52
ÝFLAS EDEN DÜNYA GÖRÜÞÜ Yeni YERYÜZÜ, Yeni ÝNSAN, Yuvaya Yolculuk HIZLI ÞERÝT SÝSTEMLERÝ EKÝM 2014 Sayý: 550 Fiyat: 7 TL

ÝFLAS EDEN DÜNYA GÖRÜÞÜ - xn--sevgiyaynlar-84be.comınları.com/arsiv/1410Dergi.pdf · bir ölüm ötesi hayatý araþtýrmaya bile gerek görmeyen bir bilim, yalnýz kendi

  • Upload
    others

  • View
    15

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

ÝFLAS EDEN DÜNYA GÖRÜÞÜYeni YERYÜZÜ, Yeni ÝNSAN, Yuvaya Yolculuk HIZLI ÞERÝT SÝSTEMLERÝ

EKÝM 2014 Sayý: 550 Fiyat: 7 TL

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 7 TLYýllýk Abone: 80TLYurt Dýþý: 100 TL

Cilt: 46 Sayý: 550 Ekim 2014

Ýflas Eden Dünya Görüþü .................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Hz. Ýbrahim’den Sonra ........................ 6Ahmet Kayserilioðlu

Toleranstan Hoþgörüye ..................... 13Güngör Özyiðit

Yeni Yeryüzü, Yeni Ýnsan,Yuva’ya Yolculuk ............................... 19Zuhal Voigt

Farkýndalýk ........................................ 29 Seyhun Güleçyüz

Kurmacanýn Siyaseti ......................... 32 Elif Þafak

Hýzlý Þerit Sistemleri .......................... 40(Canlý Kryon Celsesi)

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Kapak resmi:Vladimir Volegov

1

Sevgili DostlarÖðrendiklerimizi yaþamanýn vakti çoktan geldi. Vakit o

vakit. Okuyoruz, dinliyoruz, tartýþýyoruz... çok güzel. Amagünlük yaþantýmýzda kendiliðinden hareketler þeklinde ortayakoyduklarýmýz okuduklarýmýza, öðrendiklerimize uymuyor,hattâ tam tersini yapýyoruz çoðu zaman. Bu bizi üzüyor þüp-hesiz. Çünkü bizler iþimize geldiði zaman doðrudan ve iyilik-ten uzaklaþmayý, çaresiz hissettiðimizde kolayýndan yalanabaþvurmayý kendine hak görenlerden deðiliz, öyle deðil mi?Çünkü bizler maddi iþler ile maneviyatýn ayrý ayrý olduðunudüþünenlerden, “dünyanýn gerçekleri” denen þey ne iseonlarla Gülyüzlüler’in yaþadýklarýnýn apayrý iki âlemolduðunu zannedenlerden deðiliz, deðil mi? Kalabalýðauyarak, veriler ve mantýk böyle söylüyor diye yaptýklarýmýzýn,hissettiklerimizin, aðýzýmýzdan çýkan sözlerin kendi kendimizibunaltmasý, içimizi burmasý, kötü hissettirmesi bizi ele verenönemli kriterlerdir. Öyle ise öðrendiklerimizi, okuduklarýmýzýuygulamaya deðer görüyorsak ve gönlümüz onlardan yanaise hemen uygulamaya baþlar þekilde hayatýmýzý organizeetmeye baþlayalým. Ve emin olalým ki, bunun için hayatýmýzýbasitleþtirerek, istekleri eleyip azaltarak, baþkalarýna göredeðil, kendimize göre bir tarz geliþtirerek baþlamak çok þeyeyetecektir. Ne kadar basitsek o kadar güçlü olacaðýz.Gülyüzlülerin yaþantýlarýndaki, o çaðýn gereklerine göre olanhususlarý deðil, tüm çaðlara uygun esaslarý bulup çýkara-bilmeliyiz. Onlar gibi sabýrlý, onlar gibi ayýrmadan seven,onlar gibi gönlü kýrýlsa bile vermekten usanmayan, onlar gibikendi sorunlarýyla baþkalarýný yormayan, onlar gibiküçülmesini bilen, onlar gibi Yaradan’ý anarken boynu büküktitreyen olmaya özenmeliyiz. Bunlar bu çaða uymuyor mu?Zaten o yüzden bu halde deðil mi insanlýk? O halde kaybolano nuru bulmak yine bizlere düþmez mi?

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin SevgilerimizleSEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI2

Ýflas Eden Dünya Görüþü

Dr. Refet Kayserilioðlu

Bilim deðerlidir ama, herþeyin maddeden ibaretolduðu varsayýmý ile yolaçýkan bilim deðil. BirYarataný göremeyen,bir ölüm ötesi hayatýaraþtýrmaya bile gerekgörmeyen bir bilim, yalnýzkendi çýkarýný düþünenegoist, sevgisiz ve zaliminsanlarýn yetiþmesine yolaçar sonunda.

Ýnsanlýðý ve dünyayýkurtaracak çok yönlü,hür bir bilime ihtiyaçvardýr. Ancak öyle birbilim, hem insanlarýndünya hayatýný cennetyapar, hem de insanlarýdünya ötesi hayatýnahazýr, üstün insanlaryapar.

3SEVGÝ DÜNYASI

Huzur içinde görünen,hükümet otoritesiningüçlü olduðu ülkelerdede insanýn insana yaptýðýgizli, açýk zulümler,sömürüler, sürekli çýkarçatýþmalarý. Komünistülkelerde, her þeyherkesin denilerek kuru-lan otoriter sistemde,aslýnda her þey devletin,herkes devlete hizmeteden bir iþçi durumunda.Ýnsanlar çok þeylerden,fikrini söylemekten, gön-lünce yaþamaktan, ken-dine ait bir þeyi olmaktanmahrum ve çoðu mutsuz.Hükümeti temsil edenyöneticilerin belki imkân-larý daha fazla. Ama on-lar da bir kýskançlýða, birdüþmanlýða kurban gitmeendiþesiyle hep korku vetedirginlik içindeler.

Demokratik ülkelerdepartiler birbirine düþman,ayný parti içindekilerçýkarlarý elverdiði orandabirbirine dost görünmede,aslýnda herkes birbirindendevamlý kuþkuda.

Yani hiçbir yerde,dünyanýn hiç bir yerindeyaygýn bir huzur, güven,sevgiyle el ele verilen,birbirine destek olunanbir ortam yok. Bununsebebi ne? Çünkü insan-lar birbirlerini sevmiyor-

lar. Neden sevmiyorlar?Çünkü herkes önce kendiçýkarýný düþünüyor. Niçinkendi çýkarýný ön plandadüþünüyor insanoðlu?Yaþama içgüdüsü insanýöncelikle kendini düþün-meye itiyor. Ýnsanvarolduðundan beri önce-likle kendini düþünüyor-du. Ýlâhi bilgiler, dinlerinsanlarýn bu ilkeliçgüdülerini frenliyordu,onlarý korkuyla da olsaiyide tutuyordu. Dinlerinetkisi azalýnca bentler,barajlar yýkýldý.Bencilliðini ve çýkar-cýlýðýný körükleyen yenieksikli bilgiler insaný buyönde daha da dizginsizbýraktý. Ýþte bu sebeptensaydýðýmýz olaylareksilmeden, hattâ artaraksürüp gidiyor. Son asýr-larda bilhassa dinlerinetkisinin azalýp maddeci,çýkarcý dünya görüþününbütün dünyayý etkisi altý-na almasýndan sonra,huzursuzluk, güvensizlik,kavga, korku daha daarttý. Bilgide ileri gidenkültürlü insanlarýn iyiliði,insanlýðý, yardýmlaþmayýve sevgiyi öðütleyen söz-leri cýlýz kalýrken, yalnýzkendi çýkarýný, kendirahatýný, kendi eðlencesi-ni, kendi yiyecek vegiyeceðini düþüneninsanlarýn kötü örnekliði

daha etkin olmaktadevam ediyor.

HASTALIÐIN TEMELÝ

Hastalýðýn gerçek sebe-bi insanlarýn Yaradan'ýnýunutmalarýndan veyainkâr etmelerinden, yeniyetiþenlerin de hiç taný-mamalarýndan kay-naklanýyor. Biliminyaygýnlaþmasý, bilimadamlarýnýn topluma etkiyapan birer otoriteolmalarý, onlarýn daAllah'ý, ruhu ve ölümötesi bir yaþamý inkâretmeleri ve bunlarý bili-min inceleme alaný dý-þýnda saymalarý, sonundainsanlarýn Allah'ý tanýma-malarýna yol açmýþtýr.Yaradan'ýný yitiren birinsan yalnýzdýr, mutsuz-dur, geleceði için kuþku-da ve korkudadýr. Çünküinsan bir yandan her þeyiaklýyla bilgisiyleyenebileceðini, deðiþtire-bileceðini sanýrken ve busanýnýn verdiði güvenceiçinde sallanýrken, doðu-munun ve ölümününkendi elinde olmadýðýnýgörüvermektedir. Ya birkaza, ya bir yakýnýnölümü, ya da bir tehlikelihastalýk ona ister istemezölümü düþündürmektedir.Saðlýðý yerinde iken,

kazancý yerinde ve iþleritýkýrýnda iken hiç aklýnagelmeyen, hiç düþünmekistemediði ölüm korkusu,o anlarda yüreðini kapla-maktadýr. Unutunca,düþünmeyince yoksandýðý gerçek, bütünçýplaklýðýyla önünde dur-maktadýr. Kimden yardýmisteyecek? Ýnkâr ettiði,yok bildiði Allah'tan mý?

Yýllarca Allah'ý inkâreden, herkesle bu konu-da, Allah'ýn olmadýðýkonusunda hararetlitartýþmalara giren biradam duymuþtum. Ölümtehlikesi olan birhastalýða yakalanýnca,Allah'ýn olmadýðýný ispataçalýþtýðý arkadaþýna:"Yahu þu senin , Allah'ýnabenim için bir yalvar dahemen ölmeyeyim!.. Buhastalýktan kurtulayým!.."demiþtir.

Hani Allah yoktu? Hanisen öyle bilimselolmayan þeyleri kabuletmezdin?!. Ölümünsoðuk yüzü aklýný baþýnamý getirdi? Yoksa korkubelâsý tutunacak dal mýarýyorsun? Son andainanmýþ olsan bile oinancýn sana ne faydasýolacak? Çünküdüþünerek, akýl ve man-týkla varýlan doðru bir

inanç, insanýndavranýþlarýný veyaþamýný iyiye vedoðruya götürmüþse fay-dalý olur.

Yoksa yalnýz dildeninandým deyip de,inandýðý doðrulara,uymayan bir insanýndurumu, odun yüklü birmerkebin durumuna ben-zer, O odunlarý yakýp ýsý-namadýktan sonra, onlarýsýrtýnda taþýmanýn sana nefaydasý olur?

BÝLÝM DEÐERLÝDÝR AMA

Bilim deðerlidir ama,her þeyin maddedenibaret olduðu varsayýmýile yola çýkan bilim deðil.Böyle peþin bir hükümlegeliþecek bilim, elbetteeksikli olur, elbette insan-lara doðru yaþam yolunugöstermek gücünden yok-sun olur. Bilim adamý herþeyin maddeden ibaretolduðunu ispat edeme-den, "ben madde dýþýnda-ki gerçeklerle uðraþmam"dediði anda, eksik, gü-dük, tek yönlü bir bilimleyetinmeyi kabul ediyordemektir, peþinen. Öyleeksik, tek yönlü bir bilimde neticede insanlarý herþeyi dünyadan ve madde-den ibaret gören hale

getirir. Bir ölüm ötesihayatý araþtýrmaya bilegerek görmeyen birbilim, yalnýz dünya haya-týný, yalnýz kendi çýkarýný,yalnýz kendini düþünenegoist, sevgisiz, merha-metsiz, zalim insanlarýnyetiþmesine ve bütündünyayý kaplamasýna yolaçar iþte sonunda. Bilimve bilim adamlarý heminsan kardeþlerine karþýsorumludur, hem deonlarýn önüne bilimdeilerleme imkânýný açan,bütün bilimleri vareden,her þeyi bilimsel olarakYaradan, her þeyin sahibiO Yüceler Yücesine karþýsorumludur. Ýnsanlara yolgöstermesi gereken bilim,yükseltmesi, olgunlaþtýr-masý gereken bilim bu-gün zalimlerin, sapýkla-rýn, sevgisizlerin ve mut-suz, korkulu, yalnýz in-sanlarýn yetiþmesine yolaçmaktadýr. Bugünkübilim karnýný doyurma-nýn, saðlýðýný korumanýn,iyi yaþamanýn, iyi eðlen-menin yollarýný, iyi barýn-manýn yollarýný göster-mekte ama, iyi ve üstüninsan olmanýn yollarýnýgösterememektedir. Çün-kü bugünkü bilim herþeyi maddeden ve dün-yadan ibaret görmekte,devekuþu gibi gerçeklerinbir büyük yönüne gözünü

SEVGÝ DÜNYASI4

kapatmaktadýr. Önceilmin gerçek ilim olmasý,maddi, manevi veya ruhitüm alanlarý görmesi,incelemesi, bulduðugerçekleri insanlarýnyararýna sunmasý gerekir.Çünkü madde ve dünyahayatý olduðu gibi, ruh davar, ölüm de var, ölümötesi hayatý da var.Doðmanýn, yaþamanýn,ölmenin ve tekrar dünya-ya gelmenin de bir gaye-si, bir sebebi var. Ýnsaný,canlýlarý ve cansýz âlem-leri bilgi üzere ve düzen-le yaratan ve düzenleyöneten O Ulu'nunelbette bir maksadý var veinsandan bir beklediðivar. Ýþte insan o maksadýve o beklenileni bilirse,varoluþunun gayesineuygun yaþamaya baþlar.Korkudan, bencillikten,çýkarcýlýktan, sevgisizlik-ten, kötülükten, düþman-lýktan kurtulur. Gerçekinsan olmaya, insanüstüne gitmeye baþlar.Baþkalarýný düþünür,sever, onlara yardým elinigerçekten uzatýr.Dünyadan sefâlet, fakir-lik, açlýk, düþmanlýk vekavga tamamen kalkar.

BUGÜNKÜ DÜNYA GÖRÜÞÜ

Bugünkü dünya görüþü,insanlarýn tutum vedavranýþlarýný þekil-lendiren, bugünkümateryalist (maddeci)dünya görüþü, insanlarýhuzura, mutluluða, bir-liðe, korkusuzluða, ruhenyücelmeye, olgunlaþmayagötürebiliyor mu?Hepimiz görüyor vebiliyoruz ki götüremiyor.Öyleyse bugünkü dünyagörüþü iflâs etmiþ, yeter-siz, hattâ zararlý olmayabaþlamýþ bir görüþtür vemutlaka ve süratle terkedilmelidir. Maddecigörüþ dinleri de etkisinealmýþ, dinleri deyozlaþtýrmýþ, dindarlarýnçoðunu da gününü güneden çýkarcý kiþiler halinegetirmiþtir. Öyleyseinsanlýðý ve dünyayýkurtaracak çok yönlü birbilime, tüm gerçeklereaçýk, tek yönlü þartlan-malardan kurtulmuþ hürbir bilime ihtiyaç vardýr.Bu yeni çok yönlü bilim,insanlara hem dünyadaiyi yaþamanýn, insancayaþamanýn ve saðlýklý,huzurlu yaþamanýn yol-larýný gösterecek, hem deinsanlarý dünya ötesi son-suz yaþama hazýrlayacak-týr. Ýnsan hayatý 70, 80

veya 100 seneden ibaretdeðildir. Sonsuzdur, git-tikçe daha yükselmekte,daha güzelleþmekte,daha büyük güçlerledonanmakta, sonsuzmutluluklara doðruuzanmaktadýr. Bu ger-çekler bilimsel yollarlatespit edilebilmekte,görülebilmektedir. Amabilimi sadece maddiolarak görmeyen, çokyönlü bakmasýný bilen,cesur ve gerçek aþýðýbilim adamlarýnca.Halbuki çoðunluðu teþkileden bilim adamlarý, asýlgerçeði bulmuþ, yenilikçi,cesur bu bilim adamlarý-na dudak bükmekte,onlarý hafife almakta-dýrlar. Eskiye, tek yönlübilime baðlý olanlar,kendilerine çizilen sýnýr-dan dýþarý çýkamayan,hocalarýndan ve atalarýn-dan gördüklerinden kopa-mayan, baðnaz, gericibilim adamlarýdýr.

Geleceðin bilimi,Yaradan'ýný bulan, ölümötesi hayatýn bilimseldelillerini yakalayan,dünya yaþamýnýn gayesinibilimsel metotlarla görenve insanlara üstün insanolma, olgunlaþma, sonsuzmutluluklara kanat açmayollarýný gösteren birbilim olacaktýr.

5SEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI6

....NÝHAYET ÝKÝ OÐUL

Zamanýmýzdan 4000 yýl önce, AþaðýMezopotamyada Babil þehrinde Fýratnehri kýyýlarýnda bir delikanlý derindüþünceler içinde dolaþýp durmaktay-dý... Ýsmi Ýbrahim idi. Elleriyle yaptýk-larý putlara Mabud diye, Tanrý diyetapan babasý dahil çevresindeki insan-larýn tutumu Ýbrahim'in aklýna aslasýðmýyordu. Öyleyse kimdi bizleri veher þeyi yaratýp, bir düzende yaþatan...Yýldýzlar mý, Ay mý, Güneþ miydi bütünbunlarýn yapýcýsý?!.. Arýyor bulamýyor-du. Yalnýz bu da deðil. Çevresindekikötülükler, vahþetler, adaletsizlikler!..Yaþam böyle mi olmalýydý? Ýþte buderin düþünceler içinde kavrulup duranÝbrahim'e; o arayýp durduðu Yaradan'ýn-dan, bir meleði aracýlýðýyla vahiylergelip sorularýnýn cevaplarý ve iknaedici, inandýrýcý kanýtlar gelmektegecikmemiþti. Ama sýrf kendisi içindeðil, bunu herkese yaymakla, peygam-

berlikle görevlendirilmiþti yanýsýra.Babasý dahil dinleyen kim?!.. OnunBabil'de uzun süren peygamberlikserüvenini aylar önce dergimizde uzun-ca anlatmýþtým: Putlarý kýrdýðý için ateþeatýlmasý ama yanmadýðýný gördükleriiçin, son çare olarak ülkelerinden kov-malarý... Yanýna sadece kendisineinanan karýsý Sâre ve yeðeni Lût'ualarak Þam ve daha sonra Filistin'e

Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

Gülyüzlülerden Ýbretler: 11

Hz. Ýbrahim’den Sonra

7SEVGÝ DÜNYASI

gidip, çok þükür ki oralarda taraftar-larýný, inananlarý hýzlýca artýrmalarý...Hatýrlýyorsunuz yine de büyük dertlerivardý onlarýn. Karýsý kýsýrdý ve yaþý dailerlemiþti. Sýrf çocuðu olsun diye Sâre,cariyesi Hacerle kocasýný evlendirmiþ,ne var ki Ýsmail doðunca kýskançlýðakapýlmýþtý. Hz. Ýbrahim aldýðý emirleonlarý uzaklara Mekke'ye götürmekzorunda kalmýþtý. Ama bunda da ne hik-metler vardý biliyorsunuz. Delikanlýlýkyaþýna gelmiþ Ýsmaille Kâbe'nin duvar-larýný inþa etmeleri, daha sonra Ýsmail'inpeygamber olup oralara Hz. Ýbrahimþeriatýný yaymasý... Ve nice yüzyýllardansonra da onun soyundan gelen son nebiHz. Muhammed'in, Yaradan'ýn Âdem-den baþlayarak tüm gülyüzlü peygam-berleri aracýlýðýyla duyurduðu, gerçekmüslümanlýðý, gerçek islâm dininitamamlayýp sona erdirmesi...

