12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 356 27 Mart 2009 1 YTL Demokratý buysa! 2003-2004 yýllarýndaki darbe giriþimleri sýrasýn- da TSK'nýn 1 numarasý olan Hilmi Özkök demokrat ilan edildi. Darbeye katýlmamýþ, hatta engellemiþti. Mustafa Balbay'ýn darbe günlüðünün açýða çýk- masýnýn ardýndan Ergenekon soruþtur- masýnda ifade vermeye hazýr olduðunu açýk- layan eski genelkurmay baþkaný darbeler devrinin kapandýðýný, çünkü dünyanýn deðiþtiðini söylüyor. Ancak o da seçimle iþbaþýna gelmiþ bir hükümetin atanmýþlar tarafýndan devrilmesin- den yana. Yöntem olarak Cumhuriyet Mitingleri'ne iþaret ediyor: “Cumhuriyet mitinglerinde bunu gördük. Halk doðrudan ve demokratik biçimde tavrýný gösterdi. Ben o mitingleri çok destek- ledim. Cumhuriyet mi- tinglerinde halk, rejimi korumak için demokratik bir davranýþ gösterdi. Bazýlarý Ergenekon’la iliþkilen- dirdiler. Ýçlerine bazý farklý gruplar da girmiþ olabilir ama onlar çok küçük gruplardý. Ben o mitingleri gördüm. Pýrýl pýrýl insanlar geldiler, demokratik tavýrlarýný gösterdiler.” Cumhuriyet Mitingleri, 2007’de biz- zat Þener Eruygur ve Hurþit Tolon tarafýndan organize edilmiþ, miting kürsüsü ve alandan darbe çaðrýlarý yapýlmýþtý. Dindarlar, baþörtülü kadýnlar, Kürtler, Ermeniler ve demokrasi yanlýlarý düþ- man ilan edilmiþti. Bu ýrkçý eylemlerle darbeye toplumsal taban hazýr- lanmak istenmiþti. Mitinglerin ardýndan gelen e-muhtýra baþarýlý olamadý. Komutasý altýndakiler suç iþledikleri halde soruþturma yapmayan Özkök, onlarla ayný zih- niyette. SOKAÐA EYLEME G20 protestolarý 1-2 Nisan’da Antikapitalist Öðrenciler Ankara, Ýzmir ve Ýstan- bul’da toplantýlar ve gösteriler yapacak Halklarýn deðil patronlarýn temsilcisi Dünyanýn en büyük 20 efendisi Londra’da toplanýyor NATO’YA HAYIR 4 Nisan Kadýköy’de miting Küresel BAK miting ve yürüyüþü 6-7 Nisan Obama boþuna gelme AFGANÝSTAN’A ASKER YOK Silopi'deki BOTAÞ kuyularýndan çýkan kemikler ve kanlý bez parçalarý ince- lenirken bu kez Cizre'de yeni ölüm kuyularý açýldý. Cizre'de kazýlar sonucu bir çok kemik bulundu. 1992-1996 yýl- larý arasýnda öldürülen Kürtler bu kuyu- lara atýlmýþtý. Ergenekon soruþturmasý Cizre'ye uzandý. Ölüm kuyularý ile ilgili olarak Eski Cizre Belediye Baþkaný Kamil Atak ve biri PKK itirafçýsý dört kiþi gözaltýna alýndý.Tutuklanan eski belediye baþkaný, Hizbullah adlý kontrgerilla örgütünün üyesiydi. Hizbullah binlerce Kürdü öldürmüþtü. Kuyularýn açýlmasý ile birlikte bölgede yaþayanlar ayaða kalktý. Öldürülen, asitle yakýlan, kuyulara gömülen onlarýn kardeþleri, amcalarý, babalarý- ydý. Ýki tanýk Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'na ifade verdi. Ýnsanlarýn kuyulara gömüldüðü yýllarda bölgede en üst rütbeli subaylardan biri olarak görev yapan, 1992-1994 yýllarý arasýnda Cizre Ýlçe Jandarma Komutaný olan Albay Cemal Temizöz gözaltýna alýndý. JÝTEM kurucusu olan ve faili mehçhul bir çok cinayetin örgütleyecisi olarak Ergenekon soruþturmasýnda tutuklanan Levent Ersöz'ün yakýn arkadaþý Temizöz'ün þimdiki görevi Kayseri Jandarma Ýl Komutanlýðý'ydý. Kayseri Jandarma Ýl Komutanlýðý, eski özel harekatçý Ýbrahim Þahin'in ifadelerinde geçmiþti. Veli Küçük'ün tutuklan- masýnýn ardýndan TSK tarafýndan ken- disine görev verildiðini söyleyen Þahin'in Kayseri'yle bir çok kez telefon- la görüþtüðü ve emirleri buradan aldýðý söylenmiþti. Kayseri Jandarmasý geçen hafta yine gazete manþetlerindeydi. Þehirdeki bazý mekanlar ve iþletmeler sakýncalý bulunarak fiþlenmiþti. Jandarma Komutanlýðý üç astsubayý suçlu buldu. Listeyi onlar düzenlemiþ ve evraklarýn arasýna koymuþlardý. Suçlanan ast- subaylar hâlâ gözaltýnda. Avukatlarý iþkence gördüklerini ve Albay Cemal Temizöz tarafýndan "sizi de bir kuyuya atarýz" þeklinde tehit edildiklerini açýk- ladý. Ölüm kuyularýnýn açýlmasý ne anla- ma geliyor? Geçen hafta Silopi'ye Botaþ kuyularýný görmeye giden Hakan Tahmaz izlenimlerini Sosyalist Ýþçi'ye yazdý. Sayfa 7'de Ergenekon soruþturmasý Fýrat’ýn ötesine uzandý Antikapitalistler en zengin 20 ülkenin 1-2 Nisan’da Londra’da yapacaðý zirveyi protesto etmeye hazýrlanýyor. Bu zirve dünyada yaþayan tüm insanlarý ilgilendiriyor. G20, dünyadaki en zengin ülkelerin liderleri ve sermaye sýnýflarýnýn dünya hakkýnda karar aldýklarý bir toplantý. Onlar dolar milyoneri olan 17 milyon insanýn çýkarlarýný savunuyor. 6 milyarýn hayatýný hiçe sayýyorlar. Londra’da krizi konuþa- caklar. Ýþten çýkarmalarý, ücretlerin düþürülmesini, þirketlerin kurtarýl - masýný konuþacaklar. Onlarýn gündeminde günlük 1 dolar gelirin altýnda yaþayan 1,5 milyar insan yok. Onlarýn gündeminde temiz suya ulaþamayan 1 milyar 300 bin insan yok. Onlarýn gündeminde iþten çýkarýlan, saðlýk ve eðitim haklarý ellerinden alýnan iþçiler yok. Dertleri kârlarýný artýrmak. Daha fazla sömürmek, yaðmalamak. Kendi ürettikleri krize ise bir çözüm- leri yok. Onlar G20 biz ise 6 milyarýz! Yenilecekler, biz kazanacaðýz! Sayfa 6-7 Fransa’da genel grev, bir kez daha! Muhip Tezcan büyük iþçi ve öðrenci mücadeleyi yazdý. Sayfa 5’te Kürt sorununda çözüm nereden geçiyor? Doðan Tarkan, Mandela, Güney Afrika’daki deðiþimi ve Kürt sorunu anlatýyor. Sayfa 8’de Sosyalistler ve demokrasi Volkan Akyýldýrým, burjuva demokrasisiyle iþçi demokrasisi- ni karþýlaþtýrýyor. Sayfa 9’da

Sosyalist İşçi 356

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 356

Citation preview

Page 1: Sosyalist İşçi 356

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 335566 2277 MMaarrtt 22000099 11 YYTTLL

Demokratýbuysa!

2003-2004 yýllarýndakidarbe giriþimleri sýrasýn-da TSK'nýn 1 numarasýolan Hilmi Özkökdemokrat ilan edildi.Darbeye katýlmamýþ,hatta engellemiþti.Mustafa Balbay'ýn darbegünlüðünün açýða çýk-masýnýn ardýndanErgenekon soruþtur-masýnda ifade vermeyehazýr olduðunu açýk-layan eski genelkurmaybaþkaný darbelerdevrinin kapandýðýný,çünkü dünyanýndeðiþtiðini söylüyor.Ancak o da seçimleiþbaþýna gelmiþ birhükümetin atanmýþlartarafýndan devrilmesin-den yana. Yöntemolarak CumhuriyetMitingleri'ne iþaretediyor: “Cumhuriyetmitinglerinde bunugördük. Halk doðrudanve demokratik biçimdetavrýný gösterdi. Ben omitingleri çok destek-ledim. Cumhuriyet mi-tinglerinde halk, rejimikorumak içindemokratik bir davranýþgösterdi. BazýlarýErgenekon’la iliþkilen-dirdiler. Ýçlerine bazýfarklý gruplar da girmiþolabilir ama onlar çokküçük gruplardý. Ben omitingleri gördüm. Pýrýlpýrýl insanlar geldiler,demokratik tavýrlarýnýgösterdiler.”

CumhuriyetMitingleri, 2007’de biz-zat Þener Eruygur veHurþit Tolon tarafýndanorganize edilmiþ, mitingkürsüsü ve alandandarbe çaðrýlarýyapýlmýþtý. Dindarlar,baþörtülü kadýnlar,Kürtler, Ermeniler vedemokrasi yanlýlarý düþ-man ilan edilmiþti. Buýrkçý eylemlerle darbeyetoplumsal taban hazýr-lanmak istenmiþti.Mitinglerin ardýndangelen e-muhtýra baþarýlýolamadý.

Komutasý altýndakilersuç iþledikleri haldesoruþturma yapmayanÖzkök, onlarla ayný zih-niyette.

SOKAÐAEYLEME

G20 protestolarý1-2 Nisan’da AntikapitalistÖðrenciler Ankara, Ýzmir ve Ýstan-bul’da toplantýlar ve gösterileryapacak

Halklarýn deðilpatronlarýntemsilcisi

Dünyanýnen büyük

20efendisi

Londra’datoplanýyor

NATO’YAHAYIR

4 NisanKadýköy’de mitingKüresel BAK miting ve yürüyüþü

6-7 NisanObama boþuna gelme

AFGANÝSTAN’A ASKER YOK

Silopi'deki BOTAÞ kuyularýndan çýkankemikler ve kanlý bez parçalarý ince-lenirken bu kez Cizre'de yeni ölümkuyularý açýldý. Cizre'de kazýlar sonucubir çok kemik bulundu. 1992-1996 yýl-larý arasýnda öldürülen Kürtler bu kuyu-lara atýlmýþtý.

Ergenekon soruþturmasý Cizre'yeuzandý. Ölüm kuyularý ile ilgili olarakEski Cizre Belediye Baþkaný Kamil Atakve biri PKK itirafçýsý dört kiþi gözaltýnaalýndý.Tutuklanan eski belediyebaþkaný, Hizbullah adlý kontrgerillaörgütünün üyesiydi. Hizbullah binlerceKürdü öldürmüþtü.

Kuyularýn açýlmasý ile birlikte bölgedeyaþayanlar ayaða kalktý. Öldürülen,asitle yakýlan, kuyulara gömülenonlarýn kardeþleri, amcalarý, babalarý-

ydý. Ýki tanýk Diyarbakýr CumhuriyetBaþsavcýlýðý'na ifade verdi. Ýnsanlarýnkuyulara gömüldüðü yýllarda bölgedeen üst rütbeli subaylardan biri olarakgörev yapan, 1992-1994 yýllarý arasýndaCizre Ýlçe Jandarma Komutaný olanAlbay Cemal Temizöz gözaltýna alýndý.

JÝTEM kurucusu olan ve faili mehçhulbir çok cinayetin örgütleyecisi olarakErgenekon soruþturmasýnda tutuklananLevent Ersöz'ün yakýn arkadaþýTemizöz'ün þimdiki görevi KayseriJandarma Ýl Komutanlýðý'ydý. KayseriJandarma Ýl Komutanlýðý, eski özelharekatçý Ýbrahim Þahin'in ifadelerindegeçmiþti. Veli Küçük'ün tutuklan-masýnýn ardýndan TSK tarafýndan ken-disine görev verildiðini söyleyenÞahin'in Kayseri'yle bir çok kez telefon-

la görüþtüðü ve emirleri buradan aldýðýsöylenmiþti.

Kayseri Jandarmasý geçen hafta yinegazete manþetlerindeydi. Þehirdekibazý mekanlar ve iþletmeler sakýncalýbulunarak fiþlenmiþti. JandarmaKomutanlýðý üç astsubayý suçlu buldu.Listeyi onlar düzenlemiþ ve evraklarýnarasýna koymuþlardý. Suçlanan ast-subaylar hâlâ gözaltýnda. Avukatlarýiþkence gördüklerini ve Albay CemalTemizöz tarafýndan "sizi de bir kuyuyaatarýz" þeklinde tehit edildiklerini açýk-ladý. Ölüm kuyularýnýn açýlmasý ne anla-ma geliyor? Geçen hafta Silopi'yeBotaþ kuyularýný görmeye gidenHakan Tahmaz izlenimlerini SosyalistÝþçi'ye yazdý.

SSaayyffaa 77''ddee

Ergenekon soruþturmasý Fýrat’ýn ötesine uzandý

AAnnttiikkaappiittaalliissttlleerr eenn zzeennggiinn 2200üüllkkeenniinn 11-22 NNiissaann’’ddaa LLoonnddrraa’’ddaayyaappaaccaaððýý zziirrvveeyyii pprrootteessttoo eettmmeeyyeehhaazzýýrrllaannýýyyoorr.. BBuu zziirrvvee ddüünnyyaaddaayyaaþþaayyaann ttüümm iinnssaannllaarrýý iillggiilleennddiirriiyyoorr..GG2200,, ddüünnyyaaddaakkii eenn zzeennggiinn üüllkkeelleerriinnlliiddeerrlleerrii vvee sseerrmmaayyee ssýýnnýýffllaarrýýnnýýnnddüünnyyaa hhaakkkkýýnnddaa kkaarraarr aallddýýkkllaarrýý bbiirrttooppllaannttýý.. OOnnllaarr ddoollaarr mmiillyyoonneerrii oollaann1177 mmiillyyoonn iinnssaannýýnn ççýýkkaarrllaarrýýnnýýssaavvuunnuuyyoorr.. 66 mmiillyyaarrýýnn hhaayyaattýýnnýý hhiiççeessaayyýýyyoorrllaarr.. LLoonnddrraa’’ddaa kkrriizzii kkoonnuuþþaa-ccaakkllaarr.. ÝÝþþtteenn ççýýkkaarrmmaallaarrýý,, üüccrreettlleerriinnddüüþþüürrüüllmmeessiinnii,, þþiirrkkeettlleerriinn kkuurrttaarrýýll-mmaassýýnnýý kkoonnuuþþaaccaakkllaarr..

OOnnllaarrýýnn ggüünnddeemmiinnddee ggüünnllüükk 11 ddoollaarr

ggeelliirriinn aallttýýnnddaa yyaaþþaayyaann 11,,55 mmiillyyaarriinnssaann yyookk..

OOnnllaarrýýnn ggüünnddeemmiinnddee tteemmiizz ssuuyyaauullaaþþaammaayyaann 11 mmiillyyaarr 330000 bbiinn iinnssaannyyookk..

OOnnllaarrýýnn ggüünnddeemmiinnddee iiþþtteennççýýkkaarrýýllaann,, ssaaððllýýkk vvee eeððiittiimm hhaakkllaarrýýeelllleerriinnddeenn aallýýnnaann iiþþççiilleerr yyookk..

DDeerrttlleerrii kkâârrllaarrýýnnýý aarrttýýrrmmaakk.. DDaahhaaffaazzllaa ssöömmüürrmmeekk,, yyaaððmmaallaammaakk..KKeennddii üürreettttiikklleerrii kkrriizzee iissee bbiirr ççöözzüümm-lleerrii yyookk..

OOnnllaarr GG2200 bbiizz iissee 66 mmiillyyaarrýýzz!!YYeenniilleecceekklleerr,, bbiizz kkaazzaannaaccaaððýýzz!!

SSaayyffaa 66-77

FFrraannssaa’’ddaa ggeenneellggrreevv,, bbiirr kkeezz ddaahhaa!!Muhip Tezcan büyük iþçi veöðrenci mücadeleyi yazdý.

Sayfa 5’te

Kürt sorunundaçözüm neredengeçiyor?Doðan Tarkan, Mandela, GüneyAfrika’daki deðiþimi ve Kürtsorunu anlatýyor.

Sayfa 8’de

Sosyalistler vedemokrasiVolkan Akyýldýrým, burjuvademokrasisiyle iþçi demokrasisi-ni karþýlaþtýrýyor.

Sayfa 9’da

Page 2: Sosyalist İşçi 356

2 sosyalist iþçi sayý: 356

KESK'e baðlý Saðlýk EmekçileriSendikasý üyesi çalýþanlarMaliye Bakanlýðý'nýn ücretliyemek uygulamasýna karþýMersin, Adana ve ÝstanbulCerrahpaþa'da iþ býrakma,Baþbakanlýða faks çekme veprotesto gösterileri düzenledi.

