MBB IC-.ÜI .

BOZKUKT OAZKTİjSI AtlOVE ŞAK'i'ljAKİ

I İ . 1 V K : I K İ Î K ; S Li ra

Altı Aylık :1 Lira lü glıln Üs Aylık: İS ŞUln Abone bedeli peşindir.

ozkurt G Ü N L Ü K TARAFSIZ TÜRK GAZETESİDİR

YIL: 1 * SAYI: 109 * PAZAR, 2 MART, 1952 * FÎATIliKr.

MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ:

CEMAL TOĞAN

İDARE E V İ :

Asmaaltı No. 75 Posta Kutusn 324

Lefkoşa-Kıbns

Fransada Hükümet Henüz Kurulamamıştır

Reynard Gayretlerine Devam Ediyor Anayasada Reform Yapmak Lüzumuna işaret Edilmektedir

GENERAL EiSENH0WER'iN TÜRKİYEYİ ZİYARETİ

Son ajans haberlerin- Avrupa komutanlığı ge den öğrendiğimize göre 'nel karargâhı temsilci-yarın General Eisonho- lerine, bazı tavsiyerde wer Türkiye ve Yuna- bulunacağı ve bu ara-nistanı ziyaret etmek' da Türk ve Yunan ka-için Paristen uçakla ay- ra kuvvetlerinin Güney rılacaktır. Eisonhower 3 Marttan 5 Marta ka-dar Ankarada bulu-nacak, icap eden ma-kamlarla görüşüp tet-

Avrupa Başkomutanı bulunan Amiral Car-ney'in karargâhına bağ lanmasını teklif etmesi kuvvetle muhtemeldir.

kiklerini yaptıktan son- Alınan kararlara göre, ra îstanbuldan geçip Se lânik yolu ile 6 Martta Atinaya vasıl olacaktır Generalin Atinadaki tetkikleri, gayet kısa sürecek ve Eisonhower 7 martta Roma yolu ile Parise avdet edecektir. Asla şüphe yoktur ki,

General L;aonlıower'in

Türk-Yunan deniz kuv-vetleri şimdilik kaydı ile yine eskisi gibi Türk Yunan Genel kurmayı-nın emrinde kalacak, hava kuvvetleri ise Gü-ney Avrupa Hava Kuv-vetleri komutanı Ame-rikalı General Schlat-terin emrine verilecek-

Faris, 1 ( R ) : Eski Fransız uçakla Fransaya hareket et-başbakanlarından Paul Rey- miş olup, Fransanın geçirmek naud'un anayasada bir reform te olduğu politik ve ekonomik yapmak suretiyle millî birliğe \ krize çareler aramağa çalış-dayanan bir kabine teşkiline ! maktadır, ve bu suretle Fransız lıükûme- Reynaud, artmakta olan sa

tinin kudretini tarsin etmeğe hazır olduğu haber verilmek-tedir.

Reynaud, Fransız Cumhur Başkanı Auriol'un ricası üze-rine geçen akşam liigiltereden

îıan, Petrole Mukabil Tanker Almak istiyor

Tahran, 1 ( R ) : İran kar-ma petrol komisyonu başkanı petrole mukabil I rana tanker verecek müstakbel müşterile-rin yağ satın alma hususunda ki müracaatlarını hükümetin tezekkür edebileceğini beyan etmiştir. Bakan bu hususta müracaat eden müşterilerin milliyetini veya

vunma masraflarını karşıla-mak için vergilere yüzde on beş zam yapılmasını ileri süren ve neticede istifa etmek zorun da kalan eski başvekil Faure ile bu gün görüşmüştür. Rey-naud ile bu gün müzakereler-de bulunan Rene Pleven icra vekillerinin salâhiyetlerini tak viye etmek ve parlâmentonun feshine dair olan tahditleri tavsatmak için anayasada re-form yapmak lüzumuna kani olduklarını söylemiştir.

BOZKURT ALBÜMÜ: 9

Resimde, Papa X11- P I n s Vatikanda Tahtı Üzerinde Kristmas Mesajını okurken görülmektedir.

Türkiye ve Yunanista- tir. nı ziyareti dünya siya-sî çevrelerinde büyük akisler uyandıracak as-kerî bir önem taşımak-tadır. Bu gün Türk or-dusu, Orta Doğuda çe-lik bir kale halinde yük selmektedir. Son Ame-rikan yardımı ile tam teçhizatlı bir hale gel-miştir. Bu muazzam or dunun Avrupanıfı en kuvvetli ordusu olduğu nu artık bütün dünya devletleri münakaşasız kabul etmişlerdir. Bu ordu gayet mükemmel talim gördüğünü son olarak Kore'de yarattı-ğı hamaset destanı ile, bir kere daha dünyaya isbat etmiştir.

Kabul etmeliyiz ki, Başkomutanın ziya-retlerinde asıl maksat, Atlântik Paktına yeni katılan bu iki devletin —bilhassa Türkiyenin.. Çünkü Eisonhower'in Ankarada daha uzun bir müddet kalması bu-nu isbat eder— sivil ve askerî idarecileri ile te-mas etmektir.

Eisonhower görüş-meler esnasında, bugün Türkiye ile Yunanista-tun da girdiği Güney

Son olarak General Eisonhower'in Türkiye ve Yunanistanı ziyare-tini iki memleket için hayırlı olmasını di-leyelim.

BOZKURT

Ingiliz-Mısır Müzakereleri

Londra, 1 ( R ) : ingiliz Dı-şişleri Bakanlığına mensup bir sözcü Mısırdaki ingiliz elçisi Sir Ralph Stevnson iyileşir iyileşmez Ingiliz-Mısır müza-kerelerine başlanacağını beyan etmiştir.

tanker sayısını ifşa etmekten kaçınmıştır.

<tran hükümeti, petrol satışı nı ilgilendiren meselelerde kar ma yağ komisyonunun tavsi-yelerine göre hareket etmekle mükelleftir.

Komünist Dünya Barışı Kıbrıs Şübesi

Neler İstiyor ? Lefkoşa, 1 ( R ) : Komünist

dünya barışı konseyinin Kıb-rıstaki şübesi, bu gün Birleşmiş Milletler genel sekreteri Try-gve Lie'ye baş vurarak ingiliz lerle Amerikalıların Kıbnsı bir harp üssü yapmağa hazır-landıklarını, binaenaleyh, bu devletleri bu teşebbüslerinden vaz geçirmek için genel sekte-

Plâstiıas'm Hürriyete Yaptığı Beyanat

İstanbul, 1 ( R ) : Yunan verecekleri Başbakanı Mr. Plâstiras Hür-

Paramal Köyünde Amerikan Usulü

Cinayet (Leymosun Muhabirimiz

M.S.G. telefonla bildiriyor)

Dün saat 10.30 da aslen Evdim pastyosundaıı olup, se-nelerden beri Paramalda sakin bulunan Ali Riza Menteş, köy kahvesinde otururken meçhul maskeli bir şahıs tarafından beş el silâh atılmak suretiyle vurulmuştur. Ali Riza Menteş yaralı olarak Leymosun has-tahanesine kaldırılmış ve ora-da Ölmüştür. Ali Riza Menteş şimdiye kadar dört defa daha öldürülmeğe teşebbüs edilmiş-ti,

riyet gazetesine bir mülâkat vermiştir. Bu gün intişar eden Hürriyet gazetesinde Yunan Başbakanı'nın şu beyanatı o-kunmaktadır.

