25
i BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM NİSAN DERS NOTLARI Editör Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

i

BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE

RÜYALARLA ÇALIŞMAK

I. DÖNEM

NİSAN DERS NOTLARI

Editör

Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

Page 2: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 228

Bütüncül Psikoterapi Rüyalarla Çalışmak I. Dönem Nisan 2016 Ders Notları

ISBN 978-605-9137-55-3

Copyright Psikoterapi Enstitüsü

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kısmen yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda

yayımlanamaz.

Birinci baskı: Nisan 2017

Editör: Tahir Özakkaş

Yayıma Hazırlayan: Sevgi Akkoyun Katkıda Bulunanlar: Beyhan Olgun, Halenur Alkoçlar

Baskı: Acar Matbaacılık Prom. ve Yayın. San. ve Tic. Ltd. Şti. Osmangazi Mahallesi Mehmet Deniz Kopuz Caddesi No: 20/1

Esenyurt - İstanbul

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK

ORGANİZASYON VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Cad. No:285 Darıca-KOCAELİ

Tel: 0262 653 6699

www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com

Page 3: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

iii

SUNUŞ

sikoterapi Enstitüsü olarak, öncelikle ruh sağlığı profesyo-

nellerinin ya da ruh sağlığı ile ilgilenen kişilerin ihtiyaç du-

yacağı teorik bilgileri ve pratik/uygulamaya yönelik dene-

yimleri paylaşan özgün ve çeviri yayınlar ile literatüre katkıda bu-

lunmayı hedefliyoruz. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları, Psi-

koterapi Enstitüsü’nün çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen

atölye çalışmaları, uluslararası konferanslar ve dünya literatürün-

den seçkileri içermektedir.

Rüya Eğitimi II. Dönemi Nisan ayı ders notlarının sunulduğu bu

kitap, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi

benzeri görülmemiş bir yayın niteliği de taşımaktadır. Bu ders not-

larında kuramcılarla rüya analizi, danışanın rüya analizi, rüyaların

özü ve yorumu, güdülenme sistemleri ve Fosshage’nin örgütlenme

modeli ele alınmaktadır.

Konuya ilgi duyan okuyucuların yanı sıra klinisyenler, psikote-

rapistler ve araştırmacılar için başvuru kitabı niteliği taşıyan bu

yayını sizlerle buluşturmaktan kıvanç duyarız.

Tahir ÖZAKKAŞ Psikoterapi Enstitüsü Başkanı

P

Page 4: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

iv

Page 5: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

v

İ Ç İ N D E K İ L E R

17 NİSAN 2016 1. GÜN

1 KURAMCILARLA RÜYA ANALİZİ ................................................................. 3

2 DANIŞANIN RÜYA ANALİZİ ...................................................................... 33

3 RÜYALARIN ÖZÜ VE YORUMU................................................................. 91

4 KURSİYERİN KENDİ RÜYALARININ ANALİZİNİN SÜPERVİZONU ............. 123

5 ÖZET VE TARTIŞMA ............................................................................... 155

18 NİSAN 2016 2. GÜN

6 GÜDÜLENME SİSTEMLERİ ..................................................................... 163

7 FOSSHAGE’NİN ÖRGÜTLENME MODELİ ................................................ 182

8 RÜYA ANALİZİ I ...................................................................................... 217

9 RÜYA ANALİZİ II ..................................................................................... 235

10 RÜYA ANALİZİ III .................................................................................. 248

11 RÜYA ANALİZİNE DEVAM .................................................................... 268

D İ Z İ N ................................................................................................ 281

Page 6: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir
Page 7: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

17 Nisan 2016

1. GÜN

Page 8: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir
Page 9: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

1

KURAMCILARLA RÜYA ANALİZİ

ahir Özakkaş: Hoş geldiniz arkadaşlar! Tüm Türkiye derse

geliyor, siz gelmiyorsunuz. Bir de Hacettepe’li olacaksınız.

Kimse gelmese de Tahir Hoca her zaman gelir, merak et-

meyin. Eğitimin başlangıcında da Ankara’lılar beni sattı, toplamda

50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri,

çoluk çocuk dertleri var, normaldir.

Rüya analizi yapan oldu mu?

Kursiyer: Evet.

Tahir Özakkaş: O zaman geçen ayki dersten kısa bir özet yapalım,

ne anlattığımızı hatırlayalım. Geçen ay bütüncül manadaki rüya

analizi ile ilgili genel teorik bilgileri verdim. Bir rüyaya ait bileşen-

lerden bahsettim. ʺ Bütüncül Psikoterapiʺ kitabımızın ʺ rüyalar –

yorumlarʺ bölümünü ele alarak örnekleriyle size anlatmaya çalış-

tık.

Teorik kısımda birtakım rüya bileşenlerini yazdık. Bu bileşen-

lerden bazıları bu güne kadar genel anlamda rüya ile ilgili kabul

edilmiş çeşitli kuramlardan oluşur. Bazı bileşenler de benim bu

güne kadarki klinik tecrübelerimden ilave ettiğim maddelerden

T

Page 10: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

4 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

oluşuyordu. Yani rüyaların nasıl yorumlanacağına dair genel bir

konsept elde ettik. Rüyanın cürufu ve esasıdiye tanımladık.

