20
Hükümet, YÖK ve Týp Fakülteleri: Güncel Geliþmeler ve Ne Yapmalýyýz? 1, 2, 3 TIP MI? Týp fakülteleri ve ülkemizdeki týp eðitimi zor bir dönemden geçmektedir. Böyle bir dönemde baþta öðretim üyeleri olmak üzere týp fakülteleri/üniversite mensuplarýnýn güçlü sesine ihtiyaç vardýr. Üniversitelerin yalnýzca kendi hastanelerinin sorunlarýný çözmeye uðraþarak deðil bununla birlikte toplumun uzun dönemli yararlarýný ön planda tutarak uygulanan sosyal politikalara karþý durduðunda baþarý olabileceðini düþünüyoruz. Sizleri bütün bu konularý açýk yüreklilikle konuþmak ve gerçeðin sesini duyurmak üzere Ankara’daki foruma bekliyoruz. 12 Haziran 2009 - Cuma / 09:00 - 17:00 HAKLI TALEPLERÝMÝZÝ DAHA GÜÇLÜ ORTAYA KOYMAK ÝÇÝN 12haziran saat12'de Milli Kütüphane'de Örgütlü hekim güçlü tabip odasý Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 “Kamu Hastane Birlikleri” diyerek kamu saðlýk hizmeti yok edilirken Saðlýk Bakanlýðý’nýn “Tam Gün Oyunu”na Kurum tabipleri gözden çýkarýlamaz! Kurum tabiplerinin yaþadýðý sorunlar, Ankara Tabip Odasý Pratisyen Hekim Komisyonu ve Pratisyen Hekimlik Derneði Ankara Þubesi tarafýndan gerçekleþtirilen “Kurum Tabipleri Forumu” ile tartýþýldý. AKP hükümetinin piyasacý saðlýk politikalarý ile kurum tabipliklerini boþalttýðýna iþaret edilen forumda, kurum personeline yönelik koruyucu saðlýk hizmetleri ile birinci basamak ayakta teþhis, tedavi ve rehabilite edici saðlýk hizmetlerinin verildiði yerler olan kurum tabipliklerinin çok önemli bir gereksinimi karþýladýðý vurgulandý. 3 )) Hizmet hastaneleri eðitim hastanelerine çevriliyor 4 )) Prof. Dr. Türkan Saylan yaþamýný yitirdi 9 )) Bu masala inanmayýn! Kamu Hastane Birlikleri (KHB) ve Tam Gün Yasasý ile getirilmek istenen “esnek çalýþma sistemi”dir. KHB ile kamu hastaneleri iþletme anlayýþýna göre yönetilecek ve bu kurumlara yapýlan genel bütçe katkýsý ortadan kaldýrýlacaktýr. Tam Gün Yasasý’yla ise özelde büyük hastane zincirlerine, kamuda özelleþtirilme yolundaki üniversite ve devlet hastanelerine ucuz iþ gücü saðlanmasý planlanýyor! Performans sistemi ile birbirinden uzaklaþan, yalnýzlaþan hekimlerin birlikte davranmalarýnýn önünü tamamen kesecek bir sistem kurulmaya çalýþýlýyor. 10- 11 )) 14 )) 17 )) 13 )) 12 )) Güncel Dünya Tecrübe Güncel Gazetemiz Hekim Postasý’na her türlü haber ve yorum yazýlarýnzý bekliyoruz. [email protected] Tel: 418 87 00/123 Siz de yazýn ATO týp fakültesi hastanelerinin finansal krizi, performansa dayalý çalýþma sistemi, týp fakültesi öðrenci kontenjanlarýnýn artýrýlmasý, týp fakültesi sayýlarýnýn artýþý, rotasyonlar ve norm kadro çalýþmalarý konusunda çözüm önerilerini tartýþmak üzere; Ankara, Hacettepe ve Gazi Üniversitesi Týp Fakülteleri’nde “Týp Fakülteleri Sorunlarýný Tartýþýyor” baþlýklý forum düzenledi. Forumlara çok sayýda öðretim üyesi katýldý. Saðlýkta Dönüþüm Programý’nýn týp fakültelerine yansýmalarýnýn ele alýndýðý forumlarda, saðlýk ortamý ile hekimlerin özlük haklarýný zedeleyen uygulamalara karþý baþta öðretim üyeleri olmak üzere týp fakülteleri ve üniversitelerin güçlü sesine gereksinim olduðu vurgulandý. 5 )) Üniversiteler tartýþýyor Razý Olmayacaðýz! Oyunu bozmak elimizde! “Kamu Hastane Birlikleri Kanun Tasarýsý” ve “Tam gün çalýþma ve zorunlu mesleki sorumluluk sigortasýný” düzenleyen “Üniversite Ve Saðlýk Personelinin Tam Gün Çalýþmasýna Ve Bazý Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsý” Meclis’te… Halen kamu olarak tanýmlanan ancak iþletmelere dönüþen Bakanlýk saðlýk kurumlarý, týp fakülteleri ile özel saðlýk kurumlarýnda tek iþte çalýþmayý ve esas olarak bu kurumlarda hekim ve diðer personelin hastane gelirinden nasýl pay alacaklarýný düzenleyen Saðlýk Bakanlýðý’nýn ‘Tam Gün Oyunu’nu bozmak elimizde! Þiddete karþý durmak… Mardin Mazýdaðý, bugün Adana’da katliam biçimindeki cinayet ve benzeri olaylarý; fiili iþleyenin psikolojisi üzerinden tartýþmanýn, etik ilkeleri ve sýnýrlarý zorlayan, psikiyatri bilgisinin hoyratça kullanýldýðý derin yorumlar yapmanýn ne denli yanlýþ olduðunun altýný çizerek anlamak gerekir. Kar hýrsý ve hastalýk Meksika’da baþlayan domuz gribi tüm dünyada yayýlýyor. Alarma geçen Türkiye’de ise görülen domuz gribi vaka sayýsý 8’e ulaþtý. DSÖ 5. evrede olunduðu ve buna iliþkin alýnmasý gereken önlemleri açýkladý. John Feffer imzalý yazý ile domuz gribinin nedenlerini ve ortaya çýkýþ sürecini sizlerle paylaþýyoruz. Ýyi hekimlik üzerine… Ankara Tabip Odasý aracýlýðýyla, yýllarca emek verdiði Dr. Sami Ulus Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’nde meslektaþlarýyla yeniden bir araya gelme fýrsatý bulan pediatri uzmaný Dr. Sezen Sarýbaþ, genç hekimlerle deneyimlerini pylaþtý, önemli tavsiyelerde bulundu. Belediyeler ticarileþtiriliyor ATO Pratisyen Hekim Komisyonu ve Pratisyen Hekimlik Derneði Ankara Þubesi tarafýndan düzenlenen ve belediyelerde hizmet veren saðlýk çalýþanlarýnýn sorunlarýnýn ele alýndýðý forumda, Saðlýkta Dönüþüm Programý ile saðlýk hizmetlerinin piyasa koþullarýna terk edildiðine dikkat çekildi.

Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hükümet, YÖK ve Týp Fakülteleri: Güncel Geliþmeler ve Ne Yapmalýyýz?

1, 2, 3 TIP MI?

Týp fakülteleri ve ülkemizdeki týp eðitimi zor bir dönemden geçmektedir. Böyle bir dönemdebaþta öðretim üyeleri olmak üzere týp fakülteleri/üniversite mensuplarýnýn güçlü sesine ihtiyaç

vardýr. Üniversitelerin yalnýzca kendi hastanelerinin sorunlarýný çözmeye uðraþarak deðilbununla birlikte toplumun uzun dönemli yararlarýný ön planda tutarak uygulanan sosyal

politikalara karþý durduðunda baþarý olabileceðini düþünüyoruz. Sizleri bütün bu konularý açýkyüreklilikle konuþmak ve gerçeðin sesini duyurmak üzere Ankara’daki foruma bekliyoruz.

12 Haziran 2009 - Cuma / 09:00 - 17:00

HAKLI TALEPLERÝMÝZÝ DAHA GÜÇLÜ ORTAYA KOYMAK ÝÇÝN12haziran saat12'de Milli Kütüphane'de

Örgütlü hekim güçlü tabip odasý Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15

“Kamu Hastane Birlikleri” diyerek kamu saðlýk hizmeti yok edilirkenSaðlýk Bakanlýðý’nýn “Tam Gün Oyunu”na

Kurum tabipleri gözden çýkarýlamaz! Kurum tabiplerinin yaþadýðý sorunlar, Ankara Tabip OdasýPratisyen Hekim Komisyonu ve Pratisyen Hekimlik DerneðiAnkara Þubesi tarafýndan gerçekleþtirilen “Kurum TabipleriForumu” ile tartýþýldý. AKP hükümetinin piyasacý saðlýkpolitikalarý ile kurum tabipliklerini boþalttýðýna iþaret edilenforumda, kurum personeline yönelik koruyucu saðlýk hizmetleriile birinci basamak ayakta teþhis, tedavi ve rehabilite edicisaðlýk hizmetlerinin verildiði yerler olan kurum tabipliklerininçok önemli bir gereksinimi karþýladýðý vurgulandý. 3 ))

Hizmet hastaneleri eðitim hastanelerineçevriliyor 4 ))

Prof. Dr. Türkan Saylan yaþamýný yitirdi 9 ))

Bu masala inanmayýn! Kamu Hastane Birlikleri (KHB) ve TamGün Yasasý ile getirilmek istenen“esnek çalýþma sistemi”dir. KHB ilekamu hastaneleri iþletme anlayýþýnagöre yönetilecek ve bu kurumlarayapýlan genel bütçe katkýsý ortadankaldýrýlacaktýr. Tam Gün Yasasý’yla iseözelde büyük hastane zincirlerine,kamuda özelleþtirilme yolundakiüniversite ve devlet hastanelerineucuz iþ gücü saðlanmasý planlanýyor!Performans sistemi ile birbirindenuzaklaþan, yalnýzlaþan hekimlerinbirlikte davranmalarýnýn önünütamamen kesecek bir sistemkurulmaya çalýþýlýyor. 10- 11 ))

14 )) 17 )) 13 )) 12 ))

Güncel Dünya Tecrübe Güncel

Gazetemiz Hekim Postasý’na

her türlü haber ve yorum yazýlarýnzý bekliyoruz.

[email protected]: 418 87 00/123

Siz de yazýn

ATO týp fakültesi hastanelerinin finansal krizi,performansa dayalý çalýþma sistemi, týp fakültesi öðrenci kontenjanlarýnýn artýrýlmasý, týp fakültesi

sayýlarýnýn artýþý, rotasyonlar ve norm kadro çalýþmalarý konusunda çözüm önerilerini tartýþmak

üzere; Ankara, Hacettepe ve Gazi Üniversitesi TýpFakülteleri’nde “Týp Fakülteleri Sorunlarýný

Tartýþýyor” baþlýklý forum düzenledi. Forumlara çoksayýda öðretim üyesi katýldý. Saðlýkta Dönüþüm

Programý’nýn týp fakültelerine yansýmalarýnýn ele alýndýðý forumlarda, saðlýk ortamý ile hekimlerin özlük haklarýný zedeleyen uygulamalara karþý baþta öðretim

üyeleri olmak üzere týp fakülteleri ve üniversiteleringüçlü sesine gereksinim olduðu vurgulandý. 5 ))

Üniversiteler tartýþýyor

Razý Olmayacaðýz!Oyunu bozmak elimizde!“Kamu Hastane Birlikleri KanunTasarýsý” ve “Tam gün çalýþma vezorunlu mesleki sorumluluk sigortasýný”düzenleyen “Üniversite Ve SaðlýkPersonelinin Tam Gün Çalýþmasýna VeBazý Kanunlarda Deðiþiklik YapýlmasýnaDair Kanun Tasarýsý” Meclis’te… Halenkamu olarak tanýmlanan ancakiþletmelere dönüþen Bakanlýk saðlýkkurumlarý, týp fakülteleri ile özel saðlýkkurumlarýnda tek iþte çalýþmayý ve esasolarak bu kurumlarda hekim ve diðerpersonelin hastane gelirinden nasýl payalacaklarýný düzenleyen SaðlýkBakanlýðý’nýn ‘Tam Gün Oyunu’nubozmak elimizde!

Þiddete karþý durmak…

Mardin Mazýdaðý, bugünAdana’da katliam biçimindekicinayet ve benzeri olaylarý; fiiliiþleyenin psikolojisi üzerindentartýþmanýn, etik ilkeleri vesýnýrlarý zorlayan, psikiyatribilgisinin hoyratça kullanýldýðýderin yorumlar yapmanýn ne denliyanlýþ olduðunun altýný çizerekanlamak gerekir.

Kar hýrsý ve hastalýk

Meksika’da baþlayan domuz gribitüm dünyada yayýlýyor. Alarmageçen Türkiye’de ise görülendomuz gribi vaka sayýsý 8’e ulaþtý.DSÖ 5. evrede olunduðu ve bunailiþkin alýnmasý gereken önlemleriaçýkladý. John Feffer imzalý yazýile domuz gribinin nedenlerini veortaya çýkýþ sürecini sizlerlepaylaþýyoruz.

Ýyi hekimlik üzerine…

Ankara Tabip Odasý aracýlýðýyla,yýllarca emek verdiði Dr. SamiUlus Çocuk Saðlýðý ve HastalýklarýEðitim ve AraþtýrmaHastanesi’nde meslektaþlarýylayeniden bir araya gelme fýrsatýbulan pediatri uzmaný Dr. SezenSarýbaþ, genç hekimlerledeneyimlerini pylaþtý, önemlitavsiyelerde bulundu.

Belediyeler ticarileþtiriliyor

ATO Pratisyen Hekim Komisyonuve Pratisyen Hekimlik DerneðiAnkara Þubesi tarafýndandüzenlenen ve belediyelerdehizmet veren saðlýk çalýþanlarýnýnsorunlarýnýn ele alýndýðý forumda,Saðlýkta Dönüþüm Programý ilesaðlýk hizmetlerinin piyasakoþullarýna terk edildiðine dikkat çekildi.

Page 2: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mart 2009

Hekim Postasý

Sahibi Ankara Tabip Odasý adýnaProf. Dr. Gülriz Ersöz

Sorumlu Yazý iþleri Müdürü:Dr. Aytuð Balcýoðlu

Ankara Tabip Odasý Basýn YayýnKomisyonu ürünüdür.

Ayda bir yayýnlanýr.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Editör: Jülide KayaYayýn Koordinasyonu: Dr. A.Selçuk AtalayÝletiþim:Cem Ali TemuçinHaber, yorum ve yazýlarýnýzý [email protected] gönderebilirsiniz

Yayýmlayan:Ankara Tabip Odasý Yayýnýn Türü: Yerel, süreliYayýnýn Þekli:Aylýk Türkçe Yýl: 2009Sayý:15

Yayýn Ýdare Merkezi:Ankara Tabip Odasý Mithatpaþa Cad. No: 62/18 Kýzýlay ANKARA Tel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94www.ato.org.tr

Baský öncesi hazýrlýk: GEO Tanýtým ve Reklam Hizmetleri Kubilay Sokak 23/8 06570 Tandoðan /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 229 09 86 [email protected]ým yeri ve tarihi:Ýhlas Gazetecilik AÞ. Turgut Özal Bulvarý Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68 Siteler Ank. TEL: 353 29 61/ 8 Haziran 2009

Yayýn Kurulu: Dr. Arzu ErbiliciDr. Aytuð BalcýoðluDr. Harun BalcýoðluDr. Nadir Sevinç Dr. A. Selçuk AtalayDr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz

ato’dan

2

ara genel kurul

Ankara Tabip Odasý (ATO)Olaðan Seçimsiz Ara GenelKurulu, 25 Nisan 2009 tari-hinde Ankara ÜniversitesiÝbn-i Sina Hastanesi HasanAli Yücel Salonu'nda gerçek-leþtirildi. Genel kurulda, he-kimlerin özlük haklarýnýnkorunup geliþtirilmesi, nite-likli týp eðitimi ve herkeseulaþýlabilir, ücretsiz saðlýkhizmeti için mücadele çaðrý-sý yapýldý.

Dr. Özen Aþut'un DivanBaþkanlýðý'nda gerçekleþtiri-len ara genel kurul ATO Baþ-kaný Prof. Dr. Gülriz Er-söz'ün açýlýþ konuþmasý ilebaþladý. Konuþmasýnda; iþ-sizliðin, yoksulluðun ve eþit-sizliklerin derinleþtiði bir or-tamda saðlýk hizmetine ge-rek duyanlarýn hizmete artýkdaha zor ulaþabildiðine iþa-ret eden Gülriz Ersöz, saðlý-ðýn; katký payý adý altýndacepten ödemelerin arttýðý,sosyal güvence kapsamýnýndaraldýðý, kamu saðlýk hiz-

met birimlerinin kötü koþul-larýnýn düzeltilmesi ve kamusaðlýk hizmetlerinin yaygýn-laþtýrýlmasý bir yana özelleþ-tirildiði, kamu hastane bir-likleri benzeri yasal düzenle-melerin yapýldýðý ve saðlýkhizmet sunumunda özel ser-mayenin payýnýn arttýrýldýðýbir alan haline geldiðini be-lirtti.

Kar hýrsýnýn kendine pazarolarak saðlýk hizmet sunu-munu seçtiði, kamunun kü-çültüldüðü, sermayenin ege-menlik alanýnýn büyüdüðü,saðlýk kuruluþlarýnýn iþlet-melere dönüþtürüldüðü, he-kim emeðinin ucuzlatýldýðý,hekim ve saðlýk çalýþanlarý-nýn güvencesiz çalýþtýrýldýðýbir dönemde meslekleriniyürüttüklerini dile getirenErsöz, "Hekimliði, hekimli-ðin sorunlarýný konuþurkensaðlýk çalýþanlarýnýn sorun-larýný konuþmamak; hekimve saðlýk çalýþanlarýný konu-þurken tüm çalýþanlarý, tümemeðiyle geçinenleri görme-mek eksikliktir." dedi. Ersöz,

hekim olmanýn herkes içineþit, ulaþýlabilir ücretsiz sað-lýk hakkýnýn savunulmasýnýve eþitsizliklere karþý müca-deleyi gerektirdiðini vurgu-ladý.

Türk Tabipleri Birliði (TTB)Genel Sekreteri Eriþ Bilaloð-lu ve Saðlýk ve Sosyal Hiz-met Emekçileri Sendikasý(SES) MYK Üyesi Koksal Ay-dýn da birer konuþma yaptýðýgenel kurulda ATO GenelSekreteri Aytuð Balcýoðlu iseÇalýþma Raporu'nu sundu.ATO Mali ve Denetleme Ra-poru'nun okunmasý ve görü-þülmesinin ardýndan ATOYönetim Kurulu çalýþmalarý-nýn tamamý oy birliði ile ak-landý. Bir grup hekim tara-fýndan Divan Baþkanlýðý'nasunulan "ATO'nun seçilmiþbir denetleme kurulu var-ken, Saðlýk Bakanlýðý müfet-tiþleri tarafýndan ATO'nundenetlenmesi giriþimininreddine" iliþkin karar öner-gesi ise oy birliðiyle kabuledildi. Genel kurul, dilek vetemenniler ile son buldu.

Ankara Tabip Odasý Ara Genel Kurulu gerçekleþtirildi

Ulaþýlabilir ve ücretsizsaðlýk için mücadele!Ankara Tabip Odasý (ATO)Olaðan Seçimsiz Ara GenelKurulu'nda hekimlerinözlük haklarýnýn korunupgeliþtirilmesi, nitelikli týpeðitimi ve herkeseulaþýlabilir, ücretsiz saðlýkhizmeti için mücadeleçaðrýsý yapýldý.

Hekim Postasý

ATO Olaðan SeçimsizAra Genel Kurulu'ndaATO Yönetim Kurulu

çalýþmalarýnýntamamý oy birliði ile

aklandý.

Üniversite ve saðlýk personelinintam gün çalýþmasýna iliþkin yasa ta-sarýsýnýn meclise sunulmasý ile yak-laþýk üç yýldýr önce baþlayan “tamgün söylencesi” yine gündemimizegirdi. Tasarý, “hekimlerin mesai açý-sýndan ve zihinsel olarak bölünmüþ-lük yaþamadýklarý, emeklerini birnoktada yoðunlaþtýrabildikleri orta-mýn oluþturulmasý” gerekçesi ile su-nulmaktadýr. Ancak hekimlerin ça-lýþma ortamýný iyileþtirecek, insan-ca yaþamý saðlayacak herhangi birözlük hakký düzenlemesi içerme-mektedir. Aslýnda yasa, tüm kurum-larda, kamu hastaneleri, üniversitehastaneleri, özel saðlýk kurumlarýn-da tek iþte çalýþmayý ve bu kurum-larda hekimlerin hastane gelirindennasýl pay alacaklarýný düzenlemek-tedir.

- Hekimler için öngörülen ücretle-rin kaynaðý belirsiz ve güvencesiz-dir. Yeterli bir ücret için hekimlerin,çalýþtýklarý kurumda “müþteri” bu-lurlarsa 7 gün 24 saat çalýþmalarýgerekecektir. Oysa ücretlendirmeyetemel alýnan “performans” deðerle-mesi ile hizmet niteliðinin düþtüðü,saðlýk harcamalarýnýn arttýðý, etikdýþý uygulamalarýn yaþandýðý, iþ ba-rýþýnýn bozulduðu görülmüþtür.

- Tasarýda öngörülen fazla mesaisüresi hekimin güvenli ve niteliklisaðlýk hizmeti verebileceði süreninçok üstündedir. Aylýk 160 saatliknormal mesai saatinin üstüne 130saat nöbet, 120 saat icap nöbeti ek-lenerek ücretlendirileceði, bunun daüzerinde çalýþýlabileceði, ücretininde ödenmeyeceði anlaþýlmaktadýr.

- Týp fakültelerinde de öðretimüyelerinin ücretleri büyük orandasaðlýk hizmeti sunumuna baðlan-maktadýr. Üniversite hastanelerindehizmetin ön plana çýkmasý týp eðiti-minin niteliðini önemli ölçüde dü-þürecektir.

- Üst sýnýrý tanýmlanmamýþ çalýþ-ma süresi, niceliði önceleyen per-formans uygulamasýnýn yaný sýratýp eðitiminin niteliðinde düþüþ sað-lýk hizmeti sunumunda niteliðiolumsuz etkileyecektir. Ýddia edildi-ði gibi, bu yasa ile saðlýk hizmetisunumunun iyileþmesi mümkün de-ðildir.

- Tasarý tedavi edici hizmetleri ön-celeyen bir yaklaþýmla hazýrlanmýþ-týr. Hekimlere verilecek döner ser-maye tedavi edici hizmetlere odak-lanmýþtýr. Týp fakültelerinde bölüm-ler “gelir getiren” ve “gelir getirme-yen” olarak ayrýlmýþtýr. Koruyucuhekimlik, halk saðlýðý, týbbi araþtýr-

malar yok sayýlmaktadýr. - Tasarýda bulunan mesleki zorun-

lu sigorta uygulamasý yaklaþým iletýbbi uygulamadan doðan zararlarýnazalmadýðý gösterilmiþtir. Düzenle-melerin zararý bireye yükleyen de-ðil, sistemi sorgulayan bir þekildeolmasý gerekir. Zararýn tazminiönemli ve gereklidir ancak kamusalbir fonla yapýlmalýdýr. Bu þekli ileuygulama hekimlerin kaçýnmasýnayol açacaktýr.

- TBMM Plan ve Bütçe Komisyo-nu’nda görüþülmekte olan “KamuHastaneleri Birliði” tasarýsý da yasa-laþýrsa hekim iþgücünün ucuzlama-sý, hekimlerin bugün kazandýklarýiçin daha çok çalýþmak zorunda kal-malarý, iþten çýkarýlmalar kaçýnýl-maz olacaktýr.

Ve forumlar... Ankara Tabip Odasý 1, 2 ve 3 Hazi-

ran günlerinde Ankara, Hacettepeve Gazi Üniversiteleri Týp Fakülte-lerinde forumlar düzenledi. Öðretimüyeleri; kendileri, fakülteleri ve týpeðitiminin geleceðine yönelik kaygý-larýný dile getirdiler. Zaten önemliölçüde gerilemiþ temel ücretler, üni-versite hastanelerinin finansal krizinedeni ile eðitimin ikinci plana itil-mesi, rotasyonlar, norm kadro uy-gulamalarý nedeni ile sýkýntýlý olanfakültelerin, tam gün yasasý ile ne-redeyse iþlevsiz hale geleceði ifadeedildi. Forumlarda öne çýkan sonuç-lardan biri üniversitelerin/týp fakül-telerinin çözümlerini kendilerininüretmeleri gerektiði ve meslek ör-gütünün bu üretime sürekli desteði-nin çok önemli olduðu idi. Popülistpolitikalar nedeni ile yaþanan so-runlarýn kamuoyuna anlatýlmasýnýnönemi, bu konuda etkin bir eylemli-lik sürdürmek için tabip odasýnaönemli görevler düþtüðü vurgulan-dý. Yasa tasarýsýnýn kabul edilemezolduðu konusunda ilgililere, kamu-oyuna sesimizi hep birlikte ve mes-lek örgütümüzün çatýsý altýnda du-yurmanýn önemi belirtildi.

27 Mart günü yapýlan “Týp Fakül-telerinde/Týp Eðitiminde Kriz” top-lantýsýnýn sonucu olarak 12 Hazi-ran’da düzenlenmesi planlanan“Hükümet, YÖK, Týp Fakülteleri:Güncel Geliþmeler ve Ne Yapmalý-yýz?” konulu forumun týp fakültelerive týp eðitiminin sahipleri ve “tamgün”den istinasýz etkilenecek tümhekimlerin birlikte hayýr diyeceðibir eyleme dönüþmesi kaçýnýlmazgörünüyor. Gerçeðin sesini duyur-mak üzere 12 Haziran saat 12’deMilli Kütüphane önünde buluþalým.

