12
sosyalist isci SAYI: 260 30 Eylül 2006 1.50 YTL www.sosyalistisci.org Süpergüç yeniliyor ANTÝKAPÝTALÝST sosyalist iþçi’nin ekidir Yeni bir dünyanýn ayak sesleri Küresel ýsýnma Dünyanýn solundaki kýta sosyalist iþçi ile birlikte isteyin sayfa: 6-7 ÝRAN IRAK OLMAYACAK Lübnan’a asker gittiði gün SAVAÞ KARÞITLARI Taksim gezi Parký’nda olacak saat: 18.00 301 KALKSIN 301. Madde düþünce ve ifade özgürlüðünün düþmanýdýr 301. Madde yoðun olarak kullanýlýyor. Özgür- lükleri kýsýtlýyor. 301. Madde’den yargýlanan Argos gazetesi Genel Yayýn Sorumlusu Hrant Dink bir süre önce bu maddeye göre 6 ay hapis cezasýna mahkum edildi ve cezasý ertelendi. Þimdi Hrant Dink hakkýnda daha önce ceza aldýðý yazýyý yeniden yayýnladýðýiçin bir dava daha açýldý. Hrant Dink yalnýz deðil. Düþünceye ve ifade özgürlüðüne sýnýr getirmeye çalýþan 301’e karþý olanlar Hrant Dink’in yazýsýna imza atýyorlar. AFGANÝSTAN, IRAK, LÜBNAN ve FÝLÝSTÝN’E ÖZGÜRLÜK Afganistan ve Irak’ta iþgal sürüyor. Þimdi aralarýnda Türk askerlerinin de olduðu NATO güçleri Lübnan’ý iþgal etmeye baþladýlar. Filistin de Ýsrail zulmü aralýk- sýz devam ediyor. 11 Eylül’ün hemen ardýndan ABD Afganistan’a saldýrdý. O günden bugüne ABD ve müt- tefikleri çok büyük çoðunluðu sivil olan 100 binin üzerimnde insan öldürdüler. Milyona yakýn insaný yaraladýlar. Saldýrýlan ve iþgal edilen ülkelerdeki sivil kayýplarý hesap etmekbile mümkün deðil. ABD þimdi Ýran’a saldýrmak istiyor. Savai karþýtlarý dün Afganistan, Irak ve Lübnan’a saldýrýlara karþý çýktýklarý gibi bugün de Ýran ve Suriye’ye saldýrýya karþý çýkacaklar. ABD’nin bu korkunç saldýr- ganlýðýný durduracak tek güç savaþ karþýtý harekettir. Öðrenci olmak zor zanaat sayfa: 4 Macaristan’da kriz sayfa: 5 Tayland Darbe ve direniþ sayfa: 9 Barýþarock Hareket büyüyor sayfa: 10

Sosyalist İşçi 260

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 260

Citation preview

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 260 30 Eylül 2006 1.50 YTL

www.sosyalistisci.org

Süpergüçyeniliyor

ANTÝKAPÝTALÝSTsosyalist iþçi’nin ekidir

Yeni bir dünyanýn ayak sesleriKüresel ýsýnma

Dünyanýn solundaki kýta

sosyalist iþçi ile birlikte isteyinsayfa: 6-7

ÝÝRRAANN IIRRAAKKOOLLMMAAYYAACCAAKK

Lübnan’a askergittiði gün

SSAAVVAAÞÞKKAARRÞÞIITTLLAARRII

Taksim geziParký’nda

olacaksaat: 18.00

301KALKSIN

330011.. MMaaddddee ddüüþþüünnccee vvee iiffaaddeeöözzggüürrllüüððüünnüünn ddüüþþmmaannýýddýýrr301. Madde yoðun olarak kullanýlýyor. Özgür-lükleri kýsýtlýyor.301. Madde’den yargýlanan Argos gazetesiGenel Yayýn Sorumlusu Hrant Dink bir süreönce bu maddeye göre 6 ay hapis cezasýnamahkum edildi ve cezasý ertelendi.

Þimdi Hrant Dink hakkýnda daha önce cezaaldýðý yazýyý yeniden yayýnladýðýiçin bir davadaha açýldý.Hrant Dink yalnýz deðil. Düþünceye ve ifadeözgürlüðüne sýnýr getirmeye çalýþan 301’e karþýolanlar Hrant Dink’in yazýsýna imza atýyorlar.

AFGANÝSTAN, IRAK, LÜBNAN

ve FÝLÝSTÝN’E ÖZGÜRLÜK

Afganistan ve Irak’ta iþgalsürüyor. Þimdi aralarýnda Türkaskerlerinin de olduðu NATOgüçleri Lübnan’ý iþgal etmeyebaþladýlar.Filistin de Ýsrail zulmü aralýk-sýz devam ediyor.

11 Eylül’ün hemen ardýndanABD Afganistan’a saldýrdý. Ogünden bugüne ABD ve müt-tefikleri çok büyük çoðunluðusivil olan 100 binin üzerimndeinsan öldürdüler. Milyonayakýn insaný yaraladýlar.

Saldýrýlan ve iþgal edilenülkelerdeki sivil kayýplarýhesap etmekbile mümkündeðil.ABD þimdi Ýran’a saldýrmakistiyor.Savai karþýtlarý dün

Afganistan, Irak ve Lübnan’asaldýrýlara karþý çýktýklarý gibibugün de Ýran ve Suriye’yesaldýrýya karþý çýkacaklar.ABD’nin bu korkunç saldýr-ganlýðýný durduracak tek güçsavaþ karþýtý harekettir.

Öðrenci olmak zorzanaat

sayfa: 4

Macaristan’dakriz

sayfa: 5

Tayland

Darbe ve direniþsayfa: 9

Barýþarock

Hareket büyüyorsayfa: 10

2 sosyalist iþçi sayý: 260 HABERLER

“KÝM NE DEDÝ?

12bin

TTüürrkkiiyyeeCCuummhhuurriiyyeettii

aalleeyyhhiinnee AAvvrruuppaaÝÝnnssaann HHaakkllaarrýý

MMaahhkkeemmeessii’’nnddee kkööyy-lleerriinnddeenn ssüürrüülleennkkööyyllüülleerriinn aaççttýýððýý

ddaavvaa ssaayyýýssýý..AAÝÝHHMM bbuu ddaavvaallaarrýýnnççookk bbüüyyüükk ççooððuunn-lluuððuunnddaa TTüürrkkiiyyee

CCuummhhuurriiyyeettii’’nnii ssuuççlluubbuullaarraakk ppaarraa

cceezzaassýýnnaa ççaarrppttýýrrddýý..

"Devletin köy yaktýðýnagözümle görsem bile inan-mam. Her gördüðünüzhelikopteri bizim san-mayýn. PKK helikopteriolabilir. Hatta Rus, Afganveya Ermeni helikopteri deolabilir."EEsskkii BBaaþþbbaakkaann TTaannssuuÇÇiilllleerr,, ((KKööyylleerrii bbooþþaallttýýllaannKKüürrtt kkööyyllüülleerriinnee hhiittaabbeenn))

'Türklük' ten ne anladýðýnýþöyle açýklamýþtý: "...Herülkenin kendine göredeðerleri vardýr. Öyleülkeler vardýr, bayraðýn-dan þort yaparsýn hoþgörülür. Öyle ülkelervardýr, ineðine dokunur-sun, infial yaratýr. Öylemillet var ki, kan dedin miecdatlarýnýn (doðrusuecdat) akýttýðý oluk olukþehit kaný gelir. Öyle mil-let vardýr ki, kan dedin miakla bu topraklarýn hersantiminde bulunan ecdatkaný gelir. Bu topraðýn herkaresi kanla sulan-mýþtýr..."ÞÞiiþþllii CCeezzaa MMaahhkkeemmeessii,,GGaazzeetteeccii yyaazzaarr HHrraannttDDiinnkk''ee cceezzaa vveerriilleennkkaarraarrddaa

301, kapý numarasýdeðildir. Birçoðu 301maddeyi kapý numarasýgibi biliyor. Bu maddeyitartýþan ve yanýt bekleyen-lerin, en az cevap verecekkadar madde hakkýndabilgi sahibi olmasýgerekir"CCeemmiill ÇÇiiççeekk,, AAddaalleettBBaakkaannýý

Türklüðü korumak içinçýkarýlmýþ olan 301.Madde’den davalar açýl-maya devam ediliyor.

Orhan Pamuk, Elif Þafakgibi ünlüler açýlan bu türdavalardan bazen beraatederken bazen de AdaletBakanlýðý bu davalarýnaçýlmasýna izin vermezken,Hrant Dink baþta olmaküzere bir çok yazar hakkýn-da hüküm verildi.

Hrant Dink 6 ay hapsemahkum edildi ama cezasýertelendi. Baþka davalar dadevam ediyor. Þimdilik301. Madde’den açýlmýþ 80dava var.

Avrupa Birliði parlamen-tosu düþünce ve ifadeözgürlüðünü ortadankaldýrýyor diye 301’e karþý.AB’nin 301’e karþýolmasýher türlü ýrkçý ve mil-liyetçiyi ayaða kaldýrýyor.

301. Madde ilk olarakCHP’lilerin önerileri ile bubiçimiyle çýktý. Milliyetçibaskýya direnemeyen AKPde CHP önerisine oy verdi.

Þimdi AKP’nin bir kanadý301’i kaldýrmak, en azýn-dan deðiþtirmek istiyor.Bunu AKP içinden bazýlarý,örneðin Adalet BakanýCemil Çiçek karþý çýkýyor-

lar.

MMHHPP’’lliilleeþþeenn CCHHPPAncak CHP en sert

biçimde 301’i savunuyor.AKP’nin maddeyi

deðiþtirmek için CHP ileiþbirliði yapmak istemesineCHP Genel Baþkaný DenizBaykal’ýn verdiði cevapibretlik.

Baykal AKP’nin Türklü-ðü korumadýðýný söylüyorve “Türk kimliðine hakaretetmeyi serbest býrakmanýnayýbýna ortak aradýðýný”öne sürüyor..

Her geçen gün sosyaldemokrat çizgiden uzak-laþan CHP giderek MHP’li-leþmektedir. Baykal ise çokzaman MHP liderini arat-mayacak ýrkçý ve milliyetçiaçýklamalar yapýyor.

Adalet Bakaný CemilÇiçek ise Baþbakan RecepTayyip Erdoðan’dan farklýbir tutum alarak 301.maddeyi deðiþtirmeningündemlerinde olmadýðýsöyledi.

Cemil Çiçek’e göre 301.Madde’yi sorun halinegetiren yazar Orhan

Pamuk. “Eðer OrhanPamuk o konuþmayý yap-masaydý bu sorun olmaya-caktý” dedi.

Hatýrlanacaðý gibi TKP’deCHP’ye benzer bir biçimdeOrhan Pamuk’u eleþtir-mekteydi.

Bir de “ama Fransa gibiAvrupa ülkelerinde debenzer yasalar” var diyelervar. Bunlar AB’den baðým-sýz olarak demokrat oluna-mayacaðýný düþünenler.Öte yandan hangi Avrupaülkesinde benzer davalarolduðunu da gösteremiy-orlar.

HHrraanntt DDiinnkkyyaallnnýýzz ddeeððiillddiirr

301. Madde’den dahaönce 6 ay hapis cezasýnaçarptýrýlan Agos gazetesiGenel yayýn YönetmeniHrant Dink hakkýnda birkere daha 301. Madde’dendava açýldý. Yargýlamanýnsonucunda mahkumolduðu takdirde eski ceza-sýný da yatacakolan Hrantile dayanýþma kampanyasýbaþladý. Hrant Dink YalnýzDeðildir kampanyasýnakatýlanlar Hrant’ýnmahkum olduðu yazýyaimza atýyorlar.

2299 EEyyllüüll CCuummaa,, 1188..0000KarakediAntikapitalistler tartýþýyorAnti Kapitalist manifestoAlex Callinicos

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,, 1100..0000Darphane-i AmireNükleer Enerji, Küresel IsýnmaKemal Ulusaler, Nejat Tamzok, ÖzgürGürbüz - Küresel Eylem Grubu, HacýOrman, Önder Algedik - ÝklimDeðiþiyor, Biz DurdurabilirizKampanyasý

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,,1155..1155Darphane-i AmireAlternatif Küreselleþme ve Yeni SolAlex Callinicos, Hayri Kozanoðlu,Zeynep Gambetti, Doðan Tarkan

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,,1177..3300Darphane-i AmireSavaþ Karþýtý Hareketin geleceðiTayfun Mater, Tarýk Ali

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1100..1155Darphane-i AmireNeoliberal politikalar ve sendikalhareketAbdurrahman Daþdemir, EnzoBernardo - Ýtalya Kamu SendikalarýFederasyonu (CGIL), Tarýk Ali, MetinÖzuðurlu

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1133..0000Darphane-i AmirePiyasa ve Devlet Kýskacýnda EðitimKESK’ten bir konuþmacý, Sezai Temelli,Ýrfan Alayvar, Ersin Tek

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1155..1155Darphane-i AmireKürt Sorunu ve Barýþ MücadelesiHatip Dicle, Hakan Tahmaz, MustafaKahya ve Þenol Karakaþ

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1177..3300Gazeteciler CemiyetiSaðlýk Politikalarý ve saðlýk HakkýFatih Artvinli - ÝNSEV, Köksal Aydýn -SES Baþkaný, Erkan Kapaklý - KüreselEylem Grubu, Abdülsamet Baskak -Ýzmir

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,,2200..0000KKaarraakkeeddiiEEððlleennccee

GGiirriiþþ ppaarraassýýzz

Türkiye Sosyal Forumu’ndaAntikapitalist tartýþma kýlavuzu

CHP’nin MHP’lileþmesi

Türkiye Sosyal Forumu Gülhane Parký içindeDarphane-i Amire salonlarýnda 30 Eylül - 1 Ekim tarih-leri arasýnda yapýlacaktýr.

Karakedi Kültür Merkezi Ýstiklal Caddesi, Büyükpar-makkapý Sokak, Hayat Apt. adresindedir. Karakedi aynýsokaktaki Pandora Kitabevi’nin karþýsýndadýr.

Bir süredir çeþitli yazarlar hakkýnda yap-týklarý ýrkçý suç duyurularý ile tanýnan biravukat grubu son olarak yazar Elif Þafakaleyhinde açtýklarý davaya “yurtseverleri”çaðýrdýlar.

20-30 kiþi bu çaðrýya uyarak Elif Þafak’ýndavasýnýn görüldüðü Beyoðlu Adliyesi’negeldi.

Ayný gün için anti faþistler de bir çaðýrýyaptý. Bu çaðrý çok kýsa sürede örgütlen-miþ olmasýna raðmen 200’ün üzerinde birkatýlým oldu.

Elif Þafak’ýn beraat etmesi üzerine

mahkeme salonundan çýkarak basýn açýk-lamasý yapmak isteyen ýrkçý “yurtsever”Avukat Kerinçsiz ve arkadaþlarý antifaþistler tarafýndan “ýrkçý, milliyetçi”,“shov yapma” diye protesto edildi.Faþizme karþý omuz omuza sloganý atýldý.

Bunun üzerine Kerinçsiz ve arkadaþlarýantifaþistlere saldýrdýlar. Çýkan çatýþmada“yurtseveleri” davaya çaðýran Kerinçsizve arkadaþlarý dayak yediler.

Anti faþistler gelecek benzer duruþ-malara daha kalabalýk gelmek üzereBeyoðlu Adliyesi’nden ayrýldýlar.

“Yurtseverler” protesto edildi

Baykal: Sosyal demokrat. Özgürlüklere düþman. 30indevamýndan yana. Erdoðan: AKP’li. 301’in kalmasýndan, enazýndan deðiþmesinden yana.

Yargýç,politikacý veçöpcü olanbir general

Geçen gün Hakkâri'kiDað ve KomandoTugayý KomutanýTuðgeneral Azmi UtkuCinek’in komutasýnda“sivil kýyafetler” giyenkomando askerlerellerinde çöp torbalarýve pankartlarla þehri“temizlemeye”baþladýlar.

