Upload
cesur-doruk
View
228
Download
3
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Bir baba ve bebek arasindaki hersey
Citation preview
Biradambirbebek Dergi 1 Yaşında
Bir adam ve bebek arasındaki her şey
BiradamBirbebekEkim 2011 Yıl:2 Sayı:1
AYIN KONUSU
Bebeklerde D vitamini eksikliği
ve raşitizm
Derya Akkaya
sonraki sayfa
Çocuklarda geniz eti sorunu
Sağlık
Geleceğimiz burada...
İrem Erdilek
Babalar doğuma girmeli
*Sağlık *Moda *EğlEncE *alışvErış *BESlEnME
İmtiyaz SahibiTurcreative adına Cesur Doruk
Genel Yayın YönetmeniCesur Doruk
Editörİrem Gürel Doruk
TasarımTurcreative
Reklam ve PazarlamaCesur Doruk
YazarlarDerya Akkaya, İrem Erdilek, Dr. Hakan Yenice, İrem Gürel Doruk
Dağıtımbiradambirbebek.com / issue.com
İletiş[email protected]
sevgiyle
sonraki sayfa
Merhaba,
Kasım sayısı ile sizlerle beraberiz,
Sağlık köşesi bölümümüzde Dr.Hakan Yenice Çocuklarda Genizeti Sorunu hakkındaki soruları cevapladı.
Ayın konusunda “Çocuklarda D Vitamini eksikliği ve Raşitizm” konusunu ele aldık
İrem Erdilek “Babalar Doğuma Girmeli” başlıklı yazısı ile bizlerle.
Yaşam koçumuz Derya Akkaya he zamanki gibi yine bizlerle.
Her türlü soru ve görüşünüz için bir de mail adresi verelim [email protected]
Cesur d.
editorden-
Kısaca Bu Sayıdakiler
KasımAyın KonusuÇocuklarda D Vitamini eksikliği ve Raşitizm
sonraki sayfa
Derya Akkaya
Çocuklarda Genizeti
İrem Erdilek Babalar Doğuma Girmeli
Geleceğimiz burada
Tıp dünyası bunu tartışıyormuş. Doktorların bir kısmı eşlerin doğuma girmesini istemiyormuş. Gerekçeleri ise yaşadıkları stres yüzünden anneyi panikletip doğumu zorlaştırmalarıymış. Doktorlar müdahalelerden ve beklenmedik durumlardan çekindikleri için doğumda kimsenin bulunmasını istemiyor olabilirler ama bir kadın için en büyük destek, en büyük mutluluk eşinin doğum sırasında yanında olması, elini tutmasıdır.
Babalar Doğuma Girmeli
İrem Erdilek
Hamile kaldığım ilk günden itibaren normal doğum yapacaktım ve Sarp da benimle birlikte bebeğimizin doğumuna tanıklık ede-cekti. Açıkçası ona sorma zahmetinde bile bulunmamıştım. Ben planımı yapmıştım. Ne zamanki doğuma haftalar kala kuzen-lerimden biri ‘Sarp sen de doğuma girecek misin?’ diye sordu, o zaman fark ettim kocamın fikrini hiç almadığım. Cevabı ‘elbette’ olmuştu allahtan. Ya istemesey-di? Oturur oracıkta ağlardım. Biliyorsunuz düşük yüzünden kendi kendime travma yaşattım tüm hamileliğim boyunca. Özellikle de her doktor kontrolünden önce. Sarp’ın yanımda olmadığı doktor kontrolünde kalp atışlarının durduğunu öğrenmiştim ya.. tüm sebep onun yokluğuydu. Bilmeyenler Hamilelik Günlüğüm‘den okuyabilirler.
Atamadım bu saçma sapan düşünceyi kafamdan. Bu yüzden de kocam olmadan bir doğuma girmek aklımın ucuna gelmemişti. O da aynı hisleri paylaşıyordu benimle. Tedirginliğimin, gerginliğimin farkındaydı. Oğlu doğacaktı ve karısının yanında olmalıydı. Bazı arkadaşları ‘aman Sarp sakın girme doğuma, çok kötü bir tecrübe olur senin için’ demişler.
