4
I MUU TI KIRALİ IPtYONu MtTDÜB V® İMTİYAZ SAHİBİ CEMAL TOÖAN A«maltı No. 75 Potta Kutusu 31* M: 2951 Iitfkosa - Kibri» Bozkurt HAFTALIK MÜSTAKİL TÜRK GAZETESİDİR tti ı ^km tSm YIL: 6 Fiat: 15 Mil Pazartesi, 29 Temmuz 1957 Sayı: 454 BOZKURT BASIMEVİ 'En güzel, en seri ve en ucuz iş yapan yegâne matbaadır. MiUliafljj ! deyebileceğimi 2T0R elek DIR, VICTOKİ nizi tetkik ti r a karar ver- ivz boyun.» n YALNy! ERİ VERİR MIYLE OTO-1 LİNİZİ BIIU. DÎLIĞINDEN TÜLEME İŞİ. Mümessilleri; :0ARETEV1 0 ş a. İ p i U HAKKINDA RAPOR .NACAK — Macaristan ; şmiş Milletle| ırlanan rapora yeni bir rapor çadaıumştır. 1 tamamlayım ğı ve Nisan a- ıa Macaristan; ı r l a r ı üzerinde I e r verilmekte' e eşyaları-! Ticarete- CİM ı No. 23 Bun »jica»»»*» Londrada Yapılacak Kıbrıs Konferansın- da İngiltere Üç Plân İleri Sürecek Konferansa Makarios'un İştirak Ettirilemiyeceği Bildiriliyor TÜRK VE YUNAN HÜKÜMETLERİNİN İŞTİRAKİ SAĞLANACAK » r İ ^ lolablarıdır- . orsanız , Acentesi: ıHBttVİ. TAKSİM TÜRKÜN FEDAKARLIĞIDIR Kıbrıs meselesinin en ideal şekli adanın bütününün Türki- yeye iadesidir. Oerek Türk hü- kümeti, gerekse Türk efkârı umumiyesi bu fikri benimse- miş olmasına rağmen, Ortado- ğudaki krizi gözönünde tuta- rak, dünya efkârı umumiyesine karşı barışçı sorumluluğu mu- hafaza ederek, Türkiye adanın taksimine riza göstermiştir. Bu bir bakıma dünya barışı lehin- de bir fedakârlıktır ve böyle kabul edilmelidir. Ortadoğu durumu karışık bir şekil almamış olsaydı ve bu arada Türkiye paktlarına sa- dık bulunmadaydı Adanın tak- simine asla riza göstermiyecek ve bütününün Tiirkiyeye iade- si lüzumu üzerinde israr"Ede- cekti. Fakat zaman ve şerait buna müsait olmadığı için Türkün barışçı cephesi ağır basmış ve taksime razı olmuş- tur. Türkiyenin bu fedakârlığına rağmen, Yunan'ıstanın halâ da- ha Eııosis peşinde koşması, cid- den hayret ve üzüntü verici bir meseledir. Yunan hükümeti em peryalist bir zihniyetle Kıbrıs meselesini durmadan tahrik et- mekte vo müstemlekeci bir zih- niyetle hareket ederek, Kibri - sın taksimine riza gösterme- mektedir. Yunanistan Kıbrıs mevzuun- da niçin bu derece aşırı, muan- nit bir politika takibediyor? Yunan hükümeti gemlerini Ma kariosa kaptırmanın sorumlu- luğunu bir gün elbette ödeye - çektir. Fakat iş işten geçecek ve Ortadoğuyu tahrik eden harp tehlikesi dünya barışı için içinden çıkılmaz bir durum alacaktır. Devletler ahıdlarına sadık kalmak mecburiyetindedirler.. Fakat Yunanistan bu ahıdna- meler altında koyduğu namus ve şeref imzasını, bir papasın hatırı için ayaklar altına al- makta, insan haklarını çiğne- mekte, adalet prensiplerine zerre kadar kıymet vermemek- tedir. Fakat unutulmamalıdır ki, sun'i bir çoğunluk hiçbir /aman "hak" demek değildir ve bu sun'i çoğunluk hiç bir zaman azınlığı baskısı altında bulunduramaz. Yunanistan bu memlekette- ki sım'i çoğunlukla Enosis ta- lep etmektedir. Dikkat buyuru, rolaeak olum Enosis diyoruz. Çünkü Yunan hükümeti Kıbrıs »Çin hiç bir zaman hürriyet ve- ya Self—Determination talep etmiş değildir. Yunanistan Knos,s Peşindedir ve Enosis Peşinde olduğu için de hürriyet Determination diye val- Self- LONDRA, 28 . Kıbrıs mev- zuunda Londrada yapılması miitesavver üçlü konferans ha- zırlıklarına devam edilmekte- dir. Bir müddettenberi Londra da bulunan Kıbrıs genel vali- si Feld Mareşal Sir John Har- ding Müstemlekeler Bakanı Alan Lennox-Boyd ile müzake- relerine devam etmekteyse d e , bu hususta herhangi resmî bir açıklama yapılmamakta, miiza kereler ketümiyetini muhafaza etmektedir. Londra siyasî çevrelerine at- fen bildirildiğine göre, Britan- ya Hükümeti Kıbrıs konferan- sında üç yeni plân ileri süre- cektir. Yeni İngiliz plânı hak- kında bilgi verilmemekle bera- ber, siyasî çevreler yeni İngiliz plânının şu şekilde yorumla- maktadırlar : 1. Türkiyenin muvafakati alındığı takdirde, Enosis mev- zuunda müzakerelere girişile- c e k ve şarta tâbi Enosis mev- zuunda müzakereler yapılacak- tır. Taraflardan birisi buna mu halefet ettiği takdirde, İngiliz plânının birinci kısmını trçkil eden Enosis mevzuu görüşül miyecektir. 2. Self-D«termination mevzu ıınun görüşülecek ikinci plân olduğuna işaret edilmektedir. Britanya Hükümeti geçici bir zaman için Lord Radcliffe ana yasa •tasarısının kabulünü ve bunu takiben Kıbrıslıların Muh tar rejimde bir tecrübe devresi geçirmesini istemektedir. Self- Determination prensibi Kıbrıs- taki iki cemaate de ayni şartlar ve haklar tahtında kabul edile- cektir. 3. Her iki mevzuda da bir anlaşmağa varılmadığı takdir- de, en son çare olarak kabul edilen Taksim mevzuu ele alı- nacak ve Yunanistan buna mu- halefet etse bile muhakkak su- rette taksim mevzuu müzakere edilerek müspet bir karara bağ lanacaktır. İngiliz siyasî çevreleri yeııi Londra konferansının yarıda kalmış eski konferansın bir de vamı olarak kabul etmektedir- ler. Britanya Hükümetine ya- kın çevrelerden sızan haberlere bakılacak olursa, Britanya Hü- kümeti bu konferansın devlet- lerarası bir mahiyet taşımasını arzu ettiği için Konferansa Ma kaı-ios'un iştirak ettirilmemesi- ni şart koşmaktadır. Diğer taraftan Türk ve Yu- nan Hükümetlerinin konferan- sa iştiraklarını sağlamak gaye- siyle diplomatik temaslar cere- yan ettiği bildirilmekt e dr. Hat- tâ konferansa iştirak etmeleri için Birleşik Amerika Hükûme. tinin Türkiye ile Yunanistana tavsiyelerde bulunduğu bildiri liyor. Buna rağmen Yunan Hii kûmetinin, Konferansa Kıbrıs Başpapası Makarios'un da işti- rak ettirlimesi için ısrar edece- ği tahmin olunmaktadır. Britanya Dışişleri Bakam Masket Hâdiseleri Etrafında İzahat Verdi Londra, 28— İngiliz Dışiş- leri Bakanı Selwyn Lloyd, Masket ve Umman hâdiseleri etrafında verdiği bir demeç- te, Masket ve Umman sultan- larının desteklenmesine de- vam edileceğini beyan etmiş ve şöyle demiştir : " Dostlarımızın hazırlanan oyunlara kurban gitmesine müsaade etmiyeceğiz. Boşuna kan dökülmesini de arzu et- miyoruz. Bu yüzden âsilerin dızlı sözler etmektedir. Yunan hükümeti gerçekten Kıbrıs meselesinin muslihane bir şekilde hallini arzu etmiş olsaydı,.ikide bir Birleşmiş Mil letlere başvurmaz, ilıidebir Sov yet Rıısyaya el avuç açmazdı. Ynnaıı hükümeti Kıbrıslılar ne Self—Determination ve ne de hürriyet talep etmektedir. Yunanistan doğrudan doğruya Enosis istemektedir. İhtilâfların hallinde başlıca rolü oynayan samimiyet ve ah- lâktır. Fakat Yunan hükümeti zerre kadar buna'ehemmiyet vermemekte ve Enösis'in ta - hakkuku için dalâveralı bir politika takib etmektedir. Yu- nanistan Enosis fikrinde olma- mış olsaydı, Türkiyenin feda- kârlığına miisbet bir şekilde mukabelede bulunur ve taksim fikrini desteklerdi. BOZKURT Masket ve Umman Sultanla- rının safında toplanmalarını tavsiye ederiz. " Şimdi bildirildiğine göre, âsilerin elinde bulunan üç ka- lede Sultanların kırmızı bay- rakları dalgalanmaktadır. Di- ğer taraftan Suriye, Irak Lüb nan ve Mısır Hükümetleri ara smda Masket ve Ummandaki hâdiseler etrafında müzake- reler cereyan etmektedir. Âsi İmamın Kahirede bulu- nan bir sözcüsü, dün yaptığı bir demeçte, Komünist Çin ta rafından yardım teklifi alın- dığını, fakat bu teklifin red- dedildiğini, lâkin daha sonra durumdan İmam'm haberdar edildiğini bildirmiştir. ÜRDÜNDE KRALI DEVİRMEKTEN SANIK 14 SUBAY YARGILANIYOR Amman, 28 . Ürdün Kralı Hü s e yni öldürerek memlekette ye ni bir rejim kurmağa teşeb büsten sanık 14 subayın yargı- lanmasına Amman Askerî Mah kemesinde başlanmıştır. Bu 14 subaydan başka yargılanacak lar arasında 7 sivil de bulun- maktadır. Gıyaben yargılanacaklar ara sında iki sabık genel kurmay Başkanı ile biı-'de sabık Dışiş leri Bakanı bulunmaktadır. Bu üç şahıs hâdiseler esnasında Or dünden kaçmağa ve Suriyeye sığınmağa muvaffak olmuşlar- dır. Bunlar halen Suriyede bu- lunmakta ve siyasî mülteci mu- amelesi görmektedirler. TUNUS, FAS VE FRANSA ARASINDA MÜZAKERELER Paris, 28 - Parist® Fransa, Tunus ve Fas temsilcileri ara- sında iktisadî müzakereler çere yan etmektedir. Tunus ile Fası Maliye Bakanları, Fransayı ise Hariciye müsteşarı temsil et- mektedir. Sızan haberlerden öğrenildi- ğine göre, üç devlet arasında yapılmakta olan müzakereler- de ilerlemeler kaydedilmekte- dir. Dulles Londradaiki Silâhsızlanma Konferansına İştira Edecek Londra, 28—Birleşik Ameri ka Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, Başkan Eisen- hower*in emri ile Londraya hareket etmiştir. Foster Dul- les Londrada yapılmakta o- lan silâhsızlanma konferansı- na iştirak edecek ve konfe- ransın seyri hakkında Ameri- kan temsilcisi Harold Stas- sen'dan izahat alacaktır. Beyaz Saray'dan yayınla- nan bir tebliğde, poster Dul- les'm Londraya yapacağı se- yahatin âcü bir tarafı olma- dığı kaydedilmekte, Bakanın konferans hakkında izahat al mak maksadiyle Londrayı zi- yaret etmekte olduğu belirtil- mektedir. Diğer taraftan beyanatta bulunan Britanya Başbakanı Harold McMillan, Amerika Dışişleri Bakanı Foster Dul- les'ın Londra ziyaretinden duyduğu memnuniyeti izhar etmiş ve bu ziyaretin faydalı olacağını kaydetmiştir. Bildirildiği gibi, Sovyet Rusya temsilcisi Batılıların silâhsızlanma konferansını geciktirmek için oyunlar ter- tip ettiklerini iddia etmişti. Foster Dulles'n bu iddiayı tek zip ettiğine işaret edilmekte- dir. S. Rusya İtiksadî Tazyike Hazırlanıyor SOVYETLER VE PEYKLERİ DÜNYA PAZARLARIN- DA DİĞER DEVLETLERİ MÜKŞÜL DURUMA SOKMAĞAÇALIŞACAKLAR Londra, 28—Sovyet Rusya Hükümeti, bütün peyklerle birlikte kendi ekonomisini merkezî bir şekilde tek elden idare ederek damping yapma ya karar vermiştir. Sovyet Haricî Ekonomisi Direktörü Pervukin, bugün bu hususta izahat vererek ezcümle de- miştir ki: "Başvekil Bulganin ve Parti Genel Sekreteri Rru- çev'in halk cumhuriyetlerine yaptıkları son seyahatler böy- le bir sistemin kurulması ile alâkalı idi. Nitekim bu husus- ta halk cumhuriyetleri hükü- metleri ile tam bir mutabaka- ta varılmıştır. Gayemiz, bir- leşik bir ekonomiyi tek elden idare etmek suretiyle bizim ve müttefikimiz olan devletle rin mallarının maliyet ve fi- yatlarını âzamî hadde indire- rek dünya piyasalarına sür- mek ve bu suretle malların tanınmasını temin etmek- tir." Salahiyetli çevrelerden bil- dirildiğine göre, Rusya dünyr pazarlarında diğer memleket leri müşkül duruma düşür mek için "damping" yapacak tır. Bu suretle Ruslar mütte- fik devletlerin ekonomisin: yıkmak gayesini gütmektediı ler. GUETEMALA CUMHURBAŞKANI ÖLDÜRÜLDÜ Londra, 28 - Guetemala Cum hurbaşkanı Armas bugün Sa- rayda yaveri taraf nidan öldü- rülmüştür. Cinayeti işliyen ya- ver hemen intihar etmiştir. Yaverin üzerinde bulunan ve sikalardan anlaşıldığına göre, cani eski komünist partisinin bir üyesi id. Memlekette tehli- keli hal ilân edilmiştir. italya'da Cezayirde Silâh Kaçıran Bir Şebeke Meydana Çıkarıldı Roma, 28 - İtalyan Polis Mü- düriyeti tarafından açıklandı- ğına göre, İtalyadan Cezayir Milliyetçilerine silâh kaçıran bir şebeke meydana çıkarılmış tır. Şebeke Başkanı İtalyadan kaçmağa muvaffak olmuşsa da, şebekenin diğer üyeleri İtalyan polisi tarafından tevkif edilmiştir. Doğu Almanyamn Teklifini Batı Almanya Reddetti Bonn, 28 . Doğu Almanya ta rafından Batı Almaııyaya bir İNGİLİZ ASKERLERİ KOREDEN ÇEKİLDİ Londra, 28 . lnigliz Savun ma Bakanlığından bugün res men açıklandığına göre, Güney Karedeki İngiliz ve Yeni Ze- landa askerleri geri çekilmiş tir. Bu askerler yedi seneden- beri Güney Kore'de hizmet görmekteydiler. Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanının Kokteyil Partisi Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanı Dr. Fazıl Küçük Cu- martesi günü akşamı kendi evinde Cumhuriyet Gazetesi siyasî yazarlarından Ömer Sa- mi Coşar şerefine bir kokt e yil partisi vermiştir. Partide Başkonsolos Burhan Işın, Konsolos Halûk Afra, Fe- derasyon Başkanı Faiz Kay- mak, Türk Bankası Müdürü 1. Orhan, Iş Bankası Müdürü Dündar Nişancıoğlu, Mezunlar Birliği Başkanı Dr. Burhan Nalbantoğlu, Hür söz gazetesi sahibi Fevzi Ali Riza, Gazete- miz sahibi Cemal Toğan,, Ajans Türk'ün Kıbrıs temsilcisi Hik- met Afif Mapolar, Lefkoşa Savcısı Rauf Denktaş, Komiser yardımcısı Ahmet Zaim, Türk Tâlî Okul Komisyonu Başkanı Nazım Ali İleri, Avukat Os- man örek, şehrimizin hemen hemen bütün doktorları ve mümtaz bir dâvetli topluluğu hazır bulunmuştur. Parti gecenin geç vakitlerine kadar çok samimî bir hava içe- risinde devam etmiştir. konfederasyon kurulması hak- kında yapılan teklif, Batı Al- manya tarafından hemen red dedilmiştir. Yayınlanan resmî bir tebliğ- de, tethişçi bir rejim ile De- mokrat bir rejim arasında kon federasyon kurulamıyacağı kat iyetle belirtilmektedir. 1800 Lira İstikraz Baf Kazasına bağlı Periste- rona köyündeki su tesislerinin tamiri ve yeniden inşası için Hükümetin ödünç verme san- dığından 1800 lira istikraz ya- pılmıştır. Bu para onbeş yıİda ödenecektir. Atina Başdespotunun Nâşı Yunanistana Naklediliyor Atina, 28 - Stokholmda ölen Atina Başdespotu Dorotheosuıı nâşım Yunanistana getirmek üzere Stokholm'a bir Yunan uçağı gönderilmiştir. Yeni Başdespotu seçmek iize re, kilise mümessilleri 5 Ağus- tos tarihinde Atinada bir top lantı yapacaktır. Atina Baş- despotunun nâşı cumartesi gü- nü yapılacak dinî bir merasim le gömülecektir. TÜRK YUVALARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN "IS" I KUMBARASINDAN YAVRULARINIZI MAHRUM $ ETMEYİNİZ. £ ü TÜRKİYE i $ BANKASI paranızın... istikbalinizin emniyeti * al ırumvHiîi tiye ti

Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1957/... · YIL: 6 Fiat 15 Mil Pazartesi: 2 Temmu9 , z 1957 Sayı 454 : BOZKURT BASIMEVİ 'En güzel, e n

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1957/... · YIL: 6 Fiat 15 Mil Pazartesi: 2 Temmu9 , z 1957 Sayı 454 : BOZKURT BASIMEVİ 'En güzel, e n

IMUUTI KIRALİ IPtYONu

MtTDÜB V® İMTİYAZ SAHİBİ

CEMAL TOÖAN

A «maltı No. 75 Potta Kutusu 31*

M : 2951 Iitfkosa - Kibri»

Bozkurt HAFTALIK MÜSTAKİL TÜRK GAZETESİDİR

tti ı ^km tSm

YIL: 6 Fiat: 15 Mil Pazartesi, 29 Temmuz 1957 Sayı: 454

BOZKURT BASIMEVİ

'En güzel, en seri ve en ucuz iş yapan

yegâne matbaadır.

MiUliafljj ! deyebileceğimi 2T0R e lek DIR, VICTOKİ nizi tetkik ti ra karar ver-ivz boyun.» n YALNy! ERİ VERİR MIYLE OTO-1 LİNİZİ BIIU.

DÎLIĞINDEN TÜLEME İŞİ.

Mümessilleri; :0ARETEV1 0 ş a.

İ p i U HAKKINDA RAPOR

.NACAK — Macaristan ; şmiş Milletle| ırlanan rapora yeni bir rapor çadaıumştır. 1 tamamlayım ğı ve Nisan a-ıa Macaristan; ırları üzerinde I e r verilmekte'

e eşya la r ı - ! Ticare te -

CİM ı No. 23 Bun

» j i c a » » » * »

Londrada Yapılacak Kıbrıs Konferansın-da İngiltere Üç Plân İleri Sürecek Konferansa Makarios'un İştirak Ettirilemiyeceği Bildiriliyor

TÜRK VE YUNAN HÜKÜMETLERİNİN İŞTİRAKİ SAĞLANACAK

» r İ ^ lolablarıdır- .

orsanız ,

Acentesi:

ıHBttVİ.

