41

SELECT Sayı 2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Select Dergisi 2013 Ocak (2. Sayı)

Citation preview

Page 1: SELECT Sayı 2
Page 2: SELECT Sayı 2

Herkese Selam Olsun!

Yayın hayatımıza başladığımız deneme sayımızdan sonra pek çok eleştiri aldık ve o

eleştirileri dikkate alalım derken sizden bir kaç ay uzak kaldık. 2013 Ocak ayı itibariyle

düzenli yayına geçmiş bulunuyoruz. Bundan sonra eldeki malzemelerin verdiği imkan

dahilinde her ay oyunseverlere ve teknoloji meraklılarına içerik sunmayı hedefliyoruz.

Tüm bunları amatör ruhla yaptığımızı izninizle tekrar hatırlatıyoruz ve her zaman

verdiğiniz desteği bizlerden esirgememenizi istiyoruz. Bu arada daha iyi bir tasarım için bazı

editörlerimizin InDesign da öğrenmeye başladığının müjdesini verelim. Tasarımları profesyonelce

yapmaya başlayana kadar, benim Word kullanarak yaptığım basit tasarımlarla idare edeceğiz, öncelikli

maksat her ay içerik sunmak, içeriği güzel sunmayı da en kısa zamanda öğreneceğiz inşallah.Ha,

unutmadan çok önemli bir husus olan spot firmalarla olan sponsorluk anlaşmalarımızı iptal ettiğimizi

de gururla söylemek isterim. Tamamen kendi yağımızda kavruluyoruz bir süredir, büyük firmalar bizi

görüp oyun sağlayana kadar da bu şekilde devam edeceğiz, olduğu kadar!

Ayrıca ilk sayımızda bize destek veren büyük siteler oldu, onlara teşekkürümüzü dergi üzerinden

etmek istememiz, teşekkürün gecikmesine sebep oldu, kusura bakmasınlar. Merlin'in Kazanı,

ShiftDelete, Donanım Haber, TrGamer, sitelerine ayrı ayrı teşekkürü borç biliriz, ilk sayımıza

gösterdikleri destek için minnettarız. Sitelerin yanı sıra Murat Sönmez ağabeyimiz de bize röportaj

vererek ilk sayımıza önemli katkı sağlamıştı, her fırsatta kendisine teşekkür ediyorum zaten, adam gibi

adama selam olsun. Tüm bu desteklerin yanı sıra köstek olan site ve kuruluşlar da oldu elbette ama

Allah için, "çok da tın.." dedik geçtik onları, isim verip reklamlarını yapmaya da gerek yok.

Bu sayımızda sizler için 2012 yılının en iyilerini platformlara ve türlere göre listeledik. Ana dosya

konusu olarak ise PS Vita için çıkmış oyunlardan bir TOP 30 listesi yaptık. Bunlara ek olarak bir de

ufak bir kelime oyununu da işin içine dahil ederek 2013'de merakla beklediğimiz 5 oyunu listeledik.

Kültür sayfalarımızda HOBBİT'i, hem romanı hem de filmi eleştirdik. Spor oyunları genellikle her

sene yenilendiği için o kulvarı türlere göre en iyileri sıralarken dahil etmedik.

Ve biraz da kendimizden bahsetmek gerekirse, ilk sayıdan bu yana geçen süreç içinde biraz da

değiştik. Elif ÖSYS'ye çalışmakla uğraşıyor, Volkan tezini etik kuruldan geçirdi nihayet, yazmaya

başladı ama doku bulmakta sorunlar yaşıyor ki bir yandan da iş hayatıyla uğraşıyor. Can iş arıyor.

Cihan çalışıyor ve hala okulunu bitirmeye uğraşıyor. Doğu'nun okulu sürüyor. Aramıza yeni katılan

Hüseyin ve Oğuz da okullarına devam ediyorlar. Ben ise eğitim sisteminin her aşamasında olduğu gibi

yüksek lisans tezimi yazıp mezun olmama rağmen atanamamaktayım, biraz kafa dinledim ve doktora

yolları taşlı a benim kara kaşlım şeklinde işsiz işsiz seğirtiyorum, anası babası rektör, dekan olan varsa

ulaşsın da bana bir el atıversin.

Bunları sana niye mi yazdım, okumaktan kafa yapısı pek de normal olmayan bir grup arkadaş

çıkartıyor bu dergiyi, farkında ol istedim. Belki bir zararımız dokunur neme lazım, önceden uyaralım

da sonra aman muhabbetiniz çok sardı, aman üslubunuza bayıldım ama ben de aranıza katılmak

istiyorum demeyin. Gerçi pardon, sonuncusunu diyebilirsiniz. Aramıza gerek dergi, gerekse site için

katılmak isteyen üniversite öğrencisi ve mezunu tüm arkadaşlarımıza kapımız açık. Gereken desteği de

sunarız. Her zaman dediğimiz gibi, her iş takip edildiğini bildikçe değerlenir ve anlam kazanır.

Oyunda kalın dostlar!

İlginize teşekkürler...

Genel Editör: Sait GÜLSOY

Page 3: SELECT Sayı 2
Page 4: SELECT Sayı 2

2012 - TOP 5

PC OYUNLARI

2012 oyunlarla dolu bir sene olarak geride kaldı. Peki, geride bıraktığımız senede aklımızda

kalan PC oyunları nelerdi, şöyle bir göz atalım.

#5- MAX PAYNE 3

Senenin belki de en çok beklenen

oyunuydu Max Payne 3. Acaba o eski

karanlık Max, eskisi gibi geri gelecek

miydi? Çok geçmeden cevabımızı

almıştık. Max ile artık Brezilya güneşi

altındaydık fakat o tat gene aynıydı.

Üstelik “Bullet-Time” ı tekrar kullanma

fırsatı seneler sonra elimizin altındaydı.

Eleştirilse de Max Payne 3 seneye

damga vuran kaliteli bir yapımdı.

#4- BORDERLANDS 2

2012 kesinlikle devam oyunlarının senesi

oldu diyebiliriz. Kuşkusuz bunun en büyük

örneği de Borderlands 2 oldu. Hala tam

sayısı bilinmeyen silah çeşitliliği, kocaman

haritası ve bir garip karakterleri ile

Borderlands 2'yi co-op(birlikte) oynamak

oldukça eğlenceliydi.

#3- MASS EFFECT 3

Geride kalan senede akılda kalacak

oyunlardan biri de Mass Effect 3’tü.Oyun

tarihine damga vuran üçlemenin son oyunu

(mu acaba?). O inanılmaz senaryonun son

sayfası oyuncular tarafından tartışılsa da;

gerçekten ağzımızı açık bırakacak

cinstendi. Komutan Shephard olup evrende

bir oraya bir buraya koşturup aksiyona

Page 5: SELECT Sayı 2

doyduğumuz oyun 2012’nin enleri

arasında yerini aldı.

#2- TORCHLIGHT II

Belki de senenin en büyük sürprizini yapan

Torchlight II oldu. Mükemmel oynanış

yapısı, çok renkli grafikleri, dengeli

karakter sınıfları ile Hack&Slash tarzında

yeni bir soluk getirmese de türü seven bir

oyuncunun beklentilerini karşılayacak

güzellikte bir yapım olarak dikkat çekti.

#1- FAR CRY 3

Geldik zirveye bu senenin tartışmasız en

“özgür” oyunu olan Far Cry 3 birçok

otoriteden tam not alarak, yalnızca PC

platformunda değil tüm platformlar arası

yılın oyunu seçildi. İnanılmaz özgürlük

sağlayan, nerdeyse her şeyi yapabildiğiniz

inanılmaz güzel tropik bir adada pek parlak

olmasa da sizi sürükleyebilecek bir senaryo

ve inanılmaz karakter kurgusu ile. Far Cry

3 kesinlikle bu unvanı hak ediyor.

Yazan::

Hüseyin KÖKTÜRK

Page 6: SELECT Sayı 2

TOP 5

5- MASS EFFECT 3

2012'nin en iyi 5 XBOX360 oyunlarında son sırayı bir

devam oyunu alıyor, Mass Effect 3. Çizgisini bozmayan

yapım, aksiyon odaklı veya hikaye odaklı olmak üzere

serinin 3. oyununda oyunseverle seçim hakkı sunarken,

içinde bulunduğumuz Dünya da Mass Effect 3 ile konuya

dahil oluyor. XBOX360'a özel olarak Kinect Sesli komut

sistemini kullanan yapımda, oyun içindeki kararlarımızda kendi sesimizi kullanarak

hikayeye yön verme şansını yakalamış olduk.

4- MINECRAFT

Yaz aylarında XBOX360 kullanıcılarıyla buluşan Minecraft geçtiğimiz günlerde 5 milyon

satın alma rakamını devirerek rekora koşuyor. Bağımsız bir yapım olan Minecraft, hayal

gücünüzü kullanarak size sınırsız bir dünya yaratma imkanı sağlıyor.

