TÜRKÇE TESTİ ÇÖZÜMLER YGS DENEME SINAVI-21 CZM.pdfşiirleri, kitapları, romanları, gezi notlarını içeren sergiyi de ajandan ıza kaydetmeniz yarar ınıza olacakt ır.”

1 7 YGS DENEME SETİ ÇÖZÜMLERİ

1ÇÖZÜMLER

TÜRKÇE

1. Parçada I numaralı “büyüklenmek” sözcüğü “kendisini

öteki insanlardan üstün görmek”, II numaralı “boşbo-

ğazlık” sözcüğü, “yerli yersiz konuşmak”, III numaralı

“yapmacılık” “içtenlikten uzak tavırlar sergilemek” V nu-

maralı “alaycılık” sözcüğü “bir durumu eğlence konusu

yapmak” anlamında doğru olarak kullanılmıştır. IV nu-

maralı “ küçümsemek” sözcüğünün anlamı “dikkate al-

mamak” değil, “değer vermemek”tir.

Cevap D

2. “Hasta olduğunu, bir aydır işe gitmediğini öğrendim,

çok üzüldüm.” cümlesinde anlam belirsizliğinden kay-

naklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Cümlenin başı-

na “onun” ve “senin” sözcüklerinden birini getirerek an-

latım bozukluğunu giderebiliriz.

Cevap E

3. “Okurlar, kendilerini buldukları metinlere ilgi duyar; bir

eleştirmen olarak diyebilirim ki halkın yaşamını ---- ya-

pıtlar, okurların ---- yeterince yer edinemez.” cümlesin-

de okurların yaşamına dair ayrıntıları buldukları yapıtlar-

dan hoşlanacakları vurgulandığına göre boş bırakılan

yerlere “yansıtmayan – yüreklerinde” sözcüklerinin sı-

rasıyla getirilmesi gerekir.

Cevap C

4. Parçada I numaralı “önsöz” sözcüğünün yazımı yanlış-

tır. Doğrusu “ön söz” biçiminde olmalıdır.

Cevap A

5. “Kişiler başkalarının hatalarını bulma konusunda daha

isteklidir.” cümlesinde kişinin kendi kusurlarını ortaya

çıkarmak istemediği vurgulandığına göre bu cümleye I

numaralı “Kendini eleştirirken cimri davranan insanlar,

iş başkasına gelince cömert olurlar.” cümlesiyle IV nu-

maralı “İnsanların öz eleştiriden çok, eleştiriye yatkın bir

tarafları vardır.” cümlesi anlamca en yakındır.

Cevap B

6. Parçanın II. cümlesinde “şiirleri ve hazırladığı şiir anto-

lojileriyle değil, özel hayatı ile gündeme geldi” denile-

rek edebiyatçı kimliğinin yaşamının gölgesinde kaldığı

belirtiliyor. III. cümlesinde “Hakkında yazılan kitaplar ve

hayatını konu alan filmler çekildi ve adına bir enstitü ku-

ruldu.” denilerek yazar hakkında kanıtlanabilir bilgilere

yer veriliyor. IV. cümlesinde ““Demir Kadın”ın çok daha

önce yazdığı “Demir Adam”ın bir devamı olduğu pek

bilinmez.” denilerek çok bilinmeyen bir yönüne dikkat

çekiliyor. V. cümlesinde “iki romandaki en önemli fark”

denilerek karşılaştırma yapılıyor. Parçanın I. cümlesin-

de sanatçının en başarılı yönü vurgulanmamıştır.

Cevap A

7. I. cümlede “Bu sanatçının tabloları yenilik peşinde ko-

şan bir anlayışın ürünüdür.” denilerek öznel bir değer-

lendirme yapılmıştır. II. cümlede, “yazarının adına bakıl-

masa bile kime ait olduğu hemen anlaşılır” denilerek öz-

günlük vurgulanmıştır. III. cümlede “Bu yağlıboya tab-

lolarda sanatçının hep mutlu aile yaşantısını öne çıkar-

ması, bu yaşantıya duyduğu özlemin bir göstergesidir.”

denilerek bir çıkarımda bulunulmuştur. V. cümlede “Kur-

tuluş Savaşı’nı anlattığı romanında bir de aşk öyküsü

var.” denilerek kanıtlanabilir bilgilere yer verilmiştir. IV.

cümlede karşıtlıklardan yararlanılmamıştır.

Cevap D

8. Verilen cümlede geçen “dünyadaki en popüler spordur”

sözünden futbolun “Dünyada tanınırlığı en yüksek spor

dalıdır.” yargısına kesin olarak ulaşılabilir.

Cevap E

9. Parçada “İstanbul’daki doğa güzelliğine, ormandaki kuş

seslerine, gül kokularına ve temiz havaya” sözlerinde

sonu “-a” sesiyle biten sözcükler ardı ardına geldiği için

sessel yinelemelere başvurulmuştur.

Cevap C

10. Parçada nitelikli bir biçimde yazılan kitapların yetkin ve

ilgi çekici bir tasarımla sunulduğundan ve okurların da

daha çok bu tür yapıtlara yöneldiğinden söz ediliyor.

Dolayısıyla parçanın sonuna “içerik kadar dış görünü-

şün de önemli olduğunu gösterir” yargısının getirilme-

si gerekir.

Cevap E

11. Parçada modern zamanların, teknolojinin etkisiyle bi-

çimlenen günümüz dünyasının insanları bencilleştirdi-

ğinden söz ediliyor. Bencil kişilerin başkalarını düşün-

mediği, yalnızca kendini düşündüğü ve ticari olarak ken-

di çıkarlarına uymayan her şeyi küçümsediği ve reddet-

tiği vurgulanıyor. Dolayısıyla bu parçada “Kişiliksiz, yal-

nızca kendini düşünen insanların çoğalmasından” ya-

kınılmaktadır.

Cevap B

12. Parçada “Akşam dalışlarında, uykuya çekilen deniz sa-

kinlerini, gündüz vakti yanına yaklaşamadığınız birçok

öfkeli balığı daha yakından inceleme şansınız olur” söz-

lerinde kişileştirme yapılmıştır. “Karanlık (görme) ve se-

rin (dokunma) sulara” sözlerinde farklı duyularla algıla-

nan ayrıntılara yer verilmiştir. “elinizdeki fenerlerin ışığı

suyun altında yüzen ateş böceklerini andırır” sözünde

benzetme yapılmıştır. “Suyun altındaki bu eşsiz yaşa-

mı” sözünde kişisel görüşlere yer verilmiştir. Parçada

günün belli bir anından söz edilmemiştir.

Cevap A

TÜRKÇE TESTİ


1ÇÖZÜMLER

TÜRKÇE

13. Parçanın I, II, III ve IV. cümlelerinde sanatçının özellik-

lerinden, yapıtlarından ve toplumdan uzak bir yaşantı-

sının olduğundan, denize karşı sevgi duyduğundan söz

edildiği için “Bu, sanatçının en önemli özelliğidir.” cüm-

lesi bu cümlelerden sonra getirilebilir. V. cümlede de-

nizden söz edildiği için bu cümle V. cümleden sonra ge-

tirilemez.

Cevap E

14. Parçada, “Bu yazara hayranım, bunu okuyorum, hepi-

mizin hayran olduğu yazarlar var ama benim dilim ne-

dir, nasıl yazmak istiyorum” gibi cümlelerde bir yazarın

kendi sesini bulmasının önemi, özgün olmanın bir sa-

natçı için çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Dolayısıy-

la parçada “Bir yazar için özgünlüğe ulaşmanın önemin-

den” söz edilmiştir.

Cevap B

15. “Zorla güzellik olmaz.” sözü “Kişiye, beğenmediği şey

baskıyla beğendirilemez.”, “Bir koltuğa iki karpuz sığ-

maz.” sözü “Aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek

başarı için sakıncalıdır.”, “Ağaç yaprağıyla gürler.” sö-

zü “İnsan, akrabası, yakınları ile varlığını gösterir, önem-

li işler yapar.” “Kanatsız kuş uçmaz.” sözü “Gereken do-

nanımları edinmeyip güçlenmeyen kişi amacına ulaşa-

maz.” anlamında kullanılmıştır. “Karpuz kesmekle hara-

ret sönmez.” sözünün anlamı “Çalışan kişiler, yararlı iş-

ler yapar, çok çalışmasının semeresini alır” anlamına

değil, “Size kötülük yapmış olan bir kimseden başkası-

na zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız.” an-

lamına gelmektedir.

Cevap D

16. Parçada öykü ve romanda olayın bir iskelet gibi metni

ayakta tuttuğu, okurun olayın olduğu metinlere ilgi gös-

terdiği aksi halde çabucak metinden sıkıldığı anlatılmış-

tır. Dolayısıyla parçanın sonuna “ bir öykü ya da roman-

da olay yoksa okur bulmak kolay olmayacaktır” sözü

getirilmelidir.

Cevap B

17. Parçada edebî metinlerde dilin sıradan olmadığı, çağrı-

şımsal bir yönü olduğu, ““Yağmur yağıyor” dediğinde

yazar, iliklerine kadar ıslanmalı okur.” Denilerek anlatı-

lanların okuru derinden etkilemesi gerektiği vurgulan-

mıştır. Dolayısıyla bu parçadan “Bir yapıtın kalıcılığı okur-

da uyandırdığı izlenime bağlıdır.” yargısına ulaşılamaz.

Cevap D

18. Parçada yazarın alçak gönüllü bir tavırla kendisini ede-

biyatta çok önemli bir noktada görmediği, tarz olarak

benzediği yazarların olduğu, kendisi için önemli olanın

okunmak olduğundan söz ediyor. Dolayısıyla parça, “Bir

yazar olarak kendinizi edebiyatın neresinde görüyorsu-

nuz?” sorusuna karşılık olarak söylenmiş olabilir.