TAKSİM TÜRKÜN FEDAKARLIĞIDIR

Kıbrıs meselesinin en ideal şekli adanın bütününün Türki-yeye iadesidir. Oerek Türk hü-kümeti, gerekse Türk efkârı umumiyesi bu fikri benimse-miş olmasına rağmen, Ortado-ğudaki krizi gözönünde tuta-rak, dünya efkârı umumiyesine karşı barışçı sorumluluğu mu-hafaza ederek, Türkiye adanın taksimine riza göstermiştir. Bu bir bakıma dünya barışı lehin-de bir fedakârlıktır ve böyle kabul edilmelidir.

Ortadoğu durumu karışık bir şekil almamış olsaydı ve bu arada Türkiye paktlarına sa-dık bulunmadaydı Adanın tak-simine asla riza göstermiyecek ve bütününün Tiirkiyeye iade-si lüzumu üzerinde israr"Ede-cekti. Fakat zaman ve şerait buna müsait olmadığı için Türkün barışçı cephesi ağır basmış ve taksime razı olmuş-tur.

Türkiyenin bu fedakârlığına rağmen, Yunan'ıstanın halâ da-ha Eııosis peşinde koşması, cid-den hayret ve üzüntü verici bir meseledir. Yunan hükümeti em peryalist bir zihniyetle Kıbrıs meselesini durmadan tahrik et-mekte vo müstemlekeci bir zih-niyetle hareket ederek, Kibri -sın taksimine riza gösterme-mektedir.

Yunanistan Kıbrıs mevzuun-da niçin bu derece aşırı, muan-nit bir politika takibediyor? Yunan hükümeti gemlerini Ma kariosa kaptırmanın sorumlu-luğunu bir gün elbette ödeye -çektir. Fakat iş işten geçecek ve Ortadoğuyu tahrik eden harp tehlikesi dünya barışı için içinden çıkılmaz bir durum alacaktır.

Devletler ahıdlarına sadık kalmak mecburiyetindedirler.. Fakat Yunanistan bu ahıdna-meler altında koyduğu namus ve şeref imzasını, bir papasın hatırı için ayaklar altına al-makta, insan haklarını çiğne-mekte, adalet prensiplerine zerre kadar kıymet vermemek-tedir. Fakat unutulmamalıdır ki, sun'i bir çoğunluk hiçbir /aman "hak" demek değildir ve bu sun'i çoğunluk hiç bir zaman azınlığı baskısı altında bulunduramaz.

Yunanistan bu memlekette-ki sım'i çoğunlukla Enosis ta-lep etmektedir. Dikkat buyuru, rolaeak o lum Enosis diyoruz. Çünkü Yunan hükümeti Kıbrıs »Çin hiç bir zaman hürriyet ve-ya Self—Determination talep etmiş değildir. Yunanistan K n o s , s Peşindedir ve Enosis Peşinde olduğu için de hürriyet

Determination diye val-Self-

LONDRA, 28 . Kıbrıs mev-zuunda Londrada yapılması miitesavver üçlü konferans ha-zırlıklarına devam edilmekte-dir. Bir müddettenberi Londra da bulunan Kıbrıs genel vali-si Feld Mareşal Sir John Har-ding Müstemlekeler Bakanı Alan Lennox-Boyd ile müzake-relerine devam etmekteyse de , bu hususta herhangi resmî bir açıklama yapılmamakta, miiza kereler ketümiyetini muhafaza etmektedir.

Londra siyasî çevrelerine at-fen bildirildiğine göre, Britan-ya Hükümeti Kıbrıs konferan-sında üç yeni plân ileri süre-cektir. Yeni İngiliz plânı hak-kında bilgi verilmemekle bera-ber, siyasî çevreler yeni İngiliz plânının şu şekilde yorumla-maktadırlar :

1. Türkiyenin muvafakati alındığı takdirde, Enosis mev-zuunda müzakerelere girişile-cek ve şarta tâbi Enosis mev-zuunda müzakereler yapılacak-tır. Taraflardan birisi buna mu halefet ettiği takdirde, İngiliz plânının birinci kısmını trçkil eden Enosis mevzuu görüşül miyecektir.

2. Self-D«termination mevzu ıınun görüşülecek ikinci plân olduğuna işaret edilmektedir. Britanya Hükümeti geçici bir zaman için Lord Radcliffe ana yasa •tasarısının kabulünü ve bunu takiben Kıbrıslıların Muh tar rejimde bir tecrübe devresi

geçirmesini istemektedir. Self-Determination prensibi Kıbrıs-taki iki cemaate de ayni şartlar ve haklar tahtında kabul edile-cektir.

3. Her iki mevzuda da bir anlaşmağa varılmadığı takdir-de, en son çare olarak kabul edilen Taksim mevzuu ele alı-nacak ve Yunanistan buna mu-halefet etse bile muhakkak su-rette taksim mevzuu müzakere edilerek müspet bir karara bağ lanacaktır.

İngiliz siyasî çevreleri yeııi Londra konferansının yarıda kalmış eski konferansın bir de vamı olarak kabul etmektedir-ler. Britanya Hükümetine ya-kın çevrelerden sızan haberlere bakılacak olursa, Britanya Hü-kümeti bu konferansın devlet-lerarası bir mahiyet taşımasını arzu ettiği için Konferansa Ma kaı-ios'un iştirak ettirilmemesi-ni şart koşmaktadır.

Diğer taraftan Türk ve Yu-nan Hükümetlerinin konferan-sa iştiraklarını sağlamak gaye-siyle diplomatik temaslar cere-yan ettiği bildirilmektedr. Hat-tâ konferansa iştirak etmeleri için Birleşik Amerika Hükûme. tinin Türkiye ile Yunanistana tavsiyelerde bulunduğu bildiri liyor. Buna rağmen Yunan Hii kûmetinin, Konferansa Kıbrıs Başpapası Makarios'un da işti-rak ettirlimesi için ısrar edece-ği tahmin olunmaktadır.

Britanya Dışişleri Bakam Masket Hâdiseleri Etrafında İzahat Verdi

Londra, 28— İngiliz Dışiş-leri Bakanı Selwyn Lloyd, Masket ve Umman hâdiseleri etrafında verdiği bir demeç-te, Masket ve Umman sultan-larının desteklenmesine de-vam edileceğini beyan etmiş ve şöyle demiştir :

" Dostlarımızın hazırlanan oyunlara kurban gitmesine müsaade etmiyeceğiz. Boşuna kan dökülmesini de arzu et-miyoruz. Bu yüzden âsilerin

dızlı sözler etmektedir. Yunan hükümeti gerçekten

Kıbrıs meselesinin muslihane bir şekilde hallini arzu etmiş olsaydı,.ikide bir Birleşmiş Mil letlere başvurmaz, ilıidebir Sov yet Rıısyaya el avuç açmazdı. Ynnaıı hükümeti Kıbrıslılar ne Self—Determination ve ne de hürriyet talep etmektedir. Yunanistan doğrudan doğruya Enosis istemektedir.

İhtilâfların hallinde başlıca rolü oynayan samimiyet ve ah-lâktır. Fakat Yunan hükümeti zerre kadar buna'ehemmiyet vermemekte ve Enösis'in ta -hakkuku için dalâveralı bir politika takib etmektedir. Yu-nanistan Enosis fikrinde olma-mış olsaydı, Türkiyenin feda-kârlığına miisbet bir şekilde mukabelede bulunur ve taksim fikrini desteklerdi.

BOZKURT

Masket ve Umman Sultanla-rının safında toplanmalarını tavsiye ederiz. "

Şimdi bildirildiğine göre, âsilerin elinde bulunan üç ka-lede Sultanların kırmızı bay-rakları dalgalanmaktadır. Di-ğer t a ra f t an Suriye, Irak Lüb nan ve Mısır Hükümetleri ara smda Masket ve Ummandaki hâdiseler e t raf ında müzake-reler cereyan etmektedir.

Âsi İmamın Kahirede bulu-nan bir sözcüsü, dün yaptığı bir demeçte, Komünist Çin ta raf ından yardım teklifi alın-dığını, f aka t bu teklifin red-dedildiğini, lâkin daha sonra durumdan İmam'm haberdar edildiğini bildirmiştir.

ÜRDÜNDE KRALI DEVİRMEKTEN SANIK 14 SUBAY YARGILANIYOR

Amman, 28 . Ürdün Kralı Hü seyni öldürerek memlekette ye ni bir rejim kurmağa teşeb büsten sanık 14 subayın yargı-lanmasına Amman Askerî Mah kemesinde başlanmıştır. Bu 14 subaydan başka yargılanacak lar arasında 7 sivil de bulun-maktadır.

Gıyaben yargılanacaklar ara sında iki sabık genel kurmay Başkanı ile biı-'de sabık Dışiş leri Bakanı bulunmaktadır. Bu üç şahıs hâdiseler esnasında Or dünden kaçmağa ve Suriyeye sığınmağa muvaffak olmuşlar-dır. Bunlar halen Suriyede bu-lunmakta ve siyasî mülteci mu-amelesi görmektedirler.

TUNUS, FAS VE FRANSA ARASINDA MÜZAKERELER

Paris, 28 - Parist® Fransa, Tunus ve Fas temsilcileri ara-sında iktisadî müzakereler çere yan etmektedir. Tunus ile Fası Maliye Bakanları, Fransayı ise Hariciye müsteşarı temsil et-mektedir.

Sızan haberlerden öğrenildi-ğine göre, üç devlet arasında yapılmakta olan müzakereler-de ilerlemeler kaydedilmekte-dir.

Dulles Londradaiki Silâhsızlanma Konferansına İştira Edecek

Londra, 28—Birleşik Ameri ka Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, Başkan Eisen-hower*in emri ile Londraya hareket etmiştir . Foster Dul-les Londrada yapılmakta o-lan silâhsızlanma konferansı-na iştirak edecek ve konfe-ransın seyri hakkında Ameri-kan temsilcisi Harold Stas-sen'dan izahat alacaktır.

