12
sosyalist isci SAYI: 264 2 Aralýk 2006 1.50 YTL www.sosyalistisci.org CHP, MHP flörtü Sayfa: 2 Milliyetçilik ya da yurtseverlik kime yarýyor? Doðan Tarkan Sayfa: 3 Sendika ne demek, öðrenci kim? Saim Gürel Sayfa: 5 YOKSULLUÐA KARÞI ÇÖZÜM MÜCADELE Her 3 kiþiden biri yoksul 1 milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn altýnda KESK 14 Aralýk’ta iþ býrakýyor Türkiye’de uzun süredir bir bölünme yaratýlmaya çalýþýlýyor. Laik-þeriatçý bölünmesi yapay bir biçimde þiþi- rilmeye, bir þeriat tahdidine karþý laik cephe oluþturulmaya çalýþýlýyor. CHP, bir cumhuriyet koalisyonu, Ýþçi Partisi ise bir Milli Hükümet çaðrýsý yapýyor. Laik cephenin iki temel hatasý var. Birincisi, laiklik etrafýnda birlik çaðrýlarý, saðýn, ýrkçý-milliyetçi parti- lerin iþine geliyor. Onlara güç katý- yor. Ýkincisi, laik cephe çaðrýlarý, Türkiye’de gerçek sorunlarýn üstünü örtüyor. AKP’nin emekçiler ve yok- sullara yönelik gerçek saldýrýlarýnýn görülmesini engelliyor. AKP milyonlarca emekçiyi yoksul- laþtýran politiklarýn partisi. AKP, ser- mayenin partisi. AKP, zenginlerin partisi. Þeriatçý bir karþý devrimi hazýrlamakla deðil, iþçi sýnýfýna yöne- lik IMF politiklarýný uygulamakla meþgul. Türkiye’de her 3 kiþiden birisi yok- sul. 1 milyon kiþi açlýk sýýrýnýn altýn- da. Milyonlarca insan iþsiz. Ýþte AKP iþsizliðin partisi. Laik cephe çaðrýlarý yapanlar, bu gerçeðin üstünü örterek, AKP’ye güç katýyorlar. Laik-þeiatçý bölünmesi yaratanlara karþý, zengin fakir, patron-iþçi çeliþk- isinin gerçek bölünme olduðunu anlatmak ve müslümna olan- olmayan tüm iþçilerin mücadele bir- liðini saðlamak zorundayýz. Ne oldu bu sosyalist ülkelere? sosyalist iþçi’nin ekidir

Sosyalist İşçi 264

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 264

Citation preview

Page 1: Sosyalist İşçi 264

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 264 2 Aralýk 2006 1.50 YTL

www.sosyalistisci.org

CHP, MHPflörtü

Sayfa: 2

Milliyetçilik yada yurtseverlikkime yarýyor?Doðan Tarkan

Sayfa: 3

Sendikane demek,

öðrenci kim?Saim Gürel

Sayfa: 5

YYOOKKSSUULLLLUUÐÐAA KKAARRÞÞIIÇÇÖÖZZÜÜMM MMÜÜCCAADDEELLEE

Her 3 kiþiden biri yoksul1 milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn altýnda

KESK 14 Aralýk’taiþ býrakýyor

Türkiye’de uzun süredir bir bölünmeyaratýlmaya çalýþýlýyor. Laik-þeriatçýbölünmesi yapay bir biçimde þiþi-rilmeye, bir þeriat tahdidine karþýlaik cephe oluþturulmaya çalýþýlýyor.CHP, bir cumhuriyet koalisyonu, ÝþçiPartisi ise bir Milli Hükümet çaðrýsýyapýyor. Laik cephenin iki temel hatasý var.Birincisi, laiklik etrafýnda birlikçaðrýlarý, saðýn, ýrkçý-milliyetçi parti-lerin iþine geliyor. Onlara güç katý-yor.Ýkincisi, laik cephe çaðrýlarý,Türkiye’de gerçek sorunlarýn üstünüörtüyor. AKP’nin emekçiler ve yok-sullara yönelik gerçek saldýrýlarýnýngörülmesini engelliyor.AKP milyonlarca emekçiyi yoksul-

laþtýran politiklarýn partisi. AKP, ser-mayenin partisi. AKP, zenginlerinpartisi. Þeriatçý bir karþý devrimihazýrlamakla deðil, iþçi sýnýfýna yöne-lik IMF politiklarýný uygulamaklameþgul.Türkiye’de her 3 kiþiden birisi yok-sul. 1 milyon kiþi açlýk sýýrýnýn altýn-da. Milyonlarca insan iþsiz.Ýþte AKP iþsizliðin partisi.Laik cephe çaðrýlarý yapanlar, bugerçeðin üstünü örterek, AKP’ye güçkatýyorlar. Laik-þeiatçý bölünmesi yaratanlarakarþý, zengin fakir, patron-iþçi çeliþk-isinin gerçek bölünme olduðunuanlatmak ve müslümna olan-olmayan tüm iþçilerin mücadele bir-liðini saðlamak zorundayýz.

Ne oldu busosyalist ülkelere?sosyalist iþçi’nin ekidir

Page 2: Sosyalist İşçi 264

2 sosyalist iþçi sayý: 264 HABERLER

“KÝM NE DEDÝ?

"Baþkan Bush, imkânsýzolduðunu sandýðýmýz birþeyi becerdi: Saddam'akarþý geniþ kitlelerin (enazýndan Müslümantoplumlarda) sempati duy-masýný saðladý!"MMaaxx HHaassttiinnggss,,ÝÝnnggiilltteerree''nniinn eenn cciiddddiimmuuhhaaffaazzaakkâârr ggaazzeetteessiiDDaaiillyy TTeelleeggrraapphh''ýýnn eesskkiiyyaayyýýnn yyöönneettmmeennii..SSaaddddaamm''ýýnn iiddaamm kkaarraarrýýüüzzeerriinnee..

"AKP'nin izlediði politikaile cumhuriyet deðer-lerinde yarattýðý tahribatakarþý MHP'nin sað-solayýrýmý yapmadan verdiðitepki ve yaptýðý çaðrý çokönemli. Bu ulusalcýlaraçýsýndan sevindirici biraçýlým."DDeenniizz BBaayykkaall,, MMHHPP GGeenneellBBaaþþkkaannýý DDeevvlleettBBaahhççeellii''nniinn KKoonnggrreekkoonnuuþþmmaassýý üüzzeerriinnee

“Yola gel, sola gel”BBaayykkaall’’ýýnn DDeevvlleett BBaahhççeelliiüüzzeerriinnee ssööyylleeddiikklleerrii üüzzeerr-iinnee DDSSPP ggeenneellBBaaþþkkaannýý’’nnýýnn tteeppkkiissii

“Saðcý solcu ayrýmý yap-mýyoruz. Türkiye’ninkuþatýlmasýndan rahatsýzolan herkese kucak açýy-oruz.”MMHHPP GGeenneell BBaaþþkkaannYYaarrddýýmmccýýssýý MMeehhmmeettÞÞaannddýýrr,, EEyyllüüll 22000055

“Türkiye’nin içinde bulun-duðu durum, klasik saðsol dengesiyle anlatýla-maz. Onun ötesinde biryaklaþýma ihtiyaç var”DDeenniizz BBaayykkaall,, HHaazziirraann22000066

“Yeni siyaset dinamikleriþekillenmeye baþladý.”DDeenniizz BBaayykkaall,, MMHHPPKKoonnggrreessii’’nnddeenn hheemmeennssoonnrraa

“CHP gibi partilerle ortakpaydalarýmýz çoðaldý.”MMeehhmmeett ÞÞaannddýýrr,, MMHHPPGGeenneell BBaaþþkkaann YYaarrddýýmmccýýssýý,,BBaayykkaall’’ýýnn aaççýýkkllaammaassýýüüzzeerriinnee..

sosyalist iþçi’yeinternet üzerinden

ulaþmak için:

www.sosyalistisci.org

hertürlü yazýþma için:

[email protected]

Devlet Bahçeli komut verdi:

“Sokaða çýkýn, vurun”MHP Kongresi’nde konuþan Devlet Bahçeli “ülkücüler sokaða

çýkmayacak, olaylara karýþmayacak” dedi. Bahçeli’nin bu söz-leri ülkücü faþistleri öven basýn tarafýndan büyük bir coþkuylakarþýlandý.

Bahçeli’nin bu sözlerinden 3 gün sonra bir grup ülkücü faþistAyasofya Müzesini basarak namaz kýldýlar. Fotoðraflarýný çek-mek isteyen bir kiþiyi kötü bir biçimde döven ülkücü faþistlerpolis tarafýndan göz altýna alýndýlar.

Eskiden Türkeþ’de ne zaman “olaylara karýþmayýn” deseülkücüler sokaða çýkarak cinayet iþlemekteydiler. Bahçeli’de nezaman “sokaða çýkmayýn, olaylara karýþmayýn” dese ülkücülersaldýrýya geçiyorlar.

Geçtiðimiz pazar MHP 8.Olaðan Kongresi yapýldý.Kongre, tam da beklendiðigibi, Genel Baþkan DevletBahçeli'nin kesin zaferiylesonuçlandý. Çünkü BahçeliMHP'nin demokrasi düþ-maný geleneðine uygunolarak kendisinden baþkakimsenin aday olmasýnaizin vermedi.

Karþýsýna çýkacak tekaday olarak kendisini du-yuran Prof. Dr. Ümit Öz-dað partiden ihraç edildi.

Özdað MHP'nin muhalifkanadýnda yer alýyor.Ortadoðu gazetesine alter-natif olarak yayýnlananYeniçað gazetesininyazarlarýndan. Yeniçað'ýntirajý ise Ortadoðu'danfazla. Özdað MHP'nin mil-itan kesimini oluþturanÜlkü Ocaklarý'nýn dadesteðine sahip. Hareketisokaða taþýyacaðýný söylüy-or. Kendisine faþist den-

mesini de "Demek kidoðru yoldayýz" diyedeðerlendiriyor. YaniBahçeli yönetiminden dahatehlikeli. 2002 seçimlerindealdýðý yenilgiden dolayýyönetime kýzgýn olanlarýnöfkesini dile getiriyor.

Bugün ise iþ çevreleri veliberal aydýn kesimiMHP'de Bahçeli'nin görecedaha ýlýmlý politikasýndanyanalar. Zaten Bahçeli debuna uygun davranýyor.MHP'yi marjinal bir par-tiden çok bir kitle partisihaline getirmeye çalýþýyor.Türk milliyetçiliðianlayýþýnda da muhalifgruptan farklý bir çizgiizliyor. Elbette ki Türk mil-liyetçiliðinden bir an bilevazgeçmiþ deðil. Ancaksoyculuk çizgisindeki Türkmilliyetçiliðini Atatürkmilliyetçiliði çizgisineyakýnlaþtýrma çabasýiçinde.

Kongrede Türklüðükurucu üst kimlik olaraktanýmladý. Bunun etnikkimliklerin reddedilmesive inkârý anlamýnagelmediðini vurguladý.Aslýnda bu yaklaþýmAnayasa Mahkemesitarafýndan da dile getir-ilmiþti. Kendisini etnikolarak nasýl tarif ederseetsin her bölge ve kültür-den insanýn TC'nin temelnitelikleri, kurucu felsefesive deðerlerinde buluþuportaklaþmaya çaðýrdý.

KKuurrtt iizzii iitt iizziinnee CHP lideri Deniz

Baykal'ýn "önemli ve olum-lu" diye nitelediði konuþ-mada bu temel vurguvardý. Yani Kemalizm,ulusal birlik, ülkenin üniteryapýsý gibi konularda CHPile MHP çizgileri arasýndabüyük bir benzerlik var.

Ümit Özdað MHP içinde

etnik kimliklerin inkârýnýsavunanlarý temsil ediyor.Sýk sýk Türkeþ'in "Nemozaiði ulan!" sözüne atýf-ta bulunarak imhaya vara-cak politikalarý savunuyor.

Bahçeli çizgisi ise asimi-lasyoncu bir rota izliyor.Her türden azýnlýðýn Türküst kimliði çatýsý altýndaeritilip kaybolmasýný istiy-or.

Her ikisi de azýnlýk hak-larýnýn tanýnmasýnakarþýlar ama Özdað dahasert çözümler öneriyor.

CCuummhhuurriiyyeettkkooaalliissyyoonnuu

Milliyetçilik konusundaMHP'den hiç de geridekalmayan CHP'nin lideriise, laik-þeriatçý eksenineoturttuðu parti politikasýnauygun olarak, sola ve geniþemekçi yýðýnlara tamamensýrt çevirmiþ durumda.Aksine yüzünü saða, hem

de en saða, faþistleredönüyor. 1980 öncesi,örneðin Maraþ katliamýbaþlarken, ilk saldýrýlanbinanýn kendi parti binasýolduðunu unutmuþa ben-ziyor. Faþist parti MHP'ninestirdiði sokak teröründennasibini alanlar arasýndapek çok CHP'linin varolduðunu da hatýrlamýyoranlaþýlan. Yoksa önerdiði"cumhuriyetkoalisyonu"nun baþkaanlamý olmasa gerek.

Devlet partisi CHP'ninsolla, emekle, sosyaldemokrasiyle bir baðýkalmadý desek pek de yan-lýþ olmaz. Ama Baykal,faþistlerle yaptýðý iþbir-liðinin DSP lideri Ecevit'inbaþýna ne çoraplarördüðünü ve siyaset sah-nesinden silinmesine nasýlyol açtýðýný hatýrlasa bun-dan sonraki siyasi hayatýiçin iyi eder.

MHP duruyor, CHP kayýyor

MHP, CHP flörtü

MHP Kongresi’nin ardýn-dan basýnda çok sayýdaünlü yazar MHP-CHP itti-fakýný parlatma yazýlarýyazmaya baþladý.

Cumhuriyet yazarýHHiikkmmeett ÇÇeettiinnkkaayyaa “UlusalBütünlük” baþlýklý yazýsýn-da CHP-MHP yakýnlaþ-masýna karþý çýkanlarasaldýrýyor ve bunlarý “eskifaþist, yeni liberal demok-ratlar, dönek sosyalistler”olarak adlandýrýyor.Hikmet Çetinkaya’ya göreBahçeli “Türk milliyetçil-iðinden vazgeçmiyor amaýrkçýlýðý bir kenara býrakýy-or” ve ekliyor “böyle birortak paydada birleþmek ne

CHP’yi ýrkçýlýða dayalý biryapýya dönüþtürür ne deMHP’yi sosyal demokrasi-ye kayan bir partiye...”

Hikmet Çetinkaya ülkücüfaþizmi CHP ile MHP’ninortak paydasý yapýyor veCumhuriyet gazetesininnereden nereye geldiðiniaçýklýyor.

Milliyet’den GGüünneerriiCCiivvaaooððlluu ise “Bahçeli’ninsokaða inmeyeceðiz ve solave saða açýlalým, tabanýmýzýgeniþletelim mesajlarýnýn”olumlu olduðunu söyledik-ten sonra “iki parti arasýn-daki mesafe, özellikle laik-lik, ülkenin bütünlüðü,baðýmsýzlýk gibi konulardakapanmakta” diyor.

Civaoðlu’na göre CHP veMHP’nin seçimlere kadaroyu artacak.

Gene Milliyet’ten FFiikkrreettBBiillaa ise Baykal’la konuþarakMHP’yi öven sözlerini ilkaçýklayan yazar. Bila, ikipartinin ortak paydasýnýn“milliyetçilik, laiklik veüniter yapýnýn korunmasý”olduðunu vurguladýktansonra “elbette iki parti

týpatýp ayný olamaz” diyor.Bila CHP ve MHP’ninüzerinde anlaþtýðý ortakpaydada anlaþan baþka par-tilerin de olduðunu söylüy-or.

Radikal’den HHaassaann CCeellaallGGüüzzeell’in aðzýnýn sularýakýyor. “MHP ve ülkücühareket, 1960-80’li yýllarda,Soðuk Savaþ’ýn tetiklediðimarksist þiddet eylemlerinekarþý milli birliði vetoplumun güvenliðinisaðlamaya çalýþmýþ, bu yüz-den haksýz yere anarþinintaraflarýndan biri olarakgösterilmiþ ve yýpratýlarakoy sandýklarýndan neticealamamýþtýr.” diyerek faþistcinayetleri ve katliamlarýaklamaya çalýþarak baþlýyorve sonra “yükselen Türkmilliyetçiliðinden tabiatýylaen fazla MHP pay sahibiolacak” diyor.

Hasan Celal GüzelMHP’nin yükseliþindenmemnun ve CHP’ninçabalarýndanda bu nedenledaha da memnun.

Sabah gazetesininbaþyazýsý ise “yol

arkadaþlýðý” baþlýðý altýndaBaykal’ýn taban geniþlet-mek için sað kitleyeyöneldiðini, kendisine elveren çýkmadýðýný ve þimdide “madem öyle bizonlaragideriz” çizgisindeolduðunu vurguluyor.

Sabah MHP ile CHP’ninbenzerliðini þöyle açýklýyor:“Biri Türkiye kuþatýldýdiyor, diðeri devletkuþatýldý. Biri ulusalduyarlýlýklarýn hareketegeçmesinden söz ediyor,diðeri milli hassasiyetlerincanlanmasýndan.. 301’incimaddeden AB’ye kadar herkonuya bakýþlarý ayný.Hatta ABD’ye kadar.”

Milliyet’ten TTaahhaa AAkkyyoollise Baykal’ýn merkez sað-dan isimleri CHP’yeçaðýrdýðýný ama ErdalÝnönü’yü, Hikmet Çetin’i,Murat karayalçýn’ý ve ErcanKarakaþ’ý çaðýrmadýðýnýsöylüyor. Çünkü bu isimlerBaykal’a göre“cumhuriyetçi” deðil. YaniBaykal’ýn “cumhuriyetçil-iði” sol deðil.

