ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 ... deneme.pdf3 Diğer sayfaya geçiniz. KPSS / ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 00000001Bu testte 50 soru vardır. 1. Aşağıdakilerden

Komisyon

ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME

ISBN 978-605-318-133-0

Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

© Pegem AkademiBu kitabın basım, yayın ve satış hakları

Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir.Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıtya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.

Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında

yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınlarısatın almamasını diliyoruz.

1. Baskı: Nisan 2015, Ankara

Proje-Yayın Yönetmeni: Demet Tamer

Dizgi-Grafik Tasarım: Ezgi Öz Dincel

Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı

Baskı: Ayrıntı Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Şti.

İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 770. Sokak No: 105/A

Yenimahalle/ANKARA

(0312-394 55 90)

Yayıncı Sertifika No: 14749

Matbaa Sertifika No: 13987

İletişim

Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARAYayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51

Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08

Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60

İnternet: www.pegem.netE-ileti: [email protected]

0000000001

ÖABT

AÇIKLAMA

1. Bu kitapçıkta Alan Bilgisi ve Alan Eğitimi Testibulunmaktadır.

2. 75Bu test için verilen toplam cevaplama süresidakikadır.

3. Bu kitapçıktaki testlerde yer alan her sorununsadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru içinbirden çok cevap yeri işaretlenmişse o soruyanlış cevaplanmış sayılacaktır.

4. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmekistediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanızgerektiğini unutmayınız.

5. Bu testler puanlanırken her bölümde doğru

cevaplarınızın sayısından yanlış cevaplarınızın

sayısının dörtte biri düşülecek ve kalan sayı o

bölümle ilgili ham puanınız olacaktır.

6. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soruiçin ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.

7. Sınavda uyulacak diğer kurallar bu kitapçığın arkakapağında belirtilmiştir.

2015 YENİ YAYINLARIMIZWWW.PEGEM.NET

3 Diğer sayfaya geçiniz.

00000001 KPSS / ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ

Bu testte 50 soru vardır.

1. Aşağıdakilerden hangisi dinleme öncesi yapılacaketkinliklerden biri değildir?

A) Dinlenecek konu hakkında tahminde bulunulur.

B) Dinlenecek metindeki cümle yapıları öğretilir.

C) Dinlenecek metin, görsel olarak sunulur.

D) Öğrencilerden metni dinlerken metnin vurgu vetonlamasına dikkat etmeleri istenir.

E) Öğrencilerden metnin konusu hakkındatahminde bulunmaları istenir.

2. Aşağıdaki dinleme türlerinin hangisi Bloom’unbilişsel alan taksonomisine göre diğerlerindendaha üst düzey bir kazanıma sahiptir?

A) Seçici dinleme

B) Empatik dinleme

C) Eleştirel dinleme

D) Yaratıcı dinleme

E) Katılımlı dinleme

3. Dinleme becerisini geliştirmeye yönelik uygulamalarabaktığımızda öğretmenlerin en sık soru-cevaptekniğini kullandıklarını görmekteyiz. Ancak bu tekniköğrencilerin dinleme becerilerini geliştirmede yeterlideğildir. Bu teknikle dinleme yapıldığında öğrencilerinbelli bir süre sonra öğretmenlerin nerelerden sorusoracağını keşfettikleri ve metnin soru sorulabilecekyerlerini dinledikleri görülmüştür.

Bu parçaya göre öğrencilerin Türkçe DersiÖğretim Programı'nda yer alan dinlemetürlerinden hangisini yaptığı söylenebilir?

A) Katılımlı dinleme

B) Katılımsız dinleme

C) Yaratıcı dinleme

D) Seçici dinleme

E) Eleştirel dinleme

4. Ece ile Ege "Türkçede Dinlemenin Rolü" ile ilgili birkonferansa giderler. Ece, konuşmacının eylemlerini,söylemlerini sırasıyla ve konuşmacının ağzındançıktığı şekilde not defterine yazmaya gayret eder. Egeise konuşmacının dile getirdiklerini kendi cümleleriylealarak yazar.

Bu konferansta Ece ile Ege'nin hangi tür dinlemestratejilerini kullandıkları söylenebilir?

Ece EgeA) Özetleme Not almaB) Not alma ÖzetlemeC) Tanımlama AnalizD) Analiz SentezE) Değerlendirme Yorumlama

5. Güzel söz söyleme ve insanları etkileme üzerindeyapılan çalışmalar MÖ V. yüzyıla kadar uzanır. Odönemde Sicilya’daki Tiranlıların kovulmasındansonra halk kitleleri, ellerinden alınmış olan tarlalarınıgeri almak için mahkemelere koşmuşlardı. Açılandavaların kazanılması için savunma tekniğininkuvvetli olması gerektiğini biliyorlardı. Böyle birgereksinim sonucu insanlar, sözün bildirişimyönünden ziyade, inandırma gücünü öne çıkarmayıve bundan yararlanmayı başarmışlardır.

Bu parçada dilin hangi işlevi vurgulanmıştır?

A) Göndergesel işlev

B) Heyecana bağlı işlev

C) Alıcıyı harekete geçiren işlev

D) Kanalı kontrol işlevi

E) Dil ötesi işlevi


KPSS / ÖABT 00000001

6. Yeni atanan Türkçe öğretmenlerine yönelik düzenlenen bir hizmet içi eğitim seminerinde, konuşma alanında uzman bir öğretim görevlisi Türkçe öğretmenlerine "Sesin tonunda hiçbir değişiklik yapılmadan monoton bir biçimde sürdürülen iletişimin, öğrencileri ders içinde sıkacağını, iletişimin eksik kalacağını hatta böyle durumlarda öğrencilerin hayallere dalabileceğini ya da uyuyabileceğini vurgulamıştır."

Bu parçada öğretim görevlisinin vurgulamış olduğu konuşma ögesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ses düzeyi

B) Ses perdesi

C) Vurgu ve tonlama

D) Konuşma biçimi

E) Konuşma hızı

7.

��

��

��

��

��

Yukarıda iki ayrı şekille ifade edilen ses unsuru aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ezgi B) Tını C) Vurgu

D) Tonlama E) Durak

8. Kübra Öğretmen, öğrencilerine hafta sonu ödevi olarak Arif Nihat Asya’nın Bayrak adlı şiiri ve Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe adlı öyküsünü okumalarını bu eserlerin benzer ve farklı yönlerini ortaya koymalarını istemiştir.

Kübra Öğretmen'in;

I. metin türlerinin farkındalığını artırmak,

II. bağımsız okuma çalışması yaptırmak,

III. öğrencilere estetik duygularını geliştirmek

amaçlarından hangilerini öğrencilerine kazandırmak istediği söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

9. Gül, bir hafta boyunca okuduğu üç kitaptan bilinmeyen kelimeleri çıkarıp her pazar TDK’nin İnternet sitesinden anlamlarını öğrenmeye çalışmaktadır.

Gül okuma ilkelerinden hangisinin eksikliğini gidermeye çalışmaktadır?

A) Okuma anlam kurma sürecidir.

B) Okuma sürekli çaba gerektiren bir faaliyettir.

C) Okuma mutlaka stratejik olmalıdır.

D) Okuma devamlı gelişen bir beceridir.

E) Okuma akıcı olmak zorundadır.



10. Bir romanı hafta sonu ödevi olarak veren Ömer Öğretmen, derste öğrencilerin romanın olay örgüsünü çıkarmalarını istemektedir. Roman kahramanlarının yaşadığı ikilemli olaylar karşısında sergiledikleri davranışlara katılıp katılmadıklarını ve nasıl bir çözüm ürettiklerini anlamak istemiştir.

Ömer Öğretmen'in yaptığı uygulama öğrencilerine hangi okuma türünü kullandırmaya yöneliktir?

A) Tartışarak okuma

B) Eleştirel okuma

C) Metinler arası okuma

D) Söz korosu

E) Okuma tiyatrosu

11. Bir Türkçe öğretmeni öğrencilerine "küresel ısınma" hakkında bilgi vermiştir. Daha sonra beyin fırtınası tekniği ile öğrenciler konuyu tartışmışlardır. Bu çalışmanın ardından öğrenciler edindikleri bilgiler ışığında "küresel ısınma" hakkında yazı yazmışlardır.

Burada Türkçe öğretmeninin hangi yazma tekniğini kullandığı söylenebilir?

A) Kontrollü yazma

B) Yaratıcı yazma

C) Kavram havuzundan seçerek yazma

D) Güdümlü yazma

E) Serbest yazma

12. İlknur Öğretmen 6. sınıfta "sevgi" temasını işlerken sınıfın farklı köşelerine kurduğu "şiir yazma, kompozisyon yazma ve hikâye yazma" masalarına öğrenci gruplarını yerleştirir. Her beş dakikada bir öğrencilerinin yaptıkları çalışmaları bırakıp diğer masaya geçmelerini ve bu masada başlatılan çalışmayı sürdürmelerini ister. Tüm gruplar masaları dolaştıktan sonra çalışma sonlandırılır ve yapılan çalışma sınıfça değerlendirilir.

