Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın OrganıHAZİRAN 2018 SAYI: 430’NİN SESİ

TÜRKİYE ÇİN’İN ÜRETİM ÜSSÜ OLACAK

İLK 5 AYDA 644 BİNİHRAÇ TAŞIMASI YAPILDI

ABD’NİN VERGİ HAMLESİNEKARŞI HAMLE

ABD; KANADA, MEKSİKA VE AB’DEN YAPTIğI DEMİR-ÇELİK İTHALATINDA VERGİLERİ ARTIRINCA ÜLKELERDEN

ARKA ARKAYA MİSİLLEME KARARI GELDİ. TÜRKİYE DE BELİRLİ ÜRÜNLER İÇİN ABD’YE EK VERGİLER GETİRDİ.

UND Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş Adına SahibiÖmer Çetin Nuhoğlu

Genel Yayın YönetmeniErman Ereke

Sorumlu ve Yazı İşleri MüdürüHatice Hacısalihoğlu

Yayın Kurulu Nagihan Soylu, Banu Damla Alışan

20

Yazı KuruluMuammer Ünlü, Elif Sevim

Haber MerkeziAlpdoğan Kahraman, Berkalp Kaya, Erman Ereke, Ayşegül Ketenci, Burak Çığa, Kadir Çirkin

Mali İşler Müdürüİbrahim Halil Divitçi

Reklamlar için;0212 359 26 00 / 208

Yayına HazırlıkLOCA MEDYA ORG. VE REK. HİZ. LTD. ŞTİ

Genel YönetmenMutlu Doğan

EditörHasan Karakurt

Grafik TasarımErhan Aydın

İletişim0212 579 92 35

ctp baskı ve ciltİstanbul Basım Ltd.Şti0212 603 26 20Haziran 2018

Adres: Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B Blok Cennet / Küçükçekmece - İSTANBUL - TÜRKİYETel: 0212 579 92 35 Fax: 0212 598 47 62 / haber@und.org.tr / Yerel ve Süreli Yayın

için

deki

ler

43

www.locamedya.net

40

31

27

künye

22 İLK 1000 FİRMA 92 MİLYOR DOLAR İHRACAT YAPTI

Geçtiğimiz yıl ilk 1.000 firmanın yaptığı ihracat 92.3 milyar dolar olurken, birinciliği yaptığı 4 milyar 797 milyon dolar ihracatla Ford Otomotiv elde etti. Listede ikinci sırayı 2016 yılına göre 5 basamak birden yükselerek 4 milyar 443 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Toyota, üçüncü sırayı ise 3 milyar 209 milyon dolarlık ihracatla Tofaş aldı.

14 İHRACATTA MAYIS AYI REKORU KIRILDIBu yıl gerçekleşen 14,3 milyar dolarlık ihracatla, mayıs ayları içerisinde en yüksek rakama ulaşıldı. 12 aylık ihracat rakamı ise 162 milyar 112 milyon dolara ulaştı.

48

30

28

46

20 TüRKİYE DIş TİCARET FIRSATLARI İçİn DOğU’YA YönELİYOR

HSBC Grubu’nun navigator Raporu’na göre; çin ve Hindistan 2021 ile 2030 yılları arasında Türkiye’nin en hızlı büyüyen ihracat pazarla-rı olarak Batı Avrupa ve ABD’yi geride bırakacak. çin’in ayrıca 2030yılında Türkiye’nin en önemli ithalat kaynağı olarak Almanya’nın yerini alması bekleniyor.

18 İLK 5 AYDA 644 Bİn İHRAç TAşIMASI YAPILDIİhraç taşımaları 2018 yılı Ocak-Mayıs döneminde yüzde 1 düşüş ile, 644 bin 244 adet olarak gerçekleşti. İhracat taşımaların yüzde 77‘si Türk, yüzde 23’ü ise yabancı plakalı araçlar tarafından gerçekleştirildi.

43 AvRUPA’nIn En İYİ şİRKETLERİ ARASInA 3 TüRK FİRMASI DA GİRDİ

Great Place to Work Enstitüsü, Avrupa’nın En İyi İşverenleri araştırma-sının sonuçlarını açıkladı. 16. kez düzenlenen araştırmaya 19 ülkeden, 2 bin 800 şirket katıldı. Araştırmada toplam 1,6 milyon çalışan temsil edildi.

26 9’UnCU LOJİSTİK MERKEZ HİZMETE GİRDİErzurum Palandöken Lojistik Merkezi 13 Haziran’da açıldı. Yeni lojistik merkezin açılmasıyla TCDD 9’uncu lojistik merkezi devreye almış oldu.

30 YURT DIşInA AçILAn TüRK FİRMALARI İHRACATI YüZDE 18.5 ARTIRDI

Endüstriyel Mutfak, çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), UR-GE projesi ile son bir yılda ihracatın 18.5 oranında artmasına katkıda bulundu.

ÖMER ÇETİN NUHOĞLUUND YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Değerli Dostlarım,

Dünya ticaretindeki korumacılık duvarlarının kaldırılması-nı, ticaretin kolaylaştırılmasını beklerken, ABD’nin başını çektiği bir dalga ticarete yeni bariyerler ortaya çıkarıyor.

Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) serbestleşme ve kolaylaş-tırma yönünde attığı adımlar biranda tersine döndü. ABD, Çin ve AB ülkeleri arasındaki ticaret rekabeti, dünyayı ticaret savaşları tehdidiyle karşı karşıya bıraktı.

ABD’nin ithalata yönelik aldığı önlemler başta AB ülkeleri olmak üzere dünya genelinde eleştirilere ve tepkilere neden oldu. Birçok ülke ABD’ye karşı önlemler alacağını açıkladı. ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına yönelik uygulamaya aldığı ek vergilerin otomotiv sektörüne de uygulanabileceği konuşulurken, buna karşı yapılan misillemeler işi iyice çık-maza götürüyor. Dijital ticaret ile sınırların tamamen kalktığı, hizmetlerin ve mal akışının serbestleştiği, rekabetin herkese açıldığı yeni dünyadan eski alışkanlıklara dönmek, başta ülke-ler olmak üzere, işletmelerin de önünü kesmek olacaktır.

Dünya ticaret sisteminin ileriye dönük revize edilmesini konuşurken, gümrüklerin tamamen ortadan kalktığı bir sistemin kurgulanması gerektiğini anlatırken, ortaya çıkan durum bütün argümanları ve haklı gerekçeleri bir kenara itti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tarafından yapılan çalışma dünya ticaretindeki maliyetlerin yüzde 15’ini gümrük vergilerinin oluşturduğunu ortaya koydu. Aynı çalışma gümrük vergilerindeki yüzde birlik azalmanın dünya ekonomisini yaklaşık 40 milyar dolarlık artırdığını söylüyor. Bu gerekçilerin ışığında geçtiğimiz yılın şubat ayında DTÖ, ticaret maliyetlerini ortalama yüzde 14,3 oranında azaltacak, küresel ticareti 1 trilyon dolar artıracak ve gelişmemiş ülkelerin ticaretini kolay-

laştıracak Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması’nı imzalayarak yürürlüğe koydu. Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması ile gümrük işlemlerinin prosedürlerinin basitleştirilmesi, dış ticaret altyapısının geliştirilmesi, dış ticaret güvenilirliğinin artırılması ve ticaret uygulamalarında şeffaflığın artırıl-ması hedefleniyor. Ancak ABD yönetimi bu anlaşmayı onaylamadı.

Ortaya çıkan bu durum AB’nin bizi daha iyi anlamasına neden olacaktır diye düşünüyorum. Bugüne kadar AB’nin uyguladığı tarife dışı engeller ve dayatmaların ticarete nasıl zarar verdiğini ve haksız rekabete neden olduğunu anlattık. Bu hep görmezden gelindi ve savunulan tek şey ülkelerin kendilerini korumak için önlemler alabileceğiydi. AB şu anda aynı gerekçelere karşı sert tepkiler gösteriyor ve ABD’ye karşı misillemeler uygulayacağını konuşuyor. Kotalardan, dayatmalardan ve tarife dışı engellerden en çok nasibini alan ülkelerin başında Türkiye geli-yor. Biz bu sorunun sadece Türkiye’nin değil global ticaretin sorunu olduğunu anlatmaya çalıştık. Dijital ticaret ile ortaya çıkan yeni ticaret sisteminin, gümrük işlemleri başta olmak üzere bütün duvarlara karşı bir hakikat olarak ortaya çıkıyor dedik. Geldiğimiz nok-ta bugün bu gerçeği herkesin yüzüne çarpmıştır. Ek vergiler, eş etkili vergiler, tedbirler ve eş etkili tedbirler demeden hepsinin ortadan kaldırıldığı bir düzenleme için bu durum yeni bir fırsat yaratabilir. Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesinin konuşulduğu bir dö-nemde bu tabloyu iyi okumak ve bu sorunları bertaraf edecek yeni metin ortaya koymak gerekiyor.

Saygı ve Sevgilerimle...

BAŞYAZI

Editör’den

Değerli yol arkadaşlarım,

Lojistik sektörü fırsatlar ve sorunlarla birlikte yol alıyor. Büyük sorunların yaşandığı bölgeler, barındırdığı fır-satlarla avantajlar da sunabiliyor. Özellikle bulunduğu

coğrafya itibariyle Türkiye bunu en çok hisseden ülkelerin başında geliyor. Doğu-Batı ticaretinin merkezinde yer alan ülkemiz, Doğu’sunda altyapı, güvenlik, ticaret ve ekono-mik sorunlarla mücadele eden ülkelerle sınırken; Batı’da oturmuş bir altyapı ve ekonomik düzene komşuluk yapıyor.

Asya’da büyük altyapı çalışmaları yapılarak ticaretin hızlan-dırılması ve güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu yatırımların ve çalışmaların öncüsü konumundaki ülke ise Çin. Çin sade-ce kendi ülkesi ve bölgesi için altyapı çalışmaları yapmakla kalmıyor aynı zamanda Afrika’daki altyapı çalışmalarına büyük yatırımlar gerçekleştiriyor. Büyük bir üretim merkezi olan Asya, yüksek potansiyel barındıran Afrika için ticaret yolları inşa ediyor.

Özellikle Yeni İpekyolu için oluşturulan Tek Kuşak Tek Yol girişimi Türkiye’nin yıldızını parlatıyor. Türkiye bu değişimi gören bir ülke oldu ve Asya ve Afrika’ya odaklandı. Dış ti-caret heyetleri son 10 yıldır Afrika ülkelerine ziyaretler ger-çekleştirerek buradaki potansiyeli harekete geçirmeye çalı-şıyor. Kuşak ve Yol Girişimi; Mısır, Kenya, Uganda, Nijerya, Kamerun ve Güney Afrika da dahil olmak üzere 20’den fazla Afrika ülkesini kapsıyor. Demiryolu, otoyol, liman ve enerji santrali gibi 17 sektöre ilişkin 39 önemli proje üze-rinde işbirliği anlaşmaları sağlanmış durumda.

Geçen ay düzenlenen Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’nin Türkiye’ye Olası Etkileri Paneli’nde konuşan Başbakan Yar-dımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin Çin için üretim ve ih-racat üssü olacağını söyledi. Bu tespitin somut adımlarla ve yatırımlarla desteklenmesi gerekiyor. Bunun için Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattını destekleyecek lojistik merkezlerin bir an evvel oluşturulması ve bunların doğu-batı, kuzey-güney ekseninde oluşturulacak hatlarla bağlanması çok önemli. 13 Haziran’da Erzurum Palandöken Lojistik Merkezi açıldı. Böylece TCDD, 9’uncu lojistik merkezi devreye almış oldu. Planlanan 21 lojistik merkez var. 5 merkez yapım aşamasın-dayken 7 merkez ise ihale, proje ve kamulaştırma aşamasın-da bulunuyor. 21 lojistik merkez tamamlandığında, bunların altyapıları tam olarak sağlandığında ve bağlantıları kuruldu-ğunda ülkemizin lojistik rekabetçiliği artacaktır.

Gelecek için kurgu umut verici ancak bu durum uluslarara-sı nakliyecilikte halen var olan büyük sıkıntıları görmemizi engellememelidir. Özellikle artan giderler ve düşük navlun fiyatları firmalarımızı zorluyor. Bunun yanında kesilen yüksek cezalar, sürücü sorunları da sektörün motivasyonunu olum-suz etkilemektedir. Bir yandan geleceğimizi şekillendirirken bir yandan da bugünün sorunlarına acil çözümler getirmeli-yiz. Geride bıraktığımız Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento se-çimlerinden sonra artık güçlü bir Cumhurbaşkanlığı hükumet yapılanmasıyla kamuda çözüm ortağımız etkin muhataplar bulabileceğimizi umuyoruz.

UND İCRA KURULU BAŞKANI ReCAİ ŞeN

Saygı ve iyi dileklerimle....

10

HAZİRAN 2018

UND’den

UND Heyeti’nden Kazakistan’a ziyaret

UND Heyeti, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly’i makamlarında ziyaret etti. Büyükelçi ile Çin’den yapılacak taşımalarda Kazakistan’ın transit rolü ve orta koridorun tercih edilmesi noktasında bölge ülkeleri ile işbirliği kapsamında atılması gereken adımlar görüşüldü. Toplantıda, Türk taşımacılarının bölge ülkelerine yaptığı taşıma sayıları, Çin ile taşımacılık faaliyeti kapsamında tercih edilebilecek Hazar güzergahında uygun maliyetli ve tarifeli gemi seferlerinin başlatılmasının önemi, güzergah ülkelerinde geçiş sürelerini kısaltılması ve Türk ve Ka-zak taşımacılarının, birbirlerinin ülkelerinde 30 gün olan vizesiz kalış süresinin karşılıklı olarak artırılması hususları görüşüldü.

UND Heyeti Erbil Başkonsolosluğu’nu ziyaret ettiUND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Yıldırım ve bölge üyeleri Erbil başkonsolosu Hakan Karaçay’ı ziyaret etti. Görüşmede Irak’ yapılan ihracat ve taşımalarımızda yaşanan sorunlar dile getiril-di. Iraktaki çift gümrük uygulaması nedeniyle yaşanan sıkıntılar, özellikle Safra gümrüğünde yaşanan beklemeler ve alınan yüksek vergi ücretlerinin ihracat ve taşımalarımızı olumsuz etkilediğini, yüksek vergi oranları nedeniyle Güney taşımalarımızın düşüş gös-terdiği ifade edildi. Ziyarette ayrıca; İbrahim Halil Sınır Kapısı’nda alınan yüksek gümrük ve yol ücretlerinin makul seviyeye çekil-mesi, Irak’ın güneyine aktarma yapmadan direk ulaşım, kalite kontrol süreçlerinin hızlandırılması konularında da destek talep edildi. Sn. Başkonsolos belirtilen sorunların çözümü için yetkili merciiler ile görüşeceklerini, sorunların çözümü için UND ile ortak hareket edeceklerini ifade etti.

Belirsizlik ortadan kalktıUND Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Se-çimler tamamlandı ve artık önü-müzde ekonomiye odaklanacağımız bir 5 yıl var. Bu güne kadar elde edilen kazanımların üstüne koyarak, ekonomideki ve ihracattaki 500 milyar hedefini gerçekleştirmek için, sorumluluğumuzu yerine getirmeye hazırız.” dedi.UND (Uluslararası Nakliyeciler Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Seçim-leri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Seçimlerin demokratik bir ortamda gerçekleştiğini belir-ten Nuhoğlu, seçimlerden başa-rıyla çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakını tebrik etti.Dünya ticaretinin sürekli gelişti-ğini, Türkiye’nin de bölgesinin en güçlü ülkesi olarak dünya ticare-

tinden daha fazla pay almak için çalıştığının altını çizen Nuhoğlu, “Bu hedef için şimdi çok daha güçlü ve kararlıyız. Önümüzde tamamen ekonomiye ve ticarete odaklanacağımız koskocaman bir dönem var. Bugüne kadar ulaştır-ma sektörüne yapılan yatırımlar, dış ticaretin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar ve ihracat için konulan 500 milyar dolarlık hedef bir kararlığın ve inancın sonucu-dur.” dedi. Türk ürünlerini dünyanın her böl-gesine ve ülkesine ulaştıran Türk karayolu taşımacılarının çatı örgü-tü olarak bu hedefler için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını aktaran Nuhoğlu, “Ülkemizin böl-gesel üretim ve ticaret üssü hali-ne gelmesi, istihdam imkânlarının gelişmesi ve dış ticaretle büyüyen ülke ekonomisi için sorumluluğu-

muzu yerine getirmeye hazırız. Türkiye ekonomisini taşıyan ve ekonominin en önemli aktörle-rinden biri olan sektörümüz yeni büyüme stratejileri için her türlü potansiyele sahiptir.” İfadelerini kullandı.

11

HAZİRAN 2018

12

HAZİRAN 2018

GÜNCEL

Liman Tek Pencere Sistemi’nde imzalar atıldıLimanlara gelen gemilere ait bildirimlerin tek bir sistem üzerinden elektronik yapılmasına imkan sağlayacak “Liman Tek Pencere Sistemi Protokolü” Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan tarafından imzalandı.

Liman Tek Pencere Sistemi Protokolü için imzalar Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent

Tüfenkci ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan tarafından atıldı. Protokol imza töreninde konuşan Tüfenkci, söz konusu sistemin bakanlığın hedefle-rine hizmet ettiğini söyledi.Tüfenkci, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile işlerin hızlandırılması, ihracatın artırılması ve ticaretin kolaylaştırılması noktasında birçok başarıya birlikte imza attıklarını söyledi. AK Parti hükümetleri döne-minde Türkiye’nin 3,5 kat büyüme kaydettiğine dikkati çeken Tüfenkci, “Bu yeterli değil. Türkiye daha da büyüsün, insanlarımızın refah düzeyi daha da artsın, milli gelirimiz 10 bin dolardan 20 bin dolarlara çıksın istiyoruz. Bunun gerçekleşebilmesi için de hükümet olarak üzerimize düşen neyse onu bugün gerçek-leştiriyoruz. Bürokratik işlemleri, kağıtları azaltıyoruz. İhracatçılarımı-zın kapı kapı dolaşmasının önüne

geçmek istiyoruz.” dedi. Tüfenkci, ithalat ve ihracatın önemli kısmının deniz yoluyla gerçekleştirildiğini hatırlatarak şunları aktardı: “Son dönemlerde AK Parti hükümetleriyle limanlarımız çok gelişti, rekabe-te açık hale geldi ve uluslararası rekabette öne çıkmaya başladı. Bu tip uygulamalarla da bu rekabeti bir adım daha öne taşımak istiyoruz. Ticaret hacminin yüksek olduğu gelişmiş dünya limanlarında işlemler elektronik ortamda yürütülmekte. Taraflar arasındaki bilgi alışverişleri

elektronik ortamda yapılmakta. Türkiye’de bazı işlemler elektronik ortama aktarıldı ancak bu sistem tek bir noktadan başvurarak, bütün ilgili bakanlık ve kuruluşlarımızın aynı veri tabanı üzerinden işlem yapmasını, işlemlerin hızlandırılma-sını sağlayacak.”Konteyner takip sistemini de kısa süre önce uygulamaya geçirdikleri-ni anımsatan Tüfenkci, bu sistemle özellikle limanlardaki konteynerlerin takibi noktasında ciddi bir adım atıldığını aktardı.

13

HAZİRAN 2018

14

HAZİRAN 2018

GÜNCEL

Türkiye dış ticaret fırsatları için Doğu’ya yöneliyorHSBC Grubu’nun Navigator Raporu’na göre; Çin ve Hindistan 2021 ile 2030 yılları arasında Türkiye’nin en hızlı büyüyen ihracat pazarları olarak Batı Avrupa ve ABD’yi geride bırakacak. Çin’in ayrıca 2030 yılında Türkiye’nin en önemli ithalat kaynağı olarak Almanya’nın yerini alması bekleniyor.

HSBC Grubu’nun hazırladığı Navigator Raporu, ikili ticaret ilişkilerinde orta ve uzun vade-

deki potansiyel değişimlere ilişkin analizleri ve iş dünyasının ticarette büyüme beklentilerini ortaya koyu-yor. Türkiye’nin de dâhil olduğu 25 ülke arasındaki ikili ticaretin mer-cek altına alındığı rapora göre; şir-ketler dünyada artan korumacılık ile ilgili endişe duysa da uluslararası iş yapma olanaklarına ilişkin iyim-ser bir yaklaşım sergiliyor. Ankete Türkiye’den katılan şirketlerin yüzde 80’inden fazlası da Türkiye’nin ticaret hacminin gelecek 12 aylık dönemde artacağını öngörüyor.

İHRACATÇILAR İÇİN GöRÜNÜM POZİTİfTürkiye’nin dış ticaret görünümüne ilişkin değerlendirme ve öngörüler içeren raporda; Asya başta olmak diğer gelişen pazarlardan gelen güçlü talebin etkisiyle Türkiye’deki ihracatçı şirketler için görünü-mün pozitif olduğu ifade ediliyor.Türkiye’deki şirketlerin Asya ve Orta Doğu’daki yeni pazarlarda fırsat-ları değerlendirmeyi sürdürmeleri gerektiğine işaret edilen raporda; şirketlerin verimliliği artırma ve tek-nolojik adaptasyonu güçlendirmeye yönelik çalışmaları devam ettir-melerinin önemine vurgu yapılıyor. Diğer taraftan; yüksek enflasyon ve dış borçlanma şirketler için yeni pazarlarda fırsatları değerlendirme-lerinin önünde zorlayıcı faktörler olarak öne çıkıyor.Rapora göre; uzun vadede Türkiye’nin en hızlı büyüyen ihracat pazarları batıda değil, doğuda olacak. Çin ve Hindistan 2021 ile 2030 yılları arasında Türkiye’nin en hızlı büyüyen ihracat pazarları olarak Batı Avrupa ve ABD’yi geride bırakacak. Orta Doğu’nun Türkiye ihracat stratejisinde önemli bir rol oynamayı sürdüreceğinin belirtildiği

raporda; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın en hızlı büyüyen ihracat pazarlarında Çin ve Hindistan ardından ilk beşte yer aldıkları ifade ediliyor.

YENİ PAZARLARA GİRİŞ ŞİRKETLERİN EN öNEMLİ STRATEjİSİRapora göre; Türkiye’nin hizmet ih-racatı 2017 yılında toplam ihracatın yalnızca beşte birini oluşturdu. Hiz-met ihracatında turizm ve ulaşım/dağıtım sektörleri ise toplam hizmet ihracatının yüzde 84’ünü kapsadı. Ankete Türkiye’den katılan şirket-lerin yüzde 61’i hizmet ihracatının küresel ortalamaya paralel olarak gelecek bir yıl içerisinde yükselme-sini bekliyor. Rapora göre; hizmet ihracatında ulaşım ve turizm sektör-lerinin baskınlığı dikkate alındığında, yeni pazarlara giriş en önemli iş stratejisi haline gelecek. Türkiye’nin hizmet ihracatında Almanya ve Birleşik Krallık ilk beşte yer almaya devam ederken, Asya pazarı önem kazanmaya başlayacak. Çin ve Hindistan, 2021 ile 2030 yılları arasında yükselen orta sınıflarının yaptığı seyahatlerle Türkiye’nin en hızlı büyüyen hizmet ihracatı pazar-ları olacak.

DIŞ TİCARET İNİSİYATİfLERİNE DESTEK SÜRMELİTürkiye dış ticaret görünümünde, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin önemli bir yere sahip olduğunun belirtildiği raporda; Asya’daki gelişmelerin de giderek daha fazla önem kazandığı ifade ediliyor. Türkiye’deki şirketlerin Kuşak ve Yol ve ASEAN 2025 gibi Asya inisiyatfilerine resmi katılımı desteklemeyi sürdürmeleri gerekti-ğinin belirtildiği raporda; bu inisi-yatiflere katılımın özellikle altyapı fırsatlarından faydalanılması ve hizmet ihracatlarında çeşitlilik sağ-lanmasına katkı vereceği belirtiliyor.

Ankete göre; Türkiye’deki şirketlerin üçte birinden fazlası Kuşak ve Yol ile ASEAN 2025’in şirketlerine fay-da sağlayacağını ifade ediyor.

