48
başyazı Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı 13, bazıları tarafından uğursuz sayılır ve kullanılmaz. 13 nu- maralı katı pas geçmek, araçlarda o numaralı yere oturmamak gibi. Ancak hiç kimsenin 2013 yılını yaşamamak seçeneği bu- lunmuyordu. Gerçi şunun şurasında bir haftası kaldı ve biraz dişimizi sıkarsak sonu geldi artık ama bazı konularda yapa- cağını da yaptı doğrusu… Bizi ilgilendiren tarafı ise 2013’ün trafikte yaptıkları. Trafikle ilgi olarak bu yıl ilk akla gelen, şehir içi yollarda hız limitinin yükseltilmesi konusu ki son derecede tehlikeli bir adım olarak görülmektedir. Yıllardır bu konuyla ilgili olanlar hızın trafik kazalarını etkileyen; ölüm ve yara- lanmaları arttıran en önemli faktörlerden biri, hatta birincisi olduğunu gayet iyi bilmekte ve gerekli uyarıları hep yapa gel- mektedirler. Bu dergide ve bu köşede de defalarca konunun üzerinde durulmuş, uyarıların yapılmış olduğunu belirtelim. Buna rağmen hızı arttırmak için şehir içinde otoyol standardı- na yakın yolların yapılmaya devam edildiğini ve bu tür yolla- rın hızı tahrik edeceğini, belli yol kesimlerinde trafiğin rahat- lamış görünse bile genel anlamda hiçbir yararı olamayacağı- nı, aksine kazalara davetiye çıkarıp, özellikle yaya ölümlerinde anormal artışlara neden olacağını bir kez daha vurgulamakta yarar görülmektedir. Nitekim örneğin Ankara’da durumun ay- nen böyle olduğu bilinmektedir. 2013 yılı sonunda çok üzücü kazalardan biri daha geçenlerde yaşandı. Niğde’den Kayseri’ye kayak yapmak için giden, çoğu üniversite öğrencisi gençleri taşıyan araç kaza yaptı ve ilk be- lirlemelere göre 11 ölü, onlarca yaralı, daha da önemlisi sayı- sız sahibi belirsiz hata, eksik ve kusur ortaya saçıldı… Aslında sahibi belirsiz, sözün gelişi anlamında. Yoksa sahibi çok açık. Katliam gibi kazaların ne ilki ve maalesef ne de sonuncusu bu. İnsanın içi yanıyor, ölenlere rahmet, kalanlara başsağlığı dile- mek dışında yapılması gereken ama hep ihmal edilen konular yürekleri yakıyor. Herkes suçu başkasına atıyor. Örneğin ilgili üniversite “Çocuklar kendi aralarında toplanmış, araç kirala- mış gitmiş.” diyor Acaba öğrencilerinizin spor, kayak yapma ihtiyacı konusunda üzerinize düşeni yapsaydınız böyle olur muydu? “Taşıma ruhsatı yokmuş, lastikleri bırakın kış (kar) lastiğini, kabakmış” diyor, bunları denetlemekle görevli olan merciler. Siz görevinizi layıkıyla yapmış olsanız bu tür olaylar bu sıklıkla olabilir mi? İnsanlar kabak lastikle, ruhsatsız yola çıkabilir mi acaba? Birinci kaza olmuş; insanlar yere saçılmış, ölüler, yaralılar yolun üstündeyken arkadan gelen araçlar da duramayıp in- sanları ezmiş, ölü sayısını arttırmış… Güvenli takip mesafesi kavramını, üstelik ticari araç kullanan, yani mesleki yeterlilik belgesi sahibi olma mecburiyeti olanlara bile öğretememiş, insanların ölümüne katmerli katkılarda bulunan insanların trafikte seyretmesine izin vermiş olanların hiç mi suçu yok bu kazada? Trafikte seyreden araçları kullanan sürücülerin, şoförlerin bilmeleri gereken kuralların yüzde 70’ini bilmiyor olmasının tek sorumlusu onlar mı acaba? Biz, oturup nerede hata yapıyoruz, her yıl yaklaşık on bin insan neden trafik kaza- larında ölüyor, bu rakam çok fazla değil mi diye soruları önce kendimize; yani eğitim kurumları olarak, denetim kurumları olarak, sivil toplum örgütleri olarak ama daha da önemlisi bu ülkeyi yönetenler olarak sormazsak, Kayseri’de ölen gençlerin acısını yüreğimizde hissederek sormazsak ve cevabı son de- recede basit olan sorumluluklarımızı yerine getirmezsek yü- rekler yanmaya devam edecek. Dövünmek işe yaramayacak maalesef. 2013 yılı kötü geçti. 2014’ün iyi geçmesi ise sonu 13 ya da 14 olmasıyla ilgili değil. Bizim yaptıklarımız, yapmadıklarımız ya da yapacaklarımızla ilgili. Herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesini umar, kazasız, mutlu yıllar dileriz. 2013 Yılı Trafikte de Kötü Bitiyor… 2014 İyi Olsa Bari…

başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

başyazı

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

13, bazıları tarafından uğursuz sayılır ve kullanılmaz. 13 nu-

maralı katı pas geçmek, araçlarda o numaralı yere oturmamak

gibi. Ancak hiç kimsenin 2013 yılını yaşamamak seçeneği bu-

lunmuyordu. Gerçi şunun şurasında bir haftası kaldı ve biraz

dişimizi sıkarsak sonu geldi artık ama bazı konularda yapa-

cağını da yaptı doğrusu… Bizi ilgilendiren tarafı ise 2013’ün

trafikte yaptıkları. Trafikle ilgi olarak bu yıl ilk akla gelen, şehir

içi yollarda hız limitinin yükseltilmesi konusu ki son derecede

tehlikeli bir adım olarak görülmektedir. Yıllardır bu konuyla

ilgili olanlar hızın trafik kazalarını etkileyen; ölüm ve yara-

lanmaları arttıran en önemli faktörlerden biri, hatta birincisi

olduğunu gayet iyi bilmekte ve gerekli uyarıları hep yapa gel-

mektedirler. Bu dergide ve bu köşede de defalarca konunun

üzerinde durulmuş, uyarıların yapılmış olduğunu belirtelim.

Buna rağmen hızı arttırmak için şehir içinde otoyol standardı-

na yakın yolların yapılmaya devam edildiğini ve bu tür yolla-

rın hızı tahrik edeceğini, belli yol kesimlerinde trafiğin rahat-

lamış görünse bile genel anlamda hiçbir yararı olamayacağı-

nı, aksine kazalara davetiye çıkarıp, özellikle yaya ölümlerinde

anormal artışlara neden olacağını bir kez daha vurgulamakta

yarar görülmektedir. Nitekim örneğin Ankara’da durumun ay-

nen böyle olduğu bilinmektedir.

2013 yılı sonunda çok üzücü kazalardan biri daha geçenlerde

yaşandı. Niğde’den Kayseri’ye kayak yapmak için giden, çoğu

üniversite öğrencisi gençleri taşıyan araç kaza yaptı ve ilk be-

lirlemelere göre 11 ölü, onlarca yaralı, daha da önemlisi sayı-

sız sahibi belirsiz hata, eksik ve kusur ortaya saçıldı… Aslında

sahibi belirsiz, sözün gelişi anlamında. Yoksa sahibi çok açık.

Katliam gibi kazaların ne ilki ve maalesef ne de sonuncusu bu.

İnsanın içi yanıyor, ölenlere rahmet, kalanlara başsağlığı dile-

mek dışında yapılması gereken ama hep ihmal edilen konular

yürekleri yakıyor. Herkes suçu başkasına atıyor. Örneğin ilgili

üniversite “Çocuklar kendi aralarında toplanmış, araç kirala-

mış gitmiş.” diyor Acaba öğrencilerinizin spor, kayak yapma

ihtiyacı konusunda üzerinize düşeni yapsaydınız böyle olur

muydu? “Taşıma ruhsatı yokmuş, lastikleri bırakın kış (kar)

lastiğini, kabakmış” diyor, bunları denetlemekle görevli olan

merciler. Siz görevinizi layıkıyla yapmış olsanız bu tür olaylar

bu sıklıkla olabilir mi? İnsanlar kabak lastikle, ruhsatsız yola

çıkabilir mi acaba?

Birinci kaza olmuş; insanlar yere saçılmış, ölüler, yaralılar

yolun üstündeyken arkadan gelen araçlar da duramayıp in-

sanları ezmiş, ölü sayısını arttırmış… Güvenli takip mesafesi

kavramını, üstelik ticari araç kullanan, yani mesleki yeterlilik

belgesi sahibi olma mecburiyeti olanlara bile öğretememiş,

insanların ölümüne katmerli katkılarda bulunan insanların

trafikte seyretmesine izin vermiş olanların hiç mi suçu yok

bu kazada? Trafikte seyreden araçları kullanan sürücülerin,

şoförlerin bilmeleri gereken kuralların yüzde 70’ini bilmiyor

olmasının tek sorumlusu onlar mı acaba? Biz, oturup nerede

hata yapıyoruz, her yıl yaklaşık on bin insan neden trafik kaza-

larında ölüyor, bu rakam çok fazla değil mi diye soruları önce

kendimize; yani eğitim kurumları olarak, denetim kurumları

olarak, sivil toplum örgütleri olarak ama daha da önemlisi bu

ülkeyi yönetenler olarak sormazsak, Kayseri’de ölen gençlerin

acısını yüreğimizde hissederek sormazsak ve cevabı son de-

recede basit olan sorumluluklarımızı yerine getirmezsek yü-

rekler yanmaya devam edecek. Dövünmek işe yaramayacak

maalesef.

2013 yılı kötü geçti. 2014’ün iyi geçmesi ise sonu 13 ya da

14 olmasıyla ilgili değil. Bizim yaptıklarımız, yapmadıklarımız

ya da yapacaklarımızla ilgili. Herkesin sorumluluk bilinciyle

hareket etmesini umar, kazasız, mutlu yıllar dileriz.

2013 Yılı Trafikte de Kötü Bitiyor… 2014 İyi Olsa Bari…

Page 2: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

Ayhan SÜMERAyhan Kumaş / HANTEK A. Ş.Başkent Ankara Meclisi Onursal Başkanı

SAYI 51 / YIL 11 Ekim - Kasım - Aralık / 2013

Yönetim Yeri ATESTAŞ Ankara Trafik Eğitim ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. 8 (1314). Cadde 86 (1309). Sokak No:2/1

A. Öveçler-Dikmen/Ankara

Tel:: 0 312 473 04 23

Faks: 0 312 473 04 28

[email protected] www.ankaratrafikvakfi.org

Ankara Trafik Vakfı Dergisi Yayın No: 3304

Yayın Türü Yerel Süreli Yayın

ATESTAŞ adına

İmtiyaz Sahibi Mümtaz Fahri AYKIRI

Genel Yayın Yönetmeni Süleyman PAMPAL

Genel Koordinatör Hüseyin KILAVUZ

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hüseyin BEKTAŞ

Yayın Kurulu Ahmet ÇİÇEK Ahmet KUŞGÖZ Timuçin ONURSAN Zeki AYDIN

Yapım/Organizasyon CAST GRAPHIC Tokdemir Ajans Prodüksiyon - Organizasyon - Yayıncılık Ltd. Şti. Turan Güneş Bulvarı 4. Cad. 712. Sk. 1/3Yıldız - Çankaya/ANKARATel: 0312 440 87 07(Pbx)Faks: 0312 440 12 92 www.tokdemirajans.com

Baskı Dumat Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Bahçekapı Mah. 2477. Sk. No: 6 Şaşmaz / AnkaraTel: 0312 278 82 00Faks: 0312 278 82 30 www.dumat.com.tr - [email protected]

Ankara Trafik Dergisi, ATESTAŞ adına Cast@Graphic Ajans tarafından yayınlanmaktadır. YÖNETİM YERİ (ATESTAŞ) ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. Reklamların sorumluluğu reklam veren firmaya ait olup, Cast@Graphic Ajans hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Dergide yayınlanan yazılar yazarların düşüncelerini kapsamaktadır.Basım Tarihi3 Ocak 2014

RÖPO

RTAJ

8

Page 3: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

> > içindekiler

TIR Park Freni Boşalır mı?

Burcu SELÇUK ESENShow Tv Haber Muhabiri

ısPARTA

dOsyA14

OTOBİLİR 20

RÖPORTAJ

ısPARTA

40

10

Alpay LÖK

Ünal KESKİNMengerler Ticaret Türk A.Ş.Ankara Şubesi

Page 4: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

4

dosya

koşullarında güvenli sürüş teknikleriGürsel YEĞENOĞLU Güvenli Sürüş Teknikleri Uzmanı

Page 5: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

5

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Karlı havada araç kullanmak mı?Birçok sürücü karlı havada araç kullanımını kendince yorumlar ve tatbik etmek ister. Ancak iş pratiğe gelince telaş ve korku sarar ya da tehlike anında aslında çok da fazla bir bilgiye sahip olmadığını anladığında ya iş işten geçmiştir ya da şans ondan yanadır.Trafik kuralları uygulamasında şansın ne kadar etkili olduğu çoğu zaman tartışılırken asıl bilinmesi gerekenin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunları ve uyulması gereken temel esaslardır. Bilginin karayolu araç kullanımında ne kadar önemli olduğunu birçok kez anlarsınız. Trafik tabelaları, uyarı ve ikazları, tehlike arz eden konum ve koşulları, hata yaptığınızda oluşacak risklerin tahmini sorumlulukları aklınızdan birer birer geçerken içinizden bunların asla olmaması konusunda telkinde de bulunursunuz.

Ancak;

Sürücü belgesi sahibi olduğunuz gün trafikte her an tüm olasılıklarla karşılaşacağınızı uzmanlar size anlatır. Başa gelmeden zorluklar anlaşılmaz ve ülkemiz şartlarında eğitim alarak sahip olduğunuz sürücü belgenizin (ehliyet) yeterli bilgi ve donanıma sahip olunmadan sizlere takdim edildiği de bir gerçektir!

Bu şartların hepsinin oluşmasının ardından araç sahibi olarak trafikteki yerinizi alır ve trafik akışı içinde şahsi beceri ve bilginizle yol alırsınız.

Ülkemiz coğrafi açıdan dört mevsimin de yaşanabildiği, ender güzellikler içinde bulunduğu topraklarda yer alır.

Son on yıl içinde dünya otomotiv sektörü birçok teknolojik yeniliğe imza atarken bu değişikliklere bizler de ekonomik imkânlarımıza göre sahip olmaktayız.

Araç alımında neleri de peşinen satın aldığımızı çok iyi bilmemiz gerekir. Bu teknik değerlerin mevsim geçişlerinde ne kadarının bizim için geçerli olduğunu ve kullanım kolaylıklarını bilmemiz de son derece önemlidir.

Biz dilerseniz bu yazımızda sizleri kışın zorlu şartlarında araç kullanımında nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda kısaca bilgilendirelim.

Kışın ağır koşullarının başında soğuk hava, buzlanma,

kar ve yağışlar gelir. Aşırı soğuklarda kar yağmadan önce oluşan en büyük tehlike, su buharcıklarının, asfaltın ya da karayolunun tırtıklı zeminine girerek donmasıdır. Bu durum, aracınızın lastiklerinin su kanallarının açık kalmasına ve ani hareket ya da frende aracınızın hâkimiyetini kaybetmenize sebep olacaktır.