Rüyanın; duygu, his üzerinden nasıl analiz edileceğini ve gö-

rünmez olan materyalin nasıl görünür hale getirileceğini öğrendik.

Rüyanın esasının, özünün flu olan anılarda ve özel, kapalı olan

alanlarda olduğundan bahsettik. O kapalı alanda bir duygunun

işlendiğini ve o duyguya dayanarak yavaş yavaş analiz yapılabilece-

ğine dair görüşler ortaya koymuştuk. Ayrıca bazı arkadaşlarımızın

rüyalarını da fazla suya sabuna dokunmadan “çok özele girmeden”

analiz etmeye çalışmıştık.

Rüyalarla ilgili nörofizyolojik ve fizyolojik gelişmeleri bir arka-

daşımız sizlerle paylaşmıştı. Rüyaları anlamsız ve bir kargaşa yığı-

nından ibaret gören kuramlar ile bütün hikâyeyi rüyaya bağlayan

kuramlar olduğundan bahsedilmişti. Hatta rüyaların gelecekten

haber verdiklerine dair oluşan dini, spiritüel bakış tarzlarından

oluşan geniş bir spektrumla kaşı karşıya olduğumuzu görmüştük.

Rüya eğitimine kuramsal bakış açıları ve

psikanalizin ekollere göre yorumlanma süreci:

Rüya eğitimine bütüncül psikoterapi bağlamında bakıyoruz. Bü-

tüncül psikoterapi eğitimine gelen arkadaşların hatırlayacağı gibi

uyguladığımız sistem, rölatif bütüncül psikoterapi bağlamında

bütün kuramların bilgi birikimini çok değerli bir bilgi birikimi ola-

rak kabul ediyoruz. Hiçbir kuramı diğer bir kuram için harcamıyo-

ruz. Son yüzyıldaki tarihsel süreç içerisinde birçok bilim insanı,

insanı anlamak konusunda büyük bir gayret içerisine girmişlerdir.

Yazılı kaynaklar içerisinde bu uğraşı verenlerin başındaki isim

Freud’dur.

Page 11: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 5

Freud’dan sonra gelen öğrenciler, arkadaşları veya onun döne-

mindeki bilim insanları onun kuramını kabul etmiyorlardı. Kendi

kuramlarını kanıtlamak gibi bir uğraşa girmek yerine, daha önceki

kuramların işe yaramaz olduklarının ispatlamaya yönelik bir eğilim

içerisinde olmuşlar. Biz bunu yapmıyoruz. Atasözümüzde olduğu

gibi “Ateş olmayan yerden, duman çıkmaz.” diyoruz ve eğer bir

yerde bilgi varsa, bilgi işe yarıyorsa değerlidir. Bu bilginin herhangi

bir yerde, herhangi bir zamanda işe yarayacağına, o kuramın değ-

diği ve dokunduğu bir gerçekliğin varlığına inanıyoruz. Biz o ger-

çeklikten daha objektif olmak adına, bir bal arısı misali bütün ku-

ramlardan istifade ederek en iyi balı yapmanın derdindeyiz.

Yeni bir çiçek bulursak da hemen ona konarız ve o çiçeğin özü-

nü alırız. Yeter ki bilim insanları laboratuvarlara girsinler, çalışsın-

lar. Sağ olsunlar, hepsi bizim için çalışıyorlar. Düşünün ki, hepsi

bizim işçimiz. Onlar materyali getirecek, biz entegre edeceğiz.

Dolayısıyla bir kavga gürültüye mahal yok, hepsi bizim dostumuz-

dur.

Biz bu konuya psikoloji bağlamında bakacak olursak, iki temel

ekol görürüz.

1. Üniversitelerin dışında bir hayat bulan ve orada varlığını or-

taya koymaya çalışan ekol.

2. Üniversitelerde kendisini ifade eden ekol.

Üniversitelerden reddedilen, atılan ve kendisine ait bir dünya

bulan ekole dinamik kuram diyoruz. Yani psikanalizle başlayan

hikâyenin özü budur.

Maalesef psikanaliz üniversitelerde kendine yer edinememiştir.

Üniversitelerin klasik bilgisine girmemiştir. Sadece psikanalize

inanmayan birtakım bilim adamları tarafından öğrencilerine tarih-

Page 12: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

6 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

sel bir bilgi olarak aktarılmakla kalmıştır. Psikanaliz kendi içerisin-

de müesseseleşmiştir.

Bağımsız özel enstitüler ve dernekler aracılığıyla bir ağ oluştu-

rulmuştur.

Psikanalizden doğan, psikanalizden neşet eden onlarca yeni

psikodinamik kuram, psikanaliz dünyasını çok çeşitlendirmiş ve

çok geliştirmiştir. Başladığı yer ile geldiği noktaya baktığımızda da

inanılmaz değişkenler ve farklılıklar gözlenmiştir. Başlangıç nokta-

sındaki verilerin büyük bir kısmını hatta tamamını reddedecek bir

gelişim göstermiştir.

