16
ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 INTERNATIONAL ISTANBUL PENINSULA SYMPOSI UM 2013 1 EDITüR Doç. Dr. Teknik Üniversitesi Tarihi Uygulama ve Merkezi 1 . . Technical University Istanbul Histoncal Peninsula Application and Research Centre 1 Contact Haci Evbaddin Caddesi No:80 Yedikule fatih Tei&Faks: 0212 5882114 istyam@yi ld iz.edu.tr www.istyam.yildiz.edu.tr

ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1

INTERNATIONAL ISTANBUL HISTORİCAL PENINSULA SYMPOSIUM 2013

EDİTÖR 1 EDITüR

Doç. Dr. Nazlı Peralı Alcıncı

İSTYAM

Yıldız Teknik Üniversitesi

İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi 1 . .

Yıldız Technical University Is tanbul Histoncal Peninsula Application and Research Centre

İletişim 1 Contact

Haci Ev baddin Caddesi No:80 Yedikule fatih İstanbul

Tei&Faks: 0212 5882114

[email protected]

www.istyam.yildiz.edu.tr

Page 2: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

İSLAM ŞEHİRCİLİGİ ETKİLERİ ALTıNDA OLUŞAN SUR-DIŞI ŞEHİR Y APILANMALARINDA MİMARİ KİJ.VILİK:

İSTANBUL/ZEYTİNBURNU YERLEŞMi: ÖRNEGİ

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Fatih Alpdoğan, Batman Üniversitesi, Merkez Yerleşkesi, [email protected], Fen-Edebiyat Fakültesi, Kültür Varlıklarını Koruma ve

Onarım Bölümü, fatilı.alpdogan@batınan.edu.tr

Özet Zeytinburnu semtindeki mimari gelişimi üç grupta toplamak mümkündür. Bu gelişimleri üçü de Zetinburnu yerleşim alanının nasıl kullanılmak istenildiğine dayanır. Bunlardan biıincisi Bizans döneminde kutsal kiliselerin konumlandırıldığı tanrısal güçlerin yüklenıniş olduğu ayazmalar, ikincisi Fatih Sultan Mehmet Han'ın kurduğu ve geliştirmeyi düşündüğü sanayi şehri, üçüncüsü ise Cumhuriyet döneminin ilk yıllarının gecekondu, işçi sınifı ve fakir-fukara (düşük gelir seviyeli sınıfın yaşadığı) semtidir. Tabiki Cumhuriyet döneminde kasıt güdülmeden, istenilmeden ortaya çıkan bu durum şimdilerde düzeltilmeye çalışılmaktadır. Fakat birçok tarihi eserini 1993 'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan büyük yıkımda kaybeden semt elinde kalan Osmanlı son dönem yapılarınıda mutlaka müzelere veya sanayi atölyelerinin ilk hallerini belgeleyen binalar topluluğuna dönüştürmeli veya olduğu gibi yıkmarlan korumalıdır. İlk dönem diye tanımladığımız, Bizans döneminde, bahçeler bağlar ve çok az sayıdaki çiftlikler arasında keşfedilen kutsal alanlar ve halkın toplanma gezme alanları sur-dışı etkinlikleıi, ordu toplaruna ve eğitim merkezi ile ordunun surdışına çıkışta kullandığı yol bulunmaktadır. Bu dönemde gelişmemiş; konut yapılaşması geçirmemiş olduğu kendine has kabuller içerisinde kaldığı açıktır.

İkinci dönem Osmanlı'ya ait oluşwnu ve üçüncü dönem ise Osmanlı son dönemini ve Cumhuriyet sonrasını kapsamaktadır. Çalışmada Osmanlı dönemi yapılaşmalan ve yerleşim alanının bu dönem içerisinde ki kullanım amacı özellikle . incelenıneye çalışılacaktır.

Anahtar Kelime/er: Zeytinburnu Semti, Türk Evi Oluşum Karakteri, Mimari Kimlik, Osmanlı Mahallesi, Konut-Sa11t'iyi Ortak Kullanım Alanz .. Bekar lvfahalleleri.

l.Giriş

Fatih Sultan Mehmet Han'ın çok daha fazla büyümeyi güşündüğü ve kurduğu sanayi şehrinde ise; üretim atölyleri , atıkların doğal yolla uzaklaştınlabileceği deresi ile oıta ölçekli bir ticaret Jimanına sahip olan Sanayi merkezidir.

Son dönemde ise; gece kondular için boş alan ve çevreye zarar veren deri islah fabrikalarının ve kaçak atölyelerin kurulduğu ve şehirleşme ilkelerinin tamamen çiğnendiği bir alan olarak varlığını sürdürdüğü bir dönemdir.

Mimari açıdan birinci dönem kendine has üslubu ve Roma Mimarisi etkilerinde yapılar sunınuş ve inceleme alanımızm dışında kalan anıtsal eserlerden oluşmaktadır.

Osmanlı dönemi dini yapıları ise semtte diğer Osmanlı mahallelerinde mevcut olan unsurlar ve kamu binalarının yanında Eyüp yerleşimi örneğindeki gibi Osmanlı tekketerinin özellikle bekar olan iş gücü kitlesini hedefleyerek onları, İslamiyede daha çok işli dışlı yapınaya derviş olmaya yöneltecek mekanizmaları bu yerleşim alanına kasıtlı olarak yönlendirmiştir. Özellikle Yeni Kapı Mevlevihanesi bu görevi uzun yıllar üstlenıniş bir kurum kimliği ile karşımıza çıkmaktadır.

205

Page 3: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTAl'lBUL TARİHİ YARiı'VIADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Asıl inceleme alanımız olan olan ikinci dönem Fatih Sultan Han döneminden (1557 yılı) başlayarak Osmanlı son dönemine yani; semtin dejanere olmaya (manen bozulmaya) başladığı Padişah V. Mehmet Reşat dönemi başlangıcıdır (ı909 yılı). Bu uzun dönem içerisinde yaklaşı olarak 350 yıl gibi uzun, değerlendirmeye alınabilecek tüm yapıların yıkılmasına rağmen semte ait bilgi ve belgelerle, Osmanlı mimarisi oluşumunun ana hatları örtüştürülrneye çalışılmış ve elde dilen bulgular sunulmuştur.

ı. ı Çalışmanın Amacı ve Önemi

Tarihi olaylarlar ve gelişmeler sonucunda özerklik kazanmış olan bu alan, bölgenin sanyi alanı olması ile değer kanzanmış değildir. Çürıkü Zeytinburnu özerk alanı sadece tarih boyunca boş olarak bile kalsa idi ve Ordu geçiş yolu, mesire alanıolarak halk arasındaki önemi ve etrafındaki

kutsal alanlar dahi başlı başına ayrı bir değer ve tarihsel güç taşımaktadır.

Fatih Sultan Mehmet Han tarafından geliştirilmesi ile bölgede malıelle kavramı açısından

meydana gelen gelişimierin tarihde ilk defa uygulanmış olması bölgeye ayrı bir değer ve işlevsellik yüklemiştir.

Yine, bu çalışmada amaç; Bölgenin sanayi bölgesi olmasının sebepleri ve oluşum aşamalarını belirlemektir. Bu aşamalar; Hangi yaşamsal özelliklere dayanılarak bu özerk alanda mahalle teşkili yapıld ığı? Bölgenin hangi coğrafi ve ulaşım özelliklerinin dikkate alındığı? Şehir merkezine göre bölgenin konurnınunun nasıl belirlendiği? Bu özerk bölgenin sanayi konut birlikteliğindeki teşkil edilmesi ile imparatorluk tarafından amaçlanan kazanımların neler olduğunun açılığa kavuşturulması gibidir.

Osmanlı sanayi bölgesi oluşumunu, özellikli mahalle kavramını Ossmanlı İmparatorluğu, Zeytinbuınu özerk alanı ile tarih sayfalarına taşımıştır.

Cumhuriyet dönemindeki konut gelişimi ve yapıtaşması ile ders alınması gereken özerk niteliğe kavuşmuş olan bölgede yerleşim konut-sanayi tipinde ilk hedefinden sapmıştır. Yukarıda

anlatıldığı tarzdaki gelişimiere izin verilmemiştir.

Bölgenin tarihsel gelişimi, şehirei lik denetimlerinin ve çarpık yapılaşmasının önüne nasıl geçilmesi gerektiği hakkında bizlerin fikir sahibi olmamız için değerli bir örnektir. Tarihimize yıkarak değil koruyarak sahip çıkrnamız gerektiğini anlatarak bizlere kültürel mirasımızıncia nasıl

bir anda yok olabileceğini, yanlış kararların dönüşünün olmadığını da anlatmaktadır. i

Çalışma, bu noktaların detayitea incelenmeye çalışmasına vurgu oluşturması amacı güdülerek yapılmıştır.

