11
“Meyve suyu pazarında lider iki markadan biriyiz, ihracatın yüzde 6’ını tek başımıza yapıyoruz.Süt üretimine ise 1995 yılında başladık. Bu açıdan her ne kadar pazardaki büyük oyunculardan biri de olsak yatırımlarımızı gün geçtikçe artıracağız. ” Sayfa 3 Orkide için bir araya geldiler Sıra dışı sütlere ilgi artıyor Sayı: 5 Temmuz - Ağustos 2011 İki ayda bir yayımlanır www.suthatti.com.tr suthattı Bu sayıda: Röportaj Sokak sütü mikrop saçıyor Bakanlık yeniden yapılanıyor l AB destekli sağlık taraması 2 l USK ile ortak projeler istiyoruz 2 l Röportaj: Erol Diren 3 l Ülker Golf’e yeni ortak 4 l Bosna’da hayatlar değişiyor 4 Hacettepeli bilim adamlarının araştırması açıkta satılan sokak sütlerinin insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu, üstelik 10 yılda hiçbir iyileşme görülmediğini ortaya koydu. S.16 Erol Diren Dimes Yönetim Kurulu Üyesi Yeni hükümet yapılanmasında arım ve Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, arım ve Hayvancılık Bakanlığı”na dönüştürüldü. Yeni yapılanmaya geçişin bir yılda tamamlanması planlanıyor. S.15 Ekonomi 6 l Yoplait’te imzalar atılıyor l Çin’den sipariş yağdı Sektör 2 Kapak 8 Gündem 10 l Süt Kupası Eskişehirli’ye 10 l Konya’ya dev tesis 10 l IDF’in gündemi niş sütler 12 l Sıra dışı sütlere ilgi artıyor 12 l ASÜD’den etkin katılım 12 l ASÜD, sektöre yol gösteriyor 8 l Dünyada 15. sıradayız 8 l Süt sanayi sektöre sahip çıktı 9 Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen 1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Yaşar Don- durma ve Gıda Maddeleri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, orkideyle ilgili çalışmaları sosyal sorumluluk projesi olarak gördüklerini söyledi. S.18 n Yazın yediğimiz dondurmanın, kışın içimizi ısıtan salebin ham maddesi orkide doğada yok ol- makla karşı karşıya. Çözüm ise ya- bani orkidenin kültür ortamına alınması. Türkiye’nin önde gelen dondurma markalarından Mado ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma sı kuruluşların süt ve süt ürünleri üretim ve tüketimi konusundaki olası gelişmelere ilişkin öngörüleri- ne de yer verildi. Raporun hazırlanması aşamasın- da Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt ve süt işletmeleri tarafından topla- nan süt ve satışa sunulan süt ürün- leri” verilerini yayımlamaya başla- ması, sektörde memnuniyet yarat- mış durumda. Sektör, bu veriler sayesinde üretim planlamalarını artık daha sağlıklı yapabilecek. S.8 nın ikincisi 21 Dünya ve Türki- ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma- yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 2 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 21 yılında dünya ve Türkiye’de meydana gelen geliş- meleri içeren verilerle, süt ve süt ürünleri endüstrisinin fotoğrafını ortaya koydu. Raporda, uluslarara- n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD), sa- nayide faaliyet gösteren firmaların gelecek projeksiyonlarına ışık tut- mak üzere sektörün nitelikli veri ihtiyacını karşılamaya yönelik ça- lışmalara imza atıyor. Geleneksel hale gelen Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi raporları- n İnek sütü dışındaki küresel süt ürünleri pazarına verilen önem her geçen gün artıyor. 1961 yılında inek sütü dışındaki sütler, toplam süt üretiminin %8,9’unu oluştu- rurken bu oran bugün %16,7’ye ulaşmış durumda. Tüketimde ya- şanan artışın yanı sıra bazı bölge- lerde sanayi üretimine geçilerek ekonomik büyümeye önemli ölçü- de katkı sağlanıyor. Sıra dışı olarak adlandırılan sütler, Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) tarafından 16-18 Mayıs ta- rihleri arasında Yunanistan’ın baş- kenti Atina’da düzenlenen Ulus- lararası Koyun, Keçi ve İnek Dı- şındaki Diğer Sütler Sempozyu- mu’nun da konusuydu. Sempoz- yuma 37 ülkeden 3’e yakın uz- man katıldı. S.12 Geleneksel 13 Dosya 12 l Maraş dondurması 13 l Bakraç yoğurdu yeniden 13 Perakende 14 l Perakende de yeni trendler 14 l 214’de hedef büyük 14 Mevzuat 15 l Bakanlıklarda yeni yapılanma 15 l Damızlıklara sigorta 15 Beslenme 16 l Sokak sütü mikrop saçıyor 1 l Süt tozuna haksızlık 1 İnovasyon 18 l Dondurucular için yeni öneri 18 l Orkide için iş birliği 18 l Sütü 6 ay koruyan karton şişe 18 Çiftlik 19 l Soğuk zincire İzmir damgası 19 Çevre 20 l Yüksek geri dönüşüm hedefi 20 l Süt inekleri ahır dışına 20 Süt sanayi sektöre sahip çıktı ASÜD’ün bu yıl ikincisini hazırladığı 21 Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 2 Mayıs’ta kamuoyuna açıklandı. Rapor, süt ve süt ürünleri sanayinin rekor alımlarla sektöre sahip çıktığını gösterdi. süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 1

Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

“Meyve suyu pazarında

lider iki markadan

biriyiz, ihracatın yüzde

60’ını tek başımıza

yapıyoruz.Süt üretimine

ise 1995 yılında başladık.

Bu açıdan her ne kadar

pazardaki büyük

oyunculardan biri de

olsak yatırımlarımızı gün

geçtikçe artıracağız. ”

Sayfa 3

Orkide için bir araya geldiler

Sıra dışı sütlere ilgi artıyor

Sayı: 5

Temmuz - A ğustos 2011İki ayda bir yay ımlanır

w w w .suthatti.com.trsuthattıBu say ıda:

Röp

ort

aj

Sokak sütü mikrop saçıyor Bakanlık y en id en y ap ılan ıy or

l AB destekli sağlık taraması 2

l USK ile ortak projeler istiyoruz 2

l Röportaj: Erol Diren 3

l Ülker Golf’e yeni ortak 4

l Bosna’da hayatlar değişiyor 4

Hacettepeli bilim adamlarının araştırmasıaçıkta satılan sokak sütlerinin insansağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu,üstelik 10 yılda hiçbir iyileşmegörülmediğini ortaya koydu.

S.16

Erol DirenDimes Yönetim Kurulu Üyesi

Yeni hükümet yapılanmasında Tarım veKöyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım veHayvancılık Bakanlığı”na dönüştürüldü.Yeni yapılanmaya geçişin bir yıldatamamlanması planlanıyor.

S.15

Ekonomi 6

l Yoplait’te imzalar atılıyor 6

l Çin’den sipariş yağdı 6

Sektör 2

Kapak 8

Gündem 10

l Süt Kupası Eskişehirli’ye 10

l Konya’ya dev tesis 10

l IDF’in gündemi niş sütler 12

l Sıra dışı sütlere ilgi artıyor 12

l ASÜD’den etkin katılım 12

l ASÜD, sektöre yol gösteriyor 8

l Dünyada 15. sıradayız 8

l Süt sanayi sektöre sahip çıktı 9

Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen

1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs

tarihlerinde yapıldı. Yaşar Don-

durma ve Gıda Maddeleri A. Ş.

Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet

Kanbur, orkideyle ilgili çalışmaları

sosyal sorumluluk projesi olarak

gördüklerini söyledi.

S.18

n Yazın yediğimiz dondurmanın,

kışın içimizi ısıtan salebin ham

maddesi orkide doğada yok ol-

makla karşı karşıya. Çözüm ise ya-

bani orkidenin kültür ortamına

alınması. Türkiye’nin önde gelen

dondurma markalarından Mado

ile Kahramanmaraş Sütçü İmam

Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma

sı kuruluşların süt ve süt ürünleri

üretim ve tüketimi konusundaki

olası gelişmelere ilişkin öngörüleri-

ne de yer verildi.

Raporun hazırlanması aşamasın-

da Türkiye İstatistik Kurumu’nun

(TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt

ve süt işletmeleri tarafından topla-

nan süt ve satışa sunulan süt ürün-

leri” verilerini yayımlamaya başla-

ması, sektörde memnuniyet yarat-

mış durumda. Sektör, bu veriler

sayesinde üretim planlamalarını

artık daha sağlıklı yapabilecek.

S.8

nın ikincisi 2010 Dünya ve Türki-

ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-

yıs Dünya Süt Günü’nden hemen

önce, 20 Mayıs’ta açıklandı.

Rapor, 2010 yılında dünya ve

Türkiye’de meydana gelen geliş-

meleri içeren verilerle, süt ve süt

ürünleri endüstrisinin fotoğrafını

ortaya koydu. Raporda, uluslarara-

n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri

Sanayicileri Derneği (ASÜD), sa-

nayide faaliyet gösteren firmaların

gelecek projeksiyonlarına ışık tut-

mak üzere sektörün nitelikli veri

ihtiyacını karşılamaya yönelik ça-

lışmalara imza atıyor.

Geleneksel hale gelen Dünya ve

Türkiye Süt Endüstrisi raporları-

n İnek sütü dışındaki küresel süt

ürünleri pazarına verilen önem her

geçen gün artıyor. 1961 yılında

inek sütü dışındaki sütler, toplam

süt üretiminin %8,9’unu oluştu-

rurken bu oran bugün %16,7’ye

ulaşmış durumda. Tüketimde ya-

şanan artışın yanı sıra bazı bölge-

lerde sanayi üretimine geçilerek

ekonomik büyümeye önemli ölçü-

de katkı sağlanıyor.

Sıra dışı olarak adlandırılan sütler,

Uluslararası Sütçülük Federasyonu

(IDF) tarafından 16-18 Mayıs ta-

rihleri arasında Yunanistan’ın baş-

kenti Atina’da düzenlenen Ulus-

lararası Koyun, Keçi ve İnek Dı-

şındaki Diğer Sütler Sempozyu-

mu’nun da konusuydu. Sempoz-

yuma 37 ülkeden 300’e yakın uz-

man katıldı.

S.12

Geleneksel 13

Dosya 12

l Maraş dondurması 13

l Bakraç yoğurdu yeniden 13

Perakende 14

l Perakende de yeni trendler 14

l 2014’de hedef büyük 14

Mevzuat 15

l Bakanlıklarda yeni yapılanma 15

l Damızlıklara sigorta 15

Beslenme 16

l Sokak sütü mikrop saçıyor 16

l Süt tozuna haksızlık 16

İnovasyon 18

l Dondurucular için yeni öneri 18

l Orkide için iş birliği 18

l Sütü 6 ay koruyan karton şişe 18

Çiftlik 19

l Soğuk zincire İzmir damgası 19

Çevre 20

l Yüksek geri dönüşüm hedefi 20

l Süt inekleri ahır dışına 20

Süt sanayi sektöre sahip çıktı

ASÜD’ün bu yıl ikincisini hazırladığı 2010 Dünya ve

Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 20 Mayıs’ta kamuoyuna

açıklandı. Rapor, süt ve süt ürünleri sanayinin rekor

alımlarla sektöre sahip çıktığını gösterdi.

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 1

Page 2: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

n Ailenin soyadı Diren’in Di’si,

meyvenin Me’si, suyun S’si ve

Anadolu’nun ortasında, Tokat’ta

bir başarı öyküsü; Dimes...

Bursa Ziraat Okulu’nu bitiren

baba Mustafa Vasfi Diren, Ziraat

Teknisyeni olarak başladığı memu-

riyetten bir süre sonra istifa ederek

büyük özel çiftliklerde çalışır.

1958 yılında üzümün ve meyvenin

bol olduğu Tokat’ta şarap üretimi-

ne başlar. 1963 yılında gittiği Al-

manya’dan bir meyve suyu şişesi

modeliyle döner, bir yıl sonra Tür-

kiye’nin ilk ambalajlı meyve suyu-

nu üretir. Dimes, 1995 yılında

UHT süt ve süt ürünleri üretimiy-

le süt sektörüne adım atar.

2003’de Tokat’ın Turhal ilçesinde-

ki Tarım Bakanlığı’na ait 5415 de-

kar arazi üzerine kurulu Kazova

Tarım İşletmesi, “Kazova Vasfi Di-

ren Tarım İşletmesi” adıyla 30 yıl-

lığına kiralanır. Bugün işletmede

buğday, ayçiçeği, şeker pancarı ve

n Ulusal Kırmızı Et Konseyi

Başkanı Faruk Kayar, gazetemize

Konsey’in hedef ve projeleri hak-

kında açıklamalarda bulundu.

Konseyin, üretici birliklerinden tü-

ketici örgütlerine kadar sektörün

tüm paydaşlarını kucakladığını

kaydeden Kayar, piyasada fiyat is-

tikrarını sağlamayı, ucuz ve sağlık-

lı kırmızı et tüketimini arttırmayı

ve AB müktesebatıyla uyumlu ça-

lışmalar yapmayı hedeflediklerini

kaydetti. Konseyin yeni projesin-

den de bahseden Kayar; proje kap-

samında etçi ırklarla sütçü ırkları

ayırmayı, böylece ortalama 215 kg

olan karkas et ağırlığında et ve-

rimliliğini ve kaliteyi arttırarak

300-350 kg’a çıkarmayı hedefle-

diklerini belirtti.

n Hollanda ile birlikte yürütülen

“Türkiye’de bruselloz ve tüberkü-

lozun kontrol stratejisinin belirlen-

mesi projesi” 31 Mayıs’ta sona er-

di. Hayvandan insana geçen hasta-

lıklar arasında bulunan sığır, ko-

yun ve keçi brusellozu ile sığır tü-

berkülozu hastalıklarının 81 ilde

yayılımını belirlemek amacıyla

gerçekleştirilen çalışma kapsamın-

da, işletmelerdeki hayvanlardan

kan örnekleri alındı. Çalışmayla,

yoğun olarak Doğu ve Güneydoğu

Anadolu illerinde görülen, ancak

genelde kayıtlara girmeyen hasta-

lıkla mücadele ve kontrol stratejisi

belirlenecek.

İnsanların tükettikleri gıdaların

yüzde 90’ı bitkisel kaynaklı olma-

sına karşın, karşılaştıkları sağlık

sorunlarının yüzde 90’ı hayvansal

Türkiye hayvancılığının 50 başa

kadar olan sosyo ekonomik işlet-

meler ile 50 baş ve yukarı olan op-

timal, ekonomik boy işletmeler

olarak ikiye ayrılması gerektiğine

işaret eden Faruk Kayar, bunlara

farklı destek ve teşvik programla-

rının uygulanmasını istedi. Kayar;

“Böylece hem hayvancılığımızın

temeli olan sosyal yapıyı, yani kü-

çük üreticimizi korumuş hem de

hayvancılığımızı geliştirmiş olaca-

ğız” ifadesini kullandı.