3- ASSASSIN'S CREED 3

Listemizin üçüncü sırasında bir devam oyunu daha yer

alıyor, Assassin's Creed 3. Kontrollerimize yepyeni bir

karakterin sunulduğu yapım, yeni oynayış dinamikleri ve

iç savaştaki Amerika'da geçen konusuyla serinin yeni

oyununda oyunseverleri bir çok yenilik bekliyor.

Page 7: SELECT Sayı 2

2- FAR CRY 3

Aslında Far Cry 3 2012 yılında beni en çok şaşırtan

yapımlardan birisi oldu. Oyunseverler Far Cry 3'ün bu

denli [nerdeyse Yılın En İyi Oyunu olabilicek kadar iyi]

bir yapım olmasını beklemiyorlardı. Far Cry serisi,

serinin önceki oyunlarının vasatlığından ötürü

hafızlarda çok

önemli yer

etmemişti, lakin serinin son oyunu çok farklı, çok

iyi. Açık dünyaya sahip olan bu yapımda, ana

görevlerin dışında bolca yan görevin bulunduğu,

çevre elementleriyle etkileşimin fazlasıyla olduğu,

doğayla iç içe bir yaşam deneyimi sunuyor bizlere.

1- HALO 4

XBOX360 platformunda 2012 yılının

tartışmasız birincisi Halo 4'tür benim

gözümde. Duyurulduğu andan itibaren

oyun dünyasında oldukça fazla bir hayran

kitlesine sahip olan Halo serisinin yeni

oyunu bizleri konsol başına kilitlemeyi

başardı. Halo 3'ten 4 yıl sonrasını konu

alan Halo 4 Singleplayer ve Multiplayer seçenekleriyle oyun severlerin beğenisini kazandı.

Yazan: Doğu Ercan

Page 8: SELECT Sayı 2

Sıra bende, sıra PS3'te... Arkadaşlar bu bölümde 2012 yılında PS3 için çıkmış oyunların en

iyi 5 tanesini sıralayacağız ve bunu oyunların kısa incelemelerini sunarak yapmayı

planlıyorum. Hadi bakalım...

5- DARKSIDERS 2

Geçmişe baktığımız vakit,insanlık tarihinin sürekli savaşlarla,güçlüklerle mücadele ettiğini,

şansın gitgide azaldığı zamanların olduğuna şahit olmuşuzdur.Darksiders 2 de ilk oyundan

tanıdığımız War'ın kardeşi Death'i yöneteceğiz. İkinci oyunu,ilk oyunla kıyaslayacak olursak;

hikayesinin ilk oyuna göre daha uzun olmasından ötürü oynama süresi 3 kat daha fazla

sürdüğü bilgisini vermemiz gerekir. Bu durum avantaj gibi gözükse de oyunun belli

bölümlerinde aynı şeyleri tekrar yapmak zorunda olduğumuzdan oyunu sıkıcı hâle

getirebiliyor. Yazıya olumsuz bir hava katmış olsam da; aslında oyunun tek eksisinin bu

olduğunu söyleyebilirim. Her ne kadar gereksiz derecede uzun olsa da, bölüm sonunda çıkan

boss dövüşleri oyuna güzel bir hava katıyor ve bu dövüşleri geçtikçe bir sonrakine gelmek

için sabırsızlanıyorsunuz. Ses ve müziklerin oyunun hakkını verdiğini söyleyebiliriz.

Grafiklerde ilk oyuna göre önemli bir değişim yok aslında ama kaplama ve dokularda ciddi

bir düzeltme de yapılmış aslında.

4- MASS EFFECT 3

Komutan Shepard'ın Reaperlar tarafından gerçekleşecek saldırılara karşı telkinlerde ve

uyarılarda bulunmasına rağmen etrafındakilerin hep bu uyarıları göz ardı etmesinden dolayı

saldırılara karşı hazırlıksız yakalanılıyor. Saldırılar karşısında diğer ırklardan Reaperlara karşı

koyabilmek için yardım isteyen ve mücadelede bulunan Komutan Shepard, bu saldırılara karşı

koyabilmek için Protherian cihazına ihtiyacı olduğunu öğreniyor ve bu cihazın izini sürüyor.

Oyuna serinin önceki oyunlarına nazaran güzel özellikler eklenmiş. Yeni eklenen multiplayer

modunun son derece başarılı ve tatmin edici olduğunu söyleyebiliriz. Müzikler de oldukça iyi,

atmosfere uygun ve grafikler sizi oyunun içine çekmeyi başarıyor. Oyunun aksiyon yönü

kuvvetli olduğunda, oyunu oynarken sıkıldığınızı hissetmiyorsunuz. Yalnız oyunun büyük bir

eksisi var, oyunun sonu seriye yakışmayacak şekilde kötü bitiyor ve hayal kırıklığı yaratıyor.

Page 9: SELECT Sayı 2

3-HITMAN ABSOLUTION

Oyunda yöneteceğimiz karakterin adı : "Ajan 47". Ajan 47'yi serinin önceki oyunlarındaki

karakterlerinden farklı kılan yönü olaylara daha duygusal bakabilmesi (iyi de sorun da burada

işte, önceki karakterler de zaten Ajan 47'idi, yaşlandı mı bizim Ajan da duygusala bağladı) ve

kalbiyle hareket etmesi. Hitman'in oyuncuyu cezbeden en önemli yönlerinden biri bölümlerin

ve mekanların tasarımıdır. Önceki oyunlarda oyunu hep geniş alanlarda oynardık ve hareket

alanı daha serbest olurdu. Bu oyunda bu serbest hareket kabiliyeti daha kısıtlı olmuş. Ancak

ilerlemek için oyunda farklı yollar izleyebiliyoruz ve bu konuda bir sıkıntı yaşamıyoruz. Buna

rağmen oyunun kriterlerine göre bölümleri başarıyla bitirmek istersek oyunun istediklerini

harfiyen yapmamız gerekiyor maalesef. Müzikler başarılı olmuş ancak tam olarak oyunu

yansıttığını düşünmüyorum. Grafikler son derece başarılı, karakter modellemeleri, çevre

tasarımı son derece güzel. Suikast, gizlilik, sabır isteyen oyunları seviyorsanız Hitman

Absolution'u gönül rahatlığıyla oynayabilirsiniz ama Hitman hayranları hayal kırıklığı

yaşayabilir, uyaralım.

2-CALL OF DUTY: Black Ops 2

Yüzbaşı Alex Mason ve Çavuş Frank Woods'dan bu yana bir kuşak geçmiştir ve Black Ops 2 de ana

karakterimiz Alex Mason'un oğlu David Mason'dur. Hikayenin ilk Black Ops'la entegre olarak soğuk

savaş döneminde başlaması ve iyi aktarılması "Modern Warfare" alt serisine meydan okuma

tadındadır. Modern savai, dibine kadar FPS deneyimi ve Black Ops ile tanıştığımı zombi modu, daha

ne isteyelim ki, üstelik Battlefield'a da meydan okuma tadında ufak bir göz kırpması da mevcut

oyunun araç kullanımıyla ilgili.

Page 10: SELECT Sayı 2

1-ASSASSIN'S CREED 3

Assassin's oyunlarında ana karakterimiz Desmond Miles'ın atalarını yönetip, geçmişe yön

veriyorduk. Bu oyunda da bu bakımdan farklı bir şey olmuyor aslında. Oyunda Connor adında

bir atasını yönetiyoruz ve olaylar daha farklı ve farklı yerde farklı zamanda, diğer oyunlara

göre nispeten daha yakın bir tarihte geçiyor. Yerin ismi: "Amerika"... Amerika iç savaşını

konu alıyor oyun. Oynanışta ise önemli yenilikler göze çarpıyor. Avcılık yaparak elde

ettiğiniz boynuz, et, yağ vs. gibi ürünleri kasabada paraya dönüştürebiliyorsunuz.Artık sadece

binalara tırmanılmıyor, aynı zamanda ağaç gibi yerlere de tırmanabiliyoruz. Bunun sebebi

oyunun önemli bir kısmının açık arazide geçmesinden kaynaklanıyor. Aynı zamanda gemi

satın alıp, kaptanı tutup, deniz ticaretine ve deniz savaşlarına katılabiliyoruz. Oyunun

grafikleri ve müzikleri son derece güzel olmuş ve oyun bu yönden kendini daha da geliştirmiş.

Bazen savaş esnasında ve tırmanışlarda kontrollerden ötürü bir zorluk yaşayabiliyoruz.

Assassin's Creed 3, serinin önceki oyunlarına göre kendini daha çok geliştirmiş durumda.

Eğer bu serinin hayranıysanız; bu oyuna daha çok hayran kalacağınızı düşünüyorum.

Page 11: SELECT Sayı 2

Wii-U Top 5

2012 Yılının donanım olarak en dikkat çeken ürünlerinden birisi Nintendo'nun yeni konsolu

Wii-U oldu. Dikkat çekici yeniliklerle gelen konsolun dikkat çeken 5 oyununu sizler için

listeledik.

