1
} } 1 TEMMUZ 2011 SAYFA 11 eko-magazİn BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT [email protected] SOLDAN SAĞA: 1- Son genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilen, 2002 Dünya Kupası’nda kaydettiği golle Dünya Kupası tarihinin en erken golünü atan futbolcu ünvanına sahip olan eski milli futbolcu… 2- İsviçre merkezli bir saat firması… Başkenti Şam olan komşu ülke… 3- Küçük bir limon türü… Şimendifer… 4- Yunanistan’ın Euro’dan önceki para birimi… Bir işi yapmaya hazır… 5- “En azından, hiç olmazsa” anlamlarına gelen eski bir kelime… 6- Sodyum elementinin simgesi… Çin Halk Cumhuriyeti’nin internet kod harfleri… Benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik… 7- Yunanistan’ın plaka işareti… Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak… 8- İşlenmiş koyun derisi… Roma rakamlarında M ile gösterilen sayı… 9- Elçilik ve konsolosluklarda koruma görevlisi… Gelişmemiş bitki… 10- Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü… Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite… 11- Çifte fırınlanmış, tereyağlı, dikdörtgen biçiminde, kenarları tırtıklı bir bisküvi türü… (Tersi) Bir organımız… 12- (Tersi) Funda isimli şarkıcımızın soyadı… Rey. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- Birçok ortaklığın pay senetlerini elinde bulundurarak onları denetimi altında tutan sermaye yatırım ortaklığı… Asker şapkası… 2- Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse… Ticaret gemisi sahibi… 3- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ilk adı… Adını bir müzikalden alan nevresim markası… 4- Gümüş elementinin simgesi… İlk üretim tarihi 1889’a uzanan, günümüzde ise Colgate firması tarafından üretilen, ülkemizin ilk sabun markası… 5- Erzurum’un, ekonomisi, hayvancılık ve tarıma dayalı bir ilçesi… Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke… Baryum elementinin simgesi… 6- “İnsan Kaynakları” anlamında kullanılan kısaltma… Lahza… (Tersi) Bir şeyin esas tutulan yüzü… 7- Alt karşıtı… Bankamatik olarak da bilinen otomatik vezne makinesi… Bir ticaret senedinin alacaklı tarafından arkasına gereken yazının yazılıp imza edilerek üçüncü bir kişiye devredilmesi… 8- Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke… Kesintisi yapılmamış, kesintisiz para… 9- Faiz, getiri… Bir nota… Seryum elementinin simgesi… 10- Uzun kuyruklu, iri bir balık… Arbel firması tarafından üretilen makarna markası… 11- Mecmua… İrlanda’nın internet harfleri… 12- Cepte taşınan, içine para konulan küçük torba… Vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA Canıma tak etti bu müziç ter Yeter Allah’ım, artık ah yeter Bluz ıslak, kokular tüter Bu ter bana ölümden de beter.Bu okuduğunuz satırlar, bir genç kızın intiharından önce yazdığı son satırları olarak bir gazetemizde geçen ay yer almıştır. Geçen aybaşında biri bizden biri yurt dışından gelen birbirinin benzeri iki intihar haberi beni gerçekten çok üzdü ve etkiledi. Her iki rahmetli de genç yaşında kızlardı ve ortak sorunlarıysa baş edemedikleri, kendilerini toplumdan soyutlamalarına neden olan aşırı terlemeleriydi. Arkalarında bıraktıkları intihar mesajlarıysa birbirinden habersiz ama birbirinin çok çok benzeriydi. What a destiny, what a misfortune Everyone saw my horrible sweat, From even moon and Neptune Every fallen drop of sweats Makes my heart broken and wet On the background, a sorrowful endless tune!” Bu haberlerin bende yarattığı etki ve üzüntü üzerine bu konuyla ilgilenmeye ve bu konuda yazmaya karar verdim. Yaz mevsiminin gelişiyle birlikte insanların terlemeleri ve buna bağlı olarak da yaşadıkları sorunlar artmaktadır. Terleme, temel olarak vücudun ısı düzenlemesi görevini üstlenen bir sistemdir. Sıcak havalarda terleyerek ısı kaybıyla vücut ısısının düzenlenmesini