11
747 KURULUŞU İZMİT’TEN İZMİR’E KAÇIRILAN BİR KÂĞIT FABRİKASI (1846) Emre DÖLEN * Tanzimat sonrasındaki sanayileşme girişimleri kapsamında Sultan Abdülmecid’in öncülüğünde 1843’de devlet tarafından İzmit’te Bryan Donkin kâğıt makinesi ile üretim yapacak bir kâğıt fabrikası ile bir çuha fabrikasının kurulmasına karar verilmiştir. 1 Bunun üzerine Barutçubaşı Ohannes bu fabrikalar konusunda inceleme ve görüşmeler yaparak gerekli araç ve gereçlerin alımını sağlamak üzere Londra’ya gönderilmiştir. Kendisi tarafından gerekli temaslar yapılmış, kâğıt makinesi üreticisi mühendis Bryan Donkin ile görüşülmüş, günde 500 okka [641 kg] kâğıt üretecek bir fbrikanın bütün masrafları ile birlikte 4.400 keseye mal olacağı ve fabrikanın işleyebilmesi için de 1.800 kese sermayeye gerek olduğu hesaplanarak bir proje hazırlatılmış ve gerekli planlar çizdirilmiştir. Yapılan hesaplamaya göre 1843’de Türkiye’de tabakası 39 paraya satılan hünkâri kâğıdın tabakasının 15 paraya mal olacağı ortaya konulmuştur. Barutçubaşı Ohannnes’in yaptığı araştırmalar ve hazırlattığı planları İstanbul’a göndermesi üzerine konu Meclis-i Ziraat’de incelenerek bir mazbata düzenlenmiştir. 2 Bu mazbata 11 Cemaziyelâhir 1259 [9 Temmuz 1843]’de Meclis-i Vâlâ’ya havale edilmiş, hızla görüşülüp kabul edilerek 27 Cemaziyelâhir 1259 [25 Temmuz 1843]’de gereği için tekrar Meclis-i Ziraat’e gönderilmiştir. * Prof. Dr., SEKA Kâğıt Müzesi Danışmanı, e-mail: [email protected] 1 Osman Ersoy, XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Türkiye’de Kâğıt, Ankara 1963, s. 48 – 51; Mehmed Ali Kâğıtçı, Kâğıtçılık Tarihçesi, İstanbul 1936, s. 220 – 221; Mehmed Ali Kâğıtçı, Uluslararası Kâğıtçılık Kongresi, İstanbul 1968, s. 66 – 77; Zeki Arıkan, “İzmir Kâğıt Fabrikası ile ilgili belgeler”, Belgeler (Türk Tarih Kurumu), 18 (22), 111 – 158 + 40 levha (1997); İsmail Güleç, “Osmanlılarda kâğıt ve kâğıtçılık”, Müteferrika, Sayı 2, 88 – 89 (Bahar 1994). İzmir Kâğıt Fabrikası, Zeki Arıkan tarafından Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan belgelere göre incelenmiş ve bu belgelerin önemli bir bölümü de yayınlanmıştır. Bu bölüm temel olarak Zeki Arıkan’ın makalesinden özetlenmiştir. 2 BOA, Cevdet – İktisat, No. 865 (1 Cemaziyelâhir 1259/29 Haziran 1843). [Zeki Arıkan, s. 126 – 128]. On üyesi bulunan Meclis-i Ziraat, Esseyid Mustafa Ârif, Esseyid Mehmed Emin, Mazhar-ı nûr-ı samed Esseyid Abdülahad, İstefanaki, Agob, Yani, Vasilyos Kirkoços, Gadban, Vasilaki ve Ohannes Efendilerden oluşmaktadır.

KURULUŞU İZMİT’TEN İZMİR’E KAÇIRILAN BİR ... · 3 Osman Ersoy, Mehmed Ali Kâğıtçı’nın verdiği bilgileri bu belgeyi incelemeden başka kaynaklardan aktardığını

  • Upload
    others

  • View
    15

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

747

KURULUŞU İZMİT’TEN İZMİR’E KAÇIRILAN BİR KÂĞIT FABRİKASI (1846)

Emre DÖLEN*

Tanzimat sonrasındaki sanayileşme girişimleri kapsamında Sultan Abdülmecid’in öncülüğünde 1843’de devlet tarafından İzmit’te Bryan Donkin kâğıt makinesi ile üretim yapacak bir kâğıt fabrikası ile bir çuha fabrikasının kurulmasına karar verilmiştir.1 Bunun üzerine Barutçubaşı Ohannes bu fabrikalar konusunda inceleme ve görüşmeler yaparak gerekli araç ve gereçlerin alımını sağlamak üzere Londra’ya gönderilmiştir. Kendisi tarafından gerekli temaslar yapılmış, kâğıt makinesi üreticisi mühendis Bryan Donkin ile görüşülmüş, günde 500 okka [641 kg] kâğıt üretecek bir fbrikanın bütün masrafları ile birlikte 4.400 keseye mal olacağı ve fabrikanın işleyebilmesi için de 1.800 kese sermayeye gerek olduğu hesaplanarak bir proje hazırlatılmış ve gerekli planlar çizdirilmiştir. Yapılan hesaplamaya göre 1843’de Türkiye’de tabakası 39 paraya satılan hünkâri kâğıdın tabakasının 15 paraya mal olacağı ortaya konulmuştur.