"Türkiye ile Yunanistanın yakın bir gelecekte bir fede-rasyon meydana getirecekleri ne inanmaktayım. Yunanistan la Yugoslavya arasındaki mü-nasebetler daha da iyi bir safhaya girecektir. Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya ara sında emniyet ve savunma ba-hislerindeki daha sıkı müna-sebetler dünya barışı adına çok faydalı olacaktır"

Ali Mahir Paşa Kabinesi İstifa Etti Kahire, 1 ( R ) : Kahirede

terin Güvenlik Konseyinden . . . . . . . vukua eelen isyan hadısesın-emır istihsal etmesini rica et-, . ° __ . _

miştir. Şübe, Kıbrıs halkını anavatan Yunanistanla birleş tirmek için İngilizlerin serbest (

bırakmalarını talep etmekte- j dir.

Bomba Uçakları Kıbrısta

Lefkoşa, 1 ( R ) : Kıraliyet Hava Kuvvetlerine mensup 8 Lincoln bomba uçağı Süveyiş bölgesindeki karargâhlarından bu gün buraya gelmişlerdir.

Hava alanı makamları bu uçakların adanın Kuzey batı-sında gece bombardımanı ta-

limleri yapacaklarını söylemiş [ t i*

'den sonra Kıral Faruk tarafın dan bir ay evvel tayin olunan Ali Mahir Paşa kabinesi bu gün istifa etmiştir. Haber, ka-binenin yaptığı fevkalâde top lantı sonunda vekiller meclisi

'sekreteri yardımcısı Mahy El Din Fahmy Bey tarafından verilmiştir.

Kahire, 1 ( R ) : Kral Faruk kabineyi teşkile müstakil Vaf t Partisine mensup 59 yaşların, kı Ahmet Nagtıib Hilâli Pa-şayı tayin etmiştir. Hilâli Pa-şa, Kralın teklifini kabul et miştir. Hilâli Paşa dört -ay evve^ Vaf t Partisinden çıkarıl TOlftl

BÎR DAĞ YER DEĞİŞTİRİYOR

Önüne Gelen Evleri Yıkıyor, Ağaçları

Söküyor Cezayir :- Dağuni Çi-

zene dağı, bir kaç günden beri hareket halindedir. Cezayir, den 100 mil kadar içeride o-lan dağ, yer altı sularının te-siriyle olacak, âdeta ilerlemek tedir, evler yıkılmış, yollar ka-panmış, ağaçlar köklerinden çıkmışlardır.

Başvekil Niçin İstila Etti

Kahire, 1 ( R ) : Kabinenin istifa etmeğe karar vermesi üzerine Kahirede örfi idarenin tatbikine memur askeri kuv-vetler takviye edilmiştir, iyi haber alan çevreler, Ali Ma-hir Paşanın istifasına sebep, Başvekilin parlâmentonun ta-til' edilmesi hususundaki ar-zusu üzerine meydana gelen kriz olduğunu açıklamışlardır.

Casuslar Mahkûm Oldular

Atina, 1 ( R ) : Casulluk su-çuyle itham olunan 29 kişi Atina askerî mahkemesi tara-fından yargılanarak 8 i ölüm cezasına 4 kişisi ebedî hapis-liğe ve diğer 10 kişisi de çeşit-li hapis cezalarına mahkûm edilmişlerdir Sanıklardan 7 si beraat etmiştir.

Bn. Semahat özlem Şerefine Çay Partisi

Yeni Viktorya Okulu M ü . düresi Semahat Özlem şerefi-ne bu gün Lise Mezunlar Ku-rumuna ait binada ö.s. saat 4 te bir çay partisi verilecek-tir. Sayın Semahat Özlem dün ö.s. saat 4 te okul binasın da basın mensuplarını kabul etmiş ve bir saat kadar sami-mî hasbıhalde bulunmuşla^-Om MtAD TARAFINDAN SA

Suriyenin Kamışlı Kazasında 200 Ev

Yakıldı, 10 Kişi öldü Nusaybin, (Anka) Son ya-

ğan şiddetli yağmurlardan taş mış olan Çağçağ suyu Suriye-nin Kamışlı kazasını basmış, 200 ev yıkılmıştır. Enkaz al-tında kalan 10 kişi ölmüştür.

Kremlin Doğu Almanyadaki Kuvvet-

lerini Takviye Etti Bonn (Nafen) Doğu Alman

yadaki Sovyet kuvvetleri, son altı ay zarfında iyi talim gör-müş 100,000 kişilik bir kuv-vetle takviye edilmişlerdir. Bu takviye faaliyetinin devam e t . tiği hakkında da raporlar alın maktadır.

Şimdiki halde Demir Perde gerisinde 30 Sovyet tümeninin yığılmış olduğu anlaşılmakta-dır. Bu tümenlerin yirmisi zırhlıdır ve beraberlerinde de 5000 tank bulunmaktadır.

Bu kara kuvvetini destekle-yen Sovyet hava kuvvetlerinin de 8000 uçaktan mürekkep ol duğuna dair raporlar mevcut-tur.

insan Eti Yemekle itham Edilen Rahibeler

Hong Kong: Beş ka-tolik rahibesi, Çinde "insan eti yemekle" itham edildikten sonra, Hong Konga gelmişler, dir.

Rahibeler, idarelerinde olan 12 bin çocuğu öldürmüş ol-makla itham ve dört gün müd detle muhakeme edilmişlerdir. Bu sırada kendileri dört saat müddetle ayakta tutulmuşlar ve başlarını kaldırmaya mec-bur edilmişlerdir. İddiaya gö re, rahibeler, yağlı çocuklar-dan iki vc »ayıf çocuklardan iiç tanesini yemekle itham edil

AKTARILMIŞTIR

SAYFA 2 BOZKURT PAZAR, 2 MART, 1952

G Ü N L E R GEÇERKEN

Bahar Geldi mi ? Özker YAŞIN

Nereden geldiği bilinmez.. Bir bakarsınız ağaçlar çiçeklenmiş, rüzgârlar başka türlü esiyor. Vücudunuz -da bir çarıklık, bir sevinç.. Hayat ın ızda bir değişiklik olur. Artık kışın kasvetli günlerine elveda deyip kır-larda gezmek arzusunu duyuyorsunuz. Bu baha r yol-culuğunu yapmıya ihmal etmeyiniz. Yol boyunca ba-har ın o mis gibi kokusu, hele sizi bir sarhoş etsin, hep iyi şeyler düşünerek çocuk şarkıları söylemek arzusunu duyacaksınız. Muhakkak ki, kuş sesi, su sesi kulakla-rınızı dolduracak; gökler mavi mavi gülümsiyecek; bulut lar beyaz bir sürü gibi gözbebeklerinizin içinden geçecektir. •

H e r sene bahar ın gelişini, odamın pencere cam-larına kadar uzanan ağaç dallarının çiçeklenmesinden anlardım. Bu yıl da, ayni ağaç dallarının bana "Ba-ha r geliyor" müjdesini vermesini sabırsızlıkla bekle-dim. Sabahları uyandığım vakit, ilk işim pencereye bakmak oluyordu. Fakat , ne yazık ki, bizim ağaç bir tür lü çiçeklenmedi.

