Upload
others
View
2
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
. .. . GE ÇLI DO.EMl
ve ~ . . .
EGI IMI
D. Mehmet DOÖAN Ayşe Betül AKSU Doç. Dr. Mehmet Emin AY Dr. Yurdagül MEHMEDOÖLU
Doç. Dr. Sabahattin ARIBAŞ Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜVEN Yrd. Doç. Dr. M. Naci KULA Doç. Dr. Mustafa TAVUKÇUOÖLU
Yrd. Doç. Dr. Mustafa KÖYLÜ Yrd Doç. Dr. Erkan PERŞEMBE Ar. Gör. Ahmet ALBA YRAK Doç. Dr. A. Nedim SERİNSU · ·
Doç. Dr. Mualla SELÇUK
BU KiTAP ----~
İSLAMI İLİMLER ARAŞTIRMA VAKFI TARAFINDAN HAZlRLANMIŞTIR
@ ~
ENSAR NEŞRİYAT
..... :
KUR'AN'I GENÇLERİMİZE NASIL ANLATALlM?
I. SUNUŞ
Doç. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU Ankara Ü. ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Bir yılı planlıyorsan pirinç yetiştir. Yinni yılı planlıyorsan ağaç yetiştir. Yüz yılı planlıyorsan insan yetiştir. "
Çin Atasözü
"Sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek gerekmektedir."
Alain
"Gençlik sürekli bir sarlıoşluktur."
Aris to
"Kuran'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusunun ortaya konuluşu on yıl önce, 1987-1988 Akademik Yılı Öğretmenlik Uygulaması Programı'nda görevlendirilmemizle başlıyor. Ancak bu soru ile serüvenimiz yıllar öncesine dayanıyor. Lise fen kolu mezunu bir gencin Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'ndeki öğrenimi süresince yaşadıklan, yurtdışında geçen uzun talebelik yıllan boyunca müşahede ettikleri, A.Ü. ilahiyat Fakültesi'ne intisap etmesi ve ayın üniversitenin Tıp Fakültesi Sağlık Bilimleri Koleji'nde 4 yıl devam eden öğretmenlik yaşantılan, 24 Kasım 1989'da A.Ü.
310 Gençlik Dönemi ve Eğitimi
İlahiyat Fakültesi'nin 40. yılı ve Öğretmenler -Günü dolayısı ile Prof. Dr. Beyza Bilgin'in yönlendirdiği panelde sunulan aym başlıklı tebliğ ve nihayet Kırgızistan Oş Devlet Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde Marksist-Leninist hayatı anlamlandırma ile karşısına gelen gençlere Kur'an-ı Kerim'i aniatma çabaları, bu soru ile yaşanan maceranın arka plamm oluşturuyor.
Öte yandan "Kur'an'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusu, bir yemek kitabı gibi, bir"N asıl yapılır?" sorusunun anlamını ve içeriğini ifade etmiyor. Standart bir reçeteden de söz etmiyor. Ancak bu önemli soruyu, müzakere edilmesi arzusu ile yeni bir yaklaşımla ele alıyor. Ama burada meseleyi çözmeyi, sözü bağlamayı değil, sadece başlatmış olmayı umuyor. Amaç: "Özendirmek!"; sonuç: "Örnek oluşturmak!" diyor.
II. UYGUN CEV ABI BULMAK İÇİN DURUM TESBİTİ: GENÇLİK VE KUR'AN
Birleşmiş Milletler örgütü tanırnma göre gençlik, 15-24 yaş arasındaki on yıllık süreyi kapsamaktadır. O halde gençlik öğrenim bakıımndan, kabaca lise ve yüksek öğrenim yıllarına denk gelmektedir.
Psikologlar ise gençliği çalkantılı, tedirgin, çelişkilerle dolu hızlı bir büyüme çağı, ailesinin etki alanından çıkarak arkadaşlanmn, çevrenin etki alanına girdiği, bağımsızlığa yöneliş ve cinsel uyanış dönemi olarak tanıınlarlar. 1 -
Güzel dilimizdeki şu sözcük bütün tarumları içeriyor ve farklı bir anlam veriyor: Delikanlı. Atılgan, sabırsız ve deli-dolu ... Kabına sığmayan, çılgınca davranan ... Yani adı üstünde.
Kamus-ı Türki'deki şu ibare daha manidar: "Genç insana teklifsiz seslenme sözü."
1 Öğretideki "sinn-i bulüğ, sinn-i rüşd" kavramlarının ve bu konuda söylenenlerin, fıkıhçılarımız ve din psikolojisi bilginlerimiz tarafından bir de bu açıdan ele alınmasının, "gençlik" kavramının anlaşılmasına!algılanmasına farklı bir boyut getireceği kanaatindeyiz.
Kur'an 'ı Gençlerimize Nasıl Anlatalım? 311
O halde "Kur'an'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusu ile bu kadar buhranlı, çalkantılı ve fırtınalı bir hayatı olan insana hitap etmek-ulaşmak istiyoruz. Halbuki, insan hayatının ikinci önemli dönemindeki bu insanın kafası cevap aradığı sorularla dolu. İşte bazıları:
-Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
- Dünya dediğimiz, evren dediğimiz bu bütünün içinde yeri-miz nedir?
- Niçin yaşıyoruz?
-Hayatın anlamı ne?
- N asıl yaşamalıyız?
-Ne yapmalıyız?
-Neye, kime güvenmeliyiz?
- N eye inanmalıyız?
Kur'an-ı Kerim'i merak eden, anlamak-tanımak isteyen gencin bazı sorulan ise şunlar:
-Hayatımızın bu karmakanşık ve hızlı akışında Kur'an'ın yeri nedir?
