418

Virginia Woolf

Embed Size (px)

DESCRIPTION

disa yolculuk

Citation preview

  • VIRGINIA W O O LF D a Y o lcu lu k

  • VIRGINIA WOOLF 25 Ocak 1882'de 1-ondra'da dogdu. Roman trne yapugt zgn katklarla edebiyat tarihine adn yazdrd. Ayn zamanda dneminin en nemli eletirmenlerinden biri olatak kabul edilir. 1925Te yaymlanan Mrs. Dalloway (letiim Yaynlan, 1999) nl yazann adyla birlikte anlacak biline ak tekniinin en baanl rneidir. Virginia Woolf, 28 Man 1941de iine dt ruhsal bir bunalm sonrasnda evlerinin yaknlanndaki bir nehre atlayarak intihar etti. letiim Yaynlan yazann 20. yzyln cn iyi romanlan arasnda yer alan Mrs. Dalloway, Deniz Feneri, Orlando, Jacobun Odas, Dalgalar, Flash, Perde Aras, Kendine Ait Bir Oda, Yllar, Gece ve Gndz ile Da Yolculuk adl kitaplann Toplu Eserleri bal, altnda yaymlyor.

    The Voyage Out 1915 The Estate of Virginia Woolf Onk Ajans Ltd.

    letiim Yaynlan 1278 ada Dnya Edebiyat 202 ISBN-13: 978-975-05-0554-6 2008 iletiim Yaynclk A. .1. BASKI 2008. stanbul (1000 adet)

    EDTR Osman Yener DIZI KAPAK TASARIMI mit Kvan KAPAK Suat Aysu KAPAK FLM Mat Yapm UYGULAMA Hsn Abbas DZELT Deniz Bozkurt MONTAJ ahin Eyilmez BASKI ve CUT Sena Ofset

    letiim YaynlarBinbidirek Meydan Sokak letiim Han No. 7 Caalolu 34122 stanbulTek 212.516 2260-61-62 Faks: 212.516 12 58e-mail: [email protected] * web: wwwiletisim.com.tr

    mailto:[email protected]

  • VIRGINIA W OOLF

    Da Yolculuk

    The Voyage Out

    EVREN Zeynep Mercan

  • I. Blm

    Strandden* Embankmenta** giden sokaklar ok dar olduundan, en iyisi bu sokaklardan aa kol kola yrmemektir. Israr ederseniz, mahkeme katipleri uarcasna srayarak amura basmak zorunda kalr; gen sekreter hanmlar arkanzda kprdap dururlar. Gzelliin umursanmadan gelip getii Londra sokaklarnda cezay ayrkslk eker; en iyisi ok uzun boylu olmamak, uzun mavi pelerin giymemek ya da sol elinizle havay dvmemekir.

    Ekim ay balarnda trafiin canlanmaya balad bir akamst, uzun boylu bir adam, kolunda bir hanmla yaya kaldrmnn kenarnda yryordu. fkeli baklar srtlarna arpyordu. Dolmakalemlerle sslenmi, evrak kutularn yklenmi ufak tefek telal suretlerin -bu iftle karlatrldnda ou kii ufak tefek grnyordu- sadk kalmalan gereken randevular vard ve cretlerini haftalk alyorlard, bu yzden, Bay Ambroseun boyuyla Bayan Ambroseun pelerinine frlatlan dmanca baklarn bir nedeni vard. Ama bir sihir, gerek adam gerekse kadn kt niyetin ve beenilmemenin eriemeye

    (*) The Srand: Londra'da, Thames Nehri'nin kuzeyinde bir cadde - .n.(** ) The Hmbankmem: Londrada, Thames Nehrinin kuzey kys boyuna uza

    nan set ve kaldrm .n.

    5

  • cei bir yere koymutu. Adamn kprdayan dudaklarndan bu sihrin dnce olduu karlabilirdi; kadnnsa, etrafndakile- rin gz hizasndan daha yukarda, ta gibi dosdoru karya dikilmi gzlerinden, keder olduu. Gzyalarn ancak karlat herkesi kmseyerek tutabiliyordu; ona deerek yanndan geen insanlarn srtnmesi belli ki ac veriyordu. Metin bir bakla bir iki dakika Embankmentm trafiini izledikten sonra kocasnn kolunu ekitirdi; hzla boanveren motorlu arabalarn arasndan karya getiler. te yanda gvende olduklarnda kolunu usulca onunkinden ekti, bir yandan da aznn gevemesine, titremesine izin verdi; sonra gzyalar aa yuvarland; dirseklerini korkulua yaslayarak merakllardan saklamak iin yzne siper etti. Bay Ambrose onu avutmaya yeltendi; hafif hafif vurarak omzunu okad; ama kars onu kabul ettiine ilikin hibir belirti gstermedi; kendisininkinden daha byk bir kederin yannda dikilmekten hicap duyan adam, kollarn arkasnda kavuturup kaldrmda yle bir gezindi.

    Embankmenin urasnda burasnda vaiz krsleri gibi alar yapan kntlar vardr; ne var ki bunlar vaizler yerine, ip sarktan, akl talar atan ya da kt topaklarn bir nehir gezintisi iin suya indiren kk olanlar igal etmitir. Ayrksla duyarl gzleriyle, Bay Ambroseun huu uyandran biri olduunu dnme eilimindeydiler; ama ilerinden en cingz olan, o geerken Mavisakal! diye bard. Karsna satamaya gemesinler diye Bay Ambrose bastonunu onlara doru sallad, bunun zerine onun yalnzca acayip olduuna karar verdiler ve biri yerine drd birden koro halinde, Mavisakal! diye bard.

    Bayan Ambrose doal olamayacak kadar uzun bir sre neredeyse kprdamadan durduu halde kk olanlar onu kendi haline braktlar. Waterloo Kprs yaknlarnda nehre bakan biri her zaman bulunur; bir ift, gzel bir akamst yarm saat boyunca orada dikilip konuur; gezintiye kanlarn ou dakika seyreder, olay baka olaylarla karlatrdktan ya da bir cmle sarf ettikten sonra geip giderler. Kimi zaman West- minsterdaki daireler, kiliseler ve oteller, siste Konstantinopo-

    6

  • lisin ana izgilerine benzer; bazen nehir gzahc bir mordur, bazen amur rengi, kimi zamansa deniz gibi kpkl bir mavi. Aaya bakp neler olduunu grmek iin daima zaman ayrmaya deer. Ama bu hanm ne yukarya ne de aaya bakyordu; orada durduundan bu yana grd tek ey, ortasnda bir saman pyle ar ar yzerek geen yuvarlak, yanardner bir kuma parasyd. Saman pyle kuma paras, fkran kocaman bir gzyann titrek ortamnn ardnda tekrar tekrar yzd; gzya kabard, dt, nehre damlad. Sonra ok yaknndan gelen bir ses Bayan Ambrose'un kulaklarna arpt -

    Clusium lu Lars Porsena

    Yemin etti dokuz Tanrya -

    ardndan, konuan kii yry srasnda onun yanndan geip gitmi gibi, daha belli belirsiz -

    Byk Tarquinius Hanedan

    Uramayacakt daha fazla hakszla.*

    Evet, btn bunlara geri dnmesi gerektiini biliyordu, ama imdi, alamalyd. Yzn perdeleyerek hkrklarm artrd, omuzlar hi durmadan kalkp iniyordu. Kocasnn, cilal Sfenkse kadar gidip resimli kartpostallar satan bir adamla ban derde soktuktan sonra dndnde grd suret buydu; iir derhal kesildi. Onun yanma geldi, elini omzuna koydu ve Bir tanem, dedi. Sesinde yakar vard. Ama, kans yzn ondan evirdi, Anlamana imkn yok, der gibiydi.

    Ne var ki kocas onu brakmaynca gzlerini silip dier kydaki fabrika bacalarnn hizasna kaldrmaya mecbur oldu. Bu arada Waterloo Kprsnn kemerlerini, bir at poligonundaki dizi dizi hayvanlar gibi buralarda ilerleyen arabalar da grd. Bo baklarla bakmt, ama herhangi bir eyi grmek elbette alamaya son verip yrmeye balamak demekti.

    Yrmeyi tercih ederim, dedi, kocas kentli iki adam tarafndan daha nce tutulmu olan bir faytona el kaldrnca.

    (*) Bay Ambrose, Thomas Babingon Macauleynin loratius'mn ilk dizelerini oku yor-.n .

    7

  • Yrme eylemi, ruh halinin sabitliini sona erdirdi. Dnyaya ait nesnelerden ok aydaki rmceklere benzeyen vzr vzr motorlu arabalar, gmbrdeyen yk arabalar, ngr mngr at arabalan ve kk siyah kupa arabalar ona iinde yaad dnyay dndrd. Yukarlarda, dumann sivri bir tepe halinde ykseldii kulelerin stnde bir yerlerde, ocuklar imdi onu sormakla ve yattrc bir yant almaktaydlar. Onlar ayran caddeler, meydanlar ve kamu binalar ktlesine gelince, Bayan Ambrose u anda yalnzca, yaamnn krk ylndan otuzu bir caddede gemi olduu halde Londrann kendini ona sevdirmek iin ne kadar az ey yapm olduunu hissediyordu. Yanndan geen insanlar nasl okuyacan biliyordu; bu saatte yollarda birbirlerinin evine gidip gelmek zere kouturan zenginler olurdu; dmdz bir izgi halinde i yerlerine doru yol alan dar kafal iiler olurdu; mutsuz ve hakl olarak kt huylu yoksullar olurdu. Pusun iinden gne szd halde, paavralar iindeki yal adamlarla kadnlar, oturduklar yerde, balar dm, imdiden uyuklamaktaydlar. nsan, eyleri bir giysi gibi rten gzellii grmekten vazgetiinde altndaki iskelet buydu.

    nce bir yamur imdi iini daha da karartml; tuhaf sanayi kollaryla uraanlarn tuhaf adlarn tayan kamyonetler -Tala malats Sprules, btn atk kt paralarn deerlendiren Grabb- kt bir aka gibi tatsz kayordu; tek pelerinin ardna snm arsz aklar, ona, tutkularnn tesinde, rezil grnyorlard; konumalar her zaman dinlemeye deer, halinden memnun bir topluluk oluturan ieki kadnlar yamurdan srlsklam slanm cadalozlard; balar bira- raya toplanp sktrlm krmz, sar, mavi iekler parlamyordu. stne stlk, serbest elini arada srada silkerek hzl, ritmik bir yry tutturmu olan kocas ya bir Viking olmutu ya da yaral bir Nelson; martlar, onun niteliini deitirmilerdi.

    Ridley, arabaya binelim mi? Arabaya binelim mi, Ridley?Bayan Ambrose tiz bir sesle konumak zorunda kald; bu

    sre iinde kocas uzaklamt.

    8

  • Ayn yol boyunca hzla ilerleyen fayton ok gemeden onlar West Endden karp Londraya soktu. Buras insanlarn bir- eyler yapmakla megul olduu kocaman bir retim yeri gibiydi; elektrik lambalaryla, hepsi sapsar parlayan dev vitrinleriyle, zenle ina edilmi evleri ve yaya kaldrmnda trs giden ya da yolda tekerlekler zerinde yuvarlanarak ilerleyen minicik canl suretleriyle West End de tamamlanm olan eserdi sanki. Byle muazzam bir fabrika iin ok kk bir eser gibi grnd Bayan Ambrose'a. Nedense, dev bir siyah pelerinin kenarndaki ufak bir altn pskl gibi grnyordu ona.

    Yanlarndan yalnzca kamyonetlerle atl yk arabalarnn getiini, baka hibir arabann gemediini, grd bin adamla kadndan birinin bile beyefendi ya da hanmefendi olmadn gzlemleyen Bayan Ambrose, sonuta olaan olann yoksulluk olduunu ve Londrann saysz yoksul insann kenti olduunu anlad. Bu keifle irkilmi, kendini hayatnn her gn daireler izerek Piccadilly Meydannn evresini admlarken gryordu ki, Londra 11 Meclisi tarafndan Gece Okullar iin yaptrlm bir binann yanndan getiklerinde rahat bir nefes ald.

    Tanrm, ne kadar da kasvetli! diye inledi kocas. Zavall yaratklar!

    Zihni ocuklar yznden, yoksullar ve yamur yznden dertlenmekten, havada kurumaya braklm bir yara gibiydi.

    Bu noktada fayton durdu, nk yumurta kabuu gibi ezilme tehlikesi almdayd. Eskiden top glleleriyle svari taburlarn sdracak kadar geni olan Embankment, imdi k- lp buram buram malt ve ya kokan, atl yk arabalaryla tkanm, parke ta deli bir sokak olmutu. Kocas, tulalarn zerine yaptrlm, birtakm gemilerin lskoyaya doru yelken aaca saatleri duyuran afileri okurken. Bayan Ambrose bilgi edinmek iin elinden geleni yapt. Yk arabalarn uvallarla doldurmakla megul, incecik sar bir sisin iinde yar silinmi bir dnyadan ne yardm grebildiler ne de ilgi. Yal bir adamn yaklap, durumlann tahmin ederek, onlar bir dizi basaman dibinde bal tuttuu kk kaykla gemilerine g

    9

  • trmeyi nermesi bir mucize gibi grnd. Biraz tereddtle kendilerini ona emanet edip yerlerini aldlar; ok gemeden suyun zerinde bir aa bir yukar inip kyorlard, bir ocuun tuladan bul van gibi sra sra yerletirilmi kare binalany- la, dikdrtgen binalaryla Londra klm, iki yanlarnda iki dizi binadan ibaret kalmt.

    inde bir miktar bulank san k bulunan nehir byk bir gle akyordu; rmorkrlerin elik ettii iri kym mavnalar hzla aa doru yzyordu; polis tekneleri her eyi geride brakarak ok gibi getiler; rzgr, akntyla birlikte gidiyordu, tinde oturduklan st ak kayk bu deniz trafiinde hoplaya zplaya diz krp selamlar veriyordu. Derenin ortasnda yal adam ellerini kreklerin zerine koydu ve su telala yanlarndan geip giderken, bir zamanlar pek ok yolcuyu karya gtrdn, imdiyse pek kimseyi gtrmediini belirtti. Sazlarn arasnda bal olan kaynn, narin ayaklar karya, Rol- herhithetaki imlere tad bir a anmsar gibiydi.