Cevap B

19. Parça aşağıdaki gibi sıralanır ve III. cümle de V. Cümle

olur:

III. Yazmaya, her gün yaşadıklarımı defterlerimin arka-

larına yazarak başladım. IV. Yazı ile çok daha rahat ile-

tişim kurabildiğimi keşfedince yazmaya devam ettim. V.

Ama daha sonra yazmak; yaşamı anlamak, yorumla-

mak, kendime ulaşmak için vazgeçilmez bir parçam ol-

du. I. Altmışlı yaşların ortalarında bir yazar olarak “İyi ki

edebiyatın sihirli değneği elime tutuşturulmuş.” diyo-

rum. II. Çünkü bu süreçte edebiyat yoluyla tüm dünya-

da milyonlarca okura ulaştım, yediden yetmişe müthiş

bir okur kitlem oldu.

Cevap E

20. Parçada fuarla ilgili bilgiler verildiği için açıklama yapıl-

mış ve yalın bir anlatım kullanıldığı için abartıdan uzak

durulmuştur. “Fuara katılacak yazar ve şairlerin imza ve

söyleşilerinin gün ve saatini öğrenmek için fuar bülteni-

ni edinmeniz ve Bursa tarihi ve şehir hakkında yazılmış

şiirleri, kitapları, romanları, gezi notlarını içeren sergiyi

de ajandanıza kaydetmeniz yararınıza olacaktır.” yargı-

sı öneri bildirmektedir. Bursa Kitap Fuarı’da gelecek bir

zamanda gerçekleşecek etkinliklerle ilgili bilgiler veril-

diği için “işin söylenme anından sonra gerçekleşeceği”

belirtilmiştir. Parçada karşıtlıklar yoktur.

Cevap A

21. Parçanın I numaralı “Mısır, Türkiye’de en fazla Karade-

niz Bölgesi’nde yetiştiriliyor ve en çok da burada tüke-

tiliyor. ”cümlesi “ve” bağlacıyla birbirine bağlı yargılar-

dan oluşan bağlı bir cümledir. II numaralı cümlesinin

yüklemi “mısır” isim soylu olduğu için cümle isim cüm-

lesidir. III numaralı cümlesinin hem öznesi (Her evin bah-

çesinin bir tarafı) hem de yüklemi (mısır tarlası) isim tam-

lamasıdır. IV numaralı cümlesinde ek eylem almış bir

sözcüğe (var[isim soylu yükle]-idi [ek eylemin di’li geç-

miş zaman çekimi]) yer verilmiştir. V numaralı cümle-

sinde “zarf tümleci” yoktur.

Cevap E


1ÇÖZÜMLER

TÜRKÇE

22. Fiilimsi, fiillere gelerek onları cümlede isim, sıfat ve zarf

olarak kullandıran eklerdir. Bu ekleri alan sözcükler olum-

suzluk ekini (-me,-ma) alır ve hareket anlamını korur.

Buna göre III numaralı, “kavşağında”, IV numaralı “baş-

lagıcı” V numaralı “uzaklıktadır” sözleri fiilden isim ya-

pım eki alsa da fiilimsi olmaz. I numaralı “gidenler” söz-

cüğü ile II numaralı “ilerlemek” sözcüğü fiilimsidir.

Cevap A

23. Parça aşağıdaki gibi sıralanır ve baştan üçüncü cümle

III. Cümle olur:

I. Ormanlardaki yaşlı ağaçlar, birçok böceğe ve küçük

canlıya ev sahipliği yapıyor. IV. Ancak orman gençleş-

tirme politikaları nedeniyle bu yaşlı ağaçlar kesilerek

yerlerine yenileri dikiliyor. III. Böyle olunca, yalnızca yaş-

lı ve ölü ağaçlarda yaşayan türler yeni yaşam alanı bu-

lamıyor ve büyük olasılıkla yok olma tehlikesiyle karşı-

laşıyor. II. Bu tehlikenin ortadan kalkması için yetkililer

kesim planları yaparken ağaçların yalnızca ekonomik

değerine odaklanmamalı, ağaçların ekosisteme fayda-

lı olduğunu düşünmelidirler. V. Gençleştirme yaparken,

yaşlı ağaçları belirli bir oranda kesmeyerek canlılara kü-

çük de olsa yaşama şansı vermelidirler.

Cevap C

24. Parçada I, II, IV, V. ve VI. Cümlelerde fotoğraf çekme-

nin kolaylaştığı, çocukların bile fotoğraf çektiği, kaliteli

fotoğraf için eğitim almanın gerekliliği üzerinde durulu-

yor. Ancak III cümlede “Öyle anlaşılıyor ki bütün sanat

dallarındaki ortak meseleler fotoğrafçılıkta da geçerli.”

denilerek konu dışına çıkılıyor ve düşüncenin akışı bo-

zuluyor.

Cevap B

25. Parçada kömürün ne zaman ortaya çıktığından, ne za-

man kullanılmaya başlandığından ve günümüzdeki kul-

lanım alanlarından söz ediliyor. Dolayısıyla bu parçanın

konusu E seçeneğinde belirtilen “Kömürün tarihçesi ve

kullanım alanları” yargısıdır.

Cevap E

26. B seçeneğinde geçen “iyi bir iş fırsatı” sözünde “iyi” söz-

cüğü “iş fırsatı” belirtisiz ad tamlamasını nitelemiştir.

Cevap B

27. Parçada “Nitelikli romanlar, karakterlerin ruhlarını derin-

lemesine işlemiştir.” cümlesinden I numaralı “Kişilerinin

iç dünyasını derinlikli bir biçimde ele almıştır.” yargısı

“Yazarken bütün ön yargılarını bir kenara bırakarak ay-

nı anda deneyim ve gözlemlerinden alabildiğine yarar-

lanarak karakterini inşa eder.” cümlesinden de II numa-

ralı “Kişiler yazarın deneyimlerinden izler taşır.” yargıla-

rı nitelikli romanlar için söylenebilir. Parçaya göre III nu-

maralı “Belli bir kurgusu yoktur, kişiler bağımsızca ha-

reket eder.” yargısı nitelikli romanların özelliklerinden

değildir.

Cevap B

28. Parçada “Paris, sokaklarında tarihi saklayan, bir mey-

danında klasik heykeller yer alırken bir diğerinde mo-

dern sanat eserleriyle süslenen bir şehirdir.” cümlesi

içinde fiilimsi (saklayan, süslenen) olduğu için birleşik

bir cümledir. “şehirdir” sözcüğü ek eylem (-dir) almış

bir isimdir. “Gördüm” geçişli fiildir. “Orada” sözcüğü işa-

ret adılıdır. Parçada “birleşik sözcük” yoktur.

Cevap D

29. Verilen dizelerde I numaralı “küçüğüm” sözcüğü “ad-

laşmış sıfat”, II numaralı “umudunu” sözcüğü kökü yö-

nüyle eylem (um-mak) soyludur. IV numaralı “bahar gel-

diğinde (zarf-fiil)” sözü zarf-fiil grubudur. V numaralı “diz

boyu” sözü isim tamlamasıdır ve sıfat görevindedir. Ve-

rilen dizelerde III numaralı “bekle” sözcüğünde fiilden

isim yapım eki yoktur.

Cevap C

30. “Yeni” sözcüğü A seçeneğinde “dolaplar”, C seçene-

ğinde “hat”, D seçeneğinde “model”, E seçeneğinde

“bölümler” isimlerini niteleyen bir sıfat görevinde kulla-

nılmıştır. B seçeneğinde ise “çıktı” eylemini niteleyen bir

zarftır.

Cevap B

31. “Bazı antolojiler ve yarışmalar için yazılan ödüllü ödül-

süz hikâyelerin yanı sıra ilk defa okuyucuyla buluşanla-

ra da yer vermiş.” cümlesinden öykülerin daha önce-

den yayınlandığı “Gaiman’ın aklına gelen hikâye parça-

cıklarını birleştirdiği öyküler fantastik oluşlarının yanı sı-

ra” sözünden gerçek dışı konulardan söz ettiği, “Yaza-

nın ve okuyanın kırılganlıklarına göre farklı anlamlar ka-

zanabiliyor.” sözünden okuyanda farklı çağrışımlar uyan-

dırdığı, “Neil Gaiman’in yazdığı her şeyin bu kadar bü-

yülü olmasının nedeni ufacık ayrıntılarla öykülerini bes-

lemesi” sözünden ince ayrıntıları ustaca kullandığı yar-

gısı çıkarılabilir. Ancak parçadan “Anlaşılması zor bir an-

latımı vardır.” yargısı çıkarılamaz.

Cevap D


1ÇÖZÜMLER

TÜRKÇE

32. A, B, C ve D seçeneklerinde virgülün kaldırılması anlam-

sal değişime yok açmaktadır. Ancak E seçeneğinde ve-

rilen “Adam, insanların şaşkın bakışları altında bisiklete

binerek uzaklaştı.” cümlesinde virgül kaldırılsa da an-

lam değişmemektedir.

Cevap E

33. Parçada rüya konusunun sanatçılarca çokça işlendiği

ve rüyanın edebiyata kaynaklık ettiği üzerinde durulmuş-

tur. Dolayısıyla parçanın başlığı da “Rüya ve Edebiyat”

olmalıdır.

Cevap B

34. Parçada rüyanın edebiyatçılarca verimli bir kaynak ola-

rak görüldüğü belirtilmiş ve bu düşünceyi somutlaştır-

mak için “Hoffmann, Edgar Allan Poe, Gabriel Garcia

Marquez, Paul Valéry, Charles Baudelaire, Franz Kaf-

ka” gibi sanatçılar örnek verilmiştir. “Novalis de kendin-

ce bir rüya teorisi oluşturan yazarlardandır: ‘Rüyalar bi-

ze, ruhumuzun bir nesneye nasıl kolayca giriverdiğini,

o nesneye dönüştüğünü tuhaf bir şekilde ifşa eder.’ der.”

sözlerinde de tanık göstermeye başvurulmuştur.

