23
SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP REHBERLİĞİ ETKİNLİKLERİ Yrd. Doç. Dr. Metin PİŞKİN Prof. Dr. Selahiddin ÖĞÜLMÜŞ Araş. Gör. Gökhan ATİK Araş. Gör. Temel KALAFAT Araş. Gör. Murat BOYSAN Bu kitapçık TÜBİTAK tarafından desteklenen 180K305’nolu “Liselerde Şiddetin Saptanması ve Okul Temelli Şiddeti Önleme Programı’nın Geliştirilmesi” projesi dâhilinde hazırlanmıştır.

SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN

GRUP REHBERLİĞİ

ETKİNLİKLERİ

Yrd. Doç. Dr. Metin PİŞKİN

Prof. Dr. Selahiddin ÖĞÜLMÜŞ

Araş. Gör. Gökhan ATİK

Araş. Gör. Temel KALAFAT

Araş. Gör. Murat BOYSAN

Bu kitapçık TÜBİTAK tarafından desteklenen 180K305’nolu “Liselerde Şiddetin Saptanması ve Okul

Temelli Şiddeti Önleme Programı’nın Geliştirilmesi” projesi dâhilinde hazırlanmıştır.

Page 2: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Önsöz

Elinizdeki bu kitapçık, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden bir grup öğretim elemanı

tarafından yürütülen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen 180K305’nolu “Liselerde Şiddetin

Saptanması ve Okul Temelli Şiddeti Önleme Programı’nın Geliştirilmesi” adlı proje kapsamında

geliştirilmiştir.

Bu proje kapsamında Türkiye’nin tüm bölgelerini kapsayan yaklaşık 10.000 lise öğrencisi üzerinde

gerçekleştirdiğimiz kapsamlı bir araştırmada, öğrenciler arasında gözlenen şiddet olaylarının dikkate

alınması gereken boyutlarda olduğu saptanmıştır.

Şiddete başvuran ve şiddete uğrayan öğrencilerin özellikleri incelendiğinde, bu iki grup öğrencinin

çoğunluğu oluşturan öğrencilerden farklılaşan yanlarının olduğu dikkati çekmektedir. Kısaca ifade

edilecek olursa, bu öğrencilerin sorun çözme becerilerinin yetersiz olduğu, bu nedenle karşılaştıkları

sorunlarla etkin bir biçimde baş edemedikleri görülmektedir. Ayrıca şiddete başvuran öğrencilerin

empatik becerilerinin yetersiz olduğu, dolayısıyla kendilerini muhataplarının yerine koyup onların

duygu ve düşüncelerini yeterince anlamadıkları, öfkelerini konrol edemedikleri; buna karşın şiddetin

mağduru olan öğrencilerin ise sosyal becerilerinin yeterince gelişmediği, kendilerini güvengen

hissetmedikleri bu nedenle karşılaştıkları sorunları daha çok pasif stratejiler izleyerek çözmeye

çalıştıkları saptanmıştır.

Öğrenciler arasında yaşanan şiddet olaylarını olabildiğince azaltmak ve okulu herkes için daha güvenli

bir mekân haline getirebilmek için şiddete başvuran ve şiddete uğrayan öğrencilerin davranışlarını

geliştirmek gerekmektedir. Bu nedenle elinizdeki bu kitapçıkta sınıf rehber öğretmenlerinin rehberlik

saatlerinde yürütmeleri önerilen ve öğrencilerin sorun çözme, empati geliştirme, öfke kontrolü ve

güvengenlik becerilerini geliştirme amacı taşıyan bir dizi grup rehberliği etkinliği yer almaktadır. Bu

etkinlikler sırasıyla şu adları taşımaktadır: 1) Ben Sorun Çözebilirim, 2) Hayata Başkalarının

Gözlükleriyle Bakabilmek, 3) Benim Tetikleyicilerin Neler, 4) Sakin Kalabilirim ve 5) Medeni Ölçülerde

Hakkımı Koruyabilirim.

Her bir etkinliğin başına sınıf rehber öğretmenlerinin o konuda bilgilenmeleri amacıyla yaklaşık bir

sayfalık kısa bir bilgi notuna yer verilmiş, etkinliğin sonuna ise daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak

istendiğinde yararlanılabilecek kaynakların listesi sunulmuştur.

Çocuklarımızın daha güvenli okullarda büyümelerine katkı sunma amacıyla hazırlanan bu kitapçığın

rehberlik derslerini yürütün öğretmenlerimize yararlı olmasını dilerim.

Yrd. Doç. Dr. Metin PİŞKİN

Proje Yürütücüsü

Page 3: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

SORUN ÇÖZME BECERİLERİNİ GELİŞTİRME

İnsan “sosyal” bir canlıdır; başka insanlarla bir arada yaşar ve başkalarıyla etkileşimde

bulunur. Bu etkileşimler ailede, okulda, işyerinde, alış veriş merkezlerinde, yolculuk sırasında,

vb. gerçekleşir. İnsanlar başkalarıyla olan etkileşimlerinden zaman zaman hoşnutsuzluk

duyabilirler. Hoşnutsuzluklarının nedeni, mevcut etkileşimlerinin niteliği ile bu

etkileşimlerinin aslında nasıl olması gerektiği konusundaki beklentileri arasındaki farktır.

Daha genel bir ifade ile sorun, olan durumla olması gereken durum arasındaki fark ve bireyin

bu farktan dolayı rahatsızlık duymasıdır.

Ailede anne ile eşler arasında, babalarla çocuklar arasında veya çocukların kendi aralarında

süregelen etkileşimlerin niteliği, etkileşime katılan tarafların bakış açısıyla

değerlendirildiğinde zaman zaman “sorun” olarak görülebilir. Okullarda da öğretmenlerle

öğrenciler arasında, öğrencilerin kendi aralarında, öğrenci velileri ile okul yönetimi veya

öğretmenler arasında, yöneticilerle öğretmenler arasında, kısaca çeşitli taraflar arasında

sorun olarak adlandırılabilecek etkileşimler olabilir.