İlknur Öğretmen'in yapmış olduğu çalışma 2006 Türkçe Öğretim Programı'na göre hangi yazma yöntem ya da tekniğine girmektedir?A) Serbest yazma yöntemi

B) Yaratıcı yazma yöntemi

C) Grup olarak yazma yöntemi

D) Kontrollü yazma yöntemi

E) İstasyon yöntemi

13. Gösterileni gösterene bağlayan hiçbir ilişkiye dayanmaz; başka bir deyişle dil göstergesinin gerçeklik kazandığı ses dizisiyle ilettiği kavram arasında hiçbir nedenlilik ilişkisi yoktur.

Yukarıda anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisinde göstergenin nedensizliği denilen durumdan söz edilebilir?A) Fısır fısır B) Yirmi beş C) Aslanağzı

D) Balık E) Gümbür gümbür



14. Az sözcükle çok şey anlatmak, anlamca bir eksiklik bırakmamak üzere elden geldiğince sözcük atarak anlatımı kısaltmak önemli bir başarıdır.

Aşağıdaki cümlelerin hangisi yukarıdaki anlatıma daha uygun düşmektedir?A) Hikâye, söyleyenin ve dinleyenin heyecanını

artırarak gelişiyordu.

B) Sizi arayan o adam yine geldi.

C) Az sayıda arkadaşla gezmeye gittiler.

D) Bunları bizim hizmetçi budalası yapmış.

E) Yanımdaki uzun masaya, kadınlı erkekli on kişi birden geldi.

15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "isteklenme anlamı" taşıyan bir fiil vardır?

A) Gönlümü yâre salasım geldi.

B) Ayağım kaydı; düşeyazdım.

C) Tepeden kuyruğu dikmiş inedursun kuzular.

D) Sana bin kere dedim koşma, yavaş git yaramaz!

E) Yarınki maça hep birlikte gidelim.

16. Türkçede aynı türden iki çekim eki üst üste gelemez.

Aşağıdakilerinden hangisinde, altı çizili sözcük bu açıklamaya istisna oluşturur?

A) Masadaki kâğıtları, kitapları özenle toplamıştır.

B) Yolcularının kimisi uyuyor, kimisi boşluğu izliyordu.

C) O yıllarda, birçoğu bu işin zorluğuna gögüs gerememişti.

D) Bizi karşılayanlar arasında amcası da vardı.

E) Köşede duran kutunun içindekileri tüm çocuklar merak ediyordu.

17. Tarlalarda yapılan aşırı ilaçlama, yağmur sularıyla hayvanların otlatıldığı meraları, oradan da gölü etkiliyor. İlaçlar hem hayvanların yediği ota hem de gölün tuzuna karışıyor. Bunun sonucunda artık insanların yediği ette, tuzda bile tarım ilacı var.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) İşaret zamiri

B) Belgisiz sıfat

C) Bulunma durum eki

D) İyelik eki

E) Zaman zarfı

18. Türkçe kelimelerde ince /a/ sesi bulunmaz, dilimizdeki bu tür kelimeler yabancı dillerden alıntı kelimelerdir. Bu kelimelerdeki ince /a/ sesi yazı dilimizde özel bir işaretle gösterilmez. Fakat bu kelimeler ek aldıklarında bu ek kalın sıradan değil, ince sıradan ek alır.

Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamayı örnekleyen bir durum vardır?

A) Zamanının çoğunu küçük dükkanda geçirir, hiç sıkılmazdı.

B) Çok meşgul olduğu acelesinden belliydi aslında.

C) Uzun süren seyahatlerden bıktığı için işinden ayrılmıştı.

D) Kitabını masada unutmasa geri de dönmeyecekti.

E) Sabahtan beri yağan yağmur yüzünden trafik altüst olmuştu.

19. Eski Yunan metinleri üzerine araştırma yapan, bununla birlikte dil bilgisi alanında çalışmalar yapan dil okulu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cenevre B) Prag C) Paris

D) İskenderiye E) Amerikan



20. Saussure’un en tanınan iki talebesinden biridir. 1927 senesinde "Umumi Lingustik Cenevre Okulu" adlı makalesiyle tanınmıştır. Bu makale Cenevre okulundan bahseder. Genelde söz dizimi ile ilgilenmiş, ilmî araştırmalarını daha çok bu konu üzerinde yapmıştır.

Bu parçada tanıtılan dilbilimci aşağıdakilerden hangisidir?

A) Chomsky B) Ş. Balli C) A. Seşe

D) A. Meillet E) J.Vandriyes

21. Çocuk eserlerinden alınan aşağıdaki parçalar dikkate alındığında hangisi diğerlerine göre çocukların okuyabileceği (çocuğa görelik) düzeyden uzaktır?

A) Vaktiyle bir su kaplumbağasının iki kaz arkadaşı vardı. Birlikte bir gölde yaşarlardı. Gel zaman git zaman ülkenin o bölgesinde on iki yıl süren bir kuraklık oldu. Kazlar kendi aralarında konuşarak bir başka göle gitmeye karar verdiler.

B) Az gittim, uz gittim. Dere tepe düz gittim. Altı ay bir güz gittim. Bir ulu subaşına vardım. Öyle bir su ki kızıl akar, boz akar, durmaz yatağını yıkar. Sordum, araştırdım öğrendim ki bu subaşı nice yiğitler almış, nice gelin duvakları yutmuş, nice çocukları yetim bırakmış.

C) Bolu Beyi’nin buyruğuyla her yana güzel atlar bulmaya giderler. Bolu Beyi’nin yanında duran Köroğlu’nun babası da bir sürüden atlar seçer. Bu atlar, Sümbüllü Pınar adındaki sudan geçemezler.

D) Çimenlerin yorgun sessizliğini taşıyan hazin çıngırak sesleri, uzak yakın ineklerin böğürtüsü, köpeklerin havlayışı fark olunmaz bir uğultunun içinde kayboluyor; sıcak bir bahar günü, önce şeffaf bir sis gibi başlayan uyuşuk gecenin renksiz gölgeleri altında sanki yavaş yavaş eriyor, dumanlaşıyordu.

E) Çay iki türlü elde edilir. Bitkinin yaprakları yavaş yavaş ekşitilerek siyah çay, yapraklar toplandıktan sonra ısıtılarak da yeşil çay yapılır. Çay, 7. asırda Çin’in her tarafında kullanılırdı. Çay önceleri dövülüp pirinç, zencefil, tuz, baharat ve sütle pişirilirdi. 8. asırda Çinli rahipler onu Japonya’ya götürdüler.

22.

Bu bir top Bir elin parmaklarını birleştir.

Bu da bir top Diğer elinin de parmaklarını aynı şekilde birleştir.

İşte kocaman bir top daha

Kollarını başının üzerinde daire yaparak birleştir.

Haydi, sallayın toplarınızı

Bir, iki, üç Birinci, ikinci ve üçüncü mısralar tekrarlanır.

Yukarıda daha çok ana sınıflarında kullanılan dramatizasyon yöntemi hangisinde doğru verilmiştir?

A) Kukla B) Figürler C) Parmak oyunları

D) Rol yapma E) Pandomim

23. Nabi’nin Hayriyye’si (XVII. yüzyıl) ve Sünbülzade Vehbi’nin Lütfiye-i Vehbi’si (XIX. yüzyıl) çocuklar için yazılmıştır.

Bu parçadaki bilgi yanlışı aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?A) Hayriye adlı eser Tatavlalı Mahremî'ye aittir.

B) Hayriye adlı eser XVI. yy.da yazılmıştır.

C) Lütfiye-i Vehbi adlı eser XVIII. yy.da yazılmıştır.

D) Lütfiye-i Vehbi adlı eser Dr. Rüştü’ye aittir.

E) Verilen eserler çocuklar için değil, ebeveynlerin çocuk eğitimi için yazılmış eserlerdir.



24. Çocuk yayınları da diğerleri gibi eşgüdümlü bir çalışma gerektirir hatta diğerlerinden daha da çok... Yazarın içerik, dil ve anlatım konusunda gösterdiği titizlik, kitabı yayıma hazırlayacak diğer elemanlarca da gösterilmelidir. Çocuk yayınlarında içerik, dil ve anlatım özelliklerinin yanı sıra biçimsel özelliklere de önem verilmelidir.