Et ve sütün temel gıda maddesi

olarak birbirinden ayrılmaz iki

önemli unsur olduğunu da söyle-

yen Kayar, piyasanın regüle edil-

mesi, et ve süt ürünlerinin tüketi-

ciye daha uygun fiyatlarla ulaşma-

sı ve tarımın en önemli unsurların-

dan biri olan hayvancılığın kalkın-

ması için USK ile ortak projeler

üzerine çalışmak istediklerini de

sözlerine ekledi. Bu manada devle-

tin son birkaç yıldır uygulamaya

koyduğu süttozu teşvikinin önem-

li olduğunu kaydeden Kayar, bu

desteğin 50 bin tona kadar çıkarı-

labileceğini, bunun da üreticiden

yaklaşık 500 bin ton sütün alın-

ması anlamına geldiğini ifade etti.

yem bitkileri yetiştiriliyor, meyve-

cilik ve süt sığırcılığı yapılıyor. Di-

mes’in Tokat ve İzmir’deki fabri-

kaları yılda 300 bin ton meyve su-

yu, 120 bin ton süt ve süt ürünle-

ri üretimi, 80 bin ton meyve işle-

me kapasitesine sahip. Dimes’in

ihracat yaptığı ülke sayısı ise 80.

Diren ailesinin; şarapla başla-

yan, meyve suyuyla devam eden

yolculuğundaki son göz ağrısı süt

ve süt ürünleri sektöründeki mar-

kası, Dimes Çiftlik Yolu. Sektörü

konuşmak üzere biraraya geldiği-

miz Dimes Yönetim Kurulu Üyesi

Erol Diren, meyve suyu ve sütün,

pazarlama dinamikleri açısından

birbirinden oldukça farklı olduğu-

nun altını çizdi. Diren, “Süt paza-

rında pazarlama-iletişime ayrılan

pay daha düşük. Biz de buna uy-

gun hareket ediyoruz. 1995 yılın-

da üretime başladığımız süt sektö-

ründe pazardaki büyük oyuncular-

dan birisi de olsak yatırımlarımızı

gün geçtikçe artıracağız” dedi.

Kazova Vasfi Diren Tarım İşlet-

mesi, süt sektöründe olmanızın

bir sonucu mu?

Tarıma dayalı sanayi, tarımsız ol-

maz. Bir misyonumuz da çalıştığı-

mız bölgelere hizmet etmek, istih-

dam sağlamak. Dolayısıyla bizim

için Kazova Vasfi Diren Tarım İş-

letmeleri en az bir ticari şirket ol-

duğu kadar, -hatta daha fazla- böl-

gesel kalkınmayı desteklemek açı-

sından bir sosyal sorumluluk pro-

jesidir. Bölgedeki köylere damızlık

hayvan dağıtımı, tarımın araştır-

ma merkezi olmak ve kaliteli süt

üretimine destek temel hedefimiz.

3.500 baş hayvan kapasiteli tesis-

lerimizde günlük 18 bin lt süt üre-

timi gerçekleştiriliyor.

Dimes  süt  ve  süt  ürünlerinin

pazar payı nedir? 

Ambalajlı süt kategorimizin pazar

payı yüzde 5. Geçen yıl pazarın

2009’a göre yüzde 2 daralmasına

rağmen üretimimiz yüzde 9 arttı.

Dimes Çiftlik Yolu, süt kategori-

sinde; yağlı, yarım yağlı süt ve ye-

ni piyasaya sunacağımız %0,1

yağlı light süt ürünlerine sahip.

Bölgesel olarak dağıttığımız yo-

ğurt, peynir, kaşar peyniri, kay-

mak, tereyağı ve puding gibi

ürünlerimiz var.

İç ve dış pazar hedefleriniz?

Süt pazarında ulusal oyunculardan

olmamıza karşı, süt ürünlerinde

amacımız öncelikle bölgesel bir

oyuncu olmak. Sütte, meyve suyu

kadar ihracat olamıyor. Dimes ih-

racatta da oldukça başarılı. Afrika,

Doğu Akdeniz ve Uzak Doğu’ya

süt ihraç ediyoruz.

Sektördeki sıkıntılar neler?

Süt sektöründeki belli başlı sıkıntı-

lar; çiğ süt piyasasındaki istikrar-

sızlık, kayıt dışı üretim, süt ve süt

ürünlerindeki yetersiz tüketim.

Çiğ sütteki istikrarsızlık, fiyat-

larda dalgalanmalara neden olu-

yor. Talep planlaması yapılmadan

üretime verilen normalden fazla

desteklemeler neticesinde sıkıntı-

lar bugüne kadar artarak devam

etmiştir. Geçen yıl üretilen toplam

sütün yalnızca yüzde 55’i kayıt al-

tına alınmıştır. Denetimsizlik hem

sağlık hem de ekonomik açıdan

tehlike arz ederek, süt ve süt ürün-

lerinin gelişimi karşısında engel.

Süt içme alışkanlığı henüz yeter-

li seviyeye ulaşmadı. Okul Sütü

Projesi, Avrupa ülkelerinde nere-

deyse 100 yıl önce uygulanmaya

başlanmıştır. Ulusal Süt Konseyi

kampanya başlattı, ancak kapsamı

ve süresi genişletilmeli.

Üreticilerin bilinçlendirilmesi,

üretimde verimin sağlanması ve

maliyetlerin düşürülmesinde

önemli rol oynayacaktır. Yem,

akaryakıt ve enerji maliyetlerinin

doğru olarak desteklenmesi de

önem arz etmektedir.

“Süt pazarında ulusal oyunculardan olmamıza

karşı, süt ürünlerinde amacımız öncelikle

bölgesel bir oyuncu olmak.”

Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, et ve

sütün birbirinden ayrılmayan iki unsur olduğuna dikkat

çekerek; “Ulusal Süt Konseyi (USK) ile ortak projeler

üzerine çalışmak istiyoruz” dedi.

AB destekli sağlık taraması

Sektör Sektör Sayfa 3Temmuz - Ağustos 2011suthattı2 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

Röportaj: Erol Diren - Dimes Yönetim Kurulu Üyesi

Y ay ın Türü: Y ay g ın - Sürel i

Baskı Tar ih i : 20/06/2011

Y önet im Y er i : Cey hun A t ıf Kansu Cad .

1386. So kak No : 8/8 Balg at /A NKA RA

Tel : 0.312 284 77 78 Fax : 0.312 284 77 79

Dağıt ım : Kury enet A .Ş. Tel : 0.212 444 93 93

Baskı: Elm a Tekn ik Basım Mat b aacıl ık

Çat al So k. 11/A Mal t ep e/A nkara

Tel : 0 312 229 92 65 Faks : 0 312 231 67 06

ISSN: 1309- 9442

Ed i t örSed a Y ıld ızsed a.y i ld iz@sut hat t i .co m .t r

Perakend eFikr i Türkel - f ik r i .t u rkel@sut hat t i .co m .t r

A l i Reşat Y ılm azb i len - [email protected]

Çev re - U luslararası Reg ülasy o nNazan Maraş - nazan .m aras@sut hat t i .co m .t r

A RGE - Ino v asy o nEl i f A v cı - el i f .av ci@sut hat t i .co m .t r

U luslararası İl i şk i lerRo d o lp he d e Bo rchg rav e -ro d o lp he.d eb o rchg rav e@arcad ia- in t ernat io nal .net

Dan iel T rao nd an iel .t rao n@arcad ia- in t ernat io nal .net

Red akt ör

Bet ül Y ılm azb i len

Say fa Tasar ım

Fig en Ko cam an , Murat Tuzcuo ğlu

İl lüst rasy o n

Cihan Bay d em ir

Fo t o ğraf

İsm ai l Hakkı Eser

W eb m ast er

A l i Erd em Ko cab at m az

Must afa Büy ükp eh l iv ano ğlu

A SÜD Bi l im Kuru lu : Pro f . Dr . A d em Şah in ,

Pro f . Dr . A t i la Y et işem iy en , Pro f . Dr .

Erd o ğan Güneş, Pro f . Dr . İr fan Ero l , Pro f .

Dr . Kad i r Halkm an , Pro f . Dr . Mehm et

Dem irci , Pro f . Dr . Met in A t am er , Pro f . Dr .

Müb erra Bab ao ğu l , Pro f . Dr . Nev zat A r t ık ,

Pro f . Dr . Özer Kın ık , Pro f . Dr . Tan ju Besler .

D im es fab r ikalar ı y ıld a 300 b in t o n m ey v e suy u , 120 b in t o n süt v e süt

ürün ler i üret im i , 80 b in t o n m ey v e işlem e kap asi t esine sah ip .

Reklam Rezerv asy on

Melek Karaman - [email protected]

0.312 284 77 78

2011’d e en t eg re süt işlet m eler i t araf ınd an t o p lanan süt m ikt ar ın ın

g eçen y ıl ın ay n ı ay lar ına g öre ar t ış kay d et m esi , süt v e süt ürün ler i

sanay in in sekt öre kat k ısın ı g öst er i y o r .

Üç güzel haber

İ ki ayda bir yayımladığımız

Süthattı 5. sayısına ulaştı. Üye-

lerimiz, paydaşlarımız, okurlarımız

ve emeği geçen arkadaşlarımıza

destek ve katkılarından dolayı te-

şekkür ediyorum.

Sektörümüze ve kamuoyuna

sunduğumuz diğer bir yayınımız,

artık geleneksel hale gelen “Dünya

ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu”

oldu. Bu yıl daha da kapsamlı ha-

zırlanan Rapor, bir yandan sektö-

rümüzün dünya ve Türkiye’deki

mevcut durumunu ortaya koyar-

ken, diğer yandan gelecek ile ilgili

tahmin ve öngörüleri de içeriyor.

Bildiğiniz gibi TÜİK, 13 Aralık

2010’dan itibaren “Süt Ürünleri

Üretim İstatistikleri”ni yayımla-

maya başladı. İstatistikler iki ba-

kımdan büyük önem taşıyor: İlki

izlenebilir dolayısıyla kayıt altına

alınmış süt miktarının inek sütün-

de %58 gibi önemli bir orana yük-

selmiş bulunmasıdır. İkincisi ise

2011’de entegre süt işletmeleri ta-

rafından toplanan süt miktarının

hem geçen yılın aynı aylarına göre,

hem de bu yıl bir önceki aya göre

artarak devam ediyor olmasıdır.

Başkan ’ ınka l e m i n d e nHarun Çallı

İm t iy az Sah ib i v eSo rum lu Y az ı İşler i Müd ürü

Comart Kurumsal İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. adına

İlknur Men l ikim en l ik@co m art .co m .t r

Y ay ın Ko o rd inat örü

Dr . İsm ai l Mer ti sm ai l .m ert @sut hat t i .co m .t r

Genel Y ay ın Y önet m en i

Met in Er t unçm et in .ert unc@sut hat t i .co m .t r

Süt hat t ı, A SÜD (A m b alaj l ı Süt v e SütÜrün ler i Sanay ici ler i Derneği ) i ş b i r l iği i le

Com ar t t araf ınd an y ay ım lanm akt ad ır .

Her türlü yay ın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince

Comart’a aittir. Tanıtım amacıy la yapılacak kısa alıntılar dışında,

yay ıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

www.suthatti.com.trBu yay ında % 100 geri dönüştürülmüş kağıt kullanılmıştır

M ikt ar ar t ıy o r

Bu durum süt ve süt ürünleri sana-

yisinin üreticiye sahip çıktığının en

önemli göstergesidir.

Üçüncü güzel haberimiz ise

uzun süredir arzu ettiğimiz bir ya-

pılanmanın gerçekleştirilmiş olma-

sıdır: 08 Haziran’da yayımlanan

kanun hükmünde kararname ile

Tarım ve Köyişleri Bakanlığının

adı “Gıda, Tarım ve Hayvancılık

Bakanlığı” olmuştur. Genel seçim-

ler sonrasındaki yeni dönemde

adıyla birlikte teşkilat yapısı da de-

ğişecek olan Bakanlık bünyesinde

7 yeni hizmet genel müdürlüğü de

oluşturulmuştur. Bundan sonra

yapılması gereken, çalışmaların

daha fazla “Gıda Güvenliği” oda-

ğında şekillendirilmesi ve sadece

mamul gıdanın değil ham madde

ve temini, tohum, gübre, ilaç, su-

lama gibi birincil aşama ve yetiş-

tirme dâhil olmak üzere işleme,

üretim, depolama, taşıma, pazarla-

ma, satış ve tüketim süreçlerinin

de “Gıda Güvenliği” ekseninde yö-

netilmesidir.

Bu vesileyle, yeni kurulacak hü-

kümetimize de sektörümüz ve ül-

kemiz adına başarılar diliyorum.

“Dimes olarak meyve

suyu pazarında lider iki

markadan biriyiz,

ihracatın yüzde 60’ını tek

başımıza yapıyoruz.Süt

üretimine ise 1995

yılında başladık. Bu

açıdan her ne kadar

pazardaki büyük

oyunculardan biri de

olsak yatırımlarımızı gün

geçtikçe artıracağız. ”

Türkiye genelinde 10 milyon civarında büyükbaş ve

20 milyon civarında küçükbaş hayvan sağlık

taramasından geçirildi.

Sütte istikrarlı büyümeye devam

Ero l D i ren

Fab r ikalar i zm ir v e To kat ’t a

USK ile ortak projeler üretmek istiyoruz

Faruk Kay ar

gıdalardan kaynaklanıyor. Hayvan

hastalıkları, sadece hayvanlara de-

ğil, öncelikle insanlara, ayrıca eko-

nomiye büyük zarar veriyor. Hay-

vanlardan insanlara geçen 868

hastalık bilinirken, sadece brusella

hastalığı nedeniyle Türkiye’deki

yıllık ekonomik kaybın 4, 2 milyar

liraya ulaştığı belirtiliyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve-

rilerine göre, 2009’da 214 olan

şap hastalığı görülen mihrak sayı-

sı, geçen yıl 1695’e çıktı. Geçen yıl

ayrıca, 412 mihrakta sığır brusel-

lozisi, 199 mihrakta koyun brusel-

lozisi, 67 mihrakta koyun-keçi ve-

bası, 103 mihrakta şarbon, 13

mihrakta çiçek, 141 mihrakta ku-

duz, 180 mihrakta sığır tüberkü-

lozu, 4 mihrakta salmonella galli-

narium, 42 mihrakta da yalancı

tavuk vebası görüldü.

Türkiye, AB ve Dünya Bankası

ile hayvanların kayıt altına alın-

ması ve hayvan hastalıklarının

kontrolüne yönelik çok sayıda pro-

je uyguluyor. Halen 1.759.477 sı-

ğır işletmesi, 153.701 koyun ve

keçi işletmesi kayıt altına alındı.