Askerlerin ellerindekipankartlarda “Belediyebölücülük yapma iþiniyap” yazýyordu.

Ellerindeki megafon-larla da halka "Bu çöp-leri belediyenin temi-zlemesi gerekiyor. Amabuyurun gelin berabertemizleyelim. Sevgilivatandaþlar, kampa-nyanýn amacý, temiz birHakkâri yaratmak.Çevre vergisi veriyoruz,çöp parasý ve su parasýveriyoruz. Amabelediye çöp temizliðiyapmýyor. Belediye buçöpleri temizleyenekadar, pankartlý kampa-nyamýzý sürdüreceðiz."diye anons yapýldý.

Herþeyden önceHakkari Belediyebaþkanýný ve bütünbelediye kurumunu“bölücü” olarakgösteren General AzmiUtku Cinek suç iþle-mekte ve Belediyebaþkaný’nýn da belirttiðigibi “provokasyon”yapmakta.

Bilindiði gibi“bölücülük” bir su.Ancak mahkemelerbireyler ya da kurumlarhakkýnda böyle birkarar verebilir.Komutan kendi baþýnaveya kurmaylarýile bir-likte bu kararý verirkenkendisini yargýnýn yer-ine koymakta ve suçiþlemektedir.

Ýkinci olarak bu eylempolitikbir eylemdir.Sanki GeneralHakkari’de MHP’denbelediye baþkanýadayýdýr.

Ordunun, askerlerinböyle bir eyleme sokul-masý da suçtur. ordu birkurum olarak siyasetyapamaz ve tam da bunedenle askerlerin oyhakký bile yok.

Son olarak ise orduçöpçü deðil. Komandotugayýnýn yaptýðý iþ birsivil eylem deðil.Askerler sivil eylemyapamazlar.

Bütün bunlardansonra Hakkari belediyebaþkaný araçlarýna elkonduðunu ve çok sayý-da iþçilerinin kent dýþý-na çýkarýldýðýný veþehirde bu nedenle çöptoplamakta zorluk çek-tiklerini söylüyor.

Acaba Belediye’ninaraçlarýna kim elkoydu?

sayý: 260 sosyalist iþçi 3 c

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIIAteþkes barýþýsaðlayacak mý?

DTP’nin PKK’ye ateþkes ilan edin çaðrýsýn-dan sonra Talebani PKK’nin ateþkes ilan ede-ceðini açýkladý. Bütün belirtiler ateþkes ilanedileceðini gösteriyor.

PKK’ye sürekli ateþkes yap, þiddeti terk etçaðrýsý yapan Türk aydýnlar için bu sevindiricibir geliþme olacak. Ama acaba bu tutumbarýþýn kazanýlmasý için yeterli mi.

Her savaþýn iki tarafý var. Dolayýsýylaateþkesmek ve barýþçý, siyasalbir çözüm ara-mak ancak iki taraflý olduðu zaman anlamlý.Aksi takdirde belki anda savaþ bitmiþ ya dadurmuþ olabilir ama ileride yeniden baþlar.

Kürtlerin tarihi bunun sayýsýz örneði iledolu.

Türk sosyalistleri her alanda milliyetçiliðeve ýrkçýlýða karþý tutum almadan ve bunuöncelikli görevleri haline getirmeden busoruna olumlu katkýda bulumazlar.

Türk sosyalistleri, aydýnlarý toplumukemiren ve hortlamak için her fýrsatý deli gibikullanan milliyetçiliðe karþý çýkmak, uzlaþ-maz bir mücadele vermek zorunda.

Kürtlere gelince, onlar kendi kararlarýnýkendileri verecekler. Bizim onlara akýl vermedurumumuz ve görevimiz hiçbir zamanolmadý, olmayacak da.

301 veTürk milliyetçiliði

301. Madde sayýsýz yazarý vurdu, vuruyor.Bilindiði gibi bu hükümet bu maddeninkalmasýndan yana bir eðilime sahip amasosyal demokrat, 2. Enternasyonal üyesi CHPbuna karþý.

CHP Genel Baþkaný MHP’lileri aratmayacakbir üslupla 301. Maddeyi savunuyor.

301. Madde’nin yaný sýra vakýflar ve azýnlýk-lar konularýndaki diðer yasal geliþmelerde deCHP gene ýrkçý-milliyetçi bir tutum içinde.

Kimi sol örgütler ise hemen her konuda sözsöylerken iþ 301’e gelince suskunlar. Bununnedeni açýk ki bu örgütlerin milliyetçiliðe,yurtseverliðe ve kemalizme olan yakýnlýklarý.

Lübnan’daneler olacak?

Hizbullah lideri “dünyada hiç bir ordu bizisilahsýzlandýramaz” diyor.

Lübnan’a giden iþgal ordusunun komutanýolan Fransýz general ise görevlerinin direniþiyani Hizbullah’ý silahsýzlandýrmak olduðunuaçýkça söylüyor.

Demek ki yakýnda Lübnan’da silahlar genepatlayacak. Türk askerlerini de bu çatýþ-malara katýlacaðý kesin.

Bu durumda yakýn gelecekte Türkiye’yeLübnan’dan asker ölüleri gelmeye baþlaya-cak.

Onlar “þehitler ölmez, vatan bölünmez”diye mi karþýlanacak? Onlar þehit mi olacak?Ve ilk ölü asker geldiðinde, Türk birlikleriHizbullah ile çatýþtýðýnda Baþbakan sözündeduracak ve askerleri geri çekecek mi?

Elbette hayýr. Ama bizde sokakta olacaðýzve bunu talep edececeðiz.

F. ALOÐLU

GGeleneksel sol kabullenmekistemese de yeni ve güçlübir sol alternatife ihtiyaçvar. Bunu bütün toplum

fark ediyor.Bir olasýlýk var olan sosyal demokrat

solun bir araya gelmesi ve buna bazýsosyalistlerin katýlmasý. Bu olasýlýkyeni bir sol alternatifin doðmasýdemek deðil. Çünkü var olan sosyaldemokrat partilere sosyal demokratdemek artýk mümkün deðil. DSP veCHP için belki hala “solda” demekmümkün olabilir ama bu iki örgütünemekçi yýðýnlar için umut olmasý buhalleriyle mümkün deðil.

Ayný politikalara dayanarak oluþtu-rulmaya çalýþýlacak bir baþka sosyaldemokrat partinin de emekçiler içinalternatif olarak görülmesi mümkündeðil.

Bugün emekçi yýðýnlar haklarý içinsürekli kampanya yapan, yeni libera-

lizme karþý çýkan, savaþa karþý açýktutum alan bir örgüt arýyorlar.

Böylesi bir örgüt var olan poli-tikacýlarýn içinden deðil tam tersineyepyeni genç kadrolar arasýndan çýka-caktýr.

Dünyanýn bir çok ülkesinde iriliufaklý yeni sol alternatifler oluþuyor.Büyük bir deneyim birikiyor. Budeneyimler Türkiye’de de yeni bir solalternatif için ne yapmak gerektiðinigösteriyor.

Herþeyden önce mücadeleci birörgüt gerekli. Sürekli kampanyayapan, sürekli mücadele içinde,sokakta olan bir parti gerekli. Genç vedinamik bir örgüt.

Sadece genç deðil ayný zamandakadýnlarý öne çýkarmýþ bunu kota gibitedbirlerle deðil, doðal olarak yapa-bilmiþ bir parti gerekli.

Bugün toplumsal harekete bakýnca,KESK’in gösterilerine, BAK’ýn kortej-lerine bakýnca kadýnlarýn ne denli çokolduklarýnýgörmek mümkün. Aynýþekilde DSÝP’in yapýlarýna bakýnca

kadýnlarýn ne kadar önde gelen, belir-leyici görevlerde olduklarýný dagörmek mümkün. Demek ki kadýn-larýn önde olmasý hem gerekli hem demümkün.

Emekçi yoýðýnlara alternatif olacakbir parti partiler yasasýnýn kurallarý ilesýnýrlanmamalýdýr. Gerçektendemokratik bir yapý oluþturulmalý,yoðun bir tartýþma ve ortak kararverme süreci yaratýlmalýdýr.

Bu açýlardan emekçiler için alternatifolacak bir sol örgütlenmenin geçmiþinhiçbir kamburunu taþýmamasý gerek-tiði gün gibi açýk.

12 Eylül’ün yýl dönümünde 78’lilerdernekleri küçük ama gerçekten çokküçük etkinlikler gerçekleþtirdiler.Ama daha kötüsü 78’lilerin gösteriler-ine bakan gençlerin çoðu 12 Eylül’übilmiyordu. Bu çýplak gerçek okuþaðýn devrimcilerini kýzdýrýyor amaönümüzdeki gerçek bu.

Bugün politikaya atýlan yeni kuþak-lar farklý, 10 yýl öncesinden bütünüylefarklý bir koþulda mücadeleye giri-yorlar. Yenilgiyi bilmeyen, yaþamamýþbir kuþak var. Bu nedenle hep kazan-mak için, farklý bir ruh haliyle sokaðaçýkýyor. Kazanmanýn mümkünolduðunu düþünenin eylemi ve tarzýile kaybetmeyi kabullenmiþ bu neden-le sadece protesto edenin ruh halifarklý oluyor.

Geleneksel sol bu nedenle küçücükgüçlerini abartýyor. 3-4 kiþilik eylemlerörgütlüyor. Protesto ediyor amakazanmak için hazýrlanmýyor.

Yeni bir sol örgütlenme bu havayahiç bir biçimde dahil olmamalýdýr.

Geleneksel sol yeni kuþaðýn mücade-lesini küçümsüyor. Dudak büküyor.Olsun, dudak büksünler ama yeterkibizden uzak dursunlar.

Nasýl bir örgüte ihtiyaç var?

MMeekkssiikkaa’’ddaa ddeemmookkrraassiiaaddýýmmllaarrýý

2 Temmuz’da yapýlanBaþkanlýk seçimlerinde hileyapýlarak seçilmesi engel-lenen Andres Manuel LopezObrador Meksika’nýnÝspanya’dan baðýmsýzlýðýnýkazandýðý gününyýldönümünde baþkentte 1milyon delegenin katýlýmý ileyapýlan toplantýda halktarafýndan fiili MeksikaBaþkaný olarak ilan edildi.

Halk arasýnda kýsacaAMLO denen Lopez 1910Devrimi’nin yýldönümü olan20 Kasým’da Baþkanlýðaelkoyacaðýný açýkladý.

AMLO’ya karþý kampa-nyaya aralarýnda Amerikanþirketleri Wal-Mart ve CocaCola’nýn da olduðu çok sayý-da yabancý þirket dekatýlmýþtý.

antikapitalist, savaþ karþýtý vesosyalist mücadelenin örgütü

Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisihakkýnda daha fazla bilgi almak istiyorsanýz

0536 - 335 10 19

sosyalist iþçi

ÇÇIIKKIIYYOORR

Amerikan imparatorluðununbüyük stratejisi

Alex Callinicos

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii YYaayyýýnnllaarrýý

4 sosyalist iþçi sayý: 260

Ýstanbul’dapolisbaskýnlarý

Ýstanbul polisinin Atýlýmgazetesine ve ona yakýnçeþitli kurumlara olanbaskýlarý devam ediyor.Son olarak Atýlýmgazetesinin merkez bürosuve Kartal bürosu, BEK-SAV, Ezilenlerin SosyalistPlatformu, Gülsuyu veÜmraniye Mustafa KemalMahallesi’nde iki dernek,Tekstil Sen, DÝSK’e baðlýLimter Ýþ, Emekçi KadýnlarDerneði, Özgür radyo veSosyalistgençlik Derneðibasýldý.

Bu baskýnlarda 9 kiþidaha göz altýna alýnýrkençeþitli malzemelere elkondu.

Polis baskýsýna uðrayankurumlarýn temsilcileriÝHD’de yaptýklarý bir basýnaçýklamasý ile polisbaskýsýný protesto ettiler vebaskýlara raðmen çalýþ-malarýna devam edecek-lerini ilan ettiler.

Bu arada Atýlým gazetesikapatýldý.

Onur Burçak BELLÝ

99senesiydi,ÖSSkabusunuatlatýp "kur-

tuldum" diye hissetmiþ-tim. En büyük tantanabuydu benim için hayatta.Onu atlatýnca hayat dahakolay olacaktý. Üniver-siteli olacaktým, edebiyat-la, politikayla uðraþaktým,sinemaya gidecektim,dergiler takip edecektim,fuarlarda saatler geçiripkendime kitaplar alacak,belki ucundan tiyatroyabulaþacaktým. Bu duygu-larla ve planlarla geldimÝstanbul'a. Kampüs hay-atým olacaktý. Belli ki hay-atýmýn en büyük yanýlgýsýbuydu. Ýþler öyleyürümüyordu üniversitel-erde. Kabus ÖSS'denibaret deðildi. Daha kayýtolma aþamasýnda harç veyurt ücreti büktü belimi,kitap paralarý, fotokopikabuslarý takip etti bun-larý. Kýsa zamanda tüken-miþti cebimdeki para. Nekampüsü kampüstü üste-lik ne bölümlerde bilimvardý. Bu nasýl hayal kýr-maktý. Ýþ ya da burs bul-mak zorundaydým.

KKaarrþþýýllýýkkssýýzzbbuurrssllaarraa,, eeððiittiimmddeesstteeððiinnee nneeoollmmuuþþ??

Dereceyle girmiþtimüniversiteye. Birilerihevesli olduðumu, baþkatürlü bir insan olmak iste-diðimi anlar dedim.Sosyal Hizmetler diye biryer varmýþ üniversitede,oraya git dediler. Ýþte birdestek örgütlenmesi diyedüþünüp bir umutla koþ-tum ofise. Girdim içeri.Bir takým gençler vardýiçeride. Karþýladýlar beni,onlarda öðrenciymiþler.Anlattým derdimi, "harç,yurt, fotokopiler bir yolbulmalýyým" dedim. "Bursbaþvurusu yapmak istiyo-rum." Bir takým formlarverdiler elime. Ýþ baþvu-rusu formlarý. "Ben bursarýyorum" dedim. "Bu daburs" dediler. Benimbildiðim burs kavramýdeðiþmiþ meðer. Üniver-sitelerde çalýþanlar tasfiyeedilmiþ, yerine komik"burslar" karþýlýðýndaöðrenciler çalýþtýrýlýyor-muþ. "Ben kantinde ya dafotokopicide ne yaparým,edebiyat okuyorum ben"dedim. "Bari alanýmlailgili bir iþ olsa, ben dekendimi geliþtirmiþ olu-rum" demek istedim amabir anda cebimdeki paramiktarýný ve vitrindekiçeviri dergilerini hatýr-ladým. Baþka þansýmyoktu. Ne benim baþkaþansým, ne karþýlýksýzburslar, "okumak isteyipimkaný olmayan zaval-lýlara" destek vardý. Hayal

kýrýklýðý etti üç!Çan eðrisi çançan eðrisi,

çanlar kimin için çalýyorçýkmazý, döner sermayeaçlýktan baþ döndürensermaye, müþteri mi,satýcý mý, öðrencipiyasasý…

PPeekkii nnee yyaappmmaakkggeerreekkiiyyoorrdduu??

Lise hayatým boyuncapolitikaya bulaþmayaçalýþmýþ ancak çok dabaþarýlý olamamýþtým.Oysa üniversiteye gele-ceðim sene dünyada çokciddi geliþmeler baþlamýþ,benim ve benim gibipekçok insanýn hayatýnýiyice dayanýlmaz halegetiren yeni liberal poli-tikalara karþý umut vericihareketler ortaya çýkmýþtý.Bense üniversiteye gelipbu harekete katýlmayýdört gözle bekliyordum kiolmadý. Ýstanbul Üniver-sitesi'ni herkes bilir. Çok"politik" bir üniversitedir.Bir sene, tam bir seneboyunca çantamý sýrtýmatakýp dolaþtým. Politikayapacak bir yer arýyor-dum kendime.Solcuydum ben veyukarýda anlattýklarýmbana has sorunlar deðildi.Bunlara karþý bir þeyleryapmak gerekiyordu. Bizçoktuk, deðiþtirebilirdik.Öðrencilere müþteri, ucuzemek muamelesi yapan,

çan eðrisi gibi asla efektifolmayan üstelik öðrenci-leri birbirine rakip halegetirip bölen bir sistemidayatan bürokratlarainadýna birlikte cevapverebilirdik. Oysakendime bunlarý yapa-bilecek bir alan bile bula-mamýþtým "çok politik"üniversitemde. Hayalkýrýklýðý etti dört!