Ýstanbul Cerrahpaþa'da dönersermaye ücretlerinin adildaðýtýlmamasý üzerine yapýlanyarým günlük iþ býrakma eyle-minde hak gasplarý sloganlarlateþhir edildi.

Mersin'de Metropol PTTönünde gerçekleþtirilen basýnaçýklamasýyla "Emeðimizigörmediniz ekmeðimize gözdiktiniz", "Ücretsiz yemekhakkýmýz gasp edilemez" solo-ganlarý atýldý.

Adana'da ise ÇukurovaÜniversitesi Balcalý TýpFakültesi Polikilinikler önündebuluþan saðlýk emekçileri bura-da yaptýklarý eylemleBaþbakanlýðý parasýz yemek içinadým atmaya çaðýrdý.

SSaaððllýýkk eemmeekkççiilleerrii üüccrreettssiizz yyeemmeekk hhaakkkkýý iiççiinn ssookkaakkttaa

Çorum'da tekstiliþçileri kazandý

Mintay Tekstil Konfeksiyonfabrikasýnda "asgari ücretle "çalýþan ancak hem resmiasgari ücret yerine 300-490 TLarasýnda çalýþtýrýlan hem de 3aydýr maaþlarýný, mesai ücret-lerini alamayan 900 tekstiliþçisi 20 Mart günü eylemyaptý. Maaþ bordrolarýnýnzorla imzalatýlan ve 10,5 saat-ten fazla çalýþmalarýna raðmenhiçbir sosyal haklarý olmayantekstil iþçilerinin 9 saatlik eyle-mi sonucu patron 25 Mart'taalacaklarý ödeyeceðini açýkladý

Kriz aðýrsanayiyi vurdu

Dünya demir-çelik üretimi,Ocak ve Þubat aylarýnda,geçen yýla göre yüzde 23 ger-ileyerek 170.3 milyon tonaindi.

Dünya toplamýnýn yarýyayakýnýný tek baþýna gerçek-leþtiren Çin hariç tutulursa,yýlýn ilk 2 ayýnda küreseldemir-çelik üretimindekikayýp yüzde 37'ye ulaþtý. Üre-tim ocakta yüzde 13.1 veþubatta yüzde 23,5 geriledi.2008'de yýlýn ilk 2 ayýnda 4milyon 468 bin ton üretimgerçekleþtiren Türkiye ise buyýlýn ayný döneminde yüzde18.5 kayýpla 3 milyon 641 bintonda kaldý.

Demir-çelik endüstrisi tümsektörlerin bel kemiðini oluþ-turuyor. Bu sektörde üretimindüþüþü dünyada yeni fab-rikalar için yeni makinelerintalep edilmediði gibi üretimdede büyük bir daralmayaþandýðýný gösteriyor.General Motors ve Volvo gibidev þirketlerin krizininarkasýnda üretimdeki budüþüþ ve kâr oranlarýndakiazalma yatýyor. Aðýr sanayiiþçileri dünyada ve Türkiye'dekrizin sonuçlarýyla karþýkarþýya.

ÖTV indirimi dekurtarmadý

Vestel, Türkiye genelindeki500 yetkili servisinden 200tanesini kapatma kararý aldý.Kriz nedeniyle alýnan kararsonucu yaklaþýk 600 kiþininiþsiz kalmasý bekleniyor..

Vestel Beyaz'ýn kârý 2007'yegöre ise yüzde 58 oranýndaazaldý.

Ana markalarý Bosch veSiemens, özel markasýGaggenau ve yerel markasýProfilo ile Türkiye beyaz eþyasektöründe yüzde 25'lik pazarpayýna sahip olan BSH EvAletleri'nin de, 2007 yýlýnda 89milyon 779 bin lira olan netkârý, 2008'de yüzde 20azalarak 71 milyon 461 binliraya gerilemiþti.

Arçelik'in ise 2007'deki yýllýkkârý 137 milyon TL iken 2008sonunda karý yüzde 95azalarak 6.5 milyon TL oldu.

Hükümetin beyaz eþya ve oto-mobil gibi ürünlerden aldýðýÖzel Tüketim Vergisi'ninindirilmesi sonucu satýþlar pat-ladý. Satýþlar sonucu þirketlerstoklarýný eritti, yeni ürün sipar-iþleri aldý. Bu hükümete sürekliayrýcalýk için bastýran büyük þir-ketler ve dev marketlere yaradý.

Hükümet kriz sonucu kapatýlaniþyerlerine, iþsiz kalan çalýþanlaraçözüm üretmemeye devam ediy-or. Bu yöndeki en ufak söylemlerbile TÜSÝAD tarafýndanbastýrýlýyor. Baþbakan krizi fýrsatbilip iþten çýkarmaya giriþenpatronlar sert çýktý. AncakTÜSÝAD Baþkaný ArzuhanDoðan Yalçýndað hemen açýkla-ma yaparak "Ýþadamlarýnýn iþçiçýkarmak konusunda nasýldavranacaklarý, tehdit ile olacakþey deðil" dedi. Ayný açýklamadaekonomik paketten memnunolduklarýný da söyledi.

Yeni bir ekonomik paketinhazýrlanmakta olduðu açýklandý.Bu paket üzerine temel tüketimmallarýnda vergi indirimi yapýl-masý, çalýþanlarýn sýrtýndaki vergiyükünün azaltýlmasý, zenginlerinvergilendirilmesi, iþten çýkar-malarýn yasaklanmasý gibibaþlýklar tartýþýlmýyor. Ancakkrizin maðduru, AKP'nin yeni-liberal politikalarýyla haklarýgasp edilen çalýþanlar hakkýnýistemeye devam ediyor.

GGeerrççeekk iiþþssiizzlliikkDÝSK yaptýðý araþtýrma iþsi-

zliðin gerçek boyutlarýný ortayakoydu. Araþtýrmaya göre:

“Resmi verilere göre, Aralýkayýnda Türkiye’de iþsizlik oraný%13,6’dýr. Resmi iþsizlik oranýaralýk 2007’de %10,6 idi. Fakatgerçek iþsizlik oraný, (Ýþsizolduðu halde iþ aramadýðý veyaiþ bulma ümidini yitirdiði içinTÜÝK tarafýndan iþsiz sayýl-mayanlar ve mevsimlik çalýþan-lar) Aralýk 2008’de %22,5’e çýk-mýþtýr. Yani yaklaþýk olarakTürkiye iþgücü piyasasýnýndörtte biri iþsizdir.”

DÝSK araþtýrmasý, bir kiþininçalýþarak üç kiþiyi geçindirdiðibaz alýnýrsa, krizle büyüyen iþsi-

zliðin mutlak bir yoksullukgetirdiðini söylüyor:

“Bu eðilim devam ettiðitakdirde -ki 2009’un ilk üç ayýn-da hýzlanarak devam ettiðiniortaya koyan, fabrikalardan,sendikalardan, bölgelerden gelendolaysýz bilgilere sahibiz- iþsizlikbugün tahmin edilemeyecek çokaðýr bir sosyal soruna yol açacak-týr. AKP hükümetinin “paket”adý altýnda aldýðý veya kamuoyu-na alýnacaðýný açýkladýðýTedbirler, sosyal sorunlara çareolmaktan uzak, geçici ve toplum-sal ihtiyaçlardan uzaktýr.

ÇÇaallýýþþaannllaarrýý hhaakkkkýýnnýý aarrýýyyoorrKamu sektöründe istihdam

minimum düzeyde ilerlerkençalýþanlar sözleþmeli olarak iþealýnýyor. Ýþ güvenceleri yok. Aynýiþi yaptýklarý kadrolu memurlarlaayný haklara sahip deðiller.

Üniversitelerde çalýþan asistan-larýn ardýndan KESK AnkaraÞubeler Platformu'da sözleþmeliçalýþanlarýn kadroya alýnmasýtalebiyle eylem yaptý. Eylemdekonuþan KESK Baþkaný SamiEvren, tayin, eþ, çocuk ve doðumyardýmý, fazala mesai, yolluk veharcýrah gibi temel haklardanyoksun olan sözleþmelilerinhükümet tarafýndan görmezlik-ten gelindiðine dikkat çekti.Evren "Emekçilerin talebi gele-ceklerinin güvenceye alýn-masýdýr. Sözleþmeli istihdam yer-ine iþ güvenceli ve kadrolu istih-dam talebidir. Hem çalýþýrkenhem de emeklilikte insancayaþayabilecekleri bir ücrettalebidir. Hükümet bu sese kulakvermelidir" dedi.

Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý'naüye olduklarý için iþten çýkartýlanSinter ve Gürsaþ iþçilerinindireniþi ise üçüncü ayýný buldu.

300 Sinter iþçisi mahkemedehukuk mücadelesi veriyor. 19mart'ta Gürsaþ iþçileriyle birlikteeylem yaptýlar. Ýþlerine geri dön-mek ve sendikalý olmak istiyor-lar. Türkiye GazetecilerSendikasý’na üye olduklarý içiniþten atýlan Sabah-ATV çalýþan-larý ise inatla direnmeye, sendikave grev hakkýný savunmayadevam ediyor. Organize SanayiBölgeleri’nde, tekstil atö-lyelerinde toplu iþten çýkarýlmakorkusu yaþanýyor. Plazalardakibeyaz yakalý çalýþanlar aynýkorkuyu paylaþýyor.

Ýþçi sýnýfý bütün sektörleredekikrizden doðrudan etkileniyor.Eðer bütün çalýþanlarý ortak tale-pler etrafýnda bir araya getirecekbir mücadele platformu oluþa-bilirse krize karþý milyonlarýnsesi ve takepleri duyulur halegelebilir. Hükümet böyle güçlübir sesi duymazdan gelemez.

TÜSÝAD memnun çalýþanlar mutsuz

KKEESSKK üüyyeelleerrii ssöözzlleeþþmmeellii ççaallýýþþaannllaarrýýnnýýnn hhaakkllaarrýýnnýýnn ttaannýýnnmmaassýý iiççiinn ttooppllaannaann 7700 bbiinn iimmzzaallýý ddiilleekkççeeyyii BBaaþþbbaakkaannllýýððaa vveerriirrkkeenn..

Page 3: Sosyalist İşçi 356

sayý: 356 sosyalist iþçi 3

Mustafa Balbay'ýn darbe gün-lüðü ulusalcýlarýn iþçi hareke-tine verdikleri zararý gözlerönüne serdi. Ergenekon tutuk-lusu Türk Metal-Ýþ BaþkanýMustafa Özbek darbeyi finansetmiþ. Ýþçilerin her aymaaþlarýndan kesilen ve yinebir grev ya da iþten atýlma anýn-da kullanýlmasý için biriktirilenparayý Cumhuriyet Gazetesi'neve kurulacak ulusalcý bir TVkanalýna aktarmayý teklif etmiþ.

Türk Metal 12 Eylül darbesin-den sonra örgütlendiði iþyer-lerinde bir kere bile greve çýk-madý. Sendikacý Mustafa Özbekbir kere bile iþçinin hakkýnýsavunmadý. Türk Metal toplusözleþmelerde patrondan dahadüþük teklif vermesiyle tanýndý.

Özbek 'en çok biz zarargörürüz' derken darbelerinsendikalara ve iþçi sýnýfýnavardiði zararý kast ediyor. 12Eylül'de tüm sendikalar kapa-týlmýþtý. Sendikacýlar iþkencegörmüþ ve tutuklanmýþtý. TürkMetal'in yerini aldýðý DÝSK'ebaðlý mücadeleci sendikaMaden-Ýþ'in yöneticileri veüyeleri topluca tutuklandý.Darbe, 70'li yýllar boyunca iþçi-lerin elde ettiði tüm kazanýmlarýgeri aldý, ücretleri aþaðý çekti.Darbenin ürünü olan 1982Anayasasý, grev hakkýný kýsýt-ladý, dayanýþma grevlerini vegenel grevi yasakladý. DÝSK'inyeniden kurulmasýna ancak1991'de izin verdiler.

12 Eylül'ün yarattýðý hak kayý-plarýný geri alanlar Türk-Ýþ'liiþçiler oldu. Ýþçilerin 1987'denitibaren artan mücadelesi sonu-cu, 1991'e gelindiðinde ücretler70'lerdeki düzeye ulaþmýþ,sendikal hak ve özgürlüklerinönü sýnýrlý da olsa açýlmýþtý.Türk-Ýþ 1990'lý yýllar boyuncayürüttüðü mücadelelerle

hükümetlerin baþ düþmaný ola-caktý. Darbeciler bu yüzden iþçisýnýfýnýn en büyük örgütünegöz diktiler. Türk-Ýþ'i kul-landýlar. Sendikacýlýktan baþkaher þeyle uðraþan faþist ve ýrkçýodaklar sendika yönetimlerindeetkili oldukça Türk-Ýþ'te felçoldu.

Türk-Ýþ ve DÝSK 28 Þubatdarbesini destekledi. Ýzleyen onyýl boyunca iþçi hareketi dibevurdu. Sendika önderlikleri busüre boyunca kamu mallarýnýnve iþletmelerinin yabancý ser-mayeye satýlmamasý yönündepropaganda yaptý.

Özelleþtirmeler sonucu bir çokiþyeri yok pahasýna "yerli" ser-mayenin eline geçerken Türk-Ýþgýkýný bile çýkarmadý. Nedençýkarmadýðý Taraf gazetesininyayýmladýðý Jandarma'ya ait2003 tarihli gizli bilgi notu ileortaya çýktý. Jandarmasendikalarý manipüle etmekistiyordu. Ulusalcý Prof. ErolManisalý aracýlýðýyla, Türk-Ýþ'inve en büyük sendikalarýndanbiri olan Yol-Ýþ'in eðitimuzmaný Yýldýrým Koç kulla-narak bu planý uyguladý.Özelleþtirmeye çalýþýlan Tekeletrafýnda "vatan elden gidiyor,topraklarýmýz ve mallarýmýzyabancýlara satýlýyor" kampa-nyasý yürütüldü.

Ýþçiler milliyetçi sloganlardoðrultusunda sokaða çýkarýl-mak ve darbeye toplumsaltaban yaratmak için kullanýldý.Onlar özelleþtirmeye karþýdeðildi. Sadece her þeyin ulusal-cýlarýn elinde kalmasýný istiyor-lardý. Kaybeden yine iþçileroldu. Özelleþtirmeler durduru-lamadý.

Ulusalcý propaganda ile gözlerpatronlardan "emperyalizme"çevrildi. Tekel satýldý. Kamusektöründe bir çok hizmettaþeron þirketlere verildi. Türk-Ýþ'teki ulusalcý odaklar busüreçte iþçilere bol bol Türkbayraðý dayattýlar. Sendika kor-tejleri, ulusalcý sloganlar hakimoldukça boþaldý. Bir zamanlardemokratik mücadele yöntem-leriyle hükümetlere kök sök-türen Türk-Ýþ etkisizleþtirildi.

Ergenekon'un, darbecilerinüzerine sonuna kadargidilmesinden en fazla çýkarýolanlar iþçilerdir. Sendikalardemokrasinin teminatýdýr vedarbe giriþimlerine karþý tutumalmalýdýrlar. Sendikalarýmýzasahip çýkalým.

Türk Metal'de Mustafa Özbek'legörüþme“Sýcak bir görüþme… Karþýlýklý iþbir-liði. Yemekte soðumuþ balýk ve bolyeþillik, bulgur pilav.

- Bence çözüm giderek zorlaþýyor.Ya bunlarý tümüyle alýp indirecektoplumsal gücü fazla bir iktidar ya dadarbe… Yanlýþ anlamayýn, istiyordeðilim. En çok biz zarar görürürüz,ama çözüm burada görünüyor.

- Bu devletin, sendikalarýn tepesin-dekilere bakýyorum, yanlýþ nlamayýnhepsi Gürcü. Baþbakan, Salih Kýlýç[Dönemin Türk-Ýþ Baþkaný], ADDbaþkaný.

- Cumhuriyet'le her þeye varýz.Arkadaþlar proje getirsinler. BizimTürk-Metal'in kullanýlabilecek 8Trilyon'u var. Bunun yüzde 40'ýyasaya göre þirketlere ortak olmaya,hisse almaya uygun."

***Taraf gazetesinin yayýmladýðý

Jandarma’ya ait gizli bilgi notundan:Sendikalarý manipüle edebilirsiniz!Erol Manisalý: "Hükümetin AcilEylem Planý gerçekten çok güzelhazýrlanmýþ, ciddi bir çalýþma. Ýtha-latýn ihracata oranla 22milyar dolafazla olmasý ve 7 milyar dolar cariiþlemler açýðý, son 10 yýlýn rekorudur.AKP yolsuzlukla mücadeleyi hemkendisinden korktuðu için, hem dediðerleri hakkýndaki dosyalarý kozolarak elinde bulundurmak istediðiiçin aðýrdan alýyor, özelleþtirmedekibaþarýsýzlýðý aslýnda iyi bir baþarýsý-zlýktýr. TEKEL'i ne kadar geç satsa okadar iyidir, çalýþmayý Yýldýrým Koç(Görüþmenin yapýldýðý tarihte Türk-ÝþGenel Baþkan Danýþmaný) aracýlýðý

ile kamuoyuyla paylaþabilirsiniz.Ben onu güvenilir buluyorum.Sendikal faaliyetlerde önemli birkiþi, ulusal duyarlýlýklarý olan biri.Yönlendirilebilir ve yararlanýlabilir.Yol-lþten Fikret bey (Yol-Ýþ BaþkanýFikret Barýn) yönlendirilebilir veyararlanýlabilir. Ulusal duyarlýlýklarýolan güvenilir biri. Güvenilirliðini sizde test edin. Yol-lþ ve Yýldýrým Koç'ukullanabilir, kullanarak sendikalarýmanipüle edebilirsiniz. Sendikalarlailgili çizelgeyi bana e-posta ile gön-derirseniz sevinirim.