Üniversiteler ise, çağın paradigmasına uygun olarak “ben gör-

düğüme inanırım kardeşim” inanışı ile insanı sadece görebildiği

davranışları üzerinden yorumlayan bir bilim anlayışına yani psiko-

lojiye hâkim olmuşlardır. Bu bilim anlayışının psikolojiye hâkim

olması 60 yıl kadar sürmüştür. Daha 1970’li yıllara kadar sadece

insanları davranışlarıyla izah eden, davranışlara göre gözlemleyen

bir anlayış vardı.

Haz ve ceza ilkeleri perspektifinde pekiştireç kullanarak insan

davranışlarını izah etmeye çalışan kişilik örüntülerini bu perspek-

tifte ele alan bir yaklaşım tarzı vardı. Bu yaklaşım tarzı dünyadaki

psikoloji fakültelerinde ve bilim alanlarında en egemen olan para-

digma olmuştur.

Günün birinde bilimsel paradigma biraz daha genişleyince ‘bilgi

işleme prosesi’ dediğimiz psikolojinin bir alt dalı olan “Bilişsel psi-

koloji” gelişmeye başlamıştır.

Bilişsel psikoloji; insan zihninin algı, duyu, bellek, bellekten geri

çağırma ve anlamlandırma süreçlerini detaylı bir şekilde inceleme-

ye ve anlamaya imkân vermiştir. Üniversitelerdeki davranışçı ekol,

Page 13: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 7

bilişsel ekole dönüşmüştür. Düne kadar insanın zihninde ne geçtiği

bizi ilgilendirmez diyen bilim anlayışı değişmiştir.

Bilim adamları 60 yıl boyunca sadece davranışsal hayvan ve in-

san deneylerinden kariyer elde ederken, 1970’li yıllarda bu yapı

değişmiş, bilişsel inceleme ve irdeleme bilimin alanına girmiştir.

Hemen ardından bu durumun terapiye yansımaları görüldü. İnsan

beynini bilimsel olarak inceleyen yapı terapiye yansıyarak; Aaron

T.Beck, Albert Ellis gibi değerli, hem psikoloji hem de psikiyatri

kökenli bilim insanları bu ekolle ortaya çıkmıştır.

Aaron T.Beck, Albert Ellis bu alanda bilimsel çalışmalar gerçek-

leştirip, elde ettikleri bilgileri üniversitelerde okutulacak duruma

getirmişlerdir. Sonrasında ikinci bir furya oluşmuştur. İkinci olu-

şum; 1970’lerden günümüze kadar gelmiştir. İşte bu ekol yaklaşık

40 yıldır bilim dünyasını esir almıştır. Bu ekol ulusal manada kabul

gördüğünden, her şey bilimsel kognitif bir yaklaşım üzerinden

incelenmeye başlanmıştır.

Açık ve Örtük Öğrenme:

Fakat son 10 -15 yılda yapılan araştırmalar ve özellikle de bebek

araştırmaları beyni fonksiyonel olarak inceleyebilen bir takım tek-

nik araştırmaların gelişmesine vesile olmuştur. Örtük öğrenme

denilen bir yöntem keşfedilmiştir. Öğrenme, açık ve örtük öğren-

me olarak ikiye ayrılır. Açık öğrenmenin sol beynin fonksiyonu

olduğu anlaşılmıştır. Örtük öğrenmenin de sağ beynin fonksiyonu

olduğu nörobiyolojik çalışmalarla kanıtlanmıştır.

Örtük öğrenme; çocuğun çevreyle girmiş olduğu ilişkilerde, 0-

2 yaş arasında çok yoğun bir şekilde ortaya çıkarken, açık öğrenme;

daha çok sol beynin fonksiyonu olarak 2 yaşından sonra ortaya

çıkan bir yapıdır. Fakat hayat boyu hem örtük hem de açık öğren-

Page 14: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

8 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

me paralel bir şekilde seyretmektedir. Örtük öğrenme bilimsel

kıstaslarla değerlendirilebilecek, bugünkü metodolojik yöntemlerle

incelenebilecek gibi değildi.

Ama varlığı ortaya koyulduktan sonra örtük öğrenmenin bilin-

cin dışında öğrenme olduğu anlaşıldı. Freud’un biliş dışı öğrenmesi

olarak kanıtlandı. 100 yıllık bir sirkülâsyondan sonra modern psi-

koloji, modern bilim örtük öğrenme kavramı ile tekrardan başladı-

ğı noktaya dönmüştür. Bu arada dinamik kuramın üniversiteler

dışındaki ve üniversitelerdeki seyrüseferi sırasında; davranışçılık ve

bilişselcilikle başlayarak, örtük öğrenme ve nörobiyolojik gelişme-

lere uğrayan ve o süreçte davam eden hikâyede insan zihninin

ürettiği en önemli yapılardan birisi imgelerdir.

İmge:

İmge; zihinde bir tasarımdır, bir görüntüdür. Kişinin yaşantısı-

nın örtük öğrenme yöntemleri ile nasıl imgeye dönüştürüldüğü

ortaya koyulmuştur. Bu cümle sizin için anlamsız gelebilir ama çok

önemli bir cümledir.