Beyaz Saray'dan yayınla-nan bir tebliğde, poster Dul-les'm Londraya yapacağı se-yahatin âcü bir t a r a f ı olma-dığı kaydedilmekte, Bakanın konferans hakkında izahat al mak maksadiyle Londrayı zi-yare t etmekte olduğu belirtil-mektedir.

Diğer t a r a f t a n beyanat ta bulunan Britanya Başbakanı Harold McMillan, Amerika Dışişleri Bakanı Foster Dul-les'ın Londra ziyaretinden

duyduğu memnuniyeti izhar etmiş ve bu ziyaretin faydalı olacağını kaydetmişt ir .

Bildirildiği gibi, Sovyet Rusya temsilcisi Batılıların silâhsızlanma konferansını geciktirmek için oyunlar ter-t ip ettiklerini iddia etmişti . Foster Dulles'n bu iddiayı tek zip ettiğine işaret edilmekte-dir.

S. Rusya İtiksadî Tazyike Hazırlanıyor

SOVYETLER VE PEYKLERİ DÜNYA PAZARLARIN-DA DİĞER DEVLETLERİ MÜKŞÜL DURUMA

SOKMAĞAÇALIŞACAKLAR Londra, 28—Sovyet Rusya

Hükümeti, bütün peyklerle birlikte kendi ekonomisini merkezî bir şekilde tek elden idare ederek damping yapma ya karar vermiştir. Sovyet Haricî Ekonomisi Direktörü Pervukin, bugün bu hususta izahat vererek ezcümle de-miştir ki : "Başvekil Bulganin ve Par t i Genel Sekreteri Rru-çev'in halk cumhuriyetlerine yaptıkları son seyahatler böy-le bir sistemin kurulması ile alâkalı idi. Nitekim bu husus-ta halk cumhuriyetleri hükü-metleri ile tam bir mutabaka-ta varılmıştır. Gayemiz, bir-leşik bir ekonomiyi tek elden idare etmek suretiyle bizim ve müttefikimiz olan devletle rin mallarının maliyet ve fi-yatlarını âzamî hadde indire-rek dünya piyasalarına sür-mek ve bu suretle malların tanınmasını temin etmek-tir."

Salahiyetli çevrelerden bil-

dirildiğine göre, Rusya dünyr pazarlarında diğer memleket leri müşkül duruma düşür mek için "damping" yapacak tır. Bu suretle Ruslar mütte-f ik devletlerin ekonomisin: yıkmak gayesini gütmektediı ler.

GUETEMALA CUMHURBAŞKANI ÖLDÜRÜLDÜ

Londra, 28 - Guetemala Cum hurbaşkanı Armas bugün Sa-rayda yaveri taraf nidan öldü-rülmüştür. Cinayeti işliyen ya-ver hemen intihar etmiştir.

Yaverin üzerinde bulunan ve sikalardan anlaşıldığına göre, cani eski komünist partisinin bir üyesi id. Memlekette tehli-keli hal ilân edilmiştir.

italya'da Cezayirde Silâh Kaçıran Bir Şebeke Meydana Çıkarıldı

Roma, 28 - İtalyan Polis Mü-düriyeti tarafından açıklandı-ğına göre, İtalyadan Cezayir Milliyetçilerine silâh kaçıran bir şebeke meydana çıkarılmış tır.

Şebeke Başkanı İtalyadan kaçmağa muvaffak olmuşsa da, şebekenin diğer üyeleri İtalyan polisi tarafından tevkif edilmiştir.

Doğu Almanyamn Teklifini Batı Almanya Reddetti

Bonn, 28 . Doğu Almanya ta rafından Batı Almaııyaya bir

İNGİLİZ ASKERLERİ KOREDEN ÇEKİLDİ

Londra, 28 . lnigliz Savun ma Bakanlığından bugün res men açıklandığına göre, Güney Karedeki İngiliz ve Yeni Ze-landa askerleri geri çekilmiş tir. Bu askerler yedi seneden-beri Güney Kore'de hizmet görmekteydiler.

Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanının Kokteyil Partisi

Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanı Dr. Fazıl Küçük Cu-martesi günü akşamı kendi evinde Cumhuriyet Gazetesi siyasî yazarlarından Ömer Sa-mi Coşar şerefine bir kokteyil partisi vermiştir.

Partide Başkonsolos Burhan Işın, Konsolos Halûk Afra, Fe-derasyon Başkanı Faiz Kay-mak, Türk Bankası Müdürü 1. Orhan, Iş Bankası Müdürü Dündar Nişancıoğlu, Mezunlar Birliği Başkanı Dr. Burhan Nalbantoğlu, Hür söz gazetesi

sahibi Fevzi Ali Riza, Gazete-miz sahibi Cemal Toğan,, Ajans Türk'ün Kıbrıs temsilcisi Hik-met Afif Mapolar, Lefkoşa Savcısı Rauf Denktaş, Komiser yardımcısı Ahmet Zaim, Türk Tâlî Okul Komisyonu Başkanı Nazım Ali İleri, Avukat Os-man örek, şehrimizin hemen hemen bütün doktorları ve mümtaz bir dâvetli topluluğu hazır bulunmuştur.

Parti gecenin geç vakitlerine kadar çok samimî bir hava içe-risinde devam etmiştir.

konfederasyon kurulması hak-kında yapılan teklif, Batı Al-manya tarafından hemen red dedilmiştir.

Yayınlanan resmî bir tebliğ-de, tethişçi bir rejim ile De-mokrat bir rejim arasında kon federasyon kurulamıyacağı kat iyetle belirtilmektedir.

1800 Lira İstikraz Baf Kazasına bağlı Periste-

rona köyündeki su tesislerinin tamiri ve yeniden inşası için Hükümetin ödünç verme san-dığından 1800 lira istikraz ya-pılmıştır. Bu para onbeş yıİda ödenecektir.

Atina Başdespotunun Nâşı Yunanistana Naklediliyor

Atina, 28 - Stokholmda ölen Atina Başdespotu Dorotheosuıı nâşım Yunanistana getirmek üzere Stokholm'a bir Yunan uçağı gönderilmiştir.

Yeni Başdespotu seçmek iize re, kilise mümessilleri 5 Ağus-tos tarihinde Atinada bir top lantı yapacaktır. Atina Baş-despotunun nâşı cumartesi gü-nü yapılacak dinî bir merasim le gömülecektir.

TÜRK YUVALARININ ZİYNETİ VE UĞURU OLAN "IS" I KUMBARASINDAN YAVRULARINIZI MAHRUM $

ETMEYİNİZ. £

ü

TÜRKİYE • i $ BANKASI

paranızın... istikbalinizin emniyeti *

a l ı r u m v H i î i

tiye ti

Page 2: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1957/... · YIL: 6 Fiat 15 Mil Pazartesi: 2 Temmu9 , z 1957 Sayı 454 : BOZKURT BASIMEVİ 'En güzel, e n

S a y f a : 2 (B o z k u r t) Pazartesi, 29 Temmuz 1957

TUPLARI

Taksim Bir Zarurettir Kıbrıs dâvası bir "mesele" olarak ortaya çıktığı ta-

rihten bu yana seneler geçtiği halde, gerek Yunan rical ve matbuatı, gerekse Makarios, görüş ve iddialarını ser-dederlerkeıı "Nuh deyip peygamber demez" bir tavır al-mak itiyadından bir türlü vazgeçmiyorlar. Onlar Kıbrıs iğtişaşuıı hazırladıkları zaman muvaffakiyetlerine o de-rece emin imişler ki, bugün "Evdeki pazarın çarşıya uy-madığı" hakikatini âdeta göremiyorlar.

Kıbrıs adasiyle hayatî ilgisi aşikâr olan ve bu iş için kat'i kararını vermiş bulunan Türkiye'yi cl'an hesaba katmaz görünmekle d«, tehlike karşısında başını kuma sokmuş deve kuşundan hiçbir farkları kalmadığını anla-yamıyorlar, Siyasî görüşleri ne derece eksik olursa olsun nihayet Yunan devletinin idare mekanizmasını ellerinde tutanlardan biraz anlayış beklemek icab eder.

Yuııan idarecileri seneler boyunca Kıbrıs vaidleriy-le avuttukları Yunan milletini o derece zehirlöyip iğfal etmiş bulunuyorlar ki, bugün karşılarına çıkan "Türk maniası" karşısında tâvizkâr bir siyasete dönemeyişle-rini halktan çekinmiş, korkmuş olmalarında aramak ye-rinde ve hatasız bir hüküm olur.

Türk milleti hal ve istikbalinin emniyeti bakımın-dan Kıbrıs adasına hususî bir önem vermiştir. Anadolu Türkün değişmez öz vatanıdır. Adalar Denizi ve Akde-ııizle çevrili bu yurdun garb ve Cenubî garbisi tabiatın bir müdafaa çemberi olarak ihsan ettiği adalarla dolu-dur. Halbuki bugün hangi sebeplerle olursa olsun bu adaları hiç de iyi niyetli olmayan ve dağarcığında "Me-ğalo idea" taşıyan bir milletin elinde görüyoruz. Rahat ve huzurumuzu kaçıran ve tarihte fena misaller vermiş bulunan bıı vaziyetin Kıbrıs adası gibi bir yenisiyle tak-viyesine asla riza gösteremeyiz. Bizi buna muvafakata hiç bir kuvvet de icbar edemez. Haritaya bir göz atılırsa dünya milletleri arasında hiç birinin yurduna bu şekilde sokulmuş yabancı unsur da görülemez, 26 milyonluk es-ki bir ulusun tamamiyetiyle oyun oynamağa da kimsenin hakkı olamaz.

Halin böyle olmasına rağmen bugünkü dünya duru-munu göz önünde tutan ve dünya sulhunun kıymetini Yıı nanlılardan daha iyi takdir eden Türk idarecileri Kıbrıs için tâvizkâr davranıp adanın taksimini teklif etmekle Yunanlıları rüyalarında bile göremiyecekleri bir yola da-vet etmiş bulundukları lıaldç, karşı tarafın naz ve istiğ-nasına şaşmamak elden gelmiyor.