Jandarma-YYapýlacak Faaliyetler: "Yýldýrým Koç ile mevcut irtibatýmýzýndevam ettirilmesi. Yol-lþSendikasý'ndan Fikret Beyin, Yol-lþile mevcut iliþkilerimiz kapsamýndayönlendirilmesi. Sendikalann eylemlilik sürecine çekilmesi ve hükümetinAcil Eylem Planý'na iliþkin çalýþ-malarýmýzýn kamuoyuna intikal ettir-ilmesi konularýnda yararlanýlmasý.

Sendikalarýmýzý darbecilerden temizlemeliyiz

Günlüktekisendikacýlar

AAnnkkaarraa’’ddaa TTeekkeell’’iinn öözzeelllleeþþttiirr-iillmmeessiinnee kkaarrþþýý eeyylleemmddeenn

Ýstanbul’da oyumuz Akýn Birdal’a

Bursa’da oyumuz Ýkbal Polat’a

Ýzmir’de oyumuz Arif Ali Cangý’ya

Ýnsan haklarý mücadelesinn öndegelen aktivisti, barýþ savunucusu,sosyalist Akýn Birdal’ý destekliyoruz.Ýstanbul Büyükþehir Belediye BaþkanAdayý Akýn Birdal, DTP Diyarbakýrmilletvekili iken bir çok sol parti vemuhalif örgütün isteðiyle aday oldu.Birdal, Ýstanbul fakirlerinin ve zilen-lerinin taleplerini savunuyor. çokkültürlü, çokdilli, sosyal bir belediye-cilikten yana. Birdal, Türklerin veKürtlerin barýþ içinde yaþamasý içinbir an önce Kürt sorununun siyasalçözüme ulaþmasýný savunuyor.Ergenekon’a karþý mücadele ediyor.

Bursa’da emek ve demokrasi güçleribir kadýn adayla seçimlere katýlýyor.ÖDP üyesi Ýkbal Polat 29 Mart yerelseçimlerine katýlan az sayýda kadýnadaydan biri ve sosyalist. Baþka birBursa’nýn mümkün olduðunusöyleyen Polat, krizin vurduðuBursa’daki fabrikalarda çalýþanlarýn,tacize ve þiddete karþý çýkan kadýn-larýn haklarýný savunuyor. Belediyehizmetlerinin ucuz, ulaþýlýr ve kaliteliolmasý gerektiðini savunan ÝkbalPolat belediye bütçesinin bütün kes-imlerin ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýiçin kullanýlmasýndan yana.

Bergama’da siyanürlü altýna, asbetsyüklü gemilerin Ýzmir Limaný’nayanaþmasýna, doðanýn tahribi ve canlýhayatýnýn korunmasý için bir çoksosyal mücadede önde gelen biraktivist olan Arif Ali Cangý Ýzmir’deAKP ve CHP’ye karþý ezilenlerinbaðýmsýz Büyükþehir Belediye BaþkanAdayý olarak seçimlere katýlýyor.Doðaya uyumlu bir þehircilikten yanaolan Cangý, güneþ ve rüzgar gibiyenilenebilir enerji kaynaklarýnageçilmesini savunuyor. Cangý, diðeradaylar arasýnda militarizme vesavaþa karþý olmasýyla öne çýkýyor.

29 Mart seçimlerine geldik. Buseçiminden 22 Temmuz 2007'dekigenel seçimlerindeki tabloyudeðiþtirmesi beklenmiyor. CHPve MHP'nin baþýný çektiðimuhalefet, AKP'nin bir darbeyledevrilmesini bekliyor. Hesaplarýdarbecilerin desteðiyle CHP-MHP koalisyonunu kurmak.Ama bu bir hayal toplumunbüyük çoðunluðu eskimiþ, darbeyanlýsý ve ýrkçý bu iki partiyidesteklemiyor. Zenginler CHP'yidesteklerken, umutsuz ortasýnýflarýn bir bölümü MHP'yidestekliyor.AKP ise mevcut yerelyönetimlerdeki varlýðýný ve oyoranýný koruyacak gibi gözükü-yor. Ýþsizliðe, çalýþanlarýn sorun-larýna dönük duyarsýzlýðýna,saðlýk ve sosyal güvenlik hakkýnýçalmasýna raðmen eski partilerkarþýsýnda geniþ kitlel-er darbeye karþý çýkanve deðiþim talebiniileri süren AKP'yidestekliyor. Ýþçisýnýfýnýn geniþ kesim-leri ve kent yoksullarýAKP'nin tabanýndaduruyor. Darbe tehdit-leri sürdükçe,demokrasi tehdit altýn-

da oldukça, darbecileridestekleyen bir muhalefetoldukça AKP'nin yükseliþi dur-durulamaz. Sol bu seçimlere etki-siz bir güç olarak giriyor.Ergenekon ve darbe tartýþmasýsolu da bölüyor.

DSÝP, Ýstanbul, Bursa veÝzmir'de emek ve demokrasi güç-lerinin ortak adaylarýný destekliy-or. Üç adayýn ortak özelliðiErgenekon'a ve çetelere karþýolmalarý, Kürt sorununda barýþçýlçözümü savunmalarý. Onlarý buyüzden destekliyoruz. DSÝP Kürtillerinde örgütlenmiyor, amaFýrat öte tarafýndan oylarDemokratik Toplum Partisi'neverilmelidir.

29 Mart yerel seçimleri mevcutsiyasal tabloyu deðiþtirmeyecek.Bu durumu sokakta, iþyerlerinde,

okullarda inþa edilengerçek ve kitlesel birsol muhalefetdeðiþtirebilir. Bu yüz-den 29 Mart'ý deðil, 30Mart'ý önemsiyoruz.30 Mart'ýn gündemiTürkiye'de yeni veradikal bir solhareketin yaratýlmasýolacak.

29 Mart seçimleri ve sosyalistler

DDSSÝÝPP

Page 4: Sosyalist İşçi 356

4 sosyalist iþçi sayý: 356

DuyuruAkýn Birdal, DTP'nin Ýstanbul Büyükþehir Belediye

Baþkaný adayý olarak yürüttüðü seçim kampanyasýçerçevesinde bir meslek odasýný ziyaret etti.Kendisini karþýlayan yönetim kurulu üyelerindenbiri, "DTP adayý olduðunuz için iþimiz zor, ama'Yeni Sol' türünde bir oluþumun adayý olsaydýnýz,sizin için çok kiþiyi seferber edebilirdik. Keþke öyleyapsaydýnýz" dedi.

Geçen genel seçimler sýrasýnda, Ankara'da biryemekte karþýlaþtýðýmýz Diyarbakýr Barosu baþkanýSezgin Tanrýkulu "Hepimiz dört gözle BaskýnOran'ýn ve Ufuk Uras'ýn kampanyalarýný izliyoruz"demiþti.

Dün akþam, "yerel seçimlerden sonra ne yapabili-riz" konulu bir sohbet toplantýsýnda Aydýn Engin"Mesleðim icabý, Ýstanbul dýþýnda sizlerin çoðundandaha fazla dolaþýyorum, gittiðim çoðu yerde iriliufaklý çevreler bu toplantýya benzer toplantýlar, soh-betler yapýyor" dedi, Ýzmir'den, Adana'dan,Zonguldak'tan örnekler verdi. Ferhat Kentel,Bolu'dan benzer bir örnek verdi.

Açýk ki, Baskýn Oran ve Ufuk Uras kampan-yalarýnýn çok öncesinden beri, deðiþim özlemi duyanherkes bu özlemi siyasi olarak ifade etmelerineolanak verecek bir araç arýyor, böylesi bir aracaihtiyaç duyuyor.

Yine açýk ki, bu özlemi ve ihtiyacý duyanlarýn sayýsýtüm tahminlerimizin ötesinde. Baskýn Oran ve UfukUras kampanyalarý baþladýðýnda ortaya çýkan, kol-larýný sývayýp çalýþmaya baþlayanlarýn sayýsý herkesiþaþýrtmýþtý. Baskýn kampanyasýna faal olarak destekverenlerin mail grubu 52 günde 3 bin kiþiyi aþmýþtý;gruba dahil olamayanlarý da dahil ettiðimizderakam tahminen 4-5 bin kiþiyi buluyordu. Benzer birrakam Ufuk'un kampanyasýnda da vardý.

Yukarýdaki örneklerden anlaþýlýyor ki, bu deðiþimisteði tescilli solcularla sýnýrlý deðil. En genelanlamýyla "sol" özlemlere sahip olan ve inandýrýcý biraraç bulduðu taktirde kollarý sývamaya hazýr çokdaha geniþ bir kalabalýk var.

Dahasý, AKP'nin aldýðý (ve almaya devam ettiði)oylarý Kemalist bir gözle "gerici" ve "þeriatçý" oylarolarak algýlamaz ve gerçekçi bir þekilde deðiþimdenyana oylar olarak anlarsak, deðiþim isteðinintoplumun çok geniþ kitleler tarafýndan da pay-laþýldýðý görülür.

Önemli olan, AKP'nin kendi amaçlarý deðil.Toplumun %50'ye yakýný askerlerle sürekli itiþen,darbeci orgeneralleri yargýnýn önüne çýkaran,Ergenekon'un üzerine giden, "her tarafta saygýduruþu yapýp Ýstiklal Marþý'ný söylemek gerekmez"diyen, Kürtçe TV ve radyo yayýný baþlatan birhükümete oy veriyorsa, "þeriatçý" olduðu için deðil,bu adýmlarý onayladýðý için oy veriyor.

Seçim günü geldiðinde, bu %50 bu adýmlarý atanparti var mý diye bakýnýyor ve AKP'ye oy veriyor.AKP ne olursa olsun, önemli olan nasýl algýlandýðý.Bu adýmlarý atan parti olarak algýlanýyor, bu adým-larý öneren baþka parti yok, AKP oylarý topluyor.

"Türkiye muhafazakârlaþýyor" diye yakýnýp evdeoturmanýn bir anlamý yok. Evet, belki bir yandanmuhafazakârlaþýyor, ama bir yandan da muazzambir deðiþim isteði sergiliyor. Deðiþim isteyenler, buisteði siyaset sahnesinde somut olarak ifade etmekiçin AKP'den baþka bir yol göremiyor.

Memleketin çeþitli yerlerinde irili ufaklý toplantýlar-da "yeni bir 'þey' oluþturabilir miyiz" diye tartýþan-larýn önü açýk. Ýstanbul'da baþladýk. Duyurulur.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞObama gösteriþli bir seçim kampa-

nyasýnýn ardýndan dünyanýn dört biryanýnda çok geniþ bir destek alarakiktidara geldi. Seçim dönemindeGeorge Bush’un saldýrgan dýþ poli-tikalarýndan rahatsýz pek çok kiþinindesteðini almasýna sebep olan vaadiIrak’tan ABD askerlerinin çekileceðiidi.

Obama bu sözünü tutuyor gibigözüküyor. Ancak bunun arkasýndahiç de barýþçýl sebepler yok. ObamaIrak’tan asker çekerken bir yandanda Afganistan’daki iþgali daha dagüçlendirme planlarýný yapýyor.Bunun içinse Türkiye’deki üslerinkullanýmýný talep ediyor. Türkiyeziyaretinin bu kadar kritik önem taþý-masýnýn sebebi de burada yatýyor.

Afganistan’da 8 yýldýr iþgalci konu-munda bulunan NATO’daki asker-lerinin sayýsýný arttýrmasý içinObama’nýn Türkiye’den iki talebiolacak. Bunlardan biri Irak’tan çek-ilen askerlerin Afganistan’a aktarýl-masý için Türkiye topraklarýnýn kul-lanýlmasý, diðeri ise Türkiye’ninAfganistan’daki askerlerininsayýlarýnýn arttýrýlmasý olacak.

Afganistan’da iþgale karþý direniþsürüyor ve NATO askerleri hýzla güçkaybediyor. Obama’nýn diplomat-larýndan Richard Holbrooke Þubatayýndaki NATO konferansýnda “Bukarþýlaþtýðýmýz hiçbir probleme ben-zemiyor. Afganistan’da kazanmakVietnam’dan bile daha zor olacak”diyerek bu durumu itiraf etti.

Þimdilerde ABD ve NATO içinesaplandýðý bu bataklýða daha fazla

insaný çekmeye çalýþýyor. BugünAfganistan’da hali hazýrda 38 binNATO askeri bulunuyor, bunlarýn 2bine yakýný Türkiyeli askerler.Obama’nýn Afganistan stratejisigereði bölgeye 17 bin askerin dahagönderilmesi söz konusu.

Obama buraya Türkiye’yi iþgaledaha fazla dahil etmek için geliyor.Gelirken de yanýnda alýþýk olduðu-muz “barýþ” ve “demokrasi” yalan-larýný getirecek. Oysa biz biliyoruz kiNATO güçleri gittikleri yerlere nebarýþ ne de demokrasi götürebilirler.Onlar ancak daha fazla kan, dahafazla gözyaþý ve daha fazla iþgalgötürürler. Çünkü NATO emperyal-

ist bir savaþ örgütüdür.Biz savaþ karþýtlarý 8 yýldýr

NATO’ya ve ABD’yeAfganistan’daki ve Irak’taki asker-lerini çekmelerini söylüyoruz. ÞimdiObama’ya da ayný þeyi söyleyeceðiz.

Boþuna geliyorsun Obama!Ne Afganistan’a emperyalist iþgal

için kullanacaklarý askerler gönder-mek istiyoruz ne de Irak iþgalindekatliamlara, iþkencelere, tecavüzlerekarýþmýþ ABD askerlerinin yenikatliamlar için Afganistan’a Türkiyeüzerinden aktarýlmasýna izin vere-ceðiz.

BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall

Obama, boþuna gelme!

SÝ Ýstanbul- Dünya Su Konseyi’ninorganize ettiði ve hükümetler veçokuluslu þirketlerin yer aldýðý 5.Dünya Su Forumu’nun gerçekçi birçözüm getirmeyeceðini savunan birsivil toplum kuruluþu ve aktivistinorganize ettiði Alternatif SuForumu 20-22 Mart tarihleri arasýn-da Ýstanbul Bilgi Üniversitesi’ndetoplandý.

KKüürreesseell kkaattýýllýýmmLatin Amerika’dan Asya’ya,

Avrupa’dan Afrika’ya dünyanýndört bir yanýndan gelen aktivistler,suyun metalaþmasýna karþý olanbirçok resmi görevli ve sivil toplumkuruluþu su soruna gerçekçi çözümiçin 3 gün boyunca tartýþtý.

BM su konularý danýþmaný MaudeBarlow, Avrupa Küresel IsýnmaEylem Koordinatörü JonathanNeale, Su Haklarý için MeksikaKomitesi üyesi Claudia Campero,

Avrupa Parlamentosu ÜyesiRoberto Musacchio, milletvekilleriUfuk Uras ve Sebahat Tuncel gibiisimlerin konuþmacý olduðu forumailgi büyüktü.

MMeeþþrruu ddeeððiilllleerrAlternatif Su Forumu'nun küresel

bir hareket olduðunu kaydedenMusacchio, “Ýstanbul'dan dahagüçlü çýkacaðýmýza inanýyorum.Dünya Su Forumu, özel bir yapýdýrve orada su problemleri içindemokratik bir karar verilemez”görüþünü savundu.

Maude Barlow ise forumda yap-týðý konuþmasýnda Dünya SuForumu’na sert eleþtirilerde bulun-du. Barlow "Bu forum elitist veayrýmcý bir platformdur. " dedi.Dünyanýn üçte biri temiz suyaulaþamazken Ýstanbul’da forum adýaltýnda bir fuar kurulduðunubelirten Barlow, þu an bilinen

hastalýklarýn %80’inin kirli su ileilgili olduðunu belirtip, konuþ-masýný “Dünya Su forumunun artýkmeþruiyetini yitirmiþtir” diyerekbitirdi.

MMiilllliiyyeettççiilliikk vvee ssuuFilistinli Saleh Rabi ve Sebahat

Tuncel gibi isimlerin katýldýðý “mil-liyetçilikle kirlenen su” isimli otu-rumda suyun bir savaþ aracý olarakkullanýldýðý ve insanlarýn susuzbýrakýlarak en temel haklarýndanmahrum edildiði gerçeði tartýþýldý.

Ilýsu Barajý ve Hasankeyf, Barajkarþýtý mücadele, Afrika’da susorunu gibi acil çözüm gerekenkonularýn tartýþýldýðý forumu 22Mart günü açýklanan sonuç metniile sona erdi.

Sonuç bildirisinde þunlar söylendi:“Önemli BM yetkililerinin ve tem-

silcilerinin de toplantýmýza katýl-malarý bir þeylerin deðiþtiðininkanýtýdýr. Meþruiyette gözle görülürve sembolik anlamý olan birdeðiþim söz konusudur.