ASYA PAZARLARI İTHALATTA PAZAR PAYINI ARTIRIYORTaşıma ekipmanları ve endüstriyel makinanın ithalattaki ana kalem-ler olduğunun belirtildiği rapora göre; 2017 yılında Türkiye taşı-ma ekipmanları ithalatının yüzde 72’sini Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık’tan gerçekleştiriken, makine ithalatının %40’ını Almanya ve Birleşik Krallık’tan, yüzde 23’ünü ise Çin’den yaptı. Rapor, makine ve parça üretiminde küresel payını gittikçe arttırmasıyla Çin’in, günü-müzde Türkiye’nin en büyük ithalat kaynağı olan Almanya’nın 2030 yı-lında yerini alacağına işaret ediyor. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin Asya bölgesinde bulunan diğer gelişen piyasalardan yaptığı ithalatın hızlı biçimde artış göstereceği öngörü-lüyor. Türkiye’nin bilişim ve iletişim teknolojileri ekipmanının büyük bö-lümünü tedarik eden Vietnam, ge-lecek on yıllık dönemde Türkiye’nin en hızlı büyüyen ithalat kaynağı haline gelmeye hazırlanıyor. Türkiye ekonomisine rafine petrol ürünleri ile birlikte kimyasal ve tekstil ürün-leri sağlayan Hindistan’ın ise en hızlı büyüyen ikinci ithalat kaynağı olacak.

15

HAZİRAN 2018

16

HAZİRAN 2018

LOJİSTİK

Şartlar nakliyecilik yapmayı zorlaştırıyorABC Lojistik A.Ş Filo Müdürü Hüseyin Cingi, masrafların arttığını, navlun fiyatlarının düştüğünü, yeni cezalar ve sürücü sorunları nedeniyle nakliyeciliğin büyük bir çıkmaza girdiğini söylüyor. Cingi, şartların bu şekilde devam etmesi durumunda birçok firmanın faaliyetlerini sürdüremeyeceğini savunuyor.

ABC Lojistik A.Ş Filo Müdürü Hüseyin Cingi, yaşanan sıkıntıları firmaları iş ya-

pamaz duruma getirdiğini söy-lüyor. “Son yıllarda bilindiği gibi Avrupa’da yaşanan yük sıkıntıları, bunun üstüne yakıt fiyatlarındaki artışlar Avrupa’da denetimlerin sıkı tutulması nedeniyle büyük meblağlarda yenen cezalar, nakli-yeci firmaları çıkılmaz bir duruma getirmiştir.” diyen Cingi, bu sorun-lara ek olarak navlun fiyatların-daki düşüş nedeniyle nakliyeci firmaların zor bir süreçten geçti-ğini kaydediyor. Cingi, bu şartlar altında birçok firmanın nakliyeci-liği yürütemeyeceğini savunarak, özellikle 3. Ülke taşıması yapan firmaların ambargolar nedeniyle hem müşteri kaybına hem de fiyat düşüşlerine maruz kalıp zarar ettiğini belirtiyor.

NAVLuN fİYATLARINDAN ANADOLu fİRMALARI DAHA ÇOK ETKİLENİYORKarayolu güzergâhlarında ve denizyolu güzergâhlarında mas-rafların devamlı olarak arttığını aktaran Cingi, ancak masrafların artmasına karşın navlun fiyatları-nın devamlı düştüğünü ifade edi-yor. Cingi, “Her geçen yıl büyüyen lojistik ve nakliye sektörü bu yılki olumsuzluklar nedeniyle büyük darbe almıştır. Bu olaylardan en çok etkilenen Anadolu firmaları ve 3. ülke taşıma yapan firmalardır. Bu şartlar altında lojistik ve nakli-yeciliğin geleceği çok iyi görünme-mektedir” şeklinde konuşuyor.

SÜRÜCÜ SORuNLARI SEKTöRÜ OLuMSuZ ETKİLİYORSektörün diğer önemli soruna olarak sürücü sıkıntılarını gösteren Cingi, konuyla ilgili şunları söylü-yor: “İyi bir eğitimle hem şoförler eğitilmeli hem de şoförleri yöne-ten kişiler eğitilmelidir. Bir insanı veya şoförü yönlendirebilmek için

yönlendiren insanın karşısındaki insanlardan veya şoförlerden daha fazla bilgiye sahip olmalı ve bil-meli ki karşısındakileri yönetebil-sin. Kısacası eğitimin her alanda

olduğu gibi nakliyecilikteki önemi çok büyüktür. İyi bir eğitimle hem şoförlerden hem de yöneticiler-den daha iyi verim alına bileceği-ni düşünüyorum.”

17

HAZİRAN 2018

18

HAZİRAN 2018

TAŞIMA

İLK 5 AYDA 644 BİN İHRAÇ TAŞIMASI YAPILDIİhraç taşımaları 2018 yılı Ocak-Mayıs döneminde yüzde 1 düşüş ile, 644 bin 244 adet olarak gerçekleşti. İhracat taşımaların yüzde 77‘si Türk, yüzde 23’ü ise yabancı plakalı araçlar tarafından gerçekleştirildi.

uND, 2018 Ocak-Mayıs dönemi taşıma rakamlarını açıkladı. UND’nin derlediği verilere

göre ilk 5 ayda 644 bin 244 adet ihraç taşıması gerçekleştirildi. Türk araçları yüzde 5 düşüş ile 496 bin 953 adet, yabancı araçlar yüzde 12 büyüme ile 147 bin 291 adet taşı-ma gerçekleştirdi. İhracat taşıma-larında yüzde 37 oranında büyük bir paya sahip olan Irak’ı hariç tutacak olursak; Türk araçlar bir önceki yılın aynı dönemine göre bir değişime uğramadılar, yabancı araçlar ise yüzde 13 büyüme sağladılar. Türk ve yabancı araçlar ise toplamda yüzde 4 büyüme sağladı. ORTADOğu TAŞIMALARI DÜŞTÜSuriye’ye yapılan taşımalar yüzde 27 düşüş yaşadı, geçen yıl ilk 2 ay-lık dönemde hızlı başlayan Irak pa-zarı da geçen yıla oranla yüzde 12 düşüş gösteriyor. Irak ve Suriye’deki düşüş Ortadoğu ülkeleri toplamını da etkilediği için Ortadoğu’da yüzde 15 düşüş olduğu görülüyor. AVRuPA TAŞIMALARI ARTTIAvrupa’nın genelinde yaşanan artış eğilimi özellikle komşu ülkelerde; Romanya yüzde 25, Yunanistan yüzde 12, Bulgaristan yüzde 29 olmak üzere olumlu etkilere sebep oldu. Polonya, Macaristan ve Avus-turya gibi Orta Avrupa ülkelerinde de yüzde 16’ya varan artışlar dikkat çekiyor. Avrupa ülkelerine toplamda yüzde 10 artış yaşandı. Mayıs ayın-da yapılan Romanya ve Bulgaristan KUKK toplantılarında alınan olumlu sonuçlar ile birlikte Avrupa ülkele-rine ihracat taşımalarımız artmaya devam ediyor. AZERBAYCAN TOPARLANDI2017 yılında Nahcivan ve Azerbaycan’a yapılan ihracat pa-zarında azalma görülmüştü, 2018

yılında ise Nahcivan’a yüzde 38, Azerbaycan’da yüzde 6 artış olduğu görülüyor. Gürcistan’a yapılan ihra-cat taşımalarında ise Türk araçları-nın payları yüzde 4 oranında düştü ve Gürcistan plakalı araçlar pazarda yükselişe geçtiler. Türk araçlarının İran’a yaptığı ihracat taşımalarında yüzde 15 düşüş görülüyor. İran araçları ise Türkiye’den yaptığı ihra-cat taşımalarında yüzde 32 oranın-da artış gösteriyorlar.

TÜRKMENİSTAN’DAKİ DÜŞÜŞ SÜRÜYORTürkmenistan’a yapılan taşımalar-da yüzde 64 oranında ciddi düşüş olduğu görülüyor. Bu konuda yapılan araştırmalarda, Türkme-nistan’daki mevcut projelerin tamamlanması ve aynı ölçekte yeni projeler olmaması, ihracat taşımalarımızı olumsuz etkiliyor. Türkmenistan taşımaları düşüşe geçmesine rağmen, Özbekistan taşımalarında ise yüzde 57 oranın-da artış yaşanıyor. Türkmenistan pazarındaki azalış, Özbekistan’a artan pazarımız ile ikame ediliyor. Mayıs ayı içerisinde Semerkant’ta gerçekleştirilen Özbekistan-Türkiye KUKK toplantısı ile birlikte yüzde

50 artan geçiş belgesi kotası ile birlikte Özbekistan’a olan taşıma-larımız daha da artıyor.

RuSYA TAŞIMALARI YÜZDE 774 BÜYÜDÜBDT ülkelerine yapılan taşımalar-da en önemli yere sahip Rusya Federasyonu’na baktığımızda bu yıl taşımaların hızla yükselişe geçmesi ile birlikte ihracat taşımalarımızda yüzde 774 oranında artış olduğu görülüyor. Öyle ki Rusya için aylık dönemlerde açılan geçiş belgeleri Mayıs ayında yeterli gelmediği için ek 200 adet ikili ve ardından 500 adet daha ikili geçiş belgesi toplamda 700 adet belge kullanı-ma açıldı. Özellikle Haziran ayında Rusya’da başlayacak olan Dünya Kupası organizasyonu öncesinde Gıda taşımacılığında ciddi artış ol-duğu görülüyor. Taşımacılarımız için ek bir sevindirici haber ise; Mayıs ayında Türkiye ve Rusya arasında İzmir’de gerçekleştirilen Karayolu Taşımacılığı Anlaşması Yenileme Müzakereleri toplantısında alınan karara göre 1.500 adet ilave ikili geçiş belgesi 2018 yılı kullanımı için basılarak, Haziran ayı içinde Türk tarafına teslim edilecektir.

19

HAZİRAN 2018

Bununla birlikte, ulaşımın Rusya üzerinden transit geçerek daha rahat sağlandığı güzergâhlarda da taşımaların arttığını görüyoruz, bu durum Rusya’nın transit öneminin de Türk taşımacılar için ne kadar etkili olduğunu da gösteriyor.Altyapı yatırımları ve süren inşa-at projelerinin artması ile birlikte, ihracat taşımalarımızda Ukrayna’ya yüzde 76 oranında artış yaşandı ve Nisan-Mayıs-Haziran dönemine ait ikili geçiş belgelerinin Haziran ayının başında bittti. Taşımacıların mağ-duriyetini önlemek ve Türk ihraca-tının sorunsuzca devamı için Türk ve Ukrayna Bakanlıkları arasında dönemsel açılan belgelerin ihtiyaca göre açılması ile ilgili görüşmeler sürmektedir. Moldova’ya ise yüzde 21 oranında artış görülüyor. BDT ve Orta Asya ülkelerine Ocak-Mayıs toplamında yüzde 5 artış yaşanıyor.İlk 4 ayda, Türkiye’den yapılan ihra-cat taşımalarında; Türk araçlar bir önceki döneme göre yüzde 5 düşüş yaşadılar. Yabancı araçlar ise yüzde 12 artış yaşadılar, Genel toplamda ise yüzde 1 düşüş yaşandı. Yaban-cı araçların payı yüzde 23, Türk araçların payı ise yüzde 77 olarak gerçekleşti. İTHALAT TAŞIMALARI2018 yılının ilk 5 ayında ithalat taşı-malarında genel toplamda yüzde 3 artış olduğu görülüyor. Türk araçları yüzde 3, yabancı araçlar ise yüzde 4 oranında taşıma sayılarını artırdılar. Geçen yıla göre Yabancı araçlar yoğun bir artış sağladıkları için Pazar payında da yüzde 34’e kadar paylarını artırmış durumdalar. İthalat taşıması yapan Yabancı araçları, başta İran olmak üzere Bulgaristan

ve Romanya takip ediyor.Türk araçlarının İthalat taşımaların-da yük aldığı ülkelere bakıldığında, ilk sırada 40 bin 990 adet taşıma ile Almanya geliyor. İkinci sırada-ki Irak ise her ay artış eğiliminde olmasına rağmen ihracattaki düşüş ile birlikte düşüş eğilimine geçmiş bulunuyor. İlk 5 ay toplamında Irak’tan yapılan ithalat taşımala-rında yüzde 17 oranında düşüş yaşandı ve 26 bin 826 adet ithalat taşıması gerçekleştirildi.Avrupa ülkeleri arasında düşüşün yaşandığı ülkelerde yüzde 22 Birle-şik Krallık, yüzde 9 Bulgaristan ve yüzde 8 ile İtalya bulunuyor. Diğer tüm Avrupa ülkelerinden yapılan ithalat taşımalarımız istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Bu ülkeler arasında Fransa yüzde 17, Yunanistan yüzde 9, Hollanda yüzde 16, Belçika yüzde 37 ve Polonya yüzde 10, Avusturya yüzde 22 artış ile dikkat çekiyor.İran’dan yapılan ithalat taşımalarımız-da ise Türk araçları yüzde 46 oranında artış yakaladılar. Diğer dikkat çeken

ülke ise yüzde 34 artış ile Özbekistan oldu. İhracat taşımasında da ciddi artış görülen Özbekistan’ın İthalat yönün-de de artış göstermesi Özbekistan’ın önemini tekrar vurguluyor. TRANSİT TAŞIMALARTürkiye üzerinden yapılan Tran-sit taşımalar incelendiğinde; Türk ve Yabancı araçlarının İran, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan başta olmak üzere komşu ülkelere taşıma yaptığı görülüyor. Yoğun olmamakla birlikte İtalya, Almanya, Hollanda, Fransa gibi gelişmiş ülkelere de transit taşımalar yapılıyor. Transit taşımaları ülkemiz üzerinden yapan araçlar ise gene yoğunlukta olarak İran, Bulgaristan ve Gürcistan gibi komşu ülkeler.Transit taşımalarda yabancı araçlar arasında ilk sırada İran geliyor. İran araçları yoğunlukla Gürcistan ile İran arasında ve AB ile İran arasında yük taşıyorlar. Bulgaristan araçları ise Avrupa’dan aldıkları yükleri Türkiye’yi transit geçerek yoğunlukla Gürcistan ve Ermenistan’a taşıyorlar.

BOŞ GİRİŞLER Türk araçları boş giriş sayıları-nı düşürmesine karşın Yabancı araçlar yüzde 25 oranında boş girişlerini artırdılar. Türk taşımacılar; Avrupa’dan aylık 5 bin araç, Irak ve Suriye’den 50 bin araç, Azerbay-can ve Gürcistan’dan 10 bin araç, İran’dan 2 bin 500 araç, Rusya’dan 2 bin araç ile aylık 70 bin araç ile kendi ülkelerine boş dönüş yapıyor-lar. Yabancı araçlar ise aylık 10 bin adet boş giriş yapıyor ve bu araçla-rın başında Gürcistan, Bulgaristan, Romanya, Makedonya geliyor.

20

HAZİRAN 2018

TİCARET

İHRACATTA MAYIS AYI REKORU KIRILDIBu yıl gerçekleşen 14,3 milyar dolarlık ihracatla, mayıs ayları içerisinde en yüksek rakama ulaşıldı. 12 aylık ihracat rakamı ise 162 milyar 112 milyon dolara ulaştı.

2018 yılı mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,57 artarak, 14 milyar 338 mil-

yon dolar oldu. İhracatımız son 12 aylık dönemde bir önceki yıla göre yüzde 9,49 oranında artış ile 162 milyar 112 milyon dolar seviyesine yükseldi. 2018 yılı Ocak-Mayıs döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüz-de 7,96 artarak 69 milyar 367 milyon dolar oldu. İthalat ise yüzde 5,49 artarak 22 milyar 67 milyon dolar olarak gerçek-leşti. Dış ticaret hacmi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,52 artarak 36 milyar 405 milyon dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 65 oldu.İhracat bir önceki yıla göre yüzde 9,5 oranında artış ile 162 milyar 112 milyon dolar, ithalat ise yüzde 20,0 oranındaki artış ile 249 milyar 164 milyon dolar oldu. Dış ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 15,6 oranında artarak 411 milyar 276 milyon dolar olarak gerçek-leşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 65,1 oldu. 2018 yılı mayıs ayında Geniş Ekonomik Grupların sınıflamasına göre ihracat incelendiğinde; en çok ihracat 6 milyar 685 milyon dolar ile ham madde gurubunda gerçekleşti. Bu

gurubu sırasıyla, 5 milyar 814 milyon dolarla tüketim malları, 1 milyar 786 milyon dolarla yatırım malları takip etti.

OTOMOTİV SEKTöRÜ LİDERLİğİ BIRAKMADIMayıs ayında en çok ihraç edilen fasıllarda birinciliği 2 milyar 303 milyon dolarla; motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler, diğer kara taşıtları oldu. Bu faslı, 1 milyar 400 milyon dolarla; kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler takip etti. Demir ve çelik sektörü ise 902 milyon dolar ihracat yaptı.

EN ÇOK İTHALAT MİNERAL YAKITLARDA En çok ithalatı yapılan fasılda 3 milyar 685 milyon dolarla; mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunla-rın damıtılmasından elde edilen ürünler ilk sırayı aldı. 2 milyar 513 milyon dolarla; kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, nükleer reaktörler ikinci sırayı aldı. Bunu 1 milyar 957 milyon dolarla demir ve çelik takip etti.

İHRACATTAKİ EN BÜYÜK PAZAR ALMANYA Aynı dönemde en fazla ihracat yapılan ilk 3 ülke sırasıyla; Almanya (1 milyar 357 milyon dolar), İtalya (885 milyon dolar) ve İngiltere (857 milyon dolar) oldu. En fazla ithalat yapılan ilk üç ülke sırasıyla; Çin (2 milyar 80 milyon dolar), Rusya (2 milyar 51 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 18 milyon dolar) olarak gerçek-leşti.

KARAYOLu İLE 4 MİLYAR DOLARLIK TAŞIMA YAPILDI Gerçekleştirilen ihracatın taşıma şekille-rine bakıldığında en çok ihracat 9 milyar 18 milyon dolar ile denizyoluyla gerçek-leşti. Karayolu ise 4 milyar 33 milyon dolar ile ikinci sırada yer aldı. Havayolu taşımacılığında ise 1 milyar 89 milyon dolarlık yük taşındı. İthal taşımalarda da denizyolu ile 14 milyar 667 milyon dolarlık taşıma yapılırken karayolu ile ger-çekleştirilen ithal taşımalar 3 milyar 404 milyon dolar oldu. Havayolu ile taşının ithalat miktarı ise 3 milyar 260 milyon dolar olarak gerçekleşti.

13,5 MİLYAR TL VERGİ GÜMRÜK İDARELE-RİNCE TAHSİL EDİLDİGümrük İdareleri tarafından 2018 yılı Nisan ayında 11 milyar 365 milyon TL, 2018 yılı Mayıs ayında 13 milyar 454 milyon TL vergi tahsil edildi. 2018 yılı Ocak-Nisan döneminde ülkemiz vergi gelirleri toplamı 190 milyar 852 milyon TL oldu. Aynı dönemde Gümrük İdarele-rince tahsil edilen vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı yüzde 22,87 olarak gerçekleşti.

21

HAZİRAN 2018

22

HAZİRAN 2018

İHRACAT

İLK 1000 FİRMA 92 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPTIGeçtiğimiz yıl ilk 1.000 firmanın yaptığı ihracat 92.3 milyar dolar olurken, birinciliği yaptığı 4 milyar 797 milyon dolar ihracatla Ford Otomotiv elde etti. Listede ikinci sırayı 2016 yılına göre 5 basamak birden yükselerek 4 milyar 443 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Toyota, üçüncü sırayı ise 3 milyar 209 milyon dolarlık ihracatla Tofaş aldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 16 yıldır yapılan ve 26 sektörün tamamını kapsayan İlk

1000 İhracatçı Firma araştırmasının 2017 yılı sonuçları düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ta-rafından açıklanan araştırmaya göre, en fazla ihracat yapan şirketler sıra-lamasında zirve 4 milyar 797 milyon dolarla 2016 yılında olduğu gibi yine Ford Otosan’ın oldu. Listede ikinci sırayı 5 basamak birden yükselerek 4 milyar 443 milyon dolar ihracata imza atan Toyota, üçüncü sırayı ise 3 milyar 209 milyon ihracatla Tofaş aldı.

1 MİLYAR DOLARI 10 fİRMA GEÇEBİLDİTİM İlk 1000 İhracatçı Firma veri-lerine göre; firmaların geçen yılki toplam ihracat rakamı 2016 yılına göre yüzde 13,4 oranında artarak 92,3 milyar dolara çıkarken, bu

şirketlerin toplam ihracat içindeki payı ise yüzde 58.8 olarak gerçek-leşti. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 50,3’üne ilk 500 firma, yüzde 8.5’ine de ikinci 500 firma imza attı. Geriye kalan 70 bin firma da topla-mın yüzde 41,2’sini gerçekleştirdi. Öte yandan 436 firmanın ihracatı 25 ile 50 milyon dolar arasında kalır-ken, sadece 10 firma 1 milyar dolar ihracat barajını aşabildi.

AR-GE HARCAMASI 6 MİLYAR TL’Yİ AŞTIBüyükekşi, Türkiye’nin potansiyeli-nin göz önüne alındığında 1 milyar dolar ve üzeri ihracat yapan firma sayısını yeterli görmediklerini söyledi. Büyükekşi, “2023 yılı hedefimiz 50 firmamızın 1 milyar dolar ihracat barajını aşması. Bu hedefe ulaşmak için daha yüksek katma değere sahip ürünler ihraç etmeliyiz. Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşmaya daha fazla yatırım yapmalıyız” dedi.

Geçen yıl 1000 firma arasında 202’sinde Ar-Ge merkezi olduğunu ve bu firmaların toplam 6.2 milyar liralık Ar-Ge harcaması yaptığını kaydeden Büyükeşi, 1000 firmanın içinde uluslararası tescilli marka sayısının 13 bin 473’e, patent sa-yısının ise 7 bin 426’ya yükseldiğini dile getirdi.

YERLİ fİRMALARIN PAYI YÜZDE 61Araştırma verilerine göre, 2017 yılında, ilk 1000 ihracatçı firmanın yüzde 66,8’ini üretici-ihracatçı, yüzde 16,5’ini ihracatçı, yüzde 12’sini grup dış ticaret ve yüzde 4,7’sini sektörel-sermaye dış ticaret şirketleri oluşturdu. Firmaların sermaye yapısı dağılımına bakıldı-ğında; araştırmaya katılan firmaların yüzde 81’ini yüzde 100 yerli firmalar oluşturuyor. Geriye kalan firmaların yüzde 11,3’ü yüzde 100 yabancı, yüzde 7,4’ü de yerli-yabancı ortaklı yapıya sahip. Yerli firmaların, ilk

23

HAZİRAN 2018

1000 içerisindeki ihracattan aldıkları pay ise yüzde 61 düzeyinde. Yerli-yabancı ortaklı firmaların oranı ise bu alanda yüzde 24 seviyesinde. Yani, bu sınıflama içerisinde firma başına en yüksek ihracata yerli-yabancı ortaklı firmalar sahip durumda.

KİMYEVİ MADDE VE TEKSTİLDE İHRACAT TABANA YAYILDIİlk 1000 ihracatçının sektör bazın-daki performanslarına bakıldığında, otomotiv sektörü yüzde 27,2 pay ile 2017 yılının da birincilik koltu-ğunu kimseye kaptırmadı. Sektör, 2017’de 28 milyar 535 milyon dolarlık ihracat yaptı. Bu ihracatın yüzde 88’lik kısmı ilk 1000 içerisinde yer alanotomotiv ihracatçıları tarafından gerçekleştirildi. İkinci büyük sektör olan hazır giyim ve konfeksiyonun ise ilk 1000 içerisindeki payı yüzde 9,7 olurken, çelik sektörünün payı yüzde 9,5 olarak gerçekleşti. Listeye göre büyük sektörler arasın-da, toplam ihracattan en fazla payı otomotiv aldı. Yine büyük sektörler-den kimyevi maddelerde ilk 1000 içerisinde yer alan firmaların payı yüzde 54 oldu.Tekstilde ise bu oran yüzde 38. Bir başka değişle kimyevi maddeler ve tekstil sektörlerinde ihracat daha çok tabana yayılırken, otomotiv ve çelik gibi sektörlerde ihracat daha çok büyük firmalar tarafından yapılıyor.