Ama öte yandan Yaradan, kýsýr vedaha da yaþlanmýþ Sâre'nin özverisini decevapsýz býrakmamýþtý. Lût kavminegönderilen meleklerden, Ýbrahimlekonuþurlarken, Rab'bin Sâreye bir oðluolacaðý müjdesini kendi kulaklarýyladuyup inanamamýþtý bir türlü. Ne var kihüküm kesindi. Uzaktaki Ýsmail'eSâre'den de bir kardeþ gelmiþti: Ýshak...Ve biliyorsunuz her iki kardeþ debabalarýndan sonra peygamberolmuþlardý. Çevrelerine ayný þeriatý yay-dýklarý halde; Hz. Ýshak zaten babasýnýnkavmine peygamberlik yaptýðýndansadece nebi olarak, Hz. Ýsmail ise tama-men ayrý bir yerde, inandýrmaya sýfýrdanbaþladýðý için hem nebi hem resûl olarakgörevlerini baþarýyla tamamlamýþlardý.

Ancak onlarýn peygamberlik serüvenlerihakkýnda Kuran'da daha fazla da birbilgi yok.

KURBAN OLACAK ÝSMAÝL MÝYDÝ ÝSHAK MI?

Þimdi yeri gelmiþken, Hz. Ýbrahim'inhangi oðlunu kurban etmek üzere sunakyerine götürmüþ olduðu konusuüzerinde kýsaca durmak istiyorum.Kuran bu konuda bir isim bildirmez.Tevratta ise kesinlikle bu oðulun Ýshakolduðu anlatýlýr. Kryon bilgilerinde, Hz.Ýbrahim'in oðlunu kurban yerinegötürürken üç gün boyunca ne þiddetlibuhranlar yaþadýðý uzun uzun nakledilir.Dergimizde bunu özet olarak sizlerlepaylaþmýþtým. Kryon da bu kurbanlýkçocuðun Ýshak olduðunu söyler.

Kuranda isim belirtilmediðindengeçmiþten bugüne kimi islâm yorumcu-larý Ýshak, kimileri de Ýsmail olduðunuileri sürerler. Günümüzde yaygýn inanýþÝsmail olduðundan, tüm anlatýmlardaonun adý anýlýr.

Çocuðun Ýshak olduðuna inananislâm bilginleri Saffat sûresindekimüjdelenmiþ çocuk ifadesini kanýt diyeöne sürerler:

** Bunun üzerine biz, Ýbrahimeyumuþak huylu bir oðlan müjdeledik.Çocuk onunla birlikte koþacak yaþagelince, Ýbrahim dedi: "Yavrucuðumuykuda seni kurban ettiðimi görüyorum.Bak bakalým sen ne dersin?""Babacýðým" dedi "emrolunduðun þeyi

SEVGÝ DÜNYASI8

yap! Ýnþallah beni sabredenlerden bula-caksýn" (Saffat 101-102)

Genç bir haným olan Hacer'in Ýsmailidoðurmasýnda; olaðanüstü müjde-lenecek bir durum yoktu ki!.. Kýsýr veyaþlý Sâre'nin Ýshak'ý doðurmasýydý asýlmüjdeye deðer olan. Nitekim bumüjdeyi Sâre kendi kulaðýyla duymuþ,bir türlü inanamamýþtý.

Ýþte, Ýshak üzerine karar varan islâmbilginleri bu tek kelimeye bile önemvererek kanaatlerini perçinliyorlar. Veakla da çok yakýn geliyor bu yorumlarý.Doðru olarak zamanýmýza gelmiþ KutsalMetinleri, ince eleyip sýk dokuyarak,gereðinde tek bir heceye bile önem vedikkat vererek nasýl doðru sonuçlaravarýlabileceðinin bir örneðini görüyoruzburada. Ancak âyetlere insan elikarýþmýþ, yüzyýllarýn gadrine uðrayýpbozulmuþ Kutsal Metinlerin ise,aklýmýzý kullanmayýp safçasýna doðrukabul ettiðimiz takdirde bizleri neaçmazlara düþüreceðini de, biraz sonra

aktaracaðým Hz. Ýshak veoðlu Hz Yakup'la ilgili olay-da açýkca göreceðiz.

Kuran'ýn Saffat sûresinde101. âyetten 111. âyete kadarHz. Ýbrahim'in oðlunu kur-ban etme süreci anlatýldýktansonra her ikisinin büyük tes-limiyetleri övülür. Ýshak'ýnbir peygamber, bir nebi ola-caðý müjdelenir:

** Biz ona hayrý ve barýþýsevenlerden bir nebi olacak

Ýshak'ý müjdeledik. Ona da, Ýshak'a dabereketler lûtfettik. Onlarýn neslindeniyi düþünüp, iyi davranan da var, özbenliðine açýkca zulmeden de. (Saffat112-113)

Hz. Ýbrahime baðýþlanan sadece Ýshakdeðildi. Ýshak'ýn oðlu olacak ve nebilik-le görevlendirilecek Yakup da onabaðýþlanmýþtý:

**......Ona Ýshak'ý ve Yakub'u baðýþla-dýk ve hepsini de nebilikle görevlen-dirdik. (19/49)

HZ. YAKUB HÝLE ÝLE MÝ PEYGAMBER OLDU?!..

Deðiþik nedenlerle aslýndan sap-týrýlmýþ Kutsal Kitap metinlerinde,insaný hayretten hayrete düþürecek neaçmazlarla karþýlaþýyoruz demiþtim. Ýþtetam da konumuzla ilgili bir örnek.Tevrat'ýn Tekvin 27. Bapýndan çoközetleyerek aktarýyorum:

9SEVGÝ DÜNYASI

Peygamber Ýshak'ýn çok yaþlandýðý,gözlerinin kör olduðu, ölümünün yakýnolduðu bir sýrada, ardýndan peygamberseçilmesi için ikisi de büyümüþ olanikiz çocuklarýndan birine el vermesi veYaradan'ýndan dilekçi olmasý gerekiyor-muþ. Ýkizlerden daha çok sevdiði Esavüzerinde karara varmýþ. Gönderdiði birav partisinden sonra Esav'a el verecekve Rab'binden dilekçi olacak. Ancakannenin gönlü diðerinde, yani Yakubda.Bu fýrsatý kaçýrmak istemediðinden,Esav avda oyalanýrken, deðiþik tatlýsözlerle Yakub'u ikna ediyor. Esav'ýnelbisesini ona giydiriyor ve Esav tüylüolduðundan Yakub'un eline tüyleryapýþtýrarak, avdan dönmüþ gibi yapýpkör peygamberin önüne oturtuyor. Hz.Ýshak biraz kuþkulanmakla beraber onael veriyor, duayý onun üzerine yapýyor.

Kutsal bir metinde peygamberliðinsanki aþýrma bir malmýþ gibi takdiminihangi akla benimsetebiliriz ki?.. Hileyapan biri, peygamberi ve dahasý Yara-dan'ý da aldatarak insanlara yol göstericiolarak görevlendirilecek!.. Neresindentutsak elimizde kalacak bir metin bu.Tevrat ve Ýncil asla sadece bunlardanibaret deðil. Onlarda aklýmýzý kullanýpyararlanabileceðimiz nice hikmetler var.Ýleride Ýsrailoðullarýnýn peygamber-lerinden söz ederken bunlara çokdeðineceðiz.

Ömrü boyunca doðru yoldan ayrýl-mamýþ Hz. Yakub Bizim Celseleri-miz'de öyle bir sýfatla anýlýr ki, onunböyle bir þerri iþlemiþ olmasýný kimsedüþünemez bile:

** O biliyordu, þerre hiç düþmemiþolan, bir gün vesvese verenin arayagirip de oðlunu kaybedeceðini ve sonrabulacaðýný önceden.

O biliyordu, þerre hiç düþmemiþ olan,þerde olanlarýn bir gün kendi kendiniörteceklerini de.

O biliyordu, þerre hiç düþmemiþ olan,O'nu sevenlerin yalnýz hayrý bilecek-lerini, hayrý yalnýz almamak için vere-ceklerini. Ve onun için sabýrla bekledi,bekledi ve gördü.

SU AKAR BÝZ BAKAR MI OLACAÐIZ?!..

Sevgili dostlar burada kýsa bir paran-tez açmak istiyorum. Kutsal Kitabýbozulmamýþ bir dinin mirasçýsýyýz.Özellikle Tevratta, kýsmen de Ýncil'deyukarýdaki gibi yanlýþ aktarýlmýþ,akýldýþý neler var. Ayrýca yüzyýllarboyunca kilisenin hür fikirlere nicezalim uygulamalarý da. Bu nedenlerledirki, Batý dünyasýnda pek çok nesil dindenalabildiðine uzaklaþtý. Yanlýþ uygula-malar bizde de inanýlmayacak kadarçok. Doðru öðretiler kulaktan akla, akýl-dan gönle inip benimsenip eylemedönüþmedikçe bu hep böyle olacak. Nevar ki, Kuran'ý Kerim bozulmamýþolarak hepimizin elinde. Hem de dilimi-ze çevrilmiþ ne kadar çok mealler varyanýbaþýmýzda. Din, sadece ilâhiyatçýlariçin indirilmedi. Laik bir AtatürkTürkiyesinde, aklýmýz bilgimiz hepbaþýmýzda olarak, temiz bir gönülleislâmý incelemeli, þimdiki gibi onu yan-

SEVGÝ DÜNYASI10

lýþ ellerde boynu bükük býrakma-malýyýz. Lütfen dergimizin internetadresinden, 2010 yýlý Aralýk ayýnda bukonudaki "Ýthal malý Materyalizm"yazýmý tekrar okumanýzý dilerim. Batýdünyasý baþýndan itibaren islâma sýrtýnýdöndüðünden ve þimdi yaþananlaronlarý iyice uzaklaþtýrdýðýndan onlardanbu 1400 yýllýk boþluklarýný doldur-malarýný bekleyemeyiz. Ama ilerikisayýlarda uzunca üzerinde duracaðým,bizleri Din Günü'ne götürecek "Yaþa-yacaðýmýz büyük günlerde" hem doðu-da hem batýda bu boþluðu doldurmayabütün temiz akýl sahiplerinin büyükihtiyacý olacak.

ÝÞTE ÞERRE HÝÇ DÜÞMEMÝÞ BÝR GÜLYÜZLÜ

Hz. Yakub'un hayatý oðlu Yusuf’unkiile iç içe olduðundan onlarýn Filistinde-ki hayatlarýna, fazla detaya girmedensadece ibret alacaðýmýz kadarýyladeðineceðim.

Oðlu Yusuf'un kaybolmasýyla ilgiliHz. Yakub'un büyük sýnavýný veacýlarýný anlatmadan önce, onun geçmiþyýllarda Yaradan tarafýndan "Ýsrail"adýyla þereflendirilmiþ olduðunu dakaydetmemiz gerekli. Tevrat'da bu isim-lendirilmeden uzunca söz edilir.Ýsrailoðullarý ismi de buradan gelirzaten. Onlarýn tarihinde, Hz. Yakub'unyani Ýsrail'in 12 oðlunun neslindenoluþan 12 kabilenin (sýpt) eylemleri çokönemli roller oynamýþtýr. Kuran'da daonun Ýsrail ismi onaylanýr. Âli Ýmransûresinin 93. Âyetinde Hz. Yakub'un

Ýsrail adýyla anýlmasý ve devamýndaÝsrailoðullarýndan söz edilmesi bununaçýk kanýtýdýr:

** Tevrat indirilmeden önce Ýsrailin(Yakub'un) kendi nefsine haram kýldýðýþeyler dýþýndaki tüm yiyeceklerÝsrailoðullarýna helâl idi....

Hz. Yakub'un deðiþik hanýmlardan 10erkek evladý olmuþ, en sonunda dabaþka bir anneden Yusuf ve Bünyamindoðmuþ sayý 12'ye varmýþtý. AncakYusuf'a sevgisi bir baþkaydý peygam-berin ve bunu ne kadar saklasa daaðabeyleri farkýnda ve kýskançlýk için-deler. Kuran "hikâyelerin en güzeli"diye sýfatlandýrdýðý 111 âyetlik Yusufsûresi 7. Âyette: "Yemin olsun ki Yusufve kardeþlerinde istekli ve arayýþ içindeolanlar için ibretler vardýr" denerek,kardeþler arasýnda kýskançlýk yaratma-mak için her çareye baþvurmamýzkonusunda uyarýlmaktayýz. Sadece çokgüzel, çok sevimli, çok iyi huylu olduðuiçin deðil, onun gelecekte hangi kutsalgörevleri olacaðýný önceden bildiðindenYusuf'a sevgisi yüce. Bunu aþaðýdakiâyetlerden anlýyoruz. Ama ayný zaman-da kýskançlýk doðurmamak için Yusuf'unasýl uyardýðýný da.

** Bir vakit Yusuf babasýna þöyledemiþti: "Babacýðým ben rüyada on biryýldýzla Güneþ ve Ay'ý bana secde edi-yorlar gördüm" "Yavrucuðum" dedi"rüyaný kardeþlerine anlatma, sonrasana bir tuzak kurarlar. Hiç kuþkusuzþeytan insan için apaçýk bir düþmandýr.Ýþte böyle! Rab'bin seni seçip yükselte-

11SEVGÝ DÜNYASI

cek ve sana rüyalarýn yorumunu öðrete-cek. Hem senin hem Yakub soyununüzerine nimetini tamamlayacaktýr. Týpkýbundan önce atalarýn Ýbrahim ve Ýshaküzerine o nimeti tamamladýðý gibi. Þukesin ki, senin Rab'bin bilendir, hikmetsahibidir.” (Yusuf 4-6)

Kýskançlýk arttýkça arttý ve Yusuf'uöldürmeyi planladýlar. Peþ peþe yaldýzlýsözlerle, Yusuf'u birlikte gezmeye çýkar-ma iznini güç belâ babalarýndan kopar-dýlar. Neyse ki yolda aðabeylerden akýl-lý ve vicdanlý biri, Yusuf'un öldürülmesideðil bir kuyunun dibine konmasý tek-lifinde bulundu. Böylece kervancýlarýneline geçip Mýsýr'da köle olarak satýlmýþolacaktý. Bu yol da amaçlarýna uygundu.Ýstedikleri ne þekilde olursa olsun Yu-suf'tan kurtulmaktý.

Bu arada ilâhi düzenin de boþ dur-madýðýný Kuran þöyle anlatýr:

** Nihayet onu götürüp de kuyunundibine koymaya topluca karar verdiklerizaman: "Biz Yusuf'a andolsun senonlara þu yaptýklarýný, hiç farkýndaolmayacaklarý bir sýrada kendilerinehaber vereceksin" diye vahyettik.(Yusuf 15)

Plan aynen uygulandý. BabalarýnýnYusuf'dan tamamen ümidini kesmesigerekiyordu. Gömleðine bir hayvankaný sürerek onu bir kurdun yediðiyalanýný uydurmak hiç de zor olmadýonlar için. Babalarý inanmadý tabii buna.Çünkü önceden Rab'bi oðlunu kaybedipsonra bulacaðýný söylemiþti zaten:

**.... Babalarý dedi ki: "Ýþ söylediðinizgibi deðil, nefisleriniz sizi aldatýp bir iþeitmiþ. Artýk bana düþen güzelce sabret-mek. Anlattýklarýnýza karþý yardýmýnasýðýnýlacak yegane varlýk Allah'dýr."(Yusuf 18)

PEYGAMBERLERÝN YANIBAÞINDAVESVESE VERENE OYUNCAK OLMAK!

Bir peygamberin 10 evladýnýn kýzgýnkýskançlýklarýnýn esiri ve vesvese verenekul köle olmalarýný, iþi kardeþleriniöldürmeye kadar götüreceklerini birtürlü aklýmýza sýðdýramýyoruz. Sadecebabalarý mý? Büyükbabalarý Ýshak ve enbüyükbabalarý Hz. Ýbrahim de peygam-ber. Bu çocuklar onlarýn torunlarý, hepsiayný yörede Filistin’deler ve anýlarý tap-taze. Benzerlerini Nuh ve Lût peygam-berlerin karýlarýnda da görmedik mi?Demek ki insan hangi yüce öðreti içindeolursa olsun, öðrendikleriniaklýna benimsetmez veaklýný gönlünü arýtmak içinkullanmazsa tutkularýnýntavana çýktýðý durumlardaher türlü melaneti yapabilirve yapýyor da. Kendiayaðýmýzla böyle belâlarçukuruna düþmemek için,sürekli nefsimizi tarafsýzcakontrolden geçirmek veilâhi ahlâk buyruklarýnauygun olarak gönlümüzüarýtmaktan baþka da çare-miz yok.

Yukarýdaki olayýn ibretalacaðýmýz bir baþka yönüdaha var. Azgýn bir topluluknefislerine uyup ahlâka vedüzene aykýrý hangi yýkýcýkararý alýrsa alsýn;içlerindeki akýllý ve vicdan-

lý kiþiler için çare tükenmez. Tek ki,uyar akýllý olmayýp gerekirse dýþlanmayýbile göze alýp, daha doðru yollarý bilgi,akýl ve gayretle azgýnlara benimsetmeçabasýný yýlmadan sürdürsünler. Yusuf'uöldürmeyip kuyuya koyma fikrinikardeþlerine benimseten aðabeyi, aslýn-da tarihi ve Ýsrailoðullarýnýn yaþamýnýbaþtanbaþa deðiþtirmiþ oluyordu. BunuYusuf'un Mýsýr'daki serüveniniincelerken daha net göreceðiz. Yakýntarihimizde de benzer örnekleri var.Baþkan Kennedy'nin Fazilet Mücadelesikitabý, her riski göze alarak kendiniortaya atan ve Amerikan tarihini olumluyönde deðiþtiren böyle nice örneklerledoludur...

SEVGÝ DÜNYASI12

13SEVGÝ DÜNYASI

olerans, Lâtince "toleare"kelimesinden türer ve "katlan-mak" "göz yummak" ve daha

geliþmiþ haliyle "hoþ görmek" anlamýnagelir. Bu ayný zamanda doðrunun birdenfazla olabileceðini kabul etmek demektir.Böylece insan, her þeyin en doðrusunu,en iyisini ben bilirim deme saplantýsýndanve kibrinden kurtulur. Baþkalarýnýn da

düþüncelerini söyleme hakkýna saygýgöstererek, onlarý dinleme ve onlardanyararlanma olanaðý bulur. Nitekim BM,"hoþgörü" kavramýný "baþkalarýnýn var-lýðýný kabul ve takdir etme, birlikte yaþa-ma ve baþkalarýna kulak verme" yeteneðiolarak tanýmlýyor. Gerçekten baðrýndaanlayýþlý olma ve uzlaþabilme tavrýnýtaþýyan hoþgörü, insanlarýn barýþ içinde

T

ToleranstanHoþgörüyeGüngör Özyiðit, Psikolog

Herkes benim düþünceme katýlýrsa, yanýlmýþ olmaktan korkarým. Oscar Wilde

SEVGÝ DÜNYASI14

birarada yaþayabilmesinin ve çok seslidemokratik bir düzenin de sigortasýdýr.Buna göre tolerans gösterebilme, bizimdüþünce ve inançlarýmýza aykýrý bile olsa,baþkalarýnýn düþünce ve inançlarýnasabýrla katlanma, göz yumma ve giderekonlarý hoþ görme yönünde insanýn kendi-ni eðitmesidir.