Sosyal bir varlık olan insanın bulunduğu her ortamda, ihtiyaçları veya çıkarları farklı kişiler

arasında sorunların ortaya çıkması doğaldır. Önemli olan sorunların varlığı değil, sorunlara

bakış açısı ve sorunlar karşısındaki tavrımızdır. Sorunların varlığı bize bir durumun

iyileştirilmesi gereken yönleri olduğunu gösterir. Bu bakış açısı bizim sorunları bir tehdit

olarak değil, bir gelişme fırsatı olarak görmemizi sağlar. Her sorunun birden fazla çözüm yolu

olduğuna inanmak, karşımızdaki kişiyi yenilgiye uğratmak için değil de sorunu çözmek

niyetiyle bir araya gelerek görüşmeler yoluyla çözüm aramak, kendi çözüm önerimizi

dayatmak yerine herkesin yararına olabilecek çözüm yolları aramak, adil ve sürdürülebilir bir

çözüm bulununcaya kadar görüşmelere devam etmek, bireyin sorun çözme becerisini

geliştirmek için sahip olması gereken tutum ve davranışlar arasında yer alır.

Sorun çözme bir süreçtir ve bu sürecin aşamaları şu şekilde sıralanabilir:

1. Sorunu tanımlayın

2. Sorunun çözümü için olası çözüm önerileri (seçenekler) geliştirin.

3. Olası çözüm yollarının her birinin yol açabileceği sonuçları gözden geçirin.

4. Olası çözüm yollarından birine karar verin

5. Seçtiğiniz çözüm yolunu uygulayın ve sonucunu değerlendirin.

Önerilen Kaynaklar

Mountrose, P. (2000). 6-18 yaş çocuklarıyla sorunları çözmede 5 aşama (Çev. Sermin Can), Kariyer Yayıncılık, İletişim, Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti., İstanbul.

Öğülmüş, S. (2006). Kişilerarası sorun çözme becerileri ve eğitimi (3. Baskı), Nobel yayınevi, Ankara.

Page 4: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Amaç: Öğrencilerin sorun çözme süreci hakkında farkındalık geliştirmelerine yardımcı olmak.

Sınıf Düzeyi: 9 - 12. sınıflar

Süre: 2 ders saati

Materyal: -

İşlem Yolu:

Öğrencilere aşağıdaki durumu verin.

Ahmet, her gün sabahları kendisini evden alıp akşam okul çıkışında evine getiren bir servisle okula gidip gelmektedir. Ahmet ile birlikte toplam 15 öğrenci bu okul servisini kullanmaktadır. Son bir haftadan beri okul servisi sabahları düzenli olarak öğrencileri okula götürmeye devam etmekte, ancak akşam dönüşte fazladan birkaç öğrenci daha servise binmektedir. Bu da bazı öğrencilerin okuldan eve dönerken serviste 3 kişilik koltuğa 4 kişi sıkışarak oturmalarını veya ayakta yolculuk yapmalarını gerektirmektedir. Son iki günden beri de Ahmet sıkışık oturmaktadır. Okul çıkışında zaten yorgun olan Ahmet, birkaç günden beri devam eden bu uygulamadan hoşnut değildir.

Page 5: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Öğrencilere yukarıda verilen durumu incelemelerini söyleyin. “Durum” ve “Sorun” aynı şey değildir. Verilen durumda birden fazla “sorun” olabileceğini, belli bir durumda bazı kişilerin hiçbir sorun algılamazken başka bazı kişilerin bir veya birden fazla “sorun” algılayabileceklerini belirtin. Bu açıklamadan sonra;

1. Öğrencilerden bu durumda kendilerine göre “sorun” olan şeyin ne olduğunu tanımlamalarını isteyin.

2. Bu sorunu çözmek için olası çözüm yollarının neler olabileceğini maddeler halinde sıralamalarını isteyin. Bu aşamada öğrencileri olabildiğince çok sayıda çözüm yolu düşünmeye teşvik edin.

3. Olası her bir çözüm yolunun doğurabileceği olumlu ve olumsuz sonuçları gözden geçirmelerini söyleyin.

4. En uygun çözüm yoluna karar vermelerini isteyin. Bu kararı verirken, çözümün uygulanabilir, adil, sürdürülebilir olmasına özen göstermeleri gerektiğini hatırlatın.

5. Gerektiğinde bu çözüm yolunu uygulamalarını ve sonuçlarını değerlendirmelerini (başvurulan çözüm yolu işe yaradı mı?) isteyin.

AÇIKLAMALAR

1. Verilen durumda birden fazla “sorun” tanımı yapılabilir. Örneğin, “öğrenci servisinden yararlanan öğrenci sayısının koltuk sayısından fazla olması” (buna sorun 1 diyelim) veya “Ahmet’in yolculuk boyunca sıkışarak oturmak zorunda kalması” (buna da sorun 2 diyelim) şeklinde tanımlanabilir. Öğrencilerin bu durumda yukarıda olduğu gibi en az iki veya daha fazla sorun tanımlamaları için ipucu verebilirsiniz. Gerekirse öğrencileri bu iki sorun tanımına dayalı olarak iki gruba ayırabilir, etkinliği bu iki grupla paralel sürdürebilirsiniz.

2. Sorunun tanımına veya öğrencilerin neyi sorun olarak gördüklerine bağlı olarak, önerilebilecek çözüm yollarının farklılaşacağına kesinlikle dikkat edin. Eğer sorun “öğrenci servisinden yararlanan öğrenci sayısının koltuk sayısından fazla olması” şeklinde tanımlanmış ise, o zaman olası çözüm önerileri arasında “koltuk sayısını artırmak”, “servisten yararlanan öğrenci sayısını azaltmak” veya “servis aracının sayısını artırmak”, vb. yer alabilir. Öte yandan, eğer sorun “Ahmet’in yolculuk boyunca sıkışık oturmak zorunda kalması” olarak tanımlanırsa, o zaman da olası çözüm önerileri arasında “yolculuk sırasında zaman zaman yer değiştirmek”, “varsa, daha zayıf öğrencilerle birlikte oturmak”, “bu koşullarda servisle olan anlaşmasını iptal etmek”, vb. yer alabilir. Takdir edileceği gibi, “koltuk sayısını artırmak” ile “yolculuk sırasında zaman zaman yer değiştirmek” şeklindeki öneriler nitelik itibarı ile birbirinden oldukça farklıdır. Çözüm, sorunun tanımlanış biçimine göre değişmektedir.

Page 6: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

EMPATİK BECERİLERİ GELİŞTİRME

Empatik beceri, sağlıklı kişiler arası ilişkiler kurma sürecinde oldukça önemli olan bir kavramdır. Genel olarak karşı tarafın duygu ve düşünlerinin doğru bir şekilde anlaşılması ve karşı tarafa iletilmesi olarak tanımlanmaktadır. Empati kavramı hem bilişsel hem de duygusal boyutları olan çok boyutlu bir kavramdır. Empatinin bilişsel boyutu, karşı tarafın bakışını anlayabilme ve tanımlayabilme yeteneği, duygusal boyutu ise karşı tarafın duygularını hissedebilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Bu durum, bir bakıma bir kişinin karşı tarafın gözlüklerini takarak, yaşama o kişinin bakış açısından bakabilmesi anlamına gelir.

