56
SOSYAL BİLİŞSEL KURAM ALBERT BANDURA (1925-…)

SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

SOSYAL BİLİŞSEL KURAM

ALBERT BANDURA(1925-…)

Page 2: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Sosyal hayatta öğrenilenlerin çoğu klasik koşullanma teorileri ile açıklanamaz. Örneğin, cinsiyet rolleri anne-baba-kardeşten öğrenilir. Bebekler konuşmayı çevresinde bulunan kişileri gözlemleyerek ve taklit ederek öğrenirler. Yemek yeme, parmak kaldırarak söz isteme gibi birçok karmaşık davranış uzun pekiştirmeler olmadan sadece gözlemleyerek öğrenilir.• Bu tür öğrenmeleri açıklayan en önemli

kuramlardan biri Gözlem Yoluyla Öğrenme kuramıdır.

Page 3: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

Gözlem Yoluyla Öğrenme ile ilgili İlk Açıklamalar• Plato ve Aristo: Eğitim, öğrencilerin

gözlemesini ve model almasını sağlamak için en iyi modelleri seçerek öğrencilere sunmaktır.

• Thorndike: Gözlem yoluyla öğrenmeyi deneysel olarak açıklamaya çalışmış ancak kanıt elde edememiştir. 1898

yılında yaptığı deneyde (1)

Page 4: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

Miller ve Dollard: Sosyal Bilişsel Kuramın öncüleridir. Thorndike ve Watson’ın deneylerindeki işlemlerde yanlışlık yaptıkları için yanlış sonuçlara ulaştıklarını belirtmişlerdir. Organizmanın, diğer organizmaların etkinliklerini gözleyerek öğrenebileceği gerçeğini yadsımamışlardır. Örneğin (2)

Watson: Maymunlar üzerinde deneyler yaparak çalışmış ancak kanıt elde edememiştir.

Page 5: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Miller ve Dollard’ a göre;Tıpkı diğer davranışlar gibi taklit edilen davranışlar pekiştirildiklerinde güçlenmekte ve taklit etme alışkanlık haline gelmektedir. Pekiştirilmek için başkalarının davranışlarını taklit etme eğilimine genellenmiş taklit denir.Miller ve Dollard’a göre, Thorndike ve Watson deneylerinden kanıt elde etmek için ne yapmalılardı?

• Miller ve Dollard Thorndike ve Watson’ın yaptıkları deneyler için:

«Thorndike ve Watson, deneyimsiz hayvanı deneyimli hayvanla aynı bulmaca kutusuna koysalardı, bu durum deneyimsiz hayvana gözlem yapma, tepkide bulunma, pekiştirilme fırsatı sağlayabilirdi. Sonuçta da, taklit yoluyla öğrenme meydana gelebilirdi» demektedirler.

Page 6: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Skinner’a göre gözlem yoluyla öğrenmede;• Önce modelin davranışı gözlenir.• Gözleyen kişi kendi davranışını modelin davranışına

uygun hale getirir.• Modelin davranışına benzer olan bu davranış

pekiştirilir.

Page 7: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

ALBERT BANDURA1925’de Kanada’da doğmuştur. Üniversite öğrenciliği yıllarını British Columbia Üniversitesi’nde geçirdikten sonra, tanınmış Davranış Psikolojisi merkezi olan Iowa Üniversitesinden 1952’de doktora derecesini almıştır.• Stanford Üniversitesi’nin Psikoloji Fakültesi’ne

devam etmiş ve 1974’te Amerikan Psikoloji Derneği’nin Başkanı olmuştur.• Albert Bandura, Stanford Üniversitesi’nden

öğrencisi olan Richard Walters ile birlikte Sosyal Öğrenme Kuramının ilk önemli açıklamalarını “Sosyal Öğrenme ve Kişilik Gelişimi” (Social Learning and Personality Development, 1963) adlı kitapta toplamıştır.

