38
V AKFI MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE . . SEMPOZYUMU ve Müzakereler) International Symposium on al-Shiism Throughout · History and Today J.r-- 4J..Lll BU KiTAP IsLAMi ILIMLER VAKFI - · TARAfiNDAN 13 -15 1993 · 13-15 February 1993

MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

iSLAMİ İLİMLER ARAŞTIRMA V AKFI

MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK

. . SEMPOZYUMU

(Tebliğler ve Müzakereler)

International Symposium on al-Shiism Throughout · History and Today

~\ J.r-- 4J..Lll ~\ öJ..ıiJI

~~ ı.jJ ~_;Wiff' BU KiTAP

İil\\1 IsLAMi ILIMLER ARAŞTIRMA VAKFI - ·

TARAfiNDAN ~RLANMIŞTIR

13 -15 Şubat 1993 · 13-15 February 1993

İSTANBUL

Page 2: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

7. Teblig I Paper

Girl§

~iADAFIKIH USULU VE

~'iDEI.ir.I.ER

Prof. Dr. Hayreddin KARAMAN

GU.niimiize kadar ya§ayan, furU'u ve uslllu ile i§lenmi§ ve uygulanmakta olan bir fikha sahip bulunan ii~ §il mezhebi vardJI: Ca'feriyye, Zeydiyye, !smailiyye. Hem Jillensuplanmn saytsl, hem de fi.k:J.hlanmn ilmi balrnndan i§lenmi§lik ve geli§mi§ligi ol~u olarak almdlgmda da srralama yukandaki gibi olacaktrr. Bu sebeble tebligimizde Ca'feriyye mezhebi esas almacak, diger iki mezhebin farkh gtirii§ ve h\iktimlerine yeri geldik~e i§aret edilecek­tir.

Fikih. Ustllii ve hlikiim delilleri balommdan Ca'feriyye mezhebi incele­nirken bu mezheb i~inde tarihi ve kUlturel §artlar dahilinde olu§IDU§ bulu­nan iki yoneli§ ve yakla§un grubunu goz online alma zarureti vardJI: Usftliler ve ahb~er. QUnkU bu iki grubun delil anlayt§lan ve delillerden hareket ederek hiikme varma usUJ.leri bU:birinden oldukca farkh bulunmak­tadrr.

Fikih. Ust11U.nu kuran, i§leten ve geli§tiren grup usftliler oldugu icin teb­ligde bunlarm gorii~ ve a~amalan iizerinden Yfi.riinecek, ahbaruerin farkh dii§U.ncelerine de gerektikce yer verilecektir. $u-Ca'feri niezhebinde ve Us1llii'nde bu gurupla§ma onemli ve etkili oldugu icin mezhebm tarihi icinde gurupla§manm nas:U. meydana geldigini, ne ifade ettigini ve nas:U. bir geli§me gosterdigini, onemli men5uplar1ID ve bunl~ eserlerini -ozet ha­linde de olsa- sunma za.ru,retini hissediyoruz.

Ca'ferl fi1nh tl;lrib.i., imamlarm gaybetinden once ve sonras1, yahut Tftst, Hilli gibi buyiik filohc:U.ardan once ve sonras1 goz online ahnarak "mutekaddimlln: oncekiler, metaahhira.n: sonrakiler" §eklinde donemlere ayr:U.nn§trr. Flkhm tarihi seyrini ve donemecleri goz online almak daha uy­gun olsa gerektir. Buna gore de Ca'feri fikhl sekiz devreye aynlmi§tir: (1)

1. Tabiitabai Hiiseyn Miiderrisi, Mukaddimei ber fikh-1 §i'a, Me§hed, 1368, s. 29 vd.

Page 3: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik

1. imamm gaybftbetinden once: Hz. Peygamber (s.a.) zamarundan bal?layarak hicri 260. Yila kadar

stiren bu devrede, "ftkhm dogrudan ayet ve hadislere, ba§ka bir ifade ile rivayete dayah bulundugu" §eklindeki yaygm kanaatin aksine, ictihad ve istidlal ftkhma da yer verilmil?tir. En eski §ii kaynaklarda yer alan rivayetler (2) imamlann bunun te§vik ettiklerini ifade etmektedir.

Bu rivayetler arasmda "Bizim i§iilliz ftkhm temel kaidelerini, prensiple­rini vermektir; bunlardan gereken ciiz'i cevaplar1 ~Ikarmak ise sizin (imamlara tabi olan miictehidlerin) i§idir" ciimlesi dogrudan imamlara nis­bet edilmektedir. Fikhm hadisten aynlarak tedvin edilmesine de bu donemde, 2. asnn sonlannda ba§lanmil?ti. Ayru devrede rey ve klyasa kar§I ~Ikan, ftkhm dogrudan rivayetlere dayanmas1 gerektigini savunan ve bunu uygulayan §ll fiklh~Ilar da bul'unmul?, bunlar da kendi tezlerini yine mezkfu kaynaklara dayandirmtl?lardrr. Tabatabai'nin incelemesinden ~Ikan neti­ceye gore bu ikinci yakla$IID, imamlann kar§I clkhldan rey ve klyas ile te§vik ettikleri ve orneklerini verdikleri ictihad ve istidlali birbirine kanl?tlrmaktan kaynaklanmil?tlr. Karl?l ~Ikllan,. imamlara gore muteber ol­mayan rey ictihadidrr ve siin.nileriD. uyguladiklan lnyastrr {temsil, analoji). Te§vik edilen ictihad ve istidlal ise m':intill ktyasttr; tiimdengelim (dediiksiyon) ,ve kapsam ara§tirmast yohiyla hiikme varmaktlr.

Durum ne olursa olsun, bu iki farkh yaklal?liDl, sonradan usill.-~ ahban isimJ.eriyle aiuiacak olan grupl8.rm ilk devir ornekleri olarak degerlendirmek miimkiindtir: · · ·

2. i:r4 gaybUbet (kay.t:e_~b~Q.:pemi: ·. -- ~- - -- ~ :___ ~:·""·- . . .. . . Gaybet-i sugra donemi (hicrl 260-329 Jillan aras1) i~inde ve dordiincii

asnn sonlanna kadar §ii ftkhmda ii~ farkh faaliyet goriilmektedir: a) Hadis~iler (ehlii'l-hadis): Daha onceki asnn klyas ve istidlale karl?l

~Ikan giubunun bir devam1 sayliabilecek'olan hadis~iler bu tavri devam et­tirmil?ler, mezhebi takviye i~in bile olsa akli7kelami istidlal ve isbat usUliinii de ~anmann§, bunu yapanlara soguk bakrml?lardrr. · Bu mektebin merisupiariru; liadisi kullarima balommdah iki u~ gruba aJlriDBk gerekir: ·

aa) Birinci grup rivayetleri, ravilerin ahlaki ·ve psikolojik dlllilmlarma gore tenkit etriril?, her rivayeti kabul. etmemi§, fik:Ihla ilgili hadisleri titizlik­le toplaml§ ve en· azmdan delillerin farkh hiikilinler getirdigi noktalarda baz1 usul kaidelerine temas etm.i§lerdir. Bununla beraber ·ftkill hadisten ~Yii:mamt§, ayn fikih kitaplan yazmamt§lardrr; hadisleri hazen senetli, ha­zen de senetsiz olarak konularma gore toplaJip kitapla§t:mm§lardir. Mu­hammed b. Ya'kub el-KUleyni (v. 329/940), Muliammed ·b. el~Hasen b. Ahmed b. Velid (v. 381/99~) bu gurubun ornekleridir.

2. Kuleyt)i, el-K.afi, c. III, s. 33; TUsi, Tehzibu'l-ahkam, c.' I, s. 363, el-istibsar, c. I, s. 77-78; el-Anuli, Vesal.Iu'§-~ia, C. I, s. 327. ·

Page 4: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Filo.h Usulu ve §er'i Deliller I 321

ab) lkinci grup fikih usilhi ve hadis tenkidi ilimlerinden tama.men haber­siz, yahut bunlara kar~1 ilgisiz olarak ellerine ge~en btitu.n rivayetleri top­laiiD~ ve fildu bunlardan ibaret bilmi~lerdir. Ebu'l-Huseyn en-N!~i, Abdullah b. Vasif(v.366/976) gibi temsilcileri bulunan bu hadis¢1er grubu­nun, sonraki :fi.klh kitaplannda pek isimlerine rastlanma.maktadrr; birinci grubun gorti~lerine ise itibar ed.ilmi~ ve fikih kitaplannda nakled.ilmi~tir.

Hadis~iler bu donemde giderek duru.ma hakim olmu~lar, usill ve istadl§l :Dk1n maglub ol.m.u~. o devrin en onemli ~n merkezi o~an Ku.m :fi.klh~lian badis¢1erin metodunu benimsemi~ler, her nevi istidlal, ictihad ve akla da­yah tefekkiire kar~ ~~lardlr.

Sonraki donemlerde bu hadis~iler mektebi "mukallide, ha~viyye, ash!bu'l-hadi ve ahMriyye" isimleriyle de anliacaktrr.

b) Kadimeyn (ilklerden ikisi): U~Un.cti asnn ikinci yanSl ile dordii.ncti asnn onemli bir klsmmda fi.1oh ~evresinde hadis¢lerin h!kimiyeti stirerken, birinci donemin ictihad ve istidlal fikhma canhhk kazandrran, fildu hadisten ayrrarak tedvin eden ve Kur'An !yetleri ile hadislere dayansa bile

· akli isticllal metodunu kullanarak hiikiim ~Ikaran iki onemli fi1oh ru.imi or­taya ~Ikm1~ ve bu ortak vasrllarmdan dolayt "kadimeyn" ~eklinde amlm1~lardrr:

1. Dordiincii ve be~ci asnn en onemli fi1o.h kaynaklan arasmda bulu­nan "el-Miitemesik bi-habli-&i'r-Rasill" isimli kitabm miiellifi Hasen b. Ali b. Ebi-Ukayl el-Hazz!.

2- "Tehzibu'~-~i'a li-ahkanil.'~-~eri'a ve el-Ahmedi fi'l-fikhl1-Muhammedi isimli eserlerin miiellifi, dordUn.cii asrr ortalanmn fakihi Muhammed b. Ahmed b. el-Cii.neyd el-tskMi.

tbn Ebi-Ukayl, tbnu'l-CUn.eyd'den biraz daha once ya~anu~ olmasma ragmen, bundan sonra gelecek olan (ii~iincii donemi te~kil eden) kelamcliar okulundan sa)'llnn~tu. 0 da, kelamc1-ftlo.h~liar gibi Kur'!n-1 Kerim ve Siinnet kaynagmdan ~Ikarlian genel hUkiimler ve prensipleri esas alnn~, bu prensiplere ters dii§en ve istisna te~kil eden haber-i vAhide iti.bar etme~, ancak miitevatir ve me~hur rivayetleri delil olarak kullannn~trr. Bu fakihin ictihacllan ve gorii§leri kendisinden sonra da kabul gormii~ ve kaynaklarda slk~a nakled.ilmi~tir.

tbnu'l-Ciineyd de kela.mcliar okuluna mensup bulunmakla beraber, kat'i olmayan mezheb hadislerini kabul ettigi, bunlar iizerine hiikiim bina eyle­digi i~ fiklhta hadis~i okula mensup sa)'llnn~trr. Ancak illeti a~ ve kesin olarak bilinen hiikiimlerde loy!Sl caiz gordiigu ve hadislerin z!hirine gore hiikiim yanmda -yine naslara dayanan- genel hiikiim ve prensiplerden ha­reketle hiikiim iiretme yolnnu tuttugu i~ i~lerinde ogrencisi Miifid'in de bu­lundugu bir~ok fiklhp tarafmdan sert tenkitlere maruz kahm~, ylichzmm parlayabilmesi i~ altmet ve yedinci asrrlan beklemek gerek:mi§tir.

c) Orta yolcular: Bunlar, yukanda zikredilen iki gurubun ortasmda yer almi§lar, hadis metinlerinden baguns1z, ~ce hukuki tahlillere dayah bir

Page 5: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

322 I Tarihte ve Giinfuniizde $iilik

fiklh metoduna sahip bulunmamakla beraber, hadisplerin koiiikoiiine rivA.yetlere bagh filoh usUllerini de benimsememi§ler, filohta akli istidlal ve. ictibadm gerekli bulundugunu ileri siirmii§lerdir. All b. Babeveyh el-KllliliDi (v. 329/941), Muhammed b. Ahmed as-S!btlni (Dordo.ncu asnn ilk yans1), Ca'fer b. Muhammed b. Kavleveyh el-Kummi (v. 369/979) ve Muhammed b. Ahmet el-Kummi (v. 368/978) bu grubun onemli simalandrr.

3. Kelamcdar okulu; Dordiincu asrin s_onlanna kadar §ii fikhmda hAkim bulunan hadis~iler

yeni ve gii~lii bir kelAmcr okul neslinin yeti§mesi, bunlann hadis~ilere kar§1 giri§tikleri sert ve a.manstz miic!dele sonunda giderek zaylllamr§, hatta. biiyiik ol~iide tarihe kan§mi§lardlr. .

Bu miicadelenin ba§mda $eyh Miifid diye bilinen Muhammed b. Mu­hammed el-Bagdadi (v. 413/1022) vardr. Miifid, 1ska..ti, tbn Babeveyh, tbn Vastf, tbn DaVild el-Kummi gibi onceki nesillerin ve mekteblerin temsilcile­rine ogrencilik etm.i§, gerekli bilgi birikimini saglamr§tlr. Hadis~ilerin taas­subunu ve dar ~emberi klracak ba§ka bir yol bulamadrg,. i~ onlann, Pey­gamber ve imamlar haklanda (onlann yarulmalanrun unutmalarmm m\lmkiin olmamas1 gibi) a§m itikatlar1 "mezhebde a§Irillk" sayan dtt§iincelerini istismar etmi§, ava.ma ho§ goriinmeyen bu dii§iincelere hiicum ederek onlan Jipra~trr. Bu maksatla kaleme aldJgr bir~ok risale­si arasmdan birisinin "Mikba.su'l-envar fi'r-raddi ala ebli'l-ahbftr" adml ta§unasi ilgi ~ekicid..U'. ·

Bu okulun ikinci onemli §ahst, Miifid'in ogrencisi e§-$erlf el-Murtaza All b. el-Huseyn el-Musevi'dir (v. 436/1044) .. $erlf; bir~ok eserinde ve ozellikle CevabAtu'l-mesailil-Mavslhyye·es-Sa.Iise, Risiile fi'r-radd ala ashabi'l-aded, RisAle fi ibtali'l-amel bi-ahbari'l-ahad ( 4) isimli risAlelerinde ahbarilere §iddetle hiicum ve $eyh Sadfrk dr§mdakileri saplkhkla ittiham etmi§tir. lbn Ebt-Ukayl cizgisinde yii.Iilyen Mlifid ve $erlfMurtaza'nm gayretlerinin sonucu olarak be§inci asrm birinci yansmda ehl-i hadis ve ahban diye bi­lineJl okul etki sahasmdan tamamen ~ekil.mi§tir. Bunlarm kar§tsmdaki okul ise eski kaynaklarda mutezile ve kela.miyye, daha sonraki kaynaklar­da ise usuliyye ac:hyla arulmt§tlr. Mucadele ahbarilerin yenilmesi ile sonu~lannu§ bulnnmak]a beraber bunlar da kar§l tarafi. klsmen etkilemi§, bu etki, birinci donemin Fadl b. $8.zan (v. 260/874) gibi kelamcllan ile son­raki donem kelAmcllan arasmdaki bazt farkJarda kendini gostermi§tir.

Donemin ii~iincii onemli §ahs1 Taklyyuddin b. Necmuddin el-Halebi'dir. (v. 447/1055) el-Kafi fi'l-fikh'm yazan bulunan el-Halebi ayru zamanda $ertfin ileri gelen ogrencilerinden biridir.

Miifid, $erlf ve el-Halebi doneme damgasrm vuran ozg(in gorii§ ve eserle­rin sahibidirler. Ayru donemde yeti§en ve ~ogu bu ii~ AJimin talebesi olan

4. ResAilu', ~erif el-Murtaza, I-ll, Kum, 1405. ~erifin yukanda zi.k:redilen lif eseri yamnda daha bir~k risalesi bu mecmtlada nel?redilmi§tir.

Page 6: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Fiklh Usulu ve §er'i Deliller I 323

diger f1k1h~1lar daha ziyade ~erh~i ve ha~iyeci olarak faaliyet gostermi~lerdir. Yukanda da i~aret edildigi uzere bu donem usa.Ici.ileri Ki.rr'an-1 Kerim ve mezhebce kabul gormu~ saglam kaynakh hadislere, bun­lard?D. ~ardlklan genel hUku.m ve prensiplere dayanmakta; bunlardan fer'i hu.kUmler clkarmaktadrrlar. !mamlardan nakledilen ve senedi saglam olmayan (yani bir iki ravinin rivayeti ile gelmi~ bulunan) hadislere itibar et­memekte, bunun yerine ~if ai.imlerin (muctehidlerin) ilitilafsiZ ben.irilsedik­leri goru~leri "amelu't-taife, icma" isimleriyle ahp benimseme yohina git­mi~lerdir.

4. ~eyhu't-taife okulu: \. f?eyhu't-taife (~lllerin ustaill ve rehberi) li.nvam ile amlan Muha.mined b.

el-Hasen et-Tusi (v. 460/1068) dordiincii flk1h doneminin abide ~ahsiyetidir. TU.si, usfrlcu okulun ictihad ve istidla.I yolu.ile hadisci-haberci okulun haber-i vahidle amel prensiplerini alm1~, ikincisine -had~sin slh.hatine katklda bulunan- baz1 unsurlar katarak bu iki farkh yakla~rm1 uzla~tmru~ ve bu sistem cercevesinde yeni bir §il fi.khJ. c1gm a~m1~trr. Ori.un saY!SlZ eserleri arasmda el-Mebsut bir :fikih meselesinin ce~itli boyutlanm ve cozu.m yollanm gosteren "tefrll :fiklh" ; el-Hilaf, §ll ve sli.nni :ftk:lh. mektep­lerinin gorli.§ ve ictihadlanm ihtiva eden "tatbiki :fiklh, yahut mukayeseli fi.lah.' nevilerinin en gli.zel ornekleri arasmdaillr.)

