8
Alkışlar BESYO için Özkul YÖK Yürütme Kurulu’nda Ç‹ZG‹M‹ZAH/Atila Özer 23 Mayıs Cuma www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI: 464 23 - 29 MAYIS 2008 Öğr. Gör. Ezgi GÖNLÜM YALÇIN Öğrencileri Konseri Yer: Salon 2003 Saat: 17:30 Devlet Konservatuvarı KAMPUSTE NELER VAR? ? Konser Türk Sanat Müziği Korosu Konseri Yer: Sinema Anadolu Saat: 20:00 Halkbilim Araştırmaları Merkezi Konser Öğrenci görüşü Üstün zekalı çocukların eğitimi sizce nasıl olmalı? 8. SAYFADA Duman Yer: İki Eylül Kampusü Şenlik Alanı Saat: 21:00-22:30 (Konsere katılacak öğrenciler için saat: 19.00-19:30-20:00-20:30’da Sinema Ana- dolu yanından İki Eylül Kampusü Şenlik Alanına, ulaşım ücretsiz olarak üniversi- temiz otobüsleri ile sağlanacaktır.) Coca-Cola İçecek A.Ş. Konser 23.347 1 Kasım 2007 istatistiklerine göre Ana- dolu Üniversitesi’nde öğ- renim gören örgün öğrenci sayısı 24 Mayıs Cumartesi Girişimcilik Akademisi Yer: Kongre Merkezi Tüm Salonlar Saat: 12:00 (Açılış) (25 Mayıs’a kadar devam edecektir.) Junior Chamber International Eğitim ve Panel Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ve Radyo A tarafından ortaklaşa düzenlenen "Geleneksel Bahar Şenliği Radyo A Açılış Partisi” bu yıl da öğrencilerimizi coşturdu. 14 Mayıs akşamı Yunusemre Kampu- sü Çarşı A önünde gerçekleştirilen partiye öğrenciler büyük ilgi gös- terdi. Öğrenciler Radyo A DJ ‘leri Mehmet, Erman, ve Mert'in çaldığı şarkılar eşliğinde eğlenceli dakika- lar geçirdi. Radyo A şenliği parti ile açtı Yaşasın Kavuniçi Yer: Sinema Anadolu Saat: 20:30 Tiyatro Kulübü Tiyatro 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bay- ramı Eskişehir’de de coşkuyla kutlandı. Atatürk Stadyumu’nda gerçekleştirilen bayram kutlamala- rında final bölümüne Beden Eğitimi ve Spor Yük- sekokulu (BESYO) damgasını vurdu. 330 öğrencisi ile milli mücadeleyi canlandıran bir gösteri sunan BESYO izleyenlerden büyük alkış aldı. Gösterinin kareografisini ve müziklerini BES- YO öğretim görevlileri Sabriye Tosun Şentürk, Emi- ne Ülker Aykaç, Dilek Yalız, Melek Bilimli, Demet Demirdoğan, Ahmet Uslu, Ahmet Şener, Evrensel Heper ve Erhan Doğan hazırladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ek- rem Özkul, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu üyeliğine atandı. 4. SAYFADA Havacılık Kulübü, yamaç paraşütü meraklıları için yer eğitimi düzenledi. 7. SAYFADA Gökyüzü rengarenk Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda görsel bir şölen sundu. Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul

KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

AlkışlarBESYO için

Özkul YÖKYürütmeKurulu’nda

Ç‹ZG‹M‹ZAH/Atila Özer

23 Mayıs Cuma

w w w . a h a b e r . a n a d o l u . e d u . t r A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ H A F T A L I K İ L E T İ Ş İ M G A Z E T E S İ S A Y I : 4 6 4 2 3 - 2 9 M A Y I S 2 0 0 8

Öğr. Gör. Ezgi GÖNLÜMYALÇIN Öğrencileri KonseriYer: Salon 2003Saat: 17:30Devlet Konservatuvarı

KAMPUSTE NELER VAR??

Konser

Türk Sanat MüziğiKorosu KonseriYer: Sinema AnadoluSaat: 20:00Halkbilim AraştırmalarıMerkezi

Konser

Öğrenci görüşü� Üstün zekalı çocukların

eğitimi sizce nasıl olmalı?8. SAYFADA

DumanYer: İki Eylül KampusüŞenlik AlanıSaat: 21:00-22:30(Konsere katılacak öğrenciler için saat:

19.00-19:30-20:00-20:30’da Sinema Ana-

dolu yanından İki Eylül Kampusü Şenlik

Alanına, ulaşım ücretsiz olarak üniversi-

temiz otobüsleri ile sağlanacaktır.)

Coca-Cola İçecek A.Ş.

Konser

2233..334477

1 Kasım 2007 istatistiklerine göre Ana-

dolu Üniversitesi’nde öğ-renim gören örgün

öğrenci sayısı

24 Mayıs Cumartesi

Girişimcilik AkademisiYer: Kongre Merkezi Tüm SalonlarSa at: 12:00 (Açılış)(25 Mayıs’a kadar devam edecektir.)

Junior Chamber International

Eğitim ve Panel

� Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüve Radyo A tarafından ortaklaşadüzenlenen "Geleneksel BaharŞenliği Radyo A Açılış Partisi” bu yıl

da öğrencilerimizi coşturdu. 14Mayıs akşamı Yunusemre Kampu-sü Çarşı A önünde gerçekleştirilenpartiye öğrenciler büyük ilgi gös-

terdi. Öğrenciler Radyo A DJ ‘leriMehmet, Erman, ve Mert'in çaldığışarkılar eşliğinde eğlenceli dakika-lar geçirdi.

Radyo A şenliği parti ile açtı

Yaşasın KavuniçiYer: Sinema AnadoluSa at: 20:30Tiyatro Kulübü

Tiyatro

� 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bay-ramı Eskişehir’de de coşkuyla kutlandı. AtatürkStadyumu’nda gerçekleştirilen bayram kutlamala-rında final bölümüne Beden Eğitimi ve Spor Yük-

sekokulu (BESYO) damgasını vurdu. 330 öğrencisi ile milli mücadeleyi canlandıran

bir gösteri sunan BESYO izleyenlerden büyük alkışaldı. Gösterinin kareografisini ve müziklerini BES-

YO öğretim görevlileri Sabriye Tosun Şentürk, Emi-ne Ülker Aykaç, Dilek Yalız, Melek Bilimli, DemetDemirdoğan, Ahmet Uslu, Ahmet Şener, EvrenselHeper ve Erhan Doğan hazırladı.

� Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ek-rem Özkul, Yükseköğretim Kurulu(YÖK) Yürütme Kurulu üyeliğineatandı. 4. SAYFADA

� Havacılık Kulübü, yamaç paraşütü meraklılarıiçin yer eğitimi düzenledi. 7. SAYFADA

Gökyüzü rengarenk

Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda görsel bir şölen sundu.

Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul

Page 2: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Fevzi SÜRMELİ[email protected]

Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. Ö. Zühtü ALTAN [email protected]

Medya Merkezi Koordinatörü: Prof. Dr. A. Murat [email protected]

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Doç. Dr. Erkan YÜ[email protected]

Yayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİ[email protected]

Editörler: Araş. Gör. Çağdaş CEYHAN, Araş. Gör. Pelin ÖGÜT,Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU, Seza ZERMAN.

Görsel Yönetmenler: Yard. Doç. Dr. Sibel ONURSOY, Öğr. Gör. Cemalettin YILDIZ

ANADOLU HABER Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40

e-mail: [email protected]

Haber Merkezi: (222) 335 05 80 - 24 96 - 24 97

Yıl: 10 Sayı: 464Cuma günleri yayımlanır

Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde 5500 adet basılmıştır Yayın Türü: Yerel süreli yayın Bas›m tarihi: 23 Mayıs 2008

ISSN 1302-0005

� Ne, çok hızlı gidip ruhla-rımızı geride bıraktık, ne de ağırdanalıp zamanın peşinden baktık. Yolunyarı belinde beklemedik ruhları Brezil-ya’da, çünkü oradaki ehl-i keyf fakatlüksten uzak hayat tam arkasından sü-rükledi bizi. Gittiğimiz küçük ada Flo-rianopolis’ti. Sao Paolo’dan farklı olarakgünler yeterli hızda akıyordu adada, vebiz memlekete döndük diye de akma-yı bırakmamıştır hala. Çiçekleri halakokmaya tenezzül etmez güzelliktediradanın adına yakışır biçimde; “çiçek-kent”. Hayatımda hiç bu kadar çok çi-çeği bir arada görmemiştim. Renk renkve gösterişlilerdir, boyları boyumu aş-kındır, her evin bahçesini penceresinisüslüyorlardır hala ve evler hala tek kat-lı müstakillerdir, içinde oturanların bo-yasını tamirini bizzat yaptıkları. Brezil-ya’ya özgü işlemeli kumaştan yapılmahamakları sallanıyordur verandaların-da. Evler fakir-zengin ayrımı olmadan,

bakanın beyninde hep aynı sesi bağırı-yordur “burada keyifli yaşanır”. İçlerin-de yaşayanlar bizden sonra gelenlereçok nazik davranıyorlardır. Fırıncı veyavaş yavaş çoğalmaya başlayan mar-ketlerden biri olan supermercado’nunsahibi, hala onlara yardım etmeye çalı-şıyordur. Hatta fırıncı Chico oraya git-me fırsatı bulan başka Türk varsa doy-mayacaklarını anlayıp elimin yarısı ka-dar ekmekleri önermekten vazgeçip,daha doyurucu bir şeyler tavsiye edi-yordur şimdi ve mutlaka yanında birşeyler ikram ediyordur. Fırından dö-nerken yanlarından hafiften koşarakgeçen her yaştan spor tutkunu olanadalılara selam vermeyi ihmal etmez-ler umarım gidenler de. Evet biz aç kal-dık bir iki gün ama soframızı alaşağıedecek bir ülkenin varlığına zateninanmadığımız için üçüncü gün verdik-domatesti yumurtaydı patatesti- bizimmeşhur üçlünün gözüne. Ve belki busaatlerde, kaldığımız okyanusa nazırorman yerleşimi Barra da Lagoa’dakikonuk evimizin sahibi Ida –hep yardımederdi bize İda Ana derdik aramızda- ,

biberin tadından bile yoksun olan ik-ram ettiğimiz menemenimizi mutfa-ğında deniyordur.

