3
konan beduh kelimesinin stilize biçimi- dir. XVIII. kadarki malarda adresierin daha çok belgenin XIX. da ince uzun dikkati çeker. Adresler ise genellikle dar paralel bir ve üst- ten dörtte birlik ya- Bugün gibi paralel olarak adresler de Elkab gibi adresler de ve yazan mevkiine göre göstermektedir. : BA, A.AMD, dosya nr. 12/35, 13/31; BA, A.MKT, dosya nr. 58/22, 30, 53; BA, A.ÇYB, dosya nr. 1/8; BA , A.DYN.MHM, dosya nr. 1/35, 55 ; 1/45, 55; BA, dosya nr. 25/33, 55; 1251/25, 29, 51 , 54 , 59; BA, A.RST, dosya nr. 2/9, 36; BA. YEE, nr. 18-526/1-13-142; BA, nr. 67/107, 70/131;TSMA, nr. E. 148/30 , 5448, 5876; Public Record Office, State Papers, nr. 102/61; Feridun Bey, ll , 239, 243, 245; Süleyma- niye Ktp ., H alet Efendi, nr. 760, vr. 24'- 25 '; Mergüb, Belediyesi Atatürk Mu- all im Cevdet, nr. K. 36, s. 60-61 ; Fevzi, ilm-i 13 16, tür. yer.; Me hmed Ri- fat, ye ri ve tarihi yokJ, s. 37-40, 42, 68-71; Muallim Cevdet, da Usul-i ue Muhabere, 1925, s. 432-439; L. Fekete. Türkische Schriften aus dem Archiue des Palatins Nikolaus Esterhazy, 1606-1645, Budapest 1932, tür.yer.; S. Ski l- leter, "Three Letters from the Ottoman 'Sulta- na · Safiye to Queen Elizabeth Documents from Ottoman Chanceries, Oxford 1965 , s. 134-135; M. Tayyib Gökbilgin. impara- Medeniyet Tarihi Çerçeuesinde Osman- lt Paleogra{ya ue Diplomatik ilmi, 1979, s. 91-94 , 108; a.mlf., "Venedik Devlet Vesikalar Kanun! Sul- tan Süley man Devri Belgeleri" , TTK Belgeler, 1/2 (1964). s . 119-220; Bekir "Mün- Ehemmiyeti", Tarih Boyunca Paleog- Ahmed Cevdet özel mektubu (BA, YEE, nr. 526/ l/296) ra{ya ue Diplomatik Semineri-Bildiriler, bul 1988 , s. 169-176; Mübahat S. "Cevdet ve Aile içi Münasebetleri", a.e., s. 199-222 için bk. a .mlf., Bel- gelerinin Dili: Diplomatik, is tanbul 1994, s. 22 -229). IJ!IlliJ MüBAHAT S. KüTÜKOGLU o TAS AVVUF. Tasawufun ilk dönem- lerinden itibaren sufiler mektup yazma- ve faaliyetinin bir olarak dikkate sufilerin yönetici- leri uyarmak ya da onlara istekleri iletmek, ilim ehli kimselerle bulunmak. cevaplamak, olmayan müridierin seyrü sü- IQk problemleri çözmek ve yorumlamak gibi amaçlarla kaleme görülür. zahid sufilerden Basri'nin Ömer b. Abdülazlz olmak üzere devri n alim ve yöneticilerine mektup ya- zarak tavsiyelerde bilin- mektedir. b. Edhem'in de ken- disine sorulan sorulara cevap mektuplar Süfyan es-Sevrl ve Evzai ile zaman zaman nakledilmektedir. lll ve IV. (I X-X.) larda sufilerin dini nasihatierin olarak ta- sawufun inceliklerine. makam ve hallerin yer Ser- rac bu dönem sQfilerinden Amr b. Os- man ei-Mekkl, Seri es-Sakatl, Ata. EbQ Bekir Ebü'I-Hüseyin en-NQ- rl, ed-Dineverl, Zünnun Ebu Abdullah er-Ruzbarl. Yusuf b. Hüse- yin er-Razi. Yahya b. Muaz, b. ei-Kirmanl. Ebu Hafs el -Haddad ve ca· - fer ei-Huldi gibi müridierine ya da birbirlerine MEKTUP Cüneyd-i Ebu Ali er-Ruz- bari, Ebu Said Ebu Said el- Harraz. ürmevi, Dükkl gibi sufilerin mek- bölümler (el- Lüma' , s. 305-317). Yine bu dönem sufi- lerinden Mansur'un hapisteyken Ata'ya iki mektup '1- HaWic 1 ed L. Massignon- P. Kraus J. Pa- ris 1957, s. 18- 20). Hakim et-lirmizl'nin de Muhammed b. Fazi el-Belhive Ebu Os- man ei-Hirl ile bilinmekte- dir (Sviri, XI 120031. s. 465) . da tevhid. fena. misak gibi ele alan Cüneyd-i ve rumuzlu bir dil kullanmaya özen bunu Ebu Bekir ei-Kisal'ye bir mek- tupta ( el-Lüma', s. 3 2) eline geçerse Gazzall'nin da yöne- ticileri uyarmak ve ilim ehli kimselere tavsiyelerde bulunmak mektuplara örnek olarak zikredilmelidir · (Feza'ilü'l-enam min resa'ili lam, Tahran I 333 Letters o{al-Gazzali tre Abdul OayyumJ, New Delhi 1992). ve samimi bir üslupla bu mektuplar dini içerikli olanlarla birlikte tasavvufi mahiyette da Yine bu çerçevede Ahmed er-Ri- fal'nin Abbasl HalifesiM üstenci d-Billah'a ll, 28), Selçuklu I. Keykavus'a ve Fahred- din er- Razi'ye XX, 494-495, 498), Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin IL din Keykavus'a ( MektD.bat Mevlana M. F. Nafiz UzlukJ, istan- bu l 356/1 937). Evhadüddin-i Kirmanl'nin Halife Billah'a XI, 5 9), Zeynüddin el -Hafi'nin dönemin yönetici- lerine (Ali N eva yi, s. 396-397). Ubey- dullah Sultan Ebu Said'e ve Ali Neval'ye (Tosun, s. 166-167), Abdülla- tlf el-Kudsi'nin Cüneyd-i Safevi ile ilgili Bey' e za de, S. 265-266). Abdülkuddus' ün Ludl 488- 5 7) , Babür ve Hü- mayun ile Afgan ve Babür na VIII, 344-345). RabbanT- nin dönemin birçok yöneticisine ve ilim örnek ola- rak kaydedilebilir. sebeplerle yöneticilere mektup örneklerine dönemi su- filerinde de Ak- fethi Fa- tih Sultan Mehmed'e (mektuplar için bk. Halil Fatih Devri Üzerinde Yetkik- ler ve Vesikalar, Ankara I 954, s. 2 I 7-2 I 9). 21

