432
payel analitik PSİKOLOJİ „ _ Çeviren: Ender Gürol 2. Basım v CARL GUSTAV JUNG

Carl Gustav Jung - Analitik Psikoloji

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Carl Gustav Jung

Citation preview

  • payel a n a l it ik PSKOLOJ

    _ eviren: Ender Grol2. Basm v

    CARL GUSTAV JUNG

  • CARL GUSTAV JUNG

    ANALTK PSKOLOJ

    EVREN: ENDER GROL

    2. BASIM

  • PAYEL YAYINLARI: 124 Bilim Kitaplar : 43

    ISBN: 975-388-095-2

    Dizgi : Payel YayneviBask : zal MatbaasKapak filmleri: Ebru Grafik Kapak basks : pomet Matbaas Cilt : Yldz Cilt

  • Cari Gustav JUNG, 26 Temmuz 1875'de Kesswilde dodu, 6 Haziran 1961 'de Kiissnacht'da ld. Klasik filoloji ve arkeoloji renmek iin 1895'de Basel niversitesi'ne girdi, ancak bir sre sonra tbba ilgi duyarak bu dalda renim grd. 1902'de Zrih niversitesi'nden tp doktoru unvann ald. izofreni zerindeki incelemeleriyle tannan Eugen Bleuler'in ynetimindeki Berghlzli Akl Hastanesi'nde Psikiyatri uzman olarak almaya balad.

    Jung 1906'da Freud'a ilk mektubunu yazd ve bir yl sonra Viyana'ya Freud'la tanmaya gitti. Aralarndaki dnce benzerliinin etkisiyle iki bilim adam arasnda yakn bir dostluk ve ibirlii kuruldu. 1909'da birlikte ABD'deki Clark niversitesi'ne arldlar ve bir dizi konferans verdiler. Viyana Psikanaliz Enstits 1910 ylnda Viyana Uluslararas Psikanaliz Dernei'ne dnnce, Jung demein bakan oldu. Ne var ki, iki yl kadar sonra iki dost arasndaki yakn iliki soumaya balad ve 1913'de tmyle koptu. 1914'de Uluslararas Psikanaliz Dernei'nin bakanlndan istifa eden Jung, Freud'la bir daha karlamad. O gnden sonra Jung tarafndan ileri srlen grler Analitik Psikoloji adyla anld.

    Freud'la Jung arasndaki anlamazln nedeni birok psikanalist ve psikolog tarafndan aratrlmtr. likinin kopmasna ok eitli ve karmak nedenlerin yolat sylenebilirse de, en belli bal olay Jung'un Ereud retisindeki psyche'ye ilikin her eyi cinselli zerinde temellendirmeyi reddetmesidir.

  • Trke birinci basm: Hazmn 1997O

    kinci basm: ubat 2006

  • CARL GUSTAV JUNG

    ANALTK PSKOLOJ

    eviren ENDER GROL

    5payelPAYEL YAYINEV

    stanbul

  • Yaynlarmzdan kan dier ruhbilim kitaplar:

    Dinle Kk Adam (Wilhelm Reich)Sevme Sanat (Erich Fromm)Sevginin ve iddetin Kayna (Erich Fromm)zgrlkten Ka (Erich Fromm)Cinsel Devrim (Whelm Reich)Kiilik zmlemesi (WUhelm Reich)Bedensel Boalmann levi (Wilhelm Reich)Salkl Toplum (Erich Fromm)Cinsel Ahlkn Boygstermesi (Wflhelm Reich)Gelecein ocuklar (Wilhclm Reich)Dlerin Yorumu (2 cilt) (Sigmund Frcud)Espriler ve Bilind ile likileri (Sigmund Frcud)nsann Doadaki Yeri (Wilhehn Reich)Umut Devrimi (Erich Fromm)Canlnn Mant (Franois Jacob)nsandaki Ykcln Kkenleri (2 cilt) (Erich Fromm)Reich Freudu Anlatyor (Wilhelm Reich)Faizmin Kitle Ruhu Anlay (Whehn Reich)Dirimin ldrl (Wlhelm Reich)Olgu ykleri (2 cilt) (Sigmund Frcud)Gnlk Yaamn Psikopatolojisi (Sigmund Frcud)Reichn Dnsel Yaam (Luigi de Marchi)Ba Dertte nsanlar (Wilhelm Reich)nsann Boyutlar (smet Zeki Eybolu)nsan ve Kent (Henri Laborit)Genlik tutkusu (Wilhelm Reich)Kanser (Wilhehn Reich)Yaratc nsan (Henri Laborit)Dinin Kkenleri (Sigmund Frcud)Histeri zerine almalar (Sigmund Frcud)Uygarlk, Toplum ve Din (Sigmund Fkeud)Yaamn Anlam (Alfred Adler)nsann Doas (Alfred Adler)Cinsiyetler Aras birlii (Alfred Adler)

  • NDEKLER

    Giri.............................................................................................................

    ANALTK PSKOLOJ ZERNE BR DENEME

    I Psikanaliz................................................................................................. 93II Eros Kuram................................................................................................... :....102IH teki Gr As - ktidar stenci................................................................. :...112IV Davran Tipi Sorunu................................................................................ 123V Kiisel Bilind ve Ortak Bilind......................................................... 143

    VI Sentetik ya da Yapc Yntem................................................................... 157VII Ortak Bilincin Arketipleri...................................................................... 165VIA Bilindna Tedavi Asndan Yaklam

    Konusunda Genel Dnceler...........................................................186

    ADA NSANIN RUHSAL SORUNU....................................................191RUH VE LM............................................................................................213RUHLARA NANCIN PSKOLOJK TEMELLER................................... 224

    PSKOLOJ VE DN

    I Bilind Zihnin Bamszl..................................................................... 239II Dogma ve Doal Semboller........................................................................262III Doal Bir Simgenin Tarihi ve Psikolojisi.................................................. 285

    ANALTK PSKOLOJ VE R............................................................... 308PSKOLOJ VE EDEBYAT...................................................................... 326AR........................................................................................................... 340PCASSO...................................................................................................... 344DNM SRECN CANLANDIRAN

    RNEK SMGELER............................................................... 350TAC MAHAL............................................................................................. 361

  • SIGMUNDFREUD TARH SAHNESNDE.............................................. 365SIGMUNDFREUD'UN ANISINA............................................................. 373MEKTUPLARINDAN SEMELER.......................................................... 381ANILAR, DLER VE DNCELERDEN SEMELER..................... 399DEYMLER............................................................................... .............. 403JUNG'UN YAYIMLANAN YAPITLARI................................................. 409KAYNAKA............................................................................................. 417DZN........................................................................................................ 421

  • GR

    Tandn olursa daha iyidir eytan Tanyp bilmediin yabanc bir insandan.

    (Trk atasz - Kagarh Mahmut)

    BvOMA mparatorluu'nun k yllarnda, halkn, geleneksel inanlarn brakarak d lkelere yneldii, d kaynakl her trl retiyi, mezhebi benimsedii sylenir. Bat uygarl da nicedir kmekte, eski deerler oktan yitirilmi, yenileri aranmakta.

    Uygarlklar da canllar gibi doar, geliir, lr, diyorlar. Ancak eklenmesi unutulan bir ey var, o da, nice yitmi grnrse grnsn, uygarlklarn dourduu deerlerin klk deitirdikleri, Anka kuu gibi kendi kllerinden yeniden canlandklar.

    Fiziksel evrenin deimez bir kuramdr denge. Ayn ey ruh dnyas iin de sz konusudur. Doa boluktan nefret eder, der bir Latin atasz. Gerekten, ulardan biri ban alp bir yana gittiinde, teki u, ayn g ve direnle, denge salamak iin, kart yne ynelir. Gel....git, gel....git, evren solumakta sanki.

    Bugn Bat, Dou'ya ynelmi, eski Hint'den, eski in'den, eski Japon'dan esinlenmekte. Dou ise, gizemli havasndan bkm gibi, Bat'nn somut dnyasna zenmekte. nsan potansiyel olarak bir btn. Her biri amay bekleyen tomurcuklarla dolu ii. Ne var ki, u ya da bu nedenle, gelime ortamn bulamadlar m, iek aamadan kuruyup gidiyorlar. te yandan, kimileri bakalarna ramen alabildiine geliiyor, dal budak salyor. Glgede kalanlar ise, kazara bakaldrp biraz soluk alabildikleri anda, birtakm yaam krntlarna

  • dnyor, gdk kalyor. Daha fazla bir bask karsnda kaldklar zaman da, tam bir patlamayla zerkliini iln ediyor, dizginlerini ele alyorlar, bylece ruh sal da elden gitmi oluyor.

    nsann tamln, btnln gerekletirmek, alar tesinden beri varolan deimez deerlerini bulmak, bireyi btnlne, tamlna kavuturmak, bylece tamlam, btnlemi bireyden oluacak, uluslarst, rklarst, gnlde, tm gizilglerini gerekletirmi insanlardan meydana gelecek bir evren-toplumu yaratmak, Jung'un amac ite bu.

    Ondokuzuncu yzyln dnyas, akla dayanan, her eyi akl yoluyla zmlemeye alan bir dnyayd. Her ey biyolojik ve tarihsel gerekircilik ile aklanyordu. Mekanik gerekircilik anlay deneye dayanan bilimin temeliydi: Bir neden-sonu dizisi idi sz konusu olan. Her sonu bir nedenden tryordu, elde edilen sonu ise, yeni bir nedene dnyor, bu da yeni bir sonu douruyordu, zincirleme srp gidiyordu bylece.

    Kat, dar bir ereveydi bu. Bu ereveyi zorlayanlar arasnda Sigmund Freud da vard. Freud'un bilind kavram, bu snrlarn dna taan ilk atlmlardand. Freud'un zihni, aratrmac bir zihindi; neden-sonu ilikisini benimserken, akln dnda, insan denetiminden te baz eyler olduunu da kabul ediyordu ister istemez. Yalnz iki nemli yanlgya decekti: Tarihi de, dini de anlamayacakt. Tarih boyu insan gtm olan etkenlerin kkne inemeyecekti. stek gibi, ben-kar gibi yzeysel etkenlerden sz etmekle yetiniyordu. Bilindn biyolojik bir olgu gibi gryordu; ona toplum-kart bir nitelik yklyordu; buysa onun tarihi anlamasna engel olacakt.

    Psikoloji, o ana kadar niversite dzeyinde, insan davranlarn gzlemlemekle, tanmlamakla, snflandrmakla yetinmiti. Freud bu gzlemlerle, tamamlamalarla yetinmeyip onlar aklama gereini duydu. nsan dncesinin tm ak deiecekti.

    Nedensellik ilkesi, bilimsel bir yasa deildir; ancak onsuz bilim olamayaca da gerektir. nsan incelerken, bu ilkeye en nce bavuran Freud oldu; hibir zihin olgusu rastlant deildi, her eyin bir nedeni vard. Psikolojide Freud'dan nce gelenler, insan davranlarn,

  • akl buyruklar ile igdelerin oluturduunu dnmlerdi. Her olayn bir nedeni olduu kesindi; yle olaylar vard ki, nedeni veya nedenleri biliniyor, ya da kolayca varsaylabiliyordu; kimi de rastlant iiydi; birbirinden ayr, grnrde nemsiz nedenlerden, armlardan douyordu ki bunlar incelemek hem bounayd, hem de olanaksz. Freud, allagelmi bu gerekircilie kar kt. Histeri vakalarnda akld gibi grnen belirtilerin, bireyin zihninde mantksal bir sreklilik izlediklerini grmt, bunlarn kayna dta deildi; hastann, birtakm eyleri bastrmasnn, ie atmasnn sonucuydu. Rastlant ii deildi bunlar; nedenleri aratrlarak, analiz edilerek ortaya karlabilirdi. Dil srmeleri, dler gibi, grnrde rastlant ii olaylar analizle incelenebilirdi.

    Freud olsun, onu izleyenler olsun, rastlantnn payn hibir zaman yadsm deillerdir; bireyin kiiliiyle ilgisi olmayan baka dzenlerin iin iine karabileceine inanmlardr; rnein, durup dururken bir kiremit der de insann kafasn yararsa, bu bir rastlantdr. te yandan, ayyan biriyle evlenmi olan bir kadn balangta kocasnn bu yann umursamam, nemsememi olabilir. Ancak, beden ve ruh sal yerinde biri, sk sk kazaya urar, ya da bir ayya ile evlenmi kadn, kez arka arkaya ayya kocalara varrsa, bu durumda, onun ruh yapsndaki bir bozukluktan kukulanmamz gerekir, diye dnyordu Freud. Freud'u ruhsal gerekircilik, her zihin olaynda basit bir neden-sonu ilikisi grmyordu; tek bir olay, kimi zaman bir etkenler dizisi sonunda yer alabiliyor; bu etkenler kaltmsal, geliimsel, ya da ortamsal olabiliyordu.

    Freud'u kuramn temel varsaymlardan biri de, bilindnm oynad rold. Freud, bilind-zihin kavramn, Herbert psikolojisinin okutulduu Viyana'da, altnc snftayken renmiti. O Srada Amerika'da William James bilinalt szcn tantmaktayd; William James, bu tr gdnn zihin yaamndaki nemini belirtiyordu. Demek ki Freudun getirdii kavramlarn, syledii szlerin ou, yeni deildi, bunlar o srada tartlan, gzde olan dncelerdi Freud, Nietzsche, ya da Schopenhauer gibi filozoflarn yaptlarn okumamt. an baka bilimcileri gibi, o da aklc ve maddeciydi.

  • Darvvin'i pek beeniyordu. Sorunlara, evrimsel ve biyolojik yaklam da bundand. Okulda, Herbert'n bilind retisini renmi, sinir hastalklar uzman olmutu; ama hastalarnn ounda organik yaknmalardan ok psikolojik yaknmalar olduunu grmt; derken Paris'e gitmi, orada, hipnotizmann histeri belirtisi yaratabilecei gibi, belirtiyi yok edilebileceine de tank olmutu. Paris'te nl hekim Charcot, ona her ruh bozukluu altnda bir cinsellik sorunu yatar, demiti. Freud, Viyana'ya dnerken, meslekta Breuer ile birlikte hastalarna hipnotizm a uygulam aya balamt; ancak bekledii sonular elde edememiti. Yar-uyur duruma getirilen hastaya telkin edilenler, kiiye yabanc olduundan, ireti oluyor, ancak geici bir yarar salyor, dahas tehlike bile yaratabiliyordu. Bunun iin hipnotizmay brakp baka yntemlere bavuracakt; bambaka bir bilind izecekti: Bilind ona gre canl bir varlkt; ilkin sand gibi beenilmedik, onaylanmayan anlarn atld bir p tenekesi deildi. Gcn igdsel itilerden alan bilind, insan zihninde nemli bir rol oynuyordu; bilind ieriinin farkna varlmamas anlamszlndan deil, BEN'in yldrc nitelikte oluundand. Sz konusu ierik bastrlnca, baka yollarla, ruhsal bozukluklarla, ya da birtakm karakter zellikleriyle ortaya kyordu.