    Artk kprler istiyorlar, dedi. Tower Kprsnn devasa siluetini iaret ederek. Yasl bir edayla, Helen, onunla ocuklarnn arasna sular sokan bu adam inceledi. Yasl bir edayla, yaklamakta olduklar gemiye bakt; derenin ortasna demir atm olan geminin adn hayal meyal okuyabiliyorlard - Euphrosyne.

    ken akam karanlnda armann izgilerini, direkleri ve arkada meltemin kare biiminde fledii koyu renkli bayra belli belirsiz grebiliyorlard.

    Kk kayk buharl gemiye yanatnda yal adam krekleri kayn yannda tutup bir kez daha yukary iaret ederek dnyann drt bir yannda gemilerin, yelken atklar gn o bayra dalgalandrdn syledi. Yolcularn her ikisinin de zihninde o mavi bayrak meum bir alamet gibi, bu an da bir nseziler an gibi grnd, yine de kalktlar, eyalarn toplayp gverteye trmandlar.

    Aada, babasnn gemisinin yemek salonunda daysyla yengesini bekleyen yirmi drt yandaki Bayan Rachel Vinra- ce, olduka gergindi. ncelikle, yakn akraba olmalarna ra

    10

  • men onlar pek hatrlamyordu; kincisi, gekince insanlard ve son olarak, babasnn kz olduu iin bir ekilde onlar elendirmeye hazrlkl olmalyd. Onlar grmeyi, medeni insanlar genellikle medeni insanlar ilk kez grmeyi nasl beklerse yle bekliyordu, yaklamakta olan bir bedensel rahatszlk gibi - skan bir ayakkab ya da cereyan yapan bir pencere. Onlan karlamann gerginlii imdiden btn vcudunu sarmt. atallar baklarn yanna ille dmdz yerletirmeye urarken bir erkek sesinin skntyla yle dediini duydu:

    Karanlk bir gecede insan bu basamaklardan aa kafa st der, bir kadn sesi ekledi, Ve lr.

    Son szckleri sylerken kadn kap aralnda dikildi. Uzun boylu, iri gzl, mor allara brnm Bayan Ambrose romantik ve gzeldi; belki canayakm deildi, nk gzleri dosdoru bakyor ve grdklerini lp biiyordu. Yz bir Yunan yznden ok daha scakt; dier yandan, alldk gzellikteki ngiliz kadnlarnn yznden ok daha arpcyd.

    Ah, Rachel, naslsn? dedi, onun elini skarken.Naslsn, canm? dedi Bay Ambrose, pmesi iin alnn

    eerek. Yeeni igdsel olarak onun ince, kemikli bedenini, uzun yz hatlaryla byk kafasn ve keskin, masum gzlerini sevmiti.

    Bay Peppera haber verin, dedi Rachel, hizmetkra. Sonra kar koca, yeenlerini karlarna alp masann bir kenarna oturdular.

    Babam balamamz syledi, diye aklad Rachel. Kendisi adamlarla ok megul... Bay Pepper tanyor musunuz?

    Sert bir rzgrn yana yatrd aalar gibi iki bklm, kck bir adam ieri szlvermiti. Bay Ambroseu bayla selamlayarak Helenla el skt.

    Cereyan yapyor, dedi, ceketinin yakasn kaldrarak.Hl romatizmanz var m? diye sordu Helen. Kentin ve

    nehrin grnts hl zihnindeki varln srdrdnden olduka dalgn bir tavrla konumakla birlikte, sesi alak ve batan karcyd.

    Bir kez romatizmanz varsa, hep vardr, ne yazk ki," diye

    11

  • yantlad Bay Pepper. Bir lde havaya bal, ama herkesin inand kadar deil.

    Yine de kimse romatizmadan lmez, dedi Helen.Genel kural olarak - hayr, dedi Bay Pepper.orba, Ridley Day? diye sordu Rachel.Teekkr ederim, canm," dedi Bay Ambrose ve taban

    uzatrken iitilir bir sesle, Ah! Annesine hi benzemiyor, diyerek iini ekti. Helen, Racheln bunu iitip utantan kpkrmz kesilmesini nlemek iin bardan masaya vurmakla ge kald.

    u hizmetkrlarn ieklere nasl davrandna bakn! dedi telala. Az kvrml yeil bir vazoyu kendine doru ekti; skk kk kasmpatlar karp titizlikle yan yana dizerek masa rtsnn zerine yerletirmeye balad.

    Bir suskunluk oldu.Jenkinson ianyordun, deil mi, Ambrose? diye sordu

    Bay Pepper, masann kar tarafndan.Peterhouselu Jenkinson m?ld, dedi Bay Pepper.Ah, ok yazk! - Onu tanyordum - asrlar nce, -dedi Rid

    ley. Peleme kazasnn kahramanyd, hatrlyor musun? Acayip bir adam. Ttncde alan gen bir kadnla evlenmiti; Fenste yayorlard - ona ne olduunu hi duymadm.

    ki - uyuturucu, dedi Bay Pepper, fesata bir kesinlikle. Ardnda bir erh brakm. Umutsuz zrvalamalar, dediler.

    Adamn gerekten byk yetenekleri vard, dedi Ridley.Jellabye giri yazs hl nemini koruyor, diye szlerini

    srdrd Bay Pepper, alas bir ey, ders kitaplarnn ne kadar deitiini grnce.

    Orada gezegenler hakknda bir kuram vard, deil mi? diye sordu Ridley.

    Birka tahtas eksik, hi kuku yok," dedi Bay Pepper, ban iki yana sallayarak.

    O srada bir zelzele masay yoklad; darda bir k salland. Ayn anda elektrikli bir zil tiz bir sesle tekrar tekrar nlad.

    Kalkyoruz, dedi Ridley.

    12

  • Hafif ama hissedilir bir dalga, zeminin altnda grler gibi oldu; sonra yatt; ardndan, daha hissedilir baka bir tanesi geldi. Perdesiz pencerenin nnden klar kayd. Gemi, yksek sesle hznl bir inilti koyuverdi.

    Kalkyoruz! dedi Bay Pepper. Nehirde, onun kadar kederli baka gemiler, dandan Euphrosyneyi yantlad. Suyun fokurdayp tslay aka iitilebiliyordu; gemi bir ykselip bir alald, yle ki tabaklar getirmekte olan kamarot perdeyi ekerken kendini dengelemek zorunda kald. Bir suskunluk oldu.

    Casli Jenkinson - onunla hl gryor musun?" diye sordu Ambrose.

    nsan ne kadar grebilirse, dedi Bay Pepper. Ylda bir kez buluuyoruz. Bu yl karsn yitirme talihsizliine uram, bu da bulumamz aclatrd elbette.

    ok ac, diye ona katld Ridley.Ev ilerini yapan bekr bir kz var galiba, ama asla ayn ey

    deil, hele onun yanda.Beylerin ikisi de elmalarn dilimlerken bilgece balarm sal

    ladlar.Bir kitap vard, deil mi? diye sordu Ridley.Bir kitap vard, ama artk asla olm ayacak , dedi Bay Pepper;

    bunu yle bir hiddetle syledi ki hanmlarn ikisi de balarn kaldrp ona baktlar.

    Asla olmayacak, nk baka biri onun yerine kitab yazm, dedi Bay Pepper, eki eki. Bireyleri erteleyip fosil toplamann, domuz ahrlarnn stne Norman slubunda kemerler ina etmenin sonu byle oluyor.

    Onu anladm itiraf ediyorum, dedi Ridley, hznle iini ekerek. Balayamayan insanlara zaafm var.

    ... Bir mrn heba olan birikimleri, diye devam etti Bay Pepper. Bir ambar doldurmaya yetecek kadar birikimi vard.

    Bu, bazlarmzn kanabildii bir erdemsizlik, dedi Ridley. Dostumuz Milesm bugnlerde bir eseri daha kt.

    Bay Pepper eki, kk bir kahkaha att. Benim hesaplamalarma gre, dedi, ylda iki buuk cilt retmi; bu da be-

    13

  • ike ve benzer biimlerde geirilen zaman gz nnde bulundurulduunda, vgye deer bir alkanl iare ediyor.

    Evet, ihtiyar stadn onun hakkndaki zdeyii byk lde gerekleti, dedi Ridley.

    Onlarn bir tarz vard, dedi Bay Pepper. Bruce derlemesini biliyor musun? - yaymlanmak iin deildi, elbette.

    Deildir herhalde, dedi Ridley, anlaml anlaml. Bir din adam olarak - fazlasyla serbestti.

    Nevilles Sokandaki Tulumba m, rnein? diye sordu Bay Pepper.

    Tam tamna, dedi Ambrose.Hemcinsleri arasnda moda olduu zere, erkeklerin konu

    masn dinlemeksizin tevik etmekte iyice terbiye edilmi olduklarndan, hanmlarn ikisi de kendilerini ele vermeden -ocuklarn eitimi hakknda, operada sis ddklerinin kullanm hakknda- dnebiliyorlard. Yalnz, ev sahibesi olarak RachePm belki fazla durgun olduu ve elleriyle bir ey yapyor olabilecei Helenin dikkatini ekmiti.

    A caba-? dedi sonunda; bunun zerine ayaa kalkp ya onlarn dikkatle dinlediini sanan ya da varlklarn unutmu olan beyleri biraz artarak oradan ayrldlar.

    Ah, insan eski gnlerle ilgili tuhaf ykler anlatabilir, dediini duydular, tekrar sandalyesine gmlen Ridleynin. Kap aralnda dnp arkalarna gz attklarnda, Bay Pepper sanki birdenbire giysilerini zp en akrak, kt niyetli, yal bir maymuna dnvermi gibi grdler.

    Kadnlar balarnn evresine earplar sararak gvertede yrdler. Demir atm gemilerin karanlk ekillerini geerek nehir aa dosdoru ilerliyorlard artk; tepesinden sarkan uuk sar sayvanla Londra, klarla kpr kprd. Byk tiyatrolarn klar, uzun caddelerin klar, rahat yuvalarla dolu dev meydanlar iaret eden klar, ykseklerde, havada asl duran klar. O lambalarn zerlerine karanlk hi kmeyecekti, tpk yzlerce yldr zerlerine hi kmedii gibi. Kentin sonsuza dek ayn noktada ldayacak olmas insana korkun geliyordu; en azndan, denizde servene atlan ve onu sonsuza

    14

  • dek yanan, sonsuza dek yaral, yaltlm bir tmsek gibi gren insanlara. Geminin gvertesinden, koskoca kent korkudan bzlm bir suret, yerinden kprdamayan pintinin teki gibi grnyordu.

    Parm aklklara yaslanm yan yana dururlarken, Helen, meyecek misin? dedi, Rachel ona yant verdi, Hayr... Ne kadar gzel! diye ekledi bir an sonra. Gzle grlr pek az ey vard - birka direk, urada bir kara parasnn karalts, burada kl bir pencereler dizisi. Rzgra kar ilerlemeye altlar.

    Esiyor - esiyor! dedi Rachel soluk solua, szckler boazna tklyordu. Yan banda mcadele eden Helen, birdenbire hareketin cokusuna kaplarak iki kolunu da salarna doru kaldrp, dizlerine dolanan etekleriyle yola koyuldu. Ne var ki hareketin sarholuu ar ar kayboldu; rzgr sertleip serinledi. Perdedeki aralktan ieri baktklarnda yemek odasnda uzun purolarn tttrlmekte olduunu grdler; Bay Ambrose sert bir hareketle sandalyesinin arkalna yaslanrken, Bay Pepperm yanaklarn ahaptan oyulmu gibi krtrmasn izlediler. Grleyen kahkahalar hayal meyal onlara ulat; ular ulamaz da rzgrda bouldu. Sar kl skc odada Bay Pepperla Bay Ambrose tm kemekee kaytszd; Camb- ridgedeydi onlar, muhtemelen 1875 yl dolaylarnda.

    Eski dostlar," dedi Helen, bu grnt karsnda glmseyerek. imdi, oturabileceimiz bir oda var m?

    Rachel bir kapy at.Odadan ok sahanla benziyor, dedi. Gerekten, karada

    ki bir odann kapal, duraan grnnden eser yoktu burada. Ortaya bir masa tutturulmu, kenarlara oturaklar aklmt. Neyse ki tropikal gneler duvar hallarn mavili yeilli soluk bir renk alncaya dek aartmt ve zamann ar ar ilerledii gney denizlerinde, kamarotun aknn eseri olan deniz kabuu ereveli ayna, irkin olmaktan ok, acayipti. Krmz dudaklaryla tek boynuzlu atn boynuzuna benzeyen bugulu deniz kabuklar, ucundan birka topun sarkt mor bir peln kvrmlaryla rtlm mine rafn sslyordu. Gvere-

    15

  • ye iki pencere alyordu; gemi Amazonlarda kavrulurken buradan ieri vuran k, kar duvardaki bask resimleri uuk sar bir renge dndrmt, yle ki Kolezyum, spanyelleriyle oynayan Kralie Alexandradan glkle ayrt edilebiliyordu. Atein yan banda duran sepet rgs bir ift koltuk, insan yaldzl yongalarla dolu olan zgarada ellerini stmaya davet ediyordu; masann tepesinde kocaman bir lamba sallanyordu - tarada yryen biri iin karanlk tarlalar boyunca uygarln olan trden bir lamba.

    Herkesin Bay Pepperm eski dostu olmas acayip, diye balad Rachel gergin bir tavrla, nk durum g, oda souk, Helen ise garip bir biimde sessizdi.

    Onu hafife alyorsun galiba? dedi yengesi.Tpk buna benziyor, dedi Rachel, bir leenin iinde gz

    ne ilien fosillemi bal alp gstererek.Yarglarn ok sert, dedi Helen.Rachel hemen inancna aykr olarak sylemi bulunduu

    eyi yumuatmaya alt.Aslnda onu tanmyorum, diyerek, byklerin olgular

    duygulara yelediklerine inandndan, olgulara snd. William Pepper hakknda ne biliyorsa anlatt. Evde olduklar zamanlarda onun hep pazar gnleri uradn Helena anlatt; pek ok ey hakknda bilgisi vard - matematik, tarih. Yunanca, hayvanbilim, iktisat ve zlanda sagalar. Acem nazmn ngiliz nesrine, ngiliz nesrini Yunan hece veznine evirmiti; sikkeler konusunda uzmand ve -baka bir ey daha- ah evet, galiba tat trafiiydi.

    Burada olmasnn nedeni ya denizden bireyler karmak ya da Odysseusun olas rotas hakknda yazmakt; ne de olsa Yunanca onun zel merakyd.