Çalýþmaya baþladým.Herkes gibi. Ama bak-madýðým bir yer varmýþ.Hata sol örgütleri dolaþýy-or olmakmýþ, baþka birsürü yerde benim gibihisseden insanlar vardý.Bir þey yapmak istiyor-duk, bir þey yapmakzorundaydýk ama baþkabir þey.

Bir dönem böyle garipgeçti. Ýþ, okul, dert, dert,dert. Bu arada dünyadakikýpýrdanmalarýn sesi dahaçok duyulmayabaþlamýþtý, bense kendisorunlarýma gömülmüþhalde seyrediyordumolanlarý.

Kantin konuþmalarýyapamýyorduk biz,herkeste inanýlmazkaygýlar vardý. Filolojiokuyorduk mesela amahayatta hiçbir gazetedefilolog aranýyor ilanýolmayacaktý. Bütün bukarmaþanýn arasýnda ilkdefa sinemaya gide-bilmem, çalýþan, biraz da

parasý olan birarkadaþýmýn tabiri caizsekýyaðýyla bir buçuk seneyibuldu. Daha öðrenci bileolamamýþken iþsiz kalmakaygýsý yaþýyorduk.

Uzatmayalým bunlar çokdeðiþik ve ilginç hikayelerdeðil, hepimiz biliyoruz,yaþamýþýzdýr.

BBaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaammüümmkküünn vvee bbuuþþaavvaaþþssýýzz bbiirrddüünnyyaa……

Neyse, üniversit-eye geleli ikiseneye yakýnolmuþtu ki 11

Eylül, ardýndan savaþtamtamlarý, Filistin… Benartýk yerimde duramýyor-dum. Birþeyler yapmakzorundaydým. Tam busýralardaydý, Türkiye'deharekete bakan, onun birparçasý olmaya çalýþan,benim düþündüklerimebenzer þeyler anlatan biröðrenci topluluðu ortayaçýkmýþtý. Tam bu sýralardaben tabii ki karþýlýksýzbursu hala bulamamýþtýmama bana destek olacakbirileriyle tanýþmýþ vegeldiðimden beri ilk defaçalýþmýyor öðrencilikyapýyordum. Ne kadaröðrencilik yapýlabiliyorsao kadar yani.

Bütün dertlerimiz yet-miyormuþ gibi odönemde Ýstanbul

Büyükþehir Belediyesiotobüs fiyatlarýna zamyapma, öðrenci indirim-lerini kaldýrma planlarýnýaçýklamýþtý. Bu kadarýfazlaydý. Zaten sýnýrlardayaþamaya çalýþýrken birde pasolarýmýzý alacak-lardý. Dünyadaki hareket"kampüsümüze" düþmüþ,toplanýp toparlanýp biraraya gelen insanlar biryandan bir kabusuniçerisinde öðrencilik yap-maya çalýþýyor bir yandanhýzla alanlara çýkýyordu.Müthiþ kampanyalar yap-maya baþlamýþtýk. Pasosaldýrýsýna karþý bir eylemayný anda savaþ karþýtý bireylem oluyor, umutvaadediyordu.

BBaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaa!!HHeemmeenn þþiimmddii!!

Rahatlamýþtým. Neo lib-eral saldýrýlar devamediyordu, hala da ediyorama biz de devam ediy-oruz. Üstelik kararlýyýz. Ozaman pasolarýmýzýn alýn-masýna ve ulaþým zamlarý-na karþý baþlattýðýmýzkampanya kazanmýþ,pasolarýmýz bizde kalmýþ,zamlar geri çekilmiþti;üstelik yaptýðýmýz koca-man eylem sayesindekendimize güvenimizgelmiþ, kararlýlýðýmýz büs-bütün artmýþtý. Onlarsaldýrmaya devam ediyorbiz direnmeye.

SSýýrraa mmeeddiikkoollaarrddaaaammaa yyeemmeezzlleerr!!

Þimdi genel saðlýk sigor-tasý yasasý kapsamýndasaðlýðýn özelleþtirilmesiile birlikte bizim demedikolarýmýza göz dik-tiler. Ama biz artýkkendine bunlara karþý çýk-abilecek alan bulamayan,muhalefet etmek için yan-lýþ yerlere bakan, yaþadýðýsorunlarý kendine hassanýp yapabileceði bir þeyolmadýðýný düþünen müþ-teriler deðiliz.

Bizler uluslararasý birhareketin parçasý olan, budünyayý deðiþtirmektekararlý aktivistleriz.Sokaktan geldik, sýradaninsanlarýz, hiç kimseyizama her yerdeyiz.

Öðrencilik sürecimizdeöðrencilik yapmak istiy-oruz, müþteri olmakdeðil. Karþýlýksýzburslarýmýzý, ucuzyemekhanelerimizi,kütüphanelerimizi, bilim-sel, özgür eðitim hak-larýmýzý geri istiyoruz.Üniversiteler ticarioluþumlar deðildirler,bizim istediðimiz çalýþ-malarý yapýp, kendimiziözgür bireyler olarakyetiþtirmemize olanaksaðlamakla yükümlü sivilkuruluþlardýrlar.

Örgütlendik, ayak-landýk, karþý çýkacaðýz.Kararlýyýz; üniversiteler-imizi geri alacaðýz.

Öðrenci olmak zor zanaatAma biz artýk kendine bunlara karþý çýkabilecek alan bulamayan,

muhalefet etmek için yanlýþ yerlere bakan, yaþadýðý sorunlarýkendine has sanýp yapabileceði bir þey olmadýðýný düþünen müþ-

teriler deðiliz. Bizler uluslararasý bir hareketin parçasý olan, budünyayý deðiþtirmekte kararlý aktivistleriz. Sokaktan geldik,

sýradan insanlarýz, hiç kimseyiz ama her yerdeyiz.

Tütün Senkapatýlmakisteniyor

Tütün çiftçilerinin tekörgütlenmesi olan TütünSen Ýzmir Ýþ mahkemesikararý ile kapatýlmakisteniyor. Benzer bir davada bir süre önceKaradeniz’de faaliyetsürdüren Fýndýk Sen içinaçýldý.

Tütün Sen baþkaný AliBülent Erdem kararý temy-iz edeceklerini söyledi veTütün Sen’in hem yasalhem de meþru olduðunuifade etti. Ali BülentErdem’e göre “Hükümetbu konuda iç hukukdüzenlemesi yapmadýðýiçin üretici sendikalarýbugün mahkemelerleuðraþmak zorunda kalýy-or. Avrupa Birliði ilesürdürülen müzakeresüreci içerisinde küçükçiftçiler aleyhine ne varsauygulanmaya çalýþýlýyor.”

% 16Okul öncesi çocuk-larýn yüzde 16'sýnda

beslenme bozuk-luðu, yüzde 2.1'indeileri derecede yeter-siz beslenme, yüzde14-25'inde zayýflýk,

kýsa boyluluk, yüzde30-50'sinde parazit-

ler, yüzde 15-37'sinde A ve B

vitamini yetersizliðibulunmaktadýr.

DÜNYA

Politik Ýslam ve sol1989’da Doðu Avrupa, 1991’de de SSCB

yýkýldýðýnda dünya halklarýnýn büyük çoðunluðu-nun gözünde sosyalizm çöktü. Bu ülkeleri sosyalistolarak gören diðer ülklerin sosyalistleri açýsýndanda sosyalizm büyük bir yenilgiye uðradý. Kimisosyalistler tüm pozisyonlarýný tartýþ-mayabaþladýlar ve saf deðiþtirdiler. Böyle yap-mayanlar ise giderek küçülen bir duruma girdiler.

Bir yandan gözlerimizin önüne çýplak bir biçimdeçýkan “reel sosyalizmin” pislikleri, baskýcýlýðý,diðer yanda ise ayný rejimi savunan “sosyalistler”.

Oysa 1989’da ve 1991’de yýkýlan rejimlerin sosyal-izm ile hiç bir ilgisi yok. Bu ülkelerde devlet kapi-talizmi vardý. Ancak böyle düþünen sosyalist sayýsýoldukça az.

1989’un arkasýndan sosyalistlerin toplumsalmücadeleler içindeki yerleri giderek daraldý.Dünyanýn Müslümanlarýn çoðunlukta olduðu böl-gelerinde eskiden sol örgütlenmelerin etkisi altýn-daki ulusal kurtuluþ hareketleri giderek politikÝslamýn eline geçti. Ayný þekilde yoksul emekçiyýðýnlar içinde de politik Ýslam güç kazanmayabaþladý sol ise emekçiler arasýnda neredeyse sýfýr-landý.

Sol, SSCB ve Doðu Bloku üzerine tartýþmadý,tartýþmýyor. Çünkü tüm yapýsýný üzerinde inþa ettiðifikirlerini gözden geçirme cesareti yok. Bunun yer-ine Doðu Bloku ve SSCB üzerine olan tartýþmalarý“gereksiz entellektüel” bir iþ olarak saptayýpküçümsüyor. Önemli olanýn emekçileri örgütlemekolduðunu savunuyor.

Oysa emekçi yýðýnlar onlarýn sandýðý gibidünyadan ve politikadan uzak deðil. Onlar daDoðu Almanya’nýn, Polonya’nýn, Rusya’nýnyýkýldýðýný ve bu ülkelerde emekçilerin durum-larýnýn çok kötü olduðu biliyor.

Politik Ýslam iþte bu koþullarda güçlendi vegiderek “sol” bir aðýz kullanmaya baþladý. Adildüzen, ulusal kurtuluþ politik Ýslam’ýn diline yer-leþti.

Bugün, ABD’nin dünya hegemonyasý için yaptýðýsaldýrýda hedef olan ülkelerde direniþin büyükölçüde baþýný politik islam çekiyor. Hamas,Hizbullah vs.

Bu güçler emperyalizme kaþrý direniyorlar. Bununtartýþýlabilir bir yaný yok. Onlar için sorun cihaddeðilanti emperyalist direniþ.

Bu durumda solun büyük bir kýsmý için zorlukbaþlýyor. Özellikle de kemalist Türk solu için.

Zaten içerde milliyetçi, vatansever bir baský altýn-da olan Türk solu politik Ýslam’ý müttefik olarakdeðil, düþman olarak benimsiyor. Yan yana gelmem-eye çalýþýyor. Böyel yapýnca iki sorunla karþýlaþýy-oruz: Birinci olarak bizim yani solun eylemleripolitik Ýslam’ýn eylemleri yanýnda küçük kalýyor.(Filistin mitingine Saadet Partisi 150 bin kiþitopladý.)

Giderek güçleri azalan sol ise küçük güçlerle yap-týðý eylemleri abartmaktan baþka bir çözüme sahipdeðil. Oysa bu tutum giderek daha sekter poli-tikalara yol açýyor ve seketerleþmek de giderekdaha küçülmeyi beraberinde getiriyor.

Ýkinci olarak ise politik Ýslam’ýn düþman olarakgören solcular politik Ýslam’ýn etkisi altýndakiemekçi yýðýnlarý bütünüyle politik Ýslam’a terkediyor.

Politik islam’a karþý doðru tutum bir tür birleþikcephe politikasýdýr. Onlarla yanyana durup politikÝslam’ýn etkisi altýndaki emekçilere biz sosyalist-lerin gerçek antiemperyalistler olduðumuzu çünküayný zamanda antikapitalist olduðumuzu göster-mek ve anlatmak zorundayýz. Ancak böyle yaparakpolitik Ýslam’ýn etkisi altýndaki emekçileri gerikazanmak mümkün olur.

Sosyalistler politik islam’dan, onun fikirlerindenkorkmadan iþbirliði yapmak zorunda. zaten tersihalinde Lübnan, Afgan ya da Irak halký ile nasýldayanýþma içinde olunacak? Zaten kimi sosyal-istler bunu da yapmakta zorlanýyorlar. Bu nedenlesavaþa karþý mücadeleyi de küçümsüyorlar.

Doðan TARKAN

YORUMsayý: 260 sosyalist iþçi 5

G M Tamás

Mayýs ayýnda Macar seç-menler yeni liberal poli-tikalarla bir ölçüde sosyalhaklarý ayný anda savun-duðunu düþündüklerisosyalistlerle liberallerinoluþturduðu koalisyonuiþbaþýna getirdi.

1989 sonrasýnda DoðuAvrupa’da ilk defa birhükümet yenidenseçilmiþti.

2002’de ilk dönemlerindebu hükümet kamu çalýþan-larýnýn ücretlerini arttýr-mýþtý. Ortalama gerçekücretler % 30 artmýþtý.Tabii bu arada borç ve faizödemekten bütçe açýðý dafena halde artmýþtý.

Seçimlerden hemen sonrabaþbakan FerencGyurcsány’nin hükümetisosyal politikalara son ver-ileceðini açýkladý.Baþbakan sosyal poli-tikalara “sosyal roman-tizm” diyordu ve saðlýkhizmetlerinin, demiryol-larýnýn, diðer kamu ulaþýmhizmetlerinin ve eðitiminözelleþtirilmesi gerektiðinisöylüyordu. Ayrýcaücretler ve emeklilikmaaþlarý dondurulmalýydý.

Macar iþçi sýnýfýnýnörgütlenmesi çok cýlýzolduðu için bu açýklamalaro denli büyük bir hareketyaratamayabilirdi.

Sendikalar zayýf vebölünmüþ durumda.macaristan’da bugün 13sendika konfederasyonuvar ve söz konusuedilebilecek bir sol yok.

Eylül baþýndabaþbakan’ýn Sosyalist partigrubunda yaptýðý gizli birkonuþma basýna yansýdý.

Bu konuþmasýnda Gyurc-sány seçim sýrasýnda yap-týðý tüm konuþmalarýn ya-lan olduðunu, seçim bil-dirgelerinin de yalanlarladoluolduðunu anlatýyordu.

Dolayýsýyla seçim öncesialýnan önlemlerin sadeceseçimlere dönükolduðu veartýk uygulanmayacaðýnýortaya çýkýyordu.

baþbakan böyle yapmasaSosyalist Parti’nin seçim-leri kazanmasýnýnmümkün olmadýðýnýçünkü gerçek programlarý-na kimsenin oy vermeye-ceðini söylüyordu.

Halka bütün dünyayývaad ederken SosyalistParti liderliði gizlice tamtersi bir saldýrý programýhazýrlýyordu.

Gyurcsány 1989öncesinde ki tek partidöneminde KomünistPartisi Gençlik ÖrgütüGenel Sekreteri’di.1990’dan sonra ise birmilyoner iþadamý oldu veeskibir stalinist partiþefinin kýzýyla evlendi.

Bu gizli konuþmanýnardýndan ülke ayaða kalk-tý. Baþlangýçta protstolarýnparlamentodaki merkezsað tarafýndan örgütlendiðisanýldý.

Gösteriler kýsa zamandaBudapeste’nin yaný sýradiðer illerde de yapýlmayabaþlandý. Kýsa zamandaçatýþmalar baþladý.

Göstericiler televizyonistasyonuna sladýrýd. Çýkançatýþmada 125 polis, 75gösterici yaralandý.

Parlamento meydanýndaise sürekli bir gösterivardý. TV istasyonu çatýþ-masýndan sonra polis bumeydana saldýrarak gös-teriyi daðýtarak intikamýnýaldý.

Þiddet þiddeti getirdi.Arabalar, dükkanlar yan-mayabaþlandý, yüzlerceinsan çatýþmalarda yara-landý. Ýç Ýþleri Bakanýsokaða çýkma yasaðýndanbahsetmeye baþladý.

