4
MAAC TARAFINDAN SAYISAL ORTÂIVİA AKTARI; MİSTİR 7 HAZİRAN 1963 rlL: 4 SAYI 2K Fİ ATI : 15 Mil Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak, eğer uğrunda ölen varsâ Vatandı Şehitlerimizi hürmet vc tebcille anıyoruz Bugün bir vatan uğruna va- tanlaşanlann, bir bayrak uğ- runa bayraklaşanların günü RUHLARI OLSUN MUR varlığımız, millî mu- kaddesatımız, haysiyet ve şere- fimiz uğrunda şahlandığımız 7 Haziran gününün bu mukad- des yıidönmünde, gönülleri miz hırs, kin ve intikamla de- ğil, şehitlerimize, bu uğurda 4 ferağati nefisle çalışanlara kar- şı sonsuz şükran ve minnet his leri ile dolub taşmakta, başla- rımız, bu dâvaya başkoyanla - rın mânevi huzurlarında hu- şuyla, tâzimle eğilmektedir. Bu şanlı gazanın gerçek hi- kâyesini, gerçek muhasebesini, bu gazanın ön safında şerefle çalışmış olan sayın Rauf Denk taşın vakur ve mütevazı kale- minden dinıliyelim: "Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır" diyen şai- \ in sözlerine uyarak, bu - gün Kıbrıs'ı, bize vatan yapmak için canlarını fe- da eden 80 bin Türk Şehi- dinin yanına seve seve ya tan 1958 Şehitlerimizi ta» zimle anıyoruz. Yabancı ülkeleri şerefli bir şekilde, mertçe dövüşe 1 başyazı EN KIYMETLİ MİRAS! Millî varlığımıza tecavüz edildiği 7 Haziranın bu yıldönümünde, şehitlerimizi Türke has bir vakar ve gururla, ebedî şükran ve minnnetle anarken, bir kere fiaha, Kıbrıs'ta hûzur ve nizam, eşit hak ve hürriyet istediğimizi peşinen belirtmek istiyoruz. Şurası tarihî bir gerçektir ki, mensub olmakla gurur duyduğumuz, Biiyuk Milletimiz, Tarihi boyunca, sulh ve müsaleme- tiıı, hak ve adaletin, tek cümle ile, insanlığın müşterek ideallerinin daima yılmaz müdafii olmuş, bu uğurda kan ve can vermekle fedakârlıklara hudut tanımamış- tır. Kıbrıs'ta Anayasa dışı hareketler karşısında, ilk ikaz ediri ses, Anavatanımızdan yükselmiş, Türkün kudretli parmağı, yanlış yola sapanlara, hakkın ve adaletin müsbet ve nurlu yolunu göstermiştir. Dalâ- lette olanların rotalarını, istikametlerini bu nurlu yo- la tevcih edeceklerini ümitle, inançla istemek ve bekle- mek, en vakur, en âsil dileklerimizden birini teşkil et- mektedir. Bugiin, millî varlığımıza tecavüz edildiği günün „vil dönümüdür. Bugün, insan haysiyetimiz, aile mah- remiyetimiz, bacı namusumuz ve nihayet insan toplu- luklarının en tabiî hakkı olan hürriyetimiz uğrunda şahlandığımız ve bu mukaddes mefhumların korunma M uğrunda kan döktüğümüz, can verdiğimiz bir gün- dür Fakat şu hususu belirtmeliyiz ki, bu gün kalple- rimiz hınçla, intikamla dolu değildir. Dünkü düşmanla nm i2, fakat bu gün kaderbirliği yaptığımız ortaklam- "ıiKtı karşı, düşmanlık beslemiyoruz. Çünkü, cemaat olarak, millet olarak, Kıbns'ta müşterek bir devlet ve hükümet, müşterek bir sulh ve nizam kurmak gibi tarihî ödevler yüklenmiş olmanın şerefli mes'uliyetini tamamı ilâ idrak ediyor, bunun sonucu olarak, geçmi- »ji» acı ve kanlı safhalarını geride bırakmak istiyoruz. Sulh ve huzûra, kanun ve adalete âşık Türk Top •umu, Büyük Milletinden tevarüs eylediği bu idealle- re daima sadık kalmasını bilecek, itidalle, vakar ve Yenili ile hareketi kendine daima şiar edinecektir. Kafa ve gönüllerimize, hınç ve ihtirası değil, in* »lığuı müşterek fazilet ve ideallerini doldurduğu - ffün, bu Adaya, bu Adanın gelecek nesillerine en 11, en muhteşem bir mirası bırakmış olacağız. T. BAYBAKTABOGLU Mahi Gazetesi gene saçmalıyor Bu toprakta kemiğiniz Bu bayrakta renginiz vardır Rum gazetelerinin meşhur bir taktiği vardır. Çiğnenen hakkımız için sesimizi yükselt- tiğimiz ve Anavatanımız dava- mızı desteklediği gün, Rum ga zeteleri ayni notayı çalan bo- rular gibi hepbir ağızdan orta- lığı velveleye verirler, her za- man değrşmiyen, kalıplaşmış, hantal bir sebebi ileri sürerler: Mahi gazetesi, geçen günkü sa yısında, gene ayni teraneyi tek rarladı durdu. Ankara Hükû - metinin Kıbrıs'la ilgili politika sının sertleşmesine sebep, Tür Anayasanın pervasızca çiğnen - kiyedeki politik istikrarsızlık - mış!!! Zurih ve Londra Anlaşmala- rının çetin müzakerelerine baş- landığı gün gene Türkiyede po litik bir istikrarsızlık mı vardı. Karstan Edirney ekadar bütün bir vatan şaha kalkarken gene politik bir buhran içinde mi idî? Gerçek olan bir şey varsa, politik bir istikrarsızlık bahis konusu ise, bu, Kıbrıstadır. diği, Anayasa Mahkemesinde- ki adalet cihazının felce* uğra- dığı, huzur ve nizamın yok ol- duğu Kıbrısta. Mahi, boşyere, uydurma se- beplerle avunmasın... Mahi, buradaki gerçek istikrarsızlığın sebeplerini ken- di cemaatinde arayacağına, ma sum bir eda ile ,suçu başkala- rının omuzlarına yüklemek gayretkeşliğinde bulunmasın. ıek, kanları ve canları pa- hasına alan atalarımız, Kıbrısı, Anavatanın bağrı- na dayanmış bir hançer ol maktan kurtarmak için al raışlardı. Bu olayın manası Türk- lük dünyası için çok mü - hımdi. O gün, bu gün, asır lurdır Türklük bu adada kuvvetli bir şekilde var ol muştur. Gün geldi, bizim bura- da olduğumuzu unutanlar veyahut da bizi sindirerek idarelerine almak isteyen- ler oldu. İşte bu anlarda canımızı dişimize takarak, şerefimi 7İ, millî haysiyetimizi, na m us ve varlığımızı koru- masını bildik. Kıbrıs'ta kefensiz yatan bayraktarların yüzünü gül- dürdük. Hakkımızın korunması için mücadele neyi icap et- tırdiyse onu seve seve yap- tık. Bugün hatıraları önün - de hürmetle eğildiğimiz aziz şehitlerimiz, işte Kıb rw Türkünün bu fedakâr- lığının ebediyen unutulma- yacak kahramanlarıdır. Bunlardan birçoğu ha - bersizce, arkadan vuru la - rak öldürüldü. Gaye Kıb- rıs Türkünü sindirmekti. He rdüşen şehidle bir o ka nar daha canlandık, bir o kadar daha kuvvetlendik. 1955-1958 yıllarının müca- delesinde içinde bulundu- ğuğumuz gayri müsait şart ları düşünmedik. Şerefle, Türk olarak yaşamağı düşündük. Bayraktarın Kıbrısa \ 571 'de canı pahasına dik tiği Türk bayrağının gül yüzünü karartmam ağı dü- şündük. Ve düşünkük ki - yeni- cen bir koloni idaresine girip uşak gibi yaşamak - tansa ölmek daha iyi, da- ha şerefli bir yoldur. Haklarımızı bu imanla koruduk, ' Sesimizi bu imanla du- yurduk. Toroslarm gölgesine sı- ğınmış; her sabah Anado- lu yu selâmlayan güzel Kıb rısta bu iman ve bu inanç- la yaşamaktayız. Yaşamaktayız, ve yaşı- yacağız. Çünkü, hak ve adalet yolunda gerilemeyen; Vatan için canını verme sini bilenleriz. Siz, aziz şehitlerimiz, bunu ne güzel isbat etti - MİZ? Bu vatan parçasına ça- tımızla, yeniden can, kanı- nızla, yeniden renk verdi- Yaslı ailelerinizi; ve "Yaşamak için ölmesini bil mek gerekir" dersini bize veren; tarihimize yeni bir ranlı sayfayı kanları ile yazan sizleri hürmetle sev şi ile selâmlarım. Ruhlarınız şad olsun. Zaferiniz Türk Gençliği - nin elinde emanettir. Ra- hat uyuyunuz. BUGÜNKÜ PROGRAM 1— Merasim saat 9.00 da Şe- hitler Anıtında başlıyacak tır. 2— Saat 9.00 da Ti borusuyle çelenk konulacak. 3— Bir öğretmen Koleji öğ - rencisi tarafından şiir oku nacak. 4—Saat 11.00 de Selimiye Camiinde Cemaat Meclisi Başkanı Sayın R. R. Denk taş'ın konuşması (C. M. Asbaşkanı Dr. Şemsi Kâ- zım tarafından okunacak) 5— Konuşmayı müteakip azi/ şehitlerimizin ruhlarına mevlût okunacak. 6— Yukarıda zikredilen saat - lerde okul öğrencileri ve halkımızın hazır bulunma- ları bildirilir. 7— Tören Beden Eğitimi öğ - retnıeni Özalp Gümüş ta- rafından idare edilecektir. Hâlâ Istanbulun matemi tutuluyor Kıbrıs Türkü'nün bahtında söken şafaklarda kanınızın al rengi vardır. Cikko Cimnasyumundan açıklandığına göre, Istanbulun fethinin yıldönümü olan 29 Mayıs tarihinde, Cikko Cim- nazyumu, sabah derslerinin iki saatini, bu acı yıldönümünü anmak için tertiplenen merasi- me ayırmıştır. Cimnazyum Mü dürü Dr. H. Haralâmbos, yap- tığı konuşmada, Bizans impa - re torluğun un yıkılmasına se - beb olan olaylardan bahsetmiş, fethin safhalarını anlatmıştır. Büyük bir heyecan içinde olan öğrenciler, konuşmayı azami dikkatle dinlemişlerdir. Bu büyük millî felâket idrak edi - lirken, öğrenciler ve öğretmen- ler arasında bir matem havası seziliyordu!! Ayıptır Kiryeler! İstanbul, beş yüz cm yıldır, Türkündür ve ebediyete kadar Türkün mülkü olacaktır. Beşyüz on yıl sonra Istanbulun matemini tutacağınıza, bugün bütün gay- ret ve çalışmalarınızı Adadaki komünizm tehlikesini önleme- ğe, bu Adanın imarı, bu ada - rın terakki ve tealisi uğruna seferber etmiş olsanız, daha iyi etmiş olurdunuz. Bu adada, iki cemaatın el ele vererek ça- lışması, müşterek bir huzur ve nizamın kurulması, hayat stan lardınm yükselmesi gibi hayatî problemler ortada dururken, sizler başlarınızı iki elinizin arasına almış Istanbulun mate- mini tutuyorsunuz. Boşuna yü reklerinizi dağlamayın! Kendi- nize yazık ediyorsunuz!.. WW»/VA/WWVWW>/VWWWVWWWWW Seyahata Hazırlananlar! LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. SEYAHAT BÜROSUNA telefon ederek gitmeyi tasarladığınız yeri bildiriniz. Siz kendi işinizle meşgulken Büromuzdaki tecrübeli elemanlar biletlerinizi hazırlayarak derhal evinize, dairenize veya çalıştığınız yere getireceklerdir. Tel : 74474 İS