İSTANBuL EN fAZLA İHRACAT YAPAN İLİlk 1000 ihracatçı firmanın ille-re göre dağılımına bakıldığında,

2017’de 426 firma ile İstanbul yine birinci oldu. İstanbul’un ihracat içerisindeki ağırlığı sürerken, firma sayısı bazında payı gerilemeye devam ediyor. İzmir 83 firma ile ikinci, Gaziantep de 68 firma ile üçüncü sırada yer aldı. İlk 1000 ih-racatçı firmanın bölgesel dağılımına bakıldığında, Marmara Bölgesi 579 firma ile her zaman olduğu gibi birinci sırada. İkinci sırada 159 fir-ma ile Ege Bölgesi, üçüncü sırada 79 firma ile Güney Doğu Anadolu Bölgesi yer aldı. Geçen yıl 71 bin ihracatçı 3,2 milyon kişiye istihdam sağladı. 2017 yılında ilk 1000 firmanın toplam istihdamı yaklaşık 800 bin kişi olarak gerçekleşti, ilk 500 firmanın ortalama çalışan sayısı 1137 iken, ikinci 500’ün 415 oldu.

DÜNYA TİCARETİNDEKİ PAYIMIZ ARTIYORTİM Başkanı Büyükekşi, geçen yıl ihracatçıların çok çalıştığını ve dünya ortalamasının üzerinde bir ihracat artışına imza attığını söyledi.

Büyükekşi, “Şüphesiz ki, bu başarıya en büyük katkıyı ilk 1000’e giren ihracatçı firmalarımız sağladı” dedi. 2017 yılı sonunda, 2018’in ‘Rekorlar Yılı’ olacağını söylediklerini hatırlatan Büyükekşi, bu yılın ilk 5 ayındaki ihracat rakamlarının bu sözü doğrular nitelikte olduğunu kaydetti. Büyükek-şi şöyle devam etti: “Bu dönemde her ay, aylık bazda rekor ihracat açıkladık. Mart ayında ise tarihimizde ilk defa aylık 15 milyar dolar barajını aştık. Yıl sonunda ise 170 milyar doların üzerine çıkarak yıl-lık bazda Cumhuriyet rekorunu kırmış olacağız. Küresel dalgalanmaların 2016’da son bulmasıyla birlikte,artış dünya ticareti de tekrar yükse-lişe geçti. Türkiye olarak biz de bu artışın çok daha üzerinde bir ihracat artışı yakalamalıyız. 2023 hedefle-rimize giden yolda 2018 yılı bizim için çok önemli bir yıl olacak. 2017 yılında ihracatımızın dünya ticare-tinden aldığı pay yüzde 0,9 ile rekor düzeye çıkmıştı. 2018’de inşallah bu oran daha da yukarı çıkacak ve bir başka rekora imza atacağız.”

2017 YILINDA EN fAZLA İHRACAT YAPAN fİRMALAR Sıra firma Milyon $1 FORD OTOMOTIV SAN. A.S. 4.796,902 TOYOTA OTOMOTIV SAN. TURKIYE A.S. 4.442,813 TOFAŞ TÜRK OTOMOBİL FAB. A.Ş. 3.208,584 OYAK-RENAULT OTOMOBIL FAB.A.S. 3.183,155 TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A. Ş. 2.767,136 KİBAR DIŞ TİC.A.Ş 2.513,817 VESTEL TİCARET A.Ş. 2.104,788 ARÇELİK A.Ş. 1.816,179 BOSCH SAN.VE TİC.A.Ş 1.052,9410 MERCEDES-BENZ TÜRK A.Ş. 1.049,92

24

HAZİRAN 2018

GÜNCEL

TREDER, Knorr-Bremse ile yeniden buluştuKnorr-Bremse, 24 Mayıs tarihinde Green Park Hotel’de Treyler Sanayicileri Derneği üyeleri ile bir araya geldi. Etkinlikte Knorr-Bremse yetkilileri TREDER Üyeleri ile son yenilikler ve eğilimlerle ilgili bilgiler paylaştılar. Etkinliğin ardından TREDER üyeleri Mayıs ayı Yönetim Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. TREDER üyeleri ile Knorr-Bremse yetkilileri akşam da iftar yemeğinde bir araya geldiler.

Toplantıya Knorr Bremse Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Christoph Günter, Havalı Disk

Fren Sistem Yöneticisi Rudolf Ober, Knorr Bremse Ticari Araç Fren Sis-temleri Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Ozan Çiçek, OE Kanalı Satış Direktörü Argun Aytuna, Treyler Kanalı Satış ve Pazarlama Müdürü Savaş Ada, Teknik Hizmetler Yöne-ticisi Evren Erçıktı ve Teknik Uzman Melih Cebe katıldılar.Christoph Günter, Knorr-Bremse’nin raylı sistemler ve ticari araç fren sistemleri üretiminde ve diğer alt sistemlerini tedarik etme konu-sunda öncü bir şirket olduğunu vurgulayarak, şirketin tarihinden kısaca bahsetti. 1905 yılında Berlin’ de kurulan şirketin, 1945 yılında reorganizasyona giderek merkezini Münih’e taşıdığını, 1985 yılında ise Heinz Herman Thiele’nin şirketi satın aldığı bilgisini paylaşan Gün-ter, 2017 yılında şirket cirosunun 6

milyar 236 milyon Euro’ ya ulaştı-ğını ve 30 ülkede 28 bin çalışanı olduğunu ifade etti. Ayrıca, firma-nın fren, kontrol ve enerji tedarik sistemleri, HVAC ve sürücü destek sistemleri, direksiyon sistemleri, güç aktarma sistemi ve şanzıman kontrol çözümlerini geliştirip, üretim ve bakım/onarım hizmetlerini sağla-

dığını belirtti. Türkiye’nin beş adet tesisi ile Knorr-Bremse için hem raylı taşıt hem de ticari araç sektörlerinde son derece önemli bir konum-da olduğunu belirten Günter, bu bağlamda, Türk şirketlerini Knorr-Bremse’nin ortakları olarak el üs-tünde tuttuklarını belirtti. Günter bu

25

HAZİRAN 2018

durumun, özellikle Knorr-Bremse’nin Türk tedarikçilere şu anda yaklaşık 30 milyon Euro değerinde sipariş vermesi gerçeği ile yansıtılmakta olduğunu da belirti.Günter, Knorr-Bremse üretiminin; ticari araçlar ve raylı araç fren sis-temleri olarak ikiye ayrıldığını belirte-rek gelirler içerisinde Ticari Araçların yüzde 47’sini oluşturduğunu geriye kalanın da Raylı Sistemlerin oluş-turduğunu kaydetti. Ticari Araçlar Grubu içiresinde; treyler, kamyon, otobüs, akslar, motorlara yönelik ürünleri olduğunu belirten Günter, “Gelirlerin yüzde 51’i Avrupa, yüzde 27’si Asya-Avusturalya ve yüzde 22’si Amerika’dan oluşuyor” dedi.Satış gelirlerinin yüzde 6’sını Ar-Ge’ye ayırdıklarını vurgulayan Günter, geçtiğimiz yıl 359 milyon Euro harcadıklarını söyledi. Münih’te iki yıl önce açılan yeni AR-Ge ve test merkezinden bahseden Günter, 16 bin 900 metrekare alanda kurulan merkezde 80 milyon Euro’ya mal olduğunu aktardı.

RuDOLf OBERCHRISTOPH GÜNTER

Sosyal sorumluk projelerinde de yer aldıklarını anlatan ve Knorr-Bremse Global Care Vakfı ile tüm dünyada yardım faaliyetlerinde bulundukları-nı ve son olarak Türkiye’de Ha-tay’daki Suriyeli çocuklara yönelik yardımların içerisinde yer aldıklarını söyledi.Knorr Bremse’nin trafik güvenliği

başta olmak üzere araç verimliliği, sürüş destek sistemleri (ADAS) , otonom sürüş, emisyon standart-ları ve bağlantılılık (Connectivity) konularının geleceğe damga vuran trendler olacağına dikkat çeken Günter, firmalarının bu konudaki çalışmalarını IAA’da sergileyecekle-rini söyledi.

26

HAZİRAN 2018

LOJİSTİK

9’UNCU LOJİSTİK MERKEZ HİZMETE GİRDİErzurum Palandöken Lojistik Merkezi 13 Haziran’da açıldı. Yeni lojistik merkezin açılmasıyla TCDD 9’uncu lojistik merkezi devreye almış oldu. 5 merkez yapım aşamasındayken 7 merkez ise ihale, proje ve kamulaştırma aşamasında.

E rzurum Palandöken Lojis-tik Merkezi, 13 Haziran Başbakan Yardımcısı Recep

Akdağ ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan tarafından açıldı. Arslan yaptığı konuşmada, Erzurum’da sadece bir lojistik merkezi açılmadığı be-lirterek, “Ülkemizin genelini lojistik ağlarla ördük. Şu anda planlanan 21 lojistik merkez var. Bunların 8 tanesi bitti, Palandöken ile 9’uncuyu bugün açıyoruz. 350 bin metrekare yani 350 dönüm ve inşallah bununla da yetinmiyoruz Kars’ta da yapılıyor. Amacımız ülkemizi lojistik bir üste getirip ülkemizi dünyanın lojistik merkezi haline getirmek.” dedi.

Bu YATIRIMLAR TÜRKİYE’Yİ LOjİSTİK ÜS HALİNE GETİRECEKTCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ise Türkiye’yi bölgesinin lojistik üssü haline getirecek lojistik mer-kezlerden birinin daha açılışının gerçekleştiğini söyledi. Bugüne kadar demiryollarına 85 milyar liranın üzerinde yatırım yapıldığını ifade eden Apaydın, “Halkımızı yüksek hızlı trenlerle tanıştırdık. Başarıyla işletmekte olduğumuz Ankara-İstanbul, Ankara-Konya ve Konya-İstanbul YHT hatlarında bugüne kadar taşıdığımız yolcu sayısı 40 milyonu aşmıştır.” dedi.Yüksek hızlı, hızlı ve konvansiyo-nel demiryolu inşa etmeye devam edildiğini, bugüne kadar 10 bin

620 kilometre konvansiyonel de-miryolunu da yenilediğini aktaran Apaydın,bunların kapasitesini artırmak ve daha verimli bir tren işletmeciliği yapmak için sinyalli ve elektrikli hale getirdiklerini söyledi. Apaydın, son yıllarda gerçekleştirilen önemli projeler-den birisinin de lojistik merkezler olduğunun altını çizdi.

105 MİLYON LİRA YATIRIM YAPILDISanayicilerin rekabet gücünü ar-tırmak ve Türkiye’yi bölgesinin lo-jistik üssü yapmak üzere 21 ayrı noktada lojistik merkez kurulması planlandığını anlatan Apaydın, “Bunlardan 8 adedinin inşasını tamamlayarak hizmete açtık. 5

27

HAZİRAN 2018

adedinin inşası, 7 adedinin ise ihale ve proje çalışmaları devam etmektedir. Lojistik merkez projeleri kapsa-mında bölgesine ve ülkemize lojistik hizmet verebilmek amacıy-la Erzurum’da da lojistik merkezin yapımına başladık. 105 milyon TL yatırım tutarındaki, 350 bin met-rekarelik alan üzerine kurulu ve yıllık 437 bin ton taşıma kapasi-tesindeki Erzurum lojistik merke-zimizi olabilecek en kısa sürede tamamlayarak açılışa hazır hale getirdik. 80 bin metrekare kon-teyner stok alanı bulunan, çeşitli idari ve sosyal tesislerle donatılan lojistik merkezimizde toplam 16.5 kilometre demiryolu inşa edilmiş-tir.” ifadelerini kullandı.Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ, kendisinden önce konuşan UDH

Bakanının sözlerini hatırlatarak, “Bakanımız konuşurken benim hafızam birden 2002’lere kadar geri döndü. 16 koca yıl geçmiş. Bir taraftan da zamanın Bakanı-mıza nasıl yetersiz olduğunu gör-düm bunun için Allah’a binlerce defa şükrediyorum.” dedi. “Bizim için sizler 81 milyon kardeşimiz hep başımızın tacı ol-dunuz. Biz heyecanımızı hiçbir za-man kaybetmedik çünkü biliyoruz ki insanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir. Çünkü biliyoruz ki hayatımızda kazanacağımız en büyük şeref tadabileceğimiz en büyük bahtiyarlık siz insanımıza hizmet edebilmek” diyen Akdağ, “Bugün açılışını yaptığımız bu lo-jistik merkezi biraz önce dedikle-rimizin sadece bir örneği. Biz size hizmet etmekten hiç yorulmaya-cağız” diye konuştu.

İŞLETMEYE AÇILAN LOjİSTİK MERKEZLER• Samsun (Gelemen)• İstanbul (Halkalı) • Eskişehir (Hasanbey) • Denizli (Kaklık)• İzmit (Köseköy)• Uşak • Balıkesir (Gökköy)• Kahramanmaraş (Türkoğlu)• Erzurum (Palandöken) YAPIM AŞAMASINDAKİ LOjİSTİK MERKEZLER• Kars • Bilecik (Bozüyük) • Mersin (Yenice)• Konya (Kayacık) • İzmir (Kemalpaşa) İHALE, PROjE VE KAMuLAŞTIRMA AŞAMASINDAKİ LOjİSTİK MERKEZLER• İstanbul (Yeşilbayır)• Şırnak (Habur)• Kayseri (Boğazköprü)• Sivas• Bitlis (Tatvan)• Mardin• Karaman

28

HAZİRAN 2018

PANEL

TÜRKİYE ÇİN’İN ÜRETİM ÜSSÜ OLACAKHesap Uzmanları Vakfı’nın düzenlediği Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’nin Türkiye’ye Olası Etkileri Paneli’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye, Çin için üretim, ihracat üssü olacak.” dedi. Şimşek, Çin’in ticaret fazlası verdiğini de hatırlatarak, Çin’in sermaye fazlasını Türkiye’de değerlendirmek için çalıştıklarını söyledi.

Hesap Uzmanları Vakfı’nın (HUV) Çin’in ‘Kuşak ve Yol Girişimi’nin Türkiye’ye Olası

Etkileri konulu düzenlediği. Pane-le Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de katıldı. Şimşek, “Türkiye, Çin için üretim, ihracat üssü olacak. Çin istese de istemese de büyük bir ticaret fazlası veriyor. Bu ticaret faz-lası demek sermaye ihracatı demek. Orta Doğu’dakiler petrol, doğalgaz-dan elde ediyorlar. Biz de açık veren bir ülkeyiz. Çin’in sermaye fazlasını kısmen burada değerlendirmesi için

çaba gösteriyoruz.” dedi. Şimşek, Türkiye’nin yakın coğraf-yasındaki son 5-10 yılda yaşanı-lan sıkıntılara bakıldığında zor bir coğrafyada bulunduğunu aktara-rak, “Coğrafyamız bizim için çok önemli bir değerdir. İşte o neden-le Çin’in Kuşak ve Yol projesi çok önemlidir. Dünyada çok önemli trendler var. Bu trendlerden birisi jeopolitik ve ekonomik olarak merkezin kayıyor olması. Çin son 40 yılda ortalama yüzde 10 reel büyüdü. Gerçekten muazzam bir

mucizeyi başardı. Bu beraberinde diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte tektonik düzeyde jeo-politik ve ekonomik dönüşümü, kayışı sağladı. İkinci kritik trend-lerden birisi bunun bir yansıması. Korumacılığı görüyoruz. Koruma-cılık aslında dünya ekonomisi için önemli bir tehdit.” diye konuştu. Büyümenin ve refahın önemli motorlarından birisinin ticaret ol-duğuna işaret eden Şimşek, “Son 200 yılda dünyanın artan ticaret sayesinde eğitim, sağlık, refah artışı ve yoksulluğun azaltılmasın-da çok mesafe kat etmiştir. Bugün nihayetinde korumacılık bir tehdit, eğilim olarak karşımıza çıkıyor. Sadece korumacılık değil, aslında aşırı eğilimlerin, partilerin, aşırı sağ veya solun yükselişi de bunun yansımasıdır.” dedi.

ÇİN İLE İLİŞKİLER ÇOK öNEMLİŞimşek, diğer bir trendin de tekno-loji olduğuna işaret ederek, “Çin’de orta okulda okutulmak üzere yapay zekanın temelleri diye bir ders kitabı gördüm. Teknoloji anlamında da dünyada muazzam bir değişim dönüşüm trendi var. Yapay zeka,

29

HAZİRAN 2018

Nesnelerin İnterneti, makinelerin öğrenme kabiliyeti apayrı bir döne-min başlangıcındayız.” dedi. Bütün bunların dünyadaki sistemi ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “Çin Türkiye için çok önemli bir ülke. Biz uzun süre bir yanlış yaparak Asya’yı ihmal ettik. Orta Doğu’yu zamanında ihmal ettiğimiz gibi Asya’yı da onyıllar boyunca ihmal ettik. Yanlış yapmışız. Ama şimdi hem Orta Doğu’yu keşfettik hem de Çin ile samimi, güçlü ilişkiler kurma çabasındayız. Çin ile 2015 sonundan itibaren yüksek düzeyli mekanizmamız var. Kuşak ve Yol projesi Türkiye için yeni bir fırsat. Türkiye orta koridorun merkezinde bulunuyor. Türkiye bunu zaten inşa ediyor. Bu çok önemli bir proje. Yak-laşık belki 1 trilyon dolarlık yatırıma sahne olacak.”Şimşek, bu projenin Türkiye’nin Asya ile olan bağlantısını güçlendi-receğini vurgulayarak, özellikle Orta Asya ile güçlü bağları kurulmasını sağlayacağını kaydetti. Altyapının verimliliği belirleyen en önemli faktörlerden birisi olduğuna dikkati çeken Şimşek, “2049 yılında Asya’nın ulaştırma altyapısı muhte-melen Avrupa Birliği’nden daha iyi hale gelecek. Bu aynı zamanda 3-4 trendin de aslında önemli bir ens-trümanı. Çin kendince bir sisteme sahip. Bir araştırmaya göre, 2050 yılında Çin’in ekonomisinin büyüklü-ğü 58,5 trilyon dolar olacak. 2030 yılında muhtemelen 38 trilyon dolar olacak. Türk iş alemi bunu ihmal edebilir mi? Asla. Çin ile ilişkilere çok önem veriyoruz ve ilişkilerimizi güçlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE, ÇİN İÇİN ÜRETİM, İHRACAT ÜSSÜ OLACAK”Şimşek, Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ülkelerden birinin Çin olduğu-nu ancak ihracatta ise Çin’in 17. sırada bulunduğunu anımsatarak, şunları anlattı: “Biz sizi ne kadar teşvik edersek edelim bunu telafi etmek zor. Çinli girişimcileri ikna edip Orta Doğu’ya yönelik Türkiye’yi üretim üssüne dönüştürmelerini arzu ediyoruz. Bu yönde cüzi de olsa ilerleme var. Geleceğin bu açıdan parlak olduğuna inanıyorum. Türkiye, Çin için üretim, ihracat üssü olacak. Çin istese de istemese de büyük bir ticaret fazlası veriyor.

AfRİKA’DA 20 ÜLKE KuŞAğA BAğLANIYORDünya ticaretinde önemi artmaya devam eden Afrika, Kuşak ve Yol Girişi-mi ile ticarette daha önemli hale gelecek. 20’den fazla Afrika ülkesi için hazırlanan proje ile Afrika’nın altyapısı güçlendirilmeye çalışılıyor. Çin’in Birleşmiş Milletler (BM) daimi temsilcisi Ma Zhaoxu, Çin’in girişi-miyle BM merkezinde düzenlenen bir üst düzey sempozyumda, Afrika’nın Kuşak ve Yol Girişiminin geliştirilmesinde önemli bir partner olduğunu söyledi.Girişimin amacının Afrika’nın ihtiyaçlarını siyasal koşul koymaksızın kar-şılamak ve karşılıklı kazanç sağlamak olduğunu açıklayan Ma, Girişimin Afrika’ya karşılıklı saygı içinde yardım etmek, dostluğu geliştirmek ve dostluğa öncelik tanıyarak kazanç sağlamak istediğini belirtti. Kuşak ve Yol Girişimi Mısır, Kenya, Uganda, Nijerya, Kamerun ve Güney Afrika da dahil olmak üzere 20’den fazla Afrika ülkesini kapsamakta. De-miryolu, otoyol, liman ve enerji santralı gibi 17 sektöre ilişkin 39 önemli proje üzerinde işbirliği anlaşmaları sağlanmış durumda. Etiyopya’nın ilk endüstri parkı olan Hawassa Industrial Park, Çin Hükümeti’nin ve Çinli şirketlerin güçlü desteğiyle 2017’de işletmeye açıldı ve Etiyopya için şimdiden 60 bin iş yeri ve 1 milyar dolarlık yıllık gelir temin etti.Afrika’da sanayi bölgeleri, demir yolları, kara yolları, hava alanları ve enerji santrallerini kapsayan yeni bir altyapı inşa edildi.

Bu ticaret fazlası demek sermaye ihracatı demek. Orta Doğu’dakiler petrol, doğal gazdan elde ediyorlar. Biz de açık veren bir ülkeyiz. Çin’in sermaye fazlasını kısmen burada değerlendirmesi için çaba gös-teriyoruz. Bu nedenle Çin’in ve dün-yanın en büyük bankası ICBC, Bank

Of China Türkiye’ye geldiler, lisans verdik ve çok güçlü şekilde faaliyette bulunuyorlar. Çin zenginleşiyor, orta kesim büyüyor, tatili en çok yakın coğrafyada yapıyorlar ama nihaye-tinde ABD’ye İtalya’ya gidiyorlar, buraya kadar geliyorlarsa Türkiye’ye de gelirler.”

30

HAZİRAN 2018

İHRACAT

Yurt dışına açılan Türk firmaları ihracatı yüzde 18.5 artırdıEndüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), UR-GE projesi ile son bir yılda ihracatın 18.5 oranında artmasına katkıda bulundu. İhracattaki artışa paralel olarak ithalat da yüzde 22 oranında düştü.

Endüstriyel Mutfak, Çama-şırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve

İşadamları Derneği (TUSİD), UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Gelişti-rilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ) projesi kapsamında yürüttü-ğü çalışmalar, ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.5 artmasında önemli rol oynadı. 2018 Ocak - Nisan döneminde ihracat 1,49 milyar dolara yükselirken, ithalat oranında yüzde 22’lik düşüş gözlendi.

RAKAMLARLA İHRACATTAKİ ARTIŞ •2018 Ocak - Nisan döneminde sektör ihracatı bir önceki yıl aynı döneme göre (2017 yılında 1,26 milyar dolar) yüzde18,50 artarak 1,49 milyar USD olarak gerçekleşti. •2018 Nisan ayı ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 17,65 artarak 397 milyon dolar oldu. (2017 Nisan - 384 milyon dolar)•Sektör ithalatı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22 düşerek 1,34 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2017 yılında ise yüzde 3,20 düşe-rek 1,29 milyar dolar olmuştur.•Türkiye, Dünya Mutfak Sektörü ihracatından yaklaşık yüzde 2,0 pay alarak 9. Sıraya yükseldi.•Dünya Mutfak Sektörü ticaret hacmi 2017 yılında 211 milyar dolar oldu.•Sektör birim ihraç fiyatı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,77 oranında artış göstermiştir. 2014: 4,11 dolar/Kg - 2015: 3,72 dolar/Kg - 2016: 3,43 dolar/Kg (2015-2016 için %7 düşüş) - 2017 Ocak-Aralık: 3,46 dolar/Kg

57 ŞİRKETLE 281 İKİLİ İŞ GöRÜŞMESİ YAPILDIMevcut UR-GE kümesi ile güçle-rini birleştiren TUSİD, endüstriyel mutfak sektöründe ulaşılması zor

pazarlara yönelik çalışmayı ve ihracatı artırmaya yönelik çalışma-larını Mart 2016 tarihinden bu yana sürdürüyor. TUSİD ve İDDMİB - İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği işbirliğiyle yürütülen, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın UR-GE kapsamında projelendirilen En-düstriyel Mutfak Sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı’nın, 2017 yılında Güney Afrika ve İngiltere’de yapılan yurt dışı pazarlama faaliyeti bu yıl 26 Şubat-1 Mart 2018 tarihleri arasında Fas’ta gerçekleştirildi. Bu organizasyona, heyette bulunan 17 firmadan 25 temsilci katıldı. Katılımcı firmalar, 57 farklı şirketle 281 ikili iş görüşmesi yaptı. Bu görüşmeler büyük bir oranda olumlu sonuçlandı.