    Freud bir holamm ilkesinden sz ediyordu. Bu, doyum peinde koan bir gdyd, ancak gereklik ilkesine de kartt. Ruhsal dengeyi bozan gdler, yarattklar gerilimi gevetmek iin doyum aramak zorundaydlar; ne var ki, toplumsal bir hayvan olan organizmann genel sal iin doyum arayan bu gdlerin gereksinimi hemen o anda yerine getirilemiyordu. Kiilikte ar basan baka eilimlerle uyumayan, vaktiyle renilmi tepkilerle geri itilen, gdnn doyum abalar, nevrotik belirtilere dnyordu. rnein, bir kimsenin makastan korkmas, ya da karnca ezmekten ekinmesi, kiideki gizli bir yoketme isteinin belirtisi olabilirdi, elini erkek eline dedirmekten kaman namuslu kzn gerek tutkusu, gl cinsel isteklerini rtyordu belki de. Bu uzlatrma yollar, geree ters dyor, kiide tedirginlik yaratyordu; ancak kii, kendisine olan saygnln bylece korumu oluyordu.

  • Nevrotik belirtiler, Freud'a gre, bastrlan isteklerin yzeye kp, kiiliin teki yann tedirgin etmesini engelleyen etkenlerdi; bastrlan eyler, ou kez, cinsiyete dntrlm dmanlk duygusu, ve bununla ilgili kayg ve sululuk duygusuydu. Nevrotik kii, hastalanmak isteyen biriydi sanki. Adler'e gre, nevrozlarn kkenini oluturan, kiinin, zayf yann gl gsterme, ya da onu bir silh gibi kullanarak kendine, koullara, ya da bakalarnn davranna egemen olma eilimiydi. Freud bunlarn gerekliini yadsmyordu, ne var ki, insann ruhunda, daha derinlerde yerleik atmalardan doan kiilik sorunlarn zmleme atlmlarndan baka eyler olabileceini benimsemeye de yanamyordu. Freud, histeri vakalar ya da nevrozlar zerinde yapt gzlemler sonucu edindiini, normal kiilere de uygulamaya kalkt iin, eletiriye urayacakt. Bakt hastalar, hem dar bir evreden, hem de toplumun pek zel bir kesimindendi; oysa, psikolojide, genellemeler yapabilmek iin kltrel, ulusal, rksal, snfsal etkenlerin de gz nne alnmas gerekirdi.

    Freud ile birlikte alan Adler de, 1910'da, Freud topluluundan ayrlacakt. Adler'in kuraca dzende insan btn davranlar ile, zihinsel, ya da fiziksel aalk duygularn telfi etmek iin iktidara ynelmiti. Adler'in bu kuramnn psikanaliz iin byk nemi olacak zellii vard: Ona gre, nevroz, kiiliin tmnn bozukluuydu; nevrozun oluumunda BEN'in byk rolu vard; cinsel olmayan nedenler de atmaya yol aabiliyordu. Adler bu ynde Bireysel Psikoloji kuramn gelitirecekti.

    Ne var ki, toplumsal ve tarihsel glere Derinlikler Psikolojis in in n tutacak biri gerekti. Ruhsal gerei tm boyutlaryla verecek biri; onu, yalnzca bilince ve akln dar erevesine kapatmayan, dinamik ve olumlu ynleri olan, yadsnmayacak bir bilind kavramn oluturacak biri.

    Jung, geleneksel gr asn geniletmek amacyla, Bat'nn geleneksel kalplarndan kmak zorunluluunu duydu. Dou'nun, Afrika'nn, Kzlderili Amerikas'nn dinlerini, dnce biimlerini, edebiyatlarn, mitolojilerini inceledi. Eski ile Yeni'yi, Dou ile Bat'y birletirmek istedi. Dnya apnda ilk byk sentez giriimiydi bu!

  • - I -

    Carl Gustav Jung, svire'de, Basel'e yakn kk bir kasabada 26 Temmuz 1875 tarihinde dnyaya geldi. Babas bir protestan rahibiydi; iyi yrekli bir adamd; gelenekleri sorup soruturmadan benimsemi, kendi halinde, olduka zayf karakterli bir kimseydi. Jung, klasik yaptlara kar ilgiyi, Latinceyi ve dinsel ruh yapsn babasndan alacakt.

    Annesinin daha gl bir kiilii olduu anlalyor. Sa solu belli olmayan eliik davranl biriymi. Jung, annesini sevmesi mi, ondan korkmas m gerektiini kestiremezmi bir trl. Freud'un annesi yumuak huyluydu oysa, koruyucu bir ana, ocuuna tutkun biriydi; babasysa sert, evde sz geen, kiilii ar basan bir insand. Nitekim, Freud'u psikanaliz, ataerkildir: Grev duygusu ve ceza korkusu bilindmn temelini oluturur. Freud'un STBENi erkeksidir. Jung'un Analitik Psikolojisi'nin temeli ise anaerkildir; hem yutup yokedici, hem de koruyucu kadn imgeleriyle doludur. Jung iin STBEN o kadar nemli deildir.

    Jung'un ocukluu krsal bir ortamda, doaya yakn gemitir, Freud'unki gibi, o sosyetik Viyana havas iinde deil. Bu somut yaam, onun soyut ruh yapsn dengeleyici olmutur.

    Dleri, dlemleri canlyd; en azndan somut yaam kadar gerekti. Drt yandayken grd u d hi unutmamt:

    Evimizin yanndaki her zaman oynadm tarla, yapayalnzm.... birden nmde drt ke bir ukur beliriyor. Merakla uzanp iine bakyorum; aa doru inen ta merdivenler var; korka korka inmeye balyorum. Dipte, yeil bir perdeyle rtl bir kap kyor karma, ayorum perdeyi, fa duvarl, geni dikdrtgen biiminde bir salonla karlayorum; bulunduum kapdan, kar uca doru krmz bir yol hals uzanmakta; bittii yerde, bir dzlk zerinde kocaman bir koltuk var. Koltuk, aslnda, krmz yastkl byk altr bir taht, stndeyse,

  • yaklak yirmibe santim uzunluunda bir aa ktne benzeyen bir ey dayal. Krmz, et gibi, insan ba gibi bir tepesi var; ancak henz biimini almam bir ba bu; bir de delii var gibi, eytan gzn andran.

    lk kez byle bir d gryordu, neydi bunun anlam? Duyduu ey panikti.

    Derken annemin sesini iitiyorum. ukura inen merdiven bandan geliyor sanki, sonra birden, sesin iki yz metre tedeki evimizden gelmekte olduunu farkediyorum. iyi bak ona! diye sesleniyor annem, Yamyam o! iyi bak ona!1

    D burada sona eriyordu.Jung kafa yormu, ama anlamn br trl karamamt. Yalnz,

    salon yer altndayd, demek ki, gnlk bir yaant deildi bu, iin iinde bir i vard besbelli.

    Jung, bu d ilk kez, karsna altmbe yandayken anlatacakt. Kendi anlalmam olsa bile, dn, karsndaki tipik, iednk bu davrana, bilindnn bu gl etkisine yant vermesi sz konusuydu.

    ocuk zihni, eletirici deildir; Jung da oturup, uzun boylu dnm deildi bu d zerine. Ancak kesin olan, dn sradan gnlk olaylar yanstmadyd. Bu tr izlenim brakan dler, dorudan doruya, kendiliinden, bilindndan karlar, gnlk olaylarla ilgileri yoktur; etkileri hemen duyulur ama, bilinle kavranmasa da, ilerinde inandrc nitelik tarlar. ocuklar sk sk byle dler grr; nedeni de, geldikleri yere, bilindnn ilkel dnyasna henz yakn olmalardr.

    Jung, nice sonra aklayabilmiti bu dn anlamm. Dnde grd o aa ktn andran nesne, yaratclk ilkesini, erkeklik organn simgeliyordu.

    1 Memories, Dreams, Reflections, C.G. Jung-Aniela Jaffe; Collins and Rout- Ledge and Kegan Paul, Londra, 1963. s. 26.

  • Sekiz dokuz yalarndayken, youn bir izlenim yaratan bir olay yer alyor. Baseldeki evinin birka kilometre tesinde, eski alardan kalma bir atl araba grmt; rokoko tarznda ssl bu atl arabann yaldzl karoserisi, tekerlekler arasna gerilmi iki geni kay zerine oturtulmutu. O gn iin tuhaf bir yan yoktu bunun; arabann geldii yer, Kara Orman blgesiydi; Jung, Kara Orman'da oturanlarn tpk kendi ana-babas gibi, Onsekizinci Yzyl yaamn srdrdklerini biliyordu. Baktka, araba onda tand bir grntye dnmt. Araba ve Onsekizinci Yzyl ile kendi arasnda bir iliki vard sanki, kendi de mi o aa aitti yoksa? Bylece, bir yandan kendi iinde bulunduu an insanyken, te yandan Onsekizinci Yzyla aitti. Arabay grr grmez gelmiti bu aklna. Bu ne bir korku, ne de bir ac yaratmt onda, yalnzca ilgisini ekmi, ona huzur vermiti. Bu olguyu yaarken, grd gerek miydi, yoksa fantezi miydi, anlayamamt; dnceleri arabann kendisi gibi somuttu. Doal olarak yaanty zihniyle kavram deildi; her ocuk gibi, o da, geleni olduu gibi benimsemiti.

    Demek ki, imdiyi yaarken, ayn zamanda gemie de aitti; yaam geniliyor, byk mutluluk duyuyordu.

    On yandayken, Jung'un alkanlklarndan biri, bahedeki bir kaya parasnn stne oturup, dncelere dalmakm. Kendi kendine baz sorular sorarm: Ben kimim? Kayann zerinde oturanm desem, kaya ne der peki? O da, seni tayanm, demez mi?

    Derken u soru kyordu karsna: Ben kendim miyim, yoksa arlm tayan zerine oturduum kaya mym? Bu, an nl dnr Levy Brhl'n participation mystique dedii, bilind kiiliinin ortamla kaynap bir olduu yaant durumuydu.

    Jung, on iki yalarndayken, dnya grn byk apta etkileyecek bir d grr. Bu, mrnn en nemli d olacakt belki de. Yeralt salonu gibi, aklndan bir trl kmayacakt.

    Jung, yle anlatyor dn:

    Basei'de lise avlusundaym. Lise, Orta a'dan katma gzel bir mimarlk antdr. Derken, atl arabalarn girdii byk kapya doru

  • ilerliyorum; bir de bakyorum, karmda Basel Katedrali; gne yeni aktarlm dam zerindeki kiremitlerde prl prl yanyor; grlecek ey dorusu! Bir de ne greyim, Katedral'in zerindeki bir tahtta Tanr oturmuyor mu! Ne grkemli ey! diyorum kendi kendime; hrika ey bu dnya! Nasl da mkemmel, tam ve uyum iinde! Derken, beklenmedik bir olay oluyor: ok kt bir ey ve uyanyorum.

    Devam ediyor Jung:

    Grdm ey zerine dnmeme izin vermiyorum kendime; dnecek olsam, her eyi grdm gibi benimsemem gerekecek ki, bu olanakd. Unutmak iin elimden geleni yapyorum. Olmuyor.

    Gene, saldrsna uradm bir ara, yatakta uzanm bir kez daha seyrediyordum: Korkuntu! Ertesi gn, annem , benzimi uuk grm olacak ki, tel iinde sordu bana, okulda bir ey mi oldu, dedi. Yoo, dedim, hibir ey olmad. O gece gene ayn dncelerin saldrsna uradm.

    Jung, dn korkun yan diye nitelendirdii grnm zerine dnemiyor, aklna geldike, tir tir titriyordu. nce, gnah, babasnn kendisine uygulam olduu Hristiyan eitimine yklemiti. ledii gnahn kefaretinin nasl deneceini bildii gibi, Hristiyanlk konusunda da epey ey biliyordu. O grnm zerine dnse, sanki balanamaz bir su ilemi olacakt.

    nc gece, kendi kendine yle demiti: Ola ki, Tanr snyor beni, ille de dneyim istiyor bu konu zerinde.

    Dnceler rahat brakmyordu onu: Byle korkun bir ey nereden gelir ki? eytan m ola kayna? yle ise, eytan, Tanr'dan daha m byk yani? Sonra yle diyordu kendi kendine: Tanr snyor beni. O korkun dnceyi benimsersem, O'na olan inancm kantlanm olmaz m? Ne ola ki kayna? Babam m? Olanaksz, z sz doru bir insandr o. Hayr, anam da olamaz, bu gibi eylere kafa yormaz ki o. Ya byk babam? O da hekimdi, uramazd bu tr dncelerle. Yoksa, yoksa annemin babas myd kayna? Hayr, o

  • da olamazd; kilisenin yksek mevki sahiplerinden biriydi o. Bu utan verici dnce nerden geliyordu peki?

    Derken Jung bu korkun grntnn kaynann uzak gemite olabileceini dnd, hatta Adem ile Havva'nn Cennet'ten kovuluuna kadar geri gidebilirdi. Ne var ki, bu da uzak bir olaslkt, soyuttu. Ne denli dnrse dnsn, anlamn karamyordu. Derken o mthi an geldi bir gn, kalkp oturdu yatanda; ter iinde, tir tir titriyordu. Tanr, o korkun sahneyi, benim kendi dncemmi gibi benimsememi, kabul etmemi istemi olmal, dedi. O an, olguyu benimsemiti.

    uydu o korkun sahne:

    Tanr, tahtndan, byk apsestini etmekteydi; katedralin zerine kocaman bir pislik 'dyordu', katedral de parampara oluyordu. Dehetli bir eydi bu; tek anlam, olsa olsa, babamn retmi olduu kilise retilerinin ve kendi z inanlarmn yeniden gzden geirilmesi gerektiiydi; Tanr inandm her eyi aalam oluyordu.