Taha Akyol, “sosyal

demokrat bir alternatifgeliþtirmek zorunda olanTürkiye tam tersi biristikamete gidiyor” tesbitiyapýyor ve “Türkiye içinsaðýn alternatifinin sosyaldemokrasi olmasý” gerekirdiyor.

Radikal’den ÝÝssmmeett BBeerrkkaannise doðru bir tesbit yapýyor.

Ýsmet Berkan’a göreMHP’nin oyu % 7-9,CHP’nin oyu ise %15-18.Toplam %30 olamýyorlar.AKP ise en kötü ihtimalle%34.

CHP’nin þimdiden MHPile koalisyon kuracaðýnýilan etmesi MHP’ninoylarýný arttýracak ve bupartinin barajý aþmasýnýsaðlayacaktýr.

Ýsmet Berkan þu tesbiti deyapýyor: “CHP sosyaldemokrat geçmiþiyle övün-mekten kaçýnan, bu hasleti-ni gizlemeye çalýþan mil-liyetçi-laik bir parti. Belkide MHP’den tek farkýMHP’nin laiklik vurgusuyapmaktan kaçýnmasý, din-dar muhafazakar seçmenede seslenmesi.”

KKÖÖÞÞEEYYAAZZAARRLLAARRIINNEE DDÝÝYYOORR??

Bahçeli’nin talimatý ile Ayasofya’yý basan ülkücü faþistler

Page 3: Sosyalist İşçi 264

sayý: 264 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIISavaþ-1

Ýran Irak olmasýnBu talebimizin artýk eskidiðini düþünenler

var. Nedeni ABD seçimleri. Gerçekten deABD’de Bush’un Cumhuriyetçi partisi’ninseçim yenilgisinin en önemli nedeni Iraksavaþý. Savaþ karþýtý hareket için bu yenilgiönemli bir mevzi.

Ancak hayalekapýlmamak gerekir. ABD’ninhenüz Ýran ve Suriye ile anlaþarak, Irak’ta birmiktar asker býrakarak Irak’tan veAfganistan’dan çekileceðini düþünmek çokyanlýþ olur. ABD hegemonya için, petrolünkontrolü için “teröre karþý uzun savaþý”baþlattý ve bu strateji Bush ile veya bir baþkaDemokrat ya da Cumhuriyetçi Baþkan ile dedevam edecektir. Tersi ABD’nin dünya hege-monyasý iddiasondan vaz geçmesi anlamýnagelir. Tam da rakipsiz bir askeri güce sahip-ken.

Bu nedenle artýk politik olarak kaybedeceðihiçbir þey kalmamýþ olan Bush’un daha da çýl-gýn bir biçimde Ýran’a saldýrmasý her zamangündemde.

Ama bu arada ABD ve müttefiklerinin ani birçöküþle Irak’tan, Afganistan’dan veLübnan’dan öekilmeleri de mümkündür. Buemperyalizm için aðýr bir darbe olur. Ýþtesavaþ karþýtý hareketin bugüne kadarkimücadelesini sürdürmesinin gerekliliði detam bu n oktada anlam kazanmaktadýr. vegene tam bu nedenle savaþa karþý antiem-peryalist mücadele merkezi olan konudur.

Savaþ-2

Ateþkeseacil yanýt gerekiyorKürt savaþýnda ateþkesin ilaný ve bu kezateþkesteki kararlýlýk çok önemli bir dönümnoktasýydý. Ne var ki bu tutuma hala resmi biryanýt gelmedi.Tam tersine operasyonlar sürüy-or. Kan akmaya devam ediyor. gerginlik týr-mandýrýlmaya çalýþýlýyor. Kürt hareketi kararlý.Bu oyunlara þimdiye kadar gelmedi. Ama bugazetenin daha önce de defalarca belirttiði gibiezilen sabýrlýdýr ama her sabrýn bri sýnýrý vardýr.Bu sýnýrý zorlamamak gerekir. Sonuçlarý herkesiçin aðýr olacaktýr.

Þimdiye kadar ateþkese en tutarlý cevaplareski özel harpçi Mehmet Aðar’dan gelmekte.Son olarak “ateþ etmeyene niye ateþedilecekki, hepsini sonuna kadar öldürmek politikasýdoðru olamaz” dedi.

AðaR2ýn çýkýþlarý beklenmeyen çýkýþlar olarakdeðerlendiriliyor ama tam da öyle deðil. O, ege-men sýnýfýn temsilcilerinden birisi ve Türkiye’deegemen sýnýf, tekelciler savaþ istemiyor.Ýstikrarsýzlýk istemiyor. En son olarak bugünekadar þahin kanatta yer alan Aðar’da bu neden-le hareketegeçti.

Türkiye’de savaþý isteyenler “etnik milliyetçil-iðe” karþý olduklarýný söyleyen ýrkçýlardýr.Devlet kademelerinde geniþ yereleri olan bukesim Kürtlere karþý imha hareketinin devametmesini istiyorlar. Bundan politik olduðu kadardaha doðrudan da çýkarlarý var.

Mesele onlarýn hayat damarlarýný kesmektir.Bunun ilk adýmý milliyetçiliðin bütün görünüm-lerine karþý kesin bir tutum almaktýr.Vatanseverlik, yurtseverlik ve milliyetçilik. Buakýmlara karþý mücadele bugün Kürt sorunundasolun en önemli görevidir.

MHP Kongresi’nin ardýndan CHP’ninbu partiye yolladýðý sýcak mesajlar veneredeyse açýk açýk seçimlerden sonrabirlikte hükümet kurma çaðrýsý basýndada önemli yer tutuyor.

Yapýlan bir dizi kamuoyuyoklamasýCHP’nin koalisyon kurma çaðrýsý yap-týðý ülkücü faþist paritnin oylarýnýn %7ila 9 arasýnda olduðunu gösteriyor. Amahemen hemen hiç bir kamuoyu araþtýr-masý henüz MHP’nin %10 barajýnýaþtýðýný göstermedi.

CHP ise ayný kamuoyu araþtýrmalarýnagöre yüzde 12 ila 15 arasýnda bir oy ala-cak gibi görünüyor. Yani iki partinintoplam oylarý yüzde 19 ila 24 arasýnda.

CHP’nin “cumhuriyet tehlikede” diy-erek karþýsýnda ittifak kurmaya çalýþtýðýAKP ise ayný kamuoyu araþtýrmalarýnagöre en az yüzde 30, en çok ise yüzde 38oy almakta.

MHP’ye ittifak öneren CHP asýl olarakoy arttýrmak istiyor. AKP ile aradakiaçýðý kapamak istiyor. Ve aklýncaAKP’den CHP’ye oy kaydýrmak istiyor.Ýnce ve sinsi bir plan. Bu amaçla Baykal“cumhuriyet tehlikede” dedikten sonra“sað sol fark etmez, birlik” diyor. Bunusöylerken AKP’yi sað olarak deðil dahada tehlikeli bir düþman olarak gösteriy-or. Saðý ise kazanmaya çalýþýyor.Baykal’ýn kazanmaya çalýþtýðý sað, liber-al demokratlar, merkez sað deðil, MHP.

20 yýl boyunca bu ülkede sola karþýkatliamlar düzenlemiþ bir parti. Ýnsan-larý CHP’liolduðu için öldürmüþ birparti.

O günden bugüne MHP’de bir deðiþik-lik yok. Partinin lideri Devlet Bahçelibunu defalarca ifade etti. Eskisi gibisokakta deðiliz çünkü o zaman marksistsol güçlü ve etkin bir biçimde sokaktay-dý bizde onu durdurmakiçin savaþtýk,þimdi o yok bizde sokakta deðiliz. Geneçýkarsa gene sokaða çýkarýz diyor. “Bizdeðil, onlar deðiþti” diyor.

gerçekten de deðiþen MHP deðil.Deðiþen CHP. MHP eskiden olduðu gibiülkücü gençliði ile liselerde ve üniver-sitelerde terör estiriyor. Saçlarý uzundiye, bira içiyor diye ya da solcu olduðuiçin insanlara saldýrýyor. Öldürüyor. SonGazi Üniversitesi olaylarý açýk birgösterge.

CHP ise keskin bir dönüþ yaþýyor.Aslýnda dönüþümü kemalist-laik cepheyaþýyor. Bir yandan hayali bir þeriatdüþmaný yaratýyorlar ve AKP’yi bu düþ-man olarak tanýmlýyorlar ardýndan“vatansever cephe”, “cumhuriyet ceph-esi” gibi birlikler önererek faþistlerleiþbirliði oluþturmaya çalýþýyorlar. Kimisað yazarlar dahi, örneðin Taha Akyol,CHP’yi uyarýyor. Bu ittifak iþe yaramazdiyor. Ýhtiyaç faþistlerle iþbirliði yapmakiçin saða geçmek deðil, tam tersine dahasola geçmek gerekir diyor.

Aslýnda CHP bu ittifak politikasý iledoðrudan MHP’ye yardýmcý oluyor.Oylarý barajý aþamayan MHP bu neden-le de oy kaybediyor. Nasýl olsa barajýaþamayacak diyen önemlice bire kesimbaþka yerlere kayýoyor. Belki, saðcýolduðu ölçüde AKP’ye, belki “vatansev-er”, milliyetçi, “yurtsever” olduðuölçüde CHP’ye.

MHP ile koalisyon önererek CHPaslýnda bu partinin barajý aþmasýnayardýmcý oluyor. Çünkü artýk MHP’ninbarajý aþmasýnýn bir anlamý var. Üstelikbarajý aþarsa belki bir önceki dönemdeolduðu gibi gene hükümet olmasýnýnolasýlýðý var. Kaçan oylar böyledüþünerek geri gelecektir.

Kýsacasý CHP kendi katilini yenidenmeclise taþýyor.

Soldan gelen her milliyetçi adýmýnaslýnda daha saða, daha saðdaki mil-liyetçi örgütlenmeye yaradýðýnýn en iyigöstergesi.

Birde daha solda olup milliyetçi olan-lar var. En baþta Ýþçi Partisi. Bu parti yýl-

lardýr saða kayan milliyetçi-vatanseverbir çizgi üzerinde ama bir türlübüyüyemiyor. Hep ayný noktada: Binde2. Bazen daha da aþaðýya düþüyor. ÝþçiPartisi’nin vatansever milliyetçiliði aynýcephenin daha güçlü partisine CHP’yeayrýyor. Onun milliyetçiliði ise MHP’ye.

Bu kervana katýlan bir diðer parti iseyeni TKP. TKP’nin giderek bütün güç-lerini yýðdýðý yurtseverlik çizgisi aynenÝþçi Partisi’nin vatanseverliði gibi önceCHP’ye, ardýndan MHP’ye yaramak-tadýr.

Bugün Ýþçi Partisi ile TKP’yi aynýyerekoymak haksýzlýk gibi görünebilir.Bir anlamda doðrudurda. Ýki partiarasýnda farklar var ama teorikolarakayný yerde duruyorlar.

TKP Genel Sekreteri “teorikolarakABD Türkiye’ye saldýrabilir öyleysepratik olarak da bu mümkündür ve bunedenle hazýrlanmak gerekir” diyor.Yurtseverliklerini bir anlamda bu ABDsaldýrýsýna da baðlýyor. Belli ki sonzamanlarda çokan romanlarý çok oku-muþ. Hayali geniþ. Ama o-nun bu geniþhayali TKP’yi aramýzdan alarak saðaoturtuyor. Ýþte bu nedenle soldan kihertürlü milliyetçi, vatansever, yurtsev-er eðilime karþý çýkmak gerekiyor.

Solda olmak toplumdaki ve dünyadakiçeliþkilerde milli temellerde deðil sýnýftemelinde ayrýþmaktýr.

Ýlk seçimlerde ne yazýk ki gene göre-ceðiz. Solda milliyetçilik, vatanseverlikve yurtseverlik üzerinden politikayapanlar son seçimlerden daha kötüsonuçlar elde edecekler. Saðda mil-liyetçilik yapanlar kazançlý çýkacaklar.Fakat kimse ülkede yürüttüðü IMF-Dünya Bankasý politikalarý nedeniyleAKP’yi eleþtirmediði için AKP yaoykaybetmeyecek ya da çok az kaybede-cek ve büyük olasýlýkla gene tek baþýnaiktidar olacaktýr.

Doðan TARKAN

Geçtiðimiz günlerde AKP gençlik kol-larýnýn düzenlediði bir konferansta GaziÜniversitesi'nden Prof.Dr. Akif Yaylakemalizmin ilericilikten çok gericiliðetekabül ettiðini söyledi. Hemen ardýn-dan olay (aslýnda bir olay da yok ama)manþetlere taþýndý, sansasyonlaryaratýldý. Akif Yayla cennetteki yasakelmayý ýsýrdý, devletin resmi ideolojisineters düþen þeyler söyledi. Týpký OrhanPamuk, Elif Þafak, Hrant Dink gibi. Vetabii ki týpký onlara olduðu gibi Yayla'yada saldýrýlar baþladý.

En baþta medya tarafýndan düþmanilan edildi Akif Yayla, arkasýndan GaziÜniversitesi'ndeki görevinden uzak-laþtýrýldý, kendisini konferansa daveteden AKP'lilerin hepsi Yayla'yý yalnýz

býraktý son olarak da ÝstanbulBarosu'ndan bir avukat tarafýndanhakkýnda suç duyurusunda bulunuldu.Suç duyurusu metni ise Yayla'ya karþýkampanya yapanlarýn düþünce özgür-lüðüne bakýþlarýný ve kendi "bilimsellik-lerini" ortaya koyar nitelikte:"Kemalizmin ilerlemeden çok gerilem-eye tekabül ettiðini söylemek adeta bili-mi inkâr etmektir. Cumhuriyet'e,devrim yasalarýna, laikliðe karþý olmak-la eþ anlamlýdýr". Solun büyük kýsmý isebu konuda sessiz kalmayý tercih ediyor.Akif Yayla'ya sadece ÝHD, Mazlumder,ÝHGD ve HYD gibi bir kaç insan haklarýderneði sahip çýktý. Bu konuda sessizkalmaya devam eden sol ise ne yazýk kistatükocularýn tarafýný güçlendiriyor.

Sosyalistler, katliam, nefret ve ýrkçýlýk-tan beslenen faþistler hariç herkes içinsýnýrsýz düþünce, söz söyleme veörgütlenme özgürlüðünü savunurlar.Düþünmenin ve düþündüðünü ifadeetmenin en temel insan haklarýndanolduðunu düþünürler. Bu sebeple hertür özgürlük ihlalinin karþýsýnda tutarlýbir biçimde mücadele ederler.

Türkiye'de resmi ideoloji etkisiniyitirmeye baþlarken her tür özgürlüðesaldýrmaya devam ediyor. AkifYayla'nýn baþýna gelenler bunun sonörneði. Kendi düþüncesi dýþýnda hiçbirdüþünceye tahammülü olmayanlarakarþý mücadeleye devam etmek gerekir.

Irmak Can ÝNANIR

Düþünceye özgürlük

Milliyetçilik ya dayurtseverlikkime yarýyor

Page 4: Sosyalist İşçi 264

4 sosyalist iþçi sayý: 264

“Mediko’muvermiyorum”

20 Kasým'da AnkaraÜniversitesi CebeciKampusunda "MedikomuVermiyorum" kampa-nyasýnýn ilk adýmýný attýk.Kampanyamýz için, kýsabir sürede önce broþürhazýrladýk. Cebeci'ninhemen her yerine kampa-nyamýzý anlatan veüzerinde kocaman"Mediko Kapanýyor" ve"Ölecek miyiz" yazan ikiayrý afiþimizi astýk. ATOve SES ile görüþtük, ancakgelen cevap uzun sürdüðüiçin bu seferlik baskýyý birarkadaþýmýzýn harçparasýný ortaya koymasýile karþýladýk. 600 broþürdaðýttýk, herkesle GSS vemedikolarla ilgili konuþ-tuk.

Yaklaþýk bir haftaçalýþtýktan sonra, 20 Kasýmgünü gelip çattýðýnda, 65-70 kiþi "MedikomuVermiyorum" pankartýarkasýnda medikoyadoðru yürüyüþe geçtik."Medikolar Bizim!","Parasýzlýktan ölmiycem,Medikomu vermiycem","saðlýkta yýkýmý durdu-ralým" sloganlarý ile oku-lun kapýsýna geldik.

Okul kapýsýnda polis bizemedikoya yürümelerinintoplantý ve gösteriyürüyüþleri kanunamuhalefet olduðunu söy-leyince, bir arkadaþýmýzasýl "gösterinin" AKPhükümetinin saðlýk ocak-larýný, medikolarý kapatýp,kitlesel ölümlere yol aça-bilecek bir dönüþümuygularken bunu toplumasanki çok iyi bir þeymiþgibi anlatmasý olduðunusöyledi. Bunun üzerinemedikoda çalýþanlarýn dakatýlýmýyla, basýn açýkla-mamýzý kampus giriþindegerçekleþtirdik.

Kampanyamýzýn öðrenci-lerin saðlýk haklarýnýngaspýna karþý olduðunu vetýpký Fransa'daki dost-larýmýz gibi çok kitlesel birhale getirmemiz gerektiði-ni anlattýk. Basýn açýkla-masýnýn ardýndan, tekrarkampusa dönerek kampa-nyamýzý nasýl sürdüre-ceðimizi konuþtuk. Çoksayýda öðrencinin teþekküretmesi ilginç bir aný oldu.

20 Kasým'da ufak amaönemli bir adým atmýþolduk. Cebeci'de yapýlaneylem, bir ilk olarakönemliydi.

Þimdi, bütün üniversitel-erde "MedikomuVermiyorum" kampa-nyasýný yaygýnlaþtýr-malýyýz.

