Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
www.mustafaoselmis.com.tr
www.mustafaoselmis.com.tr
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
2
Kitap Ġçeriği
1.BÖLÜM
HELÂL VE HARAM -Helâl nedir haram nedir?
-Dinin gayesi
-BirĢeyin haram kılınmasında ölçü nedir?
-Helâl ve haramda kurallar
-Haramı helâl kılma yetkimiz var mı?
-Haramı helâl saymak
-HelâllaĢtırdığımız bazı Ģeyler
-Haram iĢlemeye izin var mı?
-Harama götüren herĢey haramdır
-Harama besmele çekilir mi?
-MeĢru iĢ yapmayanla iliĢkilerimiz
-Haram yiyenle iliĢkilerimiz nasıl olmalıdır?
-Haramdan kaçınmak
-ġüpheli Ģeylerden kaçınmak
-Hakim kararı ile haram helâl olur mu?
-Haramdan gıda ve Ģifa olmaz
-Haramın insan üzerindeki etkisi nasıl olur?
-Helâl lokma
-Zekâtı verilmeyen malın durumu
-Haramın tasfiyesi nasıl olur?
-MeĢru iĢ yapmayan yerden alıĢveriĢ yapmak
-Haram telef olur
II. BÖLÜM
SOSYAL HAYATTA HARAM HELÂL
-Ġnançta haram olanlar
-Yiyeceklerde helâl haram
-Tavuk etinde nelere dikkat edelim
-TavĢan eti yenir mi?
-Sigaranın durumu
-Afyon ve haĢhaĢ
-Bedende haram olanlar
-Giyimde haram olanlar
-Güzellik yarıĢması
-Estetik müdahale
-Abdestsize haram olanlar
-Evin içinde haram olanlar
-Evdeki resim
-Evde hayvan beslemek
-Eğlencede haram olanlar
-Kumar oynamak
-Sporun meĢru olmayan yönü
-Aile hayatında helâl haram
-Sosyal hayatta haram helâl
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
3
-Haram olan kazanç yolları
-RüĢvet haramdır
-Sosyal iliĢkilerde haram olanlar
-Hayat boyu haram olan Ģeyler
III. BÖLÜM
HELÂL OLMAYAN KAZANÇ YOLLARI
-Helâl kazanç için nelere dikkat edilmelidir?
-Nerelerde çalıĢılmaz
-Meslek olmayan iĢler nelerdir?
-Neleri alıp satamayız?
-ÇalıĢmak ibadet mi ibadetsiz çalıĢmak helâl mi?
-Dilenci parası helâl mi?
-Faiz haramdır
-Vade farkı
-Alınan krediler
-Sigorta
-Borsa
-Kuyumculuk ve döviz alım satımı
-Serveti meĢru olmayanla ortaklık
-Hava parası
-Kaparo
-Emekli maaĢı
-Pirim ödeyerek emeklilik
-Tazminat almak
-Hasta olmadan rapor kullanmak
-Kadının çalıĢması
-Din hizmetleri
-ÇalıĢmadan alınan para
-Yitik mal
-Çalıntı mal
-Kaçak mal
-Yıkıcı ve müstehcen basın
-Kâr sınırı var mı?
IV. BÖLÜM
BÜYÜK GÜNAHLAR -Günah nedir?
-Büyük günah nedir?
-Her günahtan sonra tevbe vaciptir
-Büyük günahlar
-Kur‟an‟da geçen büyük günahlar
-Hadislerde geçen büyük günahlar
-Ġslâm alimlerine göre büyük günahlar
-Ötenazi
-Ġnsan nasıl günaha düĢer?
-Günahın cezası
-Günahtan dönmek
-Allah günahkarları nasıl helâk etti?
-Allah kimi lânetliyor?
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
4
-Günah insanda neleri yok eder?
-Günahın ahiretteki cezası
-Allah‟a itaatin faydaları
-Günahtan korunma nasıl olur?
V. BÖLÜM
ĠNSANI KÜFRE GÖTÜREN HALLER
-Küfür çeĢit çeĢittir
-Allah‟a iman konusunda küfre götüren haller
-Allah inancımız nasıl olmalıdır?
-Allah‟ın adı nasıl anılır?
-Allah‟ın adı ve sıfatları isim olarak verilir mi?
-Allah‟tan baĢkasına yaratıcı denir mi?
-Tanrı kelimesi Allah yerini tutar mı?
-Allah‟ın sıfatları
-Allah nerededir?
-Allah‟ın Ģekli nasıldır?
-Allah‟ı görebilir miyiz?
-Nasıl Ģirke düĢülür?
-Bazı yanlıĢ ifadeler
-Hakimiyet Allah‟ındır
-Peygamberlerle ilgili küfre götüren haller
-Kur‟an, namaz, zikir konusunda küfre götüren haller
-Genel olarak küfre götüren haller
-Sorular cevaplar
-Küfre düĢmenin nikaha etkisi ne olur?
-Ġmanımızı nasıl koruruz?
-Müslüman değilim demek
-Kafir çocuğunun durumu
-Küfre girenin durumu
-Bir insana kâfir denir mi?
-Ġntihar edenin durumu
-Büyük günah iĢleyen kâfir olur mu?
-Küfre gireni Allah affeder mi?
-Kafire rızık, ömür neden verilir?
-Günah iĢleyene lânet okumak
-Kâfir cennete girer mi?
SORULAR VE CEVAPLAR SONUÇ
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
5
ÖNSÖZ
Haram, helâl ve ikisi arasındaki Ģüpheli Ģeyler konumuz olacak. Günümüzde haram
nedir? Helâl nedir? Ayrıca Ģüpheli Ģeyler nelerdir? Bunların bilinme zarureti vardır.
Helâl ve haramın harman olduğu, birbirine karıĢtığı günler yaĢıyoruz. Çoğunluk,
haramdan kazanıp, haram yemekte bir sakınca görmemektedir. Çoğumuz haram pazarında
dolaĢıyor...
Dikkatsizliğimiz yüzünden elindeki helâli haram yapanlarımız da çok. Harama tamah edip
hırslanıp meylediveriyoruz. Akıl haramda, göz haramda, kulak haramda, el haramda, bel
haramda. Genel manzara bu.
Rızık konusunda Cenab-ı Allah‟a inanç ve güvende zayıf. Çabucak harama razı
oluveriyoruz. Faiz tatlı geliyor. Ya çıkarsa diye piyango, loto, toto gibi oyunlar peĢinde
koĢuyoruz.
Ticarette çok kazanalım diye yalan ve hileye baĢvuruyoruz. Bunu açıkgözlülük sayıyor,
hak hukuka riayeti enayilik sayıyoruz.
Bazılarımız helâlden gelmesine dikkat ediyor da, nereye gittiğine bakmıyor.
Bazıları evdiki tertemiz, helâl eĢini bırakıyor, herkesle düĢüp kalkan hastalıklı kadınları
cazip görüyor.
Allah‟tan hayırlısını, helâlini istemiyoruz; aĢımızı, iĢimizi kendimizi ve hayatımızı
kirletiyoruz. Dua ederken bile “ver ver Allah‟ım!” diyoruz, hayırlısını ver, helâlinden ver
Allah‟ım!” demiyoruz. Aslında helâli istemek üzerimize vaciptir.
YaĢarken, kazanırken kabri, mahĢer yerini, hesabı, sorguyu unutmamamız lâzım. Her
zaman “Allah biliyor, Allah görüyor ve Allah soracak” inancını taĢırsak, inanıyorum ki, bir
çok Ģey kendiliğinden hallolacaktır.
Sıkıntısız kurtulamayız, fedâkârlık yapmadan cennete giremeyiz. Sıkıntısız, zahmetsiz
cehennem yakıtı olunur.
Bugün çok Ģey kirli, ortalık iyi değil, felâketler uslandırmıyor. Herkes, temiz insan, temiz
aile ve temiz toplum özlemi çekiyor; fakat bu konuda çok az çaba sarf ediyoruz. Ġnsan
temizlenmeden, temiz yaĢamadan, temiz yiyip içmeden hiçbir Ģey temiz olmaz.
Enbiya sûresinin 35. ayetinde:” Bir deneme olarak sizi hayırlada, Ģerle de imtihan ederiz”
diyor Cenab-ı Allah.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
6
Önce; günaha düĢeriz korkusunu taĢımalıyız, sonrada kaçmak ve korunmak için çaba sarf
etmemiz gerekir ki, günaha düĢmeyelim. Eğer günahlardan haramlardan korunamazsak, kötü
ve günahkâr psikolojisinden kurtulamayız. O zaman gühaha düĢüren hatalar iĢleriz, haramın
ve günahın cazibesine kapılırız.
Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Öyle bir zaman gelecek ki, kiĢi yediğinin iĢtiğinin helâlden mi, haramdan mı olduğunu
bilmeyecek ve aldırıĢta etmeyecek.”
Biz, bu Ģuursuzluktan kurtulmak için sizlere haramı, helâli ve ikisi arasındaki Ģüpheli
Ģeyleri tanıtıp, kurtulma ve korunma yollarını açıklayacağız inĢallah.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
7
I. BÖLÜM
HELÂL VE HARAM
HELÂL NEDĠR?
Helâl, Allah tarafından müsaade edilen, zararsız Ģeydir. Helâlin özelliği; güzeldir, faydalıdır
ve temizdir.
HARAM NEDĠR?
Haram, Cenab-ı Allah tarafından kesin olarak yasaklınmıĢ olan Ģeydir. Haramın özelliği;
çirkindir, faydasızdır, zarar verir.
Kur‟an‟da Ģöyle buyrulur.
“Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar, de ki: Bütün iyi ve temiz Ģeyler
size helâl kılınmıĢtır.” (Mâida Sûresi : 4)
Hz. Peygamber de Ģöyle buyurur:
“Helâl Allah‟ın Kur‟an‟da helâl kıldığı Ģey, haram ise, Allah‟ın Kur‟an‟da haram kıldığı
Ģeydir. Allah bir çok haramlar koymuĢtur, sakın onları çiğnemeyin, koyduğu sınırı aĢmayın.”
Haramla helâl arasında bir de Ģüpheli Ģeyler vardır. Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Helâl de haram da açıktır. Bunların arasında Ģüpheli Ģeyler vardır. Bunu çokları bilmez.
ġüpheli Ģeye düĢen harama düĢtü demektir. Yasak olan korunun kenarında sürüsünü otlatan
çoban gibidir, yasağa düĢmesi yakındır. Uyanık olun, her melikin korusu vardır, o da
haramlardır. Bedende bir et parçası vardır, o temiz olursa, bütün beden temiz olur, o bozuk
olursa, bütün vücut bozulur. ĠĢte o kalptir.” (Ramuz el-Ehadis) 204/6)
Ġslâmda kalp temizliği esastır. Kalbin temiz olabilmesi için bedenin temiz olması lâzımdır.
Bedenin temiz olabilmesi için de yenilip içilenin temiz olması gerekir. Hz. Peygamber, “
Ġnsan yediğinden ibarettir” diyor. Yenilip içilen helâlden olmazsa, insanın organları bile
insana isyan eder, itaat etmez. Kalp de kararır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
8
DĠNĠN GAYESĠ NEDĠR?
Dinin gayesi, insanın korunması ve insanın zarar görmemesidir. Dinin her emri ve her
yasağı, insan yararınadır. Ġslâm, emir ve yasaklarla, insanın iki cihan saadetine kavuĢmasını
ister.
Ġnsanın yapıp da fayda görebileceği islâm‟ın herhangi bir yasağı olmadığı gibi, yapıp da
zarar görebileceği bir emride yoktur. Ġslâm‟da faydalı olan Ģeyler emredilmiĢ, zararlı olan
Ģeylerde yasaklanmıĢtır. Faydalı olduğu halde yasaklanan, zararlı olduğu halde emredilen bir
Ģey yoktur.
Ġnsanın harama düĢmemesi için islâm, baĢta tedbirler koymuĢtur. Meselâ; fuhuĢu önlemek
için bakmayı, dokunmayı, konuĢma sınırını aĢmayı, kötü düĢünceyi, kötü ortamı, kötü
arkadaĢlığı ve karĢı cinsle yalnız kalmayı yasaklamıĢtır. Yani harama götüren yolu tıkamıĢ ve
onu da haram kılmıĢtır.
Bir de islâm‟da zararı faydasından çoksa, o Ģey haram kılınmıĢtır. En önemlisi de bir Ģey
haram kılınırken onun alternatifi gösterilmiĢ ve tavsiye edilmiĢtir. Örnek verecek olursak:
Faiz yerine helâl kazanç, zina yasaklanırken evlilik alterantif gösterilmiĢtir. Ġçki yasaklanırken
diğer temiz Ģeyler helâl kılınmıĢtır.
BĠRġEYĠN HARAM KILINMASINDA ÖLÇÜ NEDĠR?
Ġslâm‟da bir Ģey zararlı ise veya zararı faydasından çoksa yasaklanmıĢtır ve haram
kılınmıĢtır.
Kur‟an‟da Ģöyle buyrulur:
-“Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder. Onlara temiz Ģeyleri helâl,
pis Ģeyleri haram kılar.” (A‟raf : 157)
-“Temiz Ģeyler size helâl kılınmıĢtır.” (Mâida : 4)
Bu âyetlere göre iyi ve temiz helâl kılınmıĢtır, pis ve zararlı olan Ģeyler de haram
kılınmıĢtır. Buna göre yasaktaki ölçü Ģudur:
-Ġslâm‟da rastgele emir ve yasak yoktur.
-Emir ve yasaklarda fayda ve zarar söz konusudur. Faydalı olduğu halde yasak, zararlı
olduğu halde helâl kılınmıĢ, bir Ģey yoktur.
-Ġslâm; insanın ruh sağlığının, beden sağlığının, dininin, aklının, canının, malının ve
neslinin korunmasını hedef almıĢtır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
9
-Ġslâm görünümü ve kokusu iyi olmayanı yasaklamıĢtır.
-Ġslâm, ferdi, aileyi ve toplumu korumayı hedef almıĢtır.
Cenab-ı Allah Ģöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin.” (Bakâra : 172)
Ġslâm‟ın hayat anlayıĢı da diğer beĢeri sistemlere benzemez. Hayat, doğumla ölüm
arasında geçen idealsiz, anlamsız bir zaman değildir. Ġnsan, hayatını nasıl geçirdiğinden
sorumlu olacaktır. Hayatının her anının hesabını Rab‟bına iğneden ipliğe verecektir. Bunun
için insanın hayatına ölçüler konmuĢ prensiplere bağlanmıĢtır. Yani insanın hayatına sınır
çizilmiĢtir, emirler, yasaklar konmuĢtur. Ġnsan baĢıboĢ bırakılmamıĢtır.
Ġslâm‟ın koyduğu kurallar, insanın Ģerefini, haysiyetini, iffet ve namusunu, hakkını
korumak aynı zamanda insanı kötülüklerden alıkoymak, insanı iki cihan saadetini tattırmak
içindir.
Ġnsan, islâm‟ın koyduğu kurallara uyduğu zaman kendine, ailesine, içinde yaĢadığı
topluma ve insanlığa faydalı hale gelir. Üzülmez, maddi ve manevi kayba da uğramaz.
Dinin bir amacı da; insanı olgunlaĢtırmaktır. Ġnsanı faydalı hale getirmektir. Onun için
islâm peygamberi: “En hayırlınız, insanlara en çok faydalı olandır” buyurmuĢtur.
Ġslâm‟ın emir ve yasaklarının arasında “Bu neden böyle” diyebileceğimiz bir emir veya
yasağı yoktur. Ġslâm, faydası olan hiçbir Ģeyi yasaklamamıĢ, zararlı olan hiçbir Ģeyi de
emretmemiĢtir. Bunun için islâm‟ın yasağında menfaat aranmaz, fayda ve Ģifa aranmaz.
Bundan baĢka, Allah‟ın emir ve yasaklarının herbirinde bildiğimiz hikmetlerin yanında
bilmediğimiz nice hikmetler vardır. Allah‟ın hiçbir iĢinde lüzumsuzluk ve manasızlık asla
yoktur.
Kısacası islâm‟ın her emir ve yasağı insan yararınadır. Ġslâm‟da herĢey insan mutluluğu
içindir.
HELÂL VE HARAMDA KURALLAR
1-Bir Ģeyi helâl ve haram kılma yetkisi Cenab-ı Allah‟a aittir.
2-Helâl, haram eĢyanın aslındadır.
3-Haram, bir Ģeyin çirkin ve zararlı oluĢundandır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
10
4-Helâl, güzel ve faydalı olan Ģeydir.
5-Helâli haramlaĢtırmak haramı helâllaĢtırmak Allah‟a ortak koĢmaktır. Bu konuda hilede
haramdır.
6-Harama götüren Ģeyde haramdır.
7-Sadece iyi niyet, haramı helâl kılmaz.
8-Haram herkes için haramdır ve her yerde haramdır.
9-Çoğu haram olanın azıda haramdır.
10-Haramda fayda ve Ģifa aranmaz. Haram telef olur.
11-Haram, kıyamete kadar haramdır. Haram helâle dönüĢmez.
12-Haram, Kur‟anda, sünnette, icma ve kıyas yolu ile haram kılınan Ģeydir.
13-Hakkında âyet ve hadis bulunan konularda kıyas yapılmaz, fetva verilmez.
14-Zaman ve Ģartlar haramı helâl kılmaz.
15-Harama sebep olmakda, ortam hazırlamak da haramdır.
16-Her günah ve haramda küfre giden bir yol vardır.
17-Helâle haram karıĢırsa, onu da haramlaĢtırır.
18-Dinen haram olduğu açıkça bildirilen bir iĢi yapanın elde ettiği haramdır.
-Cuma saatinde üzerine Cuma farz olanın kazancı helâl olmaz.
-Fıkıh alimlerine göre tesüttürsüzün kazancı helâl olmaz.
19-ġüpheli ve tartıĢmalı Ģeylerden kaçınmak esastır.
20-Bir Ģey yalnız Kur‟anda haram kılınmıĢ olabilir. Veya sadece peygamberin sünnetinde
haram kınılmıĢtır. Ġcma ve kıyas yolu ile haram kılınmıĢtır. Yani islâm da ölçü sadece Kur‟an
değildir. Ġslâm‟da dört kaynak vardır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
11
HARAMI HELÂL KILMA YETKĠMĠZ VAR MI?
Bir Ģeyin haram veya helâl kılınma yetkisi Cenab-ı Allah‟a aittir. Bizim haramı helâl,
helâli haram kılma yetkimiz yoktur. Bu yetki peygambere bile verilmemiĢtir.
-Günümüz devrimiz, Ģartlar diyerek hüküm değiĢtirilemez.
-BaĢkalarının yapması, etmesi, haramı meĢrulaĢtırmaz.
-Kötüler örnek alınmaz.
-Bazı Ģeyler bahane olamaz. Meselâ; enflasyon faizi helâl kılmaz.
-Haram, zamana kiĢiye mekana göre değiĢmez.
-Bir Ģey haramsa bütün müslümanlara haramdır. Helâlse bütün müslümanlara helâldir.
-Bizim dine müdahale yetkimiz yoktur. Dine müdahale, insanın dinden çıkmasına neden
olur.
Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Ümmetim yetmiĢ” fırkaya ayrılır. En fenası, dini iĢlerinde kendi fikri ile hüküm verir de
haramı helâl, helâli haram sayar.” (Ramuz‟el-Ehadis:256/4)
Cenab-ı Allah bize bazı Ģeyleri haram, bazı Ģeyleri de helâl kılmıĢtır. Meselâ; pekmez
helâl, Ģarap haram, kuzu helâl, domuz haramdır.
Allah‟ın hükmü değiĢmez, değiĢirse din değiĢmiĢ olur.
Ġçkiyi içmemiz, domuzu yememiz, faizin yayılması, içkinin adının değiĢmesi, miktarının
fazla oluĢu ile piyango, loto, toto, vakit geçirmek için tavla oyunu, havaların sıcaklığı ile
açıklık vs. meĢru olmaz.
Ġslâmi değerler, emirler, yasaklar değiĢmez, mazeret ileri sürülüp hakkında nâs (Ayet,
hadis, icmanın fetvası) bulunan konularda içtihad caiz değildir.
Hz. Peygamber: “Kur‟an‟ın haram kıldığını helâl sayan, Kur‟an‟a inanmamıĢtır” (K. Sitte:
2/142, Ġ. Canan).
-Allah‟ın kitabında helâl kıldığı, kıyamete kadar helâldir haram kıldığı da kıyamete kadar
haramdır” (Râmuz : 495/8).
Kur‟an‟da 1-“Yoksa onların Allah‟ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer
erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Zalimlere can yakıcı azap vardır.”
(ġûrâ : 21)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
12
2-“Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak “Bu helâldir, Ģu da haramdır” demeyin.
Çünkü Allah‟a karĢı yalan uydurmuĢ oluyorsunuz. ġüphesiz Allah‟a karĢı yalan uyduranlar
kurtuluĢa eremezler.” (Nahl:116)
3-“De ki : Allah‟ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı...” (A‟raf :
32)
4-“Ey iman edenler! Allah‟ın size helâl kıldığı iyi ve temiz Ģeyleri, siz haram kılmayın ve
sınırı aĢmayın Allah sınırı aĢanları sevmez.” (Mâidâ:87)
5-Allah‟ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve iman etmiĢ olduğunuz
Allah‟tan korkun.” (Mâidâ:88)
“De ki: Allah‟ın size indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir kısmını helâl mi kıldınız?”
(Yunus:59)
Hz. Peygamber de Ģöyle bildiriyor:
-“Bir zaman gelecek, ümmetimden bazıları zina etmeyi, ipekli giymeyi, içki içmeyi def ve
dümbeklerle eğlenmeyi helâl ve mübah sayacaklar...” (Tecrid-i Sarih Terc. 12/46)
-“Bir zaman gelecek ki, insanlar Kur‟an okurlar, ibadet ederler, bid‟atlerlede meĢgul
olurlar. Lâkin bilmedikleri cihadden müĢrik olurlar. Okumalarına ve ilimlerine bedel rızık
alırlar ve dünyayı din karĢılığında yerler iĢte bunlar, kör deccalin evânesi olacaklardır.”
(Râmuz:504/3) buyurur.
Buna göre insanların inancı zayıfladıkça dinden uzaklaĢacaklar, günahı meĢru, haramı
helâl sayacaklardır.
Dinin kurallarını Allah koyar. Kul ister kabul eder, isterse kabul etmez. Eğer inanırsa, dini
aynen kabul etmek zorundadır. Ġnanmazsa, zaten tartıĢma hakkı yoktur.
HARAMI HELÂL SAYMAK
Bir Ģey haram kılındıysa o, kıyamete kadar, her zaman, herkese haramdır. Çünkü Allah‟ın
hükmü değiĢmez. DeğiĢtirilirse, din değiĢmiĢ olur.
Helâl olan bir Ģeyde harama dönüĢmez. Çünkü her Ģeyi bilen Allah, fayda ve zarar
ölçüsüne göre, bir de imtihan için helâl ve haram olan Ģeyleri bize apaçık bildirmiĢtir.
Allah‟ın dini ĠSLÂM, kıyamete kadar bâkidir. Çağ, menfaat gibi Ģeyler bahâne edilerek dinin
emir ve yasakları hakkında yorum yapılamaz. Bana göre, aklıma göre, zamanımıza göre
denilemez. O zaman Allah‟ın dinine müdahale etmiĢ oluruz. Haramı kabul etmeyen, helâl
sayan, küfre girer.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
13
Kur‟an‟da:
“Yoksa onların, Allah‟ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme
sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. ġüphesiz zalimlere can yakıcı bir azab
vardır.” (ġurâ : 21) buyrulur.
Din, değiĢtirilemez, azaltılıp çoğaltılamaz.
ĠĢin birde çığır açma yönü var. Yanıltılan insanların vebâl yönü vardır.
Unutmayalım, günah, sadece iĢleyenlere ait değildir. O günahın iĢlenmesine sebep olan, o
günaha bizzat ortak olur.
Allah‟a ve peygambere uymayan, sapıklıktadır. Allah ve Rasûlüne uyanın yüzü kızarmaz,
zarar görmez. Allah ve Rasûlünün emir ve yasaklarını yerine getirmek zor değildir,
getirmemek, reddetmek zordur. Meselâ; içki içmek kolaydır, faiz yemek kolaydır, adını
değiĢtirir yersiniz. Zaten bazı Ģeyleri, imanı tam olmayanlar bazı haramları değiĢtirdiler.
Hangi ülke olursa olsun müslümanlar arasında helâl haram farkı olmaz. (Faiz, hırsızlık
gibi)
Kur‟an‟da: “Yeryüzünde temiz ve helâl olan Ģeyleri yiyin. ġeytanın adımlarına uymayın
Ģüphesiz o sizin için apaçık düĢmandır. (Bakara : 168)
-Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiğimiz Ģeylerin temiz olanlarından yiyin.” (Bakara
: 172) buyrulmuĢtur.
Bilmemek mazeret olmaz. Bilecektir öğrenecektir. Hz. Peygamber:
-“Alimin günahı bir günahtır, cahilin günahı iki günahtır. Cahil, hem günah iĢlediği,
hemde öğrenmediği için iki defa azab olunur.” (Râmuz:286/8)
-“Allah haramı haram, helâli de helâl kıldı. Allah‟ın haram kıldığı kıyamete kadar haram,
helâl kıldığı da kıyamete kadar helâldir.” (Râmuz:425/8)
-“Günahta insanlar kendilerini mazur görmedikçe asla helâk olmazlar”. (Râmuz:354/2)
-“Siz benim yanımdaki gibi kalsaydınız melekler sizi evlerinizde ziyaret ederlerdi.
(Râmuz : 357/2) buyurmuĢtur.
-Izdıraplarımızın kaynağı, islâmı samimi olarak yaĢamamaktır. Bize müdahale etmek,
Allah‟ın hükmünü değiĢtirmek düĢmez. Bize Allah‟ın emrine uymak, dini yaĢamak düĢer.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
14
En büyük hatalarımızdan biri de öğrenmemek ve öğrendiğimizi yaĢamamaktır.
HELÂLLEġTĠRDĠĞĠMĠZ BAZI ġEYLER
-“Domuzda Allah‟ın yarattığı bir hayvandır. Yenmeyecek olsa onu yaratmazdı” deyip, daha
lezzetli, daha yumuĢak oluyor dediler, helâl saydılar.
-Günün Ģartlarına göre faiz haram değildir, “enflasyon oranında faiz helâldir” dediler.
Dar‟ülharpteyiz, faiz yenir dediler, faizi helâlmiĢ gibi gösterdiler.
-Alkole baĢka baĢka ad taktılar, “Bira helâldir, kola helâldir deyip az içersen faydalıdır”
deyip alıp satmakta, içmekte sakınca görmediler.
-Her ay Ģansını denemek için piyango aldılar. (En büyük ikramiyenin çıkacağını bilse,
müslüman, piyango almaz) millileĢtirdiler.
-Safrancı, tavlayı, kumara götüren oyunları eğlence kabul ettiler, “vakit geçiriyoruz”
dediler, günlük iĢlerden saydılar.
-ġunu veriyor, bunu veriyor diye müstehcen basını almakta, satmakta, desteklemekte
herhangi bir mahsur görmediler.
-ÇağdaĢlık adına hoĢ olmayan kılık kıyafetlere girdiler.
-Yolda belde cinsiyet tanımadan, yakın uzak demeden Ģapur-Ģupur öpüĢtürdüler. Bizi
nelere alıĢtırmadılar ki.
-Helâl-haram tanımadan köĢe dönmeyi akıllılık ve beceriklilik kabul ettirdiler.
-Yahudiler Allah‟ın hükmünü değiĢtirdikleri için lânetlenmiĢlerdir. Bir Ģey aleyhimize de
olsa, doğru olanı yapmak zorundayız. Herhangi bir iĢte:
-Kötüler örnek alınmaz. BaĢkalarının yapması birĢeyi meĢrulaĢtırmaz.
-Niyet iyide olsa, hükmü değiĢtirmez.
-Kalp temizliği haramı helâl kılmaz.
-Haram olan Ģeyin helâl olacağı bir makam olamaz, mekân olamaz ve zaman olamaz.
Sevgili peygamberimiz : -“Bir zaman gelecek ki, ümmetimden bir takım kimseler
türüyecek. Bunlar zina etmeyi, ipekli giymeyi, Ģarap içmeyi, çalgı eĢliğinde eğlenmeyi helâl
ve mübah sayacak. Bir takım merhametsiz, acımasız kimselerde dağ yamaçlarına ev
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
15
yapacaklar, onlara ait koyun sürüsü ile çoban sabahları yanlarına gelecek, akĢamları gidecek.
Ġnsanlar fakire: “Bugün git yarın gel diyecekler” (Buhari Tecrid-i Sarih 12/46) diyor.
-“Ümmetimden bazıları Ģaraba baĢka adlar takarak içecekler. Bir zümrede faizi helâl
sayacak” diyor.
Bazı insanları haramdan vazgeçiremezsiniz. Lağım kurdunu bulunduğu yerden ayırırsanız
yaĢamaz, hatta elmayı oyup içine koysanız bile gene yaĢamaz.
Haramlar, ıslak elbise gibidir; ilk anda ürperti verir. Haram terk edilmezse, alıĢılır gider.
Hz. Ömer (ra) Ģöyle demiĢtir :
-“Namaz kılmaktan çivi gibi olsanız, oruç tutmaktan da yay haline gelseniz, midenizde
haram lokma varsa beklediğinize ulaĢamazsınız.”
Evet, bu söz gerçeğin ta kendisidir. Midemizde haram lokma olursa ibadetimizin zevkine
varamaz layık olan sevabına eriĢemeyiz.
Sadece borçtan kurtulma söz konusu olur, hepsi o kadar. Sevap çokluğu, bahis mevzu
olamaz elbette. Bunun içindir ki âlimlerimiz helâl lokmayla iktifa edip haramlara düĢmeme
konusunda çok titiz davranmıĢlar, bize de aynı titizliği tavsiye buyurmuĢlardır.
Hadis-i Ģerifin ikazı ise unutulacak gibi değildir.
-Kimin bedeninde haram lokmadan kaynaklanan et, yağ parçası olmuĢsa, mahĢerde o et ve
yağ parçaları cehennem ateĢi karĢısında eritilir, bedenden böyle eritilerek alınır.
HARAM ĠġLEMEYE ĠZĠN VAR MI?
Hayrıda Ģerride, helâlide haramıda yaratan Ce-nab-ı Allah‟tır. Allah, herĢeyi yaratmasına
rağmen günaha ve harama asla razı olmaz, iĢlemek içinde izin vermez.
Kul, günah iĢleyip, haram yiyip: “Bu benim kaderimmiĢ” de diyemez. Her Ģeye akıl ve
iradesi ile karar veren, kulun kendisidir. Ancak günaha zorlanan, zorla günah iĢletilen,
istemediği halde günaha düĢen, günah iĢlemeye haram yemeye mecbur kalan, baĢka bir
alternatifi olmayan kimsenin durumu baĢkadır. Bu da ne zaman böyledir:
a) Tehdid ciddi ise; yani hayati tehlike varsa geçerlidir. Kur‟an‟da : “Kim iman ettikten
sonra Allah‟ı –Kalbi iman ile dolu olduğu halde inkâra zorlanan baĢka-Fakat kim kalbini
kâfirliğe açarsa, iĢte Allah‟ın gazabı bunlaradır. Onlar için büyük bir azab vardır.” (Nahl
Sûresi. 106) buyrulmuĢtur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
16
Kâfirler, Ammar ile babası Yasir‟i, anası Sümeyye‟yi dinlerinden dönmeleri için
zorladılar. Sümeyye‟nin ayaklarından develere bağlayıp ters yönde hareket ettirdiler. Yasir‟i
Ģehid ettiler. Ammar iĢkenceye dayanamadı. Onların istediği Ģekilde konuĢtu. Hz. Peygamber
bunu duyunca : “Ammar baĢından ayağına kadar imanla doludur. Ġman onun etine kanına
karıĢmıĢtır.” Buyurur. Ammar‟a da: “Seni yine zorlarsa, istediklerini söyle” dedi.
Bu olay zor anlarda sadece dil ile bazı Ģeylerin söylenebileceğine delildir. Böyle hallerde
sorumlu olunmaz.
b) Hayati tehlike varsa; Kur‟an‟da: “Allah size ancak leĢi, kanı, domuz etini ve Allah‟tan
baĢkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, baĢkasının
hakkına tecavüz etmeden ve haddi aĢmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. ġüphesiz ki
Allah çok bağıĢlayan ve çok esirgeyendir.” (Bakara Sûresi:173) buyurur.
c) Mecburiyet varsa; Ġslâm‟da zorluk yoktur. Zaruret, mahzuru ortadan kaldırır. Bir insan
elinde olmayan nedenlerle günah iĢlemek zorunda kalırsa, bununla beraber onu helâl ve meĢru
saymazsa, dinen günah iĢlemiĢ sayılmaz.
d) Zorlama varsa; meselâ zorla içki içirilen günaha girmez. Hayati tehlike varsa, mal, ırz,
namus tehlikede ise istenilen rüĢveti vermekte vebal yoktur. Zorla tecavüze uğrayan günah
iĢlemiĢ olmaz. Yalnız karĢı tarafı tahrik edip ümitlendirmiĢ olmamalıdır.
e) Hile ve saptırma yolu ile iĢlenen suçlar günaha girer. Dar‟ul-harp bahanesi ile,
enflasyon gerekçesiyle faiz meĢru olmaz, helâlde olmaz. Bekâr, bekârım diye zina edemez,
evlenecek veya oruç tutacak, günaha bulaĢmayacak. Yabancı ülkede yaĢayan için haram
helâle dönüĢmez. Mal, müslüman olmayanın diye müslümana helâl olmaz. Onun için dinde
haram olan bir Ģey için geçerli sebep olmadan bahane aranmamalıdır.
HARAMA GÖTÜREN HERġEY HARAMDIR
Bir Ģeyin haram kılınması ile kalınmamıĢ, harama sebep olan, harama götüren Ģeylerde
haram kılınmıĢtır.
Meselâ; zira haram, ona ileten düĢünce, davranıĢ söz de haram. Erkekle kadının bir arada
kalması, iki cinsin karıĢık oturup kalkmaları, tokalaĢmaları, öpüĢmeleri, çıplak resimler, nefse
hitap eden Ģarkı gibi Ģeylerde haram.
Bir de, günah iĢleyene ait değildir. Yardım eden, sebep olan, çığır açan herkese, katılma
nisbetine göre günahtan pay ayrılır.
Ġçkide peygamber, içeni, imâl edeni, taĢıtanı, taĢıyanı, parasını yiyeni, sunanı
lânetlemiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
17
Faizde de durum aynıdır veren, alan, yazan da aynı derecede günah kâr olduğu
bildirilmiĢtir.
Ġslâm‟da kötülükte yardımlaĢılmaz...
Haramı değiĢtirmek de haramdır. Hz. Peygamber: “ Ümmetimden bir gurup gelecek ki,
içkiye baĢka adlar takarak içeceklerdir” demiĢtir.
Meselâ dansa “sanat” demek, meĢru saymak mümkün değildir.
Bir hadiste de: “Öyle bir zaman gelecek ki insanlar faizi alıĢ-veriĢ adı ile helâl
sayacaklardır” diyor.
Ġyi niyet de haramı helâl yapmaz. Meselâ; faiz, kumar, fuhuĢ parası ile, piyango parası ile,
baĢkasının hakkı olan bir para ile cami yaptırmak gibi bu haramın günahını kaldırmaz. Sevap
da beklenmez.
Diyelim ki, açık saçık elbise satmak meĢru değildir.
Harama düĢmemek için Ģüpheli Ģeylerden bile sakınmak lâzımdır. Haram belli, helâl
bellidir. Ġkisi arasındaki Ģeylerde Ģüpheli olan Ģeylerdir. Harama düĢmek korkusu ile kaçınan
kurtulur.
Bir de haram, herkese haramdır. Hz. Peygamber:”Yemin ederim ki, hırsızlığı yapan kızım
Fatıma da olsa, gene onu da cezalandırırdım” demiĢtir.
Demek ki, harama götürende, sebep olmak da haramdır.
HARAMA BESMELE ÇEKĠLĠR MĠ?
Nasıl kesildiğini bilmediğimiz bir hayvanın eti, besmele çekilip yenilir. Çünkü; islâm
ülkesinde yaĢıyoruz, bir de bilgi noksanlığı lehte kullanılır.
Haram olduğu kesin olarak bilinen bir Ģey, sağ elle mi yenir, sol elle mi yenir, besmele
çekilir mi, çekilmez mi? diye tartıĢıyoruz. Önce haram yenmez. Yiyende besmele çekmez.
Feteva-ı Hindiye de; “Bir kimse içki kadehini kaldırıp “Bismillâh” dese ve içse bu kiĢi
kafir olur. Zinaya, kumara baĢlarken, tavlanın zarını atarken “bismillâh” dese kafir olur
ifadeleri geçmektedir.
Besmele çekerek günah iĢlenmez. Allah‟ın adı güzel Ģeylerde anılır, güzel yerlerde anılır.
-Aslında Allah‟ın adının anılmadı iĢte hayır yoktur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
18
-Ġbadetsiz çalıĢma ibadet olmaz.
-Ġnanç dıĢı kazanç, helâl kazanç değildir.
-Uygun olmayan ortamlarda uygun olmayan kıyafetle elde edilen, helâl değildir. “Alın
terini yiyor” dense de iĢe yaramaz, hayra vesile olmaz.
MEġRU Ġġ YAPMAYANLA ĠLĠġKĠLERĠMĠZ
Müslüman, kiminle olduğunu, ne iĢ yaptığını, yaptığı iĢin nelere sebep olduğunu bilmek
zorundadır.
Hz. Peygamber: “KiĢi sevdiği ile beraberdir” der.
Cenab-ı Allah da: “Salihlerle beraber ol” buyurur.
Gene peygamberimiz: Bir Ģeye sebep olan onu bizzat iĢlemiĢ gibidir” der.
Böyle olunca arkadaĢ iyi seçilecek, kendisiyle iĢ yaptığımız kimse iyi seçilecek, alıĢ veriĢ
yaptığımız kimse iyi seçilecektir.
Bir insan, evini, dükkanını meĢru iĢ yapmayan birine verirse, aldığı kira helâl olmaz.
Meselâ;
-Müstehcen yayın organları satana,
-Alkoliğe, alkol ticareti yapana, alkol sunana,
-FuhuĢ yapan ve yaptırana, fuhuĢa sebep olacak, fuhuĢa götürecek iĢ yapana,
-Kumar oynayana, oynatana, mülk kiraya verilirse, alının kira helâl olmaz. Çünkü bu iĢler
insanın, toplumun faydasına olan iĢler değildir.
Allah bize: “iyilikte yardımlaĢın, kötülükte yardımlaĢmayın” diyor.
“Ben o iĢi yapmıyorum, neden günah iĢlemiĢ olayım?” denilemez. Sebep olmak, yardımcı
olmak, ortam hazırlamakla da insan günaha girer.
Ne yapalım, onun kötü biri olduğunu nereden bilelim? AraĢtırılacak. Sonradan ortaya
çıktıysa iliĢkinin kesilme yoluna gidilecektir. Mülkünde hayırlı iĢ yapılsın istenecektir.
Ayrıca kendi çocuğumuzun kötülüğe sürüklenmesine nasıl gönlümüz razı olmazsa,
baĢkalarının çocuklarını da düĢünmek zorundayız. Onların kötü haline de gönlümüz razı
olmayacak.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
19
Bir iĢ iyi ve faydalı yönü ile yapılmayınca, sonuç iyi olmaz. O günahın yansıması olur.
Meselâ islâm‟da baĢkalarının iffetine dokunulmayacaktır ki, insanın kendi iffeti korunsun.
Yoksa insan yaptığı her olumsuz hareketinin karĢılığını mutlaka görecektir.
HARAM YĠYENLE ĠLĠġKĠMĠZ NASIL OLMALIDIR?
Bir hadiste: “Helâl Allah‟ın kitabında helâl ettiği, haram ettiği de Allah‟ın kitabında
haram kıldığı Ģeydir.” (Râmuz : 204/7) buyrulur.
Haramdan nasıl kaçınıyorsak, haram yiyenden de haram ortamdan da öyle kaçınmalıyız.
Helâli talep etmek, hepimize farzdır. Çoğumuza sorulsa : - Kazancın helâl mi, haram mı?
diye. Çoğumuz susar. Çünkü dikkat etmiyoruz.