    Bu d bir olgu gibi benimsemek, Jung'un zerinde son derece etkili oldu. Artk kendi bana varolma hakkn elde etmi gibi huzur duymutu. Dn yaratt gerilim ve kayg yoktu artk. Grlmemi derecede kart dnceler arasnda kalan iki ayr kiilii olduu dncesi de onu tedirgin etmiyordu. Nedeni, belki de babas ile zdelemesiydi; nk bu, kendi kiilii konusunda belirsizlik yaratm olabilirdi. Biliyordu bundan byle: Ben BEN'im; ben BEN olmalym; ben, kendi kendime dnyor olmalym; ancak ben kendimin anladn benimseyebilirim.2 Prl prl bir yaantyd bu; bylece, duraksamadan, kendi z yaantsym gibi benimsedi onu.

    Jung'un kk yatan beri kaygs i deer olmutur; bir olayn nemi, kendisinin o olaya verdii nemdeydi; nk bu, d olaylar kavrayna katkda bulunuyordu.

    2 Ayn yapt, s. 50

  • Bylece Jung, kk yatan beri, yerleik, kalplam inanlara ve dzenlere ba kaldracak, kendi gereini kendi yaratacakt. Okulda, arkadalar arasnda sevilmiyor deildi, ancak zihin yetenekleri ve kayglar arkadalarnkinden baka, ok daha stn olduu iin, yalnzd.

    Jung'un psikolojisi, kiileraras ilikilerden ok, kiiliin, birey ruhunun byl emberi iinde byyp gelimesiyle ilgilidir. Freud'u psikanalizin amac, kiinin bakas ile olgun bir iliki kurmasn salamaktr; bu tr ilikiye, genellikle cinsel denirse de, bu kavram, cinsiyetten baka etkenler de ierir. Oysa Jung'un amac, bireyi kendi zihni iinde btnletirmek, dengesini salamaktr; Jung, bakalar ile ilikilere zel olarak eilmez.

    Arkeolog olmak istiyordu Jung. Ama, ailesi yoksul olduundan, Baselden baka bir kentte okumaya gitmesi sz konusu deildi. Basel niversitesi'nde arkeoloji krss olmad iin Tp Fakltesi'ne girdi. niversite'den kazand bursla da eitimini tamamlad. lk dilei cerrah olmakt; ancak, Krafft-Ebing'in Psikiyatri adl kitabn okuyunca, dncesini deitirdi.

    Faklte sralarndayken, ispirtizma deneylerine katlmt. Onbe yalarnda medyum bir kz, atalarndan ve baka ruhlardan haberler aldn ileri srmt. Gelen ruhlardan biri, medyum araclyla kltrl bir kimsenin Almancasyla konumutu; oysa kzn kendi, uyank, normal durumundayken, svire'de konuulan bir kyl Almancas konuuyordu. Bu, ayn kzda, iki ayr kiilik olduunu gsteriyordu. Jung'un ilgisini eken bu olay, mezuniyet tezine konu oldu. Jung, annesinde de iki ayr kiilik bulurdu: Bunlardan biri, geleneksel allm davranlarla belirirken, tekisi, beklenmedik tepkilerle ortaya kyordu. Jung kendi i yapsn annesininkine benzetmeye balamt. O sralarda on iki yalarndayd; bir yan, kendine gvenmeyen, kendini dnyada yalnz ve tedirgin duyan bir varlkt; teki yanysa, etkileyici, gl, kendine gvenen, yetki sahibi, yal bir insand. -

    1900'de hekim karak, Zrih'teki Burghlzli Akl Hastanesi'negirdi.

  • Dnya henz duymamt Kompleks szcn ve kavramn; ednk, Dadnk deyimlerini; Dinamik Psikoloji, Derinlik Psikolojisi gibi szckleri. Ne ruh sal cidd olarak ele almyordu, ne de akl bozukluu. Akl hastalarn hapsetmekten baka bir rol yoktu akl hastanelerinin; psikolojik bir iyiletirme yntemine bavurulmuyordu, zihin yapsnn incelenmesi akllara gelmiyordu. Zihnin kendisi hl bir bilmeceydi. 1870 ve 1880'lerde, Fransa'da, Si- mon; talya'da, Lombroso akl hastanelerindeki vakalar gzlemlemeye, grdklerini yorumlamaya, anlamaya almlard. Ancak, bulgularnn iyiletirme yntemi zerinde etkisi olmamt.

    Zamanla akl hastal belirtileri snflandrlmaya balayp ta, Deskriptiv Psikiyatri, hekimlerin akl hastaln klinik bir olay gibi grmelerine yol atnda ilk byk adm atlm oldu. Ancak, gene de psikiyatri, tpta sapa bir yol olarak dnlrd; renci iin pek ekici gelmezdi. Hekim ktnda, bir Alman niversitesi krssne henz atanm bulunan Basel'deki retmenlerinden biri Jung'a asistanlk nermi, Jung da neriyi geri evirmiti. Buna tank olan Jung'un dostlar ve retmenleri, Jung'un akln yitirdiini sandlar.

    Bylece Jung, Zrih niversitesi'nde psikiyatri profesr Eugen Bleuler'in kadrosuna katlarak, Burghlzli hastanesinde grevine balad. Sekiz yl orada kalacak, hastaneyi ne kavuturacakt.

    Tam o sralarda, Sigmund Freud ile evresindeki kk topluluk da Viyana'da almalarn duyurmaya balamt. Zihin, bilimsel aratrma konusu oluyordu. Byk ufuklar aacakt bu.

    Jung'un ta batan ilgisini eken konu izofreniydi. leri srld gibi, kiilik, birbirinden ayr, belirgin, iki, ya da daha ok blme ayrlyor deildi yalnzca, btnln, tamln da yitirmi oluyordu. Ne var ki, gene de hekimin bir sylei kurabilecei belli bir sreklilik gsteren baz sesler bulunabiliyordu. Hastann BEN'i, yllar sren akl hastal boyunca bozulmadan kalabiliyordu. Nitekim, yllanm bir izofreni hastas bedensel bir rahatszlk geirirken, bir de bakyordunuz, normal kiilii, yani BEN'i, yzeye kvermi; bylece hasta, bir sre normal konuuyor, davranyor, bedensel rahatszlk geince de eski durumuna dnyordu. Bu olay, Freud'un O, BEN, STBEN

  • diye izdii harita ile aklamak gt. nsan'm BEN'i, birtakm beril e r e blnyordu, bu da Freud'un kuramna ters dyordu.

    Jung'un Burghlzli'de karlat ilgin vakalardan biri de uydu:

    Kadn acaip hareketler yapyordu elleriyle; yukar aa kaldrp indiriyordu onlar; yemek yerken de eller sanki krek grevi gryordu. Bu vaka tp rencilerine 'erken bunama', katatonik bir izofreni vakas olarak gsteriliyordu. Psikolojik adan hibir inceleme yaplmamt.

    Jung, bir akam kovuta dolarken, eski bir hemireyle karlamt da, ona, sz konusu hastann gemii ile ilgili herhangi bir eyi bilip bilmediini sormutu. Pek bir ey bilmiyordu hemire, ancak, galiba ayakkabclkla ilgisi varm, demiti. Hasta, bildik bileli, azn amadndan, hakknda bir ey renmek olana yoktu. Jung, birden, kadnn el hareketlerinin, krsal kesimlerdeki ayakkab tamircilerinin el hareketlerini andrdn farketmiti. Hasta, ok gemeden ldnde, erkek kardei hastaneye gelmiti. Jung, ona, kz kardeinin niin hastalandn sormutu. Bir ayakkab tamircisiyle evlenecekti, diyordu kardei, ama adam onu atlatt; kzcaz da cinnet getirdi. Jung, bu vakada, gemiin, kadnn el hareketlerinde nasl yaadn grmt. Bu ilgin gzlem, izofrenide psikolojik bir etken olabilecei dncesini dourmutu.

    Jung ile Burghlzli'de alan baka hekimlerin yaymlar, svire dndan birok hekim ekiyordu. Verdikleri yaptlar, coku etkisinin hem fizyolojik, hem de psikolojik yoldan kantlanabileceini gsteriyordu.

    Jung'dan nce, deneysel psikoloji zerinde alan birok aratrmac, zellikle de, Darwin'in akrabas Sir Francis Galton, arm Yntemini gelitirmiti. uydu yaplan: Denee bir dizi szck veriliyor, denek de szc iitir iitmez, aklna ilk gelen szc syleyerek tepki gsteriyordu. Kronometre, uyarc szck ile, denein azndan kan szck arasnda geen zaman saptyordu. Kolayd; ancak, bu testin amac, baz zihin tiplerini renmekti; bu

  • bakmdan da, bir yaran olmamt. Jung, testi gzlemlerken, ok zeki olan hastalarn bazen yantlarn geciktirdiini farketmiti. Bu nasl aklanabilirdi? nceleme sonucu, Jung, bu gecikmelerin baz cokular nedeniyle ortaya ktn ve zihin nitelikleriyle ilgisi olmadn dnd. Bu gecikme srasnda baka eyler de yer alyordu. Kalp vurular, soluma hz da deiiyordu; bazen, uyarc szck karsndaki tepkiye ek olarak, bir de psikogalvanik tepki elde ediliyordu; bu gibi bir testte elde edilen grafik, verilen yant ile, soluk alma hz ve psikogalvanik sonu arasnda bir balant olduunu gsteriyordu. Baka bir deyimle, zihinle beden bir btn olarak alyordu.

    Bu arm yntemi 1920'de yaymlanacakt. Jung, bu yntemi uygulayarak, psikolojide yeni bir r aacak Kompleks'leri, ortaya karacakt. Uyarc szce verilen yant gecikince, ya da, yant verirken bir yanlgya dlnce, bilindnda baz duyarl noktalar olduu ortaya kyordu. Sanki baz blmler, btnden ayrlyor, zerk, bamsz, kendi bana buyruk ve kiiye buyuran varlklar durumuna geliyordu. Nedeni, Freud'un bastrma kuram olmalyd.

    Jung, Freud'a yazd. lgilenmiti Freud, Kompleks'in zerkliini ilgin bulmutu; ancak, iin tuhaf yan, Freud'un bu yntemine sonradan psikolojide, adl tpta, psikanalizde bavurulacak, belli bir ailenin yelerine uygulanarak, aralarn4aki ilikiler aratrlacakt.

    Gene Burghlzli'deyken, Jung, bireysel bilindna, yani kiisel bilindna kart bir bilind, yani ortak bilind kavramn gelitirdi. Felsefe, din ve mitoloji bilgisi erevesi iinde, izofrenlerin sabuklamalarn karlatrmal olarak inceledi. Aralarnda birtakm paralellikler buldu. izofreninin kiisel bastrma ile, ilk ocukluk alan olaylar ile aklanamayacak bir nedene dayanmas, zihinde daha derin bir dzeyin bulunmas gerektiini dndryordu.

    Jung'un dncesi, Burghlzli'deyken, edindii klinik grg erevesi iinde olumutur. Oysa Freud'un akl hastanesinde geirdii sreler pek ksadr. Freud psikoz hastalarnn psikanalize gelmeyeceini dndnden, ilk kuramlarn, nce histeri, sonra da saplantl nevroz vakalar stne kurmutur.

    Jung, dokuz yl akl hastanesinde altktan sonra ancak, has

  • taneden ayrlp, zel psikoterapi almalarna atlmt. Gene de izofreniye olan ilgisini yitirmemiti. Hastalarnn ou ya psikoza yaknd, ya da dpedz izofreniktiler. Aslna bakarsanz, nevroz vakalar pek ilgilendirmiyordu Jung'u; insanlann kendilerinden ok dnceleri ilgilendiriyordu onu. Aile yeleri arasndaki duygusal sorunlar zmlemek skc geliyordu ona.

    1902'de izin alp Paris'e gitti ve nl Pierre Janet ile Salpetriere hastanesinde kuramsal psikopatoloji zerinde alt. 1904'de arm testlerinin sonularn yaymlad. Bu ona byk n salad. Avrupa dnda konferanslar vermeye arld, birok fahr nvan ald, 1903'de Emma Rauschenbach ile evlendi; Emma Rauschenbach 1955'de lnceye dek ona yardmc olacak, kendi de analitik psikoloji konusunda zgn kitaplar yazacakt. Bu evlilikten biri olan, drd kz, be ocuklar olacakt.

    Jung'un yaamnn dnem noktalarndan biri, Freud ile ilk kez bulumasdr. Jung, birka yl nce, Freud'un dnceleriyle temasa gelmi, ve Freud'un 1900'de yaymlanan Dlerin Yorumu adl kitabn okumutu. lk karlamalar 27 ubat 1907'de oldu. lk grmeleri aralksz on saat srd. Jung, Freud ile karlatnda, alt yllk bir psikiyatri deneyimine ve zgn yaptlara sahipti. Freud ile karlamas onu byk dkrklna uratmt. Freud'un her eyi cinsellie balamas itmiti onu. Gene de, bir sre birlikte alacaklar, birbirlerini byk apta etkileyeceklerdi. Freud, ondokuz ya daha bykt Jung'dan; bu ya ayrl yznden de Freud Jung'u kendi olu gibi seviyor, Jung da Freud'u z babas gibi gryordu. Birbirlerinin dlerini yorumlayacaklar, birlikte Amerikaya konferanslar vermeye gidecekler, birlikte Psikanaliz Dernei'ni kuracaklard. Freud, cinselliin orgazm yoluyla boalmasna ar nem veriyordu, oysa Jung, dinsel davrann, birletirici, tamlayc, btnletirici yaants zerinde duruyordu. Freud, dinsel ve duygusal anlam tayan tm yaantlarn, ya cinsellikten trediini, ya da onun yerine getiini dnrken, Jung, cinselliin kendisini bile simgesel anlam tar gryordu. ki kart varlk, akld bir biimde birleerek, tamlk simgesi durumuna geliyordu. Freud ile Jung'un aralan yava yava alyordu.