İnsanın yaşantısı derken; bebeğin zihninde geçmiş, gelecek ve

bugünle ilgili bir kavram yoktur. Bebeğin zihninde kendinin varlığı

ile ilgili de bir kavram yoktur. Beden algısı ve ruhsal kimlik kavra-

mı yoktur. Öteki kavramı da yoktur ama bebek yaşar. Bebek anne

rahminde yaşarken bile deneyimler. Bebek; acıyı, hazzı, tatmini ve

varlığı yaşar. Bu yaşanılan şey o kadar çok tekrarlanır ki, nöronal

ateşlenmeler olur. Bu ateşlemeler örüntüsel bir imgelenmeye doğ-

ru evrimleşir.

Özellikle zihnin organı olan beynin olgunlaşmasının artması,

miyelinizasyonun artması, nöronal bağlantıların çeşitli alanlarla

bağlantılar kurması sonucunda yaşanılan anlar imgelere yani tasa-

Page 15: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 9

rımlara ve hayallere dönüşür. İşte, yaşantının imgeye dönüşmesi

insanoğlunun en büyük devrimidir ve örtük öğrenmenin kaynağı-

dır. Bir şeyi yaşarsınız, yaşadığınız şey sizin için haz ve acı açısın-

dan çok yoğun bir duygusallık taşıyorsa, o anı zihniniz kopya ola-

rak mühürler. O anın duygusunu, kokusunu, rengini, mekânını,

zamanını mühürler ve o an bir örüntü halinde kalır. Bu şekilde

mühürlenme sistemine “imgeye dönüşüm” denir.

Örtük öğrenme sezgisel bir şekilde öğrenilen bir sistemdir.

Araştırmaların büyük bir kısmı örtük öğrenmeye doğru seyretmek-

tedir. Bir bebek 0- 2 yaş arasında nasıl oluyor da imgeleri bir örün-

tüye dönüştürüyor, bir beden algısı ve kendilik algısı oluşturuyor?

Ötekini, anneyi, babayı, evi ve zamanı tasarımsal olarak zihninde

canlandırıyor? Annesinin yüzündeki mimikten, ifadeden, ses to-

nundan büyük bir anlam çıkararak, milisaniyeler içerisinde pozis-

yon alabilecek hale nasıl geliyor? Bunların hiçbirisi okulla, eğitimle

olmuyor. Tüm bu soruların cevabı; bebeğin anlık yaşantılarının

imgeye dönüşmesi, bu dönüşümü sağlayan bir sisteme sahip olma-

sı ve bunun örtük bir şekilde ortaya konulmasıdır.

Henüz çocuk mantıksal silsileyi ve kelimelerin ardışık olarak di-

zilmesi yolu ile mantıksal cümle kurmayı bilmemektedir. Bir bebek

2 yaşında yaşadığı imgeleri, kelimelere dökme potansiyelini göste-

riyor. Bu durum genetiğimizde ve yaratılışımızda olan, epigenetik

bir açılımdır. Yaşadığı anları bir kelime ile sembolleştirme noktasına

geldiğinde insanoğlunun en büyük atılımı gerçekleşir. Yaşantıyı ke-

lime ile izah etme, yaşantıyı anlamlandırma gerçekleşir. Şu anda

ben, içimde yaşadıklarımı ve öğrendiklerimi birtakım fonetik ses

dalgaları ile size gönderiyorum ve sizin zihninizdeki tasarımlara

ulaşıyorum. Benim söylediklerim aslında sadece havada bulunan

bir ses titreşimi olduğu halde, zihnimde yaşantılandığım bilgi ve

becerilerimi ses yoluyla etiketleyerek size aktarıyorum.

Page 16: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

10 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

Siz de bu sesi deşifre ediyorsunuz, sembollerin ve her bir keli-

menin sıkıştırılmış kodunu açıyorsunuz. Açılan kod ile birlikte, sağ

beyninizde o sesle ilgili çağrışımlara giriyorsunuz ve beni kavrıyor-

sunuz. Bu yapı, 2 yaşından sonra ortaya çıkan bir yapıdır. Dolayı-

sıyla sağ beyninde yaşanmış olan imgesel tasarımlar deforme edile-

rek bir sembol diline dönüşür. Sembol dili ile ben içimde yaşadı-

ğım şeyi etiketlerim.

Kavramak, Anlamak ve Empati:

Eğer aynı yaşantıya siz sahipseniz, benim ne demek istediğimi

kavrayabilirsiniz. Kavramak ve anlamak arasında fark vardır. An-

lamak; benim söylediğim A harfinin söylediğim anda beyniniz tara-

fından mantıksal bir silsile içerisinde değerlendirmesidir. Ama

benim yaşadığım şeyin kelimeye dönüştürülmüş sembollerini siz

de benim gibi zamanında yaşamışsanız, sadece sol beyindeki keli-

melerin anlamlanması değil, benim yaşadıklarımı da anlamlandı-

rırsınız.

Bu anlamı içinizdeki sağ beyinde yaşananlarla eşleştirir ve kav-

rarsınız. Kavradığınız o zaman ‘’aynen, vallahi de öyle’’ dersiniz.

Empati dediğimiz şey gerçekleşir. O yüzden Kohut Freud’a başkal-

dırdı.

Kohut’un Freud’un ekolüne yorumu; sen sol beynin sembol

dili ile gidiyorsun, sembol dili ile hastalarını anlamaya çalışıyorsun.