Tıpkı diğer kişilik özelliklerimiz gibi, empatik becerilerimizin gelişiminde de hem biyolojik1 hem de çevresel faktörlerin rolü vardır. Araştırmalar, çocuğa karşı sıcak ve destekleyici bir yaklaşım sergileyen ve rol modeli olan anne-babalar ile öğretmenlerin olumlu davranışlarının çocukların empatik becerilerini geliştirmelerine yardım ettiğini ortaya koymaktadır23. Empatinin geliştirilmesi sürecinde, empatik becerisi gelişmiş öğretmenlerin kişilik yapısı öğrenciler açısından bir rol modeli oluşturabilmektedir. Ayrıca, sınıf temelli empati eğitim programları da bu becerinin öğrencilere kazandırılmasında etkili bir rol oynamaktadır.

Yukarıda verilen araştırma bulguları empatinin statik değil, dinamik bir özellik gösterdiğini, dolayısıyla bireylerin empatik becerilerinin zaman içinde gelişebileceğini ortaya koymaktadır. Yaşın artmasına paralel biçimde bilişsel kapasitesi gelişen ve duygusal olarak olgunlaşan çocuğun empatik becerileri de gelişebilmektedir. Nitekim yaşının ilerlemesiyle bilişsel kapasitesi de gelişen çocuğun, karşı tarafı daha iyi anlamaya ve karşı tarafın durumuna daha iyi tepki tepkiler vermeye başladığı görülür. Gelişimin ilk yıllarında kendisini diğerlerinden ayırt edemeyen bebeğin, iki yaşına doğru ben-merkezli bir empatik süreç geçirdiği, iki-üç yaş arasında ise kendisinin ve başkalarının duygularına ilişkin farkındalığının oluşmaya başladığı gözlenir. Ergenliğin başlarında ise çocuk kendisini diğerlerinden farklı bir kimlik olarak görmeye başlar. Bilişsel ve duygusal gelişimin artmasıyla birlikte empatik beceriler de gelişmeye başlar4.

Empati ile saldırganlık arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar, empatik becerisi gelişmiş bireylerin kendi davranışlarının karşı tarafta yaratacağı olumsuz etkileri düşünüp, bu olumsuz davranışları göstermekten kaçındıklarını, ayrıca problem çözme, sorunu netleştirme ve karşısındakine saygılı davranma gibi olumlu iletişim tarzlarını daha fazla kullandıklarını ortaya koymaktadır. Buna karsın empatik becerisi düşük bireylerin anti-sosyal davranışlar gösterme eğiliminde oldukları görülmektedir5

Araştırma bulguları ayrıca, sınıf ortamında kendilerine saygı gösterilen, öznel dünyalarına duyarlı davranılan öğrencilerin empatik becerilerinin de geliştiğini, empatik becerileri gelişen öğrencilerin ise şiddet ve zorbaca davranışlarda bulunma olasılıklarının

1 Altınbaş, K., Gülöksüz, S., Özçetinkaya, S., & Oral, E. T. (2010). Empatinin biyolojik yönleri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2, 15-25.

2 Klimes-Dougan, B., & Kistner, 1. (1990). Physically abused preschoolers' responses to peers' distress. Developmental Psychology, 26, 599-

602. 3 Eisenberg-Berg, N., & Mussen, P. (1978). Empathy and moral development in adolescence. Developmental Psychology, 14, 185-186. 4 Scrimgeour, M. (2007). Empathy and aggression: A study of the interplay between empathy and aggression in preschoolers. Retrieved

from http://dspace.nitle.org/bitstream/handle/10090/788/07_Scrimgeour.pdf?sequence=1 on 09 April, 2011. 5 Miller, P. A., & Eisenberg, N. (1988). The relationship of empathy to aggressive and externalizing/antisocial behavior. Psychological

Bulletin, 103, 324–344.

Page 7: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

azaldığını göstermektedir6. Türkiye’de ilköğretim öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada, empati eğitimine katılan öğrencilerin empatik becerilerinde bir artış olduğu, aynı zamanda zorbaca davranışlarında ise bir azalma olduğu belirlenmiştir7.

Empatinin üç temel adımdan oluştuğu söylenebilir8. Öncelikle kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak, karşı tarafın bakış açısını ve ne hissettiğini anlayabilmesi gerekir. Burada önemli olan karşı tarafın dünyasını anlayabilmektir. İnsanların hayata bakışları ve yaşamı nasıl anlamlandırdıkları birbirinden farklıdır. Her insanın kendi öznel dünyası vardır. Herkes bizim gibi düşünmeyebilir ya da hissetmeyebilir. Bu nedenle ikinci adımda, karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru bir şekilde anlamak, üçüncü adımda ise, anlaşılan bu duygu ve düşünceleri karşıdaki kişiye iletmek gerekir. Gelişmiş ülkelerde yaygın bir biçimde kullanılan empati eğitimlerinde de genel olarak bu üç adıma odaklanıldığı görülür. Bu programlarda, öğrencilerin empati konusunda bilgilenmeleri, duygusal duyarlık kazanmaları, insanların algılarının farklı olabileceğini görebilmeleri, başkalarının içsel bakış açısını yakalayabilmeleri, empatik dinleme becerilerini geliştirmeleri ve empatik tepki vermeyi öğrenmeleri amaçlanmaktadır.

Sonuç olarak, empatik becerinin kullanılması bir yandan kişiyi istenmedik durumlardan korurken, diğer yandan daha nitelikli ilişki kurulmasını sağlamaktadır. İlişkilerde empatik tepkiler alan kişiler yalnız olmadıklarını ve daha iyi anlaşıldıklarını hissedecektir. Ayrıca, empatik becerileri gelişen saldırgan bireylerin, şiddete başvurmadan önce kendilerini mağdurun yerine koyarak onu anlamaya çalışmaları ve daha az saldırgan davranmaları beklenmektedir.

Önerilen Kaynaklar:

Altınbaş, K., Gülöksüz, S., Özçetinkaya, S., & Oral, E. T. (2010).Empatinin biyolojik yönleri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2, 15-25.