Göstericiler ise devrim-

den bahsetmeyebaþladýlar.Hükümeti, par-lamentodaki partileri veBaþkan Sólyom’u adisuçlular olarak tanýmlýyor-lar.

Sað partiler tereddütiçindeler. Bir yandan gös-tericileri destekliyorlardiðer yandan orta sýnýfkorkularý yayýyorlar.

Ýdeolojik olarak gösterileraþýrý saðýn etkinliðinegirmeyebaþladý. Faþist “OkHaç” iþaretleri, Nazi iþaret-leri gösterilerde öne çýk-maya baþladý. Gösterilerdeyapýlan konuþmalar genelAvrupa faþist konuþmalarabenziyor.

Ancak gösteriler ayný za-manda Macar iþçi sýnýfýnýntepkisini de içeriyor.

Futbol taraftarlarýnýn dagösterilerde önemli bir yeriolduðu ve özellikle þiddetolaylarýnda onlarýn payýolduðu da bir gerçek.

Fakat son tahlilde göster-iler sessiz, ve öfkeninapolitik bir ifadesi. Basýngösterileri “faþist yað-macýlar” olarak adlandýr-masýna raðmen bu tamdoðruyu yansýtmýyor.

Bütün bunlardan sonragöstericiler hükümetin önesürdüðü politikalara tep-kililer ve bunda sonunakadar haklýlar. Aþýrý saðýngüçlü olmasý ise ortada solpartilerin ve örgütlen-melerin olmamasýndankaynaklanýyor.

Küçük sol gruplar gös-terilerden ürkmüþ durum-da. Solda çok az insanbaþbakanýn istifasýný istiy-or.

Þimdi eski baþbakan vemerkez saðýn lideri ViktorOrbán gösterilerdendesteðini çekti. Göstericilerþimdi biraz þaþkýlar ve neyapacaklarýný tam bilemiy-orlar.

Sol polis þiddetini teþhiretmeye ve genç gösterici-leri örgütlemeye çalýþýyor.Ne var ki halk için “sol”milyonerler tarafýndanyönetilmek ve yoksullukdemek.

Aþýrý sað konuþmacýlarise giderek azalan dinleyi-cilerine rejim deðiþikliðianlatýyorlar.

Ne var ki bu arada yeniliberal politiklarýn uygu-lanmak üzere olmasýgiderekkonuþmacýlartarafýndan unutulmayabaþlandý.

Þimdi hükümet sarsýlmýþdurumda ve uluslararasýfinanas þirketleri çok aðýrtalepler ileri sürüyorlar.

Macar halký þimdi gerçekbir sol partiye ve sendikahareketine sahip olma-manýn faturasýný ödüyorve bu aðýr bir fatura.

G M Tamás 1989 öncesinderejime muhalif bir felsefe

profesörüydü ve eski bir mil-letvekili.

Pakistan’ýn Amerikancý DevletBaþkaný General Pervez MüþerrefBush yönetiminin Pakistaný “eðerbizimle iþbirliði yapmazsanýz sizi taþdevrine dönecek kadar bombalarýz”diyerek tehdit ettiðini söyledi.

Müþerref bu açýklamayý yaptýðýgünlerde Baþkan Bush eðer UsameBin Ladin’in Pakistan’da olduðunadair eline bilgi gerçerse Pakistan’ýniçinde askeri operasyon emri ver-mekten çekinmeyeceðini söyledi.

Bush’un bu açýklamasý GeneralMüþerref’i ciddi bir biçimde kýzdýrdý.

“Böyle birþeye izin vermeyiz, ken-dimiz ayný operasyonu yaparýz” dedi.

Müþerref bütünüyle Amerikancýolmasýna raðmen ABD Pakistan’ýnAfganistan’da savaþan Taliban’a veEl Kaide’ye karþý yeterli tedbiralmadýðýna inanýyor.

11 Eylül’den önce Pakistan talibanrejimiile iliþkisi olan dünyadaki tekülkeydi. Pakistan gizli servislerininTalibanla yoðun iliþkileri vardý.

Amerikan basýný ise Pakistan’ýngizlice Talibana ve El Kaide’yeyardým ettiðini ve Afganistan’daki

savaþta Taliban’ýn ilerleyebilmesininnedenlerinden birisi olduðunainanýyor.

ABD yetkilileri bu nedenle bölgede-ki en iyi müttefikine posta atmaktançekinmiyor.

Müþerref ABD tehdidini duduðun-da “sorumlu davrandýðýný” çünküPakistan ulusuna karþý sorumluluk-larý olduðunu söylüyor.

ABD ise tam bir iki yüzlülük içindePakistan’ýn en önemli müttefik-lerinden birisi olduðunu iddia edi-yor.

Macaristan’da kriz

““TTaaþþ ddeevvrriinnii ddöönneecceekk kkaaddaarr ssiizzii bboommbbaallaarrýýzz””

6 sosyalist iþçi sayý: 260

Süper güçAFGANÝSTAN

LÜBNAN

IRAK

Saddam Hüseyin’in elinde kitle imhasilahlarýolduðunu yalanýný söyleyerekIrak’a saldýran ABD savaþ makinasý budefa da Ýran konusunda yalan söylüyor.

Ýran’ýn nükleer silah programýný abartanve gerçekleri tahrif eden bir ABD SenatoKomitesi Raporu Ýran’ýn elinde Avrupaülkelerini dahi vurabilecek roketlerolduðu haberleri ile birlikte derhal savaþyanlýsý basýn tarafýndan kullanýlmayabaþlanmýþtý.

Ne var ki Uluslararasý Nükleer EnerjiAjansý (IAEA) raporda yer alan bilgilerinçoðunun yanlýþ veya çok abartýlý

olduðunu açýkladý.IAEA açýklamasý ABD yetkililerini þidde-

tle kýnamakta. Ne var ki bu rapor basýnayansýmamakta. ABD Yönetimi bütüngücüyle basýnýn Senato Komnitesiraporunu kullanmaya ve Ýran’ý bir tehditolarak göstermeye devam etmesini saðla-maya çalýþýyor. Bu çabalarýnda da büyükölçüde baþarýlýlar.

Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý ABDSenato Raporu’nu “sahte bilgilerle dolu veinanýlmaz yalanlar yayan” bir raporolarak tanýmlýyor.

ABD’nin Ýran yalanlarý

Dünya tarihiningördüðü en büyük askerigüç yeniliyor. ABD, 3 yýlönce 11 Eylül’ün hemenardýndan baþlattýðý küre-sel savaþta politik olaraktam bir yenilgi içinde veartýk askeri olarak dayenilmeye baþladý.

Afganistan’da NATObirliklerinin yardýmýnaraðmen Taliban direniþigiderek toparlanýyor veartýk ilerleyen tarafTaliban. ABD ve NATOkomutanlarý “bu denlibüyük bir direniþ bek-lemiyorduk” diyorlar.Taliban artýk eskidenolmadýðý bölgelere degiriyor.

Irak’ýn iþgali dünyahegemonyasýnýgüçlendirmek isteyenABD’nin en önemli hedefiidi. Kolay bir zaferkazanacaklarýnýdüþündüler.Ama iþgalinhemen ardýndan direniþbaþladý. Giderek yoðun-laþan direniþ karþýsýndaiþgal güçleri büyükölçüde çarasiz.

ABD Irak’ta böl ve yönetpolitikasý izlemeyeçalýþýyor. Sunniler ileÞiiler karþý karþýya getiril-di. Kuzeyde ise Araplarve Kürtler karþý karþýyagetirilmeye çalýþýlýyor.

ABD kukla Irakhükümetini fiilen kontroleden Þiilerle ittifak içindeama bu ittiak iki açýdançok sorunlu.

Birinci olarak ÞiilerABD’nin Ortadoðu’dakibir numaralý düþmanolarak belirlediði Ýran’adaha yakýn ve bu nedenleABD yönetimi çok zaman

Þiilerin de hedefi halinde,ikinci olarak ise Þiilerinbir kýsmý kendi liderlik-lerinin eðilimleri dýþýndadireniþe katýlýyorlar ve bukesim oldukça güçlü.

ABD’nin böl ve yönetpolitikasý Irak halkýna çokpahalýya mâl oluyor.Günlük ölü sayýsý hergünyükseliyor ve Irak çokbüyük bir hýzla içsavaþasürükleniyor.

Bir ABD istihbarat sub-ayýnýn basýna da yansýyanraporu þöyle diyor:“Irak’ta askeri olarakyenilmedik ama politiko-larak yenildik. Amasavaþlar da zaten böylekazanýlýr ya da kaybe-dilir.”

Ýsrail’in Lübnan’asaldýrýsý da tam bir askeriyenilgi ile bitti. Ýsrail’inkýsa zamanda Lübnandireniþini, Hizbullah’ý yokedeceði sanýlýyordu. Tamtersi oldu. Ýsrail tarihininilk büyük yenilgisiniyaþadý. 33 günlük saldýrýsonucunda baþtan ateþke-si konuþmaya bile gerekyok diyen ÝsrailLübnan’dan çekilmekzorunda kaldý.

ABD ve Ýsrail,Hizbullahý yok ederekÝran’ýn bölgedeki bir müt-tefikini daha etkisiz halegetireceklerini düþünüy-orlardý. Öyle olmadý.

Þimdi Ýsrail’in yapa-madýðý görev Türkiye’nin

de içind eyer aldýðý BarýþGücüne verildi. BarýþGücü Hizbullah’ý silahsýz-landýracak. Hedefi bu.Nasrallah ise “dinyadahiç bir ordu bunu baþara-maz” diyor. yaniLübnan’da gene savaþvar. Ama bu defa görevAfganistan’da olduðu gibiNATO’nun.

NATO güçlerininAfganistan’dan sonraLübnan’a da girmesiABD emperyalizmikarþýsýnda AB’yi tercihedenler için düþündürücüolmalý.

Ortadoðu’da asýlkýyamet Ýran’a saldýrý ilegerçekleþecek.

Daha önce de ABDBaþkaný NixonVietnam’dan asker çek-erken Kamboçya’dasavaþý týrmandýrmýþtý.Þimdi de Bush yönetimiAfganistan, Irak veLübnan’daki yenilgiyeraðmen savaþý yayarakcevap vermeye çalýþýyor.Bu nedenle Ýram2a karþýbüyükbir yalan kampa-nyasý sürüyor. Bu ülkeninelinde uzun menzilliroketler olduðu ve nük-leer silah yapmak üzereolduðu anlatýlýyor.

Þimdilerde saldýrý içingün bile verilmeye baþ-landý.

ABD egemen sýnýfýnýnbir kýsmý Ýran’a saldýr-maya karþý.

Bush yönetiminin çýl-gýnlýðýný önleyecek asýlgüç savaþ karþýtý hareket.Bu nedenle bütün dünya-da savaþ karþýtý hareketiörmek, güçlendirmek halaöncelikli görev.

Direniþ yaygýnlaþýyor

Irak direniþi baskýlara raðmen güçleniyor

Lübnan direniþi Ýsrail’i yendi

sayý: 260 sosyalist iþçi 7

Kim takar Anayasa'yý!Türkiye Anayasa'sý, görünüþte, sadece "vatan-

daþlýk baðý" tanýr; ne dinden, ne etnik kökendensöz eder. Ama her konuda olduðu gibi, bu konu-da da Anayasa bir kaðýt parçasýndan ibarettir,"aslolan hayattýr".

Anayasa'nýn 66. maddesine göre, "TürkDevletine vatandaþlýk baðý ile baðlý olan herkesTürk'tür". Tek bir cümleye bu kadar çok çeliþkisýðdýrabilmek için, açýk ki, Anayasa Profesörüolmak gerekiyor.

Sýrasýyla bakalým. Önce, "Türk Devleti" diy-erek, etnik bir devlet tanýmlanmýþ oluyor."Türk", etnik bir kategoridir, dolayýsýyla dahabaþtan devletin "sahibi"nin, "asli unsuru"nunkim olduðu belirtilmiþ oluyor. Cümlenin gerikalanýnda ise, bu devletin vatandaþý olanherkesin "Türk" olduðu söyleniyor. Yoo, hayýr,olamaz. Vatandaþlýk baþvurusunda bulunan vebaþvurusu kabul olunan bir Tutsi, bir Maori veyabir Ýrlandalý "Türk devletine vatandaþlýk baðý ilebaðlý" olacaktýr, ama herhalde o gün etnikkökenleri ani bir deðiþikliðe uðrayýp "Türk"olmayacaktýr.

Belli ki, "vatandaþlýk baðý" vurgulanarak, etnikbir tanýmlama yapmaktan kaçýnmaya çalýþýlmýþ.Ama o zaman "Türk Devleti" deðil, "TürkiyeDevleti" demek gerekmez miydi? Yok eðer "TürkDevleti" demekte ýsrar edilecekse, o zamanHürriyet gazetesi gibi "Türkiye Türklerindir,vatandaþlýk baðý olsun veya olmasýn, Türkolmayan herkes yabancýdýr" demek daha tutarlýolmaz mýydý?

Bu karmaþa, Anayasa'yý kaleme alan profesör-lerden kaynaklanmýyor. Ne yapacaklarýný bile-memiþ zavallýlar. Çünkü kurulduðu günden beri,Türkiye devleti ne yapacaðýný bilememiþ. Aslende, gayrimüslim ve/veya gayri Türk olan azýnlýk-larla ne yapacaðýný bilememiþ. Baþlangýçta, Türkolmayan ama Müslüman olan azýnlýklarýn (enbaþta Kürtlerin) zamanla asimile edilebileceðineinanýlmýþ, Þeyh Sait ayaklanmasý bu inanca sonvermiþ, asimilasyon umudu yerini yok saymaya,inkâra býrakmýþ; 1985'ten itibaren bu da uygu-lanabilirliðini kaybedince askerî imha ve dayat-ma politikalarý uygulanmýþ.

Ne Türk ne de Müslüman olan azýnlýklar hakkýn-da ise, hiçbir Türk devlet adamýnýn kuþkusuolmamýþ: "Bunlar yabancýdýr, bilfiil veya potan-siyel olarak sorundur, kökleri dýþarýdaunsurlardýr. Olmasalardý daha iyi olurdu".Olurdu, ama varlar. Olmamalarýný saðlamak Nazitarzý bir "nihai çözüm" uygulamak dýþýndamümkün olamayacaðý için, Türkiye Devleti buazýnlýklarý Türkleþtirmeye çalýþmak ile "gitmeler-ine" yol açmak arasýnda yalpalayýp durmuþ.Birgün Yahudilere "Vatandaþ, Türkçe konuþ"diye baðýrmýþ, ertesi gün Rumlarý sýnýrdýþý etmiþ,Varlýk Vergisi uygulamýþ, 6-7 Eylül olaylarýnýpiþirmiþ. Her iki durumda da sonuç ayný olmuþ:Atalarý yüzyýllardýr bu topraklarda yaþayanErmeni, Rum, Yahudi aileler "yabancý" olduk-larýný nihayet kabul etmiþ, basýp gitmiþ. Yetmiþmilyonluk memlekette 2000 Rum kalmýþ, 15 binYahudi, 30 bin Ermeni.

Devede kulak bile deðil. Bit yeniði bile deðil.Deðil ama, din, dil, ýrk farký tanýmayan Türkiyedevleti için bu bile çok! "Aslolan hayattýr" dedimya. Anayasa'nýn "vatandaþlýk baðý" ile devletebaðlý olan bu 47 bin kiþinin vakýflarý bizzat devletkayýtlarýnda "yabancý mülkleri" baþlýðý altýndayer alýyor, devlet tarafýndan gaspedilmiþ olanvakýf mallarýnýn iade edilmesi devletin parlamen-tosunda sorun yaratýyor.

En çok da kimin için yaratýyor? Devleti endoðrudan þekilde temsil eden CHP için elbet.

