24
Türkiye’de Arkeometrinin Ulu Çınarları Two Eminent Contributors to Archaeometry in Turkey Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye Armağan To honour of Prof. Dr. Ay Melek Özer and Prof. Dr. Şahinde Demirci Editörler/Editors Ali Akın Akyol - Kameray Özdemir homerkitabevi

Türkiye’de Arkeometrinin Ulu Çınarları Two Eminent ... · arkeolojik buluntuların değerlendirilmesinde fizik, kimya, jeoloji, jeofizik, malzeme bilimleri, istatistik ve bilgisayar

Embed Size (px)

Citation preview

Türkiye’de Arkeometrinin Ulu ÇınarlarıTwo Eminent Contributors to Archaeometry in Turkey

Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye ArmağanTo honour of Prof. Dr. Ay Melek Özer and Prof. Dr. Şahinde Demirci

Editörler/EditorsAli Akın Akyol - Kameray Özdemir

Ülkemizde arkeolojik çalışmaların başlangıcı oldukça eskiye uzanmasına rağmen, arkeolojik buluntuların değerlendirilmesinde fizik, kimya, jeoloji, jeofizik, malzeme bilimleri, istatistik ve bilgisayar bilimleri gibi bilim dallarına başvurulması oldukça yenidir. Bu çalışmalar, gelişime ve disiplinler arası paylaşıma katkıda bulunmanın yanı sıra “arkeometri” olarak adlandırılan yeni bir kavramın oluşmasını da sağlamıştır.

Yıllar içerisinde ODTÜ’nün başından itibaren bu alandaki öncü rolü anlamlı olmuştur. Sadece iyi eğitilmiş akademik kadroların bu alana yönlendirilmesiyle kalınmamış, aynı zamanda kırk yıl içerisinde birçok ulusal ve uluslararası proje de hayata geçirilmiştir.

Seçkin Profesörler Ay Melek Özer ve Şahinde Demirci onuruna hazırlanan bu armağan kitapla amaçlanan, hem arkeometrik çalışmaların ülkemizdeki yükselişinin hem de varolan kurumları ile gelecek nesillere ümit verilmesinin vurgulanmasıdır.

Although the beginning of archaeological studies dates back to very old times in Turkey, the applications of the disciplines such as physics, chemistry, geology, geophysics, material sciences, statistics and computer sciences in the evaluation of archaeological findings is very recent. These studies have contributed to the development of an interdisciplinary cooperation and brought about a new concept called “archaeometry”.

The pioneer role of METU in this field has a meaning from the beginning of the archaeometrical studies in the years. It not only directed the well educated academics to that field but many national and international projects were also realised in fourty years.

The aim of the volume of this Festschrift in honour of two distiguished Proffessors Ay Melek Özer and Şahinde Demirci is to underline both the rising of the archaeometrical studies in Turkey and giving hope to the young generations with existing institutions.

Yeni Çarşı Cad. No: 12/A34433 Galatasaray - İstanbulwww.homerbooks.com

Arkeoloji ve Eski Çağ Tarihi

homerkitabevi

Türkiye

’de

Arke

om

etrin

in U

lu Ç

ınarları

Two

Em

ine

nt C

on

tribu

tors to

Arch

aeo

me

try in Tu

rkey

Editörler/E

ditorsA

li Akın A

kyol - Kam

eray Özdem

ir

ISBN 978-9944-483-42-1

ISBN: 978-9944483421

9 789944 483421

Türkiye’de Arkeometrinin Ulu Çınarları

Two Eminent Contributors to Archaeometry in Turkey

Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye Armağan

To honour of Prof. Dr. Ay Melek Özer and Prof. Dr. Şahinde Demirci

ISBN: 978-9944-483-42-1

Türkiye’de Arkeometrinin Ulu ÇınarlarıProf. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye Armağan

Two Eminent Contributors to Archaeometry in TurkeyTo honour of Prof. Dr. Ay Melek Özer and Prof. Dr. Şahinde Demirci

EditörlerAli Akın Akyol - Kameray Özdemir

Yayın YönetmeniBetül Avunç

TasarımSinan Turan

Kapak FotoğrafıTuna Akçay

Ofset HazırlıkHomer Kitabevi

Baskı ve CiltAltan Basım Ltd.

1. Basım: 2012

© Homer Kitabevi ve Yayıncılık Ltd. Şti.

Tüm metnin yayım hakkı saklıdır.Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yazarın ve yayımcınınyazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

Homer Kitabevi ve Yayıncılık Ltd. Şti.Yeni Çarşı Cad. No: 12/AGalatasaray 34433 İstanbul

Tel: (0212) 249 59 02 - 292 42 79Faks: (0212) 251 39 62e-mail: [email protected]

Türkiye’de Arkeometrinin Ulu ÇınarlarıTwo Eminent Contributors to Archaeometry in Turkey

Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye Armağan

To honour of Prof. Dr. Ay Melek Özer and Prof. Dr. Şahinde Demirci

Editörler/Editors

Ali Akın Akyol - Kameray Özdemir

İçindekiler

Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9

Prof. Dr. Ay Melek Özer . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11

Biography of Professor Ay Melek Özer . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13

Ay Melek Özer’in Yayınları / Bibliography of Ay Melek Özer . . . . . . . . . . . . . 15

Prof. Dr. Şahinde Demirci . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21

Biography of Professor Şahinde Demirci . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23

Şahinde Demirci’nin Yayınları / Bibliography of Şahinde Demirci . . . . . . . . . . . 25

Neden Arkeometri? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39Ünsal Yalçın

Keban Projesi’nden Arkeometri Ünitesi’ne Türk Arkeolojisinde Çağdaşlaşma Süreci . . 43Mehmet Özdoğan

Ankara Vilayet Meydanı Antik Roma Yolu Kazısı Arkeometrik Analizleri . . . . . . 51Ali Akın Akyol - Yusuf Kağan Kadıoğlu

Yakın Doğu Neolitiğinde “Ev” ve Sosyal Eşitsizlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67Çiğdem Atakuman

Madencilik ve Uygarlık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79M. Ümit Atalay

Arkeometride Spektrometri Yöntemleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 87O. Yavuz Ataman

Bizans Dönemi’ne Ait Altın Sikke Orijinalliğinin Tespitinde Tahribatsız Arkeometrik ve Görsel Analiz Yöntemlerinin Kullanılması . . . . . . . . . . . . . . 97Mahmut Aydın - Sena Mutlu

Glass Finds Recovered in the Excavations at Tekfur Sarayı, İstanbul . . . . . . . . . . 107Ömür Bakırer

Ankara Bölgesi’nde İlk Tunç Çağ Yerleşimleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 117Gülçin İlgezdi Bertram - Jan-K. Bertram

Ankara Valiliği Bahçesi Roma Caddesi Kazısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 125Halil Demirdelen - Mustafa Metin

Alanya’da Erken Hristiyan ve Bizans Dönemi Araştırmaları (2004-2008) . . . . . . . 137Sema Doğan

Urartu Ayanis Kalesi (Van) Arpa Depolarındaki Ambar Biti Kalıntıları . . . . . . . . 147Emel Oybak Dönmez - Tuğba Solmaz

Nudity of Male Statues in Ancient Greek Art . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 155Serra Durugönül

Komana ve Çevresinde Çağlar Boyu Yerleşim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 163Burcu Erciyas

Ürünlü Kültür Köyü Yemek Geleneği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 171Begümşen Ergenekon

Akhaemenid Egemenliği Döneminde Doğu Yunan Bölgesinde Cam . . . . . . . . . 183Emel Erten

Türkiye’de Taşınabilir Kültürel Mirası Koruma Eğitimi Üzerine . . . . . . . . . . . . 195Bekir Eskici

Monokrom Sırlı Mozaik İran Çinilerinin Karakterizasyonu . . . . . . . . . . . . . . 205A. Emel Geçkinli - Gülsu Şimşek

Antik Cam Üretimine Dair Bilgilere Ulaşmada Arkeometrik Analizlerin Önemi: Elaiussa Sebaste Örneği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 213Çiğdem Gençler Güray

Antik Yunan Vazo Betimlemelerinde Zaman ve Mekân Algısı . . . . . . . . . . . . . 219Suna Güven

Ankara Akköprü Arkeometrik İncelemeleri Kapsamında Jeofizik Çalışmalar . . . . . 229Selma Kadıoğlu, Yusuf Kağan Kadıoğlu, Ali Akın Akyol, Bekir Eskici Esra Ezgi Baksı, Büşra Bihter Demirci, Kıymet Deniz

Arkeometrik Araştırmalarda İstatistiksel Yöntemlerin Kullanımı . . . . . . . . . . . . 239Zeynep I. Kalaylıoğlu - H. Öztaş Ayhan

Göltepe’den Özgün Bir Buluntu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 247Ergun Kaptan

Some Remarks on the Development of Musical Instruments With Emphasis on Hittite Period . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 253Erhan Karaesmen - Bilge Küçükdoğan

Ülkemizde Yazılı Kültürel Mirasın Korunması Alanında Yapılan Çalışmalar ve Sorunlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 261Esra Mert