    Bende btn kitapklar var, dedi. Kk kitapklar. Kk sar kitaplar. Grne baklrsa onlar okumamt.

    Hi k olmu mu? diye sordu, kendine oturacak bir yer semi olan Helen.

    Bu, umulmayacak kadar yerinde bir soruydu.Onun yrei eski bir ksele paras, diye aklad Rachel,

    16

  • bal brakarak. Ama sorguya ekilince, ona bu konuyu hi sormadn itiraf etmek zorunda kald.

    Ben soracam, dedi Helen.Seni son grdmde bir piyano satn alyordun, diye

    srdrd szlerini. Hatrlyor musun - piyanoyu, tavan arasndaki oday, dikenli kocaman bitkileri?

    Evet, halalarm piyanonun demeyi delip geeceini sylyorlard, ama insan onlarn yanda geceleyin lmeyi umursamaz herhalde? diye sordu.

    Bessie Halayla haberleeli ok olmad, dedi Helen. Bu kadar ok altrma yapmakta srar edersen kollarn mahvedeceinden korkuyor.

    n kol kaslar - sonra insan evlenemez miymi?Tam olarak yle ifade etmedi, diye yantlad Bayan Amb-

    rose.Ah, evet - elbette etmemitir, dedi Rachel, iini ekerek.Helen ona bakt. Yz kararl olmaktan ok zayft, iri, sor

    gulayan gzleri sayesinde yavanlktan kurtuluyordu; kapal bir yerin koruna altndayken rengin ve belirgin hatlarn noksanl, gzellii ondan esirgiyordu. stelik, konuurken duraksamas, daha dorusu yanl szckler kullanma eilimi, yama gre olaandan daha beceriksiz grnmesine neden oluyordu. O zamana dek ounluk geliigzel konumu olan Bayan Ambrose, imdi bir geminin iinde drt haftalk bir yaknl hi de iple ekmediini dnd, ki olacak olan buydu. Kendi yandaki kadnlar onu genellikle skard, kzlarn daha beter olacana kanaat gelirdi. Yeniden Rachela gz att. Evet! bocalayan, duygusal biri kaca ne kadar akt; ona bir ey sylediinizde, bir denek darbesinin suda braktndan daha kalc bir iz brakmayacakt. Kzlarda elle tutulur hibir ey yoktu - salam, kalc, doyurucu bir ey. Willoughby hafta m, yoksa drt m demiti? Hatrlamaya alt.

    Ne var ki bu noktada kap ald; uzun boylu, gl kuvvetli bir adam odaya girdi, ilerleyip duygulu bir itenlikle Helenin elini skt. Willoughbynin ta kendisi, Racheln babas, Helenin grmcesinin kocas. Onu iman bir adam yapmak

    17

  • iin ok miktarda et gerekeceinden, iskeleti byle iri olduu halde, iman deildi; yznn iskelet yaps da iriydi, yz hatlarnn kklnden ve yanaklarnn ukurundaki kzarklktan anlald kadaryla duyarllklarn, duygularn ifade etmekten ya da bakalannnkilere yant vermekten ok, iklim deiikliklerine kar koymaya uygun biriydi.

    Gelmi olmanz byk zevk, dedi, ikimiz iin de.Rachel, babasnn bakma itaat ederek mrldand.Seni rahat ettirmek iin elimizden geleni yapacaz. Rid-

    leyi de. Onunla ilgilenmeyi bir onur sayyoruz. Pepper da ona kar kacak birine kavumu olacak - ben buna cesaret edemiyorum. Bu ocuu bym buldun, deil mi? Gen bir kadn, ha?

    Helenin elini tutmay srdrerek kolunu Rachel'n omzuna dolad, bylece onlar rahatsz edecek kadar birbirlerine yaklatrm oldu, ama Helen bakmaktan kand.

    Sence onunla gurur duyabilir miyiz? diye sordu W illoughby.

    Ah evet, dedi Helen.nk ondan byk eyler bekliyoruz, diye szlerini sr

    drd, kolunu sktktan sonra kzn serbest brakrken. Ama imdi senden sz edelim. Yan yana kk kanepeye oturdular. ocuklar iyi braktn m? Herhalde okula hazrdrlar. Sana m ekmiler, Ambrosea m? Eminim omuzlarnn zerinde iyi birer kafa vardr.

    Bunun zerine Helen o zamana dek olmad kadar canland ve olunun alt, kznnsa on yanda olduunu syledi. Herkes olunun ona benzediini, kznnsa Ridleye benzediini sylyordu. Zekalarna gelince, akll haylazlar olduklarn dnyordu; sonra alakgnll bir tavrla olu hakknda kk bir ykye girili, -b ir dakika yalnz brakldnda bir kalp tereyan eline alarak nasl da odann dier ucuna koup, atein zerine koymutu- srf elence olsun diye; Helen bu duyguyu anlayabiliyordu.

    Sen de kk afacana bu numaralarn ie yaramayacan gstermek zorunda kaldn, ha?

    18

  • Alt yandaki bir ocua m? Bence bunlar nemli deil.Ben eski kafal bir babaym.Samalama, Willoughby; Rachel daha iyisini bilir.Willoughby, kznn onu vmesini kukusuz ok isterdi ama

    Rachel bunu yapmad; gzleri su kadar yansmaszd, parmaklar fosillemi balkla oynamay srdryordu, zihni dalgnd. Bykler, Ridleyi rahat ettirmek iin yaplabilecek dzenlemelerden sz etmeye getiler - denize bakmadan edemeyecei, kazanlardan uzak, ayn zamanda, gelip geen insanlarn baklarna kar korunakl bir yere konulmu bir masa. Hazr, kitaplarnn hepsi paketliyken bunu bir tatile dntrmezse hibir ekilde tatil yapmayacakt; nk Helen, Santa Marinaya ulatklarnda onun btn gn alacan deneyimlerinden biliyordu; kutulan, Helenin dediine gre, kitaplarla tka basa doluydu.

    Bana brak - bana brak! dedi Willoughby, belli ki Helenin ondan istediinden ok daha fazlasn yapmaya niyetliydi. Ne var ki, Ridley'le Bay Peppern kapy yokladklar duyuldu.

    Naslsn, Vinrace? dedi Ridley, ieri girerken elini geveke uzatarak, sanki bu buluma her ikisi iin, ama her ey gz nnde bulundurulduunda daha ok da kendisi iin hzn vericiydi.

    Willoughby, saygyla ltrlm itenliini korudu. O an hibir ey sylenmedi.

    eri baktk, gldnz grdk, dedi Helen. Tam da Bay Pepper sana gzel bir yk anlatrken.

    f. yklerin hibiri gzel deildi, dedi kocas hrn bir tavrla.

    Hl yarglarnda sertsin, deil mi, Ridley? diye sordu Bay Vinrace.

    Sizi usandrdk, o yzden gittiniz, dedi Ridley, dorudan karsyla konuarak.

    Bu epeyce doru olduundan Helen inkr etmeye kalkmad; bir sonraki szyse uygunsuz kat - Ama biz gittikten sonra ykler daha iyi olmad m?- nk kocas onu omuzlarn drerek yantlad, Byle bir ey mmknse, daha da beter oldu.

    19

  • Mahcubiyet ve sessizlikle geen uzun arann kantlad zere, durum imdi ilgili herkes iin hayli rahatsz edici olmutu. Bay Pepper fare grm bir kzkurusuna yakr bir hamleyle koltuunun stne srayp, hava akm bileklerine vurduundan iki ayan da altna almakla gereklen de bir tr artmaca verdi. Dizlerinin evresine dolad kollaryla, oraya ekilmi, purosunu emerken bir Buda heykeline benziyordu; bu ykseklikten, okyanusun iskandil edilmemi derinlikleri zerine bir syleve balad, kimseye hitap etmiyordu, nk kimse ondan bunu istememiti. Bay Vinracein Londrayla Buenos Aires arasnda dzenli olarak sefer yapan on gemisi olmasna ramen bunlardan bir tanesinin bile su altndaki kocaman beyaz canavarlar aratrmakla gevlendirilmedigini renmenin onu arttn ilan etti.

    Hayr, hayr, diye gld Willoughby, yeryznn canavarlar bana yetiyor!

    Rachel'n i ektii iitildi, Zavall kk keiler!*Keiler olmasayd mzik de olmazd, canm; mzik, keile

    re baldr, dedi babas olduka sert bir tavrla; Bay Pepper ise denizin dibindeki kum srtlarnda kvrlp yatan, yzeye getirdiinizde patlayan, basntan kurtarldnda kenarlarnn yarlp parampara olmasyla i organlar drt bir yana salan, beyaz, tysz, kr canavarlar, bilgisiyle yle gsteri yaparak, yle ayrntl tarif etmeye geti ki, Ridley tiksinerek, susmas iin ona yalvard.

    Btn bunlardan Helen kendine gre sonular kard, olduka i karartc sonular. Pepper canskc adamn tekiydi; Rachel yontulmam bir kzd, sr vermekte cmert olduuna hi kuku yoklu, bunlarn en bata geleni de u olacakt: Grdn gibi, babamla geinemiyorum. Willoughby ise her zamanki gibi iini seviyordu ve imparatorluunu kurmutu; Helen bunlarn arasnda epeyce sklacakt. Bununla birlikte bir eylem kadn olarak ayaa kalkt ve kendi adna, yatmaya gideceini syledi. Kapda, iki hemcins olarak oday birlik

    (*) Bay Vinracein gemileri Gney Amerika'dan kei ithal ediyordu. Kitab yemden gzden geirdiinde Virginia Woolf bu ayrnty metinden karmtr - .n.

    20

  • te, terk edecekleri beklentisiyle igdsel olarak dnp Rac- hela bir gz au. Rachel ayaa kalkt, belli belirsiz Helenin yzne bakt ve o hafif kekelemesiyle, kp rzgrda b-b- bayram edeceim, dedi.

    Bayan Ambroseun en kt kukular dorulanmt; bir o yana bir bu yana sendelerken kh sa kolunu kh sol kolunu duvara siper ederek geitten aa indi; her sendeleyiinde stne basa basa baryordu, Kahretsin!"

    21

  • II. Blm

    Geminin sallantlaryla ve tuz kokularyla gece rahatsz getiyse de, ki bir kii asndan kukusuz yleydi, nk Bay Pep- per'm yatanda yeterince rt yoktu, ertesi sabah kahvalt bir eit gzellie brnmt. Deniz yolculuu balamt, hem de yumuack, masmavi bir gkyzyle, sakin bir denizle balamt. Kullanlmam kaynaklarn, henz sylenmemi eylerin var olduu duygusu bu saati anlaml klyordu, yle ki gelecek yllarda belki yolculuun tamam, nceki gece nehirde ten canavar ddklerinin sesinin de bir ekilde iine kart bu bir tek sahneyle temsil edilecekti.

    zerindeki elmalar, ekmek ve yumurtalarla masa nee sayordu. Helen, Willoughbye tereyan uzatt, uzatrken de gzn ona dikerek dnd, Seninle evlendi, mutlu da oldu herhalde.

    O eski meraktan, Theresann neden Willoughbyle evlendiinden balayp, trl trl bilindik dnceye gtren tandk bir dnce zincirine dalp gitti.

    "nsan btn bunlan gryor elbette," diye dnd; insann, Willoughbynin kendine ait bir istenci, bir yumruu ve grleyen mthi bir sesi olan, iri yar, gl kuvvetli bir adam olduunu grdn kastediyordu; am a- burada onun

    22

  • hakknda, en iyi anlatmn bir tek szde, ar duygusal sznde bulan ince bir zmlemeye dald; bununla, onun duygulan hakknda hibir zaman yaln ve drst olmadn kastediyordu. rnein, ender olarak llerden sz ederdi ama yl- dnmlerini hi unutmaz, onlar atafatl szlerle anard. Helen, Willoughbynin kzma tarifsiz gaddarlklar ettiinden kukulanyordu, tpk aslnda karsna zorbaca davrandndan hep kukuland gibi. Doal olarak, kendi talihiyle dostunun talihini karlatrmaya balad, nk Willoughby'nin kars, Helenin dost dedii belki de tek kadn olmutu ve sohbetlerinin balca konusunu bu karlatrma olutururdu. Ridley bir bilgindi, Willoughby ise bir iadam. Willoughby ilk gemisini suya indirdiinde, Ridley, Pindarosun nc cildini karmaktayd. Tam Aristoteles erhinin -Aristoteles miydi?- niversite Yaynlar'ndan kt yl onlar da yeni bir fabrika kurmulard. Ve Rachel, ona bakt, niyeti, baka trl fazlasyla eit bir biimde dengede kalacak olan tartmay, Racheln kendi ocuklaryla karlatrlamayacan beyan ederek karara balamakt kukusuz. Tm syledii, Gerekten alt yandaki bir ocuktan farksz, oldu, bununla birlikte, bu yarg kzn yznn przsz, lekesiz ana izgileriyle ilgili olup, baka ynlerine dair bir knama deildi, nk Rachel ne tr damlalar oluacan grmek istercesine belirli bir ykseklikten st dkmek yerine dnse, hissetse, kahkaha atsa ya da kendini ifade etse, hibir zaman lam olarak gzel olamasa da, ilgi ekici olabilirdi. Annesine benziyordu, tpk sakin bir yaz gnnde bir glckteki imgenin, zerine eilmi olan canl, pembelemi yze benzedii gibi.

    Bu arada, kurbanlarndan biri tarafndan olmasa da, Helen da inceleme altndayd. Bay Pepper onu lp bimekteydi; tostunu kalplar halinde kesip zerlerine zenle tereya srd srada dald derin dnceler, onu epeyce uzayp giden bir zyaamyksne gtrd. Delici baklarndan biri, onu nceki gece Helenin gzel olduu yargsna varmakta hakl olduuna ikna etti. Nazike reeli Helena uzatt. Helen sa- masapan konuuyordu, ama bunlar insanlarn genellikle kah

    23

  • valtda konutuklarndan daha beter samalklar deildi, Bay Pepper, beyindeki dolamn o saatte insana sknt verme eiliminde olduunu kendinden biliyordu. lkelerinden sapmayarak ona Hayr demeyi srdryordu, nk asla bir kadna cinsiyetinden tr boyun emezdi. Tam burada, gzlerini tabana evirerek zyaamyksne dald. Saygsn hak eden bir kadnla hi karlamam olmak gibi yeterli bir gerekeyle, hi evlenmemiti. Hassas genlik yllarn Bombayda bir demiryolu istasyonunda geirmeye mahkum olduundan, yalnzca beyaz olmayan kadnlar grmt, asker kadnlar, memur kadnlar; oysa onun lks, Farsa olmasa da Yunanca okuyabilen, yz kusursuz denecek kadar ho olan, ve stn karrken dktrd kk eyleri anlayabilecek bir kadnd. imdiki halde, en ufak bir utan duymad kemiklemi alkanlklar edinmiti. Her gnnn birka ksur dakikas bireyleri belleine kazmakla geerdi; numarasn yazmadan asla bilet almazd; ocak ayn Petroniusa, ubat Calullusa, mart da belki Etrsk vazolarna adard; ksacas Hindistanda iyi iler yapmt; bugn kendisine ait olduka hibir akll adamn pimanlk duymayaca temel kusurlar dnda, yaamnda pimanlk duyduu hibir ey yokt. Bylece sonuca vardktan sonra birdenbire ban kaldrp bakt ve glmsedi. Rachel onun bakn yakalad.