Doðan Tarkan

GÖRÜÞ

ç yeniliyor

ÝÝssrraaiill’’iinn 3333 ggüünn ssüürreennssaallddýýrrýýssýýnnaa kkaarrþþýý ddiirreenneenn vveeÝÝssrraaiill’’ee 11994488’’ddee kkii kkuurruu-lluuþþuunnddaann bbuu yyaannaa iillkk aasskkeerriiyyeenniillggiissiinnii yyaaþþaattaannHHiizzbbuullllaahh ggeeççeenn hhaaffttaaBBeeyyrruutt’’ttaa 11 mmiillyyoonnddaann ffaazzllaaiinnssaannýýnn kkaattýýllddýýððýý ddeevv bbiirrggöösstteerrii ddüüzzeennlleeddii..

HHiizzbbuullllaahh lliiddeerriiNNaassrraallllaahh’’ýýnn kkoonnuuþþttuuððuuggöösstteerriiyyee HHiizzbbuullllaahh’’ýýnn aassýýllttaabbaannýýnnýý oolluuþþttuurraann ÞÞiiiilleerriinnyyaannýý ssýýrraa LLüübbnnaann’’ýýnn ççeeþþiittlliieettnniikk kkeessiimmlleerriinnddeenn ddeeiinnssaannllaarr kkaattýýllddýý..

BBüüyyüükk bbiirr ccooþþkkuunnuunn hhaakkiimmoolldduuððuu ggöösstteerriiddee NNaassrraallllaahhbbiirr yyaannddaann yyeennii bbiirr AABBDD-ÝÝssrraaiill ssaallddýýrrýýssýýnnaa hhaazzýýrroolldduukkllaarrýýnnýý,, eelllleerriinnddee 2200 bbiinnrrookkeett oolldduuððuunnuu ssööyylleerrkkeennLLüübbnnaann’’aa ggeelleenn ““BBaarrýýþþGGüüccüü’’nnüü ddee ““ddüünnyyaaddaakkii hhiiççbbiirr oorrdduu bbiizzii ssiillaahhssýýzzllaannddýýrraa-mmaazz”” ddiiyyeerreekk uuyyaarrddýý..

““BBaarrýýþþ GGüüccüü””BBMM’’nniinn 11770011 nnoolluu kkaarraarrýýnnaa

ddaayyaannaarraakk LLüübbnnaann’’aa ggiiddeennNNAATTOO bbiirrlliikklleerrii 11770011nnoolluukkaarraarrddaa yyeerr aallmmaammaassýý-nnaa rraaððmmeenn SSuurriiyyee-LLüübbnnaannhhuudduudduunnaa vvee BBeeyyrruuttHHaavvaaaallaannýý ççeevvrreessiinnee yyeerr-lleeþþiiyyoorrllaarr.. BBiirr kkýýssmmýýiisseeddeenniizzddeenn LLüübbnnaann’’ýý kkuuþþaattýýyy-oorr.. AAmmaaçç LLüübbnnaann’’ýý aabblluukkaaaallttýýnnaa aallmmaakk vvee mmüümmkküünnsseeHHiizzbbuullllaahh’’aa ssiillaahh ggeelliiþþiinniidduurrdduurrmmaakk..

AAllmmaann BBaaþþbbaakkaannýý AAnnggeellaaMMeerrkkeell aasskkeerr ggöönnddeerrmmeekkaarraarrllaarrýýnnýý ““LLüübbnnaann’’ýý kkoorruu-mmaakkttaann ççookk ÝÝssrraaiill’’iinn vvaarroollmmaa hhaakkkkýýnnaa kkaarrþþýý ssaahhiippoolldduuððuummuuzz ssoorruummlluulluukkttaann

ddoollaayyýý”” ggiiddiiyyoorruuzz ddiiyyee aaççýýkk-llaaddýý..

MMeerrkkeell aayyrrýýccaa BBaarrýýþþGGüüccüü’’nnüünn ““ddiirreenniiþþii ssiillaahhssýýzz-llaannddýýrrmmaa ggöörreevvii ggöörrmmeessiiggeerreekkttiiððiinnii”” ddee aaççýýkkççaa iissttiiyy-oorr..

AAððýýrr ssiillaahhllýý aammaabbaaþþaarrýýssýýzz BBaarrýýþþGGüüccüü

LLüübbnnaann’’aa yyeerrlleeþþmmeeyyeebbaaþþllaayyaann ÝÝttaallyyaann,, FFrraannssýýzz,,AAllmmaann vvee ÝÝssppaannyyooll bbiirrlliikk-lleerriinniinn ttaannkk ddaahhiill aaððýýrrssiillaahhllaarrýý vvee rraaddaarr ddoonnaannýýmm-llaarrýý vvaarr.. AAnnccaakk bbüüttüünn bbuussiillaahhllaarraa rraaððmmeenn BBaarrýýþþGGüüccüü þþiimmddiiyyee kkaaddaarr ÝÝssrraaiillssaallddýýrrýýllaarrýýnnýý dduurrdduurrmmaakkttaabbaaþþaarrýýssýýzz oolldduu..

AAtteeþþkkeess iillaannýýnnddaann bbuu yyaannaaÝÝssrraaiill yyaakkllaaþþýýkk 110000 kkeerreeaatteeþþkkeessii bboozzdduu vvee LLüübbnnaann’’aassaallddýýrrddýý..

HHeemmeenn hheerr ggüünn ÝÝssrraaiilluuççaakkllaarrýý LLüübbnnaann’’ýýnn üüzzeerriinnddeeuuççuuyyoorr.. ÝÝssrraaiill ttaannkkllaarrýý iissee

ssýýkk ssýýkk LLüübbnnaann’’aa aatteeþþ eeddiiyy-oorr..

BBiirr aayy iiççiinnddee ÝÝssrraaiill aasskkeerr-lleerrii HHiizzbbuullllaahh mmiilliittaannýýoolldduuððuu ggeerreekkççeessii iillee hhuudduuttkkööyylleerriinnddeenn 2244 LLüübbnnaannllýýkkööyyllüüyyüü kkaaççýýrrddýý..KKaaççýýrrýýllaannllaarrýýnn hheeppssii ddaahhaassoonnrraa sseerrbbeesstt bbýýrraakkýýllddýý..

ÝÝssrraaiill LLüübbnnaannttoopprraakkllaarrýýnnddaa

SSoonn oollaarraakk iissee ÝÝssrraaiill aasskkeerr-lleerrii KKffaarr KKiillllaa aaddllýý kkööyyüünnttoopprraakkllaarrýýnnýý iiþþggaall eettttii vvee vveeiiþþggaall eettttiiððii ttoopprraakkllaarrýýnnççeevvrreessiinnii ddiikkeennllii tteelllleerrlleeççeevviirrddii..

KKffaarr KKiillllaa kkööyyüü ssaakkiinnlleerriiBBiirrlleeþþmmiiþþ MMiilllleettlleerr BBaarrýýþþGGüüccüü’’nnüünn bbuu iiþþggaallii dduurrdduurr-mmaassýýnnýý ttaalleepp eeddiiyyoorrllaarr.. bbaarrýýþþGGüüccüüiissee ““dduurruummuu aarraaþþttýýrraa-ccaaððýýnnýý”” ssööyyllüüyyoorr..

BBiirr bbaaþþkkaa ggeelliiþþmmee ddeeddeenniizzddee yyaaþþaannýýyyoorr.. DDeenniizzaabblluukkaassýýnnýýnn bbiittmmeessiinnddeennhheemmeenn ssoonnrraa ÝÝssrraaiill ssaavvaaþþ

ggeemmiilleerriiççeeþþiittllii bbooyyllaarrddaakkiiLLüübbnnaann bbaallýýkkççýý tteekknneelleerriinneeaatteeþþ aaççttýýllaarr.. BBuu ssýýrraaddaa oobbööllggeeddee FFrraannssýýzz vveeDDaanniimmaarrkkaa BBaarrýýþþ GGüüccüüggeemmiilleerrii vvaarrddýý..

BBaarrýýþþ GGüüccüü ggeemmiilleerrii ÝÝssrraaiillssaallddýýrrýýllaarrýý kkaarrþþýýssýýnnddaa hhiiççbbiirrþþeeyy yyaappmmaaddýýllaarr..

SSiillaahhssýýzzllaannddýýrrmmaaBBaarrýýþþ GGüüccüü’’nniinn kkoommuuttaannýý

FFrraannssýýzz ggeenneerraall AAllaaiinnPPeelllleeggrriinnii bbiirrlliikklleerriinniinnddiirreenniiþþii ssiillaahhssýýzzllaannddýýrraa-ccaaððýýnnýý aaççýýkkççaa iiffaaddee eettttii..

““LLüübbnnaann OOrrdduussuu ssiillaahhssýýzz-llaannddýýrrmmaayyýý bbaaþþaarraammaazzssaaBBMM ggüüccüü oollaarraakk ssoorruummlluu-lluukkllaarrýýmmýýzzýý yyeerriinnee ggeettiirree-cceeððiizz”” ddiiyyeenn FFrraannssýýzzGGeenneerraall ““LLüübbnnaann oottoorriitteelleerriiiiççiinn ssoonnuuçç nnee oolluurrssaa oollssuunnbbiirrii bbuu iiþþii ((HHiizzbbuullllaahh’’ýý ssiillaahh-ssýýzzllaannddýýrrmmaayyýý)) yyaappmmaallýý””ddiiyyoorr..

TTüürrkk aasskkeerrlleerriiHHiizzbbuullllaahh’’ýý ssiillaahhssýýzzllaannddýýrr-

mmaakk bbiizziimm iiþþiimmiizz ddeeððiillddiiyyeenn AAKKPP hhüükküü-mmeettii TTüürrkkbbiirrlliiððiinnii iiþþttee bbuu kkooþþuullllaarrddaabbuu ggeenneerraalliinn kkoommuuttaassýýnnaayyoolllluuyyoorr..

TTüürrkk aasskkeerrlleerriinniinnLLüübbnnaann’’ddaakkii kkoommuuttaannýý AAllaaiinnPPeelllleeggrriinnii vvee oo BBaarrýýþþGGüüccüü’’nnüünn aassýýll iiþþiinniinn LLüübbnnaannddiirreenniiþþiinnii ssiillaahhssýýzzllaannddýýrr-mmaakkoolldduuððuunnuu ççookk aaççýýkkççaassööyyllüüyyoorr.. TTüürrkk aasskkeerrlleerriikkoommuuttaannllaarrýýnnýýnn eemmiirrlleerriinneeiittaaaatt eettmmeekk zzoo-rruunnddaa.. YYaannii,,kkýýssaa zzaammaannddaa TTüürrkk aasskkeerrlleerriiLLüübbnnaann ddiirreenniiþþii iillee ççaattýýþþaa-ccaakk

Beyrut’taHizbullahgösterisi

8 sosyalist iþçi sayý: 260

Özden OZAN

Aile hekimliði uygula-masýnýn yavaþ yavaþuygulanmayabaþladýðý þu günlerde

medyada genelde aile hekimliði-ni öven, mevcut sistemi yerenyazýlarý sýklýkla görür olduk.Halka daha iyi hizmet, saðlýkçalýþanlarýna daha yüksek ücretalacaðý, çalýþma saatlerinin 8saate ineceði, daha prestijli birkonumda olacaklarý anlatýlýyor.Oysa ki gerek pilot uygulamanýnbaþladýðý yerlerden, gerekse deyasa ve yasa tasarýlarýndanbildiðimiz gerçek bambaþka.

Bu gerçeklerin en baþýnda ailehekimliði uygulamasýnýn genelsaðlýk sigortasýnýn (GSS) ayrýl-maz bir parçasý olmasý durumuvar. GSS arabanýzýn trafik sigor-tasýna benziyor. Yaptýrmanýzzorunlu. Bu sigortayý yaptýraraksisteme dahil olabiliyorsunuz.Ama GSS týpký zorunlu arabasigortasý gibi bütün hastalýk-larýnýzý kapsamak zorunda deðil.Sigortanýzýn kapsamadýðý birhastalýða yakalanma olasýlýðýnýzakarþýn muhakkak ekstra sigortayaptýrmanýz lazým. Kasko gibi…Aksi taktirde GSS nin kap-samadýðý bir hastalýk durumuoluþtuðunda bütün masraflarýcepten ödemek zorundakalýrsýnýz. Ancak bütün sigorta-larýnýz tamam olsa bile her þeybitmiþ deðil. Sigortanýz tarafýn-dan muhtemel risklerinize göresürekli yenilenen poliçelerlekarþýlaþabilirsiniz. Yaþýnýz ilerliy-or kalp hastalýklarýna karþý sigor-ta için þu kadar daha para, þekerhastalýðýna yakalandýnýz risk-leriniz çok arttý bu kadar primdaha gibi… GSS'nin ilk baþtakapsama alaný geniþ olacakancak bu kapsamý bir komisyonbelirleyecek. Bu komisyonnelerin kapsanýp nelerin kapsan-mayacaðý konusunda tam yetkiliolacak. Nasýl þimdilerde emeklisandýðý, Baðkur, SSK lý hastalareczaneye gittiðinde o ödenmiyorefendim yanýtýný alýyorlarsa, GSSuygulamasý baþladýðýnda bu türsöylemlerde artarak devam ediy-or olacak. Aile hekiminize ilkbaþvurduðunuzda önce sizin sig-orta durumunuzla ilgilenecek.Sigortanýzýn kapsadýðý kadar sizetetkik yapabilecek, ona göre ilaçyazabilecek.

Bu her þeyi kapsamayan sis-teme dahil olabilmek için yapýl-masý gereken þey tüm gelirinizin%12'sini GSS'ye yatýrmak olacak.Burada tüm gelirle brüt tümgeliriniz kast ediliyor. Kirageliriniz, çalýþtýðýnýz ikinciiþinizin ücreti vs. dahil. Sadecememurlardan 30- 300 YTL ekkesinti anlamýna geliyor bu.Unutmayýn bu kadar para verm-enize raðmen alacaðýnýz hizmettüm hastalýklarýnýzý kapsamaya-cak. Bunu için ayrýca özel sigortayapmanýz da gerekecek. Bir debugün varolan yeþilkartlýlarýn(yoksul olduklarý içinsistemden ücretsiz yararlananlar)

önemli bir kýsmý GSS'ye dahilolabilmek için prim ödemekzorunda kalacaklar. Bir haneyeasgari ücretin 1/3'ü(127 YTL)kadar para giriyorsa o hanedeyaþayanlar prim ödemek zorun-dalar anlamýna geliyor. (kiþibaþýna %12 'yi siz hesaplayýn)

Sigortam var artýk rahatým ruhhali bu sistemin ruhuna aykýrý.Aile hekiminiz sigortanýzýn var-lýðýný onaylasa bile sizden þimdi-lik 2 YTL olarak belirlenmiþ birkatký payý alacak. Ýlaçlarýnýzýalýrken þimdiki gibi yine katkýpayý vereceksiniz. Üstelik tetkikvb. þeyler içinde yine katkýistene(bile)cek.

Hastaneye aile hekiminizinsevki ile gitmek duru-mundasýnýz. Zorunlu deðilelbette. Ama doðrudan giders-eniz %50 daha fazla katký payýödeyeceksiniz. Bir de acil

durumlarda aile hekiminizeuðramadan gidebilirsiniz fakatgerçekten acil olduðunuzaacildekileri inandýrmanýz þartýy-la… Yoksa yine %50 fazladan…

Hastaneye gittiðinizde sizdenalýnabilecek katký payý miktarýda artacak. Ancak toplam alýn-abilecek katký payý asgari ücretin%75'i(250 YTL. Civarý) ile sýnýr-landýrýlmýþ. Üstelik hemen öde-mek zorunda deðilsiniz. Amamaaþýnýzdan daha sonra kesilme-si kaydýyla.

Bu sistemin zamanla ana gelirkaynaðý toplanan primler deðil,toplanan katkýlar olacaktýr.Çünkü bugün bile 11,4 milyonkiþi kayýt dýþý çalýþmaktadýr.Baðkurlu olup ta primini düzenliödeyenlerin oraný %15 iken,tarým sigortalýlarýn %53 übugüne kadar hiç prim öde-memiþken GSS'nin primleri

düzenli toplayabileceðinin degarantisi yoktur. Tam da busebeple toplanacak katký payýnýbelirlemek için bir komisyonoluþturuluyor. Saðlýk HizmetleriFiyatlandýrma Komisyonu fiyat-larý belirlerken prim toplamaktasýkýntý yaþayan GSS'nin açýklarýnýkapatabilmek için katký paylarý-na gerekli artýþý yapabilecek biryetkiye de sahip olacaktýr.