Tusi en-Nihaye isimli eserini §li usule dayah su.nnet fikhma tahsis etmi§, Tehzibu'l-ahkam ve el-istibsar isimli iki onemli ve biiyUk kitablrida ise zengin rivayet malzemesini (~n kaynakh hadisleri) toplay1p duzenlemi§, ozellikle sonuncu eserinde hadisler arasmdaki celi§kileri gidermeye ve aclklamaya gayret etmi§tir. .

Uddetu'l-Usfrl isimli kitab1, usfrllin butiin bahislerini sistemli bir §ekilde ele alill~, bu arada kendi Cl~ ve usfrllinu aclklaill~ onemli bir usa.I ki­tabH:hr. (5) TU.si bilhassa Mebsut ve Hila£ isimli eserlerine, si.innl fiklh ki­taplanndan onemli unsurlar aktarm1~, bu yiizden §U fikhm cehresinde onemli bir degi§iklik meydana.gelmi§tir. Ancak §U ve sUnni fikih mezheple­ri arasmdaki usa.I ve fiirfr farklan yiiziinden bu iktibaslar tam ·olarak ye­rine oturmam1~trr; bu bakrmdan kitaplarmda bir dagmlkllk ve diizensizlik goziikmektedir. Alman unsurlar klsmen aylklama, klsmen uzla§trrma ve duzeni saglama i~i ileride gelecek olan Muhakklk ve Allame Hilli'lere kalnn~trr.

Ebu-Ca'fer TU.si'nin okulunun etkisi, bir ba~ka ifade ile devri uc asrr siirmu~ ve bu asrrlarda yeti~en fiklhcllar, takip ettikleri yol ve yontem bakrmmdan, uc gruba ayrliml§lardrr: ·

5. Tusi Udde'nin giri§inde Miifid ve $er1f Murtaza'run usii.l konusundaki ~alt§malanna temas ederek bunlarm -konular ve sistem apsmdan- yetersiz oldugunu, bu sebeple Udde'yi yazchgm.t soyliiyor; C. I, s. 6-7.

Page 7: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

324 I Tarihte ve Giiniimiizde §iilik

a) ~yh'in tabileri:

"Mukallidler" diye de arulan bu fi.loh~liar yeni bir §ey yapmam.I§, yalmzca f}eyh'in yazdiklanm okumu§, a~Iklami§ ve bunlara gore fetva ver~ :ini§lerdir. en~Nihaye isimli eseri §erheden oglu el-Hasen b. Muhammed et­TO.si ile el-Muntehab fi mesaili.'l-hilaf isimli eserin yazan Emmu'l-islam Fad:l b. el-Hasen et-Tabersi (v. 548/1153) bunlar arasmdad.rr.

b) Tenki~er:

Altinc1 asrm ikinci yansmda ortaya ~ikan fi.loh~1lar bilhassa haber-i vahidin bir delil olarak kabul edilmesi konusunda f}eyh'i tenkit etmi§ ve bu konuda daha onceki ustllciilerin dti§iincelerini mudafaa etmi§lerdir. Ten­kit~erin en sert olaru Muhammed b. _idris el-:Hilll'dir. (v. 598/1202) Aym zamanda iyi bir edebiyat~I olan ve hu ozelligini .es-Serair isi.i:nli filoh kit­abma da yans1tan ibn idrls, tenkitlerinde ~ok sert davrandi~ ve hazen smm al}tJ.~ i~in -sonralan- tenkit edilmi§ ve bu yiizden fazla tutulmam19 ol­makla beraber, Tusi baghbgrm sars1p fi.lohta tenkit ve geli§me yolunu a~b.~ i~in vazifesini yapnn§ saylimaktadrr.

c) Mnbaklok Hil1i ve .AU.ame Hilli:

-$era'iu'l-islam, el-Mu'teber, el-Muhtasaru'n-nafi', Ntiketu'n-nihaye, el­Me'aric (Ustllu'l-fikh) gibi eserlerin muellifi olup Muhakkik.Hilli.diye arulan Ebu'l-Kasim Necmuddin ,Ca'fer b. el-Hasen el-Hilll (v. 675/1277) f}eyh Ttlsl'yi takip eden fi.loh~Ilarm u~iincu halkasmin iki onemli ~ahsmdan bi­ridir ve $eyh Tusl'ye, dolaJ1Siyle §ia fikhma iki onemli hizmet lfa etmi§tir: aa) Ttlsi'nin eserlerinin muhta~ .bulundu@. sistemle§tirme, btitiinle§tirme ve aylldama hiz:w&ti__,_Muhakk.ik eserierinde 'bunu .. hakJuyla ba§armi§, f}eyh'in si.inn.l :fi.Jnhtan aldi~ unsurlan §n fikhi ile kayna§tlrml§b.r. ab) ibn !drls vb.lerin sert tenkitleriyle sarslian f}eyh'in itibftrml iade etme hizmeti. MUhakJ.k bunu da yerine getirmi~, ol~usP,z tenlritlere sert bir l}ekilde mu­kab~lede bulunmu§tur.

Muhakluk Hilli'nin ogrencisi olup Allame Hilli n§.ml ile arulan el-Hasen b. Ytl~tif b. el-Mutahhar el-Hilli (v. 726/1326), Muhtelifu'§-~l'a, Tezkiratu'l­fukaha, Kava'idu'l-ahkam, Tahriru'l-ahkami'§-§er'iyye, Nihayetu'l-ihkam ve telhlsu'l-meram, filob. ustlliinde Mebadiu'l-viistll ila ilmi'l-ustll gibi eserle­rinde f}eyh Ttlsi ve Muhakluk Hilll'nin yollanndan yiir'iimti§, fikh1 geni§letmi§, a~ami§, delillendirrrii§, tarb.§IDI§ ve anla§ilir hale getirmeye ~ah§nn§trr. Allame'nin ozelligi iki noktada kendini gostermektedir: ·aa) iyi bildigi sunni ftkhmdan da istifade ederek muamelat sahasmda §n fikhim geli§tirmek ve tamamlamas1. ab) Matematige yakm ilgisi ve a§inah~ sebe­biyle ilgili bahislerde ve konularda fi.kha matematigi sokmu§ bulunmas1.

Muhakluk ve Allame'nin gayretleriyle Ttlsi okulu, yedinci asnn ik:inci yans1 ile sekizinci asrm ilk yansmda kemalinin zirvesime. ula§ml§ ve i!agm hakim fikhi olmu§tur.

Page 8: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

$iada F1loh Usulii ve $er'i Deliller I 325

5. ~d-i evvel oktilu: Yerinde i§aret edildigi iizere fikhm hadislerinden aynlarak kitap­

la§hnlmast i§i ikinci donemde ger9ekle§mi§, ancak bu ilk fi..1ah kitaplan biiytik hadis mecmtlalanmn tertip ve rehberliginde meydana getirilmi§; yaoi §ii rivayet kaynaklarma dayanmi§h. TUsi'nin en-NihAye'si de bu me­todla kaleme ahn.m.I§ bir kitaph. Ancak onun el-MebsO.t ve el-Hilafta siinni kaynaklara uzanarak bunlarm muhtevAsnn §ii fi.klnna aktarmaSI ve mu­kayeseler yapmas1 fi.klnn yonfulu, fi1ah kitaplanmn §ekil ve m1J}ltevAsrm degi§tirmi!iti. TU.si okulunun hAkim oldugu 119 a'str boyunca bu ustllde onemli bir degi§iklik gorulmedi. llk olarak Muhakklk Hilli'nin ogrencilerinden Ebtl-Muhammed el-Hasen b. Ebi TAlib (tbn Ebi-Zeyneb), Ke§fu'r-rumuz isimli eserinde ve AllAme Hilli'nin oglu Muhammmed b. Ha­sen (Fahru'l-muh.akloloyn), idAhu'l-fevAid isimli eserinde T6si okulunun telif uso.l\inden aynlarak siinni fukahanm gorli.§lerini nakletmeyi terkettiler ve bunlarm yerine §ii fukahamn, siinni fi.lo.htan yaph~ iktibaslarm amact, bunlan ol9U. ve omek alarak §ia fikhm1 (hadisten mustakil, ayn bir ilim dah olarak ictihad fikhm1) ortaya koymakh. f;jebid-i Evvel f;jemsuddin Mu­hammed b. el-Mekkl el-Amili (v. 786/1384) i§te bu i§i yaparak yeni bir filoh doneminin mujdecisi oldu. f;jebid-i Evvel bilhassa el-KavA'id ve'l-fevAid isim­li eserinde, siinni fikbJ. devreye sokmadan, alternatif §it fikhm1 ortaya koy­du. l9lerinde ikinci f;jehit Zeynuddln b. Ali el-Amill'nin (v. 966/1559) de bu­lundugu bir9ok takip9i:si birbu9Uk asrr §ebid-i Evvel'in geli§tirdigi fikha ve uso.le bagh kalcblar, daha ziyade onun eserleri iizerine a9tk.laytc1 kitaplar yazcblar.

6. Safevi devri (907-115/1501-1732): 1ki asrr kadar stiren bu donem, arka arkaya gelen, fakat devam eden et­

k:ileri ve faaliyetleri balammdan yanyana gibi dO.§tlnillmesi m\i.mkiin bulu­nan 0.9 ayn hareket tarafindan temsil edilmektedir:

a) Muhakktk Kereki Okulu: (Hilli'den sonra tkinci Muhakklk olarak amlan Ali b. el-Huseyn el­

Kereki'nin (v. 940/1533) kurdugu okul ve temsil ettigi tiloh, daha oncek:ilerden iki ozelligi ile aynlmaktachr: aa) Flkhm saglam temellere otur­tulmast, her bahis, her mesele . i9in saglam, g\i9lu deliller bulunmast, h~erin bu delillere baglamaSI. Daha onceki donemlerde bu i§, bu g\i9te ve saglamltkta yapllamamt§hr. ab) F'lkhm muhtevasma, hiiktlmetin degi§mesi ve §ia'mn 1ran'da g\i9lenmesi sebebiyle yeni konularm girmesi. el-Kerakt, Ca.mi'u'l-meqAstd, Ta'liku'l-ir§ad, FevAidu'§·f;iedi' gibi eserle­rinde, siyasi ve sosyal degi§imin getirdigi "fakihin belirlenmesi, ictihadt, selAhiyati, cuma namaz1, vergi" gibi konular1 ele almt§ ve hiikme baglamaya 9ah§mt§hr. Donemin sonuna kadar ona bagh bulunan filah9:Uar da aym yolu takip etmi§lerdir.)

Page 9: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

326 I Tarihte ve Giiniimiizde $iilik

b) Muhaddis Erdebil'i Okulu: l Bu okul, Mecma'u1-fevaid, el-Burhan, Zubdetu1-beyh gibi eserlerin muellifi bulunan Ahmed b. ,Muhammed el-Erdebili'ye baghdrr (v. 993/ 1585). Erdebili'nin ozelligi, usfilciilerin yolunda hfir ve cesur adnnlarla yfirfimek:tir. 0, usfllcfilerin metodunda onemli bir degi§iklik yapmamakla beraber, ictihadlannda kimseye bagh kalmanu§, oncek:ilerin aym konuda ve ne dediklerine bakmakslZl.n ictihad ve istidlallerde bulunmu§tur.)

Onun mektebine bagh olanlar arasmda Meddriku'l-ahkAm muellifi Mu- · hamed b. Ali el-Musevi el-Amill (v. 1009/1600), Kifayetu'l-ahkam, Zehlratu'l-me'ad yazan Muhammed Balor b. Muhammed Sebzvari (v. 1090/1679) gibi onemli fiklhyJ.lar vardrr. ·

c) Ahbariler Olrulu: Dordu.ncu asrm sonu ile be§inci asrm ba§lannda kelamC1 okula mensup

alimlerin tenkitleri ve hiicumlan kar§lsmda etkilerini kaybeden, yalmzca §urada burada, kendi halinde ya§ayan baz1 temsilcileri kalm1§ bulunan ahbariler bu donemde, el-Fevaidu'l-medeniyye kitabmm muellifi Mu­hammed Emin el-Estedbadi sayesinde bir kez daha dirildiler. Es­terabadi'den once .baZI aJ.imlerin hadise yonelerek yeni baz1 mecmualar meydana getirmeleri, usfilcu alimleri . tenkit etmeleri yeni donemi haZirlamt§ oldu. Esteraba.di ve mensuplan, ilki ahban-usuli yeki§mesi §iddetinde ve ahbaruer lehinde bir mucadele bayragi actJ.lar. Bir §er'i delil olarak akla, akli istidlilin dayarui~ olarak Aristo mantJ.~a hucum ettiler. $n kaynaklarda rivayet edilen butiin hadislerin §.er'i delil oldugunu ileri su.rdUler. Kaqilannda gficlu usu;l~erin bultinmaJI§mdan..da istifade ede­rek ahbArl fikln !ran, Irakv e-Bahreyne soktular, onikinci asrm ba§lannda buralarda tam hak:imiyet sagladllar. Ahbaruer okulu asrm ikinci yansmda -ileride goriilecegi uzere- lrak ve iran'da hak:imiyetini kaybetmekle beraber Bahreyn'de hala etkisini su.rdu.rmektedir . .

Onbirinci asnn ikinci yansmdan onikinci asrm sonuna kadar gelip gecen ahbArl fukaha arasmdan kendilerine mahsus gorii§ ve etki sahibi olanlan .birkac ki§iyi gecmemektedir; el-Vafi, Mu'tasamu'§-§i'a, Mefatihu'§-§erai' gibi degerli' eserlerin yazan Molla Muhsin Feyz-i Ka.§am (v. 1090/1679). ve Vesailu'§-§i'a isimli hacimli eseri meydana getiren Muhammed b. el-Hasen el-Hurr el-Amill (v. 1104/1692) bunlar arasmdadrr. Bunlarm ve ozellikle Ka§am'nin usulciilere kar§l tutumu digerlerine nisbetle .daha uzla§maCI ve yumu§aktJ.r.

7. Vahid-i Behbehani Olrulu: Onikinci asrm birinci yansmda §i'aya ait ilmi cevrelere ahban okul

hakim olunca, bunlann nefret ettikleri filoh usftlii ilmi tedrisattan kaldrrllm!§ ve terkedilmi§ti. Kendi ko§esine cek:ilmi§ birkaf ki§i dl§mda, Erdebili ve Kereki'nin tabilerinden g'iiflU. bir usfllcu-fi.1oh~ da kalmanu§b.

Page 10: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Flloh Usulu ve §er'i Deliller I 327

Asnn ikinci yansmda iyi yeti§mi§ bir fi.kJ.h~, akJj istidlal ve tahlil kabiliye­tini list seviyede temsil eden bir usO.lcii !lim Muhammed Balor b. Mu­hammed Ek:mel Vabiid-i Behbehiini (v. 1205/1790) ahb!rileri hAk:miyet tabtmdan indirdi ve kendi okulunu ilmi ~evrelere benimsetti. Behbeh~ okulunun t>zelligi fikih usO.lii · · nlanchrmas1 'mantxkla b tun e§tirmesi ve ince bir teknikle adeta yeniden kurmasl §eklinde oZetlenebilir. -

8. ~yh Ensari OkulU! F'lklhta ve us'O.lde son tekamiilii ger~ekle§tiren, bu ik:i bilim dahm bir

biitiin olarak ele ahp fevkalade ince ve zarlf bir §ekle sokan, bahislerini geni§letip zenginle§tiren, ~agm ihtiya~lanna cevap verecek hale getiren 8lim Murtaza b. Muhammed Emin el-Ensarl'dir (v. 1281/1864). Giiniimiize ka­dar ~eyh Ens8rl'nin kitaplan ve metodu fi.kJ.h ~evrelerinde hakim olmu§, onun takip~ileri, aym temeller ve metodoloji iizerinden yiiriimii§, filnh usO.liine ait Res§.il'i ve Mekasib isimli eseri uzerine ~e§itli ~ah§malar yapm1§lardrr.

6. Killeyni, el-KAfi, c. ill, s. 33, 83-88; et-TO.si, Tehzib, c. I, s. 363, el-!stibsfu', c. I, s. 77-78; el-·Amill, Vesail, c. I, s. 327; c. II, s. 538-539 vd.