Davis, C. M. (1990). "Empati nedir, empati öğretilebilir mi?" (Çev.: Özcan Sezer ve Serhat Damar, 2005). İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6, 77-88.

Dökmen, Ü. (1993). İletişim çatışmaları ve empati. Ankara: A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi.

6 Kandemir, M., & Özbay, Y. (2009). Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin zorbalıkla ilişkisi.

İlköğretim Online, 8(2), 322-333. 7 Şahin, M., & Akbaba, S. (2010). İlköğretim okullarında zorbacı davranışların azaltılmasına yönelik empati eğitim programının etkisinin

araştırılması. Kastamonu Eğitim Dergisi, 18, 331-342. 8 Dökmen, Ü. (1993). İletişim çatışmaları ve empati. Ankara: A.Ü., Eğitim Bilimleri Fakültesi.

Page 8: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Amaç: Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlayabilmek.

Sınıf Düzeyi: 9 - 12. sınıflar

Süre: 1 ders saati

Materyal: Her öğrenci için ekteki “Başkalarını Anlama Formu”.

İşlem Yolu:

Ekteki formu sınıftaki öğrenci sayısı kadar çoğaltıp, öğrencilere dağıtın. Öğrencilerin dikkatini çekerek, bu formda öğrencilerin okul ortamında yaşayabileceği birtakım örnek durumların olduğunu belirtin. Bu örnek durumlarda, öncelikle sorunun ne olabileceğini tanımlamalarını, daha sonrasında bu davranışları yapan ve bu davranışlara uğrayan öğrencilerin düşüncelerinin ve duygularının neler olabileceğini kutucuklarda ayrılan yerlere yazmalarını isteyin. Öğrencilerin bu formu doldurmaları için uygun bir süre verin.

Öğrenciler formu doldurduktan sonra bu etkinliğe ilişkin neler hissettiklerini sorun. Daha sonrasında örnek durumları ele alarak, öğrencilerin neler yazdıklarını paylaşmalarını isteyin. Olabildiğince tüm öğrencilerin görüşlerini almaya çalışın. Görüşler tamamlandıktan sonra, öğrencilere “Bu olumsuz davranışlar yerine bu öğrenciler ne yapabilirdi?” sorusunu sorun. Paylaşımlar bittikten sonra bu tür yaşantıları olan öğrenciler olup olmadığını sorun ve yaşantılarını paylaşmalarını isteyin. Süreci sonlandırırken, yaşantıları empati kurma ile ilişkilendirip, empatiyi tanımlayın ve önemi vurgulayın.

“Empati kendimizi başkalarının yerine koyarak onların duygu ve düşünlerini doğru bir şekilde anlamaktır. Empatik becerisi gelişmiş bireyler, karşı tarafın gözlüklerini takarak yaşama o kişilerin bakış açısından bakabilen ve onların dünyasını anlamaya çalışan kişilerdir. Empati diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilmemizi sağlayan önemli bir kişilik özelliğimizdir.”

Page 9: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

1. Öğrenciler kendi aralarında bir öğrenci hakkında dedikodu yaparak eğleniyorlar.

2. Koridorda gezinirken bir öğrenci başka bir öğrenciye kasıtlı olarak omuz atıyor.

Buradaki sorun sizce ne olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Hakkında dedikodu yapılan bu

öğrenci neler hisseder?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Neler düşünür?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Dedikodu yapan öğrencilerin

duysusu neler olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Düşünceleri neler olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Buradaki sorun sizce ne olabilir?

………………………………………………………………

………………………………………………………………

………………………………………………………………

………………………………………………………………

Bu duruma uğrayan öğrenci neler

hisseder?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Neler düşünür?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Omuz atan öğrencinin duygusu neler

olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Düşüncesi neler olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Aşağıda verilen örnek durumları göz önünde bulundurarak, kendinizi bu davranışları yapan

ve bu tür davranışlara maruz kalan öğrencilerin yerine koymaya çalışın. Her iki rolde ne

düşünürdünüz ve kendinizi nasıl hissederdiniz?

Page 10: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

3. Öğretmen sınıfta bir öğrenciye konuşması için söz hakkı verdiğinde, bazı öğrenciler o

kişiyle ilgili herkesin duyacağı şekilde “Sınıfın ineği kalktı yine…” diyorlar.

4.Öğrenci kantinde sırasını beklerken bazı öğrenciler onu umursamadan önüne geçiyor.

Bu söylemi kullanan öğrencilerin

duygusu neler olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Düşünceleri neler olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Buradaki sorun sizce ne olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Bu sözleri duyan öğrenci neler

hisseder?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Neler düşünür?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Buradaki sorun sizce ne olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Bu duruma uğrayan öğrenci neler

hisseder?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Neler düşünür?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Bu davranışı yapanlar ne hissediyor

olabilirler?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Düşünceleri neler olabilir?

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

…………………………………………………………………..

Page 11: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

ÖFKE KONTROLÜ

Öfke; dünyadaki tüm insanların yaşadığı korku, üzüntü ve sevinç gibi evrensel bir duygudur. Basit anlamda düşünüldüğünde insanın hayatta kalmasını sağlayan yaşamsal bir mekanizmadır. Çünkü tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda ya da bir tehdit algıladığımızda genelde iki şekilde tepki veririz; ya bu durumla mücadele ederiz ya da durumdan uzaklaşırız (savaş ya da kaç tepkisi). Öfkelendiğimizde sempatik sinir sistemi harekete geçer ve kaslarımız gerilir. Fiziksel olarak saldırı pozisyonunu alırız. Öfkenin temelinde bu mücadele (savaş) tepkisi yer almaktadır. Kriz durumlarında öfke duygusu kendimizi savunmamıza yardımcı olabilir ve olumlu bir işlev görür. Bu durum eskiden avcı toplumlarında bir avantaj olabiliyordu ama günümüzün stresli toplumunda sık sık öfkelenmemiz, sağlımız için büyük tehlike oluşturmakta, kalp rahatsızlıkları, tansiyon problemleri, stres, ilişkilerimizde bozulmalar gibi problemlere hatta ölümlere varan sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Öfke normal bir duygudur ama öfkelendikten sonra tepkimizi ortaya koyma biçimimiz çok önemlidir. Öfkelendiğimiz durumlarda, öfkemizi kontrol etmeyerek şiddet içeren saldırganca davranışlara başvuruyorsak, gerekçemiz ne olursa olsun sergilediğimiz davranışlar kabul edilemez. Bu nedenle öfke, kontrol edilmesi gereken bir duygudur. Öfke ile ilgili bilinmesi gereken bazı temel noktalar aşağıda özetlenmiştir:

Öfke normal, insani bir duygudur: İnsanın hiçbir zaman öfkelenmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bazen bizi engelleyen, moralimizi bozan, bizi kızdıran durumlarla karşılaşabiliriz. Bu anormal, beklenmedik bir durum değildir.