Barutçubaşı Ohannnes’in yaptığı araştırmalar ve hazırlattığı planları İstanbul’a göndermesi üzerine konu Meclis-i Ziraat’de incelenerek bir mazbata düzenlenmiştir.2 Bu mazbata 11 Cemaziyelâhir 1259 [9 Temmuz 1843]’de Meclis-i Vâlâ’ya havale edilmiş, hızla görüşülüp kabul edilerek 27 Cemaziyelâhir 1259 [25 Temmuz 1843]’de gereği için tekrar Meclis-i Ziraat’e gönderilmiştir.

* Prof. Dr., SEKA Kâğıt Müzesi Danışmanı, e-mail: [email protected] Osman Ersoy, XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Türkiye’de Kâğıt, Ankara 1963, s. 48 – 51; Mehmed Ali Kâğıtçı, Kâğıtçılık

Tarihçesi, İstanbul 1936, s. 220 – 221; Mehmed Ali Kâğıtçı, Uluslararası Kâğıtçılık Kongresi, İstanbul 1968, s. 66 – 77; Zeki Arıkan, “İzmir Kâğıt Fabrikası ile ilgili belgeler”, Belgeler (Türk Tarih Kurumu), 18 (22), 111 – 158 + 40 levha (1997); İsmail Güleç, “Osmanlılarda kâğıt ve kâğıtçılık”, Müteferrika, Sayı 2, 88 – 89 (Bahar 1994). İzmir Kâğıt Fabrikası, Zeki Arıkan tarafından Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan belgelere göre incelenmiş ve bu belgelerin önemli bir bölümü de yayınlanmıştır. Bu bölüm temel olarak Zeki Arıkan’ın makalesinden özetlenmiştir.

2 BOA, Cevdet – İktisat, No. 865 (1 Cemaziyelâhir 1259/29 Haziran 1843). [Zeki Arıkan, s. 126 – 128]. On üyesi bulunan Meclis-i Ziraat, Esseyid Mustafa Ârif, Esseyid Mehmed Emin, Mazhar-ı nûr-ı samed Esseyid Abdülahad, İstefanaki, Agob, Yani, Vasilyos Kirkoços, Gadban, Vasilaki ve Ohannes Efendilerden oluşmaktadır.

748

Şekil – 1: Sultan Abdülmecid

(1823 – 1861; saltanatı 1839 - 1861)

Şekil – 2: Barutçubaşı Hoca Avanes

[Ohannes] Dadyan

(1798 – 1869)

Londra’ya gönderilen Barutçubaşı Hoca Ohannnes’in raporuna fazla bir güven duymadığı anlaşılan Meclis-ı Ziraat tarafından düzenlenen mazbata ne demek istediği kolay anlaşılamayan, kendi içinde çelişkili ve bulanık bir metindir.3 Genel olarak bakıldığında çeşitli bahaneler ileri sürülerek İzmit’te kurulmasına karar verilmiş olan Kâğıt Fabrikası’nın kuruluş yerinin açıkça adını anmadan İzmir’e aktarılmasını hedeflediği anlaşılmaktadır.

Yaklaşık on yıl önce kapanmış olan Beykoz Kâğıthanesi’nin hammadde olarak paçavra kullandığı görmezden gelinip fabrikaya gerekli paçavranın nasıl ve nereden sağlanacağı tartışılarak Tersane-i Âmire’den eski keten yelken bezlerinin alınabileceği, pamuklu paçavralardan ve Trabzon dolaylarında yetişen ham kendirden kâğıt yapılıp yapılamayacağının denenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

Hoca Ohannnes’in Londra’daki paçavra fiyatlarına göre hesapladığı kâğıt maliyet fiyatları için yüksek gümrük vergilerini göz önüne almayıp “hakikat-i hale pek de muttali” olmadığı ileri sürüldükten sonra zaten Osmanlı ülkesinde kullanılan kâğıtların İngiltere’den gelmeyip Triyeste ve Alikurna4 taraflarından geldiği belirtilmektedir. Bundan sonra söz İzmir’de kurduğu bir tesiste paçavradan kâğıt hamuru elde ederek Fransa’ya satan Fransız De Loches’e gelmekte, ürettiği hamurdan bir sandık getirtilerek piyasada mevcut çeşitli kâğıtlardan ikişer tabaka ile birlikte Londra’da Hoca Ohannes’e gönderilmesi ve bu hamurdan bu kâğıtların üretilip üretilemeyeceğinin incelenmesi istenilmektedir.