Komşu bahçelerindeki ağaçlara bakıyorum. Kimi beyaz, kimi pembe duvaklar giyinmiş.. D u v a r kenar la , r ından yeşillikler fışkırmış, hanımeliler, şebboylar, menekşeler açmış.. Bütün bunlar ı gördükten sonra, "İşte artık baha r geldi" demem icap ederken, ben bir türlü bahar ın geldiğine inanamıyorum. "Hayı r , diyorum, daha bahar ın gelmesine vakit var. Çünkü, odamın penceresine uzanan ağaç dal lan çiçeklenme-di."

Nihayet dün ' sabah ma tbaaya gelirken, bizim sokağın köşesindeki çiçekçi dükkânı dikkatimi çekti. Dükkân sahibi ihtiyar bir adamdır . Kapın ın önünde ardını sokağa dönmüş iğilip, doğruluyordu. N e yap -tığını merak edip baktım. Yanındaki menekşe, karan-fil, şebboy, lâle ve sümbülleri kapların içine istif et-mekle meşguldü.

"Kolay gelsin b a b a " dedim. "Eyivallâh evlât" diye cevap verdi. "Ne yapıyorsun böyle?" "Bahar geldi oğul. Çiçekler açtı, bize de iş çıktı" "Nasıl baha r geldi. D a h a bahar ın gelmesine çok

zaman va r ! "

İht iyar çiçekçi, dikkatli dikkatli yüzüme baktı :

" U y a n oğul dedi. Bak şu çiçeklere!. —İht iyar elindeki menekşe, karanfi l , lâle ve şebboyları bana doğru uzatmıştı— Bu çiçekler açıldıktan sonra, baha r gelmesin olur m u ? "

Şimdi matbaada , masamın başına oturmuş, bu yazıyı hazırlarken düşünüyorum. Bizim pencerenin önündeki ağacın çiçeklenmemesine bakılırsa kurumuş olacak.. Demek ki bu bahar ı görecek kadar ömrü yok muş.. Sonra derhal ha t ı r ıma geliyor. Ya ben, zaman bir değirmen misali döndüğünde ve seneler rüzgâr gibi geçtiğine göre, ya ben ; bundan senelerce sonra gele-cek bir baharı göremezsem... Demin ihtiyar çiçekçi-den aldığım şebboylara bakıyor, onlar ın güzelliğini gözbebeklerime doldurarak, bir an evvel düşündükle-rimi unu tmak istiyorum...

GÜN OLUR

II BENDE KALAN MEKTUPLAR» Tevfik Fikri BEYDOĞAN

Basılışından ikr seneye yakın bir zaman geçtiği halde Kıbrıs 'a yeni gelen bir şiir kitabı üzerinde dur-mak istiyorum. Kitabın ismi, yazımızın başlığını taşı-maktadır . Şair Rıza Polat Akkoyunlu 'nun eseri.

Kitabın üzerinde inceden inceye durmamın sebe-bi, Rıza Polat ' ın çok akıcı ve güzel bir üslûpla yazdığı şiirlerin alâka çekici olmasıdır.

Ki tabı üç kısımdan ibarettir. Birinci kısmı, "El -veda" başlığı al t ında bir şiir olup, bir kısmı kaplar . Üçüncü kısmı ise "Bekleyiş" adlı bir şiir ile dalmuş-tur. Bizim asıl üzerinde duracağımız "Bende Kalaıı Mektup la r " adını taşıyan ikici kısmıdır.

Bu şiir dör t parçadan ibaret olup, her parça bir mek tup gibi yazılmıştır. Gayet orij inal buluşları ve pürüzsüz söyleyişi ile hemen sizi sarıyor.

K a n değil, Tüküremezsin, R u j değil, Silemezsin. Dişi dudaklarına, dişimle yazdığım Dör t heceli erkek adımı, Unutamazsın nokta noktam, Unutamazsın.

Bu parçadaki güzel söyleyişe ve bir sevgiliye h i tap eden orijinal isme bakınız: 'Nokta noktam' . Bu iki kelimelik, onıbir harflik deyiş, bir sevgiliyi ne kadar kuvvede canlandırıyor.

Bahar başladı nokta noktam, Ankarada bahar . .

Düşünüyorum, Bu yolun sağında yükselen, H e r geçişte penceresinden, Tebessümler gelen, Bahçesinde iri Yediveren kayısı gülleri Açan evi

Böyle güzel parçalar arasında, sık sık kafiyelere rastlıyorum. Gerçi kafiye şiire bir ahenk veriyor; fakat serbest söyleyiş, kokusunu, rengini biraz değiştirir gibi oluyor.

Rıza Polat ' ın orij inal benzetişleri, bu buluşları bilhassa dikkate değer:

Sen ey Yirmidört bahar ımın en güzel süsü, Bu gece yılbaşı, Başkente kar yağıyor, nokta noktam, Başkente kar. V e tütüyor gözlerimde, Küllenmiş bir mangal gibi eski hat ı ralar .

Bu üç şiir, Rıza Polat 'ı tanıtıyor. Geniş ve güzel söyleyişler var . Kafiyeye de pek itina etmese, kendini zorlamasa daha serbest söyliyebilecek gibi geliyor.

Yazımıza, şu son parçayla nihayet verelim: Bahar başladı nokta noktam, Ankara 'da bahar , Gönül u f k u m d a yağmur bulut lar ; Cennet olsa da artık, Sevmiyorum, sevemiyorum, Sensiz b a h a n .

ANAVATANDAKİ BİR GEZİDEN NOTLAR |

Ahmet C. GAZ10GLU 9

Kosova M e y d a n m u h a r e -besi 1389 tar ihinde qlmuştur . Zafer i kazanan yiğit hüküm-dar Murad - ı Hüdavendigâr , h a r p meydanını dolaşmağa çıkmıştı, ö lü le r arasında dola şırken bir Sırp askeri taraf ın-dan kancıkca bir hamle ile kadedilmiştir. Böylelikle M u -rad-ı Hüdavendigâr tam bir asker olarak yaşamış ve mu-harebe meydanında can ver-mişti.