Cevap D

35. Parçada “Bir çevirmen olarak mümkün olduğunca gö-

rünmez olup okuyucuyu kitapla baş başa bırakmak is-

tiyorum.” Cümlesinde I numaralı “Nitelikli bir çevirmen

olmanıza karşın sizi ön planda görmüyoruz, neden?”

sorusuyla III numaralı “Bir çevirmen olarak amacınız ne-

dir?” sorusuna yanıt verilmiştir. “Aslında pek gizli saklı

biri olduğum söylenemez. Yalnız, yayın dünyasında

“şöhretler” yazarlardır. Çevirmenleri, okuduğunuz kita-

bın çevirisinden memnun kalmadığınız sürece, pek fark

eden olmaz.” cümlelerinden IV numaralı “Çevirmene

yazar kadar önem verilmediğini düşünüyor musunuz?”

sorusuna yanıt alınabilir. Parçada II numaralı “Sizce çe-

viri nasıl yapılmalı?” sorusunun yanıtı yoktur.

Cevap B

36. A seçeneğinde “Kamp kurduğumuz yer” sözü özne gö-

revinde bir söz grubudur. B seçeneğinde “Şiddetli yağ-

murdan” sözü bir sıfat tamlamasıdır. D seçeneğinde

“dört” sözcüğü sayı sıfatıdır. E seçeneğinde “için” söz-

cüğü edattır. C seçeneğinde verilen “Yazın memlekette

bir hafta kalabildim.” cümlesinde tezlik eylemi yoktur.

Cevap C

37. Parçada “İyi okur, yazarın kalıbına giriveren değil, onun-

la tartışabilen, onu da çoğaltabilen okurdur.” cümlesin-

den I numaralı “Yazarına düşünsel anlamda destek sağ-

lar.” yargısı, “Onun buyurduğu gibi belki de abur cubur

üç bin kitabı olacağına üç yüz kitabı olmalı insanın dö-

ne döne okuduğu.” cümlesinden III numaralı “Az ama

nitelikli kitaplar okur.” yargısı nitelikli okurlar için söyle-

nebilir. Parçadan nitelikli okurlarla ilgili olarak II numa-

ralı “Yazara istediği kitapları yazması için baskı yapar.”

yargısıyla IV numaralı “Beğenmediği kitapları okumaz.”

yargıları çıkarılamaz.

Cevap B

38. Parçada iyi nitelikli okurların özelliklerinden söz ediliyor.

Yazarı aktif kıldığı, eleştirel bir okuma yaptığı ve nitelik-

li okur için yazarlara da görevler düştüğü anlatılıyor. Do-

layısıyla altı çizili “İyi yazarlar da okurunu günün içine

hapseden değil, zihnine attığı azap tohumlarıyla onu uy-

kusuz bırakan, yollara düşüren olmalıdır.” Sözüyle an-

latılmak istenen “Eleştirel bir içerik sunarak okuru için-

de yaşanılan dünyayla ilgili düşündürür.” yargısı anla-

tılmak istenmiştir.

Cevap A

39. Parçanın II numaralı “Yaşamdaki çelişkileri, eşitsizlikle-

ri, çarpıklıkları, haksızlıkları ve çirkinlikleri (içerik) usta

işi çizgilerle gözler önüne seriyor. (biçim)” cümlesinde

karikatürlerin hem biçim hem de içerik özelliklerinden

söz edilmiştir.

Cevap B

40. Parçada “Karikatürün sadece gülünç çizgilerden ibaret

olmadığını, mesaj vermek, uyarıda bulunmak gibi bir iş-

levinin olduğunu çok iyi biliyor.” cümlesinden A ve B

seçeneklerine “karikatürlerini yazıyla boğmuyor, söyle-

yeceklerini çizgiye yediriyor ve bunu inanılmaz bir an-

latım gücüne dönüştürüyor.” cümlesinden C seçeneği-

ne “kişisel öykülerin birbirine dolaşmış iplerini ustalıkla

birbirine bağlıyor” sözlerinden D seçeneğine ulaşılabi-

lir. Parçadan “Geniş bir kitlece beğenilmektedir.” yargı-

sına ulaşılamaz.

Cevap E


1ÇÖZÜMLER

SOSYAL BİLİMLER

1. Tarihçinin Kudüs’ü seçmesinde, Kudüs’ün; Hıristiyan-

lar, Müslümanlar ve Yahudiler için kutsal kabul edilme-

si etkilidir. Bu özelliğiyle Kudüs her üç din için de önem-

li eserleri ve bilgileri barındırmaktadır. Aynı zamanda her

üç dinin temsilcilerinin de uzun yıllardır burada yaşama-

sı aralarındaki etkilişimi net bir şekilde ortaya koyar.

Cevap A

2. Paragrafta yer alan bilgilerde Türklerin Avrupa, Anado-

lu gibi değişik yerlere göç ettikleri, Türkiye adının farklı

zamanlarda farklı yerlere verildiği, yapılan göçler sonu-

cunda değişik toplumlarla etkileşime girildiği ve Bizans

kaynaklarında Türklerle ilgili bilgiler yer aldığı belirtil-

mektedir. Ancak Türklerin göçler sonucunda Hristiyan-

lığı benimsediklerine dair bir bilgi yer almamaktadır.

Cevap D

3. Barutun ateşli silahlarda kullanılmasıyla güçlü surların

yıkılması; Ortaçağda Avrupa’da hüküm süren, şatolar-

da yaşayan derebeylerin güçlerini kaybetmesine neden

olmuş, Derebeylerin güçünü kaybetmesiyle de mutlak

krallıklar kurulmuştur. Bu durum Avrupa’nın siyasi ya-

pısının değişmesinde etkili olmuştur.

Cevap A

4. Paragrafta verilen bilgilere göre, Abbasilerin çok geniş

sınırlara ulaşmasıyla yönetim alanında çeşitli güçlükler

ortaya çıkmıştır. Bu zorluklar, özellikle merkezden uzak

yerlerdeki denetimi kaybetmelerine neden olmuştur. Bu-

nun sonucunda ise bazı komutan ve valiler bağımsızlık-

larını ilan ederek Tevaifi Mülük Devletlerini kurmuşlardır.

Cevap C

5. Karahanlıların resmi dillerinin Türkçe olması milli ben-

liklerini koruduklarını, kervansaraylar yapmaları ticareti

geliştirmeye çalıştıklarını, hastaneler yapmaları halk sağ-

lığına önem verdiklerini, posta teşkilatını kurmaları mer-

kezi otoriteyi güçlü tutmaya çalıştıklarını göstermekte-

dir. Kendilerine özgü bir alfabeleri yoktur. Uygur alfabe-

sini kullanmışlardır.

Cevap A

6. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in Or-

todokları himayesi altına alması, Ermenilerin İstanbul’a

yerleşmesine izin vermesi hoşgörülü politikalar uygu-

landığına kanıt olarak gösterilebilir. Bu hoş görülü poli-

tikalar daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Os-

manlı Devleti’nin ve İstanbul’un herkes için güvenli bir

yer olması nedeniyle farklı milletler için bir çekim mer-

kezi haline gelmiştir.

Cevap E

7. Ülkesini daha da güçlendirmek isteyen Rus Çarı Petro

sıcak denizlere ulaşmak ve Baltık Denizi’ne hâkim ol-

mak için 18. yüzyılda İsveç, Lehistan ve Osmanlı Dev-

leti’yle savaşlar yapmıştır.

Cevap B

8. İngiltere, Süveyş Kanalı açıldıktan sonra sömürge yol-

larını güvence altına almak amacıyla Mısır’ı işgal etmiş-

tir. Mısır’ın işgalinden sonra artık Osmanlı’ya ihtiyacı kal-

mamıştır. Bu nedenle Osmanlı Devleti’nin toprak bütün-

lüğünü koruma politikasını terketmiştir. Bu durum Os-

manlı Devleti’nin dağılmasını hızlandırmıştır.

Cevap B

9. Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Doğu Anado-

lu’da işgaller olmasına rağmen İzmir’in işgali kadar tep-

ki görmemiştir. İzmir’in işgaline büyük tepki gösterilme-

sindeki en önemli sebep, Yunan işgalinin ilhak amacı

taşıması yani Yunanlıların kalıcı olarak işgalde bulun-

malarıdır. İşgal sırasında yerli Rumların Yunanlılarla bir-

likte hareket ederek halka zulüm ve katliamlarda bulun-

ması, Yunanlıların Osmanlı’nın eski tebaası olması tep-

ki gösterilmesinde etkili olmuştur.

Cevap D

10. Mebusan Meclisinin toplanması ulusal bağımsızlıktan

ziyade ulusal egemenliğin sağlanmasıyla ilgili bir geliş-

medir. Mebusan Meclisi’nin açılmasıyla halkın yönetim-

deki etkinliği artmıştır.

Cevap E

11. Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması ile toplumsal

alanda, Medeni Kanun’un kabulü ile de hukuk alanında

laiklik ilkesi uygulanmıştır.

Cevap C

12. Cumhuriyetin ilk yıllarında modern eğitim verilen mek-

teplerin yanında medreseler bulunmaktaydı. Takvim ola-

rak hicrî takvimle birlikte rumî takvim kullanılmaktaydı.

Hukuk alanında ise, her din mensubu kendi dini kural-

larına göre yargılanmaktaydı. Öncüllerde bu alanlarda-

ki ikiliklerin ortadan kaldırılmasından bahsedilmektedir.

Cevap E

SOSYAL BİLİMLER TESTİ


1ÇÖZÜMLER

SOSYAL BİLİMLER

16. Nüfusun dağılışında daha çok beşeri faktörler etkili olu-

yorsa bu ülke gelişmiş bir ülkedir. Çünkü geri kalmış ül-

kelerde daha çok nüfusun dağılışında doğal (fiziki) fak-

törler etkili olmaktadır.