Kamuya ait su ve saðlýk hizmet-lerinin özelleþtirilmesini, ticarileþtir-ilmesini ve dev þirketleredevredilmesini öngören baskýnekonomik ve finans modeline tama-men karþý çýkýyoruz.

Ayný zamanda yeni aðlarýn kurul-masýný ve yeni toplumsal ittifak-larýn oluþturulmasýný görev kabulediyoruz; bu toplumsal ittifak-larýmýza suyun kamusal bir ürünolduðu konusunda uzlaþan yerelyönetimleri ve parlamenterleri kat-mayý da görev biliyoruz. Ýnsanlarýnve tüm canlýlarýn temiz suya eriþimisaðlanmalýdýr.”

ÝÝllkkeerr KKaarraayyýýllaann

“Dünya Su Forumu artýk meþruiyetini yitirdi”

SSaavvaaþþ kkaarrþþýýttllaarrýý IIrraakk ‘‘ýýnn iiþþggaalliinniinn 66.. yyýýllddöönnüümmüünnddee PPeennttaaggoonn’’aa yyüürrüüddüü

BBMM SSuu DDaannýýþþmmaannýý BBaarrllooww:: ““DDüünnyyaa SSuu FFoorruummuu,, eelliisstt vvee aayyrrýýmmccýý bbiirr ppllaattffoorrmmdduurr””

FFoottoo:: EErrkkiinn EErrddooððaann

Page 5: Sosyalist İşçi 356

sayý: 356 sosyalist iþçi 5

Geçtiðimiz hafta Ýspanya onbinlerce insanýn katýldýðý büyüköðrenci eylemleriyle çalkalandý.Eylemlerin nedeni, AvrupaBirliði'nin dayattýðý bir yasa olanve eðitimde tektipleþtirmeyiöngören Bolonya Planý. Planyürürlüðe girerse Ýspanya'dazaten çok az kaynak aktarýlaneðitim sistemi daha da kötüduruma gelecek, öðrencilerüzerindeki baskýlar artacak,özelleþtirmeler hýzlanacak ve"piyasaya yönelik" olmadýðý

düþünülen derslere son verile-cek.

Ekonomik kriz Ýspanya'yý çokkötü vurmuþ, iþsizlik oraný çokbüyük bir hýzla artmýþ durum-da. Yýl sonuna kadar 4 milyonkiþinin iþsiz kalacaðý öngörülüy-or. Bu baðlamda geçtiðimizhafta gerçekleþen eylemlerinantikapitalist bir yaný olduðuaçýk.

Kitlesel protestolar Kasýmayýnda baþlamýþ ve onlarcaiþgalle devam etmiþti. Eylemler

sonucu Barselona'daki OtonomÜniversite'den 6 öðrenci, faþistFranco döneminden kalmayönetmeliklere dayanýlarakihraç edilmiþ ve hareket bu þek-ilde bastýrýlmaya çalýþýlmýþtý.

Barselona Merkez Üniver-sitesindeki iþgal ise 4. ayýna gir-miþ bulunuyor. Son eylemlerolayý bir adým ileriye götürdü.Yeni iþgaller baþladý ve tümüniversitelerde süresiz genelgrev ilan etme fikri büyükdestek görüyor.

Kriz baþladýðýndan beriFransa'da eylemler durmuyor.Ýþçiler bir kez daha genel greveçýkarak hayatý durdurdu. Ocaksonunda 2.4 milyon iþçininkatýldýðý genel grevden sonra bukez 3 milyondan fazla iþçisokaklara dökülerek Sarkozy'ninemek karþýtý politikalarýna karþýdireniþe geçti. Ýþçiler krizle bir-likte giderek daha mücadelecibir hale geliyor. Fransa'ya baðlýGuadelopue adasýnda 6 haftasüren ve bir kiþinin ölümüylesonuçlanan genel grev deiþçilere moral verdi ve kazan-abilecekleri umudunu aþýladý.Bu genel grevde, iþçilerin önesürdüðü 170 talebin hepsikazanýlmýþ ve asgari ücrette de200 avroluk bir artýþ saðlanmýþtý.

Total isimli petrol þirketinin 20milyar dolardan fazla kâr ettiðihalde yüzlerce iþçiyi bir andaiþten atmasý, ülkenin genelindeartan iþsizlik, "kaynak yok"bahanesiyle asgari ücret sabitkalýrken ve sosyal hizmetlerözelleþtirilip paraya tabi kýlýn-maya çalýþýlýrken bankalara mil-yarlarca avroluk kaynak aktarýl-masý ülke genelinde öfkeyi daha

da arttýrdý. Sony fabrikasýndaçalýþan iþçiler fabrikanýn kapan-ma tehlikesine karþý fabrikayýiþgal etti ve üst düzey yöneticil-erden birini alýkoydu.Continental isimli lastik fir-masýnýn çalýþanlarý yönetimkurulunu bastý, yöneticilere

yumurta atarak iþten çýkar-malarý protesto etti. Bu olayolurken iþsiz kalmýþ yüzlercekiþi de fabrika önünde gösteriyapýyordu. Okul ve hastanel-erde kamu harcamalarýnýn kýsýl-masýna yönelik giriþimlere karþýöðretmenler ve doktorlar

grevde. Bankalarda, süpermar-ketlerde, sanayi bölgelerindeçalýþan özel sektör iþçileri deücret düþüklüðü ve fabrikakapanmalarýna karþý grevdeler.Ulaþým çalýþanlarý da grevde veülkede ulaþým felç olmuþdurumda. Hemen her sendika

kendine ait taleplerle sokaðaçýksa da sokakta taleplerSarkozy'nin kriz politikalarýnakarþý birleþiyor. Anketlere görehalkýn yüzde 74'ü genel grevidestekliyor.

Öfkeye neden olan poli-tikalarýn baþýnda hükümetin"kurtarma pakedi" adý altýndabankalara ve þirketlere servetaktarmasý geliyor. AyrýcaSarkozy hükümeti kamu harca-malarýnda %10 kesintiye gitmeyiplanlýyor. Tüketim vergisindeindirim veya ücretlerde artýþakesinlikle karþý çýkarken patron-larýn vergilerini düþürüyor.Emekli maaþlarýna el koymayaçalýþýyor.

Elbette Sarkozy iþçilerin buöfkesine kayýtsýz kalamaz. Ocaksonundaki genel grev üzerineÞubat ayýnda sendikalarlagörüþmüþ ve sosyal harcamalar-da 2.65 milyar avroluk artýþyapacaðýný açýklamýþtý. Ancaksendikalar bunun iþçilerin iþineyarayacak, alým güçlerini art-týrýp yaþam standartlarýný yük-seltecek bir kaynak aktarýmýolmayacaðýný açýklayarak ikincigenel grevi ilan ettiler. Talepleriarasýnda patronlara getirilenvergi indiriminin yerine temeltüketim maddelerinde vergiindirimi yapýlmasý, özel sek-törde ve kamuda istihdamýnkorunmasý, sosyal güvenlik hak-larýnýn arttýrýlmasý, kaliteli veücretsiz sosyal hizmetler. Ayrýcaiþçiler sosyal harcamalaraekleneceði söylenen 2.65 milyaravroluk pakedin yerine "yeþilistihdama", yani güneþ ve rüz-gar gibi yenilenebilir enerjilerekaynak aktarýlmasýný istiyorlar.

MMuuhhiipp TTeezzccaann

Ýspanya’da öðrenci eylemleri

Fransa'da yine genel grev vardý

Fransa'da kurulan YeniAntikapitalist Parti (NPA)sokak eylemlerinde aktif roloynuyor.

NPA'nýn önde gelen isim-lerinden Olivier Besancenotyapýlan bir ankete göre halkýngözünde Sarkozy kadarpopüler bir figür. BesancenotFransa'daki durumu þöyletanýmlýyor: "Ekonomik krizdöneminde insanlar bazen

paniðe kapýlarak her koyunkendi bacaðýndan asýlýranlayýþýyla bireysel davran-abilirler. Ama burada durumhiç de öyle deðil. Birlikteliktengelen gerçek bir gücündoðuþuna þahit oluyoruz ve bugüç genel grevle perçin-lenecek."

NPA aktivistleri kriz ve iþsiz-likle ilgili sokak eylemlerinisürdürürken bir yandan da 4

Nisan'da Strazburg'dakiNATO zirvesini protesto etm-eye hazýrlanýyor. ZirveninFransa'ya baðlý Strazburg'dayapýlacak olmasý, Sarkozy'ninFransa'yý NATO'nun silahlýkanadýna döndürme planýnýnmeclisten geçmesiyle birliktedüþünüldüðünde eylemlerinçok büyükolacaðý tah-min ediliyor.

Geçen yýlýn sonundaYunanistan'da patlayan hareketüzerine "yeni bir 68dalgasý"ndan korktuðu belirtenSarkozy için en korkutucu þeyöðrenci eylemleriyle iþçi eylem-lerinin birleþmesi.

Eðitimde reform yasasýna karþýöðrenciler ve öðretim üyeleriOcak ayýnda da greve çýkmýþ,gösteriler düzenlemiþ ve bununüzerine Sarkozy reform yasasýnýgeri çekmiþti.

Ancak öðrenciler ve öðretimüyeleri üniversitelerdeözelleþtirme giriþimlerine karþýyine, 7 haftadýr eylemdeler. Ýþçi-lerin genel grevinden kýsa birsüre önce 60 bin öðrenci veakademisyen de sokaklaradökülmüþtü. Þimdi genel grevlebirlikte protesto havasý iyiceyayýldý. 1968’de de öðrenciler veiþçiler birleþmiþ, 10 milyoniþçinin katýlýmýyla tarihin enbüyük genel grevi yaþanmýþtý.

SSaarrkkoozzyy’’nniinn kkoorrkkuussuuYeni Antikapitalist Parti

““HHeemmeenn hheerr sseennddiikkaakkeennddiinnee aaiitt ttaalleepplleerrlleessookkaaððaa ççýýkkssaa ddaa ssookkaakkttaa ttaalleepplleerrSSaarrkkoozzyy''nniinn kkrriizz ppoolliittiikkaallaarrýýnnaa kkaarrþþýý bbiirrlleeþþiiyyoorr.. AAnnkkeettlleerreeggöörree hhaallkkýýnn yyüüzzddee 7744''üüggeenneell ggrreevvii ddeesstteekklliiyyoorr..””

Page 6: Sosyalist İşçi 356

2 Nisan günü, dünyanýn enbüyük ekonomisine sahip ülkel-erle (G-7), aralarýnda Türkiye'ninde bulunduðu "yükselmekteolan" ülkelerin liderleriLondra'da bir araya gelerek, G20zirvesini gerçekleþtirecek.Toplantýya G20'yi oluþturan ülkeliderlerinin yaný sýra, AvrupaBirliði ve Uluslararasý Para Fonugibi kurumlarýn baþkanlarý vetemsilcileri de katýlacaðýndan,aslýnda toplam 25 lider katýlýyorolacak.

Londra'daki zirvenin önemi,gündemin en üst sýrasýnda"küresel krize verilecek ortaktepkinin" belirlenecek olmasýn-dan. Ama bu durum aynýzamanda zirvenin en zayýf nok-tasýný oluþturuyor. Çünkü küre-sel kriz derinleþip, yaygýn-laþtýkça her ülke ortak davran-mak yerine, ulusal piyasasýnýdiðer ülkelere kapayarak, koru-macý önlemlere yöneliyor.Dolayýsýyla küresel krize küreselbir yanýt üretmek yerine, yerelve milliyetçi önlemler öne çýkýy-or. Bu durum, bugüne kadardiðer ülkelerin piyasalarýnýkendi sermaye gruplarýna açmakiçin küreselleþmenin nimetleriideolojisine sýðýnmýþ olanemperyalist ülkelerin ikiyü-zlülüðünü ortaya koyuyor.

Sorun sadece teþhir olmaklasýnýrlý deðil. Örneðin "ulus-devletin ortadan kalkmakta"olduðuna dair efsaneye verilenen iyi örneklerden biri olanAvrupa Birliði'nin içindeki çat-laklar iyice derinleþti. Macarbaþbakaný, zengin ülkelerinneden olduðu küresel krizden ençok etkilenen doðu Avrupa'yýyalnýz býrakan Avrupa Birliði'ninzengin ülkelerinin tutumunakarþý, "Avrupa'yý bölen yeni birdemir perde tehlikesi" uyarýsýn-da bulundu.

KKrriizz eekkoonnoommiiyyllee ssýýnnýýrrllýý ddeeððiill

Kriz öncesinde bize dayatýlanve küresel refah getireceði vaatedilen ekonomik model, borçlan-ma ve baþta çevre olmak üzeretüm kaynaklarýn aþýrý tüketiminedayanmaktaydý. Ancak bumodel artýk çökmüþ durumda.Milyonlarca insan iþsiz kalýp,yoksullaþýrken, trilyonlarca dolarþirketlerin kasalarýna ve kapital-istlerin ceplerine akýtýlýyor.

Öte yandan krizle birlikte kapi-talizm açýsýndan ortaya çýkançok boyutlu sorunlar sözkonusu:

Milliyetçilik yükselirken, göç-men iþçilere yönelik saldýrýlarartýyor.

Ekonomik krizin boyutuitibariyle kýsa süre içindetoplumsal istikrarsýzlýða vebüyük toplumsal tepkileredönüþme potansiyeli var. Bununilk iþaretleri görülmeye baþlandý.

Yoksulluk ve eþitsizlik hýzlaartýyor. Ekonomisi zayýf ülkelerkrizden daha çok darbe alýyor vedünyanýn en yoksullarý daha dayoksullaþýyor.

Baþta Çin ve Hindistan gibiülkeler olmak üzere, tüm ülkel-erde artan iþsizlik ve ekonomiksorunlar toplumsal tepkilere yolaçýyor. Çin'de ekonomik sorun-lar nedeniyle kýrsal kesimden 20milyon kadar insanýn iþ aramaküzere kýyý kentlerine göç edebile-ceði belirtiliyor. Çin'in nüfusunaoranla yeteri düzeyde istihdamyaratabilmesi için her yýl yüzde8'in üzerinde büyümesi gerekiy-or. Oysa kriz nedeniyle dýþsatýmýyüzde 20 düzeyinde düþmüþdurumda. Kriz, Çin'in stalinistyöneticilerinin kâbusu halinedönüþtü.

MMiilllliiyyeettççiilliikk aarrttýýyyoorrAvrupa'da ýrkçýlýk hýzlý bir yük-

seliþ içinde. Avrupa'nýn hementüm ülkelerinde ýrkçýlýðýn arttýðý-na dair bilgiler geliyor. Özellikleazýnlýklar ve göçmen iþçilereyönelik saldýrýlar artýyor. Kriz,milliyetçiliðin týrmanmasýna

zemin hazýrlýyor. Siyasetçiler, finans tekellerinin

ve kendi politikalarýnýn nedenolduðu krizin faturasýnýemekçilere çýkarýrken, bununiçin göçmen iþçileri günah keçisi

haline getiriyor. Milliyetçi politikalar kýsa

dönemde kamuoyunun dikkatinibaþka yöne çekerek, siyasetçileriseçmenleri karþýsýnda kurtara-bilir, ancak bunun uzun vadelisonuçlarý kolay kolay ortadankalkmayacaktýr.

Kaynaklarýn kýsýtlý olduðukoþullarda ekonomik rekabetsaldýrgan politikalarýn ve mili-tarist çözümlerin daha çok gün-deme gelmesine yol açabilir.Nitekim 1929 BüyükBunalým'ýnýn ardýndan Nazileriktidara gelirken, kriz ÝkinciDünya Savaþý'na yol açankoþullarýn oluþmasýna katkýdabulunmuþtu. Ancak aynýkoþullar, iyi deðerlendirilemesede çok önemli devrimciolanaklar da ortaya çýkarmýþtý.

NNeeoolliibbeerraalliizzmm ççöökkttüü,,ççöözzüümm mmüüccaaddeelleeddee

Küresel krizle birlikte bir yan-dan yoksulluk artarken, öte yan-dan iklim sorunu ve savaþlar dasürüyor. ABD Irak'tan kýsmençekilirken, buradaki askerleriniAfganistan'daki gücünü artýr-

mak üzere kullanmayý planlýyor.Bu planlar arasýnda Türkiye'yebiçilmiþ roller de var. Bir baþkadeyiþle, Türkiye'nin G20'deolmasýnýn faturasý, ABD'ninAfganistan'daki savaþýna ortakolmasýyla ödeniyor.

Öte yandan Londra'daki zir-venin merkezinde olanekonomik sorunlara G20'ninüreteceði çözümler, var olanekonomik düzenin devamýnýsaðlayacak olan dünyadüzeninde istikrarýnsürdürülmesi stratejisinedayanýyor. Üstelik bu kez krizinçözümünde ortaya çýkan muaz-zam maliyetlerin önemli birkýsmý gerek batýnýn gerekse yok-sul ülkelerin emekçilerinin üzer-ine yýkýlýyor. Daha düne kadaremekçilerin en ufak taleplerinibile bütçe açýðý gerekçesiyle red-deden siyasetçiler, krizdebankalar ve þirketlerin kasalarýnamilyarlarý akýtmakta en küçükbir tereddüt göstermiyor.