sağlar. Toksik maddelerin atılması konusunda terin rolü çok azdır ve önemsenecek ölçüde değildir (İlkokul tabiat bilgisinde bize öyle öğretmişlerdi!). Avuç içlerinin terlemesi ise kavramayı artırmaya yaramaktadır. Ama koltuk altı, kasık gibi bölgelerde vücutta yaygın olan ter bezlerinin (ekrin bezler) yanı sıra, özel bir ter bezi grubu (apokrin bezler) vardır ve işlevleri de belli değildir. İlginç bir şekilde hayvanlarda bu ter bezleri cinsel çekicilik için özel kokular yaymaya yarar, oysa insanlarda bu kokular iticilik harikaları yaratır. Aşırı terlemenin en kötü yanlarından biri, belki de en önemlisi kötü kokulara neden olmalarıdır. Terlemeler arttıkça, terleyenlerin çevreye kötü kokular yaymaları kaçınılmaz olarak artar. Vücuttan yayılan ve hoş olmayan bu kokular doğrudan olmasa da dolaylı olarak tere bağlıdır. Kendisi kokulu olmayan ter, deride uzun süre kaldığı zaman koku yayılmasına neden olur ve bu olay en çok ayak parmak araları, kasık, koltuk altı, meme altı vb. büklüm yerlerinde görülür. Bu alanların sık yıkanmaması ve uzun süre kapalı kalması da kokunun dozunun artmasına neden olur. Hele bir de buna çorap ve çamaşırların sık değiştirilmemesi eklenirse kokular katmerlenerek çevredekiler için dayanılmaz bir durum alabilir ki, biz doktorlar maalesef çok sık olmasa da bu durumlara rastlama şanssızlığını yaşamaktayız. Bu bölgelerde uzun süre kalan ter deriyi yumuşatarak burada var olan bakterilerin yumuşayan deriyi ve teri parçalayarak koku veren maddelerin ortaya çıkmasına neden olurlar. Aşırı terleme koku olmasa da rahatsız edicidir. Koltuk altları ıslak gömlek, tişört ve bluzlar, daha kötüsü etek ve pantolonlar çok kötü bir görünüm ve sosyal bir sorun yaratır. Ellerin aşırı terlemesi hem insan ilişkilerini (el sıkışma!) hem de gündelik yaşamı (kağıt, kalem vb. ıslatarak) olumsuz etkiler. Ayakların aşırı terlemesi ise ayakkabı ve çorapları parçalar, yürümeyi zorlaştırır. Sağlıklı, kokusuz günler dilerim. Aydemir, İÜ Cerrahpaşa Dermatoloji AD Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği Bşk. PROF. DR. ERTUĞRUL H. AYDEMİR Aşırı terleme Terleme, kesin olarak önlenebilir mi? Bütün bu görüntü ve koku kirliliğinin ortadan kaldırılabilmesi için ilk akla gelen önlem, doğal olarak terin istenmeyen bölgelerde ve miktarlarda akışının önlenmesidir, fakat terin kesin önlenmesi olanağı yoktur. Geçici süreler için ve çoğu zaman da kısmi olarak bazı tedavilerle mümkün olabilmektedir. Önemli olan yan etkilerden korunabilmektir. Hep düşlenmiş olan bir hap yutarak sonuç alma çabaları sonuç vermemiş, denenen ilaçların yan etkileri yararından fazla olmuştur. Günümüzde dıştan uygulanan bazı ilaç ve yöntemler çok yararlı olabilmektedir. Özellikle koltuk altında etkili olan ve ilk seçenek olarak yeğlenen ter önleyici ilaçlar (antiperspiran) çok kullanılır. Denenen bir sürü ilaç arasında en etkili olan alüminyum klorid ve benzerleridir, fakat bunlar el ve ayak terlemelerinde ancak yüzde 10-20 oranında etkilidir. Diğer seçeneklerden önce yine de denemeye değer. Günümüzde hem kozmetik olarak (düşük konsantrasyonda) hem de ilaç olarak örnekleri başarıyla kullanılmaktadır. Kozmetiklerde bunlara ayrıca antibakteriyel ürünler ve parfümler de eklenebilmektedir. Ter önleyicilerin yan etkileri Yeri gelmişken hemen belirtilmesi gereken nokta bu ürünlerin yan etkileri konusudur. Yan etki olarak görülebilecek tek durum, içerdikleri maddelerden herhangi biriyle alerjik reaksiyon olup, bu da ancak duyarlı kişilerde ekzema şeklinde kendini gösterir. Halk arasında bu konuda çok söylenen ve ciddi ölçüde inanılan bazı şehir efsaneleri vardır. Bu ürünlerin terlemeyi önleyerek vücutta zararlı maddelerin birikimine neden olmaları efsanesi bunlardan biridir ve aslı astarı da yoktur. Bundan daha