Page 8: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Temel ilgi alanı klinik psikolojidir. • 1960’lı yılların başında Davranışçılığın bir versiyonunu

geliştirmiş, taklit yoluyla öğrenmeye ilişkin eleştiriler getirmiş ve öğrenme kavramını genişleterek gözlem yoluyla öğrenmeye dönüştürmüştür. Buna önce Sosyal Davranışçılık, sonra da Sosyal Bilişsel Teori adı vermiştir. • «Sosyal Bilişsel Kuram» adını verdiği kuramında sadece

öğrenme ve model almanın genel ilkelerini değil, psikolojinin konu alanı içine giren birçok kavram ve süreci de açıklamaya çalışmıştır. Bu çalışmaların çoğunu «Düşünme ve Etkinliğin Sosyal Temelleri» adlı kitabında toplamıştır.

Page 9: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

BANDURA’YA GÖRE GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME

• Bandura’ya göre gözleyerek öğrenme, sadece bir kişinin diğer kişilerin etkinliklerini basit olarak taklit etmesi değil, çevredeki olayları bilişsel olarak işlemesiyle kazanılan bilgidir.• Gözlem yoluyla öğrenme ve taklit yoluyla öğrenme

birbirinin yerine kullanılabilecek iki kavram değildir.• Gözlem yoluyla öğrenme taklidi içerebildiği gibi,

içermeyebilir de. Örneğin, (3)

Page 10: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

Bandura, davranışçılığın öğrenmeyi açıklamada bazı sınırlılıklarının olduğunu belirtmiştir. Bu sınırlılıklar şunlardır;• Davranışçılık, doğal ortamlarda meydana gelen şeyleri temsil

etmez. Hiç kimseye istendik davranışlarının sıklığını arttırmak için her gün ödül verilmez. Kişiler genellikle kendi davranışlarını kendileri yönetmekte ve kontrol etmektedir.• Davranışçılık ilk tepkilerin nasıl kazanıldığını açıklamaz. Birey

bir çok davranışı hiç pekiştirilmeden gösterir. Eğer davranışın ortaya çıkması için pekiştirilme gerekli ise, davranışın ilk olarak nasıl ortaya çıktığının açıklanması gerekir.• Davranışçılık sonuçların hemen gözlendiği durumlarla

(doğrudan öğrenme) ilgilenir. Sonuçların gerektiğinde etkinliğe dönüştüğü (dolaylı öğrenme) öğrenme türü ile ilgilenmez.

Page 11: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Bandura, öğrenmenin pekiştirmeye gerek duymadan sürekli olarak meydana geldiğini ancak o bilgiye ihtiyaç duyulduğunda gözlenebilir davranış olarak ortaya çıktığını savunur. Diğer bir deyişle, öğrenme ve performansı birbirinden ayırır.• Bunu 1965’te yaptığı bir deneyle açıklar.

• http://www.izlesene.com/video/gozlemleyerek-ogrenme-bobo-bebek-deneyi-ve-sosyal-bilissel-kuram/7602237

• (1.28-07.08)

• Deney sonuçları göstermektedir ki; bireyin yaşamı başkasının geçirdiği yaşantıdan etkilenmektedir.

Page 12: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

ÖĞRENMEYİ SAĞLAYAN DOLAYLI YAŞANTILAR

• Sosyal öğrenme kuramında öğrenme, esas olarak başkalarının gözlenmesine dayandığı için dolaylı yaşantılara dayanmaktadır.• Birey başkalarının yaşantılarından

öğrenir. Bu nedenle, öğrenmedeki süreçler dolaylıdır.