Cevap C

23. Soruda verilen ovalar akarsu biriktirmesi sonucunda

oluşmuş yerşekilleridir. Bu ovalardaki toprak türü alüv-

yal topraktır.

Cevap B

25. Verilen yerler yeryüzünde insanların ilk olarak tercih et-

tikleri yerleşim yerleridir. Bu yerler toprak, su, iklim ve

yerşekilleri bakımından elverişli yerlerdir.

Cevap C

18. Bir yer levha sınırında ise fay hatları geniş yer tutar. Bu

fay hatlarından yeryüzüne sıcak sular ve magma (vol-

kanizma) çıkar. Bu yerlerde oluşum bakımından genç-

dağlara rastlanır. Levha sınırında olma diğerlerin ortaya

çıkmasında “neden” olarak kabul edilir.

Cevap A

26. I. merkezde ortadoğunun karakteristik özellikleri veril-

miştir.

II. merkezde ise İskandinavya yarımadasının doğal ve

beşeri özelliklerinden söz edimiştir.

Cevap A

27. Meydana gelen deprem aynı büyüklükte olmasına rağ-

men verdiği zarar farklı boyutda gerçekleşmiştir. O za-

man bu iki ülke arasında gelişmişlik (teknoloji-bilinç-e-

ğitim-acil yardım) farkı bulunur. Sonuç olarak doğa olay-

ların zararı azaltılabilir.

Cevap E

21. Neden-sonuç ilişkisine göre sıralandığında sıralama şöy-

le olur: I - V - II - IV - III

Doğal bitki örtüsü iklim olaylarının sonucunda ortaya çı-

kar.

Cevap C

17. Orta Afrika yağmur ormanlarının yaygın olduğu yerler-

den biridir. Sık ve gür ağaçlardan oluşması yerleşmeyi

zorlaştırmıştır. Bu yüzden nüfusu seyrek.

Cevap C

19. I ve II. maddeler enlem ile ilgilidir. III ve IV ise boylam ile

ilgilidir.

Cevap E

24. Türkiye’de doğal koşullara en iyi uyum sağlamış olan

ağaçlar meşe ve kızılçamdır.

Cevap E

22. Rüzgâr nem ve yağışın az olduğu kurak bölgelerde çok

fazla etkili olur. I, III ve IV tropikal çöldür. II ise karasal

çöldür. Oysa V nolu merkez Amazon havzasında nem-

li ve yağışlıdır.

Cevap E

20. Rüzgâr gülü şekline bakarak yalnızca iki unsur hakkın-

da bilgi elde edilebilir. Hakim rüzgâr yönü ve yerşekil-

lerinin uzanış yönü

Cevap E

15. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e üye olması, Atatürk dö-

neminde gerçekleşmemiştir. Türkiye Birleşmiş Milletle-

re II. Dünya Savaşı’ndan sonra üye olmuştur. Türkiye

Atatürk döneminde “Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesi doğ-

rultusunda” dünya barışına katkıda bulunmak için Mil-

letler Cemiyeti’ne üye olmuştur.

Cevap B

14. 1927 yılından itibaren okullarda Latin harflerinin kulla-

nılması, gazetelerin Latin harfleriyle basılması, Saray-

burnu’nda Latin harflerinin tanıtımının yapılması yapıla-

cak inkılâplar için gerekli zeminin hazırlandığını göster-

mektedir.

Cevap C

13. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulması ve siya-

sal hayatta cinsiyet farkının kaldırılması demokratik ha-

yatın gelişmesine katkıda bulunan gelişmelerdir. Bu uy-

gulamalarla halkın yönetime katılımı artmıştır. Ancak

Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kendisini feshetmesi hü-

kümetin denetlenmesini zorlaştırdığı gibi halkın fikirleri-

nin yönetime tam olarak yansımasını da engellemiştir.

Cevap D


1ÇÖZÜMLER

SOSYAL BİLİMLER

28. Felsefenin, kendine dönük düşünmesi yani herhangi bir

nesneyi düşünürken, aynı zamanda hep o nesneye iliş-

kin kendi düşüncesi hakkında da düşünmesi refleksif

bir bilgi olmasıyla ilgilidir.

Cevap A

29. Açlığın sınırında olan bir toplumda felsefi düşüncenin

ortaya çıkmasını beklemek boşunadır sözü, felsefi dü-

şüncenin doğmasında belli bir ekonomik refah seviye-

sine sahip olunması gerektiği ile ilgilidir.

Cevap C

30. Demokritos, ruhun mutlu olmasını, korku ve boş inanç-

lardan sıyrılmasının ancak bilgiyle olabileleceğini belirtir.

Cevap B

31. Sanatın ortaya koyduğu ürünlerin pratik kullanım değe-

ri yoktur. Aynı şekilde çok sayıda ve birbirinin benzeri

olarak üretilen ürünler de güzelliğin dışında yüksek bir

parasal değere sahip olsalar bile sanat değeri taşımaz-

lar. Şu durumda sanat eserinin çıkar amacı taşımamsı

ve özgün olması gerekir. Estetik beğeniye dayanması-

na ise değinilmemiştir.

Cevap D

32. Tüm nesneler insan zihninn ürünüdür. Düşünceden ba-

ğımsız olan nesneler dünyasından söz edilemez dü-

şüncesi, Berkeley’in var olmak algılanmış olmaktır gö-

rüşüne uygundur.

Cevap E

33. “Bir sandalye önce marangozun zihninde olmalı ki, son-

ra dış dünyada olabilsin.” sözü, varlıkla yani ontoloji ile

ilgilidir. Etik ahlakla, epistemoloji bilgiyle, fenomenolo-

ji varlığın özüyle, estetik ise güzellikle ilgilenir.

Cevap C

34. Parçada, insanların kendi aralarında yaptıkları sözleş-

meyle düzeni oluşturmalarına yol açan neden üzerinde

durulmuştur. Bu ise iktidarın kaynağını nereden aldığı-

nın yanıtı niteliğindedir.

Cevap B

35. Nesneler görüntüden ibarettir. Gerçek olan düşüncede

var olandır demek idealizmdir. İdealizm ise pozitivist (ol-

guculuk) ve empirizme(deneycilik) zıttır.

Cevap D

36. Verilen üç ayet mealinde de, Allah’ın eşi ve benzerinin

olmadığı yani tevhit inancı vurgulanmıştır. Bu inancın

karşısında yer alan ve eleştirilen görüş ise çok tanrıcılık

yani politeizm görüşüdür.

Cevap B

37. Parçada, Hz. Muhammed(sav)’in farklı kesimlerle bir

araya geldiği, farklı dinlere mensup insanlarla muhatap

olduğu, Medine’deki farklı yapıyı sosyal sözleşmelerle

kaynaştırdığı ve böylece toplumsal barışı sağlamaya ça-

lıştığı geçmektedir ancak bütün topluluklara mektup

gönderdiği değil topluluklara bazen mektup gönderdi-

ği bazen bizzat kendisi gidip konuştuğu geçmektedir.

Cevap C

38. Hac ibadeti Müslümanların Kâbe’nin çevresinde topla-

narak dil, ırk, renk ayrımı yapmadan birbirini kucakla-

masını yani kardeşlik, birlik ve beraberliği ortaya çıkarır.

Cevap D

39. Parçada ve ayet mealinde geçen çocuklar ve annelerin

temel ihtiyaçlarına nafaka denir.

Cevap A

40. Atatürk sözünde dinden çıkar sağlayanları alçak olarak

nitelendirmiş ve dinin menfaat elde etmek için kullanıl-

masına karşı çıkmıştır.

Cevap E

41. “İlkçağ filozofunu uğraştıran bir sorun günümüz filozof-

larını da uğraştırabilir.” ifadesi felsefenin sürekli devam

eden bir uğraş olması ile ilgilidir. “Felsefede problem-

ler değişmez, ancak onlara verilen cevaplar değişir.” ifa-

desi ise felsefede kesin cevabın olanaksız olması ile il-

gilidir.

Cevap A

42. Kant’a göre, bir eylemin iyi olmasını, iyi sonuçlar doğur-

masına değil, ödev duygusuna bağlar. Bu ise eylemin

çıkarsız yani, yasaya saygınlık doğrultusunda yapıldı-

ğında ahlâki olmasıyla açıklanır.

Cevap D

43. Yarar sağlayan bilgi doğru bilgidir düşüncesi pragma-

tizimle ilgilidir. Realizm, gerçekçilik, pozitivizm, olgucu-

luk, rasyonalizm, akılcılık, empirizm ise deneyciliktir.

Cevap E

44. Hobbes’a göre, insanlar diğer insanlardan gelecek za-

rardan kurtulmak için belli haklarından vazgeçip diğer

insanlarla anlaşarak oluşturdukları toplumsal sözleş-

meyle devleti kurmuştur. Bu ise ideal devletin varlığını

“belli haklarını üstün bir güce devreden eşit yurttaşlar”

ifadesiyle açıklanır.

Cevap B

45. İnsan eylemlerinde özgür müdür? sorusu etikle, varlık-

ların özü doğuştan mıdır? sorusu ontolojiyle, devlet do-

ğal bir kurum mudur? sorusu siyasetle, duyu organları

yanıltıcı mıdır? sorusu, epistemolojiyle, sanat eserinde

ortak estetik yargılar olabilir mi? sorusu ise estetikle il-

gilidir.