Kronik Demir Eksikliğine Bağlı Anemi: Klinik ve Paleopatolojik Bulgular Işığında Yeni Değerlendirmeler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 269Metin Özbek

Element Analizleri ile Erken Tunç Çağı İkiztepe Toplumunun Yaşadığı Ekolojik Ortam ve Besin Kaynaklarının Belirlenmesi Üzerine Bir Deneme . . . . . . . . . . . 281Kameray Özdemir - Yılmaz Selim Erdal

Nif (Olympos) Dağı Kazıları Cam Buluntuları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 295Üzlifat Canav Özgümüş - Serra Kanyak

Hititlerde Bilimsel Düşünce Örnekleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 303Aygül Süel

Ortaköy-Ağılönü Kurban Çukurlarının Fiziksel Yapılanması . . . . . . . . . . . . . 313Mustafa Süel

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar . . . . . . . . . . . 329Y. Selçuk Şener

Analysis of Eastern Sigillata B Finds From Troia . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 345Billur Tekkök - Ernst Pernicka

Türkiye’nin Yerli Koyunları İçin Bir Antik DNA Çalışması Planlanırken . . . . . . . 359İnci Togan - N. Dilşad Dağtaş

Radyografi Tekniği ile Eserlerin Değerlendirilmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 369A. Beril Tuğrul

Spatial Analyses on the Surface Assemblages of a Hellenistic Pottery Workshop, A2 at Tekir, Turkey . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 375Numan Tuna

Rocks and Minerals in Archaeological Investigations . . . . . . . . . . . . . . . . . 385Asuman Günal Türkmenoğlu

Osmanlı Seramik Araştırmalarında Analizlerin Önemi . . . . . . . . . . . . . . . . 393Filiz Yenişehirlioğlu

329

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar

Y. Selçuk Şener*

Özet: Arkeolojik kazıda ortaya çıkartılan taban mozaiklerinde gerçekleştirilecek aktif koru-ma uygulamaları, mevcut korunma durumlarının tam olarak tespit edilmesini zorunlu kılar. Bozulmaların tanınması, sorunların algılanmasına, nedenlerinin araştırılmasına ve sonuçta mevcut korunma durumunun belirlenmesi çalışmalarına temel oluşturmaktadır. Taban mo-zaiklerinde karşılaşılan sorunlar incelendiğinde, bulundukları ortamda onları etkileyen çev-resel ve iklimsel faktörlerle ve/veya bilinçli-bilinçsiz insani müdahalelerle meydana gelmekte oldukları anlaşılmaktadır. Bozulma biçimleri, oluşumlarına göre yapısal, yüzeysel ve müda-halelerle meydana gelenler olmak üzere üç başlık altında incelenmektedir: Yapısal bozulma-lar, yüzey tabakası ile birlikte mozaikte yapım katlarını, yüzeysel bozulmalar ise, tessellatum tabakasındaki sorunları kapsamaktadır. Müdahalelerle meydana gelen bozulmalar ise, daha çok hatalı onarımlarla ve bilinçli veya bilinçsizce mozaiğe zarar veren diğer müdahaleler sonucunda meydana gelen bozulma biçimlerini içermektedir.

Anahtar Kelimeler: Mozaik, Koruma, Mevcut Korunma Durumu, Bozulma.

The Decay Problems of Floor Mosaics in the Archaeological Area

Abstract: Active conservation practices which will be applied on the floor mosaics found in an excavation, makes a complete detection of the existent conservation situations compulsory. De-tecting the deteriorations constitute the basis of understanding the problems, searching for their reasons and as a result detecting the existent conservation situation. When the problems faced in the floor mosaics are considered, it is understood that they result from environmental and climate factors, and/or conscious-unconscious interventions of humans. Deterioration forms are examined under three headings according to their forms: structural, surface and resulted from interventions. Structural deteriorations include problems on the surface layer together with construction layers of the mosaic, and surface deteriorations include problems on the tessellatum layer. Deteriorations resulting from interventions mostly include the incorrect restorations and the deterioration forms resulting from other interventions that harm the mosaic consciously or unconsciously.

* Doç. Dr. Yaşar Selçuk Şener, Gazi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü

Öğretim Üyesi. [email protected]

Keywords: Mosaic, Conservation, Existing Preservation Situation, Deterioration.

Giriş

Mozaiklerde gerçekleştirilecek aktif koruma uygulamaları malzeme, yapım ve dekoratif özelikleri yanında mevcut korunma durumlarının da tam olarak tespit edilmesini gerek-li kılmaktadır. Bozulmaların tanınması sorunların algılanması, nedenlerinin araştırılması, belgelemelerin hazırlanması ve mevcut korunma durumunun belirlenmesi gibi tespit ça-lışmalarına da temel oluşturmaktadır.

Bu çalışmayla, arkeolojik alanlarda kazıyla ortaya çıkartılan taban mozaiklerinde kar-şılaşılan sorunların tanınması/tanıtılması hedef alınmıştır. Ancak kapsamlı bir konunun bütünüyle burada aydınlatılması da mümkün değildir. Bu nedenle çalışmamız, bilinen1 bozulma türlerinin üzerinde çalışılan farklı mozaik örneklerdeki tespitlerimizle sınırlıdır ve amacımız belirlenen bozulma biçimlerinin farklı deneyim örneklerindeki çeşitliliğinin tanıtılmasını amaçlamaktadır.

Mozaiklerde karşılaşılan bozulmalar, niteliğine göre yapısal, yüzeysel ve daha önceki onarım müdahaleleriyle meydana gelenler olmak üzere üç başlık altında incelenmektedir. Her bir bozulma türünde, öncelikle anlam değerini içeren kısa açıklamalara yer verilmiş, daha sonra oluşumuna neden olan faktörlere değinilerek farklı yapı ve görünüş biçimleri tanıtılmıştır.

1. Yapısal Bozulmalar

Mozaikte tessellatum ile birlikte diğer yapım katlarını da etkileyen bozulma biçimleridir. Gözlemlenen bozulma biçimleri şu başlıklar altında incelenebilir:

1.1. Lakuna

Bozulma, mozaikte görünen yüzeyi oluşturan tessellatumda veya tessellatum ile birlikte altında yer alan diğer yapım katlarında meydana gelmiş kayıp/eksilen alanlar olarak tanım-lanabilir. Oluşumları farklı biçimlerde karşımıza çıkmaktadır.

Tessereanın yatak harcından koparak, yerinden çıkarak dağılması veya kaybı/eksilme-siyle meydana gelen lakuna oluşumları, en sık karşılaşılan bozulma biçimlerini oluşturur (Şekil 1). Bozulma, tesseraların yatak harcından ayrılmasıyla başlayan sürecin sonucu olan, tek tessera, birkaç tessera veya giderek daha geniş alan/lar oluşturan ölçülerde dağılmış/kaybedilmiş bölümler şeklinde çeşitlilik göstermektedir. Bozulma oluşumu, tessellatumu altta yer alan nucleus veya rudus tabakalarına, yanlarda ise birbirlerine bağlayan yatak har-cındaki bozulma ve kayıplarla meydana gelmektedir. Bozulmanın kaynağını yağışlar ve neme bağlı yatak harcında meydana gelen (yumuşama, gevrekleşme, çatlama, kırılma ve dökülmeler gibi) sorunlar ile tuz çıkışı, don, bitkisel ve mikrobiyolojik gelişim ve yüzeyde insan hareketliliği gibi daha çok mekanik baskı kaynağını oluşturan faktörler oluşturmak-tadır.

1 Bozulmalar için yapılan sınıflamalarla ilgili daha geniş bilgi için bkz., www.Getty.edu./conservation/ Mozaics İn Situ Project, İllustrated Grossary, Getty Conservation İnstitute and The İsrael Antiquies Authority, December, 2003, s. 1-15. ve Anonim, Alterazioni, Macroscopiche dei Materiali Lapidei: Lessico, Normal 1/88, CNR ICR, Roma 1980. Bozulmalar için ayrıca Bkz. H. Akıllı, “Mozaik Tahribatları”, Anadolu Araştırmaları, Sayı XI, İstanbul, 1989, s. 165-172; H. Akıllı, “Arykanda ve Perge Mozaiklerinin Bozulma Nedenleri ve Yerinde Koruma Sorunları”, Arkeometri Sonuçları Toplantısı, IV, (Ankara, 23-27 Mayıs 1988), Ankara, 1989, s. 187-214. S. Özyiğit, “Bir Karesinin Eksilmesiyle Dağılabilen Antik Mozaiklerin Restoras-yonu ve Konservasyonu”, Antik Dekor, Sayı: 24, İstanbul, 1994, s. 46-49.

Y. Selçuk Şener330

Tessellatumla birlikte altta kalan yapım katlarında derinleşen kayıplar bozulmanın ilerlemiş biçimleridir. Bu tür bozulmalar yüzeyden alta doğru nucleus, rudus ve statumen tabakasını da kapsayacak biçimdeki kayıplar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bozulma, ik-lim/çevre şartlarına bağlı olarak veya bir müdahale sonucu olmak üzere genelde iki farklı kaynağa bağlı gelişmektedir.