1.2 Meteryal ve Metod

Sur-dışı oluşumunu yansıtttğı düşünülen Eyüp yerleşimi yapılarına benzer, ahşap kullanımının bina malzemesinin %75-80 civarındaki kısmın ı oluşturduğu düşünülen yapılardır. %70' lik kısımları düşük ısıda piş irilerek kullanılan tablet tuğla, zemin döşemeleri taş blok ile doldurulmuş, ahşap damlı inşa edilen irnalathanelerdir. Daha sonraki uygulamalarda dolu harman tuğlası ile örülmüş duvarlar üzerine beton tablalar, örtü elemanı olarak ahşap konstürüksiyonlu, saç kaplamalı halleriyle inşa edilmişlerdir.

Bu yapılar ili/oluşumlarından gunumuze kadar burada çalışan işçi lerin, halkın, Zeytinburnu yerleşimi gravür ve Osmanlı arşiv belgeleri ile tariflenmektedir. Esnafın saclarete yazdığı dilekçeler ve şer-i sicillerde yar alan konulara zeytinbumu yerleşiminde oluşmuş olan ticari

Page 4: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

kimlik ve faaliyet bellidir. Bu doğrultuda eski resim ve arazi incelemeleri sonucunda elde edilen değerlendirme sonuçları çalışmada sunulmuştur.

Fotoğraflar "Surların Öte Yanı Zeytinburnu, 2003-2011" kitabında kullanılan, Burçak Evren arşivinden; İstanbul Haritası, Balıklı rum Ortodoks Manastın (Gustave Schlumberg), Harita (Theodos Dönemi İ.S. 408-450 İstanbul'un Bölgeleri), Hartman Schedel (1440-1514), Pietter Van Der AA (1659-1733), İstanbul Haritası (1512-1594) Hartman Schedel, Constantinapolis Hartman Schedel (1512-1594) (El çizimi), Urbis Constantinopolit~nae, R. Fenner (1769), Byzantium­Beerpugnacione Constantinopolis, İstanbul Haritası George B ra un ( 1 541-1622), Balıki ı Zoodobos Piyi, 3 adet, Allom tarafından yapılan çelik baskı gravürü (Robert Walsh, Constantinople and The Scanery of The Seven Churches of Asia Minor, London, 1839), 1582 şenliklerine katılan derici esnafını betimleyen bir minyatür, 19. yy.' ın ortalarında bir kır kabvesi, İstanbul sokaklarının vazgeçmez seyyar satıcılarından biri olan, çiçek satıcısı · (20. yy. başları), Surname minyatürlerinde esnaf alaylarının geçişinden bir ayrıntı, 19. yy.' ın başlarında Topkapı kahvehaneleri, Şehzade mehmet'in sünnet töreni'nde esnafın geçişi (1582), tipik Osmanlı kahvehanesinde ocakbaşı (19. yy.' ın başları), Surname minyatürleri, kente odun taşıyan deve kervanlı konulu karpostal (20. yy.' ın başlarında), 19. yy.' ın ortalarında yapılmış Kazlıçeşme Gravürü, Osmanlı minyatürlerinden bir ayrıntı, İstanbul Surları' nın 19. yy' ın sonlarında görünüşü, İstanbul Surları'nın 20. yy' ın başında görünüşü, Sur dibinde sosyal yşam (19. yy.' ın sonu), Mevlevi Semah'ı, Semazenler, (2 adet) Çıpıcı Çayırı fotoğrafları, Celal Yıldırım

arşivinden; Haliç, Sultanahmet Camii, Yedikule ve Kızkul~si' ni gösteren bir İstanbul çizimi, At Meydanı'ndaki şenliklerden derici esnafının geçişi, Surlar 19. yy.' ın sonları, Meşk metodu eğitimi hazu·Iık, Mevlevi dervişlerinin semahı, Mesire yerleri resmi (16. yy.) fotoğı·afları,

Çırpıcıda saka fotoğı·afları, Emre Güven arşivinden; 20. yy' ın başlarında Kazlıçeşme konulu karpostal fotoğı·afları, Mehmet Alpay arşivinden; Perişen Baba Tekkesi' nin eski hali, Zeytinburnu' nun bir mahallesinin, Gökalp Mahallesi 42. Sokak ile 46. Sokağın kesiştiği yer, Zeytinburnu' nun panoraması, 1962' de 10. Yıl Caddesi Mevlanakapı sur girişi, çeşme durağı (minibus hattı, 1974), Muammaer Aksoy Caddesi (1977), bir zamanlar Millet Bahçesi, Zeytinburnu' I)dan bir görünüş (gecekondular), 1961' de Abay Caddesi (tarihi çeşme), 70' li yılların başında Zeytinburnu ve Topkapı fotoğraflan, Nezih Başgelen arşivinden; Mermer Kule' nin batıdan görünümü, Surlarda Doğuya doğru çekilmiş 4. ve 5. kulelerin ayrıntısı, Altınkapı (dış kapının ·batıdan görünüşü, 1894 depreminden önce), Altınkapı (dış kapının kuzeybatıdan genel görünüm, I 894 depremin~en önce), kara surlarının (Topkapı' dan Edimekapı' ya doğru geride Milrrimah Camii ile, kuzeye bakan) görünümü, Silivrikapı, Zeytinburnu ilçesinin sınırını

oluşturan tarjhi kara surları fotoğrafları, Zeytinburnu Belediyesi arşivinden; Belgrad Kapı, Soğanlı Bitkiler Parkı'ndan surların görünümü fotoğrafı ile Zeytinburnu Fatih Camii' nin onaylı projesi, Zeytinburnu Belediyesi Encümen arşivinden; Yenikapı Mevlevihanesi' nin yangından önceki hali fotoğrafı, MSÜ arşivi; Merkez Efendi Tekkes i Camii-Tevhithanenin Planı, Yedikule Göğüs Hasyatıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi arşivi; (2 adet) Eski Göğüs Cerrahisi (asfalt yol yapılmamış hali) fotoğrafları, Engin Yıldız' ın, Cuma Kilisesinin iç görünümü, Cuma Kilisesi' nin avlusu, Silivrikapı Balıklı Ayazması ve iç görünümü, Kazlıçeşme (Kazlıçeşme de yıkımda artakalanlar, 2003), Gençlerin Semahı, Tarihi Kazlıçeşme' den arta kalanlar ve Perişen Baba Tekkesi, Seyyid Nizarn Türbesi ve Mescidi, Restorasyon öncesi Merkez Efendi Tekkesi Haremi, Merkez Efendi Tekkesi' nin önündeki meydan, Merkez Efendi Tekkesi' nin mezarlık tarafından görünüşü, Kazlıçeşme' nin üzerindeki' kitabe, Merkez Efendi Tekkesi, Takkeci İbrahim Ağa camii kİtabelerinden biri, Zeytinburnu Fatih Camii' nin dış görünümü, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Mescidi' nin dış görünümü fotoğrafları, kaz kabartması çalınan tarihi Kazlıçeşme'nin kazsız hali, Merkez Efendi'deki tarhi çeşme, Takkeci İbrahim Ağa Camii' nin duvara bitişik anıtsal çeşmesi, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı binası (Eski Askeri Hastahane), Topkapı Otobüs Terminali, Dikilitaş, Kazlıçeşme de yok olan tarihi yapılardan biri, Zeytinburnu' nun modem kentsel dönüşümü, fotoğrafları, Yıldız Üçok' un 50' li yıllarda Kazlıçeşme' de derinin işlenişi, Perişen Baba Tekkesi fotoğrafları, Nevzat Çakır' ın

207

Page 5: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTAi'fBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 istanbul Taribi Yarımada Uygulama ve Araşhrma Merkezi