Bireyler öfkelendiklerinde çoğunlukla saldırgan olma eğilimindedirler. Bu saldırganlığın gerisinde çoğu zaman organizmanın kendini koruma içgüdüsü vardır. Gerekçesi ne olursa olsun, sürekli saldırgan davranışlar sergilemek medeni toplumlarda kabul görmeyen, kişiler arası ilişkileri bozan, bireyi içinde bulunduğu toplumda yalnızlaştıran bir sonuç doğurabilir. Bu nedenle bireyler öfke duygularını kontrol etmeyi öğrenmelidirler. Sık sık öfkelenen ve öfkelerini kontrol etmeyi beceremeyen bireyler gerektiğinde bu konuda profesyonel yardım almalıdırlar.

Çoğu öfke davranışı tetikleyici bir olay ya da düşünceyle birlikte ortaya çıkar: Tetikleyici düşünceler aklımıza aniden gelen otomatik düşüncelerdir ve bizde bazı duyguların yaşanmasına neden olurlar. Örneğin bir odada oturuyorsunuz ve karşı taraftaki bazı insanlar sizin olduğunuz tarafa bakıp gülüyorlar. Aklınızdan geçen düşünce “bu insanlar benimle alay ediyor” olabilir. Bu algılama sizde bir kızgınlık yaratıp, bu kişilerle kavga etme gibi karşıt bir tepki verme isteği oluşturabilir. Tetikleyici düşüncelerin hem yanlış hem de doğru algılamalardan kaynaklanabileceği unutulmamalıdır. Verilen örnekte kişiler gerçekten sizle alay ediyor ya da tamamen başka bir şeye gülüyor olabilirler. Tetikleyici düşünceler iki kategoride ele alınabilir:

I. Bireyin zarar gördüğü, alay edildiği, küçümsendiği ve mağdur olduğu inancı.

II. Bireyin sahip olduğu diğer insanların kendisine zarar verme niyetinde olduğuna dair inancı.

Burada kilit nokta bu inançlarımızın doğru olup olmadığıdır. Öfke duygumuz gerçekçi olmayan bir biçimde artmış olabilir. Bu nedenle yapmamız gereken tetikleyici düşüncelerimizi fark etmeye çalışmak, bir adım geri atmak ve bu düşüncelerin ne kadar gerçekçi olup olmadığını değerlendirmektir.

Page 12: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Çevremizde bizi öfkelendiren olayları kontrol edemeyiz, fakat öfkelendikten sonra vereceğimiz tepkileri kontrol etme şansına sahibiz. Bu nedenle bireylerin öfkenin nedenleri ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olması, bu duyguların yol açabileceği olumsuz tepkileri kontrol edebilmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Öfke kontrolü bir beceri olduğu için öğrenilebilen bir şeydir ve ne kadar küçük yaşta öğrenilmeye başlanırsa o kadar başarılı olunur.

Önerilen Kaynaklar

Özmen, A. (2009). Öfke İle Başa Çıkma, Ankara: Nobel Yayıncılık.

Anda de D. (2007). Violence Prevention for Adolescents: A Cognitive-Behavioral Program for Creating a Positive School Climate-Leaders Manual. Illinois: Research Press.

Gulbenkoglu, H. & Hagiliassis, N. (2006) An Anger Management Training Package for Individuals with Disabilities. London: Jessica Kingsley Puplishers.

Page 13: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Amaç:

1. Tetikleyiciler ve öfke duygusu arasındaki ilişkiyi anlayabilme.

2. Öfkelenmemize neden olan tetikleyicileri tanıyabilme.

3. Tetikleyicilere daha mantıklı ve kullanışlı tepkiler verilebilmeyi öğrenme.

Sınıf Düzeyi: 9 - 12. sınıflar

Süre: 1 ders saati

Materyal: Her öğrenci için “Tetikleyici Olay Kayıt Formu” ve örnek “Tetikleyici Olay Listesi”

İşlem Yolu:

İlk olarak öğrencilerinize şu açıklamayı yapın; “Öfkelendiğimizde ya da üzüldüğümüzde sağlığımız, rahatımız kısacası ruhsal dengemiz bozulur. Örneğin kalp atışlarımız hızlanır, terleriz ya da kızarırız, sesimiz titrer vb. Bu durum aslında olaylara bakış açımızın düşünce ve davranış biçimimizi etkilemesinden kaynaklanmaktadır. Bizi üzen ya da öfkelendiren bu durumlara biz “TETİKLEYİCİLER” adını veriyoruz.”

Tahtaya “TETİKLEYİCİLER” yazın.

Daha sonra sınıfı 5-6 kişilik küçük gruplara ayırın. Öğrencilerin gruplara ayrılması için biraz zaman tanıyın. Daha sonra onlara; “sizlerle grup olarak tetikleyiciler konusunu tartışmak istiyorum. Sizi gerçekten üzen ya da öfkelendiren olay ya da durumların neler olduğunu size dağıtılan tetikleyici olay formlarına yazmanızı rica ediyorum” diyerek gruplara tartışmaları için beşer dakikalık süre verin.

Ardından, gönüllülerden kendilerini öfkelendiren olaylardan örnekler vermelerini isteyin. Grupların verdiği cevaplardan yola çıkarak hepsi için ortak olan olayları belirleyin.

Daha sonra ekte yer alan “Ortak Tetikleyiciler Formu”nu öğrencilere dağıtın. Verdikleri cevaplarla formdaki cevapları karşılaştırarak benzerlikleri tartışın.

Verdikleri örneklerden yola çıkarak, kendilerine yapılan davranışları nasıl algıladıklarını (örneğin; alay edildiklerini, dışlandıklarını, engellenmiş hissedildiklerini ve kendilerine zarar verilme ihtimalini algılayıp algılamadıkları vb.) tetikleyici olaylar bağlamında tartışın.

Son olarak öğrencilere aslında olayların değil olaylara ilişkin algılamalarımızın öfkeye neden olduğunu açıklayın.