Aşağıda verilenlerden hangisi çocuk kitaplarındaki biçimsel özellikler arasında yer almaz?A) Yazı biçimi B) Kâğıt kalitesi C) Kâğıt boyutu

D) Eserdeki plan E) Kapak düzeni

25. Aşağıdaki halk edebiyatı eserlerinden hangisi yanında verilen içerikle uyuşmamaktadır?A) Codex Cumanicus - Bilmece

B) Irg Bitig - Fal kitabı

C) Maitrisimit - Hikâye

D) Altun Yaruk - Felsefe kitabı

E) Sekiz Yükmek - Dinî kitap

26. Türkler Batı Denizi kıyılarında otururken bir düşman baskınına uğradılar. Bütün Türkler kılıçtan geçirildi. Yok oldu. Ölüler arasında yaralı bir genç kalmıştı, düşmanlar onu da bulup kollarını, bacaklarını kestiler. Fakat genç ölmemişti. Öyle bırakıp gitmişlerdi. Bir dişi bozkurt gelip gencin yaralarını iyileştirdi, onu sütü ile besledi, kurtardı. Sonra düşmanlar geri dönüp bu genci öldürmek istediler. Kurt, yiğidi kaçırdı, kimsenin bulamayacağı bir mağaraya götürdü. O mağarada yaşadılar. On erkek çocukları oldu. Çocuklar büyüyüp evlendiler. Her birinden bir boy türedi. Bunlardan biri Aşine boyu idi.

Bu parça aşağıdaki Türk destanlarının hangisinden alınmış olabilir?A) Göç Destanı

B) Bozkurt Destanı

C) Türeyiş Destanı

D) Ergenekon Destanı

E) Yaratılış Destanı

27. Özellikle Uygurlar arasında geçerli bir deyimdir. Genel olarak şiir, nazım, manzume manalarına gelmektedir. Çoğu kez şlok kelimesiyle birlikte kullanılmıştır.

Bu parçada açıklanan tür aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kojan

B) Başik

C) Takmak

D) Padak

E) Takşut



28. O yıllarda Karaköy’de, Haliç’in kıyısında bir büroda çalışırdık. Karaköy Köprüsü'nün gözünün içine bakan bir dördüncü katta…Gerilerde Haydarpaşa, Topkapı Sarayı... Sabah büroya ilk giren emektar bandın tuşuna basar, Ankara Radyosundan alınmış bir makara bant dönmeye başlar, odayı efkârlı bir ses doldururdu; "Karadır bu bahtım kara" ardından öbürleri gelirdi; kendi edip kendi bulanlar, seher vakti çalınan yâr kapıları, çıkagelen gözleri sürmeliler, yine bir laf duyup beli kırılanlar, görülmeyi görülmeyi ne güzel olan güzeller, iki baş bir yastıkta uykuyu n'eyleyen gözler, gelinlerin geçtiği köprüler… Bir gün, arkadaşlarımızdan biri Unkapanı’nda çalışan bir arkadaşından aldığı bir mektubu getirdi. Yugoslavya’nın bir mahpushanesinden yollanmış, plakçısına bir ricasını ileten bir mektup… Yaşar Kemal’in bir kitabını alıp -yanlış hatırlamıyorsam "Üç Anadolu Efsanesi"- ön sayfasına "Bozkırın büyük tezenesine geçmiş olsun." diye yazıp imzaladım: "Erdoğan Atakar." Sonra da öbür arkadaşlarım imzaladılar. Yolladık kitabı Yugoslavya’nın mahpus damına. Aradan bir süre geçtikten sonra bir mektup aldık; mektubu teşekkür edip İstanbul cennetinde buluşmak üzere, diye bitiriyordu.

Bu parçada anlatılan, halk edebiyatının son halkasını oluşturan "Bozkırın Tezenesi" lakaplı ozanımız kimdir?

A) Gül Ahmet Yiğit

B) Aşık Mahsunî Şerif

C) Neşet Ertaş

D) Murat Çobanoğlu

E) Şeref Taşlıova

29.

Darda kalmış biri yakındığı vakit,

Yardım et! Ümitten mahrum kalmasın;

Çünkü güler yüzle söylenen bir kelime

Bazen şifa olur çaresizlere.

Yukarıdaki şiir örneğinde olduğu gibi klasik şiirimizde anlam beyitle tamamlanırken Servet-i Fünûn şiirinde anlamın mısra sonunda tamamlanmayıp alttaki mısralara geçme durumu söz konusudur.

Buna göre anlamın dize sonunda tamamlanmayıp diğer dizede de sürmesine ne ad verilir?

A) Sihr-i helâl

B) Sone

C) Anjambman

D) Abes

E) Muktebes

30. Onlara göre dil "çifte giden babalarla, ekin biçen genç kızların ve odun kesen anaların" da anlayabilecekleri bir dil olmalıydı.

Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi bu görüşü savunanlardan biri değildir?

A) Ömer Seyfettin

B) Mehmet Emin Yurdakul

C) Ahmet Rasim

D) Ali Canip Yöntem

E) Ziya Gökalp



31. Oyunlarında köy sorunlarını da ele alan bu yazarımız, Mine'de kadını bir mal gibi kullanan ve bunu doğal sayan bir çevrenin yaşamını vermiştir. Bununla birlikte Yeni Çıkan Şarkılar, Aşk Duvarı, Zorla İspanyol adlı oyunları ise toplum sorunlarından çok, bireyin iç dünyasını verir.

Bu parçada hakkında bilgi verilen tiyatro yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yaşar Kemal

B) Güngör Dilmen

C) Turan Oflazoğlu

D) Necati Cumalı

E) Orhan Asena

32.

Ali Bey

SabihaHanım

Talat Bey

AyşeKadın

RıfatBey

Kamile Hanım

CariyeGülizar

FitnatHanım

Şerife Hanım

Zekiye

Ragıbe

TütüncüHacı Baba

Yukarıda kişi örgüsü verilen romanın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Samipaşazade Sezai

B) Şemsettin Sami

C) Namık Kemal

D) Recaizade Mahmut Ekrem

E) Mehmet Rauf

33.

Bende yok sabr u sükûn sende vefadan zerre

İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kerre

Yukarıda örneği verilen "gizli, örtülü, anlaşılması güç veya işaret yoluyla söylenmiş söz" anlamlarına gelen bilmecenin divan edebiyatındaki karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Muamma

B) Askı

C) Lügaz

D) Kargış

E) Artık

34.

Ey şûh-ı kerem-pîşe dil-i zâr senindir

Yok, minnetin aslâ

V’ey kân-ı güher anda ne kim var senindir

Pinhân ü hüveydâ

Bu şiir, aşağıdaki nazım şekillerinden hangisiyle yazılmış olabilir?

A) Kıt’a

B) Rubai

C) Tuyuğ

D) Müstezat

E) Terbi

35. Bu akım için halk edebiyatındaki âşık tarzı söyleyişle şehir dilinin birleşmesi yani sentez bir akım benzetmesi yapılabilir. Divan edebiyatının soyut dilinden yakınan bazı şairlerin oluşturduğu bir akımdır. Enderunlu Vasıf bu akımın temsilcisidir.

Bu parçada hakkında kısaca bilgi verilen akım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tasavvuf akımı

B) Mahallîleşme akımı

C) Hint tarzı

D) Basit Türkçe tarzı

E) Hikemî şiir



36.

Kamu bimârına cânân devâ-yı derd eder ihsân

Niçin kılmaz bana dermân beni bimâr sanmaz mı

Fuzulî

Yukarıda iç içe uyaklanmış gazel örneği verilmiştir.

Yukarıda açıklaması verilen gazellere verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?

A) Musammat gazel

B) Müreddef gazel

C) Müşterek gazel

D) Gazel-i muvaşşah

E) Mülemma gazel

37. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde tezat sanatı yoktur?

A) Meyden safâ-yı bâtın-ı humdur garaz hemân

Erbâb-ı zâhir anlayamazlar murâdumuz

B) Fermân-ı aşka cân ile var inkıyâdumuz

Hükm-i kazâya zerre kadar yok inâdumuz

C) Bu hâlet ile ey dil sağ olmada âlemde

Derd ü gam-ı dilber ile ölmekde letâfet var

D) Lâleler bezm-i çemende câm-ı işret gösterür

Devletinde hüsrev ü gül ayşa ruhsat gösterür

E) Hem gül gibi rengînî-i ma'nâyıla zâhir

Hem neş'e gibi hâlet-i sahbâda nihânuz

38. Asıl adının Mehmet olduğu ve XVII. yüzyılın ikinci yarısı ile XVIII. yüzyıl başlarında yaşadığı sanılmaktadır. Oldukça iyi bir eğitim gördüğü; Anadolu, Suriye, Arabistan ile Rumeli sınır boylarını dolaştığı şiirlerinden anlaşılmaktadır. Onun bu dolaşmalarını, gelenekten ileri gelen âşıkların sanatlarını sergilemek amacıyla gezmeleriyle karıştırmamak gerekir. Onun bu gezileri Hattat Mehmet Bahri Paşa’nın divan kâtibi olması dolayısıyla onunla beraber gerçekleşmiştir. Ünü sadece halk ozanları arasında değil, saray çevresinde ve divan şairleri arasında da yayılmıştır. Heceyle yazdığı şiirler kadar aruzla yazdıkları da ünlüdür. Ayrıca Türk müziğinde onun adını taşıyan bir makam da vardır.