Türkiye Başvekilinin (Sulhu korumak gayesiyle Tür kiyenin razı olabüeceği en son fedakârlık ̂ «şeklinde tas-vir ettiği adanın taksimi teklifi, İngilizleri daha anlayış-la düşünmeğe sevkettiği halde, Yunanlıların kulak tıka-ma pozları insanda onların neye güvendiklerini sorma arzusunu doğuruyor.

Kim ne derse desin kangren olmaya müsait bu me-selenin siir'atle halli artık bir zarurettir. Türkiveyi tat-min etmeyecek herhangi bir şeklin tatbik edilemiyeceğini de İngilizler ve bütün dünyanın anladığına göre pek ya-kında adanın taksimine gidilmesi muvafık ve değişmez son çaredir.

Muhsin Şeref

Ö Z K A N M. S A L İ H Manifatura mağazası en son yazlık emprimeleriyle,

zengin kumaş çeşitleriyle

SAYIN MÜŞTERİLERİNİN EMRİNDEDİR Vergopullos Sokak No. 9 Tel. 5781

i

B İ L D İ R İ R HERŞEY SİZİN İÇİN

MEMDUH H. ERDAL TİCARETEVİNDE EN GÜZEL.. EN CAZİP..

RENGÂRENK ELBİSELİKLER Ucuz Fiatlarla Zevkinize Sunuluyor

Adres:'Vergopullos, 15

22 Temmuz Pazartesi Ankaradaıı verilen bir habe

re göre, Başbakan Adnan Men deres, Yunanistanın Atina nez dindeki Büyükelçisi Pekmez-oğlu ile Kıbrıs mevzuunda yeni bir görüşmede bulunmuştur. Menderes Yunan Büyüeelçisi ne Kıbrıs mevzuuna Yunanis-tan taksim tezini destekeleme-diği takdirde, Türk—Yunan münasebetlerinde bir gelişme kaydedilemiyeceğini beyan et-miştir.

XXX

Tunusta iktidarı elinde bu-lundurmakta olan Yeni Düştür Partisi Meclis Gurubu bu gün yaptığı bir toplantıyı müteakip Sultanlığın lağvedileceğini ve yerine Cumhuriyet ilân edile ceğini açıklamıştır. Hafta so nunda bu mevzuda Tunus Par-lamentosunda müzakereler ce-reyan edecektir. 23 Temmuz Sah

Bir müddettenbeı-i Ankarda temaslar yapmakta olan Kıbrıs Türlctür Partisi Genel Başkanı Dr. Fazıl Küçük Adaya avdet etmiş ve tezahüratla karşılan-mıştır. Halk topluluğuna hitab eden Dr. Fazıl Küçük Adanın yakın bir gelecekte taksim edi-leceğini açıklamıştır.

XXX

Adada tethişçiliğin devamı esnasında kahramanlık göste-ren yüzden fazla İngiliz aske-rine kahramanlık madalyaları tevzi edilmiştir. Kahramanlık madalyası alan askerler arasın da deniz, kara ve hava kuvvet-lerine mensup yüksek rütbeli subaylar da bulunmaktadır. 24 Temmuz Çarşamba

Tiirkiyeden avdet etmiş olan Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanı Dr. Fazıl Küçük, bu gün tertiplediği bir basın kon-feransında Kıbrıs mevzuunda geniş izahat vermiş ve taksim olduğu takdirde Yunanistanın harbedeceği tehditlerinin bir blöften ibaret olduğunu iddia etmiştir.

XXX -

Kıraliyet Hava Kuvvetleri Masket isyanında Sultana yar-dım maksadıyle Ummanda ta-arruza geçmişler ve asilerin

bulunduğu yerleri bombalamış lal-dır. lngilterenin Masket Sul tanına yaptığı yardım, Birleşik Amerika tarafından iyi karşı-lanmamıştr. 25 Temmuz Perşembe

Kıbrıs hükûmetr tarafından yayınlanan yıllık raporda, Ma-karios'un Adadaki tethiş teşki-lâtını bizzat kendisinin kurdu-ğu bir kere daha belirtilmekte ve Radcliffe anayasa tasarısı-nın incelenmeden Yunanistan tarafından reddedildiği kayde-dildikten sonra, bazı Rumların mahrem olarak anayasayı ince-lemek taraftarı oldukları açık-lanmamıştır.

XXX Suriye Savunma Bakanının

başkanlığındaki askeri bir he-yet bu gün Moskovaya vasıl olmuş ve Zukof tarafından kar şılanmıştır. Suriye askeri he-yetine, Suriye Genel Kurmay Başkanı da refakat etmekte-dir. 26 Temmuz Cuma

Kitium Mitropoliti Antimos kilise mevzuunda Makarios ile müzakerelerde bulunmak maksadiyle bugün Atinaya gitmiştir. Kilise sekreteri Ka-looııikos'u hava alanına kadar teşyi etmiş ve uğurlamıştır.

XXX Leymosunun Elefteria so-

kağında Antonios Zaharia a-dındaki 40 yaşlarında bir Rum meçhûl şahıslar tarafın-dan vurularak ağn- surette yaralanmıştn-. Yayınlanan resmî tebliğde cinayetin siya-sî olmadığı iddia edilmekte-dir. 27 Temmuz Cumartesi

Umman ve Masketteki âsi-lere karşı harekâta geçen in-giliz Kraliyet Hava Kuvvetle-ri harekâtı 24 saat için tatil etmiştir. Buna sebep âsilerin elinde bulunan bir kaleye Sul tanm kırmızı bayrağının çe-kilmesi ve asilerin teslim ol-mak temayülünde oldukları gösterilmektedir.

XXX Lefke yakınlarında 50 kişi

de Asya Gribi baş gösterdiği-ne dair çıkan haberler, Tıb Servisleri Müdürlüğü tarafın-dan bugün resmen tekzip edil-miştir. Yayınlanan tebliğde bu hastalığın bir nevi badem-cik hastalığı olduğu katiyetle bildirilmektedir.

DİKKAT - DİKKAT.. £ Binbir çeşit kırtasiye ve tuhafiye eşyaları- &

nı yalnız Leymosunda HÜRRİYET Ticarete- İ vinde bulabilirsiniz.

SALİH ZARİF CİM Köprülüzade Sokağı No. 23

§ Leymosun

V V R U P A ' D A TÜRK DÜŞMANLIĞI

SÜLEYMAN AĞA'NIN AZİZLİĞİ Abdullah Z. KOZANOĞLU

sız ve yabancı tarihlere geçen bu hadise Sefir cenaplarını' si-nirlendirdi. Tercümana nut kunu niçin aynen tercüme et-mediğini sordu. Tercüman se-firi başından savmak için-

— ''Türkçe böyledir." dedi ''Siz de on beş dakika süren lâf Türkçede iki kelime içine sı ğar."

Sefirin karşılaştığı bu istis-kal, buna benzer daha başka hadiseler, Molyer'in yukarıda yazdığımız şekilde bizimle mi sefir cenapları ile mi alay etti' ğini belli etmiyeıı satırları yaz. masına sebeb oldu. Bu gün bu tarihî hadiseler unutulduğun-dan "Moliere"in Türkçe veya Türklerle alay ettiği zannedü-di. Aslında bir sanatkâr gibi o kendini küçük düşüren, Türk leri taklit eden, basit bir Türk elçisini karşılamak için uydur-ma Türk elbiseleri giyen, kabul salonlarını Türk zevkine göre siislemiye çalışan memleketin-de (Güneş Kralı) diye anılan kendi kiralı ile alay ediyordu. Eserdeki biraz sonra belirte-ceğimiz satırlara dikkat edilir-se Türklerle değil kendileriyle alay edildiğine işarettir. Eserin kahramanı da burada Fransa kiralına benzetilmiştir.

Süleyman ağayı karşılamak için yapılan merasimi tanınmış masalcı La Fontaine bir dostu-na yazdığı mektupta şöyle bil-diriyordu :

"....Bir Türk elçisi kalabalık bir heyetle memleketimize gel-mek üzerdir. Artık Istanbulda-ki Fransız elçileri eskisi gibi istiskal görmemektedir.

Pariste yüksek sosyetede dp-laşan rivayetlere göre; Babıâli-de işlerimizin beklenmedik bir zamanda aldığı bu hayırlı neti-ce Fransaııın yeni bir refah ve zenginliğine kavuşacağına işa-rettir. Yıllardanberi Fransa resmi vazifeli bir Türk büyüğü görmemişti. Bu yeni haber | Parislilerin gururunu okşadığı nisbette merakını da uyandır- ; maktadır. Kapılarımıza kadar gelmeğe tenezzül eden bu Türk büyüğünü karşılamak için Sa-ray ve Halk Türk devlet ve zvklerine göre hazırlanmakta dır. Şimdi en değerli bilgi Türk elbise ve eşyalarının tak-lidine yanyacak malûmata sa-

(Devamı üçüncü sayfada)

Fransız Edebiyatına bir Türk düşmanlığının girmesine esaslı sebeb Fransaya Sultan Mehmetten bir mektup götü-ren elçi müteferrika lakabı ile anılan Süleyman Ağa'nın Fran sızların, aşırı iltifatlarına, şak-labanlıklarına, aldırmıyarak onlarla alay etmesi, espriye ba-yılan Fransızlara, nükteden sözler ile her bakımdan üstün bulunması onları hor görmesi sebeb olmuştur. Fransamn ve dünyanın en de-

ğerli sahne yazarlarından olan Moliyere'in "Le Bourgeois Gen tilholmme" eserinde Türkler-den bahsederkeen Çince ve ya P a t a g o n y a li-sanı" gibi tek heceli manasız ke-limeler kullanması, bu tek he-celerin bir sayfa yazı manasına geldiğini ima etmesi boşuna de-ğildir.