Burada önemle belirtmekgereken þey aile hekimliði sis-teminin kendisi tümüyle özelsaðlýk hizmeti mantýðý ileyürüyecek bir sistemdir. Yanigerek aile hekimleri, gereközelleþmiþ hastaneler parakazanmak için çalýþan kiþi yadakurumlar olacak. Siz, sizinhastalýðýnýzdan para kazananbirine nasýl güveneceksiniz? (özelleþmiþ hastane mi dedim?Evet, devlet hastanelerimiz yerelidarelere devredilerek özelleþtir-ilecek) Size þu ameliyatý yapalýmama bu kadar katký ödemenizgerekecek, þu tetkik içinde bukadar katký denildiðinde nasýlgüvenebilirsiniz? Tabii ki bugüvensizlik halini yaþayabilenlerþanslý olacaklar. Çünkü önemlisayýda insan GSS primini yatýra-madýðý için muayene ve tedaviolamýyor olacak.

Vatandaþa deniliyor ki hekimseçebileceksiniz. Doðru priminizidüzenli ödeyebiliyorsanýz hekimseçebileceksiniz. Fakat unutul-mamalý ki hekimde hasta seçe-bilecek. Kendisini çok uðraþtýra-cak yaþlý, kanserli, þeker hastalýk-lý vb, hastalarla uðraþmak iste-meyecek. Kayýtlarýmýz dolukusura bakmayýn diyecek.Ýngiltere'de her yýl 250-300 kadarinsan hekimsiz ölüyor.

Aile hekimliði sistemi ilekoruyucu saðlýk hizmetleri deyapýlamaz hale gelecek.Aþýlamalar, yiyecek, içecek dene-timleri azalacak. Salgýn hastalýk-lar artacak. Çünkü aile hekimikiþiyi hastalýktan korumaktanziyade hastayý tedavi etmekleyükümlü olacak.

Aile hekimliði ve GSS hakkýn-daki gerçeklerin sadece bir kýsmýbunlarken, bizlere hayalleranlatýlýyor. Saðlýk çalýþanlarýnaiþsizlik, düþük ücret, fazla mesai,sendikasýzlaþtýrma, tüm toplumasaðlýksýz bir yaþam dayatan busistem özel saðlýk sigortalarýnýn,týbbi cihaz satýcýlarýnýn, dev has-tane iþletmelerinin iþtahýnýkabartýyor. ÝMF'nin zoruylauygulanmaya çalýþýlan bu sistemTÜSÝAD'ýn da yoðun desteðinialýyor. Çünkü onlar bizlerinsaðlýðýný deðil kendi karlarýnýdüþünüyorlar.

Eðer ki gerçekleri herkesingörmesini saðlayabilecek birçalýþma baþlatabilirsek, bu çalýþ-mayý yaygýn mitingler ve geneliþ býrakma eylemleri ile devamettirebilirsek, bu saldýrýyasalarýný durdurabiliriz.

Haydi…

Müþteri iliþkileri

KESK’e baðlý SaðlýkEmekçileri Sendikasý’nýn"Saðlýkta yýkýmý durduralým,Aile hekimliðine hayýr" kam-panyasýna baðlý olarakSamsun mitingi yapýldý.

Türk Tabibler Birliði, KESKve DÝSK’in katýldýðý mitinge2000’e yakýn insan katýldý.

Mitinge bazý sol partilerinyaný sýra 78’liler Birliði’dekatýldý.

Miting KESK Genel BaþkanýÝsmail Hakký Tombul,

TMMOB Genel BaþkanýMehmet Soðancý, SES GenelBaþkaný Köksal Aydýn, SESSamsun Þube BaþkanýSüleyman Bal ve TTB MerkezKonseyi Üyesi ErkanKapaklý'nýn konuþmalarýnýnardýndan halaylarla sona erdi.

Ýsmail Hakký Tombul paralýhale getirilmeye çalýþýlansaðlýk hizmetlerinin korun-masý için mücadeleye devamedeceklerini anlattý.

Türkçe bilen Ermenilerin yanýsýra Ermenice bilen Türklere derastlayacaðýz. Neden Türkiye'deyaþayan tüm Ermeniler vedünyanýn pek çok ülkesinedaðýlmýþ Ermenilerin büyükbölümü Türkçe biliyor da bizErmenice bilen Türklere rast-layamýyoruz? (Sýrf bu bile kiminkime baský yaptýðýný kanýtlar).Çünkü Ermenilerin ülkesi uzakAsya'dan gelen Türkler tarafýndaniþgal edilmiþ. Ýþgalci güç zamaniçinde kendi kültürünü buradayaþayan bütün halklara empozeetmiþ. 1915'te tamamlanansoykýrým sonucunda da bugünküTürkiye sýnýrlarý içinde kalan biravuç Ermeni Türk okullarýndaokuyup, Türkçe konuþup asimileolmuþlar. Bugün hepsi Türkçekonuþuyor. Ermenice de bilenkuþaklar eridikçe genç kuþaklarkendi anadillerini tamamenunutuyor.

Ayný þekilde bu topraklarüzerinde yaþayan baþka halklar dakendi dillerini giderek unutuyor.Örneðin kaç Türk aydýný Kürtçe,Lazca, Çerkezce ya da Ermenicebilir? Sayý bilmiyorum ama tah-minim çok az olduðu yönünde.Oysa saydýðým halklara mensupinsanlarýn, býrakalým aydýnlarýný,yeni doðan çocuklarý bile Türkçe'yibiliyor. Çünkü bilmek zorundabýrakýlmýþlar.

Avrupalý sömürgeci ülkelerAmerika kýtasýný iþgal edip soykýrý-ma giriþtiklerinde de ayný þeygerçekleþti. Yokedilen halklarla bir-likte pek çok dil ve kültürelzenginlik de yok oldu. Örneðin kaçAmerikalý 'kýzýlderili' dillerini bilir?Sanýrým pek az. Ama bütün yerlilerAmerikan dilini bilir. Çünkübilmek zorunda býrakýlmýþtýr.

Ya da Ýngiliz sömürgecilerHindistan'ý iþgal etti diye kaçÝngiliz Hintçe öðrenmiþtir? AmaHintlilerin büyük çoðunluðusömürgecilerin dilini iyi bilir,çünkü bilmek zorundabýrakýlmýþtýr.

Oysa sosyalist toplumda halk-larýn kendi dillerini ve kültürleriniyalnýzca konuþmasýnýn deðil yay-masýnýn da önünde hiçbir engelolmayacak. Hatta bunun maddiolanaklarýnýn saðlanmasý devletingüvencesi altýnda olacak.

Toplum giderek sýnýfsýz toplumadoðru evrildiðinde tek dil mikonuþacaðýz, yoksa isteyen istediðidili mi konuþacak, bilemem. Amakimsenin dili ya da kültürüüzerinde devlet eliyle uygulananbir baský olmayacaðýndan eminim.

Çünkü sosyalist toplum modelihalklara karþý bir sýnýfýn çýkarlarýnýkorumak üzere düzenlenmiþolmayacak. Aksine tüm halklarýnözgürleþmesiyle kurulmuþ olacak.Bu da tüm halklarýn her türlüözgürlüðünün korunmasý anlamý-na gelir.

Bence baþka bir dünyada sokaktayürürken çok çeþitli diller konuþaninsanlarýn zevkli renkliliðine tanýkolacaðýz. Kimse kim olduðunugizlemek zorunda kalmayacak. Ozaman neyin avukatý olduðu belliolmayan Kerinçsiz gibileri önünegelene Türklüðe hakaret davasýaçtýðýnda ona arkamýzý dönüphafifçe öne eðilerek neþeylegülebileceðiz.

Bence baþka birdünyada…

Cengiz ALÐAN

Samsun

SSaaððllýýkkttaa yyýýkkýýmmýý dduurrdduurraallýýmm mmiittiinnggii

sayý: 260 sosyalist iþçi 9

Darbeyekarþýbildiri

‘Demokratik SistemdeYönetici ReformKonseyi” adlý bir grupinsan halk tarafýndanseçilmiþ bir hükümetekarþý darbe yaptý.

Anayasayý ortadankaldýrmak, medyayabaský yapmak, baðýmsýzkurumlarý daðýtmak par-lamenter demokratik sis-temi ortadan kaldýrmak-týr.

Bütün bunlarýn sonucuTayland toplumunundaha önce yaþadýðý dar-belerin sonuçlarýna gide-cektir.

Darbeye Karþý 19 EylülAðý namlularýn ucundademokrasi için mücadeleeden sosyal aktivistleri,öðrencileri bir arayagetiriyor. Demokrasiyiimha ederek demokrasiyigeliþtirmek diye birþeyyoktur.

Þu noktalarý belirtmekisteriz:

1. Ordunun sosyal çatýþ-malarý engelleyeceðizdiyerek demokratik sis-teme müdahale etmesinekarþýyýz. Demokrasideanayasa çerçevesindepolitik çatýþmalarýn veifade özgürlüðünün nor-mal olduðunu düþünüy-oruz.

Ordunun rolü politiksorunlarý darbe yaparakçözmek deðildir. Böylebir adým demokrasiningeliþmesinin önündeengeldir.

Politik durumu çözecekbütün süreçler yasalarýnve anayasanýnçerçevesinde ve ulus-lararasý demokrasi norm-larý içinde gerçekleþme-lidir.

2. Ordunun darbesürecine son vererekkýþlalarýna çekilmeleriniistiyoruz. Ordununhalkýn ifade özgürlüðü,gibi temel haklarýnamüdahalwe etmemesiniistiyoruz.

3. Darbeye karþý olan-larýn

- siyah rengi darbekarþýtlýðýnýn sembolüolarak kullanmalarýný,

- arabalarýnýn ýþýklarýnýgündüzleride yak-malarýný,

- aileleri içinde, iþyer-lerinde veya çeþitli örgüt-lerinde, okullarýndademokrasi sorununutartýþmlarýný istiyoruz.

Darbeye Karþý 19 EylülAðý

20 Eylül 2006’da ilanedilmiþtir.

Ayrýntýlý bilgi içinwww.19sep.org

Giles Ji UngpakornBangkok, Tayland

19 Eylül günü askeri bircunta demokratik olarakseçilmiþ Taksin Shinawathükümetini devirdi.

Talnad’da son 60 yýlýnaskeri darbeleriningeleneðine uygun olarakbu askeri cunta da “poli-tikada reform yapacaðýný”ve “demokrasiyi koruya-caðýný” söyledikten sonra“kiþiselolarak iktidarýalmak gibi bir niyetlerininolmadýðýný” söylüyor.

Cunta “en kýsa zamandaiktidarý halka devrede-ceðini” de söylüyor.Geçmiþ debeyler askericuntalara güvenilemeye-ceðini gösteriyor.

Tayland’da son darbeayný gerekçeler vevaadlerle 1991’de yaþandý.

Ordu iktidardan ancakbinlerce demokrasitaraftarýnýn gösterileri vekanlý çatýþmalarla uzak-laþtýrýlabildi.

Cunta Tayland kraliyetailesinin desteðini sahip.Bu da kraliyet ailesinin nedenli antidemokratikolduðunu gösteriyor.

Cuntanýn resmi ismi“Kraliyetin Devletin BaþýOlduðu DEmokratikSistem Ýçinde ReformKomitesi”.

Tam anlamý ile GeorgeOrwel’in 1984 romanýnda

olduðu gibi. Medya cun-tadan her bahsettiðindebu tam ismini kullanýlýy-or.

Burada “demokrasi”askeri diktatörlük,“reform” ise 1997Anayasasýný çöpe atmak,parlamentoyu ve hertürlü baðýmsýz yapýyýortadan kaldýrmak vesýkýyönetim ilan etmektir.

MMuuhhaalleeffeettTaksin’in fotoðraflarýnýn

televizyonlarda yayýnlan-masý yasak. BBC DünyaServisi Taksin’infotoðraflarýný yayýn-ladýðýnda devreyereklamlar sokuluyor.

Televizyonlarda vegazetelerde yayýnlananhalkýkn darbeye hoigeldin diyen mutlugörünümleri veya gülerektanklarýn önünde ekran-lara bakan turistpozlarýnýn tersine birmuhalefet örgütlenmeyebaþladý.

Darbeden 24 saat sonrabir grup öürenci ve gençaktivist bir araya gelerekDarbeye Karþý 19 EylülAðý adlý örgütlenmeyioluþturdular. Bu aðýnönemli yaný gençlerdenoluþuyor olmasý.

Senelerdir daha yaþlýaktivistler gençlerin pasifolmasýndan yakýnýyor-

lardý.Bugün, gençler diktatör-

lüðe karþý tutum alýrkendaha yaþlý aktivistler dar-beyi destekliyorlar.

Darbe karþýtý aðsýkýyönetime karþýTayland’ýn baþkentiBangkok’un merkezindebir gösteri yapma kararýaldý.

Protesto aðýzdan aðýza, emailler aracýlýðý ile duyu-ruldu. Web sitemiz kap-atýlmasýna raðmen genede protesto aktivistlerarasýnda yaygýn birbiçimde duyuruldu.

DiktatörlükGösteri yabancý ve yerli

basýnýn büyük ilgisiniçekti ve bir grup aktivistbasýný koruma göreviniüslendi.

Darbeye Karþý 19 EylülAðý en baþtan Taksinhükümetinekarþýolduðunu açýkçaifade etti ama Taylandtoplumunun sorunlarýnacevabýn askeri darbeolmadýðýný da belirtti.

Demokrasi askeri dar-belerle korunamaz vepolitikve sosyal reformlardarbe ortamýnda gerçek-leþemez.

Üç talebimiz var: Ordupolitikadan derhal çek-ilmelidir. 1997 Anayasasýderhal yeniden uygula-maya sokulmalýdýr vedemokratik haklar, özgürbasýn dahil olmak üzerederhal geri verilmelidir.

Ordu tutuklama yapmakistemedi. Darbecilerinkontrolündeki televizyon-lar gösteriyi görmemez-likten gelmesine raðmengazetelerde gösterininhaberleri çýktý.

Bu gösteriyle birliktedemokrasi için ilk adýmýattýk ve mücadeleyedevam etmekte kararlýyýz.

Gelecek ay TaylandSosyal Forumu’nuörgütleyeceðiz.

Bu demokrasi ve sosyalreformlarý tartýþmak içinçok önemli bir olay ola-cak.

Tayland

DDaarrbbee vvee ddiirreenniiþþ

Taksin hükümeti döneminde200 bin iþçi elektriðin çzelleþtir-ilmesine karþý mücadele etmiþve özelleþtirmeyi durdurmuþtu.

10 bin kiþi de ABD ile imza-lanacak serbest ticaret anlaþ-masýný protesto etti. Ancakbütün bu protestolara raðmentaksin hükümetinin yoksullararasýnda desteði yüksekt.Çünkü güçlü bir sol alternatifyoktu.

Geçen senenin sonunda büyükbir muhalefet ortaya çýkmayabaþladý. Bu saðcý medyapatronu SondhiLimthongkul’un (cuntanýn baþýSondhi ile karýþtýrýlmasýn) baþýnýçektiði saðcý bir hareketti.

Bu hareket hükümeti eleþtiriy-or ve iktidarýn krala verilmesinitalep ediyordu.

Solun muhafazakar kanatlarýsað ile ittifak kurarakDemokrasi Ýçin Halk Ýttifaký’ný(DÝHÝ) kurdu.

Bunlar solun güçsüz olduðunuve bu nedenle Sondhi’ninprotesto hareketinin Taksinhükümetinden kurtulmak içinbir çözüm olduðunu düþünüy-

orlardý.Bu ittifak için hükümetin yol-

suzluklarý birinci hedefti.Özellikle bir baðýmsýzlýk

hareketinin olduðu Güneydekiinsan haklarý ihlalleri, yeni lib-eral politikalar DÝHÝ’nin umu-runda deðildi.