Aradan bir buçuk asırdan fazla bir zaman geçmişti. Sul-tan Murad- ı Hüdavendigâr 'n ı kemikleri toprak olmuştur . Fa kat Kosova muharebesinin za-feri, her T ü r k ü n içinde, gurur la yaşamaktadır ; unutu lmamış tır. Ve Murad - ı Hüdâvend i -gâr Camii Bursada halen muhteşem bir cengâver aza-metiyle yükselmektedir.

Yıldırım Beyazit Camii

Bursa'nın batı ucunda H ü -davendigâr Camii nasıl bir heybetle yükseliyorsa, doğu ucunda da Yı ld ınm Beyazit Camii, muhteşem bir yükseliş nöbet tu tmaktadı r .

Bu camii, Yıldırım Beyazit inşaya başlatmıştı. Faka t T i -m u r a esir düşünce, caminin inşası d a y a n d a kalmıştı. Ya-rıda kalan cami M u s a Çelebi ta raf ından tamamlanmışt ı .

Yıldırım Beyazit camiinin önünde tek kubbeli bir türbe ve büyük bir metrese vardır . Tü rbede Yı ld ınm Beyazit yat-

DÜZELTME Dünkü sayımızda mek tup -

lar sütunu yazarı Ö. Yalçın' ın imzası yerine, yanlışlıkla ar-kadaşımız Özker Yaşın'ın im-zası konmuştur . İsim benzerli-ğinden olan bu yanlışlıktan dolayı, gerek yazarlarımızdan ve gerekse sayın okuyucuları-mızdan özür dileriz.

Rumca Neşriyat R u m basınında yazıldığına

göre B.B.C radyosunda R u m -ca sabah neşriyatı ekonomi maksadile durdurulacakt ı r .

maktadı r . Yı ld ınm Beyazit ca mü, H ü k ü m d a r gururunun en güzel bir timsali; feci yalnız-lığın en mükemmel bir i lad (f -.sidir.

Yıldırım Beyazitin hayatı zafer menkibeleriyle doludur. 32 yaşında padişah olmuştu. İlk hükümdar l ık devrelerini güzel karısı Bizanslı Despina ' ile saadet içerisinde g e ç i n i r i D a h a sonra düşmanı daima perişan eden f ü t u h a t a ve cenk lere başladı. Daimi bir hüküm dar mağrur iyet i içerisinde idi. H e r muharebeden zaferle çı. kıyor, şanlı tarihimize şerefli sayfalar ekliyordu. İlkin Ana dolu Beylerini idaresi altına aldı. Sonra her Osmanlı Pa . dişahının hedefi olanBizansm (şimdiki I s tanbulun) fethini kolaylaştırmak için ve Kara-denizden gelen gemilerin Bi-zans l imanına girmelerine ma ni olmak gayesiyle İstanbul bo < ğazmın Anadolu yakasında yükselen h isan inşa ettirdi.

Yıldırım Beyazit, Anadolu Beylerine karşı zaferler kazan diktan sonra, güzel Bursa'da birara eğlence alemlerine dal-mıştı.

Bir gün büyük bir eğlence ter t ip ettirmişti. Musiki yük-seliyor, sakiler, şarap bardak-l ann ı dolduruyor , Bizans dil-berleri o r ta la rda - salınarak iş-tah kabart ıyor ve har ika vü-cutlu rakkaseler en müstesna oyunlanyle Padişahı eğlendi-riyorlardı. .

Fakat cennet Bursa'nın bir köşesinde bu zevk ve eğlence alemi müstesna bir hava ya. ratırken, Niğbolu'da düşman T ü r k ordusuna saldırmıştı. Pa pa Dokuzuncu Boniface'in ter tiplemiş olduğu H a ç h Ordusu muazam bir kuvvete malikti. Vaziyet Türk le r için çetin ve kötü idi. Derhal Padişah Yıl-dırım Beyazite haber salındı. | Haberci , debdebe içerisinde eğlenen Yı ld ınm Beyazite bu haberi söyleyince; Beyazit y e - ¥ r inde dehşetle kalktı. Emir verdi : Çalgılar dindi ve cenk borusu v u r m a y a başladı.

• (Devamı va r )

Şimdi söyle bana bakayım. İngiliz olmadığın için herhalde burada çok arkadaşın yoktur. Kalkıp b a n a aksini iddia et

me zira ben milletimi gayet iyi biliyorum. Yabancı lardan çokluk hoşlanmazlar.

—Evet, binbaşım, kendimi pek yalnız hissediyorum. Bura ya geldiğime pişman oldum.

—Haydi sen üzülme. Bakalım bir yolunu bulur seni K ıbns ' a , Kıbrıs 'a olmazsa O r t a Doğu 'da bir yere tayin etti-ririz.

—Size ebediyen minnet ta r Kalacağım binbaşım. O gittikten sonra başımı masanın kenar ına dayayıp dü

şünceye daldım. Demek aylardanberi beklediğim gün niha-ye t gelip çat ıyordu. Bir ölümsel yalnızıktan, bu çıldırtıcı gur bet acısından artık kur tulacakt ım. Uzak Doğu 'nun birçok yerlerini gezmiş, birçok enteresan yapı lar ve çehreler gör-müş tüm. Sayısız heyecan ve his yüklü macera lar geçirmiş-t im. Bütün bun l a r bana vatanı unut turamamış t ı . Bu öyle b i r va tan ki kabimin, ka famın en derin köşelerine n ü f u z ede

r*k »ilinmez çizgiler nak§etn)i§, bü tün benliğimi sarmıj t ı .

Yazan: Argını F. KORKUT

97

Binbaşı Phipps'in gayretli çabalamaları neticesinde ba-na bir O r t a Doğu tayini çıkmış, işlerim tanzim edilerek gide ceğim gün tesbit olunmuştu. Bütün hazırlıklanmı alelacele tamamlamış, yolculuğun heyecanı içinde heiklemiye başla-mıştım.

Hareket gününden bir gün evvel akşam çökerken otu-r u p Hong Kong ' a Marga re t ' e birkaç satırlık bir m e k t u p ka ralıyarak keyfiyeti bildirmeğe başladım. Artık gideceğimi, bir daha gelmiyeceğimi yal ıyordum. Ansızın telefonun «ili çaldı. Yerimden fırlıyarak aleti kaptım. Sevktyat memuru te

meçten gelen ses bir kadın sesi id i : —Alo, K o r k u t orada mı?

—Korkut konuşuyor. - B e n Sister Jones. Birkaç dakika için has tahanedeki ofi-

sime gelir misin? Seni görmek isterim. —Hemen şimdi hemşire. —Teşekkür ederim. Bekliyeceğim. ': t . J k

Ofise girdiğim zaman hemşireyi masa başında bu ldum; bir an için beni süzdükten sonra şöyle konuş tu :

- H a b e r aldığıma göre yakında bizi terkediyormuşsun Korkut . Doğru m u ?

- E v e t , maalesef doğru. H e m de hemen y a n n . —Vah vah. Niye sanki? — ö y l e icap etti hemşire.