  • Freud ile ortak birok yan vard. rnein Jung, Freud'un trans- ferans olayn deerlendirmesini benimsiyordu. Freud, ona transferans konusunda ne dndn sorduunda, Psikoterapinin ba kouludur demiti. Freud ise, Ne demek istediimi anlamsnz diye yantlamt. Her ne kadar Jung'un transferans zerindeki grleri deitiyse de, Freud'un zgn transferans tanmn her zaman beenmitir. Freud'un bastrma kuram, daha kendisiyle karlamadan nce Jung'u etkilemiti, sonradan da bastrmann nemi zerinde hep durmutur.

    ki yl sonra bir olay yer alacakt. Jung, ikinci kez Freud'u grmeye Viyana'ya gelmiti. Gene Freud'un alma odasnda oturmular, psikanaliz zerine konuuyorlard. Jung, nce de inat bulmutu Freud'u, ama bu kez onunla iliki kurmak bile olanakszlayordu. Konuurlarken, byk bir grlt ve atrd duydular; kitaplk, devrilecekmi gibi atrdyordu. Vay canna! diye bard Jung, sonra, durup dururken, Dikkat, gene olacak! demeye kalmad, ayn atrd yinelendi. Kalkp, kitapl incelediler, hibir ey bulamadlar. Jung'a gre bu, parapsikolojik bir olayd; ruhsal bir durumun da yansmasyd. Medyum kzn durumunu anlayabilmek iin, ispirtizma konusunda btn yazlanlar okumutu. Basel'deki evinde de buna benzer iki durum olmutu. Bir keresinde, bir bak, tabanca patlar gibi ses kararak drt paraya ayrlmt. Jung, yandaki odada bulunuyordu o srada, merakla ieri koup bakmt. Grnrde her ey yerli yerindeydi; ama sonunda, bfenin iindeki ban paralanm olduunu grd.

    kinci olgu da, eski bir ceviz masa ile ilgiliydi. Jung'un anneannesinden kalmaym sz konusu masa. O srada Jung'un annesi odadaym, ama masadan uzakta duruyormu. Jung da baka bir odada kitap okuyormu. Gene komu, ne oldu diye. Bu olaylar aydnla kavuturmak iin aratrmalar yaplm, bak, nl elik ustalarna, masa ise usta marangozlara gsterilmiti ama, esrar perdesi bir trl kaldrlamamt.

    Jung, Freud'a bu sesi ciddiye almak gerektiini syledi: Jung'a gre bu, sanki aralarndaki uurumu dile getiriyordu; ancak, her ne kadar Freud afallam idiyse de, durumu alayla karlam, ciddiye almak istememiti.

  • Bu gibi olgulara davuran yaantlar olarak baklr; yer aldklar dorudur, der Jung, kompleksler gibi yanstlabilmektedirler. Bizdeki nazar, gzdeme olay da bununla ilgilidir.

    Jung, gittike Freud'u etkiliyordu; Freud ona smsk yapm, bir trl brakmak istemiyordu. 1909'da birlikte Amerika'ya konferans vermeye giderlerken, yolda birbirlerinin dlerini incelediler. New York'ta Freud, Jung'a, karlat kiisel skntlardan sz etti. Jung, Freud'un grm olduu bir dn daha amasn, aklamasn, baka armlarla zenginletirmesini syleyince, Freud, Baka bir ey syleyemem. Sonra otoritemi yitirmi olurum, dedi3 Jung, bu sz hi unutmayacakt nk bu szle Freud, Jung'un gznde otoritesini yitirmiti bile.

    Bylece Freud ile aralarna ilk soukluk girmi oluyordu.Freud, sanki zayf noktasn aa vurmutu da, bunu kendine

    yediremiyordu.Bu arada Jung'un grd ve Freud'un aklamaya alt ve bir

    trl Jung'u doyuramad bir d, yepyeni bir gr asna yol at.

    .....Freud, o sralarda grdm dleri ya eksik yorumluyor, yada hi yorumlayamyordu. Bu dler, daha ok simgesel ierikli, Ortak Bilind kavramn ortaya koymama neden olacakt... uydu grdm d:

    ki katl, tanmadm, grmediim bir evdeyim. Benim evimmi. st katta bulunuyorum, salon gibi bir yer buras; ii, rokoko slubunda denmi deerli eyalarla dolu. Duvarlarda birtakm deerli tablolar var. Tuhafma gidiyor evin benim oluu. Hi de fena deilmi, diyorum. Derken, alt kat merak ediyorum; merdivenden inerek, zemine varyorum. Burada her ey daha eski; kendi kendime, buradaki eyalar herhalde Onbeinci ya da Onaltnc Yzyldan olmal diyorum. Mobilyalar Ortaa'dan kalma; zemin krmz tula. Her yer karanlk. Bir odadan tekine geerken, u evi yle batanbaa bir dolasatn,

    Ayn yapt, s. 154.

  • diyorum. Ar bir kapya geliyorum, ayorum onu. Karma ta bir merdiven kyor; basamaklar bodruma iniyor. Kendimi bu kez ok gzel kubbeli bir holde buluyorum; pek eski grnml biryer buras. Duvarlar inceliyorum, bir de bakyorum, normal ta bloklar arasnda tuladan rlm katlar gryorum, harta da tula krklar var. Bunu grr grmez, duvarlarn Eski Roma'dan kalma olduunu anlyorum, ilgim gittike artyor. Zemine daha dikkatle bakyorum. Ta kalplaryla deli, birinde de bir halka var. Halkay tutup ekiyorum; ta kalp kalkyor; gene aalara inen dar ta basamaklar. niyorum, bu kez kayadan oyulmu, alak tavanl bir maarada buluyorum kendimi. Yer tozla kapl, tozlar iinde de insan kemikleri ve krk anak paralar var, sanki ilkel bir uygarlk kalntlar bunlar. ok eskiden kalma olduu belli, yar yarya paralanm iki insan kafatasyla karlayorum; ve uyanyorum.

    Freud'u esas ilgilendiren ey, o iki kafatasyd; dnp dolap onlara geliyordu; bu simgeler ona gre, birinin lmn dilemi olacam gsteriyordu; dolaysyla, lmn istediim her kim ise, kendisine sylememi istiyordu. Ne uyandryordu bu kafataslar bende? Kimindi bunlar? Nereye varmak istedii belliydi... Kimin lmesini isteyebilirdim? Olamaz, diyordum kendi kendime. Dn gizli anlamm sezinler gibiydim; ama kendi dncemi aa vurmadan nce, ilkin Freudunkini iitmekti amacm. Ne diyecekti bakalm? Bylece, s r f gnl ho olsun diye: Pekl! dedim. lmesini istediim kimseler karmla baldzm olsa gerek! Bari, lmelerini dilemeye deecek kimseler olsun, diye dnmtm. Yeni evliydim. Dolaysyla, iimde bu gibi dileklere ynelik bir ey olmadn biliyordum. Ancak Freud'a yorum konusundaki dncelerimi syleyecek olsam, hem beni anlamayacakt, hem de dediklerimi kabul etmeyecekti. Kavgaya niyetim yoktu. Kendi grmde dirensem, dostluundan olacaktm. Bakalm, diyordum kendi kendime, kuramn dorulayacak bir yant verirsem, ne diyecek? Bylece yalan syledim. Bu davranmn drst olmad kesin, ama baka arem yoktu. Zihin dnyama ileyebilmesi olanakszd. Byk bir uurum vard zihinlerimiz arasnda. Nitekim, verdiim yant sevin

  • dirmiti Freud'u. Baz d trleriyle baedemediini, hemencecik kendi retisine snmak istediini anlam oluyordum. Dn gerek anlamn karmak bana kalyordu. Bence ev, ruhun bir imgesiydi... Salon, bilinci canlandryordu. Eski usul denmi olmasna karn, sanki iinde yaanan bir yerdi buras. Zemin kat, bilindnn ilk katyd. Aa inildike, sahne daha bir yabanclayor, daha lolayordu. Maarada, ilkel bir uygarln kalntlaryla karlamtm, yani iimdeki ilkel adamn dnyasyd buras - bilincin ulaamayaca, ya da aydnlatamayaca bir dnya.4

    Konferans vermek zere gittikleri New York limanna yaklarken, gvertede durmu, kenti seyrederlerken, Freud, Kimbilir, nasl karlayacaklar syleyeceklerimizi, ne byk srpriz olacak onlar iin, deyince, Ne kadar tutkulusunuz! diye barmt Jung. Ben mi? demiti Freud, Tersine, ben, dnyann en alakgnll kiisiyim, hi tutkusu olmayan biri varsa, o da benim! Jung da yle yantlamt: En alakgnll, en az tutkulu olmak, az tutku mu saylr!5

    Amerika yolculuundan sonra, Freud ile Jung pek kar karya gelmediler. Bir soukluk girmiti araya. Freud gelmi, svire'de, Jung'larda konuk kalmt ama hava o eski hava deildi artk. Jung, Freud'un btn dncelerini desteklemiyorsa da, ona sayg gsteriyordu; meslektalar aras normal salkl iliki byle olur, diyordu.

    Freud, dinsel yaanty bir aldanma olarak yorumlamt; anlayamamt psikolojik karln. Oidipus Kompleksi ise, Freud'un kendi kompleksiydi; ona zg idi. Freud'un olaylar, ifade ettiklerinden baka bir ey olarak grmeye eilimi vard. Sahnedeki deil, kulisteki ilgilendiriyordu onu; her eyi indirger bir davran vard. Freud'u psikoloji, nevrotikler psikolojisidir; nk hastalar zerindeki gzlemlere dayanr; dertlerini aklayc bir kuram ise hastalar iin pek ekicidir. Bedensel bir rahatszl iyiletirmede, kimse tm dikkatini

    4 Ayn yapl, s. 155.

    5 C. G. Jung; E. A. Bennet.

  • yalnzca hastaln esas nedeniyle snrlamaz; nk her eyden nce hastaln iyiletirilmesi gerekir. Ruhsal bozukluklarda da durum ayndr; hep neden aramak, insann kendisini snrlamas demektir.

    Amerika'ya giderken Bremen'den geiyorlarm. Jung, Bremen dolaylarnda ok eskiden len Maribi'lerin kalntlarnn bulunduunu okumutu. alar nceye ait bir olayd bu: Kemikler, humustaki asitlerden erimi, ama cesetlerin derileri bozulmamt. Dikkatini ekmiti bu olay. Jung, otelde olsun baka yerlerde olsun, uzun uzun aratrp, soruturduktan sonra, bunlarn Holstein'da olduunu renmiti. Bremen'deki Onyedinci Yzyl St. Peter Katedrali'nin kurun kubbesi altnda, Tton valyelerinin bozulmadan korunmu olduunu biliyordu. Bu tarihsel, hatta antropolojik nemi olan bir olayd; Jung, karmak istemiyordu bu frsat. Freud, Jung'un sz konusu cesetleri grmek iin diretmesine ifrit olmutu. Freud'a gre, bu ar ilgi, Jung'un, onun, yani Freud'un, lmn istemesindendi. Jung afallamt bu yorum karsnda. Freud ile zdelemitim artk... Ne diye onun lmesini isteyecektim? Yolumda deildi ki o, Viyana'da idi, ben ise Zrich'te, Freud kendini kuram ile zdeletiriyordu. Bu olayda da, her delikanlnn lmesini istedii, Oyman Yal Adam kuram idi sz konusu olan; oulun babay yok edip, yerine gemesi sorunuydu bu. Ama Freud, benim babam deildi ki! le yemeinde cesetler konusunda bir tartma oldu, derken Freud bayld.6

    Jung ile tantndan beri ilk kez baylyordu Freud; 1912'de M nich Konferans srasnda bir kez daha baylacakt. le yemeinde, Eski M sr Kral Amenhotep IV ile ilgili bir ey konuuluyordu. Freud sz konusu kraln, babas onuruna dikilmi anttaki yazy sildirdiini belirterek, bunu, babann yerine gz diken bir oulun tipik bir yks olarak gsteriyordu. Byle bir davran, ancak babaya kar bir direnme olabilirdi; ancak Jung, Freud'un yanldn bildiinden, oulun eylemini yanl yorumladnn farknda olduundan, bunu kabul edemezdi. Jung, o gnlerde, bir

    6 Mctnories, Drcams, Reflectiom; C.G. Jng-Aniela Jaff.

  • oulun babasnn antn sildirmesinin hi de anormal bir yan olmadn syledi; kendilerine mezar bulmak iin birok mezar boaltld gibi, kendilerine ant olsun diye ayn eyi yapan birok firavun vard tarihte. Jung, Amenhotep IV'e zel bir ilgi duyuyor, onu, en zgn, en ilerici firavun olarak gryor ve tektanrcln babas sayyordu. Amenhotep'in Baba-kompleksi ile aklanmasnda hibir anlam yoktu. Freud, byle dzeltildii iin ok bozulmutu; bunun zerine, kendi adndan, yani Freud adndan sz etmeden, psikanaliz konusunda yaz yazdklar iin, Jung ile meslekta Rilkin'i eletirmeye balad. Derken, birden bayld; Jung, onu kollarna alarak yan odaya gtrd. Freud kendine geldiinde, Jung'a babasna ya da anasna bakarm gibi bakt sylenir.

    1910'da Nremberg'de, kinci Psikanaliz Kongresi topland ve Uluslararas Psikanaliz Dernei kuruldu. Jung, Dernein srekli Bakan olarak kalacakt; istedii analisti atama, ya da iinden karma yetkisine sahip olacakt. Adler ile Stekelin houna gitmemiti bu, nk yaymlanacak btn yazlarn Jung'un onayndan gemesi gerekiyordu. stelik psikanalizin gelecekteki geliimi, kurucu Freud'un elinden alnp, Jung'unkine verilmi oluyordu.

    O gn, Viyanal psikanalistler zel bir oturum yaptlar. Freud birden fkelendi: ounuz Yahudisiniz. Dolaysyla, yeni retiye yandalar kazanma olanamz yok demektir. Yahudi ler, tarlay ekime hazrlama gibi alakgnll bir rol ile yetinmek zorundalar. Genel bilim dnyas ile balarmz olmal. Ben yalanyorum, srekli saldrlardan bktm. Hepimiz tehlikedeyiz. W ittels'in yakasna yapp: Srtmdaki paltoyu bile alacaklar elimden. Ama svireli kurtaracak bizi; beni de kurtaracak, sizleri de; hepimizi o kurtaracak.7

    Freud, dogma'dan ayrlmyor, Jung'un kendisi ise, kendi izdii yolda yrmek istiyordu. Freud'un klasikleen yaam yksn yazacak olan Ernest Jones, 1919'da yle diyecekti: Btn psikanalizde en karakteristik, en nemli bulu Oidipus Kompleksidir. Psikanaliz kuramnn vard br sonularn hepsi bu kompleks evresinde

    1 Ayn yapt, s. 155.

  • toplar; psikanaliz bu bulgunun gerekliiyle, ya ayakta durur, ya da devrilir.

