7
Yahudilerin Sümer ve Babil uygarlıklarından kopyaladıkları ve kendilerine uyarladıkları masalları, buna ek olarak da kendi tarihlerindeki bazı efsaneleri, kendi törelerini, yaşam biçimlerini, İnanışlarını, Önemli ''din adamlarını'' ve onların insanlara yol göstermek için

HRISTIYANLIGIN YAYILISI

Embed Size (px)

DESCRIPTION

HRISTIYANLIGIN YAYILISI

Citation preview

Page 1: HRISTIYANLIGIN YAYILISI

Yahudilerin Sümer ve Babil uygarlıklarından kopyaladıkları ve kendilerine uyarladıkları masalları,buna ek olarak da kendi tarihlerindeki bazı efsaneleri,kendi törelerini,yaşam biçimlerini,İnanışlarını,Önemli ''din adamlarını'' ve onların insanlara yol göstermek için uydurduğu ''ibretlik'' hikayeleri,kendi efsanevi krallarını yazdıkları,kaydettikleri Tevrat adlı yahudi ''kutsal kitabının'' yazımına M.Ö. 1000 yıllarında başlanmış,

Page 2: HRISTIYANLIGIN YAYILISI

ve MS. 100 yılına kadar devam edilmiştir.

Bu yahudi kabile dinine göre ''Yahudiler ''seçilmiş'' millettir,Tanrıları onlara ''toprak vaat etmiştir''.Tanrı onlarla iletişim kurmak adına ''peygamber'' adı verilen insanları seçer ve ''kitap gönderir''.Kudüs ''kutsal'' şehirdir.

Roma'nın Kudüs'ü işgali ve hakimiyeti sonrasında,Yahudiler ard arda isyan etmişler lakin her defasında Romalılar isyanları bastırmışlardır.Yahudiler artık ''özgür olmadıkları'' için,artık eskisi gibi ''kendilerini üstün'' hissedemeyecekleri için,Roma baskısından kurtulmak için,kendi dinlerinde reform yapmaya mecbur kalmışlardır.Bu da İsa isimli bir yahudinin izinden gidilerek yapılmış,adına hikayeler masallar uydurulmuştur.Genel çerçevede Klasik yahudilik korunmuş ama ırkçı yapısı yok edilmiştir.Bu yeni din bir bakıma ''yahudilerin yerel kabile dininin tüm dünyaya uyarlanmasıdır.''Bu yeni dinde Roma'nın pagan dininden izler de bulmak mümkündür,ölülerin yakılması, Noel vs.

Doğu ve Batı Roma'nın Paganlıktan ard arda ''tek tanrı'' inancına yani hıristiyanlığa geçmesi tüccar hıristiyanlar,misyonerler sayesinde olmuş,ve yaklaşık 700 yıl sürmüştür.

Milattan Sonra 610 yılına geldiğimizde,''Batı Roma'' yıkılmış durumdaydı,küçük Hıristiyan ''devletçikler'' kuruluyor,birbirleriyle savaşıyorlardı.Ve Papalık gücü eline geçirmeye,birliği sağlamaya,Paganlıktan yeni çıkmış halklara yeni dinlerini öğretmeye çalışmaktaydı..

Yine MS 610 yılında,Doğu Roma(Bizans) yani bugünki Suriye ve Irak Anadolu ve Balkanlar hıristiyandı.

Arabistan hariç tüm Ortadoğu Hıristiyandı.

500 sene önce pagan olan Ortadoğu,610 yılında tamamen hıristiyandı,bilinen dünyanın ''din'' algısı ''tek tanrıcılığa'' geçmişti.Paganlar tek tük yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor,Hıristiyan baskısına maruz kalıyorlardı.Bu tek tanrıcılık akımının güçlenmesi,Pagan kalan Arabistan'a da etki etti.

Page 3: HRISTIYANLIGIN YAYILISI

Arabistanlıların ticaret yaptıkları Suriye Hıristiyandı,Mısır Hıristiyandı,Arapların bildikleri yerlerin hepsi Hıristiyandı.Ve bu gidişle Arapların da ileride hıristiyan olması kaçınılmazdı zira Arabistan'da da hıristiyanlar türemeye başlamıştı,Hatice'nin kuzeni bunlardan biriydi.

MS 602 yılında 25 yıldan fazla sürecek olan Pers-Bizans savaşı başladığında Araplar köşeye sıkışmış halde,Dünyanın 2 büyük gücünün savaşını izliyor,kıyametin yaklaştığını düşünüyorlarve bir kurtarıcı bekliyorlardı.

Ard arda ''kurtarıcı'' olduğunu iddia eden insanlar çıkıyordu.Muhammed de bunlardan biriydi.

O da zamanın moda akımı ''tek tanrıcılık'' fikrinden etkilenmişti.Bugün İslam dünyasında ortaya çıkan ''mehdi'' olduğunu iddia eden insanların psikolojisine sahipti,yani kendini tanrı tarafından seçilmiş birisi sanıyordu.Arap putperest masalları ile Yahudilik ve Hıristiyanlığı sentezleyip ''kurtarıcı'' olduğunu ilan etti.

Bu inanç zaten Araplara yabancı değildi çünkü yahudiler Arapların ''kuzenleridir''.

Küçük yerel kabile savaşlarından sonra Arabistanın lideri oldu.Arabistan'a birlik, tek tanrı inancı ve sıkı kurallar getirdi.Düzen getirdi.

Muhammed öldüğünde Pers-Bizans savaşı bitmiş,iki devlet de büyük yıkıma uğramışlardı.Persler Bizans'a karşı savaşı kaybetmişler,zayıflamışlar,Doğu'da da Göktürklere karşı savaşmaya devam ediyorlardı.

