4
/ V, Cuma •»Ocak, 1975 Bozkurt Sahibi ve Genel Yayın Müdürü CEMAL TOGAN Sorumlu Yazı İçleri Müdürü SADİ C. TOGAN İ M 6 a cp a ti ç a jc tc SERİNLETEN TAT... BelCola İÇİNİZ i -m vam) Jl Yeni > ığı m e ; yılına lemde rak gir Geride iyenin ciddi anla- rtdaş- Imeye- “cında daha f uştur: ; n ve nişle- ve Mağusadan Karaoğlanoğlu Şehitliğine kadar onbii’lerce insan Ecevit’i görebilmek, onun sesini işitebilmek için yolları, sokakları ve meydanları doldurmuştu. Kıbrıs Kıbrıs olalı, böylesine bir mahşere tanık olmamıştı. Ecevit'e umut bağlamış ve Ece- vit'e gönülden bağlanmış onbınlerce insan yedisinden yetmişine Ecevit’in yöresinde bir sevgi deryası oluşturmuştu. Onbinlerce insan, Mağusa'da ayaz altında, Girne’de yağmur altında bekleşti. Resimlerde, Mağusa Na mık Kemal Meydanında topla- ; nan halk ve halkı selâmlayan '“Halkçı Ecevit” görülüyor. o- 1 kilde vvet- yol. rkiye, j 'ü ve ir ül- özgür Türk bölgesinde dün yer yerinden oynadı, beyaz güvercinler uçuruldu: Bülent Ecevit: “ Kıbrıs’ın geleceği artık Şehit kaniyle Kıbrıs toprağına yazıldı.. Bir daha geriye dönülmeyecektir ” R ey uf e ■ m rtl n kadar taşınmıştır. Ecevit'in geçtiği yollarda kurbanlar ke- silmiş, tüm yolları dolduran muhteşem kalabalık Ecevit'e sevgi gösterisinde bulunmuş, barışı sembolize eden beyaz güvercinler uçurulmuştur. ECEVİT'İN KONUŞMASI özerk Türk Yönetimi Başka m Rauf Denktaş, gerek Ma- ğusa'da, gerekse Girne'de E- cevit’e halka takdim etmek için yaptığı kısa konuşmalar- da, Türk toplumunun şükranı- nı dile getirmiş, Ecevit'in gön lümüzde olduğunu belirtmiş- tir. Denktaş tarafından mikro- fona davet edilen Ecevit, özet le şu konuşmayı yapmıştır: "Sevgili Kıbrıs'tı Türkler a- ziz kardeşlerim, yeni yıla Kıb rıs'ta, Kıbrıs Türklerinin ara- sında girmenin büyük mutlu- luğu, kıvancı İçindeyim. Siz. leri, sizlerl yüreğimden gelen sevgilerle, saygılrala eşimle birlikte selâmlıyorum. Sevgili Kardeşlerim Yeni Yılınız Kut- lu Olsun. 1975 Yılının Kıbrıs için ve tüm insanlık için Ba- rış Yılı, özgürlük Yılı olması- nı dilerim. Savaşırken bile Barışı özle- yen, Barış için savaşan Kıb- rıs'lı Türkler biraz önce gel- diğimde bana bir güvercin bir Ak Güvercin verdiler, Yeni Yı la girerken Yeni Yıl için bunu Barış dileklerimizin simgesi olarak Kıbrıs'lı güvercini gö- ğünüze uçuruyorum. Sevgili Kıbrıs’lı Kardeşle- rim, uzun yıllar büyük acılar çektiniz. Ama acı çekmekten daha ağır birşey vardır. O da acı çekenlerin, acı çeken dost larınızın, kardeşlerinizin yanı- na koşup onun acısını dindi- rememek. İşte biz yıllarca Türklyede bu acıyı çektik. Siz lerin acınızı dindirememenin ağır ızdırabını yüreğimizde duyduk. Şimdi bu acıdan kur- tulduğu için bütün Türkiye, bütün Türk Ulusu mutludur. EN BÜYÜK ÜZÜNTÜ Sevgili Kıbrıs'lı Türkler, Barış Harekâtından sonra en büyük üzüntümüz Mağusa ka- lesinde insanca yaşama hak- kını savunan, Türklüğün öz- gürlüğünü, onurunu savunan kadın, erkek, çocuk el ele yaşlı, genç el ele hep birlik- te Mücahitleşerek savunan Kıbrıs Türklerine hemen eri- şememektl. Birinci Barış Ha- rekâtının ilk günlerinde en bü yük acımız bu idi. Kıbrıs'la yıllarca süren direnişinizle ye son Mağusa savunmanızla Türk tarihine yeni onur sayfa- ları kattınız. Bunun için sizle. ri kutluyorum, özgürlük ve insanlık uğruna can veren şe- hit olan Kahraman Kıbrıs Türk Mücahitlerine, zalimlerin kıy- mına uğrayan Kıbrıs'lı Türkle- re ve bütün Kıbrıs’lı şehitle- re, Barış Harekâtında Kahra- man Türk Ordusunun verdiği şehitlere tüm şehitlerimize Al lahtan rahmet diliyorum. SAVAŞMAK ZORUNDA KALDIK Sevgili arkadaşlarım. . Kıb- rıs sorununu savaşmak zorun da kalmaksızın çözebilmek is- tedik. Ama Yunanistandaki es ki Dikta Yönetimi sorunlara görüşerek çözüm aramayı bile reddetti. Makarios Yönetimi hükümet olarak yeni iş başı- yathöı’ ^ " S 'a 'b n s ım .z t ’ oznurİLİk getiren kahramanların ken 9 aratfc° lu ŞehitMğlneak güvercinli çelenk bırakır- RaurDenk¿g'nkentim‘ Ba? kanı adamıza g d ¿H p l r 9u ?larak kam ve K L Ge"el.?»*■ ziyaret etmelrte olan CHP Ge- _Jı Rockanı Kıbrıs ın geleceK kanı"ve M î, Baş" teki statüsünün ^ h it kanlarga nın Başbakan® '? Harekâtı- Kıbrıs toprağına yaz'^ lğ'" ', y azzam sevafi«! Ecevit ™ lemiş. Güneydeki soydaş'ar şılanmıştır ,eSnal eriy'e kar- mız özgürlüklerine kawşm »k k o n J .n f Ec,ev5 dün dan Barış Harekâtının tam a 'ki"-, .teın' Maausa'ria macma ulaşamayacağım dm di™ a r-* 2 S 8 . BtÜent^Ece- v^t'e^tu n H alt'n anahtarları verilmiştir- ÖT İ S S E ? E£ , T dü" iklnci koncasını sonra saç7 °9,eden yapmıştır!!:00^?, G'me'de da muazı kir kk k°DUşması BEYAZ GÜVERCİNLER Dün M>J““ X ECS " Ecevit, vefakâr Türk halkının yürekten gelen sevgisiyle karşı- lanmıştır. Resimde genç bir kız, minnet ve şükranlarını Ece- vit'in yanağına kondurduğu sıcak bir öpücükle yansıtırken. ........ .. arabanın lâstikleri yerden kesilmişti. Araba, o görülmemiş sevgi deryasının ortasında, denize düş- Gim6bt0 cevîz kabuğu gibi kalmıştı. Güvenlik görevlileri, Ecevit'i halkın çoşkun sevgisinden korumaya çalışırken soğuk ter- ler döktüler. na geldiğimizde Kıbrıs İçin en adaletli ve geçerli çözüm olarak Federasyondan söz et- tiğimiz için zaten yıllardır sü- rüncemede bırakılan toplum- lar arası görüşmeleri aylarca kesti. Yunan Cuntasının Ba- ğımsız Kıbrıs Devletine karşı darbe yaparak Kıbrıs’ı bir ol- du bitti ile Yunanistana kat- maya kalkışması karşısında bl le hemen Askeri Harekâta geçmedik, Askeri Harekâta geçmeden önce bütün Barışçı yolları denedik. Ancak bu yol ların sonuç vermeyeceği gö- rüldükten sonradır ki garan- tör devlet olarak tedbir alma hakkımızı kullanmayı karar- laştırdık ve Birinci Türk Barış Harekâtını başlattık." KAHRAMAN ECEVİT Ecevit, “KAHRAMAN ECE. (Devamı 4'üncü sayfada) a* *<«ııaııiMaııiııitiRiıiHaııcııı«t«ııifi«ı«tııa«HiT*ııı»ıtBf*^ İ ECEVIT'in tarihi gezisini resimleyen BOZKURT e- § kibi: SADİ C. TOGAN, 5 ERDAL GÖKHAN ve I MUSTAFA ALTUNÇ. * ".•ıı*ı.iHiıılHiımı«**l"»'i»ı»r»«tıi"«ıııııl>ıl| llııi«|ı tiuy * ivfâlıye Bakanlığı

Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1975/Ocak/3 ocak 1875.pdf · rtl n kadar taşınmıştır. ... acı çekenlerin, acı çeken dost larınızın,

  • Upload
    halien

  • View
    230

  • Download
    3

Embed Size (px)

Citation preview

/ V,

Cuma•»Ocak, 1975 Bozkurt

Sahibi ve Genel Yayın Müdürü CEMAL TOGAN

Sorumlu Yazı İçleri Müdürü SADİ C. TOGAN

İ M 6 a c p a t i ç a j c t c

SERİNLETEN TAT...

BelColaİÇİNİZ

i -m

vam)

JlYeni >

ığı m e ; yılına

lemde rak gir Geride iyenin ciddi anla-

rtdaş- Imeye- “cında

daha f uştur: ; n ve nişle-

ve

Mağusadan Karaoğlanoğlu Şehitliğine kadar onbii’lerce insan Ecevit’i görebilmek, onun sesini işitebilmek için yolları, sokakları ve meydanları doldurmuştu. Kıbrıs Kıbrıs olalı, böylesine bir mahşere tanık olmamıştı. Ecevit'e umut bağlamış ve Ece- vit'e gönülden bağlanmış onbınlerce insan yedisinden yetmişine Ecevit’in yöresinde bir sevgi deryası oluşturmuştu. Onbinlerce insan, Mağusa'da ayaz altında, Girne’de yağmur altında bekleşti. Resimlerde, Mağusa Na mık Kemal Meydanında topla-

; nan halk ve halkı selâmlayan '“Halkçı Ecevit” görülüyor.

o- 1 kilde vvet-

yol.rkiye, j 'ü ve ir ül-

özgür Türk bölgesinde dün yer yerinden oynadı, beyaz güvercinler uçuruldu:

Bülent Ecevit: “ Kıbrıs’ın geleceği artık Şehit kaniyle Kıbrıs toprağına yazıldı.. Bir daha geriye dönülmeyecektir ”

Rey

ufe ■

mrtl

n

kadar taşınmıştır. Ecevit'in geçtiği yollarda kurbanlar ke­silmiş, tüm yolları dolduran muhteşem kalabalık Ecevit'e sevgi gösterisinde bulunmuş, barışı sembolize eden beyaz güvercinler uçurulmuştur.

ECEVİT'İN KONUŞMASIözerk Türk Yönetimi Başka

m Rauf Denktaş, gerek Ma­ğusa'da, gerekse Girne'de E- cevit’e halka takdim etmek için yaptığı kısa konuşmalar­da, Türk toplumunun şükranı­nı dile getirmiş, Ecevit'in gön lümüzde olduğunu belirtmiş­tir. Denktaş tarafından mikro­fona davet edilen Ecevit, özet le şu konuşmayı yapmıştır:

"Sevgili Kıbrıs'tı Türkler a- ziz kardeşlerim, yeni yıla Kıb rıs'ta, Kıbrıs Türklerinin ara­sında girmenin büyük mutlu­

luğu, kıvancı İçindeyim. Siz. leri, sizlerl yüreğimden gelen sevgilerle, saygılrala eşimle birlikte selâmlıyorum. Sevgili Kardeşlerim Yeni Yılınız Kut­lu Olsun. 1975 Yılının Kıbrıs için ve tüm insanlık için Ba­rış Yılı, özgürlük Yılı olması­nı dilerim.

Savaşırken bile Barışı özle­yen, Barış için savaşan Kıb- rıs'lı Türkler biraz önce gel­diğimde bana bir güvercin bir Ak Güvercin verdiler, Yeni Yı la girerken Yeni Yıl için bunu Barış dileklerimizin simgesi olarak Kıbrıs'lı güvercini gö­ğünüze uçuruyorum.

