15
iNSANIN GÜNAH SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m ünah" kelimesi, "cünah" Kur'an'da "Cenaha" fiilinin mastan olan "cünuh", sözlükte meyletmek, bir tarafa "cünah" ise yoldan sapmak (2). "Cünah" kelimesi ile Kur'an'da, ifadeleri ile günah olmayan Günah olan söz, fiil ve Kur' an' da; "is m" ve bilerek günah), "zenb" ve günah), "hatie" (kasten ve bilerek günah), "hata" günah, kusur), "vizr" (günah, yük), (günah), "kebira" (büyük günah), "lemem" (küçük günah), "ma'siyet" (günah, isyan), (itaatsizlik), "seyyie" (kötülük, günah), (çok çirkin olan günah, isyan) ... vb. kelimelerle ifade Bu kelimelerden her biri günah olan inanç, söz, fiil ve bir boyutunu bu Dr. KARAGÖZ Diyanet Kurulu Üyesi bölümünde bir fikir vermesi dan sadece "ism" kelimesine , "esam" ve "me'sem"; "esime" fiilinin olup günah helal ve mubah olmayan, rnek (3). (1) Bkz. ci-Bakara, 2/158, 198, 229 .. en-Nisa, 4/23-24, 101-102. (2) er-Razi. Muhammed b. Ebi Bekr (ö. 666/1267), s.113. Beyrut 1987. ei-Hindi Muhammed Tahir (ö. 986/1578) Mecmeu Bihari'I-Envar fi Garibi't-Tenzil ve Letaifi'I-Ahbar, I, 400. Haydarahat- 1971. Abdülfettah Ahmed, ei-Kamiisü'I-Kavim Kerim, I, 131. 1983. u '1-Cevzi, Ebu'I-Feraç Abdurrahman b. Ali (Ö.587/1200),Nüzhetü' 1-A 'yü ni' n-N fi ve'n-Nezair, s.230,Beyrut 1987. (3) el-Cevheri, b. Hammad (Ö.393/1002), ve V, 1857, tarih- siz. Muhammed Mükerrem (Ö.711/13 1), Lisanü'I-Arab, Xlll, 5, Beyrut 1956. Abdülfettah, A.g.e., I, 7. 45

iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

GİRİŞ

m ünah" kelimesi, "cünah" şeklinde Kur'an'da geçmiştir( ı). "Cenaha"

fiilinin mastan olan "cünuh", sözlükte meyletmek, bir tarafa eğilmek, "cünah" ise doğru yoldan sapmak anlamındadır (2). "Cünah" kelimesi ile Kur'an'da, ifadeleri ile (c~~~) (~c~~(,)

günah olmayan şeyler zikredilmiştir.

Günah olan söz, fiil ve davranışlar Kur' an' da; "is m" (kasıtlı ve bilerek işlenen günah), "zenb" (kasıtlı ve kasıtsız işlenen

günah), "hatie" (kasten ve bilerek işlenen günah), "hata" (kasıtsız

işlenen, günah, kusur), "vizr" (günah, ağır yük), "hıns" (günah), "kebira" (büyük günah), "lemem" (küçük günah), "ma'siyet" (günah, isyan), "fısk" (itaatsizlik), "seyyie" (kötülük, günah), "fuhş, fahşa"

(çok çirkin olan günah, isyan) ... vb. kelimelerle ifade edilmiştir. Bu kelimelerden her biri günah olan inanç, söz, fiil ve davranışların bir boyutunu anlatır. Yazımızın bu

Dr. İsmail KARAGÖZ Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu Üyesi

bölümünde bir fikir vermesi açısın­dan sadece "ism" kelimesine değineceğiz.

"İsm" , "esam" ve "me'sem"; "esime" fiilinin mastarları olup günah işlemek, helal ve mubah olmayan, yasaklanmış şeyleri işle­

rnek anlamındadır (3).

(1) Bkz. ci-Bakara, 2/158, 198, 229 .. en-Nisa,

4/23-24, 101-102. (2) er-Razi. Muhammed b. Ebi Bekr (ö.

666/1267), Muhtaru's-Sıh3h, s.113. Beyrut 1987. ei-Hindi Muhammed Tahir es-Sıddıki (ö. 986/1578) Mecmeu Bihari'I-Envar fi Garibi't-Tenzil ve Letaifi'I-Ahbar, I, 400. Haydarahat- 1971.

Abdülfettah İbrahim Ahmed, ei-Kamiisü'I-Kavim li'I-Kur'an-ı Kerim, I, 131. Mısır 1983. İbn u '1-Cevzi,

Ebu'I-Feraç Abdurrahman b. Ali (Ö.587 /1200),Nüzhetü' 1-A 'yü ni' n-N evazır fi İlmi'I-Vücfihi ve'n-Nezair, s.230,Beyrut 1987.

(3) el-Cevheri, İsmail b. Hammad (Ö.393/1002), es-Sıhah Ti'ıcü'I-Lüğa ve Sıhahu'I-Arabiyye, V, 1857, Mısır, tarih­siz. İbn Manzı1r, Muhammed Mükerrem (Ö.711/13 ı 1), Lisanü'I-Arab, Xlll, 5, Beyrut 1956. Abdülfettah, A.g.e., I, 7.

45

Page 2: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiYANET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • CiLT:31 • SAYI: 2

Bu kelimenin asıl anlamı, geri bırakmak ve geciktirmektir. "İsm" kelimesinin "günah" anlamı bu marradan türemiştir. Çünkü günah, sahibini hayır ve sevaptan geri bırakır( 4>.

"İsm" (günah); şer'an ve tab'an kaçınılması gereken(5), insanı sevap­tan uzaklaştıran(6), işlendiğinde

cezayı gerektiren(?), faili, kötüleme ve kınarnayı hakeden(8), vicdanın

nefret ettiği ve kalbin rnutrnain olmadığı(9) ve bilerek işlenen gayr-i

meşru' fiil O O) şeklinde tanımlan­mıştır.

Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) birisinin "ism" ve "birr" in ne olduğunu sorması üzerine: "Birr, güzel ahlak, isrn ise, vicdanını rahat­sız eden ve insanların haberdar olmasını istemediğin şeydir"

derniştir01).

"İsm" kavramı, bütün yasakları ve isyan olan fiileri içine alan bir kavrarndır (12).

Bu kavram ile Kur'an'da; küfür (13), Allah'ın ayetlerine eskilerin masalları demek04), ahiret gününü yalanlamak05), Allah'a ortak koş­mak (şirk)06), Allah'a yalan isnat etrnek(17) isyan-rna'siyet(18), yalan

09), yalan yere yemin etrnek(20),

(4) İbn Faris, Ebu'I-Hüseyin Ahmed (Ö.395/1004), Mu'cemü Mekayisi'l -Lüğa, I, 60, Kahira- ı 948. Rağıb el- İsfe­hani, Hüseyin b. Muhammed (Ö. 502/1 108), ei-Müfredat fi Garibi' I -Kur'an, s. ı O, Mısır ı 96 ı, Thk. Muhammed Seyyid Keylanl.

46

yalan söyleyerek hakkı gizlemek (21), hırsızlık etmek (22), içki içmek (23), kumar oynamak (24), faiz alıp

(5) Şerif Cürcani, Kitabü't-Ta'rifat, s. 9, Baskı yeri ve tarihi yok.