3 Osman Ersoy, Mehmed Ali Kâğıtçı’nın verdiği bilgileri bu belgeyi incelemeden başka kaynaklardan aktardığını ve bu nedenle hataya düşerek fabrikanın daha başlangıçta İzmit’de değil İzmir’de kurulmasına karar verilmiş olduğunu belirtmektedir. [Osman Ersoy (1963), s. 49, dipnot 1]. Oysa, Mehmed Ali Kâğıtçı’nın bu belgeyi inceleyerek ne demek istediğini iyi bir biçimde anlamış olduğu ve daha sonra da bu belgenin tam metnini de yayınladığı görülmektedir. [Mehmed Ali Kâğıtçı (1968), s. 67 – 72]. Burada belgeyi değerlendirmekte hataya düşmüş olan Osman Ersoy’dur.

4 İtalya’nın Livorno kenti.

   

749

Şekil – 3: Kuruluşu gerçekleşmiş olan İzmit Çuha Fabrikası’nın genel görünümü.

[E. Dölen koleksiyonu]

Hoca Ohannnes’in çizdirerek gönderdiği fabrika planlarının 60 kişinin çalıştığı, günde 500 okka kâğıt elde etmek üzere su gücü yani su çarkı ile çalışan bir fabrikaya ait olduğu anlaşılmaktadır. Fabrikanın kuruluşu için 4.200 kese ve işletme sermayesi olarak da 1.800 kese paraya ihtiyaç vardır. Mazbatada önce bu “kâğıd fabrikası ziyade su kuvvetine muhtac olduğundan ve cesim [büyük] şehirlerde öyle başlı ve kuvvetli su bulunmadığından İzmid’de inşası münasib [uygun] olacağı aşikâr [belli] ise de” denildikten sonra “İzmid ahalisinin ekserisi rencberlik [çiftçilik] ve kimisi gemicilik ile taayyüş etmekde [geçimini sağlamakta] olduklarından ve bu makule ahalinin san’atla meşguliyetinden ise ziraatle taayyüşleri fevaid-i adideyi müedda [tarımla geçimlerini sağlamaları çok daha yararlı]” olduğundan denilerek fabrikanın İzmit’te kurulmasının uygun olmayacağı sonucuna varılmaktadır.5 Daha sonra kömür madenlerinin sürekli olarak gelişmekte olduğu ve artık dışarıdan kömür almaya gerek kalmadığı, bundan sonra fabrikalarda kullanılmasının yaygınlaşmasına yardımcı olacağı belirtilerek “müceddeden [yeniden] inşa ve ihdas olunacak fabrikalar cesim [büyük] şehirlerde başlı ve kuvvetli su bulunmadığı halde vapur [buhar] kuvvetiyle işlemek üzere6 bilinşa ziraate elvermeyecek zükûr [erkek] ve inâsın [kadınların] istihdamıyla anların dahi usûl-i intiaşlarının istihsali [kalkınmalarının sağlanması] asl-ı menafi-i mülkiyeden [devletin asıl çıkarlarından] olduğu ifade ve beyandan müstağni bulunmuş” olduğu söylenerek ad vermeden fabrikanın kuruluş yeri olarak İzmir’in uygun olduğuna işaret edilmektedir.

Mazbatada son olarak Avrupa’da kullanılmakla birlikte o dönemde Türkiye’de kullanılmayan “evrak-ı nakdiye” [kâğıt para] yapımında kullanılan özel kâğıtlardan söz edilerek kurulacak fabrikada bunların da üretilip üretilemeyeceğinin incelenmesi istenilmektedir.7

5 Meclis-i Ziraat üyeleri bu mantıksız gerekçelerini Sultan Abdülmecid tarafından 1843’te İzmit’te kurulmasına karar verilen ve daha sonra kuruluşu gerçekleştirilen İzmit Çuha Fabrikası için de söz konusu edilmesi gerektiğini göz ardı ederek ortaya koymaktadırlar

6 Burada bir kâğıt fabrikası su gücüyle çalıştığında kurutma silindirleri için buhara ve buhar gücüyle çalışsa bile kâğıt üretimi için çok miktarda suya gereksinim olduğu bilerek veya bilmeyerek unutulmuş görünmektedir.