Page 14: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

TETİKLEYİCİ OLAY KAYIT FORMU

Page 15: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

“ORTAK TETİKLEYİCİ OLAYLAR” LİSTESİ Arkadaşlarınız

Aileniz

Öğretmenleriniz

Trafik

Kaba insanlar

Kötü hava (çok fazla yağmur/kar)

Uzun kuyruklar

Kötü şoförler

Sarhoş insanlar

Dedikoducular

Yavaş lokanta hizmeti

Sürekli kaybeden futbol takımınız

Anlamsız kurallar

Filmler hakkında konuşan insanlar

İnternetin yavaşlığı

TV ya da anten arızaları

Gerçekleşmeyen planlar

Otobüste ağlayan çocuklar

Yanınızda sigara içenler

Sigara yasakları (sigara içenler için)

Otobüste, metroda vb. çok yakınınızda duranlar

Uykunuzu bölenler

Yolun ortasına araba park edenler

Page 16: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Amaç: 1. Sıkça yapılan düşünce hatalarını öğrenebilirler.

2. Öfkelendikleri durumlarda sakin kalmayı başarabilirler.

Sınıf Düzeyi: 9 - 12. sınıflar

Süre: 1 ders saati

Materyal: “Ortak Düşünce Hataları Formu”

İşlem Yolu:

Öğrencilerinize ekte “Ortak Düşünme Hataları Formu”nu da yer alan temel hatalar hakkında bilgi verin. Bu hataların kendimizi, diğer insanları ya da durumları mantıklı ya da doğru bir biçimde düşünmediğimizde meydana gelen yaygın yanlışlar olduğunu ve çoğumuzun bu hataları yaptığını ifade edin. Bazı şeyleri gerçekte olduğundan farklı algıladığımızı ve bazılarımızın bunu bir düşünce alışkanlığı haline getirdiğini söyleyin.

Sonra, öğrencilere temel düşünce hatalarını içeren aşağıdaki dört durumu verin ve sınıf olarak en çok hangi düşünce hatalarını yaptıklarını tartışın Ayrıca, bu düşünce hatalarını tanımlamada kendilerine yardımcı olacak “Ortak Düşünce Hataları Formu”nu dağıtın.

Öğrencilerden her durumdaki düşünce hatasının hangi kategoride olduğunu bulmalarını isteyin. Sınıftaki her öğrenciye söz vermeye dikkat edin.

Son olarak her öğrencilerden bu düşünce hatalarının yerine olumlu ve iyimser birer cümle üretmelerini isteyin.

Durum 1: Birkaç arkadaşınızla birlikte sinemaya gitmek için otobüs bekliyorsunuz. Otobüs 5 dakika geç kaldı. “Filmi kaçıracağız (en kötüye odaklanma) diye düşünmeye başladınız.

Durum 2: Proje grubu olarak öğleye kadar bitirmeniz gereken işi bitiremediniz. “Benim yüzümden bitmedi (nedenini kendinde bulma, kişiselleştirme)” diye düşünmeye başladınız.

Durum 3: Dönem ödevinizi hazırladınız. Çok güzel olduğunu düşünüyorsunuz fakat başlıkta bir harfi eksik yazdığınızı fark ettiniz. “Hiç güzel olmadı (sadece olumsuza odaklanma)” diye düşünmeye başladınız.

Durum 4: Sınıf öğretmeninizle karşı karşıya gelmiş birbirinize yaklaşıyorsunuz fakat öğretmeniniz çok kötü bir gün geçirmiş. İyi günler öğretmenim diyorsunuz fakat size cevap vermiyor. “Bana kızgın olmalı (hemen sonuca varma)” diye düşünmeye başladınız.

Page 17: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

ORTAK DÜŞÜNME HATALARI

En Kötüyü Düşünme: Bu tip düşünce biçimini kullanan bireyler olumsuz bir durumla karşılaştıklarında her zaman en kötüsünün başlarına geleceğini düşünür. Örneğin; “beni burada istemiyorlar”, “beni kesin işimden atacaklar” gibi felaket sonuçlarına ulaşır.

Her Şeyi Kendinden Bilme, Kişiselleştirme: Bu tip düşünce biçimini kullanan kişiler her olumsuz olayın kendilerinden kaynaklandığını düşünürler. Örneğin bu kişiler; “arkadaşlarım benim yüzümden kantinde oturmak istemiyorlar”, “arkadaşlarım benim yüzünden mutsuzlar” diye düşünebilir.

Sadece Olumsuz Olana Odaklanma: Bu tip düşünce biçimine sahip bireyler bir olayın ya da durumun sadece olumsuz yönlerine odaklanır ve olumlu yönlerini görmezden gelirler. Örneğin; bu kişiler “beni sinemaya son anda davet etti, çünkü herkesi davet etti, beni çağırmamasının ayıp olacağını düşündü” şeklinde bir anlayışa sahip olabilirler.

Hemen Sonuca Varma: Bu tip düşünen bireyler bir olayın ya da durumun sadece birkaç yönüne odaklanarak hemen sonuca varırlar. “Beni bugün sınıfta istemiyor çünkü dün geç kaldım” şeklinde düşünen bir birey buna örnek verilebilir.

.

Page 18: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

ORTAK DÜŞÜNME HATALARI

En Kötüsüne Odaklanma Kendinden Bilme, Kişiselleştirme

Olumsuz Yanlarına Odaklanma Hemen Sonuca Varma

Page 19: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

GÜVENGENLİK EĞİTİMİ

İnsanlar engellendiklerinde, bir tehdit algısı hissettiklerinde ya da kişilerarası ilişkilerde anlaşmazlık yaşadıklarında sorunu çözmek için kişilik yapılarına dayalı olarak farklı stratejiler kullanmaktadırlar. Bazı bireyler çekingen oldukları için anlaşmazlık durumunda güçlü olduğunu hissettikleri bireylere karşı haklarını korumak yerine kolayca pes etmekte, haklarından feragat etmektedirler. Saldırgan bireyler ise sorunu saldırgan bir tavır sergileyerek, gerektiğinde güç kullanarak kendi istekleri doğrultusunda çözmeye çalışmaktadırlar. Bu stratejiyi kullanan bireylerin genellikle bencil oldukları, karşısındakinin haklarını gözetmedikleri ve anlaşmazlıkları kendi menfaatleri doğrultusunda çözmek istedikleri görülür.