(6) el-İsfehilni, A.g,.e., s. 10. (7) Ebu Said Muhammed el-Hiidimi, ei­

Berika Şerhu Tarikati'l-Muham­mediyye, II, 759. el-Beydavi, el-Kiidi, Abdullah b. Ömer (Ö.69ı/I292), Envaru't-Tenzil ve Esraru't-Te'vil, VI, 52. (Mecmfiatün mine't-Tefiisir).

(8) el-Alusi, Şihabüddin Mahmud (Ö.l270/I854), Ruhu'I-Meani fi Tefsiri'l-Kur'an'isl-Azim ve's-Seb'ıi­

Mesani, I, 312, Beyrut 1985. (9) el-Kurtubi, Muhammed b. Ahmed (Ö.

671/1272), el-Cami' li Ahkami'I­Kur'an, ır, 20, Kahira ı935.

(10) Toshihiko İzutsu, Kur'an'da Dini ve Ahlaki Kavramlar, 319, İstanbul 1991.

(1 1) Müslim, Sahih, birr, 14, 15. Tirmizi, Sünen, zühd, 52. Darimi, Sünen, büyu', 2; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 182.

(12) el-Hazin, Alauddin Ali b. Muhammed (Ö. 725/1324), Lübabü't-Te'vil fi Meani't-Tenzil, II, 312. (Mecmuatün mine't-Tefilsir, Çağrı yayınları).

(13) Al-i İmran, 3!178; el-Miiide, 5/2. Bkz. el-Hazin, A.g.e., II, 226.

(14) el-Kalem, 68/12-15. (15) el-Mutaffifin, 83/12. (16) en-Nisa, 4/48, el-Maide, 5/62. (17) en-Nisa, 4/50. (18) el-Bakara, 2/85. Bkz. el-Hazin, A.g.e.; I,

ı54.

(19) en-Nur, 24/1 ı. eş-Şuara, 26/222. (20) en-Nisa, 4/112. Bkz. el-Firuzabiidi,

Mahmud b. Ya'kfib (Ö. 817/1414), Tenviru'l-Mikbas fi Tefsiri İbn Abbas, II, 163. (Mecmilatünm. Tefilsir)

(2 ı) ei-Maide 5/107. (22) en-Ni sa, 4/1 ı ı. Bkz. el-Firilzabadi, A.g.e.,

II, ı63. (23) el-Bakara, 2/219, el-A'rilf 7/33. Bkz.

en-Nesefi, Ebil'l-Berakat, Abdullah b. Ahmed (Ö. 701/1301), Medariku't-Tenzil ve Hakaiku't-Te'vil, II, 5445. (Mecmilatün mine't-Tefasir, Çağn

Yayınları).

(24) el-Bakara, 2/219.

Page 3: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. iSMAiL KARAGÖZ • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

vermek(25), insan öldürmek(26),

şahitliği gizlemek(27), yalancı şahit­lik yapmak(28), vasiyette haksızlık

etmek(29) yapılan vasiyeti değiştirmek(30), suçsuz insana suç isnat etmek (iftira)(31), ölü, kan ve domuz eti gibi yenilmesi haram olan şeyleri yemek(32), haram(33), zina (34), kötü zan(35) hanımına verdiği malı, onu boşadiktan sonra geri almak için haksız suçlama yapmak (36), her türlü ma'siyeti işlemek(37), yasaklanan fiilieri işlemek(38), öğüte uymamak(39), zulüm(40) ve mü'min­

lere eziyet etmek(4I) fiilieri günah olarak ifade edilmiştir.

Görüldüğü gibi "ism" kavramı hem şirk, küfür, ayetleri yalanlama (tekzib) gibi inkar! hem de içki, kumar, zina, faiz... gibi ma'siyet haram olan fiileri, Allah' a, insanlara ve kişinin kendi nefsine karşı işlenen suçları ifade etmektedir.

Buna göre her kafir, günahkardır ama her günahkar kafir değildir(42).

Kur' an' da günahlar, "büyük günah" ve "küçük günah" olmak üzere iki kısma ayrılmıştır .. Nisa SOresi 3 1. ayette Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"(Ey mü'minler!) Eğer siz yasak­lanan büyük günahlardan kaçınır­sanız sizin küçük günahlarınızı örte-riz ve sizi ikram edileceğiniz bir yere (cennete) sokarız."

Ayette geçen "kebair", büyük ve ulu anlamındaki "kebir" in çoğu­ludur (43). "Seyyiat" ise "seyyie" nin

çoğulu olup küçük günah anlamın­dadır(44). Büyük günah ifadesi 4/31 'de "nehyedilenlerin büyük­leri" şeklinde, eş-Şura Suresi 37. ve en-Necm Suresi 32. ayetlerde ise "günahların büyükleri" şeklinde

ifade edilmiştir. "Büyük günahlardan ve çirkin

işlerden kaçmanlar kızdıkları

zaman affederler"( 42/37).

"(O güzel davrananlar ki) onlar, günahların büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar, yalnız

bazı küçük kusurlar işieyebilir­

ı (!r ••• "( 53/32)

"Kebair", 4/31 'de "seyyiat" ın; 53/32'de ise, "lemem" in zıddı

olarak zikredilmiştir. "Lemem", sözlükte toplamak, düzene koymak anlamındadır(45). Kur'an'da ise;

(25) ei-Bakara, 2/276. (26) el-Maide, 5/29. (27) el-Bakara, 2/283. (28) ei-Bakara, 2/188. (29) el-Bakara, 2/182. (30) ei-Bakara, 2/181. (31) en-N isa, 4/20. (32) ei-Maide, 5/3, ei-Bakara, 2/173. (33) el-Miiide, 5/62. (34) ei-En'am, 6/120. (35) el-Hucfirat, 49/12. (36) en-Nisa, 4/20. (37) eş-Şura, 42/37; en-Necm, 53/32. (38) el-Bakara, 2/206. (39) el-Bakara 2/206. (40) el-Bakara, 2/85, en-Nisa, 4/20. ( 41) el-Ahzab, 33/58 (42) el-Hazin, A.g.e., VI, 427. (43) Asım Efendi Seyyid Ahmed (Ö.

1235/1819), Kamus Tercümesi, II, 650, İstanbul 1886.

(44) ei-Alilsl, A.g.e., V, 17. (45) İbn Manzur, A.g .. e., XII, 548.

47

Page 4: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiYANET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • CiLT:31 • SAYI: 2

kaçınılması mümkün olmayan(46), dünyada had cezası, ahirette azap gerektirmeyenC47) küçük günah manasında kullanılmıştır.

Kur' an' da; küfür "ei-Hınsi'l

Azim"(48l, haksız yere yetim malı yemek "huben kebiran"(49l, açlık

korkusu ile çocukları öldürmek "hı ten kebiran"(50), zina "fevahış" (51), içki ve kumar "ismün kebirun" (52), şirk "zulmün azim"(53), "is men azimen"(54 l, haram ay larda savaş "kıtalün fibi kebirun"(55), iftira "bühtanen azimen"(56) ve Allah melekelerden kızlar edindi demek "kavlen azimen"(57) "büyük günah" olarak zikredilmiştir.

Buna göre her türlü inkar, şirk ve nifak büyük günahtır. inkara var­mayan fısk ve ma'siyetlerden de büyük günahlar vardırC58).

Büyük günahların tanımında ve sayısında ihtilaf edilmiştir.