Hastanın anlattığı şey ile senin anladığın şey farklı olabilir. Çünkü

ikinizin beyni sembol dilini farklı işlemler.

Her ne kadar aynı kelimeleri kullanıyor olsak da o kelimelerin

sizin zihninizde oluşturduğu yaşantı esnasındaki deneyim farklıdır.

Ötekinde oluşan deneyim farklıdır. O halde ne yapacağız? Ötekini

anlamanın tek yolu var. Gıyabında içe bakış ve empatik bir yöntem

Page 17: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 11

ile ben onun yerinde olsaydım nasıl bir duygulanım içerisine gire-

rim, nasıl bir hayal içerisine girerim diye tasarımladığınızda onun

yaşantısına yakın bir konuma düşersiniz. Hele hele onun yaşadığı

benzer şeyi yaşamış veya kendi travmanız onun travması ile eşleş-

mişse, ona o zaman yaklaşmış ve kavramışsınızdır.

Gıyabında içebakış; ötekini anlamanın tek yoludur. Empati;

ötekini anlamanın tek yoludur. Sol beynin sembol dilini devre dışı

bırakıp, sağ beynin örtük iletişim ve örtük öğrenme yöntemini

devreye alırsanız, insanoğlunda ayna nöronlar dediğimiz nöronlar

vasıtasıyla öbürünün içerisinde hangi nöronlar ateşlenmişse yü-

zündeki ifadeden beden postüründen ve ses frekansından, ses şid-

detinden ve basıncından aynı şekilde sizin nöronlarınız da ateşle-

nir. İşte bu ateşlenen nöronlar sayesinde öbürünün yaşantısına eş

bir duyguyu ve kavramayı elde edersiniz. Bu duruma örnek olarak

çok özentili çekilen Hollywood filmlerinde acı ve mutluluk sahne-

leri o kadar güzel tasarlanır ki siz bir anda oradaki kişiyle özdeşim

yaparsınız. Eğer o sahnede bir acı, bir sıkıntı varsa, bu acıyı ta dibi-

ne kadar yüreğinizde hissedersiniz. Bir kısmımız ağlarız, bir kıs-

mımız da çaresizce donakalırız.

Yani insanoğlunun ayna nöronlar vasıtasıyla aktifleşen duygu-

sal bir sistemi vardır. Bu sisteme mantıkla ulaşılmaz. İşin özü, sa-

dece oradaki ses tonunun hissedilmesi ve çok güzel yansıtılan yüz

ifadeleridir. O sahnede canlandırılan duyguda ayna nöronlar vası-

tasıyla ateşlendiğimiz için örtük öğrenme konumuna gideriz. Yani

insanların nöronal ateşlemeleri aynıdır. İnsanların genetik yapıları

aynıdır.

Bir insan iç dünyasında bir yaşantı yaşıyorsa, o yaşantı ne kadar

nuanslı olursa olsun ona uygun şekilde dallanmış olan nöronal

ateşleme örüntüsü beden dilinde, yüz ifadesinde ve seste kendi

Page 18: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

12 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

mührünü ortaya koyar. Eğer siz sol beyni devre dışı bırakırsanız,

onun beden diline, ses tonuna ve yüz ifadesine odaklanırsanız,

ondaki ateşlenme nöronlarının aynısı sizde de ateşlenir.

Ateşlendiği andan itibaren öbürünün ne hissettiğini tüm ger-

çekliği ile hakka yakın bir şekilde kavrarsınız. Bir annenin bebeği

acıya düştüğünde “uf” olduğunda, bebeği çaresizken, annenin yü-

reği öyle bir titrer ki, o çocuğun yüzündeki korku ve endişeyi ay-

nen algılayan nöronlar ateşlenir. Bu nöronların ateşlenmesi saye-

sinde kavrama oluşur.

Böylece örtük öğrenmenin mihenk noktasını anlamış olduk.

Rüya; örtük öğrenmeye giden yoldur. Yani sağ beyinde deneyimlen-

miş olan yaşantının deşifre edilmesi, çözümlenmesi ve açıklanması-

dır.

Nereye müdahale ettiğimizi anlayabilmemiz için evreleri tekrar-

layalım.

*Esas yaşam, anlardaki deneyimlerdedir.

Anlar size deneyimleri verir. Anı yaşarsınız, şu anda yaşıyorsu-

nuz. Yaşadığınız her an size bir deneyim verir.

(Derse geciken öğrencilerden 2 kişi sınıfa giriş yapar.)

Tahir Özakkaş: Hoş geldiniz! Sizi sınıfın ortasındaki masaya ala-

bilir miyim? Hanımefendi, siz de hoş geldiniz. Siz kimsiniz?

Katılımcı: Kursiyer M’nin eşiyim, hoş bulduk.

Tahir Özakkaş: Biraz sizi misafir edelim. Evet, geç gelen arkada-

şımızı ortaya alalım. Zaten ortada ve görünür olmayı, merkezde

olmayı seversiniz. O nedenle sizi ortaya aldık. Ancak kızlardan 1- 2

sandalye uzağa oturduğunuz da gözümden kaçmadı. Ama sadece

eşiniz varken bunu yaptınız. Diğer zamanda hep kızların yanına

Page 19: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 13

oturduğunuzu biliyorum. Biz bu şekilde dostlarımızı bir anda sata-

rız, söz konusu eşler olunca iş değişir.