DÝHÝ’li göstericiler kraliyetinrengi olan sarý gömlekler giyiy-orlardý. DÝHÝ’nin içindeki dahasolda olan kesimler bundan þid-detle rahatsýz olmaktaydýlar.

Hükümet karþýtý gösteriler

yoðunlaþýnca Taksin parlamen-toyu laðvederek Nisan’da seçimilan etti.

DÝHÝ ve muhalefet bu adýmýantidemokratik bularak seçim-leri boykot etti.

Seçimler bir referandum oldu.16 milyon seçmen (%57)Taksin’in Thai Rak Thai parti-sine oy verirken 10 milyon kiþiseçimlere katýlmadý.

Ne var ki mahkemeler seçim-lerde hile olduðugerekçesi ileseçimleri iptal etti. Oysa bu

iddiayý doðrulayacak pek birveri yoktu.

Bugünkü krizin altýnda temelbir tartýþma var.

Saðý destekleyen sol içinde çokkiþi Taksin’in seçimlerde hileyaptýðýný ve köy yoksulllarýnýkandýrdýðýný düþünüyor.

Bu 16 milyon kiþinin seçiminigörmemezlikten gelmeninmümkün olan tek yolu. Ve bunedenle ayný eðilimler darbeyide destekliyorlar.

Biz daima Taksin’e karþý çýk-týk. Özellikle de insan haklarýihlallerine ve yeni liberal poli-tikalarýna karþý çýktýk.

Ancak elbette Anayasayý rafakaldýran ve temel dem okratikhaklarý ortadan kaldýran bir dik-tatörlük elbette cevap deðil.

Alternatif bir partiye ihtiy-acýmýz var. Sosyal haklar içinkampanya yapacak, yeni ve adilbir vergi sistemi kuracak,yeniliberalizme karþý çýkacak birparti gerekli.

Güneydeki baðýmýszlýk sorunubarýþçý biçimde çözülmeli.Güneyhalklarýnýn kendi kader-lerini tayin hakký tanýnmalý.

Sorunlarý çözmek için bir sol hareket gerekli

10 sosyalist iþçi sayý: 260

Karþý festivalBarýþarockdördüncüyýlýnda 80bin savaþ

karþýtýnýn katýlýmýylagerçekleþti. Alandabirçok kampanya savaþkarþýtý bir kitleylebuluþma þansý yakaladýve Barýþarock 1 Mart'tanbu yana gerçekleþtirilenen büyük savaþ karþýtýeylem oldu. Festivalhenüz baþlamadankamp alanýnda 5 binkiþi vardý ve gece boyuirili ufaklý eylemleryapýldý. Ýlk gün isesavaþ karþýtý öfke onbinlerce kiþinin aðzýn-dan konser alanýndayankýlanmaya baþladý.Mehmet Ali Alabora'nýnsahneden yaptýðýkonuþma sýrasýndakonser alanýndansavaþa, iþgale, Bush'a veLübnan'a asker gönder-ilmesine karþý coþkulusloganlar atýldý ve bucoþku festivalin ikincigününde KüreselBAK'ýn festival alanýndayaptýðý eylemde dedevam etti. Bütün bun-larýn yanýnda söyleþialanýnda yapýlan birçoktoplantýda savaþa, küre-sel ýsýnmaya, öðrencisorunlarýna, homofo-biye karþý neler yapa-bileceðimizi tartýþtýk.Barýþarock birçok tartýþ-maya cevap verdi,birçok þey gösterdi,þimdi Barýþarock'tanöðrenmek ve buna görehareket etmek lazým.

Yýllardýr, dünyadakianti-kapitalist, savaþkarþýtý hareketinTürkiye ile bir baðlan-týsý bulunmadýðý,Türkiye'de genç biraktivist kuþaðýn ortayaçýkmadýðý, savaþ karþýtýhareketin çok da önemliolmadýðý þeklinde tartýþ-malar yapýlýyordu.Savaþ karþýtý hareket 1Mart 2003'te Irak'aasker gönderilmesiniengelleyen eylem baþtaolmak üzere birkaç kezbu tartýþmaya sokaktakitlesellikle yanýt ver-miþ olsa da bu tartýþ-malar dünyayý TürkiyeCumhuriyeti sýnýrlarýn-dan ibaret bir bakýþaçýsýyla yorumlamayaçalýþan fakat bu konudabile baþarýsýz olan gru-plar tarafýndan yenidenaçýlmýþtý. Barýþarock isebu tartýþmaya net vekesin bir nokta koydu,çoðunluðu genç 80 binkiþi, savaþý engellemeyekararlý bir söylemleBarýþarock alanýndaydý.Kampanyalardaki

aktivistlerin bir çoðu-nun yaþý 15 - 22 arasýn-daydý ve hiç yenilgiyaþamamýþ bu insan-larýn kazanmaya kararlýolduklarý ortadaydý vetüm dünyada atýlan slo-ganlarý atýyorlardý: "BizAnti-kapitalistiz","Baþka bir DünyaMümkün".Barýþarock'tan öðrenile-cek en önemli þey isesavaþ karþýtlýðýnýn halaen önemli politik halka-yý oluþturduðuydu.Kuþkusuz Barýþarock'ýnkitleselliðinde baþtaLübnan olmak üzere,Irak'ta, Filistin'de,Afganistan'da yapýlan-lara duyulan öfke belir-leyici oldu. Bu gösterdiki en geniþ muhalefethala savaþ karþýtlýðýetrafýnda oluþuyor;insanlar dünyaüzerinde Bush ve tay-fasýnýn oynadýðý oyun-larý görebiliyor, bunakarþý birleþmekte tered-düt etmiyor.

Barýþarock'ýndördüncü yýlýnda bukadar baþarýlý olmasýnýnbaþka nedenleri de vartabii. Festival ilk bakýþtakendiliðinden oluþmuþgibi gözükse de iþin aslýböyle deðil. Barýþarock;irili ufaklý birçoktoplantý, çeþitli illerdebirçok stand, toplamdayüzlerce insanýnkatýldýðý aylar süren birsüreçte örgütlendi.Barýþarock, örgütsüz birfestival deðil tam ter-sine içinde birçokbaðýmsýz aktivistinyanýsýra kitlelerineylemine güvenen,savaþa, kapitalizmekarþý aralýksýz kampa-nyalar yapan, aþaðýdansosyalizm konusundaanlaþmýþ aktivistleriniþin merkezinde yeralýp, büyük çaba sarfettiði bir örgütlülükiçinde oluþtu.Barýþarock'ýn tekraryapýlmasý, kitle-selleþmek üzerinehareket edilmesi, sokak-ta örgütlenilmesi, kendigündemlerini dayatandeðil, hareketleri bir-leþtiren, hareketle bir-likte yol alan bir hattýnizlenmesi aþaðýdansosyalizmi benimseyenaktivistlerin çabasý vetartýþmalarý kazanmasýsonucu gerçekleþti.Barýþarock'ý baþarýlýkýlan, savaþa karþýöfkeyi bir arayagetirmeyi baþaran buaktivistlerin anlayýþý veörgütlülüðüdür.

Can Irmak Özinanýr

FESTÝVAL Barýþarock

Hareket büyüyorCan DAÐDEVÝREN

Gazetelerde son zaman-larda ders ve masal kita-plarý hakkýnda bir çokhabere yer veriliyor.Pinokyo kitabýndakiGepetto'nun adýnýn Galipolarak deðiþtirilmesi, kita-plara islami unsurlareklenmesi sert bir biçimdeeleþtiriliyor. Bana kalýrsabütün bu olanlar oldukçakomik, bir çok kerelersuratýmýzý asmamýza sebepolan kapitalizmin, gülünesisaçmalýklarý. Bütün buhaberleri okurken aklýmaaslýnda çocukluðumuzdanberi dinlediðimiz masal-larýn da bu sistemle nasýl içiçe olduðu geldi.

"Aðustos böceði veKarýnca" hikayesini hep-iniz bilirsiniz; karýncabütün yaz gece gündüzçalýþýr, aðustos böceði iseþarký söyler, kýþ gelince açkalan aðustos böceði karýn-canýn kapýsýna gidipyemek ister, karýnca buisteði aðustos böceðininbütün yaz þarký söylediði,hiç çalýþmadýðý gerekçe-siyle reddeder ve aðustosböceði açlýktan ölür.Çocukken bu masalý herdinlediðimde aðustosböceði için üzülür,herkesin karýncayý övmesikarþýsýnda bende bir sorunmu var diye düþünmedenedemezdim. Sorunun sis-temin kendisindeolduðunu anlamam, ben-cilliðe, yaþamamacasýnaçalýþmaya, aðustosböceðinin açlýktan ölme-sine övgünün insanýn deðilkapitalizmin doðasýndaolduðunu anlamam içinbiraz zaman geçmesigerekti. (Maalesef bu süreboyunca karýncalara birazkötü davrandým)

Gerçekten kreþte din-lediðimiz (kreþe gide-bilmiþsek tabii) masallar-dan, ilkokuldaki andýmýza,üniversite sýnavlarýndan, iþhayatýna bize anlatýlanhep, birbirimizle rekabetetmenin doðallýðý ve tabiiki çalýþmanýn erdemleri.Unutmayalým ki çalýþ-manýn erdemi, Nazilerinkanlý elleriyle, milyonlarcayahudi ve çingeneyemezar olmuþ, insanlarýngaz odalarýnda öldürülüp,fýrýnlarda yakýldýðý "çalýþ-ma kampý" Auschwitz'inkapýsýna da yazýlmýþtý:"Çalýþmak özgürlükgetirir".

Geniþ kitleler için çalýþ-mak bu toplumda, para

kazanmak ve yaþaya-bilmek için bir zorunluluk.Ufak bir azýnlýk içinsegeniþ kitlelerin çalýþmasýdaha çok kâr demek.

Bütün toplum, bütün sis-tem bu ufak azýnlýk tarafýn-dan daha fazla kâr etmekiçin tasarlanmýþ. Devletler,uluslar, okullar, hapis-haneler, aile, medya...Hepsi sýradan insanlarýnemekleri üzerinden küçükbir azýnlýðýn (kapitalist-lerin) iyi yaþamasý için.

Patronlarýn kâr hýrsý hemhayatlarýmýzýn büyükbölümünü iþyerlerindeonlara kâr saðlamak içinharcamamýza yol açýyorhem doðayý gereðindenfazla üretim uðruna acý-masýzca yaðmalýyor, hemde savaþlar çýkarýp insan-larýn ölümüne yol açýyor.Bu sistem çalýþanlarýnomuzlarýna basarak iþliyor,bazense daha fazla kâr içinomuzlarýna bastýðý çalýþan-larý iþlerinden etmekten, açbýrakmaktan da kaçýnmýy-or.

Oysa çalýþan insanlarýn,iþçilerin birliði ile bu siste-mi altüst etmek, omu-zlarýmýza basanlarýüstümüzden atmak, gerek-siz çalýþmanýn, açlýðýn,yoksulluðun, savaþlarýnüstesinden gelmekmümkün.

Toplumun büyük çoðun-luðunun, ezilenlerin, iþçi-lerin hep beraber iktidardaolduðu bir toplumda kârhýrsý neden olsun ki?

Toplumu aþaðýdan,sýradan insanlarýn hepberaber yönettiklerini birdüþünsenize, neyi niyeüreteceðimize hep beraber,ihtiyaçlarýmýz doðrul-tusunda karar vereceðimiziçin her gün saatler boyun-

ca çalýþmamýz gerekmez.Ýnsanlarýn sanata, bilime,

eðlenmeye, sohbet etmeye,seviþmeye, dünyayý dolaþ-maya ya da istedikleri her-hangi bir þeyi yapmayadaha çok vakti olduðu birdünya olur. Üsteliksavaþlar, küresel ýsýnma,þiddet, cinsiyet ayrýmcýlýðý,milliyetçilik, yoksulluk gibidertlerimiz kalmaz.Kapitalizmin bize reklâm-larla dayattýðý sahte zevk-lerle deðil kendi isteðimizdoðrultusunda hayattanzevk alýrýz. Okulu bitirincene yapacaðým diye karakara düþünüp sonra da hiçsevmediðimiz bir iþegirmek zorunda kalmayýz.Bunun yanýnda üretimkara dayalý olmayacaðý içinbütün üretim insanlýðýnyararlarý doðrultusundaolur. Saðlýk bir sektör deðilinsan hakký olur mesela yada nükleer enerji üretenölüm santralleri deðildoðaya zarar vermeyenenerji kaynaklarý kurabili-riz. Baþka birçok örnekdaha verebiliriz amakuþkusuz daha mutlu birdünya olur. Fakat budünyayý elde edebilmekiçin yapmamýz gerekençok þey var.

Yazýnýn baþýnda bahset-tiðimiz gibi kapitalizmmasallara bile kendi ide-olojisini iþliyor. Çoðuzaman geniþ kitlelere,toplumu yöneten küçükazýnlýðýn fikirleri hâkimoluyor. Yukarýda bahset-tiðimiz dünyanýn kulaðabir ütopya gibi gelmesininsebebi bu. Kapitalizmakýldýþý bir sistem olduðuiçin sürekli krizlere giriy-or(þimdi olduðu gibi), bukriz anlarýnda egemenfikirler çatýrdamaya baþlýy-

or, bu çatlaðý büyütmek isebizim elimizde. Baþka birdünyayý kazanmak içinegemen fikirlerin etkisinikýrmak zorundayýz bizimonlar gibi devasa medyaþirketlerimiz, okullarýmýz,ordularýmýz olmadýðý içinbunu yapabileceðimiz tekyer sokak. Biz ne kadar çoksokaða çýkýp kampanyalaryaparsak, kapitalizmin pis-liklerini ne kadar göstere-bilirsek, ne kadar çoðala-bilirsek egemen fikirler oderece etkisini yitirecek.Baþta savaþ olmak üzerekapitalizmin sayýsýzmanyaklýðýna karþý kampa-nyalar yapmak ve kazan-mak mümkün. Bununörneklerini her gün görüy-oruz, örneðin 1 Mart2003'te Türkiye'nin Iraksavaþýna girmesiniengellemiþtik, ya da birkaçay önce Fransa'dakigençler ve iþçiler birleþerek26 yaþýn altýndakileri iþtençýkartmayý kolaylaþtýranCPE yasasýný çöpe yol-lamýþlardý. Þimdi durdur-mamýz gereken birçok þeyvar: Türkiye Lübnan'aasker gönderiyor, Sinop'anükleer santral yapýlýyor,dünya küresel iklim felake-tine sürükleniyor, GenelSaðlýk Sigortasý adý altýndasaðlýk paralý hale getiriliy-or, Eþme'de siyanürle altýnaranmasý yüzünden insan-lar topluca zehirleniyor...Bunlarýn hepsi birbirinebaðlý, bütün bunlara karþýsokakta kampanyalarörgütlememiz, çoðalmamýzlazým. Bunu yaparkenbütün bu saldýrýlarýndünyanýn her tarafýndayaþandýðýný, direniþin deküresel olduðunu, küreselbir hareketin parçasýolduðumuzu hatýrla-malýyýz. Bugün tümdünyada ezilenler tartýþýy-or, sokaða çýkýyor, çoðuzaman kazanýyor, kazana-madýðýnda ise mücadeleyekazanana dek devam ediy-or. Demek ki kazanmakmümkün ve baþka birdünya ütopya deðil.

O zaman haydi sokaðaçýkalým, umudu anlatalým,çatlak sesleri çoðaltalým,birleþtirelim.

Patronlarýn birliðini deðil,umudu ve direniþi küre-selleþtirelim.

Ondan sonra yeni birdünyayý kazanýp masalda-ki aðustos böceði gibiþarkýlar söyleyebilir, hayat-tan çok daha fazla zevkalabiliriz, hem de açlýkkorkusu duymadan.