"Büyük günah";" Allah'ın yapıl­masını yasakladığı her fiil", "Haram olduğuna dair Kur'an'da ayet bulu­nan yasak fiil", "işleyene ceza (had) gereken suç", "Hakkında kıyamet

gününde cehennem azabı va'dedilen veya Allah'ın gazabı bulunan veya la'neti gerektiren veya hakkında şid­detli va'id bulunan veya Allah'ın

failini fısk ile vasıfladığı günah" şek­linde tanımlarunıştırC59).

Büyük günahların sayısı

konusunda kesin bir rakam vermek mümkün değildir. Bu konuda kitap yazanlar çeşitli sayıda büyük günah

48

zikretmişlerdir. Mesela Hafız Zeheb1 Muhammed b. Ahmed (662-748) "Kitabü '1-Kebair ve Tebyini 'l Meharim" adlı eserinde 76 büyük günah zikretmiş, 38 adet de "büyük günah ihtimali olan günahlar" kay­detmiştirC60). Ahmed Ziyaüdd1n Gümüşhanevi ( 1128-13 1 1) ise "Necatü'l-Gafilin" adlı eserinde (46) el-Kurtubl, A.g .. e, XVII, 106.

(47) et-TaberL Muhammed b. Ccrlr (Ö. 210/825), Cami'u'I-Bcyan an Te'vili Ayi'I-Kur'an, XII, 27/98, Beyrut 1988, el-Hindl, A.g.e .. IV, 509.

(48) el-Viikıa, 56/46. ( 49) eıı-Nisii, 4/2.

(50) el-isra. 17/31. (51) en-Necnı, 53/32. (52) el-Bakanı, 2/219. (53) Loknıan, 31/13.

(54) en-Nisa, 4/48. (55) el-Bakara, 2/217. (56) en-Nisa, 4/156. (57) el-İsrii, 17/40.

(58) Bkz. Nureddln es - Sabfınl, Ahmed b.

Mahmud (Ö. 580/1 ı 84), ei-Bidayc fi

Usuliddin, s. 85. Ankara 1979. Diyanet Yay.; el-Kadi, Abdiilcebbiir Ebu'! - Hasan Ahmed, (Ö. 415/1024), Şerhu'I-Usulü'I-Hamse, s. 633/34, Kahira 1965.Büyük küçük günah ile ilgili diğer ayetler için bkz. ei-Kehf. 18/49,

el-Kamer, 54/53; el-Hucfirat. 49/7. (59) Afif Abdülfettah et-Tabbara, cl-Hata ya fi

Nazari'I-İslam, s. 12, Beyrut 3. baskı. Bkz. Muhammed b. Ahmed ez-Zehebf, Kitabü'I-Kebair ve Tebyini'I-Meharim, s. 18-19, Beyrut 1987; el-Alilsi, A.g.e., V. 17; el-Beydilvl, A.g.e., ll, 60, İbn Hacer el­Hayteml, ez-Zevacir an İrtikabi'I-Kebair (İslamda Helaller ve Haranılar Büyük Günahlar), Çeviri Ahmed Serdaroğlu, Lütfi Şentürk, l, 1-16. İstanbul 1981; Sadık Kılıç. Kur'an'da Günah Kavramı, s. 322-324, Konya 1984.

(60) Bkz. s. 40-181.

Page 5: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. iS MAiL KARAGÖZ • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

"büyük günahların 125 kadar olduğunu kabul ve tercih ediy­oruz" demiştirC61).

Büyük günah işieyenin durumu ve imandan çıkıp çıkmanıası konusu da ihtilafa neden olmuştur. Bu husus­ta değişik görüşler vardır:

a) inkara varmayan büyük günah işleyen imandan çıkmaz, kafir ve münafık olmaz. · Tevbe etmeden ölürse ya Allah onu şefaat edenin şefaati sebebiyle veya fazlı ve kereınİ ile affeder yada suçu kadar ceza­landırır sonra cennetine koyarC62).

b) Büyük günah işleyen kafir olur (63),

c) İmandan çıkar fakat kafir olmaz; bu kimse ne mü'mindir ne de kafir, fasıktır. Tevbe etmeden ölürse ebedi cehem1emde kalırC64).

d) Kafire itaat fayda vermediği gibi günah da mü'mine zarar vermez (65).

Allah'ın sayısız yaratıkları arasın­

da yaratanma isyan eden ve kendi­sine yüklenen görevleri yapmayan sadece insanlar ve cinlerdir. İnsan, günah işieyebilecek kabiliyette yaratılmıştır. Her insan günah işler.

Günahtan kurtulabilen insan yoktur. Az-çok, küçük-büyük herkesin günahı vardır. İnsan niçin günah işler? Bunun çeşitli sebepleri vardır. Bu yazımızda bunu ortaya koymaya çalışacağız.

1- YARATlLlŞTAN GELEN ZA'FİYETİ

İnsan, dünya hayatında imtihan

içinde olduğundan hayra da şerre de, hakka da batıla da, iyiye de kötüye de yönebilecek kabiliyette yaratılmıştır (66). Yani insanın iki yönü vardır:

Takva ve fücur. Şems suresinde yüce Allah, yeminle (ayet 7) bu durumu şöyle beyan ediyor:

"(O yüce Allah ki, insanın nefsini yaratıp tesviye etmiş) ve ona fücurunu ve takvasını ilham etmiştir"(Ayet 8)

Ayeti, Abdullah İbn Abbas (Ö.68/687), Katade b. Di'ame (Ö.llS/736) ve Süfyan b. Said es-Sevri (D. 161/777), "Allah, insana hayır ve şerri beyan etti", "İnsana itaatı ve ma'siyeti öğret-

(61) Bkz. s. 10. Bu kitap, Ali Kemal Saran tarafından "Gafillerin Kurtuluş Yolu" adı ile Türkçeye çevrilmiştir. İkbal Yayınları, Ankara tarihsiz.

(62) Bu görüş ehl-i sünnetin görüşüdür.

Delilleri, es-Saf, 61/2-3; el-Hucurat, 49/9; el-Bekara, 2/187; el-Enfiil, 8/72, 27; el-Mümtehıne, 60/1; et-Tahrlm, 66/8; en-Nur, 24/31; et-Tevbe, 9/113.

(63) Bu görüş, hiiric!lerin görüşüdür. Delilleri,

el-Maide, 5/44; Yusuf, 12/87, el-Hıcr,

15/56. (64) Bu görüş, Mutezile'nin görüşüdür.

Delilleri; 2/81; 4/14; 31, 123; 6/160; 33/36; 66/8.

(65) Bu görüş, Mürcie'nin görüşüdür. Deliilleri, en-Nisa, 4/489 116... Bkz. Nureddin es-SabUn!, A.g.e., s. 80, Kadi Abdülcebbar, A.g.e. 137-138, 666, 667, 677, 683, 685; el-Matürldi, Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed (Ö. 248/862), Kitabü't­Tevhid, s. 327-328, İstanbul 1979. Sadık

Kılıç, A.g.e., s.328. (66) eş-Şems, 9In, el-Beled 90/IO,Bkz.

Ebu'l-A'la el-Mevdfidl, İslami Kavramlar, s. 60, Pınar Yayınları, İstanbul 1991.

49

Page 6: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiVAN ET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • CiLT:31 • SAYI: 2

ti";MüdUıid bin Cebr (Ö. 104/722), "İnsana fücı1ru ve takvayı tarif etti"; İbn Zeyd b. Eslem (Ö.136/753), "Allah insan nefsinde fücı1r ve takvayı yarattı" şeklinde yorum­lamışlardırC67). Fücı1r ve takvanın ilham edilmesi, nefsin bunlara kabiliyetli kılınması olarak da açık­lanmıştır( 68).