MEKTUP P. - cdn.islamansiklopedisi.org.trYahya Efendi'nin Kanuni'ye ve diğer devlet erkanına (AtaY. s. 149). Şeyh Mehmed Daği'nin lll. Mu rad'a birçok ihtiyaç sahibi için mektup

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

konan beduh kelimesinin stilize biçimi­dir. XVIII. yüzyıl sonlarına kadarki yazış­malarda adresierin daha çok belgenin arkasına yazılmasına karşılık XIX. yüzyıl­da çoğunlukla ince uzun zarfların kullanıl­dığı dikkati çeker. Adresler ise genellikle dar kenarlarına paralel bir şekilde ve üst­ten dörtte birlik kısmı boş bırakılarak ya­zılmıştır. Bugün olduğu gibi zarfın geniş kenarına paralel olarak yazılan adresler de vardır. Elkab gibi adresler de yazılan ve yazan şahsın mevkiine göre değişiklik göstermektedir. BİBLİYOGRAFYA :

BA, A.AMD, dosya nr. 12/35, 13/31; BA, A.MKT, dosya nr. 58/22, 30, 53; BA, A.ÇYB, dosya nr. 1/8; BA, A.DYN.MHM, dosya nr. 1/35, 55; 1/45, 55; BA, A.NŞT, dosya nr. 25/33, 55; 1251/25, 29, 51 , 54 , 59; BA, A.RST, dosya nr. 2/9, 36; BA. YEE, nr. 18-526/1-13-142; BA, D .BŞM.KGB,dosya nr. 67/107, 70/131;TSMA, nr. E. 148/30, 5448, 5876; Public Record Office, State Papers, nr. 102/ 61; Feridun Bey, Münşei'ıt, ll , 239, 243, 245; Münşeat Mecmuası, Süleyma­niye Ktp ., H alet Efendi, nr. 760, vr. 24'- 25'; inşa-i Mergüb, İstanbu l Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Mu­all im Cevdet, nr. K. 36, s. 60-61 ; İbrah im Fevzi, ilm-i inşa, İstanbul 13 16, tür. yer.; Mehmed Ri­fat, Zübdetü'l-münşeat, !baskı yeri ve tarihi yokJ, s . 37-40, 42, 68-71; Muallim Cevdet, ZamanımiZ­da Usul-i inşa ue Muhabere, İstanbul 1925, s. 432-439; L. Fekete. Türkische Schriften aus dem Archiue des Palatins Nikolaus Esterhazy, 1606-1645, Budapest 1932, tür.yer.; S. Ski l­leter, "Three Letters from the Ottoman 'Sulta­na · Safiye to Queen Elizabeth ı. ", Documents from Ottoman Chanceries, Oxford 1965 , s. 134-135; M. Tayyib Gökbilgin. Osmanlı impara­torluğu Medeniyet Tarihi Çerçeuesinde Osman­lt Paleogra{ya ue Diplomatik ilmi, İstanbul 1979, s. 91-94, 108; a.mlf. , "Venedik Devlet Arşivindeki Vesikalar Külliyatında Kanun! Sul­tan Süley man Devri Belgeleri" , TTK Belgeler, 1/2 (1964). s . 119-220; Bekir Kütükoğ l u. "Mün­şeat Mecmualannın Osmanlı Diplamatiği Bakı­

mından Ehemmiyeti", Tarih Boyunca Paleog-

Ahmed Cevdet Paşa'nın

özel mektubu (BA, YEE, nr. 526/ l/296)

ra{ya ue Diplomatik Semineri-Bildiriler, İstan­bul 1988, s. 169-176; Mübahat S. Kütükoğ l u,