Bu parçada tanıtılan âşık edebiyatı şairi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Karacaoğlan

B) Âşık Ömer

C) Gevherî

D) Kul Himmet

E) Kayıkçı Kul Mustafa

39. Her edebiyat akımının doğal olarak belli kurallar, değerler veya kabulleri (manifesto, bildiri, beyannâme) vardır. Meselâ Victor Hugo’nun "Cromwell Ön Sözü" romantizmin; Emile Zola’nın "----" adlı eseri natüralizmin; Jean Moreas’ın Figaro’da yayımlanan "Sembolizmin Bildirgesi" sembolizmin manifestosudur. Bizim edebiyatımızda ise Fecr-i Ati mensuplarının Servet-i Fünûn mecmuasında yayımlanan "Beyannâme"leri; Garipçilerin "Garip Ön Sözü", buna örnek gösterilebilir.

Bu parçada boş bırakılan yere gelmesi gereken eser aşağıdakilerden hangisidir?

A) Germinal

B) Meyhane

C) Deneysel Roman

D) Meryem ve Çocuk

E) Nana



40. Şiirin duygu, düşünce ve hayalleri ifade eden derin bir anlatım olduğu kavranır. Kendi anlamları dışında kullanılarak şiirde çağrışımlara yol açan kelimeler belirlenir.

Türkçe Öğretim Programı'nda yer alan bu ifadeler hangi edebî kuramın özelliklerini yansıtmaktadır?

A) Yansıtmacılık

B) Yapısalcılık

C) Rus biçimciliği

D) Sembolizm

E) Romantizm

41. Canan Öğretmen öğrencilerine etkili dinleme ve izleme alışkanlığı kazandırabilmek için sınıfını dört gruba ayırmış, birinci gruba yaşadığımız çevredeki çevre kirliliğine çözümler, ikinci gruba bireysel başarımızı artırmadaki yollar, üçüncü gruba TV, bilgisayar gibi araçların olumsuz etkisini azaltmak, dördüncü gruba da sağlıklı bir hayat geçirmemiz için yapmamız gerekenler adlı konular vermiştir. Daha sonra sınıfın bir ders saati boyunca bunu kendi içinde tartışmasını ve bu konulara çözümler getirmesini istemiştir. Bu süreç sonunda her gruptan birer sözcü seçen Canan Öğretmen grupta konuşulanların, dile getirilen çözümlerin paylaşılmasını istemiştir.

Canan Öğretmen bu etkinlikte Türkçe Öğretim Programı'nda yer alan dinleme alanıyla ilgili hangi etkinliği gerçekleştirmiştir?

A) Büyük grup tartışması

B) Sıra sende

C) Küçük grup tartışması

D) Çalar saat

E) Bizimkiler

42. Çocuk Vakfının 2006 yılında yapmış olduğu araştırmada:

Nüfusun yüzde kırkı hayatı boyunca hiç kütüp-haneye gitmiyor.

Gençlerin yüzde yetmişi hiç okumuyor.

Türkiye’de düzenli kitap okuma alışkanlığı binde birdir.

gibi sonuçlara varmıştır.

Buna göre Türkçe öğretiminde 2006 yılında yapılan yeni programa;

I. Okuma Kurallarını Uygulama,

II. Okuma Alışkanlığı Kazandırma,

III. Okuduğunu Anlama ve Çözümleme

başlıklarından hangileri bu araştırmaların verilerine bakılarak konulmuş olabilir?


D) I ve II E) I ve III

43. 2005 Türkçe Öğretim Programı'na göre dinleme metinleri;

I. Öğrenci Ders Kitabı,

II. Öğretmen Kılavuz Kitabı,

III. Öğrenci Etkinlik Kitabı

yayınlarından hangisinde yer almıştır?


D) I ve II E) II ve III



44. Yedinci sınıf öğrencilerinin dinlediğini hatırlamaya yönelik araştırma yapan bir dilbilimci değişik araç gereç ve kişilerle deneme uygulaması yapmış ve çıkan sonuçlara göre makalesini tamamlamıştır.

Buna göre aşağıdaki araç gereç veya kişilerden hangisi seçilirse öğrencilerin dinlediğini hatırlama seviyesi daha yüksek olur?

A) Öğretmenin metni kendi okuması hâlinde

B) Ses kaydının teypten dinlenmesi hâlinde

C) Ses kaydının TV yardımıyla dinlenmesi hâlinde

D) Bir öğrencinin seçilip metni arkadaşlarına okuması hâlinde

E) Başka bir branş öğretmenin sınıfa davet edilip metni okuması hâlinde

45. Dersinde altı şapka düşünme tekniğini uygulayan Emin Öğretmen'in mavi şapkayı verdiği öğrencisinden aşağıdaki konuşma türlerinden hangisini daha fazla yapması beklenir?

A) Serbest konuşma

B) Katılımlı konuşma

C) Güdümlü konuşma

D) Yaratıcı konuşma

E) Eleştirel konuşma

46. Fatih Öğretmen sekizinci sınıfların Türkçe dersine girmektedir. Atatürk temasını işledikten sonra öğrencilerini gruplara ayırarak Atatürk’ün anılarıyla ilgili bir drama çalışması yaptırmıştır.

I. Yaratıcı konuşma

II. Serbest konuşma

III. Katılımsız konuşma

IV. Empati kurma

V. Hafızada tutma tekniği

Fatih Öğretmen yapmış olduğu bu etkinlikle hangi konuşma türünü daha fazla ön plana çıkarmıştır?

A) V B) IV C) III D) II E) I

47. I. Bizim Usta’nın Mutfağından: Geleneksel bir

yemeğin yapılışı anlatılır.II. Yerine geçme: Öğretmen tarafından olaya dayalı

bir konu seçilerek sınıfta anlatılır. Öğrenciler "Ben olsaydım..." düşüncesinden hareketle olayı kendine göre yeniden yorumlar.

III. Sözlük Oluşturuyorum: İsim veya fiillerden sözlük oluşturulur.

Yukarıda açıklaması ile verilen etkinliklerden hangileri konuşma kurallarını uygulama amaçlarıyla uyuşmaktadır?A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III


14 TEST BİTTİ.CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.

48. I. Çalışma kâğıtlarıII. Proje değerlendirme formlarıIII. Çoktan seçmeli sorularIV. Performans değerlendirme formlarıV. Tanılayıcı dallanmış ağaçYazma alışkanlığı kazanmayla ilgili kazanımların değerlendirilmesinde yukarıdaki ölçme ölçeklerinden hangileri kullanılmalıdır?A) I, II ve III B) II, III ve IV C) I, II ve IV D) II, IV ve V E) III, IV ve V

49. Aşağıdakilerden hangisi Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan temel becerilerden biri değildir?A) Eleştirel düşünmeB) Yaratıcı düşünmeC) Empatik düşünmeD) Problem çözmeE) Araştırma

50. Türkçe Dersi Öğretim Programı'ndaki etkinliklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?A) Etkinlikler, uygulamada öğretmene kılavuzluk

içindir; program doğrultusunda hazırlanacak ders kitaplarında farklı etkinliklere yer verilemez.

B) Etkinlikler birer öneri niteliğindedir ve birden çok beceriye yönelik olabilir.

C) Öğretmen, bu etkinlikleri olduğu gibi veya çeşitli değişiklikler yaparak uygulayabilir.

D) Aynı zamanda bir ders saatinde birden fazla etkinliğe yer verilebilir.

E) Yapılan etkinliğin veya benzerinin öğrenciler tarafından planlanıp uygulanması gerekmektedir.

SINAVDA UYULACAK KURALLAR1. Sınav salonları kamera ile kayıt altına alınacaktır. Kamera kayıtlarının incelenmesinden sonra sınav

kurallarınauymadığı tespit edilen adayların sınavları PEGEM AKADEMİ Yönetim Kurulunca geçersiz sayılacaktır.

2. Cep telefonu ile sınava girmek kesinlikle yasaktır. Çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf makinesi vb. araçlarla; cep bilgisayarı, kol ya da cep saati gibi her türlü bilgisayar özelliği bulunan cihazlarla; silah ve benzeri teçhizatla; müsvedde kâğıdı, defter, kitap, sözlük, sözlük işlevi olan elektronik aygıt, hesap cetveli, hesap makinesi, pergel, açıölçer, cetvel vb. araçlarla sınava girmek kesinlikle yasaktır. Bu araçlarla sınava girmiş adayların adı mutlaka Salon Sınav Tutanağına yazılacak, bu adayların sınavı geçersiz sayılacaktır. Sınava kalem, silgi, kalemtıraş, saat vb. araçla ve kulaklık, küpe, broş vb. takı, herhangi bir metal eşya ile girmek de kesinlikle yasaktır. Yiyecek, içecek vb. tüketim malzemeleri de sınava getirilemez. Adaylar sınava şeffaf şişe içerisinde su getirebilecektir.