Elmalıiı Harndi Yazır (Ö.1951), ayeti şöyle izah eder: "Fücı1r ve takvayıC69) ilham; bir nefse, "bunları yap" diye ikisinin de yapılmasını

ilham anlamına olmayıp herhangi bir fiilde, "Şu fücurdur, şer ve ma'siyet­tir, nefsi kötülüğe sürüklemektir, şu yönden zarardır, yapma, şu da takvadır, hayır ve itaattir, kötülükten korunuştur, yap" diye bir nefsi şer ve bayrı, kötü ve iyiyi, zarar ve yararı beyan ve telkin ederek birinden sakınıp diğerini yapmanın iyi ola­cağını duyurmak demek olur. Şüphe yok ki Allah, her nefse bir iyilik ve kötülük, kar ve zarar duygusunu ver­miştir"(70).

İyi ve kötüyü, hayır ve şerri yapa­bilme kabiliyeti verdiği insana, Allah iyiyi ve hayn işlemesini, kötüyü ve şerri bırakmasını ilham etmiş, ama icbar etmemiştir.

Beled Suresi 10. ayette de aynı şey ifade edilmiştir: "Ona (hayır ve şer, hidayet ve dalalet) (71) yolunu gösterdik." 87/3 'de "0 Rab ki, her şeyi takdir etti ve hidayet etti" yani hidayet yolunu ve dalalet yolunu insan için beyan etti (72) denilmiştir.

İnsan Suresinde ise, "Biz insana

50

yolu gösterdik o insan ya şükredici ya nankör olur" (Ayet:3) buyurul­muştur.

İnsan, "ahsen-i takvim" (en güzel şekil) üzere yaratılmış sonra "esfele safilin"e ( aşağıların aşağısı­na) döndürülmüştür (73).

İki tip insan; biri "ahsen-i takvim" oluşuna uygun muttak!, şükredici ve bayrı işleyen insan; diğeri "esfele safiline" yuvarlanmış zalim, facir, nankör ve şerri işleyen insan. İnsan niçin bu duruma düşer? Bunun çeşitli sebepleri vardır. ·

1. İnsan Zayıf Yaratılmıştır Kendisine kulluk etmesi için

yarattığı insanı; Allah ancak gücünün yetebileceği şeylerle mükellef tutu­muşC74) ve "Allah sizden (ağır tek­lifleri) hafifletmek istiyor. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır(75) buyur­muştur.

İnsanın zafiyeti; şehvetine düşkün

(67) et-Tabeıi, A.g.e., XV, 30!210. el-Kurtubl, A.g.e., XX, 77.

(68) el-Alilsi, A.g.e., XXX, 143. (69) "Fücfir", açmak, yarmak, meyletmek, hak­

tan dönmek, yalan söylemek, isyana dal­mak, din perdesini yırtmak, bkz. el-Cevheri A.g.e., II, 778. "Takva", Allah'ın azabın­dan ve insanı bu azaba sürükleyen günahlardan korunmaktır. Bkz. İzutsu, Kur'an'da Allah ve İnsan, s. 225, Çev. S. Ateş, Ankara 1975.

(70) Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII,5858, Eser Kitabevi, İstanbul 1971.

(71) et-Tabeıi, A.g.e., XV, 30/200. (72) en-Nesefı, A.ge., VI, 493. (73) et-Tin, 95/4-5. (74) el-Bakara, 2/286, ez-Zfuiyat, 51/56. (75) en-Nisa, 4/28.

Page 7: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. iSMAiL KARAGÖZ. • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

(76), öfkesine mahkum (yenilmiş)

(77), ibadetterin meşakkatlerine

tahammülsüz (78), azim gösterınede yetersiz(79), nefsinin arzularına, heva ve hevesine ve dünya lezzetlerine karşı koymada aciz(80) oluşudur.

İnsanlar doğuştan muttald veya facir değillerdir. Takva da fücur da insanın bir davranış biçimidir. İnsan bu davranışını sonradan kazanır.

Çünkü insan annesinden doğduğunda birşey bilmez: "Allah sizi, annele­rinizin karn!ndan çıkardığı zaman hiçbir şey bilmiyordunuz. Size işitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi ki şükredesiniz" (en-Nahl, 16/78).

Ancak Allah insana takva ve fücuru kavrama yeteneği vermıştır. Allah insanı tevhide ve İslam dmini kabule yetenekli yaratmıştır.

Doğuştaki safiyeti ile kendi haline bırakılırsa İslamdan başka bir dini seçmez. Sapanları ve azanları insan ve cinlerin şeytanları azdırmaktadır (8 ı).

Topraktan yaratılan insanınmaddi bünyesi gibi nefsani yönü de zayıftır. Günaha düşmesinde bu zayıflığının etkisi elbete söz konusudur. Çünkü her insanın tabiatında zulüm vardır (82)

2. İnsan Çok Acelecidir

İnsan zayıf olduğu kadar çok acelecidirC83). Çünkü insanın tabi­atında acelecilik vardırC84). Öyle acelecidir ki, sanki ''insan aceleci bir tabiatta yaratılmıştır"(85). Bu

sebepledir ki "hayra dua eder gibi şerre de dua eder"(86). Her şeyin, istediği anda oluvermesini ister. Peralı halinde hayır, gazap halinde, nefsi, çocukları ve malı aleyhine şer isterC87). Acelesinden bayrı ve şerri ayıramaz, sonunu göremez. Ebedi alem, nimet yurdu cennet yerine bir oyun, eğlence ve aldatıcı bir zevkten ibaret olan dünyayı(88) ister, iman ve

(76) Taberl, A.g.e., IV, 5/29-30.

(77) el-Kurtubi, A.g.e., V, 149.

(78) ei-Aliisi, A.g.e., V, 14; en-Nesefi, A.ge.,

II, 57; el-Beydavi, II, 57.

(79) el-Beydavi, A.g.e., II, 57.

(80) es-Sabiini, Muhammed Ali, Safvetü'l -

Tefiisir, I, 27 ı, Beyrut ı 981.

(8ı) ez-Zamahşeri, Mahmud b. Ömer,

el-Keşşaf an Hakaikı Gavamidi't- Tenzil

ve Uyunu'l-Ekavili fi Vücuhi't -Te'vil,

III, 479 Thk. Mustafa Hüseyin Ahmed,

Kahire 1366/ı 946.

(82) er-Razi, Fahruddin muhammed b. Ömer b.

Hüseyin, Mefiitihu'I-Gayb, XXVII, ı 78,

Mısır ı 935. Şilir Mütenebbi (Ö. 354/965)

bir şiirinde şöyle demiştir: "Zulüm, insan

ruhunun fıtratında mevcud bir hasisadır.

Arada müstesna olarak iffet sahibi geçinen­

ler bulur ve görürsen elbette bu ri yakarların

da zulmetmekte bir gayeleri ve menfaatleri,

kendilerine mahsus bir maksatları vardır".

Divanı Ebi't-Tayyib ei-Mütenebbi,

Ahmed bin el-Hüseyin, Ta'lik, Selim

İbrahim Sadır, el-Matbaatü'l-İimiyye,

Beyrut 1900, S. 491.

