32
Sosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e çıkıldı... Sayı: 2009/17 5 Mayıs 2009 1 TL

Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Sosyalizm İçin

“Sabahın bir sahibi var!”

Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e çıkıldı...

Sayı: 2009/17 5 Mayıs 2009 1 TL

Page 2: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

2 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak

İÇİNDEKİLERTaksim’i kazandıran cüret ve

kararlılıkla ilerleyeceğiz! . . . . . . . . . . . . 3

“İşte Taksim, işte 1 Mayıs!” . . . . . . . . 4-5

Adana’da 1 Mayıs coşkuyla kutlandı…. 6

İzmir’de coşkulu ve kitlesel 1 Mayıs! 7-8

Bursa’da 5 bin işçi ve emekçi alanlara

çıktı…. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9

1 Mayıs Türkiye’nin dört bir yanında

coşkulu eylemlerle kutlandı… . . . . 10-11

Liseliler 1 Mayıs’ta alanlardaydı!.. . . . 12

Sokak sokak sergilenen devrimci

direnişle 1 Mayıs kazanıldı!.. . . . . . 13-15

Kadıköy’de devletin icazetine sığınan

Türk-İş gericiliği ile kuyruğuna

takılanlar düzene hizmet ettiler... 16-17

Sermayenin yalıtma politikası 1 Mayıs’ta

da sürdürüldü.... . . . . . . . . . . . . . . . . . . 18

Taksim’in kazanılmasının ardından.... . 19

Kürdistan’da 1 Mayıs eylemlerinden... 20

Küçükçekmece’den işçi ve emekçilerle 1

Mayıs üzerine konuştuk... . . . . . . . . . . 21

Almanya’da 1 Mayıs gösterilerinden... 22

Avrupa’da 1 Mayıs gösterilerinden... . . 23

Başbuğ, sermaye düzenin bekçisi olan

orduyu aklamaya çalıştı… . . . . . . . . . . 24

İşçi ve emekçi hareketinden… . . . . 25-26

Gençlik hareketinden... . . . . . . . . . . 27-28

İzmir’de Hatice Yürekli anması... . . . . 29

Sri Lanka ordusundan Tamil halkının

özgürlük özlemlerini boğma saldırısı…30

Mücadele postası . . . . . . . . . . . . . . . . . 31

Kızıl BayrakHaftalık Sosyalist Siyasal Gazete

Yönetim Adresi:Eksen Yayıncılık Mollaşeref Mh. Turgut Özal Cd.

(Millet Cd.) No: 50/10 İstanbulTel: 0 (212) 621 74 52

e-mail: [email protected]: http://www.kizilbayrak.org

http://www.kizilbayrak.net

Baskı: Gün MatbaacılıkBeşyol Mah. Telsizler Mevkii Akasya Sk. No. 23/A

İSTANBUL / Tel: 0 (212) 426 63 30

Sayı: 2009/17 l 5 Nisan 2009Fiyatı: 1 YTL

Sahibi ve Y. İşl. Md.: Gülcan CEYRAN EKİNCİEKSEN Basım Yayın Ltd. Şti.

Yayın türü: Süreli Yaygın

CMYK

Kızıl Bayrak’tanKızıl Bayrak’tan

Kızıl Bayrak’tan... Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

1 Mayıs geride kaldı ancak tartışmalar sürüyor. Butartışmaların önümüzdeki günlerde de devam edeceğiaçık... Zira ortaya çıkan 1 Mayıs tablosu böyle birtartışmanın sürdürülmesini zorunlu kılıyor.

Sınıf devrimcileri ortaya çıkan 1 Mayıs tablosunuçeşitli cephelerden değerlendiriyorlar. Açık ki solgüçlerin de 1 Mayıs’ın tablosu üzerine çeşitlideğerlendirmeler/tartışmalar yapacakları biliniyor.Burada hemen hatırlatılması gereken temelnoktalarından birisi EMEP şahsında ifade bulan veihanetçi sendikal çizginin kuyruğunda düzene hizmeteden bir tutumun varlığıdır.

Hem 1 Mayıs öncesi yaptığımız kimideğerlendirmelerde, hem de 1 Mayıs’ın ortaya çıkardığıyeni veriler üzerinden bu çizgiye karşı ilkeli bireleştirel tutum ortaya koyduk. Bu çizgi ve bu çizgininpratikteki yansımalarını sınıf hareketinin geri ve geriyeçekici yanlarını eleştirip mahkum ettik. Gelişmeler buyönlü değerlendirmelerin ne kadar yerinde ve isabetliolduğunu gösterdi. Bu sayımızın orta sayfa yazısıkonunun bu yönünü işlemekte.

İkincisi devletin ilerici, devrimci güçleri işçi veemekçi kitlelerden yalıtma politikasıdır. Bu politikanınhayata geçirilmesinin temel araçlarının başında isedevlet terörü gelmektedir. Bu politika yeni de değildir.Denebilir ki sermaye devletinin tarihsel temellerindenbirini bu oluşturmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşununtemelinde bu politika vardır. Sonraki dönemlerde deçok sistematik olarak uygulanan bu politika, bugün enaşırı sonuçlarına vardırılmış bulunuyor. Sermayedevletinin bu politikasının başarısı herşeyden öncekendi düzeninin geleceği bakımından önemtaşımaktadır. Zira devrimcileşmiş bir sınıf hareketisermaye devleti için en yıkıcı ve tehlikeli olandır.Sermaye devletinin tüm kaygısı ve hesapları böyle birgelişmenin önünü kesebilmektir. Nitekim 1 Mayıs’taonbinlere karşı uygulanan devlet terörünün başka biranlamı yoktur.

Sermaye devletinin uygulayageldiği devletterörünün bir başka temel dayağı ise sermayemedyasının izlediği yayın politikasıdır. Nitekim 1Mayıs günü tüm şiddetiyle devreye sokulan devletterörü ile ilerici-sol ve devrimci güçler

etkisizleştirilmeye çalışılmıştır. 1 Mayıs Taksimkutlamalarına katılmak için gelen onbinlerce kişi“marjinal gruplar”, “küçük gruplar”, “olay çıkarmakisteyenler” vb. nitelemelerle bu terör meşrulaştırılmayaçalışılmış ve aynı zamanda işçi ve emekçilerle buluşmazemini ortadan kaldırılmıştır. Açık ki 1 Mayıs Taksimalanına sokulmak istenmeyen onbinlerce kişi işçi veemekçilerdir. Ancak bu 1 Mayıs bunun yolunu açmıştır.

1 Mayıs Taksim kazanılmıştır. Hiçbir manevra,hiçbir açıklama bunun üzerini örtemez. Sınıf hareketipolitik ve moral açıdan kazanmıştır. Kuşkusuz bukazanımı kalıcılaştırmak ve sınıf hareketinidevrimcileştirme çabasına taşımak ertelenemez birgüncel görevdir.

Sınıf devrimcileri bunun bilinciyle hareketetmektedirler. Tüm çabaları sınıf hareketinidevrimcileştirmek içindir. Bu çaba sadece 1 Mayıs’ınsınırlarında da değildir. Devrimci siyasal faaliyetlerininher günkü seyri bu çabanın esasını oluşturmaktadır.Kendi varlık nedenleri budur ve bunun bilinciyle süreciörgütlemeye devam edecekler.

Önemli hatırlatma: Gazetemizin normal periyodu1 Mayıs’tan dolayı aksadı. Bu nedenle gazetemizinönümüzdeki sayısı 15 Mayıs 2009 tarihinde çıkacak.Bu tarihten itibaren gazetemiz normal periyodu ileçıkmaya devam edecektir.

KK ii tt aapp çç ıı vv ee bb aayy ii ii ll ee rr dd ee .. .. ..

Sosyalizm İçin

Page 3: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Kapak Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 3Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Taksim kazanıldı! Gaza, bombaya, kurşuna,yalanlara, oyunlara, bozgunculara göğüs gererekTaksim’i kazandık. İşçi sınıfı, 31 yıl önce devletinkoyduğu yasağı militan bir mücadeleyle parçalamayıbildi. Bu kararlı, azimli, dişe diş bir mücadeleninsonucunda kazanılmış bir siyasal ve moral zaferdir. Buzafer geçici yol arkadaşlarının ihanetine, iradesiz-takatsiz olanların yalpalamalarına rağmenkazanılmıştır. Adeta dişle-tırnakla sökülüp alınmıştır.Nasıl göstermeye çalışılırlarsa çalışsınlar, yaratılmakistenen görüntü ne olursa olsun, bu gerçeğikarartamazlar. Taksim artık yeniden 1 Mayıs alanıdır.

İşçiler, emekçiler ve devrimci güçler haklı olarakkazandıkları bu zaferin sevincini yaşıyor, onurunutaşıyorlar. Yine de bu noktada zafer sarhoşluğunakapılmak yapılacak en büyük hata olacaktır. Devrimcihareketin tarihinde böyle olumsuz birçok örnek vardır.Bu hataya düşmemek için kazanımlara dayanarakzayıflıkları ve yetersizlikleri aşma iradesigösterilebilmelidir.

Safların netleştiği, iki sınıfın, iki dünyanın veonların iradelerinin Taksim’de karşı karşıya geldiği birmücadele yürütülmüştür. Sınıf mücadelesinde kimnerede duruyor, soluğu nereye kadar yetiyor, 1Mayıs’ın mücadele geleneğine ne kadar sahip çıkıyor,iddialarında ne kadar samimi, tüm bunlar bumücadelenin aynasından yansımıştır. Öte yandan bu 1Mayıs, kendisinden sonraki dönemi etkileyecekönemde bir dizi sonuç yaratmıştır.

Düzen cephesi kendi adına bu mücadeleye çokyönlü bir hazırlıkla girmiştir. Taksim yasağında geriadım atmak zorunda kalırken, hazırlıklarını sınıf veemekçi hareketini kontrol altında tutmak üzereyapmıştır. Devletin “makul” çözümü bu hesabın ürünüolmuştur. Sendika yöneticileriyle birlikte sınırlı sayıdatemsilci ve işçinin alana sokulmak istenmesiningerisinde bu vardır. Amaç işçi ve emekçilerle devrimcigüçleri birbirinden yalıtmaktır. Böylelikle bir yandanTaksim çıkışının devrimci kararlılığın sonucu olduğugizlenmeye çalışılırken, öte yandan işçi ve emekçilerinüzerindeki devlet otoritesi korunmaya çalışılacaktı.

Düzen cephesi 1 Mayıs’ta Taksim hazırlığını esasolarak bu plan doğrultusunda yapmış, günlere yayılanterörünü de bu amaçla kullanmıştır. Buna rağmeniçlerinde devrimcilerin de olduğu binlerce kişi Taksimalanına girebilmiştir. Onbinleri bulan büyük çoğunlukise Taksim’e çıkan yollarda devasa polis yığınağı veazgın bir terörle engellenmiştir. Ancak faşist devletterörüyle yaratılan bu zorlama görüntünün inandırıcıbir yanı yoktur, olmamıştır. Taksim’e çıkan kitleninbileşimi ve niceliğinden bağımsız olarak, Taksim’inzincirlerini kıran irade, sokak sokak çatışarak kendinigösteren büyük devrimci kararlılık olmuştur. Bu iradeve kararlılık olmasaydı düzen cephesi işçi veemekçileri Taksim’e bir adım dahi yaklaştırmazdı.

Bu gerçeğin bilincinde olunmalı, böylece devletindevrimci güçleri işçi ve emekçilerden yalıtmapolitikası boşa çıkarılmalıdır. Fakat yazık ki düzencephesinin buna yönelik oyunu karşısında DİSKyönetimi iyi sınav verememiştir. Taksim’e doğruyürüyen sendikacıların başında olduğu kortejekatılmak isteyenlerle buluşmak konusunda geri birtutum almıştır. Burada yine sokak aralarındaki polisbarikatlarını kaldırmaya yönelik bir kararlılık

sergilenmediği gibi, karşılıklı olarak polisbarikatlarına yüklenen devrimci işçi ve emekçilerengellenebilmiştir. Çatışmalar sürüyorken Taksim’dekiprogram apar topar bitirilebilmişlerdir. Sonuçtaaldıkları bu pazarlıkçı-uzlaşmacı ve icazetçi tutumlaTaksim kararlılığının ve iradesinin gerisinedüşmüşlerdir. Geriye düştükleri ölçüde degericileşmişlerdir.