- Kur'an'dan nasıl etkileniyoruz veya etkilenmemiz gerekir? - Düşüncelerimize, bakışımıza, duyuş, algılayış biçimlerimi-
ze-hayatı anlamlandırmamıza Kur'an nasıl kanşıyor? Veya karışıyar mu?
- Kur'an'ı neden merak ediyorum? - Kur'an sorunlarımı çözmeye yardımcı olabiliyor mu? -O halde "Nedir Kur'an?" Peki bu genç insana-delikanlıya Kur'an'ın tanımını efradını
cami, ağyannı mani (ona ait tüm unsurları içine alıp, olmayanları dışta bırakan) biçimde vermemiz çok kolay mı? Bu tanımı yapınca herşey biter mi? Kur'an'ın vahiy mahsulü bir kitap olduğunu ve abartılı bir ifade ile 1001 niteliğini nasıl sunabiliriz?
Öte yandan bu genç insan/delikanlı, hayatın derd ortağı/aziz arkadaşı bildiği (veya öyle takdim olunan) kitaplarda aradığını bulabilecek mi? Yani:
312 Gençlik Dönemi ve Eğitimi
-Kitaplar bize Kur'an'ı nasıl tanıtıyor-anlatıyor?
-Mekanik, ezberci bir Kur'an malumatı (bilgi değil, bilgi yı-ğını) mı sunmaya çalışıyor?
- Kur'an içeriğinin-ilkelerinin .birbiriyle olan bağıntılannı verebilİyor mu? Hayatla-somut olanla ilişkisini kuruyor mu? Yoksa Kur'an hakkında yalnızca malümat (bilgi yığını) mı sunuyor?
- Kur'an'ın, Kur'an'la ilgili bilgilerin ortaya çıktığı tarihsel, toplumsal, psikolojik ortamı ip uçlanyla bile olsa dile getirebilİyor mu?
Ve en önemli sorular:
- Sınıftaki eğitim nasıl cereyan ediyor? Sağlıklı mı?
Kur'an'ın içselleştirilmesi gerekliliği anlatımda-paylaşımda elle tutulur, gözle görülür oluyor mu?
- Kur'an, Kur'an'la ilgili temel kavramlar, Kur'an'ın ana kavramlan ve ana konulan, ilkeleri anlaşılabiliyor mu? Hayatla bağına temas ediliyor mu? Yoksa, çoğunlukla yapıldığı gibi, bir takım kalıp ifadelerle, ezbere dayalı eğitim mi yürütülüyor?
- Kitaplardakilders kitaplanndaki malümatla ve sınavlardaki soruları çözerek Homo-Qur'anicus (Kur'an'ın insam) olunamayacağı vurgulanıyor mu?
Peki ailenin ve çevrenin Kur'an tanıtımındaki yeri/rolü?!. ..
O halde "Kur'an'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusu çok çetin bir sorudur; ama cevapsız da değildir. Gençlik döneminin özünde var olan gelişim ve değişim özelliklerini anlayan, değerlendiren ve bu dalgalanmaların etkisini müsbete yönlendiren, delikanlının hem kişiliği hem de ruh ve beden sağlığı üzerinde olumlu iz bırakan bir Kur'an tanıtımına-öğretimine ihtiyaç olduğu gayet açık bir problem olarak karşımıza çıkıyor.
Kur'an 'ı. Gençlerimize Nasıl Anlatalım?
m. GENÇLİÖİN ''KUR'AN NEDİR?" SORUSUNA VERDiiH CEVAPLAR
313
Küçük bir ülke nüfusu kadar gencimiz var. Genel nüfusumuzun% 60'ını gençler oluşturuyor. Türkiye'de gençlik kesimini başlıca üç grup halinde incelemek mümkün:
1- Orta öğrenim gençliği, 2- Yüksek öğrenim gençliği, 3- Eğitim-öğretim hayatı dışında kalan gençlik.
Hangi grupta olursa olsun, bu gençlerin ortak özelliği, fizyolojik, psikolojik ve sosyal bakımdan önemli bir değişim içinde bulundukları, yani gençliği dolu dolu yaşadıklandır. Hangi grupta olursa olsun, gençlerin birtakım sorunlan ve ihtiyaçlan vardır: Psikolojik, fizyolojik, sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitim sorunları. Bütün bunların temelinde de kendini, hayatı, dünyayı, evreni bir yere oturtma arayışı vardır. Bu ise "insanın anlam arayışı" dır.
İşte bu bağlamda orta öğrenim ve yüksek öğrenim gençliğine "Kur'an nedir?" sorusunu yönelttik. Gençlerin kendilerini diledikleri gibi ifade etmelerini istedik. Elde edilen cevaplan ekte bilgilerinize sunuyoruz.
Anketle ilgili diğer bilgiler şunlardır:
Katılan okullar ve öğrenci sayısı (Toplam: 2.331 kişi):
- İncirli Lisesi-120, -Anafartalar Lisesi-123,
- Şereflikoçhis ar Endüstri Meslek Lisesi-177, -Ankara Üniversitesi Tıp Fak. Sağlık Bilimleri Koleji-598, - Anafartalar Anadolu Lisesi (Orta kısım)-108, -Özel Muradiye Lisesi (Orta kısım)-126, - Kayaş Derbent İlköğretim Okulu (6, 7, 8. sınıflar)-103, -Gaziantep Merkez İmam-Hatip Lisesi (Lise)-27, - Milasİmam-Hatip Lisesi (Lise)-9, - Mamak İmam-Hatip Lisesi (Lise)-33, -Ankara Merkez İmam-Hatip Lisesi (Orta)-25,
314 Gençli/ı Dönemi ve Eğitimi
- Milasİmam-Hatip Lisesi (Orta)-61, -l\1amak İmam-Hatip Lisesi (Orta)-193, -Gaziantep Merkez İmam-Hatip Lisesi (Orta)-87.