Bu gibi kristalleşmiş yüzeyler parlaklığıyla sürücüye bir ikazda bulunur. Bir diğer algılama yolu ise trafik işaretlerini takip etmektir. Bu oluşumlar genellikle köprü viyadük gibi hazır zeminin toprak ile temasının olmadığı yerlerde gerçekleşir ve kara yolları ikaz tabelalarında “Köprüler ve viyadükler yollardan önce donar”, ardından kaygan zemin, sonrasında ise buz kristal resmi ile uyarılırsınız.

Bu tip uyarı levhaları kışın her türlü koşullarında sürücü ve şoförleri bilgilendirmektedir.

Böylesi zeminde hareket halinde olan tüm araçların lastiklerinin kış şartlarına uygun yapıya sahip olması gerekir. Kısacası kış şartlarının en önemli tedbiri araçlarımızın lastiklerinden başlar. Avadanlık, aracın cinsine ve ağırlığına göre yangın söndürücü, ilk yardım seti, el feneri, eldiven, yaşadığımız bölgenin şartlarına göre kürek-kazma ve şartlar ne olursa olsun mutlaka zincir bulundurmamız gerekir.

Yola çıkmadan önce

Kış bakımlarınızın ve araç muayenenizin kontrollerini yaptırmayı asla ihmal etmeyiniz. Motor suyu antifiriz değerini ve cam suyu kimyasal donmayı önleyici sıvınızı kontrol etmeyi unutmayın. Gerek ön camların gerekse arka cam fiskiye ayarlarınızın sadece camlarınıza doğru püskürtme yaptığından emin olun.

“Aşırı soğuklarda kar yağmadan önce oluşan en büyük tehlike, su buharcıklarının, asfaltın ya

da karayolunun tırtıklı zeminine girerek donmasıdır. Bu durum,

aracınızın lastiklerinin su kanallarının açık kalmasına ve ani

hareket ya da frende aracınızın hâkimiyetini kaybetmenize sebep

olacaktır.”

Page 6: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

6

güncel

Bakımlı bir araç olası tehlikelerde sürücüsünün bilinçli

olması kadar güven verir. Bu nedenle evraklarınızın

muayene tarihini, sigortasını, kaskosunu, egzoz

emisyon ölçüm pulu değerlerinizin son geçerlilik

tarihlerini kontrol etmeyi asla unutmayın.

Aracınızın yanına geldiğinizde etrafında mutlaka bir tur

atın ve o arada lastik, marşpiye gibi aksamlarına küçük

darbeler vurarak, gecenin soğuğundan korunmak

için motor, şanzıman ve diğer aksamlarına saklanmış olan hayvanların uzaklaşmasını sağlayın. Unutmayınız ki, olası motor kayışı, klima kayışı gibi aksamların ve tesisatlarınızın zarar görmesi aracınızda hasar ve arıza oluşmasına sebebiyet verecektir.

Aracınızın içine oturduğunuz anda kontak anahtarınızı çalışır konuma getirip gösterge panellerinizde bulunan lambaların, akü, motor arıza, kızdırma buji rezistansı gibi ünite lambaları söndükten sonra aracınızın motorunu çalıştırın. Bu çalışma anında asla hareket etmeyin. Bu süre en az 2 ya da 4 dakika olmalıdır. Aracınızın motor ve aktarma ünitelerinde bulunan yağların çözümüne ve kalorifer sisteminizin ısınmasına yardımcı olacaktır. Sizler bu süre içinde önce emniyet kemerini bağlayıp ardından iç ve dış dikiz ayna ayarlarını kontrol edebilir, arka cam rezistansınızı ve kaloriferlerinizi çalıştırarak görüş netliğini sağlayabilirsiniz.

“Kış şartlarının en önemli tedbiri araçlarımızın lastiklerinden başlar. Avadanlık, aracın cinsine ve ağırlığına göre yangın söndürücü, ilk yardım seti, el feneri, eldiven, yaşadığımız bölgenin şartlarına göre kürek-kazma ve şartlar ne olursa olsun mutlaka zincir bulundurmamız gerekir.”

Page 7: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

7

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Yola çıktıktan sonra

Karlı zeminde aracınızın üzerinde bulunan kış ya da kar lastikleri daima 4 adet olmalı. Böylelikle birlikte hareket etmesi ve aracın savrulma riski önlenmiş olur. Aracınızın yol tutuş güvenliği karlı zemin olmalı, buz tabakasının olduğu iniş ve çıkış rampalar gerekmedikçe tercih edilmemelidir.

Direksiyon tutma konumu

Araçlarda genellikle hidrolik takviyeli denilen ve halk arasında hidrolik direksiyon olarak bilinen ve hareket kabiliyetleri son derece hafif mekanizmalar bulunur. Bu sebeple direksiyonun kaygan zeminde asla sıkı değil, aksine avuç içi veya parmak sıkılığında hareket etmesi sağlanmalıdır. Böylelikle ritmik sağ-sol hareketler ve sürücülerin dikkatleri dağılmadan diğer önlemlere yoğunlaşmaları kolaylaşır.

Araç kullanırken kolların hareketini zorlayıcı giysilerden kaçınmalı, rahat kıyafetleri tercih etmelisiniz.

Yokuş aşağı inme kuralları

Rampanın başına gelen aracın sürücüsü aracında ABS (bloke olmayan fren sistemi) olsa bile sadece fren pedalının hidrolik basınç sıvısının boşluğunu alarak inişe geçmeden önceki vitesi bir küçültmeli ya da standart 2. vites konumu tercih etmelidir. Ayak yarım debriyajda, motor kompresyon ağırlığı sağlanarak fren pedalına hafif basılı tutulmalı ve akselerasyon haline göre küçük darbeler (bas-bırak) ile araç yavaşlatılarak, asla tedirgin olmadan, ani frenler yapmadan iniş gerçekleştirilmelidir. Rampa inişlerinizde asla el freni çekili konumda araç kullanmayınız. Sertleşen hidrolik basıncı aracın durma prensibini olumsuz etkiler ve yavaşlamasını güçleştirir.

Yokuş çıkma kuralları

Karlı ve buzlu zeminde rampanın dik oluşu hesaplanarak vites konumu ya da 2. vites konumu tercih edilmelidir. Sabit bir motor devrinde gaza asla fazla basmadan, patinaj konumunda sabit kalmadan, direksiyonu hafif sağa-sola hareket ettirerek rampa çıkışlarınızı güvenli bir şekilde tamamlayabilirsiniz. Araçlarınızda bulunan ek elektronik destek üniteleri bu uygulamada size yardımcı olacaktır.

DİKKAT!

Aracınız iniş anında ters yöne, çıkış anında geri kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler yaparak iniş konumuna tekrar geçebilir ve şansınızı yeniden deneyebilirsiniz. Aşırı yapılan patinaj konumunda ısınan lastik, zemindeki karı eriterek kanallarının kap bırak prensibini kaybetmesine sebep olur.

Kar zinciri bulunmalı mı?

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince araçlarınızın teknik donanımı, gücü ve özellikleri her ne olursa olsun kar yağışının olduğu bölgelerde araçlarınızın bagajında zincir mutlaka bulunmalıdır. Bu kural ve zorunluluk dâhilinde aracınız dört çeker olsa bile zincir bulundurmak zorunludur. Rampa iniş ve çıkışları ile köprü ve viyadük geçişlerinde zincir kullanmak zorunda kalacağınızı unutmayın! Zincir bulundurmayan araçların sürücüleri hakkında gerekli önlemleri almadığı için cezai işlem uygulanacağını ve araçların trafikten men edileceğini aklınızdan çıkarmayın!

Trafik, toplumsal sorumluluğumuz ve yaşam güvenimizdir. Karayolları Trafik Kanunu maalesef yaşanılan acı tecrübelerle yazılmış ve uygulama zorunluluğu tarafımıza sunulmuştur.

Trafik kurallarına uymak, toplumsal sorumluluğumuzdur.

Page 8: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

8

röportaj

Duayenle Ankara Trafiği Üzerine...

Başkent Ankara Meclisi Onursal Başkanısınız. Ayrı-

ca Ankaralılar Vakfı’nın başkanlığını yürütmüş ve

Nallıhan Vakfı’nın halen başkanlığını yürütmekte

olan birisi olarak sivil toplum kuruluşları konusun-

da bir duayensiniz. 1998 yılında Ankara’nın trafik

sorunlarını çözmeye yardımcı olmak için kurulmuş

olan Trafik Vakfı’nın çalışmaları konusunda neler

düşünüyorsunuz?

Türkiye ve Ankara’nın hızlı bir şekilde artan trafik prob-

lemleri hepimizce bilinen bir gerçek. Trafik Vakfı’nın

kurulması ve bu konuyla ilgilenmesi takdire şayan bir

durum. Her geçen gün artan trafik sorunlarına karşı

yeteri kadar önlem alınamadığı malum. Bunda 5 mil-

yonu aşan nüfusun oluşu, çok büyük yerleşim yerleri-

nin kuruluşu ve buralarda büyük nüfusun barınması

önemli bir etken. Artan nüfusa na-

zaran trafik altyapısı yeterince hızlı

gelişemediği için İstanbul kadar

olmasa da Ankara’da da maalesef

trafik sorunları yaşanmakta.

1938 yılında Nallıhan ilçesinden

ailenizle birlikte Ankara’ya göç

ettiniz. Çocukluk ve gençlik yılla-

rınız Ankara’da geçti. Ankara’nın

Ayhan Sümer

Ayhan Kumaş / HANTEKS A. Ş.

Başkent Ankara Meclisi Onursal Başkanı

Ayhan Sümer, Ankara’ya sevdalı bir duayen. 1930’lardan bu yana Ankara’da yaşayan Sümer, o dönemin Ankara’sıyla

şimdilerdeki Ankara’yı en iyi kıyaslayabilecek insanlardan. Ayhan Sümer’le Ankara Trafik Vakfı çalışmalarından, eski

Ankara anılarına, trafik sorunlarının artışından, çözüm yollarına kadar birçok konuda konuştuk.

Page 9: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

9

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

artan nüfusunu da göz önünde bulundurursak, o

dönemden bu güne araç sayısında büyük bir fark

var. Ankara trafiği yıllar içinde nasıl bir değişim ser-

giledi? Trafik konusunda eskilere dair hatırladığınız

anlılarınız var mı?

75 yıldır Ankara’da yaşayan, 1932’lerden beri

Ankara’nın her şeyini bilen bir Ankaralı olarak, ken-

tin ne kadar değiştiğine, ne kadar geliştiğine şahit

oldum. 1939-1940’ta Ankara’da Atatürk İlk okulunda

okudum. Anafartalar Caddesi geliş gidiş şeklindeydi.

Şehir o zamanlar oradaydı. İki arkadaş arabaları sayar-

dık. Aşağıdan gelen araba senin, yukarıdan gelen ara-

ba benim derdik. Teneffüs boyunca yarışmamız 3-2

veya 4-2 biterdi. Tabii o zamanlar Ankara’nın bu duru-

ma geleceğini tahayyül etmek bile zordu. O dönem-

de hangi hususi arabanın kime ait olduğunu bilirdik.

Trafik probleminin artmasında birçok konu etkili.

Sizce bu artışta önemli olan etkenler nelerdir?

Son dönemde göçleri durduramadığımız için şehirle-

re büyük akın oldu. Bu arada da otomotiv sanayisinin

ve otomotiv ithalatının çok büyük boyutlara ulaşma-

sı, araba alımlarının kolaylaştırılması aynı paralelde

trafik sorununun büyümesine neden oldu. Buna ek

olarak halkımızın da araba sevdası bu sorunun artma-

sında etkili. Bildiğim birçok evde 3-4 tane araba var.

Sabahları baktığımızda her arabada 1 kişi görüyoruz.

Yıllardır müessesenizin bulunduğu Kızılay aynı za-

manda Ankara’nın merkezi. Kızılay trafik sorunla-

rıyla da sık sık gündeme geliyor. Mağazaların yo-

ğun olarak bulunduğu bölgedeki trafik sorunu için nasıl bir çözüm bekleniyor?

45 yıldır Kızılay’da bulunduğum için hem Ankara’nın

trafiğini hem de insan tablosunun değişimini izleme

imkânı buldum. Eskiden Ankara’nın merkezi Ulus Ana-

fartalar Caddesi’ydi. Bir dönemler Meşrutiyet Caddesi

otobüslerin son durağıydı. Kocatepe’den sonra hiçbir

şey yoktu. 1955-60 senelerinde Kızılay’a doğru bir

yönelme başladı. Sıhhiye köprüsünün Kızılay tarafı

Yenişehir olarak adlandırılırdı. Bu tarafa yönlenmenin

önemli bir etkisi de sınıf atlama olarak görülmesiydi.

Çare toplu taşımacılık. Batıda yüzyıllarca sene evvel

halledilmiş metronun bizde çok gecikmesi bugünkü

durumları meydana çıkarttı. Metro çalışmaları var

ama geç kalınmış durumda. Bir an evvel raylı sisteme

geçilmesi gerekli. Ayrıca yeni kentleşmeler oluşurken

buraların trafik sorunlarının önceden halledilmesi ge-

rekir.

Eklemek istediğiniz bir konu var mı?

Türkiye eskiyle mukayese edilemeyecek kadar büyük

gelişme kaydeden bir ülke oldu. Gururla karşıladığı-

mız çok büyük imkânlara sahip olduk. Ancak insana

yeteri kadar yatırım yapılamadığı için başkalarının

hakkına saygı duymayan insanlar ortaya çıktı. Trafikte

kurallara riayet edilmediği zaman ise kazalar oluşuyor.

Genel olarak sorunların çözümü eğitimden geçiyor.

Çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar di-

lerim.

Vakit ayırıp, sorularımızı cevapladığınız için teşek-kür ederiz.

Page 10: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

10

röportaj medyada trafik/

Türkiye’deki birçok gündem konusunun içinde tra-

fik kazaları önemli bir yer işgal ediyor. Sorunun bo-

yutu öyle büyük ki ülkede “trafik terörü” diye bir

kavram var. Size göre bu sorunun temel nedenleri

nelerdir? Nasıl bir yol izlenirse çözüm yolunda iler-

leme kaydedilmesi mümkün olur?

Trafik kazalarının pek çoğunun nedeni sürücü hataları.