Saygýlarýmla.

Prof. Dr. Gülriz ErsözAnkara Tabip Odasý Baþkaný

“Tam gün” aldatmacasý

Page 3: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Ankara Tabip Odasý (ATO) Pra-tisyen Hekim Komisyonu vePratisyen Hekimlik Derneði An-kara Þubesi kurum tabiplerininsorunlarýný düzenlediði “KurumTabipleri Forumu” ile tartýþtý.Türk Tabipleri Birliði’nde 23Mayýs 2009 tarihinde gerçekleþ-tirilen ve Dr. Figen Þahpaz’ýn“Kurum Tabipliklerinde MevcutDurum” ve “Aile Hekimliði PilotÝllerinde Neler Oluyor?”, AvukatVerda Ersoy’un ise “Yasal Süreçve Ücretler” konularý üzerinesunum yaptýðý forumda; çözümönerileri de ele alýndý.

ATO Pratisyen Hekim Komis-yonu Baþkaný Mehmet Çak-mak’ýn yönettiði panele çok sa-yýda hekim katýldý. PratisyenHekim Derneði Ankara ÞubeBaþkaný Dr. Figen Þahpaz sunu-munda; 5 bini bulan kurum ta-bibinin sayýsýnýn 2 bine kadardüþtüðünü belirterek, 2004’tensonra çýkarýlan BUT, SUT veTYÝUT ile pratisyen hekim reçe-telerinin geri ödemelerine sýnýrgetirilmesiyle, memurun bak-makla yükümlü olduðu kiþileriçin kurum tabibine gitme zo-runluluðunun kaldýrýlmasýyla,memura sevkle, bakmakla yü-kümlü olduðu kiþilere ise direkikinci ve üçüncü basamak resmive özel saðlýk kuruluþlarýndanücretsiz yararlanma hakký ta-nýnmasýyla ve 1 Kasým 2008 yý-lýndan sonra memur olanlarýnsevk ve tedavilerinde kurum ta-bibine baþvurma zorunluluðu-nun kaldýrýlmasýyla kurum he-kimlerine olan gereksiniminazaldýðýna iþaret etti.

Saðlýk Bakanlýðý çalýþanlarýnaverilen döner sermayenin ku-rum tabipliðine ilgiyi azalttýðý-ný, uzman hekimlerin özel týpmerkezlerine ya da hastaneleregittiðini ve azalan kadrolarýnyerlerinin özellikle doldurulma-dýðýný dile getiren Þahpaz, oysakurum tabipliklerinin ilk baþvu-

ru noktalarý olmalarý ve koru-yucu-tedavi edici saðlýk hizme-tini tanýmlanmýþ bir nüfusa, dü-zenli ve sürekli hizmet vermele-ri nedeniyle önemli bir gereksi-nimi karþýladýðýný ifade etti.“Kurum tabipleri personelini veailesini çok yakýndan tanýyýp,saðlýk durumlarýný sürekli izle-yebiliyor. Çalýþýlan binada mesaisaatleri içinde saðlýk hizmetiverilmesi, zaman kaybýný önlü-yor ve iþgücü kaybýný en aza in-diriyor. Ulaþýlabilir, kaliteli vesürekli veriliyor olmasý, saðlýkhizmetinin kullanýlýrlýðýný arttý-rýyor” diyen Þahpaz, kurum ta-bipliklerinin olmamasý duru-munda personelin direk ikinciya da üçüncü basamak resmi yada özel saðlýk kuruluþlarýnabaþvurduðunu bu durumun dasaðlýk giderlerini artýrdýðýný be-lirtti.

Kentler büyüdükçe, toplu iþ-yerleri kuruldukça, iþyerleri bü-yüdükçe, yaþanýlan yerlerdenuzaklaþtýkça, iþte ve okulda ge-çirilen zaman arttýkça, 1. Basa-mak saðlýk hizmetinin en yakýnmesafede ve sürekli olmasýnýnkaçýnýlmaz olduðunu vurgula-yan Þahpaz, performansa dayalýdöner sermaye ek ödemesi, TamGün, Kamu Hastane BirlikleriYasa Tasarýsý ve Aile Hekimliðipilot uygulamalarý ile saðlýkhakkýnýn yaný sýra hekimlerinhaklarýnýn da geri alýndýðýný, buuygulamalarýn hekimlerin çalýþ-ma ve yaþam þartlarýnda zor-luklara neden olduðunu söyledi.Þahpaz, kurum tabiplerinin buuygulamalar nedeni ile belirsizbir sürece girdiðini, bugün vegelecek kaygýsý taþýdýðýný dilegetirdi.

Kurum tabiplerinin ilgiyle iz-lediði sunumlarýn ardýndan ger-çekleþtirilen forumda iseTTB’nin kurum tabiplerinin üc-retlerinin düzeltilmesi için ça-lýþma yürüttüðü ve önerileriniSaðlýk Bakanlýðý ile paylaþýlaca-ðý bilgisi de paylaþýldý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 3

güncel

Hekim Postasý

Kurum tabipleri gözden çýkarýlamaz

Kurum tabipleri sorunlarýný tartýþtý

Kurum tabiplerinin yaþadýðý sorunlar, AnkaraTabip Odasý (ATO) Pratisyen Hekim Komisyonuve Pratisyen Hekimlik Derneði Ankara Þubesitarafýndan gerçekleþtirilen “Kurum TabipleriForumu” ile tartýþýldý. AKP hükümetininpiyasacý saðlýk politikalarý ile kurumtabipliklerini boþalttýðýna iþaret edilenforumda, kurum personeline yönelik koruyucusaðlýk hizmetleri ile birinci basamak ayaktateþhis, tedavi ve rehabilite edici saðlýkhizmetlerinin verildiði yerler olan kurumtabipliklerinin çok önemli bir gereksinimikarþýladýðý vurgulandý.

“Kurum Tabipleri Fo-rumu’nun sonuç-larý ise rapor hali-

ne getirildi. Raporda sýrala-nan bazý çözüm önerileri iseþöyle:

- Kurum tabiplikleri kapa-týlmamalýdýr. Saðlýk Bakanlý-ðý’na baðlanmak sorunlaraçözüm getirmeyeceði gibi ye-ni sorun ve belirsizliklere ne-den olacak, gereksinimlerikarþýlamayacaktýr. Kurum ta-bipleri kendi kurumlarýnýnkadrolu personeli olmaya de-vam etmelidir. Kurum tabip-leri baðlý bulunduklarý kuru-mun kadrolu “iþyeri hekimle-ri”dir. Kurum tabiplerininiþ/görev tanýmlarý yeniden ya-pýlmalý, birimlere “Kurum Ýþ-yeri Hekimliði” statüsü ka-zandýrýlmalýdýr.

- Tabiplerin hekimlik yap-malarý ve hizmet sunmalarý-nýn önündeki, “reçete kýsýtla-malarý, sevk sistemindeki be-lirsizlikler” gibi bütün engel-ler ortadan kaldýrýlmalýdýr.

- Pilot uygulamaya geçilenillerde kurum tabiplerininkendi kurumunda kalmasý ve

“nüfus tamamlama þartý” ge-tirilmeksizin “kendi kurumpersonelinin ve ailesinin AileHekimi” olmasý saðlanmalýdýr.

- Ülkemizdeki kamuda çalý-þan tüm tabip/uzman tabiple-rin emekliliðe yansýyan temelücretleri çok yetersizdir. TürkTabipleri Birliði’nin üyeleri-nin görüþüne sunduðu ve he-men hemen tamamý tarafýn-dan onaylanan, tüm tabiple-rin ücretlerinde iyileþtirmeamacýyla hazýrladýðý, “Ücret-lerimiz-Fazla çalýþma-Nöbet-ler” konulu yasa tasarýsýndakiönerilerinin dikkate alýnmasýgerekmektedir.

- Birliðimizin bu konudakigiriþimleri sonuçlanana kadarkurum tabipliklerine yönelikek iyileþtirilmeler yapýlmalý-dýr. Kurum tabipleri verdikle-ri ücretsiz hizmetle devletinbütçesine “artý deðer” kat-maktadýr. Bütçedeki bu fazla-nýn bir kýsmý “ek ödeme” adýaltýnda daðýtýlýrsa, Kurum ta-biplerinin ek iþ yapmalarýnagerek kalmadan “Tam Süre”kurumlarýnda çalýþmalarý dasaðlanabilecektir. Mevcut

mevzuata “Saðlýk HizmetleriTazminatý” adý altýnda “Dönersermayesi olmayan saðlýk ku-rum ve kuruluþlarýnda çalý-þan 657 sayýlý Devlet Memur-larý Kanunu’na tabi olarak gö-rev yapan uzman tabip, uz-man diþ tabibi, tabip ve diþtabiplerine oranlarý % 700’ügeçmemek üzere en yüksekDevlet Memuru aylýðýnýn (ekgösterge dahil) brüt tutarý ileçarpýmý sonucu bulunan mik-tarda saðlýk hizmetleri tazmi-natý ayrýca ödenir. Saðlýk hiz-metleri sýnýfýna dahil diðerkadrolarda çalýþan personeleyapýlacak saðlýk hizmetleritazminatý tavaný % 200 olarakuygulanýr. Ödenecek saðlýkhizmetleri tazminatýndandamga vergisi hariç herhangibir vergi kesintisi yapýlmaz.Yapýlacak ek ödeme tutarlarýile ödemeye iliþkin diðer usulve esaslar, baðlý olunan ba-kanlýðýn teklifi ve Maliye Ba-kanlýðý’nýn görüþü alýnarakdüzenlenir.” þeklinde yapýla-cak bir ek ile bu iyileþtirmesaðlanabilir.

Kurum tabipleri, so-runlarýný ve talepleri-ni iletmek üzere 2

Haziran 2009 tarihindeTBMM Saðlýk, Aile, Çalýþmave Sosyal Ýþler KomisyonuBaþkaný Dr. Cevdet Erdöl ilegörüþtü. Görüþmede; tüm he-kimlerin emekliliðe yansýyantemel ücretlendirmesinde iyi-

leþtirmeler yapýlmadan "TamGün Yasasý"nýn çýkmasý duru-munda bütün hekimlerinmaðdur olacaðý vurgulandý.Kurum tabiplerinin maaþla-rýnda iyileþtirme, bu durumgerçekleþene kadar ise ‘SaðlýkHizmetleri Tazminatý’ ve ku-rumun kadrolu elemaný ola-rak kalma talebinde olduðu-

nun dile getirildiði görüþme-de, kurum tabiplerinin SaðlýkBakanlýðý'na baðlanmak iste-mediði ifade edildi. Dr. Cev-det Erdöl ise hekim maaþlarý-na iyileþtirmeler yapýlmasýnýkendilerinin de çok istediðiniancak Maliye, SGK gibi ku-rumlarý ikna edemediklerinibelirtti.

Kurum tabipleri ne istiyor?

Talepler yetkililere iletildi

Fotoðraf: Dr. Seyfi Durmaz

Page 4: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

4 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

güncel

Saðlýk Bakanlýðý, son dönemdehýzla tüm hizmet hastanelerinieðitim hastanesine çeviriyor.Türk Tabipleri Birliði, saðlýkhizmetlerini olduðu kadar uz-manlýk eðitimini de derinden et-kileyen bu sürece iliþkin olarakkonunun taraflarýyla birlikte çe-þitli çalýþmalar yürütüyor. Bukapsamda, 18 Nisan 2009 tari-hinde "Uzmanlýk EðitimindeKriz: Saðlýk Bakanlýðý HizmetHastaneleri, Eðitim Hastaneleri-

ne Çevriliyor!" baþlýklý bir top-lantý düzenlendi. Toplantýnýnsonuç bildirgesinde yer alansaptamalar, sorunun büyüklü-ðünü ortaya koyuyor.

KadrolaþmaSaðlýk Bakanlýðý, 2008 yýlý so-

nunda, eðitim ve araþtýrma has-tanelerinde þef, þef yardýmcýsýve baþasistan kadrolarýna yapý-lacak atamalarda uygulanacaksýnavlara iliþkin yönetmeði çý-karmýþ ancak henüz sýnav açýl-mamýþtýr. Eðitim hastanelerindesýnavsýz þef ve þef yardýmcýsýatamalarý yoluyla gerçekleþtiri-len kadrolaþmalar tüm hýzýylasürmektedir.

Eðitici iþgücü ve altyapýolanaklarý

Eðitici iþgücü ve uzman he-kim, iþ yükü ve alt yapý çalýþma-larý yapýlmadan yeni eðitim has-taneleri açýlmakta ya da hizmethastaneleri eðitim hastanelerinedönüþtürülmektedir. Yeni eðitimhastanelerinin açýlmasý sürecin-de meslek kuruluþlarýnýn görüþü

ve onayý alýnmamaktadýr. Yeniaçýlan eðitim hastanelerindehizmet eðitimden önce gelmek-tedir. Eðitim hastanelerinin ge-nel iþleyiþinde düzensizlik var-dýr; eðitici kadrolarý sayý ve ni-telik olarak yetersizdir; uzman-lýk eðitimi programý oluþturul-mamakta ya da kaðýt üzerindekalmakta, uygulanmamaktadýr.Yeni eðitim hastaneleri açýlýrkenhukuk ihlalleri yapýlmaktadýr.

Çalýþma yaþamýnýndüzenlenmesi

Klinik þefleriyle uzmanlar ara-sýnda, per formansa yönelikprim sisteminden kaynaklananhizmet sunumuna iliþkin sorun-lar yaþanmaktadýr. Asistan he-kimler, çalýþma saatlerinin faz-lalýðý ve nöbetlerin sýklýðý, temelücretlerin düþüklüðü, eðitimeayrýlan sürelerin azlýðý, bilimseletkinliklere katýlýmlarýnýn ye-tersizliði konularýnda sorunlaryaþamaktadýrlar. Performansadayalý bir çalýþma olduðu için,asistan hekimler eðitici olmayanyoðun ve yorucu iþlerde çalýþtý-

rýlmakta; asistan eðitimine ye-terli süre ayrýlmamaktadýr. Kimieðitim hastanelerinde asistanhekimler uzman hekimler olma-dan çalýþtýrýlmakta; asistan he-kimlere kendi branþlarý dýþýnda-ki dallarda acil nöbet tutturul-maktadýr.

Saðlýk politikasýHizmet hastanelerinin eðitim

hastanelerine dönüþtürülmesive çok sayýda özel hastane/sað-lýk kuruluþu açýlmasýyla, ikincibasamakta yer alan Saðlýk Ba-kanlýðý hastaneleri ortadan kal-dýrýlmakta; açýðýn özel hasta-ne/saðlýk kuruluþlarýyla kapatýl-masý yoluna gidilmektedir. Yenieðitim hastaneleri açýlarak uz-man hekim sayýsýnýn artýrýlmasýamaçlanmakta, bu yolla uzmanhekim enflasyonu yaratýlarakhekim emeðinin ucuzlatýlmasý,iþsiz hekim sayýsýnýn artýrýlma-sýna zemin oluþturulmaktadýr.

Çözüm önerileriSaðlýkta piyasalaþtýrmaya,

özelleþtirmeye karþý çýkýlmalý-

dýr. Performansa dayalý primsistemiyle elde edilen döner ser-maye gelirinden baðýmsýz,emekliliðe yansýyacak ücret iyi-leþtirilmesi için çaba gösteril-melidir. Uzmanlýk eðitiminin te-mel amacý, eðitim kurumundakihizmet-eðitim dengesi gözetile-rek, nitelikli bir uzmanlýk eðiti-mi verilmek suretiyle, ülkemi-zin uzman hekim ihtiyacý doð-rultusunda uzman hekim yetiþ-tirmek olmalýdýr. Yeni eðitimhastanelerinin açýlmasýnda yet-kili organ, Týpta Uzmanlýk Ku-rulu olmalýdýr. Týpta UzmanlýkKurulu Saðlýk Bakanlýðý, YÖK veTTB'nin eþit temsil edildiði biryapýlanmaya ve demokratik biriþleyiþe sahip olacak þekilde ye-niden yapýlandýrýlmalýdýr. Eði-tim ve araþtýrma hastaneleri,çeþitli kademelerdeki eðiticile-rin ve eðitilenlerin eþit söz hak-kýna sahip olduðu, demokratikbir yapýya kavuþturulmalýdýr.

(*) Týp Dünyasý'nýn 15 Mayýs2009 tarihli sayýsýnda yayým-lanmýþtýr.

Saðlýk Bakanlýðý, web sayfasý üzerindenbir duyuru yaparak, 12 kentte, 33 eðitimve araþtýrma hastanesine, toplam 123 kli-nik þefi ve þef yardýmcýsý atanacaðýný bil-dirdi. Duyuru, þaþkýnlýk ve tepkiyle karþý-landý.

Saðlýk Bakanlýðý, bugüne kadar sýnavsýzolarak 3 kez eðitim ve araþtýrma hastane-lerine klinik þefi ve þef yardýmcýsý atamasýyapmýþ, bakanlýðýn bu giriþimleri TTB ta-rafýndan yargýya taþýnmýþtý. Þef ve þef yar-dýmcýðý atamalarýna iliþkin olarak çeþitlitarihlerde açýlan davalar sonucuna karþýn,Saðlýk Bakanlýðý hukuk tanýmazlýðýný sür-dürmüþtü. Bunlarýn ardýndan, Saðlýk Ba-kanlýðý 1 Aralýk 2008 tarihinde, eðitimhastanelerine klinik þefi ve þef yardýmcýsýatamalarýný düzenleyen yeni bir yönetme-

lik yayýmladý. Bu yönetmelikle, söz konu-su kadrolara yapýlacak atamalar için uy-gulanacak sýnavlara iliþkin usul ve esaslarbelirleniyordu.

Þimdi, Saðlýk Bakanlýðý'nýn daha birkaçay önce yayýmladýðý yönetmeliði yok saya-rak, yine keyfi olarak, sýnavsýz bir þekildeeðitim ve araþtýrma hastanelerine klinikþefi ve klinik þef yardýmcýsý atanacaðýnýduyurmasý, AKP'nin ve Saðlýk Bakanlý-ðý'nýn hukuk tanýmazlýðýnýn son göstergesiolarak karþýmýza çýktý. Buna göre, SaðlýkBakanlýðý Adana, Ankara, Bursa, Elazýð,Erzurum, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakaryave Trabzon illerinde açtýðý kadrolara ata-malar yapacak.

Ýstanbul Tabip Odasý'nýn konuya iliþkindeðerlendirmesinde ise "Saðlýk Bakanlý-ðý'nca tamamen keyfi olarak yapýlacak buatamalara karþýyýz. Bakanlýk madem böylekeyfi uygulamalarý sürdürecekti, neden 1Aralýk 2008'de bir yönetmelik yayýmladýdiye soruyoruz. AKP Hükümeti'ni ve Sað-lýk Bakanlýðý'ný kendi yayýmladýklarý yö-netmeliklere, bir baþka deyiþle hukuka uy-maya davet ediyor, Türkiye'nin bir hukukdevleti olduðu inancýmýzý korumak istedi-ðimizi bir kez daha belirtiyoruz" denildi.

(*) Týp Dünyasý'nýn 15 Mayýs 2009 tarihlisayýsýnda yayýmlanmýþtýr.

Eðitim hastanesine çevrilecek hizmet hastanesi kalmadý; Bakanlýkta atamabekleyen daha kaç þef var?

Hizmet hastaneleri birgecede eðitimhastanesine çevriliyor.Eðitim hastanelerindesýnavsýz þef ve þefyardýmcýsý atamalarýyoluyla gerçekleþtirilenkadrolaþmalar tümhýzýyla sürüyor. Yeniaçýlan eðitimhastaneleri altyapýsýkýntýsý çekiyor, eðitimikinci plana itiliyor.

Týp Dünyasý

Týp Dünyasý

Hukuksuzlukta son perde:

123 þef ve þef yardýmcýsý kadrosu açýldý (*)

Saðlýk Bakanlýðý, eðitim vearaþtýrma hastanelerine klinikþefi ve þef yardýmcýlýðý için yenikadro açtý. Saðlýk Bakanlýðý'nýnweb sayfasýndan yapýlanduyuruya göre, 12 kentte 33eðitim ve araþtýrmahastanesine, toplam 123 klinikþefi ve þef yardýmcýsý atanacak.

Hizmet hastaneleri eðitim hastanelerine çevriliyor (*)

Karikatür: Dr. Seyfi Durmaz

Page 5: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 5

güncel

Ankara Tabip Odasý (ATO), týp fakülte-si hastanelerinin finansal krizi, perfor-mansa dayalý çalýþma sistemi, týp fakül-tesi öðrenci kontenjanlarýnýn artýrýlma-sý, týp fakültesi sayýlarýnýn artýþý, rotas-yonlar ve norm kadro çalýþmalarý konu-sunda çözüm önerilerini tartýþmak üze-re; Ankara, Hacettepe ve Gazi Üniversi-tesi Týp Fakülteleri’nde “Týp FakülteleriSorunlarýný Tartýþýyor” baþlýklý forumdüzenledi. 1-2-3 Haziran 2009 tarihindegerçekleþtirilen forumlara çok sayýdaöðretim üyesinin yaný sýra, dekan ve de-kan yardýmcýlarý ile TTB yöneticileri dekatýldý.

ATO Baþkaný Prof. Dr. Gülriz Ersöz fo-rumlarda yaptýðý konuþmalarda; niteliði

deðil niceliði önceleyen ve saðlýk ortamýile hekimlerin özlük haklarýný zedeleyenuygulamalara karþý baþta öðretim üye-leri olmak üzere týp fakülteleri ve üni-versitelerin güçlü sesine gereksinim ol-duðuna vurgu yaptý. ATO Yönetim Ku-rulu Üyesi Doç. Dr. Dilek Aslan’ýn ise“Týp Eðitimi ve Týp Fakültelerinde Gün-cel Durum; Sorunlar ve Çözüm Önerile-ri” baþlýklý sunum yaptýðý forumlarda,Saðlýkta Dönüþüm Programý’nýn týp fa-kültelerine yansýmalarý ele alýndý, öðre-tim üyelerinin çalýþma koþullarýný, öz-lük haklarýný ve týp eðitimini olumsuzyönde etkileyen uygulamalara deðinile-rek, çözüm önerileri konusunda fikiralýþveriþinde bulunuldu.

Tam Gün Yasa Tasarýsý’nýn da ele alýn-dýðý forumlarda, zorunlu hizmet (rotas-

yon), týp eðitimi ana bilim dallarýnýn ka-patýlmasý, plansýz kurulan týp fakültele-ri, kadro sorunlarý ile norm kadro uygu-lamalarý nedeniyle týp fakülteleri ve týpeðitiminin olumsuz etkilenimler içindeolduðu dile getirildi. Týptaki olumlu ör-neklerin topluma doðru ve sürekli akta-rýlmasý için sistematik yaklaþýmlarýngeliþtirilmesi ve hekimlerin sorunlarý-nýn çözülebilmesi için kamuoyunun bil-gi ve bilincinin artýrýlmasý konusundaçalýþmalar yapýlmasý gerektiðinin vur-gulandýðý forumlarda, sorunlara karþýörgütlü bin mücadele ile karþý durulma-sý gerektiðinin altý çizildi.

“Týp Fakülteleri Sorunlarýný Tartýþý-yor” baþlýklý forumlarýn raporlarýnawww.ato.org.tr adresinden ulaþabilirsi-niz.

Týp fakülteleri sorunlarýnýtartýþtý

Ýþyeri hekimlerinin gereksi-nimlerini yeterince karþýlayabil-me ve iþçi saðlýðý alanýndakigüncel bilimsel bilgi birikiminiiþyeri hekimleri ile buluþturabil-me amacýyla Türk Tabipleri Bir-liði (TTB) ile 17 üniversite rek-törlüðü tarafýndan gerçekleþtiri-len "Ýþyeri Hekimliði Temel Eði-tim Sertifika Kursu" Kayseri, Ýs-tanbul, Bursa ve Denizli'de ta-mamlanmasýnýn ardýndan Anka-ra'da yapýldý.

"Temel Eðitim" ve "Ýleri Eði-tim" olarak basamaklandýrýlanve 8 gün süren "Ýþyeri HekimliðiTemel Eðitim Sertifika Kur-su"nda kursiyer hekimlere mes-lek hastalýklarý, iþ kazalarý, iþgüvenliði gibi iþçi saðlýðýný ilgi-lendiren çeþitli konularda eði-timler veriliyor.

Ankara'da ise 100 hekimin ka-

týldýðý Ýþyeri Hekimliði TemelEðitim Sertifika Kursu'nun açýlý-þý 23 Mayýs 2009 tarihinde GürKent Otel'de yapýldý.

TTB Genel Sekreteri Eriþ Bila-loðlu açýlýþta yaptýðý konuþmadahekimin saðlýk hizmetini sunar-ken öncelikle saðlýk hakkýný gö-zetmek durumunda olduðunavurgu yaptý. Hekimin saðlýkhakkýný önceleyerek vermesi ge-reken hizmetin; ilaç endüstrisi,saðlýk mevzuatý, iþveren baskýsýve performans sistemi gibi hü-kümetin getirdiði kimi yasal dü-zenlemeler ile belirlendiði biror tamda meslek odalarýnaönemli roller düþtüðünü ifadeeden Bilaloðlu, iþ yeri hekimleri-nin de; Saðlýkta Dönüþüm Prog-ramý, Tam Gün, Kamu Hastane-leri Birlikleri Yasasý, Aile He-kimliði ile performans sistemigibi uygulamalarý deðerlendirir-ken ve iyi koþullarda çalýþmayapýlabilmesi için saðlýk hizmeti

sunarken, kendi özlük haklarý-nýn da dahil olduðu bütünüylebir saðlýk hakkýný gözetmesininönemli olduðunu söyledi.