7 Mehmed Ali Kâğıtçı bu belgenin çok kafa karıştırıcı bir biçimde düzenlendiğini, İzmit’de kurulmasına karar verilmiş olan İzmit Kâğıt Fabrikası’nın önce uygun görülüp sonra dolambaçlı ifadelerle nasıl İzmir Kâğıt Fabrikası haline dönüştüğünü gösterdiğini belirtmekte ve burada iç ve dış etkilerlerin varlığına işaret etmektedir. Çeşitli makamlara havale edilen bu mazbatanın içeriğine itiraz edilmemiş olmasını “işten anlayan kişiler bulunmadığına veya işten anlayan ehil

Emre DÖLEN

 

750

Kısa bir süre sonra 1844’de İzmir’de bir kâğıt fabrikanın kurulması için Düzoğlu Hoca Agop ve ortaklarına imtiyaz verilmiş ve anlaşıldığı kadarıyla İzmit için hazırlanan proje İzmir’de yaşama geçirilmiştir.8 Fabrikanın temeli 1844’de Halkapınar semtinde atılmıştır.9 Halkapınar adını antik dönemden beri Diana Banyoları olarak anılan dairesel bir su kaynağından almaktadır ve fabrika gerekli su ihtiyacını karşılamak için bu kaynağın yakınına kurulmuştur. (Şekil – 4 ve 5).

Şekil – 4: İzmir Kâğıt Fabrikası’nın kurulmuş olduğu Halkapınar’daki Diana Banyoları olarak anılan su kaynakla-

rının XX. yüzyıl başlarındaki görünümü.

[E. Dölen koleksiyonu]

Kasım 1846’da üretime geçen10 İzmir Kâğıt Fabrikası’na çeşitli imtiyaz ve ayrıcalıklar tanınmıştır:

1) İzmir Kâğıt Fabrikası’na 15 yıl süreyle imtiyaz verilerek bu sürenin sonuna kadar ülkede kâğıt ve mukavva üretme yetkisi tanınmış olup bu süre içinde başka hiç kimseye ruhsat verilmeyecektir.

2) Fabrikada üretilen kâğıttan, satın alınacak, toplanacak ve taşınacak paçavra ve hırdavattan hiçbir yerde gümrük resmi alınmayacaktır.

3) Hammadde olarak Tersane-i Âmire’de biriken eski yelken bezi ve halat gibi hırdavat,

kimsenin işbaşına yanaştırılmadığına” bağlamaktadır. Bunun ardından itirazlarını aşağıdaki biçimde sıralamaktadır: 1) Su kâğıt üretiminde önemli bir girdidir ve fabrika buhar gücü ile çalıştırılsa bile üretim için suyun “elzem bulunduğunu bilmez görünmek pek ma’nalı bir davranıştır”, 2) Eski kâğıthanelerimiz de paçavradan kâğıtlar elde ettiklerine göre paçavra konusunda “muğlak ifadeli tereddütler” ortaya koymak gereksizdir, 3) Daha önce Fransız De Loches İzmir’de paçavradan kâğıt hamuru hazırlayan bir tesis kurup bu hamuru Avrupa’ya ihraç ettiğine göre kurulacak fabrika için gerekli 7.500 kantar paçavra için memleket “dahilinde bulmak pek kolaydır ammâ acaba keten mi, pamuklu mu, yoksa kendir mi olmalı” yollu görüşler ileri sürmek ve o dönemde kâğıt piyasasına girmiş “İtalyan kâğıtçıların mallarını bahis konusu etmek” anlaşılır gibi değildir, 4) “İzmit ahâlisinin rençberlikle ve kısmen de gemicilikle geçinmelerini engel gibi göstermek”, 5) Kaba kâğıt ve yazı kâğıdı yanına banknot kâğıdı üretimini de karıştırmak, 6) Kömür havzasında üretilen kömüre sarf yeri “bulmak gayreti, mazbatayı kaleme almış bulunanların fikir bulandırmayı hedef tutan davranışlarına” örnek olduğu gibi makine ile yapılan üretimde makineler buhar makinesi ile çalıştırıldığına ve kurutmanın buharla yapıldığına göre kömür kullanılacağı bilinmekteydi. [Mehmed Ali Kâğıtçı (1968), s. 72 – 73].

8 BOA, BEO.AMKT, No. 19 – 51 (1260/1844). [Zeki Arıkan, s. 129]. Dönemin tarihçisi Lûtfi Efendi’nin tarihine göre (Cilt 8, s. 153) fabrikanın kurucuları Düzoğlu Cüce Karabet ile Hoca Mihran’dır. [Mehmed Ali Kâğıtçı (1936), s 221]. Bu kişilerin Düzoğlu Hoca Agob’un ortakları olması muhtemeldir.

9 Temel kazılarında çıkan bir kadın heykelinin bir sandığa konularak İstanbul’a gönderilmesine ilişkin bir yazının tarihi fabrikanın temel kazısına 1844 yazında başlanmış olduğunu göstermektedir. [BOA, İrade Dahiliye, No. 4546 (3 Şaban 1260/18 Ağustos 1844]; Zeki Arıkan, s. 130].