Ve o hataların başlıca nedeni ise kurallara uymama. As-

lında sadece trafikte değil, Türk insanı pek çok alanda

kural tanımıyor. Maalesef trafikte kural tanımazlık, tela-

fisi olmayan pişmanlıklara neden oluyor. Yani terör ola-

Ankara bürokrasi trafiğinin yoğun olduğu bir kent. Çoğunlukla Show TV muhabiri Burcu Selçuk Esen’i ekranlarda bize bu trafiği

anlatırken görüyoruz. Peki, Burcu Selçuk Esen Ankara trafiği hakkında neler düşünüyor? Kendisiyle “trafik terörü” kavramından,

bu sorunun çözüm yollarına; yoğun kış şartlarından, trafikte kadın olma hallerine kadar birçok konuda konuştuk.

medyagözüyle

trafik

Bürokrasi Trafiğinden, Ankara Trafiğine

Burcu Selçuk EsenShow TV Muhabiri

Page 11: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

11

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

rak adlandırılabilecek kadar büyük can kayıplarına ve sakatlanmalara. Peki o koyulmuş ama uyulmayan ku-rallar nedir? En önemlisi hız limitleri. “Acele giden ece-le gider” sözü çok doğru ama insanımız hızı seviyor, çoğu zaman sabırsız. Daha hızlı gidebilmek için tra-fikte ambulansın peşine takılan insanlarımız var. Yani limitlere çoğu zaman uyulmuyor. Hatalı sollama yine önemli bir neden. Özellikle şehirlerarası yoğunluğun olduğu bayram ve yaz dönemleri de kazaların önemli bir nedeni. Alkollü araç kullanmak, direksiyon başında yorgun uykusuz olmak yine nedenler arasında.

Tüm bunların temelinde ise eğitimsizlik var. Uzun vadede eğitimle sorunun çözülebileceğini düşünü-yorum. Farkındalık oluşturmak önemli. Bu noktada medyaya tabii önemli görev düşüyor. Haberleri ne-den sonuç ilişkisi ile vermek gerekli. Örneğin bir tra-fik kazası haberi; “Hız yaptı onun için kaza yaptı” gibi. Bilinçlendirme kampanyaları, spotlar arttırılabilir. Tabii cezalar da caydırıcı bir etken. Son dönemde cezalar rakamsal olarak caydırıcı noktada arttı. Kuş-kusuz etkili oldu. Peki, yeterli mi? Hayır. Çünkü uygu-lamada da eksikler var. Pek çok yere MOBESE kame-raları kuruldu ama aralarında çalışmayanlar var. Daha etkin bir denetim mekanizması kurulmalı. Örneğin MOBESE’nin altından geçerken hızını 70 km’ye düşü-rüp biraz ilerledikten sonra yeniden 130-140 km’lere çıkanlar için de bir önlem olmalı.

Rodos’ta gördüğüm örnek oldukça dikkat çekiciydi. Ölümlü kazaların olduğu yollarda, tam da kazanın ol-duğu noktaya hayatını kaybeden kişinin anısına şa-peller, yani mezar taşı benzeri küçük anıtlar dikmiş-lerdi. Her gördüğünüzde tüylerinizi ürperten, ölümü aklınıza getiren oldukça caydırıcı bir önlemdi bence. Bu ve benzeri yöntemler denenebilir.

Bürokratik trafiğin de yoğun olduğu Ankara’da yaşayan biri olarak, başkentteki trafiği nasıl de-ğerlendirirsiniz? Yeni yapılanmaların getirdiği trafik sıkışıklığı da dikkat çekiyor. Başkentli bir sürücü olarak trafikte ne tür sorunlar yaşıyorsu-nuz?

Birkaç yıl öncesine kadar Ankara trafiği İstanbul’la kıyaslandığında çok daha rahattı. Son dönemde,

Başkent’in trafik sorunu da gitgide katlanıyor. Araç

sayısında artış var. Bir hanede en az iki kişi araç sahi-

bi ve yollar bu kadar aracı kaldırmıyor. Toplu taşıma

yerine özel araçların kullanımı çok fazla. Güzergâhlar

çok sık değişiyor. Özellikle de yerel seçimler yakla-

şırken her gün bir başka yolda, yeni bir yol çalışması

başlıyor. Beş şeritli yol, çalışma nedeniyle üç şeride

düşünce trafikte yoğunluk da haliyle kaçınılmaz olu-

yor. Özellikle de sabah ve akşam saatlerinde içinden

çıkılmaz bir hal alıyor trafik.

Altyapıda da eksiklikler var. Bir damla yağmur düşse

akşam iş çıkışında eve gitmeniz çok daha zorlaşıyor.

Trafik sorununun çözümünde eğitimin, özellikle

çocuklara yönelik eğitimin büyük önem taşıdığı

her fırsatta dile getirilen bir konu. Günümüzde

çocukların pek çok şeyi televizyondan yakalaya-

bildiklerini biliyoruz. Genel olarak trafik konu-

sunda farkındalık ve duyarlılık nasıl oluşturula-

bilir?

Ağaç yaşken eğilir sözü çok doğru. Çocuklar gerçek-

ten her şeyi öğrenmeye o kadar açık ki, onları eğite-

rek ve bilinçlendirerek çok yol kat edilebilir. Bugünün

çocukları yarının sürücüleri aslında. Onların ileride

birbirinin haklarına saygılı, daha dikkatli birer sürücü

olmaları için eğitimler verilebilir.

Okullarda trafik eğitimi olduğunu biliyoruz ama bazı

ülkelerle kıyaslandığında yetersiz kalıyor. Sadece te-

oride kalmamalı. Uygulamalı bir şekilde çocuklar bu

eğitimi almalı. Karşıdan karşıya geçiş kuralları, yaya

kaldırımları, yaya geçitleri, trafik kurallarının neler

olduğu, neden bu kurallara uyulması gerektiği gibi

konular yerinde yani trafiğe açık yollarda anlatılmalı.

Çocuklara bu bilinç, oyunla daha eğlenceli hale ge-

tirerek de aşılanabilir. Aileler bu sürecin içine dahil

edilebilir.

Tabii medyanın da yine rolü önemli, daha etkin bir

rol oynayabilir.

Page 12: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

12

/medyada trafikröportaj

İçinde bulunduğumuz kış ayları, Ankara’nın

hava şartları da değerlendirildiğinde ol-dukça çetin geçiyor. Kış aylarında trafikte yer alan kazalar da televizyon kanallarında sıkça gördüğümüz görüntüleri oluşturu-yor. Yolların karlı olduğu bu dönemlerde trafikte özellikle dikkat ettiğiniz hususlar var mı?

Kar lastiği tabii birinci önceliğim. Kışın kar yağ-

madan kar lastiklerini taktırıyorum. Ama kar

yağdığında trafikte sizin tedbirli olmanız da

yetmiyor.

Başkent’e ilk düşen kar, kısa süreli yağmasına

rağmen, birkaç saat içinde trafikteki herkesi

mağdur etti. Ben de o mağdurlardan biriydim,

çünkü en yoğun yağdığı saatti işten çıkışım,

15 dakikalık yolu 2 saatte gidebildim. Birçok

insan hazırlıksız, yazlık lastiklerle yakalandı.

Bir kişi kaymaya başladığında ya da daha fazla

ilerleyemeyip yolda kaldığında sizin kar lasti-

ğinizin olması bir işe yaramıyor. Kaza geliyo-

rum diyor yani bu kez. Ve tedbirini almayanlar

hem kendi hayatlarını hem de başkalarınınkini

riske atmış oluyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü bu noktada yeni

uygulamalar başlattı. Bunun çok da faydalı

olacağını düşünüyorum. Kış lastiği olmayan sürücülere 77 liralık bir para cezası ve lastikler değiştirilene kadar

da trafikten men gibi bir ceza geldi. Başkent’te bildiğim kadarıyla kar yağdığında trafik ekipleri bu denetimi de

yaptılar. Yine Emniyet’in afişleri ve bilgi notlarıyla uyarıları da var. Tüm bunlar dikkate alındığında ve denetim de

devam ettiği sürece kar kazalarının azalacağına inanıyorum.

Eriyen karların soğuk hava ile birlikte donması, yani buzlanma da kışın en önemli tehlikelerden. Buna karşı da

tedbirli olmalı.

Kışın daha dikkatli, daha yavaş araba kullanmak önemli. Aradaki takip mesafesini arttırmak gerekli. Ben genelde

böyle durumlarda ana arterleri tercih ederim, çünkü ara sokaklar temizlenmediği için çok daha tehlikeli olabili-

yor.

Tabii bazı yol koşullarında zincir takmak da gerekli olabilir. Onu becerebilir misin derseniz? Hayır. Ama öylesine

bir durumda da trafiğe çıkmamak, kendimi toplu taşıma ya da daha güvenli olabilecek bir ticari araca teslime

etmek benim tercihim. Karda sürüş deneyimi olmayanlar hiç risk almamalı bence.

Page 13: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

13

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Tüm bunlar sürücülerin alması gereken önlemler. Bir

de belediyelerin yapması gerekenler var. Tuzlama ve

küreme araçlarının zamanında müdahalesi gibi. Bu

da tabii kazaların önlenmesinde en az sürücülerin ya-

pacakları kadar önemli.

Trafikte kadınlara yönelik bir önyargıdan sıkça

söz edilir. Son dönemde kadın sürücülerin artma-

sıyla bu klişenin biraz kırıldığı gözlense de hâlâ

mevcut. Siz de yoğun gündemle ilişkili olarak sık-

ça trafikte bulunmak durumunda kalıyorsunuz.

Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz ya da trafikte

şahit olduğunuz bir olay oldu mu?

Trafikte kadın sürücülere yönelik ön yargının kırıldığı-

nı düşünmüyorum. Araç kullanmaya geç başlayanlar-

danım ben. Yaklaşık dokuz yıldır direksiyon başında-

yım. Araba kullanmadan önce de sık sık duyduğum

bir şeydi, şimdi daha da dikkatimi çeker oldu. Kadınla-

rın araba kullanamadığı gibi bir önyargı var maalesef

karşı cinste.

Böyle bir genelleme yapmak bana kalırsa yanlış. Hem

önyargılı hem de cinsiyetçi bir yaklaşım. Kuşkusuz ka-

dınlar arasında iyi araba kullanamayanlar olduğu gibi,

kötü araç kullanan erkekler de var. Kadınların trafik-

te çoğu zaman erkeklerden daha temkinli oldukları

doğru. Ama iyi kötü sürücü olma noktasında kadınlar

diye de genellememek lazım.

Yine genelleme yapmadan söylüyorum, bazen trafik-

te sırf karşı araçtaki sürücü kadın olduğu için sıkıştı-

ran, selektörle, korna ile taciz eden, yol vermeyen er-

kekler de var. Hayatın içindeki erkek egemen duruşu

trafiğe taşıyanlar... Yani direksiyon başına geçtiyseniz,

aynı yollarda, aynı trafikte, aynı trafik kurallarına uya-

rak araç kullanıyorsanız kadın ve erkek diye bir ayrım

olamaz.

Her iki cinsin de birbirine saygısı çok önemli, önce

ben diye düşünmemesi önemli. Trafikte saygı olursa,

bencillik olmazsa ve tabii kurallara uyarsa herkes, bu-

gün yaşadığımız sorunların pek çoğunu da yaşamayız

diye düşünüyorum.

Page 14: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

14

dosya

FRENTEKNİK

Son yıllarda büyük bir hızla kamyondan çekiciye doğru dönüşümün yaşandığı ülkemizde, gazete ve İnternet sayfalarında bugünlerde sık sık “TIR Park Freni boşalması” sonucu oluşan kaza haberleri görülmeye başlanmıştır:

“Sürücünün park ettiği TIR’ın freni boşaldı ve önce minibüse ve sonra yoldan geçen yayaya, ardından park halindeki TIR’a çarparak durabildi. Yaya yaşamını yitir-di. Kazaya sürücünün el frenini çekmemesi sonucu, TIR freninin boşalmasının neden olduğu bildirildi.” Kocaeli 1.11.’11

boşalır mı?Alpay LöKMak. Y. Müh.

TIR Park Freni

Page 15: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

15

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

“Park halindeki tuğla yüklü TIR, freni boşalınca ekmek fırınına girdi. TIR’ın fren havasının boşaldığı iddia edildi” Manisa Demirci 21.10.2010

“TIR şoförü bir marketin önünde park ederek alışveriş için markete girdi. Kısa bir süre sonra dışarı çıktığında TIR’ı yerinde göremedi. Bu sırada büyük bir gürültüyle irkilen şöför, freninin boşaldığını söylediği TIR’ın il-erdeki ikinci ışıklı kavşakta refüje çarptığını fark etti.” Uşak 3.1.’11

“Freni boşalan TIR park halindeki 7 araca çarptıktan sonra durabildi. Vatandaşlar TIR’ın frenin boşaldığını iddia ederek TIR sürücüsünün peşinden koştuğunu if-ade ettiler”. Ankara 30.5.2011

“Park halindeyken fren arızası nedeniyle kaymaya başlayan kum yüklü TIR, bir otomobil ve motosiklete çarptıktan sonra bariyerleri aşarak yaklaşık 10 me-

tre yükseklikten tünel çıkışına uçtu”. İstanbul Maltepe 14.3.2012

“Park halindeki tuğla yüklü bir TIR, yokuş aşağı kayarak 4 araca çarptı. TIR, bir gecekondunun üzeri-ne düşmek üzereyken havada asılı kaldı.” İstanbul Kağıthane 25.4.2012

“Freni boşalan TIR, öğle namazını bekleyen yaşlı adamın ayaklarını ezdi.” Ankara Altındağ 22.7.’12

“Sürücü alışveriş yapmak için markete giderken, freni boşalan TIR hareket etti. Yaklaşık 100 metre ilerleyen araç, trafik levhalarına ve elektrik direğine çarparak durabildi.” Adıyaman 2.1.’13

“Fabrikanın bahçesinde park halinde bulunan aracın üzerine, yine park halindeyken frenlerinin boşalması nedeniyle TIR uçtu.” Kocaeli Derince 16.4.2013

İster istemez akıllara şu soru gelmektedir: “TIR Park Freni boşalır mı?”

Sorunun yanıtını vermeden önce üç sorunun yanıtını

vermek gereklidir:

- Park Freni nedir?

- Kamyon ile Çekici Park Freni arasındaki fark nedir?

- Römork Park Freni nedir ve ne zaman kullanılmalıdır?

Park Freni; (TFS Tesbit Fren Sistemi veya El Freni de denir)

motorlu aracı veya römorku belli bir eğimde ve tamamen

mekanik olarak hareketsiz tutabilen fren sistemidir.

Page 16: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

16

dosya

Kamyon Park Freni; Azami Yüklü Ağırlığındaki (AYA) kamyonu en az % 18’lik bir eğimde tamamen mekanik olarak hareketsiz tutabilmelidir. Kamyonun El Fren Kolu çekildiğinde kamyonun çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girer.

Çekici Park Freni; sadece çekiciyi mekanik olarak frenleyerek Azami Katar Ağırlığındaki (AKA) çekici ve römorku (40t) en az %12’lik bir eğimde hareketsiz tutabilmelidir. Çekicinin el fren kolu çekildiğinde çe-kicinin çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girerken, römork havalı fren yapar. Çekicinin park freni çekildiğinde, çekicideki çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yayları kırılmadığı sürece mekanik olarak aracı sabitlerken, römorkun fren sistemindeki basınç, hava kaçağına bağlı olarak, zamanla düşecek ve römork freni bırakacaktır. Çekicinin El Fren Valfi çekildikten sonra “Test Konumu”na alınarak römorkun havalı freni “test” amaçlı iptal edilir ve katarın sadece çekicinin çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısımları ile hareketsiz kalıp kalmadığı denenir.