HEDEfTE LATİN AMERİKA VARTUSİD, şimdi rotasını Latin Ameri-ka ülkelerinden Şili ve Meksika’ya çevirdi. Türk firmalar, 26 Ağustos - 3 Eylül 2018 tarihleri arasında bu ülkelerde B2B görüşmeler ve özel ziyaretler gerçekleştirecek. Endüst-riyel Mutfak Sektörü Yurt Dışı Pa-zarlama Takımı projesi kapsamında

5. heyet faaliyeti de 01 - 06 Ekim 2018 tarihleri arasında Fransa’da düzenlenecek. İkili iş görüşmeleri-nin Paris ve Lyon’da gerçekleştiril-mesi planlanıyor. TUSİD Yönetim Kurulu Başkanı Ah-met Gürkaynak, endüstriyel mutfak ihracatçısı Türk firmaların UR-GE projesi ile global pazarlara açıla-bildiklerini ve ihracatlarını gelişti-rebildiklerini vurguladı. Gürkaynak, “2016 yılından bu yana yürüttü-ğümüz çalışmaların meyvelerini toplamaya başladık. Rakamlar da bunu doğruluyor. İhracatta önemli bir artış oranı ortaya konurken, it-halat noktasında da düşüş kaydet-meyi başardık. Önümüzdeki yıllarda düzenlenecek milli katılımlı fuar organizasyonlarıyla ve kurulması muhtemel olan Türkiye Ticaret Mer-kezleri ile birlikte Türkiye’nin global pazardaki konumunun yükseleceği-ni öngörüyoruz” dedi.

31

HAZİRAN 2018

“Anadolu Kaplanları” Projesi ile öykü’müzü Yazmaya Devam Ediyoruz

öykü Grup Genel Müdürü Hakan Duran Anadolu’da yaşayan ve üniversite eğitimini tamamla-

mış yeni mezunlara yönelik istih-dam yaratmak amacıyla bu projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Duran; “Amaç başarılı yeni mezun adaylara ulaşarak, onların kariyer hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olmak ve şirket içi eğitimler sayesinde nitelikli personeller olmalarını sağlamak. Tüm bu proje planlanırken adayların barınma sorunu da öngörülerek Öykü Grup tarafından ücretsiz lojmanlar hazırlandı. Ayrıca yabancı dil eğitimi de (İngilizce) yine ücretsiz olarak adaylara sağlanmaktadır” dedi.

İLK PROjEDE 18 ADAY, öYKÜ’NÜN BİR PARÇASI OLDu!Öykü Grup olarak nitelikli eleman yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Öykü Grup İnsan Kaynakları Müdürü Burçin Kopuz, “Anadolu Kaplanları” projesini Mayıs 2017’den beri sür-dürdüklerini, 18 yeni mezunun al-dıkları şirket içi eğitimler sonrasında hava, kara, deniz lojistiği, mali işler, gümrük, kargo, depo, yurtiçi nakliye bölümlerinde görev alarak, Öykü’nün bir parçası olduğunu iletti.

2018 PROjEMİZ DEVAM EDİYOR!Kopuz: “Ocak 2018 itibari ile yeni projemiz için görüşmelerimize baş-ladık, bu projenin daha fazla kişiye ulaşmasını istiyoruz. 2018 projesi için şu an görüşmelerimiz devam ediyor. Adaylara sosyal medya, öğ-renci toplulukları ve kariyer portalları üzerinden ulaşıyoruz. Ayrıca adayları ik@oykulogistics.com mail adresine CV’lerini gönderdiklerinde de değer-lendirmeye alıyoruz.’ dedi.

öNCELİğİMİZ ŞEHİR DIŞINDA YAŞAYAN YENİ MEZuN ADAYLARA uLAŞMAK!Öykü Grup; Gümrük, Lojistik ve Sigorta alanında hizmet faaliyetlerini sürdürüyor. Kopuz; “Bu nedenle İnsan Kaynakları Departmanı olarak, önceliğimiz Dış Ticaret, Lojistik, Uluslararası Ticaret, İşletme, Si-gortacılık, Gümrük İşletme, Maliye bölümlerinden yeni mezun olmuş ve İstanbul dışında yaşayan adaylara ulaşmak” diye konuştu.

“Anadolu Kaplanları’ projesi ile öYKÜ’müzü yazmaya devam edeceğiz.”

Gümrük, Lojistik ve Sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren Öykü Grup, “Anadolu Kaplanları” projesiyle Anadolu’da yaşayan, kariyer hedefleri doğrultusunda İstanbul’a gelmek isteyen yeni mezunlara, lojman imkanı ile birlikte istihdam fırsatı sunuyor.

32

HAZİRAN 2018

ABD KARARINDAN DöNMEDİ, MİSİLLEMELER ARKA ARKAYA GELİYOR….

ABD, KANADA, MEKSİKA VE AB’DEN YAPTIğI DEMİR-ÇELİK İTHALATINDA VERGİLERİ YÜZDE 25, ALÜMİNYUMDA YÜZDE 10 ARTIRDIğINI AÇIKLADI. KARAR HAZİRAN’DAN İTİBAREN UYGULANMAYA BAŞLADI. TÜRKİYE DAHİL BİRÇOK ÜLKE ARKA ARKAYA Mİ-

SİLLEME KARARI ALMAYA BAŞLADI.

33

HAZİRAN 2018

NELER OLDu?ABD ALÜMİNYuM VE ÇELİK İTHALATINDA VERGİLERİ ARTIRDIABD, Kanada, Meksika ve AB’den yapılan alüminyum ve çelik ithalatın-da ağır vergi uygulamalarına gidile-ceğini açıkladı. ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, söz konusu verginin, çelikte yüzde 25, alüminyumda yüzde 10 olacağını söyledi.Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise söz konusu kararın açıklanmasının ardından ‘’Bugün dünya ticareti için kötü bir gün’’ açıklamasını yaptı.Juncker, Avrupa Birliği’nin de ABD’nin bu harekete karşı bir den-geleme hamlesi olacağını aktardı.Avrupa Birliği, vergi uygulamasından tam muafiyet talep ediyordu. Aksi takdirde benzer adımların atılacağı dile getiriliyordu.Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, Le Figaro gazetesine verdiği mülakatta, Washington’ın Avrupa ile ticaret sa-vaşı istemediğini, ancak Brüksel’in böyle bir adım atması halinde Başkan Trump’ın da ilave kararlar alabileceğini söylemişti.

AB BELİRSİZLİKLERİN ORTADAN KALKMASINI İSTİYORAvrupa Birliği Ticaret Komisyon Üyesi Cecilia Malmström, Trump yönetiminin AB’ye şantaj yapma-

sına izin vermeyeceklerini ve karşı taraf kendilerine silah doğrultmaya devam ederken pazarlık yapmaya-caklarını belirtti.Malmström ayrıca AB olarak bir ticaret savaşını değil; uzlaşmayı tercih ettiklerini ifade etti.ABD’nin yeni tarifelerle Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarını ihlal ettiğini belirten Malmström, yine de görüşmeler sonucunda kendileri lehinde bir kararı garanti edemedik-lerini, nihayetinde kararı Trump’ın vereceğini ve Trump’ın her tür kararı vermesinin mümkün olduğu yorumunu yapmıştı.

ÇİN ABD’Yİ AKILLI DAVRANMAYA DAVET ETTİÇin, 19 Haziran Salı günü, ABD’yi mevcut ticaret sorunu konusunda daha akılcı olmaya ve hem başka-larının hem de kendinin çıkarlarını baltalamaktan vazgeçmeye çağırdı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang “Ticaret Bakanlığı Sözcüsü zaten Çin’in ekonomi ve

ticaret konusunda resmi tutumunu bildirdi” dedi ve ABD’nin doğru ile yanlışı birbirine karıştırdığına ve ithamlarının nedeninin kendi tek taraflılığını ve korumacılığını maske-lemek olduğuna dikkat çekti.ABD’nin, iki tarafça ulaşılmış uz-laşmayı hiçe sayarak gidiş gelişler yaşayıp en sonunda ticaret savaşı tetiklediğini söyleyen Geng, bu tutumun yalnızca güven ortamını yok etmekle kalmadığını, üstelik Çin ve Amerikan halklarını, her iki ülke şirketlerinin ve dünya halklarının da çıkarlarını baltaladığını yineledi. “Çin bir ticaret savaşı istemiyor, ama böyle bir savaştan korkmuyor” diyen Geng, öte yandan Çin’in, ülkesinin ve halkının çıkarlarını korumak ve ekonomik küreselleşmeyi ve çok ta-raflı ticaret sistemini savunmak için etkin önlemler almayı sürdüreceğini vurguladı.Geng, değişen dış koşullardan ba-ğımsız olarak Çin’in halkın gelişmesi vizyonuna bağlı kalarak her zaman-ki hızını kararlılıkla sürdüreceğini, reform ve açılım yolunda ilerleye-ceğini, yüksek nitelikli ekonomik kalkınmayı destekleyeceğini ve modern bir ekonominin gelişmesini hızlandıracağını belirtti.

AB’DEN MİSİLLEMEAvrupa Birliği (AB) Komisyonu, ABD’nin ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulamaya

GENG SHuANG, ABD’NİN DOğRu İLE YANLIŞI BİRBİRİNE KARIŞTIRDIğINA

VE İTHAMLARININ NEDENİNİN KENDİ TEK TARAfLILIğINI VE

KORuMACILIğINI MASKELEMEK OLDuğuNA DİKKAT ÇEKTİ.

34

HAZİRAN 2018

DOSYA

başlamasına karşı misillemenin temmuz ayında yapılmasını öngören kararı onayladı. AB Komisyonu, haftalık toplantı-sında ABD’nin ithal çelik ve alü-minyuma yönelik devreye aldığı ilave gümrük vergileri konusunu ele aldı. Konuya ilişkin açıklamada, AB Komisyonu üyelerinin ilave güm-rük vergisi uygulanması planlanan ABD ürünleri listesine onay verdiği bildirildi. Konuyla ilgili yasal prose-dürün haziran ayı bitimine kadar tamamlanması beklendiğine dikkat çekilen açıklamada, ABD’ye karşı ilave gümrük vergilerinin temmuzda yürürlüğe konmasının öngörüldüğü belirtildi.Açıklamada, söz konusu “denge-leyici” gümrük vergilerinin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarıyla tamamen uyumlu olduğu, AB’nin ilk aşamada ABD ürünlerine 2,8 milyar avroluk bir ilave gümrük vergisi getireceği, 3,6 milyar euroluk diğer kısım hakkında ise kararın ileride alınacağı ifade edildi.AB’nin söz konusu uygulamaya karşı DTÖ’de yasal süreç başlattığı anımsatılan açıklamada, Avrupa çelik sektörünü korumaya yönelik atılacak adımlar hakkında çalışma-ların devam ettiği kaydedildi.

NORVEÇ, DTö uYuŞMAZLIğI ŞİKAYETİNİ BAŞLATTINorveç, ABD ile bazı ithal çelik ve alüminyum ürünlerine ilişkin ABD görevleriyle ilgili WTO ihtilaf danış-manlığı talebinde bulundu. Talep 19 Haziran’da DTÖ üyelerine dağıtıldı. Norveç, ABD’nin çelik ve alümin-yum ürünlerinin ithalatında sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10’luk görevler olduğunu ve DTÖ’nün Tarifeler ve

Ticaret Genel Anlaşması (GATT) 1994 ve Korumalar Anlaşması’nın hükümlerine aykırı olduğunu iddia ediyor.

TÜRKİYE 21 HAZİRANDA ABD’YE EK VERGİ uYGuLAMASINA BAŞLADIEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ABD tarafından Türk ürünlerine uygulanan önlem neticesinde ortaya çıkan ilave vergi yüküne eş tutarda ek vergi uygulamaya 21 Haziran’da başlanacağını söyledi.ABD 23 Mart’tan bu yana ithal demir-çelikte yüzde 25, alüminyum-da yüzde 10 ilave gümrük vergisi uygulamaya başladı. Türkiye, ilgili düzenlemeden muaf tutulmayı iste-di ancak bu kabul görmedi.Türkiye, söz konusu önlemlere kar-şılık ithalatı yaklaşık 1.8 milyar dolar seviyesinde bulunan ABD menşeli kömür, kağıt, ceviz-badem, tütün, çeltik, viski, otomobil, kozmetik, makine teçhizat ve petro-kimya ürünlerinde aynı şekilde 266.5 milyon dolar vergi yükü oluşturacak karşı tedbir uygulama kararı aldı.Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatı 2017’de 1.12 milyar dolar sevi-yesinde gerçekleşti. Çelik İhracat-çıları Birliği (ÇİB) verilerine göre Türkiye’nin toplam çelik ihracatı ise 11.5 milyar dolar.

DTö GENEL DİREKTöR YARDIMCISI ALAN WOLf: DÜNYA TİCARETİ HİÇ Bu DuRuMA GELMEMİŞTİABD’nin çelik ve alüminyum itha-latına ağır vergi yükleri getirme-siyle başlayan korumacılık dalgası yayılıyor. Dünya ticaretinin serbest-leştirilmesi ve kolaylaştırılması için atılan adımlar biranda tersine döndü. 23 yıl önce kurulan DTö hiç bu kadar zor duruma düşmemişti. Ne oldu da dünya ticareti bu kadar çekişmeli bir hal aldı? ABD’nin ithalata yönelik aldığı ön-lemler başta AB ülkeleri olmak üze-re dünya genelinde eleştirilere ve tepkilere neden oluyor. Birçok ülke de ABD’ye karşı önlemler almayı tartışıyor. Dijital ticaret ile sınırların

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ, ABD TARAfINDAN TÜRK ÜRÜNLERİNE uYGuLANAN öNLEM NETİCESİNDE ORTAYA ÇIKAN İLAVE VERGİ YÜKÜNE EŞ TuTARDA EK VERGİ uYGuLAMAYA 21 HAZİRAN’DA BAŞLANACAğINI SöYLEDİ.

“

35

HAZİRAN 2018

tamamen kalktığı bir ortamda, başta Amazon olmak üzere dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinin sahabi ABD’nin uygulaması ne anlama geliyor? DTÖ Genel Direktör Yardımcısı Alan Wolf, dünya ticaretinin hiç bu kadar çekişmeli bir dönemden geçmediği-ni söylüyor ve “İyi niyet ve çaba ile dünya ticaret sistemi güncellenebilir ve geliştirilebilir.” diyor.

NE DEğİŞTİ? TİCARET NEDEN Bu KADAR ÇEKİŞMELİ? Alan Wolf, dünya ticaretin nasıl olup da bu kadar çekişmeli bir duruma geldiği ile ilgili yaptığı yorumda, bunun sebeplerini; teknolojik de-ğişim, otomasyon, bilgi devrimi ve küreselleşme olarak sıralıyor. Bütün bunların sonucunda popülizm ve

milliyetçiliğin yükseldiğini aktaran Wolf, burada politikacıların nasıl tavır aldıklarının çok önemli hale geldiğini belirtiyor. Wolf burada ABD örneğini veriyor. Wolf bugüne kadar bütün ABD başkanlarının ticaret sistemine bağlı kaldığını belirterek, “Yeni başkan ise tüm ticaret anlaşmalarının kötüye gittiği-ni savunuyor.” diyor. Wolf, dünya ticaretinin, 2016’da sadece yüzde 1.8 oranında büyüdüğünü, 2017 yılında ise büyümenin yüzde 4.7 gibi önemli bir oranda gerçekleşmiş olmasının gözardı edilmemesi gerektiğin de söylüyor. 2017 yılında doğrudan yabancı yatırımların yüzde 25 ora-nında azaldığına dikkat çeken Wolf, bu durumun büyük çaplı ticaret kısıtlamaları tehdidi olmadan geliş-

tiğini söylüyor. Ticaret maliyetlerini ortalama yüzde 14,3 oranında azaltabilen ve yılda en çok 1 trilyon dolara kadar olan küresel ticareti artırabilecek, en fakir ülkelerdeki en büyük kazançlar olan yeni bir ticaret kolaylaştırma anlaşmasının imzalanarak yürürlüğe girdiğini aktaran Wolf, bu önemlerin ABD yönetimi tarafından onaylan-madığını da belirtiyor.

OTOMOTİV SEKTöRÜ DE KAYGILIDTÖ Genel Direktör Yardımcısı Alan Wolf, dünya ticaretinin önemli sek-törlerinden otomotivde de kaygıların arttığını söylüyor. Wolf, “Şu anda çelik ve alüminyum ile ilgili aynı ulusal güvenlik otoriteleri nedeniyle soruşturma altında. ABD’de 2017’de yapılan otomotiv

36

HAZİRAN 2018

DOSYA

ithalatı yaklaşık 180 milyar dolardı. Bu ithalatın kısıtlamalara tabi olma-sı halinde, misilleme toplam ticaret kısıtlamalarına benzer bir miktar ekleyebilir.” diyor.

Bu GELİŞMELER ÇİN’İN YÜKSELİŞİNE Mİ KARŞI?Wolf, ticaret üzerinde devam eden misillemelerin Çin’in yükselişine karşı olarak yorumlanabileceğini belirtiyor ve şunları söylüyor: “Yeni bir ekonomik gücün yükselmesi kaçınılmaz olarak ticari sürtüşmeyi getiriyor. Bu, 20. yüzyılın son yarı-sında Japonya’nın yükselişiyle ilgili durumdu. 1990 civarında, 21. yüz-yıl Japonya’nın gelecek yüzyılı olarak ilan edildi. Şimdi, çok uzak olma-yan bir gelecekte, Çin’in en büyük olmak için diğer ekonomik güçleri aştığı görülüyor. İki durum arasında elbette büyük farklılıklar vardır. ABD ve AB, Japonya’yı müttefik olarak gördü. Japonya, Asya’daki Amerikan varlığı için sabit uçak gemisi oldu. Çin bazen “stratejik bir rakip” olarak adlandırılır, ancak hiçbir zaman ge-lişmiş ekonomilerin müttefiki değil-dir. Japon pazarı yükselirken ticaret ve yabancı yatırımlara kapalıydı. Deng Xiaoping, Çin pazarını yabancı mallara ve yabancı yatırımlara açtı. Çin iç piyasası, Japonya’dan çok daha büyük ve küresel çapta önem taşıyor ve Çin liderliğinin kendi pazarında ve yurtdışında domine edilmesine yönelik ilan edilen niyet, geleceğin birçok endüstrisi açısın-dan da önemli farklılıklar içeriyor.”

ABD LİDERLİğE Mİ OYNuYOR?ABD’nin amacının DTÖ liderliğine karşılık bir liderlik mi amaçladığı ile ilgili görüşlerini anlatan Wolf, “ABD, geçen yılın Aralık ayı ortası itibariyle olduğu gibi, DTÖ’de de lider bir rol üstlenmemişti. Daha ziyade, Buenos Aires’ten ve DTÖ’nün düzenli çalış-masından ortaya çıkan yeni girişim-lerin birçoğuna aktif olarak katılırken, geleceğe yönelik olarak, önceki ABD yönetimlerinden farklı bir odaklanma gündemi var. Sistemi düzeltmek isti-yor. Benim görüşüme göre, eylemleri DTÖ’yü yok etme arzusunu göstermi-yor” yorumunu yapıyor.Wolf, 2017 yılında Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in çok taraflı ticaret siste-mini destekleyen güçlü bir açıklama yapmasına rağmen, Çin’in dünyanın en büyük üretim ve ihracat ülke-

si olmak için doğal bir aday rolü kabul etmekte istekli görünmediğini söylüyor. Hükümetlerin yeni ticaret anlaşma-larına girmesinin en önemli koşu-lunun güven olduğunu kaydeden Wolf, şu anda güven ortamının tamamen yok olmamasına karşın bu konuda bir sorunun varlığının da bir gerçek olduğunu söylüyor. Wolf bu güven sorunun giderek arttığını da ifade ediyor.

TİCARET DÜZENLEMELERİ YETERLİ Mİ?DTÖ Genel Direktör Yardımcısı Alan Wolf, ticaret düzenlemelerinin mükemmel olmadığını söylüyor ve bunun sebebi olarak aradan geçen zamanı gösteriyor. Wolf, “Orijinal kurallar müzakere edildiğinden bu yana yetmiş yıldan fazla oldu.” diyor. Mayıs ayı sonlarında OECD’de, Fransa Cumhurbaşkanı Emma-nuel Macron, dünyanın en büyük ekonomik güçlerinin, DTÖ’nin ticaret savaşlarına dönüşen mev-cut gerilimleri önlemeye yönelik kurallarını yeniden şekillendirmek için görüşmelere başlama zamanı-nın geldiğini duyurduğunu anlatan Wolf, şunları söylüyor: “AB, ABD, Çin ve Japonya’nın, yıl sonunda Arjantin’deki bir sonraki G-20 top-lantısına zamanında DTÖ reformu için bir plan hazırlamasını istedi. Macron şunları söyledi: “Yeni ku-rallar, dünya ticaretinin şu andaki zorluklarını karşılamalıdır: küresel piyasalarda çarpıtma yaratan mu-azzam devlet sübvansiyonları, fikri mülkiyet hakları, sosyal haklar ve iklim koruma,”Buna karşılık, DTÖ Genel Müdürü Roberto Azevêdo reform ihtiyacını onayladı. Sistemin mükemmel olmaktan çok uzak olduğunu uzun

zamandır söylüyoruz. Ticaret Bakanları arasında Uyuşmazlık Uzlaştırma Kuruluşu’nun işleyişi, üretimin aşırı kapasitesi ve fikri mülkiyetin korunması konularında birçok görüşmenin gerçekleştiğini kaydetti. Macron’un büyük ticaret güçlerinin bir araya gelmesi önerisinin yanı sıra, şu anda üçlü olan ayrı bir çalışma var: Japonya, AB ve ABD, ticarete zarar veren aşırı kapasite, yerel sübvansiyonlar ve sanayi po-litikalarına ilişkin kendi yaklaşımla-rını koordine etmeye çalışıyor.ABD, mevcut yükümlülüklere uyum sağlamaya odaklandı, Aralık 2017’de Buenos Aires bakanlığın-da DTÖ üyeleri arasında kalkınma durumunu iddia eden ve müzakere yoluyla elde edilemeyen bir dava yoluyla elde etme girişimlerini engelleyen farklılıkların gözden geçirilmesi için reform gündemini açıkladı.En uygun yol, ticaretin kuralları içinde geri kalan politikaları ve önlemleri daha büyük bir dü-zeye çıkarmak olacaktır. Yeni konu alanlarına gelince, Buenos Aires’teki Ortak Deklarasyon Girişimleri iyi bir başlangıçtır. Potansiyel sistemik riskler yaratan ana çekişme alanlarının birçoğuna ilişkin olarak, mevcut kuralların bir dereceye kadar yorumlanması ve yeni kuralların benimsenmesi

WOLf, TİCARET ÜZERİNDE DEVAM EDEN MİSİLLEMELERİN ÇİN’İN

YÜKSELİŞİNE KARŞI OLARAK YORuMLANABİLECEğİNİ

BELİRTİYOR.

37

HAZİRAN 2018

yoluyla çözümler bulunabilir. Her iki durumda da, reform için bir kon-sensüsün şekillenmesi gerekiyor.”

ABD 1971 YILINDA DA EKONOMİK KRİZ ÇIKARTTIWolf, bugün yaşanan durumun ilk ekonomik kriz olmadığını belirterek şöyle devam ediyor: “Şimdiki ilk uluslararası ekonomik kriz değil.

Bir dizi ilgili örnek var. Bunlardan biri 1971’de oldu. Uluslararası para sistemi artık olduğu gibi işlev göremiyordu. Dolar altına bağlan-dı ve Avrupalı merkez bankaları dolarlarına para ödüyorlardı. ABD de altın tükendi. Dolar dünyanın rezerv parasıydı ve ABD, ödemeler dengesi sorunlarına rağmen dolar değerini değiştirecek özgürlüğe

sahip değildi. Amerika’nın ticaret ortakları, dolar değerinin devalüe edildiğine karşı çıktılar. 15 Ağus-tos 1971’de ABD, ithalatta yüzde 10’luk bir ek ücret uyguladı ve altın konusunu kapattı. İthalat ek ücreti, zamanın ticaret kurallarına göre ABD yükümlülükleri - Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ile teknik olarak tutarsızdı. Sonuç olarak, ABD’nin ölçütü bir GATT çalışma grubu üyeleri tarafından neredeyse oybirliğiyle kınandı. ABD savunması, daha sıkı önlemler koyma kuralları-nın altında nicel kısıtlamalar ile haklı gösterildi.Bu yasal bir savunma değildi. Gün-cel olaylara paralel bir başka olay ise ABD Başkanı’nın ilanı, I. Dünya Savaşı ulusal güvenlik yasası kapsa-mında yayınlandı. Bununla birlikte, ABD, ulusal güvenlik nedenlerinden ötürü GATT yargılamalarındaki ey-lemlerini savunmak istemedi. ABD, önlem paketinin bir parçası olarak, tek taraflı karşılıksız imtiyazlar için üç büyük ticaret ortaklarından (Avrupa Toplulukları, Japonya ve Kanada) taleplerde bulundu. Müzakerelerin hızla bir çıkmaza yol açtığı ortaya çıktı.18 Aralık 1971’de Washington’daki Smithsonian Enstitüsü’nde ABD dolarının değer kaybına izin veren bir anlaşmaya varıldı. Smithsonian

38

HAZİRAN 2018

DOSYA

Anlaşması dalgalı bir döviz kuru sistemi üzerinde anlaşmaya nispe-ten kısa bir sürede yol açtı. Ticaret müzakereleri sonunda, çok taraflı Ticaret Müzakereleri Tokyo Turu’nun Eylül 1973’te başlatılmasına yol açtı. 1979’daki sonuç, ilk GATT tarifesiz ticaret anlaşmaları ve daha fazla ticaret serbestleştirmesi oldu.Kısacası, zamanın ticaret kurallarına aykırı olan tek taraflı ABD harekatı-nın eşlik ettiği bir kriz, reformlara yol açtı. Kriz ve bunun nasıl yönetildiği dünya ekonomisi için daha iyi bir yere yol açtı. Bu tekrar olabilir mi? Bu mümkün. İyi niyet ve çaba ile, dünya ticaret sistemi güncelle-nebilir ve geliştirilebilir. Dünyanın ekonomik refahı için etkin işleyen bir DTÖ’ye sahip olmak için bunu yapmak şarttır.”