10 BOA, Cevdet – İktisat, No. 1941 (10 Rebiyülâhir 1267/12 Şubat 1851). [Osman Ersoy (1963), s. 50].

 

751

hastahane ve kışla gibi yerlerde biriken paçavralar başka hiçbir yere verilmeyerek İzmir Kâğıt Fabrikası’na uygun fiyatla satılacaktır. Her cins paçavrayı satın alma hakkı imtiyaz süresi sonuna kadar İzmir Kâğıt Fabrikası’na tanınmış olacaktır.

Şekil – 5: İzmir Kâğıt Fabrikası’nın kurulmuş olduğu Halkapınar’dan geçerek İzmir Körfezi’ne dökülen Meles

Çayı’nın XX. yüzyıl başlarındaki görünümü.

[E. Dölen koleksiyonu]

4) Devlet dairelerinde öncelikle İzmir Kâğıt Fabrikası’nda üretilen kâğıt kullanılacak ve ancak bu yeterli olmadığı takdirde dışarıdan kâğıt satın alınacaktır.

5) Fabrika için ithal edilecek makine ve benzeri araçlardan da gümrük alınmayacaktır.

İzmir Kâğıt Fabrikası buhar makinesi ile çalışmakta ve bir tane Bryan Donkin kâğıt makinesi bulunmaktadır. (Şekil – 6). Fabrikanın 1846’da üretime geçtiği anlaşılmaktadır. Fabrikanın 1846’daki müdürü Düzoğlu Hoca Agob olarak gözükmekle birlikte 1847’deki müdürü daha önce İzmir’de paçavradan kâğıt hamuru üreterek Fransa’ya satan Fransız De Loches’dür.11 İstanbul’da Mahmutpaşa’da fabrikanın ürünlerini satmak üzere bir dükkân açılmış ve 1851’de devlet tarafından Arapoğlu Artin aracılığı ile topu 190 kuruştan 500 top battal kâğıt satın alınmıştır. Bu kâğıtlar damgalanarak değerli kâğıt olarak maliye hazinesine devredilmiştir.12

Şekil – 6: İzmir Kâğıt Fabrikası’nda kurulmuş olanın bir benzeri olan 1840’lara ilişkin bir Bryan Donkin kâğıt

makinesinin genel görünümü.

11 Kendisine 4. dereceden Nişân-ı Âlî verilmiştir. [BOA, İrade Hariciye 1967 (24 Şevval 1263/5 Ekim 1847); BOA, İrade Dahiliye, No. 1970 (27 Şevval 1263/8 Ekim 1847); Osman Ersoy (1963), s. 50].

12 Osman Ersoy bu kâğıtlardan bazılarının Şer’iye sicil defterlerinde kullanıldığını ve bunların kâğıtlarında “Eser-i Cedid – Ahd-i Hümayun” biçiminde soğuk damgalar bulunduğunu belirtmektedir. [Osman Ersoy (1963), s. 50].

Emre DÖLEN

 

 

752

Devlet tarafından desteklenen ve Fabrika-yı Hümâyûn olarak anılan yarı resmî nitelikteki fabrikanın ürettiği kâğıtların başlıca alıcısı devlet olmuştur. Bir süre sonra İzmir Kâğıt Fabrikası’nın üretiminde bir takım aksaklıklar ortaya çıkmaya ve 1852’de kâğıt kalitesinin düşmesinden şikâyet edilmeye başlanmıştır. Bununla ilgili olarak 2 Nisan 1852 tarihli bir belgede İzmir Kâğıt Fabrikası’nın “imalâtının biraz uygunsuz” olduğu belirtilmekte ve Takvimhane-i Âmire için gerekli olan 2.500 top arslan ve 500 top üç takyeli kâğıdın dışarıdan satın alınmasının daha uygun olacağı görüşü ileri sürülmektedir. Bununla birlikte bu durumun “İzmir Kâğıt Fabrikası’nın tatilini mucip” olacağı ifade edilerek devletin yine İzmir Kâğıt Fabrikası’ndan alması yoluna gidilmesi ve “kâğıtların düzgün ve istimale elverişli [kullanışa uygun] olmasına dikkat ve ihtimam kılınmak üzere” gerekli uyarının yapılması da uygun bulunmuştur. Bir yandan kâğıdın kalitesinin düşük olmasından şikâyet edilirken öte yandan da alımlar sürdürülmüştür.

Şekil – 7: Rulo kâğıttan tabaka halinde kâğıt kesen enine makas.