Page 13: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

Bandura’ya göre öğrenmeyi etkileyen ve modelden edinilen dolaylı

yaşantılar şunlardır:

4) Dolaylı Duygu

3) Dolaylı Güdülenme

5) Model Özellikleri

2) Dolaylı Ceza

1) Dolaylı Pekiştirme

Page 14: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

1)Dolaylı Pekiştirme: Bir bireyin pekiştirilmesini gözlemleyen bir kişinin, o bireyin davranışını yapma ihtimali artar. Kendi pekiştireç almamıştır fakat gözlemlediği kişi pekiştireç aldığı için gözlemlediği bireyin davranışını gerçekleştirir. Örneğin, Premio Bastio D'Oro 2014 - 71. Venedik Film Festivali'nde Sivas adlı filmin çocuk başrol oyuncusu Doğan İzci’nin En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görülmesinin diğer çocuk oyuncuları daha fazla çalışmaya itmesi.  

Page 15: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

2) Dolaylı Ceza: Modelin olumsuz davranışlarının cezalandırılması, gözleyenlerin benzer davranışlarda bulunmalarını engellemektedir. Bu durum toplumdaki bireylerin kurallara uymalarında ve istenmeyen davranışların engellenmesinde önemli rol oynar. Örneğin, (4)

Page 16: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

3) Dolaylı Güdülenme: Bireyin davranışını gözleyen bir kişinin, bireyin davranışlarının pekiştirilme ihtimaline bağlı olarak bu davranışları yapma konusunda istekli olmasıdır. Örnek: Aynı evde kalan iki arkadaştan birisinin KPSS sınavına çok çalışması sonucunda diğer kişinin de arkadaşını izleyip sınavdan başarılı olup atanmak için çalışmaya istekli olmasıdır.

Page 17: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

4) Dolaylı Duygu: Birçok duygu gözlem yoluyla kazanılır. Birçok insan doğrudan zarar görmedikleri halde fareden, yılandan, örümcekten, sınavlardan korkmaktadırlar. Çünkü modeller sesleri, mimikleri, bağırmaları, sözleri ve ağlamaları ile gözleyen kişiye mesajlar verirler ve modeli gözleyen kişi dolaylı yaşantı kazanarak aynı korkulara sahip olur.

Page 18: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

5) Model Özellikleri: Sadece modelin davranışlarının sonuçları değil, aynı zamanda modelin özellikleri de model almayı etkilemektedir. Modelin özellikleri gözlemcinin özelliklerine ne kadar benzerse, gözlemci, modelin davranışını o kadar örnek alır ancak model ne kadar yüksek statüye sahipse, gözlemcinin taklit etme eğilimi o kadar artar. Bu zıtlığın sebebi ne olabilir?

Bu zıtlığın cevabı henüz bilinmemekle beraber gözlemcide, model alınan kişinin başarısının, kendi başarısına katkı sağlayacağı beklentisi oluştuğu sanılmaktadır. Örneğin, (5)

Page 19: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

SOSYAL BİLİŞSEL KURAMIN DAYANDIĞI İLKELER

6) Öz Yargılama Kapasitesi

4) Dolaylı Öğrenme Kapasitesi

3) Öngörü Kapasitesi

5) Öz Düzenleme Kapasitesi

2) Sembolleştirme Kapasitesi

1) Karşılıklı Belirleyicilik

Page 20: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

1)Karşılıklı Belirleyicilik: Birey

Davranışı Çevre

Bu üç unsur karşılıklı birbirini etkilemekte ve bireyin sonraki davranışlarını belirlemektedir. Çevre davranışı, davranış ise çevreyi değiştirebilir. Çevre bireysel özellikleri değiştirebileceği gibi, bireysel özellikler de çevreyi değiştirebilir. Örneğin, (6)

c

Page 21: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Bandura potansiyel çevrede pekiştirme ve cezaların da var olduğunu, onların gerçekleşmelerini bizim davranışlarımızın belirlediğini savunur. Daha da ileri giderek davranışın çevreyi yarattığını belirtir. Örneğin, sürekli problem yaratan birey olumsuz sosyal çevre yaratmaktadır.• Sonuç olarak, Bandura’ya göre, insanlar çevreyi belli

yollarla etkilemekte, değiştirmekte, çevre de insanların daha sonraki davranışlarını etkilemektedir.• Ancak çevre, birey ve davranış her zaman bütün

olaylarda her biri aynı etkiye sahip değildir. Örneğin, çok gürültülü bir çevre, davranışı her şeyden daha çok etkileyebilir. Birey çalışmaya çok istekli olsa bile gürültü çalışmasını engelleyebilir. Bir başka durumda bireyin inançları, davranışını her şeyden çok etkileyebilir. (7)