Sevgili Kıbrıs’lı Kardeşle­rim, uzun yıllar büyük acılar çektiniz. Ama acı çekmekten daha ağır birşey vardır. O da acı çekenlerin, acı çeken dost larınızın, kardeşlerinizin yanı­

na koşup onun acısını dindi- rememek. İşte biz yıllarca Türklyede bu acıyı çektik. Siz lerin acınızı dindirememenin ağır ızdırabını yüreğimizde duyduk. Şimdi bu acıdan kur­tulduğu için bütün Türkiye, bütün Türk Ulusu mutludur.

EN BÜYÜK ÜZÜNTÜ Sevgili Kıbrıs'lı Türkler,

Barış Harekâtından sonra en büyük üzüntümüz Mağusa ka­lesinde insanca yaşama hak­kını savunan, Türklüğün öz­gürlüğünü, onurunu savunan kadın, erkek, çocuk el ele yaşlı, genç el ele hep birlik­te Mücahitleşerek savunan Kıbrıs Türklerine hemen eri- şememektl. Birinci Barış Ha­rekâtının ilk günlerinde en bü yük acımız bu idi. Kıbrıs'la yıllarca süren direnişinizle ye

son Mağusa savunmanızla Türk tarihine yeni onur sayfa­ları kattınız. Bunun için sizle. ri kutluyorum, özgürlük ve insanlık uğruna can veren şe­hit olan Kahraman Kıbrıs Türk Mücahitlerine, zalimlerin kıy- mına uğrayan Kıbrıs'lı Türkle- re ve bütün Kıbrıs’lı şehitle­re, Barış Harekâtında Kahra­man Türk Ordusunun verdiği şehitlere tüm şehitlerimize Al lahtan rahmet diliyorum.

SAVAŞMAK ZORUNDA KALDIK

Sevgili arkadaşlarım. . Kıb­rıs sorununu savaşmak zorun da kalmaksızın çözebilmek is­tedik. Ama Yunanistandaki es ki Dikta Yönetimi sorunlara görüşerek çözüm aramayı bile reddetti. Makarios Yönetimi hükümet olarak yeni iş başı­

yathöı’ ^ "S 'a 'b n s ım .zt’ oznurİLİk getiren kahramanların ken 9 aratfc° lu ŞehitMğlneak güvercinli çelenk bırakır-

RaurDenk¿g'nkentim‘ Ba?kanı adamıza gd¿Hplr 9u ?larak kam ve K L Ge" el.?»*■

ziyaret etmelrte olan CHP Ge-_Jı Rockanı Kıbrıs ın geleceK

kanı"ve M î , Baş" teki statüsünün ^ h it kanlarga nın Başbakan® '? Harekâtı- Kıbrıs toprağına yaz' ^ lğ'" ' , y azzam sevafi«! Ecevit ™ lemiş. Güneydeki soydaş'ar şılanmıştır ,eSnal eriy'e kar- mız özgürlüklerine kawşm»k k o n J .n f Ec,ev5 dün dan Barış Harekâtının tam a'ki"-, .teın' Maausa'ria macma ulaşamayacağım dm

di™ a r- * 2 S 8 . BtÜent^Ece-

v^t'e^tu n H alt'nanahtarları verilmiştir-

ÖT İ S S E ? E£ , T dü"iklnci koncasını sonra saç7 °9,edenyapmıştır!!:00^?, G'me'de da muazı kir kk k°DUşması

BEYAZ GÜVERCİNLER

Dün M >J“ “ X ECS " d«

Ecevit, vefakâr Türk halkının yürekten gelen sevgisiyle karşı­lanmıştır. Resimde genç bir kız, minnet ve şükranlarını Ece­vit'in yanağına kondurduğu sıcak bir öpücükle yansıtırken.

........ .. arabanın lâstikleri yerden kesilmişti. Araba, o görülmemiş sevgi deryasının ortasında, denize düş-Gim6bt0 cevîz kabuğu gibi kalmıştı. Güvenlik görevlileri, Ecevit'i halkın çoşkun sevgisinden korumaya çalışırken soğuk ter­

ler döktüler.

na geldiğimizde Kıbrıs İçin en adaletli ve geçerli çözüm olarak Federasyondan söz et­tiğimiz için zaten yıllardır sü­rüncemede bırakılan toplum­lar arası görüşmeleri aylarca kesti. Yunan Cuntasının Ba­ğımsız Kıbrıs Devletine karşı darbe yaparak Kıbrıs’ı bir ol­du bitti ile Yunanistana kat­maya kalkışması karşısında bl le hemen Askeri Harekâta geçmedik, Askeri Harekâta geçmeden önce bütün Barışçı yolları denedik. Ancak bu yol ların sonuç vermeyeceği gö­rüldükten sonradır ki garan­

tör devlet olarak tedbir alma hakkımızı kullanmayı karar­laştırdık ve Birinci Türk Barış Harekâtını başlattık."

KAHRAMAN ECEVİTEcevit, “KAHRAMAN ECE.

(Devamı 4'üncü sayfada) a*

*<«ııaııiMaııiııitiRiıiHaııcııı«t«ııifi«ı«tııa«HiT*ııı»ıtBf*

İ ECEVIT'in tarihi gezisini resimleyen BOZKURT e- § kibi: SADİ C. TOGAN,

5 ERDAL GÖKHAN ve I MUSTAFA ALTUNÇ.*".•ıı*ı.iHiıılHiımı«**l"»'i»ı»r»«tıi"«ıııııl>ıl|llııi«|ı

J» t i u y * ivfâlıye Bakanlığı

niııi

!i»ii»

ii«ııa

ii«ui

nıra

ııııt

ınv7

aut{i

ının

ınııı

iKiıı

ıııııı

aıııı

ıııııı

ı«ııa

ııııı>

ııaııı

ııııı>

ııını

ıııııa

ııi4t

aıiıı

ııııa

ıııııı

ı

SAYFA : 2 ( B O Z K U R T ).CUMA, 3 OCAK, 1975

anuııııaıiBiıaıısıiBiiBiıınaiunBiıaıraMsıiBiıaııauaıiBiıııuHiaııaHaııarıanııiBiıatıaııaıı BnaıiBKBifBiifliıaıiBuıııaiivıiBiıaiiBiıaııaıiBiiBiıaııaıiBiaııaıiBiıaıiBiiBiıaifaifBiıaıiBiıaıı

KÖŞEMDEN ;

ECEVIT KIBRISTAEcevit bugün adamızda ve ara­

mızda bulunmaktadır. Başbakanlığ, s ı­rasında dünya çapındaki bir başarıya kişiliğini koyan Ecevit özellikle son yıllarda Kıbrıs Türkünün ilgi ile izle - diği bir “ liderdir”..

Kıbrıs Türkü'nün Atatürk'ten sonra bağlandığı “ Milli şef İnönü’sü” vardı. İnönü bu adada Atatürk’le anı lir, onunla saygı duyar, onunla efsa­neleşirdi. itiraf edelim ki bu efsane 1963 Olayları ve onu takip eden Rum emperyalizminin Türklere yöne­lik öldürücü saldırıları sonucu zayıf lamış, yerini bazı başka gerçeklere bırakmıştı.

Ecevit Vatan kurtarmış büyük Milli Şefler'in günü geldiğinde köşe - lerine çekilmeleri gerektiğini, onların da yanılacağını ortaya koyan bir baş ka “ liderdir”.. Ve bu yönüyle Kıbrıs Türkü’nün dikkatlerinde İnönüyle be - raberce bulunmuştur. Esasen Ecevit'i “olaylar ve de İnönü yaratmış o lsa” bile O muhakkak kendine özgü fikir yapısı içinde bu yaratılışı sonuçlandı racak tipteydi. Kıbrıs Türkü bu sonuç landırmanın üstelik dünya çapında o - lanını görmüş, kendi hayatına nasıl biçim verdiğini tarihi gelişim içinde yaşamıştır.

Bugünün değil; yarınların, daha uzaktaki yılların Ecevit’i adamıza ge­lirken beraberinde birtakım gerçek teri de getirmektedir. Bu gerçeklerin hem Yöneticiler hem de halk ve mu - halifler açısından değiştirilemiyecek yönleri olduğu gibi çekilip götürüldük­çe istismarı alabildiğine yapılacak yönleri de var. Demokrasi bunlardan bir teki..

Ecevit Demokrasisi artık açık se çik bir doktrine ulaşmıştır. Demokra - tik sol kavramı bir çerçeveye otur - tülmüş, Parlâmenter öz içinde “ Halk Cumhuriyeti” önerilmiştir. Gerçi Do - ğu Bloku ülkelerinin idari adları da çoğu kez “halk Cumhuriyeti” olarak geçmektedir ama Ecevit bizzat kendi deyişleri, kitapları, fikir yapısı içinde Türkiye’ye özgü sistemi ortaya koy­muştur. Biz bu konuda derinliğine in­celemelere girmemiş olsak bile niha yet öğreniyoruz ki “ İskandinav tipi demokrasi ve sol görüşler” Ecevit’in fikirlerine etki eden örnekler..

Ecevit Türkiye’ye böylesine açık ve kesin doktrine! görüşler, idari sis temler getirirken demokrasiyi koru - maya özellikle dikkat etmekte. Ve karşısındaki partileri de ister iste­mez belirli doktrinlere örneğin liberal ekonomik sistemlere veya daha uç noktalara doğru itmekte, görüşlerin y,erine oturmasına yardımcı olmakta dır.

Demokrasi kavramı içinde “Kıb - rıs Türküne gelince”.. Geçm işe baktı­ğımız zaman yüzümüz kızarıyor. Se - çim görmüş, bu sınavı acılarla geçir­mişiz. Ağız dolusu küfürler, dalevere ler, alevereler... Üzerinde durmak bi­le can sıkıcı. Bugünün demokrasisi is.s sadece yetersiz değil; üstelik han gi hukuk kurallarına oturduğu belir - siz.. Bu demokrasi bölgeden bölgeye, insandan insana değişebildiği gibi, küçücük adada bazı hallerde olmaya - biliyor ve olmadığı için de pek far - ketmiyor!.. İşin ilginç yanı da bu.. Henüz halk kendini eskinin o binbir türlü sıkboğaz eden müeyyidelerin­den kurtulmuş saymadığı v.e henüz

halk demokrasi kavramının hangi mücadele yöntemlerinden geçtiğini idrak edemediği için parlamenter bir ortamda demokrasi masa üzerine o - turtulmuş güzel görünüşlü bir porse len sigara tablasından farklı değil. İçinde sigaralar söndürüldükçe kirle - nen...

Ecevit böyle bir ortama gelmek - tedir. Ama Ecevit bu ortamı değişti­recek durumda da değildir bugün. E - ğer iktidarda bulunsaydı dahi en ni - hayet ada Türklerine kendi varoluşla­rı içinde beraberce çözümler arama­larını önerir, birliğe davet ederdi. Çünkü Ecevit’in demokratik anlayış özellikleri içinde tepeden inme ka - rarla müdahaleler yoktur. Buna rağ - men Ecevit kendi yapısı ve niteliği içinde “gerçek demokratik anlayışı getirecek” lider durumundadır ki bi - zim ondan alacağımız Demokrasi an - layışı da budur.

Ecevit demokratik anlayışların ö tesinde “ekonomik kalkınma verileri - ne bilgisel yöntemlerine kesinlikle i - nanmış siyasidir de”.. Bizde olmayan plân ve sistem anlayışı denilebilir ki Ecevit dönemine kadar Türkiye’de de pek yoktu. Ecevit Ortanın Solu ile e konomik sistemler getirirken bunları özellikle son günlerde daha bir esasa bağlamıştır. Kamu sektörlerinin yara tılması yolundaki aşamalarla D evlet­çiliğe eğiliş biçimi v,e bu arada özel sektörü belirli sınırlar içinde muhafa­za etmek eğilimi ilginçtir.

Kıbrıs Türkü yıllar boyu nasıl kalkınacağının cevaplarını aramıştır. Bu cevaplar yine yıllar boyu Rumun ekonomik baskısı altında acıyla ifa - de bulmuş, kollar çaresizlikle hep iki yana açılmıştır.