Teşekkür ederim, özür dilerim deme-yi hiç bırakmamışlardır, kimsenin hak-kına girmiyorlardır ne bir kuyrukta nealışverişte. Çarşısı hala elişleri egemenli-ğindedir ve gezenler o bilekliklerin ça-taldan, yastık kılıflarının kola açma hal-kalarından yapıldığını anlayamadanönlerinden geçiyorlardır. Biz fark ettiği-mizde yetersiz bile denemeyecek kadarPortekizcemizle Grande Arte diyebildik.Büyük sanat. Sonra her sözün sonuna“o” ekleyerek konuştuğumuzu sandıkdillerini. Aeroporto, kido, iskonto değişikel hareketleri eşliğinde anlatabildiğimizkelimelerdi. El Turco diyorlardı, eli sıkıanlamında yumruklarını sıkarken. Gü-lümsemeyi de ihmal etmediler indiri-me ikna olduktan sonra…

Geri dönüşüme verdikleri önem deçarşılarından belli oluyordur bu cumar-tesi de kurulduysa elişi pazarı. Eskiyenelbiseler kesilip çaput haline getirildik-ten sonra bir halıya dönüşmüş haldebuluyorlardır kendilerini Çiçekkentte.

Onların dillerinde teşekkür ederken ki-barlıklarından ve dünyaya saygıların-dan ezilip Japonlar gibi eğiliyorduk; Bre-zilya’da hiç böyle yapan yoktur oysa.Elimizde olmadan belimizden yukarısı -birkaç kişi senkronize bir halde- kırkbeşderece ayaklara yaklaşıyordu. Çok yergörelim diye de olsa, araba kiralayışı-mızdan utandık biz. Adalılar sabah ak-şam koşuda yürüyüşteydiler, tekerleklitek araç bisikletlerdi yerli halkın kullan-

dığı. Bu utanmanın memlekette methi-ni duyduğumuz meşhur Brezilya kah-vesinin marketlerdeki yerini nestleninalmasına izin veren zihniyetin ta vicda-nına yapışmasını da dilerim.Biz bulamadık Brezilya kahvesi ve Tür-

kiye’dekinden farklı bir çikolata çeşidi.Envai çeşit renk küreselleşmenin ağırlı-ğıyla tektonlaşmakta. Yavaştan Floria-nopolis’te de duyulmaya başlamış bukültür katlinin ayak sesleri. Tek- ton tek-ton. Naçizane isteğim, İstanbul’u tehli-kede, kalabalıkta ve kirlilikte beşe katla-yan –dediklerine göre Brezilya’nın mo-da ve ticaret merkeziymiş- Sao Paolonun uçakla bir saat, güzel fikirle asırlaruzağında bulunan Florianopolis’in enson paraşütle yukarıdan gördüğümüzhalinden geri kalmaması. Yeşilin dörtbin tonunun, bitkinin hayvanın dörtbin çeşidinin, kumsalın elenmiş pudraşekerini andıran halinin, okyanus’unkötü niyetsiz-tehlikeli sularının bu “ton”larca ağırlığın altında kalmaması.

Yaşam gailesini yenmiş, hayatın tadı-nı diline damağına dolaya dolaya yeyipyutan ve çalışmayı amaçlı çizgisindenöte götürmemiş Çiçekkent halkına se-lam olsun. Tadları hiç acımasın…

Aslında ne böcek ne çiçek bir tek in-sanın elceğizinden çıkan maharetli, na-zik ve sakin hayatı gerçek.

Öğr. Gör.Barış DİNÇER

İ Z L E N İ M AnadoluHaber2 Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Ali Emre DİNGİL

Hiçbir şey atılmadan yeniden kullanılıyor ve el işipazarlarında müşterilerin beğenilerine sunuluyor

Adadaki “Centro” bölgesi-nin kuş bakışı görünümü

Şehrin sembolü olan çiçek

Fifth International Syposium onthe Acquisition of Second/Foreing

Language Speech

� Fifth International Syposiumon the Acquisition of Second/Fore-ing Language Speech adlı Sempoz-yuma “A Viper is a Wiper to TurkishStudents” başlıklı çalışmamla katıl-dım. Bu çalışmamda özetle, dil öğre-timi içerinde gerçekleştirilen telaffuzeğitiminde tüm dil ve kültürler içintek bir yaklaşım benimsenmesininyanlış olduğunu ve telaffuz dersle-

ri/programları geliştirirken öğrencile-rin anadillerinin ve ana dilleriyle he-def dil arasındaki benzerlik ve/veyafarklılıkların göz önünde bulundu-rulması gerektiğini katılımcılarlapaylaştım. Bunu yaparken de Türköğrencilerinin İngilizce eğitimleri bo-yunca baş etmek durumunda kal-dıkları telaffuz problemlerinin hiç dealanyazında belirtilen konular olma-dığına, Türkçe ve İngilizce’nin sesyapılarındaki farklılıklardan/benzer-liklerden kaynaklanan başka sorun-lar olduğuna işaret ettim.

Brezilya’nın çiçek kenti: Florianopolis

Page 3: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

AnadoluHaber 3H A B E R Editör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLUTasarım: Burcu ÜÇOK

V. Uçurtma ŞenliğiYer: İki Eylül KampusüSa at: 10:00-19:00Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

Uçurtma Şenliği

25 Mayıs Pazar

50. Yıl Resim Yarışması ve Anıt Proje Yarışması SergisiSa at: 17:30 (Açılış)Yer: Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezi Alt ve Üst Sergi Salonu(10 Haziran’a kadar açıktır.)

Güzel Sanatlar Fakültesi

Sergi

3. Stratejikİnsan Kaynakları YönetimiYer: Kongre Merkezi Salon AnadoluSaat: 09:00-18:00Endüstri Mühendisliği Kulübü

Seminer

Halk Dansları Topluluğu GösterisiYer: Atatürk Kültür MerkeziOpera ve Bale SalonuSa at: 20:00-22:00Halkbilim AraştırmalarıMerkezi

Gösteri

Özlem Akdeniz ÖğrencileriKonseriYer: Salon 2003Sa at: 19:00Devlet Konservatuvarı

Konser

26 Mayıs Pazartesi

Boş Gezenin Boş KalfasıFerhan ŞensoyYer: Sinema AnadoluSa at: 20:00BKM Organizasyon

Tiyatro

Halk Dansları Topluluğu GösterisiYer: Atatürk Kültür ve SanatMerkezi Opera ve Bale SalonuSa at: 20:00Halkbilim Araştırmaları Merkezi

Gösteri

PinhaniYer: İki Eylül Kampusü Şenlik AlanıSa at: 20:30(Saat: 19.00-19:30-20:00-20:30’da Sinema

Anadolu yanından İki Eylül Kampusü Şen-

lik Alanına, ulaşım sağlanacaktır.)

Mercedes-Benz Türk

Konser

AHMET S�NAV/KEREM KOSOVA � “Türkiye’de Bireysel Silahsızlanmave Şiddet Haberleri” konulu YerelMedya Eğitimleri’nin 3’üncüsü, 13Mayıs Salı günü Anadolu Üniversite-si Kongre Merkezi Salon Anadolu’dagerçekleştirildi. Umut Vakfı ve Ana-dolu Üniversitesi işbirliğiyle gerçek-leştirilen eğitime Eskişehir, Bilecik,Bursa, Kütahya ve Afyon’dan çok sa-yıda gazeteci katıldı. Diyarbakır ve Ri-ze illerinin ardından Eskişehir’de dü-zenlenen eğitim semineri, Umut Vak-fı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman,Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fevzi Sürmeli, Eskişehir Büyükşe-hir Belediye Başkanı Prof. Dr. YılmazBüyükerşen ve Eskişehir Vali Yardım-cısı Ekrem Erdoğan’ın yaptığı açılışkonuşmaları ile başladı.

Şiddetin aracı silah

“Şiddet, bireysel ve toplumsal ha-yatımızın neredeyse ayrılmaz, ayrıla-maz bir parçası haline geldi” diyenNazire Dedeman, Türkiye’de her yılortalama 3 bin kişinin ateşli silahlarnedeniyle hayatını kaybettiğini belirt-ti ve bireysel silahlanmayı, şiddetinen uç noktası olarak değerlendirdi.Dedeman, “Ülkemizde bir kültürelözellik olarak kabul ettiğimiz, şanın,şerefin, coşkunun, kızgınlığın, öfke-nin, düşmanlığın ifadelendirilmesin-de adeta sosyal bir iletişim aracı ola-rak gördüğümüz silah, aslında işlev-sel olarak yalnızca insan öldürür veyayaralar. Yalnızca bu neden dahi bi-reysel silahlanmaya karşı olmamızıgerektiriyor” dedi.

Şiddet ve silahlanma eylemlerininherkesi yakından ilgilendiren konular

olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr.Fevzi Sürmeli de, şiddetin yavaş yavaştoplumsal kültürümüzün bir parçasıhaline geldiğini kaydetti. Eğitim ku-rumlarının şiddet ve şiddet olayları gi-bi konulara önem vermesi gerektiği-nin altını çizen Prof. Dr. Sürmeli, birey-sel silahlanma ve şiddet konularının,ders niteliğinde okutulması gerektiğidüşüncesinde olduğunu belirtti.

Sivil toplum silahlı güce dönüştü

Eskişehir Büyükşehir Belediye Baş-kanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de,“Sivil toplum, silahlı kuvvetlerdengayrı silahlı bir güç haline gelmiştir.Herkesin silah sahibi olmasını isteye-rek sadece silah tüccarlarını zenginediyoruz” dedi. Günümüzde çocukla-ra oyuncak tabanca ve çeşitli silahlarhediye edildiğini hatırlatan Büyüker-şen, plastikten yapılmış bu oyuncaksilahların imalatı ve ithalatının bileyasaklanması gerektiğini dile getirdi.

Ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin,şiddete neden olduğuna dikkat çekenVali Vekili Ekrem Erdoğan ise eğitim

sistemi, hobisizlik ve kimliksizliğinşiddeti besleyen unsurlar olduğunuifade etti. Eskişehir Valiliği’ne son 5yılda silah taşımak ve bulundurmakamacıyla toplam 4 bin 112 kişininmüracaat ettiğini belirten Erdoğan,bu kişilerden 3 bin 908’ine ruhsat ve-rildiğini söyledi.