Page 22: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

2) Sembolleştirme Kapasitesi: İnsanoğlu düşünme ve dili kullanma gücüne sahip olduğu için geçmişi kafasında taşıyabilmekte ve geleceği test edebilmektedir. Henüz meydana gelmemiş olaylar da zihinde temsil edilir. Gelecekteki muhtemel davranışlar, zihinde sembolik olarak yapılır, beklenir ve merak edilir. Geçmiş ve geleceğin sembolü olan düşünceler sonraki davranışları etkileyen ya da onlara neden olan materyallerdir.

Page 23: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

3) Öngörü Kapasitesi: Sosyal öğrenme kuramı, sembolik kapasiteyi kullanmanın yanı sıra, gelecekle ilgili tahminde bulunma, gelecek için plan yapabilme, hedefleri belirleyebilme kapasitesini de gerektirir.

Page 24: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

4) Dolaylı Öğrenme Kapasitesi: İnsanlar, özellikle çocuklar, genellikle başkalarının davranışlarını ve davranışlarının sonuçlarını gözlemleyerek öğrenirler. Kendileri de bazı şeyleri yaparak ve kendi davranışlarının sonuçlarını görerek çok şey öğrenebilirler. İnsanlar sadece kendi yaptıkları sonucu bir şeyler öğrenselerdi, yaşam çok sınırlı kalırdı. İnsanların başkalarının deneyimlerini gözleyerek çok şey öğrenmektedirler.

Page 25: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

5) Öz Düzenleme Kapasitesi: İnsanların kendi davranışlarını kontrol edebilme yeteneklerine sahip olmalarıdır. İnsanlar ne kadar çalışacaklarını, ne kadar uyuyacaklarını, ne yiyeceklerini, ne giyeceklerini, ne kadar konuşup, toplumda nasıl davranacaklarını kendileri kontrol ederler. Elbette ki insanların davranışları başkalarının gösterdikleri tepkilerden etkilenir ancak davranışlarından bireyin kendisi sorumludur.

Page 26: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

6) Öz Yargılama Kapasitesi: İnsanların kendileri hakkında düşünme, yargıda bulunma, kendilerini yansıtma kapasitesidir. Birey etkinliklerinin sonuçlarına göre kendi ile ilgili fikirlerinin yeterliliğini yargılar ve görüş geliştirir. Bu yargıya «öz yeterlik» denir. Bireyin öz yeterliğine ilişkin algısı gerçek yeterliğini yansıtmayabilir ancak bireyin davranışını düzenlemede önemli bir rol oynar. Öz yeterlik, bireyin etkinliklerinin seçimini, bir etkinlikte harcayacağı çabayı, bir güçlükle karşılaştığında göstereceği sabır süresini, duyacağı kaygı ya da güven düzeyini etkiler.

Page 28: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME SÜREÇLERİ

• Gözlem Yoluyla Öğrenme dört temel süreci kapsar:

DİKKAT ETME SÜRECİ

ZİHİNDE TUTMA SÜRECİ

DAVRANIŞI MEYDANA GETİRME SÜRECİ

GÜDÜLENME SÜRECİ

Page 29: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

1) Dikkat Etme Süreci: Birey model alacağı etkinliklere dikkat etmeli ve doğru biçimde algılamalıdır. Gözlemcinin dikkatini etkileyen faktörlerin bazıları gözlemciye, bazıları ise modele aittir. Bu faktörlerden bazıları şunlardır:a)Gözlemcinin duyu organlarının yeterliliği. Örneğin; görme