Bilaloðlu, konuþmasýnda sað-lýk alanýndaki uygulamalarailiþkin Saðlýk Bakaný Recep Ak-

dað ile geçtiðimiz günlerde ger-çekleþtirdikleri görüþmeye iliþ-kin bilgi de verdi. Bilaloðlu, Sað-lýk Bakanlýðý'nca gündeme geti-rilen "Tam Gün" tasarýsýna karþýemekliliðe yansýyan, bugün vegelecek güvencesi olan bir özlük

hakký, daha nitelikli ve saðlýklýçalýþma ortamý talebi için müca-deleye devam edeceklerini söy-ledi.

Ýþyeri Hekimliði Temel EðitimSertifika Kursu 30 Mayýs 2009tarihinde sona erdi.

Hekim Postasý

Ýþyeri Hekimliði Temel Eðitim Sertifika Kursu Ankara'da yapýldý

“Önceliðimiz saðlýk hakký”

Hekim Postasý

“Öðretim üyelerinin örgütlü gücüne ihtiyacýmýzvar” ATO tarafýndan gerçekleþtirilen“Týp Fakülteleri SorunlarýnýTartýþýyor” baþlýklý forumlardaSaðlýkta Dönüþüm Programý’nýntýp fakültelerine yansýmalarýele alýndý, öðretim üyelerininçalýþma koþullarýný, özlükhaklarýný ve týp eðitiminiolumsuz yönde etkileyenuygulamalara deðinilerek,çözüm önerileri konusundafikir alýþveriþinde bulunuldu.ATO Baþkaný Prof. Dr. GülrizErsöz, niteliði deðil niceliðiönceleyen ve saðlýk ortamý ilehekimlerin özlük haklarýnýzedeleyen uygulamalara karþýbaþta öðretim üyeleri olmaküzere týp fakülteleri veüniversitelerin güçlü sesinegereksinim olduðunu vurguladý.

Fotoðraf: Jülide Kaya

Page 6: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

6 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

güncel

Ankara Tabip Odasý'na üye olanhekimlerimiz, oda aidatlarýnýödeme yükümlülükleri ve bu-

nun yasal dayanaklarý konusunda kimitereddütler yaþayabilmekte; öte yan-dan "dernek üyeliði" ve "derneklere ai-dat ödeme yükümlülüðü" ile "meslekörgütüne üyelik" ve "meslek örgütüneaidat ödeme yükümlülüðü" konularýsýklýkla karýþtýrýlabilmektedir.

Bu nedenle Ankara Tabip Odasý Hu-kuk Komisyonu olarak odamýza üyehekimlerimizi, yukarýda anýlan konu-larda bilgilendirmeyi gerekli görmüþbulunmaktayýz.

Meslek örgütleri, birer "kamu kuru-mu" niteliðinde doðrudan Anayasa'nýn135. maddesinde tanýmlanmakta ve bumadde hükmü gereði hukuki ve maddidüzlemde varlýk kazanmaktadýrlar. Buyasal düzenleme gereði meslek örgüt-leri, birer "kamu hukuku tüzel kiþileri"olarak yapýlandýrýlmakta; Anayasa sis-tematiðinde "yürütme erki" yani "kamuidaresi" içinde tanýmlanmaktadýrlar.Bu nedenle iþlemleri idari tasarruf sa-yýlýr ve doðrudan kamu hukukuna(idari yargý) konu olurlar.

Anayasa hükmü gereði meslek örgüt-leri;

"Belli bir mesleðe mensup olanlarýnmüþterek ihtiyaçlarýný karþýlamak,mesleki faaliyetlerini kolaylaþtýrmak,mesleðin genel menfaatlere uygun ola-rak geliþmesini saðlamak, meslekmensuplarýnýn birbirleri ile ve halk ileolan iliþkilerinde dürüstlüðü ve güvenihakim kýlmak üzere meslek disiplinive ahlakýný korumak" amacýyla ve an-cak bir yasa ile kurulurlar.

Tabip odalarýnýn yaný sýra; diþ he-kimleri, eczacýlar, barolar, mühendisve mimar odalarý, muhasebeci ve malimüþavir odalarý, ayný kapsamda birerkamu tüzel kiþilikleridir.

Tabip odalarý, 6023 Sayýlý Yasa hü-kümleri uyarýnca kurulurlar ve faali-yetleri ile üyelerinin hak ve yükümlü-lükleri de doðrudan 6023 Sayýlý Yasahükümleri tarafýndan belirlenir.

O halde "dernek" ve "meslek örgü-tü/odasý", hukuki ve maddi anlamdaayný þey deðildir.

Nitekim "dernek", asýl olarak 4721Sayýlý Türk Medeni Yasasý ve 5253 Sa-yýlý Dernekler Yasasý hükümlerine görevarlýk kazanan "özel hukuk tüzel kiþi-leri", özünde birer "kiþi toplulukla-rý"dýr. Bir derneðin oluþumunda vebünyesine/faaliyetlerine katýlýmda "gö-nüllülük" esasý ve "kiþisel irade" biranlamda özel hukuk alanýna ait þahsibir sorumluluk temeldir. Bir dernek,temel hak ve özgürlükler kapsamýndagerçek veya tüzel kiþiler tarafýndankurulur ve asýl olarak kendine özgü birtüzük ile iç hukukunu belirler.

Oysa meslek örgütlerinde "kiþisel ira-de" yerini "hukuki zorunluluk" ve "hu-kuki/mesleki gerekler"e býrakmaktadýr.Örneðin bir meslek örgütüne üye ol-mak ve doðal olarak beraberinde üye-lik yükümlülüklerine tabi olmak, omeslek mensuplarý için kural olarakyasal bir zorunluluk olarak düzenlen-miþ; hatta kimi durumlarda o mesle-

ðin icrasýnýn ve o mesleðe özgü ünvan-larýn kullanýlmasýnýn kurucu unsurukýlýnmýþtýr. Meslek örgütlerinde iç hu-kuk dahi bir tüzük ile deðil, doðrudanyasalar ve gereðinde yönetmeliklerlebelirlenmektedir.

Bir örnek ile açýklarsak; hem der-neklerde, hem de meslek örgütlerindeüyelere dair kimi haklar yanýnda yü-kümlülükler de öngörülmüþ bulun-maktadýr ve bu yükümlülüklerin ba-þýnda da "aidat ödeme yükümlülüðü"gelmektedir.

Ancak derneklerde bu yükümlülüðündayanaðý dernek tüzüðü iken, meslekörgütlerinde doðrudan bir yasa hük-müdür. Örneðin; tabip odalarý açýsýn-dan üyelerin aidat ödeme yükümlülük-leri, doðrudan 6023 Sayýlý Yasa'nýn 7ve 8 inci maddelerinde yer alan yasalbir yükümlülüktür. Bu nedenle kiþinin(üyenin) iradesine, isteðine býrakýlma-mýþ, zorunlu bir ödentiyi ifade etmek-tedir.

Bir dernek üyesi, eðer dernek aidatý-ný ödemez ise, asýl olarak o derneðin içhukukunu ihlal etmiþ olur ve kuralolarak özel hukuk hükümleri kapsa-mýnda sorumludur. Bu nedenle dernekyönetimi, o üyeyi üyelikten çýkarabilirve ayrýca "ahde vefa" ilkesi kapsamýn-da icra takibi ile aidatýn tahsilini zor-layabilir.

Ancak bir meslek örgütünde (örneðintabip odalarýnda) eðer üye aidatýnýödemez ise, o örgütün iç hukuku ya-nýnda doðrudan bir yasal yükümlülü-ðü de ihlal etmiþ olacaktýr. Ortada ya-sal bir zorunluluk söz konusu olduðuiçin, bu zorunluluðun yol açacaðý kimikamusal sonuçlar ve maðduriyetler degündeme gelecektir.

Böylesi bir durumda meslek örgütü,aidatýn icra takibi ile tahsili (bu du-rumlarda borçlu aleyhine daha etkinbir takip yolu öngörülmüþtür) yanýn-da, o üye hakkýnda bir disiplin cezasý(Bkz. TTB Disiplin Yönetmeliði m. 3 vem. 4) dahi verebilecektir.

Sonuç olarak bir üyenin baðlý olduðumeslek örgütüne aidat ödeme borcu;

-Yasal bir yükümlülüktür; doðrudanbir yasa hükmünün gereðidir.

-Meslek örgütüne üyeliðin yasal vedoðal bir sonucudur, kiþinin veya mes-lek örgütünün organlarýnýn iradesinebýrakýlmamýþtýr; hatta kiþinin veyameslek örgütünün aidat borcun-dan/alacaðýndan feragati dahi müm-kün deðildir.

-Aidatlarýn ödenmemesi, özel hukukmüeyyideleri yanýnda doðrudan kamuhukukuna iliþkin müeyyidelere, dola-yýsýyla daha aðýr sonuçlara yol açabi-lir.

-Cebri icra yolu ile tahsili mümkün-dür.

Üyelerimizin, bu yazýmýzda anýlanyasal zorunluluk ve gerekler ýþýðýnda,geçmiþ yýllara ait mevcut aidat borçla-rýný en kýsa zamanda ödemelerini vebundan sonraki üyelik aidat ödemele-rini de aksatmamalarýný önemle dile-riz.

Saygýlarýmýzla…

Tabip odalarýna aidat ödeme yükümlülüðünün kapsamý ve yasal dayanaklarý

Saðlýðýn korunmasý kapsamýndatütün ile mücadele Dünyadagüncel ve öncelikli bir alan ola-

rak kabul edilmektedir. Bunun enönemli nedeni ise tütüne baðlý saðlýksorunlarýnýn küresel düzeyde hastalýkve ölüm nedenlerinin baþýnda yer alma-sýdýr. Küresel hastalýk yükü olarak ka-bul edilen pek çok sorun kýtalar ve böl-geler arasýnda farklýlýk gösterirken ensýk kullanýlan tütün ürünü olan sigaraiçimi hemen her bölge ve kýta için aynýderecede önem taþýmaktadýr.

Bu kadar yaygýn olan tütün kullaný-mýnýn önlenmesinde toplumdaki her bi-reyin katkýsý beklenmektedir. Ancak bumücadelede “rol modeli” olarak da ka-bul edilen hekimlik mesleðinden doðalolarak beklenti daha fazladýr. Hekimle-rin tütün mücadelesindeki rolleri bir-den fazladýr. Birinci ve en önemli so-rumluluk kendileri toplumdaki diðerbireyler için rol modeli olmalarýna baðlýolarak kendilerinin bu alýþkanlýðý edin-memeleridir. Diðer sorumluluk ise tü-tün ile mücadelenin herkes tarafýndanbilinen “bireylerin sigara içme alýþkan-lýðýný edinmemeleri”, “içenlerin býrak-malarý” ve “sigara içmeyen bireylerinsigara dumanýndan pasif etkilenimin-den korunmalarý” basamaklarýna iliþ-kindir.

Türkiye; “Tamamen Tütünsüz Ülke”yolundaki önemli sürece 7/11/1996 ta-rihli ve 4207 sayýlý Tütün MamullerininZararlarýnýn Önlenmesine Dair Ka-nun’da deðiþiklik yapan 5727 sayýlý Ka-nun’un 19/1/2008 tarihli ve 26761 sayýlý

Resmi Gazete’de yayýmlanmasý ile adýmatmýþtýr. Ýki aþamalý olan Kanunun ilkaþamasý 19 Mayýs 2008 tarihinde uygu-lanmaya baþlanmýþ olup “özel hukukkiþilerine ait olan lokantalar ile kahve-hane, kafeterya, birahane gibi eðlencehizmeti verilen iþletmelerde tütün kul-lanýmýný yasaklayan ikinci aþama 19Temmuz 2009’da yürürlüðe girecektir.Bir baþka ifadeyle Türkiye 19 Temmuz2009’da tamamen tütünsüz ülke ola-caktýr. Bu geliþme saðlýk alanýnda birdönüm noktasýdýr.

Türkiye’de kanunun baþarýyla uygu-lanabilmesi için toplum düzeyinde dün-yada kanýtlanmýþ en önemli halk saðlýðýsorununun etkilerini azaltmak (ya dayok etmek) adýna uzlaþma saðlanmalý-dýr. Kimi çevreler tarafýndan “yasak”olarak algýlanan bu uygulamanýn teme-linde “Ýnsan Saðlýðýný Korumak, SigaraÝçmeyenlerin Sigara Dumanýndan Etki-lenimini Engellemek” yattýðýnýn 19Temmuz 2009 öncesinde her birey tara-fýndan çok iyi kavranmasý gerekmekte-dir. Ýþte bu aþamada hekimlerin kanunasahip çýkma konusundaki doðru ve güç-lü duruþlarý önemlidir.

Ankara Tabip Odasý yöneticileri ola-rak üyelerimiz olan hekimlere çok iyibildiklerini düþündüðümüz bu rollerinitekrar hatýrlatýr, Türkiye’nin tamamentütünsüz ülke olma yolundaki baþarýsý-ný desteklediðimizi bir kez daha kamu-oyuna saygý ile duyururuz.

Ankara Tabip Odasý Yönetim Kurulu

Türkiye 19 Temmuz2009’da tamamen tütünsüz ülke olacak!

Türk Tabipleri Birliði Týp ÖðrencileriKolu’nca (TTB-TÖK) bu yýl üçüncüsüdüzenlenen Bahar Okulu 16-18 Mayýstarihleri arasýnda Balýkesir Gönen’deKemal Türkler Tesisleri’nde gerçekleþti.17 týp fakültesinden gelen yaklaþýk 90týp öðrencisi 3 gün bo-yunca panellerde, atöl-yelerde yoðun bir þekil-de birçok baþlýðý tartýþ-tý. Okul boyunca müzikdinletileri, uçurtmaþenliði gibi aktivitelerede yer veren týp öðren-cileri bolca stres atmave kaynaþma fýrsatýbuldu.

“Kapitalizmin Krizi veSaðlýk”, “Evrim Teorisi”,“Modernizm ve Postmo-dernizm ÝkilemindeTürkiye Solu” ve “Orta-doðu” konulu panellerin

gerçekleþtiði Bahar Okulu’nda TÖK ör-gütlenmesinin deðerlendirilmesi içinküçük gruplar halinde atölye çalýþmasýyapan öðrenciler farklý yerellerdeki de-neyimlerini birbirleriyle paylaþtý. Öð-renciler, “Eðitimde Cinsiyetçilik”, “Ka-dýn Hekim Olmak”, “Anadil” baþlýklý ko-nularda sunumlar da yaptý.

Týp öðrencileri Bahar Okulu’nda buluþtu TTB TÖK tarafýndan bu yýl üçüncüsü düzenlenen BaharOkulu, 16-18 Mayýs tarihleri arasýnda Balýkesir Gönen’degerçekleþtirildi. Bahar Okulu’na yaklaþýk 90 öðrenci katýldý.

Hekim Postasý

Page 7: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 7

güncel

Saðlýk hizmeti sunumu nedeniyle or-taya çýkan týbbi uygulama hatalarýnakarþý deðiþik sigorta þirketleri tarafýn-dan hekimlere sunulan mesleki sorum-luluk sigortalarý Ankara Tabip Odasý(ATO) tarafýndan çeþitli hastanelerdegerçekleþtirilen toplantýlar ile ele alýn-dý. ATO tarafýndan organize edilen vehekimlerin yoðun ilgisiyle karþýlanan"Mesleki Sorumluluk Sigortasý/HangiSistem" baþlýklý toplantýlarda TTB avu-katlarýndan Ziynet Özçelik, tedavi sýra-sýnda doðan zararý karþýlamaya dairsistemler hakkýnda bilgi verdi ve he-kimlerin sorularýný yanýtladý.

Saðlýk Personelinin Tam Gün Çalýþ-masýna Dair Kanun Tasarýsý'nýn zorun-lu mesleki sorumluluk sigortasý düzen-lemelerini de içerdiðine dikkat çekenÖzçelik, bu tasarýyla bütün hekimlerinmesleki sorumluluk sigortasý yaptýr-malarýnýn zorunlu olduðunu, sigortapriminin yarýsýný hekimin diðer yarýsý-ný ise iþverenin ya da döner sermayegelirlerinden ödenmesinin öngörüldü-ðünü ve yardýmcý saðlýk personelininkusurlarýna yönelik teminatýn da heki-min sigortasý ile saðlamasýnýn düþü-nüldüðünü anlattý.

Hekimlere deðiþik sigorta þirketleritarafýndan sunulan mesleki sorumlu-luk sigortasý poliçelerini örneklerle an-latan Özçelik, dünyadaki uygulama ör-nekleri ve sonuçlarýndan yola çýkaraktýbbi uygulama hatalarý ile ilgili olarakhazýrlanacak bir tasarýda mutlaka ol-masý gereken temel yaklaþýmlarý iseþöyle sýraladý:

Kötü saðlýk hizmetinden dolayý olu-þacak zararlarda, hastalarýn zararlarý-nýn kýsa sürede tespit edip karþýlaya-cak bir kamusal fon vb. yapýnýn oluþ-turulmasý, hasta ile saðlýk personelininkarþý karþýya getirilmeksizin ve kusurkarþýlýðý olmaksýzýn zararýn karþýlan-masý.

Saðlýk hizmetinin kötü iþlemesindendolayý doðacak bütün zararlarýn bu ka-musal fon tarafýndan karþýlanmasý, ka-mu hizmetlerinde kesinlikle özel sigor-ta kuruluþlarý aracýlýðý ile sigortacýlýðýnsöz konusu edilmemesi.

Kamusal fonun gelir kaynaklarýnýnhekimlerden ya da diðer saðlýk perso-nelinin ücretlerinden deðil, saðlýk ku-ruluþlarýnýn ödeyeceði bir biçimdeoluþturulmasý, kiþilerin deðil kurumla-rýn risklerinin güvence altýna alýnmasý.

Kamusal fonun yaný sýra kötü iþleyensaðlýk hizmetlerinin nedenlerini araþtý-

rarak tekrar etmemesi için gerekli ted-birlerin alýnmasýný saðlayýcý ulusal birorganizasyonun yapýlmasý.

Kast ve aðýr kusur halleri dýþýndasaðlýk personeline yönelik tazminatýnvb. benzeri yaptýrýmlarýn ortadan kal-dýrýlmasý.

Hekimlerin ve diðer saðlýk personeli-nin yetiþtirilmesinde ihtiyaca yöneliknitelikli mezuniyet öncesi ve sonrasýeðitim sisteminde bulunan sorunlarýnhýzla çözülmesi, sürekli mesleki geli-þim/eðitim olanaklarýnýn kamusal birfon üzerinden, meslek örgütünün dü-zenlemesinde güvence altýna alýnmasýve geliþtirilmesi.

Hekimlerin ve diðer saðlýk personeli-

nin fazla çalýþma ve dinlenme koþulla-rýnýn saðlýk hizmetinde hataya sevk et-meyecek bir biçimde yeniden düzen-lenmesi.

Hekimlerin Türk Tabipleri Birliði vetabip odalarý onur kurullarý tarafýndanmesleki denetleme etkinliklerinin,mesleki baðýmsýzlýðýn, kendi kendiniyönetme görevinin, nitelikli bir hizme-tin ve hastanýn korunmasý gereken çý-karlarýnýn vazgeçilmez bir parçasý ol-duðu kabul edilerek, verilen kararlarýnkamu özel farký olmaksýzýn uygulanmakararlýlýðýnýn ortaya konmasý, ayrýcahekimlerin saðlýk hizmetindeki diðerdenetim mekanizmalarýna sürekli et-kin katýlýmýnýn saðlanmasý.

Poliçede karma sözleþme türüile sözleþmeden bir yýl öncekive bir yýllýk sözleþme döne-

mindeki mesleki faaliyetler, sözleþ-me bitimini takip eden en az 5 yýliçinde ileri sürülmesi þartý ile temi-nat kapsamýnda sayýlmalýdýr.

Manevi tazminat yönünden poliçe-deki teminat limitinin en az yüzde50'si oranýnda koruma saðlanmalýdýr.

Teminat kapsamýndaki zararlar,kusur, hata gibi ayrýmlara girmeksi-zin "mesleki faaliyeti ifa ederken ne-den olunan zarar" þeklinde kapsayýcýbir biçimde tanýmlanmalýdýr.

Teminat kapsamý dýþýnda býrakýlanhaller Hekim Mesleki Sorumluluk Si-gortasý Klozu'nda kapsam dýþý olaca-ðý belirtilen hallerle sýnýrlý olmalýdýr.

Uzmanlýk alanlarýna göre korumakapsamýnýn deðiþikliðe uðradýðý poli-çe tiplerinde hekimin branþý ve uy-gulamalarý temel alýnmalý, hekiminuzmanlýðý ile ilgili uygulamalardakoruma kapsamý geniþletilmelidir.

Sigortalýya hizmet akdi ile baðlý yada eylemlerinden hukuken sorumlu

olacak konumda istihdam edilen ki-þilerin verdiði zararlar da ödeme gü-vencesi altýna alýnmalýdýr.

Sigortalýnýn yükümlülükleri makulve dürüst bir kiþi olarak göstereceðiözenle sýnýrlý olmalý, aðýrlaþtýran hü-kümlere yer verilmemelidir.

Riskin gerçekleþmesinden sonra si-gortacýya durumu sözlü olarak bil-dirmek yeterli sayýlmalý, bildirim sü-resi beþ günle sýnýrlý tutulmamalýdýr.

Sigortalýnýn tazminat talebiyle iliþ-kili kayýtlarý sigortacýya verme yü-kümlülüðü hastanýn onayýnýn alýn-masý halinde söz konusu olmalýdýr.

Sigortalý adýna savunma, uzlaþmave bu konudaki tüm iþlemleri yap-makla sigortalý hekimin kararý esasalýnmalý, inisiyatifi sigorta þirketinebýrakan düzenlemeler olmamalýdýr.Uzlaþma gibi dava dýþý yollara poli-çede yer verilmelidir.

Yargýlama giderleri, avukatlýk üc-retinin teminat kapsamýnda olduðuaçýkça düzenlenmeli, poliçede bu ka-lemlerin karþýlanma oranlarýna be-lirtilmelidir.

ATO tarafýndan çeþitlihastanelerde düzenlenen"Mesleki SorumlulukSigortasý/Hangi Sistem"baþlýklý toplantýlarda TTBavukatlarýndan ZiynetÖzçelik, tedavi sýrasýndadoðan zararý karþýlamayadair sistemler hakkýnda bilgiverdi ve hekimlerinsorularýný yanýtladý.

Hekim Postasý

Ýstanbul ProtokolükapsamýndahekimeðitimlerinebaþlandýÝþkence ve kötü muamelenin týbbi olarakbelgelenmesi ve soruþturulmasýkonusundaki uluslararasý standartlarý biraraya getiren Ýstanbul Protokolü'nünhekimlere yönelik uygulama eðitimleribaþladý. Avrupa Birliði'nin desteðiyle Aralýk2007'de baþlatýlan ve Türk Tabipleri Birliðiile International Rehabilitation Council forTorture Victims (IRCT) tarafýndan AdaletBakanlýðý, Saðlýk Bakanlýðý ve Adli TýpKurumu'na yönelik olarak yürütülenprogram kapsamýnda bugüne kadar eðitimprogramýnýn hazýrlýklarý tamamlandý ve180 hekim ile 70 hakim ve savcý eðiticiolarak eðitildi. Ayrýca 1500 hakim vesavcýya yönelik hazýrlanan UygulamaEðitimi Seminerleri halen devam ediyor.Uygulama eðitimleriyle ilgili bilgiler, 21Mayýs 2009 Perþembe günü Ankara ÝçkaleOtel’de düzenlenen bir basýn toplantýsýylakamuoyuna duyuruldu. Basýn toplantýsýnaTürk Tabipleri Birliði adýna Dr. MetinBakkalcý ve Merkez Konseyi üyesi Dr. AltanAyaz, IRTC adýna Miriam Wernicke, AdliTýp Kurumu Baþkaný Dr. Haluk Ýnce, SaðlýkBakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri GenelMüdürü Dr. Seracettin Çom ve AvrupaKomitesi Türkiye Delegasyonu adýna TiborVaradi katýldý. Ýstanbul Protokolü’nün“iþkencenin etkin araþtýrýlmasýna iliþkin tekkýlavuz belge” olduðuna dikkat çekilenbasýn toplantýsýnda, bugün bütün dünyadaiþkencenin önlemesi konusunda ÝstanbulProtokolü’nün yol gösterici olduðubelirtildi. Basýn toplantýsýnda, Türkiye’ninbir süredir “iþkenceye karþý sýfýr tolerans”yaklaþýmýný benimsendiði vurgulandý ve bubaðlamda Ýstanbul Protokolü uygulamaeðitimlerinin önemine iþaret edildi. Basýntoplantýsýný izleyen konuklar arasýndaTBMM Ýnsan Haklarý Komisyonu BaþkanýZafer Üskül de yer aldý.

2008 yýlýndaKKKA’da artýþyaþandý

Havalarýnýsýnmasýyla keneýsýrmasýnabaðlý KýrýmKongoKanamalýAteþi (KKKA)hastalýðýyeniden baþgösterdi. 2007yýlýnda KKKA’davaka sayýsý 717kiþiyken, 2008’debu oran bin 315’eçýktý. Ölüm sayýsý ise 33’ten 63’e yükseldi.2009 yýlý Ocak-Mayýs aylarý arasýnda isetoplam 87 vakada KKKA nedeniyle 7 ölümgerçekleþti. Saðlýk Bakanlýðý yaz aylarýylabirlikte gelen kenelere karþý uyardý. SaðlýkBakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamada,kýrsal alanlara gidiþlerde mümkünolduðunca kapalý ve açýk renkli elbiselerintercih edilmesi gerektiði belirtildi.

Mesleki Sorumluluk SigortasýPoliçelerine Yönelik Öneriler

ATO 'Mesleki Sorumluluk Sigortalarý'ný tartýþtý

Page 8: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

8 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

güncel

Bursa Þevket Yýlmaz DevletHastanesi'nin radyoloji ünitesin-de çýkan yangýn sonucu, yoðunbakým ünitesinde tedavi gören 8hasta yaþamýný yitirdi.