Sigortamýz, emekliliðimiz, saðlýkhizmetlerimiz, ücretlerimiz saldýrý altýnda

DÝRENÝP DURDURABÝLÝRÝZIMF ve Dünya

Bankasý’nýn direktifiyleyasalaþtýrýlan Genel saðlýkSigortasý uygulamasýemekçiler için çok aðýrkoþullar getiriyor.

Yeni yasa ile birlikteemekçiler daha fazla primödeyecekler ve bunakarþýlýk daha az saðlýkhizmeti alabilecekler. Ayda167 YTL geliri olan her 4kiþilik aile GSS’ye 64 YTLprim ödeyecek. Bununkarþýlýðýnda alýnacak saðlýkhizmeti ise çok sýnýrlý.

Bazý saðlýk hizmet-lerinden sie prim ödensedahi yararlanýlamayacak.Ayrýca bir kere yaka-landýðýnýz bir hastalýktanertesi yýlda tedavi edilmekistiyorsanýz ertesi yýl dahafazla prim ödemenizgerekiyor.

Yeni yasa ile birlikte AileHekimliði uygulamasýdageliyor. Ýlk bakýþtabirçoklarýna iyi görünen buuygulamaya saðlýk çalýþan-larý çok büyük orandakarþý.

Aile Hekimliði uygula-masý öncelikle saðlýkocak-larýnýn kapanmasýna yolaçýyor. Çalýþan insanlariçin çok yerde ulaþýlabilentek saðlýk hizmeti olansaðlýk ocaklarýnýn kapatýl-masý tam bir yýkým olacak.

Aile hekimliði ise bir yan-dan saðlýðýn paralý olmasý-na yol açarken diðer yan-dan da hekimlerin ortakçalýþmasýnýn yerine birbir-leriyle rekabetini getirecek.Örgütlülüklerine zararverecek.

Yeni yasanýn bir baþkayaptýrýmý ise öðrencilerin

26 Kasým Pazar günü saat 11'de Küresel Eylem Grubu,saðlýkta yýkýmý durdurmak için eylem yapmak üzereCumhuriyet Meydaný'ndaydý. Saat 12.30'da KonakCumhuriyet Meydaný'ndan, Alsancak GündoðduMeydaný'na yürüyüþ baþladý. Ýzmir, Ankara, Kütahya,Ýstanbul, Denizli, Muðla ve Akhisar'dan katýlýmcýlarýnbulunduðu KEG korteji, dinamik yapýsýyla ilgi çekipdiðer kortejleri de harekete geçirdi. Eylemde yaklaþýk onbin katýlýmcý olduðu söylenirken, KEG saðlýk hakkýnýkorumak için 150 kiþiyle alandaydý. GündoðduMeydaný'nda yapýlan mitingle sona eren eylemde atýlanbazý sloganlar þöyleydi;

* GSS'ye hayýr!* Birleþen iþçiler yenilmez!* Medikolar bizim!* Al al al, çal çal çal, AKP yasaný al baþýna çal!* Parasýzlýktan ölmiycem, medikomu vermiycem!* Katil ABD, iþ birlikçi AKP!* Bush Irak'tan, Tayyip saðlýktan çek elini! Küresel Eylem Grubu, saat 14.00'da biten eylemden

sonra saat 16.00'da APÝKAM (Ahmet Piriþtina KentArþivi Müzesi) Toplantý Salonu'nda, günün deðer-lendirilmesini konuþmak ve bundan sonra yapýlacakçalýþmalar hakkýnda görüþ alýþ-veriþi yapmak üzerebuluþtu. Bu eylemin bir son adým deðil, aksine bir önadým olduðu, esas sesimizi duyurma sürecinin bundansonra baþlayacaðý konuþuldu. Bunun için 14 Aralýk vesonrasýnda yapýlabileceklerin tartýþýldýðý toplantý,17.30'da sona erdi.

E.Deniz

Ýzmir Saðlýk Platformu’nun düzenlediði mitinge Küresel Eylem Grubu’da katýldý. KEGaktivistleri bir yandan “saðlýðýmýzý koruyalým” diyerek Genel Saðlýk Gigortasýna veAile Hekimliði uygulamasýna karþý çýkýyorlar, diðer yandan da “MedikomuVermiyorum” kampanyasý sürdürüyorlar.

KESK greveçýkýyor

KKEESSKK GGeenneell BBaaþþkkaannýýÝÝssmmaaiill HHaakkkkýý TToommbbuull,,22000077 yyýýllýý bbüüttççeessiinnii eemmeekk-ççiilleerriinn ooyyuunnaa ssuunnaaccaakk-llaarrýýnnýý bbeelliirrtteerreekk,, ''''BBiinnlleerrcceeiiþþ yyeerriinnddee,, yyüüzz bbiinnlleerrcceeeemmeekkççii kkuullllaannaaccaaððýý ooyyllaabbüüttççeeyyee iilliiþþkkiinn yyaakkllaaþþýýmmýý-nnýý oorrttaayyaa kkooyyaaccaakkttýýrr''''ddeeddii..

TToommbbuull ddeevvaammllaa ''''22000077bbüüttççeessiinniinn tteemmeell kkaarraakk-tteerriinnii,, ggiittttiikkççee yyookkssuull-llaaþþaann hhaallkkaa yyüükklleenneennddoollaayyssýýzz vvee ddoollaayyllýývveerrggiilleerr,, öözzeell sseekkttöörreekkaayynnaakk ttrraannssffeerrii vvee vveerrggiiiinnddiirriimmlleerrii,, ffaaiizz ööddeemmeellee-rriinnddee sseerrmmaayyeeyyee kkeessiinnttii-ssiizz ssaaddaakkaatt,, ssoossyyaall ggüü-vveennlliikk ssiisstteemmiinniinn ttaassffiiyyee-ssii,, ssoossyyaall ddeevvlleett yyeerriinneeyyuurrttttaaþþýýnnýý ssüürreekkllii mmuuhhttaaççdduurruummaa ggeettiirreenn vvee aasslliiiiþþlleevvlleerriinnii bbiirr hhaayyýýrrsseevveerr-lliikk mmeekkaanniizzmmaassýýnnaa iinnddiirr-ggeeyyeenn bbiirr yyaappýý oolluuþþttuurr-mmaakkttaaddýýrr.. 1155-3300 AAððuussttooss-ttaa ggeerrççeekklleeþþeenn 55.. ttoopplluuggöörrüüþþmmeelleerr ssoonnuuccuunnddaa,,ggeeççmmiiþþ yyýýllllaarrddaa oolldduuððuuggiibbii kkaammuu eemmeekkççiilleerrii vveeeemmeekklliilleerr aaççllýýððaa mmaahhkkuummeeddiillmmiiþþttiirr”” ddeeddii,,

KKEESSKK,, TTTTBB vvee TTMMMMOOBBbbuu ttaalleepplleerrllee bbiirr rreeffeerraann-dduumm ddüüzzeennlliiyyoorrllaarr..RReeffeerraanndduummuunn ssoonnuuççllaarrýý55 AArraallýýkk 22000066 ttaarriihhiinnddeeAAnnkkaarraa''ddaa aaççýýkkllaannaaccaakk..

1144 AArraallýýkkttaa iissee TTMMMMOOBBvvee TTTTBB’’nniinn ddee ddeesstteeððii iilleekkaammuueemmeekkççiilleerrii ggrreevveeççýýkkýýyyoorrllaarr..

Ýzmir’de Genel Saðlýk Sigortasý ve Aile Hekimliði'ne karþý eylem

þimdiye kadar parasýzyararlandýklarýMedikolarýn kapatýlacakolmasý. Medikolarýn kap-atýlmasý ile birlikte zatenparalý hale gelen eðitimharcamalarýnýn yaný sýraöðrenciler saðlýk gereksin-

meleri için de para ödemekzorunda kalacaklar.

Genel Saðlýk Sigortasýuygulamasýnýn bir baþkayaptýrýmý ise emeklileri veemekliliði çarpýyor.

Emekli maaþlarý azalacak.Emekli aylýklarý %75’den

%50’ye iniyor. Kýsa birsüre içinde emeklilik yaþý68 olacak. Bu arada primödenmesi gereken günsayýsý da artýyor.

Em ekli ikramiyeleri bun-dan böyle taksitleödenecek.

Sendikalarýn yaptýðýaraþtýrmalara göreTürkiye’de açlýk sýnýrý586, yoksulluk sýnýrý ise1.902 YTL. Asgari ücretise brüt 530, net 380 YTL.Yani asgari ücretle çalýþanemekçiler açlýk sýnýrýnýnçok altýnda yaþamayaçalýþýyorlar. Türk-Ýþ’inhesaplarýna göre asgariücretliler ayda 11 günaçlar.

Bu hesaplara göreTürkiye’de 909 bin kiþiaç, 18 milyon insan ise

yoksulluk sýnýrýnýn altýn-da yaþamaya çalýþýyor.

Bu arada yapýlan biþrbaþka araþtýrmaya göreise her bir milletvekilininmaaþý için 112 asgariücretle çalýþan emekçininvergi vermesi gerekiyor.Asgari ücretlerden 150YTL vergi kesiliyor. 2007baþýndan itibaren ise GSSuygulamasý ile birlikte 64YTL daha kesilmeyebaþlanacak.

Asgari ücretlerin budenli düþük olmasý emek-

çi sýnýflarýn nefesini kes-mekte. Örgütlenme düze-yini düþürmektedir.

Sendika hareketi içinasgari ücretlerin arttýrýl-masý için mücadaleninbüyük bir önceliði var.

Bugünlerde AsgariÜcret Tesbit Komisyonutoplanacak ve büyüko-lasýlýkla 55-10 arasýndabir zam yapacak.Sendikalar bu köle ücre-tine direnmedikçe emekçihareketinin toparlanmasýmümkün deðil.

Kölelik ücreti: Asgari ücret

Page 5: Sosyalist İşçi 264

sayý: 264 sosyalist iþçi 5

YORUMKazanmak için mi,protesto etmek için mi?

Türkiye’de sendikal hareketin durumu iyideðil. Bunu söylemek herhalde pek de önemlibir tesbit deðil. Sendikalý üye sayýsý düþüyor,

sol sendikalar ise çokkötü bir biçimde geriliyorlar.DÝSK giderek etkisizleþiyor, KESK ise son olarakeðitim iþkolunda da yetkiyi kaybetti.

Türkiye’de solda yer alan çok kiþi sendikalarýnbütün dünyada gerilediðini anlatýyorlar. Bu doðrudeðil. Bu bütünüyle Türkiye’deki durum için birmazeret.

Türkiye sendikal hareketi için kamuemekçilerininörgütlenmesi çok önemliydi. Egemen sýnýfýn devletiküçültmeye, ucuzlatmaya çalýþtýðý bir sýrada kamuemekçilerinin “grevli toplu sözleþmeli sendika hakkýiçin” harekete geçmesi çok önemliydi.

Kamu emekçileri uzun süre örgütlerinde sendikaadýný dahi kullanamadýlar. Ama mücadele giderek-büyüdü, etkinleþti. Hareketin bu ilk aþamalarýnda“demokrasi mücadelesi” belirleyiciidi çünküsendikal örgütlenme hakký için mücadele ediliyor-du. Emekçiler sendikalaþmanýn yararlarýný görerekbu mücadeleye omuz veriyor, sendikalaþmamücadelesini yürüten derneklere ve sendikalarakatýlýyorlardý.

Ancak bir mücadele uzun süre kazanmadandevame demez. Sendika hakký doðrultusundaküçük kazanýmlar oldu. Derneklerden sendikalarageçildi ama iþ orada týkandý.

O noktadan sonra tekrar baþladý. Ankara’ya git geleylemleri. Niye gidildiði, ne istendiði belli olmayaneylemler. Bu arada zaman zaman grev silahý kul-lanýldý. Kimi genel grevler gerçekten etkin, çok etkinoldu. KESK bu mücadelelerin içinden doðdu.Yürüyüþler, mitingler üye kazanmanýn aracý oldu.

Ama yukarýda da söylendiði gibi tekrar hareketizayýflatmaya baþladý. Kazanmakiçin deðil protestoetmek için eylemler yapýlmaya baþlandý ve bununsonucu olarak hareketin dinamikleri törpülenmeye-baþladý ve sonunda eylemlerin gücü zayýfladý.

DSP-MHP-ANAP hükümeti kamu çalýþanlarýiçingrevsiz, toplu sözleþmesiz sendika yasasýný çýkartmagörüþmelerini baþlattýðýnda artýk KESK’in güçlü sesçýkarabilecek bir durumu yoktu. Tam tersinehükümetin iþbirlikçisi, faþistlerin kontrolündekisahte sendika, Türk Kamu Sen yasayý “hiç yoktaniyidir” diye destekledi.

Yasanýn çýkmasýndan önceki son gösteri çok üzün-tü vericiydi. Çoðu KESK üyesi dahi olmayan biravuç devrimcinin gösterisiydi ve yasa grev ve toplusözleþme hakký vermeden çýktý!

Sendika yasasýnýn çýkmasý ile birlikte KESK’inönceki mücadelesi bir anda kesildi. “Grevli toplusözleþmeli sendika mücadelesi” tarih oldu onunyerini “toplu görüþmeler” öncesi ve sonrasýnýnküçük, etkisiz, ne için yapýldýðý dahi belli olmayaneylemlerine býraktý. Zaten Türk Kamu Sen en çokiþkolunda yetkiliolan sendikaydý. MHP’nin iktidar-da olduðu bir dönemde bu belki, normaldi amadaha sonra AKP hükümeti döneminde de TürkKamu Sen bu çoðunluk durumunu sürdürdü ve2006’da eðitim iþkolunda da çoðunluðu aldý.

KESK’e gelince, eylemler artýk bir kazanmak içinolmaktan tamamen çýmýþ, protesto biçimini almýþtý.

Böyle olunca da katýlým her eylemde biraz dahadüþtü. Eðiitm Sen’in kapatýlmasýna karþý eylemlerbunun iyi bir örneði. 2006 yýlýnda Türk Kamu Senmitingi ilk kez KESK mitinglerinden daha kalabalýkoldu.

KESK’in bu gerileyiþi sadece yönetimlerininbakýþýndan dolayý deðil. KESK’te muhalefette olansol gruplar da KESK’i hergeçen gün sendika olmak-tan çýkaran bir tutum içindeler.

KESK içindeki bütün sol grpular için KESK birsendika olmaktan çok protestolarýn ifade edileceðibir örgüt. Birçok solmitingde olduðu gibi katýlýmýnazlýðý ya da çokluðu önemli deðil. Çünkü nicelikdeðil nitelik önemli. Ne var ki Çalýþma Bakanlýðýaçýsýndan ise nitelik deðil, tersine nicelikönemli,. Bunedenle KESK giderek “toplu görüþmeler” sürecininde dýþýna düþmkte. Zaten “meþru hakkýmýz” olangrev bütünüyle unutulmuþ durumda.

Þimdi 14 Aralýk’ta KESK greve çýkacaðýný söylüyorama önce “referandum” yapýlýyor. Referandumlarbir baþka göstermelik “eylem” biçimi olarak KESKtarafýndan benimsendi.

Sinan BULUT

Sendika ne demek,öðrenci kim?

Saim GÜREL

Bir süredir öðrencilerinsendikalaþmasý üzerine birtartýþma var. Tartýþma diy-orsam, yanlýþ anlaþýlmasýn.Kampuslerde, üniversiteve lise koridorlarýnda veyaatölye ve fabrikalardagençler tarafýndantartýþýlan bir þey yok. Soliçinde birkaç grubunyürüttüðü tartýþma dýþýndaesas olarak kimsenin ne butartýþmadan ne de öðrencisendikasýndan haberi var.

Bir sol grubun "devrimciöðrenci sendikasý giriþimi"uzun zamandýr devamediyor. Öte yandan birazdaha tartýþýlabilir olan birgiriþim de bizzat birsendikadan, DÝSK'tengeldi. Öneri DÝSK'tengelince kýsmi de olsa basýn-da yer aldý. DÝSK, Genç-Sen isimli bir sendikakurma arifesinde.

DDüünnyyaa''ddaa bbiirrhhaayyaalleett ddoollaaþþýýyyoorr::AAnnttiikkaappiittaalliizzmm!!

Bu tartýþmalarýn yapýldýðýiki toplantýya katýldým. BiriBarýþarock'ta, ikincisi iseTürkiye SosyalForumu'nda yapýldý.Burada öðrenci sendikasýfikrini savunanlarýn hepsöze ayný sözcüklerlebaþlamasý dikkatimi çekti."Türkiye'de muhalefetinson derece düþük olduðubu günlerde" mealindebaþlayan konuþmalarlasendikanýn bu soruna birpanzehir olabileceðianlatýyorlardý. Öðrencisendikasý fikrinin birçokyanlýþýndan önce bu tespi-tle yola çýkmanýn getire-ceði hatalara bir göz atmakgerek. Öncelikle neTürkiye'de ne þu günlerdedünyanýn hemen hiçbiryerinde muhalefet düþükdeðil. Henüz Türkiye'dekitlesel grev dalgalarýgörmedik ama 1 Martzaferini; bizzat üniversitel-erde, sokaklarda büyüyensavaþ karþýtý öfkeyimuhalefetten saymayacakmýyýz? Dünyada yeni liber-al politikalara karþý kitleselbir dalga yaþanýrken,Fransa'da CPE'ye,Yunanistan'da eðitimdeözelleþtirmeye, Ýngiltere'deemeklilik maaþlarýna karþýkitlesel grevler, iþgaller,boykotlar, yürüyüþleryaþanýrken Türkiye'nintopraðýnýn farklý olduðugibi milliyetçi bir fikre mikapýlacaðýz? BizzatBarýþarock'ta, 80.000 gencinbuluþtuðu bir antikapitalistfestivalde ya da TSF gibi3.000 insanýn sabah akþamantikapitalist hareketinsorunlarýný tartýþtýðý bir

forumda bu sözleri duy-mak, dünyada olup biten-lerden habersiz insanlariçin bile oldukça gülünç.Üstelik, belki de en önem-lisi Barýþarock da, TSF deyeni döneme ait alanlar,antikapitalist hareketiniçinden doðdular.