ABD’ÇELİK İHRACATINDA REKOR DÜŞÜŞÇelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan’ın açıklamalarına göre sektör; yılın ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüz-de 6,3 azalışla 6,4 milyon tonluk ihracat yaptı. Değer bazındaki ihra-

2017 ÇELİK İHRACATININ YILDIZLARI

1. HABAŞ SINAİ VE TIBBİ GAZLAR İSTİHSAL ENDÜSTRİSİ A.Ş.

2. İÇDAŞ ÇELİK ENERjİ TERSANE VE uLAŞIM SANAYİ A.Ş.

3. ÇOLAKOğLu DIŞ TİCARET A.Ş. 4. DİLER DIŞ TİCARET A.Ş.

5. YÜCEL BORu İHRACAT İTHALAT VE PAZARLAMA A.Ş.

6. BORÇELİK ÇELİK SAN. TİC. A.Ş. 7. BORuSAN MANNESMANN BORu

SAN. VE TİC. A.Ş. 8. EREğLİ DEMİR VE ÇELİK

fABRİKALARI T.A.Ş. 9. KAPTAN METAL DIŞ TİCARET VE

NAKLİYAT A.Ş. 10. İSKENDERuN DEMİR VE

ÇELİK A.Ş.

cat ise yüzde 19,3 yükselişle 4,7 milyar dolara ulaştı. ABD’ye ihracat ilk dört ayda yüzde 48,3 düşerek 455 bin tona geriledi.Çelik ihracatının yılın ilk dört ayın-daki performansını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan şun-ları söyledi: “Sektörümüzün 2018 yılı Ocak - Nisan dönemi miktar bazındaki çelik ihracatı yüzde 6,3 düşmesine karşın değer bazındaki ihracatı yüzde 19,3 artarak 4,7 milyar dolara ulaştı. İhracatımızın miktar bazında düşmesinin en önemli nedeni Section 232 “Ulusal Güvenlik Yasası” etkisi ile ABD’ye çelik ihracatımızın sert bir şekilde düşmesidir. 2018 yılının ilk dört aylık döneminde ABD’ye çelik ihracatımız miktar bazında yüzde 48,3’lük düşüşü ile 455 bin tona geriledi. 2018 yılı Nisan ayında ABD’ye miktar bazındaki ihracatı-mız ise geçen yılın aynı ayına kı-yasla yüzde 68,1’lik rekor bir azalış ile 83 bin tona kadar düştü. Çelik İhracatçıları Birliği olarak ABD’ye ihracatımızın önündeki en büyük engel olan Section 232 önlemin-den Türkiye olarak muaf tutula-

bilmek için gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde ihracatını gerçekleştiren Türk çelik sektö-rümüzün, ABD ile karşılıklı adil ticaretine devam edebilmesi için Section 232’den muaf tutulması elzemdir” dedi.

39

HAZİRAN 2018

HAYDAR YENİGÜN: ABD’NİN OTOMOTİV İTHALATI SORuŞTuRMASI ENDİŞE VERİCİ!ABD’nin almış olduğu kararları dünya ticareti açısından endişe verici bir gelişme olarak değer-lendiren OSD Başkanı Haydar Yenigün, “Bu tür girişimler küre-sel ticarette gerginlik oluşmasına sebebiyet verebilecektir” ifadeleri-ni kullandı. ABD, bu yılın başında ABD Ticaret Kanunu’nun 232 numaralı “ulusal güvenlik” maddesi çerçevesin-de başlattığı çelik ve alüminyum ithalatında gümrük vergisi uygula-masından sonra, yine aynı madde kapsamında otomotiv ürünlerine soruşturma açılması kararı aldı. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, ABD tarafından başlatılan söz konusu soruşturma girişiminin, uluslara-rası ticaret ortamının olumsuz bir sarmala girme riskini arttıracağı endişesi taşıdıklarını belirtti. Kara-rı endişe verici bir gelişme olarak değerlendiren Haydar Yenigün, “Bu tür girişimler küresel ticarette gerginlik oluşmasına sebebiyet verebilecektir” diye konuştu.Ülkemizin ABD’ye ihracatının gümrük vergisine tabii olduğunu belirten OSD Başkanı Haydar Ye-nigün, ABD’ye ülkemizden yapılan ihracatta otomobil için yüzde 2,5 ticari araçlar için ise araç tipine bağlı olarak yüzde 4 ila 25 arasın-da gümrük vergisi uygulanmakta olduğunu belirtti. ABD Ticaret Bakanlığı’nın ithal otomobillerin

pazar payının son dönemde yüzde 48’e çıkmasını bu soruşturma için önemli bir sebep olarak gösterdi-ğine vurgu yapan Yenigün, ülke-mizde ithal araçların pazar payının 2017 sonu itibariyle otomobillerde yüzde 70, ticari araçlarda yüzde 46 olmak üzere toplam pazar-da yüzde 64 olduğunu belirtti. Yenigün yaptığı açıklamada, bu soruşturmanın küresel ticaret dengelerini gözetecek şekilde yürütülmesinin küresel ekonominin sağlıklı işleyişi açısından gerekli ve faydalı olacağını da sözlerine ekledi. 2017 yılı verilerine göre, Türkiye otomotiv sanayiinin 6’ncı büyük ihraç pazarı konumunda olan ve otomotiv ihracatının yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan ABD’ye otomotiv ve parça ihracatının 2017 senesinde bir önceki yıla göre artış göster-diğini kaydeden OSD Başkanı Yenigün, 2018 senesinde ihraca-tın kompozisyonundaki değişiklik sebebiyle adet bazında azalma olmasına rağmen yan sanayideki ihracat artışı nedeniyle toplam değer bazında yüzde 6 artış oldu-ğunu da belirtti.

YENİGÜN, SöZ KONuSu SORuŞTuRMA GİRİŞİMİNİN,

uLuSLARARASI TİCARET ORTAMININ OLuMSuZ BİR SARMALA GİRME RİSKİNİ ARTTIRACAğI ENDİŞESİ TAŞIDIKLARINI BELİRTTİ.

40

HAZİRAN 2018

DOSYA

Renault Trucks, Doğu yollarında

Renault Trucks, çıktığı Doğu turunda Adana, Mersin, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin,

Batman, Muş, Bingöl, Elazığ ve Malatya illerinde özel etkinlikler dü-zenledi. Dağıtım kamyonları ve uzun yol çekicileri ile Doğu’da il il dolaşan Renault Trucks, kamyon sürücüleri ve filo sahipleri ile bir araya geldi. Renault Trucks, Güney Doğu ve Doğu Anadolu’daki turuna uzun yol T serisi çekiciler ve dağıtım kamyonları olan D serisi ile çıktı. Yakıt tasarrufu ve konforu ile kullanıcılarının operasyon-larına değer katan Renault T çekiciler, özellikle uluslararası ve yurt içi nakliye-si için sunulurken D serisi kamyonlar, yurt içi dağıtım alanında kullanılıyor. Renault Trucks Türkiye Satış Direk-törü Ömer Bursalıoğlu, Türkiye’de 20.yıllarını müşterileri ile kutladıklarını belirterek; “Renault Trucks olarak araçlarımızın tasarım aşamasından, teslimatına, teslimatından sonra ope-rasyonları boyunca müşterilerimizin yanında oluyoruz. Hatta işimizin büyük bir kısmı araçlarımızın teslimatından sonra başlıyor diyebiliriz. Tüm dün-yadaki operasyonlarımızı bu şekilde

müşterilerimiz ile birlikte yürütüyoruz. Bu nedenle onları dinlemek, çalışma alanlarında ziyaret etmek bizim için büyük önem taşıyor. Yolumuzun Güney Doğu ve Doğu Anadolu’dan geçmesine çok memnunuz. 11 ili ziyaret ederek tır parklarından, sebze-meyve halleri ve kooperatiflere kadar farklı noktalarda binlerce müşterileri-miz ile buluştuk. Bölgelerdeki nakliye filoları ile bir araya gelerek verimli taşımacılık çözümleri için görüştük” diye belirtti. Ömer Bursalıoğlu, Doğu turunda T ve D serisi araçlarını müş-

terileri ile incelediklerine değinerek; “Renault Trucks, yıllardır sürdürdüğü düşük yakıt tüketimi liderliğinin yanı sıra toplam sahip olma maliyetinde sağladığı avantajlarla pazarın en iyisi olmaya devam ediyor. Taşımacılık alanında hizmet veren firmaların en büyük işletim giderlerinden olan yakıt tüketimi, Renault Trucks T serisi çeki-ci ve D serisi kamyonlar ile mümkün olan en düşük noktaya taşınıyor. Sunduğumuz diğer çözümler ile de müşterilerimizin operasyon maliyetle-rini düşürmeye odaklanıyoruz” dedi.

Renault Trucks, Ege Bölgesi ile başladığı Türkiye turuna Doğu illeri ile devam etti. Renault Trucks, yetkili bayisi İmam Kayalıoğulları Otomotiv ile birlikte düzenlediği Güney Doğu ve Doğu Anadolu turunda nakliye firmalarını çalışma alanlarında ziyaret etti. Adana’da başlayan etkinlikler, 11 ilin ardından Malatya’da tamamlandı.

41

HAZİRAN 2018

Mercedes, farklı üstyapı sorununa 6 x 2 ile cevap verdi

Mercedes-Benz Türk’ün Ar-Ge mühendisleri tarafından gelişti-rilen ve 2018 yılı Mayıs ayı iti-

bariyle Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilmeye başlanan Mer-cedes-Benz Arocs 2532 K 6x2; damper, asfalt distribütörü, itfaiye, su tankeri ve çöp kamyonu gibi pek çok farklı üst yapı tipine uygun olacak şekilde gelişti-rildi. Arocs 2532 K’da kullanılan ve Mercedes-Benz tarafından geliştirilen, 320 beygir gücünde 7,7 litrelik çevreci Euro 6 motor, PowerShift 3 otomatik şanzıman ve akslar, birlikte uyum içerisinde çalışarak optimum sürüş koşulları sağlıyor. Araçta standart olarak sunulan G211-12 PowerShift 3, 12 ileri 4 geri otomatik şanzımanın kısa vites geçiş süreleri ile maksimum performans garanti altına alınıyor ve doğru vites seçimi ile yakıt tasarru-funa katkı sağlanıyor. Araç, standart olarak sunulan yeni nesil PowerShift 3 şanzıman ile bir önceki jenerasyona

göre yüzde 20 daha uzun şanzıman ömrüne sahip. Aynı zamanda Arocs 2532 K ile birlikte standart olarak sunulan şanzıman yağı soğutucusu ile şanzıman üzerindeki ısıl yükler azaltılıyor ve farklı sürüş modları ile her işe özel şekilde artırılmış perfor-mans sağlanıyor. Standart olarak PowerShift 3 o-tomatik şanzıman ile donatılan araçta ayrıca 9 ileri 1 geri G141-9 manuel şanzıman seçeneği de sunuluyor. Arocs kamyonlarda yer alan, tekerleklerin kilitlenmesini engelleyen ABS ve patinajı engelle-yen ASR’den oluşan elektronik fren sistemi (EBS) ve standart olarak sunulan üç kademeli motor freni sü-rücünün işini kolaylaştırıyor. Araçlarda opsiyonel olarak sunulan PowerBrake özelliği sayesinde ise motor freni gücü daha da artırılabiliyor.Araçta standart olarak sunulan disk frenler, yüksek ısıl yük kapasitesi ile birlik-te fren performansı kayıplarını

minimuma indiriyor. Acil bir durum-da azami fren gücü otomatik olarak sağlanırken; acil frenleme esnasında arkadan gelen trafiği uyarmak için flaşörler otomatik olarak yanıyor. Arocs 2532 K’da bulun-an yokuş kalkış desteği (Hill-holder) sayesinde ise en dik yokuşlarda dahi ara-cın sorunsuz şekilde kalkışı sağlanıyor.Aracın seyir halindeyken şeritte kal-masını sağlayan Şerit Takip Asistanı (LDWS) ve virajlarda ve ani manev-ralarda savrulmasını engelleyen ESP, Mer-cedes-Benz Arocs 2532 K’da standart olarak sunulurken; opsiyonel olarak sunulan Aktif Frenleme Sistemi (ABA) ile sürüş güvenliği maksimuma çıkartılıyor. Standart olarak yataksız kabin ile müşterilerin beğenisine sunulan Arocs 2532 K’nın ayrıca tek yataklı kabinli opsiyonu da bulunu-yor. Mercedes-Benz Arocs 2532 K, Haziran ayından itibaren müşterilerin beğenisine sunulmaya başlandı.

Mercedes-Benz Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilen Mercedes-Benz Arocs 2532 K Haziran ayı itibariyle satışa sunuldu. Mercedes-Benz Arocs 2532 K; damper, asfalt dis-tribütörü, itfaiye, su tankeri ve çöp kamyonu gibi pek çok üst yapı tipine uygun olacak şekilde geliştirildi.

42

HAZİRAN 2018

LOJİSTİK

Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı’na 2019’da başlanacakUlaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı’nın etüt proje işlerinin, yıl sonu ya da 2019 yılı başında başlayacağını söyledi. Arslan, “Bu proje ile Türkiye’nin demiryollarının ana omurgası olan doğu-batı demiryolları koridoru hem Asya’ya hem de Avrupa’ya bağlanacak.” dedi.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Marmaray Projesi ile

Asya ile Avrupa’nın denizin altından geçecek trenle birleştirileceğini belirtti. Arslan, “Marmaray Projesi, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağladı. Proje Yüksek Hızlı Tren Hattı ile Kars’a bağlanacak. Marmaray’ın eksik halkası Kars’tan Orta Asya’ya ve Çin’e kadar gidebilmekti. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı bu fonksiyonu yerine getirmesi bakı-mından çok büyük öneme sahip. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Çin’i Londra’ya kadar bağlayan en kısa ticaret koridorunun Türkiye’den, Kars’tan geçmesini sağlayacak.” dedi.Yapımı devam eden Kars Lojis-

tik Merkezi ile Avrupa’ya ve Türk limanlarına Çin, Hindistan, Pakistan ve İran’dan önemli ölçüde yük akışı olacağını anlatan Arslan, “Ülke-mizin Doğu-Batı demiryollarının koridorunu Bakü-Tiflis-Kars Demir-yolu aracılığıyla İran ve Nahçıvan’a bağlayacak Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu projesi yük akışı açısın-dan çok büyük önem taşıyor.” diye konuştu.

MİLYONLARCA TON YÜK TAŞINACAKArslan, Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Projesi hattının 224 kilometre uzunluğunda çift hatlı olacağını, saatte 160 kilometre hıza uygun olarak tasarlandığının bilgisini verdi. Bu hattın Kapıkule-Edirne-İstanbul-Eskişehir-Ankara-Yoz-

gat-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars demiryolu hatlarını Iğdır üzerinden İran ve Nahcivan’a bağlamış olacağını anlatan Arslan, şunları söyledi: “Diğer taraftan, önemli bir tarım bölgesi olan Iğdır’ın da demiryolu bağlantısı sağlanacak olmakla birlikte Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars Projesi’nin de fizibilitesi pozitif yönde etkilenecek. Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu hattı üzerinden milyonlarca ton yük taşınacak. Projenin etüt projesi, 2018 yılı sonunda ya da 2019 yılı başında başlayacak. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ve fizibili-tesinin güncellenmesine müteakip yapım işi için de Yüksek Planlama Kurulu (YPK) başvurusunu hemen yapacağız.”

43

HAZİRAN 2018

Avrupa’nın en iyi şirketleri arasına 3 Türk firması da girdiGreat Place to Work Enstitüsü, Avrupa’nın En İyi İşverenleri araştırmasının sonuçlarını açıkladı. 16. kez düzenlenen araştırmaya 19 ülkeden, 2 bin 800 şirket katıldı. Araştırmada toplam 1,6 milyon çalışan temsil edildi.

Dünya çapında her yıl 7 bine yakın işletme ve 16 milyon-dan fazla çalışanı analiz ede-

rek en iyi işverenleri belirleyen Great Place to Work Enstitüsü, Avrupa’nın en iyi çok uluslu işverenlerini açıkla-dı. En az 3 ülkede faaliyet göste-ren, minimum 1.000 çalışan olan şirketlerin dahil edildiği araştırmada; Great Place to Work modeline ait güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhundan oluşan boyutlar analiz edildi.

BİRİNCİ SALESfORCE, İKİNCİ MARS, ÜÇÜNCÜ SCANDİC OLDuListenin bir numarası 3 bin 520 çalışanı bulunan Salesforce oldu. İkinci sırada 14 bin 594 çalışan sayısıyla Mars gelirken, üçüncü sıraya 2 bin 339 çalışana sahip Scandic yerleşti. The Adecco Group dördüncü, Cisco beşinci, AbbVie al-tıncı oldu. SAS Institute’nün yedinci olduğu listede, Daimler Financial Services sekizinci, Cadence Design Systems dokuzuncu, Admiral Group ise onuncu oldu.

İMALAT VE PHARMA SEKTöRLERİ öN PLANA ÇIKTI11. sıradaki Hilton’u Amgen, USG People ve Bristol-Myers Squibb takip etti. Kiabi’nin 15. olduğu lis-tede, Smith & Nephew kendine 16. sırada, W. L. Gore & Associates ise 17. sırada yer buldu. DHL Express 18. olarak listeye girmeye hak ka-zanırken, Novo Nordisk 19., EY 20., Britvic 21. olarak listeye girdi. SC Johnson & Son’ın 22. sırada olduğu Avrupa’nın en iyi çok uluslu şirketleri listesinde, H&M 23., Grünenthal 24. ve Phoenix Contact ise 25. oldu.

TÜRKİYE’NİN EN İYİ 3 İŞVERENİ LİSTEYE GİRDİGeçtiğimiz mayıs ayında açıkla-nan Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesinde de yer alan Türkiye’nin en

iyi işverenleri arasında 250-500 çalışan sayısı kategorisinin birincisi olan AbbVie, 2 binin üzeri çalışan sayısı kategorisinin ikincisi Hilton ve dördüncüsü H&M Avrupa’nın en iyi çok uluslu şirketleri arasına girmeyi başardı.

ÇALIŞANLARIN YÜZDE 92’Sİ ŞİRKETLERİYLE GuRuR DuYuYORAvrupa bölgesinde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin analizlerinde en yüksek Great Place to Work boyutu, yüzde 92 ile gurur oldu. Bu boyutu hakkaniyet ve takım ruhu izliyor. Çalışanların yüzde 90’ı ça-lıştıkları şirkette dostça bir çalışma ortamı olduğunu, çalışanların iş bir-liğine güvenildiğini ve aynı oranda yöneticilerin kendilerine hakkaniyet-li davrandığını belirtiyor.

YÜZDE 89’u YöNETİCİLERİN KENDİ-LERİNE GÜVENDİğİNİ İfADE EDİYORÇalışanların yüzde 89’u yöneticilerin kendilerine güvendiğini, yüzde 88’i ise saygı duyduğunu belirtiyor. Ça-

lışanlar, çabalarının takdir edildiğini, yeteneklerinin yöneticiler tarafından değerlendirildiğini, fikir ve önerilerine değer verildiğini, iş-yaşam dengesi konusunda şirket tarafından destek-lendiklerini ifade ediyor.

EKONOMİK HEDEfLERLE ÇALIŞANLARIN MuTLuLuğu ARASINDA DOğRu ORANTI MEVCuTAvrupa’daki şirketlerin analiz sonuç-larında ortaya çıkan en önemli bul-gunun gurur ve hakkaniyet olduğunu belirten Great Place to Work Türkiye Genel Müdürü Eyüp Toprak, “En iyi işveren seçilen şirket çalışanlarının iş yerinde kimseye ayrımcılık yapıl-madığını, yöneticilerin tüm iş süreç-lerinde dürüst davrandıklarını belirt-meleri önemli bir kıstas. Şirketlerin ekonomik hedefleri ile çalışanların mutluluğu arasında doğru bir orantı mevcut. Yaptığımız tüm analizlerde; çalışan merkezli ve güven üzerine kurulu iş yeri kültürünü benimseyen şirketlerin ekonomik performansları-nın yükseldiğini görüyoruz.” dedi.

44

HAZİRAN 2018

İHRACAT

Yasak kalktı Türk peyniri Avrupa sofralarına girdiTürkiye’den Avrupa’ya süt ve süt ürünleri ihracatı yasağının kaldırılmasıyla ihracat yapabilme onayı alan Muratbey, Avrupa Birliği ülkelerine ilk ürünlerini gönderdi. Sağlıklı ve yenilikçi peynir çeşitlerini dünya pazarlarına ulaştıran Muratbey, ihracat onayıyla birlikte kendi alanında tek olan ürünlerinin satışını AB üyesi ülkelere yapmaya başladı.

Bakanlık resmi tanımıyla “Avrupa Birliği Ülkelerine İhracat Amaçlı Onaylanacak

Süt İşletmelerinin Kontrol Prose-dürü” iznini alan sayılı firmalardan olan Muratbey, AB’ye ilk ihracatını gerçekleştirdi. İnovasyona verdiği önemle Türkiye’de peynirin gelişi-mine yön veren Muratbey, lezzetli Türk peynirlerini artık Avrupa’ya da ulaştırıyor.

ÜLKEMİZ ADINA BÜYÜK BİR BAŞARI ELDE EDİLDİ2002 yılından bu yana Türk mar-kalarına uygulanan yasağın, ihracat çalışmalarının önünde ciddi bir en-gel teşkil ettiğini belirten Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, “Avrupa’ya ihracat yasağının kalk-ması ülkemiz için çok önemliydi. Bu yasağın kalkmasından sonra Avrupa Birliği’nin üretim sürecine getirdiği sıkı denetimlerden geçerek bu izni

almaya hak kazanan sayılı firmalar-dan biri olmayı başardık. Geçtiğimiz ay ise tüm denetimlerden geçerek AB’ye ilk ihracatımızı gerçekleştir-dik. Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkeler başta olmak üzere 6 Avrupa ülkesine pek çok ürün çeşidimizi ihraç etmeye başladık. Yıl sonuna kadar tüm AB ülkelerine ulaşmayı hedefliyoruz.” İhracat rotalarını genişleten bu hamlenin Türkiye’nin ekonomisine de önemli katkılar sağlayacağına inandıklarını belirten Necmi Erol; ‘‘Muratbey olarak kendi alanında tek olan ürünlerimizi Avrupa paza-rıyla buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Özellikle süt ve süt ürün-lerinde oldukça başarılı olan ülke-lere ürünlerimizi ulaştırmak milli bir başarıdır. Başta Burgu olmak üzere yenilikçi ürünlerimizle ihracatımızın ciro içindeki payını yüzde 5‘den 18’e çıkarmıştık. Avrupa ihracatı ile

de bu oranı iki katına ulaştırma-yı hedefliyoruz. Ürünlerimizin AB pazarına girmesiyle birlikte TV ve sosyal medya üzerinden iletişim çalışmalarımız ağırlık kazandı. Aldığımız geri dönüşler oldukça sevindirici. Elde ettiğimiz bu başarı, 2018 yılı büyüme hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak.”