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 2

Page 3: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Bo sna Hersek’t e sav aşın et k i ler i hala si l inm ed i

Bo sna’d a süt sığır ı y et işt i r ici l iği hala sav aşın y ık ın t ısınd an kur t u lab i lm iş d eği l .

Sektör4 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

A B’y e o d aklanm ak

Seçim so nrası y en i anay asa i le şeki l lenen g ünd em d e

A B’y e üy el iğim iz d e y er b u lm ak d urum und a.

Biraz hızlanmak gerekmiyor mu?

Bosna’da hayatlar değişiyor

E uro bölgesinde kriz var, Yuna-

nistan batıyor ve benzeri ha-

berlerin arasında Hırvatistan, Av-

rupa Birliği (AB) tam üyeliği için

tarih aldı. Türkiye, Hırvatistan’la

aynı tarihte müzakerelere başla-

mıştı. Müzakerelerde bugüne ka-

dar sadece bir faslı kapatabildik.

2005’ten bugüne AB ile 35 faslın

tamamını kapatarak müzakereleri

sona erdiren Hırvatistan, 1 Tem-

muz 2013 tarihi itibariyle AB’nin

28. üyesi olacak. 1 Temmuz’da dö-

nem başkanlığını Polonya devralı-

yor. Polonya’nın dönem başkanlı-

ğında, bir başka Balkan ülkesi Sır-

bistan’a adaylık statüsü verileceği

de konuşulanlar arasında.

Bu haberler tuhaf bir şekilde

bende, sanki bir süredir hiç AB

gündemimizde yokmuş hissi ya-

rattı. Neyse ki yeni yapılanma ile

birlikte artık bir Avrupa Birliği

Bakanlığı’mız var. Bu, en azından

bundan sonra AB sürecini daha sık

konuşacağımız anlamına geliyor.

Yeni yapılanma ile birlikte Tarım

ve Köyişleri Bakanlığı da isim de-

ğiştirdi; Gıda, Tarım ve Hayvancı-

lık Bakanlığı oldu. Bakanlığın ala-

nına giren 3 fasıl var ve bugüne

kadar bunlardan sadece Gıda Gü-

venliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlı-

ğı Faslı müzakereye açıldı. Bu fa-

sıldaki gelişmeleri hepimiz yakın-

dan takip ediyoruz.

Be y az köşeİlknur Menlik

Türkiye ilk defa geçen yıl, Belçi-

ka dönem başkanlığında fasıl aça-

madı. Şayet, bir son dakika deği-

şikliği olmazsa, Macaristan döne-

minde de fasıl açılamayacak. Tüm

bunları, eleştirmek ya da bir başa-

rısızlık tablosu gibi ortaya koymak

amacıyla söylemiyorum. Amacım

sadece gerçekçi bir tespit yapmak.

Çünkü biliyoruz ki Fransa ve Kıb-

rıs Rum Kesimi’nin adaylık süreci-

mizi etkilemek için veto ettiği ve

AB’nin askıya aldığı 18 fasıl var.

Buna rağmen Türkiye, istikrarlı

ekonomisi ile hem AB’ye hem

dünyaya güçlü mesajlar vermeye

devam ediyor. Artık seçimi de ge-

ride bıraktık. Türkiye’nin önünde

yeni anayasa hazırlıklarının yanı sı-

ra yeniden yapılandırılan bakan-

lıkların kadro ve altyapı bakımın-

dan işlerlik kazandırılması çalış-

maları var. Bu gelişmelerin AB sü-

recine etkisini hep birlikte görece-

ğiz. Şimdiye kadar bu sürece en

fazla katkı vermiş olan iş dünyası-

nın, sektörel kuruluşların ve

STK’ların can kulağı ile dinlenme-

si sonucunda AB sürecinin daha

hızlı ve sağlıklı ilerleyeceğini düşü-

nüyorum.

Evet, bunları düşünüyorum ama

şu soru da aklımdan çıkmıyor: “Bi-

raz hızlanmak gerekmiyor mu?”

Esen kalın.

A j a n d a A ğ u s t o s 2 0 1 1 - M a y ı s 2 0 1 2

Uluslararası etkinlikler: • Çin Yeşil Sütçülük Zirvesi 2011: 25-26 A ğustos, Huhhot, Çin • Sütçülük Etkinliği ve Çiftlik Hayvanları Sergisi: 6-7 Ey lül 2011, Birmingham,

İng iltere • Uluslararası Sütçülük Şovu – Global Süt Endüstrisi İçim Ambalajlama, İşleme ve Teknoloji Çözümleri: 19-21 Ey lül 2011, A tlanta, Georg ia, A BD• 7. NIZO Sütçülük

Konferansı - Aroma ve Tekstür Sütçülükte İnovasyonlar: 21-23 Ey lül 2011, Papendal, Hollanda Yaklaşan IDF etkinlikleri: • IDF Dünya Sütçülük Zirvesi 2011: 15-19

Ekim 2011, Parma, İtalya.• IDF Sütçülük Inovasyon Ödülleri 2011: 17-19 Ekim, Parma, İtalya, • IDF Uluslararası Peynir Olgunlaştırma ve Teknolojisi Sempozyumu: 20-24

May ıs 2012, Madison, Wisconsin, A BD Türkiye etkinlikleri: • Burtarım 2011 – Bursa Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı:

14-18 Ey lül 2011, Tüyap, Bursa • İstanbul Gıda-Tek – Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı: 15-19 Ey lül 2011, Tüyap, İstanbul• Gıda 2011 – 19. Uluslar arası Gıda Ürünleri ve

Teknolojileri Fuarı: 22-25 Ey lül 2011, IFM, İstanbul • Gıda Kongresi 2011 - Global Gelecek Global İşbirliği: 21-23 Kasım 2011, Çeşme, İzmir

n Hayvancılık potansiyeli-

nin %60’ı savaş sırasında yok olan

Bosna Hersek’te, TİKA (Türk İş-

birliği ve Kalkınma Ajansı) tara-

fından uygulanan Yüksek Verimli

Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi

Projesi, Doğu Bosnalı çiftçilerden

olumlu tepkiler almaya devam

ediyor. Mayıs ayı içerisinde TİKA

Proje Koordinatörü Dr. Mahmut

Çevik başkanlığındaki bir heyetin

görüştüğü Praça, Buçim ve Buso-

vaça Belediye Başkanları, Tİ-

KA’nın teşvik edici projesinden

sonra çiftçilerin sektörü daha da

genişleterek büyük işletmeler kur-

ma isteklerinin arttığını belirttiler.

TİKA raporuna göre, proje kapsa-

mında 120 aileye dağıtılan 140

gebe düvenin doğum yaptığı ve

ikinci yavrularına gebe kaldığı,

toplamda yaklaşık 500 insanın sa-

dece bu proje ile geçimlerini sağla-

dığı ifade edildi. Saraybosna Zira-

at Fakültesi işbirliğiyle yürütülen

projenin ilerleyen aşamalarında

eğitim programları düzenlenmesi

planlanıyor.

TİKA tarafından Tarımsal Kalkınma Programı

kapsamında Doğu Bosnalı çiftçilere yönelik uygulanan

Yüksek Verimli Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi Projesi,

yüzleri güldürüyor.

Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü güçlerini

birleştirdi. Ülker Golf, %25 hisse satışından elde

edilen kaynakla yurtdışı pazarlarda daha hızlı

büyümeyi hedefliyor.

n Yeni ortaklık, düzenlenen ba-

sın toplantısıyla Ülker Golf Genel

Müdürü Hasan Tulgar, Turkven

Private Equity Direktörü Kerem

Onursal ve Standard Ünlü Private

Equity Direktörü Kerem Göktan

tarafından kamuoyuna duyuruldu.

Ülker Golf’ün Genel Müdürü Ha-

san Tulgar, sektörün potansiyeli ve

kısa sürede elde edilen büyük ba-

şarıların Ülker Golf’ü yatırımcılar

için cazip bir marka haline getirdi-

ğini söyledi. Tulgar; Ülker Golf’un

Türkiye’de dondurma pazarına

girdiği 2003’ten bugüne pazardan

pay almaktan çok pazarı büyüten

stratejileriyle dondurma sektörü-

nün gelişmesine hizmet ettiğini,

bu ortaklıkla Ülker Golf olarak

çok daha geniş bir tüketici kitle-

siyle buluşturmayı, kaliteyi daha

çok insan için erişilebilir kılmayı ve

bulunulan coğrafyada başlanan gi-

rişimleri genişleterek uluslararası

bir marka olma sürecini hızlandır-

mayı hedeflediklerini belirtti.

2011 ciro hedefini 200 milyon

dolar olarak açıklayan Hasan Tul-

gar, Ülker Golf olarak 2011 yılın-

da % 30 civarında bir büyüme he-

deflediklerini de kaydetti. 50 mar-

ka ve 200 aşkın ürün çeşidi ile

dondurma pazarının en önemli

oyuncularından Ülker Golf, Orta-

doğu, Balkan ülkeleri ve KKTC

başta olmak üzere 12 ülkeye ihra-

cat yapıyor.

Dergi framb.fh10 5/25/11 4:14 PM Page 1

Composite

C M Y CM MY CY CMY K

Ülker Golf yeni ortağıyla gücüne güç kattı

Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü güçlerini birleştirdi.

Ülker Go l f y en i o r t ak l ık la, u luslararası m arka

o lm a sürecin i h ız land ırm ay ı hed ef l i y o r .

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 4

Page 4: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Ekonomi6 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

A nahtar veriler*Süt ve Süt Ürünleri Üretim A rtış Tahmini

* OECD-FA O Tarımsal Bakış 2010-2019 (% )

Düny a O ECD D iğer Ülkeler i Ülkeler

Süt 2,2 0,8 3,1

Terey ağı 2,2 0,7 3,0

Pey n i r 1,8 1,3 3,1

Y ağsız Süt To zu 1,0 0,3 3,0

Y ağl ı Süt To zu 2,5 0,7 3,8

’te imzalar atılıyor

n 1977’den bu yana Kuzey Ame-

rika'da Yoplait markasının lisansı-

na sahip olan General Mills, Mart

ayında verdiği 810 milyon avroluk

teklifiyle, aralarında Nestlé, Bel,

Lactalis ve The Bright Food Com-

pany gibi gıda endüstrisinin önde

gelen kuruluşlarının yer aldığı ya-

rışı önde tamamladı.

Yoplait’in satışına ilişkin işlemle-

rin tamamlanması için gerekli ya-

sal onayların General Mills’in 30

Mayıs tarihinde başlayan 2012

mali yılının ilk çeyreğinde verilme-

si bekleniyor. Bu da, onayların

Ağustos ayı sonuna kadar çıkacağı

anlamına geliyor.

General Mills CEO’su O’Leary

ile Yoplait’in geriye kalan hisseleri-

nin sahibi olan Fransız Sütçülük

Kooperatifi Sodiaal Internatio-

nal’ın Başkanı Gérard Budin, yap-

tıkları ortak açıklamada, “Biz glo-

bal yoğurt piyasalarının gelişimin-

de önemli bir rekabetçi güç haline

gelmek için birlikte çalışmayı bü-

yük bir fırsat olarak görüyoruz”

görüşüne yer verdiler.

General Mills, Yoplait’in %51 ve global Yoplait markalarının

%50 hissesini satın almak için kesin anlaşmaya vardı. Yoplait’in

diğer hisseleri ise Fransız sütçülük kooperatifi Sodiaal’da

kalmaya devam ediyor.

Çin’den sipariş yağdı

n Gıda işleme teknolojilerinde

yenileşmeyi hedefleyen Çin’li süt

firmalarının siparişlerinde çarpıcı

bir artış yaşandığı bildirildi. Bu si-

parişler, yılın ilk çeyreğinde ekip-

man tedarikçisi GEA’nın sipariş

defterini doldurdu.

GEA, 2011 yılının ilk çeyreği

için toplam siparişlerin, geçen yılın

aynı dönemine göre %23 daha faz-

la olduğunu açıkladı. Açıklamada,

Çin süt pazarından gelen sipariş-

lerdeki artışın nedeni olarak, yerel

firmaların standartlarını yükselt-

me ve artan yerel talebi karşılama

çabası gösterildi.

Melamin krizinin etkilerini atmaya çalışan Çin,

yerel firmaların standartlarını yükseltme ve

artan talebi karşılamak amacıyla yeni ekipmana

yatırım yapıyor.

GEA Başkanı Jürg Oleas, özel-

likle başta Asya olmak üzere, dün-

ya genelinde gıda işleme teknoloji-

si için güçlü bir talep olduğunu

belirtti.

GEA Yatırımcı İlişkileri Başkanı

Axel Wolferts de, yaşanan talep

artışında Çin’in ve Çin sütçülük

sektörünün öneminin altını çizdi.

Olgun pazarlar sabit kalırken,

Çin’den siparişlerde “çarpıcı artış-

lar” gördüklerini vurgulayan Wol-

ferts, Çin süt endüstrisinin gıda

güvenliği skandallarından sonra,

siparişlerde en büyük katkıyı sağ-

ladığını bildirdi.

O ECD üy esi o lm ay an ülkeler .

O ECD üy esi ülkeler .

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 6

Page 5: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

��������������� ����������� ��������� ����������� ��������������� ���� ����������������������������

������������� ���� ������������������������������������� ���� ������������������� ������������� ��������� � ����������������� �� ����

��� ������ ���������������������������� �������� ��� ��������!� ���������� ��������������������� ��� �� ����" ������������!� �����

���� ���������� ������������ ����" ��������� ����� �������!� �#������ ��� �������������������������� ���������� ��� ��!� ���������������

�� ������� ������� ������� ����������� ����������������� � � ���������� ������������������� ��� �������

����� �������$������������ � ���� ��!� ��������� ������"�������� ���������� ��������� ������������������������������ �� �������

� ��� ��� ����!� ��������%�������������������������������������� ��&� ���������� ���� ������������ ���� ��� �� ����� ������� �� �

� ��� ��!� ���� ����� ������� ������ ��������������'������������ ���� ��������� ������ ����� �� ������������ �����������������������

������������������������"��������� ����!� ������������������� �������� �������������������������������"��������$�������

�� ����������������� ��� �� ���� �������� � ���� ����������!� �(����� �� � �� ������� ����� ��������� ����� ������������������������!�

)������ ������� �����"������ �������� ��� �� ������$�����������������"��� ������������� ������� ����� ���������� ������������ ��!� �����

��������� *���� *� �� ��� ���� � ��� � ����� ��� �"����� ���������� �"�� �� ����� $����� ��� ����!� ������������� �� ����

��� ��������� �� ��� ��������������� ������� �������� ������ ����!� �)������ ������������ ��� ������� ���������������� �����

�� ���������������� �������� ���������� �� ��!� �+�����"��������������������� ����������������������"����������������� �������"�

��� ��������� �������������� ����"�����!� �, � ���������������� �������� ����������"����� ��� ��������� ��� ���������������������

����$����������������� ��������������� ��-�#������������������������������������������������� ��� ������� ��� ��!�

. ������������� ������������� ���-�+�������/���0�1������ ���"������ ��� �����!�2�� �����'�.����� ���'�3��������+����� ���

�$�� 4������ 5������.� / �������

� � � � � � � � � � � � � � � � � � � � �� � � � � � � � � � � ��� � � � � � � � � � � � � � � � � � ��

�������

���6������

(����4�� �����#�� ���

������������5����

��������� ���

����������� ���������������������������� ���������

Kapak8  Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

n Süt, yediden yetmişe her yaş

grubundaki insan için vazgeçilmez

besin ögesi. İster içme sütü olarak,

ister süt ürünleri olarak tüketimi

sayısız yarar sağlıyor, hastalıklara

karşı vücut direncini arttırıyor.