Kazancı helâl olmayanın yemeğini, ikramını yemek helâl olmaz. Yemek zorunda
kalındıysa veya bilmeyerek yiyip içtiysek veya adamın kazancının nasıl olduğunu
bilemiyorsak: “Rabbim, beni affet, bana inĢallah helâl tarafı gelmiĢtir.” deriz.
Hz. Ebubekir, fal ücretinden ikram edem yardımcısının ikramını kusmuĢ :
“çıkaramadıklarım için beni affet, Allahım!” diye dua etmiĢtir. Nelere dikkat edilmelidir:
-Müslüman, her zaman haram lokmadan Allah‟a sığınmalıdır. Nereden kazandığına,
kiminle olduğuna dikkat etmelidir.
-MeĢru iĢ yapmayanla ortaklık yapmamalıdır.
-MeĢru iĢ yapmayana ev, dükkan kiraya verilmez.
-MeĢru iĢ yapmayanın ikramı yenmez, ikram edilmez.
Allah : “Ey iman edenler! Allah‟tan korkun, doğrularla beraber olun” buyuruyor.
Peygamber : “Ġkramını itikâdı düzgün olan yesin” buyuruyor. Bir de : “sakın içki içenlerin
sofrasına oturmayın” diyor.
HARAMDAN KAÇINMAK
Haramdan kaçmak, helâl olanı talep etmek ve helâl olanı aramak her müslümanın üzerine
farzdır. (Bak:Ramuz el-ehadis : 312/15)
Bir hadistede : “Öyle bir zaman gelecek ki, kiĢi kazandığı ve yediğinin helâlden mi,
haramdan mı olduğuna bakmayacak. Hatta haram yemekte, haram yedirmekte sakınca
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
20
görmüyor. Bilse de aldırıĢ etmiyor. ĠĢini bilen açık göz olduğunu düĢünüyor. (Bak : Prof. Dr.
Ġ. Canan Hadis Ans. 14/313).
Anne babalarımız yakın zamana kadar çocuklarına tembih ederdi. “Aman baĢkasının
malına el sürme” derler, göz hakkı vardır deyip elimize bir Ģey vermezlerdi. Oğlu için kızı
için ana babalar “Yarabbi! Helâl süt emmiĢ birini nasip et” diye dua ederlerdi. Helâl süt ve
helâl gıda ile beslerler, haram lokmadan sakındırırlardı. Kalırsa elin, ölünce yerin beğeneceği
evlât yetiĢtirirlerdi.
Ġnsan isterse, harama düĢmemenin yolları vardır. Ġnsan haram yemeyince ağzının tadı
bozulmaz. Eğer haram yerse, her Ģeyi alt üst olur.
Bugün insanımıza “din ayrı, dünya ayrı” diyorlar. “Dünya ayrı ahiret ayrı” diyorlar.
Ahiretin bu dünyada kazanıldığını söylemiyorlar. Dinin helâl lokma ile korunacağını
söylemiyorlar.
Kur’an’da : “Kim zerre kadar hayır iĢlerse, karĢılığını görecektir. Kimde zerre kadar Ģer
iĢlerse, onun karĢılığını görecektir.” (Zilzal : 7-8) buyrulmuĢtur.
Karacaoğlan Ģöyle der :
“Bu dünyada âdemoğluyum dersin,
Haramı helâli durmayıp yersin,
Yeme el malını, er geç verirsin.
Ġğneden ipliğe sorulur bir gün.”
Ġnsan istediği an harama düĢebilir, günaha bulaĢabilir. Nefsi her an insanı aldatabilir.
Biraz gevĢek davranır, gaflete dalarsa, Ģeytan onu her an tuzağına düĢürebilir. Bunun için
insan her an hata edebilirim endiĢesi ile yaĢamalıdır. Her lokmayı ağzına götürüĢünde bu
lokmada hak var mı, haram var mı diye düĢünmelidir. Hayatı boyunca eline, beline, diline
sahip olmalıdır.
“Ġnsan günahsız olmaz” deyip deyip günaha dalınmaz, harama yönelinmez. Adem‟le
Havva günaha bulaĢtıktan sonra cennetten kovulup cezalandırılmıĢlardır. Böylece günahkâra
cennette yer olmadığı belirtilmiĢtir.
Ġslâm‟a göre; haram para hiçbir yerde kullanılmaz. Haramdan istifade edilmez. Haramdan
hayır olmaz. Haramla hayır düĢünülüp, harama el sürülmez.
Bugüne kadar Allah yanında dereceleri yükselen, Allah‟ın sevgili kulları, hep haramdan
kaçınarak yükselmiĢlerdir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
21
Bir kimsenin iĢleri ters gidiyorsa, evlâdı isyan ediyorsa, aklına iyi Ģeyler gelmiyorsa, içi
rahat değilse, yediğine içtiğine dikkat etmelidir.
ÇalıĢan, kazandığını yetiremiyorsa, hak etmenin ve helâl kazanmanın yolunu aramalıdır.
Cenab-ı Allah Ģöyle emrediyor.
“Ölçüyü tartıyı adâletle yapın; insanlara eĢyalarını eksik vermeyin, yeryüzünde
bozguncular olarak dolaĢmayın” (Hud Sûresi : 85).
Çocuklara haram yedirilecek olursa, onlar ana babanın yakasına yapıĢacak ve diyecekler
ki:
-“Ya Rabbi! Anam babam bana haram yedirdi.”
Haramdan miras bırakan onun hesabını kendisi verecek .
Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Haramla aranızda bir perde edinin. Kim bunu yaparsa dinini de iffetini de korumakta çok
ihtiyatlı davranmıĢ olur. Kim de kendi dilediği gibi yer içerse, koru kenarında otlayan bir
hayvana benzer ki, o koruluğa düĢmesi yakındır. Her hükümdarın bir korusu vardır. Allah‟ın
yeryüzündeki korusu da haramlarıdır.” (Ramuz‟el-ehadis . 16/7)
Bir hadislerindede Ģöyle buyurur :
“Cenab-ı Allah sûretlerinize ve mallarınıza değil kalplerinize ve amellerinize bakar.”
(Müslim, Birr : 34)
Cenab-ı Allah da kutsi hadiste Ģöyle buyurur :
“Ey insanoğlu! Senin vücudun et ve kandan ibarettir. O halde vücudunu helâl Ģeylerle
besle. Eğer iĢini dürüst yaparsan etin ve kanın cennete hak kazanır. Zira cennete haram ve
Ģüpheli Ģeylerle girilmez...” (F. Yavuz, 40 Hadis s.65)
“Günahları toplayıp sırtına alma. Çünkü hangi günahtan dolayı azap edeceğimi
bilemezsin. Böylece rızkı senden kaldırırım, duana karĢı kapıları kapatırım...” (Age : 64)
“Ey insanoğlu! Bilki helâl sana damla damla gelir; haram ise, sel gibi gelir. Kimin yaĢayıĢ
ve rızkı temiz olursa, dini de temiz olur.” (Age: 97)
Haram yiyeni kabirde yılanlar, çıyanlar yer. Haram yemeyeni toprak bile yemez. Bu
konuda Ģöyle anlatılır:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
22
Ali Bin ġihab (ra) der ki:
- “Helâl gıda ile beslenen bedeni, toprağın
asla yemeyeceğini duydum.”
Bu söze bazı fıkıhçılar itiraz eder. Bu “Ģehitlere ve peygamberlere mahsustur” derler.
Oğlu der ki: “Babamın vefatından 21 yıl geçti. Babamın sözünü birileri daha itiraz ettiler.
Bu adamın kendisi haram yemiyordu, mezarını açalım bakalım doğru mu deyip mezarını
açtılar, gördüler ki, babam ilk gömüldüğü gibi duruyordu. Ġtiraz edenler durumu gördüler ve
Allah‟tan af dilediler.”
Harama gözümüzün kapalı olması lâzım. Dindarlığımız hem dünyamızı hem de
ahiretimizi kurtaracak Ģekilde olması lâzım.
ġÜPHELĠ ġEYLERDEN KAÇINMAK
Her günahtan kaçınılmalıdır. Hiçbir günah küçük görülmemelidir. Günah ihtimalı olan,
günah Ģüphesi olan herĢey günahtır.
Bir Ģeyin bizzat kendisi haram olmayabilir ama harama götürüyorsa, o da haramdır. Hatta
harama götürebilir Ģüphesi varsa gene haramdır.
Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Helâl olan Ģeyler bellidir. Haram olanlar da bellidir. Fakat helâl ile haram arasında bir takım
Ģüpheli Ģeyler vardır ki, bunların helâl mi, haram mı olduğunu çok kiĢi bilmez. Her kim ki
kendisinde günah olduğu sezilen Ģüpheli Ģeyleri terk ederse, o kiĢi haramdan korunmuĢ olur.”
(Tecrid Trc. 6/345)
Bir hadislerinde de Ģöyle demiĢtir:
“Kim Ģüpheli Ģeylerden uzak durursa dinini ırzını korumuĢ olur. kim de korunmazsa, harama
düĢer.”Riyaz-üs Salihîn 2/588)
Bugün birçok Ģüpheli Ģey vardır ki, harama götürür. Onun için insanın menfaatine uygun
görünse de insan, harama yakın durmamalıdır.
ġeytan, haramı güzel gösterir, Ģüpheli Ģeylere yaklaĢtırır, ne var bunda?” der. Bir
sakıncanın olmadığını telkin eder. Ġnsan, günaha girerim korkusu ile Ģüpheli Ģeylerden
kaçınmadıkça günaha girmekten kurtulamaz. Günaha düĢüp düĢmemek biraz da insanın kendi
elindedir. Atalarımız: “Arayan belâsını bulur, arayan da mevlasını bulur” demiĢlerdir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
23
Eğer insanın içinden kötü Ģeyler geçiyorsa, iĢler yolunda gitmiyorsa, çocuklar istenildiği
gibi olmuyorsa, dertten kurtulunmuyor, iki yaka bir araya gelmiyorsa, yenilen içilene dikkat
edilmelidir. Ġnsan zararlı bir Ģey yer içerse elbette karnı ağrır. Haram da insanın karnını
ağrıtacaktır, midesini bulandıracaktır. Bir insanın yediği içtiği temiz olmadan, yaĢayıĢı da
temiz olmaz, dini de temiz olmaz.
Bir de niyet çok önemlidir. Niyet iyi ise, hayır ise, akıbet de hayır olur. Niyet hayır
olmadan hiçbir iĢ hayır olmaz. NûĢi Revan-ı Âdil, askerleri ile giderken susar. O sırada bir
bahçe görür, su ister. Bahçeyi bekleyen çocuk: “Suyum yok, size nar vereyim, susuzluğunuzu
giderir” der. Çocuğun verdiği nar öyle güzeldir ki, padiĢah, bahçeye el koymayı aklına getirir.
Bu arada bir nar daha ister. O nar da öyle ekĢidir ki, çocuğa sorar:
- “Aynı ağaçtan olduğu halde narların tatları
niye değiĢik” der. Çocuk Ģöyle cevap verir:
- “Sizin niyetiniz narların tadını değiĢtirdi efendim”
AĢık Seyrâni der ki:
“Allah‟ın emrine mutî im dersen,
Rasûlün emrine itaat eyle.
Haram helâl demez, bulduğun yersen,
Mü‟minlik sözünden ferağat eyle.”
Ġnsan, kendini haramdan, Ģüpheli Ģeylerden
korumazsa, bir an gelir ki, imanını bile koruyamaz.
Böyle inceliklerden bahsedince bazıları: “Çok inceleyerek bizi zora sokuyor, iĢimizi
güçleĢtiriyorsun” diyorlar. Günahtan, haramdan elimizden geldiği kadar kaçınmamız gerekir.
Çünkü günah ne kadar küçük olursa olsun kalpte siyah bir nokta oluĢturur. Günahtan
kaçınılmaz, tevbe edilmezse siyahlık büyür de bütün kalbi karartır.
Hz. Ali(ra) Ģöyle der:
“Allah Rasulü buyurdu ki: “Özellikle küçük günahlardan sakın!” Küçük günahları iĢleyenler,
küçük odun parçaları toplayan kimselere benzer. O odunların bir araya geliĢi ile büyük ateĢ
yanar.
Kötülüklerden korunmak esastır. Cenab-ı Allah: “Bir iyiliğe on misli sevap vardır...”
(Enam Sûresi: 160) buyurulduğu halde, korunan için: “Rabbından korkan ve kötülüklerden
uzak duran kimsenin varacağı yer cennettir.” (Naziat Sûresi: 40/41) buyurur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
24
Ebu Muhammed Sehl(ra) Ģöyle demiĢtir:
“Kul kendisinde Ģu dört Ģey oluncaya kadar iman hakikatine ulaĢamaz:
1- Farzları sünnete uygun yerine getirmek.
2- Açık ve gizli olan yerlerde yasak edilen Ģeylerden sakınmak
3- Helâli Ģüpheli Ģeylerden sakınarak yemek.
4- Ölünceye kadar bunlara riayet etmek.” (Risale-i KuĢeyriye c. 1 –5. 168)
Dedikodulu, “acaba” dediğimiz ve tartıĢılan bir Ģey, ġüpheli demektir. Peygamberimiz:
“ġüpheli Ģeyi bırak, Ģüphe vermeyene bak” buyurmuĢtur. (Riyaz‟üs-Salihîn: 2/593)
ġeytan insana her an vesvese verir, Ģüpheli Ģeyleri hoĢ ve güzel gösterir. Çünkü Ģeytan,
aldatmak ve yanıltmak için Allah‟a yemin etmiĢtir. Ġnsanı yanıltacaktır, günaha sokulacaktır.
Cenab-ı Allah bizi Kur‟an‟da defalarca uyarmıĢtır. Bir ayette: “Helâl Ģeylerden yiyiniz ve
salih ameller iĢleyiniz” diye emretmiĢtir.
ġu iyi bilinmelidir ki, günaha girerim korkusuyla, Ģüpheli Ģeylerden sakınmadıkça
istediğimize nâil olamayız. Bunun için Ģüpheli bir iĢe düĢüldüğünde yapılacak iĢ Ģudur:
Günahları silip süpürecek iyilikler yapmak, o Ģüpheli Ģeyi terk ederek bir daha dönmemek bir
miktar sadaka verip, tevbe istiğfar etmektir. Sonra da: “Ya Rabbi! Haramdan ve Ģüpheli
Ģeylerden bizi koru” diye dua etmektir.
Dikkat etmezsek Ģüpheli Ģeylerin çoğu bizi harama götürür. Günahkâr olmamak için günahın
mekruhundan, Ģüphelisinden ve büyüğünden, küçüğünden kaçınmamız gerekir ki, günaha
bulaĢmayalım. Kur‟an‟da:
“Eğer yasakladığımız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve
sizi Ģerefli bir yere koyarız” buyrulmuĢtur. (Nisâ: 31)
Cenab-ı Allah: “Zinaya yaklaĢmayın” diyor. (Ġsra: 32) “Zina yapmayın” demiyor. Dinde
kaçınmak ve korunmak esastır.
HAKĠM KARARI ĠLE HARAM HELÂL OLUR MU?
Bazı Ģeyler delil sayılarak, lehte ve manfeate göre düĢünülüp, haram olan veya baĢkasına
ait olan Ģey helâl sayılamaz. Çünkü insan yanılabilir, yanıltılabilir. Önündeki delillere göre
karar verir. Doğru karar verebileceği gibi yanlıĢ karar da verebilir. Efendim, mahkeme böyle
karar verdi, bu benimdir, bu bana helâldir, denilip yenilip, içilip, kullanılamaz. Hak kime ait
ise, ona iadesi gerekir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
25
AnlaĢmazlıklarda biri delil sunabilir, daha etkileyici konuĢabilir, avukat tutar, yalancı
Ģahit bulur, rüĢvet olayı olabilir veya hakim delillere bakıp kanaatine göre yanlıĢ karar vermiĢ
olabilir. Onun için hakim kararı, haramı, helâl kılmaz. Bu konuda Hz. Peygamber Ģöyle
buyurur:
“Biriniz diğerinden delilini beyanda daha belâgatlı olabilir. Ben de sizin gibi insanım,
buna göre karar vermiĢ olabilirim. Kimin lehine bir parça kesersem o, ateĢten bir parçadır.”
(Hadis Ans: 17/2318)
Bildirildiğine göre; yalanla hile ile elde edilmiĢ haram, hiçbir yolla helâl haline dönüĢmez.
Allah Rasulü Ģöyle der:
“Üzerinde kul hakkı olan, insanların malına ırzına dokunan, ölmeden önce helâllaĢsın.
Ödesin. Zira ahirette malın bir değeri olmaz. O gün hak ödeninceye kadar sevaplarından
alınarak hak sahibine verilecek, bu yeterli olmazsa hak sahibinin günahları da ona
yüklenecektir.”
Hepimiz Allah‟a hesap vereceğiz. Buna göre yaĢamalıyız. Allah kul hakkını helâl etmiyor;
hac da yapsa, Ģehidde olsa helâl etmiyor.
ġair: “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” demiĢ. Hak mutlaka çıkacak, hem de
fazlasıyla çıkacaktır. Kıyamet günü bilinmedik haklar da ortaya çıkacaktır.
ġu hususa da dikkat çekelim: “Hakkını helâl et” demekle hak helâl olmaz. Zaman zaman,
“Hakkını helâl et, helâl olsun” deniliyor. Böyle hak helâl olmaz. “Helâl olsun” diyen neyi
helâl ettiğini bilmelidir. Hak ödenmeden, hak yerini bulmaz, helâl olmaz.
“HelâllaĢın” sözü de hakkın helâl olmasını sağlamaz.
Demek ki, bizim dıĢımızda karar verenlere değil, vicdanımıza danıĢmamız, vicdanımızın
sesini dinlememiz ve ona göre davranmamız esastır. Hani ne demiĢler: “Müftü ne fetva
verirse versin, sen vicdanına danıĢ.”
Eğer dürüst davranıp gene de yanıldıysak, kasten, bilerek yapmadığımız Ģeylerden Cenab-
ı Allah sorumlu tutmaz inĢallah.
Üzerinde bile bile hak bulunduranlar, güzel bir ölümle ölemezler. BaĢkalarının hakkı ile
yapılan veya baĢkalarının hakkı bulunan bir evde imanla ölünemez.
Adam ev yapmıĢ, demir parasını ödememiĢ. Musalla taĢında yatarken alacaklı yanaĢmıĢ:
“Demirleri ne yapacaksın?” demiĢ.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
26
HARAMDAN GIDA VE ġĠFA OLMAZ
Ġnsanın en büyük hatası, haram düĢüncedir.
Cenab-ı Allah, kullarına haram yemeyi ve haramla uğraĢmayı yasaklamıĢtır. Bunun
sebebi, haramın zararlı oluĢudur. Allah, insanın zararına olan ve sağlığına zarar veren her Ģeyi
yasaklamıĢtır. Onun için kul, Allah‟ın haramdır dediğini, kendi sağlığı, huzuru ve ahireti için
terk edecektir.
Allah‟ın yasakladığı Ģeylerde menfaat aranmaz. Allah bir Ģeyi haram kıldıysa, onda Ģifa
aranmaz. Çünkü Allah Ģifayı haramda yaratmamıĢtır.
Hz. Peygamber: “Allah Ģifanızı size haram kıldığı Ģeylerde kılmamıĢtır” buyurmuĢtur.
(Ramuz-el-Ehadis: 89/6)
Ayrıca haramdan gıda da olmaz. Allah insanın rızkını haram da yaratmamıĢtır. Ġnsan
haramdan uzak durmalıdır. Çünkü; haramla beslenen vücut, Allah‟a kulluk görevini istese de
yapamaz. O vücudun hakkı, cehennemde yanmaktır.
Haramdan hayır da gelmez. Haramdan hayır da yapılmaz. Haramdan sevap da beklenmez.
Ġnsanın haramdan sağlayabileceği bir fayda da yoktur. Haram yiyen insanın organları isyan
eder.
Haramlar ilaç değil, zehirdir, deva değil derttir. Bugüne kadar haram kılınan Ģeylerden
hiçbir Allah‟ın kulu fayda görmemiĢtir.
Haram, insanı olumsuz yönde etkiler, insanı olumsuz yönde değiĢtirir, insanın mayasını
bozar, insanı isyan ettirir, azdırır, insanı rezil eder. Dünya periĢanlığının ardından ahiret
periĢanlığı gelir.
Helâl ise her Ģeyi güzelleĢtirir, insana güzel iĢler yaptırır.
Haram da her Ģeyi çirkinleĢtirir. Haramla güzel Ģeyler yapılmaz. Haramla ibadet de olmaz.
Haramın insana, insanın iĢlerine, düĢüncesine, çocuklarına yansımasını ve olumsuz etkilerini
açıkça görmek mümkündür. “Helâl süt emmiĢ” ifadesi, temiz kimseler için kullanılır. “Sütü
bozuk” tabiri ise haramla beslenenler için kullanılır.
Haram zehir gibidir, vücutta rahat durmaz; vücudu kirletir, kalbi karartır. Haram yiyip
içen, rahat bir ölümle ölmez.
Cenab-ı Allah insanı harama muhtaç ve mecbur yaratmamıĢtır. Kur‟an‟da: “Kendi elinizle
kendinizi tehlikeye atmayın, yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever” buyurur
(Bakara sûresi: 195)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
27
Peygamberimiz Ģöyle buyurur:
“Haramla tedavi olmayın. Allah ümmetimin Ģifasını haram kıldığı Ģeylerde
yaratmamıĢtır.”(Ebu Dav.Tıp: 2)
Hz. Peygambere içkiyi sordular: “Ondan sakının” dedi.
-“Onu ilaç olarak kullanıyoruz“ dediler. Peygamber:
- “O ilaç değil, hastalıktır” büyürdü.
Alkolle, domuzla, idrarla, hayız kanı ile tedâvi olmaz. Ġslam da bir Ģey haram kılındıysa,
onunla tadâvi yoluna gidilmesi de haramdır.
Bugün alkol katkılı ilâçlar vardır. Ameliyatta uyuĢturucu kullanılmaktadır. Bunların
kullanılması ancak:
1- Zaruret varsa,
2- Alternatifi yoksa,
3- Hastalık ciddi ise,
4- Ġnançlı doktorun tavsiyesi varsa mümkündür. Çünkü müslüman, tedavi olacaktır.
Allah Rasulü: “Ey Allah‟ın kulları tedavi olunuz! Buyurur. (Tirmizi Tıp: 2)
Ġslam‟da insan sağlığı çok önemlidir.
Helâl yolla tedavi yoluna gitmeyip, haramla tedavi olan, o hastalıktan ölecek olursa, helâli
aramadığı için intihar etmiĢ sayılır.
Müslüman kendi eliyle kendini tehlikeye atmayacaktır. (Bakar sûresi: 195)
HARAMIN İNSAN ÜZERİNDEKİ
ETKĠSĠ NASIL OLUR
Hz. Peygamber: “Ġnsan yediğinden ibarettir” buyurmuĢtur. Haram, bir vücuda girdi mi ,
insanın mayası bozulur, aklına kötü Ģeyler gelmeye baĢlar. Haramı kendine gıda yapan,
ibadetlerden soğur.
Bir ana telefonda Ģöyle yakınıyordu:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
28
“Alkol katkılı ve domuz katkılı maddeler yiyip içmeye baĢladıktan, faize bulaĢtıkdan bu yana
çocuklarım çok değiĢti. Hafızlığa baĢlayan kızım ezberleyemez oldu. benimle teheccüt
namazına kalkan oğlum kalkmaz oldu. evlatlarım zaman zaman açık olmasa bile karĢı
gelmeye, isyan etmeye baĢladılar. Biz de ana-baba olarak ibadetlerimizden eski zevki alamaz
olduk. Organlarımız adeta isyan ediyor, bunu hissediyorum” diyordu.
Kanunî, bir sefer sırasında mola verince bir köylü koĢup gelir, belli ki bir isteği var. kanunî
- “Nedir, hayrola” der. Köylü:
- Allah razı olsun, alınan üzümlerimin yerinde parasını buldum, fakat bu para fazladır”
der.
Bunun üzerine padiĢah, üzüm koparan askerlerin hemen ordudan atılmasını ister. Sebebini
de Ģöyle açıklar: “Kursağında haram lokma olanlara Allah zafer nasip etmez. Eğer parasını
koymasalardı, zaten zalim olurlardı, o zaman kellelerini zor kurtarırlardı.”
Bir örnek de Yavuz Sultan Selim, Mısır fethine giderken mola vermiĢ, canının meyve
istediğini beyanla, askerlerin halkın bağ ve bahçelerinden bir Ģeyler alıp almadığını anlamak
istemiĢti de askerler tepki göstermiĢ ve;
“PadiĢahımız bizi hârâmî mi zanneder” cevabını vermiĢti. Bunun üzerine padiĢah Allah‟a
ĢükretmiĢ ve: “Allah haram yiyen askere zafer nasip etmez. Vallahi halk sizden zarar görmüĢ,
siz haram yemiĢ olsaydınız bu seferden vazgeçerdim” demiĢtir.
Atalarımız haram yeriz diye bayat yumurtasını pazara götürmemiĢ, baĢkasının tarlasından
ekin yiyen ineğinin sütün yere sağmıĢtır.
Hz. Ebu Bekir(ra) kendisine ikram edilenin, falcılıktan kazanıldığını iĢitince, ağzına
parmak sokup kusmuĢ ve: “Çıkaramadıklarım için beni affet Allah‟ın!” diye dua etmiĢtir.
Ali Bin ġihab hazretleri, değirmene gittiğinde değirmen taĢının altında bulunan unları
hamur yapıp hayvanlara yedirir, buğdayını ondan sonra öğütürmüĢ. Ayrıca gelirleri haramdan
olanların ve kazançlarının kaynağını bilmediği kimselerin ikramını yemezmiĢ.
Bir atasözümüzde: “Haram yiyenin hârâmî evladı olur” denmiĢtir.
ġeyh Vefa hazretleri‟nin oğlunun Sâkilerin su tulumlarını ĢiĢ le delip seyretmesi, Ģikayete
mûcip olmuĢtu. Kendisinde bir hata bulamayan baba, eĢine bir hatasının olup olmadığını
sormuĢ, günler sonra kadın, çocuğa hamile iken fakir komĢusunun masanın üzerinde duran
portakalla nefsini köreltmesi için örgü ĢiĢini batırıp emmesini hatırlamıĢtır. Vafâ hazretleri:
- ĠĢte portakala batırılan ĢiĢ, Ģimdi tulumlara batırılmıĢtır” diyerek olayı izah etmiĢtir.
Bir hadiste de Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
29
- “Bir lokma haram yiyenin kırk gün duası ve namazı kabul olmaz” (Ramûz-el-Ehadis:
409/4)
Ġbadetlerin ve duanın kabulü için helâl lokma esastır. Helâl yiyip içilmez, meĢru iĢler
yapılmazsa dua ve ibadetlerin kabul olmayacağı bildirilmiĢtir.
Hz. Peygamber: “ġüpheli Ģeylerden kaçınan dinini ve ırzını korumuĢ olur” demiĢtir.
Haram yiyenin, günah iĢleyenin istikameti bozulur, itikadı sarsılır, günah, devamlı onu
rahatsız eder. Peygamber günahı tarif ederken: “Günah, içini rahatsız eden Ģeydir” demiĢtir.
(Müslim Birr: 15) Cenab-ı Allah da: “Onların yapmakta oldukları Ģey, kalplerini
paslandırmıĢtır” buyurur. (Mutaffifin sûresi: 14)
Günahı günah haramı haram olarak bilmemek, Allah katında büyük günahtır. Bundan
dönüĢ de zordur. Bediüzzaman Hazretleri: “Her bir günah içinde küfre giden bir yol vardır.”
Diyerek günahın doğuracağı tehlikeye iĢaret etmiĢtir.
Haramla beslenen vücudun cennette yeri yoktur. Âdem ile Havva yasak olanı yedikleri
için cennetten çıkarılmıĢtır. Bu olay, haram yiyenin cennette yerinin olmadığına iĢarettir.
Haram, insanın rızkının daralmasına sebep olur. bir kutsî Hadiste Cenab-ı Allah Ģöyle
buyurur:
“Günahları toplayıp sırtına alma, yoksa rızkını daraltırım ve duanı kabul etmem” (40 K.
Hadis s. 97- F. Yavuz)
Biri peygamber(SAV)‟e.
- “Dua et de duam kabul olsun” der. Hz. Peygamber Ģöyle der.
- Yediğine içtiğine dikkat et, helâl ye iç, o zaman duan kabul olur.
Bir hadislerinde de: “Kim bir elbiseyi 10 dirheme alır da, içinde bir dirhem haram
bulunursa, elbise adamın sırtında oldukça onun namazını Allah kabul etmez” buyurur (Ġhya:
4/125)
Peygamberin haber verdiğine göre: “Bir kimse haram malla hac eder de “Lebbeyk
Allahümme lebbeyk” derse, Allah ona: “Sana lebbeyk de yok, haccın da geri çevrilmiĢtir”
der. Ramûz-el-Ehadis: 418/6)
Hz. Peygamber(SAV), Hz. Enes‟e: “Ey Enes! Helâl kazan! Duan kabul olunur. Zira kiĢi,
ağzına haram bir lokma götürürse, kırk gün duası kabul olmaz.” Tavsiyesinde bulunmuĢtur.
Bir defasında da Allah Rasulü Ģöyle demiĢtir:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
30
“Allah yolunda sefer yapmıĢ, üstü baĢı tozlu adam, ellerini açmıĢ; “Ya rab! Ya rab! diye
yalvarıyor; halbuki, yediği, içtiği haram duası nasıl kabul olunur” (Riyazüs-Salihîn: 1883)
Ġmam-ı Azam Hazretleri: “Mideye giren lokmanın helâl mi, haram mı olduğu
bilinmedikçe, ibadet ne kadar çok olursa olsun hükmü yoktur” demiĢtir.
Haram, insanı hayırdan ve sevaptan da mahrum eder. Haram yiyen hayır yapamaz,
yaptıklarının da sevabını alamaz.
On Ģey, son nefeste imansız gitmeye sebep olur;
1- Allah‟ın emir ve yasaklarını öğrenmemek.
2- Ġnancını ehl-i sünnet itikadına göre düzeltmemek.
3- Dünya malına, rütbesine, Ģöhretine düĢkün olmak.
4- Ġnsanlara, hayvanlara zulüm ve eziyet etmek.
5- Allah‟a ve iyilik gelmesine sebep olanlara Ģükretmemek.
6- Ġmansız ölmekten korkmamak.
7- Faiz alıp vermek.
8- BeĢ vakit namazı vaktinde kılmamak.
9- Dinine bağlı müslümanı aĢağı görmek.
10- FuhuĢ sözleri söylemek, yazmak ve resimleri yapmak” (Hamza Efendi Bey ve ġira
Risalesi)
Görüldüğü gibi haramın etkisi ve yansıması büyüktür.
HELÂL LOKMA
Ġnsanın iĢinin düzgün, itikadının doğru ve amelinin makbul olabilmesi için helâl lokma
esastır.
Cenab-ı Allah Kur‟an‟da Ģöyle buyurur: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların
temiz olanlarından yiyin... (Bakara sûresi: 172)
“Ey Peygamber! Temiz olan Ģeylerden yiyin, güzel iĢler yapın.” (Mü‟minûn Sûresi: 51)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
31
Haram insanın iĢine yansır. Güzel Ģeyler yapmak, helâl yiyip içmeye bağlıdır.
Temiz yiyip içebilmek için ithal yiyeceklere, domuz katkılı, alkol katkılı yiyeceklere,
içeceklere dikkat edilmelidir. Müslüman, güvendiği yerden alıĢveriĢ etmeli, bilmediği Ģeyi,
güvenmediği kimselerin ikramını yiyip içmemelidir. Meseleyi bilenler, bilmeyenleri uyarmalı,
yardımcı olmalıdır. Cenab-ı Allah iyilik konusunda yardımlaĢın” buyuruyor. Ġnsan,
korunmadıkça temiz hayat yaĢayamaz.
Atalarımızın güzel bir sözü var: “Arayan belâsını bulur, arayan mevlasını bulur” diye.
Yani insan helâli talep ederse, Allah nasibini helâlden verir. Haram talep edenin nasibini de
haramdan verir. Dikkat etmezse insan, helâl damla damla gelirken haram sel gibi gelir.
Haram, helâl olana karıĢtırılırsa onu da haramlaĢtırır. Aynı zamanda malın bereketini de
giderir, yani çoğalmaz azalır.
Kur‟an‟da Cenab-ı Allah Ģöyle buyurur:
“Ġnsanların mallarında artıĢ olsun diye faiz cinsinden verdiğiniz Ģeyler, Allah katında
artmaz!.. (Rum Sûresi: 39)
Haram yemek için kılıf ve bahane aranmamalıdır. Hiçbir durum, hiçbir ortam, Allah‟ın
haram kıldığını helâl kılmaz. Haram her zaman, her yerde ve herkese haramdır.
“Kedi eniğini yiyeceği zaman küle beler de yermiĢ” diye bir söz var. Müslüman, haram
yemek için kılıf aramamalıdır.
Hiçbir makamdan haramı helâl sayacak fetva da alınamaz. Ayrıca haram konusunda
mecburiyetten de bahsedilemez. Bazı Ģeylerin arkasına sığınılarak haram, inkara kalkıĢılamaz.
Yani Allah‟ın haram kıldığı helâl sayılamaz. Ġslam‟ın emirleri değiĢmez. Cenab-ı Allah
Ġslam‟ı kıyamete kadar insanlığın ihtiyacına cevap verebilecek Ģekilde indirmiĢtir.
Hem “Kur‟an bâki, Ġslam kıyamet dini” diyeceğiz hem de Kur‟an‟ın hilafına hareket
edeceğiz. Müslüman zarar görmesin diye harama bulaĢtırılamaz. Müslümanın bütün
düĢüncesi, dünyasını mamur etmek değildir.
“Bana göre, benim aklıma göre” veya “Falan söyledi, falan böyle dedi” sözleri kimseyi
kurtarmaz. Ayrıca bir kimsenin günah iĢlemesi, baĢkalarının günah iĢlemesi için ruhsat olmaz.
“Vebâli onun” demekle vebâlden kurtulunmaz. Allah‟ın yasağını çiğneyen günaha girer, inkâr
eden de küfre girer.
Ġslam‟da zamana ve Ģartlara göre hüküm değiĢmez, değiĢseydi Cenab-ı Allah onu bize
bildirirdi. Meselâ; domuz eti haram, Kur‟an‟da haram kılınmıĢ, peygamberin dilinden haram
olduğu bildirilmiĢ. Bunun yanında açlıktan ölecek durumda olanın da ölmeyecek kadar
yiyebileceği müsadesi de verilmiĢ. Eğer faiz de enflasyon oranında helâl olsaydı, ona da
ruhsat verilirdi.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
32
Allah‟ın ve peygamberin koyduğu hükmü değiĢtirme yetkisi kimseye verilmemiĢtir. Bu
durum Kur‟an‟da Ģöyle ifade edilmiĢtir:
“Yoksa Allah‟ın dininde izin vermediği birĢeyi onlara meĢru kılacak ortaklarımı var”
(ġura Sûresi:21) Bu ayet, “ġu haramdır. Bu helâldir” diyen haddini bilmezlere bir uyarıdır,
ikâzdır. GeçmiĢ dönemlerde Allah‟ın koyduğu sınırı aĢanlar helâk olmuĢtur. Onun için dinin
emirlerini kimse, kendine göre yorumlayamaz, değiĢtiremez, azaltıp çoğaltamaz. Cenab-ı
Allah bu yetkiyi peygambere bile vermemiĢtir.
Allah Rasulü Ģöyle buyurmuĢtur:
“Sulh müslümanlar arasında caizdir. Yalnız haramı helâl ve helâli haram yapan sulh
müstesnadır” (Ramuz-el-Ehadis: 219/5)
Bazı Ģeyleri fazla yadırgamamak lazım. Bu tür iĢler bugüne kadar olmuĢ, bundan sonra da
olacaktır. Yoksa insanlar cehenneme nasıl girecek? Adam ölmüĢ,bir yakını onu rüyada
görmüĢ, biraz gülümsüyormuĢ.
- Ne o sen burada mısın? Niye gülümsüyorsun? demiĢ, O da:
- Benim altımda falan falan var, ayağımı kıdıklıyorlar” cevabını vermiĢ.
ZEKATI VERĠLMEYEN MALIN DURUMU:
Zekat düĢen malda yoksulun hakkı vardır. O hak verilirse mal temizlenmiĢ olur.
Zekatı verilmemiĢ malla ibadet edilmez. Önce kul hakkından temizlenmesi lazımdır.
Zekatı verilmemiĢ malla hacca bile gidilmez, haccının geri çevrileceği bildirilmiĢtir.
Ayrıca meĢru yoldan kazanılmamıĢ malın da zekatı olmaz. Bu da önce; gasb, hırsızlık,
faiz, kumar ve fuhuĢ gibi gayri meĢru yollardan elde edilen kısmın ayıklanması lazımdır. Hak
sahibi biliniyorsa, hak iade edilir, helâllaĢılır. Hak sahibi bulunamıyor veya bilinmiyorsa o
kısım da yoksullara dağıtılır, ondan sonra temiz kısmın zekatı verilir.
Zekatı verilmeyen maldan hayır da yapılmaz, sevap da beklenmez. Çünkü Ġslam‟da helâl
ve temizlik esastır.
HARAMIN TASFĠYESĠ NASIL OLUR?
Gayri meĢru yoldan sağlanan kazanç haramdır. Yenmez, içilmez. EĢi haramdan kazanan
kimse, mecbur değilse, kocasının kazancından yiyip içmez, mümkünse, çocuklarına da
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
33
yedirip içirmez. Yemeye ve yedirmeye mecbursa, ancak ihtiyaç kadar yer, zorunlu olduğu
kadar harcar. Burada vebal kocanındır.
- Yapılan bir iĢle kötülüğe sebep olunuyorsa, elde edilen para müĢru değildir. ġarap
fabrikasına üzüm satmak gibi...
- Sonucu itibariyle tütün ekmek de meĢru değildir.
- Günah iĢlenen ortamlarda çalıĢmak da meĢru değildir.
- Hak etmeden sağlanan para da helâl bir para değildir.
- Dinin yasakladığı bir iĢin yapıldığı yerde çalıĢmak da meĢru değildir. Ġhtiyaç sahibi olan,
günahsız iĢ arayıĢı içinde olmalıdır. Çünkü günaha sebep olmak da günahtır. Vasıta olmak
da günahtır. Hatta günaha rıza da günahtır.
Haram karışmış bir mal nasıl temizlenir?
Bir müslüman, baĢtan meĢru iĢ yapacak, iĢinde helâle yönelecek, helâl talebinde
bulunacak, helâl niyeti taĢıyacaktır.
Buna rağmen meĢru olmayan bir yolla malına haram karıĢır, kendisine bir Ģey ulaĢırsa;
1- Bilinen, hak sahibine iade edilir, hellallaĢılır. Ġade imkânı olmazsa, o hak sahibinin
hayrına ihtiyaç sahiplerine verilir
2- Faiz, gasb, hırsızlık, buluntu gibi yollarla intikal eden bir malı ihtiyaç sahiplerine
dağıtır.
3- Haram, mala kısmen karıĢtıysa, o zaman vicdanının kabul edeceği miktar ayrılır,
ihtiyaç sahiplerine verilir.
4- Hak topluma ait ise, o hak toplum yararına hizmet veren bir kuruma bağıĢlanır.
Sevap beklenmez.
5- Hak sahibinin mirasçıları varsa, onlarla helâllaĢılır. Sonunda da bir miktar
sadakadan sonra tevbe edilir.
Haklar iade edilirken, meseleyi açıklamak fitneye sebep olacaksa, açıklanmaz, “Rabbim
beni affet” denir.
Hak sahibi müslüman değilse, hak gene iade edilir, özür dilenir. Hicret sırasında
peygamberimizin putperestlerin, müĢriklerin emanet ettikleri malları, Hz. Ali (ra) vasıtasıyla
iade etmiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
34
MEġRU Ġġ YAPMAYAN YERDEN ALIġVERĠġ YAPMAK
Müslüman, farklı iĢ yapan, takva ile hareket eden kimse olmalıdır. Dururken, ateĢ
çukurunun kenarında durur gibi durur, yürürken de sıratta yürür gibi yürür, harama düĢerim
korkusu ile Ģüpheli Ģeyleri terk eder.