- B a k yine. Yine m ü p h e m konuşuyorum. Aramızdaki M # l

mımıyet z a n n e d e n i m b a n a izahat istemek hakkım veriyor.

- O halde dinleyin. Z a t e n kırık o lan bir ka lp biribir "

^ 'Devamı var M A AD TARAFINDAN SA YtSAt OflH

, İUOZ BOZKURT

Şükürdeki Murat î. Zeki BURDURLU

Bizim Hocanın cömertliği tutar Timur'a bir hediye sunmayı hesaplar

"Ne götürsem,, elerken Verir en son kararı iner, toplar bahçeden incirleri, ayvaları.

Sonra "En iyisi ayvadır bunun,, der Bir sepete en irilerini güzelce istif eder.

Yola çıkıp .giderken Kararı bozar birdenbire Döner eve fazla gitmeden; Bu defa karar incire.

Boşaltır ayvaları, incirleri sıralar Bakar, beğenir, tamamdır şimdi karar. '

Tekrar yola koyulur Elde sepet, içte heves Saraya vanr , doğrulur Çıkar huzura beklerken herkes.

Ama talih ters döner Felek küser Hoca'ya Timur hediyeye kızar, bir esiş eser Hoca 'ya:

— "Bu en büyük kusurdur Bir devlet başkanına Akıl almaz, nasıl olur İncir çıkarılır karşısına.

En sonunda incirleri birer birer fırlatır Hoca'nın suratına hepsini yapıştırır.

Her incir gelişte Hoca Şükreder Tanrısına Uğramaz hiçbir telâşa Der : "Şükür Tanrım sana,,

Timur, tekrar kızar, şaşar Hoca'nın haline Bağırır: 'Şükrediyorsun! Yerin dibine gireceğine.,

Hoca fikrini söyler: — "Hakanım Tanrı 'ya şükür

Büyük, büyük şükürler Kararı bozduran o büyüktür.

Ya size ayva getirseydim, oydu asıl maksadım Şimdi ne kafam kalırdı, ne suratım

Budur büyük Hakan'ım Şükretmekteki muradım.

MAĞUSADAN C.A.E

Evkaf Dairesinin Bu Kararını Alkışlarız

Okuyucularımız hatırlarlar ki kısa bir müddet evvel M a -ğusa Türk Ocağı Evkaf idare-sine müracaat edip bakımsız kalan M.T. Ocağı binasını Ev kafin iyi bir şekilde tamir ettir meşini istemişlerdir. Yerinde olan bu müracaatı Evkaf mem nuniyetle karşılamış ve kısa

Ping Pong Karşılaşması

Geçen Cuma akşamı M a . ğusa 'Türk Ocağı ping pong salonunda British Enstitute Maraş şübesi-Mağusa Türk Ocağı bir ping pong karşılaş-ması yapmışlardır. Altışar ki. şilik birer kadro ile yapılan maç neticesinde üstün bir o-

, . , , »„ J ! ,yundan sonra Mağusa Türk bir zamanda karar alıp M . T . ! ~ , c , . m - , „ „ , , „ ,. , , i Ocağı 6 ravunda karşı 12 ra-Ocagının 100.150 lira kadar .?, ,. . .

, , , . vundla galip gelmiş ve oyun-tııtnn mıcr ı in 1 ° r ° 3 1 tutan masrafını kabul etmiş us talar gönderip faaliyete başlan nuştır.

Pek yerinde olan bu karar-

cular salonu dolduran büyük bir kalabalık tarafından tak . dir edilmişlerdir.

Öğrendiğimize göre ayni ta

YrtBftNCB

SAYFA 3

Kibrisin Stratejik önemi

"Herald of Glasgovv,, gaze-tesinde Kibrisin askeri önemi hakkında şu malûmat veril-mektedir:

"Kıbrıs adasının Ortadoğu-da bir Karakol vazifesi göre-bilecek bir durumda olduğunu son Siiveyiş hadiseleri de is-pat etmiş bulunuyor. Geçen Ekim ayında İngiliz Mısır mü cadelesinin devam ettiği sıra-larda, Kıbrıstan Süveyişe 14 binden fazla asker nakledilmiş tir. Bu askerlerin 5 binden faz lası uçak yoluyla nakledilmiş-tir. Mısır hadiselerinin devam ettiği dört ay zarfında 100den fazla vapur Mağusa limanına uğrayarak Süveyiş Kanalına asker ve önemli miktarda mal zeme nakledilebilmiştir.

"Bu arada, Mısırlıların yer lerinde çalışmak maksadile 2,300 Kıbrıslı, Süveyişe gönde rilmiştir. Ayni gazetede ilâve edildiğine göre Lâınaka civa rında inşasına karar verilen ' askeri kışlalar için 13 milyon J lira harcanacaktır."

B A S I M D A N | l | n n , , . V " l Ö Z E T L E R lıjj Memleket Haberleri Mim Varoğlu ' âvOMİM^ogiKa

Veremli Kızını Öldürdü

Selanik civarında "Atanasi on„ köyünde fakir ve dul bir Rum kadın, veremli kızını öl dürerek cesedini bir varil içe-risinde dereye atmıştır. Sorgu ya çekilen katil ana, vemli kı-zı ile ayni odada yatan diğer evlâtlarının hayatlarını kurtar mak maksadile hasta kızını öl dürmiye mecbur kaldığını söy lemiştir!

)

Prens Charles İngiltere tahtının birinci va

risi Prens Chales henüz pek küçük yaşta bir çocuk olmak-la beraber hangi okulda tahsil ettirileceği meselesi şimdiden Kıraliçe ile bütün Saray erkâ nını meşgul etmektedir. Lond ra gazetelerinde okunduğuna göre Prens Charles'ın tahsili-

Pirinç Hatları "Sodap" Şirketi Resmen bildirildiğine Leymosunda son ya-

ır M a r t t a n ifiv™„ p ı l a n b i r toplantıda alı nan karar gereğince

bir Marttan itibaren pirincin perakende ok-kası 20 kuruşa satıl-maktadır. - '

Zarara Uğrayan Kıbrıslılar

Aldığımız malûmata göre Mısır karışıklıkla-rı esnasında zarara uğ rayan Kıbrıslılan müra çatları ile Kıbrıs Hükû

"Sodap" Şirketi tara-fından hükümete müra caat edilerek bu yıldan itibaren kuru üzüm stoklanmasına teşeb-büs edilecektir.

100 Lira Ceza Yenağralı Vedia Hü-y-aııdiı ı ı e ı v ı u ı ı s n U K U . , = 7 , " " "

meti alâkadar olmakta I koylusu Alı Naci dır. Şimdiye kadar 40' JG ı t e ? t ü " tan fazla Kıbrıslı Kahi- """ rede ingiliz elçiliğine müracaat ederek ma-ruz kaldıkları hasarlar hakkında beyanname vermişlerdir.

Polis Tahkikatı Plâtres'te vuku bu-

tır.