"Cevdet Paşa ve Aile içi Münasebetleri", a.e., s . 199-222 (aynı yazı için bk. a .mlf., Osmanlı Bel­gelerinin Dili: Diplomatik, istanbul 1994, s. 22 ı -229). r:;:ı

IJ!IlliJ MüBAHAT S. KüTÜKOGLU

o TASAVVUF. Tasawufun ilk dönem­lerinden itibaren sufiler mektup yazma­yı irşad ve eğitim faaliyetinin bir parçası olarak görmüşlerdir. İçerikleri dikkate alındığında sufilerin mektup l arı yönetici­leri uyarmak ya da onlara bazı istekleri iletmek, ilim ehli kimselerle görüş alışve­rişinde bulunmak. soruları cevaplamak, yanlarında olmayan müridierin seyrü sü­IQk esnasında karşılaştıkları problemleri çözmek ve rüyalarını yorumlamak gibi amaçlarla kaleme aldıkları görülür.

İlk zahid sufilerden Hasan-ı Basri'nin başta Ömer b. Abdülazlz olmak üzere devri n alim ve yöneticilerine mektup ya­zarak bazı tavsiyelerde bulunduğu bilin­mektedir. İbrahim b. Edhem'in de ken­disine sorulan sorulara cevap niteliğinde mektuplar yazdığı. ayrıca Süfyan es-Sevrl ve Evzai ile zaman zaman mektuplaştığı nakledilmektedir. lll ve IV. (IX-X.) yüzyıl­larda yaşayan sufilerin mektuplarında dini nasihatierin yanı sıra ağırlıklı olarak ta­sawufun inceliklerine. bazı makam ve hallerin açıklanmasına yer verilmiştir. Ser­rac bu dönem sQfilerinden Amr b. Os­man ei-Mekkl, Seri es-Sakatl, İbn Ata. EbQ Bekir eş-Şibll, Ebü'I-Hüseyin en-NQ­rl, Mimşad ed-Dineverl, Zünnun ei-Mısrl, Ebu Abdullah er-Ruzbarl. Yusuf b. Hüse­yin er-Razi. Yahya b. Muaz, Şah b. Şüca'

ei-Kirmanl. Ebu Hafs el-Haddad ve ca·­fer ei-Huldi gibi şahsiyetterin dostlarına, müridierine ya da birbirlerine yazdıkları

MEKTUP

mektupların muhtevalarına işaret etmiş;

ayrıca Cüneyd-i Bağdadl, Ebu Ali er-Ruz­bari, Ebu Said İbnü'l-A'rabl, Ebu Said el­Harraz. ürmevi, Dükkl gibi sufilerin mek­tuplarından bölümler kaydetmiştir (el­

Lüma', s. 305-317). Yine bu dönem sufi­lerinden Hallac-ı Mansur'un hapisteyken İbn Ata'ya iki mektup yazdığı (Atıbarü '1-HaWic 1 ed L. Massignon- P. Kraus J. Pa­ris 1957, s. ı 18- ı 20). Hakim et-lirmizl'nin de Muhammed b. Fazi el-Belhive Ebu Os­man ei-Hirl ile mektuplaştığı bilinmekte­dir (Sviri, XI 120031. s. 465) . Mektupların­

da tevhid. fena. misak gibi konuları ele alan Cüneyd-i Bağdadi kapalı ve rumuzlu bir dil kullanmaya özen göstermiş, bunu Ebu Bekir ei-Kisal'ye gönderdiği bir mek­tupta ( el-Lüma', s. 3 ı 2) başkasının eline geçerse yazdıklarının yanlış anlaşılabile­

ceği endişesiyle yaptığını belirtmiştir.

İmam Gazzall'nin mektupları da yöne­ticileri uyarmak ve ilim ehli kimselere tavsiyelerde bulunmak amacıyla yazılan mektuplara örnek olarak zikredilmelidir · (Feza'ilü'l-enam min resa'ili /:fücceti 'l-İs­lam, Tahran I 333 hş.; Letters o{al-Gazzali !İng. tre Abdul OayyumJ, New Delhi 1992).