Fakat Türk Barış Harekâtından sonra belki Ecevit’in Türkiye’de çok çeşitli, siyasal nedenler dolayısıyle gerçekleştiremediği ekonomik sistem Kıbrıs’ta gerçekleşebilirdi. Üstelik çok da güzel bir örnek kalkınma biçi­mi çıkabilirdi ortaya. Eğer bu hare - kât çok öncelerden sonuçlarıyla bi linmiş olsaydı her halde beraberinde getireceği kalkınma sistemi de aynı plânlar çerçevesine sokulurdu.

Fakat bugün Kıbrıs bu sistemin dışındadır ve eldeki dehşetli servet daha çok tesadüflerle değerlendiril­meye çalışılmaktadır. Çünkü bugün­lere hazır bir kalkınma yönteminin ol gunlaşmasına yarayacak fikri oluşum lar yıllar boyu gerçekleşmemiş, so - runlar hep siyasal çerçeveler içinde Türk - Rum ilişkilerinde kısır bir dön güye itilmiştir. Kooperatifçilik umut ışığı olarak bir zamanlar yanmışsa da bizzat onun yaratıcısı Yönetim sonda­ları yıkıcısı olmaktan korkmamıştır.

VLADİVOSTOK ZİRVESİ DE İŞE YARAMADIAmerika Ruslara güvenmiyor Ruslar da Amerikalılara

inan mıyor .

ATOM YARIŞI GİTTİKÇE HIZLANIYORSAVUNMAYA KİM NE HARCIYOR?

İngiltere’deki Stratejik Araştırmalar Merkezi, Stockholm'daki Milletler­arası Sulh Araştırma Enstitüsü ve Amerika Silâhlanma Kontrol v e Silâhsızlan­ma Ajansı'nın hazırlamış olduğu rapor.

Türkiye, 1972’deki durumuna göre 37.900.000 nüfusa sahip, 455.000’lik bir ordu bulundurmakta ve 15,8 milyar dolarlık milli gelirin 812 milyon doları nı milli savunmaya ayırmaktadır...

NÜFUS ORDU MİLLİ SAVUNMADEVLET (milyon) MEVCUDU GELİR BÜTÇESİ

Amerika B. Devletleri 211 2,252,900 1,152 86Sovyetler Birliği 250 3,425,000 439 84,4Fransa 52 503,600 202 8,48İngiltere Kıt’a Çini

56 361,000 151 8,67850 2,900,000 120 12

Ecevit bugün aramızdadır. İnsan ları “tabulaştırmak” onların zararına olur. Biz Ecevit'e Kıbrıs Barış Harekâ­tının başbakanı olarak gerçekten min­nettarız. Fakat inanıyoruz ki Ecevit sadece bu değildir bizim için. O ya rınlarin büyük lideri olmak yolunda - dır ve Kıbrıs bunun başında geçilme - si başarıyla sağlanmış bir köprüdür.

Ecevit halkçıdır, Ecevit insandır, Ecevit büyüktür.. Ama yarınlar bu ni­teliklerin sınav yollar! ile doludur el­bet. Ve Ecevit zor yarınların içinde - dir...

EŞREF NİDAİMMiı«ıı«ıı«ııaııaıı>ııa>ı>MaıiBiiBiıaııaı>BiıaııaıiBiiBiıaiıaıiBiııııaııaııaııaHBiiBiiAiıaıaBiaiiaiiBiıaıiBiiBiıaııaııaııaııaıiBiıaııaıiBiiBiıa!iaııaıiBiıaııaMBUBiıaıiBiıaııaııaııaiıaıiBiiBiır

...............İllin... ................ .

TÜRKAN LINES LTD., ŞİMDİ KIBRISTA

DEV KARA FİLOMUZLA EMRİNİZDEYİZ

Üste,,İngiltere, Belçika, Almanya. Hollanda, Avusturya, Yugoslav­

ya, Bulgaristan, Türkiye - İstanbul - İzmir - Mersin - Mağusa - Türk Kıbrıs’ın bütün bölgelerine yük almır - ve yük getirilir. (Bütün Arap ülkelerine nakliyat yapılır.)

Ingiltereden ve Avrupadan istenen her nevi otomobil vemakine parçalan getirilebilir.

NOT: Pek yakında Kıbnstaki yazıhane ve depolarının adres ve telefonlaru bildireceğiz.

LONDRA Tel: 01 359 0566

01 359 8065 Telex: 26 36 44 Telgraf: TÜRKÂN LINE LDN.

Omorfo: A 65 A Sevtep Mustafa H. Kumandandan her çeşit malûmat alınabilir.

İlli

WASHINGTON:

Kıtalararası nükleer fü - zelerin belirli bir seviye de tutulması ve atom si - lâhlarının imalâtının kısıt lanması prensipleri üze - rinde ABD Başkanı Ge - rald Ford ile Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Leonid Brejnev’in Vladivostok'- ta vardıkları anlaşmaya rağmen, Amerika Birle - şik Devletleri insanlık ta rihinin en büyük ve en güçlü “ Hava Kuvvetlerl”- ni hazırlamak üzere yo - ğun bir çabaya girişmiş­tir.

Amerikan Savunma Ba­kanlığı Hava Savunması sözcülerinden biri, Ruslar - la yapılan anlaşmanın ma hiyeti ne olursa olsun, ya kın tarihte görülen misal lerin milletlerarası ilişki­lerde Sovyetler Birliğine körükörüne inanmanın beklenmedik neticeler verdiğini bir rapor halin­de ABD kongresine belirt miş "Ruslara güvenilmez, ülkemizin savunması için bilhassa hava ve deniz kuvvetlerimizi dünya li - deri olacak şekilde geliş­tirmek ve muhafaza et­mek zorundayız” demiş - tir.

Amerika Birleşik Dev­letlerini “ Göklerin mutlak hakimi” kılacak şekilde hazırlamanın dünya sulhu için kaçınılmaz bir şart olduğu ayrıca silâhlanma konularında uzun yıllardır çalışma yapan Brookings

Enstitüsü tarafından da bir rapor ile açıklanmış­tır.

Brookings Enstitüsü’- nün bu raporu ABD Hava ve Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyadelerinin en modern uçaklarla teçhiz edilmesini önerdikten sonra, son yıllarda ABD Savunma Bakanlığım ten­kit etmekte ve "Kalite ka­dar, miktarın da dikkate alınması gereklidir” de­mek suretiyle, uzun yıllar dır süregelen bir polemi • ği ortaya dökmektedir.

Brookings Enstitüsü ra­poruna göre, Pentagon as kerî savunma uzmanları Kennedy - Johnson idare sindeki hükümetlerin as • tronomik meblâğlarla ye - ni uçak projelerini ele a - lıp imalâta geçtiklerini fa kat beher uçağın çok pa - halıya mal olması yüzün den fazla sayıda imal edi lemediğinden şikâyet e - dilmekte ve, "1980’den önce her uçak bu gidişle bize 100 milyon dolar (1,5 milyar liraja mal ola cak. Bunun altından kalka mıyacağrmız gibi, Ruslar bizden daha fazla uçak filolarına sahip olacaklar” denilmektedir.

Öğrendiğimize göre Pentagon Hava Kuvvetleri ve donanma için 1975 ve 1980 arasında yeni uçak­ların imal edilmesi için 140 milyar dolar (2.100 milyar lirajlık bir bütçe ayırmıştır. Sadece Taktik Hava Kuvvetleri için ayrı lan bu bütçe içinde 18

UPI AJANSI 1974 YILININ EN ÖNEMLİ OLAYLARINI

SAPTADIWASHINGTON:

UPI Ajansının Avrupa, Afrika ve Orta-Doğu’daki büro şefleri Watergate olayı Ve buna bağlı olarak, Nix- on’un Birleşik Amerika Baş kanlığından istifasmı 1974 yılının en önemli olayı ola­rak seçmişlerdir. Ajansın Av rupa ve Orta Doğudaki Bü ro şefleri arasında yapılan oylamada, eçit oy alan Kıb­rıs'taki darbe, Türkiye’nin Kıbrıs’taki Harekâtıyle, Por tekiz’deki darbe yılın olayla rında ikinci sırada yer al -

maktadır. UPI Ajansının Av rupa, Afrika ve Orta Doğu­daki büro şeflerinin sırala - masında yılın 4’üncü olayı Enerji Bunalımı olarak gös­terilmektedir. 5’inci sırada ise Yunanistan’da Cunta Yö netiminin sona ermesi yer almaktadır.

Büro şefleri 1974 yılının öteki önemli olaylarını şöyle sıralamışlardır: Dünyanın ekonomik durumu, Alman - ya’daki casusluk olayı ve Başbakan Willy Brandt’m istifası.

Ş A H İ N SİNEMASIBugün 2.30 ve 8.00’de

Ailenizle neşeli bir gece geçirmeniz için hazırladı­ğımız yılın en güzel programını iftiharla sunarız.

Aşla, dramı, komedisi ve müziğiyle şahane bir TÜRKÇE film.

R E N K L İ

Ö Z L E Y İ ŞZEYNEP DEĞ1RMENCÎOĞLU. BAHAR ERDENİZ ve 1973 Ses Mecmuası birincisi MESUT ENGİN.

İLAVETEN İNGİLİZCELER Gündüz 14.30 da

THAT MAN BOLTGece 20. de

MUAZZAM BİR AJAN FİLMİ

THE LAST HOUSE ON THE LEFT

ŞAHİN Sineması Personelinin düzenlemiş olduğu Yılbaşı Piyangosunda kazanan numaralar şunlardır:

Gitan kazanan numara 5117Gaz sobasını kazanan numara 5118

NOT: Kazananların hediyelerini onbeş gün içinde ara­maları gerekir.

milyar dolar ile 240 adet yeni B-1 bombardıman u- çağı imali öngörülmekte - dir.

Deniz Kuvvetleri için i- ma| edilen F-14 (Bombeat) uçaklarının beheri 28 mil yon dolara (420 milyon lira) mal olacaktır. Bu meblâğ 2. Dünya Harbin­deki en modern avcı uçak larından 275 defa daha yüksektir. Hava Kuvvetle rinin yeni F-15 avcı uçak larının beheri İse 10 m il­yon dolar (150 milyon li - radır).

pahalı

TRIDENT ATOM DENİZALTISINA DEVAM

Dünyanın en harp silâhı olarak adde dilen Trident atom denl - zaltılarınm imalâtının de­vamı da, ABD’nln yeni sa vunma bütçesinin lehin - de ve aleyhinde olanlar tarafından uygun karşı­lanmaktadır. Beheri bir milyar dolar (15 milyar li­ra) olan 10 Trldent’a ilâve ten 2 atom denizaltısının da imali kararlaştırılmış tır. Ayrıca eski 10 Posei- don atom denizaltısı da normal görev süresinden fazla hizmette tutulması için çalışmalara geçil - mlştir.