TOLERANSIN UNSURLARI

Tolerans kavramýnýn þu üç unsuruiçerdiðini görüyoruz. Birincisi "Baþkalýk"unsuru. Demek ki öncelikle, bizimdýþýmýzda "baþkalarý"nýn da bulunduðugerçeðini görmek ve bu "baþkalarý"nýn dakendilerine özgü düþünce ve inançlarýolacaðýný kabul etmek gerek. Þu da birgerçek: "Baþkalarý"yla aramýzdakidüþünce ve inanç farklýlýðý küçük birayrýmdan, aykýrýlýk, karþýtlýk ve çeliþ-meye dek, dereceli bir çeþitlilik göstere-bilir. Toleransýn ikinci unsuru olan "kat-lanma" öðesi, kendi içinde negatif birtitreþim taþýr ve içgüdüsel bir korunmatepkisine yol açar. Çünkü "baþka"kavramý bizde, bizden olmayaný,yabancýyý, tanýmadýðýmýz birine karþýkuþku, korku, antipati gibi düþmancaduygulan çaðrýþtýrýr.

Ýþte tolerans, ikinci aþamada builkel duyguyu yenmeyi, hiç deðilsedizginlemeyi amaçlar. Kerhen de olsa"baþkasý"nýn varlýðýný ve farklýlýðýnýkabullenir, ona katlanmayý veya gözyummayý baþarýr.

Üçüncü unsur ise "hoþ görme" öðesiolup, toleransýn olgunlaþmýþ halini ve

pozitif yönünü gösterir. Buradabaþkalarýnýn kiþiliðine ve kendincegeliþme hakkýna saygý duyma biçiminde,daha bilinçli ve uygar bir tavýrlakarþýlaþýrýz. Katlanma þeklinde baþkalýðýnbizde uyandýrdýðý korku, çekingenlik,güvensizlik gibi negatif duygular,hoþgörü potasýnda "baþkalarýnýn kiþili-ðine saygý" gibi pozitif bir duyguyadönüþür.

Bu baðlamda hoþgörü, toleransýn olum-lu ve olgunlaþmýþ yüzüdür. Tolerans kav-ramý, hoþgörüyü içerir, ama onu aþarak,diðer iki unsuru da kapsar. Ve toleransýnhem insanýn kendi içindeki, hem de tarihsürecindeki geliþimini sergiler.

KATLANMANIN OLUMSUZ YÖNÜ

Gerçi "katlanma" ve "göz yumma"anlamýndaki toleransta, bir kendinibeðenmiþlik, karþýsýndakini küçük görme,ukalaca bir tavýr, hattâ göz yumduðu gibi,gerekirse göz yummayabilir de gibi birtehdit kokusu da yok deðil. Ne var kiyakýn zamana kadar tolerans kavramý bunegatif, küçültücü tondan sýyrýlamamýþtý.Tarihte, laikliðe geçmeden önce, tolerans,devletin resmen tanýdýðý dinin dýþýndakiinançlara göz yumma olarak anlaþýlýyor-du. Yani devletin, resmi dinin dýþýndakalanlara, kendi isteðiyle verdiði, gerialýnabilir bir hak, bir lütuf veya ödünanlamýný taþýyordu. Ve elbet ki, gözyumma hali, ilke olarak göz yummamaolasýlýðýný ortadan kaldýrmýyordu. Tarihiçinde bazý kavramlarýn nasýl içerikdeðiþtirip, yeni anlamlar kazandýðýkonusunda, tolerans canlý bir örnektir.

15SEVGÝ DÜNYASI

Günümüzde artýk tolerans, insanlarýnözgürce inanma, düþünme ve giriþimdebulunma gibi üç temel özgürlüðe saygýanlamýna geliyor. Ve yine günümüzündemokratik ve lâik toplumunda tolerans,bir erdem olarak sevgi, anlayýþ, sabýr,geniþ görüþlülük, uzlaþmacýlýk ve saygýgibi olumlu niteliklerle birlikte anýlýyor.Böylece tolerans kavramýnýn "tarihseltortusu" diyebileceðimiz "göz yumma"yerini "iyi karþýlama" ve "hoþ görme"gibi pozitif kavramlara býrakmýþbulunuyor. Düþünce ve vicdan özgür-lüðünün güvenceye alýndýðý günümüzde,artýk "göz yumma" biçiminde bir toleranstavrý, komik bir kendini beðenmiþlik olur.Kaldý ki, kendisi için istediðini baþkasýnada isteme anlamýnda, insanýn kendisinehak gördüðü özgürlükleri baþkalarýna datanýmasý ahlâklý davranmanýn da anakoþuludur.

BAÐNAZLIK

Toleransýn özünde insan kiþiliðine veonun özgürce geliþmesine saygýnýn öneçýktýðýný görüyoruz. Toleransýn insan vetoplum bakýmýndan ne denli deðerli veönemli olduðunu anlamak için, bununtersini düþünelim ve toleranssýzlýðýn netürlü davranýþlara yol açtýðýný irdeleye-lim.

Bilindiði üzere toleransýn karþýtý taas-sup ya da baðnazlýktýr. Baðnaz kiþi, kendigibi düþünmeyenlere kin ve nefret duyar.Onlarý susturmak, baský ile ezmek ister.Ýnsanlarý korkutarak sindirmeye çalýþýr.Bunlar, düþünce özgürlüðünü, kendi gibidüþünenlerin özgürlüðü olarak anlar ve

öyle uygularlar. Toleranssýzlýk, gerçeðiyalnýz kendi tekelinde sanarak, insandüþüncesine tek tip üniforma giydirmegayretkeþliðidir.

Herkesin ille de kendi gibi düþünmesiniistemek, evrimi belli bir düzeyde dondur-ma giriþimidir. Bu ise, evrimin doðasýnaaykýrýdýr. Zira evrim, daha iyiye veyeniye doðru sürekli bir deðiþim demek-tir. Ve gerçekler, Mevlâna'nýn dediði gibimerdiven basamaklarýna benzer.Merdiven basamaklarý ise oturup kalmakiçin deðil, basýp geçilmek ve daha yukarýçýkýlmak içindir. Gericiliði de bu baðlam-da geçmiþteki bir gerçeðe saplanýpkalmak, dünü bugüne ve yarýna egemenkýlmaya çalýþma yönünde boþ bir çabaolarak deðerlendirebiliriz.

Baðnazca bir tutum, ilerlemenin vegeliþmenin en büyük engelidir. Zira birtoplumda düþünce ve inanýþlarýn aynýolmasý, o yönde baský yapýlmasý, devi-nimsizlik yaratýr ve evrimi durdurur.Pozitif ve negatif elektrik yüklü bulut-larýn çarpýþmasýyla þimþeðin çakmasý veortalýðýn aydýnlanmasý misali, ancak zýtfikirlerin karþýlaþmasýndan hakikat ýþýðýortaya çýkabilir. Zaten evrimin ilerleyiþi,bir sarmal gibi hep yukarýya doðru tez-lerin antitezleri doðurmasý ve sentezyoluyla yeni bir teze ulaþmasý tarzýndadeðil mi?!

BAÐNAZLIÐIN KAYNAÐI

Baðnazlýðý anlamak ve gidermek için,onun beslendiði kaynaðý kurutmak gere-kir. Bir inanç sistemine veya ideolojiye

SEVGÝ DÜNYASI16

tek gerçek, mutlak doðru, tek kurtuluþyolu olarak bakanlar, kendi inandýklarýnýen yüce, en kutsal sayanlar, baþkalarýnýngörüþlerine karþý saygýlý olamazlar. Veonlarý doðruya zorlama hakkýný kendi-lerinde görürler. Zor kullanarak ve zul-mederek de olsa, kendi kutsal doðrularýnýdiðerlerine kabul ettirmeye çalýþýrlar, asýlkutsal olanýn ÝNSAN olduðunuunutarak... Küçülerek ve benliklerinisilerek, kendilerinde gerçeði gösterecek-leri yerde, gerçekte kendilerini göster-meye kalkýþýrlar. Ýnandýklarýnýn örneðiolacak yerde, ÝDDÝACISI olurlar. Öyleceinandýklarý gerçeðe benliklerinin gölgesi-ni düþürürler. Onlar Tanrý'ya veya top-luma hizmet ettiklerini sanýrken, gerçektebenliklerini din ve ideoloji kýlýfýna bürü-yerek, kendi kin ve nefretlerine, iktidarhýrslarýna, hükmetme isteklerine tatminararlar.

DÝN, YOBAZLIÐA KARÞI

En büyük toleranssýzlýða yol açan din,özünde baðnazlýða karþý bir tutum takýnýr.

Din, Tanrýsal bir terbiye ile kendindegüzel ahlâký gerçekleþtirmiþ bir gülyüz-lüyü örnek alarak ona benzemeye çalýþ-

maktýr. Bu da, o gülyüzlünün Tanrýinancý ve insan sevgisinde bütünleþenyaþam coþkusunun tüm gönülleritutuþturmasý ile olur. O nedenle zor-lamaya gerek kalmaz. Çünkü dininkendisi çekici ve çaðýrýcý bir niteliktaþýr. Nitekim Kur'an "Dinde zorlamayoktur" (2/256) diyerek bunu açýkçailân eder. Baþka bir yerde YüceYaradan, Peygamberine "Sizin

dininiz size, benim dinim bana" (109/6)dedirterek insanlarý inanýþlarýnda serbestbýrakýr. Böylece Yaradan, sevgisindenvarettiði insanýn, kendi tecrübeleri ve onaverdiði aklý sayesinde bir gün gerçeðibulabileceðine olan güvenini belirtmiþolur.

Gandhi: "Tolerans, kendimize vedavamýza güvenimizin bir belirtisidir"derken bu düþünceyi onaylar. Gerçektentolerans, iyimser bir dünya görüþününeseridir. Ýnsan kiþiliðine ve özgürcegeliþme hakkýna saygý duyar. O yüzdendoðruya bile olsa zorlanmamasý gerek-tiðine inanýr. Ýnsanýn "doðru yolu" kendideneyimleriyle, aklýnýn ve bilgininkýlavuzluðu ile bulabileceðine güvenir.

TOLERANSIN SINIRI

Demokratik bir toplum birbirine aykýrýgörüþ ve anlayýþlarýn "uzlaþýmý" üzerinekurulur. Politika bir yerde, hoþgörüyedayalý bir uzlaþma sanatýdýr. Özgürlükise, demokratik toplum düzeninin temelaldýðý deðerlerin birincisidir. Lord Acton"özgürlük siyasal bir amacýn aracý deðil,kendisi en yüksek amaçtýr" der. Ve tole-ransý böyle bir özgürlük düzeninin garan-

17SEVGÝ DÜNYASI

tisi olarak görür. Ne var ki, her türlüdüþünce ve eylem özgürlüðünün de birsýnýrý olmasý gerekir. Demokratik veözgürlükçü düzenlerin de kendilerinegöre kurallarý ve ortak idealleri vardýr.Ve þunu da kabul etmek gerekir ki, hiçbirtoplum düzeni, dayandýðý deðerlere büs-bütün aykýrý görüþlere göz yumamaz.Ana ilkesi toleransa dayanan demokrasi,özgürlüklerden yararlanarak iktidar olup,sonra da özgürlüðü ortadan kaldýracakkomünizm gibi, faþizm gibi, köktendinci-lik gibi totaliter bir görüþe ses çýkarma-mazlýk edemez. Özgürlüðü yok etmekiçin özgürlük isteði tolerans anlayýþýylanasýl baðdaþabilir?! Kýsaca, kimse tole-ranssýzlýða göz yumacak kadar toleranslýolamaz!

TOLERANSIN ESNEKLÝÐÝ

Tolerans sýnýrlarýnýn daralýp geliþmesi,tarih içinde zamana ve duruma göredeðiþiklik göstermiþtir. Her demokrasininözgürlük ilkesini, dolayýsýyla toleranssýnýrýný kendine göre anlayýþý ve yorum-layýþý vardýr. Ve bu anlayýþ, zamana,duruma göre deðiþir. Ýnsan toplumlarý,toplumsal düzenin ayakta durabilmesiiçin belli kurallara ve bozulmayanesaslara dayanmak zorundadýrlar.Düþünce ve vicdan özgürlüðü, iþte bukurallar içinde ve o esaslar sayesindeyaþayabilir. O ilkeler, düþünce ve inançözgürlüðünün güvenlik þemsiyesi olduðukadar, ona doðal bir tolerans sýnýrý da çi-zerler.

Buna göre, özgürlüðü toplumun temelilkesi olarak benimseyen liberal

demokrasiler, tümelci (totaliter) toplumdüzenlerine oranla çok daha özgürdürler.Ama onlarýn serbestliði de sýnýrsýzdeðildir. Örneðin hiç bir demokrasi, anti-demokratik öðretilere, anarþiye gözyumamaz. Toplumun özgürlük sýnýrýzamana ve duruma göre daralýpgeniþleyebilir. Savaþ ve anarþi gibi,düzenin tehlikeye girdiði olaðanüstüdönemlerde, devlet bu sýnýrý bilinçli birþekilde daraltýr. Barýþ dönemlerinde ise,devlet ve toplum özgürlük sýnýrlarýný git-tikçe geniþletme eðilimindedir. O nedenledemokratik bir toplumun özgürlüðü"varýlmaz bir erek" olarak deðil, hepvarýlmasý gereken "sonsuz bir ideal"olarak görmesi gerekir. Bu durumdatolerans; özgürlük sýnýrlarýný duruma vezamana göre hem çizen, hem de bu sýnýr-larý koruyan bir kýlavuz-erdem iþleviniyüklenir.

HATALARA TOLERANS

Toleransýn bir önemli özelliði de, hata-lara karþý anlayýþlý ve hoþgörülü ola-bilmektir. Bunun için insanlarýn eksikliolduðunu, kusurlarýný düzeltmek içindünyada bulunduðu gerçeðini kabuletmek gerekir. Burada tolerans, insanýnhata yapma hürriyetine saygýlý olmaktýrönce. Ve sonra insanýn kendi deneme-yanýlmalarýyla doðruyu bulacaðýnagüvenmektir. Böyle anlaþýlýp uygulananbir tolerans davranýþý, hatayý yüze vuruputandýrmaz. Baþkalarýnýn yanýnda azarla-yarak mahcup etmeye kalkmaz. Hatayýyapaný suçlayarak, onda suçluluk duy-gusu uyandýrmaz. Ya ne yapar? Ona hata-larýný görüp düzeltmesi için süre ve

SEVGÝ DÜNYASI18

imkân tanýr. Hata yapma hürriyeti yanýn-da, hatayý düzeltme özgürlüðünün de herzaman elimizde olduðu konusunda onuyüreklendirir. Cesaret ve umut verir.Sevgisi ve bilgisiyle, söz vedavranýþlarýyla, hatasýný anlayýp aþmasýn-da ona yardýmcý olur. Hepimiz dünyaokulunda hatasýz olabilmek için hatayapýyoruz. Hatalarýmýz kendimiz içinders, baþkalarý için ibret oluyor.

Tersine bir örnek, durumu daha çarpýcýbir þekilde gözler önüne seriyor. Þöyle ki,Sayýn Hýncal Uluç'un bir okuru, yazýsýn-da kullandýðý bir cümle yüzünden "sen ocümleyi kullandýn, ben artýk sabahgazetesi okumayacaðým" diyerek, sadeceUluç'u deðil, bütün bir gazeteyi kendincecezalandýrýyor. Sayýn Uluç, o okurunu,güzel bir cevapla hoþgörü göstermeyeçaðýrýyor: "Hepimiz insan olduðumuziçin, yanlýþ da yapacaðýz. Birbirimiziyanlýþlarýmýzla kabul etmemiz ve bir-birimizi doðruya ikna etmemiz lâzým.Benim okuyucum, beni eðitmeli. Beniokumaktan vazgeçerse ona da bana da birfaydasý yok. Ama beni eðitebilirse, yanlýþyapmamý önleyebilir. Beraber, barýþ için-de daha mutlu bir yaþam oluþturabiliriz."

Evet, gerçekten karþýlýklý olarakbirbirimize tolerans göstermekle, hemkendimizin, hem de kardeþlerimizin yük-selmesine yardým etmiþ oluruz.

HOÞGÖRÜ'NÜN HOÞ TARAFI

Ýnsan baþkalarýnýn düþünce veinançlarýný sonuna kadar, hoþgörüyle din-leme sayesinde, kendi doðrusunu,

baþkalarýnýnkiyle karþýlaþtýrma ve sýnamaolanaðý bulur. Aksi halde, herkesin benimgibi düþündüðü bir toplulukta, yanýlmaolasýlýðým hep saklý kalýr. Diðer yandan,herkesin düþünce ve inançlarýný özgürceifade edebildiði bir ortamda, ayný hakbenim için de geçerli olur. Ayrýca toleran-sýn hoþ tarafý, karþýdaki ne katlanmanýnötesinde, onun düþüncelerinden zevkalmak, bundan bir hoþluk duymak vegiderek baþkalarýnýn düþünce ve görüþ-leriyle kendimizi zenginleþtirmektir.

Çok çeþitli çiçeklerle bezenmiþ birbahçe gibi, insanlarýn gerçeði görüpalgýlamadaki inanç, düþünüþ ve duyuþtakifarklýlýklarýný, insan düþüncesinin zengin-liði olarak görüp deðerlendirmek gerekir.Örneðin iki þekilde algýlanabilen þu þeklebakalým. Kimi bu þekilde dikkatinibeyazlýða odakladýðýnda bir kadeh veyavazo görüyor. Kimi kiþiler de siyahadikkat ettiklerinde profilden birbirinebakan iki yüz algýlýyor. Ama iki taraf dabirbirinin görüþüne saygý duyup, diðerinidinlediðinde, kýsa bir süre sonra, öncedengörmediði öteki resmi de görmeye baþlý-yor. Birbirinin görüþüne tolerans göster-mek sayesinde, karþýlýklý görüþ alýþveriþisonunda her ikisi de, ayný þekilde, biryerine iki resim görmüþ oluyor. Veöylece görüþlerini geniþletip zengin-leþtiriyor. Böylece hoþgörünün her ikitarafý hoþnut eden, hoþ tarafý kendini gös-teriyor. Demek ki, insanlar, özgürdüþünceye saygý duyup tolerans göster-dikçe, görüþ ufuklarý geniþliyor, insan-larýn birbirlerinden yararlanma olanaðýdoðuyor ve bundan topyekûn insanlýkkazançlý çýkýyor...

19SEVGÝ DÜNYASI

Kryon’la Bir Hafta Sonu

Yeni Yeryüzü, Yeni Ýnsan, Yuva’ya Yolculuk2014 yýlý Eylül ayýnýn ilk hafta sonunu, dergiyi takibedenokurlarýmýzca iyi tanýnan bedensiz varlýk “Kryon” için, oturduðum þehirde tertiplenmiþ bir seminerde geçirdim.