Açık ve samimi bir üslupla yazılan bu mektuplar arasında dini içerikli olanlarla birlikte tasavvufi mahiyette olanları da vardır. Yine bu çerçevede Ahmed er-Ri­fal'nin Abbasl HalifesiM üstenci d -Billah'a (DİA, ll, ı 28), İbnü'I-Arabl'nin Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus'a ve Fahred­din er-Razi'ye (DİA, XX, 494-495, 498),

Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin IL İzzed­din Keykavus'a ( MektD.bat Mevlana 'nın Mektup ları lnşr. M. F. Nafiz UzlukJ, istan­bul ı 356/1 937). Evhadüddin-i Kirmanl'nin Halife Müstansır- Billah'a (DİA, XI, 5 ı 9), Zeynüddin el-Hafi'nin dönemin yönetici­lerine (Ali Şlr N eva yi, s. 396-397). Ubey­dullah Ahrar'ın Sultan Ebu Said'e ve Ali Şlr Neval'ye (Tosun, s. 166-167), Abdülla­tlf el-Kudsi'nin Cüneyd-i Safevi ile ilgili Karamanoğlu İbrahim Bey' e (Aşıkpaşa­zade, S. 265-266). Şeyh Abdülkuddus'ün İskender-i Ludl (ı 488- ı 5 ı 7) , Babür ve Hü­mayun ile bazı Afgan ve Babür soyluları­na (DİA , VIII, 344-345). imam-ı RabbanT­nin dönemin birçok yöneticisine ve ilim adamlarına yazdığı mektupları örnek ola­rak kaydedilebilir.

Değişik sebeplerle yöneticilere yazılan mektup örneklerine Osmanlı dönemi su­filerinde de sıkça rastlanmaktadır. Ak­şemseddin İstanbul'un fethi sırasında Fa­tih Sultan Mehmed'e (mektuplar için bk. Halil inalcık, Fatih Devri Üzerinde Yetkik­

ler ve Vesikalar, Ankara I 954, s. 2 I 7-2 I 9).

21

MEKTUP

Safyalı Bali Efendi Bedreddin Simavi aley­hine Kanuni Sultan Süleyman'a, Şeyh Mehmed Daği kendisinden nasihat iste­yen lll. Murad'a (All Mustafa, vr. 12b-13•), Aziz Mahmud Hüday1 lll. Murad. ı. Ah­med ve ll. Osman ile bazı devlet erkanına. Mehmed Nasuh1 lll. Ahmed' e ve Ende­run Kahyası İbrahim Ağa'ya (Şeyh Mu­hammed Nasuhl, Hayatı, Eserleri, Dlvanı, Mektupları Müraselat 1 Varidiit-ı Kudsiy­

ye, nşr. Kemal Edip Kürkçüoğlu, istanbul, ts., s. 85-155). Hasan Seza1 ile (MektUbat-ı Hazret-i Sezayl, istanbul 1289) Abdullah Salahi de (Muslu, s. 117) devlet ricaline bazı öğütleri içeren mektuplar yazmış­lardır. Şeyhterin yöneticilere ihtiyaçlarını bildirmek ya da ihtiyaç sahiplerine aracı olmak maksadıyla da mektup yazdıkları görülmektedir. Mevlana Celaleddin-i Ru­ml'nin mektuplarının çoğu bu nitelikte­dir. Osmanlılar döneminde de birçok şey­

hi n halkın ihtiyaçları için yöneticilere mektup yazdığı bilinmektedir. Mesela Şeyh Muslihuddin Tavli'in Kastamonu böl­gesinde halka yapılan zulmü önlemek için ll. Bayezid'e mektup yazdığı (Taşköpriza­de, s. 362), Beşiktaş! Yahya Efendi'nin Kanuni'ye ve diğer devlet erkanına (AtaY. s. 149). Şeyh Mehmed Daği'nin lll. Mu­rad'a birçok ihtiyaç sahibi için mektup gönderdikleri (All Mustafa, vr. 13•) görül­mektedir.

Sufilerin ilim ehli kimselerle görüş alış­verişinde bulunmak için yazdıkları mek­tuplara örnek olarak Ebu Sald-i Ebü'I­Hayr ile İbn Sina'nın mektuplaşmaları zik­redilebilir. Bu mektuplaşmadan sonra gerçekleştiği kaydedilen görüşmenin ar­dından İbn Slna'nın, "Benim bildiklerimi o görüyor", EbG Said'in de. "Benim gör­düklerimi o biliyor" dediği, böylece haki­kate akılla da keşifle de ulaşılabileceğine işaret ettikleri belirtildiğine göre (DİA, X, 221) mektupların tasawuf ve felsefe ko­nularını içerdiği söylenebilir. Sadreddin-i Konevi ile Nas1rüdd1n-i TGs! arasındaki yazışmalar da varlık, bilgi, hakikat gibi konularda tasawuf ehliyle felsefecilerin yaklaşımları çerçevesinde cereyan etmiş­tir. Son dönem mutasawıflarından Ah­met Avni Konuk ile Muhammet İhsan Oğuz arasındaki mektuplaşmalarda ise vahdet-i vücGd ile vahdet-i şühGd konu­ları tartışılmıştır.