Müslüman, iĢlerinde de dünya menfaatini ön planda tutmaz, dinini dünya ile değiĢmez.
Ġnandığı gibi yaĢar.
Ġslam‟da herĢey meĢru ortamlarda olmalıdır. MeĢru iĢ yapmayanla alıĢveriĢ
yapılmamalıdır. Ġslam‟da paranın nereden geldiği kadar nereye gittiği de önemlidir. Nereden
kazandın ve nereye harcadın? sorusu sorulacaktır?
Müslüman, nasıl meĢru olmayan bir ortaklık yapamazsa, meĢru iĢ yapmayana da destek
olamaz, destek olursa güçlendirmiĢ, ayakta tutmuĢ olur.
Ucuz bahanesi ile de günaha girilmez. Ucuz düĢüncesi ile hareket edersek, islam
anlayıĢımız da ucuz olmaz mı? ucuz diye günaha girilmez. Caiz görülmeyen bir iĢ için, “Bu
iĢte benim menfaatim var” denilmez. Müslüman için ölçü, Allah‟ın ve Rasulünün koyduğu
ölçüdür. Herkes yaptığı iĢten sorumludur. Bu konuda baĢkaları örnek alınamaz, herkes
kendinden sorumludur.
HARAM TELEF OLUR
Atalarımız: “Su testisi su yolunda kırılır.”, “Haydan gelen huya gider” gibi güzel sözler
söylemiĢlerdir.
Bugün bazılarının parası iyi yerlere gitmiyor, hayra gitmiyor, meĢru yerlere gitmiyor.
Neden? Geldiği yer temiz ve meĢru değilde ondan adam çalıĢıyor, çalıĢıyor parası kumara
gidiyor, içkiye gidiyor, fuhĢa gidiyor, alın terini, çoluk çocuğunun rızkını ona buna yediriyor.
Normal, paranın geldiği yer temiz değil ki, temiz yere gitsin.
Ne demiĢ Peygamberimiz (SAV):
“Bir kimse malını nereden kazandığını; helâlden mi, haramdan mı olduğunu öğrenmek
istiyorsa, onu nereye harcadığına baksın”
Haramdan gelen, helâl yere gitmez. Helâlden gelen de harama gitmez.
Peygamber Efendimizin güzel bir ifadesi de Ģöyle:
“Allah‟ın kulunu terk ettiğinin belirtisi, o kulun boĢ ve manasız Ģeylerle uğraĢmasıdır.”
Demek ki kul, helâl çizgisinden ayrıldıysa, Cenab-ı Allah onu terk ediyor, kulluk defterinden
silip atıyor. O kul da iĢe yaramayan Ģeylerle uğraĢıyor.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
35
Haramın telef olduğunu doğrulayan birkaç örnek verelim:
RüĢvetçi bir memurun durup dururken arabası yandı, kül oldu. Ne oldu, nasıl oldu?
diyenlere mesai arkadaĢı Ģu cevabı verdi;
- Benimki mi yanacak, tabi ki onunki yanacak!..”
Adamın biri de yıllarca çalıĢmasının karĢılığı olan bir torba içindeki parasını alıp
memleketine giderken, gemideki maymun, torbayı kapıp direğe tırmanmıĢ, adam, ah vah
ederken maymun torbanın ağzını açıp; bir altını denize bir altını güverteye atmaya baĢlamıĢ.
YaĢlı bir yolcu:
- Sen ne iĢ yapardın? diye sormuĢ. Adam:
- Sütçülük yapardım. demiĢ
- Süte su katar mıydın? diye sormuĢ.
- Evet
- Öyle ise niye ah vah ediyorsun, yeri göğü yıkıyorsun? Suyun parasını denize atıyor,
sütün parasını da sana bırakıyor” demiĢ.
Atalarımız: “Haramla yapılan, haramla yıkılır” demiĢtir.
Adamın biri de süte su katar da satarmıĢ. Birgün Ģiddetli yağmur yağmıĢ, sel gelmiĢ,
koyunları alıp götürmüĢ. Meseleyi bilen birisi Ģöyle demiĢ: süte katılan su sel oldu ,
koyunları, götürdü. Peygambirimiz der ki:
“Haram mal hayretmez. O maldan sadaka kabul olmaz. Kendisine kalan malda cehennem
azığı olur.” (Ramuz-el-Ehadis: 377/13)
bazıları kaybolan malı için: “Ben haramdan kazanmadım, haram karıĢtırmadım”
yaramazlık yapan çocuğu için de; “Ben ona haram yedirmedim” diyerek ümidini ortaya
koyar. Haram yediren için de: “Haram yiyenin evladı da hârâmî olur” denmiĢtir. Zekatı
verilmeyen malın telef olacağı bildirilmiĢtir. Sadakası verilmemiĢ mal içinde “karabelâdan
korunmaz” denmiĢtir. Çünkü kazayı belâyı sadaka önler. Kazaya belâya uğrayıp da az zararla
atlatana: “VerilmiĢ sadakan varmıĢ” denir.
ġunu da unutmayalım: Bir hârâmînin malı bu dünyada telef olmayabilir. Ġlla bu dünyada
ceza görece k diye bir Ģey yoktur.Çünkü bu dünya ceza yeri değildir. Cezalandırdığını Allah
ibret için cezalandırır.Cezalandırmadığına da kahrından verir, onu da böyle imtihan eder
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
36
II. BÖLÜM
SOSYAL HAYATTA
HARAM – HELÂL
ĠĢ vardır insanı mutlu eder, iĢ vardır insanı mutsuz eder.
ĠĢ vardır insanı Allah‟a yaklaĢtırır, iĢ vardır insanı Allah‟tan uzaklaĢtırır.
ĠĢ vardır insanı cennetlik eder, iĢ vardır insanı cehennemlik eder.
Fayda ve zarar ölçüsüne göre bize bazı Ģeyler haram kılınmıĢtır, bazı Ģeyler de helâl
kılınmıĢtır.
Zarar görmemek için helâl istenmeli, helâl tercih edilmelidir. MeĢru iĢ yapılmalı, helâlden
kazanıp, helâle harcanmalıdır. Haramla iĢ gören iflah olmaz.
Peygamberimiz: “Öyle bir zaman gelecek ki, insanoğlu sahip olduğu Ģeyin haramdan mı
helâlden mi olduğunu bilmeyecek” (Buharî büyû: 23) buyurmuĢtur. BaĢka hadiste de:
-“Yediği lokmanın nereden geldiğini önemsemeyen kimseyi, Allah da hangi kapıdan
cehenneme sokacağını önemsemez.”
-“Haramla beslenen vücut cennete giremez.” buyurur
ĠNANÇTA HARAM OLANLAR
Ġslam‟da itikad düzgünlüğü esastır. Ġnancın düzgün olmaması, insanın amellerinin boĢa
gitmesine neden olur.
Ġslam‟da bazı yasaklar vardır. O yasaklara dikkat edilmezse insan, küfre girer, imanla
beraber nikâh da gider.
Ġnançta haram olan Ģeylerden bazıları Ģunlardır:
1- Bid‟at iĢlemek; dinde olmayan bir Ģeyi yapmak.
2- Ruh göçüne inanmak.
3- Gaibten haber vermek: Ġslam‟da:
- “Gaybı Allah‟tan baĢka kimse bilmez.” (Neml: 65)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
37
- “Gaibten haber veren insanın kırk gün namazı kabul olmaz” (Hadis)
- Gaibten haber veren, Kur‟an‟ı inkâr etmiĢ olur.” (Hadis)
4- Sihir-büyü yapmak, yaptırmak: Kur‟an‟da Ģöyle buyrulur:
- “Onların yaptığı büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa ne yapsa iflah olmaz”
(Taha: 69)
Bunlardan korunmak için Cenab-ı Allah, Nâs ve Felâk sûrelerini indirmiĢtir.
5- Nazardan korunmak için at nalı, kemik ve kurĢun dökme gibi yollarla korunmaya
çalıĢmak, Allah‟tan baĢkasından korunma istemek.
6- Allah‟a yapılanı baĢkasına yaparak ve Allah‟tan istenileni baĢkasından isteyerek
ortak koĢmak.
7- Uğur uğursuzluk saymak ve uğur uğursuzluk aramak.
8- Fala bakmak, fala inanmak, baktırmak.
9- Irkçı düĢünce taĢımak
10- Haram ve günahları inkâr etmek.
11- Allah‟tan baĢka tanrı edinmek.
YİYECEKLERDE HARAM HELÂL
Cenab-ı Allah yarattığı yiyeceklerden bazısını helâl, bazısını da haram kılmıĢtır. Kur‟an‟da:
1- “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin...” (Bakara:
172 + Bakara: 168)
2- “Allah‟ın ayetlerine inanıyorsanız, üzerine O‟nun adı anılarak kesilenlerden yeyin.”
(En‟am: 118)
3- “Üzerine Allah‟ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. KuĢkusuz bu büyük
günahtır. Gerçekten Ģeytanlar, dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde
bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız Ģüphesiz siz de Allah‟a ortak koĢanlar olursunuz.”
(En‟am: 121)
4- “De ki: Bana vahyolundu, leĢ veya akıtılmıĢ kan, yahud domuz eti ki, pisliğin tâ
kendisidir...” (En‟am: 145)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
38
5- “LeĢ, kan, domuz eti, Allah‟tan baĢkası adına boğazlanan, boğulmuĢ, taĢ, sopa vb.
Ģeylerle vurulup öldürülmüĢ, yuvarlanıp, düĢüp ölmüĢ, hayvan süsmesiyle ölmüĢ,
dikili taĢlara boğazlanmıĢ hayvanlar, fal oklarıyla kısmet aramanız, size haram
kılındı...” (Mâida: 3)
6- “Allah size sadece ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah‟tan baĢkası adına kesilen
hayvanı haram kıldı.” (Nahl: 115)
7- “O peygamber, iyiliği emreder, kötülükten men eder. Onlara temiz Ģeyleri helâl, pis
Ģeyleri haram kılar...” (A‟raf: 157)
8- “Bugün size temiz ve iyi Ģeyler helâl kılınmıĢtır. Kendilerine kitap verilenlerin
(Yahudi ve hristiyanların) yiyeceği size helâldir. Sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir.
Mü‟min kadınlardan iffetli olanlar ile ehl-i kitaptan iffetli kadınlar da mehirlerini
vermeniz Ģartı ile, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size
helâldir. Ġslami hükümleri kabul etmeyenin ameli boĢa gitmiĢtir. O, ahirette de ziyana
uğrayanlardandır.” (Mâida: 5) buyrularak haram kılınan Ģeyler belirtilmiĢtir.
Her Ģeyi Allah yaratmıĢtır, her Ģey Allah‟ın nimetidir. Temizi helâl, pisi haram kılmıĢtır.
Bu ayetlere göre ve Hanefi Mezhebine göre:
1- Allah‟ın adı anılmadan kesilen,
2- Allah‟tan baĢkası için kesilen,
3- ÖlmüĢ, öldürülmüĢ, leĢ, kan,
4- Dinsizin kestiği,
5- Hayvanın tenasül organı, ödü, kanı, idrarı, hayaları,
6- Zehirlenen hayvan,
7- Suda ölen, yırtıcı hayvanlar, istiridye, istakoz, midye, yengeç, timsah, salyangoz,
kaplumbağa, sümüklü böcek, kirpi, fare, akrep, yılan, kurbağa, köstebek, kurt, tilki,
kedi, köpek, arslan, sırtlan, fil, gelincik, sincap, maymun, domuz, at ve eĢek haramdır.
- Zehirlenip ölen, hastalıktan ölen, kendi kendine ölen, doğumdan ölen hayvanda
haramdır. LeĢtir.
- Pis görünümlü, pis kokan her Ģey de haramdır.
- Eğer balık zehirlenmiĢ ise, hastalıktan suda ölmüĢse, o da yenmez.
- LeĢin derisinden faydalanılabilir. Domuzun hiçbir Ģeyi kullanılmaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
39
- Tedavi, gıda gibidir. Haram da Ģifa yoktur. Haramla tedavi olmaz, peygamberimiz:
“Allah Ģifanızı, size haram kıldığı Ģeylerde yaratmamıĢtır” buyurur.
Bazı Ģüpheli ilaçlar için Ģunları söylemek gerekir:
1- Ġnançlı bir doktorun tavsiyesi esastır.
2- Onun alternatifinin olmaması gerekir.
3- Onun kullanılabilmesi için hayatî bir tehlike varsa, Ġslam‟da sağlık ve hayat baĢta
gelir, o zaman kullanılır.
Ġnsan haram yemeye ve haram kullanmaya mecbur ve mahkûm değildir. Haramsız her Ģey
daha güzeldir. Ama Ģeytan insana haramı güzel gösterir. Helâl olan içinde Ģüphe verir durur.
- Deniz hayvanları, ġâfi mezhebine göre helâldir.
Allah Kur‟an‟da: “O peygamber onlara temiz Ģeyleri helâl, mundar Ģeyleri haram kılar”
(A‟raf: 157) buyurur.
- Yırtıcı hayvanlar, yırtıcı kuĢlar yasaktır. Bunlar: arslan, kaplan, kurt, kartal doğan gibi...
(Büyük Had. Küll. : 2/206)
- Boğazlarken üzerine Allah‟ın adının anılmadığı hayvan da yenmez. (Ama bilgi
noksanlığı lehte kullanılır. Besmele çekilmiĢtir. Burası Ġslam ülkesi, zannı ile yenilir.
ÇekilmemiĢ olsa bile bizim onu yerken besmele çekmemiz yeterlidir. Bir de ehli kitabın
kestiği de yenir. Bilerek besmeleyi unutmayanın, terk etmeyenin kestiği de yenir. Ataistin
kestiği yenmez. Bilebile besmeleyi terk edenin kestiği de yenmez.)
Canlı hayvandan hedef tayin etmek, aç susuz bırakmak, ağır yük yüklemek, dövmek
yasak, yani haramdır.
- Canlı iken hayvandan alınan parça et haramdır.
- BoĢu boĢuna kuĢ öldürmek günahtır. Peygamber: “Kim serçe kuĢunu boĢ yere
öldürürse, o kuĢ kıyamet günü Allah‟a: “Ya Rabbi! Falan beni boĢuna öldürdü” diye
Ģikayet edecek” (Ġslam ilm: 2/53) demiĢtir.
- Hayvanları dövüĢtürmek, acı çektirmek, suda boğmak, ateĢte yakmak, bir hayvanı yırtıcı
hayvana diri diri vermek haram kılınmıĢtır.
- Domuz haram, domuz katkılı Ģeyler de haramdır. Çünkü fıkıhta “Çoğu haram olanın azı
da haramdır.”
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
40
- Domuzun beslenmesi, alım satımı, her Ģeyi, derisinin, diĢinin, kemiğinin kullanılması da
haramdır.
- Tevrat‟ta Tesniye 14/8‟de domuz mundardır, dokunulması bile haramdır” denmiĢtir.
- Oje, ruj, krem, sabun, çikolata, margarin, sakız gibi yenilen kullanılan Ģeylerde, temizlik
maddelerinde alkol ve domuz katkısı olup olmadığına dikkat edilmelidir.
- Et, kıyma, sucuk, salam, sosis alırken dikkat edilmelidir.
- “Her Ģey yenir” deniliveriyor. Doğru değil, ineğin sütü helâl, idrarı haram. Üzümün
pekmezi, sirkesi helâl, Ģarap haramdır.
- Domuz mayasının ve domuz inüsülünün kullanılması da haramdır.
Peygamberimiz: “Ġnsan yediğinden ibarettir” buyurmuĢtur. Domuz ne kadar piĢirilirse
piĢirilsin mikroplar ölmez. Domuz, her pisliği yer. Kendi pisliğini de yer. Domuz eti, gıdası
en düĢük ettir, insana her yönü ile zararlıdır.
Domuz eti insanın mayasını bozar. Benzinin içine baĢka madde katarsan araba ne olur?..
Haram da böyledir...
Domuzun iyice piĢirilerek yenebileceği doğru değildir. Hz. Peygamber: “AteĢ haram olanı
helâl etmez” buyurur. (Büyük Hadis Küll. : 3/113)
- Ehli kitabın yemeği de helâldir, kestiği de yenir.
- Kafasına vurulup, öldürülen hayvanın eti yenmez. Ama ölmeden kesilip kanı akıtıldıysa
yenir.
- Elektrikli aletlerle kesilen hayvanın eti yenir. Makineyi çalıĢtıran besmele çeker,
yeterlidir.
- Av hayvanlarına gelince; silah veya av hayvanları ile avlanan hayvan, canlı ise
boğazlanır. Ele geldiğinde canı çıkmıĢ ise boğazlanmaz.
Burada avcı Ģu hadise uyacak: “köpeğini avın arkasına bıraktığın zaman, Allah‟ın adını
an. Avı sana canlı getirirse boğazla.”
Bir de köpeğin avı, kendisi için değil sahibi için yakalaması gerekir. Köpeğin avdan bir
Ģey yememiĢ olması gerekir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
41
Kur‟an‟da:... “Avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yeyin ve üzerine Allah‟ın adını
anın” (Maide: 4) buyrulur.
Peygamberimiz: “Köpek avdan yerse onu yeme” buyurur.
Av hayvanı suya düĢmüĢse, yenmez çünkü av aleti ile mi öldü, yoksa suda mı boğuldu
bilinemez.
Önemli yasaklardan biri de içkidir. Çünkü insanoğlu içkiden gördüğü zararı baĢka bir
Ģeyden görmemiĢtir.
- “Ey iman edenler! Ġçki, kumar, patlar ve fal okları Ģüphesiz Ģeytan iĢi pisliklerdir.
Bunlardan kaçının ki saadete ulaĢasınız. ġeytan, içki ve kumarla aranıza düĢmanlık
sokmak ve sizi Allah‟ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister...” (Maide: 90-91) Bu ayetler
gelince Ģarap küpleri dökülmüĢtür.
Hz. Peygamber: “SarhoĢ eden her Ģey içkidir, her içki haramdır” demiĢtir. Ayrıca: “Çoğu
sarhoĢ edenin azı da haramdır” buyurmuĢtur. (Büyük Hadis Küll.: 3/105)
- Ġçki ile kazanç sağlamak haram.
- Üzümünü içki fabrikasına satmak haram.
- Ġçki içirmek, hediye etmek günahtır.
Biri içki kabını peygambere hediye etmek istedi. Peygamber “Ġçki haram” dedi. Adam:
“Satmayayım mı?” deyince:
- “Ġçilmesi haram olanın satılması da haramdır” buyurdu.
- Yahudilere de mi ikram etmeyeyim? diye sordu
- Onu haram kılan, Yahudiye ikramını da haram kıldı.
- Ya onu ne yapayım? Peygamber ona:
- “Çöle dök” buyurdular.
Diğer hadislerinde de:
- “Ġçki bulunan sofraya oturmayın” (Tirmizi Edep: 43 + Ramuz-elEhadis: 439/6)
- “SarhoĢluk veren her Ģey haramdır” (Buhari Edep: 80) demiĢtir.
Ġçki meclislerinden uzak durulmalıdır. “Mezeleri kurtarıyorum” denilip, içki bulunan
sofraya oturulamaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
42
Halife Ömer Bin Abdulaziz içki sofrasına oturanları, içenlerle beraber cezalandırmıĢtır.
Kur‟an‟da: “MüĢriklerle bir arada oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz” (Nisâ:
140) buyrulmuĢtur.
Adamın biri peygambere içkiyi sordu. Peygamber onu sakındırdı. Adam: “Ben onu ilâç
olarak kullanıyorum” deyince peygamber: “O ilâç değil, hastalıktır” buyurdu.
Ayrıca: “Haramla tedavi olmayınız” buyurdu.
- “Allah, size haram kıldığı Ģeylerden, Ģifa vermemiĢtir” demiĢtir.
- Afyon, eroin gibi uyuĢturucular da içki gibidir. Haramdır. Bir de haĢhaĢ otu, sarhoĢ etse
de etmese de haramdır.
Kur’an’da: “Haramla kendinizi mahvetmeyin” (Nisa: 29)
- “Kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın” (Bakara: 195)
- Bir de yiyeceklerde, haramdan gelen para olmamalı ve baĢkasına ait hak olmamalıdır.
Bunlar haramdır.
- Ġçinde alkol ve uyuĢturucu bulunan içecekler haramdır.
- Ġspirtonun, kolanyanın içilmesi de haramdır.
- Tedavide uyuĢturucu hap, uyuĢturucu iğne, yasağa girmez.
- Bugün alkolsüz bira yoktur. Kolada alkol vardır. Ġçmemek, kullanmamak gerekir. Bir de
alkollü ilaçlar vardır, temizlik maddeleri vardır. Alkollü ve domuz katkılı maddeler vardır.
Alkolle yıkanmıĢ sigaralar vardır. Bunlardan ve alkolle terbiye edilen etten, alkol katkılı
deodorantlardan, alkollü esanslardan Ģaraplı dondurmadan kaçınmamız gerekir.
Alkol, helâk sebebidir. Alkol, kötülüklerin anasıdır. Alkol, devâ değil derttir.
Kur‟an‟da Cenab-ı Allah Ģöyle buyurur:
“Rabbi insana imtihan edip bol nimet verdiğinde: “Rabbim bana ikram etti” der. Onu
imtihan edip rızkını daralttığında ise: “Rabbim beni önemsemedi” der. Hayır! Doğrusu siz
yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmede birbirinizi teĢvik etmiyorsunuz, haram helâl
demeden mirası yiyorsunuz, malı aĢırı biçimde seviyorsunuz” (Fecr sûresi: 15-20)
Ġkramlar konusunda haram yenmemesi için ne yapılmalıdır:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
43
- Günah iĢlenecek olan ve harama düĢülecek olan davetlere, uygun bir mazeret uydurulur,
gidilmez.
- Kazancının yarıdan fazlası haram olan kimsenin davetine gidilmez. Davete gitmek
sünnettir. Ama bazılarına gitmemek sünnettir. Bir de komĢu hatırı, akraba hatırı değil
Allah‟ın rızası önemlidir.
- Kazancının tamamı haramdansa ona gidilmez, ikramı yenmez.
- Kazancının yarıdan fazlası helâl olanın mecbur kalındıysa, davetine gidilir, ikramı yenir
ve Ģöyle dua edilir: “ Rabbim, bana helâl tarafından nasip et ve beni affet.”
- Kazancının ne kadarı helâl ne kadarı haram olduğu bilinmezse, bilgi eksikliği lehte
kullanılır, iyi zanda bulunulur ve o kiĢinin ikramı yenir, onun ıslahı için dua edilir.
- Durumu Ģüpheli olanın davetine gitmek gerekirse, gidilir, ve ikramı yenir. Çünkü; Ģüphe
ile amel edilmez. ġüphe, haramı kesinleĢtirmez. Buna rağmen meĢru olmayan yere
gitmemek daha iyidir.
Sonuç olarak; kiĢinin dindarlığı, yediğinin helâlliği nisbetindedir.
Yiyecek herhangi bir Ģey:
- BaĢkasına ait olmayacak, helâlden olacak,
- Yemekten önce eller yıkanacak,
- Besmele ile baĢlanacak,
- Sağ elle yenilecek,
- Sonunda da onu veren Allah‟a hamd edilecek, dua edilecektir.
Kısacası, müslümanın gıda kültürü olması lazım. Ne yiyecek, ne içecek bunu bilmesi
lazım.
TAVUK ETİNDE
NELERE DĠKKAT EDĠLMELĠDĠR?
1- Tavuğun elde kesilmesine dikkat edilmelidir:
Tavuk elle kesilmelidir. Elektrikle, Ģokla ölü duruma düĢerse, leĢ yenmiĢ olur. diğer
hayvanlarda olduğu gibi kanın akması lazımdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
44
2- Günlük olmalıdır:
Sık sık duyduğumuz ve okuduğumuz tavuktan zehirlenme haberleri, tavuğun bayat
olmasındandır. Veya ölü olmasındandır.
3- Tavuk sağlıklı olmalıdır:
Burada kesim yapanların ve yetiĢtiricilerin sorumluluk duyması, vebalden korkması lazımdır.
Kesim yerlerinin temiz olması, hayvanın güzelce temizlenmesi gerekir.
Ġç organları çıkarılmadın kızgın suya batırılmamalıdır. Batırılırsa, pislik ete sirayet eder ki, et
pis olur. eğer sıcak suya batırılacaksa sıcaklık 50 derece olmalı, bundan fazla olmamalıdır.
4- Hayvanı kimin kestiği önemlidir:
Ġnancımıza gire ehli kitabın kestiği yenir. Fakat o kiĢinin Ģirk koĢan biri olmaması gerekir.
- Kadının kestiği yenir mi? Usulüne uygun kestiyse yenir, değilse, yenmez.
- Delinin kestiği yenmez.
- SarhoĢun kestiği yenmez, inkar eden ataistin kestiği yenmez.
- Dini bilmeyenin dikkat etmeyeceği için kestiği yenmez.
- Hz. Ali(ra)‟ye göre: “Sünnetsizin kestiği yenmez.
Kabirler için, birileri için kesilen hayvan da Allah için kesilmediği için eti yenmez. Kanı
oraya buraya sürülmez.
5- Hayvan kesilirken Allah’ın adı anılmalıdır:
Allah‟ın adı anılmayan, kurban da olsa hayvanın eti yenmez. Hac sûresinin 34. ayetine göre
Allah‟ın adı anıldıysa o hayvanın eti yenir.
Kur’an’da:
- “Besmele ile kesilen hayvandan yeyin” (En‟am: 118)
- “Kesilirken besmele çekilmeyen hayvandan yemeyin”(En‟am: 121) buyruluyor.
Hayvanı kesen, kasten besmeleyi terk ederse, o hayvanın eti yenmez. Eğer hayvanı kesen
ihmalden, unutkanlıktan veya heyecandan dolayı besmele çekemediyse, o kiĢi de inançlı
birisiyse, o hayvanın eti besmele çekilerek yenir.
Sık sık soruluyor: “Biz aldığımız etin besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz, bu duruda ne
yapmalıyız. Bu durumda:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
45
1- Ġslam ülkesinde yaĢıyoruz, müslüman kesmiĢtir, besmele çekmiĢtir, der
besmele çeker yeriz.
2- Bilmediğimiz bir konudur. Hüsn-ü zanda bulunuruz. Bilgi yoksa veya eksikse
lehte kullanılır, yenmesi için delil sayılır. Fetva budur. Ama: “Ben bilmediğimi
yemem” denirse, o da takvadır. Bu yolu seçen fitneye sebep olmamalıdır.
Her Ģeye rağmen yediğimizin, içtiğimizin madden, manen temiz olmasına dikkat etmeliyiz,
alıĢveriĢ yapacağımız kimseleri de önemle seçmeliyiz.
Hayvan kesilirken, ”Bismillahi Allahü Ekber” denmelidir. Unutulacak olursa: “Bismillahi ala
evvelihi ve âhirihi” denmelidir. Makine ile kesim yapılan yerde, makine çalıĢtırılırken bir
besmele çekilmesi yeterlidir.
Bir dikkat edilecek husus da, hayvanın yediği yemdir. Yeme kan karıĢıyorsa veya hayvan
pislik yiyorsa, yemde domuz kemiği varsa, o zaman tavuk cinsi üç gün temiz yem ve
yiyecekle beslenir, ondan sonra kesilir.
TAVġAN ETĠ YENĠR MĠ?
Zaman zaman tavĢan eti yenir mi, yenmez mi diye sorular soruluyor, tartıĢmalar yapılıyor.
TavĢan eti dört mezhebe göre yenir. Yenmeyeceğine dair herhangi bir kaynakta bilgi yoktur.
TavĢan pis bir hayvan değildir. TavĢan beslenir, avlanır, alım satımı caizdir. Domuz gibi
değildir.
Peygamber zamanında Ebu Talha ile Enes(ra) tavĢan yakalamıĢlar, etinden bir parçasını
peygambere göndermiĢler o da kabul etmiĢtir.
SĠGARANIN DURUMU NEDĠR?
Ġslam‟da faydası olmayan, zararlı olan veya zararı faydasından çok olan haram kılınmıĢtır.
Eskiden tartıĢılıyordu. Haram diyenler, harama yakın mekruhtur diyenler, helâle yakın
mekruhtur, diyenler oluyordu. Ama hiçbir zaman helâldir, diyenler olmamıĢtır.
Pozitif ilimler ve tıp ilmindeki son geliĢmeler, sigaranın zararını tereddütlü bir konu olmaktan
çıkarmıĢtır. Onun için fıkıhçılarımız “haramdır” fetvasını vermiĢtir. Hatta tütün ekiminin bile
caiz olmadığını belirtmiĢlerdir. (Bak: Ġslam ilmihali c.2/67-68 Diyanet Vakfı Prof. Dr. H.
Döndüren, Ġslam Ġlm.: 661)
Haramın ölçüsü nedir?
- Ġsraf olan her Ģey haramdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
46
- Eziyet veren Ģey haramdır.
- Kötü görünen ve kötü kokan her Ģey haramdır.
- Sekir veren yani sarhoĢluk veren her Ģey haramdır.
Bazı Ģeyler için: “Kur‟an‟da yok” denemez. Çünkü Ġslam‟da kaynak dörttür: Kitap, sünnet,
icma ve kıyas.
Kur’an’da: “Allah yolunda harcayın, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın, güzel yapın,
Allah güzel yapanları sever.” buyrulmuĢtur. (Bakara sûresi: 195) Bir söz vardır: “Duman mı?
Ġman mı? diye.
Ġnancımıza göre insanın malına, canına, sağlığına, maddî, manevî yapısına zarar vermesi
haramdır.
Bugün sigara içen yalnız kendine değil, çevresine de zarar vermektedir. Hatta meleklerin bile
rahatsız olduğu bildirilmiĢtir.
AFYON VE HAġHAġ
Afyon otu bağımlılık yapar. Afyon otunun kurusunun tozu bile insanı sarhoĢ eder. Daha önce
tütün bulamayıp, afyon otunu sarıp içenler sarhoĢ olduklarını söylüyorlar.
Afyonun daneleri helâldir. Sütü ve otu haramdır. En azından tartıĢılan bir Ģeydir. ġüphelidir,
sırf bu yüzden kaçınılmalıdır. Bir Ģeye alıĢtıysak, bırakmak zor geliyor. Bazı Ģeyler için:
“Hadi canım sen de oda mı haram olurmuĢ, bu nereden çıktı” deniyor. Bu yolla değil de takva
ile yaklaĢılırsa günaha düĢülmez.
Afyon otu ile ilgili kaynaklar Ģunlardır:
- “Afyon haramdır.” (Prof. Dr. Ġ. Canan, Hadis Ans.: 7/269)
“Afyon haramdır.” (Prof. Dr. Vehbe Zuheyli Ġsl. Fıkh. Ans: 7/448)
- “Afyon haramdır.” (Ahmet ġahin, Fetvalar sayfa 30)
- “Afyon haramdır.” (Ö.N. Bilmen, Ġsl. Ġlm. 457/111-112 madde)
- “Afyon otu sarhoĢ etsin etmesin haramdır.” (Yusuf El-Kardavi, Ġslamda helâl ve haramlar.
Sayfa: 82/141)
HaĢhaĢın daneleri helâldir. Sütü ve sütü ihtiva eden otu haramdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
47
BEDENDE HARAM OLANLAR
Bedende yapılması yasak olan Ģeyler Ģunlardır:
- Bıyıkları kazımak,
- KaĢları yolmak,
- DiĢleri seyreltmek,
- Dövme yaptırmak,
- Güzellik için peruk takmak,
- Mazeret yoksa estetik ameliyat yaptırmak,
- Kadının baĢkası için süslenmesi,
- Kadının koku sürünüp sokağa çıkması,
- Kadının saçlarını iyice kısaltması
- Yüzün kızaracağı iĢler yapması(Prof. Dr. F. BeĢer Fıkhın pen. 1/167)
- Bedenin teĢhiri,
- Bedene eziyet vermek, vücudu haramla beslemek,
- Uygun olmayan elbise giymek,
- Vücuda eziyet verme yolunda aç bırakmak, ĢiĢ sokmak, jiletle doğramak,
- Beden Allah‟ın emanetidir. Ġntihar etmemek, ölüm orucu tutmamak, tedbirsizlikle ölüme
sebep olmamak, alkollü hız yaparak ölüme sebep olmamak, tehlikeli iĢler yapmamak gerekir.
- Organ nakli uygun yapılmalı: Zaruret olmadan olmaz, Dr. Raporunun olması, ölüm olayının
gerçekleĢmiĢ olması, sağken veya mirasçılarının onayının olması, organ karĢılığında para
alınmaması, alıcının da razı olması gerekir.
- Kan alınıp verilirken de dikkat edilmelidir. Sağlıklı olması ve ücret almaması gerekir.
- BaĢkasının iffet namusunu korumak, zarar vermemek lazımdır.
- Din bize korun, örtün, hayâlı davran, baĢkasının dikkatini çekme, günaha girme, günaha
sokma, göz zinası yapma” der. Zina iftirasında bulunma” der. “Nâmahremle tokalaĢma, yalnız
kalma” der.
- Hırsızlık yaparak, yüzünün kızarmasına neden olmak haramdır.
- Dilenerek kendini alçaltmak, laf söyletmek haramdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
48
- Ġslam‟da mal, can, ırz, namus kutsaldır. BaĢkalarının namusunu kirletmek, zarar vermek
haksız yere öldürmek, haramdır. Büyük günahlardandır. Kur‟an‟da: Kim bir cana kıyarsa
bütün insanları öldürmüĢ gibi olur.” (Mâide: 32) buyurur.
Peygamberimiz: “Allah‟ın haram kıldığı cana kıymak, yedi helâk edici Ģeydendir.” (Buhari
vesâya: 23)
“Ġslam‟da üç kiĢi için ölüm cezası vardır: Ġrtidat eden, evli iken zina eden, kasten adam
öldüren” (Ebu Davut Hudud: 1)
- Kan davası gütmek: Ġslam‟da cezayı Allah verir, bir de mahkemeler verir. Bizim intikam
almaya kalkıĢmamız yanlıĢ olur.
- Hastayı yaĢlıyı öldürmek. Herkes bir gün yaĢlanacak ve hastalanacak. Acı çekmesin diye
ölüme sebep olmak cinayettir. Canı Allah vermiĢtir, ancak Allah alır.
- YaĢlı veya hasta bunu isterse intihar olur.
- Sabredilecek sevap kazanılacak, günahlara keffaret olacaktır.
- Evlatlar da ona bakacak borç ödeyecektir.
- Unutmayın yaĢlılar rızık ve varlık sebebimizdir. Ayrıca dua ağacımızdır. Onlar sayesinde
rahmete nâil oluruz.
GĠYĠMDE HELÂL HARAM
Giyimde iki maksat vardır. Birincisi avret yerlerinin örtülmesi, ikincisi de güzel görünümün
sağlanmasıdır.
Cenab-ı Allah Kur‟an‟da: “Ey insanlar! Size avret yerlerinizi örtecek ve sizi süsleyecek
elbiseler yarattık” buyurur. (A‟raf: 26)
- “Ey Ademoğulları! ġeytan, ayıp yerlerini göstermek için elbiselerini soyarak Âdemle
Havva‟yı cennetten çıkardığı gibi sizi de ĢaĢırtmasın”(Â‟raf: 27)
Cenab-ı Allah nikah ümidi olmayan, çocuktan kesilmiĢ yaĢlı kadınların bile elbiselerini
çıkararak kendilerini teĢhir etmemelerini emreder. (Bak. Nur: 60)
Nur Sûresi‟nin 33. ayetinde de: “Evlerinizde oturun, cahiliye devrinde olduğu gibi açılıp
saçılmayın...” 59. ayette de kadınların dıĢa çıktığında iyice giyinmelerini emreder.
Ġslam‟a göre elbise, önce madden manen temiz olacaktır. Yani helâlden kazanılmıĢ olacaktır.
Allah Rasulünün ifadesine göre bir elbisenin onda biri haramdan olsa duası ve namazı kabul
olmaz. Bir de kirli paslı olmayacaktır. Hz. Peygamber, birini kirli elbise ile görmüĢ; bu acaba
elbisesini yıkayacak su bulamadı mı” demiĢtir. Bir hadislerinde de. “Allah nimetini kulunun
üzerinde görmek ister” buyurarak güzel giyinilmesini tavsiye etmiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
49
Eğer elbise ipekten olursa erkeğe haramdır. Hz. Peygamber bir gün altınla ipeği eline alarak:
“Bu iki Ģeyi ümmetimin erkeklerine haram kıldım” demiĢtir. Bu sırada birinin parmağında
altın yüsük görür ve çıkartır: “Ben altını size haram kılmadım mı?” der, atar. Allah Rasulü
oradan ayrılınca “git al, satıp bir ihtiyacını karĢılarsın” derler. Oda: “Vallahi peygamberin
attığını almam” der. Büyük Hadis Küll.: 3/118 – 136-137 sayfalarda peygamber ipeği
yasaklamıĢ: “Onu erkekler dünyada giymesin” “Ġpeği ahirette nasibi olmayanlar giyer”
buyurmuĢtur.
Altını da erkeklere yasaklamıĢ “Altın, ümmetimin erkeklerine haramdır” “Altın yüsük
takmak, ele kor ateĢ almak demektir.” buyurmuĢtur.
Hz. Peygamber gümüĢ yüzük takmıĢtır ve gümüĢ yüzük takılmasını erkeklere tavsiye etmiĢtir.
Altın kalem, altın saat, altın çakmak, altın yüzük hükmündedir. Erkek, gümüĢ yüzük
takacaktır. Bu ona sünnettir. Altın kaplardan yenilip içilmez. Altın yüzükle namaz kılmaz
ihtilaflıdır. (Ġslam ilm. 2/77)
Cenab-ı Allah ses çıkaran, dikkat çeken ayakkabılarla dıĢa çıkılmasını yasaklar. Hz.
Peygamber de bir kadının kendini fark ettirecek Ģekilde koku sürünerek sokağa çıkmasını,
sokakta ziynet eĢyalarını göstermelerini yasaklamıĢtır.
Bir de kadının saçını erkek saçı gibi kısaltması caiz değildir. Çünkü erkek kadına
benzemeyecek, kadın da erkeğe benzemeyecektir. Kendi saçının dıĢında saç takarken, insan
saçından peruk takması da caiz değildir. Bir de güzel görünme ve süslenme maksadıyla peruk
takması uygun görülmemiĢtir. Böyleleri için Hz. Peygamber, “Allah Lânet etsin” demiĢtir.
(Buhari Libas: 83)
Kadının örtünme maksadıyla naylon, bitki ve hayvan tüylerinden yapılmıĢ peruk takmasında
herhangi bir sakınca yoktur. (Bak: Prof. Dr. H. Döndüren, Aile ilmihali, s. 574)
Yusuf El-Kardavi: “Ġpek ve yün ipliklerden yapılmıĢ örgülerin takılmasında sakınca yoktur”
der. (Helâl ve haramlar, s. 95)
Bu durumda müslüman kadının giyimi nasıl olacaktır?
1- Vücudu gösterecek Ģekide ince olmayacaktır. Hz. Peygamberin baldızı Esma
küçükken ince bir elbise giymiĢ peygamberin yanına gelmiĢti. Peygamber ona: “Ey
Esma! Büluğ çağına erdikten sonra kadının yüz ve elleri hariç baĢka yerlerinin
görülmesi doğru olmaz” demiĢ yüz çevirmiĢtir. (Prof. Dr. H. Döndüren Ġslam Ġlmihali
2/73) + (B. H. Kül. 3/126)
2- Elbise vücut hatlarını belli edecek kadar dar olmamalıdır.
3- Açık ve kısa olmamalıdır.
4- Kadın elbisesi erkeğinkine, erkek elbisesi kadınınkine benzememelidir. (B. H. Küll.
3/127)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
50
5- Elbise dikkat çekecek renkte ve Ģekilde olmamalıdır. Rengi uygun bir renk
olmamalıdır. Sapsarı, kıpkırmızı, parlak elbiseler dikkat çektiğinden uygun değildir. (
B. H. Küll. 3/131)
6- Bayrakların, resimlerin üzerinde bulunduğu elbiseler de uygun değildir. Kimlik ve
kiĢiliği zedelemeyen elbise giyilmelidir.
7- Elbise helâl kazançtan alınmıĢ olmalıdır.