Mozaiklerde doğal yolla oluşan derin lakuna oluşumları, yer aldığı yapının yangın, savaş, göç gibi çeşitli nedenlerle terk edilmesi/kullanım dışı kalması sırasında ve/veya sonrasında yıpratıcı çevre etkileriyle meydana gelen sorunlarla açıklanabilir. Nitekim terk edilmiş bir binada yıkılan/çöken taşıyıcı ve örtüye ait mimari elemanların veya örgüye ait malzeme-nin (taş, tuğla gibi) mozaik üzerine düşmesi ağır çökme/çöküntü yanında derin kayıplar şeklinde görülen ağır tahribat örneklerine yol açmaktadır. Terk edilmiş ve zamanla üzeri toprak dolguyla kaplanan bir mozaikte tuz çıkışı, don etkileri ve bitki köklerinin mekanik baskısı en basit tanımlamayla tesseraların yatak harcından kopmalarına, taşıyıcı katlarda ayrılmalara ve sonunda gittikçe ilerleyen ölçüdeki lakuna oluşumlarına yol açmaktadır.2

Bir müdahaleye bağlı meydana gelen derin lakuna örnekleri bilgisizlik, dikkatsizlik sonucu oluşmaktadır. Bozulma örneğine Şanlıurfa, Haleplibahçe, Amazonlar Villası ka-zılarında rastlanmıştır. Bozulma, mozaiklerin yer aldığı villada, toprak üzerinde çok az kısmı görülen mevcut duvar örgü taşlarının yeniden kullanımı amacıyla çevrede yaşayan-larca sökülmeleri sırasında, duvara yakın mozaik bölümlerinin bilinçsizce kazılarak tah-rip edilmesiyle meydana gelmiştir. Duvar bölümlerinin dokunulmadığı/sökülmediği bazı mekânlarda duvar önündeki mozaik bölümlerinin sağlam kalması, temel seviyesine kadar sökülmüş duvar çevresinde kalan bölümlerinde ise mozaikli taban bordürlerinin büyük oranda kaybedilmiş olması tahribatın oluşum şekli ve nedeni konusundaki görüşümüzü doğrulamaktadır.

Müdahale ile meydana gelen lakuna oluşumlarının diğer bir şekli Haleplibahçe Temalı Park alt yapı çalışmaları sırasında, kazı makineleri tarafından meydana getirilmiş kayıplar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bozulma, toprak altında iken ve varlığı bilinmeyen taban mozaiği üzerindeki toprağın (ve taban mozaiğinin kuzeydoğu köşesinin) kazılarak buraya bir rögar çıkışının yerleştirilmesi sırasında kısmen tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Aynı alanda kanalizasyon borusu yerleştirmek amacıyla kazı makinesiyle yapılan bir diğer kazıda, villanın orta salon mekân mozaiği rudus tabakasına inen, 10 cm’yi bulan derinlikte, 60-70 cm genişliğinde ve 1,5 metre uzunluğunda bir alanda, kepçe tırnak izleriyle geniş bir lakuna oluşturulmuştur. Benzer bir diğer bozulma villanın havuzlu mekân taban moza-iğinde görülür. Mozaiğin yaklaşık 40 cm’lik batı kenarı, bir üçken biçiminde, yine buradan geçen kanalizasyon borusunun yerleştirilmesi için yapılan kazıyla, tüm katlarıyla kazılarak tahrip edilmiştir.

1.2. Yapım Tabakaları Arasında Ayrılma

Bozulma, tessellatum-nucleus-rudus tabakaları arasındaki bağlantının kısmen veya tama-men yitirilmesiyle birbirinden ayrılması/kopması şeklinde tanımlanabilir.

Bozulma oluşumu tessellatumla birlikte yapım katlarında kayıplar nedeniyle kesit veren mozaiklerde açıkça izlenebilmektedir. Ancak, tessellatumu bütün veya sağlam durumda-ki bazı mozaiklerde bozulmanın tespit edilmesi daha zordur. Nitekim Sağlam görünümlü mozaik bölümlerinde, daha çok tessellatum-nucleus ve/veya nucleus-rudus arasında olmak üzere çoğu yerde tabakaların birbirinden ayrıldığı; oluşan boşluğa, çamurlu suyla girerek bi-

2 Bkz. Y. Selçuk Şener, “Side Antik Kenti Sütunlu Cadde Mozaiklerinin Konservasyonu” 26. Uluslararası Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, 20. Arkeometri Sonuçları Toplantısı, (24-28 Mayıs 2004, Konya), Ankara, 2005. s. 55.

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 331

riken toprak tabakasının dolduğu belirlenebilmektedir. Bozulma oluşumu, dar/lokal alanlar halinde veya geniş alanlarda ve mozaik tabanda yaygın biçimde karşımıza çıkabilmektedir.

Tabakalar arasında ayrılma, yapım katlarının her birinin birbiri üzerine sırasıyla ayrı zamanlarda yapılmış olması (statumen ve rudus üzerine sonradan nucleus’un yapılması, rudus üzerine yatak harcı ve tessellatumun yapılması) gibi nedenlerle mekanik etkilerle kolayca gerçekleşebilmektedir. Bozulma oluşumları, gömü (toprak altı) ortamındaki mo-zaiklerde daha çok yatak harcındaki (çatlak, kırık gibi) bozulmalarla tessellatum-nucle-us bağlantısının yitirilmesi ve yapım katlarına ulaşan bitki köklerinin gelişimiyle zamanla tabakalar arasında açılma şeklinde gerçekleşmektedir. Açıkta sergilenen mozaiklerde ise bozulma, mozaiğin yüzey tabakalarından başlayarak yağışlarla ıslanması ve yumuşama-sı, kurumayla gevrekleşmesi, gün ışığıyla genleşen üst tabakanın alt katlardan ayrılarak şişmesi/kabarması, yanı sıra nem, tuz çıkışı, don ve bitki/ağaç kökleriyle oluşan mekanik baskıların tabakaları ayrılmaya zorlaması oluşmaktadır. Tabakalar arasındaki ayrılmanın başlaması, oluşan boşluklara zamanla toprak ve milin dolmasına ve dolguda bitki kökleri-nin ilerlemesine, doğal olarak bozulmanın ilerlemesine ve diğer bozulma türlerinin ortaya çıkmasına da olanak tanımaktadır.

1.3. Çatlak ve Kırık

Mozaiklerde yüzeyi oluşturan tessellatumun katında veya alttaki yapım katlarında görülen çizgisel açılmalar çatlak, mozaik bütününün en az iki parça halinde ayrılması kırık olarak tanımlanmaktadır.

Çatlak oluşumları, gömü (toprak altı) ortamından kazıyla ortaya çıkan neredeyse tüm mozaiklerde görülen yaygın bir bozulma şeklidir. Bozulma, genelde tessellatum tabakasın-da görülmekle birlikte, aynı zamanda altta kalan nucleus ve rudus harç katlarını da ilgi-lendirmektedir. Çatlak oluşumları, daha çok 1-2 mm genişlik ölçülerinde olmakla birlikte bazen genişliği 0,5-1 cm kadar ulaşan ölçülerde karşımıza çıkabilir (Şekil 2). Bozulmalar, mozaiğin yer aldığı yapıdaki yıkılma, göçük vb. gibi olayların neden olduğu darbe ve çarp-ma etkileriyle ya da nem, don, tuz çıkışı ve özellikle bitki köklerinin oluşturduğu baskılar ve zorlamalarla meydana gelmektedir.

Mozaiklerde kırık oluşumları daha çok ekstrem olaylarla açıklanabilmektedir. Tahrip edici yer (deprem) hareketleri, yapı elemanlarının ve malzemelerinin mozaik üzerine yıkıl-ması/dökülmesi/düşmesi, mozaik çevresinde su hareketleri ve dışarıdan bozulmayı oluştu-ran müdahaleler bilinen bozulma nedenleridir. Bozulma oluşumuna örnek olarak Zeugma Antik Kenti B Bölgesi kazılarında yerinde korunmak istenerek alanda bırakılmış mozaikler verilebilir. Baraj gölünde su tutulmasıyla kazı alanı seviyesine ulaşan gölet suyunun aşındı-rıcı etkileri, yüzeyde uygulanmış koruma tabakalarını tahrip ederken, altındaki toprağı da oyarak mozaikleri korunaksız bırakmış ve parçalar halinde kırılmalarına yol açmıştır.3 Kı-rık oluşumlarının diğer biçimlerine Haleplibahçe Amazonlar Villası mozaiklerinde rast-lanmıştır. Kırık oluşumu villanın 8 no.lu mekân (KTICIC) mozaiği güney kenarında ve 3 no.lu mekân geometrik mozaiğin güney kenarında belirgindir (Şekil 3). Her iki mozaikte de 40-50 cm’lik genişlikte bir parçası güney yöne doğru eğilerek açılmış ve kırılma genişliği 3-5 cm ulaşmıştır. Burada oluşan kırıklar, her iki mekânda da batı duvar örgü taşlarının sökülmesi sırasında mozaik altında bir boşluk oluşması ve altyapı çalışmaları sırasında bu alanda çokça ağır kazı makinelerinin ve kamyonlarının oluşturduğu baskı ile açıklanabilir.