Cevap E


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

1. 2

1 + 9 – 0,9

9 + 0,9

= 2

9 + 0,9 + 9 – 0,9

9,9

= 2 . 9,9

18 =

9,9

9 = 1,1 = �/ğ

Cevap B

2. ñ2 . 10– 2 – ñ8 . 10– 3

(2 . 10– 4)1\Ş

= ñ2 . 10– 2 – 2ñ2 . 10– 3

21\Ş

. 10– 2

= ñ2 . 10– 2 (1 – 2 . 10– 1)

ñ2 . 10– 2

= 1 – �/ğ = �/ğ = 0,8

Cevap A

3. b4 = 72 . a . c ´ b4 = 23 . 32

. a . c

Eşitliğin sağ tarafında 2 ve 3 çarpanı bulunduğuna gö-

re, b rakamı bu iki çarpanı da içeren rakam yani 6 ol-

malıdır. O halde,

64 = 23 . 32

. a . c ´ 24 . 34 = 23

. 32 . a . c

2 . 32 = a . c

Soruda verilen sıralamanın sağlanması için

a = 2 ve c = 9 olmalıdır.

Buna göre, a + b + c = 2 + 6 + 9 = 17 bulunur.

Cevap D

4. x pozitif tam sayı olduğuna göre, a > 1\Ş dir.

x in alabileceği en küçük değer için

a en büyük değerini alır.

O halde x = 1 için a = 1\Ş + 1 = 3\Ş olur.

Buna göre, a sayısının alabileceği değerlerin aralığı

1\Ş < a £ 3\Ş

olduğundan D seçeneği kesinlikle doğrudur.

Cevap D

5. a + c

b – c = 1\ß ´ 3a + 3c = b – c

´ 3a + 4c – b = 0

Şimdi b – a yı bulalım.

3a + 4c – b = 0

2 / 2c + a = 3 –

a – b = – 6 ´ b – a = 6

Cevap C

6. 47 – p = 210

q

47 – p tam sayı olduğundan q sayısı 210 nu bölen bir

asal sayı olmalıdır.

210 = 2 . 3 . 5 . 7 olduğuna göre,

• q = 2 ´ 47 – p = 105 ; p asal olmaz,

• q = 3 ´ 47 – p = 70 ; p asal olmaz,

• q = 5 ´ 47 – p = 42 ; p = 5 olur.

Ancak p ve q farklı asal sayılar olmalı.

O halde q = 7 olmalıdır.

q = 7 ´ 47 – p = 210

7 ´ p = 17 dir.

Buna göre, p + q = 17 + 7 = 24 bulunur.

Cevap E

TEMEL MATEMATİK TESTİ


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

7. 213 – 2

1 + 23 + 26 + 29 = 2 . (212 – 1)

1 + 23 + (1 + 23)26

= 2 . (26 – 1) . (26 + 1)

(1 + 23) . (1 + 26)

= 2 . (23 – 1) . (23 + 1)

1 + 23

= 2 . 7 = 14 olur.

Cevap C

8. Sayılardan en küçüğü x olsun. Dört ardışık sayının top-

lamı, k gibi bir doğal sayının karesinin 10 katına eşitse,

x + x + 1 + x + 2 + x + 3 = 10 k2

4x + 6 = 10 k2

Eşitliğin sağ tarafının 10 un katı olması için x iki basa-

maklı sayısının birler basamağı 1 ya da 6 olmalıdır.

Toplamın en küçük olması için x i birler basamağı 1 ya

da 6 olan en küçük iki basamaklı sayılar üzerinden dü-

şünmeliyiz.

x = 11 için bir k doğal sayısı yoktur.

x = 16 için bir k doğal sayısı yoktur.

x = 21 için 4 . 21 + 6 = 10 k2

90 = 10 k2 ´ k = 3 olur.

O halde ardışık 4 sayının toplamı en az 90 dır.

Cevap D

11. Seçeneklerdeki sayıları asal çarpanlarına ayırıp bu çar-

panların 1 fazlasını bulalım.

A) 30 = 2 . 3 . 5 ¯ 3 4 6

30 artı bölenli sayı değildir.

Çünkü 4 e bölünemez.

B) 54 = 2 . 33

¯ 3 4


4 e bölünemez.

C) 80 = 24 . 5

¯ ¯ 3 6


3 ve 6 ya bölünemez.

D) 132 = 22 . 3 . 11

¯ ¯ ¯ 3 4 6

132 artı bölenli sayıdır.

Çünkü 3, 4 ve 12 ye tam bölünür.

Cevap D

9. x2 = x + 1 eşitliğini istenen ifadede kullanalım.

2x3 – 4x2 = 2x2(x – 2)

= 2 . (x + 1) . (x – 2)

= 2 . (x2 – x – 2)

= 2 . (x + 1 – x – 2)

= 2 . (– 1) = – 2

Cevap B

10. • x . y > 0 ´ xy – xy = 4x ´ x = 0

Ancak soruda x ve y nin sıfırdan farklı olduğu belirtil-

diğinden bu durum mümkün değildir.

• O halde x . y < 0 olmalıdır.

– xy – xy = 4x ´ – 2xy = 4x (x ¹ 0)

´ – 2y = 4

´ y = – 2 dir.

y negatif ve x . y < 0 ise x > 0 olmalıdır.

Buna göre, x – y > 0 olur.

|x – y| = 6 ´ x – y = 6 ´ x + 2 = 6

´ x = 4 tür.

Bu durumda x + y = 4 – 2 = 2 bulunur.

Cevap D


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

16. 5!, x!, y! sayılarının en küçük ortak katı 6! ise x! ve

y! sayılarından her biri en fazla 6! olabilir. Faktöryelin

tanımı nedeniyle de x ve y en az sıfır olabilir.

O halde (x, y) ikilileri,

(6, 0), (6, 1), (6, 2) ..., (6, 6) şeklindedir.

Buna göre, x + y toplamı 7 farklı değer alabilir.

Cevap D

17. [AB] = 5 eşitliğin sağlanabilmesi için iki durum vardır.

I. A . B rakam ise A + B = 5 olmalı

II. A . B rakam değilse 1 den fazla [ ] işlemi uygulan-

dığında A + B = 5 olmalı

I. durum için AB iki basamaklı sayıları 14, 23, 32, 41,

50 dir.

II. durum: Rakamları çarpımı rakam olmayıp 1 den faz-

la [ ] işlemi uygulanarak 5 sonucunu veren AB sayıları

için rakamları toplamı 14 olan sayılar düşünülmelidir.

Bu sayılar da 59, 68, 77, 86, 95 dir.

O halde istenen şartı sağlayan 10 tane AB iki basamak-

lı sayısı vardır.

Cevap C

12. Ortadaki sayı x olsun. a, b, c, d gibi dört sayının arit-

metik ortalamasına eşitse,

a + b + c + d

4 = x ´ a + b + c + d = 4x

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8

sayıları içerisinden dört sayı seçilirse toplamları

en az 1 + 2 + 3 + 4 = 10,

en çok 5 + 6 + 7 + 8 = 26 olur.

O halde dört sayısının toplamı; 4x Î [10, 26]

10 £ 4x £ 26 ´ 5\Ş £ x £ �/è

x tam sayı olduğuna göre, 3, 4, 5, 6 sayılarından biri

olabilir.

Buna göre, ortadaki sayının alabileceği değerler topla-

mı 3 + 4 + 5 + 6 = 18 dir.

Cevap B

13. Öncelikle verilen ifadeyi düzenleyelim.

x2 + x + 1

x + 1

x3 – 1

x

:

2x2

x2 – 1 = 1

(x2 + x + 1)

x + 1 .

x

x3 – 1 .

x2 – 1

2x2 = 1

x2 + x + 1

x + 1 .

x

(x – 1) . (x + x + 1) .

x2 – 1

2x2 = 1

1

2x = 1 ´ x = 1\Ş

Cevap A

14. x . (y + 1) ® çift

x . z + y ® tek

Bu durumda x, y, z sayıları aşağıdaki gibi olabilir.

x y z

1. Tek Tek Çift

2. Çift Tek Tek ya da Çift

I. x + y ® 1. durum nedeniyle çift olabilir.

II. x . y . z ® 1. ve 2. durumun her ikisinde de kesinlik-

le çifttir.

III. y . z ® 2. durum nedeniyle y ve z tek olabilir. Bu

durumda y . z nin tek olması mümkündür.

O halde sadece II kesinlikle doğrudur.

Cevap B

15. 61 – a = ñ3

3a ´ 6

6a = ñ3

3a

´ 6

2a . 3a

= ñ3

3a

´ 2a = 6

ñ3

´ (2a)2 = (6

ñ3)

2

´ 4a = Î/é = 12

Cevap C


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

18. A kümesi boş olmayan üç ayrık kümeye ayrılması için

kümeler,

• 3, 1, 1 elemanlı olabilir.

Bu işlem için üç elemanlı kümenin elamanlarını be-

lirlememiz yeterlidir. Diğer iki eleman 1 er kümeye

dağılır. Burada hangi kümelere dağıtım olduğu be-

lirtilmediğinden yer değiştirme düşünülmez.

O halde işlem (5ß

) = 10 farklı biçimde yapılabilir.

• 2, 2, 1 elemanlı olabilir.

Bu işlem için 2 elemanlı iki kümenin elemanlarını

belirlememiz yeterlidir. Burada yine küme isimleri

bilinmediğinden yer değiştirme düşünülmez bu ne-

denle dağıtım sonucu 2 ye bölünür.

O halde işlem (5ß

) . (3Ş

)

2 = 15 farklı biçimde yapı-

lır.

Buna göre, küme elemanları üç ayrık kümeye

10 + 15 = 25 farklı biçimde ayrılır.

Cevap D

19.

Ürün başına yukarıdaki ücretleri alsınlar.

Usta : 90 . 4x = 360x TL

Kalfa : 50 . 2x = 100x TL alır.

Usta ve kalfa toplam 460x TL ücret alır.

Toplam ücretin % 8 ini çırak almış ise % 92 sini usta ve

kalfa almıştır.

O halde toplam dağıtılan ücret

460x .