3. Bu sınav için verilen toplam cevaplama süresi 75 dakikadır. Sınav başladıktan sonra adayın sınav sonuna kadar sınav salonundan çıkmasına kesinlikle izin verilmeyecektir.

4. Sınav salonundan ayrılan aday, her ne sebeple olursa olsun, tekrar sınava alınmayacaktır.

5. Sınav süresince görevlilerle konuşmak, görevlilere soru sormak yasaktır. Aynı şekilde görevlilerin de adaylarla ya-kından ve alçak sesle konuşmaları ayrıca adayların birbirinden kalem, silgi vb. şeyleri istemeleri kesinlikle yasaktır.

6. Sınav sırasında, görevlilerin her türlü uyarısına uymak zorundasınız. Sınavınızın geçerli sayılması, her şeyden önce, sınav kurallarına uymanıza bağlıdır. Kurallara aykırı davranışta bulunanların ve yapılacak uyarılara uymayanların kimlik bilgileri Salon Sınav Tutanağına yazılacak ve sınavları geçersiz sayılacaktır.

7. Sınav sırasında kopya çeken, çekmeye kalkışan, kopya veren, kopya çekilmesine yardım edenlerin kimlik bilgileri Salon Sınav Tutanağına yazılacak ve bu adayların sınavları geçersiz sayılacaktır.

Adayların test sorularına verdikleri cevapların dağılımları bilgi işlem yöntemleriyle incelenecek, bu incelemelerden elde edilen bulgular bireysel ya da toplu olarak kopya çekildiğini gösterirse kopya eylemine katılan adayın/adayların sınavı geçersiz sayılacak ayrıca 2 yıl boyunca PEGEM AKADEMİ tarafından düzenlenen tüm sınavlara başvurusu yasaklanabilecektir.

Sınav görevlileri bir salondaki sınavın, kurallara uygun biçimde yapılmadığını, toplu kopya girişiminde bulunulduğunuraporlarında bildirdiği takdirde, PEGEM AKADEMİ bu salonda sınava giren tüm adayların sınavını geçersiz sayabilir.

8. Cevap kâğıdında doldurmanız gereken alanlar bulunmaktadır. Bu alanları doldurunuz. Cevap kâğıdınızı başkaları tarafından görülmeyecek şekilde tutmanız gerekmektedir. Cevap kâğıdına yazılacak her türlü yazıda ve yapılacakbütün işaretlemelerde kurşun kalem kullanılacaktır. Sınav süresi bittiğinde cevapların cevap kâğıdına işaretlenmiş olması gerekir. Soru kitapçığına işaretlenen cevaplar geçerli değildir.

9. Soru kitapçığınızı alır almaz kapağında bulunan ilgili alanları doldurunuz. Size söylendiği zaman, sayfaların eksik olup olmadığını, kitapçıkta basım hatalarının bulunup bulunmadığını ve soru kitapçığının her sayfasında basılı bulunan soru kitapçık numarasının, kitapçığın ön kapağında basılı soru kitapçık numarasıyla aynı olup olmadığını kontrol ediniz. Soru kitapçığınızın sayfası eksik ya da basımı hatalıysa değiştirilmesi için salon başkanına başvurunuz.

Size verilen soru kitapçığının numarasını cevap kâğıdınızdaki “Soru Kitapçık Numarası” alanına yazınız ve kodlayınız. Cevap kâğıdınızdaki “Soru kitapçık numaramı doğru kodladım.” kutucuğunu işaretleyiniz. Soru kitapçığı üzerinde yer alan Soru Kitapçık Numarasını doğru kodladığınızı beyan eden alanı imzalayınız.

10. Sınav sonunda soru kitapçıkları toplanacak ve PEGEM AKADEMİ’de incelenecektir. Soru kitapçığınızın sayfalarını koparmayı-nız. Soru kitapçığının bir sayfası bile eksik çıkarsa sınavınız geçersiz sayılacaktır.

11. Cevap kâğıdına ve soru kitapçığına yazılması ve işaretlenmesi gereken bilgilerde bir eksiklik ve/veya yanlışlık olması hâlinde sınavınızın değerlendirilmesi mümkün olamamaktadır, bu husustaki özen yükümlülüğü ve sorumluluk size aittir.

12. Soru kitapçığının sayfalarındaki boş yerleri müsvedde için kullanabilirsiniz.

13. Soruları ve/veya bu sorulara verdiğiniz cevapları ayrı bir kâğıda yazıp bu kâğıdı dışarı çıkarmanız kesinlikle yasaktır.

14. Sınav salonundan ayrılmadan önce, soru kitapçığınızı ve cevap kâğıdınızı salon görevlilerine eksiksiz olarak teslim etmeyi unutmayınız.

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Merkezimizin yazılı izni olmadan kopya edilmesi,fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve doğacak tüm mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.


00000001 KPSS / ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ TESTİ ÇÖZÜMLERİ

1. Dinleme becerisi, uygulama sırasında üç aşamalı olarak gerçekleşmektedir. Dinleme öncesi, dinleme sırası ve dinleme sonrası. A, B, C, E etkinlikleri dinleme öncesi yapılan etkinliklerdir. D seçeneği ise dinleme sırasında yapılan bir etkinliktir.

Cevap D

2. Seçici dinleme: İlgiye göre dinlemedir.

Empatik dinleme: Kendini karşısındakinin yerine koyarak dinlemedir.

Yaratıcı dinleme: Dinlediklerinden, okuduklarından etkile-nerek özgün bir şeyi ortaya koymak amacıyla yapılan din-lemedir.

Katılımlı dinleme: Dinleme sırasında konuşmacıya soru so-rarak aktif dinleme yapmaktır.

Eleştirel dinleme: Diğer dinleme türlerinden daha fazla üst düzey bilişsel kazanım gerektirir.

Cevap C

3. Seçici Dinleme: İlgi ve ihtiyaca yönelik yapılan dinlemedir. Soruda verilen bilgiler seçici dinleme türüne işaret etmektedir.

Katılımlı Dinleme: Dinleme sırasında konuşmacıya dönüt vererek yapılan dinlemedir.

Katılımsız Dinleme: Dinleme/izleme sürecinde öğrencilerin dinledikleri üzerinde düşünmelerini sağlayarak zihinsel faa-liyetlerini etkin kılmaktır. Bu dinleme türünde konuşmacıya dönüt verilmez.

Yaratıcı Dinleme: Öğrencilerin dinlediklerini/izlediklerini yo-rumlaması ve bunlardan yeni fikirler üretmesidir.

Eleştirel Dinleme: Öğrencilere dinledikleri/izledikleri hak-kında soru sorma alışkanlığı kazandırarak konu hakkında düşünmelerini; konuyu olumlu ve olumsuz yanlarıyla, taraf-sız bir bakış açısıyla değerlendirmelerini sağlayarak kendi doğrularını buldurmaktır.

Cevap D

4. Konuşmacının eylemlerinin, söylemlerinin sırasıyla ve konuşmacının ağzından çıktığı şekilde yazılmasına özetleme; konuşmacının dile getirdiklerini kendi cümleleriyle yazmak not almaya örnektir.

Cevap A

5. Birey, düşüncelerini karşı tarafa kabullendirmek için çeşitli araçlar kullanır. Bu araçların başında kullanılan ikna etme teknikleri (veri kullanma, tanık gösterme, örneklendirme…) gelir. Bu araçlar bireyi harekete geçirerek bireyin haklılığını kolaylaştırır.

Cevap C

6. Ses Düzeyi: Konuşma sırasında vurgu ve tonlamanın konuşma ortamına göre ayarlanmasıdır. Sürekli yüksek ya da kısık sesle konuşmayarak dinleyicinin aktifliğini sürdürmek önemlidir. Soruda ses düzeyi ögesine vurgu yapılmıştır.

Ses Perdesi: Sesin alçak veya yüksek olması durumudur. Sesin uzamı, seslenidir.

Vurgu ve Tonlama: Ses hacmini monotonluktan kurtarır.

Konuşma Biçimi: Konuşmanın ortama göre yapılmasıdır.

Konuşma Hızı: Olağan konuşmalarda konuşma hızı daki-kada 125-175 sözcük arasında değişir. Bunun dışındaki konuşmalar dinleyici olumsuz etkiler.

Cevap A

7. Vurgu iki ya da daha çok heceli kelimelerimizde bazı hecelerin, cümlelerde ise bazı kelime veya kelime gruplarının ötekilerden daha baskılı ve daha belirgin söyleyişine denir. İki ayrı şekildeki ifadeler de vurgunun baskısı ve düşüşünü göstermektedir.

Cevap C



8.

I. Metin türlerinin farkındalığını artırmak

II. Bağımsız okuma çalışması yaptırmak

III. Öğrencilerin estetik duygularını geliştirmek

Verilen öncül, I, II ve III maddelerini kazandırmada etkili olur.