Zuhal Voigt

SEVGÝ DÜNYASI20

Seminerin yapýldýðý iki gün içindeKryon, üç celse yaptý. Geri kalan zamaný,medyumu Lee Carroll, Kryon'un felse-fesini ve bilgilerini içeren ve "YuvayaDönüþ" isimli, Türkçe'ye de tercümeedilmiþ kitabýný yorumlayan konuþmalar-la tamamladý. Tüm seminere, RobertCoxon ve Anders Holte tarafýndan icraedilen meditatif müzik ve çeþitli aydýn-latýcý videolar eþlik etti. Ýki günün sonun-da seminerin yapýldýðý mekândanayrýldýðýmda, kolayca klavyeye döke-meyeceðim yoðunluktaki duygu vedüþüncelerle dopdoluydum.

Bu yazýda sizlere, Kryon'un bucelselerini birebir veremeye-ceðim. Zaten buyazýnýn amacýnýnbu olmadýðýnýdüþünüyorum.Kryon'uncelseleri,þimdiye kadarbasýlmýþ olan 16kitabýnda, LeeCarroll'un Websayfasýndasürekli güncel-lenerek vedevamlý olarakda dergimizdeyayýnlanmakta.Ben bu yazýdasizlere, Kryon'unözet olarakaktaracaðým söz-leri yanýnda,aslýnda o salon-daki, iki günboyunca

edindiðim izlenimleri vermeye çalýþa-caðým.

Lee Carroll

Orta boylu, sarýþýn, celse için oturduðuanlar haricinde sürekli hareket halinde,her an bir muziplik yapacak bir oðlançocuðu gibi bakan mavi ya da yeþil-mavigözlere sahip, yüzünde sürekli þirin birgülümseme taþýyan, yaþýný en fazla 55olarak tahmin edebileceðiniz bir adam.(Gerçek yaþýný kendi web sayfasý dahil,hiç bir yerde bulamadým, ama bir yazýda48 yaþýnda Kyron için kanal olmayabaþladýðý yazýldýðýndan (1989) ve 25

21SEVGÝ DÜNYASI

yýldýr bu iþi yaptýðýndan söz edildiðin-den, basit bir hesapla 70’in üzerinde birrakama vardým.)

Seminerin ilk dakikasýndan itibaren,son dakikasýna kadar - arada salt müzikyapýlan sayýlý zamanlar hariç- elindesürekli mikrofonla, izleyicileriylekonuþan, onlara sürekli Kryon bilgileriniyorumlayan, bunu yaparken dikkati usta-ca sürekli ayakta tutmasýný bilen, ikicümlesinin birinde tam yerinde ve hiçsulu olmayan esprilerle izleyicisinigüldürmeyi beceren, konuþmalarýnýyaþamdan ve kendi yaþamýndan örnekler-le renklendiren ve hiç bitmeyecekmiþgibi görünen bir enerjiye sahip,muhteþem bir þovmen.(Bu sözcüðeTürkçe'de biraz baþka bir anlam yük-lendiðini biliyorum, ama okur bunuizleyiciyi çok iyi elinde tutan bir konuþ-macý anlamýnda almalý) Ýster istemez buiþi çok iyi öðrenmiþ olduðunu ya damüthiþ bir kaabiliyetle karþýlaþtýðýnýzýdüþünüyorsunuz.

Lee Carroll'un açýklamasý ise dahabaþka: Kendisi Kryon'la karþýlaþtýðýndave onun verdiði bilgileri kaydetmeyebaþladýðýnda, bir zaman bunlarý herkeseaçmayý hiç düþünmemiþ. Çünkü kendisi-ni her zaman inzivaya çekilmiþ bir keþiþgibi görmüþ, kimse bilmeden bir köþedebu bilgileri toplamayý istemiþ. Kryononlarýn kitap halinde basýlmasýný iste-diðinde, kendi adýný kitabýn bir köþesindeküçük harflerle ve yalnýz isminin baþharfleriyle yazdýrmýþ. Kryon, seminerlertertipleyip bilgileri açýklamak için büyükinsan topluluklarýna konuþmasýný iste-diðinde, isyan ve itiraz etmiþ: "Yanlýþ biradam seçmiþsin Kryon, ben bu iþi yapa-

mam. Ben bir münzeviyim." Kryon iseþöyle demiþ: "Sen eski Yunan'da birhatiptin. Bu yetenek senin Akasha kayýt-larýnda var. Yapacaðýn tek þey onuoradan çýkarýp, bugünkü yaþamýna dahiletmen."Carroll çaresiz, ilk seminerlerine,elinde konuþacaðý þeyler yazýlý notlarla,bir konuþma kürsüsü arkasýna saklan-maya çalýþarak baþlamýþ. SonraKryon'dan ikinci bir istek gelmiþ:"Notlarý býrak, spontane olarak konuþa-caksýn."Carroll tekrar itiraz etmiþ amaKryon ýsrarlý. Anlaþýlan sonuçta CarrollAkasha kayýtlarýna ulaþmayý becermiþ ki,bugün bu kadar baþarýlý bir konuþmacý veþovmen haline gelmiþ.

Bu arada Kryon bilgilerine göre,baþlamýþ olan Yeni Çað'da, yeni enerji ileher insanýn kendi Akasha'sýndaki eskikayýtlara ve bilgilere ulaþmasý mümkünolacakmýþ.

Carroll, 1984 yýlýnda San Diego'da birses kayýt stüdyosu açarak 30 yýldýr iþlet-tiðinden,baþlangýçta teknik bir adamolarak kendisini ezoterik konulara hepyabancý hissetmiþ, her þeyi sorgulamýþ,Kryon'un yaptýklarýna ve söylediklerineitiraz etmiþ. Bunu, kendi yaþamýndanörneklerle ve esprili bir dille, Kryonöðretileri arasýna hep serpiþtirmekte.

Yeni Çað

Kryon'a göre, 2013 çok özel bir seney-di ve bir dolunay enerjisi senesiydi. Birbaþka deyiþle de bir kalibrasyon senesiy-di. (Kalibrasyon: Ölçü alet ve düzenek-lerinin doðru sonuçlar verecek þekildeyeniden ayarlanmasý) bunu, bir yenidenayarlanma senesi olarak da tanýmlayabi-

SEVGÝ DÜNYASI22

liriz. Yeni Çað bu sene ile baþlamýþ olu-yor ve bunun uzun süreli bir dönemolduðu belirtiliyor. Kryon'a göre, 2012sonunda beklenmiþ olan kýyamet aslýnda,bu deðiþimin baþlangýcýný iþaret etmek-teydi ve Maya takvimi burada bitmedi,tersine bu noktada yeni bir baþlangýcagirdi.

Kryon, insanlarýn yeni çaðda dahayumuþak olacaklarýný, daha birliktehareket edeceklerini ve bu deðiþimingezegenin kaderini deðiþtireceðinimüjdeliyor. Buna örnek olarak da, dahaönceki yazýlarýmýzda da deðindiðimiz birdizi bilimsel denemeden bahsediyor:Princeton Üniversitesinin yaptýðý deney-lere göre, dünyanýn 70 yerinde yapýlanölçmelerde, bazý zamanlarda dünyanýnmanyetik sahasýnda kuvvetli deðiþikliklertesbit edilmiþ. Bu zamanlar ise þöyle:

* 1997’de Prenses Diana'nýn ölümüolayý

* 2001’de 11 Eylül New York'da ÝkizKuleler’e çarpan uçaklar olayý

* 2004’de 300.000 ölü ile sonuçlanantsunami olayý

* 2010’da, Þili'de 33 maden ocaðýiþçisinin kurtarýlmasý olayý.

Bu olaylar içinde en önemli olaný ise,ilk defa bir felaketin deðil, sevinçli birolayýn manyetik sahayý etkilemesindendolayý, Þili'deki kurtarma hareketi. Buolayda, tüm dünyada, Amerika'nýn ilkdefa Ay’a ayak basmasý hadisesin-dekinden daha fazla kiþi televizyonlarbaþýna toplanýp, ayni iyi dilek ve duygu-larda birleþmiþ ve ölçülebilmiþ en yüksekolumlu uyum faktörünü oluþturmuþ.Buolayda, kurtarýlan iþçi sayýsý da ilginç bir

sayý, 33 sayýsý Numeroloji'de (sayý bili-mi) eski Tibetliler için bilinen en yükseküstat rakamý sayýlýyor.

Carroll bundan sonra, dünyamýzdaki 3çeþit að þebekesinden söz etti. Manyetikað þebekesi, kristal að þebekesi ve Gaiaþebekesi.

Manyetik að þebekesi, yeryüzü çekir-deðindeki akýcý dinamik iþlemlerdenoluþan ve doðrudan insan DNA'sýnýetkileyen güç istasyonunun oluþturduðuþebekedir.

Kristal að þebekesi, 100 000 yýl kadarönce Ülker Yýldýz kümesinden (Yedi KýzKardeþ) gelenler tarafýndan inþa edilmiþbir " hatýrlama " aðýdýr. Dünyada yaþan-mýþ herþeyi kayýt etmiþtir. Bazý hayaletve tekinsizlik olayý diye bilenen olaylar,bu aðdaki kayýtlardýr.

Gaia þebekesi ise, yine Ülker Yýldýzkümesinden gelenlerce kurulmuþ, tabiatana da dediðimiz kuvvettir ki, insanlarýntitreþimlerini kuvvetlendirir.

Bu að þebekelerinin kesiþtiði noktalar-da, " sýfýr " noktalarý oluþur ki, bunlarýnbilinenleri de, Hawai'de, Tibet'te,Yucatan'da, Kaliforniya'da ve Türkiye'deArarat daðýnýn bulunduðu yerdedir.

Lee Carrol bütün bunlarý büyük birhýzla, duraksamadan, kelimeleri ara-madan, adeta nefes almadan birbiri ardý-na açýklayýp anlatýyor, çoðu yerde ter-cümeyi bekleyemiyor, tercümanýn sonkelimelerinin içine dalýyor (Ýngilizceolan tüm konuþmalar spontane olarakAlmanca'ya tercüme edilmekte), seyircisi

23SEVGÝ DÜNYASI

bu bilgi yaðmuru altýnda kýpýrdamadanoturup, adeta nefes bile almadan, pürdikkat dinliyor. Seyircinin dörtte üçükadýnlardan oluþuyor. Her yaþtan, hersosyal seviyeden insan 400 kiþilik salonuson koltuðuna kadar doldurmuþ.

Sen Kimsin?

Sonraki adýmda, kendisi ile birliktegelen ekibinden müzisyen Anders Holte,tüm salondakilere, belli bir ses tonunukoro halinde hep birlikte söylemelerinisaðlayarak bir çeþit müzikli meditasyonyaptýrýyor. Bundan sonra Carroll sahneönüne çektiði bir iskemleye oturuyor.Elinde mikrofon, arkasýna yaslanýp göz-lerini kapatýyor. Bir kaç saniye sonra yüzifadesi deðiþiyor, gözleri kapalýçehresinde bir tebessüm uçuþuyor,iskemlesinde yer deðiþtirerek birazdaha öne doðru geliyor, baþýný saða solaçevirerek, sanki kapalý gözler ardýndantüm salondakilere bakýyor. Ve sonraCarroll'unkinden çok daha yumuþak vederin bir ses tonuyla konuþmaya baþlýyor.(Almýþ olduðum notlardan mealen):

“Hepinizi selâmlarým sevgililer.Ben manyetik hizmetten Kryon.

Bazýlarý diyebilir, " Burada birivar, kimdir bu, ne anlatýyor ? "

(Böyle þey) olmaz deme, bunuhissedebiliyor musun?

Partnerim (medyum) kenara çe-kildi, bunu 25 yýldan beri yapýyor.

Aranýzdan bazýlarý böyle bir þeyiilk defa görüyor. Üç boyutluortamda, bir iskemlede oturanbirini dinlemek. Bir sýnýfta otururgibi, verilen bilgileri dinlemek.

Bu (görünen) hepsi deðildir.

Size yapýlan davet açýktýr.Sen kim olduðunu biliyor

musun?Ben senin kim olduðunu biliyo-

rum. Bilmece senin için mevcut.Acaba senin, olduðunu zannet-

tiðinden çok daha fazlasý olmanmümkün mü?

Ben hepinizi tanýyorum, herbirinizi.

Sen kimsin?Sen yaþlý bir ruh-sun.Yoksa seni buraya baþka negetirmiþ olabilir ki?

Ailen burada ve sana çok þeyvermek istiyor. Ama seninüzerinde (sanki) bir kapak geçiril-miþ gibi. Kendini býrak ve hisset.

Ben size bir esas, bir çekirdek,bir enerji vermek istiyorum.

Alýcý hazýrsa, ruh (ruhsal âlem)çok þey verebilir.

Sen ne almaya hazýrsýn? Henüzbilmediðin þeyleri almaya hazýrmýsýn?

"Bütün bunlar gerçek mi? Delilyok." (diyorsun)

Deðerler dizisi deðiþimi,hoþgörü (gerek) henüz taný-madýðýn þeyler için. Ve þifa için.

Burada 3 kiþi var, yüreklerindeþifa bulmaya ihtiyaçlarý var, sizleritanýyorum.

Sen yalnýz olduðunu düþünüyor-sun.Oysa çevren meleklerle dolu,onlar seni kucaklýyorlar.

Ýskemlede oturan konferans ver-miyor, o sizleri deðiþime davetediyor, içinizdeki ihtiþamý taný-maya çaðýrýyor.

Bu iskemlede, senin için, deði-þimden ötürü, çok þey hazýrlandý.

Ve öyledir."

SEVGÝ DÜNYASI24

Bir yandan yazmaya, bir yandan hemkulaðýmla hem de gözlerimle iskemledeoturaný takibetmeye çalýþýyorum. Sestonunu, kurduðu cümlelerin anlamýnagöre çok güzel kullanýyor. Yer yeralçalýp, yer yer yükselen sesi ve yaptýðývurgulamalar tam yerinde.Söylediklerinin altýný çizmek için, o andaemrine verilmiþ olan tüm bedenden isti-fade ediyor, cümlelerine eþlik edenjestler, ifadelerini kuvvetlendiriyor. Vekonuþma þevki içinde çoðu zaman tercü-manýn tercümesini bitirmesini bekleye-meyerek son kelimelerini biçenCarroll'un tam tersine; cümlelerinin ilkhecesini tercümanýn en son hecesinintam bitimine, bir ping pong þampiyonunustalýðýyla yerleþtiriyor. Tercümanýncümlesinin tam ne zaman biteceðini çokiyi biliyor. Konuþmasýnýn ifade güzel-liðinin yanýsýra; sesinde, sesini kul-

lanýþýnda öyle bir þey var ki ve genelolarak o mekânda o anda öyle bir þey varki, insan bunu yalnýz duyup görmüyor,gerçekten tüm bedeniyle hissediyor.

Kyron'un her celsesini bitiren tanýnmýþson cümlesi " Ve öyledir" den birkaç sa-niye sonra Carroll gözlerini oðuþturuyorve açýyor. Adeta biraz mahçup bir haldeiskemleden kalkýyor ve bizler yaþadýðý-mýz þeyi özümlemek ve dinlenmek üzereöðle paydosuna gönderiliyoruz.

Ýnsanýn Dokuz Özelliði

Öðleden sonra Carroll, Kryon'unöðretisinde yer alan, insanýn 9 özelliðiüzerinde duruyor. Ýnsanda 3 grup özelikvar: Ýnsani grup, ruhsal grup ve Gaiagrubu. Bunlarýn her biri de içlerinde yineüçer baþka özellik barýndýrýyorlar.

25SEVGÝ DÜNYASI

Ýnsani grup:1. Beyin fonksiyonlarýnýn yer aldýðý Ýnsan Bilinci, 2. DNA ve Akasha kayýtlarýný içeren doðuþtan getirdiðimiz özellikler 3. Üstün Varlýðýmýz

Gaia grubu:1. Manyetik Að, 2. Kristal Að ve 3. Balina özellikleri

Ruhsal grup: 1. Rehberlerimiz, 2. Ruhun Parçalarý 3. Üstün Varlýðýmýz

Ýlk gruptaki Üstün Varlýðýmýz ileüçüncü gruptaki Üstün Varlýðýmýz arasýn-daki fark da þu: Üçüncü gruptaki asýlÜstün Varlýðýmýz yani bütünü perdeninarkasýnda olan asýl biz iken, ilk gruptakiyalnýzca onunla temas etmemizi saðlayanÝntuition (sezgi) dediðimiz þey ki, bu da,baþýmýzýn arka tarafýnda bulunan vesürekli üçüncü göz dediðimiz þeyletemas halinde olan Epifiz bezi (pineal)sayesinde gerçekleþiyor.

Bu üç gruptaki üçer unsur yanyanageldiðinde yine 33 sayýsýný veriyor ki, buyine eski Tibetlilerin sihirli üstat sayýsýnýifade ediyor.

Carroll, sezginin çalýþma þekline dairde yaþamdan örnekler vererek, sezgininancak acil durumlarda ve karar anýndanhemen önceki dakikalarda hareketegeçtiðine dikkat çekiyor.Örneðin ikihafta sonra bir karar vermek zorundaolduðunuzu bilseniz ve iki hafta boyunca

bir iþaret almak için uðraþsanýz, hiç birþey bilmeden bekleyebilirsiniz ama kararaný geldiðinde sezginiz harekete geçereksize istikameti belirtecektir.

Kryon Yeni Çað'da "sezgi" nin liderliðiele alacaðýný ve bunun yepyeni bir dünyayaratacaðýný müjdeliyor. Bunun için deCarroll yine pratik yaþamdan eðlencelibir örnek veriyor. Buralarda sýk kullaný-lan bir yöntem var. Bir çok insan þehirdearabasýna boþ bir park yeri bulmak için,hayalinde yarattýðý bir "Park Meleði"nin,kendisini boþ bir park yerine götürmesiniiçinden diliyor. Ve tuhaftýr ki çok kere buoyun gerçekleþiyor. Carroll bunun yerineinsanýn artýk gelecekte kendi sezgisinigörevlendireceðini ve doðrudan boþ parkyerini bulacaðýný, yine o þakacý tavrýyladinleyicilerine anlatýyor.

Carroll, bir de, 2012 Eylül ayýnda bilimadamlarýnýn DNA'nýn sýrlarýný çözdük-lerini ve bu arada DNA içinde"Kontrolgremium" (Kontrol Komitesi)diye adlandýrdýklarý bir ünite keþfettik-lerini hatýrlatýyor. Bu ünitenin keþfiyleortaya çýkardýklarý þey ise çok önemli:Bilim adamlarý bununla, kelimeler vetitreþimler yoluyla DNA'nýn yeniden pro-gramlanmasýnýn mümkün olduðunugörüyorlar. Bu demek oluyor ki, DNA ileiletiþim olanak dahilinde. Bunun getire-ceði deðiþiklikleri düþünmek bile heye-can verici. Ama bu durumda olacakinsanlarýn da, yalnýzca iyi düþünmelerigerektiði de bir gerçek. CarrollDNA'daki Akasha bilgilerineulaþýldýðýnýn ilk olarak çocuklardagörüleceðini ve her þeyi hatýrlayan birneslin ortaya çýkacaðýný haber veriyor.