Değerlendirme dışı tutulanlar: -Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Arap Dili Böl.)-62, -Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi-Hazırlık sınıfı: 34;
I. sınıf: 280; Yüksek Lisans ve Doktora: 45, -Kırgızistan Oş Üniversitesi ilahiyat Fakültesi I. sınıf: 103, -Milli Eğitim Bakanlığı Hizmetiçi Kursu'na katılan meslek
dersleri öğretmenleri: 17.
IV. CEV APLARDAKİ MESAJLARI OKUYALIM
Bir ilin en meşhur lisesi ... Öğretmen, öğrencilerine boy abdesti uygulamasını ebeveynlerinden öğrenmeleri ödevini verir. Her öğrenci velisinden imzalı kağıt getirecektir. Bu öğretmene bazı öğrenciler "Ben gusül abdesti almasını bilmiyorum." derler. Öğretmen her öğrencinin evinde bulunan dinı kitapların bir listesini getirmesini ister. Sonuç: Türkiye misyoner yayınları cenneti... ·
İnsan çoğu zaman eneıjisini, yanlış sorunu çözmeye harcar. Sorunun kaynağını kendi davranışından çok, başka birinin davranışında arar. Dolayısıyla Kur'an-gençlik ilişkisinde durumu iyi okumak lazımdır. "Kur'an'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusuna pratik veya yaratıcı alternatifler bulmamızın temelini bu tesbitler oluşturacaktır.
Gençlerin verdikleri mesajlan şu başlıklar altında toplamak mümkün:
Bizi tanıyın ki anlayasınız!
- Psikolojimizi bilmiyorsunuz.
- Çevremizden etkileniyoruz: "Benim şikayetçi olduğum tek şey: Müslümanlığı önemsememeleri ... İnsanı etkileyen çevre oldu-
Kur'an 'ı Gençlerinıize Nasıl Anlatalım? 315
ğundan çevreye uymak istiyor ... "; ':Bazı arkadaşlarımız Kur'an hakkında bildiklerini 40 dakikalık din dersinde öğreniyorlar."
- Kafamız karışık: "Kafamızdaki bir sürü soruya cevap ... "; "Aklıma gelen sorular şeytan-netis-iman zayıflığından mı?"; "Öğrencilerin içinde bulunduğu çelişkiler giderilemiyor."
- "Bu dönemlerde bu gibi şeyler öğretilmezse, sanmıyorum ki ileride bir başka kişi öğretsin!"
-"Din hocalarına inanıyoruz. Bizi biraz anlasınlar yeter."
- "Bizce hep karşı oluşları söylüyorsunuz (ölülere Kur'an okuma!; Mevlit yok; Kandil yok. .. ). Peki çözüm ne? Onu söylemiyorsunuz."
İhtiyaçlarımızı, bizi tanıyıp anlarsanız bilebilirsiniz!
- Gençlerimizin ihtiyaçlarına, beklentilerine cevap veren kitaplar, risaleler, broşürler, afişler, pop-kartlar yok! (Öte yandan Almanya'da bill-board'ların% 80'i sosyal içerikli reklamlada dolu. Bunların çoğu da Kilise'nin. İşte iki örnek:
- "İyilik yoktur!"
Sen yapmaz isen .. .
Hepimize lazım ... !"
-"Dünyaya ekmek verin!"
- "İlkokuldan beri öğrendikleriınİzin aynısı. Onun için yarar-lı ama yetersiz."
-"Din dersinde Kur'an okunmalı. Çünkü toplumumuzda artık çocukların dinle uğraştığı tek yer din dersidir. Biz daha bu yaşta Kur'an'da ne yazıldığını bilemiyoruz."
- "Kafama takılan soruları soramıyorum. Süre yetersiz."
- "Bazı arkadaşlarımız din hakkında bildiklerini, ancak 40 dakikalık din dersinde öğreniyorlar."
-"Hayatta lazım olacak bilgi."
316 Gençlih Dönemi ve Eğitimi
- "Hayatın kurallannı öğreten bir ders. •r
-"Sorulara Kur'an'dan cevaplar."
- "32'de 1 saat, her sene aynı kitap!"
- "Okuduğum meal sorulanma cevap vermiyor ... Hocalanmız mezun olduklan fakülteye göre tefsir okuttu, tavsiye etti. Böylece kategorilendik."
. Diliniz dilimiz, üshlbunuz üslubumuz olsun
-Kullanılan dil ve üslüp sebebiyle metni anlamakta zorlanıyorlar. Genellikle dil ve üslübu ağır buluyorlar:
-"Din derslerini çoğu kişi dinlemiyor. Bunun yapılması için derslerin iyi işlenmesi gerekir."
-"Din dersi, hocasından hocasına değişiyor. Yani bazı hocalar dersten ziyade bize cehennemİ anlatıyor."
-"Her yıl bir başka din dersi öğretmeni. Biz hangisine inanalım?"
- "Hocalanmızın dedikleri: Araştırın, bulun, öğrenin! Ama biz bunu ne kadar yapabiliriz. Çünkü ne vakit ne de kaynak yönünden yeterliyiz."