‘‘AVRuPA’YA İHRAÇ EDİLECEK SÜT ÜRÜNLERİNİN KAPISI ARALANDI’’İhracat yaptığı ülke sayısını artıran Muratbey, Avrupa ülkeleri dışında ABD, Japonya, Ortadoğu ülkele-ri, Türki Cumhuriyetler, Balkan ülkeleri, KKTC gibi dünyanın birçok ülkesine ürünlerini ulaştırıyor. Türk peynirini dünya sofralarıyla buluşturan Muratbey, Türkiye’nin ihracatını ve markalaşmayı artır-mayı planlayan Turquality Marka Destek Programı’na alınan firmalar arasında da yer alıyor.

45

HAZİRAN 2018

16 yıllık aradan sonra Avrupa’ya gerçekleştirdikleri ilk ihracat ile birlikte Muratbey olarak Türkiye’den Avrupa ülkelerine ihraç edilecek süt ürünleri kapısını araladıkla-rını belirten Erol; ‘‘Turquality’nin de bizlere verdiği destek ve güçle hedeflerimize emin adımlarla iler-liyoruz. Avrupa’ya ulaştırdığımız ilk ürünler sonrasında rafları yakından takip ettik ve gördüğümüz sonuçlar, aldığımız dönüşler bizi çok mutlu etti. Avrupa’nın, Muratbey’in Türk lezzetlerini sofralarında görmek is-tediğini bir kez daha anlamış olduk. Kaliteli, lezzetli ve inovatif ürünlere sahip bir marka olarak dünyada Türk peynirini marka haline getirmek istiyoruz. İhracat gerçekleştirdiğimiz diğer ülkelerde yapacağımız reklam çalışmalarıyla da marka bilinirliğimizi artıracağız’’ dedi.

AR-GE MERKEZLERİYLE SEKTöRDE fARK YARATIYOR İnovasyona verdiği önemle Türkiye’de peynirin gelişimine yön veren Muratbey, 30 bin metrekare kapalı alana sahip üretim tesisi, 400 ‘ü aşkın çalışanı ve günde 700 ton süt işleme kapasitesiyle Türki-ye çapında her gün 30 bini aşkın satış noktasına ulaşıyor. Muratbey

Ar-Ge’ye verdiği önemle üretimden teknoloji süreçlerine kadar araştır-ma geliştirme yatırımları yapıyor. Bu amaçla iki Ar-Ge merkezi hayata geçirdi. Ürün Ar-Ge Merkezi ve Ma-kine/ Teknoloji Ar-Ge Merkezi’nde geliştirdiği makine, inovatif ürünler ve sistemlerle Türk sanayisin-de katma değeri yüksek ürünler üretilmesine katkı sağlıyor. Özellikle inovatif ürün Burgu, benzersiz formu ve lezzetiyle dünyada ve Türkiye’de tek olma özelliğiyle dikkat çekiyor.

Muratbey’in hem Makine/ Teknoloji Ar-Ge Merkezi hem de Ürün Ar-Ge Merkezi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından akredite edildi ve “Ar-Ge Merkezi Belgesi” verildi. Muratbey, Türkiye’de sektöründe kendi makinesini üreten Makine Ar-Ge Merkezine sahip tek marka oldu.

Necmi erol; ‘‘muratbey olarak keNdi alaNıNda tek olaN ürüNlerimizi

avrupa pazarıyla buluşturmaNıN haklı gururuNu yaşıyoruz. Özellikle süt

ve süt ürüNleriNde oldukça başarılı olaN ülkelere ürüNlerimizi ulaştırmak

milli bir başarıdır. başta burgu olmak üzere yeNilikçi ürüNlerimizle

ihracatımızıN ciro içiNdeki payıNı yüzde 5‘deN 18’e çıkarmıştık. avrupa ihracatı

ile de bu oraNı iki katıNa ulaştırmayı hedefliyoruz.

MuRATBEY, 30 BİN METREKARE KAPALI ALANA SAHİP ÜRETİM TESİSİ, 400 ‘Ü AŞKIN ÇALIŞANI VE GÜNDE 700 TON SÜT İŞLEME

KAPASİTESİYLE TÜRKİYE ÇAPINDA HER GÜN 30 BİNİ AŞKIN SATIŞ NOKTASINA

uLAŞIYOR. MuRATBEY AR-GE’YE VERDİğİ öNEMLE ÜRETİMDEN TEKNOLOjİ SÜREÇLERİNE KADAR

ARAŞTIRMA GELİŞTİRME YATIRIMLARI YAPIYOR.

46

HAZİRAN 2018

TİCARET

Şişecam, Hindistan’daki varlığını güçlendiriyorCam sektörünün global oyuncusu Şişecam Topluluğu, Hindistan pazarındaki varlığını güçlendiriyor. Şişecam, Hindistan’da 2013 yılından bu yana yüzde 50 ortak olduğu düzcam üreticisi iştiraki HNG Float Glass Limited (HNGFL) şirketinin yüzde 49.8 payını 85.4 milyon dolar karşılığında satın alarak şirketin yüzde 99,80 hissesinin sahibi oldu.

Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi camın tüm temel alanları ile

soda ve krom bileşiklerini kapsayan iş kollarında dünyanın önde gelen üreticilerinden olan Şişecam Toplu-luğu, Hindistan pazarındaki varlığını güçlendiriyor. Şişecam Topluluğu bünyesinde, düzcam alanında faa-liyet gösteren Trakya Cam Sanayii A.Ş. 2013 yılından bu yana yarı yarıya ortak olduğu düzcam üreticisi iştiraki HNG Float Glass Limited (HNGFL) şirketinin yüzde 49.8 pa-yını 85.4 milyon dolar karşılığında satın alarak şirketin yüzde 99,80 hissesinin sahibi oldu. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, konuya iliş-kin yaptığı açıklamada Şişecam’ın, “düzcam”, “cam ev eşyası”, “cam ambalaj” ve “kimyasallar” olmak üzere dört ana iş kolunda faaliyet gösterdiğini belirterek, “Sürdürüle-bilir büyüme ve yüksek performansa dayalı yatırım politikamız doğrul-

tusunda potansiyel tüm fırsatları değerlendirmek için sürekli çalışıyo-ruz. Hindistan’da gerçekleştirdiğimiz satın alma da bu çalışmalarımızın bir sonucudur. Büyüme potansiyeli bakımından dünyanın en cazip pa-zarları arasında yer alan Hindistan, artan refah düzeyine paralel olarak yükselen cam talebiyle önemli bir portansiyele sahiptir. Bu hamle, Topluluğumuz’un Hindistan paza-

rındaki yatırımlarında ana hissedar haline gelmemizle stratejik insiya-tifleri devreye almamızı hızlandıra-caktır” diye konuştu.Şişecam Topluluğu’nun bugün toplam 13 ülkede üretim faaliyet-lerini yürüttüğünü vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Kırman, şunları söyledi: “Hindistan bugün dünyanın en hızlı büyüyen otocam pazarına sahip ülke konumundadır. İnşaat sektörü-nün düzcam pazarı ile etkileşimine bakıldığında büyümenin yanı sıra kullanıcı trendlerindeki değişimin de pazara önemli etkisi olacağı değer-lendirilmektedir. Özellikle çift cam kullanımının yaygınlaşması ve kapla-malı camlara olan ilginin artmasıyla birlikte 2017 – 2023 döneminde mimari cam talebinin yıllık %7 se-viyesinde artacağı tahmin edilmek-tedir. Şu an üretim faaliyetlerimizi günlük 600 ton kapasite ile düzcam ve ayna üretimi yapan bir tesis ile sürdürdüğümüz Hindistan’da yatı-rımlarımızı, büyüme potansiyeline paralel olarak sürdüreceğiz.”

47

HAZİRAN 2018

KLİMA HASTALIĞININ 9 BELİRTİSİNE DİKKAT!

Sıcak havalarda oda ısısını dü-şürerek konforlu bir ortam ya-ratmak için kullanılan klimalar

aynı zamanda hava yolu ile bulaşan mikroorganizmaların da kaynağı ola-biliyor. Klima yoluyla bulaşan ve kli-ma hastalığı olarak bilinen “lejyoner hastalığı”, zatürre gibi ciddi üst solu-num yolu sorunlarına yol açabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Necla Songür, klima hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

DuŞ BAŞLIKLARINDAN BİLE BuLAŞABİLİROrtamlarda bulunan klimaların eğer hijyeni ve temizliği iyi yapılmazsa, “lejyonella” adı verilen bir bakteri üremektedir. Akarsu, nehir, göl, sa-una, hamam, jakuzi, fıskiye, havuz, duş başlığı gibi sulu ve nemli ortam-larda ya da klimalarda üreyen bu bakteri, solunum yoluyla bulaşmak-tadır. Aslında her gün karşılaşılan bu bakteri, bağışıklık sistemi güçlü olmayan kişilerde, ilk olarak üst so-lunum yolu hastalığı olarak kendini gösterir, tedavi edilmediğinde de akciğere yerleşerek zatürreye sebep olabilir. Bu durum, kişiyi komaya kadar götürebilecek bir sürece yol açabilir.

LEjYONER Bu BELİRTİLER İLE KENDİNİ GöSTERİYOR:1. Ateş2. Halsizlik3. Eklem ağrısı 4. Geçmeyen kuru öksürük5. Balgam çıkarma ihtiyacı ve bal-gam çıkarmada zorluk6. Baş ağrısı7. Bilinç bulanıklığı 8. Nefes darlığı9. Uykuya meyilli olmak

BAğIŞIKLIK SİSTEMİ DÜŞÜK OLANLAR DİKKAT!Nezle ve grip gibi üst solunum yolu hastalıkları gibi belirti veren klima hastalığı, çok kısa bir süre içerisin-de alt solunum yollarını da tutarak, akciğerde iltihaplanmaya neden olabilir. Hem hava hem de şebe-ke suyu yoluyla bulaşabilen klima hastalığı, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri etkilemektedir. Bu kişilerin yaşadıkları ortama ve yaz döneminde tatil bölgelerinde-ki klimaların kontrolünün yapılıp yapılmadığa dikkat etmelidir. Aynı zamanda banyo, havuz ve termal tesisler gibi nemli ortamlardaki

sistemlerin de hijyeninin yeterince sağlandığından emin olunmalıdır.

Bu KİŞİLER YÜKSEK RİSK ALTINDA;• 50 yaş üstündeki kişiler• Astım ve KOAH hastaları• Bebek ve çocuklar• Kanser tedavisi gören hastalar• Uzun süreli kortizon tedavisi gören hastalar• Organ nakli olmuş hastalar

ERKEN TANIYLA BAŞARILI TEDAVİ MÜMKÜNHastalığın önlenmesi için hem yaşa-nılan ev hem de otel ve hastane gibi büyük yapılardaki klima sistemlerinin uygun bir şekilde bakımlarının yapıl-ması gerekmektedir. Hastalığın tanı ve tedavisi için de doktorun hastayı özellikle klima hastalığı açısından değerlendirmesi önemlidir. Hasta öyküsünde, klima maruziyeti olması veya gidilen bir otel ya da tatil köyü olup olmadığı, suyla fazla temas durumu gibi konular sorgulanmalıdır. Tanı konan hastalara gerekli anti-biyotik tedavisi başlatılır ve özellikle erken dönemde başvuran hastalarda başarılı sonuçlar alınmaktadır.

48

HAZİRAN 2018

ÜLKE

Ticaret yollarının kesiştiği ülke:Romanya Türk nakliyecilerinin Avrupa’ya yaptığı taşımalarda en önemli geçiş güzergahlarından biri olan Romanya, Türkiye ticaretinde de önemli ülkelerden biri. 2004 yılında toplam 2 milyar 935 milyon dolar olan ticaret hacmi, geçtiğimiz yıl 5 milyar 621 milyon dolara yükseldi. Bu yılın ilk 4 ayındaki ticaret hacmi ise 2 milyar 228 milyon dolar oldu. İki ülke arasındaki ticaret dengesine bakıldığı zaman Türkiye geçtiğimiz yıl Romanya’ya 3 milyar 141 milyon dolar ihracat yaparken bu ülkeden yapılan ithalat miktarı ise 2 milyar 480 milyon olarak gerçekleşti.

Bu ayki sayımızda Türkiye ve nakliye sektörü için kritik öneme sahip ülkelerde

Romanya’yı mercek altına aldık. 19,7 milyon nüfusa sahip olan Ro-manya, Güneydoğu Avrupa’da Ka-radeniz kıyısında yer alıyor. Roman-ya, Batı Avrupa ülkelerine yakın ve önemli ticaret yollarının kesiştiği bir bölgede olması nedeniyle coğrafi avantajlara sahip bir ülke. Nüfusu ve 238 bin metrekarelik yüzöl-çümü ile Romanya ülkemizden

sonra Balkanların en büyük ülkesi konumunda. Başlıca ihracat pazarlarının başında Almanya, İtalya, Fransa, Macaris-tan, Birleşik Krallık, Bulgaristan ve Türkiye gelen Romanya’nın en fazla ihracatını gerçekleştirdiği ürünlerin başında kara taşıtları için aksam ve parçaları, izole edilmiş tel, kablo; diğer izole edilmiş elektrik iletkenler; fiber optik kablolar, otomobil, stey-şın vagonlar, yarış arabaları, petrol yağları ve bitümenli minerallerden

elde edilen yağlar geliyor.Almanya, Macaristan, Fransa, Polon-ya, Çin, Hollanda ve Türkiye gibi başlı-ca ithalatçıları bulunan Romanya’nın ithal ettiği ürünlerin başında kara taşıtları için aksam ve parçalar, tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırıl-mış), ham petrol (petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar), otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabaları, telli telefon-telgraf için elektrikli cihazlar geliyor.

49

HAZİRAN 2018

Romanya’nın Türkiye’den gerçekleş-tirdiği 2,8 milyar dolar ithalatı, dünya çapından gerçekleştirilen ithalatın yüzde 3,8’lik dilimini oluşturuyor. Ve bu ithalat içerisinde en büyük paya sahip olan ürün grubu makine, metal aksamları, nükleer reaktörler, kazanlar ve bu ürünlerin aksam ve parçaları oluşturuyor.

İHRACAT 3 MİLYARI GEÇTİ2016 yılında Romanya’ya 2 milyar 672 milyon dolar ihracat yapan Türkiye’nin 2017 yılında yaptığı ihracat 3 milyar 141 milyon dolara yükseldi. İhraç ettiğimiz ürünler arasında ilk üç sırayı sıkıştırmayla ateşlemeli içten yanmalı pistonlu motorlar (dizel ve yarı dizel), karayolu taşıtları için aksam, parça ve aksesuarları, demir veya çelikten diğer ince ve kalın borular ve içi boş profiller alıyor.Türkiye’nin Romanya’dan ithal ettiği ürünlerin başında binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar, demir veya alaşımsız çelikten yassı hadde ürünleri, karayolu taşıtları için aksam, parça ve aksesuarlar, dökme demirin, demirin veya çeliğin döküntü ve hurdaları geliyor. İthalat rakamları-na bakıldığında ise 2017 yılında itha-lat bir önceki yılar oranla artış gösterdi ve 2 milyar 196 milyon dolardan 2 milyar 480 milyon dolara çıktı. Ülkedeki dağıtım kanallarının durumu-na bakıldığında, büyük paketleyici ve işleyici firmalar daha fazla oranlarda ihracatçıdan veya doğrudan üreticiden alma yoluna gitseler de, tedarik zin-

cirinde ithalatçıların rolü hala önemli görünüyor. Romanya’da birçok büyük market de ürünlerini doğrudan ithal etme veya büyük ithalatçılardan temin etme yo-luna gidiyor. Marketler özellikle kendi markalarıyla satışını yaptıkları fason ürünleri doğrudan lokal üreticiden veya ihracatçılardan temin etmekte olup, acenta / temsilcilikler vasıtasıy-la yapılan alımlar düşük düzeylerde

kalıyor. Toptancılar ise genellikle gıda ürünlerinin perakendeciler vasıtasıy-la tüketicilere ulaştırılması yönünde hareket ediyor. Romanya’da daha önce küçük marketlerin domine ettiği perakendecilik sektöründe ise modern perakendecilik anlamında hiper ve süper marketlerin payı artış gösteriyor. Tüketiciye gıda ürünlerinin sunul-ması büyük oranda süpermarket ve hipermarketler yoluyla yapılıyor. Ülkede ulusal veya uluslararası büyük zincir mağazalar mevcut olup, bunlar pe-rakende dağıtım kanalının en önemli aktörleri durumunda. Büyük hiper-marketlerin birçoğu kendi markalarıyla fason üretim yaptırıyor. Bazıları da doğrudan ithalat yoluna gidiyor.Romanya, pek çok sektörde önemli bir potansiyele sahip. Altyapının geliştiril-mesine yönelik hükümet projeleri ve bu sektöre yatırım yapılmasını destek-lemek için sunulan önemli miktardaki AB fonları, altyapı geliştirme sektörünü cazip hale getiriyor. Romanya BT sektörü de hızla gelişen bir sektör ve ülkenin pek çok BT uzmanı bu konuda dünya çapında bir şöhrete sahip. Romanya, BT geliştiriciler için bazı vergi teşvikleri sunuyor. AB üyesi olan Romanya, Avrupa Ortak Pazarı’nın bir parçası olması sayesinde yatırımcıların faaliyetlerini tüm AB ülkelerine yayabil-melerine imkan tanıyor. Türkiye ile Romanya arasında 1998 yılında imzalanan serbest ticaret anlaş-ması halen yürürlükte. Ayrıca, 2011 yılında Stratejik Ortaklık Beyanı, 2013 yılında ise bu beyanın uygulanmasına yönelik Eylem Planı imzalandı. İki ülke arasında sık sık üst düzey ziyaretler yapılıyor.

TÜRKİYE-ROMANYA DIŞ TİCARET SEYRİ (MİLYON DOLAR)YIL İhracat İthalat Hacim Denge2004 1.235 1.7 2.935 -4652005 1.785 2.286 4.071 -5012006 2.35 2.669 5.019 -3192007 3.644 3.113 6.757 5312008 3.987 3.548 7.535 4392009 2.216 2.258 4.474 -422010 2.599 3.449 6.048 -8502011 2.878 3.801 6.680 -9222012 2.497 3.236 5.733 -7392013 2.616 3.593 6.209 -9772014 3.008 3.363 6.371 -3552015 2.817 2.600 5.417 2172016 2.672 2.196 4.868 4762017 3.141 2.480 5.621 6612017 (Ocak-Nisan) 945 740 1.686 2052018 (Ocak-Nisan) 1.252 976 2.228 276

50

HAZİRAN 2018

MAKALE

“Türkiye’de Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı”

Bilindiği gibi, ADR anlaşmasının 1.8.3 maddesine göre her işlet-me, tehlikeli malların karayolu

ile taşıması, bununla ilgili olarak am-balajlanması, yüklenmesi ve doldur-ma ile boşaltma işlemlerinde kişilerin, mülklerin ve çevrenin korunması için riskleri azaltma konusunda yardımdan sorumlu olarak bir ya da daha fazla güvenlik danışmanı atamak zorun-dadır. Ülkemizde bu hizmet ile ilgili Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafın-dan 29007 sayılı ve 22 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazetede Tehlikeli Mad-de Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğ yayınlanmıştır. Tebliğe göre Tehlikeli madde taşıma-cılığı sürecinde yer alan ve bir takvim yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeler ile toplam araç taşıma kapasitesi elli ton ve üzerinde olan taşımacılık işletmeleri en az bir adet tehlikeli madde güvenlik danışmanı istihdam etmek veya tehlikeli madde güvenlik danışmanından hizmet almakla yükümlüdürler. Diğer yandan

perakende satış yapan akaryakıt, LPG, CNG ve LNG istasyon işletmeleri ile LPG, CNG tüp satışı yapan işlet-meleri, Liman tesisleri ile hava yolu kargo terminallerinde tehlikeli mad-deleri; gönderen, paketleyen, yükle-yen, dolduran ve boşaltan işletmeleri ve Karayolu Taşıma Yönetmeliğine göre K1, K2, C1, C2, L1, L2, R1, R2 Yetki belgesine sahip olup, Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik kapsamında faaliyet gösteren taşımacıları için bu zorunluluk daha önce anılan geçiş süresi kapsamında 2018 yılına kadar ertelenmişti. Dolayısıyla bu sene itibarıyla ertelemenin bitmesiyle bir-likte başta taşımacılık ve perakende satış yapan istasyonlar olmak üzere TMGD’nin kapsamı genişlemiştir. Herkesin aklını kurcalayan bir soru ise TMGD’nin aslında nasıl bir görev icra ettiğidir. Hatta yeni mezun olan TMGD’ler dahi bunu öğrenmek için göreve yönelik ilave eğitimler almak için sıra beklemekteler. ADR anlaşmasına göre Danışmanın asıl görevi, işletme yöneticisinin sorumluluğu altında, söz konusu işletmenin ilgili faaliyet limitleri dahi-

Burak ÇıgauND Tehlikeli

Madde Güvenlik Danışmanı

51

HAZİRAN 2018

linde uygun araçlarla ve aksiyonlarla, bu faaliyetlerin geçerli zorunluluklara göre ve en güvenli yolla yürütülmesine yardımcı olmaktır. İlgili paragrafın devamında ise da-nışmanın görevleri maddeler olarak listelenmektedir: - Tehlikeli malların taşınması husu-sundaki zorunluluklara uygunluğun izlenmesi;- Tehlikeli malların taşınması hususun-da işletmeye öneriler sunulması;- Tehlikeli malların taşınması kapsa-mındaki işletme faaliyetleri konusunda işletme yönetimine, yoksa yerel bir kamu kurumuna yıllık rapor hazır-lanması. Bu gibi yıllık raporlar beş yıl süreyle saklanır ve talep üzerine ulusal makamlara ibraz edilir.Danışmanın görevleri, aynı zamanda işletme ile ilgili aşağıdaki uygulamala-rın ve yöntemlerin kontrolünü de içerir;- Taşınan tehlikeli malların tanım-lanmasını düzenleyen zorunluluklara uygunluk prosedürleri;- Taşıma araçları satın alınırken, işletmenin taşınan tehlikeli mallara ilişkin özel zorunlulukları dikkate alıp almadığı;- Tehlikeli malların taşıma, ambalaj-lama, doldurma, yükleme ve boşaltı-mında kullanılan donanımların kontrol prosedürleri;- Mevzuatta yapılan değişiklikler dahil olmak üzere, işletme çalışanlarının uygun şekilde eğitimi ve bu eğitimin kayıtlarının saklanması;- Tehlikeli malların taşınması, amba-lajlama, doldurma, yüklenmesi veya boşaltılması sırasında bir kaza ya da

güvenliği etkileyecek bir olay meyda-na gelmesi durumunda uygun acil durum prosedürlerinin uygulanması;- Tehlikeli malların taşınması, amba-lajlama, doldurma, yüklenmesi veya boşaltılması sırasında meydana gelen ciddi kazalar, olaylar ya da ciddi ihlal-ler konusunda araştırma yapılması ve gerektiğinde rapor hazırlanması;- Kazaların, olayların ya da ciddi ihlal-lerin tekrar oluşmasına karşı gerekli önlemlerin uygulanması;- Alt yüklenicilerin veya üçüncü taraf-ların seçiminde ve kullanımına ilişkin olarak tehlikeli malların taşınmasıyla ilgili yasal kuralların ve özel gereksi-nimlerin ne ölçüde dikkate alındığı;- Tehlikeli malların taşınması, amba-lajlama, doldurma, yüklenmesi veya boşaltılmasında yer alan çalışanların operasyonel prosedürler ve talimatlar hakkında detaylı bilgiye sahip oldukla-rının doğrulanması;- Tehlikeli malların taşınması, amba-lajlama, doldurma, yüklenmesi veya boşaltılmasında yer alan risklere karşı daha hazırlıklı olmak için önlemler alınması;- Taşıma sırasında bulunması gere-ken belgelerin ve güvenlik donanım-ların, nakil vasıtasında bulunduğunu temin etmeye yönelik doğrulama prosedürlerinin uygulanması ve bu belge ve donanımların düzenlemelere uygunluğu;- Ambalajlama, doldurma, yükleme ve boşaltma işlemlerini düzenleyen zorunluluklara uygunluğun temin edil-mesine yönelik doğrulama prosedür-lerinin uygulanması;

- 1.10.3.2’de belirtilen güvenlik planı-nın bulunması.Danışmanın icra edeceği mesleğinin içeriği birçok faktöre göre değişiklik gösterecektir. Örneğin bir akaryakıt istasyonunda görevli olan danışman, lojistik kuruluşunda görevlendirilmiş bir danışman ile aynı görev ve sorumlu-luklara sahip değildir. Bununla birlikte danışmanların alacağı ücret buna göre değişiklik gösterebilir. Be sebepten ötürü birçok danışmanlık kuruluşu, ve-rilecek hizmet öncesi bir keşif ziyareti talep etmektedir. Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hakkında Tebliğin güncellenmesiyle birlikte Danışmanlar zorunlu olarak bir Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Kuruluşuna bağlı olarak hizmet verme-ye zorunlu tutulmuştur. Bu değişiklik ile birlikte danışmanlık hizmetinin daha profesyonel ve belli standartlar dahilin-de icra edileceği beklenmektedir. Tehlikeli Madde güvenlik Danışman-lığı mesleğinin icrası konusunda söz-leşmenin imzalanmasına müteakip danışman, eksiklikleri ve eğitimleri tamamlamak üzere anlaşmış olduğu kuruluşu belli aralıklarla ziyaret etmektedir. Sonrasında ise ayda 1 veya 2 defa kuruluşu ziyaret ederek oluşturulmuş olan prosedürlerin uy-gulanmasını takip edip ziyareti ile ilgili kuruluşa bir tutanak hazırlamaktadır. Ziyaret sıklığı ve raporun içeriği ile ilgili ADR Anlaşmasında ve ilgili ulusal yönetmeliklerde bir kıstas bulunma-masına karşın yurt dışı örneklerinde de ziyaret aralıklarının benzer olduğu-nu söyleyebiliriz.