Olayın çok korkunç olduğunu söyleyenler sezeryan doğuma girmiş olan eşlerdi ve normal doğumun daha da feci olacağı konusunda Sarp’ı uyarmışlar ama canım kocam kararlıymış girmekte.
6biradambirbebek
Suyumun gelmesiyle başlayan ve 10 saat süren doğum boyunca bir an olsun yanımdan ayrılmadı. Elimi hiç bırakmadı. Ben ‘elimi ne tutuyorsun beee!’ diye çemkirdiğimde bile bırakmadı.
Doğum hemşiresini kendine hayran bırakacak bir doğum koçu olmuştu bana. Soğuk kanlılığını bir an olsun kaybetmeden, ben sancı çekerken, ıkınmaya çalışırken saçımı okşadı, alnımı öptü, nefes alışverişlerimi düzenlememe yardım etti, susuzluktan geberirken(evet tam
anlamıyla gebermek) meyveli buzlarla rahatlatmaya çalıştı. Koray’ın göbek bağını o kesti.O müthiş bir doğum koçuydu, müthiş bir kocaydı, şimdi de müthiş bir baba.
Doğumda, özellikle de normal doğumda bulunan erkeklerin eşlerine karşı soğukluk yaşadıklarını, cinsel hayatın asla eskisi gibi olmayacağını dile getirenler de var. Sanırım bu, erkeklerin doğum hakkında bilgisiz ve de hazırlıksız olmalarından kaynaklanıyor. Hamilelik boyunca karısıyla birlikte tüm aşamalardan geçen, doğumda da eşinin elini tutan, bebeğini herkeslerden önce kucağına alan adamın karısından değil uzaklaşması, yanından bir an olsun ayrılması mümkün olmaz gibi geliyor bana.Bizim ilişkimiz doğumdan sonra daha da derinleşti. Birbirimize olan güven, sevgi, saygı katlandı. Tam bir aile olduk diye klişe bir söz vardır ya… işte o okadar doğru ki. Biz tam bir aile olduk artık. Umarım herkes benim kadar rahat bir hamilelik, sorunsuz bir doğum geçirir.Sonra umarım içerden çıkan velet de gazsız ve de uykucu olur. Benimki bi’burada şaştı
İrem Erdilek
7biradambirbebek
sonraki sayfa
BiradamBirbebekDergi
1 Yaşında
Derginin tüm geçmiş sayılarınawww.biradambirbebek.com adresinden
ulaşabilirsiniz.
sonraki sayfa
“Blog güzel tepkiler hatta ödüller alıyor bunun dergisini niye çıkarmıyoruz ki” cümlesini dillendirip ilk sayıyı çıkarmamızın üzerinden 1 sene geçmiş. Bu 1 sene boyunca dergimiz 15.000 ‘den fazla download rakamı ile aylık ortalama 1200 rakamına erişmiş ki bu piyasadaki çoğu bebek ve çocuk dergilerinin aylık tirajından fazla. 50 ‘den fazla konu, röportajlar, faydalı bilgiler, yemek tarifleri vs…
Süreç boyunca beni yalnız bırakmayan takipçilere, röportaj desteği veren değerli konuklarıma, tıbbi destek ve makaleleri ile dergiye katılan tüm doktorlara ve ka-lemleri ile destek olan çok sevgili yazar arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler, iyi ki varsınız…
Çocuklarda geniz eti sorunu
ile ilgili en önemli sorular
Sağlık
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hakan Yenice çocuklarda geniz eti sorunu ile ilgili en önemli soruları yanıtladı!
Geniz eti (adenoid) nedir ?Geniz eti, burun ile boğaz arasına yerleşmiş bademciklere benzer şekilde görev yapan lenfoıd bir dokudur. Görevi, burundan giren bakteri ve virüs cinsi mikropları yakalamak ve vücudun mikroplarla savaşmasına yardımcı maddeler olan antikorları üretmektir.