Bursa Þevket Yýlmaz DevletHastanesi'nde 26 Mayýs günü,bodrum katýnda hizmet satýnalýmý yani taþeron eliyle yürütü-len radyoloji ünitesinde kablo-lardan çýktýðý sanýlan bir yangýnmeydana geldi. Yanan kablolar-dan çýkan dumanlarýn havalan-dýrmalara girmesiyle, dumantüm hastaneye yayýldý ve yoðunbakýmda yatan hastalarýn tahli-yesine gerek duyuldu. 112 veözel ambulanslar hýzla organize

olurken, yoðun bakýmda respi-ratuara baðlý olarak yaþamýnýsürdüren hastalarýn baþka has-tane yoðun bakým ünitelerinesevki sýrasýnda ve sonrasýnda 8kiþi yaþamýný yitirdi.

Saðlýkta piyasalaþmagerçek yüzünügösteriyor

Yangýnýn meydana geldiði saat02.00 sýralarýndan itibaren hýzlaolay yerine ulaþan ve geliþmele-ri ayrýntýlarýyla deðerlendirenBursa Tabip Odasý Baþkaný Dr.Bülent Aslanhan, devletin saðlýkhizmeti sunumundan çekilmesi-nin ve saðlýðý piyasa dinamikle-rine terk etmesinin bu ve ben-zer olaylara zemin hazýrladýðýnadikkat çekti. Ankara'da da bir

çocuk hastanesinde, eðitimsiztaþeron iþçilerin görev yapmasýnedeniyle oluþan enfeksiyondan,yoðun bakýmlarda çok sayýdabebek ölümü yaþandýðýný aným-satan Aslanhan, "Taþeronlaþma-nýn saðlýða yapacaðý tahribatýnsürekli ve ne yazýk ki ölümcülolaylarla karþýmýza çýkmasýnýnsorumlularý hesap vermelidir"diye konuþtu. Aslanhan, BursaTabip Odasý olarak, yaþananolayda 8 kiþinin yaþamýný yitir-mesinden büyük acý ve üzüntüduyduklarýný belirtirken, olayla-ra fedakarca müdahale edensaðlýk çalýþanlarýný da kutladý.

"Bakanlýk kendisorumluluðunuüstlenmeli"

Sabah saatlerinde olayyerine giden Saðlýk Ba-kaný Recep Akdað ve bü-rokratlarýn, konuya iliþ-kin "soruþturma baþlata-caklarýný" açýkladýklarýnýbelirten Aslanhan, "An-cak kendi sorumlulukla-rýndan hiç söz etmediler"yorumunu yaptý. Aslan-han, geçmiþte belli ara-lýklarla kontrol edilenkamu hastanelerininelektrik donanýmlarýnýnson 5 yýldýr hiç denetlen-mediði, "yanmaz kablokullanýmý" zorunluluðu-nu 2007'de ilgili yönet-meliklerden çýkarýldýðý,bu kablolarýn da tesisesonradan taþeron þirkettarafýndan eklendiði veyanmaz kablo olmadýðýtespitlerini aktardý.

Saðlýkta Dönüþüm alev alev!Bursa Þevket Yýlmaz Devlet Hastanesi'nin radyoloji ünitesinde çýkan yangýnsonucu, yoðun bakým ünitesinde tedavi gören 8 hasta yaþamýný yitirdi.

Bursa Þevket YýlmazDevlet Hastanesi'ndemeydana gelen yan-

gýnýn ardýndan, meslek ör-gütleri ve sendikalarýn genelbaþkanlarý 27 Mayýs günüinceleme ve deðerlendirme-lerde bulunmak üzere Bur-sa'ya gittiler.

TTB Merkez Konseyi Baþ-kaný Prof. Dr. Gençay Gür-soy, SES Genel Baþkaný Bed-riye Yorgun, DÝSK Dev Sað-lýk Ýþ Genel Baþkaný ArzuÇerkezoðlu ve TMMOB Baþ-

kaný Mehmet Soðancý'nýnyer aldýðý heyet, Bursa þubebaþkanlarý ile birlikte hasta-neyi ziyaret ederek basýnaaçýklamalarda bulundular.TMMOB Bursa Ýl Koordinas-yon Kurulu'na baðlý bir he-yetin oluþturduðu yangýnaait teknik deðerlendirme ra-poru da bu sýrada basýna vekamuoyuna sunuldu. Ardýn-dan heyet daha önce rande-vu alýnan hastane baþhekimiDr. O. Naci Çelik ile bir gö-rüþme gerçekleþtirdi.

TTB Baþkaný Gürsoyincelemelerde bulundu

TMMOB Bursa Ýl Ko-ordinasyon Kurulu,yangýnla ilgili olarak

teknik incelemelerde bulun-du. Ýnceleme sonucu oluþtu-rulan ön raporu açýklayanTMMOB Bursa Ýl Koordinas-yon Kurulu Sekreteri ErdalAktuð ayrýntýlý teknik rapo-run ise önümüzdeki günler-de yetkililerin ve kamuoyu-nun dikkatine sunulacaðýnýbildirdi.

TMMOB Bursa Ýl Koordi-nasyon Kurulu'nun ön ra-porda yer verdiði eksikliklerözetle þöyle:

- Hastanede "Yangýn Algý-lama Sistemi" bulunmakta,ancak çalýþmamaktadýr. Sis-temi besleyen akü gruplarý"power fault" konumda olup,bu durum akülerin þarjlarý-nýn bitmiþ olduðunu ve sis-temin çalýþmadýðýný göster-mektedir.

- Hastanenin yangýn çýkanbölümünde, mimari projeyeuygun olmayan mekanlar vefonksiyonlar, sonradan oluþ-turulmuþtur. Söz konusu de-ðiþikliklerin gerektirdiði me-kanik ve elektrik tesisat de-ðiþiklikleri proje üzerindeyapýlmamýþtýr.

- Yoðun bakým ve yeni do-ðan ünitesinde pozitif basýnçoluþturacak þekilde havalan-

dýrma tesisatýnýn çalýþmasýgerekmektedir. Bu tür yapý-larda yangýn riski açýsýndangereken sistemlerin takviye-sinin yapýlmasý gereklidir.

- 165 cm x 65 cm ölçüle-rindeki "Kablo Bacasý"ndan;hem elektrik tesisatý, hemde yangýný daha da büyüte-bilecek oksijen gibi yakýcýgazlarýn hatlarý geçirilmiþtir.

- Kablo bacasýnda katlararasýnda, alev ve dumanýengelleyecek veya geciktire-cek "Yangýn Þiltesi, YangýnÞapý" bulunmamaktadýr.

- Bloklar arasýnda yangýnve dumanýn yayýlýmýný en-gelleyecek "Yangýn Kompar-týmanlarý ve Önleyiciler" ya-pýlmamýþtýr.

- Kablo bacasý müdahalekapaklarý yangýna dayanýklýolmayan malzemeden yapýl-mýþtýr.

- Kablo bacasý müdahalekapaðýnýn "Yoðun BakýmÜnitesi" içine açýlacak þekil-de konumlandýrmasý yanlýþ-týr.

- Mimari, Statik, Elektrik,Yangýn ve Mekanik TesisatProjeleri, ilgili Meslek Oda-larýnýn mesleki denetimdengeçirilmemiþtir.

Yangýn algýlamasistemi bozuk

Bursa Tabip Odasý Baþ-kaný Bülent Aslanhan,Saðlýk Bakaný Recep

Akdað'a, yangýnýn ardýndanbir "açýk mektup" gönderdi.Yangýn sonrasý yapýlan deðer-lendirmeler sonucu, iki baþ-lýkta yeni deðerlendirmeyeihtiyaç bulunduðunun altýnýçizen Aslanhan, bunlarý þöylesýraladý: Dýþardan hizmetalým uygulamalarýnýn ve taþe-ronlaþtýrmanýn saðlýk ortamý-mýza yapacaðý olumsuz etki-lerin deðerlendirilerek bu türhizmet sunum modelindenvazgeçilmelidir. Hastaneleri-mizde kurulmasý hedeflenen

"iþyeri saðlýk ve güvenlik bi-rimleri" yaþananlardan dersçýkarýlarak hýzla yapýlandýrýl-malý ve hastanelerde risk de-ðerlendirme uygulamalarýbaþlatýlmalý/yaygýnlaþtýrýlma-lýdýr.

Aslanhan, mektupta iki detalepte bulundu: Yangýnýn ya-þandýðý gece olaðanüstü birperformans ve çabayla çalýþ-ma yürüten hastane nöbetçihekimleri, saðlýk çalýþanlarýve kurtarma/tahliye çalýþma-larýnda büyük özveri göstere-rek kurtarmalarý gerçekleþti-ren 112 Acil Yardým Kurtar-ma hizmetlerinde görev ya-

pan hekim ve saðlýk çalýþan-larý Saðlýk Bakanlýðý tarafýn-dan mutlaka ödüllendirilmeli-dir. Þevket Yýlmaz HastanesiBaþhekimi Dr. Osman NaciÇelik önceki kötü yöneticilikörneklerine bu olayla birlikteyenisini eklemiþtir. Bilirkiþiraporlarýnýn da gösterdiðiüzere yapýlan bütün uyarýlarakarþý gereken düzenlemeleriyapmayarak bu facianýn oluþ-masýna neden olan bu kiþininhalen hastane yöneticisi ola-rak kalmasý anlaþýlýr deðildir.Baþhekimin hýzla görevdenalýnmasý bir "samimiyet" gös-tergesi olacaktýr.

Saðlýk Bakaný'na açýk mektup: Ýki tespit, iki talep

Týp Dünyasý

Page 9: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 9

güncel

Bursa Ýl Saðlýk Müdürlüðü, ilmerkezinde konuþlanmýþ 3 adet112 istasyonu için, doktor, yar-dýmcý saðlýk personeli ve ambu-lans þoförü ile birlikte hizmetsatýn alýmý için ihale düzenledi.22 Nisan günü gerçekleþtirilenaçýk ihale sonucunda, 3 istasyo-nu da "çöp poþeti" imalatýyla uð-raþan EST Turizm Poþet Amba-laj adlý þirket, 27.000 TL bedellealdý. Ýl Saðlýk Müdürlüðü, tale-bin Saðlýk Bakanlýðý'ndan geldi-ðini, yakýnda tüm Türkiye'yeyayýlacak olan uygulama içinBursa'nýn pilot il seçildiðini veihalenin bu amaçla gerçekleþti-rildiðini savunuyor. Bursa TabipOdasý Baþkaný Dr. Bülent Aslan-han, ihalenin baþta saðlýk hiz-meti satýn alýmý olmak üzere,çeþitli yönlerden hukuka aykýrý-lýklarý bulunduðunu belirterek,iptali için dava açacaklarýný bil-dirdi.

Ýhalenin teknik þartnamesin-de, toplam 3 adet acil yardýmambulansýnýn, doktor, yardýmcýsaðlýk personeli ve ambulans þo-förü ile birlikte, acil saðlýk hiz-metleri istasyonlarýnda, hastaneöncesi acil yardým hizmetlerin-de (il ambulans servisi komutakontrol merkezinde acil yardýmtalebinde bulunan hastaya gidil-mesi, müdahale edilmesi, stabi-lizasyonunun saðlanmasý ve ge-rektiðinde bir kuruma nakledil-mesi) kullanýlmak üzere hizmetalýmý yoluyla temin edileceðibelirtiliyor.

Ýdari þartnamede ise, her am-bulansta en az 5 doktor, 5 yar-dýmcý saðlýk personeli ve 5 am-bulans þoförünün çalýþtýrýlacaðýifade ediliyor. Görev yapacak ki-þilere yapýlacak ödemelere iliþ-kin ifadeler ise yoruma açýk veözlük haklarý açýsýndan sýkýntýlý:"Görev yapacak doktorlara netasgari ücretin yüzde 300 fazlasý,

yardýmcý saðlýk personeline deyüzde 100 fazlasý verilecek.Doktorlar ve yardýmcý saðlýkpersoneli sigortalý deðil, part-ti-me çalýþacaklardýr, dolayýsýylaemekli kesenekleri yaklaþýk ma-liyete dahil edilmemiþtir. Þoförebrüt asgari ücretin yüzde 50fazlasý verilecek. Þoförler isefirmanýn sigortalý çalýþaný ola-caktýr."

"Yerli, yabancý tüm isteklilereaçýk" olarak düzenlenen ihalede,hizmet süresi ise 720 gün, yani2 yýl olarak belirtildi. Ýhaleye 6yerli firma katýldý. Diðerleri týb-bi þirket olmasýna karþýn, ihale-nin bir poþet ambalaj þirketi ta-rafýndan alýnmasý dikkat çekti.

"Saðlýk Müdürlüðünü uyardýk"Bursa Tabip Odasý Baþkaný Dr.

Bülent Aslanhan, ihalenin yapý-lacaðýný öðrendikten sonra ÝlSaðlýk Müdürlüðü'nü uyardýkla-rýný söyledi. Aslanhan, "Ýhaleninhukuka aykýrý olduðunu, ger-çekleþtirilmesi durumunda davaaçacaðýmýzý söyledik" diye ko-nuþtu.

Ýhalenin yalnýzca ambulanskiralanmasýyla sýnýrlý olmadýðý-ný, hekim ve diðer saðlýk perso-neli tarafýndan verilen saðlýkhizmetlerinin de satýn alýnmasý-nýn söz konusu olduðunu belir-ten Aslanhan, özellikle bu ya-nýyla hukuka aykýrýlýklar içerenihalenin iptali için dava açacak-larýný, bunun için hukuki hazýr-

lýklarýn yürütüldüðünü kaydetti.112 Acil hizmetlerinde yapýlan

bu ihalenin "Saðlýkta Dönü-þüm"le birlikte baþlayan sürecinsaðlýk hizmetlerinde piyasacýyaklaþýmlarýn nerelere kadaruzanabileceðinin bir göstergesiolduðunu belirten Aslanhan, so-runun sadece 112 Acil yardýmhizmetleri ile sýnýrlý kalmadýðýnýsöyledi. Aslanhan þöyle konuþ-tu: "Bursa'da kent merkezindebulunan Çekirge Çocuk Hasta-nesi ve Nilüfer bölgesinde bulu-nan ve tüm kentin bu bölgedeeksikliðini hissettiði bir kamuhastanesi yapýlmasý beklentisineraðmen, maalesef bu kurumla-rýn arsasý da sadece 'arsalarýnýnrant deðeri yüksek' gerekçesiyleTOKÝ'ye devredilerek ranta açýl-mýþtýr. Tabip odasýnýn ve kentdinamiklerinin tüm uyarýlarýnaraðmen gerçekleþen bu esnafmantýðýyla saðlýk hizmetleriniorganize etme yaklaþýmýna yine,Bursa Tabip Odasý ve kent dina-mikleri ile birlikte karþý çýkaca-ðýz ve saðlýk kurumlarýnýn tica-rileþtirilmesine direneceðiz."

(*) Týp Dünyasý'nýn 15 Mayýs2009 tarihli sayýsýnda yayým-lanmýþtýr.

TTB Hukuk Bürosu, ihale-nin hukuka aykýrý olduðunubildirdi. Hukuk Bürosu'nunkonuya iliþkin deðerlendir-meleri özetle þöyle:

- Ýhalenin konusu yalnýzcaambulans aracýnýn kiralan-masýyla sýnýrlý olmayýp, he-kim ve diðer saðlýk personelitarafýndan verilen saðlýkhizmetlerinin de satýn alýn-masý söz konusudur. Özellik-le bu yönüyle ihale iþlemiAnayasa'ya, ilgili mevzuatave yargý kararlarýna aykýrýolduðu gibi, hizmet gerekle-riyle ve kamu yararýyla daörtüþmeyen niteliktedir.

- Ýl Ambulans Servisi Baþ-hekimliklerince verilen busaðlýk hizmeti, yaþamsalönem taþýyan, sürekli bir ka-mu hizmetidir. Anayasa'nýn128. maddesinde kamu hiz-metlerinin gerektirdiði aslîve sürekli görevlerin, me-murlar ve diðer kamu görev-lileri eliyle gördürüleceði,

memurlarýn ve diðer kamugörevlilerinin nitelikleri,atanmalarý, görev ve yetkile-ri, haklarý ve yükümlülükle-ri, aylýk ve ödenekleri ve di-ðer özlük iþlerinin kanunladüzenleneceði belirtilmiþtir.

- Bursa Ýl Saðlýk Müdürlü-ðü'nün söz konusu hizmetalýmýný yapabilmesi içinAnayasa Mahkemesi kara-rýnda belirtilen koþullar velüzum unsuru bulunmadý-ðýndan, sürekli nitelikte birsaðlýk hizmeti olan ve bu ni-teliðe uygun rejime tabi per-sonelle verilmesi gerekenacil yardým ambulans hiz-metinin satýn alma yoluylagördürülmesine iliþkin ihaleiþlemi hukuka uygunluk ta-þýmamaktadýr.

- Ýdari Þartnamesi incelen-diðinde, ihalenin her türlükiþi ve kuruluþa açýk olduðugörülmektedir. Bu yönüylede yapýlan ihalede hukukauygunluk bulunmamaktadýr.

Ýhale hukuka aykýrýdýr

Týp Dünyasý

Bursa Ýl Saðlýk Müdürlüðü, 3tane 112 istasyonu için,doktor, yardýmcý saðlýkpersoneli ve ambulansþoförü ile birlikte hizmetsatýn alýmý için ihaledüzenledi. 3 istasyonu ESTTurizm Poþet Ambalaj isimli"çöp poþeti" imal eden birfirma 27.000 TL bedelle aldý.22 Nisan günügerçekleþtirilen ihaleye 6þirket katýldý. Diðerleri týbbiþirket olmasýna karþýn,ihalenin bir poþet ambalajþirketi tarafýndan alýnmasýise dikkat çekici! BursaTabip Odasý, ihalenin iptaliiçin dava açmayahazýrlanýyor.

Hekim yetkisinde tabipodasý onayý zorunlu

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), TTB'nin yürüttüðü hukukisüreçler sonucunda, 20 Mayýs 2009 günü bir genelgeyayýmlayarak, tüm iþyeri hekimliði uygulamalarýnda “SGKhekim yetkisi” verilebilmesi için “tabip odasý onayýnýn" zorunluolduðunu bildirdi. Konuya iliþkin olarak TTB MerkezKonseyi’nden tabip odalarýna gönderilen yazýda, “Gelinenaþamada 6023 sayýlý Türk Tabipleri Birliði Yasasý’nýn 5.maddesinde belirtilen çalýþma onayýnýn her türlü iþyerihekimliðinde SGK tarafýndan hekim yetkisi verilmesinden öncearanmasý zorunluluðu, SGK tarafýndan da açýkça kabuledilmiþtir” denildi. Hekimler ve iþverenlerden bu yönde gelecekolan taleplerin deðerlendirilmesinde ilgili yasa maddesindeifade edilen “iþ hacmi, iþin iyi yapýlmasý, vazifenin tabiplerarasýnda adilane daðýlýmý ve benzeri unsurlarý” göz önünealarak karar verilmesi gerektiði belirtildi. Bu çerçevede tabipodalarý arasýnda uygulama birliðinin saðlanabilmesi içinhazýrlanarak 21 Aralýk 2002 tarih ve 24970 sayýlý ResmiGazete’de yayýnlanarak yürürlüðe girmiþ olan “Ýþyeri HekimiÇalýþma Onayý Yönetmeliði” ve 15.6.2003 tarih ve 107 sayýlý TýpDünyasý Gazetesinde yayýmlanmýþ olan “Ýþyeri Hekimi ÇalýþmaOnayý Yönergesi” hükümlerinin dikkate alýnmasý gerektiðivurgulandý.

TTB Büyük Kongre Delegesi Prof. Dr. Türkan Saylan, tedavigörmekte olduðu kanser hastalýðý nedeniyle, 18 Mayýs 2009günü yaþamýný yitirdi. Saylan, 19 Mayýs 2009 günü, saat13.30’da Ýstanbul Lütfi Kýrdar Kongre Merkezi’nde düzenlenentörenin ve Teþvikiye Camii’nde kýlýnan ikindi namazýnýnardýndan Zincirlikuyu Mezarlýðý’nda topraða verildi.

Yaþamýný Türkiye’nin çaðdaþlaþma mücadelesine adamýþ, iyihekimliðin sembolü, cüzam konusunda yaptýðý çalýþmalar ve sondönemde kýz çocuklarýnýn okutulmasý için gösterdiði çabalarlaanýlan Saylan, Türk Tabipleri Birliði ve Ýstanbul Tabip Odasýbünyesinde de uzun yýllar emek vermiþti.

Saylan’ýn cenaze töreninde, Türk Tabipleri Birliði ve hekimlerde onu yalnýz býrakmadý.

Saylan’ýn özgeçmiþi1963: Ýstanbul Týp Fakültesi-Týp Doktoru 1964-1968: Sosyal Sigortalar Niþantaþý Hastanesi- Deri ve

Zührevi Hastalýklar Uzmanlýðý 1972: Ýstanbul Týp Fakültesi- Doçent 1977: Ýstanbul Týp Fakültesi- Profesör 1982: Ýstanbul Týp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalý

Baþkanlýðý1976 yýlýnda Lepra (Cüzam) çalýþmalarýna baþlamýþtýr. 31 Mart 2000 tarihinde Sosyal Hizmetler Danýþma Kurulu

üyeliðine seçilmiþtir. 2 Þubat 2001 yýlýnda YÖK üyeliðinegetirilmiþ ve 2006 yýlýna kadar bu kurulda görev yapmýþtýr.

2003 – 2004 yýllarý arasýnda Baþbakanlýk Ýnsan HaklarýDanýþma Kurulu üyeliði yapmýþ ve yaþamýnýn sonuna kadarÝstanbul Ýl Ýnsan Haklarý Kurulu üyeliði görevini sürdürmüþtür.

Prof. Dr. Türkân Saylan, 1989 yýlýnda kurulan “Çaðdaþ YaþamýDestekleme Derneði”nin kuruluþuna katýlmýþ olup, yaþamýnýnsonuna kadar Genel Merkez Genel Baþkanlýðý’ný sürdürmüþtür.1990’da oluþan “Öðretim Üyeleri Derneði”nin kurucusu ve üyesiolup, ilk dönem II. Baþkanlýðýný yapmýþtýr.

Sahibinden acilsatýlýk 112 (*)

Prof. Dr. Türkan Saylanyaþamýný yitirdi

Page 10: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

10 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

güncel

“Kamu Hastane Birlikleri Ka-nun Tasarýsý” (KHB) ve “Tamgün çalýþma ve zorunlu meslekisorumluluk sigortasýný” düzen-leyen “Üniversite Ve Saðlýk Per-sonelinin Tam Gün ÇalýþmasýnaVe Bazý Kanunlarda DeðiþiklikYapýlmasýna Dair Kanun Tasarý-sý” Meclis’te…

Saðlýk Bakaný yasada ýsrarlýgörünüyor. TTB hekimlerin herkesimiyle toplantýlar düzenli-yor, açýklamalar yapýyor ve ko-nuyla ilgili örgütlü sesini yük-seltiyor. Ankara Tabip Odasýüniversitelerle toplantýlar dü-zenliyor. Yasayý anlatan ve he-kimlere sorunlara karþý birliktehareket etme çaðrýsý yapýlanbroþürler, afiþler alanda daðýtý-yor. Hekimler 12 Haziran’da Sa-at 12’de Milli Kütüphane’dehep birlikte yan yana durmayadavet ediliyor.

Hükümet, 2003’den beri sür-dürdüðü Saðlýkta DönüþümProgramý’nýn son perdesine gel-di. Kabul edelim ki; bu süreiçinde hekimler ve vatandaþlariçin sahte bir pembe tablo yara-týldý. Daðýlým çok bozuk olmasý-na raðmen hekimlere toplamdaönemli miktarda performansadý altýnda para daðýtýldý. Aslýn-da hekimler bu sürecin bir günbiteceðini hep biliyorlardý. Ba-kanlýk Saðlýkta Dönüþüm Prog-ramý’ný yürütürken; perfor-mans ödemeleriyle hekimlerinkarþý çýkýþlarýný engellemek,hizmet sunumunda nicel bir ar-týþ yaratarak halka þirin görün-mek ve Türkiye’nin saðlýk hiz-meti sunumunun sýnýrlarýný veenvanterini çýkarmak istiyordu.

Bu masala inanmayýn!Ancak þimdi, programýn ger-

çek sonuçlarýnýn görünür olaca-ðý dönemece geldik. Kamuoyun-da kýsaca Tam Gün Yasasý ola-rak anýlan bu düzenlemede tamsüre çalýþma sözcüðü hiç geç-miyor. Yasa tasarýsý; halen ka-mu olarak tanýmlanan ve ancakiþletmelere dönüþen Bakanlýksaðlýk kurumlarý, týp fakülteleriile özel saðlýk kurumlarýnda tekiþte çalýþmayý ve esas olarak bukurumlarda hekim ve diðerpersonelin hastane gelirindennasýl pay alacaklarýný düzenli-yor.

Hekimlere ödenecek ek ödemetavanýnýn yükseltildiði ve böy-lece 18 bin TL’ye ulaþabilecekücret alabilecekleri (hekimler-

den çok halka!) müjdeleniyor.Böylece hekimlerin artýk mu-ayenehane ve özel hastanelerde“ikinci iþ”te çalýþmalarýna gerekkalmayacaðýný dile getiriliyor!

‘Kamu’ hastanelerinde ‘müþ-teri’ buldukça 7 gün 24 saat ça-lýþma mümkün hale gelecek.

Bakanlýk “hasta ile devlet ara-sýnda para iliþkisini” savunu-yor!