Kazlıçeşme'nin son günleri, Kazlıçeşme de bir çalışma, Kazlıçeşme' nin emekçilerinden biri, Işık, gölge ve deri, Kazlıçeşme (1986), (4 adet) Kazlıçeşme çalışanlanndan biri, Kazlıçeşme' de yaşam, güç koşullar altında çalışan Kazlıçeşme emekçilerinden biri, Kazlıçeşme ( dericilerin buhar kazanı) (1986) fotoğrafları, Hilmi Şahenk' in 40' lı y ılların başında Kazlıçeşme' nin deniz tarafından görünümü fotoğrafı, Zeytinburnu' nda yaşamın iki yüzü, Nezih Başgelen' in, Kazlıçeşme ve Yedikulenin havadan görünümü, fotoğrafı, İsmail Küçük' ün Zeytinburnu Fatih Camii içinden görünüm, Abdtilbaki Paşa Kütüphanesi, Yedi Şehit Türbesi, (2 adet) Merkez Efendi Türbesi' nin içi, Merkez Efendi Köşkü ve yanındaki hazire, Merkez Efendi Camii Tevhidhanesi' nin mezarlık tarafından görünüşü, Yenikapı Mevlevihanesi restorasyon sonrası görünüm, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Kilisesi, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi' nin iç avlusu, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi bahçesi, (2 adet) Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nin günümüzde kullanılan tarihi eczanesi, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi' ndeki tarihi ilaç dolapları, Balıklı Rum Hastanesi ve saat kulesi, Balıklı Rum Hastanesi İhtiyar Evi (Ön cephe), Balıklı Rum Hastanesi ilaç kapları, Balıkir Rum Hastanesi minyatürü, Bahklı Rum Hastanesi İhtiyar Evi girişi, Zeytinburnu' nun modern kentsel dönüşümü, Zeytinburnu' nun-yeni yüzü Olivium, günümüzde Zeytinburnu' ndan bir görünüm, Zeytinburnu şehir anıtı, Abdi İpekçi spor salonu, Hat Boyu'ndaki dericiler (58. Buvar) fotoğrafları, Nuran Yıldırım arşivi; Balıklı Rum Hastanesi İçhastalıklan servisi (1839) (Lefkoma, 1904), Balıklı Rum Hastanesi' nde Doktor Squrdeos ameliyatta 1901 (Lefkoma, 1904), Balıklı Rum Hastanesi Çamaşırhanesi 1896 (Lefkoma, 1904), Yetimhane (Lefkoma, 1904) fotoğraflan, Süheyl Ünver' in fırçasından Seyyid Nizam, Tekkesi, Merkez Efendi Tek.kesi, Takkeci İbrahim Ağa Camii resimleri, restorasyon sonrası Yenikapı Mevlevibanesi, Süheyl Ünverin çizgileriyle Yenikapı Mevlevihanesi fotoğrafları, M. B. Tahman 1980; Hacı Mahmut Ağa Tekkesi, Seyyid Nizarn Tekkesi planlan ince lenmiştir.

Vakıflara ait olan eski eser kayıtlarından başkaca bir kayıdın ve inşaat defterlerinin Osmanlı döneminde tututmaması ve eski eserlerinde önemsiz görülerek belediyelerce yıkı lmış olması,

bilimsel iddaların mesnetsiz olduğu kanısı yaratabilir. Bu kanının giderilmesinde Şer-i mahkeme kayıtları ve dilekçe yazma geleneğinin Osmanlı' da devam etmesi bizleri belge bulma konusunda rahatlatmakatdır. Fakat eski resim, fotoğraf incelemelerinin bilimsel kültürü bu konular üzerine yoğunlaşmış olan bilim adamlan tarafından yapıldığı bir çalışma ve sonuçları burada sunulmaya çalışı lmıştır, izlenilecek bu yöntem harici bir yol olmad ığı veya bu metot dışı bir yöntemin bilimsel olmadığı görüşilndeyiz.

1 .3 Kavramlar

Bek{ir Mahallesi: Sadece bekarların çevredeki fabrika ve atölyelerde çalışarak yaşamlarını

sürüdürdüğü ilk örneği Zeytinburnu yerleşiminde oluŞturulan, küçük konut veya bekar hanlarından oluşn ve yine bekarların kullandığı mahalle hamarnı ile birlikte oluşturulmuş

mahalle.

Sanayi A lam: Atölye ve Fabrikaların oluşturduğu doğal arıtma sistemi (dere, nehir gibi, genelde akarsukenarları) bulunan, fabrikalarda üretilen ürünlerin pazarianığı arastaları ve dükkaniarı hemen yanı başlarında bulunan ve bu fabrikalannda ihtiyaçlarını karşılayan veya atıklarını satabailacekleri esnafında küçük atölyelerinin bu alana dahil olduğu karmaşık.

Mesire Yeri: Halkın çayırlarından istifade ettiği (pikik yaptığı),_ bayram ve bahar şenliklerini yaptığı dere ve su kenarları.

Baraka: TahtaJeulübecikler şeklinde üzeri sac kaplı kücük esnaf dükkanları. / , . Ayazma: Tanrısal güçlerin yüklendiği ş ifalı su kaynaklarına verilen isim. Geneltikle bu kuyular avluda yer alacak şeki lde etraflarına, Ortodoks kiliseleri inşa edi lmiştir.

208

Page 6: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Ordu Yolu: Ordunun savaşa giderken sur içinden rahatça çıkabileceği, taş bloklada tanzim edilmiş yol.

Hisar (Burç): Padişah veya paşaların (komutanların) savaşı izlediği ve yönettiği sur köşelerine veya sur duvarlarına yerleştirilmiş genelde sekizgen veya kare şeklinde üzerieri damh ve korkulukları yüksekçe olan korunaklı iç kımlarında taş basaınaldı merdivenleri ve birkaç odaları bulunan yapılar.

Sur Kapısı (Şelıir Kapısı): Burçlar arasına rastlayan sur duvarlarında kontrollü girişi sağlamak üzere dövme demirden zırhlı olarak imal edilmiş kalın, yüksek iki kanatlı şehir kapıları.

1.4 Zeytinburnu Yerleşiminin Tarihsel Döngü İçerisindeki Yeri

Bizans döneminde yapılaşma ya başlayan semt "Hebdomon" adı ile anı lmaktadır. Yer tarifiernelerinde "Kyklobion, Strongylon veya Kastellon" olarak "Yuvarlak Hisar" olarak tarif edilen bizans surlarının bölümde tamamen Zeytinburnu yerleşim alanı içerisindedir. Du Caoge Kyklobion adı ile tanımlanan sur kısmının İstanbul sur Kapılarından Yaldızlı Kapı civarında olduğunu ve Zeytinburnu'nun bu civarda kurulduğu kabul edilmiştir [1].

Zeytinburnu surların dışında dolayısıyla merkezden uzak kaldığı ve nüfus olarak yoğunluğa sahip olduğu içirı askeri otorite bakımından kontrol edilmesirlde zorluk çekilen bir bölgedir. Bu bölge; İstanbul' u kuşatmak isteyen orduların konaklama alanları, Bizans ordusunun taliıngalı alanı, halkın isyan meydanı ve askeri törenierin icra edildiği bir merkez konumundadır. Bu bölgenin böylesine yoğun bir işlevselliğe sahip olmasının iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi Roma' yı İstanbul' a bağlayan "Via Egnatia" adı verilen ordu yolu üzerinde önemli bir bölgeydi. İkinci sebep ise Bizans dünyasının en saygın dini merkezlerinden biri olan kutsal "Pege" bölgesindeki Meryem Ana kilisesinin burada bulunmasıdır. Meryem ana' ya adanan ikinci kilise Balıkl ı Ayazması kilisesi' dir (yapım yılı, İ.S. 457-474, I. Leoo tarafından inşa ettirilmiştir). Bu kilise Ayasofya' nın inşasından arta kalan para ile şifalı su kaynağı üzerine inşa edilmiştir [1].

"Via Egnatia" ordu yolu; Yaldızlı Kapı' ya kadar uzanan ve değirmen taşları kadar geniş, kalın ve arabaların rahat ilerleınesi.)çin düz, pürtüksüz yüzeye sahiptir, birleşim yerleri aralıksız ve biribiriyle uyumlu, büyük taş bloktarla döşeli iki yük arabasının yan yana geçebileceği genişlikte inşa edilmiştir. Böylece ordu rahatlıkla şehir dışına çokabilİyor ve yağmur yağınca batakhğa dönen sur dışı bölgesinden rahatlıkla savaş arabalarını ilerieye biliyordu. Bu yol "Büyük Taş Döşeli" manasında "Plakote" adı ile bilinir. Bu yol İ.S. 577' deki iki büyük deprem sırasında da balkın sur-içi bölgesinden çıkarılması içinde ve Zeytinburnu' oda toplanması için kullanılmıştır [1].

Bölgedeki ilk yapılar azizierin mezarlarının gömülü olduğu yerleşim alanlarından uzakta bulunan alanlar üzerinde kurulan manastırlardır. Özellikle bölgede ilk kurulan manastırıo tarihi önemlidir. İlk manastır; "Abramites" yapım yılı İ. S. VI. yy.' ın başlandır ve "Via Egnatia" ordu yolu üzerindedir [1].

Bölge Osmanlı dönemine gelindiğinde çiftlikler, bağlar ve barındırdığı tekkeler ile ün kazanır. Bölge Osmanlı döneminde Edirne Kapı' dan başlayıp Yedikule' de son bulan sur-dışı bölgesi kapı hatları boyunca uzanan alanı içine alır. Bu bölge; Edirne' ye yapılan askeri yolculukların başlangıcı olan davutpaşa salırasına ve oradanda Bakırköy' le çevrelenen bir alanın hakimi ve merkezidir [1].

209

Page 7: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Taribi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Bölgede ilk yerleşim Kazlıçeşme civarında başlamıştu·. Fatih' in İstanbul' u fethinden soma şehrin güvenliği için Yedikule Hisarını inşa ettirir. Şelu·in canlanması için bu bölgede tabakhaneleri kurar ve dericileri bu bölgeye çekmek için Anadolu' dan deri ustalarını da bölgeye yerleştirir. Kazlıçeşme meydanında inşa edilen ilk cami Fatih tarafından Kazlı çeşme camisidir. Bu merkezde gelişen semtte daha sonra tekkeler, hanlar hamamlar ve diliddinlar oluşturulmuş,

özellikle tabakhanelerde çalışan bekar işçilerin kaldığı bekar mahalleleri k-urulmuştur [1].