10biradambirbebek
Büyümüş veya iltihaplı geniz etinin be-lirtileri nelerdir ?Geniz etinin büyümesi halinde çeşitli belirtiler görülebilir. Çocuğunuzda aşağıdaki belirtilerinden biri veya birkaçı bulunabilir:
• Burun tıkanıklığı ve buna bağlı ağızdan soluma (özellikle geceleri artan)• Daha küçük çocuklarda belirgin olan beslenme zorluğu,• Burun tıkalı gibi genizden konuşma • Hırıltılı solunum ve horlama• Gece terlemesi,• Huzursuz uyuma• Tipik adenoid yüzü• Uykuda birkaç saniye süreyle nef-esini tutma (uyku apnesi) • İştahsızlık ve gelişme geriliği
Ayrıca diğer sistemlerdeki olumsuz etkileri de mevcuttur:
- Östaki disfonksiyonu ve çeşitli derecelerde orta kulak hastalıkları (akut, rekürrent veyakronik süpüratif veya effüzyonlu otit media),- Burun ve paranazal sinüs hastalıkları (akut, rekürrent veya kronik sinüzitler) ve buna bağlı kronik burun akıntısı,- Üst ve alt solunum yolu alerji ataklarını tetikleme ve tedaviye dirençli olmasına nedenolma,- Maksillofasiyal gelişim, diş gelişimi ve çiğneme sistemi bozuklukları, dilin damaküzerine yaptığı basıncın kalkması ile sert damağın kubbeleşmesi; üstdişlerin uzaması (tavşan diş) gibi diş bozuklukları,- Rekürrent alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları- Okul çağı çocuklarda okul performansının düşmesi
Sağlıksonraki sayfa
11biradambirbebek
Tanı nasıl konur?Tanı, çoğu zaman semptomlar ve indirekt muayene bulgularına dayanılarak klinikolarak konulabilir. Endoskobik muayenede tipik adenoiddokusunun görülmesi ile kesin tanı konur. Bunlar yapılamıyorsa, şart olmamakla birlikte yumuşak doku dozunda çekilen lateral boyun grafisi de tanıda yardımcı olabilir.
Tedavisi nasıl uygulanır?Geniz eti iltihaplı ise ilk önce antibiyotiklerle tedavi yoluna gidilir. Eğer geniz eti iltihaplı değilse, bir süre beklenebilir çünkü çocuklarda geniz etinin bir miktar büyümesi normaldir. Zamanla çocuğun geniz eti kendiliğinden küçülebilir.Aşağıdaki durumlardan biri veya birkaçı varsa geniz eti ameliyatı önerebilir:
• Nefes alma güçlüğü • Uyku apnesi • Sık tekrarlayan geniz eti iltihabı • Konuşma bozukluğu • Rekürrent veya kronik süpüratif veya effüzyonlu otit media (orta ku-lak iltihabı)• Rekürrent veya kronik sinüzit
Adenoid dokusu bademcik dokusu gibi kapsüllü bir doku olmadığından tümüyle çıkarılması olanaksızdır ve bu nedenle ufak olasılık da olsa tekrarlaması müm-kündür. Geniz eti ameliyatı (adenoidektomi) sırasında neler olur?
Geniz eti ameliyatında çocuğunuz, genel anestezi verilerek yaklaşık 20 dakika süreyle uyuyacaktır. Operasyon ağız içinden yapılır ve geniz etini çocuğun ağzının içinden alınır. Geniz eti ameliyatı için deride bir kesi yapılmasına gerek yoktur. Ek bir problem tespit edilmez ise aynı gün içinde taburcu edilir.
Sağlık
Sosyal Sorumluluksonraki sayfa
Dedik ki bir kulüp kuralım sadece babalar ve baba adayları katılsın. Mail grubunda bilgi birikimlerini paylaşalım, sorularımıza cevap bulup, sıkıntıları ve sevinçleri beraber yaşayalım. O da az gelir;
eşlerden gizli kapaklı ara sıra toplanıp sohbet edelim, yiyelim, içelim, eğlenip sosyal ağımızı genişletelim.
Güzel de bir isim bulalım buna, diyelim ki Club Biradambirbebek (Private Member Club).
Bir mail adresiniz olması ve davette çıkan soruya içten cevap vermeniz gruba girmek için yeterli. İşte bunlar da adresleri;
http://www.club.biradambirbebek.comİlk Buluşma çok yakında, üye olup bizi takip edin
mail grup:http://groups.google.com/group/clubbiradambirbebek
Club BiradambirbebekSosyal
sonraki sayfa
Bebeklerde D vitamini eksikliği
ve raşitizm
Ayın Konusu
Bebeğin ilk yaşı özellikle fiziksel gelişimi açısından çok önem-lidir. Bu açıdan anne sütünün önemi sürekli vurgulanır. Ancak bebeklerin gelişimi için anne sütünün D VİTAMİNİ içeriği yeterli değildir. Bebeğin takviye olarak alması gereken tek vitamin D vitaminidir.