Sertifika verildi

Açılış konuşmalarının ardındanseminer Milliyet Gazetesi Köşe Yazarıve Umut Vakfı Onursal MütevellisiNail Güreli, Umut Vakfı Yönetim Ku-rulu Üyesi Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan,Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesiöğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Esra Ar-san ve Anadolu Üniversitesi İletişimBilimleri Fakültesi öğretim üyesiYard. Doç. Dr. Hakan Ergül’ün konuş-macı olarak yer aldıkları oturum iledevam etti.

Gazeteci Hüsnü Arslan’ın başkan-lık yaptığı oturumda Nail Güreli “Ga-zetecilik Meslek İlkeleri ve TürkiyeGazetecileri Hak ve Sorumluluk Bil-dirgesi”, Ayhan Akcan “Bireysel Si-

lahlanmada Türkiye: Sosyal AçıdanHangi Durumdayız?”, Esra Arsan“Haber Değerlerini Yeniden GözdenGeçirmek: Şiddet Her Zaman HaberMidir?” ve Hakan Ergül ise “MedyaOkuryazarlığı Gazetecilere de Gerekli:Şiddet İçeren Haberlere Nasıl Bakıl-malı?” konulu sunumlarını gerçek-leştirdi.

Seminerin öğleden sonra gerçek-leştirilen “Kadına Yönelik Şiddet veBu Şiddetin Yaygın ve Bölgesel Ba-sında Nasıl Yansıtıldığı” konusunuele alan ikinci oturumuna ise İletişimBilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Murat Vural başkanlık eder-ken, Güncel Hukuk dergisi yazarla-rından Avukat Filiz Kerestecioğlu, Es-kişehir Yardımseverler Derneği Baş-kanı Serpil Çamoğlu ve Umut VakfıYönetim Kurulu üyesi ve NTV HukukDanışmanı Avukat Fikret İlkiz de ko-nuşmacı olarak katıldı. Son bölümdeizleyicilerin sorularının cevaplanma-sıyla süren oturum, seminere katılanizleyicilere sertifikalarının verilmesiy-le sona erdi.

Basına silahsızlanma semineri

AYÇ�N GEL�R/ANIL AKIN � Kanal D’de yayınlanan “AbbasGüçlü ile Bizim Mucitler” programı-nın ilk yarı finali Anadolu Üniversi-tesi Atatürk Kültür ve Sanat Merke-zi’nde gerçekleştirildi. 8 Mayıs günüyayınlanan programa toplam altıyarı finalist katıldı.

Jüri üyeliklerini ODTÜ RektörüUral Akbulut, Ankara Ticaret Odası(ATO) Başkanı Sinan Aygün ve Elek-tronik Mühendisi Turgay Maleri’ninyaptığı yarışmada 1’inciliği sanal ka-rakterler yaratıp kitap okumayı da-ha keyifli ve kolay hale getiren pro-jeleri “Canlı Kitap” ile Furkan Kuruve Mustafa Ayan aldı. “ Dijital İris”projesi ile 2’inci Nevzat Özel olur-ken, 3’üncü de “Fındık Makinesi” ileErgün Aydın oldu.

Programda konuşan Rektör Prof.Dr. Fevzi Sürmeli, yarışmanın ilk ya-rı finalinin Eskişehir’de olmasındandolayı mutluluk duyduğunu ve bugibi bilim programlarına AnadoluÜniversitesi’nin her zaman ev sa-hipliği yapmaktan memnun oldu-ğunu söyledi. 50. yılında AnadoluÜniversitesi’nin birçok etkinliğe im-za attığını belirten Prof. Dr. Sürmeli,bu yıl hayata geçirilen Yunus Emre

Portalı ile dünyada ve Türkiye’de birilke imza attıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Sürmeli, “İstedik ki bu bil-gilerimizi Türk kamuoyuyla mutlu-lukla paylaşalım. ‘Bilgi herkesin ol-malı, herkesin bilgisi olmalı’ anlayı-şıyla Yunus Emre Yeni Nesil EğitimPortalı’nı oluşturduk. Portalın içindeşu anda 172 dersi Türk kamuoyuna

açtık” dedi. Yunus Emre Yeni Nesil Öğrenme

Portalı’nda her dersin bir kitabı, herdersin kendi uzmanlarının anlattığıvideoları bulunduğunu kaydedenProf. Dr. Sürmeli, her konunun an-laşılabilirliğini sağlayacak bir çalış-ma alt veri tabanı ve soru bankasıolduğunu belirtti.

Bizim Mucitler Anadolu’daydı

� Sualtı Kulübü tarafından 13 Mayısgünü düzenlenen “Sualtı Arkeolojisi”konulu konferansa katılan BodrumSualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü YaşarYıldız, sualtı arkeologu olabilmek içinüniversitelerde ayrı bir eğitim verilme-diğini ve hevesli olan kişilerin kendigayretleriyle bu mesleği yapabilecek-lerini söyledi.

Çıkarılan eserin iyi bir şekilde ko-runmasının önemini vurgulayan Yıl-dız, “Anadolu’nun topraklarında oldu-ğu gibi sualtında da çok zengin eserlervar. Eseri gün yüzüne çıkarmakönemli ancak onu gelecek nesillereulaştırabilmek de o derece önemli. Bukalıcılık için ‘konservasyon’ adı verilenbir yöntemin kullanılması gerekiyor.Bir eseri olduğu gibi korumayı sağla-yan bu yöntem ne yazık ki ülkemizdeçok fazla gelişmiş dedi.”

Su altı tarihi eserle dolu

Yaşar Yıldız,konferansta sualtı arkeoloji-si hakkındaönemli bilgiler verdi.

Programın, Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen yarı finalinde mucitler finale kalmak için buluşlarını sergiledi.

Türkiye’de Bireysel Silahsızlanma veŞiddet Haberleri konulu seminere

çok sayıda gazeteci katıldı.

D Grubu Personel Futbol MusabakasıYer: Yunusemre Kampusü Futbol SahasıSa at: 18:00Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı

Turnuva

Page 4: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

H A B E R AnadoluHaber4 Editör: Uzm. Ufuk TOZELİKTasarım: Bahadır AYHAN

GÜRSU TUNA B�ÇENAY � Anadolu Üniversitesi ile EskişehirGenç İşadamları Derneği’nin (ESGİ-AD) ortaklaşa düzenlediği “Sermayeve Finans Piyasalarında Sizleri NelerBekliyor” konulu panel, 1 Mayıs gü-nü gerçekleştirildi. Sermaye piyasa-larının önemli isimlerinin katıldığıpanelde öğrenciler sermaye piyasa-larının işleyişine ilişkin bilgi aldı vebu piyasalarda çalışmak için gereklikoşulları öğrendi.

Panelde, sermaye piyasalarında-ki gelişim, bu alanda ilerlemek iste-yen adayların yapması gerekenlerile iş ve staj olanakları gibi konularele alındı.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte-si’nde düzenlenen panele İstanbulMenkul Kıymetler Borsası (İMKB)Eğitim ve Tanıtım Müdürü MuradKayacan, İstanbul Altın Borsası (İAB)Başkanlık Danışmanı A. MurathanBayrı, Vadeli İşlem ve Opsiyon Bor-sası Anonim Şirketi (VOBAS) Eğitimve Tanıtım Müdürü Tolga Uysal veTera Menkul Değerler Genel MüdürYardımcısı Murat Kayacan konuş-macı olarak katıldı.

Sermayenin önemi

Sermayenin önemine işaret edenİMKB Eğitim ve Tanıtım MüdürüMurad Kayacan, üretim sürecindekimakine ve teknolojiyi satın almayısağlayacak olan sermaye olmadığın-da iş gücünün ve üretimde kullanı-lan ham maddenin hiçbir şey ifade

etmeyeceğini vurguladı. Kayacan,bankacılık sektörüne göre sermayepiyasalarında çok daha etkin bir şe-kilde ve ucuza fon yaratma imkanıolduğunu kaydetti.

Altın borsası

Altın borsasının işleyişine ilişkinbilgi veren İAB Başkanlık DanışmanıMurathan Bayrı, altın borsasının var-lığına kaynak oluşturan düzenleme-nin 32 sayılı “Türk parasının kıymeti-nin korunması” adlı kanun olduğunuifade etti. Bayrı, “Şu anda o rejimdeilk önce altın var. Gümüş, platin vepaladyum gibi diğer metallerde budüzenlemenin içinde yer aldı. 3 güniçerisinde Türkiye’ye altın ithal eden-ler bunu altın borsasına tescil ettir-mek zorundalar. Yalnızca altın borsa-

sının üyeleri altın ithal edebiliyorlar.Bunu 3 gün içerisinde getirip altınborsasına yatırmak zorundalar” dedi.

Vadeli işlem ve opsiyon borsası-nın gelişimine değinen VOB Eğitimve Tanıtım Müdürü Tolga Uysal da,2008 yılının ilk çeyreğinde 60 milya-ra yakın bir işlem hacminin yani ge-çen senenin yarısı kadar bir işlemhacminin üç ayda gerçekleştiğiniifade etti.

SPK sınavları

Uzaktan erişim ile dünyanın heryerinden İMKB ya da VOB’da işlemyapılabildiğini ancak bunun için biraracı kuruma gidip hesap açtırılma-sı gerektiğini belirten Tera MenkulDeğerler Genel Müdür YardımcısıMurat Kayacan ise sermaye piyasa-

larında çalışmak isteyen adaylarınSermaye Piyasası Kurulu (SPK) Li-sanslama Sınavları’na girmelerininönemli olduğuna dikkat çekti. Bu sı-navlara girmenin avantajlarına deği-nen Kayacan, “SPK sınavlarına şim-diden öğrenci iken hazırlanıp girebi-liyorsunuz. Okulunuz bittiği zaman-da elinizde sertifika ile biz ve bizimgibi aracı kurumlara gelip iş başvu-rusunda bulunabiliyorsunuz. Buçok önemli bir adım” dedi.

Konuşmasına dünya borsalarınıfotoğrafları ile tanıtarak devameden Kayacan, New York Stock Exc-hange, Chicago Stock Exchange,Tokyo Stock Exchange, LondonStock Exchange gibi dünyanın öndegelen borsaları hakkında tecrübele-rini paylaştı.