Barýþarock'ta ilginçtir,Fransa'dan gelen ve bizzatiþgal hareketinde yer almýþbir öðrenci vardý. Yoldaþ,Fransa'da yürüttüklerimücadelenin tek konulukampanya biçimindeyapýldýðýný ve bu sayedekitleselleþtiðini anlatýrken,sendika fikrini anlatanarkadaþlar "sendikacý deðilgaliba arkadaþ" diyerekFransa deneyimlerini esgeçip, "muhalefetin dibevurduðunu, öðrenci genç-lik muhalefetini yenidenörgütlemek gerektiðini"anlattýlar. Gerçekte ise,küresel antikapitalisthareket gün geçtikçebüyüyor, iþte Fransa,Ýngiltere, Yunanistan, LatinAmerika, Irak direniþi…

Dünya'da gerçekten bam-baþka þeyler olurken bun-larý anlamamak çok büyükbir hata. Türkiye de dahilolmak üzere dibe vuran birþey olduðu doðru. O da,geliþen antikapitalisthareket karþýsýnda tutucu,milliyetçi davranan sol.Savaþ karþýtý yüzbinleri,Barýþarock'taki onbinleri,

savaþ karþýtý gösterilerde"biz antikapitalistiz" diyen-leri beðenmeyen sol.Oysaki her mücadeledönemi kendi aygýtlarýnýmücadelenin düzeyinegöre üstelik önceki kuþak-larýn mirasýndan öðrenerekgeliþtirir.

MMüüccaaddeellee iiççiinnddeennggeelliiþþeenn aayyggýýttllaarr

Sendikalar ya da "bütünükapsayan" mücadele aygýt-larý birkaç devrimcininmasa baþýnda yaptýklarýtoplantýlarla kurulamaz.Ne 70'lerin DÝSK'i ne de90'larýn KESK'i bu þekildekurulmadý. DÝSK, döneminradikalleþen koþullarýndabizzat iþçiler tarafýndan birzorunluluk olarak kuruldu.KESK ise, yeni liberalizminsaldýrýlarýnýn yoðunlaþtýðýbir dönemde, kamu e-mekçilerin mücadele aygýtýolarak ortaya çýktý. Bütünbu koþullarda elbette sol-cular, sosyalistler baþýçekti. Ancak, iki örgütü deyaratan güç iþçi sýnýfýnýnihtiyaçlarýnýn basýncýyla vebizzat sýnýf tarafýndankurulmuþ olmalarýydý.

Dünyada yepyeni,mücadeleci, neþeli, umutluve yenilgi yaþamamýþ birkuþak ortaya çýkýyor.Sendika fikrini anlatanlarsakafalarýndaki yenilgi hay-aletine bakarak, belki demücadele içinde geliþebile-

cek bir aracýn doðumunuyapmak istiyorlar. Ancak,dünyanýn içinde bulun-duðu durumda, bir avuçsolcunun öðrencileresendika kurmasý yalnýzcabunun bir ölü doðum ola-caðýný deðil, ayný zamandayanlýþ fikirleri ve mücadeleanlayýþý nedeniyle müca-dele etmek isteyen yýðýnlarönünde engel oluþtura-caðýný da gösteriyor.

Bütün bunlara raðmen,yeni liberal politikalarakarþý, yenilgi yaþamamýþbu yepyeni kuþaðýn ener-jisini bir araya getirmekgerekiyor. Genç-Sen'in"klasik sol" söylemleriyüzünden 24 maddesindekendine yer edinemeyenmedikolarýmýzýn kapatýl-masýna karþý, kitleleribarýndýran bir kampanyainþa etmekle bunun ilkadýmýný atabiliriz. Bütününiversitelerde yerel"Medikomu Vermiyorum"kampanyalarý inþa ederek,saðlýk emekçileri ileberaber, muhalefetigeliþtirmeyi deðil, somuthedefini kazanmayý hede-fleyen bir hareketi inþaedebiliriz. Ýþte böylesineyýðýnsal ve bu saldýrýyýpüskürtebilecek güçte birkampanya inþa edersek;yýðýnlar, mücadele içinde,kendi ihtiyaçlarý doðrul-tusunda, kendi öz örgüt-lerini de yaratacaklardýr.

Page 6: Sosyalist İşçi 264

6 sosyalist iþçi sayý: 264

Ortadoðu’da savaþ

Bir dizi geliþmeOrtadoðu’dasavaþýn biteceði,ABD ve Ýngilte-re’nin Irak’tan

çekileceði düþüncesininyayýlmasýna neden oldu.

Bunlarýn en baþýndaBush’un partisi,Cumhuriyetçilerin seçim-lerde aðýr bir yenilgiyeuðramasý geliyor. gerçek-ten de Cumhuriyetçileresas olarak Irak veAfganistan’da sürmekteolan savaþa bir tepki olarakoy kaybettiler. Seçimlerinsonucunda Bush en þahinbakaný olan savunmaBakaný Rumsfeld’i görevin-den aldý.

Basýna birçok ABD’li gen-eral’in ve bu arada ÝngilizGenel Kurmay Baþkaný’nýnsavaþ üzerine olumsuzgörüþleri çýkýyor.Generaller savaþýn poli-tikolarak kaybedildiðinivurguluyorlar, bazýlarýisederhal çekilinmesi gerek-tiðni anlatýyorlar.

Bush’un yaný sýra Blair’indurumuda çok kötü. O daaþaðýdan gelen basýncýnsonunda Baþbakanlýðý terkedeceðini açýklamakzorunda kaldý.

Bütün bu geliþmelersavaþýn bitebileceðikanýsýný güçlendiriyorlar.

Ancak bütün bunlara rað-men Amerikan emperyal-izminin Ortadoðu’dan çek-ileceðini düþünmek içinvakit çok erken.

DDeemmookkrraattllaarrffaarrkkllýý mmýý??

Hemen herkes kabulediy-or ki Demokratlar, Bush’unCumhuriyetçi Partisi’ndençok farklý politikalara sahipdeðiller. Bush’un Irak’asaldýrmasýný yanlýþ bulandemokratlar “Irak’a deðil,

Suriye!ye saldýrmalýydý”diyorlar.

Zaten Bush’un hedefleriarasýnda da çeliþik birdurumda olmasýna raðmenÝran ve/veya Suriye var.

Bugünkü hava devamederse gelecek Baþkanlýkseçimlerini Bush’un veCumhuriyetçilerin kaybe-deceði açýk. Yenilen neo-conlarýn þahin poli-tikalarýdýr.

Zaten, Rumsfeld’in gidiþi-ni birçok yorumcu “babaBush!un geri geliþi” olarakyorumluyor.

Baba Bush ile George WBush arasýndaki fark ABDhegemonyasý içinOrtadoðu’ya saldýrýpsaldýrmamak deðil, nasýlsaldýrýlacaðýdýr.

Baba Bush ilk kez Irak’asaldýrdýðýnda bunu büyükbir poliitk ve askeri koal-isyon kurarak yaptý.

Irak’a Kuveyt’i iþgaletmesi nedeniyle yapýlansaldýrýya Suudi Arabistanve Suriye dahi ABD’ninmüttefiki olarakkatýlmýþlardý ve o günlerdeABD ordusu büyük çaplýbir biçimde SuudiArabistan’a yerleþmiþti.

Bugün ABD ordusununvarlýðý Suudi Arabþstaniçin en önemli politiksorun.

AABBDD IIrraakk’’aa nniiyyeessaallddýýrrddýý??

Gene hemen herkes biliy-or ki ABD Irak’a KitleÝmha Silahlarý’ný yoketmek veya diktatörSaddam’ý devirerek Irak’ademokrasi getirmek içinsaldýrmadý.

Ortadoðu ve Irak ABDiçin dünya hegemonyasýaçýsýndan önemli.

Irak hem stratejik olarak,hemde sahip olduðu petrol

nedeniyle ABD içinvazgeçilemez biþr önemesahip.

Bugün ABD dünyanýntartýþmasýz en büyükaskeri gücü. Diðer rakip-lerinin ABD’ye yetiebilme-si kýsa zamanda pek olasýdeðil.

Ne var ki ABD askeriolarak bu denli büyük birgüce sahip olmasýna rað-men siyasi olarak aynýetkin güce sahip deðilçünkü ekonomik olarakeskisi kadar güçlü deðil.

ABD gene dünyanýn enbüyük ekonomik gücü amaeskisi kadar açýk farklalider konumunda deðil.

Ýþte bu nedenlerle ABDdünya hegemonyasýnýpekiþtirmek ve rakiplerinietkisizleþtirmek, kontrolaltýna almak istiyor.

Petrol kapitalizm çaðýndadünyanýn en önemli mad-desi. Petrol demek enerjidemek. Hem elektriðinelde edilmesinde petrolünyeri çok yüksek hem dehem sanayide hem de ara-balarda petrol kullanýlýyor.Bu nedenle petrolün kon-tolü kapitalizm için çokönemli.

ABD önemli bir petrolüreticisi ama ürettiði petrolyetmiyor. Ne var ki ABDpetrol ihtiyacýnýOrtadoðu’dan deðil, kendi-sine daha yakýn ülkelerdenelde ediyor. Örneðin sonzamanlarda Kanada yenibulduðu petrol yataklarýile ABD’nin en önemli kay-naklarýndan birisi oldu.Venezüella, Batý Afrika,Meksika ABD’nin diðerpetrol kaynaklarý.

Ortadoðu ise esas olaraAvrupa fakat daha çok daUzak Asya’daki Japonyave Çin için önemli.

Çin giderek önemkazanan ülke. Dünyadason yýllarda artan enerji vedolayýsýyla petrol ihtiyacýesas olarak Çin’in artanihtiyacýndan kaynaklan-maktadýr.

Çin dünyanýn heryerinden petrol almayaçalýþýyor ama hala orta-doðu en önemli pazardurumunda.

Ortadoðu petrolü ve özel-likle de Irak petrolünün enönemli özelliði rezervlerinçok büyük olmasý vepetrolün yüzeye çok yakýn

olmasý nedeniyle lolay veucuza çýkarýlýyor olmasý.

SSaavvaaþþýýnn aassýýll nneeddeenniippeettrrooll

Ýþte bu nedenlerlepetrolün kontrolüAfganistan ve Iraksavaþlarýnýn asýl nedeni.ABD Irak’ý iþgal ederkenpetrol açýsýndan budünyanýn ikinci en önemliülkesini ele geçirdi.

Irak dünya pazarýnaaçýldý, petrolü ise hemenhemen bütünüyle ABD’ninkontrolüne geçti.

Bu durum, ABD’ye rakip-leri üzerinde kontrololanaðý vermekte.

Afganistan ise Orta Asyapetrolünün nakli açýsýndançok öenmli bir ülke. HemAfganistan hem de Iraksavaþlarý ile ABD önceliklede Çin’e karþý askeri,siyasal ve ekonomik birüstünlük kurmakta.

Sonuç olarak ABD’nin busavaþlardan “yenildik”

diyerek çekilmesini bekle-mek aslýnda ABD’ninsaldýrý gerekçeleri ile anlaþ-mak olacaðýný görmekgerekir.

Öte yandan Bush’un de-yimi ile “teröre karþýsavaþ”ý iki dünya savaþý ileya da Vietnam veya Koresavaþlarý ile karþýlaþtýr-dýðýmýz takdirde neABD’nin kayýplarý ne dekurbanýn (Afganistan veyaIrak) kayýplarý henüz busavþlarda uðranýlan kayý-plarýn boyutlarýna ulaþ-maktan çok uzak.

Elbette her politik duru-mun dayatmalarý farklý.Dolayýsýyla ABD’ninOrtadoðu’dan çekilmesinibeklemek için askeri vesivil kayýplarýn öncekisavaþlarýn boyutuna ulaþ-masýný beklemek gerek-miyor. ABD çok daha öncebölgeden çekilmek zorun-da kalabilir.

Bugün varýlan noktadaABD politikolarak yenilmiþ

durumda. Bu politik yenil-gi bir yandan ABD’ninsaldýrý nedenlerinin savaþkarþýtý hareket tarafýndanve iþgalin baþlamasýndanbu yana yaþanan gerçekleraçýsýndan çýplak birbiçimde teþhir olmuþolmasý.

Diðer yandan isedireniþin hemAfganistan’da hem deIrak’ta çok sert olmasýsiyasal yenilgi sürecini hýz-landýrdý.

Kimileri özellikle Irakdireniþinin karakteri üzer-ine çok tartýþtý. Ama bugünaçýk ki direniþ bütün Irak’ýkapsamakta ve ABD askeriolarak da çok sýkýþmýþdurumda.

Irak þimdi bir iç savaþýneþiðinde görünüyor amabunun yaratýcýsýnýn kimolduðu da biliniyor veIrak’ýn bölünmesiolasýlýðýný savaþ karþýtýhareket en baþtan beri vur-gulamaktaydý. Sadece

IIrraakk þþiimmddii bbiirr iiçç ssaavvaaþþýýnn eeþþiiððiinnddee ggöörrüünnüüyyoorr aammaa bbuunnuunnyyaarraattýýccýýssýýnnýýnn kkiimm oolldduuððuu ddaa bbiilliinniiyyoorr vvee IIrraakk’’ýýnn bbööllüünnmmeessii

oollaassýýllýýððýýnnýý ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý hhaarreekkeett eenn bbaaþþttaann bbeerrii vvuurrgguullaammaakkttaayyddýý..SSaaddeeccee IIrraakk’’ttaa ddeeððiill,, bbüüttüünn OOrrttaaddooððuu’’ddaa ssýýnnýýrrllaarrýýnn yyeenniiddeenn

ççiizziillmmeessii ggüünnddeemmddee.. BBööll vvee yyöönneett vveeyyaa YYuuggoossllaavvyyaallaaþþttýýrrmmaa ppoollii-ttiikkaassýý bbüüttüünn OOrrttaaddooððuu iiççiinn ggüünnddeemmddee..

Ortadoðu petrolü ve özelliklede Irak petrolünün en önemliözelliði rezervlerin çok büyükolmasý ve petrolün yüzeye çok

yakýn olmasý nedeniyle lolay veucuza çýkarýlýyor olmasý

ABD gerek Afganistan’da gerekse de Irak’da muazzam bir vahþet uyguluyor. Ölü sayýsýIrak’da 650 bin kiþiye ulaþtý. Buna raðmen direniþi kýramýyor. Buna raðmen iþgal güçleriburunlarýný barakalarýndan çýkaramýyorlar.

Page 7: Sosyalist İşçi 264

sayý: 264 sosyalist iþçi 7

Sol, MGK ve "irtica"BirGün gazetesinin Forum sayfasýný yönettiðim

son altý ay boyunca yayýnladýðým yüzlerce yerli vetercüme yazýdan sadece iki tanesine çokça tepkigeldi. Tesadüf bu ya, bunlarýn ikisi de benimyazdýðým yazýlardý. Birinde solun Kemalizme ve mil-liyetçiliðe ödün vermesi eleþtiriliyordu, birinde deKemalizme bulaþmýþ solun Müslümanlara karþýtavrý.

Konularýn ikisi birbiriyle sýký sýkýya iliþkili elbet.Kemalizmi sorun olarak görmediði içindir ki, solungeniþ kesimleri hem milliyetçiliðin karþýsýnda dura-mamakta hem de göðsünü gere gere Müslümandüþmanlýðý yapabilmekte.

Yine ilginçtir ki, sol, milliyetçiliðin "durdurula-maz" yükseliþini sürekli abartmakta ve çareyi buyükseliþe ödün vermekte bulurken, Müslümanlýðýnyükseliþini de sürekli abartmakta ve çareyiMüslümanlara karþý devletin yanýnda yer almakolarak görmekte. Her iki durumda da, sol, devletinve egemen ideolojinin kucaðýna oturmuþ oluyor,baþtan yenik hale düþüyor, toplum açýsýndananlamsýz, marjinal, devletin gereksiz bir uzantýsýhaline geliyor.

Bu dediklerim, kuþkusuz, en bariz ve çarpýcý þek-liyle CHP için geçerli. Zaten bu cümleyi okur oku-maz aklýnýzdan "CHP de sol mu yahu!" diye geçmiþolmasýnýn nedeni de bu. Ne var ki, mesele CHP ilesýnýrlý deðil.

BirGün'de, devlete ve Kemalizme karþýMüslümanlarýn yanýnda yer almak gerektiðini,ortak konularda (baþta savaþ karþýtlýðý olmaküzere) Müslümanlarla birlikte çalýþmak gerektiðinianlattýðým yazýya karþý, hem gazeteye gönderilen(ve yayýnladýðým) yazýlarda hem sendika.orgsitesinde yayýnlanan kendini bilmez ve densiz biryazýda, Müslüman'ýn baþka þey, politik Ýslam'ýnbaþka þey olduðu anlatýlýyordu. OðuzhanMüftüoðlu'nun bir yazýsýnda da, evet ama,Türkiye'de gericilik ("irtica" demek istiyor elbet)tehlikesini de unutmayalým, deniliyordu. Kýsacasý,sol, çok üstüne gidilirse, Müslümanlýða deðil, poli-tik Ýslam'a karþý olduðunu savunuyor.