Fİ ATI : 15 Mil Şehitlerimizi hürme vt c tebcill anıyorue ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/nacak/1963/Haziran/07haziran19… · aziz şehitlerimiz işt Kıe ,b rw Türkünü

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Fİ ATI : 15 Mil Şehitlerimizi hürme vt c tebcill anıyorue ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/nacak/1963/Haziran/07haziran19… · aziz şehitlerimiz işt Kıe ,b rw Türkünü

MAAC TARAFINDAN SAYISAL ORTÂIVİA AKTARI; MİSTİR

7 HAZİRAN 1963

rlL: 4 SAYI 2K

Fİ ATI : 15 Mil

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak, eğer uğrunda ölen varsâ Vatandı

Şehitlerimizi hürmet vc tebcille anıyoruz

Bugün bir vatan uğruna va-tanlaşanlann, bir bayrak uğ-runa bayraklaşanların günü RUHLARI OLSUN

MUR varlığımız, millî mu-

kaddesatımız, haysiyet ve şere-

fimiz uğrunda şahlandığımız

7 Haziran gününün bu mukad-

des yıidönmünde, gönülleri

miz hırs, kin ve intikamla de-

ğil, şehitlerimize, bu uğurda

4 ferağati nefisle çalışanlara kar-

şı sonsuz şükran ve minnet his

leri ile dolub taşmakta, başla-

rımız, bu dâvaya başkoyanla -

rın mânevi huzurlarında hu-

şuyla, tâzimle eğilmektedir.

Bu şanlı gazanın gerçek hi-

kâyesini, gerçek muhasebesini,

bu gazanın ön safında şerefle

çalışmış olan sayın Rauf Denk

taşın vakur ve mütevazı kale-

minden dinıliyelim:

"Toprak, uğrunda ölen

varsa vatandır" diyen şai-

\ in sözlerine uyarak, bu -

gün Kıbrıs'ı, bize vatan

yapmak için canlarını fe-

da eden 80 bin Türk Şehi-

dinin yanına seve seve ya

tan 1958 Şehitlerimizi ta»

zimle anıyoruz.

Yabancı ülkeleri şerefli

bir şekilde, mertçe dövüşe

1

başyazı EN KIYMETLİ MİRAS!

Millî varlığımıza tecavüz edildiği 7 Haziranın bu

yıldönümünde, şehitlerimizi Türke has bir vakar ve

gururla, ebedî şükran ve minnnetle anarken, bir kere

fiaha, Kıbrıs'ta hûzur ve nizam, eşit hak ve hürriyet

istediğimizi peşinen belirtmek istiyoruz. Şurası tarihî

bir gerçektir ki, mensub olmakla gurur duyduğumuz,

Biiyuk Milletimiz, Tarihi boyunca, sulh ve müsaleme-

tiıı, hak ve adaletin, tek cümle ile, insanlığın müşterek

ideallerinin daima yılmaz müdafii olmuş, bu uğurda

kan ve can vermekle fedakârlıklara hudut tanımamış-

tır.

Kıbrıs'ta Anayasa dışı hareketler karşısında, ilk

ikaz ediri ses, Anavatanımızdan yükselmiş, Türkün

kudretli parmağı, yanlış yola sapanlara, hakkın ve

adaletin müsbet ve nurlu yolunu göstermiştir. Dalâ-

lette olanların rotalarını, istikametlerini bu nurlu yo-

la tevcih edeceklerini ümitle, inançla istemek ve bekle-

mek, en vakur, en âsil dileklerimizden birini teşkil et-

mektedir.

Bugiin, millî varlığımıza tecavüz edildiği günün

„vil dönümüdür. Bugün, insan haysiyetimiz, aile mah-

remiyetimiz, bacı namusumuz ve nihayet insan toplu-

luklarının en tabiî hakkı olan hürriyetimiz uğrunda

şahlandığımız ve bu mukaddes mefhumların korunma

M uğrunda kan döktüğümüz, can verdiğimiz bir gün-

dür Fakat şu hususu belirtmeliyiz ki, bu gün kalple-

rimiz hınçla, intikamla dolu değildir. Dünkü düşmanla nmi2, fakat bu gün kaderbirliği yaptığımız ortaklam-

"ıiKtı karşı, düşmanlık beslemiyoruz. Çünkü, cemaat

olarak, millet olarak, Kıbns'ta müşterek bir devlet ve

hükümet, müşterek bir sulh ve nizam kurmak gibi

tarihî ödevler yüklenmiş olmanın şerefli mes'uliyetini

tamamı ilâ idrak ediyor, bunun sonucu olarak, geçmi-

»ji» acı ve kanlı safhalarını geride bırakmak istiyoruz.

Sulh ve huzûra, kanun ve adalete âşık Türk Top

•umu, Büyük Milletinden tevarüs eylediği bu idealle-

re daima sadık kalmasını bilecek, itidalle, vakar ve

Yenili ile hareketi kendine daima şiar edinecektir.

Kafa ve gönüllerimize, hınç ve ihtirası değil, in*

»lığuı müşterek fazilet ve ideallerini doldurduğu -

ffün, bu Adaya, bu Adanın gelecek nesillerine en

11, en muhteşem bir mirası bırakmış olacağız.

T. BAYBAKTABOGLU

Mahi Gazetesi gene saçmalıyor

Bu toprakta kemiğiniz Bu bayrakta renginiz vardır

Rum gazetelerinin meşhur

bir taktiği vardır. Çiğnenen

hakkımız için sesimizi yükselt-

tiğimiz ve Anavatanımız dava-

mızı desteklediği gün, Rum ga

zeteleri ayni notayı çalan bo-

rular gibi hepbir ağızdan orta-

lığı velveleye verirler, her za-

man değrşmiyen, kalıplaşmış,

hantal bir sebebi ileri sürerler:

Mahi gazetesi, geçen günkü sa

yısında, gene ayni teraneyi tek

rarladı durdu. Ankara Hükû -

metinin Kıbrıs'la ilgili politika

sının sertleşmesine sebep, Tür Anayasanın pervasızca çiğnen -

kiyedeki politik istikrarsızlık -

mış!!!

Zurih ve Londra Anlaşmala-

rının çetin müzakerelerine baş-

landığı gün gene Türkiyede po

litik bir istikrarsızlık mı vardı.

Karstan Edirney ekadar bütün

bir vatan şaha kalkarken gene

politik bir buhran içinde mi

idî?

Gerçek olan bir şey varsa,

politik bir istikrarsızlık bahis

konusu ise, bu, Kıbrıstadır.

diği, Anayasa Mahkemesinde-

ki adalet cihazının felce* uğra-

dığı, huzur ve nizamın yok ol-

duğu Kıbrısta.

Mahi, boşyere, uydurma se-

beplerle avunmasın...

Mahi, buradaki gerçek

istikrarsızlığın sebeplerini ken-

di cemaatinde arayacağına, ma

sum bir eda ile ,suçu başkala-

rının omuzlarına yüklemek

gayretkeşliğinde bulunmasın.

ıek, kanları ve canları pa-

hasına alan atalarımız,

Kıbrısı, Anavatanın bağrı-

na dayanmış bir hançer ol

maktan kurtarmak için al

raışlardı.

Bu olayın manası Türk-

lük dünyası için çok m ü -

hımdi. O gün, bu gün, asır

lurdır Türklük bu adada

kuvvetli bir şekilde var ol

muştur.

Gün geldi, bizim bura-

da olduğumuzu unutanlar

veyahut da bizi sindirerek

idarelerine almak isteyen-

ler oldu.

İşte bu an larda canımız ı d iş imize takarak, şeref imi 7İ, mill î haysiyet imizi , n a m us ve varl ığımızı koru-masını bildik.

Kıbrıs'ta kefensiz yatan

bayraktarların yüzünü gül-

dürdük.

Hakkımızın korunması

için mücadele neyi icap et-

tırdiyse onu seve seve yap-

tık.

Bugün hatıraları önün -

de hürmetle eğildiğimiz

aziz şehitlerimiz, işte Kıb

rw Türkünün bu fedakâr-

lığının ebediyen unutulma-

yacak kahramanlarıdır.

Bunlardan birçoğu ha -

bersizce, arkadan vuru la -

rak öldürüldü. Gaye Kıb-

rıs Türkünü sindirmekti.

He rdüşen şehidle bir o ka

nar daha canlandık, bir o

kadar daha kuvvetlendik.

1955-1958 yıllarının müca-

delesinde içinde bulundu-

ğuğumuz gayri müsait şart

ları düşünmedik.