Römork Park Freni; Azami Yüklü Ağırlığındaki (AYA) römorku en az % 18’lik bir eğimde tamamen mekanik olarak hareketsiz tutabilmelidir. Römorkun üzerindeki

römork park fren kolu çekildiğinde römorkun çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girer. Bu frenin sadece römorkun çekiciden ayrıldığı durum-larda kullanılması gerektiği yanlış bilgidir, çekici ve rö-mork bir arada iken yokuşta araç park edileceğinde de kullanılmalıdır. Römork park freninin % 18 eğimde yüklü römorku hareketsiz tutabilmesi için üç dingilli bir yarı römorkun en az iki dingilinde ve en az dört adet çiftli (imdatlı) fren körüğü olması gereklidir.

Park Freni çekildiğinde en az %18 eğimde aracı mekan-ik olarak sabitleme şartını;

- Azami Yüklü Ağırlığındaki (AYA) kamyon için; Kamyon Park Freni tek başına sağlarken,

- Azami Katar Ağırlığındaki (AKA) çekici ve römork için ancak Çekici Park Freni ve Römork Park Freni birlikte kullanılırsa sağlamaktadır.

“TIR Park Freni boşalır mı?”

Bu sorunun şartlara bağlı olarak birden fazla yanıtı vardır:

- Hayır; eğer Çekici Park Freni “Test Konumu” ve Rö-mork Park Freni kullanılırsa,

Page 17: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

17

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

- Belki; eğer sadece Çekici Park Freni çekilerek katar park edilirse (kamyon gibi),

- Belki; eğer Çekici Park Freni ve Römork Park Freni birlikte kullanılmasına karşın, yarı-römorkta 4 yerine sadece 2 adet çiftli (İmdatlı) körük varsa,

- Evet; eğer Çekici Park Freni çekildikten sonra “Test Konumu”na getirilip çekicinin freninin tek başına yeter-siz olduğu görülmesine karşın araç park edilirse.

Kamyondan çekiciye geçiş yapan, bu sırada tamamlayıcı bir eğitim almayan sürücülerin çekicinin el frenini kamyonun el freni gibi kullanması “TIR Park Freni Boşalması” sorununu ve üzücü kazaları doğurmuştur. Bu kazalar önlenmelidir ve de önlenebilir.

“TIR Park Freni boşalması” nasıl olur?

- Sürücü yokuşta çekici el frenini çeker ve “Test Konumu”na almadan araçtan iner.

- Çekicinin el freni çekildiğinde çekicinin çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girerken, rö-mork havalı fren yapar.

- Çekicideki çiftli (imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısmı

çekiciyi mekanik olarak tespit eder.

- Römorkun havalı fren sistemindeki basınç, hava

kaçağının derecesine bağlı olarak zamanla düşer ve rö-

morkun havalı freni zayıflar.

- Römorktaki hava kaçağı sürerken, çiftli (imdatlı) fren

körükleri olsa bile, bu körüklerin yaylı kısımları römork

park freni çekilmeden kendiliğinden devreye girmez.

- Römork freni iyice zayıflar, bu sırada katarı (40t) çeki-

cinin park freni tutmaya çalışmaktadır;

- Eğer çekicinin park freni o yük ve eğimde “römork

havalı freni boşalmış” katarı yokuş aşağı tutabilecek

düzeydeyse katar kaymaz.

- Eğer çekicinin park freni o yük ve eğimde “römork

havalı freni boşalmış” katarı yokuş aşağı tutabilecek

düzeyde değilse katar yokuş aşağı kaymaya başlar ve

“TIR Park Freni boşalması” olur.

“TIR Park Freni boşalması” nasıl önlenir?

- Sürücü yokuşta çekici el frenini çeker ve “Test

konumu”na alır, bu kontrol sırasında; katar yokuş aşağı

sabitlenemiyorsa araçtan inmez ve park için daha

başka bir yer arar, katar yokuş aşağı sabitlenebiliyorsa

araçtan inerek römork park fren düğmesini çeker.

- Çekicinin el freni çekildiğinde çekicinin çiftli (imdatlı)

fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girer.

- Römork park freni çekildikten sonra römorkun çiftli

(imdatlı) fren körüklerinin yaylı kısımları devreye girer.

- Çekici ve römorktaki çiftli (imdatlı) fren körüklerinin

yayları kırılmadığı sürece katar mekanik olarak tesbit

edilir.

- Römork park freninin yeterli olabilmesi için üç din-

gilli yarı-römork üzerinde en az dört adet çiftli (imdatlı)

fren körüğü ve çalışır durumda otomatik fren cırcırları

olmalıdır.

“TIR Park Freni boşalması”nın önlenmesi için hangi ek

tedbirler alınmalı?

Sürücüler: “Çekici El Freni ve Römork Park Freni Kullan-

ma Talimatı”na uymalı,

Page 18: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

18

dosya

Araç sahipleri / Filolar:

- Sürücülerin çekici el frenini kamyon el freni gibi

kullanmasını önlemeli,

- Çekici sürücülerine bu konuda teorik ve pratik eğitim

aldırmalı,

- Çekici ve römork park freni performansının yeterli

olduğunu fren testi sırasında yüklü olarak veya yük si-

mülatörü kullanarak test ettirmeli,

Sürücü kursları: Çekici sürücü adaylarına bu konuda

teorik ve pratik eğitim vermeli,

Araç muayenesi:

- Römorklarda “Römork Park Fren Valfi” olduğunu,

- Üç dingilli yarı-römorklarda dört adet çiftli (İmdatlı)

fren körüğü olduğunu,

- Çekici ve römork fren cırcırlarının otomatik olduğu ve

düzgün kurduklarını,

- Römork havalı fren sistemindeki hava kaçağının sınırı

aşmadığını,

- Park fren performansının dolu araçta veya yük simül-

atörü ile yeterli olduğunu,

- Çekicilerde el fren valfi’nin “Test Konumu” olduğunu,

kontrol ve test etmelidir (2005 model öncesi araçlara

muafiyet tanımadan).

Trafik denetimi:

- Römorklarda “Römork Park Fren Valfi” olduğu,

- Üç dingilli yarı-römorklarda en az dört adet çiftli

(İmdatlı) fren körüğü olduğu,

denetlenmelidir.

Yol kenarı trafik denetiminde:

- Çekici ve römork AKA = 40t ± %5 olmalı,

- % 12 eğimli trafiğin fazla olmadığı bir yolda,

- Yarı - Römork AYA ≥ 30t için uygulanabilir,

- Test yapılırken, herhangi bir kaymaya karşın, sürücünün

ayağı ayak fren pedalına yakın durmalı,

- Çekici el freni çekilir,

- Çekici el freni “Test Konumu”na alınır,

- Katar sabit kalıyorsa; çekici park freni testi başarılıdır.

- Römork park freni çekilir,

- Çekici el freni “Hareket Konumu”na alınır (bırakılır),

- Katar sabit kalıyorsa; römork park freni testi başarılıdır.

“Çekici El Freni ve Römork Park Freni Kullanma Talimatı”

Çekicinin el freni çekildikten sonra aracı terk etmeden

önce sürücünün aşağıdaki iki işlemi sırayla yapması ge-

reklidir:

1) Çekici El Fren Valfi Test Konumu: Çekicinin el

fren valfi çekildikten sonra (alttaki 3. resim) “Test Konumu”na alınarak (alttaki 4. resim) römorkun havalı

freni “test” amaçlı iptal edilir ve katarın sadece çekicinin

çiftli (imdatlı) körüklerinin yay kuvveti ile hareketsiz

kalıp kalmadığı denenir. Bu deneme yapılırken her-

hangi bir kaymaya karşın, sürücünün ayağının ayak fren

edalına yakın durması gereklidir.

- Eğer çekicinin yaylı körüklerinin kuvveti yetersiz gelirse,

katar aşırı yüklüdür, %12’den daha eğimli bir yokuştadır

veya çekicinin frenleri bakımsızdır. Bu durumda katar

yokuşta park edilip bırakılmamalıdır.

- Eğer çekicinin yaylı körükleri tüm katarı (40 ton)

hareketsiz tutmaya yeterli ise sürücü, tekrar “Park”

konumuna alıp, çekiciden inmeli ve aşağıda açıklanan

bir sonraki adımı yapmalıdır. *)

Page 19: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

19

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

2) Römork Park Fren Kumanda Valfi: Çekicinin el freni

çekildikten sonra römork park freni kumanda düğmesi

(TFS) ( altta 1. 2. ve 3. resimlerde kırmızı olan) dışarı doğru

çekilerek (altta 4. resim), römorkun çiftli körüklerinin

yaylı kısımları devreye alınmalıdır. Bu şekilde römorkun

hava devrelerindeki bir hava kaçağı nedeniyle havalı

freninin zayıflaması ve “TIR Park Freninin boşalması” teh-

likesi ortadan kalkacaktır.

*) “Park =Test” Konumu olan çekicilerde (örneğin Scania) çekici kullanma kılavuzunu okuyunuz.

**) Yukarda yazılan özellikler ve talimatlar “Römork Çeken Kamyonlar” için de geçerlidir.

Bu son işlemden sonra aracın lastiklerinin önüne takoz yerleştirilmesi tavsiye edilir.

Page 20: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

20

otobilir /röportaj

Mengerler Ticaret Türk AŞ Ankara Genel Müdürü Ünal Keskin’le Otomotiv sektöründe yürüttükleri faaliyetlerden trafik eğitimine, araç alırken göz önünde bulundurulması gereken konulardan trafik kazalarını önlemede uygulanması gereken önlemlere kadar birçok konuda konuştuk. Mengerler olarak yenilikçiliğe verdikleri öneme değinen Keskin, sektördeki nitelikli personel eksikliğine ve çevre problemlerine de dikkat çekti.

Mengerler Ticaret Türk A.Ş.Ankara Şubesi

Ünal KESKİN

Mengerler, 1939 yılından bu yana faaliyette ve dünya-nın önde gelen birçok markasının yetkili bayiliğini ve servis hizmetlerini veriyorsunuz. Sayın Keskin, Men-gerler Ankara Genel Müdürü olarak otomotiv sektö-ründe yürüttüğünüz hizmetler nelerdir?

Mengerler Ticaret Türk A.Ş. Ankara Şubesi, merkez lo-kasyonu 18.125 metrekare alan üzerine kurulu, 13.214 metrekare kapalı kullanım alanında; otomobil, otobüs, kamyon, hafif ticari araçlar ve smart araçların satışı, servis hizmetleri, hasar onarımları ile orijinal yedek parça satışı-nı yapmaktadır. Ayrıca, Eskişehir yolu Ümitköy lokasyonu 4150 metrekare kapalı kullanım alanında otomobil satış ve servis hizmetleri sunmakta olup, Ankara Lojistik Üssü Kazan lokasyonunda ise 2000 metrekare kapalı kullanım alanında kamyon servis hizmetleri olmak üzere toplam 19.364 metrekare kapalı alanda faaliyetlerini büyüyerek sürdürmektedir. Kısaca, şirketimiz tüm bu işyerlerinde Mercedes-Benz marka araçların ve Mercedes-Benz ko-leksiyonuna dahil ürünlerin satışını yapmakta, Mercedes-Benz marka araçlara satış sonrasında hizmet vermektedir.

Mengerler Ticaret Türk A.Ş. Ankara Şubesi, Mercedes-Benz ürünlerine satış sonrasında verdiği bakım, onarım, karoseri ve boya kapsamında, senede ortalama 22.000 araca bu kurumsal kimlik altında Mercedes-Benz kalite ve standartlarından ödün vermeden satış sonrası hizmetle-rini sürdürmektedir. Otobüs, kamyon, hafif ticari araçlar ve otomobilden oluşan müşteri kitlemizde başta TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Müsteşarlıklar, Yabancı Misyon Şeflikleri, resmi kurumlar (bu kurumlara ait zırhlı araçlar dahil) olmak üzere birçok kurum yer almaktadır. Tüm bu araçlara, uzman ve yetkili ellerde, bilgisayar des-tekli bakım, onarım, karoseri ve boya hizmetleri verilmek-tedir.

Trafik konusunda bilinçlendirmeye yönelik eğitimler ilköğretim ile başlıyor, ancak Türkiye henüz hedefle-nen noktaya ulaşabilmiş değil. Bu durumu neye bağlı-yorsunuz, önerileriniz neler olabilir?

Bugün dünya karayollarında kullanılan araçların tekno-lojisini, tasarımını insanoğlu bularak, geliştirerek hayata geçirmişlerdir. O zaman insan kendi bulduğu teknolojiyi de çok rahat tehlikesiz kullanabilir.

Gözün görmesini ışık sağlar. Trafiğin ışığı ise kurallarıdır.

Page 21: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

21

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Sürücüler bir şekilde karayollarını kullanma hakkına sahip olmuşlar ama karayollarında uygulanacak kuralları bilmiyorlar veya bilenler de uygulamıyor. Bu bir eğitim eksikliği-dir. Çünkü eğitim hafıza doldurma değil, insanlara davranış biçimi ka-zandırmadır.

Türkiye’de bugüne kadar okullarda her konunun kitap olarak zorunlu eğitimi verildi; müzik, resim, beden eğitimi, elişi beceri dersleri zorunlu olarak okutuldu, eğitimi verildi. Fa-kat geleceğin meslek sahibi olacak bu insanların karayollarında trafiği kullanacağı unutularak trafik eğitimi o insanlara zorunlu ders olarak oku-

tulmadı, eğitimi verilmedi. Hâlâ da seçmeli ders olduğunu biliyorum.

Trafik konusunda bütün toplumun bilinçlenmesi gerekmektedir. Trafik bir paylaşma kültürüdür. Toplumun her bireyi, ortak alan olan karayolu-nu bu bilinç doğrultusunda paylaşa-rak güvenli bir şekil kullanmalıdır.

Hizmet verdiğiniz sektörde Men-gerler olarak satış öncesi ve son-rasında müşterilerinize neler tav-siye ediyorsunuz?

Müşterilerimiz yeni bir araç alırken, mutlaka test sürüşü yapmalı ve ay-rıca alacağı araç amaçlarına uygun olmalı. Örneğin, aile arabası olarak alıyorsanız, bütün aile rahat yolculuk edebilecek misiniz? Satış sonrasında ise, araçla ilgili her türlü soru ya da sorunlarını yetkili servisler ile görü-şerek çözülmesini sağlamalı. Araç kullanım ve işletim kılavuzunu çok dikkatli okumalı ve öğrenmeliler.

Trafik sorunu tüm dünyada ol-duğu gibi ülkemizde de önemli bir yer tutuyor. Kaza nedenlerine

bakıldığında en çok hangi kural ihlalleri yapılıyor? Sizce ne tür ön-lem ve girişimler ile kaza oranı dü-şük trafik akışı sağlanabilir?

Dünyada bütün başarıların temelin-

de başarılı bir eğitim vardır. Çünkü

dünyada eğitilmeye en yatkın beyin

insan beynidir. Bugünkü teknolojiyi

bulan, geliştiren insan, aldığı eğitim,

bilginin doğrultusunda kullanmak-

tadır. İnsan, dünyanın gelişmesine

yaptığı çalışmalar sonucu yön ver-

mektedir. Trafik kuralları bir davra-

nış biçimi olduğundan, insanlara bu

özellik eğitim verilerek kazandırıl-

mamıştır.

Bu neden ile karayollarında kural-

lar yeterince uygulanamadığından

trafik kazaları önlenememektedir.

