16

Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,
Page 2: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

1491

MUDARLI MENŞELİ TARİH ARAŞTIRMACISI DR. SELAHATTİN TANSEL (1908-1980)*

Enver KONUKÇU**

Fatih Sultan Mehmed, Osmanlıların Yükselme Devrinde ilk büyük hükümdarlardandır.

II. Murad’ın oğlu olarak dünyaya gelen II. Mehmed (1421-1481’de, Devletinin sınırlarını

epeyce genişletmiş, bu arada 26 Mayıs 1453’de, Konstantinopolis’i ele geçirmiş, tarihçile-

rinin de beyanına göre orta çağı kapatıp, yeniçağı yürürlüğe sokmuştur. Ancak, özellikle

Cumhuriyet Dönemi’nde nerede ise 500. Yılı’na girilişine kadar Fatih Sultan Mehmed’e dair

kaynak eser yoktu. Almanya’da büyük Türk bilimci ve Osmanlı Yazarlarına ait eseri ile tanı-

nan Franz Babinger, dillere destan “Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı, Münih 1953” araştır-

masını yayınlamış ve hemen her yerde büyük akisler yaratmıştı. Türkiye’de ise Fatih Sultan

Mehmed’e ait, buna benzer eser yazılmamıştı. Ancak, Türk Tarih Kurumu, harekete geçerek,

daha önce Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesine sunulan bir araştırmayı

yayma karar vermiş ve aynı yıl içinde, “Osmanlı kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in

Siyasi ve Askeri Faaliyetleri, Ankara 1953” isimli eseri kamuoyuna sunmuştu. Eserin sahibi Dr.

Selâhattin Tansel idi. Böylece, “Tarih” ve “Eğitim” alanında söz sahibi genç tarihçimiz haklı

olarak büyük bir hizmeti gerçekleştirmişti. F. Babinger, II. Mehmed’in hayatını ve faaliyetleri-

ni sadece Osmanlı kaynaklarını bahis konusu etmemiş ve batı tarihlerinden de faydalanmıştı.

Dr. Selâhattin Tansel ise kendi araştırmasını “Osmanlı Kaynaklarına Göre” başlığı altında

sınırlamıştı. Ankara Tarih Ekolünün yetiştirdiği Dr. S. Tansel, böylece tarihçilik alanında ilk

adımlarından birini atmış oldu. Bu satırları kaleme alırken, hoş birliktelik aklıma geldi. Fatih

Sultan Mehmed, 1481’de, bir bahar günü Gebze yakınlarında Tekfur / Hünkâr Çayırında,

hayatta veda etmişti. Yine Gebze toprağında, 427 sene sonra, 1908’de, S. Tansel dünyaya

gelmiştir. İstanbul Fatihi’nin, Karaların ve Denizlerin hakiminin ilk hacimli hayat hikâyesini

buradan yetişen kişi oluyordu.

** Prof. Dr., Emekli Öğretim Üyesi* Makaleyi düzenlerken, Dr. S. Tansel’in eserleri başvuru kaynağımız olmuştur. Mimar Sinan, Güzel Sanatlar Üni-

versitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak TANSEL de bilgi yönünden yardımcı oldular. Erzurum Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyelerinden değerli öğrencimiz Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR’a da sonsuz teşekkürler borçluyum. Kaynak temininde, her zamanki gibi önemli işler başarmıştır. Onun sayesinde, Yunus Pustu ile temasa geçebildim. Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunu (2007) bana her türlü yardımda bulundu. Toplumsal Tarih Dergisinde “Akademi Dışında Kalmış Bir Tarih Hocası: Dr. Mehmet Selahattin Tansel, (sayı: 278 (Şubat 2017) s. 82-85 deki makalesi, benim için son derece önemli rehber oldu.

Türkiye’de yayın hayatında Mondros ve Mudanya için ilk önemli araştırma “Mondros ve Mudanya Mütarekeleri-nin Tarihi, Ankara 1948’dir. Mudanya Mütarekesinin, askeri açıdan incelenmesi ise Em. Gnl. Abidin Tüzel’ e aittir. “İstiklâl Harbi’nin Son Safhası (18 Eylül 1922- 1 Kasım 1923) ... Mudanya Mütarekesi, Ankara 1969 Mudanya Mütarekesi hakkında son araştırma da, Erzurum, Atatürk Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü öğretim elemanlarından Doç. Dr. İsmail Eyyüpoğlu’na aittir.

Page 3: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1492

Gebze

Dilovası, Çayırova ve kuzeyde Gaziler Tepesi üçgeninde kurulmuş olan Gebze, eski bir tarihe sahiptir. Lybissa civarında Dakibysa’nın hayat bulması ise yine Bizanslılar zamanında olmuştur. Osman ve Çelebi Mehmed devirlerinde iki defa el değiştirmiştir, Akçakoca’nın fethettiği Th-ynia veya Meso-Thynia, XIV. yüzyıl başlarında onun adı ile anılmıştır. Osman ve Orhan Gaziler zamanında adı “ il ” ile tanımlanmıştır. Bundan dolayı Boğaz-Körfez ve Karadeniz ile çevrili olan arazi Sakarya’ya kadar Koca İli diye mülki teşkilatta yer almıştır. Akçakoca’nın oğlu ve torunları Gebze’de dini hayatın birer sembolü idiler. Malkoçoğlu burada hayata veda etmişti. XVI. yüzyıl’da da Çoban Mustafa Paşa’nın külliyesi Gebze’nin diğer ama çok önemli sembolü idi. Bağdad Caddesinin Anadolu’ya açıldığı kapı hükminde idi. Gebze Medresesinden yetişen alimler çoğu zaman Gebzevi diye şöhret bulmuşlardır. Sahildeki hisarlar yanında Eski Hisar da yörenin korunmasında önemli rol oynamıştır.