3 Bkz. Y. Selçuk Şener, “Türkiye’de Arkeolojik Alanlarda Mozaiklerin Korunma(ma)sı: Karar, Yöntem ve Uygulama Açısından Bir İnceleme”, AIEMA TÜRKİYE, IV. Uluslararası Türkiye Mozaik Sempozyumu Bildirileri Geçmişten Günümüze Moza-ik Köprüsü (Gaziantep, 6-10 Haziran 2007). Bursa, 2008, s. 193, 194; resim 6, 7.

Y. Selçuk Şener332

1.4. Kabarma/Şişme

Bozulma, yatak harcının işlevini yitirmesiyle tessellatumun tek başına nucleustan, bazen de nucleusla birlikte rudus tabakasından ayrılması ve bir halı gibi kalkarak şişmesi şek-linde görülür (Şekil 4). Bozulmalar birkaç tessera genişliğinde dar alanlar şeklinde veya daha da geniş bölgesel alanlar şeklinde de karşımıza çıkmaktadır. Bozulmaların görüldüğü bölümler, ara boşluğun zamanla çamurlu suyla taşınan toprak dolgu nedeniyle dağılmaya elverişli alanlar haline gelirler. Bozulmanın kaynağını yağışlarla ıslanma-kuruma olayları, neme bağlı tuz çıkışı, bitki kökü gelişimi ve mozaik katlarındaki kısmi ayrılmalar şeklinde açıklanabilir.

1.5. Çökme-Çöküntüler

Bozulma, diğer yapım katlarıyla birlikte tessellatumun, özgün seviyeye göre bölgesel veya geniş alanlar halinde çökmesi şeklinde tanımlanabilir. Bozulma, daha çok zemin suyu/nemle yumuşayan toprak taban üzerinde yer alan mozaik katlarının mekanik baskılar so-nucu özgün seviye kotu altına çökmesiyle meydana gelmektedir (Şekil 5).

Mozaikte görülen çöküntülerin önemli bir kısmı yer aldığı binanın örtü ve duvarların-daki göçükler sırasında düşen taş ve diğer yapı elamanlarının oluşturduğu baskıyla meyda-na gelmektedir. Bu tür bir bozulmaya Sagalassos antik kenti Neon Kütüphanesi taban mo-zaiği örnek gösterilebilir. Kütüphane binasının geçirdiği bir yangın neticesinde kullanım dışı kaldığı bilinmektedir. Yangınla birlikte ya da kullanım dışı kalmasından sonra üst örtü ve duvarlarda oluşan göçükler, mekânın tabanını kaplayan mozaikte daha çok orta ve güney bölümlerde bölgesel kırıkların ve çöküntü alanlarının oluşmasına yol açmıştır.4

Bozulmanın diğer bir kaynağını, arkeolojik alanda ağır iş makinelerinin çalışması oluş-turmaktadır. Gömü ortamında zemindeki nemle yumuşayan toprak, üstten gelen ağırlık etkisiyle bu tür bir çöküntüye uygun bir ortam hazırlamaktadır. Traktör, kamyon, vinç ve kepçe gibi iş makineleri, özellikle yüzeye yakın konumda yer alan toprak altındaki moza-iklerde istenmeden de olsa çöküntüye neden olacak zararlar vermektedir. Haleplibahçe Amazonlar Villası mozaiklerinin çoğunda (1, 2, 3, 4a, 5, 8 ve 9 10 ve 11 no.lu mekâna ait mozaiklerde) çöküntü türü bozulmaların varlığı, buradaki bozulmalarının kaynağının alt yapı çalışmalarında kullanılan büyük iş makinelerinin çalışmasıyla ilişkili olduğunu düşün-dürmektedir.5

1.6. Tessera Kopmaları/Ayrılmaları

Tesseraların yatak harcından veya tesseraların yatak harcıyla beraber nucleustan ayrılma-sı şeklinde görülen bozulma türüdür (Şekil 6). Alttaki harçtan (nucleustan) kopan veya kabaran tesseralar, tek ve gruplar halinde koparak lakuna oluşumuna yol açmakta ve/veya birbirine karışmış ve dağılmamış halde bulunmaktadır.

Bozulma oluşumları, mozaiklerde ıslanma-kuruma, tuz çıkışı, don, bitki kökleri gibi mekanik zorlamalara yol açan doğal etkenlerle olabildiği gibi, toprak altındaki mozaikler üzerindeki yük hareketliliği gibi dış müdahalelerle de meydana gelebilir. Toprak altı orta-mından kazıyla ortaya çıkartılan mozaiklerde ani kuruma/harçlarda gevrekleşme/kırılgan-

4 M. Waelkens, H.K. Ersoy, K. Severson, F. Martens and S. Şener, “The Sagalassos Neon Library Mosaic and İts Conservation”, Sagalassos V, Report On The Survey And Excavation Campaigns Of 1996 and 1997, Acta Archaeologica Lovaniensia, Mo-nographiae, 10, Volume I, 419-447, Louven, 2000, s. 437-38.

5 Nitekim bu alanda kanalizasyon sisteminin kurulması sırasında büyük iş makinelerinin çalıştığı bilinmektedir.

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 333

lık oluşması ve ekip üyeleri/ziyaretçi hareketliliği sonucu oluşan baskılar da bozulmanın diğer kaynaklarıdır.

1.7. Bitkisel Gelişim

Taban mozaiklerde görülen tahribatların en önemli kaynaklarından birisi gelişmiş bitkiler olarak nitelenen ağaç ve ot türü bitki gelişimidir. Gelişmiş bitkiler özellikle gelişimleri ve büyümeleri sırasında kalınlaşan kökleri ile yüzeye yakın durumda bulunan toprak altındaki taban mozaiklerinde bazen geri dönülemez bozulmalara yol açmaktadırlar6. Arkeolojik alanda, üzerinde ağaç yetişen bir mozaik buluntu açığa çıkartıldığında köklerin bazen tüm yapım katlarına ulaşarak mozaiklerde ağır tahribatlara yola açtığı, özgün tabanda büyük deformasyonlara veya kayıplara yol açtığı görülmektedir7 (Şekil 7). Arkeolojik alanda ye-tişen (özellikle incir, çam ve zeytin gibi) ağaç türlerinin kontrolsüz gelişimi, bazen onlarca metre uzaklığa ulaşan kökleri nedeniyle toprak altı buluntular içerisinde mozaiklere de zarar vermektedir.

1.8. Taşıyıcı Harç Katlarında Bozulmalar

Tessellatumu destekleyen harç katlarında çatlama, ufalanma, aşınma etkileriyle görülen tahribatlar ve kayıplardır.

Bozulmalar yukarıda açıklanan birçok bozulmada olduğu gibi, ya neme bağlı tuz çıkışı ve don ile bitki kökleri gibi mekanik baskılarla ya da nemle ve yağışlarla ıslanma/yumuşa-ma ve kurumayla gevrekleşme gibi etkilerle meydana gelmektedir. Tessellatumu nucleusa bağlayan yatak harcındaki tahribatlar tessera kopması/ayrılmasıyla başlayan, önceleri tes-sellatumda ve giderek diğer yapım katlarındaki lakuna oluşumları şeklinde genişleyen ve sonrasında tüm bozulmalara açık hale gelebilen diğer bozulmalar için zincirleme bir etki oluşturmaktadır.

1.9. Boşluk Oluşumları

Mozaiklerde yüzey altında kalan yapım katlarında su erezyonu ve hayvanların oluşturduk-ları boşalma ve kayıplardır (Şekil 8). Özellikle harç katlarında görülen tahribatlar, tabakalar arasındaki ayrılmalar ve lakuna oluşumlarıyla aşırı tahrip olmuş mozaiklerde su aşındırma-sı ve karıncalar tarafından malzeme (harç) taşınmasıyla oluşan kayıp alanlar şeklinde kar-şımıza çıkmaktadır. Terk edilmiş, bakımsız sit alanları ile arkeolojik kazılarda karşılaşılan bozulma daha ileride birçok diğer bozulma (çatlak, çöküntü, lakuna oluşumu gibi) türünün de hazırlayıcısı olabilmektedir.

6 Bitkisel gelişim ve etkileri için bkz.Antonella Altieri, Domenico Poggi, Sandra Ricci, “Mosaics Pavements From the Thermae of Caracalla(Rome): biodeterioration and methods of control”, Mosaics Make a Site, The Conservation in situ of Mosaics on Archaeolojical Sites, Proceedings of the Vıth İnternational Committee for the Conservation of Mosaics, Roma, 2003, s. 249-260.