RADYOS

•x-x-x«:-x~ x»x“x ~ x » x ~ x -x -:~ x ~ x-x -x -x ~ x »x -x ~ x «x

■ M H B W M W I H I I Hgonoa OUlUlınttıaııt» ukummvv - »in

İlli ı gezdirdi. Şaşkın şaşkın. "Kaç- çok teşekkürler

"¡mm

ECEVİTYüzyıldır kanayan derin yataya Vuracak neşteri bildin Ecevı Girmesinler .engel diye a r a y .Türk Kıbrıs’a safa geldin Ec

Kaç hükümet geçti ve kaç başbakan Bizdik umut dolu kuzeye baka" Durmaz dedim damarda akaç Kördüğüme çare buldun Ecev

Mümkün mü unutmak yirmi t Ondan önce gâvur kurttu b'? Baktık uçaklar geldi dizi dizi Garipleri mutlu kıldın Ecevit

Türkün haşmetinden dağlar ,n . .. Destan yazdık dostla düşman Uçak seslerinden gökler çınlad Gönülden gönüle yol'dun Ecevit

Aşık Mümtaz der ki bu devranGâvurun yıldızı ne çabuk sonduTalihin gülyüzü bize göründüSulh burcuna bayrak oldun p FE^ İK

Lefke

M i m i

BAYRAK RADYOSU (Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi) 06.24 I. Marşı M. Marşı06.27 Açılış ve program06.30 Kor’an-ı Kerim

"Bakara Süresi"Ayet: 30—39

06.52 Sanatçılardan birer şarkı07.15 Türkçe Haber Bülteni

07.25 Şahin Gülteklndentürküler

07.40 Sabah şarkıları08.00 Hafif Türk Müziği08.30 Mesajlar - Marşlar09.15 Kemal Koldaştan

türküler09.30 Sabah Derlemesi09.45 Sanatçılar Bir arada

10.15 Oyon Havaları10.30 Düzenlemeler11.00 Tarihinizden yapraklar

11.10 Behiye Aksoy okuyor11.30 Yurttan sesler12.00 Kısa haberler12.05 Karma Türk Müziği12.30 Düzenlemeler13.00 Nazan Balkırdan

Türküler13.15 Yeni Reklâm Ajans Sunar13.30 Türkçe Haber Bülteni ÖĞLE - AKŞAM VE GECE YAYINI13.40 öğle Melodileri14.00 Rumca Haber Bülteni14.15 İngilizce Haber Bülteni

ve Yorurr14.30 Bir solist - Bir orkestra14.45 Özcan özger’den türküler15.00 Özel Türk Müziği 15.35 Düzenlemeler16.00 Kısa haberler16.05 Mesajlar - Marşlar16.15 Şarkılar16.30 Roman Saati

"Dudaktan Kalbe (5)Yazan: R. N. Güntekln

16.45 Türküler17.00 Çocuk Saati17.30 Üç ses üç şarkı17.45 Gruplar Geçidi18.00 Bülent Ecevitle ilgili

özel program (2)18.30 Türkçe Haber Bülteni

ve yorum18.45 Kıbrısta bu hafta19.05 Çeşitli müzik

19.30 İngilizce Haber Bülteni ve yorum

20.15 Düzenlemeler20.30 Mesajlar - Marşlar 2045 Şarkılar21.00 Binbir Gece (1)21.30 Türküler21.30 Konser Saati22.00 Solistlerden birer şarkı22.30 Türkçe Haber Bülteni

22.40 K. öncen’den şarkılar 23.00 Kapanış

BURCU: (21 Mart— 20Nisan) Ona karşı duyguları­nızda bazı değişiklikler olacak. Sonuç sizin için çok hayırlı. Dostlarınızı arayın.BOĞA BURCU: (21 Nisan — 20 Mayıs) Bazı dostlarınızın aleyhinizde konuştuklarını du yup üzüleceksiniz. Fakat üze rinde durmaya da değmez. İKİZLER BURCU: (21 Mayıs— 20 Haziran) İsteklerinizi ger • çekleştirmek için bir karara varmanız gerekiyor. Her şeyi kadere bırakmayın Maddi du rumunuz sarsıntıda .YENGEÇ BURCUI (21 Haziran — 20 Temmuz) O da size ayni hislerle bağlı. Biraz cesaret verirseniz size açılmakta te reddüt etmeyecek.ASLAN BURCU: ( 21 Temmuz — 20 Ağustos) Maddi durumu nuzu düreltmek için gereksiz masraflaıdan kaçının. Ona ver diğiniz sizü unutuyorsunuz. BAŞAK BJRCU: (21 Ağustos — 20 Eylil) Samimiyetinden şüphe ettiiiniz kimselerle ar kadaşlık emeyin. Boş yere huzursuz ouyorsunuz. Hediye var.TERAZİ BURCU: (21 Eylül— 20 Ekim) Sor pişmanlık hiçbir

zaman fayda vermez. Karşınız daki kimseyi kırmasanız iyi

olacak.AKREP BURCU: (21 Ekim— 20 Kasım) His hayatınızda yıldızınızın olumlu etkisine inanabilirsiniz. Bir yakınınız • dan büyük destek göreceksi- niz. Sonuç sizin için çok iyi olacak.YAY BURCU: (21 Kasım — 20 Aralık) Geçmişteki bir olayın etkisinden kendinizi kurtaramıyorsunnuz.. Bu du­rumun sağlığınızı etkilediğini hiç düşündünüz mü ?OĞLAK BURCU: (21 Aralık— 20 Ocak) Durgun halinizi her kes merak ediyor. Herşcyin üzerinde bu kadar fazla dur­mamalısınız. Geleceğe umutla bakın.KOVA BURCU: (21 Ocak — 20 Şubat) Çevrenizdeki insan ların etkisinden kendinizi kur tarmaya bakın. İş yerinizdeki başarınızı devam ettirmek eli nizde. Sağlığınıza da dikkat edin.BALIK BURCU: (21 Şubat—20 Mart) Kolay kolay elde edeme yeceğiniz bir fırsat geçecek elinize. Bütün gayretinizle rarlanmaya bakın.

ya

DÜNYADA 12 ÜLKE AÇLIKLA KARŞı KARŞIYA BULUNUYOR

VİTAMİNSİZLİKTEN YILDA 20.000 ÇOCUK

KcR OLUYORBM’nin 2 örgütü om ayn yayınladıkları rap florda körlük ve açlığa kirşi a- lınması gerekli tehirleri

açıkladılar“Dünya Sağlık ögütü

(WHO) Dünyada A ita - mini eksikliğinden he yıl 20 bin kadar çocuğuniför olduğunu açıklamıştı Öte yandan Gıda ve a- nm Örgütü (FAO) de a

♦x»x*»x~x~x~x«x"x"x"xy:~:

ymladığı bir raporda 12 ülkenin gıda yetersizliğin den açlıkla karşı karşıya olduğunu bildirmiştir.

WHO, A vitamini eksik liğinden kör olmanın önü ne gıda ve beslenme konu sunda bilgi vererek geçe­bileceğini belirtmiş ve çocuklara balık ve kara ciğer verilerek tedavi edil meşini önermiştir.

î-X " X “X - X “X - :- X ”X » X “X - x

KIBRIS TÜRK BÖKELERİNİN İLK VE TEK GEÇ KULÜBÜ

h a r e mHER AKŞAM £\AT 6.30 DAN

11.45’E ÇADARDEV EĞLENCE KERVAjlNI TAKDİM EDER

Klâsik Türk MüziğiSanatçısı ş antöz

DENİZ ENGİN NİL AYŞantöz

GÜLAY AKARDansöz-Şantöz

NİLSUN Orkestra; ESENLER VE İŞLEVİ

Program; Her a k ş a m la t 9.00 da başlar

:" X " X " X “X~>

EVKAF DAİRESİNDEN ;

KİRALIK E 'Lefkoşada Karakaş Aparrnanlarında

6 nolu daire kapalı zarf usulü ii k ira la n ^ caştır.

İsteklilerin tekliflerini en gç1975 tarihine kadar Lefkoşa Evkc DaiSSdİ tleki teklif kutusuna atm aları rin nl

Zarfların üzerine "Karakaş nı No. 6 için Teklif” ibaresi y a z ı l î S ™

Daha fazla bilgi m esai saatle hİ mim de Lefkoşa Kaza sorumluluğunda fp ‘ edinilebilir. q temın

Daire en yüksek veya herhangi ,ir lifi kabul etmeye mecbur değildir. tek

✓ < £?

" i .

ni» ¡ r

ra)İ r »i!Ç

1er S 1ruz-

ni’ .''

0nsce»

rm#

jefgî'.LJ r * .

èM

it*ftf® '

¡m? ■ I ■

* a*

■flfll M İ

lÉiÇfflfW*Bife buhjncn w

t tffl

Mdan yamar «uu»i- i 'tóEcwr. m \ maunum

Itıjb jettnt mk am ena a Jumé t Mar Pâagen o ta k . u m m rt:m ft t k m t «asğk. Dolayı» « o gitewkiareast ?JÉM. «''fiie r id e S *

"•■»rktiuÄ Hum k ° * « frkU n *, *aa 8İ b¡r dew w taâ.foJv**i® İtfa k

oit). WT* M *

> :iv ly.

k’tM

S * »

S N S

: - N .v\ > y , .

iıAft

W tV *

OCH.fc« V S •

N i jV V. **Disk «U,

s s

MAHİmaktadır:

Ecevıt in Gezisi‘ ^ U bit rn m m im şun|an

yaz

kaatili"Kibrisin küstahdaŞ, Gü

Ecevit, mesai .. neş gibi, Türk |! ve Çile ‘

ianahtabölgeleri gezmek keş Girne’nin a j .g ge nnı' almak İçin K |tanınınnyor. ml sa-Kıbrıs gezisi Popundan ray Otelinin ba'^uşnlayı yapacağı bir k ?Ece _ da ihtiva etmekte • vit'in bu ‘konuşmasında ler söyleyeceğim , ' ruz. Kibrisin yüzde fethi ile övünecek, etiertif bir çözüm ıste9‘ , fetih de direnecek ve yen * *tehditleri savuracaktır- mrıs Rumluğu için son dere ce tahrik edfoi olan bu geziyi, Amerikalılarla Ruslar,n ve özellikle Dr K ışsın- ger’in nasıl gördüklerin, gerçekten bilmek isterdik. Gezinin gayrı resmi oldu - qunu tekrarlamaya kalkış - masınlar. Çünkü bu gülünç bir iddiadır.'

APOYEVMATİNl gazete­sinin yayınladığı bir karika türde, dağlar arasında karış veren bir el görülmektedir. Karikatürün yazısı şöyledir:

"Ecevit, Girne'yi, Lefke - yi, Lefkoşa’yı ve Beşpar • maklar’ı ziyaret edecek...”

JESTLER ÜSTÜNE

TA NEA gazetesi, yukarı- daki başlık altındaki bir yorumunda, Ecevit'in Kıb • rıs ziyareti sırasında, "sah­te bir iyimserlik havası ya ratmak için" iyi niyet jest - lerinde bulunacağı yolun - dakj haberlere değinmek­te, şunları yazmaktadır:

“ Fakat Ecevit, istese bi - le bu gibi jestlerde buluna maz .Bulunsa da bunların pek değeri olmaz. Çünkü Ecevit şimdi Başbakan de - ğildir. Dolayısıyla yapaca­ğı bir açıklama derhal uy - gulanamaz. Üstelik, Ece­vit'in ileride Başbakan o • lup olmayacağı ve olacaksa ne zaman olacağı belli de - ğildir. Unutmamalıyız ki Türkiye bugün, seçim önce sj bir devrede bulunmak - tadır. Ecevit’in en kuvvetli kozu, Kibrisin işgalidir. Do layısıyla Ecevit’in, bu iş • gal ile yaratmış olduğu in­tibalar, sarsmak istemeye­ceği aşikârdır. Aksine, ge • rek Ecevit’in, gerekse Türk siyasî partilerinin tutumun da, daha fazla sertleşme olmasını beklemek gere - kır. Türk politikacıları, se - Çim devresinde bütün Kıb • r.w.ın işgalini destekleyebi-

( n e r . Bu gerçekleri b i le -Jjf® kürklerin beklenen

teşebbüsleri hakkında ha • yallere kapılmayalım, gafle t e d ü ş m e y e l i m . " a

görevimizi yapalim

ETHNİKİ gazetesi nr Kostas Tsellos’ıme-S ’ Dr tasıvnn , ^ n imzasınıaîundaki i ? ' " 1* * 1 »laşl.k

a Ş s r s KrakEy%amaiabde3ae ettoIaistersek w- u evam etme

mamızın bütünü, V i ”Su kendim « ait0|acTkt, " "

masını ö„eÎir‘t k,a" ç 'k yerine ne olmaf,"’ bt]nun" i b e lir tm e m e îdigrerrek ti^ tenin , Enosis'in „ 'tirilm esirti ima *H-r£ ek e ş ' !<ö"dır. Fakat 's i s i kastettiğhf' ı-b 'r T1?0 dır. ETHNİKİ vk t-'egı1' l s ..^ varn e t m S e d lr ŞÖy‘

delemizin hedeffk mü,ca ' lıd ı. Dünyanın!- bu ° 'ma' ferinin sahip haklara bizim ,bulun,dukları duğumuzu düıfn SaÎ ' P o l' kendimizi ikinA,Jnme 1 ve lar olarak göîL insan geçmeliyiz ¿ ek*e" ‘ tâki haklan?! k Klbr,s' kaydı vardır tar,hte bunu tanımak j dunYa mektedir. [>,ıa’ destekle- görevinmizi w , Sl? a' bize mektedir." )apmak

MAKARİOSTIN MOSKOVAYA GİTMESİ MUHTEMEL M ES1

MAHİ gazetesinin bildir- d ı g m e g o r e M a k a r i o s

kumetunn davetlisi olarakloskovayı a Yar©t edip et

mcyeceği hususunda İ v yetlerin sondajlar da buln duklannı bildirmekte şun­ları eklemektedir:

Öğrenildiğine göre Ma karıos yakın bir gelecekte Moskovayı ziyaret düşünmektedir. Ancak Yu nan hükümetinin görüsü nu sormadan böyle bir ziyaret yapm ayacaktır. Çünkü Moskova ziyareti ciddi yankılar yaratacak önemli bir siyasa hareket teşkil edecektir.