fazla sözü edilen ise bu ürünlerin meme kanserine veya Alzheimer hastalığına neden olabildikleri konusudur (En son dünya kongresinde dahi bunlardan söz edilmesi boş inanışların yalnız bizim toplumumuzda olmadığını göstermektedir). Doğal olarak bu konularda da hiçbir kanıt yoktur ve çalışmalar hiçbir sonuç vermemiştir, yani kullanılmalarında hiçbir sakınca yoktur. Antiperspiranların yetmediği durumlarda iki seçenek daha vardır. Basit galvanik akımla çalışan iyontoforez yöntemi özellikle el ve ayaklarda ilk seçenek olarak kullanılabilir, etkin ve zararsızdır. Fakat koltuk altında uygulanması zordur. Son seçenek ise biraz ağrılı ve pahalı olmakla birlikte botulinyum toksini enjeksiyonlarıdır. 6 ay kadar iyilik sağlarlar. Doğal olarak sık yıkanmak, terin ve bakterilerin birikmesini önlemek de çok yararlıdır. Nihai mesaj ise terinizle sorununuz varsa muhakkak bir deri ve zührevi hastalıklar uzmanına danışarak çözüm arayın, sağda solda otta, çokta aramayın. Gutenberg kimdir? Bir bilim adamı mı? Bir dahi mi? Matbaayı icat ederek, önce Avrupa’yı sonra da dünyanın kalan kısmını aydınlatan mucit mi? Aslında Johannes Gutenberg, zengin bir işadamının sarraflığı seçmiş oğlu, doğduğu Almanya’nın Mainz kentinden Strassburg’a taşındıktan sonra ayna ustalığı ve sarraflık yapmış bir zanaatkar… Matbaayı icat ettiğini söylemek ise oldukça zor. Çin ve Japonya gibi Uzakdoğu kültürlerinde yüzlerce yıldır bilinen baskı tekniğini geliştirerek, yaygınlaşmasını sağlaması da yeterince önemli tabii… Gutenberg, saf kurşundan mamul hurufatın kısa sürede aşınması nedeniyle yaşanan sorunu çözen adamdır. Saf kurşun hurufat az sayıda baskıyla aşınıyor, çeşitli yöntemlerle sertleştirilmiş olanlar ise kağıdı deliyordu. Gutenberg, bu sorunu muhtemelen sarraflığı sayesinde ve kurşunu antimon elementiyle karıştırarak çözdü. Bir baskı makinesi de geliştiren Gutenberg, geliştirdiği sistemin “para kazanabilir” hale gelmesi için bir sponsor arayışına girer. İşadamı Johannes Fust, Gutenberg’i destekler ve ortağı da olur. 1450’deki bu ortaklıktan 5 yıl sonra ilk kitaplar basılmaya başlar. Gutenberg, bu arada Fust’a olan borcunu ödeyemez ve ortaklık bozulur. Bu ortaklığın bozulmasından sonra pek para kazanamayan Gutenberg, Nassau Kontu tarafından himaye edilir. Sarraf Gutenberg, icadı sayesinde kendi hayatını pek değiştiremez, ancak dünya tarihini değiştiren şahsiyetler arasına girer. Sarraf Gutenberg… Rekabetin yoğun yaşandığı küreselleşme döneminde kıyıcı rekabetin sonuçlarından biri “ben de pazarlama”… Piyasaya yeni ve yaratıcı bir ürün çıkar ve tüm özellikleriyle ilgili “Sadece bende!” der… Ardından onlarcası benzer özelliklerle zuhur eder ve kendilerini göstermeye çalışır; “Ben de!” “Ben de!” “Ben de!” Her yeni “ben de” çığlığı diğerinin etkisini azaltır. Coca Cola’dan I-Phone’a, Gillette’ten Selpak mendile kadar birçok ürün “ben de” rekabetiyle karşılaşmıştır. “Ben de ürün” yeni bir ürün ile piyasaya çıkmaya göre kolaydır. Öncelikle yeni bir ürün için Ar-Ge yatırımı yapmazsınız. Başarılı olmuş bir ürüne, hazırlop konarsınız. Yeni bir ürünün tutup tutmayacağı konusundaki risklere katlanmazsınız, ürün zaten tutmuştur. Müşteriler sizinkini olmasa bile, ürünün orijinalini tanımıştır. Bunlar işin kolay tarafları… Her güzelin bir kusuru vardır ya, “ben de pazarlama” da mükemmel bir yöntem sayılmaz. Öncelikle orijinal üründen daha iyi bir ürününüz olmalı. Ki müşteri orijinali varken sizinkini tercih etsin. İkinci olarak, orijinalinden iyi olan bu ürünü, tüketicinin fark etmesi için reklama yatıracak bol paranız olmalı. Fark etmeleri yetmez, hatırlamaları ve unutmamaları için sürekli reklam vermelisiniz. Tüketici ürününüzü tanıyabilir. Ancak bulacağı yer perakende raflarıdır. Bu raflarda yer almanın bedelini ödemeye hazır