Şerefle,

Türk olarak yaşamağı

düşündük.

Bayraktarın Kıbrısa

\ 571 'de canı pahasına dik

tiği Türk bayrağının gül

yüzünü karartmam ağı dü-

şündük.

Ve düşünkük ki - yeni-

cen bir koloni idaresine

girip uşak gibi yaşamak -

tansa ölmek daha iyi, da-

ha şerefli bir yoldur.

Haklarımızı bu imanla

koruduk, '

Sesimizi bu imanla du-

yurduk.

Toroslarm gölgesine sı-

ğınmış; her sabah Anado-

lu yu selâmlayan güzel K ıb

rısta bu iman ve bu inanç-

la yaşamaktayız.

Yaşamaktayız, ve yaşı-

yacağız.

Çünkü, hak ve adalet

yolunda gerilemeyen;

Vatan için canını verme

sini bilenleriz.

Siz, aziz şehitlerimiz,

bunu ne güzel isbat etti -

MİZ?

Bu vatan parçasına ça-

tımızla, yeniden can, kanı-

nızla, yeniden renk verdi-

Yaslı ailelerinizi; ve

"Yaşamak için ölmesini bil

mek gerekir" dersini bize

veren; tarihimize yeni bir

ranlı sayfayı kanları ile

yazan sizleri hürmetle sev

şi ile selâmlarım.

Ruhlarınız şad olsun.

Zaferiniz Türk Gençliği -

nin elinde emanettir. Ra-

hat uyuyunuz.

BUGÜNKÜ PROGRAM

1— Merasim saat 9.00 da Şe-

hitler Anıtında başlıyacak

tır.

2— Saat 9.00 da Ti borusuyle

çelenk konulacak.

3— Bir öğretmen Koleji öğ -

rencisi tarafından şiir oku

nacak.

4—Saat 11.00 de Selimiye

Camiinde Cemaat Meclisi

Başkanı Sayın R. R. Denk

taş'ın konuşması (C. M.

Asbaşkanı Dr. Şemsi Kâ-

zım tarafından okunacak)

5— Konuşmayı müteakip azi/

şehitlerimizin ruhlarına

mevlût okunacak.

6— Yukarıda zikredilen saat -

lerde okul öğrencileri ve

halkımızın hazır bulunma-

ları bildirilir.

7— Tören Beden Eğitimi öğ -

retnıeni Özalp Gümüş ta-

rafından idare edilecektir.

Hâlâ Istanbulun matemi tutuluyor

Kıbrıs Türkü'nün bahtında söken şafaklarda kanınızın al rengi vardır.

Cikko Cimnasyumundan

açıklandığına göre, Istanbulun

fethinin yıldönümü olan 29

Mayıs tarihinde, Cikko Cim-

nazyumu, sabah derslerinin iki

saatini, bu acı yıldönümünü

anmak için tertiplenen merasi-

me ayırmıştır. Cimnazyum Mü

dürü Dr. H. Haralâmbos, yap-

tığı konuşmada, Bizans impa -

re torluğun un yıkılmasına se -

beb olan olaylardan bahsetmiş,

fethin safhalarını anlatmıştır.

Büyük bir heyecan içinde olan

öğrenciler, konuşmayı azami

dikkatle dinlemişlerdir. Bu

büyük millî felâket idrak edi -

lirken, öğrenciler ve öğretmen-

ler arasında bir matem havası

seziliyordu!!

Ayıptır Kiryeler! İstanbul,

beş yüz cm yıldır, Türkündür

ve ebediyete kadar Türkün

mülkü olacaktır. Beşyüz on

yıl sonra Istanbulun matemini

tutacağınıza, bugün bütün gay-

ret ve çalışmalarınızı Adadaki

komünizm tehlikesini önleme-

ğe, bu Adanın imarı, bu ada -

rın terakki ve tealisi uğruna

seferber etmiş olsanız, daha iyi

etmiş olurdunuz. Bu adada,

iki cemaatın el ele vererek ça-

lışması, müşterek bir huzur ve

nizamın kurulması, hayat stan

lardınm yükselmesi gibi hayatî

problemler ortada dururken,

sizler başlarınızı iki elinizin

arasına almış Istanbulun mate-

mini tutuyorsunuz. Boşuna yü

reklerinizi dağlamayın! Kendi-

nize yazık ediyorsunuz!.. WW»/VA/WWVWW>/VWWWVWWWWW

Seyahata Hazırlananlar! LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. SEYAHAT BÜROSUNA

telefon ederek gitmeyi tasarladığınız yeri bildiriniz. Siz kendi işinizle meşgulken Büromuzdaki tecrübeli elemanlar biletlerinizi hazırlayarak

derhal evinize, dairenize veya çalıştığınız yere getireceklerdir.

Tel : 74474

İ S

Page 2: Fİ ATI : 15 Mil Şehitlerimizi hürme vt c tebcill anıyorue ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/nacak/1963/Haziran/07haziran19… · aziz şehitlerimiz işt Kıe ,b rw Türkünü

Sayfa 2 N A C A K \D TARAFINDAN SAYISAL OFT

.IIMMHattlMnillllIlliaMtllllllllllllllllllllıılııaıılıılnaululıılIKlılıılııaııllllllllllullllnlıltllll

AKTARILMIŞTIK Cuma, 7 Haziran 1

ııııııaıııııaıııı*

Pencere i ENOSİS R A D Y O S U j

1 Yazan : İLTER VEZIROĞLU |

Radyoya İç İjleri Bakanının tal imat verme l

- yetkisi Temsilciler Meclisinde büyük bir muhale- |

I fete rağmen Rum milletvekillerin isteğine uyula- | - tak kanunlajmıjt ır . î

Bundan böyle Kıbrıs Radyosunda ENOSİS | ! p r o p a g a n d a s ı n ı n hızlandırılacağına jüpbemiz ola I

I ıaaz. Bu karardan sonra Radyo Umamıyle Rum

' idaresine girmij oluyor. |

Rumlar artık istedikleri kadar kara yürekli- |

I ligini ortaya dökerek Türklere sövecekler, bar- |

; bar diyeceklerdir. Dinimize, milliyetimize saldı- |

I ı . j lar daha da çoğalülacaktır. |

Kıbrıs Radyosu hükümete bağlı olmadığı bal |

I de yapdan yayınlar, Rum gençlerini Türklerin f

Z üzerine kı jkırtma faaliyetleri bugün oldu devam §

I etmektedir. Radyo hükümete bağlandıktan sonra |

- zehirleyici programlar İçimleri bakanlığı taraf m- |

I dan daha esaslıca hazırlatdacaktır.

Temsilciler Meclisinin bu kararı ile bundan |

I böyle devam ettirilecek tutum, Kıbrıs Türklüğü- |

nün şeref ve haysiyetini rencide edeceğinden bu I

| Lir Radyo olmaktan çıkacak zararlı bir snüesse- |

İ £c halini alacaktır. |

Radyolar toplumlara çeşitli alanlarda fayda |

! ^ağlamakla çırpmırken bizim Kıbrıs Yaym Kor |

l porasyonu da boş bir teneke gibi kulakları tırma- |

" I ayıcı bir şekilde enosis için ötecektir.

Medeni milletlerin hiçbirinde Radyo Devlet f

^ idaresinin talimatı ile yürümemekte ve ne de be- |

î lirli bir toplum için çalışmaktadır. Gel gör ki Kıb- |

î rıs'ta durum bambaşkadır. Burada yapdan bütün |

I yayınların çoğu Türklük aleyhinde. Dine, dile, |

1 milliyete yapdan küstahça neşriyat karşısında |

I Türklüğün gösterdiği sabır ise takdire şayandır. |

Türklerin millî ve dinî günlerinde radyo ve |

; televizyonda yayınlanması için hazır lanan prog- |

; ramların sonradan program dışı edilmesi de or- |

j cadaki ayırt edici siyasetin ve Türklüğe karşı be s- |

1 lenen düşmanlığın bir neticesidir.

Kıbrıs Türkü artık Radyodan bir fayda bek- |

Z leyemez. Radyonun düğmelerini çevirmek, tele- |

- vizyon programlarını takip etmek de insana bir |

- soğukluk veriyor. Her düğmenin çevrilişinde han |

1 gl tahrikle karşı karşıya kalacağımızı düşündük- |

| çe hiç açmamak bizce daha faydalı olacaktır. Bu- |

2 gün bu düşünce bizde mevcutsa bunca zaman din |

Z lediğimiz ve gördüğümüz yayınların bizdeki çeşit |

I li etkisinden başka birşey değildir.

Varsın Kıbrıs Radyosu İç İşleri Bakanlığının i

l talimatı ile yürüsün. Bir ENOSİS propaganda mü I

; cssesesi olsun. Bozuk ağızlardan istenildiği ka - |

I dar küfürler savrulsun. Türk yine o şanlı Türk'- |

I tür. O şanlı Türktür ki 1571 yılında kahraman |

I 1 ürk Ordusu adayı fethettiği zaman kendilerine |

- din, dil ve milliyetlerinde serbestlik verdi. Bu iyi §

- İlklerinden dolayıdır ki şimdi tâ Ankaraya kadar |

- dil uzatıyorlar.

Radyoda ENOSİS teraneleri söylemekle, bir f

; Cemaatı tahkir etmekle dava kazanı lamaz. Bu du Z

l rumunuzla ancak nekadar efendi ve edebli oldu- |

I ğunuzu meydana seriyorsunuz. |

Ayıp size giryeler. Gülmek ve hem de acı- §

- :nak lâzım topunuza. Sekiz yaşındaki bir çocuk |

- yapmaz sizin bu yaptıklarınızı. Aristo gibi bir bil î

- f i n yetiştiren bir Cemaatın fertlerinin şimdi bu |

; kadar mantıksızlaşacağını hiç ummuyorduk. ıııaııftiıatıaııaıiftMaıısHBiı«Ma«taıtaııaiLBHSııaıı«ıı*ııaıiftt4Biifliıatıaij«ııaıı*ıtBiiBtı«H«ııaıiBiiBiı«ııaıta«iBuauauBiıaııs>ıw*

FASIL 224 VE 3/60 NUMARALI GAYRI MENKUL MAL

(TASARRUF, KAYIT VE TAKTİRİ KIYMET KANUNU-

NUN 49 (4) MADDESİ TAHTINDE İLAN

Vretça köyünde 1- Lurka tu Koşi ve Kaminu mevki-

indeki Bağ ve ağaçlar ile tarlayı namına kaydettirmek

için Vretçalı Yaşar Mahmut Ali Bey Baf Tapu Dairesine

istida etmiştir.