52

HAZİRAN 2018

YOL

Türkiye Otoyol kalitesinde 30’uncu sırada137 ülke baz alınarak hazırlanan rapora göre, Türkiye’nin en kaliteli otoyollara sahip 30’uncu ülke olduğu belirlendi.

Ajans Press, dünyadaki otoyol kalitelerine yönelik yapılan araş-tırmayı inceledi. Ajans Press’in

Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) verilerinin yanı sıra medya yansımalarından da derle-diği bilgilere göre, Türkiye 137 ülke arasında en kaliteli otoyollara sahip 30’uncu ülke oldu. Listenin 30’uncu sırasında yer alan Türkiye’nin en yakın rakipleri ise; Afrika ülkeleri olan Namibya ve Ruanda olarak belir-lendi. Bunun yanı sıra Türkiye’nin; Umman, Hırvatistan, Şili, Ekvator ve Güney Kıbrıs Rum gibi ülkelerin gerisinde kaldığı saptandı.

LİSTENİN İLK SIRASINDA BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ VARAjans Press ve PRNet’in konuyla

ilgili medyada gerçekleştirdiği incelemede otoyollar ile ilgili medyaya yansıyan haber adet-leri belli oldu.2017-2018 yılları arasında yazılı basına 13 bin 638 haber yansıması tespit edilirken, medyaya yansıyan başlıklarda otoyolların en çok geçiş ücret-lerinin tartışma konusu olduğu belirlendi. Raporda, dünyanın en kaliteli kara taşıma ağının da Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait olduğu saptandı. 6,4 puan ile listenin birinci sırasına yerleşen Birleşik Arap Emirlikleri’ni, 6,3 puanla Singapur ikinci sıradan, Singapur ile aynı puanı paylaşan İsviçre’de üçüncü sıradan, 6,2 puanla da Hong Kong dördüncü sıradan takip etti. Beşinci sırada

yer alan ülke ise 6,1 puanla Hollanda oldu. İlk 10’da yer alan diğer ülkeler; Japonya, Fransa, Portekiz, Avusturya ve Amerika Birleşik Devletleri olarak görüldü. Buna karşın listenin son sırasında yer alan ülke 2,0 puanla Moritan-ya olarak görüldü. Listenin son sıralarında yer alan diğer ülkelerde Madagaskar ve Kongo Demok-ratik Cumhuriyeti olarak tespit edildi. Hazırlanan raporda dikkat çeken ayrıntılardan bir tanesi ise; Umman, Hırvatistan, Şili, Ekvator ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gibi ülkelerin gerisinde olan 5,0 puanlı Türkiye’nin, Suudi Arabistan, Bru-nei Sultanlığı, Kuveyt, Çin, Rusya, Belçika ve İtalya gibi ülkelerin önünde yer alması oldu.

53

HAZİRAN 2018

MTV ve trafik cezalarına yapılandırma geldiMotorlu Taşıtlar Vergisine ödeme kolaylığı getiren ve trafik para cezalarında önemli indirim imkanları sunan, Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 sayılı Kanun 18 Mayıs tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılandırma hükümlerinden yararlanabilmek için 31 Temmuz 2018 tarihine kadar başvuruda bulunulması gerekiyor.

Nakliye firmalarının son dönem-de en çok şikayet ettiği yüksek trafik cezaları ve Motorlu

Taşıtlar Vergisi’nde yeniden yapılan-dırmaya gidildi. Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılma-sına İlişkin kanun birçok kolaylık ve indirim sunuyor. Söz konusu kanunla, Motorlu Taşıtlar Vergisinde büyük oranda ödeme kolaylığı, Trafik Para Ceza-ları ve diğer idari para cezalarında önemli indirim, Vergi ihtilaflarının sulh yoluyla sonlandırılmasında yüzde 80’e varan indirim; Vergi aslına bağlı olmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yüzde 50’sinin silinmesi, işletmelere em-tia, makine, teçhizat ve demirbaş kayıtlarına ilişkin cezasız düzeltme imkanı, beyan edilmemiş veya eksik beyan edilmiş gelir ve ka-zançların zam ve faizsiz pişmanlıkla beyan edilmesi ile ilgili kanunlar kapsamında ödemeleri devam eden borçlar için ödeme indirim gibi imkanlar sağlandı.

Yapılandırma neleri içeriyor?-31.03.2018 tarihi itibariyle gecik-miş vergi borçlarında Yurt İçi ÜFE oranında güncelleme,Motorlu Taşıtlar Vergisinde büyük oranda ödeme kolaylığı,-Trafik Para Cezaları ve diğer idari para cezalarında önemli indirim,-Peşin ödemelerde Yurt İçi ÜFE ora-nında hesaplanan tutardan ayrıca yüzde 90 indirim,-Vergi aslına bağlı olmayan usulsüz-lük ve özel usulsüzlük cezalarının yüzde 50’sinin silinmesi,-Vergi ihtilaflarının sulh yoluyla son-landırılmasında yüzde 80’e varan indirim,-İşletme kayıtlarının cezasız ve faizsiz olarak gerçek duruma uygun hale getirilmesi,-Matrah ve vergi artırımında vergi incelemesinden muafiyet,

-İnceleme ve tarhiyat safhasındaki borçlar için yapılandırma,-Beyan edilmemiş gelirler ve ka-zançlar için pişmanlıkla cezasız ve faizsiz beyan,-Yurt içi ve yurt dışı bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması,-Borçları 18 taksitte 36 ay sürede ödeme,-Yapılandırılan borçları anlaşmalı bankaların banka kartı ve kredi kartı ile ödeme,-Vadesi 31.12.2013 tarihinden önce olan 100 TL ve altındaki borç-ların silinmesi.

Yapılandırma nasıl yapılacak?Kanunun yapılandırma hüküm-

lerinden yararlanabilmek için 31 Temmuz 2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunulması gerekiyor. Kanundan yararlanmak isteyen borçlular doğrudan bağlı oldukları vergi dairelerine başvurabi-lecekleri gibi,Gelir İdaresi Başkanlığının www.gib.gov.tr internet ana sayfasın-da, Hızlı Erişim alanında yer alan interaktif vergi dairesi aracılığıy-la kullanıcı şifresi veya e-devlet şifresi ile, e-devlet hizmet kapısında (www.turkiye.gov.tr), Gelir İdaresi Başkanlığı logosu altında T.C Kimlik numarası ve e-devlet şifresi ile, de hızlı ve güvenilir bir şekilde başvuru-larını gerçekleştirebilirler.

54

HAZİRAN 2018

LOJİSTİK

Türkiye, konteyner taşımacılığında dünyadan hızlı büyüyorTürkiye’nin büyümesindeki engellerden biri olarak görülen liman kapasiteleri, son 5 yılda gerçekleştirilen yatırımlarla gelişen Türk limancılık sektörü, dünya deniz ticaretinde büyümeye devam ediyor. 2017 yılını konteyner taşımacılığında 10 milyon TEU rakamını aşarak kapatan Türk limanları, 2018 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 2,5 milyon TEU konteyner elleçleyerek yüzde 18’lik büyüme başarısı gösterdi. Konteyner taşımacılığında dünyada beklenen büyümenin yüzde 2,5 ile yüzde 3 arasında beklendiğini belirten Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Dölen, özellikle transit yük taşımacılığında büyük gelişme kaydedildiğini aktardı.

Son yıllarda yapılan yatırımlarla Türk limanları global deniz ticaretinde rekabetçi konumu-

nu koruyor. Limancılık sektörünün büyüme ivmesi yerli ve yabancı yatırımcıların yüzünü güldürüyor. Limanlara yapılan yatırımlarla potansiyelini artırarak ivmelenme-ye devam eden limancılık sektö-rü, yatırımcıların Türkiye’nin dış ticaretinin büyümesi konusundaki endişelerini de tamamen ortadan kaldırıyor. Limancılık sektöründeki yatırımların devam ettiğini söyleyen TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Dölen; ‘’Son yıllarda yerli ve yabancı yatırımcılar limanlara büyük ölçekli yatırımlar gerçekleştirdi. Bu da Türk limancılık sektörünün potansiyelini gözler önüne serdi. Potansiyelin farkına varan yatırımcılardan ciddi yatırımlar halen devam ediyor’’ dedi.

‘’POTANSİYELİN SADECE YARISINI KuLLANIYORuZ’’ Limanların potansiyel iş hacimlerine değinen Dölen; ‘’Son 5-6 yılda li-manlarımızın kapasite yetersizliğinin Türkiye ekonomisinin büyümesinin önündeki en büyük engel söyleni-yordu. Bugün yapılan yatırımlarla birlikte limanlarımızın kapasiteleri arttı. Öyle ki bugün toplam kapa-sitenin sadece yüzde 48’i seviye-lerinde çalışır hale geldi. Özellikle konteyner limanlarına bakacak olursak ne kadar büyük bir ivme yakaladığımızı görebilirsiniz. Geçti-

ğimiz yıllarla kıyasladığımızda 2016 yılı elleçlenen konteyner miktarı 8,6 milyon TEU iken 2017 yılını rekor bir seviyeye ulaştırarak 10,2 milyon TEU ile kapattık. Bu dünyanın pek çok noktasında yakalanamayacak bir büyüme’’ dedi. Türk limancılık sektörü açısından 2018 yılının ilk çeyreğini değer-lendiren İbrahim Dölen dünya ile kıyaslandığında Türkiye’nin dünyayı yaklaşık 6’ya katladığını sözlerine ekledi. Dölen; ‘’Konteyner taşıma-cılığı yapan limanlar özelinde 2018 yılının ilk çeyreğine baktığımızda aynı dönemin 2017 senesine oranla yüzde 18 gibi çok ciddi bir büyüme göründüğünü söyleyebi-

liriz. Globalde bu beklenti yüzde 2,5 ile 3 seviyelerinde. TÜRKLİM üyesi konteyner limanları 2018’in ilk çeyreğinde 2.414.843 TEU elleçlediğini görüyoruz. Yıl sonuna doğru bu miktarın geçtiğimiz yıl gibi çift haneli rakamları ulaşaca-ğını ön görüyoruz’’ dedi. Rakamlar göz önüne alındığında kendi ekonomisiyle büyüyerek yarattığı iş hacmi ve aynı zamanda kendi bölgesindeki transit iş hac-mini daha fazla üzerine çekmesiyle konteyner taşımacılığı anlamında ciddi büyümeye devam eden Türk limancılığı, limancılık sektöründe faaliyet gösteren uluslararası firma-ların da dikkatini çekiyor.

55

HAZİRAN 2018

SAF-HOLLAND, iki satın almayla ayaklarını daha da güçlendirdi

V.ORLANDI şirketinin alımı ile SAF-HOLLAND, beşinci teker ve bağlantı ekipmanları konusunda

Avrupa pazarındaki ikincilik konumunu sağlamlaştırıyor. 60 çalışanı olan İtal-yan şirketi, Kuzey İtalya’da bulunan iki fabrikasında çekiciler için treyler bağ-lantı ekipmanları ve özel beşinci teker bağlantıları üretiyor. Bu satın alma ile SAF-HOLLAND, endüstri, tarım ve ma-den uygulamalarına yönelik treyler ve özel amaçlı ticari araçlar için üreteceği bağlantı ve çeki çubuğu bağlantıları ile alanını genişletiyor. V.ORLANDI, cirosunun yaklaşık yüzde 20’sini tarım araçları için ürettiği bağlantı sistemleri ile gerçekleştiriyor. SAF-HOLLAND CEO’su Detlef Borg-hardt konuyla ilgili açıklamasında; “Bir yandan beşinci teker pazarındaki stratejik konumumuzu güçlendirmek, treyler ve özel araçlar için bağlantı sistemleri alanındaki bilgi birikimi-mizi geliştirmek için V.ORLANDI’yi

kullanırken diğer yandan, Rusya, Orta Doğu ve Avustralya gibi önemli bölgesel pazarlardaki konumumuzu güçlendiriyoruz. V.ORLANDI, satış sonrası faaliyetlerimizle mükemmel bir şekilde uyum sağlayacak güçlü bir yedek parça ve aksesuar gamına sahip,” dedi. HİNDİSTAN PAZARINDA LİDER KONuMYork Transport Equipment (Asya) Pte. Ltd. şirketinin satın alımıy-la SAF-HOLLAND, Asya Pasifik bölgesindeki konumunu güçlen-dirdi. Şirketler grubu, aynı zaman-da dünya çapında hızla büyüyen taşımacılık pazarlarından biri olan Hindistan’da treyler aksı ve süspansiyon sistemleri konusunda pazar liderlerinden biri olmak üzere yükseliyor. Tayland, Endonezya ve Vietnam gibi Güneydoğu Asya ülke-leri ve Avustralya’da da gelişmekte

SAF-HOLLAND, yaptığı iki şirket alımıyla 2020 yılı için belirlediği büyüme stratejisini uygulamak üzere bir adım daha attı. Ticari araç tedarikçisi SAF-HOLLAND, İtalyan üretici V.ORLANDI S.p.A şirketinin hisselerinin büyük kısmını devralarak bağlantı sistem ve parçaları için özel amaçlı ürün yelpazesini genişletiyor. SAF-HOLLAND, eş zamanlı olarak York Transport Equipment (Asya) Pte. Ltd. şirketini satın alarak Asya Pasifik bölgesi ve Hindistan’da hızla büyüyen taşımacılık pazarındaki yerini de sağlamlaştırıyor.

olan pazarlarda SAF-HOLLAND, York üzerinden kayda değer bir konuma sahip olacak. Detlef Borghardt açık-lamasında; “Öncelikle şirketimizi, bu ülkelerdeki teknolojik açıdan daha sofistike çözümlere doğru öngörü-lebilir bir değişim için konumlandı-rıyoruz. Çin’e benzer şekilde, diğer Asya Pasifik pazarlarında olduğu gibi önümüzdeki yıllarda taşıma-cılık ve güvenlik düzenlemelerinin ardı ardına yapılacağını umuyoruz. SAF-HOLLAND, ürün portföyüyle bu duruma hazırlıklı” dedi.York ve York Grubundaki iştirakleri, Hindistan’daki treyler aksı ve süs-pansiyon sistemleri konusunda önde gelen tedarikçilerden biri. Merkezi Singapur’da bulunan Grup, tüm Asya Pasifik bölgesindeki çekici ve treyler için çeşitli parçalar sunuyor. York, özellikle ağır hizmet tipi treyler aksları ve mekanik süspansiyonlar alanında güçlü bir pazar konumuna sahip.

56

HAZİRAN 2018

TİCARİ ARAÇ

Ford Trucks’ın Slovenya’daki distribütörü KAM I BUS olduOrta Doğu, Kuzey ve Sahra Altı Af-rika, Rusya, Türkî Cumhuriyetleri ile Avrupa’da büyümesine devam eden Ford Trucks, Slovenya’daki operas-yonları için resmi distribütörü ola-rak, geçen yıldan beri Hırvatistan’da birlikte çalıştığı KAM I BUS’ı seçti-ğini duyurdu. Avrupa’daki büyüme planlarının önemli bir adımı olan Slovenya’daki bu anlaşma ile Ford Trucks, Slovenya’daki müşterilerine kamyon satış, servis ve yedek parça hizmetlerini bir arada sunacak. 55 yılı aşkın kamyon üretim tecrübe-sini, farklı ihracat pazarlarına özel ürün geliştirme yeteneği ile birleşti-ren Ford Trucks, Slovenya’da KAM I BUS iş birliğiyle açılan ilk tesisini başkent Ljubljana’da gerçekleştirilen basın toplantısı ile duyurdu. Basın toplantısında KAM I BUS Kurucusu Bogdan Tihava, Ford Trucks Genel Müdür Yardımcısı Serhan Turfan, Uluslararası Pazarlar Direktörü Em-rah Duman ile Ford Trucks Hırvatis-tan ve Slovenya Ülke Müdürü Barış Akyalçın hazır bulundu. Ford Trucks, ilk olarak 2017 yılında Hırvatistan’da distribütörü KAM I BUS iş birliğiyle Zagreb’deki tesisini açmıştı. Zagreb’de hizmete giren yeni 4S tesisi ile Avrupa’daki adım-larını hızlandıran Ford Trucks, KAM I BUS ile yürüttüğü başarılı iş birliğini

şimdi de Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da kamyon satış, servis ve yedek parça hizmetlerini bir arada sunarak devam ettirecek. Slovenya’da distribütör atayarak önemli bir atılım yaptıklarını belirten Ford Trucks Genel Müdür Yardımcısı Serhan Turfan, basın toplantısında “Ford Trucks olarak Orta Doğu, Kuzey ve Sahra Altı Afrika, Rusya ve Türkî Cumhuriyetlerde devam eden büyümemizi bir süre önce Avrupa’ya taşıdık. Hedefimiz, ürettiğimiz her 3 araçtan birini ihraç etmek ve

ihracatımızın yüzde 50’sini Avrupa pazarlarına yönelik gerçekleştirmek. Slovenya, bu stratejinin çok önemli bir parçası ve KAM I BUS ile olan güçlü ortaklığımız ile büyük bir ba-şarı elde edeceğimize inanıyorum. Slovenya gibi önemli bir pazara ilk kez girerken de buradaki strate-jimizi ve alt yapımızı geliştirmek için önemli çalışmalar yürütüyoruz. KAM I BUS ile Hırvatistan pazarın-dan sonra Slovenya pazarı için de birlikte çalışacak olmaktan mutlu-luk duyuyoruz.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin en değerli otomotiv markası Ford Otosan olduFord Otosan, İngiltere’nin en saygın marka araştırma ve değerlendirme kuruluşlarından Brand Finance tarafından 11’incisi gerçek-leştirilen “Türkiye’nin En Değerli Markaları-Türkiye 100” listesinde en değerli otomotiv markası olarak yer aldı. Üst üste 3. kez Türkiye’nin ihracat şampiyonluğunu sürdüren Ford Otosan, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük 2. sanayi şirketi konumunda bulunu-yor. Çalışmaya göre, Ford Otosan’ın marka değeri geçen yıla oranla yüzde 11’lik artışla 878 milyon dolara ulaştı. “Türkiye’nin En Değerli Markaları” listesinde ilk 10’daki tek otomotiv markası olan Ford Otosan, böylece “Türkiye’nin en değerli otomotiv markası” konumunu korudu.

57

HAZİRAN 2018

Mercedes’in başarılı etkinlikleri ödül getirdiMercedes-Benz Türk’ün 2017 yılın-da 50. Yıl Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiği projeleri, Hermes Creative Awards tarafından 3 farklı Platin Ödül kazandı. Mercedes-Benz Türk, 50. Yılda 50 Startup Projesi ile “Kurumsal Sosyal Sorum-luluk Programı”, 50. Yıl Organizas-yonu ile “İç İletişim Kampanyası” ve 50. Yıl Basın Toplantısı ile de “Özel Organizasyon” lasmanlarından büyük ödülleri kazanarak başarılarını sürdürdü.

5 günde sıfır gibi motor

“Sıfır Gibi Motor” hizmeti vermeye başladığı günden beri otobüs ve kamyon için toplamda 100’ün üze-rinde motorun satışını gerçekleşti-ren Mercedes-Benz Türk, motorları 5 gün içerisinde teslim edebiliyor. Stokta olan motor 1 iş günü içeri-sinde Motor Yenileme Merkezi’nden yetkili servise gönderiliyor. Müşteriler yenilenen motorlara kilometre sınırı olmaksızın 1 yıl orijinal sınırsız yedek parça ve işçilik garantisiyle, 24 ay ve uygun faiz oranlarıyla sahip olabiliyor. Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Oto-büs Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Can Balaban, “Mercedes-Benz Türk

Müşteri Hizmetleri olarak her zaman kendimizi yenileyerek, müşterilerimi-zin ihtiyaç ve isteklerine yönelik hiz-metler sunmaya çalışıyoruz. ‘Sıfır Gibi Motor’ bu doğrultuda geçtiğimiz sene sunmaya başladığımız yeni bir hizme-timizdi. OM457 motorlara sahip olan Mercedes-Benz kamyon ve otobüs müşterilerimize cazip koşullarla yenilenen motorlara sahip olma fırsatı sunuyoruz. Bu hizmeti verdiğimiz ilk senede müşterilerimizden olumlu geri bildirimler aldık. İlerleyen senelerde sunduğumuz bu hizmeti de geliştire-rek daha güzel sonuçlar alacağımıza eminim” şeklinde konuştu.

Continental sürücülere eğitim verdi

Daha önce Diana Travel’ın otobüsleri-nin lastiklerinin yeni sezona hazır olup olmadığını inceleyen Continental, bu kez şirketin sürücülerine lastiklerini nasıl daha güvenli ve verimli kullana-bilecekleri gibi konuları kapsayan bir eğitim verdi.Continental Teknik Müşteri Hizmetleri ve Eğitim Müdürü Özgür Ayanoğlu, Diana Travel’ın Antalya’daki eğitim merkezinde sürücülerle bir araya geldi. Continental Türkiye, Bölge Müdürleri ile Diana Travel şirket yetkililerinin de katıldığı eğitimde, katılan tüm sürücü-lerin lastik kaynaklı arızalar ve sürüş güvenliği konusunda yüksek farkında-lığa sahip olması dikkat çekti. Lastik odaklı güvenlik bilgilerinin paylaşıldığı etkinlikte, lastiğin kilometre perfor-mansına etki eden faktörler, lastik basıncının önemi, lastik ömrünü uzatmanın yolları üzerine de bilgiler verildi. Eğitim, sürücülerin sorularının yanıtlanmasıyla son buldu.

58

HAZİRAN 2018

GÜNCEL

Lastikteki tüm bilgiler cebe girdi

Brisa, Filo Bilgi Merkezi mobil uygu-laması ile filo sahipleri ve yetkilileri filolarındaki lastik ölçümlerini ve operasyonlarını anlık olarak yönete-bilecek. Lastik basıncından kaplama ve hurda takibine dek lastik perfor-mansına yönelik tüm verilerin tek bir platformda, anında görüntülenebildiği bu uygulama, yoğun rekabetin yaşan-dığı filo hizmetleri sektörüne yüksek

performans ve verimlilik sunmak için tasarlandı. Brisa’nın yeni nesil Filo Bilgi Merkezi hizmetlerinden yarar-lanmak için Google Play ya da Apple Store’daki ‘Profleet’ uygulamasını indirmek yeterli. Aspects+ ve Aspects+ Acil ile ölçülen sorunlu lastiklerin gösterimi ve analizi•Tüm lastik incelemelerinin analizi ve filoda karşılaşılan sorunlar•Hurda sorunlarının detaylı nedenleri-nin istenen tarih aralığı için ve istenen desen, marka, ebat kırılımında analizi•TMP+ yapılan müşterilerin acilen değiştirmesi gereken lastiklerini plaka, ebat bazında ve hangi aylarda kaç adet, hangi desenden değişime ihtiyaç duyacağını projeksiyon yaparak gösteren analiz•TMP+ yapılan müşterilerin yeni lastik/kaplama/karkas performanslarını gösteren analiz•Aks, marka, ebat ve aracın yüküne göre lastiklerin olması gereken basınç gösterimi ve lastiğin ömrünün mevcut basınçla % kaç azaldığını gösteren fayda analizi.