olmalısınız. Söylemeye gerek yok, rakibinizden daha fazla raf alanı için rakibinizden daha fazla harcama yapmayı göze almalısınız. Takdir edersiniz ki, bir ürünün orijinali varken, daha iyi ve kaliteli de olsa, takipçisini almak tüketiciye pek cazip gelmez. Bu nedenle tüketicinin “ben de ürün”ü alması için “cazip fiyat” zorunludur. Yani? Yani, orijinal üründen daha “ucuz” olmak zorundasınız. Kısacası daha iyi bir ürüne sahip olabilirsiniz, çok para gerektirse de bol reklam ve promosyon yapıyor, daha geniş raflarda yer alıyor olabilirsiniz. Tüm bunlar yetmez, ayrıca daha uygun fiyatla piyasaya çıkmalısınız. Bir kötü haber daha; eğer ürününüz “tutacak” sinyali veriyorsa, orijinal ürünün fiyatı düşürülebilir. Bu durumda siz de fiyat düşürmelisiniz ve uzun yıllar sürecek bir fiyat rekabetine hazır olmalısınız. Son olarak taklitçiler için iyi, inovasyoncular için kötü haber; orijinal ürünler her zaman kazanmaz. Takipçinin finansal gücü fazlaysa pazarı terk eden orijinal ürün olabilir. Ne diyelim, dünya adil olsa, yalan dünya denmezdi… ‘‘Hiçbir şey zor değildir. Yeter ki küçük parçalara bölebilelim Henry Ford 1863–1947 yılları arasında yaşamış, “işleri bölen” bant sistemini geliştirerek fabrikasyon üretimde devrim yaratan mucit işadamı. TEŞEBBÜS TARİHİNDEN 7 Kanuni Sani 1340 / 7 Ocak 1924 Akbaba Dergisi 3 Temmuz 1988: Fatih Sultan Mehmet köprüsünün açılışını yapan Başbakan Turgut Özal, o gün şöhret kazanacak bir BMW ile köprüde sürat yaptı. “Semra, bir kaset koy da neşemizi bulalım” sözü de siyasi tarihimizin unutulmazları arasına girdi… 4 Temmuz 1848: Karl Marx ve Friederich Engels’in kaleme aldığı Komünist Manifesto yayınlandı. Yanda ilk baskının kapağı görülen manifesto, dünyayı en çok etkileyen metinlerden oldu. 1948: Türkiye ile ABD arasında ekonomik işbirliği anlaşması imzalandı. 5 Temmuz 1971: Türkiye’nin Ortak Pazar’a girişini öngören protokol TBMM’de kabul edildi. 1987: “Aslında Türkiye’de sağcı partiler solcu, solcu partiler de sağcı” şeklinde özetlenen tezi ve Düzenin Yabancılaşması adlı kitabıyla meşhur Prof. Dr. İdris Küçükömer öldü. 6 Temmuz 1988: İngiltere’de Polly Peck adlı şirketler grubuyla parlak bir işadamı olan Kıbrıs kökenli Asil Nadir, Günaydın gazetesi ve Veb Ofset yayın grubunu aldı. 7 Temmuz 1866: İzmir ile Aydın arasındaki Anadolu’nun ilk tren yolu hattı hizmete açıldı. Fotoğrafta dönemin Aydın Şimendifer İstasyonuna giren bayraklarla süslü bir tren… 1969: Hükümetin dış borç almasını eleştirenleri eleştiren Başbakan Demirel, “Borç almayalım da ne yapalım. Millet başka yere mi hicret etsin?” dedi. 8 Temmuz 1946: Mimar Selçuk Milar tarafından tasarlanan Demokrat Parti’nin meşhur afişi bugün basıldı. Demokrat Parti ile özdeşleşen “Yeter Söz Milletindir” afişinin 1950 seçimlerinin kazanılmasında büyük etkisi oldu. 1993: Özel radyo ve televizyon yayını serbest bırakıldı. Çok kısa sürede yüzlerce televizyon ve binlerce radyo yayına başladı. 9 Temmuz 1948: Seçimlerde kullanılan gizli oy, açık tasnif sistemi değişti. Daha önce seçimler “açık oy, gizli tasnif” şeklinde yapılıyordu. Yani vatandaşın hangi partiye oy attığı sandık görevlileri tarafından görülüyor, oyların sayımı vatandaş tarafından izlenemiyordu. 1982: Orgeneral Kenan Evren’in emriyle TV’lerde banka reklamları tamamen yasaklandı. Yasak 18 Mart 1985 tarihine kadar sürecekti. TARİHTE BU HAFTA “BEN DE” M‹, “SADECE BENDE” M‹? HAFTALIK İsmail Şen [email protected] O BİR İŞADAMI Kapanmayan bütçe açığı 1 Kasım 1924’te kurulan 1. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Başbakanı İsmet (İnönü), uzun yıllar sürecek bütçe açığıyla tanışmıştı. Üstte: Bütçe açığı münasebetiyle Altta: Ata sözlerinden: << Ayağını yorganına göre uzatmalı!>> [email protected] Sayfa11_Sayfa 10.qxd 30.06.2011 23:21 Page 1