Yukarıda zikredilen mal Ali Bey Mahmut'un namında

kayıtlı bulunmaktadır.

Vretça köyüne asılmış bulunan N. 125 forması üzerin

de mezkûr malın tafsilâtı görünmektedir.

Yukarda bahsi geçen malda alâkadar olan herhangi

bir şalııs, bu ilân tarihinden altmış güne kadar mütesav-

ver kaydın yapılmaması için sebep göstermesi lâzımdır.

Baf Tapu Dairesi Tarafından

Istar Olunmuştur

Kasaba. 3.6.963.

FASIL 224 VE 3/60 NUMARALI GAYRI MENKUL

MAL (TASARRUF, KAYIT VE TAKTİRİ KIYMET

KANUNUNUN 49 (4) MADDESİ TAHTINDE ELAN.

A 1060/61.

Susuz köyünde, Platano mevkiinde tarla namına kay-

dettirmek için Kasaba sakinlerinden Antonis Nicola Hristo-

dulu Baf Tapu Dairesine istida etmiştir.

Yukarıda zikredilen mal Rauf, Havva ve Günay Meh-

met, 2- Ahmet Tefik Şukri, 3- Nikolas Hristodulu namında

kayıtlı bulunmaktadır.

Susuz Köyüne asılmış bulunan N. 125 forması üzerin-

de mezkûr malın tafsilâtı görünmektedir.

Yukarda bahsi geçen malda alâkadar olan herhangi bir

şahıs, bu ilân tarihinden altmış güne kadar mütesavver kay

dııı yapılmaması için sebep göstermesi lâzımîhr.

Kasaba 29/9/1962. Baf Tapu Dairesi Tarafından

ister Olunmuştur..

Fileleftheros'un .'İTİRAFI'

A. F. GENÇ

Anayasanın değiştirilme

si yolunda son girişilen

Rum tahrik kampanyası -

na bir cevap olarak, geçen

lerde bu sütunda çıkan ya

7i Fileleftheros refikimizi

o kadar kızdırmış ki, 26

Mayıs tarihli nüshasında,

'İşte* diyor, 'Türk şövenist

leri maksatlarını ortaya

koydular, onların her tale

binde çok arzuladıkları

taksim gizlidir; Federal

Devlet kurulması teklifin-

de bulunacaklar v.s. v.s..!

Bu ceride, geçirdiği tak

sim korkusu krizleri için-

de 'Demokratik haklarm,

millî haysiyetin korunma-

s. için 'ELİNDEKİ BÜTÜN

A R A Ç L A R L A ' mücadele

cdeceğini de ilân edip

pohpohlanıyor, bir taraf -

tan yüzdeliklerden dem vu

rurken, diğer yandan 'Eşit

!ik-Hakkaniyet' lâfları ge-

veliyor. Yani dostumuzun

söylemek istediği 'Demok

rasi' bu meçhul araçlarla

korunacak!

Bir defa Fileleftheros re

fıkimiz bilsin ki, Türkiye,

Zürih anlaşmalarının tat-

bikini temin ve orta Doğu

da sulhun idamesi uğruna

Yaptığı fedakârlıklardan

vazgeçecek olsa, Kibrisin

taksim ile yarısını - tabak

içinde baklava verir gibi -

Oniki adaları fırsatla ka-

pışanlara teslim değil, bir

karış toprağını feda etmez.

Akdenizdeki bu kadar ada

Fileleftheros ile kafadarla

rina yetmedi mi?

Birleşmiş Milletler teşki

lâtında bile yarım milyon

tuk nüfusuyla Kıbrıs, yüz

seksen milyonluk Amerika

ile müsavi haklara sahip

değil midir, Büyük, küçük

her devtele bir tek rey hak

kı tanındığım Fileleftheros

herhalde unutmuş olacak

ki, Komünist Rumları da

tarafmda sayarak basit bir

voğunluktan bahsediyor.

Gazete, heryerde, vatan

ciaşın görüşünü aksettiren

bir vasıtadır. Rum yazar-

lar Enosisi sayıklarlar da,

Kıbrıs cemaatlarası çekiş -

tneye son vermek, her top

lumun kendi işini yapması

m sağlamak için Federal

bir Devlet kurulması görü

şünü savunanları Fileleft -

heros neden 'bütün araçla

tıyla' tehdite kalkışıyor.

Madem ki iki cemaat

«ırasında kardeşlik bağları

kurmak arzuları var; ma-

dem ki, aramızdaki ayrı-

iık-gayrılık sun'idir diyor-

lar, bugünkü Anayasa ille

de değişecekse, neden kom

şu ve birbiriyle kardeş

Arap Devletleri gibi biz de

F ederal bir sisteme daya-

nan yeni bir Anayasa ha-

srırlamayalım? Böyle bir

durumda kendi işimizi ken

dimiz görecek, müşterek

davaları da başbaşa halle

deceğiz.

Terazinin bir gözünde

Kıbrıs Rumlarının basit ço

j; unluğu ağır basıyorsa,

eteki gözünde Türk tarihi

mı yoktur, Jeoloji, strateji

<ni eksik, kan hakkı mı nok

san? Ya Türkiyedeki yüz

binlerce Kıbrıs Türk'ü...

İnsan, çok düşündüğü bir

şeyi ağzından atar derler.

Şu itirafa bakın: Fileleft-

heros 'BÜTÜN A R A Ç L A R

LA' mücadele edecekmiş!

V e aklınca korkutuyor

lürkleri . . . Alâkalı ların —

eğer varsa tabiî — dikka-

tini bu tehditlere çeker -

ken, bu ceride yazarına bir

sual sorsak incinir mi der-

siniz: Bu araçlar arasında

Kikası bile ( ! ) yere seren

1 homson tipi makineliler

Je var mı acaba?

Eşitlik, adalet, demokra

«i böyle idame ettirilecek

değil mi? Buyurun Kıbrıs'-

ın cenaze namazına..

DÜNYADA BUGÜN

Kıbrıs Buhranı ve Yegâne Hal Çaresi

Kıbrısta Türk ve Rum

cemaatleri arasındaki kı-

yasıya çekişmeler, durumu

vahim gelişmelere sebebi-

yet verecek derecede ger-

g bileştirmektedir

Uzaktan bakanlar, he-

men kuzeyindeki İçel vilâ

yetimizden küçük, üzerin-

de 500,000 insanın yaşadı

ğı bu şirin Akdeniz adacı-

ğında olup bitenleri, "yük

sekte kopan fırtına" şeklin

de değerlendirirler. Aslın-

da mesele, koskoca NATO'

tıun doğu kanadmı felce uğ

ratabilecek hayati bir

önem taşımaktadır.

82 yıl süren hâkimiyetle

r inden sonra, İngilizler Kıb

rısta organları eksiksiz

dörtbaşı mâmur bağımsız

bir devlet kurmuşlardır.

Ancak üzerinde yaşıyan -

Urdan bir millet meydana

getirememişlerdir ve haya

ti önem taşıyan meselenin

«sası işte budur.

Gerçekten bugün bir ba

ğ imsiz Kıbrıs devleti var,

takat milleti mevcut değil

diı- Kıbrıs halkını teşkil

eden Türklerle Rumlar ara

zında hiç bir etnik bağ ve

ideal birliği yoktur. Dinle-

ri, dilleri, menşeleri, kültür

leri, örf ve âdetleri değişik

tir. Bu farklılığın pratik ne

ticeleri sayılmakla bitmez.

Türklerle Rumlar ayrı

yerlerde yaşarlar, eğlenir-

ler, alış-veriş ederler.

Türkler başkent olarak

Lefkoşaya değil, Ankara-

ya, Rumlar da Atinaya ba

I: arlar.

Taraflarca benimsenen

müşterek bir Kıbrıs bayra

iri yoktur; Türkler Türki-

yedeki, Rumlar Yunanis-

taııdaki bayramları kutlar

lar.

Türkler "Taksim", Rum

lar ise "ENOSİS" dâvasın-

u-m vazgeçmemişlerdir.

Daha sayfalar dolusu sı

ralamak mümkündür .

Görülüyor ki, aralarında

güvensizlik, kıskançlık, nef

ret, rekabet, hattâ daha ce

»aretli bir tâbirle "düşman

l ık" hüküm süren tam mâ-

nasiyle bölünmüş Kıbrıs

h.dkından bir millet yarat

maya gayret etmek, — hiç

değilse kısa vadede — bey

lıudedir. Yapılması gere -

ken, — eğer "Taksim" te-

zine itibar edilmiyor ve ba-

ğımsız Kıbrıs devletinin

bütünlüğünün korunması

zarurî görülüyorsa — Türk

lerle Rumların sulh içinde

bir arada yaşamalarınm ça

reierini araştırmaktır. Kay

naştırmak mümkün olamı-

yacağına göre, Türklerle

Rumları işbirliğine teşvik

etmek zaruridir.

Böyle bir işbirliği de, an

cak, bütün ilgililerin ser -

hoşt rızalariyle hazırlanan

Kıbrıs anayasasının gölge-

sinde, Türklerle Rumların

yek diğerlerinin haklarına

harfiyen hürmet etmeleriy

I e gerçekleşebilir. Ne var

ki Rumlar, Türklerin hak-

larım tanımaya tahammül

gösterememekte ve teşkil

eUikleri rakam kalabalığı

m dayanarak anayasayı

çiğnemek ve böylece ger -

(.iııliğe sebep olmaktadır -

lav. Bu pervasız çiğneyiş

belediyeler krizinde Kıbrıs

Anayasa Mahkemesinin ta

ı afsız başkanı, Batı A lman

profesörü ForsthofFun

Rumları dünya efkârı umu

miyesi huzurunda suçlıya -

rak görevinden istifaya

mecbur kalmasına kadar

varmıştır.

Eğer çoğunluk her şeyi

halledecekse, Anadolu ve

1 rakyada yaşıyan 28,000,

000'nun Kıbrıs'taki 100 bi

nc ilâvesine hiç bir Türk

itiraz etmiyecektir.