    Jung'un bu konudaki dncesi akt: Oidipus Kompleksi onun iin bir varsaymd, baz durumlarda dorulanabilirdi, ama genelletirilmesi olacak ey deildi. Kadnlarn durumu ne olacakt peki? Onlara nasl uygulanacakt? Jung, Freud'a Elektra Kompleksi szcn nerdi; ama Freud bu szc benimseyemedi pek. Jung, Freud'un yntemlerini eletiriyordu, inatlna ve kendi kuramna ters den eyleri grmezlikten gelme eilimine kzyordu onun. Freud'un kendi zerinde durduu bir konuya ar nem verdii kesindi, sanki onu dnm olmas, onun gerek olmas iin yetiyordu.

    Freud hastalarna kar ok yumuakt, duyguluydu derler, ama retmenlik cbbesini srtna geirdiinde kasp kavuruyormu, duygular arka plana geer, sanki o duygular yokmu gibi davranrm.

    Freud, zel yaamnn tm izlerini yok etmek iin nlemler aldn syler, zellikle de, genliine ait hatra defterleri, mektuplar ve bilimsel notlar yok etmek istemiti. Genel dnya konusundaki btn dnce ve duygularm, zellikle de beni ne bakmdan ilgilendirdikleri^ gsteren belgeler yok edilmitir. Yaamn yazanlarn, dkrklna uramasn grmek, onu sevindiriyordu.

    Alt yedi yl srd dostluklar: 1913te ayrllar, uzun tartmalara, speklasyonlara yol at.

    Jung, "Bilindnn Psikolojisi' adl yaptnn ikinci blmnn Freud'u kzdracan biliyordu; vard sonular Freud kabul etmeyecekti. Nitekim yle de oldu; nk bu sonular, kendi buluu olan psikanalizin kapsamnn haksz bir biimde geniletilmesi gibi gryordu. Jung, bu yaptn yaymladktan sonra, Freud ile aralar ald, gene de Uluslararas Psikanaliz Demei Bakan olarak yeniden iki yl iin seilmesi amacyla orada bulunanlarn te ikisi oy verdi; Jung seildi. Dernek, kinci Dnya Sava yznden toplanamadysa da, Jung bakan olarak kald.

    Freud ile Jung arasnda bir sre resm mektuplar yazld izildi, derken iki taraf da sustu. Freud iin olduu kadar, Jung iin de son derece sarsc bir olayd bu. inden kendi kendine bir gvensizlik duy

  • maya balad, nereye ynelmesi gerektiini bilmiyordu. Srekli bir i-baktan sz eder, akln oynattndan kukulanr. Nitekim 1913'te, Jung, kendisini tedirgin eden basknn da doru yneldiini syler. Bask altnda olmak duygusu, sanki yalnzca ruhsal bir durumdan deil de, somut bir gerekten kyordu. Jung, kendi zihnindeki karmaa ile bunun arasnda bir iliki kuruyordu. Derken Jung, gz nnden bir trl gitmeyen bir grnt grmeye balad: Dnya kana bulanyor, yaklp yklyordu. Her psikiyatrn tank olabilecei gibi, bu bir akut izofreni balangcdr. Jung, bir psikozla kar karya bulunduunu sanyordu. Bu grnt, 1914 yl balangcna kadar srd. Derken, 1 Austos 1914'te Birinci Dnya Sava balad. Jung'un tepkisi beklenmedik oldu. Grm olduklar, bir akl bozukluu sonucu deildi; yaklaan dnya atmasnn ilk belirtileriydi. Bu kuram, eski dncelerini destekliyordu. Yani bask altndalk duygusu kendi iinden deil, dtaki somut bir gerekten ileri geliyordu. Byle de olsa, Jung, grevinin kendi dlerini ve grntlerini incelemek olduuna inanyordu. nsanln genel durumuyla kendi yaants, birbiriyle uyuuyordu. lk grevi, kendi ruhunun derinliklerine inmek-

    Jung, kendini zel almalara adamak iin Zrich niversitesin- deki krssnden istifa etti. Zrich'teki Ksnacht'da hastalarna bakmaya, birbirlerini izleyen yzlerce yapt vermeye devam etti. Bilind ile varolusal yaps zerindeki aratrmalarna kout olarak ilkel halk topluluklarnn psikolojisini, onlarn arasnda yaayarak, dorudan doruya incelemek istedi. 1921'de uzun sre Afrika'da kald; 1924-25'de Arizona ve New Mexico'daki Pueblo Kzlderilileri arasnda yaad; 1926'da Kenya'da Elgon Damn Gney ve Bat yamalarnda dolat. ada bir Avrupal'nn bilind ile ilkel ruhun baz belirtilerinin ierii arasndaki gl benzerlikler, Jung'un etnolojinin ve din psikolojisinin daha derinlerine inmesine neden oldu. Derken, genilemi gr asyla, Uzak Dou'nun felsefe ve din simgeciliini inceledi. 1936'da Harvard niversitesi ona fahr profesrlk verdi ve dnyann ileri gelen bilimcilerinden olduunu onaylad. Kalkta niversitesi tarafndan arld: Benares'teki Hindu

  • niversitesi ile Allahabad'daki slam Bilimleri niversitesi'nden ulem Unvan ald. 1961de ld.

    Jung'un lecei gnn ikindi vakti, Ksnacht'taki evinin zerinde bir frtna kopmu, tam ruhunu teslim etmek zereyken de pek sevdii bahedeki nar aacna yldrm dm. Jung ve amz adl kitapta, dostu ve arkada Laurens van der Post, lmnden epey yl sonra, Jung'un yaam yksn filme alyormu. Filmin hazrlklar bir yl nceden tamamlanmt, diyor Laurens van der Post, Jung'un son gnn canlandracak sahne evinde ekilecekti. Btn gn evinde almtk; kameraman, yapmc ve ben, birbirimize aklamamtk ama, sanki Jung'un yan bamzda olduunu sezinler gibiydik. Kameramann yar aka, yar ciddi yanndaki yardmcya u szleri fsldadn duydum: Biliyor musunuz, diyordu, yle bir duygu var ki iimde, sanki Jung, btn gn omuzumun zerinden bakyordu. Zrich'in eski mahallelerinde baz sahneler ekmek zere evden ayrldmzda, kuru, scak bir hava vard. Zrich'ten, Jung'un Ksnacht'taki evine dnyorduk; gk masmaviyken birden karard ve gk grltleri duyulmaya balad. Sanki acelesi vard bulutlarn. Ksnacht'a varmtk ki, imek akmaya balad, bardaktan boanrcasna yamur yayordu. Kameramana Jung'un nasl ldn anlatrken, imein nasl akp, sevdii aaca yldrm dtn sylerken, o yldrm yeniden aaca dt. Bugn o sahne gkgrltsyle birlikte ekilmi bulunmakta, isteyen herkes seyredebilir."

    -II-

    yle ok yazmtr ki Jung, yaptlarn bir bir ele alp incelemek olana yoktur. Says yzleri aan kitaplarndaki ortak yanlan bulmakla yetineceiz.

    Ruh, Jung'a gre, hem bilinci, hem de bilindn ierir. Bilin ile bilind, birbirine karttr ya, ayn zamanda birbirini tamamlayan iki alandr da. BEN ise her iki alana doru uzanr. Bilin alan, bilin-

  • dna gre daha dar, daha kktr. B ir ada dnelim: Adann suyun yznde grlen blmne bilin diyelim, suyun altnda kalan blm kiisel bilind, yeryzne oturan taban ise, ortak bilind olsun. Bilincin ortasnda BEN oturur, Bilincin znesidir. Bilin, ruh ieriinin BEN ile ilikisini srdren ilev, ya da eylemdir. D ve i dnyamzdaki btn yaantlarmz, algnabilmeleri iin BEN'den gemek zorundadrlar. Bilincimiz, ayn anda, birok eyi bir arada tutamaz. Kiisel bilindmz bir hazne gibidir, ieriine her zaman bavurulabilir, gerekince de bilin yzne kartlabilir; kiisel bilin- d, ayn zamanda, bastrdmz, iimize attmz yaantlar da kapsar. Kiisel bilind, demek ki, unutulmu, bastrlm, bilind tarafndan alglanan, dnlen ve duyulan her nesneyi kapsar. Ortak bilindndaysa kiiye zg alglamalar sz konusu deildir. Ortak bi- lindnn ieriini, bireysel BEN'imizin kendinin edindii eyler oluturmaz; kaltmsal bir olgu, soydan gelen bir beyin yaps sorunudur bu. Aslnda, btn insanlarn, belki de hayvanlarn bile paylatklar bir mirastr; bireysel ruhun temelidir. Bilind, bilinten ok daha nce olumutur. nsann temel davrannn bilince dayand dncesi yanltr. Yaammzn byk blmn bilin- dnda geiririz: Ya uyuruz, ya da d kurarz.... Yaammzdaki her durumda, bilincimiz, bilindma baldr, yadsnamaz bu. ocuklar, yaamlarna bilindndan girerler; bilinleri sonradan yava yava geliir. Kiisel bilind bireyin yaamndan kaynaklanan, unutulmu, bastrlm, yadsnm ve bilind yoluyla alglanm eyleri kapsar; ortak bilind ise insanolunun tarih alarna, toplumlara, rklara bakmakszn, ta dnyann kuruluundan beri evrensel durumlara kar gsterdii kalpsal tepkileri ierir. Sayalm bazlarn: Korku, tehlike, stn glerle sava, erkek-kadn, ocuk-anababa, ak-nefret; doum-lm, aydnlk-karanlk gibi kartlar rnein.

    Bilindnn dengeleyici bir gc vardr. Normal koullar altnda, bilin, belli bir durum karsnda, d geree uygun, bireysel bir. tepki gsterir; bilind ise, insanln yaantsndan doan, insann i yaamnn zorunluluklarna gre belli bir tepkide bulunur.

  • Bylece bireyin, ruhun tm yapsna uygun bir davranta bulunmasn salar.

    Jung'un btnlkten anlad, yalnzca birlik, ya da uyum deildir, kiinin ruhunu oluturan paralarn bir araya gelerek, btnleerek, kiiyi blnmez bir btn yapmasdr. Bir sentezdir bu. Yeni yaantlar douracak bir sentez.

    Kiiliin balca drt ana ilevi vardr: Dnme, sezgi, duyum ve duyu ilevleridir bunlar. Jung'a gre ruhsal ilev, durumlar deise de, kuramsal adan deimeden kalan, belli bir ruhsal etkinlik biimidir; o srada geici olarak ierdii eylere de bal deildir. nemli olan, insann dnd deildir; rnein, dtan ya da iten gelen gereleri kavrayp, bilincine varp, onlar ilemede, insann, sezgi ilevinden ok, zihin ilevini kullanmasdr nemli olan. Burada bizi ilgilendiren, sz konusu eyin niteliine bakmadan, ruhsal verileri kavrayp bilincine vararak sindirme biimidir.

    Demek ki, alglama, kefetme, tanma, imgeleme, yarglama, ezberleme, renme, zihinde tartma, ou kez de konuma yoluyla, yar mantksal karmlarla kendini dnyaya uydurmaya alan ileve, dnme ilevi denmektedir. Duygu ilevi, dnyay ho ya da ho olmayan; kabul edilebilirlik ya da edilemezlik duygularna dayanarak alglar. Bu iki ilevin ikisi de akla dayanr, bunlar deerlendirmekte ve yarglamaktadr. teki iki ilevse, duyum ve sezgidir; akla dayanmayan ilevlerdir bunlar: Akl atlatrlar, yarglara bavurmazlar; bunlar deerlendirilmeye, ya da yorumlanmaya gerek gstermeyen alglardr. Duyum, nesneleri olduu gibi alglar. Sezgi de alglar, ama duyularn bilinli araclyla deil. Burada sz konusu, nesnelerin kendi i yapsnda varolan gizilglerin bilind yoluyla iten alglanmasdr. Duyumsal tip, tarihteki bir olayn btn ayrntlarn inceler de, olayn iinde yer ald genel ereveyi hesaba katmaz; oysa sezgisel tip, ayrntlara pek dikkat etmez; ama olayn i anlamn, olaan iermelerini ve sonularn ayrt etmede pek glk ekmez. Duyumsal tip, bir grnm karsnda, her bir ayrnty; iekleri, aalar, gn rengini bir bir saptarken, sezgisel tip, bir grnm karsnda, genel havay, rengi belirtmeyle yetinir. Bunlar da teki iki

  • tip gibi bir kartlk oluturur; ayn anda varolamazlar. Bu drt ilevin hepsi de vardr bizde; ancak biri ou kez ar basar. Bireyin toplumsal zihinsel ve kltr dzeyine gre deiir bu.

    ekil l'de st Yarmn aydnlk, Alt Yarmn ise karanlk olduunu gryoruz. Gelitirilmi st lev, aydnlk, bilinli yanda, Alt lev gelitirilmemi, tmyle bilindndadr. teki ikisininkiyse, yar bilinstnde, yar bilinaltndadr. Bu kuramsal bir izimdir, gerekte ilevlerin byle tek yanl gelimesine rastlanmaz pek. nsann stn gelen ilevine yardmc olan bir ilev daha vardr. Bu nc ilev sradan kii iin deildir pek; drdncsyse, gelitirilmemi Alt

    lev dediimiz, genellikle denetim dndadr. Btn bunlar doal olarak gelimi, olduka da salkl bir ruha sahip kii iin geerlidir. Nevrotik bir kimsede, ba ilevin geliimi bir engel ile nlenmi olabilir; ya da yaradltan, zorlamayla, ya da eitimle ba ilevin yerini alm olabilir.

    Kiinin ya da nemli bir etkendir. Btn ilevlerin, srasyla gelimi, orta ya dolaylarnda da farkllam olmas gerekir. Junga gre, irade, serbeste ele geirilebilecek ruhsal bir gtr, drt ilevin her birinde vardr. radeye bilin yoluyla yn verilebilir. Bu bakmdan, irade gcnn kapsam ve iddeti, bilin alannn geniliine ve gelimilik derecesine gre deiir.