Cevap E

9. Verilen öncül, anlamı bilinmeyen kelimeleri kazandırmaya yöneliktir. Bu etkinlik hem anlam kurmak hem de yeni kelimeler öğrenmek, söz varlığını geliştirmek için yapılan bir uğraştır.

Cevap A

10. Verilen öncül eleştirel okuma türüyle ilgilidir. Bu okuma türünde amaç; öğrencilere okudukları hakkında soru sorma alışkanlığı kazandırarak konu hakkında düşünmelerini sağlamak, konuyu olumlu ve olumsuz yanlarıyla ve tarafsız bir bakış açısıyla değerlendirerek kendi doğrularını buldurmaktır.

Tartışarak okuma: Öğrencilerin, bir metinle ilgili düşüncele-rini başkalarıyla paylaşıp onların da görüşlerinden yararla-narak farklı bakış açıları kazanmalarını sağlamaktır.

Metin ilişkilendirme: Bireyin, okudukları metinle diğer metin-ler arasında ilişki kurmasını sağlayan beceridir.

Söz korosu: Toplu olarak yapılan okuma türüdür.

Okuma tiyatrosu: Öğrencilerin metnin yapısını, dilini ve me-tinde yer alan şahıs ve varlık kadrosunun özelliklerini anla-malarını sağlamaktır.

Cevap B

11. Verilen öncül güdümlü yazma ile ilgili bir etkinliktir. Güdümlü yazmada öğrencilerin tartışılan bir konu hakkındaki bilgilerini, duygularını ve düşüncelerini etkili bir şekilde anlatma becerilerinin gelişmesi beklenmektedir. Yaratıcı yazmada öğrenciden yeni fikirler üretilmesi, kontrollü yazmada dil bilgisi kurallarının kavratılmasında, kelime ve kavram havuzundan seçerek yazmada belirlenen listeden öğrencilerin kelime ya da kavramları seçerek bir yazı oluşturması, serbest yazma ise öğrencilerin herhangi bir konuda seçtiklerini yazmalarıdır.

Cevap D

12. Verilen öncül dikkatle incelendiğinde öğrencilerin farklı masalardaki çalışmalara katkı sağladıkları görülmektedir. Buna göre grup olarak yazma yöntemi kullanılmıştır.

Cevap C

13. Yansıma denilen sözcüklerde bir nedenlilik ilişkisinden söz edilebilir. Örneğin; yavaş konuşma için fısır fısır, gürültü için gümbür gümbür, tavuk sesi için gıtgı dak, inek sesi için möö göstergeleri gibi.

Nedenlilik, birbirine bağlantılı olan sözcüklerde de görülür. Bunun tipik örnekleri arasında sayı adları verilebilir. Örnek olarak Türkçede ilk sayısı büyük, ikinci sayısı küçük olan sayı öbeklerinde toplama söz konusudur. Bu nedenle ör-neğin, yirmi sayı adı nedensizken on dokuz sayı adının bir nedeni vardır: On ve dokuz sözcüklerinin toplan masıyla oluşmuştur.

Nedenlilik durumunu başka birleşik sözcüklerde veya tü-remelerde de görmek mümkündür. Örnek olarak hanımeli, sütlaç gibi birleşik sözcüklerde hanım, el, süt ve aş söz-cükleri nedensizdir. Buna karşın birleşik sözcüklerin ortaya çıkışında bir neden olduğu söylenebilir. Çiçek, görüntüsün-den hareketle hanımeli olarak adlandırılırken sütlaç, sütle yapılan bir tatlı türü yani sütlü bir aştır: Sütlaç sütlü aş. An-cak balık kelimesinde nedenlilikten bahsedemeyiz.

Cevap D

14. Soruda anlatılmak istenen adlaşmış sıfattır. Çünkü adlaşmış sıfat, az sözcükle çok şey anlatmak, anlamca bir eksiklik bırakmamak üzere elden geldiğince sözcük atarak anlatımı kısaltmaktır. "söyleyenin" ve "dinleyenin" sözcükleri adlaşmış sıfattır.

Cevap A



15. Özel birleşik eylemler beş türlüdür: yeterlik eylemi, tezlik eylemi, sürerlik eylemi, istekleme eylemi, yaklaşma eylemi. Soruda isteklenme eylemi sorulmuştur.

İsteklenme Eylemi: -eceği yapılı eylemsi ve o anlama gelen -esi yapılı sözcükler

"gel-" eylemiyle öbekleşmektedir. Bu, bir özne ile yüklem öbekleşmesi olmakla birlikte aynı zamanda bir isteklenme anlamı da taşımaktadır.

Göreceği gelmek, göreceğim geldi...

Ona âdeta acıyasım geldi.

Cevap A

16. Türkçede aynı türden çekim ekleri üst üste gelmez. Buna istisna oluşturan kelimelerde, üst üste gelen bu çekim eklerinde birinin çekim eki olduğu unutulmuş ve kelimeyle kalıplaşmıştır. A seçeneğindeki "kâğıt-lar-ı (çokluk, hâl eki)", C seçeneğindeki "zor-luk-u -na (yapım eki, iyelik, hâl eki)", D seçeneğindeki "karşı-la-y-an-lar (yapım eki, yapım eki, çokluk eki)" E seçeneğindeki " iç-i-n-de-ki-ler- (iyelik hâl, yapım eki, çokluk, hâl) eklerini almıştır. B'de geçen "kimisi" sözcüğü, "kim" zamirinin iyelik eki almasıyla oluşmuştur: kimi. Fakat bu ekin işlevi zamanla erimiş ve kelime tekrar iyelik eki almıştır: kimisi.

Cevap B

17. Verilen parçada "oradan" kelimesi işaret zamiridir, "tarlalarda, ette, tuzda" kelimelerinde "-da" bulunma durum eki vardır, "suları, tuzuna, yediği... " kelimelerinde iyelik eki vardır, "artık" kelimesi zaman zarfıdır. Parçada, belgisiz sıfat yoktur.

Cevap B

18. Dilimize Doğu ya da Batı dillerinden gelmiş olan ve ince /a/ içeren kelimelerdeki bu ses özel bir işaretle gösterilmez. Fakat bu kelimeler ek aldığında, son ünlüsü kalın olmasına rağmen ince sıradan ek alır. C seçeneğinde geçen "seyahat" kelimesi ince sıradan "-ler,-den" eklerini almıştır.

Cevap C

19. Yunanların Mısır'da, İskenderiye’de kurdukları İskenderiye Okulu İÖ II ve III. yüzyılda Yunan metinleri üzerine eğilmiş, bunun yanı sıra dil bilgisi alanında önemli çalışmalar yapmıştı. Bu çevrede yetişen ve İÖ I ve II. yüzyılda yaşayan DIONYSIOS THRAX, Batı'daki geleneksel dil bilgisi kitaplarının ilk örneği sayılan bir Grek dil bilgisini hazırlamıştır. Tekfine Grammatike adındaki bu kitap, kendisinden önceki ve günündeki çalışmaların sonuçlarını bir araya getiren ve aşağı yukarı 400 yıllık çabaların ürünü sayılabilecek olan bir derlemeydi.

Cevap D

20. Soruda A. Seşe’den bahsedilmiştir. Saussure’un diğer öğrencisi ise Şarl Balli’dir. Şarl Balli genellikle roman dillerini incelemiş, dramatik yapı ve üslup konularında araştırma ve tahliller yapmıştır.

Cevap C

21. Çocuk edebiyatı ürünlerindeki cümleler, çocukların okuduğu kademeyle orantılı olarak uzamak zorundadır. Cümlelerdeki kelime sayıları ona göre değişmelidir.

2-3. sınıflarda bir cümlede 3-5 kelime; 7-9. sınıflarda 5-6 kelime; 9-12. sınıflarda ise en fazla 10 kelime olmalıdır.

Cevap D

22. Soruda parmak oyunlarına örnek verilmiştir. Parmak oyunları, küçük manzum öykü ya da tekerlemelerin el ve parmaklarla bazen de bedenin başka kısımlarıyla canlandırılmasıdır. Parmak oyunları sayesinde el kol koordinasyonları gelişir. Küçük kas gelişimi, dil gelişimi, sosyal-duygusal gelişim, kavram gelişimi, bellek becerilerinin gelişimine büyük katkı sağlar.

Cevap C



23. Nabi’nin Hayriyye’si (XVII. yüzyıl), Sümbülzade Vehbî’nin Lütfiye-i Vehbî’si (XIX. yüzyıl) çocukların eğitimi için yazılmış eserlerdir. Çünkü eserler birer öğüt kitabıdır.

Cevap E

24. Konu, iletiler, kahramanlar, plan ve tema kitabın iç yapısıyla ilgilidir. Oysa sayfa düzeni, kâğıt kalitesi, kitabın boyutu, kapak ve cilt, harflerin boyutu, kitapların dış yapısıyla yani biçimiyle ilgilidir.