Bir zamanlar sorgulanmasý biledüþünülemez olan neoliberalpolitikalar tarihi bir darbe yedi.Bugüne kadar kutsananözelleþtirme eksenli politikalariflas etti. Ancak Keynesçi poli-tikalar da çözüm deðil. Küreselkriz günümüzde siyaseti vetoplumsal geliþmeleri bütünüylebelirliyor. Krizin ne kadar süre-ceði henüz belli olmasa da, etki-lerinin çok derin izler býrakacaðýbariz. Krizin küresel karakteri,yerel politikalara baþarý þansýbýrakmýyor, ama küresel rekabetülkelerin birlikte hareketetmelerinin de önündeki enbüyük engel.

G20 liderlerinin Washington'dagerçekleþtirdiði son toplantýnýnarýndan yayýmlanan resmibildiri, liderlerin birlikte ticaretönündeki engellere karþý olacak-larýný ilan etmekteydi. OysaDünya Bankasý'nýn kýsa süreönce yayýmladýðý bir raporagöre, bu ülkelerin 17'si daha þim-diden çeþitli düzeylerde koru-macýlýk önlemleri almýþ durum-da. Yani kendi vaat ettiklerininarkasýnda durmaktan dahi aci-zler. Bu nedenle G20 çözümünadresi deðil.

Öte yandan krizden en çok etk-ilenen emekçiler bu duruma durdiyebilecek güce sahip.Britanya'da G20 zirvesine karþýbaþta savaþ karþýtlarý vesendikalar olmak üzere, toplum-sal muhalif güçler büyük bireylem hazýrlýðý içinde.Britanya'daki yoldaþlarýmýzýn davurguladýðý gibi, taleplerimizþunlar olmalý:

Irak'tan ve Afganistan'danaskerlerinizi derhal çekin,

Gazze'deki kuþatmayý son;Filistin'e özgürlük,

Bomba deðil, istihdamyaratýn.

FF.. LLeevveenntt ÞÞeennsseevveerr

6 sosyalist iþçi sayý: 356

G20 çözüm deðil, sorunuÞirketlerden önce insan!

1155 ÞÞuubbaatt 22000044’’ttee ssaavvaaþþaa vvee iiþþggaallee kkaarrþþýý ddüünnyyaaddaa 1166 mmiillyyoonn iinnssaann ssookkaaððaa ççýýkkttýý.. LLüünnddrraa’’ddaa iikkii mmiillyyoonn ssaavvaaþþkkaarrþþýýttýý yyüürrüümmüüþþttüü..

““BBiirr zzaammaannllaarr ssoorrgguullaannmmaassýý bbiilleeddüüþþüünnüülleemmeezz oollaann yyeennii-lliibbeerraall ppoolliittiikkaallaarr ttaarriihhiibbiirr ddaarrbbee yyeeddii.. BBuuggüünneekkaaddaarr kkuuttssaannaannöözzeelllleeþþttiirrmmee eekksseennlliippoolliittiikkaallaarr iiffllaass eettttii..AAnnccaakk KKeeyynneessççii ppoollii-ttiikkaallaarr ddaa ççöözzüümm ddeeððiill..KKüürreesseell kkrriizz ggüünnüümmüüzzddeessiiyyaasseettii vvee ttoopplluummssaallggeelliiþþmmeelleerrii bbüüttüünnüüyylleebbeelliirrlliiyyoorr..””

Page 7: Sosyalist İşçi 356

sayý: 356 sosyalist iþçi 7

Bir Gezinin ArdýndanTürkiye Barýþ Meclisi olarak, Kürt illerinde iþlenen cinayetlerin,

köy yakmalarýn açýða çýkarýlmasý ve Ergenekon davasýyla baðýnýnkurulmasý amacýyla, acýlan BOTAÞ kuyularýný görmek için 15 Mart2009 tarihinde Silopi’ye gittik. Diyarbakýr ve Þirnak Barolarýavukatlarýyla üç gün incelemede bulunduk. Yaptýðýmýz nicelemeve gözlemleri, heyet olarak Diyarbakýr’da yaptýðýmýz basýntoplantýsýnda açýkladýk.

Kuyularýn baþýnda insan 'kim bilir daha nerelerde kaç insanýnkemiði var acaba?' diye düþünmeden edemiyor. Ýnsan Ergenekonsoruþturmasý kapsamýnda tutuklanan bazý özel harekâtçý ve JÝTEMsanýklarýnýn çocuklarýnýn halini düþünenlerin, kemikleri bulunanve JÝTEM’in infaz ettiði insanlarýn çocuklarýný bir kez bile olsaneden aklýlarýna getirmemelerine isyan ediyor.

Bir kez daha gördük ki, bölgedeki JÝTEM faaliyetleri olarak iþle-nen cinayetlerin katilleri ve mezarlarý bulunmadan bu topraklardabarýþýn kalýcý bir biçimde gerçekleþmesi imkân dâhilinde deðil.

BOTAÞ kuyularýndan çýkanlar “Kuyularýmýzda bir þey yok”diyen BOTAÞ genel müdürünü yalanladý. Bölge insandaki yaygýnkaný kuyulardan çýkanlarý 1996 yýlýndan yapýlan kazýlardan ardakalanlar olduðu çok yaygýn. Bildiðiniz gibi, eski Sinan lokantasýn-daki bu kuyulardan birinde, 1996 yýlýnda korucu baþý ve aðaOsman Demir’in yakýnlarýnýn aramasý sýrasýnda 5 insan cesedibulunmasý üzerine kuyular kapatýlmýþtý.

Bölge insanýnýn talebi olan, Silopi Kimsesizler Mezarlýðý’nýn veDoruklu köyündeki bir mezarýn açýlmasýnýn 10 gündür açýlmamýþolmasý çalýþmalarýn nasýl gittiðini göstermektedir.

25 yýl bölgede yaþanmýþ, JÝTEM faaliyetlerinin ve faili meçhulcinayetlerin aydýnlatmak kolay bir þey deðil, Türkiye’nin aslisorunu ve görevi. Ayný zamanda siyasi iktidarýn sorumluluðudur.Siyasi iktidar geçmiþle yüzleþmenin ve katillerin bulunmasý içingereðini hýzla yapmalýdýr.

Geziden çýkardýðýmýz sonuçlardan biri de barýþtan yana bütünsivil toplum örgütlerinin, yurttaþ inisiyatiflerinin, sendikalarýn,meslek ve kitle örgütlerinin, insan haklarý kuruluþlarýnýn, siyasipartilerin, barolarýn ortaklaþa ve koordine olarak çalýþmasý zorun-luluðu oldu.

BOTAÞ kuyularý bize ýsrarlý davranmakla sonuç alýnabileceðinibir kez daha gösterdi. Kayseri’de Cemal Temizöz’ün ve Cizre eskibelediye baþkaný korucu baþý Kamil Atak ve arkadaþlarýnýn tutuk-lanmasý, Ergenekon soruþturmasýnýn Fýrat’ýn öte yakasýnda taþýn-masýdýr. Eðer bu soruþturma da Þemdinli, Yüksekova soruþtur-malarý gibi sonuçlanýrsa Kürtlerde ciddi bir büyük kýrýlmaya yolaçacaðý kesindir.

Bölge yerel seçimlerle birlikte ikiye bölünmüþ durumda. ÝnsanlarDTP ve AKP arasýnda tercih yapmýþ durumda. Görülen o ki, DTP22 Temmuz seçimlerinde aldýðý oyun küçümsenemeyecek kadarfazla oy alacak. Hem seçimler, hem de bulunan kemikler Kürtinsanýnda büyük bir kýrýlmaya yol açmýþ. Bu kýrýlmayý telafietmeyen hiçbir adým Kürt sorunun çözümüne zerrece hizmetetmeyecektir.

Geziden bana kalan batýdakiler vicdanlarýnýn sesine kulak ver-mediði sürece barýþ zor.

HHaakkaann TTaahhmmaazz

Hakan Tahmaz , Kürt sorununu uzun süredir izliyor ve yazýyor. Yazarýn Kürt Sorununda Çözüm Önerileri ve Þemdinli'den Ankara'ya Kürt Sorunuadlý iki kitabý bulunuyor.

EErrggeenneekkoonn ssoorruuþþttuurrmmaassýý FFýýrraatt’’ýýnn ddooððuussuunnaa uuzzaannddýý..ÖÖllüümm kkuuyyuullaarrýý aaççýýllýýyyoorr.. ÝÝççiinnddeenn kkeemmiikklleerr,, kkaannllýý bbeezzppaarrççaallaarrýý ççýýkkýýyyoorr.. JJÝÝTTEEMM’’ccii bbiirr kkoommuuttaann,,HHiizzbbuullllaahhççýýllaarr,, iittiirrffaaççýýllaarr ggöözzaallttýýnnaa aallýýnnýýyyoorr..TTüürrkkiiyyee BBaarrýýþþ MMeecclliissii aakkttiivviissttii HHaakkaann TTaahhmmaazz,,ttaamm ddaa bbuu ssýýccaakk ggeelliiþþmmeelleerriinn oorrttaassýýnnddaa SSiillooppii’’yyeeBBoottaaþþ kkuuyyuullaarrýýnnýý ggöörrmmeeyyee ggiittttii vvee iizzlleenniimmlleerriinniiSosyalist Ýþçi’’yyee yyaazzddýý..

n kendisi

G20 nedir?Ýlk G20 toplantýsý 15-16

Aralýk 1999'da Berlin'degerçekleþti. G20, siyasi biryaptýrýmý olmayan, daha çokekonomik meselelere odak-lanmýþ gayri resmi bir yapý.

G20 üyeleri, 19 ülke veAvrupa Birliði temsilciliðinikapsýyor. Üye ülkeler ABD,Almanya, Arjantin,Avustralya, Brezilya,Britanya, Çin, Endonezya,Fransa, Güney Afrika,Hindistan, Ýtalya, Japonya,Kanada, Meksika, Rusya,Suudi Arabistan veTürkiye'den oluþuyor. Buülkelerin yaný sýra, AvrupaBirliði ve Avrupa MerkezBankasý; Uluslararasý ParaFonu ve Dünya Bankasýbaþkanlarý da toplantýlarakatýlmaktadýr.

G20, dünya toplamekonomik üretiminin yüzde85'ini ve dünya ticaretininyüzde 80'ini denetliyor.

G20 toplantýlarýnda resmioylama söz konusu olmayýp,tüm kararlar "uzlaþý" yoluylaalýnmaktadýr. G20 üyesiolmak için resmi bir kriteryok. Ülkelerin seçimindebölgesel etkileri ve dünyaölçeðinde ekonomik aðýrlýk-larý göz önüne alýnýyor.

Uluslararasý Çalýþma Örgütü,kriz nedeniyle dünyada günlükgeliri 1 dolarýn altýnda olanlarýn40 milyon ve 2 dolarýn altýndaolan yoksullarýn sayýsýnýn 100milyon daha artabileceðiniöngörüyor.

Yoksul ülkelerdeki ekonomikbüyümede her yüzde 1'lik düþüþ20 milyon kadar insanýn yoksul-luða itilmesi anlamýna geliyor.

Geçen yýl gýda ve yakýt fiyat-larýndaki hýzlý yükseliþ, 100 mily-on insaný daha yoksullaþtýrdý.

Buna karþýn zengin ülkelerinyoksul ülkelere yaptýðý yardým-larýn toplamý 104 milyar dolardüzeyinde.

Oysa sadece ABD'de þirket kur-tarmalarý için harcanan paranýntoplamý trilyonlarca dolardüzeyinde.

Ekonomik koþullar normalolduðu sürece küresel ser-mayenin önündeki en büyükengellerden biri, sýnýrlarýnardýnda çýkarýlacak ticareteiliþkin engeller. Ancak krizdönemlerinde durum bununtam tersi yönde geliþiyor. Böyleanlarda derhal ulusal sermayegruplarý kendi piyasalarýnýrakiplere karþý korumak üzerekendilerine yönelik ayrýcalýk vekorumacýlýk taleplerini yük-seltiyor.

Son küresel krizle birliktebenzeri bir mekanizma iþlem-eye baþladý. ABD,Amerika'daki otoyollarýMeksika kamyonlarýna kapadý,Meksika buna misilleme olarakABD'nin ihraç ürünlerineuyguladýðý tarifeleri artýrdý.Kongre, Obama'nýn ekonomikteþvik paketine "Amerikan malýsatýn alýnmasý" koþulunukoydu.

Fakat korumacýlýk sadeceABD'den gelmiyor. Hindistanve Rusya daha þimdiden çelikve otomobil ithalatýna uygu-

lanan tarifeleri yükseltti.Sarkozy, Fransýz þirketlerininyabancý sermaye tarafýndan elegeçirilmesine karþý þirketlerikorumak üzere bir devlet fonuoluþturdu ve Fransýz otomotivüreticilerine, Fransa'daki fab-rikalarýný kapatmama ve iþçiçýkarmama karþýlýðýnda krediolarak verilmek üzere 6 milyareuro ayýrdý (böylece AvrupaBirliði'nin temelini oluþturan"ortak pazar" anlayýþý ve uygu-lamasý güme gitmiþ oldu).Almanya'da yabancý yatýrým-cýlar bir Alman þirketininyüzde 25'inden fazlasýný almakistediðinde, artýk federalhükümetin onayý gerekiyor.AB, hayvancýlýk ürünlerininihracatýna yönelik sübvansiy-onlarý yeniden uygulamayabaþladý. Bir Ýspanyol bakan dahalkýna "Ýspanyol mallarý satýnalmalarý" çaðrýsý yaptý.

Bütün bu uygulamalardan dagörüldüðü gibi, sermayenindilinden düþürmediði "serbestpazar" ancak iþlerine geldiðiyere kadar.

Küresel kriz yoksullarý vuruyor

SSeerrbbeesstt ttiiccaarreett iiddeeoolloojjiissiinniinn ssoonnuu

Tokky

o 20

08,

Page 8: Sosyalist İşçi 356

8 sosyalist iþçi sayý: 356

ssoossyyaalliisstt iissccii AKP’yi kim geriletecek?

Demokrasiyi savunmanýn, liberal olma suçla-masýyla karþýlandýðý bir dönemdeyiz. Laik ulusal-cý kanadýn bir kesiminin son altý yýldýr, seçilmiþhükümetin hükümet etme yeteneðini engellemekiçin, darbe planlamaktan, darbeye zemin yarata-cak çok yönlü adýmlarý atmaya kadar bir dizihedefi olduðu giderek netleþiyor. Bu hedeflerdenbirisi de AKP’nin ABD kuklasý olduðu, þeriatgetirmek üzere olduðu, cumhuriyet kazanýmlarýnýgasp etmek üzere örgütlenmiþ bir yobazlargüruhu olduðu fikrinin yaygýnlaþmasý için propa-ganda yapmak. Bu propaganda, bir dizisendikayý, solun bazý kesimlerini de etkisi altýnaaldý ne yazýk ki.

Bu etki, AKP’ye karþý mücadeleyi, en baþtancansýz kalmaya mahkum etti. Her seçimdegücünü artýran AKP, çok açýk ki 29 Mart yerelseçimlerinden de yüksek bir oy oranýyla çýkacak.

Kin nasýl sulandýrmaya çalýþýrsa çalýþsýn, AKPmilyonlarca insanýn gözünde Davos’ta emperyal-istlere meydan okuyan, darbeye karþý çýkan,Ergenekon’un temizlenmesi için mücadele eden,öteki burjuva partilerine göre özgürlükleri savu-nan, emekçileri düþünen bir parti olarak, Kürtsorununda olumlu adýmlar atan, Kürtçe’ninTRT’de kullanýlmasýný saðlayan parti olarakgörünüyor.

Ahmet Kaya’yý, AKP savunuyor!Nazým Hikmet’i, AKP savunuyor!Filistin halkýný, AKP savunuyor!AKP’liler beyaz eþya daðýtýyor, herkes kýzýyor.

Hediye kuponlarý daðýtýyor, herkes kýzýyor.Bu kýzgýnlýðýn ortasýnda, AKP güçleniyor.Bu kýzgýnlýðýn içinde, þeriatçý karþý devrim

illüzyonlarýna kapýlan sol, bir alternatif oluþturmaþansýný yitiriyor.

Bu yüzden, emeðin sesi olmayý hedefleyen,kitlesel bir sol siyasal örgütlenme gerekiyor bize.Erdoðan Davos’ta “Siz insan öldürmesini iyibilirsiniz” dediðinde, bunun doðru bir çýkýþolduðunu söyleme cesaretine sahip olan ve tamda bu yüzden Diyarbakýr’da sadece zafer iþaretiyaptýðý için hapse atýlan çocuklarýn akýbetini, tamda bu yüzden Davos’tan sonra Ýsrail’le ikili anlaþ-malarý sürdürmenin insan öldürmeyi iyi bilenleredestek vermek anlamýna geldiðini söyleyebilecekbir yeni sol lazým.