#5 - Fifa 13

Sizler de konsol macerasına we, fifa gibi futbol oyunlarıyla başlamışsanız yaşınız isminiz veya

cisminiz kaç/ne olursa olsun futboldan kolay kolay kopamazsınız. Wii u da first touch control

sisteminin gittikçe oturmaya başlayan ea ekibinin huyuna giderek iyice ilk dokunuş

kullanabilirsiniz, tabiiki wii u padinizle.

Page 12: SELECT Sayı 2

#4- Call Of Duty: Black Ops 2

Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim

Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver

Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim

Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider.

Ataol Behramoğlu.

Tabiki bu şiiri Ataol Ağbimiz tabancalı oyunlar için yazmadı. Aramızda kalsın ben googleden

arakladım. Revolveri wii u ya bağlayacağımı az çok anlamışsınızdır. Elinizde bir revolver, ana ben

gidiyorum düşmana karşı şarkısı dilinizde küçük enişte yanınızda o adi kolla giderken siz wii u

padiniz eşşiz inceliğiyle dokuna dokuna gidiyorsunuz kahpe düşmana karşı. Oyun bittiğinde ise,

opppssss…

#3- Assasin’s Creed 3

Bu multi platform oyun sadece bizim köyün ürettiği konsolda çıkmamakla birlikte xbox 360-ps3-pc-

wii platformlarında asla vazgeçilmeyen oyunlardan biridir. Wii u Haşşaşin oyununu oynarken size

rakiplerine göre nispeten daha özgür bir hareket imkanı sunuyor. Silah seçimi, kamera açısı… Her

şey elinizle fındık işareti yapmanıza bakıyor. Haşşaşin’in önceki oyunlarını oynamışsanız şayet ya

da hikayeye hakimseniz wii u ile bu oyunu denemenizi tavsiye ederim.

Page 13: SELECT Sayı 2

#2- Rayman Legends

Rayman Origins’in şaşırtıcı başarısından sonra Wii U için Ubisoft tarafından geliştiren ve bizlere

sunulan bu eğlenceli oyunda geniş bir pad kullanım imkanı sunuluyor yine bizlere. Belki de en

büyük artılarından birisi anaanneniz televizyonda vadiyi izleyeceğim ben derse siz de

homurdanarak kalkmıyorsunuz u padinizden oyunu oynamaya devam ediyorsunuz gayet şirin bir

ekranla. Oyunun diğer dikkat çekici tarafı ise 5 kişiye kadar desteklenen co-op modu;

arkadaşlarınızla efsane günler geçirmeye bir adım daha yaklaştınız demektir bu da. Küçük, şirin ve

eğlenceli oyunlara…

Page 14: SELECT Sayı 2

#1- Zombi U

Nintendo Wii U için dizayn edilmiş Zombie u oyunu wii severler için eşsiz bir fps deneyimi sunuyor.

Bu oyunda wii u padinizi kullanım imkanınız ise oldukça geniş. Kâh sniper olarak, kâh güvenlik

kamerası görüntüsüne girerek, kah ani saldırıları kontradan savuşturarak, kâh kapıların şifresini

çözerek… Tabiiki tüm bunları yapmak için oldukça seri bir el ve korkmayan bir yürek lazım. Ay ay

karşıdan zombie geliyor hangi tuşa basıyorduk gibi şeyler söyleyebilecek bir yapıdaysanız bu oyunu

oynamamak pek bir yerinde olacaktır zannımca.

Yazan: Oğuz Güner

Page 15: SELECT Sayı 2

2012 yılı Sony'nin yeni el konsolu, PlayStation ailesinin son ferdi PlayStation Vita'nin doğum

yılıydı. 2011 sonunda Japonya'da piyasaya sürülen alet Avrupa ve Amerika'da Şubat 2012'de

yaygın olarak satılmaya başlandı. En çok çıkış oyununa sahip el konsolu olarak büyük umut

vaat eden Vita ilk başlarda Sony'nin başarısız bir ürünü olarak yer buldu basında lakin yılın

son çeyreğinde konsol önemli oyunlarla özellikle seyahat halindeki oyun severler için ciddi

bir tercih durumuna geldi. Bu bölümde sizlere şimdiye kadar çıkmış Vita oyunlarından

mutlaka oynamanız gerekenlerin yer aldığı listelemi sunuyorum. Karşınızda PS Vita Top 20.

Keyifli okumalar, güzel oyunlar...

PS VITA

Top 30

30-Little Deviants (Platform)

Listemize son sırada adını

yazdıran Little Deviants

konsulun çıkış oyunlarından,

platform,bulmaca ve macera

türlerini harmanlayan, 30

farklı mini oyundan oluşan

vasat bir yapım.

29-Lumines: Electronic Symphony

(Zeka)

Lumines'in Vita için olan

Electronic Symphony

versiyonu 29. sıradan

listemize giriyor; tetris

mentalitesine sahip oyun

zamanında inceleme

sitelerinden geçer not

almıştı.

28-Doctor Who: The Eternity Clock

(Macera)

Doktorumuz geldi. Efsane

karakter Doctor Who'nun

macera temalı (başka ne

olacaktı ki) oyunu ise

Vita kullanıcılarına farklı

bir oyun deneyimi

sunarken lishtemize de

28. sıradan giriyor.

27-Spy Hunter (Yarış)

Off, eski çağlardan kalma

bir efsane oyunun yeniden

yapımı Spy Hunter. Yarış

oyunu olara tasarlanmış bu

sefer, eski hali yarış

değildi bunun sanki,

hatırlayamadık ya neyse

Spy Hunter 27. sıradan listemizde.

Page 16: SELECT Sayı 2

26-Wipeout 2048 (Yarış)

Meşhur uzay gemileri,

mekiklerin yarıştığı

Wipeout 2048 konsolun

çıkış oyunlarından ve iyi

bir yarış oyunu olmadığı

için bu alanda aylarca başı

çeken tek oyundur,

listenin 26. sırası ona

helal olsun diyoruz.

25-Sonic & All-Stars Racing

Transformed (Yarış)

Ben bu kirpiyi sevmiyorum,

seveni alsın oynasın. Yarış

oyunu olan bu yapım

listemizin 25. sırasında ve

kirpi Sonic ile arkadaşları

sevenlerini beklemekte

yarışmak için, duyurulur.

24-Virtua Tennis 4: World Tour Edition

(Spor)

Virtua Tennis, Top Spin

ile birlikte tenis

oyunlarının iki amiral

gemisi ama Vita'da Virtua

Tennis daha da öne

çıkarak listemize

24.sıradan girmeyi

başarıyor ve tenis seven

Vita sahiplerini bekliyor oyunumuz.

23-Ultimate Marvel vs. Capcom 3

Fighting (Dövüş)

Marvel'in karakterleri mi

yoksa Capcom'un

karakterleri mi? Kim

döver hacım, kim

kazanır? PS3 ve 360'a

daha önceden çıkmış

süper kahraman

kaynayan bu dövüş

oyunu listemizin 23.

sırasından Vita sahiplerine selam durmakta.

22-Asphalt: Injection (Yarış)

Konsolun çıkış

oyunlarından biri de

listemizin 21. sırasında olan

Asphalt: Injection. Araba

arışı olarak aylarca dikkat

çeken yapım aslında vasat

bir yarış oyunuydu.

21-ModNation Racers: Road Trip

(Yarış)

Eğlenceli bir karting oyunu

mu arıyorsunuz, yerine

geldiniz... PS3 ve PSP

platformlarında tanıştığımız

ve oynanışı eğlenceli

ModNation Racers'ın Vita

versiyonu Road Trip

listemizin 21. sırasında yer

alıyor.

20- Metal Gear Solid HD Collection

(Gizlilik, Macera)

Efsane… Söze gerek bile

yok… Bilmeyen bu oyunu,

duymayan, tanımayan varsa

ya oyuncu değildir ya da

yaşamıyordur. Metal Gear

Solid'in HD uyarlamaları

Vita'da da bizi yalnız bırakmadı, listemizin de

20. sırasında yer almasını bildi.

19-F1 2011 (Yarış)

F1 Codemasters'ın elinde

yeniden hayat buldu son

birkaç senedir ve Vita'da bu

tadı yakalamamıza vesile

olan oyunumuz listemize

19. sıradan giriyor.

Page 17: SELECT Sayı 2

18-Madden NFL 13 (Spor)

Amerikan futbolu sevenler, eğer Vita sahibiyseniz NFL 13 listemizin

18.sırasında size selam ediyor. Vita'da Madden NFL mi oynanır diye

aklınızdan geçiriyorsanız oyunun inanılmaz yüksek puanlar aldığını

söylememizde fayda var.

17-Dynasty Warriors Next (Aksiyon)

Herkesçe bilinen Dynasty Warrior serisinin Vita için geliştirilen

yapımının türünü seriyi bilmeyen oyuncular için belirtmek gerekirse

aksiyon ve adam pataklama tarzına sahip diyebiliriz ve listemizin 17.

sırasını ona verebiliriz.

16-Everybody's Golf 6 (Spor)

Sony platformlarının eğlenceli oyunu Everybody's Golf Vita'nın çıkış

oyunlarındandı. Listemizde 16.sırayı alan yapım çerezlik, eğlenceli oyun

arayan oyun severlere hitap ediyor.