Yukarıda belirtilen her iki stratejinin de uygun olmadığı açıktır. Çünkü birinci durumda, çekingen kişilik yapısı nedeniyle güçlü olana karşı hakkını koruyamama durumu söz konusu iken, ikinci durumda anlaşmazlığı karşısındakini hiç hesaba katmadan sadece kendisini düşünerek çözme çabası söz konusudur.

İnsanların bir bölümü ise yukarıda belirtilen iki ayrı kişilik yapısını bir arada bulundurmaktadırlar. Pasif-saldırgan adı verilen bu bireyler hem saldırganlık hem de çekingenlik özeliklerini bünyelerinde barındırmaktadırlar. Aslında anlaşmazlığı saldırganca bir tavır sergileyerek çözmek istemekte, ancak gerek güvensizlikleri gerekse başına gelebileceklerden çekindikleri için doğrudan saldırganca bir tavır sergilemekten kaçınmakta, görece daha az tehdit edici olan dolaylı saldırganlık yöntemlerini kullanmaktadırlar.

Bir sorunu çözmek, bir anlaşmazlığı gidermek için yukarıda açıklanan stratejilerin hiç birinin tüm tarafları tatmin edecek adil bir sonuç doğurmayacağı açıktır. Güvengenlik denilen dördüncü stratejide ise bireylerin medeni ölçüler içinde kendi haklarını korurken, karşıdakinin haklarını da önemsemeleri ve dikkate almaları söz konusudur. Bu stratejide, taraflardan birinin kazandığı diğerinin kaybettiği bir sonuç değil, her iki tarafın da gerektiğinde belirli oranlarda tavizler vererek belirli kazanımlar elde edeceği bir sonuca ulaşmak amaçlanır. Bu nedenle, öğrencilere güvengenlik becerilerinin kazandırılması son derece önemlidir. Aşağıda bu dört ayrı strateji daha ayrıntılı bir biçimde açıklanmaktadır9:

Çekingen İletişim Tarzı:

Çekingen iletişim tarzında öğrenci bir sosyal çatışma ya da stresli bir durumla karşılaştığında hiçbir şey söylemez ya da yapmaz. Burada kişiyi engelleyen birtakım inançlar ya da duygular söz konusu olabilir. Örneğin kişi diğer insanların kendisinden daha önemli olduğunu düşünebilir. Duygusal açıdan reddedilme korkusu, çaresizlik gibi duygular da kişinin geri planda kalmasına yol açabilir. Pasif iletişim tarzının oluşmasında, çocuğun geldiği ailenin yapısı ve anne-babanın çocuk yetiştirme tarzlarının etkili olabileceği varsayılmaktadır. Özellikle, otoriter ve anlayışlı ailelerde yetişen çocukların hayır deme konusunda güçlük yaşadıkları görülmektedir. Ayrıca aile içerisinde ihtiyaçları ve istekleri karşılanmamış, bir birey gibi görülmemiş çocuklar da bu tip bir iletişim tarzı geliştirebilmektedirler.

Saldırgan İletişim Tarzı:

Saldırgan iletişim tarzında, öğrenci öfkesini ya da düşmanlık duygusunu karşı tarafa zarar verme niyeti ile sözel veya fiziksel yollarla açıkça ifade eder. Bu tür bir iletişim tarzı,

9 Paterson, R. J. (2000). The assertiveness workbook: How to express your ideas and stand up for yourself at work and in relationships . CA:

New Harbinger Publications.

Page 20: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

kişinin isteklerine kısa sürede ulaşmasını sağlayabilir. Ancak sürekli kendini düşünen, isteklerini bir anlamda zor kullanarak elde etmeye çalışan bu bireyler genellikle sevilmez, hatta kendilerinden nefret edilirler. Bu stratejiyi izleyenler, kendilerinden çekinen pasif bireylere karşı kısa sürede sonuç alsalar bile, uzun dönemde amaçlarını etkili biçimde gerçekleştiremezler. İnsanlar niçin böyle bir iletişim tarzını kullanırlar? Bunun birçok nedeni olabilir. Nedenlerden biri, bu tür stratejileri sıkça kullanan anne-babanın rol modeli alınmasıyla ilişkili olabilir. Bir başka neden de, bireyin en ufak bir olumsuzluğu bile bir tehdit gibi algılamasına yol açan düşük özsaygısı olabilir. Bu kişiler kullandıkları saldırgan iletişim tarzının yarattığı olumsuz sonuçları genellikle göremezler veya kendilerine menfaat sağladığı için kullanmaya devam ederler.

Pasif-saldırgan İletişim Tarzı

Bu stratejileri kullananlar öfke ve saldırganlıklarını gizli bir şekilde gösterirler. Örneğin, arkadaşına çok öfkelenmiş birisi söz verdiği bir buluşmaya kasıtlı olarak geç gidebilir ya da bu buluşmayı unutmuş gibi davranabilir. Pasif-saldırgan kişiler kendi içlerinde çok yoğun öfke ve kontrol etme arzusu yaşadıkları halde, bunu açıkça ifade etmenin sonucunda oluşabilecek olumsuz sonuçlardan korktukları için böyle bir strateji izlemektedirler.

Güvengen İletişim Tarzı

Yukarıda sıralanan iletişim tarzlarının tamamında kişilerarası ilişkileri olumsuz etkileyen bir durum söz konusudur. Bu iletişim tarzlarının yapısı incelendiğinde, iletişimde açık olma ve dürüstlük söz konusu değildir. Diğer bir iletişim tarzı olan güvengenlik ise diğer tarzlardan farklı olarak, kişinin yazılı ya da sözel dili kullanarak kendisini açıkça, dürüstçe ve doğrudan ifade etmesidir. Atılgan iletişim tarzı herhangi bir sözel ya da fiziksel aşağılama içermez. Kişi sadece duygularını, görüşlerini ve endişelerini açıkça ifade eder. Burada karşı tarafın istekleri göz ardı edilmez. Kişi karşı tarafın isteklerini ve beklentilerini dinler ve bunlara ne kadar uyum sağlayacağına karar verir. Bu nedenle, atılgan iletişim tarzı daha az çatışmaya ve kaygıya sebep olur. Ayrıca bu durum kendi yaşamımız üzerinde daha çok kontrol sahibi olmamızı ve çaresizlik duygularımızı azaltmamızı sağlar.

Önerilen Kaynaklar:

Paterson, R. J. (2000). The assertiveness workbook: How to express your ideas and stand up for yourself at work and in relationships. CA: New Harbinger Publications.

Page 21: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Amaç: Öğrencilerin arkadaşlık ilişkilerinde kullandıkları iletişim tarzlarına yönelik farkındalık kazandırma.