Trafik kazalarının en büyük faktörü

araçlar değil, insanlardır. Karayol-

larında, trafikte insanların yaşadığı

trafik kazaları bir kader değil, bilgi-

sizlik ve sorumsuzluktur. Çünkü ka-

rayollarını kullanan bütün insanların

trafik kurallarına uyma ve uygulama

gibi bir sorumlulukları vardır. Bu so-

rumlulukların öğretilmesi, bilgilen-

dirilmesi iyi, kaliteli, ciddi bir eğitim

ile yapılmalıdır.

Türkiye’de meydana gelen trafik

kazaları sayısı bakımından dünya

sıralamasında beşinci ülke, Avrupa

ülkeleri sıralamasında birinci ülke

durumundadır. Her şey üstüme üs-

tüme geliyor diyorsak o zaman biz

ters yönde gidiyoruz demektir veya

bizde bir sorun vardır. Bugün Türki-

ye karayollarında bu kadar çok trafik

kazası meydana geliyor ise demek ki

Türkiye’de yaşanan trafik anlayışında

birçok sorun var demektir. Bu trafik

sorunlarının tek çözüm noktası eği-

timdir. Eğitim almak, öğrenmek, bil-

mek, uygulamak insanın kendisine

verdiği güzel, değerli bir hediyedir.

Mengerler olarak yenilikçiliğe önem veriyorsunuz. Bu anlamda yaptığınız çalışmalardan bahse-der misiniz?

Müşteri memnuniyeti odaklı çalışma

felsefemizle, Mengerler Ticaret Türk

A.Ş. Ankara Şubesi yönetiminde or-

ganizasyonel yapı, işletme ekonomi-

si, kalite algılaması ve benzeri yenilik

Page 22: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

22

otobilir /röportaj

kavramları özümlenmiştir. Bu kavramlar bizlere yeni düşünme yöntemleri önerir ve bizi araştırmaya sevk eder. Böylece gelenek-sel yaklaşımlardan farklı bir sistem düşüncesine ulaşılmaktadır.

Mengerler Ticaret Türk A.Ş Ankara Şubesi yasalara bağlı, kurumsal ilkeleri ve etik kuralları olan, araç satışta 26, satış sonrası hizmet-lerde 110 ve idari bölümde 24 personel olmak üzere toplam 160 personel ile müşterilerine hizmet vermektedir. Şirketimiz tüm ça-lışanları ile birlikte güncel teknolojik gelişmeleri takip etmekte ve yetkin kadrosu ile uygulamaktadır.

Türkiye’deki otomotiv sektöründe ne tür sorunlar yaşanıyor? Gelişmeleri ve bulunduğumuz noktayı değerlendirir misiniz?

Biz konuya iki farklı açıdan bakıyoruz;

1) Nitelikli eleman eksiği: Nitelikli eleman eksikliği, sıralanan so-runlar içinde en önemlilerinden biridir. İşsizliğin kol gezdiği, ne-redeyse herkesin kendisini üniversiteye gitmek zorunda hissettiği bir eğitim sistemi içinde otomotiv sektörünün nitelikli işgücü bul-makta sıkıntı çekmesinin bahanesi olamaz. Yanlış insanları yanlış yerlerde eğitiyoruz. O halde, otomotiv sektörünün kendisi nitelikli işgücü yetiştirmeye yönelik olarak kendi programını yapmalıdır. Kendi işgücünü kendi eğitmelidir. Bu sorunun çözümünü devlet-

ten beklemek, yarışta geri kalmak anlamına gelir. İşsizliğin hâlâ çok yüksek olduğu ülkemizde tabii ki devletin üzerine düşen gö-revler de vardır ve devlet bu görevleri de yerine getirmelidir.

2) Tehlikeli atık yok etme tesisi ve çevre problemi: Bir diğer önemli sorun tehlikeli atık yok etme tesisi ve çevre problemleridir. Türkiye çevreye duyarlı bir sanayi uygulamasını en iyi biçimde yay-mak ve derinleştirmek durumundadır. Dolayısıyla, yeterli ve gerekli tesislerin kurulması devlet-özel kesim işbirliğini gerektirmektedir.

“Trafik kazalarının en büyük faktörü araçlar değil, insanlardır. Karayollarında, trafikte insanların yaşadığı trafik kazaları bir kader değil, bilgisizlik ve sorumsuzluktur. Çünkü karayollarını kullanan bütün insanların trafik kurallarına uyma ve uygulama gibi bir sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların öğretilmesi, bilgilendirilmesi iyi, kaliteli, ciddi bir eğitim ile yapılmalıdır.”

Page 23: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

23

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Küresel iklim değişikliği tüm dünyada bir dönemin popüler konularından biriydi. Avrupa’nın sular altında kalacağından tutun da bitki ve hayvan nesillerinin tü-keneceğine kadar birçok felaket senaryoları üretildi, üretiliyor. Bu senaryoların doğruluk payının ne kadar olduğunu bilemeyiz ama en azından kısa vadede böyle ağır bedelleri olmadığı aşikâr. Akademik camiada süren bu tartışmalar halk arasında da karşılığını buluyordu. Birçok doğa olayı iklim değişikliğine bağlanıyor, yanlış kentleşme yüzünden oluşan olumsuz olaylar bile bu kavramla ilişkilendiriliyordu.

Kuşkusuz ki küresel iklim değişikliğinin gözle görünür olumsuz etkileri uzun vadede hissedilecektir ama bu-nun yansıması birden bire olmuyor. Bu durum da biz-lerin bu konudaki tespitlerimizde çelişkiye düşmemize sebep oluyor. Tam “artık kışlar eskilerdeki gibi sert geç-miyor” derken bir de bakıyoruz karlar içinde kalmışız. Uzun bir süre yağışla karşılaşmazken bitmek bilmeyen bir yağmurla karşılaşabiliyoruz. Küresel iklim değişikliği kendisini yavaş yavaş bu şekilde hissettiriyor olabilir.

Hava durumundaki bu ani değişimler bizlerin de hazır-lıksız yakalanmasına yol açıyor. Trafik gibi ciddi bir ko-nuda ise bu durum daha hayati bir önem kazanıyor. Bu yıl da aniden başlayan kış şartlarıyla karşı karşıya kaldık. Peki, kendini iyiden iyiye hissettiren bu kış aylarında al-mamız gereken önlemler neler?

Ağır kış şartlarında önceliğimiz özel araçlar yerine toplu ulaşım araçlarını kullanmak olmalı. Trafik yoğunluğu ne kadar azalırsa olumsuzluklar da o denli azalacaktır. İsta-tistiklere göre bu hava şartlarındaki kaza oranlarının art-tığı bir realitedir. Bu bakımdan sürücüler bir krize mey-dan vermemek açısından toplu taşıma araçlarını kullan-malılar. Mecburi durumlarda güvenlik donanımları tam

Kış Şartlarında Eksik Donanım Kazalara Davetiye Çıkarıyor

olamayan araçlarla trafiğe çıkılması kazaların artmasında

bir diğer faktörü oluşturuyor. Eksik donanımla trafiğe çık-

mak hem kendimizi hem de diğer sürücüleri riske atmak

anlamını taşıyor. Ancak mutlaka trafiğe çıkmamız gereki-

yorsa önlemlerimizi eksiksiz olarak almak çok önemli.

Öncelikle aracımızın bakımlarının eksiksiz olarak yapılmış

olması gerekiyor. Şu sıralar zorunlu hale getirilen kış las-

tiğimizin mutlaka takılı olması gerekli. Bazı yol ve hava

koşullarında kar zinciri takılması gerekebilir. Kış lastiği

olsa bile zincir bulundurmak ve yetkililerin öngördüğü

durumlarda kullanılması gerekebilir. Kış şartlarına hazır

bir araç kaza riskini azaltacaktır. Lastik durumu, antifriz,

silecek suyunun tam olması, sileceklerin sağlam olması,

farların ayarlı olması, klimaların ve rezistansların çalışır

durumda olmaları çok önemli.

Kış aylarında, özellikle karlı ve buzlu zeminlerde yol tutuşu

önem kazanıyor. Yol tutuşunun yeterli olması için aracın hı-

zının uygun seviyede olması gerekiyor. Araç sürüşü yumu-

şak hareketlerle sağlanmalı, keskin ve sert frenlerden kaçı-

nılmalı. Karlı ve buzlu zeminlerde iniş çıkışlarda direksiyon

hâkimiyeti çok önemli. İnişlerde takip mesafesini mümkün

olduğunca arttırmak gereklidir. Fren ve gaz hareketlerinin

yumuşaklığına özen gösterilmeli. Arkadan savrulmalarda

kontra savrulma tarafına verilmeli ve direksiyon hareketleri

de mümkün olduğunca yumuşatılmalı.

Çıkış yaparken ise fazla gazdan sakınmak ve patinaja düş-

memek önemli bir detay. Duran araçlar tekrar harekette

zorluk çekiyorsa gaza yüklenilmemeli, patinaja düşüldü-

ğünde vitesi yükseltip ya da yarım debriyajla, sağa sola

küçük direksiyon hareketleriyle taze kar varsa bu bölgele-

re doğru yönlenilmeli.

Aracımızın kış bakımlarını yaptırdıysak, kış lastiklerimiz

yerindeyse ve kış şartlarına uygun sürüş tekniklerini bili-

yorsak yoğun kış şartlarında yola çıkabiliriz. Unutmayaca-

ğımız bir detay ise bu hava şartlarında zorunlu olmadıkça

özel araç yerine toplu ulaşım araçlarını kullanmamızın

daha doğru olduğudur.

trafiktehaberler

Page 24: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

24

Trafikte Engelleri Kaldırmak İçin Herkese Görev DüşüyorTrafik dergisinin bu sayısı 3 Aralık Dünya Engeliler Günü’yle aynı döneme denk geldiği için engellilerin toplumsal hayata katılımının en önemli araçlarından biri olan trafikle ilişkisi konusuna değindik.

Engelli bireylerin yaşamın her alanında yer almasının sağlanması, gelişmiş top-lumların en önemli göstergelerinden. Burada engelli bireylere duyulan saygı önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Engelliler konusunda yeterli altyapı-sı ve bilinçlenme düzeyinin sağlandığı toplumlarda engelliler yaşama daha iyi tutunuyor, üretime tam anlamıyla katılım sağlayabiliyor. Bunun en güzel örneği dünyanın sayılı bilim insanlarından olan Stephen Hawking. Yaşadığı ALS rahat-sızlığına rağmen hayata tutunup bilim üretmeye devam eden bir deha.

Toplumumuzun en önemli özelliklerinden biri de yardımseverlik duygusunun gelişmiş olması. Nerede bir ihtiyaç sahibi varsa hemen onun yardımına koşar, so-runlarını gidermeye çalışırız. Fakat engellilerin yaşadığı problemlerin boyutlarını düşündüğümüzde yardımseverlik özelliğimizin bu konuya yeterince yansımadı-ğı ortaya koyuluyor. Bu durumun en önemli gerekçesini de bu konuda yeterince bilinçlenmemiş olmamız oluşturuyor.

1,5 milyonun üzerindeki engelli vatandaşımızın hayattan kopuk bir şekilde eve hapsolmasının önüne geçmek için onların tek başlarına, hiçbir endişe duymadan dışarıya çıkarak, okullarına ve işlerine gidip, sosyal aktivitelere katılmasını sağla-yabilmemiz gerekli. Bu çabanın başlangıcında da engelli vatandaşlarımızın ula-şımını sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebiliyor olması geliyor. Yapıların mimarisi, teknolojik altyapı vb. faktörler diğer önemli unsurları oluşturuyor.

Trafik dergisi olarak trafiğin hayati önemine sürekli vurgu yapıyoruz. Bu vurgu, söz konusu engelliler olunca gerçek anlamını daha iyi buluyor. Trafiğin hayata katılım aracı olarak engelliler de dahil herkesi kapsaması için problemleri tespit ederek gidermeliyiz. Problemleri tespit aşamasında empati kurarak, onların yaşa-dıkları sıkıntıları, onlarla birlikte çözebilmenin yollarını aramak bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra da bu konuda toplumun her kesimini duyarlı hale getirmek için çalışmalar yapılmalı.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engelliler konusunda toplumdaki farkındalı-ğın arttırılması amaçlanıyor. Engelli vatandaşlarımızın trafikte sık sık karşılaştığı problemler ve çözüm yolları konusunda toplumun hemen hemen her kesimine görev düşüyor. Engellilerin trafikte karşılaştığı problemlerden öne çıkanları ve çözüm önerilerini şöyle sıralayabiliriz;

• Trafik levhalarının, ağaçların, elektrik direklerinin, dikilmesinde belirli bir standart getirilmeli. Bunların dikilmesi görme engellilerin ve orto-pedik engellilerin yürümelerine engel teşkil edecek şekilde olmamalı.

• Araçların kaldırımlara park etmeleri kesinlikle önlenmeli ve bunun için gerekli tedbirler alınmalı.

• Su birikintilerini engellemek ve yürüyüşü kolaylaştırmak için kaldırım-lardaki çukurlar, bozukluklar giderilmelidir. Kaldırım yüzeyinin düz ol-masına dikkat edilmeli.

trafiktehaberler

Page 25: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

25

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

• Kaldırımlarda bodrum kat girişi ya da merdiven

boşlukları bulunmamalıdır. Zorunlu ise bunların

bulunduğu kısımların etrafı demir parmaklıklar-

la çevrilmeli.

• Dış kenarı boş veya derin olan kaldırım (ya da

kaldırımın olmadığı yollarda), bu kenara duvar

ya da parmaklıklar yapılmalı.

• Kaldırım olmayan yerlerde şayet araçların yolla-

ra park etmesi zorunlu ise kesinlikle ters park et-

tirilmemeli. Görme engelliler araçların ters park

edilmesinden dolayı özellikle kamyon, kamyo-

net gibi yüksek araçları bastonlarıyla fark ede-

mediklerinden kafalarını çarpmaktadırlar.

• Bütün trafik ışıklarına sesli sinyalizasyon takıl-

malı. Özellikle trafiğin yoğun, nüfusun kalabalık

olduğu yerlerde ses sinyalizasyonu mutlaka bu-

lundurulmalı.

• Yol, kaldırım, kanalizasyon, telefon ve elektrik

gibi yapım çalışmalarında mutlaka görme en-

gellilerin fark edebileceği şekilde barikatlar ya-

pılmalı, yapım çalışması biter bitmez çukurların

üzeri kapatılıp düzeltilmeli. Bu gibi yerlerde en-

gellilere yardımcı olunması için uyarıcı levhalar

bulunmalı.

• Geniş kaldırımlarda görme engellilerin takip

ederek yürüyebileceği farklı zeminler olmalı.

Ayrıca yaya geçitlerinin ve alt/üst geçit girişleri-

nin zemini farklı döşenmelidir. Bu zemin görme

engelliyi alt/üst geçit merdivenlerine götürebil-

meli.

• Belediye otobüslerinde durma düğmeleri be-densel engelli, kısa boylular ve çocuklar için mutlaka aşağılarda ve oturma yerlerine yakın yerlerde olmalı.

• Otobüs ve minibüslerdeki koltukların dizilişinde tek ya da en fazla iki çeşit standart getirilmeli.