15-Silent Hill: Book of Memories (Macera/Korku)

Silent Hill: Book of Memories listemize 15. sıradan giriyor. Yeniden

yapım olan bu oyun izometrik kamera açısıyla klasik Silent Hill

atmosferinden çok uzakta vasat bir oyun dersek yalan olmaz lakin

hikayesi sağolsun listede yer alabildi.

14-Street Fighter X Tekken (Dövüş)

Capcom'un sömürü dinamiği haline gelen SF4'ün türevi, Capcom -

Namco karşılıklı anlaşmasının sonucu, Street Fighter hayranlarını kendi

evrenlerinde Tekken karakterleriyle buluşturan Street Fighter x Tekken

14. sıradan bu listeye girmeyi başarıyor.

13-Sine Mora Shoot 'em up (Platform/Uçak)

Kara Kutu dediğimiz Atari'nin konsolundan, Amiga'dan kalma, 8 Bit ve

sonrası cihazlarda geliştirilerek tekrarlanan bir türün bu sene tüm

platformlara çıkıp çok yüksek puanlarla büyük sükse yapan oyunu Sine

Mora listemizin 13. sırasında.

Page 18: SELECT Sayı 2

12-Rayman Origins (Platform)

Platform oyunları el konsolları için adeta biçilmiş kaftan oluyorlar. Hele

bir de bu oyun Rayman gibi köklü geçmişe sahipse oynanması gerekiyor.

Rayman Origins listemizde 12. sırada yer alıyor.

11-Assassin's Creed III: Liberation (Macera)

Assasin's Creed son yılların fenomen yapımı. Son oyun ise 360 ve PS3'de

inanılmaz başarılı bulundu. Son oyunun hikayesine paralel Liberation ise

kadın karakteriyle seride bir fark yaratmayı biliyor.

10-PlayStation All-Stars Battle Royale (Dövüş)

PS3'ün ve PS Vita'nın çapraz oynanabilirlik sunan, 2012 yılının en

şişirme özgül oyunu. Sony'nin özgül oyunlarının karakterlerini ve bazı

ikon olmuş karakterleri dövüş platformunda birleştiren yapımın başka da

numarası yok diyeceğim ama tepki göstermeyin diye demiyorum. Gerçi

edim galiba :).

9-Persona 4 Golden (Rol)

Dikkat, dikkat! 9. sırada yer alan Persona 4 Golden dört sene önce PS2

için çıkmış Japon tarzı bir rol yapma oyunu (RPG). Listeye, hem de bu

kadar tepeden alma sebebim ise oyunu beğenmem değil dünya oyun

sektörü nezdinde çok yüksek puanlar alamsıdır. Bu tarza ilginiz yoksa

uzak durun!

8-Call of Duty: Black Ops: Declassified (FPS)

Call of Duty, FPS türünün efsanesi oldu yeni nesil konsollarla beraber, bu

saltanatın Vita'ya hükmeden oyunu Declassified ise sıkı oyuncular için

Vita'Da güzel bir alternatif sunuyor ve listenin 8. sırasını alıyor.

7-Mortal Kombat (Dövüş)

7. sırada Mortal Kombat. Mortal Kombat serisinin dokuzuncu oyunu,

başına dokuzu koymayarak çok da iyi ettiler aslında. Önce konsollarda

oynamıştık sonra Vita'da oynadık, hatta geçen ay plus sahibi Vita

kullanıcılarına Sony'oyunu hediye etti. Oyunun en güzel yanı ana Mortal

Kombat hikayesini anlatmasıydı, hikaye modu süresince iyi tarafı

değişerek oynuyorduk, eski günleri hatırlıyorduk.

6-FIFA 13 (Spor)

Her platformun futbol denilince akla gelen tek oyunu olma özelliğinde

FIFA. Bir de hesaplar arasındaki bağlantı sayesinde yolda Vita'dan evde

PS3'den coçturabiliyoruz bu sene. Listemizin ilk beşine giremese de

6.sırada FIFA 13 var.

Page 19: SELECT Sayı 2

5-Resistance: Burning Skies (FPS)

Listenin 5. sırasında Resistance: Burning Skies var. Şöyle ciddi bir

FPS çıksa da bu türün eksikliğini giderse diye düşünürken Vita

kullanıcıları, imdada PS3'ün özgül serisi Resistance'ın Vita için

yapılan Burning Skies oyunu imdada yetişti.

4-Escape Plan (Zeka)

PS Vita'nın ilk oyunlarından olmasına rağmen ilk sıraya dahi koymayı

düşündüğüm, aletin nerdeyse tüm özelliklerini kullanan, oyuncuyu

düşünmeye zorlayan harika bir bulmaca macera oyunu. Ne övdüm be,

Escape Plan 4. sırada.

3-Need for Speed: Most Wanted (Yarış)

Doğru düzgün yarış oyunu çıkması için çaresizce, dua ederek

bekledi Vita sahipleri ve bu duları yıl sonuna doğru kabul oldu.

Her ne kadar PC/Konsol versiyonları beğenmemiş olsam da Vita

için gerekli bir oyun olan NFS efsanesinin son halkası 3. sırada.

2-Little Big Planet (Platform)

Sackboy fırlamalarıyla tanışmamızdan bu yana aslında uzunca zaman

geçti. Tek başına, arkadaşlarla hep eğlendik LBP ile ve bu eğlenceden

Vita'da mahrum kalmak olmazdı, ikinci sıra Sackboylarn.

1-Uncharted: Golden Abyss (Macera)

Nerdeyse Playstation markasıyla özdeşleşti Uncharted adı, serinin

Vita için hazırlanan oyunu Golden Abyss'e ilk sırayı vermemek

olmazdı. Plus kullanıcılarıa Sony'nin hediye ederek adeta yeni yıl

armağanı verdiği bu yapım PS Vita'nın olmazsa olmaz

oyunlarından.

Yazan: Sait Gülsoy

Page 20: SELECT Sayı 2

TOP 5 2012

DÖVÜŞ OYUNLARI

Geçtiğimiz yıl çıkan dövüş oyunlarından bunaldık neredeyse, başımızı

kaldırıp başka türlere bakacak vakit dahi bulamadık demeyeceğim... listeyi

zor toparladım desem yeridir. Çıkan oyunlar da fındık kabuğunu doldurur

bir etki yapamadılar zaten bir oyun haricinde. O oyun hangisi mi?

Buyurun listemiz...

#5- Skullgirls

XBLA ve PSN üzerinden satışa sunulan bu 2D dövüş oyununun en önemli yanı

karakterlerin güç dengesi üzerinde yoğunlaşmış olması. Biraz daha renklendirilmiş hali

ve karakterleriyle Arcana Heart çakması olan bu yapım dövüş severler için

oynanabilecekler listesinde.

Page 21: SELECT Sayı 2

#4- UFC Undisputed 3

Dünyanın en sert dövüş sporu organizasyonu

olarak kabul edilen UFC'nin son oyunu da

kafes dövüşü türünü sevenlerin ilgileneceği

türdendi.

#3- Street Fighter X Tekken

Capcom ve Namco Bandai firmalarının

imzaladığı ortak protokolle her iki baba

dövüş oyunu da diğer oyunun karakterlerini

kendi evrenine misafir edecekti. Tekken

cephesi bu projeyi hala daha erteliyor ama

Capcom Street Fighter 4'ün motorunu

sömürmeye devam ediyor. Oyuna haksızlık

etmek istemem, Tekken karakterlerini SF

evrenine yakıştırabilmişler ve sırf bu nedenle

arşiv değeri olan bir yapım.

#2- Soulcalibur V

Kılıçlı, baltalı ve hatta geçmişi, efsanesi olan bir

oyun arıyorsanız Soulcalibur serisini zaten

biliyorsunuzdur. Piyasada az bulunan bir

dövüş oyunu tarzını başarıyla sürdüren

yapımın önceki oyunundaki misafir

karakterleri Yoda ve Darth Vader bu oyunda

olmasa da Assasins Creed'in efsanesi Ezio

sizleri bekliyor. Şahsım bu oyunu beğenmedi ve

lakin ben pek sevmem zaten bu seriyi, beğenen

bol miktarda oyuncuyu kızdırmaya gerek yok.

Page 22: SELECT Sayı 2

#1- Tekken Tag Tournament 2

İşte geldik listemizin bir numarasına, senenin bizce en iyisine ve gördüğünüz ve

zannımca daha en başında tahmin ettiğiniz üzere büyük efsane TEKKEN karşınızda.

Efsanenin takım dövüşüne dayanan ikinci oyunu dövüş dinamikleri olarak Tekken 6 ile

kıyaslarsak oldukça iyi. Bazen mekanlardan bazen de karakterler arası dengesizlikten

kaynaklanan güç farkları oyuna yansıyabiliyor. Bununla birlikte TEKKEN bilmeyen

arkadaşların dahi sallayarak, tuşlara rastgele basarak TEKKEN oyuncularını

yenebildiği günler son bulmuş durumda. Bilen kazanır, iyi oynayan döver, olay budur!