Mudarlı

Tarihi akış içerisinde Gebze ve civarı Türkmen yerleşmelerine sahne olmuştur. Mudarlı da kuzeyde, orman ve dağ içinde yerleşim yeri idi. Asıl adının Mutahharlı olduğu zannediliyor. Bu isimden Türkmenlerin yaptığı uyarlama ise Mudarlı olmuştur. Köyün XIX. yüzyıl’da kuruldu-ğu tahmin edilmektedir. Tapu Tahrir, Vakıf ve Muhasebe Defterlerinin ismi geçmez. Büyük göçler neticesinde, bu fırtınadan Gebze de nasibini almıştır. Mudarlı da son göçlerle teşekkül etmiştir. Of gibi Karadeniz kıyısından göç edenler de olmuştur. Bunlar arasında S. Tansel’in babası da bulunmaktadır. Bir rivayete göre Saray tarafından önerme ile babası Mudarlı’da yerleşmiş ve sonra rahatsızlıkları nedeni ile Ankara’da son günlerini geçirmiştir.

Tansel’in Doğumu Vesilesi

S. Tansel, Of’da din adamı olarak yetişmiş ve Oflu Hocalar grubuna girmiştir. Zeynelabidin Efendi diye tanınmıştı. XIX. yüzyıl sonunda uzun bir yolculuk sonunda, Trabzon’dan Geb-ze’ye göçmüş, Kudarlı Köyünde yerleşmiştir. Tansel’in annesi Selver Hanımefendi’dir. Muhsi-ne ve Hasene’den sonra 1908’de de S. Tansel dünyaya gelmiştir. Bir ara Gebze Müftülüğü de yapan Zeynelabidin Efendi, kasabada, Padişah huzur hocası diye tanınmıştı. 1948’de, Anka-ra’da iken, hayata veda etmiş ve doksan iki yaşında iken, Asri Mezarlıkta toprağa verilmiştir. Gebze ve İstanbul’daki öğrenim hayatında S. Tansel, buradaki Öğretmen Okulundan 1928’de mezun olmuştur. Ortaokul öğretmeni olarak da Yozgat’a tayin edildi. 1937’de, K. Atatürk’ün ölümünden bir yıl önce de Merzifon’da vazifelendirilmiştir. 1938’de, Ankara’ya naklen gönde-rildi. Aynı yıl, üniversitenin Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine, öğrenci olarak katıldı. Buradan mezuniyeti 1941’dir ve böylece genç bir tarihçi sıfatı ile yeni bir hayata ilk adımlarını atmıştır. Mezuniyet sonrası doktora öğrenciliğine başladı. 1945’de, artık tarihçi ve ilk aşama doktor-luğa adım atmıştı. On yıl kadar Ankara, Atatürk Lisesi öğretmenliğinde iken epeyce öğrenci mezun etmiş ve tarihi onlara sevdirmiştir. Millî Eğitim Bakanlığında, Şube Müdürlüğü vazife-sini de bir süre devam ettirdi. Gazi Eğitim Enstitüsü ve Harp Okulunda da öğretmenlik yaptı. Kitap sahibi nadir hocalardan biri idi. 1954’de Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kuru-lu üyesi seçildi. 1962-1963’de bu birimin başkan vekilliğini devam ettirdi. 1971’de ise kendi isteği ile emekliye ayrıldı. Yurt dışında da aynı Bakanlığın üyesi olarak vazifeli idi. 1955’te Bağdat/Irak, 1058’de de ABD’nin birçok eyâletinde üniversitelerde görev aldı. Dr. S. Tansel,

Page 4: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1493

Türkiye’nin ilk Çiçek dalı öğretmeni Canide Yeşilırmak Hanımefendi ile evlendi. Büke, Aydm, Burak ve Şebgün isimli çocukları dünyaya gelmiştir. 1980’de Ankara’da hayata veda eden Dr. S. Tansel, Yeni Mahalledeki Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi. Mezarında

“Tarihçi ve Eğitimci Dr. Selahattin Tansel Ruhuna Fatiha 1908-1980”

şahidesi vardır. 1934’den itibaren de “Tanse1” soyadını tanıyan merhuma dair oğlu Yrd. Doç. Dr. Burak Tansel’in kaleme aldığı hayat hikayesi ve değerlendirilmesinde şunları ifade et-mektedir: “Tam bir araştırmacı Osmanlı Tarihçisi olan Dr. S. Tansel, günlük yaşamının büyük bir kısmını çalışma odasında, kitapları arasında geçirmekte idi. Çok zengin bir kütüphaneye sahipti. Kendi kütüphanesi dışında yazdığı kitaplarla ilgili olarak, sıklıkla İstanbul’a gider ve oradaki kütüphanelerde orijinal Osmanlı vesikalarını inceler ve eserlerin ana kaynaklardan aktarım yapardı. Bayezid Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve Millet kütüphanesi en önemli Osmanlı Tarihi kaynakları idi. ölümünden önce son eseri olacak olan “Kur’an-ı Kerim Me’ali için hazırlıklara başlamış, ancak ömrü vefa etmemiştir”.

S. Tansel hakkında yine mükemmel anlatımlara devam eden B. Tansel takiben şunları dile getirmektedir : “Mükemmel Osmanlıcası olan Tansel, aynı zamanda Hat San’atı ve Tezyinat meraklısı idi. Sanatsal değeri yüksek olan eski yazı ve el yazması Kur’an-ı Kerim toplardı. Bu eski eserlerin bakımını da yapar ve aynı zamanda ebrularını da kendisi üretirdi. Hat San’’atı ile ilgili önemli bir koleksiyona da sahipti. Dr. S. Tansel, iyi huylu, sakin, az konuşan, merhametli, güler yüzlü yardımsever, herkesin saygı duyduğu bir kişi idi. 1.70 boyunda, gür saçlı, esmer ve tıknaz yapılı idi”.