Semtte ciddi anlamda nüfus artışı, n. Abdülhamid (XIX. yy. sonlarında) zamanında sanayi kompleksi içerisinde kurulan baruthane, tüfekhane, fışekhane gibi askeri amaçlı yapıların ve askeri hastanenin inşa edilmesiyle başlar. İlk yerleş im merkezi Kazlıçeşme civarı ve Yeni Doğan Mahalleleridir. Bunlan Sümer, Yeşiltepe ve diğerleri izlemiştir [1].

Semt uzun sure içinde barındırdığı bahçeleri, çiftlikleri, bağlan ve çayırlarını koruyabilmiştir. Fakat bu değerlerin sayı ları sınırlıdır. Zeytinburnu arazisin.in büyük bir çoğuoluğu vakıf malı olduğu için Osmanlı bu alanı tamamen halka açmış ve sanayileşmeye sunmuştur. Bunun yanı su·a bölgede bulunan Silivri kapı ve Çırpıcı aı:as ı çayırlık bölgeyi de mesire yeri olarak halka açarak, yapı sıkiaşmasını/binasal daralmayı/psikolojik nefessizliği engellemiştir [1].

1.5 Zeytinburnu Yerleşiminde İşievsellik

İstanbul' un tabakhane ve ınezbeha merkezi haline gelen bu alan son derece temizdir, bunun sebebi çırçır deresinin suyunun temizlikte kullanılması ve atıkların bu dere vasıtası ile uzaklaştınlmasıdır. Bu tesisiere ek o larak kesilen hayvan atıklarını değerlendirmek için mumhane ve kirişbaneler (hayvan bağırsaklarından yapılan esnek ip fabrikası) kurulmuştur. Salhaneler (mezbaha), tabakhaneler ve mumhanelerin sayılarının 400'den fazla olduğu, bekar işçi sınıfının yaşadığı , çok ciddi bir yerleşime (göçe) maruz kalan, büyük sanayi hamiasinin başlatıldığı , askeri hastahane ve talimhaneninde bulunduğu kendisine has büyüklükte limanı olan kompleks (karmaşık) bir yerleşim alanıdır [1].

Kazlıçeşme İskele' si Zeytinburnu yerleşiminin önemli bir ticaret merkezini oluşturmuş ve mal sevkiyatının deniz yoluyla yapılmasına olanak sağlamıştır. Zeytinburnu' nun sanayi merkezi olarak gelişmesindeki rolü büyüktür. Zeytinburnu yerleşiminde bulunan Deri ve basma fabrikalarının tüm hammadeleri ve askeri tesislerin tüm ihtiyaçları bu yolla karşılarunıştu· [1].

Bölge, Bizans sud anna bitişik olması ve Bizans tarafından uzun sure kullanılan bir alan üzerine kurulmuş olması nedeni ile bölgenin tarihsel geçmişi çok ötelere dayanmaktadır: Bölgede, Türk mimari geleneğine göre inşa edilerek surlara ilave edilen üç büyük ve dairesel kesitli kule mevcuttur. Böylelikle surlarda toplam yedi adet ku le oluşturulmuştur. Kulelerden en büyüğüne tüm Osmanlı devleti hazinesi saklanmış ve bölge emniyete önem verilen güvenli bir merkez konumuna getirilmiştir. Bölgede özellikle ordunun ihtiyacını karşılamak üzere 360 adet debbağhane ilk seferde kurulmpş bu sayı I. Abdülhamit Han zamanında artmıştır. Bu kuruşluşlardan evvel, bu zanaat dalı ile ilgili olara!< böİgedeki ilk asıl üretime başlama tarihi i. S. 550 yılıdır [1].

Osmanlı şehircliği kendine.has geleneğinin devamı olarak; dere boylarını ve buradaki çayırlıkları muhafaza etmiştir. Bu alanları hem mesire yeri hem hayvan . otlağı hemde savaş hazırlıları esnasında ordugah ve talirrigah alanı olarak kullanmıştır. Zeytinburnu Semt alanı içerisinde Çırpıcı ve Veliefendi çayırları Edirne' ye yapılan seferler için en fazla kullanılanlarıdır. Çırpıcı

deresi üzeril}d~ sadece askeri amaçla inşa edi lmiş, halkında kullandığı birçok köprü kurulmuştur [1].

210

Page 8: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İST A.NBUL TARİHİ Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araşhrma Merkezi

Daha sonra Zeytinburnu yerleşimi üzerinde yoğunluğun artması ile boş olan çayırların özellikle ana yollara bakan kısımlarında barakalar kurulmaya başlarunıştır. Semt esnafı buralarda kendine düldeanlar oluşturmaya çalışmıştır. Osmanlı devleti izinsiz kullanmilara ve vakıf arazilerinin usulsüz kullanımına karşı elinden geleni yapmıştır. Aynı zamanda çayır gibi açıklık alan ve mesire yerlerinde içki kullanımını engellemiş ve güvenlik tedbirlerinide özellikle bahar ve yaz aylarında sürekli olarak arttırmış ve ailelerin rahatlık içinde kullanabilecekleri regreasyon alanları oluşturmuştur, böylece semtin her köşesinde güvenliği arttırılmış mahalleler oluşturmuştur. Çoğu zamnada bu gibi yerlerde bir grup süvarİ askeri daima nöbette bulunarak güvenliği sağlamıştır [1].

1.6 Zeytinburnu Yerleşiminde Mimari Kimlik

Zeytinburnu yerleşimnde yapılacak bir mimari kimlik değerlendirmesi, kesinlikle doğru

olamayacaktır. Değişik dönemlerde, değişik amaçlar için inşa edilen binalar ile sivil ve resmi bina yapım teknikleri için yapılabilecek bir değerlendirme, bölgede mevcut olan sivil mimari örneği eserlerin birçoğunun yıkılmış olmasından dolayı, doğru olamaz.

Zamanlarına göre . inşa edildiği düşünülen sivil mimari örneği eserler, döneminin yap un teknikleride düşünülerek aşağıda anlatılınaya çalışılmıştır. Eldeki verilere göre; Osmanlı döneminde, çoğunluğunu ahşap malzemenin, Cumhuriyet döneminde ise tuğla malzemenin oluşturduğu konutlar, sanayi tesislerinin kapladığı bir alana karşılık gelmekte ve arazi sorulan nedeni ile sokaklar dar ve küçük ölçekli, cami, tekke ve okulların inşa edildiği bir bölge olması ihtimali kuvvetlidir.

Sanayi tesislerinin yapı kültürü bakımından hakim olduğu bölgede, yolların taş döşeli ve devamlı bakımı yapılan İskele ile çtrpıcı deresi kenan; sanayi alanı arasındaki caddelerin geniş ve bakımlı, sokakların ise dar ve sadece taş döşeli olduğu düşünülmektedir. Çıkmaz sokakların olmadığı ulaşırnın kolaylaştırıldığı bir bölge olduğu açıktır. Mahalle ralarında ise halkın oluşturduğu çıkmaz sokaklar: ve yarı özel alanlar mevcuttur.

Sokak peyzajlarını ise yine konut silüetleri kadar, tekke ve cami avlu duvarlarının oluşturduğu ve kilise, manastır gibi yapılarında Rum mimarisi tarzı yapıların yüksek avlu duvarları ile çevrilmiş halleri ile Osmanlı Dönemi rapılarının yanında farkl ı bir görünün sundukları düşünü lmektedir.

İslam şehirciliği açısından bekar mailelerinin oluşumu önemlidir. Küçük hacimli evler veya dar hacimli ve çok sayıda odalı büyük ölçekli hanların bölgede inşa edildiği düşünülmektedir. Bu yapılar hem konut ihtiyacını karşılamakta bem de mahalleye ayrı bir işlevsellik kazandırmış olmalıdır. Neredeyse cami külliyeleri kadar hacimli olmalarına karşılık sadece konut ihtiyacını karşı lamak için yapılmış olmaları (fonksiyonelliklerinin düşük olması), sütrüktürlerinin konutlara göre değişik olması mimari kimliğe etkilerini önemli bir noktaya taşımaktadır. Mimari kimliğe etkileri, Osmanlı ticaret ham tarzında inşa edildikleri kabul edilerek, dış cepheye bakan sağır ve yüksek duvarları büyük ana kapıları avlulu, kemerli, revaklı iç-yapıları ile mahallenin konut olarak kullanılan fakat konut tarzında inşa edilmemiş fazlaca alan kaplamış bir bölümü olarak görüntü vermektedikleri düşünülmektedir.