Her halükârda Makarios un Moskova ziyareti ABD Dışişleri Bakanı Kissinger' in Kıbns sorununun çözü mü yolundaki çabalarının tam amlamasından sonra ve özellikle bu çabaların semeresiz kalmasa halinde yapılacaktır. Bilindiği gibi Dr. Kssinger Ocak ayı zar fında Kıbns sorununun çö zümü yolunda yeni teşeb b üslerde bulunacaktır. Eğer Kissinger 'in bu teşebbüsle ri de bir sonuç vermiyecekolursa o zaman Rum tarafı kentinin 6 mil doğusudan bazı teşebbüslere girişecel ve Türklerin lehinde ola’ bugünkü bölücü durumu dondurulmasına fırsat 1 ¡artm ayacaktır. "

AMERİKALILARINİLG İSİ

Apoyevmatini gazf^sı nin bildirdiğine göre me rikahlar Kıbrs sorununckar şı gittikçe artan bir ilgi göstermektedir. Anka- A- tina ve Lefkoşadaki meri

ve 6 mil batısından başla yacakhr. _Bu kanton içinde nüfus oranı yüzde 60— 40 oranında olacaktır. Yani her yüz kişiden 60'ı Türk 40’ı Rum olacaktır. Halen bu bölgeye taşınmış olan

Türkler için yeni evler in şa edilmesi gerekecektir. Bunların masrafı Amerika tarafından karşılanacaktır. Kanton içindeki Rum mal­lan yine sahiplerine ait o- lacak, onlar tarafından de ğerlendirilecektir.kan Büyükelçileri ön'üüz

fl„g,ı, ıiııııııııııııııııııtııııııııııaııaııııııııaıııuııtıjıauaıııuıtııııııııuajımı ıııııııiıiMMiııııtıııııuMlIıiitf

SENT/ BERGER’in EVİ SOYULDU

Güzelliği ve |f[r ,'®rin‘ deki harika oyu gücü ile milyonların şevlisi hali­ne gelen SentfBerger m Münih'teki evi geçenler­de soyuldu.

Gece gezrrye giden yıldız, sabaha karşı eve döndüğü zarrû mücevher lerininn çalmış olduğu nu gördü. Hoen parala - rma bakan yhz. üç bin Marka yak.r paranın da yokolduğunıanladı. Üz­gün bir halı polise tele­fon etti ve urumu bildir­di Olay ye1 e gelen Mü­nih polisi ıptığı ince le­me ve artırmada hırsı -

güçraían almasının çok olduğunu açıkladılar.

HIRSIZ BULUNAMADI

Hırsız hâlâ bulunama - dı ama Senta Berger çalı­nan mücevherlerine üzülü yor şimdi. Güzel yıldız: “Paraya üzülmedim ama, bende büyük hatırası o - lan birkaç parça mücev - herimin çalınması beni üz dü. Paralar hırsızda kal ­sın ama mücevherlerimi geri versin. Hatta mücev­herlerimi para ile geriye satın almaya bile razıyım” diyor.

Polis ise hâlâ hırsızınme v* bj ü. pong ,se hala nırsızın

2 \ 2 Ö , Î A k » n kimlie|ni « . a ' a rre kaldığı ye bu kısa re ¡çindeilitlı olan do laptan mevher ve pa

ve aramalarını hızlandın yor.

e- mahvol NİIARAGAU HÜKÜMETİ,

GEFLLALARIN İSTEKLERİNİ KABUL ETTİNANAGUA: rm isteklerine boyun eğmek

zorunda zalnuştır.Bu arada Nikaragua run

Cumhurbaşkanı Somosa’mn tn sert düşmanı olan geril­lâların karşısında müthiş

Nıragua Hükumetü başk< Managua’da ellerin d e m e bulunduran geI1de m e - gö- laların Karşısmu»Jalar uçakJa bir yenilgiye uğradığı iddiatü ıe ılm b u ie to n şt^ E m ek ted ir ,mi ynaklara göre, '-»e larîvûba’ya gitmelen iÇ 26 tuklu serbest buakıla- cal-, BBC’nin Managua - di muhabirininği göre; g e r i l l â l a r l a huku-ır aı asindaki anlaşma^1 s safhalarının henüz a ^ an m ad ığ ı b i l i n b " ^f , Ayrıca geri»

SÜRÜŞEHLİYETİ

temininde

tek isimTEKİN BİRİNCİ

Lefkoşa Girne Cad.

( I O Z K U R T )

AMERİKADA ÜLKE İÇİ Tü KETİMİN ARTMASI YÜZÜN DEN URANYUM BUHRANI

BAŞLADI

SAYFA

deki hafta sonunda Dışişle ri Bakanı Dr. Kissinger ’in başkanlığında bir toplantı için tona çağnlnuşlc lantı konusu dur. Reuter Ajc nanın iyi haber naklanna atfen ne göre toplc sorununun çöz plân hazukmacc lanan plc tonal bir/sistem öngörmek tedir.

Öte yândan ’ Mesimvrini gazetesi. Makgrios’un Ame rikada bulunduğu sırada Dr. Kisainger ile yaptığı görüşmede çok bölgeli biı federasyon üzerinde kendi­si ile görüş ¿biriliğine var dığım ve bu görüş birliği nin dana sonra Brükselde Türk Yunan ve Amerikan Dışişle i Bdkalan arasında yapılaı görüşmelerde teyid edildiğini ■ bildirmektedir Gazete kaç Türk kantonu kurulıcağını belirtmemek tel yalnız bunlardan ikisi ve ezellikle en büyük kan tonkn teşkil edecek olan G ire ve Lefkoşa kantonla n zerinde henüz nihai an lam aya varılmadığım yaz mıkta sunlan eklemekte d:.

Gime kantonunun yüz öl cimü 12 mil kare olacak e bu kanton Lefkoşa Türk emtine kadar uzanacaktır.

Kantonun sınırları Gime

WASHINGTON: Amerikan ekonomik

çevrelerinden alınan ha - herlere göre ülke içinde­ki tüketimin artması yü­zünden Amerikada uran­yum buhranı başlamıştır. Bu buhran yüzünden Ame rlka yabancı ülkelere, ö - zellikle Ortadoğu ülkele - rine nükleer taahhütleri­ni gerçekleştiremez duru­ma gelmiştir.

Bilindiği gibi Amerika - da uranyum üretimi ve u- ranyum çoğaltılması, Mil­lî Savunma Bakanlığına bağlı bulunan Atom Ener­ji Komisyonu ve Bechtel ve Exxon Nükleer adlı iki özel firma tarafından ya - pılmaktadır. B'ir yandan Amerikanın içinde bulun - duğu ekonomik kriz, öte yandan petrol giderlerinin artması yüzünden uranyu - mun üretim ve çoğatlıl- masıyla ilgili özel ş irke t­ler uranyum araştırması ve üretimine ayırdıkları fonları kısıtlamak zorunda kalmışlardır, öte yandan Hollanda, Batı Almanya ve Ingiltere’nin kurdukları URENCO ve Belçika, Is - panya ve îtalyanin kurduk lari EURODIF uranyum şir ket ve birliklerinin reka - beti Amerikanın uran­yum tüketimini güçleşti­ren bir başka etken olmuş tur.

Siyasal ve ekonomik çevrelerden verilen haber lere göre Amrika’nm için-

de bulunduğu bu uranyum buhranı ülkenin Ortadoğu da Mısır ve İsra il’e vaa- dettiği nükleer santralla - rın kurulmasını güçleştir­mektedir. öte yandan A- merikadaki uranyum buh - ranınm dünya uranyum fi yatlarını yükselteceği de ileri sürülmektedir.

Bilindiği gibi uranyum, pülutonyumla birlikte a - tom bombası ve nükleer enerji santralları yapımın da kullanılan bir madde - dir. Amerikada 14 milyar 600 milyon, Güney Afrika- da 4 milyar 130 milyon ton, Avustralya’da 770 milyon ton, Nijerde 750 milyon ton uranyum re-1 zervleri bulunmaktadır.

URANYUM VE NÜKLEERSİLÂHLARINKISITLANMASI

Amerika, dünyanın baş­lıca uranyum ambarların - dan. Bilindiği gibi uran - yum plütonyumla birlikte atom bombasının ve nük­leer silâhlanma yarışı, öte yandan Amerikanın Orta- doğudaki ülkelerde nükle­er enerji istasyonları kur­ma çabaları Amerikada u- ranyum buhranına yol aç­tı. Amerikadaki bu uran­yum buhranım öğrenince insan şöyle düşünmekten kendini alamıyor: Ameri - ka, Vladivostok Zirve Top lantısında nükleer silâhla rın kısıtlanmasını bu yüz­

den mi 'kabul etti acaba?

İTALYA PETROLE KARŞI İRANDA BÜYÜK BİR SANAYİ

ŞEHRİ KURUYORTAHRAN: 15 Aralık tari

hinden beri Dış işleri Baka nı Mariama Rumor’la bir - f'kte İrana resmi bir ziyaret yapan İtalyan Cumhurbaş - kanı Giovani Leone İran Şahı ile diğer Avrupa ülke 'erinin yaptığı anlaşmalar - dan çok değişik bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşma gereğince İtalya, Iranda Basra körfezinin güney u - -unda Bender Abbasda bü /ük bir sanayi şehri kura - cak. Kurulacak olan bu modern şehrin bir limanı, bir deniz şantiyesi, bir ter

moelektrik santralı buluna cak. İran ve Itayan çevrele­

rinden yapılan açıklam aya göre 105 milyar liraya, mal olacak olan bu şehir modem mimarinin en iler] teknikle lerinden ve en son yöntemle rinden yararlanılarak inşa edilecektir.

İki ülke arasında imzala - nan anlaşmanın bir diğer maddesi uyarınca kısa adı F,NÎ olan Hidrokarbür Ulu sal Örgütün İran PetrolŞir keti (NIOC) ile birleşecek

ALTINNİŞANYÜZÜKLERİ

O rijinal desenler, ölçüye göre yapan. ÇAĞLAR EREL'de 43, G irne C ad, (Bozkurt Karşısı)

Lefkoşa

BAYAN SEKRETERARANIYOR

ORDU PAZARINDA çalışabilecek birbayan sekretere ihtiyaç vardır.

M üracaat 12 Asmaaltı

Lefkoşa

DİKKATAvize çeşitleriniz için uğrayacağınız

rek m üessese Nasiboğullandır.NASİBOĞULLARI

52 B 2 nci Selim Cad.Tel: 609 Lefkoşa

W » W i l»W » W » ** w w * * * * * * >* * * * * * >t >* * * * * * '

[Nı

BREJNEV ORTA DOĞUYA SAVAŞ MI BA­RIŞ MI GETİRECEK

ve İran Petrol Şirketi ayn ca İtalyan Ptrol Endüstri- :.inin hisselerinin yüzde 49 ile yüzde 51 kadarım sa tın alacaktır

Anlaşma ayrıca Ital - yan Pirelli şirketinin İran da yılda 40 bin tank ve uçak üretenbir fabrika ku rulmasun öngörmektedir. İtalyan, Viscosa, Stet, Lot ti ve Lieto şirketleri sna siyle tekstil fabrikaları in şa edecek, telefon şebeke leri kuracak, demi> yolla n ve karayolları yapa - çaktır.

YUNAN ANAYASASI 6 OCAKTA MECLİSE SUNULACAK

ATINA:

Yunanistan Adalet Balka­nı Konstantin Stefanalas ye ni Anayasasının, Yunanis - tana parlamenter resmiyet getireceğini söylemiştir. Ste f anakis, Atina’da yaptışı ba­sın toplantısında, Cumhur­başkanının parlemento tara­fından seçileceğim belirt • niştir. Yunanistan hüküme­tinin hazırladığı Anayasa önerisinin 6 Ocak Salı gü­nü mecliste görüşülmeye başlanacağım ve bunun hü­kümetin değil, Yunan Mil­letinin eseri olaeağı belirtil­miştir.