Kayhan SAĞLAMER

( Cumhuriyetten )

K.TİB. Federasyonu Uluslar-Arası İşçi Teşkilâtına Şikâyette Bulundu Geçenlerde Cenevre'de baş

lamış olan Uluslar-arası işçi

Teşkilâtı Konferansına Kıb-

rıs'tan katılacak olan işçi De

logesi mevzuu üzerinde Kıb-

ı ıs Türk işçi Birlikleri Fede

rasyonu Genel Sekreteri Neca

ti Taşkın Uluslar-arası işçi

Teşkilâtına geçen Pazartesi

giiııii bir mektup göndermiş-

tir. Genel Sekreter bu mek-

tubunda verilen bilginin Kon

foraııs zabıtlarına geçirilmesi

ni istemiştir.

Kıbrıs Türk işçi Birlikle

l i Federasyonu V. Genel Ku-

ı al kararlarına uygun olarak

FASIL 224 VE 3/60 NUMARALI GAYRI MENKUL

MAL (TASARRUF, KAYIT VE TAKTİRİ KIYMET KA-

NUNUNUN 49 (4) MADDESİ TAHTINDE İLAN.

A 649/61

Susuz köyünde, Platoni mevkiinde Bahçe yeri namına

kaydettirmek içiıı Kasaba sakinlerinden Antonis Nikola

Hristodulu Baf Tapu Dairesine istida etmiştir.

Yukarıda zikredüen mal Ahmet Refik Şukri, 2- Günay

, Rauf, Havva Mehmet, 3- Nikolas Hristodulu namında ka-

yıtlı bulunmaktadır.

Susuz köyüne asılmış bulunan N. 125 forması üzerinde

mezkûr malın tafsilâtı görünmektedir.

Yukarda bahsi geçen malda alâkadar olan herhangi bir

şahıs, bu ilân tarihinden altmış güne kadar mütesavver kay

dm yapılmaması için sebep göstermesi lâzımdır.

Baf Tapu Dairesi Tarafından

Istar Olunmuştur.

Kasaba 29/9/62.

gönderilen mektupta Hükû -

metin İşçi delegeliği seçimin

de gerekli istişareyi yapma-

d.ğı Kıbrıs'ta iki toplumun

1 ulunduğu, 1962 yılında daha

nz üyeye sahipken Kıbrıs

Işçjjleri Kjolnfederasyonu'n -

dan işçi delegeliği tayin edil'

d iği ve bu hakkm Kıbrıs

T iirk işçi Birlikleri Federas-

yonuna tanınmasının diskri -

minasyon olduğu ve demokra

tik sendikacılık prensipleri

i!e bağdaşmadığı ileri sürtü-

nüştür.

Mektupla birlikte işçi dele

çeliği tayininde bütün safa-

hat gösteren vesikalar da

t *uslar-arası işçi Teşkilâtına

gönderilmiştir.

Baf ta yol işleri Baf Kaza Amirliğinden açıklan-

dığına göre, 1%3 Mayıs ayı zarfın da Kaza dahilindeki köy yolların da 172 işçi çalıştırılarak yapılan işler için £7,435.542 mil sarfedil-miştir.

D İ L E K L E R EN YÜKSEK ÇALIŞMA!

Yazan : Reşat Süleyman EBEOCLU

ŞAHSIMIZ İÇİN DEĞİL, FAKAT MENSUP

OLDUĞUMUZ MİLLET İÇİN EL BİRLİĞİYLE

ÇALIŞMA, ÇAL IŞMALARIN EN YÜKSEĞİ

B U D U R ! " K. ATATÜRK

Kıbrıs Türk Toplumu çalışmak, hem de pek

cok çalışmak zorundadır. Varlık ve refahımızın

ena şartı budur. Bilhassa cemaatımız için elbirli.

t iyle çalışmak gayet önemli ve lüzumludur. Bilgi

ve ihtisasa dayanan plânl ı ve sistemli bir çalı;ma

ise hayatî bir önem ifâde etmektedir. Fakat bü .

tiin bu çalışmaların, şahıslar için olduğundan zi.

yade, millet için olması ve elbirliği ile yapılmatı

gerekir. Zaten çalışmaların en yükseği de budur!

Nitekim büyük dahi ve eşsiz ATATÜRK, "ŞAH.

5 / M / Z İÇİN DEĞİL, FAKAT MENSUP OLDUĞU.

MUZ MİLLET İÇİN EL BİRLİĞİYLE ÇALIŞMA

ÇALIŞMALARIN EN YÜKSEĞİ BUDUR," buyu.'

tarak bizleri irşat ve ikâz etmektedir.

Çalışmalarımızın bilgi, teknik, iş bölümü ve

ihtisasa dayanması lâzımdır. Ancak bu sayede en

değerli ve en verimli işleri başarabiliriz. Millet ve

cemaatımız bu şekilde çalışan insanların omuz -

lurı üzerinde yükselebilir. Bugünkü medenî âlem

ile sosyal n izâm da bunu icap ettirmektedir!

Bilgisiz, tembel ve ülküsüz insanlar, Millet

ve memleketin sırtında bir yük ve mahviyet «ebe-

bidir. Bir Milletin varlık ve istikbali, o Milleti ;e-

killendiren ferdleri bilgi, ahlâk, sistemli çalışma

kudreti ile ekonomik başarısına bağlıdır. Artık i}

ve başarı zamanıdır. Pozitif zihniyet sahibi ferd-

lerin sistemli gayretleri ile aldıkları pozitif netice

ler kıymet ifade etmektedir. Mazideki yitirmele-

re hayıf lanmaların ve istikbâl hakkında hayallere

böbürlenmelerin hiç bir değer ve önemi yoktur.

En büyük felâket ve vacia olasılıkları ile kar

şı karşı kalmış olan Kıbrıs Türk Toplumu için bil-

gi ve ihtisasa dayanan sistemli ve ülkülü bir çah)

nıa ve müşterek başarıdan başka refah ve selâ-

met yolu yoktur. Bundan dolayı bütün Kibri»

Türk Vatandaşlarının el birliği ile ve geceyi gün-

düze katarak çalışmaları, yorulmak bilmez bir

gayret sarfetmeleri hayatsal bir değer ve önem

ifâde etmektedir. Yargı lama ve değerlendirmemi

zi bu noktada odaklarsak, ATATÜRK'ün belirt -

liği gibi yalınız tek bir şeye ihtiyacımız var olur,

}.u ise ÇAL IŞKAN OLMAK' t ı r . Nitekim büyük

aahi ATATÜRK, "YALNIZ TEK BİR ŞEYE İH-

TİYACIMIZ VARDIR : ÇALIŞKAN OLMAK.

SERVET VE ONUN TABİİ NETİCESİ OLAN RE-

FAH VE SAADET YALNIZ VE ANCAK ÇALIŞ-

KANLARIN HAKKIDIR" buyurarak bizleri çok

kesin ve veciz bir şekilde irşat ve ikâz etmekte •

dir. Bizler için en büyük ihtiyaç "ÇALIŞKAN OL

M A K „ çalışkanlıkların en yükseği ise, "MİLLET

İÇİN ÇAL IŞMAK" t ı r !

1963 "FOREST 0YPRUS CORPORATION"

(PETROL ARAMA) (EK HÜKÜMLER

KANUNU

(26/1963 SAYILI KANUN)

Kanun un 3(2) (a) Maddesi Tahtinde

İHBAR

Yukarıdaki Kanun'un 3(2) (a) maddesi mucibin-

ce, Ticaret ve Endüstri Bakanı ihbar eder ki, Bakan,

bugünden başlamak üzere 2 hafta hitamında, bu ihbar

daki cetvelde tarif edilen arazilerin ihtiva ettiği saha-

lara girip lûzuıulu Jeolojik ve Jeofizik araştırma, tet-

kikat ve denemelerde bulunmak ve icabı halinde, pet-

rol damarına ulaşmak maksadıyle mevzubahis arazi-

lerde kuyular açmak, deneme delikleri delmek ve genel

o!rak, Kanun'un 3(1) maddesi mucibince tanınan bü-

tün hakları kullanmak için bahsi geçen arazilerde fa-

eliyet göstermek üzere, 'FOREST CYPRUS' Korporas

yonuna müsaade vermek niyetindedir.

CETVEL

Lârnaka ve Mağusa Kazalarına bağlı köylerden

İksilotimbo, Ahııa, Makrasika, Kukla, Prastio, Peris-

ierona, Milya ve İpsos köylerinde bulunan ve Pile kö-

v ünden başlamak üzere Pergama, Kondeya, Sinde,

Pirga, Yenağıa ve Lefkonuk köylerinin doğusuna dü-

şen, hususî mülk sahiplerine ait fakat Egemen Us Böl

geleriııdc bulunan sahaya şamil olmayan ve kıdemli

.Maden Memuru tarafından imzalanan 2 Haziran tarih

li ve Kıbrıs Hükümeti idari Haritasını esas tutarak ha

rırlanan Plânda daha tafsilâtlı bir şekilde tarif edilen

fcavri menkul malların ihtiva ettiği sahanın hepsi.

Mevzubahis haritanın birer kopyası, ilgililerce in

et lenmek üzere, Leflroşa'da St. George Hill'de bulunan

numaralı Hükümet Binasında Kıdemli Maden Me-

murluğu Dairesinde mevcut olduğu gibi, bü cetvelde

z ikredilen köylerin göze çarpan yerlerine da asılmıştır.

S K E Ç :

Alithia'mn Skeç Yazarına İthaf:

FORSTHOFF SKANDALİ L

y

(Her tarafı kapalı bir salon.. Dıvarlara

çivitle, Enosis Yalnız Enosis! Kıbrıs Bir

Milyon Senedenberi Yunandır! Kahra -

manlık. Dünyaya Bizden Taksim Oldu!

ibareleri yazılmıştır.)

BAŞKAN — Arkadaşlar, poletik sahada

çok mahcub bir duruma düşmüş bu-

lunuyoruz. Anayasa Mahkemesi Re-

isi Forsthoffun istifası ve beyanatı

bizi medenî âlem huzurunda kepaze

etti.

N1KOLÎ — Bu durum karşısında biz ne yaptık?