16biradambirbebek
D vitaminin vücuttaki fonksiyonları; ince bağırsaklardan Ca ve P emilimini düzenleyerek kemik büyüme-si, sertleşmesi ve tamiri üzerinde etkili olur, böbrek hastalıklarında düşük kan Ca seviyesini düzenlemek, bebekler ve çocuklarda kemik ve dişlerin normal gelişme ve büyümesini sağlamaktır. Raşitizmi önler, Ca’la birlikte kemik gelişimini kontrol eder. Hücrelerin büyümesinde ve kas ile sinir sistemlerinin düzenli işlevinde önemli rol oynar. Yüksek tansiyonu düşürür. Son yıllardaki araştırmalar D vitaminin kalın bağırsak, kemik, deri, meme kanserin-den koruyucu etkisi olduğu ve vereme karşı bağışıklığı artırdığı ortaya çıkarmıştır. Amerika’da yapılan 2 araştırma özellikle kalın bağırsak kanser riskini %66, meme kanseri riskini %50 azalttığı belirlenmiştir. Ülkemiz güneşten bolca yararlan-ma olanağı sunan bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen, ne yazık ki D vitamini yetersizliği günümüzde halen bebekleri olduğu kadar gebe kadınları ve ergenlik çağındaki gençleri etkileyen önemli, ciddi bir sağlık sorunudur.
Bu yüzden Sağlık Bakanlığı 2004yılında başlattığı ´´Demir Gibi Türkiye´´ kampanyasına 2005´de ´´Bebeklerde D vitamini yetersizliğinin önlenmesi ve kemik sağlığının korunması´´ programını da ekledi. 2010 yılına kadar sürecek ´´D vita-mini ile gülümseyen gelecek´´ projesi çerçevesinde her yıl 1 milyon tane D vitamini şurubu dağıtılacaktır.
D vitamini yağda eriyen vitaminlerden biridir. Daha çok iki şekilde bulunur. Bun-lardan biri aktif ergosterol, kalsiferol ve D2 vitamini olarak bilinen ergokalsiferol, ışınlanmış mayalarda bulunur. Aktif 7 dehidrokolesterol ve D3 vitamini olarak bi-linen kolekalsiferol ise insan derisinde güneş ışığı ile temas sonucu meydana ge-lir ve daha çok balık yağında ve yumurta sarısında bulunur. Isıya karşı sabit ve pişirilmeye dayanıklıdır. Yüksek miktarlarda alınması toksik reaksiyonlara neden olabilir.
Kemiklerin ve özellikle dişlerin güçlenmesi için D vitamini son derece önemlidir. Doğadaki tek ultraviyole kaynağı güneştir.
Anne sütündeki D vitamini daha kolay emilmesine rağmen miktarı (anne sütünde D vitamini 12-60 iü) bebeğin günlük D vitamini ihtiyacı olan 400 iü´yi karşılamamaktadır.
Ayın Konususonraki sayfa
17biradambirbebek
Ayın Konusu
Özellikle D vitamini eksikliği bulunan anneler ile çocukların takviyeye ihtiyacı vardır. Fetüsün D vitamini ihtiyacı annenin depolarından karşılanır. Fetüs doğumdan sonra kendisini bir süre idare edebilecek kadar D vitaminini de çeşitli dokularında depolar. Eğer annede D vitamini depoları yeterli değilse bebek ya D vitamini eksik olarak ya da yetersiz D vitamini depolamış olarak doğar. Bu durumda doğumdan sonra yeterli D vitamini alınmaz ve yeterince güneş ışığına maruz kalınmazsa D vitamini eksikliğine bağlı raşitizmin oluşma riskini artırır.
Vitamin D alımına dikkat edilmesi gereken diğer durumlar şunlardır;
- Güneş ışığı bakımından yetersiz bölgelerde yaşayan çocuklar,- Yetersiz gıda alan ve fazla kalori yakan kişiler,- 55 yaşın üzerindekiler ve özellikle menopoz sonrası kadınlar,- Emziren anneler,- Hamile kadınlar, - Alkol ve uyuşturucu kullananlar,- Kronik hastalığı olanlar,- Uzun süredir stres altında olanlar, - Yakın geçmişte ameliyat geçirmiş olanlar.