Tasawuf çevrelerinde müridiere nasi­hat etmek ve tasawufun inceliklerini öğ­retmek maksadıyla yazılan mektuplar da­ha yaygındır. Bu tür mektup yazma gele­neği hemen bütün tasawuf ehli tarafın­dan benimsenmiş. tarikatların yaygın-

22

taşmasından sonra da genellikle uzakta olan müridierin şeyhle irtibatı bu şekilde sağlanmıştır. Erken dönemlerden itiba­ren yazılmaya başlanan bu mektupların yüzlerce örneğine rastlanmaktadır. Ser­rac'ın kaydettiklerinden başka ( el-Lüma',

s. 305-317) bu tarzda mektup yazan önernli sufiler şunlardır: Aynülkudat ei-Hemedan1 (Name ha, ı-rı 1 nşr. Ali Na ki Münzevl- Aflf Useyran ı. Tahran 1362; lll 1 nşr. Ali Na ki Münzevl]. Tahran 1377 hş.); İbnü'I -Arlf (Mifta/:ıu's-sa'ade ve taf:ıi).ll).u taril).i's-sa'ade jderleyen EbG Bekir Atik b. Mü'min]. Beyrut 1993); Abdülkadir-i Gey­lani (MekWbat-ı Geylani Itre. Abdülkadir Akçiçek]. istanbul 1966); Ebü'I-Hasan eş­Şazel1 (EJ2 1 İng. ı, ıx. 171 ); Necmeddln-i Kübra (bk. M. Taki Daniş PejGh, s. 161-162); Mecdüddin ei-Bağdad'i (a.g.e., s. 168-174; ayrıca bk. Köprülü Ktp., nr. 1589, vr. 422b); Şerefeddin Maneri (Paul )ackson, The Way of A Su{l, Del hi 1987, s. 3-4, 122-124, 260) ve halifeleri Muzaffer Şems Bel­hi ile Hüseyin Muiz Belh1 (a.g.e., s. 258); İbn Abbad er-Rundl (Letters on The Sü.fi Path itre. John Renard]. New York, Mah­wah, Toronto 1986; Lettres de directian spirituelle: The Rasail as Sughra of lbn Abbad jnşr. Paul Nwyia]. Beyrut 1958, 1974jilavelerlel); Ubeydullah Ahrar (DİA, VII, 94); Alaeddin Attar ( Reşehat Tercüme­

si, s. 150-151); Muhammed Parsa (Süley­maniye Ktp., Lala İsmail, nr. 698, vr. 79b-81 •ı. Abdullah Kutb (Süleymaniye Ktp., ŞehidAii Paşa, nr. 1418); Baki-Billah (To­sun. s. 203); Sarban Ahmed; Hüsamed­din Ankarav1; Hasan Kabaduz; Beşir Ağa (son dördü için bk. Abdülbaki jGölpınar­lı]. s. 67, 71. 78, 159-160, 204). Abdülme­cid Sivas! (Gündoğdu, s. 231-233); Niyazi-i Mısrl (SüleymaniyeKtp., Mihrişah Sultan, nr. 384, vr. 97•-98•); Atpazar1 Osman Fazlı (DİA, IV, 85) ve halifesi İsmail Hakkı Sur­sev! (Namlı, s. 176); İbrahim Hakkı Erzu­rum! (DİA, XXI , 311 ); Mustafa Müştak (Yücer, s. 360); Kuşadalı İbrahim (Yaşar Nuri Öztürk, Kuşadalı İbrahim Halvet~ Ha­yatı, Düşünceleri, Mektupları, istanbul 1982, s. 125-276) ve halifesiTevfik Bos­nev1 (Yaşar Nuri Öztürk, Muhammed Tev­fik Bosnevl, Hayatı, Mektupları, Halifele­

ri, istanbul 1981, s. 33-152); Mulay Ali ei­Cemel ve halifesi Mulay ei-Arab1 ed-Der­kav1 (Bir Mürşidin Mektupları jResail; İng. nşr. Titus Burckhardt; T. tre. İbrahim Ka­lın]. İstanbul 1995); Ahmed b. İdrls (The

Letters of Ahmad lbn ldris 1 Resa'ilü AJ:ı­med bin İdris !Arapça aslı ve İngilizce ter­cümesiyle birlikte nşr. E inar Thomassen­Bernd Radtke]. Londra 1993).