    Herhalde imdi de bir eyi otuz yedi kere inedin, diye dnd, ama yksek sesle, kibarca, Bugn bacaklarnz sknt veriyor mu, Bay Pepper? dedi.

    Krek kemiklerim mi? diye sordu Bay Pepper, ac iinde omuzlarn oynatarak. Bildiim kadaryla gzelliin rik asit zerinde bir etkisi yok, diye iini ekli, gkyzyle denizin masmavi grnd kardaki yuvarlak cam szerken. Ayn zamanda cebinden kk bir parmen cilt karp masann stne koydu. Yorum bekledii apak olduundan Helen ona kitabn adn sordu. Kitabn adn rendi; ama yol yapmnn doru yntemi zerine bir de sylev dinledi. Bay Pepper, dediine gre pek ok g l k le uram ak zorunda olan Yunanlardan balayp Romaallarla devam ederek ngiltereye

    24

  • ve hzla yanl ynletne dnm olan doru ynteme geti; szlerini, genel olarak zamann yol yapmclarna, zel olarak da kendisinin her sabah kahvaltdan nce bisiklet srme alkanlnda olduu Richmond Parknn yol yapmclarna ynelik yle hiddetli sulamalarla balad ki, kaklar kahve fincanlarna arparak epeyce ngrdad ve en azndan drt ekmein ii bir bek halinde Bay Pepper'n tabann yanna yld.

    akl talar! diye sonlandrd szlerini, huysuz bir tavrla ynn zerine bir lokma ekmek daha atarak. ngilterenin yollar akl talaryla onarlyor! ilk iddetli yamurda, dedim onlara, yolunuz batakla dnecek. Szlerim tekrar tekrar doru kt. Ama bunlar sylediimde, bunun etkilerini, halkn czdan zerindeki etkilerini iaret etliimde, onlara Coryphaeus okumalarm nerdiimde beni dinlediklerini mi sanyorsunuz? Hi de deil; onlarn uraacak baka ilgi alanlar var. Hayr, Bayan Ambrose, bir le Meclisi oturumuna katlmadka insanolunun aptallna ilikin adil bir kan oluturamazsnz! Kk adam, yrtc bir canllkla parlayan baklarn Helenin zerine dikti.

    Hizmetkrlarm olmutu, dedi Bayan Ambrose, bakn ona ynelterek. u anda bir dadmz var. Btn tekiler gibi iyi bir kadn, ama ocuklarnm dua etmesini salamakta kararl. Gsterdiim byk zen sayesinde ocuklarm imdilik Tannnn bir tr deniz aygr olduunu sanyorlar; ama artk arkam dndme gre - Ridley, diye sordu, anszn kocasna dnerek, eve dndmzde onlar Gklerdeki Babamz duasn okurken bulursak ne yapacaz?

    Ridley, Ck" ile temsil edilen o sesi kard.Ama dinlerken rahatszln bedeninin hafif sallanmasyla

    aa vuran Willoughby, mahcup bir tavrla, Ah, uras kesin ki, Helen, birazck dinden kimseye zarar gelmez, dedi.

    ocuklarmn yalan sylemesini yelerim, diye yantlad Helen; sonra, Willoughby kaynbiraderinin karsnn hatrladndan da ayrks olduunu dnrken, o, sandalyesini geriye itip yukar kt. Bir saniye sonra seslendiini iittiler, Ah, bakml Denize almz!

    25

  • Onun pei sra gverteye ktlar. Btn duman, btn evler gzden yitmiti; gemi, erken saatlerin nda solgun olmakla birlikte taptaze ve berrak denizin geni boluuna almt. Londray kendi balnn zerinde oturmaya terk etmilerdi. Parisin ykne dayanabilecek kalnla zor ulaan, buna ramen kenti srtlayan incecik bir glge eridi, ufka doru gitgide daha da daralyordu. Yollardan kurtulmulard, insanolundan kurtulmulard; zgrln getirdii o ayn coku hepsini saryordu. Gemi, onu tokatlayp sonra maden suyu gibi kabar- cklanarak her iki yannda balonlu kpkl kk birer erit brakan ufak dalgalarn arasnda kararl bir tavrla yol alyordu. Yukarda, ekim aynn renksiz semas, odun ateinden yaylan dumanla rtlm gibi incecik bululanmt; havada harika bir tuz kokusu ve serinlik vard. Gerekten, kprdamadan durulamayacak kadar souktu. Bayan Ambrose kocasnn koluna girdi; birlikte uzaklarlarken yanan kocasnmkine doru uzatmasndan, ona sylemek istedii zel bir eyin olduu anlalyordu. Birka adm gittiler; Rachel ptklerini grd.

    Aaya, denizin derinliklerine bakt. Suyun yzeyi Euph- rosyenin geiinden hafife rahatsz olmutu, oysa aalar yeil ve lotu; dipteki kum gitgide lolaarak solgun bir bulankla dnyordu. nsan, kazazede gemilerin kapkara kaburgalarn, tnel kazan devasa ylanbalklannn yapt sarmal kuleleri, bir o yana bir bu yana kvrla kvrla gelip geen, yanlan yeil canavarlan glkle grebiliyordu.

    Ayrca, Rachel, biri beni sorarsa saat bire kadar megulm," dedi babas, kzyla konuurken sk sk yapt gibi szlerini omuzlara indirilen sert bir darbeyle glendirerek.

    Bire kadar, diye yineledi. Sen de kendine bir i bulursun, ha? Gamlar, Franszca, birazck Almanca, ha? Aynlabilir fiiller hakknda Avrupadaki herkesten daha ok ey bilen Bay Pep- per burada, ha?" ve kahkahalar atarak uzaklat. Rachel da gld, tpk kendini bildi bileli gld gibi, komik olduunu dndnden deil, babasna hayran olduundan.

    Ne var ki, tam belki de bir i bulma niyetiyle dnd sra

    26

  • da bir kadn yolunu kesi, yle enli ve kaln bir kadnd ki insann yolunu kesmesi kanlmazd. Gsterisiz siyah elbisesinin yan sra dikkatli, tereddtl hareketleri aa tabakadan olduunu gsteriyordu; bununla birlikte, kaya gibi bir konum alarak, araflarn durumuna dair azami nem tayan iletisini dile getirmeden nce, yaknlarnda yksek tabakadan kimsenin bulunmadndan emin olmak iin evresine baknd.

    Bu yolculuu nasl allatacaz. Bayan Rachel, gerekten bilmiyorum, diye balad, ban iki yana sallayarak. araflar herkese ancak yetiyor; beyefendininkinde iinden parmaklarnz geirebileceiniz rk bir yer var. Ve yatak rtleri. Yatak rtlerine dikkat ettiniz mi? Kendi kendime, yoksul bir insann onlardan utanacan dndm. Bay Peppera verdiim, bir kpein stn zor rter... Hayr, Bayan Rachel, onarmak sz konusu olamaz', yalnzca toz bezi olmaya uygunlar. Aa, insan cann diine takp dikse, amarhaneye bir dahaki gidilerinde onlar eskisi gibi bulur.

    Sesi hakl bir fkeyle, gzyalar yaknm gibi titriyordu.nip, bir masann zerine ylm koca bir keten beini in

    celemekten baka yaplacak ey yoktu. Bayan Chailey her birini adyla, kiiliiyle ve bnyesiyle tanyormu gibi araflan elliyordu. Kimilerinde sar lekeler vard, dierlerindeyse ipliklerin uzun merdivenler oluturduu yerler; ama sradan bir gze araflar genellikle nasl grnrse tpk yle grnyorlard, rpertici, beyaz, souk ve kusursuz denecek kadar temiz.

    Anszn Bayan Chailey araf konusunu hepten bir yana brakarak bein tepesinde yum ruklarn skt ve ilan etti, Hem, hibir canl bir yaratktan benim oturduum yerde oturmasn isteyemezsiniz!

    Bayan Chaileynin olduka geni, ancak kazanlara fazla yakn bir kamarada kalmas bekleniyordu, yle ki, diye yaknd elini kalbinin zerine koyarak, be dakika sonra kalbinin gmlediini iitebiliyordu, bu da Bayan Vinracein, Racheln annesinin, birine ektirmeyi asla hayal etmeyecei bir durumdu - evindeki araflarn her birini tanyan ve herkesten, fazlasn deil, yapabileceinin en iyisini bekleyen Bayan Vinrace.

    27

  • Baka bir oda vermek dnyann en kolay eyiydi; araf sorunu kendiliinden mucizevi bir biimde zld, beneklerle kaklar ne de olsa onanlamayacak gibi deildi, ama -

    Yalanlar! Yalanlar! Yalanlar!" diye bard hanm hakl bir fkeyle, yukarya, gverteye doru koarken. Bana yalan sylemenin ne yaran var?

    Elli yandaki bir kadnn, oturmasna izin verilmeyen bir yerde oturmak istedii iin ocuk gibi davranarak bir kza yaltaklanmasna duyduu fkeyle, o belirli meseleyi dnmedi; notalarn ap ok gemeden yal kadn ve araflarn tmyle unuttu.

    Bayan Chailey araflarn katlad, ama yz ifadesi iindeki tatszl belli ediyordu. Dnya artk onu umursamyordu; gemi onun yurdu deildi. Dn, lambalar yaklp denizciler bann tepesinde paldr kldr giderken, alamt; bu akam alayacakt; yarn alayacakt. Buras yurdu deildi. Bu arada, fazla kolay elde ettii odada sslerini dzenledi. Bir deniz yolculuuna getirmek iin tuhaf sslerdi - porselen buldoglar, minyatr ay takmlar, Bristol kentinin cafcafl armasyla damgalanm fincanlar, yaprakl yoncalarla kaplanm firkete kutular, renkli aldan ceylan balan ve bunlarn yan sra, en iyi pazar giysileri iindeki drst iileri ve beyaz bebekler tutan kadnlan gsteren bir sr minicik fotoraf. Ama yaldzl ereve iinde bir portre vard, bunun iin bir ivi gerekiyordu; iviyi aramadan nce Bayan Chailey gzln takp arkadaki kt parasna yazlanlar okudu:

    Otuz yllk sadk hizmetine kranla, hanmnn bu resmi Willoughby Vinrace tarafndan Emma Chaileye verilmitir.

    Gzyalar, szckleri ve ivinin ban silikletiriyordu. Aileniz iin bir ey yapabildiim mddete, diyordu ki,

    ekici vururken koridordan bir ses, bir ezgi mrldanr gibi onu ard.

    Bayan Chailey! Bayan Chailey!Chailey derhal elbisesini dzeltti, yzn toparlayp kapy

    at.Bir amazn iindeyim, dedi, kpkrmz kesilmi olan Ba

    28

  • yan Ambrose soluk solua. Beylerin nasl olduunu bilirsin. Sandalyeler ok yksek -masalar fazla alak- demeyle kapnn arasnda on be santim var. stediim, bir eki, eski bir battaniye, bir de mutfak masasna benzer bir eyiniz var m? Her neyse, aramzda kalsn o srada kocasnn oturma odasnn kapsn savurarak at ve aln kr kr olmu, ceketinin yakas yukar kaldrlm, bir aa bir yukar yryen Rid- ley grnd.

    Sanki bana eziyet etmek iin abalamlar! diye haykrd Ridley, anszn durarak. Romatizmaya, zatrreeye yakalanmak iin mi ktm bu yolculua ben? Gerekten, insan Vinra- cee daha mantkl olmay yakrrd. Canm, Helen bir masann altnda diz kmt, yalnzca stn ban kirletiyorsun; anlatlmaz dertlerle dolu alt haftaya mahkum olduumuz gereini kabul etsek ok daha iyi olur. Zaten gelmek aptalln doruk noktasyd, ama madem ki artk buradayz, herhalde bunu bir erkek gibi karlayabilirim. Hastalklarm artacak elbette - imdiden dne gre daha kt hissediyorum ama bunun tek sorumlusu da biziz; neyse ki ocuklar-

    Kprda! Kprda! Kprda! diye haykrd Helen, onu serseri bir tavukmu gibi sandalyeyle bir keden br keye kovalarken. Ayak altndan ekil, Ridley; yarm saat sonra oday hazr bulacaksn.

    Onu dndrp odadan kard; koridorda giderken inleyip lanet okuduunu duyabiliyorlard.

    Herhalde ok gl deil," dedi Bayan Chailey, eyay kaldrp tamasna yardm ettii Bayan Ambrosea efkatle bakarak.

    Kitaplar, diye iini ekti Helen, kucak dolusu kederli cildi yerden rafa kaldrrken. Sabahtan akama kadar Yunanca. Bayan Rachel evlenirse, Chailey, dua edelim de alfabeyi bilmeyen bir adamla evlensin.