1. 7 Zeytinburnu Yerleşiminde İnşa Malzemelerinin Osmanlı Dönemi Mahalle Oluşumuna Etkilerinin incelenmesi

Semtete yerleşirnin ilk başladığı merkez olan Kazlıçeşme civarı gelişerek mahallelere ayrılmıştır. Bugün doğudan Yedikule Hisarı ve Bizans Surları' ndan başlayarak, batıda Zeytinburnu İstasyonu ile Zeytinburnu Belediye binası arasında kalan alanı oluşturur. Kuzeyinde Sirkeci­Halkalı Demiryolu' nun geçtiği, güneyinde de Sahilyolu ve Marmara Denizi ile çevrili bulunan

211

Page 9: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBULTARiHi Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araşhrma Merkezi

Bölgede ilk yerleşim Kazlıçeşme civarında başlamıştır. Fatih' in İstanbul ' u fethinden sonra şehrin güvenliği için Yedikule Hisarını inşa ettirir. Şehrin canlanması için bu bölgede tabakhaneleri kurar ve dericileri bu bölgeye çekmek için Anadolu' dan deri ustalarını da bölgeye yerleştirir. Kazlıçeşme meydanında inşa e'dilen ilk cami Fatih tarafından Kazlı çeşme camisidir. Bu merkezde gelişen semtte daha sonra tekkeler, hanlar hamamlar ve dükkanlar oluşturulmuş,

özellikle tabakhanelerde çalışan bekar işçilerin kaldığı bekar mahalleleri kurulmuştur [1].

Semtte ciddi anlamda nüfus artışı, Il. Abdülhamid (XIX. yy. sonlarında) zamanında sanayi kompleksi içerisinde kurulan baruthane, tüfekhane, fışekhane gibi askeri amaçlı yapıların ve askeri hastanenin inşa edilmesiyle başlar. İlk yerleşim merkezi Kazlıçeşme civarı ve Yeni Doğan Mahalleleridir. Bunları Sümer, Yeşiltepe ve diğerleri izlemiştir [1].

Semt uzun sure içinde barındtrdığı bahçeleri, çiftlikleri, bağları ve çaytrlarını koruyabilmiştir. Fakat bu değerlerin sayıları sınırlıdır. Zeytinburnu arazisilltD büyük bir çoğunluğu vakıf mah olduğu için Osmanh bu alanı tamamen halka açmış ve sanayileşmeye sunmuştur. Bunun yanı su·a bölgede bulunan Silivri kapı ve Çırpıcı ar~sı çayırlık bölgeyi de mesire yeri o larak halka açarak, yapı sıkiaşmasını/binasal daralmayılpsikolojik nefessizliği engellemiştir [1].

1.5 Zeytinburnu Yerleşiminde İşievsellik

İstanbul' un tabakhane ve mezbeba merkezi haline gelen bu alan son derece temjzdir, bunun sebebi çırçu· deresinin suyunun temizlikte kullanılması ve atıklarm bu dere vasıtası ile uzakJaştmlmasıdtr. Bu tesisiere ek olarak kesilen hayvan atıklarını değerlendirmek için mumhane ve kirişbaneler (hayvan bağırsaklarından yapılan esnek ip fabrikası) kurulmuştur. Salhaneler (mezbaha), tabakhaneler ve mumhanelerin sayılarının 400'den fazla olduğu, bekar işçi sınıfının yaşadığı, çok ciddi bir yerleşime (göçe) maruz kalan, büyük sanayi hamiasinin başlatıldığı, askeri hastahane ve tal İmhaneninde bulunduğu kendisine has büyüklükte limanı olan kompleks (karmaşık) bir yerleşim alanıdtr [1].

Kazlıçeşme İskele' si Zeytinbuınu yerleşiminin önemli bir ticaret merkezini oluştunnuş ve mal sevkiyatının deniz yoluyla yapılmasına olanak sağlamıştır. Zeytinbuınu' nun sanayi merkezi olarak gel işmesindeki rolü büyüh.'tiir. Zeytinburnu yerleşiminde bulunan Deri ve basma fabrikalarının tüm hammadeleri ve askeri tesislerin tüm ihtiyaçları bu yolla karşılanmışttr [1].

Bölge, Bizans surlarına bitişik olması ve Bizans tarafından uzun sure kullanılan bir alan üzerine kutulmuş olması nedeni ile bölgenin tarihsel geçmişi çok ötelere dayanmaktadır.' Bölgede, Türk mimari geleneğine göre inşa edilerek sudara ilave edilen üç büyük ve dairesel kesitli kule mevcuttur. Böylelikle surlarda toplam yedi adet ku le oluşturulmuştur. Kulelerden en büyüğüne tüm Osmanlı devleti hazinesi saklanmış ve bölge eınniyete önem verilen güvenli bir merkez konumuna getirilmiştir. Bölgede özellikle ordunun ihtiyacını karşılamak üzere 360 adet debbağhane ilk seferde kurulmı-ış bu sayı I. Abdülhamit Han zamanında artmıştu·. Bu kuruşluşlardan evvel, bu zanaat dalı ile ilgili olarak bölgedeki ilk ası l üretime başlama tarihi i.S. 550 yılıdır (I].

Osmanlı şehircliği kendine.has geleneğinin devam ı olarak; dere boylarını ve buradaki çayırlıkları muhafaza etmiştir. Bu alanları hem mesire yeri hem hayvan .atlağı hemde savaş hazırlıları

esnasında ordugah ve taliırigah alanı olarak kullanmıştır. Zeytinburnu Semt alanı içerisinde Çırpıcı ve Veliefendi çayırları Edirne' ye yapılan seferler için en fazla kullanılanlarıdır. Çırpıcı deresi üzeril)de sadece askeri amaçla inşa edilmiş, halkında kullandığı birçok köprü kurulmuştur [ı].

210

Page 10: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEJ.\ılPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Daha sonra Zeytinburnu yerleşimi üzerinde yoğunluğun artması ile boş olan çayırlarm özellikle ana yollara bakan kısırnlarında barakalar kurulmaya başlanmıştır. Semt esnafı buralarda kendine dükldinlar oluşturmaya çalışmıştır. Osmanlı devleti izinsiz kullanırnlara ve vakıf arazilerinin usulsüz kullanırnma karşı elinden geleni yapmıştır. Aynı zamanda çayır gibi açıklık alan ve mesire yerlerinde içki kullanımını engellemiş ve güvenlik tedbirlerinide özellikle bahar ve yaz aylarında sürekli olarak arttırmış ve ailelerin rahatlık içinde kullanabilecekleri regreasyon alanları oluşturmuştur, böylece semtin her köşesinde güvenliği arttırılınış mahalleler oluşturmuştur. Çoğu zarnnada bu gibi yerlerde bir grup süvarİ askeri daima nöbette bulunarak güvenliği sağlamıştır

[1].

1.6 Zeytinburnu Yerleşiminde Mimari Kimlik

Zeytinburnu yerleşimnde yapılacak bir mimari kimlik değerlendirmesi, kesinlikle doğru

olamayacaktır. Değişik dönemlerde, değişik amaçlar için inşa edilen binalar ile sivil ve resmi bina yapırn teknikleri için yapılabilecek bir değerlendirme, bölgede mevcut olan sivil mimari örneği eserlerin birçoğunun yıkılmış olmasından dolayı, doğru olamaz.

Zamanlarına göre inşa edildiği düşünülen sivil mimari örneği eserler, döneminin yapım teknikleride düşünülerek aşağıda anlatılınaya çalışılmıştır. Eldeki verilere göre; Osmanlı döneminde, çoğuuluğunu ahşap malzemenin, Cumhuriyet döneminde ise tuğla malzemenin oluşturduğu konutlar, sanayi tesislerinin kapladığı bir alana karşılık gelmekte ve arazi soruları nedeni ile sokaklar dar ve küçük ölçekli, cami, tekke ve okulların inşa edildiği bir bölge olması ihtimali kuvvetlidir.

Sanayi tesisle~inin yapı kültürü bakımından hakim olduğu bölgede, yolların taş döşeli ve devamlı bakımı yapılan İskele ile çırpıcı deresi kenarı; sanayi alanı arasındaki caddelerin geniş ve bakırnlı, sokakların ise dar ve sadece taş döşeli olduğu düşünülmektedir. Çıkmaz sokakların olmadığı

ulaşırnın kolaylaştırıldığı bir bölge olduğu açıktır. Mahalle ralarında ise halkın oluşturduğu çıkmaz sokaklar ve yarı özel alanlar mevcuttur.

Sokak peyzajlarını ise yine konut silüetleri kadar, tekke ve cami avlu duvarlannın oluşturduğu ve kilise, mahastır gibi yapılarında Rum mimarisi tarzı yapıların yüksek avlu duvarları ile çevrilmiş halleri ile Osmanlı Dönemiyapılarının yanında farklı bir görünün sundukları düşünülmektedir.