Üretilen kâğıdın kalitesinin sürekli olarak düşmesi üzerine 1855’te makinelerin yenilenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Fabrika Müdürü Maribos Koçino’nun üretilen kâğıtların eskisi gibi gerekli derecede “pişkin olmaması” nedeniyle kısa sürede bozulduğunu ve üzerindeki yazıların da mahvolduğunu belirterek eskisi gibi iyi kalitede kâğıt üretebilmek için makine ve diğer aletlerin değiştirilmesi ve yapımı konusunda izin isteyen dilekçesi Meclis-i Vâlâ’da görüşülmüş ve hazineye her hangi bir yük getirmemesi koşuluyla makinelerin yenilenmesi konusunda irade çıkmıştır.13

İzmir Kâğıt Fabrikası’nın önemli sorunlarından biri de kâğıt hammaddesini oluşturan paçavraların toplanması, fabrikaya teslim edilmesi ve daha yüksek fiyatla dışarıya satılmasıdır. Bütün Osmanlı ülkesinde toplanan paçavraların uygun fiyata satın alınması imtiyazı 15 yıl süre ile fabrikaya verilmişti. Fabrika bunları ucuz fiyata almakta ve fazlasını yüksek fiyata Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç etmekteydi. Bu durum paçavra toplayıcılarının şikâyetine neden olmuş ve bunlar topladıkları paçavraları doğrudan yüksek fiyata dışarıya satmak istemişlerdir. Sonunda 1853’de Meclis-i Vâlâ konuyu görüşerek bundan böyle esnafın her yıl fabrikaya 10.000 kantar [565.000 kg] paçavra vermesine ve

13 BOA, İrade (Meclis-i Vâlâ), No.14261 (27 Şaban 1271/15 Mayıs 1855). [Zeki Arıkan, s. 155 – 157].

 

753

gerisini dilediği yere satmasına ruhsat verildi.14

İzmir Kâğıt Fabrikası sermaye sorunları, kaliteli kâğıt üretememesi, devlete satılan kâğıtların bedelinin iki yıla varan gecikmelerle tahsili ve Avrupa’da hızla büyüyüp gelişen kâğıt sanayiinin rekabeti karşısında 20 yıl çalıştıktan sonra 1863 veya 1864’de kapanmak zorunda kalmıştır.15

14 BOA, İrade (Meclis-i Vâlâ), No.10579 Ekleri (20 Safer 1269/3 Aralık 1852). Burada “Esnaf-ı merkumenin taahhütleri vechile beyaz ve temiz nev’inden olmak ve fabrika-yı mezkûr tarafından az çok harice satılmamak şartıyla bundan böyle beher sene fabrika-yı mezkûr canibine on bin kantar kirpaspare [paçavra] virülüb fazlasının esnaf-ı merkume tarafından diledikleri mahalle satılmasına müsaadesine…” denilmektedir. [Zeki Arıkan, s. 141 – 142].

15 Kayıtlarda 1862’de fabrika yakınında açılan bir kuyuya tulumba yerleştirildiği ve İzmir Kâğıt Fabrikası sorumlusu Serkuyumcu Agop tarafından fabrikanın 1863 – 1864 dönemine ilişkin vergisinin ödendiği görülmekle birlikte daha sonraki yıllara ilişkin herhangi bir kayıt yoktur.

Emre DÖLEN

754

KAYNAKLARArıkan, Zeki, “İzmir Kâğıt Fabrikası ile ilgili belgeler”, Belgeler (Türk Tarih Kurumu), 18 (22), 111 – 158 + 40 levha (1997).

Ersoy, Osman, XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Türkiye’de Kâğıt, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1963.

Güleç, İsmail, “Osmanlılarda kâğıt ve kâğıtçılık”, Müteferrika, Sayı 2, 85 – 94 (Bahar 1994).

Kâğıtçı, Mehmed Ali, Kâğıtçılık Tarihçesi, İstanbul 1936.

Kâğıtçı, Mehmed Ali, Uluslararası Kâğıtçılık Kongresi, İskender Matbaası, İstanbul 1968.

755

EK

İzmit’de kurulmasına karar verilmiş olan Kâğıt Fabrikası’nın İzmir’e aktarılması hakkında Meclis-i Ziraat tarafından düzenlenen mazbata

1 Cemaziyelâhir 1259 [29 Haziran 1843]

[BOA, Cevdet – İktisat, No. 865; Zeki Arıkan, “İzmir Kâğıt Fabrikası ile ilgili belgeler”, Belgeler (Türk Tarih Kurumu), 18 (22), 126 – 128 (1997)]