Dr. Selahattin Cansel, Cumhuriyet döneminin büyük tarihçisi idi. Onun araştırmaları ile Fati-hi, Bayezid’i ve Yavuz Sultan Selim’e ait en güzel eserleri bize kazandırmıştır. Ufku geniş ta-rihçilerin de başında gelirdi. Sadece Osmanlı Tarihi içine sıkışıp kalmamış, bu defa Türkiye’nin kuruluşta temel taşını teşkil eden 1918-1922 tarihini, en son metodik uygulamaları ile Yakın Devir tarihimize kazandırmıştır. Tarihçi Yunus Pustu, O’nun ilk defa biyografisi ve eserlerini bahis konusu etmiştir. “Akademi Dışında Kalmış Bir Tarih Hocası: Dr. Mehmet Selahattin Tansel” makalesi ile bu büyük, mütevazi insanı, tanıtmaya çalışmıştır. Yazar, “Cumhuriyet dö-neminde tarihçilik alanında önemli bir yeri olan S. Tansel’in hayatı henüz gereği gibi kaleme alınmış değildir, Tansel, eserleri meşhur, ismi maruf, ancak hayatı çok fazla bilinmeyen bir eği-timci akademisyen ve Millî Eğitim Bakanlığı yöneticisi” diyerek, tarihi bir görevi yerine getir-miştir. Dileğimiz, aynı çerçeve içindedir ve ileride üniversitelerin bir bakışla değerli tarihçimizi, eğitimcimizi velhasıl büyük kültür anıtımızın hak ettiği şekilde araştırma konusu yapılmasıdır. Rahmetli Ord. Prof. Dr. A. Z. Velidi Togan’ın da zaman zaman vurguladığı gibi “ Maker History “ yönünün de işlenmesi gereklidir.

Osmanlı Tarihi İle İlgili Eserleri

Dr. S. Tansel’in asıl ihtisas alanı Osmanlı Tarihi idi. Bu nedenle genellikle Yeniçağ Tarihi’nin bizdeki ilk öncülerindendir. Bu alandaki yayınları kitap ve makalelerden oluşmaktadır. “93 Seferi-1877 Harbinin Sebepleri, Ankara 1943”, “Siyasal Tarih Notları, İstanbul 1949”, “Yüz Fık-ra-Yüz Tarih, Ankara 1963”, “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyetleri, Ankara 1953”, “Sultan II. Bayezid’in Siyasi Hayatı, İstanbul 1965”, Yavuz Sultan Selim, Ankara 1969”.

Page 5: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1494

“Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca, 500. Yıl nedeni yayınlanmıştır. Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) hakkında ilk önemli çalışmadır. Burada daha çok Osmanlı kaynakları ele alınmıştır. Yedi bölüm halindedir. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un Fethine Doğru, İstanbul’un Fethi, Fatih’in Batı Siyaseti, Fatih’in Karadeniz Siyaseti, Fatih’in Doğu Siyaseti, Fatih’in Güney Siya-seti ve Fatih’in ölümü gibi ana başlıklar altında okuyucuya, Fatih hakkında yeni yeni bilgiler aktarılmıştır. 1953’te, Türk Tarih Kurumu, Yeniçağ Kolu Başkanı olan Prof. Dr. Ş. Altundağ, kısa bir sunuş yazısı ile yazar ve eseri değerlendirirken “Dr. S. Tansel, Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’i Siyasi ve Askeri Faaliyeti” adlı eserini elde mevcut bulunan ve görülmesi kabil olan hemen bütün Osmanlı Kaynaklarına ve bazı arşiv materyaline dayana-rak ve büyük bir ceht ve gayret sarf ederek hazırlamıştır. Eser, “heyet-i umumiyesi itibarı ile popüler bir mahiyette olmakla beraber, ilmî metod ve teknikten âri değildir.” demektedir. Gerçekten de, Fatih dönemi için el kitabı hâline gelen tarih, 1985, 1999 ve 2014’te de üç kere daha basılmıştır, Dr. S. Tansel de eseri niçin kaleme aldığını “Büyük insan Fatih’in ha-yatını, yaptığı işleri öğrenmek ve bilmek, Türk Milleti için nasıl bir zaruret ise medeni âlem için de bir ihtiyaçtır. Yazar daha sonra da Fatih, dönemi ve kaynaklar üzerinde durmuştur. Fatih Sultan Mehmed ve Dönemi için kaynak ve araştırmaların toplu bir listesi, Prof. Dr. E. Afyoncu tarafından verilmiştir. Türkiye’de bu eser, yurt dışı ve içinde de F. Babinger, Fatih’i kamuoyuna tanıtmışlardır. Almanca metin sonraları İngilizceye ve birçok dile de çevrilmiş ise de bizdeki Fatih kitabı daha sonraları yabancı yazarlar tarafından kaynak olarak kullanılmış-tır. Batıdan Andre Clot, Fatih Sultan Mehmed’in 1452-1481 yılları arasındaki hayatını kaleme almıştır. Prof. Dr. Halil İnalcık ve A. Beyatlı da Fatih’e ait yayınları ile dikkati çekmekte ve Dr. S. Tansel’in Fatih araştırmalarına yine belgeli yayınlar ile devam ettirmişlerdir. Yine Dr. S. Tansel’in isim babalığını yaptığı eldeki kitaba, bu defa Kanuni Sultan Süleyman’ı ekleyerek, DTCF’den Prof. Dr. Y. Yücel ve Prof. Dr. Ali Sevim, “Fatih Yavuz Kanuni, Ankara 1991” adını vermişlerdir. Onlar da Fatih, Yavuz ve Kanuni’yi “Klâsik Dönemin Üç Hükümdarı diye ele almışlardır. Giriş kısmında da temas ettiğimiz gibi 3 Mayıs 1481’de, yazarımızın doğum yeri olan Mudarlı’nın bağlı bulunduğu Gebze’de hayata gözlerini yummuştur. Dr. Tansel’in Neşrî, Dursun Bey, Oruç Bey, Sarıca Kemal gibi eski devir yazarlarına dayanarak kaleme aldığı ölüm için şunlar dile getirilmektedir:

Fatih’in Belli Olmayan Bir Sefere Çıkması ve Ölümü

Filhakika 1481 yılı Nisan’ının 29 uncu günü (27 Safer 886) 50 yaşı içinde bulunan Fatih Sultan Mehmet, büyük kuvvetlerin başında, hasta olmasına rağmen, Üsküdar’a geçmiş ve bir at ara-basına binerek, doğuya doğru ilerlemeye başlamıştı. Ancak Gebze yakınındaki Hünkâr veya Tekfur çayırına geldiği vakit hastalığı büsbütün arttı ve 3 Mayıs 1481 Perşembe günü (4 Rebi-yülevvel 886 Perşembe) ikindi vakti 31 yıl saltanat sürdükten sonra orada öldü. Onun nereye gittiğini kimse bilmiyordu. Hazırlıklar uzak bir sefer için yapılmıştı. “Cihet-i sefer, taraf-ı Ana-dolu olduğu malûm olundu, amma Arap mı Acem mi malûm olmadı”. Eğer ölüm hâdisesi on beş veya yirmi gün sonra meydana gelmiş olsaydı savaşın nere için olduğu anlaşılmış olacaktı.