Kursiyer M: Aslında ben arkadaşlarımın görüş açısını kapatmamak

için oturdum.

Tahir Özakkaş: Evet, fark ettik. Orada boşluk var, başkalarının

önüne engel koyarak onları huzursuz etmeme düşüncesi ile otur-

du. Fark ettiniz mi? Ya boşluğa oturacak ya da görüşü kapatmaktan

küfür yiyecek.

Şimdi içeriye giren arkadaşımızın yaşadığı an onun için bir de-

neyimdir. Eşi var, görüşünü kapattıkları var, nereye oturacağı du-

rumu var… Yaşadığı an sağ beyinde otomatik olarak bu durumu

imgesel olarak tasarladı. Bağlamsal bir yapı kurmaya çalıştı. Şimdi

bir arkadaşınızdan istirhamım olacak. Gözlerinizi kapatın ve bu anı

geriye sarıp, canlandırabilir misiniz?

Kursiyer K: Evet canlandırabilirim. Arkadaşımız içeriye geldi. Siz

onları sınıfa davet ettiniz. Arkadaşımız yerine oturdu. Sizin yorum-

ladığınız şekilde düşünmüyorum. Sadece sizin yorumlarınızın arka

planı ile ilgili bir farkındalık oluşturduğunu düşünüyorum.

Tahir Özakkaş: Teşekkürler. Bir de başka arkadaşımızın yorumu-

nu dinleyelim. Siz de aynı şekilde gözlerinizi kapatın, bir de olayı

sizin kelimelerinizle dinleyelim.

Kursiyer A: Arkadaşımız eşiyle beraber içeriye geldi.

Tahir Özakkaş: Gördüğünüz gibi kelimesini eşten başlattı.

Kursiyer A: Siz arkadaşımızın eşine kibarca kim olduğunu sordu-

nuz. Arkadaşımız ileri doğru giderken siz onun orta kısma oturma-

sını istediniz. Şaşırdı ve sonra ortaya geçti.

Page 20: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

14 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

Tahir Özakkaş: Karı koca şaşırdı. Nereye geldik biz? Sınıfın orta-

sına girdik. Dünyanın hiçbir yerinde asansörden sınıfa girilmez.

Ama burada var. Arkadaşımızın eşinde oluşan şaşkınlık buydu.

Nereye gitsem diye düşündü ama gidecek yer yoktu. Arkadaşımız

ise derse geç kalmanın verdiği sıkıntı ile hanımı unuttu, kendi ca-

nının derdine düştü. Şimdi bu olayı neden anlattık? Bir arkadaşı-

mızın tasarımında olay farklı bir yerden başladı, diğer arkadaşta

tasarım daha farklıydı.

Sadece söze dayalı olarak sizleri dinlersem, yani sadece sol be-

yinde kodladığınız yapıyla olayın tamamına vakıf olmam mümkün

değildir. Bir arkadaşımızın mühürlenme sistemi onun önceliğine

göre oldu. Diğer arkadaşımızın mühürlenme sistemi de onun önce-

liğine göre gerçekleşti. Şimdi zihninizde tasarladığınız şey zihinsel

yaşantıdır. Ama bunu anlatmaya çalışırken her iki arkadaşımızın

da kullandığı kelimeler farklıydı. O kelimeler size has kelimelerdir.

O zarfın içerisinde ne var bilmiyorum. Sizlerin o kelimeleri

hangi duygularla eşleştirdiğinizi, hangi simgelerle canlandırdığınızı

bilmem mümkün değildir. Ama ben gıyabında içebakış yöntemi ile

sizin iç dünyanıza girebilir ve bağlamınızı hissedebilirsem arkada-

şınızın içeriye girdiğinde yaşadığı şaşkınlığı sizin nasıl deneyimle-

diğinize dair yaşantınızı kavramam mümkün olur.

Yaşantı, Tasarım ve Simgeleme:

Demek ki yaşantı; arkadaşımızın eşiyle içeriye girmesidir. Ta-

sarım; bu durumun zihinde canlandırılmasıdır. Simgeleme ise; bu

durumun söze dökülerek anlatılmasıdır.

Page 21: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 15

KURAMCILARLA RÜYA ANALİZİ

Freud ve arkadaşları sembole dönüşmüş kelimeyi cımbızlar-

lar. Mesela kişi kimdir, adımlarını nasıl attı, nereden geldi şeklinde

araştırdıklarında tasarıma yaklaşmaya çalışırlar. Ama o kelimeleri

hangi anlamda kullandıklarını sürekli sorgularlar. Çünkü o keli-

menin tam olarak ne anlattığını anlamaya çalışırlar.

Psikanalitik psikoterapiler, nesne ilişkileri ve klasik psikanaliz

serbest çağırışım yoluyla veya irdeleyerek bir kelimenin peşine

düşer.

Kohut tipi terapistler ise; gıyabında içe bakarak tasarımın

peşine düşer. Olabildiğince kelimeleri sembollerle saf dışı etmeye

çalışırlar. Ama bunlarla da tasarıma ulaşabilmek için kelimeleri

kullanmak zorundadırlar.