D vitaminin başlıca kaynağı güneş ışınlarıdır. Güneşlenme günlük gereksinimin %80´ini karşılar, en çok yağlı balıklar, karaciğer, yumurta sarısı, peynir, tereyağı, süt ve mantarda bulunur. Güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde kol, bacak ve yüzün günde yaklaşık 15 dakika güneşlendirilmesi günlük D vitaminini sağlamaktadır. An-cak camın UV ışınlarını geçirmediği unutulmamalıdır.
Çocuğun D vitaminini yeterli almadığı durumlarda raşitizm denilen D vitamini eksikliği bulguları ortaya çıkar. Raşitizm büyüyen kemiğin yetersiz mineralizasyonu nedeniyle gelişen kemik hastalığıdır. Kemik büyümesinin tamamlanmasından sonra gelişen min-eralizasyon kusuruna ise “osteomalazi” denilir. Kemik mineralizasyonunu sağlayan başlıca mineraller CQ ve P´dır. Bu minerallerin vücut sıvılarında ve dokularında yeterli miktarda bulunmasını D vitamini sağlar. D vitamini önce karaciğerde, daha sonra bö-brekte işleme tabi tutulup, aktif hale geldikten sonra etki gösterir.
18biradambirbebek
Ayın Konusu
Raşitizm daha ziyade gelişmekte olan ülkelerin hastalığıdır. Özellikle sütle besle-nen, esmer tenli süt çocuklarında ve hızlı büyüme dönemlerinde D vitamini eksikliği gelişir. Prematüre bebeklerde de eksik depo ile doğdukları ve hızlı büyüdükleri için erken dönemde D vitamini eksikliği görülür. Doğumsal raşitizm ise güneşten yeterince yararlanamayan ve yetersiz beslenen annelerin bebeklerinde görülür. Yetersiz alım dışında D vitamininin aktifleşmesini bozan karaciğer ve böbrek hastalıklarında, bağırsak emiliminin bozuk olduğu hastalıklarda veya bazı antikonvülsan ilaçların kullanılması durumlarında da raşitizm gelişebilir.
Raşitizm en sık 3 ay - 2 yaş arasında görülür. Süt çocukluğu döneminde kafa ke-miklerinde yumuşama, bıngıldakta genişlik, kaburgalarda kıkırdak birleşme yerinde tespih tanesi şeklinde oluşumlar, göğüs kafesinde çöküklük, el ve ayak bileklerinde genişleme olur. Diş çıkmasında gecikme, geç oturma, geç yürüme söz konusudur. Kaslarda hipotoni olması nedeniyle karın şiş ve yanlara doğru yaygındır (kurbağa karnı). Terleme ve solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlık vardır. Baş gövdeye göre büyük olup, yatma yönünde düzleşme gösterir. Yürümeye başladığında çocukta parantez bacak gelişir. Ağır olgularda kanda kalsiyum düşüklüğüne bağlı kasılmalar meydana gelir. Tedavi için D vitamini takviyesi yapılır. D vitamini günlük veya tek depo doz şeklinde verilebilir. Beraberinde kalsiyum desteği de eklenmelidir. Vitamin dozu, doktor tarafından belirlenmelidir. Süt çocukluğu döneminde günde 400 ünite en az 1 yıl verilmelidir.
D vitamini doktor önerisi dışında yüksek doz alınırsa D vit intoksikasyonu oluşur. D vit in-toksikasyenma bağlı bulgular kanda Ca yük-sek verilere bağlı olarak ortaya çıkar. Ca´nın bağırsaklarda fazla emzimine bağlıdır. Ca´nın sinirler, kalp, kaslar, sindirim sistemi ve böbrekler üzerinde etkileri vardır. İntoksikasyonda yorgun-luk, bulantı, kusma, iştahsızlık, kabızlık, karın ağrısı, ülser, aşırı susuzluk, kaslarda ileri derecede kuvvetsizlik, bilinç bulanıklığı, hipotoni, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, kalp ritminde bozulmaya kadar gidebilen bulgular olabilir.