Kapitalizm ve aðustos böceði

antikapitalist forum11-12 kasým, Ankara

ayrýntýlý bilgi için 0535 - 514 11 73

Her hafta Salý günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Mithatpaþa Cd.No: 34/F, Kat: 4, No: 23

Kýzýlay0535 - 514 11 73

DSÝP - Ankara

sayý: 260 sosyalist iþçi 11

AAþþaaððýýddaannssoossyyaalliizzmm

-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarýnakolektif olarak el koyup üretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reformlarla köklü bir þekilde

deðiþtirilemez, düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfý tarafýndan ele geçirilip

kullanýlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini, egemen sýnýfý korumak için oluþ-turulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin ve iþçi milislerinin üzerindeyükselen tamamen farklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýn yýðýnsal eylemi devirebilir.-Sosyalizm için mücadele dünya çapýnda bir mücadelenin

parçasýdýr. Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam bir sosyal, ekonomik ve politikeþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baský altýna alýnmalarýna karþý çýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin diðer ülkelerin iþçileri

ile karþý karþýya gelmesine neden olan her þeye karþý çýkar-lar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperya-lizme karþýdýrlar. Bütünhalklarýn kendi kaderlerini tayin hakkýný savunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz. Rusya, Çin, Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerde iþçi sýnýfýnýn iktidardaki bü-rokratik egemen sýnýfa kar-þý mücadelesini destekler.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi için, iþçi sýnýfýnýn en mili-

tan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partideörgütlenmelidir. Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsal örgüt-leri ve hareketi içindeki çalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðer iþçilere reformizmin iþçisýnýfýnýn çýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtlamalýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herkesi devrimci bir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýna omuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

AAnnkkaarraaMithatpaþa Cd. No: 34/F, Kat: 4, No: 23 - Kýzýlay00553355 - 551144 1111 7733

KKaaddýýkkööyyNail Bey Sk. Ýbrahim Aðaoðlu Ýþhaný, No: 9-11, Kat: 3 -Bahariye - Kadýköy00553366 - 663377 8811 9999

BBeeyyooððlluuÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk. Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu00553366 - 225599 7733 6644

ÝÝzzmmiirr3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31, Kat: 4, No: 403, Konak00553377 - 662244 4499 0088

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88Ýzmit: 0537 - 940 58 95Kütahya: 0544 - 515 62 59

Ayrýntýlý bilgi için: 0536 - 335 10 19

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: VolkanAkyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok.,

8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön MatbaasýYerel süreli yayýn, iki haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

DSÝP bürolarý

Her hafta Salý günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Nail Bey Sk. Ýbrahim AðaoðluÝþhaný, No: 9-11, Kat: 3

Bahariye - Kadýköy0536 - 637 81 99

DSÝP - Kadýköy

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

KarakediÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk.

Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu0536 - 259 73 64

DSÝP - Beyoðlu

Her hafta Pazartesi günlerisaat 19.00’da toplanýyor

3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31,Kat: 4, No: 403

Konak0537 - 624 49 08

DSÝP - Ýzmir

Okullarýn açýlmasýyla bir-likte, üniversitelerdeyeniden kampanyalarbaþladý. Biz de tam CebeciKampüsü'nde BAK masa-sýaçmaya hazýrlanýyorduk ki,kampüs yönetiminin kendigösterdikleri yerler dýþýndamasa açýlmasýný, afiþ asýlma-sýný yasakladýklarýný öðren-dik. Masa açan arkadaþlargüvenlik görevlileri tarafýn-dan masa açmamalarý içinuyarýldý ve "zor kullanmayetkisi" adý altýnda tehditedildi.

Bunun üzerine kampüstekampanyalar yapan herkes-le birlikte ayný gün yanyanamasa açmaya karar verdik.Masa açar açmaz kampüsyönetiminin öðrenciler ara-sýndan temsilcilerle görüþ-mek istediði bildirildi.

Yaklaþýk 10 kiþilik biröðrenci grubu olarakgörüþmeye gittiðimizde isebize bu kararý kampüsün

imajýný düzeltmek(!) vekampüsü daha güvenli biryer haline getirebilmek içinaldýklarýný, bizim de bukarara uymamýz gerektiðianlatýldý. Yönetiminsöylediðine göre bütün bun-lar demokrasiningereðiymiþ, bizler de hak-larýmýzý demokratik yollar-dan, güvenliðe zarargetirmeyecek þekilde ara-malýymýþýz. Demokrasidenanladýðý ise dilekçe yaz-mamýz, sonuç alýnamadýðýtakdirde bir kez daha yaz-mamýz, sonra bir daha...

Geçtiðimiz öðretim yýlýiçinde öðrenci döven,öðrencilerin üstlerini arayangüvenlik görevlileri, okulunkarþýsýnda her daimbekleyen çevik kuvvet,kapýda ve kampüs içindeokula girmeleri yasakolduðu halde dolaþan sivilpolisler güvenliði tehditetmiyor da barýþ, parasýz

eðitim, demokratik üniver-site, daha güzel bir dünyaiçin masa açan, bildiri daðý-tan öðrenciler tehdit ediyor-muþ. Tehdit edilen güvenliköðrencilerinki mi yoksaokul duvarý-mýza afiþlerinyerine konulan devasaNescafe reklamýnýn, neo-lib-eralizmin güvenliði mi?

Üniversiteler birileritarafýndan, bizim adýmý-za,bize raðmen yönetiliyor.Böyle olunca da alýnankararlar tabii ki bizlerekarþý, en demokratik hak-

larýmýzý bile kýsýtlar nitelikteoluyor. Fransa veYunanistan'da haklarý içinmücadele eden öðrencilerise özgürlüðü kazanmakiçin yol gösteriyor. De-mokrasi dilekçeyle deðil,mücadeleyle kazanýlýyor.

DDiikkkkaatt GGüüvveennlliikkkkaammppaannyyaassýýnnddaakkaazzaannýýmm

Ankara ÜniversitesiCebeci kampüsünde geçensene güvenlikçilerin biröðrenciyi dövmesi üzerinebaþlayan Dikkat Güvenlikkampanyasý ilk olumlusonucunu verdi.

Okul yönetimi öðrenciyidöven güvenlikçi hakkýndasoruþturma açtý.

Cebeci kampüsü öðrenci-leri Dikkat Güvenlik kam-panyasýna devam edecek-lerini belirttiler.

Ayrýntýlý bilgi için dikkatguvenlik.org

Cebeci Kampüsü'nde masa açma yasaðý

Küresel savaþ karþýtýhafta için on günlük birhazýrlýk yapan KüreselBAK Ýstanbul’dai ilkstandýný Tünel meydanýn-da açtý.

Standýn yaný sýra SemaverKumpanyasý’nýn ritimçalýþmasý haftanýn Ýstan-bul’daki ilk standýnabüyük bir canlýlýkkazandýrdý. Tünel mey-danýndan geçen hemenherkes SemaverKumpanyasý’nýn ritimler-ine ilgi gösterdi.

BAK standý görsel olarakdaha önceki standlaraoranla çok canlýydý.

Semaver Kumpanya'nýnardýndan sanatçý ve savaþkarþýtý aktivist ZeynepTanbay, basýn açýklamasýyaptý.

Zeynep Tanbay, Bush'un,Blair'in ve ABD'nin neoconlarýnýn politikalarýnýniflas ettiðini ve savaþkarþýtlarýnýn savaþ poli-tikalarýný uygulayanlarýnpeþini býrakmadýðýný, biz-lerin ve iþgale maruz kalanhalklarýn direniþinindevam edeceðini söyledi.

Zeype Tanbay'ýn konuþ-masýndan sonra savaþa

karþý ses çýkarýldý. "ÝranIrak olmayacak" sloganlarýatýldý.

Basýn açýklamasýndansonra, BarýþapedalcýlarTünel Meydaný'ndan yolaçýktý. Bisikletlerle,Beþiktaþ'ta bekleyenGökkuþaðý Vosvoslarý'ylabuluþtular. 13 bisiklet,10'dan fazla vosvos, birmotor ve baþka araçlarla,Boðaz'da, sahil yolundanABD Konsolosluðu'nadoðru yola çýktýlar.

Barýþ bayraklarý ve barýþbalonlarýyla süslene "araç"konvoyunun yol boyuncahalktan çok büyük birdestek aldý.

ABD Konsolosluðu’nunönünde Ufuk Uras birbasýn açýklamasý yaptý.

ABD halkýyla hiçbirproblemin olmadýðýný,savaþa karþý birliktemücadele edildiðini vurgu-layan Uras “iþgal poli-tikalarýnýn yenildiðini,söyledikten sonraTürkiye'de de savaþ karþýt-larýnýn halka raðmenLübnan'a asker yollayanAKP hükümetinin peþinibýrakmayacaðýný söyledi.

23-330 Eylül

Barýþhaftasý

Ýngiltere’deki Savaþý Durdurun Koalisyonu Manchesterþehrinde toplanan Ýþçi Partisi Kongresi’nin baþladýðý günManchester’de Baþbakan Blair’i hedef alarak “Gitme Zamanýgeldi” baþlýklý bir gösteri düzenledi. Gösteriye 50 bin kiþikatýldý.

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 26030 Eylül 2006

1.50 YTL

Ordu iþini yapýyorHakkari Dað ve Komando

Tugayý'nda görevli subay veastsubaylar ile aileleriHakkari'de çöp toplamýþlar.Tugay Komutaný TuðgeneralAzmi Utku Cinek düzenlemiþbu "organizasyonu". Sivil giy-imli 500'ye yakýn askerde bu"organizasyon"a dahil edilmiþ.

Bu çöp toplama iþi sýrasýnda,"Bölücülük yapma iþini yap"pankartý taþýnmýþ; dövizler vesloganlarla DTP'li belediyeyiprotesto etmiþ. Çok açýk birþekilde, bir eylem yapýlmýþ.

Cuntacý geleneðe sahip birordunun olduðu, MGK'nýnhala siyasi olarak önemi olanbir ülke burasý.

Ordu, egemen sýnýflar arasýn-da her sorunu "demir yum-ruk"la çözmeye en heveslikanadýn ortaðý, üstelik bizzatOYAK gibi büyük bir ser-mayenin sahibi.

O nedenle ordu bu ülkede"iþini yapýyor". En azýndanseçilmiþ yöneticileri iktidard-an devirme, insanlarý idametme, bir toplumun geçmiþinitahrif etme ve geleceðini þekil-lendirme üzerine sýnýrsýz yetk-ilere sahiptir; bu onun iþidir...

O nedenle ordunun kuvvetkomutanlarý, ülkenin siyasetiüzerine görüþ açýklamakla bileyetinmez; görüþlerinin uygu-lamaya geçmemesi onlarýrahatsýz eder. Zaten, orduyönetimin doðal bir temsil-cisinden baþka nedir ki?

O nedenle, bir tugay komu-taný çýkýp "temizlik yapma""organizasyonu" adý altýnda,seçilmiþ belediye baþkanýnýaskerlerini de katarak protestoeder, bu onun iþidir…

Ama halkýn oylarý ileseçilmiþ üstelik meþru temsil-cisi ise iþini yapmýyordur;çünkü halkýn taleplerinisavunuyordur. Bölücülükyapýp iþini yapmýyordur.

Kuvvet komutanlarý bom-bacýlar hakkýnda "tanýrým iyiçocuktur" diyebilir;belediyebaþkanlarý hakkýnda pro-vokatif açýklamalarda bulun-abilir. Bu onlarýn iþidir.

Ordu iþini yapýyor. Ah bir debölücüler olmasa.

3 Aralýk 2005'de tümdünyada eþ zamanlýolarak düzenlenen ulus-lararasý küresel ýsýnmayakarþý eyleminin birparçasý olarak Türkiye'dede büyük eylemlergerçekleþti. Bu yýl 4Kasým'da gerçekleþecekolan küresel gün ile ilgiliolarak Türkiye'deki etkin-lik ve eylemlerin düzen-lenmesini "Küresel EylemGrubu" üstlendi. Gruptanyapýlan açýklama þöyle:

"Küresel ýsýnma sorunusürüyor ve dünyadakitüm canlýlarý artan oran-da tehdit ediyor. Ýklimdeðiþikliðinin önünegeçmek için acil olarak

önlem almak gerekiyor.Ancak baþta ABD veçokuluslu þirketler olmaküzere, sorunun baþlýcasorumlularý, bu gerçeðesýrtýný çevirmiþ durumda.Türkiye de Kyoto Proto-kolü'nü imzalamayan biravuç ülke arasýnda. Bunedenle iþ baþka birdünya, daha iyi bir dün-ya isteyen eylemcileredüþüyor. 4 Kasým'da kü-resel bir eylemin parçasýolarak Ýstanbul’da bireylem düzenlenecek.Çevreye ve gezegeningeleceðine duyarlý herke-si bu eyleme katýlmaya,þimdiden çabalarýmýzadestek vermeye çaðýrýy-

oruz..."Küresel ýsýnmaya karþý

eylemlerin yapýlacaðýülkeler þunlar:

ABD, Almanya, Arjantin,Avustralya, , Bangladeþ,Belarus, Belçika, BirleþikKrallýk, Bolivya, Bulgaris-tan, Çek Cumhuriyeti, Da-nimarka,Filipinler, Finlan-diya, Fransa, Hýrvatistan,Hollanda, Ýrlanda, Ýspan-ya, Ýtalya, Ýsveç, Ýzlanda,Kamerun, Kanada, Kenya,Kuzey Afrika, Kuzey Ýrlan-da, Kuzey Kore, Meksika,Nepal, Nijerya, Norveç,Polonya, Portekiz, Ro-manya, Rusya, Slovenya,Tayvan, Türkiye, Yunanis-tan, Yeni Zelanda...

Dünyamýz piþiyorKutuplarýn erime hýzý beklenenin çok üstünde. Acilen önlem alýnmadýðý

takdirde insanlýðý çok yakýnda büyük felaketler bekliyor.

Amerikan UzayAraþtýrmalarý Kurumuda sonunda küreselýsýnmanýn ne denli hýzlýolduðunu onaylayanbir açýklama yaptý.

NASA açýklamasýnagöre kutuplar küreselýsýnmanýn iki katý birhýzla ýsýnýyor. Son ikiyýlda yaklaþýk olarakTürkiye büyüklüðündebir buz parçasý KuzeyKutbu’nda eridi.

NASA’nýnKaliforniya’daki birlabaratuarýndanyapýlan açýklamayagöre kutuplar dahaönce hesaplanandantam 18 kere daha hýzlaeriyor.

NASA’nýn bir baþkaaraþtýrma merkezi de1979’dan beri küreselýsýnma hakkýnda veritopluyor ve bu merke-zin yayýnladýðý verileregöre kutuplar bekle-

nenden 30 kere dahabüyük bir hýzla eriyor.

Bu arada Avrupalýaraþtýrmacýlar Avrupatarýmý için son dereceönemli olan daðlarýntepelerindeki

buzullarýn da büyükbir hýzla eridiðini belir-tiyorlar. Araþtýrmalaragöre Alplerdekibuzullarýn yüzde 75kayboldu. Sibirya’daise durum daha da

kötü. Benzer birgeliþme Türkiye’de deyaþanmakta.

Buzullarýn bu erimesitarýma aðýr darbelerindirecek.

Öte yandan küresel

ýsýnma bu hýzla devamederse ekim alanlarýdeðiþmeye ve gerile-meyebaþlayacak.Bunlar içinde en önem-lisi buðday ekimalanýnýn daralmasý.

Bütün bu küresel ýsýn-manýn nedeni kapital-izmin dünyamýzýharabeye çeviren poli-tikalaýr. Oysa küreselýsýnmaya karþý çoksayýda önlem alýnabilir.

Örneðin bütünbinalar ýsýya karþýyalýtýlabilir, uçak v eotombil yerine hýzlýtrenler, bsiklet teþvikedilebilir, alternatifen-erji kaynaklarý kullanýl-maya baþlanabilir.

Ne var ki gözübirikimden ve kârdanbaþka þey görmeyenkapitalizm büyük birhýzla dünyamýzý tahripediyor.

Küresel Eylem Grubu 4 Kasým’da miting yapýyor

Küresel Ýklim Deðiþimi’ne Hayýr4 Kasým, Ýstanbul - Kadýköyayrýntýlý bilgi için: 0538 - 263 45 35

Küresel Eylem Grubu - KEG