Cevap D

25. Soruda eserlerin tür yönüyle karşılaştırılması istenmektedir. Codex Cumanicus Kıpçak Türklerine ait bir bilmece kitabıdır, eserde toplam kırk altı adet bilmece vardır. Irg Bitig Uygurlara ait fal kitabıdır. Altun Yaruk Uygurlara ait felsefe öğreti kitabıdır. Sekiz Yükmek Uygurlara ait dinî kitaptır. Ancak Maitrisimit bir hikâye kitabı değil, tiyatro eseridir. Toharcadan genişletmelerle Uygurcaya çevrilen Maitrisimit, bu şekilde körünç “görülecek şey, sahne eseri” olarak yazılmıştır. Maitrisimit gibi sahneye konulmak üzere yazılmış önemli bir eser de Kalyanamkara et Papamkara (İyi Düşünceli Prensle Kötü Düşünceli Prens) öyküsüdür. Karşılıklı konuşma hâlinde yazılan bu kitap sözü edilen körünç başlıkları ile ilk temsilî eserlerden biri olduğu kanaatini vermektedir. Eser, 27 bölümden (ülüş), bir giriş (yükünç) ve 28 fasıldan ibarettir. Berlin Akademisinde A. von Gabain tarafından 1959’da bulunmuş olan Maitrisimit parçaları toplanarak Wiesbaden’da R. Hartmann’ın kısa bir girişi ve A. von Gabain’in açıklamalarıyla yayımlanmıştır.

Cevap C

26. Paragrafta verilen anlatı Bozkurt Destanı'na aittir. Göktürklere ait olan bu destan, bir bakıma Türklerin soy kütüğü ve var olma biçimidir. Türk mitolojisinin temel unsurlarından olan Kurt, Göktürk destanlarında "Kurt ana" (dişi), Altay kavimlerinde ise "Kurt ata" (erkek) olarak görülmektedir. Oğuz Kağan Destanı’nda “Gök tüylü, gök yeleli” olarak tasvir edilen ilahi bir kılavuzdur. Göktürklerde ve daha sonra "kurt başlı" bayraklar ve sancaklar orduların vazgeçilmez işaretleri olarak kullanılmıştır.

Cevap B

27. Uygurlar arasında geçerli bir deyim olan, şiir, nazım, manzume anlamlarına gelen ve şlok kelimesiyle birlikte kullanılan tür takşuttur. Kojan şarkı, türkü demektir. Kojan söyleyenlere kojancı (şarkıcı) denir, şarkı söylemek de kojan aytmak ya da kojodomak şeklindedir. Baş, başlık, başik Mani dinini kabul etmiş Türklerle ilgili edebî metinlerde görülen bir tür adıdır. İlahi karşılığıdır. Takmak Türk lehçelerinde bulmaca, atasözü, türkü, şaka, masal anamlarında kullanılmaktadır. Bu sözcük Türk şivelerinde kalabalık karşısında ezbere söylenen şiir anlamının yanında destan dışındaki şiir ve şarkıların tümü anlamında kullanılmaktadır. Padak Sanskriçe "padaka"dan gelmektedir; "şiir, bir şiirin (dörtlüğü) dörtte biri" demektir.

Cevap E

28. Bozkırın Tezenesi lakaplı halk ozanımız Neşet Ertaş’tır. Neşet Ertaş yakın zamanda yitirdiğimiz ozanlarımızdan biridir. Yüzlerce türküye hayat veren Ertaş aslen Kırşehirlidir. Gitme Leylam, Türküler, Yolcu Sazlı Oyun Havaları, Türkülerle Yaşayan Efsane, Deyişler Bozlaklar Türküler, Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde, Kendim Ettim Kendim Buldum, Kibar Kız, Hapishanelere Güneş Doğmuyor, Sazlı Sözlü Oyun Havalar, Gel Gayri Gel, Şirin Kırşehir, Kova Kova İndirdiler Yazıya adlı türkü albümleri bulunmaktadır.

Cevap C



29. Anjambman, şiirde bir cümlenin bir dize ya da beyitte bitmeyip diğer diz e, beyit veya bendlere kaymasıdır. Türk edebiyatına Fransız edebiyatından geçmiştir. Servet-i Fünûn döneminde yaygınlaşmıştır. Nazmı nesre (şiiri düzyazıya) yaklaştıran önemli bir üsluptur. Tevfik Fikret’in şiirlerinde bolca bulunur.

Cevap C

30. "Onlara göre dil çifte giden babalarla, ekin biçen genç kızların ve odun kesen anaların” da anlayabilecekleri bir dil olmalıydı." cümlesiyle anlatılmak istenen edebî eserin herkesin toplumun her kesiminin anlayabileceği bir dille yazılmasıdır. Bu özellik Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp’te varken Ahmet Rasim'de yoktur. Ahmet Rasim’in dilinin diğerlerine oranla anlaşılması daha güçtür. Yayın hayatına 1891’de başlayan Servet-i Fünûn dergisinde fen konularındaki yazılarının yanında tefrik hâlinde romanlarını da çıkarma imkânı buldu. Leyal-i Izdırap, Meşak-ı Hayat ve Afife burada yayımlandı. Ancak Servet-i Fünûn yazarlarının genel edebî çizgisini benimsemedi. O, Ahmet Cevdet Paşa ve Ahmet Mithat Efendi’nin Doğu ve Batı edebiyatının olumlu yanlarını sentez hâline getirmeyi amaçlayan edebî anlayışını benimsemişti.

Cevap C

31. Oyunlarında köy sorunlarını da ele alan Yeni Çıkan Şarkılar, Aşk Duvarı, Zorla İspanyol adlı oyunlarıyla toplum sorunlarından çok, bireyin iç dünyasını veren sanatçımız Necati Cumalı'dır. 1955′ten sonra şiirin yanı sıra öykü, roman ve tiyatro türlerine de yöneldi. Şiirsel dili ve ayrıntıları ustaca kullanmasıyla kendini kolayca okuttu. Roman ve öykülerinde çoğunlukla Ege Bölgesi’ndeki kasaba ve kırsal kesim insanlarının sorularını işledi. "Tütün Zamanı" (1971′de Zeliş adıyla), "Yağmurlar ve Topraklar", "Acı Tütün" romanları bu ürünlerin en başarılıları arasındadır. "Ay Büyürken Uyuyamam" adlı öykü kitabında Anadolu insanının cinsel bir tablosunu çizdi. Öykü, roman ve oyunlarından bazıları sinemaya da uyarlandı.

Cevap D

32. Şekilde kişi örgüsü verilen eser Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat'tır. Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Tanzimat Edebiyatı’nın birçok türünde eserler vermiş yazarlarından Şemsettin Sami tarafından kaleme alınmış bir romandır. Kasım 1872’den 1873 yazına değin Hadîka gazetesinde tefrika edilmiş, kitap olarak ilk basımı 1875 yılında yapılmıştır. Acıklı bir aşk hikâyesini anlatan bu eser, Osmanlıca harflerle basılmış ilk Türkçe roman örneğidir.

Cevap B

33. Lugaz (lügaz), herhangi bir nesnenin ya da varlığın özellikleri anlatılarak yazılan manzum bilmecelere denir. Daha çok divan edebiyatında kullanılmıştır. Muamma ile birlikte çok kullanılan bir söz oyunudur. Çoğunlukla soru biçiminde düzenlenir. En önemli özelliği içinde çözüme ilişkin ipuçlarının bulunmasıdır. Divanların son bölümlerinede yer alır. Eğlendirici ve öğretici olanların yanı sıra öğretici ve dinsel lugazlar da vardır. Lugazlar yazarlarının imzasını taşıdığından halk edebiyatındaki bilmeceden ayrılır. Bütün lugazlar, "Bir acayip nesne gördüm", "Ol nedir kimdir" ya da “Nedir ol kim” gibi kalıplaşmış sözlerle başlar.

Cevap C

34. Müstezat kelime anlamı olarak "çoğalması istenilen, artmış" anlamına gelir. Günümüzde bu anlamıyla fazla kullanılmamaktadır. Bir edebiyat terimi olarak her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türünü ifade eder. Günümüzdeki kullanımı yaygın olarak edebiyat terimine işaret eder. Bir uzun, bir kısa şekilde yazılan divan edebiyatı nazım şeklidir. Murabba, muhammes, rubai, kıta, beyit gibi şekillerle birleştirilerek yazılagelmiştir. En çok "gazel müstezat" şeklinde yazılmıştır. Bir nazım şeklinin her mısrası veya her beytinin sonuna aynı ölçüde bir kısa mısra ekleyerek meydana getirilir. Eklenen kısa mısralara "ziyade" denir. Türk edebiyatına Arap edebiyatından geçmiştir. İlk örnekler Nesimi’ye aittir. Şeyhî, Nevaî, Necatî gibi birçok şair de müstezat yazmıştır.