AKP’nin kapatýlmasýna karþý çýkarak, darbeyehayýr diyerek, DTP’nin de kapatýlmasýna karþýçýkýlmasý gerektiðini anlatmayý baþarabilen,AKP’nin yeni liberal politikalarýný da ayný andaeleþtirebilen bir sol lazým. Özgürlükleri sonunakadar savunan, demokrasinin sýnýrsýz ölçüdeyaygýnlaþmasýný savunan, krizin bedelini emekçi-lerin ödemeyeceðini net bir biçimde ifade eden,Kürt sorununda demokratik çözümü dile getiren,darbeye net bir biçimde hayýr diyen, Ergenekondavasýnda sonuna kadar gidilmesi için bastýrankitlesel bir sol örgütlenmeden, AKP’nin ger-iletilmesi mümkün deðil.

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

i n t e r n e t oozzuurrddiilliiyyoorruuzz..ccoommbbaarriissaarroocckk..oorrggkkuurreesseellbbaarriissvveeaaddaalleett..oorrggkkuurreesseelleeyylleemm..oorrggdduurrddee..oorrggmmaahhaalllleeddeennmmeecclliissee..oorrgghhrraannttiicciinnaaddaalleettiicciinn..ccoommttuuzzllaaddaaoolluummlleerreessoonn..bbllooggssppoott..ccoomm7700mmiillyyoonnaaddiimm..oorrggddttppkkaappaattiillaammaazz..bbllooggssppoott..ccoommw

ww

.dsi

p.or

g

2244 MMaarrtt11997788:: ülkücü faþist Ýbrahim Çiftçi AnkaraCumhuriyet Savcý Yardýmcýsý Doðan Öz'üöldürdü.

2255 MMaarrtt11992299 :: Ýtalya'da faþist yönetim genel seçimlerdeoylarýn % 99'unu kendilerinin aldýklarýný açýk-ladý.

2266 MMaarrtt11994422 :: Almanya’da Naziler, Yahudiler`iAuschwitz toplama kampýna göndermeyebaþladýlar.

3300 MMaarrtt11997722 :: Türkiye HalkKurtuluþ Partisi veCephesi (THKP-C)lideri Mahir Çayanve ve 9 arkadaþý,Niksar'ýn KýzýldereKöyü'nde güvenlikgüçleri tarafýndankatledildi. Bu olaykontrgerillanýntoplu katliamlarýnýnbaþlangýcý kabuledilir.

Tarihte bu hafta

Kýzýldeerree 19972,, kattliamm ssoonnrrassý

Kürt sorununda çözümnereden geçiyor?Doðan TARKAN

Kürt sorunu bir kez daha gündeminen önüne geçiyor. Uzun bir süredirbölgede çatýþma yok.

Öte yandan Erbil’de bir KürtKonferansý toplanacak. Konferansafarklý Kürt örgütleri katýlacak. Kesinolmamakla beraber KYB ve KDP’ninönderlerinin de konferansa katýlmalarýmümkün.

Konferans PKK’nin silah býrakmasýnýamaçlýyor. KDP ve KYB liderlikleri debu doðrultuda görüþ açýklýyor.

Tam doðrulanmamakla beraberAbdullah Öcalan örgütününKonferans’a katýlmasýný önerdi.

Bütün bu geliþmeler sürerken Kürthareketini kim temsil edecek? Bu soruyoðun olarak tartýþýlýyor. Kürtler kenditemsilcilerinin Ýmralý’da tecritkoþullarýnda yaþayan Abdullah Öcalanolduðunu söylüyor ve artýk Türk kesi-minden de bu doðrultuda sesler yük-selmeye baþladý. Kimi siyasetçiler, kimigazeteciler bu tutumun doðruluðunugörmeye ve bunu ifade etmeye baþladý.

Eðer Kürt sorununa barýþçý koþullardabir çözüm bulunmak isteniyorsa, amagerçekten isteniyorsa o takdirde tek birçözüm yolu var. Öcalan’ý muhatapkabul etmek gerekiyor.

Bunun dýþýnda adýmlar atmaya çalýþ-mak iþi yokuþa sürmektir. Eðer ortadabir sorun varsa bunu çözmenin ilkadýmý gerçek taraflarýn karþý karþýyagelerek konuþmaya baþlamalarýdýr.

O güne kadar taraflarýn yaptýklarý vesöyledikleri bu görüþmeler boyuncaarka plana itilmek zorundadýr.

Öcalan tutuklanarak Türkiye’ye geti-rildikten sonra tam da bu tutumualmýþtýr. Ayrýntýlarla uðraþmamýþ barýþiçin elini uzatmýþtýr. Bugüne kadar bu elgörülmedi.

GGüünneeyy AAffrriikkaa vvee MMaannddeellaaDünya’da benzer örnekler birçok

ülkede yaþandý. Bütün bu örneklerdeulusal hareketin gerçek önderliði ilegörüþülüp bir anlaþma zemini oluþturu-luyor. Güney Afrika veya Ýrlanda çokcabilinen iyi örneklerdir.

Güney Afrika’da ýrk ayrýmcýlýðýnakarþý mücadele eden siyahlarýn silahlýörgütlenmesinin lideri Nelson Mandelaen aðýr suçlamalarla ve çok aðýr hapis-hane koþullarý ile yýllarca hapiste yattý.

Bu süre boyunca Güney Afrika’da çoksert bir mücadele yaþandý. Irk ayrým-cýlýðýnýn muhatabý olan siyahlar bir yan-dan bir gerilla savaþý sürdürürken diðeryandan da yoðun bir kitle mücadelesibaþlattý.

Irkçý beyaz rejim ise siyahlarýn kitlegösterilerine alabildiðine sert birbiçimde müdahale etti. Ama sonundabeyaz rejim, uluslararasý baskýnýn dasonucu olarak uzlaþmak gerektiðinikavradý ve ilk adýmlarý attý.

Bu adýmlar bir aþamada siyahhareketin lideri, Nelson Mandelaüzerindeki baskýnýn hafifletilmesinedönüþtü, ardýndan Mandela tecrithapishanesinden “ev hapsi” denebile-cek koþullara taþýndý ve sonundaserbest býrakýldý.

Mandela, serbest kalmasýndan kýsasüre sonra Güney Afrika’nýn ülkedeyaþayan herkesin katýldýðý ilk özgürseçimlerinde baþkan olarak seçildi.

Bütün bu süre içinde Mandela tecrithapishanesinde olduðu süre boyuncahiç bir uzlaþma adýmý atmadý. Beyazrejim ile görüþmedi. Özgürlüðününolmadýðý koþullarda görüþemeyeceðiniilan etti.

Barýþ, dün birbirleriyle savaþan, bir-birinin canýný yakan güçler arasýnda

olur. Bu nedenle barýþa karar veril-diðinde her iki taraf da geçmiþinhesabýný sormak yerine çözümü aramakzorundadýr. Güney Afrika’da gerçek-leþen budur, Türkiye’de de gerçek-leþmesi gereken budur.

BBaarrýýþþ ggeerrççeekk bbiirr iisstteekkttiirrBugün Türkiye’de barýþý isteyenler

çoðunluktadýr. 30 yýldýr süren savaþýntahribatý, can ve mal kaybý herkes içinyýkýcýdýr. Bu nedenle barýþ isteðiyaygýndýr ve bu nedenle barýþý kazan-mak ve dolayýsýyla bir çözüme ulaþmakçok kolaydýr.

Barýþa karþý olan güçler bir tarafta aþýrýmilliyetçi-ýrkçý partilerdir, diðer taraftaise savaþtan çýkarý olanlardýr. Bu sýnýrlýgüçlerin dýþýnda toplumun çoðunluðuartýk savaþ istememekte ve savaþýsorgulamaktadýr. Bunun sayýsýz iþaretivar.

Ama eðer Kürt sorununu çözmekKuzey Irak’ta ki Kürt örgütlenmeleriaracýlýðý ile yapýlmak isteniyorsa bumümkün deðil.

Kuzey Irak’taki Kürt güçlerinin nesiyasal etkileri ne de askeri güçleri bunayetmez ve üstelik bölgedeki strateji,kdengeler Kuzey Irak Kürtlerinin þiddetyoluyla yani savaþarak sorunu çözmeyegiriþmelerine de izin vermez.

Bu nedenle KYB ve KDP’nin arkasýnagizlenerek savaþý sürdürmek mümkündeðil.

Güney Afrika’da gerçekleþenTürkiye’de de gerçekleþebilir. Aynýkoþullarda ve ayný biçimde deðil amagerçekleþebilir.

MMaannddeellaa’’ddaa ““bbeebbeekk kkaattiillii”” oollaarraakk iillaann eeddiillmmiiþþ,, 2299 yyýýll hhaappiissttee kkaallmmýýþþ,, uuzzuunn ssüürree tteeccrriitttteeyyaaþþaammýýþþttýý.. ÞÞiimmddii ÖÖccaallaann KKüürrttlleerr’’iinn MMaannddeellaa’’ssýý oollaarraakk nniitteelleennddiirriilliiyyoorr..

Barýþ, dün birbirleriylesavaþan, birbirinin canýnýyakan güçler arasýnda olur. Bunedenle barýþa karar veril-diðinde her iki taraf dageçmiþin hesabýný sormak yer-ine çözümü aramak zorun-dadýr.

Page 9: Sosyalist İşçi 356

sayý: 356 sosyalist iþçi 9

Demokrasi. Milyonlarcainsanýn daha özgür ve iyi yaþa-masýný simgeleyen, ancak bir okadar da kirletilmiþ bir baþkakavram yoktur.

George Bush, Afganistan veIrak'a demokrasi götürdüklerinisöylüyordu. Dünyanýn kanýnýemen G20 liderlerinin her birikendini demokrat olarak taným-lýyor. Ýrili ufaklý ulus-devletlerinçoðu demokrasi ile yönetildik-lerini ilan ediyor. Demokrasininbeþiði olarak görülen AvrupaBirliði üyeleri ise son Gazzesaldýrýsýnda Ýsrail'i haklý bul-muþtu.

Türkiye'ye gelince demokrasikavramý üzerindeki kafa karýþýk-lýðý artýyor. Baþbakan Erdoðankendisini demokrat adlandýrý-yor. Hükümetin bir darbeyledevrilmesini isteyen CHP'ninlideri Baykal'da demokrat.AKP'nin demokrasiyi yok etmekiçin gizli bir planý olduðunudüþünüyor. Darbe yanlýsýCumhuriyet gazetesi ve ulusal-cýlar ise demokrasiyi yok edecekbir karþý-devrim yaþandýðýnýileri sürüyor.

Milyonlarca insan hayatýnýdemokrasi için feda etti.Franco'nun faþist diktatörlüðünekarþý mücadele eden anti-faþistler, 2. Dünya Savaþýsýrasýnda Avrupa'dakidireniþçiler yaþamlarý pahasýnademokrasiyi savundu. GüneyAfrika'da Nelson Mandelahapiste geçirdiði 29 yýl boyuncademokrasi için savaþtý. 1970'lerTürkiye'sinde faþist MHP'yi dur-durmak ve demokrasiyi savun-mak için yürütülen anti-faþistmücadelede 5 bin kiþi yaþamýnýyitirdi.

Marks radikal bir demokrasisavunucusuydu. Önde gelenRus devrimcileri Lenin veTroçki'nin sosyalizmanlayýþlarýnýn özündedemokrasi duruyordu.

Uzlaþmaz akýmlar tarafýndansahiplenilen demokrasi gerçektenedir? Demokrasinin sýnýrlarýnýne belirliyor?

BBuurrjjuuvvaa ddeemmookkrraassiissiiDemokrasi, kelimenin tam

anlamýyla "halkýn yönetimi"anlamýna gelir. Antik Yunantoplumundan doðmuþtur, ancakbugünkü kullanýmý 15. yüzyýl ve18 yüzyýl Avrupa'sýnda hakimolan feodal sisteme karþýmücadeleden kaynaklanýyor.Feodal toplum, aristokrasi ileyoksul köylüler arasýndaki ayrý-ma dayanýyordu. Topraklar veüretilen tüm zenginlik, doðuþ-tan gelen "tanrýsal" özellik-lerinden ve haklarýndan dolayýaristokrat sýnýfýndý. Toplumunçoðunluðunu oluþturan üreticiköylülerin herhangi bir siyasalhakký yoktu.

18. yüzyýlda ise yeni bir sýnýfbelirginleþmiþti. Kentli tüccar vezanaatkarlarýn oluþturduðu bur-juvazi ekonomik olarak hakimsýnýf haline gelmiþti. Ancaksiyasi yapý olan imparatorluklararistokrasi tarafýndan þekil-lendirilmiþti. Yeni zenginlerlekalýtsal olarak zengin aristokrat-lar arasýndaki gerilim burjuva

devrimleri doðurdu. Ancak yenizenginler de aristokrasi gibitoplumda bir azýnlýktý. Üreticive yoksul yýðýnlarýn katýlýmýolmadan bir devrim imkansýzdý.

1775'te Amerikan Ýç Savaþý,1789'da Fransýz Devrimi yenisýnýf iktidara geliyordu.Devrime katýlan alt sýnýflardemokrasiye inandý. Seçme veseçilme hakký, devlet tarafýndantanýnan yurttaþlýk haklarý tale-plerle ilk kez kendi hayatýhakkýnda söz sahibi olabilecekti.Tanrýsal kökenli deðiþtirilemezsiyasi yapý gitmiþ, yerine seçim-lerle belirlenen deðiþken biryapý gelmiþti. Topraða baðlýinsanlar, kentli ve emeðini sat-makta özgür bireyleredönüþmüþtü. Oy hakkýna sahipolan emekçi sýnýflar hemen bun-dan daha fazlasýný istedi.Burjuvazinin sömürdüðü iþçisýnýfý için demokrasi kendi ikti-darý ve yeni bir toplum olarakyorumlandý.

Burjuvazi ise yeni bir devrimistemiyordu. Demokrasiyi beþyýl bir beþ dakika oy kullanmak-la sýnýrlýyordu. Anayasalaremeðin sömürüsünü piyasailiþkileri içerisinde detaylý olaraktanýmlarken, hukuk özelmülkiyeti korumak yasalarlailgilenirken, emekçiler ve ezilen-ler için demokrasi hep birmücadele konusu oldu.

ÝÝþþççii ddeemmookkrraassiissii1848 yýlýnda Avrupa'da ilk iþçi

devrimleri dalgasý geldi. 1871'deFransa'da Paris Komünü kurul-du. Parisli emekçiler ve altsýnýflarýn yarattýðý Komün,

bütün Parislilerin oylarýylaseçilen, istenildiði an geriçaðrýlabilen, ortalama bir iþçiücretinden fazla geliri olmayantemsilcilerden oluþuyordu.Aristokrasiyi ve burjuvaziyi red-deden Parislilerin kendi kendi-lerini yönettiði Komün sadeceiki ay ayakta kaldýysadademokrasinin sýnýrlarýnýsonuna kadar geniþletti. Marks'agöre Paris Komünü iþçidemokrasisiydi. 1905'te ilk RusDevrimi'nde Sovyetler doðdu.Türkçe konsey olarakadlandýrýlabilecek Sovyetler,

Paris Komünü gibi örgütlen-miþti. Fabrikalardan seçilen veher an geri çaðrýlabilen ayrý-calýksýz temsilcilerin örgütlen-mesi Sovyetler 1917 EkimDevrimi ile iktidara geldi.

20. yüzyýlda demokrasi içiniþler köklü olarak deðiþti.Egemen kapitalist sýnýfdemokrasiyi temsili ve sýnýrlý birdüzeyde tutmaya çalýþýrken, iþçisýnýfý ve ezilenler demokrasiyisavundu ve sýnýrlarýný geniþlet-mek için mücadele etti.

Bu mücadelelerin baþýnda 8saatlik iþgünü, çalýþmakoþullarýnýn iyileþtirilmesi geldi.Kadýnlarýn erkekler gibi oy kul-lanýlabilme hakký uzunmücadelelerin sonunda ancak20. yüzyýlda dünyada kabuledildi. 1950'lerin sonundanitibaren siyahlarýn baþlattýðýmücadele ile ABD'deki veGüney Afrika'daki ýrkçý rejimlerdeðiþtirilebildi. Ancak kapitalisttoplumun özel mülkiyete dayalýrekabetçi yapýsý demokrasi içintehditler üretmeye devam etti.

DDiikkttaattöörrllüükklleerree kkaarrþþýýÝþçilerin demokrasisi karþýsýn-

da deðeri olmayan burjuvademokrasisi 1930’larda faþizmtarafýndan yok edildi. Avrupaiþçi sýnýfý bunun aðýr bedeliniödedi. Rusya'da iþçi demokra-sisini yerle bir eden stalinizmgrev yapanýn idam edildiði birrejim kurdu. Ýkinci DünyaSavaþý'nýn ardýndan bu kez dar-beler dönemi baþlýyordu.1960'lardan itibaren GüneyAmerika'da ve Türkiye'de dar-belerle iþbaþýna gelen askeri dik-

tatörlükler demokrasinin kýrýn-týsýna bile izin vermedi.

Sosyalistler halkýn kendi ken-disini yönetmesinden yanadýr.Burjuva demokrasisi sýnýrlýdýr.Parlamenter demokrasi yýðýnlarýsisteme katar gibi gözükse dedenetlenemez. Meclislerden tümsýnýflarýn çýkarýna olan kararlardeðil varlýklý sýnýflar lehinekararlar çýkar. Milyonlarcainsanýn kendi kaderini tayinetmesi, ancak doðrudandemokrasi ile mümkündür. Buise ancak taban örgütlerinin ikti-dara ve ekonominin yönetimineel koymasý ile olabilir. Bu iþçidemokrasisidir. Sosyalizmdir.