Sunuşunuz cazip olsun; gönlümüzü alsın
- "Zevk ve sevinç veren bir din dersi ... " - "Stajyer öğretmenler daha iyi anlatıyor." - "Öyle sunuş olmalı ki, kendimizi Kur'an ile bütünleşmiş
hisse delim." - "Öyle bir sunum ki: Gerçek bir tane, kabul et! Sorgulama,
kabullen ... "
- Teknoloji yok.
Cevaplardaki mesajlan okumaya çalıştık. Buna göre gençlerimize Kur'an'ı aniatmadaki mevcut durumun bir tasviri şöyledir:
Kur'euı'ı Genç/erimize Nasıl Anlatalım? 317
-Yeni bir yaratıcılık-teknolojik hamleye kadar bu durum sürecektir.
-Mevcut durum, prosedürler, iş standartlan beklenen bir kalite düzeyine göre oluşturulduğundan, yönetim (öğretim üyeleri, öğretmenler, din görevlileri, bürokratlar=ulema) ve çalışanların başarısı bu ilkelere/standartıara dayanır.
- Halbuki bu ilkelerden/standartlardan şikayetçi olmayan yoktur.
- Mevcut durumun en olumsuz tarafı ise, ancak belirli bir çevre tarafindan tabanın katkısı olmadan gerçekleştirilmesidir.
Sonuç
Mevcut durum, Kur'an öğretiminin başarısını düşürmektedir. Çünkü sistem, kurumlar (Kur'an öğretiminin yapıldığı her kuruluş) ve tüm çalışanlar mevcut duruma kilitlenmiştir. Artık sistem, kurum ve kişiler tıkanmıştır. Gelişme, yeni bir buluş-teknolojik bir ilerleme sağlanırsa gerçekleşebilir. Yani "Süreçlerin Kökten Değiştirilmesi=Business Process Reengineering"ne ihtiyaç vardır.
Çözüm
Bir sistemdeki hataların çoğunluğu "süreç"lerde varolan/ortaya çıkan "değişkenlik"ten kaynaklanır. Bunun anlamı "süreç"lerde tutarsızlık.demektir.
Değişkenliğin iki ana kaynağı vardır: 1- Sistem'deki doğal değişkenlik,
2- Sisteme müdahale edilmesinden kaynaklanan özel, açıklanabilir sebeplere dayalı değişkenlik.
Kaliteli bir Kur'an öğretimi için bunları ortaya çıkardığı "değişkenlik"in mümkün ise yok edilmesi veya hiç değilse azaltılması hedeflenmelidir.
318 Gençlilz Dönemi ve Eğitimi
V. KUR'AN'I GENÇLERİMİZE NASIL ANLAT ALIM?
O, her boydan bir temsilci istedi. Sonra yaydığı bezin üstüne Hacerü 'l-Esued'i !ıoyu.p her temsilcinin bez'i tutmasını buyurdu. Hep birlihte bez'i kauradılar, Kara Taş'ı Kabe'nin yanına kadar getirdiler. O da Hacerü'l-Esued'i alıp yerine yerleştirdi ...
Kur'an'ı gençlerimize anlatmanın elbette birçok yolu var. Çünkü insanın aynı olaya/olguya/duruma karşı, farklı ve aynı derecede akla uygun bakış tarzları/açıklamaları/çözümlemeleri olabilir. Çünkü insanın fıtri kabiliyetleri arasındaki karşıtlıklar ve çatışmalar, değişik yönlere yönelip, değişik ilkelere uyarlar; ama bu çokluk ve ayrılık, anlaşmazlık veya uyumsuzluğu gösteremez. Tüm bu kabiliyetler, birbirlerini mükemmelleştirip tamamlarlar. Herbiri yeni bir ufuk açıp, insan olmanın yeni bir yönünü gösterir. Yani uyumsuz gibi görünen, kendi kendisiyle uyum içindedir; çelişkiler, karşılıklı olarak birbirlerini dışta bırakmazlar, aksine birbirlerine dayanırlar. Hatta insan, fıtratındaki bu çok seslilikten haz duyar. Bu zıtlıklardaki ahenktir.
O halde Kur'an'ı gençlerimize/insanımıza anlatmanın yöntemi, zıtlıklardaki ahenkte, birşeyin diğer şeye ters ve zıt görünse de, birbiriyle yakından, uzaktan ilgili olduğunu fehm edip fehm ettirebilmekte. İşte "Hacer-i Esued Bezi Yöntemi (HEB) "2 bu ahengi bulduracak bir yöntemdir.
Önce, "kalite" nedir?
"Kalite,"3 istenen özelliklere uygunluktur. Bu tanım iki husu-su içeıir:
1- İstenen özellikler,
2- Bu özelliklere uygunluk.
O halde "kalite"nin iki bileşeni/boyutu vardır:
2 Aslında Toplum Kalite Yönetimi (TKYJ olarak bilinen bu çağdaş yönetim anlayışını, kendi kültür alanımıza taşıyabilnıek ve içselleştirmeyi kolaylaştırmak için bu başlıkla adlandırdık.
3 Burada kalite kavramına "öğretinin insandan talep ettiği "Kur'an'ın iıısanı/Homo Qur'anicus" anlam içeriği ile baktığımızı özellikle vurgulamak isteriz.
Kur'an 'ı Genç/erimize Nmııl Anlatalım? 319
1- Tasarım kalitesi: Tercih edilen özelliklerin ürün tasarımında yer alması: (ihtiyaca, tercihe, zevke bağlıdır),
2- Uygunluk kalitesi: Gerçekleşen üretimin tasanmında, belirtilen özelliklere uyulması: (Ölçülebilir nitelik, standarta uyum).