DİSK yönetiminin bu tutumundan çıkarılmasıgereken önemli dersler vardır. Bunlardan en önemlisi,uzlaşmacı bürokrasiyi aşacak bir taban inisiyatifiningeliştirilmesi acil ihtiyacıdır. Kuşkusuz bu yöndekiçaba, devrimci politikayla buluşmak yönünde atılacakadımlarla tamamlandığında gerçek sonuçlarınavarabilir. İşçi sınıfı ve emekçiler, işte o zaman Taksimeşiğinden ilerleyerek düzenin kurduğu barikatlarızorlayacak ve rüzgarı kendi lehlerine çevirecek biraşamaya varabileceklerdir.

Tüm bunlar teorik ve tarihsel bir doğruyu bir kezdaha kanıtlamaktadır. İşçi sınıfı devrimcileştiği ölçüdegüçlüdür. İşçilerin ve devrimcilerin Taksim’e çıkmakiradesinden yansıyan da budur. Bu güç sayesindedirki, gazına, bombasına, onbinleri bulan polis ordusunakarşın düzen cephesi taktik bir yenilgiye uğratılmıştır.Bu güç sayesindedir ki, sadece İstanbul’da değil bütünkentlerde 1 Mayıs’a katılım, coşku ve kararlılıkgörülmedik ölçüde artmıştır. Sınıf ve emekçihareketinin ileri bölükleri bu gerçeğin bilincindeolarak hareket etmelidirler. Taksim zaferininkazanımlarına dayanarak ve hiçbir biçimde sendikabürokratlarına teslim olmadan, sermayeye karşımücadelenin örgütlenmesi yönünde cüretli birinisiyatif sergilemelidirler.

Bu arada bir çift söz de Taksim’deki kararlılığınkarşısına çıkan, böylelikle düzenin safında yer alanKadıköy mitingçilerine! Bu mitingin başını çekensendika ağalarının nasıl bir ihanet içerisinde olduklarıdaha iyi anlaşılmış olmalıdır. İşçi ve emekçihareketine karşı korucubaşılık görevini üstlenen buağalar suçüstü yakalanmışlardır. Düzenledikleri grevkırıcı eylem sadece coşku değil, katılım bakımındanda tam bir fiyasko oldu. Bir yerde 1 Mayıs’ın artıkKadıköy’e çekilemeyeceğinin kanıtı gibiydi. Mitingekatılan işçi ve emekçilerin büyük bölümünün kalbi dezaten Taksim’de atıyordu. Bu duygularını mitingteortaya koydular ve yer yer sendikal korucuları Taksimiradesi göstermedikleri için protesto ettiler.

Tabandaki bu açık tutuma karşın alt kademesendika yöneticileri korucubaşlarına karşı net birtutum almaktan uzak durdular. Böylelikle sendikalkoruculara kafa tutacak bir irade ve güce sahipolmadıklarını bir kez daha gösterdiler. Onların butablosu işçi ve emekçilerin ileri ve öncü bölüklerinebu bürokratları aşacak bir inisiyatifi göstermesorumluluğunu yüklüyor. Bu ise ancak Taksim’dekimücadele ruhu, kararlılığı ve çizgisiyle birleşmekölçüsünde üstesinden gelinebilecek bir görevdir.Somutta devrimci mücadele ekseninde sınıfın birliğiniyaratma görevidir.

Grev kırıcı Kadıköy mitingçilerinin siyasaltemsiliyetine soyunan EMEP’in durumu ise kelimenintam anlamıyla içler acısıdır. Düzenin korucubaşlarınınkuyruğuna takılan EMEP’li liberaller, Taksim iradesinizayıflatmak üzere utanç verici bir çaba içinde

olmuşlardır. Sınıf mücadelesi anlayışındanuzaklaşmış, böyle bir mücadelenin ihtiyaçlarınıkarşılama iddiasını ve enerjisini kaybetmiş olan buliberaller sendikal korucubaşlarına kenar süsüolmaktan öteye gidememişlerdir. Bu utanç onlarayeter!

İşçi ve emekçi hareketi, özellikle de onun ileri-öncü unsurları için Taksim zaferi, sınıf mücadelesininönündeki engelleri aşmanın bir olanağı halinegetirilmelidir. Engeller ortadadır. Sendikal korucular,icazetçi-uzlaşmacı sendikal anlayışlar, sınıfmücadelesi kaçkını liberal sol, bu engellerinbaşlıcalarıdır. Taksim kararlılığı bu engellerin nasılaşılacağını da göstermiştir.

Krizin faturası kapitalistlere ödetilmek miisteniyor, öyleyse daha cüretli ve daha direngen vedaha militan bir mücadele yürütülmelidir. Taksim’deortaya konulan, kanıtlanan ve sınıfın ve emekçilerinzihinlerine kazınması gereken temel ders budur.Taksim’in işçi ve emekçi hareketi için gerçek bir eşikhaline gelmesi de ancak böylelikle mümkün olacaktır.Bu yolda atılacak her adım sınıfın toparlanmasınısağlayacak, sermayeye ve saldırılarına karşımücadeleyi ileriye taşıyacaktır.

Bu doğrultuda sınıf ve emekçi hareketinin geleceğikomünistlerin gösterecekleri inisiyatife ve önderlikdüzeyine sıkı sıkıya bağlıdır. Komünistler çoğunluğugenç işçilerden oluşan kitleleriyle Taksim’deki militansokak çatışmalarında ön saflarda yer almışlardır. Gözdolduran bir devrimci inisiyatif ve militanlık düzeyisergilemişlerdir. Sınıfın genç ve dinamik güçlerinedayalı olarak ortaya konulan bu militan devrimciduruş, süreç boyunca kararlılıkla savunulan net ve tokbir politik konumlanışla tamamlanmıştır.

Ancak komünistler bu başarılarlayetinmeyeceklerdir. Taksim aynasından bir kez dahatüm yakıcılığıyla ortaya çıkan görevlerin altına dahabüyük bir cüret ve kararlılıkla gireceklerdir. Bubakımdan en temel görev, işçi sınıfı ve emekçihareketiyle devrimci temellerde buluşmak vehareketin devrimci önderlik ihtiyacını karşılayacak biryakınlaşma ve birleşmeyi sağlayabilmektir. Taksimzaferi bu doğrultuda değerlendirilecek çok önemlipolitik-moral kazanımlar sağlamıştır.

Bu kazanımlara dayanarak cüret ve kararlılıkladevrimci yürüyüşümüzü sürdürmeliyiz!

Taksim’i kazandıran cüret ve kararlılıkla ilerleyeceğiz!

Page 4: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim kazanıldı!4 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1Mayıs 2009’a işçi ve emekçilerin Taksim ısrarı vedevletin baskı ve tehditleri damgasını vurdu. Günleröncesinden başlayan tartışmalarda Başbakan,Cumhurbaşkanı ve Vali düzeyinde yapılan açıklamalarlaTaksim Meydanı bir kez daha işçi ve emekçilerekapatılırken, devlet güçleri yaptıkları açıklamalarla abaaltından sopa gösterdi, provokasyon masalına başvurarakdevlet terörünü meşrulaştırma çabasına girdi.

Yapılan açıklamada “makul” bir sayıya izinverileceğini söyleyen Vali, Pangaltı’da toplanılmasınaizin verilmeyeceğini belirterek 1 Mayıs’a saatler kalatehditlerin dozunu arttırdı.

Sendika konfederasyonları ve meslek odaları, ilerici,devrimci, demokrat güçler, demokratik kitle örgütleri,Avrupa Parlementosu temsilcileri, Avrupasendikalarından temsilciler ve binlerce işçi ve emekçi isedevletin tüm baskı ve tehditlerine karşı 1 Mayıs’ıTaksim’de kutlama ısrarını sürdürdü.

Sabah erken saatlerden itibaren Taksim ve Şişli polisablukası altına alındı. Taksim Meydanı polis bariyerleriile kapatıldı. Yaya girişine izin verilmedi. TaksimMeydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı’nda tüm arasokaklar polis tarafından tutuldu. Otobüslerin de meydanagirişi yasaklandı. Şişhane-Taksim ve Mecidiyeköy-Taksim metro seferleri ile Kabataş-Taksim fünikülersistemi, Taksim-Karaköy Nostaljik tramvayı da sabah05.30’dan itibaren durdu.

Saat 10.00’daki Pangaltı buluşması öncesi DİSKüyeleri Şişli’de bulunan DİSK Genel Merkezi önündetoplanmaya başladı. Geçen yılın aksine DİSK GenelMerkezi önüne devlet güçleri tarafından herhangi birmüdahalede bulunulmadı. Burada basına açıklama yapanDİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Pangaltı’datoplanacaklarını ve “makul” bir sayıyla Taksim’eyürüyeceklerini yineledi.

KESK üyeleri de Pangaltı’da toplanmaya başladı. Saat08.00’de burada da polis barikatı kuruldu ve polishazırlıklara başladı.

İlk çatışma Şişli Etfal Hastanesi önünde yaşandı.Hastane önünde toplanan ve Pangaltı’ya geçmeyehazırlanan emekçiler polis saldırısı ile karşılaştı. SadecePangaltı’ya izin vereceğini söyleyen emniyet amirininemriyle polis emekçilere gaz bombaları ve panzer ilesaldırdı. Saldırı karşısında kitle oturma eylemine başladı.

DİSK önünde toplanan kitlenin sayısının artmasınınardından KESK ve BMİS üyelerinin oluşturduğu yüzkişilik bir grup Pangaltı’ya doğru harekete geçti.

Panzerlerle su sıkan ve yoğun gaz bombası kullananpolis kitleyi Şişli Camii’ne kadar püskürttü. Şişli Camiiönünde biraraya gelen, aralarında BDSP, Ekim Gençliğive ESP’nin olduğu gruplara polis müdahalede bulundu.

Burada toplanan kitle polis saldırısınu taşlarla yanıtladı veCevahir Alışveriş Merkezi’ne doğru yürüyüşe geçti.

Saat 09.15: Türk-İş Taksim’deTürk-İş 500’ü aşkın katılımla Taksim Meydanı’na

doğru yürüyüşe geçti. Türk-İş Bölge binası önündetoplanan Türk-İş üyeleri önde Türk-İş pankartı açarak veçiçekler taşıyarak Kazancı Yokuşu’na doğru yürüdüler.Kortejin en önünde grevci ATV-Sabah emekçileri yeraldı.

Kitle “Katiller bulunsun, hesap sorulsun!” ve“Kahrolsun MİT, CİA Kontrgerilla!” sloganlarını attı.Anma Taksim anıtına çelenk bırakılmasının ardındansona erdi.

Saat 09.25: DİSK yürüyüşe geçtiDİSK önünde toplanan işçi ve emekçiler kortejler

oluşturarak Pangaltı’ya doğru yürüyüşe geçti. Pankartlarve flamalar taşıyan kitle sloganlar eşliğinde yürüdü.Kolluk güçleri de DİSK’in önünden yürüyüşe geçenkitleyi ablukaya aldı. Dışarıdan kortejlere katılmakisteyen gruplara çevik kuvvet müdahale etti. Çatışmalarınardından bir grup korteje katılmayı başarırken grupiçinden gözaltılar yaşandı. Agos önünde toplanan veağırlığını devrimcilerin oluşturduğu bin kişilik bir grupyürüyüşe geçtiği sırada polisin saldırısına uğradı.

DİSK’in önünden hareket eden 2 bin kişilik kitle Agosönüne doğru yürüyüşünü sürdürdü. Katılımlarla sayısıartan grubun en önünde DİSK, TTB, TMMOB ve KESKmerkez yöneticileri yeraldı. Yürüyüş sırasında kortejekatılmak isteyen gruplara izin verilmezken, polis gazbombalarıyla saldırdı.

DİSK ve KESK’in ağırlığını oluşturduğu kitle polisablukası altında Pangaltı’da toplandı. Celalettin CerrahPangaltı’ya gelerek DİSK kortejinin yanından geçerkenkitlenin protestolarına hedef oldu. “Katil polis hesapverecek!” sloganları atan emekçiler Cerrah’a su şişelerifırlattı.

Pangaltı’da bekleyen kortej 10.30’da Taksim’e doğruharekete geçti ancak kısa süre içinde yürüyüş durdu.Konfederasyon yöneticileri, milletvekilleri ile polisarasında yapılan pazarlıkların ardından yürüyüş yenidenbaşladı.

Kortejlerin yürüyüşü sırasında polis barikatlarınıaşarak korteje katılmaya çalışan başka bir gruba da polissaldırdı. Saldırıya karşı kitleden “Faşizme karşı omuzomuza!” sloganları yükseldi. DİSK-KESK kortejinden desaldırıya tepki gösterilmesi üzerine çevik kuvvet kortejemüdahalede bulundu.