İslam şelıirciliği açısından bekar mallelerinin oluşumu önemlidir. Küçük lıaciınli evler veya dar lıaciınli ve çok sayıda odalı büyük ölçekli hanların bölgede inşa edildiği düşünülmektedir. Bu yapılar hem konut ihtiyacını karşılarnakta hem de mahalleye ayrı bir işlevsellik kazandırmış olmalıdır. Neredeyse cami külliyeleri kadar hacimli olmalarına karşılık sadece konut ihtiyacını karşılamak için yapılmış olmaları (fonksiyonellik.lerinin düşük olması), sütrüktürlerinin konutlara göre değişik olması mimari kimliğe etkilerini önemli bir noktaya taşımaktadır. Mimari kimliğe etkileri, Osmanlı ticaret lıanı tarzında inşa edildikleri kabul edilerek, dış cepheye bakan sağır ve yüksek duvarları büyük ana kapıları avlulu, !keınerli, revaklı iç-yapıları ile mahallenin konut olarak kullanılan fakat konut tarzında inşa edi lmemiş fazlaca alan kaplamış bir bölümü olarak görüntü vermektedikleri düşünülmektedir.

1. 7 Zeytinburnu Yerleşiminde İnşa Malzemelerinin Osmanlı Dönemi Mahalle Oluşumuna Etkilerinin incelenmesi

Semtete yerleşimin ilk başladığı merkez olan Kazlıçeşme civarı gelişerek mahallelere ayrılmıştır. Bugün doğudan Yedikule Hisarı ve Bizans Surları' ndan başlayarak, batıda Zeytinburnu İstasyonu ile Zeytinburnu Belediye binası arasında kalan alanı oluşturur. Kuzeyinde Sirkeci­Halkalı Demiryolu' nun geçtiği, güneyinde de Sahilyolu ve Marmara Deoizi ile çevrili bulunan

211

Page 11: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Zeytinburnu Semti, semt olmaktan çıkarak bugün Zeytinburnu İlçesi haline gelmiş yaklaşık olarak 170.000 metrekare alana sahip bir bölgedir [l].

Malıailelerin merkezi sayılabilecek noktalarda konuş la!ldırılmış çeşmeler; Kazlıçeşme, Nazif Efendi Sebili, Kapıcı İsmail Ağa Çeşmesi, Hacı Bayram Can Çeşmesi , Merkez Efendi Çeşmesi, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Çeşmesi, Emine Sultan Meydan Çeşmesi, Ali Bey Çeşmesi, Takyeci Çeşmesi, Sadrazam Ali Paşa Çeşmesi, Hüseyin Bey Çeşmesi günümüze gelenlerdir. Kalasik Osmanlı Çeşme üslfıbunu yansıtan çeşmeler 1537-1903 yılları arasında inşa edilmiş ve tamamı su sarnıçlı olan tiptedir. Küfeki bloktarla inşa edilen çeşme ve sebillerin ön yüzleri çeşme alın lıkları mermer levhalarla/tabakalarla kaplanmıştır. Kemerli musluk nişleri olan veya düz yüzeyli (ön cepheleri aynalı) olan tipleri de mevcuttur. Musluk adı verilen, dövme kare veya dairesel kesid i demir borular da tam anlamıyla musluk yoktur, suyun devamlı akması isten ilmektedir [ 1].

Çırpıcı deresinin batı yakasında üstü açık bir su haznesinden bahsedilir. Bu su· 'haznesi Zeytinburnu' nun (sur-dışı bölgesinin) su ihtiyacını karşılamaktadır. 127x76 m. boyutlarında ve ll m. derinliğindedir. Türkler tarafından buraya "Fil Damı" da denilirmiş, Osmanlı' nın bu su kaynağından içme suyu olarak istifade ettiği tarihi belgelerde geçmektedir [1).

Hamamlar genelde camiierin külliyeleri içerisinde yer alırlarmış. Zeytinburnu yerleşiminde birçok harnamdan sadece bekarlar istifade edebilrnekteirnişler [1].

Camiler ve mescidler; Merkez Effendi Camisi ve Tevhidhanesi, Takkeci İbrahim Ağa Camii, Zeytinburnu Fatih Camii ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Mescidi' dir. Daha çok kare planlı olarak inşa edilen camiierin tamamı, ahşap damlı ve bu damların ahşap sütunlar üzerine oturttılduğu Selçuklu Dönemi klasik formlu ve geleneksel ahşap malzemeli camii tipindedir. Daha sonraki restorasyonlar da ahşap damlar kaldırılmış ve beton table (metal çatı-makaslı veya ahşap konstrüksüyonlu) çatı uygulaması yapıldığı anlaşılmıştır [1 , 2].

Tekkeler; Perişan Baba Tekkesi, Hacı Mahmud Ağa Tekkesi, Seyyid Nizarn Tekkesi, Merkez Effendi Tekkesi' dir. Tekkeler kare, sekizgen veya dikdörtgen formlu, yüksekçe damlıdır. Aynı

zamanda Mescit olarak kullanılabilen iş ieve sahip ve genişçe bir tevhidhaneye sahiptir. Ana yapım ve sütrüktür elemanı olarak, kalsİk üslubla örülmüş kemerierin taşduvarlar üzerine oturduğu veya haşap konstrüksüyonlu olarak, ahşap çatkıların kapak tahtalar ile örtüldüğü fazla işçilik gerektirmeyen bünye duvarlarının üzerinde yükselen yapıdadırlar.

SiJri kemerler her duvarda kapı etra:flarında ve revak sütutarı arasında yer alır. Pencere lokma demirleri mutlaka kare formlu ve dövme demirdendir aynı şekilde dövme demirden üretilen sütun gergi demirleride statik bakımından önemli ve kasik üslü tamamlar niteliktedir.

Ana elemanlar; Cümle kapısı, çeşme ve kapalı/örtülü büyük, küçük ve açık türbe alaru, dervişler mezarlığı mescit olarak kullarulan·ve namaz bitiminde zikir yapılan tevhidbane, çilehane odaları, kuyu, şadırvan, mutfak, derviş hücreleri, şeyh dairesi, hükar köşkü, şeyh evi, darul.kurra (ders salonu) ve hamam gibidir [1, 2).

Yeni kapı mevlevihanesi gibi özel bir yapıya da sahip olan Zeytinburnu semti, meşk (musiki merkezi), semahane gibi üstün bir rekrasyon (eğlendinlen) alarü, ilim yuvası, tekke ve aş-evi s ıfatiarını birlikte barındıran bu yapı ile zamanın cazibe merkezi halini almıştır.

/ Semtte yaşayan fabrika sahibi gayrimüslimlerin istirade ettiği cemaat hastanelerini de barındıran semt ileri derecede gelişmiş neredeyse kendi kendine yeten bir şehir kimliğine bürünmüştür [1].

212

Page 12: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 istanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Cemaat bastaneleri; Yedikule Surp Pergiç Ermeni Hastanesi ve Balılı Rum Vakfı Hastanaesi' dir. Ayrıca Osmanlı Devleti' de semtte Zeytinburnu Askeri Hastanesi' ni kurmuştur. Bu hastane özellikle Baruthane çalışan larına hizmet vermiştir. Ayrıca 1949 yılında Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi de açılmıştır [I].

Dere kenarlarında özellikle Çırpıcı Deresi kenarına kurulan ilk yapılar olan ilk tabakhaneler zeminden 0,8-1,2 m. yüksekliğirıde temel duvarlarının üzerirıe oturtutmuş ahşap duvarlara ve taş tabanlara genelde mermer bloklardan oluşan çalışma tezgahiarına sahip oldukları tepit edilmiştir. Deri kurutma alanı olarak, ahaşap iki katlı, etrafı açık ve ahşap iskelet üzeri kiremit çatılı mekanlar kullanılmıştır [1, 2].

Daha çok "Karhaneler" (dükkanlar) tahta barakalardan oluşturulmuştur. Bu barakatarın çatıları ahşap çakma sıralı tahtaların üzerirıe iri dişli sarı kurnisıva-kumu doldurulmuştur, yağmur yağdığı zaman loğ ile düzeltilmesi, sıkıştınlması gereken durumdadır düz/eğimsizdir. Daha sooraları ise çatı kaplaması durumunda olan taktatara 17. yy. başlarında bakır levhalar çakılarak barda kiremit/oluklu kiremit döşenrniştir. İmalathaneler ise parsel sınırlarına oturtulmuştur. 4,5-5 m. kadar yükseklikteki Taş duvartarla örülmüş, yüksek damlar oluşturuluştur. Yüksek damlar yine 25-35 cm. aralıklarla enine döşenen ahşap dam cisirlerine (20-25 cm. çaplı dairesel kesitli) dikine (boylamasına) çakılan 3-5 cm. kalınlığında 20-25 cm. eninde 2-4 m. boylarında ahşap tahtaların çakılması ile üzerieri yine toprak dolgulu daha sonra kimremitli olarak inşa edildiği

anlaşılmaktadır. Pencereler yerden yaklaşık 3 m. yükseklikte ve genelde 30x50 cm. veya 40x40 cm. olacak şekilde sadece havalandırma maksatlı ola:rak, !akma parmaklıklı (dövme demirden, kare, 20x20 cm. göz açıklıklı) pencereler olarak binalara yerleştirilmiştir. Bazı tabakhanelerde sadece havalandırma ve güvenlik maksadı ile 20xl00 cm.' lik enine kovukların (oyukların) bulunduğu başkaca pencerelerin olmadığı da tespit edilmiştir [1, 2].