İşte Kur'an'ı gençlerimize/insanımıza anlatırken "kalite"yi anyorsak, Kur'an öğretiminde "tasarım kalitesi" ile "uygunluk kalitesi"ni somut bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor.
O halde Kur'an öğretiminde ''kalite" nasıl sağlanabilir?
1- Bilimsel ve objektif tahlillerle yukanda sayılan "değişkenlik"e ve onların doğal sonucu hatalara sebep olan faktörlerin bulunması ile,
2- Bu "değişkenlik" ve hataların meydana gelmesine sebep olan "sistem"i geliştirmeye dönük bir "yönetim" anlayışı ile,
3- "Kalite"nin bütün faaliyetlere uygulanması yaklaşımı ile,
4- "Kalite"nin herkesin işi, yani bütün çalışanların sorumluluğu olduğu bilinci ile,
5- "Kalite" faaliyetinin birkaç basit düzenleme veya organizasyo.nla gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını bilmekle sağlanabilir.
Neden HEB (Hacerü'l-Esved Bezi Yöntemi)?
Çünkü günümüzde her alanda ve her faaliyette sürekli gelişmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Sürekli gelişme ise, irili, ufaklı yüzlerce, binlerce iyileştirme demektir. Bu yaygınlıktaki bir faaliyet ise ancak herkesin katılımı ile gerçekleşebilir. Böylece konu dönüp, dolaşıp "insan" unsuruna gelip dayanmaktadır:
'''Yüksek motivasyona ve başarı azınine sahip insanlar,
*Bu insanların başarı sağlamasına imkan veren sistemler.
320 Gençlik Dönemi ve Eğitimi
Bütün yönetim sistemleri bu sayılanları hedeflemiştir. Ancak başarılı olan ve bu başarıyı sürdürebilen HEB/TKY Yönetimi ve onu hayata taşıyanlar olmuştur.
Çünkü HEBtrKY Yöntemi:
*İnsan merkezlidir: İnsana kendi fitrllöz kabiliyetlerini keşfettirmek, kendini sürekli kemal yolunda geliştirme imkarn veren tekniklerle onu donatmak ister.
* Mevcut durumu yeterli kabul etmeyip sürekli daha ileriye, kemale götürmek ister.
* Problem/sorun çözme yöntemlerini her aşamada yaygın biçimde kullanarak, olması muhtemel hataları önlemek ister.
*Aşamaları taban-tavan katılımı ile gerçekleştirmek ister.
* Sonuçlara değil, süreçlere dikkat etmek, başlangıçları değiştirmek ister.
Sonuç: İnsanın kendisiyle, hayatla, tabiatla ve evrenle uyumlu yaşaması, yani "mutlu" olmasıdır.
Neden Kur'an'ı gençlerimize/insanınııza HEB ile anlatmalıyız?
Çünkü genç insana/delikanlıya Kur'an malumatı vermek yeterli değil. Ona elde ettiklerinden daha fazlasım "bilgi" olarak vermek, değerine değer katmak, varoluşunu Kur'an'la nasıl dolu dolu yaşayacağım somut kılmak lazım. Ona vereceğimiz Kur' an bilgisi ile kendi yetenek ve alışı oramnda elde edebileceği en yüksek başarıya ulaşmasına yardımcı olmamız gerek.
İşte bundan dolayıdır ki HEB'in hedefi:
* Genç insandaki eğilimleri vaktinde yakalayarak,
* Yeni ürünler/sunumlar geliştirerek,
* Bu ürünleri-sunumları, yüksek kalite ve yüksek teknoloji ile üretecek süreçleri gerçekleştirerek,
* Dinamik, esnek ve etkin yöntemlerle bu ürünleri en zor beğenenlmüşkülpesent gençlere dahi beğendirmeyi "başarmak"tır.
Kur'fın'ı Gençlerimize Nasıl Anlatalım?
HEB ile gençlerimize Kur'an'ı aniatmada başarılı olmak için neye ihtiyaç vardır?
321
1- Bilgi/donanım (basılı ve görsel malzeme, araç-gereç, teknoloji vd.),
2- İnsan (öğretim üyesi, öğretmen, din görevlisi, bürokrat vd.),
3- Yöntem.
Ancak "bilgi/donanım+yöntem=sistem" denilirse, o zaman başarmanın iki hususa ihtiyacı olur: İnsan ve sistem.
Sonuç: Ürün/Amel-i Salih~ Takva
Yönetim danışmanlığı alanı uzmanlarına göre bu iki unsurun sonu.ç üzerine etkileri şöyledir:
İnsan Sistem
Dr.J.Juran(1940) %15 %85 Dr. E. Deming (1950-1980) %15 %85 Dr. E. Deming (1986) %6 %94 Dr. E. Deming (1989) %2 %98
O halde topyekün Kur'an öğretimini bir "kurum" olarak görür ve adlandırırsak, bu kurumun başarısını iki unsur "insan+sistem" belirleyecektir.
''İnsan ve sistem" unsurları hangi zemin üzerinde kurulmalıdır?
HEB'de insan ve sistem mutlaka şu zemin üzerine bina edilmelidir:
* "Kur'an, insanın hayatını anlamlandıran kitaptır." * "Kur'an, insanın anlam arayışına cevaptır."
322 Gençli/ı Dönemi ve Eğitimi
HEB'e nasıl sahip olabiliriz?
1- Yöneticilerin (öğretim üyeleri, öğretmenler, din görevlileri vb.) "niyet"i ile. (Toyota Motor Co. 1948 yılında "ABD'ni yakalamak!"a niyet etmişti~)
2- Kaliteli insan ile.