    Genellikle deniz yolculuunun ilk gnlerini byle neesiz ve ypratc klan n hazrlk niteliindeki rahatszlklarla glkler bir ekilde atlatldndan, sonraki gnler olduka ho geti. Ekim ay epey ilerlemiti, ama yazn ilk aylarn ok gen ve kaprisli gsteren bir hararetle kesintisiz olarak yanyordu. Ko

    29

  • caman toprak alanlar artk sonbahar gneinin altnda uzanyordu; plak krlardan Cornwall kayalklarna dek btn ngiltere afaktan gnbatmna pnl prld; sarl, yeilli, morlu dzlkler halinde grnyordu. Bu aydnlatmann altnda byk kasabalann atlar bile ldyordu. Binlerce kk bahede milyonlarca koyu krmz iek amaktayd, ta ki onlarn bakmn onca dikkatle yapm olan yal hanmlar makaslaryla patikalardan gelip, sulu saplarndan krparak onlar ky kilisesinin souk ta kntlarna koyana dek. Gnbatmnda eve dnen saysz pikniki kafilesi haykryordu, Byle bir gn hi olmu muydu? Senin sayende, diye fsldad gen adam; Ah, senin sayende, diye yant verdi gen kadn. Btn yallar ve pek ok hasta, yalnzca bir iki admlna bile olsa ak havaya karlyor, dnyann gidiat hakknda ho kehanetlerde bulunuyorlard. Yalnzca msr tarlalarnda deil, pencerelerin baheye ald, purolu adamlarn gri sal kadnlar pt, lambalarla aydnlatlm odalarda da iitilen srlara ve sevgi ifadelerine gelince, bunlar saylmazd. Kimileri gkyznn, yaam olduklar hayatn bir simgesi olduunu sylyordu; bakalarysa gelecekteki yaamn vaadi olduunu. Tylerinde altn gzler olan uzun kuyruklu kular grltyle gevezelik edip lklar atarak korudan koruya geiyorlard.

    Ama karada btn bunlar srp giderken, pek az kimse denizi dnyordu. Denizin sakin olduunu varsayyorlard; sarmaklar yatak odasnn pencerelerini tkrdattnda pek ok evde olduu gibi, iftlerin pmeden nce, Bu gece gemileri dn, ya da Tanrya kr, deniz fenerindeki adam ben deilim!" diye mrldanmasna gerek yoktu. Ne kadar hayal ederlerse etsinler, gemiler ufukta gzden kaybolduklarnda znyorlard, tpk sudaki kar gibi. Aslnda yetikinlerin gr de, ngiltere sahilleri boyunca paal donlaryla kpklerin iinde hzla ilerleyerek kovalar daldrp u dolu olarak karan kk yaratklarn grnden ok berrak deildi. Ufukla beyaz yelkenlerin ya da dumandan sogularn geiini gryorlard; bunlarn hortum ya da beyaz deniz ieklerinin ta yapraklan olduunu syleseniz, size katlrlard.

    30

  • Bununla birlikte, gemilerdeki insanlar da Ingiltereye ayn lde tuhaf bir bakla bakyorlard. Ingiltere onlara bir ada, hem de ok kk bir ada gibi grnmekle kalmyordu, iinde insanlarn hapsolduu, giderek klen bir adayd, insan nce onlarn amasz karncalar gibi kaynatklarm ve neredeyse birbirlerini kenardan aa itivereceklerini sanyordu; sonra, gemi uzaklarken, iitilmedii iin ya kesilen ya da bir hrgr halinde ykselen beyhude bir yaygara kopardklar kanaatine varyordu. Sonunda, kara, geminin gr alannn dnda kaldnda, Ingiltere halknn tamamen dilsiz olduu apak ortaya kyordu. Hastalk dnyann baka yerlerine de saldrd; Avrupa kld, Asya kld, Afrikayla Amerika kld, ta ki geminin bu kr kr kk kayalklardan herhangi biriyle bir daha karlap karlamayaca kukulu grnene dek. Ama dier yandan, geminin zerine snrsz bir vakar da kmt; ok az sakini olan o koca dnyann bir sakiniydi o, nne ve arkasna peeler ekilmi halde, btn gn, bombo bir evrende yolculuk ediyordu. l geen kervandan daha yalnzd; kendi gcyle hareket edip kendi kaynaklaryla geindiinden, alabildiine gizemliydi. Deniz ona lm ya da benzersiz bir sevin verebilirdi; kimse de bunu bilmezdi. Kocasna doru ilerleyen bir gelindi o, erkekleri tanmayan bir bakire; gc, ve safl iinde btn gzel eylere benzetilebilirdi, nk bir gemi olarak kendine ait bir yaam vard.

    Gerekten de, bir mavi gnn przsz, yuvarlak ve kusursuz bir baka mavi gn kovalad hava bakmndan talihli olmasalard, Bayan Ambrose yolculuu ok tatsz bulacakt. Oysa imdi, gvertede, zerinde siyah bir felsefe cildinin ak durduu kk bir masann yanbana nak kasnan yerletirmiti. Kucanda duran rengarenk dmn iinden bir iplik seip bir aacn kabuunu kzlla ya da nehrin akntsn saryla iliyordu. plak yerlilerden oluan bir blk havaya kk oklar frlatrken, meyve ynlarn, muzlar, portakallar, dev narlar kemirmek iin bekleyen benekli geyikleriyle, tropikal bir ormann iinden akan tropikal bir nehrin koca

    31

  • man bir deseni zerinde almaktayd. lmiklerin arasnda yanna doru bakp Maddenin Gereklii ya da yinin Doas hakknda bir cmle okuyordu. evresinde mavi sveterli adamlar diz kp tahtalar ovuyor veya parmaklklara yaslanp slk alyorlard; oturmu, bir akyla kkleri kesen Bay Pepper da fazla uzakta deildi. Geri kalanlar geminin baka blmlerinde megullerdi: Ridley, Yunancasnn banda - geminin k tarafn hi bu kadar zevkine uygun bulmamt; Willoughby belgelerinin banda - nk yarm kalm ilerini halletmek iin deniz yolculuundan yararlanrd; Rachel ise - Helen felsefi cmlelerin arasnda zaman zaman Racheln ne yaptn merak ediyordu. Belli belirsiz, gidip onu grmeye niyetlendi. O ilk akamdan bu yana neredeyse birbirlerine iki sz etmemilerdi; karlatklarnda kibardlar, ama hibir srdalklar olmamt. Grne gre Rachel babasyla ok iyi geiniyordu -gerektiinden, diye dnd Helen, ok daha iyi- nasl Helen onu kendi haline brakmaya hazrsa o da Heleni kendi haline brakmaya hazrd.

    O anda Rachel, hibir ey yapmakszn, odasnda oturmaktayd. Gemi doluyken bu salon aaal bir unvana kavuuyor, gverteyi kendilerinden daha gen olanlara brakan deniz tutmu gekince hanmlarn urak yeri oluyordu. Piyanodan ve yerdeki darmadank kitaplardan tr Rachel buray kendi odas sayyordu; burada ok g mzik eserleri alarak, biraz Almanca veya ruh hali uygun olduunda biraz ngilizce okuyarak ve -u anda olduu g ibi- hibir ey yapmayarak saatlerce otururdu.

    Zarif, doal bir engelikle birleen eitimi elbette bir bakma bunun nedeniydi, nk on dokuzuncu yzyln sonlarnda hali vakti yerinde kzlarn ounluu nasl eiiliyorsa, yle eitilmiti, iyi yrekli doktorlarla nazik ihtiyar profesrler ona yaklak on farkl bilgi dalnn esaslarn retmilerdi, ama onu yorucu bir paray batan sona tekrar etmeye zorlayabildikleri gibi, ellerinin kirli olduunu da syleyebiliyorlard. Haftann bu bir saati ya da iki saati ok ho geerdi, biraz dier rencilerin sayesinde, biraz pencerenin k za

    32

  • man krmz pencerelerinde suretler beliren bir dkkann arkasna bakmas sayesinde, biraz da ikiden fazla insan birlikte ayn odada olunca gereklemesi kanlmaz olan kazalarn sayesinde. Ne ki, dnyada tam olarak bildii hibir konu yoktu. Zihni, Kralie Elizabethin saltanatnn balangcnda yaam zeki bir adamn zihniyle ayn durumdayd; kendisine anlatlan hemen her eye inanabilir, syledii her ey iin nedenler uydurabilirdi. Yerkrenin ekli, dnya tarihi, irenlerin nasl alt ya da parayla nasl yatrm yapld, hangi yasalarn yrrlkte olduu, hangi insanlarn ne istedii ve neden istedii, modern yaamda bir sisteme dair en temel fikirler - bunlarn hibiri profesrlerinden ya da eitmenlerinden herhangi biri tarafndan ona aktarlmamt. Ama bu eitim sisteminin bir tek byk stnl vard. Hibir ey retmiyordu, ama rencilerin tesadfen sahip olabilecei herhangi bir gerek yetenein nne hibir engel de koymuyordu. Mzie yatkn olan Racheltn mzikten baka hibir ey renmemesine izin verilmiti; o da bir mzik tutkunu olmutu. Dillere, bilime veya edebiyata gidebilecek, ona arkadalar kazandrabilecek ya da dnyay gsterebilecek tm enerji dorudan mzie akyordu. retmenlerini yetersiz bulduundan, neredeyse kendi kendine renmiti. Yirmi drt yanda, ou kimsenin otuz yandayken mzik hakknda bildii kadar ok ey biliyordu; doann ona izin verdii kadar iyi alabiliyordu, bu da, her geen gn daha da ok belli olduu zere, gerekten cmerte bir payd. Varsn, bu bir tek belirli yetenek birbirinden ar ve aptalca diye tanmlanabilecek hayallerle ve fikirlerle kuatlm olsun, hi kimse daha bilge deildi ki.

    Eitimi byle sradanken, koullan da daha srad deildi. Tek ocuktu; hibir zaman erkek ve kz kardelerinden zorbalk grmemi, onlar tarafndan alaya alnmamt. On bir yandayken annesi ldnden onu iki halas, babasnn ablalar bytmt; havas daha iyi olduu iin Richmondda, rahat bir evde yayorlard. Gereinden fazla zenle bytlmt elbette, bu zen ocukluunda salna gsterilmiti,

    33

  • bir kz ve gen bir kadn olarak ise, ahlak demenin neredeyse kaba kal eye. Son zamanlara dek, kadnlar iin byle eylerin var olduundan tamamen habersizdi. Eski kitaplarda el yordamyla bilgi aryor, aradklarn tiksindirici kalplar halinde buluyordu, ama kitaplara doal bir ilgisi yoktu; bu nedenle, nceleri halalar sonra da babas tarafndan uygulanan sansre hi kafasn yormamt. Arkadalar ona bireyler anlatabilirdi, ama kendi yanda pek az arkada vard, -Riehmond ulama elverisiz bir yerdi,- ve byleyken, iyi tand tek kz yobaz bir dindard, en scak yaknlamalarnda Tanndan ve ile ekmenin en iyi yollarndan sz ederdi; zihni baka zamanlarda baka aamalara ulam olan biri iin ancak arada srada ilgi ekici olabilecek bir konu.

    Ama bir eli bann arkasnda, dier eliyle kolan topuzunu kavram, sandalyesinde uzanrken kendi dncelerini tm berraklyla, dikkatle takip etmekteydi. Eitimi ona dnmek iin bol zaman brakyordu. Gzlerini geminin parmaklndaki bir topa yle sabit bir biimde dikmiti ki, herhangi bir ey tesadfen onu bir saniyeliine gizleyecek olsa, irkilecek ve kzacakt. Derin dncelerine, Tristandan yaplm aadaki evirinin neden olduu yksek sesli bir kahkahayla balamt:

    Bzlerek korkuyla

    Utancn gizliyordu sanki

    Akrabas olan krala

    Getirdiinde ceset gibi Gelini.

    Sylediklerim ok mu anlamsz geldi?

    yle olduunu haykrarak kitab aa att. Ardndan, Cow- per'n Mektuplar n almt, babasnn tavsiye ettii klasik onu skmt, yle ki, tesadfen bir cmlede adamn bahesindeki katrtrna kokusuyla ilgili bir eyin gemesi zerine, Rachel, annesinin cenaze treninin olduu gn Richmondda ieklerle doldurulmu olan kk sofay grd, yle ar kokuyorlard ki artk herhangi bir iek kokusu o mide bulandrc, korkun duyguyu geri getirir olmutu; byle yan iitir yar grr

    34

  • durumda bir sahneden dierine geti. Oturma odasnda iekleri dzenleyen Lucy Halasm grd.

    Lucy Hala, deyiverdi, katrtrna kokusunu sevmiyorum; bana cenaze trenlerini hatrlatyor.

    Samalama, Rachel, diye yanl verdi Lucy Hala; byle aptalca eyler syleme, canm. Bana hep zellikle neeli bir bitki gibi gelmitir.

    Scak gnein altnda uzanrken, zihni, halalarnn kiiliklerine, grlerine ve yaam biimlerine takld. Aslnda bu, Richmond Park evresindeki yzlerce sabah yry boyunca ona yeten, aalan, insanlar, geyikleri glgeleyen bir konuydu. Yaptktan eyleri neden yapyorlard; neler hissediyorlard; btn bunlar ne iindi? Yine Lucy Halann Eleanor Ha- layla konutuunu iitti. O sabah, hizmetkrlardan birinin kiiliiyle uraaca tutmutu, Elbette sabahn on buuunda insan hizmetiyi merdivenleri fralarken bulmay bekliyor." Ne garip! Nasl da anlatlamayacak kadar garip! Ama halas konuurken, iinde yaadklar btn bu sistemin neden birdenbire yabanc ve anlalmaz bir ey olarak, kendilerinin de herhangi bir neden olmakszn uraya buraya braklm sandalyeler ya da emsiyeler olarak gznn nnde beliriverdi- gini kendine aklayamad. Yalnzca, o hafif kekelemesiyle, "Eleanor Halaya d-d-dkn msn, Lucy Hala? diyebilmiti; o sinirli, tavuk gibi, kkr kkr kahkahasyla halas buna u yant vermiti, Canm ocuum, ne sorular soruyorsun!"

    Ne kadar dknsn? ok mu dknsn? diye steledi Rachel.

    Ne kadar olduu hakknda dnm olduumu syleyemem, dedi Bayan Vinrace. nsan umursuyorsa ne kadar olduunu dnmez, Rachel, bu sz, henz hi halalarna onlarn diledii itenlikle gelmemi olan yeeni hedef alyordu.

    Ama seni umursadm biliyorsun, yle deil mi canm, nk baka hibir nedeni olmasa da sen annenin kzsn; hem baka pek ok neden de var" - eilip onu biraz duygulu bir tavrla pt ve tartma bir kova st gibi telafi edilemez bir biimde her yere dkld.