Şeyhle müridieri arasındaki mektup­laşmaların bir kısmı doğrudan müridin seyrü süluküyle alakalıdır. Mesela Mevla­na'nın mektuplarından biri seyrü sü!Gk erkan ve şartlarını soran bir alime cevap olarak yazılmıştır. Necmeddln-i Kübra'­nın. müridi Seyfeddin ei-Baharzl'ye seyrü sülükü esnasında yapması gerekenleri mektupla bildirdiği, yaşadığı halleri ve gördüğü rüyaları yine bu yolla tabir ettiği (bk. Meier. s. 325). Mecdüddln-i Bağda­di'nin Şerefeddin ei-Belhl'ye (mektuplar için bk. a.g.e., s. 353-366). Mehmed NasG­hl'nin İbrahim b. Osman'a (Süleymaniye Ktp., Tahir Ağa, nr. 41 O). son dönem sufile­rinden Mehmet Nusret Tura'nın (ö. 1979) gemi kaptanı olan müridi Sabri Nebioğ­lu'na yazdığı mektupları (Mektuplar, is ­tanbul ı 995) bu türdendir. Bu sonuncu­sunda mektup yazmanın ve okumanın usulüne de ilk mektupta işaret edilerek manevi tesirin gerçekleşmesi için bunun sabahın erken saatinde aç karnma okun­masının uygun olacağı belirtilmiştir. Yine NGreddin Abdurrahman ei-İsferaylnl'nin. müridi Alaüddevle-i Simnanl'ye sü!Gkü esnasında yapması gerekenleri ilk zaman­lar mektupla bildirdiği (bk. Meier, s. 325-326; Correspondence spirituelle echangee en tre Nuroddin Esfarayeni et son disciple Alaoddawleh Semnani jnşr. H. Landoldt]. Tahran- Paris 1972). Abdüllatif el-Kudsi'­nin Cam şehrinde girdiği erbaln sırasında yaşadığı halleri Herat'ta bulunan şeyhi Zeynüddin ei-Hafi'ye düzenli olarak yaz­dığı mektuplarla aktardığı ve sonunda Şeyh Hafi'nin kendisine icazet yazıp gön­derdiği (Lamii, s. 551-552; Taşköprizade, s. 66-67), Kastamonulu Şa'ban-ı Veli'nin vefatma yakın Gelibolu'daki müridi Muh­yiddin Mehmed Daği'ye yazdığı mektupla bir üst zikre geçmesi için izin verdiği (All Mustafa . vr. 3•-6•) belirtilmektedir, Son dönem Nakş1 şeyhlerinden Muhammet İhsan Oğuz ise şeyhi Seyyid Ahmed Ça­pakçurl'yi görmeden kendisine manevi yolla intisap etmiş, şeyhten gelen mek­tuplarla sütükünü tamamlayıp icazet al­mıştır (Muhammet İhsan Oğuz, Mektup­lar, ı, istanbul 1994, eserin başında yer alan müellifle ilgili biyografi). Bunun kadın sGfilerden iki örneği XVII. yüzyıl dervişle­rinden Üsküplü Asiye Hatun ile Hindis­tanlı Cihanara Begüm'dür. Asiye Hatun, bir halifesi vasıtasıyla kendisini görme­den intisap ettiği Muslihuddin Efendi'ye yaşadığı halleri ve gördüğü rüyaları dü­zenli olarakyazmış ve şeyhinden aldığı ya­zılı talimattarla süluküne devam etmiştir (RüyaMektupları jnşr. Cemal Kafadar].

istanbul ı 994) Babürlü Hükümdarı Şah Cihan'ın kızı Cihanara Begüm ise erkek kardeşinden dinleyerek etkilendiği Molla Şah Bedahşi'ye yazdığı mektuplar yoluyla yine görmeden mürid olmuştur (Smith, S . 154-155) .

İmam-ı Rabbani'nin yöneticilerle alim­lere ve müridierine yazdığı, tasawuf me­seleleri ve kelam terminolojisi ağırlıklı mektuplarından sonra (bk MEKTÜBAT)

Nakşibendl- Müceddidl tarikatında mek­tup geleneğinin daha da yaygınlaştığı an­laşılmaktadır. İmam-ı Rabbani'den sonra geleneği oğlu Muhammed Ma'süm (Mek­to.bat, istanbul 1277). Muhammed Murad Buhar! (iü Ktp ., FY, nr. 327, vr. 52 ' -87b).

Beyzade Mustafa Ah ıskavi (Süleymaniye Ktp., Darülmesnevl, nr. I 35, vr. 40' -42 ',

84' ·b, 86b, 9 I b-92b). Köstendilli Süleyman Şeyh! gibi şeyhler devam ettirmiş. bu ge­lenek Halid el-Bağdadl (Bugyetü'l -vacid

fi mektabati'l-Mevlana ljalid, Şam ı 334)

ve takipçileri Abdurrahman et-Tağl (Şeyh Abdurrahman Taği'nin Mektupları [tre. Ahmed Ytldırım- Enbiya Ytldırım[, istan­bul 1995), Muhammed Sami (Ünal Tuy­gun, Muhammed Sami-i Erzincani [Pir-i Sami Hazretleri] Hayat1 ve Sohbet/eri, is­tanbul 1997, s. 93-129), Şeyh Fethullah (a.g.e. , s. 107-122). Muhammed Ziyaed­din, Ahmed Haznevl(Şeyh Muhammed Ziyaeddin- Şeyh Ahmed el-Haznevl, Yeni

Mektcıbat [tre. Feyyaz Karabel [, Ankara 1982), Esad Erbm (Mektabat, istanbul ı 34 ı), Osman Hu!Qsi Ateş (Mektabat-L H ulUsi-i Darendevi [ nşr. Mehmed Akku ş 1, Ankara 1996) ve Muhammet İhsan Oğuz (Mektuplar, 1-11, istanbul I 994) vasıtasıyla

günümüze kadar gelmiştir.