8- En önemli Ģeylerden biri de elbise gurur elbisesi olmamalıdır. “Allah kendini
beğenip böbürlenenleri sevmez” (Hadid Sûresi: 23)
Giyimden dolayı böbürlenip, gururlanmak haramdır. Hz. Peygamber: “Kibirlenenin Allah
kıyamet gününde yüzüne bakmaz” buyuruyor. (B. H. Küll. 3/124)
Sonuç olarak giyim nasıl olacak.
Güzel giyinilecektir. Hz. Peygamber: “Yarı örtünmek, arabın örtüsüdür. Güzelce örtünmek
imanın örtüsüdür” der. (B. H. Küll. 3/128)
Kur‟an‟da Nûr: 31+Ahzap: 59 + A‟raf: 26-27 ayetlerde örtünmeyi emreder.
Ayrıca çirkin taklitten ve hoĢ olmayan modadan uzak kalmak, islam kimliği açısından daha
uygun olacaktır.
GÜZELLĠK YARIġ, GÜZELLĠĞĠN TEġHĠRĠ
Kadını ticari mal olarak gören istismarcılar, kadının sesinden, cinsiyetinden ve nazik
vücudundan para kazanmaktadırlar. Kadın metâ değildir. Bunun için bu yolla elde edilen para
helâl bir para değildir.
Zaman zaman yapılan güzellik yarıĢmaları, kadını alçaltan bir rezalettir. Onun için güzellik
yarıĢması, güzelliğin değil, çirkinliğin teĢhiridir. Çirkinliğin yarıĢıdır. Onun için bütün
yarıĢmalar kadına hakaretten baĢka bir Ģey değildir. Birine, “Sen güzelsin” diğerine, “Sen az
güzelsin” bir baĢkasına “Sen çirkinsin” denmesi hangi ölçüye göre yapılmaktadır? Kadının
görünümü kendi çabası, kendi becerisi değildir. Bu yüzden 1. 2.. 3... diye sıralama onur
kırıcıdır. Çünkü çirkinlik, ayıplama, suçlama, cezalandırma sebebi olabilir mi? ayrıca güzellik
de ödüllendirme nedeni olamaz.
BaĢlangıçta güzellik yarıĢmaları yabancılar tarafından yapılmıĢ ve yaptırılmıĢtır. Türk
kızlarını yarıĢmaya sokup, intikam aldıklarını söylemiĢlerdir. Bu zaferlerini Ģampanyayla
kutlamıĢlardır.
Bu güne kadar yarıĢmaya giren, soyunan kızların hemen hemen hepsinin sonu, ya çıldırmak
ya da akıl hastanelerinde hayatlarını noktalamak olmuĢtur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
51
Ġnsanı yaratılıĢ gayesi ve görevleri açısından ele alacak olursak, normal bir insan, kendini
veya bir yakınını teĢhir edemez.
Aslında böyle yarıĢmalar, hayvanlar arasında yapılabilir. Kabak, hıyar, patlıcan yarıĢtırılabilir.
Küçük çocukların da yarıĢtırılması, orada burada mankenlik yaptırılması da son derece
sakıncalıdır. Birinci gelemeyen her çocukta yıkım olur. dereceye giremeyen her çocukta
kompleks meydana gelir.
Güzellik de, çirkinlik de kadının kendi iradesi sonucu değildir. Gerçek güzellik, ahlak
güzelliğidir. Cenab-ı Allah da insanların sûretine, dıĢ güzelliğine bakmaz, kalbine bakar.
Yaptığı iĢlere bakar. Hayatının sonunda da buna göre muamele edecektir. Güzelleri cennete
koyacak, ahlakı kötü olanları da cehenneme koyacaktır.
Ahlakı güzel olmayan güzel yüz, geçici bir güzellik olup, bu yolla elde edilen her türlü
menfaat meĢru değildir. Bütün organizasyonları düzenlemek de yarıĢmaya katılmak da caiz
değildir.
ESTETĠK MÜDAHALE
Lüzumsuz insan bedenine müdahale, fıtrata vurulan kara bir lekedir.
Kur‟an‟da: “Biz insanı güzel biçimde yarattık” buyurur. (Tin: 4) ve sorar: “Ey insan! Seni
yaratıp, seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir Ģekilde birleĢtiren, ihsanı bol Rabbine
karĢı seni aldatan nedir?” (Ġnfitar: 6-8)
Zaruret yoksa müdahale haram, zaruret nedir? Ġnsanın kendini veya baĢkalarını rahatsız eden
çirkin görünümdür. Rahatsızlık çekmektir.
Zaruret olmadan yapılan her müdahale dinen meĢru olmadığı gibi insan sağlığı açısından da
zararlıdır. Yasak olan estetik, güzellik maksadı ve gençleĢme arzusuyla kırıĢan yüzün, burnun
düzeltilmesi gibi Allah‟ın yarattığı Ģeklin değiĢtirilmesidir.
Dövme yaptırılması, göğüslerin ĢiĢirilmesi diĢlerin seyreltilmesi kaĢların yolunması
kırıĢıklıkların giderilmesi yasaktır. (Buhari libas: 85
Sünnet olmak, estetiğe girmez. Bu Allah‟ın emri peygamberin sünnetidir.
MeĢru olan müdahale görünen yaraların, kaza izlerinin ĢiĢkinliklerin yağların yok edilmesidir.
ġekil bozukluklarının düzeltilmesidir.
Ġslam‟da süslenmek güzelleĢmek caizdir ama değiĢtirmek ve fıtratı değiĢtirmek, buna yönelik
masraf yapmak caiz değildir. Nisâ Sûresi‟nin 119. ayetinde yaratılıĢı değiĢtirmenin Ģeytanın
emrine uymak olacağı bildirilmiĢtir. ġeytanın: “Ġnsanlara emredeceğim de Allah‟ın yarattığını
değiĢtirecekler” dediği bildirilmiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
52
ABDESTSĠZE – CÜNÜBE – HAYIZ VE NĠFASLIYA HARAM OLAN ĠġLER
NELERDĠR?
Normal abdest yoksa, eĢi ile iliĢtiden doğan ve ihtilamdan dolayı cünüplük varsa, bayanlarda
aylık rahatsızlık varsa, bir de doğumdan dolayı nifas hali varsa, o kiĢiye haram olan iĢler
vardır:
1- Namaz kılamaz (Ancak dua eder, zikreder)
2- Kur‟an‟a el süremez ve okuyamaz. (Vakıa Sûresi: 79)
3- Mescide giremez.
4- Secde yapamaz.
5- Kâbeyi tavaf edemez.
6- Hayız ve nifaslı olan, oruç tutamaz. EĢi ile beraber olamaz. Kur‟an‟da: “Ay halinde
olan kadınlardan uzak durun temizleninceye kadar onlara yaklaĢmayın” buyruluyor.
(Bakara Sûresi: 222) YaklaĢan, mezhebimize göre tevbe istiğfar eder. 4.25 gr. Altın
sadaka verir. Bunu erkek zorladıysa erkek verir. Ġki tarafın rızası ile olduysa ikisi de
verir. Bu suçun keffaretidir.
EVĠN ĠÇĠNDE HARAM OLANLAR
Haramlar müslümanın bütün hayatını kapsar. Müslüman için haramın helâl olduğu yer ve
zaman yoktur.
- Ġnsanın evi isyan yeri günah yeri olmamalıdır.
- Ev israf evi olmamalıdır. (Su, elektrik, yemek, ekmek, giyim israf edilmemelidir.)
- Evde içki içilmemeli,
- Evde kumar oynanmamalı, kumara götüren oyun da oynanmamalıdır,
- Evde zina edilmemeli,
- Altın gümüĢ kaplar kullanılmamalı,
- Evde anlamsız resimler bulunmamalı,
- Ġhtiyaç yoksa kedi, köpek, kuĢ beslenmemelidir.
- Evde komĢulara sıkıntı verecek bir iĢ yapılmamalıdır.
- EĢyalar eskimeden atılmamalıdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
53
- Eve giren kazanç helâlden olmalıdır.
- Evde lüks hayat yaĢanmamalıdır.
- Evin içinde sorumluluklar yerine getirilmeli ve paylaĢılmalıdır.
- Ġnsan yeryüzünün halifesidir, ciddi Ģeylerle uğraĢmalıdır.
- Ġnançsızlığı, ahlaksızlığı yayan basın sokulmamalıdır.
- Ev, uygun iĢ yapmayan, dürüst yaĢamayan günahı sevenlere kiraya verilmemelidir.
- Evde Allah‟a kulluk görevi yerine getirilmelidir.
- Evde çocuklar iyi yetiĢtirilmelidir.
- Ev, aile, kutsaldır, yuvanın yıkılmamasına dikkat edilmelidir.
- Yuvalar kurulurken meĢru olmayan eğlence, içkili dansözlü merasimlerle
kurulmamalıdır.
- Evin içi de olsa uygun olmayan kıyafetlerle dolaĢılmamalıdır.
- Misafirliklerde ev, karıĢık, öpüĢ, kokuĢ, tokuĢ, derken günah mekanları haline
getirilmemelidir.
- Evde yıkım yapan televizyon günah aracı olarak kullanılmamalıdır. Ġslam‟da resim
olan eve ve müstehcen görüntüler bulunan eve meleklerin girmeyeceği bildirilmiĢtir.
Göz, resim çeker, o resim kalpte ve gönülde Ģekillenir. Gözüne dikkat etmeyenin namazda
bile gözünün önüne hayaller gelir. KirlenmiĢ kalplere Allah girmez.
Açık-saçık görüntülerin olduğu ekrana bakmak uygun değildir. Çünkü; zinaya götürdüğü için
bakmayı Ġslam yasaklamıĢ zina saymıĢtır. Ayrıca gözün müstehcene bakması unutkanlık
doğurur.
Ġslam‟da cansız varlıklara ve manzaralara ait olan resimlerde sakınca yoktur. Bunlar yapıla
bilir, asılabilir ve bakılabilir, günah yoktur. Hatta bunlar,Allah‟ın varlığını ve gücünü
göstermesi bakımından faydalıdır.
Zaruret olmayan resimlere izin yoktur. Namaz kılınan yerde resim varsa kaldırılır, değilse
üzeri örtülür.
Resimden biat alınmaz, resimle rabıta kurulmaz resmin karĢısında namaza durulmaz. Bir
kadın kim olursa olsun baĢkasının resmini taĢıyamaz ona isteyerek bakamaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
54
EVĠN ĠÇĠN DE RESĠM
“Resim-heykel sanattır, günah olmaz” denemez.Daha önce insanlar bir put devri yaĢamıĢ,
Ģekillere tapmıĢtır. insan yüce bir varlıktır,kendi eliyle yaptığına mahkum olamaz.
Hz peygamber: “kıyamet günü resim ve heykeli yapanlara bu yaptıklarınıza can verin
denilecektir. “ (R.Salihin: 3/223 )_”kıyamet günü Allah‟ın en Ģiddetli azabına maruz kalanlar,
Allah‟ın yarattıklarını taklid edenlerdir “(Age:226)
- “Bir gün cebrail gelecektir, gelmemiĢtir. Üzülen peygamberimiz evin dıĢına çıkınca cebrail
görünür, neden gelmediğini sorar.cebrail: “Biz melekler, köpek ve süret bulunan eve
girmeyiz” cevabını verir. (Age: 227) (Hadis ansiklopedisi Ġ. Canan: 7/62)
Bir gün Hz Ali (Rh),Hayyan b. Husayn‟a:
Allah rasülünün beni memur ettiği Ģeye seni memur edeyim mi? der. “Buyur ya Ali! “ deyince
de: “Nerede canlı süret görürsen onu yok et.çok yükseltilmiĢ kabri de yerle bir et. “der.
(R,salihin: 3/229)
Hz AiĢe, resimli yastık satın almıĢtır. Peygamberin yüzündeki hoĢnutsuzluğunu görür. Hz
AiĢe: Hatam nedir? Diye sorunca, Peygamber: _Ģu yastık” demiĢtir.
Cenazelerde de resim taĢınmaz, mezar taĢına yapıĢtırılması uygun değildir.
HARAM OLMAYAN ġEKĠL VE RESĠMLER ġUNLARDIR.
- Cansız varlıkların resmi ve Ģekli, çocuğun oyuncağı olan zeka geliĢtiren oyuncak ve
Ģekiller,
- Hatıra aile fotoğrafları,
- Ġhtiyaç olan vesikalık fotoğraflar,
- Paranın üzerinde bulunan fotoğraflar,
- Duvardaki, seccadedeki kâbe, cami resimleri gibi resimlerin inancımız açısından
sakıncası yoktur.
EVDE HAYVAN BESLEMEK:
Ġnsanın hayvan beslemekten daha ciddi iĢleri vardır. Görevleri vardır. Ġnsan boĢ ve anlamsız
iĢlerle uğraĢmayıp faydalı Ģeylerle vakit geçirmelidir.
Ġnsan gücünü, zamanını ve parasını israf etmeden meĢru biçimde harcayacaktır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
55
Müslümanın bir hedefi de “ Önce insan” olmalıdır.
Ġslam‟da kedi, köpek, kuĢ,balık, yılan ve maymun gibi hayvanlar ihtiyaç değilse, zorunluluk
yoksa beslenmesi caiz değildir.
Ġnancımızda bir hayvanın tabii ortamından uzaklaĢtırılarak hapsedilmesi zulümdür.
Hayvanlardan geçen hastalıklar, insan sağlığını tehdit ettiği için hayvan beslemek caiz
değildir.
Evde hayvana, çiçeğe yem, vitamin ve doktor masrafı olarak bol paralar harcamak uygun
değildir. Çünkü tedavi olmayan insanlar vardır, aç insanlar vardır.
Böyle zararı olup faydası olmayan hayvanların alımı satımı ve bu yolla para kazanılması, para
harcaması helâl değildir.
EĞLENCEDE HARAM OLANLAR:
Ġslam da eğlence yasak değildir. Ancak nefse hitabeden zamanı israf eden, kötülüğe götüren,
kötülüğü akla getiren kötü görünüm sergileyen, kötü sözler içeren müzik ve o müzik eĢliğinde
eğlence meĢru değildir.
Ġçkili, danslı, çalgılı,Ģarkılı,türkülü eğlenceler dört mezhebe göre helâl değildir.
Kuran‟da “BoĢ lafa müĢteri çıkmak” olarak kabul edilmiĢtir. (Lokman:6)
Hz. peygamberinde Ģöyle bir uyarısı vardır: “Ģarkıcı kadının parası haramdır. Onu dinlemek
haramdır. Yüzüne bakmak da haramdır. Parası da köpek parası gibidir, haramdır. Kimin ki eti
haramdan Beslendi ona cehennem ateĢi evladır.(Ramuz el-ehadis:269/6)
Kuranda: “ gülüyorsunuz, ağlıyorsunuz ve siz gaflet içinde oyalanıyorsunuz! “buyrularak
insanlar uyarılmak istenmiĢtir. (Necm 60-61)
Eğlencede haddi aĢmak haramdır. Eğlence:
- Allahı anmaktan alıkoymayacaktır.
- Kulluk görevlerinden, sosyal görevlerden alıkoymayacaktır.
- ÇalıĢmaktan,aileye karĢı görevlerden alıkoymayacaktır.
- Malın telef olmasına sebep olmayacaktır.
- Ahlâki ve manevi duygulara zarar vermeyecektir.
- Ġçki, dans, fuhuĢ gibi beraberinde günaha harama sebep olmayacaktır.
- Eğlence, yapıcı ve dinlendirici olmalıdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
56
- Sınırı aĢan Ģakada uygun görülmemiĢtir.
- Hayvan dövüĢleri,hayvanın hedef alınması yasaktır.
- Prensip olarak günahtan ve günah iĢleyenlerden uzak kalındığı gibi günah
ortamlarından da uzak durulacaktır. Buralara gidilirse, günaha iĢtirak
olur,
KUMAR OYNAMAK
Ġnsanın ve insanlığın düĢmanlarından biri de kumardır. Kumar çalıĢma hayatını öldürdüğü
gibi yuva da yıkar.
Kur’an’da:
“Ey iman edenler! ġarap, kumar, dikili taĢlar, fal ve Ģans okları birer Ģeytan iĢi pisliktir;
bunlardın uzak durun ki, kurtuluĢa eresiniz” buyrulmuĢtur. (Maida: 90)
Ġslâm‟da emek sarf etmeden, alınteri dökmeden kazanç helâl değildir. Kur‟an‟da: “ Ey iman
edenler! KarĢılıklı rızaya dayanan ticaret müstesna, mallarınızı batıl (haksız ve haram)
yollarla aranızda alıp vererek yemeyin” (Nisâ: 29)
- “Bilinsin ki insan için kendi çalıĢmasından baĢka bir Ģey yoktur.” (Necm: 39) buyrulur.
Ġslam‟da içinde bahis olan her oyun kumardır. Piyango, loto, toto, at yarıĢları, iskanbil, tavla,
okey ve kumara götüren her oyun yasaktır. Atari, satranç da oynamamak gerekir.
Hz. Ömer(ra): “Satranç tavladan da kötüdür” derken Hz. Ali(ra): “Kumardır” demiĢtir. Bu
oyunlarla uğraĢılsa, kim çalıĢacak, kim üretecek, kim hizmet edecek?..
Satrancı, ibadetleri, sosyal görevleri aksatmama, kumara karıĢtırmama, zamanı israf etmeme,
ve dilini tutma Ģartı ile oynanabilir, diyenler varsa da mezhebimize göre kumar sayılmıĢtır.
Tavla ise dört mezhep tarafından meĢru sayılmamıĢtır. Bu konuda peygamberimiz:
- “Tavla oynayan Allah‟a ve Rasulüne isyan etmiĢtir.” (Ebu Davut Edep: 56)
- “Zar ile oynayan Allah‟a ve Rasulüne isyan etmiĢtir.” (DivantaĢ. Ġlm.: 2/118)
- “Tavla oynayıp sonra namaza kalkan, irin ve domuz kanı ile abdest almıĢ ve namaz kılmıĢ
gibidir” (Prof. Dr. Ġ. Canan Hadis Ans: 12/134) demiĢtir.
Tavla oynayanları Hz. Ömer dövmüĢ, Hz. Ali hapsetmiĢtir. Kaynak: (DivantaĢ – Ġlm.: 2/118 –
119) (B.H. Küll. : 4 /8020) ( H. Günenç, G. M. Fetvalar: 2/197-263) + (Prof. Dr. Vehbe
Zuhayli,Ġsl. Fıkhı Ans: 4/376) + (Yusuf-el-Kardavi, Helâl ve Haram: 310)
Kumar haram, kumara götüren oyunlarda haramdır. Kumar yolu ile elde edilen hiçbir Ģey
helâl değildir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
57
SPORUN MEġRU OLMAYAN YÖNÜ
Spor insan sağlığı için gereklidir. Hz. Peygamber spor yapmıĢ ve yapılması için de teĢvik
etmiĢtir.
Sporun zihin ve bedeni geliĢtiren, çalıĢtıran ve stres attıran yönü vardır.
Bu konuda Hz. Peygamber: “Size Allah‟tan alıkoyan Ģey haramdır. Allah‟ın zikri olmayan bir
Ģey ya eğlencedir veya vakti boĢa geçirmektir. Ancak dört Ģey hariç:
- “Atıcılık
- KoĢu
- Binicilik,
- Yüzücülük” (DivantaĢ, Ġsl. Ġlm. 2/114) der
Bir hadiste de peygamberimiz Ģöyle buyurur:
“Çocuğunu cevizle kumar oynar görüp kulağını çekmeyen ana babanın kırk gün namazı kabul
olmaz” (Prof. Dr. Ġ. Canan, Sünnette Terbiye: 264)
Spora kumar karıĢmamalıdır. Ayrılık sebebi, kavga nedeni olmamalıdır.
- Hayvan dövüĢleri caniliktir, spor sayılamaz.
- Boks vahĢiliktir, spor olamaz.
- Bir gurup oynuyor, milyonlar seyrediyorsa, bunun neresi spordur. Kılıçlar çekiliyor,
kan akıyorsa, bu spor mudur, savaĢ mıdır?
- Spor, insanı hiçbir görevinden alıkoymamalıdır.
- Zaman kaybına neden olmamalıdır.
- ÇalıĢmayı ve iĢi aksatmamalıdır.
- Anormal para harcanmamalı, müstehcenlik karıĢmamalıdır.
- Küfür sözcükleri yaymamalıdır. Böyle olursa abesle iĢtigal olur. “Popla topla
kitleleri idare ediyoruz” diyenleri haklı çıkarmıĢ olur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
58
AĠLE HAYATINDA HELÂL HARAM
Ġnsan, hayatını çevresini ve dünyayı tanzim etmekle görevlidir.
- Evlenmek Allah‟ın emri, peygamberin sünnetidir. Evliliği meĢru yoldan kurmak meĢru bir
Ģekilde devam ettirmek her müslümanın görevidir. Bunun için:
1- Zinaya ne Ģekilde olursa olsun yaklaĢılmayacaktır.
2- Kadın veya erkek yalnız bir baĢkası ile kalmayacaktır.
Hz. Peygamber: “Allah‟a ve ahiret gününe inanan; mahremi olmayan yabancı biri ile
kalmasın. Zira üçüncü kiĢi Ģeytan olur.” der. Allah: “Peygamber hanımlarından bir Ģey
isteyeceğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, gönüllerin temiz kalması içindir.” (Ahzab:
53) buyurur.
Bu durum iftiranın, dedikodunun önlenmesi ve aile yuvasının yıkılmaması için güzel bir
tedbirdir.
Kadın, kendine nikah düĢen hiçbir kimse ile yalnız kalamaz, yalnız yola çıkamaz. Bir erkekle
kapalı yerde yalnız çalıĢamaz.
- Cinslerin birbirine Ģehvetle bakmaları haramdır.
Nur Sûresi‟nin 31. ayetinde: “Ey Muhammed! Mü‟min erkeklere ve kadınlara söyle, gözlerini
harama bakmaktan sakındırsınlar.”
Hz. Peygamber: “Gözler zina yapar; onların zinası da bakıĢtır” buyurur...
- Kadın süslerini, ziynetlerini ve ziynet yerlerini göstermeyecektir.
Kur’an’da: “Süslerini kocaları ve babalarından baĢkasına göstermesinler.” (Nur: 31)
Hz. Peygamber de: “Avret yerini hanımından baĢka herkesten koru!” buyurur, erkeğinde
korunmasını emreder.
- Öyle ise kadının da avret olan yerleri vardır. Erkeğin de avret olan, göstermemesi gereken
yerleri vardır.
Peygamber: “Cehennem ehlinden bazı kadınlar vardır ki, örtünmüĢlerdir. Fakat çıplaktırlar.”
buyurmuĢtur.
Kur‟an‟da: “Evlerinizde oturun cahiliye kadını gibi açılıp saçılmayın” (Ahzab: 33) talimatı
verilmiĢtir.
- Kadın erkeğe erkek kadına benzemeyecektir. ”KarĢı cinse benzemeye çalıĢanı Allah lanet
etsin” diye peygamberimiz beddua etmiĢtir.
- Kadının kocasının misafirlerine hizmeti, ölçülü biçimde olacaktır. Senli benli olmayacaktır.
Öpme, öptürme gibi hata iĢlemeycektir. Bugün nice nice yuvalar yıkılmaktadır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
59
- Evlilerin iliĢkisi, normal Ģekilde olmalıdır. Homoseksüellik haramdır. Lohusa ve aybaĢı
halinde iliĢki büyük günahtır.
- Bir kiĢi evlenilmemesi gerekenlerle evlenmeyecektir.
Evlenilmesi haram olanlardan kaçınacaktır.
- Ġslam‟da manevi evlatlık, manevi annelik, babalık, ablalık, abeylik yoktur. Manevi
kelimesi, mahremiyeti ortadan kaldırmaz. Evlat edinmede yoktur. (Ahzab: 5-40-37 + ġuara
49- 50)
- Tüp bebek, eĢinin spermi olursa caiz, değilse zina olur.
- Ailede boĢanma, zaruret yoksa, Allah‟ın sevmediği bir iĢtir.
- Kadının eĢinden habersiz yapmaması gerekeni yapması, helâl olmaz. Kadının kocasına
meĢru konularda itaat etmesi gerekir. Erkeğinde Allah‟ın emaneti olan hanımına iyi
davranması gerekir. Her ne Ģekilde olursa olsun zulüm haramdır.
- Ailede kötü çocuk yetiĢtirmemek, analık babalık görevidir. Evde iman korunacak,
nikah korunacak, çocuklar korunacaktır. EĢlerin birbirine ihaneti haramdır, suçu da ağırdır.
- Koca, eĢinden ve çocuklarından sorumludur. Rızıklarını temin edecek, yedirecek
içirecek, barındıracak, rahatsızlıkları halinde tedavi ettirecek ve dinlerini öğretecek,
yaĢamaları için gerekeni yapacaktır.
- Nikahlı iken veya kocası ölen kadının 4 ay 10 gün beklemeden baĢka biriyle evlenmesi
haramdır.
- MüĢrik biri ile evlenilemez. (Nur: 3-26 + Maida: 5)
- Nikah, Ģartlı olmaz belirli bir zaman için olmaz. Ayrıca gizli nikah olmaz. Bir de
nikahsız yaĢanmaz.
- Zaruret yoksa, ĢekillenmiĢ, canlanmıĢ çocuğu aldırmak, çocuk düĢürmek günahtır.
(Zaruret annenin ölümüne sebep olacaksa, çocuk yerine anne fedâ edilmez.)
- Evlilikte iki taraf da birbirine saygı duyacak ve haklarına riayet edecektir.
Sorumluluklarını yerine getirecektir. Birbirlerine tahammüllü, hoĢgörülü olacaklardır.
BoĢanma, Allah‟ın sevmediği bir iĢtir. Geçimsizlik halinde ya iyilikle tutacak yahut
güzellikle bırakacaktır. Bu Allah‟ın emridir. EĢine zarar vermek haramdır.
- Anne baba ve çocuklar arasında saygı sevgi sorumluluk duygusu esastır. Aile yuvasını
ve evliliği hep beraber sürdüreceklerdir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
60
SOSYAL HAYATTA HARAM HELÂL
Ġslam dini, insanlarla iyi geçinmeyi emreder. Dargınlığı, düĢmanlığı, kavgayı hoĢ görmez.
- Ġnsanlarla alay etmeyi, gıybet etmeyi laf getirip götürerek fitne ve fesada sebep
olmayı men etmiĢtir.
- BaĢkalarının ırzına, namusuna dil uzatmayı, iftira etmeyi, kötü zanda bulunmayı,
lakâp takmayı, Ģakayı, taklidi günah saymıĢtır.
- Ömür, enerji ve para boĢa harcanmamalıdır.
Peygamber: “Altı Ģey haramdır:
- Emirin rüĢvet alması,
- Köpek parası, kısrak aĢım parası,
- Zina yapanın parası,
- Kan parası,
- Kahinin parası” (Ramuz 297/2)
Kul hakkından Ģiddetle kaçınılmalıdır. Haram paradan bir miktar hayır yapmakla o parayı
temizlediğini zannedenler oluyor. Önce haramdan hayır olmaz. Hak iade edilmeden
helâllaĢılmaz. HelâllaĢma da “Helâl et” “Helâl olsun”la olmaz.
Musalla taĢında “Nasıl biliyorsunuz?” “Ġyi biliyoruz”la, “Hakkınızı helâl edin” “Helâl
olsun”la bu iĢ olmaz Nasıl olur?
1- Hak yerini bulacak,
2- Adam neyi helâl ettiğini bilecek,
3- Gönül rızası ile helâl olsun diyecek.
Kur’an’da Ģöyle buyrulur:
“Ey Mü‟minler! Bir topluluk, diğer bir topluluğu alaya almasın belki de onlar kendilerinden
daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasın. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi
kötü lakapla çağırmayın. Ġmandan sonra fasıklık ne kötüdür. Kim de tevbe etmezse iĢte onlar
zalimlerdir. (Hucürat: 11)
Peygamberimiz:
- “Bir kimseye Ģer olarak, bir müslüman kardeĢini küçük görmesi kâfidir.” (R. Salihin: 3/156)
demiĢtir.
- “Kimseyi kınamayın. Zira o kınadığınız baĢınıza gelmeden ölmezsiniz” diye bildirmiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
61
Cenab-ı Allah da Ģöyle buyurur: “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz,
ananız-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için Ģahitlik eden kimseler olun.
Hakkında Ģahitlik ettikleriniz, zengin olsun, fakir olsun Allah onlara sizden daha yakındır.
Hislerinize uyup adaletten sapmayın, eğer doğru Ģahitlik etmezseniz. Bilin ki, Allah
yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisâ: 135)
Peygamberimiz:
“Münafıklığın alameti 3‟tür der:
1- KonuĢtuğu zaman yalan söyler,
2- Söz verdiği zaman sözünde durmaz.
3- Kendisine bir Ģey emanet edildiği zaman hıyanet eder, onu korumaz.” (Buhari iman:
24)
HARAM OLAN KAZANÇ YOLLARI
Ġnsana gelen kazanç iki yoldan gelir; ya helâldir, ya da da haram.
- Ġslam‟da gücü olanın çalıĢmaması ihtiyacını meĢru olmayan yollardan temin etmesi
haramdır.
- Ġnsanın ihtiyaç sahibi değilse, dilenmesi haramdır. Kur‟an‟da: “Ġnsan için kendi
çalıĢmasından baĢka bir Ģey yoktur” (Necm: 39) buyrulurken Hz. Peygamber de:
- “Zengin ve kuvvetliye sadaka helâl değildir.”
- Dilenci yüzünde et ve deri olmadığı halde kıyamet gününde diriltilir” demiĢtir.
- Ġslam‟da çalıĢma meĢru olmalıdır. Yani yapılan iĢ faydalı meslek olmalıdır. Dansözlük,
Ģarkıcılık, fuhuĢ gibi yollarla elde edilen kazanç meĢru değildir. Çünkü meĢru iĢ
yapılmamıĢtır.
- ġarap fabrikaları için üzüm yetiĢtirerek, tütün ekerek elde edilen para, uyuĢturucu elde
etmek için Hint keneviri ve afyon yetiĢtirerek elde edilen para helâl değildir. Fıkıhta bir kural
vardır: “Harama götüren de haramdır.
- Kumar, piyango ve diğer Ģans oyunları ile elde edilen para helâl değildir. Ġnsana ait Ģeylerin
satıĢı helâl değildir.
- Haram kılınmıĢ Ģeylerin alım satımından ele geçen para,
- FahiĢ fiat, karaborsacılıkla kazanılan para,
- Buluntu, soygun ve gasp yolu ile elde edilen para bir de hırsızlık malı ve yasak olan bir
Ģeyi bile bile satmak,
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
62
- Faiz, faizli alıĢveriĢ yolu ile ele geçen para,
- RüĢvetle kazanılan ve alın teri emek sarf etmeden elde edilen Ģey,
- FuhuĢ yolu ile, müstehcenlikle ele geçen para,
- BaĢkalarını eğlendirme gayesi ile iĢ yaparak ele geçen kazanç,
- Ġnsana zarar veren uyuĢturucu, sarhoĢ edici maddelerin imalatı ve satıĢı ile elde edilen
kazanç,
- Kumar aletlerinin yapımı, satıĢı, müstehcen elbise imalatı ve satıĢı ile ele geçen, helâl
değildir.
- Yalanla hile ile kazanılan helâl ve meĢru değildi.
- Bir hadiste: “Köpek ücreti, fuhuĢ parası, fal ücreti ve Ģarkıcı kadının parasını
yasaklamıĢtır. (Ġ. Canan Hadis Ans: 14/331) Ġslam‟ın yasakladığı bir iĢ, müslümanın uğraĢtığı
bir iĢ olamaz, kazanç kapısı da olamaz. Rızık, helâl ve temiz yollardan temin edilecektir.
Müslüman, kimseye zarar vermeyecektir. Faydalı iĢ yapacaktır.
Ġslam Peygamberi Ģöyle der:
- “Aldatan bizden değildir”
- “Doğru tüccar Ģehitlerle beraber olacaktır.”
- “Ġnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.”
- “Kazancı en kötüsü, haram yollardan elde edilendir.”
RÜġVET HARAMDIR
RüĢvet, toplumu felakete götüren büyük haksızlıklara ve zulme neden olan hastalıktır.
Hz. Peygamber: “Alan da veren de ateĢtedir” buyurmuĢtur.
Ancak can, ırz, namus yolunda, bir de ihtiyaç olan malın gasbı karĢısında, tehdit ve tehlike
ciddi ise, kerhen verilebileceği söylenmiĢtir. Yoksa menfaat elde etmek için verilen her Ģey
rüĢvettir. RüĢvet de haramdır.
ÇalıĢan memura verilen hediye de rüĢvettir. O kiĢi orada olmazsa, o hediye ona gelir miydi?
Hayır. Öyle ise, rüĢvettir.
Tekstilde çalıĢan 16 yaĢındaki Van‟lı genç soruyordu: -“ġef namaz kılmaya izin vermiyor.
Ona hediye versem, göz yummasını sağlasam, rüĢvet olur mu? diye...
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
63
ĠĢ yaptırmak veya çabuklaĢtırmak için görevlilere verilen hediyenin veren bakımından meĢru
olabilmesi için:
1- Yapılan iĢ meĢru olmalı,
2- RüĢvetsiz yapılabilecek yol ve kiĢiler varken baĢkasına baĢvurulmamalı,
3- ĠĢin olması ile baĢkaları zarar görmemelidir.
4- Verilen Ģey, zulmü, haksızlığı veya tehdidi önlemeye yönelik olmalıdır.
5- Toplumda rüĢvet çığırını açmamalıdır.
6- Mesai dıĢında kendi imkanları ile çalıĢana verilen, emeği karĢılığıdır.
Kur‟an‟da: “Batıl yollarla aranızda mallarınızı yemeyin” (Nisa: 29)
- “Mallarınızı aranızda haksız yere yemeyin” (Bakara: 188) buyrulmuĢtur. Ġnancımıza
göre; rüĢvet yiyenin yediği rüĢvet kıyamet gününde boynuna asılı olarak gelecektir.
Hz. Peygamberin ifadesiyle:
- “RüĢvet alan, veren ve aracılık eden lanetlenmiĢtir. (Hadis Ans: 13/441)
- “AteĢte yanmaya en layık olan alınan rüĢvetten maydana gelen ettir” (Age: 6/434)
- “Sakın sizden biri kıyamet günü böğüren bir deve, kiĢneyen bir at, meleyen bir koyun,
altın gümüĢ elbise olduğu halde: “Beni kurtar” dediğini duymayayım. Ben size söylemedim
mi?”diye cevap veririm” (Age: 6/437)
ĠĢe girmek için verilen rüĢvet midir? diye soruyorlar. RüĢvettir. Çünkü; baĢkasının sırası
alınmıĢ ve rızkına mani olunmuĢtur.
Geçinememe, bahane olamaz. BaĢka iĢ bakacaktır. “Bal tutan parmağını yalar” sözü, Ġslamî
bir söz olamaz. Bizim inancımızı, ahlâkımızı bozmak için böyle bir çok söz uydurulmuĢtur.
SOSYAL ĠLĠġKĠLERDE HARAM OLANLAR
Müslümanın müslümanla iliĢkileri her türlü günah ve haramdan uzak, faydalı ve
yardımlaĢmaya, dayanıĢmaya yönelik olmalıdır. Bu konuda yasak olan bazı davranıĢlar:
- Ġyi niyet taĢımayan her davranıĢ,
- Dargınlık, alay etmek, kaba, kırıcı olmak,
- Lakp takmak,
- Kötü zanda bulunmak, eksiklik araĢtırmak,
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
64
- Gıybet etmek, iftira atmak, laf getirip götürmek,
- BaĢkalarının namus ve Ģerefini lekemek,
- Toplumda ahlaksızlığın, hayasızlığın yayılmasına sebep olacak iĢ yapmak,
- Kötü örnek olmak, kötü çığır açmak,
- Hak gasbında bulunmak,
- BaĢkalarının hayatını kasdetmek, intihar etmek,
- BaĢkalarının yuvasını yıkmak,
- Ġnsanın kendi malı da olsa israf etmek,
- Batıl inançlar peĢinde koĢmak, kahinlere medyumlara, fala ve falcıya inanmak, sihir-
büyü yapmak ve yaptırmak vb.
Kamu kuruluĢlarına olan borçların ödenmemesi ile yatırılan fazlalık haramdır. Gününde
yatırılmayan telefon, elektrik, su ve vergi gibi borçların cezalı olarak yatırılması, günahtır.
Müslüman, unutkan, ihmalkar olmayacak, düzenli ve prensipli yaĢayacaktır. Faiz hükmünde
bir ödeme yapmayacaktır. Çünkü faiz vermek de haramdır.
Müslüman, verdiği sözün, attığı imzanın ardında duracaktır.
Ortak malların kullanımında dikkatli olunacaktır. Umumun hakkı olan yerlerden kendine
düĢen kadar istifade edecektir. Ekip biçme, mülk edinme, odunu, meyvaları toplayıp satma
yoluna gidemez. Ancak telef etmeden ihtiyaç kadar yenilebilir, kullanılabilir. Yani
baĢkalarının hakkı da korunmalıdır.
Alın terinden doğan hakkında gasb edilmemesi gerekir. BaĢtan anlaĢma güzel yapılacaktır.
Hakkı, çalıĢanın alnının teri kurumadan tam olarak verilecektir.
ÇalıĢanın geçinebileceği ücret esastır. ÇalıĢan da aĢırı istekte bulunmayacak, o da karĢı tarafın
hakkını koruyacaktır. Aldığını hak edecektir. Girmeden ne iĢ yapacak, ne alacak, ne kadar
çalıĢacak, ibadet etme durumlarını çok iyi konuĢacaktır. Çünkü kul hakkı çok önemlidir.
Bir de iki cinste günaha girilmeyecek çalıĢma ortamında çalıĢmalıdır.
HAYAT BOYU HARAM OLAN ġEYLER
Cenab-ı Allah insanı yaratmıĢ, ihtiyacı olan herĢeyi de ona sunmuĢtur. Hayatı boyunca yapıp
yapmayacağı Ģeyleri de ona bildirmiĢtir.
- Ġnsan, Allah‟ın verdiği hiçbir Ģeyi, vücudunu, hayatını, kendisine sunulan nimetleri kötü
yönde kullanmayacaktır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
65
- Eline, beline, diline sahip olacak ve her türlü kötülükten koruyacaktır.
Cenab-ı Allah Ģu kötü huyları her müslümana haram kılmıĢtır:
- Kötü düĢünmek, kötü niyet taĢımak,
- Sözünde durmamak, sözünden caymak,
- Dilini muhafaza etmemek, kaba konuĢmak, iftira atmak, dedikodu yapmak, söz
taĢımak, yalan söylemek, sövmek, lânet okumak, beddua etmek, alay etmek,
- Ġki yüzlülük, münafıklık yapmak, riyakarlık yapmak,
- Hased etmek, düĢmanlık yapmak,
- Kötü zanda bulunmak, kusur aramak,
- Müslümanın baĢına gelen kötülüğe sevinmek,
- Aldatmak, eziyet etmek, zulmetmek,
- Ġyiliği baĢa kakmak,
- Övünmek, gururlanmak,
- Borcunu ödememek veya zamanında ödememek,
- Hak yemek, faiz yemek,
- Ahlaksız, hayasız ve iffetsiz söz söylemek, davranmak ve giyinmek,
- Haramlardan günahlardan kaçınmamak,
- Anaya babaya haksız yere isyan etmek,
- Zina yapmak, zina iftirasında bulunmak,
- Ġçki içmek, kumar oynamak,
- Büyücülük, falcılık yapmak,
- Hırsızlık yapmak, rüĢvet almak vermek,
- Fitne çıkarmak bozgunculuk yapmak,
- Allah‟a isyan etmek, ibadetleri terk etemek,
- Günahlarda ısrar etmek, sakınca görmemek vb...
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
66
Hz. Peygamber, etrafında toplanmıĢ müslümanlara Ģöyle diyor:
- Sizler Ģu konularda bana söz verin, ben de size cennet ve Ģefaat sözü vereyim. Nedir
onlar? Denilince Hz. Peygamber:
- “Namazınızı kılın, zekatı verin, emanete riayet edin, zinadan uzak durun, haram lokma
yemeyin, asla yalan söylemeyin gıybet etmeyin.”