    35

  • Bylelikle Rachel, gzlerin bir topa ya da bir topuza sabit- lendigi, dudaklarn kprdamay kestii o dnme aamasna ulat, buna dnme denebilirse. Bir kavraya varma abalar yalnzca halasnn duygularn incitmiti; denememenin daha iyi olduu sonucu karlmalyd. Herhangi bir eyi gl bir biimde hissetmek, belki kendileri de gl ama farkl eyler hisseden bakalaryla kendi aranda bir uurum yaratmakt. Piyano alp geri kalan her eyi unutmak ok daha yedi. Sonu, herkesi ok rahatlatt. Brak bu garip adamlarla kadnlar -h a lalar, Huntlar, Ridley, Helen, Bay Pepper ve geri kalanlar- birer simge olsun, - yalln, genliin, anneliin, bilginin simgeleri, zelliksiz ama vakur ve ou kez sahne zerindeki insanlarn gzel olduu gibi gzel. yle anlalyordu ki hi kimse hibir zaman demek istedii eyi sylemiyor ya da hissettii bir duygu hakknda konumuyordu, ama zaten mzik de bunun iindi. Gereklik insann grd, hissettii ama hakknda konumad eylerde barnrken, insan, yzeysel olarak tuhaf bir ey olduunu dnmek dnda .ou kez hakknda dnme zahmetine kallanmakszm, iinde eylerin baka insanlara gre olduka tatminkr bir biimde dnp durduu bir sistemi kabul edebilirdi. Kendini mziine kaptrdnda, payna deni honutlukla kabul ediyordu, belki iki haftada bir hakl bir fkeyle alev alev yanyor ve imdi yatt gibi yatyordu, iinden klmaz bir biimde hlyal bir karkla dalan zihni, keyifle genileyerek onlarla birlemek zere gvertedeki beyazmtrak tahtalarn ruhuyla, denizin ruhuyla, Beethoven Op. l l l in ruhuyla, hatta orada, Ol- neyde, zavall William Cowperin ruhuyla paylama giriyor gibiydi. Bir eytanarabas topa gibi denizi pt, ykseldi, yeniden pt ve byle ykselip perek sonunda gzle grlmez oldu. eytanarabas topann ykselip alalmas, kendi bann ne doru ani bir bklyle temsil ediliyordu; o gze grnmez olduunda Rachel da uyuyakald.

    On dakika sonra Bayan Ambrose kapy ap ona bakt. Rac- heln sabahlarn geirme biiminin bu olduunu kefetmek onu artmad. Odaya bir gz att, piyanoya, kitaplara, genel

    36

  • dankla. ncelikle Rachel estetik adan lp biti; savunmasz uzanrken nedense yrtc bir kuun penelerinden dm bir kurbana benziyordu, ama bir kadn, yirmi drt yandaki gen bir kadm olarak llp biildiinde, bu grnt dncelere yol ayordu. Bayan Ambrose en azndan iki dakika boyunca ayakta durup dnd. Sonra glmsedi, uyuyan uyanp da aralarnda konumann mahcubiyeti olmasn diye grlt yapmadan dnp gitti.

    37

  • III. Blm

    Ertesi sabah erken saatlerde, yukarlarda bir yerde zincirlerin serte ekilmesine benzer bir ses duyuldu; Euphrosynenin dzenli yrek atlar yavalad; gverteden burnunu uzatan Helen, kmldamayan bir tepenin stnde.kmldamayan bir kale grd. Tajonun azna demir atmlard; durmakszn yarlan yeni dalgalar yerine, ayn dalgalar dnp dnp geminin yanlarna vuruyordu.

    Kahvalt biter bilmez, kahverengi deri bir anta tayan Willoughby, omzunun zerinden bararak herkesin iine bakmasn ve dzgn davranmasn syleyip geminin yan tarafnda gzden kayboldu, akamst saat bee kadar Lizbonda kalp i yapacakt.

    O saate doru, elinde antasyla yeniden ortaya karak, yorgun, bkkn, a, susam, m ve acilen aya muhta olduunu ilan etti. Ellerini ovuturarak onlara gnn servenlerini anlatt: Beklenmedik bir basknla zavall ihtiyar Jackson yazhanede ayna karsnda byklarn tararken bulmu, onu pek alk olmad bir sabah almasna komutu; sonra ona ampanyayla kiraz kuu etinden oluan bir le yemei smar- lamt; Bayan Jackson ziyaret etmiti, zavall kadn her zamankinden daha imand, ama nazike Racheln hatrn sor

    38

  • mutu -v e ey Tanrm, kk Jackson sersemce bir zaaf gsterdiini itiraf etm iti- pekala, pekala, zarar yoktu herhalde, ama dakikasnda itaatsizlik edilecek olduktan sonra kendisinin emirler vermesinin ne yarar vard ki? Bu seyahatte hi yolcu almayacan aka sylemiti. Burada, ceplerini yoklamaya balad; sonunda bir kart bulup pat diye masaya, Rac- helm nne koydu. Rachel, kart okudu, Bay ve Bayan Richard Dalloway, 23 Browne Caddesi, Mayfair.

    Bay Richard Dalloway, diye szlerini srdrd Vinrace, kendisi bir zamanlar milletvekili, karsysa bir lordun kz olduu iin, yalnzca rica ederek ne isterlerse elde edebileceklerini dnen bir beyefendiye benziyor. Ne olursa olsun, zavall kk Jackson ikna etmiler. Gei izinlerinin olmas gerektiini syledim - Lord Glenawayden bir mektup kard, benden, kiisel bir iyilik yapmam rica ediyordu -Ja ck so n m btn itirazlarn reddetmiler (pek fazla itiraz ettiine de inanmyorum), bu yzden, raz olmaktan baka yaplacak bir ey yok herhalde."

    Am a hom urdanm a gsterisi yapm asna ragm en W illo- ughbynin raz olmaktan u ya da bu nedenle epeyce honut olduu apakl.

    Dorusu uydu ki, Bay ve Bayan Dalloway kendilerini Lizbonda skp kalm halde bulmulard. Birka haftadr, zellikle Bay Dallowayin ufkunu geniletmek niyetiyle Kta Avru- pasnda yolculuk ediyorlard. Siyaset hayatnda urad bir kaza nedeniyle bir dnem boyunca lkesine Parlamentoda hizmet edemeyecek olan Bay Dalloway, Parlam ento dnda hizm etlerini srdrm ek iin elinden geleni yapyordu. Bu ama iin Latin lkeleri ok uygundu, bununla birlikte Dou elbette daha da uygun olurdu.

    Bundan sonra size Petersbug ya da Tahrandan haber gndermemi bekleyin," demiti, Travellersm basamaklarnda el sallayarak veda etmek zere arkasna dnerken. Ne ki, douda bir hastalk patlak vermiti, Rusyada kolera vard ve Bay Dallowayin ad Lizbonda pek de romanlik olmayan bir biimde duyulmutu. Fransay dolamlard; Richard, imalat merkez

    39

  • lerinde durmu, takdim mektuplarn gstererek ilikleri gezmi, cep defterine grdklerini kaydetmiti. Ispanyada o ve Bayan DaIloway katrlara binmilerdi; kyllerin nasl yaadn anlamak istiyorlard. rnein, ayaklanmaya hazrlar m? Ardndan Bayan Dallovvay, Madridde tablolarla bir iki gn geirmekte srar etmiti. Sonunda Lizbona ulatlar, daha sonra zel olarak yaymlanan bir dergide olaanst ilgin diye tanmladklar alt gn geirdiler. Richard bakanlarla grmeler yapt, uzak olmayan bir tarihte bir buhran olaca ngrsnde bulundu, devlet kurumlan onulmaz biimde yozlamtr. Yine de nasl knanabilir ki, v.b.; bu srada Clarissa kraliyet ahrlarn tefti etti, imdi srgnde olan adamlarla krlm pencereleri gsteren ok sayda fotoraf ekti. Baka eylerin yan sra, Fieldingin mezarnn fotorafn ekip, bir serserinin tuzaa drd kk bir kuu serbest brakt, nk insan, Ingilizlerin gmld bir yerde herhangi bir eyi kafeste dnmekten nefret ediyor, diye yazd gnlne. Gezileri tamamen gayri resmydi ve nceden dnlm bir tasarya gre gelimiyordu. Gzergahlarn baka eyler kadar Timesm yurtd muhabirleri belirliyordu. Bay Dallovvay baz tabancalar incelemek istiyordu; Afrika sahilinin, lkesindeki insanlarn inanma eiliminde olduundan ok daha alkantl olduu kansndayd. Bu nedenlerden tr, yle yava, aratrmalarn kolaylatracak bir gemi istiyorlard, rahat, nk kt birer denizciydiler; ama arya kamayan, uradaki buradaki limanlarda bir iki gn durup, Dallovvayler bireylei incelerken kmrn alacak bir gemi. Bu arada, istedikleri bu belirli gemiyi o an iin elde edemeyince, kendilerini Lizbonda skp kalm olarak buluverdiler. Euphrosyne'nin adm iit- milerdi, ama onun ncelikle bir yk gemisi olduunu ve ii Amazonlara kuma gtrp dnte memlekete kauuk getirmek olduundan yalnzca zel dzenlemeyle yolcu aldn da renmilerdi. Bununla birlikte, zel dzenlemeyle sz onlar epeyce cesaretlendirdi, nk hemen hemen her eyin zel olarak dzenlendii ya da gerekirse dzenlenebilecei bir snftan geliyorlard. Bu kez Richard'n tm yapt, kendi ad

    40

  • n tayan denizyolu irketinin bakan Lord Glenawaye bir pusula yazmak, zavall ihtiyar Jacksona uramak, ona Bayan Dallowayin nasl yle yle biri olduunu, kendisinin u ya da bu olduunu, istediklerininse byle byle bir ey olduunu tarif etmekti, ileri halloldu. ki taraf birbirinden iltifatlarla, honutlukla ayrld ve ite, bir hafta sonra, zerinde Dallo- waylerin bulunduu kayk akam karanlnda krek ekerek gemiye geliyordu; dakika sonra birlikte Euplrosynenin g- vertesindeydiler. Gelileri elbette biraz heyecan yaratt; birka ift gz, bedeni krklere sarlm, ba tllerle rtl Bayan Dallowayin uzun boylu zayf bir kadn olduunu, sonbahar krlarndaki bir sporcu gibi giyinmi olan Bay Dailowayinse grbz yapl, orta boylu bir adam grnmnde olduunu grd. Az sonra, parlak kahverengi tonlarnda ok sayda salam deri anta etraflarn sard, bunlara ek olarak Bay Dallo- way bir evrak kutusu, karsysa elmas bir kolyeyle gm kapakl ieleri akla getiren bir tuvalet antas tayordu.

    Tpk Whistler* gibi! diye bard Bayan Dalloway, kyy iaret ederek Rachelm elini skarken; Rachel ise, W illo- ughbynin hanmefendiyi kamarasna gtrecek olan Bayan Chaileyi takdim etmesinden nce, ancak bir yanndaki gri tepelere bakacak kadar zaman bulabildi.

    Bu mdahale, geici bir tedirginlie neden oldu; kamarot Bay Gricetan Ridleye kadar herkesin az ok can sklmt. Birka dakika sonra Rachel sigara odasnn nnden getiinde, Heleni kolluklarn yerlerini deitirirken buldu. Yeniden dzenleme iine kendini kaptrmt; Rachel grnce sr verircesine yle dedi:

    nsan, erkeklere kendi balanna oturacaklan bir oda verebilirse, bundan tmyle kazanl kar. nemli olan, kolluklardr- Onlan tekerlekleri zerinde saa sola itmeye balad. le, hl demiryolu istasyonundaki bir meyhaneye benziyor mu?"

    Masalardan birinin zerindeki pel rty ekiverdi. Odann grn harika bir biimde gzellemiti.

    (*) James McNeill Whistler: Amerikal ressam - .n

    41

  • Yabanclarn gelii, Rachel'a yemek saati yaklarken elbisesini deitirmesinin gerektiini hatrlatmt; byk ann sesi onu kuetinin kenarnda, lavabonun zerindeki kk aynadan bayla omuzlarnn yansyaca bir konumda otururken yakalad. Aynadaki yzde gergin bir hzn ifadesi vard, nk Dallowaylerin geliinden bu yana i karartc bir sonuca, yznn istedii yz olmad ve byk olaslkla hibir zaman da olmayaca sonucuna varmt.

    Ne ki, dakiklik damarlarna ilemiti ve yz nasl olursa olsun yemee gitmek zorundayd.

    Willoughby bu birka dakikadan yararlanarak Dallowaylere tanacaklar insanlar parmaklaryla saya saya ksaca anlatt.

    Kaynbiraderim var, bilgin Ambrose (herhalde adn duymusunuzdur), onun kars var, eski dostum Pepper var, ok sessiz bir adamdr, ama bana sylendiine gre her eyi bilir. Hepsi bu kadar. ok kk bir topluluuz. Onlar sahilde brakacam.

    Bayan Dalloway ban biraz yana eerek Ambroseu anmsamak iin elinden geleni yapt -yoksa bu bir soyad m yd?- ancak baarsz oldu. Duyduktan onu biraz tedirgin etmiti. Bilginlerin herhangi biriyle evlenebildiklerini biliyordu - iftliklerdeki okuma toplantlarnda tantklar kzlarla ya da insan Beni deil, kocam istediinizi elbette biliyorum, diye tersleyen kk varo kadnlaryla.

    Ama bu noktada Helen ieri girdi; grn hafife ayrks olmakla birlikte pasakl olmadn, duruunun dzgnln ve sesinde kendisinin hanmefendiliin gstegesi diye kabul ettii lll fark edince, Bayan Dallowayin ii rahatlad. Bay Pepper, zenli, irkin takm elbisesini deitirme zahmetine katlanmamt.

    "Ne olursa olsun, diye dnd Clarissa kendi kendine, Vin- racein pei sra yemee giderken, hepsi de gerekten ilgin.

    Masaya oturduunda bu gvenceye biraz daha ihtiya duydu, zellikle, ieri ge gelen, kesinlikle derbeder grnen ve derin bir kasvet iinde orbasn imeye koyulan Ridley yznden.

    42

  • Kar koca arasnda, durumu kavradklar ve sadakatle birbirlerine destek olacaklar anlamna gelen belli belirsiz bir iaretleme oldu. Bayan Dailoway neredeyse hi duraklamadan Willoughbye dnp sze balad:

    Denizde bana byleine skc gelen ey, iinde hi iek olmamas. Okyanusun ortasnda glhatmi ve meneke tarlalar olduunu hayal edin! Ne ahane bir manzara!

    Ama seyir iin biraz tehlikeli olurdu, diye grledi Richard bas sesiyle, karsnn kemann sslemek zere katlan bir fagot gibi. Aa, yabani bitkiler olduka kt olabiliyor, yle deil mi, Vinrace? Hatrlyorum da, bir keresinde Maureta- niayla geerken Kaptana -R ichards- tanr mydnz? - Syleyin bana, geminizin karlamasndan gereklen en ok korktuunuz tehlikeler nelerdir, Kaptan Richards? dedim, buzdalar, terk edilmi gemiler, sis ya da o trden bir ey sylemesini bekliyordum. Hi de deil. Yantn hi unutmam. Sedgius aquatici, dedi, anladm kadaryla bir tr su mercimei."