Page 11: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

328 I Tarihte ve Giiniim:iizde §iilik

F'IKIH USULUNE VE ~ER'i DEI.iTJ,ERE GENELBAKI~

A- Fiklh Usillii ~eyh Miifi.d' den once Filah U st1lii ilminin biitiin konulanm i~ine alan ·hir

kitabm telif edilmedigi anla§Ilmaktaillr. ~ii hadis kaynaklarmda 1mam.Iann, fi.lo.h ust1lii kaidelerine temas ettik:leri, atJ.flarda bulunduklarm1 gosteren rivayetler vardrr. (6) Aynca ilk donemlerde b8.Zl :fik:J.h alimleri, fi.lo.h ust1liiniin ~e§itli meselelerine ait ris~eler yaznn§lar, ancak bunlar da ilmin diger konulanw ihtiva etmedigi i~in bo§lugu dolduramam.I§, faydalan yaygmhk kazanmami§tlr. Filah Usa.Iii ilminin biitiin konularrm ihtiva eden ilk kitab1 -yine de bir ris~e hacm1 i~inde- yazan ~eyh Miifid olmu§tur. Bu .kitap, ilme yeni ba§layan talebe i~in faydah olmu§sa da.ictihacf seviyesinde bulunan, fetVa veren aiimler i~ ye~rsiz kabw§til' :...._

~eyh Miifid'in ogrendsf ~erff Murtaza ho§lugu · dolduran ilk §ii miictehiddir. Flklh UsU.lii konusunda "Mesa.ilu'l-hllaf fi usUli'l-fi.kh, el­Mesa.ilu'l-Miinferidat fi UsU.li.'l-ftkh, 1hta.Iu1-klyas, ez-Zeri'a fi ilmi-ust1li'§­§eri'a" gibi kii~Ukl.ii biiyiiklii biq:ok eser YaziDI§hr. Son kitap onun bu ko­nudaki en onemli eseridir. Eserinin giri§inde ozelliklerini §oyle ifade etmek­tedir; Bu konuda ben ve ba§kalan bir~ok kitap yazd!k, ancak yine de yeni bir .kitaba ihtiyac vardi. i§te o kitap budur. Biz bu .kitapta oncekilerin yazdiklarmi iyile§tirmeye, anla§lhr hale getirmeye gayret etmedik, ust11 konusunu kendi dfi§iince ve ictihaillm.Iza gore yeniden yazd.Ik, kitabmuz ta­mamen orijinaldir, kendi dii§iince ve ictihadmuzm mahsllliidiir; (7) ~erif Murtaza'dan sonra gelen ogrencisi et-TO.si, tarih~ede i§aret edildigi iizere­Uddetu'l-ust11 isimli filoh usftlii kitab1w telif etmi§tir. Tusi kitab1wn giri§inde, Miifi.d'in eserini ve ~ok klsa yazlidi~ i~in bo§lugu doldurmadi~ zi.krediyor, hocas1 ~erif Murtaza'nm ise, Mutid'in kitabrm §erhi dl§mda bu .konuda bir §ey yazmadiWru ifade ediyor. ~erifin bu konuda bir degil, bircok k:itap yazru~ gercegi kar§Ismda bu ifadeyi iza.ha muhtac buluyor ve bunu da §fi usU.l tarihi yazarlanna brralayoruz. ~erif ve TO.si'nin kitaplan i.lml

7. ez-Zerl'a, c. I, s. 4; Resiillu'§-$erlf, c. I, (takdim), s. 14.

Page 12: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

$iada Flinh Usulii ve $er'i Deliller I 329

~evrelerde uzun yillar kullamlnn~. U.Zerlerinde ~ah~~. a~lldamalar yazlliru.~trr. TO.si'den i.ki~ yil kadar sonra vefat eden ve onun okuluna mensup bulunan Muha.kklk el-Hilli, Flk.J.h usO.lu ilmine tahsis ettigi el­Me'aric i~imli eserini yazrnca, kitabm kullam~h, kolay anl~thr ve derli to­plu olu§u tutulmasma sebep olmu§ ve daha once yazuanlarm yerini alnn~trr. Bundan sonraki donemlerde usUlcfi okul kollannm kurucu ve men­suplan tarafmdan yazuan U sOl kitaplan, daha once yazuanlara onemli katlolar yapmam1~ ve metodolojide koklu bir degi§iklik getirme~tir.

B-Deliller: F11o.h Ustllu ilim dahnm en onemli konusu ~er'i delillerdir. Bu ilimde

§er'i delilin ne oldugu, ni~in deli! oldugu, _ bunlardan nasu hUkiim yikanlaca~ hususlan anlatthr. Davram§ ·kurallan ve kanunlar §eklinde aylldanmas1 miimkiin bulunan hUkiimlerin kaynaklan demek olan delille­rin nelerden ibaret bulundugu konusunda hem sfinni mezhebler ile 9i'a arasmda, hem de ~i'amn Zeydi, Ca'ferl, tsma'lli gibi kollan arasmda goru~ far klan bulunmak:tadlr. _ .

Ca'ferl-isnaa§erl ~i'a da bu konuda iki gruba ayrlliru.§larCh: Ahbarller, usO.liler.

Ahbarllere gore ~er'i hfikiimlerin delilleri, sfinnet araclh~ ile anla~U.an Kur'an-1 Kerim ile Sfinnet'ten ibarettir. Sfinnet Hz. Peygamber ve oniki imamdan ibaret bulunan ma'sftmlarm soz, fiil ve tak:rirlerid.ir. lnsanlarm yeryfuiinde ya§ad.Iklan muddet~e muhtay olduklan butiin aylklamalar· bu kaynaklarda mevcuttur. Bu sebeple akla, ictihad ve klyasa, hirer ~er'i delil olarak ihtiyay yoktur, bunlar §er'i delil degildir.

Usftlliere gore Kitab ve sfinnet butiin hUkUmleri ayiklamanu~trr, Ca'fer es-Sachk ictihadl te§vik etmi§tir, onun ve diger masum imamlarm hayatta ve ortata bulunduklan zaman iyinde ictihada ihtiyay bulunmadlgma gore, ictihad, onikinci imam.m kaybolmasmdan sonra devreye gire~ek, Kitab ve Sfinnet temeline dayal1 olan bu ictihad ile gerekli hUkiimler ~arliacaktrr. Buna gore §er'i bir delil olarak milteber degildir. {8) _ _

Zeydiyye mezhebinin lmam1 Zeyd b. Ali'nin telif ettigi bir Flklh UsO.lu kitab1 yoktur. Hadis-ftloh toplam1 bir eser olan el-Mecmu'u esas alarak ve buna diger rivayetlerle kendi gorfi§lerini ekleyerek mezhep miictehidlerinin ortaya koyduklan ve zaman i~inde kitapl~trrdlklan Fiklh UsO.liiniin muh­tevasma ve metoduna baklld1~nda bu mezhebde, sunni ftklhtaki kelamcuar (veya §afiiyye) meslegi gibi bir yolun tutuldugu, fti.rU'dan ustlle degil, onceden tesbit edilmi§ bulunan usiU kaidelerinden furfr'a giden bir yol takip edildigi anla§limak:tadlr. Saylian oldukya az olan Zeydi fi.loh usO.lu kitaplanna gore bu mezhebde muteber olan §er'i delilleri §oylece srralamak miimkiindiir: - · ·· ·

8. ~erif, Kes§.il, c. II, s. 117-119; Kr§. Muhsin el-Emin, A 'yan., C. I, s. 39, 49, 54, 104; Ebft-Zehra, el-lmam es-Sad.tk, s. 284, 357.

Page 13: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

330 I Tarihte ve Gi.iniimii.zde §iilik

1. fman konulanna da temel te§kil eden akhn kesin hUkiimleri. 2. Zarfu'at-1 diniyyeyi (dinden oldugu kesin bulunan hususlan) ~er~evesi

i~e alan icma. 3. Kitab ve sfum.etin naslan. (!yet ve hadislerin ihtimalsiz ifadeleri) 4. Kitab ve slinnetin zahirleri (ihtimalli ifadeleri). 5. Haber-i va.hid hadislerin naslan. 6. Haber-i va.hid hadislerin zahirleri. · 7. Kitab ve saglam sfum.etin -kendi aralannda srralanan- mefhumlan. 8. Haber-i vabid hadislerin mefhumlan. 9. Fiiller ve takrirler. 10. Qe§itleri ve derecelerine gore klyas. 11. Diger ictihad ve istidla.I ~e§itleri. 12. Asli beraet ve istishab. {9) Zeydilerin uslllleri ve delilleri stin.nl fikha ~ok yakmdu; belki de en

onemli fark, §er'i bir delil olara.k akla verdikleri yerde kendini gostermektedir. 1smailiyye mezhebinin klsmen yazlh ve uygulanan uslll ve fiiru kitabma sahip bulunan kolu Hindistan'da Bohra diye bilinen Musta'liye koludur. Musta'lilerin buyUk a.Iimi Kafu Nu'm!n'm ne§redilmi§ bulunan De'aimu'l-1slam isimli eserine gore §er'i delilleri §Oylece ozetleyebiliriz:

1lim ve dini hiikiimler Kur'an-1 Kerim'den, ma'sfunlann siinnetinden ve iclerinde masfun imam bulundugu iyin icma ehliirln icma'mdan alm.J.r. Rey ve klyas bahldrr, §er'i delil degildir. KiM.b ve sfum.et, zahiri ve batml ile de­lildir. Batmin zahire aylon olmamas1 §ar!tJ.l:;-bu §arb ta§rmayan, zahiri hftkftmsftz hale ge:tir..en _teviller-sapl.k.llkttr~· Din"'ilmi.imamlar kanahyla ogrenilir, ulu'l-emr olarak bunlan ve bunlann tayin ettigi emirlere itaat edi­lir; itaatin §artl Kitaba, Slinnete ve imamm emrine aykln olmamas1drr: (10)

Genel ~izgileriyle 1smailiyye mezhebinin, uslll baktmmdan Ca'feriyye mezpebine olduk~a yakm oldugunu soylemek mi.im.kiindftx. Fllohlan da buyUk ol~iide tmam Ca'fer'den gelen rivayetlere dayanmaktadrr.

Buraya kadar, ·fiirO.u ve usUlu ile ya§ayan u~ §ii mezhebin genel olarak fikhm delillerine bakt§lan ozetlenmi§tir. Bundan sonraki lbolftmde ise bu deliller teker teker ele almacak, ilmi yonden en geli§mi§, mensubu bak1mmdan da en zengin mezheb olan Ca'ferilere gore gerekli a~lklamalar yaplifuktan sonra diger iki mezhebin farkh gOrft§lerine, kaynaklanm.lZID el:­verdigi ol¢de temas edilecektir.

9. Ahmed b. Yahya el-Murteza, Mi'yaru1-uqw (el-Bahru'z-ZahMr kiilliyatJ. icinde), c. I , s. 76, 160, 201; Ebu-Zehra, el-1mam. Zeyd, s. 334 vd. (el-Fustllu1ulu'lu'iyye ti1-us0li'z-zeydiyye isimli yazmadan naklen)

10. en-Nu'man b. Muhammed et-Temimi (v. 363/974), De'aimu'l-lsl!m, Kahire, 1985, s.40,84,91,98,350.

Page 14: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

~iada Fllo.h Usulii ve §er'i Deliller I 331

DEJ.ii.I.ERVEYORUMUSULU

A-Ki.TAB Ca'feriler, teoride ve uygulamada KitAbullah'm elimizdeki mushaftan

ibAret bulundugu, bu kitabm zahir ve bAb.m ile huccet (delil, ho.kiim kay­na~) oldugu, niizt1llinden giinfunlize kadar onda bi~bir artma veya eksiime vukubulma<h~ inan~ ve hiik:m.linu benimsemi§ler, aksine inan~, rivayet ve dll§\inceleri §az, nadir, mezhebin kesin prensiplerine aylon telak.ki etmi§lerdir. Kweyni'nin el-K.afi'si gibi §ii kaynaklarda hem Kur'ful-1 Kerim'in tahrif edildigme (artbrma, eksiltme ve degi§tirme yapll<h~a), hem de elimizdeki mushaftan farkh mushaflarm (mesela Fatima Mus­ha1i'nm) bulunduguna dair rivayetler vardlr. A'yanu'§-§i'a yazan Muhsin el­Emm, lmam Ca'fer es-Sadlk'tan gelen rivayetlere dayanarak Hz. Fatuna'nm musha1indan maksadm, hadis ve yorumlar1yle ilgili bir kitap­tan ibAret bulundugunu, o zaman boyle kitaplara da mushaf denildigi i~in bazllarmm bunu, Kur'Anla kan§trr<hklarm1, bu mushafta bir ayetin bile bulunma<h~ bizzat imam Sa<hk'm a~akla<h~ ortaya koymu§tur. (11) Geriye iki problem kalmaktadlr: 1. Kitabm zahirinin delil olup olmayaca~, 2. Tahrif iddias1.

1. Kitabm z3hiri: UsO.lcu okul mensuplan genellikle "Amm, mutlak" gibi zahir manah

(yani ikinci derecede de olsa ba§ka manalara da ihtimali bulunan) ayet ve hadisleri delil olarak kabul etmi§ler, bunlar uzerine hu.kfun bina eyle­mi§lerdir. (12)

Buna kar§l ahban okula mensup baZI filah~ar za.birin delil olamaya­ca~ ileri stirmu§ ve bu gorii§lerini: a) Zahiri a~lklaJlCl, tahsis edici, kaYitlar getirici bilgilerin -genelle§memi§ olmakla beraber- bulunabi­lecegine, boyle bir ihtimal bulunduk~a zahirin delil olarak kul­lamlamayaca~ b) lmamlarm, Kur'An-1 Kerim'i re'y ile tefsir etmeyi ya­sakla<hklari halde zahirle amelin rey tefsirini beraberinde getirecegme, c) Kur'an'1 anlamanm, niizt1lu SI.rasmda ona muhatap olanlara mahsus bu-

ll. A'yanu'§·§i'a, Mukaddime, s. 97 vd. 12. el}-~erif el-Murteza, Resru.I, c. I, s. 209.

Page 15: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

332 I Tarihte ve Giiniimtizde §iilik

lunduguna dair baz1 rivayetlere dayandrriiU§lardrr. UsUlcUler ise bu §iiphelere §Oyle mukabele etmi§lerdir: a) A~IklaYlCl bilgiler kaynaklanndan ara§tmhr, bulunamaymca dil kurallannm ve mutad olan anla§ma kaidele­rine ba§vurulur; bunlar ise za.hirin anla§mada ge~erli oldugunu gostermektedir. b) Kur'an-1 Kerim'in genel hitap ve anla§ma (dil) kaidele­rine gore anla§llmas1 rey tefsiri degildir; rey tefsiri, dil kaidelerine gore anla§llmasmda gii~lUk .ve kapahhk bulunan ayetleri akla dayanarak yo­rumlama halinde soz konusu olur. c) Kur'an-1 Kerlmi anlam.amn niizUlii srrasmda onun muhatab1 olanlara mahsus bulundugu hususunu ifade eden rivayetler saglam degildir. Ehl-i beytin ve imamlann uygulamalan ile "Kur'an-1 Kerun'in biittin. insanhga ebedi bir yol gosterici olarak indirilmi§ olmas1" prensibi bu iddiaYl ve mesnedi olan rivayetleri ¢riitmektedir. (13)

2. Tahrif iddi3sl: KW.eyni'nin el-Kafi'si gibi dordiincii asnn birinci yansma kadar uzanan

§fi rivayet kaynaklannda, Kur'an-1 Kerim'de tab.rif (daha ziyade eksiltme) yaplldlgma dair rivayetler yanmda, bu asnn ikinci yansmda (381/991) ve­fat etmi§ bulunan ~eyh Sadiik'un, §fi imamilerin itikadlm anlatb~ kita­bmda "imfu:ni §iilere gore Kur'an-1 Kerim'de hi~ bir tahrifin yapllmadl~, el­lerde mevcut olup okunan ve ezberlenen ·Kur'an'dan ba§ka §ekilde bir Kur'an'm mevcut bulunmadl~" kesin bir dille ve lmam Ca'fer'e nisbet edile­rek ifade edilmekt~dir. (14)

~eyh Saduk'tan sonra ~erif el~Murtaza tahrif iddiasma ~iddetle hiicum etmi§, talebesi ~eyh et-Tllsi de onu §U cii!nJ.eleriyle desteklem.i§tir: Kur'an-1 Kerim'de arttlrma_y_e_eksiltme·yapilim~ olinas1-dii$iincesi bu kitap i~ wi­gun degildir; ~iinkii, ona ilave yapllml§ olmadl~ konusunda ittifak vard.li. Eksiltme konusuna gelince miisliimanlarm (siinnilerin) mezhebine gore bOyle bir ~ey olmann~trr. Bizim mezhebimizde sahih olan gorii~ ve inam~ da bu merkezdedir; kuvvetli rivayetler bunu ifade ettigi el-Murtaza da bu ~anCl destekleyip savunmu§tur. Ancak gerek §i'a ve gerekse siinni kaynak­larda, Kur'an-1 Kerim'den bazt ayetlerin eksiltildigi (mushafa ahnmadl~), baz1 ayetlerin de yerlerinin degi§tirildigme dair rivayetler varchr. Bu ayetle­rin tamam.t tek ravilidir, ne bilgi, ne de uygulama kayna~ olabilir. En iyisi bunlan bir tarafa brrakmak ve me§gul bile olmamaktrr ... " (15) Alii-ka§ifi.'l­~ta biitiin bu rivayetleri ve kar~1 gorii§leri goz oniine al.arak giiniimiiz Ca'feri $i'ilerin inancrm §Oyle ifade etmi§tir: Kur'an-1 Kerim'de ne eksiklik vardlr, ne de fazlal.lk, onun ayet ve kelimelerinin yerleri de degi§tirilmi§ degildir. $i'anm bu inan~ iizerinde icma ve ittifaklan varchr. 1ster $i'adan

13. M. R. el Muzaffer, Uswu'l Flkh, Kum, 1368/1989, c. II, s. 138, v.d. 14. $eyh Sadftk, Risruetu1-itikadi1-lm.Amiyye, trc. E.R. Flglah, Ankara, 1978, s. 98-

103. . (15) $eyh Sad.Uk, Risa.Ietii'l-itik4di'l-tlmiye, trc. E.R. Ftglah, Ankara, w978, s. 98-

103

Page 16: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Fiklh Usulii ve §er'i Deliller I 333

olsun, ister mezheblerden olsun bunun aksini dii§iinen ve inanari kimseler hat! etmi§lerdir ... Siinni ve·§i'1 kaynaklarda tahrifle ilgili olaz:ak yer alnn§ bulunan b8..Zl rivayetler tek ravllidir, §az<hr, ilim ve amele kaynak olmaz." (16)

Kuleyni gibi §i'aca muteber §ahlslann bu gibi rivayetleri kitaplanna alnn§ bulunmalanna kar§I Tl1s1 ve Murtaz! 'gibi sert ve reddedici tavrr takmanlar yanmda, -Kitabm mabfuz oldugu konusundaki inanca sadlk kalarak- bunlar1 savunanlar da olmu§tur. Savunma sadedinde §Unlar1 soylemi§tir:

a) Buhar1, Muslim, Suy11tl gibi siinni alimlerin ve hadiss:ilerin kitap­larmda da "Kur'an'dan oldugu (ayet oldugu) ve Hz. Peygamber'in sagh~nda .okundugu halde mushafa girmeyen ayetlerin bulundugu" §eklinde rivayetler var<hr. Bu rivayetler ya te'vil edilmi§, yahut da tek ravili olduklan, kesin bilgi ve hiikiimlerle s:eli§tikleri iyin reddedilmi§tir. ~i'i kay­naklardaki benzeri rivayetler de aym §ekilde kar§JlanmalidJ..r.

b) Kuleyn1 gibi hadiss:iler kitaplanm telif ederken hadislerin ay:tklanmasma degil, toplanmasma onem vermi§ler, inceleme ve ay:tklaina i~ muctehidlere brrakml§lar<hr.

c) KUleyni'nin Kitab1'nm giri§inde koydugu prensipler ve bu ciimleden olarak rivayetlerin saglam delillere arZI ve bunlarla s:eli§enlerin atJ.l.mas1 prensibi onun tahrifinancmrbenimsedigme delil te§kil etmektedir. (17)

Miinferid gorti§ler ve rivayetler, bunlann yorumu ve savunulmas1 bir yana brrakilirsa §i'1-ca'ferl camianm Kur'an'da tahrifi, eksiltme ve arttrrma iddialanm varit gormedikleri, boyle bir in.ancl benimsemedikleri anla§llmakta<hr. ·

Zeydllerin ve musta'liyeden olan ismai.llerin imin~lan da -teferruatta baz1 gorii§ farkhhklan bulunsa da- aym mamyettedir. Kur'an-i Kerim, zahiri, nass1, ammJ, mantUku ve mefhll.mu ile delildir, huccettir.