7 Bu tür sorunların en belirgin örneği Bodrum Torba’da Bizans manastırı kalıntıları, Bazilika Narteks Mozaikleri ile Palest-ra mozaiklerinde yetişen zeytin ağacı köklerinin oluşturduğu tahribat örnek verilebilir. Aynı Bozulma şekilleri Bodrum’da, Mindos Kapı Geç Roma-Erken Bizans Mezar Yapıları kazılarıyla ortaya çıkartılan ve 1999 yılı Şubat ve Mart aylarında restorasyonunu yaptığımız üç mozaikte de karşılaşılmıştır. Mozaiğin üzerinde yetişen ağaçların kökleri tüm mozaiği sararak nucleus ve rudus arasında ilerlemiş ve tesselatumda dışarıdan da görülen şişme ve çatlak oluşumlarına yol açmıştır.

Y. Selçuk Şener334

1.10. Tuz Çıkışları (efflorescenza)

Mozaiklerde, yüzeye yapışık, beyaz-krem-kahve renkli kristal yapıda veya toz halinde mi-neral birikimlerinin/tabakalarının oluşmasıyla görülen bir bozulma şeklidir.

Bozulma oluşumu, uzun süre toprak altında kalan ve kazıyla ortaya çıkan bir mozaikte, mozaik içerisine nüfus etmiş eriyebilir tuz birikimlerinin nemle çözünerek mozaik yüze-yinde katılaşması şeklinde meydan gelmektedir. Bozulma, yüzeyini örten, kaplayan, biriki-me neden olan estetik bir soruna yol açmaktadır; ancak daha da önemlisi, tuzun katılaşma-sıyla gerçekleşen mekanik baskılarla, mozaiğin yapım malzemelerinde meydana getirdiği ağır tahribatlara neden olmaktadır. Tuz çıkışı, tesseralarda ve harç katlarında ufalanma, yapraklaşma ve kırılmaya, dolayısıyla da mozaik yapım malzemelerinde kayıplara yol açan önemli bir tahribat kaynağı oluşturmaktadır.

2. Yüzeysel Bozulmalar

Mozaiklerde, yüzey tabakasını oluşturan tessellatumda meydana gelen bozulma biçimleri-dir. Bozulma biçimleri, yüzeyi ilgilendiren bozulmalar ve tessera bozulmaları olmak üzere iki başlık altında incelenebilir:

2.1. Yüzeyi İlgilendiren Bozulmalar

Mozaiklerde, yüzey tabakasını oluşturan tessellatumda meydana gelen bozulma biçimle-ridir.

2.1.1. Yüzeysel Birikim (kirlilik)

Mozaik üzerinde yabancı her türlü malzemenin birikimiyle, kirlilik oluşturan bozulma biçimidir. Mozaik yüzeyinde biriken toprak (Şekil 9) ve kum tabakaları, hayvan pislikleri, lekelenmelere yol açan yağlı bileşikler, bitkisel kalıntılar bu tür bozulma örnekleridir.

Bozulmanın en belirgin şekli kazıyla ortaya çıkartılan mozaiklerde karşılaşılan toprak ve milli kirlenmelerdir. Gömü ortamında mozaiği örten/saran toprak, özellikle nemle birleş-tiğinde mozaik yüzeylere az ya da çok tutunan bir kir tabakasını da beraberinde getirmek-tedir. Toprakla oluşan kirlilik, harç dolgusu boşalan tessera derzlerini, çatlakları ve lakuna alanlarını da dolgulamaktadır. Topraklı birikim, yüzeydeki kirlenmeyle estetik bir sorun oluşturması yanında, içerisinde barındırdığı tuzlarla tuz çıkışlarına yol açmakta; bu durum ufalanma yapraklaşma, aşınma ile tessereada ve harçlarda kayıplara neden olmaktadır.

2.1.2. Tabaka/Kabuk Oluşumu

Taban mozaiklerinde, su ve toprakla yüzeye taşınan eriyebilir minerallerin oluşturduğu, yo-ğunluğu değişen, yapışık tortu/tabaka/kabuk oluşumu (Şekil 10) şeklindeki bozulma biçimidir.

Mozaiklerde karşılaşılan kabuk/tabaka iki şekilde oluşmaktadır. İlki mozaiğin kulla-nımı sırasında meydana gelmektedir. Bu tür oluşumları havuz tabanını kaplayan mozaik örneklerde görmekteyiz. Nitekim bu tür örneklerde tabaka oluşumu su içerisinde bulunan eriyebilir minerallerin tabanda yani mozaik yüzeyinde çökelmesiyle meydana gelir. İkinci oluşum ise toprak altı ortamındaki mozaiklerde meydana gelmektedir. Bu tür örneklerde mozaik yüzeyinde su veya nemle toprak içerisindeki eriyebilir mineraller çözünmekte ve zamanla mozaik yüzeyine tutunarak sert bir kabuk oluşturmaktadırlar. Mozaik yüzeyle-

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 335

rinde görülen tabakalar, oluşum süreci ve yoğunluğuna bağlı olarak bazen yüzeyi kaplayan ince tabakalardan tüm yüzeyi örtecek şekilde, kalınlığı bazen birkaç cm’ye varan lokal veya yaygın tabakalar halinde görülebilmektedir.

2.1.3. Mikroorganizma Oluşumları

Kazı ile ortaya çıkartılarak açıkta sergilenen, ancak üst örtü, drenaj gibi sorunları çözül-meyen mozaik yüzeylerinde görülen mikrobiyolojik organizma gelişimleridir. Topraktaki nemin zeminden mozaiğe ulaşması veya yağışlarla mozaik yüzeyinde kalan su/nem ve gün ışığı, taş, tuğla, harç gibi malzemeler yanında mozaiklerde de alge, liken vb. gibi su yosunu türlerini oluşturan mikroorganizma gelişimine (Şekil 11) neden olmaktadır. Mikroorga-nizmalar, gelişimi için ideal şartların bulunduğu (daha çok bahar gibi) mevsimlerde kısa zamanda çok geniş alanları kaplayarak bir tür biyolojik patina oluşumuna neden olmak-tadır. Bozulma oluşumu yalnız estetik değil, kimyasal (gelişme ve beslenmeleri sırasında salgıladıkları enzimle malzemedeki aşınmalar) ve/veya fiziksel (mikro düzeyde olsa da taş-lara veya harçlara tutunarak taş ve harç ufalanmalarına yol açmaları) etkiler de oluşturabil-mektedirler. Nem tutucu olmaları, bu tabaka üzerinde mantar ve bakterilerin gelişmesine zemin hazırlamaları nedeniyle de ayrıca yeni bozulmalar için zemin hazırlamaktadırlar.

2.1.4. Renk Değişimi

Mozaiklerde renk değişimi, yüksek ısıya maruz kalan (Şekil 12) yüzeyde meydana gelen renk değişimleri ve yabancı malzemelerden kaynaklanan leke oluşumlarını kapsamaktadır.

Renk değişimlerinin önemli bir kaynağı daha çok yangın/yanık izlerine ait olmaktadır. Bozulma mekanizması, oluşan yangınla yanan (çatı desteği gibi) ahşap malzemenin moza-ikle temasıyla yüksek ısının tessera malzemede meydana getirdiği renk değişimleri şeklin-de gerçekleşmektedir. Bozulma, yüksek ısı etkisinde kalan mozaik yüzeylerinde tesseraların (pişmiş taş oluşumuyla) grileşmesi-beyazlaşması şeklinde görülmektedir ve bozulan alanlar mat - donuk renkleriyle ısıdan etkilenmeyen diğer alanlardan ayırt edilebilmektedir. Olu-şan bozulma, geriye dönüşümü olmayan kalıcı etkiler göstermektedir.

Arkeoloji alanda karşılaşılan diğer bir bozulma tipi, mozaik üzerinde demir ve bakır alaşımlarından yapılmış metal malzemeyle irtibatında ortaya çıkan lekelenme olaylarıdır. Demir (çivi, mıh, kilit parçaları, metal yapı gergileri gibi) malzeme yüzeyde sarı-kahve renkli tonlarda pas lekelenmelerine, bakır alaşımlarından üretilmiş (bağlantı elamanları, sikke, günlük kullanım aletleri gibi) metal malzemeler ise, yeşilimsi renklerde bakır tuzu lekelenmelerine yol açmaktadır.

Renk değişimlerine yol açan diğer bir unsur yağlı bileşikler, mikrobiyolojik tabakalan-malar ve kuş ve hayvan pisliklerinden kaynaklanmaktadır. Organik nitelikli bu tür bileşik-ler, mozaik yüzeyinde tessera işlerine işleyen farklı renkte leke oluşumlarına yol açmaktadır.

2.2. Tessera Bozulmaları

Tessellatumu oluşturan birim malzeme olan tesseralarda meydan gelen bozulma biçimleridir:

2.2.1. Tessera kırılması

Tessellatum birim malzemesini oluşturan tessereanın en az iki parça halinde ayrılması tes-sera kırılması (Şekil 13) olarak tanımlanmaktadır.