Polis Pangaltı’da toplanan kitlenin sayısının fazlaolduğu konusunda açıklamalarda bulundu. DİSKyöneticileri kortejin en önündeki ses aracından açıklamayaparak çevredeki katılımcılar korteje katılana kadar

Azgın devlet terörüne direnen işçiler, emekçiler vedevrimciler sokak sokak çatışarak Taksim’i kazandı…

“İşte Taksim, işte 1 Mayıs!”

Page 5: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim kazanıldı! Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 5Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

yürüyüşü durdurduklarını ve Pangaltı’dabekleyeceklerini duyurdu. Pangaltı’da toplanan kitleninsayısı 4 bini geçti. Yeniden yürüyüşe geçen kitle,katılan grupların alınmaması ve polis saldırısınedeniyle yeniden durdu.

Polislerin gaz bombalarının bittiği ve merkezdenmühimmat talebinde bulundukları öğrenildi.

Pangaltı’da polis müdahalesine maruz alan kitlekorteje katıldı. The Marmara Oteli’nden üzerinde“77’de buradan ateş açanlar bulunsun” yazılı GençSiviller imzalı bir pankart açıldı. Pankart kısa süresonra otel görevlilerince parçalandı.

Saat 11.30: Çatışma ve direniş…Beşiktaş’ta Hüsrev Gerede Caddesi’nde toplanan

yüzlerce kişi Pangaltı’ya doğru yürüyüşe geçti. Polissaldırısına direnişle yanıt veren kitle caddeye barikatkurdu ve uzun süre çatıştı. Şişli çevresinde deçatışmalar yaşandı. Feriköy’de toplanan kitle polissaldırısına karşı militanca bir duruş sergiledi. Polisgrubu dağıtmakta yetersiz kaldı ve bölgeye takviyekuvvet sevk edildi. Dolapdere’de toplanan gruplar dapolis saldırısı sonucu geri çekildi.

Polis panzerlerinin suyu tükendiği için belediyearaçları panzerlere su takviyesi yaptı.

Pangaltı’da oluşturulan kortejin Taksim yürüyüşüsürerken Cihangir, Şişli, Tarlabaşı, Feriköy veDolapdere’de çatışmalar yoğunlaştı. Cihangir’de bankaşubeleri ve ATM’lerin camları eylemciler tarafındankırıldı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Saat 12.17: Taksim Meydanı’naçıkıldı!

Binlerce işçi ve emekçi “İşte Taksim işte 1Mayıs!”, “Yaşasın 1 Mayıs!” sloganlarıyla TaksimMeydanı’na girdi. Polisin tüm baskı ve tehditlerine,azgın devlet terörüne rağmen yılmayan işçi veemekçiler sokak sokak çatışarak Taksim’i kazandı.

Binlerce işçi ve emekçi Taksim alanına çıkarkençevrede süren çatışmalarda çok sayıda kişi gözaltınaalınmıştı. İstiklal Caddesi’nde de 200 kişilik bir grubapolis müdahale etti.

İşçi ve emekçiler Taksim’de 1 Mayıs Marşı’nı hepbir ağızdan söylediler. Kitle “Katil devlet hesapverecek! sloganını haykırdı.

Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen kutlamalarSüleyman Çelebi’nin konuşmasıyla devam etti. Çelebikonuşmasında Taksim’i alan tartışmasına sınırlamayaçalışanların bu yıl da “makul sayı” tartışması yaparakgündemi boğmaya çalıştığını belirtti ve “Makul olansayılar değil insanlardır!” dedi. ‘77 1 Mayıs katliamınınkatillerinin halen bulunmadığını belirten Çelebi,katillerin bulunması talebini yineledi. Krizin etkilerinekarşı ortak mücadele çağrısı yaptı.

Program devam ederken, Cihangir’de toplanan 500kişilik grup polis barikatını aşarak Taksimkutlamalarına katıldı. İstiklal Caddesi’nde toplanan veBDSP, Mücadele Birliği, Devrimci Hareket pankartlarıaçan gruba polis plastik mermiler ve gaz bombalarıylasaldırdı.

Kazancı Yokuşu ve Cihangir yönünden gerçekleşenkatılımlarla birlikte sayı 10 bin’i aştı. TaksimMeydanı’nda gerçekleşen kutlama programı Sami

Evren’in konuşmasının ardından sona erdi .Taksim’de kutlamaların yapıldığı alana gelen

Celalettin Cerrah “Dağıtın bunları” diyerek kutlamalarkaşısındaki çaresizliğini ve öftkesini dile getirdi.

Binlerce polis alana girerek kitleyi uzaklaştırmayabaşladı. İki grup halinde Gümüşsuyu ve İstiklalistikametine giden kitlelere polis saldırdı.

Saat: 14.00: Kitle yeniden Taksim’deTaksim Meydanı’nın boşalmasının ardından

dağılan kitle İstiklal Caddesi’nde ve Cihangir’desaldırıya uğradı. Cihangir’de çok sayıda gözaltıyaşandı

İstiklal’de toplanan bir grup EHP’li Kazancıyokuşuna çelenk bırakmak için toplandı. Farklı ilericive devrimci güçlerin de katılımıyla sayısı artan grubapolis izin verdi ve sayısı 250’yi bulan grup Taksim’eçıktı.

Kazancı Yokuşu’na çelenk bırakan grup buradakitleye hitap konuşmaları yaptı. ‘77 katliamının

protesto edildiği konuşmalarda seneye 1 Mayıs’ınTaksim’de barışçıl biçimde kutlanması talep edildi.

KESK, TMMOB, SES, Dev Sağlık-İş ve TTBüyeleri Osmanbey metro çıkışında eylemlerinisürdürdü. Polisin barikat kurduğu ve Taksim’egitmesine izin vermediği kitle oturma eyleminebaşladı. Polis barikatı sloganlarla ve ıslıklarla protestoedildi. Barikata yüklenilmesinin ardından, polis kitleyiçember içine alıp sıkıştırarak saldırdı. TTB MerkezKonsey üyesi Ali Çerkezoğlu kitleye seslenerekeylemin sona erdiğini söyledi. Kitle bu esnadagözaltına alınan iki arkadaşları serbest bırakılana kadaralandan ayrılmayacağını belirtti. Kamu emekçilerininkararlı tutumu sayesinde iki emekçi serbest bırakıldı vekitle dağıldı.

İstanbul 1 Mayısı Taksim’de gerçekleştirilenkutlama ve kentin her yanına yayılmış çatışmalarlabirlikte sona erdi. Taksim’deki kutlamanın ardındançatışmalar da son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Türk-İş Kadıköy’de hezimete uğradı!Taksim 1 Mayısı’na karşılık izinli Kadıköy Mitingi düzenleyen Türk-İş tam bir hezimete uğradı. Oldukça

zayıf ve ruhsuz geçen Kadıköy’deki 1 Mayıs mitinginde işçi ve emekçiler miting sonlanmadan alanıterkettiler. Müzik programıyla uzatılmaya çalışılan miting sonunda Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi FarukBüyükkucak, “Gelecek yıl hedefimiz Taksim’dir” demek zorunda kaldı.

Kadıköy 1 Mayıs mitingi sabah saat 09.00’dan sonra Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Tepe Natiliuskollarından kortejlerin oluşturulup saat 11.00’de yürüyüşe geçmesiyle başladı. Haydarpaşa Numune Hastanesikolunda Türk-İş’e bağlı sendikalar, TGB, İP ve Hak-İş yürüdü. Tepe Natilius yürüyüş kolunda ise EmekPartisi, Köz, İşçi Kardeşliği Partisi, UİD-DER ve İşçi Cephesi yer aldı.

En önde Türk-İş pankartı arkasında Türk-İş’e bağlı Tes-İş, Türk Metal, TGS, Koop-İş, Yol-İş, Petrol-İş,Kristal-İş, Deri-İş, Tez Koop-İş, Harb-İş, Belediye-İş 1, 2, 6 No’lu şubeleri, arkasında ise TÜMTİS, Selüloz-İş, Haber-İş, Basın-İş, Çimse-İş, Tarım-İş, Teksif, Eğitim-İş, Liman-İş, T. Demiryol-İş, Tek Gıda-İş, Toleyis,T. Denizciler Sendikası sıralandı. Bu kolda yürüyüş öncesi hiç slogan atılmadı. Suskunluk Deri-İş SendikasıTuzla Şubesi tarafından atılan “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganları ile kısmen aşıldı.Deri-İş Sendikası mitinge “Yaşasın 1 Mayıs dünya işçi sınıfının birlik ve dayanışma günü!”, “Birlik,mücadele, zafer!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Yaşasın sınıf dayanışması! / Tuzla Şubesi” pankartları ilekatıldı.

Desa Deri direnişini kararlılıkla sürdüren Emine Arslan kortejde “1 Mayıs’ta, 1. yılında Desa direnişisürüyor! Desa’ya sendika girecek!” döviziyle yer aldı. Bu kolda Deri-İş, Tümtis, Tez Koop-İş, Selüloz-İş,Oyak Renault çalışanları işçileri, T. Haber-İş kortejin canlı unsurlarıydı. Türk Metal Sendikası yürüyüşboyunca,”Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”, “Türk-İş nerede biz oradayız!”, “Türk Metal güçlü güçlü TürkMetal!” sloganları attılar. Bu kolda “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne, direnekazanacağız!” sloganları diğer atılan sloganlardı.

Kitlenin İskele Meydanı’na girmesiyle birlikte miting programı başladı. Saygı duruşu ve ardından İstiklalMarşı okundu. Atv-Sabah grevcisi bir işçi tarafından 1886 yılında idam edilen işçi önderlerinin son sözleriniokundu. Ardından Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu mitingin konuşma metnini okudu. 1 Mayıs’ın barışgünü olduğu, insanlığı savaşa sürükleyen, dünyayı kan gölüne çevirenlerin kınandığı açıklamada, emeğinçıkarının kavgada değil barışta olduğu, Türkiye’nin bütünlüğü için emeğin bütünlüğünün savunulmasıgerektiği vurgulandı. Yoksulluğun ve işsizliğin küreselleştiği dünyada üretenin baş tacı edildiği, yasaklarınolmadığı bir Türkiye istendi. Hükümet eleştirilerek, İMF politikalarının terk edilmesi talep edildi.

Kuru ajitasyondan öte gitmeyen sözler sıralayan, ırkçı, şoven konuşmalarla devam eden Kumlu’nunkonuşması “Türk-İş uyuma direnişlere -hakkımıza sahip çık!” sloganıyla protesto edildi. Konuşma metnibitmeden işçilerin yavaş yavaş alanı terk ettiği gözlendi. Aynı anda “Şehitler ölmez vatan bölünmez!”, “Türk-İş nerede biz oradayız!” sloganları da yükseldi.

Desa Deri direnişçisi Emine Arslan da kürsüde bir konuşma gerçekleştirdi. Tiyatro sanatçısı GülsenTuncer, “Hava döndü işçiden” adlı şiiri okuması ile sürdürülen miting, Erdal Akkaya’nın söylediği türkülerlesonlandırıldı. Mitinge yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Page 6: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Adana’da 1 Mayıs...6 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Adana’da 1 Mayıs coşkuyla kutlandı…

Saldırılara karşı birleşik mücadeleye!Adana’da saat 13.00’ten itibaren toplanma yeri

olan Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu önündebiraraya gelen katılımcılar, saat 14.00’te kortejleroluşturarak mitingin yapılacağı Uğur MumcuMeydanı’na doğru harekete geçtiler. İki koldangerçekleştirilen yürüyüşte ilk kolda başta DİSKkorteji, diğer kolda Türk-İş korteji yer aldı.

Türk-İş kolunda en başta büyük bir Türk bayrağıtaşındı. Ardından Türk İş’e bağlı sendikalarınpankartları yer aldı. Bu kolda sırasıyla Tarım-İş,Petrol-İş, Çimse-İş, Tez Koop-İş, Demir Yol-İş, T.Harb-İş, T. Haber-İş, Belediye-İş, TÜMTİS yeraldılar. Bu kortejlerden TÜMTİS ve Petrol-İşdışındaki sendikaların katılımı düşük kalırken,patronun dayatmalarına karşı grevde olan Toros Tarımişçilerinin kendi pankartlarıyla mitinge katılmışolmaları anlamlıydı.

Türk-İş’e bağlı sendikaların ardında KESK’e bağlıBES, BTS, Eğitim-Sen, Haber-Sen, Tüm Bel-Sen,Tarım Orkam-Sen, SES yürüyüş kolunda yerlerinialdılar. Eğitim-Sen her zamanki gibi alanın en kitleselve coşkulu kortejlerinden biri oldu.