BAŞKAN — Forsthoffu Türk dostu ola-

rak göstermeğe çalıştık. Malûm, tak-

tiklerimizin başında bizim yaptıkla-

rımızı Türklerin sırtına yüklemek!

gelir. Şimdiye kadar, bu sahada çok

başarı sağladık.

EVRtPIDİS — Dr. Küçüğün "Forsthoff

Rum baskısı altında istifa etti" şek-

lindeki beyanatı bizi çıkmaza soktu,

prestijimizi allak bullak etti.

ANDREA — Ya Forsthoff'un "Dr. Kü-

çük haklıdır" demeci bizim ekme -

ğimize zehir, Türklerin ekmeğine

bal sürmüş olmadı mı?

FILIPPO — Kanaatımca, Almanın bu

hmcı ve hırsı, İkinci Cihan Savaşın-

da, kendilerine. Giritte verdiğimiz

acı dersten gelmektedir.

YANNİ — Siz her şeyi ters görüyorsu -

nuz. Almanlara. Orrrtte biz mi ders

verdik, yofcsa onlar bizim belimizi

mi kırdılar?

N t K O L İ — Şu Alman Hâkimi buraya

gelirse haddini bildirelim.

ANDREA — Adam buraya gelmiyeceği-rii zaten söylemiştir.

NİKOLİ — O halde biz oraya gidelim.

EVRIPIDts — Nasıl?

NİKOLİ — Yahudiler Eichman'ı İsrail'e

kaçırdıkları gibi, biz de Forsthoffu

buraya kaçıralım. Ben bir ekiple Al-manyaya gitmeğe hazırım.

YANNÎ — Otur yerine Nikoli. Zorbalık-la bu iş halledilmez. Aksine dünya-

ya bir kere daha rezil oluruz.

VRAKALI M1HAL1 — Ben başka bir

çare buldum. Nikoliye bol bol saç-

ma (şaşma) yutturalım, bol bol mil-

lî tatlımız bastellâgi yedirelinı, Al •

manyaya kuvvetli bir püskürtme ya

pıp Forsthoffu telef etsin.

HEPSİ BİRDEN — Siyobi vre belle

Ettelûmen bellârika loya. (Sus bre deli. delice lâf istemiyoruz).

NîKOLî — Benim aklıma yatıyor bu iş... Yalınız ta Atmanyaya isabet

kaydedecek miyim? Ben arkama gü-veniyorum. Çünkü, İngitiz Ordusun-da topçuluk yaptım.

(Başkanın sinirli ve kuvvetli olarak ma-

saya vurduğu tokmak sekerek Nikotin»'

başına vurur. Akan kanlan gören BM

kan ve diğer birkaç kahraman, korkud*

bayılırlar. Vrakciı Mihdi bayılanları '"r

bir omuzlarına alarak salondan Ç'kar'r

ken paçalarını da sıkı sıkı tutmak zorun-

da kahr.)

H. SAROL

NOT: Alithia'mn edepsiz»* skeçleri son buluncaya kadar devam edeceğiz.

Daima CASTELLA Tuvalet Sabunu ve

Çamaşır Tozu Kullanınız.

Page 3: Fİ ATI : 15 Mil Şehitlerimizi hürme vt c tebcill anıyorue ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/nacak/1963/Haziran/07haziran19… · aziz şehitlerimiz işt Kıe ,b rw Türkünü

7 Haziran 1963. N A C A K Say fa 3

e v ı e ı ı v e u r t a K i a n m ı z • ismail BOZKURT

Londra andlaşmasının i lân edildiği günü ha-t(r|,yorum. Istanbulun karlı bir günü idi. Talebeli - „ heyecanl ı havas ı içinde ben de ekseri arka-dlşlarım gibi bu haberi beğenmemiştim. Netice bby|e olmamalı idi, diyordum.

A r a d a n günler, aylar geçti, ö n c e andlajma metnini, ronra da Anayasayı salim kafa ile ince-lemek fırsatını bulduk. Anayasa Prof. ForsthofP-,,n deyişiyle "mükemmel" görünüyordu. Herjeyi umam bir anayasa idi. Cumhuriyet idaresi gayet |,a»»a» bir denge üzerine kurulmuştu.

0 aşaman yaygın olan bir fikre göre bu ana-

ya»a ile Kıbrutaki Türk hakları tam manasıyle

k o r u n a c a k t ı . Ayrı Cemaat Meclisi, ayrı belediye-

ler tam manasıyle kendi kendimizi idare edece-

ğimize bir delildi. Hele derpiş edilmiş olan hü-

kümlere göre kurulacak bir adalet mekanizması

hepsinden güzeldi. Anayasanın 150 nci maddesi

;[e Yüksek Adalet Mahkemesinin kendisine karşı

yapılacak riayetsizlikleri cezalandırmak yetkisine

b,ıhip olması ve cezanın tamamıyle mahkemenin

takdirine bırakılması daha da güzeldi. İşte bu

• mükemmel" anayasa ile bu adada iki cemaat

kendi otonomilerini devam ettirerek barış içinde

kirarada yaşayacaklardı.

Ne yazık ki Kıbrıs Cumhuriyeti ölü doğmuş-

tu. Herşey iyidi, güzeldi ama bir şey hesaba ka-

lmamıştı» Bu kadar hassas bir dengeyi sağlaya-

cak bir anayasa, ancak bir hukuk devleti içinde

yürüyebilirdi. Hukuk devleti ise herşeyden evvel

bir kafa, bir anlayış ve bir medeniyet meselesi

idi.

Yıllar geçmeye, Kıbrıs Cumhuriyeti şekillen

ı.ıeğe başladı. Devlet, karşılıklı anlayışla yoluna

j,ıren ihtilâflar arasında raylarında kaymağa baş

ladı. Sonra belediyeler meselesi çıktı ortaya. Ce-

maat Meclisinden sonra gelen en tesirli Türk hak

k> "tatbiki imkânsız" olarak ilân edildi. Başlan-

gıçta iki tarafın en yetkili şahısları coğrafi tak-/

sim için çalışmalar yapmışlarken sonradan bu

unutuldu.

.... Ve bir gün dananın kuyruğu kopuverdi.

Anlaşıldı ki bu deve güdülemiyecekti. Büyük Yu-

nan medeniyetinin mirasçıları olmakla iftihar

cbenler, bir hukuk devleti yürütecek anlayışa sa-

hip değillerdi. Devleti Balkan Komitacdığı ile ida

ıe etmek onlara daha kolay gelmişti. Bunun için

Devletin en yüksek teminat müessesesini baskı al

tına almışlar ve sonunda Prof. Forsthoff'u istifa

ettirmişlerdir. İstifa bir yana, bir adalet müesse-

ı esinin kararlarını tanımıyacağını peşinen ifade

i den bir devlet başkanı ilk defa görülmüştür.

Prof. Forsthoff istifa etti. Ama bu istifa an-

lamayan kafalara, kendilerini olduklarından çok

yüksek görenlere, hangi seviyede olduklarını

bir defa daha isbat etti. Onlar yine de birşey an-

lamazlar. Ne yaparsınız? "Anlayana sivrisinek

hz, anlamıyana davul zurna az ! "

YABANCI BASINDAN: Kendi Kendimizi Yetiştirmenin Önemi Cahit MEHMETÇİK

Bölünmüş Ada

ra

i >

Lefkoşa Belediye Pazarı No. 11 - 13

Tel. 6467

Tel. 75322 Ev.

TOPTAN SATIŞ MAĞAZASI

00LÜSSI BISKUILERI

İTALYA'DAN her onbeş günde idhal edilen, her kese-

ye ve her damağa uygundur. Çeşitlerimiz arasında küçük

Çocuklar için sütle yoğrulmuş ALLATTE. Biskuileri bak-

kalınızdan ısı arla COLUSSÎ Biskiuleri isteyiniz. Bu biskui-

lerdeıı .şikâyeti olan her alıcının yazıhanemize bildirmesi re-

ca olunur, paranız size iade edilir.

ingiliz mamulatı: CARS. BROOKS. Her misafire ik-

ıam edilecek Biskui \VEST0N markalı. Peynirli ve tuzlu

Biskui.

EN /ENGİN BISKIJI Çeşitleri olan Türk Müessesesi • •

MASA Çalar saatları ve kol saatları. Hayat boyunca ka-

t antili olan bu saatlar Rus mamulâtı olup, en ehven fiatla

•'atılmaktadır.

SIGNAL DIŞ MACUNLARI.

SAiVİLAV: Banyo ve saireyi temizler, ve her türlü kirleri çıkarır.

• •

Türkiye kulûb Bayrakları ve her hacimde Türk Bay-ı akları.

• •

OTOMOBİL LASTİKLERİ. Az miktarda olup toptan atılıktır.

Her nevj Bakkaliye eşyası. Mağazamızda ehven fiatle

•satılır. Türk Çarşısında EN IYI KALİTE. VE EN UCUZ TOpTAN SATIŞ MAĞAZASI.

Sahib ve Müdürü

ALI RAOI

Sabık Polis Kumandan Muavini

SARAY OTEL İŞLETMECİLİĞİNDEN

Pek yakında işletmeye açılacak olan SARAY

OTELİNDE Kadın işçiye ihtiyaç vardır, ilgililerin 26

Mayıs, 1963 tarihinden geç olmamak üzere Lefkoşa

Türk Bankası Müdürlüğüne müracaatları bildirilir.