Bu savunma, bir kelime oyunundan, kaçakgüreþmekten baþka bir þey deðil. Devlet (baþtaMGK olmak üzere) sürekli irtica (yani politik Ýslam)tehlikesine dikkat çekerken ve sol bunu kabulederken, tüm Müslümanlara en azýndan kuþkucubir gözle bakmamak, hepsini "potansiyel mürteci"olarak görmemek mümkün mü? George Bush dazaten "Ben tüm Müslümanlardan nefret ederim"demiyor ki, sadece "terörist" Müslümanlarýnkökünü kurutacaðýný iddia ediyor, ama böylecebütün Müslümanlara, bizzat Müslümanlýðýn kendi-sine "terörist" damgasý vurduðunu gayet iyi biliy-or. Üstelik bütün dünya ve bütün Müslümanlarbunu anlýyor ve böyle algýlýyor. "Ýrtica tehlikesiyle"uðraþan Türkiye devleti ve Türk solu da ayný þeyiyapýyor. Tüm Müslümanlarý damgalamýþ oluyor.

Oysa, geçtiðimiz günlerde basýnda yaygýnca yeralan TESEV araþtýrmasýna göre, %76 þeriata dayalýbir din devleti istemediðini söylüyor (ve bu rakam1999'dan bu yana azalmamýþ, artmýþ). Dahasý, þeri-at savunduðu kuþkulu olmakla birlikte, þeriatçýlýðaen yakýn parti olan Saadet Partisi'nin aldýðý oy vedestek oraný ortada. Geçen seçimlerde %2 civarýn-da kaldýlar.

Türkiye'de þeriat tehlikesi yok. Olduðunu iddiaederek, sürekli bunu vurgulayarak, Türk solununbecerdiði tek þey, toplumun kendini Müslümanolarak düþünen geniþ kesimlerinden uzaklaþmak,anlamsýz ve gereksiz hale gelmek.

Roni Margulies

GÖRÜÞ þ bitiyor mu?Irak’ta deðil, bütünOrtadoðu’da sýnýrlarýnyeniden çizilmesi gün-demde. Böl ve yönet veyaYugoslavyalaþtýrma poli-tikasý bütün Ortadoðu içingündemde.

AABBDD ssaavvaaþþaa nnaassýýllddeevvaamm eeddeecceekk??

Bütün bu olumsuzkoþullar içinde ABD savaþanasýl devam edecek sorusuönem kazanýyor.

Siyasal yenilginin yanýsýra askeri olaraksýkýþmýþlýk nasýl çözülecek.Bu soruya kimsenin doðru-dan bir cevabý yok. Büyükolasýlýkla Bush yönetimininde bir cevabý yok. AncakBaba Bush politikalarýnadönüþ cevaplardan birisi.Yani dar bir ittifakla savaþýsürdürmek yerine ittifakýgeniþletmek. Bir baþkadeyiþle hegemonyamücadelesinde bir geriadým atmak.

Afganistan’da NATO’nungderek daha fazla savaþakatýlmasý, Lübnan’a önceÝsrail’in ardýndan NATO-’nun müdahale etmesi vearýk Lübnan savaþý’nýNATO’nun sürdürecekolmasý bu doðrultudakigeliþmelerin ilk iþaretleri.

ABD, Ýngiltere’den sonraþimdi bütün AB ile iþbir-liðini arttýrýyor. Kime karþý,Rusya, Japonya ve enönemli olarak da Çin’ekarþý.

Bu hedefler sadece Bush’aait deðil. Küresel ser-mayenin çýkarlarý ile þekil-lenmiþ ve ABD emperyal-izminin hedefleri. Bush veçetesinin özelliði bu poli-tikhedeflerde kimseyi tak-mamasý ve tek baþýnahareket etmesi idi. Eðerkýsa zamanda kendi hede-felerini baþarabilseydidünya çok daha karanlýkbir dünya olabilirdi.

Ancak, dünyanýnüzerinden savaþ bulut-larýkalkmadý.

ÝÝrraann vveeSSuurriiyyee hhaallaa hheeddeeff

Dünya enerji kaynaklarý-na hakimiyet deninceIrak’ýn yaný sýra Ýran’a dahakim olmak gerekir. Bunedenle er ya da geç Ýranemperyalizmin hedefi ola-caktýr. Önce Suriye’ye miyoksa Ýran’a mý saldýrýla-caðý tali bir sorundur. Belkibirine, belki diðerine belkide ikisine birden saldýrýla-caktýr.

Lübnan’a saldýrý ve ardýn-dan bu ülkenin NATOtarafýndan iþgal edilmesiÝran ve Suriye’nin ne denlibüyük bir risk altýndaolduðunu göstermekte.

Afganistan ve Lübnan iþgal altýnda.Ýþgal Afganistan’da açýk bir biçimdesürüyor, Lübnan’da ise BirleþmiþMilletler Barýþ gücü diye bu ülkeye gir-miþ olan NATO güçleri aslýnda bir iþgalgücü.

Türkiye bu iki ülkede de iþgal güçleriarasýnda.

Afganistan’da direniþ gidereksertleþiyor ve iþgal güçlerinin hunhar-lýðý da giderek artýyor. NATO ordususivilleri hedef alýyor ve bu bilinçli birtutum. Aynen Filistin’de sivilleri katle-den Ýsrail gibi Afganistan’daki NATOordusu da “ama sivilleri kalkan gibikullanýyorlar” diyor.

NATO komutanlarý Afganistan’da kibaþarýsýzlýklarýný açýkça kabul ediyorlar.Bu kabul ediþ ayný zamanda daha fazlaasker talebi demek. Komutanlar dahaönce NATO ülkelerinden yeni muharipbirlikler taleð ettiler ama hemen hemenbütün NATO ülkeleri bu talebe hayýrdedi. Türkiye’de Afganistan’daki bir-liðini arttýrmayacaðýný söyledi.

28 Kasým’da Varþova’da önemli birNATO toplantýsý var. GörünürdeNATO’nun geniþlemesi konuþulacakama ayný zamanda Afganistan’a yeniaskeri birlikler gönderilmesi de tartýþýla-cak ve büyük bir olasýlýkla yeni birliklergönderilmesi kararý alýnacak. Budurumda Türkiye’nin de Afganistan’ayeni birlikler göndermesi gündemegelecek.

Lübnan’da ise bir iç savaþ çýkmasý içinortam hazýrlanmaya çalýþýlýyor.Hizbullah ile kükümetin geri kalanýarasýnda derin bir çeliþki oluþuyor.Hizbullah tam eylemi kararý aldýðýnda

Bakan Pierre Gemayel öldürüldü.Gemayel Lübnan faþist partisinin

kurucusu ve uzun süre baþýnda olan biraileden geliyor. Bu aile sabra ve Þatilakamplarýndaki katliamýn da baþlýcasorumlularýndan. Pierre Gemayel’inöldürülmesi Hýrýsyiyan Lübnan ileHizbullahý karþý karþýya getirebilir. Yaniiç savaþ baþlayabilir.

Hizbullah þu anda sarýlmýþ durumda.Birleþmiþ Milletler güçleri, daha çokHýrýstiyanlarýn kontrolündeki Lübnanordusu ve Güney’de de Ýsrail.

Hizbullah Ýsrail saldýrýsýný püskürttü.Bunda baþarýlý oldu ama bir iç savaþtamamen farklý bir geliþme. Anlaþýldýðýkadarýyla Hizbullah iç savaþý önlemeyeçalýþýyor.

Eðer içsavaþ çýkacak olursa BirleþmiþMilletler “Barýþ Gücü”nün ne roloynayacaðý açýk. Ýç savaþý engelliyoruzdiyerek Lübnan ordusundan,hükümetinden ve dolayýsýyla Hýrýstiyangüçlerden yana tavýr alýnacak.Hizbullah’a karþý savaþýlacak.

Türkiye Hizbullah’ýn etkin olduðu birbölgede yerleþti. Þimdilik Hizbullah2ayeni silah akýþýný durduruyor ama içsavaþ çýktýðýnda Türk birliði de diðerNATO ordularý ile birlikte Hizbullah ileçatýþacak.

Türk askerleri gerek Afganistan’dangerekse de Lübnan’dan bir an önce çe-kilmelidir. Aksi takdirde TürkiyeAfganistan ve Lübnan’ýn iþgalinde,buralardaki anti emperyalist direniþ-lerin bastýrýlmasýnda aktif bir rol oyna-maya baþlayacaktýr. Çok açýkki bugünbu iki ülkede var olan asker sayýsý kýsasürede arttýrýlmaya baþlayacaktýr.

Asker evine dön

Genel Kurmay 2. baþkaný Türk Ordusu’nun Ermeniyasasý nedeniyle Fransýz ordusunu boykot ettiðinisöylemiþ. Bu boykotu anlamak kolay deðil.1. Türk askeri birliði Lübnan’da Fransýzlarýn komutasýaltýnda.2. Afganistan’da Fransýz birliði ile omuz omuza Talibanakarþý savaþýyor.3. Ordu Yardýmlaþma Kurumu’nun (OYAK) en büyükyatýrýmlarý Fransýzlarla. Rennault, AXA sigortacýlýk hepFransýz. OYAK Bank ise bir boykot göstergesi olarak birFransýz bankasýna satýlýyor.

TTüürrkkoorrdduussuu

vvee FFrraannssaabbooyykkoottuu

Page 8: Sosyalist İşçi 264

8 sosyalist iþçi sayý: 264

Þenol KARAKAÞ

Türkiye'de sol, siyasalÝslam'a en iyi ihti-malle þüpheyle yak-laþýyor. Þüphe duyuy-or, siyasal Ýslam'ý

sürekli sorguluyor ve esasolarak iliþkilenmemesi gerekenbir siyasi odak olarak yargýsýnýveriyor. Siyasal Ýslam'dan uzakdurmak gerek!

Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi,DSÝP, 9 Temmuz'da SaadetPartisi'nin Ýstanbul'da düzen-lediði mitinge destek verdi.Destek mesajý kürsüden okun-du. Mitingin konusu, Ýsrail'inplajlarý bombalayarak onlarcasivili öldürmesini kýnamaktý.DSÝP'in destek mesajý da ABD-Ýsrail iþbirliðinin ürünü olansavaþ politikalarýnýn yarattýðýtahribata karþý, birliktemücadele etmenin önemini vur-guluyordu.

Bu durumda, þüpheciarkadaþlar, DSÝP'in þeriatçýharekete destek verdiðinidüþünerek kendi aralarýndaþüphe ve alay dolu sohbetleryaþamýþlardýr. Resmi bir eleþtirialmadýk ama kulaklarýmýzçokça çýnladý.

ÞÞüüpphhee,, þþüüpphhee,, þþüüpphheeSiyasal Ýslam'dan þüphelenýl

mesinin gerekçesi anlaþýlýrdeðil. Þüphe, ne olduðu pekanlaþýlmayan þeye karþý besle-nen, bilimsel bir duygudur.Ýslamcý hareketle çeþitli konular-da birlikte çalýþmak için buyoðun devrimci þüpheci ruhhalinden sýyrýlmak gerekiyor.Çünkü siyasal Ýslam'la iþbirliðiyapmak bir zorunluluk. Dahada önemlisi, zaman zamansiyasal Ýslamcýlarla ayný toplan-týda yer almaktan bile uzakduran solcular, farkýndaolmadan, siyasal Ýslam'la aynýcephede yer alýyor. ÝsrailLübnan'ý yerle bir ederken,buna karþý çýkan, Lübnanhalkýnýn direniþine destek slo-ganlarýný haykýranlar,Lübnan'da direnen güçlerin enbaþýnda Hizbullah'ýn geldiðiniya bilmiyorlar ya da her hangibir tartýþmaya girmemek içinbilmezden geliyorlar.

Ama bu sefer de bizimkafamýzda þüpheler beliriyor.Filistin'de camiden çýkan veÝsrail terörüne karþý vücutlarýnýsiper eden kadýnlar savunulur-ken, neden, Türkiye'de üniver-site kapýlarýnda direnen, türbantaktýðý için okullara alýnmayankadýnlar savunulmaz? Destekiçin illa ki polisin kurþun sýk-masý mý gerekiyor?

Filistin'de öldürülen kadýnlar-la, türban taktýðý için okullaraalýnmayanlar arasýnda büyükbir fark olduðu söylenebilir. Buönemli ölçüde doðru. Ama biryanýyla eksik. Sosyalist Ýþçi'nin259. sayýsýnda yayýnlananAnindya Bhattacharyya imzalýyazýnýn çok baþarýyla anlattýðýgibi, emperyalizm yeni düþ-manýný buldu: "Ýslamifaþizm".

28 Þubat'ta gerçekleþen askeri

darbe, Bush gibilerden dahaaklýevvel davranarak,Türkiye'de devletin yeni düþ-manýný çok önceden tariflemiþti:siyasal Ýslam ve türban.

SSiiyyaassaall ÝÝssllaamm kkoorrkkuussuu??Papa'dan Ýngiltere baþbakaný-

na, Fransa'da merkez sað v sol-daki partilerden Almanya'dabaþbakan Merkel'in partisine,Belçika'dan Rusya'ya kadar,batýda Ýslam düþmanlýðý yaygýn-laþýyor. "Bugün dini nedenli þid-det bütünüyle Müslümanlardangelmektedir" diyen Almanbaþbakanýnýn partisi,Danimarka'da karikatür kriziolarak adlandýrýlan yaklaþýmýbirebir benimsemiþ durumda.Kötülüklerin kaynaðý siyasalÝslam'dýr.

Merkez ülkelerin yöneticileri-nin, Bush'un izinden gitmesinianlamak kolay. Onlarýn yeni birtehdit tanýmýna ihtiyacý var.Zor olan, Türkiye'de solun, þid-detli bir Ýslam fobisi içindeolmasýna anlam vermek.

Son dönemlerde yapýlan tümanketler, halkýn çoðunluðununtemel sorun olarak laikliðinelden gitmesi tehdidini deðil,iþsizlik ve yoksulluðugördüðünü kanýtlýyor. CHP'denÝþçi Partisi'ne "solun" bir türü,yapay bir gündem olan, "þeriattehdidi" üzerinden politika

yapýyor.Bu iki partinin dýþýnda kalan

radikal sol içinde de þeriatkorkusu önemli bir yer tutuyor.Korkuyorlar, çünkü ortadagerçekten de bir þeriat tehdidiolduðunu düþünüyorlar.Korkuyorlar, çünkü siyasalÝslam'ýn yükseliþ nedeni,anlaþýlmýþ deðil.

DDiinnii ssööyylleemm ddeeððiill,,aaddaalleett ççaaððrrýýssýý

Siyasal Ýslam birdenbiregeliþmedi. Kitlesel gücüne biranda ulaþmadý. Ýslamcý hareket-lerin geliþmesi 1970'lerdebaþlayan bir sürecin ürünü.Arap milliyetçiliðinin önceyenilmesi, ardýndan çözülmesi,Ýran devriminin yarattýðý moralüstünlük, Ýran'ýn ABD'nin tümentrikalarýna raðmen ABDordusunu kovalamasý, yeni lib-eral politikalarý uygulayanMüslüman nüfusun yoðunolduðu ülkelerde Ýslamcýhareketlerin ekmek ayaklan-malarýna katýlmalarý, bu isyan-lara önderlik etmeleri siyasalÝslam'ýn yükselmesinin önemlinedenleri arasýnda.

Bu nedenlere solunçözülüþünü eklemek gerekiyor.1970'lerle 1990'lý yýllarýn orta-larýna kadar geçen dönemde,küresel sermaye ekonomik veaskeri olarak dünyanýn dört bir

yanýnda at koþturdu. IMF poli-tikalarý olarak bilinen yeni liber-al uygulamalar küresel birsosyal çöküntü yaratýrken, sol,bütün versiyonlarýyla kendikriziyle uðraþmak zorundakaldý.

SSCB ve Doðu Blokuülkelerinin çökmesi, solun krizi-ni benzersiz bir biçimde derin-leþtirdi. Stalinizmi sosyalizmolarak gören radikal sol, stalin-ist rejimlerin çökmesiyleenkazýn altýnda kaldý. Sosyaldemokrasi ise, egemen sýnýflarýndüzenleme örgütü, yeni liberalpolitikalarýn uygulama komitesihaline geldi. Kapitalizm, küreselölçekte büyük dönemsel sarsýn-

týlar yaþadýðýnda, çözümüemekçilere ve yoksullara dahafazla saldýrýda gördükçe, sosyaldemokrasi de bu saldýrý poli-tikalarýnýn uygulayýcýsý oldu.Ýngiltere'de Ýþçi Partisi, Türki-ye'de 5 Nisan ekonomik saldýrýkararlarýnýn altýna imza atanMurat Karayalçýn akýlda kalaniki örnek. SSCB'nin çöküþü radi-kal solu fiziksel ve ideolojikolarak daðýtýrken, kapitalizminkrizi de hem sosyal demokrasiyihem de merkez sað partileri vegeleneksel yönetici bürokratikaygýtlarý krize itti.

Siyasal Ýslam, bu krizin içinde,dini çaðrýlarla deðil, adaletçaðrýlarýyla, adil düzen talep-leriyle, iþsizliðe ve yoksulluðakarþý taleplerle atak yaptý.Türkiye'de sadece kýrsal bölgel-erde deðil, büyük þehirlerdeönce belediyelerde ardýndan dagenel seçimlerde 1994-1995 yýl-larýnda yaptýðý siyasal patla-manýn nedeni insanlarýn yoksul-luk ve yolsuzluklara karþý di-renme ve deðiþim hislerine ter-cüman olmayý baþarmasýdýr. Bu,siyasal Ýslam'ýn, iþçiler üzerindede hegemonya kurmayabaþladýðýnýn bir göstergesidir.