Kaynak:Kadıköy Şifa Hastanesi
sonraki sayfa
19biradambirbebek
Yaşam Koçu
Geleceğimiz burada…
İnsanın yapısında bulunan ve çoğunun kullanmadığı çok önemli olan kabiliyetler vardır:
• Hedefe ulaşmak isteği• Sezgiler• Modelleme yeteneği
Hedefe ulaşmak isteği; Hatırlayalım, çocukken ağlayarak istediğimizi yaptırmaya teşebbüs ederdik. Büyüdükçe anne ve babalarımızın, çevremizinetkisi ile yapabil-eceklerimiz yerine yapamayacağımız şeyler öğretildiğinde yeteneğimiz köreldi belki de mahrum kaldık. Hâlbuki insanın doğasında yarım kalan bir şeyin rahatsız bıraktığı eğilim vardır, örneğin tabakta yemek kalması içeceğimizin bardakta kalması hep bitirme eğilimindeyizdir, aslında yarım bırakmak hoşumuza gitmez. İnsan doğasında bir hedefe ulaşmak ve tamamlamak eğilimi mevcuttur. Bunu hatırlayıp yaşamamızda ulaşmak istediklerimiz için işe koşmalıyız.:)
Sezgiler; Görsel, işitsel ve dokunsal, bunlar hedeflerimize ulaşmada bize yardımcı olabilirler. Klasik eğitimde göz ardı edildiği için, bilmeyen çocukların hedef olarak gördükleri tek şey, o sene sınıfta
kalmamaktır. Hedefini gören, bunu gerçekleştirdiğindeki heyecanı hissedebilen hedefini gerçekleştirir. Düşünce egzersizleri, vizyon tabloları, resimlerle anlatım, roll-play gibi tekniklerle geliştirilen bu yetenek sayesinde başarılı sonuçlar elde ed-ilmektedir.
20biradambirbebek
Yaşam Koçu
Örnek; sistemli ve programlı ders çalışmanın yanı sıra, kazanmak istediği okulu gidip gören ve okulun öğrencileriyle konuşan üniversite adaylarının, istedikleri okulu kazan-ma oranlarının daha yüksek olduğu uzmanlarca tespit edilmiştir.
Modellemeyeteneği; Birisi sizin yapmak istediğiniz bir işi yaptıysa, yeteneğiniz ölçüsünde karşılığını vererek siz de yapabilirsiniz. Bir insan araba kullanmayı öğrendi ise diğerlerinin de yapabileceğine dair olan inancın desteklendiği yer burasıdır.
Çocuklarınıza geçen yeteneklerinizin, onların hayatlarına etkisi sizlerinkinden farklı olacaktır. Birey olduklarında kendi seçimleri ile aldıkları kararların sonuçlarını yaşamalarına engel olamazsınız. Başlangıçlar önemli ,,,,,sevgi kadar, bir bebeğin saygıya da ihtiyacı vardır.Anne ve Baba olarak kendi yeteneklerinizi de kullanmaya ara vermeyin, yaşamın her anı değerlidir, bugün yaptığınız seçimlerle geleceğimiz burada an’da şekillenir.
Derya AkkayaYaşam Koç[email protected]
sonraki sayfa
Sosyal Sorumluluk
Yasal bıdı bıdılar
Dergi içeriği sadece bilgilendirme amaçlı olup hiç bir şekilde tıbbi öneride bulunma amacı taşımaz.
Derginin okuyucuları riski tamamen kendilerine ait olmak üzere dergi ve içeriğine erişmeyi kabul ederler. Derginin yazılması ve yayınlanmasında görev alan ve üçüncü kişiler erişimden ve/veya dergideki bilgilere güvenmelerinden kaynaklanan herhangi bir zarar ve/veya kayıptan sorumlu tutulamazlar.
Dergi, diğer web sitelerine linkler ve köprüler içermektedir. Biradambirbebek, söz konusu sitelerinin içeriklerinden ve bu sitelerden dolayı kaynaklanan herhangi maddi ve manevi zarar ve kayıplardan sorumlu tutulamaz.
İçerikteki yazı ve resimlerin izin alınmadan, izin alındıktan sonrada kaynak gösterilmeden yayınlanması yasaktır.
Demedi demeyin
Yasal