Sermaye olmadan işgücü önemsiz� Anadolu Üniversitesi’nin 50. Ku-ruluş Yılı çerçevesindeki ilk projeolan Yunus Emre Yeni Nesil Öğren-me Portalı yayına girdi. Portal ile her-hangi bir koşul ve ücret aranmaksı-zın üniversitemizin uzaktan eğitimderslerine erişebilmek artık çok da-ha kolay hale gelecek.

Portal sayesinde öğrenci ve öğre-tim elemanı dışındaki bireyler de il-gi duydukları konulardaki derslerikendi kendilerine öğrenme yönte-miyle çalışabilecek.

149 ders ile başladı

Başlangıç olarak 20 kategorideki149 ders ile yayına giren Yunus EmreYeni Nesil Öğrenme Portalı hakkındabilgi veren Rektör Prof. Dr. Fevzi Sür-meli, 2008 yılının kendileri için çokanlamlı bir yıl olduğunu belirterek,Anadolu Üniversitesi’nin tüm öğretimelemanları, öğrencileri, mezunları veçalışanları olarak Türk YükseköğretimSisteminde ilkleri yaratan öncü birkurum olmasının 50.yılını gururla vesevinçle kutladıklarını söyledi.

Türkiye’nin eğitim sorunlarına,uzaktan öğretimle farklı ve yenilikçiçözümler üretme misyonunun Ana-dolu Üniversitesi’ni dünyanın megaüniversiteleri arasında farklı bir yeretaşıdığını ifade eden Prof. Dr. Sürme-li, bugün Türkiye’de ve dünyadauzaktan eğitimi en etkin kullananüniversitelerden biri olarak kabuledildiklerini kaydetti.

Ülkemizde bir ilk

Yunus Emre Yeni Nesil ÖğrenmePortalı ile son derece anlamlı bir aşa-mayı hayata geçirerek, ülkemizde birilki başlattıklarına dikkat çeken Rek-tör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli sözlerineşöyle devam etti:

“Yunus Emre Yeni Nesil ÖğrenmePortalı, dünyada son dönem en çoktartışılan açık ders uygulamasının bo-yutlarını genişletiyor, çağdaş eğitimteknolojilerinin sahip olduğu tüm ola-nakları kullanıyor. Bu portal aracılı-ğıyla üniversitemizin uzaktan öğretimderslerinin önemli bir kısmı hiçbir ön-koşul ve ücret istenmeden ilgili herke-sin paylaşımına açılıyor. Sistem baş-langıçta 20 ana kategoride toplanmış149 dersi içeriyor. Zaman içerisindebu derslere yeni dersler eklenmeyedevam edecek. Hedefimiz çok çeşitlialanlardan çok farklı dersleri sizlerlepaylaşmaktır. Yunus Emre Yeni NesilÖğrenme Portalı, canlı bir öğrenmeplatformudur. Derslerimizin en ayırtedici özelliği kendi kendine öğrenmeilkeleri açısından tasarlanmış olması-dır. Bu bilgi paylaşımı platformu buboyutlarıyla, dünya için de ilk uygula-malardan biri olacaktır.”

Üniversitemiz internet sitesindehttp://yunusemre.anadolu.edu.tr/ adıaltında hizmet veren Yunus Emre Ye-ni Nesil Öğrenme Portalı’nda, e-Alış-tırma, e-Ders, e-Kitap, e-Televizyon, e-Sınav ve e-Sesli kitap gibi çeşitli çalış-ma grupları yer alıyor. Kullanıcılar ilgiduydukları konulardan bu çalışmagruplarından herhangi biri aracılığıy-la yararlanabilecekler.

Yunus EmrePortalı yayında

ANIL AKIN � Türkiye, 15-19 Ekim günleri ara-sında düzenlenecek olan dünya-nın en büyük kitap fuarlarındanFrankfurt Kitap Fuarı'na konuk ül-ke olarak katılıyor. Bu kapsamdaAnadolu Üniversitesi Güzel Sanat-lar Fakültesi ile Wiesbaden Üniver-sitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğ-rencileri üniversitemizde ortakla-şa grafik çalıştayı ve atölye çalış-ması gerçekleştirdi.

Alman Akademik Değişim Servisi(DAAD) ‘nin işbirliği ile 12-16 Mayısgünleri arasında bir araya gelen öğ-renciler, kitap fuarı için Türkiye'yitemsil edecek afiş ve kartpostallarhazırladı. Etkinlikte, 12 Alman ve 18

Türk öğrenci üçerli gruplar halindeçalışarak, toplam 33 tasarım ortayaçıkardı. Öğrenciler, 16 Mayıs günüde Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ça-lışmalarını sergiledi. GSF Z19 ve Z20dersliklerinin önündeki panolardaişlerini sergileyerek, çalıştay sonun-da bir değerlendirme yapmak ama-cıyla kendi aralarında en çok beğe-nilen 3 afişi oylayarak seçtiler.

Çalıştayda Türk öğrencilerin da-nışmanlığını yapan Grafik BölümüBaşkanı Prof. Fikret Uçar, “Buradabizim için asıl önemli olan noktaTürk ve Alman öğrencilerin bir haf-ta gibi kısa bir süre içerisinde bir-birleri ile uyum içerisinde çalışıpkaynaşmalarıdır. Çalıştayda ayrıca

Türk ve Alman kültürlerini bir aradagözlemleme imkanı bulduk ve çokolumlu sosyal sonuçlar aldık. Bu açı-dan da çok mutluyum" dedi.

Wiesbaden Üniversitesi öğrenci-lerinin danışmanlığını yapan Prof.Christine Wagner de çalıştayın so-nuçlarından çok her iki ülkenin öğ-rencileri arasındaki olumlu ilişkile-rin dikkat çekici olduğunu ve bu gi-bi uluslararası çalışmaların öğren-cilere çok önemli deneyimler ka-zandırdığının önemini vurguladı.

Öğrencilerin çalışmaları ileribir tarihte Almanya'da bir jüri ta-rafından değerlendirilecek ve 33eser de Frankfurt Kitap Fuarı'ndasergilenecek.

Özkul, YÖKYürütme Kurulu’nda � Yükseköğretim Kurulu (YÖK)tarafından Yürütme Kurulu üye-liğine atanan Rektör YardımcısıProf. Dr. Ali Ekrem Özkul, 5 Ma-yıs’tan itibaren üniversitemizrektör yardımcılığı görevindenayrıldı. Altı yıldır YÖK Genel Ku-rul üyeliği de yapan Prof. Dr. Öz-kul, Anadolu Üniversitesi’ndeakademisyen olarak görev yap-maya devam edecek.

Kore’de bildiri

Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul 24-25 Nisan günlerinde Güney Ko-re’nin başkenti Seul’de düzen-lenen “Açık Kaynak Yazılımla-rın Eğitim Uygulamaları “ ko-nulu konferansa katıldı. KoreEğitim Bakanlığı, Kore EğitimAraştırmaları Enformasyon Dai-resi ve Sun Microsystems-Koretarafından ortaklaşa düzenle-nen ve sekiz davetli bildirininkatıldığı konferansta Prof. Öz-kul “Gelişen Açık Girişimler Ye-ni Bir Öğrenme Ekosistemi Ya-ratabilir mi?” başlıklı bir sunuşyaptı. Prof. Dr. Özkul ayrıca, ka-tılımcılar ve düzenleyen kuru-luş temsilcileri ile de çeşitli gö-rüşmelerde bulundu.

Üniversitemizin, Eskişehir Genç İşadamları Derneği ile ortaklaşa düzenlediği panele, sermaye piyasalarının önemli kuruluşlarından temsilciler konuşmacı olarak katıldı. Seminere, öğrenciler de büyük ilgi gösterdi.

Grafikçilerden ortak çalıştay

Page 5: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

HABER MERKEZ� � Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, Rad-yo A’da yayınlanan “Rektörümüz So-rularınızı Yanıtlıyor” programına buöğretim yılında son kez konuk oldu. 6Mayıs günü yayınlanan ve Nur De-mir’in sunduğu programa katılanProf. Dr. Sürmeli, dinleyicilerden ge-len soruları canlı yayında yanıtladı.Sorulardan bazıları ve Prof. Dr. Sür-meli’nin yanıtları şöyle:

� İki senedir hazırlık sınıfı öğrencisi-yim ve gerçekten de çok sıkılıyorum.Bence gönülsüzce İngilizce öğren-mek benim verimliliğimi düşürüyor.Dileğim Hazırlık sınıfı geçme notu-nun 60’a çekilmesi ve devamsızlığınyüzde 30’a çıkartılması. Ayrıca hazır-lıkta bütün güne yayılan derslerinsüresi daha derli toplu olamaz mı?

Arkadaşlarımıza şunu söylüyo-rum; ne 60’a çekilmesini ne de de-vamsızlığın yüzde 30’a çıkartılmasınıbekleyin. Hazırlık sınıfının amacı,üniversite mezunu olacak bir kişiye,bir yabancı dili yeterli derecede sağ-lamaktır. Bu kendisine hayatta far-kındalık yaratacak, öncelik yaratacakve her yönden çok ama çok önemliyönler getirecektir. Hele iletişim bö-lümleri, Basın ve Yayın, yani kendibranşlarında çok önemli bir nitelikbu. Öğrenmenin gerekliliklerini yeri-ne getirmek gerekir. Bir şey öğren-mek, bir değer sahibi olmak kolay de-ğil. Bunun gereklerini yerine getirme-lerini diliyorum. İkinci soruda da;dersler zaten saat 16:00’da bitiyor.Bir de bunun yanında bazı düzeyleriçin perşembe öğleden sonra, bütündüzeyler için de cuma öğleden sonraolduğu gibi boş. Dersler dağınık değil,

oldukça da düzenli. Yabancı dil öğ-renmek kolay değil, sıkıcıdır, zahmetve özveri gerektirir, ama bunun kar-şılığında da çok şeyler gelir, bunu hiçunutmasınlar. İleride de rektörümüzböyle dedi diye çok anımsayacaklar.

� Özellikle sabahları kimlik kontrolüiçin kampüse tek sıra halinde girmekzorunda kalıyoruz. Kimliklerdeki re-simlere bile bakılmazken neden böy-le bir uygulama yapılıyor?

Kuşkusuz her kontrolün kendi öl-çüsünde yararları var, kontrolden ka-çınmamak lazım. Oradaki arkadaşlarbu konuda deneyimliler, tek tek yüz-

lerine bakmalarına gerek yok. Herke-sin güvenliği, öğrencilerimizin güven-liği açısından yapılması gerekli kont-roller devam edecek.