(83) el-İsra, 17/1 ı.

(84) el-Kurtubi, el-Cami, V, 226, 288.

(85) el-Enbiya, 21/37.

(86) ei-İsra, l7/11.

(87) et-Taberi, Cami'ul-Beyan, IX, 15/47,

el-Beydavl, Envar, IV, 24.

(88) el-Hadid, 57/20.

51

Page 8: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiYANET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • CiLT:31 • SAYI: 2

salih ameller yerine, isyana dalar (89)'

helalı ister gibi haramı da ister (90),

akibetini düşünmeden her aklına

gelene koşar (91). İyilikten önce kötülüğü arzular (92). Böylece nef­sine zulmetmiş olur.

"İnsanların hayn acele istemeleri gibi, Allah da onlara şerri acele verseydi süreleri hemen bitiriimiş olurdu" (93). Allah zalim­lere mühlet verir, fakat ihmal etmez, cezalandırır (94).

İnsan, bolluk ve rahat anında AUah'ı unutur, darlık, zarar ve musi­bet zamanında dua eder, durur (95).

3. İnsan Çok Haris, Çok Cimri

ve Çok Sabırsızdır

İnsanın genel karekterini ifade eden bu durum Mearic Suresinde açık bir şekilde belirtilmekterdir: "Gerçekten insan hırsh ve cimri yaratılmıştır. Kendisine kötülük ve zarar dokundu mu sızlanır, kendi­sine hayır dokundu mu (yoksullar) vermez; cimri, kıskanç olur" (96).

Ayette insanın karakterini vasfe­den "heh1" kelimesi; "h-1-a" fiilin­den sıfat-ı müşebbehedir. Mubalağa ifade eder. Çok sabırsız, çok hırslı, çok çabuk canı sıkılan, üzülen, çok sızlanan, çok cimri olan (97), hayra nail olduğu zaman da kendisine şer dakunduğu zaman da sabredemeyen kimse demektir (98). İbn Abbas (Ö.68/687), bu kelimeyi, "Çok sabırsız, çok hırslı"; Said İbn Cübeyr (Ö. 95/713), "Çok cimri, çok sabırsız"; "Dehhak (Ö.lOS/723),

52

"Çok cimri, hayn çok ıiıenedici, bela geldiğinde çok sabırsız" (99); Ebu Ubeyde (Ö.210/825); "Hayra nail olduğu zaman şükretmeyen, zarara uğradığı zaman sabretmeyen" (100)

şeklinde yorumlamıştır.

"Menü" ve "cezü" kelimeleri, "Helü" kelimesinin iki sıfatıdır.

"Menü", ayette de ifade edildiği gibi mala-mülke ve servete sahip olan, bir hayra ulaşan insanın cimrileşip Allah'ın ve insanların haklarını ver­memesi, Allah yolunda infak etmemesi; "cezü" ise, bir şer, bela ve musibet ile karşılaşınca sabretmeyip sızıanınası ve feryadu figan etmesidir (101)

Bu hal, insanı iki duruma sürük-

(89) H. Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, V,

3168. (90) el-Kurtubf, el-Cami, V, 225. (91) el-Beydiivl, Envarü't-Tenzil, V, 24;

en-Nesefi, Medarik, V, 24. (92) er-Ra'd, 13/6. (93) Yunus, 10/11. (94) İbn Kes!r, Ebu'I-Fidil. İsmail (Ö.

774/1372), Tefslru'l-Kur'an'i'l-Azim, III, 179, Beyrut 1402.

(95) Yunus, 10/12. (96) el-Meiiric, 70/19-2 ı. (97) İbn ManzGr, A.g.e., VIII, 374-375. (98) es-Sıcistiinf, Ebu Bekr Muhammed b.

Aziz, Nüzhetü'l-Kulı1b (Garibu '1-Kur'il.n), Thk. Mustafa Anan!, Mısır

1342 H, S. 268. (99) et-Taberl, Cami'u 'I-Beyan, XIV,

29!78. (100) el-Kurtubl, el-Cami', XVIII, 290. (101) el-Kurtubl, A.g.e., aynı yer, bkz.

İbrahim Ahmed Abdülfettah, el­Kamı1su'I-Kaviın li'I-Kur'ani'l -Kerim, ll, 304, Kahire ı 404/1983.

Page 9: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. iSMAiL KARAGÖZ • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

ler. 1. Şer olan şeylere karşı şiddetli sabırsızlık Bu da korkaklığa sebep olur. 2. Fakirliğe karşı tahammülsüz­lük. Bu ise cimriliği ve hayra karşı duyarsızlığı doğururC102) . "İnsan

gerçekten çok cimridir"003).

İbn Keysan'ın (Ö. 140/757) dediği gibi insan; kendisini sevin­diren ve memnun eden şeyleri seven, hoşlanmadığı şeylerden kaçan ve buna kızan, öfkelenen bir karakterde

yaratılmıştır (104) . Bu sebeple insan nimetiere karşı çok sevinir ve şımarır; belalara ve musibetlere karşı

ise çok üzülür ve ümitsiz olur cı 05) .

4. İnsan Çok Nankör

Çok Ümitsiz, Çok Şımarıktır

İnsan, mal ve servete çok düşkündür. Nimet ve hayır istemek­ten usanmaz. Nimet verilince de nimeti verenden yüz çevirir, nimet vereni unutur, şükredeceği yerde nankörlük eder. Nimeti kendinden bilir, inkara dalar. Bu nimeti kaybet­tiği, bir şer, bir bela, bir musibet ve bir kötülük ile karşılaştığı zaman dua eder, yalvarır durur. Ümitsizliğe düşer. Bu sıkıntılardan kurtulunca sevinir, şımarır ve övünür. Allah'ı

unutur ve O'na şirk koşarC106).

Yüce Allah, insanı yarattığını,

sonra öldüreceğini; sonra tehar diril­teceğini beyandan sonra: "Insanın

gerçekten çok nankör" olduğunu bildirmiştir ( 1 07).

Ayette geçen "kefllr", nimetiere karşı çok nankörlük eden, nimetin şühünü eda etmeyen008) ve

Allah'ın nimetlerini tanımayan (109) insandır. "Kefllr", "Şükr"ün zıd­

dıdır (110). Allah, nimete şükret­

meyip nankörlük edenleri sev­mezCil ı). Çok nankörlük, şeytanın

özelliğidir012). Allah, nankör olan­

ları cezalandıracaktır( ı ı 3).

Yüce Allah, insanın nimetten

mahrum bırakıldığı Cl ı4), bir şerle

karşılaştığı zaman çok ümitsizCl15), bir nimete ulaşınca çok şımarık ve

çok övünücüCl 16) olduğunu bildir­miştir.

Ancak sapıklarınC117) ve kafir­

lerin018) ümitsizliğe düşeceğini açıklayan Allah, kullarının rah­metinden ümit kesmemelerini istemişürO 19).

"Ferih"; insanın kendisine ver-

(102) İ.A. Abdüıfettah, A.g.e., Aynı yer. (1 03) el-İsra, ı 7 /l 00. (104) el-Kurtub!, ei-Cami'u li-Ahkaıni'l­

Kur'an, XVIII, 290. (105) eş-Şilrii, 42/48; er-Rilm, 30/36. (1 06) Bkz. el-Fussılet, 41/49-51; ez-Zümer,

39/8; er-Rum, 30/33-34-36; Hud, ı l/9-10;. eş-Şilra, 42/48; Al-i İmran, 3/14; el-Adiyiit, 100/8.