    Bay Pepper ban kaldrp serte bakt; tam bir soru soracakt ki, Willoughby devam etti:

    leri ok z o r - u kaptanlar! Geminin iinde bin can!" Evet, gerekten, dedi Clarissa. Derin bir ey sylyormu

    havasyla Helena dnd. almann insan yprattn syleyenlerin yanldna inanyorum; insan ypratan, sorumluluktur. Herhalde aya hizmetiden daha fazla para denmesinin nedeni bu.

    Buna gre, dadlara cretlerinin iki katnn verilmesi gerekir; ama verilmiyor," dedi Helen.

    Evet ama tencereler yerine bebeklerle ilgilenmenin ne kadar keyifli olduunu bir dnsenize! dedi Bayan Dailoway, Helena, bu olas anneye, daha byk bir ilgiyle bakarak.

    Dad olacama a olmay ok daha Tazla yelerdim, dedi Helen. Hibir ey beni ocuklarn sorumluluunu stlenmeye ikna edemez.

    Anneler hep abartrlar, dedi Ridley. yi yetitirilmi bir ocuk, sorumluluk deildir. Ben, benimkilerle btn Avru

    43

  • pa'y dolatm. Onlar scack sarp sarmalar, rafa koyarsnz, hepsi o kadar.

    Helen buna gld. Bayan Dalloway, Ridleye bakarak bard: Tam bir baba gibi! Kocam da tpatp ayn. Bir de cinsiyetle

    rin eitliinden sz ediyorlar!"yle mi? dedi Bay Pepper.Ah, bazlar ediyor! diye haykrd Clarissa. Kocam geen

    dnem her akamst, galiba bundan baka bir ey demeyen hiddetli bir hanmn yanndan gemek zorunda kalyordu.

    Evin nnde otururdu; ok mahcup oluyordum, dedi Dalloway. Sonunda cesaretimi toplayp ona dedim ki, Sevgili kardeim, durduun yerde yalnzca yolu kapatyorsun. Bana vakit kaybettiriyorsun, kendine de bir yararn dokunmuyor.

    Kadn kocam ceketinden yakalad, neredeyse trnaklaryla gzlerini oyacak- diye araya girdi Bayan Dalloway.

    Puf - bu abartl oldu, dedi Richard. Hayr, onlara acdm itiraf ediyorum. O basamaklarn stnde oturmak son derece rahatsz edici olmal.

    Oh olsun, dedi Willoughby, kupkuru.Ah, burada size tmyle katlyorum , dedi Dalloway.

    Byle bir davrann su katlmadk budalaln ve bounal- n hi kimse benden daha fazla knayamaz; btn bu kkr- macaya gelince, pekala! Umarm, ngilterede kadnlarn oy kullanma hakkna kavutuunu grmeden nce, mezara girmi olurum! Tm diyeceim bu.

    Kocasnn sylediklerinin arl Clarissay ciddileirmiti. nsann akl almyor, dedi. Sakn bana oy hakknn geni

    letilmesinden yana olduunuzu sylemeyin, diyerek Ridleye dnd.

    yle ya da byle olmu, umurumda deil, dedi Ambrose. Kadn olsun erkek olsun, eer bir yaratk bir oyun kendisine herhangi bir yarar olduunu dnecek kadar kandrlmsa, brakn oy kullansn. ok gemez akl bana gelir.

    Siyaseti olmadnz belli, diye glmsedi Clarissa. kr deilim, dedi Ridley.Kocanz beni onaylamayacak, ne yazk ki, dedi Dalloway

    44

  • alak sesle, Bayan Ambrosea. Helen aniden onun Parlamen- toda bulunduunu anmsad.

    Siyaseti hi skc bulduunuz olmuyor mu? diye sordu, ne diyeceini tam bilemeyerek.

    Richard, ellerini nne uzatp at, sanki avularnda okunacak yazlar vard.

    Siyaseti hi skc bulduum olmuyor mu diye sorarsanz, dedi, evet demek zorundaym; le yandan, btn olarak ele alndnda hangi meslek yaamn iyisiyle ktsyle en zevkli, en imrenilecek meslek yaam saydm sorarsanz, daha ciddi olan yann saymazsak, bir erkek iin, Siyaset Adamnn- kini demek zorundaym.

    Avukatlk ve siyaset, katlyorum, dedi Willoughby. Paranzn karln daha fazla alyorsunuz.

    nsann tm yetilerinin bir rol vardr,"'dedi Richard. Tehlikeli bir zemin zerinde yryor olabilirim; ama ozanlar ve genel olarak sanatlar hakknda hissettiim u: Kendi alannzda yenilmezsiniz - kabul; ama kendi alannzn dnda -p f- ancak hogryle bireyler yapabilirsiniz, ite, herhangi birinin beni hogrmek zorunda olduunu dnmek hi houma gitmezdi.

    Pek katlmyorum, Richard, dedi Bayan Dalloway. Shel- leyi dn. nsann istedii hemen hemen her eyin Adona- iste bulunduunu hissediyorum.

    Adonaisi mutlaka okuyun, diye kabul etti Richard. Ama ne zaman Shelleyden sz edildiini duysam kendi kendime Matthew Amoldm szlerini tekrarlarm: Nasl bir topluluk! Nasl bir topluluk!*

    Bu, Ridleynin dikkatini canlandrd. Matthew Arnold m? Nefret edilesi bir fazilet zppesi!" diye laf patlatt.

    Fazilet zppesi - kabul, dedi Richard; ama, bence, grm geirmi bir adam. Asl sylemek islediim de burada or-

    ( ) Shelley'nin zel yaamnn ahlakszca olduunu dnen Amold, Shelley" balkl denemesini u szlerle bilirin Nasl bir topluluk! nasl bir dnyalnsan. uygunsuz ilikiler konusundan sonsuza dek tiksindiini hissediyor." - .n.

    45

  • taya kyor. Kukusuz, biz siyaset adamlan size, (sanatlarn temsilcisinin Helen olduunu kestirmiti) kaba, sradan bir insan topluluu gibi grnyoruz; ancak, biz madalyonun her iki yzn de grrz; beceriksiz olabiliriz, ama bireyleri kavramak iin elimizden gelenin en iyisini yaparz. te, sizin sanatlarnz eyleri darmadank halde bulur, omuzlann silkip -ok gzel olabildiklerini kabul edeceim- hayallerine dner ve eyleri darmadank halde brakrlar, ite bu bana insann sorumluluklarndan kamas gibi geliyor. Ayrca, hepimiz sanat yeteneiyle domayz.

    Bu ok korkun," dedi, kocas konutuu srada dnmekte olan Bayan Dallovvay. Sanatlarla birlikteyken, resimlerle, mzikle, gzel olan her eyle, kendine ait kk bir dnyaya kapanmann keyiflerini ok youn hissederim; sonra sokaklara ktmda yoksul, a, kirli kk suratyla karlatm ilk ocuk, yle dedirtir bana: Hayr, kendimi 1tapalamam - kendime ait bir dnyada yaamayacam. Bu tr bir ey artk varolmayana dek resmi, yazy, mzii tmyle durdurmak istiyorum. Siz de, diye toparlad.szlerini, Helena hitap ederek, yaamn bilmez tkenmez bir atma olduunu hissetmiyor musunuz?

    Helen bir an dnd. Hayr, dedi. Hissettiimi sanmyorum."

    Bir duraklama oldu, kesinlikle rahatsz bir duraklama. Sonra Bayan Dalloway hafife titreyerek, krk pelerininin getirtil- mesini rica elli. Yumuak kahverengi krk boynunun evresine sarp dzeltirken aklna yepyeni bir konu geldi.

    Antigone'yi," dedi, hibir zaman unutmayacam itiraf ediyorum. Bundan yllar nce Cambridgede grmtm, o zamandan bu yana hi aklmdan kmad. Sizce de bugne kadar grdnz en modem ey deil mi? diye sordu Ridleye. Bana yirmi tane Klitemneslra tanyormuum gibi gelmiti. htiyar Leydi Ditchling bunlardan biri. Tek kelime Yunanca bilmiyorum, ama onu sonsuza dek dinleyebilirdim-

    Burada Bay Pepper sze balad:

    46

  • 7toXXd xd Sevd, k o 8 e v dv- Gpdkou Seivdxepov rtsXsi. xouxo kou rcoXiou repav7IVTOU %ipEplXO VOXCD

    X to p ei, 7tEplPpl)%OXOl

    rapcov oj* o'5paa.*

    Bayan Dalloway, dudaklarn bastrarak ona bakt.Yunanca bilmek iin yaammn on yln verirdim, dedi,

    Bay Pepper szn bitirdiinde.Size alfabeyi yarm saatte retebilirim, dedi Ridley, bir

    ay iindeyse Homerosu okuyabilirsiniz. Size ders vermeyi bir onur sayarm.

    Bay Dallowayle ve Avam Kamarasnda artk azalmaya yz tutmu olan Yunanca alntlama alkanlyla megul olan Helen, konutuumuz srece yanbamzda ak duran o kocaman basmakalp szler kitabna, btn erkeklerin, Ridley gibi erkeklerin bile, aslnda kadnlarn modaya uygun olmasn yeledikleri gereini kaydetti.

    Carissa haykrarak daha keyifli bir ey dnemediini syledi. Bir an, kendini Browne Caddesindeki oturma odasnda, dizlerinin stnde ak duran bir Platonla hayal etti - zgn Yunancasndan Platon. Gerek bir bilginin, zel olarak ilgilenirse, pek de glk ekmeden Yunancay kafasndan ieri szdrabileceine inanmaktan kendini alamad.

    Ridley ondan ertesi gn gelmesi iin sz ald.Eer geminiz de bize bu kadar iyi davranacaksa! diye ba

    rd Carissa, Willoughbyi de oyunun iine ekerek. Konuklarn hatrna, stelik bunlar sekin konuklard, Willoughby dalgalarn bile iyi davranna ban eerek kefil olmaya hazrd.

    ( ) Bay Peppcr, Sofokles'in Antigone adl oyununun ikinci korosundan alnl yap yor:

    Dnyadan pek ok mucize geer, korkun, harika,ama hibiri ks yamurunun altnda denizin gri derinliklerinin zerinde yol alan nsanlk kadar deil - .n.

    47

  • Ben ok ktleirim; kocam da pek iyi deildir, diye iini ekti Clarissa.

    Beni hibir zaman deniz tutmaz, diye aklad Richard. En azndan, yalnzca bir kez gerekten deniz tuttu," diye dzeltti. "Man denizini geerken geerken. Ama itiraf ederim ki denizin dalgal olmas ya da daha beleri, kabarmas, beni aka rahatsz eder. Asl mesele hibir n karmamak. Yiyeceklere bakp, Yapamayacam, dersiniz; bir lokma alrsnz, nasl yutacanz Tann bilir; ama azmederseniz, ou kez nbeti sonsuza dek atlatrsnz. Karm korkan teki.

    Sandalyelerini geri itiyorlard. Hanmlar kap aralnda duraksadlar.

    Yolu gstersem iyi olur, dedi Helen, ilerleyerek.Rachel onu takip etti. Konumaya hi katlmamt; kimse

    onunla konumamt; ama o, sylenen her szc dinlemiti. Bir Bayan Dallovvaye, bir Bay Dallowaye bakm, Bay Dal- lovvayden yine Bayan Dallovvaye dnmt. Clarissa gerekten byleyici bir manzarayd. Beyaz bir elbise giymi, uzun, ltl bir kolye takmt. Giysilerinden ve krlamaya balam salar altnda nefis bir biimde pembe grnen cilveli narin yznden dolay, artc lde bir on sekizinci yzyl bayaptna benziyordu - bir Reynolds ya da bir Romney. Helen ve dierleri onun yannda kaba, derbeder kalyorlard. Hafife dik otururken, dnyaya cannn istediince davranr gibi grnyordu; boyutlu dev kre onun parmaklarnn altnda bir o yana bir bu yana dnyordu. Ya kocas! O derin, telasz sesiyle grleyen Bay Dallovvay daha da etkileyiciydi. Makinenin, cilal ubuklarn kayd, iteneklerin gmledii, uultulu, yal merkezinden gelir gibiydi; eyleri nasl da skca, te yandan nasl da geveke kavryordu; dierlerinin, ihtiyar kzlarn ucuzlayan artklar gibi grnmelerine neden oluyordu. Rachel, kendinden gemiesine, evli kadnlarn peinden gitti; Bayan Dallovvay, ardnda eteklerinin hafif hrtsna, zincirlerinin ngrtsna karan garip bir meneke kokusu brakyordu. Pelerinden giderken Rachel kendini alabildiine alaltarak, kendi yaamnn tm akn ve btn arkadalarnn yaamla

    48

  • rn iine alarak dnd, Kendimize ait bir dnyada yaadmz syledi. Doru. Gayet samayz.

    Burada oturuyoruz," dedi Helen, salonun kapsn aarken.Siz mi alyorsunuz? diye sordu Bayan Dalloway, Bayan

    Ambrose'a, masann stnde duran Tristan notalarn eline alrken.

    Yeenim alyor," dedi Helen, elini Racheln omzuna koyarak.

    Ah, seni ne kadar kskandm! Clarissa, Rachel'la ilk kez konuuyordu. Bunu hatrlyor musun? ahane deil mi? Yzkt parmaklaryla sayfann stnde bir iki l ald.

    Sonra Tristan byle devam eder, Isolde ise - a h ! - hepsi ok heyecan verici! Bayreuha hi gittin mi?"

    Hayr, gitmedim, dedi Rachel.yleyse ileride gidersin. lk Parsi/alimi hi unutamayaca

    m - insan piiren bir austos gn; o iman yal Alman kadnlar gsterili pahal elbiseleriyle geliyorlar; sonra karanlk tiyatro; mzik balyor; insan, elinde olmadan hkra h- kra alyor. Hatrlyorum da, nazik bir adam gidip bana su getirmiti; benimse tek yapabildiim onun omzunda alamakt! urama bir ey skmt (boazna dokundu). Dnyada baka hibir eye benzemiyor! Peki piyanon nerede?"