• Otobüsün hangi durağa geldiği ve sonraki dura-ğın hangisi olduğu anonsla duyurulmalı.

• Giriş kapılarına sesli sinyalizasyon konulması görme engellinin otobüse kolay binmesini ve inmesini sağlayacaktır.

• Otobüs durakları görme engellilerin bastonla-rıyla ve ayaklarıyla hissedebilecekleri şekilde ze-mini kaldırımdan farklı olmalı.

• Tren, tramvay ve metroda görme engellinin, bi-neceği kapıyı kolayca bulabilmesi için kapılara sesli sinyalizasyon yapılmalıdır. Ya da aracın be-lirli bir yerde durması sağlanarak açılan kapıya kadar olan kısımda zemin farklı olmalı.

• Metroda sarı çizgi bastonla tanınabilecek şekil-de tırtırlı ve 55-60 cm genişliğinde tutulmalı.

• Esnafın kaldırımlarda mallarını sergilemesine kesinlikle izin verilmemeli ve bunu önleyici ted-birler alınmalı.

Bunlarla birlikte trafik görevlileri, yol ve kaldırım yapım ve onarımında çalışanlar, metro, tren, belediye otobüsü ça-lışanları ile konuyla ilgili herkesin sık sık engellilerle ilgili eğitim seminerlerine katılmaları sağlanmalı. En önemlisi toplumun engellilere karşı davranışları konusunda bilgi-lendirme programları hazırlanmalı ve televizyon, gazete ve broşürler aracılığıyla yayınlanmalıdır. Yukarıdaki uygu-lamaların birçoğu bu şekilde başarıya ulaşabilir.

Page 26: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

26

trafiktehaberler

Ehliyetlerin şekil, içerik ve güvenlik unsurları yönünden Avrupa Birliği standartlarına uygun hale getirilmesi açısından değiştirilmesi bir süredir gündemdeki yerini koruyordu. Bir diğer tartışma konusu da bu değişim es-nasında alınacak ücretlerdi. BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın soru önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Şimşek, sürücü belgelerin değiştirilmesinde ödenecek miktar konusunda bilgi verdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sürücü belgelerin süresi içinde değiştirilmesi işlemlerinde 13 TL indirimli değerli kâğıt bedeli ve 2918 sayılı kanun kapsamında 2 TL bedel ödeneceğini bildirdi.

Maliye Bakanı, 12 Temmuz 2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararna-melerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 23. mad-desiyle, 2918 sayılı Kanuna geçici 22. madde eklendiği-ni söyledi. Eklenen bu maddede, 6495 sayılı Kanunun

yürürlüğe girdiği tarihte sürücü belgesi sahibi olanlar

ile motorlu taşıt sürücü sertifikası bulunan veya sürü-

cü kurslarına kayıt yaptırmış olanların alacakları sürücü

belgelerinin yayımlanacak yönetmelikte belirlenecek

“Anılan maddedeki düzenleme gereği söz konusu bel-

gelerin süresi içinde değiştirilmesi işlemlerinde sadece

13 TL indirimli değerli kâğıt bedeli ve 2918 sayılı Kanu-

nun 131. maddesinin son fıkrası kapsamında 2 TL bedel

ödenecektir” dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü, televizyonda izlenme oran-ları yüksek yerli dizilerde trafik kurallarına uyup uyulma-dığını takip ediyor.

2012 yılı Ekim ayında başlayan proje kapsamında görev-li polisler tarafından izlenen dizilerdeki emniyet kemeri takma, motosiklet sürücülerinin kask takması, kırmızı ışık ve cep telefonu kurallarına uyulup uyulmadığı tespit ediliyor. Polisler 11 aylık sürede 2 bin bölüm dizi izleye-rek kural ihlallerini belirliyor. Tek tek tespit edilen ihlaller dizi yapımcı ve yönetmenleri ile paylaşılarak bu konuda kendilerinden destek isteniyor. Ayrıca kurallara uyulan dizilerin yapımcı ve yönetmenlerine de teşekkür mek-tupları gönderiliyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı trafik kurallarına uyulması konusuna dikkat çekmek amacıyla 2012 yılı Ekim ayında önemli bir projeyi hayata geçirdi. Polis, izlenme oranları yüksek yerli dizilerde trafik kurallarının aksatılıp aksatılmadığı-nı inceleyerek istatistiklerini çıkarıyor. Emniyet kemeri takma ve araç kullanırken cep telefonu ile konuşma ile ilgili trafik kurallarına uyulup uyulmadığını belirleyerek sonucu dizi yapımcılarına iletiyor.

Trafik Eğitim ve Araştırma Şube Müdürü Mehmet Kamil Ekmekçi’nin başında bulunduğu ekip, Show TV, TRT-1, ATV, FOX TV, STV, Kanal D ve Star TV’de yayınlanan 60’a yakın diziyi izliyor. 34 dizide emniyet kemeri takma ve

SÜRÜCÜ BELGESİDriving LicenceT.C

Sürücü Belgesi Değişim Ücretleri Ne Kadar Olacak?

Emniyet, trafik ihlallerinitespit için 2 bin bölüm dizi izledi

Page 27: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

27

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

araba kullanırken cep telefonu kullanma oranları belir-lenerek bir rapor hazırlandı. Dizilerdeki emniyet kemeri takma ve cep telefonu kuralının geçtiği tüm sahneleri tek tek tespit ediyor. Bu sahneleri 10-15’er saniyelik gö-rüntüler haline getiren ekipler sonuçları dizi yapımcı ve yönetmenlerine gönderiyor. Trafik kurallarına uyan dizi-lere teşekkürlerini ileten emniyet, kurallara uyulmayan sahnelerin bulunduğu dizilerin yönetmen ve yapımcı-larından bu konuda biraz daha hassasiyet göstermele-rini istiyor.

Trafik Eğitim ve Araştırma Şube Müdürü Mehmet Kamil Ekmekçi, yaptıkları incelemelerde vatandaşların özellik-le akşamları evlerinde çoğunlukla dizileri takip ettiğini tespit ettiklerini söyledi. Dizilerdeki oyuncuların trafik kurallarına uyması konusunda hassasiyet göstermele-rinin vatandaşlara olumlu etkileri olacağına inandıkla-rını belirten Ekmekçi, “Bu kapsamda 2012 yılı Ekim ayında ulusal kanallardaki tüm dizileri izlemeye başladık. Bugüne kadar 2 bine yakın bölüm izledik. Emniyet kemeri, cep telefonu ile sürücülerin konuş-maması, motosiklet sürücülerinin kask takması ve kırmızı ışıkta geçme kurallarını inceliyoruz.” dedi. İlk olarak dizileri kaydettiklerini ve trafikle ilgili sahne-leri 10-15’er saniyelik parçalar halinde kestiklerini ifade eden Ekmekçi, “Bu hazırladığımız görüntüleri direkt olarak yapımcı, senarist, asistan ve oyuncuya mail atıyoruz. Onlara ‘burada siz şu kuralı ihlal ettiniz, bundan sonra dikkat edin’ ya da ‘şu kurala uydunuz, teşekkür ederiz’ diyoruz. Bu uygulamaya başladığı-mızda yüzde 10’larda olan trafik kurallarına uyma oranı kısa bir sürede yüzde 80’lere kadar çıktı. Biz yüzde 80’lerle yetinmeyip yüzde 100’lere çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Dizi sektörünün ardından sinema filmleri ve televizyon-larda yayımlanan trafiğin içinde geçen tüm programları ele almayı planladıklarını belirten Ekmekçi, “Magazin programlarımız var. Ünlülerimiz, sanatçılarımız bu programlarda trafik kurallarına uyuyorsa veya çe-kim yapılırken ünlülerimiz trafik kurallarına uyarsa halkımız da bu konuda bilinçlenecektir. Halkımız çok televizyon izlediği için dizilerde oynayan oyun-cuları kendilerine örnek alıyor. Biz dizilerimizde bunu oturtabilirsek halkımızın bilinçlenmesinde önemli bir yol kat edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından dizilerin takibe alınmaya başlaması ile trafik kurallarına uyma oranları yüzde 10’lardan yüzde 80’lere fırladı. Trafik kurallarına uyma konusunda insanların bilinçlendirilmesi ve halkın

duyarlılığının artırılması amaçlanan bu tarz çalışmaların devam edeceğinin de sinyalleri verildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı verilerine göre, 1-30 Eylül tarihleri arasında TRT 1’de izleyiciyle buluşan Zengin Kız Fakir Oğlan, Fox TV’de Karagül, ATV’de Doksanlar, Fox TV’de Babam Sınıfta Kaldı, TRT-1’de Osmanlı Tokadı, Fox TV’de Umutsuz Ev Kadınları ve TRT-1’de Böyle Bitmesin dizile-rinde emniyet kemeri takma kuralına % 100’lük oranla uyuldu. Cep telefonu kuralına uyma durumu ise Kanal D’de Güneşi Beklerken, Star TV’de Benim Hala Umudum Var, Fox TV’de Sana Bir Sır Vereceğim, Star TV’de Dila Ha-nım, Star TV Med Cezir isimli dizilerde % 100’lük oranla gerçekleşti. Bu konuda Arka Sokaklar ve Kurtlar Vadisi ise sınıfta kalan diziler.

Dizi yapımcılarıyla yapılan görüşmelerin ardından 11 Nisan- 30 Eylül arasında en çok izlenen 7 televizyon kanalındaki dizilerdeki rollerde oyuncuların ‘emniyet kemeri takma durumu’, TRT 1’de % 81, Fox TV’de % 75, Show TV’de % 73, ATV’de % 70, STV’de % 69, Star TV’de % 66, Kanal D’de % 64 olarak belirlendi. Bu kanallarda izlenen 844 dizi bölümünde bin 618 sahnede % 70 or-talamayla emniyet kemeri kuralına uyuldu. Aynı televiz-yon kanallarındaki dizilerde bu tarihler arasında ‘cep te-lefonu kuralına uyma’ durumu TRT 1’de % 75, Star TV’de % 75, Kanal D’de % 67, Show TV’de % 67, Fox TV’de % 58, STV’de % 50, ATV’de % 24, olarak ortaya çıktı. Bu kanallarda izlenen 844 dizi bölümünün 259 sahnesinde % 61 oranıyla gerçekleşti.

Page 28: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

28

trafiktehaberler

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yolcu ve yük taşımada kullanılan ticari araçlara getirdiği kış lastiği takma zorunluluğu 1 Aralık 2013 Pazar günün-den itibaren başladı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı geçen yıl 8 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlü-ğe giren Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller İle Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yö-netmelik ile ticari araçla-ra 1 Aralık-1 Nisan tarih-lerinde kış lastiği takma zorunluluğu getirmişti. Geçtiğimiz yıl, ilk aşama-da yolcu ve yük taşıyan ticari araçlara getirilen kış lastiği zorunluluğu, bu kış binek otomobilleri de kapsayacak.

Buna göre, ticari araçlar 1 Aralık 2013 tarihinden 1 Nisan 2014 tarihine kadar zorunlu olarak kış lastiği takacak. Ticari araçlara kış lastiği denetimi bakanlığın yetkilendirdiği bakanlık personeli ile Emniyet Genel

Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın sınır kapılarındaki birimleri ve belediyelerin denetim birimleri tarafından yapılacak. Görevliler, kış lastiği takmayan araçların ruhsat sahibi adına 500 lira idari para cezası tutanağı düzenleyecek. Araçların lastiklerini uygun hale getirebilecekleri en ya-kın yerleşim birimine kadar gitmesine izin verilecek.

Ayrıca taşıma sınırı üs-tünde yolcu alanların, haklarında düzenlenen idari para cezasının ar-dından tüm sorumluluk ve giderler araç işletene ait olmak üzere fazla yol-cularını en yakın yerleşim biriminde indirmeleri ge-rekecek. Yük taşıyan araç-ların ise azami yük ağırlı-ğının yüzde 20’den fazla aşılması durumunda, fazla yükünü Karayolları

Trafik Kanunu’ndaki esaslara uygun hale getirmesinin ardından yola devam etmelerine izin verilecek. Bakan-lığın hava şartlarının durumuna göre bu süreyi bir ay uzatabilme yetkisi bulunuyor.

Kış lastiğizorunlu halegeldi

Page 29: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

29

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

İçişleri Bakanlığı, yeni hazırlanan kanun taslağında “aşı-

lan hız limitine göre üç kademeli olarak artan idari yap-

tırım uygulanmasına” ilişkin düzenlemelerin yer aldığını

bildirdi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, yaz aylarında

halkın ve parti teşkilatlarının taleplerini dinlediklerini

ve bu görüşmelerde öne çıkan konulardan birinin radar

uygulamasındaki sorunlar olduğunu belirtti. Mevcut

uygulamadan şikâyet olduğunu ifade eden Turan, “Hız

limitinin 50 olduğu yerde bir kişi, 51 ile de geçse, 81 ile

de geçse, 101 ile de geçse aynı cezayı veriyor. Üstelik

bunlar yüklü cezalar.” dedi.

Gelişmiş dünya ülkelerinde “kademeli cezalandırma sis-

temi” olduğuna işaret eden Turan, “50 olan hız limitini

51 ile geçenle, 61 ile geçenle, 101 ile geçenle hep oran-

tılı olarak artan cezalar uygulanıyor. İnsan 51 ile geçmiş-

se küçük bir hatası olmuştur. 81 ile geçiyorsa bir art ni-

yeti, hız yapma isteği vardır. Bu hız kastının incelenmesi

ve buna göre ceza verilmesi gerekir. Şu anki uygulama-

da kısmi, tolere eden yönetmelikler olsa da sadece iki

kademe var, tam olarak kademelendirme yok. Bizde iki

ceza var; ilk geçişte 150, ikinci geçişte 300 lira ceza var.

İlk cezayı ihmal eden iki katını ödüyor. Oysa bunun çok

daha fazla olup, küçükten büyüğe çıkması gerekiyor. Az

ihmalden az, çok ihmalden çok ceza verilmesi gereki-

yor.’’ diye konuştu.

TBMM Araştırma Merkezi’nden konuyla ilgili Avrupa ül-kelerindeki uygulamaları sorduğunu, kendisine gelen bilgileri İçişleri Bakanlığı ile paylaştığını anlatan Turan, bakanlığın kendisine olumlu görüş bildirdiğini söyledi.

Turan, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na gönderdiği yazı-da, “Hız limitlerini yüzde 30’a kadar aşanlara uygulanan para cezası miktarı, bir kilometre de aşılsa, 30 kilometre de aşılsa aynıdır. Yüzde 30’dan fazla aşanlar da hız limi-tini kaç kilometre aşarsa aşsın aynı ceza uygulanmakta-dır. Hız sınırı 110 kilometre bir yolda 122 ile geçenlere de 140 kilometre ile geçenlere 166 lira, 145 kilometre ve üzeri geçenlere de 343 lira para cezası uygulanmak-tadır. Bu uygulamanın gözden geçirilmesi ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 10 kilometrede bir değiştirilsin.’’ görüşünü ifade etti.