Hindistan'da da özellikle Çiştiyye tari­katında mektup yazma yoluyla irşad ge­leneği oldukça yaygındır ve belli başlı ör­nekleri şunlardır: Şa]J.ô.'itü's-süWk (Ah­med Fakir'in mektupları , Cihaccar, ts .): Ba]J.rü'l-me'ô.ni(Seyyid Ca'fer Mekkl'nin mektupları, Muradabad 1889). MektU.­bô.t-ı Kelimi (Şah Kellmullah-ı Cihana­badl'ye ait mektuplar, Del hi 130 ı), Mek­W.bô.t-ı Mô.neri (Şerefüddin Maneri'nin mektupları, Del hi 1987): MekW.bô.t-ı Eş­

refi(Seyyid Eşref Cihangir-i Simnanl'nin mektupları) : MekW.bô.t (Seyyid N Or Kutb-i Alem'in mektupları) : MekW.bô.t-ı K,uddu­si(Şeyh AbdülkuddOs GengOhl'nin mek­tupları; bk. DiA, Vlll, 344-345) .

Mektuplar çoğunlukla düz yazı şeklin­de kaleme alınmış olmakla birlikte içle­rinde manzum ya da manzum- mensur karışık olarak yazılanlar da vardır. Abd ur-

rahman-ı Cami bazı mektuplarını man­zum (Münşe'at, Kalküta 1811: Leknev 1264/1847: KanpOr 1873), ll. Bayezid'e yazdığı iki mektuöu ise manzum-mensur karışık olarak kaleme almıştır (Tercüme

[mektup özel sayısı[, sy. 77-80 [ 1964[, s. 78-80) Tahir Olgun'un çile çıkardığı1896-1 899 yılları arasında Ahmet Remzi Akyü­rek'e gönderdiği mektuplarla ( Çilehane

Mektupları 1 Tahirül-Meulevi'nin Meuleui

Çilesi, Hat1rat ve Tahassüsat1n1 H avi Ola­rak Ahmed Remzi Dede 'ye Mektuplar [nşr. Cemal Kurnaz- Gülgün Erişen[, An­kara 1995) Osman HulOsi Ateş'in mektup­ları da (Mektabat-l HulCısi-i Darendeui)

manzum- mensur karışıktır.

BİBLİYOGRAFYA :

Serrac, el-Lüma', s. 305-317; Mevlana. Mek­tuplar {tre. ve nşr. Abdülbaki Gölpı n a ri ı). istan­bul ı963; Sadreddin Konevl, Sadreddin Kon eui ue Nasireddin TCısi Arasında Yazışmalar: el­Müraselat {t re. Ekrem Dem irli ), istanbul 2002; Aşıkpaşazade, Tarih, s. 265-266; Ali şır Nevaı. Nesayimü'l-mahabbe min şemayimi 'l-fütüuue

{ha z. Kemal Eraslan). istanbul ı979, s. 396-397; Reşehat Tercümesi, s . ı50-ı5ı; Lamii, Ne­fehat Tercümesi, s. 551-552; Taşköprizade. eş­Şe15:a'ii5:, s. 66-67, 362; Aıı Mustafa, Risale-i Me­nakıb-ı Meulana Şeyh Mehmed eş-şehir bi'd­Daği, lndia Office Library and Records, Or. , nr. ı2795 , vr. 3' -6', ı2'-ı3 ' ; Ataı. Zeyl-i Şekaik, s. ı49; Derkavl, Bir Mürşidin Mektupları (tre. ihra him Kalın), istanbul ı995 , Martin Lings ' in önsözü, s . ı O; M. Smith, Rabi'a The Mystic Her Fellow-Saints in Islam, Cambridge ı928, s. ı54-155; Abdülbaki [Gölpınarlı], Melamilik ue Melamiler, istanbul ı93ı, s. 67 , 71, 78 , ı59-ı60, 204; Ahmed Zeki Safvet, Cemheretü re­sa'ili '1-'Ara b fi 'uşCıri'l-'Arabiyyeti'z-zahire ,