Türk şehzadesi kılığına giren Fransız genci: "Bel men 1" diye iki kelime söyler, Fransızcaya benzeyen bu Türkçe (?!) Mösyö Yordan rolünü yapan Moliyere dört satırla tercüme edilir. Molyer sorar:

— "Bu kadar bir araba lâf bu iki kelimenin içinden mi çıktı?"

Sahte tercüman cevap verir: — "Evet! Türkçe böyledir.

İki kelime söylersin. Çok şeyler anlaşılır."

Türk devleti o kadar mağrur bir halde idi ki Fransa'dan, Rusya'dan nereden gelirse gel-sin elçilere pek ehemmiyet ver-miyor, Defibelâ kabilinden bir elçi de Padişah huzuruna çıka-rılırsa, fazla dırlanmasına, Pa-dişah veya sardazam hazretle-rini rahatsız etmesine meydar verilmiyordu.. Fransız elçisi Nointel, Sâdrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın da bulun duğu bir mecliste huzura ka-bul edilmişti, yanında da bir tercüman vardı. Elçi Fransız-lara has mübalağalı el hareket-leri, heyecanlı ses tonları, ara-sında —kısa kesmesi tenbih edildiğinden— onbeş dakika bir nutuk çekti.

Tercüman bu uzun nutku bir dakika Sâdrazama tercüme et-ti. Sanki Padişah bu tercümeyi âdi tercüman ağzından duyma-ğa tenezzül etmiyormuş gibi Sadrazam koca nutku iki keli-me ile Padişaha arzetti. Fran-

Türk Hava Yolları A.O. Pazartesi ve Cuma günleri:

İSTANBUL— ANKARA— KIBRIS— BEYRUT— KIBRIS—ANKARA— İSTANBUL

Sah ve Cumartesi günleri: İSTANBUL— ANKARA— ADANA— K I B R I S -

ADANA— ANKARA— İSTANBUL

Kıbrıs Acentliği: M. SEYF1 AKDENİZ ve OĞLU 10, İplik Pazarı Sokak, Lefkoşa

TEL: 4110

TIMES OF CYPRUS SAYIKLIYOR

"Türkiye Taksime Aleyhtardu'" ballığı altında men-şetlerle yayınladığı bir yazısında Times of Cyprus gazetesi hakikaten sayıklamakta olduğunu bir kere daha ispat et-miştir. Taksime aleyhtar olan Türkiye değil, Ankara'da çık makta olan bir gazetedir. Bu gazete Türk tezini "Adanın bü tünü" olarak benimsemekte ve Kibrisin tamamen Türkiye-ye ait olduğunu ve yegâne ideal hal çaresinin Adanın Tür-kiyeye iade edilmesiyle kabil olacağını ileri sürmektedir.

Başbakan Adnan Menderes'in büyük bir fedakârlıkta bulunarak Kibrisin taksimine riza göstermesi, Türk - Yu-nan dostluğunun devamını, NATO'nun bir kanadının kop-mamasını ve Ortadoğudaki krizden komünistlerin fayda-lanmamasını sağlamak gayesini gütmektedir. Fakat Times of Cyprus bu gerçeği anlamaktan çok geridir, f? ı

Güya Türkiye taksime ta ra f ta r değilmiş gibi başlıklar atarak dünya efkârı umumiyesini avlamaya çalışan ve Yu-nanistan lehine bu şekilde yanlış, hatalı ve hatalı olduğu ka dar da vahim bir politika takip eden Times of Cyprus ga-zetesi memlekette huzursuzluk yaratacak kadar ileri git-mektedir.

İngiliz dilinde çıkmakta olan, fakat Kıbrıslı Rumların sesini aksettiren Times of Cyprus, çıktığı gündenberi azılı

PAZARTESİ SOHBETLERİ I Yazan: NAFİZ OBALİ

V •••»O»»»»»»»»» 1» t l0 l00»0»00nr bir Türk düşmanı olduğunu yazılariyle ispat etmiştir. Fa-kat Times of Cyprus'un müğalâtaları, bizi zerre kadar ilgi-lendirmemektedir. Biz yolumuzda yürüyecek ve dâvamızda ergeç bir başarı sağlıyacağız.

Yunanistan hiç bir zaman Kıbrısa sahip olamıyacak-tır. Çünkü kuvvetli bir Türkiye karşısında her millet boyun eğmek mecburiyetindedir. Kore unutulmamalıdır. İstiklâl Savaşında yaratılan mucize bütün tazeliği ile devam etmek-tedir. Büyük insan, Kahraman Atatürk'ün mânevi şahsi-yeti önünde and içmiş olan Türk Milleti, yeni bir Kore, yeni bir İstiklâl Savaşı yazmağa hazırdır^ YEGÂNE PRENSİBİMİZ BARIŞTIR

Kilise organı "Ethnos" gazetesinde hakikatlere hiç de uymıyan, tamamen yanlış aksettirilmiş bir haber yayın-lanmıştır. Ethnos gazetesi bu yazısında taksim f ikr i tahak-kuk etmediği takdirde Türkiyenin Yunanistana harp ilân edeceğini yazmaktadır. Fakat ne kadar yazıktır ki, Rum

meslektaşlarımız hayal içinde yüzmekte ve akılarına, işle-rine geldiği şekilde a t ıp tutmaktadırlar .

Allah aşkına Türkiye ne zaman ve hangi tarihte Yuna nıstanı harple tehdit etmişt ir? Ethnos gazetesi bize buııu söyleyebilir mi? Kıbrıs Başpapazı Makarios'un Türkiyeyi harple tehdit ettiği ve daha sonra Yunanistanın da Maka-rıos'a ayak uydurduğu bir hakikatt ir . Fakat Türkiye hiç bir zaman Yunanistanı harple tehdit etmemiştir.

Makarios taksim fikrinin gittikçe t a r a f t a r toplaması iismda flSflhivoH^vr» oılmnn ı „.ı+nk-m a M I 1 U B uiKsım ıiKrınm gittikçe t a r a f t a r toplaması

karşısında asabiyetten çılgına dönmüş ve o meşhur nutuk-larından birisinde "Taksim harp demektir" diye haykırmış tır. Görünüşte ıbarışç! olaıı, f aka t hakikatte harbi, tefchişçi-ll£l teşvik Vfi tühr-il- o^on T k J T n ı l . ı ı. t u . uorunuşteıbarışçı olaıı, f aka t hakikatte harbi, tethışçı-f 1 ^ v e t a h r i k 0 0 6 1 1 Makarios, kan dökmekten zevk

alan 20. asrın eli bayraklılarından biridir. Türkiyeyi harple tehdit eden Yunanistandır. Fakat

i ürkıye bu gibi blöflere zerre kadar ö n e m v e r m e m e k t e d i r . Vunku gücüne ve kuvvetine güvenmektedir, istiklâl Savaşı günlerinde Ankara kapılarına kadar gelen Yunan Ordusu-nun Izmırde nasıl denize döküldüğünü galiba Ethnos gaze-ldardır y ° r ' T a r i h t e n a s i b i olmıyan Türkler değil, Yunan-

Şamata, tehdit, kü fü r ve blöf asrınd*değiliz. Gücü ye-tenler karşımıza çıksınlar, boy ölçüşelim.

IFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTAR/L

Page 3: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1957/... · YIL: 6 Fiat 15 Mil Pazartesi: 2 Temmu9 , z 1957 Sayı 454 : BOZKURT BASIMEVİ 'En güzel, e n

ı— m

r e m m u z l 9 g ?

Jf i l

AZİZLİĞİ Z. KOZANoğu tcı tarihlere I İflr e e n a p l a r ^ l • Tercümana * ? lynen tercüme ( I !du. Tercüman ' İ ı «avmak içjn. 1 J o böyledir." <jJ I ;« dakika »üren J; 'i ı kelime iÇİBe *

rgılaftığı bu istj | »zer daha hasb i »lyer'in y u k a J eklide bizimle n ile mi a l a y L

wı» Hatırlar, yaır , u - gün bul

E, ııı Türkçe vey, attığı /annedî.

' sanatkâr giy I ;ük düşüren, Türi j eıı, basit bir Türk lama İç için uydtl( »eleri giyen, kabul I lirk zevkine gĞ!: ış;iıı memleketin,

lı) diye anıl® alay ediyordu

U sonra belirte, ara dikkat edil» d< ğil kendileriyle! e işarettir. Eseı ı burada Fransı etümiştir ığayı karşılamık (lemsimi tanınmış nıtaine bir dostu-•ktupta şöyle bil

29 Temmuz 1957 B O Z K U R T Sayfa:3

HAFTANIN DÜŞÜNCESİ

İKİ TİP ÖZKER YAŞIN

Kişi vardır dünyanın bütün hadiselerini kendisine dert edinir. Dünyanın öteki ucunda bir isyan çıksa, bir salgın hastalık başlasa, bir 'harp kopsa hemen ilgilenir. Hadiselerin inkişafım günü gününe takip etmiye baş-lar. Artık günlük yaşayışı içerisinde dünyanın öte ucu, bir huzursuzluk kaynağı onun için? Acaba netice ne olacak? Acaba taraf lar anlaşabilecek mi? Acaba hasta-lık önlenebilecek mi? Acaba? Acaba? Bu "Acabalar" kervanı uykusunu kaçırır, gününü zehir eder, iştahını keser...

Kişi vardır yanında top atılsa başını çevirip ilgilen mez bile.. Dünya ateş içinde yamyormuş, hastalık orta-lığı kırıp geçiriyormuş, isyan çıkmış, dağ gibi delikan-lılar kurşuna diziliyormuş, hiç bir hadise onun umu-runda bile değildir. Komşusunun evi yansa, ateş kendi tavanına .sıçramadan işm korkunçluğunu kavrıyamaz.. Vurdumduymazlığın bu derecesi de istenemez doğrusu..