Herşeye rağmen menülerde, oyun modlarında bir eksiklik hissettim, hikaye moduna çok

alışmışım ki olmaması eksik hissettirdi. Bu eksikliğe rağmen gerek karakter cümbüşü,

gerek grafikleri, gerek oyun sonu filmleri ve geleneksel tutarlı hikayeleriyle 2012'nin en

iyi dövüş oyunu olmayı hak etti TEKKEN Tag Tournament 2.

Yazan: Sait Gülsoy

Page 23: SELECT Sayı 2

Top 5

5- DIRT SHOWDOWN

Colin McRae özünden her oyunda, biraz daha

uzaklaşan Dirt, son yapımıyla birlikte yine ahh nerde

o eski Colin McRae ruhu dedirtmeyi başararak

listemizde son sırayı alıyor.

4- MOST WANTED

EA Games'in geçmişten gelen itibarına güvenerek

Criterion Games'e yapımcılığını verdiği ve ilk oyunla

(ilk Most Wanted) uzaktan yakından alakası olmayan

buram buram Burnaut Paradise kokan yapım

listemize ancak 4. sıradan giriş yapabiliyor.

3- LITTLE BIG PLANET KARTING

Sackboy'un on parmağında 10 marifet sevgili okur, Little Big Planet son yapımı ile

çocukluğumuza götürerek bizi ve kendimizi daha mutlu hissetmemizi sağlayacak. Oyun

listemize 3. sırayı alıyor.

Page 24: SELECT Sayı 2

2- WRC 3

Enfes grafikleri, harika atmosfer ve sürüş keyfiyle 2012'nin en iddialı yarış oyunların dan olan

WRC 3 Listemize 2. sıradan giriş yapıyor

1- FORMULA 1 2012

Her yeni oyunda çıtayı biraz daha yükselten Codemasters bu sene hız hissini iliklerinize kadar

hissetmenizi vaat ediyor size sevgili okurlar ve listemizin en tepesinde yer alıyor.

Yazan: Cihan Uzun

Page 25: SELECT Sayı 2

FPS

Top 5

5- MEDAL OF HONOR: Warfighter

EA Games'in büyük umutlarla piyasaya sürdüğü ve çoğu inceleme editörü tarafından adeta

topa tutulan Medal Of Honor Warfighter, listemizde son sırada yer alabiliyor.

4- DISHONORED

Biraz Skyrim vari RPG öğeleri, biraz Borderlands'ı andıran grafik yapısı ve az birazda

Hitman'den ve Bioshock'tan içinde bir şeyler barındıran Bethesda Games'in yapımı olan

Dishonored listemize 4. sıradan giriş yapıyor olsa da oynamanıza değecek başarılı bir yapım.

3- CALL OF DUTY: Black Ops 2

Hemen hemen, her sene yeni bir oyunla karşımıza çıkan Call Of Duty,

bu sene tekrardan zombileri ele aldı ve yine klasik Call Of Duty s atış

başarılarını yakalayarak 2012 yılının son çeyreğinde oyun piyasasına

güzel bir giriş yaptı. Listemizin de ortasında yer buldu.

2- BORDERLANDS 2

Kendine has bir hayran kitlesi olan ve çizgisel grafiğiyle Pandoria'nın kapılarını ardına kadar

açan Borderlands 2 listemize 2. sıradan giriş yapıyor.

Page 26: SELECT Sayı 2

1- FAR CRY 3

Ubisoft'un ikinci oyunla birlikte yok olmaya

yüz tutan seriyi tekrardan yaratmış olmasına

şahit olacağız bu yapımı oynarken. Devasa

harita, yaşam mücadelesi, avlanma ve müthiş

atmosferi sizi bir an olsun başından

ayırmayacak bir yapım. Tabiî ki 1 numara

onların hakkı sevgili okur.

Yazan: Cihan Uzun

Page 27: SELECT Sayı 2

Sevgili okurum, sana ‘top 5’ yazmak ile ilgili düşüncelerimi sonraki yazımda açıkladım,

oraya varınca okuyacaksın ki aynı nedenlerden ötürü buna da ‘top 5’ demeyeceğim. Buna

yeni bir isim bulmalıyım. Ama ne olmalı? Hop 5? Fazla hovarda. Gey 5? Fazla sokak ağızı.

Teyteyteyyyy 5? Evet, bu fena değil gibi, ne dersin? O zaman hadi gel senle şimdi 2012

yılında, bana göre en iyi olan 5 TPS oyununu sıralayalım. Hatta bu sefer baştan sona

sıralayalım bir değişiklik daha olsun.

1- MAX PAYNE 3

MaxPayne 3, serinin önceki iki oyunundan sonra çıkan ve

çıkmadan izlediğimiz videolar ışığında bizi şüphelerde

bırakan bir oyundu. Önceki iki oyunun o karamsar

havasını göremeyeceğimizi sandık videolarda

gördüğümüz Brezilya ortamı ve garip Havai

gömleklerinden ötürü. Fakat MP3 öyle bir oyun olarak

çıktı ki karşımıza şaşırdık. Fakat sevgili okur önce şunu

söylememe izin ver;MP3 benim hayatımı değiştiren bir oyundur. 25 senelik acılara,

kırgınlıklara, üzgünlüklere, artık yönünü şaşırmış bir hayata çekilen bir süngerdir. MP3,

25 sene süren uzun bir kışı bitirip, inşallah canım tenimde attıkça devam edecek olan bir

yaz’ı başlatan bir oyundur. Ama senin şu an, ne dediğim hakkında en ufak bir fikrin bile yok.

Çünkü bu oyunun hayatımdaki önemini sadece tek bir kişi biliyor, ve hep de O bilecek, çünkü

ben hep, sadece O’na anlatacağım. Oyunumuza dönecek olursak, MP3, önceki iki oyundan

oynanış olarak hiçbir şey kaybetmemiş bir oyundur. Günlük güneşlik atmosferi ile

karamsarlığı sonuna kadar vermiş olması ile de belki de önceki iki oyundan daha bile

başarılıdır. Bu sefer kabuslarımız yoktu evet ama Max’in yorumları ve tespitleri o kadar

yerinde ve doğruydu ki, monologlar o kadar tadındaydı ki, aramadık bile belki kabusları.

MP3, hayatımda önemini bir kenara koyarsam, ki asla koyamam, bir TPS oyunu olarak

sadece 2012’nin değil, hayatımın en iyilerindendir.

Page 28: SELECT Sayı 2

2- GHOST RECON: Future Soldier

Bu oyunun da yeri ayrı sevgili okur. İlk defa duydum O sesi, bu oyunla ben. Sen

anlamazsın. Anlatmayacağım da, o anlam bende ve O’nda saklı kalsın. Oyundan

bahsedeceğim kısaca. Ben çok büyük merakla beklemiştim GRFS’yi. Açıkçası, ben, sanırım

hep bunda yanılıyorum; bir şeye karşı olan beklentimi arttırıyorum ve akabinde o şeyi

görünce kusurlar buluyorum (bknz. The Dark Knight Rises ama bana göre

dıdarknaytsaksıs’tır asıl adı ).

Advanced Warfighter’a göre Future

Soldier’da eksik olan bir şey vardı.

Evet oyun güzel, fikirler kesinlikle

harika, grafikler ( girdiğim bir köyde

ipte asılı olan çamaşırların yanına

gittiğimde sadece iki boyutlu

oldukları – yani bildiğiniz düm düz,

herhangi bir derinlik yok, A4 kağıdı

gibi – olduğunu görünce yıkılmıştım

) kötü, ama yine de oynatan bir şey

vardı kendini. Bu tarz oyunlarda genelde ‘ateş hissi’ , ‘atış hissi’ gibi şeylerden bahsedilir ve

ben bunu hele ki hayatında eline silah almamış birinin söylemesini komik buluyorum. Fakat

bu tabirden ‘gerçekçilik’ olarak bahsedersek, onu tabii ki kabul ederim ama GRFS’da bu his

de pek başarılı değildi. Sonuç olarak GRFS 2012 yılında aklımda kalan en önemli iki oyundan

ikinci sıradaki, zaten numaralardan da bunu anlamışsındır sanıyorum, ama aklımda kalma

sebebi oyunla ilgili değil!

3- SNIPER ELITE V2

Ben bu oyunun sadece demosunu oynadım sevgili okur. Evet keskin nişancı tüfekleri

kullanmak hepimizin ilgisini çekmiştir. Evet nefes tutma tuşlarına basmak, yakınlaşmak,

hareket eden düşmanları vurmak, kafalarına

sıkmak, o tüfeğin çıkardığı muazzam sesi duymak...

Bunlar hep keyif vermiştir bize. Ama, tadında

olunca. Baştan aşağı amacı keskin nişancı olmak

olan bir oyun, özellikle de bu kadar kötü

Stealth/Gizlilik öğeleri ile birleşince, demosunu bile

on dakikadan fazla oynatamıyor. Ki aldığı tüm

notlar 3/5’ler, 5-6/10’lar, 55-65/100’ler şeklinde. Yani Sniper Elite V2 2012’de çıkan ama

kendini pek de oynatamayan bir oyun.