SEVGÝ DÜNYASI26

Ýnsan özellikleri arasýnda bununanBalina özelliklerine gelince, bu konudaCarroll sadece, balinalarýn 44 kromo-zomu olduðunu ve bu sayýnýn eskiTibet'te 33 den de yüksek ve henüz tambilinemeyen bir üstat sayýsý olduðunuhatýrlatmakla yetindi.

Umutsuzluða Kapýlmayýn

Birinci gün, Kryon'un verdiði ikincicelseyle bitti. (Notlarýmdan, mealen):

“Ýyi akþamlar sevgililer. Benmanyetik hizmetten Kryon.

Ben bugün burada kimlerolduðunu biliyorum.

Þifacý (medyumu kastediyor)kenara çekildi. Þifacý aslýndaiyileþtirmez. O dengeyi saðlar.Þifacýlar insan varlýðýný den-geleyebilirler, mevcut enerjiyionlara verebilirler.

Buradaki bazýlarý anlatýlanlarýdinleyecekler ve gidecekler. Onlarsadece bilgi toplarlar. Bu þekildehiç bir þey olmaz. Bu mesajlarenerji içerirler. Senin karar ver-men ve yolda ilerlemen için.

2012,2013 ve 2014 seneleriradikal deðiþim seneleridir. Bizbunun için öneriler getirdik, enerji-leri anlattýk, sizleri uyardýk.

Umutsuzluða kapýlmayýn.Karanlýk ve aydýnlýk arasýndakison savaþýn yapýlmasý gerek.Onlar kendilerini bütün çirkinlikleriiçinde gösterecekler.Bahçenizdeki taþlarý yerindenoynatýrsanýz, altýnda ne varsaortaya çýkar. Haberlerde duyuyor-

sunuz, görüyorsunuz. Umutsuz-luða kapýlmayýn. Biz sana nasýlhuzur bulacaðýnýn yol kýlavuzunuverdik. Hoþgörü ve davranýþ þekli.

Yüksek benliðiniz ve ruhunuzarasýnda fark vardýr.

Yüksek benliðiniz, Akasha kayýt-larýný içeren bir Tanrý Çorbasýdýr.Yüksek benliðin senin dostundur.O seni, birlikte olduðun aile ilebiraraya getirir.

Ruhun baþkadýr. Geçmiþ enerji-lerde, ruhun parçalarýný birleþtir-mek mümkün deðildi. Yeni enerji-de, Yaradan’la irtibat kurmayýöðrenmek mümkün olacaktýr.Bunlarý ifade edebilmek bütünlisanlarda zordur.

Ruh, Tanrý'nýn bir kývýlcýmýdýr.Onun içinde Akasha yoktur.O yaratýlýþýn damgasýdýr. O, medi-tasyonda öne çýkar. Yüksek ben-liðiniz deðildir. O, sen ne iseno'dur. Perdenin arkasýnda deðildir.O güzelliktir. Seni her andeðiþtirebilir. Bazýlarýnýz bunubaþaracaktýr.

Sevinç… Sevinç… Sevinç…Tanrý'nýn özü sevinçtir. O her

zaman seninledir ve her zamansenin içinde tebessüm eden birçehresi mevcuttur. Sevinç sanaTanrý'nýn dikkatini hediye edecek-tir. Acý hiç bir zaman Tanrý'ya aitolmadý. Acý insana ait bir þeydir.Büyük Yaratýcý Güç sevinç yaratýr.Ruhun bu yaratýcý gücün birparçasýdýr. O seni diðer hayvan-lardan baþka yapar.

Ve "Bir olmak". Her þeyle bir ol.Bu yetenek sende var. Að bunun

27SEVGÝ DÜNYASI

için yaratýlmýþtýr. Bir olmak,Tanrý'nýn enerjisidir. Çünkü ruhdiðerlerinde de ayni kumaþtanyapýlmýþtýr. Bu bilgi eskiden yal-nýzca þamanlarda bulunurdu.Þimdi sana aittir. Bunu baþara-bilirsen, her þey deðiþecektir.Bunu baþarýrsan, kendini saklaya-mazsýn ve bunun yapýþkan birözelliði vardýr. (Herkese bulaþýranlamýnda)

Üçüncüsü, tam anlamýyla barýþ.(Ýç huzuru) Eðer çekirdeði bula-bilirsen, etrafýnda her ne olursaolsun, her þey mükemmeldir.Evren tam bir barýþ hali içindeyaratýldýðýnda, sen de oradaydýn.

Sonuncusu, "ait olmak". Tanrý'yaait olmak. Yalnýz deðilsin. SenTanrýnýn kaynaðýna aitsin.

Sevinç… Bir Olmak… Barýþ…Ait Olmak… Sevinç… Bir olmak...Barýþ… Ait Olmak…

DNA harekete geçecektir. Buruhtur.

Sen kimsin? Ben sana kimolduðunu söylüyorum: (Þöyledemelisin) “Ben Tanrý'nýn Yaratý-cýlýðýyým… Ben sonsuzum…Benmucizeler yaratabilirim…”

Ve öyledir.”

Seminere gelirken, soru sorma fýrsatýverilirse sormak üzere içimde taþýdýðýmbir soru vardý. Kryon soru sorma fýrsatývermedi. Ama günün bitiminde ben far-kettim ki, sormayý istediðim soru cevap-landýrýlmýþ bile.

Kyron'a dünyanýn bugünkü politikkarýþýklýklar, özellikle Orta Doðu'daki

Ýsrail-Filistin anlaþmazlýðý, Irak'dakiIÞÝD seri katilleri, Ukrayna ve Rusya'nýntehlikeli dansý ve de Türkiye'deki politikgidiþat ile, Yeni Çað'ýn ümit dolu mesaj-larýnýn nasýl baðdaþtýðýný sormak istemiþ-tim. Kyron'un verdiði cevap açýktý:

“2013 ve 2014 seneleri radikaldeðiþim seneleridir. Biz bunun içinöneriler getirdik, enerjileri anlattýk,sizleri uyardýk.

Umutsuzluða kapýlmayýn.Karanlýk ve aydýnlýk arasýndaki

son savaþýn yapýlmasý gerek.Onlar kendilerini bütün çirkinlikleriiçinde gösterecekler.Bahçenizdeki taþlarý yerindenoynatýrsanýz, altýnda ne varsaortaya çýkar. Haberlerde duyuyor-sunuz, görüyorsunuz.

Umutsuzluða kapýlmayýn.”

Yuvaya Dönüþ

Ýkinci günü Carroll, Kryon'un "YuvayaDönüþ" isimli kitabýnýn yorumuna ayýr-mýþtý.Bu kitapta Kryon, bir roman for-matý içinde, ruhsal bir yola çýkan ortala-ma bir insan olan Michael Thomas'ýn, buyolda yedi melekle karþýlaþtýðý hikâyesinianlatýyor. Carroll elbet ki, kitabý nasýlanlamak gerektiðine dair çok faydalýaçýklamalar yaptý ama çok istediðimhalde bunlarý da bu yazýya almaya, yeraçýsýndan olanak yok.

Ancak bence önemli olan bir hususuaktarmak istiyorum. Kitabýn kahramanýMichael Thomas, hikâyesinin biryerinde, baþlamýþ olduðu ruhsal seyahat-ten geri dönmek ister. Ona verilen cevap

þöyledir: "Eðer görünmeyenler görünürhale gelmiþse, artýk geri dönemezsin.Onlarý görmezden gelemezsin. Ruhunfizik kanunlarýna göre, bilinçli halegelmiþken, daha az bilinçli olmakmümkün deðildir. Geri dönmek istersendönebilirsin, çünkü her zaman için özgürirade kanunu iþler. Ama ayni zamandahem yüksek hem de düþük frekansta tit-reþim olamayacaðý için, bu bir dengesiz-lik yaratýr ve bu bir inançsýzlýk durumuhusule getirir." Yani demek oluyor ki,çýkýlan ruhsal geliþim yolundan geridönüþ ve eski bilinçsiz hale dönmekmümkün deðildir ve böyle bir durumkiþiyi þüphesiz mutlu etmeyecek, onuruhsal bir kaosa itecektir.

Bir diðer önemli nokta da, ruhsal biryola, bir kere çýkýldýðýnda, her þeyinotomatik olarak ileriye gitmeyeceðidir ki,bu da, kiþinin ruhsal yolda ilerlemek içingösterdiði arzu ve iradeyi defalarca, heradýmda tekrarlamasý gerektiðidir. Yanikiþi her gün, ruhsal yolda kalma karar-lýlýðýný göstermelidir. Bunu da meditas-yonla, düþünceleriyle, davranýþlarýylaifade etmelidir.

Bu kitabýn yorumunu tam olarakburaya alamýyorum ama okumamýþ olan-lara okumalarýný özellikle tavsiye etmekistiyorum. Kitap baþtan sona metafor(mecazi benzetmeler) ile anlatýlmýþ.

Ýkinci günün sonunda, Kryon bizleretekrar bir celse ile vedâ etti. Celseninbaþýnda not almaya baþladýðým halde,Kryon'un sesinin deðiþen tonlarýna veanlatýmýna kendimi öylesine kaptýrdýmki, bu defa ben de, salondaki pek çoðu

gibi, gözlerimi kapatarak kendimi onabýrakma arzusunun önüne geçemedim.Kryon bu celseyi defalarca "Kendinizisevin" diyerek bitirdi ve ben sonundaartýk gözyaþlarýma hakim olma savaþýn-dan da vazgeçmiþtim

Celseden sonra gözlerini açan Carroll,salondakilerin sessizce ayrýlmalarýný ricaetti, alkýþ istemedi, kendisi ve tüm ekibide sahneden sessiz bir selâmla vedâ etti-ler. Seyircilerin çoðu seminerin bitimin-den sonra dakikalarca yerlerinden kalk-madýlar.

Elimdeki Kryon kitaplarýný imzalatmakiçin Lee Carroll'un yanýna gittiðimde,Türkiye'de çýkan bir spritüalist dergi içinbu semineri yazacaðýmý kendisinesöyledim. Bunu hayret ve sevinçlekarþýladý.

Dýþarýda Eylül ayýna hiç uymayan çoksýcak bir yaz günü vardý. Ve benimbedenimin her hücresi, Kryon'un enerjisiile dolup taþmaktaydý. Þehrin kenarýndabir semtte olan seminer mekânýndançýkýp, tramvay beklemek için duraktaoturduðumda, gözlerim karþýmda uzananyemyeþil manzaraya, bulutsuz gökyü-züne, uçan kuþlara, kelebeklere daldý.

Bu güzel yeryüzü üzerinde yaþadýðýmý,insan olduðumu, ruhsal yolu keþfede-bilmiþ olup onun üzerinde yürümeyeçabaladýðýmý düþünerek, buna karþýbütün yüreðimle þükran duydum.

(Kryon'un tüm celseleriwww.kryon.com adlý Web sayfasýndaÝngilizce olarak bulunabilir.)

SEVGÝ DÜNYASI28

29SEVGÝ DÜNYASI

akmak ve görmek çok farklýdýr.Bazen bakarýz ama görmeyiz.Bazen de bakarýz ve sadece iste-

diðimizi görürüz. Ben sadece penceredendýþarýya bakarak bakýp gördüklerimiyazsam, neler yakaladýðýmahayret bile edebilirim.Deneyelim mi?

Dýþarýda hava canlý, berrakve sýcaktý. Perdenin arkasýnda-ki Güneþ, "Gel buraya, çýkdýþarý, oynayalým" dercesineneþeli, bakamayacaðým kadarparlak, kaçacaðým kadaryakýcýydý ama kendi bununfarkýnda deðildi, çünkü çokdavetkârdý. O sýrada bir výzz'lapencerenin camýna toslayanbal arýsýný ve þaþkýnlýkla teras-ta bana bakan kertenkeleyigördüm. Ah caným bendenkorkmuþ. Ýleride kayraktaþlarýnýn üzerinden telaþlagidip gelen bir karýncasürüsünü farkettim. Ölü birböceði yuvalarýna taþýyorlarama onlara göre çok büyük.Canlarým, nasýl seri hareketediyorlar düþürmemek için

böceði. Çok emek sarfediyorlar. Yokuþçýkýyor ve iniyorlar, çünkü taþ çok enge-beli bir tepe onlar için. Nihayet yuvalarý-na zar zor ulaþtýlar da, koca böceði þimdinasýl sokacaklar o kapýdan?

FarkýndalýkSeyhun Güleçyüz

B

SEVGÝ DÜNYASI30

Karýncalarý seyrederken insanýn hayat-taki didinmesini, onu yukarýdan izleyenTanrý ve görevlileri düþündüm. Ýsteseleryardým edebilirler ama o zorluklardaninsanýn alacaðý dersler tekâmülleri içingerekli. Demek ki önemli olan faydalýlýkprensibi. Orada yaþananlarýn farkýnavararak öðrendiklerimiz hayrýmýza vefaydamýza ise kendi çabamýz gerekiyor.Karýncalar acaba bu eylemden ne tecrü-beler çýkaracak? Bence yuvaya gidenyolu deðiþtirecekler.

O sýrada cýrcýr böceðinin müziðiyledikkatimi çam aðacýna yönelttim. Tanrýmbu ulu aðaç bana hep seni hatýrlatýyor.Üzerinde kuþlarýn beslendiði, ev yaptýðý,bir sürü böceðin devlet kurduðu, yeþiliyapan, köklerinden aldýðý suyu en yüksekdallara ulaþtýran sistemleriyle teknolojidehâsý aðaçlar, bizim için aldýklarýgörevlerle yaþamamýzý bitkilerle birliktesaðlýyorlar. Tüm bu güzel canlara çoksaygý duyuyorum. Ýçimden onlarý tümhücrelerimle tek tek kucaklamak istiyo-rum. Ýþte kucaklýyorum...

Çam aðacým rüzgârýn etkisiyleçýkardýðý seslerle sükûnet ve huzurdaðýtýrken arada sýrada kocaman kozalak-larýnýn içinde bize hediyeler sunuyor.Yusufçuklarýn dilini biliyor, aðaçkakanýnsolosundan sonra cýrcýr böceðinin katýl-masý da tamamlanýnca doða orkestrasýbaþladý konsere, tüm bahçe ailesiyle bir-likte. Bu esnada muhteþem kokularýylabeni hülyalara çaðýran sað taraftakiyasemin, sol taraftaki hanýmeli bahçeminzarif prensesleri, orkestranýn sessiz ele-menlarý.

Orkestraya katýlmak için çýplak ayaklabahçeye çýktýðýmda üzerine bastýðýmtopraðýn hayretle dünyadaki varoluþmucizesini gerçekleþtirdiðini görüyorum.Bunun her an karþýlaþtýðýmýz çok büyükbir mucize olduðunun farkýna vardýðýmiçin þükrederim.

Anladýðým kadarýyla görmek, farkýn-dalýðýn yolunu açýyor. Böyle gidersebaþýmý þükür için secdeden kaldýramaya-caðým. Farkýndalýk, kendimizi ustalaþtýr-mamýzý ve düzeltmemizi saðlayan biranahtardýr. Farkýndalýk, daðýlmýþ aklýmýzýani bir aydýnlanma ile geri çaðýrarakyaþamýn her anýný yaþamamýz için onuyeniden bütünlüðe kavuþturan bir ýþýktýr.Farkýndalýk halinde insan rahat, mutlu,canlý ve uyanýktýr. Çünkü aný yaþamak-tadýr. Farkýndalýk halinde kiþi, arabasürücüsü kadar dikkatlidir. Farkýndalýkhalinde duygularýmýza eþit ve yargýla-masýz davranmalýyýz. Tolstoy'un örnek-leriyle etkileyici kýsa bir öyküsü vardýr,onu paylaþmak istiyorum:

“Bir zamanlar bir imparator varmýþve üç önemli sorunun cevabýný bilmekistiyormuþ.

1) Her iþi yapacak en iyi zaman hangi-sidir?

2) Birlikte çalýþýlacak en önemli kiþilerkimlerdir?

3) Her zaman yapýlmasý gereken enönemli þey nedir?

“Ýmparator ülkesinin dörtbir yanýnaulaklar salar, sorularýn cevabýný ister veödül vereceðini söyler. Gelen hiçbircevap tatmin edici deðildir. Daðda

31SEVGÝ DÜNYASI

yaþayan ermiþ bir münzeviyi ziyaretetmeye karar verir. Bu kiþi hep daðdaolan, çok sade yaþayan ve sürekli ibadeteden bir zattýr.

“Bu adamýn yaþadýðý yere basit birköylü kýyafetiyle varan Ýmparator, onubahçesinde topraðý çapalarken bulur.Arýnmýþ kiþi onu baþýyla selâmlar ve iþinedevam eder ama nefes nefesedir. Ýmpara-tor sorularýný sorar. Ermiþ cevap vermez,çok da yorgundur. Ýmparator "Çokyorgunsunuz, size yardým edeyim" der.Ermiþ memnun olur, çapayý ona verir veyere oturur. Ýmparator o esnada üçsoruyu tekrar sorar. Cevap alamaz veakþama kadar bahçeyi çapalar. "Ben buüç sorunun cevabýný almaya geldim,cevap veremeyeceksen söyle ki, ben deartýk evime döneyim" der. Ermiþ Ýmpara-tora yolu göstererek: "Bize doðrukoþarak gelen birini görüyor musun?"der. Ýmparator baþýný ormana doðruçevirir ve bir adamýn oradan ellerimidesinde kanlý yarasýna bastýrarakkendilerine doðru koþtuðunu görür. Adamönlerine gelince tükenmiþ bir halde yeredüþer. Karnýndaki býçak yarasýný görenÝmparator gömleðiyle yarayý sarar.Ermiþle birlikte onu tedavi ederler.Ýmparator sabaha kadar adamýn baþýnýbekler. Kendine gelen adam önceÝmparatordan özür diler ve devam eder:"Majesteleri ben sizin can düþmanýnýzýmçünkü siz benim ailemi, kardeþlerimiöldürüp,topraklarýmý ele geçirdiniz. Siziöldürmek için peþinize düþtüm. Daðýneteðine býraktýðýnýz korumalarýnýz benivurdular ama ben yine de buraya kadarsizi öldürmeye geldim. Siz ise benim

hayatýmý kurtardýnýz. Yaþarsam ölünceyekadar sizin hizmetkârýnýz olmaya andiçerim" der. Ýmparator eski düþmanýylabu kadar kolay uzlaþtýðý için sevinçiçindedir. Adamý affetmekle kalmayýp,bütün arazisini de iade eder ve iyileþmesiiçin doktorlarýný görevlendirir. Sarayadönmeden önce üç sorusunu bir kez dahayineler.

“Ermiþ: "Sorularýn çoktan yanýtlandý"der. Ýmparator anlamaz. "Nasýl yani?"diye sorar.

“Ermiþ: "Dün benim yaþýma merhametetmeyip yardým etmeseydin eve dönerkeno adamýn saldýrýsýna uðrayacaktýn. Onedenle en önemli zaman topraðýkazdýðýn zamandý, en önemli kiþi bendimve en önemli iþ bana yardým etmekti.Daha sonra yaralý adam çýkageldiðindeen önemli zaman, adamýn yarasýnýsardýðýn andý. Çünkü adama bakmasay-dýn ölebilirdi ve sen onunla uzlaþma fýr-satýný kaybederdin. Ayný þekilde en önem-li kiþi adamdý. En önemli iþ onunyarasýný sarmaktý. Unutma sadece tekönemli zaman vardýr, o da þimdidir.Þimdi, an üzerinde egemenliðimiz olantek zamandýr. En önemli kiþi birlikteolduðun, hemen karþýnda olan kiþidir.Zira gelecekte herhangi baþka biriyle biriliþkin olup olmayacaðýný kim bilebilir.En önemli iþ, yaný baþýnda duran insanýmutlu etmektir. Çünkü tek baþýna bu,varoluþ amacýn olabilir.”