B-SfiNNET Ca'ferller ile ismailllere gore stinnet, ma'sumlaru.i sozleri, fiilleri ve

sozsiiz tasvipleridir. ·Her iki mezhebin ma'sum imam olduguna inanm~ §ahlslar· ya ilham yoluyla, yahut da bir onceki imamm bir sonrakine ogretmesi §eklinde gers:egm bilgisini ve dinin hiikii.mlerini elde ederler. Bu sebeple onlarm soyledikleri, §er'i delilin rivayeti ve nakli degildir, dogrudan delildir, kaynaktrr. ·

lsmaililerin de usul konusunda gosterdikleri bilinen Ca'ferl mezhebine gore ma'su.mlarm sozleri ile £i.i1 ve takrirleri, delil olma yonii..nden farkh<hr.

(16) TO.si, et-Tibyan, Necef, c. 1, s. 3 (17) Genel olarak Kitab delili ve ozel olarak da tahrif konusu i~in bk.z. E§'ari,

Makayat, s. 47; Muhsin el-Em.in, A'yan (Mukaddime), s. 41,44,54,97; M. Ebu Zeh­ra, imam es-Sad!k, s. 53, 31, 321, 327; 343, 355; M. Ta.loyy el-H§kim, el-Uslllii'l­Am.me li'I-Flkhi.'l-Mukaran, Beyrut, s. 102, 117; Zeydiyye i~in: Ahmed b. Yahya el-Murtaza, Mi'yar, s. 76, 201; Ebu Zehra, el-imam Zeyd, s. 349 vd. ·

Page 17: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

334 I Tarihte ve Giiniimiizde §iilik

Sozler, karinelere ve istidlal kaidelerine gore baglaYJ.Cl olan ve olmayan htikllm.leri ifade eder. Fill ve takrirler ise -i~lerinde serbestligm ve giivenin de bulundugu- §artlan ta§ldl~ takdirde cevaz ve ibahaya delalet eder.

Mutevatir haber kesin bilgi verdigi i~ dinde de huccettir, bilgi, inan~ ve amel bak1mmlanndan delildir, kaynaktrr. Ravilerin saYJ.Sl tevatur smmna ula§mayan haberler ile ravilerin arasmda imamiye mezhebine bagh bulun­mayanlann bulundugu haberlerin delil olup olmadl~ konusu tarb§mahdlr.

1. Haber-i Vab.id: Haber-i vahld diye bilinen ve ravilerin saYJ.Sl bak1mmdan tevatur derece­

sine ula~mamt§ bulunan haberler ile amel ve buDlan dinde delil kabul etme konusunda u~ go~ vardlr:

a) Haber-i uahid dinde delil degildir diyenler: Ba§lannda ~erlf Murtaza'mn bulundugu ve i~lerinde lbn ZU.hra, Ta­

barsi, ibn idris gibi alimlerin bulundugu bir gurup, haber-i vahldin zandan b~ka bir ~ey ifade etmedigini, kesin bilgiye goturmedigini, bOyle bir zanm iman ve uygulamaya temel k:Ilmanm caiz olduguna kesin bir delil de bulun­madl~ ileri siirerek, dini delil olma yonllnden haber-i vahidi reddetm.i§, hatta bu konuda icma'dan bile soz etmi§lerdir. (18) Ancak tbn idrls (v. 598/1202)'in ~agmdan beri -bugllne kadar- aym goru~ii payla§an bir muctehid bulunmadl~ bildirilereJt icma iddiasma itiraz ed.il.mi§tir. (19)

b) Dart rne§hur hadis kitabznda meuput biltiln haberler muteberdir, de-lildir diyenler: _. · · ·-

Bu dort hadis kitab1 §Wilardii: ----·--- · 1. Kuleyni (v. 328 veya 329/939-940), el-Kafi. 2. Muhammed b. Ali b. Baveyh (~eyh Sadllk, v. 3811991), Men la yahdu-

ruhll el-Fakih. 3. ~eyh et-Tllsi (v. 460/1068), el-!stibsar fi ma'htulife mine'l-ahbar. 4. ~eyh et-Tllsi (v. 460/1068), Tehzibu'l-Ahkam Sllnnilerdeki me~hur altl kitap gibi §i'ada da bu dort k:itap tutulmu~.

me~hdr olmu§ ve kullamlnn§trr. Ancak, ihtiva ettikleri hadislerin tam­ammm sahib. oldugu ve dinde delil olarak kullamlaca~ gorll§ll a~m bir ahbari guruba aittir. ~i'i-ca'feri hadis alimleri bu dort kitap U.zerinde ~e§itli ~ah§malar yapnn§lar ve ilk ikisinin hadislerini §Oyle degerlendirmi§lerdir:

1- el-Kllfi: Onaltlbinden fazla hadis ihtiva etmektedir. Bunlardan 5072'si sahib., 140 kadan hasen, 1118 kadan musned, 302'si kavi, 9488 kadan zaylfbulunmu~tur.

2- Men la yahdurtihu el-fagih: ihtiva ettigi altJ. bin kadar hadisten yak­la§Ik dortbin kadan muttasli senetlidir.

(18) $erif, Resail, c. 1, s. 21, 202, c. 2, s. 13; c. 3, s. 309. (19) Muhammed Rlza el-Muzaffer, UsUlii'l-Fik.h, Kum, 1368/1989, c. 2, s. 65.

Page 18: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

9iada Flinh Usulii ve §er'i Deliller I 335

c) Haber-i vahid bazt $artlarla delildir diyenler: Ba§lannda l;)eyh Tfisi'nin bulundugu ge~mi§ asrrlann bir ~ok Alim.i bu

gorii§te oldugu gibi bugiin Ca'feri muhitlerde ge~erli olan gorii§ de bu mer­kezdedir. l;)eyh Tfisi baz1 §artlan ta§1yan haber-i vAh.idin muteber bir delil (huccet) oluugu konusunda §i'anm icma'1 bulundugunu st>ylemi§. Raduyyid­din b. TAvds, Allame el-H1r11, Muhaddis el-Meclisi gibi Alimler de bu konu­da onu desteklemi§, icma bulundugunu nakletrni§lerdir.

Haber-i vAhidin muteber olmas1 i~in ile1·i siirulen §artlar farkhdrr. "Me§hllra aylnn olmamaJ.:: kayd1yla dort kitapta bulunmas1", "l;iia cami'asmm veya muctchidlerinin amel etmesi", "RAvilerinin adelet vasn ta§rr olmas1; yahut ozel manada §.dil olmasa bile hadis noklinde g'iivenilir bulunmas1", "Ravisi belli bir vasfi. ta§unasa bile hadisin ilk kaynagma ait oldugu konusunda zann-1 gllibin bulunmas1" gibi farkh §artlar ileri stuiilm'ii§tiir. Bir ~ok fakihin katlldlg1 'l'usi'ye ait §&tlar §unlordrr:

a) !mamete inanan ravuer tara.fi.ndan rivayet·ediJmesi, b) Haberin kaynaglllill ya Hz. Peygamber (s.a.v.), yahut da masum

imamlardan birisi olmas1, c) RAvin.in lllfz ve zabtt balammdan saglam olmas1. Bu §artlan ta§lyan

haber-i vahid ilim, inan{! konusunda olmasa bile amel konusunda delildir ve bunun delil oldugunun dayana~ (hticciyetinin delili) icma'drr; ba§tan beri Alimlerin vc muctehidlerin bu nevi haberlerlc amel etmeleridir. Haber-i

I

vahidin ihtiva ettigi bilginin SJ.hhatine delfilet eden karineler vardrr. Bunlar haberin, akla, kitaba, kesin sfumete ve icma'a uygun bulunmastdrr. Bu kaynaklarda bulunan bir bilgi vcya h'iikme aykm bilgi ve hilkiim getiren haber-i va.hidlerin bu ·vasft da, muhtevalanmn saglam olmadl~na ve mftteber bulunmadlgma karine te§kil eder. (21)

2. Swmi Ravilerin Habcti: Tast'nin ve -icma konusu t:art:t§mall·olsn. bile- en azmdan §i'i ~oguruugun

delil saydt~ haber-i vahidin §mtlarmdan biri de "riivilerinin imiimi ol­mast"dn·. Bu §art, uze1inde icma bulundugu iddia edilen gorti§ i{!indir. Bunn gore, uzerinde icma bulunn1asa bile, bir luslnl §i't muctehidlerin ve usulculer.in, mezhep ve inanct farkh rilviler tarafmdan ii.vAyet ediltW§ bulu­nan hadisleri (haber-i vahidleri) de kabul ettikleri sonucunu ~lkarmak miimkundur ve bu sonu~ do~·udm·. Yinc TUst'nin ifadesine gore ilk dt>nemlerden beri imamlar ve muctchidler, §artlanna uygun bulunan farkl1 mezhebden ravinin rivayetini de kabul etmi§lcrdir. Burnda aranan §artlar, imami olmayan I'iivinin dindar, hadis konusunda yalan soylemekten ~ekinir olmastdlr. Boyle bir ravi, ma'suml&·dan bir hadis rivayet ettiginde balalrr; §i'i ravuerden gelen haberlerde farkh ve z1t bir muhtcva varsa bu ahnrr, buna kar§I olan rivayet reddedilir. ' ·

(21) Tfisi, el-Udde, s. 290 vd., 336 vd., 368-375; Allfu.nc el-Hlill, Mebadi'u'l-Usftl, Kum, 1404, s. 203-205: ·

Page 19: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

336 I Tarihte ve Giiniimiizde $iilik

~i'i-imfuni ravilerin rivayeti, farkh mezhebden olan ravinin rivayetine uy­gun du§uyorsa o rivayet de kullamhr. ~i'i-imfuni ravilerden aym konuda uy­gun veya ters bir rivayet gelmemi§ ise bu takdirde diger mezheblerden olan glivenilir ravilerin rivayetleriyle yine amel edilir. (22)

Mlirsel haberin ravisi glivenilir olmak §8rtlyla Ca'feri ulem~ ~oguna gore bununla da amel edilir. (23)

Zeydilerin genel olarak slinnet ve ozel olarak da haber-i vahid konusun­da si.innllerden onemli bir farklan yoktur. (24)

C-iCMA "Ma'sfunun kavlini ke§fetmeye ara~ o1..nlas1" du§lincesinde ismailllerin

de payla§tl~ imB.mi-ca'feri icma anlaYl§l hem siinnilerin, hem zeydilerin icma anlaYl§mdan farkhdrr.

SUnni miictebidler arasmda da anlaYl§ farklan bulunmakla beraber or­tak noktaya en yakm si.in.i:u tarife gore, "icma, bir asrrda ya§ayan butUn muctebidlerin din!-ameli bir hUklimde ittifak etmeleridir." HUkmlin, Kitap ve Slinnet'teki delili (hangi ayet ve hadise dayan<h~) bilinmese bile bizzat bu ittifak dini bir delildir ve baglaY1c1drr. Su.niul.erde tarh§llan husus, sahabe devrinden sonra boyle bir ittifalan fiilen ger~ekle§mesinin imkamdrr.

Ca'fe_rilere gore yukanda a~anan icma' §er'i b~ .delil degildir. ~er'i delil ma'sfunun kavlidir; icii\a, bu kavli ke§fetmeye, belli bir konuda ma'su.mun hukmlinun ortaya ~Ikmasma vesile olursa -delili bilm~ye -vas1ta olmas1 balo.mmdan- delil olur; yani bu manada i~J:!la delilin delilidir. SUnnilerin icma anlaYI§lanm belirleyen-amil-siyasidir. Ortada Hz. Peygamber'in belir­ledigi bir imam namzedi (vasl) varken onu brralap Ebu Bek:r'e bey'at eden­ler ve onlarm pe§inden gidenler bu tasarruflanna me§I'11'iyet ka­zandrrabilmek igin icma delilini ortaya gikariiD§ ye bey"atin me§rt1'iyetini buna dayandrrm1§lard1r. Halbuki Kitap ve Slinnet'te bir delil olmaks1zm yalmzca insanlann bir konuda ittifak etmelerinin din! balomdan muteber bir delil olduguna dair Kitab, Slinnet ve akllda bir de1il mevcut degildir. Delli diye ileri sUrUlen ayet ve hadislcr iddiaYl isbat etmekten uzaktrr. Alol delili de tutarh degildll·.

Reaksiyon §eklinde de olsa yine siyasetin yonlendirdigi §i'i anlaYl§a gore dinde delil, dinin hUkmunu ogrenmede kaynak dorttiir: Kitab, Sunnet, icma ve akll. lema bizzat delil olmaYlp delili ortaya {:lkaran ara~trr. Onun ortaya ~Ikar<h~ deli.l Kitap ve alai delili olamaz; cii.nkti, bunlar zaten orta-

(22) TUsi, el-Udde, s. 3·U, 350, 379 (23) Allame el-Hill.i, Mebacli'ul-Usw, 209-210 (24) $i'ada si.innet konusu i~in ~u kaynaklara da bak. Ahmed b. Yahya el­

Murteza, Mi'yar, s. 16175-179; Muhsin el-min, A'yan, s. 48, 54, k55, 66, 105; M. Ebft Zebra, es-Sa<h.k, 358-408; Zeyd, s. 379 v ...

Page 20: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Fllo.h Usulii ve §er'i Deliller I 337.

dadrr, bilinmektedir, gizli kimselerde gizli kalmaml§hr. ~u halde icma'm ortaya ~aracaw dell siinnettir; ma'sfunun kavlidir. Ma'sfunun kavlini or­taya ~akarmayan ittifak butiin muctehidlere ait bile olsa icma degildir. Ma'sfunun kavlini ke§fetmeye vas1ta olan ittifak ise kii~iik bir gruba ait olsa bile icmadrr.

icmam "ma'sumun kavlini ogrenmemize vas1ta olmas1", ittifak edenlerin arasmda ma'sum im.amm da bulunmasx, yahut ittifakl tasvip etmesi de­mektir. Bu noktada problem, ittifak i~inde im.amm da bulundugunu, imamm icma konusu olan hUkmu benimsemi§ oldugunu kesin olarak bil­menin yolu ve usUludlir; ylinkii, bu husus kesin olarak M. RIZa el-Muzaffer, UsUl, c. 1, s. 33, 104; c. 2, s. 57-84 bilinmedik~e, ba§ka bir deyi§le ittifak edilen hiikme imamm muh§.lif olmas1 ihtim.ali bulunduk~a ittifak dell ola­maz. Bunu bilmenin onik.i kadar yolundan bahsedilmi§tir; en fazla itibar goren ise §U dort yoldur:

l.HisYolu: i mamm, ittifak edenler arasmda bulundugu bilgisine dayandlw i~in

"duht1li icma" denilen bu icmam his yoluyla tesbit edilecegi.ni ileri slirenlerin ba§mda ~erif Mwteza bulunmaktadrr. Daha ziyade imamm bu­lundugu asrrda ya§ayan kimseler i~ soz konusu olan bu bilme yolu §fiyle a~lklanml§tlr: icmai tesbit etmek isteyen alim bir .konu uzerinde butiin sozleri (hiiklim a~Iklamalartm) bizzat tesbit eder, bu sozlerin arasmda, ozellikleri bulunan bazllarimn sahiplerinin bilinmedigini goriir ve boylece imamm, ittifak edenler arasmda bulundugunu kesiri. olarak bilmi§ olur. Y ahut bir asrrda veya bir yerle§im bolgesinde bulunanlann ittifaklan tevatlir yoluyla nakledilir ve imamm da -§ahsen bilinmemekle beraber­bunlann arasmda oldugu bilinir, i§te bu bilgi de his ·yoluyla icma'1 tesbit demektir. Boyle bir ittifakta nesebi bilinen alimlerin:-imam olmalart ihti­mali bulunmadlk~a- muhalefetleri icma'a zarar vermez. Ancak nesebi (kim oldugu) bilinmeyen alimlerin muhalefetleri -bunlard~ birinin imam olmaSl muhtemel bulundugu i¢n- icma'm ger~ekle§mesini ~ngeller.