Arkas, gemilerinin 2,5 milyon litre-lik madeni yağ ihtiyacını karşılamak için Türkiye’nin lider akaryakıt ve madeni yağ şirketi Petrol Ofisi’ni seçti. Arkas Lojistik’in Petrol Ofisi ile 2017 yılında başladığı iş birliği yeni bir boyuta taşındı. Türkiye’nin önde gelen konteyner gemi filosu olan Arkas, gemilerinin madeni yağ ihtiyacını Petrol Ofisi’nden karşıla-maya başlıyor.

Arkas 2,5 milyon litrelik madeni yağı Petrol Ofisi’nden alacak

Arkas Lojistik Orhanlı binasında bir araya gelen kurumların yöneticileri anlaşmayı imzaladı. Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Lojistik Hizmetleri Grup Başkanı Diane Arcas, “Arkas Lojistik olarak Nakliye İş Geliştirme birimimizle Derince’den 81 ildeki Petrol Ofisi bayilerine madeni yağ dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Bu yeni anlaşma ile de iş birliğimizi bir üst boyuta

taşıyarak Arkas’ın Türkiye uğraklı gemilerinin madeni yağını Petrol Ofisi’nden almaya başlayacağımız için mutluyuz. Kendi alanlarında başarılı iki kurum olarak iş birliği alanlarımızı karşılıklı genişletiyoruz ve buna devam edeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin hem akaryakıt hem de madeni yağlar ve kimyasallar pazar-larının lideri olan Petrol Ofisi’nin, ge-rek köklü geçmişi, gerekse her alan-daki katkılarıyla ülkenin en önemli değerlerinden biri olduğuna vurgu yapan Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper de, “Arkas da küresel arenada Türkiye’yi temsil eden en önemli değerlerimizden, markalarımızdan biri konumunda. Sektörlerinde lider iki kuruluşun iş birliğini bu yeni an-laşma ile birlikte şimdi yeni bir alana daha taşıdık” diyerek, Türkiye’nin alanlarındaki en önemli ve büyük iki şirketi arasındaki ticaretin daha da gelişerek uzun yıllar boyunca devam edeceğine olan inancını vurguladı.

Rusya’da 4 gün Tırsan rüzgarı estiTırsan, araçları 4 gün boyunca Rusya’nın en büyük inşaat fuarı Bauma CTT’de ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Tırsan, serginin dış alanında Rusya için özel geliş-tirilmiş, 16.5 metre uzunluğundaki Kässbohrer marka K.SCX XXL model aracını ziyaretçilerle buluşturdu. İç alanda ise inşaat sektörünün en çok tercih edilen Low-Bed araçlarından biri olan K.SLL 2, Tula fabrikamızda son üretimleri gerçekleştirilen Yatay Silobas K.SSL 31 aracını ve zor Rus-ya coğrafyasında yüksek performans sergileyen Kässbohrer damper K.SKS B 24 aracını da sergiledi.

59

HAZİRAN 2018

Sarp Intermodal yatırımlarla büyüyor2014 yılında kurulan ve Türkiye’nin ilk intermodal şirketi olan Sarp Intermodal, kuruluşunun dördüncü yılında filosuna ve ekipman havuzu-na yaptığı yatırımlarla büyümeye de-vam ediyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de en fazla 45’lik konteyner taşıması gerçekleştiren şirket, 100 adet yeni 45’lik konteyner yatırımı yaparken; iki yıldır istikrarlı büyüme gösterdiği likit taşımacılık alanında da 50 adet ISO Tank yatırımı gerçekleştirdi.Bu yatırımlar sonrası Sarp Intermodal’in öz mal havuzunda 500’ün üzerinde 45’lik konteyner, 50 ISO Tank, 60 şasi ve 30 çekici yer aldı.Yeni yatırımlarına dair bilgi paylaşan Sarp Intermodal Yönetim Kurulu

Başkanı Onur Talay, dünya gene-linde binlerce konteynere erişimleri olduğunu, öz mal yatırımlarıyla da güçlerini artırdıklarını söyledi.4 yıldır düzenli bir büyüme ger-çekleştirdiklerini, 2018 yılı taşıma sayılarında da geçtiğimiz yıla göre yüzde 50’lik bir artış hedefledikle-rini belirten Talay, likit taşımacılığı alanında Avrupa’nın en önemli şirketleri ile acentelik anlaşmaları yaptıklarını açıkladı. Talay “ISO Tanklar ile reçine, plastifiyan ve yağ gibi ürünler taşıyoruz, bu alanda da pazarın önemli oyuncularından biri haline gelmeye başladık” vurgusu yaptı. Şaşi ve çekici yatırımlarının liman ve terminallerden yapılacak taşımalarda kullanılacağını söyle-

yen Talay, intermodal taşımacılığın gerektirdiği tüm operasyonları kendi araçları ile organize ettiklerinin de altını çizdi. Tırsan’ın 45’lik kontey-nerlere özel olarak tasarladığı şasile-re değinen Talay, şasinin hafifliği ve yapısı nedeniyle intermodal kontey-ner taşımalarını avantajlı duruma getirdiğini sözlerine ekledi. Sınır kapılarında yaşanan yoğunluk-ların ve sorunların, sektörü ve ihra-catçıları farklı çözümlere yönelttiğini ifade eden Talay, “Teslim sürele-rinde gecikme olmasını istemeyen şirketler, araç kuyruklarında bekle-memek için intermodal çözümlere başvuruyor. Bu durum intermodal taşımacılığın pazardan aldığı payı artırıyor.” şeklinde konuştu.

60

HAZİRAN 2018

GEÇIŞ

Nakliyeciler dikkat! Almanya’da ücretsiz otoban dönemi bitti

1 Temmuz 2018’den itibaren 7.5 tonun üzerindeki araç-lar için Almanya’daki otoyol

ücretleri tüm ulusal karayollarını kapsayacak şekilde genişletilecek. Uygulama otobanlar yerine alter-natif güzergahları kullanan ticari araçlara yüzde 22 civarında bir maliyet artışı getiriyor. Uygulama ile Türk nakliyecisinin kullandığı yaklaşık 13 bin km’lik paralı yol 53 bin km’ye çıkacak. Genişletilmiş otoban uygulamasının, 2022’ye kadar otobanlardan elde ettiği geliri büyük ölçüde artırmayı hedefleyen Almanya’nın bu doğrultuda attığı ilk adım olarak değerlendiriliyor. 1 Temmuz 2018’den itibaren 7.5 tonun üzerindeki araçlar için Alman-ya’daki otoyol ücretleri tüm ulusal karayollarını kapsayacak şekilde genişletilecek. Genişletilmiş otoban uygulaması, 2022’ye kadar otoban-lardan elde ettiği geliri büyük ölçüde artırmayı hedefleyen Almanya’nın bu doğrultuda attığı ilk adım olarak değerlendiriliyor. Uygulama müm-kün olduğunca otobanları kullan-mayan ticari araçlara yüzde 22’lere

varan bir maliyet artışı getiriyor. Almanya’daki genişletilmiş otoban uygulaması ile ilgili bilgi veren DKV Euro Service Türkiye Satış Müdürü Deniz Çokcoş Sezer, “Almanya’da-ki otoyol ücretlerinin tüm ulusal karayollarını kapsaması ile birlikte Türk nakliyecisinin kullandığı yaklaşık 13 bin km’lik paralı yol 53 bin km’ye çıkacak. Bu uygulama, maliyeti aşağı çekmek için otoban dışında alternatif güzergahlara yönelen Türk nakliyecisine ciddi bir yük getiriyor. Almanya sınırlarında ortalama 1900 km yol yapan Euro 5 sınıfı bir ticari araç, ücretli otobandan çıkarak alternatif güzergahlara yönelirse şu

anda 214 avro ödüyor. Bu rakam 1 Temmuz’dan sonra 263 avro ola-cak. Bu yaklaşık yüzde 22 maliyet artışı demek. Almanya, bu uygula-mayla ticari araçları ücretli otoban üzerinden ayrılmadan seyretmeye teşvik ederek, otoban gelirlerini artırmayı hedefliyor. Öte yandan, araç Almanya içinde daima ücretli otobanı kullanıyorsa bu yeni uygu-lama maliyetleri pek değiştirmeye-cek. Almanya otobanlarında geçiş kutusu olmayan, ödemelerini nakit veya kart ile yapan araçların, kutu almalarını ve başvurularını geciktir-meden yapmalarını öneriyoruz. Zira, kutu alımı için başvurularda yo-ğunluk yaşanması bekleniyor” diye uyardı. Almanya geçiş kutusu ol-mayan, ödemelerini nakit veya kart ile yapan araçların, genişletilmiş Almanya otoban ücreti uygulaması başlamadan önce kayıt işlemlerini tamamlamaları ve Toll Collect kutu-sunu almaları gerekiyor. Halihazırda Almanya’da geçerli araç içi ödeme üniteleri olan araçlar Almanya’daki tüm ulusal yollarda ödemelerini bu kutuyla yapabilecekler.

61

HAZİRAN 2018

Türk kirazı Turkish Cargo ile Norveç’e taşınıyorTurkish Cargo, lezzeti ve kalitesiyle

dünya markası olma yolunda ilerleyen Türk kirazını, geniş gövde

kargo uçaklarıyla Norveç’in başken-ti Oslo’ya taşıyor. A330 tipi kargo uçaklarıyla gerçekleştirilen taşıma-larda kiraz mevsimi boyunca 10 özel (charter) sefer ile toplam 600 ton Salihli (Napolyon) cinsi kiraz Oslo’ya taşınacak. Kirazlar Norveç genelinde 1600’den fazla markette tüketime sunuluyor.Kiraz yetiştiriciliği ile öne çıkan İzmir, Manisa, Isparta, Adana, Konya, Kah-ramanmaraş gibi illerde ve Toros Dağı yaylalarının 500 ile 2500 metre arası rakımında yetişen kiraz; aroması, dayanıklı yapısı ve sap uzunluğuyla dünyadaki benzerlerinden ayrılıyor.Çiftçiler tarafından özenle yetiştirilen kirazlar olgunlaştıklarında ağaçlardan toplanarak boyut, cins ve kalitelerine göre ayrıştırılıyor. Beşer kiloluk palet-ler halinde iklimlendirmeli araçlara yüklenen kirazlar tırlar ile Turkish Cargo’nun operasyon merkezi İstan-bul Atatürk Havalimanı’na getiriliyor. Kirazların tüm uçağa yükleme, taşıma ve indirme operasyonu 6 saatten kısa sürede gerçekleştirilirken gökyüzün-deki Norveç yolculuğu ise yaklaşık üç saat sürüyor. Taşıma ile ilgili açıklamada bulunan ihracatçı Veysel Tüysüz; “Dünyanın en lezzetli kirazları bizim topraklarımızda yetişiyor ve biz bu değerimizi Turkish

Cargo ile sınırların ötesine taşıyoruz. Eskiden kirazlarımızı Norveç’e taşıyan tırlarımız bölgeye 6 günde ulaşıyor-du. Uzun taşıma süresi nedeniyle kirazlarımız kalitesini kaybedebiliyor, çürümeler olabiliyordu. Şimdiyse o süre 6 saate düştü, 6 gün içerisinde ise tüm ürünlerimiz Norveç raflarında tükeniyor. Geçen yıla göre ihraca-tımızı %30 artırırken 8 yeni ülkeden talep aldık. Turkish Cargo’nun hız ve kapasite avantajı biz ihracatçılar için büyük fırsat.” dedi.Birçok ülkede 20 – 30 gün aralığında olan kiraz hasat dönemi coğrafi konu-mu ve iklim çeşitliliği nedeniyle dünya kiraz üretiminde lider olan Türkiye’de 3 ay (Haziran, Temmuz, Ağustos)

sürüyor. Turkish Cargo kiraz üreticisi ile gerçekleştirdiği bu önemli iş birliği sayesinde Türk kirazının hem raf ömrü-nün uzunluğuna hem de yeni ülkelere açılmasına önemli katkı sağlıyor. Geçti-ğimiz yıla göre kiraz ihracatında önemli bir artış görülürken farklı ülkelerden gelen talepler de karşılanmaya başlandı. Böylece Turkish Cargo Türk ekonomisine katkısını bir kez daha kanıtladı. Dünya-nın 122 ülkesini kapsayan efektif uçuş ağı sayesinde dünyanın herhangi bir ülkesinden gelen ithalat-ihracat talebine rahatlıkla karşılık verebilen Turkish Car-go, sahip olduğu uçak filosu, operas-yonel çeşitliliği ve soğuk hava taşımaları tedarik zinciri ile özel kargolar için güven oluşturuyor.

62

HAZİRAN 2018

LOJİSTİK

Mars Logistics Hadımköy’deki lojistik merkezini açtı

Lojistik sektöründeki lider-liğini, yaygın hizmet ağı ile sürekli olarak güçlendirme

hedefiyle son olarak 2018 yılı Ocak ayında İstanbul Anadolu Yakası Tuzla Tepeören’de hizmet vermeye başlayan yeni depolama merkezi yatırımını gerçekleşti-ren Mars Logistics’in yeni lojistik üssü “Hadımköy Lojistik Merkezi” faaliyet göstermeye başladı. 70 bin metrekarelik alanda 45 bin metrekarede hizmet verecek olan Mars Logistics Hadımköy lojistik merkezinde antrepo ve depolama hizmetlerinin yanı sıra Stok Takibi, Envanter Yönetimi, Sipariş Yöneti-mi, Hasarlı / Karantina Stok Yöne-timi, Ürün Sayımı, Rezervasyonlu

Dağıtım, 7/24 AVM Dağıtımı, Tüm Türkiye’ye Dağıtım Hizmeti, Tersine Lojistik Hizmetleri, Alarm Takma, Hurda ve Iskartaların Ayrıl-ması hizmetleri de verilecek. Mars Lojistik Uluslararası Ta-şımacılık Depolama Dağıtım, Mars Hava ve Deniz Kargo, Mars Sigorta ve Mars Logistics S.A.R.L. şirketlerinden oluşan Mars Logistics, faaliyete geçtiği 1989 yılından bu yana farklı taşıma çö-zümleri ve çevreci iş modelleriyle lojistik sektörüne öncülük ediyor. Dünyanın her noktasına taşımacı-lık gerçekleştiren Mars Logicstics neredeyse tüm sektörlere hizmet veriyor. Hadımköy Lojistik Merkezi projesinin kendileri için önemli

bir yatırım olduğunu belirten Mars Logistics Tedarik Zinciri Süreçle-rinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mithat Sahillioğlu, “Hizmet ağımızı genişletmek ve organizas-yon hızımızı daha da artırmak üze-re son olarak Ocak ayında İstanbul Anadolu Yakası Tuzla Tepeören’de 4’üncü lojistik merkezimizi faaliyet geçirmiştik. Yaklaşık 30 Milyon Euro yatırımla devreye aldığımız Hadımköy’deki 70 bin metreka-relik alanda hizmet verecek olan yeni lojistik merkezimiz ise 2018 yılı için planladığımız bir yatırımdı. Bu yatırımlar ile yurtiçi depolama dağıtım ve katma değerli servis-lerde işlem hacmimizi arttırmayı hedefliyoruz.” dedi.

YAKLAŞIK 30 MİLYON EuRO YATIRIMLA DEVREYE ALINAN HADIMKöY’DEKİ LOjİSTİK MERKEZİ

70 BİN METREKARELİK ALANDA HİZMET VERECEK

63

HAZİRAN 2018

7 Lojistik, filo yatırımıyla büyüyorTaşımacılık operasyonlarına hız, kolaylık ve güvenlik katan Tırsan Perdeli Mega araçlar 7 Lojistik Hizmetler’in de tercihi oldu. Firma yeni yatırımıyla altyapısını kuvvetlendirirken farklı müşteri ihtiyaçlarını artık tek elden çözecek.

7 Lojistik Hizmetler, taşımacılık operasyonlarını hızlı, kolay ve en güvenli şekilde gerçekleş-

tirmek için filosuna 10 adet Tırsan Perdeli Mega kattı. Tırsan Adapazarı üretim tesislerinde yapılan araç teslimat törenine Tırsan Treyler Satış Koordinatörü Ertuğrul Erkoç, 7 Lojistik Hizmetler A.Ş Genel Mü-dürü E. Gökçe Dinçyoldaş ile Filo ve Operasyon Müdürü Şafak Çakmak katıldı. Tırsan Treyler Satış Koordi-natörü Ertuğrul Erkoç teslimat töre-ninde yaptığı konuşmada, sunduk-ları çözümlerle müşterilerinin işlerini

kolaylaştırdıklarını belirterek, Tırsan Perdeli Mega araçların sahip olduğu kayar çatı ve çatı kaydırma özelliği sayesine taşımacılık operasyon-larında hızlı yükleme ve boşaltma imkânı sağladıklarının altını çizdi. Erkoç, Perdeli Mega’ların televre üzerindeki 236 adet yük bağlama noktası sayesinde, 500’denfazla yükleme kombinasyonu sunduğunu ve bir takım gibi çalıştığını aktardı. 7 Lojistik Hizmetler A.Ş Genel Müdürü E.Gökçe Dinçyoldaş ise yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kaliteli treylerine yatı-rım yaptıklarını ifade etti. Otomotiv, gıda ve hassas paketli ürünlerin taşımalarını yaptıklarının bilgisini veren Dinçyoldaş, “Farklı sektörler-den firmalara hizmet veriyoruz ve müşterilerimizin ihtiyaçları çok farklı. Filomuza kattığımız Tırsan Perdeli Mega’lar farklı ihtiyaçları tek elden çözebilmemizi sağlayacak” dedi. Müşteri beklentilerinin karşılanması noktasında yaptıkları yatırımla alt-yapılarını güçlendirdiklerini söyleyen Dinçyoldaş, bu sayede sektördeki

rekabet güçlerini ve müşteri mem-nuniyetini artıracaklarını aktardı. TIRSAN PERDELİ MEGA öZELLİKLERİEmniyetli bir şekilde yük taşınabil-mesi için, televre üzerindeki her biri 2,5 ton kapasiteli toplam 236 farklı noktadan bağlantı yapmaya olanak sağlayan yük sabitleme halkalarına, patentli K-fix yük güvenlik sistemine ve Code XL yük güvenlik sertifikası-na sahip olan Tırsan Perdeli Mega, ADR’ye %100 uyumludur.Mekanik çatı kaldırma sistemi sayesinde, 2 farklı iç net opsi-yonu, yan kayar perde ve kayar çatı özelliği sayesinde hızlı yükle-me ve boşaltma kolaylığı sunan Tırsan Perdeli Mega, müşterilerine maksimum verimlilik sunuyor. 7,2 ton forklift aks yüküne dayanıklı tabanı sayesinde, rampa yükleme-lerinde maksimum taban dayanımı sağlıyor. Öte yandan şasi ve çelik aksamlarının çinko tri-elektron me-todu ile kataforez (KTL) kaplaması sayesinde 10 yıl pas yürümezlik garantisi sunmaktadır.

64

HAZİRAN 2018

TESLİMAT

Kayra, yeni araçlarla rekabet gücünü artırdıTürkiye’nin lider treyler üreticisi Tırsan, sunduğu çözümlerle, nakliye firmalarının taşımacılık operasyonlarına hız ve verimlilik katıyor. Kayra Uluslararası Nakliyat da Tırsan’ın çözümlerini tercih ederek filosuna 8 adet Tırsan Perdeli Multi Ride kattı. Firma filosuna eklediği midilli ve yarı midilli çekiciye uygun çift süspansiyon ayarlı Multi Ride treylerler ile filosunu daha efektif kullanarak, rekabet gücünü artıracak.

Araçlar, Tırsan Adapazarı üretim tesislerinden düzenlen törenle teslim edildi. Teslimat törenine

Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Satış Koordinatörü Ertuğrul Erkoç, Satış Yöneticisi Orkun Demir, Kayra Uluslararası Taşımacılık ortakları Ruhan Ekin ve Naim Kakırman katıldı. Teslimat töreninde konuşan Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nu-hoğlu, müşterilerin her türlü ihtiyacına özel çözümler sunduklarını ve müş-terilerinin sonuna kadar arkasında durduklarını söyledi. Kayra Ulusla-rarası Nakliyat’ın tercih ettiği Multi Ride’ların filoların verimliliklerini artıran bir araç olduğunu kaydeden Nuhoğlu, “Filolarda çoklu çekici yönetimi için tasarlanan Multi Ride araçları firma-ların en büyük kozu oluyor. Çünkü bu araçlarımız farklı yüksekliklerdeki çekici modellerinde kullanılabiliyor. Tasarladığımız bu aracımız firmaların rekabet gücünü de artırıyor.” dedi.

TIRSAN İLE KESİNTİSİZ HİZMET SuNuYORuZKayra Uluslararası Taşımacılık ortakları Ruhan Ekin ve Naim Kakırman da yaptıkları açıklamada, Tırsan’ın yerli bir üretici olarak elde ettiği başarıların önemine işaret ettiler. Tırsan’ın üre-tim, satış ve satış sonrası hizmetleriy-le Türkiye’nin gururu olduğuna dikkat çeken Ekin ve Kakırman, karayolu taşımacılığında sağladıkları verimlilik ve hizmet kalitesinde Tırsan ürünlerin-den büyük destek aldıklarını söyledi-ler. Tırsan’ın ürün kalitesinin herkes tarafından bilindiğini, her zaman her yerde ulaşılabilir geniş servis ağı saye-sinde kesintisiz bir karayolu operas-yonu gerçekleştirdiklerinin altını çizen firma ortakları, bu sayede rekabetçi, kaliteli ve yüksek müşteri memnuni-yeti sağlayan hizmetler sunduklarını belirttiler. Kayra Uluslararası Nakliyat’ın hızlı

tüketim malları, inşaat malzemeleri ve proje taşımacılığında uzman-laşmış bir firma olduğunu, başta Kazakistan olmak üzere ağırlıklı; Türkmenistan, Almanya, İtalya ve Rusya’ya hizmet verdiklerini aktaran Ruhan Ekin ve Naim Kakırman, filo-larına kattıkları Multi Ride araçlar ile operasyonel güçlerinin arttığını ak-tardılar. Ekin ve Kakırman yaptıkları yatırımla ilgili şu değerlendirmeyi yaptılar: “Farklı sektörlerden müş-terisi olan bir firmayız. Bu nedenle müşteri ihtiyaçlarımız da çok farklı. Araç yatırımımızı bu ihtiyacı gözete-rek yapıyoruz. Tırsan Perdeli Multi Ride, sunduğu avantajlarla en bü-yük yardımcımız olacak. Farklı çekici modellerinde kullanılabilen Multi Ride ile filomuzu efektif şekilde kul-lanabileceğiz. İş kayıplarının önüne geçerken, farklılaşan taleplere tek elden çözeceğiz. Geniş bir hizmet alanında sağlıklı, güvenilir ve verimli bir operasyon gerçekleştireceğiz.”

TIRSAN PERDELİ MuLTİ RİDE öZELLİKLERİAvrupa’nın en büyük filoları tarafından tercih edilen; Tırsan Perdeli araçla-

rı, şasi ve çelik aksamlarının çinko tri-elektron metoduna göre kataforez (KTL) kaplamalı oluşu sayesinde 10 yıl pas yürümezlik garantisi altındadır. Yük güvenliği Tırsan mühendisleri tarafından geliştirilen Tırsan Per-deli Multi Ride treylerlerin patentli K-fix sistemi sayesinde, yüklerin en güvenli şekilde taşınması sağlanmak-tadır. Televre üzerindeki her biri 2,5 ton kapasiteli toplam 236 adet yük bağlama noktası sayesinde, 500’den fazla yükleme kombinasyonu sun-maktadır. Rakiplerinden farklı olarak Tırsan Perdeli Multi Ride’ın üst yapısı ve perdeleri CodeXL standartlarına ve ADR’ye %100 uyumludur. Çatı kaldırma sistemi sayesinde; 2.850, 2.900, 2.950, 3.000 ve 3.050 mm’ye kadar beş seviye sürüş yüksekliklerinde kullanılabilmekte-dir. 7,200 kg fork-lift aks yüküne dayanımlı taban özelliği ile pazardaki en dayanıklı tabanı sunmaktadır. Bunun yanı sıra Multi Ride araçları, 980-1.100 mm arasındaki 5. Teker yüksekliğine sahip farklı çekçilerde de kullanılabilmektedir. Firma sahip-lerine operasyonel esneklik ve buna bağlı olarak tasarruf sağlamaktadır.

medya