İşte böylesine önemli yararları

olan süt ve süt ürünlerinin üreti-

minde belli koşulların sağlanmış

olması gerekiyor. Ambalajlı Süt ve

Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği

(ASÜD), açık sütün içerdiği risk-

lere karşı ambalajlı, sağlıklı süt ve

süt ürünleri tüketimini artırma ve

sanayinin gelişmesi hedefiyle çalış-

malarını sürdürüyor. İhracatın

önemini de göz ardı etmeyen

ASÜD, Nisan 2010’da başlattığı

projeyle AB’ye süt ve süt ürünleri

ihracatının önündeki engellerin

kaldırılması yolunda önemli mesa-

fe kat etmiş bulunuyor.

ASÜD, sanayide faaliyet göste-

ren firmaların gelecek projeksiyon-

larına ışık tutmak üzere sektörün

nitelikli veri ihtiyacını karşılamaya

yönelik çalışmalara da imza atıyor.

Geleneksel hale gelen Dünya ve

Türkiye Süt Endüstrisi raporları-

nın ikincisi 2010 Dünya ve Türki-

ASÜD, bu yıl ikincisi

hazırlanan 2010 Dünya

ve Türkiye Süt

Endüstrisi Raporu’nu

21 Mayıs Dünya Süt

Günü’nün hemen

öncesinde kamuoyuna

açıkladı. Rapor, süt ve

süt ürünleri sanayinin

rekor alımlarla sektöre

sahip çıktığını gösterdi.

A SÜD’ün b u y ıl ik incisin i haz ır lad ığı rap o r ,

A SÜD Başkan ı Harun Çal l ı v e Genel Ko o rd inat ör A l i O sm an Mo la

t araf ınd an kam uo y una açık land ı.

Düny a v e Türk iy e Süt End üst r isi Rap o ru 2010

ASÜD sektöre yol gösteriyor

n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri

Sanayicileri Derneği’nin 20 Ma-

yıs’ta İstanbul’da düzenlediği ba-

sın toplantısına; ASÜD Başkanı

Harun Çallı, Yönetim Kurulu

Üyeleri ile üye firmalardan isimler

katıldı. Dünya ve Türkiye Süt En-

düstrisi Raporu’nun sektörde şim-

diye kadar yapılan en nitelikli ça-

lışma olarak değerlendirildiği top-

lantıdaki konuşmasına, halkın

‘Dünya Süt Günü’nü kutlayarak

başlayan ASÜD Başkanı Çallı,

“Gönül isterdi ki, bu önemli günü,

sektörün sorunlarını konuşmak

yerine ‘Süt Bayramı’ olarak kutla-

yalım. Ancak sektör, ürünün öne-

mine paralel büyüklükte sorunlar-

la karşı karşıya” dedi.

ASÜD’ün bugün 88 üyesiyle

sektörünün en büyük ve en yetkin

sivil toplum kuruluşu olduğunu

belirten Çallı, “Sektördeki tüm

üreticilerimize derneğimizin kapı-

ları açıktır. Amacımız sağlıklı işle-

yen sektörel bir yapı oluşumuna

katkı sağlamak, şartımız ise ‘gıda

güvenliği’ ilkelerinden taviz veril-

memesidir” diye konuştu. Sektö-

rün AB’ye ihracatta bir takım sı-

kıntılar yaşadığını dile getiren Çal-

lı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“12,5 milyon tonu aşkın üretim

büyüklüğümüz dikkate alındığın-

da, ihracatımız çok düşük seviye-

lerdedir. Sorunu aşabilmek için

Nisan 2010’da ‘Türkiye Süt ve Süt

Ürünleri Sektörünün AB Pazarına

Girişinin Desteklenmesi’ projesini

başlattık. İnşallah 2012 Dünya

Süt Günü’nde, sektörümüz için

AB kapılarının açıldığı müjdesini

vermek üzere bir araya gelir ve bu

günü hep birlikte ‘Süt Bayramı’

olarak kutlarız.”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun

(TÜİK) geçte olsa Entegre süt iş-

letmeleri tarafından toplanan süt

ve satışa sunulan verilerini yayım-

lamaya başladığını vurgulayan

Çallı, verilerden yola çıkarak şu

değerlendirmelerde bulundu:

“Verilere göre, 2010’da entegre

süt işletmeleri tarafından toplanan

inek sütü miktarı 6 milyon 745

bin tondur. Yüzde 58 gibi bir ora-

nın kayıt altına alınmış olmasına

rağmen kayıt dışılık hala sektörün

en önemli sorunlarından biri.

Veriler, son aylarda yoğunlaşan

tartışmalara da ışık tutması bakı-

mından oldukça anlamlıdır. Ocak,

Şubat ve Mart aylarında 2010’a

göre sırasıyla yüzde 13,7, yüzde 11

ve yüzde 5,5 daha fazla süt toplan-

mıştır. Satışların düşme eğiliminde

olduğu aylarda alımların yüksele-

rek devam etmesi, sanayinin sek-

töre sahip çıktığını göstermesi ya-

nında, yapılan suçlamalara da an-

lamlı bir cevap niteliğindedir. Her

yıl Aralık ayından itibaren süt üre-

timi hızlı bir şekilde artarken, tü-

ketim aynı hızla düşüyor. Bu du-

rum, fiyat dalgalanmalarının en

önemli sebeplerinden biri olarak

karşımıza çıkıyor.

ASÜD olarak, iç tüketimin ve

ihracatın arttırılması gerektiğini

düşünüyoruz. İç tüketimin artırıl-

ması için her yaşta düzenli olarak

süt ve süt ürünleri tüketilmesi bi-

lincinin yerleştirilmesi gerekmek-

tedir. Çocuklarımıza yönelik ‘Okul

sütü’ uygulaması gibi projeler va-

kit geçirmeden, mümkün oldu-

ğunca geniş kapsamlı olarak plan-

lanarak uygulamaya geçilmelidir.”

ASÜD Başkanı Harun Çallı, 21 Mayıs Dünya Süt Günü

dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, “İnşallah

2012 Dünya Süt Günü’nde, sektörümüz için AB

kapılarının açıldığı müjdesini verir ve bu günü hep

birlikte ‘Süt Bayramı’ olarak kutlarız” dedi.

Süt sanayi sektöre sahip çıktı

Türkiye, 2009’daki

12,5 milyon ton süt

üretimiyle dünyada 15,

Uluslararası Sütçülük

Federasyonu (IDF)

üyeleri arasında ise 9.

sırada.

Dünyada 15, IDF üyeleri arasında 9. sıradayız n 2009 yılı dünya toplam süt

üretimi 703 milyon ton. Türki-

ye’deki üretimin %92,36’sını,

dünya üretiminin ise %84’ünü

inek sütü oluşturuyor.

2009’da Dünya içme sütü üretimi

119 milyon ton, tereyağı ve sade-

yağ 8,8 milyon ton, inek peyniri

üretimi 17 milyon ton, süt tozu

üretimi 7,4 milyon ton olarak ger-

çekleşti. Türkiye’de ise 983 bin

ton içme sütü, 35 bin ton tereyağı,

295 bin ton peynir ve lor, 141 bin

ton dondurma ve diğer yenilebilir

buzlar üretimi yapıldı.

Süt üretimi ve nüfus bazlı he-

saplamalara göre, dünyada kişi ba-

şına süt tüketimi 103, Türkiye’de

173 kg. Süt ve süt ürünleri için

dünyadaki tüketim ise 7,3 kg.

2009’da dünya süt ve süt ürün-

leri ticaret hacmi, AB 27’nin 34,8

milyon ton iç ticareti hariç, yakla-

şık 49,8 milyon ton süt eş değeri.

FAO ve OECD’nin ‘Tarımsal Ba-

kış 2010-2019’ raporuna göre,

uluslararası ticaret gelecek 10 yıl-

da, global süt üretiminden %6 da-

ha az olacak.

Türkiye’nin süt ve süt ürünleri

ihracatı ise istenen düzeylerde de-

ğil. 2010’da 169 milyon dolara

yaklaşan ihracatta en yüksek payı

% 60,41 ile peynir ve lor alıyor.

Türkiye’nin ihraç pazarları, ço-

ğunlukla Orta Doğu ülkeleri ve

Türki Cumhuriyetler. AB ülkeleri-

nin 2001 yılından beri Türki-

ye’den süt ürünleri almadığı gözö-

nünde tutulduğunda, ihracattaki

büyük potansiyel ortaya çıkıyor.

ASÜD’ün Nisan 2010’dan bu ya-

na uyguladığı projeyle AB’ye ihra-

catın önündeki engellerin kaldırıl-

ması halinde süt ve süt ürünleri ih-

racatında tam bir sıçrama yaşan-

ması bekleniyor.

147 milyon dolar tutarındaki

Türkiye’nin süt ürünleri ithalatın-

da ise tereyağı öne çıkıyor.

2009 yılında dünyada gözlenen

fiyat düşüşlerinin ardından yılın

son çeyreğinde başlayan toparlan-

ma ve Çin’den gelen talep artışıyla

2010’da süt fiyatları arttı.

Türkiye’de üretim ve tüketimde

mevsimsel farklılıklar kaynaklı

olarak fiyatlarda 2009’daki

%5,79’luk düşüşün ardından

2010’daki %32,98’lik artış, yaşa-

nan sıkıntının en güzel örneği. Çö-

züm ise, üretim ve tüketimi den-

geleyecek politikalar izlenmesi.

Süt endüstrisine ilişkin veriler de

çarpıcı. Dünyada üretilen sütün

%53’ü modern tesislerde işleniyor.

AB’de bu oran %94. Gelişmiş ül-

kelerde üretilen sütün %95-99’u

sanayiye aktarılıyor.

Buna karşılık ülkemizde çiğ sü-

tün sanayiye aktarılma oranı ol-

dukça düşük. Sektörde sokak sütü

satışı ve merdiven altı işletmeler

nedeniyle %40’ın üzerinde kayıt

dışılık söz konusu. Net veriler ol-

masa da modern işletmelerde işle-

nen süt miktarının; toplam süt

üretiminin %40’ından, entegre süt

işletmeleri tarafından toplanan sü-

tün ise %70’inden fazlasını oluş-

turduğu tahmin ediliyor. Çiğ sü-

tün dağınık işletmelerden toplan-

ması ve kalite testlerini yaptırmak

sanayinin maliyetini arttıran un-

surların başında geliyor.

T ürk iy e Süt Sekt örü

Çiğ Süt (2009): 12.5 m i ly o n t o n

İnek Süt ü: % 92,36

Ko y un Süt ü: % 5,85

Keçi Süt ü: % 1,53

Mand a Süt ü: % 0,26

Süt İşlem e Tesisi 2.225

A B’y e uy um lu işlet m e 60

Kay ıt al t ı üret im % 58,2

İnek süt ünd en üret i len :

İçm e Süt ü: 1,09 m i ly o n t o n

Pey n i r : 473 b in t o n

Y o ğur t : 980 b in t o n

A y ran : 398 b in t o n

Süt Ürün ler i D ış T icaret i (2010):

İh racat : 169 m i ly o n U SD

İt halat : 147 m i ly o n U SD

Düny a Süt Sekt örü

Çiğ süt (2009): 703 m i ly o n t o n

İnek süt ü % 84

Mo d ern t esislerd e işlenen % 53

Süt v e süt ürün ler i (2009)

İçm e süt ü: 119 m i ly o n t o n

Y ağ: 8,8 m i ly o n t o n

İnek p ey n i r i : 17 m i ly o n t o n

Süt t o zu (Y ağl ı) : 3,8 m i ly o n t o n

Süt t o zu (Y ağsız ) : 3,6 m i ly o n t o n

T icaret hacm i : 49,8 m i ly o n t o n

ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-

yıs Dünya Süt Günü’nden hemen

önce, 20 Mayıs’ta açıklandı.

Rapor, 2010 yılında dünya ve

Türkiye’de meydana gelen geliş-

meleri içeren verilerle, süt ve süt

ürünleri endüstrisinin fotoğrafını

ortaya koydu. Raporda, uluslar-

arası kuruluşların süt ve süt ürün-

leri üretim ve tüketimi konusun-

daki olası gelişmelere ilişkin öngö-

rülerine de yer verildi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun

(TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt

ve süt işletmeleri tarafından topla-

nan süt ve satışa sunulan süt ürün-

leri” verilerini yayımlamaya başla-

ması, sektörde memnuniyet yarat-

mış durumda.

Sektör, bu veriler sayesinde üre-

tim planlamalarını daha sağlıklı

yapabilecek. Şimdi beklenti, sana-

yinin üretim çeşitliliğine bağlı ola-

rak veri tabanının genişletilmesi.

AB ile müzakerelerde “Gıda

Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki

Sağlığı” faslının açılması, sektör-

deki sorunların daha ciddiyetle ele

alınmasını gerektiriyor. Küçük öl-

çekteki çiftlik ve süt işleme tesisle-

rinde üretim standartlarının dü-

şüklüğü en büyük sorun.

Yem fiyatlarındaki yüksek oranlı

artışlar ile çiğ süt fiyatlarındaki

dalgalanmalar ise, üretici, sanayici

ve tüketiciyi olumsuz etkiliyor.

Say ılar la süt end üst r isi

Kapak Sayfa 9Temmuz - Ağustos 2011suthattı

“Sat ışlar ın d üşm e eği l im ind e

o ld uğu ay lard a al ım lar ın

y ükselerek d ev am et m esi ,

sanay in in sekt öre sah ip çıkt ığın ı

g öst erm esi y an ınd a, y ap ılan

suçlam alara d a an lam l ı b i r cev ap

n i t el iğind ed i r .”

Harun Çal l ı

A SÜD Rap o ru ’nun açık land ığı t o p lan t ıy am ed y a b üy ük i lg i g öst erd i .

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 8

Page 6: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Gündem10 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

süt içmeye teşvik etmek olduğunu

vurguladı. Çallı açıklamasında; süt

içme alışkanlığının çocuk yaştan

itibaren başlayıp ömür boyu de-

vam ettiğine dikkat çekerek, “Bu

sebeple yeterli ve dengeli beslen-

menin en önemli ögesi sütü çocuk-

lara sevdirmek ve her gün içme

alışkanlığı kazandırmak çok

önemli” dedi.