    DNME

    ekil 1

    DUYGU

  • Drt ilevin drd de, bilin yzeyine karlabilirse, tm daire aydnla kavuur; o zaman, yusyuvarlak, yani drt ba mamur, tam insan doar. Bu kuramsal adan doruysa da, gerekte bu duruma ancak bir yaklama sz konusu olabilir. Kimse, kendi iindeki karanl tamamiyle aydnlatamaz. Bununla birlikte, kendimizi eitebiliriz: rnein, nce akl yoluyla nesneyi bilmeye alrz; sezgiyle iimizdeki gizilglerin ne olduunu aratrrz, duyu yoluyla bulduklarmz alglamaya alr, en sonunda da (sz konusu bir Alt lev duygusu ise) bir dereceye kadar deerlendiririz bunlar. Hangi ilevsel tipe ait olduumuzu bilenimiz azdr. Oysa gcne, dengeliliine, duyarlna bakarak, bir ilevin farkllam olup olmadn, ne dereceye kadar farkllam olduunu anlamak genellikle zor i deildir. Gelimemi Alt lev ise, gnlk yaamda gvenilmez niteliktedir; belirgin deildir, kabadr. Size egemendir. Szn geirtir. Kendi bana buyruktur; diledii an bilindndan yzeye kverir. ayrmam ve tamamyla bilindnda gml bulunduundan, ocuksu, ilkel, igdsel, eski alardan kalma niteliktedir. Bazan tandmz kiilerde hi beklemediimiz eylerle karlarz; bu kaprisli, tepkisel, ilksel davranlar grrde arrz.

    izdiimiz bu grnm elbette kuramsal. Gerek yaamda, ilevsel tipler katksz olarak kmaz karmza. Kark tip trleri grrz. Kant, katksz dnr tipse, Schopenhauer, sezgisel dnr tiptir. Tip karmlar, ancak birbirine bitiik ilevler iin sz konusudur: Her iki e belirli olduu zaman da, bireyi, ilevinin tipine gre ayrmak zordur. Dnme-duygu ile duyum-sezgi'nin oluturduu eksen dzeni zerindeki kartlar karm olanakszdr. Aralarnda bir denge ilikisi vardr; rnein tek-yanl, okumu bir bireyde, ilevlerden biri ar gelitiinde, kart ilev, ki burada duygu olmaktadr, dengeleyici bir drt oluturur. rneimizde duygu duyan irade, alt, gelimemi biimini alacaktr. Hi beklenmedik bir anda, okumu adamda, ocuksu duygu patlamalar grlecektir; bu kii dlemlerin egemenlii altndadr, igdsel dler grr de, onlara kar koyacak hibir savunuda bulunamaz. Ayn biimde, tek-yanl sezgisel birinde savsaklanm olan duyum ilevi, grnrde nedeni anlalmayan iddetli

  • saldrlarla ona gerein sertliini zorla duyuracaktr. nsan yalandka st ilev, gelimi ilev daha ar basar, buysa yaamn ikinci yarsndaki balca sorunlarn kaynan oluturur. Ar ayrma ise insann dengesini bozar, ciddi sonular dourabilir.

    Jung'a gre, dadnk ve iednk diye iki davran tipi vardr. Bu davran tipleri btn ruhsal sreci etkiler. Dadnk'n nesne karsndaki tepkisi olumlu, iednk'nk olumsuzdur. Dadnk, da ynelik kii, evresine uyum salama ve tepki tr bakmndan, ortak normlara, deerlere, ana egemen olan ruha doru yneltir kendini. ednk'n davranlarysa, daha ok znel elere dayanr; ounluk, evresine uyamaz. Dadnk, dtaki nesneye gre dnr, duygu duyar ve eylemde bulunur; ilgisi, zneden ok nesneye baldr ve kendini daha ok kendi dndaki dnyaya yneltir. ednk iin, znedir ynelmenin temeli; nesne arka plana geer, dolayl bir rol olur. Herhangi bir durum karsnda, davran, ilkin iinden hayr diyerek geri ekilmektir; gerek tepkisi, bu davrantan sonra oluur ancak.

    levsel tipler, yaant gerelerinin nasl kavrandn ve olutuunu gsterirken, davransal tip, yani da ve iednklk, genel psikolojik davran, yani libidomun ynn belirtir. Libido deyimi Freud iin daha ok cinsel enerjiyi ifade ediyordu. Jung, bu szcn anlamn geniletmitir; Jung'a gre libido, genel ruhsal enerjidir. Davran tipi, biyolojik yapmzdan gelir, ilevsel tipimize gre ok daha belirli bir biimde doutan saptanmtr. stn gelen ilevi saptayan ey, genellikle yaradltan gelen bir eilimdir; bu eilimse, bilinli aba ile byk apta deitirilebilir, hatta bastrlabilir. Oysa davran tipindeki deiiklik, ancak yeniden bir i kurulu ile olur; ya (biyolojik etkenlerden kaynaklanan) kendiliinden oluan bir deiim ile, ya da etin bir ruhsal geliim sreci olan analiz ile, ruhun yapsndaki bir deiim sonucu gerekleir.

    Dadnklk ile iednklk arasnda ayn zamanda bir denge ilikisi de vardr. Bilin, dadnk olduu zaman, bilind, iednktr; bilin iednkse, bilind dadnktr. T ipler arasndaki deiiklik, evlilik anlamazlklarnn, ana baba ile ocuklar

  • arasndaki atmalarn, dostlar arasndaki srtmelerin, hatt toplumsal ve siyasal anlamazlklarn esas psikolojik temelidir. Bu gibi durumlarda, bireyin kendi ruhunda bulunup da farknda olmad her ey, nesneye yanstlmtr; birey, yanstlm ierii tanmad srece de, o nesneye ykler btn benimsemediklerini. Ahl&ksal grev, kiinin kendi iinde, o kart davran alkanln yaratmasdr; bu durum, bu kartlk herkesin yapsnda vardr. Ancak bunu bilinli olarak benimseyip gelitirerek, birey, hem kendi iin denge salam olur, hem de hemcinsini daha iyi anlar.

    levlerdeki, bilinli ve bilinsiz davranlardaki bu kartlk, genellikle, mrn ikinci yarsnda, tam bir atmaya dnr. Bir de bakarsnz, iinde bulunduu ortamla uyumlu ilikileri olan krk yalarnda, yetenekli bir adam, parlak zeksna karn, ev yaamndaki glklere dayanamaz olduunun, mevkiinin adam olmadnn farkna varr. Bu, gelimemi olan alt ilevin sesini duyurmaya baladn, ona, kendisiyle karlama zaman geldiini, onu uyardn gsterir.

    Baka bir sorun da, drt ilevin hibirinin gelimemi olduu durumdur; drt ilevden biri ayrmamtr. Bu, tam biimini bulmam, henz salam ve belirgin bir nitelik elde etmemi ocuk ruhunun durumudur. nk BEN-bilincinin gelimesi, ar ve etin bir dikkat toplam ve byme srecidir; buysa, ba ilevin byyp salamlamasna paralel gider. Aslnda, ergenlik a sonunda tamamlanm olmas gerekir bunun; ne var ki, temel geliimi ilk evrelerinde kalan nice yan ban alm kiiler vardr. Arkalarnda braktklar yllara karn bu insanlar ocuksu kalmlardr; tuhaf bir gvensizlik, szlerinde, yarglarnda ve eylemlerinde srekli bir duraksama grlr. Bu tr kii, belli bir durumda, drt ilevden hangisine bavuracan kestiremez. Kolay etkilenir, kiilii her dakika deiir; ya da, bu kolay etki altnda kalma huyuna kar korunmak amacyla, ruhsal gelimemiliini gizlemek iin kat, resm bir maske kullanr. Ama gene de olgunlamam ruh, kritik anlarda, yaamn kritik durumlarnda kendini belli eder ve saysz karmaalara yol aar. Bylece ilevlerdeki yetersiz gelime, tek- yanl farkllamaya uram bir gelime kadar tehlikeli olmaktadr.

  • Gencin en temel grevi, bireyin yapsnda derinlere kk saldndan, dnyaya daha salam tutunabilmesi ve evresinin koullarna uyabilmesini en iyi salayacak ilevi ayrtrp, onu bir bana gelitirmektir. Bu ayrtrmay gerekletirdikten sonra ancak teki ilevler ayrtrlabilir.

    Birey, bilincini, evresindeki dnyaya demir atp salamca balamadan ki bu, erikinlik anda, hatta daha sonra, belli bir grg birikiminden sonra olur ille de gerekmedike, bilindyla karlamamaldr.

    Davran tipi iin de ayn ey sz konusudur. mrn ilk yarsnda, yaradltan gelen yatknlk ar basar; nk yolunu bulduracak en iyi ey doann ona verdii davrantr. Ancak mrn ikinci yarsnda, kart davrann da hakkn vermek gerekir.

    Hem iednk, hem de dadnk iin bir tehlike sz konusudur. Bunlardan birine ar gidilip, teki yan savsaklandnda, sonu nevroz'dur. nk ama daima ruhsal btnlk, tamlktr. Sz konusu drt ilevden en ok nn bilin yzeyine karlmas gerekir. Genel davran yatknlklarn drt temel ilevle aktracak olursak, sekiz deiik tip elde ederiz: Dadnk dnen tip, iednk dnen tip; dadnk duygusal tip; dadnk duyumsal tip, iednk duyumsal tip vb.

    nsan bilincinin ayrma derecesinin Jung'un persona (kiilik) dedii ey zerinde byk etkisi vardr; persona, bireyin d dnyaya kar genel ruhsal davran biimidir.

    ekil 2, bireyi evresiyle temasa getiren ruhsal ilikiler dzeninin, BEN ile nesnel dnya arasna nasl bir tr rt gerdiini gstermekte. Burada olsun, teki biimlerde olsun, dnme, ba ilev saylmaktadr: Persona'ya, BEN'in evresindeki rtye, hemen hemen tamamiyle egemendir. Yardmc ilevlerin rolleri yoktur pek, gelimemi alt ilev olan duygu duyma ilevininse, gerekte hi rol yoktur. Persona, aslnda BEN'in paras, d dnyaya dnk parasdr; Jung yle tanmlar persona'y: Persona, ilevsel bir komplekstir; uyum, ya da gerekli uygunluk iin olumutur8, ancak kiilikle bir

    8 On Psychical Energy, s. 58.

  • DNME

    DUYGU

    ekil 2

    tutmamak gerekir. Persona'nn ilevsel kompleksi, yalnzca nesne ile, yani d dnya ile olan ilikiyle ilgilidir. Persona, bireyle toplum arasnda insann nasl grnmesi gerektii konusunda bir uzlamadr. evrenin koullaryla, bireyin i yapsal gereksinimi arasnda bir uzlama.

    Doru ileyen bir persona st etkeni hesaba katmaldr: Birinci etken, her insann iinde tad BEN-lks, ya da dilek-imgesidir; yaradlnn ve davrannn ona benzemesini ister; ikinci etken, bireyin iinde bulunduu zel ortamn kendisini diledii biimde grdr; nc etkense, bu lklerin gereklemesini snrlayan bedensel ve ruhsal olaylardr. Bazan olduu gibi, bu etkenlerden biri, hatta ikisi hesaba katlmad zaman, persona grevini gerektii gibi baaramaz. Kiiliin gelimesine yardm edeceine, ona engel olur. Yalnzca dtaki toplumun onaylad niteliklerden oluan bireyin per- sona's, kitle adamnn persona'sdr; te yandan, yalnzca kendi dilek imgesini hesaba katan ve teki iki etkeni savsaklayan bir kimsenin per-

  • sona's ise, ya bir zppenin, ya da bir bakaldrann persona's olur. Persona'nn ilgilendii, yalnzca ruhsal nitelikler deildir, ayn zamanda, toplumsal davran biimleriyle, kiisel grnme, duru, yry, giyini, yz ifadesi, glmseme, ka atmamzn nitelii, hatta samz taray biimimizle de ilgilenir. evre koullarna kendi i yaamn iyi uydurmu bireyde, persona, d dnya ile kolay ve doal ilikiler salayan koruyucu bir boyadr. Ama kimi zaman yle olur ki, insan bu rt ardnda gerek yaradln kolayca saklamaya alverir, bu maske donar, birey de ardnda yok olur gider. nsann mevki ile, ya da nvan ile zdelemesi gerekten ok ekicidir, birok insann toplumun kendilerine balad saygnlktan baka bir ey olmamalar bundandr. Bu kabuk arkasnda kiilik aramak bounadr.9 Btn bu iirilmilik altnda, acnacak kk bir varlk yatar. Mevkinin, ya da ne olursa olsun u d kabuun bu denli ekici olmas bundandr.10 Kiisel yetersizlik iin ucuz, dengeleyici bir edir bu. Bireysel kiilii, profesrlk rol ile tkenmi profesr tipini hepimiz biliriz: Maskesinin ardnda, huysuzluk ve bebeksilikten baka bir ey bulamazsnz. leme ynteminin alkanlk olmasna, dolaysyla da otomatik almasna karn, persona, dtaki birinin, rt ardndaki bireysel karakterin niteliklerini farkedemeyecek derecede eriilmez olmamaldr. Artk bir kenara atlmayacak kat bir biimde bymemelidir. Normal olarak, bilin, doru drst ileyen bir persona'y istedii gibi kullanabilir, nn koullarna uydurabilir onu, hatt gerekirse baka bir persona ile deitirebilir. evresine kendisini iyi uydurmu birey, dne giderken baka, i konuurken baka, nutuk ekerken baka persona'lar takar. Persona'sm deitirebilmesi iin onun bilincinde olmas gerekir. Tabi, persona's bilincin gelitirilmi st ilevi ile ilgisi ise, yapabilir bunu. Ama ne yazk ki, her zaman byle olmaz; evreye uyum, istenilenin tersine, bazan st ilevle olur. Ya da, bireye ana babasnn ya da eitimin basksyla zorlanabilir. Ama bu ok sonra ac sonular dourabilir. Doal ruhsal

    9 On the Nature o fth e Psyche, s. 207.10 Ayn yapt, s. 216.

  • mizaca kar gelme, nevroz'a yol amasa bile, bir tr zorlanml kii oluturur. Bunlarn yaamlar boyunca bakalarna kar davranlarnda yapma, mekanik bir ey vardr.