T E M I Z HARİKA

Çamadır Tozlan Diğer bütün Ç&jnaşır tozlarından daha üstün

«"buğunda,, birçok kimseler tarafından tercih olun-

Siz <Ja bugün bir Paket TEMİZ çamaşır tozu

P üstünlüğünü takdir edecek ve kendinize ideal

Vamaşu- Tozu olarak TEMİZ Çamaşır tozunu seçe-c®k«nu. HASAN ALİ RİZA ve OĞLU

T E M İ Z imalâtçıları

Tel s 5499

ingiltere'nin en tanınmış ve

ciddî gazetelerinden 'TIMES'

28 Mayıs tarihinde Kıbrıs hak-

kında 'ISLAND RİFT (Bö -

Iünmüş Ada) başlıklı bir yazı

yayınlamıştır. Ehemmiyetine

binaen bu yazının özetini sü -

tunlarımıza alıyoruz:

Times diyor ki: "Kıbrıs

Rum ve Türk cemaatleri ara-

sındaki Belediyeler mevzuun -

daki çekişme durumu tehlike-

li bir şekilde nazikleştirmekte-

dir. Kıbrıs istiklâliyetini ka -

zanmadan önce Lefkoşa, Li -

masol, Mağusa, Lârnaka ve

Bal Kasabalarında ayrı Türk

Belediyeleri kurulması için bir

karar olmasına rağmen, bu

prensip anlaşmasını kuvveden

fiile çıkarmak için hiçbir ka-

nun geçirilmesine imkân olma-

mıştır. Geçen yıl sonuna ka -

dar bu Kasabalar eski müs -

temleke kanunları çerçevesin -

de idare edilmekteydi; Cum -

hurbaşkanı Makarios yıl so -

nunda bu kanunun yenilenme-

mesine ve beledî işler için kanu

nî adıyla 'inkişaf Encümenle -

ri' kurarak Belediyeleri birleş-

tirmeye karar vermiştir.

TÜRKLER HAKLI OLARAK ANAYASA

MAHKEMESİNE BAŞVURDULAR

Türk Cemaat Meclisi faali-

yet halinde bulunan belediyde-

rin çalışmalarına devamı sağla

mak için yeni bir kanun geçir-

miş ve en sonunda bu çekişme

haklı olarak Yüksek Anayasa

Mahkemesine götürülmüştür.

Bir ay önce bu mahkeme, yeni

geçirilen kanunu olduğu kadar,

'inkişaf Encümenlerini' de

Anayasaya aykırı ve hüküm -

süz ilân etmiştir.

Ayrı Belediyeler hakkı Türk

lere yazılı Olarak tanındığın -

dan ve bu hakkı kazanmak

için yapmış oldukları mücade-

leden dolayı Türkler, pek tabii

olarak, bu haklarının çiğnen -

memesi için gayret sarfetinek-

tedirler. Rumlar, Türkleri

memleketin inkişafını önlemek

İt itham etmektedirler. Türkler

ise arzularının zorluk yarat -

mak değü ancak Anayasanın

tatbiki olduğunu söylemekte -

dirier.

ANLAŞMAYA KOLAYCA VARILMIŞ

OLSAYDI... Kıbrıs anlaşması eğer bü -

yük gayretler sonunda meyda-

na gelen bir anlaşma olmasay-

dı, belki bu anlaşmayı değiştir

mek daha kolay olacaktı. Türk

ler anayasayı değiştirme prensi-

binin kabulünün bütün Zürih

anlaşmasını bozacağı endişesin-

dedirler. Her ne olursa olsun

üç garantör devlet olan İngil -

tere, Türkiye ve Yunanistanın

hele bunlar arasında ikisinin

kendi iç problemleriyle meşgul

olduğu bu sırada, herhangi bir

harekette bulunacakları şüphe-

lidir.

"Ölmez bu vatan farzı muhal ölse de hatta Çekmez kürrenin sırtı bu tabutu cesimi."

Cemaat Meclisi piyangosunun üçüncü çekilişinde

2 bin lirayı 23939 numaralı biletin sahibi kazandı

Türk Cemaat Meclisi'nin ge-çenlerde yapılan çekilişinde birinci ikramiye olan 2 bin lirayı 23939 numaralı bilet kazanmıştır. 4 yüz liralık ikinci ikramiye 07065 numa-ralı bilet sahibine isabet etmiştir.

Diğer kazanan numaralar: £100 'lık üçüncü ikramiye 28502, £50'lık dördüncü ikramiye 04297, £25'lık 5'inci ikramiye 08526. öte yandan dünkü piyangoda kazanan numara lar şunlardır:

Sonu 5241 1226 7854 ile biten 9 bilet £10'ar lira;

Sonu 995 ile biten 30 bilet £5'er lira.

Sonu 38 ile biten 300 bilet £l'er

lira; Sonu 30 ve 91 ile biten 600 bi-

let 500'er milî Sonu 78 ve 39 ile biten 600 bilet

250'şer mil kazanmışlardır.

"GÜVEN" Türk Anonim Sigorta Şirketi Kıbrıs Umumî Acentesi

LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. Lefkoşa - Kıbrıs

Türkiye'nin en büyük ve kıdemli Sigorta Şirketlerinden biri olan "GÜVEN" TÜRK ANONİM SİGORTA ŞÎRKETÎ'nin Kıbrıs Umumî Acentesi bulunan Bankamız, YANGIN, HA-YAT ve KAZA sigortalarınızı, âzamî sür'at ve menfaatlarını za uygun bir şekilde temin eder.

Her ihtiyaç, her maksat ve her keseye uygun bulunan çeşitli HAYAT sigortaları formülümüz mevcuttur.

Çocuklarınızın CÎHAZ, TAHSİL ve TERBİYESİ için size desek olacak yegâne hal çaresi "GÜVEN" Sigortada %10

' iradlı bir HAYAT Sigortası yaptırmaktır. LEFKOŞA, MAĞUSA, LÂRNAKA ve BAF'taki

Büroları emrinizdedir.

KOMÜNİSTLERİN MAKARIOSA

YAPTIĞI BASKI Rum solcuları Cumhurbaş •

kam Makarios'a anlaşmaları

takbih etmesi için ve Birleş -

miş Milletlere müracaat etme-

si hususunda baskı yapmakta -

dırlar. BÖYLE MES'ULİYET

SİZ BİR HAREKET ADA -

YA FACİADAN BAŞKA BİR

ŞEY KAZANDIRAMAZ".

Times, devamla Rum ve

Türk Liderlerin memleketten

ziyade kendi toplumlarını dil -

şündüklerini iddia etmekte,

böyle olmasına rağmen kriz

anlarında iki tarafın da kendi

toplumlarına itidal tavsiyesin -

de bulunduklarına işaretle, bir

anlaşmaya varmak yolunda iki

tarafı da daha mutedil olmaya

davet eder mahiyette bir müta-

lâa ile yazışma son vermekte -

dir.

Times gazetesi bu yazısı mü

nasebetiyle Rumların tenkid ve

hücumlarına maruz kalmıştır.

MAĞUSA TÜRK AVCILAR. KULÜBÜNDEN:

BİLDİRİ 9 Haziran 1963, Pazar gü

nü ö.e. saat 10 da Kulüp Lo kalinde yapılacak Genel Ku rııl toplantısına, bütün üye arkadaşların iştirakleri rica olunur.

GÜNDEM:

a) Kulübün bir yıllık Fa-aliyet raporunun okunması.

b) Gelir ve giderinin üye-leıe açıklanması,

c) Sair istikbaldeki faali-yetler ve,

d) Yeni yıl için Yönetim Kurulu seçimi.

Sekreter.

NACAK Sahibi:

Nacak Gazete ve

Matbaacılık İşletmesi Ltd.

- • -

tdare Evi:

MuftU Ziyai Efendi Sokak

No. 2 . Tel. 2697 - Lefkoşa

Abone bedelleri:

Bir yıllığı: £1

Altı aylığı: 500 mil

MiamûiıcM^

ÜZÜNTÜNÜZÜ

K u l l a n m a k l a Giderebilirsiniz.

I

Merkez: LEFKOŞA — KIBRIS

Telgraf Adresi: "TURBANK" P. Kutusu: 242 Telefonlar: 3117 & 74474

Şıibeler : MAĞUSA LÂRNAKA LtMASOL BAF Tel: 2389 Tel: 2435 Tel: 3834 Tel: 2382

LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. bütün Şübeleri ve dünyanın her tarafındaki Muhabirleri ile bütün BANKACI-LIK işleri için sayın halkımızın emrindedir. • Faizli Mevduat Hesapları

* Avans ve Kredi Hesapları * Posta ve Tel Havaleleri

* Iskonto * Kredi Mektubu ve Tüccarı Akreditif

Muamelelerini görür. DÜNYANIN HER TARAFINDA ÖDENEN

SEYYAH ÇEKLERİ SATAR. LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. birikmiş paranıza

en yüksek FAÎZ verir.

I h a t m ü ^ ^ «cıoıoıomoıomoıoıaoı^

Bayanlar bir tecrübe kâfi.

VATAN ECZANESİ

Dünya üzerinde yaşıyan

bizlerin fert olarak ayrı ayrı

gayelerimiz vardır Kimi zen

gı:ı olmak, kimi şöhret sahi-

bi, kimi mevki, mülk, meslek

sahibi, kimi meşhur olmak

gayesinde veya pekindedir.

Bu gayeler, fertleri cemiyet

L uy atında değiştirebilecek bi

tor vasıtadırlar. Cemaatlerin

de muhakkak bir çok gaye

\ e idealleri vardır ki, cemaat

lar o gaye ve idealler üzerin-

de yükselebilirler. Fertler,

mensup oldukları cemaatler

uen hiçbir şekilde ayrılamaz-

lar, çünkü cemaatleri mey da

ııa getiren fertlerdir. işte,

fentlerin kendi kendilerini

yetiştirmeleri, onların ve do

iayısıyle cemaatlerinin yeti-

şip yükselmeleri demektir.

Fertlerin yükselmesi veya

gerilemesi cemaatlerin yük -

selmesi veya gerilemesi de -

ıııek olduğu gibi, fertlerin se

fal et içinde kıvranmaları da,

cemaatlerin sefalete sürüklen

meleri demektir. Yükselebil-

menin, cemiyet hayatında mu

\a ffak olabilmenin bir başka

yolu da iyice kavranmalıdır

ki, her ferdin şahsı çalışmağa

kuvvet ve önem vermesidir.

Çalışmak, birşeyin daha iyisi

ı.i, daha güzelini yapmak, an

ci'k insaniyet çerçevesine gi-,

relilere düşen bir iştir. İnsan

Zırla hayvanlar da zaten bu

l oktada ayrılırlar. Hayvan-

.'ar yüzyıllar boyu yaptıkları

şeyin aynini yapmakta, yap-

tıklarını değiştirmek, ona baş

ka şekil vermek kudretine sa

lıip olamamaktadırlar. Mede

t iyetin hızla ilerlemesi, ilksel

hayatın asırlarca geride kal-

uası, hep insanların bitip tü

l-.eıımek bilmiyen çabalarının

Lir sonucudur. Çalışkan in-

san daima ileriye doğrudur,

yetişkindir. Yetişkin insan

ia güzele, doğruya, iyiye yö

iıelir. Yetişkin insan medeni

jetin çerçevesi içine girer,

hak ve adaleti arar, her tür

iü kötülüklerden sakındığı

g'bi kötülüklere de engel ol

mıya ve olunmasına çalışır.