Bu geliþmelerden, kafalarýkuma gömerek, insanlarýn birgün, ansýzýn, laik duygularlaharekete geçeceðini ve hernedense laikliðin teminatý

olarak da solu keþfedeceðinibekleyerek kaçmak mümkündeðildi, hala da deðil.

AAnnttiieemmppeerryyaalliisstt bbiirrççaaððrrýý

Kesinlikle bütünlüklü birsiyasal yapý oluþturmayan Ýsla-mi hareket, emperyalizminmedeniyetler çatýþmasý tezininmuhatabý da olduðu için, küre-sel askeri saldýrganlýðýn maðdu-ru oldu. "Ýslamcý teröristler"den,"islamifaþizme" atlamak Bushaçýsýndan hiç de zor olmadý. 11Eylül ABD'nin savaþ propagan-dasýna bulunmaz bir fýrsatsundu.

Ve ABD önce Afganistan'a,

ardýndan da Irak'a saldýrdý.Ýsrail aralýksýz bir biçimdeFilistin'e saldýrmaya devam etti,geçtiðimiz yaz aylarýndaLübnan'ý yakýp yýktý. Bu ülkel-erde, emperyalizme karþýdireniþin önderliðini Ýslamihareketler yapýyor.

Sadece Ortadoðu'da deðil,Danimarka'da patlayankarikatür krizi sýrasýndagörüldüðü gibi, neredeyseAmerika kýtasý dýþýnda, bütünkýtalarda Ýslamcý hareketlerinönderliðinde devasa kitlesel veradikal gösteriler gerçekleþti.Avrupa'nýn göbeðindeMüslüman örgütler, kitleseleylemler düzenlediler.

Bu eylemler, Müslümanlýðýn,hem emperyalist politikalarakarþý bir direniþ bayraðý olarakhem de "öteki" olmaya, dýþlan-maya karþý birleþtiren bir politikodak olarak kitlesel bir gücesahip olduðunu gösteriyor.Sadece bu iki önemli özelliðigöstermekle kalmadý karikatürkrizi, ayný zamanda, yeni veyoksul bir emekçi kuþaðýn,batýnýn göbeðinde deMüslümanlýk motifinin bir-leþtiriciliðinde þekillenmeyebaþladýðýný da açýða çýkardý.

Bu durumda isteyenlerkafalarýný kuma gömebilirler.Siyasal Ýslam'la çeþitli konular-da yan yana gelmek yerine,steril bir sosyalist odak oluþtur-maya çalýþabilirler.

Gerçek sosyalistler ise sterilyaþamlar süremezler.Antiemperyalizmin bayraðýsiyasal Ýslam'ýn elindeyse, obayraðý geri almak gerekir.Yoksulluða karþý mücadeledesiyasal Ýslam yerine solun caz-ibe merkezi olmasý gerekir. Ýþçisýnýfý ve yoksullar üzerindesiyasal Ýslami bir hegemonyavarsa, o hegemonyayý kýrmakgerekir. Çünkü, bu ütopik siyasiharekettir. Kapitalizmin bazýsonuçlarýna karþý ses çýkaranama kapitalizmin kendisini aslaeleþtirmeyen bir harekettir.

Kapitalizmin temel eleþtirisiniyapan sosyalistler, iþçi sýnýfýný,yoksullarý, antiemperyalistmücadelenin liderliðini,demokrasi mücadelesininsýnýrsýz geliþmesi mücadelesinikazanmak zorundalar. Kitleler,kafalarýmýz kumda þüphe içindenefes bile alamadan durak-lamýþken, býrakalým demok-rasinin bayraðýný, bayraðýnsopasý bile elimizde deðilken,birdenbire saflarýmýza akýnetmeyecekler.

Deðiþim isteðinin sözcüsüolmanýn, deðiþim umudunu buumudu asla gerçekleþtiremeye-cek hareketleri destekleyerekarayan kitlelerle bað kurmanýnyolu, kendine güvenerek, tür-ban sorununda, savaþa karþý,IMF politikalarýna ve sosyal hakkayýplarýna karþý birliktemücadele etmektir.

Birlikte mücadele, kitleseltartýþmalar kapý açar. Bu kapý-dan girmeden kitleler siyasalÝslam'ýn saflarýndan solunsaflarýna geçmeyecek.

Steril dünyalar ve politik Ýslam

Page 9: Sosyalist İşçi 264

sayý: 264 sosyalist iþçi 9

Cengiz ALÐAN

Ýnsanlarýn büyük çoðunluðubugün yapabildikleri yalnýzcaüç etkinlikten daha fazlasýnýyapabilecek: çalýþma, TVseyretme ve uyuma. Dünyainsan nüfusunun ezici çoðun-luðu yoksul ve yaþamak içinemeðinden baþka satacak birþeyi bulunmayanlardanoluþuyor. Milyarlarca insangünün büyük bölümünü çalýþ-maya ayýrmak zorunda. Yinegünün önemli bir bölümünüde çalýþmayla ilgili iþlere ayýr-mak zorunda. Sabah kalk,traþ ol, yola çýk, otobüse binya da yürü, iþe git, iþten çýk,otobüse bin, eve dön, yemekye (ki yarýn çalýþacak enerjinolsun), kendini ve çamaþýr-larýný yýka (temiz suyunvarsa), biraz eðlen (TV seyret)ve uyu (ki dinlenip yarýnçalýþabilesin).

Bu üç etkinlik günümüzinsanýnýn hayatýna öylesineabanmýþ durumda ki baþkaherhangi bir insani etkinliðezaman kalmýyor. Ýnsanlýkkarnýný doyurmak, barýnmakgibi en temel ihtiyaçlarýnýgidermek için bile robot-laþmýþ halde bütün hayatýnýçalýþmaya vakfetmek zorundakalýyor.

Oysa bu sistemin savunucu-larýnýn hesaplarýna göre bile,bugün tüm insanlarýn gündeyalnýzca yarým saat çalýþ-masýyla hepimizin bütünihtiyaçlarý karþýlanabiliyor.Dünyanýn doðal kaynaklarý dayeterli. Yani günde 23.5 saatigerçekten yapmak istediðimiziþlere ayýrabiliriz. Resim deyaparýz, keman da çalarýz,balýk da tutarýz, seyahat deederiz, þarký da söyleriz,belgesel de çekeriz, istersekaylak aylak otururuz da.Keyfimize kalmýþ.

Öyleyse neden bu kadar çokçalýþýyoruz? Diðeri insanietkinliðe daha uygun deðilmi? Elbette öyle. Ama kapital-ist toplum büyük çoðunluðunküçük azýnlýk yararýna süreklideðer üretmesi, üretilendeðerin sermaye olarakbirikmesi, sermayenin yatýrý-ma dönüþmesi ve yatýrýmlarýnsürekli geniþlemesine day-alýdýr. Ýþe bir an bile ara ver-ilmesi bu çarkta aksamalarayol açar. Kar oranlarýnýdüþürür (patronlarýn grevkorkusunu düþünün).Rekabet gücünü azaltýr. Buyüzden bizi sürekli çalýþmayazorlarlar.

Oysa sosyalist toplumbirikime deðil tüketime day-alýdýr. Ýnsan ihtiyacý kadarüretir ve o oranda da tüketir.Bu üretim içinse bugününteknolojisiyle bile yarým saatyetiyor. Öyleyse geleceðintoplumunda günde yarýmsaatten az, güle oynayaçalýþtýktan sonra, karnýmýztok, sýrtýmýz pek aklýmýzagelen her etkinliði yapabile-ceðiz. Baþka bir dünya sýrfbunun için bile istenmez mi?

Bence baþka birdünyada…

Sinan BEK

Bir hakký nasýl eldeederiz? Örneðin toplutaþýmacýlýðýn ücretsizolmasýný nasýl saðlaya-biliriz? Önce bu per-

spektife sahip olmamýz gerekir.Sonra bu fikrimizi baþkalarýylapaylaþýrýz. Neler yapabile-ceðimizi konuþur, tartýþýrýz. Bireylem planý çýkardýktan sonrabunu uygulamaya geçiririz.Diyelim bir kampanya düzenle-riz. Hedeflerimizi kamuoyunayaygýn biçimde duyurabilmekiçin yazýlý ve görsel malzemelerkullanýr, protesto gösterileridüzenleriz. Bunlar çoðu zamanyeterli olmaz. Farklý eylem tarz-larý geliþtirmemiz gerekir.Örneðin belediye otobüslerinekalabalýk gruplar halinde biletatmadan bineriz. Metro, otobüs,vapur, tren duraklarýnda her günbasýn açýklamalarý yaparýz. Eðertoplumda bu talebimize karþý birduyarlýlýk yaratmayý ve destekalmayý baþarýrsak hareketimizkitleselleþir ve kazanabiliriz.

KKaammppaannyyaallaarrýýnn öönneemmiiBu, kapitalizmin hayatýmýzda

yarattýðý tahribata karþý verilmiþçok küçük bir mücadele olacak-týr. Ama yaratacaðý etki bakýmýn-dan aslýnda önemli birgeliþmedir. Eðer mücadeleyikazanmýþ ve toplu taþýmacýlýðýparasýz hale getirebilmiþsek, ogüne kadar böyle bir geliþmeyiaklýndan bile geçirmemiþ yüzbin-lerce insan kendisine "Mademparasýz olabiliyordu bu iþ, buncayýldýr ben neden para ödedim?"diye sorar. Sonra da baþkanelerin parasýz olabileceðinidüþünmeye ve tartýþmaya baþlar.Örneðin "Neden saðlýk ve eðitimhizmetleri de parasýz olmasýn?"diye düþünmeye baþlar. O sýradabenzer bir kampanyayý saðlýk veeðitimin parasýz olmasý içinyürütenler varsa onlarýn sesinekulak verir. Onlarla birlikteharekete geçer.

Bu küçücük kazanýmýn yarata-caðý etkilerden biri de kampa-nyayý ilk öneren, örgütleyen vebizzat inþacýsý olarak içinde baþ-tan sona kadar yer alan bir azýn-lýðýn sözlerinin bundan böyleciddiye alýnacak olmasýdýr.

Sayýsal olarak küçük güçleresahip olsak da önereceðimizkampanyalar gerçekten hayatýniçinden, halkýn büyük çoðun-luðunu ilgilendiren konulardanseçilmiþse, yankýsýný bulur. 1Mart kampanyasýný hatýrlayalým.Savaþ ve tezkere toplumun ezicibir çoðunluðunu ilgilendiriyor-du. Tam zamanýnda ve çokdoðru, somut bir taleple sokaðaçýkmayý önerdik ve ABD asker-lerinin Irak'a Türkiye üzerindengirmesini önledik. O zamankisayýsal gücümüz þimdikindendaha da azdý. Ama asýl önemiolanýn bu olmadýðýný gördük.

Bugün bize kulak verenlerinsayýsý giderek artýyor.

RReeffoorrmm mmuu,, ddeevvrriimm mmii??Ýþte bu reform mücadelesidir.

Devrimciler reformlar mücade-lesinin önemini yadsýmaz,küçümsemez, burun kývýrmaz.Reformlarýn kazanýlmasýný ertele-mez. Aksine onun en tutarlýsavunucularý olarak tamgöbeðinde yer alýr. Toplu taþý-macýlýðý parasýz hale getirmekle'baþka bir dünya' kurulmaya-caðýný bilirler elbet, ama bunuyapmadan baþka bir dünya kur-maya adým atýlamayacaðýný daçok iyi bilirler.

Bu tür mücadelelerde yer alanherkesin yerleþik fikirleri sarsýl-maya baþlar. Mücadele, o günekadar hiç düþünülmemiþ konu-larda kafa yormayý saðlar.Hayata bakýþ açýmýzý geniþletir,derinleþtirir. Aktivistlerinyanýsýra kitlelerin de kendinegüvenini tazeler. Mücadeleyle birþeylerin elde edilebileceðinikanýtlar. Ve daha da önemlisiyeni ve daha dinamik, daha kap-samlý kampanyalarýn önünüaçar.

MMuuttlluulluukk aarraayyýýþþýýDünyada "Ben mutsuz olmak

istiyorum. Geleceðimin belirsiz

ve karanlýk, saðlýðýmýn tehditaltýnda olmasýný umut ediyo-rum." diye düþünen kimseolduðunu sanmýyorum. Herkesgelecek korkusu olmadan yaþa-mak, saðlýðý bozulduðundaeksiksiz saðlýk hizmeti almak,istediði kadar eðitim görmek,özgürce seyahat edebilmek,düþüncelerini sýnýrsýzca dilegetirebilmek, bu düþünceleribaþkalarýyla paylaþmak, sorun-larýný çözebilmek için herdüzeyde örgütlenmek, vb. ister.Kýsaca herkes mutlu ve kaygýsýzbir hayat sürmek ister. Bunun tekyolu ise her biri toplumsalyaþamda birer reform olaniyileþtirmeler için mücadeleetmekten geçer.

ÝÝttttiiffaakkllaarr vvee mmüütttteeffiikklleerrDevrimcilerin kafasýný en çok

karýþtýran konulardan birireformlar mücadelesi sýrasýndakimi zaman kurulmak zorundaolan ittifaklar ve iþbirliðinegidilen müttefiklerdir. Saf vepür-i pak bir mücadele anlayýþý-na sahip olanlar genellikle soldýþý ittifaklara mesafelidir.Örneðin 28 Þubat darbesi sýrasýn-da Ýslamcýlarla ittifaka yanaþ-mayan sol ikircikte kalmýþ vedarbeye de tutarlý biçimde karþýçýkamamýþtýr. Bu yüzden, daha

darbenin ertesi günü, Türkiyetarihinin gördüðü en yaygýnprotesto eylemi olan "Sürekliaydýnlýk için 1 dakika karanlýk"eylemi bir anda, býçakla kesilmiþgibi sönüvermiþtir. O günbugündür hem sendikalar, hemsol örgütler, ideolojik bölün-müþlüklerinden dolayý, felçlihastalar gibidir.

CChhaavveezz ddeevvrriimmccii mmii?? Bugün Venezüella'da mücadele

eden bir grubun içinde yer alsay-dýk seçimlerde ne yapardýk?Halkýn ezici büyük çoðunluðu-nun seçtiði ve ezilenlerin, yanikendisinin temsilcisi olarakgördüðü Chavez'in devrimciolmadýðýný haykýrarak ona karþýmý mücadele ederdik? Yoksa üçkez Amerikan destekli darbe gir-iþimlerine maruz kalmýþ ve bun-lardan yýðýnlarýn sokaðadökülmesiyle kurtulabilmiþ birliderin arkasýnda mý yer alýrdýk?

Bir de baðýmsýz politikayürütme stratejisi var. Þöyleözetlenebilir: "Bu adam eski birdarbeci. Devrimcilikle ilgisi yok.Biz onun kuyruðuna takýla-caðýmýza kendi baðýmsýz sosyal-ist programýmýzý yürütelim". Eh,bu da bir yöntem tabii. Amahalktan, halkýn çoðunluðununisteklerinden kopuk, marjinal biryöntem. Milyonlar sokaktaChavez'in sosyalist olmayan pro-gramýný 'uygularken' siz dar birçevrede kendi sosyalist pro-gramýnýzý tartýþýrsanýz, pek fazladinleyen çýkmaz. Bunun yerinesokakta Chavez'i destekleyenyýðýnlarla birlikte davranmanýz,ama bir yandan da reformlarýaþaðýdan basýnç uygulayarakgeniþletmeniz gerekir. Ancakkitlelerin içinde yer alarakChavez reformlarýnýn yetersizolduðunu anlatma þansýyakalayabilirsiniz. Kendinizegüvenilmesini, ancak ve ancakkitlelerin mutluluk arayýþýnadestek olduðunuz, onlarla birlik-te bu yolda mücadele ettiðiniztakdirde saðlayabilirsiniz.

HHeerr ggüünn mmüüccaaddeelleeGündelik politika acýmasýzdýr.

Elleriniz bazen kirlenir. Sýnýfdüþmanlarýnýzla bile ayný saftayer almanýza neden olabilir.Örneðin Mehmet Aðar'ýn PKK'yeaf çaðrýsýný düþünelim. Kimderdi ki geçmiþte 'eli kanlý katil'dediðin adamla bugün bir siyasalkonuda ayný þeyi talep ede-ceksin. Dile getiren Aðar olduðuiçin talebimizden vaz mý geçe-ceðiz? Hayýr. Ayný þeyi savu-nacaðýz ve gerçek barýþçýnýnAðar deðil biz olduðunu günde-lik politik mücadelemiz içindeanlatmaya devam edeceðiz.

Yüksek politika yapanlarsa,eninde sonunda, kendilerinetaban yapmayý arzuladýklarýgeniþ yoksul yýðýnlara, yerleþtik-leri o yükseklikten, yukarýdanbakmakla yetinecekle.

Reform yapsak mý,yapmasak mý?

Page 10: Sosyalist İşçi 264

10 sosyalist iþçi sayý: 264

Ýstanbul Þehir Tiyatrolarý1 Aralýk 2006-1 Þubat 2007tarihleri arasýnda bilet fiy-atlarýnýn 1 YTL'yedüþürdü. Öðrenciler içinise 50 krþ. Engelliler verefakatçileri ise 25 YKrödeyecek.

Þehir Tiyatrolarý’nýn buindirim kararý özel tiyatro-lar tarafýndan büyük birtepki ile karþýlandý. Özeltiyatro yetkilileri kararý“haksýz rekabet” olarakdeðerlendiriyor.

Oyun yazarlarý ise telifhaklarýnýn düþeceðinisöyleyerek kararý protestoediyorlar.

Uluslararasý TiyatroEleþtirmenleri Birliði adýnakonuþan Üstün Akmen iseÞehir Tiyatrolarý'ný 'ucuzpopülizm'le suçluyor.