Page 29: SELECT Sayı 2

4- RESIDENT EVIL 6

Bu oyunun tarihçesinden veya başka bir yerinden tutup da size anlatabileceğim bir bilgim,

birikimim maalesef çok yok. Ben bu seride sadece RE5’i oynadım ve açıkçası beğendim. Her

ne kadar zombi muhabbetlerini sevmesem de oyundaki aksiyon heyecanı oldukça üst

seviyedeydi ve bu kaliteli grafikler ile de birleşince sonuç oldukça iyiydi. Fakat bir çok RE

fanından duydum ve sağda solda ( ben şimdi

buradan isim verip de kimseyi ) okudum ki

son oyun RE6 olmamış-mış. Bu tamamıyla

yanlış bir bilgi de olabilir ama sitemizdeki

incelemesi ile de size fikir verecektir. Oyunla

ilgili son sözüm izlediğim bir videodan

gelsin: Oynattığımız karakter bir odaya

giriyor ve girdiği odada yerde bir ceset var,

tüm bulgular – oynadığımız oyun türü vesaire – birleşip onun yakınına geldiğimizde

canlanacağı yönünde, e karakterimiz de daha yanına gitmeden ateş ediyor, işini sağlama

alıyor, ama yine de yanından geçerken canlanıyor bu ‘ölü’ ve zombi haliyle bize saldırıyor.

C’mon! Artık böyle şeylerle doymaz hiçbir oyuncu yapımcılar, lütfen yapmayın, zaten bariz

olanı gözümüze sokmayın. Kurgu denen şeye biraz önem verin, klişelerden kurtulun,

yüklerinizi atın.

5- BINARY DOMAIN

Adını bile duymamış olabilirsiniz ki keza bunun için de

sizi suçlayacak değilim. Sega’nın yapımı Binary

Domain ve sanırım ki adının duyulmamasının bir

hikmeti var. Ben zaten ömrü hayatım boyunca bir tek

Sega oyununu beğenememişimdir. Sorun bende mi? Evet sorunlu biriyim, hasta ruhluyum, bir

ipin ucundan dünyayı dolaşan İsmail Hasta Ruh kadar olmasa da, ona yakınım. Ama bir de

dönüp aynaya bakın lütfen. Yıl olmuş 2012, uzay çağındayız, tuvalete gidiyoruz hala kağıt

peçeteler, havlular kullanıyoruz. Adımız ‘uzay çağı’ ama hala üç bin sene öncesinin sistemi

hakim tuvalet ihtiyaçlarına…. Bir dakika… Sanırım konu da büyük bir karışıklık yaptım, ama

şimdi silmek de olmaz, yazmışım o kadar, emek var ortada. Uzay çağından devam edeyim,

ben: Heh! Yıl olmuş 2012, uzay çağındayız sen böyle oyun yapıyorsun! Sanırım o günlerin

eskide kalmış artık. Kısaca BD, evet 2012 yılında çıkan bir TPS ama onu bir Kayahan

şarkısını biraz da çarpıtarak uğurluyoruz: Beni versinler ellere, seni vursunlar, sana

unutulmanın yolları, bana takaslar…

Çok da fazla TPS oynamayan Lucifer’ın, 2012 yılı için TPS listesi de bu kadar olur sevgili

okur. Son oyun, itiraf ederim ki, gerçekten oyun bulamamaktan konulmuş bir oyundur.

Açık sözü severim, ama yüzde yüz, her zaman da değil çünkü; insanlara bazen gerçek

yetmez, insanlar bazen gerçeklerden daha iyisini hak ederler; bu zamanlar seyrek olarak

gelir, ama o zamanlar dışında açık söz gayet iyidir. Paramın bir bölü ikisi değerinde

saygılar, üç bölü dördü değerinde sevgiler ( ilkokul – problemler ).

Yazan: Volkan Dinç

Page 30: SELECT Sayı 2

RPG Sevenlerin doyum noktasına ulaştığı bir yılı geride bıraktık. Gelin şimdi bu doyumun zirve

noktalarını hatırlayalım ve sıralayalım.

5- KINGDOMS OF AMALUR: Reckoning

2012'nin en iyi RPG oyunları listemize son sırada Kingdoms of

Amalur:Reckoning ile başlıyoruz. Yapımında bir çok ünlü RPG yapımcısının bulunduğu

(Oblivion) KoAR, hikayesinin derinliği, RPG türünde alışılmışın dışında farklı dinamikleriyle

bizlere sunulmuştu.

4-NI no KUNI: Wrath of the White Witch

Ni no Kuni: Wrath of the White Witch, Annesini genç yaşta kaybeden ve

annesini tekrar hayata geri döndürmek üzere yola koyulan karakterimizin hikayesini konu alıyor.

PS3 ve NDS platformlarında yer alan bu yapım RPG sevenlere farklı bir deneyim yaşattı

geçtiğimiz yıl.

Page 31: SELECT Sayı 2

3- GUILD WARS 2

MMORPG tarzında olan Guild Wars 2, World Of Warcraft gibi yılların

devine en büyük darbeyi vuran oyun oldu. Sevenleri ikinci oyunun duyurulmasından ve içeriği

hakkında açıklanan bilgiler doğrultusunda belki de WoW'u tahtından edebilecek bir yapım olarak

gördüler bu oyunu. MMORPG tarzında bir çok rakibine içerik olarak üstünlük kuran Guild Wars 2,

2012'nin en iyi RPG'lerinden biri olarak listemizde 3. sırayı aldı.

2- MASS EFFECT 3

İkinci sırada bu yıla damgasını vuran, sevenlerini sürükleyici senaryosuyla

mest eden Mass Effect 3 var. Başarısının arkasında RPG oyunlarının dev ismi BioWare bulunuyor.

Seri içinde en zengin içeriğe sahip olan Mass Effect 3 "aksiyon RPG" türünün temsilcisi olarak

2012'de tahtı zorlayan yapımlarından birisi oluyor.

1- DIABLO 3

Yazılarımı takip edenlerinde tahmin ettiği gibi tartışmasız birincilik koltuğu

Diablo 3'ün oldu.Uzun yılların bekleyişi ardından gelen, dünya çapında yaş aralığı fark etmeksizin

oldukça fazla hayran kitlesine sahip olan Diablo,12 yıl sonra tekrar oyunseverler ile buluştu. RPG

tarzının yapı taşlarından olan Diablo, serinin 3. oyunuyla 2012'nin en iyi RPG oyunu oldu

diyebiliriz.

Yazan: Doğu Ercan

Page 32: SELECT Sayı 2

Sevgili okur merhaba. Umarım hayatında her ne ile uğraşıyorsan; senin için iyi bir şekilde

gidiyordur. Sana bu yazımda 2013 yılı içinde beklenen oyunlardan en çok merakla beklenen

beşini yazacağım. Bu yazıya Top 5 demek istemiyorum hiç. Top kelimesi İngilizce’deki

anlamı ile kullanılıyor ama İngilizce okunmuyor ve ben buna çok karşıyım. O zaman 5’i de

Top’u İngilizce okuyalım, olsun size tap fayf, böyle hafif de Biritiş aksanıyla… Şu kısıtlı

Türkçem ile de verdiğim dil bilgileri…. Ama önemli olan niyetti değil mi? Hayır değildi,

niyet önemli tabii ki ama niyet iyi, sonuç hüsran, ne kaldı elde? Neyse, gene konuyu da

dağıttım bir güzel, ilerleyemedim, kanalize olamadım, bu yaşıma geldim adam olamadım. Ne

diyordum? Hatırlayabilir misin? Hatırlayamazsın! Özelliğim öyledir benim, bir konuyu beş

koldan anlatırım ki kafanda hiçbir şey kalmasın. Top 5 diyordum… Ama çıkacak tarih sırası

değil de, daha çok verilen önem ile aklıma gelme anı gözetilerek yazılan bir Top 5 (top 5

yazmaya karşı biri olarak 435 kere top 5 yazmam da cabası). Bu arada yazının başlığını da

İngilizce "Hope 5" koyduk iyi mi!

1-) BioShock: Infinite

‘No Gods Or Kings Only Man!’diye açılmıştı ilk oyun bundan yıllar evvel. Ayn Rand’in

‘objektivizm’ felsefesinden ve Atlas Silkindi adlı romanından etkilenen, muhteşem bir

senaryo ve atmosfer ile birleşen FPS türünde RPG öğeleri ile süslenmiş bir oyundu ilk oyun.