Cumhuriyet sonrasında ise çimento kullanımı ile botan tabla (arakat ayıracı!döşeme) uygulaması yapılmış ve ikinci katlar arsa kullaıumından daha fazla yararlanmak için inşa edilmiştir. Biriket veya dolgu yığına tuğlasından eklenen bölümleri vardır ve pencereler demir dağramalı olarak kütle ile orantısız boyutlardadırlar [1, 2].

Sur dibine kurulan kahvehaneler ve konutların birçoğu 1,2-1,5 m. yükseltilmiş taş dolgu zemin üzerine tek katlı, beşik çatıJı ve oluklu/alaturka/gelenekseVbardak kiremit örtülüdür. Dört tarafı sahanlıkla çevrilerek yaz aylarında bu mekan kullanılmış ve kaldınmlara veya yola geçici kullanım amaçlı taşılmamıştır. Bazı kahvehanlerde gündüzleri belli saatlerden sonra içki ikramına başlanması ile tüm pence panjurlan kapatılır ve yangın çıkmasını önlemek için tüm müşteri ler ocakbaşına veya şömirıenin etrafına yerleştirilirmiş . Dış dünya ile irtibat kesilirmiş. Işıklandırma ise adece çatı fenerlerlerinden gelen loş ış ıkla sağlamrmış [1, 2].

Sokak döşemeleri düzgün döşenmiş bazaltik veya granit 15x20 cm.' lik üst yüzeyi gönyelenmiş, taraklanmış blokların yük arabalarının her mevsim geçişirıi sağlayacak şekilde düzgün sıralı olarak zemine balyozla çakılması suretiyle oluşturulduğu tesbit edilmiştir [1].

Ahşap saray ve konakların birinci katları moloz yığına veya blok sıralı kesme taş duvar ve ikinci katları tamamen (boydanboya) çıkmasız ve ahşaptandır. Zaman :taman kullanılan çıkmalar sadece görüntü zenginliğirıi veya çözülemeyen oda planlarının düzenlenmesi düzgün forma ulaşması için kullanılmıştır. Zaten çok geniş bir oturum alanına inşa edilen saray, konak ve çiftlik evleri geniş saçaklı ve oluklu kiremitlerle kaplı kırma çatılara sahiptir. Bazen üç katlı ve çatı aralarının kullanıma sunulduğu bu konakların tüm penecereleri ahşap perdeli "Muşabaklı" ve ahşap çatkılı, kerpiç veya taş dolgulu taşıyıcı duvarlara sahiptir. Alışabm çaplanarak iskelet olarak kullanıldığı çatkı sistemirıde ahşap dikmeler 30-40 cm. aralıklarla genelde kayın ve meşe ağacından kullanıldığı gözlemlenmiştir. Ahşap birleşimler mutlaka çivili olarak, düz, zıvanasız (geçmesiz)

213

Page 13: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İST AN BULTARİHİ Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araşhrma Merkezi

olarak teşkil edilmiştir. Yapıştırıcı olarak kullanılan herhangibir madde yoktur. Sadece boşluk doldurmak için ahşap aralarına bezir yağı ve üstüpeçle hazırlanan cam macunu çekilir. Ahşaplar inşaata başlamadan o nce d oyma noktalarına kadar bezir yağı emdirilmiş durumdadır [1 , 2].

Daha çok bekar mahallelerinde bulunan hanların yıkılması ve semte ailelerin hızlı göçü ile son dönem Osmanlı yapılarına sahip olan semtte dolgu tuğlası ile inşa edilmiş kırma ve beşik, kırma çatılı evler dikkati çekmektedir. Duvarlar 3-3,5 m. yükseklikte, bazı binalar iki katlı ve çimento kullanımına rastlanılan yapılardır. Dolgu tuğla kullanılarak inşa edilen yapılar üslup olarak yuvarlak barok tarzda, kapı ve pencere kemerlerine sahiptir. Genellikle kireç bağlayıcılı harçla örülmüş duvarlara sahiptirler. Daha sonra bu gelenek 1900' lü yıllarda değişmiş ve tamamen yığına tarzda dolgu tuğlalı çimentolu harçlarta ile inşa edilmişlerdir [1 , 2].

Semte bütünü ile hakim olan ahşap yapı kültürü, sanayi semti olaması ve çalışan işçilere fazlaca konut ihtiyacının da hissedilmesi ile çabucak değiştiriterek yıkılan binalarının sayesinde yerini gecekondu tarzı yapılara terk etmiştir. Cadde ve sokaklar dar (2-3 m. kadar) ve kaldırunlar düzensizdir. Uzayıp giden sokaklar ve düzensiz bir yapıtaşmaya sahip olan semtte gece kondutaşmadan büyük oranda kurtulma başarısı elde eilmiştir. Fakat bu gün semt kentsel dönüşüm projelerirıe sahip olsa da birçok anıtsal tarihi eserini zamanla kaybetmiştir [1, 2].

Osmanlıda ilk bekar mahallelerinin kurulduğu ve ilk bekar hamamlarının teşkil edildiği semttir.

Günümüze gelindiğinde ise Zeytinburnu Tarihi Yerleşkesi tarihi sokalarını , imalathanelerini, geleneksel çarşı sını, bekar hanlarını ve hamarni arını, Roma dönemi yapısı olan taş yollarını (ordu yolu), geleneksel konutlarını ilk dönem Cumhuriyet yapısı olan atölyelerini, tarihi öneme sahip

· aş-evlerini ve bu gün insanlar üzerindeki pisiko-sosyal etkilerinin değeri yeni yeni anlaşılan ,

dereler ve su kaynakları boyunca uzayıp giden doğal dinlence mekanı olan mesire yerlerini kaybetmiştir [1, 2].

2. Tartışma ve Sonuçlar

2.1 Tartışma

Zeytinburnu Yerleşimi' nin tarihi birikimini ve mimari kimliğini aletarması için gerekli yapıların birçoğu yıkılmış ve geriye kalan sanayi yapılarının şu anda harabe konumunda olan kısmı ise ınüzeye dönüştürülmezse varlıklarını koruyabilecekleri şüpheli durumdadır.

Eski sanayi tesislerinin müzeye dönüştürülmesinden kaçınılması/bilinçli veya bilinçsiz olarak ınüzeye dönüştürülmeınesi zamanla elde kalan yapıların yıkılınası ve yerlerine beton konutların inşası demektir. Bu durum da kültür varlılanmızın yok olması tarihi mekanlarımızın beton bloklara dönüştürülmesi demektir. Böyle bir oluşumda öncelikle Zeytinburnu Yerleşimi kiiltürel bir kayba uğrayacaktır.

Zeytinburnu Yerleşimi' ne ait tarihi sokak dokuları kaybolmuştur. Bunun sebebi ise tüm salıayı yıkıp boş alana dönüştürme fıkridir. Eski gravür ve resimlerden eski mahalle planlarının tatbik edilebilme imkanı olduğu halde bu uygulanmamaktadır. Tüm salıayı parka dönüştürerek sadece tarihi kamu binalarını ortada bırakmak bu binaların yapım zamanlarına ait olan tüm fonksiyonellerini de silmektir.

Zeytinburnu Yerleşiminin gelişimi eski mahalle düzenlerinin korunması kültürel mirasımıza ve mimarlık tarih)mize hizmet etmek olacaktır. Bu alanda sadece birkaç elde kalan eseri restore etmekle yetiiıilmemeli aynı zamanda bu eserlerin mahalle düzeni içindeki işlevselliklerini de yansıtacak/yaşatacak/canlandıracak düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle eski/geleneksel

· 214

Page 14: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL T ARİH.İ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbu l Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

mahalleler ve eskilgeleneksel mahalle düzeıri canlandırılmalıdır. Böyle bir çalışma büyük bir alt yapı , deneyim bilgi, özgüven, mimari ve tarih bilinci ve beceri gerektirmektedir.

Zeytinburnu Yerleşimi' nde mimari kimliği yansıtan ve şu anda ayakta olan tüm öğeler birbirlerinden çok farklı zamanalarda inşa edildikleri için çok farklı kategorilerde değerlendirilrnek durumundadırlar. Bu sebeple uygulanması gereken en önemli nokta mimari eserlerin kendi dönemleri içerisinde değerlendirilmesidir.