    Kiilii ar derecede iiren, ekicilik yaratan, ortak bilinci canlandranlar, yalnzca toplumda n kazanm kiiler deildir. Ortak bilin denilen, topluluun bireylerini yaatan, bilinli, ama dncesiz topluluun bilincine btn olarak bir yn veren birikmi gelenekler, alkanlklar, treler, rfler, nyarglar, kurallar ve insan topluluu normlardr. Bu kavramn Freud'un stben kavramna benzer yanlar vardr. Ondan ayrlan yan, yalnzca evrenin ruhun iinde i gren ie yanstlm, Bunu yap, onu yapma gibi uyarlarn deil, ayn zamanda ilevinde ve unuttuklarnda, duygu duymalarnda ve dnmelerinde bireyi etkileyen srekli olarak dtan akan uyarlarn da iermesidir.

    BEN'imizin tesinde, yalnzca ortak toplumsal bilin, yani stben deil, ayn derecede ekici figrler ieren, kendi derinliklerimizdeki ortak bilind da vardr. Birinci durumda, insan dnyaya alr; ikinci durumdaysa, o dnyadan uzaa ekilip, ortak bilince gmlebilir. Bir i imgesi ile zdeleerek, ya byklk, ya da hilik duygularna kaplr; kendisini kahraman, insanln kurtarcs, alc, ehit, srgn gibi duyar. Persona, katlat zaman, BEN'in onunla zlelemesi artar ve i figrlere kendini kaptrma tehlikesi byr. nk, byle bir ey yer ald zaman, kiiliin i eleri bastrlm, bilinten uzaklatrlmtr, ayrtrlamamlardr; tehdit edici bir gle ullanrlar. evre koullarnn gereksinimlerini baaryla gerekletirebilmek iin, durumlara kendini uyduran ve iyi ileyen bir persona, ruhsal salk iin arttr; kanlmaz bir eydir. nsann, per- sona's ile uzun sre zdelemesi (zellikle de gerek BEN'imize uymayan bir davran) orta yalarda mutlaka bozukluklara yol aar, cidd ruhsal bunalmlar dourur.

    Grdmz gibi, bilind iki blmden olumakta, bunlardan biri kiisel, teki btn insanlarla ortak. Kiisel bilind unutulmu, bastrlm, bilind yolla alglanan her trl gereci ierir.

  • ekil 3

    I. Anlar Kiisel bilindI. Bastrlm gerelerIII. Cokular Ortak bilindIV. BasknlarV. Ortak bilindnn hibir zaman bilince kmayacak blm

    Ortak bilind da blmlere ayrlabilir. Bilin, her ynden bi- lindyla evrilmise de, blmleri, bir an iin, stste varsayabiliriz. Jung yle der: Gzlemlerime gre, bilinli zihnin, ruhun orta yerinde olup olmamas ikinci derecede bir sorun; ancak, bilind ruhun, kendisini atn, kendisini epeevre sardn, bilincin kabul etmesi gerekir. Bilind ierik, onu, bir yandan geri fizyolojik durumlara, te yandansa arketip verilerine balar. Oysa sezgiler, onu ileri doru uzatr. Bilindnn, kat kat olduunu dnrsek, ilk blge cokular, ilkel igdler blgesi olsun; bunlar zaman zaman belli bir dzene sokabiliriz. Bunun altndaki blge, hibir zaman tam olarak bilin yzeyine karlmayacak, anlalmadan kalacak bir kattr; bu blge BEN'in kendi iinde sindiremeyecei, bilindnn o karanlk merkezinden, derinlerden ykselen ieriini kapsar. Bu ierik, zerk,

  • bamsz niteliktedir; hem nevrozlarn, hem de psikozlarn zn, nice yaratclarn vizyonlarn ve halsinasyonlarn oluturur. Kimi zaman bu ierii, bulunduu yerden ayrmak pek g olur; genellikle karmak bir durumdadr. Bilin burasysa, bilind urasdr diye dnmek doru olmaz. Junga gre: Ruh yle bir bilin-bilind btndr ki, birbirine deen snrlar srekli deiir. En dipte yatandan balayp yukar doru karsak unlar grrz: 1. Merkezdeki g; 2. Hayvan atalarmz; 3. lkel insan atalarmz; 4. Irk topluluklar; 5. Ulus; 6. Oymak; 7. Aile; 8. Birey. Ortak bilind, insanolunun, her bireyin beyin yapsnda yeniden doan evrenin tm ruhsal kaltmn ierir.

    Bireyin, yaam boyunca bastrm bulunduu ve durmadan yeni gerelerle yeniden doan kiisel bilindnn tersine, ortak bilind, batanbaa insan trne zg elerden olumaktadr. Ortak bilin- dndaki nesneler, hem kiisel bilindnn, hem de bilincin, kiist temellerini canlandrr; bunlar her bakmdan ntrdr; ieriinin deeri ve konumu, ancak bilince dediklerinde belirir. Bilincin eletirici ve buyurucu etkinlii ortak bilindna ilemez; ortak bilindnda, etkilenmemi, balangtaki yaradln sesi vardr.

    Jung, buna nesnel ruh der. Bilinli zihin, BEN'in evreye uymasna alr hep; oysa bilind, BEN'e ynelik amall umursamaz; doann kiid nesnellii vardr onda: Btn amac, ruhsal srecin bozulmayan srekliliini salamak ve kekeleme, ya da baka hastalk dourucu olgulara gtrebilecek her trl tek-yanlla kar koymaktr. Ayn zamanda, ou kez bizim anlaymz tesinde yollara bavurarak, kendisine zg bir amallkla, ruhun btnlne, tamlna ynelmitir.

    Peki, bilincin bilmedii nesne olur mu? Dorudan doruya deil de, dlerde, fantezilerde ve vizyonlarda karlatmz belirtilerin, komplekslerin, imgelerin ve simgelerin etkileriyle dolayl anlay vardr. Bilin yzeyinde grnen olgular, birtakm bozukluk belirtileri ile komplekslerdir. Bozukluk belirtisi, enerjinin normal aknda bir tkanmay gsteren, bedensel, ya da ruhsal bir olguya iarettir. Bu, bilinli davranta kkten yanl, ya da yetersiz bir ey olduunu

  • gsteren bir tehlike iaretidir. Bunun nerede olduunu, ona nasl eriileceini nceden kestirmek olanakszsa da, engelin yok edilmesi gerekmektedir. Jung, kompleksleri yle tanmlar: Apayr bir varlk gibi yaamak zere, ruhun karanlk blgesinde bilincin denetiminden km, ondan kopmu, ruhsal zlerdir; bulunduklar yerden, bilinli eylemi her an engelleyebilirler, ya da onu destekleyebilirler. Bir kompleks nelerden oluur? Bir ekirdek dnelim, genellikle bilin- d ve zerk bir ekirdek; yani znenin denetimi dnda olan bir anlam arac; sonra da, ona bal ve ayn cokusal renkte saysz armlar varsayalm; bunlar, bir bakma kiinin kendine zg yaradlndan, bir bakma da, d yaantsndan kaynaklanan elerdir. ekirdein, kendi enerji deeriyle orantl, bir burlanma gc vardr. Hem birey iin, hem de rk tarihi, ya da evrimsel geliim asndan bir tr bir Nevraljik noktadr bu; ilevsel bozukluk merkezidir; bu merkez, baz d, ya da i durumlarda, mikrop yuvas haline gelir de, tm ruhsal dengeyi altst eder, kiiliin btnne egemen olur. Bilindna sanki yabanc bir madde girmitir. Batanbaa bamsz, zerk bir btndr. Sk rastlanan nedenlerden biri ahlksal atmadr; nedeni ille de cinsel deildir.

    Herkeste vardr bu kompleksler. Freud'un kantlad gibi, srmeler bunu gsterir. Kompleks, kiide ille de bir aalk duygusu belirtisi deildir; ancak uyumayan, sindirilmeyen, atan bir ey olduu kesindir: bu bir engel olabilecei gibi, daha byk bir aba iin, hatta yeni baar olanaklar iin bir uyar bile olabilir. Bu bakmdan, kompleksler, ruhsal yaamn odak noktalardr. Onlarsz edemeyiz, yoksa ruhsal devinim durur, yok olur; kapsamlarna, yklerine gre, ya da ruhsal ekonomideki rollerine gre, salam ya da hasta komplekslerden sz edilebilir; bu bakmdan, ne apta yorulabilecekleri, etkilerinin, sonunda yararl m, zararl m olaca, tama- miyle bilincin durumuna, yani BEN-kiilii'ndeki dengeye baldr.

    Ancak, hep bitmemi bir eyi, Jung'un dedii gibi, kiinin, szcn tam anlamyla, zayf noktalarn dile getirirler.

    Kompleksin kayna, bir travma, cokusal bir ok, ya da benzeri bir ey olabilir; bu , ruhun bir parasn btnden ayrr da bir torbaya

  • kor sanki. Jung'a gre, insann gemiinde, kklk andan olabilecei gibi, yakn gemite, bir olay sonucu da olmu olabilir bu, A m a kompleksin esas nedeni, genellikle, bireyin kendi yaradln bir btn olarak aklayamamasdr. Jung'dur kompleks kavramna biim veren, bunlarn varln arm testleriyle kantlayan. Belli ltlere gre seilmi szcklere, denein tepki gstermesi istenir; hekimin syleyebilecei her bir szce, denek, dnmeden, o szcn zihninde uyandrd bir szckle tepki gsterecektir. Sonra, denetlemek iin, belli bir sre sonra, denein btn bu tepkileri anmsamas istenir. Tepki gsterilinceye kadar geen zaman, anmsyamama, yanl anm sam a ve baka bozuklua iaret eden tepki biimleri, szcn kompleks ile ilgisini ortaya karm olur; ruhsal mekanizma, ruhtaki jcompleks-ykl noktalara, saat dakikliiyle iaret etmektedir. Jung, arm yntemini pek dakik bir biimde gelitirmitir, en aykr dn grnmlerini ve olanaklarn hesaba katmtr. Bozukluu tanma yntemi olarak psikoterapinin ba aralarndan biri haline gelmitir; bugn de, klinik psikolojideki eitim kurslarnda, meslek yneliminde, hatt durumalarda, hl standart bir yntem olarak kullanlm aktadr. Dlerin, dlemlerin ve vizyonlarn gerelerden hangisinin, kiinin kendine zg alann ilgilendirdiini, hangisinin bu alan ap, ortak bilindnn ierii saylabileceini sylemek g deildir. Mitolojik konular, insanln evrensel tarihinde kk salm simgeler ve ar youn tepkiler, hep, en derinde yatan katlarn katlmm gsterir. Bu motifler ile simgelerin, bir btn olarak, ruh yaam zerinde etkisi vardr; ar basan ilevsel bir nitelie ve pek yiiksek bir enerji ykne sahiptir.

    Jung, Arketip szcn sonradan kullanmtr. Kendisi yunanca arketipi szcnn karl St. Augustn'in Ana Dnceler kavramndan esinlenmitir. yle diyordu St. Augustin: ...Ana dnceler, nesnelerin belli biimleri, /a da duran deimeyen nedenleridir; biimlenmi deildirler; hep ayn durumda, srekli ve sonsuzca vardr; kendileri yok olmazsa da, her varolabilecek ey, o kalplara gre biim bulur ve yok olur. Ancak ruhun, bu ana dnce ve kalplar kavramayaca, bunlarn akl ruhu ile sez ilemeyecei

  • sylenir. Junga gre iki trl arketip vardr: Biri, kendi bana, kendi iinde varolan arketiptir; bu, her ruhsal yapda, ancak gizilg olarak vardr; teki arketip ise, alglanabilir duruma gelmi, bilin alanna girmi arketiptir. Bu gerekleen arketip, bir tasvir olarak, ya da bir sre durumunda grlr; biimiyse, iinde yer ald bur'a gre srekli olarak deiebilir.. Arketip eylem ve tepki biimleri ile arketip sreler de vardr; BEN'in geliimi, ya da bir ya ve deneyim evresinden bir bakasna gei, arketipik srelerdir. Arketipik davran biimleri, dnceler, yaant sindirme yollar, baz koullar altnda harekete gelir, o ana kadar bilindndayken, sanki gze grnr gibi olur.

    Bylece arketip, kendini, rnein yalnzca ilksel bir imge gibi, statik biimde deil, ayn zamanda, bilincin bir ilevinin ayrmas gibi dinamik sre olarak da belli eder. Arketipler baz durumlara kar gsterilen igdsel, yani ruhsal bakmdan gerekli tepkilerin yansmalardr; bilinci aldatrlar, akla yakn grnmese bile, ruhsal bakmdan gerekli davran biimleri doururlar. Ruhsal ekonomide

    1. Bilincin yzeyi.2. Dzen'in ilemeye balad alan.3. eriin bilindma kt yollar.4. erikleri, ekme gleriyle yollarndan saptran arketipler ile

    manyetik alanlar.AA DI olaylar ile grnmez klnan katksz arketipik sreler blgesi:

    Burada ilksel kalp zerine bir tabaka konmutur sanki.

  • byk rolleri vardr. Karanlk ilkel ruhun baz igdsel verilerini, bilincin gerek, ama grnmez kklerini simgelerler, ya da bunlara kiilik kazandrrlar.

    Bilin alan, birbirine benzeyen, birbiriyle uyumayan trl elerle kapldr; arketipik simgeler zerine, ou kez, baka bir ierik tabakas konmutur, ya da bu simgelerin, kendinden nce ve sonra gelenle ba kopmutur.

    Bilincin ieriini istencimizle belli apta gdebilir, denetleyebiliriz; oysa bilindnn, bize bal olmayan, bizim etkileyemeyeceimiz bir sreklilii, bir dzeni vardr. Arketipler, bunlarn merkezleri, g alanlardr. Bylece bilindna ken ierik, bilinli bilgimizin eriemeyecei yeni ve gzle grlmeyen bir dzene girer; yollan ounluk saptrlmtr, grn ve anlamlar da bizce anlalamaya- cak biimde deimitir. Bilindnn bu salt i dzeni, yaamn karmaas karsnda, bir snak, bir yardmcdr; ancak ondan yararlanmay bilmek gerekir. Arketip, bilinli yneliimizi deitirebilir, hatta onu kartna evirebilir; rnein, idealletirilmi babamz, hayvan bal ve teke ayakl olarak, nazik sevgili karmz cin gibi grebiliriz. Bu dler, bilindnn uyarlar gibi grnrler; bilind bizi bizden daha iyi bilir ve yanl deerlendirmeye dmememizi ister.