Saðlýk Bakaný kamuoyundayasayý savunurken hekimleriçin incitici bir yol seçiyor. Is-rarla “hekimle hasta arasýndapara iliþkisini bitireceðinden”söz ediyor. Bu sözleri dinlerkenþaþýrýyoruz. Çünkü ayný Bakan-lýk deðil mi Türkiye saðlýk orta-mýna “katký payýný”, nitelikleri-ne göre hastane derecelemeleri-ni getiren. Yýllardýr TTB saðlýkhizmeti almak için “nüfus kaðý-dý yeterli olmalý” derken sessizkalan, saðlýk hizmetinin finans-manýný tamamen kiþilerin öde-yeceði primlere ve cepten öde-melere yýkmaya çalýþan bu Hü-kümet deðil mi?

Bakanlýk neden TamGün’de Israrlý?

Bakanlýk uzman hekimlerdeyüzde 10 civarýnda olan tamgün çalýþma oranýný, bugünyüzde 80’lere çektiði için övü-nüyor. Bunu yüksek perfor-mans ödemeleri ile yaptýðýnýanlatýyor. Peki zaten çoðunluktam gün çalýþýyorsa “tam gün”niye dayatýlýyor. Performans,niceliksel olarak saðlýk hizmeti-ni artýrdý ve hekimleri hastane-lerde tam gün çalýþmaya çekti.Þimdi soralým:

“Tam gün” oyunundan sonrahekimlere bugünkü performansücretleri ödenir mi?

Kamuda ücretlerin düþmesi,özeldeki ücretleri nasýl etkiler?

Ekonomik krizin içindeyiz veSGK’nýn açýklarý 30 milyar TL’yigeçti. “Tam Gün”ün bu durumlailiþkisi var mý?

Bu sorularýn cevaplarýný he-kimler biliyor ve bu yüzden degelecek kaygýsý duyuyor. He-kimlere bugün reva görülen“tam gün”, kamuda, özelde he-kim ücretlerini düþürmek içinbir oyundur!

Kamu Hastane Birlikleri(KHB) Kanun Tasarýsý ve Yükse-köðretim Kanunu’nda yapýlaca-ðý belirtilen deðiþiklikler gözönüne alýnacak olduðunda artýkkamu saðlýk kurumundan sözetmek mümkün olmayacak. Oy-sa “tam gün” kamusal bir saðlýk

hizmetinin argümanlarýndan-dýr.

Saðlýk piyasasýnda özel saðlýktekelleri ile rekabet eden, geliri-ni Sosyal Güvenlik Kuru-mu’ndan (SGK) ve halkýn cebin-den saðlayacak olan kamu iþlet-melerinde çalýþanlarýn ücretle-rinin neredeyse tamamýnýn -ge-nel bütçe yerine- kurumun eldeettiði gelirden karþýlanacaðý birücret rejimi getirilmeye çalýþýlý-yor. Þu anda zaten düþük olansabit maaþýn KHB kanunu ilebirlikte artýk genel bütçedenkarþýlanmayacaðý açýkça belir-tiliyor. Tam Gün Yasa Tasla-ðý’nda müjde olarak artacaðýbildirilen nöbet ücreti ise zatenuzun süredir döner sermayedenkarþýlanmaktadýr.

Saðlýk çalýþanlarýaçýsýndan özlük hakkýkazanýmý yok!

1978’de uygulanan “tam gün”,hekimlerin özlük haklarýndaönemli iyileþtirmeler saðlýyor-du. Oysa bugün Bakanlýðýn ko-nuþtuðu Tam Gün Yasasý’ndahekimlerin özlük haklarýnda biriyileþme öngörülmemektedir.Hekimlerin ve diðer saðlýk çalý-þanlarýnýn gelirleri belirsizleþ-mekte, güvenceden yoksun kal-makta, sadece saðlýk biriminingelirlerine ve performansa bað-lanmaktadýr. Hastanenin tümgiderleri ve saðlýk çalýþanlarý-nýn ücretlerinin kaynaðý olandöner sermaye havuzu neredendolacak? Adres þu anda Türki-ye’nin en büyük bütçeli kuru-mu olan SGK’dýr. Ancak SGKTürkiye’de üretim ve istihdam-da azalmanýn yarattýðý tablonedeniyle prim toplama güçlü-ðü içindedir.

Kamu Hastane Birlikleri veTam Gün Yasalarýyla getirilmekistenen "esnek çalýþma siste-mi"dir. Kamu Hastane BirlikleriYasasý ile kamu hastaneleri iþ-letme anlayýþýna göre yönetile-cek ve bu kurumlara yapýlangenel bütçe katkýsý ortadan kal-dýrýlacaktýr. Tam Gün Yasasý’ylaise özelde büyük hastane zin-cirlerine, kamuda özelleþtirilmeyolundaki üniversite ve devlethastanelerine ucuz iþ gücü sað-lanmasýnýn planlandýðýný görü-yoruz.

Tam Gün ve KHB ile; hekim-ler 7 gün 24 saat çalýþarak bu-gün kazandýklarý ücreti kazan-maya çalýþacaklar. Hekimleringeliri belirsizleþecek, ay so-nunda maaþýný alýp alamayaca-

ðý bilinmeyecek. SGK ödemeyaptýðý sürece ve hastane dönersermayesi giderlerini çýkardýk-tan sonra, eðer döner sermaye-lerde para kalýrsa hekimler pa-yýna düþeni alacak.

Performans sistemi ile birbi-rinden uzaklaþan, yalnýzlaþanhekimlerin birlikte davranma-larýnýn önünü tamamen kese-cek bir sistem kurulmaya çalý-þýlýyor.

SGK þimdiden önlemlerini al-maktadýr. 2010 yýlýnda hastane-lere yapacaðý ödemeyi belirle-miþ bulunmaktadýr. Hekimlerperformans paylarýný artýrmakiçin ne kadar çok çalýþýrlarsaçalýþsýnlar bu iþlemlerden dola-yý hastaneye gelecek gelirde birartýþ olamayacaktýr. Sadece pu-anýný artýrarak meslektaþýnýnpayýndan bir parça koparacak-týr.

Meslek olarak hekimlik sana-tý, meslek ve sanat olmaktan çý-karýlmaya, standart teknik iþlerolarak tanýmlanmaya çalýþýl-maktadýr. Hekimler de taným-lanmýþ standart iþleri yapanteknik personele çevrilmek is-tenmektedir. Ýþlem ve fiyat ola-rak tanýmlanmýþ standart iþlerile güvencesiz sözleþmeli iþçistatüsü arasýna sýkýþtýrýlan he-kimler etik ve hukuki cendereile de terbiye edilmeye çalýþýla-caktýr.

Hekimler ile hastalarýkarþý karþýya getirenpolitikalardanvazgeçmiyorlar!

“Býçak parasýný kaldýrdýk” di-yen Saðlýk Bakaný özel kurum-larda fark ücreti, kamu kurum-larýnda ise SGK’nýn SUT’da ya-pacaðý kýsýtlamalar ile vatanda-þýn cebini adres olarak göster-mektedir. Ýþlem sayýsýnýn (müþ-teri sayýsýnýn) artýþýný, dolayý-sýyla hastalandýrmamayý deðil,daha çok hastalanmayý hedefolarak ortaya koyan bu ücret veçalýþma rejimi toplum saðlýðýnýtehdit etmektedir. Hekim vehasta arasýndaki legal/etik ol-mayan iliþkinin muayenehane-ler ile yaþandýðýný dile getirenSaðlýk Bakaný “kendisine ait”bir etik ihlaller ortamýný tesisetmektedir.

Saðlýk çalýþanlarý birbirleriyleve vatandaþlar ile karþý karþýyagetirilmektedir. Ayrýca gerçekçiolmadýðý çok basit bir hesap ileanlaþýlacak olan bu modeldehekimlerin ve diðer çalýþanlarýngelirinin artmasý söz konusu bi-le deðildir.

“Kamu Hastane Birlikleri Kanun Tasarýsý” ve “Tam gün çalýþma ve zorunlu mesleki sorumluluk sigortasýný” düzenleyen “ÜniversiteVe Saðlýk Personelinin Tam Gün Çalýþmasýna Ve Bazý Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsý” Meclis’te…

Razý Olmayacaðýz!Hekim Postasý

Halen kamu olarak tanýmlanan ve ancak iþletmelere dönüþen Bakanlýk saðlýk kurumlarý, týp fakülteleri ile özelsaðlýk kurumlarýnda tek iþte çalýþmayý ve esas olarak bu kurumlarda hekim ve diðer personelin hastanegelirinden nasýl pay alacaklarýný düzenleyen Saðlýk Bakanlýðý’nýn ‘Tam Gün Oyunu’na karþý çýkýyoruz!

NeÝstiyoruz!Bugün ve gelecekgüvencesi olacakþekilde TemelÜcretlerimizArtýrýlmalýdýr!

Eðitim, hizmet,araþtýrma dengesinigözeterek bugün vegelecek güvencesiolacak þekilde öðretimüyelerinin de TemelÜcretleriArtýrýlmalýdýr!

Hekimlerin kamu veözel farký olmaksýzýnçalýþma sürelerihaftalýk 40 saat olarakbelirlenmelidir. Saðlýk hizmetisýrasýnda zarar görenhastalarýn zararýnýderhal karþýlamakiçin bir kamu fonukurulmalýdýr.

Zorunlu mesleki malisigorta primlerihekimlerin üzerineyýkýlmamalýdýr.

Hekimlerin üst sýnýrýbelirlenecek toplamçalýþma süreleriiçinde, mesleklerinibir ya da birden fazlayerde yapmalarýnailiþkin usuller, toplumsaðlýðý, yaptýklarý iþinniteliði esas alýnarak,Türk Tabipleri Birliðive Saðlýk Bakanlýðýtarafýndan birliktebelirlenmelidir.

Page 11: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

1TTB Tam Gün Yasa Tasarýsý’nakarþý mýdýr, desteklemektemidir?

TTB’ye göre (her ne kadar adýnda yeralsa bile), ortada bir Tam Gün Yasa Ta-sarýsý yoktur. Mevcut tasarýyý böyle ad-landýrmak konuyu tümüyle çarpýtmak-týr.

TTB bu tasarýyý reddetmektedir.

2Bu yasa tasarýsý “tam gün”tasarýsý deðil ise nedir?

Bu yasanýn doðru adý “Hekim ÝþgücüPiyasasý Düzenleme Yasasý” olmalýdýr.

3Bu tasarý ile nasýl bir hekimiþgücü piyasasýdüzenlenmektedir?

Ýþ gücü piyasasý, “piyasa” koþullarýndaçalýþanlarý tek baþýna ve güçsüzleþtire-rek daha düþük ücretle istihdam etmekiçin oluþturulan ortamdýr. Ýþgücü piya-sasý ile ilgili düzenlemeler; emeðin kar-þýlýðýný vermek ve böylece nitelikli hiz-met sunumunu saðlamakla ilgilenmez-ler. Hekim Ýþgücü Piyasasý DüzenlemeYasasý, hekimleri piyasacý saðlýk siste-minde piyasa dinamikleriyle çalýþmayazorlar ve bu baþarýlýnca (piyasa gözüyle)önemli bir maliyet unsuru azaltýlmýþolur.

Hekim emek gücü saðlýk alanýnda sa-yýsal ve nitelik açýdan önemli bir grup-tur. Türkiye’de yaklaþýk 110 bin hekimvardýr. Bu sayýnýn yaklaþýk 90 bini ka-muda, 20 bini ise tamamen özelde çalýþ-maktadýr. Kamuda çalýþan 90 bin hekimiçerisinde yaklaþýk 20 bininin yarý za-manlý çalýþtýðý tahmin edilmektedir.(muayenehane, kurum hekimi, iþyeri he-kimliði gibi) Üniversitede özel muaye-ne/ameliyat yapan ama ayrýca bir mu-ayenehanesi olmayan hekimler buna da-hil deðildir.

4Tasarý yasalaþýrsa ne gibisonuçlarý olur?

Özlük haklarý kaybý, niteliksiz hizmet,eðitim için daha da azalan zaman, he-kim niteliðinin düþmesi, saðlýk hakkýnýntamamen gözden çýkarýlmasý ve çalýþan-larýn saðlýðýnýn bozulmasý gibi sonuçlargündeme gelecektir.

5Tasarý hekimlerin çalýþmakoþullarýný nasýl etkileyecektir?

Ýnsanca yaþanacak bir özlük hakký dü-zenlemesi içermemektedir. Daha uzunsüre ve daha yüksek tempoyla çalýþmaile çalýþanlarýn saðlýðýný bozacaktýr. Ta-sarý günlük 8 saatlik mesainin üzerineaylýk 130 saat nöbet, 120 saat icap nöbe-ti tutturup parasýný ödeyeceðini, aylýk160 saatlik normal çalýþma süresininüzerine 250 saat de fazla çalýþtýktansonra daha da fazla çalýþtýrabileceðini,ancak bunun parasýný ödemeyeceðinisöylemektedir! Uluslararasý ÇalýþmaÖrgütü (ÝLO) sözleþmeleri herhangi birmeslek mensubunun fazla çalýþmasýnýnyýlda 270 saati aþamayacaðýný söylüyor.Tasarý bir yýllýk toplam fazla çalýþma sü-resini sadece 1 ayda yaptýrmayý öngöre-biliyor.

Parça baþý hizmet (hizmet baþý ödeme)anlayýþý ile çalýþma barýþý daha da bozu-lacaktýr. Rekabet ve yabancýlaþma, ekiphizmetinin var olduðu kadarýnýn da bo-zulmasýna yol açacaktýr. Piyasa koþulla-rýnda iyice yýpranmýþ olan mesleki de-ðerler performans ödeme sistemi koþul-larýnda “ne kadar tetkik/ ameliyat o ka-dar kazanç” anlayýþýyla iyice tükenecek-

tir. Týp fakültelerinde öðretim üyeleri-nin özlük haklarý büyük ölçüde saðlýkhizmeti sunumuna baðlanmaktadýr. Budurum týp eðitiminin bütün aþamalarýný(týp öðrencisinin ve uzmanlýk öðrencisi-nin eðitimi, sürekli mesleki geliþim et-kinlikleri vb.) olumsuz etkileyecektir. Butasarý ile araþtýrma süreçlerinden bah-setmeye bile gerek yoktur. Týbbi araþtýr-malar yok sayýlmaktadýr. Hekimlerin ka-muda düþük ücretle istihdamý demek (kibugün böyledir ve daha da düþürülmekistenmektedir) kamu/özel bütün hekim-lerin, saðlýk alanýndaki bütün çalýþanla-rýn ücretinin düþürülmesi demektir.

6Tasarý vatandaþýn saðlýkhizmetine ulaþýmýný nasýletkileyecektir?

Tasarýnýn halka verilen saðlýk hizmeti-ni iyileþtiren, toplumun saðlýk durumu-nu bütüncül olarak gözeten herhangi biryaný yoktur.

Halkýn saðlýk hizmetlerine ücretsizulaþmasýný saðlamayacaktýr. Tasarý primödeyemeyenlerin saðlýk hizmeti alama-masýna, saðlýk sigortasý primi ödeyebi-lenlerin her saðlýk hizmetini alamamasý-na, cebinden ilave para ödeyemeyen si-gortalýlarýn hizmete ulaþamamasýnaözel hastanelerin cebinden para ödeyenkiþilerin gittiði bölümler ile parasý olma-yan sigortalýlarýn gittiði bölümleri ayýr-masýna seyirci kalmaktadýr. Hatta bütünbunlarý yaratan nedenleri çoðaltmakta,pekiþtirmektedir.

Hastalarýn saðlýðý tehlikeye atýlmakta-dýr. Hekimin çalýþma koþullarýný niteliklihizmet sunumu açýsýndan (saat, nöbet,olanaklar vs) düzenlemeyen giriþimler,uzun süre çalýþmayý ve niteliksiz hizme-ti doðurur. Tasarýda yer alan düzenle-meler performans sistemi üzerinden bu-nu getirmektedir. Bu durum hasta hak-larýný/saðlýk hakkýný doðrudan tehditeder.

Yukarýda saatler üzerinden belirtilenfazla çalýþma süresi göz önüne alýndý-ðýnda bu koþullarda çalýþan bir hekimingüvenli, nitelikli saðlýk hizmetini vere-bileceðini söylemek günde 20 saat araçkullanan bir sürücünün kaza yapmaya-caðýný iddia etmektir. Artýk hekimler çokdaha uzun süre çalýþacak ve daha çokhata yapma riskiyle karþý karþýya kala-caktýr.

7Tasarýda neden zorunlu sigortayer almaktadýr?

Yukarýda söylenen gerekçeler göz önü-ne alýndýðýnda amaç sigorta piyasasýnýcanlandýrmaktýr. Çünkü ne hata oluþma-sýný önlemek için gerekli önlemler alýn-makta, ne de komplikasyon dahil bir ne-denle zarar gören hastalarýn zararlarýnýhemen tazmin etmek için çözüm getiril-mektedir. Bir yandan da daha fazla hatayapacak hekim yetiþtirmek için durma-dan altyapýsýz týp fakülteleri açýlmakta,kontenjanlar artýrýlmaktadýr.

8Tasarý saðlýk hizmetlerininseyrini uzun vadede nasýletkiler?

Tasarý tedavi edici hizmetleri öncele-yen bir yaklaþýmla hazýrlanmýþtýr. He-kimlere verilecek döner sermaye tedaviedici hizmetlere odaklanmýþtýr. Ýlaç vetýbbi malzeme dolayýsýyla çok uluslu te-kellere aktarýlan kaynak artacaktýr.

9TBMM gündeminde olan KamuHastane Birlikleri’nin (KHB)Tam Gün Tasarýsý ile iliþkisi

nedir?KHB mevcut hastanelerin birer iþlet-

meye dönüþtürülerek devlet yardýmý al-maksýzýn elde ettikleri gelirle hizmetsunmalarýný öngörmektedir. SUT fiyat-larý üzerinden elde edilecek gelirle; ma-aþ artý ek ödeme ve yatýrým yaparakayakta kalmak söz konusu olamaz. Bunedenle çalýþanlarýn sözleþmeli, güven-cesiz ve düþük ücretle uzun süre çalýþtý-rýlmasý gerekecektir. Ýþte Kamu HastaneBirlikleri Yasasý’nýn yaþama geçebilmesive bu koþullarda çalýþabilecek hekimlerbulabilmesi “tam gün” tasarýsý ile müm-kün olabilecektir. Tersten söylersek Ka-mu Hastane Birlikleri yasa tasarýsýylabirlikte “tam gün” yasasý da gerçekleþ-miþ olacaktýr. Hatta ayrý bir yasaya ge-rek bile kalmayabilecektir. TTB, KamuHastane Birlikleri Yasasý’na da karþýdýr.

10TTB Tam Gün Tasarýsý ileilgili olarak bugüne kadarne yaptý?

TTB tasarý ilk gündeme geldiði 2-3 yýlöncesinden bu yana süreçle yakýndan il-gilidir. Hemen bütün tasarýlarý inceleye-rek görüþlerini basýn toplantýsý ve açýk-lamalarýyla kamuoyu ile paylaþmýþtýr.Son 1 yýllýk süreçte yapýlanlar, kýsacaþöyledir:

2008 Mart’ýnda gündeme gelen taslak,bütün uzmanlýk dernekleri ve üniversi-telere gönderilmiþ, gelen görüþler çerçe-vesinde “Sözde Tam Gün ve Kölelik Ça-lýþma Düzeni” broþürü hazýrlanmýþ, yet-kililerin yaný sýra kamuoyu ile paylaþýl-mýþtýr.

(http://www.ttb.org.tr/ekler/oyluyo-ruz.pdf)

Afiþler hazýrlanarak, tabip odalarý ara-cýlýðýyla daðýtýlmýþtýr.

( h t t p : / / w w w . t t b . o r g . t r / i n -dex.php/ttb/ttb-hakkinda/afiler/787-tam-sl-tiyoruz http://www.ttb.org.tr/in-dex.php/ttb/ttb-hakkinda/afiler/1069-oy-luyoruz)

Haziran 2008’de TTB’nin tasarýya ku-rumsal karþý çýkýþýnýn yaný sýra, hekim-ler nezdinde bir referandum düzenlen-miþ ve sonuçlarý paylaþýlmýþtýr.

(http://www.ttb.org.tr/index.php/ha-berler/basinaciklamalari/1087-tamgun)

Süreç boyunca onlarca panel ve top-lantý düzenlenmiþtir.

TTB hekim özlük haklarýný öncelemesinedeniyle Ekim 2008-Mart 2009 arasýn-

da çalýþma koþullarý ve ücretlerimiz, nö-betlerimiz baþlýðýnda bir faaliyet yürüt-müþ, somut taleplerini yetkililer ve ka-muoyu ile paylaþmýþtýr.

(http://www.ttb.org.tr/kutuphane/no-betbrosuru.pdf)

Çok sayýda afiþ, broþür, toplantý yanýsýra binlerce imza toplanmýþ ve temsil-cilerin katýldýðý bir yürüyüþle Baþbakan-lýða verilmiþtir.

2008 sonunda yeni bir taslak tartýþýl-masý üzerine hem Merkez Konseyi hemTTB Uzmanlýk Dernekleri Eþgüdüm Ku-rulu (UDEK) uzmanlýk dernekleri ile de-ðerlendirme yaparak görüþlerini kamu-oyuna duyurmuþtur.

(http://www.ttb.org.tr/index.php/ha-berler/64-t-uzmanlurulu/1424-tam-gu-en-)

27 Mart 2009 tarihinde “Týp Eðitimin-de Kriz” toplantýsý yapýlarak öðretimüyeleri ile birlikte “tam gün” tasarýlarýbaþta olmak üzere deðerlendirme yapýl-mýþtýr.

(http://www.ttb.org.tr/index.php/ha-berler/179-ttb/1510-toplanti)

2009 Mart itibarýyla yerel seçim son-rasý yeni bir tasarýnýn baþbakanlýkta gö-rüþülmesi bilgileri üzerine 8 Nisan2009’da Saðlýk Bakanlýðý’nca gönderilentasarý, 11 Nisan 2009 TTB BaþkanlarToplantýsý’nda tartýþýlmýþ ve yapýlacak-lar kararlaþtýrýlmýþtýr.

13 Nisan 2009 tarihinde YÖK Baþkanýile görüþülmüþ, 27 Mart 2009 toplantýsýýþýðýnda “tam gün” tasarýsý dahil olmaküzere görüþlerimiz aktarýlmýþtýr.

22 Nisan 2009 tarihinde tabip odalarý-na yapýlan genelge ile

( h t t p : / / w w w . t t b . o r g . t r / i n -dex.php/ttb/to-yazismalar/1547-655-2009) yapýlacaklar iletilmiþtir.

5 Mayýs 2009’da TBMM Saðlýk, Aile,Çalýþma ve Sosyal Ýþler Komisyonu Baþ-kaný Prof. Dr. Cevdet Erdöl ile görüþül-müþ, her ne kadar yasa tasarýsý meclisgündeminde olmasa da hekim sayýsý, týpeðitimi baþta olmak üzere görüþlerimizikomisyon üyelerine aktarmak için ran-devu talebimiz iletilmiþtir.

14 Mayýs 2009’da Saðlýk Bakaný ile gö-rüþülerek tasarýyý uygun bulmadýðýmýzbelirtilmiþ, taleplerimiz aktarýlmýþtýr.(http://www.ttb.org.tr/index.php/haber-ler/179-ttb/1575-sb)

Tasarýnýn kamuoyuna yansýyan biçi-minin týp fakültesi öðretim üyeleri üze-rinden olmasý da göz önüne alýnarak, 12Haziran 2009 tarihinde Ankara’da aðýr-lýklý olarak týp fakültesi öðretim üyeleri-nin katýlmasýnýn hedeflendiði bir toplan-tý programlanmýþtýr.

(http://www.ttb.org.tr/index.php/com-ponent/content/article/212-duyuru-afis-ler/1577-123tip)

12 Haziran toplantýsý öncesi, halen, týpfakültesi olan iller baþta olmak üzere fo-rum tarzýnda buluþmalar gerçekleþtiril-mektedir.

Önümüzdeki günlerde TBMM Saðlýk,Aile, Çalýþma ve Sosyal Ýþler Komisyonuüyeleriyle bir toplantý gerçekleþtirile-cektir.

Tabip odalarýnca yapýlan toplantý, bro-þür vb. çalýþmalarýn yaný sýra milletve-killeri ile tasarýya iliþkin deðerlendirme-ler paylaþýlacaktýr.

12 Haziran 2009 toplantýsýnda ortayaçýkan etkinlik takvimi hýzla yürürlüðekonulacaktýr.

26-27 Haziran 2009 tarihinde gerçek-leþecek olan 58. TTB Genel Kurulu’ndasüreç deðerlendirilerek, programlana-caktýr.

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 11

TTB’nin 10 soruda “Tam Gün”e yanýtýTýp fakültesi öðretim üyeleri için rotasyon, Tam Gün Yasa Tasarýsý ve

Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarýsý’na iliþkin TTB’nindeðerlendirmelerine dair kavram kargaþasý ve yorum farklýlýklarý da

yaþanmaktadýr. Ýlk olarak söylenmesi gereken þudur: TTB mevcut durumu savunmamaktadýr: Mevcut saðlýk ortamýmýz 1980’lerden

baþlayarak iyileþtirme yerine çok bilinçli bir þekilde kötüleþtirilmiþ, kamu saðlýk kurumlarý çökertilmiþ ve saðlýk çalýþanlarýnýn çalýþma

ortamlarý bozulmuþtur. Bugün týp fakültelerinde yaþanan sorunlar baþtaolmak üzere, saðlýk alanýnda yaþanan olumsuzluklar AKP’nin (de)

sorumlu olduðu neoliberal politikalarýn sonucudur: TTB bu tablonundüzeltilmesi gerektiðini ve çözüm önerilerini ýsrarla söylemektedir.