Sosyalistler burjuva demokra-sisinin iki yüzlülüðünü teþhirederken, faþizm ve darbelerkarþýsýnda onu savunur.Demokrasi yok edilmiþse onunsýnýrlarýný geniþletemezsiniz.Sýnýrlý da olsa her demokratikhak iþçilerin mücadelesine veörgütlenmesine alan açar. Oyhakký olmayan bir iþçi, oyununpek bir faydasý olmadýðý, baþkabir þeyler yapmasý gerektiðifikrine ulaþamaz. Siyasal hak-larýn kýsýtlandýðý bir diktatörlük-te sosyalistler örgütlenemez.

Darbeler karþýsýndademokrasiyi savunmalýyýz.Demokrasinin sýnýrlarýnýgeniþletmek için aþaðýdanmücadelenin gerekliliðinigöstererek. Ýþçiler ve ezilenlerkendi yarattýklarý demokrasiylekapitalist sýnýfý kuþattýkça butoplumdaki egemenlik iliþkileride sarsýlacaktýr.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

Sosyalistler ve demokrasi

FFaaþþiizzmmee kkaarrþþýý mmüüccaaddeellee eeddeenn bbiirr iiþþççii mmiilliissii,, VViillllaavviicciioossaa,, 11993366.. ÝÝssppaannyyaa’’ddaa ffaabbrriikkaallaarraa eell kkooyyaann iiþþççiilleerr,, ttoopprraakkllaarraa eell kkooyyaann yyookkssuull kkööyyllüülleerr kkaarrþþýýllaarrýýnn-ddaa FFrraannccoo’’nnuunn ffaaþþiizzmmiinnii bbuullmmuuþþttuu.. YYeennii bbiirr ddüünnyyaayyýý kkuurrmmaakk iiççiinn vveerriilleenn mmüüccaaddeellee ddeemmookkrraassiiyyii ssaavvuunnmmaa mmüüccaaddeelleessiiyyllee bbiirrlleeþþmmiiþþttii..

Sosyalistler burjuvademokrasisinin ikiyüzlülüðünü teþhir eder-ken, faþizm ve darbelerkarþýsýnda onu savunur.Demokrasi yok edilmiþseonun sýnýrlarýný geniþlete-mezsiniz. Sýnýrlý da olsaher demokratik hak iþçi-lerin mücadelesine alanaçar. Oy hakký olmayan biriþçi, oyunun pek bir fay-dasý olmadýðý, baþka birþeyler yapmasý gerektiðifikrine ulaþamaz. Siyasalhaklarýn kýsýtlandýðý birdiktatörlükte sosyalistlerörgütlenemez.

Page 10: Sosyalist İşçi 356

10 sosyalist iþçi sayý: 356

Eski Bolþevikler kimlerdir?

Rusya’da 1917 yýlýnýn Þubat ayýnda patlayangrevler hýzla bir devrimci ayaklanmaya dönüþtü.Çarlýk birkaç gün içinde devrildi. Sovyet adýný alan,grev komitelerinin ayaklanma komitelerinedönüþmesiyle, iþçi demokrasisinin organlarý olarakiþlev görmeye baþlayan yapýlar, yeni bir devlet tip-inin, iþçi devletinin örnekleri olmaya baþladý. Çar-lýðýn yýkýlmasýyla bir yandan iþçi ve köylü Sovyetleribir yandan da burjuvazinin parlamenter tipi yönetimorganlarý ayný anda iþleyen iktidar organlarý oldu.

Þubat Devrimi, aþaðýdan, kitlesel bir hareket olarakpatladý. Yýllardýr iþçi sýnýfýnýn çýkarlarý için örgütle-nen, iþçi sýnýfýnýn her mücadelesinden iþçilerle birlik-te yer alan Bolþevikler 1917 Þubat devriminin kendi-lerini de aþan bir patlama olduðunun farkýndaydý.Tony Cliff’in vurguladýðý gibi, 1917 Þubat ayaklan-masýna Bolþevik Partisi deðil ama Bolþevik iþçiler birçok düzeyde öncülük etti.

Birinci Dünya Savaþý’nýn göbeðinde patlayandevrim özgürlüklerin de daha önce görülmemiþdüzeyde yaygýnlaþmasýna neden oldu. HapistekiBolþevik liderler serbest kaldý. Bunlar arasýndanStalin ve Kamanev gibi isimler, mücadele alanýnageri döner dönmez, Þubat devriminin karakteri,devrimle birlikte oluþan Geçici Hükümet’e karþýtutum ve savaþ karþýsýnda izlenmesi gereken poli-tikalar konusunda Bolþevik Parti saflarýnda karýþýk-lýða neden olan saðcý bir çizgi izlediler. Lenin’in 1905yýlýnda ürettiði aþamalý devrim yaklaþýmýný birþablon olarak ele alan Stalin ve Kamanev, devriminbirinci aþamasýnýn gerçekleþmekte olduðunu, GeçiciHükümet’in desteklenmesi gerektiðini ve Almanordusu Rusya’daki gibi bir ayaklanmaya baþla-madýðý sürece Rus ordusunun savaþmaya devametmesi gerektiðini savundular.

Lenin’in, bu yaklaþýma karþý Avrupa’dan, sürgün-den yükseltmeye baþladýðý öfkeli ses ise bambaþkabir analize sahipti. Lenin özetle devrimin sürekliolmasý gerektiðini ve iþçi sýnýfý ve yoksul köylülüðünÇarlýðý deviren ayaklanmasýnýn devam etmesi veburjuvaziyi de devirmesi gerektiðini vurguluyordu.

Sürgünden dönen Lenin, Nisan Tezleri adý verilenbir dizi öneri yayýnladý. Öneriler, Bolþevik Parti lid-erliðinden hiçbir destek almadý. Nisan Tezleri, burju-va hükümetinin hiçbir koþulda desteklenmemesigerektiðini, “devrimci savunmacýlýk” adý verilen amaesas olarak “savaþa devam” anlamýna gelen poli-tikadan derhal vaz geçilmesi gerektiðini, devriminÇarlýðý deviren dinamizminin iþçi ve yoksul köylü-lerinin sürekli eylemiyle bütün iktidar Sovyetlerdetoplanýncaya kadar devam etmesinin zorunluolduðunu, polisin, ordunun ve bürokrasinin daðýtýl-masý gerektiðini savunuyordu.

Nisan Tezleri sosyalistlerin saflarýndaki milliyetçieðilimlere, yurtseverlik duygularýna, devrimi aþa-malara bölen ve burjuva sýnýfýyla uzlaþmaylasonuçlanan demokratik devrim yaklaþýmýna, savaþýnsürmesinden yana olan sol milliyetçiliðe karþý çoksert bir yanýt oldu. Bir ay gibi kýsa bir sürede, Lenin,kendi tezlerine bolþevikleri ikna etti.

1917 yýlýnýn Ekim ayýnda gerçekleþen sosyalistdevrim, Þubat devrimini gerçekleþtiren, devrimincanlýlýðý içinde Sovyetleri örgütleyen, devasa Çarlýkrejimini deviren iþçilerin politik berraklýða kavuþ-masýna yardýmcý olan, ayaklanan ve yoksul iþçikitlelerinin duygularýna net bir ifade kazandýran,yurtseverlik maskesi altýna gizlenmiþ olan sol mil-liyetçi fikirlere iþçi sýnýfýnýn dünya çapýnda dayanýþ-masýnýn önemini göstererek yanýt veren NisanTezleri’nin Bolþevik Partisi saflarýnda hakim politikgörüþler olmasý sayesinde gerçekleþebildi.

Bu yüzden, yurdunu seven bir sosyalistlekarþýlaþtýðýmýzda, aklýmýza, 1917 yýlýnda aþamalýdevrimi savunan, burjuvaziyle uzlaþmaya çalýþan,savaþ koþullarýnda ulusal çýkarlar için dövünen veLenin’in iþçi sýnýfýnýn dünya çapýnda kazanýmlarýiçin sonuna kadar mücadele ettiði eski bolþevikleringelmesinde fayda var.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Steve McQueen’in ilk uzun metrajlý filmi olan “Açlýk”aldýðý pek çok ödül sayesinde olsa gerek sinemadavizyona girmeyi baþardý. Film 1981 yýlýnda ‘Maze’olarak bilinen Ýngiliz hapishanesinde IRA mensubumahkumlarýn yaþadýklarý kötü muamele karþýsýndaölüm orucuna baþlamalarýný konu ediyor.

Siyasi suçlu olarak tanýmlanmadýklarý içinedinemedikleri haklarý ele almak üzere beþ maddelikbir istek listesiyle (hapishane üniformasý giymemek,hapishane iþlerinde çalýþmamak, öteki mahkumlarlagörüþebilmek...) protesto eylemlerine baþlayanmahkumlar öncelikle banyo yapmamak, saçlarýnýkestirmemek, verilen üniformalarý giymemek,hücrelerinin duvarlarýný dýþkýlarýyla yeniden dekoreetmek gibi direniþ yöntemlerinebaþvurur. Ancak yönetim zor kulla-narak bu protesto biçimini bastýrýr.Bunun üzerine son bir baþkaldýrýbiçimi olarak sahip olduklarý tekvarlýk olan bedenlerini tahrip etmeküzere ölüm oruçlarýna baþlarlar.

Özellikle mahkumlar arasýnda 27yaþýndaki IRA lideri Bobby Sands’eodaklanan film, Margaret Thatcherdönemi politikalarý tarafýndan dilegelen bir cümlenin devletin kollukgüçlerince þiddet eylemi olarak nasýlkarþýlýk bulduðunu gösteriyor.

Sands hapishanede açlýk grevindeyken parlementodaboþalan milletvekilliði için aday gösterilir ve hayatýnýnson 25 gününü hiç oturamayacaðý bir koltuk kazanmýþolarak geçirir. Açlýk grevine baþlamasýnýn 66. günündeölür. Cenazesine 100.000’in üzerinde insan katýlýr.Ortaçað Avrupa’sýnda kilise tarafýndan sapkýn kabuledilen bazý mezheplerin merkezleri temelden yokedilir, koca bir kasaba kazýnarak yeryüzünden silinirdi.Maze hapishanesi 2006 yýlýnda dümdüz edildi, þimdiüzerinde Belfast stadyumu inþa çalýþmalarý devamediyor. Diyarbakýr 5 No’lu Cezaevi hâlâ yerinde duruy-or. “Hayata Dönüþ Operasyonu”nun yapýldýðý 20 ceza-eviyle beraber bize bir þeyler hatýrlatýyorlar.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

AAççllýýkk - ööllüümm oorruuççllaarrýýnnýý hhaattýýrrllaarrkkeenn SÝNEMA - DVD

SSüürreekkllii SSiillaahhllaannmmaa EEkkoonnoommiissiiMMiicchhaaeell KKiiddrroonnÇÇeevviirreenn:: TTuuffaann TTaakkaakk SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii YYaayyýýnnllaarrýý

1929 krizini ancak II. Dünya Savaþýile aþabilen kapitalizm 1945’tenitibaren yeniden yapýlanma içine gir-miþtir. Bu yeniden yapýlanma 1950’live 1960’lý yýllarda uzun bir ekonomikbüyüme dönemini beraberinde getir-miþtir. Michael Kidron’un ilk kez1967 yýlýnda International SocialismJournal’da yayýnlanan bu makalesi,bu ekonomik büyümeyi kabulederek, sebeplerini ortaya koymuþsonra da bu verilerden yola çýkaraksistemin kendi iç istikrarsýzlýklarýnýgözler önüne sermiþtir. Böylece hemMarx’ýn kapitalizmin çeliþik bir sis-tem olduðuna dair analizinin güncelolduðunu kanýtlamýþ hem de TonyCliff tarafýndan Rusya ve DoðuBloðu ülkelerini tarif etmek içingeliþtirilen “devlet kapitalizmi”teorisini tamamlayan bir çalýþmaolmuþtur.

Kidron’a göre kapitalizmin kendisi-ni istikrara kavuþturarak bir büyümedönemine girmesinin temel sebebiiþçi sýnýfýndan elde edilen artýkdeðerin büyük bir kýsmýnýn silahlan-ma harcamalarýna aktarýlmasýydý.Bunun en net kanýtlarýndan bir tanesisilahlanma harcamalarýnýn dünyada-ki brüt sermayenin yarýsýna denkdüþmesiydi. Kapitalizm bu yolla aþýrýsermaye birikimine yol açýyor, tamistihdam saðlýyor ve kâr oranlarýnýnazalma eðilimini frenliyordu.Silahlanma harcamalarý hýzlatüketilen ve eskiyen mallara dönükbir harcama olduðu sürece tüketimveya mamul mallar pazarýna net birilave oluþturuyordu.

Ancak sürekli silahlanmaekonomisi bir kez baþladýðý zaman

tüm dünyaya yayýlmak zorundaydý.Bu ise Marx’ýn “üretim anarþisi”olarak tanýmladýðý olgunun, ulusalsýnýrlar içinde deðil fakat uluslararasý ölçekte mutlak bir þekildedevam etmesi anlamýna geliyordu.Ayný blok içinde yer alan ülkeler bilebirbirleriyle rekabet halinde idi. Bukoþullarda tam istihdam saðlamakmümkün olmuyordu, çünkü ülkelerbirbirleriyle rekabet edebilmek içinteknolojik yatýrýmlar yapma zorunlu-luðu duyuyorlardý. Sermaye veteknoloji silahlanma sanayindeyoðunlaþmak zorunda kalýyordu.Yani her bir ulusal ekonomininistikrar kazandýrýcý unsuru olaraksilahlanma ekonomisinin hareketesnekliði ulusal ekonomilerin kendiaralarýndaki iliþkiler tarafýndan sýnýr-landýrýlýyordu.

Bu uluslararasý rekabete ayakuyduramayan ülkelerin silahlanmaharcamalarý kýsýlýrken, merkezde

yani ABD’de silahlanma yoðunlaþ-masýna yol açtý. Teknolojinin rekabetnedeni ile hýzla deðiþimine ayakuydurmaya çalýþmak bölgesel vesýnai iþsizliði tetikliyordu. Yanisürekli silahlanma ekonomisi tek teksermayeler açýsýndan iþgücünü kýt vepahalý hale getirip pahalý vasýflarýgerektirirken diðer yandan da ser-mayeyi bir kaç güçlü endüstriyelkomplekste yoðunlaþtýrmýþtý. Budurum iþçi sýnýfýnýn koþullarýnýn gözönünde tutulmasýný gerektiriyordu.Bu iþçi sýnýfý için mücadelenin önünüaçacak potansiyelleri içindebarýndýrýyordu.

Bu broþürdeki fikirler daha sonraKidron tarafýndan daha da geliþtiril-di, dönemi açýklamak için birçoktartýþma yaþandý. Ancak bu broþür,kapitalizmin 50 ve 60’lardakibüyüme sürecini açýklamasý bakýmýn-dan hâlâ kilit bir noktada duruyor.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Sürekli silahlanma ekonomisi

SSSSCCBB lliiddeerrii BBrreejjnneevv,, 11997733 yyýýllýýnnddaa WWaasshhiinnggttoonn’’ddaa AABBDD BBaaþþkkaannýý NNiixxoonn’’llaa ggöörrüüþþüürrkkeenn

Page 11: Sosyalist İşçi 356

sayý: 356 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm zengin-

liklerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yenibir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reform-

larla köklü bir þekilde deðiþtirile-mez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tüm kurumlarýiþçi sýnýfýna karþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý korumak için oluþ-turulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin veiþçi milislerinin üzerinde yükselentamamen farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileriile daima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam birsosyal, ekonomik ve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel ter-cihlerinden dolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin

diðer ülkelerin iþçileri ile karþýkarþýya gelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperyal-izme karþýdýrlar. Bütün halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusalkurtuluþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki,sosyalizm tek bir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalist deðil,devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi

için, iþçi sýnýfýnýn en militan, enmücadeleci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi içindeki çalýþ-ma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýnçýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ne savunuyor?

SÝ Ýstanbul - DurDe Giriþimi21 Mart Irkçýlýða KarþýUluslararasý mMücadeleGünü’nde Karakedi KültürMerkezi'nde bir belgesel göster-imi ve bir panel düzenledi.Þehbal Þenyurt'un yönetmen-liðini yaptýðý "VatandaþlýkHalleri" belgeselinin ardýndanBilgi Üniversitesi öðretim üyesiProf. Dr. Umut Özkýrýmlý'nýnkonuþmacý olduðu "Türkiye'deIrkçýlýk ve Milliyetçilik" paneliyapýldý.

Prof. Dr. Özkýrýmlý toplantýdaerken cumhuriyet dönemindengünümüze kadar TürkiyeCumhuriyeti'nin kuruluþundanberi sistematik olarak yerleþikolan ýrkçý uygulama örneklerinivurguladý.