Yıldan yıla kullanımı azalsa da

Türkiye’de halen oldukça yaygın

olan açık süt tüketimi konusunda

da uyarıda bulunan USK Başkanı,

sokak sütünün birçok hastalığa yol

açtığını vurguladı.

Süt ve süt ürünlerinde ambalajlı

ürünlerin tercih edilmesinin insan

sağlığı açısından çok önemli oldu-

ğuna dikkat çeken Çallı, ambalajlı

süt ve süt ürünleri tüketilmesini ve

her gün en az 2 bardak süt içilme-

sini önerdi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ulusal Süt Konseyi

(USK), Türkiye Jokey Kulübü (TJK), Türkiye Süt, Et ve

Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) iş

birliği ile düzenlenen “Süt Kupası Koşusu”, 24 Mayıs’ta

75. Yıl Ankara Hipodromu’nda gerçekleştirildi.

Süt çocuklara, kupa Eskişehirli’ye

n 21 Mayıs Dünya Süt Günü

kutlamaları çerçevesinde düzenle-

nen etkinlik, ilköğretim öğrencile-

rinin katılımıyla bu yıl da tam bir

şenlik havasında geçti. Hipod-

rom’a gelen ilköğretim öğrencile-

rine, kurulan stantlardan gün bo-

yunca süt, dondurma, peynirli

sandviç vb. süt ürünleri dağıtıldı.

Animasyon gösterileri ile eğlenen

çocuklara şapka, T-shirt ve çanta-

lar hediye edildi.

Dört yaş safkan Arap atlarına

mahsus Süt Kupası Koşusu’nu

Semra Ulusoy'un Eskişehirli isimli

Panagro Süt-Et Entegre Gıda Kompleksi’nin temeli 27

Mayıs’ta düzenlenen törenle atıldı. 203 milyon liraya

mal olacak tesisin, 2012 yılının ilk yarısında faaliyete

geçmesi planlanıyor.

Konya’ya dev et-süt entegre tesisi

n Konya Şeker’in iştiraki Panag-

ro Tarım ve Hayvancılık Ltd

Şti’nin 203 milyon liralık yatırım-

la Konya’nın Meram ilçesinde in-

şasına başladığı Süt-Et Entegre

Gıda Kompleksi’nin temeli, Dışiş-

leri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun

da katıldığı törenle atıldı. Önü-

müzdeki yılın ilk yarısında hizme-

te girecek olan tesis, aynı kampus

içinde üretim yapan dünyanın en

büyük et-süt entegre tesisi olma

özelliği taşıyor.

Temel atma töreninde konuşan

Pankobirlik Genel Başkanı Recep

Konuk; tesisin, Türkiye’nin taze et

tüketiminin yüzde 15’ini tek başı-

na karşılayabileceğini, günlük bin

200 büyük, 3 bin küçükbaş hay-

van kesim kapasitesine sahip ola-

cağını belirtti. Tesisin 62 bin met-

rekare kapalı, 364 bin metrekare

açık alan üzerine kurulacağını

kaydeden Konuk; pazarlama ağı

ile birlikte 2000 kişiye istihdam

yaratacak tesisin, 50 bin besici ai-

lesi için de önemli bir refah kapısı

olacağını kaydetti.

Konuk, “Ayrıca, hayvan ırkının

ıslahı ile çiftçilerimiz Türkiye orta-

lamasının yüzde 20 üzerinde ve-

rimlilik artışı sağlayacak. Çevre

dostu tesisin üretim prosesinden

çıkacak tüm atıklar, biyogaz üreti-

minde kullanılacak, atık su da, iç-

me suyu kalitesinde arıtılarak do-

ğaya verilecek” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davu-

toğlu da, artık Türkiye'de devle-

tin, işletmelerin ve vatandaşların

ölçeğinin büyüdüğünü belirterek;

“Dünyanın 8. büyük tarım ekono-

misine sahibiz. İnşallah yakın za-

manda ilk 5’e gireceğiz” dedi.

atı kazandı. On bir atın yarıştığı

koşu sonrasında kazanan atın sahi-

bine kupası, Ulusal Süt Konseyi

Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Gi-

renes tarafından verildi.

Dünya Süt Günü kapsamında

diğer illerde yapılan kutlamalarda

da USK tarafından çocuklara süt

dağıtıldı.

21 Mayıs Dünya Süt Günü do-

layısıyla bir mesaj yayınlayan Ulu-

sal Süt Konseyi (USK) Başkanı

Harun Çallı açıklamasında, etkin-

liklerdeki amaçlarının çocukları

Geleceğimiz için…

T ürkiye son 30 yıldır büyük

değişim geçirmekte… Aynı

değişim, süt üretimi ve işlenmesin-

de de yaşanıyor. Hatırlayalım; 30

yıl önce, nüfusun büyük çoğunlu-

ğu köylerde ve küçük yerleşim

yerlerinde yaşıyor, hayvancılık ise

geleneksel yöntemlerle yapılıyor-

du. Köylünün birkaç hayvanı var-

dı ve ancak ihtiyacı dışında kalan

sütü pazara arz ediyordu. Süt sana-

yi, devletin elinde olan Türkiye

Süt Endüstrisi Kurumu

(SEK)’ndan ibaretti.

Bugün ise durum 30 yıl öncesi-

ne göre çok farklı… İlki 1974 yı-

lında özel sektör tarafından kuru-

lan modern süt işletmesinin ardın-

dan, 80’li yıllarla birlikte SEK de

özelleşti. Bunu ardılları takip etti

ve 1996 yılından itibaren de mo-

dern işletmeler özellikle batı böl-

gelerinde yaygınlaşmaya başladı.

Bugün itibariyle bu işletmelerin

15 kadarının AB standartlarına ve

koşullarına uygun olduğu belirtili-

yor. Gerçekten de bu tesisler tüm

Orta Doğu’nun en modern tesisle-

ridirler. 45 kadar tesis ise daha kü-

çük ölçekli ama modern işletme-

lerdir.

Özetle, Türkiye’de süt sanayinin

genç bir sanayi dalı olmasına rağ-

men kısa sürede modern ve büyük

ölçekli işletmeler kurup yönetme

kapasitesini ortaya koyduğunu

vurgulamak istiyorum. Bu yönüy-

le bahsettiğim işletmeler, AB’deki

süt işletmeleriyle de rekabet edebi-

lecek durumda. Ancak geriye ka-

lan ve bölge ve il bazında ürünleri-

ni pazarlayan yaklaşık 1600 civa-

rında küçük ölçekli işletmelerin

teknolojik yetersizlikleri mevcut.

Bunun başlıca nedeni ise finans-

man yapılarının ve teknik eleman

kapasitelerinin düşük olması.

5996 Sayılı Kanuna göre bu iş-

letmeler; kayıt ve onay yönetmeli-

ğinin yayım tarihinden itibaren iki

yıl içerisinde işletmenin moderni-

zasyonuna dair planlar ile moder-

nizasyonun hangi tarihte ve hangi

aşamalardan sonra tamamlanaca-

ğına dair bilgileri, yeni adıyla Gı-

da, Tarım ve Hayvancılık Bakanlı-

ğı’na sunmak zorunda. Bakanlık,

gıda işletmecisinin bu planı ver-

memesi veya modernizasyon pla-

nında yer alan tarih ve aşamalara

uymaması durumunda işletmesi-

nin faaliyetini durduracak ve işlet-

meye şartlı onay belgesi alınıncaya

kadar faaliyetine izin vermeyecek.

Bu işletmeler ayrıca Yönetmeliğin

yayımı tarihinden itibaren dokuz

yıl içerisinde de onay almak zorun-

dalar. Aksi halde tamamen kapan-

ma tehlikesi ile karşı karşıyalar.

Burada dikkat edilmesi gereken

husus, yönetmelik yayınlanır ya-

yınlanmaz işletmelerin moderni-

zasyon planlarını hazırlayarak Ba-

kanlığa sunmaları ve modernizas-

yon için ihtiyaç duydukları finans-

manı temin etmeleridir. Bu tür

küçük ve orta ölçekli süt tesisleri

ve işletmelerine, hazırlıklarını ak-

satmadan bir an önce kanunun ge-

reklerini yerine getirmelerini öne-

riyorum. Hem kendi gelecekleri

hem de süt sektörümüzün geleceği

için…

Bol kazançlar...

M e r t çeDr. İsmail Mert

Bug ün i t ib ar iy le m o d ern süt işlem e t esisler in in 15 kad ar ın ın A B

st and ar t lar ına v e ko şu l lar ına uy g un o ld uğu b el i r t i l i y o r . Gerçekt en d e b u

t esisler t üm O r t a Do ğu ’nun en m o d ern t esisler id i r ler .

Durum 30 y ıl öncesine g öre ço k fark l ı

H ip o d ro m a g elen i lköğret im öğrenci ler ine, kuru lan st an t lard an g ün b o y unca süt , d o nd urm a,

p ey n i r l i sand v iç v b . süt ürün ler i d ağıt ıld ı. A n im asy o n g öst er i ler i i le eğlenen ço cuklara şap ka,

T - sh i r t v e çan t alar hed iy e ed i ld i .

Düny a Süt Günü’nd e eğlend i ler

Tetrapak_Basketci_275x405_2 09/02/2011 6:18 PM Page 1 C M Y CM MY CY CMY K

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 10

Page 7: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Geleneksel12 Sayfa Dosya Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

n Süte göre besin değeri daha

yüksek olan, sağlıklı, besleyici ve

kolay sindirilebilen bir gıda don-

durma… Aynı zamanda bir enerji,

mineral (kalsiyum) ve vitamin (A

ve D vitamini) deposu.

Bu özelliklerine büyük bir keyif-

le tüketilmesini de ekleyebileceği-

miz dondurma için kalite de çok

önemli. Kaliteli dondurma üreti-

minde uygun miks bileşimi ve işle-

me koşullarının yanı sıra stabilizer-

lere de gereksinim duyulur.

Türkiye’ye özgü bir ürün olan

Maraş tipi dondurmanın başlıca

özelliği ise yapımında salepten ya-

rarlanılması. Maraş Dondurması,

salepten gelen aroma ve tadının

yanı sıra, yüksek şeker ve kuru

madde oranı ile yapışkan ve olduk-

ça sert yapısıyla da diğer dondur-

malardan ayrılır. Üretimindeki dö-

vülme işlemi ile bünyeye hapsedi-

len havanın azaltılması, çatal bı-

çakla kesilebilen, geç eriyen olduk-

ça yoğun, sert ve esnek yapıyı

oluşturur. Satışı sırasında kullanı-

lan sunum mizansenleri ile izleyen

herkesi hayrete düşürdüğü gibi tu-

ristlerin de yoğun ilgisini çeker.

Maraş Dondurması’nın en

önemli özelliklerinden birisi de ka-

roten ve karotenoidleri içermeme-

sinden dolayı renginin inek sütüne

oranla daha beyaz olması ve kuru

madde oranı daha yüksek olan ke-

çi sütü kullanılması.

Maraş Dondurması, aynı za-

manda coğrafi işaretlenen süt

ürünlerimizden. Coğrafi işaret tes-

cil belgesi, Yaşar Dondurma ve Gı-

da Maddeleri A.Ş. tarafından 2003

yılında Türk Patent Enstitü-

sü’nden alınmış durumda. Üretim

alanı Kahramanmaraş il merkezi

olarak belirtilen Maraş Dondur-

ması’nın en ayırt edici özelliğinin

Kahramanmaraş’ı kuşatan Ahır

Dağı’nın eşsiz flora ve faunası ol-

duğu ve bu coğrafyaya özgü, ke-

kik, keven, sümbül ve çiğdem gibi

çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri

ve yabani orkide çiçeklerinin yum-

ru köklerinden elde edilen salebin

ayrı bir lezzet, aroma ve kıvam

sağladığı ifade ediliyor.

Tanımı ise, “Keçi sütüne, şeker

ve salep ilave edilerek hazırlanan,

karışımın pastörize edilmesinden

sonra üretim tekniğine göre işlene-

rek elde edilen ve uygun ambalaj-

lara konulan bir süt ürünü.”

Günümüzde Maraş Dondurma-

sı, hijyen ve kalite standartlarına

uygun modern bir şekilde üretili-

yor ve keyifle tüketiliyor.

Sayfa 13Temmuz - Ağustos 2011suthattı

G e l e n e kt e n b i l i m e

Kahramanmaraş'ı kuşatan Ahır Dağı’nın eşsiz flora ve

faunası; bu coğrafyaya özgü, kekik, keven, sümbül ve

çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri ve

yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde

edilen salebin bileşimi: Maraş Dondurması.

Yrd. Doç. Dr. Oya Berkay KARACA

Çukurova Üniversitesi

A m b alaj l ı Süt v e Süt Ürün ler i

Sanay ici ler i Derneği ad ına

sem p o zy um a kat ılan A SÜD

Tekn ik Ko o rd inat örü Gıd a Y üksek

Mühend isi El i f A v cı, IDF Başkan ı

Richard Do y le i le b i raray a g eld i .

Lezzeti, kendi topraklarındaki sırda

İnek sütü dışındaki sütlerden üretilebilecek ürünler büyük bir

araştırma ve ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip.

Sıra dışı sütlere ilgi artıyor

n İnek sütü dışındaki küresel süt

ürünleri pazarına verilen önem her

geçen gün artıyor. 1961 yılında

inek sütü dışındaki sütler, toplam

süt üretiminin %8,9’unu oluştu-

rurken bu oran bugün %16,7’ye

ulaşmış durumda (FAOstat,

2010). Tüketimde yaşanan artışın

yanı sıra bazı bölgelerde yavaş ya-

vaş sanayi üretimine geçilerek eko-

nomik büyümeye katkı sağlandığı

da görülüyor. Deve ya da manda

gibi bazı türler çöl, bozkır ve yük-

sek dağlar gibi sert iklim ve toprak

koşullarına mükemmel biçimde

adapte olarak yerel nüfusa daha is-

tikrarlı bir süt tedariki sağlayabili-

yor. Bazı ek besinsel ögeleri de içe-

ren inek sütü dışındaki sütler de

yüksek besin değerine sahip. Deve

sütündeki C vitamini içeriği ve ko-

yun sütündeki yüksek protein se-

viyesi bu konuda verilebilecek en

temel örneklerden ikisi.

Besin ögelerinin tanımlanması,

ürün kalitesinin ve proseslerin ge-

liştirilmesi için ileri çalışmalara ih-

tiyaç duyulan bu alan, üretilebile-

cek ürün çeşitliliğinin fazla olması

nedeni ile büyük bir araştırma ve

ekonomik değer yaratma potansi-

yeline sahip.