[email protected] “BEN DE” M‹, “SADECE BENDE” M‹?ismailsen.com/pdf/07.01.2011.pdfNihai mesaj ise terinizle sorununuz varsa muhakkak bir deri ve zührevi hastalıklar

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ismail.sen@ito.org.tr “BEN DE” M‹, “SADECE BENDE” M‹?ismailsen.com/pdf/07.01.2011.pdfNihai mesaj ise terinizle sorununuz varsa muhakkak bir deri ve zührevi hastalıklar

} }1 T E M M U Z 2 0 1 1

SAYFA 11

eko-magazİn

BULMACAHaz›rlayan

Nalan M. ALAKENTile ti sim@so rus hop.com

SOLDAN SAĞA: 1- Son genel seçimlerde Adalet veKalkınma Partisi’nden İstanbul milletvekili seçilen, 2002Dünya Kupası’nda kaydettiği golle Dünya Kupası tarihininen erken golünü atan futbolcu ünvanına sahip olan eski millifutbolcu… 2- İsviçre merkezli bir saat firması… BaşkentiŞam olan komşu ülke… 3- Küçük bir limon türü…Şimendifer… 4- Yunanistan’ın Euro’dan önceki parabirimi… Bir işi yapmaya hazır… 5- “En azından, hiçolmazsa” anlamlarına gelen eski bir kelime… 6- Sodyumelementinin simgesi… Çin Halk Cumhuriyeti’nin internet kodharfleri… Benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik… 7-Yunanistan’ın plaka işareti… Bir malın serbest sürümünüengellemek için konulan yasak… 8- İşlenmiş koyun derisi…Roma rakamlarında M ile gösterilen sayı… 9- Elçilik vekonsolosluklarda koruma görevlisi… Gelişmemiş bitki… 10-Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veyakaçınması gereken davranışlar bütünü… Bir şeyin iyi veyakötü olma özelliği, kalite… 11- Çifte fırınlanmış, tereyağlı,dikdörtgen biçiminde, kenarları tırtıklı bir bisküvi türü…(Tersi) Bir organımız… 12- (Tersi) Funda isimli şarkıcımızınsoyadı… Rey.YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- Birçok ortaklığın pay senetlerinielinde bulundurarak onları denetimi altında tutan sermayeyatırım ortaklığı… Asker şapkası… 2- Satıcı veyaihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gereklibelgeleri göstererek bankaya başvuran kimse… Ticaretgemisi sahibi… 3- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ilkadı… Adını bir müzikalden alan nevresim markası… 4-Gümüş elementinin simgesi… İlk üretim tarihi 1889’auzanan, günümüzde ise Colgate firması tarafından üretilen,ülkemizin ilk sabun markası… 5- Erzurum’un, ekonomisi,hayvancılık ve tarıma dayalı bir ilçesi… Dumanın değdiğiyerde bıraktığı kara leke… Baryum elementinin simgesi… 6-“İnsan Kaynakları” anlamında kullanılan kısaltma… Lahza…(Tersi) Bir şeyin esas tutulan yüzü… 7- Alt karşıtı…Bankamatik olarak da bilinen otomatik vezne makinesi… Birticaret senedinin alacaklı tarafından arkasına gerekenyazının yazılıp imza edilerek üçüncü bir kişiyedevredilmesi… 8- Bir sanata, bir bilime, bir düşünce vedavranış sistemine temel olan, yön veren ilke… Kesintisiyapılmamış, kesintisiz para… 9- Faiz, getiri… Bir nota…Seryum elementinin simgesi… 10- Uzun kuyruklu, iri birbalık… Arbel firması tarafından üretilen makarna markası…11- Mecmua… İrlanda’nın internet harfleri… 12- Ceptetaşınan, içine para konulan küçük torba… Vali, kaymakamgibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu.

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA

“Canıma tak etti bu müziç terYeter Allah’ım, artık ah yeterBluz ıslak, kokular tüterBu ter bana ölümden de beter.”Bu okuduğunuz satırlar, bir

genç kızın intiharından önceyazdığı son satırları olarak birgazetemizde geçen ay yeralmıştır. Geçen aybaşında biribizden biri yurt dışından gelenbirbirinin benzeri iki intihar haberi benigerçekten çok üzdü ve etkiledi. Her ikirahmetli de genç yaşında kızlardı ve ortaksorunlarıysa baş edemedikleri, kendilerinitoplumdan soyutlamalarına neden olan aşırıterlemeleriydi. Arkalarında bıraktıkları intiharmesajlarıysa birbirinden habersiz amabirbirinin çok çok benzeriydi.

“What a destiny, what a misfortuneEveryone saw my horrible sweat, From even moon and Neptune

Every fallen drop of sweatsMakes my heart broken

and wetOn the background, a

sorrowful endless tune!”Bu haberlerin bende

yarattığı etki ve üzüntüüzerine bu konuylailgilenmeye ve bu konudayazmaya karar verdim.Yaz mevsiminin gelişiylebirlikte insanların terlemeleri ve buna bağlıolarak da yaşadıkları sorunlar artmaktadır.

Terleme, temel olarak vücudun ısıdüzenlemesi görevini üstlenen bir sistemdir.Sıcak havalarda terleyerek ısı kaybıyla vücutısısının düzenlenmesini sağlar. Toksikmaddelerin atılması konusunda terin rolü çokazdır ve önemsenecek ölçüde değildir (İlkokultabiat bilgisinde bize öyle öğretmişlerdi!). Avuçiçlerinin terlemesi ise kavramayı artırmayayaramaktadır. Ama koltuk altı, kasık gibibölgelerde vücutta yaygın olan terbezlerinin (ekrin

bezler) yanı sıra, özel birter bezi grubu (apokrinbezler) vardır ve işlevleride belli değildir.