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
67
III. BÖLÜM
HELÂL OLMAYAN KAZANÇ YOLLARI
KiĢi, helâl yoldan kazanmaya, helâl iĢ yapmaya, helâlinden yiyip içmeye ve çoluk çocuğuna
da helâl yedirip içirmeye mecburdur. Böyle yapmazsa, hak sahipleri ondan Ģikayet edecek,
bedeni ondan davacı olacak ve eĢi, çocukları kıyamet günü onun yakasına yapıĢacak; “Ya
Rabbi! Bu bize haram yedirdi” diyeceklerdir.
Cenab-ı Allah insanın rızkını haramda yaratmamıĢ, haram, insana rızık olarak verilmemiĢtir.
Ġnsan harama muhtaç ve mecbur değildir. Ġnsan isterse, harama düĢmemenin yolları vardır.
Son zamanlarda insan üzerinde artan baskılar, bazı inancı zayıf olanları haram yollara sevk
etmektedir. Hz. Peygamberin ifadesiyle:
- “Öyle bir zaman gelecek kiĢinin helakı karısının ve çocuklarının elinden olacaktır”
- “Öyle bir zaman gelecek ki, kiĢi ele geçirdiği mal helâlden mi, haramdan mı aldırıĢ
etmeyecektir.” (Tecrid. Ter. 6/365)
- Öyle bir zaman gelecek ki, ümmetim sabahleyin evlerinden müslüman olarak çıkacak,
akĢam kafir olarak dönecek.” (Müslim Ġman: 186) diyor.
Cenab-ı Allah da Ģöyle buyurur:
“Ölçüyü tartıyı adaletle yapın; insanlara eĢyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozguncular
olarak dolaĢmayın” (Hûd: 85)
HELÂL KAZANÇ ĠÇĠN NELERE DĠKKAT EDĠLMELĠDĠR?
- Allah yanında alın teri ve emek karĢılığı kazanılan, doğru dürüst yapılan iĢ makbuldür.
- Ġslam‟da dürüst çalıĢana ibadet sevabı verilir. Dürüst kazanana da kazandığı kadar
sadaka dağıtmıĢ sevabı verilir.
- Ġslam‟da meĢru iĢ yapılmalıdır. Zararlı ve yasaklamıĢ iĢ yapmak haramdır. Haramdan
faydalanmak da haramdır.
- Ġyi niyetli olunmalı, helâl kazanç peĢinde olunmalıdır. ĠĢe hile karıĢtırılmamalıdır.
Niyet hayırsa, sonuç da hayır olur.
- Ġnsan, harama düĢerim korkusu taĢımalıdır. ġüpheli Ģeylerden kaçınanı Allah haramdan
korur.
- Allah Kur‟an‟da: “ĠĢ konusunda istiĢare et” buyuruyor. (Al-i Ġmran: 159) Buna göre
müslüman danıĢarak iĢ yaparsa, hataya düĢmez, piĢman olmaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
68
- Müslüman sözünde durmalı, borcunu zamanında ödemeli ki, hak hukuktan kurtulsun.
- Yalan söylememelidir ki, malının hayrını görsün.
- Haramdan Allah‟a sığınmalı, helâl talep etmelidir ki, helâl kazansın.
- Müslüman olduğu bilinci ile iĢ yapılmalı, her Ģeyin hesabının mutlaka verileceğine
inanılmalıdır ki, doğru olsun.
- Besmelesiz, ibadetsiz, tesettürsüz çalıĢılmaz. ÇalıĢılırsa kazanç meĢru olmaz.
- Bir de mükellef için Cuma saati çalıĢılmaz. ÇalıĢılırsa kazanç helâl olmaz.
NERELERDE ÇALIġILMAZ?
Kazancın helâl olabilmesi için meĢru iĢte ve uygun yerlerde çalıĢılmalıdır. Uygun olmayan
yerler nelerdir?
- Haram ve günah ortamlarında çalıĢılmaz. Meselâ;
- ġarap fabrikasında,
- Meyhanede,
- Faizli muamele yapılan yerlerde,
- FuhuĢ yerlerinde,
- Ahlâksızlık ortamlarında,
- Ġnsanların aldatıldığı yerlerde,
- Din düĢmanlığı yapılan yerlerde,
- Kumarhanede,
- Haram olan Ģeylerin alınıp satıldığı yerlerde,
- Ahlak bozucu eğlence yerlerinde,
- Müstehcen yayın, basının faaliyet alanlarında,
- Ġbadete izin verilmeyen yerlerde çalıĢmak uygun değildir. ÇalıĢan, ibadetini
yapabileceği iĢ arayıĢında olacaktır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
69
Cenab-ı Allah insana soracak: Nereden kazandın? diyecek, Hz. Peygamber: “Bir iyiliğe sebep
olan o iyiliği bizzat iĢlemiĢ gibidir. Bir kötülüğe sebep olan, o kötülüğü bizzat iĢlemiĢ gibidir”
buyurmuĢtur...
Kabirde ilk soru, “Ne hâl üzere, ne iĢle meĢgulken öldün? denileceği bildirilmiĢtir.
Yaptığı iĢ, insanın imanlı veya imansız gitmesine de sebep olur.
Cenab-ı Allah‟ın emrine göre; kötülükte yardım-laĢılmayacaktır. (Mâida: 2 ) Ġyilikte
yardımlaĢılacaktır.
MESLEK OLMAYAN ĠġLER NELERDĠR?
Her iĢ meslek değildir. Meslek, faydalı olan iĢtir. Faydasız iĢ yapanın kazancı helâl değildir.
Meslek olmayan iĢler nelerdir?
- Alkol satılan, içilen yer iĢletmek.
- Kumarhane iĢletmek, kumar oyunları oynatmak.
- Domuz çiftliği veya domuz mamüllerinin satıldığı yer açmak.
- Kötü alıĢkanlıklar kazandıran salonlar açmak.
- Harama götüren bir iĢle meĢgul olmak, bir Ģey üretmek.
- FuhuĢ yapılan yer açmak.
- Zararlı yayınlar basılan, satılan yer açmak.
- Faizli muamele yapılan yer açmak ve iĢ yapmak
- Dilencilik yapmak.
- Hırsızlık, gasbcılık, mafyacılık yapmak.
- Dansözlük, Ģarkıcılık, mankenlik yapmak meslek değildir.
Televizyon tamirciliği satıĢı caiz mi? diye soruluyor. Tamircilik bir meslektir. Bugün radyo
ve televizyonlar sadece kötü maksada hizmet etmiyor. Ġstenirse iyiye kullanılır, ne güzel
hizmet görülür. Böyle Ģeyleri tamir eden ve satan suçlu değil, kötüye kullanan suçludur.
Ġslam‟da faydalı olmak esastır. Onun için insan yararına iĢ yapılacaktır. Kötü, boĢ ve manasız
Ģeylerle uğraĢılmayacaktır. Kötülüğe sebep olunmayacaktır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
70
NELERĠ ALIP SATMALIYIZ?
Harama sebep olmak, haram iĢleyenin iĢini kolaylaĢtırmak haramdır. O ortamı hazırlamak
suça ortaklık olur.
Bir Ģey haramsa, onun bedeli ve o yolla kazanılan Ģey de haramdır.
Peygamberimiz:
“Ġçilmesi haram olanın satılması da haramdır” (Muvatta: 2/846 Esrike: 5) buyurur.
Bir hadislerinde de: “Kim bile bile hırsızlık malını satın alırsa, onun günahına da, alçaklığına
da ortak olur” buyurmuĢtur.
Peygamber: “Altı Ģey haramdır der ve sayar:
1- Alınan rüĢvet,
2- Köpek parası,
3- Kısrak aĢım parası,
4- FuhuĢ parası,
5- Kan parası,
6- Kahinin kazancı.” (Ramuz el-Ehadis: 297/2)
Hz. Ömer zamanında bir kız annesine: “Süte su katamam anne!” demiĢ. Hileli mal satılmaz.
Bozuk gıda satılmaz.
- Domuz, domuz ürünleri satılmaz.
- Ġnsan sağlığına zarar veren alkol, uyuĢturucu, sigara...
- Eğlence, kumar aletleri,
- Müstehcen elbise, ince çorap,
- Buluntu mal, hırsızlık malı,
- Alkol ve domuz katkılı maddeler,
- Ġnsana ait kan, organ, saç ve insanın kendisi, ırzı, namusu,
- Abdeste, gusle mani oje, boya gibi maddeler,
- Umuma ait mera malları (odun, su, meyve vb.),
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
71
- Kaçak mal,
- Eksik ve kusurlu mal satılmaz,
- Ġbadetin sevabı da satılmaz.
ÇALIġMAK ĠBADET MĠ?
ĠBADETSĠZ ÇALIġMAK HELÂL MĠ?
ÇalıĢmak ibadettir. Ne zaman ibadettir?
- Allah‟ın adı anılarak baĢlanırsa,
- MeĢru iĢ yapılırsa,
- Allah‟ın verdiği sağlığa, güce, imkana Ģükredilirse,
- ĠĢin hakkını verirsek, çalıĢmak ibadettir.
“Müslümanım” demek müslümanca yaĢamayı, müslümanca iĢ yapmayı gerektirir.
- Ġnançsız, ibadetsiz çalıĢmak, ibadet olmaz.
- Ġbadetlerin arasında çalıĢmak ibadet olur.
- ÇalıĢırken Allah‟ı düĢünür, Allah rızası için çalıĢır, kazancın bir kısmını hayra sarf
edersek, o iĢ ibadet olur.
- Allah‟a ibadet etmiyorsak; namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, hak hukuk gözetmiyorsak,
o çalıĢma nasıl ibadet olur? ÇalıĢırken, ibadeti yasaklasalar bile, ibadet etmenin yoları
aranacaktır. Böyle yapılırsa, sofraya konan, çoluk çocuğa yedirilen ancak o zaman helâl olur.
Hz. Peygamber: “Bizi aldatan bizden değildir” derken aldatan esnafın çalıĢması nasıl ibadet
olur?
ĠĢyerine sarhoĢ geliniyorsa, oraya faiz girdiyse, orada çalıĢanlarda tesettürsüzlük varsa, oranın
geliri nasıl helâl olur? Orada çalıĢmak nasıl ibadet olur.
Bir yerde ibadet etmek, örtünmek yasaksa, o iĢyerinin kazandırdığı nasıl helâl olur? Orada
çalıĢmak nasıl ibadet olur?
Ġbadet, Allah‟ın peygamberin emrini yerine getirmektir. Cünüplük var, Allah‟ın emri yoksa
besmele yok, Ģükür yok, olur mu? Allah‟ın adı anılmadan kesilen hayvanın eti beli yenmez.
Cuma saati, erkek müslümana iĢ yapmak haramdır;
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
72
Bütün derdi dünya olan, kaç saat çalıĢırsa çalıĢsın Allah‟ın hakkını gözetmiyor, kulun hakkını
gözetmiyorsa, hele çalıĢanın hakkını, alnının teri kurumadan vermiyorsa ne kazanırsa
kazansın, ne kadar çalıĢırsa çalıĢsın helâl olmaz.
Peygamber: “Haramla beslenen vücut cennete giremez” demiĢtir.
Helâl rızık peĢinde koĢanın, meĢru sınırlar içinde çalıĢanın, çalıĢması ibadettir. Kazancı da
helâldir.
Diyorlar ki, Peygamber: “Hiç ölmeyecekmiĢ gibi dünya için çalıĢ” demiĢ. Peki “Yarın
ölecekmiĢ gibi ahiret için çalıĢ” dediğini niye söylemiyorsun, niye uygulamıyorsun? Ahirete
uzanmayan çalıĢma, ahireti olmayan dünya ve sırf dünyaya sarf edilmiĢ ömür, piĢmanlık
vesilesi olacaktır.
DĠLENCĠ PARASI
HELÂL DEĞĠLDĠR
Dilenmek, kötü bir kazançtır. Alın teri, emek karĢılığı değildir.
Dilenciliği meslek haline getirene para verilmez. Ġhtiyaçtan dolayı istiyorsa ona verilir.
Ġslam‟da elinde o günlük yiyeceği olan dilenmez.
Bugün sürekli dilenenler var, bir de dilenip alkol alan veya gayri meĢru yere yatıranlar var.
Bunlara para verilmez. Hele zekat, sadaka hiç verilmez.
Ġhtiyaç sahibi gibi görünen birinin parayı ne yapacağını tam bilemezsek, o zaman yiyeceğe
ihtiyacı varsa, yiyecek, giyeceğe ihtiyacı varsa giyecek, yakacaksa yakacak, alıp verilir.
Ġslam‟da çalıĢmak esastır. ÇalıĢmak ibadettir. Hz. Peygamber, dilenen birine ip alıp dağdan
odun getirip satmasını tavsiye etmiĢtir. Çünkü dilenmek onur kırar.
Demek ki, dilenen birine yanında çalıĢtırmak, iĢ buluvermek, bir iĢe baĢlatmak görevimizdir.
Eğer bu teklifleri kabul etmezse, o dilenciliğe alıĢmıĢtır, çalıĢamaz.
Ġnsanımız, fakire, ihtiyaç sahibine görevini yapmalıdır. Varlık sahibi insan, yokluktan dolayı
istenmeyen iĢ yapanlardan sorumludur.
Hz. Peygamber: “KomĢusu açken tok yatan olgun mü‟min değildir” der.
Varlık sahiplerinden ihtiyaç sahipleri, yardım görmüyorsa o, dilenebilir. Bunun vebali fakir
fukara ile ilgiyi kesenlerindir.
Dilenciliği para kazanma yolu olarak görenler, gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını yer, onlara
yapılacak yardımı önler. Onun için utancından dolayı dilenemeyenler aranıp bulunmalıdır.
AkĢamdan sabaha, kapı kapı dolaĢanlara itibar edilmemelidir. Bunların kazandığı para
haramdır. Herkese el açan vermek zorunda değilsiniz. Vermeyecekseniz iyi ve güzel sözle,
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
73
hakaret ve alay etmeden savmalısınız. Allah böyle emrediyor. (Bakara: 263) dilenemeyeni
arayıp bulacaksın. (Bakara: 273)
Hz. Peygamber: “Dilenci kıyamet gününe yüzünde bir parça et olmadığı halde gelir. Ġhtiyacı
yokken dilenen ateĢ topluyor demektir” buyurur.
Kimse ihtiyacı olmadığı halde gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını gasbetmemelidir,
çalmamalıdır. Değilse gerçek bir kul hakkını yemiĢ olur.
ĠSLAMDA FAĠZ HARAMDIR
Faiz, kesin olarak ayet ve hadislerle icma ile de kesin olarak yasaktır. Kur‟an‟da:
Bakara: 279: “Eğer ribadan tevbe ederseniz, anaparanız sizindir” buyrularak faizden
vazgeçilmesi istenmiĢtir.
Hz. Peygamber: “Her kim fazla verir veya alırsa, Ģüphesiz faiz almıĢ vermiĢ olur.” denmiĢtir.
Ġslam‟da faiz yasağı ile, rizikoya girmeden paranın para kazanması yolu kapatılmıĢtır. Para
bankaya değil yatırıma gidecektir. ĠĢ sahaları açılacaktır, üretim yapılacaktır. Faize yatırılan
para ile baĢkaları zarar görmeyecektir.
Borçlunun borcunu öderken, gönül rızası ile vereceği ikram, faiz sayılmaz, Hz. Peygamber:
“Sizin en hayırlınız borcunu en güzel Ģekilde ödeyeninizdir.” buyurur. Ayrıca, ikramı almak
sünnettir.
Zamanında ödenemeyen borç, altın veya dövize çevrilip ertelenebilir. Yani gecikmeden doğan
fark, hakkaniyete uygun olur.
Ayrıca; devlet yardımı niteliği taĢıyan ve masraf durumundaki çok az bir fazlalıkla ödeme
kolaylığı tanınan teĢvik kredileri alınıp kullanılabilir.
Gelirde risk varsa helâldir. “Faizde bir gelirdir, diyenlerin kabirlerinden iyi bir Ģekilde
kalkmayacakları haber verilmiĢtir. Mesela; kira parası ile faiz bir tutulamaz, para faizi, kira
geliri ile bir tutulamaz.
Komisyoncunun geliri, meĢrudur, alıcı ile satıcı arasında yardımcı olan, aralarını bulan
komisyoncu, bir emek sarf etmektedir. Avukat ücreti de böyledir. Ama hile olmazsa gerçek
fiatlar gizlenmezse... iĢe yalan girmizse...
Finans kurumları, emek sermaye ortaklığıdır. Faizsiz çalıĢan bir kurumdur. Finans kurumları,
aldıkları paraları, meĢru alanlara yatırım yapmaktadır. O da banka gibi denemez. Kâr
dağıtımıdır vereceğini önceden bildirmez. Zarar da edebilir. Bugüne kadar etmedi? demek ki,
akıllı yatırımlar yapmıĢ, hayali çalıĢmamıĢtır.
Faiz anlaĢması yapılmadan bankanın vereceği bir miktar fazlalık, faiz sayılmaz. Meselâ;
bankadan maaĢ alan para nakledenin alacağı fazlalık ne olursa olsun alınıp zorunlu giderlerde
kullanılabilir. Çünkü faiz anlaĢması yoktur. Ama kullanmam diyen de ihtiyaç sahiplerine verir
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
74
kurtulur. Gününden önce maaĢ çekmede, alınan fazlalık çok az ve masraf durumunda ise,
çekilebilir. Ama masrafı aĢarsa faiz olur. Kimse borç vermiyor. Ayağını yorgana göre
uzatacaksın. Faizli muameleden kaçacaksın.
Bankadan maaĢ çekme sorulursa, baĢka bir alternatif yok. Ayrıca o durum bizim tercihimiz
değildir. Düzenleyen devlettir.
Dar‟ul-harpteyiz iddiası, korkunç bir iddiadır. Hiçbir mezheb bunu kabul etmiyor. Mezheblere
göre: Bir müslümanın dünyanın neresinde olursa olsun faiz alıp vermesi ve faizli muamele
yapması helâl değildir. Faiz Kur‟an‟da ülke ayrımı yapılmadan yasaklanmıĢtır.
Ġslam‟da bir Ģey yasaksa, herkes için yasaktır.
Efendim ben bir yabancı ile faiz alıp veriyorum denemez. Zira bir yabancı ile zina yapılabilir
mi?
Repo da faizdir. Hem de katkat faizdir. Allah: “Ey iman edenler! Katkat arttırılmıĢ olarak faiz
yemeyin Allah‟tan sakının ki, kurtuluĢa eresiniz” (Al-i Ġmran: 130) buyuruyor.
(Bu konuda: Rum: 39 + Bakara 275-279 ayetlerine bak.)
Ben faiz almıyorum, bankada bırakıyorum demek kurtarmaz, iki günah birden iĢlemiĢ olur.
faiz sistemini ve bankayı desteklemiĢ olur.
ENFLASYON ORANINDA FAĠZ HELÂL MĠDĠR?
Cenab-ı Allah: “Eğer piĢmanlık duyar, faizden vazgeçerseniz. Ana paranız sizindir. Böyle ne
haksızlığa uğrar, ne de haksızlık etmiĢ olursunuz. (Bakara: 279) buyuruyor.
Yani fazlalık faizdir. Peygamberimiz, Bilal(ra)‟in iki ölçek hurmayı bir ölçek hurma ile
değiĢtiğini, takas ettiğini öğrenince fazlalığı faiz saymıĢtır.
Faizli muamele temelden geçersizdir. Onun için faizli muameleye hiçbir müslüman
bulaĢmayacaktır.
Çek, senet kırdırmak ve borcu evvel ödemede Hanefi mezhebine göre indirim yapmak caizdir.
Erken ödeme vardır. Alacaklı da parayı erken alıp kullanacaktır.
Çek, senet kırdırma, üçüncü kiĢiler tarafından yapılmamalıdır. Çek, senet kırdırma caiz
değildir. Fazlalık faiz olur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
75
VÂDE FARKI
Ġslam‟da veresiye, taksitle mal satıĢı caizdir. Veresiye satıĢ, tabi ki peĢin satıĢ gibi
olmayacaktır. Taksitli satıĢlarda ödenen fazlalık faiz değildir.
Burada bazı Ģeylere dikkat etmek lazımdır. Mesela; ödemeler, fiat yazıya dökülecektir. Borçlu
da zamanında ödeyecektir. Zamanında ödenmeyen borca ilave yapılamaz. Ancak ödenmeyen
tarihte dövize, altına çevrilebilir, bu caizdir. Böylece alacaklının mağduriyeti giderilir.
Bu böyle olmazsa kimse esnaflık yapamaz. Sattığının yerine mal alamaz.
ALINAN KREDĠLER
Devletin halkına yardımı ve halkın da bu yardımdan, destekten yararlanması, daha sonra
ödemesi meĢru bir borçlanmadır.
Bu tür borçlanmalarda ancak masraf alınıyorsa, çok az bir fazlalık ödeniyorsa, alınıp
kullanılabilir. Faiz durumunda ise, faizli muameleye bulaĢmamak gerekir. Zira içinde ibadet
edeceğimiz ve can vereceğimiz evin yapımında faiz karıĢtırmamak gerekir.
Eğer böyle bir borçlanma olduysa, faizli ödemelere geçmeden o borç kapatılabilir.
Devletin masraf alarak verdiği kredilerden istifade etmek gerekir. Yoksa güç baĢkalarının
eline geçer.
Paranın değer kaybı veya devlete ödemenin yapılmasının ardına sığınılamaz. Devlet
bankasının bu iĢlemi yapması da faizi faiz olmaktan çıkarmaz.
Ayrıca kooperatifin kredi kullanmıĢ olması da ortakları kurtarmaz. Ben istemediydim deyip
kendimizi vebalden kurtaramayız.
En iyisi faizli paraya, faizli alıĢveriĢe ve faizli muameleye bulaĢmamaktır. Mecburen
bulaĢanları Allah affetsin.
Faizle iĢ yapan kiĢi ve kuruluĢlara faiz niyetiyle yatırmak para vermek de faizdir. Adı ne
olursa olsun faiz faiz olmaktan çıkmaz. Hani peygamberimiz “Öyle bir zaman gelecek ki,
ümmetimden bazıları içkiye baĢka baĢka adlar takarak içecekler” buyurmuĢ ya, günahın,
haramın adı değiĢse de günahtır, haramdır.
“Enflasyon oranında” söylemi akla uygun, hakka uygun gibi görünse de hüküm değiĢmez. Bir
Ģeyin çoğu haramsa azı da haramdır.
Ancak altına göre, dövize göre borçlanmakta fazla ödeme olsa da faiz olmaz.
Gecikme faizine gelince; ihmal ve unutkanlık nedeniyle veya zamanında yatıramamaktan
kaynaklanan fazlalıklar, faizdir. Çünkü; faiz almak da haram vermek de haramdır.
Borsa, tahvil ve hazine bonoları haramdır. Bunlar faizli borç senedidir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
76
Kredi kartı, faiz ve faiz ihtimalinden uzaksa, fazlalık ödenmiyorsa, ödemeler zamanında
yapılıp, ceza çekilmiyorsa, faize bulaĢılmamıĢ olur.
Kredi kartı israfa yol açıyorsa, israf haramdır, kullanılmamalıdır.
Ġmkan varsa bankaya destek vermeme açısından finans kurumlarının kartı kullanılırsa daha
uygun olur.
TeĢvik kredisi, adı üstünde teĢviktir. Ama masraf miktarı fazlalık varsa faiz olmaz.
Masrafların dıĢında fazlalık varsa faiz olur.
Bazı yardım sandıkları, kooperatifler, tabibler birliği gibi kuruluĢların üyelerine iĢ kurma veya
iĢini geliĢtirme gibi maksatlarla verilen krediler, üyelere yardım niteliğindedir, destek
durumundadır.
Tasarruf teĢvikte helâl olan taraf var, haram olan taraf vardır. Eğer devlet istek dıĢı, anlaĢma
yapmadan para kesip bir fonda toplamıĢ ise, yıllar sonra da değeri katkat kaybolmuĢ olarak
ödenmesi ve alınması meĢrudur. Ama, anlaĢma varsa istek üzerine kesildiyse bu faiz
anlaĢmasına girer, ancak anapara helâldir.
Geç maaĢ ödemeden dolayı devletin verdiği fazlalık, anlaĢma ve istek üzerine olmadığından
faizdir denilemez.
Böyle durumlarda maaĢını alınca ihtiyaç sahiplerine bir miktar sadaka verenler için hiçbir
tereddüt kalmaz.
Bankaya zorunlu yatırılan paralardan doğan fazlalık da ne kadar olursu olsun faizdir. Mesela;
çek, senet kredi ödemeleri için yatırılan paraların yıl sonu biriken faizler, adı üstünde faizdir.
Faizli muameleden kaçınmak esastır. Büyüklerimiz bankanın oturaklarında oturmazlardı.
Bu tür zorunlu iĢlerde finans kurumlarını tercih edebiliriz.
SĠGORTA
Sigortalar bugünkü iĢleyiĢiyle helâl değildir. Çünkü dürüst insanların yatırdığı paralar
giderken, bazıları bazı yollarla para alma fırsatını yakalıyor.
Diğer taraftan kaza yapan oluyor, yapmayan oluyor. Ġkisi de aynı ödeme yapıyor. Haksız geri
ödemeler oluyor.
“Sigorta piyango gibi” diyor. Fetva verenler.
Sigorta birilerinden alıyor, baĢkalarına ödüyor, yani kumar gibi.
Sigortacı paraları topluyor, faize yatırıyor.
Bu durumda sigorta caiz değildir. Yani yardım sandığı özelliği taĢımıyor.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
77
Sigortanın iĢleyiĢinde kâr zarara ortaklık da yoktur.
Sigorta ancak Ģu Ģekilde caiz olur:
1- Mecburi tutulmuĢsa,
2- Kâr zarar ortaklığı varsa,
3- Kazaya uğrayanla uğramayan aynı tutulmuyorsa,
4- Kazaya uğrayanların zararını, üyeler gönül rızası ile öderse,
5- Sigorta faize bulaĢmıyorsa, caizdir.
Hayat sigortası da caiz değildir.
Bu iĢlerde çalıĢma yerine baĢka bir iĢ olursa daha uygun olur. ÇalıĢanlar da meĢru iĢ arayıĢı
içinde olmalıdır.
Caiz olan sigorta, devletin her vatandaĢ için yaptığı sosyal sigorta caizdir. Yangın, kaza,
hastalık, iĢsizlik ve yaĢlılık sigortaları gibi.
Bir de yardımlaĢma sandığı durumundaki sigortalar caizdir. YardımlaĢma sandığında mağdur
olana yardım, üyelerin isteği ile olmaktadır.
Ne olursa olsun bu tür iĢlerde iĢin helâl tarafı oluyor. Bir de Ģüpheli tarafı oluyor.
Peygamberimiz: “ġüphe vereni bırak, Ģüphe vermeyene bak” demiĢtir. Bir de değiĢik
beyanlar, görüĢler oluyor. Dikkatli olmalıyız, harama meyletmemeliyiz, iĢin takva tarafına
bakmalıyız. Maddi yönden bizim için zarar gibi görünse de helâli tercih etmeliyiz. Hz.
Ömer(ra): “Biz haram yeriz endiĢesi ile helâlin çoğundan kaçınırdık” demiĢtir.
Temiz kalmak, kolay değildir. Kutsi hadiste Rabbimiz: “Haramdan kaçınanlara hesap
sormaya hayâ ederim” buyurmuĢtur.
Mevlana derki: “geminin altındaki su, gemiyi yüzdürür, içindeki su, gemiyi batırır” der.
Haramı içimize alırsak helakımıza sebep olur, Allah‟a bile itaat ettirmez.
Helâl tercihimiz ise, hayrımızı iyiliğimizi arttırır, bizi olgunlaĢtırır ve en önemlisi Rabbimizin
rızasını kazandırır. Hayatı güzel bir Ģekilde noktalamamızı sağlar.
Ġslam‟da tevekkül vardır. Zekat sadaka vardır, kazayı belâyı def eder.
BORSA
Borsa ile uğraĢanlar, alın teri dökmüyor, çalıĢmıyor. Kumardaki gibi alıyor veriyor, kazanıyor
ve kaybediyor.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
78
Borsa, inancımıza göre ticaret de değildir. Çünkü alıĢveriĢlerde mal ortada olacaktır, alan ne
aldığını bilecektir. Alanın elinde bir değer olacaktır, kağıt bir değer değildir.
Ġslam‟da yatırım faydalı yere yapılacaktır. Paraların nereye gittiği bilinecektir...
Borsada değer, belli güçler tarafından düĢürülüp yükseltilebiliyor. Aldatıcı oluyor.
Kâr-zarar nedeniyle caiz gösterilemez. Piyangoda da kazanabilir de kaybedebilir de.
Kâr dağıtımına gelince gerçek değerlere uygun olmuyor, aldatıcı oluyor, vurgunculara gün
doğuyor.
Borsa aldatıcıdır. Ne zaman ne olacak belli değildir. Borsa mağdurları ortada iken meĢru
olduğu söylenemez. Bütün hak mezheblere göre ortada olmayan, görünmeyen ve bilinmeyen
bir Ģeyin alımı satıĢı caiz değildir.
Ancak helâl olan yatırım yapan, helâl iĢ yapan ve ne yaptığı bilinen, faiz iĢine bulaĢmayan
kurum ve kuruluĢların hisse senedi alınıp satılabilir. Hatta böyle kuruluĢlar, ortaklarının sahip
olduğu gerçek değere göre zekatlarını hesap edip; siz mi vereceksiniz, biz mi verelim?
diyorlar.
KUYUMCULUK VE DÖVĠZ ALIM SATIMI
Bu iĢleri yapmanın Ġslam açısından herhangi bir sakıncası yoktur. Yalnız bu iĢleri yaparken
faize bulaĢmamak gerekir. Haktan korunmak için ödemenin peĢin yapılması gerekir, çünkü
altının da dövizin de veresiye satıĢı caiz değildir.
Döviz alım satımında yalnız bir sakınca vardır. O da hangi ülkenin parası ise, o ülke
güçlendirilmiĢ olur, parasının değeri yükseltilmiĢ olur.
Zaman zaman soruluyor altın günü, döviz günü yapmak caiz mi? diye. Caizdir,
yardımlaĢmadır, tasarruf yönü de vardır. Kimse de zarar görmez. Ama Türk parası ile gün
yapmak caiz olmaz, değer çok değiĢtiği için hak geçer.
SERVETĠ MEġRU OLMAYANLA ORTAKLIK
Kazancı, yaĢayıĢı meĢru olmayanla ortaklık meĢru değildir. Ġmam-ı Azam, malının kusurunu
müĢteriye göstermeden satan ortağından ayrılmıĢ ve hissesine düĢeni de ihtiyaç sahiplerine
dağıtmıĢtır.
Böyle insanlardan alıĢveriĢ de yapılmaz. Çünkü o, kazandığı parayı uygun bir Ģekilde
harcamaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
79
HAVA PARASI
Gayri menkullerin kiralanmasında mal sahibi fazladan ücret talep edebilir. Bu ilerde
kiradan düĢüleceği gibi, hava parası olarak da alınabilir. Kiracı da devir hakkı varsa baĢka
birine devrederken hava parası isteyebilir.
Hava parası, adı üstünde havadan gelen paradır. Ekseriyete göre caiz değildir. Helâl olan
alın teridir.
Ne zaman Caizdir?
1- O toplumda yaygın hale gelmiĢse,
2- Alan baĢka bir iĢyerine hava parası ödeyecekse,
3- Mal sahibi ile anlaĢması biten kiracı, mal sahibinden hava parası isteyemez ve
alamaz. Değilse helâl olmayan kazanç yoluna gidilmiĢ olur.
KAPORA
Kapora almak caiz değildir. Hak etmeden bir Ģey istenmez ve alınmaz.
Kapora bir toplumda alınıp veriliyorsa, o zaman:
1- Alınır, borçtan düĢülür veya;
2- Cayma halinde zarar varsa giderilir, kalan kısım iade edilir. Edilmezse helâl olmaz.
EMEKLĠ MAAġI
Devlet, belirli bir zaman çalıĢtırıyor, bu arada maaĢından kesinti yapıyor. Emekli olunca
da muhtaç duruma düĢmemesi için ona bakıyor.
Bazıları kısa süre alıyor, bazıları da çok yaĢıyor, kendisinden kesilenden daha fazla alıyor.
Bu devletle bir anlaĢmadır, sözleĢmedir. Haram mıdır, faiz midir, diye düĢünülemez.
Ġçi rahat olmayan vesveseden kurtulmak için ne yapar?
1- Zengin ise almaz. Alsa da ihtiyaç sahiplerine dağıtır. Bir de hayır hizmetlerinde
kullanır.
2-Orta halliyse, bir miktarını ihtiyaç sahiplerine verir. Yok kendisinin, ailesinin ihtiyacı
varsa hepsini kendisi için harcar.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
80
Devletten alınan maaĢ meĢru biçimde harcanmalıdır. Çünkü onda yetim hakkı, dul hakkı
vardır.
Dikkat edilmesi gereken bir husus da; emekli, faydalı iĢlerle meĢgul olmalı ve insanlara
faydalı olmalı, çalıĢmayı sürdürmelidir. O zaman maaĢla emekli maaĢı arasında fark olmaz,
tamamen helâl olur.
Bir de her maaĢ alıĢta, o paranın sadakası veya kırkta biri dağıtılırsa bütün Ģüpheler
gidecektir.
Emekli maaĢını düzenleyen insanın kendisi değil, devlettir. Mesela devlet yaĢlı aylığı
veriyor. YaĢlıları arabaya ücretsiz bindiriyor, bakım evlerinde hizmet veriyor, gazilere maaĢ
veriyor, depremzedeye yardım ediyor... bunlar devletin bir ikramıdır, yardımıdır ve görevidir.
Devletin bu imkanı kötü yerlere harcanmadıkça helâl olur.
Bir de ölen bir insanın maaĢını sağmıĢ gibi almak helâl değildir.
PĠRĠM ÖDEYEREK EMEKLĠLĠK
Bazıları pirim ödeyerek, bazıları da ev hanımları gibi isteğe bağlı sigortalı oluyor, günü
gelince emekli oluyor. Bazıları da eksik kalan günleri ödeyerek emekli oluyor. Bu bir anlaĢma
ve devletin tanıdığı bir fırsat olduğu için caizdir.
Caiz olmayan nedir? Hak etmediği halde yolunu bulup, herhangi bir Ģekilde emekli
olmaktır. Bu helâl değildir.
Burada ancak çalıĢtığı süre kadar aldığı para helâl, diğer kısmı helâl değildir.
Kısacası Ġslam‟da hileli hiçbir iĢ helâl değildir.
TAZMĠNAT ALMAK
Cinayet, trafik kazalarında ölüm veya sakat kalmaktan dolayı mirasçılar veya sakat kalan,
mağduriyetinin giderilmesi için para alırlar, haram olmaz.
Ġslam‟da kasıt yoksa diyet verilir. Bu suçun cezasıdır.
SarhoĢluk, ehliyetsizlik mazeret sayılmaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
81
ĠĢ kazalarında da tedbir alınmadıysa diyet ödenir. Halk arasında kan parası diye almak
istemeyenler oluyor, alınır. Bu çocukların ve eĢin helâl olan hakkıdır. Sarı hızır, Fatih Sultan
Mehmet‟i Rum ustasına, eĢine ve çocuklarına tazminat ödemeye mahkum etmiĢtir.
KIDEM TAZMĠNATI
Hayatının büyük bir bölümünü çalıĢmakla geçiren kimsenin yıpranmasının karĢılığıdır.
Emekli ikramiyesi, devletin takdiridir, helâltir.
HASTA OLMADAN RAPOR ALMAK
Bir çalıĢan, hasta değilken rapor alırsa üç yönden vebal altına girer:
1- Yalan söylemiĢtir, günahtır.
2- Para almıĢ, çalıĢmamıĢtır, hak etmemiĢtir.
3- VatandaĢı mağdur etmiĢtir, iĢ görmemiĢtir.
Bir öğretmense, yüzlerce öğrenci eğitimden mahrum kalacaktır. Eğer bir doktorsa,
hastalar acı çekecektir...
Bir Ģeyin vebalini iyi düĢünmek gerekir. Zorunluluk yok ve hasta değilken rapor alan
mes‟uldür. Rapor veren de mes‟ul olur.
Yalanla alınan raporlar, insanın sağlığını bozar, aldığı para ona yaramaz, parasının bereketini
giderir. Aile huzuruna ve çocuklarına da yansır, sofraya haram lokma girmiĢ olur. bazı
insanlar onun yüzünden zarar gördüğü için zulmetmiĢ olur.
HELÂL KAZANÇ ĠÇĠN
KADIN NELERE DĠKKAT ETMELĠDĠR
ÇalıĢmak mecburiyetinde olan kadın önce evinin içinde iĢ yapmayı düĢünmemeli ve
denemelidir. Evinde kendini geçindirecek iĢ yapması mümkün olmazsa, ancak Ģu Ģartlarda
çalıĢırsa kazancı helâl olur.
1- ÇalıĢmaya ihtiyacı olacaktır.
2- Ġhtiyacı olmasa da doktor, hemĢire ve öğretmen olmalıdır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
82
3- Namus güvenliğinin bulunması lazımdır.
4- Tahrik edici, dikkat çekici Ģekilde giyinmemelidir.
5- Kapalı mekanlarda erkeklerle yalnız çalıĢmamalıdır.
6- Cinsiyetine uymayan iĢte çalıĢmamalıdır.
7- Kadın evli ise, eĢinin rızasını alması ve kadınlık görevlerini aksatmaması lazımdır.
8- Dinen meĢru olan iĢlerde çalıĢmalıdır. Helâl kazanç sağlamalıdır.
9- Kendisi günaha girmediği gibi baĢkalarını da günaha sokmamalıdır.
DĠN HĠZMETĠ ÜCRETĠ
Din hizmetleri ücret karĢılığı olmaz. Din hizmetleri pazarlık konusu yapılarak ticari bir iĢ
haline getirilemez.
Din hizmeti, müslümanın müslümana borcudur. Ücret ve menfaat karĢılığı yapılmaz.
Kur‟an‟a göre; az bir paha karĢılığı satılmayacaktır. Ücreti yiyenlerin ateĢ tıkındıkları
bildirilmiĢtir. (Bakara: 41/174)
Din hizmeti karĢılığı alınan ücret Ģu Ģartlarda helâl olur:
1- O iĢi ücretsiz yapacak kimseler olmaz da o iĢ aksayacaksa, kiĢi zaman ayırdığı
ve kendi iĢini aksattığı için ücret alır.
2- Yaptığı masraf karĢılığı ücret alabilir.
3- Pazarlıksız, beklentisiz bir ikram olursa alabilir.
ÇALIġMADAN ALINAN PARA
Her Ģeyin bir karĢılığı vardır. Helâl olan da emek karĢılığı alınandır.
- Hak edilmediyse, alınanın karĢılığı verilmediyse,
- Uyduruk görev icad edildiyse, çalıĢıyor gibi gösterildiyse,
- BaĢkalarının hakkı birilerine aktarıldıysa, helâl olmaz.
Kısacası hileli, hak etmeden, alın teri dökmeden elde edilen hiçbir Ģey helâl olmaz.
Bir yerde çalıĢıyor görünüp, çalıĢmadan alınan parada öksüz, yetim ve dul hakkı vardır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
83
Hz. Peygamber: “Aldatan bizden değildir” diyor. Bir de: “Zulmetmeyiniz” buyuruyor. Ele
geleni yer, dile geleni söylersen olmaz.
YĠTĠK MAL
Yitik malın bulunması ile sahibi aranır, bulunursa verilir. Sahibini bulmak için; ilan edilir, bir
yıl saklanır, emanet olarak korunur, ondan faydalanılmaz.
Eğer sahibi bulunamazsa, yetkililere teslim edilir. Eğer bir endiĢe varsa ihtiyaç sahiplerine
verilir. Bulanın baĢkalarından daha çok ihtiyacı varsa o da kullanabilir.
Bu konuda Hz. Peygamber: “Müslümanın yitirdiği bir Ģey ateĢ alevidir” buyurur. (Ġ. Canan
Hadis Ans.: 17/319)
Alacaklısı bulunmayan borç eğer mirasçıları varsa onlara verilir. Değilse ihtiyaç sahiplerine
verilir.
ÇALINTI MAL
Çalınan mal her zaman sahibinin hakkıdır. Ġadesi gerekir.
Çalıntı mal, alınıp satılmaz. Alınıp satılması, hırsızlığa teĢvik olur. onun için satana da alana
da haramdır.
Hırsızlık, büyük günahlardandır. Hz. Peygamber kendisinden biat alanlardan isteklerinden biri
de hırsızlık yapmayacaklarına dair söz almıĢtır.