Fransız Filimleri Fransada filim endüstrisi

kriz geçirmektedir. Gazete ha berlerine göre geçen sene Fran sada yalnız 95 filim çevrilmiş tir. Halbuki, 1950 de Fransa da imal edilen filimlerin sayı-ı 107 idi.

»

Türkiyede Endüstri Yabancı basında verilen ma

lumata göre merkezi Pariste olan büyük sermayeli bir şir-ketin mümessilleri Türkiyede nebati yağ istihsali ve deri imali için fabrikalar kurmak maksadile Türkiye hükümeti-ne müracaatta burtinmuşlar-dır.

ni Saray dışındaki okullarda | Ja n c i n a y e t hakkında yapması için tertibat alınacak p o l i g tahkikatına de-

vam olunmaktadır. Bi-lindiği gibi Plâtres'de meçhul kimseler Pana-yi Mihailidi isminde bir Rumu tüfekle vura-rak öldürmüşlerdir. Operatör Stammers Birmingham opera-

törlerinden Doktor Stammers 8 Martta a-damıza gelerek burada kalacağı 15 gün zarfm-

Yedi Milyar 900 milyon

Reis Trumanınteklifi ile Av rupa yardımına tahsis edile-cek paranın miktarı 7 milyar 900 milyondur.

Temizlik Vergisi Selânikte belediye idaresi ta-

rafından temizlik vergisine yüzde 20 nisbetinde zam edil-diğinden bütün ticaret ve sa-nat sahipleri Atonada İçişleri ! ı , , , Bakanına şikâyet etmişlerdir, ^ .hükümet hastehane

7 'lerını ziyaret ederek meslekî konferanlar ve recektir.

N. P. Lânitis Hastalandı

Leymosunun zengin-tacirlerinden ve Rum müteberrilerinden Bay Lânitis'in hastalanarak

K. T. Lisesi 1—İngiliz Okulu O

Dün Lefkoşa İngiliz Okulu sahasında yapılan İngiliz Oku lu-K.T. Lisesi futbol karşılaş-masını K.T. Lisesi 1-0 kazan-mıştır. Golü birinci devrenin 17 inci dakikasında Sedat at-

llhak Konuşmaları Başdespotun Atinada

mıştı. Her iki devre de Lise- j yatmakta olduğu bildi nin baskısı altında geçmesine 1'İlmektedİr. rağmen for hattından Behzat ve Özelin yaralanması akınla-rı neticesiz bırakıyordu. Hüse yiıı (Pof)un Özkanı ve seator haf Mehmet'in, da Dikranı sıkı mark etmeleri takdire şa-yandı.

Genç Liselileri ve Li-se Spor Öğretmeni Yusuf Be-yi tebrik ederiz.

ğinden dolayı Mağusa-da 100 lira cezaya veya hut bir sene hapse mah kûm olmuştur.

Altı Hafta Hapislik Mağusalı Hasan Ce-

lâl, tavuk hırsızlığın-dan dolayı 6 hafta hap-se mahkûm olmuştur.

Cezalandılar Baf kazasında Thelet

ra köyünde ruhsat al-madan rakı imal eden Stavrino ile Yorgo is-minde 2 Rum Baf Güm rük müdürünün kararı ile 6 şar lira cezaya mahkûm oldular. Ayni köyde başka dört Ru-mun tasarrufunda rakı imaline mahsus ımbık-lar bulunduğundan bi-rer lira cezaya çarpıl-mışlardır.

Gece Hırsızları Maraşta askere ait

55 lira kıymetinde 6 sandık kutu balığı ile bir sandık çay çalmıya teşebbüs eden 3 kişi suç üstü yakalanrak tevkif edilmişlerdir.

10 Lira Ceza Leymosunlu Sava Kut-i'upi, . kahvehanesinde kumar oynanmasına müsaade ettiğinden 10

ki temsilcileri Sava Loi l ı r a cezaya çarpılmıştır zidis ile Zinon Rossidis;P e n d ako m o lu Hasan Dışişleri bakan yardım I Hüseyin de kumar oy-cısı Varvudi ile yarım sadığından Leymosun-

larından dolayı sayın Kemal , f r e a V n ı t a

Beyi ve Evkaf Komisyonunu * e v a " s « e l e n

„ , . ,, , , , haf ta Maraş Enstitute salonun ne kadar alkışlasak azdır. , , .

•ia , , , , . da yapacaklardır, ilaveten burada Mağusa J . , , . ,

nr» ı - , . , .„ I akımda yer alanlar: l u r k Ocağı heyetinde vazife „ . c . - - . * .

Hamıt Şemı, Mehmet Erdo alan Lefkoşa Türk Bankası Mağusa şubesi Müdürü sayın Bay Kemal Sarışın Ocağın heyetine girdiği bir andan O-cağm ilerlemesi için bütün var

ğan, Cevdet A. Ertürk, Ha-san Tosun, Sıtkı Hocaoğlu, Ali Kaymak.

Gençleri tebrik eder ileride

I'fr üe çalıştığına şahit o l m a k ! " m a « l a r i n d a / a l l P 8 e l m e l e ' t a y ı z rını temenni ederiz.

Mağusanın bir çok işlerinde büyük rolü olan M.T. Ocağı-nın ilerlemesi için canla başla

ü çalışan faal gencimiz Bay Ke »nal Sanjını ve idare Heyeti

BU UtJN DOC,ANLARIN

YİLDİZ FALI

2 Mart—Bu gün doğanların iradesi kuvvetli ve hakim in-sanlardır. Yükselmek için bü-yük bir arzulan vardır. Yıl-maz karakterlerinden istifade etmiye çalışmalıdırlar.

2724 RIFAT CEMAL

TAKSİ YAZIHANESİ Lüks Otomobilleriyle

Servise Hazırdır.

400 LİRA 400 LİRA 1945 A serisi H a r p Tahvil-

. i, lerin'ın 6 M a n 1952 keşidesi mesai arkadaşlanflı takdir e- biletleri LEFKOŞA T Ü R K d f r i ' ' 1 BANKASI LTD. de satılır.

Dikkat!.. Dikkat!.. | Bilhassa kendi menfaatiniz I

i ç i n d i r

CİM KEMAL i I Mağazamızda en lüks tuhafiye eşya- S t larını bulabilirsiniz. Ç

Adres: Apollon Sineması karşısı Lefkosa ^

saat kadar görüşerek ilhak meselesi hakkın-da konuştukları iddia edilmektedir!

BOZKURT: Bu ada üzerindeki haklarımıza karşı bir tecavüz teşkil eden bu türlü faaliyet-leri protesto ederiz:

Apoel — Eba Maçı

Bugün Lârnakada oy nanacak olan Eba-A-poel maçı için Lânitis firması tarafından bir Kupanın hediye edildi-ği bildirilmektedir.