Y. Selçuk Şener336

Tesseralarda kırılma, genelde düşme ve çarpma gibi üstten gelen baskı ve ağırlık etki-siyle veya tuz çıkışı sırasında oluşan mekanik baskılarla meydana gelmektedir. Mozaiklerde tek tessera kırılmaları ve/veya lokal alanlarda genişleyen tessera kırıkları şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Nem/ıslanma ve kuruma süreçleri ile vurma, düşme, çarpma etkileriyle oluşan mekanik baskılar bu bozulmaların ortaya çıkmasında etkilidir.

2.2.2. Ufalanma

Fiziksel ve kimyasal nedenlere bağlı olarak, tesserayı oluşturan taş veya pişmiş toprak mal-zemedeki kayıplardır. Daha çok tuzlanma, ıslanma-kuruma ile oluşan gevrekleşme ve me-kanik etkilere bağlı olarak tesserayı oluşturan minerallerdeki kopma ve kayıplardır. Farklı türde (pişmiş toprak, mermer, killi sedimenter, silisli taşlar gibi) tesseraların kullanıldığı kompozit tessellatum örgülerinde bozulma malzeme özelliklerine göre faklılık göstermek-te; daha zayıf nitelikli malzemede bozulmalar oluşurken diğer türler daha sağlam kalabil-mekte; böylelikle lokal dekorasyon kayıpları oluşmaktadır (Şekil 14).

2.2.3. Aşınma

Mekanik ve kimyasal olarak iki nedene bağlı gelişen ve daha çok tessera yüzeylerindeki kayıplar şeklinde görülen bir bozulmadır. Aşınma, mozaik yüzeylerinde kullanıma bağlı olarak (üzerine yürünmesi gibi) mekanik etkilerle ve/veya suyun aşındırma etkileriyle olu-şan, kimyasal etkilerle açıklanabilecek yüzeysel kayıplar şeklinde meydana gelebilir.

2.2.4. Yapraklaşma

Bozulma, tabakalı yapıya sahip sedimental taş türlerinin kullanıldığı tesseralarda kabuk, yaprak veya pul şeklinde kabarma-dökülmeler şeklinde görülmektedir (Şekil 15). Oluşan mekanik baskılarla yüzey veya yüzeye yakın kısımlarda tessera bölümlerinin kabarması, kalkması veya dökülmesiyle meydana gelir. Bozulma sonucu tesseralar formunu yitirmek-te, köşeli hatlar giderek şekilsizleşmekte, yüzeyden derinleşen dökülmelerle dekorasyonda kayıplara yol açmaktadır. Bozulma oluşumu, tuz çıkışları, don ve ıslanma ve kuruma etki-lerine bağlı olarak meydana gelmektedir.

2.2.5. Yüzeyi Gözenekli Tessera (pitting)

Tek veya grup halinde tessera yüzeyinde görülebilen bozulma, malzeme yüzeyinde silin-dirik veya spiral şekilli delik veya girintilerin oluşması şeklinde seçilmektedir. Mozaik-lerde, etkileşimde bulunduğu topraktaki aşındırıcı etkiler ve tuzlar bozulmanın meydana gelmesine neden olmaktadır. Bozulma türüne denize yakın konumda ve açıkta sergilenen mozaiklerde sıkça karşılaşılmaktadır.

3. Hatalı Restorasyon Müdahaleleri

Taban mozaiklerinde, özgün yapım malzeme ve doku niteliklerine uygun olmayan, çevre ve iklim şartlarına karşı farkı tepkiler veren, özgün yapıma zarar vererek korunma riski oluşturan her türlü aktif restorasyon müdahalesi, oluşturduğu değişimle bir bozulma ör-neği olarak kabul edilmektedir. Bu tür bozulmalar uygulama türlerine göre şu başlıklar altında incelenebilir.

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 337

3.1. Bordür Harcı Uygulamaları

Bordür harcı uygulamaları, mozaikte açığa çıkan kenarlar ile lakuna çevresinde tessera açıl-malarını/dağılmalarını engellemek amacıyla yapılan bir sağlamlaştırma çalışmasıdır. Uy-gulama biçimi, genelde tabandan başlayarak, kesitte bir üçken oluşturacak biçimde tessera kenarı üzerinde biten, malzeme uyumluluğu açısından kireç bağlayıcılı, görünüm açısından ise renklendirilmiş harçlar kullanılarak gerçekleştirilmektedir.

Mozaik bünyesine uygun olmayan (çimentolu harç gibi) malzemenin (Şekil 16) kulla-nıldığı ve/veya renk, karışım ve uygulama açısından uyumsuz ve özensiz işçilikle yapılan bordür uygulamaları koruma ve onarımda kabul görmeyen hatalı çalışma müdahaleleri olarak değerlendirilmektedir. Hatalı uygulamalar farklı örneklerle incelenebilir:

3.1.1. Amacını Aşan Uygulamalar

Bordür uygulamalarının geniş harç bantlar halinde çevirilerle yapıldığı uygulama örnek-lerini kapsar. Müdahaleler, sağlamlaştırma açısından doğru bir yaklaşım gibi algılansa da, uygulama hatalarıyla dikkati çekmektedir: 8 Şanlıurfa Amazonlar Villası 7 no.lu mozaikte, muhtemelen var olan orta pano günümüze ulaşmamış; orta pano etrafına ait çiçekli motif-leri içeren geniş bordür ile dış çerçeveyi ayıran iki sıra koyu tessera sırası günümüze ulaş-mıştır. Mekânın batı duvarında dış bordür günümüze ulaşmamış olsa da bordür genişliği bellidir. Diğer kenarlarda ise duvarların yerinde var olan mevcut döküntü nedeniyle kenar sınırları belli değildir. Mozaikte restorasyon çalışmaları sırasında yapılan geniş bordür uy-gulaması, alan sergiye açıldığında, (konuda uzman olmayan) izleyici tarafından mozaik bütününün (boyutunun) yanlış algılanmasına neden olacaktır.

3.1.2. Özensiz İşçilik

Yerlerinden kalkmış, ancak birlikte olmaları nedeniyle dağılmamış olan tesseralı mozaik alanları çevresine yapılan bordür uygulamaları (Şekil 17), gelişigüzel spatül darbeleriyle yapılan harç uygulamaları ve bazı alanlarda (özellikle bordür çevrelerinde) tesseraları yü-zeylerini kapatacak şekilde yapılan uygulamalar (Şekil 18) bu tür özensiz işçilik örneklerini oluşturmaktadır.. Bu tür uygulamalar tekrarlanması zorunlu nitelikleri nedeniyle mozaik korumada istenmeyen müdahale tipleridir.9

3.1.3. Özgün Yapıyı Algılamayı Engelleme

Taban mozaiklerinde özgün biçime, boyuta bağlı kalınmadan yapılan uygulamalardır. Bu türde uygulamalarda, mevcut tesseralı alanların bordür harcı ile sağlamlaştırılması yapılır-ken çoğunlukla (sağlamlık açısından oldukça geniş tutulan) bordür uygulaması, tamamla-maya yakın zorlama uygulama yapılmaktadır.10 Uygulama biçimi izleyici yanıltan, aldatıcı uygulamalar olarak dikkati çekmektedir.

8 Bkz. S. Sener, “Haleplibahçe Mozaiklerinin Restorasyonundaki Uygulamalar”, “Kültürler Arasında Bir Bağlantı: Mozaik” AIMC XI. Uluslararası Mozaik Kongresi Bildirileri, “Mosaics As A Link Among Cultures”, The Proceedins of XIth Inter-national AIMC Congress of Mosaics (Ekim/October 7-10 2008 Gaziantep-Türkiye), Gaziantep, 2009, s. 55-56.

9 Bkz. S. Sener, “Haleplibahçe Mozaiklerinin Restorasyonundaki Uygulamalar”, “Kültürler Arasında Bir Bağlantı: Mozaik” AIMC XI. Uluslararası Mozaik Kongresi Bildirileri, “Mosaics As A Link Among Cultures”, The Proceedins of XIth Inter-national AIMC Congress of Mosaics (Ekim/October 7-10 2008 Gaziantep-Türkiye), Gaziantep, 2009, s. 55-56.

10 Bkz. S. Sener, a.g.m., 2009, s. 55-56.

Y. Selçuk Şener338

3.1.4. Uygun Olmayan Malzeme Kullanımı

Bordür sağlamlaştırmada özgün malzemeyle uyuşmayan çimentolu harç kullanımı yay-gın bir uygulama biçimidir. Koruma meslek elemanının bulunmadığı arkeolojik kazılarda ortaya çıkan mozaiklerde, kenar ve lakuna çevresinde dağılmayı engellemek için hızlı ve en çok bilinen bir malzeme olarak kullanılan çimentolu harçlar, mozaik yapımındaki tüm malzemeyle uyumsuz ve tehlikeli bir uygulama biçimidir. Genleşme, geçirgenlik, sağlamlık aşısından özgünle uyuşman çimentolu harçlar, zamanla özelliklerini yitirerek yerlerinden ayrılmakta ve işlev dışı kalmaktadır. Ayrıca eriyebilir tuz barındırmalarıyla, sürekli zemin suyu hareketi yaşayan taban mozaiklerinde, tuz çıkışlarına yol açabilecek yeni bozulmaların kaynağı olarak risk oluşturmaktadır.