ATO, ÇHD, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ninardından mitinge oldukça kitlesel bir katılımgerçekleştiren CHP korteji yürüdü. Onu ulusalcı İPçetesi izledi. İki kortejde de AKP karşıtı ve kemalistsloganlar öne çıktı. İP’in ardından EMEP, ÖDP, DİP,DTP, EHP kortejleri sıralanırken, DTP kortejiningeçişi sırasında apartman balkonlarından Türkbayrakları ve MHP bayraklarının sallanması tepkiylekarşılandı. Bu kolda özellikle reformist partilerde veDTP kortejinde gençliğin katılımı önplandaydı.Özellikle liselilerin yoğun bir katılımı gözlendi.

Yürüyüşün diğer kolunda ise DİSK pankartınınarkasında sırasıyla Genel-İş, Emekli-Sen, Dev Sağlık-İş yer aldı. Bu kortejler içinde Genel-İş ve DevSağlık-İş kitleselliğiyle dikkat çekti. Genel-İş kortejiiçinde işten atılan Makyal-Erka işçileri de pankartlarıile yer aldı.

DİSK’e bağlı sendikaların ardından TMMOB,Eğitim-İş, ADD, Eğit-Der, Sosyalist FeministKollektif, İHD, İşçi Filmleri Kollektifi, AdanaEczacılar Odası, Halkevi sırasıyla yer aldı.

Bu kortejlerin ardından Devrimci 1 MayısPlatformu bileşenleri, Alınteri, BDSP, ÇHKM, GüneySanat Topluluğu ve DHF kortejleri sıralandı.Devrimci 1 Mayıs Platformu’nu SDP, ESP, SEH,Türkiye Gerçeği, Mücadele Birliği Platformu, TÖP,Sosyalist Parti, Dev Yol Yaşam kortejleri takip etti.Bu yürüyüş kolunda geçtiğimiz yıla göre birzayıflama söz konusuydu. Katılımcıların önemlikesimini gençlik güçleri oluşturdu.

Tüm kortejler alana girmeden mitinginbaşlatılmayacağı konuşulmuş olmasına rağmenkortejlerin bir kısmı alana girmeden önce miting saygıduruşuyla başlatıldı. Enternasyonal marşının çalındığısaygı duruşunun ardından Tertip Komitesi adınahazırlanan basın metninin okunmasına geçildi. Basınmetni KESK dönem sözcüsü ve Eğitim-Sen AdanaŞube Başkanı Güven Boğa tarafından okundu.

“Sermayenin saldırılarına karşıbirleşelim!”

Boğa, 1 Mayıs’ın tarihsel önemine değinerekbaşladığı konuşmasını işçi sınıfı ve emekçilerinyaşadığı güncel saldırılarla sürdürdü. Türkiye işçi

sınıfının 1 Mayıs geleneğini anlatarak devam etti.Krizle ilgili açıklamalardan sonra son dönemdebölgemizde yaşanan gelişmelere ilişkin şunlarsöylendi:

“Petrol-İş Sendikası’na üye 120 Toros Gübreişçisi, işverenin uyguladığı %0 zamdan dolayı grevyapıyor. Mersin Serbest bölgede TÜMTİS üyesi işçilersendikal örgütlülük için ayağa kalktı ve aylardırdireniyorlar. İncirlik’te çalışan 260 Makyal-Erkaişçisinin aylardır ödenmeyen paraları işverentarafından gasp edildi. Adana Numune Hastanesi’ndeçalışan 155 taşeron işçisi ansızın kapı önüne konuldu,sözleşmeli hemşireler işlerinden atıldı...”

Konuşmanın devamında Kürt çocuklarına verilencezalar kınandı. İşçi, emekçi ve gençlerin karşıkarşıya kaldığı saldırıların anlatılmasının ardındanaçıklama taleplerin sıralanmasıyla son buldu.

MKM bünyesinde faaliyet gösteren müzikgruplarının dinletisinin ardından miting halaylarlasona erdi. Mitinge yaklaşık 8 bin kişi katıldı.

Komünistler mitingte “Krizin faturasınıkapitalistere ödetmek için mücadeleyi yükseltelim! /BDSP“, “Sosyalizm kazanacak! / Kızıl Bayrak”,“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm! /EkimGençliği” ve “Köle değil işçiyiz, örgütlüysekgüçlüyüz / SİDER” pankartlarıyla katıldılar. Kortejdekızıl bayrakların dışında işçi sınıfı ve emekçilerintaleplerini yansıtan, kurtuluşun sosyalizmde olduğunuifade eden çok sayıda döviz taşındı.

Sermayenin krizinin giderek derinleştiği ve bukrizin faturasının işçi sınıfı ve emekçilere ödetildiğibir dönemde Adana’da kitlesel ve coşkulu bir 1 Mayısmitingi gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak / Adana

SİDER: “Köle değil işçiyiz,örgütlüysek güçlüyüz!”

Adana Sanayi İşçileri Derneği (SİDER) olarak Nisan ayı ile birlikte 1 Mayıs çalışmalarına başladık. 19Nisan günü BDSP’nin düzenlediği piknik öncesinde yoğun bir çalışma yürüttük. Anlamlı bir işçi katılımısağladığımız pikniğimiz çok başarılı geçti.

1 Mayıs pikniğimizin ardından bir işçi toplantısı düzenledik. Farklı sanayi sitelerinden ve sektörlerdenişçilerin katıldığı toplantımızın sonunda görev dağılımı yaptık. 1 Mayıs’a çağrı yapan Sanayi İşçileriBülteni’ni Şakirpaşa Metal Sanayi, Karşıyaka Sanayi, Keresteciler Sitesi ve Mersin yolu üzerinde bulunanfabrikaların işçilerine ulaştırdık. Ayladır ücretlerini alamayan Akdeniz Fiberglass ve Yılsan Çuval gibifabrikalara da bültenimizi ulaştırdık.

Yoğun bir emek harcadığımız 1 Mayıs çalışmasıyla çok sayıda işçiye ulaştık. İşçi ilişkilerimizlebağlarımızı geliştirdik. Alanda taşıyacağımız kızıl bayrakların ve bayrak sopalarının hazırlanması, 1 Mayısalanına gitmek için araç tutulması gibi teknik hazırlıkların tamamını işçi arkadaşlarla birlikte yaptık.

1 Mayıs günü saat 14.00’te Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önünde miting başladı. Mitinge “Köle değilişçiyiz, örgütlüysek güçlüyüz!” şiarlı Adana Sanayi İşçileri Derneği (SİDER) imzalı pankartımızla katıldık. 50kişilik kortejimizle geçen seneyi aşan bir işçi katılımı sağladık. SİDER pankartı arkasında Organize Sanayi,Şakirpaşa Metal Sanayi, BOSSA, Adana Çimento, metal, inşaat, kargo işçileri yer aldı.

Alanın en çok ilgi çeken ve en coşkulu kortejlerinden biri olan SİDER kortejinde kızıl bayraklarımızlayürüdük. Yürüyüş boyunca “Köle değil işçiyiz, örgütlüysek güçlüyüz!”, “Sigortasız tek bir işçi kalmayacak!”,“Krizin yükü patronlara!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yaşasın 1Mayıs!”, “Her yer Taksim, her yer direniş!” sloganları sıklıkla atıldı.

Devrimci sınıf çalışmamız güçlenerek sürecek ve sınıfın devrimci partisini işçi sınıfı içinde kökleştirmehedefimiz ete-kemiğe bürünecektir.

Adana Sanayi İşçileri Derneği (SİDER)

Page 7: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

İzmir’de 1 Mayıs... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 7Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Bu yıl İzmir’de 1 Mayıs tablosu son bir haftaöncesine kadar bir netlik kazanmadı. DİSK bu yıl daİstanbul’a katılacağını ileri sürerek 1 Mayıs sürecineörgütleyici olarak katılmadı. Ancak bu kararınarağmen İstanbul’a da araç kaldırmadı. Sembolikolarak birkaç yönetici dışında kitlesini İzmir’debıraktı. “Ekonomik sorun”ları ileri sürerek üyelerine“kendi imkanları”yla İstanbul’a gitme çağrısı yaptı.İzmir’deki 1 Mayıs’ın örgütleyicisi olmayacağınıancak alana katılacağını söyledi.

1 Mayıs’a on gün kala bir araya gelen KESK,TMMOB ve Türk-İş miting için Gündoğdu’yabaşvuruda bulundu. Ardından tertip komitesi adınaKESK İzmir Şubeler Platformu devrimci güçler,reformist çevreler, dernekler ve demokratik kitleörgütleriyle toplantı yaparak mevcut tabloyu anlattı. 1Mayıs’a hazırlık için geç kalınmasından rahatsızlıkduyduklarını ifade etti.

Yaşanan dağınıklıktan kaynaklı ilde ön hazırlıksüreci toplam bir havaya çevrilemedi. İşçihavzalarında, sanayi bölgelerinde, emekçi semtlerinde1 Mayıs’a ilişkin ortak ve güçlü bir çalışmayapılamadı.

DİSK’in zayıf katılımı…

Basmane kolundan Cumhuriyet Meydanı’nayürüyüş yapan DİSK, Genel-İş binası önünde toplandı.Buradan DİSK’e bağlı sendikalardan Bornova Emekli-Sen Şubesi, Genel-İş 3 ve 4 No’lu Şubeler, Genç-Sen(80) ile DİSK üyesi Çiğli Belediyesi İşçileri, BucaBelediyesi İşçileri pankartlarıyla CumhuriyetMeydanı’na yürüdü. DİSK, yaklaşık bin kişilikkitlesiyle eyleme katıldı. Bu kolda Deri İşçileriDerneği ile HKP (80) ve Dev Lis de yürüdü.

Türk-İş kitlesel katıldı…

Liman kolundan alana giriş yapan Türk-İş, eylemekitlesel bir katılım sağladı. Petrol-İş ve TÜMTİSdışında genel olarak Türk-İş kortejleri cansızdı.Kortejin başında Türk-İş pankartı taşındı.

Türk Metal yaklaşık bin kişilik bir katılım sağladı.Türk-İş’in en kitlesel ve canlı korteji Petrol-İş’ti. 2bini aşkın canlı kitlesiyle dikkat çeken Petrol-İşkortejinde Kemalpaşa’da işten atılan Erze işçileri 100kişiyle yürüdü. Yine canlılığı ve kitleselliğiyle dikkatçeken TÜMTİS pankartı arkasında işçiler aileleriylebirlikte 2500 kişi yürüdüler.

Hava-İş ve Çimse-İş 50’şer kişilik kortejleriyleeyleme katılırken, Belediye-İş pankartı arkasında 2bin işçi yürüdü. Harb-İş 500, Tes-İş 200, Demir Yol-İş 250, T. Maden-İş 500’ün üzerinde bir katılımsağladı.

TMMOB 2 bin kişilik bir katılım sağlarken İP 100kişi ile bu koldan alana giriş yaptı.

Türk-İş kortejlerinden yer yer “Yaşasın 1 Mayıs,alanlardayız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hepberaber ya hiçbirimiz!” sloganları yükseldi. Türk-İş’in miting alanına girmesiyle İstiklal Marşı okundu.Alana KESK, devrimci güçler, reformist çevreler,DKÖ’ler giriş yapana kadar kürsü Türk-İşgericiliğinin zeminine uygun kullanıldı. Diğerkortejler alana girmeden Türk-İş üyesi işçiler alandandağıldı.

KESK’in yürüyüş kolu Konak’ta toplandı.Coşkusu ile dikkat çeken KESK kortejlerindeağırlıklı olarak kriz, yoksulluk, işsizlik sorunlarını

işleyen pankartlar taşındı. Eğitim-Sen kitleselliği vecoşkusu ile dikkat çekti.

Devrim ve sosyalizm şiarlarının yükseldiği KESKkortejlerinde Eğitim-Sen, SES, BES, Tüm Bel-Sen,BTS, Kültür Sanat-Sen, Haber-Sen, Tarım Orkam-Sen,Yapı Yol-Sen, ESM sendikaları yürüdü. EgeÜniversitesi Araştırma Görevlileri, İzmir YüksekTeknoloji Enstitüsü Düşünce Topluluğu Eğitim-Sen 3No’lu Şubesi kortejinde pankartlarıyla yürüdüler.

1 Mayıs’ın resmi tatil olduğu düşünüldüğündeKESK’in katılımı zayıf kaldı. İşyerlerinde özel birçalışmaya konu edilmeyen 1 Mayıs’ın ön hazırlıksürecindeki zayıflık alana da yansıdı. KESKkortejlerinde 2 bin kamu emekçisi 1 Mayıs coşkusunualana taşıdı.