� Yaklaşan ÖSS ile birlikte üniversi-temizin ne gibi tanıtım çalışmalarıolacak? Bu çalışmalar sadece Eskişe-hir’le mi sınırlı kalacak?

Özellikle tanıtımı çok geniş tutu-yoruz. Biz Anadolu Üniversitesi ola-rak devlet üniversitesi olmamıza rağ-men bu konuya çok önem veriyoruz.Bütün fuarlara katılıyoruz. Bütün fu-arlara katılan Türkiye’deki tek üni-versiteyiz. Genelde vakıf üniversitele-

ri katılır ama biz de katılıyoruz. Çün-kü iyi öğrenci gelsin istiyoruz. Ola-naklarımızdan yararlanılsın istiyo-ruz. Geçen sene fuar tanıtımındayaklaşık 23 bin kişiye kendimizi ta-nıttık. Bu rakam Ekim 2007 ile Mart2008 arası. Ondan sonrasını da bun-lara ilave etmek gerekiyor. Bir de bi-ze gelen öğrenciler ve bizim gittiği-miz liseler var. Sadece il merkezlerideğil ilçelere de gidiyoruz. Yakındaulusal gazetelerde de insert olarakCD’lerimiz de çıkacak. Değişik gaze-telerde de Anadolu Üniversitesi’niçok detaylı şekilde görecekler.

� Yunusemre KampusümüzünCumhuriyet Kapısı önündeki üst ge-çidin fazla kullanılmaması ve insan-ların kendilerini tehlikeye atmasıylailgili ciddi bir önlem almayı düşünü-yor musunuz?

İki yıldır almayı düşünüyorum.Düşünüyorum değil uyguluyorum.İki yıldır binlerce el ilanı dağıttık. Bu30-40 bini buldu. Bunun yanında bu-rada yaşayan insanlara da hitap et-tik. Topluma Hizmet Uygulama ders-lerindeki bazı projeleri bu konuyayönlendirdik. Dolayısıyla proje olarakda üstünde durduğumuz bir konu.Emniyet Müdürlüğü ile birlikte deprojeler geliştirdik. Şimdi yeni yol du-rumuna göre de yeni çözümler ara-yacağız. Bu tür tehlikeyi azaltmakiçin yerel yönetimden istediğimiz ba-zı durak değişiklikleri var. Maalesefonları gerçekleştiremediğimiz için,taleplerimiz karşılanmadığı için busorun hala gündemde. Her türlü du-yuruyu yapıyoruz. Ama yol genişleti-lince de beraberinde yeni çözümleride getireceğimizi düşünüyorum.

H A B E R Editör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLUTasarım: Burcu ÜÇOK 5AnadoluHaber

BİLİM ve TEKNOLOJİHatice GÖLCÜ

Canlı türleri yok oluyor

� Doğal ortamda yaşayan hayvan-ların sayısı 1970’lerin başından buyana yaklaşık üçte bir oranındaazaldı. Doğal Hayatı Koruma Vakfı-nın, yüzlercebalık, kuş,memelive bö-cektürü-nünakıbeti-nin araştı-rıldığı YaşayanGezegen Endeksine göre, hayvansayısı ortalama yüzde 27 oranındaazaldı. Araştırma sonucunda, kara-da yaşayan hayvanların sayısının1970 ile 2005 arasında dörtte biroranında azaldığı, suda yaşayancanlıların sayısınınsa yüzde 29 ora-nında düştüğü saptandı.

Klavye ve fare tarihe karışıyor

� Microsoft'un sahibi Bill Gates'inCEO zirvesinde yaptığı teknolojigösterisi klavye ve faresiz döneme

geçileceğininmüjdesi ola-rak değerlen-

dirildi. Bill Gateszirvede, TouchWall

adı verilen 1,2’ye 1,8 met-relik prototip üzerinde yaptığı

gösteriyle teknolojinin geldiği nok-tayı gösterdi. Gates birkaç ay öncedokunuş tabanlı el hareketlerini vekonuşmayı tanıyabilecek bir Vistaişletim sisteminin ipuçlarını da ver-mişti.

Animasyon ve oyun merkezi açıldı

� Orta Doğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) Teknokenti’nde, dünyada40 milyar do-larlık pa-zarasahipoyunsektö-rü içinürünleringeliştirileceği"Oyun Teknolojileri ve AnimasyonMerkezi" açıldı. Merkezin açılışı do-layısıyla ODTÜ Teknokenti GalyumBlok’ta düzenlenen törende konu-şan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ar-Ge Genel Müdürü Ziya Karabulut,Türkiye’de 30 teknoparkın faaliyetteolduğunu, yürütülen proje sayısının2 bin 650’ye, patent sayısının da160’a ulaştığını bildirdi.

Korsan yazılım bizde artıyor!

� IDC’nin 2007 yılı Korsan YazılımAraştırması sonuçları, korsan yazı-lım oranının bir çok ülkede düşer-ken, Türkiye’de ise önceki yılaoranla 1 puan yükselerek yüzde65’e çıktığını ortaya koydu. Bu kö-tüye gidişin bir süre daha devamedeceği tahminine yer verilen araş-tırmaya göre, korsan yüzündendünyada oluşan toplam kayıp 8milyar dolardan 48 milyar dolarayükseldi.

Dil eğitimi yaşamda fark yaratır

� Anadolu Üniversitesi, 50. KuruluşYıldönümü etkinlikleri çerçevesindeTiyatro Anadolu’nun hazırladığı "DeliDumrul" adlı oyunu Eskişehir’in çev-re köy ve ilçelerinin seyircisiyle bu-luşturacak.

Tek perdelik oyun sekiz kişilik kad-rosuyla oyuncu performansına daya-nıyor ve izleyicilere hem keyifli hemde düşündürücü dakikalar yaşatıyor.

Oyunun sahneleneceği yerleşimyerleri ve tarihleri şöyle:

25 Mayıs Pazar saat:16.00 TozmanKöyü (Bilecik)

27 Mayıs Salı saat:16.00 Kayı Köyü(Mihallıçık)

29 Mayıs Perşembe Saat:20.30 Çif-teler

30 Mayıs Cuma Saat:19.30 AyvalıKöyü (Günyüzü)

2 Haziran Pazartesi Saat:19.00 İs-metpaşa Köyü (Mahmudiye)

4 Haziran Çarşamba Saat:20.00Cevizli Köyü (Seyitgazi)

5 Haziran Perşembe Saat: 19.00İnönü

7 Haziran Cumartesi Saat:20.00Doğançayır Köyü (Sayitgazi)

� Eğitimlerini tamamlayan Üniver-sitemiz Sivil Savunma Birimi, 16Mayıs günü bir yangın tatbikatıyaptı. Yunusemre Kampusü YüzmeHavuzu yanındaki boş alanda ger-çekleştirilen tatbikata 12 kişilik birekip katıldı.

Anadolu Üniversitesi Sivil Savun-ma Uzmanı Tolga Yılmaz, yangın tat-bikatının, sivil savunma içerisindeoluşturulan sekiz ayrı ekibi nükleer

terör, biyolojik terör, kimyasal terör,yangınlar, ilk yardım, yaralı sınıflan-dırma ve arama kurtarma faaliyetle-ri konusunda bilgilendirmek ama-cıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

Yılmaz, eğitimlerin amacının isebu konularda ortaya çıkacak insankaynaklı ve doğal afetlere karşı ted-birli olmak ve kişileri bu konuda eği-tip müdahale gücünü geliştirmek,organize olmak koordinasyonu sağ-

lamak ve görevyerine zamankaybetmedenen kısa süredesevk ve idareyisağlamak oldu-ğunu kay-detti.

Deli Dumrulturneye çıkıyor

Personelden yangın tatbikatı

Tolga Yılmaz

Hazırlık sınıfının amacı, üniversitemezunu olacak birkişiye, bir yabancıdili yeterli derecedesağlamaktır. Yabancı dilöğrenmek kolay değil,zahmet veözveri gerektirir ama bununkarşılığındada çokşeyler gelir.

Page 6: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

6 Editör: Seza ZERMANTasarım: Ali Emre DİNGİL

Ahmet CEMAL

Okuma Köşesi

BİR DÂHİNİN YAŞAMÖYKÜSÜMichelangelo Buonarotti (1475-

1564), İtalyan Rönesans’ıyla bütün-leşmiş, neredeyse Rönesans’ın sim-gesi sayılan dev sanatçılardandır.Michelangelo’nun doksan yılı bulanyaşamı, o dönemin İtalya’sının hemsanatıyla, hem de politik olaylarıylaiç içedir. Dolayısıyla bu yaşamı ay-rıntılarıyla tanımak, sadece Röne-sans sanatını tanımakla sınırlı kal-mayıp, aynı zamanda bütün bir dö-nemin tarihi ile haşır neşir olmakanlamına gelir.

Heykeltıraş, ressam ve şair Mic-helangelo, Rönesans dönemi akılcı-lığını dünya sanatına taşımış olandüşünür yanıyla da öne çıkar. Şimdidilimizde, bu büyük sanatçıya aitçok önemli bir biyografi var. Can Ya-yınları arasında “Michelangelo – BirDâhinin Yaşamöyküsü” adsıyla çı-kan eseri, yazar, yayıncı, denemecive şair Bruno Nardini (1921-1993)kaleme almış. Nardini, bu eserin ya-nı sıra Rönesans’ın bir başka dâhisiolan Leonardo da Vinci üzerine ka-leme aldığı “Leonardo da Vinci : BirUstanın Portresi” adlı kitabıyla dün-ya biyografi edebiyatında önemlibir yer edinmiş.