En büyük yatırım insana yapılmalıdır. Bu yatırımın temelinde "eğitim" yatar. Örnek: Tipik bir Japon şirketindevasat bir işçi yılda 200 saatlik eğitim görür. ·
3- İyi teşkilat ve ileri sistemler/teknolojiler ile.
Nihai başarıda temel etken Sistem'dir. Sistemi kuran ise Yönetim'dir. O halde yönetim bunu başarmak için gayretini ve vaktini "insan" unsuruna tahsis etmek zorundadır. Yani her yönetici "bahçıvan" dır. Her bahçıvan ise:
* Kurum'un (üretmesine imkan veren toprağın) gücünü yükseltmeye, verimini artırmaya, ürünün kalitesini yükseltıneye imkan sağlayacak olan sistem'i kurmalı ve "sürekli geliştirmeli"dir.
* Sistem'i, belirlenen hedefler doğrultusunda çalıştırmalıdır.
TKY (Toplum Kalite Yönetimi)'de yönetim anlayışının nasıl işlediğini klasik yönetim anlayışı ile mukayese imkanı verecek bir şema ile göstermek istiyoruz:
Klasik Yönetim Anlayışı
.___ Orta Kademe Yönetimi
~Çalışanlar
TKY Yönetim Anlayışı
Çalışanlar __.
Bu şemada açık şekilde görüldüğü üzere Klasik Yönetim Alllayışı'nda Tepe Yönetim Kurumu'nda süreçleri paylaştığı insanlara sürekli talimat gönderir:
* Şunu yap, bunu yap.
* Kurum çalışanlarının Tepe Yönetim ile ne bir paylaşımı olur, ne de bir iletişimi.
Kzır'fın'ı Gençlerimize Nasıl Anlatalım?
* İlişkiler mekaniktir.
TKY yönetim anlayışında ise Tepe Yönetim:
* Sistem'i kurup sürekli geliştirerek,
* Sistem'in işleyişini denetleyerek,
323
* Sistem'in sağlıklı işlemesi için sürekli eğitim~öğretim imkanları sağlayarak kurum'da süreçleri paylaştığı insanları yönlendirir ve destekler.
* Kı.iruin'un bütün çalışanları da bütün süreçlere gönüllü olarak katılırlar.
*Kurum içi insani ilişkiler sevgi temellidir.
Peki "İnsan+Sistem=Sonuç/Ürün/Salih Amel" Kur'an'ı gençlenınize anlatmanın yolu ise, bu insan kimdir?
Bu insan "Homo Qur'anicus=Kur'an'ın İnsanı"dır. Yani Kur'an ile hayatını anlamlandırmış, Kur'an'ın insandan istediği,
*Oku, *Düşün,
* Anla, * Yaşa ilkelerini "sürekli gelişme'nin ilk aşaması" kılmış,
. * Yaratıcı, * Hızlı -dinamik, * Fıtri kabiliyetlerini kullanan, * Fırsatları değerlendiren, an'ı yakalayan,
* Yenilikçi, teknolojiyi kullanan, * Ürün/Salih Amel ortaya koymada sunum çeşitliliğine sahip,
* Sinerji yaratabilen, * Ortamı yönlendirebilen, * Yüksek motivasyonlu kaliteli insan/müttaki insan,
"Kur'an'ın İnsanı"dır~
"Sürekli gelişmenin ilk aşaması" tabiri neyi ifade eder?
İnsanın anlam arayışında Kur'an'ın nasıl okunacağını ifade eder. Bu okuma yöntemi ile "bilgiyi dönüştürmek" yani hayata katmak mümkün olur.
324 Gençlik Dönemi ve Eğitimi
"Etkin okuma" olarak adlandırdığımız bu okuma yöntemini "tilavet etmek, tedebbür etmek" gibi Kur'ani kavramlar çerçevesinde anlamaktayız.
"Statik/dokunma okuma" ise, hayatın içinden olmayan bir okuma yoludur. Bilgi dönüştürülemediği için hayata katılması sınırlı düzeyde gerçekleşir. Her iki okuma yolunu şema halinde gösterelim:
Yaşa Oku Oku
Anla Düşün Yaşa
"Sürekli gelişme"nin bir sonraki aşaması nedir?
Bu aşama, bilginin dönüşümünün ve içselleştirilmesinin "beşikten mezara yaŞam boyu öğrenme ve amel/eylem" ilkesi çerçevesinde:
* İhtiyaç, hedef ve kaynakların belirlenerek planlanması,
* Süreçleri tanırolayarak ve tahlil ederek gerçekleştirilmesi, yani uygulanması!amel edilmesi, '
* Süreçlerin performansının istatistik yöntemleri kul1anılarak izlenmesi ve ölçülmesi yoluyla kontrol edilmesi,
*Bütün bu işlemlerin gerektirdiği uyarlamayı yapmak, geliştirmeyi gerçekleştirmek ve uygulamayı yapmak üzere harekete geçmesi ve düzeltme yapılmasını gerektirir.
Bu aşamayı bir şemada gösterebiliriz:
Düzelt Planla
Kur'an 'ı Gençlerimize Nasıl Anlatalım? 325
Bu iki aşamının sonucu nedir?
Bu iki aşamanın sonucunda Kur'an'ın insanı, hayatını anlamlandırdığı Kitab'ın yaşam kalitesini somutlaştırmış, "verimli hayat/kaliteli hayat"ı, yani "mutluluğu" elde etmek üzere "kamil/olgun insan olma" yoluna koyulmuş olur. [Burada verimli hayatikaliteli hayat kavramlarını, "salih amelltakva!itkan kavramlarının anlam içerikleri çerçevesinde değerlendirmekteyiz.]