özürlü bir kişinin dikkatini görsel uyarıcılar, işitme engelli bir kişinin dikkatini işitsel uyarıcılar çekmez.

b)Gözlenecek etkinliklerin, gözlemcinin birçok etkinlik amacına uygun olması. Özellikle dikkat çekici bir çok etkinlik bulunduğunda, gözlemci amacına uygun etkinliklere dikkatini yönlendirir.

c)Gözlemcinin geçmişte aldığı pekiştirmeler. Geçmişte hangi davranış ve etkinlikleri onay görmüşse, modelin de benzer davranışlarına dikkat edecektir.

Page 30: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

d) Modelin fonksiyonel değeri olan etkinlikleri. Önemli sonuçlar doğuran etkinlikler dikkat çeker.e) Model alınan etkinliklerin basit, yalın ve çarpıcı olması.f) Modelin yaşı, cinsiyeti, saygınlığı, statüsü ve gücü modelin dikkatini etkileyen özelliklerdir.

Page 31: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Modellenen Olaylara İlişkin Özellikler• Basitlik• Çekicilik• Uygunluk• Fonksiyonel Değerlilik

• Gözlemci Özellikleri

• Algılama kapasitesi• Hazırbulunuşluk• Tercihler• Duygusal düzey

DİKKAT ETME SÜRECİ

Page 32: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

2) Zihinde Tutma Süreci: Gözlenen bilgiler sembolleştirilip kodlanmakta ve bellekte saklanmaktadır. Bilgi iki yolla sembolleştirilir:a)Zihinsel resimlere dönüştürülerekb)Sözel sembollere dönüştürülerekBandura’ya göre davranışı düzenleyen bilişsel süreçlerin çoğunluğu sözeldir. Hatta modelden kazanılan görsel bilgi daha sonra sözel bilgiye dönüştürülmekte ve daha kolay depolanmaktadır. Depolanan bilgilerin zihinsel olarak tekrar edilmesi ya da gözlendikten hemen sonra uygulanması, davranışa dönüştürülmesi gerekmektedir.

Page 33: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Modellenen Olaylara İlişkin Özellikler• Sembolik Kodlama• Organize Etme• Zihinsel Tekrar

• Gözlemci Özellikleri

• Bilişsel Beceriler• Bilişsel Yapılar

ZİHİNDE TUTMA SÜRECİ

Page 34: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

3) Davranışı Meydana Getirme Süreci: Öğrenilenlerin uygulamaya dönüştürülme sürecidir. Bunun için bireyin fiziksel ve psiko-motor özelliklerinin uygun olması gerekmekte ve aynı zamanda yeterli isteğe ve başarabileceği inancına da sahip olması gerekir.Bandura’ya göre davranış yapılmadan önce yapılması gereken bazı aşamalar vardır. Bunlar;- Birey davranışı zihinsel olarak tekrar etmeli ve

bu prova sürecinde kendi davranışı ile modelin davranışını karşılaştırır.- Kendine geri dönüt verir.- Farklılıklara göre düzeltme etkinliği başlar.- Bu süreç, kendi davranışı model alınan

davranışa benzeyene kadar devam eder.

Page 35: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Modellenen Olaylara İlişkin Özellikler• Zihinsel Tekrar Etme• Gözleme• Dönüt Verme

• Gözlemci Özellikleri

• Fiziksel Kapasite

DAVRANIŞI MEYDANA GETİRME SÜRECİ

Page 36: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

4) Güdülenme Süreci: İnsanlar yeni davranış ve becerileri gözlem yoluyla kazanabilir ancak onu ihtiyaç duyuncaya ya da güdüleninceye kadar performans olarak göstermezler. Güdülenme süreci öğrenilenleri performansa dönüştürmeyi sağlayan bir süreçtir.Bandura’ya göre pekiştirmenin iki önemli işlevi vardır:1)Gözleyen kişide, modelin pekiştirilen davranışı

gibi davrandıklarında pekiştirileceklerine dair beklenti artar.