Kemal Atakay tarafından, özellik-le kavramlara ve terimlere hakkınıveren ve eserin İtalyanca aslındanyapılan çok titiz bir çeviriyle dilimizekazandırılan “Michelangelo – BirDâhinin Yaşamöyküsü”, her şeydenönce, bir sanatçıyı odak noktası ala-rak bütün bir dönemin sanat at-mosferini yansıtabilmesi bakımın-dan çok başarılı. Örneğin gündüzle-ri çeşitli ustaların atölyelerinde çalı-şan gençlerin, akşamları buluşarakeski sanatçıların eserlerini incele-melerini ve böylece Rönesans’ınsonraya en değerli miraslarından bi-ri olan usta-çırak ilişkisini en yetkindüzeyde oluşturmaları, kitapta şöy-le anlatılmış : “…Buluştukları yerde,başlarında sürekli iş buyuran işlikustaları ve patronları olmadan, dâhisanatçıların yapıtlarıyla doğrudankarşı karşıya geliyor, bunları seyre-diyor, inceliyorlardı … Kimi yere otu-ruyor, kimi âyin masasına tünüyor,kimi bir sıranın üzerine dikiliyor; herbiri kendi tarzınca, figürleri, hare-ketleri, en ince kıvrımlarıyla kumaş-ları, perspektif kurallarına göre çizil-miş nesne, kişi ya manzaraları vekalabalık grupları kopya ediyorlardı;bakıyor, yapılmış olanı yemiden ya-pıyor ve anlıyorlardı…”

Genç Michelangelo’yu derindenetkilemiş olan Floransalı rahip Mar-silio Ficino’nun şu özdeyişi, belki deRönesans dönemindeki sanat anla-yışının bütününü özetler : “Elleri-mizle değil, sevgili dostlarım, zihni-mizle resmeder veya biçim veririz…”

Evet, “Michelangelo – Bir DâhininYaşamöyküsü”, Rönesans’ı bir bü-tün olarak anlamak isteyenler içineşsiz bir kaynak!

TVA’DA BU HAFTA Tel: 335 12 88 - 2499http://e-gazete.anadolu.edu.tr/tva

Üniversitemizin güncel haber portalı:http://e-gazete.anadolu.edu.tr

AnadoluHaber

BELG

ESEL

KU

ŞAĞ

I

K Ü L T Ü R - S A N A T

29 Mayıs PerşembeTVA, Kültür BakanlığıBelgesel Kuşağında, ilgi çekici belgesellerleizleyicilerine keyifli dakikalar yaşatıyor.Program saat 16:15’teekranlarda.

26 Mayıs PazartesiÖğr. Gör. Dr. Esra Fırat-lı’nın yapımcılığını üst-lendiği programda herhafta bir öğretim ele-manının kitabı ve çalış-ma alanları tanıtılıyor.Program 15:00’da ek-ranlarda.

BİR

YAZA

R Bİ

R Kİ

TAP

Öğrencilerden fotoğraf sergisi SERCAN SOLMAZ � Anadolu Üniversitesi Sanat TarihiBölümü Öğrencilerinin çektikleri fo-toğraflardan oluşan sergi 12 Mayıs-19 Mayıs tarihleri arasında, Kütüp-hane ve Dökümantasyon MerkeziÜst Sergi Salonunda ziyaretçilerlebuluştu.

Serginin açılışına Edebiyat Fakül-tesi Dekanı Prof. Dr. Cahit Yalçın Bi-lim, Sanat Tarihi Bölüm BaşkanıYard. Doç. Dr. Canan Parla ve Fotoğ-rafçılık Dersi Öğretim Görevlisi AtillaParla katıldı.

Serginin açılış konuşmasını ya-pan, Edebiyat Fakültesi DekanıProf. Dr. Cahit Yalçın Bilim; “Öğ-rencilere ben de bazen söylüyo-rum belki istediğiniz bölüme gire-mediniz belki ama içinizde kalanşeyleri hobi olarak, bütün hayatı-nız boyunca devam ettirin. Şimdigörüyorum ki çocuklar bunu hemders olarak görüyorlar hem de ho-

bi olarak uyguluyorlar. Üniversite-mizin kuruluşunun 50. yılı dolayı-sıyla bunu sergilemeleri fakülte-miz açısından çok özel bir şey ol-du hocalarımıza ve tüm çocukla-ra teşekkür ediyorum. “ şeklindekonuştu.

Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Ca-

nan Parla da şunları söyledi; ”Sanattarihi, eserlerle ilgilenirken belgele-me yapmak zorunda, belgeler üze-rinden çalışmak zorunda. Disiplini-miz bir yerde bize fotoğrafla çalış-mayı emrediyor.”

Sergi, sanatseverlerin yoğun ilgi-siyle karşılaştı

“İlkbaharda Opera” Üniversite Gençliğinin Büyük-şehir Belediyesinden BeklediğiYeni Hizmetler (Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen)Yer: Kongre Merkezi Salon AnadoluSa at: 11:00Atatürkçü Düşünce Kulübü

Konferans

27 Mayıs Salı

Sergi

Anadolu Ezgileri Halk MüziğiTopluluğu KonseriYer: Sinema AnadoluSaat: 20:00Müzik Kulübü

Konser

Erken Tanı Hayat Kurtarır (Prof. Dr. Ersin Ateş-OGÜ)Yer: Eczacılık Fakültesi Konferans SalonuSa at: 10:30Sağlık Kulübü

Konferans

Ferhat Göçer KonseriYer: Sinema AnadoluSa at: 20:00BKM Organizasyon

Konser

Takım Sporlarında Taktik Yaklaşımlar : Futbol ve Voleybol ÖrneğiZ. Önder ÖzenA. Murat HaktanırYer: BESYO Konferans SalonuSa at: 14:00BESYO

Konferans SEV�L KÖSE� Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Sahne Sa-natları Bölümü Opera Anasanat Dalı öğrencileri tarafından“ İlkbaharda Opera” başlıklı bir konser düzenlendi. Konser13 Mayıs günü Devlet Konservatuarı Uygulama Sahne-

si’nde gerçekleşti. Opera Bölümü öğrencilerinden CansuAçıkgöz, Gamze Geldişen, Ezgi Karakaya, Melih Şengider,Özgür Fenercioğlu ve Kazım Caner Gündoğar’ın sahne al-dığı konserde öğrencilere piyano da Arman Artaç eşlik et-ti. Konser müzikseverler tarafından yoğun ilgi gördü.

Tel: 335 03 33 - 2699www.rad yoa.anadolu.edu.tr

RADYO A’DA BU HAFTA

SOU

ND

TRAC

K 31 Mayıs CumartesiBeyaz perdenin düşseldünyasında keyifli birtura çıkmak isteyenler!Güzin Kıyık’la Soundt-rack her Cumartesi13:00`da 101.7 RadyoA`da

29 Mayıs PerşembeSinopsis , perdedennotlar , yakın plan , geç-mişten kareler , sözlük ,haftanın sorusu.Sinema rehberiniz Se-kans, Turgut Onarır’laher perşembe saat16:00 'daSİN

OPS

İS

28 Mayıs Çarşamba

“Kutlama” Uluslaraarası 3. Karikatür SergisiYer: Eğitim Karikatürleri Müzesi Sa at: 17:30 (Açılış)(27 Haziran’a kadar açık.)Karikatür Sanatını Araştırma ve Uygulama Merkezi

Dans Kulübü Yıl Sonu GösterisiYer: AKM Opera ve Bale SalonuSa at: 20:30Dans Kulübü

Dans Gösterisi

Konferans

29 Mayıs Perşembe

Eczacılıktan EdebiyataEcz. Canan Tam (yazar)Yer: Eczacılık Fakültesi Konferans SalonuSa at: 14:00Eczacılık Fakültesi

Oda Müziği KonseriAraş. Gör. İrem Çelikten,Öğr. Gör. İlkay Ak,Araş. Gör. Asu Perihan KaradutYer: Salon 2003Sa at: 20:00Devlet Konservatuvarı

Konser

Page 7: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

R Ö P O R T A JAnadoluHaber Editör: Araş.Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Bahadır AYHAN 7

� Anadolu Üniversitesi SenfoniOrkestrası’nın 7 Mayıs günü dü-zenlediği “Toplum ve Müzik” ko-nulu konferansa konuşmacı ola-rak katılan Prof. Dr. Sıtkı Erinç,her müziğin, yetiştiğimiz toplu-ma uygunluk ölçütünde ortayaçıktığını ve bunun bir yaşantı so-nucu olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Erinç, Salon 2003’tegerçekleştirilen konferansta mü-zikle bütün insanlığın ilişki içindebulunduğunu vurguladı. Müziğininsan tarihinin en başından berivar olduğunu ve insanın kendinikanıtlamak istediği zaman ses-ten yararlandığını dile getirenErinç, “Kişiliğimizi ortaya koy-mak için müzik tek araçtır. İn-sanlık tarihi müzikle başlar de-mek hiç yanıltıcı olmaz. Bu mü-zik tarihi değil, insanoğlunun ak-lını kullanmasının da tarihidiraynı zamanda. Müziğin bir sanatdalı olmasına rağmen sanattançok matematiğe dayandığınadikkat çeken Prof. Dr. Erinç, Ma-tematikte kullanılan işaretlerinhiçbirinin kendi başına bir anla-mı olmadığı gibi müzikteki nota-ların da tek başına hiçbir anlamıolmadığını kaydeden Erinç, buişaretleri bir formül haline getire-bilmenin, soyut düşüncenin zir-vesi olduğunu söyledi.

Müzik kişiliği ortaya koyantek araçtır

� Üyelerinden üç tanesininAnadolu Üniversitesi öğren-

cisi olduğu ve müzikle ilgili büyük he-defleri olan Akademik Uyarı grubu ile birsöyleşi gerçekleştirdik.

� Akademik Uyarı grubu ne zaman venasıl kuruldu?CCiihhaann PPeekkeerr:: Akademik Uyarı, isim ola-rak 2001 yılından beri var ama o za-manlar çok fazla organizasyonlarda bu-lunmayan bir grupmuş. O grubun da-vulcusuyla çok samimiydik ve toplanmakararı aldık. Altan ve ben vardık o grup-ta da. Aynı isimle devam etmeye kararverdik. Grubu kurduk ve program yap-maya başladık. Daha sonra birkaç ele-man değişikliği oldu. Gruba Burak dahiloldu ve biz üç kişi devam ettik. 2006 yı-lının sonunda gruba Murat yapıcı ve Öz-can Yapıcı katıldı. Çok da iyi uyum sağ-ladık ve bugünlere geldik. AAllttaann ÖÖzzddiill:: Kısacası artık kemik kadrooluştu. Bu şekilde yolumuza devamedebileceğimizi düşünüyorum.

� Müzik sizin için neyi ifade ediyor?ÖÖzzccaann YYaappııccıı::Müzik hepimiz için de ha-yatımızın yarısından fazlasını ifade edi-yor. Yaşam tarzımızı ifade ediyor. Bizimtarzımız müziğe yansıyor, müzik de ha-yatımıza yansıyor. Altan’ın da ifade etti-ği gibi kemik kadromuzla bir daha kop-mamacasına çalışmaya devam ediyo-ruz. Çünkü bu gruptaki herkes müziğihayatının anlamı olarak görüyor.