Bu ise hayatta "denge"dir. Bunu bir şema ile gösterelim:
Ahiret Dünya
Şimdi "Kur'an'ı gençlerimize TKY ile anlatalım" yaklaşıınımızı mevcut uygulama ile karşılaştırmalı olarak sup.mak istiyoruz. [Mevcut uygulamayı "Tepkici Yaklaşım" olarak adlandıracağız.]
Tepkici yaklaşım'da Kur'an'ı gençlerimize anlatımımız şöyle gerçekleşmektedir:
Kur'an Öğretimi~ Müfredat~ğğretmen/ ~ ğğrencil ~ Muhataplari Oğreten/ Oğrenen/ Hedef Kitle Eğiten Eğitilen
Tepkici yaklaşımda da prosedürler/tutulan yollar ve iş standartları, beklenen bir kalite düzeyine göre oluşturulur. Yönetiminlulemanın (öğretim üyeleri, bürokratlar, öğretmenler, din görevlileri) ve çalışanların Kur'an'ı gençlerimize aniatmadaki başarısı bu belirlenmiş ilkelere dayanır.
* Halbuki bu ilkelerden/standartlardan şikayetçi olmayan yoktur.
*Ayrıca bu ilkelerin gerçekleştirilmesi tepe'nin talimatları ile olur. Taban'ın ne katıhmı ne de paylaşımı söz konusudur.
* Her süreç tek başınadır. Bütün, parçalanmıştır.
326 Gençlill Dönemi ve Eğitimi
* Kalite oluşturmalgeliştirme süreci ile ürünü oluşturma ve sunma süreci ters yönde gerçekleşir. -
* Çünkü istenen kaliteyi tutturmak için muhatapların/hedef kitlenin şikayeti beklenir.
* Süreçler aynı yönde gelişmediğinden birbirlerini desteklemez.
* Şikayetler kaynağa doğru ilerlerken çatışma ve za:q:ıan kay-bı yaşanır.
* Herkes birbiriyle uğraşır, amaç kaybolur.
*"Ben-sen bilinci" güçlenir.
Bu durumda mevcut tepkici yaklaşımla Kur'an'ı gençlerimize anlatmamızın sonucu nedir? ,
Sonuç şudur:
* Bu yaklaşım, Kur' an öğretiminin başarısını düşürmektedir.
* Çünkü sistem, kurum ve çalışanlar (taban-tavan) mevcut duruma kilitlenmiştir.
* Artık sistem, kurum ve çalışanlar tıkanmıştır.
*Gelişme (Tepkici Gelişme"dir. Bu durumu şema ile şu şekilde gösterebiliriz:
Muhatap şikayeti ı
Sun~-----+------r
' Ü~et
Hatayı düzelt
* Gelişme, yeni bir yaklaşırniteknolojik bir hamle ile gerçekleşebilir. Yani "Süreçlerin Kökten Değiştirilmesi"ne (Business Process Reengineering) ihtiyaç vardır.
Çözüm nedir? Bir sistemdeki hataların çoğunluğu süreçlerde varolan veya
ortaya çıkan "değişkenlikten" kaynaklanır. Bunu:rı. anlamı süreçlerde "tutarsızlık" demektir.
Kur'an'ı Gençlerimize Nasıl Anlatalım?
Değişkenliğin ise iki ana kaynağı vardır:
* Sistemdeki doğal değişkenlik,
327
* Sisteme müdahale edilmesinden kaynaklanan açıklanabilir sebeplere/özel sebeplere dayalı değişkenlik.
O halde kaliteli bir Kur'an öğretimi için sistemdeki "değişkenlik"in yok edilmesi veya hiç değilse "değişkenlik"in azaltılması hedeflenmelidir. Bu da Toplam Kalite Yönetimi ile mümkündür.
TKY ile Kur'an'ı gençlerimize aniatma uygulamasını etkin yaklaşım olarak adlandınyoruz.
Etkin yaklaşımda Kur'an'ı gençlerimize anlatmamız şu şekilde gerçekleşmektedir:
Kur'an Öğretimi-7Tasarım-7Müfredat-7Öğretmen-7Öğrenci-7Muhataplar /Öğreten /Öğrenen /HedefKitle /Eğiten /Eğitilen
Etkin Yaklaşım'da:
*Süreçler bir bütündür. Her süreç, bütünün parçasıdır.
* Kalite oluşturmalgeliştirme süreci ile ürünü oluşturma ve sunma süreci aynı yöndedir.
*Çünkü burada etkin gelişme benimsenmiştir. İstenen kaliteyi tutturmak mümkün olsa da olmasa da şikayetleri beklemeden yeni ve gelişmiş kalite arayışlan sürdürülür. Bunu bir şemada şöyle gösterebiliriz:
Muhatabın ihtiyacını önceden tespit et
/~ 1
\ -\ Ürunü
Sun~ ~ gelişti'
Üret
328 Gençli/ı Dönemi ve Eğitimi
*Süreçler aynı yönde geliştiğinden birbirlerini besler, güçlendirir.
*Herkes işiyle uğraşır.
* Aynı amaca birlikte koşulur.
"*"Biz bilinci" oluşur. [Fatiha Süresi'ni bir de bu bağlamda düŞünmeliyiz! "]
Şimdi bu aşamaların işleyiş biçimlerini genel ilkeler h§.linde sunmak istiyoruz.
Tasarım
* Öğrenciler, muhataplarihedef kitle ile çok yakın temaslar yapılır.
* izlenimleri, şikayetleri, beğendikleri ve diledikleri özellikler ayrıntılı olarak:üeğerlendirilir.