Bütün kötülüklerin, yanlış

gjrüş ve düşünürlerin kökü

cehalete dayanır. Birçok has

talıkları meydana getiren

âmilleri ortadan kaldırmağa

çayret etmemek veya meyda

na gelen hastalıkları şu veya

bu şekilde, muska ve kocaka

rı ilâçları ile yoketmeğe ça

lışmak, hattâ tamamıyle dini

ı-ıize aykırı olduğu bir ger-

çek olan cansız varlıklardan

jerdim beklemek hep cehale

te dayanır. Bunlar kadar kö

tii ve acı olan haset ve kıs-

kançlıklar, dedikodular, el

veya kardeş malına göz koy

malar, nankörlükler, nemelâ

zımcılık ve hattâ jurnalcilik

hep cehalete dayanır.

Bir hakikattir ki, birçokla

rı okul hayatı sona erdiği va

Hit herşeyin bittiğini, herşe-

ili filozofu olduklarını sanır

; ır. iktisap edindikleri mesle

ge saplanıp kalırlar ve bu ge

l.ilde kendilerine ve çevrele-

tme faydalı olacaklarına ina

tular. Bu çok yanlış olup,

0 •<ııluıı ancak insana öğren-

me yollarını, hayatta takip

edilecek yönleri ve çalışma

yollarını öğrettiği bilinmeli-

dir. Sadece, herşeyin okul\a

bittiğini sanan gençlik, ol -

guıılaşmamış, meyveye ben-

zer. Ailesini olduğu kadar

mensup olduğu toplumun da

hür ve muasır toplumlar sevi

yesinde olmasını arzu eden

gençlik, okul hayatından son

ra da çalışır, her türlü imkâ

111 kullanır, yükselmiye ve ye

tismiye gayret eder. "Yüksel

nenin hududu yoktur" kaide

sine inanan gençlik, muhak-

1 ak olgun bir duruma gelmiş

olan gençliktir.

Yetişkin, olgun gençlik, ai-

lesi ve camaatı için hiçbir fe

dakârlıktan kaçınmaz. Tabiat

la, toprakla uğraşır, en iyi

şekilde mahsul alma yollarını

araştırır, çoğu zaman çok mu

vaffakiyetli neticelere ulaşır,

sadan en iyi şekilde istifade

'der, madeni işler, san'ata

i'nem verir, velhasıl gözü dai

ma daha ileride daha yüksek

1 erdedir. Bütün bunlar ise bil

eriye dayanır, bilgi sayesinde

gerçekleşir.

İnsanoğlu ,ancak bilgi sahi

iıi olduğu müddetçe sahası

geniştir. Bilgisiz insan âmâ

i ısandan beterdir. Gençlik

bilgiyi ekmek su arar gibi

i yamalı, onun kıymetini tak-

dir etmelidir. Okulu, okunan

dersleri şu veya bu mesleğin

basamağı sayan Gençlik, iler

İçmekten, refah ve saadete

erişmekten uzaklaşır. Hangi

meslekte, hangi iş sahasında

(.'ıırsak olalım, muhakkak bil

madiklerimiz çoktur ve her

ııo şekilde olursa olsun bilgi

edinmeğe, bilgi ve görgümü-

zü artırmağa gayret etmek

mecburiyetindeyiz. Bilgili

gençlik, ailesinin durumunu

müdrik olduğu gibi cemaatı-

ı ııı da istikbalini düşünür, id

v,-ık eder. Sözlerimi eski Yu-

nan filozofu Sokrat'ın takri-

ben 2300 sene evvel söylediği

^u sözlerle bitiriyorum.

"Ben yalnız bir şey bilirim,

o da hiçbir şey "bilmediğim-

dir."

Nihayet beklemekte ol-luğunuz nefis BESLER KAHVESI'ni şimdi bak-kalınızdan istiyebilirsi -niz.

BESLER KAHVESI'-nin 25 dirhemlik paketle ri sadece 50 mil'dir.

tünd8r. Bir kere denemek menfaatinizedir.

BESLER KAHVESI'ni tercih ediniz.

BESLER KAHVESİ halis Brezilya kahvesin -dendir. Fiyatı benzerle-rinden ucuz olduğu gibi lezzeti benzerlerinden üs-

BESLER KAHVESİ GENEL SATIŞ YERİ Küçük Kaymaklı

Hamdi Bey Sokağı No: 87 - 80

Lefkoşa Satış Yeri: MESUT O ÖLÜ SINDELI Belediye Pazarı Yolu:

No: 27

Teli: 4472 - Lefkoşa

LEFKOŞA TÜRK BANKASI LTD. SEYAHAT VE NAKLİYAT BÜROSU

Beynelmilel Hava Nakliyat Kurumunun salâhiyetli temsilcisi olduğundan dünyanın her yerine

resmî fiat üzerinden bilet satar. Kıbrıs Umumî Acentesi bulunduğu DENİZCİLİK BANKASI

T.A.O.'nun lüks ve konforlu vapurları ile Avrupa ve Türk limanlarına seyehatinizi temin eder.

TÜRKİYE VE KİBRİSİN TURİSTİK YERLERİNE REHBERLİ GEZİLER TERTİPLER.

LFFKOŞA MAĞUSA LÂRNAKA LİMASOL ve BAF'taki Büroları emrinizdedir.

m^^'rnırrıinıwını-rııtıinı»*ıwwıı>>'ii'iıııı

Page 4: Fİ ATI : 15 Mil Şehitlerimizi hürme vt c tebcill anıyorue ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/nacak/1963/Haziran/07haziran19… · aziz şehitlerimiz işt Kıe ,b rw Türkünü

T

O 7 - — - - -

Şehitlerimizi Tfirke has ı/akar ve gururla anıyoruz

Kıbrıs'ı almak için 80 bin şehit yerdik... Kıbrıs'ta Türk bayramı dalgalansın diye 80 bin yiğit toprağa kanını döktü; bayrak bu kandan renk aldı, toprak vatan oldu. Asırlardır atalarımızın izinde yürüyoruz. Asırların diliyle Bozkurtları Toroslarda yaşatıyoruz. Gün geldi, vatanın vatan kalması* Türkün başı eğilmemek için btı topraklar yine kan, bu topraklardaki Türklük dâvâsı yine kan istedi ve: 120 bin Türk "Ben varım" diye hep bir sesle bagırdı-bagırarak şahlandı. İşte bu gün, toprağı Vatan yapanlarle, vatanı korumak istiyenlerin mutlu yıl dönümü. Tarihlere sığmayan hatıralarınız; Tarihlere ders veren menkıbelerinizle hepimizin kalbindesiniz. Dünya durdukça Kıbrıs Türkü sizin azminizle, sizdeki imanla bu topraklarda hür olarak yaşıyabilecektir. Bize yaşamak için ölmenin ne olduğunu öğrettiniz. Nur içinde yatınız. 1

RAUF DENKTAS

Yavrularını bağrına basmış FERRUH CAMBAZ

şimdi toprağın kara bağrında...

Köyünün dev delikanlısı: KEMAL SALİH

Kancıkca şehit edilmiştir.

Kucağındaki bomba -nın patlamasıyle şehit

olan Çanakkaleli Orhan Derviş

Hayatının baharında genç bir kadın: Peyker Ahmet,

düşmana su verirken öldürülmüştür.

SAYDAM MUSTAFA... Onbeş yaşında bir genç,

ölümün kucağında.

Kıbrısta bugün bir Türk mahşeri var!

Ölüler, diriler bir aradalar .

Başları yukarıda, alınları ak,

Gözleri yıldızdır, alınları ay,

Her biri hürriyet burcunda bayrak

Mustafa, İsmail, Ulus, Kubilây,

Doğrulup gözüme görünsenize,

Atatürk'ten selâm getirdim size.

Ey ruhça haykıran, kemikçe susan

Nihat, Ser met, Ali, Şerife, Hasan,

Anıt Kabirdeydim beş on gün önce,

Beyaz, parıl parıl karlı bir gece.

O, saçları ışık, bakışları kor,

Ben gidemem, sen git de ulaş,

Büyük Başkumandan selâm ediyor,

Kalk Mustafa, Beyaz, İrfan Çavuf.

Bir köşede büzülme Erol,

Senin de alnından öptü emin ol.

Kıbrısta can veren aziz şehitler l

Birbirinden üstün güzel yiğitler,

Kalkın, alnınızı uzatın ki sizi öpsün

İhsan Kalmaz, Turhan Emeksiz.

O da bir hürriyet savaşı bu da.

İşte üçbeş yıldır Yeşilâdada

Sizinle yeşermiş şevkler, umutlar,

Türkiyeden kalkan dünkü bulutlar,

Göz yaşları olur ve damlar size

Saygılar, sevgiler, selâmlar size.

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Hakikî mezarlarınız kalplerimizdedir.

Sinde koruluğunda makineli tüfeklerle

biçilen Sindeli Ali Hasan

76 yaşında Aytotrolu Ayşe Mine...

Ağzından kanlar akarak asfalt ortasın-

da can vermiştir.

tf Ur. GUfco

ddkr

jdb devri"*

dobn «*

İ0 dimağ: fljşaviri vf

teı

fpB akıl

0im Glaicof

manda mı"1

«dur da.

taşımlarla

ııij; Türklere

andınız"

"Hayır bab»,

bettik ne de

L Denk! Türk

taş, T e m ; ridlsin ge rularak taşıyan toktasın dir : '

"TtoMcr

Cteitesraaç »ttiHum I >kfa oiu

* AnajM Canutınm ut onu. kil kir mı® ^Mletmd "»i hiç kır * anki

ounım Tur PNan ^taıym **aamal "•«ııte cof.

1 (ek iı Mr

î f e .

ki

? S *

ÎS Ks?^ a, t • W

SİS S" V

w 1 >

5 yol SI01

Bîs if-

İfcö '«IH

l « S '

^7» &