Olabildiðince kýsa ve net cevaplarla “en çok merak edilen” konulardanbaþlayarak görüþlerimizi bir kez daha açýklýyoruz:

Page 12: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Ankara Tabip Odasý (ATO) Pra-tisyen Hekim Komisyonu vePratisyen Hekimlik Derneði An-kara Þubesi tarafýndan düzenle-nen forumda, belediyelerde hiz-met veren saðlýk çalýþanlarýnýnsorunlarý ele alýndý. ATO’da 6Haziran 2009 tarihinde gerçek-leþtirilen forumda, Saðlýkta Dö-nüþüm Programý ile saðlýk hiz-metlerinin piyasa koþullarýnaterk edildiðine dikkat çekilerek,koruyucu ve ücretsiz birinci ba-samak saðlýk hizmetlerini birarada yerel ölçekte veren bele-diyelerin de bu program çerçe-

vesinde tasfiye edilmek istendi-ði ifade edildi.

Forumda; Sosyal Güvenlik Ku-rumu’nun (SGK), 15 Haziran2009 tarihinden itibaren beledi-ye polikliniklerinde yazýlacakreçete bedellerini ödemeyeceði-ni açýklamasý ve bazý belediyele-rin halka açýk, ücretsiz, birincibasamak taný tedavi hizmeti ve-ren birimlerini Saðlýk Bakanlý-ðý’na devretmesiyle belediyesaðlýk çalýþanlarýnýn durumu-nun belirsiz bir sürece girdiðidile getirildi.

TTB Ýkinci Baþkaný Prof. Dr.Feride Aksu Tanýk’ýn açýlýþ ko-nuþmasý ile baþlayan forumda,Dr. Selçuk Atalay, “Saðlýkta Dö-nüþüm Programý Ýçinde YerelYönetimlerin Saðlýk Hizmetleri-nin Durumu”, Dr. Didem GedizGelegen, “Belediyelerde SaðlýkÇalýþanlarýnýn Ýçinde Bulunduk-larý Son Durum” ve Dr. FigenÞahpaz, “Aile Hekimliði Sistemi-nin Ve Tam Gün Yasasý’nýn Ge-tirdikleri” konularý üzerine su-num yaptý.

Kamu hizmetleriticarileþtiriliyor

Konuþmasýnda, yerel yönetim-lerin idaresinin sermayenin kü-resel yayýlmasýna açýk hale geti-rildiðine ve yerel kamu hizmet-lerinin bu süreçte daha fazla ti-carileþtirildiðine dikkat çekenATO Saðlýk Politikalarý Komisyo-nu Üyesi Selçuk Atalay, AKP hü-kümetinin, varoþlarda yaþayaninsanlarý kentlere entegre etmekyerine “sadaka siyaseti” ile ade-ta dilencileþtirdiðini söyledi.

Mevcut yasal düzenlemelerinsaðlýk hizmetlerinin en önemlive temel ayaðý olan koruyucusaðlýk hizmetlerinin önemli birkýsmýný belediyelere yüklediðiniancak belediyelerin tedavi edicisaðlýk hizmetlerine yöneldiðinibelirten Atalay, bugün yerel yö-netimlere ait saðlýk tesisleri ileilgili durumun oldukça karýþýk

ve Saðlýk Bakanlýðý nezdinde be-lediyelerin saðlýk hizmeti ko-numlarýnýn belirsiz olduðunukaydetti.

Ne yapýlmalý?Her þeyden önce kentlerin sa-

hibinin kent halký olduðunu, an-cak insanlarýn sahiplenmesi du-rumunda kentlerin saðlýklý halegelebileceðini ifade eden Atalay,nüfus kaðýdýn yeterli olduðu,mahalle tabanlý, risk gruplarýnýgözeten, koruyucu, geliþtirici vetedavi edici bir sistemin yapý-landýrýlmasý gerektiðini vurgu-ladý.

Dr. Didem Gediz Gelegen isekonuþmasýnda belediyelerde gö-rev yapan saðlýk çalýþanlarýnýnsorunlarýný þöyle sýraladý: Popü-list saðlýk politikalarýnýn uygu-layýcýsý olmak, angarya, hizmetiçi eðitim sorunu, saðlýktaki bi-limsel ve politik geliþmelerdenhabersiz olmak, defin ruhsatýeðitimi, týbbi malzeme ihtiyaçtespiti ve alýmýnda sorunlar, ce-naze nöbetlerinin ücretlendiril-memesi ve iþyeri hekimliðindeyaþanan sorunlar ile SGK’nýnbelediye polikliniklerinde yazý-lan reçetelerin ödemelerini dur-durmasý.

Belediye saðlýk çalýþanlarýnýn;“Halka yönelik tedavi hizmetiveremeyecek miyiz? Saðlýk Ba-kanlýðý’na devir söz konusu ola-cak mý? Tam gün yasasý çýkarsaiþyeri hekimliði yapamayacakmýyýz? ve Aile hekimliði sistemiiçinde yerimiz ne olacak?” soru-larýna yanýt istediðini belirtenGelegen, önerilerini ise þöyle sý-raladý:

- Yürürlükteki mevzuata görebelediyeler koruyucu, tedavi verehabilite edici her türlü sað-lýk hizmetini sunabilirler.Ancak, belediyelerin asýlhizmetleri saðlýklý çevre ko-þullarýný yaratmak ve sür-dürmek olmalýdýr.

- Her kademedeki tedavi edici

saðlýk hizmetini sunmak devle-tin temel görevlerindendir. Buhizmet Saðlýk Bakanlýðý’nca ve-rilmelidir. Bakanlýk, bu görevin-den arýndýrýlamaz.

- Saðlýk Bakanlýðý’nýn bu göre-vini yeterli ve verimli olarak ya-pamadýðý yerlerde, özellikle içgöçler sonucu hýzlý kentleþme vegecekondulaþmanýn olduðu bü-yük kentlerde, olanaklarý bulu-nan belediyeler birinci ya daikinci basamak tedavi hizmetle-rini verebilirler.

- Birinci basamak saðlýk hiz-metlerini (Temel Saðlýk Hizmet-leri) vermek durumunda kalanbelediyeler, kuracaklarý hizmetbirimlerinde saðlýk ocaðý mode-lini esas almalýdýrlar. Bu birim-lerin hizmetleri içinde çevreyeve iþ yerlerine yönelik koruyucuhizmetler aðýrlýklý olmak üzere,ilk basamak tedavi hizmeti deverilmelidir.

- Belediyelerin sunduklarý sað-lýk hizmetlerinin, yürürlüktekimevzuat çerçevesinde, SaðlýkBakanlýðý’nýn hizmetleri ileuyum içinde olabilmesini saðla-yacak yasal zemin oluþturulma-lýdýr.

- Maliyet yüksekliði ve iþletmegüçlükleri de dikkate alýnarakbelediyeler hastane açmaktankaçýnmalýdýr.

- Belediyeler bünyesinde “Sað-lýk Zabýtasý” kurulmasý ilke ola-rak kabul edilmelidir.

- Sunumlarýn ardýndan gerçek-leþtirilen forumda ise, belediye-lerde görev yapan saðlýk çalý-þanlarý yaþadýklarý sorunlar veçözümleri üzerine fikir alýþveri-þinde bulundu. Forumun sonuç-larý önümüzdeki günlerde raporhaline getirilecek.

Sosyal GüvenlikKurumu’nun 15Haziran 2009tarihinden itibarenbelediyepolikliniklerindeyazýlacak reçetebedelleriniödemeyeceðiniaçýklamasý ve bazýbelediyelerin halkaaçýk, ücretsiz, birincibasamak taný tedavihizmeti verenbirimlerini SaðlýkBakanlýðý’nadevretmesiyle, belediyesaðlýk çalýþanlarýnýndurumu da belirsiz birsürece girdi. AnkaraTabip Odasý PratisyenHekim Komisyonu vePratisyen HekimlikDerneði Ankara Þubesitarafýndan düzenlenenforumda, belediyelerdehizmet veren saðlýkçalýþanlarýnýn sorunlarýele alýndý.

Hekim Postasý

Konuþmasýnda, yerelyönetimlerin idaresininsermayenin küreselyayýlmasýna açýk halegetirildiðine ve yerel kamuhizmetlerinin bu süreçte dahafazla ticarileþtirildiðine dikkatçeken ATO Saðlýk PolitikalarýKomisyonu Üyesi SelçukAtalay, mevcut yasaldüzenlemelerin saðlýkhizmetlerinin en önemlive temel ayaðý olankoruyucu saðlýkhizmetlerinin önemli birkýsmýný belediyelereyüklediðini ancakbelediyelerin tedavi edicisaðlýk hizmetlerine

yöneldiðini belirtti.

güncel12 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

Belediye saðlýk çalýþanlarýsorunlarýna çözüm arýyorBelediye saðlýk çalýþanlarýsorunlarýna çözüm arýyor

Page 13: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 13

tecrübe

Ýyi hekimlik deðerlerini herzaman önde tutmuþ hekimler-den biri olan Dr. Sami Ulus Ço-cuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eði-tim ve Araþtýrma Hastane-si’nden emekli pediatri uzmanýDr. Sezen Sarýbaþ, Ankara TabipOdasý’nýn (ATO) 14 Mart TýpHaftasý etkinlikleri çerçevesindemesleki deneyimlerini hekimler-le paylaþmýþtý. Meslektaþlarýnaörnek bir rol modeli olan, yaþamfelsefesi ve mesleki pratiði hay-ranlýkla izlenen Sezen Sarýbaþ,çok ama çok þey öðretmiþti he-kimlere; düþünmeyi, okuduðunuanlamayý, anladýðýný kavramayýve uygulamayý…

Mesleðinin kutsal bir meslekolduðuna yürükten inanan, ço-cuk hekimi olma nedenini ise“Çünkü çocuklar hayatýn çokbaþýnda, çok yaþamalarý gerekli,yani yaþamaya en çok onlarýnhakký var, onlar en yapmacýksýz,en masum varlýklar…” diyeaçýklayan Sarýbaþ’ýn, ATO aracý-lýðýyla, yýllarca emek verdiði Dr.Sami Ulus Çocuk Saðlýðý ve Has-talýklarý Eðitim ve AraþtýrmaHastanesi’nde meslektaþlarýylayeniden bir araya gelme fýrsatýbulduðu etkinlikteki anlatýlarýnýsizlerle paylaþýyoruz…

Hastayý en yakýnýnýzgibi görün

“Ben çok iyi bir eðitim gör-düm. Çok iyi arkadaþlarým var-dý. Çok kitap okurduk. Çok oku-yarak, çok çalýþarak çok da eðle-nerek çok güzel bir týp tahsiliyaptým. Sonra eskiden böyleTUS falan gibi bana çok saçmagelen imtihanlar yoktu, isteyenistediði yere giriyordu. Ben ço-cuk hekimliðini seçtim. Bana týptahsilimde önce iyi insan olmayýöðrettiler. Benim sorumlulukduygum çok geliþmiþtir. Belkiöyle eðitildik, biraz da kendim-den belki. Öðrencilerimle bu so-rumlulukla yaklaþtým ve çok ça-lýþtým. Onlara da hep ‘ne olurokuyun, ne olur çalýþýn’ derdim.Ben de onlardan çok þey öðren-dim. 1980’de Dr. Sami Ulus Ço-cuk Hastanesi’nde çalýþýrkençok hastamýz, çok yardým edece-ðimiz insan vardý. Çok iyi yetiþ-miþ bir asistan kadromuz vardý,hepsi öðrenmeye istekli çocuk-lardý. Bir imece usulü çok hoþbir çalýþma gerçekleþti bu hasta-nede…

Ben iyi hekimlik derken þunuanlýyorum çocuklar: Bize hoca-larýmýz derdi ki; “Her hastayýyakýnýnýz gibi görün, yani çocu-ðunuz gibi, anneniz gibi, baba-nýz gibi.”

Bu kolay deðil, yani insan herhastayý çocuðu gibi görse her-

halde bunu taþýyamaz. Ama herhastanýn biricik olduðunu, çokkýymetli olduðunu hep hisset-meniz lazým. Genç arkadaþlaraþunu öneriyorum: Çok okuya-caksýnýz… Bir defa önce bir kla-sikleri karýþtýrýn. Muhakkak li-teratür takip edeceksiniz. Yenibilgileri, yeni tedavileri bilin,fakat her yeni tedavi de hemenher zaman çok doðru olmayabi-lir…

Hasta asistanýndýrHasta bir defa asistanýndýr.

Hastanýn ilk sorumlusu ve sahi-bi sizsiniz. Aceleye getirmedençok iyi bir analiz almaya çalýþýn,hastayý çok iyi dinleyin. Hastayýhiç olmazsa tam soyarak bir ke-re muayene edin. Yani bazý þey-ler bilmemekten deðil, görme-mekten atlanýr. Hastanýzý mu-ayene edin, istediðiniz laboratu-ar tetkiklerini siz isteyin. Ondansonra baþasistanýnýzla, þefinizle,þef muavininizle hastayý tartýþa-caksýnýz. Soru sormaktan, tar-týþmaktan kaçýnmayýn. Sordu-ðunuz soruya tatminkar cevapalýncaya kadar sorun.

Laboratuar çok önemli. Eski-ler der ki; “En iyi laboratuarhastanýn yataðýnýn kenarýndadurmaktýr.” Hastayý çok yakýntakip edeceksiniz. Hasta iyileþti-ði vakit, hele de çocuksa, gülme-ye baþlarsa, o sizin için çok bü-yük bir ödül olur.

Bizim zamanýmýzda, hekimingörünüþü, davranýþý, üslubu na-sýl olmalý filan gibi dersler veri-lirdi ve çok da güzeldi. Þimditekrar veriliyor galiba… Top-lumda en saygýn meslek doktor-luktur. Doktorlarýn da tabii üs-luplarýyla, davranýþlarýyla, kýlýkkýyafetleriyle bu saygýnlýðý ya-ratmaya yardýmcý olmalarý la-zým. Bütün her þey, bütün top-lum deðerleri, kültürel deðerle-rimiz yozlaþtý, bozuldu filanama doktorluk yine de benceçok saygýn bir meslek.

Bir de, bize derlerdi ki; “Has-tayla, hasta sahibiyle konuþur-ken, bacým, teyzem, amcam fi-lan gibi laflar etmeyin. Hastaya‘siz’ deyin.” Bu da hasta ile iliþ-kileri kolaylaþtýrýr. Hasta yakýn-larýný ise hastalýk hakkýnda bil-gilendirin. Yani çok çalýþacaðýz,yenilikleri takip edeceðiz, hasta-larla içli dýþlý olacaðýz. Bir dehastaya karþý ve kendinize karþýçok dürüst olun.

Bir arka bahçeniz olsunÝyi doktor olmak için tabii in-

sanýn kendisinin de mutlu olma-sý lazým. Hepimizin çok sýkýntý-larý oluyor, çok acýlarý oluyor.Peki nasýl mutlu insan olacaðýz?Mutluluk için Montein’in tavsi-yelerine kulak verin. Montein

diyor ki; “Ýþinizi severek çalýþýn,kafi derecede bir geliriniz olsun,mümkünse karýnýz -o erkek ol-duðu için- çocuklarýnýz olsun,hatta bir de köpeðiniz olsun.Dostlarýnýz, arkadaþlarýnýz ol-sun ama bütün bunlarýn dýþýn-da, çok size ait bir arka bahçe-niz olsun.”

Yani yalnýz size ait bir dünya-nýz olsun, her þeyi kaybederse-niz yahut yalnýz kalýrsanýz, sizikoruyacak bir arka bahçeniz ol-sun. Ýstediðiniz gibi orayý eker-siniz, biçersiniz, çiçeklendirirsi-niz. Ben bu arka bahçeyi dahaçok edebiyatla, birazcýk da fel-sefeyle doldurdum. Sizin böylearka bahçeleriniz olsun.

Ama ne olurSait Faik okuyun

Edebiyat, güzel sanatlar insanýbiraz daha mutlu ediyor. Mese-la, Sait Faik okuyun, ama neolur bir Sait Faik okuyun. Bir detopluma karþý sorumluluklarý-mýz var. Ben maalesef, çok iste-diðim halde, bir sivil toplum ör-gütünde yahut meslek kuruluþ-larýnda çalýþmayý beceremedim.Bu benim büyük eksikliðim. Si-zin böyle bir eksikliðiniz olma-sýn.

Ben gençlere çok güveniyo-rum. Ýleriki yýllarda ülkemizindaha mutlu, daha aydýnlýk, dahagüçlü, daha büyük, daha onurlubir ülke olmasýný ve bu ülkedeyaþayan herkesin de daha uygar,daha eþit, daha kardeþ, daha öz-gür bireyler olmasýný çok diliyo-rum.

Ýyi hekimlik deðerlerini her zaman önde tutmuþ hekimlerden biri olan Dr. Sami UlusÇocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’nden emekli pediatriuzmaný Dr. Sezen Sarýbaþ, Ankara Tabip Odasý’nýn (ATO) 14 Mart Týp Haftasýetkinlikleri çerçevesinde mesleki deneyimlerini hekimlerle paylaþmýþtý.

Hekim Postasý

“En iyi laboratuar hastanýn yataðýnýn kenarýnda durmaktýr”

ATO aracýlýðýyla, yýllarca emek verdiði Dr. SamiUlus Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eðitim veAraþtýrma Hastanesi’nde meslektaþlarýyla yenidenbir araya gelme fýrsatý bulan pediatri uzmaný Dr. Sezen Sarýbaþ, genç hekimlere çok önemli tavsiyelerde bulundu.

Page 14: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

14 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

güncel

4 Mayýs 2009 günü geceninilerleyen saatleri ülkenin günde-mine acý bir haber düþtü. Mar-din'in Mazýdaðý Ýlçesi'ne baðlýBilge Köyü'nde silahlý kiþilerinyaptýðý katliamda 3'ü hamile ol-mak üzere 16 kadýn ve 6'sý ço-cuk 44 kiþi yaþamýný yitirmiþti.Bu katliam þiddetin ülkemizdefarklý biçimlerde giderek týr-mandýðýný gösteren yeni örnek-lerden biriydi. Travmalarla dolubir tarihi olan ülkemizde bunla-ra yenilerinin eklenmesi, evde,okulda, sokakta, iþyerlerinde,kitle eylemlerinde, düðünlerde,maçlarda vb. her yerde artanþiddet toplumda derin acýlara,çaresizliðe, gelecek kaygýsýna,umutsuzluða, en önemlisi þid-detten arýnmýþ barýþçýl bir dün-ya umudunun giderek yitimineyol açmaktaydý.

Günümüz dünyasýnýn enönemli sorunlarýndan biri silah-

lanma. Özellikle bireysel silah-lanmanýn artýþý, þiddetin yaygýnbir sorun çözme biçimi olarakegemenlik kazandýðý durumdasilahýn etkin bir araç olarak kul-lanýlmasý olasýlýðýný da artýr-maktadýr. Silahlanma arttýkçasilahla iþlenen suçlarýn arttýðýbilinmektedir. Özellikle ABD'debireysel silahlanmanýn büyükartýþ gösterdiði, Avrupa'da dahadüþük olduðu, Türkiye'deki si-lahlanma eðilimini ve sayýlarýnABD ile benzerlik gösterdiði ak-tarýlmaktadýr (Akcan, 2006)Türkiye'de de cinayetlerin yarý-sýnda suç aleti olarak silah kul-lanýldýðý, ateþli silahla yaralan-malarýnýn yaklaþýk 1/8'i ölümlesonuçlandýðý belirtilmektir. Dik-kat çeken noktalardan biri defaili bulunamamýþ cinayetlerinoraný geliþmiþ ülkelerde yüzde10 iken Türkiye'de yüzde 25'inüzerindendir (Akcan 2006).

Þiddet sarmalý giderekbüyüyor

Tam da bu nedenle MardinMazýdaðý, bugün Adana'da katli-am biçimindeki cinayet ve ben-zeri olaylarý; fiili iþleyenin psi-kolojisi üzerinden tartýþmanýn,etik ilkeleri ve sýnýrlarý zorla-yan, psikiyatri bilgisinin hoyrat-ça kullanýldýðý derin yorumlaryapmanýn ne denli yanlýþ oldu-ðunun altýný çizerek anlamakgerekir. Bu olaylarýn nedenselli-ðini bireyi bu denli ürkütücüþiddeti uygulamaya ve silahý birsorun çözme aracý gibi kullan-maya iten toplumsal siyasal vekültürel dinamikleri araþtýrarakanlamak gerekir.

Ülkemizde özellikle silahlan-manýn erkekliðin gereði gibi su-nulmasý, özendirilmesi, sergile-nen hoþgörü, düðün ve maç kut-

lamalarý gibi etkinliklerde kulla-nýmýnýn yaygýnlaþmasý ve sýra-danlaþmasý, televizyonlarda þid-det içeren dizi ve programlarýngiderek çoðalmasý, þiddetin herdüzeyde sorunlarýn tek çözümyolu olarak kutsanmasý þiddetsarmalýnýn giderek büyümesineve sonuçlarýnýn acý bir gerçekli-ðe dönüþmesine neden olmakta-dýr.

Mardin Mazýdaðý Bilge köyükatliamý basýnda günlerce çeþitlibiçimlerde tartýþýldý. Tartýþanla-rýn bir kýsmý daha çok töre bað-lamýnda feodalitenin alýntý etki-lerini tartýþma alanýna sokar-ken, önemli bir kesim bu olayla-rýn geliþiminde koruculuk siste-minin katkýsýna vurgu yaptýlar.Töre baðlamýnda tartýþýlan so-runlar ne olursa olsun bununbir katliama dönüþmesinde ko-ruculuk sistemi baðlamýnda ger-çekleþen silahlanmanýn, varolan silahlý gücün denli etkili ol-duðu kabul edildi. Hekimleri dekapsayan bir grup, koruculuksisteminin bir sonucu olduðudeðerlendirmelerine öfke ve sal-dýrganlýkla karþýlýk verdiler. Oy-sa ülke yöneticileri tarafýndanda dikkat çekilen ve altý çizilenbir konu olarak koruculuk siste-miyle bir grup insanýn devleteliyle silahlandýrýlmasý da yaþa-nýlan bu ve benzer durumlarýortaya çýkaran etkenlerden biriolarak dikkat çekmektedir.

Her düzeyde ve ortamda þid-det olaylarýnýn artmasý kaygývericidir. Emniyet Genel Mü-dürlüðü önceki yýllara göre yüz-de 60'ýn üzerinde artan, özellik-le insana yönelik suçlarýn yarat-týðý ürküntüyü temel alarakWEB sayfasýnda artýk bu istatis-tiklere yer vermemektedir. Hat-ta þiddet artýk doðrudan fiziksel

acý çektirmenin ötesine geçmiþ,iz býrakmayan ama daha tahrip-kar nitelik kazanmýþ, daha rafi-ne biçimler edinmeye ve kimlikbulmaya baþlamýþtýr.

Çocuklarýn yaþadýðýkayýplar ve yas süreci

Mardin Mazýdaðý olayýnýn ne-denselliði dýþýnda bu olayýn ya-rattýðý psiko-sosyal travmanýnda gündemimizde olmasý gere-kir. Türkiye Psikiyatr Derne-ði'nin de kurucularý arasýndayer aldýðý ve Çocuk ve GençlikRuh Saðlýðý Derneði, Türk Psi-kologlar Derneði, Psikolojik Da-nýþmanlýk ve Rehberlik Derneði,Sosyal Hizmet Uzmanlarý Der-neði ve Kýzýlay tarafýna kurulanAfette Psikososyal HizmetlerBirliði olayýn hemen ardýndanbölgeye giderek ilk psikososyalgiriþimleri gerçekleþtirmiþtir.

Bu olaydan sonra ortaya çýkanözellikle çocuklarýn yaþadýðý ka-yýplar ve yas sürecidir. Yaþadýk-larý ilk þaþkýnlýk ve þok halindensonra yaþadýklarýna anlam ver-me süreci travma sonucu olanruhsal tepkilerin de görünür ol-duðu süreç olacaktýr. Çocuklarýnsahip olduðu baþa çýkma beceri-lerini or tadan kaldýrmayan,ruhsal tepkilerini uygun biçim-de dýþa vurmalarýna izin verenerken koruyucu yaklaþýmlarruhsal bozukluklarýn oluþmasýnýönleyecektir. Öncelikle bireylerietkileyen risk etkenlerini gözönüne alan yaklaþýmlar gerekliolacaktýr. Burada yapýlmasý ge-reken yas süreçlerini yaþamala-rýný saðlamak, önceki yaþamalýþkanlýklarýna hýzla dönmeyisaðlayarak toparlanma sürecinidesteklemektir.

Eðitimin sürdürülmesi, oyunoynama gibi günlük yaþam alýþ-kanlýklarýn sürdürülmesi bununçok önemi bir parçasýdýr. Eðerbaþta travma sonrasý stres bo-zukluðu, depresyon gibi ruhsalbozukluklar ortaya çýkarsa bubozukluklara yönelik bir tedaviplanlamasý yapmak gerekir.

Þiddetin ekonomik,toplumsal ve siyasaldayanaklarý yokedilmeli

Þiddeti ortadan kaldýrmak çokboyutlu bir yaklaþýmý gerektire-cektir. Þiddetin ekonomik, top-

lumsal ve siyasal dayanaklarýnýortadan kaldýracak politikalara,uygulamalara ve düzenlemeleregerek vardýr. Bu daha çok sosyaldevlet anlayýþý baðlamýnda ka-musal nitelikli yaklaþýmlarý ge-rekliliðini öne çýkarmaktadýr.Yaygýnlaþan ve giderek özgünbiçimler kazanan þiddetin tümboyutlarýyla öncelikli olarak elealýnmasý, önlenmesi için gere-ken tüm çabalarýn yaþama geçi-rilmesi saðlanmalýdýr.

- Her düzeyde eðitim kurum-larýnda hem öðretmenler hemde öðrencilere yönelik þiddetkarþýtý, þiddetin sonuçlarýnakarþý duyarlýlýðý artýran ve birproblem çözme davranýþý olarakbenimsemesinin önüne geçeneðitim programlarý oluþturul-malýdýr.