� Grup üyelerini kısaca tanıyabi-lir miyiz?CCiihhaann PPeekkeerr:: 1982 doğumluyum, 12senedir müzikle uğraşıyorum. Bununyanı sıra tuşlu çalgılar çalıyorum(piya-no, klavye). Akademik Uyarı grubundabas gitar çalıyorum ve geri- vokal yapı-yorum. Anadolu Üniversitesi Güzel Sa-natlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümüöğrencisiyim.BBuurraakk MMuuttlluu:: 1982 Yalova doğumlu-yum. 10 senedir bateri çalıyorum.AAllttaann ÖÖzzddiill:: 1979 Uşak doğumluyum.10 yıldır müziğin içindeyim. Grupta gitarçalıyorum. Anadolu Üniversitesi DevletKonservatuarı Çalgı Yapımı Bölümü sonsınıf öğrencisiyim. MMuurraatt YYaappııccıı:: 1977 doğumluyum ve ke-

lim (gülüşmeler...). ÖÖzzccaann YYaappııccıı:: 1982 Adıyaman doğum-luyum. Yaklaşık 10 yıldır ben de diğer ar-kadaşlarım gibi müzikle iç içe yaşıyo-rum. Akademik Uyarı grubunda daritm-gitar çalıyorum ve geri-vokal yapı-yorum.

� Müziği amaç edinmiş insanlar olarakbir araya gelmenize rağmen farklı kişi-liklere sahipsiniz. Aranızda bazı sorunlaryaşanıyor mu?AAllttaann ÖÖzzddiill:: Tabii ki, bırakın beş kişiyi ikiinsanın anlaşması bile zordur. İki sevgi-liyi örnek olalım, bunlar muhakkak ara-larında sorun yaşarlar. Ancak beraberbir hayat yaşamaya karar verdikleri an-da her soruna bir çözümaramaya baş-larlar. Ve mu-hakkak her so-runun da bir çö-zümü vardır.Aynı şekilde bizde beş kişiyiz. Birşeyler zor elbetteama aynı hedefedoğru gidiyorsakçözülmeyecek so-runumuz olamaz.Zaten hiçbir zamanbüyük sorunlar ya-şayan bir gurup ol-madık. Yaşımızın davermiş olduğu bir ol-gunluk olarak görebi-liriz bunu ve bu saye-de kalıcılığımız perçinlenmiş oluyor. ÖÖzzccaann YYaappııccıı:: Hepimiz müzikten parakazanan insanlarız ve bu yola baş koy-duk. Herkes farklı hayatlar yaşıyor amabizim ortak noktamız müzik olduğu içindurum başkalaşıyor. Akademik Uyarı’yıfarklı bir yere koyuyoruz ve hepimiz onasaygı duyuyoruz. Herkes ne gerekiyorsaonu yapıyor.MMuurraatt YYaappııccıı:: Biz beş kişi bir aradayız,herkesin iyi ve kötü yönleri var. Hedefi-miz de belli, kopmamalıyız ve kopma-yacağız da. Her şeyi sindirmemiz gere-kiyor.

� Bar çalışmalarınıza devam ediyorsu-nuz. Yaşadığınız zorluklar neler, tavizvermek zorunda kalıyor musunuz?BBuurraakk MMuuttlluu:: Tabii ki, yurt dışındaki im-kânlarla burası aynı değil. Müzik yap-mak zor. Aynı zamanda yaptığın müzik

tarzına uygun dinleyiciler kazanmak dazor. Ama biz bu müziği yapacağız vemüziğimize göre bir kitlemiz olsun isti-yoruz. ÖÖzzccaann YYaappııccıı:: Elbette bazı tavizler veri-yoruz çünkü hepimiz her ne kadar üni-versite çağında olsak da aslında üniver-siteyi çoktan bitirmesi gereken insanla-rız. Zaten Akademik Uyarı da anlam ola-rak bundan farklı değil. Mesela biz abim-le bir kafe işletiyoruz. Cihan’ın da Al-tan’ın da bazı ayrı projeleri var. Hepimizkendi hayatımızı kazanmak zorundayız.Albümü hedefleyen bir grup olarak barprogramlarında taviz vermemek gereki-yor. İşimiz oldukça zor aslında.

AAllttaann ÖÖzzddiill:: Zaman açı-sından da zorluklar ya-şıyoruz. Bir buçuk se-nedir haftada iki günprogram yapıyoruz.Her program öncesisaat 5’te program ya-pacağımız yerdeyiz.Bunun haricindeekstra programlarda oluyor. Bunlarınçalışmaları da var.Bir parça için gün-lerce çalıştığımızoluyor. Bu zorluk-ları yaşıyoruzama hedefimizb ü y ü d ü k ç ebunlar güzellikolmaya başlıyor

ve bize güç veriyor.

� Aranızda hala öğrenciliği devamedenler var. Acaba öğrencilik mi müzi-ğinizi etkiliyor yoksa müzik mi öğrenci-liğinizi?MMuurraatt YYaappııccıı:: Açıkçası müzik hepimiziçin ön planda. Müzik hayatımızı etkisialtına almış durumda. AAllttaann ÖÖzzddiill:: Hepimizin yaptığı bir şeyvar. Uykudan kısıyoruz derslerimize de-vam etmek için. Uyumadan okula gidi-yoruz.

� Bir çok şarkıya cover yapıyorsunuz,şarkıları nasıl seçiyorsunuz?MMuurraatt YYaappııccıı:: Artık hepimizin ortak birbakış açısı var. Parçaları seçmekte zor-lanmıyoruz çünkü aynı düşünüyoruz.Zevk aldığımız parçaları seçiyoruz.

� Akademik Uyarı’nın beste çalışmala-

rından bahseder misiniz?AAllttaann ÖÖzzddiill:: Tabii ki üç beş melodiyi biraraya getirip de bir beste daha yaptıkdemiyoruz. Önemli olan attığınız adı-mın sağlam olması. Bestelerin oluşu-munda herkesin bir payı var. Herkesinbir müzikal tavrı var ve kayıt aşamala-rında besteye yansıyor. Bütün besteler-de aynı yapıyı oluşturmak ve sağlamşeyler ortaya koymak için uzun bir za-man gerekiyor. Uçan balon olmaktansazeplin olmayı tercih ediyoruz açıkçası veşu anda elimizde bir albüm çıkaracakkadar bestemiz var. MMuurraatt YYaappııccıı::Gurup bir seneyi aşkın birsüredir bir arada. Kimlik oluşumu dahayeni başladı. Bu yüzden bestelerimiz dedeğişiyor, eklemeler, elemeler yapıyo-ruz. Hatta birkaç sene sonra bu bestele-ri beğenmeyeceğimizi düşünüyoruz.BBuurraakk MMuuttlluu:: Dinleyicide şöyle bir dü-şünce var: Bir grup nasıl çıktıysa aynı şe-kilde devam etsin ve biz aynı şekilde din-leyelim istiyorlar. Bunun en önemli ör-neği de Metallica’dır. Onlar çıktığındatarzları şu andakinden çok daha farklıy-dı ve bir çok hayranı bu değişimleri yü-zünden dinlemeyi bıraktılar. Zamangeçtikçe farklı şeyler hissedip bu farklılı-ğı bestelerine yansıtmaları çok doğalama dinleyicilerin bunu nasıl karşıladığıtartışılır.

� Akademik Uyarı bir gününü nasıl ge-çiriyor?CCiihhaann PPeekkeerr:: Akademik Uyarı’nın birin-ci günü uykusuz geçiyor. İkinci günü deuykusuz geçiyor. Üçüncü günü de uy-kusuz geçiyor. Daha doğrusu uykuluolarak ayakta geçiyor. ÖÖzzccaann YYaappııccıı:: Uykusuz geçiyor ama biro kadar da dolu geçiyor. Yazın bir aylıkbir boşluk yaşadık ve şunu anladım ki;asıl çalışmazsak o zaman ölürüz. Şu an-da aşırı derecede yoğunuz ve mutluyuz.

� Bir albüm çıkarma çalışmalarınız varsanırım, bundan bahseder misiniz?ÖÖzzccaann YYaappııccıı:: Hepimizin yakından tanı-dığı Cem Özkan şu anda bizim prodük-törlüğümüzü yapıyor. Albümü de onunİstanbul’daki stüdyosunda yapacağız vebu çalışmalar da yaklaşık bir yıla yakınbir süre içerisinde şekillenecek. Şu andaprofesyonel bir kaydımız yok ama üçparçayı bu şekilde kaydedip halka arzedeceğiz, daha sonra albüm çalışmalarıdevam edecek.

Hatice Gölcü

Akademik Uyarı Soldan Sağa: Cihan Peker (Bas Gitar-Geri Vokal), Altan Özdil (Gitar), Murat Yapıcı (Vokal), Özcan Yapıcı (Gitar-Geri Vokal), Burak Mutlu (Davul-Perküsyon)

‘Tarzımız müziğe yansıyor’

Gurup ile ilgili güncel bilgilere ve

gurubun demo kayıtlarına

ulaşmak için:

www.akademikuyari.net

� Havacılık Kulübü, 11 MayısPazar günü yamaç paraşütünütanıtmak, bu sporu sevdirmek,nasıl yapılacağı, nelerin gerekliolduğu gibi konularda bilgi ver-mek amacıyla “yer eğitimi” adıaltında bir etkinlik düzenledi.Katılımcılar yamaç paraşütühakkında genel bilgi sahibi olur-ken aynı zamanda yamaç para-şütü zevkini de deneme fırsatıbuldular.Havacılık Kulübü yamaç paraşü-tü bölümü sorumlusu Hulusi Öz-yiğit, eğitimlerin teorik ve pratikolmak üzere iki kısımdan oluştu-ğunu, teorik kısımda acil durum-da yapılması gerekenlerin verilir-ken, bunun yanı sıra iniş kalkışeğitimlerinin de projektör yardı-mıyla sanal bir ortamda gerçek-leştirildiğini söyledi.