2.1 Sonuçlar

1) Zeytinburnu "Mumhane Sokak" gibi birçok tarihi dokuyu ve Osmanlı mimarisini yansıtan sokağa ve aoıtsal tarihi eseriere sahip olmasına rağmen şu anda tarihi sokakların yaklaşık olarak %90' ından ve anıtsal eserlerin %80' inden yoksundur. 1993' deki İstanbul · Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği yıkım tarihi birçok eseri silmiştir. Bu yüzden semti mimari açıdan değerlendirme ve yapılar arasındaki dönemsel farklılıkların belirlenmesi için gerekli deliller böylelikle kaybolmuştur.

2) Dericilik ve Sanayi Müzesine dönüşümü gerçekleştirilebilecek binalar; bu alanda inşa edilmiş olan ve devrinde çok kaliteli ürün veren, sarayın, konakların, kiliseterin mumlarını üreten mumbanelerdir. Saray sazlarının tellerini üreten kirişbaneler gibi yapıların; Osmanlı sanayi tesislerinin birçoğu yıkılmıştır, elde kalanlar ise şu anda yok olmaya terk edilmiş durumdadır.

3) İlk Osmanlı-Türk sanayi şehri modeli olan Zeytiburnu Yerleşkes i barındırdığı bekar mahalleleriyle şehirden tecrit edilmiş ama şehire bağlı bir yaşantı süren bekar işçi sınıfının yaşantısını dönemi itibari ile temsil etmektedir. Bu örnek önemli ve değişik bir mahalle oluşumu sergilemekle kendine has bir mahalle konsepti/oluşumu/örneği teşkil etmektedir. Belki de Dünya' daki ilk ve tek örnektir. ·

4) Bugün bile Orta Doğu' nun dericilik merkezi olan Zeytinburnu tarihi dokusu içerisinde geliştirilmeliydi, ortadan silinerek düzenlenmeye çalışılmamalıydı.

S) Zeytinburnu Yerleşkesi sınırlarını oluşturan surlar tamamen restore edilmelidir. Surlar depremden ve bakımsızlıJctan dolayı yıkık durumdadır, surların birçok önemli kapısı restore edilmemiştir.

6) Acilen sanayi müzesi dönüşümleri gerçeklerştirilmelidir.

7) Yol, parsel, sokak, mahalle, meydan ve mesire alanı düzenlemeleri eskilgeleneks e sistemdeki modele göre düzenlenıneli ve kentsel-dönüşüm projeleri ise tarilıi yerleşke sınırları dışına

taşınmalıdır.

8) Geleneksel çarşı, eski rıhtım ve taribi yollar aslına uygun olarak yeniden, restirusyon planları doğrultusunda, inşa edilmeli ve geleneksel işlevsellikleri yeniden kazandırılmalıdır.

KAYNAKÇA

[1]. Surların Öte Yanı Zeytinburnu, İstanbul-2003-2011, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları: 1, ISBN: 975-9235-0-9.

[2]. Kuban, D., İstanbul-2007, Osmanlı Mimarisi, ISBN: 978-975-8599-89-9.

Altıner, Ahmet Turhan ve Budak, Cüneyt Tepe Yayınları, s.12-60. Konak Kitabı.

215

Page 15: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBUL TARİHİ YARIMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Aslan, Ş. , Y ıkılmayı Bekleyen Gecekondular: Eyüp İ lçesi Güzeltepe Mahallesinde Bir Konut Bölgesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından 18 Kasım 2006 tarihinde düzenlenen Kentsel Dönüşüm Sempozyumu' nda sunulmuş bildiri.

Aşık R., İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kentsel Dönüşüme Aktörlerin Bakisi: Zeytinburnu Pilot Projesi Örneği, Yüksek Lisans Tezi, Ekim-2007.

Aydemir ., O., Kentsel Yasarn Kalitesi Değerlendirmesinde Bulanık Küme Modeli: Örnek Alan: Zeytinburnu İlçes i, FBE Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Şehir Planlama Programı, Doktora Tezi, İstanbul-2008.

Aygün., K. B., Zeytinburnu İlçesindeki Parklarİn Uygulamadan Dagan Sorunlar Açısından İrdelenmesi, Bahçesehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüşü Çevre Tasarimi Yüksek Lisans Programi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Ekim-2005.

Çalışkan, V., Bursa Kentine Yönelik Göçlerin Gecekondolaş Ma Süreci Ne Etki Leri: Uludağ Yamaçlarİndaki Gecekondular, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, The Journal of International Social Researclı, Volume: 3 ISSUE: 12 Summer 2010.

Dayıoğlu., O., İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kentsel Gelişirnde Dönüsüm Projelerj: Süreç ve Aktörlerin Tanimlanmasi, Zeytinburnu Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Haziran 2006.

Demir, M, A., İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Şehir Ve Bölge Planlaması Anabilimdalı, imar Plani Değişikliklerinin Değerlendirilmesi Zeytinburnu Ömeği, Ekim-2009.

Dursun, A. H., Bilgili, A. E., Ünsal, A., Ayvazoğlu, B., Barutcugil H., Ortayh, İ. , Pala, İ. , Tona, K., Belge, M., Genim, S., İstanbul şehir ve kültür Kitabı, Salıra Görsel ve Sanatsal İletişim Ltd. Şti. , İstanbui-Eylül-201 O, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü.

E ldem, Sedat Hakkı (1964), Köşkler ve Kasırlar, c.l. (Kitabın Tamamı) DGSA Rölöve kürsüsü.

Eldem, Sedat Hakkı (1975), Türk Mimari Eserleri, İstaı:ıbul, İstanbul , Yapı Ve Kredi Banksı Yayınları (Kitabın Tamamı).

Şen, B., Ekonomik Gelişmenin Kültürel Stratejileri: İstanbul Kent Merkezleri ve Tarihi Kentsel Alanların Yeniden YapılandınlmasıTMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından 18 Kasım 2006 tarihinde düzenlenen Kentsel Dönü.şüm Sempozyum bildirisi.

·.·

Karakuyu, M., İstanbul'un Mekansal Gelişiminin Analizi, Fatih Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Cografya B.lümü, Büyük.ekmece-İstanbul, 4. Cografi Bilgi Sistemleri Bil işim Günleri, 13-16 Eylül 2006/Fatih Üniversitesi/İstanbul-Türkiye.

Kayacan, T., İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kentsel Dönüşümde Halkin Katiliminin Rolü ve Önemi Zeytinburnu ve Karanfilköy Örnekleri, Yüksek Lisans Tezi, Şehir Ve Bölge Plani~ Programı, Ocak-2010.

Keleş, R. ve Hiromasa K., Social Consciousness and Econonıic Development: Turkey Under Developmentalism, Instituto ofDeveloping Economies, Tokyo-1987.

216

Page 16: ULUSLARARASI Y ARlMADA SEMPOZYUMU 2013 1 …isamveri.org/pdfdrg/D232246/2014/2014_ALPDOGANMF.pdfULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ Y ARI.MADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada

ULUSLARARASI İSTANBULTARİHİ YARıMADA SEMPOZYUMU 2013 İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi

Kocaman, S., Fatih Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültes.~, Coğrafya B.lümü, 34500 Büyükçekmece - İstanbul, Erzurum Kentinde Gecekondu Onleme ve Kentsel Dönüşüm Çalişmalari, Marmara Coğrafya Dergisi Sayı:l8, Temmuz - 2008, S:179 - 210, İstanbul -ISSN:l303-2429.

Koçak, H., İstanbul "Emeksizleştirilirken", İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, No:44. (Mart 2011), s.41-48.

K.uban, Doğan (1994), "Konaklar" İstanbul Ansiklopedisi, c.5. s.50-55. Küçükerman, Önder ve Şensi Güner, (1995), Anadolu Mimarisinde Türk Evleri, İstanbul, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları (Kitabın Tamamı).

Manço, A., Institut de Recherche, Formatian et Action sur les Migrations (IR.FAM), Belçika, Göçmen uyumu için belediye diyaloğu: İstanbul'da hemşehri dernekleri ve yardım kurumları hakkında bir araştırma-uygulama.

Öktem, B., İstanbul'da Neoliberal Kentleşme Modelinin Sosyo-Mekansal İzdüşümleri, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, No:44. (Mart 2011), s.23-40.

Özdemir, M., 2007, Gazi Üniversitesi EndüStriyel Sanatlar Egitim FaküLtesi Dergisi Sayı:20, S.66-82, Türk Kültüründe Dericilik Sanatı.

Sakaoğlu, Necdet (1978), Divriğide Ev Mimarisi, İstanbul , Milli Eğitim Basunevi, s.40-45.

Ünver, Süheyl (1976), Dr. Rıfat Osman'a göre Edime Evleri ve Konakları, İstanbul, Türkiye Touring Otomobil Kurumu (Kitabın Tamamı).

Yıldız, M. C., Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Fırat University Journal of Social Science, Ci lt: 18, Sayı: 2 Sayfa: 343-366, Elazığ-2008.

Yürekli; Hülya ve yürekli, Ferhan (2007), Türk Evi, s. ı 7-85. YEM Yayınları.

217