Beyrut, ts. {el-Mektebetü'l-ilmiyye), ll, 233-234 , 324-334; Süleyman Ateş, Cüneyd-i Bağdadi: Hayatı, Eserleri ue Mektupları, istanbul ı970, s. ı 07 -ı62; M. Taki Dan iş Pejüh , ljır~5:a-i Hezar­m11Ji {MecmCı'a-i Süi)enranfha ue Makaleha der Bare-i Felsefe u e 'İrfan-ı İslami içinde. nşr. Mehdi Mu hakkık- H. Landolt). Tahran ı349/ ı97ı, s. ı60-162 , ı65-174 ; F. Meier. "Ein briefwechsel zwischen Saraf ud-din-i Balb1 und Mağd ud-din-i Bagdadi" , Melanges offerts a Henry Corbin (ed. Seyyed Hossein Nasr), Teh­ran ı977 , s. 321-366 {Şerefeddin Bel hi ile Mec­düddin Bağdildi'nin m ektuplarının metni); Ali Yılmaz. Köstendilli Süleyman Şey hi, Ankara ı989, s . 2ı5-226; Dilaver Gürer. Abdülkadir Geylani: Hayatı, Eserleri, Görüşleri, istanbul ı999, s. ıı5-ı16, 373; Cengiz Gündoğdu. Bir Türk Mutasauuıfı Abdülmecid Siuasi: Hayatı Eserleri ue Tasauuufi Görüşleri, Ankara 2000, s. 23ı-233; Ali Namlı, İsmail Hakkı Burseui: Hayatı , Eserleri, Tarikat Anlayış ı, istanbul 2001 , s. 176; Necdet Tosun. Bahaeddin Nakşi­

bend: Hayatı, Görüşleri, Tarikatı, istanbul 2002, s. 118, 166-ı67 , 203; Ramazan Muslu. Osman­lı Toplumunda Tasauuuf (18. Yüzyıl), istanbul 2003, s. 117, 212-2ı3; Hür MahmutYücer. Os­manlı Toplumunda Tasauuuf (19. Yüzyıl), is­tanbul 2003, s. 360; Tercüme, XVI/77-80 , An­kara 1964, s. 78-ı06 {mektup özel sayı s ı ; Gaz­za ll. ibnü ' l-Arabl, Mevlana ve Molla Cami'nin

MELAKA

mektuplarından örnekler) ; Reşat Öngören, "Os­manlılar'da Devlet Ricali-Meşayih Münase­betlerinin Boyutlarını Gösteren Yeni Bir Kay­nak: Ali'nin Şeyh Mehmed-i Dağ1 ile Alakalı Menakıbı", İslam Araştırmalan Dergisi, 1, is­tanbul ı997, s. ıo9, ıı2 ; a.mlf., "İbrahim b. Ed­hem", DİA , XXI, 294; a.mlf .. "Konuk, Ahmet Av ni", a.e., XXVI, ı81; Sara Sviri. "ilk Dönem Tasavvuf Kültüründe Melametiyye Hareketi ve Hakim Tirmizi" {tre. Salih Çift). Tasavuuf, Xl , Ankara 2003, s. 465; P. Lory, "al-Shadhili" , EF {ing). IX, 171; Mustafa Tahralı . "Ahmed er-Ri­fal ", DİA, ll, 128; M. Nazif Şahinoğlu, "Alaüd­devle-i Simnanl", a.e., ll, 345; Hasan Kamil Yıl­maz. "Aziz Mahmud Hüdayi", a.e., IV, 339-340; a.mlf .. "Esad Erbill", a.e., Xl, 348; Sakıb Yıldız, "Atpazarl Osman Fazlı", a.e., IV, 85; Mustafa Kara. "Bali Efendi , Sofyalı", a.e. , V, 2ı; a.mlf., "İbn Ab bad er-Rundi", a.e., XIX, 267; Ömer Okumuş. "Cami, Abdurrahman", a.e., Vll, 94-95 , 98; K. A. Nizami, "Çiştiyye", a .e., Vlll, 344-345; Tahsin Yazıcı. "Ebil Said-i Ebü'l-Hayr" , a.e. , X, 22ı ; Nihat Azam at, "Evhadüddin-i Kir­man[", a.e., Xl, 5ı9 ; Hamid Algar. "Halid el­Bağdadi", a.e., XV, 285; a.mlf . . "İmam-ı Rab­bani", a.e., XXll, ı98-ı99; M. Erol Kılıç . "İbnü ' l­

Arabi, Muhy iddin", a.e., XX, 494-495 , 498; Mustafa Çağrı cı. " İbrahim Hakkı Erzurum!", a.e., XXI, 3ıl. Iii REŞAT ÖNGÖREN

ı MELA.'

ı

(>').Wl)

Halanın karşıtı olarak kullanılan felsefe terimi

(bk. HALA). L _j

ı MELAHI

ı

(bk. OYUN). L _j

ı MELAHİDE

ı

(bk. İLHAD). L _j

ı MELAHİM

ı

(bk. FİTEN ve MELAHiM). L _j

ı MELAİKE

ı

(bk. MELEK). L _j

ı MELAİKE SÜRESİ

ı

(bk. FA TIR SÜRESİ). L _j

ı ı MELAKA

(bk. MALAKA). L _j

23