Devrimci 1 Mayıs Platformu disiplini vecanlı kortejiyle dikkat çekti…

Konak kolundan alana giriş yapan Devrimci 1Mayıs Platformu bileşenleri, tüm alanın en disiplinlive canlı kortejini oluşturdular ve 600’ü aşkın birkitleyle tek bir kortej bütünlüğünde alana girdiler.

En önde Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Arapça“Yaşasın 1 Mayıs!” şiarının yazılı olduğu ve ‘77 1Mayıs Taksim eylem görüntüsünün bulunduğu pankarttaşıyan platformu bileşenleri sırasıyla Alınteri,Mücadele Birliği Platformu, DHF, BDSP, Partizanpankartlarıyla yürüdüler. Görsellikleri, düzenlikortejleri, gençlik kitlesinin yoğun katılımı vecoşkularıyla dikkat çektiler.

Siyasi yapıların kortejlerinde gençlikkatılımı yoğundu…

1 Mayıs’a “Birlikte Başarabiliriz Platformu” olarakkatılan reformist çevrelerin bir kısmı Basmane’den,

Ekim Gençliği İzmir’de alandaydı!Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yaptığımız çalışmalar kendisini 1 Mayıs alanında somutladı. Genç

komünistler olarak “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm! / Ekim Gençliği” şiarlı pankartımızla sınıfdevrimcilerinin kortejinde yerimizi aldık. Konak Sümerbank önünde toplanarak yürüyüşe geçtik. Yürüyüşboyunca “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “Marks, Engels,Lenin yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kızıl bayrak yukarı daha daha yukarı!”, “1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!”sloganlarını coşkuyla attık. 20 kişinin katıldığı kortejimizde Gündoğdu marşını hep bir ağızdan söyledik.

Ege Üniversitesi’nde yürüttüğümüz çalışmalar sonucu alana Genç-Sen pankartıyla çıktık. Üniversitedesüren pratik faaliyet üzerinden yansıyan ciddiyetsizlik 1 Mayıs alanına da yansıdı. Çalışmalara katılan Genç-Sen bileşenleri 1 Mayıs’ta Genç-Sen pankartını boş bırakarak kendi siyasi pankartlarıyla eyleme katıldılar.

Ege Üniversitesi’nde Genç-Sen’in pankartını sahiplenen Ekim Gençliği ve bağımsız öğrenciler oldu. DokuzEylül Üniversitesi Genç-Sen’in de katılımıyla Basmane Genel-İş binasının önünde “Krizin bedeliniödemeyeceğiz, sermaye üniversitemden, bursumdan, yemekhanemden, geleceğimden elini çek! / İzmir Genç-Sen” şiarlı pankart açıldı. DİSK kortejinin arkasında yerini alan Genç-Sen coşkulu bir şekilde sloganlarınıattı.Yürüyüş boyunca marşlar söylendi. DİSK Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaparak dağıldı.Genç-Sen ise basın açıklamasına katılmayarak Konak üzerinden gelen kolda devrimci yapıların arkasındaBornova Emekli-Sen’le beraber yürüyüşe devam etti. Alana “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” sloganıylagirdi. Alanda ise yağmurun altında hep birlikte halaylar çekildi. Genç-Sen 1 Mayıs’a yaklaşık 80 kişi katıldı.

İzmir Ekim Gençliği

İzmir’de coşkulu ve kitlesel 1 Mayıs!

Page 8: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

bir kısmı ise Konak’tan Cumhuriyet Meydanı’nayürüyüş yaptı.

DTP, EMEP, ÖDP, ESP, TÖP, DİP, Köz, ESP, EHP,SDP bileşenlerinden oluşan “Birlikte BaşarabilirizPlatformu” bileşenlerinden DTP kitleselliği ile dikkatçekti. Bu yıl 1 Mayıs’a DTP’ye yönelik baskılara vesaldırılara karşı şiarlarıyla katılan DTP kortejlerindeKürt gençliğinin katılımı yoğun oldu.

Bini aşkın kitlesiyle yürüyüş yapan DTPkortejlerinden, Abdullah Öcalan’ı sahiplenensloganların yanı sıra “DTP halktır, halk burada!”,“AKP şaşırma, sabrımızı taşırma!” vb. sloganlarıyükseldi. Kürtçe marşlar sıklıkla okundu, 1 Mayıssloganları coşkuyla haykırıldı.

ÖDP 300 kişilik orta kuşak kitlesi, düzensiz vecansız kortejiyle alandaki yerini aldı. SDP pankartıarkasında 50, Dev Genç pankartı arkasında 50, DevLis korteji arkasında yaklaşık 300 kişi yürüdü. ESP(Tekstil Sen, LÖB, SGDF, EKD) tüm kortejleriylebirlikte 200, TÖP gençlik kortejiyle birlikte 95, DİPgençlik ağırlıklı kitlesiyle 80, Köz 55, Halkevi GençUmut ve Öğrenci Kolektifi pankartlarıyla yaklaşık500, EMEP yarısı Emek Gençliği korteji olmak üzereyaklaşık 600 kişi yürüdü.

Konak kolundan HKM ve Devrimci Hareket’inyanısıra Mülkiyeliler Birliği, Yazıbaşı DayanışmaDerneği, İzmir Dersim Dayanışma Derneği, PSA,Tunceliler Dayanışma Derneği, Küresel Eylem Grubu,ÇHD, İMC Dostluk Derneği, MESOP, İşçi HaklarıDerneği, Güzel Sanatlar Fakültesi, Amargi eylemepankartlarıyla katıldı. Beşiktaş Çarşı grubu faşizmekarşı sloganlarıyla alana giriş yaptı.

Kürsüden ve alandan Taksim, devrim vesosyalizm sloganları yükseldi…

Kürsüden ilk konuşmayı Türk-İş Bölge SekreteriMustafa Kundakçı yaptı. Krizin sonuçları üzerinemücadele çağrısı yapan Kundakçı’nın konuşmasını T.Maden-İş Genel Sekreteri Velat Ünal’ın konuşmasıizledi. Ardından kürsüden alana giriş yapanların adıokunarak selamlandı. 1 Mayıs marşı hep birlikteokundu.

Daha sonra KESK İzmir Şubeler Platformusözcüsü SES Şube Başkanı Ergun Demir kitleyeseslendi ve Taksim’e girildiğini duyurdu. Bu sıradaalandaki coşku daha da arttı. “Her yer Taksim, her yerdireniş!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yaşasın 1Mayıs! Yaşasın sosyalizm!”, “Taksim faşizme mezarolacak!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlarıhem kürsüden hem de alandan yükseldi. ArdındanTMMOB İKK’dan Ferzan Çiftçi kürsüye çıktı. NazımHikmet’in “Türkiye İşçi Sınıfına Selam” şiiriylekonuşmasına başlayan Çiftçi, Taksim 1 Mayısı’nıselamladı.

Alandaki kitle coşkuyla 1 Mayıs’ı kutlarken mitingalanına kortejler giriş yapmaya devam etti. Kürsükonuşmaları sürerken saat 15:00 gibi sağanak halindeyağan yağmur üzerine konuşmalar kısa kesildi. Müzikprogramına geçildi. Kitle coşkuyla sloganlarınıatmaya, halaylar çekmeye devam etti. Süren yağışnedeniyle program erken bitirildi.

Alanda dikkat çeken bir diğer olgu da örgütsüzkitlenin yoğun katılımı oldu. Alandaki sirkülasyoneylem boyunca devam etti. Miting alanı, eylemboyunca bir yandan dolarken diğer yandan boşaldı.Ancak buna rağmen alandaki kitle yoğunluğu hiçazalmadı.

Geçen yıla oranla katılımın daha yoğun olduğu 1Mayıs eylemine 30 bin işçi ve emekçi katıldı.

Komünistler coşkularıyla ve görsellikleriyle alandaydı…

Komünistlerin alan ve sektörlerde yürüttükleri

kesintisiz faaliyet eylem alanına da yansıdı.Pankartları, kızıl bayrakları ve coşkularıyla alandakiyerini alan komünistlerin kortejlerinden sıklıkladevrim ve sosyalizm şiarları yükseldi.

En önde “Kapitalizmin krizine ve sömürüsünekarşı sokağa, eyleme, direnişe! / BDSP”, “Sınıfa karşısınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşısosyalizm! / BDSP” pankartları taşıyan komünistler“Kapitalizmin krizine karşı işgal, grev, direniş! / Çiğliİşçi Platformu”, “Krizin faturası patronlara! Yaşasın 1Mayıs! / Demir Çelik İşçileri”, “Krizin faturasınıödememek için tekstil işçileri birleşik mücadeleye! /

Tekstil İşçileri Bülteni”, “Krizin faturasını patronlaraödetmek için örgütlü mücadeleye! / ÇamlıkuleEmekçileri”, “Köle değil işçiyiz, örgütlüysekgüçlüyüz! / MİB-DER”, “Gençlik gelecek, geleceksosyalizm! / Ekim Gençliği”, “Ticari eğitime,şovenizme, emperyalist savaşa hayır! / İLGP”pankartlarıyla ve kızıl bayraklarıyla eyleme katıldılar.Komünistlerin kortejlerindeki işçi ve emekçi ağırlıklıkatılım dikkat çekti. Disiplinlerini, canlı ve coşkulusloganlarını miting alanına taşıyan komünistler eyleme180 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir

Ankara’da kitlesel 1 Mayıs mitingi…

“Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşiniz!”

Ankara’da 1 Mayıs mitingi için kitle saat 13.30’deGar önünde bir araya geldi. Buradan SıhhıyeMeydanı’na yüründü. KESK’e ve Türk-İş’e bağlısendikalar ve TMMOB yürüyüş kortejinin önünde yeraldı. Sendika ve odalardan Eğitim-Sen, Haber-Sen,Kültür Sanat-Sen, ESM, Yapı Yol-Sen, TÜMTİS,Petrol-İş, Yol-İş, Tez Koop- İş, ATO, ASMMO veTMMOB’a bağlı odalar önde pankartlarıylayürüdüler. Kortejin devamındaysa demokratik kitleörgütleri, Devrimci 1 Mayıs Platformu ve siyasipartiler yerlerini aldılar.

BDSP eyleme “Krizin faturası kapitalistlere!”şiarlı pankartla katıldı. BDSP pankartının arkasındaise, “Yaşasın birlik, dayanışma ve mücadelegünümüz 1 Mayıs!” şiarıyla Sincan İşçi Derneği,“Yaşasın 1 Mayıs!” şiarıyla Mamak İşçi Kültür Evi,“Bu çürümüş düzenin tek alternatifi sosyalizmdir!Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” şiarıylaEkim Gençliği ve “Devrim ve sosyalizmmücadelesinde Liselilerin Sesini büyütmeye!” şiarıyla Liselilerin Sesi sıralandı.

BDSP’liler yürüyüş boyunca devrim ve sosyalizm sloganlarını haykırdılar. Yürüyüşte Sincan İşçi Derneğien çok ilgi çeken kortejlerden biri oldu ve eylemi izleyen insanlar tarafından sıkça alkışlandı.

Yürüyüşte Halkevi kortejinin alana girdiği sırada arama noktasında polis provokasyonu yaşandı. Alandakısa süreli çatışma yaşandı. Kitlenin üzerine gaz bombaları atan polis havaya ateş açtı. Çatışma sırasındayaralanan polisler oldu. Olayların yatışmasıyla kitlenin henüz alan giremeyen kısmı da arama noktalarındangeçmeden miting alanında yerini aldı.

Tüm kortejlerin alana girmesiyle miting başlatıldı. Program devrim şehitleri adına saygı duruşuyla başladı.Ardından 1 Mayıs Tertip Komitesi adına KESK dönem sözcüsü Satı Burunucu ortak açıklamayı okudu.

Açıklamada 1 Mayıs’ı yaratan işçi sınıfı selamlanarak, “Bugün hem 1 Mayıs’ı hem de Anadolutopraklarında 1 Mayıs’ın ilk kez kutlanmasının 100. yıldönümünü kutluyoruz, 100. yılında 1 Mayısmücadelemiz kutlu olsun” denildi.

Açıklama şu sözlerle sürdü: “Biz ne kölelik, ne işsizlik damgasını kabul etmiyoruz. Hep birlikte kapitalizmive onun temsilcilerini, ‘emek ve insanlık düşmanlığı’ ile damgalıyoruz.” Açıklama Marks’ın “Dünyanınbütün işçileri ve ezilen halkları birleşiniz!” çağrısıyla son buldu.

Ortak açıklamanın ardından Türk-İş adına Yol-İş Sendikası’ndan Fehmi Yıldırım da söz alarak işçi sınıfınıbu tarihi günü ve yüzyıllardır vermekte olduğu onurlu mücadelesini selamladı.