Cevap D

35. Mahallîleşme akımı, Tükrî-i basit, basit Türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşmuş unsurlara denir. Türkçe kelimelerle şiir söyleme gayreti XVI. yy. da Tatavlalı Mahremî, Aydınlı Visâlî, Edirneli Nazmî tarafından oluşturulmuş bir akım, bir ekoldür. Bu üç şairin özellikle Türkçe kelimeleri kullanarak yeni bir akımı ortaya attıkları görülmekteydi. Ancak yapılan son çalışmalar aslında Türkî-i basit diye bir akımın olmadığını, bunun mahallîleşmenin bir başlangıcı olduğunu ortaya koymuştur.

Cevap B



36. Kamu bimârına cânân devâ-yı derd eder ihsân

Niçin kılmaz bana dermân beni bimâr sanmaz mı"Canan" ile "derman" sözcükleri gazelin ortasında bulunan sözcüklerdir. Bu şekilde iç içe uyaklanmış gazellere mu-sammat gazel adı verilir. Ayrı bir nazım biçimi olmamakla birlikte gazel ve bazı kasidelere uygulanan bir divan ede-biyatı tekniğidir.

Cevap A

37. Anlamca birbirine zıt olan sözcüklerin bir arada kullanılmasına tezat adı verilir. A seçeneğinde verilen "bâtın" ve "zâhir" sözcükleri, B seçeneğindeki "var" ve "yok" sözleri, C seçeneğindeki "sağ" ve "ölmek" sözcükleri, E seçeneğinde ise "zâhir" ve "nihân" sözcükleri arasında tezat sanatı söz konusudur.

Cevap D

38. Paragrafta tanıtılan kişi Gevherî'dir. Gevherî, hayatı hakkında pek fazla bilgi olmayan, aruz ve hece ölçüsü ile şiirler yazan Türk şairdir. Önceleri asıl adının Mustafa olduğu sanılırken sonradan bir şiirindeki "Bir kemter kulundur Garip Mehemmed" dizesinden adının Mustafa değil, Mehmed olduğu ileri sürülmüştür. 1700 yılında ölen ozan ve hattat Bahri Paşa’nın divan kâtipliğini yaptığı da bilinmektedir. Onun, İstanbul ve Bursa’daki divan kâtipliklerini, imparatorluğun diğer büyük memleketlerinde de kısa aralıklarla yürüttüğüne bakılırsa medrese tahsili gördüğü anlaşılmaktadır. Aruz ile yazdığı şiirlerindeki söyleyiş de bunun başka bir delilidir. Ayrıca Türk müziğinde onun adını taşıyan makam da vardır.

Cevap C

39. Boşluğa gelmesi gereken Emile Zola’nın Deneysel Roman'ıdır. Fransa’da natüralizm akımının öncüsü olan ünlü bir yazardır. Deneysel Roman da natüralizmin manifestosu kabul edilir. Nana, Germinal ve Meyhane en tanınmış romanlarıdır. Tüm romanlarında, doğal ve gerçekçi bir tarzda, hayatın zorluklarından bahsedilir.

Cevap C

40. Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan "Şiirin duygu, düşünce ve hayalleri ifade eden derin bir anlatım olduğu kavranır. Kendi anlamları dışında kullanılarak şiirde çağrışımlara yol açan kelimeler belirlenir." ifadeleri, yapısalcılığı açıklayan "Görünürdeki birtakım fenomenlerin arkasındaki, derinde yatan bazı kuralların ya da yasaların oluşturduğu bir sistemi (yapıyı) aramaktır." (Yüce ve Kazan, 2006) ifadeleriyle paralellik göstermektedir.

Cevap B

41. Öğrenci sayısı fazla olduğunda sınıfın küçük gruplara ayrılarak her konuyu kendi arasında tartışması uygulamasına öğretim yöntem ve tekniği olarak küçük grup tartışması adı verilir.

Cevap C

42. Çocuk Vakfının 2006 yılında yaptığı araştırmada, nüfusun yüzde kırkı hayatı boyunca hiç kütüphaneye gitmiyor, gençlerin yüzde yetmişi hiç okumuyor, Türkiye’de düzenli kitap okuma alışkanlığı binde bir gibi sonuçlara varmıştır. Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan amaç ve kazanımlardan okuma alışkanlığı kazanma amaç hedefinin konulmasında etkili olan faktörler arasında olduğu yadsınamaz. Okuma kurallarını uygulama ve okuduğunu anlama ve çözümleme hedefleri ise daha çok okuma işlemi yapılırken göz ardı edilmemelidir.

Cevap B

43. 2005 Türkçe Öğretim Programı'na göre dinleme metinlerinin tamamı Öğretmen Kılavuz Kitabı'nda yer almaktadır.

Cevap B

44. Öğretime ne kadar çok duyu organı katılırsa öğrencilerin hatırlama seviyesi o kadar yüksek olur. Seçenekler incelendiğinde A, B, D ve E seçeneğinde, dinleme duyusunun etkili olduğu görülmektedir. C seçeneğinde ise hem dinleme hem görme duyusuna seslenildiği için hatırlama düzeyinin daha yüksek olması beklenir.

Cevap C

45. Mavi şapkayı takan öğrenciler, serinkanlı biçimde diğer şapkaları eleştirel gözle izledikten sonra karar verir. Dolayısıyla mavi şapkayı takan öğrencilerden eleştirel konuşma yapmaları beklenmektedir.

Cevap E



46. Yaratıcı Konuşma: Öğrencilerin konuşma yeteneklerini ve yaratıcılıklarını geliştirmektir.Serbest Konuşma: Öğrencilerin herhangi bir konudaki duy-gu, düşünce ve hayallerini sözlü olarak ifade güçlerini ge-liştirmektir.Katılımsız Konuşma: Dinleyicileri konuşma sürecine kata-rak konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak ve konuya farklı bakış açıları getirmektir.Hafızada Tutma Tekniği: Konuşmanın kesintiye uğratılma-dan kurallarına uygun olarak yapılmasını sağlamaktır.Empati Kurma: Konuşmada, karşısındakinin değer yargıla-rını, duygu ve düşüncelerini anladığını hissettirerek etkili bir iletişim kurmaktır.Öncülde ön plana çıkan konuşma türü empati kurmadır.

Cevap B

47. Konuşma kurallarını uygulama amacı;

Konuşmaya uygun ifadelerle başlar.

Konuşma sırasında uygun hitap ifadeleri kullanır.

Bulunduğu ortama uygun bir konuşma tutumu geliştirir.

Standart Türkçe ile konuşur.

Türkçenin kurallarına uygun cümleler kurar.

Yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşme-miş kelimelerin yerine Türkçelerini kullanır.

Karşısındakinin algılamakta zorluk çekmeyeceği bir hızda ve akıcı biçimde konuşur.

Konuşmasında nezaket kurallarına uyar.

Olayları ve bilgileri sıraya koyarak anlatır.

Konuşmasında sebep-sonuç ilişkileri kurar.

Konuşmasında amaç-sonuç ilişkileri kurar.

Tekrara düşmeden konuşur.

Konuşmayı uygun ifadelerle bitirir (MEB, 2006).

kazanımlarını içine almaktadır. Bu kazanımlar değerlendiril-diğinde Bizim Usta’nın Mutfağından ve Yerine Geçme adlı etkinliklerin bu amaca hizmet ettiği, Sözlük Oluşturma'nın ise söz varlığını geliştirme amacına hizmet ettiği görülmektedir.

Cevap D

48. Yazma alışkanlığının kazanılmasında çoktan seçmeli sorular ve tanılayıcı dallanmış ağaç adlı ölçme ölçekleri kullanılmaz.

Cevap C

49. Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan temel beceriler arasında empatik düşünme yoktur.

Cevap C

50. Bir Türkçe öğretmeni Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan etkinliklerden başka kendine has veya diğer kaynaklardan da yararlanarak farklı ve özgün etkinliklere dersinde yer verebilir. Diğer seçenekler Türkçe Dersi Öğretim Programı'nda yer alan etkinliklerin özellikleri kısmından alınarak sıralanmıştır.

Cevap A

8

CEVAP ANAHTARI

TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ

1. DENEME

1. D 11. D 21. D 31. D 41. C2. C 12. C 22. C 32. B 42. B3. D 13. D 23. E 33. C 43. B4. A 14. A 24. D 34. D 44. C5. C 15. A 25. C 35. B 45. E6. A 16. B 26. B 36. A 46. B7. C 17. B 27. E 37. D 47. D8. E 18. C 28. C 38. C 48. C9. A 19. D 29. C 39. C 49. C10. B 20. C 30. C 40. B 50. A

Documents

ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ TAMAMI ÇÖZÜMLÜ 10 ... deneme.pdf3 Diğer sayfaya geçiniz. KPSS / ÖABT TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 00000001Bu testte 50 soru vardır. 1. Aşağıdakilerden