Modern psikoterapilerin geldiği noktada ise açık ve örtük öğ-

renmenin paralel gittiğini görürüz. Her ikisi de tertip ve düzenin

oluşturulması gerektiği konusunda ortak bir noktada buluştur.

Yani insanlar sağ beyninde yaşadıkları tasarımları deneyimlerden

alırlar.

Yeni gelen arkadaşımızı da sınıfın ortasına oturması için davet

edelim. Evet, yeni gelen arkadaşımız da aynı şekilde arkada bulu-

nan arkadaşının görüşünü kapatmamak için dikkatlice yer seçti.

Nazik, kibar insanlar bu şekilde davranırlar. 100 kişi gelse de bu

durum değişmeyecek. Çünkü Türk milleti efendidir, çalışkandır,

terbiyelidir. Hep doğru yere oturur.

Davranışsal kanıtlar, kültüre ve kişiliğe duyarlı örüntülerdir.

Sağ beynimizde ve sol beynimizde konumlanan kuramlar rüya

dediğimiz bir faktörle karşı karşıya kaldılar. Rüya yüzyıllardır çok

merak edilen bir konu oldu. Geçen dersimizde rüyanın tarihsel

Page 22: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

16 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

gelişiminden bahsettik. Konumlandığınız psikoterapi kuramına

göre de rüyaya anlam yüklersiniz. Kuram sizi sınırlayan bir çeper-

dir.

Freud’a Göre Rüya Analiz Yöntemi:

İnsanların dürtüleri var, dürtülerini tatmin etmek için yaşarlar,

tatmin için de tatmin olunacak nesneyi ararlar. Fakat hayatın ger-

çeği bu dürtüleri hemen tatmin etmeye veya bir ömür boyu tatmin

etmeye imkân vermediğinde çatışma çıkar. İnsanlar bu çatışma

halinden kurtulabilmek için gerçekte tatmin edemedikleri dürtüle-

rini rüya yoluyla deşarj ederler.

Durum çok basittir. Rüya görürsün, ya seks yaparsın ya da öldü-

rürsün. Sonuçta ne söylenirse söylensin bütün rüyalar iki yere gi-

decektir. Annenle seks yaptın, babanla seks yaptın, vajina gördün,

penis gördün veya öldürdün. Rüyayı dinlemenize gerek yok. Kura-

ma göre bütün rüya içeriği altta saklanmış olan yasak cinsel dürtü-

lerin tatminine aracılık eder, ya da yasak saldırganlığınıza aracılık

eder. Bu şekilde rüyanın analizi çok basittir. Bu şekilde bir analiz

de Freud’un analizidir.

Freud’un evlatları vardır. Bu evlatlardan birisi nesne ilişkileri

ekolü Melanie Klein’dir.

Melanie Klein’a Göre Rüya Analizi:

İnsanlar doğuştan agresyon yükü ile dolu gelirler. Yaratılışımız-

da bu agresyon yükünü notralize edecek bir de libidinal yükümüz

vardır. Libidinal yük ile agresyon yükümüz eşit gider ve ebeveynle-

rimiz bu eşitliği sağlamamıza yardımcı olursa gelişimsel olan böl-

me mekanizması kapanır ve savunma amaçlı bölme mekanizması

gerçekleşmez.

Page 23: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 17

Eğer bu durum çocukta patolojik oluşursa, ebeveynler yeterli

desteği vermemişse, gelişimsel olarak olması gereken bölme sa-

vunma amaçlı bölme mekanizması olarak ömür boyu devam eder.

Çünkü içeride doğuştan getirmiş olduğu agresyon, saldırganlık ve

öfke duygusunu kontrol edememe kaygısı ve ağırlığı oluşur. Bu

durumu libidinal tarafıyla notralize edememesi bölme mekanizma-

sının hayat boyu devam etmesine neden olur.

Kişide agresyon hiçbir zaman boşaltılamamış ve dengeleneme-

miş bir şekilde kalır. Rüyalar da boşaltılamamış agresyonu boşalt-

maya yöneliktir. Ne görürsen gör altında o agresyonu arayacaksın.

Arkadaşlar çok basit formüller söylüyorum. Freud’a göre; ya

seks var ya da saldırganlık var. Nesne ilişkilerine göre ise; (anneni,

evini, arkadaşını) ne görürsen gör, altında gizli bir agresyonun

vardır. Bu durumda nesne ilişkilerini yorumluyoruz.

Modern manadaki nesne ilişkileri kuramının temsilcisi Kern-

berg’dir.

Kernberg’e Göre Rüya Analizi:

Rüyaların arkasında Melanie Klein’ın kuramındaki öfkenin bo-

şaltılmamış halinin agresyon yükünü alır. Ayrıca bu kuramla birlik-

te Freud’un kuramındaki dürtülerin deşarj yolu olabileceğine dair

iddiayı birleştirir. Yani Freud’un kuramı ile nesne ilişkileri kuramı-

nı evlendirir. İkisini de gücendirmeden ara bir yol bulur. Kernberg

“dürtüler doğuştan gelen bir şey değildir, doğuştan agresyon ve

libidinal yapı gelir, yaşantılarla ve deneyimlerle beraber daha olgun

hal olan dürtülere dönüşür” der. Yaşadığımız diyatlar bir müddet

sonra iç dünyamızda dürtü dediğimiz daha olgun, daha kompleks

yapılar haline gelir.