Otomobil Kazası ' Lef koşada Stasinu so

kağmda 15 yaşlarında Temeli isminde bir Rum öğrenci bir İngiliz askerinin idaresindeki otomobil ile çarpışarak yaralanmış ve hastaha neye kal dm) niştir. lecektir.

da 3 lira cezaya mah-kûm olmuştur.

Patates Stokları İlgili kaynaklardan

alınan malûmata göre adamızda patates stok-larının 15 bin tondan az olmadığı iddia edil-mektedir. Patatesin toptan satış fiatı 3 bu-çuk kuruş okkasıdır.

Ölümden Kurtarıldı Leymosunda vapur

merdiveninden kaya-rak denize düşen deniz işçilerinden îsmayıl Is-mayıl muhakkak ölüm-den kurtarılmıştır, öğ-renildiğine göre ölüm tehlikesi atlatan Îsma-yıl yüzme bilmiyordu.

Turist Geliyor Oslofjord vapuru ile

ayın 8 inde Lârnakava 330 Amerikan turist ge

. JİAtâA AKTARILMIŞTIR

SAYFA 4 BOZKURT PAZAR, 2 MART,

Sinema Yıldızlarının gizlemek istedikleri

zayıf tarafları Ava Gardner ispanya'da Ix>

ğa güreşçisiyle geçen ateşli ma ceradan bahsedilmesine taham ınül göstermez. Halbuki Ame-rikan basını bu mevzua sayfa-larında epeyce yer vermiş. Bir muharr i r in: "Ava Avrupa'ya giderken moralini burada u-nuttu! , , diye yazması yıldızı bütün gazetecilere karşı gaza-ba getirmiştir.

Frank Sinetra da bu yıldız-la geçen sevişme günlerinden bahsedilmesini istemez. Son günlerde tekrar Hollywood'a dönen şarkıcı aktör imzaladı-ğı kontratına bu hususta bir madde bile ilâve ettirmiş-tir.

Ginger Rogers kalp işleri-nin başka ağızlarda dolaşma-sına katiyen razı olmayan di-ğer bir yıldızdır. Evvelâ Avu-kat Greg Bauetzci'Ie ve sonra yine meşhur olmaya başlayan aktör Steve Cochran'la evlene ceği şayiaları çıkmıştı. Her iki seferinde de kimse yanına ya-naşıp ona bu hususta bir şey saramamışlardı.

Ev hayatında Bette Davis'-in kocasına aşırı derecede hük mettiği İsrarla söyleniyor. Üç defa boşanmış ve dördüncü de fa kendinden genç bir aktörle evlenmiş bulunan yıldız bu hu susta şöyle demektedir:

"—Şüphesiz perde hayatım da eşim Gary Merrill 'den da-ha meşhurum ved aha da faz la kazanıyorum. Fakat eve döndüğümüz zaman bunun e-

. 1. Kıbrıs Hava Yolları > İle uçarsanız —Yıllarca ; uçuş tecrübesi görmüş \ meharetll ingiliz havacı-' lamım emnlyetlndesinlz.

ı 2. Seyahatiniz yüksek : meziyete sahip ingiliz makinistlerinin imal et-

] tikleri uçaklarle yapılır.

lıemmiyet yoktur. Patron o-dur!..„

Karı . Koca kısa bir zaman önce İngiltere'yi ziyaret ettik-leri zaman İngiliz gazeteleri anları gayet candan ve mühim seyerek karşıladı. Fakat her nasılsa bir gazeteci yıldızın e-şinden onun soyadını kullana-rak "Dört numaralı Mr. £ a -vis„ diye bahsetti. Bu y'azîaan sonra Bette İngiliz basınına grev ilân ederek darıldı.

Joan Cravvford için en mü-him gizlilik mevzuu yaşıdır. Halbuki kendi çapında olan diğer yıldızlardan Barbara Stanvvyck, Marlene Dietrich, Claudette Colbeırt, Bette Da-vis gibileri epeyce ilerlemiş o-lan yaşlarını çekinmeden söy-lerler.

Joan'ın yaşı Hollyvvood için sanki devlet sırrıdır. Ondan hiç bahsedilmez. Yıldız bun-dan 24 sene önce Hollywood'a geldiğine göre bazıları onun

,50 sine geldiğini söylerler. Yıl diz bu husustaki tecessüs ve meraka nihayet vermek için geçenlerde 1908 doğumlu (44 yaşında) olduğunu ilân etmiş tir. Fakat eski dostları en az Joan'ın ilân ettiği yaşından 5 . 6 senesine sünger çektiğini iddia etmektedirler.

Şayet bir gazeteci olsanız ve Olivia de Havilland'dan bir mülâkat alabilseniz şu su-alleri kat'iyen sormayınız:

1—Meslekî kararlarınızın hepsini kocanızın verdiği doğ

üler Şehrinde Bir Dolaşma

Dünyada cennetin mevcut olduğuna hükmedebilir misi-niz? Din kitaplarına göre, dün yada cennet yoktur. Hakikat böyledir. Çünkü dünya kurul duğundanberi ölen milyonlar ca ve milyarlarca insanın bir daha geri dönmeleri şöyle bir tarafa kalsın, mezarlarından bile eser kalmamıştır.

Fakat Kahire civarında öy-le bir şehir vardır ki, halk a,ra sında haklı olarak "Dünyanın cenneti,, unvanına hak kazan mıştır.. Fakat binlerce evi, ca mileri, türbeleri ve çeşmeleri olan bu şehrin sakinleri yaşa-yan insanlar değil, ölülerdir. Sizin anlayacağınız burası dün yada pek az eşi olan bir me-zarlıktır. Ama bu mezarlıkta yalnız kuru mezar taşları veya hut tünbeler mevcut değildir. Bir katlı ve hat tâ iki katlı ev ler vardır. Ölüler ya sanduka-lar içinde bu evlerin odaların-da yatarlar veyahut da bahçe lerde gömülüdürler.

Bu garip şehir dünyanın en eski mezarlıklarından birisi ol makla da şöhret kazanmıştır. Gerçi Firavunların mezarları bu mezarlıklardan daha çok eskidir, ama, bu şekilde meza-rı olan Firavunlar bir kaç ta-

neyi geçmez. Halbuki "Ölüler şehri„nde asırlardaııberi ölen yüz binlerce insanın mezarına tesadüf etmeniz mümkündür .

"Dünyanın cenneti,, adı ve-rilen bu ölüler şehrini uzaktan görenler burada hayatın mev-cut olduğunu zannederler Ol-dukça muntazam evleriyle şe hir insan üzerinde uzaktan müsbet bir tesir bırakır. Fakat adımlarınızı daha ilk sokağına attığınız zaman korkunç bir sessizlikle karşılaşırsınız.

Hani düşman istilâsına uğ-rayıp da bütün halkın terket-tiği şehirler vardır, işte "Ölü-ler şehri,, de ilk anda sizde öy le bir intiba uyandırır. Fakat sokaklarda yürüdükçe bu kor kunç sessizlikle birlikte bahçe ler içerisindeki mezar taşları dikkatinizi çeker. Bu taşlar o kadar boldur ki, bir evde ölü-lerin mi yoksa dirilerin mi da ha fazla olduğuna hükmede-mezsiniz.