Sadece koyun ve keçi sütü, dün-

yadaki yıllık toplam süt üretiminin

%3,5’ini oluşturuyor. Dünya ge-

nelinde eşit olarak dağılmayan ko-

yun ve keçi sütü üretimi bazı böl-

gelerde kırsal kalkınma açısından

hayati öneme sahipken, bu sütler-

den üretilen ürünler bazı alanlarda

lüks ürün sınıfına giriyor.

Yunanistan’ın Başkenti Atina’da düzenlenen Uluslararası

Koyun, Keçi ve İnek Dışındaki Diğer Sütler Sempozyumu,

37 ülkeden 300’e yakın uzmanın katılımıyla yapıldı.

IDF’in gündemi niş sütler

n Uluslararası Sütçülük Federas-

yonu (IDF) tarafından 16-18 Ma-

yıs tarihlerinde Yunanistan’ın baş-

kenti Atina’da gerçekleştirilen

sempozyuma Ambalajlı Süt ve Süt

Ürünleri Sanayicileri Derneği adı-

na Teknik Koordinatör Gıda Yük-

sek Mühendisi Elif Avcı katıldı.

Endüstri tarafından da besinsel

ve ekonomik değerine önem veril-

meye başlanan koyun, keçi, yak,

deve, at ve manda sütlerinin mer-

n Uluslararası Sütçülük Federas-

yonu (IDF)’in küresel süt sektö-

ründeki önemi büyük. Ambalajlı

Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri

Derneği (ASÜD) kurulur kurul-

maz, IDF’in bu öneminin farkında

olarak Türkiye’nin gecikmiş IDF

üyeliğini gerçekleştirmiştir.

IDF’in tüm etkinliklerine ve ça-

lışmalarına aktif katılım, ülkemiz

süt sektörü açısından büyük fayda

sağlayacaktır.

Gözlemci olarak toplantısına ka-

tıldığımız IDF Hayvan Sağlığı

Daimi Komitesi, her ülkeden ko-

nunun uzmanı temsilcilerden oluş-

maktadır. ‘Daimi Komite’lerde;

mevcut durum, sorunlar ve çözüm

yollarına ilişkin gerçekleştirilen

bilgi paylaşımı, süt sektörünün

küresel boyutta sergileyebileceği

gelişim açısından oldukça önemli.

Türkiye’nin de bu ve daha birçok

konu üzerine oluşturulan ‘Daimi

Komite’lere katılımı, ülkemizin bu

gelişimdeki yerini alması açısından

çok önemli. Günümüz dünyasında

sınırların ortadan kalktığı düşü-

nüldüğünde bu önem daha da iyi

anlaşılmaktadır.

cek altına alındığı etkinlik, IDF’in

küresel pazarı elinde tutan inek sü-

tü ürünlerinin arasında yer edin-

meye çalışan sözkonusu ürünlere

yönelik araştırmaları desteklediği-

ni ortaya koydu.

Etkinlikte; sera gazı emisyonları

ve çevre sorunlarından sürdürülebi-

lir gelişmeye, hayvan sağlığından,

süt işleme teknolojilerindeki ino-

vasyona kadar çok geniş bir alanda

yapılan araştırmalar sunuldu.

BM Gıda ve Tarım Örgütü

(FAO) danışmanı Dr. Bernard Fa-

ye’nin de katıldığı sempozyumda

konuşan IDF Başkanı Richard

Doyle ise, IDF’in kendisini süt

sektöründe öncü bilimsel araştır-

maları teşvik etmeye adadığını be-

lirterek, “İnek sütü dışındaki süt

üretiminin sergilediği sürekli bü-

yüme, IDF için yeni görevler orta-

ya çıkarıyor. Biz, tüm dünyada

farklı ve sürdürülebilir bir süt en-

düstrisinin gelişimini sağlayacak

şekilde, besleyici ve sağlıklı ürün-

lerin tüketicilere ulaşması için bu

sektörün gelişimini destekleme sö-

zü veriyoruz” dedi.

Sempozyuma ev sahipliği yapan

Yunanistan, AB içinde koyun ve

keçi sütü üretiminde lider ülkeler

arasında.

Ülkemizin sahip olduğu peynir

kültürü ve artan küçükbaş hayvan

yetiştiriciliği düşünüldüğünde, ge-

lişen bu alanda söz sahibi olmak

için gerekli çalışmaların yapılması

büyük önem taşıyor.

Çalışmalara etkin katılım sağlıyoruz

Görüş: Elif A vcı - ASÜD Teknik Koordinatörü – Gıda Yüksek Mühendisi

A t ina b u luşm ası

Bakraç Yoğurdu yenidenn Çobanların “Bakraç Yoğurdu”

geleneği ve lezzeti Denizli’de yaşa-

tılacak. Denizli Damızlık Koyun-

Keçi Yetiştiricileri Birliği, gelenek-

sel “bakraç yoğurdu” üretimi de

yapılacak Süt Ürünleri Üretim

Tesisleri'nin temelini attı.

Birlik Başkanı Hasan Öner, özel-

likle yöresel “Bakraç Yoğurdu”nun

canlandırılması, üyelerin ürünleri-

nin değerlendirilmesi için tesisi

yapmaya karar verdiklerini söyledi.

Tesis bünyesinde, entegre et tesisiy-

le soğuk hava depoları, mandıra ve

satış merkezi bulunacağını kayde-

den Öner, şöyle konuştu:

“Bölgemizde bu meslekten ek-

mek yiyen binlerce süt üreticisi ve

hayvan yetiştiricisi mevcut. Bu

projeyle vatandaşımızın tüm istek-

lerini karşılayabilecek bir potansi-

yele erişeceğiz. Tesisimiz hem ilçe

halkına, hem de bölgemize katkı

sağlayacak. Mandıra ve satış mer-

kezinin yanında entegre et tesisle-

riyle soğuk hava depolarının yer

alacağı geniş kapsamlı projemiz ile

üyelerimizin çocuklarına ve ailele-

rine istihdam sağlayacak bir yeri-

miz olacak.”

Denizli Tarım İl Müdürü Yusuf

Gülsever de tesisin Denizli ve Se-

rinhisar'a çok önemli katkı sağla-

yacağına inandığını ifade etti. Son

yıllarda bitkisel ve hayvancılık

sektöründe güzel gelişmeler oldu-

ğunu belirten Gülsever, “Dünyada

bu sektör geride kalırken, Türkiye

ve özellikle Denizli'miz büyük bir

aşama kaydetmiştir. Daha düne

kadar çok az seviyelerde olan süt

üretimimiz, yüzde 1000’lere varan

bir artış kaydetmiştir” dedi.

Serinhisar Belediye Başkanı Hü-

seyin Gemi de, birliğin çok geniş

kapsamlı bir projeye imza attığını

ifade ederek, belediye olarak iste-

nilen her türlü katkıyı vermeye

hazır olduklarını söyledi. Tesisin,

2013 yılında tamamlanmasının ve

3 milyon liraya mal olmasının

planlandığı bildirildi.

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 12

Page 8: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

14 Sayfa Perakende Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

Pe r ake n d e h at t ı

AVM’lerde farklılaşma

çabası mimaride

yoğunlaşıyor.

Son dönemin gözde

konsepti ise Osmanlı

mimarisi.

2010 yılında güçlü bir

büyüme elde eden

sektörün kriz öncesi

dönemdeki büyüme

oranını yakaladığı

belirtiliyor.

n E-ticaret, devamlı üzerinde

durduğumuz bir konu. Türkiye’de

pazarın büyüklüğü 1 milyar dolara

ulaştı. İki yıl içinde 3 milyar dola-

ra çıkması bekleniyor. Private

Shopping (Özel alışveriş) siteleri-

nin ardından pazara hızlı giriş ya-

pan fırsat siteleri çığ gibi büyüyor.

Hatta bu alanda bu yıl önemli

konsolidasyonlar bekleniyor.

İnternet üzerinden satışın giri-

şimciler için önemli potansiyel

alanları da var. Örneğin bazı ürün-

ler konusunda ihtisaslaşmak gere-

kiyor. Sadece kemer tokası, sadece

balık oltası satan bir site kurabilir-

siniz. Bir örnek verelim. ABD’de

sadece kedi baskılı t-shirt satan bir

web sitesi var. Yıllık cirosu ise ne

kadar biliyor musunuz? Tam 30

milyon dolar. Türkiye’de biz bu ra-

kamlara ulaşamayacağımızı dü-

şündüğümüz için her şeyi bir arada

satan siteler kuruyoruz. ETİD

(Elektronik Ticaret İşletmecileri

Derneği) Başkanı Hakan Orhun,

“İnternet satışlarında artık her

ürünü satan değil de ihtisaslaşan

siteler olacak. KOBİ’lerin bu işe

girmesi gerekiyor. KOBİ’ler girer-

ken biraz ürkek bakıyorlar sektöre.

Ancak bu alanda önemli bir po-

tansiyel var” diyor.

Yapılması gereken şu; KOBİ’le-

rin dünyadaki konferansları iyi ta-

kip etmesi gerekiyor. Google trafi-

ğinde gelişmeleri daha yakın takip

ederek son trendleri keşfetmek çok

kolay.

AVM’lerde mimari yarışı

Türkiye’de alışveriş merkezi

(AVM) sayısı hızla artıyor. Bugün

279 olan AVM sayısının 2013’te

395 olması bekleniyor. Peşpeşe

açılan AVM’ler birbirinden farklı-

laşma çabası içinde. Hemen he-

men müşteri ve ziyaretçilere veri-

len hizmetler aynı. Bir değişiklik

yapılacaksa, bu da mimari üzerin-

de oluyor.

Bugünlerde genellikle AVM’ler

Osmanlı mimarisinden esinleniyor.

Sarar’ın patronu Cemalettin Sarar

Bilecik Bozüyük’te Osmanlı mi-

marisinden esinlenerek yaptı Sarar

Outlet Center’ı. Yine Torunlar

GYO ve Turkmall’un Samsun’da

başlattığı Bulvar projesinde Fran-

sız ve Osmanlı mimarisi yaşatıla-

cak. Osmanlı mimarisini yaşatan

AVM’lerden biri de İstanbul Vatan

Caddesi üzerindeki Historia. Yine

bu tarzı kulanan Viaport da, geniş

avluları ile dikkat çeken AVM’ler-

den biri.

Perakendede ünlüler geçidisürecek mi?

Sektörde, son dönemin en yaygın

pazarlama trendlerinden biri ünlü-

lerin yer aldığı koleksiyonlar. İpek-

yol’un Ajda Pekkan ile yaptığı ta-

sarımlardan sonra Koton, Türkan

Şoray t-shirt’lerini çıkardı. Adil

Işık, bu yılın en fenomen gençlik

dizisi “Küçük Sırlar”ın stil danış-

manı Banu Savcı ile Tuba Mutlay

ile “Küçük Sırlar by adL” koleksi-

yonu için bir araya geldi. Aslında

bu dünyada çok yaygın olan bir

konsept. Yıllar önce Madonna

GAP, Jennifer Lopez de H&M ile

tasarımlar yapmıştı. Yine Amy

Winehouse Fred Perry için tasa-

rımlar yapıyor, kendi imzasını bu

ürünlere atıyor. Dünya starlarıyla

çalışmak, marka gücünü artırıyor.

Türkiye’de yeni başlanan bu trend,

başka starları da gündeme getirir

mi? Bu son dönemin merakla bek-

lenen gelişmelerinden biri. Özel-

likle bu alanda erkek giyim tara-

fından bir girişim bekleniyor. Er-

kek giyimin en çok konuşulan sta-

rı ise Tarkan.

E-ticarette yeni trend ihtisaslaşma… Bugün artık internette

sadece kemer tokası, balık oltası satabilirsiniz. Bu alan

KOBİ’ler için de önemli bir potansiyel oluşturuyor.

n Deloitte, Türkiye perakende

sektörünün son durumunu incele-

diği raporunu yayımladı. Türkiye

perakende sektörü büyüklüğünün

2010 yılında 187 milyar dolara

ulaştığı belirtilen raporda, 2014

yılında bu miktarın 250 milyar do-

lara ulaşacağı öngörülüyor. 2010

yılında pastadan en büyük payı 96

milyar dolarla gıda alırken, bunu

26,5 milyar dolarla ev eşyası, 24,3

milyar dolarla tekstil, 7,3 milyar

dolarla teknoloji perakende pazarı

takip ediyor. 2010 yılında güçlü

bir büyüme elde eden sektörün

kriz öncesi dönemdeki büyüme

oranını yakaladığı belirtiliyor.

Cirolar artıyor

AMPD Perakende Endeksi 2011

Nisan ayı sonuçları belli oldu. Or-

ganize perakende sektörü ciroları

Nisan 2011’de aylık %3 düşüş

gösterdi. Geçen yıl aynı döneme

göre %9 artış yakalanırken, yıllık

değişim %5 oldu. 2010 yılı Nisan

ayında 12 aylık ciro gelişimi ise

%9 olmuştu.

Araştırmaya göre tüketicinin ge-

leceğe ilişkin beklentileri iyileşir-

ken, tüketim eğilimindeki azalma,

olası talep daralmasının kalıcı ve

çok güçlü olmayabileceğine dair

ilk sinyalleri veriyor. Seçim sonrası

beklentilerin alacağı şekil ve son-

rasında para ve maliye politikası-

nın seyri iç talebin daralma boyu-

tunu daha fazla netleştirecek.

A101 lider

Tabloda, 1 Mayıs 2010 ile 1 Mayıs

2011 arasında en çok mağaza artı-

şı gerçekleştiren ilk 10 şirket var.

Listede yer alan 10 şirket, ana tab-

lodaki yıllık bin 714 mağazalık

farkın bin 380’ini gerçekleştirmiş

durumda. Bu oran yaklaşık %80’e

denk geliyor. Bir yıl içinde fiziki

verilerde en çok büyüyen 10 şirke-

tin liderliğini A101 yapıyor.

Türkiye perakende sektörü büyüklüğü 2010 yılında 187

milyar dolara ulaştı. Üç yıl sonra ise bu rakamın 250 milyar

dolara ulaşacağı öngörülüyor.

Fikri Türkel

Pr iv at e Sho p p ing (Özel al ışv er iş) si t eler in in ard ınd an e- t icaret p azar ına

h ız l ı g i r iş y ap an f ırsat si t eler i çığ g ib i b üy üy o r .

3 m i ly ar d o lara çıkm ası b eklen iy o r .

Başb akan Erd o ğan , y en i hüküm et i y en i y ap ılanm ay la o luşt u racak.

2014’te hedef 250 milyar dolar

Perakendede yeni trendler

Dairy PlantChecklist

Mevzuat Sayfa 15Temmuz - Ağustos 2011suthattı

Kabine, 8 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun

Hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırılırken, Tarım

ve Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık

Bakanlığı”na dönüştürüldü.