(107) el-Hac, 22/66. (108) Rağıb ei-İsfehiin!, A.g.e .. s.433. (1 09) ei-Beydav!, Envar'ut-Tenzil, IV, 322. (ll O) el-İnsan, 76/3. (ll 1) el-Hac, 22/38. (1 12) el-İsra, 17/27. (113) Sebe', 34/17; el-Fatır, 35/36. (114) Hild, 11/9, er-Rilm, 30/36. (115) el-Fussııet, 41/49. (116) Hfıd, Iı/10. (ı 17) el-Hicr, ı 5/56. (1 ı 8) Yusuf, ı 2/87. (119) ez-Zümer, 39/53; el-1-licr, 15/55;

Yusuf 12/87.

53

Page 10: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiYANET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • CilT:31 • SAYI: 2

ilen nimetlerle şımarması020); "Fahfir" ise, insanlara karşı bu ııimetlerle övünmesiC121) ve şükredi­ci olmamasıdırC122). Bunlar insan için yeriimiş vasıflardır. Çünkü, Allah şımaranları ve övünenleri sevmez (123).

5. İnsan Azgm, Hasım ve

Çok Tartışmacıdır

Allah, Kur'an'da insanın kendini zengin ve kendine yeterli gördüğü için azgın (124), apaçık bir hasım (125) ve çok tartışmacı (126) olduğunu bildirmiştir. et-Tabert'nin (Ö: 537/1142-43) dediğfgibi insan, had­dini aşar, Rabbi'ne karşı büyüklenir ve O'nu inkar eder. Çünkü o kendini, kendine yeter görür (127). Zayıf bir meniden Allah'a kulluk ıçın

yaratıldığı halde yaratanma düşınan­lık eder, büyüklenir, inatkar olur (128). O'na karşı şirk koşınaya, felsefe ve ınantık yürütıneğe kalkışır. Binaenaleyh, bütün ~Hemde zulüm, haksızlık yalnız insanlarda bulunur ve onun içindir ki, inzar emri de insanlarateveccüh etmiştir (129).

Allah, Kur' an' da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlat­mıştır (130); tllid, Hak'tan sapmasın, hidayet yolundan çıkmasın (131). Ama insan Kur'an'ın bu açık beyan­Iarına rağmen ilahi iradeye boyun eğmez. Hakla mücadeleye girişir. Çünkü insan tabiatı kavgacıdır,

Hakk'a yönelınez, dini öğütlere

boyun eğmez (132). "İnsanlardan öyleleri vardır ki Allah hakkında

54

bilmeden tartışır. Böylece her kaba, azgın şeytana uymuş olur" (133).

6. İnsan Heva ve Hevesine

Düşkündür

İnsanın tabiatında şehvetlerine, heva ve hevesine ıneyletıne özelliği vardır (134).

Allah (c.c.), nefsi yarattığı zaman ona, fücurunu ve takvasını (isyan ve itaatini, hayır ve şer yolunu) ilham etmiştir (135). Bu itibarla nefs, daima kötülüğü emredici (136) ve vesvese

vericidir (137). Peygamber (s.a.v.)'in ifade ettiği gibi "insanın en büyük düşmanı, nefsine (heva ve heve­sine) uymasıdır" (138). Bu sebeple

(120) et-Taberl, Cami'ui-Beyan, VII, 12/8. (121) ei-Beydavi, Envaru't-Tenzil, III, 309. (122) el-Firfizabiidi, A.g.e, III, 306. (123) el-Kasas, 28/76; en-Nisa, 4/36;

Lokmiin, 31/18. (124) el-Alak, 96/6-7. (125) en-Nahl, 16/4; Yasin, 36/77. (126) el-Kehf, 18/54. (Bkz. el-Hac, 22/8-9,

Lokmiin, 31/20-21). (127) Cami'u'I-Beyan, XV, 30/253. (128) es-Sabfini, A.g.e. II, 119. (129) Hamdi Yazır, A.g.e., V, 3087. (130) el-Kehf, 18/54. (131) İbn K esir, A.g.e., III, 425. (132) es-Sabun!, A.g.e., III, 196. (133) el-Hac, 22/3. (134) el-Beydiivl,. A.g.e., II, 420; Hamdi

Yazır, A.g.e., IV, 2873. (135) eş-Şems, 91/78. (136) Yusuf, 12/53. (137) Kaf, 50/16. (138) ei-Aclfini, İsmail b. Muhammed,

Keşfü'I-Hafa ve Müzili'l-İlbas Amma İştehera min'ei-Eh:ldisı ala Elsineti'n-Nas, I, I 60, Beyrut 1905.

Page 11: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. iS MAiL KARAGÖZ • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

Allah, ınsanın hem kendi hem de başkalarının hevasına (arzu ve istek­

lerine uymamasını istemiş039) ve heva ve hevesine uyanları kınarnıştır (140)

Heva ve hevesine uyan zulme

düşer041). İnsanın heva ve hevesine uyması, zulmün kaynağı olduğu gibi

(142) Alllah'ın ayetlerini yalanla­manın, ahiret hayatına inanmamanın,

Allah'a ortak koşmanınC143) ve dünyaya ebedi yaşama arzusu ile sarılmanın044), cimriliğin045), şey­

tana uymanın046), hak ve adaletle

hükmetmemenin(l47) de kaynağıdır.

Allah, hevaya (arzu ve isteklere)

· uymamayı048), hevasına tabi olana

itaat etmemeyiC149) emretmiş, he vasını tanrı edineni (canının iste­diğinden başka kendine ilah tanı­

mayanı050) keyf ve zevkine itaat edip, dinini bunun üzerine bina edeni)051) yermiştirCl52). Buna muk­abil nefsini hevadan alıkoyan kims­eye cennet va'detmiştir (153). Şehvetlere düşkünlük insana süslü

(cazip) gösterilmiştir054). İnsan bu yüzden arzu ve isteklerine, keyf ve şehvetlerine uyarak günaha dalar. Nefsin şehevi ve ğadabi kuvvetlerine uyan insan daima hataya düşer.

"Nefs", kelimesi Kur'an'da hem

bizzat insanın kendisini055) hem de

insanın canını ruhunu gösterir056). Günahtan hoşlanan nefs (Nefs-i emınare bi's-sı1i) insandaki şehvet ve gazapla ilgili temayülleri ifade eder. Bu nefs, insan varlığının en aşağı

tabakası olup bütün kötü huyların ve

çirkin hareketlerin merkezidir( 1 57). Bu nefsin zayıflık, cimrilik, şehvete düşkünlük ve cehalet gibi dört karak­teri vardır (158).

7. İnsan Çok Cahildir, Çok Zalimdir

Zayıf yaratılışlı olan insanın;

aceleci, haris, cimri, sabırsız, nankör, ümitsiz, şımarık, azgın, düşman,

mücadeleci ve nefsinin heva ve heve­sine boyun eğmesi çok cahil, çok zalim olmasının sonucudur. Allah insan için "0; çok zalim, çok

(139) Bkz. en-Nisa, 4/135, Sad, 38/26. el-Bakara, 2/1 20, el-Maide, 5/49. 6/150.

(140) Bkz. el-Kehf, 18/28; Tiihii, 20/16; el-Fürkiin, 25/43.