2. LiitufYolu: ~eyh Tt1si'nin benimsedigi ve savundugu bilgi yolu §U dli§iinceye dayan­

maktadrr: na.hl lutuf nasll imamm tayinini ve masum olmasrm gerekli kiliyorsa, aym §ekilde onun, gercege aykrrl bir fetva ittifaJu kar§Ismda siikut etmemesi, ger~egi a~Iklamasrm da gerektirir. Aksi halde imamm varhk sebebi ortadan kalkml§ olur. 1m.am ya bizzat ortaya ~Ikarak, yahut da birisini v§.s1ta kllarak muhalefetini aclklamadlk~a ittifakm, onun hiikmlinu aksettirdigine -ltitt1fprensibi icab1- kesin olarak ba.k:llrr.tm.am ol­madlw bilindigi muddet~e bu ittifaka, kim oldugu -bilinsin, bilinmesin- biri­lerinin muhalif o~aSl icm'aa tesir etmez. Aynca ittifak edilen hUkme aykrrl bir §.yet veya saglam hadisin bulunmas1 halinde de buna aykrrl olan

Page 21: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

· 338 I Tarihte ve Gun:iimuzde §iilik

ittifaka icma denemez; {:Unkii, bu takdh·de imam, mezktir !yet ve hadis yo­luyla muhalefetini a{:lkla.Dll§ sayilir.

3. Hads = Sezgi Yolu: Bundan onceki iki yol onceki donemlere aittir, eski donemlerden beri

dii§liniilmii§, ileri siiriilm.ii§tiir. Hads yolu ise, daha sonraki donem.lere ait­tir. Bu yol , biitun ima..mi miictebidlerin bir hiikiimde ittifaklanna dayan­maktachr. Bir ~ok konuda ihtilaf etmelerine ragmen belli bir konuda veya konularda asrrlar boyu ittifak etmi§ olmalan, bu hiikmii bizzat imamdan alarak nesiller boyu ta§mu§ olduklanna delil te§kil etmektedir; bu olgudan hads yoluyla boyle bir sonu{: {:ikanhr.

4. Talair = Tasvip Yolu: Ma'sum imam mevcut iken, ittifak edilen hiikmii bilip goriirken, ittifak

onun bilgisi dahilinde meydana gelmi§ iken, ortada muhAlefetini a{:lklamasma veya bilvas1ta a{:lklatmasma da bir engel bulunmadl~ halde siikllt etmesi, muhalif bir a~lklama yapmamas1 ittifalo tasvip ettigini gosterir.

Biitun bu ve benzeri yollardan icma'm, ma'sllmun kavlini ke§fetmenin kesin vas1tas1 olup olmayaca~ konusu §i'a u lemas1 arasmda da tartl§llml§, bilhassa kaytphk doneminden itibaren bu yol §iiphe ile kar§UaD.lll.l§tll'.

Bu arada icma haberi. iizerinde de durulmu§, bu haberin miitevatir de gil de haber-i v!bid olmas1 halinde, nakledene gore degil, haberi alana, icma bulundugu bilgisi kendisine gelene gore '1cma"m, -ma'sumun kavlini ke§fettirme kabiliyeti"nin .. incelenmesi ve buna gore bkSonuca varl1mas1 ge­rektigine i§aret edilmi§tir. (25)

Zeydtlere gore icma "iki nevidir: . 1. Dinden oldugu kesin olarak bilinen, en azmdan ilk ii~ nesilde hi~ bir

-muhali.fi. bulunmayan hiil.-um.lerde vaki olan icma (el-icma'u'l-ma'lllm); Bu icma biitun delillerden once gelir ve buna aykm bir delil, istidlal ve ictihad m'llteber degildir.

2. tstinbata ve ictihada dayah bulunan icma, (el-icma'u'l-istinbati); Bu icma, deliller srralamasmda Kitap ve Siinnet'ten sonra gelir ve sahabe dev­rinden sonra fiilen ger~ekle§ip-ger{:ekle§medigi tarb§tl:ou§tJ.r. Bu icma, kesin sahabe ile beraber bulunan tabiller onlara katili.r, avam hari{: iimmetin tamam1 ittifak etmelidir, yalmzca ehl-i beytin ittfalo icmadrr ve delildir, icmam delal.et veya emare kabilinden bir dayana~ bulunmahchr, tevatiiren nakledilmi§ bulunan bir icmaa muhal.efet flslk olma sonucunu getirir. (26)

(25) $erif, Resru.J, c. 1, s. 11, 17, 205; c. 2, s. 119, 367; c. S, s. 201-205; Allfune el-Hilli, Meba.di, s. 190 vd.; Muhsin el-Em.in, A'yan, s. 66; M.R. el-Muzaffer,·Usiil, c. 2, s. 87-106; Ebft Zebra, es-Sad.I.k, s. 467, 469, 477,480

Page 22: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Fili.h Usulii ve §er'i Deliller I 339

D • .AKIL VE KIYAS ~er'i delillerin 4. olarak ~ia kaynaklan akh, sfuml kaynaklar ise klyaSI

zikretmif:?lerdir. Genel durum bu olmakla beraber, bazt siinni kaynaklarda dordiincti delilin alo.l olarak kay9,edild.igini; .(16/1) Buna karf:?l bazt ~i'i kay­naklarm da delil olarak aklldan soz etmediklerini goruyoruz. Stinnl usulcUlerin alo.ldan maksatlan asl-beraettir; yani htikiim getiren bir delil (vahiy ve yorumu) bulunmadlkya htikmiin ve yiikUmJ.Ulugun bulunmadtgma aklm htikmetmesidir. ~erlat gelmedikye dlnl htikmiin de bulunmayacaW. akll delili ile sabittir. Bir konuda §er'i delil yoksa, ~er'i hlikmiin ve yiikfu:nlUltigun de ·bulunmayacaW. sonucu if:?te aklm bu genel hiili:milniin te§milinden (istishabmdan) ytkanlmakta ve bu delile alo.l da denilmekte­dir. Buna go~ alo.l, dini hiikme delil ve kaynak olmakta, dllli hlikmiin bu­lunmadtguu gosteren bir delil olarak degerlendirilmek:tedir.

~i'i kaynaklardan akh bir deli! olarak zikredenlerin de tamamt onu aytkltga kavu§turmU§ degildir. el-Kerayiki(nin (v. 449/1057) Kenzti'l-Fevaid isimli eserinde hulasa ettigi ustU, risalesinde ~eyh MUfid (v. 413/1022) akh, dorduncti bir deli! olarak degil, Kitap, Stinnet ve imamlarm sozlerinden ibaret bulunan delilleri anlama ve bunlardan hUktim ytk~a vasttalarmdan birisi olarak zikretmi~tir. (27) Tfisi de akh mustakil bir de­lil olarak ele almamt§, kitabmm girif:? boltimiinde, "bazt iyi ve kotii §eyleri ve bu arada ~er'i delilin delil oldugunu idrak eden" bir bilgi kaynaW. olarak akla atlfta bulunmU§tur. (28) tbn ldris (v. 598/1202), dordiincu delil olarak akh kaydetmi§; ancak bundan neyi kasdettigini aytklamam1~. (29) Mu­hakklk el-Hilli (v. 676/1277) akh dordiincti bir delil olarak zikretmekle ye­tinmeyip bundan neyin kastedildigini de aytklamt§trr:

1. Uahl hitaba dayanan: a) Lahnu'l-hitab; b) Fehva'l-hitab; c) Deltlu'l-hitab. 2. Kitab;-dayanmakstzm tek baf:?ma aklm delaleti: Bu da aklm htisnu ve kubhu idrak etmesinden ibarettir. (30) ~ehld (~.

786/1384) Muhakklk Hilli'nin taksimine ve her kts1mda zikrettigi nevilere kablmakla beraber, birinci klsma;

a) Vacibin mukaddimesinin de vacip oimasmt; b) Emrin ztddmm nehiy, nehyin ztddmm emir olmast htikmiinti, c) Faydalt §eylerin mtibah, zararh ~eylerin de haram olmas1 prensibini

eklemi§tir. :tk:inci klsma ise;

(26) el-Murtaza, Mi'yar, s. 167, 83 vd; Ebu Zehra, Zeyd, s. 338 vd . .(26/1) Gazziill, el-Mustasfa, Bulak, 1322, c. 1, s. 100, 226 v~. GazzMi'ye gore klyas

bir delil degil, lMzm manA ve mefhfunundan hi.ikiim ~tkarma metodudur. Bk. c. 2, s. 228.

(27) Kenz, !ran 1322, s. 186 (28) el-Udde, c. 1, s. 100-118 (29) es-Ser!ir, s. 2 (30) el-Muteber, s. 6

Page 23: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

340 I Tarihte v.e Gi.iniimiizde $iilik

a) Asli beraeti, b) Delilsizligm hiikmiinu, c) Az ile ~ok arasmda tereddut bulundugunda 8.Zl tercih etmeyi, d) lstishab1 ilave etmi§ti.r. Ancak 13. asrm ortalannda bile devam eden

bu a.kJi delil anlaYl§l isabetli degildir; ~Unku, a.kJi deli! ~er~evesine, lafza bagh deliller de sokulmu§, Kitab ve Siinnet yamnda bir ba§ka deli! (hiikiim kayna~) olan akll kavram1 a~lk~a ortaya konamaml§hr. Mesela hitabm (Kitab ve Siinnet 'in) lahni, sozde hazfedilmi§, anla§llaca~ iPn zikredilme­mi§ bir klsmm bulunmas1 ve bunun akilla dti§'iin'iilerek anla§Umas1drr. Hitabm fehvasmdan maksatlan "muvatik mefhum" delilinden maksatlan ise "muhalif mefhum"dur. Bu u~ delalet de lafza baghdlr, lafizdan ~Ikmaktadrr, bu baklmdan a.kJi ·delil sayllamaz. Akli deli! ancak 13. asrm 1. yansmda ya§ayan Seyyid Muhsin el-KaZIIDi ve ogrencisi Muhammed Taki el-Isfaham gibi usulciiler tarafmdan asll ~er~evesine oturtulmu§tur.

Buna gore bir tarif yapllmak gerekirse "Akh degil, kesin olarak §er'1 hiikmii gerekti.ren (§er'i hiikmiin varh~ gerekli lclan) a.kJi hiikiimdlir." Ba§ka bir ifade ile "§er'i hiiki.im hakklnda kesin bilgiye ula§hran akli kB.Zlyyedir." Tarifi a~abilmek i~ a.kJi delilin lnsrmlarm1 gormek gerekecek­ti.r: Akli deli! (yani kendisiyle §er'i hlikiim sabit olan akll htikmu) iki lnsma ayrilir: .

1. Akhn miistakil oldugu 2. Akhn mustakil olmaw~: Bilindigi uzere, diger bilgiler. gibi dini bilginin de brr ·dayana~ (illeti) ol­

mahdlr. Tasdik i~eren bit ilim, "kiyas, istikra ve temsil" .delillerinden biriile dayamr. 9er'i hUki.im istikraya dayanamaz. Temsjl -ki siinni usiilciilerin lnyaslan bundan ibaretti.r- §ia usulciilerine :gore·mftteber l;.>ir deli! degildir. Geriye manhk~llann loyas1 kalmaktadrr ve §er'i hiikmiin ;B.i_.h~ bllgisine goturen delil ve dayanak i§te bu klyastadrr. Bir manhk lnyasmda iki mu­kaddime (onciil) bir de netice bulimur. Bu iki mukaddimeirin. ikisi de §er'i bilgi ve hUkiim ise, hi~ biri akla dayanm1yorsa, bu delile "§er'i'' denir ve bu­_nun konumuzla ilgisi yoktur. Mukaddimelerin ikisi veya birisi akli (yani §eriatin beyaruna dayanmaks1zm akhn hiikmii) olursa bu delile "(klyasa) akll delil denir. Bu loy as da iki nevidir: ·

a) Mukaddimelerden ikisi de akll olursa: "mustUkil akll delil" olu§turur. Ornek: Adaletin icras1 akla gore giizeldir, gereklidir. (Ku~Uk oncii). Aklen icras1 giizel olan her §eyin §er'an da icraSI giizeldir. (Biiyiik onciil). Adaletin icras1 §er'an giizeldir, gereklidir. (Netice).

Bu klyasta bulunan birinci onciil, srrf akla ait bir onermedir. Ak1l sahip­lerinin gorii§lerinin birle§tigi me§hur bir hlikiimdlir (me§hurattandlr), usul ilminin degil, kelam ilminin konusudur.

iki.nci (biiyiik onciil) de aklldir; ~Unkli, aklm hiikmu ile §eriatm hiikmii araSindaki ba~tldan (miilazemeden) ibaret olan bu hiikiim akla dayan­maktadu. Flklh usUluniin konusu da i§te bu iki (akll-§eriat) hUki.im arasmdaki ba~hdir. Ornekte iki onctil de akli oldugu i~in bu deli!

Page 24: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

$iada Flklh Usulu ve §er'i Deliller I 341

"miistakil akli delil" ornegidir. Ancak burada da §er'i hukiim alaldan ~lknu§, alnl kaynagma dayarum§ degildir. ~er'l -ilahl hii.km.e alal yoluyla, akhn rehberligmde ula§ilnn§hr.

b) Mukaddimelerden biri akli digeri §er'i olursa "miistiikil olmayan akli delil" meydana gelir. Ornek: ~u fill farzdrr (kii~iik onctil). ~er'an farz olan bir fiilin mukaddimesinin (olmazsa olmaz §artmm) da §er'an farz olmaSl alden gereklidir. {biiyiik onciil).

~u fiilin mukaddimesi §er'an farzdrr (netice). Bu omekte 1. onciil §er'i bir hiikiimdiir, ana kaynaldarda ve fllah kitap-

lannda zikredilmi§tir. · lkinci onciil aklidir; ~iinkii, §er'an farz olan bir fiilin mukaddimesinin de

farz olmasmm gerekliligi (arada boyle bir mantJ.k baglantlsmm bulunmas1) keza bi,r ba§ka ornekte "§er'an farz olan bir §eyin Ziddmm haram olmasi­mn gerekli bulundugu" ~ hiikmiine dayanmaktad,I.r. Ancak bu omekte onciilerden biri §er'i oldugu i~in "miistakil olmayan akli delil"den soz edil­mektedir.

Her iki ornekte de abl, bir hiikmiin §eriate "Allah katmda" sabit olduguna dogrudan ula§mamakta, boyle bir hii.km.e dogrudan kaynak ol­mamaktadrr. Qiinkii, aklm bilgi edinme kapilan (duyular, deney, sezgi, be­da.het...) Allah nezdindeki hiikmii dogrudan bilmeye ve bulmaya a~Ik degildir. ·

~er'i hiikiimlerin illetleri (dayanaklan, hiikme temel te§kil eden vasrllan) da alden bilinemez oldugu i~in §ia usulciileri "once illetin ictihadla belirlenmesi, sonra da ba§ka hadislerin bu illeti ta§uhgmdan hareketle §er'i hiikmiin te§mili" .mahiyetindeki siinnilerin k1yaslarma kar§l ~Ikmt§lardrr. ~iamn benimsedigi akll denilince aklm rolii, dogrudan iyi ve giizel oldugunu idrak ettigi bir §eyin Allah nezdinde de giizel olmas1 konu­sundaki hiikmiidiir. Akil bu baglantldan yiiriiyerek §er'i bir hiikiim ortaya koymamakta, Allah nezdinde var olan hiikmii ke§fedip ortaya ~Ikarmakta­rur. Burada alda takllan soru, "aklm giizel buldugu bir §eyi Allah nezdinde de giizel olmasmm neden gerektigi" sorusudur. UsllliiyyU.n okul mensuplan­nm bu soruya verdikleri cevabm oz~t:i, §Udur:

Akll, idrak arac1drr. Biitiin insanlar bununla bir §eyin giizel oldugunu idrak edip bilince, idrak sahiplerinin en kamili olan Allah'm da o §eyi iyi ve giizel olarak bildigme hiikmolunur; ~iinkii, 0, akh yaratrru§hr ve akll sa­hiplerinin en kamilidir. O'nun kotii olarak idrak ettigi, kotii bildigi bir §eyi iyi ve giizel olarak idrakte bulunan alnllar birle§emez. Boylece iyi ve giizel (hasen) oldugu idrak edilen fill yerine getirenin ogtilmege laylk oldugu fill­dir. Kotii (kablh) oldugu idrak edilen fiil de yapanm yerilm,eyi, kmanmayx hak ettigi filldir. Burada iyi ve kotiiniin (hiisiin ve kubhun) manas1 budur. Allah'm bir fiil sahibini ovmesi, miika.fatlandrrmaSI demektir. Yermesi ise, cezalandrrmas1 demektir. Yani, ovme miikafatlandrrmaya, yerme ve kmama cezalanrurmaya e§ittir. ~u halde akhn hiisiin ve kubhiinii idrak

Page 25: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

342 I Tarihte ve Gtinfuniizde §iilik

ettigi fiilin faili. yine aklm delaleti ve rehberligi ile anla§Ildlgma gore Allah tarafmdan mUkMat ve ceza gorecektir. Medih ve zemmin bundan ba§ka bir mA.n!Sl olamaz. "Allah ve Rastllii'ne itaat" gibi aklm htisniinii idrak ettigi bir konuda, Kitap ve siinnet'te emirlerinin gelmi§ olmas1 te'yid maksadma yoneliktir; yani bu emirler tesis emri (mevlevi emir) degil, te'yid emirleri (ir§ad emirleri)dir. (31)

Siinni usftlciilerin benimsed.ikleri klyas1 ret konusunda ismalliler de ca'ferilere katllmaktad.lrlar. (32) Kiyasm illetinin ictihad yolu ile ortaya ~anlmas1 halinde klyas1 reddeden bu mezhepler, illetin nass ile sabit ol­mast durumunda klyas1 benimsemi§ler; ancak, bunu da klyas saymaytp, "illeti bildirmek, htikmu de bildirmektir" prensibinden hareketle lafzi bey­an (z!hir) ~e§itleri i~e sokmU§lard.lr.(33)

Zeydllere gore bilinen her §ey ya srrf akllla bilinir, ya srrf §eriatle (vahiy ile) bilinir. Yahut da §eriat ve akll ile birlikte bilginin kayna~ olurlar. Bun­lardan birincisi yalmz akhn delil oldugu bilgid.ir. Peygamberligin ve do­laytsiyle §eriatm ger~ek oldugu konusundaki bilginin kayna~ (bu bilginin delili) aklld.lr. ~eriat geldikten sonra onun nasslanm yorum.lamada ve nasslara dayah klyas ve ictihadlarda ve nihayet hakklnda nasslann bir del!leti bulunmayan konularda aklm husiin ve kubuh konusundaki idra­k:ine dayah hi.iktimlerde hep akll devrededir ve mllteber bir delildir. Akhn idraki dl§mda kalan dini bilgiler ve konular ise dogrudan §eriat ve vahiy yolu ile bilinir.