Bence her iki tip te, zararlı t iplerdir! Bir hadiseye karşı "aşırı ilgi" ile "aşırı ilgisizlik" ayni kapıya çıkar Mesele normali bulmaktadır, insanın dünya aktüalite-sini takip etmesi elbette hata değildir. Ancak bu bir hastalık derecesine çıkarıldı mı, cidden netice korkunç olur. Bu-akalım siyaset hastalığını.. Toplumumuz içe-risinde bol bol rastlayabileceğimiz futbol hastaları var- ' dır. Yürüdükleri, oturdukları, kalktıkları yerde tu t tuk-ları takımın maçlarından gayri konuşacak mevzuları yoktur bu adamların., özledikleri mutluluk takımları-nın galip gelmesidir. Evet, spora karşı ilgi kötü değildir . ama, dünyanın diğer bütün meselelerini unut turacak bir "futbol" hastalığı elbette gülünç olur.

Birbirinin peşisıra örnekler dizmeye lüzum gör-müyorum. Vurdumduymazlık kadar "aşırı ilgi" de za-rarlı. Dediğim gibi mesele normali bulmaktadır

k elçisi kalabalık emloketimize gei Artık lstanbuldı »ileri eskisi giü inektedir, sek »osyetede ^ ero göre; Babıâli beklenmedik br

;ı bu hayırlı netv| yeni bir refah vt| savuşacağına işa-danberi Frans bir Türk büyiigi Bu yeni habfl

ırurunu okşadıp kını da uyandır-ularımıza kadar zül eden bu Türk •şılamak için S* f i i rk devlet « e hazırlanmaktı en değerli bilji i eşyalarının tık ak malûmata» ;ün cü sayfada)

SÜLEYMAN AĞA'NIN AZİZLİĞİ (2 inci sayfadan kalan)

tEYRUT—

KIBRIS— UL

liğt: I v e OĞLU

t, Lefkoşa 1110

******

La FONTAINE'yi dinledik -ten sonra, Molyere dönersek aşağıdaki satırlarla bizimle mi, yoksa 1- ndi milletiyle mi alay ettiğini anlarız. Eser Süleyman man Ağa'nın Fransayı ziyare-tinin hemen akabinde yazılmış-tır. Mölier'in eserinden alıyorum. — "Herife bir oyun oyna -

mak için akla bir şey geldi.." — "Nasıl şey?.." — "Çok gülünç bir şey. Da-

ha çok olmadı bizim halimize uygun bir maskaralığı sarayda da oynadılar. Bunun aynını bi-zim maskara herife de oynıya-lım. Oynıyacağınıız oyun

ille de asil ve kibar damat isterim diye tutturduğu saçma-lıklara benziyor." Söylenen her saçmaya inanan bu kibarlık ve zarafet budalasına ".... Bir Türk şehzadesi yutturacağız.." Aktörler, elbiseler, dekor ha-zır.. "'Sarayda oynanan oyuftıı burada aynen yapacağım."

Evet!. Moliere bizimle değil, Süleyman ağaya yaranmak için Türk elbiseleri giyen, Türk motifleriyle süslenmek is tiyen kendi sarayı ile alay et-mektedir. Fakat zaman; La Fonteine'in mektubunu orta-dan silmiş Moliere'ın eserini belirtmiş. Fransızların Türkle-ri taklit etmekle iftihar edecek leriııo de kimseler ihtimal ver-

mediklerinden On dördüncü Lui yerine biz giüüfiç hale so-kulmuşuz.

Nitekim Süleyman Ağa da kendisine yapılan iltifatları ve saatlarce süren nutukları din-lemekten bıkmış:

' 'Fransaya daha ayak basar basmaz başlayan karşılama tö-renleri balolar, ziyafetler onu şaşırtmak şu yana büsbütün sinirlendirmişti. Marsilyada topların atıldığını kendisini he men bütün şehrin karşılamaya çıktığını gördü. Şehir belediye âzalarının hürmetlerini suna-caklarını bildirdiler.

"Lâfı kısa kessinler. Yorgu-num !" diye emretti. Atından inmesini ve belediye âzalarını böyle kabul etmesini rica etti-ler.

—" Ben elçi filân değilim. Bu kalabalık boşuna gelmiş. Devletlû hünkârımız böyle gürültülü karşılanmalardan, saatlarca süren anlamadığım dilinizdeki lâflardan hoşlana-rak size yüz verdiğimi zanne-der. Attan inmeğe lüzum yok. Hemen bıı şehir uşakları sözle-rini kısa kessinler. Başımı dinli yeceğim."

Süleyman Ağayı hayrete dü-şürmek istiyen Marsilya şehri, gördüğü ağırbaşlılık umursa-mamazlık karşısında kendisini şaşkına dönüyordu.

akıların».

t e t e s ı Ekiyef os'un lur{» ' tanın da ^ ta t Türkiye

" S - * M e f t a r toy t. ' m Ö Ş t a v k V j harbi , w j lök mektep

nstandıi . ^

İstiklal ^ Yunan ^ ba Ethnos t er değıb *

leğilis- G * "

TRAKTÖR MERAKLILARINA MÜJDE | Hiç kullanılmamış 2 adet Fordson Majör Perkins

l' ö. Disel ağırlıklı, Hidrolik sistemli ve tam teşkilâtlı traktörler satılıkta, ödemede kolaylık yapılır.

Müracaat Yeri : E. Dedezade Hanı •{•

M. Kaptan |

•»' — m —

YEŞİLADA Tuhafiye Mağazası

Kardeş Ocağı yanında yeni açmış olduğumuz tuhafiye mağaza m uda, HER ÇEŞİT KADİN GİYECEK EŞYASI,

KIR ASİYE ÇEŞİTLERİ, ELEKTRİK ÜTÜLERİ,

KADIN, ÇOCUK, ERKIJK POTİNLERİ, HER ÇEŞİT GÖMLEKLER,

NAYLON KADIN SETLERİ, HEDİYELİK MASA TAKIMLARI VE SAİRE.

<, arşnım en ucuz fiyatlariyle satılmaktadır. HÜSEYİN SOLYALI - Lefkoşa.

••-- - - - . ^ ... ... ... ^ . .. . ... ... _ .,

DIŞ POLİTİKA

SÜVEYİŞ İHTİLAFI SONA MI ERİYOR? •

Süveyiş Kanal ihtilâfı millet, ler arası normal münasebetlere halel getirecek kadar bir veha-met arzettiği bu günlerde, Mı-sır hükümeti Batı dünyasında memnuniyet uyandıran bir açıklamada bulunmuştur. Mısır Hükümeti, Süveyiş ihtilâfı mil-letlerarası müzakerelerle hal-ledilemediği takdirde La Haye Adalet Divanına müracaat edil meşine itiraz etmiyeceğini ve Adalet Divanında alınacak olan herhangi bir kararı tanı-yacağını açıklamıştır.

Mısır hükümeti bu kararıyle daha realist bir politika takip etmek kararında olduğunu açıklamıştır. Fakat La Haye Adalet Divanının Süveyiş ihti-lâfına dair alacağı karar kar-şısında Mısır hükümetinin iti-razda bulunup bulunmayaca-ğını şimdi kat'iyetle kestiremi-yoruz. Çünkü Mısır, Süveyiş hakkındaki karar ne olarsa ol-sun, İsrail gemilerinin Kanal-dan serbestçe geçmelerine hiç bir zaman müsaade etmiye -çektir. Zaten ihtilâfın da siklet merkezi burada toplanmakta-dır.

İsrail—Arap ihtilâfı halle-dilmeden Mısır hükümetinin İsraüe serbest geçiş hakkı ta-nıyacağına asla imkân ve ih-timal vermiyoruz. Zaten Mısır hükümeti Israile kanaldan ser best geçiş hakkı tanımış olsay-dı, Mısır-İsrail harbi olmıyacak ve Ortadoğudaki kriz bugünkü şekli almıyacaktı. Buna sebeb Israilin Mısıra ve Mısırın da İsraile karşı takındığı menfi tavırdır.

israil hükümeti Mısırlıların kendi topraklarına taarruz ede ceği endişesi içindedir. Diğer taraftan da Mısır hükümeti ayni endişeyi duymaktadır. Bu bakımdan her iki devletin ka-falarına saplanıp kalmış olan endişenin zail olması icabetmek tedir. Bu hususta Batılıların göstereceği anlayış, iki mem leket arasındaki ihtilâfa bir son verebilir.

Şurası muhakkak ki, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdün-nasır, daha dik kafalı bir dev-let adamıdır. Kendine bir dik-tatör hüviyeti aramakta olan Abdiinnasır, İsraile her zaman çarpışmaya hazır olduğunu, buna karşılık Israilin de Mı-sırla çarpışacak bir durumda olduğunu taraflar iddia edip durmaktadır. Her iki tarafın , da harbi tahrik politikasının önüne geçilmediği takdirde, Or tadoğıı krizi sona ermiyecek ve Süveyiş Kanal ihtilâfı da de-vam edip gidecektir.

POLİTİKACI

S. W - S-Kıbns Komposto Şirketi

Smedley Ltd. BİLDİRİK

Tanınmış SMEDLEY KIBRIS KOMPOSTO ŞİRKETİNİN aşağıda gösterilen istihsalâtı

K.E.O Şirketinin bütün merkezlerinden elde edilebilir.

KIBRIS İSPİRTOLU İÇKİLER ŞİRKETİ LTD. (K. E. O.) KOMPOSTOLAR SEBZELER Kayısı Inginar Kiraz Siyah Böğrülce Kiraz Kırmızı Pancar (parça) Grape-fruit Pancar (bütün) Üzüm (Muscatel) Bakla Portokal Havuç Şeftali (yarun) Taze fasulye Erik Bezelye

Kabarcık Isbanak

SYRUP Grape-fruit Portokal Tomates

Umumun kolaylığı için aşağıda gösterilen adreslere müra-caat veya telefon edilebilir. ^

Lefkoşa: Liberti Sokak No. 22 Lefkoşa: Eski Tren İstasyonu Mağusa: Edward No. 19 Lârnaka: Ermu No. 135 Leymosun: Victoria No. 18 Baf: Atina No. 20 Girne: Ellas No. 29 Ksero, Yalusa,

Tel. 3730 Tel. 4563 ve 2771 Tel. 2481 TeL 228 Tel. 2769 Tel. 68 TeL 300 Tel. 56

NOT: Diğer tevziatcüara yapılmakta olan skonto sistemi yü-rürlükte kalacaktır.