İçişleri Bakanlığı, Turan’a gönderdiği yanıtta, hız sınır-larını aşan sürücülere uygulanmakta olan idari yaptı-rımların Avrupa ülkelerinde gibi Türkiye’de aşılan hız limitleriyle orantılı olarak artırılmasına yönelik talebinin incelendiğini belirterek, Trafik Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin olarak hazırlanan ve görüşü alınmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilme aşamasın-da olan kanun taslağı içinde, “hız limitlerini aşan sürü-cülere aşılan hız limitine göre üç kademeli olarak artan idari yaptırım uygulanmasına” ilişkin düzenlemelerin de yer aldığını bildirdi.

Radar cezasındakademelendirme sistemi değişiyor

Page 30: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

30

trafiktehaberler

Her yıl okulların açılmasıyla trafik yoğunluğunda artış

meydana geliyor. Trafik sıkışıklığını azaltmak konusun-

da çalışmalarını sürdüren Emniyet Genel Müdürlüğü,

yerleşim yerleri içinde hız sınırının 90 kilometreye çı-

karılmasına imkân sağlayan bir düzenleme hazırladı.

Okulların açılmasıyla birlikte uygulanması hedeflenen

düzenlemeyle şehir içinde hız sınırı 70 kilometreden 90

kilometreye çıkarılacak.

Karayolları Trafik Yönetmeliği, yerleşim yerlerindeki hız

limitini 50 kilometre olarak belirliyor. Yönetmelikte, Ula-

şım Koordinasyon Merkezleri (UKOME) ile il trafik ko-

misyonlarına yerleşim yerleri içindeki hız limitlerini 20

kilometreye kadar arttırma yetkisi veriliyor.

Birçok şehirde, hız sınırı 20 kilometre arttırılarak 70 kilo-

metreye çıkarmasına rağmen trafik sıkışıklığının önüne

geçilemiyor. MOBESE kameralarını ya da radar ile hız

denetimi yapan ekipleri gördüklerinde hızı düşüren

sürücüler, denetimi geçtikten sonra tekrar hızlanıyorlar.

Bazı bölgelerde de yerleşim yerlerinin büyüyüp bağlan-

tı yollarının şehir içinde kalması nede-

niyle 70 kilometrelik hız sınırı uygulan-

ması sürücüleri zorluyor.

Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle

yönetmelikteki hız sınırları değiştirile-

cek ve UKOME ile il trafik komisyonla-

rının uygun bulduğu yollarda hız sınırı,

polisin hız cezası yazarken tanıdığı yüz-

de 10’luk opsiyonla birlikte 90 kilomet-

reye çıkarılacak.

Sehir iCinde hıIz sıInıIrıI artıIyor

Page 31: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

31

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Şoförlerin polis çevirmesini ‘selektörle’ diğer sürücülere bildirme

alışkanlığı sosyal medyaya taşındı. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi

büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlar, sosyal medyada açtıkları

hesaplar üzerinden haberleşerek polis çevirmesinden kurtulu-

yor. Hal böyle olunca, alkollü olarak direksiyon başına geçen sü-

rücüler de polise yakalanmadan yoluna

devam ediyor ve hem kendi can güven-

liğini hem de trafiği tehlikeye sokuyor.

Uyanık sürücüler, trafikte yapılan rutin

polis çevirmesine yakalanmamak için

ilginç bir uygulama başlattı. Sosyal

medya hesapları üzerinden haberle-

şen sürücüler polis çevirmelerine karşı

birbirlerini uyarıyor. Böylece emniyet

ekiplerinin hangi noktalarda konuşlan-

dığını ve ne tür denetimler yaptığını

anlık olarak internet üzerinden takip

eden sürücüler sorun yaşamadan yo-

luna devam ediyor. Bu uygulama özel-

likle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi bü-

yükşehirlerde oldukça yaygın. Kısa süre

önce açılan hesapların binlerce takipçi-

si bulunuyor.

Sosyal medyada oluşturulan bu hesap-

lar, sürücüleri ceza yemekten kurtarı-

yor, hız gibi trafik hatası ihlallerine kılıf

oluyor. Ayrıca, bazı sürücüler cep tele-

fonlarıyla çektikleri trafik polislerinin ve

uygulama yerlerinin fotoğraflarını da

sosyal medya üzerinden paylaşıyor.

Selektörün yerini sosyal medya aldı

Page 32: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

K E ND

İ Nİ Z İ

Page 33: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

E MN

İ Y E T E A L I N. . .

Page 34: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

34

sokak röportajları

Trafikte en çok neye öfkeleniyorsunuz?

Bunun çözümü için ne yapılmalı?

Cevap 1)

Seyir halindeyken sinyal vermeden dönen ve hatalı sollama yapıp başkalarının can güvenliğini tehlikeye atanlara.

Cevap 2)

Bunun çözümü için kurallara uyulmalı araç kullanırken dikkatli olunmalıdır.

Cevap 1)

Sürekli amaçsızca ve bilinçsiz korna çalanlara.

Cevap 2)

İnsanların daha sakin olmaları ve bilinçlendirilmesi gerekli.

Aykut KarapınarYaş: 26, Özel Sektör

Gökhan ÇelikYaş: 35, Serbest MeslekCevap 1)

Trafik yoğunluğuna ve trafik sıkışıklığına.

Cevap 2)

Yolların yeterli olmaması. Toplu taşıma araçlarını insanların daha çok kullanılması gerekiyor.

Cevap 1)

Trafik kurallarına uymayan herkese kızıyorum.

Cevap 2)

Cezalar caydırıcı değil. Bu konuda yeni bir düzenleme yapılmalıdır.

Osman KaraçavuşYaş: 56, Emekli

Murat KaracaYaş: 39, Emekli

Soru-1)

Soru-2)

Page 35: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

35

Öfke, bireyin içinde bulunduğu sıkışmışlık hissi içinde uğradığı haksızlığa karşı verdiği duygusal tepkidir. Çö-zümü ise öfkelendiğimizde bu duygumuzu doğru bir şekilde yönlendirmekten geçer. Buna “öfke kontolü” de-nir. Amaç, saldırganlıktan uzak şiddet içermeyen, kişini kendisine ve çevresine zarar vermeyecek şekilde duygu-sunu ifade etme becerisini kazanmasıdır.

Trafikte öfkemizi kontrol edemediğimizde;

• Konsantrasyonumuzbozulurvedikkatdağınık-lığı başlar.

• Direksiyonhakimiyetimizazalır.

• Muhakemeyeteneğimizyokolur.

Tüm bunlar kaza riskini arttıran faktörlerdir.

Trafikte nelere öfkeleniriz:

• Arkadakiaraçbiziyakıntakipettiğinde,

• Trafik ışıklarına yaklaşırken, ışıkların rengi ani-den değiştiğinde,

• Yavaşhareketedenaraçlarınarkasındakaldığı-mızda veya trafik sıkıştığında,

• Arkamızdakiaraçselektöryaptığında,

• Kavşaklardageçişönceliğineuyulmadığında,

• Solşeridisürekli işgaledenveyavaşseyredenbir araca rastladığımızda,

• Çaprazbirşekildeşeritdeğiştirenvehızlıgidensürücülere,

• Kırmızı ışık ihlali yapan sürü-cülere,

• Sinyalvermedenşeritdeğişti-ren sürücülere,

• Sık ve gereksiz korna çalansürücülere,

• Caddenin ortasında yavaşyürüyen bir yayaya rastladığı-mızda.

Bu nedenler listesi rahatlıkla çoğaltı-labilir. TÜM BUNLAR BİİZM DIŞIMIZDA GELİŞEN VE DEĞİŞTİREMEYECEĞİMİZ KOŞULLARDIR.

Neler yapabiliriz?

• Diğersürücüveyayalarındavranışlarınıkişiselolarak algılamayın. Karşılık verip olayı kişiselleş-tirmeyin.

• Göztemasındankaçının.

• Haklıbileolsanız,özürdilediğinizibelirtenbirel işareti ile ortamı yumuşatın.

• Yakıntakipedildiğinizde;güvenlibirşekildeşe-rit değiştirerek, yol verin.

• Zamanbaskısınınönünegeçmek için seyahatplanı yapın.

• Gergin ve öfkeli olduğunuzda araç kullanma-yın.

• Öfkelenmeyebaşladığınızdaderinnefesalınvekendinize sakin olmayı telkin edin.

• Kurallara uymayı düşünmeden yaptığımız birhareket haline getirin.

• Diğer yol kullanıcılarının yapabilecekleri hata-lara hazırlıklı olun. Hata yaptıklarında hoşgörü-lü davranın.

ARAÇ KULLANMAK YAŞAMSAL BİR KONUDUR. ÖFKE-NİN SİZE VE ÇEVRENİZE ZARAR VERMESİNE İZİN VER-MEYİN. DİĞER YOL KULLANICILARINA HOŞGÖRÜNÜ-ZÜ EKSİK ETMEYİN.

Kaynak: Autodrom / Yol ve Sürüş Güvenliği Akademisi / Aralık 2013 Haber bülteni

Trafikte hoşgörü ve öfke yönetimi

Page 36: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

36

trafiktehaberler

Kayseri Erciyes yolunda 21 Aralık akşamı meydana

gelen zincirleme trafik kazasında 11 kişi yaşamını

yitirdi, 3’ü ağır 26 kişi yaralandı. Kaza saat 17.45

sıralarında Erciyes - Hacılar dağ yolunda meydana

geldi. Hafta sonu Kayseri’ye gelen Niğde Üniversitesi

öğrencileri, Erciyes Dağı’na çıktı. İddiaya göre,

dönüş yolunda Erciyes Dağı Tekir Yaylası’ndan inişe

geçen Durmuş Ozan yönetimindeki 51 AR 105

plakalı midibüs, sürekli frene basıldığı için balataları

ısındı. Balatalar ısı nedeniyle şişince fren sisteminin

tutmadığı öne sürüldü. Sürücü Ozan, aracın

frenlerinin bozulduğunu anlayınca Hacılar İlçesi

Mezarlık mevkisindeki evin duvarının yanı başındaki

elektrik direğine çarparak durdurdu. İçinde 35 yolcu

bulunan, direğe çarparak duran minibüsten yaralı

olarak kurtulan öğrencilere ve sağlık görevlilerini

getiren ambulansın sürücüsü İbrahim Soytaş’a da

arkadan gelen yine Niğdeli öğrencileri taşıyan Adem

Akpınar yönetimindeki 51 HV 762 plakalı minibüs

çarptı. Öğrencilerin bazılarının ezilerek öldüğü

belirlendi.

Yapılan araştırmada freni tutmayan 51 AR 105 plakalı

midibüsün iki yıldan beri araç muayenesinin

yapılmadığı ortaya çıktı. Ayrıca midibüsün kar

lastiği takmadığı belirlendi. Kayseri Valisi Orhan

Düzgün, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde

gazetecilere yaptığı açıklamada, “Erciyes Dağı’ndan

inen, araç muayenesini 2011’den beri yaptırmamış.

Midibüsün yol açtığı kazanın ardından 2’nci midibüs

de kazaya karışmış. Maalesef 3’ü hastanede 8’i olay

yerinde olmak üzere 11 vatandaşımız yaşamını

yitirdi. Niğde Üniversitesi öğrencilerini taşıyan her iki

minibüsün karıştığı kaza sonrası 3 ambulansımız olay

yerine acilen ulaşmıştır. İkinci kazada bir acil servis

teknisyeni de ağır yaralanmıştır. Üzerinde kimlik

olmadığı için  4 kişinin kimliklerinin belirlenmesine

çalışılmaktadır.” dedi.

Kar lastiği zorunlu olmasına karşın, Niğde’nin Ulukışla

ilçesinden kar lastiği takmadan ve araç muayenesini

tam olarak yaptırmadan yola çıkan 51 AR 105 plakalı

midibüsün arka lastiklerinin de kaplama olduğu

belirlendi. Kazaya karışan her iki midibüsün de

takograflarına trafik polisleri tarafından el konuldu.

Kayseri’de İhmaller Zinciri Facia Getirdi

Page 37: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

37

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

mizah

Geri Vites Temel bir BMW almış. Arabasıyla Trabzon’a gidip hava atmak

istemiş. İstanbul’dan yola çıkmadan önce Trabzon’a telefon

açmış ve “Ben yarın sabah yola çıkıyorum beni karşılayın”

demiş. 6 saatte Trabzon’a varmış. Orada birkaç gün gezip,

dolaştıktan sonra İstanbul’a dönmeye karar vermiş.

İstanbul’a telefon açmış ve “Ben sabah yola çıkıyorum

akşama doğru oradayım” demiş.

İstanbul’dakiler beklemeye başlamışlar. Akşam olmuş Temel

yok. Gece olmuş yok, sabah olmuş yok, derken ertesi akşam

bitkin bir halde Temel görünmüş.

Merakla sormuşlar: “Giderken 6 saatte gittin de dönüşün

niye böyle uzun sürdü?

“Hep şu Alaman gavuru yüzünden. Arabaya beş ileri, bir geri

vites koymuşlar!.”

YavaşlaAdamın biri Porche hastasıymış ama bir türlü parası

yetmiyormuş almaya. Sonunda canına tak etmiş, kesin

alacak, yıllarca kuru ekmeğe talim çalışmış çalışmış ve

sonunda parayı denkleştirmiş, arabayı almış. İlk işi yola

çıkıp biraz hız denemesi yapmak olmuş. 1,2,3 derken

yolda bir tabela ‘’YAVAŞLA 60 KM’’, adam yavaşlamış.

Tabii araba yeni, korku da var. Bir süre 60 km ile gitmiş

ve bir tabela daha ‘’YAVAŞLA 40 KM.’’ Allah Allah diye

içinden geçirmiş, şimdi tabelaya uymasa olmaz, araba

yeni, çukur mukur çıkar mazallah, yavaşlamış. Bir süre

daha gittikten sonra bir tabela daha ‘’YAVAŞLA 20 KM’’.

Haydaa araba 2’de gitmez olmuş, adam almış bire,

ağır ağır bir süre daha gitmiş ama artık sinirleri iyice

gerilmiş. Biraz daha gittikten sonra bir tabela daha

‘’YAVAŞLA’YA HOŞ GELDİNİZ’’....

Page 38: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

KONU

ŞAN

FOTO

ĞRAF

LAR

KONU

ŞAN

FOTO

ĞRAF

LAR

Page 39: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler
Page 40: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

40

gezi

Isparta’nın turizm özellikleri

“Güller ve Göller Diyarı”, “Türkiye’nin Gül Bahçesi” olarak tanınan ve binlerce yıllık tarihe sahip olan Isparta; kültürüyle, ekonomisiyle, turistik ve doğal güzellikleriyle ülkemizin, Batı Akdeniz Bölgesi’nin en gözde illerinden biridir. Cumhuriyet Türkiye’sinde eğitimde, sağlıkta, konutta, altyapıda sorunlarını çözmüş Türkiye’nin tek ili olmanın sevincini yaşayan Isparta; Milattan önceki yıllardan itibaren “Pisidia” olarak bilinen bölge üzerine kurulmuştur.

Tarihi dönemlerde Hitit egemenliği altındaki bu bölgeye daha sonra Frigler, Lidyalılar, Persler hâkim olmuştur. Tarihi kaynaklarda “Pi-sidia” adına ilk kez MÖ 5. yüzyıl sonunda rastlanır. Isparta ya da tarihindeki adıyla “Baris” şehrinin kuruluşu ise, Lidyalılar dönemine rastlar.