* İhtiyaçlar sistematik biçimde belirlenerek teknik özelliklere dönüştürülür.
* Her aşamada çıkması muhtemel bütün sorunlar önceden beli.rlenip çözülür.
*Elde edilen bilgiler, tüm yönleri ile araştmlır.
* Bu bilgiler ve değerlendirmele~ kurumun bütün ilgilile-ri/bez'i tutanları ile paylaşılır. -
*Mevcut teknolojilerin kullanılmasına özen gösterilir.
*En önemli ilke: Muhataplarihedefkitle adına düşünmek; onların ihtiyaçlarını onlardan iyi bilmek.
re".
* Bunu etkin ve hızlı biçimde yapmak ve kuruma yansıtmak.
Örnek: Uzaktan kumanda; bilgisayarlarda klavye yerine "fa-
Kur'tln'ı Gençlerimize Nasıl Anlatalım? 329
Müfredat
Üretimde sorun çıkarmayacak ürünleri, ürün çeşitliliği ve yenilikler ile muhataplaralhedef kitleye kısa sürelerle sunmak amaçlanır ve bu üretime katılan/bez'i tutan bütün bireylerin sorumluluğundadır.
Öğretmen!Öğreten!Eğiten
Hataları, noksanlan önceden görüp gözeten, sürekli gelişmeyi besleyen, daima idealifolması gerekeni arayan insan mühendisi.
Öğrenci/Öğrenen/Eğitilen
HEB/TKY'nin üretimi, yani varoluşunu Kur'an ile gerçekleştirerek kendisi, hayat, tabiat ve evrenle uyumlu yaşama bilincinde olan insan.
En önemli ilke; her aşamada:
* Sürekli denetimle hatalı üretimi önlemek,
* Sürekli gelişmeyi hedeflemek.
MuhataplarlHedef Kitle
* Elde edilen mutlu sonuç:
*Yüksek kalite (Kur'an'ın insanı),
* Bilgi ve sevginin paylaşımı,
* Hayatın problemlerine/sınamasına zamanında çözüm.
"Bezi tutanlar"dan olan ve "sistem "i kurup durmadan geliştirme sorumluluğunu üstlenen Hacerü 'l-Esved Bezi uygulayıcısı ulema (öğretim üyeleri, öğretmenler, din görevlileri, bürokratlar)ın nitelikleri nelerdir?
Hacerü'l-Esved Bezi Yöntemi uygulayıcısı (lideri):
* Tutarlı olmalı, * Sevgi'yi ve bilgi'yi paylaşmalı,
* Güven ortamı yaratmalı,
* Hedefleri birlikte belirlemeli,
330 Gençlilı Dönemi ve Eğitimi
* Heveslendirmeli,
*Etkin sistem kurmalıdır.
Ulemanın "Kur'an'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusuna cevap olabilecek çalışması bu bağlamda gerçekleştirilecek ve Hacerü'l-Esved Bezi'nin en belirgin özelliklerinden olan "grup/takım çalışmaları" ile somutlaştırılacaktır.
Neden ''takım çalışması?"
Çünkü "Kur'an'ı gençleriınize nasıl anlatalım?" sorusuna verilen· mevcut cevapları fiilen yaşıyoruz. Sonuçlarını da müşahade ediyoruz. Realite ve çağımızın gidişatı, Kur'an'ı gençleriınize anlatırken "kalite"yi bireylerin kendi başlarına gerçekleştireıniyeceğini gösteriyor. O halde içinde bulunduğumuz mevcut statiklkilitlenıniş durumdan başarılı bir kalite geliştirme çabası ile çıkmak istiyorsak, yukarıda sunulan ilkeleri "takım çalışması" vasıtası ile hayata taşımamız ve "1+1=3" sine:rjisini oluşturmamız gerekiyor.
SONUÇ
"Kur'an'ı gençlerimize nasıl anlatalım?" sorusu, beraberinde birçok soruyu da getiriyor:
* Kim anlatacak?
* Neleri anlatacak?
* N asıl anlatacak?
* Yanlış bilgiler nasıl tashih edilecek? ...
Bu sorular ve benzerlerine ulemanın cevabı olduğu muhakkak. Ama biz cevabın, "Hacerü'l-Esved Bezi Yönteıni" ile "zıtlıklardaki ah~ngi yakalamayı" hedefleyen "takım çalışması" yapılarak "biz bilinci" ile olmasını öneriyoruz.
Bunun için:
* Hedeflerin tespiti,
*Plan hazırlanması,
* Gerekli ortamın oluşturulması,
* Sistemin geliştirilmesi,
Kur'an 'ı Genç/erimize Nasıl Anlatalım?
*Sistemin uygulanması,
* Uygulamanın izlenmesi,
331
* Sistemin sürekli iyileştirilmesi çalışmalarına en kısa zamanda başlanması gerekiyor.
Ülkemizde bunu başaran iki fakülte var: Marmara Üniversitesi Mülıendislik Fakültesi ve 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Bu fakültelerin ilki ABD'nin Philedelphia kentindeki Drexel Üniversitesi, Kanada'nın Mc Master Üniversitesi ile işbirliği yapmış ve yukarıda anlatılan TK ilkelerini kendi alanlarına uyarlamışlar.
Bütün dünyada eğitim süreçleri TK yönünde hızla gelişirken, "öğretideki ilkeler" ile uyuşan bu yaklaşımı gençlerimize/insanıımza Kur'an'ı anlatırken/tanıtırken Hacerü'l-Esved Bezi ruhu ile kullanıp içselleştirmemiz en büyük temennimizdir.