2)Öğrenilen şeylerin kullanılması için bireyi güdüler.

Page 37: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Bandura’ya göre öğrenmenin oluşması için pekiştirmeye ihtiyaç yoktur. Birey sadece modelin ya da başkalarının davranışlarının sonuçlarını gözleyerek de öğrenir.• Bandura’nın önem verdiği bir başka pekiştirme türü ise içsel

pekiştirmedir. Bireyin kendi kendini pekiştirmesidir. Bireyin kendine değer vermesini, yeterliliğinin gelişmesinden zevk almasını sağladığı için içsel pekiştirme dışsal pekiştirmeden daha önemlidir.

Page 38: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Modellenen Olaylara İlişkin Özellikler• Harekete Geçiriciler

• Gözlemci Özellikleri

• Tercihler• Değerler• Eğilimler• İçsel Standartlar

GÜDÜLENME SÜRECİ

Page 39: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

Modelin davranışı göstermesi

Modelin pekiştirilmesi

Öğrenenin modele dikkat etmesi

Öğrenenin, modelin davranışını kodlaması ve

zihinsel olarak tekrar etmesi

Öğrenenin, modelin davranışına uygun davranışı meydana getirecek düzeyde

zihinsel tekrar yaparak davranışı öğretmesi

Öğrenenin davranışı göstermeye güdülenmesi

Öğrenenin davranışı göstermesi

(Performans)

GÖZLEM YOLUYLA ÖĞRENME AŞAMALARI

Page 40: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

MODEL ALMA YOLUYLA KAZANILAN ÜRÜNLER

• Yeni bilişsel beceriler (Örn. etkili okuma, problem çözme) öğrenilebilir.• Yeni psiko-motor beceriler (Örn. Masa tenisi oynama)

kazanılabilir.• Önce öğrenilen yasaklar güçlenir ya da zayıflar.• Yeni değerler, inançlar kazanılabilir.• Eşyaların ve çevrenin nasıl kullanıldığı özellikle çocuklar

tarafından öğrenilebilir.• Duyguların açıklanma şekli öğrenilebilir.

Page 41: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

SOSYAL ÖĞRENME KURAMINDA ÖNEMLİ KAVRAMLAR

ÖZ YETERLİK

ÖZ DÜZENLEME

Page 42: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Bireyin gelecekte karşılaşabileceği güç durumların (sınava girme, yarışmaya katılma, topluluk önünde konuşma yapma) üstesinden gelmede ne derecede başarılı olabileceğine ilişkin kendi hakkındaki yargısı inancıdır.• Bireyin becerisini kullanarak yapabildiklerine ilişkin

yargılarının bir ürünü, bir sonucudur.

ÖZ YETERLİK

Page 43: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Öz yeterlik yargıları dört temel kaynaktan elde edilen bilgilerden etkilenmektedir:

1)Bireyin doğrudan kendi yaptığı başarılı ya da başarısız etkinlikler sonucunda elde ettiği bilgiler öz yeterliği etkiler.

2)Kendine benzer başka kişilerin başarılı ya da başarısız etkinlikleri, bireyin aynı etkinlikleri kendisinin başarıp başaramayacağı yargısını kuvvetlendirir (Dolaylı yaşantılar).

3)Bireyin başarıp başaramayacağına dair nasihat, öğüt ve teşvikler değişik ölçülerde öz yeterliği etkiler (Sözel ikna).

4) Bireyin belli görevi başarma ya da başarısız olma beklentisi öz yeterlik algısını etkiler (Psikolojik durum).