Ekim savaşından beri «n kritik dönemlerden bi - rine girmekteyiz: önümüz deki dört hafta, yani Brej nev’in 15 Ocak'taki Kah i­re ziyaretine kadar geçe • cek süre içinde Orta Do - ğu'da yeni bir savaş çıkıp çıkmayacağı belli olacak­tır. Amerikalı Senatör Ful bright’in geçen hafta işa­ret ettiği gibi, yeni bir ça tışmanin tehlike işaretle - ri gözden kaçmıyacak ka­dar belirgindir.

Başkan Sedat’ın Ekim Savaşından beri takip et­miş olduğu stratejiye bağ lanan ümitler yıprandıkça derin bir uyuşmazlık ha - vasi sarmaktadır etrafı. Sedat'ın stratejisi, topye- kün bir Arap zaferi dışın­da, İsrail'i taviz vermeye ikna edebilecek tek tara fin Amerika olduğu inan­cına dayanmakta idi. Do- layısıyle Sedat, Arap dost larınin kuşkularına rağ - men Kissinger’in “ adım adım” barış taktiğine dört elle sarılmış, ancak sıra arazi ve siyaset ile ilgili anlaşmazlıklara gelince bu taktiğin çıkmaza saplandı ğı görülmüştür. Şu anda söz konusu olan bir son­raki adım değil, barışa doğru atılacak ilk gerçek adımdır. Mesele üç yönlü dür: İsrail'in ne kadar ta­viz vereceği, M ısır’ın kar­şılığında ne verebileceği ve bu iki devletin arasın daki değiş tokuşun diğer cephelerdeki alış verişe nasıl bağlanacağı.

Üç sorunun da cevabı oldukça belirsiz kalmıştır şimdiye dek. Arap ve Mı­sır kaynakları, M ısır’ın, İsra il’in El Ariş — Ras Muhammet hattına çekil - meşine karşılık (bu Sina Yarımadasının yarısı ka - dar olup, ana geçitleri ve Abu Rodeis petrol yatak - larını da kapsamaktadır) Süveyş bölgesinin kalkın­dırılmasında da ifadesini bulacak olan bir barış ta­ahhüdü verileceğini belirt mektedirler. Bir saldırmaz lık deklarasyonu veya İs­rail gemilerinin kanaldan geçmesine izin verilmesi için, İsrail'in Mısır ara - zisinden tamamen çekil - mesi şart koşulmaktadır. Halen petrol ihtiyacının çoğunu aldığı petrol ya - taklarm( iade edecek İs­rail için Amerika petrol kaybını telâfi etse de bu oldukça kötü bir pazarlı - ğa benzemektedir.

Ancak M ısır’ın teklifle - ri tek başına ele alındığı zaman İsrail'in uzun za - mandır güttüğü amaçlara doğru önemli bir adım teşkil ettiği görülmekte­dir. Mısır'la ayrı bir barış yapılması İsrail'in en güç lü düşmanını saf dışı bı - rakarak, ortak Arap cep - heslni bölecektir. Ne var ki Başkan Sedat'ın göze alamayacağı tek şey de budur. ister istemez bağ­lıdır Araplar arasında bir görüş birliğinin devamı - na. Bu cepheyi yıkma, ik - tisadî kalkınma için çok ihtiyacını duyduğu Arap parasına mal olabilir. Üs telik elini kolunu bağla - yıp Amerika’ya teslim ol­manın yanında, Arap dün yasının siyasal önderliği de Suriye ve Filistin ’e kaptırılmış olacaktır. Üs • telik onların İsra il’in ku - zey cephesinde, M ısır’ın da seyirci kalamıyacağı yeni bir çatışmaya giriş - meleri de göze alınmalı dır bu takdirde.

Dolayısı ile Sina Yarı madası üzerinde atılacak ikinci adım, başka bir yer de atılacak adımla bağlan tılıolmali'dır. Ama nerede? Rabat’taki son Arap Zirve si Kral Hüseyin vasıtasıy- le bir ilerleme kaydedil ■ meşini olanak dışı bırak - mış olmakta, İsrailliler i- se Filistinlilerle görüşme mekte 'ısrar etmektedir - ler. Geriye sadece Suri - ye ve Golan tepeleri kal­maktadır ki, israilin orada da herhangi bir tavize ya­

naşacağı veya yanaşabilel ceğine dair bir işaret yokA tur.

Görünürde Dr. Kissin­ger’in ilk engelde tökez - lenmesi kaçınılmaz olmak tadır. İki tarafı mat durum dan çıkarıp süratle yeni bir çatışmaya sürüklemek istidadı gösteren bu du • rum bir an evvel çözüm­lenmezse, en azından 1975 sonuna kadar savaş tan sakınmak olanağı kal­mayacaktır.

İşte bu noktada çıkmak tadır ortaya Brejnev. Ama ne niyetle? Mısırlılar, o- nun Sedat'la ilişkileri dü­zeltip Sovyetler Birliğini tekrar Orta Doğu sahnesi ne çıkarmasını beklemek tedirler. Böylelikle geçen ekim ayından beri doğru dürüst ikmal edilmemiş bulunan Musir kuvvetleri­ne silâh, M ısır’ın büyüyen ödeme açıklanın kapat - ması İçin uzun vadeli kre diler ve kalkınma prog - ramları için sınaî yardım gelecektir.

Brejnev’in bu şekilde Kissinger’in itibarını da biraz yıpratarak, hareket etmek istediği olasıdır. Ancak karşılayamayaca­ğı birçok ümitleri uyan - dırmaktan yahut da başa­ramayacağı kadar korku yaratmaktan kaçınması ge rekecektir. Filistin Kurtu­luş Örgütünü, Rusyanın i- şe karışması için bir pa - ravan olarak kullanmasıy­la iki hatayı da işlemek üzeredir.

Brejnev iyi bir karşılık görür ve M ısır’a aşırı si - iâh yardımı vaadinde bu -

lunursa sadece Mısır'ı kışkırtmış olmayacak, İs­rail'i ve Amerika'daki git tikçe seslerini yükselten dostlarını yeni bir Sovyet —Arap cephesine karşı önleyici bir darbe indirme ye zorlamış olacaktır. Bu yüzden Brejnev’in itidalli lıareket ederek, silâh yar - dimini kısıtlı tutarken, ik­tisadi sınaî yardımdan el­de edebileceği kadar si - yasî sermaye çıkarmaya uğraşmayı tercih etmesi beklenebilir.

Ancak Orta Doğu’daki mevcut gerginlik ortamın­da böyle bir hareket tarzı oldukça incelik ve her şey den önce Washington ile Moskova arasında iki nok ta üzerinde kesin bir an - laşmaya varılmasını ge • rektirecektir. Rusya'nın Orta Doğu sahnesinde A- merika ile eşit rol oyna - ması ve İsra il’in hiçbir şe kilde oyun bozanlık etme isine izin verilmemesi. Ge lecek dört hafta zarfında bu konularda anlaşmaya varılabilirse, Brejnev’in Kahire ziyareti, Orta D o­ğu barışı yolunda yeni bir süper—devletler arası işbirliğinin başlangıcı ola bilir.

Aksi takdirde —Kissin­ger ve arkadaşları, israil­in Rusya'yı Orta Doğu’dan uzak tutmak üzere kulla - nılabileceğini sanmakta devam ediyorlarsa— dün - yanın eskisinden daha kor kunç ve yıkıcı infilâklere hazır olması zamanı gel - m iştir.

THE GUARDIAN

BELGİN h . ş o n y a ile

ÇETİN h . k ü r ş a t Evlendiler.

Lefkoşa 29.12.1974 KULÜP HAREM

MEVLİT DoğumŞENGÜL ile KEMAL

SAMI kızlan E L IF in dün­yaya geldiğini akraba dostlara duyururlar.

va

Himmet Doğum Kliniği Lefkoşa, 31 Aralik, 1974.

Kıymetli aile büyüğümüz Turgut Avkıran’m ölümü - nun 40. gününe rastlayan 3 Ocak Cuma günü (bugün) öğle namazından evvel Se­limiye Camiinde okutula - cak mevlidine dost ve akra balar davet olunur.

AİLESİ

MEVLİTBabam Halil' Hacı Ali nin

(Alaniçi İmamı) ölüm yıldö­nümü münasebetile bugün ö.s. saat 2.30’da Selimiye Camiinde okutulacak mev­lide dost ve akrabalar da­vet olunur.

Kızı: Şefika Mahmut Torunları: Hûda ve Halil

tıntnvnıııınııııııııııııınvTiııuııınfnıııııııııifiıııa

İSİM DEĞİŞTİRMEBaf Kaza idare Amirliğin

de kayıtlı bulunan eski is - mim Sonay Adil’i değiştirdi­ğimi ve bundan böyle S er­kan Adem Sonay olarak bilinip imza edeceğimi açıklarım.

SERKAN ADEM SONAY

DoğumAysan ile Halil Ülgen bir

Kızüannln dünyaya geldiği­ni ve GÜLSÜN diye isim - lendiıildiğini dostlarınamüjdelerler.31.12.1974 Ahmet Doğum Saat 24.00 KliniğiYENİ İSKELE

DUYURUTatminkâr maaşla HA­

YAT ECZANE’sinde çalı - şacak 14 - 16 yaş arasında erkek eleman aranıyor.

Müracaat: Hayat Eczanesi Polis Sokak No. 4

Lefkoşa.

BİLDİRİLefkede Ziya Beyin fin

ıunda iştnn anlayan bir HAMIRKERE alil en ihti­

y a ç vardır. Dolgun hafta­lık verilecektir. İlgililere duyurulur.

♦ » ♦ » » » » » e » m « ♦»♦»♦♦»»<

SATIŞ İLANI1) 8000 okka çekirdekli

pamuk,2) 44 balya çekirdeksiz

pamuk,3) 4 balya eski pamuk,4) 9 torba eski ve yeni

pamuk,5) 3500 okka nohut,

satışı için teklif kabul edi­lir.

Teklifler 9 Ocak, 1975 Perşembe günü ö.e. saat 09.00’a kadar ihale Komis­yonu Teklif Kutusuna atıl - malıdır.

BıT teklifle ilgili bilgi, nu­mune ve şartlar Merkezi İhale Komisyonu (Buz fab­rikası üzeri) ndetı temin edi lebilir.

Merkezi İhale Komisyonu Maliye Bakanlığı.

-V'okhıa suç-T Maliye Bakanlığı«tıU

Ecevit Kıbrıs'ta ülman’la flrslantürk auklama vgpj(Birinci şayiadan devam)

ViV sloganına ise çwyit> ce­vap vermiyor:

Ben ecevit olarak Kahra­man uegııım. iutk ıvıilıeunm, ■vaııraınan ııırk ıvıııleıın.n o.r üyesi ou-'.an ancak ou sıta»a hak Kazanının, oerçea ı\anra- mantığın ne oiaugunu Kiorıs- ıı lurKier, Kiorısıı ıurk muca nüleri ve Kıorısta ıurk ordu su, sız.er dünyaya gösterdi­niz. sevgili Karueşlemn dirin ci Barış Harekatı kararını ver dlğlmızae bile. ıurk sılamı Kuvvetleri ne glr.şııgımız bu Harekatın bir savaşa dönüş­memesini istedik. Unun için Barış Harekâtı adını verdik bu girişime. Barış Harekatı adı asıl amacımızı, niyetimizi sak lıyan bir bvgu değildi. Barış Harekâtı bizim gerçek niyeti- mizdi. Tüm Kıbrıs lılara Barış, özgürlük, huzur getirmek isti­yorduk. Ateş edilmedikçe ateş açmamaya kararlı idi Türk Or duşu. Bu kararımızı her yol­dan 20 Temmuz sabahı Rum- lara duyurduk. Ama dinlete­medik. Birinci Barış Harekâtı ile Kahraman Türk Ordusu Türk Ulusunun, Barışçı ve in­sancı amacına gerekirse sa­vaşarak da kolayca erişebile­ceğini ve hiçbir Dış Baskının Türkleri ve Türkiye’yi bundan vaz geçiremiyeceğini göster­di. Sevgili Kıbrıs lı kardeşle­rim. Bir kez o Hareketi, Barış Harekâtını yaptıktan sonra bir kez Türkiyenin gücünü Kıbrısa çıkardıktan, Türkiyenin gücü­nü, ağırlığını Kıbrıs’a, Kıbrıs Türklerinin yanına koyduktan sonra artık Kıbrıs Türklerinin yaşamını. özgürlüğünü tam sağlamadan Kıbrıs’ın Bağım­sızlığını güvenceye kavuştur madan görevimizi bitmiş saya mazdık. O gücü, Türkiyenin gücünü Kıbrıs’tan çekemez, dik. Bunu çekemiyeceğimizi biraz aklı İşleyen ve Türkleri tarihten biraz tanıyan herke­sin bilmesi düşünmesi gere­kirdi. Fakat Yunanlılar ve Kıb rıs Rum Yönetimi bütün iyi niyetli uyarılarımıza rağmen bu konuda da kendi kendileri­ni aldattılar.