Dr. S. Tansel’in hazırladığı ve tarihimizde ilklerden olan “Sultan II. Bayezid’in Siyasi Haya-tı, İstanbul 1966” eseri, babanın halefi oğul II. Bayezid (1481-1512)’in hayatını içermektedir. Bu eserin neşrinden önce de Dr. S. Tansel, II. Bayezid Hakkında Bazı Mütalâalar makalesini kaleme almıştır. İlk eserden edindiği deneyimlerini bazı ilâveler yaparak bu kitabında gerçek-leştirmiştir.

Page 6: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1495

“Kaynaklar”, Giriş, Tahta Geçiş, Osmanlı Boğdan ve Leh İlişkileri, Bayezid’in Güney Siyaseti, Karamanoğulları Meselesi, Dulkadiroğluları İlişkileri, Otranto’nun Kaybı, Macarlarla İlişkiler, Arnavutluk Seferi, Venediklilerle temaslar, Osmanlı-Safevi Münasebetleri, Sultanın son gün-leri, Yavuz Sultan Selim’in tahtı ele geçirmesi ve babası II. Beyezid (ö: 1512) konuları aydın-latılmıştır. II. Bayezid kitabının önsözünde Dr. S. Tansel’in düşünceleri ana hatları ile şöyle:

Önceki hükümdarlarla kıyaslandığı vakit askerî hayatının pek parlak olmadığı görülen II. Bâye-zit’i, kaynaklarımız yeter derecede bir incelemeye, tabi tutmadıkları için, iyi tanımamaktayız. Hâlbuki o, kendinden önce ve sonra gelenlerle her bakımdan karşılaştırılabilecek bir padişah idi. Hatta Batı devletleriyle Güney ve Doğu komşularının o devirde Türklere karşı daha teh-ditkâr bir tavır takınmaları dikkate alınınca onun daha da üstün olduğunu kabul etmek icap eder. Bu kanatla ben incelemelerime, onun devrinin bu hususiyetlerini ön planda tutarak, başladım ve onun hakkındaki bilgileri toplayabilmek için iki yüzden fazla esere başvurdum. Fakat şunu tirat etmeliyim ki, hepsi yazma olan bu eserlerden büyük bir kısmı zamanımı al-maktan başka bir, işe yaramadı. Halbuki arşivlerimizde Bâyezit Devrinin incelenmesine hizmet edecek binlerce vesika var. Buna rağmen, birkaç makale sahibi müstesna, bunlardan hemen kemen şimdiye kadar faydalanılmamıştır, Ben de yalnız Topkapı Sarayı arşivindeki vesikaların ancak bir kısmını görmüş bulunuyorum. İşte, bunlardan ve yazma kitapların incelenmesinden, on yıllık bir çalışma sonundadır ki, Bâyezit’in sadece siyasî hayatını anlatan ve onun birçok Osmanlı hükümdarlarından daha başarılı bir politik hayata sahip olduğunu belirten bu kitap ortaya çıktı.

Giriş kısmında belirtmeye çalıştığımız öteki hususiyetlerine değinmeyen ve bir giriş ile yedi bölümden ibaret olan bu eserde Bâyezit, Doğu, Batı, Kuzey, Güney’de ve içte takip ettiği siyaset bakımından ele alınmaktadır. Bölümlerin sıralanmasında kronolojiye mümkün olduğu kadar tabi olunmaya çalışılmış, fakat konuları parçalamamış olmak için ele alınan olay, başın-dan sonuna kadar devamlı olarak anlatılmıştır.

Eserin içinde geçen vesikaların bazılarının numaraları tespit olunamadı. Bu sebepten vesikalar, kitaptaki sıralarına göre, tarafımdan ayrıca numaralanmış ve bu numaralar parantez içinde arşiv numarasının yanında yer almıştır.

Bu eser hazırlanırken; yazma kitapların Ankara kitaplıklarına getirilmesini sağlayan Sayın Aziz Berkere, Millî Kütüphanedeki eserlerden ve bilhassa film arşivinden kolayca faydalanmamı te-min eden Sayın Müjgân Cumbur’a, Almanca kitaplardan bu konu ile ilgili tercümeleri yapmak zahmetine katlanan Sayın Prof. Bekir Sıtkı Baykal, Sayın Prof. Şinasi Altundağ, Sayın Ali Rıza Örgüç’e noktalama bakımından eseri gözden geçiren Sayın Hikmet Dizdaroğlu’na, gerekli direktif ve emirleri süratle vererek bu eserin yayımlanmasında pek büyük payı bulunan Kültür Müsteşarı Sayın Adnan Ötüken’e ve basılış sırasında gayretlerini esirgemeyen M. Eğ. B. Yayın G. Müdürlüğü mensuplarına teşekkürü bir borç sayarım.

Tarihçilerin “Veli” diye sıfatlandırdığı II. Bayezid, eserden öğrendiğimize göre, babasından bir-çok meseleyi devralmıştır. İstanbul ve çevresinde küçük kıyamet diye anılan büyük depremin yaralarını sarmakta oldukça başarılı sayılmıştır. Bu arada, Tebriz ve Şam’dan hatta Kahire gibi merkezlerden İstanbul’a gelen müderrisler ki çoğu şeyh) unvanlı idiler, hem Fatih ve hem de II. Bayezid külliyesinde çalışmışlardır. Böylece, ülkede kültür hareketlerinin temelinde vazife almışlardır.