Page 44: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Algılanan öz yeterliği yüksek olan birey;- herhangi bir işin üstesinden gelmek için düşük olan bireye

göre daha çok çaba harcar, daha ısrarlı ve sebatkardır.- herhangi bir şeyi denemekten, yaşantı geçirmekten düşük

olana göre daha az korkar.- çevreyi daha çok kontrol edebileceğinden olayların üstesinden

gelebilir ve yeni şeyler denemekten korkmaz.

Page 45: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

ÖZ DÜZENLEME

• Bireyin kendi davranışlarını etkilemesi, yönlendirmesi ve kontrol etmesidir. İnsanların davranışları sadece dışsal pekiştireçler ve cezalarla kontrol edilmez. İnsanlar davranışlarını büyük ölçüde kendi kendilerine düzenlerler.

Page 46: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Birey davranışını düzenlemek için;a)Başkalarının ve kendi yaşantılarını gözleyerek, ödüllenen

performans özelliklerini belirler ve kendine özgü performans standartlarını geliştirmiş olur.

b)Kendi performansını, geliştirdiği performans standartları ile karşılaştırarak davranışı hakkında karar verir.

c)Eğer davranış, standartlarına uygunsa, birey kendi kendini pekiştirerek davranışı sürdürür.

d)Eğer davranış, standartlarına uygun değilse, birey kendi kendini cezalandırabilir ya da davranışta yeni düzenlemelere gider.

Page 47: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Bireyin performans standartları ulaşılamayacak kadar güç ve uzak olursa birey hayal kırıklığına uğrayabilir. Birey giderek kendini değersiz hisseder ve depresif reaksiyonlar gösterebilir. Bu nedenle, ulaşılabilecek yakın amaçlar belirlemek, bireyi harekete geçirmek için güdüleyeceği gibi, sonuçtan tatmin olmasını da sağlar.• Öz düzenlemede, içselleştirilmiş performans standartları

kadar, algılanan öz yeterlik kavramı da etkilidir. Algılanan öz yeterlik, gerçek yeterliğinden daha düşük ise bireyi tembelliğe, gerçek yeterliğin çok üstünde ise, birey hep yeteneğinin üzerinde şeylerle uğraşacağından, başarısızlığa itebilir. Bu durum da kızgınlığa, hayal kırıklığına ve hemen hemen her şeyden vazgeçmesine sebep olabilir.

Page 48: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

KURAMIN EĞİTİM AÇISINDAN

DOĞURGALARI• Bu kuramın eğitimde uygulanması daha iyi insanlar olmamızı

sağlar.• Bilindiği gibi Bandura, bireyin her şeyi doğrudan

öğrenmesinin gerekmediğini, başkalarını gözlemleyerek de pek çok şeyin öğrenileceğini savunmaktadır. Bu durumda anne-babalar, öğretmenler kazandırılmak istenen davranışı model olarak öncelikle kendileri göstererek çocuklara pek çok istendik davranışı kazandırabilirler.

Page 49: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Bilindiği gibi gözlem yoluyla öğrenmenin dört temel süreci vardır:

1)Dikkat Etme: Anne-baba ve öğretmenler çocukların model almalarını istediği davranışları dikkat çekici hale getirmelidirler. Model alınacak etkinlik anlaşılır, çekici, gözleyenin fiziksel ve bilişsel yapısına, yaşına, ilgilerine, amaçlarına uygun olmalı ve sonucunun fonksiyonel bir değerinin olması gerekmektedir. Yapılan deneyler çizgi film kahramanlarının çocuklar üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir. Öğretme-öğrenme sürecinde pek çok davranış çizgi film karakterleri vasıtasıyla öğrenilebilir.

Page 50: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Zihinde Tutma: Bireyin zihinde tutma sürecinde sözel sembollerin önemi büyüktür. Bu durumda öğretmenler, model alınacak etkinlikleri düzenlerken öğrencilerin sözel yeteneklerini, dili anlama ve kullanma becerilerini dikkate almalıdırlar. Ayrıca, öğretmenler, öğrencilere bellek destekleme ve kodlama yollarını öğreterek öğrencilerin modelin davranışlarını zihinde tutmalarını kolaylaştırabilirler.