    Baka bir odada," diye aklad Rachel.Peki bize alar msn?" diye yalvard Clarissa. Ay nda

    darda oturup mzik dinlemekten daha gzel bir ey hayal edemiyorum - yalnz, kulaa ok liseli kz ii gibi geliyor! Anlayacanz, dedi Helena dnerek, bence mzik insana tmyle iyi gelmiyor - ne yazk ki gelmiyor.

    Fazla gerilim ykl olduundan m?" diye sordu Helen.Bir ekilde fazla duygusal, dedi Clarissa. Bir delikanl ya

    da bir gen kz mzikle meslek olarak uratnda insan bunu hemen fark ediyor. Sir William Broadley de bana tam tamna ayn eyi sylemiti. nsanlarn Wagnerla ilgili takndklar u tr tavrlardan siz de nefret etmiyor musunuz -unun gibi- Gzlerini tavana dikti, ellerini kavuturdu ve yzne bir duygu younluu ifadesi verdi. Bu gerekten onun dege-

    49

  • rini bildikleri anlamna gelmez; aslnda ben her zaman tam tersi olduunu dnmmdr. Bir sanat gerekten nemseyen insanlar her zaman en az duygulananlardr. Ressam Henry Philipsi tanr msnz?" diye sordu.

    Grmtm, dedi Helen.nsan ona baknca agm en byk ressamlarndan biri de

    il de baarl bir borsac olduunu sanabilir. Benim houma giden de bu.

    Borsaclara bakmaktan holanyorsanz ok sayda baarl borsac var, dedi Helen.

    Rachel iinden iddetle, yengesinin bu kadar aksi olmamasn diledi.

    Uzun sal bir mzisyen grdnde igdsel olarak onun kt olduunu anlamaz nsm? diye sordu Clarissa, Rachela dnerek. Walts ve Joachim - tpk senin benim gibi grnyorlard.

    Sizdeki buklelerle ok daha gzel grnrlerdi! dedi Helen. Mesele u, gzellii hedefleyecek misiniz yoksa hedeflemeyecek misiniz?

    Temizlik! dedi Clarissa, Bir erkein temiz grnmesini islerim!

    Temizlikten kastettiiniz aslnda iyi biilmi giysiler," dedi Helen.

    nsann bir beyefendiyi tanmasn salayan bir ey var, dedi Clarissa, ama bunun ne olduunu syleyemek zor.

    ite, kocam ele aln, bir beyefendiye benziyor mu?Soru, Clarissa'ya olaand zevksiz grnd. Syleneme

    yecek eylerden biri, diyesi geldi. Bir kahkahadan baka verecek yant bulamad.

    Pekala, her neyse, dedi Rachela dnerek, yarn bana piyano alman iin srar ediyorum.

    Tavrnda Racheln onu sevmesini salayan o ey vard.Bayan Dalloway kk bir esnemeyi gizledi, yalnzca burun

    delikleri geniledi.Biliyor musunuz," dedi, mthi uykum geldi. Deniz hava

    sndan. Galiba ben kaacam.

    50

  • Bay Peppera ait olduunu sand bir ses, tartma srasnda tizleen, salona doru ilerlemekte olan bir erkek sesi, ona tehlikeyi haber verdi.

    iyi geceler - iyi geceler! dedi. Ah, yolu biliyorum - denizin durgun olmas iin dua edin! yi geceler!"

    Esnemenin imgesi, onun esneyii gibi olmalyd. Dudaklarn sarktmak, tm giysilerini tek bir ipe balymasna yn halinde yere brakmak ve kollaryla bacaklarn kuetinin ucuna kadar alabildiine uzatarak gerinmek yerine Bayan Dallo- way yalnzca elbisesini saysz frfrlar olan bir sabahlkla deitirdi; ayaklarn bir battaniyeye sarp dizinin stnde bir yaz tablasyla oturdu. Bu darack kk kamara imdiden nitelikli bir hanmefendinin soyunma odas olmutu, ilerinde svlar olan ieler vard; tablalar, kutular, fralar, ineler vard. Belli ki varlnn en kk paras bile uygun gerecinden yoksun deildi. RacheP sarho eden koku havaya yaylmt. Bylece yerine yerleen Bayan Dallovvay yazmaya balad. Mrekkepli kalem onun ellerinde insann kd okad bir eye dnyordu; bir kedi yavrusunu sevip gdklarcasna yle yazd:

    Bizi, hayal edebilecein en garip gemiyle giderken kafanda canlandr, tatlm. Garip olan gemi deil, insanlar. nsan yolculuk ederken acayip trlerle karlayor. Bunu muazzam elenceli bulduumu sylemeliyim. Denizyolu irketinin mdr var -ad Vinrace- nazik, iri yar bir ngiliz, pek konumuyor - bu tr insanlar bilirsin. Geri kalanlara gelince - Punc/'n* eski bir saysndan pe pee km gibiler. Altmlarda kroke oynayan insanlara benziyorlar. Hepsi ne zamandr bu gemide kapal kalm bilmiyorum -yllardr diyebilirim- ama insan kk, apayn bir dnyaya girmi gibi hissediyor; sanki karaya hi kmamlar ya da yaamlarnda hi olaan eyler yapmamlar. Edebiyatla uraanlar iin hep sylemiimdir - tm insanlar iinde geinilmesi en g olanlar onlar.

    (*) Punch: Ingiltere'de 1841 ylnda yaymna balanan haftalk resimli mizah dergisi - .n.

    51

  • En kts de, Oxford ya da Cambridge veya ona benzer her

    hangi bir yer tarafndan yutulup atlak kim selere dnrl-

    meselerdi bu insanlar da -b ir adam, kars ve yeeni- geri ka

    lan herkes gibi olabilirlerdi gibi geliyor insana. Adam gerek

    ten tatl (bir de trnaklarn kesse), kadnnsa olduka ho bir

    yz var, yalnz, zerindeki giysi patates uval gibi elbette,

    salarn da Libertydeki tezgahtar kzlar gibi yapyor. Sanat

    tan sz ediyorlar; akam lan giyinip kuandm z iin bizi

    aalyorlar. Yine de bunu yapmadan edem iyorum ; stm

    deitirm eden yem ee g itm ektense lm eyi yelerim - sen

    yelemez miydin? orbadan ok daha fazla nem li bu. (Bu

    gibi eylerin gen ellik le nem li saylan eylerden ok daha

    nemli olmas garip. Tenime yapk flanel giym ektense ba

    mn kesilm esini yelerim .) Sonra, gzel, sklgan b ir kz var

    -z a v a llc k - keke birisi ok ge olmadan onu ekip karsa.

    Gzleriyle salar pek gzel, yalnz, o da garipleecek elbette.

    G enlerin ufkunu geniletm ek iin bir dernek kurm alyz -

    m isyonerlerden ok daha yararl olur, Hester! Ah, unutm u

    um, Pepper denen korkun, kk bir yaratk vr. Kendi de

    tpk ad gibi. Anlatlamayacak kadar nemsiz biri; mizac da

    bir acayip, zavallck, iyi terbiye edilmemi b ir tilki-teriyerle

    yemee oturm ak gibi bir ey, yalnz insan, kpeine yapt

    gibi tarayp zerine pudra serpemiyor. nsanlara kpek gibi

    davranamaymza bazen hayflanyorum! Gazetelerden uzak

    olm am z byk rahatlk, bylece Richard bu kez gerek bir

    tatil yapacak. Ispanya tatil saylmazd...

    Seni korkak!" dedi Richard, grbz suretiyle oday neredeyse doldurarak.

    Yemekte grevimi yaptm!" diye haykrd Clarissa.Yine de Yunan alfabesi uruna yelkenleri suya indirdin."Ah, canm! Ambrose da kim?Cambridgede retim yesi olduunu sanyorum; imdi

    Londrada yayormu ve klasikleri yayma hazrlyormu."Hi byle atlak bir topluluk grdn m? Kadn bana ko

    casnn bir beyefendiye benzeyip benzemediini sordu!

    52

  • Yemekte sohbeti srdrmek kesinlikle gt, dedi Ric- hard. Neden o snftan kadnlar erkeklerden ok daha acayip olur?

    Aslnda hi de kt grnmyorlar -y a ln z - yle tuhaflar ki!"

    ikisi de ayn eyleri dnerek gld, bylece izlenimlerini karlatrmalarna gerek kalmad.

    Grdm kadaryla, Vinracee syleyecek epey szm olacak, dedi Richard. Suton ve btn o topluluu tanyor. Bana kuzeyde gemi yapmclnn koullan hakknda ok ey anlatabilir.

    Ah, buna memnun oldum. Erkekler her zaman kadnlardan ok daha iyi oluyorlar.

    insann kesinlikle her zaman bir erkee syleyecek bir eyi oluyor, dedi Richard. Ama ok gemeden bebekler hakknda ene almaya balayacanzdan kukum yok, Clarice.

    ocuklar m var? Nedense yleymi gibi grnmyor.ki tane. Bir olan, bir kz.Bir kskanlk sancs Bayan Dallowayin yreini delip

    geti.Bir olumuz olmal, Dick, dedi.Gzel Tanrm, gen erkekler iin artk ne frsatlar var! de

    di Dallovvay, konumas onu dnmeye itmiti. Herhalde Pittten bu yana bu kadar iyi bir al olmamt.

    Kahraman da sensin! dedi Clarissa.insanlarn nderi olm ak, diye konutu Richard kendi

    kendine. Gzel bir meslek bu. Tanrm - ne meslek!Gs, yeleinin almda yavaa kabard.Biliyor musun, Dick, ngiltereyi dnmeden edemiyo

    rum, dedi kars dnceli bir tavrla, ban onun gsne yaslayarak. Bu gemide olmak sanki daha da canl hale getiriyor - ngiliz olmann gereklen ne demek olduunu. nsan, tm yaptklarmz dnyor, donanmamz, Hindistandaki ve Afrikadaki insanlar, yzyllar yzyllar kovalarken kk tara kylerinden delikanllar dar yollayarak nasl devam etliimizi - ve senin gibi adamlar, Dick; bunlar dnnce

    53

  • insan adeta Ingiliz olm am aya katlanamayacan hissediyor! Kamaramn stnde yanan * dn, Dick! Daha imdi gvertede dururken grr gibi oldum. Londra deyince o akla geliyor.

    Sreklilik, dedi Richard, zl bir sz sylercesine. Kars konuurken, krallarn krallar, babakanlarn babakanlar, yasalarn yasalar izledii Ingiliz tarihinin bir hayali onu etkisi altna almt. Lord Salisburyden Alfrede istikrarl bir biimde uzanan ve alp bireyler, yerkrenin yaanabilir blgelerinden dev kleler yakalayarak bir kement gibi aama aama kapanan muhafazakr siyaset silsilesini aklndan geirdi.

    Uzun zaman ald, ama neredeyse hallettik, dedi; geriye birlemek kald.

    Bu insanlar ise bunu grmyorlar! diye bard Clarissa. Dnyay oluturmak iin btn trler gerekli, dedi koca

    s. Muhalefet olmasayd hkmet de hibir zaman olmazd. Dick, sen benden daha iyisin, dedi Clarissa. Sen epeev

    re gryorsun, bense yalnzca uray gryorum. Kocasnn elinin tersindeki bir noktaya bastrd. .

    Yemekte aklamaya altm gibi, bu benim iim.Sende houma giden u ki, Dick," diye szlerini srdrd

    Clarissa, hep aynsn, bense deiken ruh durumlar olan bir yaratm.

    Ne olursa olsun, gzel bir yaratksn, dedi Richard, ona daha derin gzlerle bakarak.

    Byle dnyorsun, yle mi? O halde p beni.Kocas onu tutkuyla pt, yle ki yarm kalan mektubu ka

    yp yere dt. Richard, mektubu alp izin istemeden okudu. Kalemin nerede? dedi ve kk, erkeksi elyazsyla ekledi:

    R.D. diyor ki: Clarice sana yem ekte fazlasyla gzel grnd

    n ve bir gnl fethederek Yunan alfabesini renm e y

    kmlln stlendiini anlatmay allam . Frsattan yarar

    lanarak unu ekleyeceim , bu uzak yerlerde ikim iz de eleni

    yoruz; tek zntm z, retici olmay vaat eden bu seyahati

    (*) Parlamenlonun toplandm iaret eden k - .n.

    54

  • tm yle e len celi de k lacak d o stla rm z n (yan i sen in le

    Jo h n m) aramzda olmay...

    Koridorun sonundan sesler duyuldu. Bayan Ambrose alak sesle konuuyordu; William Pepper o belirgin ve eki sesiyle yle diyordu, Bu, aka hi yaknlk duymadm fark ettiim trden bir hanmefendi. O -"

    Ama hkmden ne Richard yararland ne de Clarissa, nk kulak misafiri olacaklar belli olur olmaz Richard bir kd hrdatt.

    ou kez merak ediyorum, diye dncelere dald Clarissa yatakta, her yere gtrd kk beyaz Pascal cildinin banda, Richardm benden stn olduu gibi, ahlak bakmndan kendinden stn olan bir erkekle yaamak bir kadn iin gereklen iyi mi acaba? Bu, insan yle baml klyor ki. Galiba annemin ve onun kuandan kadnlarn sa'ya hissettiklerini ben ona kar hissediyorum. Bu da tam tamna insann bir ey olmakszn edemeyeceini gsteriyor. Sonra her zamanki gibi derin ve tazeleyici bir uykuya dald; ne var ki kocaman Yunan harflerinin odada gezindii acayip ryalar onu ziyaret edince uyand; nerede bulunduunu ve Yunan harflerinin birka metre tede uzanm uyuyan gerek insanlar olduunu hatrlaynca kendi kendine gld. Ardndan darda, ayn altnda alkalanan karanlk denizi dnerek rperdi; kocasn ve dierlerini yol arkadalar olarak dnd. Aslnda ryalar onunla snrl deillerdi, bir beyinden tekine gidiyorlard. O gece hepsi ryasnda birbirini grd, aralarndaki duvarlarn ne denli ince olduu ve hepsinin okyanusun ortasnda yan yana oturup birbirlerinin yznn her ayrntsn grmek, birbirlerinin her dediini-iitmek zere ne kadar tuhaf bir biimde yeryznden koparlm bulunduu dnlnce, byle olmas doald.

    55

  • IV. Blm

    Erlesi sabah Clarssa herkesten nce kalkt. Giyinip gverteye km, sakin bir sabahn taze havasn soluyarak gemiyi ikinci kez geziyordu ki, dosdoru kamarot Bay Gricem zayf bedenine t