Bakanlıklarda yeni yapılanma

n Seçim öncesi hükümet yapılan-

masında gerçekleştirilen düzenle-

me, yeni hükümet ile birlikte uy-

gulamaya konulacak.

Devlet bakanlıkları kaldırılarak,

6 yeni icracı bakanlık kurulan ya-

pılanmada, süt ve süt ürünleri sek-

törünü de yakından ilgilendiren

bakanlık yapılanması, “Gıda, Ta-

rım ve Hayvancılık Bakanlığı” adı

altında şekillendi. Bakanlığın teş-

kilat ve görevleri de Resmi Gaze-

te’de yayımlanan Kanun Hük-

münde Kararname ile belirlendi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ba-

kanlığı’nın ana hizmet birimleri

Gıda ve Kontrol Genel Müdürlü-

ğü, Hayvancılık Genel Müdürlü-

ğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Ge-

Türkvet’e kayıtlı damızlık koyun ve keçiler ile koç ve

tekeler, Tarım Sigortaları Havuzu kapsamına alındı.

Damızlıklara sigorta

n “Tarım Sigortaları Havuzu Ta-

rafından Kapsama Alınacak Risk-

ler, Ürünler ve Bölgeler ile Prim

Desteği Oranlarına İlişkin Karar-

da Değişiklik Yapılmasına Dair

Karar”ın yürürlüğe konulmasına

dair Bakanlar Kurulu kararı, 14

Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayım-

lanarak yürürlüğe girdi. Kararla,

Tarım Sigortaları Havuzu Tarafın-

dan Kapsama Alınacak Riskler,

Ürünler ve Bölgeler ile Prim Des-

teği Oranlarına İlişkin Karar’ın 1.

maddesinin 3. fıkrasından sonra

gelmek üzere bir fıkra eklenirken,

mevcut 4, 5 ve 6. fıkralar da buna

göre düzenlendi.

Söz konusu karara eklenen yeni

fıkra şöyle:

“(4) Çiftçi Kayıt Sistemine en-

tegre edilmiş, Türkvet’e kayıtlı

olan damızlık koyun ve keçi ile da-

mızlık koç ve tekeler için ölüm ris-

ki; ilgili genel şartlar, teknik şart-

lar, tarife ve talimatlar kapsamında

mevcut tesis, işletme, damızlık ko-

yun ve keçi ile damızlık koç ve te-

kelere ait yetiştiricilik bilgileri dik-

kate alınarak, Tarım Sigortaları

Havuzu tarafından teminat altına

alınır.”

Karar, 1 Mayıs’tan itibaren uy-

gulamaya konuldu.

nel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim

Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu

Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araş-

tırmalar ve Politikalar Genel Mü-

dürlüğü, AB ve Dış İlişkiler Genel

Müdürlüğü olacak. Gıda ve Kont-

rol Genel Müdürlüğü’nün kurul-

masıyla Koruma ve Kontrol Genel

Müdürlüğü ortadan kalkacak.

Merkez teşkilatı, bir müsteşar ve

3 müsteşar yardımcısı ve 14 hiz-

met biriminden oluşacak olan ba-

kanlık, taşra ve yurtdışı teşkilatı

kurabilecek. Ayrıca bakana yar-

dımcı olmak üzere 30 bakanlık

müşaviri görevlendirilebilecek.

Mevcut 11 araştırma enstitüsü,

10 bölgesel araştırma enstitüsü, 16

konu araştırma istasyonu, 42 gıda

kontrol laboratuvar müdürlüğü,

35 sınır kontrol noktası, 15 el sa-

natları eğitim merkezi bakanlığın

taşra teşkilatı olacak. Yeni yapılan-

dırma kapsamında Yüksek Komi-

serler Kurulu, sürekli kurul olarak

görev yapacak. Bakanlık merkez

teşkilatı için 6.173, taşra teşkilatı

için 43.225, döner sermaye için

966, yurtdışı için 5 kadro ihdas

edildi. Ayrıca, merkezde 244 ba-

kanlık müşaviri ve 25 araştırmacı

olmak üzere 269, taşrada da 180

araştırmacı kadrosu oluşturuldu.

Kanun Hükmünde Kararna-

me’nin uygulanmasına ilişkin dü-

zenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe

konulacak.

Seçim d en so nra sıra kab ined e

Dam ız l ık ko y un v e keçi ler , Bakan lar Kuru lu karar ıy la Tar ım Sig o r t alar ı

Hav uzu kap sam ına al ınd ı

A r t ık sig o r t a kap sam ınd alar

Makromarketistanbullu oldu

Perakend ed e t aşlar y er ind en

o y nuy o r . Sekt örd e ‘A nkaral ı’

o larak t an ınan Makro m arket

İst anb u l Güneşl i ’d e kap ılar ın ı

açt ı. Önce d ev ler karşısınd a

ne y ap acaklar ı araşt ır ılan ,

şim d i d e d ev ler karşısınd aki

b aşar ılar ı ko nuşu lan y erel

m arket ler cesur at ak lar ıy la

g öz ler önünd e.

Rekab et çi b i r m arka o lab i l -

m en in y o lu p erakend e ci ro su -

nun % 33’ünü g erçekleşt i ren

İst anb u l ’d an g eçiy o r . Makro -

m arket Y önet im Kuru lu Baş-

kan ı Şeref So ng ör , “İst an -

b u l ’un b ize ih t i y acı o lm ay ab i -

l i r am a b iz im İst anb u l ’a v ar .

A r t ık b i r Türk iy e m arkası o l -

m ak ist i y o ruz” d iy o r .

Makro m arket ’in hed ef i İst an -

b u l v e Marm ara Bölg esi ’nd e

b üy üm ek. Şi rket in 2011 İst an -

b u l y at ır ım b üt çesi 30, Türk i -

y e g enel i i çin ise 80 m i ly o n

TL. So ng ör , g eçen y ıl 800 m i l -

y o n TL’l ik ci ro y ap t ık lar ın ı, b u

y ıl i se 1 m i ly ar TL’y e u laşa-

caklar ın ı söy lüy o r .

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 14

Page 9: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Beslenme16 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

Süt l e b e sl e n m e

Yoğurt ve dondurma

üretiminde süt tozu

kullanımı ''doğal ve

zorunlu''dur. Bunun

başka alternatifi yoktur.

Prof. Dr. Atila YetişemiyenAnkara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Süt Teknolojisi Bölümü

Süt tozuna haksızlık yapılıyor

n Zaman zaman medyada, konu-

nun dışındaki uzmanların süttozu

sanki bir hile vasıtasıymış gibi

''UHT süte, yoğurda ve peynire

süt tozu katıyorlar'' şeklindeki be-

yanlarını görüyorum. Bu çok yan-

lış bir değerlendirme olduğu gibi,

özellikle UHT sütte kesinlikle süt

tozu kullanılmamaktadır. Ancak,

yoğurt ve dondurmada üretim

prosesinin gereği olarak, kuru-

maddeyi arttırmak, kıvamı iyileş-

tirmek ve proteince zenginleştir-

mek amacıyla süt tozu kullanmak

zorunludur.

Aslına bakılırsa, süt tozu da bir

süt ürünüdür ve ‘doğal sıvı sütün

sadece kurutma teknikleri ile toz

haline getirilmiş biçimi'dir. Üreti-

mi esnasında hiç bir katkı madde-

sinin kullanılması da söz konusu

değildir. İhtiyaç duyulduğunda

tekrar süte dönüştürülebilir (re-

konstitüe süt) ve süt ürünlerine

(rekombine ürün) işlenebilir. Bu

nedenle bazen medyada yanlış ola-

rak yer aldığı gibi, süt tozu kesin-

likle bir katkı maddesi değildir.

Süte birebir eştir. Hatta kaliteli bir

sütten elde edilmişse, mikrobiyo-

lojik açıdan daha güvenilir halde-

dir. Özellikle UHT sütlere, hiçbir

nedenle süt tozu katılmamaktadır.

Bu sütlerin 3-4 ay dayanmaları

yalnızca, sterilizasyon yoluyla sü-

tün içinde bakteri ve enzimlerin

kalmaması nedeni iledir.

Yoğurt ve dondurma üretiminde

ise süt tozu kullanımı ''doğal ve zo-

runlu''dur. Bunun başka alternatifi

yoktur. Süt tozu bazen de beyaz

peynir üretiminde protein oranını

arttırmak için kullanılabilir. Sütün

kuru maddesi yüzde 12-12,5 dü-

zeyindedir. Yoğurt yapımında ku-

ru maddeyi yüzde 16-18 seviyesi-

ne getirmek için, aradaki yüzde 5-

6’lık kısım, kısmen evaporasyonla

(sütün içindeki suyun buhar olarak

uzaklaştırılması), kısmen de yüzde

2-4 oranında süt tozu ilavesiyle

kapatılır. Dondurma üretiminde

ise mutlaka süt tozu kullanılır,

dondurma miksinin önemli harç

maddelerinden biri süt tozudur.

Bu hususlar kesinlikle gıda mev-

zuatımıza aykırı olmadığı gibi sağ-

lık ve beslenme açısından da sakın-

calı değildir.

Ama ne yazık ki dönem dönem

medyada yer alan 'öldüren süt to-

zu'' nitelemeleri kamuoyunu

olumsuz etkilemektedir. Bu haber-

ler nedeniyle süt tozunun kullanıl-

dığı mamalar, yoğurtlar, dondur-

malar şüphe ile karşılanmaktadır.

Açıkçası süt tozuna ve süt tozu

üzerinden de bu besleyici gıdalara

haksızlık yapılmaktadır. Üstelik

süt tozu bugün, sadece gıdalarda

kullanılmakla kalmayıp, dünyanın

savaş, açlık ve felaket yaşanan böl-

gelerinde, insanların beslenme so-

rununu çözen en önemli gıdadır.

n 1 mililitre sokak sütünün içeri-

sinde tifo, dizanteri ve brusella gibi

bulaşıcı hastalıklara neden olan

100 binden fazla bakteri bulunu-

yor. Yüksek oranda su ve nişasta

karıştırılan sokak sütlerinin besin

değerleri ise olması gereken değer-

lerin oldukça altında. UHT ve pas-

törize sütlerde ise zararlı bakterile-

re rastlanmıyor.

21 Mayıs Dünya Süt Günü önce-

sinde açıklanan "Ankara Piyasa-

sı’nda Satılan Sütlerin (UHT, Pas-

törize, Sokak Sütü) Mikrobiyolojik

ve Besin Değeri Açısından Değer-

lendirilmesi" başlıklı araştırmanın

sonuçları, ülkemizde kullanımı

yaygın olan sokak sütlerinde hijyen

n Fransa’da 9 yıl süren İnsülin

Direnci Sendromu Epidemiyolojik

Araştırması sütün beslenmedeki

önemini bir kez daha gösterdi. Dia-

betes Care’de yayımlanan araştır-

maya göre, süt ürünleri ve kalsi-

yum bakımından zengin beslenme,

metabolik sağlığı korumaya ve tip

2 diyabet riskini azaltmaya yardım-

cı oluyor. Bulgular, süt tüketimi ile

obeziteye bağlı kronik hastalıkların

görülme oranının azalması arasında

ilişki olduğunu gösteren önceki

araştırmayı destekliyor.

ABD Süt Araştırma Enstitüsü

Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Baş-

kan Yardımcısı Dr. Gregory Miller,

“Araştırma süt ürünleri tüketiminin

metabolik sendrom, tip 2 diyabet

ve gizli şeker görülme sıklığının

azalması, kan basıncının, trigliserid

düzeyinin ve vücut kitle indeksini

düşmesi ve bel çevresi genişliğinin

azalması ile ilişkili olduğunu gös-

terdi” dedi.

koşullarında hiçbir düzelmenin ol-

madığını, hatta son 10 yılda daha

da kötüye gittiğini gösterdi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa-

kültesi İç Hastalıkları Anabilim

Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Üni-

tesi ile Hacettepe Üniversitesi Sağ-

lık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve

Diyetetik Bölümü tarafından ilki

2001 yılında gerçekleştirilen araş-

tırma 2010’da yenilendi. Araştır-

manın sonuçları, Hacettepe Üni-

versitesi Tıp Fakültesi İç Hastalık-

ları Anabilim Dalı Enfeksiyon Has-

talıkları Ünitesi Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Serhat Ünal ve Hacettepe

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakül-

tesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Besler

tarafından açıklandı.

Uluslararası standartlarda 1 mili-

litre sütte kabul edilebilir bakteri

miktarı 500 iken, araştırma kapsa-

mında incelenen açık süt örnekle-

rinde bu sayının 100 bine kadar

yükseldiği belirlendi.

2001 yılındaki araştırmayla kı-

yaslandığında 2010’da açık sütler-

deki mikrobiyolojik tablonun daha

kötü olduğunu belirten Prof. Dr.

Ünal, şunları söyledi:

“2001 ve 2010 yıllarında topla-

dığımız tüm sokak sütü örneklerin-

de kabul edilemeyecek miktarlarda

bakteri (E. coli, Klebsiella spp., En-

terobacter spp., Citrobacter spp.,

Proteus spp., Serratia spp.) tespit

edildi. Hatta 2001 yılında rastlan-

mayan ek bakteriler de gözlendi.

Koliform bakterilerin çiğ sütlerin

yapısında bulunması o sütün bağır-

sak orijinli bir kaynakla temas etti-

ğini ve bu süt içerisinde her türlü

hastalığa neden olabilecek mikro-

organizmaların bulunabileceğini

gösteriyor. Bu sütler kesinlikle tü-

ketilmemeli. İnsan sağlığı için çok

büyük tehdit oluşturuyor.”

Prof. Dr. Ünal, besin değeri ve

sağlık açısından uygunluğu bilim-

sel olarak da ispatlanan, ısıl işlem-

den geçirilmiş pastörize ve UHT

(kutu) sütlerin tüketimini önerdi.

Araştırma, açık sütün vitamin

değerlerinin, uluslararası kabul

edilmiş besin kompozisyon cetveli-

ne ve ısıl işlem geçirmiş süte göre

çok düşük olduğunu, açıkta satılan

pek çok süt örneğinde, süte yüksek

oranda nişasta gibi maddeler ile su

karıştırıldığını da ortaya koydu.

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bi-

limleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr.

Tanju Besler, incelenen 108 sokak

sütünden 34’ünde istenmeyen

maddelerin bulunduğunu, 2001-

2010 yılları kıyaslandığında katkı

maddeleri nedeniyle besin değerin-

deki düşüşün % 55 oranında daha

sık görüldüğünü söyledi.

Açıkta satılan sütün vitamin de-

ğerlerinin beklenenden çok daha

düşük olduğunu belirten Prof. Dr.

Tanju Besler, “Araştırma sonuçları

ısıl işlem geçirmemiş açıkta satılan

sütün, besin değeri ve mikrobiyolo-

jik açıdan tüketiminin uygun ol-

madığını bir kez daha açıkça göste-

riyor” dedi.