İlginç bir şekildehayvanlarda bu ter bezlericinsel çekicilik için özelkokular yaymaya yarar,oysa insanlarda bu kokulariticilik harikaları yaratır.

Aşırı terlemenin en kötüyanlarından biri, belki de en önemlisi kötükokulara neden olmalarıdır. Terlemelerarttıkça, terleyenlerin çevreye kötü kokularyaymaları kaçınılmaz olarak artar. Vücuttanyayılan ve hoş olmayan bu kokular doğrudanolmasa da dolaylı olarak tere bağlıdır. Kendisikokulu olmayan ter, deride uzun süre kaldığızaman koku yayılmasına neden olur ve bu olayen çok ayak parmak araları, kasık, koltuk altı,meme altı vb. büklüm yerlerinde görülür. Bualanların sık yıkanmaması ve uzun süre kapalı

kalması da kokunun dozunun artmasınaneden olur. Hele bir de buna çorap veçamaşırların sık değiştirilmemesieklenirse kokular katmerlenerekçevredekiler için dayanılmaz bir durum

alabilir ki, biz doktorlar maalesef çok sıkolmasa da bu durumlara rastlama şanssızlığınıyaşamaktayız. Bu bölgelerde uzun süre kalanter deriyi yumuşatarak burada var olanbakterilerin yumuşayan deriyi ve teriparçalayarak koku veren maddelerin ortayaçıkmasına neden olurlar.

Aşırı terleme koku olmasa da rahatsızedicidir. Koltuk altları ıslak gömlek, tişört vebluzlar, daha kötüsü etek ve pantolonlar çokkötü bir görünüm ve sosyal bir sorun yaratır.Ellerin aşırı terlemesi hem insan ilişkilerini (elsıkışma!) hem de gündelik yaşamı (kağıt, kalemvb. ıslatarak) olumsuz etkiler. Ayakların aşırıterlemesi ise ayakkabı ve çorapları parçalar,yürümeyi zorlaştırır.

Sağlıklı, kokusuz günler dilerim.

■ Aydemir, İÜ Cerrahpaşa Dermatoloji AD Derive Zührevi Hastalıklar Derneği Bşk.

PROF. DR.ERTUĞRUL H.

AYDEMİR

Aşırı terleme Terleme, kesin olarak

önlenebilir mi?Bütün bu görüntü ve koku

kirliliğinin ortadankaldırılabilmesi için ilk aklagelen önlem, doğal olarakterin istenmeyen bölgelerdeve miktarlarda akışınınönlenmesidir, fakat terin kesinönlenmesi olanağı yoktur.Geçici süreler için ve çoğuzaman da kısmi olarak bazıtedavilerle mümkünolabilmektedir. Önemli olanyan etkilerdenkorunabilmektir. Hepdüşlenmiş olan bir hapyutarak sonuç alma çabalarısonuç vermemiş, denenenilaçların yan etkileriyararından fazla olmuştur.Günümüzde dıştan uygulananbazı ilaç ve yöntemler çokyararlı olabilmektedir.Özellikle koltuk altında etkiliolan ve ilk seçenek olarakyeğlenen ter önleyici ilaçlar(antiperspiran) çok kullanılır.Denenen bir sürü ilaçarasında en etkili olanalüminyum klorid vebenzerleridir, fakat bunlar elve ayak terlemelerinde ancakyüzde 10-20 oranındaetkilidir. Diğer seçeneklerdenönce yine de denemeyedeğer.

Günümüzde hem kozmetikolarak (düşükkonsantrasyonda) hem de ilaçolarak örnekleri başarıylakullanılmaktadır.Kozmetiklerde bunlara ayrıcaantibakteriyel ürünler veparfümler deeklenebilmektedir.

Ter önleyicilerin yan etkileriYeri gelmişken hemen

belirtilmesi gereken nokta buürünlerin yan etkilerikonusudur. Yan etki olarakgörülebilecek tek durum,içerdikleri maddelerdenherhangi biriyle alerjikreaksiyon olup, bu da ancakduyarlı kişilerde ekzemaşeklinde kendini gösterir.Halk arasında bu konuda çoksöylenen ve ciddi ölçüdeinanılan bazı şehir efsanelerivardır. Bu ürünlerin terlemeyiönleyerek vücutta zararlımaddelerin birikimine nedenolmaları efsanesi bunlardanbiridir ve aslı astarı da yoktur.Bundan daha fazla sözü

edilen ise bu ürünlerin memekanserine veya Alzheimerhastalığına neden olabildiklerikonusudur (En son dünyakongresinde dahi bunlardansöz edilmesi boş inanışlarınyalnız bizim toplumumuzdaolmadığını göstermektedir).Doğal olarak bu konularda dahiçbir kanıt yoktur veçalışmalar hiçbir sonuçvermemiştir, yanikullanılmalarında hiçbirsakınca yoktur.