Oturup burada ilk BioShock oyununu anlatmaya başlasam, sanırım iki gün duramam. O

yüzden ilk oyunun harikalığından, ikincisinin atmosferi devam ettirip oynanışı

kaliteleştirmesinden de bahsetmiyorum. Fakat yeni gelen BioShock oyunu, bu sefer denizin

dibinde değil de göğün üstünde geçtiğinden, kullandığı ulaşım sisteminden, işlediği

milliyetçilik olgusundan olsa gerek bazı hayranları hayal kırıklığına uğrattı gibi. Fakat

özellikle zaman-mekan kavramı üstüne yoğunlaşması ve paralel evrenler gibi konuları

aralaması ile bir kez daha, ilk oyun kadar olmasa da belki de, senaryosu ile gönüllere konacak

gibi duruyor şimdiden. En azından benim için bu böyle. 2K Games’e olan güvenim, 1’den

kötü ama 2’den iyi bir oyun çıkaracakları yönünde.

Page 33: SELECT Sayı 2

2-) Tomb Raider

Daha önceden, ön incelemesini yaptığımız yeni Lara Croft oyunu oldukça merak uyandıran

cinsten. Oynanışa katılan "UnCharted"vari hava, serinin artık ‘güzel olsa da kendini tekrar

eden’ yapısına farklı bir bakış açısı katacak gibi duruyor. Zaten oyunun ön incelemesini

detaylıca da yazdık. Yeni Lara Croft oyunu farklı bakış açısı, heyecanlı senaryosu ile Tomb

Raider seven, sevmeyen tüm TPS'cileri, macera severleri televizyonları karşısına kilitleyecek

gibi.

3-) GTA V

GTA serisinin sadece son oyunu, yani dördüncü oyununu oynamış biri olarak şunu

diyebilirim ki, oyunu ilk iki hafta deli gibi oynamıştım hem de oldukça bayıla bayıla. Okuldan

gelir, oyunu açar, sabahlardım. Ki aynı şeyi bir de MGS4’te sabaha kadar oyun oynayıp, hiç

uyumadan Atom Fiziği sınavına gidip, sınav kağıdında cevaplara Bohr Atom Modeli yerine

Solid Snake yazdığımı bilirim. Sanırım kafein bağımlılığım bu zamanlar başladı. İşte GTA4

de bana hemen hemen, MGS4 kadar olmasa da, aynı şeyi yaptırmıştı. Şimdi gelen yeni oyun

ile haritamız daha da büyüyor, ana senaryoda, arasında seçim yapabileceğimiz üç adamımız

var ve istediğimiz gibi aralarında geçiş yapabiliyoruz. Ki gerçek GTA fanları, 4’ten önceki

oyunlarda bulunan özellikleri de ‘tekrar’ oyuna katarak Rock Star’ın GTAV’i ‘mükemmel’

bir hale getirebileceğini düşünüyor, umarız ki sonuç böyle olur. Oyun bu yılın bahar aylarında

– bazı atmasyon tarihler mevcut olsa da – tam olarak hangi tarihte çıkacağı belli olmadan,

bize, adım adım yaklaşıyor.

Page 34: SELECT Sayı 2

4-) Last of Us

Açık olacağım: Bu oyun neden bu kadar tutuldu çözebilmiş değilim gerçekten. Tamam;

UnCharted’ın kanı kımıl kımıl akan yapımcısı Naughty Dog var oyunun arkasında; tamam,

grafikler muazzam. Fakat zombiler, yayılan hastalıklar….. Hadi ama! Biraz doymadık mı

böyle şeylere? Belki oyunun oynanışı çeldi bekleyenlerinin gönlünü, ona diyebileceğim bir

şey yok tabii ki, ama ben izlediğim videolarda da oynanış açısından ‘interaktif, iyi, güzel, hoş

bir oyun’ olmaktan öte bir şey göremedim. Ki oyuna her ne kadar basit bir damga vurup

‘zombi’ oyunu demiş olsam da, hikayenin kesinlikle ‘insanlık’ ve ‘insani bağlar’ ile ilgili

hafızalara kazınacak türde anlar ve diyalogları sunacağını ve hikayeyi destekleyeceğinden

eminim. Lütfen sözlerim yanlış anlaşılmasın; ben Last of Us’a kötü demiyorum, sadece

abartıldığı kadar iyi olmadığını düşünüyorum hepsi bu. Saygılar efendim.

Page 35: SELECT Sayı 2

5-) Beyond: Two Souls

Heavy Rain gibi bir interaktif oyunun yapımcılarının imzasını taşıyan Beyond: Two Souls

belki de en çok konuşulabilecek oyunlardan. Daha önce gayet doyurucu bir ön incelemesini

sizlerle paylaşmıştık. Hemen burada bir şey belirtmek istiyorum ki ‘Heavy Rain oyun değil,

öyle oyun mu olur, film o’ gibi, tarzında yorumları ben anlamıyorum. E, XMB’de oyun

sekmesinde çıkıyor hacı, onu nasıl yapacağız? Neyse, sinirlendim. Halbusi

sinirlenmemeliydim, sen benim okurumsun, sana sinirlenmem hoş olmaz, sonra kaçar

gidersin. Ne diyorduk? İnteraktif oyun. Fahrenheit’ten, Heavy Rain’den sonra ‘senaryoya

şekil’ verebilme ve hikayeye önem verme gibi kriterleri olan bir oyuncu olarak Beyond: Two

Souls'u beğeneceğimi düşünmekteyim. Last of Us’taki kız karaktere çok benzetsem de

Inception’daki mimarımız Ellen Page’in aslında bu oyunda olduğunu da sevdiceğimden

öğrenmiştim. Ellen Page’in Jodie Holmes olarak hayat vereceği oyunda biz de Jodie’nin

kaderine yön vereceğiz. Umarım ki en az Heavy Rain tadında bir oyun çıkar karşımıza, ama

umarım Heavy Rain’in tam olarak başaramayıp da Fahrenheit’in başardığını başarır Beyond:

Two Souls.

Açıkta elbet çıkacak oldukça güzel olan oyunlar kalmıştır, fakat bu liste objektif olarak

hazırlanmadığı için listeye koymadığım oyunlar adına lütfen beni suçlamayın. Eğer

hatalıysam lütfen arayın: Volkan TheLucifer Dinç – Kötülük Bizim İşimiz!

Yazan: Volkan Dinç

Page 36: SELECT Sayı 2
Page 37: SELECT Sayı 2

KİTAP

Hafif kültür kokan bir köşe ile merhaba

sevgili okur. Sana bugün buradan bir kitabı

anlatacağım, aslında anlatmaktan çok

eleştireceğim zira okuduğum ‘en iyi on

kitap’ listesine kafadan girecek bir kitabın

yazarının başka bir kitabı bu (– en iyi on

kitap mı? – evet – her kitap en iyidir,

sadece okuyucusu farklıdır, sadece

bazısının bazılarına etkisi farklıdır, sadece

bazısının bazılarında uyandırdığı duygular

farklıdır, yazar bu farklı insanları ve

duyguları ne kadar birleştirebilirse de o

kadar iyidir ve zamanın ötesindedir, tıpkı

Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı gibi. En

iyi on kitap mıdır Tutunamayanlar? Hayır,

en iyidir. Ama kime ve neye göre? Anladın

mı? – Peki abi ). Evet o yazar John

Ronald Reuel Tolkein ( J.R.R. Tolkein )

ve o bahsettiğim çok iyi kitabı Yüzüklerin

Efendisi ve evet bahsettiğim diğer kitabı

da Hobbit. Her ne kadar şimdi Hobbit’i

yazma sebebim vizyona giren filmi olsa da

ve ben filmini izlemek istemiş olmama

rağmen izleyemesem de, kitabını

okuduğum için sana kitabıyla ilgili bir

şeyler söyleyeceğim ki bu yorumlar belki

Yüzüklerin Efendisi okumadan

söylenseydi çok farklı olurdu, ama belki de

Hobbit’i Yüzüklerin Efendisi’nden önce

okumuş olsaydım bir daha Tolkein

okumazdım, bilemiyorum (ayrıca

Yüzüklerin Efendisi ile Hobbit’i okumam

arasına Silmarillion girer ki sanırım onun

filmi yapılsaydı ağzımın sularını yerlerden

temizlerlerdi).

Sevgili okur Hobbit baştan sona bir

‘çocuk’ romanı tadında. Gandalf’ın

Bilbo’nun evine gelmesinden sonra

başlayan tüm olaylar hatta yer yer Gandalf

bile çocukça. On üç tane cücemiz’in Bilbo

ile tanışma kısmı tabir-i caizse tam bir

‘şirinlik muskası’ olmuş durumda. Ama

sadece çocuklar için. Çünkü bu bölümlerde

özellikle, bence gereksiz uzun olan

tanışma, kaynaşma, Bilbo’yu ikna etme

kısımların, yani kısaca Bilbo’nun evinde

geçen bölümler oldukça havada kalan,

sıkıcı ve gereksiz uzun bölümler olmuşlar.

Özellikle Bilbo’nun bu yolculuğa

katılmaya karar vermesi de bir hayli saçma

gelişiyor bana göre. Sanki Bilbo ilk başta

‘Ne işim var benim bunlarla? Kovuğumda

otururum, keyfime bakarım’ derken bir

sonraki an ‘E haydi gideyim ya, güzel bir

macera işte’ kıvamına gelmesi arasında

hiçbir lojik bağlantı yok ki bu da kitabı

çocukça yapan ve yetişkin bir insana ‘nasıl

yani?’ sordurabilecek bir başka etmen.