Tiyatro Ýstanbul sözcüsüGencay Gürün ucuzluðunsadece 2 ay için olmasýnedeniyle bu uygulamayýanlamadýðýný söylüyor.Gürün’e göre dünyadabunun bir benzeri yok.Gürün bu uygulamalarýnsonucunda “tiyatronunyavaþca gündemdenkaldýrýlmasý” olarak dayorumluyor.

Ünlü tiyatro oyuncusu vekenterler Tiyatrosu’nunsahiplerinden YýldýzKenter ise “ 1 YTL'ye simitalýnmýyor bugünTürkiye'de. Böyle bir þeyibelli oyunlar için satýþ pro-mosyonu gibi yaparsýnýz.Aylarca sürecek böyle biruygulama çok büyük birhaksýzlýk yaratýyor. Bumemlekette her þey bukadar pahalý da sanat mýbu kadar ucuz? Bir teksanatý mý bu kadar ucuz

görüyorlar. Sanat aksinepahalý bir iþtir, paraödenerek gazete, kitapalýnmalý, tiyatro, bale,konser izlenmeli.” diyor.

Yýldýz Kenter’e göre ÞehirTiyatrolarý yöneticileri“sanatý ucuz görüyor”.

Bir baþka ünlü tiyatrooyuncusu ve tiyatro sahibiMüjdat Gezen’de çokkýzgýn. “önce devlet özeltiyatrolara yardýmý kesti.Þimdi de kendi güdümün-deki tiyatroda biletleri 1YTL'ye satmak gibi biruygulamaya gidiyor. Bubir kültür politikasý vebana kalýrsa altýnda yatanamaç tiyatroyu, operayýyok etmek. Ben temelamaçlarýnýn bu olduðunainanýyorum” diyor.

Tiyatro Kare’nin sahibiNedim Saban ise “Ýstanbulgibi alým gücü yüksek olanbir metropolde tiyatronun1 YTL'ye düþürülmesi birkatliamdýr. Bu, sanat artýkdeðersizdir anlamýna geliy-or” diyor.

Oyun yazarý AdaletAðaoðlu’da ÞehirTiyatrolarý yöneticilerinyazarlara haksýzlýk ettik-lerini söylüyor. AdaletAðaoðlu’na göre “ödeneðiolmasýna raðmen en çokana yaratýcýya, yani oyunyazarýna zarar veriyor”diyor ve ekliyor “Bu uygu-lamayý protesto ediyorum”diyor.

Eleþtirmen Üstün Akmenise “Fiyatý 1 YTL'yeindirerek haksýz rekabetin

cýlkýný çýkarmak ucuzpopülizmin ta kendisidir.Bu nedenle tiyatrolarýnkaliteli seyircisi yok olacak.Tinerciler, berduþlar kendi-lerine iki saatliðine sýcakbir mekân bulacak. Biletfiyatlarý eski fiyatýna çýk-týðýnda 1 YTL'ye alýþmýþseyirci gelmeyecek” diyor.

Özel tiyatrolarýn zorkoþullarý açýk. Hiçbir kamudesteði almadan yaþamayaçalýþmak zor. Ama ÞehirTiyatrolarý’nýn sadece 2 aysürecek sembolik birindirimine budenli aðýreleþtirilerle karþý çýk-malarýise anlaþýlýr gibideðil.

Dünyanýn her yerindetiyatrolar böylesi sembolikindirimler yaparlar. Bunun“sanat düþmanlýðý” olarakgörülmesi, “ucuz popül-izm” olarak deðer-lendirilmesi aþýrý eleþtirelbir tutumdur.

Özel tiyatrolar ÞehirTiyatrolarý’ný 1 YTL kararýnedeniyle eleþtirmek yer-ine kendilerine destekveelmesi için kampanyayapmalýdýr.

Kabul etmek gerekir ki 1YTL bilet fiyatý hiç tiya-troya gitmemiþ bir kesimitiyatroya çekecektir ve buolumludur. Ama özel tiya-trocular bu kesimi “tiner-ciler ve berduþlar” olarakdeðerlendirmektedir.

Özel tiyatrocularýn bututumu ne denli seçkinciolduklarýný gösteriyor.Oysa tiyatroya hanginedenle olursa olsun “tin-ercilerin ve berduþlarýn”gelmesi olumludur.Onlarýn da tiyatrý seyretmehaklarý yok mu?

“32 yaþýnda psikopat bir katilim”

"32 yaþýnda psikopat bir katilim." diyerek tanýmlýy-or kendisini Jimmy Massey. Çocukken en büyükzevki oyuncak silahý ile Ramboculuk oynamak ikenDeniz Kuvvetleri'neyazýlarak kendinceRambo olmanýn ilkadýmýný atmýþ.

Eðitimi süresinceyaþadýklarý tahminedilebilir olmaklaberaber midebulandýrýcý. En yakýndostunun tüfeðiolmasýný beyninekazýyan ve kendisininsivilleri hala potan-siyel 'av' olarakgörmesini saðlayan bireðitimden geçer.Ardýndan uzunca birsüre devletliselerinden, kafeler-den, sokaktan Deniz Kuvvetleri'ne asker toplamaklagörevlendirilir. Sabýkalýlar, uyuþturucu baðýmlýlarý,dýþlanmýþlar, para kazanmak için her þeyi göze almýþolan insanlar onun ve Deniz Kuvvetlerinin sonderece uygun adaylarýdýr.

Ve Irak... ramboculuk vakti. Kahraman olmaya ken-disinden bin kat daha hevesli bir takýmýn kaptanýdýrartýk. Bir yandan viski içip bir yandan etrafa kontrol-süzce kurþun saçan, içinde bulunduðu durumu bil-gisayar oyunu, elindeki dakikada yüz mermiyaðdýran silahý da oyun konsolu sanan Amerikanaskerlerinin bir soykýrým gerçekleþtirirkenki rahatlýk-larýný, bundan zevk duymalarýný, karþýlarýnda cançekiþen Iraklý sivilleri kayýtsýzca izlerken dalga geçe-bilmelerini insanýn aklý almýyor.

"... 'vay anasýný! Havada uçan cesetleri gördünüzmü?' diye sordum, hala ipnotize edilmiþ gibiydim.'Dostum, bu çok acayipti!' diye cevap verdi OnbaþýSutters.'Haydi, bir daha... uçurun her yaný' dedionbaþý Stivers, büyülenmiþ bir biçimde. Adamlar,kadýn ve çocuk; hepsi ölmüþtü."

Okudukça tüm anlatýlanýn kurgu olmasýný veyapsikopat bir katilin vahþi rüyasý olmasýný diliyor-sunuz. Sivilleri av, tüfeði dost, kadýný seks makinesiolarak gören ABD ordusu askerlerini ve dönendolaplarý lafý dolandýrmadan anlatmýþ JimmyMassey. Ýçinde büyük bir hesaplaþma olduðuanlaþýlýyor. Irak'a girdikleri andan itibaren yoldangeçen kadýn, erkek, çocuk ayýrt etmeksizin her siviliöldürmelerinin ve ordu içindeki birçok pisliðe gözyummasýnýn hesaplaþmasý.

Jimmy ABD ordusunun Irak'ta yaptýklarýnýn birsoykýrým olduðunu kabul ederek evine dönüyor amageride hala rambo olmak isteyen binlerce asker var.Irak halký kendilerine özgürlüðü, daha iyi bir yaþamýgetirdiklerini iddia eden askerler tarafýndan bir biröldürülmeye devam ediyor.

Meltem

ÖÖllddüürr,, ööllddüürr,, ööllddüürrJimmy Massey, Natasha Saulnier;Çeviren: Algan Sezgintüredi,Versus Kitap Yayýnlarý; Ýstanbul, 2006

Þenol KARAKAÞ

"Sonyoþa, insan uzunsüre hapiste kanlýcakahroluyor. Nasýl oluyorda insanlar baþkalarýnýnyaþamý hakkýnda kararverebiliyor?".

Film Rosa Lüksem-burg'un hapishane avlu-sunda, soðuk ve karlý birgünde dolaþýrken yazdýðýbir mektuptan alýnan busözlerle baþlýyor.

Margarethe vonTrotta'nýn bu filminde,Rosa Lüksemburg'uBarbara Sukowa can-landýrýyor. Sukowa, burolüyle, Cannes fil festi-valinde en iyi kadýn oyun-cu ödülünü de aldý.

1986 yýlýnda Almanya'daçekilen film, Türkiye'de degösterime girmiþti. Filminyönetmeni, KatharinaBlum'un Çiðnene Onuru(1975), Christa Klages'in

Ýkinci Uyanýþý (1978),Kurþun Yýllar (1981) gibifilmleri de yapanMargarethe von Trotta,Rosa Lüksemburg'da çokbaþarýlý esere imza atýyor.Filmin baþarýsý, çaðýnýn neönemli politik ismi olanRosa'nýn yaþamýný birbütün halinde ve nesnel birbiçimde aktarabilmesindeyatýyor. RosaLüksemburg'un sýkýntýlarý,aþklarý, göçleri, politik etk-

isi, mücadeleden asla vazgeçmeyen yapýsý, BirinciDünya Savaþý'nýn yarattýðýsosyal çöküntü ama aynýzamanda yine savaþýniçinde patlayan sosyalhareketler, bir aktivist, biriþçi lideri olarak Rosa'nýnhitabet yeteneði, teorikçalýþmalarý, Alman SosyalDemokrat Partisi içindeyozlaþmaya karþý verdiðimücadele, Almanya'nýnsavaþa katýlmasýna Karl

Liekbechnet'le birliktekarþý çýkýþlarý, Rusya'dapatlayan iþçi devriminiselamlamasý, Almanya'daRus devriminden sonrabaþlayan devrime, hem debu devrimin erkenolduðunu bilmesine rað-men tüm gücüyle destekvermesi, hapishane yýllarý,çiçek sevgisi, insansevgisi…kýsacasý RosaLüksemburg'la ilgili herþey, bu filmde etkileyici birbiçimde ve çok baþarýlý birsinemasal dille aktarýlýyor.

Digital Kültür'den, PolitikSinema kategorisinde çýkanbu vcd'yi mutlaka izlemekgerekiyor. Rosa'yý tanýmak,iþçi sýnýfýna adanmýþ biryaþamýn etkisini göre-bilmek için.

RRoossaa LLüükksseemmbbuurrggYönetmen: Margarethe vonTrotta, Oynayanlar, BarbaraSukowa, Daniel Olbrychski,

KÝTAP Öldür, öldür, öldür

SÝNEMA Rosa Lüksemburg

Bir devrimciyi ve bir devrimi tanýmak için

TÝYATRO Þehir tiyatrolarý 1 YTL

Ucuz sanat deðersiz mi?

Dondurmam Gaymak önemli bir film. Bütünüyleamatör oyuncularýn yer aldýðý DondurmamGaymak anlatmak istediðini çok iyi anlatýyor.

Küreselleþen dünyada Muðlalý bir yerel dondur-macýnýn dondurma tekellerine karþý direniþi filminkonusu. Çok sade, basit bir anlatýmý var. Bir baþkadeyiþle bakkal süpermarkete karþý. Aslýnda her an,her gün çevremizde yaþanan bir sýnýf mücadelesibu. Tekel geliyor ve küçük esnaf iflas edip batýyor.Kayboluyor.

Dondurmam Gaymak’ýn yönetmesi Yüksel Aksu.Hikayesini hem güzel anlatýyor hem de iyi anlatýy-or.

SÝNEMA

Amatörlerin baþarýsý

Page 11: Sosyalist İşçi 264

Her hafta Salý günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Mithatpaþa Cd.No: 34/F, Kat: 4, No: 23

Kýzýlay0535 - 514 11 73

DSÝP - Ankara

sayý: 264 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem

reformlarla köklü bir þekildedeðiþtirilemez, düzeltile-mez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçisýnýfý tarafýndan ele geçirilipkullanýlamaz. Kapitalistdevletin tüm kurumlarý iþçisýnýfýna karþý sermayesahiplerini, egemen sýnýfýkorumak için oluþturulmuþ-tur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tamamenfarklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr. Sosyalistlerbaþka ülkelerin iþçileri iledaima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomik vepolitik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtirki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz.Rusya, Çin, Doðu Avrupa veKüba sosyalist deðil, devletkapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardaki bü-rokratik egemen sýnýfa kar-þý mücadelesini destekler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kesi-mi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþma ileinþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herke-si devrimci bir sosyalist iþçipartisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççii nneessaavvuunnuuyyoorr??

ISSN 1300-44026Uluslararasý Tanýtým ve

Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez

Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Akyýldýrým

Adres: ÝstiklalCad.,Büyükparmakkapý Sok.,

8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

Yerel süreli yayýn, iki haf-tada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Her hafta Salý günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Nail Bey Sk. Ýbrahim AðaoðluÝþhaný, No: 9-11, Kat: 3

Bahariye - Kadýköy0536 - 637 81 99

DSÝP - Kadýköy

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

KarakediÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk.

Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu0536 - 259 73 64

DSÝP - Beyoðlu

Her hafta Pazartesi günlerisaat 19.00’da toplanýyor

3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31,Kat: 4, No: 403

Konak0537 - 624 49 08

DSÝP - Ýzmir

KüreselEylem Grubu

ÝÝZZMMÝÝRR KKEEGGHer hafta Perþembe gün-leri YYaakkýýnn KKiittaabbeevvii’ndesaat 18.30’da toplanýyor.

SON SÖZYoðun bir dönemden çýktýk. Savaþ karþýtý

yoðun bir kampanya yaþadýk. Ýsrailordusunun Lübnan’a saldýrýsý sýrasýndagünlerce sokaktaydýk. 200 bin bildiridaðýttýk.Standlar açtýk, bildiri daðýttýk, afiþastýk. 5 Eylül’de tezkereyi durdurmak içinAnkara’daydýk. Moralimizi iyice yükseltenbir eylemdi.

O günlerde Barýþarock’u yaþadýk. 100 binkiþinin katýldýðý Barýþarock dosta düþmanayeni hareketin ne olduðunu gösterdi.

Kýsa süre önce ise, 20 Aðustos’ta savaþakarþý Ýstanbul gösterisine katýlmýþtýk.

Ardýndan Türkiye Sosyal Forumu geldi.3000 kiþi katýldý TSF’ye. Tarýk Ali’nin savaþkarþýtý toplantýsýnýn yaný sýra AlexCallinicos, Hayri Kozanoðlu ve DoðanTarkan’ýn katýldýðý hareket konulu toplantýçok baþarýlýydý.

Son 6 ay içinde KEG, Küresel EylemGrubu kuruldu. KEG küresel ýsýnmayakarþý 4 Kasým mitingini yaptý. Olaðanüstükoþullara raðmen 4 Kasým çok baþarýlý birmiting oldu. 20 sol örgütün gençleri

(yaþlýlarla takviyeli bir biçimde) KEG eyle-mi ile ayný boyuttaydýlar.

Bu arada iyi kötü bir GSS’ye ve AileHekimliðine hayýr kampanyasý sürdürdük.

Sonra GSS’ye karþý kampanya öne çýktý.Yaný sýra mediko kampanyasýna baþladýk.Geçen hafta ilk medikomu vermiyorumeylemi yapýldý. Devamýný getirmeliyiz.

Ýzmir’de ise 26 Kasým eylemi önemliydi.Bu kent GSS’ye karþý direniþin önemlimevzilerinden birisi. KEG daha önceEskiþehir’e gittiði gibi bu kez de Ýzmir’egeldi. Mitingin ikinci en büyük korteji KEGkortejiydi.

Önümüzde daha yoðun bir dönem var.Bir yandan Ankara Antikapitalist forumu

var. Onu baþka forumlar izleyecek. Partiokullarý var.

Nükleer enerjiye, küresel ýsýnmaya veGSS’ye karþý kampanyalar var.

Ama en önemlisi BAK’ýn17 Mart eylemkararý var. Hepsini baþarmak zorundayýz.

Ve bu arada DSÝP’i büyütmek, yeni üyel-er kazanmak Sosyalist Ýþçi satýþlarýný art-týrmak zorundayýz.

Bir süredir DSÝP çok sayýda üye kazanýy-or. Bu geliþmeyi arttýrarak devamettirmeliyiz.

KADIKÖY BAKHer hafta Çarþamba günleriKadýköy’de Eðitim Sen 2nolu Þube’de saat 19.00’datoplanýyor.

BEYOÐLU BAKHer hafta Salý günleri Ýstik-lal Cad, BüyükparmakkapýSok. Hayat Apt’daKarakedi’de saat 19.30’datoplanýyor.

ÜSKÜDAR BAKHer hafta Salý günleriAltunizade muhtarlýðýndasaat 20.00’de toplanýyor.

BAK KÜRESEL

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0542 - 500 23 22Denizli: 0543 - 476 27 88

Ýzmit: 0537 - 940 58 95Kütahya: 0544 - 515 62 59

Edirne: 0505 - 879 46 12

DDSSiiPP

ÝÝSSTTAANNBBUULL KKEEGGHer hafta Cuma günleriKKaarraakkeeddii’’ddee saat19.00’da toplanýyor.

AVCILAR BAKHer hafta Pazartesi günleriEðitim Sen 7 nolu Þube’desaat 19300’da toplanýyor.

Coþku KILIÇ

Biz antikapitalistlerin sýksýk karþýlaþtýðý tepkiler-dendir:' kendiniziantikapitalist olaraktanýmlýyorsunuz amaayaðýnýzda adidasayakkabýlar kýçýnýzdalive's kotlar ya da dahagenel olarak 'savaþa hayýrdiyorsunuz,savaþ karþýtýeylemler aktiviteler yapýy-orsunuz ama savaþlarýnefendisi amerikanýn ürün-lerini kullanýyorsunuz'gibi yorumlar. Ki buyorumlarý yine savaþakapitalizme karþýolduðunu iddaa edenkiþilerden alýyoruz.Barýþarock'ta,yaz boyusürdürdüðümüz'Lübnan'a asker gön-derme 'kampanyamýzýnstandýna gelen birçok kiþi-den aldýk bu tepkileri.