O halde isterim ki, þimdinin farkýn-dalýðýna varýp, dilini çözüp kendimizi veyaratýlanlarý anlayabilelim...

SEVGÝ DÜNYASI32

KurmacanýnSiyasetiAþaðýdaki yazý, ülkemiz yazarlarýndan Elif Þafak'ýn Temmuz 2010'daTED Global'de yaptýðý ve oldukça ses getirmiþ ve sevilmiþ olan birkonuþmasýnýn tamamýdýr. Yazarýn bu konuþmada en fazla dikkat çekenve altý çizilmesi gereken söylemi: "Kültürel gettolarý aþmanýn yollarýndan biri hikâye anlatma sanatýdýr. Hikâyeler sýnýrlarý yýkamaz ama mantýk duvarlarýmýzda küçük delikler açabilir. Bu deliklerden bakarak öteki'ni görebilir, hattâ zaman zamangördüðümüzü sevebiliriz" olmuþtu. Keyifle okumanýz dileðiyle. (Sevgi Dünyasý)

SEVGÝ DÜNYASI33

en bir hikâye anlatýcýsýyým.Yaþamýmda yaptýðým budur,hikâyeler anlatmak, romanlaryazmak. Bugün de size hikâye

anlatma sanatý ile ilgili bir kaç hikâyeanlatmak istiyorum ve ayrýca cin adýverilen latif varlýklardan da bahsede-ceðim. Oraya gitmeden önce sizinleþahsi yaþam öyküme dair bazý kesitlerpaylaþmak istiyorum. Bunu elbettekelimeler aracýlýðý ile yapacaðým, amabir de geometrik bir þekil kul-lanacaðým: çember. Yani konuþmamboyunca, pek çok çemberle karþýlaþa-caksýnýz.

Fransa Strasburg'da Türk bir annebabanýn çocuklarý olarak doðdum. Kýsasüre sonra ebeveynlerim boþandýlar veben de annemle beraber Türkiyedöndüm. O günden sonra, bir dulannenin yetiþtirdiði tek bir çocukolarak büyüdüm. 1970'li yýllarýnAnkara'sýnda bu alýþýlmadýk bir durum-du. Oturduðumuz muhit evin reisininbaba olduðu geniþ ailelerle doluydu.Yani ataerkil bir ortamda annemi dulbir kadýn olarak görerek büyüdüm.Aslýnda, iki ayrý çeþit kadýnlýðýgözlemleyerek büyüdüm. Bir taraftaannem vardý, iyi eðitimli, laik, modern,Batýlýlaþmýþ bir Türk kadýný. Diðertarafta ise yine beni büyüten ve daharuhani, daha az eðitimli ve kesinlikledaha az akýlcý olan anneannem vardý.Bu kadýn geleceði görmek için kahvetelvelerini okuyan ve nazarý defetmekiçin kurþunu gizemli þekiller alacakþekilde eriten biriydi.

Anneannemin çok ziyaretçisi olurdu;yüzlerinde aðýr sivilceleri veyaellerinde siðilleri olan kiþiler. Herdefasýnda anneannem Arapça bazýkelimeler mýrýldanýr daha sonra da kýr-mýzý bir elmaya yok etmek istediðisiðil sayýsý kadar gül dikeni saplardý.Sonra da tek tek bu dikenleri siyah birmürekkeple çember içine alýrdý. Birhafta sonra hasta kontrol için geri gelir-di. Þimdi, bilim insanlarýnýn veakademisyenlerin olduðu bir seyircitopluluðu önünde böyle þeyler söyle-memem gerektiðinin farkýndayým, amagerçek þu ki, ciltlerindeki rahatsýzlýk-lardan dolayý anneannemi ziyaret edenbu kiþilerden bir tanesinin bile mutsuzya da iyileþmeden gittiðini görmedim.Anneanneme bunu nasýl yaptýðýný,dualarýn gücüyle mi alâkalý olduðunusordum. Cevap olarak bana "Evet, duaetmek etkilidir. Ama çemberleringücüne de dikkat etmelisin" dedi.

Bu ondan öðrendiðim nice kýymetlidersten bir tanesidir. Eðer hayatýnýzdabir þeyi yok etmek istiyorsanýz, birsivilceyi, bir lekeyi veya bir insanruhunu, bütün yapmanýz gereken onukalýn duvarlarla çevrelemek. Ýçeridekuruyup kalacaktýr. Þimdi hepimizsosyal ve kültürel bir çeþit çemberiniçinde yaþýyoruz. Hepimiz. Belli biraileye, ulusa ve sýnýfa baðlý olarakdoðuyoruz. Ama kanýksadýðýmýzortamýn ardýndaki dünyalarda herhangibir baðlantýmýz olmazsa, o zamanbizim de içten içe kuruma riskimizvardýr. Hayal gücümüz daralabilir.

B

SEVGÝ DÜNYASI34

Kalplerimiz küçülebilir. Ýnsanlýðýmýzazalabilir. Eðer kendi kültürel koza-mýzýn içinde çok uzun süre kalýrsak.Arkadaþlarýmýz, komþularýmýz, iþarkadaþlarýmýz ve ailemiz, þayet enyakýn çemberin içindeki herkes bir-birine benziyorsa, aynadaki görün-tümüzle kuþatýlmýþýz demektir.

Anneannem gibi kadýnlarýnTürkiye'de yaptýklarý bir baþka þey deaynalarý kadifelerle örtmek veya tersçevirerek duvara asmaktýr. Bu eski birdoðu geleneðidir. Bir insanýn kendiyansýmasýna uzun süre bakmasýnýnsaðlýksýz olduðu bilgisinden beslenenbir gelenektir. Ýronik olan, benzerfikirleri paylaþan cemaatlerde yaþamaeðilimi günümüzün globalleþendünyasýndaki en büyük tehlikelerdenbiridir. Ve bu her yerde yaþanan bir þey,liberallerde de, muhafazakârlarda da,agnostiklerde de inançlýlarda da,zenginlerde de fakirlerde de, Doðu'dada Batý'da da... Benzerliklerden,ayrýlýklardan hareketle kümelenme vedaha sonra da diðer insan kümelerihakkýnda önyargýlar üretme eðili-mindeyiz. Benim fikrime göre, bukültürel gettolarý aþmanýn yollarýndanbiri hikâye anlatma sanatýdýr. Hikâyelersýnýrlarý yýkamaz ama mantýk duvar-larýmýzda küçük delikler açabilir. Budeliklerden bakarak öteki'ni görebilir,hattâ zaman zaman gördüðümüzü seve-biliriz.

Kurgusal öyküler yazmaya sekizyaþýnda baþladým. Annem bir günelinde turkuaz rengi bir defter ile gelip

kiþisel bir günlük tutmakla ilgilenipilgilenmeyeceðimi sordu. Bugündengeriye bakýnca, akýl saðlýðýmla ilgilihafif bir endiþesi olduðunu düþünüyo-rum. Evde sürekli hikâyeler anlatýyor-dum, bu iyi bir þey, ama bunlarý hayaliarkadaþlarýma anlatýyordum, bu pek iyideðildi. Ýçine kapanýk bir çocuktum;renkli boya kalemleriyle iletiþime geçe-cek ve çarptýðým objelerden özürdileyecek boyutta. Annem de gün günyaþadýklarýmý ve duygularýmý yaz-mamýn bana iyi gelebileceðini düþün-müþtü. Ama annemim bilmediði bir þeyvardý: hayatýmý son derece sýkýcý bulu-yordum ve yapmak istediðim en sonþey kendim hakkýnda yazmaktý.Bundan ziyade, kendim yerine baþkainsanlar ve yaþadýklarým yerine hiçolmamýþ þeyleri yazmaya baþladým.Ýþte kurgu yazmaya karþý tutkum buþekilde baþlamýþ oldu. Yani en baþýn-dan beri, kurgu benim için otobiyo-grafik bir dýþavurumdan ziyade ötedünyalara, baþka olasýlýklara yapýlanaþkýn bir yolculuktu. Ve lütfen sabýrgösterin. Bir çember çizip yeniden bunoktaya döneceðim.

Hemen hemen ayný dönemde baþkabir þey daha oldu. Annem diplomatolarak görev yapmaya baþladý. Böyleceanneannemin küçük ve batýl inançlýorta sýnýf muhitinden dýþarýya çýkarak,Madrid'de þýk, havalý bir uluslararasýokulda tek Türk olarak kendimi bulu-verdim. Ýlk defa burada "temsiliyabancý" adýný verdiðim þeyle dekarþýlaþmýþ oldum. Sýnýfýmýzda, herulustan öðrenci vardý. Ama bu

SEVGÝ DÜNYASI35

çeþitlilik, kozmopolit eþitlikçi bir sýnýfdemokrasisi getirmiyordu. Aksine, herbir çocuðun kendisinin bir birey olarakalgýlanmadýðý bunun yerine daha büyükbir þeyin temsilcisi olarak görüldüðübir atmosfer oluþmasýna neden olmuþ-tu. Minyatür bir Birleþmiþ Milletlergibiydik, aslýnda eðlenceliydi, ta ki, birdin ya da ulus hakkýnda olumsuzolarak algýlanan bir haber duyulanadek. O zaman, onu temsil eden çocukladalga geçilir, alay edilirdi. Ben de bunuyaþadým, çünkü bu okula devamettiðim süre boyunca ülkemde biraskeri darbe yaþandý, bir tetikçi Papayývurdu ve Türkiye Eurovizyon þarkýyarýþmasýnda sýfýr puan aldý.

O günlerde sýklýkla okulu asar ve birdenizci olmanýn hayalini kurardým.Kültürel kliþeler ile ilgili ilk deneyimi-mi de orada aldým. Bazý çocuklar banaseyretmemiþ olduðum "Gece yarýsýEkspresi" filmi hakkýnda sorularsoruyorlardý. Günde kaç sigara içtiðimisorguluyorlardý, çünkü bütün Türklerinsigara tiryakisi olduðunu sanýyorlardý.Kaç yaþýndan sonra baþýmý kapaya-caðýmý merak ediyorlardý. Bunlarýnülkem ile ilgili en temel üç kliþeolduðunu da bu þekilde öðrenmiþoldum; politika, sigara ve baþörtüsü.Ýspanya'dan sonra Ürdün'e, Almanya'yagittik ve Ankara'ya döndük. Gittiðimher yere yanýmda taþýyabileceðim tekbavulum hayal gücümdü. Hikâyelerbana baþka türlü sahip olamayacaðýmbir merkeziyet devamlýlýk ve tutarlýlýkhissi verdi.

Yirmili yaþlarýmda Ýstanbul'ataþýndým, âþýk olduðum þehir. Çok canlýve kozmopolit bir muhitte yaþadým vebirkaç romanýmý burada yazdým.1999'da deprem Ýstanbul'u vurduðundaoradaydým. Sabahýn üçünde koþarakbinadan çýktýðýmda, sokakta gördüðümbir þey hýzýmý kesti. Mahallenin bakkalýoradaydý, huysuz ve alkol satmayanyaþlý bir adam vardý sýra dýþý tiplerlekonuþmazdý. Uzun siyah bir peruk tak-mýþ ve rimelleri akmýþ bir transsek-süelin yanýnda oturuyordu. Adamýnsigara paketini açýp titreyen elleriylebir tane de ona uzatmasýný seyrettim.Ve depremin olduðu gece ile ilgiliaklýmda kalan temel görüntü budur:Muhafazakâr bir bakkal ile aðlayan birtravestinin kaldýrýmda yan yana sigaraiçiþleri. Ölüm ve yýkým ileyüzleþtiðimizde dünyevi farklýlýk-larýmýz buharlaþýr ve bir kaç saat içinbile olsa hepimiz Bir oluruz. Ama benher zaman hikâyelerin de benzer biretkisi olduðuna inanmýþýmdýr.Kurgunun bir deprem kadar gücüolduðunu söylemiyorum. Ama iyi birroman okuduðumuzda, kendi küçükapartman dairelerimizi arkamýzdabýrakýp daha önce hiç birarayagelmemiþ olduðumuz, hattâ belki de önyargýlý olduðumuz kiþileri tanýmak içintek baþýmýza geceye dalarýz.

Bundan kýsa süre sonra, önce Bostonsonra da Michigan'a bir kýz kolejinegittim. Bu yolculuklarý coðrafi birdeðiþimden ziyade dilsel bir deðiþimolarak yaþadým. Ýngilizce roman yaz-

SEVGÝ DÜNYASI36

maya baþladým. Göçmen, mülteci veyasürgün deðilim. Öyleyse bunu nedenyaptýðýmý soruyorlar. Ama diller arasýn-da seyahat etmek bana kendini yenidenyaratma þansý veriyor. Türkçe yazmayýçok seviyorum, bana göre çok þiirsel veduygusal bir dil. Ve Ýngilizce yazmayýda seviyorum; benim için matematikselve zihinsel. Yani her bir dil ile farklýbaðlarým olduðunu hissediyorum.Benim için Ýngilizce, týpký bugündünyadaki milyonlarca insan içinolduðu gibi, "sonradan edinilmiþ" birdil. Bir dile sonradan vardýðýnýzda,orada daimi bir hayal kýrýklýðýyaþarsýnýz. "Sonradan gelenler" olarak,hep daha çok þey söylemek, daha iyiþakalar patlatmak, kendimizi daha iyiifade etmek isteriz. Ama akýl ve dilarasýnda bir boþluk vardýr ve bu ayrýlýkgöz korkutucudur. Ama eðer bundanürkmemeyi baþarýrsak aslýnda son

derece de motive edicidir. Ýþte benimBoston'da keþfettiðim buydu,yaþadýðým dilsel hüsran ayný zamandamotive ediciydi.

Bu aþamada, hayatýmýn seyrinigiderek artan bir endiþeyle seyredenanneannem, günlük dualarýna benim biran önce evlenip bir yerlere yerleþmemide eklemeye baþladý. Ve Allah'ýnsevgili kulu olduðu için ben deevlendim. Ama yerleþmek yerine,Arizona'ya gittim. Ve kocam da Ýstan-bul'da olduðu için, Ýstanbul ve Arizonaarasýnda gidip gelmeye baþladým.Dünya üzerinde birbirinden daha farklýiki yer daha olamaz sanýrým. Sanýrýmbenim bir yaným hep göçebe oldu; hemfiziksel hem de ruhsal açýdan.Hikâyeler bana eþlik eder; varoluþyapýþtýrýcýsý gibi parçalarýmý ve hafýza-mý birarada tutarlar.

Öte yandan,hikâyeleri nekadar çoksevsem de, birhikâyeninsadece birhikâyeden fazlabir þey olarakalgýlanmasýhalinde, sihrinide kaybettiðinidüþünmeyebaþladým artýk.Ve bu sizinlebirlikte düþün-mek istediðimbir konu.

37SEVGÝ DÜNYASI

Ýngilizce yazdýðým ilk romanýmAmerika'da yayýnlandýðýnda, bir eleþtir-menden ilginç bir yorum aldým."Kitabýný beðendim" dedi "ama keþkedaha farklý yazmýþ olsaydýn". Nedemek istediðini sordum. "Þöyle birbaksana, romanda pek çok Ýspanyol,Amerikan karakter olmasýna raðmensadece tek bir Türk karakter var, o dabir erkek." Sözü edilen romanBoston'da bir üniversite kampüsündegeçiyordu. Bana göre Türk karakterler-den ziyade enternasyonal karakterleriçermesi konusundan dolayý normaldi.Ama eleþtirmenimin ne aradýðýnýanladým. Ve onu hayal kýrýklýðýnauðratmaya devam edeceðimi deanladým. Zira benim kimliðimin birebiryansýmasýný görmek istiyordu. Yazaröyle olduðu için kitapta Türk bir kadýngörmek istiyordu.

Hikâyelerin dünyayý nasýldeðiþtirdiðinden sýklýkla bahsederiz.Ama kimlik politikalarýyla doludünyanýn hikâyelerin okunma veeleþtirilme süreçlerini nasýl etkilediðinide görmeliyiz. Pek çok yazar bubaskýyý hisseder, ama özellikle batýlýolmayan yazarlar bunu çok daha aðýrhisseder. Ama eðer benim gibiMüslüman bir dünyadan gelen birkadýn yazarsanýz, o zaman sizdenMüslüman kadýnlarýn hikâyelerini - vetercihen mutsuz hikâyelerini - yaz-manýz beklenir. Bilgilendiren, doku-naklý ve karakteristik hikâyeler yaz-manýz ve yeni, deneysel ve avangardyazýn türlerini Batýlý meslektaþlarýnýzabýrakmanýz beklenir. Madrid'deki o

okulda çocukluðumda deneyimlediðimþeyler þu anda edebiyat dünyasýndayaþanýyor. Yazarlar, farklý kiþilikleriolan yaratýcý bireyler olarak görülmek-ten ziyade kendi kültürlerinin temsilci-ler olarak algýlanýyorlar. Çin'den birkaç tane, Türkiye'den bir kaç tane,Nijerya'dan birkaç tane... Hepimizinçok farklý, hattâ "sýra dýþý" bir þeyesahip olduðu sanýlýyor.

Yazar ve göçebe James Baldwin1984'de bir röportaj sýrasýnda süreklihomoseksüelliði ile ilgili sorularamaruz kalmýþtý. Gazeteci onu "gay biryazar" olarak yaftalamaya çalýþýncaBaldwin durdu ve þöyle dedi,"Görmüyor musunuz? Baþkalarýndaolmayan hiç bir þeye sahip deðilim vebenim sahip olduðum her þey deherkesinkiyle bir." Kimlik politikalarýbizlere etiketler takmaya çalýþtýðýndahayal kurma özgürlüðümüz tehlikeyegirer. "Çok kültürlü edebiyat" denilenve Batý dünyasý dýþýndan gelen bütünyazarlarýn doluþturduðu bir sanatsalkategori var. Yaklaþýk 10 sene önce,Harvard meydanýnda ilk "çok kültürlüedebiyat okumasý" deneyimimi aslaunutmayacaðým. Üç yazardýk, birisiFilipinlerden, bir Türk ve bir de Endo-nezyalýydýk, fýkra baþlangýcý gibi mâ-lum, biraraya getirilmiþ olma nedeni-miz ayný artistik zevkleri paylaþmamýzya da ayný edebi üsluba sahip olmamýzdeðildi. Sadece pasaportlarýmýz yüzün-dendi. Çok kültürlü yazarlardan gerçekhikâyeler anlatmalarý beklenir, hayalgücü ürünü pek beklenilmez. Kurguyabir görev atfedilir. Bu þekilde sadece

SEVGÝ DÜNYASI38

yazarlarýn kendileri deðil onlarýn kur-guladýklarý karakterler de daha büyükbir þeyin temsilcisi gibi algýlanýr.