Peki ya yolculuk?

Bilbo macera’ya katılmayı kabul edip de

yola çıktıkları andan sonra ilk macera

olarak Yüzüklerin Efendisi’nde

gözlerimize ve hafızalarımıza ‘korkunç’

olarak kazınan Troll’lerin birer ‘gerizekalı’

olarak bize sunulması – tamam hiçbir

zaman zeki değildi Troller ama hiçbir

zaman da ilkokul bahçesinde elinde topla

basket atamayan çocuklar gibi de değillerdi

– aralarında geçen muhabbet ve Bilbo artı

Page 38: SELECT Sayı 2

on üç cüce’den oluşan on dört kişilik

grubun birbirlerinden beter sakarlık ve

aptallıkları, sanki bu yolculuk hiç

olmasaydı dedirten cinsten.

Daha sonrasında gelişen olaylar ve

Yüzüklerin Efendisi’nde büyük bir gizemle

bahsedilen Bilbo’nun Yüzük’ü Gollum’dan

almasını sağlayan ‘bilmece’nin gün ışığına

çıkması da hayalleri yıkan türden. Burada

sıpoylır vermek tabii ki istemem ne filmi

izlemeyenlere ne de kitabı okumayanlara

fakat Bilbo’nun ‘İki kere iki kaç eder?’

tadında bir soru ile ve üstelik tuzak olsun

diye bunu ikilik veya üçlük sistemde de

değil, doğrudan onluk sistemde sorması ile

kitap iyice kendini salıveriyor. Yüzük’ün

Bilbo’yu bulmasındaki kurgu, sanki

Tolkein değil de, örneğin ben

yazmışımcasına, amatörce ( Neredesin

Silmarillion? ). Yüzük’ün Bilbo ile

buluşmasından sonra gelişen ve goblinlerle

ilgili kısma (kısım-a, olarak yazılan

kelimemizde sesli düşmesi olur ve kısıma

olarak yazılması gereken kelimemiz, kısma

şeklinde yazılır – Türkçe Ders 124:

Kimden Türkçe Öğrenilmez?) girmek hiç

istemiyorum çünkü Bilbo’nun oradan nasıl

çıktığını anlatmak için bunu hatırlamam

lazım ve bu bana Legolas’ın yağmur gibi

yağan oklarından, Frodo’nun yaşadığı o

‘yolculuk’tan sonra sadece acı verecektir.

Peki bizim on dört kahramanımızın,

oldukça ‘çocukça’ bir şekilde örümceklere

yakalanmalarındaki kurgusal gereksizlik ve

‘kahraman’ olması gereken adamların

tabirimi lütfen mazur görün ama ‘aptalca’

hareket etmelerine ne demeliyiz?.

Bilbo’nun yüzüğü en çok kullanması

gereken anlardaki kararsızlığı ve

örümceklerin kendi aralarında ‘hey, bak

güneş kardeş, dağlar ne güzel parlıyor,

orman ne güzel, aa bak böcekler de

bizimle, değil mi ya a dostlar’ edaları ile

konuşmaları Yüzüklerin Efendisi’nde

yakalanan, Mordor’un o karanlık

havasından, tanımlanan ‘çaresizlikten’,

insanların ufacık da olsa bir umut kırıntısı

için her şeyleri uğruna feda edip

savaşacakları değerlerden öylesine

uzaklaştırıyor ki insanı, elinizde size

tanıdık olan sadece Bilbo, Yüzük, Gollum

ve Gandalf kalıyor ve tabii ki o efsane

Orman Elfleri’ni de unutmamak lazım.

Kitabın sonuna, aranılan hazineye ve

ejderhaya hiç girmeyeceğim bile çünkü

Hobbit, tam anlamıyla başarısız bir kitap.

Ve ben,gerçekten ki; bir Tolkein hayranı

olarak bunu söylemeyi hiç istemezdim.

Aynı şeyin ‘umarım ki’ filmi için geçerli

olmadığını söyleyerek ve sizlere okuyacak

‘değer’ bir şey vererek bu incelemeyi

kapamak istiyorum:

“Beni yıkın artık günseli derdi üstünüze

çökmeden yıkın beni yerime cam mozaik

cepheli bir apartman yaptırırsınız size iki

daire on bin lira da para verirler çok

beklemeyin sonra üstümden yol geçirirler

belediyeden metelik alamazsınız.

Sağlığımda bir işe yaramadım hiç olmazsa

enkazımdan bir şeyler kazanırsınız. İyi

kötü taraflarımı ayıklayabilseydim belki

içimde oturulabilirdi fakat masrafa değmez

hangi tarafımı tamir ettireceksiniz yıkıp

yeniden yapmak daha ucuza gelir” Oğuz

Atay – Tutunamayanlar

Yazan: Volkan Dinç

Page 39: SELECT Sayı 2

FİLM

Merhaba ey dost! Dost'un Elfçe karşılığı

neydi? Mello... Gönül ister ki kadim Elfçe

ile yardırayım sana burada ama maalesef ki

sana mello diye seslenmekten başka

herhangi bir bilgim yok. Yazıya başladık

ama ne yapacağız bu yazıda onu

söylemedik, gerçi başlık denen de bir şey

var o da ayrı mesele. Velhasıl kelam

birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için

dercesine kurulan yüzük kardeşliğinin çok

öncesine gideceğiz, Volkan'ın romanını

eleştirdiği Hobbit'in film uyarlamasını da

ben eleştireceğim izninizle. Henüz

izlemeyenler için spoiler vermemek gibi

bir kaygım da yok açıkçası zira roman

uyarlaması bu, alıp okusaydın romanı

yemezdin spoiler'ı diyeceğim de romanı

ben de okumadığım için bu kadar sert

söylemlerde bulunmak istemiyorum. Ha bu

arada romanı okumama sebebim zaten

Volkan'ın getirdiği eleştiriye paralel

şekilde Hobbit'in bir "masal" kitabı

olduğunu bilmemdir.

-Yüzüklerin Efendisi'nin çakmasını

yapmışlar (Anonim Adam).

Yukarıdaki yoruma benzer çok sayıda

yorum işittim zira memlekette kimse kitap

okumuyor nerdeyse ve fantastik edebiyat

okuyan da çok güzide bir azınlık sadece.

Adamın ne haberi olsun Orta Dünya'dan,

FRP'den, RPG'den... Bir de elim kadar

kitap (gayet incecik) bölüp yayıp geniş

geniş filmlerler çıkartmışsınız ki buna da

kapitalizm deniyor ona da eyvallah.

Yüzüklerin Efendisi denildiğinde zaten bir

durup, saygıyla selamlamak gerekir

Tolkien'i ama bu Hobbit'in masal kitabında

olduğu gibi film uyarlamasında da ciddi

zevksiz unsurlar var. Öyle ki Yüzüklerin

Efendisi serisinden hem atmosfer hem de

konu, hikaye bağları açısında çelişkiler ve

kopukluklar içeriyor. Kopukluklar devam

filmleriyle giderilir mi bilmiyorum ama

Sméagol (Gollum) kısmındaki çelişkiyi

nasıl toparlayacaklar orasını bilmiyorum

(yine sana kıyamıyorum okur kişi, bak

spoiler vermedim - gerçi isteyerek olmadı

ya neyse).

-Pippin ne la, puhahha, Pippin diye isim mi

olur la!

(Yüzüklerin Efendisi 2: İki Kule filmini

sinemada izlerken arka sıradan yükselen

ses, "ne işin var dayı, kim zorla getirdi

seni" denilesi insan evlatçığı.)

Troller Yüzüklerin Efendisinde korkulan,

kodu mu oturtan devasa yaratıklardır ama

Hobbit'in bir masal olmasından dolayı

burada eğlencelik dev embesiller olarak

yer alıyor ve bu durum aynen filme de

uyarlanmış ki Disney animasyonu tadında

geçiyor adeta. Fazla uzatmak da

istemiyorum yazıyı, işin özeti görsel olarak

tatmin edici ama konu olarak çok basit bir

fantazya sunuyor Hobbit. Devam filmini

merak etmiyorum açıkçası ama çıkınca da

gidip izleriz muhtemelen. Ha, bu arada

unutmadan, ne Gandalf, Gandalf olmuş; ne

Page 40: SELECT Sayı 2

Bilbo, Bilbo olmuş, cüceler saray

soytarısına dönmüş. Ya ileri gidip

abartacağım ama Yüzüklerin Efendisi

hayranıysanız, gerek film olsun gerek kitap

olsun ciddi ciddi fanatikseniz, Hobbit'i

izlemeseniz bile olur. Yoksa vakit geçiyor,

hem de pek çok filmden iyi geçiyor ama..

İşte aması yanında!

Yazan: Sait Gülsoy

Page 41: SELECT Sayı 2

02.2013

...BEKLEYİN...