Gökyüzü rengarenk

Prof. Dr. Sıtkı Erinç

Page 8: KAMPUSTENELERVAR? Öğrencilerimiz, 19 Mayıs Atatürk’ü …nı diline dama[ına dolaya dolaya yeyip yutan ve çalı^mayı amaçlı çizgisinden öte götürmemi^ Çiçekkent halkına

ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİEditör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT Röportaj ve Fotoğraflar: Mine DEMİREL Tasarım: Mehmet DALYANOĞLU AnadoluHaber

� Bence üstün zekalı çocuklar içinözel okullar açılmalı. Bu insanlarınözenle yetiştirilmesi gerektiğineinanıyorum. Ailelerinin de çocukları-nın bu durumları konusunda bilgi-lendirilmeleri, onlara nasıl yaklaşa-caklarını, onları nasıl teşvik edecek-lerini öğrenmeleri gerekiyor. Üstünzekalı insanların devlet tarafındanözel birimlerde görevlendirilmeleri

gerektiğine de inanıyorum. Belki bu şekilde beyin göçü de ön-lenebilir. Hem bu çocukların ailelerinin hem de devletin onla-ra sahip çıkmasıyla bu kişilerin gösterebilecekleri performan-sın arttırılabileceğini düşünüyorum.

� Bildiğim kadarıyla üstün zekalıçocukların eğitimi ile ilgili ülkemiz-de çok az faaliyet var. Bu nedenle buinsanlar eğitimlerini yurt dışındagerçekleştirmeyi tercih ediyorlar.Ülkemiz için yararlı olabilecek bu in-sanları bu şekilde kaybediyoruz.Asıl önemli olan bu durumu ortadankaldırmaktır diye düşünüyorum. Bu

insanlara özel eğitim olanakları sağlanmalı, yetenekleri kul-lanabilecekleri alanlar yaratılmalı. Öncelikle aileler bu ço-cuklara daha bilinçli yaklaşmalı, devlet özel sınavlarla bu ço-cukları ortaya çıkarmalıdır. Çünkü bu insanlar bu ülkenin ge-lişiminde önemli rol oynayabilecek insanlardır.

� Türkiye’de eğitim sistemininçarpık olduğunu düşünüyorum.Bu sistemde üstün zekalı çocuk-lar için açılacak bir okul ne kadaröncelikli olmalıdır diye düşünü-yorum. Eğitim sistemimizdeki ak-saklıklar düzeltilmeden, üstünzekalı çocuklar için özel şartlaroluşturulması taraftarı değilim.Önceliğin normal çocuklara veril-mesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çocuklar için özel eğitimkurumları açılacaksa da umarım amacına uygun olur.

Rose Shadrnoh ESYO

� Üstün zekalı çocukların farklı-lığının küçük yaşlarda tespitedilmesi gerekiyor. Burada daen önemli görev aileye ve öğret-menlere düşüyor. Tespit edilenbu öğrencilerin ayrı okullarda bukonuda eğitilmiş uzman kişilerinellerine teslim edilmesi gerekir.Çünkü bu çocuklar ülkenin gele-

ceği için önemlidir. Ancak tüm bunların yanında eğitimin ta-mamlanmasından sonra bu kişiler yararlı oldukları ve iste-dikleri alanlarda mutlaka istihdam edilmeli, bu anlamdabeyin göçü de önlenmelidir.

� Bence üstün zekalı çocuklarile normal çocukların eğitimiaynı olmamalı. Üstün zekalı ço-cukların bilim adına yapabile-cekleri önemli işler olabileceğiunutulmamalıdır. Bu nedenleeğitmenlerin bu çocukların far-kına erken yaşlarda varmalarıgerektiğini düşünüyorum. Tüm

bunların yanında bu çocukların maddi ve manevi anlamdadevlet tarafından desteklenmeleri de gerekiyor. Şahsenkoşulların insanların gelişiminde çok etkisi olduğunu dü-şünüyorum. Bu nedenle bu çocuklar için gerekli tüm im-kanlar sağlanmalı, onlar için özel okullar açılmalı.

� Üstün zekalı çocuklar toplumdanadir bulunmakta. Bu açıdan bu ço-cukların farklı okullarda okumalarıve seviyelerine göre bir eğitim veöğretime tabi tutulmaları gerektiği-ni düşünüyorum. Onlara verilecekeğitimle potansiyelleri açığa çıkarıl-maya çalışılmalı. Bu amaçla MilliEğitim Bakanlığı bütçesinden birpay ayrılmalı bence. Tüm temennilerimize rağmen ben çev-rede böyle bir okulun olduğunu hiç görmedim. Bence bu ül-kemizin en büyük eksikliklerinden biri. Kendi potansiyelimi-zi geliştirmeyi ve korumayı bilmeliyiz.

� Üstün zekalı çocukların kapasi-telerini doğru yönde ve etkili bir bi-çimde kullanabilmeleri için gereklikoşullar sağlanabilir. Uzman eğit-menlerle birlikte, kendileri için özelolarak hazırlanmış bir program içe-risinde eğitim görebilirler. Üstünzekalı çocukların doğru yönlendi-rilmeleri çok önemli. Bu konuda en

büyük sorumluluk ise ailelerine ve eğitmenlerine düşüyor. Buçocukların ailelerini de bilgilendirecek ve destekleyecek da-nışmanlık merkezleri kurulabilir.

� Temelde eğitimde eşitliğeinanıyorum. Diğer yandan yete-nek ya da zeka düzeyi fazla olanüstün zekalı çocukların dahaayrıcalıklı olmaları ve özelliklebu potansiyellerini kullanmalarıbakımından özel bir eğitime ta-bi tutulmaları gerektiğine deinanıyorum. Bu çocukların sağ-

lanacak bazı avantajlar sayesinde gelecekte çok daha ya-rarlı insanlar olabileceğine inanıyorum.

� Maalesef ülkemizde üstün ze-kalı çocuklar ihtiyaç duyduklarıeğitimi alamamaktadırlar. Bu ço-cukların farklılığı ve diğer çocuk-larla yaşadıkları uyum sorunufarklı şekilde algılanabiliyor.Bence okula başlamadan yapıla-cak bir test ile üstün zekalı ço-cuklar daha kolay fark edilebilir.Bu çocuklar için özel okullar açılmalı. Kapasiteleri doğru şe-kilde değerlendirilirse bu çocukların hem ülkemiz hem dedünyamız için faydalı olacağı unutulmamalıdır. Bu durumdaasıl iş ailelere ve eğitmenlere düşmektedir. Bu değerlerehak ettikleri koşullarda eğitim sağlanmalı.

Serhan Turan Turizm ve Otel İşletmeciliği Y.O.

Mücella Solmaz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Ahmet Piranvize Edebiyat Fakültesi

Burcu Günay İletişim Bilimleri Fakültesi

� Üstün zekalı öğrencilerin sınıf-taki varlığı ve öğretmenlerin buçocuklara göstereceği özel ilgidiğerleri için cesaret kırıcı olabi-lir. Bu nedenle bu çocuklar içinözel okullar açılmalıdır. Bu üstünzekalı öğrenciler kadar diğer öğ-renciler için de yararlı olacaktır.İkinci önemli konu ise, bu çocuk-

ların ailelerinin tutumudur. Çocuklarını teşvik edici bir tu-tumda olmaları, onları doğru yönlendirmeleri gerekiyor. Buçocukların hayata kazandırılmasında ayrı ilk ve ortaöğre-tim okullarının bulunması gerektiğine inanıyorum.Cem Gökçe Uyar Hukuk Fakültesi

Nurcan Topal Sivil Havacılık Y.O.

� Üstün zekalı çocuklar maale-sef ülkemizde fark edilemiyorve yok olup gidiyorlar. Bu duru-mun engellenmesi için ülke ge-nelinde çeşitli kampanyalar ya-pılmalı ve özellikle ilk ve ortaöğretim öğretmenleri bilinçlen-dirilmeli. Bu çocuklar kendi se-viyelerindeki diğer çocuklarlabirlikte okutulmalıdır. Ayrıca burs verilerek ya da başkakolaylıklar sağlanarak desteklenebilirler.

Ayşe Yıldız Eğitim Fakültesi

Hamza Çetin BESYO

� Üstün zekalı çocukların eğitiminormal çocukların eğitimindenfarklı olmalıdır. Örneğin bir akra-bamın dokuz yaşındaki oğlu ilk ikisene diğer çocuklarla aynı sıralar-da eğitim gördü. Ancak uyum so-runları göstermesiyle birlikte pro-fesyonel yardım aldılar. Doktortavsiyesiyle özel bir eğitime tabitutulmasına karar verildi. Eğer böyle bir önlem alınmasaydıhem bu çocuğun hem de diğerlerinin gelişimi engellenecektibence. Üstün zekalı çocukların sağlıklı bireyler olarak yetiş-mesi için onlar için programlanmış spesifik bir eğitimden geç-meleri ve ailelerinin bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor.

Oğuzhan Yılmaz Fen Fakültesi

Süzen Elmalıoğlu Eczacılık Fakültesi

� Üstün zekalı çocukların eğitiminemaalesef fazla önem verilmiyor. Bukonuda herkese görev düşüyor. Ön-celikle hükümet yetkilileri bu konudateşvik etmeli. Bu çocuklarla ilgilen-mek üzere uzman eğitimciler yetiştir-mekle başlanmalı işe. Önemli bir di-ğer görev ise ailelere düşüyor. Kendiçocuklarının farklılığını fark edebil-meleri anlamında. İnsanlarımız bu

konuda ne kadar fazla bilgilendirilirse o kadar duyarlı olacak-lardır. Üstün zekalı insanlarımız doğru eğitilirlerse onlara gere-ken önem ve değer verilirse oldukça faydalı olacaklardır.

Elif Ataman Güzel Sanatlar Fakültesi

Melike Fıçıcı Mühendislik Mimarlık Fakültesi

� Üstün zekalı çocuklar küçük yaşlar-dan itibaren yönlendirilmelidir. Bu ço-cukların yetenekli ve ilgili olduğualanlarda desteklenmeleri gerekiyor.Bunun başlıca nedeni çocuğun ufku-nun ve öğrenme yeteneğinin geniş ol-masıdır. Profesyonel insanlar tarafın-dan eğitilmeleri, gerektiğinde burs-larla desteklenmeleri önemli bence.Bu yardımlar sayesinde hem kişilikleri daha sağlıklı gelişebilirhem de faydalı olacakları alanları tespit etmeleri kolaylaşır.

Güven Aksoy Devlet Konservatuvarı

Üstün zekalı

çocukların eğitimi

sizce

nasıl olmalı?