3.2. Tamamlama Uygulamaları

Tamamlama, mozaikte eksik alanlarla oluşan estetik bütünlüğün yeniden kazanılması ve mevcut buluntunun sağlamlaştırılarak durumunun iyileştirilmesi amacıyla, benzer tessera-lar ve harçlı malzeme kullanılarak yapılan, aktif bir restorasyon uygulamasıdır.

Mozaikte yeni bozulmalara yol açan, özgün yapıyla farklı nitelikte veya renk ve doku itibariyle uyumsuz malzemeler kullanılan, özensiz işçilikle gerçekleştirilen ve amacını aşan tamamlama uygulamaları, koruma ve onarımda kabul görmeyen hatalı çalışma müdahale-leri olarak değerlendirilmektedir. Hatalı uygulama biçimleri şu şekilde açıklanabilir:

3.2.1. Algılama Sorunu Oluşturan Uygulamalar

Bu tür uygulamalarda tamamlama mozaiğin yer aldığı mekân/taban sınırları gözetilmeden (Şekil 19) yapılmaktadır. Müdahale tipleri, özgün mozaik bütünlüğünün algılanmasını en-gelleyen ve arkeoloji bilgilenmeyi yanıltan özelliğiyle hatalıdır.11

3.2.2. Özgün Dokuyu Tahrip Edici Uygulamalar

Tessellatumdaki tamamlamalarda, alttaki yer alan zayıf nitelikteki yapım katlarının sağ-lamlaştırılması yerine, tahrip edilmesi ve yenilenmesiyle yapılan uygulamalardır. Özgün malzemeye zarar veren niteliğiyle kabul edilmeyen uygulama biçimidir.12

3.2.3. Estetik Açıdan Dokuyla Uyumsuz Uygulamalar

Çok renkli bir mozaikte uyumsuz (beyaz, pembe, koru renkler gibi) renkteki tamamlama-lar, izleyici dikkatini doğrudan tamamlama alanına yönelten ve rahatsız edici uygulamaları oluşturmaktadır.13

3.2.4. Malzeme Açısından Uyumsuz Uygulamalar

Çimento harcı kullanılarak yapılan tamamlamalar, gözeneklilik, geçirgenlik ve sağlam-lık açısından farklı nitelikleriyle çevre etkilerine karşı özgün malzemeyle farklı tepkiler

11 Bkz. S. Sener, a.g.m., 2009, s. 54.12 Bkz. S. Sener, a.g.e., 2009, s. 54.13 Bkz. S. Sener, a.g.e, 2009, s. 54.

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 339

vermesi nedeniyle uyuşmamakta ve mozaikte yeni bozulmaların14 oluşmasına yol açmak-tadır.

3.2.5. Yeni Tessera Kullanımıyla Tamamlama

Tessellatumda eksik alanların, benzer tessera ile tamamlanması uygulamaları, eski ile yeni arasında belirgin doku farklılığı nedeniyle estetik açıdan uyumsuzluk oluşturmaktadır. Uyumsuzluk özellikle geniş alanlardaki tamamlama uygulamalarında daha da belirginleşir ve özgün ile onarım farkının algılanmasını zorlaştırarak restorasyonda belirtme kuralına ters düşerek amacını aşan uygulama biçimlerine dönüşür.

3.2.6. Kalitesiz İşçilik Uygulamaları

Tamamlama, tek bir uygulamayı kapsadığından koruma faktörü kadar estetik bütünlüğü de kapsamlıdır. Çatlaklar oluşan ve yüzey bütünlüğü göstermeyen özensiz işçilik örnekleri, yeni uygulamaları gerektirdiğinden, özgün malzemeyi tahrip olmasına yol açabilir, isten-meyen uygulamalardır.15

3.3. Dolgu Uygulamaları

Dolgu, mozaik yapım katlarında oluşan çatlak ve yarıkların ve/veya tessellatum derzlerinin özgün malzeme ile uyumlu kireçli harç türlerinin kullanılmasıyla yapılan aktif bir restoras-yon müdahalesidir.

Hatalı uygulamaların en belirgin türü, malzemeyle uyumsuz çimento karışımlı harç-ların kullanılmasıyla görülmektedir. Koruma meslek elamanı bulunmayan kazılarda, daha çok acelece ve bilinçsizce yapılan bir koruma (?) uygulama biçimidir. Çimentolu harçlar zamanla mozaikte yeni bozulmalara (tuz çıkışı, ufalanma, yapraklaşma) yol açan özelliği ile korunma açısından sakıncalıdır.16 Derz dolgularında gerçekleştirilen gereksiz dolgu uygu-lamaları, özgün yapıda değişikle neden olmasıyla amacını aşan hatalı uygulama biçimlerini oluşturmaktadır. Uygulama sırasında yüzeye taşırılarak örten harçlar da yine bu kapsamda değerlendirilmelidir.

3.4. Taşıyıcıda Yenileme Uygulamaları

Mozaiklerin yerlerinden kaldırılması sonrasında uygun olmayan metal destekli ve çimen-tolu harçlı yeni bir taşıyıcıya sabitlenerek sergilenmeleriyle veya yeniden yerlerine yerleş-

14 Arkeolojik alanlarda eksik alanların çimentolu harç kullanılarak dolgulandığı sıkça görülmektedir. Bu tür tamamlamalar, zeminden gelen suyun geçişini engellemekte ve toprak ve yeni harçta bulunan tuzun suyla birlikte mozaiğin sağlam kısım-larına yönlendirmekte ve tesseraların bu alanlarda harçlardan kopmalarına neden olmaktadır. Benzer durum 1994-96 yılları arasında çalıştığımız Aizanoi Roma hamamı taban mozaiklerinde karşılaşılmıştır. Burada Daha önceki onarım sırasında tamamlama alanlarında kullanılan 10-15 cm kalınlığındaki çimentolu harç dolgu tesseraların deyim yerindeyse patlamasına neden olduğundan kırılarak temizlenmiş ve yeni kireç harç dolgu yapılmıştır. Bkz. Hande Kökten Ersoy, “Konservierungs-Und Restaurierungsarbeiten am Thermenmosaik in Aizanoi”, Arkeologischer Anzeiger, 1997, (Klaus Rheidt, “Aizanoi Be-richt Über Die Ausgraubungen, Restaurierungen und Sicherungsarbeiten 1994, 1995 und 1996 sonderdruck seite 431 473), Berlin, New York 1997, s. 464-471, (s. 465-466). Çimento dolgu ve tamamlama ile bunun sonucunda oraya çıkan sorunlar için ayrıca bkz., Hüseyin Akıllı, “Eski Mozaikin Yerinde Koruma ve Onarımı: Yeni Bir Uygulama”, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: XIII, İstanbul, 1988, s. 11-18, (s. 12).

15 Bkz. S. Sener, a.g.e., 2009, s. 55-56.16 M. Waelkens, H.K. Ersoy, K. Severson, F. Martens and S. Şener, “The Sagalassos Neon Library Mosaic and İts Conservation”,

Sagalassos V, Report On The Survey And Excavation Campaigns Of 1996 and 1997, Acta Archaeologica Lovaniensia, Mo-nographiae, 10, Volume I, 419-447, Louven, 2000, s. 437-38.

Y. Selçuk Şener340

tirilmeleriyle gerçekleşen, özgün malzemede zamanla çatlama, kırılma pas, tuzlanma gibi yeni bozulmaların oluşmasına neden olan uygulama (Şekil 20, 21) biçimleridir. Bu tür uy-gulamalar özellikle açık alanda sergilenen mozaiklerde geri dönüşü olmayan tahribatların ortaya çıkmasıyla sonuçlanmaktadır.

3.5. Temizlik Uygulamaları

Temizlik, mozaik yüzeylerinin, zarar verilmeden kirlerinden arındırılmasını içeren aktif bir koruma uygulamasıdır.

Hatalı temizlik uygulamaları, yüzeyin aşındırıcı kimyasal malzemeler ve/veya tahrip edici mekanik temizlik yöntemleri kullanılarak temizlenmesini kapsamaktadır. Kum püs-kürtülerek (aşındırılarak) (Şekil 22) veya asit etkisi bilinen kimyasallar kullanılarak (por-çöz, asit çözeltileri gibi) yapılan temizlik uygulamaları bu türde uygulama biçimleridir.17

3.6. Yüzey Koruma Uygulamaları

Yüzey koruma ufalanma, yapraklaşma gibi sorunları bulunan mozaiklerde, geriye dönü-şümlü reçineler kullanılarak yapılan aktif bir koruma uygulamasıdır.

Hatalı uygulamalar, mozaik yüzeyinde yeni sorunlara yol açan müdahale örneklerini kapsamaktadır. Zamanla sararan (Şekil 23), kimyasal aşındırmaya yol açan veya mikrobi-yolojik saldırıya açık organik (bitkisel veya hayvansal) reçine uygulamaları bu tür bozul-malara yol açan yüzey koruma müdahaleleridir. Ayrıca, uygun olsa da kullanılan reçinenin yoğun halde hazırlanması renk değişimine neden olmakta, zemin suyu geçirgenliğini de engellemektedir.