Nihayet sizi saran merak ve korku bir hâdise ile kısmen zail olur. Bir köşeyi dönerken, bir kaç kişiye rastlarsınız. Bu adamlar bir cenazeyi götür-mektedirler. O zaman yavaş yavaş hakikati görmeğe ve burasının yaşayan insanlarla

Her şeyi kadere bırakmayınız İşinizi daima jsigoı la yapınız

Ailenizin istikbalinden Emin olmanız için,

HAYAT SİGORTASI ve malınıza,

YANGIN SİGORTASI yaptırırsanız

huzuru kalble yaşarsınız.

DOĞAN SİGORTA ANONÎM ŞİRKETİ

Kıbrıs Acentesi: M. SEYF1 AKDENİZ ve OĞLU.

Uçak

ile

H 3. Hareket ve azimetiniz tam saatinde olur. Kıbrıs Hava Yolları müntazam ve saatine dikkatlidir. 4. Tam bir konfor ve na-zik bir servisle yapaca-ğınız seyahatten mem-nun kalacaksınız.

M I S I R T Ü R K İ Y E LÜBNAN J ÜRDÜN İSRAİL SUDAN İRAN K Ö R F E Z İ İ R A K YUNANİSTAN İTALYA

(ve oradan B.E.A. ile Lotıdri ve bütün Avrupa memleketle.^ rine) , .

ru mudur? 2—Size kocanızın soyadiyle

mektup yazılmadığı takdirde zarfı açmadan iade ettiğiniz hakiat mıdur?

3— Kız kardeşinizle ve ba-banızla uzun dargınlığınızın sebebi nedir?

Jane Wyman da aktör Lew Ayres'le olan eski samimi ah-paplığından bahsedilmesini hiç istemez. Lew Ayres'in yağ lı boya resme karşı oldukça zaafı vardır. Jane de ondan imrenerek evinin bir odasını resim atölyesi yapmış ve ken-disi de ders almaya başlamış-tır. Yakın dostları bunu yıldı-za hatırlatmanın kafanıza bir şey yemek olduğunu söylerler.

Barbara Stanwyck değil bahsini yapmak, Ava Gardne

rin ismini bile duymak iste-mez. Linda Darnell'e dargın olduğu annesinin bahsini aç-mak onu yanınızdan uzaklaş-tırmaya kâfidir. Elizabeth Scott da ailesinden bahsedil-diği zaman buz kesilir.

Fred Mac Murıray bir kaç yıldır hasta yatan eşinin vazi-yeti hakkında en yakın dostla rina dahi bir şey söylemek is-temez. Franchot Tone kendisi nin çok zengin olduğuna dair söylentilere, kendi deyişiyle: "Tutulur., ,

Kirk Douglas meşhur olduk tan sonra değiştiğini söyleyen lerle kavga etmekten sakm maz. Deniş Morgan büyümüş çocuklariyle bir arada resim çektirmekten vebadan kaçar gibi kaçar.

meskûn bir şehir değil, bir ö- ce beyler ve asırlarca Mısırı lüler şehri, daha doğrusu bir titretmiş nice büyük sultanlar mezarlık olduğunu anlarsınız, yatmaktadır . Memlûk beyleri

İşte o zaman tecessüsünüz nin hemen hepsi bu düny cennetinde gömülüdür. Evi rin sahipleri olan aileler ölü

daha artar. Adım »adım her evi tetkik eder, hayret ve ür-perti içerisinde bir çplj ölüle-rin odalarda, sofalarda, taşlık ta, veyahutta bahçede yattık-larını görürsünüz. Bu hal asır lardanberi böyle olduğu İıalde sizi ürkütür ve âdeta bir pen-cereden size seslenileceğini zan netmeğe başlarsınız. Fakat bu korkunuz bütün şehri dolaştı-ğınız zaman yavaş yavaş ge-çer, kendinizi âdi bir mezarlık ta zannetmeye başlayarak sü-kûnet bulursunuz.

"Ölüler şehri,, asırlardaııbe ri müslüman Mısırlıların en makbul mezarlıklarından biri dir. Burada nice Halifeler, ni

'M

lerini buraya üst üste göm. müşlardir. Bir odada bazan üç, beş sandukaya birden te-sadüf etmek mümkündür . Bu sandukaların içerisinde bazan ölü adedinin fazla olduğu söy lenir.

Halk tabakası içerisinde bir çokları burada evvelden yer-ler kiralamışlardır. Bu konfor lu şehirde öldükten sonra ya-şamak bir çok kimselerin ina-nışına göre mümkündür ve bu nun içiıı ihtiyarlar, ölüp dfc, buraya gömülecekleri • günü beklemektedirler.

CYPRUS AIRVVAYS B.E.A. ve B.O.A.C. ile teşriki mesai etmektedir.

LEYMOSUN VE CİVAR KÖY TÜRK HALKINA MÜJDE

8 Mart Cumartesi Akşamı Saat 8.30 da REGAL T1YATROHANES1NDE

Doğan Güneş 1952 ilk Fevkalâde Müsame-resini sunar.

1 ) KANUN ADAMı 2 PERDE DRAM 2) ŞEKERLI ÇÖREK KAHKAHALAR

TUFANı KOMEDI 3) ZENGIN VE HOŞ MÜZIKLI

BALET A: GENÇLİĞİN SESİ REVÜ B: SEVGİLİ DİLBER BALET C: ZENGİN FAKIR REVÜ

Müzik: SALAHI MUSTAFA Not: Temiz hasılatın yüzde 20 si orta

okul lâboratuvarının yapılması için verile çektir.

Yurddaş 8 Martta verilecek müsame* re için sen de bir bilet almayı unutma.

DALI YAPRAK BAHÇEYİ ÇİÇEK

ve Kadını mücavherat güzelleştirir. Siz de en güzel, en cazip mücevherleri

M. YORGOZLU'nun yeni açmış olduğu GIL-DA SHOES" dükkânından temin edebilirsiniz.

Almanyadan yeni gelen mücevherlerimizi (GERDANLIK,KÜPE, BİLEZİK, ve Y Ü Z Ü I ^ bütün bayanlara tavsiye ederiz.

öteki satıcılardan yüzde yüz daha ucuz.

M. YORGOZLU GILDA DÜKKANI Hipocratus No. 6

Kodakın (Tilbian) arka?

TABELÂ En modern usullerle ve en sağlam bo- ,

yalarla yapılan duvar tabellâları en kısa § zamanda hazırlanmaktadır.

Fiatlar ucuz olmakla karantilidlr.

Müracaat yeri: BOZKURT' BASIMEVlggpfl |

mf

Basıldığı ¥ e r : BOZKURT BASIMEVİ A r a » Altı No, 78 Lcfko»» . Kibri*