100

92 = 500x TL dir.

Buna göre, çırak 2 günde toplam

500x – 460x = 40x TL ücret alır.

Çırak ürün başına x TL aldığından 40 ürün imal etmiştir.

Buna göre, sipariş toplam 90 + 50 + 40 = 180 adettir.

Usta 90 adet ürünü 2 günde yapmışsa

180 adet ürünü 4 günde yapabilir.

Cevap D

Usta Kalfa Çırak

4x TL 2x TL x TL

20. 2 şeker alan çocuk sayısı x olursa 3 şeker alan çocuk

sayısı 30 – x olur.

Toplam: 2x + 3 . (30 – x) şeker vardır.

Bakkal bu şekerleri her çocuğa 3 şeker verecek şekil-

de dağıtınca 24 çocuk şeker alabiliyorsa,

2x + 3 . (30 – x)

3 = 24

90 – x = 72 ´ x = 18

O halde 2 şeker alan 18 çocuk vardır.

Cevap D

21. Her iki günde gelen müşteri sayısı 10x olsun. Sondaki

verilenlere göre aşağıdaki tablo oluşturulabilir.

Beğenen Beğenmeyen Toplam

1. gün 6x 4x 10x

2. gün 3x 7x 10x

2. gün beğenen sayısı ilk güne göre yarı yarıya azalmış

ise 6x ten 3x e düşmüştür.

2. gün beğenmeyen sayısı 3x yani 42 artmıştır.

O halde 42 = 3x ´ x = 14

1. gün tanıtımı beğenmeyen 4x = 4 . 14 = 56 kişi var-

dır.

Cevap A

22. Kesin olarak belirlenmesi istendiğinden olabilecek en

kötü durum düşünülür.

O halde her kapıda iki kilit varsa,

1. kapıdaki ilk kilit için 8 deneme

ikinci için 7 deneme yapar.


ikinci kilit için 5 deneme


ikinci kilit için 3 deneme

4. kapıdaki ilk kilit için 2 deneme yapar.

Son kalan anahtar son kilidi açacağından denemeye

gerek yoktur.

Buna göre, 8 + 7 + 6 + 5 + 4 + 3 + 2 = 8 . 9

2 – 1

= 35

denemede tüm anahtarlar kesin olarak belirlenir.

Cevap E


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

23. Grafiklere bakarak köylerde üretilen buğday miktarı ve

elde edilen geliri gösterelim.

Toplam üretilen buğday 360x, toplam gelir 360y olsun.

A da ® 60x ton buğday, 90 y gelir elde edilir.

B de ® 150x ton buğday, 150 y gelir elde edilir.

C de ® 150x ton buğday, 120 y gelir elde edilir.

A köyünde ton başına fiyat 1080 TL ise,

90 y

60 x = 1080 ´ y\X = 720

Buna göre,

B köyünde ton başına fiyat: 150 y

150 x = 720 TL dir.

C köyünde ton başına fiyat: 120 y

150 x = 576 TL dir.

O halde B köyünde ton başına fiyat C köyünden

720 – 576 = 144 TL fazladır.

Cevap A

25. VA, Ali’nin hızı, VB Burak’ın hızı olsun.

(VA + VB) . 8 = 2400 ´ VA + VB = 300 ..... (1)

Ali ve Burak karşılaştıktan sonra Ali sabit durup Burak

hareketine devam etmiş ise,

VB . 20 = 2400 ´ VB = 120

(1) i kullanırsak VA + 120 = 300

VA = 180

O halde Ali’nin yürüme hızı dakikada 180 metredir.

Cevap D

��

��

��

24. 1. ve 7. karedeki sayılar eşitse buradaki sayı a olsun.

Bu durumda karelerdeki sayılar aşağıdaki gibi olur.

1 2 3 4 5 6 7

a 3 2 a

• 1. ve 3. nün çarpımı 3 olacaksa 3. karede 3\A olma-

lıdır.

• 5. ve 7. nin çarpımı 2 olacaksa 5. karede 2\A olmalı-

dır. Bu durumda aşağıdaki görünüm elde edilir.

1 2 3 4 5 6 7

a 3 3\A

6

a22\A 2 a

3. ve 5. nin çarpımı 4. kareyi vereceğinden 4. karede 6

a2 olmalıdır.

Tüm sayılar yerleştirildiğine göre, a yı bulabiliriz.

2. ve 4. karelerdeki sayıların çarpımı 3. kareyi verdiğine

göre,

3 .

6

a2 = 3\A ´ a = 6 dır.

O halde tüm sayıların toplamı

6 + 3 + 3\â + �/ö + 2\â + 2 + 6 = 18 bulunur.

Cevap C

26. Rafa toplam 260 ürün yerleştirilmişse B de x tane C de

210 – x tane ürün yerleştirilmiş olsun.

B nin % 25’i, C nin % 100 ü satılmıştır.

Tüm markalardan eşit sayıda satıldığına göre,

x .

25

100 = (210 – x) .

10

100 ´ 35x = 2100

x = 60 olur.

O halde B marka üründen 60 .

25

100 = 15 ürün satıl-

mıştır.

A dan da 15 satılacağına göre,

A nın �/ğ . 100 = % 30 u satılmış demektir.

Cevap D

A 50

B x

C 210 – x


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

27. • Tanesini 10 TL den almışsa

1000

10 = 100 adet gömlek satın almıştır.

• Gömleklerin % 20 si defolu ise 20 defolu, 80 sağ-

lam gömlek vardır.

• Defolu 20 ürünün 20 . 10 = 200 TL lik maliyetinin 50

TL sini iade olarak alınabilmiş ise 150 TL kaydedil-

miş demektir.

Pratik :

Maliyet artışı: Giden

Kalan kadardır.

Yukarıdaki pratik bilgiyi kullanırsak, giden 150 TL olmuş-

tur. Kalan sağlam gömleklerin bedeli 800 TL dir.

Kaybedilen 150 TL, kalan 800 TL ise,

maliyet 150

800 = /ö oranında artacaktır.

Cevap C

29. f fonksiyonu her n için

f(nx) = f(x)

n3

eşitliğini sağlıyorsa f(10) u kullanarak f(9) u bulabiliriz.

f(/ğ . 10) = f(10)

(/ğ)

3

f(9) = f(10)

729

1000

f(9) = f(10) . 1000

729

f(9) = 1000 bulunur.

Cevap A

¯n

¯x

28. Grafiğe bakılırsa f fonksiyonu x eksenini x = 0 ve

x = 2 apsisli noktalarda kesmektedir.

f(0) = f(2) = 0 dır.

O halde,

f(0) = 0 + a . 0 + b = 0 ´ b = 0

f(2) = 4 + 2a = 0 ´ a = – 2 dır.

Buna göre, f(x) = x2 – 2x olur.

(fof)(a + b) = (fof)(– 2) = f(f(– 2))

= f(8) = 48 bulunur.

Cevap B

30. P(x) in katsayılar toplamı 6 ise P(1) = 6 dır.

O halde,

P(1) = (1 + 1)2 + 1 + k = 6 ´ k = 1 dir.

Şimdi P(x) = 0 denkleminin köklerini bulalım.

P(x) = (x + 1)2 + x + 1 = 0

(x + 1) . (x + 1 + 1) = 0

(x + 1) . (x + 2) = 0 ´ x = – 1 veya

x = – 2 dir.

Buna göre, denklemin kökler toplamı

– 1 – 2 = – 3 bulunur.

Cevap A


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

31. I. A Ì B ´ Bı Ì Aı dir. (Doğru)

II. B – A = B Ò Aı şeklinde yazılabilir.

(B – A)ı = (B Ò Aı)ı = Bı È A = A È Bı dir. (Doğru)

III. Eşitliğin sol ve sağ tarafını inceleyelim.

A Ì B ´ A Ò B = A dır.

• Sol taraf: Aı È Bı = (A Ò B)ı = Aı

• Sağ taraf: A È (A Ò B)ı = A È Aı = E

A ve B boş olmadığından Evrensel küme A kümesinin

tümleyenine eşit olamaz.

Aı = E yanlıştır.

Buna göre, sadece I ve II doğrudur.

Cevap D

32. a pozitif sayı ise sayıların küçükten büyüğe doğru sıra-

laması,

2, 3, a, 6, 7 + a ya da 2, a, 3, 6, 7 + a

şeklindedir. O halde ortanca sayı ya 3 ya da a dır.

Sayılar normal dağılıma uyuyorsa ortalama ortanca sa-

yıya eşit olmalıdır.

2 + 3 + a + 6 + 7 + a

5 =

2a + 18

5

ortalama 3 e eşit olamaz.

Çünkü,

2a + 18

5 = 3 ´ 2a + 18 = 15 ´ a negatif olur.

O halde

2a + 18

5 = a ´ 3a = 18 ´ a = 6 bulunur.

Cevap D

33. İki basamaklı çift doğal sayılar

98 – 10

2 + 1 = 45 tanedir.

• Torbadan iki kart seçilmesi işlemi (Ãè) = 45 . 44

2! farklı şekilde olur.

• İstenen durum: kartların x, 2x şeklinde biri diğeri-

nin iki katı olduğu durumlardır.

x

¯, 2x

¯10

12

48

20

24

96

z ´ 48 – 10

2 + 1 = 20

tane istenen durum vardır.

O halde istenen durumun olasılığı,

20

(Ãè)

= 20

45 . 44

2!

= 40

45 . 44 =

2

99

Cevap A

34.

m(BéAN) = m(NéAC) = È/è = 45° , m(BéAH) = 45° – à

|AD| = |DC| ise muhteşem üçlüden

|AD| = |DC| = |BD| olur.

m(BéAD) = m(AéBD) = 45 + á

BÿAH de ´ 45 + á + 90° + 45° – à = 180°

à = á olur.

O halde a

b = 1 dir.