Ama hemen eklemeliyim ki birhikâyeyi bir hikâyeden fazla bir þeyolarak görme eðilimi sadece Batý'dangelmiyor. Bu her yerde böyle olabili-yor. 2005 yýlýnda kurgusal karakterleri-min konuþmalarý yüzünden mahkeme-lik olduðumda bunu ilk elden deneyim-lemiþ oldum. Bir Ermeni ve bir Türkailesinin hikâyesini kadýnlarýn göz-lerinden anlatan, yapýcý, katmanlý birroman yazmak istedim. Ama hakkýmdadava açýlýnca benim mikro hikâyem birmakro meseleye dönüþtü. Ermeni-Türkçatýþmasýný yazdýðým için kimileri beniyerdi, kimileri övdü. Oysa her ikikesime de bunun sadece bir kurgudanibaret olduðunu anýmsatma gereði his-settiðim zamanlar oldu. Sadece birhikâyeydi. Ve "sadece bir hikâyeydi"derken iþimi küçümsüyor da deðilim.Ben edebiyatý kendisi için sevmekistiyorum, bir araç gibi görmek deðil.

Yazarlarýn politik görüþleri olabilir,hattâ iyi politik romanlar da yazýlabilirama edebiyatýn dili ile siyasetin diliayný þey deðildir. Chekhov, "Bir prob-lemin çözümlemesi ile ayný problemidoðru bir þekilde sorabilmek tamameniki farklý meseledir." demiþtir. "Vesadece ikincisi sanatçýnýn yapabileceðibir þeydir." Kimlik politikalarý bizleriböler, hikâyeler ise birleþtiriyor. Birisikallavi genellemelerle ilgileniyor.Diðeri ise nüanslarla. Biri sýnýrlarçiziyor. Diðeri ise hudut tanýmýyor.

Kimlik politikalarý katý tuðlalardanörülüyor. Edebiyat ise akan bir su gibi.

Osmanlýlar döneminde "meddah" adýverilen seyyar hikâye anlatýcýlarý vardý.Kahvehanelere gider, izleyicilerinönünde hikâyeler anlatýrlar, çoðu za-man doðaçlama yaparlardý. Hikâyedekiher yeni karakterle birlikte, meddah se-sini deðiþtirir, o karakteri canlandýrýrdý.Herkese açýktý, herkes seyredebilirdi,sýradan insanlar, hattâ Sultan bile, Müs-lümanlar ve Gayrimüslimler. Hikâyelersýnýrlarýn ötesine geçer. Týpký OrtaDoðu'da, Kuzey Afrika, Balkanlar veAsya'da çok yaygýn ve popüler olan"Nasreddin Hoca" hikâyeleri gibi. Bu-gün de dün olduðu gibi, hikâyeler sýnýr-larý aþmaya devam ediyorlar. Filistinlive Ýsrailli politikacýlarý konuþtuðundagenellikle birbirlerini dinlemiyorlar.Ama Filistinli bir okur Yahudi biryazarýn kitabýný hâlâ okuyor ve Yahudibir okur da Filistinli yazarýnkini, em-pati kurarak. Edebiyatýn bizi daha daöteye taþýmasý lazým. Eðer bunu baþa-ramazsa zaten iyi edebi eser deðildir.

Kitaplar beni bir zamanlar olduðumo içine dönük çocukluktan kurtardýlar.Ama onlarý putlaþtýrma tehlikesinin defarkýndayým. Þair ve mistik Rumi ruh-sal eþi Þems-i Tebrizi ile karþýlaþtýðýn-da, Þems'in ilk yaptýðý þeylerden birisiRumi'nin kitaplarýný suya atmak veharflerin yok oluþunu izlemek olmuþtu.Sufiler þöyle der, "Sizi kendinizdenöteye götürmeyen bilgi cehalettenbeterdir." Bugünün kültürel gettolarýnýnsorunu bilgi eksikliði deðil. Birbirimiz

39SEVGÝ DÜNYASI

hakkýnda çok þey biliyoruz ya dabildiðimizi sanýyoruz. Ama bizikendimizden daha öteye götürmeyenbilgi bizi elitist yapýyor, mesafeli veuzak. Çok sevdiðim bir metafor var;Bir pergel gibi çizerek yaþamak.Bilirsiniz, pergelin bir bacaðý sabittirve yere kök salmýþtýr; ama bu aradadiðer bacaðý sürekli hareket ederekbüyük bir çember çizer. Ben kendi ede-biyatýmý da buna benzetiyorum. Birayaðým Ýstanbul'da güçlü Türk köke-nimle duruyor. Ama diðer bacaðýmdünyayý geziyor, farklý kültürler arasýn-da köprüler kuruyor. Bu açýdan, kurgu-larýmýn hem bölgesel hem de evrensel,hem buradan hem de her yerdenolduðunu düþünmeyi seviyorum.

Aranýzda Ýstanbul'u bilenler büyükihtimalle Topkapý Sarayý'ný da gör-müþlerdir, 400 yýldan uzun bir süreboyunca Osmanlý Sultanlarý oradaikamet etmiþlerdi. Sarayda, en gözdecariyelerin bulunduðu bölmelerinhemen dýþýnda binalarýn arasýnda"Cinlerin Meþveret Yeri" denilen biryer vardýr. Bu kavram benim çok ilgimiçekiyor. Bir þeylerin arasýnda kalanbölgelere bizler genellikle pek güven-meyiz. Onlarý belirsizlik simgesi olarakalma ve dumansýz ateþten yapýlmýþ Cindenilen doðaüstü yaratýklara ait bölge-ler olarak görme eðilimindeyiz. Amabence biz yazar ve sanatçýlarýn en çokda böyle aralýklara, belirsiz bir bölgeyeihtiyacý var. Kurgu yazdýðýmda ben bubelirsizliði ve deðiþkenliði sevgiylekucaklýyorum. 10 sayfa sonra neler ola-caðýný bilememekten zevk alýyorum.

Karakterlerim beni þaþýrttýklarýndamutlu oluyorum. Bir romanýmdaMüslüman bir kadýnýn hikâyesiniyazabilirim. Ve bu belki de çok mutlubir hikâye olur. Bir sonraki kitabýmdaise Norveç'ten yakýþýklý ve gay bir pro-fesörü yazýyor olabilirim. Kalptengeldiði sürece, her þey veya herhangibir þey hakkýnda yazabiliriz.

Audre Lorde bir defasýnda "Beyazbabalar bizlere, 'düþünüyorum öyleysevarým' demeyi öðrettiler" demiþti. Amaonun önerisi "Hissediyorum, öyleyseözgürüm" diyebilmek idi. ben bununharika bir paradigma kaymasý olduðu-nu düþünüyorum. Ama, o zaman nedenbugün hâlâ yaratýcý yazým kurslarýndaöðrencilere öðrettiðimiz ilk þey þuoluyor: Bildiðiniz þeyi yazýn. Belki debu baþlamak için doðru bir yol deðildir.Yaratýcý edebiyatta illâ da bildiðimizþeyi ya da olduðumuz þeyi yazmamýzgerekmiyor. Gençlere ve kendimize,kalplerimizi geniþletmeyi, hissettikle-rimizi yazmayý öðretmemiz gerekiyor.Kendi küçük kültürel gettomuzdandýþarýya çýkmalý ve gidip bir sonrakiniziyaret etmeliyiz ve bir sonrakini...

Sonuçta, hikâyeler dönen semazenlergibiler, çember ötesi çemberler çizerler.Kimlik politikalarýný aþarak tüm insan-lýðý birleþtirirler. Ve bu da iyi haber. Es-ki bir Sufi þiiri ile bitirmek istiyorum:"Gelin tanýþ olalým, iþi kolay kýlalým,Sevelim sevilelim Dünyaya kimsekalmaz."

Teþekkür ederim.

SEVGÝ DÜNYASI40

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon.Celse adý verilen süreç sýrasýn-

da partnerim kenara çekilmektedir veepifiz kapýsý denilen yerden gerçekzamanlý olarak saf sezgi akýmý geçipgelmektedir. Bu akým sizin medyumkanalý ile celse yapmak adý verdiðinizyöntem kullanýlarak teslim edilmekte-dir ve bu süreç sýrasýnda partneriminfiltrelerinin de kenara çekilmiþ olmasýönem taþýmaktadýr.

Bunlar doðruluk filtreleri, yargýlamafiltreleri ve tecrübeler tarafýndan oluþ-turulmuþ filtrelerdir ve böyle bir me-sajýn içeriðini þu veya bu yönde etki-leyebilirler. Partnerim son 25 yýldan

beri bunun alýþtýrmasýný yapmaktadýrve bu süre içinde kiþisel düþüncelerininartýk bu bilgilerin aktarýmýnda herhangibir rol oynamamasýný saðlamayý öðren-miþtir. Baþka bir deyiþle, partnerimkendi insani özelliklerini bir kenarakoymakta ve mesajlarýn deðiþikliðeuðramadan ve saf halleriyle akýpgelmesine izin vermektedir. Bu toplan-týya katýlanlar arasýnda bunu ayýrt ede-bilenler ve mesajýn gerçeði yansýttýðýnýbilenler vardýr. Böyle bir yerde aradakifarký anlayabilecek ve partnerimaracýlýðý ile aktarýlan gerçektekidürüstlüðü ve mesajýn saflýðýný hissede-bilecek durumda olan ýþýk iþçilerininolmasý, bizim güvencemizi oluþturmak-tadýr. Ýþte onlar burada gerçekleþtiril-

S

Hýzlý Þerit SistemleriKryon Celsesi,

Medyum: Lee Carroll, Çeviren: Necati Tarýman14 Haziran 2014 Shasta Daðý, Kaliforniya

41SEVGÝ DÜNYASI

mekte olan kutlama etkinliði dolayýsýile ortaya çýkan neþeden baþka bir gün-dem maddesi olmadýðýný anlýyor vebiliyorlar.

Bu sabahki celsede size öncedenbelirlenmiþ bir kader olmadýðýnýsöylemiþtim. Size insanýn her türlüseçimi kendi baþýna yapabildiðinisöylemiþtik ve bilimsel araþtýrmalar vedünyada ortaya çýkan olaylar ile ilgiliolarak gün boyunca yapýlan sunumlar-da tam da bu olgu yansýtýlmýþtýr. Acabainsanlarýn ta eski zamanlardan beridevam edip gelen o fethetme venesiller ve nesiller boyu süren nefretparadigmasýndan çýkmak ve insan tabi-atýnda derinlemesine bir deðiþiklik yap-mak bakýmýndan seçim hakkýna sahipolduðu doðru olabilir mi? Varsayýlan,vaat edilen, doðru olmasý ümit edilenhep bu olmuþtur ve bugün gerçekleþti-rilen etkinliklerde medyumlardan deðilde, bilim insanlarýndan duyduklarýnýzbu yöne iþaret etmektedir. Acababedeniniz sizin böylesine görünmezgüçleri kullanýlabilir hale getirmenizibekliyor olabilir mi? Siz buna inanýyormusunuz? Bu soruyu ilk kez sormu-yoruz. Þimdi bu konuyu birazgeniþleterek anlatmak istiyorum.

Geçtiðimiz üç hafta boyunca sizlereaydýnlýða götüren hýzlý þerit adýnýverdiðim bir yardým sistemi hakkýndabazý bilgiler verdim. Bu sistem bugünsize insan alaný içinde var olan potan-siyeller ve imkânlar ile ilgili olaraköðretilmiþ olan þeylerin çizgisini takipetmektedir. Bunlardan bazýlarýný daha

önceden de duymuþ olabilirsiniz amabunlarýn hepsini doðrudan duymanýzýsaðlamak için þimdi ben bunlarý daðýngölgesi içinde (Shasta Daðý) bir paketolarak biraraya getirip anlatmak istiyo-rum.

Kýsa ve öz olarak söylemekgerekirse, sevgili varlýklar size, sizinkullanýmýnýza sunulmuþ ve emrinizeâmade olan yeni bir yardým sisteminindört özelliðini anlatacaðým. 2012 yýlýn-da çok önemli bir iþaret noktasýný geç-tiniz ve þu anda kelimenin tam anlamýile sizin becerdiðiniz ama baþka geze-genlerde yaþayan baþka uygarlýklarýnaþmayý baþaramadýðý karar noktalarýnýnilk birkaç yýlý içinde bulunuyorsunuz.Siz bunu dikkatle inceliyorsunuz ve þuanda da ona bakýyorsunuz yaþlý ruhlar.Size potansiyeller kartopunun yuvar-lanmaya baþladýðýný söylemiþtik vedurum gerçekten de öyledir. Bu dünya-daki daha yüksek bilinç kartopudur.Biz bu potansiyellere size kýyasla dahageniþ bir perspektiften bakabiliyoruz.Resim sizin her birinizin bireysel ola-rak görebileceðinizden çok dahabüyüktür ve ileride olabilecek olanlarlailgili kehanetlere temel teþkil etmekte-dir.

Size hýzlý þerit sistemini sunuyorum.Ýnancýnýzýn bugün þimdiye dek herhan-gi bir zamanda olduðundan daha güçlüolmasý acaba mümkün olabilir mi?Sizin akýl adýný verdiðiniz þey tarafýn-dan yaratýlan bu görünmez gücün sizinetrafýnýzda muazzam büyüklükte olay-larý tetiklemesi ve bu arada çevrenizi,

SEVGÝ DÜNYASI42

bedeninizi ve baþka birçok þeyideðiþtirmesi mümkün mü? Þimdi bazýçeliþkili þeyler için hazýrlýklý olun amaçeliþkiler zaten hiç ortadan kalkmadýki. Þimdiye dek bildiðinizi sandýðýnýzher þeyi unutmanýzý ve dinlemeniziistiyorum. Ýlk önce içsellik hakkýndakonuþacaðýz.

Ýçsellik

Ýçsellik sezgisel düþünce temelinedayalý olan akýllý beden sistemidir. Ýçselbeden zekasý beyin snapslarýndan kay-naklanmaz ama bunu zaten daha önce-den de söylemiþtik. Bu konuyu birçokcelsede iþlemiþtik ve isterseniz ocelseleri gözden geçirebilirsiniz. Ýnsanbeyni yaptýðý iþte çok iyidir. Beyin bil-gileri depolayan ve gerek duyulupuyarýldýðýnda yaþamý sürdürme amaçlýolarak bu bilgileri çekip çýkaran ve sizesunan iþinin üstadý bir kimyasal bil-gisayardýr. Beyin eskiden baþýnýzdangeçen veya bildiðiniz þeyler ile ilgiliveriler temeline dayalý olarak bundansonra ne yapmanýz gerektiðine kararvermek için size yardýmcý olur. Busezgi deðil, hesaplamadýr.

Sezgisel düþünce aslýnda snapslarlabaðlantýlý beyin iþlevi gibi his bileyaratmaz. Sezgiler o kadar hýzlý gelipyine giderler ki, bir þeyin gelipgelmediði konusunda bile emin ola-mazsýnýz. Sadece bu bile size bir þeyleranlatýyor olmalýdýr, yani baþka türlü biriletiþimin varlýðýný, bunun beyinseldüþünceden tümüyle farklý olduðunu vebizim deyimimizle epifiz kapýsýndan

geçip geldiðini size söylüyor olmalýdýr.Ýþin içinde çok daha fazla þey var amaþimdilik bunu hücresel zekâ olaraketiketlendireceðiz ve bu da bedeniniçsellik sistemidir.

Ýnsan algýlamasýnda içsellik kendisinigiderek daha fazla göstermeye baþla-maktadýr. Bu aslýnda sizin için bir hýzlýþerit oluþturmakta ve daha iyi sezgiseldüþünce yaratmaktadýr. Ýçsellik þu aþa-mada sizin açýnýzdan þimdiye dekolduðundan çok daha verimli bir kay-nak olmaya baþlayan bir þeyden yarar-lanmaktadýr ve bu da insanýn Akaþikkayýtlarýdýr. Bunu daha öncesöylemiþtik. Ýnsanlar zaman içinde birönceki ve ondan önceki ve daha öncekiyaþamlarýný (geçmiþ yaþamlarýný) hatýr-lamaya baþlayacaklardýr. Her doðum-dan sonra her þeye sýfýrdan baþlamakzorunda kalmamak acaba mümkün ola-bilir mi? Baþka memeliler sýfýrdanbaþlamak zorunda kalmýyorlar amasizlerde durum böyle. Acaba uyanýpdaha çabuk öðrenmenize yol açacakolan bazý þeyleri hatýrlamanýz mümkünolabilir mi? Dünyada yüzyýllar boyun-ca yaþarken geliþtirmiþ ve kendinizemal etmiþ olduðunuz bilgeliði hatýrla-manýn mümkün olmasý sizce de makuldeðil mi?

Þimdi dünyaya enkarne olmanýzdanhemen sonra sizin uyanmanýzayol açan ve böylece daha öncekiyaþam(lar)da yapmýþ olduðunuz hata-larý yeniden yapmanýza engel olan birhýzlý þerit sistemini hayal edin. Bunubir hayal edin! Uyanmayý ve "Ýþte

43SEVGÝ DÜNYASI

yeniden buradayým. Gerçekten de dahaönce yaþadýðým ve þimdi yenidengeldiðim doðru." dediðinizi hayal edin.Ýçsellik bedeninizin geçmiþ inanç bil-geliðini dinleyen parçasýdýr. Ýçsellikakaþtan yararlanýr ve size ihtiyacýnýzolan bilgileri vermeye baþlar çünküsizin buna ve þimdi kendini göstermek-te olan yaþlý ruhun bilincineinandýðýnýzý bilir. Bu yeni algýlaragötüren ve temel yaþam yapýnýzdadeðiþikliðe yol açan yeni bir hýzlý þeritsistemidir. Bu yukarýda andýðýmýz dörtsistemden birisidir.

Epifiz

Ýkinci sistem ruhsal epifiz sistemidirve bu da perdenin diðer tarafý ile olaniletiþimi temsil etmektedir. Epifiz sizinyüksek benliðinize açýlan kapýdýr vesizinle konuþmak için sezgiyi - içselliði- kullanýr. Epifiz sizin temas halindeolduðunuzu anlamanýza yardýmcý olur.Þimdi bir dakikalýðýna beni dinleyin:Aranýzdan kaçýnýz temas halindeolduðunu biliyor? Genellikle bu soruyacevap, "Bazen Ruh ile temas halindeolduðumu hissediyorum ama bazen dehiç böyle bir þey hissetmiyorum. Bazentatsýz bir ruh halindeyken pek o kadartemas halinde olduðum hissi uyanmý-yor." þeklindedir. Sürekli olarak yani7/24 baðlantýlý ve iletiþim içinde olmakister miydiniz? Eðer bunu baþarabilir-seniz, ruh haliniz kötü olduðundabeyninizin olayý devralmasý vekalbinizin belirsizlikler ve korkuiçinde deli gibi çarpmasý yerinedüþüncelerinizin tutarlý olmasý ve

iletiþim kanallarýnýn sonuna kadar açýkolmasý mümkün olabilir. Üstatlarýnstres ile nasýl baþ ettiklerini düþünüyor-sunuz? Böyle durumlarýn ayný þekildeüstesinden gelmeyi ister misiniz? Sizeanlatmak istediðim husus DNA'nýzýndaha iyi çalýþmasýný ve bu süreç içindesize daha fazla istikrar saðlamaya hazýrolan ve epifizle birlikte çalýþan bir hýzlýþerit sisteminin var olduðudur. Bunakendi kendini dengeleme faktörü adýnývereceðiz. Koþullar nasýl olursa olsun,insan böyle durumlarda anýnda kendisi-ni dengeleyebilecek, durumu analizedebilecek ve saða sola sapma olmak-sýzýn þeritte kalabilecektir. Bugeliþimdir. Bu ruhsal bir sistemdirsevgili varlýklar çünkü Tanrý adý verilengörünmez güç sizin inancýnýzý görür vebu temele dayalý olarak deðiþiklikleryapmaya baþlar. Bu size günün temasýgibi görünüyor mu? Bu tabiatýn her birparçasýnda mevcuttur. Bu da iki numa-ralý özellikti.