YAN SONUÇLAR Birinci Barış Harekâtımızın

yan sonuçlarından biri Yuna- nistandaki Dikta rejiminin yı­kılması olmuştu. Yıllarca bü­yüklü küçüklü birçok dünya devletleri, Yunan!standakl Dik ta rejimini yıkmak için ellerin den geleni yapmışlardı. Yuna- nistanı Ekonomik abluka altına siyasal ablûka altına almışlar­dı. Ama yıllarca Yunanistan- daki dikta rejimini yıkamamış lardı. O rejimi yıkan Türkiye­nin özgürlükçü ve Barışçı Ha­reketi oldu. Yunanistan, Tür­kiyenin bu hareketi sayesin­de Demokrasiye kavuştu ve yeniden dünyada saygınlık ka zanmaya başladı. Türklerin Ba rış Harekâtı sayesinde kazan maya başladığı bu saygınlığı, Türkler aleyhine kullanabilece ğinl sandı. Dünya Kamu Oyu­nu harekete geçirmek Türk Ordusunu Girne ile Lefkoşa e- rasındaki bir küçük alana hap sedebileceklerini orada etki­siz, güçsüz bırakabilecekle­rini ve bölgenin dışında kalan Kıbrıs Türklerine serbestçe kıyabileceklerini sandılar. Bu nun için zaman kazanmaya uğ raştılar.

Bülent Ecevit, Rauf Denktaş v e Turan Güneş’le birarada. Kendisine sevgi gösterisinde bulu­nan halka, sıcak bakışlarını yö neltmlş..

Ecevit’ inakımlara

ziyareti siyasa mal edilmeme!

Envite b u llí le f lW 'U b W bensebrtlik berati verilece1

REDDEDİLENLER Cenevre Andlaşması Tem­

muz sonunda imzalananCenev re Andlaşmasının hükümleri, ne Türkler uydu, Rumlar uy­madılar. Yunanlılar uymadılar, istedik ki barış yoluyle Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmek için istedik ki, Girne ile Lef­koşa arasına sıkışıp kalmış olan Türk Birliklerinin güven­liği için etraflarında bir güven lik çemberi açılsın, Yunanlılar ve Rumlar bunu bile kabul et­mediler, reddettiler. Bizim Ba rışçılığımızı da iyi niyetimizi de istismar ettiler. Sonunda Türkiye Yunanlsanın ve Kıbrıs RumYönetiminin tutumları kar şısında kaçınılmaz hale gele­ni yaptı, gerekeni yaptı İki gün İçinde Kıbrıs Türklerinin özgürlüğü ve güvenliği toprak üzerinde güvenliğe kavuştu.

Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit’le birlikte Karaoğlanoğlu Şeh itliğinde.. “Kibrisin geleceği, oz gür Kıbrıs topraklarına şehitle rin kanlarıyla yazılmıştır.

k ib r is in g e l e c e ğ i b ellid ir

Sevgili Kıbrıs lı Kardeşle­rim, kağıt uzerınueki guvenca lerın Nıorısıa işe yaıamauıgı uzun va acı yıllar boyunca gö­rülmüştü. Unun için Kıorıs m - gelecekteki statüsünü kagıaa yazmak, «nayasa metinlerine yazmak yetmezdi. Kibrisin ge­lecekteki statüsünü, Kmrıs ın topragna yazdık, istedikleri ka dar oarış Müzakerelerini uzat- sın.ar, sürüncemede bıraksın­lar, Kıbrıs m artık statüsü nal ııaır. Kıorıs ın geleceği belli­dir. Kıorıs ın geıecegı tarih ya zııır gibi, Kıbrıs'ın toprağına yazılmıştır. Tarih yazılır gibi yazılan, şehit kanı ile yazılan yazı bu topraklardan bir dana silınmiyecekir. Birinci ve İkin ci Barış Harekâtları ile varılan noktadan artık bir daha geriye dönüimeyecektir. Türk Ulusu Kıbrıs Terkleri ile el ele bir tarihsel görevi yerine getir, miştir. Tarih nasıl değiştirile­mez ise, bu görev yerme ge­tirilerek yapılanlar da Kıbrıs'­ın toprağına şehit kanıyla ya­zılanlar da artık bir daha de. ğiştirilemiyecektir. Türklerle Kumların adada Barış için­de yaşayabilmelerinin gere­ği, tek gereği böyiece yapıl­mıştır. Bunun başka yolu yok muydu? Bunun başka yolu ol­madığı geride bıraktığımız 10 yılın, 20 yılın, daha uzun yılla­rın acı tecrübeleri ile görül­müştür. Kıbrıs'ta Türklerle Rumların Barış içinde yaşaya­bilmelerinin başka yollarının da bulunabileceğini ispat et­me fırsatı, uzun yıllar Rumla­rın elinde vardı. Yunanistanın elinde vardı. Ama bu fırsatı kullanamamışlardır ve artık kaçırmışlardır.

LEFKOŞA:

CHP Merkez Yönetim Ku­rulu Üyeleri Halûk Ulman ile Mehmet Aslantürk, CHP Ge­nel Başkanı ve Kıbrıs Hareka­tının Başbakanı Bülent tee- vıt in karşılanması hazırlıkla­rıyla İlgın olarak şu açıklama­yı yapmışlardır:

“sayın Bülent Ecevit Kibri- sa CHP Genel Başkanı ve Tur kıye deki ana muhalefet parti­sinin lideri niteliğiyle değil : Kıbrıs Barış Harekatı kararını alan Türk Hükümetinin Başba­kanı niteliğiyle ve hiçbir ayı­rım yapmaksızın, bütün Kıb- rıslı Türkleri kucaklamak ama cıyle gelmektedir.

Bu nedenle, Sayın Ecevit'in gezisini Kıbrıs Türk Toplumun da bulunması çok doğal olan çeşitli siyasal akımların biri­ne, ya da ötekine mal etmeye çalışmamak gerekir. Yapıla­cak karşılama ve uğurlama törenlerinde bu gerçeğin göz- önünde bulundurulmasını ve bu törenlerde parti deviz ve bayraklarıyla değil, Kıbrıs Türklüğünün bütünlüğünü teş­kil eden şanlı bayrağımızla ve millî idealleri yansıtan dö­vizlerle karşılanılmastni rica ederiz."

BUGÜNKÜ TEMAS VE ZİYARETLER

Diğer taraftan Bülent Ece­vit'in bugünkü gezi ve temas­larının detayları saptanmıştır. Buna göre, Bülent Ecevit'le beraberindekiler, sabah saat 09.00’da G;rne’den Lefkoşa’ya

hareket edecek ve Sent Sent Hilârlon’u gezecektir. Gırn den törenle Lefkoşa’ya uğurlana- cak olan Bülent Ecevit e Be ğaz'da ve Gönyeli de ayrı ay. rı karşılama törenleri yapıla- çaktır.‘Bu arada Gönyeli de ya pılacak parlak karşılama töre-ni sırasında CHP Genel Baş-

.....................

Kıbrıs Türk \ f . Mukavemetçiler Derneği Bildiri Yayınladı

Kıbrıs Tiirk Mukavtmal- çiler Derneği din Bülent Tcevit’c hitaben şıbikliriyi yayınlamıştır: ■

“Önderliğini retenelde yaptığınız Banş lıırekâtı - Hin başta tüm uhsumuza kazandırdığı, içte cendine güven, dışta onur vt saygın jıktan; biz Kıbrıslı Tirkiere getirdiği özgürlük, bnş ve mutluluktan dolayı şhsını- za karşı duyduğumuzderin gönül borcunu coşkıu'ukla arzeder, kalbimize Ve afa- mıza yerleşen siz yücecur-tancımızı saygı ile sel a ila- - » nz.

kanının önünde kurbanlar ke-| ailecektir. Saat 10.00'da Tür­kiye Cumhuriyeti Büyükelçili ğine vasıl olacak olan Bülent Ecevit, orada bir süre dinlen dikten sonra Mücahitler Şehit liğinl ziyaret edip saygı duru­şunda bulunacak ve çelenk bı rakacaktır. Bundan sonra O zerk Türk Yönetimi Başkanı ve Cumhurbaışkan Yardımcısı Rauf Denktaş'ı ziyaret edecek o l a n B ü l e n E c e v i t Özerk Türk Yönetimi Bakan­lar Kurulu üyeleriyle tanışa çaktır. Bülent Ecevit, saat 12.30— 13.00 arasında Lefkoşa Atatürk Meydanında toplana­cak halka hitaben Saray Otel balkonundan bir konuşma ya­pacaktır. Burada tertiplenecek olan törende Belediye Başka­nı Dr. Zlver Kemal, Bülent E- cevlt'e şehrin fahri hemşeh rlllk beratını verecektir.

DENKTAŞ RESEPSİYON VERECEK

Atatürk Meydanındaki töre­nin tamamlanmasından sonra Lefkoşa’dakl bazı Türk sanayi tesislerini gezecek olan Bu-

c ovit bu gezinin tamaı lent EC hL sonra UzerK raranmasından MeC,ls,„ı ,Yönetimi ve mı,ıetveK.ikyaret eaece* ur baat ıo— ■! rıy,e uteı oe çeşıl

rüŞme y“Pa„ ¡se OzerK ıurt meden Ş°n ve oumnur

n , n» pcevit onuruna bir ra-feosivon "erecektir. tcev.fi resepsiyondan sonra tek, Girne'ye hareket edecektir.

YARINKİ ziyaretler

Bülent Ecevit’in YJrl"Lefke Bölgesin: z .yareytm eSj beklenmektedir. Ec beraberindekiler, ye™ğini muhtemelen LeH<e ?? *caklardır. Pazar 9unu J “ . qa Boğaz çevresi ve Mehmet cik köyünü ziyaret edecek o fan Ecevit’in Pazartesi gunı Anavatana dönmek üzere Me. □usa Limanından ayrılmas beklenmektedir. Bülent EcevJ - gel’şinde olduğu gibi 9'dlş de de törenle uğurlanccakt

lll|IIIU«l!llllllllllllllllllll'lll»«llll»l»«Hll!«ll»lllllll'»<»H'l»«lHH»«i»«"«»,«,'|,l|,l,‘i,ll,,,,l,B,,,“,",M,i *ul

MUTLULUKLA MÜJDELERİZSeval Alper ile Gazetemiz Yazı Aile­

sinden Ahmet Alper’in Kıbrıs Kahramaı Sayın Bülent ECEVIT’in özgür Kıbrıs’ımız onurlandırmaları!" in sonsuz mutluluğuna, Oğullarının doğumu da mutluluk katmış­tır. Bu tarihi ve mutlu rastlantı dolayısıyla Oğullarına ECEVİT adını verdiklerini tüm

ECEVİT Hayranlarına, akraba ve dostlara yürekten müjdelerler.

2 Ocak, 1975.ERBİLEN DOĞUM KLİNİĞİ

ı lıııııı.ııııııı»ınıııınıııııııınuıııMtııııııımwı«uıû»uı»ı««*MiU“W, » 'u,“, “, “, ",,', “, “,“, ", ",1‘'

bir süre duran Bülent Ece­vit, orada Atatürk Büstünü açmıştır. Değirmenlik kö • yünden geçerken yolunu ke şenler de kendisine büyük tezahürat yapmışlardır. Ece vit ve kendisine eşlik eden kortej, Girne’de halkın coş­kun tezahıratı arasından ge oerek Karaoğlanoğlu Şehitli ğine gitmiştir.