Bu tepkilere karþý insan-lara anlatýlmasý gerekenen genel þey antikapital-istlerin bu sistemin dýþýn-da bir yerlerde yaþa-madýðý gerçeðini vurgula-mak olsa gerek.

Evet bizde bu kapitalistsistemin içindeyaþayan(ya da yaþamayaçalýþan mý desek?)birey-leriz ve kapitalist sömürü-den uzak bir üretim biçi-mi olmadýðýný biliyoruz.Yani kapitalizm hayatýnher alanýna her yanýnaiþlemiþ durumda veantikapitalist olmak buhayatýn gerçeklerindensoyutlamýyor kimseyi.Bizde herkes gibi bu sis-temin dayatmalarýnamaruz kalýyoruz,bizdeherkes gibi kapitalizminyoksun býraktýðý þeyler-den yoksunuz. Ýþte buyüzden kullandýðýmýz birürünün markasý ne olursaolsun kapitalizmin bir

üretimi olduðunu ve buüretimde bir iþçininemeðinin sömürüldüðügerçeðini görmek gerekir.Evet bu gerçek giy-diðimiz,yediðimiz,içtiðimiz,kullandýðýmýz herüründe varlýðýný devamettirmekte. Bize tepkigösteren insanlaragösteren insanlara anlat-mamýz gereken þey kapi-talist sistemde kendimizealternatif seçenekleryaratmanýn deðil kapital-izmi yok etmenin gereklil-iðidir.

Ve birde özellikle küre-sel sermaye yerine ulusalsermayeye katký saðla-manýn kapitalizme zararvermediðini ve antikapi-talist olmakla baðdaþ-madýðý konusunda ikna

etmemiz gerekiyor bukiþileri. Çünkü hep aynýalternatif argümanlatartýþýyorlar bizimle.Örneðin bize sürekliolarak sunduklarýseçeneklerden biridir adi-das yada nike gibi çokuluslu þirket ürünleri yer-ine yerli sermaye üretimibir ürünü kullanmak.Ama bunun kapitalizminzararýna olmayacaðýnýanlamýyorlar. Çünkü kap-italizmin küreseli,ulusalýfark etmiyor. Kapitalizmher yerde her alandasömürmeye,kan emmeyedevam ediyor. Yani nasýlpazardan aldýðýmýzmarkasýz bir üründemaðazadan aldýðýmýzmarkalý bir ürün gibi biriþçinin emeðinin

sömürüsüyle varolmuþsa,küresel sermayeürünü gibi ulusal sermayeürünleri de yine iþçilerinemek sömürüsüyle varoluyor.

Konunun ayrý bir boyu-tu da her bireyin ken-disinin hoþuna giden,ken-disini rahat hissettiði þey-leri þeyleri giymek veyahoþuna giden þeyleriyemek gibi doðal biristeðin hakký olduðudur.Kaldý ki kapitalizm bu endoðal insani haklarýmýzýzaten bize yaþatmazkenbu tür söylemleri çokgereksiz ve amaçsýzbuluyorum. Eðer antikap-italist olmak kullanýþsýzve konforsuz þeylerigiymeyi,ucuz içkiiçmeyi,ucuz ve saðlýksýz

yiyecekler yemeyi gerek-tirseydi, yani bumücadelede ki bireylerive bu bireylerin yaþamaþekillerini belli bir kalýbasokmak,mücadeleyi de ohaliyle görsel bir þovadönüþtürmek gerektirsey-di zaten bu mücadele neistediðini bilmeyen birmücadele olmuþ olurdu.Çünkü zaten biz tümdünya antikapitalistleri,kapitalizm denen insanýnher türlü özgürlüðünü,her türlü isteðini kýsýt-layan bu sistemi,her bireyhatta her canlý hakettiðidaha iyi daha güzel vetamamiyle özgürkoþullarda yaþasýn diyeyýkmak istiyoruz.

Kýsacasý oturduklarý yer-den hiçbir þey yapmadansadece düþünmeden olurolmaz eleþtiriler savuranbu kimseler silkinipinsanlýk için bir þeyleryapmak yerine kapitalimekarþý mücadele içindeolan bizlerin bireysel ter-cihlerine ve yaþam tar-zlarýna saldýrmayý tercihediyorlar. Umarýz bu yan-lýþlarýnýn en kýsa süredefarkýna varýrlar ve kapital-izme karþý antikapitalistakýmýn bir parçasý olarakmücadeleye katýlýrlar.Çünkü onlar her ne kadarçeliþtiðimizi düþünse deve asýl kendilerinin çeliþk-ilerini görmek istemeyipbize saldýrdýklarý gerçeði-ni kabullenmek istemese-ler de biz antikapitalistizve kapitalizmi yok edenekadarda tüm insanlýk içinbu mücadeleyi sürdüre-ceðiz.

Ancak o zaman sömüre-den uzak,antikapitalist birüretim sistemi var olur vetabii ki bizde hep beraberbu sistemin ürünlerinikullanýrýz.

Marka giyinmek

ANKARA BAKHer hafta Çarþamba günleriMakine MühendisleriOdasý’nda saat 17.00’datoplanýyor.

ODTÜ BAKHer hafta Pazartesi günlerisat 17.30 toplanýyor.Ayrýntýlý bilgi için

Page 12: Sosyalist İşçi 264

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 2642 Aralýk 2006

1.50 YTL

Baþka birþampuan mümkün!

ALS ve SLS. Hiç duymadýðýnýzýdüþünüyor olabilirsiniz. Oysa ALSve SLS ikilisi yaþamlarýmýzýn kop-maz bir parçasý!

Þampuanlarýn arkasýnda baþka birdünyaya aitmiþçesine içindekileryazýlýdýr. (Su bile, "aqua" olarakyazýlýr.) En çok olan madde en üste,en az olan madde en alta biçimindeyazýlýyor içindekiler. Ýþte ALS(ammonium lauryl sulfate) ve SLS(Sodium dodecyl sulfate) ikilisi deözellikle ucuz þampuanlarýn sudansonraki ilk etken maddeleri.

Ýkisinin de çok sayýda zararý var.Ýkisi de tahriþ edici kimyasal mad-deler. %15 gibi oranlarda bazýdurumlarda daha da fazla kul-lanýlýyorlar. Özellikle gözlerdekalýcý hasarlara yol açabileceðiancak cilde temasýnýn bile zararverebildiði belirtiliyor. Altý yaþ altýçocuklarda ise gözün geliþiminietkilediði, yetiþkinlerde kataraktoluþumuna neden olabildiði kanýt-lanmýþ. Bu iki madde de, etkilikimyasallar olarak sanayide, arabaþampuanlarýnda kullanýlýyorlar.

Birçok üretici ve üreticilerinpapaðaný konumundaki kurumlar,bu maddelerin hemen vücuttanuzaklaþtýrýldýðýný anlatarak bu mad-deleri savunuyorlar.

Oysa bu maddelerin kullanýl-masýnýn basit bir sebebi var. SLSucuz, ALS daha zararlý ama dahaucuz. Genel olarak þampuan ucu-zlaþtýkça, bu maddeler de þampuaniçeriðinde üst sýralara yerleþiyor.

Tabi bundan para kazanmayý akýledenler de yok deðil. Tamamendoðal içerikli þampuan markalarýda reklamlarý ve internetsitelerinde, rakiplerinin bu özellik-lerini anlatýp kendi satýþlarýný arttýr-maya çalýþýyorlar. Gerçekten ALS veSLS ucuz olacak ki, doðal þam-puanlar ufak þiþelerde 15-20 dolararasý fiyatlara satýlýyor.

Ýþte yaþadýðýmýz dünya, þampuan-larýn içerisinden kimyasal fýþkýran,kar hýrsýnýn her yeri sardýðý birdünya. "Baþka bir þampuan" istiy-orsak ya her seferinde 20 dolarvereceðiz ya da "baþka birdünya"yý tercih edeceðiz.

Ersin TEK

Ýklim deðiþiyor,biz durdurabiliriz

Geçtiðimiz ay, birDünya Bankasý yetkilisiþöyle di-yordu. "Eðer 10yýl gibi bir süre içindederhal ve âcilen tedbiralýnmazsa, küresel ýsýn-maya baðlý olarak: sell-erden 100 milyondanfazla insan yerindenyurdundan olacak; ku-raklýk ve çölleþme yü-zünden yüz milyonlarca"iklim mültecisi" dörtbir yana savrulacak;eriyen buzullar yüzün-den 1 milyardan fazlainsan aç ve susuz kala-cak; sýcaklýðýn artmasýn-dan yaban hayatý aðýrdarbe alacak ve canlýtürlerinin yüzde 40'ýn-dan fazlasý yok olacak;ve bütün bunlarýn sonu-cunda, dünya ekonomi-si % 20 oranýnda küçü-lebilecek, insanlýðýn ikidünya savaþýndayaþadýðý sefalet manzar-alarý ortaya çýkabile-cek."

Artýk dünyanýn%99,9'u iklim deðiþimigerçeðinin farkýnda.Ýklim deðiþikliðine karþýkampanya yürüten tümdünyadaki aktivistlerinortak talebi ise KyotoProtokolü'nü ABD'ninimzalamasý. Bizde Türkhükümetininde imzala-masýný istiyoruz.

Saðlýk ocaðýmýzý kapattýrmayacaðýz!

Genel Saðlýk Sigortasý yasasý kapsamýnda bazý illerdeaile hekimliði uygulamasýna adým atýldý. Eskiþehir bun-lardan biri. 500 bin nüfuslu kentte tam bir karmaþayaþanýyor. Saðlýk hizmetleri çökmüþ durumda acilservisler çalýþmýyor.. Koca kentte çaðrýlara cevap vere-bilecek 2 adet 112 acil servis ekibi var artýk. Aile hekim-liði yapacak hekim bulunamadýðýndan pratisyen hekim-ler ile açýk kapatýlmaya çalýþýlýyor. Gelinen noktada acilservisin özelleþtirilmesi konuþuluyor. Bu günlerdehastalanýrsanýz acilen veya deðil doktora, hastaneye git-meniz gerekirse Eskiþehir'de olmamanýzý dileriz.Ýzmir'de bu uygulamaya yakýn zamanda geçilmesi içinhazýrlýklar son sürat devam ediyor.

Baþka bir kentte olupta kurtulacaðýnýzý sanýyorsanýzyanýlýyorsunuz. 1 Ocak 2007 itibariyle ayni sistem tümTürkiye de geçerli olacak.

PPaarraassýýzzllýýkkttaann ööllmmiiyycceemm,, mmeeddiikkoommuu vveerrmmiiyycceemm!!GSS hayata geçerse öðrencilerin yararlandýðý mediko-

lar da kapanacak. Gelirleri oranýnda prim ödemedenherhangi bir saðlýk hizmetinden yaralanmalarý sözkonusu bile olmayacak.

Yakýn tarihte binlerce insanýn çok basit nedenlerdenhayatýný kaybetmesine neden olacak bu yasaya karþýyaygýn bir kampanya yürütmek gerekiyor.

Küresel Eylem Grubu Genel Saðlýk Sigortasýna, AileHekimliðine ve saðlýk ocaklarýnýn ve medikolarýn kap-atýlmasýna karþý aktif bir kampanya sürdürüyor.

Küresel Eylem Grubunukuran aktivistler ilk kez 3Aralýk Küresel IsýnmayaKarþý Küresel Eylem Günüiçin bir araya geldi. 3 Ara-lýk 2005 te 10'dan fazlaþehirde miting, eylem vebasýn açýklamasý yapýldý.Aktivistler 3 Aralýk mitin-ginin ardýndan yenidentoparlanmaya baþladý. Butoplantýlarda KüreselEylem Grubu (KEG) kurul-du ve sadece iklim deðiþi-mi üzerine deðil küreselkapitalizmin öne çýkardýðýçeþitli yerel ve genel konu-larda da kampanyasürdürmek üzere anlaþýldý.

4 Kasým'da istanbulda;dünyada 48 ülkede aynýanda yapýlan iklim deðiþik-liðine karþý küresel eylemgününde KEG de sokaða

çýktý.26 Kasým'da Ýzmir'de

Saðlýk Platformu'nundüzenlediði Genel SaðlýkSigortasý'na (GSS) karþýmitinge pankartýyla katýldý.

KEG bireylere dayalý kon-sensus ile yürüyen kampa-nyalar yapýyor

KEG'in þimdi önündeduran bir kaç kampanyabaþlýðý var.

Ýlk olarak yýl boyuncaiklim deðiþimi üzerinekampanya devam edecek.

Temmuz da 'Ýklim deðiþiy-or, Biz durdurabiliriz'baþlýðýyla bir mitingdüzenlenmesi hedefleniy-or. Bunun yanýsýra yýlboyunca olabildiðinceyaygýn söyleþiler düzen-lenmeye çalýþýlacak.Uluslararasý kampanyabundan sonraki eylemtakvimini belirlediðindeKEG de bu takvime uygunetkinlikler planlayacak.

Ýkinci baþlýk NükleerEnerji kullanýmý. Bu gün-

lerde konuyla ilgili yasaMeclis komisyonuna getir-ildi. Yakýn zamandaMeclis'e sunulabilir veyasalaþmasýnýn önü açýla-bilir. KEG Nükleer santralyapýmýna karþý bir kampa-nya için önümüzdeki gün-lerde harekete geçecek.

Üçüncü baþlýk GSS. 1Ocak 2007 itibariyle yürür-lüðe girecek olan GenelSaðlýk Sigortasý Yasasý'nakarþý iki ana vurguyla kam-panya devam ediyor."Saðlýk OcaðýmýKapattýrmayacaðým" ;"Medikomu Vermiyorum".

Adým adým aile hekimliðiuygulamasý hayata geçir-ilmeye baþlandý. Saðlýkhizmetleri giderek ulaþýl-masý daha zor hale geliy-or. KEG önüne hedef

olarak, bu yasanýn fiilenuygulanamaz hale gelmesiiçin, yasanýn muhatapaldýðý herkesi, özelliklesendilakalarý ve odalarýharekete geçirmeyi ve varolan kampanyalariçerisinde yer almayý hede-fliyor. Henüz sonuçlarýbütün toplum kesimleritarafýndan kavranamamýþolmasýna raðmen bu yasayoksullar ve emekçileraçýsýndan þimdiden sýkýntýyaratmaya baþladý.

Dördüncü baþlýðýmýz iseG-8'e Hayýr! Haziran'ýn ilkhaftasý Almanya'da yapýla-cak G-8 zirvesine karþýuluslararasý eylem çaðrýsývar. Bu çaðrýya uygunolarak bizde ayný günlerdebir dizi etkinlik ve eylemihayata geçireceðiz.

Savaþlara, militarizme ve çokuluslu þirketlere karþý

KKÜÜRREESSEELL EEYYLLEEMM

OOnnllaarr GG-88,, bbiizz mmiillyyaarrllaarrýýzz!!2007'nin Haziran ayýnda Heiligendammn'da düzen-

lenecek olan G-8 zirvesine karþý eylem haftasý planlanýyor. Federal

Almanya'dan, Avrupa'dan ve tüm dünyadan on bin-lerce insan, zirveye karþý bir araya gelecek. 2Haziran'da yürüyüþ ile baþlayacak hafta 6 Haziran'dazirve'nin ablukaya alýnmasý ile devam edecek.

G-8 ülkeleri dünyanýn en büyük ekonomisine sahip.Onlar, IMF, DTÖ ve Dünya Bankasý aracýlýðý ile küreselçapta tüm dünya nüfusunun hayatýný belirleyecekkararlar almak üzere toplanýyorlar. Sürpriz bir sonuçbeklenmiyor. Toplandýklarýnda milyarlarca yoksul veemekçi için olumlu sonuçlar doðuracak adýmlaratmayacaklar. Aksine hem kendi aralarýndaki güçdengelerini deðerlendirip birbirlerine karþý mevzilerkazanmaya çalýþacaklar, hem de savaþlar ve yeniekonomik politikalarla ilgili sonuçlarý bizler açýsýndançok da hayýrlý olmayacak konularý konuþacaklar.Amabizlerin de söyleyecek birkaç sözü var elbet. KEG aynýgünlerde çeþitli eylem ve etkinlikler düzenleyecek.

NNüükklleeeerr yyaassaassýý ggeerrii ççeekkiillssiinn!!Türkiye, 2000 yýlýnda terk ettiði nükleer santral plan-

larýna geri dönüyor. 2020 yýlý enerji planlarý, yüzde100 hazine garantili yabancý kredi ile satýn alýnacak 10adet anahtar-teslim nükleer reaktör ve fosil yakýtlar(linyit, ithal kömür, petrol ve doðalgaz) ile çalýþandüzinelerce termik santrali içeriyordu. Þimdi ise 2020yýlýna kadar 2 ya da 3 santral hedefleniyor..

Çok kýsa bir zaman içinde mecliste görüþmeye açýla-cak olan Nükleer Güç Santrallerinin Kurulmasý veÝþletilmesi ile Enerji Satýþýna Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile15 yýl boyunca nükleer elektrik satýlmasý öngörülüyor.Bakanlar kurulu'nun santraller için teþvik verebilecek.Bir tek santralin maliyeti 5 milyar dolar civarýnda.

Sinop'ta santral yapýlmasýna karþý yürütülen kampa-nyada onbinlerce insan harekete geçmiþti. Þimditasarýnýn meclisten geçmemesini saðlamak için dahaçok insaný harekete geçirmek,yaygýn ve sürekli birkampanya sürdürmek gerekiyor.