Kiyas konusunda Zeydller ile siinniler arasmda onemli bir fark yoktur. Zeydller de klyas1 bir delil olarak kabul etmektedirler. (34/11) - - ---··-·- -- -~

E-siRET: Ca'fert usulciilerin oldukya slk attflar yaptlklan deliUerden biri de

sirettir. Siretin genel manas1, hallan bir l}eyi yapmaYl veya yapmamayt !det edinmesidir. Eger burada halktan dini ve milliyeti ne olursa olsun biitiin akll sahibi insanlar ve bunlarm yaygm Adetleri kastedilirse buna "es-srratii'l-ukalaiyye", yahut "binau'l-ukalft." denir. Yalmzca musltimanlar, yahut bUiiiardan imflmiler gibi belli bir mezhebe bagh bulunanlar kastedi­lirse "srratu'l-miite§erri'a, es-srratii'§-~eriyye, es-srrft.tii'l-lsa.miyye" gibi isim­ler verilir. Si.ret delili tahlil edildiginde birincisinin akll deliline, ik:incisinin ise icmaa raci oldugu, miistakil bir delil olmaktan ziyade alal ve icma delil­lerinin ozel hirer ye§idi olduklan gortilmektedir. Aynca, siret delilinin birin­cisinde §ari'in htikmtine delalet etmesi, ikincisinde ma'sum imamm gorii§iinti aksettirmesi i~ ba§ka ihtimalleri ortadan kaldrran §artlan (31) M. R. el-Muzaffer, U5ul, c. I, 5. 188,200, 217 vd.; c. 2, s. 109-116 vd.; M. el-Em.in,

A'yan, s. III-113; Kr§. $erif, Resail, c. 1, 5. 20, 210; c. 2, s. 91. (32) Kaw Nu'man, De'aim, c. 5. 84, 87,91 (33) M.R. el-Muzaffer, U5Ul, c. 2, 5. 176. (34/a) el-Murtaza, Bahr, c. 1, 5. 166, 187 vd.; Ebu Zebra, Zeyd, s. 342, 346,422.

Page 26: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada F11o.h Usulii ve §er'i Deliller I 343

ta§unasl gerek.mekted.ir. Bu takdirde de sirete dayanan hiikiim, ilgili fill veya terkin me§ru oldugundan ibarettir. Musbet veya menfll yonden bagla}'lCl (farz, vacip, haram, mekruh ... ) hiikmu i~in ba§ka delil ve karine­lere ihtiya~ vardlr. (34/b)

F- DiGER DEI.ii.I.ER, iSTiHSAN, isTisLAH, SAHABi KA VLi, ESKi ~1LER,ORF

Bu delillerin Kitab ve Sunnet'e dayah (tali) de olsa mfttebe hirer hiikiim kaynag1 olup olmadlklan hususu siinni usulciiler arasmda da tartt§ili:ru§tlr. Mesela, Gazza.Ii b~§hktaki ilk dort delili "dell zannedildigi halde boyle olmayanlar" ba§hit altmda incelemi§ ve reddetmi§tir. (35)

$iamn bu deliller hakk:mda dii§iince ve uygulamalan ise losaca §oyledir: 1. tstihsan: Kabul edenlerin a~lklamalarma gore istihsan, ya iki dell­

den daha gti~lii ve duruma elveri§li olanm1 tercih etmektir; yahut da miictehidin §er'i bir delile dayanmadan iyi (hasen), yahut da kotii (kabih) zannetmesine dayah hiikiimdiir. Birinci manada istihsana kar§I flkan fi.Jah~1 yoktur; ancak, diger bir ~ok fakih gibi §ia fukahas1 da bunu, bir is­tidlal ve degerlendirme §ekli olarak gormekte, ayn bir delil ve hiikiim kay­nail olmadlguu· ileri siirmektedirler. !k:inci manAda istihsam ise, muctehidin keyfine, zannma, vehmine gore hiikme varmast olarak an­ladlklan i~ reddetmekte, bu yoldan hiikme varanlarm zan ve vehme da­yah din vaz:t'1 olacaklarmt ileri siirmektedirler (36)

Zeydiye mezhebine gore istihsan, mtlteber bir delildir. Bu mezhep ile Hanefi mezhebinin istihsan anla}'l§l birbirine olduk~a yakmdlr; ancak, daha a~J.k ve gti~lii klyas ile siinnet kar§lsmda klyasm terk edilmesi manasmdaki istihsanda birle§en bu iki mezhep zaruret ve maslahat kar§tsmda klyasm terk edilmesi (bu iki delil kar§lla§tlg1 zaman klyasa za­ruret ve maslahatm tercih edilmesi) manasmdaki istihsanda farkh dii~ilnmektedirler.

Hanefiler bu tercihi de istihsan i9inde goriirken Zeydiler, zaruret kar§tsmda klyasm ve b8§ka bir delilin soz konusu olmayacagm., zaruret ile amelin ba§h ba§ma bir prensip oldugunu ve ishihsanla alakasmm bulun­madtg.ru ileri siirmii§lerdir. Maslahatm klyasa tercihi konusunda ise go~ aynhg., klyasta illetin tesbitinde kullamlan yollardan birisi olan (muna.sebet) anlaJI§mdan kaynaklanmaktadlr.

N assla sabit hiikiim ile klyas yolu ile elde edilecek hliktim arasmda maslahat uygunlugu veya benzerligi demek olan miinesebetin ~evresini dar tutan Hanefiler, miirsel miinasebeti; yani §eriatm itibar edip etmedigini lafz1 deliller ile bilinmeyen fayda ve zaran klyasta illet olarak kullanmaz­ken (bunu istihsan adlyla ayn bir hiikiim prensibi olarak degerlendirirken)

(34/b} M. Rlza el-Muzaffer, Usul, c. 2, s. 153-158. (35) el-Miistesia, c. 1, s. 245-315. (36) M. Ta.Joyy, el - Hakim, el- Usulii1- Amme, s. 377.

Page 27: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

344 I Tarihte ve Giiniimi.izde $iilik

Zeydiler ~evreyi geni~ tutmu~, bunun da k1yasta illet olarak kul­lamlabilecegi hiikmiinu benimsemi§ ve istihsamn bu ~e§idini layas i~ine sokmu§lardlr. (37)

2. Ishslah: el-Mesal.ihu'l-Mlirsele terimi ile ifade edilen lShslah, §eriatm itibar edip etmedigi, belli bir ayet ve hadisin ~e§itli delaletleriyle de olsa bi­linmeyen fayda ve zararm, dini' hiikllm ve davraru§ta delil kil.t.nmas1 de­mektir. ~i'i-ca'ferilere gore, bir fiil veya §eyin faydah veya zararh iyi veya kotu oldugu ya kitap ve Su.nnet kaynaklarmdan -ozel ve genel §er'i a~lklamalardan- ogrenilir; yahut da alal yolu ile bilinir. Bir ayet veya hadisin ozel, yahut genel ifadesinden,· yahut da birden fazla ayet ve hadisin ortak ifade ve delaletinden ogrenilen fayda, zarar (celb-i menfaat, def-i mefsedet) Kitap ve Siinnet'e racidir. Yani, bu bilginin ve buna dayah hiiktimlerin kayna~ vahiydir, §eriatir. Alnl sahiplerinin ittifala ile sabit olan iyi-kotii, faydah-zararh hiikmiiniin kaynagr ise alaldlr. ~u halde vahiy de alal dl§mda 1shslah diye bir delil, bir hiikiim kayna~ yoktur. (38)

Zeydiye mezhebine gore, "mlirsel veya garip munasip" adl verilen mesal.ih-i mlirsele, Mal:iki inezhebi'nin §artlarma uygun §artlar! ta§rmas1 halind mO.teber bir prensiptir. Ancak, -istihsan bahsinde gorii.ldiigu U.Zere­Zeydiler bunu ayn bir delil olarak degil, klyas illeti olarak telakki etmekte­dirler. (39)

3. Sahabi Kavli: $i'1-ca'fertlere gore, sahabe ma'sum degildir, yamlmalar1 ve unutlnalan mUmkundu.r. Bu durumda olan kimselerin sozleri ve davraru§lan muteber bir §er'i dely.e. dogrudan dayaruyorsa, ken­dilerine degil, day~Q+!<J~ delile ba.loli'i. -Bilgi ve·hiikmiLictihad yolu ile elde etmi§ iseler onlar da diger nesillerin miictehidleri gibi ele ahmp degerlendirilirler. Bunun otesinde sahabe kavlinin ayn bir delil olarak degeri yoktur. (40) .

Zeydiye'ye gore sahabe icmm baglaYlCl bir delildir. Sahabe i~inde Hz. Ali, Hz Fatuna, Hz. Hasan ve Hz. Huseyin ma'sum (giinah ve hatadan korun­mu§>' olduklan i~in ·bunlann fetvalan tek ba§ma bir delildir, baglaJlCl hiikiim ~ayna~dlr. Diger sahabenin fetvalannm ve davraru§lannm §er'i de­ill olarak bir ozelligi yoktur. ( 41)

4. Eski §eriatler: Eski §eriatlere ait hiikiimler Kitab ve Siinnet'te nakle­dildigi ve son peygamberin limmeti i~in de ge~erli olduguna karine bulun­dugu zaman mO.teberdir. Boyle olunca eski §eriatlerin hiiki:imleri Kitap ve Siinnet'e racidir, ayn bir kaynak degildir.

(37) A. el-Murtaza, Bahr, s. 190; Ebu Zebra, Zeyd, s. 438-444 (38) M. Talo.yy, el-Hak:im, el-Usfilii1-Amme, s. 402 vd. (39) A. el-Murtaza, age, s. 192-193; Ebu Zebra, age, s. 445-449 (40) M. Talo.yy, el-Hak:im, el-UsUlii1-Amme, s. 439-442 (41) A. el-Murtaza, Mi'yar, s. 179; Ebii Zebra, ag. esr. s, 418-421.

Page 28: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Flklh Usulu ve §er 'i Deliller I 345

5. Seddii'z-Zerai': tlfarama giden, yasaW. ~ignemeye gotiiren yollann tJkanmas1, davram§lann men' edilmesi, bunlara sebep olduklar1 sonucun htikmiiniin giydirilmesi prensibi ayn bir delil degil, akhn gerekli ve baglantlh bulmas1 (el-mwazemetii'l-akliye) kabtlinden ve akll delili ~evresine ~ektedir.) .

6. Orf: $eriat bir ~ok orfii ortadan kalchrmt§, baclarma da uygun dli§mii§tiir. Orf, ba§kalarma bir hlikiim kaynaW. olamaz; ancak §eriatm yo­ru.illlanmasmda, nasslarm anla§Ilmasmda ve uygulanmasmda yardunc1 bir unsur olabilir. (42)

G-UYG~ tr.KELER.i (el-Ustllii'l-Ameliye): Muctehid,-§er'i hiikm.ii ogrenmek ve ortaya koymak tizere ~aha gosterir

ve ~ogu kez delillere ba§vurarak bu amaca ula§rr. Bu durum.da hiikm.e ger~ek (vlli'I), delile de i~tihadl ad! verilir. Bazan da delilin bulunmamas1 anla§llmaz (mucmel) olmas1, tercih imkam bulunmadan yeli§ik olmas1 gibi sebeplerle Allah nezdinde mevcut, ger~ek hUkme ula§mak mfu:nkiin olmaz. $ii usulciilere goe bu durumda mtikellefin sorum.luluktan kurtulabilm.esi i~in yapacaW. §eyler (vazifeler) vardrr. l§te bu vazifelere "uygulama ilkeleri" ve bu ilkelere gore elde edilen hlikiimlere de "zabiri hiiku.mler" deriilm.ekte­dir.

i stikra metodu ile yapllan ara§trrma sonucu fikhm butiin boltimlerinde uygulanabilir olan 4 uygulama ilkesi tesbit edilm.i§tir:

1. istishab, 2. Beraet, 3. thtiyat, 4. Tahyir. 1. is~ab: "Am.el ve uygu1ama bakunmdan §8:ri'jn §ijphe ortammda

(zarfmda) kesin olanm bekasma hiikmetmesidir." §eklinde tariftedilen is­tishabl baz1 usulciiler uygulama ilkeleri i~inde sayarken, diger baclar1 buna emare ile ilke arasmda bir yer vermi§lerdir. Qiinkii, emare (zanni de­lil) "§ari'in hiikmii budur" der , istishab, "~ari'in hiikmiinfin bunun boyle oldugu kabul edilmelidir." der, uygulama ilkesi ise, §B.ri'in htikmiinu ogrenm.enin bir yolu bulunamadlgmda, "§oyle yapllm.aluhr." demenin otesine geyemez.

$iadan Seyyid Murtaza'nm siinnilerden klsmen Hanefilerin kabul etme­dikleri istishab, fukaha ~ogunluguna gore §er'i bir hiiccettir, uygulama pren­sibidir. Buna gore bir hiikm.iin veya hakkm ge~m.i§te varhW. kesin olarak bi­liniyor. Hal-i haztrda bunun devam edip etmedigi konusunda ise §iiphe bulunuyorsa htikmiin ve hakkm devam ettigi kabul edilir ve amel buna gore yerine getirilir. (43)

Zeydiyeye gore de istishab, Kitab ve Siinnet gibi bir delil olmaytp, bunla­ra dayal1 bir uygulama prensibidir. Hiikm.u degi§tiren bir amilin devreye girdigi kesin olarak bilinmedik~e geymi§te mevcut htiku.m ve durum uygula-

(42) M. Taloyy, age, s. 434, 414, 425. (43) M. Taloyy, el-UsHulii1-Am.me, s. 448:-456

Page 29: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

346 I Tarihte ve Gii.ni.imiizde §iilik

ma amnda da muteberdir. Ahmed el-Murtaza'mn muteber olmach~ ifade ettigi istishab, degi~?tirici unsurun devreye girdigi bilinen istishabchr. Me­sela, teyemm'iim ile namaz lclan bir kimse, namaz lclarken suyu gorii.rse baZI filo.h~Ilar, gormeden onceki hali devam ettirere~ (istishab yaparak) na­mazm sahih olduguna hiikmederken, el-Murtaza, son andaki degi~tirici funi1i oncesine hakim lclarak namazm bozulaca~ ileri siirmii~?tiir. (44)

2. Beraet: ~er'i hiikm.ii bilme ve bulmamn imkanstz oldugu veya bu ko­nuda §ek bulundugu takdirde hiikmii yok kabul ederek buna gore davran­maktrr. ~iamn usulcii okulu, beraetin ~er~evesini daha geni§ tutmu§, belli bir konuda veya genel olarak, keza haram konusunda veya farz konusunda

· beraet ilkesini muteber saym.I§larchr. Ahban okul mensuplan ise, ~er~eve}ri daha dar tutarak beraeti haram konusunda degil, farz konusunda (bir §eyin farz oldugu konusunda delil ve §er'i hiikUm bilinm.iyorsa bunu farz saymama) konusunda i§letmi§lerdir.

3. ihtiyat: Hiik'iim bilinemiyor, yahut hiik'iimde §iiphe bulunuyorsa, hiikUmliiliigun (yapma veya yapmamamn) biitiin ~J.klai-up. yerine getirmek­tir. Yani mUmkiin oldugu takdirde §arl'niri yaplimasrm istemesi muhtemel olan biitiin §lklan yapmak, yaplimamasrm istemesi muhtemel olan biitiin §lklan da yapmamaktrr. llahlyatm bir uygulama ilkesi olup olma·ch~ tartl§Ilm.l§, usulcii okul mensuplan bunu reddederek Ahbaruer haramla il­gili §iipheli konularda bir uygulama ilkesi olarak benimsemi§lerdir.

. . -· ··

4. T~: (~J.klardan-birini-ifada serbest brraJrumak):-Bii: onceki mad­dede bii .. §J.klar ve ilitimaller icra edilebiliyordu ve futiyaten boyle hare­ket edilmi§ti. Burada ise §lklar ~eli~?ik oldugu ve birle§tiribnesi miimkiin bulunmadJ.~ icin, ihtiyat ilkesi i~letilemiyor ve yiikiimlti, ~iklardan birini yerine getirmede serbest brr$bm~? gibi hareket ediyor.