(141) el-Bakara, 2/145. (142) er-Rum, 30/29. (143) ei-En'iim, 6/150. (144) e1-A'riif, 7/176. (145) et-Teğiibün, 64/16. (146) e1-En'am 6/71. (14 7) Siid, 38/26. (148) en-Nisa, 4/135. (149) el-Kehf, 18/28. (150) Harndi Yazır, A.g.e., V, 3590. (151) e1-Beydiivl, A.g.e., IV, 445. (152) e1-Fürkiin, 25/43; el-Ciisiye, 45/43. (153) e1-Nazihiit, 79/40-41. (154) Al-i İmriin, 3/14. (155) AI-i İmriin, 3/54; Yusuf, 12/54;

ez-Ziiriyiit, 51/21. (156) e1-En'iim, 6/93; Kiif, 50/16. (157) Süleyman Ateş, Sülemi ve Tasavvufi,

Tefsir, s. 147, Sönmez Neş. İstanbul 1969.

(158) Ebu Tii1ib, Muhammed b. Ali, cl­Mekki, Kı1tü'l -Kulfib fi Mua­maleti'l Mahbub, I, 176, !961.

ss

Page 12: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiYANET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • CiLT:31 • SAYI: 2

cahil dir" buyurmuştmO 59).

İnsanın çok cahil olması; Rabbinin emrini, yüklendiği ilahi emiilleti yerine getirmernekten dolayı düçar olacağı cezayı bilememesi, idrak edememesi Allah' ın emrine karşı gfifil olmasıdır(l60). Çok cahildir, çünkü fikibetinin künhünü bilmiyor, onun için zulmediyorCl61).

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız

insanın fıtri za'fiyeti ile ilgili husus­lar elbette bütün insanlar ve her fert için değil insan cinsi için söz konusudur O 62). Kur' an' da, iman edip salih amel işleyenler, bu durum­dan istisna edilmiştir.

Nitekim Asr suresinde insanın

hüsranda olduğu yeminle bildirilmiş, "Ancak iman edip arnel-i salih işleyenler, birbirlerine Hakkı ve sabrı tavsiye .edenler"063) hariç tutulmuş, onların ziyandan kurtul­ctuğu bildirilmiştir. Yine Hfıd

Süresinde insanın nimeti kaybedince ümitsiz ve nankör olduğu, bir sıkın­tıdan kurtulunca sevinip şımardığı

bildirilmiş, "Ancak sa bredip salih amel işleyenler böyle değildir. İşte onlar için mağfiret ve büyük mükafat vardır" huyurulmuştur ( 164).

Yine Me.ftric suresinde insanın,

kötülük dokunuca sızlandığı, feryat ettiği ve hayır dokununca cimrileştiği bildirilmiş, ancak namaz kılanlar

bundan hariç tutulmuştur. Namaz kılanların da vasıfları anlatılmıştır

(165). Namaz kılmak ise mü'minlerin özelliği (166) olup, insanı bütün

56

kötülüklerden ve her türlü haramlar­dan alıkoyar (167).

Şu halde sözkonusu olan özellik­ler, iman ve salih amel sahibi olmayan insanlar için sözkonusudur. İman edip sfilih amel işleyen, Kur'an hükümlerine uyan, nimetiere şükre­den, musibetlere sabreden, Allah ve insanların hukukuna riayet eden insanlar, çok zalim, çok cahil değildir. Ne var ki, insanların çoğu, "İman etmezler" (168), "Gerçekleri

bilmezler" (169), "Şükretmezler"

(170), "Akıllarını kullanmazlar'' C 171), "Cahildirler"(l72), "Fasıktır­

Iar"(l73), "Kafirdirler"074), "Hak­

tan hoşlanmazlar"CI75), "Allah'a ortak koşmarlan iman etmezler" (176), "Kur'an'dan yüz çevirirler"

077). İşte bu yüzden insanların bir

(159) el-Ahzab, 33/72. (160) el-Hazin, A.g.e, V, 144. (161) Harndi Yazır, A.g.e., VI, 3935. (162) Harndi Yazır, A.g.e., VI, 3935. (163) el-Asr, 103/3. (164) Hud, Il/9-ıı. (165) el-Nearic, 70/19-24. (166) el-Mü 'miniln, 23/1 ~ 1 I. (167) ei-Ankebilt, 29/45. (168) Bkz. Hud, 11/17, Yusuf 12/103;

er-Ra'd 13/1; el-Bekara 2/100. (169) Bkz. el-A'raf, 7/187; Yusuf, 12/21,

40; en-Nahl, 16/38; er-Rum, 30/6; el-Enbiya, 21/24.

(170) Bkz. el-Bakara, 2/243; Yusuf 12/38; el-Mü 'min 40/61.

(171) el-Maide, 5/103. (172) el-En'am, 6/lll. (173) AI-i İmran, 3/1 10; el-Maide, 5/49. (174) en-Nahl, 16/83 (175) el-Mü'minun, 23/70. (176) Yusuf, 12/106. (177) el-Fussılet, 41/4.

Page 13: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. i SMAiL KARAGÖZ • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

çoğuna azap hak olmuştur (178). Çünkü burilar, gafil insanlardır, kalp­leri vardır, fakat onlarla hakikatleri anlamazlar. Kulakları vardır, ama onlarla gerçekleri duymazlar, gözleri vardır lakin onlarla gerçekleri

görmezler 0 79).

II- DÜNYA HAY ATlNIN CAZİBELİGİ VE ŞEYTANIN

DÜŞMANLIG I

İnsan, dünya hayatında geçici süre ile yaşar, sonra ölür. Kıyamet kopunca dirilir. Sonra cennet veya cehennem olmak üzere ahiret hayatı başlar. Bu hayat sonsuzdur. Kur' an' da dünya hayatı ile ahiret hayatı karşılaştırılır. Dünyanın meta' yani menfaatleri ve lezzetlerinden yararlanılması azdır, devamlı

değildir080). Ahiret yurdu ise mut­

takller ıçın daha hayırdır08l). Ahiretin yanında dünya hayatı bir meta'dan082), aldatıcı zevkten083) oyun, eğlence, ziynet ve övünmeden ibarettir (57 /20). Asıl hayat ahiret yurdudur (29/64).

Kafidere süslü gösterildiğini

beyan ettiği dünya hayatı084) için Yüce Allah; "Ey insanlar! Allah'ın va'di gerçektir; sakın dünya hayatı

sizi aldatmasın" buyurmuştur085).

Dünya hayatına dalan, nimet ve lezzetleriyle oyalanan, Yaratanını ve ahireti unutup azan, dünya hayatını tercih eden kimseye cehennem

va'dedilmiştir086). Buna rağmen

insanlardan kimi sadece dünya hay­atını ister, böyle kimselerin ahirette

nasipleri yoktur (187).

İşte geçici dünya nimetleri bazı insanları aldatır ve günaha düşme­sine sebep olur.

Öte yandan şeytanın insanın günah işlemesinde önemli bir payı vardır. Çünkü şeytan insana düş­

mandır088). Kötülüğü, günahı ve

isyanı089), fuhşu, zinayı ve cimriliği

(190), münkeriCl9l), küfrü, şikri ve

peygambere uymamayı emreder

(192). İnsana, Allah'ı anmayı unut­

tururC193). Yaptıklarını süslü ve cazip

gösterir094), doğru yoldan saptırır

(195), azdırır ve günaha sürükler096).