Cevap D

�

� � � � �

��

��

� �


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

35.

à ® Dış açıdır. (Ölçüsü gördüğü yaylar farkının yarısı-

dır.)

à = 2a – a

2 = a\Ş

á ® iç açıdır. (Ölçüsü gördüğü yaylar toplamının yarı-

sıdır.)

á = 3a + a

2 = 2a

àá

=

a

2

2a = 1\à olur.

Cevap A

�

�

� �

�

�

�

�

�

�

37.

�

�

�

� � �

�

Y harfindeki tel miktarı:

4 + 5 + 5 = 14

�

�

�

�

G harfindeki tel miktarı:

��

�� !��"!�!�#��$�%��#��$�"��

��&��'

�( ��

��

��

�)

��

S harfindeki tel miktarı:

��

�)*�� !��"!�!�#��$�%��$�"��

� ��&��

�( ��

Kullanılan toplam tel: 14 + 4ã + 6 + 4ã + 4 = 8ã + 24 dir.

Cevap C

36.

Muhteşem üçlüden |AD| = |DC| = |DB| olur.

Yansıma ile elde edilen nokta simetrik noktadır. D nin

[AB] ye göre yansıması F noktasıdır ve

[DF] ^ [AB] , |DH| = |HF| olur.

ADB ikizkenar üçgende yükseklik hem açıortay hemde

kenarortaydır. |AH| = |HB|

Çevre(AFGC) = 5 + 10 + 5 + 10 = 30 cm dir.

Cevap D

�

� �

�

�

�

�

�

� ��

�

��

�

�

� �+

,

�

38. Alan(PAE) = 2Alan(PDF) = 4S olsun

• Tepe noktası ortak üçgenlerde alanlar oranı taban-

lı oranına eşittir.

2\à = 2S

Alan(PFA) ´ Alan(PFA) = 4S olur.

• [AC] köşegense karşılıklı alanlar eştir.

�

�

�

�

��

�

� Alan(DÿPA) = Alan(PÿAB)

A(PEB) = 2S olur.

|AE|

|EB| =

x

3 =

4S

2S

x = 6 cm olur.

Cevap C

� �

� �-

.+

�

�

/ �

�0

�0

�0

�0


1ÇÖZÜMLER

TEMEL MATEMATİK

39.

Dikdörtgenler prizmasının açılımında, boyalı yüzeyler

eş yüzeylerdir.

Şekil kapatılınca [KH] ve [GF] üst üste geleceğinden

|KH| = |GF| = 2 cm olur.

Alan(MHKL) = 6 ´ 6 = 2 . |LK| ´ |LK| = 3 cm

|LD| = 10 , |AD| = 8

(LÿAD) = 6 – 8 – 10 üçgeni olur.

|AL| = 2 + |MA| = 6 ´ |MA| = 4 cm olur.

Hacim = a . b . c

Hacim = 2 . 3 . 4 = 24 cm3 tür.

Cevap A

1

� � -

+�2

�

�

�

)�

� ��

�

�

� �� ,

�

40.

D noktasındaki hareketli için soruda yön belirtilmemiş

fakat, hareketli y ekseni doğrultusunda aşağı, x ekseni

doğrultusunda sola hareket etmelidirki [AD] üzerindeki

K noktasına varsın.

[BC] doğrusunun eğim açısı à olduğundan

tanà = 2\¹ ´ m = 2 dir.

Eğim (m) ve bir noktası C(x1, y1) bilinen

Doğrunun denklemi: m(x – x1) = y – y1

m = 2 ve C(3, 5) olduğuna göre,

2(x – 3) = y – 5 ´ y = 2x – 1 olur.

Cevap B

�

� �3�*��4

� �

#

/�

�

�

�

)

�


1ÇÖZÜMLER

FEN BİLİMLERİ

1. Rasyonel düşünce yönteminde akıl yürütme kullanılır.

Düşünce ile yapıldığından ölçü aleti, araç, gereç kulla-

nılmaz. Var olan doğrular kullanılarak sonuca gidilir.

Cevap C

2. Cismin taban alanı II durumunda azalmıştır. Dayanıklı-

lık D à s\V dir. S azalıp, V hacmi sabit olduğundan da-

yanıklılık azalır, I yargısı yanlış olur.

Basınç P = g\S de S azaldığı için P artar, II yargısı doğ-

ru olur.

Cismin kütlesinin büyük kısmı II konumunda yerden da-

ha yüksekte olmuştur, dolayısıyla PE artar, III yargısı da

doğru olur.

Cevap D

6.

Ayna K ile Kı nin tam ortasında şekildeki gibi olmalıdır.

L cismini AB ile gösterirsek Aı ve Bı noktaları yardımı ile

görüntü yukarıdaki gibi olur.

Cevap A

�

1

�

��

�

��

3. Soruda GK > GL > GM verilmiş,

öyleyse (GK + GL) > (GL + GM) olur.

(GK + GL) ağırlığını L ye etki eden, (GL + GM) yi M ye

etki eden kaldırma kuvveti dengeler:

(GK + GL) = VL . dX . g ve

(GL + GM) = VM . dX . g olur.

Buradan VL . dX . g > VM . dX . g ve VL > VM bulunur.

L nin hacminin M nin hacminden büyük olduğu şık yal-

nız A dır.

Cevap A

4. QK = m . 80 + 3m . 1 . (20 – 0)

QK = 140 m olur.

QL = 2m . 80 + 3m . 1 . (20 – 0)

QL = 220 m olur.

q = 140 m

220 m = �/ñ olur.

Cevap E

5. Başta K + L = P + R dir.

K ile P nin yeri değiştirilince sağ kefe ağır basıyor, de-

mek ki K > P dir. Dolayısı ile de L < R olur. I ve II yar-

gısı doğru, III ise yanlıştır.

Cevap D

8. Büyük kırılma indisinden küçüğe gelen ışınlardan gel-

me açısı büyüdükçe diğer ortama geçme imkanı azalır.

Bu soruda gelme açısı en büyük olan ışın 4 numaralı

ışındır.

Cevap D

7. L küresi K nin içine dokunursa tüm yükünü K ye verir,

L nötr olur. K ise – 4q yükle yüklenir. M yi ister içerden

ister dışarıdan dokunduralım – 4q + 4q = 0 olup ikisi

de nötr olur.

Cevap C

9. Üretece paralel ve özdeş bir üreteç bağlanırsa direnç-

ten geçen akım değişmez ama diğer üreteçle akımı pay-

laşırlar. Dolayısıyla P den geçen akım değişmez R nok-

tasından geçen akım azalır.

Cevap B

FEN BİLİMLERİ TESTİ


1ÇÖZÜMLER

FEN BİLİMLERİ

15. R. Boyle’un tanımına göre, daha basit parçalara ayrıl-

mayan maddelere element denir. Buna göre, doğru ce-

vap Altın’dır.

Cevap A

16. NO2 ve N2O5 bileşiklerindeki oksijen miktarları eşitle-

nirse,

5/NO2 – 2/N2O5

5N 10 O 4N 10 O

N ler arasındaki oran = 5\à olur.

Cevap A

11. Cisim sol kısımdan eğik olarak fırlar ve tepe noktasında

bir hızı olur.

Tepe noktasında v gibi bir hız ancak K seviyesinin altın-

dan geçmekle mümkündür.

Cevap B

�

#��#5 6

12. Konum-zaman grafiğinde eğim hızı verir.

K ve L nin eğimleri aynı olduğundan hızları eşittir. (I yar-

gısı doğrudur.)

Araçların grafikteki uçları aynı hizada olduğu için aynı

konumdadır. (II yargı da doğrudur.)

K son konumuna daha önce ulaşmış olduğundan III yar-

gısı yanlıştır.

Cevap C

13. Işıkta ana renkler: Kırmızı, yeşil, mavi

Boyada ana renkler: Sarı, magenta, cyan dır.

Turuncu hiç birinde ana renk değildir.

Cevap A

14. Dalgalarda dalga boyu,

Ä = v\F olup frekans ve hıza bağlıdır.

Cevap B

10. S anahtarı kapatılırsa R direnci kısa devre olur ve dev-

reden geçen akım artar, akım arttığı için de kutup şid-

deti artarak daha çok iğne çeker. (I yargısı olur.)

M anahtarı açılırsa üreteçler seri ve doğru bağlı olur ve

devrenin gerilimi iki katına çıkar. Akım artar ve daha çok

iğne çeker. (II yargısı da olur.)

P anahtarı kapatılırsa üreteçler kısa devre olur ve dev-

reden geçen akım sıfıra düşer. (III yargısı olmaz.)

Cevap E

17. Dalton atom teorisine göre, maddenin en küçük yapı-

taşı atomdur. (I. de elektron oluşmuş)

Atom parçalanamaz. (III. de çekirdek tepkimesi olmuş.)

Bir bileşiği oluşturan bileşenler belli oranlarda birleşir.

(II. olay)

Dolayısıyla I. ve III. öncül Dalton teorisine ters düşmek-

tedir.

Cevap C

18. °C = (F – 32) / 1,8

K = t °C + 273

Kelvin mutlak sıcaklık olarak ifade edilir.

– 273 °C maddenin alabileceği en düşük sıcaklık değe-

ri olduğundan bu değer 0 Kelvin kabul edilir. Dolayısıy-

la cevap yalnız III tür.

Cevap C


1ÇÖZÜMLER

FEN BİLİMLERİ

20. Bitki kalıntılarının yeraltında fosilleşmesiyle Turba olu-

şur. Turbanın yapısından su buharı, O2 gibi maddelerin

uzaklaşmasıyla Linyit, karbon oranının artmasıyla da

Antrasit oluşur.

Cevap A

19. Hidrokarbonlarda karbon sayısı arttıkça kaynama nok-

tası artar. Öyleyse kaynama noktası en düşük bileşik

CH4 tür.