KAÇAK MAL
Kaçakçılık, meĢru bir iĢ değildir. Alınması da satılması da bu yolla para kazanılması da
haramdır.
Kaçak malın ucuz olması, cazip gelmemelidir. O mal kimseye fayda sağlamaz. Alıp satmakla
kötü çığır açılmıĢ olur. aynı zamanda hırsızlığa teĢvik olur.
Kaçakçılık, hırsızlıktır, yalancılıktır. Ahlı maldır.
Bir de zekatı verilmeyen, vergisi verilmeyen mal da meĢru değildir.
Alırken satarken baĢkalarını mağdur etmemek için araĢtırmak gerekir. ġüphe bile varsa
yardımcı olmamak gerekir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
84
YIKICI VE MÜSTEHCEN BASIN
Ahlak bozucu ve yıkıcı Ģeylerin alımı, satımı, dağıtımı meĢru değildir. Bu yolla kazanılan
para da helâl değildir. Böyle bir iĢte çalıĢmak da aynı günaha ortak olmaktır. Aynı zamanda
desteklemek olur.
Alınıp okunması, o fikri benimsemek olur. Ġslam‟da kötülükte yardımlaĢılmaz. Müslüman ne
yaptığını kime hizmet ettiğini, kime destek olduğunun bilincinde olmalıdır. Çünkü herĢeyin
hesabını Allah‟a verecektir.
Güzel iĢ yapmayan, eğer piĢman olursa tevbe eder. Para elindeyse ihtiyaç sahiplerine dağıtır.
Yıkıcı basın ne verirse versin alınamaz, desteklenemez, beslenemez, gücüne güç katılamaz.
Yoksa her kötü sonuçtan sorumluluk doğacaktır.
KÂR SINIRI VAR MI?
Ġslam‟a göre kar için belli bir sınır konmamıĢ, ahlakî vicdanî ölçüler konmuĢtur. Böylece
haksız kazanç yolları tıkanmıĢtır.
Ġslam‟da hile, yalan aldatma ve fahiĢ fiyat günah sayılmıĢtır. Hz. Peygamber: “Aldatan bizden
değildir” derken Cenab-ı Allah da: “Ey iman edenler! Birbirinizin mallarını haram yollarla
yemeyin” buyuruyor. (Nisa: 29)
Hırs, hoĢ görülmeyen iĢlerden görülmüĢ, rızık helâlden talep edilecektir.
Hanefi mezhebine göre fahiĢ fiyat sınırı, gayri menkullerde %20, hayvanlarda %10, menkul
eĢyada %5 olarak fiatının üçte birinden fazlası fahiĢtir. Ġnsaf elden bırakılmazsa, helâl sınırı
aĢılmamıĢ olur. Farklı fiyat, pazarlığa bağlıdır.
Dinimize göre kâr haddi belirlenmemiĢtir. Piyasa ekonomisi esas alınmıĢtır. AlıĢ veriĢ, arz
talebe göredir. Bazı büyüklerimiz, kârın üçte bir sınırını aĢmamasını tavsiye etmiĢlerdir.
Helâl kazancın ölçüsü Ģöyledir:
- Fiat haddi aĢmayacaktır.
- Yalan, hile, aldatma olmayacaktır.
- Alıcının durumundan faydalanılmayacaktır.
- Karaborsacılık yapılmayacaktır.
- Mal iĢe yarar olacaktır. Kusuru varsa bilinecektir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
85
Ġmamı Azam: “Dinin alıĢveriĢ kısmını bilmeyen haram lokmadan kurtulamaz” demiĢtir.
Haram yiyenin kalbi karadır, ibadeti, duası kabul olmaz. Cezalar üst üste gelir. Yaptığı
iyilikler ona fayda vermez. Malı telef olur.
Fiat, açık yazılmalı ve herkese ayrı ayrı olmamalıdır. SatıĢ anında fiat kesin belirtilmelidir.
Veresiye mal verip: “Fiat, ödediğin günkü fiattan” denmez.
Bir mal vadeli satılıp, peĢin fiyatına geri alınmaz. Böyle yapılırsa, faiz gizlenmiĢ olur.
SatıĢta haksız fiat düĢürmek, baĢkalarını zarar ettirmek de helâl olmaz. Ayrıca ucuzluk ilan
edip aldatıcı fiat düĢürmek, o Ģekilde satıĢ yapmak da caiz değildir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
86
IV. BÖLÜM
BÜYÜK GÜNAHLAR
Bu bölümde günahları, günahların cezasını ve günahları yüzünden helak olanları göreceğiz.
ġeytanın insanı nasıl günaha düĢürdüğünü, günahın yansımalarını ve günahından dolayı
lanetlenenleri okuyacağız.
Bunlardan sonra günahlardan korunmayı ve günahlardan kurtulmayı ele alacağız.
Bizi günahlara götüren zaaflarımız var. Önce onlara bir göz atıp sıralayalım:
- Çoğumuz dinimizi bilmiyoruz.
- Allah‟a ve ahirete imanımız zayıf.
- Günahı tanımıyoruz, günahın yansımasını düĢünmüyoruz.
- Nefsimizin arzularına ve Ģeytanın tuzaklarına karĢı etkili olamıyoruz.
- Tahrikler, fitneler, müstehcenlik ve sergilenen kötü örnekler insanımızı çabuk etkiliyor.
- Küçük günahları önemsemiyoruz, onları büyütüyoruz. Büyük günahlardan da korkmuyoruz.
- Toplumda koruyucu tedbirler yok. Ġnsanımız korumasız.
- Suçlular, caydırıcı bir ceza görmüyor.
Ne derler, bozulmayı önleyecek tuz bozuksa, bozulma önlenmez. Toplum bozuksa, bekçi
boĢuna bekler.
Bir de son zamanlarda insanımızın yanlıĢ yönlendirilmesi, günaha girmesinde en büyük etken
olmaktadır. Buna bazı örnekler verecek olursak, Ģöyle telkin ediliyor.
- Zaman değiĢti, zaman bunu gerektiriyor...
- Ġçinde bulunduğumuz Ģartlar böyle, ne yapalım?..
- Âdet böyle, yoksa kınanırız!..
- Herkes yapıyor...
- Biz böyle yaparsak el ne der?
- Falan böyle dedi, Ģöyle yaptı...
- Ġnsan günahsız olmaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
87
- Bu da mı günah olurmuĢ canım, ne var bunda!..
- Hangi çağda yaĢıyoruz?
- Öyle Ģey erkeğe de mi günah olur canım!
- Bana ne baĢkalarından vb...
ĠĢte böyle yanlıĢ telkinler ve yanlıĢ düĢünceler günah iĢlemeyi hem çabuklaĢtırıyor, hem de
kolaylaĢtırıyor. Böylece istemeyen de günaha düĢmekten kendini alamıyor.
Bazıları bu ortamda günaha girmemek mümkün mü? deyip iĢi gevĢetiveriyor. Bu Ģeytanî bir
telkin. Böyle bir anda daha çok dikkat edilmeli ki, günaha düĢülmesin.
Bazılarına da Ģeytan: “Daha var, daha gençsin” diyerek insanı günahta bırakıyor ve günahı
çoğaltıyor, dönmeyi önlüyor.
Günahkarların arasında yaĢamaya razı olunmaması lazım çünkü; Cenab-ı Allah günah
iĢlemeye devam edeni kulluk defterinden silip atabilir, böylece cezalandırabilir.
GÜNAH NEDĠR?
Günah, dinde yasaklanan Ģeydir. Günah emrolunanı yapmamaktır. Günah, insanın vicdanını
rahatsı eden kötü ve zararlı olan Ģeydir.
BÜYÜK GÜNAH NEDĠR?
Allah‟ın ve Peygamberin büyük günah olduğunu bildirdiği günahlar vardır ki, bunlara büyük
günah denir. Bunların cezası da büyüktür.
Aslında günahları büyük küçük diye düĢünmemek gerekir. Çünkü; bazı günahlar gözümüzde
küçülür. YavaĢ yavaĢ da benimsenmeye baĢlanır. Sonuçta küçük günahlar, büyük günahlara
götürecektir. Kalpteki küçük lekeler büyüyecek, kısa zamanda kalp kararacaktır.
Kur‟an‟da: “Eğer yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı
örteriz ve sizi Ģerefli bir yere koyarız” buyrulmuĢtur. (Nisa: 31)
Küçük günahlardan kaçınılırsa, büyük günahlardan korunmuĢ olur.Küçük günahlardan
kaçınılırsa da, küçük günahlar affolunur.
Ġnsanlar, peygamberler ve melekler gibi günah iĢlemekten korunmadıkları için her zaman
günah iĢleyebilirler. Fakat günahlardan kaçınılırsa Allah, kaçınamadığı günahları affedeceğini
müjdeliyor.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
88
Bir müjde de Necm Sûresi‟nin 32. ayetinde veriliyor: “Ufak tefek kusurları dıĢında, büyük
günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbinin affı boldur.”
Kur‟an‟da iman sahiplerinden bahsedilirken: “Büyük günahı iĢlemekte direnirler” (Vakıa:
46), “Onlar büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınırlar.” (ġuara: 37) denmiĢtir.
Mezhebimize göre büyük günah iĢleyen kimse, dinden çıkmaz, günahkar olur. ne zaman ki,
günahı inkar ederse, o zaman dinden çıkar.
Kimseye günahtan kurtuluĢ yolu kapalı değildir. Her isteyene tevbe kapısı her zaman açıktır.
Ölüm anına kadar herkes tevbe edebilir. Kul hakkı hariç günahlardan kurtulabilir. Kul hakkını
da iade eder, helâllaĢır, ondan da kurtulabilir.
Cenab-a Allah: “Yok mu tevbe eden affedeyim” deyip duruyor. Peygamberimiz de:
“Günahlarına tevbe eden, günahsız gibidir” diyor.
Önemli olan, günahta ısrar edip, tevbeyi geciktirmemektir.
HER GÜNAHTAN SONRA TEVBE VACĠBTĠR:
Hz. Peygamber: “Günahları küçük görmekten sakının” buyuruyor. (Ramuz-el-Ehadis: 173/9)
- “Kul, günah iĢlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluĢur. Eğer tevbe ederse, o siyahlık
yok olur. Günaha devam ederse, o siyahlık büyür, kalbini karartır.” (Age: 26/9)
- “Bir günah iĢlediğin zaman derhal tevbe et.” (Age: 25/11)
- “Bir günah iĢlediğinde, abdest alıp iki rekat namaz kılan ve tevbe edeni Allah affeder” (Age:
384/6) buyurmuĢtur.
Demek ki, günaha aldırıĢ etmeme durumu olmayacak, günahın hemen ardından tevbe
edilecek.
Allah Kar‟an‟da “tevbe edin” diyor. Kula tevbe etmek yaraĢır.
Günahı bilmemek mazeret değildir. Günah bilinecek ve tanınacaktır. Hz. Peygamber Ģöyle
buyurur:
- “Alimin günahı bir günahtır. Cahilin günahı iki günahtır. Cahil hem günah iĢlediği hem de
öğrenmediği için iki defa azab görür. (Age: 286/8)
- “Günahta insan kendini mazur görmedikçe asla helak olmaz.” (Age: 354/2)
Helak olmak, ceza görmek istemeyen, her türlü günahtan kaçınacaktır. Çünkü her günahın
mutlak bir karĢılığı vardır. Günahtan kaçınmanın da mükafatı vardır. Ġnsan kendisi günahtan
kaçındığı gibi baĢkalarını da kaçındırmaya çalıĢacak, kaçınamayanları da korumak için çaba
sarf edecektir. Uyaracaktır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
89
Ġbrahim Ethem ile bir günahkar arasında, Ģöyle bir konuĢma geçiyor. Ġbrahim Ethem‟e
günahkar Ģöyle diyor:
- Ben kendimi günahlardan koruyamıyorum. Bana nasihat et.
- Günah iĢleyeceğin an Allah‟ın sana verdiği rızkı yememeye karar ver, ondan sonra günah
iĢle.
- Bu mümkün mü?
- Öyleyse Alah‟ın rızkını yerken ona karĢı gelinir mi? Sen de günahı terk et.
2.’si: Asi olacaksan, günah iĢleyeceksen Allah‟ın mülkünde oturma çık, ondan sonra isyan et
ve günah iĢle.
- O‟nun mülkü olmayan bir yer var mı?
- Hem mülkünde oturacaksın hem de isyan edip günah iĢleyeceksin olur mu?
- Öyleyse günah iĢleme.
3.’sü: Gunah iĢleyeceksen Allah‟ın görmeyeceği yerde iĢle.
- Onun görmediği yer mi olur? - Öyleyse günahtan vazgeç.
4.’sü: Günah iĢleyeceksen, Azrail‟e: “Biraz bekle, tevbe edeyim, sonra ruhumu alırsın” de!
- Azrail beklemez. – öyleyse günahtan vazgeç.
5.’si: Mezarda münker-nekir‟e hesap verme.
- Bunu yapmak kimin haddine? – Öyleyse günah iĢleme.
6.’sı: Kıyamet günü zebaniler sürükleyip götürürken itiraz et.
- Hiç bunu yapabilir miyim?
- Öyleyse Allah‟a isyandan, günah iĢlemekten vazgeç.
Adam, ellerini kaldırır, tevbe istiğfar eder. Bir daha günah iĢlemeyeceğine dair söz verir.
Haydi biz de günahlarımızı birer birer gözden geçirelim; harama, günaha, isyana yeter artık
diyelim. Bugüne kadar kuldan utandık, Allah‟tan utanmadık, Allah‟tan da utanalım da bitsin
bu iĢ.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
90
BÜYÜK GÜNAHLAR
Günahların sayısından ziyade gayretimiz, haramların özünü kavramaya ve haramlardan
sakınmaya dönük olmalıdır. Ġnsan, harama muhtaç değildir. Onun için harama uzanan el,
harama atılan adım, harama dikilen göz derhal geri çekilmelidir. Günahları yok edecek
iyilikler arttırılmalıdır. Günahlar terk edilmekle de büyük sevaplar kazanılmalıdır. Günah
Allah‟la kul arasında perdedir. Kul bu perdeyi kaldırmadan Rabbine yaklaĢamaz.
Büyük günahların en büyüğü Cenab-ı Allah‟a Ģirk koĢmaktır. Çünkü Allah diğer günahları
affedebilir ama Ģirki dönülüp tevbe edilmeden affetmez. Bir de diğer büyük günahlar, inkar
edilmedikçe küfre sokmaz, Ģirk ise doğrudan küfürdür.
Öncelikle büyük günahlar yedidir:
1- Allah‟a ortak koĢmak.
2- Allah‟ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmek.
3- Namuslu kadına zina isnadında bulunmak.
4- SavaĢtan kaçmak.
5- Faiz yemek.
6- Yetim malı yemek.
7- Hicret ettikten sonra eski cahilliğe (günahlara) geri dönmek. (Hadis: Camiu‟s-Sağîr:
3/3065)
Fıkıh ve akaid kitaplarında sıralanan büyük günahlar Ģunlardır:
- Zina etmek. Livata yapmak.
- Ġçki içmek.
- Kumar oynamak.
- Anne babaya haksız yere isyan etmek.
- Yalan söylemek, yalan Ģahitliği yapmak.
- Hırsızlık yapmak.
- Gıybet etmek.
- Kötü zanda bulunmak, kötü düĢünmek.
- Ġftira etmek.
- Yetimi azarlamak, doyurmamak.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
91
- Domuz eti yemek.
- Ölü hayvan eti yemek. (Bunlar da Kur‟an‟da geçen büyük günahların baĢlıcalarıdır.)
- Allah‟ın rahmetinden ümit kesmek.
- Allah‟ın rahmetinden emin olmak.
- Günah iĢlemekte ısrar etmek, korkmamak.
- Koğuculuk yapmak.
- Büyü yapmak.
- Fala bakmak.
- Stokçuluk yapmak, fahiĢ fiatla mal satmak.
- Ġbadetleri geciktirmek, terk etmek.
- RüĢvet almak vermek, aracı olmak.
- Beslemesiz kesilen hayvanı yemek.
- Sövmek, lânetlemek.
- Kibirlenmek.
- Allah‟ın dinine müdahale etmek.
KUR’AN’DA GEÇEN BÜYÜK
GÜNAHLARDAN BAZILARI
Birkaç örnek:
1- “Hırsızlık eden erkek ve kadının yaptıklarına karĢılık bir ceza ve Allah‟tan bir
ibret olmak üzere ellerini kesin...” (Maide: 38)
2- “Kim Allah‟a ortak koĢarsa, Allah ona cenneti haram kılar. Onun yeri ateĢtir
ve zalimler için yardımcı yoktur.” (Maide: 72)
3- “Ey iman edenler! ġarap, kumar, dikili taĢlar, fal ve Ģans okları birer Ģeytan iĢi
pisliktir. Bunlardan uzak durun ki, kurtuluĢa eresiniz.” (Maide: 90)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
92
4- “Geçim endiĢesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz onların da sizin de
rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.” (Ġsra: 31)
5- “Zinaya yaklaĢmayın. Zira o bir hayazıslıktır. Ve çok kötü bir yoldur.” (Ġsra:
32) Burada “Zina etme” demiyor “YaklaĢma” diyor. Yani zina etmekle beraber
zinaya götüren yollarda yasaklanmıĢtır. Çünkü zinadan korunmak zordur. Nefis
kabarırsa önü alınmaz. Ġslam‟da zina ile beraber zinaya götüren, sebep olan söz,
davranıĢ ve giyimde yasaklanmıĢtır. Elin zinası vardır, tutmaktır, dilin zinası vardır,
söylemektir. Gözün zinası bakmaktır. Kulağın zinası dinlemektir.
6- “Haklı bir sebep olmadıkça Allah‟ın muhterem kıldığı cana kıymayın...” (Ġra:
33)
7- “Anana babana „Öf‟ bile deme. Onları azarlama” (Ġsra: 23)
8- “Haksız yere yetimlerin mallarını yiyenler, Ģüphesiz karınlarına ateĢ tıkınmıĢ
olurlar...” (Nisa: 10)
9- “Sizin ve yakınlarınızın aleyhinde de olsa yalan Ģahidlikte bulunmayın” (Nisa:
137)
10- “Sihir-büyü yapanların ahiretten nasibi yoktur” (Bakara: 102)
11- “Faiz yiyenler kabirlerinden Ģeytan çarpmıĢ kimselerin cinnet nöbetinden
kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların: “Alım-satım tıpkı faiz gibidir” demeleri
yüzündendir. Halbuki Allah alım-satımı helâl, faizi haram kılmıĢtır. Kim faizden
vaz geçerse, onun iĢi Allah‟a aittir. Kim tekrar faize dönerse, iĢte onlar
cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.” (Bakara: 275)
12- “Allah‟ın yolundan çevirmek, Allah‟ı inkar etmek, içki içmek ve kumar
oynamak” (Bakara: 217-219)
13- “Yetim malı yemek, temizi pis olanla değiĢmek...” (Nisa: 2)
14- “Allah‟a ortak koĢmak...” (Nisa: 48)
Kur‟an‟da büyük günah olarak bildirilenlerden bazıları bunlardır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
93
HADĠSLERDE BÜYÜK GÜNAHLAR
Allah Rasulü bazı büyük günahları Ģöyle bildirmiĢtir. Birkaç örnek:
1- Hz. Peygambere sorulur, O‟da cevap verir:
a. Allah‟ın dininde hangi günah büyüktür?
b. Allah seni yarattığı halde Allah‟a eĢ uydurmandır.
c. Doğru, peki sonra hangi günah büyüktür?
d. Çocuğunu öldürmendir.
e. Bundan sonra hangi günah büyüktür?
f. KomĢunun ailesiyle zinalaĢmandır.” (Tecrid-i Sarih Terc.: 11/38)
Allah Rasülü Ģöyle buyurur:
2- “Büyük günahların büyüğünden biri, kiĢinin ana ve babasını lanetlemesidir” (Age:
8/122)
3- “Büyük günahların en büyüğünü size bildireyim mi?
a. Evet Ya Rasulallah!
b. Allah‟a Ģirk, ana babaya ezadır. Ġyi dinleyin bir de yalandır.” (Age: 8/68)
4- “Hz. Peygamber (SAV) Ģöyle buyurur:
“BeĢ Ģey zuhur ederse, helak olmak ümmetimin üzerine hak olur:
a. Birbiriyle lanetleĢmek.
b. Ġçki içmek,
c. Ġpekli giymek. (Erkekler için)
d. Çalgı çalıp eğlenmek.
e. Erkeklerin erkeklerle, kadınların kadınlarla tatmin olması.” (Ramuz 53/18)
5- “Büyük günahlardan ateĢten kaçar gibi kaçınız. Bu günahlar Ģunlardır:
a. Allah‟a Ģirk koĢmak,
b. Ana-babaya isyan,
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
94
c. Haksız yere adam öldürmek,
d. Namuslu kadına zina iftirasında bulunmak,
e. Zina yapmak,
f. SavaĢtan kaçmak,
g. Büyü yapmak,
h. Yetim malı yemek,
i. Haramları iĢlemekte ileri gitmek,
j. Faiz yemek,
k. Hırsızlık yapmak,
l. Ġçki içmek,
m. Yalan Ģahitliği yapmak.
n. Yalan yere yemin etmek.” (Buhari Vesâyâ: 8/1172)
Bunlar da Allah Rasulünen dilinden büyük günahlardan bazıları olarak ifade edilmiĢtir.
ĠSLAM ALĠMLERĠNE GÖRE BÜYÜK GÜNAHLAR:
Osmanlı alimlerinden Hamza Efendi, Bey‟i ve ġirâ Risâlesinde Ģöyle der:
On Ģey, son nefeste imansız gitmeye sebep olur:
1- Allah‟ın emirlerini, yasaklarını öğrenmemek,
2- Ġmanını ehli sünnet itikadına göre düzeltmemek,
3- Allah‟a ve iyilik gelmesine sebep olanlara Ģükretmemek,
4- Ġmansız olmaktan korkmamak,
5- BeĢ vakit namazı vaktinde kılmamak,
6- Faiz alıp vermek,
7- Dinine bağlı olan müslümanları aĢağı görmek ve bunlara kötü sözler söylemek,
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
95
8- FuhuĢ sözleri söylemek, yazıları yazmak, resimleri yapmak,
9- Ġnsanlara, hayvanlara, kendine zulmetmek, eziyet etmek,
10- Dünya malına, rütbesine ve Ģöhretine düĢkün olmak.”
ĠĢlenen bir günahın bizzat kendisi küfür sebebi olmayabilir, ama günah baĢka bir günaha
götürür veya vazgeçilmezse, günah da ısrar manasına gelir. Böylece insanı imandan
uzaklaĢtırır.
Osmanlı Alimlerinden Ömer Nesefi, AKÂĠD adlı eserinde büyük günahları Ģöyle
sıralamıĢtır:
1- Haksız yere adam öldürmek,
2- Namuslu kadına iftira etmek,
3- Zina etmek,
4- Harpten kaçmak,
5- Sihir yapmak,
6- Yetim malı yemek,
7- Müslüman olan ana-babaya âsi olmak,
8- Haramda ileri gitmek,
9- Faiz yemek,
10- Hırsızlık yapmak,
11- Ġçki içmek.” (Akaid s. 78)
Alimlerimize göre; bilgisizlikten, gafletten dolayı büyük günah iĢleyen dinden çıkmaz.
Bile bile, günahı ve cezasını bildiği halde günah iĢleyenin ve günahta ısrar edenin durumu,
küfürle iman arasındadır, her an küfre düĢebilir. Çünkü her günahta küfre giden bir yol vardır.
Devamlı günah iĢleyen, günah ortamlarında bulunan, imanını koruyamaz.
Dinde yasaklanan bir hususu Ģu veya bu nedenle inkar eden, bu da mı günah olurmuĢ, diyen
küfre girer.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
96
Ġslam büyüklerinin eserlerinde geçen
Büyük günahlardan bir kaçı Ģunlardır
1- Kumar
2- Ġsraf
3- Riya
4- Kibir
5- RüĢvet
6- Zulüm
7- Yalan
8- Gıybet
9- Kötü zan
10- Bid‟at iĢlemek, günahta ısrar etmek
11- Günah iĢlemekten korkmamak
12- Büyü yapmak
13- Gaybı bildiğini iddia etmek
14- Fala bakmak
15- Ruh çağırmak
16- Uğur, uğursuzluk aramak
17- ÖlmüĢlerden yardım beklemek
18- Bazı insanları günahsız saymak
19- Allah‟a yaptığını baĢkasına yapmak, Allah‟tan istediğini baĢkasından istemek
20- Ġbadeti terk etmek.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
97
ÖTENAZĠ
Ötenazi de bir cinayettir. Adam öldürmek, intihar etmek nasıl günahsa, bir insanı ne sebeple
olursa olsun, o istese de istemese de öldürmek günahtır.
Canı Allah vermiĢtir, ancak Allah alır.
Acı çekmek kılıf olamaz. Çünkü hayat acılarla, ızdıraplarla doludur. Hayat, acısıyla tatlısıyla
hayattır.
Dünyanın acıları karĢısında sabredilecek, Ģükredilecek, sevap kazanılacaktır. O acıları
çekerken etrafındakiler de ona yardımcı olacak, sevap kazanacaklardır. Görevlerini yapmıĢ
olacaklar, borçlarını ödeyeceklerdir.
Acı çeken insanlarla ilgilenenler, dua alırlar. Çünkü; yaĢlılar dua ağacıdır. Varlık sebebimiz
olanların duasını almak rızasını alma insanının kurtuluĢuna sebep olacaktır.
Ġnsanın çektiği acılar, dinimizin bildirdiğine göre günahlara keffaret olur.
Cenab-ı Allah dertlerle, acılarla insanın kendisini ve yakınlarını imtihan eder.
Hastayı, yaĢlıyı öldürmek insani görev değildir. Eğer hasta veya yaĢlı, bunu kendisi
istemiĢse, o zaman da intihar etmiĢ olur. Ġntihar da büyük günahlardandır. Bazılarına göre
cenaze namazı kılınmaz.
Ġnsan iyi de olsa kötü de olsa yaĢayacaktır. Ölümü istemeyecektir.
ĠNSAN NASIL GÜNAHA DÜġER
Ġnsan dikkat etmezse, her an günaha düĢebilir. Ġnsanın günaha düĢmemesi için dikkat etmesi
gereken bazı hususlar vardır:
- Önce yanlıĢ adım atmamak, yanlıĢ iĢe baĢlamamak gerekir. Mesela; gömleğinin ilk
düğmesini yanlıĢ düğmelerse, diğer düğmeler düzgün düğmelenmez.
- Günahı önemsemez ve küçük görürse günaha düĢer. Günahı büyük gören, günahtan
korkan ve günahtan çekinen, günaha düĢmez. Günahı küçük gören öğüt ve nasihat da kabul
etmez.
- Ġnanç zayıflığı, Allah korkusunun olmayıĢı, ahirette hesap vereceğine inanmamak,
insanı günahtan günaha sürükler.
- Ġbadetlerin düzgün ve devamlı yapılmaması,
- Haram yenmesi,
- Bilgi noksanlığı,
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
98
- Allah‟ın unutulması, Allah‟ın da kulunu unutması terk etmesi halinde,
- Allah‟ın nimetlerin Ģükredilmemesi,
- Kötü arkadaĢ ve kötü ortamlar,
- Nefse esaret, gurur, kibir,
- Dünyaya aldanmak, gözünü dünyaya dikmek,
- Dürüst ve ahlaklı kalmak için gayret gösterilmemesi,
- Hak hukuk, hayır Ģer, fazilet rezalet birbirine karıĢtırılırsa,
- Din iyi bilinmez ve Ģüpheli Ģeylerden kaçınılmazsa,
- Ele, bele, dile sahip olunmazsa, insan günaha düĢer, kendini koruyamaz ve kendini
günahlardan kurtaramaz. Günah iĢlenmiĢse, gizlilik esastır, hemen tevebe etmek gerekir.
Çünkü günahın teĢhirinin de cezası vardır.
GÜNAHIN CEZASI
Cenab-ı Allah açıktan günah iĢleyip günahta ısrar edenleri daha dünyada cezalandırmıĢtır.
Bunun Kur‟an‟da ve tarihte pek çok örneği vardır.
Günahların çeĢidine ve iĢleniĢ biçimine göre bazı günahların cezası hem dünyada hem de
ahirette verilir. Müstehcenlik gibi, fuhuĢ gibi, kul hakkı gibi, ana-babaya haksız yere isyan
gibi Allah‟ın affetmeyip cezalandırdığı günahlar vardır.
Günahda ısrar etmek, çekinmeden günah iĢlemek ve iĢlediği günahı gizlemeyip anlatmak
onunla övünmek günahtır. Tevbe edememek, günahkar için bir cezadır. Ayrıca baĢkalarının
günahının peĢine düĢmek, yüzüne vurmak da günahtır.
Günah, Allah‟la kul arasındadır.
Peygamberimiz: “Günahı açıktan iĢlemekten sıkılmayan, kaçınmayanlar hariç günah
iĢleyenler affolunur.” BuyurmuĢtur.
Ġnancımıza göre günah araĢtırılmayacaktır. Bir de günahlar ortaya dökülmeyecektir. Gizli
kalan günah sadece iĢleyene zarar verir. Gizlenmeyen günah topluma zarar verir.
Rasulullah mescitte iken müslümanlardan bir kimse yanına geldi ve Ģöyle dedi:
“Ya Rasulallah! Ben zina ettim.”
Peygamber Efendimiz ondan yüz çevirdi. Bu sefer adam, Peygamberin yüz çevirdiği tarafa
geçip tekrar:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
99
“Ya Rasulallah! Ben zina ettim.” Dedi.
Peygamberimiz tekrar yüzünü döndürdü. Adam bu itirafı tekrar yaptı. Bu defa Peygamber
Efendimiz adamın sözünden hoĢlanmayarak:
“Sen deli misin?” diye sordu. (Müslim Hudut 16/11)
Cüheyne kabilesinin Ğamid soyundan hamile bir kadın geldi ve:
“Ya Rasulallah! Beni temizle” dedi. Peygamber Efendimiz:
“Yazık! Yazık! Evini dön de Allah‟a tevbe ve istiğfar et” buyurdu. (Age: 22)
Cenab-ı Allah‟ın cezalandırdığı insanlardan birkaç örnek verelim: Kur‟an‟da Ģöyle buyrulur:
“Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca, biz kötülükten men edenleri kurtardık.
Zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden dolayı Ģiddetli bir azab ile yakaladık.”
“Kibirlenip de kendilerine yasak edilen Ģeylerden vazgeçmeyince onlara: “AĢağılık
maymunlar olun dedik” (A‟raf sûresi: 165-166)
- Firavun ve adamları için: “Onlar yoldan çıktı. Biz de onları suda boğduk.” (Zuhruf
Sûresi: 55)
- Lût kavmi için: “Rablerinin peygamberlerine karĢı geldiler. O‟da onları pek Ģiddetli bir
Ģekilde yakalayıverdi.” (Hakka Sûresi: 10)
- Hz. Musa‟yı ve Harun‟u yalanlaryanlar ve günaha dalanlar için: “Bu sebeple helak
edilenlerden oldular.” (Mü‟minun: 48)
- “BaĢınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle iĢledikleriniz yüzündendir.”
(ġûrâ: 30) buyrulmuĢtur.
AĢırı giden ve günah iĢleyen Ad, Semud, Lût, Nuh‟un kavmi, Pompe halkı, Pamukkale halkı,
Antakya halkını Allah iĢledikleri günahlar yüzünden cezalandırmıĢtır.
Cezalardan biri de manevi kirlenmedir. Bunu peygamberimiz (SAV) Ģöyle ifade eder:
- “Mü‟minler bir günah iĢleyince kalbte kara bir leke oluĢur. Eğer günah sahibi piĢman olur,
tevbe ederse, o siyah nokta kaybolur. Eğer günahı arttırırsa, siyahlık büyür, nihayet bütün
kalbi karartır (Ramuz-el-E‟hadis: 26/9)
Ayette de: “Onların yaptıkları günahlar kalplerinde pas oluĢturur.” (Mutaffifin: 14)
- “Onların kalplerini mühürleriz, onlar gerçekleri görüp iĢitemezler” (A‟raf: 100)
buyrulmuĢtur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
100
Bir kaĢık maya, bir tencere sütü değiĢtirir. Eğer maya ekĢi ise, bir tencere yoğurt ekĢi olur.
iĢte günah da az da olsa insanın mayasını bozar.
Diğer bir ceza da: Ġnanamamaktır. Ġnansa da ibadet edememektir. Bu günahların
etkisindendir. Biri Musa Peygambere:
- Hani benim cezam? DemiĢ. Cenab-ı Allah da:
- Biz ondan inanmanın ve ibadet etmenin zevkini almadık mı? bundan daha büyük ceza
mı olur. o daha ne bekliyor” diye vahyeder.
Ġnsanın günahlarına ceza olarak Ģunlar da olabilir:
- Allah‟ın yanında değerinin kalmayıp terk edilmesi,
- Allah‟ın ikramından, ihsanından mahrum olmak,
- Sıkıntılı zevksiz bir hayat yaĢamak,
- Acı veren kötü ber ölümle ölmek,
- Son anda imanını Ģeytana kaptırmak,
- Cehennem çukuru olan kabirde kıyamete kadar azap çekmek,
- Sıratı geçememek, amel defterini sağdan alamamak ve hesabı kolay verememek,
- Allah‟ın affından, peygamberin Ģefaatinden mahrum kalmak ve cehennemi boylamak.
GÜNAHTAN DÖNMEK
Ġnsan dünyaya günahsız gelir, fakat günahsız yaĢayarak bu dünyada hayatını devam ettirmesi
mümkün değildir. Çünkü beĢerdir, ĢaĢar.
Bu konuda Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Eğersiz hiç günah iĢlemeseydiniz. Allah sizi yok eder, günah iĢleyecek sonra da af dileyecek
insanlar yaratırdı.” (Müslim Tevbe: 9)
Adam çok günah iĢlemiĢti. Ölüm yaklaĢınca çocuklarına dedi ki: “Ben ölünce beni yakın,
külümü rüzgarla dağıtın. Rabbim beni bir yakalarsa, beni fena cezalandırır.” Ölünce çocukları
vasiyeti yerine getirir.
Cenab-ı Allah da küllerin toplanıp adamın diriltilmesini emreder. Adama:
- Böyle olmasını sen mi emrettin? der. Adam:
- Senden korktuğum için Ya Rabbi” der. Allah da bunun üzerine onu affeder.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
101
Ġnsan isterse günahtan döner ve günahın cezasından da kurtulur. Aynı zamanda Allah‟ın lütuf
ve ihsanına kavuĢur.
Ġslam Peygamberi: Günahlarından dolayı tevbe eden, günahsız gibidir” der.
Kur‟an‟da Ģöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Eğer Allah‟tan kokarsanız, o size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayıĢ
verir. Suçlarınızı örter ve sizi bağıĢlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir” (Enfal: 29)
- “Yunus balığın karnında iken Allah‟ı ananlardan olmasaydı, kıyamete kadar orada kalırdı.”
(Saffat: 142-144)
Demek oluyor ki kul, günahlardan kurtulmak isterse ve korunursa Allah onu korur ve
günahlarını affeder. ĠĢlediği günahlardan dönerse, sevap kazanır.
Hz. Peygamber bu konuda Ģöyle buyurur”
- “Bir günah iĢlediğin zaman derhal tevbe et” (Ramuz el-E‟hadis: 25/11)
- Günahlardan kaçın. Hesaba çekildiğin zaman küçük görüp önemsemediğin günahlar seni
helak eder” (Age: 173/9)
- Günahtan, günahkardan ve günah ortamlarından uzak dulumalıdır. Peygamberimiz Ģöyle
der; “Siz benim yanımdaki gibi kalsaydınız, melekler sizi evlerinizde ziyaret ederlerdi.” (Age:
357/2) Melekler, temiz yaĢadıkları için sahabe ile sokakta musafaha etmiĢlerdir.
Günahtan kurtulmanın yolunu da Ģöyle gösterir:
- “Bir kul günah iĢlediğinde kalkıp güzelce abdest alır, iki rekat namaz kılar ve Allah‟tan
affını isterse Allah onu mutlaka affeder” (Age:384/6)
Kısacası; günah iĢleyen önce piĢman olmalı, sonra günahı terk etmeli, sonra da gücüne göre
sadaka verip Cenab-ı Allah‟tan af dilemelidir. Eğer günah kula karĢı iĢlendiyse, zarar telafi
edilip helâllaĢılmalıdır.
Ġnsan için günahsız hayat yaĢamak ve iĢlediği günahlardan kurtulmak her zaman mümkündür.
Unutulmaması gereken bir husus da iyilikler kötülükleri sevaplar günahları giderir. Onun için
çok iyilik, bol sevap kazanmak için çaba sarf edilmelidir. Günahlardan kurtulma yolunun
kolaylaĢtırılması, günah iĢlemeye sevk etmemelidir.
Günah sahibi dinimize göre asla dıĢlanmaz. DıĢlanırsa daha da kötülüğe sevk edilmiĢ olur.
onun için günahkara günahtan kurtulması için dua edilir, yardımcı olunur.
Günah sahibi, ümitsiz, karamsar olmamalı ve kendini oda dıĢlamamalıdır. “Ben kötüyüm,
Allah beni affetmez” dememelidir. Her zaman affedici bir Allah‟ının olduğunu bilmelidir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
102
ALLAH GÜNAHKARLARI NASIL HELAK ETTĠ?
Cenab-ı Allah bazı günahları ertelenmez, ibret olsun diye dünyada ceza verir;
- Cenab-ı Allah, Nuh kavmini, tufanla cezalandırmıĢtır.
- Ad kavmini, Ģiddetli rüzgarla,
- Semud kavmini, beyinleri patlatan bir çığlıkla, uğultu ile,
- Lût kavmini, taĢ yağdırarak, yerin dibine batırarak,
- ġuayb kavmini, gökten ateĢ yağdırarak,
- Firavunu ve adamlarını denizde boğarak,
- Ebrehe‟yi Ebabil kuĢları ile,
- Pompe halkını vezü yanardağı ile cezalandırmıĢ-tır.
Bundan baĢka bir çok insanı ve toplumu çeĢitli Ģekillerde cezalandırmıĢtır.
Kur‟an‟da:
- “Onlardan her birini günahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine taĢlar savuran
rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdir. Kimini de
suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı.” (Ankebut:
40)
- “Ġnsanların bizzat kendi iĢledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah
yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler. (Rum: 41)
Enfal Sûresi‟nin 53. ayetinde bir milletin kendisindeki güzel ahlak ve meziyetleri
değiĢtirmeden Cenab-ı Allah‟ın da onlara verdiği nimeti değiĢtirmeyeceği bildirilmiĢtir.
Hz. Peygamber (SAV) de Ģöyle buyurur:
- “FuhĢun yayıldığı yerde yeni hastalıklar yayılır.”
- “Ölçüde tartı da hile yapılırsa, kıtlık olur, zalimler baĢa geçer.”
- “Zekat verilmezse, yağmur yağmaz”,
- “Ahdinde durmayanlara düĢman musallat olur.”
- “Ġnsan, günahı sebebiyle iyiliklerden mahrum olur.”
- “Günah, rızkı daraltır.”
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
103
- “Allah günahta ısrar edeni terk eder.”
- “Bir günah, baĢka günaha neden olur.”
- “Günahlar kalbi karartır.”
Bir insan iĢlediği günaha devam etmedikçe kendini günaha mahkum görmedikçe bir kurtuluĢ
yolu vardır.
Bir hadiste: “Ġnsanlar günahta kendilerini mazur görmedikçe asla helak olmazlar” (Ramuz:
354/2) buyrulur.
Dünya aslında ceza yeri değil imtihan yeridir. Ama bazı suçların cezası hem dünyada hem de
ahirette verilir. Meselâ; Allah‟ın müstehcenliği ve fuhĢu çabuk cezalandırdığı görülmüĢtür.
Ceza, kulun yaptığının karĢılığıdır. Allah kimseye zulmetmez.
Kur’an’da:
- “Kitap ortaya konmuĢtur: “Vay halimize!” derler bu nasıl kitapmıĢ! Küçük büyük
yaptıklarımızın hepsini sayıp dökmüĢ!” Böylece yaptıklarını karĢılarında bulmuĢlardır. Senin
Rabbin kimseye zulmetmez.” (Kehf: 49) buyrulmuĢtur.