Sevgili Kıbrıs’l ı kardeşle­rim: umarız kİ artık dünyada herkes geçmişe dönüş olma­dığını, Kıbrıs'ta varılan nokta­dan geriye dönüş olmadığını, olmıyacağını bilsin. Şehitler vererek sağlanan İnsanca ya­şama hakkını oyunlarla baskı­larla Türklerden geri alınabile ceğlni sanarak umarız ki dün­yada hiç kimse kendi kendini

Girne'de, Güneyden gelen İlkokul öğrencilerimiz, kendi çizdik­leri resimleden oluşan bir albümü Ecevit e armağan etmişler- dir. Resimler, Türklerin tutsak kuzeyden ozgur güneye kaçışla rını yansıtmaktadır.

aldatmasın. Sevgili Kıbrıs'lı Türkler Barış Harekâtı amacı­na büyük ölçüde ulaşmıştır. Ama henüz Barış Harekâtının eksik kalan bir yanı yardır. Rum kesiminde ve İngiliz üs­sünde kalan Türkler özgürlük, lerlne ve güvenliklerine kavuş madıkça Barış Harekâtımız da amacına kavuşmuş olmaya-

. . j . . . . . „ . „ i . tasıvan ulusal giysiler İçindeki kız öğrenciler.. Bu bir gösteriş' değildir.' Ecev'itîn^adı gerçekten Türk Toplumunun göğsünde, sunsıcak bir yürek atı-

şıdır.

çaktır."GAZI MAGOSA

Ecevit'ten sonra yine söz alan Otonom Türk Yönetimi Başkanı Rauf Denktaş. Bülent Ecevit’in, aramızda bulunmak­la Toplumumuza ümit verdiği­ni belirtmiş ve Magosa Bele­diye Başkanı Naim Tayyarın kendisine Magosa'nın Altın Anahtarını hediye edeceğini belirtmiştir. Denktaş ayrıca Magosa’yı “GAZI MAGOSA diye ilân emiş ve Belediye Başkanı Naim Tayyar ise yap­tığı kısa konuşmadan sonra Bülent Ecevit'e Magosa’nın Al tın Anahtarını ve Gazi Mago- sanın ilk Fahri Beratını takdim etmiştir. Şehrin Altın Anahta­rını aldıkan sonra bir konuş­ma yapan Bülent Ecevit ise kendisine gösterilen ilgiden duyduğu heyecanı ve memnu- niyeti ifade ederek şöyle de­miştir:

“ Magosa’nın Gazilik Niteli­ğinin çoktan hak edilmiş. Bu niteliğin resmen açıklandığı bu mutlu günde bana Magosa- nın Fahri hemşehriliğini ver­mekle ve Anahtarını vermek­le şereflerin en büyüğünü ver miş oldunuz. Size ve tüm Ma- gosalılara. Kahraman Gazi Magosa’lılara şükranlarımı su narım. Bu Anahtar, Gazi Maqo sanın Anahtarı, bende en de­ğerli hatıra olarak kalacaktır. Ama bu Anahtar bir simgedir. Bunun aslı sîzdedir. Bunun as. lı sîzlerin yüreğinizdeki cesa­rette, özgürlük sevgislndedlr. Siz yüreğinizdeki O Anahtarı O Altın Anahtarı yitirmedikçe daima özgür olacaksınız. Ba* ğımsız olacaksınız. Sağolunuz Gazi Magosa’lılar, Gazi Kıbrıs- lılar."

GİRNE’YE GİDERKEN Mağusa’dan Gime’ye gi­

derken Gönençlere köyünde!

GİRNE’DE Bülent Ecevit Karaoğlan­

oğlu Şehitliğine giderken Ayyorgi’de öğrenciler tara­rından yolu kesilmiş kendi­sine buketler verilmiş, kur­banlar kesilmiştir. Ecevit, geri dönerken, yine kendi - sine büyük tezahürat yapıl­mıştır. Bülent Ecevit bera­berinde Büyükelçi Asaf İn­han, Büyükelçi Ziya Müez- zinoğlu Ve Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Başkan Yar­dımcısı Osman örek oldu­ğu halde Girne Belediye Sa rayına geldiği sırada bura­da kendisini Limasol MU • ıetveldlleri, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Turizm ve Enformasyon Bakanı Çağ - ar Yasal ile binanın girişin- ae sıralanmış öğrenciler kar şılamıştır. Binanın girişinde öğrencilerin birkısmınin el - 'erinde Bülent Ecevit yazılı pankartlar, liğerlerinde de 'çleri çeşitli çiçek dolu se­petler bulunan öğrenciler yer almıştı. Ecevit içeri gi­rerken öğrenciler kendisini ve beraberindekileri çiçek \ ağmunına tutmuşlar Ece­vit bu hareketi son derece sempatik ve güler yüzle kar şilamıştır.

şehrin altın anahtarını Denk taş’in vermesini istemiş, bu defa Denktaş güneydeki Türklerin temsilcisi millet - vekili Ziya Rızkının bu anahtarını Ecevit’e vermesi­ni daha uyguıı güldüğünü belirtmiştir. Böyiece mikro­fona gelen Ziya Rızkı, “Hoş geldiniz,, barış harekâtının kahraman Başbakanı Ecevit Bu tJtm anahtarla Güneyin d e kapılarını açacağınıza inanıyoruz” demiştir. Daha sonra konuşan ve halkın te­zahüratına vesile olan CHP Genel Başkanı Bülent Ece­vit Gime’ye ilk defa geldi­ğini, fakat barış harekâta sı rasında haftalarca Gime Ue ilgilendiği için yıllarca önce gelmiş gibi olduğunu söy­lemiş, kendisine Gime’nin altın anahtarını veren Gime belediye başkanına Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Baş­kanı Rauf Denktaş’a ve di­ğer ilgililere teşekkür ede­rek özetle şöyle demiştir:

"Sîzler, her zaman, bu öz gürlük aşkınt içinizde taşı­dıkça özgür olacaksınız.,.

MİLLİ PiYANGO’NUN 1975 YILBAŞI ÇEKİLİŞİ

Milli Piyango’nun Yılbaşı çekilişinde kazanan num raılar aşağıdadır:

1696704 NUMARA 5.000.000 LİRA.0729133 NUMARA 3.000.000 LİRA 0607683 NUMARA 1.000.000 LİRA 1702800 NUMARA 1.000.000 LİRA

BEŞYUZ BİN (500.000) LİRA İKRAMİYE KAZANA]! .NUMARALAR:

0128540, 0206075, 0513021, 0754661, 1153878, 1 3 5 4 9 4 ^ ^ H 1380341, 1819872, 1823851. 1887583. i Hm »m

YÜZ BİN (100.000) LİRA İKRAMİYE KAZAn B NUMARALAR:

0085651, 0096017, 0099210, 0101157, 0122878, 015738 0179199, 0201085, 0202221, 0203979, 0232860, 02368 0260824, 0267111, 0273801, 0284670, 0284993, 03157-f 0338206, 0359547, 0369240, 0435261, C451550, 052361 0526702, 0535065, 0540516, 0584811, 06163S0, 06308( [1 0637216, 0637851, 0648376, 0653335, 0681752, 07233; |l 0736945, 0756572, 0768653 , 0795264, 0797707, 0S1765 1844547, 0846329, 08533S6, OS63404, 0866953, 086917 «72273, 0879737, 0924704, 0957100, 0966058, 09820«388785, 1020399, 1050973, 1098006, 1127920, 11689i 76128, 1201490, 1212637, 1247388, 1260359, 12877!1)4322, 1295496, 1342358, 1369929, 1454619, 14789i 1-3369, 1497343, 1520948, 1539303, 1542647. 15544!1-5908, 1598908, 1598961, 1599945, 1650124. 16577C 16(795, 1713558. 1717770. 1735566, 1759802, 18075«18-069, 1857505, 1877198, 1878219, 1887818, 189480 19(837, 1928959, 1935290, 1993824.

TABİİ GARANTÖR

ORDU GÜNEYE Bülent Ecevit konuşmak

üzere Relodıve Sarayının balkonuna çıktığı sırada sa bahtan beri kapıda bekle­mekte olan Gimelilcr kendi sine tezahürat yapmışlar “Ordu Güneye” diye bağır mışlardır. Bu sırada, balkın elinde çeşitli dövizler bulun maktaydı, tik olarak Gime Belpdive Başkanı Sabri Ta- hir Eoevit’e “Hoş geldiniz” demiş ve Kıbrıs’ın en büyük bavrammı kutladıklarım bil dirmiştir. Belediye Başkanı

Türk Ordusunun barışçı amaçla Kıbrıs’a geldiğini tekrar belirten Ecevit, bu amacın ve bu tutumun gü­neydeki Türklere de ulaştı­rılmasını istemiş ve “Güney deki Türkler son bireyine kadar özgürlüğe kavuşma • dığı takdirde, Türk banş harekâtı tam anlamufle ba­şarıya ulaşmıifacaktır. Kıb­rıs’ın gelecekteki statüsü ka zanılmis toprağa çizilmiş tir. Türkiııe Kıbrıs m tabii garantörüdür. T ürkiye'nin garantisi tartışılmaz olarak kabul edilmiştir“ demiş, top lıımııp dertlerinin ve ic so­runlarının kırgınlık olma dan halledilmesini, kendisi m’n d» dertleri ve nroblem teri dinleyeceğini bildirmiş tir

Foevit sözlerinin sonun­da özetle şunları söylemiş­tir-

“Kıhns’la *ehHf~rlv kav /vttnVırud- vn&ladıklan

haklan almana h>r lrmsenio gücü yetmiyecektir.“

ı,LÎ BİN (50.000) LİRA İKRAMİYE KAZAN NUMaaLAR:

OOOOji , 0022302,0059627. 0072100, 0085636 009 01186, 0144024, 0175982, 0185040 0186193 026oo 0262 >j, 0372256, 0413564, 0430.845, 0438600 04521 O4573»,0483598,0506891,0536675 0554411 058"?r 05859! 0588678, 0608666, 0651290, 0671671 06962oı 06986«, 0702333. 0702934, 0708228. 0711697 071493 07152« 0733757. 0770650, 0771395, 0807406. 08262« 084361 0891549, 089845S, 0898628, 0921850, 09783« 099845)1005955, 1012200, 1044065, 1047069, 106456 1069361.(086693, 1089214, 1106221, 1106221 110675 1110000115698, H16807, 1127992, 1158488 119015 1225132239670, 1356355. 1397334, 1438186, 1+4316 1484778,(85297, 1488616. 1529388. 1.551282, 157079 1585176.(88656, 1597071. 1649228, 1671991 168,796i 1689935, 91019, 1715428, 1730017, 1733800,' 174493' 1773776, 78053, 1794476, 1801899, 1813039 181857! 1836427, 30796, 1972712, 1977940, 1978862.'

SON b e ş a k a m in a Gö r e o n b in üooooi i îrI İKRAMİYE zANAN NUMARALAR }

01124, 017 05494, 05672, 06250, 06675 Ofm-? m-n 12789, 133î 1477o, 16572, 16908 ^19833, 231023454, 23617 , 25089 25607 2f S S 28935, 2939.3(097. 31552, 31997 33776 S35565, 359637325, 39621, .39739 40^69 Î S ’ S 42263, 4541C0126, 46616, 48331 ’S S ’ S 50316, 51093(835 528:vS, 53367 5+ m S58258, 58484,u P9 80^)6 finuoo V , - ' 04516’ 5620 64448, 65507,775 69168' 7 )(rr,' ? L 41’ 62870, 6371 76177, 76723, 5 KöOS 3 2 ? 1’ 72035’ 7385 85368! 85387, S K ’ S S î 8ct°014> ^ 8534 89579, 90051, '.47 92565' 930«?’ S 3 ’ 88261, 8922 96443, 96899, «yo; 98917’ ' “6 ’ ’3Ji5> 93292, 9412

SON DÖRT IU» vjlNA Cö r p trm

0071, 0250, 177,072 2 14 I 07V1 n 3239, 3374, 3624645; 3846; 3“7881- 2819. 2851,

LtB r*! k.

296 S5147,’ 5342, 567V^5 ^ 4420,’ 491 J

SON ÜÇ R » N » ^ 1 9 .A G Ö R pİKRAMİYE KAZAN, NUM *

181, 231,812, 940, j MARALAK:

SON İKİ B'^K/t a r n p p

,KR^ ^ N wM ~ ’Vte m v* * * R 'eMINA GÖRE Yüy

İKRAMİYE K A Z A N Ç