Türkiye'de var olan 'sol' parti-lerin de ýrkçýlýktan kurtula-mamýþ olduðunu canlý ve gün-cel örneklerle anlatan Özkýrým-

lý'ya salondan çok sayýdaaktivist de hem sorularý hem degörüþleriyla katkýda bulundu-lar.

Toplantý baþýnda "geneldekötümser" olduðunu söyleyenÖzkýrýmlý gençlerin "ýrkçýlýðýnasýl aþacaðýz?" gibi sorularýnaHrant Dink'ten sonra geliþenmilliyetçilik karþýtý muhalefetigeliþtirmek gerektiðini vurgula-yarak cevap verdi.

DurDe Giriþimi kuruluþunun3. yýlýnda 3. kez düzenlediðiuluslararasý ýrkçýlýk karþýtýmücadeleye devam edileceðinivurguladý.

KKaammppüüsslleerrddee KKeemmaalliizzmm iilleettaarrttýýþþaann,, EErrggeenneekkoonn ddaavvaassýýnnýýnnaarrkkaassýýnnddaa dduurruupp ddaarrbbeelleerree kkaarrþþýýnneett ttuuttuumm aallaann öörrggüüttlleennmmeelleerreeppeekk rraassttllaammaayyýýzz.. AAnnccaakk ÝÝssttaann-bbuull''ddaa yyaakkllaaþþýýkk oonn üünniivveerrssiitteeddeeöörrggüüttlleenneenn ““AAnnttiikkaappiittaalliissttÖÖððrreenncciilleerr””iinn eezzbbeerrlleerriibboozzuudduuððuu tteekk kkoonnuullaarr bbuunnllaarrddeeððiill..

Baþörtüsü özgürlüðü içinmücadele eden, susmadan“eþcinseller vardýr” diyehaykýran ve bugüne kadar küre-sel antikapitalist hareketin birparçasý olan kampanyalarýninþaasýný kampüslerde sürdürenAntikapitalist Öðrencilerdünyayý deðiþtirmek için sokaktaörgütleniyorlar.

DDüünnyyaannýýnn eenn bbüüyyüükk 2200eekkoonnoommiissii 22 NNiissaann''ddaa LLoonnddrraa''ddaaggeerrii kkaallaann mmiillyyaarrllaarrýýnn aakkýýbbeettiinniikkoonnuuþþaaccaakkkkeenn AAnnttiikkaappiittaalliissttÖÖððrreenncciilleerr ssookkaakkttaa kkrriizzee kkaarrþþýýsseess ççýýkkaarrýýyyoorr oollaaccaakk.. 11 NNiissaannÇÇaarrþþaammbbaa ggüünnüü 1188..0000''ddeeGGaallaattaassaarraayy MMeeyyddaannýý''nnddaa ““GG-2200ççöözzüümm ddeeððiill,, ssoorruunn”” ““GG-2200DDaaððýýttýýllssýýnn”” ssllooggaannllaarrýýyyllaa bbaassýýnnaaççýýkkllaammaassýý ggeerrççeekklleeþþttiirriilleecceekk vveebbaassýýnn aaççýýkkllaammaassýýnnddaa,, kkrriizziinnbbeeddeellii ööddeettiillmmeekk iisstteenneenn iiþþççiilleerreemmeeggaaffoonn uuzzaattýýllaaccaakk.. Hala devameden ATV, Biliþim iþçileri veSimter iþçilerinin direniþlerinedestek çaðrýsý yapýlacak ve“krizin faturasý patronlara”denilecek.

22 NNiissaann''ddaa ttüümm ssaavvaaþþ kkaarrþþýýtt-llaarrýýyyllaa bbeerraabbeerr AAnnttiikkaappiittaalliissttÖÖððrreenncciilleerr ddee 1188..0000''ddee TTaakkssiimmGGeezzii PPaarrkkýý''nnddaa mmeeþþaalleelleerrllee bbaarrýýþþiiþþaarreettiinniinn bbiirr ppaarrççaassýý oollmmaayyaaççaallýýþþaaccaakk.. OOlluuþþttuurraaccaaððýýmmýýzz BBaarrýýþþ

ÝÝþþaarreettii,, ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý hhaarreekkeettiinnyyýýllllaarrddýýrr ssookkaakkttaa mmüüccaaddeelleeeeddeerreekk,, kküürree üüzzeerriinnddee yyaarraattttýýððýýbbaarrýýþþ iiþþaarreettiinniinn bbiirr ppaarrççaassýý oollaa-ccaakk.. Antikapitalist Öðrenciler,Afganistan'a ek asker gönder-ilmesinin açýktan konuþulmayabaþlandýðý þu günlerde,dünyanýn dört bir yanýnda inþaaedilen barýþ hareketine omuzvermek isteyen tüm savaþ karþýtýöðrencileri 4 Nisan'da sokaklarýdoldurmaya çaðýrýyor. 4 NisanCumartesi günü KadýköyMeydaný'nda Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu ile “savaþahayýr” diye haykýrmaya!!

Antikapitalist Öðrenciler, Ýstan-bul’da, her Cuma saat 18.00’deKarakedi Kültür Merkezi’nin 2.katý’nda buluþur, dünyayý nasýldeðiþtireceklerini konuþurlar.

KKaarraakkeeddii KKüüllttüürr MMeerrkkeezzii::Ýstiklal cad. Bekar sok. No:16/2

Beyoðlu ÝstanbulAAnnttiikkaappiittaalliisstt ööððrreenncciilleerrllee

iilleettiiþþiimmee ggeeççmmeekk iiççiinn::0555 636 12 02-0535 382 91 [email protected]

BBiillggii ÜÜnniivveerrssiitteessii:: 0506 892 70 10BBooððaazziiççii ÜÜnniivveerrssiitteessii:: 0535 382 91 07ÝÝssttaannbbuull ÜÜnniivveerrssiitteessii:: 0554 388 02 16ÝÝssttaannbbuull TTeekknniikk ÜÜnniivveerrssiitteessii::0555 636 12 02GGaallaattaassaarraayy ÜÜnniivveerrssiitteessii:: 0535 439 21 93MMiimmaarr SSiinnaann ÜÜnniivveerrssiitteessii:: 0505 847 75 92

1 Nisan’da G20’ye karþý sokaða!Antikapitalist öðrencilerin çaðrýsý: Katýl birlikte deðiþtirelim!

Katýl, birlikte deðiþtirelim

2211 MMaarrtt IIrrkkççýýllýýððaa KKaarrþþýý UUlluussllaarraarraassýý MMüüccaaddeellee GGüünnüü

SÝ Ankara- Irkçýlýða veMilliyetçiliðe Dur De giriþimi 21Mart Dünya Irkçýlýkla MücadeleGününde MülkiyelilerBirliðinde "Neden ÖzürDiliyoruz?" isimli forumugerçekleþtirdi. ErmenilerdenÖzür Diliyorum metnin ilkimzacýlarý, Dur De aktivisti veakademisyen Baskýn Oran,Mazlumder'den EmrullahBeytar ve ÝHOP'tan FeraySalman'ýn konuþmacý olduðuforumda Ermenilerden ÖzürDiliyorum kampanyasýnýngeliþim süreci, Türkiye'de vedünyada yarattýðý tepkilerle bir-likte Türkiye'de azýnlýk sorunu

tartýþýldý. Salondan yapýlankonuþmalarda Ergenekon TerörÖrgütü, Hrant Dink'in katli,Kürt sorunun çözülemezliðininbaðlantýlarý ortaya konuldu veözür diliyorum kampanyasýnýnda devletin resmi ideolojisinisorgulatan bir kampanyaolduðu konuþuldu. Irkçýlýk vemilliyetçiliðe karþý mücadeledebenzeri kampanyalarýn gereklil-iðine deðinildi ve forumdansonra pek çok insan dur deaktivisti olmak için mail ve tele-fonunu býraktý.

DDaammllaa ÇÇiimmeenn

www.ozurdiliyoruz.com

AAnnkkaarraa’’ddaa ÖÖzzüürr DDiilliiyyoorruuzz ffoorruummuu

Dur De Giriþimi,ýrkçýlýðý ve milliyetçiliðisorguluyor

Bursa’da ölüm kuyularýaçýlsýn eylemi

SSÝÝ BBuurrssaa- 2200 MMaarrtt’’ttaa BBuurrssaa’’ddaaaannttiikkaappiittaalliisstt ööððrreenncciilleerr ffaaiilliimmeeççhhuull cciinnaayyeettlleerriinn aayyddýýnnllaattýýll-mmaassýý iiççiinn eeyylleemm yyaappttýý..EErrggeenneekkoonn’’aa vvee ddaarrbbeeyyee kkaarrþþýýoollaann bbuu ööððrreennccii eeyylleemmii BBuurrssaa’’ddaaiillkkttii.. BBaassýýnn aaççýýkkllaammaassýý 2200 kkuurruu-mmuunn ddeesstteeððiiyyllee ggeerrççeekklleeþþttii..

BBuurrssaa’’ddaa aannttiikkaappiittaalliisstt ööððrreenn-cciilleerr bbaaððýýmmssýýzz aaddaayy ÝÝkkbbaallPPoollaatt’’ýýnn kkaammppaannyyaassýýnnddaa ççaallýýþþýýyy-oorr..

BBuurrssaa ssookkaakkllaarrýýnnddaa yyeennii bbiirr ssoollkkoonnuuþþuulluuyyoorr..

EEssrraa EErreenneerr

FFoottoo

:: AAllii

BBaayy

ddaaþþ

FFoottoo:: ÞÞeennggüüll ÇÇiiffççii

Page 12: Sosyalist İşçi 356

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

2008 yýlýnýn düþünce suçlu-larýnýn rakamlarý açýklandý.Geçtiðimiz sene tam 435 kiþidüþünce suçlusu oldu ve hak-larýnda soruþturma açýldý. Amaneden?

82 kiþi ýrkçý yasa maddesi301'den, 44 kiþi terörü övmek, 23kiþi halkýn bir kesimini diðerinekarþý düþmanlýða sevk etmek, 47kiþi hakaretten, 15 kiþi askerlik-ten soðutmak gerekçeleriyleyargýlandý.

Ergenekon ve darbe giriþim-lerinin yarattýðý kutuplaþma,Kürt sorununda çözümsüzlük,eleþtiriye tahammülsüzlük, basýnve düþünce özgürlüðüne zararverdi.

12 Eylül darbesinin ürünü olan1982 Anayasasý muhaliflerincezalandýrýlmasý üzerinde özel-likle durmuþtu.

IIrrkkççýý 330011''iinn ddaavvaallaarrýýaarrttýýyyoorr

AKP'nin karnesinde düþünceözgürlüðü dersi zayýf.Rakamlardaki artýþ gösteriyor kiAKP sýrayla "demokratik açýlým-lar" yaparken, ifade özgürlüðüiçin adým atmamýþ, daha da fazladava açýlmasýna engel olmamýþ.Bunun en tipik örneði Türklüðüaþaðýlama suçunu konu alan 301.madde olduðu gibi duduyor.

Hrant Dink'in ölümündensorumlu olan ýrkçý 301. maddeyeyapýlan makyaj korkunç yüzüdeðiþtirmedi. 301. maddedenyargýlananlarýn sayýsý yüzde 50arttý. Barýþ talep eden, ya daezber bozan sözcükler edenonlarca insana "Türklüðüaþaðýlamak, halký askerliktensoðutmak" gibi suçlardan hâlâdava açýlýyor.

"Halký askerliktensoðutmak"tan geçen yýl 9'ugazeteci 15 kiþi yargýlandý.Bülent Ersoy, Yýldýrým Türker,Perihan Maðden, Cezmi Ersözberaat ederken Ragýp Zarakoludahil 9 kiþi halen yargýlanýyor.

2008'de 435 gazeteci, yazar,yayýncý, insan haklarý savunucu,siyasetçi ve çocuðun düþüncelerinedeniyle mahkemeye çýkarýldýðýaçýkladý. 2007'de bu sayý 254 idi.

Basýn özgürlüðü de bundannasibini aldý. Türkiye, SýnýrTanýmayan Gazetecilerörgütünün (RSF) dünya basýnözgürlüðü sýralamasýnda, 173ülke içerisinde 102. sýrada yeralýyor. Taraf gazetesine açýlandava sayýsý 70 e ulaþtý.

Darbeye karþý olduðu, özgürlükve demokrasiyi, savaþa karþýçýkan yazýlar yazdýðý suçlubulunup dava açýlan gazeteler,gazeteciler var. Yýllar geçtikçeoran artýyor, sayýlar katlanýyor.

DDaarrbbeecciilleerriinn bbaassýýnnöözzggüürrllüüððüü ttaalleebbii

Ergenekon yanlýsý medya isebugün "düþünce ve basýn özgür-lüðü" diyerek Mustafa Balbayiçin ortalýðý ayaða kaldýrýyor.Oysa dün muhalif gazetecileriyine onlar terörist ilan etmiþti.Mustafa Balbay yazdýðý köþeyazýlarýndan, yaptýðý gazetecilik-ten tutuklanmadý. Bizzat darbegiriþiminin içinde yer aldýðý vegeneralleri darbeye yapmayakýþkýrtacak kadar demokrasiyiöldürmek istediði içinyargýlanacak.

Balbay'ýn arkasýndan düþünceve basýn özgürlüðü neden HrantDink'i görmezden geldiler?Neden ATV-Sabah iþçilerini kapý

önüne koyarken meslektaþlarýnadestek vermediler?

Türkiye'de demokrasinin sýnýr-larý ancak kitlesel mücadelelerlegeniþletilebilir.

AKP'den düþünce, örgütlenmeve eylem özgürlüðünü vermesi

beklenemez. Hak verilmez,alýnýr. Darbecilerin bütünengellemelerine karþý düþünce,örgütlenme ve eylem özgür-lüðünü teminat altýna alandemokratik bir anayasayý yazdýr-malýyýz.

DDüüþþüünnccee ssuuççlluullaarrýý aarrttýýyyoorr

ATV- Sabah gazete ve dergigrubunun baðlý olduðuTurkuvaz iþyerlerinde baþlattýðýgrev devam ediyor.

21 Mart’ta da grevciler yineyürüdü. Taksim’denGalatasaray’ a grevciler vegreve destek verenler bir basýnaçýklamasý yaptý.

ATV-Sabah çalýþanlarý TürkiyeGazeteciler Sendikasý’ndaörgütlenmek istediler. Sonuçiþten atýmalarý oldu. Bugünsendikalar hakký için mücadelevermek önemli. Çünkü sendikaçalýþanýn hakkýný savun-abilmesinin tek aracý.

Sokakta haklarýný savunangazetecilere yalnýz olmadýk-larýný göstermeliyiz. ATV-Sabahgrevcileriyle dayanýþmalýyýz.Sendika haktýr, bir insanhakkýdýr, iþçi ve emekçilerin endoðal hakkýdýr.

Bugün sadece gazeteciler deðilbirçok iþyerinde sadecesendikalý olduðu için iþindenatýlma tehdidi ile karþý karþýyakalan iþçiler var.

Medyanýn Türkiye’de bu denligerici olmasýnýn nedeni de basýnemekçilerinin örgütsüz olmasý.Gazeteciler gerçekleri haber-leþtiriyor. Ancak patronlar iste-

diklerini, istedikleri gibi yayýn-lýyor.

Bu cumartesi saat 19.00’da,grevin 44. gününde, ATV-Sabah

grevcileriyle dayanýþma içinTaksim Tramvay duraðýndabuluþalým. Hep beraber “sendi-ka haktýr” diye haykýralým.

Susma haykýr sendika haktýr!

Demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasa istiyoruz

AAddaalleett BBaakkaannllýýððýý,, mmuuhhaalliiff ggaazzeetteeccii vvee yyaayyýýnnccýý RRaaggýýpp ZZaarraakkoolluu’’nnuunn 330011..mmaaddddeeddeenn yyaarrggýýllaannmmaassýýnnaa eennggeell oollmmaaddýý..

‘‘BBuu ttoopprraakkllaarrddaa 11,,55 mmiillyyoonn EErrmmeennii,,3300 bbiinn KKüürrtt ööllddüürrüüllddüü”” ddiiyyeenn NNoobbeellööddüüllllüü rroommaannccýý OOrrhhaann PPaammuukk,, 330011..mmaaddddeeddeenn yyaarrggýýllaannddýý.. HHeeddeeff ggööss-tteerriillddii.. BBuu ttoopprraakkllaarrddaa yyaaþþaayyaammaazzhhaallee ggeellddii..

‘‘TTüürrkkiiyyee’’nniinn eenn üünnllüü ssaannaattççýýllaarrýýnn-ddaann bbiirrii oollaann BBüülleenntt EErrssooyy ““ööllüümmddeeððiill ççöözzüümm iissttiiyyoorruumm,, ççöözzüümm””ddeeddiiððii iiççiinn yyaarrggýýllaannddýý.. NNeeyyssee kkiibbeerraaaatt eettttii..

‘‘330011.. mmaaddddeenn yyaarrggýýllaannaann vvee hheeddeeffggöösstteerriilleenn HHrraanntt DDiinnkk,, 1199 OOccaakk22000077 ggüünnüü AAggooss GGaazzeetteessii öönnüünnddee,,eennsseessiinnddeenn ssýýkkýýllaann üüçç kkuurrþþuunnllaaaarraammýýzzddaann aallýýnnddýý..