- Yunus Sûresi 44. ayette: “ġüphesiz ki Allah insanlara hiçbir Ģekilde zulmetmez, fakat
insanlar kendilerine zulmederler” buyrulmuĢtur.
ALLAH KĠMĠ LÂNETLĠYOR?
Cenab-ı Allah Kur‟an‟da bakın kimleri lanetliyor:
- “Allah‟a verdikleri sözü kuvvetle pekiĢtirdikten sonra bozanlar, Allah‟ın riayet edilmesini
emrettiği Ģeyleri terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; ĠĢte lanet onlar içindir. Ve kötü
yurt olan cehennem onlarındır.” (Rad: 25)
- “Allah ve Rasulünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiĢ ve onlar için horlayıcı
bir azab hazırlamıĢtır.” (Ahzab: 57)
- “Ġndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu
gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.” (Bakara: 159)
Nur Sûresi‟nin 7. ayetinde eĢlerine zina iftirasında bulunanların üzerine Allah‟ın lanetinin
olacağı bildirilmiĢtir.
Bakara 88: “Yahudiler isyanları sebebiyle lanetlenmiĢtir.”
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
104
Bakara 161: “ Ayetlerimizi inkar edenlere Allah‟ın, meleklerin ve bütün insanların laneti
vardır”
Ali Ġmran 61: “Lanetin yalancılar üzerine olduğu bildirilmiĢtir.
Ali Ġmran 87: “Zalimlerin cezası, Allah‟ın meleklerin ve bütün insanlığın lanetine
uğramalarıdır”
Nisa 52: “Batıla tapanlar, Allah‟ın lanetlediği kimselerdir. Allah‟ın rahmetinden uzaklaĢtırdığı
lanetli kimseye yardımcı bulunmaz.”
Nisa 93: “Kasten adam öldüren, ebedi cehennemde kalacaktır. Allah ona gazap etmiĢ,
lanetlemiĢ ve onun için büyük azap hazırlamıĢtır.”
Nisa: 118: “Allah Ģeytanı lanetlemiĢtir. Ayrıca ĢeytanlaĢanları da lanetlemiĢtir.
Maide 60: “Allah‟ın lanetlediği ve gazab ettiği, aralarından maymunlar domuzlar ve puta
tapanlar çıkardığı sapıklardır.”
A‟raf 44: “Allah‟ın laneti zalimlerin üzerinedir.”
Tevbe 68: “Allah münafıkları lanetlemiĢtir.”
Hud: 18 Allah‟ın laneti Allah‟a karĢı yalan uyduranlaradır.
Hud: 60 “Allah‟ı inkar edenler dünyada ve ahirette lanete tabi tutuldular.”
Hud: 99 “Firavun ve adamları lanete uğratıldılar.”
Nur: 7 ”EĢlerine zina iftirasında bulunanlar.
Nur: 23 “Namuslu kadınlara zina isnadında bulunanlar
Kasas: 42 “Dünyada insanları ateĢe çağıranların arkalarına lanet taktık.”
Mü‟min 52: “O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lanet de
onlarındır. Kötü yurtta onlarındır.
Muhammed: 22-23 “Bozguncular lanetlenmiĢtir.
Fetih: 6 “Kötü zanda bulunan münafıklar, Allah‟a ortak koĢanlar, müslümanlar için kötülük
isteyenler Allah tarafından lanetlenmiĢtir. Onlara cehennem hazırlanmıĢtır.”
Zariyat: 10 “Kahrolsun o koyu yalancılara!”
Müddessir: 19 “Canı çıkasıca nasıl ölçtü biçti?”
Buruç: 7 “Müslümanlara yapılan iĢkenceyi seyredenleri Cenab-ı Allah Lânetlemektedir.
- Allah kimseyi lanetlilerden etmesin.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
105
- Kimsede lanetlilerden olacak günah iĢlemesin.
- Lanetlenmek, kovulmaktır, terk edilmektir, mahrum bırakılmaktır ve cezalandırılmaktır.
- Lanet, günah yüzündendir. Günahtan kaçan lanetten kurtulur.
GÜNAH ĠNSANDA NELERĠ YOK EDER
Günah insanda bir çok Ģeyi yok eder, Ģöyleki:
Allah korkusunu, ahiret endiĢesini, kabir, cehennem azabinin korkusunu, günaha girme
korkusunu yok eder.
- Ġnsandan utanma duygusunu yok eder.
- Kıskançlığı yok eder, insan eĢini kıskanmaz olur.
- Allah‟a itaati yok eder.
- Kalbin, gönlün huzuru gider, insanı zevksizleĢtirir.
- Günah iĢlenen ortamdan melek gider, Ģeytan gelir.
- Ölürken iman gider.
- PiĢmanlık duymaz, tevbe edemez olur.
- Günahkara organları isyan eder, kulluktan,
insanlıktan uzaklaĢtırır.
- Ölüm iyi halde gelmez.
- Günah iĢleyen unutkan olur.
- Günah iki cihan saadetini yok eder.
- Günah, sevapları, hayırları yok eder.
- Günah, yuva yıkar. Günah, insanı karayüzlü yapar.
- Günahın insana, iĢine, çocuklarına, ibadetlerine
- Yansıması olur. ĠĢinde hayır yoktur, çocukları
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
106
hayretmez, hepsi birer harami olur, eĢkıya olur. ibadetleri kabul olmaz. Kendisinin de huzurlu
bir hayatı olmaz; sıkıntı çeker, sıkıntılı bir hayat yaĢar.
Günah, ıslak bir elbise gibi önce ürperti verir, kısa bir irkilme ve utanmadan sonra günaha
çabucak alıĢıverir.
Ġnsan, ilk günahı iĢledi mi arkası çabuk gelir. AlıĢmıĢ kudurmuĢtan beterdir” denmiĢtir.
Hz. Peygamber: “Günah iĢleyen öyle bir koku yayar ki, melekler ondan uzaklaĢir.”
DemiĢtir.
Günah kötü bir Ģeydir. Sadece iĢleyene değil baĢkalarına da zarar verir. Ayıplayan, o
günahı aynen iĢleme durumuna düĢer. KonuĢan, gıybet eder. Göz yuman ve rıza gösteren de
ayni günaha iĢtirak etmiĢ olur. günahkarlar yüzünden insanlar rahmetten mahrum olur ve
felaketlerle helak olurlar.
Bu dünyadan günahla gideni Allah ahirette rezil eder. Öyleyse günah rahmetten de
Ģefaatten de mahrum eder.
GÜNAHLARIN AHĠRETTEKĠ CEZASI:
Dünya, ahiretin tarlasıdır. Cenab-ı Allah Ģöyle buyurur: “Kim beni anmaktan yüz çevirirse,
Ģüphesiz onun sıkıntılı bir hayati olacak ve biz onu kıyamet günü kör olarak haĢredeceğiz.
O derki: “Rabbim! Beni niçin kör olarak haĢrettin, ben kör değildim” der.
Ona Ģöyle denir: Sana ayetlerimiz geldi: ama sen onları unuttun. Bugün de ayni Ģekilde
sen unutuluyorsun” (Taha: 124-126)
“Ġnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın”
(Kaf: 18)
“Kim zerre miktarı Ģer iĢlemiĢse onu görür” (Zilzal: 8)
Demekki, günah iĢleyipte, günahlardan dolayi tevbe etmeyen kimse, ahirette kör olarak
diriltilecek, terk edilen ve unutulanlardan olacak, rezil olacaktir.
Her günahın cezası mutlaka çekilecektir. Günahkar için en büyük ceza, kabir azabıdır,
cehennem azabıdır. Dünyada azıcık bir acıya tahammül edemiyoruz, bir kibrit alevine
tahammül edemiyoruz, nasıl cehennem ateĢine dayanacağız?
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
107
Kötü bir yaz geçirdik, hava sıcak bahanesiyle Allah‟ın örtün dediği bedenimizi herkese
gösterdik, büyük günaha girdik. Cehennem daha sıcak demedik. Uyarılara, ikazlara kulak
vermedik. Bunun cezası yok mu? var. Bunun cezası, cayır cayır yanmaktır.
Böyle deyince, “Yanar çıkarız” deniyor. Cehenneme girmeyi ateĢ fırınına girmek mi
zannediyorsun?...
ALLAH’A ĠTAATIN ĠNSANA
SAĞLADIĞI FAYDALAR:
Allah‟a itaat eden, en baĢta gelen kulluk görevini yapmıĢ olur.
Allah‟a itaat, bolluk bereket ve huzur sağlar. Bu durum Kur’an’da:
“Eğer onlar Kur‟an‟ı doğru dürüst uygulasalardı, Ģüphesiz hem gökten hem de
yerden, yer altı yer üstü servetlerden istifade ederlerdi. Böylece refah içinde yaĢarlardı...”
(Maida: 66)
“Ġnsanlar günahtan sakınsalardı elbette onlara yerden ve gökten nice bereket
kapıları açardır...” (A‟raf: 96)
Allah‟a itaat üzüntüyü, sıkıntıyı giderir, Kur’an’da:
“Kim Allah‟tan korkarsa, Allah ona bir çıkıĢ yolu ihsan eder ve ona beklemediği
yerden rızık verir. Kim Allah‟a güvenirse, O, ona yeter...” (Talak: 3)
“Kim Allah‟tan korkarsa, Allah ona iĢinde kolaylık verir” (Talak: 4)
“Ġman edip de iyi davranıĢlarda bulunanlara, çok merhametli olan Allah,
gönüllerde bir sevgi yaratacaktır” (Meryem: 96)
“Ġman edenlerin gönülleri Allah‟ın zikri ile sukunete erer. Bilesiniz ki kalpler
ancak Allah‟ı anmakla huzur bulur” (Rad: 28)
“Erkek veya kadın mü‟min olarak kim iyi amel iĢlerse onu mutlaka güzel bir
hayat ile yaĢatırız. Ve mükafatlarını elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz” (Nahl:
97)
“Rabbinizden mağfiret dileyin ki, üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.
Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın. Cennette size bahçeler ihsan etsin. Sizin için ırmaklar
akıtsın” (Nuh: 10-12)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
108
Allah’a itaat edilirse, hayır ve bereket yağar.
“Allah iman edenleri korur. ġu da muhakkak ki, Allah, hain ve nankör olan
herkesi sevgisinden mahrum eder.” (Hac: 38)
Cenab-ı Allah kendisine iman ve itaat edenlere izzet, Ģeref bahĢeder, onların derecelerini
yükseltir. Allah dostlarına ebedi kurtuluĢ vardır, ebedi saadet vardır.
Ne mutlu dünyada aklını baĢına toplayıp, fırsatları değerlendirerek kurtulan insanlara!
Rabbım, bizleri kurtulan kullarından eyle!..
GÜNAHLARDAN KORUNMA NASIL OLUR?
Ġsteyen herkesin günaha bulaĢmama ve korunma Ģansı vardır. Kur’an’da: “Sana
vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkor.
Allah‟ı anmak elbette ibadetlerin en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut: 45)
buyruluyor.
Bu ayette günaha götüren isteklerin baskısından kurtulmanın yolu gösterilmiĢtir. Bunların
baĢında Allah‟ın anmak, Kur‟an okumak, namaz kılmak baĢta gelir.
Cenab-ı Allah Kur‟an da, kötülükleri ve günah olarak bildirilen Ģeyleri terk etmeyi, uzak
kalmayı emretmiĢtir.
Ayrıca günahın faydasız olduğunu, günah iĢlemenin insanın kendine zulüm olduğunu,
günahı terkin büyük sevap olduğunu bildirmiĢtir.
Günah iĢlemeden önce Allah‟ın ne gibi bir ceza vereceği düĢünülürse, caydırıcı olacak,
kiĢi ondan uzaklaĢacaktır.
Günahı terkin karĢılığında, Allah‟ın rızasının ve cennetin kazanılacağı düĢünülecek olursa,
bu da insana güç ve kuvvet kaynağı olacaktır. Sevap kazanma arzusu da günahları terki
sağlar.
Sağlam bir iman, devamlı amelle korunulabilir. Çünkü iman ve amel günaha müsaade
etmez.
Küçük günahlardan sakınılırsa büyük günaha düĢülemez.
Allah‟ın yasakladığında, günah olduğunu bildirdiği bir Ģeyde bizim için zarar vardır diye
düĢünülürse, bu düĢünce, günahlardan koruyucu olur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
109
Büyük günahları terk edenin Allah küçük günahlarını affeder, inancı ile günahtan
uzaklaĢmak daha kolay olur.
Günahın çocuklarımıza, etrafımıza da zararı olur düĢüncesi, bizi günahtan alıkor.
Ġnsana zarar vermemek dinde vacip, zarar vermek zulümdür.” diye düĢünülürse insan
zalim olmak istemez.
Kendi kendine insan soru sorarak “Bunu bana yapsalar olur mu?” “Bu bana yakıĢır mı?”
“Bunun sonu ne olur?” denirse, insan doğruyu çabuk bulur. Günaha meyletmez.
Temiz yaĢamanın, temiz kalmanın insana vereceği huzuru düĢünerek insan tertemiz bir
ömür yaĢar, günaha bulaĢmaz.
Toplumda iyilere bakarak, insan iyi olur.
Toplumda kötülere bakarak, insan kötülüklerden uzak kalır.
Kötülüklerden ve günahlardan uzak kalmanın diğer yolları da Ģöyledir:
Her gün kendini hesaba çekerek,
Gelirini giderini gözden geçirerek,
Allah‟a karĢı hatası varsa hemen tövbe etmek. Kula karĢı hatası varsa helâlleĢmek,
Ölümü, sorguyu, suali unutmamak, kabri, sıratı, mahĢer yerini ve cennet cehennemi
unutmamak,
Peygamberden utanacağı iĢ iĢlememek,
Lokmalarına dikkat etmek, haram varsa ondan kurtulmak,
Allah‟ın uyarılarına dikkat edecek,
Ġbadet sayılan davranıĢlara devam edecek
Kur’an’da: “Kitaptan vahyedileni oku ve namazı hakkıyla kıl. ġüphe yokki namaz, çirkin
iĢlerden ve kötülüklerden insanı alıkor...” (Ankebut: 45) buyrulmuĢtur.
Bu ve bunun gibi yollarla insan, günah iĢlemeden yaĢayabilir.
Günahlardan korunmanın yolu; Allah‟ın korumasına ve affına sığınmaktır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
110
BaĢka bir yolda keffarettir. Her günahın bir bedeli vardır. Ġnsanın baĢına gelenler de bedel
ödemedir. Belâ ve musibetlerle keffaret ödemeden, tevbe istigfardan sonra günahın cinsine
göre telafi yönüne gidilir, keffaret ödenir. Bu da dinimizde gösterilen kurtuluĢ yoludur.
Bilerek isteyerek yapılan yanlıĢlıklar günah hükmündedir. Ancak tevbe ederek bunlardan
kurtulabiliriz. Bu yolu bırakıp da suçluluk ve aĢağılık duygusuna kapılmamak gerekir. “Ben
kötüyüm” deyip ufak tefek günahları büyütüp sorun yapmamak lazım. Önemli olan hataları
tekrarlamamaktır. Günahların keffareti piĢmanlık duymaktır. Terktir.
Günahın günah iĢleyene, iĢine, çocuklarına ve hayatına yansımaları göz önüne getirilirse,
insan günahın cazibesine kapılmayacaktır.
Allah‟ın gördüğü, meleklerin herĢeyi tesbit ettiği düĢünülürse, insan mutlaka cezasını
çekeceği günahı hiç iĢler mi?
Günahın insanı sıktığı, vicdanını rahatsız ettiği, rızkını daralttığı düĢünülüre, günah cazip
gelir mi?
Günahın insan fıtratına ve yaratılıĢ gayesine uymadığı göz önüne getirilirse, “insanı Allah
günah iĢlesin diye mi yarattı?” denirse, insan günahı benimser mi?
Günahtan korunma yollarından biri de; Cenab-ı Allah‟ın koruması için dua etmek,
“Rabbim, beni nefsimin eline bırakma, Ģeytanın tuzağına düĢürme” diye yalvarmaktır. Çünkü;
Allah izin vermeden bir Ģey olmaz. Birde Allah‟ın koruduğuna kimse zarar veremez.
Günahlardan korunmada, kurtulmada en etkili olan insanın kendisidir. Ġnsan önce piĢman
olacak, günahı terk edecek, bir miktar sadaka verecek, affı için tövbe istiğfar edecek. Bir daha
günaha meyletmeyecek, ilgi duymayacak, günahtan günah ortamından uzak duracaktır.
Ġyilerle olmak, iyi ortamlarda olmak ve ciddi iĢlerle meĢgul olmak, insanı boĢ ve manasız
Ģeylerden alıkoyacaktır.
DüĢünmenin, öğüt ve nasihat dinlemenin, güzel Ģeyler öğrenmenin de insanin
korunmasında önemi büyüktür.
Elimize geleni, önümüze konanı hemen yemeyip, Ģüpheli Ģeylerden kaçarak, harama ve
günaha düĢmekten kendimizi koruyabiliriz.
Son zamanlarda artan fitne ve fesat hareketlerine bulaĢmayarak fitnenin ve fitnecinin
zararından kurtulmuĢ oluruz.
Müstehcen yayınlardan ve kanallardan ne kadar uzak kalırsak, o kadar günahtan da uzak
kalırız.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
111
ĠĢlediğimiz günahlardan da bir daha iĢlememek üzere, Allah‟a söz vererek, içimizdeki
Ģeytanı taĢlayarak tövbe istiğfar etmekle kurtulabiliriz.
Kur‟an‟da Ģöyle buyrulur:
“Eğer yasaklandığınız günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi
Ģerefli bir yere sokarız” (Nisa: 31)
“Ufak tefek kusurları dıĢında, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları
zaman da kusurları bağıĢlarlar.” (ġura sûresi: 37)
Cennettekiler cehennemdekilere sorar: “Sizi Ģu can yakıcı azaba uğratan nedir? Onlar
cevap verirler: “Biz namaz kılanlardan değildik, yoksulu doyurmadık. Ceza gününü yalan
sayıyorduk kötülüklere, günahlara dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk sonunda ölüm gelip
çattı.” (Müddessir: 40/47) derler.
Sözün özü Ģudur:
Günah nedir? Büyük günahlar nelerdir? Günahlardan kurtulma yolları nelerdir? Her
Müslüman bunları çok iyi bilmelidir. Hayatı boyunca ateĢten kaçar gibi günahtan kaçmalı,
günaha düĢmemenin yollarını aramalıdır.
Ġnsan günah iĢleyeceği zaman, günah iĢleyenleri düĢünmeli, günahların cezasını
düĢünmeli ve Allah‟ın cezalandırmasını düĢünmelidir.
Ġnsan melek değildir, günah iĢler, bu onun aczinin ifadesidir. Günah iĢleyince günahtan
dönmesini bilmelidir. Hem de günahtan çabucak dönmelidir. Çünkü her günahın yansıması
vardır. Her günah insandan bir Ģeyler alıp götürür. Bunun için günah iĢleyen insanın vicdanı
sızlamalıdır.
Peygamberimiz: “Mümin, günahını baĢına yıkılacak dağ gibi görür, korku çeker, vicdanı
sızlar. Ġnançsız ise burnuna konmuĢ sinek gibi görür, önemsemez” der.
Ġnsanımız, insanları sapıtmak için yemin eden Ģeytana karĢı çok uyanık olmalı, Ģeytan,
Allah‟ın rahmeti bol diye aldatır, günahtan günaha sokar. Bazılarına da:
Allah senin gibi günahkarları affetmez der, Allah‟ın rahmetinden ümit kestirir, günahta
alıkor.
Bazılarına da:
Sen iĢe yaramazsın temiz insanların yanında yerin yoktur der, insani kötü ortamlara çeker.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
112
Sen günahkarsın, yaĢama hakkın yok, der, intihara sürükler, karamsarlığa iter.
Müslüman, her halde Ģeytanin tuzağına düĢmemelidir.
Bir de günahı çok olanın tövbesi çok olmalı, hayır hasenatı çok olmalıdır ki, yaptığı
hayırlı iĢler, günahları silip süpürsün.
Allah: “Ġyilikler kötülükleri yok eder” buyurur(Hud: 114)
Ġkrime‟nin günahı pek çoktu müslüman oldu. Peygambere: “Bugüne kadar müslümanlar
aleyhinde savaĢan Ģu kılıç, bundan sonra kafirler aleyhinde iki kat daha fazla savaĢacaktır.”
dedi.
Mekke‟nin fethinden sonra Ġslam‟la ĢereflenmiĢ olan Ġkrime, bundan sonra cepheden
cepheye koĢmuĢ, savaĢlarda hem de en önde çarpıĢmaya baĢlamıĢtır. Hatta bir defasında
kumandanı onu ikaz etmiĢ:
“Ey Ġkrime, kendini en öne çıkarıp da düĢman oklarına hedef etme, sen de herkes gibi
geride saf nizamında dur!”
Ġkrime dedi ki:
“Ben herkes gibi değilim. Öyle ise herkes gibi geride saf içinde kalamam. Benim günahım
herkesten çoktur. Öyle ise hizmetim, fedakarlığım da herkesten çok olmalı, böylece bunca
günahları böylesine farklı fedakarlıklarla affettireyim.“
Gerçek düĢünce böyle olur. günahı çok olanın hizmeti de çok olması lazım gelir, yoksa
hizmetten uzaklaĢarak daha çok günaha maruz kalmakla değildir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
113
V. BÖLÜM
ĠNSANI KÜFRE GÖTÜREN HALLER
Ġslam‟ı bilmek, Ġslam‟ı yaĢamak için zorunludur. Her müslüman dinini bilecektir. Din
bilinmediği için din yaĢanmıyor, yaĢayan zevk alamıyor. Bir çokları da imanını koruyamıyor.
Nikahı da koruyamıyor. Dinin yasakladığı konularda ön sıralardayız. Kumarda dünya
birincisi, alkolde dünya üçüncüsü, mafyada ve sigara tüketiminde dünya ikincisiyiz.
Müslüman, günah ve haram denilen iĢleri yapmaktan çekinmiyor.
Ġman yönünden insanlar; mü‟min, münafık ve kafir diye üçe ayrılır. Müslüman bunlardan
hangi guruba giriyor ve hangisinin hayatını yaĢadığını bilmiyor. Bir çok insan imansız ve
nikahsız yaĢıyor, neden? Küfre götüren hallere düĢtüğünden haberi yok ondan. ġunu ifade
edeyim ki, bu mazeret değil.
Ġslam‟a göre iman, iman esaslarına inanmak demektir. Küfür ise, inkar etmek,
inanmamak, Ġslam‟a ters düĢmek, Ġslam‟ı eksik ve fazla bilmektir. Ġslam‟ın esaslarından
birini, bir kaçını inkar etmektir. Allah‟a, peygambere, Ġslam‟a, Kur‟an‟a dil uzatmaktır.
Kafir, inanmayan, Allah‟a peygambere isyan eden ve Ģeytanla iĢbirligi yapan kimsedir.
Kafirler, Kur‟an‟in ifadesine göre “necis” kimselerdir. (Tevbe: 28)
Hz. Peygamber Ģöyle buyurmuĢtur:
“Ġnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onların hepsi Kur‟an okur, ibadetle meĢgul olurlar,
aynı anda bid‟atlarla uğraĢırlar. Lâkin bilmedikleri cihetten dinsiz olurlar. Ve ilimlerine bedel
rızık alırlar, dünyayı din karĢılığında yerler. ĠĢte bunlar, Deccal‟ın evanesi olacaklardır.”
(Ramuz-el-Ehadis: 504/3)
Hayat tarzı olarak küfre çok yakın yaĢıyoruz. Çoğumuz ne yaptığını bilmiyor, Ġslam‟a
uyup uymadığını da bilmiyor. Müslüman, hesap verecek gibi yaĢamıyor. Ne ölümü, ne kabri,
ne cenneti, ne cehennemi düĢünüyor. En ciddi konularda bile Ģekilcilikten kurtulamıyor. Bir
mevlid okutmakla kurtulacağımızı, türbe ziyaret etmekle, bayramdan bayrama camiye
gitmekle dini görevlerimizi yaptığımızı zannediyoruz.
KÜFÜR ÇEġĠT ÇEġĠTTĠR:
1- Cahillik nedeniyle küfür: Allah‟ın varlığını, sıfatlarını cahilliği sebebiyle
inanmamasıdır. Halbuki her insan etrafına ve kendisine bakacak olsa, Allah‟ı
bulacaktır. Peygamber, kitap gelmemiĢ olsa bile her insan, aklı ile kendini yaratan,
yaĢatan, rızıklandıran ve öldürecek, sonra da diriltip hesap soracak olan Allah‟ı
bulmak zorunda, inanmak zorundadır.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
114
2- Ġnâdi küfür: Bir insanın Allah‟ı bilmesine rağmen, inadından dolayı inanmaması,
inanmıĢ gibi yaĢamasıdır. Bunun sebebi, üstünlük duygusundan olabilir; Firavun
bu yüzden iman etmemiĢtir. Makam mevki ve menfaat yüzünden olabilir. Veya
kınanacağı, ayıplanacağı düĢüncesinden olabilir. Ebu Talip bu sebeple
inanmamıĢtı.
3- Bile bile Allah’ın ve Peygamber’in bildirdiği küfre götüren halleri yapmak,
benimsemek, söylemek ve beğenmek gibi: Küfre rıza da küfürdür. Güzel görmek
de küfürdür. Herhangi bir iĢ için “Kafir olayım” deyip, kafirliğe razı olmak
küfürdür. “Kafir olayım” diye yapılan yeminlere çok dikkat etmek gerekir.
Ġslam alimlerine göre insanı küfre götüren haller 5 bölümde ele alınmıĢtır:
1- Allah‟a iman,
2- Peygamberlere iman,
3- Kur‟an, namaz, zikir ve ibadetler,
4- Ġslam‟ı hafife alma,
5- Diğer konularda insanı küfre götüren haller.
Biz de bu beĢ bölümde konuyu ele alacağız:
CENAB-I ALLAH’A ĠMAN KONUSUNDA KÜFRE GÖTÜREN HALLER:
Ġslam inancının temeli, Allah‟a imandır. Görmüyorum diye âlemlerin rabbi olan Allah
inkar edilemez. Göremediğimiz birçok Ģey vardır, ama kabul ederiz. Küfre götüren haller:
1- Allah‟ın varlığını, birliğini, yaratıcılığını kabul etmemek.
2- Allah‟ın Rahîm, Rahman ve Ekber gibi sıfatlarını Allah‟tan baĢkası için kullanmak.
3- Allah‟a mahsus olan gaybı bilme konusunda gaybı bildiğini söylemek ve bir
baĢkasının gaybı bildiğine inanmak.
4- Allah‟tan beklenileni baĢkasından beklemek, Allah‟tan istenileni baĢkasından istemek,
O‟ndan baĢkasına sığınmak.
5- Allah‟ın zulmettiğini, haksızlık ve adaletsizlik yaptığını kabul etmek, söylemek.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
115
6- Allah nereden görecek, nasıl duyacak, bana Allah karıĢamaz. Ben Allah mallah
tanımam” demek.
7- Allah baba, Allah dede demek Allah‟ın oğlu, kızı var demek.
8- Bu iĢe Allah‟ın gücü yetmez demek, Allah bile istese, gelse bu iĢ olmaz demek.
9- Allah‟a Ģekil ve mekan izafe etmek. Allah gökte demek.
10- Allah Ģunu niye yarattı ki deyip, Allah‟ın yarattığı Ģeyi lüzumsuz ve manası görmek.
11- Allah‟tan korkmuyorum demek, “Allah‟tan korkmuyor musun? diyene “Evet” demek.
12- Allah beni unuttu, seni unuttu demek.
13- Biri için: “Onun hakkından Allah bile gelemez.” Demek.
14- Allah‟ın baĢka iĢimi yok, baĢka iĢi mi kalmadı demek.
15- Allah bula bula beni mi buldu demek.
16- Allah izin verse de vermese de yaparım, ederim demek.
17- Allah‟ı gördüm, O‟ndan emir aldım, Allah‟la konuĢtum demek.
18- Allah‟ın yaratıcılığını inkar için tenasüh ve evrim teorisini kabul etmek. Tabiat ana
yarattı demek.
19- Allah‟tan baĢkasına secde etmek, tapınmak ve sığınmak.
20- Allah gelse seni benim elimden alamaz, demek.
21- Birine “Sen bana Allah‟tan daha sevgilisin” demek.
22- Allah bana cimrilik etti demek. Böyle adalet mi olur demek.
23- Teslis inancını kabul etmek.
24- Ġbadete riya ve Ģirk karıĢtırmak.
25- Allah‟la alay etmek, emirlerine karĢı ilgisiz kalmak, böyle emir mi olur, yasak mi olur
demek, beğenmemek.
26- Allah‟a sövmek, dil uzatmak.
27- Allah‟ın haram kıldığını helâl saymak, Allah bile dese gene yapmam demek.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
116
28- Allah öldürmedi Allah yaratmadı demek insanı küfre götürür.
ALLAH ĠNANCIMIZ NASIL OLMALIDIR?
Kur'an'da Ģöyle bildirilir
"Allah'tan baĢka tanrı yoktur. O, hayatı ezelî ve ebedî olandır. Bütün mevcudat O'nun
yaratmasıyla var olmuĢtur. O'nu ne bir uyuklama, nede uyku tutar. Göklerde ve yerde ne
varsa O'nundur. O'nun izni olmadan kim Ģefaat edebilir? O, geçmiĢ ve gelecek herĢeyi bilir.
Ġnsanlar O'nun ilminden, dilediği kadarından baĢka birĢey kavrayamazlar. Allah'ın bilgisi,
gökleri ve yeri kaplamıĢtır. Göklerin yerin muhafazası O'na ağır gelmez. O, pek yüce olandır,
pek büyük olandır."Bakara Sûresi: 255)
-"Deki: "O Allah birdir!"
-Allah sameddir (herĢey ona muhtaç olduğu halde, O hiçbir Ģeye muhtaç değildir.)
-O Allah doğurmamıĢtır, doğrulmamıĢtır.
-O'na hiçbir Ģey denk değildir!" (Ġhlâs Sûresi)
Allah Ġnancımız Ģöyle olmalıdır:
-Allah{c.c.), herĢeyi yaratan, yaĢatan" sonrada yok edecek olandır.
-O'nun evveli ve sonu yoktur.
-O, herĢeyi bilir, görür ve iĢitir,
-O, bütün noksalıklardan münezzehtir.
-O, cisim, suret, Ģekil değildir. BizO'nu kavrayamayız, hiç bir Ģey O'na benzemez. O'nun
eĢi, dengi benzeri yoktur. O, mekandan Ģekilden münezzehtir.
Peygamberin ifadesiyle: "Allah'la ilgili ne aklınıza gelirse; Allah(c.c.) ondan baĢkasıdır"
Yunus: "Yücelerden yücesin-Kimse bilmez nicesin" demiĢtir.
Cenab-ı Allah, emir ve hüküm koymada tektir. Onun için itaat edilmeye en lâyık Allah'tır.
Allah'ın dilemesi dıĢında hiç birĢey olmaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
117
"Allah" lafzı hiçbir kelimeden türememiĢ-tir, özel isimdir.
O, en büyüktür Ondan baĢka büyük yoktur.
Kur'an'ın ifadesiyle: "O; herĢeyin sahibidir. Göklerin ve yerin Rabbı Allah'tır." (Yunus
sûresi: 6)
ALLAH'IN ADI NASIL ANILIR?
Bir büyük anılırken; "Efendi, Hazretleri, -Rahmetullahi aleyh ve Radiyallahü anh" gibi
ifadeler kullanırız.
Peygamberimizi anarken; Efendimiz, Hazreti, Aleyhisselam, sallallahü aleyhi vesellem"
ifadelerini kullanırız.
Rabbımızı anarken; "Cenab-ı Allah, Hz. Allah, Allahu Tealâ veya Allah celle celalühü"
dememiz, hürmet ve saygı ile anmamız lazımdır.
Cenab-ı Allah'a karĢı Ģu ifadeleri kullanmamaya dikkat edilmelidir:
-Koca Allah, Allah baba, Allah dede, Tanrı... denmemelidir.
-Allah adı ile lanet okunmamalı, beddua edilmemelidir. Allah kahretsin, Allah belânı
versin denmemelidir.
- Kahbe felek, zalim felek de denmemelidir.
-Allah'a ait olan bir Ģeye asla sövülmemelidir.
-Olur olmaz Allah'ın adı ile yemin edilmemelidir.
-Allah be, hay Allah be, Hey Allah gibi
ifadeler yanlıĢtır.
ALLAH'IN ADI ve SIFATLARI ĠSĠM OLARAK VERĠLEBĠLĠR MĠ?
"Allah" lafzı hiçbirzaman, hiçbir kimseye adolarakverilemez.
"Allah gibi" diyerek benzetmede yapılamaz.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
118
Allah'ın 99 isminden bazıları da isim olarak verilemez. Hele zatına mahsus sıfatlar hiç
verilemez. Ancak Abdullah, Feyzullah, Nurullah, Seyfullah gibi isimler verilebilir. Meselâ;
Rahim, Rahman denmez. Abdurrahim, Abdurrahman denir. Samed, muktedirdenmez.
Bazı isimlerin manevî faydalan vardır. Ama böyle bir ismi alanda, o isme lâyık olmalıdır.
O ismi verenlerde o kiĢiye karĢı kullanacakları ifadelere dikkat etmelidir.
Allah'ın adı oraya buraya yazılmamalıdır. Seccadeye, elbiseye, yatak çarĢıfına, yastık
kılıfına, insan vücuduna, ambalaj kağıtlarına Allah'ın adı yazılmamalıdır.
"Allah" yazan rozet, kolye takılacak olursa çok dikkat edilmelidir. Peygamberimizin
"Muhammed Rasulüllah yazılı mührü vardı. Onu yüsük olarak takardı. Onunla hiç bir zaman
tuvalete gitmemiĢtir.
ALLAH'TAN BEKLENĠLEN BAġKASINDAN BEKLENĠR MĠ?
Allahtan beklenilen yardım, baĢkasından beklenirse Allah'a yapılan baĢkasına yapılırsa
Ģirke düĢülür.
Kur'an'da: "Yardım ancak Allah'tandır" buyrulur. (AI-iĠmran:126)
Yusuf Peygamber, Zindanda arkadaĢından yardım beklediği için zindan da daha çok
kalmıĢtır.
Ġbrahim Peygamber, AteĢe atıldığı zaman, Cebrail'in yardım teklifini istemeyip "Allah
bana yeter" dediği için ateĢ onu yakmamıĢtır.
Hocama biri, elini öpüp "Son anda ve kıyamette bize yardım edersiniz değil mi efendim"
deyince, çok kızmıĢ, ona: "Defol! Beni de günaha sokma, git tövbe et!" demiĢti.
Peygamberimiz Ģöyle bildirmiĢtir:
"Beklediğini Allah'tan baĢkasından bekleyene; "Git, senin istediğini falan versin, sana
falan yardım etsin" denilecektir."
Kur'anda, Arapların Allah'la beraber putları aracı yapıp, onlardan isteklerde bulundukları
için müĢriklerden sayıldıkları bildirilmiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
119
ALLAH'TAN BAġKASINA YARATICI DENĠR MI?
Yaratmak, yüce Allah'a mahsustur. Biz yaratamayız. Yaratmak, yoktan var etmektir. Biz,
ancak Allah'ın yarattıklarında değiĢiklik yapabiliriz. Allah'tan baĢkası için "yaratıcı", "yarattı"
gibi ifadeler kullanmak doğru değildir.
Tabiat içinde: "yaratıcı", "yarattı" denemez, Ģuurlu denirse Ģirke düĢülür.
Tek yaratıcı Cenab-ı Allah'tır.
Kur'an'da:
"Rasûlüm! Deki: "Göklerin ve yerin Rabbı kimdir? Deki: Allah'tır. "O halde deki: O'nu
bırakıp da kendilerine fayda ve zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?
Yoksa O'nun yarattığı bir yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi
göründü. Deki: Allah herĢeyi yaratandır ve O, birdir, karĢı durulamaz güç sahibidir." (Rab:
16)
"O Allah ki, herĢeyin yaratıcısıdır, O'ndan baĢka Tanrı yoktu r" (Mü'minun sûresi: 62}
Allah yaratıcıdır, yaratılan değildir.
Peygamberimiz Ģöyle buyurur:
"Ġnsanlardan bazıları, lafı Ģunu demeye kadar getirirler. "Anladık, Allah herĢeyin
yaratıcısıdır. Peki onun yaratıcısı kimdir?"
(Hadis ArĢ. 7/169)
Bu Ģeytanın vesvesesidir. Allah'ın varlığı: kendindendir, O, ezelî ve ebedîdir.
TANRI KELĠMESĠ ALLAH YERĠNĠ TUTAR MI?
Yaratıcının adı, Türkçede Tanrı, Farsca-da Hûda, Ġngilizce de God, Arapcada Allah'tır.
Tanrı, çokluk ifade eder. Tarih kitaplarında herĢeyin tanrısının olduğundan bahsedilir.
Tanrı kelimesi, Allah'la eĢ anlamlı değildir.
Cenab-ı Allah'ın 99 ismi arasında Tanrı yoktur.
Kelimei tevhidde: "Allah'tan baĢka ilâh
yoktur" denilir.
Süleyman Çelebide: "Birdir Allah O'ndan artık tanrı yok" der.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
120
Kur'an'da: "Allah ile birlikte bir ilâh daha tanıma! Sonra kınanmıĢ ve kendi baĢına terk
edilmiĢ olarak kalırsın" (Ġsra sûresi: 22)
"ĠĢte Rabbiniz Allah O'dur. O'ndan baĢka Tanrı yoktur. O herĢeyin yaratıcısıdır. Öyle ise
O'na kulluk edin. O, güvenilip dayanılacak tek Varlıktır." (En'am sûresi: 102)
Bir kimse: "Tanrım ver!" dese, tanrı ona bir Ģey vermez. Eli boĢ kalır. Çünkü "Tanrı"
diyen, "Allah" demiĢ olmaz.
Bizde ideolojik açıdan "Tanrı" demekte ısrar edenler olmuĢtur. Fakat Tanrı Allah'ın
yanında hep cılız kalmıĢtır.
ALLAHÜ TEÂLA'NIN SIFATLARI
Alemlerin Rabbı olan Allah'ın güzel isimleri yanında kendine ait sıfatlarıda vardır.
"Allah'a inandım" diyenin bu sıfatları da aynen kabul etmesi lâzımdır.
Allah'ın sıfatları, diyer yaratıkların sıfatlarından farklıdır.
Allah'ın sıfatları üçe ayrılır:
1) ZATÎ SIFATLAR: Allah'ın zâtı ile birlikte olan. Bunlarda:
a) Vücüd: Allah'ın var olduğunu ifade eder. HerĢeyide o, yaratmıĢtır. Varlığın zıddı olan
yokluk Allah için düĢünülemez.
b) Kıdem: BaĢlangıcı olmamak demek. Allah'ın öncesi ve baĢlangıcı yoktur, "
c) Beka: Sonu olmamak demektir. Kur'an'da: "Yeryüzünde herĢey yok olucudur.
Ġkram sahibi olan Rabbının varlığı ise ebedîdir." {Rahman: 27)
d) Vahdaniyet: Allah'ın bir tek olması demektir. HerĢeyde Allah tektir. Ġhlas sûresinde:
"Deki O Allah bir tektir. Allah hiçbir Ģeye muhtaç değildir. HerĢey ona muhtaçtır, O,
doğurmamıĢtır. DoğrulmamıĢtır. Hiçbir Ģey O'na denk değildir." buyrulur.
e) Muhalefetünlil-Havâdis: Allah'ın sonradan yaratılan varlıklara benzememesi
demektir. Hiç birĢey Allah'a benzemez, Allah da hiçbir Ģeye benzemez.
f) Kıyam Binefsihî: Varlığı kendisinden olmak demektir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
121
2) SÜBÛTÎ SIFATLAR:
Allah'ın varlığı ile zatı ile bulunan sıfatlardır. Bu-sıfatlar:
a) HAYAT: Allah'ın diri olmasıdır.
b) ĠLĠM: Allah'ın herĢeyi bilmesidir.
c) SEMĠ: Allah'ın herĢeyi iĢitmesidir.
d) BASAR: Allah'ın herĢeyi görmesidir.
e) ĠRADE: Allah'ın dilemesi demektir.
f)KUDRET: Allah'ın herĢeye gücünün yetmesidir.
g) KELAM: Allah'ın, ses, harf, kelime veya cümleye muhtaç olmadan konuĢmasıdır.
h)TEKVĠN: Allah'ın yaratma ve yoktan var etme sıfatıdır.