İzmid’de inşası musammem olan fabrikalara muktezi edevatın iştira ve celbi zımnında Londra canibinde olan Barutçubaşı Ohannes kulları hin-i azimetinde sipariş olunduğu vechile oltarafda olan kâğıd fabrikalarını dahi geşt ü güzâr ve [Bryan] Donkin nam bir mühendisden keyfiyeti biletraf sual ve istifsar ederek inşa olunacak kâğıd fabrikası içün mühendis-i mersumun tersim eylediği resm-i sathî takdim eylemiş olduğuna dair tevarüd eden şukkanın tercümesiyle resm-i mezkûr liecli’t-tezekkür Meclis-i Ziraat’e havale buyrulmuş olduğundan evrak-ı mezkûra dermeyan ile keyfiyet lede’l-mütalaa su kuvvetiyle yevmî beş yüz vukiyye kâğıd imal eder bir fabrikanın inşası bilcümle makine ve ebniyesiyle dört bin iki yüz kese ile meydana geleceği ve Londra’da âla cins kirpasparenin beher kıyyesi yüz iki buçuk ve evsatının doksan ve ednasının yetmiş yedi para fiyatı olarak ve hamur oluncaya kadar nısf nısfa kalarak kâğıd-ı hamurun iki katı demek olub kirpaspare bahasıyla amele ücreti ve fabrika masarifi ihrac olundukdan sonra kâğıdın beher kıyyesi yedi buçuk guruşa bu hesab ile Hünkâri kâğıdın bir tabakası on beş paraya olarak sair cinsleri dahi buna makis ise de fakat takdir olunan baha asıl fabrikanın masarifi hesabı olduğundan daha beher kâğıdın cinsi ve biçimine göre ağırca gümrük alınmakda bulunduğundan hakikat-i hale pek de muttali olamamış olduğu ve bir fabrikada zükûr ve inâs ve sabi altmış nefer amele istihdam olunduğu ve memâlik-i mahrusada keten bezinin kılleti cihetle Tersane-i Âmire’nin eski yelken bezlerine mütevakkıf ise de yalnız penbeden mamul envaî bezden pek alâ kâğıd olacağını ve bahaca ehven olmasıyla Trabzon taraflarında husule gelen kendir-i ham ilâveten kullanılabileceğini bittahkik mezkûr fabrika ziyade su kuvvetine muhtac olduğundan İzmid’de inşası münasib olarak edevatının şimdiden imaline bed’ olunsa dokuz mah müddetde ancak tekmil olabileceği ve kendisi dahi eylül gayetinde avdet edeceği beyanıyla mezkûr fabrikanın canib-i seniyyü’l-cevanîb-i hazret-i mülûkâneden inşa ve ihdasına rağbet buyrulmaz ise vükelâ-yı kiram hazeratı beyninde kumpanya vechile inşası tensib buyrulduğu halde keyfiyetin Londra’da iken tarafna bildirilmesi hususu tercüme-i merkumeden istifade olunmuş ve vakıa memâlik-i ecnebiyeden celbe mütevakkıf olan her nev’ emtea ve eşyanın memâlik-i mahrusa-yı hazret-i mülûkânede imale muhassenatdan ve tekabül-i ihracat ve idhalâta medar olacağı vazıhatdan ve hususuyla memâlik-i mahrusada müstamel hünkâri ve battal ve sair envai kırtas fiyat-ı mezkûre ile çıkarılır ise elyevm Dersaadet’de hünkâri kâğıdın dört yüz seksen tabakadan ibaret olan bir topu tüccarından almak üzre dört yüz yetmiş guruş olarak bir tabakası otuz dokuz paraya ve kezalik battalın bir tabakası yirmi paraya ve telhisin on beş paraya ve İstanbul kâğıdının sekiz buçuk paraya ve fısdıki kâğıdın dört buçuk paraya olduğuna kıyasen ve İzmir’de baruhsat-ı seniyye kâğıt hamuru imâl ile Fransa’ya isal etmekde olan Fransalı De Losche memâlik-i mahrusadan cem’ eylemekde olduğu kirpaspare fiyatı Londra fiyatının nısfı bulunduğuna nazaran mezkûr fabrika istizan olunan şıkkeynden hangi şık üzere inşa olunsa tahmin olunduğu vechile makine ve ebniyesine dört bin iki yüz kese sarf kılındığı ve bilfarz bin sekiz yüz kese dahi sermaye konulduğu halde yine ziyadesiyle temettu hasıl olacağı bedihiyatdan ve zikr olunan fabrikada yevmî imal olunacak beş yüz [top] [yırtık] kâğıda iki kat hesabıyla bir senede icab eden yedi bin beşyüz kantar kirpasparenin Anadolu ve Rumeli taraflarından bissuhule tedariki mümkünatdan olub ancak (yırtık) vechile memâlik-i mahrusada keten bezinin kılleti hasebiyle filhakika ham kendirin bazı âlat vasıtasıyla kirpaspare heyetine vaz’