Miting boyunca alanda “Krizin yükü patronlara!”, “İşten atmalar yasaklansın!”, “Parasız eğitim, parasızsağlık!” sloganları atıldı. Miting programı müzik gruplarının verdiği konserle ve çekilen halaylarla son buldu.

1 Mayıs mitingine bu yıl 10 bini aşkın bir katılım gerçekleşti.

Eylemden notlar:* Geçmiş yıllarda alandan kovulan İşçi Partisi’nin bu yıl eyleme alınmaması için sürecin başından beri

ortak ve net bir tutum gösterilmiş olmasına karşın, CHP ve SHP gibi sermaye partilerinin eyleme katılmamasıkonusunda bir tutum sergilenmedi. Yürüyüş kortejinde yer almayan sermaye partisi CHP pankartlarıylaSıhhıye Meydanı’nda yerini almış oldu.

* Eyleme gelmek üzere yola çıkan 6 ESP’li atık kağıt işçisi polise mukavemet ettikleri gerekçesiylegözaltına alındı.

* BDSP’liler miting alanında kullandığı pek çok araçla alana müdahalede bulundu. Uzun zamandır “İştenatmalar yasaklansın!” talebiyle Ankara’da yürütülen imza kampanyası alana taşındı ve eyleme katılaninsanlardan imza toplandı.

Ayrıca imzaların Çalışma Bakanlığı’na bir eylemle beraber teslim edileceği ve 11 Mayıs gününe çağrıyapan bildiriler dağıtıldı. Kızıl Bayrak, Ekim Gençliği ve Liselilerin Sesi satışı gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak / Ankara

İzmir’de 1 Mayıs...8 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

1 Mayıs 2009 / Ankara

Page 9: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Bursa’da 1 Mayıs... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 9Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

İşçi sınıfının ve emekçi halkların uluslararasıbirlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs FomaraMeydanı’nda coşkuyla kutlandı. Yaklaşık 5 bin kişininkatılımıyla son yılların en kitlesel ve coşkulu 1Mayıs’ı gerçekleşti.

Saat 12.00’de Gökdere’de toplanmaya başlayanemekçiler saat 13.30’da Haşim İşcan Caddesi’ndenmitingin yapılacağı Fomara Meydanı’na kadarkortejler oluşturarak yürümeye başladılar. Kortejin enönünde Türk-İş pankartı yer alırken, onu TÜMTİSüyesi ambar işçileri ve işten atılan sarı otobüs şoförüişçiler takip etti. Türk-İş kortejinde ayrıca Kristal-İş,Yol-İş 1 ve 2 No’lu şubeler, Haber-İş, Teksif, Tez-Koop İş, Demiryol-İş, Liman-İş Gemlik Şubesi,Petrol-İş, Orman-İş, Maden-İş sendikaları yer alırken,TÜMTİS ve Kristal-İş Sendikaları kitlesellikleri vecoşkularıyla dikkat çekti.

Türk-İş’in ardından KESK’e bağlı şubeler yeralırken, Eğitim-Sen en kitlesel korteji oluşturdu.Ayrıca Eğitim-Sen kortejinde “Asistan kıyımına son!”pankartıyla araştırma görevlileri de 1 Mayıs’tayerlerini aldılar. SES üyeleri “Kadrolu çalışmakistemiyoruz!”, Dev-Sağlık-İş ise “İnsan ihaleyleçalıştırılmaz!” pankartıyla 1 Mayıs’a katıldılar.

KESK’in ardından DİSK Birleşik Metal-İş veGenel-İş sendikaları pankartlarıyla 1 Mayıs alanındayerini aldı. BMİS kortejinde aylardır direnen AsilÇelik ve Asemat işçileri kendi pankartlarıyla grevlerini1 Mayıs alanına taşıdılar. Prysmian işçilerinin dekendi pankartlarıyla katıldığı 1 Mayıs’ta DİSKkortejinden sıklıkla “Asemat işçisi direnişinsimgesi!”, “Asil Çelik işçisi direnişin simgesi!”sloganları atıldı.

Eğitim-İş ve CHP kortejlerinin ardından İP de 1Mayıs’a katıldı. TMMOB korteji “Tek yol devrim!”sloganları ile, Serbest Muhasebeci ve MaliMüşavirler Odası ise “Hesap emekçileriyiz!”pankartıyla yürüdü. ÇGD ve ÇHD kortejlerini AleviDernekleri Platformu, Halkevleri, Liseli Genç Umutve Öğrenci Kolektifleri izledi.

Livaneli Kültür Sanat Derneği ve Deniz KültürSanat Derneği’nin ardından “1 Mayıs kızıldır, kızılkalacak!” pankartıyla Devrimci 1 Mayıs Platformuyürüdü. Platformda sırasıyla BATİS, BAMİS,SODAP, BDSP, DHF, Eğitim İşçileri ÖG, ESP,Partizan pankartlarıyla yürüdüler.

Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun ardından HalkMeclisi, TÖP, DTP, Anti Kapitalist, ÖDP, SosyalistParti, EMEP, SDP yer aldılar. Ayrıca yürüyüşboyunca EMEP, SDP, SP, ÖDP, SODAP’ın aralarındabulunduğu kurumlar “Hepimiz Kürdüz, HepimizDTP’liyiz!” pankartı taşıdılar.

Tüm grupların alana girmesinin ardından 1 MayısMarşı ve sınıf mücadelesinde şehit düşenler içinyapılan saygı duruşuyla program başladı. SendikaBaşkanları’nın alanı selamlamasının ardından Türk-İş8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca bir konuşmayaptı. Kanca’nın konuşması Devrimci 1 MayısPlatformu bileşenleri tarafından, “Kahrolsun sendikaağaları!”, “1 Mayıs kızıldır, kızıl kalacak!” sloganlarıve ıslıklarla protesto edildi.

Kanca’nın ardından KESK Dönem SözcüsüCandan Coşkun bir konuşma yaparak, ‘77’ katliamını

lanetledi ve şunları söyledi: “1 Mayıs’ta çalışmamaya, 1 Mayıs’ı istediğimiz

gibi kutlamaya, 1 Mayıs’ın anlamı olan en çok 8saatlik işgününe, grevli-toplusözleşmeli çalışmahakkımıza, iş güvencemize, insanca, özgürce yaşamahakkımıza sahip çıkıyoruz. Biz biliyoruz ki başka birdünya mümkün! Ve bizler bu başka dünyayı, onurlu,namuslu, genç ellerimizle kuracağız. Biz biliyoruz kibu ancak emekçilerin birleşik mücadelesiylemümkündür. Kurtuluşumuzun anahtarı birliktir,mücadeledir, dayanışmadır!”

“Yaşasın emekçilerin birliği, yaşasın 1 Mayıs!”sloganlarıyla coşkulu konuşmasını bitiren CandanCoşkun’un ardından DİSK Bölge temsilcisi ve BMİSBursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci, Asil Çelik veAsemat işçilerinin mücadelesini ve 1 Mayıs’ıselamlayan bir konuşma gerçekleştirdi.

Ardından kriz nedeniyle işten atılan Petrol-İş üyesibir işçi mücadeleye çağıran bir konuşma yaptı.1 Mayıskutlaması Grup Kucaklaşma’nın söylediği türkülereşliğinde çekilen halaylarla son buldu. Miting alanınagirilmesiyle başlayan sağanak yağmur kitlenin çabukdağılmasına sebep oldu.

Komünistler 1 Mayıs’a “Yaşasın 1 Mayıs yaşasınsosyalizm! / BDSP!” pankartı ve kızıl bayraklarıylakatıldılar. Uzun yıllardan sonra Bursa’nın 1 Mayısalanı olan Fomara Meydanı’nda kutlanan 2009 1Mayısı’na grevci işçilerin katılımı ve coşkusu ile

alandakigençlik kitlesi damgasını vurdu.

Devrimci güçlerin oluşturduğu Devrimci 1 MayısPlatformu, 1 Mayıs’ın öncesinde ve alanda 1 Mayıs’ıntarihsel anlamına ve sınıfsal özüne uygun kutlanmasınoktasında belirgin bir tutum aldılar. Sendikabürokratları Bursa’da ilk kez ummadıkları birprotestoyla karşılaştılar. Devrimci güçler 1 Mayıs’ındevrimci ve sınıfsal özüne sahip çıktılar.

Kızıl Bayrak / Bursa

1 Mayıs 2009 / Bursa

Bursa’da 5 bin işçi ve emekçi alanlara çıktı…

“Yaşasın emekçilerin birliği, yaşasın 1 Mayıs!”

Kayseri’de son yılların en kitlesel 1 Mayıs’ı!

Kayseri’de son yılların en kitlesel 1 Mayıs mitingi gerçekleştirildi.Eylem saat 16.00’da Salih Avgun Paşa İlköğretim Okulu önünde yürüyüş kortejinin oluşturulmasıyla

başladı. EMEP Yoğun Burç’dan yürüyüş başlatarak Salih Avgun Paşa İlköğretim Okulu önüne geldi. Devrimci1 Mayıs Platformu önce saat 15.00’de Kayseri Lisesi önünde toplandı. Yürüyüş kolunun oluşturulmasınınardından Kayseri Meydanı’ndan yürüyerek, Salih Avgun Paşa İlköğretim Okulu’na ulaştı.

Okulun önünde başta KESK olmak üzere, Kayseri Alevi Kültür Merkezi, CHP, EMEP, anarşist bir grup,Devrimci 1 Mayıs Platformu kortej oluşturarak yürüyüşe geçti. 1 Mayıs mitingine en fazla katılımı KESKKayseri bileşenleri sağladı.

Mitingde KESK adına, Eğitim-Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal konuştu. Dünya’da ve Türkiye’de yaşanankrizin sorumlusunun sermaye olduğunu, buna rağmen faturanın işçi ve emekçilere ödettirilmeye çalışıldığını,kapitalizmin küresel krizinin emeğin değil sermayenin krizi olduğunu, başbakanın krizin Türkiye’yi teğetgeçtiğine dair söyleminin gerçeği ifade etmediğini söyledi. Halkların kardeşliğine büyük ihtiyaç duyulduğunu,bütün etkinliklere açık olan Taksim’in işçi ve emekçilere açılması gerektiğini, Taksim’in 1 Mayıs’laözdeşleştiğini, hiçbir şeyin bu gerçeği karartamayacağını ifade etti.

Ardından TÜMTİS temsilcisi söz aldı. Yaptığı konuşmada, krizin faturasını işçi sınıfının ödemeyeceğini,diğer ezilenlerle birlikte topyekün mücadele etmekten başka çözüm yolu bulunmadığını ifade etti. İşçi sınıfınınmücadele birliğinin önemine değindi.

Mitingin son bölümünde sanatçılar sahne aldı. Sanatçıların söylediği marşlar büyük coşkuyla dinlendi.Yaklaşık 1500 kişinin katılım sağladığı 1 Mayıs mitingi, son yılların, Kayseri’de gerçekleşmiş olan en

kitlesel eylemdi. Devrimci 1 Mayıs Platformu, bir aya yayılan çalışması ile önemli bir politik etki yarattığınıgösterdi. Hem nicelik hem de nitelik olarak göz doldurdu. Eylem boyunca kriz, emeğin korunması, Kürtsorunu, demokratik hak ve özgürlüklere ilişkin şiarlar coşkulu bir biçimde sık sık atıldı.

Eylem sonrasında polisin Devrimci 1 Mayıs Platformu kortejinde yürüyenleri taciz etme girişimleri boşaçıkarıldı. BDSP, DHF, DTP ve ESP’den oluşan Devrimci 1 Mayıs Platformu, baskıları boşa çıkararak, birlikteyürümeye devam edecektir.

Kayseri BDSP

Page 10: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

1 Mayıs kutlamalarından...10 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Edirne’de kitlesel ve coşkulu 1Mayıs!

30 yıl aradan sonra Edirne’de de işçilerin birlikdayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs kutlandı.

Çeşitli sendika ve meslek odaları tarafındanörgütlenen 1 Mayıs eylemine Trakya ÜniversitesiÖğrencileri ve liseliler “Eşit, parasız, bilimselanadilde eğitim için yaşasın 1 Mayıs!” ortakpankartıyla katıldılar. Saat 11.30’da Ayşekadınmevkiinden yürüyüşe başlanarak toplanma yeri olanBelediye önüne gelindi.

Bir başka yönde ise SES Edirne Şubesi önündetoplanan KESK Şubeler Platformu saat 12.00’deyürüyüşe başlayarak belediye önüne geldi. Belediyeönünde toplanan tüm kortejler sıralamalar yapıldıktansonra yürüyüşe başladı.