634 yılında Araplar İran'a saldırdı ve zaten zayıflamış olan Pers hakimiyetini 10 yıl içinde bitirdiler.İran'ın işgaliyle Araplar zenginleştiler ve Pers devlet sistemini öğrendiler.

İran'ın işgali İslam açısından önemlidir zira 10 yıl içinde zenginleşen Araplar bunu ''kurana'' bağladılar.Muhammed'e yani Allah'a bağladılar.Bu da onların dinlerini yayma inancını körükledi.10 yıl önce çölde deve güden Araplar şimdi Ortadoğunun en güçlü milletiydi.Bizans'a,Kuzey Afrika'ya,Orta Asya'ya,Sicilya'ya,

Page 4: HRISTIYANLIGIN YAYILISI

Hspanya'ya saldırdılar.hatta Fransa'nın içlerine kadar ilerlediler lakin durduruldular.İstanbul'u kuşattılar ama alamadılar.

İşgal ettikleri yerlerden ganimet alıyor, kadınları cariye yapıyorlardı.Moğol istilasının bir benzeri diyebiliriz.Nasıl Cengiz Han Moğollar için hala kutsalsa,Nasıl Cengiz Han kendi kanunlarını ''Cengiz Yasaları'' adıyla toplumuna yaydıysa,Nasıl küçük bir kabileden çıkıp dünyanın en geniş imparatorluğunu kurduysa,Muhammed de öyledir,O da kendi kanunlarını ''kuran'' adıyla toplumuna yaymıştır.Tek fark Muhammed Arabistan dışına saldıracak kadar yaşayamamıştır.

Cengiz Han da kendisinin ilahi bir görevde olduğunu düşünüyordu lakin Ortadoğudaki gibi ''kitap, peygamber'' geleneğine sahip değildi.

Kuran bir bakıma Ortaçağ Araplarının ''ilkel anayasası'' sayılabilir.Keza dinlerin varoluş amaçlarından birisi toplumda düzeni sağlamaktır.

Burada önemli olan nokta,Kurandaki tüm kanunların aynısının veya bir benzerinin,aynı dönemlerde veya geçmişte başka toplumlarda da olduğudur.El kesme cezası Pagan Roma dahil tüm toplumlarda vardır.Yine ''zina yapanın öldürülmesi'' Roma ve Eski Yunan dahil tüm toplumlarda vardır.Sadece yöntemi değişiktir.İslamda bu recm iken, Babil'de ''suda boğmaktır''.Yine recm Eski Perslerde de vardır.

Bugün recmi ve el kesmeyi inkar edenler, bu gerçekleri unutuyorlar.Hiçbir Avrupalı çıkıp da,''Roma'da El kesme yoktu, yanlış çeviri var.''ya da ''zina yapan öldürülmezdi, barbarlar soktu onu kanunlarımıza'' gibi birşey iddia etmiyor.Gerçek ne ise odur.

Kadınların ikinci sınıf olması da diğer Ortaçağ toplumlarından farklı değil.Yine kölelik sistemi de devam etmiş,kölecilik devam etmiş,cariyelik sistemi devam etmiştir.Kölelik sistemi de diğer tüm Ortaçağ toplumlarındakiyle aynıdır.Zaten her toplum birbirinden köle alıp satıyordu.

Bu açıdan baktığımızda İslam hiçbir yenilik getirmemiştir.Sadece Dünyaya hakim olan ''tek tanrı'' inancını yani hıristiyanlığın Arap versiyonunu getirmiştir.

Bizans imparatoru II. Manuel'in de dediği gibi:

Page 5: HRISTIYANLIGIN YAYILISI

''Muhammed dini kılıçla yaymaktan başka ne yenilik getirmiştir''.

Hıristiyanlık Avrupa'ya,Anadolu'ya,Kuzey Afrika'yave Ortadoğu'ya misyonerlerle yaklaşık 700 yılda yayılmışken,İslam Orta Asya,Ortadoğu,İranve Kuzey Afrika'yave hatta İspanya'ya işgallerle yani kılıçla yaklaşık 100 yılda yayılmıştır.

Bugün Müslüman devletlerin yarısından çoğu İslam'ın ilk 100 yılında işgal edilen topraklarda bulunmaktadır.

Tüm bunlara bakıldığında Bizans İmparatoru haklı gözüküyor.

-----Bundan sonrası benim kendi görüşlerim, varsayımlarım.-----

------------Araplar İran hakimiyeti sonrasında yeni dinlerini yani İslam'ı 650-800 yılları arasında revize ettiler ve bugünki halini verdiler.

---''Bu süreçte Kurandan hangi ayetler çıktı,hangi ayetler kondu,hangi anlayışlar değişti,hangi anlayışlar eklendi veya çıkarıldı bilemeyiz.Zira en eski kuran 800lü yıllara aittir.

Bunu destekleyecek bilgilere bakacak olursak:Tüm mezhep alimlerinin İmamı Azam dahil İranlı olması,Hadisçilerin Buhari dahil İranlı olması,ilk 400 yıl içinde İslam dünyasında görülen biliminsanlarının İbni Sina, Farabi dahil %90'ının iranlı olması,Önemli islam alimlerinin çoğunun iranlı olması, Gazali dahil''----

Benim kendi düşünceme,varsayımıma göre İran'ın işgaliyle birlikte büyük bir Pers topluluğunu hakimiyet altına almak için Araplar dinlerinden taviz vermek zorunda kaldılar.Aynı Yahudiliğin Roma'ya uyarlanması,tüm insanlığa uyarlanması gibi İslam da tüm insanlığa uyarlandı.Bu da 150 sene aldı.Hıristiyanlık gibi.Tek fark Yahudiler bunu baskı altındayken yaptılar,Araplar ise ellerinde olanı kaybetmemek adına.