Emre DÖLEN

756

ve alâ kâğıd olacağı tarafca (?) [yırtık] dikkat üzre kıyyesi dört guruşa kadar alınabileceği ve senevi üç beş bin kantar mikdarı tedarik olunacağı derkâr ve Anadolu ve Rumeli’de (yırtık) penbe kabaca olmak mülabesesiyle hamurunun dahi uygunsuz olacağı hatırgüzâr olduğuna ve Dersaadet’de müstamel envai kâğıd Londra’dan gelmeyüb Triyeste ve Alikurna taraflarından tevarüd eylediğinden ve zikr olunan fabrikaya bervech-i muhaddid dört bin bu kadar kese sarf kılınacağından keyfiyet biletraf bilünüb öylece bede’v ve mübaşeret olunması lâzım geleceği vareste-i kayd iş’ar idüğüne ve buralarda tercüme-i merkumede gösterilmemiş olduğuna mebni memâlik-ı mahrusada bulunacak kirpaspareden bu tarafda istimale salih kâğıd olub olmayacağının zahire ihracı zımnında bervech-i muhaddid mesfur De Losche İzmir’de imâl ve tathir ile Fransa’ya irsal eylemekde olduğu kirpaspare hamurundan İzmir kaymakamı bendeleri marifetiyle bir sandık hamur ahz ve bu tarafda kullanılmakda olan kâğıdların her nev’inden ikişer tabaka kâğıd ile beraber Londra’da olan kâğıd fabrikalarında[n] her cinsinden numune tutulmak ve ziyade sürülmekde olan bayağı kaba kâğıdın dahi keyfiyeti anlaşılmak üzere Hoca Ohannes kulları tarafına tisyar olunmuş ve işbu kâğıd fabrikası ziyade su kuvvetine muhtaç olduğundan ve cesim şehirlerde öyle başlı ve kuvvetli su bulunmadığından İzmid’de inşaşı münasib olacağı aşikâr ise de İzmid ahalisinin ekserisi rencberlik ve kimisi gemicilik ile taayyüş etmekde olduklarından ve bu makule ahalinin san’atla meşguliyetinden ise ziraatle taayyüşleri fevaid-i adideyi müedda ve lehülhamd velminhe saye-i ihsanvaye-i hazret-i mülkdâride memâlik-i mahrusada kâin kömür madenleri gün be gün ilerülemekde olarak haricden kömür iştirasına hacet olmayacağından başka bir misillû fabrikalardan istimali revacına badi olacağından bu makule müceddeden inşa ve ihdas olunacak fabrikalar cesim şehirlerde başlı ve kuvvetli su bulunmadığı halde vapur kuvvetiyle işlemek üzere bilinşa ziraate elvermeyecek zükûr ve inâsın istihdamıyla anların dahi usul-i intiaşlarının istihsali asl-ı menafi-i mülkiyeden olduğu ifade ve beyandan müstağni bulunmuş olmağın rehin-i tensib-i âlî buyrulduğu halde bervech-i muhaddid numune tutularak cinsi ve fiyatı ve memâlik-i mahrusada bulunacak kirpasparelerden istimale salih kâğıd hasıl olub olmayacağı ve bayağı kaba kâğıd keyfiyeti bilinmek üzere mesfur De Losche İzmir’de tathir ve imâl eylemekde olduğu kirpaspareden bir sandık hamur ahz olunarak memâlik-i mahrusada müstamel kâğıdların her nevinden ikişer tabaka kâğıd ile beraber evvel beevvel mersum Hoca Ohannes kulları tarafından irsaliyle keyfiyetin biletraf tahrir ve iş’ar ve bir de memâlik-i ecnebiyede mütedavil olan evrak-ı nakdiyenin kâğıdları başkaca yapılmakda olarak şöyle ki bir kâğıd kaç guruşa mutazammın ise asıl dökümünde yani kâğıdın derununda gösterilerek bakıldığı gibi malûm olageldiği ve işbu evrak-ı nakdiyeye mahsus olan kâğıd devlet fabrikasında imâl olunub ahar mahalde yapılmadığı cihetle sahtekârlığın önü kesdirileceğinden olvechile evrak-ı nakdiye içün mahsus kâğıd imâl olunub olunmayacağı ve zikr olunan fabrikanın vapur kuvvetiyle işletdirilmesi suretlerinin dahi tahkik eylemesi hususu tenmîk ve izbar buyurularak tevarüd edecek numûnelere ve olbabda vaki olacak iş’arata nazaran icra-yı iktizasının bakılmak lâzım geleceği ve bervech-i muharrer mersûm Hoca Ohannes kulları Eylül gayetinde avdet edecek olmasıyla kendüsü ol tarafdan hareket etmeksizin işbu numûnelerin yetişdirilmesi hususları Meclis-i Ziraat’de bittezekkür tensib olunmuş olmağla Meclis-i Âlî’de dahi tasvib buyrulacağı halde iktiza-yı tesviyesi emr ü irade-i aliyyeye menut ve mütevakkıf idüğü malûm olmağın bu babda emr ü ferman hazret-i veliyü’l-emrindir.

757

Emre DÖLEN