Yürüyüş kolunun en başında Edirne Giyim SanayiA.Ş.’de grevde olan işçilerin oluşturduğu kortej vardı.Kortejlerin oluşturulduğu sırada Genç Komünistler“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” şiarını taşıyanpankartlarıyla alanda yerlerini aldılar.

Saraçlar Caddesi’ne gelindiğinde kortejler alandakiyerlerini aldılar. Kitle alana girdikten sonra TeksifÖrgütlenme Daire Müdürü Asalettin Arslanoğlu birkonuşma yaptı. 30 yıl aradan sonra Edirne’de bir 1Mayıs kutlamanın anlamına değindi ve grevdekiişçilerin mücadelesinin süreceğine vurgu yaptı.Ardından Eğitim-Sen Edirne Şubesi Yönetim KuruluÜyesi Jale Yamandır basın metnini okudu.

Basın metninde yaşanan krize vurgu yapılarak,örgütlü mücadele sayesinde krizin faturasınınpatronlara ödettirileceğinin altı çizildi. Basın metnininokunmasının ardından mini bir konser verildi. Çekilenhalaylar ve atılan sloganlarla eylem sonlandırıldı.

Eylemde Ekim Gençliği, SGD, Sosyalist Parti,Devrimci Gençliğin Birliği, Dev-Lis, YDGM, DTP,EMEP, CHP yer aldılar.

Coşkulu geçen Edirne 1 Mayısı’na yaklaşık 1500kişi katıldı. Genç komünistler oluşturdukları kortej vegür bir şekilde attıkları sloganlarla 1 Mayıs’ın sınıfsalve devrimci özüne yakışır bir şekilde eylemdeyerlerini aldılar.

Kızıl Bayrak / Edirne

Antakya’da 1 Mayıs!İşçi sınıfının birlik, dayanışma, mücadele günü

olan 1 Mayıs Antakya’da yaklaşık 3 bin işçi veemekçinin katılımıyla Uğur Mumcu Bulvarı’ndacoşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Eylem boyuncakitle tarafından ortaklaşa sloganlar atıldı. BDSP olarakeyleme “Kapitalizm kriz demektir, çözüm devrim dekurtuluş sosyalizmde!” pankartıyla ve yaklaşık 40kişilik bir kitleyle katılarak 1 Mayıs’ı coşkulu birşekilde selamladık.

Eylemde “Her yer Taksim, her yer direniş!”, “Tekyol devrim, kurtuluş sosyalizm!”, “İşçi sınıfısavaşacak, sosyalizm kazanacak!”, “Habip, Ümit,Hatice, Hüseyin... Devrimciler ölmez, devrim davasıyenilmez!”, “İşçiler partiye, devrime, sosyalizme!”sloganlarını attık.

Antakya BDSP

Eskişehir’de 1 Mayıs

Eskişehir’de 1 Mayıs tarihsel özünden ve güncelgelişmelerden kopuk bir şekilde kutlandı. Saat16.00’da Anadolu Üniversitesi tramvay durağındatoplanan sendikalar, demokratik kitle örgütleri vesiyasi yapılar, Sıhhıye Meydanı’na kadar slogan vepankartlarla yürüdüler.

Türk-İş ve KESK bürokratlarının başından berisiyasi yapıları dışta bırakarak örgütledikleri süreç, 1Mayıs alanı ve kürsüsünde de kendini gösterdi. İstiklalMarşı’nın okunmasıyla başlayan ve yapılankonuşmalarda kendini gösteren şovenist ve reformistanlayışlar, devrimci kortejler tarafından “Faşizmekarşı omuz omuza!” sloganıyla protesto edildi.

1 Mayıs alanında çalınan popüler parçalar ve oyunhavalarıyla 1 Mayıs’ın içi boşaltılmaya çalışıldı.

Türk-İş’e bağlı sendikalardan Türk-Metal veÇimse-İş’in kitlesel katılım sağladığı 1 Mayıskutlamasına reformist solun katılımı da geçen yıllaraoranla yüksekti. DTP, Halkevleri, EMEP, ÖDP’ninkitlesel bir şekilde katıldığı 1 Mayıs’ta, devrimciyapılardan BDSP, ODAK ve DHF kortejleriyle birliktealandaki yerlerini aldılar. Katılım geçen yıllara oranladaha yüksekti.

Komünistler alana “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizmkazanacak! / BDSP!” pankartıyla girdiler. “Marks,Engels, Lenin, yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “YeniEkimler için ileri!”, “İşçilerin birliği sermayeyiyenecek!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”,“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Sınıfa karşısınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşısosyalizm!”, “Habip, Ümit, Hatice, Hüseyin Yoldaşyaşıyor!”, “Devrimciler ölmez, devrim davasıyenilmez!” sloganlarını attığımız yürüyüşte yaklaşık30 kişilik kortejimizle yerimizi aldık.

Kızıl Bayrak / Eskişehir

Trabzon’da 1 MayısTrabzon’da 1 Mayıs mitingi Tedaş önünde

toplanılmasıyla başladı. KESK, Türk-İş, Halkevleri,siyasi partiler ve öğrencilerin pankartları ile katıldığı

miting13.00’te başladı.

Ekim Gençliği, DPG okurları ve Genç-Senbileşenlerinden oluşan KTÜ Öğrencileri “Krizinfaturasını ödemeyeceğiz” pankartı ile alanda yeraldılar.

Yürüyüş sırasında devrim ve sosyalizmsloganlarını aralıksız haykırdık.

Eylemde “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yabarbarlık ya sosyalizm!”, “Katil ABD Ortadoğu’dandefol!”, “Yaşasın parasız, bilimsel, demokratik eğitim!/ Ekim Gençliği” ve “Eğitim haktır satılamaz! ÖSS’yehayır! YÖK’e hayır! Savaşa değil eğitime bütçe /Genç-Sen” dövizleri taşındı.

Yürüyüş sırasında korteji görüntüleyen polismuhabirine müdahale ettik ve görüntü almasınıengelledik. Öğrenci Kolektifleri’ne bir işhanındansözlü müdahale oldu ve sloganlarla karşılık verildi.

Yürüyüş saat 15.00’te kitlenin alana girmesiylesona erdi. Alanda 1 Mayıs şehitleri için saygı duruşuyapıldı. Sendika temsilcilerinin kürsüde yaptıklarıkonuşmaların ardından eylem horonlarla sona erdi.

Bu yıl geçmiş yıllara kıyasla katılım daha fazlaydı.Mitinge yaklaşık 1500 kişi katıldı. “KTÜ Öğrencileri”pankartının arkasında 30’u aşkın kişi yürüdü.

Trabzon Ekim Gençliği

1 Mayıs Türkiye’nin dört bir yanında coşkulu eylemlerle kutlandı…

“Yaşasın işçi sınıfının uluslararası birlik,dayanışma ve mücadele günü!”

1 Mayıs 2009 / Eskişehir

Page 11: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

1 Mayıs kutlamalarından... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 11Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Tokat’ta coşkulu 1 Mayıs!Uzun yıllardır basın açıklamaları ile geçiştirilen 1

Mayıs, bu yıl Tokat’ta coşkulu bir şekilde kutlandı.Eğitim-Sen Tokat Şubesi’nin organize ettiği 1 Mayısmitingine 700’ün üzerinde emekçi katıldı.

Saat 13.00’te Tokat GOP Stadı önünde toplanılarakyürüyüşe geçildi. 1 Mayıs pankartının ardındakatılımcı kurumlar yerlerini aldılar. En önde Eğitim-Sen, SES ve BTS üyeleri yürüdüler.

GOP Üniversitesi öğrencileri de “Sömürüye,faşizme karşı yaşasın 1 Mayıs!” pankartı açarakeyleme katıldılar. Öğrencileri EMEP ve ÖDP izledi.

Yürüyüşte sıklıkla “Faşizme karşı omuz omuza!”,“Her yer Taksim, her yer 1 Mayıs!”, “Kurtuluş yok tekbaşına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Parasızeğitim, parasız sağlık!”, “Yaşasın halklarınkardeşliği!” sloganları atıldı.

Kitle Tokat Cumhuriyet Meydanı’na girdiktensonra Tokat Eğitim-Sen Şube başkanı kitleye seslendi.Konuşmasında krize ve 1 Mayıs’ın önemine değindi.Konuşmanın ardından sloganlar ve halaylarla mitingsona erdi.

Türk-İş’in Tokat’taki şube temsilcileri ve Belediyeİş Sendikası Tokat İl Temsilcisi 1 Mayıs mitinginekatılmadı. 30 Nisan’da “Teröre ve 1 Mayıs’ın tatiledilmesine” yönelik bir basın açıklaması ile yetinenTürk-İş Tokat Şubeleri, yöneticiler olarak Samsun’agittiler.

Kızıl Bayrak / Tokat

Samsun’da 1 Mayıs!İşçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele

günü 1 Mayıs Samsun’da coşkulu bir şekilde kutlandı.Saat 13.00’te bir araya gelen sendikalar, meslekodaları, dernekler ve siyasi partiler 13.30’daCumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler.

“Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!/EkimGençliği” imzalı pankartla katıldığımız eylemde “Heryer direniş, her yer Taksim!”, “Taksim faşizme mezarolacak!” sloganlarıyla işçi ve emekçilerin Taksimdirenişini selamladık.

Yürüyüş esnasında, “Kahrolsun ücretli kölelikdüzeni!”, “Kahrolsun sermaye iktidarı!”, “İşçilerinbirliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın devrim vesosyalizm!”, “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm!”,“Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!”, “Bıjibıratiya gelan!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!”,“Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!”, “Katildevlet hesap verecek!” vb. sloganlar atıldı.

Eylem alanında kapitalizme, krize ve sermayeninsaldırılarına karşı, insanca yaşanılacak sınıfsız vesömürüsüz bir dünya için mücadele çağrısı yaptığımızbildirilerimizi dağıttık. Halaylar ve horonla devameden eylem saat 17.00’ye doğru kitlenin yavaş yavaşdağılmasıyla sona erdi.

Ekim Gençliği / Samsun

Bandırma’da 1 MayısBandırma’da 1 Mayıs şiddetli yağmura rağmen

kitlesel biçimde kutlandı.Balıkesir ve çevre merkezlerden de katılım

sağlanan eyleme binlerce işçi ve emekçi katıldı. Harb-İş, Şeker-İş, Genel-İş, Petrol-İş, Liman-İş ve Eğitim-Sen gibi sendikaların yanı sıra CHP, EMEP veSODEV’de eyleme katılım sağladı.

1 Mayıs, kitlenin Bandırma Garı önündetoplanması ve Cumhuriyet Meydanı’na doğruyürüyüşe geçmesiyle başladı. Bu sırada şiddetlenenyağmur altında meydanda bulunan heykele yürüyenkitle burada saygı duruşu ile 1 Mayıs kutlamalarınıbaşlattı.

Harb-İş Balıkesir Şube Başkanı’nın kitleye hitapettiği kutlamalar yağmurun şiddetlenmesi nedeniylekısa tutuldu. Eyleme Harb-İş ve Petrol-İş kitleselkatılım gösterdi.

Kilis’te 1 MayısBirçok ilde gerçekleştirilen 1 Mayıs

kutlamalarından biri de Kilis’te gerçekleştirildi.Kilis’teki asker cenazesi nedeniyle 1 Mayıs

kutlamaları Cumhuriyet Meydanı’nda yapılamazken,Türk-İş’e bağlı sendikalar, AKP milletvekilleri vebelediye başkanıyla birlikte tertipledikleri 1 Mayısyemeğiyle 1 Mayıs’ın sınıfsal özü ve anlamının içiniboşaltmaya çalıştılar.

Kilis Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan KESKbinası önünde gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamasındaise ağırlıklı olarak KESK üyeleri yer aldı. 100’ü aşkınkişiyle yapılan eylemde KESK’in 1 Mayıs açıklamasıokundu. Basın açıklamasına DTP de destek verdi.

Kütahya: “Faşizme karşı omuz omuza!”Kütahya’da 1 Mayıs, Kütahya emniyeti ve Türk-İş tarafından yapılan baskılar ve dayatmalar nedeniyle

sınıfsal ve tarihsel özünden uzak bir şekilde kutlandı.Zafer Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs’ın katılımcıları KESK’e bağlı Eğitim-Sen ve SES, Dumlupınar

Üniversitesi Öğrencileri ve Türk-İş’e bağlı Maden-İş ve Şeker-İş sendikalarıydı. 1 Mayıs’ın Kütahya’daörgütlenmesi sırasında Türk-İş, alanda yapılacak etkinliklere gerici ve faşizan unsurları getireceğini açıkladı.