Page 7: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1496

Dr. S. Tansel’den sonra da II. Bayezid konusunda çalışmalar olmuştur. Prof. Dr. E. Afyoncu önemli olanların 1isetesini eserin de vermiştir. Dr. Tansel’in başlattığı II. Bayezid araştırma-ları sonraları da devan etmiştir. Bunlar; Necati Beğ’in Sultan Bayezid Methiyesi, Haniwal-danus Anonimine Göre Sultan Bayezid’i Veli (1481-1512)’dir. Dr. S. Tansel’in eseri gibi ba-tıda bu padişahın hayatı ve çevresine ait iki yayın da dikkati çekmektedir. Bunlar Hedda Reindl’in II. Bayezid ve Çevresi: Hükümdarın Adamları, Sydney Nettleton Fisher’in “The Foreign Eelations of Turkey (1481-1512)”i, Türkçeye “ Sultan Bayezid Han (1481-1512) adı ile çevrilmiştir. ABD’de Ohio/Columbus’tan S. N. Fisher, kaynaklar konusunda epey zayıf kalmış görünmektedir. Dr. S. Tansel’in Bayezid eserini görmemesi ve kullanamaması dikkati çekmektedir.

Baba, oğul tarihinin sonuncusu torun I. Selim’le ilgilidir. Gazi, Paşa, Hûdavendigâr, Yıldırım gibi Osmanlı yöneticilerinin isimleri yanında I. Selim de “Yavuz” diye tanınmıştır. Dr. Tansel’in bu son eserinin adı “Yavuz Sultan Selim” dir. Fatih ve oğlu II. Bayezid’e ait kaynaklar üzerin-de epeyce bilgilenen Dr. Tansel, bu defa da, Yavuz Sultan Selim(1512-1520) araştırmış ve diğerleri gibi mükemmel bir eseri bilim âlemine, tarihçileri kazandırmıştır. Eser, Millî Eğitim Bakanlığı’nca bastırılmıştır (1969). Diğer kitaplarındaki gibi eserin içeriği, dört bölüm hâline ele alınmıştır. Yavuz’un Tahta Geçmesi ve Şehzadelerin Öldürülmesi, Doğu Siyaseti, Güney Siyaseti, Batı Siyaseti, Ölümü ve eser hakkında bazı belgeler dikkati çekmektedir. Şah İsmail ile olan ilişkiler, şehzadelik ve sultanlık dönemiyle ilgili olarak açıklanmıştır. Bir de, hâlâ bazı görüşlerin öne sürüldüğü “Hilâfetin Osmanlılara Geçişi” de ilk olarak yazar tarafından açıklı-ğa kavuşturulmuştur. Türk Tarih Kurumu’nca, önemini nedeni ile tekrar 2016’da basılmıştır. Yavuz Sultan Selim konusu sadece Dr. S. Tansel ile bitmiş değildir. Prof. Dr. A. Uğur, “Yavuz Sultan Selim’in Siyasi ve Askeri Hayatı. İstanbul 2001” konuya eğilen ikinci tarihçidir. Lakın zamanda Prof. Dr. Feridun M. Emecen de Dr. S. Tansel’ in takipçisi olarak, konuyu tekrar ele almıştır “Zamanın İskenderi, Şarkın Fatihi Yavuz Sultan Selim, İstanbul 2010 “ ismini taşıyan eser, Dr. Tansel’in ki gibi geniş okuyucu kitlesine ulaşmış durumdadır. Emeklilik öncesi ve son-rası, Osmanlı ve Yakın tarihimizi açıklığa kavuşturma heyecanlarını yatıştırmış değildir. Fırsat buldukça diğer uğraşıları yanında, tarihçiliğe devam etmiştir. Osmanlı Tarihi konusunda, daha önce kaleme aldığı makaleler; Osmanlı-Prusuya Münasebetleri (1946), Osmanlı-Leh Münase-betleri (1946), 1768 Seferi (I950), Silâhşör’ün Feth-nâme-i Diyar-ı Arab (1958), Yeni Vesikalar Karşısında Sultan II. Bayezid Hakkında Mütalâalar (1963) .

Dr. Tansel, zaman zaman, Anadolu’nun ilk tarihini de bazı yazılarında ifade etmiştir. Malazgird Savaşı hakkında birçok yazar gibi o da tarihi görev bilinci ile “Malazgirt Savaşı Hakkında “Ma-lazgirt Zaferi ve Alp Arslan”ı yazmıştır.

Yakın Tarih Yazarlığı Mondros’tan Mudanya’ya Kadar;

Dr. S. Tansel’in ikinci blok çalışmaları yakın tarihimiz üzerindedir. Diğer yayınlarında olduğu gibi yeni belgeleri kullanarak el kitabı içerikli eseri bizlere kazandırmıştır. 1960’da, 27 Mayıs inkılabını Hazırlayan Sebepler. 1965’de Atatürk ve Kurtuluş Savaşı ve 1973’de de Mondros’tan Mudanya’ya Kadar dört ciltlik araştırması tarih dünyamızın eşsiz eserleri arasına girmiştir.

Eserin yayınlandığı sırada Devlet Bakanı olan İsmail Hakkı Tekinel’in Cumhuriyetin 50. Yılı nedeni ile bu eserdeki sunuş yazısı da önemlidir.

Page 8: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1497

Cumhuriyetin 50. Yıldönümünü idrak ettiğimiz şu günlerde yapılan kutlama faaliyetlerine Kültür Müsteşarlığımız, diğer çalışmaları yanında, ayrıca bir dizi yayınla katılmaktadır.

Bu dizide, Atatürk, Kurtuluş Savaşımız, Cumhuriyet Türkiye’si ve inkılaplarla ilgili konulan işleyen eserler yayınlanacaktır.

Cumhuriyet devrinde yapılan ve 50. Yıldönümü dolayısıyla temeli atılan veya gerçekleştirilen maddî eserlerle sanat eserleri yanında belgesel nitelikteki fikrî eserlerin de önemli bir yeri olmalıdır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, fikrî eserlere ve genellikle yayına ne derecede önem verdiğini, daha Cumhuriyetin ilânından önce, 1 Mart 1923 günü Türkiye Büyük Millet Meclisini açarken çalışma ve yayınlarından övgü ile bahsettiği, Telif ve Tercüme Hey’etinin Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olmasından anlıyoruz. Telif ve Tercüme Hey’eti-nin görevi, bugün Başbakanlık Kültür Müsteşarlığının bünyesindeki 1000 Temel Eser ve Kül-tür Yayınlan Komisyonu ile Teminle Kurulunca yürütülmektedir.