Page 51: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

3) Davranışı Üretme: Bu aşamada birey model aldığı davranışı, modelin davranışına benzetinceye kadar tekrar eder, düzeltir ve sonunda modelin davranışına benzer hale getirir. Burada öğretmenin dikkat etmesi gereken nokta, öğrencinin bilişsel olduğu kadar fiziksel özelliklerinin de model alınan davranışı yapmaya uygun olmasıdır. Ayrıca öğrencilerin algıladıkları öz yeterlik düzeyleri model alınan davranışı üretmeye uygun olmalıdır.

Page 52: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

4) Güdülenme: Öğrenilenlerin performansa dönüştürülme evresidir. Öğretmen ve anne-babaların dikkat etmesi gereken nokta, çocukların modelin davranış sonuçlarını gözlemlemelerine fırsat vermektir. Çocuklar bu gözlemlere göre pekiştirilen davranışları yapar, cezalandırılan davranışlardan kaçınırlar. Ayrıca, öğrenciyi davranışı yapmaya istek ve ihtiyaç duyar hale getirmek gerekir. Bandura’ya göre içsel pekiştirmeler çok önemlidir ve anne-baba ve öğretmenler çocuğun başarmasını, kendi kendini pekiştirmesini sağlayacak fırsatlar hazırlamalıdırlar.

Page 53: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Öğretmenler, öğrencinin öz yeterlik algısını geliştirmeye yardımcı olmak için bazı önlemler almalıdırlar.

a)Öğrenciye verilen ödevler, onun başarabileceği düzeyde olmalıdır.

b)Değerlendirme ölçütleri önceden belirlenmeli ve öğrenciye bildirilmelidir.

c)Öğrenciye ödevin her aşamasında sık sık dönüt verilmelidir.d)Öğrencinin kötü yaptıklarından çok, iyi yaptıklarına vurgu

yapılmalıdır.e)Öğrenci kendini gerçekçi bir şekilde planlamaya

yönlendirilmeli ve böylece öğrencinin kendi yeterliklerinin farkına varması sağlanmalıdır.

f) Öğrencinin performansı göstermesi için harekete geçirici, teşvik edici ek puanlar verilmelidir.

Page 54: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Öğrencinin öz düzenleme yeteneğini kazanabilmesi için ise;a)Statüsü erişilemez modeller yerine çocuğun çaba

harcamasını, doğru ve yanlışları ayırmasını sağlayan modellerle çalışması sağlanmalıdır.

b)Çocuğun belirlediği standartlar ve hedefler açık, belirgin ve ulaşılabilir olmalıdır.

c)Çocuk gözlediği davranışları kendi performans standartları ile karşılaştırmalı, kendine dönüt vermelidir.

d)Çocuk, davranış sonuçları performansa uygun ise kendini pekiştirmeli, değil ise hatanın kaynağını bulup gidermelidir. Bütün bu süreci uygulayabilmesi için öğretmenin model olması ve düzenlenen eğitim durumlarının buna olanak vermesi gerekmektedir.

Page 55: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

• Öz yeterlik ve öz düzenlemenin geliştirilmesi için öğrencilerin tümüne aynı anda aynı şeylerin öğretilmesi yerine, grupla çalışmalar ya da öğretimin bireyselleştirilmesini sağlayacak ortamlar yaratılmalıdır. Tam öğrenme yöntemi, işbirliğine dayalı öğrenme yöntemi, probleme dayalı öğrenme yöntemi uygulanarak çocukta öz yeterlik ve öz düzenlemenin geliştirilmesine yardımcı olunmalıdır.

Page 56: SOSYAL BİLİŞSEL KURAM-Albert Bandura

HazırlayanSimla Arıkan Açıkgöz

EPO 618.01 Gelişim ve Öğrenme Kuramları