- Çocuklarý ve gençleri silahaözendirici tutum ve giriþimlerönlenmelidir.

- Yazýlý ve görsel basýnda þid-det içeren haber ve programlaröne çýkartýlmamalýdýr. Özelliklebasýn yayýn araçlarýnda, medya-da silahý þiddeti öven dizilerin,programlarýn varlýðý bu davra-nýþlarýn benimsenmesi ve ka-nýksanmasýný kolaylaþtýrmakta-dýr.

- Bireylerin ya da gruplarýn si-lahlandýrýlmalarýna karþý ciddiönlemler alýnmalýdýr. Türkiye'debireysel silahlanmanýn önlen-mesi ve yüksek oranda silahlan-mýþ toplumun silahtan arýndýrýl-masý için acil ve ciddi düzenle-melere gereksinim vardýr.

- Bunun yanýnda aile içindensokaða, her düzeyde þiddeti ön-lemeye yönelik ciddi yasal dü-zenlemeler yapýlmasý gerekmek-tedir.

Türkiye'nin tüm resmi ve sivilkurumlarýyla bu süreçler yaþa-ma geçirecek bir toplam gücüvardýr. Aslolan gerekenleri ge-cikmeden yapmaya baþlamakolmalýdýr.

Kaynaklar: Akcan A., Silahlanma…Diðer

ülkelerde neler oluyor. AnadoluPsikiyatri Dergisi 2006, 7 (ek sa-yý 1): 5-9.

(*) Gazi Ü. Týp Fak. PsikiyatriAD

Türkiye Psikiyatri Derneði Merkez Yönetim Kurulu Üyesi

Mardin Mazýdaðý'nýn hatýrlattýklarý:

Þiddet ve silahlanmaya karþý durmak…

Aralarýnda TTB'nin de bulunduðu meslek ve kitleörgütlerinin kadýn temsilcilerinden oluþan bir heyet,Mardin'in Bilge Köyü'nde incelemelerde bulundu. Heyete,TTB adýna Merkez Konseyi üyesi Dr. Hülya Biriken katýldý.12Mayýs günü gerçekleþtirilen ziyaret sonrasý yapýlan basýnaçýklamasýnda; olayýn bir an önce açýklýða kavuþturulmasýve koruculuk sisteminin gözden geçirilmesi istendi. BilgeKöyü'ndeki incelemelere Mardin Tabip Odasý Baþkaný Dr.Kamuran Yýldýrým da katýldý. TTB ve Mardin Tabip Odasýtemsilcileri, burada saðlýk ve sosyal hizmet çadýrýnda ayrýcaincelemelerde bulunarak, yetkililerden çocuklarýn vekadýnlarýn fiziksel ve psikolojik saðlýk durumuna iliþkin bilgialdýlar. Bu bilgiler daha sonra valiliðe iletildi.

Mardin Mazýdaðý, bugünAdana'da katliambiçimindeki cinayet vebenzeri olaylarý; fiiliiþleyenin psikolojisiüzerinden tartýþmanýn, etikilkeleri ve sýnýrlarý zorlayan,psikiyatri bilgisininhoyratça kullanýldýðý derinyorumlar yapmanýn ne denliyanlýþ olduðunun altýnýçizerek anlamak gerekir. Buolaylarýn nedenselliðini;bireyi bu denli ürkütücüþiddeti uygulamaya ve silahýbir sorun çözme aracý gibikullanmaya iten toplumsalsiyasal ve kültüreldinamikleri araþtýrarakanlamak gerekir.

Doç. Dr. Burhanettin Kaya (*)

Page 15: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 15

sizden gelen

Bir süredir üniversitelernorm kadro uygulamala-rýnýn muhatabý oluyor.

Norm kadro en basit anlamdaüniversitelerde kadrolarýn ilanýn-da sýnýrlandýrmalar getiren biruygulama olarak karþýmýza çýk-maktadýr. Ýlk bakýþta sýnýrsýzkadro ilanlarý ile üniversite öðre-tim üyesi kadrolarýnýn uygunsuzdoldurulmasýný engelleyebileceðidüþünülerek olumlu gibi görüle-bilecek bu uygulama olumsuz so-nuçlar doðurmaktadýr ve dahaönemlisi üniversiteye uygulana-bilirliði tartýþmalý bir politikadýr.Bu satýrlarýn yazarý norm kadrouygulamalarý nedeniyle 10 yýldýröðretim görevlisi kadrosunda ça-lýþtýrýlmaktadýr (beþ yýl önce do-çent ünvaný aldýðý halde) venorm kadronun üniversitelereneden uygulanamayacaðý hakkýn-daki görüþlerini sizlerle paylaþ-mak istemektedir.

Temelde iþletmeler için öneri-len norm kadro, benzer nitelikte-ki görevlerin yürütülmesine ola-nak veren yapýnýn düzenlenmesi,görevlerin etkin ve verimli birþekilde yapýlmasý için olmasý ge-rekenden ne az ne de fazla kadro-nun nitelik ve nicelik yönüylesaptanmasý olarak tanýmlanabi-lir. Üniversiteler ve özelde týp fa-kültelerini sadece iþletme kavra-mý içinde deðerlendirmek eksik-tir hatta yanlýþtýr. Örnek vermekgerekirse norm kadronun en yay-gýn þekilde uygulandýðý milli eði-tim bakanlýðýna baðlý liselerdebenzer nitelikte görevler öðret-menler için tanýmlanabilir, nite-lik ve nicelik olarak kadrolar be-lirlenebilir. Oysa üniversitede öð-retim üyeleri için benzer nitelik-te görevler tanýmlamak çok güçhatta olanaksýzdýr. Bir fizyolojidoçenti ayný bölüm içinde dahifarklý tanýmlanabilir. Beynin fiz-yolojisinde uzmanlaþan doçentlehücre fizyolojisini araþtýran veöðreten doçent ayný kefeye kona-maz. Öyleyse daha taným olarakiþletmeyle çok farklý olan üniver-sitenin ve özelinde öðretim üye-lerinin norm kadro uygulamasýnatabii tutulmasý gerçekçi görün-memektedir. Kaldý ki bilgimiz da-hilinde kadro uygulamalarýnýndayandýðý 6.11.2000 tarih ve2000/1658 sayýlý Bakanlar Kurulukararý ve bu karara iliþkin2001/39 sayýlý Baþbakanlýk genel-gesi norm kadro uygulamasýnýdevletin memur, iþçi ve sözleþ-meli personeli için uygulamayýuygun görmüþtür.

Norm kadro sürecinin 2001/39sayýlý Bakanlar Kurulu kararýndaörgüt çözümlemesi (teþkilat ana-lizi), görev iþ tanýmlarýnýn yapýl-masý ve norm kadro/pozisyon sa-yýsýnýn belirlenmesi aþamalarýn-dan oluþacaðý belirtilmiþtir. Sayý-lan tüm bu aþamalarýn üniversite

öðretim üyeleri için uygulanmasýolanaklý deðildir.

Üniversite her an geliþen ve de-ðiþen bir organizma gibidir. Bi-limsel birikimin geldiði düzeyebaðlý olarak yeni fakülteler, ens-titüler, bölümler, merkez ve labo-ratuarlar açýlabilir. Bunu o üni-versitenin yetiþtireceði veya dý-þardan kadrolarýna katacaðý aka-demisyenler de belirleyecektir.Yine bilimin gereksinimlerindekideðiþim ve akademik kadro yapý-sýnýn yetersizlikleri bazý birimle-rin kapanmasýný gerektirebilir.Evren ve dolayýsýyla bilimdeki budeðiþim doðasý insan tarafýndanoluþturulan kurumlar içerisindeen fazla üniversite içinde karþýlý-ðýný bulmaktadýr. Statik bir örgütçözümlemesi üniversiteye deligömleði giydirmekten baþka birþey olmayacaktýr.

Görev ve iþ tanýmlarýnýn üni-versite öðretim üyeleri için belir-lenmesi çok zordur. Üniversiteöðretim üyelerinin iþ tanýmlarý-nýn belirlenmesine en yakýn ça-lýþmalar çoðu üniversite tarafýn-dan uygulanan atama ve yükselt-me ilkeleridir. Ýlk baþlarda hu-kuksal sorunlarla baþlayan buuygulamalar son olarak18.06.2008'de kabul edilen Yük-sek Öðretim Kanunu'nda deðiþik-lik yapýlmasýna dair 5772 sayýlýkanunla hukuksal bir zemine deoturmuþtur. Ancak hukuksal ze-mine oturmasý öðretim üyelerineatama ve yükseltmelerde bir ta-kým kriterleri karþýlama zorunlu-luðunu getirme konusundaki zor-luklarý ortadan kaldýrmamýþtýr.Fen, sosyal ve saðlýk bilimlerininher birinin ayrý özellikleri vardýrve bunlarýn kriterlere yansýtýl-masý güçlük çýkarmaktadýr. Öðre-tim üyesinin aktivitelerini bufarklý bilim alanlarý için farklý ta-nýmlamak zor olmuþtur. Kriterle-rin çeþitlenmesi adil ve standartkriterlerden uzaklaþmayý genel-leþmesi ise birbirine benzemeyenakademik özgeçmiþlerin ayný ke-feye konmasý sorununu ortayaçýkarmýþtýr. Olmazsa olmaz kri-terlerin baþköþesinde uluslarara-sý yayýnlar bulunmaktadýr ve buyerel bilimsel kaygýlarý geri planaitmektedir. Örneðin yerel bir halksaðlýðý sorunu uluslararasý birdergi editörünün ilgisini çekme-yebilir. Atama ve yükseltme kri-terlerini oluþtururken karþýlaþý-lan güçlüklerin nedeni öðretimüyelerinin iþ tanýmlarýnýn yapýl-masýndaki güçlüktür. Norm kad-ronun yukarýda verilen tanýmýn-da geçen "benzer nitelikteki gö-revler" üniversite öðretim üyeleriiçin çok azdýr. Aslýnda geneldeüniversite ve özelde araþtýrmamerkezleri çaðýmýzda benzer ni-telikte görevleri yapan akademis-yenlerin bir araya geldiði kurum-lar deðildir; aksine disiplinlerarasý çalýþmanýn saðlandýðý veteþvik edildiði ortamlardýr.

Norm kadro sürecinin son vebelki en can alýcý aþamasý normkadro/pozisyon sayýsýnýn belir-lenmesidir. Norm kadro sayýsýbelirlenirken bir birimde yapýla-cak görevlerin dökümü yapýlýp oiþlerin yapýlmasý için gerekeneleman sayýsý belirlenerek bulun-malýdýr þeklinde düþünülebilir.2001/39 sayýlý Baþbakanlýk genel-gesinde görev tanýmý yapýlmýþbulunan kadro/pozisyonlardankaç adet olmasý gerektiðinin be-lirlenmesi istenmektedir. Bir ön-ceki paragrafta üniversite öðre-tim üyesinin görev tanýmýnýn ya-pýlmasýndaki güçlük anlatýlmýþ-týr. Kabaca öðretim üyesi eðitimveren, araþtýrma yapan ve týp fa-kültesi gibi kurumlarda hizmetüreten bir çalýþandýr. Akademis-yen ders yükünü yeni lisans/li-sans üstü dersler hatta yüksek li-sans/ doktora programlarý yapý-landýrarak artýrabilir. Yine öðre-tim üyesi bilimin gereklerineuyan þekilde yeni laboratuar vearaþtýrma merkezleri kurarakaraþtýrma yükünü de artýrabilirve bilim üretebilmek için istenenbu olmalýdýr. Son olarak örneðinbir cerrah öðretim üyesi kliniktetaný, ameliyat gibi tedavi, sonra-sýnda takip hizmetlerini üretme-den asistanlarýný ve týp öðrencile-rini nasýl eðitecek, klinik týbbanasýl bilimsel katkýda bulunabile-cektir? Eðitim ve araþtýrma ge-reklerine göre verilen hizmet ar-tabilir ya da azalabilir. Birkaç yýliçin bile olsa sabit olarak belirle-nen bir norm kadro sayýsý üni-versitenin geliþimini engellemeðehizmet edecektir.

Buraya kadar tartýþýlanlardanyola çýkarak norm kadro uygula-masýnýn temelinde yatan iþletmemantýðýnýn üniversiteye uymadý-ðýný söyleyebiliriz. Norm kadrobuna raðmen üniversiteye uygu-lanmaya çalýþýlsa bile sürecinaþamalarýnýn öðretim üyelerineuygulanamayacaðýný, uygulanýr-sa üniversitenin üniversite ol-maktan çýkacaðýný en hafif ben-zetmeyle dershaneye dönüþeceði-ni söyleyebiliriz. Üniversitelerinülkenin bilim politikalarý ve ken-di altyapýlarýyla uyumlu ileriyedönük planlarýný en azýndan bö-lümler düzeyinden baþlayarak velisans üstü öðrencileri dahil tümakademik kesimlerin katýlýmýylayapmalarý geliþim ve deðiþiminkontrolünü saðlayabilir. Eðitim,araþtýrma ve hizmeti içerebilecekbu planlar esnek olmalý ve mut-laka 5-7 yýllýk süreler içinde ye-nilenmelidir. Yapýlacak planlarüniversitelerin kadro politikasýnayol gösterebilir fakat nitelik venicelik bazýnda emredici olma-malýdýr.

(*) Ankara Üniversitesi, TýpFakültesi Fizyoloji Anabilim Dalýve Saðlýk Bilimleri EnstitüsüDisiplinlerarasý Sinir BilimleriAnabilim Dalý Öðretim Üyesi

Doç. Dr. Metehan Çiçek (*)

Üniversitelerde norm kadro uygulamalarýna iliþkin düþünceler

Ekonomik krizlerinhalklar üzerindekietkileri; iþsizlik, alým

gücünün azalmasý, gelir da-ðýlýmýndaki adaletsizliðin be-lirginleþmesi ve yoksulluðunartýþýdýr. Ýþsizlik ve yoksul-luk, beden saðlýðý ile birlikteruh saðlýðýnda da olumsuzetkilere yol açmaktadýr.

Ýþin, eriþkin dönemde öz-saygý, öz-yeterlilik gibi ben-lik mekanizmalarýnýn düzen-lenmesine olumlu katkýlarýolduðu, toplumsal yapýlar ileiliþki kurabilmeyi saðladýðý,bu nedenle de kendini ger-çekleþtirebilme olanaklarýnaulaþabilmede köprü oluþtur-duðu bilinmektedir. Ýþsizlikbu olanaklardan yoksunlukve sosyal izolasyon anlamýtaþýdýðý için, yoksullukla bir-likte, fiziksel hastalýklar, be-densel yakýnmalar, stres bo-zukluklarý, umutsuzluk, içekapanma, öz saygý yitimi,bunaltý bozukluklarý ve dav-ranýþ bozukluklarý gibi ruhsaðlýðý sorunlarýna yol aç-makta, depresyon ve intihar-larda önemli bir neden oluþ-turmaktadýr. Yapýlan araþtýr-malar, iþini kaybedenlerdeve kayýt dýþý çalýþan iþçiler-de, güvenceli çalýþan bireyle-re göre 2 kat daha fazla dep-resyon saptandýðýný göster-mektedir (1).

Yoksulluk, asgari yaþamdüzeyini sürdürebilmek içingýda, giyim ve barýnak gibisadece en basit ihtiyaç mad-delerini karþýlanamaz olmasýdeðil, ayný zamanda insanigeliþme için zorunlu olan fýr-satlardan (hayat boyu saðlýk,yaratýcý bir hayat, ortalamabir hayat standardý, özgür-lük, kendine güven, saygýn-lýk) mahrum olmak demek-tir. Bu durum, sosyal kimlikkaybýna ve topluma yabancý-laþmaya da neden olmakta-dýr. Ýþsizlik süresi yaþ, cinsi-yet, ýrk, medeni durum vesosyo-ekonomik durumdanbaðýmsýz olarak riskli alkolkullanýmýný, madde kötüyekullanýmýný ve suç davraný-þýný arttýrmaktadýr (1 ).

Sosyo-ekonomik alt-üstoluþun suç oranlarýný ve þid-deti de artýrdýðý, geçmiþ krizdönemlerinden bilinmekte-dir. Amerika’da yüzde 7.6’yavaran iþsizlikle, bir öncekiyýla göre yüzde 8.2 oranýndaartan suç arasýnda iliþki ol-duðu vurgulanmaktadýr (2 ).

Sadece kadýn olduklarý içinezilen ve ayýrýmcýlýða uðra-yan kadýnlar, ekonomik kri-zin yol açtýðý þiddetin de ilksýradaki maðdurlarý olmak-tadýr (3 ).

Her üç kadýndan en az biri-nin yaþamýnýn bir noktasýn-da maruz kaldýðý dayak, cin-sel taciz ve tecavüz, ekono-mik krizle birlikte artýyor vekriz kadýnlar için, daha fazlayoksulluk, sömürü, kayýt dý-þý, geçici, güvencesiz iþlerdeçalýþmak, fahiþelik ve insanticaretinin maðduru olmakanlamýna da geliyor. Çünkükocasý veya kendisi iþsiz ka-lan kadýnlar evin ve çocukla-rýn geçimini saðlamak zo-runda çaresiz kalabilmekte-dirler. Ýþsiz erkekler durur-ken kadýnlarýn iþ bulmasýiyice zorlaþýr ve kadýn emeðitümüyle görünmez olur (4).

Tüm dünyada özellikleçevre ülkelerde “krizi finan-se etmesi” beklenen halk ke-simlerinin bu faturayý kabuletmesi için buna uygun birbaskýcý ortam yaratýlmasý daþiddetin bir diðer görünümü-dür. Buradan bakýldýðýndaözellikle çevre ülkeler içinmilliyetçiliðin yükselmesi vefaþizm bir tehlike olarak gö-rülmelidir.

Faþizm üzerine düþünür-ken, salt askeri bir darbeüzerinden düþünmek yanýltý-cý olabilir. Türkiye’de zatenmevcut olan sivil diktatörlü-ðün sertleþmesi söz konusuolabilir. Ýþsizliðin, yoksullu-ðun, yoksunluðun haklý öf-kesini duyan geniþ halk ke-simlerinin þiddeti; iktidar ta-rafýndan milliyetçiliðe, faþiz-me kanalize edilecektir. Bu-nun iþaretlerini son zaman-larda artan biçimde görmekmümkündür. Ýktidarýn sondönemde dikkat çeken totali-ter, otoriteryan tavrý bu teh-likenin ipuçlarýný vermekte-dir.

Tarih bize kriz dönemleri-nin ayný zamanda toplumsalkopuþ potansiyelleri taþýdýðý-ný göstermektedir. Bu dö-nemler ayný zamanda, emek-ten yana güçlerin etkin veuygun mücadele araçlarý ge-liþtirebilmelerine de önemliolanaklar sunmaktadýr (5).

Kaynakça;1) Ulaþ,H.Uzm.Dr., ‘’Ekono-

mik kriz ve Ruh Saðlýðý’’ Tür-kiye Psikiyatri Derneði BasýnBülteni,

2) Bulut, Elif A; ‘’ABD dekiEkonomik Kriz Toplumsal Þid-deti Arttýracak’’, Düþün

3) Uluslar arasý Af ÖrgütüTürkiye Raporu, 25 kasým2008

4) Tümer, Ö; Röportaj, ‘’Nur-can Özkaplan ile EkonomikKriz ve Feminist Mücadele Üs-tüne’’,Bilim ve Toplum, ekim2008

5) ATO Saðlýk Politikalarý Ko-misyonu, ‘’Ekonomik KrizinSaðlýk Alaný Üzerinden Deðer-lendirilmesi’’, Kasým,2008

Ekonomik kriz veþiddet Dr. Müge Yetener

Page 16: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

16 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

kentten

Ankara Emek ve Meslek Ör-gütleri Platformu (AEMÖP) ta-rafýndan 16 Mayýs 2009 tari-hinde “Silikozis Hastalýðý veKot Kumlama” konulu bir paneldüzenlendi. Toplumsal Araþtýr-malar Kültür ve Sanat Ýçin Va-kýf ’da gerçekleþtirilen panel,Ankara Emek ve Meslek Örgüt-leri Platformu Dönem SözcüsüEMO Ankara Þubesi YönetimKurulu Baþkaný Ramazan Pek-taþ’ýn açýlýþ konuþmasýyla baþ-ladý. Pektaþ, her yýl Mayýs ayý-nýn ilk haftasýnýn ‘Ýþçi saðlýðýve iþ güvenliði’ olmasý gerekir-ken ‘Ýþ saðlýðý ve iþ güvenliði’olarak deðerlendirildiðine dik-kat çekerek, iþin saðlýðýnýn iþçi-nin saðlýðýndan daha öne alýn-masýna karþý olduklarýný vur-guladý.

“Hekimler meslekhastalýklarý hakkýndabilgilendirilmeli”

Ankara Tabip Odasý (ATO)adýna panele katýlan DoktorCelal Emiroðlu ise silikozishastalýðýnýn meslek hastalýðýolduðunu mevzuatlarda böyleyer aldýðýný belirterek, bu has-talýðýn geliþebilmesi için iþçininbir etkenle karþýlaþmasý gerek-tiðini söyledi. Emiroðlu þöylekonuþtu: “Ýnce toz parçalarý in-san vücuduna girdiðinde buhastalýðý meydana getiriyor.

Çok düþük dozlarda bile ortayaçýkýyor. Literatürde akut siliko-zisin süresi 5-10 yýl diye geçi-yor, Türkiye’de bu süre 6 ayainmiþ. Literatürü de allak bul-lak ettik. Silikozis hastalýðýnýnbelirtileri tipiktir, akciðerdetüm belirtiler görülebilir, nefesdarlýðý ve balgam þeklinde ya-þanýr. Tanýya gidebilmemiz içinhastanýn mesleki öyküsünü al-malýyýz. Doktorlar olarak iþçiye‘ne iþ yapýyorsunuz?’ diye sor-muyorsak taný koyamýyoruz.Hekimler yeterince meslekhastalýklarýyla ilgili bilgilendi-

rilmiyorlar. Zararlý etmenin or-taya çýkmasý bir þekilde engel-lenmeli. Ondan sonraki ortambunu destekler halde olmalý.Dünyanýn en zor iþinden birisiiþçiye maske takmak. Sonucunne olduðunu bilmiyorsa iþçimaske takmaz. Zor yöntemiseçmek yerine tozun oluþumu-nu önlemek lazým. Toz zarar-lýysa onun yerine daha az za-rarlý olan yöntemleri bulmamýzlazým. En önemlisi bunun de-netiminin yapýlmasý. Denetimyapýlmýyorsa yaptýðýnýz iþ an-lam ifade etmeyebilir.”

Bu yýl resmi tatil ilan edilen 1 Mayýs Birlik Mücadele ve Dayanýþma Günü Ankara'dacoþkuyla kutlandý. Onbinlerce iþçi ve emekçi tarafýndan Sýhhiye Meydaný'nýn dagerçekleþtirilen mitinge Ankara Tabip Odasý da katýldý. Ankara Tabip Odasý'nýn da

yer aldýðý tertip komitesi adýna yapýlan açýklamada ise iþsizliðe, yoksulluða, yolsuzluða,sömürüye, krize ve hak gasplarýna karþý birlik, mücadele ve dayanýþma çaðrýsý yapýldý.

Elektrik Mühendisleri Odasý(EMO) Ankara Þubesi tarafýndan26 Mayýs 2009 tarihinde düzen-lenen "Elektromanyetik Dalgala-rýn Sistemler ve Ýnsanlar ÜzerineEtkileri" konulu panele AnkaraTabip Odasý adýna konuþmacýolarak katýlan Hacettepe Üniver-sitesi Halk Saðlýðý Anabilim DalýÖðretim Üyesi Doç. Dr. SongülAcar Vaizoðlu, tüm dünyada 3,3milyar cep telefonu kullanýcýsý ve1,4 milyon baz istasyonu bulun-duðunu bildirdi. Yapýlan araþtýr-

malarýn, baz istasyonu ve bilgi-sayar cihazlarýnýn cilt, sinir sis-temi ve hormonal denge üzerin-de etkileri bulunduðunu konu-sunda bazý fikirler verdiðini söy-leyen Vaizoðlu, baz istasyonu ku-rulurken topluma açýk bir politi-kanýn izlenmesi ve inandýrýcý birrisk iletiþiminin olmasýnýn öne-mine iþaret etti. Bir araþtýrmayagöre, Kuzey Avrupa ülkelerindekicep telefonu ve neden olduðu va-ka sayýsýnýn 7658 olduðu bilgisiniveren Vaizoglu, cep telefonununkanserle iliþkisinin henüz doðru-lamadýðýný söyledi.

Ýzmir, Ankara, Ýstanbul, Vanve Manisa'da 28 Mayýs 2009 ta-rihinde eþ zamanlý gerçekleþtiri-len operasyonlarda, aralarýndaKamu Emekçileri SendikalarýKonfederasyonu'nun (KESK) Yö-netim Kurulu üyesi Songül Mor-sümbül ile sendika üyelerininde bulunduðu 34 kiþi gözaltýnaalýndý. Operasyon kapsamýndaAnkara'da bulunan KESK GenelMerkezi'nde ise 4 saat süreyle

arama yapýldý. Aramalarda eldeedilen çeþitli dokümanlara ince-lenmek üzere el konulurken;operasyonlar Ankara'da gerçek-leþtirilen basýn açýklamasý veoturma eylemi ile protesto edil-di.

Yüksel Caddesi Ýnsan HaklarýAnýtý önünde TTB, DÝSK veTMMOB adýna ortak açýklamayapan TTB Genel Sekreteri EriþBilaloðlu, gözaltýna alýnanlarýnserbest býrakýlmasýný isteyerek,operasyonlarýn demokrasi ilebaðdaþmadýðýný vurguladý.