Antiperspiranlarınyetmediği durumlarda ikiseçenek daha vardır. Basitgalvanik akımla çalışaniyontoforez yöntemi özellikle

el ve ayaklarda ilk seçenekolarak kullanılabilir, etkin vezararsızdır. Fakat koltukaltında uygulanması zordur.Son seçenek ise biraz ağrılıve pahalı olmakla birliktebotulinyum toksinienjeksiyonlarıdır. 6 ay kadariyilik sağlarlar.

Doğal olarak sık yıkanmak,terin ve bakterilerinbirikmesini önlemek de çokyararlıdır.

Nihai mesaj ise terinizlesorununuz varsa muhakkakbir deri ve zührevi hastalıklaruzmanına danışarak çözümarayın, sağda solda otta,çokta aramayın.

Gutenberg kimdir? Bir bilim adamı mı?Bir dahi mi? Matbaayı icat ederek, önceAvrupa’yı sonra da dünyanın kalankısmını aydınlatan mucit mi?

Aslında Johannes Gutenberg, zengin birişadamının sarraflığı seçmiş oğlu,doğduğu Almanya’nın Mainz kentindenStrassburg’a taşındıktan sonra aynaustalığı ve sarraflık yapmış bir zanaatkar…

Matbaayı icat ettiğini söylemek iseoldukça zor. Çin ve Japonya gibiUzakdoğu kültürlerinde yüzlerce yıldırbilinen baskı tekniğini geliştirerek,yaygınlaşmasını sağlaması da yeterinceönemli tabii… Gutenberg, saf kurşundanmamul hurufatın kısa sürede aşınmasınedeniyle yaşanan sorunu çözen adamdır.Saf kurşun hurufat az sayıda baskıylaaşınıyor, çeşitli yöntemlerle sertleştirilmişolanlar ise kağıdı deliyordu. Gutenberg,bu sorunu muhtemelen sarraflığısayesinde ve kurşunu antimon elementiylekarıştırarak çözdü.

Bir baskı makinesi de geliştirenGutenberg, geliştirdiği sistemin “parakazanabilir” hale gelmesi için bir sponsorarayışına girer. İşadamı Johannes Fust,Gutenberg’i destekler ve ortağı da olur.1450’deki bu ortaklıktan 5 yıl sonra ilkkitaplar basılmaya başlar. Gutenberg, buarada Fust’a olan borcunu ödeyemez veortaklık bozulur. Bu ortaklığınbozulmasından sonra pek parakazanamayan Gutenberg, Nassau Kontutarafından himaye edilir.

Sarraf Gutenberg, icadı sayesinde kendihayatını pek değiştiremez, ancak dünyatarihini değiştiren şahsiyetler arasına girer.

SarrafGutenberg…

Rekabetin yoğun yaşandığıküreselleşme döneminde kıyıcırekabetin sonuçlarındanbiri “ben depazarlama”…

Piyasaya yeni veyaratıcı bir ürünçıkar ve tümözellikleriyle ilgili“Sadece bende!”der…

Ardındanonlarcası benzerözelliklerle zuhureder ve kendilerinigöstermeye çalışır;

“Ben de!”“Ben de!”“Ben de!”Her yeni “ben de” çığlığı diğerinin etkisini

azaltır. Coca Cola’dan I-Phone’a, Gillette’ten Selpak

mendile kadar birçok ürün “ben de” rekabetiylekarşılaşmıştır.

“Ben de ürün” yeni bir ürün ile piyasayaçıkmaya göre kolaydır.

Öncelikle yeni bir ürün için Ar-Ge yatırımıyapmazsınız. Başarılı olmuş bir ürüne, hazırlopkonarsınız.

Yeni bir ürünün tutuptutmayacağı

konusundaki risklerekatlanmazsınız,

ürün zatentutmuştur.

Müşterilersizinkiniolmasa bile,ürününorijinalini

tanımıştır. Bunlar işin

kolay tarafları…Her güzelin bir

kusuru vardır ya,“ben de pazarlama” da

mükemmel bir yöntemsayılmaz.

Öncelikle orijinal üründen daha iyi birürününüz olmalı. Ki müşteri orijinali varkensizinkini tercih etsin.

İkinci olarak, orijinalinden iyi olan bu ürünü,tüketicinin fark etmesi için reklama yatıracak bolparanız olmalı.

Fark etmeleri yetmez, hatırlamaları veunutmamaları için sürekli reklam vermelisiniz.

Tüketici ürününüzü tanıyabilir. Ancakbulacağı yer perakende raflarıdır. Bu raflarda yer

almanın bedelini ödemeye hazır olmalısınız.Söylemeye gerek yok, rakibinizden daha fazlaraf alanı için rakibinizden daha fazla harcamayapmayı göze almalısınız.

Takdir edersiniz ki, bir ürünün orijinalivarken, daha iyi ve kaliteli de olsa, takipçisinialmak tüketiciye pek cazip gelmez.