3)FĠĠLĠ SIFATLARI:
a)-Rızık vermek,
b)-Ġkram, ihsanda bulunmak
c)-Rıza, muhabbet, gazap
d)-Öldürme, diriltme gibi sıfatları daha vardır.
Allah'ın sıfatları ezelî ve kadîmdir. Bu sıfatlardan birini veya bir kaçını inkâr eden Allahı
inkar etmiĢ olur.
ALLAH'IN SIFATLARI EZELĠDĠR:
Cenab-ı Allah'ın sıfatları ezelidir, ebedîdir. Meselâ; Allah bilir, fakat O'nun bilmesi, bizim
bildiğimiz gibi değildir. Allah'ın kudreti vardır, O'nun kudreti, bizim kudretimiz gibi değildir.
Allah görür. O'nun görmesi, bizim görmemize benzemez.
Kur'an'da: "Allah'ın eĢi, benzeri ve dengi yoktur. Allah gibi hiçbir Ģey yoktur."
buyrulmuĢtur. (ġûra sûresi: 11)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
122
ALLAH NEREDEDĠR?
Cenab-ı Allah'a bir yer, mekân gösterilemez. Allah'a bir yer ve mekân izafe etmek insanı
küfre götürür.
Allah ne yerdedir ne gökte, her yerdedir heryerde.
Kur'an'da: "O, öyle bir Allah'tır ki, göktede yerde de Allah'tır" (Zuhrûf: 84) buyrularak
Allah'ın her yerde olduğu bildirilmiĢtir.
ALLAH'IN ġEKLĠ NASILDIR?
Cenab-ı Allah, herhangi bir Ģeye benzemez.
Kur'an'da:"O'nun hiçbir benzeri yoktur." (ġura: 11)buyrulur.
Allah yarattıklarından hiçbirine benzemez. Allah'ın misali ve benzeri yoktur. O
yarattıklarından hiçbirine benzemez. Hiçbir Ģeyde O'na benzemez.
ALLAH'I GÖREBĠLĠR MĠYĠZ?
Bizim gözümüzün yapısı, bu dünyada Allah'ı görmeye müsait değildir. Kur'an'da:
"O'nu gözler idrak edemez."(En'am:103) "Sen beni göremezsin" (A'raf: 143) "Kıyamet
günü yüzler parlak olduğu halde Rabbine bakacaklardır.11 (Kıyamet: 22)
Hz. Peygamber: "Allah'ı görmek, hiçbir kimseye mümkün ve muvafık değildir."
buyurmuĢtur. Miraçta gördün mü? Diyenlere "O bir nurdur, nasıl görürüm" demiĢtir. (Hadis
Ans. 17/1328)
Peygamber miraçta kalp gözü ile görmüĢtür. Mü'minler Allah'ı kalp gözü ile
görecektir.(Ġ.Azam, Fıkhı Ekber: 154)
NASIL ġĠRKE DÜġÜLÜR?
ġirk, Allah'a ortak koĢmak demektir.
-Allah'tan beklenilen baĢkasından beklenirse, Ģirke düĢülür.
-Allah için yapılan, kulada bulaĢtırılırsa Ģirke düĢülür.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
123
-Allah'ın sıfatları baĢkasında görülürse,
-Allah'tan baĢkasına güvenilip dayanılırsa,
-Allah Ģekillendirilirse, Ģuradadır denirse,
-Teslis inancı kabul edilirse,
-KurtuluĢ ve Ģefaat baĢkasından beklenirse,
-Ġbadete riya karıĢtırılırsa, Ģirke düĢülür?', Bu durumda iman gider, nikâh gider.
YANLIġ KULLANILMAMASI VE YANLIġ!
ANLAġILMAMASI GEREKEN ĠFADELER-DEN BĠRKAÇ ÖRNEK
-"Mizan, terazi Rahmanın elinde"
-"Ġki kiĢi bir olursa, üçüncüsü Allah olur"
-"Allah'ın evi"
-"Allah hiçbir yere sığmaz kulun kalbine sığar"
-"Kulum bana yürüyerek gelirse ona koĢarak giderim"
-"Tabiat ana", "Tabiat olayı"
-"Benim evimi Allah yıkmadı."
-"Allah bula bula benimi buldu"
-"Gökteki Allah Ģahit
-"Allah gökte olmasaydı, Peygamber miraca çıkmazdı."
-"Allah'ın eli"
-"Allah yerde mi gökte mi bilmiyorum"...gibi
HAKİMİYET ALLAH'INDIR
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
124
Kur'an'da buyrulur ki;
-"Yerlerin ve göklerin hükümdarlığı kendisine ait olan, hiç çocuk edinmeyen, mülkünde
ortağı bulunmayan, herzeyi yaratıp ona bir nizam veren ve mukadderatını tayin eden yüceler
yücesidir." (Furkan: 2)
-"Göklerin ve yerlerin gizli bilgisi O'na aittir. Yerde ve gökte ondan baĢka bir yönetici
yoktur. O kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez." (Kehf: 26)
-"Allah ile birlikte baĢka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan baĢka tanrı yoktur... Hüküm
O'nundur. Siz ancak O'na döndürüleceksiniz." (Kasas: 88)
Evet, mülk Allah'ın, Hüküm Allah'ın, Hakimiyet Allah'ındır.
Hiç kimsenin dediği olmaz, hep Allah'ın dediği olur.
PEYGAMBERLERLE ĠLGĠLĠ
KÜFRE GÖTÜREN HALLER
1- Kur‟an‟da adları geçen peygamberlerden birini veya bir kaçını inkar etmek.
2- Peygamberlerin getirdiklerini inkar etmek.
3- Peygamberimizin sünnetini reddetmek, görevinin sona erdiğini söylemek.
4- Hz. Peygamberin son peygamber olduğuna inanmamak, vahyin devam ettiğine
inanmak, peygamberlik iddiasında bulunmak, Allah‟tan vahiy alıyorum, demek.
Allah‟la konuĢuyorum, Allah‟ı gördüm demek.
5- Peygamberi alaya almak, iftira etmek, dil uzatmak.
6- Peygamberin yalan söylediğini söylemek, hadislerini inkar etmek, bozulduğunu iddia
etmek, peygamberin sözleri için “çok duyduk bunları” demek.
7- Peygamber bize ne getirdi ki demek.
8- Peygambere delilik, sihirbazlık, ahlaksızlık ve Ģehvet düĢkünlüğü ile itham etmek.
9- Peygambere sövmek, ona arapların peygamberi demek.
10- Miraç olayına, mucizelere inanmamak.
11- Peygamberin Ģefeatine inanmamak, O benim peygamberim değil demek.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
125
Böyle iftira ve iddialarda bulunanları tasdik etmek ve inanmak.
ġunu ifade etmekte fayda var: Bazı konuların bilmemezliği olmaz. “Bilmiyordum” demek
mazeret sayılmaz. O kendinde değildi, sarhoĢtu olmaz.
Ayrıca bazı konuların Ģakası da olmaz. Ben o konuda Ģaka yaptım, ciddi değildim demek,
insanı kurtarmaz. Ġman konusu öyle bir konudur ki, ya inanırsın ya da inanmazsın.
Bir husus da niyettir. Ġslam‟da niyet ve kasıt çok önemlidir. Bu iki konu güzel
araĢtırılması lazımdır. AraĢtırmadan “Kâfir” damgasını vurmak da çok yanlıĢtır.
Bediüzzaman hazretlerinin güzel bir sözü var: “Bazen kelam(söz) küfür görünür, ama
sahibi kâfir olmaz!” diye.
KUR’AN, NAMAZ, ZĠKĠR KONUSUNDA
KÜFRE GÖTÜREN HALLER
1- Kur‟an‟dan bir ayeti inkar etmek.
2- Kutsal Ģeylerle alay etmek, dil uzatmak, sövmek.
3- Çalgı aleti ile Kur‟an okumak.
4- Kur‟an‟da değiĢiklik yapmak, ilave etmek, Kur‟an‟a benzer sûre, ayet icat etmek.
5- Kur‟an‟a insan sözü karıĢtı demek, peygamber sözü demek.
6- Kur‟an‟a uydum, Kur‟an okudum fayda görmedim, demek.
7- Zikirle, zikir yapanlarla alay etmek.
8- Bir haramı, günahı, besmele ile yiyip içmek.
9- Namazı kasten terk, ömür boyu kılınır mı demek, falan kılıyor da ne oluyor, demek.
10- Abdestsiz kasten namaza durmak, namaz kılanı taklit etmek, kötülemek,
11- Ezan ile alay, ezanı değiĢtirmek, ağzını eğerek taklit etmek.
12- Recep, ġaban, Ramazan deyip alay etmek.
13- Ahireti, kabir azabını, cenneti, cehennemi inkar etmek.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
126
14- Cenneti bana verseler sensiz istemem demek, seninle cehenneme girerim, demek.
15- Dinsizin cennete gireceğini kabul etmek, o cennetliktir demek.
16- Sevap olduğu bildirileni kötü görmek ve göstermek.
17- Ġslam‟ın uygun görmediği bir Ģeyi müdafa etmek.
18- Abdesti, guslü red etmek.
19- Kafirlerin iĢlerini benimsemek, bayramlarını kutlamak kafirin müslümandan iyi
olduğunu söylemek.
20- Alay olsun diye din adamı ile alay etmek, fıkra uydurmak, salih bir kimseye “Seni
domuz gibi görüyorum” demek.
21- Müslüman değil misin? diyene “Evet” demek.
22- Papazı, kafiri üstad kabul etmek.
23- Haramı helâl saymak, onunla hayır etmek, sevap beklemek.
24- Allah‟ın nimetine sövmek.
25- Allah‟tan gelene razı olmamak. Günah iĢleyene “tevbe et” denince ne yaptım ki,
tevbe edeceğim demek.
26- Hakkımı ver, ahirette alırım diyene “Orada kat kat vereyim, sen beni orada nasıl
bulacaksın demek.
27- Birinin Ģahsı için kurban kesmek, kiĢiye secde etmek, ondan yardım beklemek,
hürmet için eğilmek bile hoĢ değildir.
28- BaĢkalarına küfrü telkin etmek, küfre rıza göstermek.
29- Dört delilden birini red etmek.
Görülüyor ki insan, ne dediğine ne yaptığına çok dikkat edecek. Atalarımız: “Eline,
beline, diline sahip ol” derken ne kadar güzel söylemiĢler.
Bugün küfürle iman arasında ince bir çizgi kaldı.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
127
Hz. Peygamber:
“KiĢi sabah müslüman olarak evinden çıkar, akĢama imanını kaybetmiĢ olarak döner.
AkĢam mü‟min olarak evine döner, sabah imanını kaybetmiĢ olarak çıkar” buyurarak, insanın
imanla küfür arasında gidip geldiğini bildirmiĢtir.
Ġslam, iyi bilinir, doğru yaĢanırsa, insan yaĢarken hassas olursa, mesele kalmaz.
Ġnsanı küfre götüren söz, hareket ve olaydan sonra, o kimsenin daha önceki yaptığı güzel
ameller gider, günahları kendinde kalır. Nikahı da düĢer. Çünkü imana bağlıdır.
Tevbe istiğfar eden, iman ve nikah yenilerse tekrar Ġslam‟a dönebilir.
Cuma akĢamları camide nikah tazeleme olmaz. Vekili veya eĢi bulunursa ancak o zaman
tazelenir.
Dinden çıkan tekrar dine gönünce, hac yapmıĢ ise haccı yenilemesi lazım. Namaz ve
orucunu kaza etmez.
Eğer kiĢi, Hz. Peygambere sövdü ise, peygambere ait kul hakkı, o hayatta olmadığından
yerine gelmez ve o kiĢinin dönüĢü olmaz.
Dikkat edelim, küfre rızada küfürdür.
Bazı edilen yeminler vardır, mesela: “Ben bunu yaptıysam, söylediysem kafir olayım”
derse küfre rıza göstermiĢ olduğundan dolayı kâfir olur.
Bir de bir insan küfre götüren hallerden birine zorlansa, iĢ de ciddi olsa, zorlanan, kalbi ile
razı olmadığı için ve cebir olduğu için küfre girmez. (Günümüzün meselelerine fetvalar: 1/32-
33)
Büyük günah iĢleyen, inkar etmediği müddetçe küfre girmez. Ama din, iman ve nikah gibi
konular çok hassastır, Ģaka da olsa çok dikkatli olunmalıdır. Bu konuların Ģakası olmaz.
Burada bazı Ģeylere daha iĢaret etmek istiyorum:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
128
Kur‟an‟ın tefsirini, tercümesini okumak Ģirk değildir.
- Hacerül Esvedi öpmek Ģirk değildir.
- Sakal-ı ġerifi öpmek Ģirk değildir.
Soruluyor tarikatten ayrılmak küfre götürür mü? Herhangi bir zarar görür mü? diye
Bir cemaatten ayrılıp baĢıboĢ yaĢamak, iyi bir karar olmaz. Ama bazı rahatsızlıklardan
dolayı baĢka bir cemaate girmek içinse ayrılabilir. Zarar da görmez. Kimse zarar da veremez.
Ġnsan bugün mezhep bile değiĢtirebilir. Birinden ayrılır, öbürüne girer. Neden tarikat
değiĢtirmesin?
Bir tarikatten ders almayı, peygambere biatla karıĢtırmamak gerekir.
Bir yerde bid‟atlar iĢleniyorsa bid‟ati ve bid‟atçıyı terk etmek gerekir.
Müslümanın yeri, islamı daha güzel nasıl, nerede yaĢayabilecekse orasıdır.
(Bu konularda M. Zahid Kotku Hazretlerinin Akâid adlı eseri ile Ömer Nesefi‟nin Akâid
adlı eseri en güzel iki kaynaktır.)
GENEL OLARAK
KÜFRE GÖTÜREN HALLER NELERDĠR?
Müslüman, küfür kelimelerini ağzına alıĢtırmamalı, günah olmayan sözlerle öfkesini
geçiĢtirmelidir. ġayet, bir küfür sözcüğü ağzından kaçacak olursa, hemen tevbe istiğfar etmeli,
küfre götüren bir durum varsa iman ve nikah tazelemelidir.
Ġslam‟da bilmemek mazeret değildir. Allah peygamber göndermiĢ, kitap göndermiĢ, niye
öğrenmedin, öğreneceksin. Ayrıca bu kadar öğretmek için çırpınanlar var. Onları
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
129
dinleyeceksin. Dinini öğreneceksin. Günahı öğreneceksin, sevabı öğreneceksin. Öğrenmemek
büyük suç. Öğrenmek ise üzerine farzdır.
Mazeret, deliliktir, bunamaktır, baygınlıktır.
SarhoĢluk mazeret değildir. Ġçki ihtiyaç mı? Hayır, içmeyiver. Öfke mazeret değil.
“SarhoĢtum, sinirliydim, bilmiyordum” bizi kurtarmaz.
Kaynaklarda küfre götüren haller Ģöyle sıralanmıĢtır:
Ömer Nesefi’ye göre: (Akâid: 205-224,1974 Otağ yayınevi)
1- Kur‟an ve sünnetin açık hükmünü bırakıp gizli manalar çıkarmak. (Kur‟an sünnetin
manasını biz anlayamayız. Kur‟an ve sünnetin manası gizlidir, onu ancak falanca bilir
demek de yanlıĢtır.)
2- Kur‟an ve sünnette açıkça bildirilen emri red etmek,
3- Büyük, küçük haram ve günahı helâl saymak,
4- Dinle, Ģeriatla alay etmek “Kahrolsun Ģeriat” demek,
5- Allah‟ın rahmetinden ümit kesmek (Yusuf: 87. “Kafirlerden baĢkası Allah‟ın
rahmetinden ümit kesmez)
6- Allah‟ın azabından emin olmak.
7- Gaybdan haber veriyorum diyene inanmak. (Peygamber: “Kim kahini tastik ederse,
Allah‟ın Muhammed‟e indirdiğini inkar etmiĢ olur” (Müslim: 39/35) demiĢtir.
Ġnanmak, inanabilmek hidayet iĢidir. Cenab-ı Allah‟ın lütfudur. Fakat imanı arttırmak,
güzelleĢtirebilmek, en önemlisi de muhafaza edebilmek, dikkat ve gayret iĢidir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
130
Hz. Peygamber(SAV) Ģöyle der:
- “Bir topluluk türeyecek ve Allah‟ın kitabını dillerinin ucundan okuyacaklar ve okun
cesetten çıkması gibi boĢ olarak dinden çıkacaklar.” (Ramuz-el-Ehadis: 141/7)
Bir hadislerinde de:
“Benden sonra, ümmetimden bir gurup zuhur eder, Kur‟an‟ı okurlar ama boğazlarını
geçmez. Dinden de okun yaydan çıktığı gibi çıkarlar ve dönüĢleri de olmaz. Onlar halkın ve
mahlukatın en Ģerlileridir...” (Age: 302/12) diye haber vermiĢtir.
Her kim olursa olsun, hakkında ayet hadis bulunan konularda son derece dikkatli ve
ölçülü olunmalıdır. Kur‟an‟a ve sünnete ters hareket edilemez. Bir de Ġslam alimlerinin
birleĢtiği konularda müslüman, baĢka türlü davranamaz. “Bana göre, benim aklıma göre”
diyemez, dememelidir. Bir de hak mezheplerden birine uygun olarak yaĢarsa yanılmaz, hata
etmez. Etse de mes‟uliyet ona ait değildir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
131
SORULAR – CEVAPLAR
1- KÜFRE GĠRMEYĠ GEREKTĠREN
HALLERĠN NĠKAHA ETKĠSĠ NE OLUR?
Bir kimse, küfrü gerektiren bir söz söylerse veya bir iĢ yaparsa, küfre girmekle kalmaz.
Nikah akti de bozulur. Eğer tevbe edip yeniden Ġslam‟a dönerse, yeniden nikah kıyılması
lazımdır. Aksi halde eĢi ile bir arada yaĢayamaz. Evli gibi davramazlar. Çünkü iliĢkileri zina
olur.
Nikah tazelemek için eĢinin “evet” demesi lazımdır.
Resmi nikah, dini nikah yerine geçer mi? diye zaman zaman soruluyor. Nikah, Ģahitler
huzurunda iki tarafın evliliğe evet demesidir. Resmi nikah aslında yeterlidir. Ama evlilik,
Allah‟ın peygamberin emri, dini nikah da kıyılırsa, o beraberliğe kutsallık verir. O yuvada
manevi hava eser, o yuvada saygı olur, sevgi olur, hayır olur. O hayır çocuklarına bile yansır.
Dini nikah kıyılmasa da, dini konularda yapılan hatalar, nikahı gene düĢürür.
Bugün sadece dini nikahla yetinilmemeli, resmi nikah mutlaka yapılmalıdır. Çocukların
ve kadınların mağdur olmaması için bu gereklidir. Çünkü bazıları sorumluluk taĢımıyor.
Ayrıca nikah, aynı cinsler arasında değil ayrı cinsler için geçerlidir.
Bir de gizli nikah kıydıranların nikahı geçersizdir. Ġki Ģahid de olsa, ilan edilmediği için
geçersizdir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
132
2- ĠMANIMIZI NASIL KORURUZ?
a. Allah‟a tam teslimiyetle.
b. Ġmanın Ģartlarını yerine getirmekle.
c. Ġslam‟ın Ģartlarını yerine getirmekle. Yani amel ile ibadetlerle. ġöyle
diyelim: Evinizdeki çiçeğe su vermeseniz ne olur? kurur. Ya iman, amelsiz
korunur mu? Günahlara batıp çıkmamız, haramlara dalmamız iĢte bundan.
d. Ġmanın korunması için el temiz, dil temiz, gönül temiz, karın temiz, beyin
temiz olacaktır.
Bazı günahlar vardır, onları iĢlerken iman ayrılır. O günahlar, isyanlar devam ederse iman
dönmez.
Günahlardan vazgeçilir, tevbe, istiğfar edilirse, iman döner, Allah korusun son nefeste bile
imanı korumak için dikkat edilmelidir.
3- MÜSLÜMAN DEĞĠLĠM DEMEK
DĠNDEN ÇIKARIR MI?
Eğer bir insan zorlanır, tehdit edilir ve mecbur kalırsa “müslüman değilim” ifadesi ile
dinden çıkmaz. Ama mecburiyet olmadan söylendiyse, insan Ġslam dıĢına çıkmıĢtır. Çünkü
Nahl Sûresi‟nin 106. ayetinde zorlanan kimse istisna edilmiĢtir.
DüĢman iki müslümanı esir alır onlara “Muhammed‟e inanıyor musunuz?” der. Biri
“evet”der, öldürülür. Diğeri de “Duymadım” der kurtulur. Kurtulan peygambere gelerek:
- Helak oldum! Der. Peygamber ona:
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
133
- ArkadaĢın azımet ile amel etti sevap kazandı. Sen de ruhsat ile amel ettin” buyurur.
Bu konuda Yasir ailelesinin durumu da güzel bir örnektir.
Bir de böyle bir söz unutkanlıkla söylendiyse inanca zarar vermez.
ġayet bir menfaat temini için “müslüman değilim” beyanı bir inkardır. Ġslam‟ı redtir. Irz,
namus ve can tehlikesi varsa, tehdit ciddi ise, istemeyerek söylenen sözler sorumluluk
doğurmaz.
DıĢ ülkelerde iĢ bulmak için müslüman olmadığını beyan, müslümanı dininden eder.
Bir de bir adam birine “Sen müslüman değil misin?” dese, o da menfaati için veya
kızgınlıkla “Evet, değilim” dese bu söz onu küfre götürür.
4- KAFĠR ÇOCUĞUNUN DURUMU NE OLUR?
Çocuk kimin çocuğu olursa olsun büluğ çağına gelmeden önce günahsızdır. Ölse de
günahsız olarak ölür. Sorumlu değildir. Cenab-ı Allah onu hesaba çekmez. Kabirde ve ahirette
sorguya muhatap olmaz. Yani müslüman çocuğu hükmündedir.
Hz. Peygamber: “Her doğan Ġslam fıtratı üzerine doğar” buyurur. Bir insan büluğ çağına
gelince imandan ve dinin emirlerinden sorumludur. Ġnsanlar analarından günahkar olarak
doğmazlar. ĠĢlemedikleri günahtan da sorulmazlar.
Küçükken ölen müslüman çocuğunun, inanan ana babasına Ģefaat hakkı olduğu
bildirilmiĢtir.
Küçük ölen çocuklar günahsız olarak öldükleri için yerleri cennettir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
134
5- DĠNDEN ÇIKIP KÜFRE GĠRENĠN DURUMU NE OLUR?
Bilerek veya bilmeyerek dinden çıkıp küfre girenin:
1- Evlilik bağı biter. Çünkü nikah imana bağlıdır.
2- Yaptığı her hayırın sevabı gider, ibadetleri gider. Fakat günahları kötülükleri kalır.
3- Kestiği hayvanın eti yenmez.
4- ġahitliği muteber olmuz.
5- Tekrar imana dönmezse, mürted sayılır.
6- Küfre giren, piĢman olur, yeniden kelime-i Ģahadet getirip geri dönebilir.
6- BĠR ĠNSANA KAFĠR DENĠR MĠ?
Bir insan açıkça küfrünü ilan etmedikçe ona “kafir” denmez.
Ġslam‟da iman ayrı amel ayrıdır. Ġman ettim diyen, amel etmiyorsa ve günah iĢliyorsa kafir
olmaz, günahkar olur.
Ġslam‟da kafir olmayana “kafir” demek tehlikelidir.
Hz. Peygamber Ģöyle buyurur:
“Kendisine kafir denilen eğer kafirse, söz yerini bulmuĢtur. Eğer kafir değilse, söz geri
döner.”(R. Salihin: 3/1591)
Ġnsanın yaptığına ve yapmadığına bakıp söz söylememek gerekir. Mesela Peygamberimiz:
“Münafığın alâmeti üçtür: KonuĢunca yalan söyler, vadinden cayar, emanete hiyanet
eder” demiĢtir. Bunlardan birini yapan münafık olmaz. Münafık iĢi iĢlemiĢ olur. inkar olayı
olmadıkça, büyük günah iĢleyen de kafir olmaz. Kafir iĢi iĢlemiĢ olur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
135
Bir hadiste: “Bir müslümanı küfürle itham eden, onu öldürmüĢ gibi olur” buyrulur.
(Buhari iman: 26)
Bir insanın kafir olup olmadığını Allah bilir.
Hz. Peygamber, Ġslam‟ı kabul etmeyenlerle beraber yaĢamıĢtır. Mekke‟nin fethinde kimse
dıĢlanmamıĢtır. Selçuklu ve Osmanlı devrinde insanlara Ģefkat ve merhametle muamele
edilmiĢ, kimsenin burnu bile kanatılmamıĢtır.
Peygamberimiz arkasında 300 tane münafığın namaz kıldığı haber verildiği halde hiç
birine “sen münafıksın” dememiĢtir.
Ġbn-i Abidin de Ģöyle denmiĢtir: “Müslümanları küfürle itham etmek kolay bir iĢ değildir.
Faydası da yoktur. Bir müslümanın sözü veya hareketi Ģüpheli olsa bile tevil etmek gerekir,
tekfir edilmez” (C.3,S. 285)
Bu konuda Peygamberin birkaç hadisini nakledelim:
- “Olgunlar bir müslüman, elinden ve dilinden müslümanların emin olduğu kimsedir.” (R.
Salihin: 3/1596)
- “Müslümanların ayıbını ve gizli hallerini araĢtırmayın.” (Hücurat S3uresi: 12)
- Kötü zanda bulunmaktan sakınınz; çünkü zan, sözlerin en yalanıdır.” (R. Salihin:
3/1604)
7- ĠNTĠHAR EDEN KÜFRE GĠRER MĠ?
Ġntihar, büyük günahlar arasında geçer. Bu günahı iĢleyen günah iĢlemiĢtir. O günahın
cezasına çarptırılacaktır. Cenaze namazı da kılınır. “Ġntihar edenin cenaze namazı kılınmaz”
sözü, caydırmak için söylenmiĢtir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
136
8- BÜYÜK GÜNAH ĠġLEYEN KAFĠR OLUR MU?
Adı üstünde “günah iĢleyen” diyoruz. Büyük günah iĢleyen, inancımıza göre günahkar
olur, kafir olmaz. Küfreden, inkar eden kafir olur. Yani günah iĢlemek ayrı, inkar etmek
ayrıdır.
Bir insan, günahı günah olarak kabul etmezse, bu da mı günah olurmuĢ derse, o zaman
küfre girer. Günah ama yapıyoruz iĢte. Allah affetsin derse, günah iĢlemiĢ olur.
Günahta ısrar eder, önemsemez ve umursamazsa, her günahta küfre giden bir yol vardır.
Dolayısıyla imanını muhafaza edemez.
Hz. Peygamber: “Hırsız çaldığı zaman mü‟min olarak çalmaz. SarhoĢ içki içtiği zaman
mü‟min olarak içmez, zina eden zina ederken mü‟min olarak zina etmez. Ġman ondan ayrılır”
buyurmuĢtur. Ġnsanın piĢman olması, günahı terk ederek tevbe etmesi imandan çıkmasına
engeldir.
9- KÜFRE GĠRENĠ ALLAH AFFEDER MĠ?
Günah çeĢit çeĢittir. Allah bazı günahları affeder, bazı günahları da affetmez cezalandırır.
Cenab-ı Allah kul ve hayvan hakkını affetmeyeceğini bildirirken Nisa Sûresi‟nin 48.
ayetinde de “Allah Ģirkten baĢka günahları dilerse affeder” buyurmuĢ ve Ģirk sayılan günahları
affetmeyeceğini bildirmiĢtir.
Bir insan günah iĢler, piĢman olur ve o günahın altında ezilir. Bir insan günah iĢler, günahı
ile övünür ve günahı ona buna anlatır. Bunların ikisi asla bir değildir.
Bir insan günah iĢler Rabbine tevbe eder, hatası için affını diler. Biri de gülerek, isteyerek
günah iĢler ve iĢlemeye de devam eder. Bunların da ikisi aynı değildir.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
137
Af Allah‟ın bileceği bir Ģey. Dilerse affeder, dilerse affetmez. Bunun için kul, korku ile
ümit arasında olmalı; ne Allah‟ın rahmetinden ümit kesmeli, ne de kesin ümitvar olmalıdır.
10- KAFĠRE RIZIK VE ÖMÜR NEDEN VERĠLĠR?
Cenab-ı Allah Rahmandır. Dünyada her canlıyı rızıklandırır. Rahimdir; Ahirette yalnız
müslümanları mağfiret eder.
Bir Mecusi, Ġbrahim Peygamberden bir Ģeyler ister. Ġbrahim Peygamber: “Müsüman
olursan” der. Cenab-ı Allah:
- Ey Ġbrahim o kafir olduğu halde biz onu elli yıldan beri doyuruyoruz. Sen bir lokma
versen ne olurdu?” diye bildirir.
Bu dünya imtihan yeridir. Asıl ceza yeri burası değil, ölüm ötesindedir. Farklı muamele
olsaydı imtihanın anlamı kalmazdı.
Bazen “Allah neden cezasını verivermiyor denilenler oluyor. Allah bazılarının cezasını
arttırmak için mühlet verir. Bir de bu dünya kafirin cenneti, mü‟minin cehennemidir.”
11- GÜNAH ĠġLEYENE LANET OKUNUR MU?
Lanet, kötülemek demektir, dıĢlamak demektir. Birinin Allah‟ın affından uzak kalmasını
istemek demektir. Kahrolsun, Allah kahretsin demektir.
Peygamber: “Mü‟min kusur bulucu ve lanetleyici olamaz” buyurur. (Büyük Hadis Küll. :
4/274)
Kim olursa olsun insanların kötülüğü istenmez, iyiliği istenir. Peygamberimiz Ģöyle der:
“Hiç biriniz diğerine; Allah sana halet etsin, Allah‟ın gazabına uğra, cehennemde yan gibi
beddualarla lanetlemeyiniz.” (R. Salihin: 3/1584)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
138
Bir de bedduanın geri dönmesinden korkulur. Bir hadiste Ģöyle buyrulur: “Bir kimse
birine lanet ederse, o söz geri döner.” (R. Salihin: 3/1586)
Bu gün bir insan yere düĢse, bir de biz üzerine basıp geçer miyiz, yoksa kolundan tutup
kaldırır mıyız? Günaha düĢen de böyledir. DıĢlanmamalı, lanetlenmemeli, o günahtan
kurtulması için elinden tutulmalı, yardım edilmeli ve onun için dua edilmelidir. Allah‟tan
hidayeti istenmelidir.
12- KAFĠR CENNET GĠRER MĠ?
Allah‟ın ve peygamberin bildirdiğine göre mü‟minler cennete, kafirler ve günahkarlar
cehenneme gireceklerdir.
Kafir mükafatını dünyada alır. Çünkü onun ahireti yoktur. Mü‟min de mükafatını
genellikle ahirette alır.
Kafir, ehli dünyadır, yaptığının mükafatını dünyada iltifat, itibar veya para olarak alır.
Cennete girmek için inanmak Ģarttır. Ġnananlar günahları kadar cehennemde kalırken,
kafir ebedi olarak cehennemde kalacaktır.
Ġman olmadan amel olmaz, amel olmadan da cennet olmaz. Hz. Peygamber: “Ġman
etmedikçe cennete giremezsiniz” buyurmuĢtur. (Müslim iman: 93)
Bazı faydalı iĢler yapmıĢ olmak, iyi niyetli olmak veya kalbin temiz olması gibi
gerekçelerle onun bunun avukatlığını yapıp, cennete koyma yetkisi kimseye verilmemiĢtir. Bu
konuda Kur‟an‟da Ģöyle buyrulur:
- “Rablerini inkar edenlerin iĢleri, fırtınalı bir günde rüzgarın Ģiddetle savurduğu küle
benzer. Yaptıklarından hiçbir Ģey elde etemezler.” (Ġbrahim Sûresi: 18)
- “...Onların iĢlerini Allah boĢa çıkarır.” (Muhammed: 1)
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
139
- “...Onlar mutlaka cehenneme gireceklerdir.” (Münafıkın: 16)
- “Ehli kitap: “Yahudi ve Hıristiyanlardan baĢkası cennete giremeyecek” dediler. Bu
onların kuruntusudur.” (Bakara Sûresi: 111)
- “Sizden kim dininden döner ve kafir olarak ölürse, onların yaptıkları iĢler dünyada da
ahirette de boĢa gider. Onlar cehennem de ebedi kalırlar.” (Bakara Sûresi: 217)
- “Onların bütün iĢleri boĢa gitmiĢtir. Ve onlar ateĢte ebedi kalacaklardır.” (Tevbe: 17)
- “Ey Muhammed” Onları için yetmiĢ kez af dilesen de Allah onları asla
affetmeyecektir. Allah onları hidayete erdirmez” (Tevbe: 80)
- “Onlardan ölmüĢ olan hiçbirine asla namaz kılma: Onun kabri baĢında da durma;
Çünkü onlar Allah‟ı ve Rasulünü inkar ettiler ve fasık olarak öldüler” (Tevbe: 84)
- “Akraba dahi olsalar Allah‟a ortak koĢanlar için af dilemek peygambere de yakıĢmaz,
müslümanlara da yakıĢmaz” (Tevbe: 113)
- “ĠĢte onlar, ahirette kendileri için ateĢten baĢka hiçbir Ģeyleri olmayan kimselerdir.
Dünyada yaptıkları da boĢa gitmiĢtir. Yapmakta oldukları Ģeyler zaten batıldır” (Hud:
16)
- “Ġbrahim babasına “Senin için af dileyeceğim. Fakat Allah‟tan sana gelecek herhangi
bir Ģeyi önlemeye gücüm yetmez” demiĢti (Mümtehine: 4)
- “Deki: Yaptıkları iĢler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildireyim mi? Onlar, iyi
iĢler yaptıklarını sandıkları halde dünyada çabaları boĢa giden kimselerdir. ĠĢte o inkar
edenler, amelleri boĢa giden kimselerdir. Biz onlar için kıyamet gününde hiçbir ölçü
tutmayacağız.” (Kehf Sûresi: 103/105)
ĠĢte böyle buyuruyor Cenab-ı Allah...
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
140
Ġbrahim (AS) babası Azeri, Nuh (AS) oğlunu, Lût (AS) hanımını Hz. Peygamber amcası
Ebu Talip‟i kurtaramamıĢtır. Zira inanmadan kurtuluĢ yoktur.
Bir insanın vatandaĢ muamelesi görebilmesi için o ülkenin vatandaĢlığına girmesi
lazımdır.
Cenab-ı Allah insanları yaratmıĢ ve inanmalarını istemiĢtir. Ġnanan ve iyi iĢler yapanlar
için cenneti yaratmıĢ, inanmayanlar için de cehennemi yaratmıĢtır. Cennet, inanmanın
karĢılığı mükafattır. Cehennem ise imansızlığın cezasıdır.
Bir insanın sözü ile yaptığı Ģeyler uyuĢmuyorsa, o kiĢi de yarın Allah divanında münafık
muamelesi görecektir. Mükafat ve kurtuluĢ ancak inananlar içindir. Hz. Peygamber davetine
“Ġman et kurtul!” diyerek yapmıĢtır.
Ġnanmak ve yaĢamak Cenab-ı Allah‟ın bir hidayeti ve lütfudur.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
141
SONUÇ OLARAK
Hatalar daha çok, kasıtlı değil de bilgi noksanlığından kaynaklanıyor. Din düĢmanlığı ve
dini hayat yaĢamayanlar da dini bilmiyor.
Yabancılar Ġslam‟ı araĢtırıyor, öğreniyor, müslüman oluyor.
Bir batılı yazar: “Müslüman cahil kaldıkça dinden çıkar, Hıristiyanlar öğrendikçe dinden
çıkar” der.
Bilmemek mazeret değil, dini öğrenmek ve öğretmek üzerimize farz. Ne olur dinimizi
öğreniniz. Ve öğrendiklerinizi mutlaka uygulayınız. Allah böyle istiyor. Çocuklarınıza
dinlerini öğretmezseniz, ahirette yakanıza yapıĢacaklar, Allah‟a “Ya Rabbi! bu bize dinimizi
öğretmedi” diyecekler. Hem kendi, hem de onların hesabını vereceksiniz.
Ġslam‟ı öğrenir, Ġslam‟ı yaĢarsanız, çok daha mutlu olacaksınız. Son zamanlarda Ġslam‟ı
tanıyıp, yaĢamaya baĢlayan kardeĢlerimiz “yeniden doğmuĢ gibiyim” diyorlar. Diyelim ki
biri, size sığında, onu nasıl korursunuz? Siz Allah‟a sığınıyor, Allah‟a iltica ediyorsunuz,
Allah sizi korumaz mı?
ġu dünya hayatı içinde değiĢelim. Hazırlıksız Allah‟a yürümeyelim. Bakın dünyanın
manzarasına! Her yer felaketlerle dolu: Sanki herbiri bizlere birĢeyler anlatmak istiyor; yer
sakin durmuyor, dağlar ateĢ püskürüyor, fırtınalar, seller her an tehdit ediyor...
Büyüklerimiz 32 farzı bilmeyenlerin nikahını kıymazdı. Kaybolan çocuklarımıza, tükenip
giden değerlerimize, Allah‟ın bize gönderdiği Ġslam‟a, Kur‟an‟a sahip çıkalım.
Günah kirlerinden arının, arındırın. Allah sizi cennetine çağırıyor, cennete kirli girilmez.
Allah‟ın rızasını kazandıracak iĢ arayın, amel edin, sizi cennete götürecek çalıĢmalar
yapın, çaba sarf edin.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
142
Rabbim yardımcınız, koruyucunuz, kurtarıcınız olsun. Peygamberin Ģefaat ettiği, cennetlik
kullardan olun inĢallah. Allah hepimize imanla bu dünyadan göçmek nasip etsin. Sizlere
günahsız bir ömür versin, hesabınız kolay görülsün.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
143
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
144
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
145
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
146
"Ey iman edenler ! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin..." (Bakara
Suresi: 172)
"Allah size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini ve Allah'tan baĢkası adına kesileni haram
kıldı." (Bakara Suresi :173)
MONO GLĠSERĠDLER Hayvandan elde edilmiĢse Ģüphelenilmelidir
PEPSĠN Genellikle evci domuzların midesinden alman mide sularındaki
bir sindirim enzimidir. Genellikle belirtilmez.
DOMUZ YAĞI Domuzun, genellikle karın boĢluğunda bulunan yağı olup bunun
kullanılması tamamen haramdır.
JELATĠN Çoğunlukla evcil domuzdan olmak üzere (Jello jelatin)
genellikle hayvanlardan elde edilir. Jelatin kaynakları bitki ise helal olur
BEYKIN Fazla kemiklerin çıkarılmasından sonra elde edilen ve domuzun
yan ve sırt tarafından alınmıĢ, tuzlanmıĢ ve tütsülenmiĢ veya kurutulmuĢ et.
HELAL VE HARAMLAR Mustafa ÖSELMİŞ
147
MUHTEVASINDA DOMUZ ÜRÜNÜ OLDUĞU
ÖNE SÜRÜLEN KATKI MADDELERĠ
(HAYVANSAL KÖKENLĠ)
GRAĠSE AMĠNALE, JELATĠN (GELATĠNE), PENNET (CHEESE), GĠYCĠHE,
LAUCĠNE, OSYAREARĠN, SPERMACED, GĠYCEROL, PEEPELĠN
E-100 E-102 E-103 E-110 E -111 E-120 E-123 E-124 E-125
E-126 E-127 E-128 E-140 E-141 E-142 E-152 E-153 E-210
E-213 E-214 E-226 E-234 E-252 E-270 E-280 E-325 E-326
E-327 E-334 E-335 E-336 E-337 E-420 E-422 E-430 E-431
E-432 E-433 E-434 E-435 E-436 E-470 E-471 E-472 E-473
E-474 E-475 E-476 E-477 E-478 E-480 E-481 E-482 E-483
E-488 E-489 E-491 E-492 E-493 E-494 E-495 E-542 E-550
E-570 E-572 E-591 E-631 E-632 E-633 E-635 E-904
Kanserojen Katkılar
E-131 E-142 E-210 E-211 E -213 E-214 E-215 E-216 E-217
E-239
En tehlikelileri: E-123 E-110 E-211