Bu ilke teorik olarak tartJ.§llmi§ olmakla beraber, uygulamada onemli ve belli bir yeri olmann§trr. (45)

(44) el-Bahrii'z-Zahhar, Mukaddime, s. 198; Ebu Zebra, Zeyd, s. 456-459 , (45) M. Talayy, age, s. 481, 495, 505, 508; M.R. el-Muzaffer, age., s. 233

Page 30: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada F1lah Usulu ve §er'i Deliller I 347

ID- iCTiHAD- TAKI.in VE MERCi'iYYET

A. iCT.iHAD: lctihad ve ta.klid bahisleri siinni usul kitaplannda genellikle son

bOliimde ele ahmru§ ve incelellllli9tir. $i'i kitaplannda ise durum farkhdrr. Usulciilerden onemli bir lasnu bu bahisleri filoh usuliiniin ~er~evesi <h§mda gordUkleri i~in kitaplarma almamt§lar, konuyu fetv! kitaplarma brraknu§lardrr. Fetva mercii olan fakihler de fetva mecmualanmn ba§ma bu konuyu, ictihad ve .taklidin mana ve mahiyetini, §artlanm, ozelliklerini a~anu§lardrr. Baz:1 usul yazm-lan ise, usul ilmi ile ilgisi bulundugu i~ ic­tihad ve taklid bahislerine de toplantllarda yer vermi§lerdir.

1. Terim ve Tarif: ~afi'i gibi siinni muctehidler, ictihad ile layas1 e§ mha.h olarak kulland!klan ve ictihad kelimesi rey ile terkip yapliarak (icti,4!du'r-rey) §ek.linde isti'mal edildigi, §ia da ba§tan beri rey ve layas ic­tihadma kar§I olduklan i~, filoh~an, ictihad terimini m1lteber bir hiikiim ~!karma yolu olarak kabul etmiyorlardi. !ctihad bahsini kitaplarma al!yorlarsa, deliller getirerek reddetmek i~in aliyorlardi. Nitekim TO.si, el­Udde'nin girl§ bOliimiinde §oyle diyordu: "Klyas ve ictihada gelince, bize gore bunlar delil degildir; kullarulmalan memnu'dur. Biz bunu ilerde a~Iklayacagu ... " ( 46)

Siinni roemde dordiincft asrrda el-Cessas, be§inci asrrda Gazzau gibi usulciiler ictihadi daha geni§ manada kullandliar. Buna gore icdihad, "§er'i hiikmii ilgili delillerden elde edebilmek i~ miictehidin olanca ~abaJI sar­fetmesi idi. Delli anlaJI§lan farkh da olsa, bilhassa usulcu okula mensup §i'i fakihlerin, §er'i hiikmii elde etme ve fetva verme usulleri, bu geni§ mhadaki ictihad ile paralellik arzediyordu. !§te bu sebeple muhtemelen ilk defa (47) Allame el-Ihl.li ictihad kelimesini, layas ve reyden farkh ola­rak, bu genel manada kullannu§ ve kitabmm bir bolftmiinii ictihad-taklid bahsine aymm§trr. Onun a~amalanna gore: !ctihad, "§er'i olup zanna dayanan meselelerin hiikmiinii elde edebilmek i~in dii§iinme giiciinu son

(46) el-Udde, c. 1, s. 39 (47) Murtaza, el-Mutahhari, lctihad der lsliim, (Bahs-i der tbare-i Merci'iet ve

rUhAniyet, Tahran, 134111962, isimli mecmua i¢nde)

Page 31: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

348 I Tarihte ve Giiniimtizde $iilik

Slllll'a kadar kullanma.ktlr.", Hz. Peygamber'in ictihad etmesi. cajz degil<}ir· ~iinkii. O'nun hem buna ihtiyac1 yoktur. hem de teblig ettiklerinin Allah't~ old\i""gu giiveni sarsar. lmamlarm da ictihad etmeleri cruz degildir; ~iinkii, ic­t:tliadlri matnyetinde isabet etme de, yarulma da varchr, imamlar ise hata­dan korunmu§lardrr. Onlar §er'i hiikiimleri ya dogrudan Resulullah'm agx·etmesi yahut da Allah Te'~a.·nm ilham1 ile elde ederler. Diger alimlere gelince bunlarm ~eli§en deliller arasmda tercih yaparak, Kitap ve Stinnet'in genel hii.kiimleri "iizerinde kafa yorarak hii.kiim ~lkarmalan cruzdir. Ancak, klyas ve istihsan yolu ile hii.kiim ~lkarmalar1, bu metodlarla ictihad etmele­ri caiz degildir." (48)

1ctihad terimini kullanmamakla beraber $erif el-Murta.za, el-Hilli'den 3 asu 5nce klyas ve istihsan W§l ictihadm muhtevasmdan bahsediyor. lmamiye mezhebinde hii.kmii bulunmayan bir mesele ortaya ~gmda fa­kihin, Kur'an-1 Kerim'in geni§ ~er~eveli, yoruma a~lk (umOmat ve zevahir) ayetleri iizerinde dii§iinerek ~oziim getirebilecegini ifade ediyordu. (49)

Geni§ manada ictihadl benimseyen ve kitaplannda buna yer veren usal-u §ia fukahasma kar§I bundan 4 asu kadar once Molla Emin Es­ter!ba.di tarafmdan okul ha.line getirilen Ahbaruer, her manada ictihada kar§I ~lk.makta, ictihad ve taklidi reddetme~r. Onlara gore, Kur'an-1 Kertm 1 an:Iama selahiyeti ve ehliyeti imamlara aittir. Alol delil degildir. lema, siinnilerin uydurdugu bir bid'atu. lmamlardan ba§ka bir ilimi (fakihi) taklit etmek haramdu. Biltiin dini hii.kiim ve bilgiler hadislerdedir, badisler de me§hur kitablarda toplanmt§tu. Me§hur 4 kitaptaki butiin rivayetler sahihtir ve muteberdir. Dtni hii.kiimler.bunlardan almacak ve uy-gulanacatrr. (50) _ _ _ _ -

Bugiln §ii dlinyada.Ahbaiiler azmllktadular. Flklh ve fetva sahasmda ha.kim olan us1lli okuldur. Bunlara gore de, tebligin metninde ozetlenen "delillerden hareket ederek din.i hii.kfun ~lkarmak" manasmda ictihad c!izdir ve zaruridir. Bu ictihadm, yeni Necef okulunun benimsedigi tarifi ise §oyledir: "$er'i hii.kiimler veya ameli vazi.felerin §er'i veya akli delillerini elde etme melekesidir." Tarife gore bu melekeyi (giicil, ehliyeti) ta§lyanlar, fiilen ictihad etmeseler dahl muctehid sayilirlar. (51)

2. ~artlan ve Dereceleri: Miictehidde aranan §artlar balommdan siinnl ve §ii usulciiler arasmda onemli bir fark gozii.kmemektedir. Ancak §iada akil da bir deli! oldugu i~in miictehidin akll ve tefekkiir balommdan olgun­la§rnl§, felsefi dli§lince melekesini kazanmas1 uzerinde durulmU§tur.

Siin.n.i usulciiler, muctehidleri, bilgi ve ehliyet derecelerine gore st.ruflanduilll§lardu: 1. suada miistakil, mutlak, 2. suada mlintesip, mut­lak, 3. suada mukayyed (smuh, mesela mezhebte, meselede muetehidler

(48) Mebadi'ur'-Rusiil, s. 240-241 (49) ReAil, c. 2, s. 118. (50) Murtaza Mutahhari, age., s.43, 44 (51) M. Taloyy, el-Hakim, el-Usiilii'l-am.me, s. 563.

Page 32: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Fik:Ih Usulii ve §er'i Deliller I 349

varchr. M. Ebii Zebra, §i'i-ca'ferllerde ictihad prensiplerini imamlann tesbit ettiklerini, diger mi.ictehidlerin bu prensipleri uygulayarak hUkiim ~ardlldanm, bu sebeple mi.ictehidlerini.Ii mutlak-miistakil mi.ictehidler ol­maYJ.p mtlntesip miictehidler derecesinde olduklanm ileri siirmii§tiir. Bl.ma kar~1 Muhammed Taklyy el-Hllim, §i'ada imamlann soz ve fiillerinin siinnet saylifugmdan hareket ederek'usulde ve fiiru'da kitap, siinnet ve akll ... delillerine dayanan ictihafun mutlak mi.istakil ictihad oldugunu -hakh olarak- savunmu~tur. (52)

3. Biitiinliigu: Usulci.ilerin {:oguna gore ictihad bOltinebilir; yani bir mi.ictehid baz1 dallarda ve konularda ictihad bilgilerini tamamlam1§ oldugundan ictihad eder, baz1 konularda eksikleri bulundugu i{:in ictihad edemez ve bir ba§ka miictehidi taklid eder (deliline tabi olur) (5?)

4. K ap1s1: Dordiincii hicri asrrdan sonra ya§Iyan sii.nni, mukallid usulci.ilerin {:oguna gore mutlak ictihad kapiSI kapanm.I~br. Miisli.imanlarm vazifesi me~hur dort mezhebin birisini taklid etmektir.

Ca'feriye'de prensip olarak caiz degildir, bilmeyenlerin bilenlerden §er'i hiikmii delili ile ogrenip uygulamas1 gerekir. Aynca fetvas1 uygulanacak olan mi.ictehidin hayatta olmas1 §arttrr. !§te daha ziyade bu iki sebebe dayah olarak bu mezhepte mutlak ictihad kap1s1 kapanmami~, her asrrda ve bOlgede yeteri kadar mi.ictehid bulunmu§tur.

5. isabeti: Meseleye farkll at;Uardan bakan usulciilerin aym konuda farkll hi.ikiimler ~lkaran birden fazla mi.ictehid arasmdan birinin mi, yoksa hepsinin mi isabet etmi§ sa}'llaca~ konusunu tarti§rm§lardrr. "Hepsi isabet etmi§tir." diyenler, hakkmda nass bulunplayan konularda, ilahl hiikmi.in de, mi.ictehidin hi.ikmi.ine tabi oldugunu, yahut sonucu hatah da olsa usulii dogru kullanan 'mi.ictehidin isabetli sayllaca~ dii§i.inerek bu gorii§ii savunmU§lardrr. Buna kar§I Ca'feriyyeye gore, mi.ictehid kimi za­man hata eder, kimi zaman da isabet eder. Her vakla i{:in Allah nezdinde belli bir hi.iki.im ve bu hiikmtin -bazan kesin olmayan- bir delilin (emaresi) varchr. Bunu bulan isabet etmi§, usUltlnce ictihad ve gayret ettigi halde bu­lamayan hata etmi§ olur; ancak, hatasmdan dolaYJ. giinahkar olmaz. (54) .

B-TAKLiD 1. Tari:fi: Taklid, delilini sormadan bir mi.ictehidin fetvasma gore dav­

ranmaktu. Kendisi mi.ictehid olmafu~, hi.ikmu · delilinden bizzat {:Jkaramafu~ i{:in bilenden soran ve buna gore hareket ·eden kimseye mu-kallid denir. ·

(52) M. Ebu Zebra, Ca'feru's-Sachk, s. 540; M. Ta1oyy, el-Hakim, age, s. 594. (53) Allfune el-Hilli, Mebadi', s. 243; M. Taloyy, age,·s. 582-585 (54) el-Hilli, age, s. 244-245 ·

Page 33: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

350 I Tarihte ve Gfulfu:ntizde $iilik

2. Cevaz1: Ca'feriyeye gore inan~ konularmda taklid cruz degildir. Mii'min inandi~ konulann delii.ini de bilecek, imana bu delillerle ula§nn§ olacaktrr. Dinden oldugu kesin olarak bilinen (zarU.rat) ve delili de kesin olarak ibadet ve amel konulannda da taklid caiz degildir. Bu iki ~er~eveye girmeyen meselelerde ictihad ehliyeti bulunmayan kimselerin muctehide sormas1 ve onun verecegi fetvaya gore amel etmesi caizilir ve bu cevaz zarU.retten kaynaklanmaktadlr.

3. ~artlar1: Taklidin cevazmm mukallid, miictehid ve konu ile ilgili §artlan vardrr. Taklid edecek olan kimse bizzat ictihad ehliyetini ta§rmayacak, yahut vakit dar oldugu halde o konuda ictihad bilgisini ta­mamlamann§ bulunacaktrr. Taklid konusu inan~la ilgili olmayacak, keza dinden oldugu kesin olarak bilinen ve delili kesin .olan esaslar ~er~evesine de girmeyecektir. Mesela; namazm farz; §arabm haram oldugu konulannda ta.klid caiz degildir.

Taklid edecek :;;alns muctehid, miittaki, imam! ve ya§ayan bir kimse olacak. Miittaki, dinin emir ve yasaklanna uygun hareket eden, dindar ve iyi ahlak sahibi ki:;;i demektir. Bir kimsenin muctehid ve mutteki olup ol­madi~ bilmeniri. yolu, en az iki iyi insanm buna §ahitlik etmesi, yahut ki§inin yaygm olarak boyle bilinmesidir. tmam-1 isna a§eri olmas1, muctehidin gl.ivenilir olmasmm bir ba§ka teminatl olarak goiiilmu§ttir. Qiinkii, imami olmayan muctehidlerin, §iaya gore muteber olmayan delil­lere day anarak fetva vermi§ olmak ihtimalleri vardlr.

Kendisinden fetva sorulacak miictehidin ya:;;_ayan· bir kimse olmas1 ko­nusu taztt§ll.nu§t:U:. Ahb~~rl._!!!igisleri- na:kletmes.~Iklama ~:;;mda bir ictihadi caiz gormediltlern~in 'nakleden, (a~Iklayan) manasmda fetva vere­nin olii olmasmda bir sakmca gormemi§lerdir. Usulcu okul mensuplarma gore olmii§ bir miictehidin icmaa tesir etmedigi ve oliiye gorl.i§ izafe etmek ml.imkiin bulunmadi~ i~in fetva mercii miictehidin hayatta olmas1 §arttrr. Muctehid hayatta iken kendisinden fetva alm1:;; bulunan mukallidler o oldiikten sonra da bu fetvalan uygulamaya devam ederler. Ancak yeni meseleler zuhur edince ya§ayan bir miictehide ba:;;vuracaklardrr. Ya:;;ayan miictehidler bir konuda ihtilaf eder ve farkh hiikiimler ~lkanrlarsa mukal­lid bunlann en alim olamna ba§vuracak ve onun fetvaSI ile amel edecektir. (55)

Zeydilere gore: 1. Re'y klyas ve ictihadi i~ine alan bir terimdir. tctihadm geni§ manas1,

hiikmii a~lk olmayan naslar (ayetler ve hadisler) ile §er'i hUkiimler konu­sunda bilgi elde edebilmek i~in elden geien ~abanm sarfedilmesidir.

2. Bir mesele veya bir bOliimde ictihad edebilmek, digerinde edememek manasmda ictihadm boll.inmesi caizdir. Hi~bir miictehid her §eyi b' enn§

(55) el-Huti, Mebad.i', s. 246-250; M. Takiy, age., s. 639, 642, 649, 665, 66 ; Ebii'l­Kasrm el-HUi, Tavdihu1-Mesail, Me§hed, 1409, s. 3-6

Page 34: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Fiklh Usulii ve §er'i Deliller I 351

ve sorulan bir~ok soruya"bilmiyorum" cevabrm veren me§hur muctehidler vardrr.

3. Kesin bilgiye dayanan konularda hak ve ger~ek tekti.r; buna ayla.n gorii§ ve inan~ sahiplen hatah ve giinahkardrrlar. Zanna dayah mesele ve hiikiimlerde, birbirine aykm bilgi ve gorii§ sahibi olan mi.ictehidlerin ta­manu isabet etmi§ sayilir; y~ bu meselelerde her muctehidden istenen zan ve kanaati ile varch~ sonu~tU.r; ilahi hiikiim de bu sonuca uymaktadrr.

4. Avamm amel ve ibadetle ilgili meselelerde mi.ictehidleri taklid etmesi caizdir. Muctehidin delilini a~Il4amas1 §art degildir. Mukallid taklit. ettigi a1imin ehliyetini, kendi imkanlarma gore ara§trrmakla ve soru§turmakla yi.ikiimliidi.ir. Muctehidler bir konuda farkh hi.ikiimlere ula§ID.l§ ve bunlarla fetva verm.i§ olurlarsa mukallid muhayyerdir; diledigi ile amel eder.

5. Muctehid olmayan kimseler kaynaklar1 biliyor, tercih uzerinde dli§i.inme ehliyeti ta§Iyorlarsa muctehidlerin gorii§lerini tercih ve naklede­rek fetva verebilirler.

6. Taklit edilecek muctehidin hayatta olmas1 §art degildir; ya§ayan ve arbk ya§amayan muctehidlerin i~tihadlanyla amel edilir.

7. Muctehidin bir ba§ka mi.icdehidi taklit etmesi, bir mi.ictehide baglamm§ bulunan mukallidin de onu terkederek bir ba§ka mi.ictehide ba§ vurmas1 caiz degildir. (56)

i smaililere gore: Rey ve klyas ictihach caiz degildir. Dini bilgi ve fetva me§hur mezhep imamlarmdan almamaz; ~iinki.i bunlar rey ve klyasla icti­had etmi§ ve hataya dti§mii§lerdir. Dini hi.iki.im ve bilgi Kitap'tan, Siinnet'ten, ehli beyt imamlan vas1tas1yla ahmr. illu'l-emr Ehl-i beyt imamlardrr ve bunlann emirleridir (gorevlendirdikleri yoneticilerdir). Bu emirler kitaba slinnete ve imamlara itaat ettikleri muddet~e onlara itaat edilir, saptlklarmda itaat edilmez. (57)

C- MERCi'iYYET: Tek ba§ma veya taklit kelimesiyle tamlama yaptlarak "Merci'u't-taklid''

§eklinde kullamlan merci' kelimesi, ca'feri fukahas1 tarafi.ndan "fetvasma ba§vurulan fakih, muctehid manasmda kullamlmaktadrr. Gerek siinnilere ve gerekse §i'aya gore ger~ek manada fakih, muctehid demektir. Muctehid olmayanlar i~in kullamlan fakih kelimesi mecazi olarak kullamlmaktadrr. Ayru husus miifti i~in de soz konusudur. Si.inniler, bilhassa ictihad kapiSI kapanchktan sonra mukallidlerin de fetva vermelerini caiz godiikleri i~in bunlara da fakih ve mUfti denilmi§, zaman i~inde bu iki kelimenin onlar i~in kullamlmas1 daha yaygm hale gelmi§tir. $iiler mukallide fetva sela­hiyeti tanimachklan·i~ onlarda fakih muctehide mahsus bir vaslf olarak devam etmi§tir. ictihad derecesinde bir filoh alimi demek olan fakihin fetva verme selahiyeti genellikle tarll§maSIZ kabul edilmi§tir. Ancak bir zaman­da ve bir bolgede birden fazla muctehid bulundugunda hal.km, bunlardan (56) A. el-Murtaza, Bahr, s. 194-197 (57) Kaw Numan, De'aim, c. I, s. 84, 87, 89, 91, 350.