Büyük Atatürk, 1933 yılı yılbaşı gecesi Millî Eğitim Bakanı tarafından kendisine üç kitap ar-mağan edilmesi üzerine: “Bu anda duyduğum saadet büyüktür. Millî Eğitim Bakanımızın bu armağanından dolayı teşekkür ederim. Kendisinden ve diğer bakanlarımızdan her an böyle armağanlar beklerim” demiştir.

Bu sözler her zaman hatırlanması ve Cumhuriyetin 50. Yıldönümünde mutlaka yerine getiril-mesi gerekli büyük bir direktiftir.

Büyük Ata’nın aziz hatırasına Cumhuriyetin 50. Yıldönümünde küçük birer armağan olarak sunduğumuz bu dizideki kitapların, sanat eserleri, ilim ve kültür yapılan ve diğer hizmet tesis-leri kadar kalıcı, Cumhuriyet Türkiyesi için gerekli ve yapıcı olduğuna, özellikle çeşitli alanlar-da birer belge olarak 50 yıllık çalışmaları yansıtacağına yürekten inanıyorum.

Page 9: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1498

Cumhuriyet’in 50.yılında, ilanından yarım asır sonra kaleme alınmış bu dört ciltlik eser, ilk ve önemli yayınlar arasındadır. Dr. S. Tansel, Önsöz’de, eserin nasıl meydana getirildiğine dair içten cevap aramış ve bunu kısa yazı içinde, okuyucuya şu şekilde iletmiştir:

1922 Haziranında Bursa Milletvekillerinden biri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir önerge vererek, “Harekât-ı Milliye’mizin nasıl başladığını ve ne suretle geliştiğini çoğumuz bilmiyo-ruz” demiş ve Millî Hareket’in tarihini yazmak üzere uzmanlardan bir heyet kurulmasını, bu hey’et’e gerekli bilgi ve belgelerin verilmesini istemişti. Fakat aradan elli yıl geçmiş olduğu halde ne böyle bir yola gidildi ne de istiklâl Savaşı’mıza ait belgelerin tamamı yayımlandı. Belki de bundan dolayı, İstiklâl Savaşı’na dair yazılmış olan eserlerin bir çoğunda olaylar, tarih metodlarının gösterdiği yolda değil, daha çok sempati veya antipati duyguları altında, ele alındı,” yorumlar buna göre yapıldı. Gerçi bunların dışında kalan bazı değerli eserler vardır. Fakat bunlarda da, açıklanması gereken birçok olaylardan ve meselâ Türk Milletinin bu savaş süresince gösterdiği fedakârlıklardan, her biri bir destana konu olacak kadar eşsiz olan kahra-manlıklardan, bu savaş sırasında Yunanlıların ve Ermenilerin, Türk Müslüman halka yaptıkları zulüm ve işkencelerden ya hiç söz edilmemiş veya çok az söz edilmiştir. Türk İstiklâl Savaşı’na dair, bazı dergilerde çıkan inceleme ve araştırma yazılarında ise, İstiklâl Savaşı’nın mâhiyetini ve bütününü değil, sadece makaleye konu olan herhangi bir olayı öğrenmek mümkündür. Şu halde, Türk İstiklâl Savaşı’nın iç ve dış sebeplerini, bu savaşın yurdumuzda meydana getirdiği sonsuz heyecanı, yine bu savaş için katlanılan fedakârlıkları, uğranılan maddî ve manevî ziyan ve zararları, bunların sonucu meydana gelen derin ıstırabı, zaferden duyulan büyük sevinci dile getiren bir esere sahip olmadığımızı ve birçok yönlerde aydınlık içinde bulunmadığımızı söylemek gerekir. Bununla beraber, böyle bir eserin yazılmasındaki güçlükleri takdir etmiş ve 1966’da yayımlanan bir kitabımda, “İstiklâl Savaşı tarihimizin kolay yazılamayacağını ve yazmak için de henüz zamanın erken” olduğunu söylemiştim. Fakat o zaman bir yazarımız, benim bu düşünceme katılmamış, gerekli eleştirileri yapmış, bazı tavsiyelerde bulunmuş ve yeni eserler vermem için “Kaleme sarılmamı”, “Arşivlere dalmamı” öğütlemişti. Sayın yazarın haklı tarafları çoktu. Fakat ben, bu öğütlerden sadece “Kaleme sarılma” işlemini yerine getire-bileceğimi düşünerek hemen o tarihte çalışmalara giriştim. Ancak bu kez kesin olarak anladım ki, İstiklâl Savaşı’nın tarihini yazmak gerçekten güçtür. Çünkü mevcut belgelere göre bile, bugün varılmış olan kanıların bir çoğu hiç olmazsa noksandır. Bunları tamamlamak veya yeni hükümlere doğru adım atmak ise, yukarda da işaret olunduğu gibi olaylar çok kere kişilerin gözlem ve anlattıklarına göre ele alındığı için, kolay bir iş değildir. Gerçi tarih, biraz da göz-lemlerin ve anıların yan yana gelmesiyle oluşur. Fakat ne bir gözlem ne en yetkili bir kişinin söyledikleri veya anıları, bir gerçeği ifade etseler bile, o devrin veya o olayın bir parçası sayı-labilirler. Bu sebeple herhangi bir olayı özellikle Türk istiklâl Savaşı’nı, sadece bunları dikkate alarak değerlendirmek elbette tam isabetli olamaz. Çünkü Türk İstiklâl Savaşı, Türkiye’ye göz dikenlerle Türklerin mücadelesidir; “Vatanlarında, vatansız kalanların, vatan yapma mücadele-sidir”; vatanı kurtarma yolunda ayrı görüşlere sahip olan Türklerin, ortak düşmana karşı olan mücadelesidir. Ayrıca, İstiklâl Mücadelesinin devam ettiği süre içinde, İstanbul ile Ankara’nın, daha doğru bir deyişle saltanatçılarla cumhuriyetçilerin bir rejim savaşına girdikleri de düşü-nülürse, Türk İstiklâl Savaşı’nın değerlendirilmesi büsbütün güçleşmektedir. Bununla beraber “Mondros’tan Mudanya’ya kadar” adını taşıyan bu kitapta, bugüne kadar eksik bırakılmış olan konuların tamamlanması denemesine, daha sonra yapılacak olan araştırmalara hizmet edece-ği düşünülerek, cesaretle girişilmiş, elde edilebilen belgeler ve gerekli eserler incelendikten ve yüzde yüze yakın bir kanata varıldıktan sonra bile, daha ele geçmemiş birçok belgenin bulunabileceği dikkate alınarak, kesin hükümlere gidilememiştir, sadece aşağıdaki soruların cevapları verilmeğe çalışılmıştır:

Page 10: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1499

1 Kurtuluş için mücâdele ne zaman ve nerede başlamıştır?

2 Kurtuluş Savaşı’nın başlamasında ve millî teşkilâtın kurulmasında kimlerin payı vardır?

3 Yunanlılara karşı duyulan nefret İstanbul ve Ankara’dakiler arasında aynı değil midir?

4 Mustafa Kemal Paşa, yalnız Pontus meselesi için mi Anadolu’ya gönderilmiştir?

5 Osmanlı devlet adamlarından bazılarının, Millî Mücâdele hareketini idare edenlere karşı cephe almalarının sebepleri nelerdir? Eğer bu kitapta yukardaki soruları cevaplayabilen bil-giler verilebilmişse ve şimdiye kadar yazılan eserlerin değinmedikleri veya noksan bıraktık-ları konular biraz daha incelenebilmişse, kitabın yazarı, kendini mutlu sayacaktır.

Dört ciltten ibaret olan bu eserin birinci cildinde, 1918 yılı sonundaki, Osmanlılarla ilgili, olay-larla Mondros Mütârekesi’nin imzalanması; uygulanması; uygulanma sırasında azınlıkların du-rumu, İ’tilâf Devletleri’nin Osmanlı imparatorluğu hakkındaki kötü niyetleri, İzmir’in işgali ve bu işgal karşısında Türk Milleti’nin tutumu ele alınmıştır, ikinci ciltte, Mustafa Kemal Paşa’nın, 1919 yılı haziranından bu yılın sonuna kadar yaptığı çalışmalar ve bu arada geçen önemli olay-lar incelenmektedir. 1920 olayları üçüncü ciltte toplanmıştır. Dördüncü cilt ise 1921 olayları ile 11 Ekim 1922’ye kadar geçen olayları kapsamaktadır.

Bu eserin yayımlanması için gerekli yardımı esirgemeyen Kültür Müsteşarı Sayın Mehmet Ön-der’e, eseri inceleyip rapora bağlayan ve bu suretle değerli mütalaalarından faydalanmama imkân hazırlayan Müfettiş Sayın Kâmil Su’ya, eserin yayımlanmasını karara bağlayan Kültür Yayınları Komisyonu’nun Sayın üyeleri ile eserin basılmasında hizmeti geçenlere teşekkürü bir borç sayarım.

Dr. S. Tansel, elimizdeki bu dört ciltlik tarihini 1918-1922 tarihleri ile sınırlamıştır, Fatih Sultan Mehmed’in eserinin 500. Yılda, okuyucuya sunulduğu gibi, Mondros’dan Mudanya’ya Kadar’ı da yine mutlu bir tarihte yayınlanmıştır. Bu da sık sık belirtildiği gibi Cumhuriye-tin 50. Yılı’dır. Kitabın ilk konusu Mondros’tur. Batı kaynaklarında ise sürekli Grekçe adı ile bahis konusu edilmekte ve aslının Mudros olduğu belirtilmektedir. Mudros, Bahr-i Se-fid denilen Akdeniz’in şimdi Ege denilen denizde, kuzeydeki Limnos Adasının iskelesidir. Türkçeye de genelde Limni diye aktarılmıştır. Bozcaada/Tenedos ile Gökçeada / İmbros’un batısında kalmaktadır. Dr. S. Tansel’in işaret ettiği “Bazılarına göre ‘Türkiye, İngiliz kuruva-zörü Agamemnon güvertesinde utanç verici bir muahe de imzalamıştı”. Mudros Armistice, bizim kaynaklarda Mondors Mütarekesidir. Agamemnon ise Greklerin tarihi bir kahramanı olup, Mykenai Krallarından Atreus ile eşi Aerope’nin oğlu idi. Meşhur Truva savaşlarında da yer almış bu efsanevi kişi cinayete kurban gitmişti. 1918’de ise İngiliz’ ler, bunun ismini taşıyan savaş gemisi ile Limni’de, Mondros’da demirlemiş durumda idi. Vice-Admiral Sir S.A. Gough-Calthorpe deniz kuvvetleri komutanı olarak Türk heyeti ile bu gemide, güvertede mütârekeyi yürürlüğe koymuşlardır. Bu tarihi misyonu çok iyi bilen Dr. S. Tansel, eserini Mondros adı ile isimlendirmesi de bir tarihi gerçeği hatırlatmaktadır. Dört ciltlik kitabın Millî Mücadele’yi belgeleri ile ortaya koyulması da büyük bir sanat olmalıdır. Zira, metodik açıdan Dr. S. Tansel, bütün zorlukları yenebilmiş ve büyük kurtuluş mücâdelesini, destanla değil, gerçeklerle ortaya koyabilmiştir.