Cevap C

21. Eliminasyon, bir bileşikten H2O, Br2, NH3 gibi madde-

lerin çekilmesidir. Yani bir kimyasal tepkime türüdür.

Dekantasyon (aktarma), Flatasyon (yüzdürme), Koagü-

lasyon (pıhtılaştırma), Adsorbsiyon (yüzeyde tutma) yön-

temleri ise karışımları ayırmada kullanılan yöntemler-

dendir.

Cevap E

22. T2 molekülleri arasında kovalent bağ ifadesi yanlıştır.

Doğrusu T2 moleküllerindeki atomlar arasında kovalent

bağ olmalıydı.

T nin yoğun fazda molekülleri arasında kovalent bağ

değil London kuvvetleri etkilidir.

Cevap E

24. A) n = m

mA

= Â/ê = 1 mol SO2

B) N.K. da 1 mol gaz 22,4 litre hacim kaplar.

C) n = m

mA

= �/ø = 1 mol H2O(k)

D) n = m

mA

= /ú = 0,5 mol Ca atomu içerir. Metaller

moleküler halde bulunmazlar.

E) d = m\V = 0,8 = m

57,5 ´ m = 46 g

n = m

mA

= 1 mol C2H5OH(s)

Cevap D

23. Metil alkol CH3 – OH(polar)

Benzen C6H6 (apolar) sıvılardır.

Ozon (O3) 3 atomlu yani triatomik moleküllerden olu-

şur.

Cevap E

25. NH3 gerek solunması gerekse diğer özellikleri açısın-

dan zehirli ve zararlı bir bileşiktir.

Cevap C

26. I. 100 ml çözeltide 80 ml. X sıvısı vardır. Yani % 80

oranı vardır.

II. dX = m\V ´ 0,8 = m/ú ´ m = 64 g . X

dsu = 1 g/ml ´ 20 ml = 20 gram

84 gram çözeltide 64 g X var

100 gram ?

% 76

III. Çözeltilerde dağılan tanecik boyutu 1 nm den kü-

çüktür. Su ve X sıvısı çözelti oluşturduğundan do-

layı bu öncül yanlıştır.

Cevap A

27. I. CFC gazları ozon tabakasının delinmesine neden

olan itici gazlardandır.

II. CH4 atmosferde neden olduğu etki sera etkisidir.

III. Asit oksit özelliği taşıyan NO2 gazı atmosferde su

ile birleşip asit çözeltisi şeklinde yeryüzüne düşer.

Cevap C


1ÇÖZÜMLER

FEN BİLİMLERİ

28. Mitokondri ve kloroplast,

– Halkasal DNA’ya sahiptir.

– RNA ve ribozomları olduğundan protein ve enzim

sentezleyebilir.

– Işıkta kloroplast kromoplasta dönüşebilirken, mito-

kondri de böyle bir dönüşüm yoktur.

– Kendilerini çekirdek kontrolünde eşleyebilir.

– Mitokondri matriks, kloroplast stroma adı verilen sı-

vı bulundurur.

Cevap C

30. – K vitamini karaciğerde depolanır. Karaciğer proble-

mi vitamin depolanmasını etkileyebilir.

– K vitamini yağda çözündüğünden, yeterli yağ alın-

maması emilim problemine neden olabilir.

– K vitamini kalınbağırsaklarda bulunan bakteriler ta-

rafından üretilen vitaminlerdendir. Fazla antibiyotik

tüketimi bu bakterilerin ölümüne neden olabilir.

– Bol bitkisel gıda tüketmek K vitamininin dışarıdan

alımını arttırır. Eksikliğine neden olmaz.

– Hem dışarıdan alınan, hem de bağırsaktaki bakte-

rilerin ürettiği K vitamininin emiliminde olabilecek

problem, bu vitaminin eksikliğine neden olur.

Cevap D

31. – Endositozla pordan geçemeyen maddeler hücre

içine alınır.

– Nişasta bir polisakkarittir. Pordan geçemez.

– Glikoz bir monosakkarittir. Pordan geçebilir.

– Maltoz bir disakkarittir. Pordan geçemez.

– Karbondioksit bir gazdır. Pordan geçebilir.

– Vitaminler pordan geçebilir.

Cevap A

32. I. hücrede, 3 kromozomlu bir hücrenin mitozunu görü-

yoruz. Bu hücre 2n=3 olamayacağından n=3 kromo-

zomlu bir hücrenin mitozudur deriz.

II. hücrede, 6 kromozomlu bir hücrenin mayoz I ini gö-

rüyoruz. 2n=6 dır deriz.

III. hücrede, kromozom büyüklüklerinin farkı mitozda bi-

ze n kromozomlu hücreyi işaret eder. Çünkü homolog

kromozomlar farklı büyüklükte olamazlar. Bu hücre n=2

kromozomludur.

IV. hücrede, mayozun metafaz II evresine ait bir hücre-

dir. Bu şekilde 2 kromozomlu hücre görülmektedir. De-

mek ki bu hücre 2n=4 kromozomlu hücrenin mayoz II

sidir deriz.

Cevap E

29.

Galaktoz bir monosakkarittir. Monosakkarit bir başka

yapı ile bir araya gelirken glikozit bağı bulunur.

Nükleik asitler (DNA-RNA) nükleotitlerden oluşur. Bir

nükleotit yapısı şöyledir.

Cevap D

7�!�� 7�� 1��

�

7�!�� )��7�!�� 888��7�!�� .��!��!�

7�!�� !�

�7�!�� !��"�9� ,�!��:�� !�!�

-��"�9�

,�!�� !��"�9�

+��;��7�<"<

.��

�=�<��7��!��"�


1ÇÖZÜMLER

FEN BİLİMLERİ

35. Soruya şekil üzerinden bakalım.

• Tek hücreli bir canlı boşaltım atığını hücre dışına ra-

hat atabilir. Çok hücreli canlının, dış yüzeyindeki

hücreler rahat atabilirken, iç yüzeyindeki hücreler

doğrudan dış ortamla temas halinde olmadığından

atmakta zorlanır.

• Solunumda, dış yüzeyindeki hücreler solunum gaz-

larını daha rahat alırlar. Çünkü dış ortamla temas

halindedirler.

• Hücre sayısının artışı görev dağılımını yani iş bölü-

münü tetikler. Bu olayın düzgün olabilmesi içinde

koordinasyon olmalı.

Cevap D

>$�#( �#!�?��!5(@��

�� #( �#!�?��!5(@��

A��5(@��!B��5(@��!

36. Mendel yaptığı çalışmalarda;

– Eksik baskınlık

– Eş baskınlık

– Bağlı gen

– Cinsiyet kromozomu

gibi durumları bilmediğinden hesaba katmamıştır.

Cevap E

37. Nodül: Baklagil ile azot bağlayıcı bakteri arasındaki ilişki

Liken: Bir protista olan alg ile mantar arasındaki ilişki

Mikoriza: Bitki ile mantar arasındaki ilişki

Cevap C

38. Hücrelerde oluşan amonyak karaciğerde üreye çevrile-

rek atılır. Azotlu atık artışı birim zamanda oluşan idrar

miktarını artırır. Bizler üre atarız. İdrar oluşumunda pa-

rathormon, ADH gibi hormonlar etkilidir. Amaç; su, pH

ve mineral dengesinin ayarlanarak homeostasinin (iç

denge) sağlanmasıdır.

Cevap E

39. – Ökaryot hücrelerin çekirdeğindeki DNA halkasal de-

ğil, düz iplik şeklindedir.

– Çekirdekte ATP sentezi yapılmaz.

– RNA’lar, DNA tarafından üretilir.

Prokaryotların DNA’ları sitoplazmada olduğundan RNA’yı

sitoplazmada, ökaryotların DNA’ları çekirdekte olduğun-

dan RNA’yı çekirdekte üretir.

Ökaryot hücreler ribozomu çekirdekte üretir. Fakat ri-

bozom çekirdekte aktif değildir. Bu nedenle çekirdekte

protein sentezi olmaz.

Cevap A

40. Numaralandırılmış olaylara bakalım:

I. İnorganik maddelerden organik madde sentezleme

olayı olup ototrof canlılara ait bir özelliktir. Bu olayı

fotosentez ya da kemosentez yapan canlılar ger-

çekleştirebilir. Heterotrof canlılarda gerçekleşmedi-

ğinden ortak bir olay değildir.

II. Basit organik besinden yani monomerden büyük

besin, yani polimer üretmek her canlıda gerçekle-

şir. Bunun örneği protein sentezi olarak verilebilir.

aminoasit1 + aminoasit2 + ... + aminoasitn ® Protein

III. Büyük besinin monomerlerine ayrıştırılması hücre

içinde her canlıda gerçekleşir. Örneğin, hücrede

üretilen proteinin amino asitlere parçalanması

IV. Monomerlerden ATP üretilmesi hücresel solunum-

dur. Her canlı, hücre solunumu yapar.

Cevap A

34. Soruda bu canlının fiziksel olarak yani dış görünüş ola-

rak benzediği söylenmektedir. Dış görünüş, morfolojik

benzerliktir.

Cevap B

33. I. Yumurtanın fallopi tüpünde embriyonik gelişim gös-

terdiğini görüyoruz. Bu yumurtanın burada döllen-

diğini gösterir.

II. Yumurta usterusta değil, ovaryumda oluşur.

III. Zigot uterusa kadar mitoz geçirir. Mayoz değil.

IV. Zigotun blastulaya kadar hücre sayısı artmış, ama

bir hücrenin çapı göz önünde bulundurulduğunda

küçülmüştür.

Cevap C

Documents

TÜRKÇE TESTİ ÇÖZÜMLER YGS DENEME SINAVI-21 CZM.pdfşiirleri, kitapları, romanları, gezi notlarını içeren sergiyi de ajandan ıza kaydetmeniz yarar ınıza olacakt ır.”