Yeni tevziat usulü gerek tevziatcılara gerekse umum halita daha iyi bir servis temin etmek maksadı ile yürürlüğe konacaktır.

Yukarıda ismi geçen istihsalât stokları Kıbrısta 1 Ağustos 1957 tarihinden itibaren KE.O. şirketinin bütün satış merkezle-rinden temin edilebilir. Alâkadar tevziatcılar siparışlarını bu satış merkezlerine verebilirler.

B U L M A C A Hazırlıyan: M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

HALK SİNEMASINDA MENFAAT GÖSTERİSİ 30 Temmuz Salı gecesi

saat 8.30 da KAYBOLAN GENÇLİK

Ve ilâvetefc İNGİLİZCE FİLM

İnsanlık namına siz de bu film için bir bilet almayı ihmal etmeyin.

KİRALIK DÜKKAN Nelson ve Shakespeare so-

kaklarının birleştiği yerde fEski Tabakhane yanında) bir dükkân bodrumu ile bera-ber kiralıktır.

istekliler ipsillâtlı Mustafa Kemal'a müracaatları.

Adres: Viktorya Sokağı No. 82—Lefkoşa.

Soldan Sağa: 1. Atatürk Cumhuriyeti ona emanet etti. 2. Peygamber bastonu. Dini manzume 3. Toprağın aşağısı 4. Kıbrısı bu sene ziyaret eden bir Türk büyüğünün soy adı. Kimliğin yazı ile ifadesi 5. Sağ dan okunursa kısa zaman. Ku-zular böyle konuşur. 6. En ma-rifetli insan uzvu. Sağdan oku nursa "yama" 7. Bir erkek adı Bedevi ailesinden bir erkek is-mi. 8. Fransada bir nehir. Başa (Kral) ilâve ederseniz meşhur piyesin ismi çıkar. 9. Bütün. İlk müezzinin ismi.

Yukarıdan Aşağı: 1. Emeller 2. Meydana getirilmiş hüner. Türk parası 3. İnce. Çekiştir-me. 4. Başa bir harf ilâvesile açlık ayı 5. Fı^nsada bir şehir 6. Arkasında nüfuzlu kimseesi olan 7. Kâğıt para. Sona bir harf ilâve ederseniz Rusyada olmayan' bir topluluk 8. Bugün ödenmesi güçleşmiş bir bedel 9. Bulaşmak.

Çarşımızın en lüks en kullanışlı ve her bakımdan tatmm edici evsafı haiz elektrikli buz dolablarıdır.

Evinizde garantili bir buzluk istiyorsanız ZWK markasını tercih ediniz.

Kıbrıs Genel Acentesi: A. SEDAD

Girne Yolu—Lefkoşa

GEÇEN HAFTAKİ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ Soldan Sağa: 1. Cumartesi

2. Aman, Eval 3. Rıhlet 4. Uka laadam 5. San,, öne 6. Lügat 7. A'çobur, Ud 8. Ruz, Rusya 9. İp, Un.

Yukarıdan Aşağı: 1. Casus-lar 2. Um. Kauçuk 3. Marangoz 4. Anıl, Ab 5. Ham, Turp 6. Tela, Ru 7. Eve Dön 8. Satan Uyu 9. İl, Meydan.

İ L A N Ben aşağıda imza sahibi

Mehmet Aziz Damdelen eski ismim olan Mehmet Aziz'e ilâ veten Damdelen soyadını aldı-ğımı ve bundan böyle Meh-met Aziz Damdelen diye im-za edeceğimi ve bu isimle bi-lineceğimi umumun malûmu olmak üzere ilân ederim.

Mehmet Aziz Damdelen

Page 4: Bozkurt - evrak.cm.gov.nc.trevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1957/... · YIL: 6 Fiat 15 Mil Pazartesi: 2 Temmu9 , z 1957 Sayı 454 : BOZKURT BASIMEVİ 'En güzel, e n

B O Z K U R T Pazartesi, 29 Temmuz 1957

Yeni Çiftlere Müjde... Atelvemizi en son usullere göıe makineleıjtirdiğimizi ; *

ve dolayısıyla her türlü siparişlerinizi bir aya kadar siz lere teslim etmeğe muktedir olduğumuzu bildirmekle if- 1 tihar ederiz.

Mobilyalarımız KARANTlLl'dir. ÜSTÜN KALİTE'ye haizdir ve EN SON MODA'ya uygundur.

Miiraoaat: CAV1D M. BtZA

29 Ekim Sokak, No. 5. Lefkoşa (Dr. Küçük Kliniği yanında)

I I I I M I I M I I Rakiblerinden çok daha seri ve dayanıklı olduklarını

Monte Karlo Müsabakalarında isbat eden;

A L P I N A Alman Yazı Makineleri

Sürat, hafif yazış teşkilâtı, Türkçe— İngilizce Model- | ler, kalitenin en üstünü, Almanyanın tanınmış ALPINA £ Yazı makineleri en ideal bir arkadaşmızdır. Memleketi- Ş mizde bütiin Bankalar. Okullar ve Müesseselerin istisna- V • V sız tercih ettikleri ALPINA modellerimizi görmeden | karar vermeyiniz. Fiatlarımız çarşımızın en ehveni olup, X m o ödeme kolaylıklarımız emirlerinize amededir.

ALPINA Kıbrıs Mümessilleri ŞÜKRÜ VEYSt VE KARDEŞİ

Lefkoşa ve

20 Evagoroıı Meydanı (Beldiye Pazarı tam karşısı) Maraş

Evkafın yeni Mağazaları, Lârnaka

i r e ı > E N

K m ıVAN LAR A " L V c i H

İMAL EDEN ARDATH TUTUN ŞİRKETİ (KIBRIS) LTD. • Tevıiatcilari : P M. TSERIOTIS LTD.. NICOŞIA

Dizilip basıldığı yer: "BOZKURT" Basımevi

h i

mm&Mmm i İ l l l İ t l

Kim fş'ğ Açar?

CEZAYİR RUSYA'DAN SİLÂH ALMIYACAK

Milliyetçilerin Sözcüsü "İhtilâlimizin İstiklâlini

Muhafaza Edeceğiz" Dedi Bağdad, 28— Cezayir mil-

liyetçilerinin sözcüsü Ahmed Buda bugün burada Cezaytr milliyetçilerinin Fransaya kar şı girişmiş oldukları harp için Sovyetler Birliğinden silâh istemeyeceklerini söylemiş ve şunları ilâve etmiştir: "Arab ve Müslüman kardeşlerimiz-den başka hiç kimsenin^•kapı-sını çalmıyacağız. ihtilâl har reketimizin istiklâlini muha-faza edeceğiz."

Ahmet Buda, Cezayir meşe leşini Fran sanın içişlerinden saydığı için B. Amerikanın si-yasetine teessüf ettiğini de belirtmiştir.

F. BASKETBOL TAKIMI EYLÜLDE RUSYA'YA

GİDİYOR Türkiye ve istanbul şampi.

yonu Fenerbahçe basketbol takımı da Rusyada müsabaka lar yapmak üzere davet edil-miş bulunmaktadır. 20 Eylül-de Rusya'ya hareket edecek olan Fenerbahçe takımına takviye olarak başka kulüpler den oyuncu alması da karar-laştırılmıştır.

BUGÜN VAR, YARIN YOK! Ortaköyde : içerisine (4)

dört ev yapılabilir iki arsa bir arada, iki tarafı yol. Beheri £450.000. Ve Trafik Polisi ya. nında bir arsa.

Müracaat : N.A. Osmancık.] K. Kaymaktı.

——————

V E G A DİKİŞ MAKİNELERİ

VEGA

ALMAN Sanayiinin şahe-seri olan ve on senedenberi de-vamlı olarak dikiş makinele-rimizin en son modellerinin henüz vasıl olduğunu müjdele-riz. VEGA OTOMATİK Z1G-ZAG makinelerimizin de geldi-ğini ayrıca bildiririz.

ALMAN mamulâtı olan ve benzerlerine tesadüf edilemi. yen VEGA dikiş makineleri siz lere ömrünüz boyunca müşki-lât veremeden hizmet edcbile- ' cek olan yegâne sağlam ve ga-rantili dikiş makineleridir.

r»CINT£URİı ATAÎ KARDEŞLER ; UFKOjA-MASUSA-lARNA.M

Okuma için 141lı. ûğronme için ışık. istirahat, dinlenme ve zevk için ışık. Herkesin iyi ışığa ihtiyacı vardır ve gazyağı sayesinde ışık dediğimiz bu nimet en uzak köye veen fakır yuvaya kadar girmektedir.

Evdeki gazyağı şişesi, bazan, bulunabilen tek enerji kaynağı olur. Başka cins yakıtlar mevcut olduğu zamanlarda dahi, ucuzluğu, elverişliliği ve daima bulunabilmesi dolayısıyle gaz yağ» tercih edilir.

Bir ham petrol mahsulü olan gazyağı kullanışlılık bakımından uzun bir tarihe sahiptir fakat gittikçe artan nüfus ve yükselen hayat seviyesi, bu her şeye tatbik edilebilen maddeye yeni ufuklar açıyor.

Tahmin edeceğiniz gibi, gazyağını nisbeton küçük m ktarlarla ve memleketin her köşesindeki Çcra bölgelere varıncaya adar tevzi etmek »or ve kanşık bir iştir Fakat Shell, memleketin bütün çen işliği boyunca Tanrı 'n* her günü gazyağı tevziatını durmadan yürüten muazzam bi r şebekeye maliktir.

Shell teşkilâtının geniş hacmi modern hayatın her türlü konforunu büyük sayıdaki insan topluluklarına ve en mütevaz, yuvaya kadar ulaştırmaktadır Bu. muazzam usullerle başarılması gereken, «zamatli bir iftir.

İ T İ M A T E D E B İ L İ R S İ N İ Z SHiLt

- - > • • — ~

TARAFİNDAN SA Y/SAL ORTAMA AKTAR/L