz," (abç)
Lenin'in ve Bolşevik Partisinin engin mUcadele deneyleri, a~ır gizlilik koşullarında çalışmamızın, sorunlarımızı Parti liyeleri ve yığınlar önUnde açıkça tartışmamıza engel olmadığını çok açık bir biçimde gösteriyor, Böyle bir mUcadele hem kaçınılmaz ve hemde yararlıdır,Eğer Partimisin yapısı, kadrolarımız, bizler ve yaşanılan sUre~ buna elverişli değildir diyorsanız,"gelin parti içi ayrılıkların tar tışmaaını dUrlist ve ol~ bir şekilde yapmak için kendimizi eğitelim~ (abç) Ve de, yaşadığımız sUrecin özelliklerini dikkate alarak,Parti onurunu yUksekte tutarak, eylem birliğini titizlikle koruyarak mUca1? leyi sUrdUrelim,
Hayır, bizim açımızdan meselt çözUmlenmiştir, diyor ve ş~ sözlerinizi ",,,,.igrtiye karşı herhangi bir zararlı davranısta da bulunmamanız gerekir, Bu karara uygun davranmanız halinde, 15nUmUzdeki Parti Kongresine katılarak orada görUşlerinizi savunma hakkı size tanınmıstır,"(abç} tekrsrlıyorsanı~, bildiğinizi yapmakta özgürsUnUz! Zira, sizler normal sUre içinde Kongreyi yapaanız bile, o güne dek binlerce "zararlı davranış"ı hayal dUnyanızda yaratacaksınız, Vardığımız noktada hazırlanan tertipler bunun açık göstergesidir, Kaldıkif Leninist örgütlenme ilkelerini kendinize göre revize etmiyorsanız bu,
benim doğal hakımdır, Ve "tUm kirli çamaşırları" Parti Uyeleri, yığ~ lar önUnde yıkamak, eylem birli,lfi temelinde sorunları açıkça tartışma: bu hakkıını ortadan kaldırmaz, '!!ersine, Partimizin önUndeki engellerin bir bir aşılm~sına bUytik yararlar getirir. Yok, bUtUn bunlara karşı yine kendiniBi haklı çıkarmak için gerekçeler arayacaksanız,(Ulılan kl! rarın ilgili paragrafıyla gerçek özgUrlük savaşçılarını avutanııyacaksınız ve kendinizi şirin gösteremeyeceksiniz,
Sonuç olarak bir kez daha şunun alt:uıı çizmek istiyoril!lı:B!! ni, eleştiri hakkını kullanmak isteyen ileri ögeleri hayali suçlamalarla yargılamak, hatta kendinize göre mahkum etmekle var olan sorun-
66
www.ars
ivaku
rd.o
rg
ları çözemezsiniz, Parti birligini saglayamazsınız. ÇUrikU ,yargıla
mak, mahkum etmek istediginiz Leninist nratik HrgUtsel calışma anlay~
şıdır. Ve bu onlayışı geliştirmek isteyen Parti militanlarını karala
makla, tapelemekle bitiremezsiniz. ~ek çözUm,eylem birli~i temelinde,
açık tartışma ve açık eleştiri hakkının karşı~ıklı kullanılmasının
eşit koşullarını yaratmaktır. Bu ilkelerden hareketle RİYA AZADi Mer
kez Yayın Organımızda sorunların tartışı1maya açılmasını Hneriyorum.
Aksi taktirde, kendi olaJZaklarımıa görüşlerimi kadrolara ve yı~ınlara
sunacagım ••.
(1)-14.7.1982 tarihli ~OC kararına verdi~!$ cevap yazımın ikinci parag
rafında görülen '(1) 1 işareti el yazısıyla yazdığım metinde yanlışlı~
la yazılmamıştır. Düzeltirim.
(2)-Anılan karara karşı 15.7.1982 tarihli cevap yazımda, sundu~ ya~
zılı eleştirilerim ve sözlü eleştiri ve önerilerimden dolayı sorun
ların detaylarına inme geregini görmemiştim. Zaten o anın koşullarıda
buna uygun degildi. Ayrıca yazı metninden de bu anlaşılıyor. Bu nedell
le yazılı ve sözlü eleştirilerimle anılan yazının bir bütünlük içinde
değerlendirilmesi gerekir.
(3)-İran olayları, cevap yazımda ve toplantıda belirttiğim biçimde g~
lişmiştir. Ve bu olaylardaki hatamı kabul1enmişimdir. Ancak İran'daki
olaylar iki yıldır sürekliliğini koruyan sorunların ürünüdür. Ben.ise
-gidiş dönüşlerim hariç- arkadaşlarla birlikte bir ay kalmışımdır.Za
ten İran'daki olayları ayrıca tartışacağız.
(4)-MK içinde bazı dUrüst ve namu~lu ir~anların olması~1 nin bu gün
kü yapısı karşısında- durumu degiştirmiyor.Çünkli onlar da kararlı ta
vır takınma yürekliliğini gösterdikleri anda tepeleneceklerdir. Zaten
geliştirilen sağ kampanya, .bu günkü d~da bazı unsurları baskı alt~
na almayı bile başarmıştır.
NOT: Noktalı yerler ve kısaltmalar hareketin gtivenliği açısından
asıl metinlerden çıkarılmıştır.
lO.Agusto~982 saıe~~
t 67
www.ars
ivaku
rd.o
rg
www.ars
ivaku
rd.o
rg
www.ars
ivaku
rd.o
rg
www.ars
ivaku
rd.o
rg