    Arketipler, Platon'un idealarna benzer. Ancak Platon'un idea's, yce tamlk rneidir; Jungun arketipi ise, iki kutupludur; hem aydnlk, hem de karanlk yan vardr. Jung'a gre arketipin esas anlam tanmlanamaz. Bu konuda btn syleyeceimiz, bilin alanna ait birtakm canlandrmalar, ya da somutlatrmalar olacaktr.11 Arketiplerin biimi, kristal'deki eksen dzenine benzetilebilir; bu dzen, sanki, kendi bana madde olarak varl olmasa bile, Ana Sv iindeki kristalin yapsna, nceden biim vermektedir: Kristal, iyonlar ile molekllerin belli bir biimde toplamasna gre oluur... Eksen dzeni, herhangi bir kristalin somut biimini deil, yalnzca stereometrik yapsn (kapsamn) saptar, gene arketip... deimeyen bir anlam ekirdeine sahiptir, ancak, somut olarak beliren bir ekir

    11Prcface to the fir s t edition o f Collccted Papers on Analytical Psychology C.W. c. 4, s. 292.

  • dek deildir bu, onu bir ilke gibi grmek gerekir.12 Kristalin kafes ilevi olas biimleri saptarken, evre, bu olanaklardan hangisinin gerekleebileceine karar vermektedir.

    Bylece gizilg durumundaki bir eksen-dzeni olan arketip (kendi bana kendi-iin varolan arketip, salt arketip) ruhta nceden vardr, hazr ve nazrdr. inde, tortunun biime dnecei Ana Sv, insanlk yaantsn eksen dzeni evresi de billrlaan ve bilindmn dl yatanda gittike beliren ve zenginleen imgeleri canlandrmaktadr. mge ortaya karken, o srada dourulmakta deildir, karanlk iinde zaten vardr, yanstt tipik ve temel yaantnn insanolunun ruhsal hzinesine katld andan beri vardr.

    Arketip, bilin yzeyine doru ykselirken, gittike daha parlaklk kazanan bir k saar; bu k, evresini belirtir, izgilerini aa karr, sonunda her bir ayrnts grnr olur. Bu aydnlanma srecinin anlam, yalnzca birey iin deil, evren iin de geerlidir. Jung'a gre, bireyin evrimi ile bitki ve hayvan evrimi arasnda bir ba olduu dncesi dorulanyor gibidir.

    Getalt psikolojisine gre, tm yaantlar, birtakm geta ltla rdan oluurlar. Getalt, kalp, biim anlamna gelir, her trl yaanty oluturan btnlemi yap ve kalplarn herhangi birisi, gestalt'dir; zel nitelikleri vardr gestaltlerin; bu nitelikler, ne btnn elerinden tretilebilir, ne de yalnzca bu elerin toplam olarak grlebilir: Bir organizmann belli bir duruma kar tepkisi ise, o durumdaki belli elere kar tepkilerinin toplam deildir; daha ok, tam ve zmlenemeyecek bir btndr sz konusu olan. Ynelimini bir bakma getalt kurumundan alan modern genetikte olduu gibi, kaltmla geen etkenlere gestaltler diyebiliriz. Yaradlmzda gestaltler ile alglama eilimi vardr; bu hem getalt'm szck anlamnda, hem de daha geni anlamda tamlklar olarak dnlebilir. Biimi aklamak gerekmez, o kendi anlamn kendi aklar.

    12 Analytical Psychology and Education, s. 94.

  • Arketipler, igdlerin kendi eseri olan ZBEN portreleridir, imgelere dnm ruhsal srelerdir, ya da insan davrannn ilksel kalplardr. Arketipler insann gerek ana baba yaantsndan kaynaklanan idealardr. derdi Aristotelesi benimseyen biri. Platon'cu biri ise: Baba ile ana arketiplerden olumutur, arketipler ilksel imgelerdir, olgularn ilk rnekleridir. Birey asndan arketipler, apriori olarak vardr; ortak bilindndan ayrlamaz, dolaysyla bireyin gelimesi ya da ryp gitmesiyle etkilenemezler, derdi. Bu arketi- plerin bir balangc olup olmad Jung iin bir metafizik sorunudur, dolaysyla yantlanamaz. Arketip metafizikseldir, nk bilincin tesine aittir, ruhtan kaynaklanr. Arketip bir bakma sonsuzca hazr olma durumudur, bilin tarafndan alglansa da, alglanmasa da vardr. Birok ruhsal dzeylerde ve son derece eitli burlar halinde ortaya kabilir; belli bir duruma uyacak bir biime girebilir, ama temel yaps ve anlam deimez; bir ezgi gibi baka bir perdeden duyulabilir.

    ekil 5

    Dii 01anm arketipinin geliim sras ) = ilksel balangl bu iki yuvarlak, iki cinsiyetli olarak dnlebilir.

    O - erkek olann arketipiO - dii olann arketipi

  • A - gece, bilind, alc B - deniz, su C - toprak, da D - orman, vadiE - maara, yeralt dnyas, derinlikler F - ejder, balina, rmcekG - cad, peri, tanra kz, peri masalndaki prenses H - ev, kutu, sepetI - inek, kedi J - gl, lale, erik K - atasal ana L - byk ana M - nsann kendi anas

    Bu bir izimle gsterilebilir. Bunlar, Dii 01ann bir grn ve belirtileri arasnda yalnzca birka. Getalt deimeden kalmakta, yalnzca ierii deimektedir.

    Bir arketip imgesinin biimi clzsa, iyi tammlanmamsa, ortak bilindnn derindeki bir katndan kaynaklanyor demektir. yle bir kattr ki bu, simgeler yalnzca eksen dzenleri olarak vardr, bireysel ierikle dolmamlardr henz, bireysel yaantnn sonsuz zinciri ile ayrmamlardr. Bir sorun ne kadar kiisel ve gncel ise, ifade iin kullanaca arketip figr de o oranda karmak, ayrntl ve belirgindir; somutlatrld durum ne kadar kiilikd ise, evrensel ise, daha basitlemekte, grnts bulunmaktadr; nk kozmosun kendi birka basit ilkeye dayanmaktadr. Bu tr z ve basit bir arketip imgesi, yaamn ve dnyann tm zenginliini gizilg olarak ierir. rnein ana arketipi, anlatm olduum yapsal anlamda anasal olann her bireysel tezahrnden nce gelir ve onun yerine geer. lksel Ana imgesi, btn elikili sfatlaryla birlikte Koca Ana, eski efsanev alarda olduu kadar, bugn de insan ruhunda ayndr. Her bir eyin bilincine varnn balangcnda BEN'in anadan ayrmas vardr. Bir eyin bilincine var demek de, ayrma yoluyla dnya kurmak demektir. Bilince var yalnzca bir eyin farknda

  • olmak, bir eyi alglamak demek deildir; daha geni bir alandr sz konusu olan; nk yalnzca BEN-bilincindeki ierik deildir sorun, ayn zamanda bilindnn ieriidir de. Hem dtan, hem de iten geleni daha yksek bir bilin dzeyinde alglamaktr. Ana rahminin ilksel karanlndan, bilind lkesinden kendini kurtarmak iin rpnp duran Logos'un o baba ilkesi, bir eyin bilincine varmak, dnceler biimlendirmektir. Balangta ikisi birdi bunlarn, nasl ki, k karanlksz bir dnyada anlamszsa, bunlarn biri de tekisiz varo- lamaz. Dnya kart gler dengede olduu iin vardr.13

    mgeler dili olan bilind dilinde, arketipler kiilemi olarak ya da simge gibi ortaya kar.

    Arketipik bir ierik, der Jung, kendini, her eyden nce, istiare ile ifade eder.14

    Gneten szederken, aslan, kral, ejderin bekledii altn gmy, ya da insana salk veren, can veren gc ile dile getirmek istersen, btn bu benzetmelerle anlatlan ne berikidir, ne de teki; nc, bilinmeyen eydir gene de, zihin nice kayglanrsa kayglansn, bilinmeden kalacaktr ve herhangi bir formlle ifade olunamayacaktr... Bir arketipin eninde sonunda aklanp zmlenerek, rafa kaldrlaca hayaline kaplmamamz gerek. En baarl aklama giriimleri dahi, onu biraz daha baarl baka bir istiare diline evirmekten teye gidemiz.

    Arketipler bir btn olarak ele alndnda, insan ruhunun gizil- glerinin toplamn canlandrrlar: Tanr, insan ve kozmos arasndaki derin ilikiler bakmndan atalardan kalma zengin bilgi hazinesidirler. Bu hzineyi amak, onu yeni bir yaama uyandrmak, bilinli btnletirmek, insan yalnzlndan kurtarp, sonsuz kozmik srece katmak. Bu, bilimden de, ruhbilimden de te bir ey, bir yaam tr olmaktadr. Btn insan yaantsnn ilk kayna arketip, bilindn- dadr; yaamlarmza oradan uzanmaktadr. Yanstmalarn zmlemek, onlar bilin yzeyine karmak gerekir.

    13 Psychology and Alchemy. s. 81.

    14 The Slructure o f tlc Psyche, s. 149.

  • Jung'a gre ruhsal dzen srekli enerjik bir devinim durumundadr. Ruhsal enerjiden anlalan, ruhsal dzenin btn biim ve etkinliklerinde beliren ve bunlar arasnda haberlemeyi salayan kuvvetler btndr. Bu ruhsal enerjiye libido diyor Jung. Freud da kullanmt bu deyimi, ancak o, bu deyimle, hem dar, hem de geni anlamnda, cinsel drty dile getirmek istemiti. Jung iin libido ok daha geni kapsaml bir deyimdir; libidoyu, ruhsal enerjiyi fiziksel enerjiden ayrmak iin kullanmtr. Dinamik ilikileri dile getiren bir soyutlamadr bu, deneyle dorulanan kuramsal bir postula'dr.

    Ruhsal g ile ruhsal enerjiyi ayrmak gerekir; nk enerji, aslnda bir kavramdr; bu anlamda, olgularda nesnel olarak bulunmaz, yalnzca belli yaant verilerinde vardr. Yani, enerji gizilg olmaktan karak gerekletiinde, zellikle hareket ve g olarak yaanlmaktadr; gizilg durumundayken, bir hayvan, ya da durum olarak yaanmaktadr. Gizilg durumundan gerekleme dzeyine ktnda, ruhsal enerjiyi ruhun belirli olgularna yansm grrz; drtler, dilekler, irade, cokular halinde belirirler. Yalnzca gizilg durumundayken ise, belirli olanaklar, eilimler, davranlar, vb. olarak grrz. Jung'a gre, ruhun yaps statik deildir, dinamiktir. Metabolizma, organizmann fiziksel ekonomisinde nasl bir denge salyorsa, ruhsal enerji de ruhun trl eleri arasndaki ilikileri dzenler; denge bozulunca da, akl hastalklar ortaya kar.

    Kartlk, Jung'a gre, insan yaradlnda vardr. Ruh kendi kendini ayarlayan bir dzendir, kartlk olmadan, ne denge olur, ne de kendi kendini ayarlayan bir dzen. nsans olan, grecedir; her eyin iinde kartlk vardr; her ey bir enerji olgusudur. Enerji ister istemez, nceden varolan bir kartla dayanr, kartlksz enerji olmaz nk. Yksek-alak, scak-souk, vb. hep olacaktr; enerji dediimiz dengeleyici sre byle yer alr. Sorun, kartna dnmek deildir, stn deerlerin, kartlarnn haklar verilerek tannmasdr.15

    Dengeleyici, ya da tamamlayc eler zerine kurulmu bu kartlk, ruhun yaradlnda vardr. Ayn yasa, ksm dzenler iin de

    * Drcams Analysis, s. 338.

  • geerlidir. rnein bilind, doal akna brakldnda, olumlu ve olumsuz ierikler birbirini izler. Aydnlk bir ilkeyi canlandran bir fantezinin, hemen ardndan karanlk bir ilke imgesi gelir. Olumsuz trdeki cokusal tepkilerde, bilinte byk bir dnce abas gdlr. Bu ilikileri, ruhsal enerjinin hareketleri ve devirleri ayarlar: aralarndaki yaamsal gerilim bylece korunmu olur. Btn bu ikili kartlar, yalnzca ierik bakmndan deil, enerjetik younluklarna gre de karttrlar. Dzenin btnnde enerji miktar deimez; deien yalnzca dalmdr.

    Fizikteki enerji saklanmas ile Platonun kendi kendini harekete geiren ruh kavram, arketip asndan birbirine yakndr. Hibir ruhsal deer, ayn younlukta, baka bir deerle yer deitirmeden yok olamaz.

    Demek ki enerji, enerji saklanmas yasasna gre, yer deitirebilmektedir. rnein bilindnn enerji yk, bilincin enerjisi azaldka artar. Enerji ayn zamanda iradenin yneltilmi bir eylemi ile kart kutba atlayabilir. Freud buna yceltme (sublimasyon) demektedir; ancak Freud'un szn ettii enerji, cinsel enerjidir.

    Libido birikirse, nevrotik belirtilere, komplekslere yol aar. Kart kutuplardan biri tamamiyle boald zaman, kartlar ifti paralanr. Bu hafif bir nevroz vakasndan tutun da, kiiliin topyekn blnmesine ya da paralanmasna kadar her trl ruhsal bozuklua yol aabilir. nk bilincin yitirdii enerji, bilindna akmakta ve ieriini, arketipleri, bastrmalar, kompleksleri harekete getirmektedir; harekete geen bu ierikler, canlanp, kendilerine zg yaamlaryla bilince akmakta, ou kez davran bozukluklarna ve psikozlara yol amaktadr.

    te yandan, tamamiyle bir rnek enerji dalm da tehlikelidir. Hareketsizlik, ntrlk, canszlk ifadesidir.

    Enerji akmnn iki yn vardr: leri ve geri hareket zaman iinde birbirini izler. leri hareket, ynn bilinten alr, yaamn bilinli gereksinimlerine srekli olarak uymaya alr, bunun gerektirdii davransal ve ilevsel tipin ayrmn yapar. Bunu, atmalar zerek, kart kutuplan egdmleyerek baarr. Bilinli uymada baar-

  • sizlik olursa, bunun douraca bilindnda bir younlama, ya da bir bastrma, enerjinin tek-yanl birikmes