Ankara Emek ve Meslek Örgütleri Platformutarafýndan gerçekleþtirilen “Silikozis Hastalýðý veKot Kumlama” konulu panele Ankara Tabip Odasýadýna konuþmacý olarak katýlan Doktor CelalEmiroðlu, meslek hastalýklarýnýn önünegeçilmesinde hekimlerin meslek hastalýklarýylailgili yeterince bilgi sahibi olmasýnýn önemli rolüolduðuna vurgu yaptý.

Hekim Postasý

Hekim Postasý

Hekim Postasý

KESK'e operasyonoturma eylemiyleprotesto edildi

Elektromanyetikrisk altýndayýz

Ankara'da 1 Mayýs coþkuyla kutlandýAnkara'da 1 Mayýs coþkuyla kutlandý

Dr.Celal Emiroðlu:Silikoziste literatürü alt üst ettik

Kot kumlama iþçilerinin çalýþma koþullarý tartýþýldý

Hacettepe ÜniversitesiHalk Saðlýðý Anabilim

Dalý Öðretim Üyesi Doç.Dr. Songül Acar Vaizoðlu,tüm dünyada 3,3 milyarcep telefonu kullanýcýsý

ve 1,4 milyon bazistasyonu bulunduðunu

bildirdi.

Page 17: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 17

dünya

Küreselleþme yalnýzca serma-yeye dair bir þey deðil. Küresel-leþmeyle birlikte yayýlmalarýiçin karþýlarýna çýkan fýrsatlarmikrop ve virüsleri de heyecan-landýrýyor. “Para aklama” terimiüzerine biraz düþünelim. Bu,kirli para ne kadar el deðiþtirir-se o kadar aklanýr demek. Küre-selleþme de aynen bu muhayyelilke uyarýnca iþliyor: Yani, ser-mayenin serbest dolaþýmý önün-deki engelleri ne kadar yýkarsakekonomilerimiz de kendilerinihimayeci kalýntýlardan o kadararýndýracak. Para küresel çarktane denli hýzlý dolaþýrsa küreselekonomi de o denli etkin iþleye-cek.

Küreselleþme ve salgýn Gerçekteyse, küreselleþme yal-

nýzca pisliði ortalýkta dolaþtýrý-yor. Geçtiðimiz günlerde patlakveren domuz -aslýnda domuz,kuþ ve insan gribinin bir karþý-mý- gribi bu hakikati can yakýcýbir biçimde sergiliyor. SalgýnMeksika’nýn Veracruz kentinde,Smithfield Foods’un iþlettiði bir

domuz çiftliðinde baþladý deni-yor. Ama Þubat’ta La Gloria’dapatlak veren ve domuz gribiniçok andýran bir salgýn 3 bin nü-fuslu kasabanýn yüzde 60’ýný et-kisi altýna almýþtý. Bu hastalýklaardýndan gelen domuz gribi sal-gýný arasýnda bir bað olup olma-dýðý henüz bilinmiyor. Ancak, LaGloria sakinleri çoktandýr çevre-nin pisliðinden, daha açýk birdeyiþle gübre daðlarýndan veonlara üþüþen sineklerden yaký-nýyorlardý.

Foreign Policy In Focus (FPIF)dergisi yazarlarýndan ManuelPérez-Rocha’nýn yakýnlardayaptýðý bir söyleþinin video kay-dýnýn da gösterdiði gibi Smithfi-eld þirketi orayý kirletmek üzereMeksika’da bir þube açmadanönce de ABD’nin Atlas Okyanu-su kýyýsýndaki Chesapeake Kör-fezini kirletiyordu. Smithfield1997’de Chesapeake’e akan ýr-maklardan birini -artýk ne oldu-ðunu söylemeye gerek olmayanþeylerle- kirlettiði için o günekadar kesilmiþ en aðýr para ce-zasýyla cezalandýrýlmýþ ve 12,7milyon dolar ödemeye mahkûmedilmiþti. Smithfield, Kuzey

Amerika Serbest Ticaret Antlaþ-masý (NAFTA) sayesinde faali-yetlerini saðlýk ve güvenlik ku-rallarýnýn bu kadar sýký olmadýðýbir baþka yere taþýyabildi. Ser-best ticaret anlaþmalarý stan-dartlarý -ücretler, çevre yönet-melikleri, saðlýk- yükseltmek biryana Veracruz’daki Smiethfieldiþletmesi gibi kuruluþlarýn çev-resinde yaþayanlarýn ve çalýþan-larýn yaþam kalitesini düþürdü.

Gribin adýnýn ne olmasý gerek-tiði - þu sýralar resmi adý sankiyeni açýlmýþ bir müzik klibi ka-nalý gibi týnlayan “H1N1” oldu -üzerine boþ tartýþmalar bu has-talýk saçan domuz çiftliklerininiçler acýsý durumunun gözlerdensaklanmasýna yaradý.

ABD’nin resmi Hastalýk Dene-tim ve Önleme Merkezi’nden(CDC) Nancy Cox “Domuzlar, as-lýnda soðuk algýnlýðý virüsleri-nin bir araya gelmesi için harikabir karýþtýrma kabý iþlevi görü-yor” derken, salgýn hastalýklaruzmaný Ellen Silbergeld daha daileri giderek þunu söylüyor: “Ka-nýmca bu gibi olaylar hep olu-yordu, çünkü endüstriyel tarýmailiþkin çok az düzenleme var. Butür hayvan çiftliklerine virüskarýþtýrma kaplarý demek çokyerinde olur.” (Bu arada yeryü-zündeki bu domuz cehennemle-rinin içinde ne olup bittiðineiliþkin bir nebze fikriniz olsunisterseniz E. Annie Proulx’un si-zi eðlendirircesine boðazýnýzakadar bu pisliðin içine soktuðuromaný “That Old Ace in the Ho-le”u [Eski Koz] okumanýzý tavsi-ye ederim.)

Küreselleþme yalnýzca serma-

yeye dair bir þey deðil. Küresel-leþmeyle birlikte yayýlmalarýiçin karþýlarýna çýkan fýrsatlarmikrop ve virüsleri de heyecan-landýrýyor. Salgýn hastalýklarhep sömürgecilik ve savaþlabaðlantýlý ola gelmiþti. Avrupalý-lar çiçek hastalýðýný Yeni Dün-ya’ya getirmiþ karþýlýðýnda fren-giyi Avrupa’ya taþýmýþlardý.1918'deki büyük grip salgýný daaskeri birlik sevkiyatlarýyla yay-gýnlaþmýþtý. Günümüzdeyse in-sanlarýn, mallarýn ve sermaye-nin daha yaygýn dolaþýmý hasta-lýklarýn yayýlmasýna yarýyor.AIDS ve SARS hava yolculuðusayesinde kolayca yayýlmýþlardý.Ancak gýda üretiminin küreselbir montaj hattý - domuz gribifolluðu, kuþ gribi çalkalama ka-bý, deli dana üretim tesisleri dediyebiliriz- üzerinde birleþtiril-mesi zaten tartýþmalý olan küre-sel baðýþýklýk sistemimizi yýkýpgeçecek bir virüsün üremesi ih-timalini kat be kat artýrdý. Vi-rüslerin dili olsa herhalde Ro-nald Reagan gibi þöyle derlerdi:“Bay Ýnsansoyu yýkýn bu duva-rý!”

Küresel iþbirliði gerek Bu sorundan tamamen kurtul-

manýn bir yolu hayvancýlýða ta-mamen boþ verip eti laboratuar-da elde etmek. Hollandalýlar za-ten bu araþtýrmayý yapýyorlar.Ama bunun, romancý MargaretAtwood’un dehþetengiz öngörü-sünde olduðu gibi genetik mü-hendisliðinin ürünü salgýnlarlasonuçlanmasý, tek kelimeyle ký-yamete yol açmasý çok muhte-mel.

Bu küresel belalarla baþa çýk-mak için daha uygun bir çareküresel iþbirliðini artýrmak.Çin’in geçtiðimiz günlerde Tay-van’ýn Dünya Saðlýk Örgütü’negözlemci olarak katýlmasýný ön-lemeye son vermesi bu açýdanolumlu bir iþaret sayýlabilir.Herkes masaya oturmadýkça busorunlarla baþa çýkamayýz. As-keri harcamalarý azaltarak küre-sel saðlýk hizmetlerine kanalizeetmek için de çok da fazlazekâya gerek yok. Küreselleþme-mizin de standartlarý bir domuzahýrý seviyesine çekmek yerinebugünkünden yukarý çýkarmak-la ilgilenmesi gerek.

Ülkeler arasýndaki küçük çýkarkavgalarýný bir yana býrakarakgüçlerimizi birleþtirmek içinDünyanýn Durduðu Gün (TheDay the Earth Stood Still) fil-mindeki gibi uzay yaratýklarýnýnistilasýný bekleyemeyiz. Yaratýk-lar zaten burada. Sadece onlarýgözlerimizle göremiyoruz. Bun-dan önce de üzerimize birçokkez kuvvet gönderiler ama ye-nilgiye uðradýlar. Þimdi yenidenkuvvet topluyor ve yeni kitleimha silahlarý geliþtiriyorlar.Þimdi karar vermek zorundayýz:“Silahlanmanýn durdurulmasý”için etkin bir strateji mi geliþti-receðiz, yoksa -Pakistan’ýn gizlinükleer programýnýn yürütücü-sü- A. Q. Khan’ýn yolundan gide-rek hastalýklarý üreten araçlarýgeliþtirmeye devam mý edeceðiz.

(*) John Feffer’ýn makalesiniErtuðrul Kürkçü çevirdi. Yazý,Bianet’te 11 Mayýs 2009 tarihin-de yayýmlanmýþtýr.

Meksika’da baþlayan domuz gribitüm dünyada yayýlýyor. Dünya SaðlýkÖrgütü (DSÖ) 19 Mayýs 2008 tarihi iti-bariyle 39 ülkede toplam 9 bin 830 do-muz gribi vakasý saptandýðýný, ölümle-rin sayýsýnýnsa 79 olduðunu açýkladý.Salgýna iliþkin alarma geçen DSÖ,alarm seviyesini “en az iki ülkede gö-rülen, insandan insana bulaþan vaka-lar. Güçlü ve yakýn bir salgýn tehlike-si” anlamýna gelen 5 faza yükseltti.

Türkiye de alarmdaTürkiye’de ise giriþ kapýlarýnda ve

havalimanlarýnda virüse karþý gereklitedbirler alýndý. Saðlýk Bakaný RecepAkdað, vatandaþlara þu sýralar yurtdýþýna seyahat önermediklerini vurgu-layarak, domuz gribinden korunmakiçin en baþta hijyen kurallarýna uyul-masý gerektiðini dile getirdi.

Öte yandan, Türkiye’de görülen do-muz gribi vaka sayýsý 8’e ulaþtý. SaðlýkBakanlýðý’ndan yapýlan açýklamada,son domuz gribi vakasýnýn 27 Ma-yýs’ta ABD’nin New York kentindenhareket edip, 28 Mayýs’ta Türkiye’ye

gelen bir ABD vatandaþýnda görüldüðübildirdi.

Domuz gribinin belirtileriAnkara Tabip Odasý tarafýndan “do-

muz gribi” hakkýnda hazýrlanan bilgi-lendirme notuna göre ise domuz gribi-nin belirtileri; ani baþlayan ateþ, hal-sizlik, iþtahsýzlýk, kas aðrýlarý, baþ að-rýsý, kuru öksürük, daha az sýklýklaboðaz aðrýsý, burun akýntýsý, ishal, bu-lantý ve kusma.

Domuz gribinden korunmakmümkün mü?

Yine bilgilendirme notuna göre do-muz gribinin domuzlarda etkili biraþýsý var ancak insanlarda hastalýkyapmasýný önleyen bir aþýsý henüzyok. Olsa dahi aþý insanlarý korumadayeterli olmayabilir. Gerek mevsimselinsan gribinden gerekse yeni ortayaçýkan grip virüslerinden korunmakiçin en etkili yol genel hijyen kuralla-rýna uymak ve gerekli durumlardamaske takmak. Bunun dýþýnda tümenfeksiyonlardan korunmada olduðugibi, iyi uyumak, bol sývý içmek, hare-ket etmek ve iyi beslenmek.

Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) salgýn hastalýklara iliþkinolarak bir tehdidin ciddi bir olasýlýk olup olmadýðýný vedaha ayrýntýlý hazýrlýk önlemlerinin gerekipgerekmediðini ilan etmek için altý evreli bir salgýnhastalýk uyarý sistemi kullanmaktadýr. DSÖ bu uyarýnýnher evresinde uluslararasý kamuoyu, hükümetlertarafýndan alýnmasý tavsiye edilen önlemleribildirmektedir. Domuz gribinin ortaya çýkýsý ile birlikteDSÖ 5. evrede olunduðu ve buna iliþkin alýnmasý gerekenönlemleri açýklamýþtýr. John Feffer imzalý “Kapitalistdomuzlar!” baþlýklý yazý ile domuz gribinin nedenlerinive ortaya çýkýþ sürecini sizlerle paylaþmak istedik.

John Feffer (*)

Hekim Postasý

Dünyayý sarsan grip Dünyayý sarsan grip

Kar hýrsý ve hastalýk: Domuz gribi

Page 18: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

18 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

gezgin

Mantý, pastýrma ve GevherNesibe dersem neresi gelir aklý-nýza?

Kayseri gelir tabii. Ama Kayse-ri bunlardan ibaret deðil. Diðerbirçok þehrimiz gibi dolu dolugezilecek bir kent.

Ýlk görülecek yer Kent ve Mi-mar Sinan Müzesi. Birçok ekra-na bakarak, kulaklýktan dinleye-rek þehirle ilgili ne öðrenmek is-tiyorsanýz öðrenebilirsiniz. Ýkin-ci katta da Mimar Sinan'ýn bir-çok eserinin maketini görebilir,bilgilerini dinleyebilirsiniz.Hayran olduk. Ýngilizce de din-lemek mümkün, Almanca da ek-lenecekmiþ. Her ilde olsa keþke.

Ýkinci adres Arkeoloji Müzesiolsa iyi olur sanýrým. ÖzellikleKültepe'den çýkarýlmýþ eserlerleKayseri'nin erken Hitit devrinekadar uzanan 400 yýllýk tarihi-nin izlerini görebilirsiniz.

Etnografya Müzesi olarak dü-zenlenmiþ Güpgüpoðlu Konaðýda kesinlikle görmeye deðer.

1921'de Sakarya savaþýnda þe-hit olan öðrenciler yüzünden osene mezun veremeyen Kayserilisesini, müzesini gezmek isehüzün verici. Atatürk'ün önündeçocuklara alfabeyi öðrettiði Çý-nar aðaçlarý hala ayakta...

Avrupa ve Asya'daki ilk týp fa-kültesi sayýlabilecek olan Gev-her Nesibe Giyasiye ve Þifaha-nesi 1205 yýlýnda 2 yýlda ta-mamlanmýþ ama restorasyonudaha uzun sürecek gibi! Bir günbiterse týp tarihi müzesi ola-cak...

Kayseri kalesi surlarý þehirle içiçe geçmiþ, nerede baþlayýp bit-tiði belirsizleþmiþ. Biz gittiði-mizde "Yoðun burç"un içi "Denizfeneri" adýyla yapýlan kermesledoldurulmuþtu!

Birkaç dakikada bir Kümbet,ayný sýklýkla cami görebilirsiniz.Biz Döner Kümbet'i gördük.Türbe dönmüyordu ama bir cep-hesine çocuklar (?) yazý yazdýðý,bir cepheden büyük binalar,öbür cepheden dev bir reklampanosu görüntüye girdiðinden

ben iyi bir fotoðraf için dönüpdurdum.

Hunat Hatun Camii, medrese-si, medrese içinden girilen türbegörülebilir. Gülük camisinin çinimihrabý sanýrým görmeye deðer,ben görmedim. Sahabiye medre-sesi ve arkasýnda Roma mezarýda geçerken görülebilir.

Ali daðýný, Talas'ý tepeden sey-retmek için þimdi Gençlik Spor'aait olan Talas Amerikan Kole-ji'ne çýkmayý tavsiye ederim. (Alidaðýnda paragliding yapýlýyor-muþ!) Rum kilisesi de ziyaretedilebilir.

Mimar Sinan'ýn 20 yaþýna ka-dar yaþadýðý Aðýrnas kasabasý,Mimar Sinan evi, yeraltý þehride görmeye deðer. Maðaralardabezir yaðý çýkarýlýyor, ticaretiyapýlýyor.

Germir'in harap haldeki kilise-si, Gesi'nin kasaba dýþýndaki kuþevleri (bence köþkleri) görmeyedeðer. (Bað göremedik pekama...)

Biz gittiðimizde Erciyes daðýana-baba-çocuk günü seklindey-di. Deðil kaymak, yürümek bileçok zordu. Planlanan masterplan hayata geçirilirse kayakolanaklarý 5 katýna çýkacak gibi.

Kayseri Kapuzbaþý þelaleleri deharikadýr, Mili park, kurumayayüz tutsa da Sultan sazlýðý gör-meye deðer yerlerdir. Bünyan,Yahyalý halýlarý çok özeldir.

Kayseri'ye gelip de pastýrma,sucuk almamak, mantý, pastýr-malý pide yememek olmaz!

Ülkemizde eksik olan memle-ketini kalkýndýrma ruhu, ticarikafa Kayseri'de her fýrsatta his-sediliyor.

Daha ne diyeyim, gidin görün,yiyin gari.

Dr. Nur Canoðlu

Mantý, pastýrma ve GevherNesibe Þifahanesi ile

Kayseri…

Arkeoloji Müzesi'nde Kayseri'nin erken Hititdevrine kadar uzanan 400 yýllýk tarihinin izlerinigörebilirsiniz.

Germir Kilisesi harap halde…

Etnografya Müzesi olarakdüzenlenmiþ Güpgüpoðlu Konaðýkesinlikle görmeye deðer.

Page 19: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009 19

Boyalarla ve dokumalarla 30 yýl…

Nursel Aras'ýn "Azize" adlý romaný,geçtiðimiz ay okurlarla buluþtu. "Ka-ra Üzüm Salkýmý Hüzünler" baþlýðýy-

la kitaplaþtýrdýðý öyküleriyle tanýdýðýmýz ya-zar, Kanguru Yayýnlarý'ndan çýkan bu yeni ki-tabýný, özlediði annesine ve babasýna adamýþ.

Azize'yi bir solukta okudum. Masumiyeteövgü… Öyküleri de öyleydi. Her biri masumi-yete sunulmuþ birer adak sanki. O yüzden desarsýcý, kavrayýcý. Zaten, insaný insan kýlanmasumiyet duygusunu yüceltmiyorsa edebi-yat nedir ki!

Ýnsanýn, doðanýn, yaþamýn masumiyetindenyana olmalý edebiyat… Dolaysýz veya dolaylý,fark etmez. Yoksa çaða tanýklýk, çaðýný sorgu-lamak, çaðýnýn vicdaný olmak gibi etik ve ah-laki deðerlerin ne anlamý olurdu ki?

Kitabýn etkili ve akýcý bir anlatý dili var.Sanki kadim öykü anlatýcýlarýndan ve masalcýninelerden el almýþ gibi. Bu da yazara ait im-za; üslup olsa gerek. Bana çocukluðumun ka-dýn öykülerini anýmsattý; çileli kadýnlýk halle-rini…

Azize ve çocuklarýnýn yaþama tutunma ça-balarý, yürek burkucu ve yalýn bir dille anla-týlýyor.

Dr. Serdar Koç

Grevden dönenin!

Azize: Masumiyete övgü

Edebiyat, kültür,sanat ve düþündergisi 'Eylülce'

yayýn hayatýnabaþladý. Ýki ayda birokurlarla buluþandergi, ilk sayýsýnda'Edebiyat Dergiciliði'ikinci sayýsýnda'Postmodernizm'konularýný ele aldý.Derginin üçüncüsayýsýnýn dosyakonusu ise 'Eleþtiri'.Öykü ve þiirlerin deyer aldýðý dergi,Ankaralý genç birekip tarafýndanhazýrlanýyor.

Fikret Otyam "Boyalarla 65yýl" ve Filiz Otyam " Dokuma-larla 30 Yýl" sergileri Galeri Po-lart'da Ankaralý sanatseverlerlebuluþacak.

"65 yýldýr bana yaþama kývan-cý yaný sýra hüzün de veren veen iyi bildiðim öðelerin resim-lerini yapýyorum. Býkmadan,usanmadan…" diyen Fikret Ot-yam'ýn son dört yýllýk çalýþma-larýnda hayvan ve insan yüzle-rinin yaný sýra yöresel motifle-re de rastlamak mümkün. Ser-gide, iç mimar Filiz Otyam'ýnotuz yýldýr çulhalýk tezgahýndadokuduðu iþler de sanatsever-lerin beðenisine sunuluyor.

1926 yýlýnda doðan ÝstanbulDevlet Güzel Sanatlar Akade-misi'nde "Hocalarýn hocasý ÇallýÝbrahim"in öðretilerinden son-ra Bedri Rahmi Eyüboðlu Atöl-yesi Yüksek Resim Bölü-

mü'nden 1953'te mezun olan,gazetecilik ve editörlük de ya-pan Fikret Otyam resim çalýþ-malarýný Cumhuriyet gazete-sinden emekli olduktan sonra(1979) yoðun biçimde sürdür-dü. Ýlk resim sergisini 1952'deaçan sanatçý günümüze kadaryurt içi ve yurt dýþýnda otuzunüzerinde sergi açtý ve resimleribirçok yurt dýþý müzelerinde veözel koleksiyonlarda yer al-makta. Sanatçýnýn UNESCO AI-AP Türkiye Ulusal KomitesiUluslararasý Plastik SanatlarDerneði Onur Belgesi'nden Ga-zeteciler Cemiyeti Basýn ÞerefBelgesi'ne kadar pek çok ödülve plaketi var.

Fikret Otyam ile 1977'de ev-lenen, Amerika'da iç mimarlýkeðitimi görmüþ Filiz Otyam isesanatýný dokumalar yaparaksürdürüyor. Sergi 26 Haziran2009 tarihine dek görülebilir.

Ýletiþim: 0 312 439 14 80

Hekim Postasý

kültür sanat

Ýþçi kökenli öykü yazarlarý-mýzdan Celal Ýlhan'ýn,"Grevden Dönenin! - Bir

Sendikacýnýn Anýlarý" adlý yenikitabý Kanguru Yayýnlarý'ndançýktý.

Yazarý usta bir öykücü olunca,aný-roman tadýnda güzel bir ki-tap çýkmýþ ortaya.

1980 öncesi beþ-altý yýllýk birdönemde, bir fabrikadaki kötüçalýþma koþullarý ve yürütülensendikal mücadele anlatýlýyorkitapta. Yetkili sendikalar ileyaptýðý toplu sözleþmeleri yoksayan, kendi attýðý imzayý gör-mezden gelen, yasa tanýmaz,kendi düzenlediði hukuka bileuymayan zorba iþveren temsil-cileri, zarif ama iðneli bir dilleeleþtiriliyor.

Bir hekim olarak en baþatadikkatimi çeken, kitaba konuolan Akdeniz Gübre Sanayi'nde-ki iþçilerin, kötü ve saðlýksýz ça-

lýþma koþullarýna baðlý olarakyaþadýklarý solunum sistemiyleilgili saðlýk sorunlarý oldu. Özel-likle fabrikanýn gübre depola-rýnda, taþlaþmýþ gübre kütleleri-nin, kompresörle parçalanýpufalanmasý sýrasýnda oluþan,göz gözü görmeyecek kadar yo-ðun toz bulutu içinde çalýþan iþ-çilerin yaþadýðý saðlýk problem-leri üzerinde durmak gerek.

Ýþçilere, o günün saðlýk ola-naklarý ve araþtýrma imkânla-rýyla tüberküloz tanýsý konul-muþ. Ben o iþçilerin aslýnda, birmeslek hastalýðý olan silikoziseyakalandýklarýný tahmin ediyo-rum. Bugün için, özellikle kotkumlama iþçilerinin yaþadýðýçok vahim ve öldürücü saðlýksorunlarýyla gündeme gelen vebir meslek hastalýðý olan siliko-zis, o günün imkânlarýyla kolay-ca gözden kaçabiliyor, tüberkü-loz denilip geçiliyordu.

Bu tür iþyerleriyle bu hastalýkarasýndaki iliþki, günümüzde bi-

limsel olarak kanýtlanmýþ-týr ve kolay kolay görmez-den de gelinememektedir.Fabrikada, gerekli koru-yucu saðlýk önlemlerialýnmadýðý ve daha daönemlisi insan saðlýðýnaaykýrý ilkel bir teknolojikullanýldýðý, böylece deçalýþanlarýn saðlýðý, ya-þamý tehlikeye atýldýðýiçin iþveren birinci de-recede sorumlu ve suç-ludur. O iþyerindekisendikacýlarýn ve iþçitemsilcilerinin birincigörevi de, ne pahasýnaolursa olsun bu soru-nun çözülmesi olmalý-dýr. Silikozis; akciðerlerle ilgili,geri dönüþü olmayan, ölümcülbir meslek hastalýðýdýr.

Kitapta, iþçilerin günümüzdede yaþadýklarý, çalýþma koþulla-rýna iliþkin sorunlar anlatýlýyor.Bir yandan, keskin ideolojiksöylemlerle, günün yükselen

modadeðerlerine çabucak uyuverensamimiyetsiz lider ve insan tip-leri ince bir dille sergilenirken,öte yandan iþçi haklarý için yü-rütülen mücadele dile getirili-yor. Bir yandan da yaþamýn ola-ðan ayrýntýlarý...

Yeni biredebiyat dergisi: Eylülce

Dr. Serdar Koç

Page 20: Mayýs-Haziran 2009 Sayý: 15 Razý Olmayacaðýz!ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/mayis.pdf · Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz ato’dan 2 ara genel kurul Ankara Tabip Odasý

20 Hekim Postasý Mayýs-Haziran 2009

Tasa

rým

: D

r. S

elçu

k A

tala

y ve

Dr.

Sey

fi D

urm

az