Güller ve Göller Diyarı

Katkılarından dolayı, Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne teşekkür ederiz.

Page 41: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

41

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Page 42: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

42

gezi

III. Kılıçarslan döneminde, 1204 yılında Türklerin

eline geçen kent, Cumhuriyet öncesinde Konya

vilayetine bağlı “Hamidabad” adında bir livalık

iken, 1923 yılında müstakil il olmuş ve 1926 yı-

lında “Isparta” ismini almıştır.

Geçmişten günümüze gelen tarihi eserler ve

antik kentler yerli ve yabancı turistlerin tarihle

buluşma noktasıdır. Tarihin her dönemindeki

uygarlıklardan izler taşıyan Isparta, İlk Çağ ve

Helenistik dönem’de inşa edilen antik kentle-

riyle dikkat çeker. Helenistik Dönem’de kurulan

antik şehirlerden en önemlisi ise Yalvaç ilçe-

sinde bulunan Pisidia Antiokheia kentidir. Bir

dönem Pisidia bölgesinin başkenti de olan bu

şehirde Roma ve Bizans medeniyetlerine ait ka-

lıntılar vardır. Kentin en yüksek yerindeki doğal

bir tapınak olan Augustus Tapınağı, Ana Tanrıça

Kybele’nin tapınma yeri olarak kullanılmış. MS

4. yüzyılda sonradan Açık Hava Tapınağı haline

getirilmiş. Kentin merkezinde bulunan tiyatro,

Roma döneminde genişletilerek 5 bin kişilik ka-

pasiteye ulaştırılmıştır. Şehrin dikkat çeken bir

başka yönü ise Roma Hamamı olduğu düşünü-

len yapıdır. Şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere

10 metre yüksekliğinde, yontma taşlardan harç-

sız olarak inşa edilen Antik Su Kemerleri kentin

uygarlık düzeyini gösteren önemli bir yapıdır.

Kentin kuzeydoğusunda bulunan Men Kutsal

Alanı buluntuları bölgede Helenistik Dönem ön-

cesi bir kültürün bulunduğunu kanıtlamaktadır.

İlk vaazın verildiği, ayrıca ilk Hıristiyan kilisele-

rinden olan St. Paul Kilisesi de Antiocheia’da

bulunmaktadır. Geçmişi günümüze taşıyan bu

kutsal alanlar Yalvaç ilçesini inanç turizminin

merkezi haline getirir. St. Paul’un Antiokheia’ ya

gelişinde geçtiğine inanılan, Yazılı Kanyon’da

günümüzde de yürüyüş programları düzenlen-

mektedir. Yazılı Kanyon’da bulunan Kaya Ya-

zıtları da St. Paul’un buradan geçtiği inancını

güçlendirmektedir. Aziz Paul Yolu, Antalya’dan

başlayıp, Yalvaç’a kadar devam eden ve 500

km mesafesi ile Türkiye’nin en uzun yürüyüş

yollarından biridir. Helenistik Dönem’den kalma

önemli yerleşim merkezlerinden biri de Sütçü-

ler ilçesindeki Adada Antik Kenti’dir. Yapılan

Page 43: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

43

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

araştırmalarda kentin önemli bir merkez ve dini yönden de

piskoposluk olduğu belirlenen Adada Antik kenti en parlak

yıllarını Roma Dönemi’nde yaşamıştır. Büyük İskender’in

Güney Anadolu’yu almasından sonra sırasıyla Seleukos-

lar, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu daha sonra da

Bizans İmparatorluğu egemenliği altına girer. Adada Antik

Kenti agorasıyla, çeşitli tapınaklarıyla, tiyatrosuyla, yönetim

binasıyla Perge’ye kadar uzandığı belirlenen antik yol ve

nekropol alanlarıyla bu kalıntılar Adada Antik Kenti’nin ulaş-

tığı uygarlık düzeyini günümüze taşımaktadır.

Isparta’nın binlerce yıllık tarihi ve kültürel birikimlerinden biri

de Aksu Zindan Mağarası girişindeki Eurymedon Açık Hava

Tapınağı’dır. Tapınak önünde yapılan kazılarda Roma Döne-

mine ait bir kilise ve yan duvarları bulunmuştur. Eurymedon

Açık Hava Tapınağı ardında bulunan sarkıt ve dikitleriyle dik-

kat çeken mağaranın uzunluğu 765 m’dir.

Isparta coğrafi konumu sebebiyle her zaman önemli bir

geçiş noktası olma özelliğini korumuştur. Bu sebeple her

dönemden birçok kale hâlâ varlığını sürdürmektedir. Eğir-

dir Kalesi, Sığırlık Kaleleri ve Uluborlu Kalesi hemen ilk akla

gelenlerdendir. Eğirdir Kalesi’nin yapım tarihi kesin olarak

bilinmemekle birlikte, Bizans Dönemi’nde onarım gördüğü

Page 44: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

44

gezibilinmektedir. Hamitoğulları ve Osmanlı dönemlerinde res-tore edilen kalenin dış kısmı taş bloklardan, iç kısmı ise molozlardan inşaa edilmiştir. Bizans döneminde yapıldığı bilinen Sığırlık Kaleleri bugün bile hâlâ Anadolu’nun kuzey-güney geçişini gözetler gibi. Uluborlu Kalesine su sağla-yan Cirimbolu Su Köprüsü ise binlerce yıllık tarihi günümü-ze bağlayan bir yapıt görünümündedir.

Isparta, Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli bir yer tutar. Malazgirt’ten sonra 1176’da kazanılan Miryakefalon Sa-vaşı Isparta topraklarında gerçekleşmiştir. Anadolu Sel-çuklu Devleti’nin çöküşüyle bir süre Hamitoğulları Beyliği hâkimiyetine giren Isparta, 1426 yılında Osmanlı toprakla-rına katılır.

Isparta, Anadolu Selçukluları döneminde askeri alan-da olduğu kadar bilim alanında da önemli bir merkezdir. Atabey’de bulunan Ertokuş Medresesi bu dönemden kal-ma en eski yapılar arasında yer alır. 1224 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. Kılıçarslan’ın Alperen Gazilerinden Keykubat’ın oğlu Mübarizeddin Ertokuş tarafından yap-tırılan ve 700 yıl boyunca varlığını koruyan bu medrese, Atabey’in ilim merkezi olmasını sağlamıştır.

Eğirdir ilçesinde bulunan Dündar Bey Medresesi bir diğer Selçuklu yapısıdır. 1301 yılında iki katlı olarak yapılan med-resenin ortasında bir avlu yer alır. Girişinde büyük bir taç kapı olan Dündar Bey Medresesi bugün kapalı çarşı olarak kullanılmaktadır. Isparta geçmişinden gelen daha birçok esere de ev sahipliği yapmaktadır. 1231’de Sultan Ala-addin Keykubat zamanında yaptırılan Uluborlu Alaaddin Camii, 1281’de yapılan Şarkikaraağaç Ulu Camii, 1325’te yapılan Hızır Bey Camii, 1561’de yapılan Firdevs Bey Ca-mii, XVI. yy.da yapılan Devlet Han Camii hâlâ hizmetini sür-düren yapılar olarak hemen akla gelenlerden sadece bir kaçıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Konya’ya bağ-lı bir sancak olan Isparta önemli imar faaliyetlerine sahip olmuştur. Bu dönemden kalan bedestenler, hamamlar ve çeşmeler, Osmanlı mimarisini yaşatan diğer kültür varlık-larıdır. İpek Yolu bütün bu bölgelerden geçmektedir. İpek

Yolu üzerinde bulunan Eğirdir Hanı ile Gelendost Ertokuş Hanı en önemli hanlardır. Farklı dinlere hoşgörü ile yaklaşı-lan Osmanlı Dönemi’nde, 1750 yılında yapılan Aya Baniya (Aya Payana) ve 1858 yılında yapılan Aya Yorgi (Aya Ishot-ya) kiliseleri kentin en önemli kiliseleridir. 1920’li yıllarda, Yunanistan ile yaşanan nüfus mübadelesine kadar hizmet veren bu kiliseler yıkılmadan günümüze kadar ulaşmıştır.

İlin zengin kültür ve tarihi birikimlerinin en muhteşem ör-neklerini Isparta ve Yalvaç müzelerinde görmek mümkün-dür. Müzedeki eserler gezenlerin hafızasından silinmez.

Türk ve dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan Osman-lı İmparatorluğu döneminde Isparta pek çok devlet adamı yetiştirmiştir. Koca Haydar Paşa, Hüseyin Avni Paşa, Halil Hamit Paşa, Seyit Ali Paşa, Hüseyin Ali Paşa Osmanlının sadrazamlarıdır yani Başbakanlarıdır.

1923’te Cumhuriyet’in ilanından sonra vilayet olan Ispar-ta, tarihi varlıklarıyla olduğu kadar mimarisi, türküleri, halk oyunları, manileri, düğünleri, yemekleri ve giyimleriyle de zengin bir kültürel birikime sahiptir.

Kirkit seslerinin halen yankılandığı ve 19. yüzyıl özelliği taşı-yan geleneksel Isparta Evleri halen ayakta ve kullanılmaya devam edilmektedir. Yöre insanı geçmişten günümüze ge-len yaşam serüvenini, göğsünden yükselen duyguları halk türküleriyle dışa vurmuştur.

Göller bölgesinin merkezi niteliğindeki Isparta, coğrafyası üzerinde bulunan zengin doğal güzellikleri ve kültürel var-lıkları ile her türlü turizm çeşitliliğine imkân veren, potansi-yel bir turizm merkezidir. Isparta sınırları içerisinde bulunan Eğirdir Gölü başlı başına bir değerdir. Etrafını çevreleyen çeşitli yükseklikteki dağlar bölgenin incisi olan Eğirdir Gölü’ne ayrı bir güzellik katar. Ayrıca sınırları içerisindeki Kovada, Gölcük Krater, Beyşehir ve Burdur Gölleri gibi birçok doğa harikasını da barındırır. Bu doğal yapı göl, dağ turizmine imkân sağlamış, balık avcılığı, su sporları ve her türlü doğa sporlarına sunduğu imkânlarla da eşsiz bir yurt köşesi olmuştur.

Page 45: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

Ekim - Kasım - Aralık 2013 | Ankara Trafik Vakfı

Davraz Dağı Isparta’da Eğirdir ve Kovada gölleri arasında

yükselen ve Isparta Ovası’nı kuşatan dağ kütlelerinden biri

olup, 2635 m yüksekliğindedir. Dağın yüksek yamaçların-

dan Isparta Ovası’nı ve Eğirdir Gölü’nü doyumsuz izleme

imkânı vardır. Davraz Kayak Merkezi, Antalya’ya 154 km,

il merkezine ise 26 km uzaklıkta olan Akdeniz Bölgesi’nin

en önemli turizm merkezidir. Kayak merkezindeki telesiyej-

ler kullanılarak zirveye doğru çıkılmakta, Eğirdir Gölü’nün

şahane manzarasını hem dağ evi kafeteryasından hem de

kayarken izlemek mümkündür. Davraz, Kuzey disiplini, Alp

disiplini, tur kayağı, snow board, dağcılık, botanik gözlem-

ciliği, yamaç paraşütü, trekking aktivitelerinden her birine

imkân sunmaktadır. Yazın spor takımlarının vazgeçilmez

kamp merkezidir Davraz Kayak Merkezi.

Isparta’nın doğal güzelliklerini zenginleştiren mesire yerle-

ri Isparta insanı için vazgeçilmez yerlerdir. Isparta’nın en

meşhur yemeği fırın kebabıdır. Kuzu-oğlak veya erkeç et-

lerinin kaburga kemiğinden yapılan fırın kebabının en bü-

yük özelliği taş fırında pişirilmesidir. Kök odunu veya meşe

odunuyla üç buçuk saatte pişirilen fırın kebabı tadına do-

yum olmaz bir lezzete ulaşıyor. Ayrıca Eğirdir Gölü’nün lez-

zetli balıklarının değer kattığı bulgurlu Sazan Dolması ile

Yalvaç ilçesinin mahalle fırınları Isparta yemek kültürünün

en önemli zenginliklerindendir.

Gül ve halı Isparta adıyla birleşen ürünler. Isparta’da halı-

cılık Türklerin Anadolu’yu fethinden sonra bölgeye yerleş-

tirilen Türk oymaklarıyla başlar. Bu oymakların dokuduğu

Türkmen halıları yüzyıllar boyunca gelenekselliğini koru-

muştur. Az sermayeyle yapılabilir olması geniş istihdam

sağlamış, atölye ve ev işletmeciliği olarak geniş kitlelere

gelir sağlamıştır. Son yıllarda bölgedeki minyatür halıcılık

küçük çapta olsa da önemli bir gelir kaynağı olmuştur.

Isparta’nın tarihi kadar eski olmasa da uzun yıllar Isparta’ya

önemli bir gelir kaynağı olan gül, bölgenin adıyla bütünle-

şen bir değere sahiptir. İklimin ve arazinin kokulu nebat ve

tıbbi bitkiler yetiştirmeye elverişli olması Isparta’yı yurdu-

muzun yegâne yağ gülü üreten ve gül yağı ihraç eden böl-

gesi yapmıştır. Dünya gül yağı üretimin yarısından fazlası

Isparta’dan karşılanır. Isparta gül çiçeği üretimi, kozmetik

sanayinin temelini oluşturur. Isparta gülünden elde edilen

ve kullanılan ürünler, yurt içinden ve yurt dışından gelen

turistlerin en önemli hediye tercihidir.

Tarıma dayalı bir ekonomiye sahip olan Isparta’da elma,

kiraz ve kesme çiçek üretimi önemli yer tutar. Üretiminin

çoğu ihracata yönelik bu ürünler en çok Uluborlu, Eğirdir

ve Gelendost’ta yetişmektedir. Türkiye elma üretiminin

yüzde 20’sini Isparta karşılamakta olup, kokusu ve tadı ile

herkesin tercihidir.

Isparta, son yıllarda hızla sanayileşen illerimizdendir. Gül

başta olmak üzere battaniye, tekstil, deri, mermer, kereste,

çimento, meyve konkreti gibi pek çok alanda üretim yapan

Isparta sanayisi ülke ekonomisine önemli bir girdi sağ-

lamaktadır. Isparta bir eğitim, sağlık ve kültür şehri olma

özelliğini günümüzde de sürdürmektedir. 1992 yılında ku-

rulan Süleyman Demirel Üniversitesi gittikçe artan öğrenci

sayısı ve hastaneleriyle, Türkiye’nin sayılı üniversiteleri ara-

sındadır. Modern ve çağdaş eğitim ve sağlık kuruluşlarıyla

birlikte zengin doğal ve kültürel zenginlikleri kentin yaşam

kalitesini arttırmasıyla sadece bu kent halkına değil, yaşa-

ma sevinci olan herkese zevkli ve sağlıklı yaşama imkânı

sunmaktadır.

Page 46: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler
Page 47: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler
Page 48: başyazı - atestas.com.tratestas.com.tr/upload/dergi/2013_ekim_kasim_aralik.pdf · kaymaya başlar ya da yan döner ise sakin olun! Aracınızı düzeltip aksi yönde hareketler

D.2600.21 E.90

E.900.21

400 m

D.260

Radyo

TRTFM

88.8