Galakside Baþka Hayat

Bundan sonra iþler sizin açýnýzdaniyice tuhaflaþmaya baþlayabilir. Dilegetireceðim fikirler tartýþmalý ve ihti-laflýdýr ve bu nedenle ortaðýmýn yavaþgitmesini istiyorum. Burada korkuolmamasý için bunlarýn size doðru,kesin ve özenli olarak sunulmasýnýistiyorum.

Eðer Galaksinin diðer taraflarýnagidebilseydiniz ve sizin gezegeninizdeyaþamýn baþlamasýndan milyonlarca yýlöncesinden itibaren evrende var olan

SEVGÝ DÜNYASI44

zeki yaþam formlarýnýn bazýlarý iletemas kurabilseydiniz, üzerinde düþün-meniz gereken farklý konseptler ileuðraþmak durumunda kalýrdýnýz. Farklýgüneþ sistemlerindeki farklý gezegen-lerde yaþayan zeki varlýklarýn uygarlýk-larýnda zaman nasýl ölçülür? Sizinzaman ölçme sisteminiz Güneþinizebaðlýdýr ve zaman ölçüsü olarak yýlýkullanýrsýnýz. Ancak, bu farklý güneþsistemlerindeki gezegenler için geçerliolmayacaktýr. Herkes için anlamlý ola-bilecek bir referans sistemi yarata-bilmek için herkes için ortak olan birölçü, herkesin paylaþtýðý bir deðer kul-lanabilmesidir ve gerçekten de böylebir deðer vardýr.

Tüm yýldýzlar ve güneþ sistemleriGalaksinin merkezi etrafýnda dönerlerve bu dönüþ sýrasýnda galaksi içindekikonumlarý ne olursa olsun ayný hýzlahareket ederler. Bu Galaksinin tamamýiçin geçerli olan bir standarttýr. Tümyýldýzlar ayný hýzda hareket ettikleriiçin bu galakside herkesin anlayabile-ceði ve üzerinde mutabakat saðlaya-bileceði bir zaman ölçüsü olarak kul-lanýlabilir. Bir yýldýz sistemi baþka biryýldýz sistemi ile temasa geçtiðinde,kozmik yýl ölçüsünü kullanabilirler.Ancak yýl terimi onlarýn terminolo-jisinde yer almadýðýna göre, onlarýn buölçüye dönüþ (rev - revolution) demesimakul olacaktýr. Bir dönüþ merkezinetrafýnda bir tam dönüþ anlamýna gele-cektir. Sizin Güneþ sisteminizin içindebulunduðunuz spiral Galaksinizinmerkezi etrafýnda bir tam dönüþgerçekleþtirmesi için gereken zaman

sabittir. Galaksideki tüm güneþ sistem-leri için bu ortak bir deðerdir. Sizceinsanlýk þimdiye dek kaç dönüþ gördüdersiniz sevgili varlýklar? Ýnsanlýkþimdiye dek tek bir dönüþü bilegöremedi. Merkezin etrafýnda bir dönüþ(rev) yaklaþýk olarak 230 milyon dünyayýlý sürmektedir.

Size bunu belirli bir nedenden dolayýanlattým. Bunun anlamý dünyadayaþayan insanlar olarak sizlerin uzayýnbazý bölümlerinde þimdiye dek hiçbulunmamýþ olmanýzdýr. Merkezinetrafýnda henüz bir tam dönüþ gerçek-leþtirmemiþ olduðunuz için Güneþ sis-teminizin dönüþ sýrasýnda kat edeceðiyolun tamamý sizin açýnýzdan"keþfedilmemiþtir" ve uzayýn bubölgelerinde geçerli olan bazý özelliklerbu baðlamda size yabancýdýr. Ya sizeþu anda çok özel bir bölgeye girmeküzere olduðunuzu ve bundan sonradeneyimleyeceðiniz þeylerin öncedendüzenlenmiþ olduðunu söylersem nedersiniz? Burada kaderin öncedenbelirlenmiþ olmasý söz konusu deðildirama insan ýrký olarak bu noktayagelmeyi baþarmanýz durumunda bupotansiyel hazýr olarak bekliyordu.Zamanlamasý uygun ve mükemmeldirve þimdi size sunulmaktadýr.

Sizin tüm Güneþ sisteminizin þimdiiçine girmekte olduðu "yeni" uzayalanýnda farklý bir fizik geçerlidir veburadaki farklý durumu bilim insanlarýyeni bir radyasyon çeþidi olarak nitele-mektedirler. Güneþ sisteminiz þu andabunun içine girmektedir (Buradaki

45SEVGÝ DÜNYASI

durum sizlerin çaðlardan beri sizinlebirlikte olan bir "bulut" dýþýna çýkýyorolmanýzdýr ve bundan böyle yaþamý o"bulut" olmaksýzýn deneyimleye-ceksiniz).

Bununla ilgili ilk duygu veya tepkikorku olabilir çünkü bu radyasyon ilkönce helyosfer (Güneþin manyetikalaný) ile temas edecektir. Güneþinhelyosferi dünyanýn manyetik alaný ilekesiþmektedir. Dünyanýzýn manyetikalaný sizler açýsýndan birkaç iþlev yer-ine getirmektedir. Manyetik alangüneþinizden kaynaklanan ve sizlerezarar verebilecek olan bazý radyasyonçeþitlerini filtrelemektedir ama buna ekolarak sizin DNA'nýz ile iletiþimsürecini desteklemekte ve helyosferinbazý kuantum veçhelerini topluDNA'nýzdaki alan aracýlýðý ile doðru-dan insan bedenine aktarmaktadýr.

25 yýl önce size manyetik alanýndünyadaki yaþamýn sürmesi için gerekliolduðunu söylemiþtik ve artýk bu bilim-sel bir gerçek olarak ortaya çýkmak-tadýr. DNA molekülü kuantum birparçacýk deðildir sevgili varlýklar amakuantum özelliklere sahiptir (Kuantumalanda elektronlarýn dönüþünü etkile-yen bir alan vardýr). Bu bilimsel gerçeksize bu çok özel sistem içinde nelerinsaklý olabileceðine dair biraz daha fazlabilgi veriyor olabilir. Bedeninizdebizim deyimimizle bir dolaþýk DNAalaný vardýr ve buradaki trilyonlarcaDNA molekülü her þeyi ayný andabilmektedir. Bu alana "Merkabah" adýverilmektedir.

Güneþ sisteminizin þu anda yaklaþ-makta olduðu yeni radyasyon aslýndasizin DNA'nýzý geliþtirmek üzere tasa-rýmlanmýþtýr. Gündönümünün devini-mini geçmeniz þartýna baðlý olarak buinsan uygarlýðý tarafýndan kullanýlabile-cek bir hýzlý þerit sistemidir. Tümkadim halklar bu sistemden sözetmiþlerdir ve hattâ sizin kendi dinseldoktrininizde buna "zor zaman" veya"zamanýn sonu" olarak atýf vardýr. Tümbunlar bir amaca yöneliktir ve sonuçitibarýyla savaþýn olmadýðý bir dünyadadaha hýzlý geliþmeyi saðlayacaktýr. Busayede yeni icatlar yapýlacak ve þuanda 3B'de uðraþmakta olduðunuz veçözüm bulamadýðýnýz birçok sorunçözüme kavuþturulacaktýr. Bu daüçüncü özellikti. Bundan korkmayýnsevgili varlýklar. Bazý bilim insanlarýbunun ne olduðunu anlayacaklar amabazýlarý ise anlamadýklarý için alarmçanlarýný çalacaklardýr. Gördüðünüzdebunun ayýrýmýný yapabilmenizi ve bura-da size anlattýklarýmýzý hatýrlamanýzýistiyorum. Korku sizin görkeminiziiþlevsiz hale getirecektir.

Dað

Son özellik hemen yanýnýzdaki daðýnoynadýðý roldür (Shasta Daðýna atýfyapýlýyor). DNA'nýzýn buradan olma-masý acaba mümkün müdür? EðerDNA buradan deðilse, o zaman nere-den geldi? Yaklaþýk 200.000 yýlöncesinden baþlamak üzere DNA'nýzdadeðiþiklikler yapýlmýþ olduðu ve bununsizin ruhsal yaratýlýþ hikâyenizintemelini oluþturduðu Kryon tarafýndan

SEVGÝ DÜNYASI46

tekrar tekrar dile getirilmiþ olan birkonudur. Size bunun Pleiadeslilertarafýndan ruhsal niyetle yapýlmýþolduðunu, beklenmekte olduðunu vetam zamanýnda geldiðini ve dünyanýntasarýmýný yansýttýðýný söylemiþtik. BuBüyük Merkezi Kaynaktan gelmektedirve sevgiyle yapýlmaktadýr.

Sizin tohum ebeveynleriniz olan YediKýzkardeþ takýmyýldýzýndan gelenler biruyanma ve hýzlý þeritte hareket sistemisaðladýlar. Onlar dünyanýn her tarafýnayayýlmýþ olarak 12 çift halinde 24 adetzaman kapsülü yerleþtirdiler. ShastaDaðý da bu çiftlerden birinin tekidir. Buzaman kapsülleri geçmiþ dönemlerdeileride o dönem hakkýnda bilgi saðla-masý için gizlenmiþ olan þeylerolmayýp aslýnda doðru zamanda açýla-cak ve bilgelik saðlayacak olan zamankapýlarýdýr. Bu kapsüllerin açýlmasýnýnzamanlamasý saate deðil insan inancýile ruhsal geliþmenin durumunabaðlýdýr sevgili varlýklar.

Bu size bir tema gibi görünüyor mu?Bu size 25 yýldan beri söylediðimizþeydir. Bununla ne yapacaksýnýz?Zamanlamasý þimdidir ve artýk yaþlýruhlarýn uyanmalarýnýn, görünmezinanç alanýný gerçekleþtirmenin vesezgisel iletiþimi kullanarak akaþtanbilgi almalarýnýn zamaný gelmiþtir.Bundan böyle size þimdiye dek söyle-nenden çok daha büyük olduðunuzuanlamaya baþlayacaksýnýz. Sizler kirlidoðmadýnýz ve tam tersine muhteþemolarak doðdunuz. Sizler ayrýca çevrekoþullarýnýn kurbanlarý da deðilsiniz.

Yaþam teknesinin dümeninde duruyor-sunuz ve onun için de o dümeni kulla-narak o tekneyi istediðiniz yere yön-lendirebilirsiniz. Bu sizin için gerçekanlamda yeni bir enerjidir.

Bu birleþik haliyle zaman kapsül-lerinin açýlýþýný gerçekleþtirip hýz-landýracak olan inançtýr. Zaman kapsül-leri açýldýðýnda ve zamanýn doðruolmasý halinde, onlar size fiziðin eksikyasalarýný, size sýnýrsýz ölçüde su veenerji saðlayacak olan icatlarý ve kuan-tum mercekleri vereceklerdir. Kuantummercekler cryo-plazmatik bir süreç kul-lanacaklardýr ve bunu nihai olaraköðrendiðinizde ve minyatür halegetirdiðinizde (size daha önce desöylemiþ olduðum gibi), bilimin tespitedeceði ilk þey insanýn etrafýnda bulu-nan bir kuantum alanýn varlýðý olacak-týr. Ýnsan Merkabahý görünür hale gele-cek ve ifþa edilecektir. Bu merceklerbundan sonra hayvanlarda, kayalardave aðaçlarda kullanýlacak ve hava dadahil olmak üzere her þeyde ve heryerde kuantum yaþam görülecektir.Yeni bir yaþam konsepti ortaya çýka-caktýr ve bilim bu nedenle biyolojinintüm kurallarýný yeniden yazmak duru-munda kalacaktýr. Böylece bilgibaðlamýnda yeni bir köþeyidöneceksiniz, asla küçümsenmemesigereken yeni bir sayfa açacaksýnýz vebu sayede sizin þu anda olduðundanonyýllarca daha uzun süre yaþamanýzýve bu süreyi saðlýklý olarak geçirmenizisaðlayacak bilimsel geliþmeler hýzlýþeritte gerçekleþtirilecektir. Yavaþça üçboyuttan çýkýp daha yüksek bilinç ve

47SEVGÝ DÜNYASI

farkýndalýk durumuna geçeceksiniz vebu farkýndalýk sayesinde pek çok sorunçözüme kavuþturulacaktýr.

Dað çaðlardan beri gizemli olarakkabul edilmiþtir ve hattâ buradayaþamýþ olan kadim insanlar bile bunuhissetmiþlerdir. Zaten siz de bu yüzdenburada olmak istiyorsunuz deðil mi?Dað konuþmaktadýr ve burada buzamanýn gelmesini beklemiþ olanlardankaynaklanan enerji vardýr. Bu sizin içinbir hýzlý þerit sistemidir.

Önümüzde dönemde gelecek olanlaryeni âlet veya teknolojilerin ortaya çýk-masýný saðlayacak olan icatlar ile sýnýrlýolmayacaktýr çünkü olay bundan çokdaha büyüktür. Gerçekten de, saðlýklýyiyeceklerin, temiz su ve enerjininsýnýrsýz olarak artmasýný temin edecekolan teknoloji gelmektedir ama gele-cekte asýl ortaya çýkacak olan þey sizinDNA'nýz içine giderek onu geniþlete-cek ve böylece kendiniz ile ilgili yenibir farkýndalýk kazanmanýzý saðlayacakolan bir anlayýþ olacaktýr. Ýnsanlar

böylece kutunun dýþýnda düþünmeyebaþlayabilecekler, birbiri ardýna dün-yanýn sorunlarýna çözüm bulabilecek-ler, yaþamý sürdürme ve fetih modun-dan çýkmaya baþlayabilecekler ve diðerinsanlara bakýþlarý deðiþme yolunagirecektir. Bu gecenin mesajý budur.

Özet

Sizlerin bu anlattýklarýmý anlamanýzýistiyorum sevgili varlýklar. Bunlarkulaða ne kadar tuhaf veya garipgelirse gelsin, hepsine inanmanýzý istiy-orum. Burada gerçekten bir sistemvardýr. Sizler farkýndalýðý ve hücreselyapýsý olan bir biyolojik sistemdenfazlasýnýz. Sistemin tamamýnda sizintuhaf ve garip olduðunu düþündüðünüzþeyler yer alýyor olabilir ama bu dazaten geliþmiþ düþüncenin bir parçasýnýoluþturur. Geliþmiþlik görünmeyen vehattâ çok þaþýrtýcý þeylerin dikkate vegöz önüne alýnmasýný gerektirir.

Bir müddet önce normalin yerdeðiþtirmiþ, deðiþmiþ olmasýnedeniyle hiçbir þeyin eskinormal haline geri dönmeye-ceðini ifade etmiþtim. Týp bi-limi ilk kez mikrop kavramýile tanýþtýðýnda ne düþünmüþve nasýl tepki vermiþti sizce?Þöyle bir düþünün. Gözlegörülemeyecek kadar küçükolmalarýna raðmen insanlarýöldüren yaratýklar! Ne kadarhoþ ve ezoterik deðil mi?Hattâ komik bile! O zamanýn

SEVGÝ DÜNYASI48

bilim insanlarý buna güldüler ve saçmasapan kurgu dediler. Ancak, bir süresonra mikroskoplarýn geliþtirilmesi ilebirlikte olay doðrulandý ve günümüzdebu artýk halka mal olmuþ bir bilgidir.Size bu baðlamda yardým getirmek vedestek saðlamak amaçlý hayýrsever sis-temin parçasý olan görünmeyen þeylerolduðunu söylüyorum ama bunlarýdevreye sokma kavramý inancýn bilin-cidir. Nasýl bir zamanlarýn "saçmasapan kurgusu" olan mikroplar dahasonra herkes tarafýndan bilinen gerçekhaline geldiyse, þimdi bazýlarýnýnsaçma sapan kurgu olarak gördükleribu þeyler de bundan sonra ortaya çýka-cak olan gerçekler ile doðrulanacaktýr.

Giderek daha fazla sayýda insankendi bilinçlerine ve içselliklerine,"Bana söylenmiþ olandan fazlasý varmý?" sorusunu yöneltmekte ve arkasýn-dan da bir ses gelmesi için deðil de,içsellikten kaynaklanan sezgisel bil-ginin gelmesi için beklemeye baþla-maktadýrlar. Daha sonra doðrulamaolarak algýlanmasý gereken ürpertilergelmeye baþlayýnca yola devam etmek-tedirler. Sizinle keþfetmeye baþlaya-caðýnýz hücresel yapýnýz arasýndabüyük çapta iletiþim vardýr. Ýçsellikbunu da saðlayacaktýr. Ýçselliðinizsize ne zaman saða, ne zaman soladönmeniz gerektiðini, neyin gerçekolduðunu ve neyin gerçek olmadýðýnýsöyleyecektir. Ýçselliðiniz karþýnýzda birsandalyede oturup size perdenin diðertarafýndan gelen bilgileri aktaranadamýn mesajýnýn gerçekliðini dedoðrulayacaktýr.

Bunlar için benim söylediklerimeinanmanýz gerekmez. Söylediklerimihangi yolla yapabiliyorsanýz o yolladoðrulamanýzý ve bunu da hazýrolduðunuz zaman yapmanýzý istiyorum.Gezegende farký yaratacak olan topluinanç deðil, sizlerin bireyselinançlarýnýzdýr. Gezegenin her tarafýndaayný sizler gibi olan ve þu aþamadauyanmakta ve böylesine "farkýndalýk"kararlarý vermekte olan milyonlarcainsan var. Bu hiçbir merkezi kontrola,doktrine, peygambere ve ibadet vetapýnma kuralarýna sahip olmayan birtopluluktur. Ýþte bu Yeni Ýnsandýr veyeni insan sezgisel olarak içinde bulu-nan þamanýn farkýndadadýr.

Büyük yaratýcý kaynaktan gelen ener-ji her bir insanýn içindedir ve hepsindeaynýdýr. Buna bazýlarý Ruh ve bazýlarýda Tanrý demektedir. Dünyanýngenelinde monoteist inanç hakimdir vetek Tanrý fikri geçerlidir. Artýk bunlarýnhepsinin tek bir kaynaktan geldiðini, bukaynaðýn insanýn içinde, çok güzel veherkese ait olduðunu anlamanýn zamanýgelmiþtir. Farklýlýklarý düzene koy-manýn ve ileriye doðru gitmenin dezamaný gelmiþtir.

Ben insanlýða tutkun olan Kryon'um.Bu akþam içinde sizin tanrýsallýðýnýzýntohumlarýný barýndýran daðýn gölgesialtýnda sizlere doðrularý ve gerçekleriifade ettim.

Ve öyledir.KRYON

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme Adresi: [email protected] içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2014 yýlý için tek dergi fiyatý: 7.00 TLAbone ücreti: Yurt içi 80 TL

Yurt dýþý 100 TLPosta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý) Ýþ Bankasý IBAN:TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”