Kitabın son cildi, yazarın da ifade ettiği gibi 11 Ekim 1922’de Mudanya ismi ile son erdir-miştir. Kamuoyunda Mondros nasıl imparatorluğun adeta sonu ise Mudanya da, bu enkaz-dan çıkan dirilişin zaferle sonuçlandığı zamanda, yine İ’tilâf Devletleri ile yapılan onurlu bir

Page 11: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1500

mütârekeyi dile getirmektedir. İ’tilâf Devletlerinden İ’tilâf Devletlerinin temsilcileri Charpy, Harrington, Monbelli ve Franklen Bouillon idi. TBMM ‘nin temsilcisi olarak da İsmet Paşa ve diğer bir kaç subayımız bu şerefli mütarekeyi imzalayarak, savaşın son erdiğini kamuoyuna duyurmuşlardır. Dr. S. Tansel’in kitabı yazarken her iki mütareke hakkındaki tek kitap A. F. Türkgeldi’nin “Mondros ve Mudanya Mütarekelerinin Tarihi, Ankara 1948” olup, bundan da faydalanılmıştır. Ne garip tesadüf ki, Ali Fuad Türkgeldi ile Dr. S. Tansel’in eseri aynı çerçeveyi içine almaktadır. “ Ben, sözlerimi bitirirken, bu hâlin yaratılmasında, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, payları büyük olan komutanları, erleri, TBMM Üyelerini, bu arada Meclisteki gö-revini bırakarak, cebheye koşan Milletvekilini, Hatice Hatun”u, Kumcu Veli’yi, gazeteci Easan ‘Tahsin’i, Batı Anadolu’nun bağrı yanık delikanlısını Kastamonu’nun duygulu gelinini, Karade-niz’in titiz kayıkçısını, Güney’in ve Güney-Dogu’nun esmer tenli yiğitini, Doğu Anadolu’nun çileli halkını, Orta Anadolu’nun fedakâr erkek ve kadınını, efeleri, zeybekleri, müftülerle köy imamlarının yüzde doksan dokuzunu, öğretmenleri, hatta şakileri ve haydutları minnetle ana-rım” yazarın, dört ciltlik eserinde edindiği izlenimleri bir paragrafta özetlemesi de bir sanatın sonucu olsa gerektir.

Selver Şebgün, Ahmet Büke Tansel, Hüseyin Aydın Tansel, ve Burak Tansel, Dr. S. Tansel’in, günümüzdeki temsilcileridir. Onlar, yazarımız gibi Gebze’nin de unutulmaz insanlarıdır. Mu-darlı da onlarla şeref duymuştur.

Tansel Hocamız, tarihçi olduğu kadar iyi bir eğitimcidir. Ölümü ne kadar yetiştirdiği fidanlar, yeni Türkiye’nin de temel taşlarını oluşturmaktadırlar. Halkımızın da her zaman işaret ettiği gibi babasının oğlu Aydın Tansel de, Türkiye’nin zirvesinde gençlerin ve bizlerin de heyecan-larını paylaşmış bir sanatçı idi. Böylesine büyük bir sanatçının, WEB Sitesine düştüğü kısa not, O’nun tam bir Dr. S. Tansel oğlu olduğunu göstermektedir.

Eğitimci bir ailede yetişmemin verdiği disiplin, müzik yaşamımda en önemli desteğim oldu. Ama tipik bir ikizler burcu olmamı hiç bir zaman engellemedi. Ankara, Bahçelievler çocuk-luk ve gençlik yıllarımın şahidi oldu. Ankara Cumhuriyet Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya-Fakültesi sümeroloji bolümü mezunuyum. Uzun yıllar doğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda aktif görev aldım. özellikle Kars’ın ani harabeleri kazıların-da yaşadığım deneyimlerim- yaşama, sanata ve müziğe olan yaklaşımımı şekillendirdiğini ve derinleştirdiğini düşünüyorum...

Dr. S. Tansel, hiç bir zaman eksilmeyen tarih sevgisini bizlere hediye etmiştir. Gençlik ve Öğretim elemanlığı yıllarım da, O’nun şahaser eserleri bizim için rehber olmuştur. O şimdi, Atatürk’ün Başkent yaptığı Bozkır Ankara’sının Yeni Mahallesi’ndeki Mezarlığında, 1980’den beri sonsuz uykusunu devam ettirmektedir. Biz, O’nu her şeye rağmen, kuş konmaz, kervan geçmez, şirin Mudarlı’dan kaynaklanmış bir tarihçi ve düşünür olarak görmekteyiz. Seni hiç bir zaman unutmayacağız. Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezit, Yavuz Sultan Selim ve Mond-ros’tan Mudanya’ya Kadar ve daha birçok eserin de sahibi olarak her zaman kalplerimizde yaşayacaktır. Aziz hatırası önünde saygı ile bir kere daha eğiliyoruz.

Page 12: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1501

Page 13: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1502

Page 14: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1503

Page 15: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Enver KONUKÇU

1504

Page 16: Enver KONUKÇU** · 2020. 6. 15. · Enver KONUKÇU 1494 “Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi ve Askeri Faaliyeti, Ankara 1953”, Türk Tarih Kurumu’nca,

Mudarlı Menşeli Tarih Araştırmacısı Dr. Selahattin Tansel (1908-1980)

1505

Dr. Selahattin Tansel’in Eserleri:

“Yüz Fıkra Yüz Tarih” Ankara Neşriyat (Ankara 1963), Ayyıldız Matbaası

“Atatürk Ve Kurtuluş Savaşı 1919-1922 (Daha önce yayınlanmamış fotoğraflarıyla)” Türkiye Vakıflar Bankası, Kültür Yayınları (Ankara 1965)

“Sultan II. Bayezit’in Siyasi Hayatı” Milli Eğitim Basımevi (İstanbul 1966)

“Yavuz Sultan Selim” Milli Eğitim Basımevi (Ankara 1969)

“Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasi Ve Askeri Faaliyeti” Milli Eğitim Basımevi (İstanbul 1971)

“Mondros’tan Mudanya’ya Kadar” Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Cumhuriyet’in 50. Yıldö-nümü Yayınları: 6/1, 6/2, 6/3, 6/4, Başbakanlık Basımevi (Ankara 1973)

Not: Belirtilen tarihler yukarıdaki kitapların ilk basım tarihleridir. Bazı kitapların 2. ve 3. Ba-sımları da vardır.

Makaleleri:

Tarih Vesikaları Dergisi

Dil Ve Tarih-Coğrafa Fakültesi Mecmuası

Belleten

Yrd. Doç. Dr. Burak Tansel’in tanzim ettiği kitap listesi