Sonuç

İnceleme sonuçları da göstermektedir ki, arkeolojik alanda kazıyla ortaya çıkan taban mo-zaiklerinde belirlenen sorunlar, bulundukları ortamda onları etkileyen çevresel ve iklimsel faktörlerle ve/veya bilinçli-bilinçsiz insani müdahalelerle meydana gelmektedir.

Hangi nedenle meydana gelirse gelsin, ortaya çıkan bozulma, bir sorunla başlayıp, tüm mozaiğin yok olmasına götüren doğal sürecin işlemesine katkı sağlamaktadır. Bunun ya-nında meydana gelen bir bozulmanın diğer bir bozulmayı etkilediği ve zincirleme olarak tahribatın artmasına da yol açtığı da açıkça anlaşılabilmektedir.

Arkeolojik alandaki mozaiklerde, koruma elemanlarınca koruma uygulamalarının ya-pılabilmesi, yani tıpta olduğu gibi tedavinin gerçekleştirilebilmesi, öncelikle teşhisin tam olarak belirlenmesiyle, yani bozulma biçimlerinin/çeşitliliğinin ve bunların nedenlerinin yeterince tanınmasıyla mümkün olabilecektir. Bu nedenle koruma meslek elemanlarına düşen sorumluluk, mozaiklerde karşılaştıkları sorunları aktararak, uygulama öncesinde yaptıkları tespit sonuçlarını kamuoyuyla paylaşması olacaktır.

17 Bu türde, kum püskürtme yöntemi kullanılarak yapılan temizlik uygulaması İstanbul Büyük Saray mozaiklerinin restorasyon çalışmalarında uygulandığı bilinmektedir. Uygulama sonrası, yüzey deyim yerindeyse silinmiş ve kısmi aşınmalar oluşmuştur.

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 341

Kaynakça

Anonim, Alterazioni, Macroscopiche dei Materiali Lapidei: Lessico, Normal 1/88, CNR ICR, Roma 1980.

Anonim, www.Getty.edu./conservation/ Mozaics İn Situ Project, İllustrated Grossary, Getty Conservation İnstitute and The İsrael Antiquies Authority, December, 2003, s. 1-15.

Akıllı, H., “Eski Mozaikin Yerinde Koruma ve Onarımı: Yeni Bir Uygulama”, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: XIII, İstanbul, 1988, s. 11-18, (s. 12).

Akıllı, H., “Arykanda ve Perge Mozaiklerinin Bozulma Nedenleri ve Yerinde Koruma Sorunları”, Arkeometri Sonuçları Toplantısı, IV, (Ankara, 23-27 Mayıs 1988), Ankara, 1989, s. 187-214.

Akıllı, H., “Mozaik Tahribatları”, Anadolu Araştırmaları, Sayı XI, İstanbul, 1989, s. 165-172.Altieri, A., Domenico P., Sandra R., “Mosaics Pavements From the Thermae of Caracalla (Rome):

biodeterioration and methods of control”, Mosaics Make a Site, The Conservation in situ of Mosaics on Archaeolojical Sites, Proceedings of the Vıth İnternational Committee for the Conservation of Mosaics, Roma, 2003, s. 249-260.

Kökten Ersoy, H., “Konservierungs-Und Restaurierungsarbeiten am Thermenmosaik in Aizanoi”, Arkeologischer Anzeiger, 1997, (Klaus Rheidt, “Aizanoi Bericht Über Die Ausgraubungen, Restaurierungen und Sicherungsarbeiten 1994, 1995 und 1996 sonderdruck seite 431 473), Berlin, New York 1997, s. 464-471, (s. 465-466).

Özyiğit, S., “Bir Karesinin Eksilmesiyle Dağılabilen Antik Mozaiklerin Restorasyonu ve Konservasyonu”, Antik Dekor, Sayı: 24, İstanbul, 1994, s. 46-49.

Şener, Y.S., “Side Antik Kenti Sütunlu Cadde Mozaiklerinin Konservasyonu” 26. Uluslararası Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, 20. Arkeometri Sonuçları Toplantısı, (24-28 Mayıs 2004, Konya), Ankara, 2005, s. 53-66,

Sener, S., “Haleplibahçe Mozaiklerinin Restorasyonundaki Uygulamalar”, “Kültürler Arasında Bir Bağlantı: Mozaik” AIMC XI. Uluslararası Mozaik Kongresi Bildirileri, “Mosaics As A Link Among Cultures”, The Proceedins of XIth International AIMC Congress of Mosaics (Ekim/October 7-10 2008 Gaziantep-Türkiye), Gaziantep, 2009, s. 51-62.

Şener, Y. S., “Türkiye’de Arkeolojik Alanlarda Mozaiklerin Korunma(ma)sı: Karar, Yöntem ve Uygulama Açısından Bir İnceleme”, AIEMA TÜRKİYE, IV. Uluslararası Türkiye Mozaik Sempozyumu Bildirileri Geçmişten Günümüze Mozaik Köprüsü (Gaziantep, 6-10 Haziran 2007). Bursa, 2008, s. 191-195.

Waelkens M., Kökten Ersoy H., Severson, K. Martens F. and Şener S., “The Sagalassos Neon Library Mosaic and İts Conservation”, Sagalassos V, Report On The Survey And Excavation Campaigns Of 1996 and 1997, Acta Archaeologica Lovaniensia, Monographiae, 10, Volume I, Louven, 2000, s. 419-447.

Y. Selçuk Şener342

Arkeolojik Alanda Taban Mozaiklerinde Karşılaşılan Bozulmalar 343

Şekil 1 Şekil 2 Şekil 3

Şekil 4 Şekil 5 Şekil 6

Şekil 7 Şekil 8 Şekil 9

Şekil 10 Şekil 11 Şekil 12

Şekil 13 Şekil 14 Şekil 15

Şekil 16 Şekil 17 Şekil 18

Y. Selçuk Şener344

Şekil 19 Şekil 22

Şekil 20

Şekil 21 Şekil 23

Türkiye’de Arkeometrinin Ulu ÇınarlarıTwo Eminent Contributors to Archaeometry in Turkey

Prof. Dr. Ay Melek Özer ve Prof. Dr. Şahinde Demirci’ye ArmağanTo honour of Prof. Dr. Ay Melek Özer and Prof. Dr. Şahinde Demirci

Editörler/EditorsAli Akın Akyol - Kameray Özdemir

Ülkemizde arkeolojik çalışmaların başlangıcı oldukça eskiye uzanmasına rağmen, arkeolojik buluntuların değerlendirilmesinde fizik, kimya, jeoloji, jeofizik, malzeme bilimleri, istatistik ve bilgisayar bilimleri gibi bilim dallarına başvurulması oldukça yenidir. Bu çalışmalar, gelişime ve disiplinler arası paylaşıma katkıda bulunmanın yanı sıra “arkeometri” olarak adlandırılan yeni bir kavramın oluşmasını da sağlamıştır.

Yıllar içerisinde ODTÜ’nün başından itibaren bu alandaki öncü rolü anlamlı olmuştur. Sadece iyi eğitilmiş akademik kadroların bu alana yönlendirilmesiyle kalınmamış, aynı zamanda kırk yıl içerisinde birçok ulusal ve uluslararası proje de hayata geçirilmiştir.

Seçkin Profesörler Ay Melek Özer ve Şahinde Demirci onuruna hazırlanan bu armağan kitapla amaçlanan, hem arkeometrik çalışmaların ülkemizdeki yükselişinin hem de varolan kurumları ile gelecek nesillere ümit verilmesinin vurgulanmasıdır.

Although the beginning of archaeological studies dates back to very old times in Turkey, the applications of the disciplines such as physics, chemistry, geology, geophysics, material sciences, statistics and computer sciences in the evaluation of archaeological findings is very recent. These studies have contributed to the development of an interdisciplinary cooperation and brought about a new concept called “archaeometry”.

The pioneer role of METU in this field has a meaning from the beginning of the archaeometrical studies in the years. It not only directed the well educated academics to that field but many national and international projects were also realised in fourty years.

The aim of the volume of this Festschrift in honour of two distiguished Proffessors Ay Melek Özer and Şahinde Demirci is to underline both the rising of the archaeometrical studies in Turkey and giving hope to the young generations with existing institutions.

Yeni Çarşı Cad. No: 12/A34433 Galatasaray - İstanbulwww.homerbooks.com

Arkeoloji ve Eski Çağ Tarihi

homerkitabevi

Türkiye

’de

Arke

om

etrin

in U

lu Ç

ınarları

Two

Em

ine

nt C

on

tribu

tors to

Arch

aeo

me

try in Tu

rkey

Editörler/E

ditorsA

li Akın A

kyol - Kam

eray Özdem

ir

ISBN 978-9944-483-42-1

ISBN: 978-9944483421

9 789944 483421