Hacettepeli bilim

adamlarının araştırması

açıkta satılan sokak

sütlerinin insan sağlığı

için büyük tehdit

oluşturduğunu, üstelik

10 yılda hiçbir iyileşme

görülmediğini ortaya

koydu.

Sokak sütü mikrop saçıyor

Bir yararı daha

A raşt ırm an ın so nuçlar ı, Hacet t ep e Ün iv ersi t esi T ıp Fakül t esi İç

Hast al ık lar ı A nab i l im Dal ı En feksiy o n Hast al ık lar ı Ün i t esi Öğret im Üy esi

Pro f . Dr . Serhat Ünal v e Hacet t ep e Ün iv ersi t esi Sağl ık Bi l im ler i Fakül t esi

Dekan ı Pro f . Dr . Tan ju Besler t araf ınd an açık land ı.

Pro f . Dr . Serhat Ünal - Pro f . Dr . Tan ju Besler

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 16

Page 10: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Çiftlikhattı: İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği

Soğuk zincire İzmir damgası n Süt ve süt ürünleri sektöründe

uluslararası standartlarda üretim

şart. Bunun ilk basamağı ise, çift-

liklerden toplanan çiğ sütün soğuk

zincire alınarak, üretimin gerçek-

leştirileceği işletmeye ulaştırılması.

Böylece süt, hiçbir kalite kaybı ya

da bozulma olmadan üretim süre-

cine sokulabiliyor.

Türkiye’de ilk kez birlik olarak

koyun keçi sütünde soğuk zincir

projesini hayata geçiren İzmir İli

Damızlık Koyun Keçi Yetiş-

tiricileri Birliği,

AB’ye ihracatın açıl-

ması için aranan

uluslararası standart-

lara da ulaştı.

Birlik Başkanı Özer Türer, kü-

çükbaş hayvan yetiştiriciliği konu-

sunda Türkiye’nin rakipsiz bir ül-

ke olmasına karşın ihracatta yeteri

kadar değerlendirilmediğini söyle-

di. Türer, şöyle devam etti:

“Bugün Avrupa Birliği’ne peynir

ürünleri ihracatının önündeki tek

engel çiğ sütün kalitesi ve hijyeni.

Büyükbaşta yol aldık ama maale-

sef küçükbaşta çok gerilerdeyiz.

Tam tersine ihracatta da en güçlü

olduğumuz alan küçükbaş.

Dünya küçükbaşta artan talebi

karşılamaktan çok uzak. Tağşiş ne-

deniyle çok fark etmiyoruz ama

gerçekte Türkiye’de dahi talebi

karşılayacak kadar küçükbaş sütü

üretilmiyor.

Mevcut üretilen sütün toplanma

kalitesi ise ihracat için yetersiz. İz-

mir Birliği olarak ilk kez geçen se-

ne koyun keçi sütünde soğuk zin-

cir projesini pilot bir uygulama ile

yaşama geçirdik. Bugün artık AB

standartlarında süt topluyoruz.

Türkiye standartlarını çoktan aş-

mış durumdayız.”

Türkiye ve dünyadaki değişime

işaret eden Türer, her alanda oldu-

ğu gibi hayvancılıkta da bu değişi-

me ayak uydurmak gerektiğini

kaydetti.

Soğuk zincirde toplanan sütün

kalitesine işaret eden Türer, “Artık

içine soda atılmış plastik bidonlar-

da sabahtan akşama kadar süt

toplama devri gerilerde kaldı. Sağ-

lıklı ve kaliteli süt üretmek vicda-

ni ve yasal sorumluluğumuz, bir

yerde de ticari zorunluluk. Özel-

likle hedefiniz ihracat ise bu sütü

soğuk tanklarda istenen ph’ta ve

yağ, kuru madde oranında günlük

toplamak zorundasınız. Birlik ola-

rak İzmir’de ve Türkiye’de sektöre

yön veriyoruz. İzmir’in soğuk zin-

cirde toplanan koyun ve keçi sütü,

AB’ye ihracatın kapısını aralaya-

caktır” dedi.

İzmir’de toplanan koyun ve keçi

sütünde Ph değerleri 6,5 iken, yağ

oranı keçi sütünde 4.3, koyun sü-

tünde 7.2, kuru madde oranı ise

keçi sütünde 11.5, koyun sütünde

14.5 düzeyinde. Bu oranlar tama-

men soğuk zincirin uygulanması

sonucu sağlandı

Türkiye’de koyun ve keçi

sütünde soğuk zinciri ilk

olarak hayata geçiren

İzmir İli Damızlık Koyun

Keçi Yetiştiricileri Birliği,

uluslararası standartları

yakaladı.

İnovasyon Çiftlik Sayfa 19Temmuz - Ağustos 2011suthattı18 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

Dondurucular için yeni öneri Orkide için iş birliği

Sütü 6 ay koruyan karton şişe

n Journal of Dairy Science’da ya-

yımlanan ve ABD Güney Dakota

Devlet Üniversitesi’nde gerçekleş-

tirilen araştırmaya göre, dondur-

ma olması gerekenden daha so-

ğuk. Araştırmacılar, dondurma

üreticilerinin ürün kalitesini tehli-

keye atmadan dondurucularının

ısısını arttırabileceklerini ileri sü-

rüyor. Dondurma depolama sıcak-

lığında küçük bir değişiklikle

enerji tasarrufu yapılabilecek.

Dondurma depolanmasında en-

düstride ısı standardı -28.9°C. 39

hafta farklı sıcaklıklarda tuttukları

dondurma analizleri sonucu, bu sı-

nırın çok katı olduğunu ve ürün

kalitesini riske atmadan -26.1°C’ye

çıkarılabileceğini iddia eden araş-

tırmacılar, yaptıkları analizlerde

farklı sıcaklıklarda (-23.3°C’de bi-

le) depolanan dondurmalarda kali-

te açısından çok anlamlı bir fark

bulamadılar.

ABD’de yapılan bilimsel bir araştırma, dondurmanın

depolanmasında gerekli ısıda yeni uygulamalara kapı

aralayacak gibi görünüyor.

Yazın yediğimiz dondurmanın, kışın içimizi

ısıtan salebin ham maddesi orkide doğada yok

olmakla karşı karşıya. Çözüm ise yabani

orkidenin kültür ortamına alınması.

Gıda işleme ve paketleme çözümlerinde dünya lideri

Tetra Pak, süt için ilk aseptik karton şişe olan Tetra

Evero Aseptik'i üretti.

n Pazarın ihtiyaçları doğrultusun-

da üretilen 1 litrelik Tetra Evero

Aseptik, şişenin kullanım ve akıt-

ma kolaylığının yanı sıra üreticile-

re çevresel ve maliyet avantajları

da sunuyor. Tetra Evero Aseptik

dolumlarında kullanılan Tetra Pak

A6 iLine sistemi, diğer şişeleme

sistemlerinden %50 daha az yer

kaplayarak, %30 daha az yatırım

gerektiriyor. İşletme maliyeti %25

daha düşük olan karton şişenin

elektrik tüketimi de diğer aseptik

şişeleme sistemlerinin yarısı kadar.

6 aya kadar sütün tazeliğini koru-

ma özelliği ile de üreticilere mali-

yet avantajı sağlıyor. Dikkat çekici

karton şişe, ambalaj yüzeyinin ta-

mamına baskı olanağı tanıdığı için

markayı da daha görünür kılıyor.

Tek adımda açılma ve iki aşama-

lı emniyet özellikleri ise tüketicile-

re kolaylık ve güvenlik sağlıyor.

Akıtma açısından diğer şişelere

oranla kolaylık sağlayan ideal açı-

ya sahip yeni şişe, Avrupa’da yapı-

lan tüketici araştırmaları sonuçla-

rına göre tasarlandı.

Dünyanın ilk aseptik karton şi-

şesi, FSC sertifikalı yenilenebilir

kartondan yapılıyor. Almanya'da

gerçekleştirilen bir araştırma, yeni

şişenin karbon ayak izinin, diğer

şişelere kıyasla %30'a kadar daha

düşük olduğunu ortaya koydu.

n Türkiye’nin önde gelen dondur-

ma markalarından Mado ile Kah-

ramanmaraş Sütçü İmam Üniver-

sitesi ve Tarımsal Araştırma Ensti-

tüsü işbirliğiyle düzenlenen 1. Or-

kide Çalıştayı, 24-25 Mayıs tarih-

lerinde yapıldı. Çalıştay’da yabani

orkidenin kültür ortamına alınma-

sı masaya yatırıldı.

Çalıştayın açılışında konuşan

KSÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.

Dr. Kadir Saltalı, dondurma ve sa-

lep içeceğinin hammaddesi salebin

bazı orkide türlerinin yumrularına

verilen isim olduğunu söyledi.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet

Fatih Karaaslan da, “Orkide, azlığı

nedeniyle yok olmak üzere olan bir

mirasımız. Çalıştay sayesinde orki-

deyi doğal ortamlarda korumak ve

kültür ortamında yetiştirilmesi ko-

nusunda önemli mesafe alınacağını

düşünüyorum” dedi.

Mado’nun bugünkü konumuna

orkide sayesinde geldiğini belirten

Yaşar Dondurma ve Gıda Madde-

leri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Mehmet Kanbur ise, orkidenin ta-

biatta yok olma tehlikesiyle karşı

karşıya bulunduğunu ifade etti.

Orkideyle ilgili çalışmaları sosyal

sorumluluk projesi olarak gördük-

lerini belirten Kanbur, “Orkide

dendiği zaman sanki ailemin birin-

den bahsediyorlarmış gibi geliyor.

Uzun yıllar orkidenin nasıl kültüre

alınabileceğini araştırdım. Anla-

dım ki bu bilimin işi. Orkide sade-

ce dondurmanın hammaddesi ola-

rak değil, bir marka olarak değer-

lendirilmeli. Dünya orkideyi iyi bi-

liyor ancak ellerinde çok fazla yok”

diye konuştu.

Ko y un v e keçi süt ü d üny ad a g id erek

y ükselen b i r t rend . A r t an t aleb e

y an ıt v erem ey en üret im Türk iy e’y e

ih racat t a ay r ı b i r kap ı açıy o r .

Mev cut üret im ise iç t aleb i

karşılam ay a d ah i y et m iy o r .

Düny ad a t alep ar t ıy o r

“Artık içine soda atılmış

plastik bidonlarda

sabahtan akşama kadar

süt toplama devri

gerilerde kaldı.”

Özer Türerİzmir İli Damızlık Koyun Keçi

Yetiştiricileri Birliği Başkanı

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 18

Page 11: Hacettepeli bilim adamlarının araştırması Yeni hükümet ...ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Ma-yıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010

Bu say fa Tüket ici v e Çev re Eği t im V akf ı kat k ılar ıy la haz ır lanm ışt ır .

Çevre20 Sayfa Temmuz - Ağustos 2011 suthattı

tusunda süt üreticilerine daha faz-

la geri dönüşümlü plastik sağlaya-

rak bir ‘geri dönüşüm devrimi’

yapmaya çağırdı.

Dairy UK Genel Müdürü Jim

Begg, hedefe ulaşılabilmesi için

daha fazla geri dönüşümlü plastiğe

ihtiyaç duyduklarını, plastik teda-

rikçilerinin, süt endüstrisinin ihti-

yaç duyduğu geri dönüşümlü plas-

tiği sağlaması gerektiğini söyledi.

Begg, “Sektör olarak çevresel

performansı arttırmaya yönelik ça-

balar devam ediyor. Kaynakların

giderek kıtlaştığı düşünüldüğün-

de, geri dönüşümlü malzeme kul-

lanımının önemi daha çok ortaya

çıkıyor” dedi.

2008'den bu yana çevresel he-

deflere yönelik süt sektöründeki

ilerlemeyi kanıtlayan istatistikler,

2010 yılında İngiltere'de satın alı-

nan süt şişelerinin %70'inden faz-

lasının geri dönüşümden elde edil-

diğini ve 12.000 ton plastik yeni

şişe üretiminde kullanılarak sektö-

rün ambalajlarla ilgili emisyonları-

nın 27.000 ton düşürüldüğünü

gösteriyor.

İngiltere’de yeni geri dönüşüm hedefiDairy UK, plastik tedarikçilerini süt üreticilerine daha

fazla geri dönüşümlü plastik sağlayarak bir ‘geri

dönüşüm devrimi’ yapmaya çağırdı.

n İngiliz süt endüstrisi, çevresel

etkilerin azaltılmasına yönelik he-

deflerini geliştiriyor. İngiltere Ta-

rım Bakanı Jim Paice, süt şişelerin-

de en az %10 geri dönüşümlü

plastik kullanmanın yanı sıra ener-

ji ve CO2 hedeflerini içeren ‘Süt

Yol Haritası’nı açıkladı. Aynı gün

Dairy UK’dan daha iddialı bir he-

def geldi. Endüstrinin yeni hedefi-

ni; ‘süt şişelerinde en az %30 geri

dönüşümlü plastik kullanılması’

olarak açıklayan Dairy UK, plas-

tik tedarikçilerini bu hedef doğrul-

2010 y ıl ınd a İng i l t ere'd e sat ın al ınan süt şişeler in in % 70' ind en faz lası

g er i d önüşüm d en eld e ed i ld i v e sekt örün am b alaj lar la i lg i l i em isy o n lar ı

27.000 t o n d üşt ü.

% 70’i g er i d önüşüm d en

Süt inekleri ahır dışınaABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yürütülen bir

çalışmada, dış mekanlarda tutulan süt ineklerinin gaz

emisyonlarının daha düşük olduğu belirlendi.

n USDA’nın bilimsel araştırma

ajansı Tarımsal Araştırma Servi-

si’nin (ARS) çalışması, USDA’nın

sürdürülebilir tarımın teşvik edil-

mesi taahhüdünü destekler sonuç-

lar verdi. Bir grup araştırmacı,

Pennsylvania’daki 250 dönümlük

süt çiftliğinde farklı yönetim sis-

temlerinin çevreyi nasıl etkilediği-

ni değerlendirdi.

Çalışmada bir sığır veya süt çift-

liğinin önemli biyolojik ve fiziksel

süreçlerini ve etkileşimini simüle

eden Entegre Çiftlik Sistem Mode-

li kullanılarak, otlatma sistemleri

ve gübre yönetiminin çevre ve be-

sin kaybına etkileri incelendi.

Üretimde kullanılan böcek ilaç-

ları, yakıt, elektrik ve diğer kay-

nakların karbondioksit, metan,

azot oksit emisyonları değerlendi-

rilen araştırma sonuçları, ineklerin

yıl boyunca dışarıda tutulmasının

amonyak emisyon düzeylerini yak-

laşık %30 oranında düşürdüğünü

gösterdi. Ayrıca ahırda kapalı tu-

tulan ineklerin metan, azot oksit

ve karbon dioksit sera gazlarının

toplam emisyonlarından %6 daha

düşük olduğu belirlendi.

süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:51 Page 20