Çünkü, şeytan Allah'ın Adem'e secde emrine muhalefet edip secde etmekten imtina etamiş bu sebeple huzurdan kovulup lanetlenmiştir.

Kıyamet gününe kadar Allah'tan

(178) el-Hac, 22/18. (179) e l-A 'raf, 71170. (180) ei-Kurtub!, el-Cami', V, 281-282. (181) en-Nisa, 4n7. (182) cr-Ra'd, 13/26. (183) Al-i İmran, 3/185. (184) el-Hadid, 57/20. (185) cl-Ankebut, 29/64. (186) en-Naziat, 79/38-39. (187) el-Bakara, 2/200. (188) el-İsra, 17/53. (189) Bkz. et-Taber1, A.g.e., II, 2/77. (190) el-Bakara, 2/169, 268. Bkz. el-Alüsi,

A.g:e., IH, 40. (l91) en-N ür, 24/21. ( 192) Bkz. el-Firilzabiidi, A.g.e., I, 560. (193) el-Mücadele, 58/19. (194) el-En'am, 6/43; el-Hicr, 15/39. (l95) en-Neml, 27/1 4; el-Ankebut, 29/38 (196) Meryem, 1 9/83; İbn Kes ir, A.g.c., Ilf,

136.

57

Page 14: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DiYANET iLiMi DERGi • NiSAN- MAYIS- HAZiRAN 1995 • Cil T:31 • SAYI: 2

yaşama izni alan şeytan, insanoğlunu azdıracağına yemin etmiştir. Allah da şeytanı ve ona uyanları cehenneme atacağını va'detmiştir (197). Bundan dolayı Allah, Adem oğluna şeytanın adımiarına uymamayı (198), ona kul­luk etmemeyi099), onu düşman edin­meyiC200) ve şerrinden kendisine sığınınayı emretmiştir (201). Şeytana uyanlar hüsrana uğrarlarC202). Nitekim şeytanın süslü sözlerine kulak veren Adem (AS) ve eşi, yasaklanan ağaca yaklaşmışlar, bu yüzden cennetten çıkarılmışlar(203),

sonra şöyle dua etmişlerdir:

"Rabbimiz! Biz nefsimize zulmet­tik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan muhakkak hüsrana uğrayanlardan oluruz" (204).

Şeytan ve zürriyetine, heva ve hevesine uyan, dünyanın cazibesine kapılan, böylece Rabbi'ni ve yaratılış gayesini unutan, küfre, şirke ve isyana dalan insan kendine zulmet­miş olur.

İnsan kendisine verilen akıl, fikir, irade ve kabiliyetini iman, itaat, hak, adalet, iyi ve hayırda kullanmaz, buna mukabil, küfür, isyan, dalalet, zulüm, kötülük ve şerre saplanır, nef­sinin ve şeytanın istek ve arzularına uyarsa aşağıların aşağısına iner (205). Hayvanlar derecesine düşer, hatta daha kötü, daha sapık olur. Çünkü hayvanlar yaratılışları geregı,

müşrik, klifir, münafık ve asi olmaz­lar, kendilerine verilen görevleri yaparlar. Yaratıldıkları durumdan ne ileri giderler, ne de geri kalırlar.

58

İnsanlar ise aklını ve iradesini hayra ve şerre, İyiye veya kötüye, hakka veya batıla, itaate veya isyana, adalete veya zulme yöneiterek manevi mertebesini yükseltirler veya aksi davranarak düşürürler (206).

SONUÇ:

"Günah" davranışlar

olan söz, Kur'an'da;

fiil ve "şirk",

"küfür", "nifak", "zenb", "ism", "fuhş-fahşa", "isyan-ma'siye", "fısk", "seyyie", "zulüm" ... gibi farklı kavramlarla ifade edilmiştir.

"Günah", her konuda Allah ve peygamberin emir ve yasaklarına

muhalefet etmektir.

Kur'an'da, "büyük ve küçük günah" ifadesine yer verilmiş ancak hangi günahların büyük hangi günahların küçük olduğu konusunda bir ayırım yapılmamıştır. "Ş irk", "nifak" ve "küfür" büyük günahtır. Küfre varmayan söz, fiil ve davranışlardan da büyük günahlar vardır.

Kur'an'da, iyi müminlerin büyük

(197) Bkz. el-A"raf, 7/ll-18; el-Hicr, 15/28-43; Sad, 38/72-85.

(198) el-Bakara, 2/168, 208. (199) Yasin, 36/60. (200) el-Fatır, 35/6. (20 1) en-Nahl, 16/98. (202) el-Mücadele, 58/19. (203) el-Bakara, 2;36; ei-A'raf, 7/19-22. (204) el-A'raf, 7/23. (205) et-Tın, 95/5. (206) el-Mevdfidi, A.g.e., s. 27-30.

Page 15: iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL ...isamveri.org/pdfdrg/D00033/1995_c31/1995_c31_2/1995_c31...iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi m GİRİŞ ünah" kelimesi,

DR. iSMAiL KARAGÖZ • iNSANIN GÜNAH iŞLEMESiNE SEBEP OLAN GENEL KARAKTERi

günahlardan kaçındıkları sadece küçük güiıah işledikleri, Allah' ın · büyük günahlardan kaçınanların

küçük günahlarını bağışlayıp onları cennete koyacağı bildirilmiştir.

İnkiira varmayan büyük günahların tanımı, sayısı ve günahkarların durumları hakkında

İslam bilginleri ittifak ede­memişlerdir. "Büyük günahların imana zararı olmaz" diyenierin yanında "büyük günahlar, sahibini küfre ve nifaka götürür" diyeiller olduğu gibi, "büyük günah sahibi mü 'min dir, ahiretteki durumu Allah'a kalmıştır, dilerse affeder, dilerse cezalandırır, ama neticede cennete koyar" diyenler de, "büyük günah işleyen ne kafirdir ne de mü'min, tevbe etmeden ölürse ebe­diyyen cehennemde kalır"

görüşünde olanlar da vardır.

İnsanın günah işlemesine genelde iki şey sebep olur. Birisi insanın ken­disinden; diğeri dışındaki etkenler­den kaynaklanır. Bir defa insan, günah işlerneğe yetenekli yaratıl-

mıştır. İman ve iU1ate de zorlan­mamıştır. Zorlansa idi hiç kimse günah işleyemezdi. İman ve itaat, iiıkar ve isyanda serbest bırakılmıştır. Ancak birincilere mükafat, ikincilere ceza va'dedilmiştir. Buna rağmen insanlar günah işlerler. Çüiıkü insan, zayıf yaratılmıştır. Çok aceleci, çok hırslı, çok cimri, çok sabırsız, çok zayıf yaratılmıştır. Çok aceleci, çok hırslı, çok cimri, çok sabırsız, çok nankör ve ümitsiz, çok şımarık, çok tartışmacı, çok cahil, çok zillim ve azgındır, şehvetlerine düşkündür.

Dünya hayatının cazibeliğine kapılır. Mal, servet, makam ve şöhret hırsı ile günaha dalar, hararniara düşer.

Sonra şeytan insana düşmandır.

İnsanı kötülüğe teşvik eder. İnsan da ona uyar ve günaha girer.

Kötülüğü emreden nefsine ve şey­tana uyan, dünya hayatının dizi­beliğine kapılan ve neticede günahlara dalan insan kendisine zul­metmiş ve kendisini aşağıların

aşağısına yuvarlamış, sonuçta hüsra­na uğramış olur.

59