Page 35: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

352 I Tarihte ve Giintim.iizde $iilik

hangisi ba§vuraca~ ve fetva alaca~ konusu bir problem olara.k ortaya s;lkmt§, "en bilgilisi ve en dindan" ols;iisii getirilerek "taklid mercii" kav­ramma ula§lhm§tJ.r. Buna gore isna-a§erl miictebidler is;inden en ali.m ve en dindar olan kim ise o taklid edilecek, fetva ondan ahnacaktrr. Ancak prob­lem bununla da tamam olarak s:oziime kavu§mamt§, fakibin fetva verme dl§mdaki sala.hiyeti (velayeti), bu salaJ:riyeti hangi muctebidin temsil edecegi, diger muctehidlerin ona bagWlklar1 ve bu baghh~n diger muctebidlerin sela.biyetlerine getirdigi smrr konusu tarb§J.l.Jm§trr, lnsmen hal a tartl§tlmaktadlr.

I. Tarih~e: Kus;tik kaytphk doneminde §i'i miisl'iimanlar ile imamm, do­laytslyla d.ini hayatm rehberligini, imamla yazt§ma yoluyla onun dort vekili yiirti.tmii§lerdi ve bu vekiller hirer fakih idiler. tk:inci kaytphk doneminden itibaren ortaya s;tkan bo§lugun yine fak:ihler taraftndan doldurulmasmda bunun onemli rolii oldu. Aynca Kitab'ta, Sfumet'te ve imamlann stretinde, fukahfunn rehberligi ile ilgili onemli a~amalar ve i§aretler mevcut idi. Bu sebeple balk, tabu bir yoneli§le fakihleri rehber edindiler, ortaya s;lkan meselelerin dint hiikmiinii ogrenme (istifta) ve anla§mazltklan s;oz'iime baglama (kaza) konulani:lda fa.kihlere ba§vurdular. Ayrtca zekat1 ve imamm haklo olan humusu yerine sarfetmesi is;in bu fak:ihlere (mercilere) verdiler. Bu arada bazt §i'i alimler de kaytphk doneminde kamuya ait i§lerde tasarruf haklomn yoneticilere ait olaca~ savunuyorlardl. Siyasi, kazM, mali ve idan konularda kamu adlna tasarruf haklo ile ilgili bulunan -teori ve pratikte bu iki ba§hhk ve s;eki§menin bilhassa siyasi yonu, son iki asrrda ortaya s;lkh. Bundan on.ce genellikle §i'iler, ideal lsU.m devletini Mehdi'nin gelip kuraca~, diinyada zulmiin yerine adaleti Mehdi'nir. hakim kllaca~, o zamana kadar za.lim yoneticilere ba§ egip Mehdi'yi bek­lemek gerektigini kabullenmi§ bulunuyorlardt.

Bu genel giri§ iki merhalede istikamet degi§tirdi. Birinci merhalenin onemli simalan arasmda Ah.met b. Muhammed Mehdi en-Nerragi (1771-1828·, Hasen e§-$irazi (1815-1895), Muhammed el-Ha.iri, Huseyin en-Necefi en-Naini (1875-1936) gibi fakihler vardlr. Daha onceki devirlerde fakihin siyasi sela.biyetine temas eden ilk fakih muhtemelen ilk §ehid Muhammed b. Mekki el-Cizzini (v. 786/1384)'dir. el-Lum'atii'd-Dtma§kiye isimli ese­rinde, kaytphk doneminde imamm naibi ve bunun sela.biyeti konusuna yer veril.mi§tir. Ondan iki asrr kadar sonra gelen Kereki aym konulara temas etmi§tir. Yukanda ad! ges:en Nerragi, muhtemelen bu as:lklamalara da day­anarak fakihin velayeti konusunu ele alml§, icma ve nass gibi delillerin peygambere ve imamlara mahsus oldugunu bildirmedigi biitiin sela.biyetlerin fakihe intikal ettigi sonucuna varmt§tJ.r. (58)

Buna gore fakibin sela.biyeti (velayet) s;ers:evesine §U konular girmekte-

(58) M. Abdillkeri.m Attfun, en-Nazariyyetil's-Siyasiyye el-Mu'Asrra Li'§-$ia, Urdtin 1988,s. 102

Page 36: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Flklh Usuhi ve §er'i Deliller I 353

dir: Fetva, kaza, cezalann infaz1, lns1thlann velayeti, imama ait mallar fizerinde tasarruf yetkisi. Hasan ~i:razi, ~ah'm bir anla§ma ile lngilizlere verdigi tiitiiri. ile ilgili imtiyaz hakkma kar§l ~Ikml§, miicadelesinde ba§anya ula§arak anla§maJ1 bozdurmu§, 1906 tarihli anayasada din adamlanna verilen yer ve selAhiyet iizerinde etkili 'olmu§tur. NMni, kitap ve fetva i§lerinin dinden ayn tutulmasma kaqi miicadele vermi§tfr.

lkinci merhalenin miman Ayetullah Humeyni'dir. llk defa o, velayet-i fa­kih (fakihin devlet yonetimi ile ilgili selAhiyet ve sorumlulugu) konusunu saglam bir teorik yap1ya oturtmu§ ve rehberligini iistlendigi iran !slam inkilab1 ile de teorisini uygulamaya ge~§tir. Humeyni'den onceki lnsn:ll ~§lar dl§mda genel gidi§e hakim olan iki prensip vardl: Mehdi'yi bekle­menin gerekliligi ve ahyye. Humeynt, !slam diinyasmm i~fude bulundugu -1slam'a ve miisliimanlarm menfaatine aylnn- durumu tasvir ederek dinin ve imamlarm buna raz1 olam1yacaklanru, Mehdi'nin gelmesinin gecikebi­lecegini, o zamana kadar fakihlerin, miinkere ve gayr-i me§ril gidi§e kar~n sava§malan gerektigini, bunun onlara vazife oldugunu savundu. Takl.yye konusunun da ciiz'i meselelerde fertlere verilmi§ bir ruhsat oldugunu, dinin ve miisliimanlarm ali menfaatlerinin bu ol~iide ~gnendigi ve yok edildigi bir zamanda taloyyeye s1gmarak hareketsiz kalmanm caiz olamayaca~ ileri siirdii. (69) ·

2. Genel ve Ozel Merci'iyyet: Humeyni'den once fakihln devlet kurma ve yonetim sahas1 dl§mda kalan selah:iyetlerini payla§an fakihlere de merci' deniyordu. Kitle ileti§im ara~larmm geli§medigi donemlerde §i'i diinyada . birden fazla merci' vardl ve bunlar kendi bolgelerinde mesela iran, Irak, Liibnan gibi isam iilkelerinde sela.hiyetlerini icra ediyorlardl. Kitle ileti§im ara~lan geli§tiks:e, halkm yoneldigi biiyiik (genel) saJ1Sl azalniaya ba§ladl. Bu biiyiik merciler fetva veriyorlar, fetva.Ian ne§rediyor, mahalli (ozel) mer­ciler de bu fetva.Iara aylnn fetva vermiyorlar; ancak bir yandan kendi icti­hadlan ile amel etmekte, diger yandan biiyiik mercilerin fetva vermedikleri konularda bolge halkma fetva vermekte serbest bulunuyorlarw. Boylece or­taya genel merci ve ozel merci kavramlan s:lkml§ oluyordu. Ozel merciler kendi bolgelerinde fakihln diger sela.hiyetlerini de icra ediyorlar, ozellikle zekat ve humusu alarak yerine sarfediyorlardl. Ayru donemde bir iki faki­hin genel merci olmas1 yerine merciiyetin bir fukaha heyetine verilmesinin, burada miizakere edilerek tarti§llan ve sonunda halka intikal ettirilecek olan ihtilafs1z bir fetvanm ve dini a~J.klamanm daha faydal1 olaca~ savu-nanlar da olmu§tur. (60) ·

Humeyni'den sonra, amme velayeti konusunda biitiin merci'lerin onu yiiklenmi§ bulunan fakihe (genel merci' ve rehbere) itaat etmeleri, farkh ic­tihadda bulunsalar bile dogru yoldan sapmadlks:a veliyyii'l-emre kar§I ~J.k.mamalan, amme velayeti ch§IDda kahp fakihe ait bulunan tasarruf ve

(59) el-Hiikfunetii'l-Islamiye, s. 49, 119, 142 (60) Bahsi der Bare-i Merci'iyyet ve RUhiiniyyet, s. 201 vd, 216 vd

Page 37: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

354 I Tarihte ve Giiniimiizde $iilik

selabiyetlerde ise, eskisi gibi haklan bulundugu hukm:ii beni.msenmi§tir. Yine fakihlere verilen bir ba§ka vazife develiyyli'l-emrin tasarruflanm dini balomdan takip, murakabe ederek gerektigmde uyarmaktrr. Genel merci' (imamin naibi) vefat ettigi veya gorevini yapamaz hale geldigi zaman onun yerine se~ilecek olan §alns veya heyet yine ilim ve dindarh~ ile tamnmt§ fa­kihlerden olacaktrr.

SONU{:}: Siyasi olarak ba§laYlp gittik~e dini renge biirtinen §i'i-siinni ihtilafmm

dugum noktasrm imamet anlaYl§l te§kil etmektedir. Bu meselede teori.k olarak siinnilerle §i'ilerin ~a§IP birle§mesi imkans1z gibi goziikmektedir. Ancak pratige, yani inlamet inancrmn dint hayata fiilen akseden yonlerine gelince bu fu:nilin, yakmla§maya onemli bir engel olu§turma<h~ kanaatin­deyiz. Bu kanaat da iki valoaya dayanmaktadrr:

1. lmamlann ki§ilikleri; 2. Sayilanmn Slllll'h olmas1; ba§ka bir ifade ile kaYiphk doneminden sonra §er'i delil olarak imam kaynagmm fiilen orta­dan kalkml§ bulunmas1.

Birincisi lmam Hz. Ali'den onikinci imam Mehdi'ye kadar biitiin imam­lar siinnilerin de sevgi ve saygllarma mazhar olmu§, alim, faZil, dindar ki§ilerdir; islam biiyiikleri arasmda yer alm1§larc:hr. Bunlar arasmdan Ca'feri fikhmm alimi ve dayana~ olan Ca'ferii's-Sacb.k, hem siin.ni tarikat­larm hemen tamamrmn silsilesinde (miir§idleri arasmda) yer alm!§, hem de siinni fi1nh mezh~blerinin imamlannm hocalan arasmda _bulunmu§tur. Bu imamlara §i'anm siinnet olarak, siinnilerin is_~ ictihad olarak nisbet et­tikleri hUk:Um ve ifadelerin sahih _Q}anlan;·lslam'm-iki .taraf~a ortaW-a§a be­nimsenmi§ bulunan -:KaynakJ.aTin.a ve oziine ayk:m dii§memekte ve taraflan birbirine baglayabilecek bir koprii olw~turma kaabiliyeti ta§nnaktadrr.

Hicri 3. asrm ikinci yansmdan itibaren yeni bir imam gelmemi§tir. Bu tarihten itibaren ca'feriyyenin ahbart kolu dint hUkiimlerin yalmzca siinnet kayna~ndan (Hz. Peygamber ve ma'sum imamlarm soz ve dav­ram§larmdan) al~abilecegini, ba§ka bir kaynagm bl.Uunmaru~ ileri siirmii§ ve buna gore hareket etmi§lerdir. Uswi kolu ise Kitab, Siinnet, icma' ve 8kh delii olarak kabul etmi§ler, dint hUkiimleri ictihad yolu ile bu kaynaklardan ~lkarmi§lar, bu kaynaklarda bir delil bulunmamas1 halinde ise istishab, asli beraet, ihtiyat gibi uygulama ilkelerine (el-uswii'l­ameliyye) dayanmJ§lardrr.

$ia usulciileri belli §art ve kaYitlarla da olsa siinnilerin rivayet ettikleri hadisleri de makbul saymaktadrrlar. i~inde imamm bulunmas1 §ar:byla icmam muteber bir delil olmasl siinni uswe de uygun dii§mektedir; ~iinku, siinnilere gore de imamlar miictehiddir ve muctehidlerin muhalifbulunduk­lan bir hUkiimde icmadan soz edilemez. $iamn akll delili, baz1 siinni miictehidlerin benimsedikleri miirsel maslahat deliline, sonu9 balommdan olduk~a yakm bulunmaktadrr.

Page 38: MiLLETLERARASI TARiHTE VE GÜNÜMÜZDE ŞİİLİK . . …isamveri.org/pdfdrg/D025224/1993/1993_KARAMANH.pdf · 2015-09-08 · 320 I Tarihte ve Giinum:lizde §iilik 1. imamm gaybftbetinden

§iada Filoh Usulii ve §er'i Deliller I 355

Teorik olarak birbirinden uzak gozliken §i'i ve slinJlj usO.lU.n uygulamada birbirine oldulq:a yakm seyretmesinin iki onemli sonucu olmui§tur:

a) Fii.rO.'da sii.nnl-§i'i ihtilati, slinJlj mezheblerin kendi aralanndaki ihti­lafa yakm keyfiyet ve kemmiyette ger~ekle§mi§tir.

b) Mezheblere objektif bakan baz1 siinni alimler, ca'feriyye mezhebini prensip olarak muteber bir lslfun mezhebi olarak taniml§lardrr. 1 ekim 1958'de, el-Ezher ~eyhi Mahmud ~eltut'un, "lmamiye §i'asmm, lslam'm me§rli bir mezhebi olduguna dair" bir fetva ne§retmesi ve bunun akabinde el-Ezher'de bir §i'i fiJoh kiirsiistintin kurulmas1, ferdi te§ebbiisleri de a§an onemli bir geli§medir. (61)

Usul ve fu.ru' yak.mb~ ve buna dayah olarak mezhebin tanmmas1 balommdan Zeydiye mezhebi digerlerinden daha §ansh goztikmektedir. (62)

Ge~mi§te ve gtinUm.iizde §i'iler ile siinniler arasmdaki itikadi ve ameli mezhep farkhhklarmi abartarak, iyi veya kotii niyetle bu iki. camianm bir­birinden uzakla§tmlmasma gayret edenler oldugu gibi keyfiyet ve kemmi­yet bak1mmdan daha onemli ve ha.kim bulunan ortak inan~ ve amel sahas1 iizerinde 1srar ederek bu iki mezhep mensuplarmi birbirine yakla§tlrmaya ve kayna§hrmaya ~aha sarfedenler de olm.u§tur. Bilhassa Birinci Diinya Harbi'nden sonra !slam Ulkeleri yabancuann istilasma ugraJip somiirge haline gelince her iki camiamn dii§iiniirleri kurtulU§ yollan arami§lar ve bunun ilk §artl.Dm "lslfun Birligi"nin ger~ekle§mesi oldugunda gorii§ bir­ligine Varm.I§lardrr. Ayru maksatla 19. asrm sonlarmda Cema.Ieddin Afgam'nin sarfettigi ~abalar, 1940'larda yeniden canlandmlnu§, lslam bir­ligme bir kap1, bir yol olm.ak iizere mezhepler ve mensuplan arasmda bir yakmla§ma saglama ~all§malanna giri§ilmi§tir. Bu hareket ve ~all§malan yii.riitenler ve destekleyenler arasmda Kum'da.ikamet eden merci'i-taklid Muhammed Hiiseyin Burlicerdi, Necefli merci' Muhammed Hiiseyin Alii­Ka§ifi'l .. (hta, Lubnanl1 merci' Seyyid ~erefii'd-Din, el-Ezh:er ~eyhi Abdi.ilmecid Selim ve onemli ogrencileri, M\ishiman Karde~ler'in lideri Ha­sen el-Benna gibi zevat bulunuyordu. Bu gayretlerin sonucu 1947 y:ili:nda Kahire'de "Daru't-Takrlb Beyne1-Mezahib"in kurulmas1 olm.~, ancak mil­letlerarasl siyaset, ters istikametlere zorladi~ i~in bu gayretler istenen sonu~lara ula§amami§tlr. Son yillarda lran-Irak Sava§l, Mekke olaylan, lslfun birligini ve mezhepler aras1 yakmla§maJI ters istikamette zorlayan yeni siyasi geli§meler olm.u§tur. Muhtemelen islam'm ve miislUm.anlarm kar§lSmda olan gii~ler tarafindan yonlendirilen bu geli§melere ragmen miisliimanlann ve ozellikle halkm rehberleri olan a.Iim.lerin bu hayrrh hare­keti ve me§kfu ~abaJI siirdiirmeleri, lslam'm ve miisliimanlarm ali men­faatleri a~1smdan zarUridir; mezhepler arasmdaki fiJoh ve usul yaktnll~ da bu harekete uygun bir zemin olu§turmaktadrr.

(61) A $irazi, Hembestegi-i Mezahib-i lslfuni, Tahran 1350/1971, s. 108-112. (62) Bu konu i~in bakz., Muhsin el-Emin, A'yan, s. 107, 112,; Alii-Ka§ifi'l-Glta,

Aslii's-$i'a s. 114 vd.; EbU Zehra, Ca'fer, s. 16, 256, 266; Zeyd, s. 506 vd.