Bu nedenle tüketicinin “ben de ürün”ü almasıiçin “cazip fiyat” zorunludur.

Yani?Yani, orijinal üründen daha “ucuz” olmak

zorundasınız. Kısacası daha iyi bir ürüne sahip olabilirsiniz,

çok para gerektirse de bol reklam ve promosyonyapıyor, daha geniş raflarda yer alıyorolabilirsiniz. Tüm bunlar yetmez, ayrıca dahauygun fiyatla piyasaya çıkmalısınız.

Bir kötü haber daha; eğer ürününüz “tutacak”sinyali veriyorsa, orijinal ürünün fiyatıdüşürülebilir. Bu durumda siz de fiyatdüşürmelisiniz ve uzun yıllar sürecek bir fiyatrekabetine hazır olmalısınız.

Son olarak taklitçiler için iyi, inovasyonculariçin kötü haber; orijinal ürünler her zamankazanmaz. Takipçinin finansal gücü fazlaysapazarı terk eden orijinal ürün olabilir.

Ne diyelim, dünya adil olsa, yalan dünyadenmezdi…

‘‘Hiçbir şeyzor değildir.Yeter ki küçükparçalarabölebilelim”

Henry Ford1863–1947 yılları

arasında yaşamış, “işleribölen” bant sistemini

geliştirerek fabrikasyonüretimde devrim yaratan

mucit işadamı.

TEŞEBBÜS TARİHİNDEN7 Kanuni Sani 1340 / 7 Ocak 1924 Akbaba Dergisi

3 Temmuz1988: Fatih Sultan Mehmet köprüsünün açılışını

yapan Başbakan Turgut Özal, o gün şöhretkazanacak bir BMW ile köprüde sürat yaptı. “Semra,bir kaset koy da neşemizi bulalım” sözü de siyasitarihimizin unutulmazları arasına girdi…

4 Temmuz1848: Karl Marx ve

Friederich Engels’in kalemealdığı Komünist Manifestoyayınlandı. Yanda ilk baskınınkapağı görülen manifesto,dünyayı en çok etkileyenmetinlerden oldu.

1948: Türkiye ile ABD arasında ekonomik işbirliğianlaşması imzalandı.

5 Temmuz1971: Türkiye’nin Ortak Pazar’a girişini

öngören protokol TBMM’de kabul edildi. 1987: “Aslında Türkiye’de sağcı

partiler solcu, solcu partiler de sağcı”şeklinde özetlenen tezi ve DüzeninYabancılaşması adlı kitabıyla meşhurProf. Dr. İdris Küçükömer öldü.

6 Temmuz1988: İngiltere’de Polly Peck

adlı şirketler grubuyla parlak birişadamı olan Kıbrıs kökenli AsilNadir, Günaydın gazetesi ve VebOfset yayın grubunu aldı.

7 Temmuz1866: İzmir ile

Aydın arasındakiAnadolu’nun ilktren yolu hattıhizmete açıldı.Fotoğrafta dönemin Aydın Şimendiferİstasyonuna giren bayraklarla süslü bir tren…

1969: Hükümetin dış borç almasınıeleştirenleri eleştiren Başbakan Demirel, “Borçalmayalım da ne yapalım. Millet başka yere mihicret etsin?” dedi.

8 Temmuz1946: Mimar Selçuk Milar

tarafından tasarlananDemokrat Parti’nin meşhurafişi bugün basıldı. DemokratParti ile özdeşleşen “YeterSöz Milletindir” afişinin 1950seçimlerinin kazanılmasındabüyük etkisi oldu.

1993: Özel radyo ve televizyon yayını serbestbırakıldı. Çok kısa sürede yüzlerce televizyon vebinlerce radyo yayınabaşladı.

9 Temmuz1948: Seçimlerde

kullanılan gizli oy, açık tasnifsistemi değişti. Daha önceseçimler “açık oy, gizlitasnif” şeklinde yapılıyordu. Yani vatandaşınhangi partiye oy attığı sandık görevlileritarafından görülüyor, oyların sayımı vatandaştarafından izlenemiyordu.

1982: Orgeneral Kenan Evren’in emriyleTV’lerde banka reklamları tamamen yasaklandı.Yasak 18 Mart 1985 tarihine kadar sürecekti.

TARİHTE BU HAFTA

“BEN DE” M‹, “SADECE BENDE” M‹?HAFTALIK İsmail

Ş[email protected]

O BİR İŞADAMI

Kapanmayan bütçe açığı1 Kasım 1924’te kurulan 1. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin

Başbakanı İsmet (İnönü), uzun yıllar sürecek bütçe açığıyla tanışmıştı.

Üstte: Bütçe açığı münasebetiyleAltta: Ata sözlerinden: << Ayağını yorganına göre uzatmalı!>>

[email protected]

Sayfa11_Sayfa 10.qxd 30.06.2011 23:21 Page 1