Sınıf Düzeyi: 9 - 12. sınıflar

Süre: 1 ders saati

Materyal: Her öğrenci için ekteki “Kendini Değerlendirme Formu”.

İşlem Yolu:

Öğrencilere “Kendini Değerlendirme Formu”nu dağıtmadan önce insan ilişkilerinde

kullandığımız ve aşağıdaki tabloda yer alan dört temel iletişim tarzını tanıtın. Bu iletişim

tarzları çekingenlik, saldırganlık, pasif-saldırganlık ve güvengenliktir. Öğrencilere bu

kavramları duyduklarında akıllarında nelerin canlandığını sorun. Öğrencilerin görüşlerini

kısaca ele aldıktan sonra tahtaya bu dört iletişim tarzının adını yazın ve aşağıdaki tabloyu

öğrencilere açıklayın.

Page 22: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

İLETİŞİM TARZLARI TABLOSU

Çekingen Saldırgan Pasif-Saldırgan Atılgan

Davranış

Sessizdir.

Ne hissettiğini, ne istediğini ya da neye ihtiyacı olduğunu söylemez.

Sürekli kendisini küçümser.

Kendisini ifade ettiğinde sürekli özür

diler.

Başkalarından farklı olan görüşlerini dile getirmekten çekinir.

Duygularını ve isteklerini ifade ederken, başkalarının görüşlerini

küçümseyen bir tavır takınır.

Başkalarının ihtiyaçlarını, isteklerini

ve görüşlerini görmezden gelir ya da aşağılar.

Bazı gerekçelerle insanların beklentilerini karşılamaz. Örneğin;

unutmak, geç kalmak gibi.

Davranışlarının sorumluluğunu almaz.

İhtiyaçlarını, isteklerini, duygularını doğrudan ve dürüstçe ifade eder.

Herkesin farklı doğruları olabileceğine inanır.

Diğerlerini aşağılamadan onların

görüşlerini ifade etmelerine izin verir.

Beden dili

Gözler aşağı bakar.

Omuzlarını içe çeker.

Göz temasından kaçınır.

Sessiz konuşur.

Kendisini büyük görür ve tehdit edicidir.

Sabit ve korkutucu bir göz teması vardır.

Yüksek seslidir.

Mimikler genellikle pasif bir şekildedir.

Bedeni ve hareketleri rahattır.

Sürekli göz teması kurmaya çalışır,

ancak rahatsız edici bakmaz.

İnançlar

Başkalarının ihtiyaçlarının kendi ihtiyaçlarından daha önemli olduğunu

düşünür.

Başkalarının hakkı vardır ama onun yoktur.

Kendi ihtiyaçları diğerlerinin ihtiyaçlarından daha önemlidir.

Onun hakları vardır, diğerlerinin ise yoktur.

Onun katkıları çok daha değerlidir. Başkalarını katkıları

ise aptalcadır ya da değersizdir.

Başkalarına söz verse bile, istediği gibi davranma hakkı olduğunu düşünür.

Davranışları için sorumluluk almaz.

Onun ihtiyaçları ve diğerlerinin ihtiyaçları eşit şekilde önemlidir.

Kendisini ifade etmek için eşit haklara

sahiptir.

Herkes katkı sağlayacak değerli şeylere sahiptir.

Herkes kendi davranışlarından sorumludur.

Duygular

Reddedilme korkusu, çaresizlik, gerginlik ve öfke.

Kendisini kullananlara içerleme.

Düşük özsaygı.

Öfke, kendini güçlü hissetme.

Saldırganca davranışı sonrasında galip

geldiğinde yenme duygusu, daha sonrasında ise

pişmanlık, suçluluk ve başkalarına zarar verdiği için

kendisinden nefret etme.

Atılgan davranışlar sergilediğinde reddedilme korkusu.

Başkalarının taleplerine içerleme.

Yüzleştirilmekten korkma.

Kendisi hakkında ve başkalarına davranma şekli ile ilgili olumlu

hissetme.

Yüksek özgüven.

Amaçlar

Çatışmadan kaçınma.

Her ne pahasına olursa olsun diğerlerini memnun etme.

Kendisi üzerindeki kontrolü diğerlerine verme.

Her ne olursa olsun

kazanma.

Başkaları üzerinde kontrol sahibi olma.

Sorumluluk almadan

istediği gibi davranma.

Hem kendi hem de

başkalarının saygısını koruma.

Her zaman kazanmak zorunda olmadan

kendisini ifade etme.

İzine vermedikçe başkalarının sizi kontrol

edemeyeceğine inanma.

Tabloyu açıkladıktan sonra, etkinlik formunu öğrencilere dağıtın. Öğrenciler formu

doldurduktan sonra kendilerine ilişkin neler fark ettiklerini sorun. Kullandıkları etkisiz iletişim

tarzlarının onların ilişkilerini nasıl etkilediğini sorun. Görüşleri aldıktan sonra etkinliği bitirin.

Page 23: SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİ İÇİN GRUP …sinopram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/197751/...Sınıf içinde algılanan empatik atmosfer ile benlik saygısı arasındaki etkileşimin

Çok az Şöyle Böyle Çok fazla

(Çoğu insana göre (Birçok insan kadar (Birçok insandan daha

daha az atılgan) atılgan) fazla atılgan)

Arkadaşlık ilişkilerinizde daha çok atılgan olmak istediğiniz üç durumu yazınız.

1. ………………………………………………………………………………………………………………………………………

………………………………………………………………………………………………………………………………………

2. ………………………………………………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

3. ………………………………………………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………..…………………………………

Şimdi aşağıdaki cümleleri tamamlayınız.

Daha çok pasif olduğum zamanlar………………………………………………………………………………………

……..……………………………………………………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

Çoğunlukla saldırgan olduğum zamanlar................................................................................

…..………………………………………………………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

Atılgan olmak istediğimde hissettiğim en büyük korku....................................................

..…………………………………………………………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

Atılgan davranmada güçlük çektiğim iki kişi…………………………………………………………………….

.………………………………………………………………………………………………………………………………………………...

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

Atılgan olduğum zamanlar…………………………………………………………………………………………………….

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

Verdiğiniz yanıtlarınızı düşünerek, atılgan davranamadığınız durumlarda

ilişkileriniz nasıl etkilenmektedir?

Aşağıdaki doğru üzerinde arkadaşlık ilişkilerinizde ne derece

atılgan olduğunuza ilişkin bir çarpı işareti koyunuz.