Page 24: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

18 RUYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM 2. AY DERS NOTLARI

Yani atomlardan moleküller, moleküllerden de proteinler olu-

şur. Atomlara libidinal ve agressif dersek, proteinlere de dürtü di-

yebiliriz. Birleştirilen bu dürtülerden de bir insan organizması

meydana gelir.

Demek ki Kernbeg tipi rüya analizi yaptığımızda; altında agres-

yon ve dürtünün deşarjını arayacağız. Yani seks ve öfkeyi arayaca-

ğız.

Şimdi de Masterson’ın rüya analizini nasıl yaptığına bakalım.

Masterson’a Göre Rüya Analizi:

Masterson, psikanalitik psikoterapist Freud’un, nesne ilişkileri-

nin ve ego psikolojisinin evlendirilmiş ve uzlaştırılmış bütüncül bir

psikanalitik psikoterapi yöntemiyle analiz yapar. Hatta nörobiyolo-

jiyi de işin içerisine alır. Fakat Masterson her rüyayı dinlediğinde,

ayrılık ve kendilik aktivasyonu olmak üzere iki duygu arar.

Hasta ne söylerse söylesin ayrılığa bağlı olarak, terk depresyo-

nuna düşmesi olarak yorumlanır. Ayrılık anksiyetesi yaşamış, terk

depresyonuna düşmüş, kendilik aktivasyonu yaparak “bulgularını

deneyimliyor” şeklinde yorumlanır. Bu uygulama da çok basittir.

Eğer Masterson akımını takip ediyorsanız, rüyanın içerisinde ayrı-

lık anksiyetesini ve kendilik aktivasyonunu arayacaksınız. Bu du-

ruma bağlı terk depresyonuyla birlikte mahşerin altı atlısı nerede-

dir, bulacaksınız.

Geldik yol ayrımına. Şimdiye kadar gelen dinamik kuramın

temsilcileri rüyayı dürtü, agresyon, dürtü + agresyon, kendilik akti-

vasyonu ve terke bağlı ayrılık anksiyetesi bulguları olarak yorum-

lar. Burada insana bakıp da bu insan gerçekte ne demek istiyor

diyen bir kuram var mı? Yoksa herkes kendi kuramını doğrulama

peşinde mi? Herkes kendi kuramını doğrulamanın peşindedir.

Page 25: BÜTÜNCÜL PSİKOTERAPİDE RÜYALARLA ÇALIŞMAK I. DÖNEM · 50 kişiden, 5 kişi eğitime geldi. Arkadaşlarımızın işleri, güçleri, çoluk çocuk dertleri var, normaldir

Kuramcılarla Rüya Analizi 19

Ben bütün kuramların sahibiyim, hangi kuramdan bakarsam

bakayım gerçekten rüya öyle gözüküyor. Aynı rüyaya A kuramı

şunları söylüyor, doğrudur. B kuramı bunları söylüyor, gerçek ola-

bilir. Rüyayı C kuramına göre söylediğimde “tam içimi okudunuz’’

diyor. Sıra Kohut’a geldi.

Kohut’a Göre Rüya Analizi:

Kohut bu kuramların hepsini çöpe atıyor. Kohut, Freud için bu

söylenenler bir uydurmadır demiş. Zamanın behrinde (denizinde)

Freud’a Viyana toplumunda annesi “altın Sigmund” dermiş. Annesi

Freud’u biricik yetiştirmiş, anne ile oğul arasında aşk varmış. Baba-

sından da korkarmış. Annesine olan aşkından ve babasına olan

korkusundan dolayı içinde yaşamış olduğu acı ve sıkıntıyı hallet-

mek için ödipal çatışma diye bir şey icat etmiştir. Mitolojide kendi-

siyle aynı kaderi paylaşan Kral Odipus’un hikâyesini bulmuş, o

toplumda gerçekten ödipal çatışma sonunda rekabete dayanama-

yan birçok bay ve bayanların olduğunu görmüştür. Bu yüzden bu

kuramı dünyaya evrensel bir kuram olarak tanıtmıştır. Bu Freud’un

bireysel patolojisidir, o dönemde genel olarak rastlanan klinik bir

tablodur. Evrendeki tüm insanlar böyle değildir. Freud bunları

yaşadığı için bizim bunları yaşamamız gerekmez der. Bu şekilde

Freud’a rest çekiyor.

Melanie Klein’ın insanların doğuştan agresyon yüküyle gelir ifa-

desini de safsatadan ibaret olarak görür. Kohut’a göre; insanların

hiçbirisinde agresyon yükü diye bir yük yoktur, sadece insanların

ihtiyaçlarını vermediğinizde, ihtiyaçlarını onaylamadığınızda tep-

kisel bir agresyon çıkar. Bu durum tüm canlılarda vardır ve gerek-

lidir.

Kohut’a göre insan doğuştan belirli bir potansiyelle doğar. O

potansiyelin insana evrimleşmesi ve olgunlaşabilmesi için etrafın-