Kütahya Valisi ve emniyetinin desteğini alarak alanda mehter takımının olacağını anons ettirerek,Kütahya halkını 1 Mayıs’a davet etti. KESK’e bağlı sendikalar ile öğrencilerin başka bir alanda 1 Mayısetkinliği düzenleme talebi ise reddedildi.

1 Mayıs günü, faşist Kütahya Emniyeti’nin baskıları alana öğrenci pankartını almak istememesiylebaşladı. Üzerinde “Eğitim haktır satılamaz!/YÖK’e hayır!/Üniversite Öğrencileri” yazan pankartın öncesopaları içeri alınmadı, daha sonra da “YÖK’e hayır!” bölümünün çıkarılması istendi. Yine öğrencilerinhazırladığı 35 dövize el koyuldu.

Kortejlerin yürüyüşe geçtiği sırada “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Üreten bizizyöneten de biz olacağız!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!” sloganları atıldı.Öğrencilerin korteji Zafer Meydanı’na Gündoğdu Marşı ile girdi. Kurulan platformda söz hakkıverilmediğinden, alanda ayrı bir şekilde 1 Mayıs günü katledilenler nezdinde tüm devrim şehitleri için saygıduruşunda bulunularak eylem başlatıldı.

Platformda İstiklal marşının okunmasından sonra yapılan konuşmalar öğrenciler tarafından sloganlarlaprotesto edildi. Eğitim-Sen Kütahya Şube Başkanı tarafından yapılan konuşma ise ezan okunduğugerekçesiyle yarıda kesildi ve daha sonra devam eden konuşmaya müdahale edilerek birçok paragrafıçıkarıldı.

Türk-İş Başkanı’nın konuşması öğrenciler tarafından sloganlarla protesto edilince, Türk-İş başkanıkonuşmasını yarıda keserek kürsüden kitleyi kışkırtmaya çalıştı. Kütahya Emniyet Müdürü’nün kürsüyeçağrılması ve mehter takımının hazırlıklarının başlamasıyla birlikte öğrenci korteji, Eğitim-Sen ve SES,“Faşizme karşı omuz omuza!”, “Gün gelecek, devran dönecek, faşistler halka hesap verecek!” sloganlarıylaalanı terk etti.

Alandan ayrılan kitleden sonra meydanda yaklaşık 150 kişiyle kalan Türk-İş, mitingi bitirmek durumundakaldı.

1 Mayıs mitingine kendi pankartlarının açılmasına izin verilmediği için Öğrenci Kolektifleri ve YurtseverGençlik katılmadı.

Kızıl Bayrak / Kütahya

1 Mayıs 209 / Tokat

Page 12: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

1 Mayıs kutlamalarından...12 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Ankara’da 1 Mayıs coşkusu! Ankara Liselilerin Sesi olarak 1 Mayıs’a coşkulu

bir şekilde katıldık. Hazırlık sürecinde piknik vetoplantılarla çağrısını yaptığımız 1 Mayıs’a anlamlı birkatılım sağladık. 50 kişilik bir kortejle katıldığımızmiting boyunca “Yeni Ekimler için ileri!”, “Savaşadeğil eğitime bütçe!”, “ÖSS duvarını yıkacağız!”,“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “İşçi sınıfısavaşacak sosyalizm kazanacak!”, “Direne direnekazanacağız!” sloganlarının yanı sıra parti ve devrimşehitlerimizin ismi okunduktan sonra “yaşıyor”denildi. Alanda ise Ekim Gençliği ve LiselilerinSesi’nin satışını yaptık. Yeni liselilerle tanıştık. İlgiylekarşılanan dergimizi birçok liseli arkadaşa ulaştırdık.Liseliler 1 Mayıs alanında ise halaylarla coşkuyuarttırdı.

Ön çalışmasını oldukça iyi yaptığımız 1 Mayıs’aLiselilerin Sesi pankartıyla katlımımız oldukçaanlamlıydı. Devrimin bayrağını Liselilerin Sesi olarakdalgalandırdık.

Ankara Liselilerin Sesi

İzmir LGP 1 Mayıs alanındaydı…İzmir Liseli Gençlik Platformu olarak bir ay

öncesinden başlayarak 1 Mayıs’ı liselerde toplantılaryaparak örgütlemeye başladık. Karşılaştığımız yoğunbaskılara aldırmadan çalışmamızı kararlılıkla yeniliselere taşıdık.

1 Mayıs günü “Ticari eğitime, şovenizme veemperyalist savaşlara hayır!” pankartımızı açarak,Eski Sümerbank’ın olduğu yerden BDSP ve EkimGençliği pankartlarının arkasında yerimizi alarakyürüyüşümüze başladık. Hep bir ağızdan “Paralıeğitime /ÖSS’ye /Disiplin yönetmeliklerine /Meslekliselerinde staj sömürüsüne /Emperyalist işgallerehayır!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Eşitparasız bilimsel anadilde eğitim!”, “Marx, Engels,Lenin yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kızıl bayrakyukarı daha daha yukarı!”, “1 Mayıs kızıldır kızılkalacak!” sloganlarını haykırdık. Eylem boyunca“Parasız eğitim, parasız sağlık!”, “Öğrenci sömürüsınavı kaldırılsın!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”sloganlarını attık.

Yoldaşlarımızla birlikte işçi ve emekçilerinalkışlarıyla ve “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm!”sloganıyla alana girdik. Alanda Liselilerin Sesi satışıyaptık. Mitingin sonuna kadar coşkumuz hiç dinmedi.

İzmir Liseli Gençlik Platformu

Esenyurt İLGP: 1 Mayıs’taTaksim’deydik!

Esenyurt İLGP olarak 1 Mayıs’ta biz deTaksim’deydik. Faşist devlet terörüne karşı liselilerinsesini haykırdık.

1 Mayıs ön sürecinde etkin bir çalışma yürüttük.Liseleri bildiriler, kuşlar, pullarla kuşattık. Yaklaşık ikibin bildiriyi liselilere dağıttık. Bildirilerimiz yoğunilgiyle karşılandı. Liselerin içinde kullandığımız pullarda büyük bir etki yarattı. Bildiri dağıtımı sırasındakuşlamalar ve dergi satışları da yaptık. Bulunduğumuzliselerde ilişkilerimizi 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırdık. 1Mayıs’a iki hafta kala bir etkinlik düzenledik, liselileriTaksim’e çağırdık. Çalışmalarımız, liseliarkadaşlarımızın katılımıyla etkin bir şekilde devametti .

1 Mayıs günü liseliler olarak Taksim’e yürüdük.

Özgür bir gelecek ve eşit, parasız, bilimsel, anadildeeğitim için faşist devletin kolluk güçleri ile mücadeleettik.

Taksim’de “Yaşasın 1 Mayıs!/ İLGP” yazılıpankartımızı açarak sloganlarımızla Taksim iradesinidevrimcilere yakışır bir şekilde taşıdık. Taksim’e

yakın noktalarda kuşlamalar yaptık. Bölgemizden 20liseli ile katıldığımız 1 Mayıs’ı özüne yakışır birşekilde coşkuyla kutladık.

Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun eylemi bitirmekararı ile eylemimizi sona erdirdik.

Esenyurt İLGP

Liseliler 1 Mayıs’ta alanlardaydı!..

1 Mayıs şehitleri anıldı…DİSK, KESK, TMMOB, TTB ile 2009 1 Mayısı’nı örgütleyen ilerici ve devrimci kurumlar, 29 Nisan

günü 1 Mayıs öncesinde 1 Mayıs şehitlerini andı. Taksim Kazancı Yokuşu, Şişhane ve Kadıköy’deSöğütlüçeşme’de gerçekleştirilen 1 Mayıs anmalarında Taksim çağrısı yükseltildi.

Anmaların ilk durağı Taksim Kazancı Yokuşu oldu. Saat 11.00’de Taksim Kazancı Yokuşu’nda, saat12.00’de ise Şişhane’de Mehmet Akif Dalcı’nın şehit düştüğü yerde anmalar gerçekleştirildi. 1 Mayıs’ta şehitdüşenler anısına şehitlerin isimlerinin yazdığı “Unutmadık, unutturmayacağız” levhası asıldı.

Kazancı Yokuşu’na Taksim Tramvay Durağı’ndan sloganlarla gelen kitle adına DİSK Genel SekreteriTayfun Görgün konuşma yaptı. Türkiye’de 1909’dan bu yana 1 Mayıs’ların kutlandığını ifade eden Görgün32 yıl önce 36 emekçinin burada katledildiğini söyledi, “‘77 katliamcılarının failleri bulunmalı, hesapsorulmalıdır” dedi.

Ardından 1 Mayıs’ta şehit düşenler için saygı duruşunda bulunuldu. Şehitlerin ismi okunarak, “Yaşıyor!”sloganı hep bir ağızdan haykırıldı.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi 100 yıllık bir geleneğe sahip çıkma sorumlulukları olduğunu veişçi emekçilerin iradesinin Taksim olduğunu duyurdu.

Yapılan açıklamaların ardından Kazancı Yokuşu’ndaki anma sona erdi. Anma boyunca “1 Mayıs’taTaksim alanındayız!”, “1 Mayıs’ın hesabı sorulacak!”, “1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür!”, “Yaşasın sınıfdayanışması!”, “Taksim işçiye kapatılamaz!” sloganları atıldı.

Ardından İstiklal Caddesi üzerinden Şişhane’ye geçildi. Kitlenin LC Waikiki mağazasının önünden geçişisırasında MEHA Tekstil işçileri eylem gerçekleştirdi.

1 Mayıs şehidi Mehmet Akif Dalcı‘nın şehit düştüğü yerde bir araya gelen sendika yöneticileri, ilerici vedevrimci kurum temsilcilerine saygı duruşunun sonrasında DİSK Örgütlenme Daire Başkanı Ali RızaKüçükosmanoğlu konuştu.

Saat 14.00’te Kadıköy Belediyesi önünde toplanan DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası, Genel-İş,Nakliyat-İş sendikalarının yöneticileri ve üyeleriyle beraber Devrimci 1 Mayıs Platformu bileşenleri KadıköySöğütlüçeşme’de Hasan Albayrak’ın vurulduğu yere kadar sloganlarla yürüdüler.

Anma tüm 1 Mayıs şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladı. DİSK Örgütlenme Daire Başkanı AliRıza Küçükosmanoğlu’nun konuşmasının ardından Hasan Albayrak’ın vurulduğu yerde bulunan ağaca,üzerinde “1 Mayıs 96’ anısına Hasan Albayrak, Dursun Odabaş, Yalçın Levent unutmadık-unutturmayacağız”yazılı levha asıldı ve karanfiller bırakıldı.

Yürüyüş ve anma boyunca “1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür!”, “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız!”, “1Mayıs’ta Taksim alanındayız!”, “Taksim işçilere kapatılamaz”, “Yaşasın 1 Mayıs!” sloganları atıldı.Kadıköy’deki anmaya direnişteki MEHA işçileri de katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Page 13: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim direnişle kazanıldı... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 13Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Devrimci irade ve kararlılıkkazandı!

1 Mayıs’ta, iki yıldır olduğu gibi bu yıl daprovokatif polis devleti yine işbaşındaydı. işçi veemekçilerin hepsini alana almak istemeyen devletazgınca saldırdı. Plastik mermi kullanan polislereylemcilerin üzerine direk ateş açtılar. İşçi veemekçileri provokasyonla suçlayan devlet ve onunkolluk güçleri binlerce gaz bombası kullandı. Bazıbölgelerde gaz bombasının yetmemesi üzerine telsizleanons yapılarak acil takviye ekip ve gaz bombasıistendi.

Şişli Bomanti çevresinde toplanan 3 bin kişi buradaçevik kuvvet barikatını zorlayarak Pangaltı’da bulunanAGOS gazetesine doğru yürüyüşe geçti. İşçi veemekçileri devrimcilerden koparma amacı taşıyankolluk güçlerine Bomanti’de anladıkları dilden cevapverildi. Polisin gazlı ve tazyikli saldırısına aldırışetmeyen 3 bin kişilik kitle saatlerce burada polisleçatıştı. Atılan gaz bombalarına aldırmayan emekçilerbulundukları alanı bir mevziye çevirdiler.

Komünistler, çatışmanın başlamasına öncülükederek ilk saldırıyı başlattılar. Bunun üzerine hareketegeçen kitle düzenli bir ordu gibi bölük bölük çatıştı.Eylemde atılan gaz bombaları ters tepti. Kitle hepbirlikte polis barikatlarına yüklendi. 3 bin kişi aynıanda polis barikatına koştuğunda devletin kollukgüçleri neye uğradıklarını anlayamadılar. Ellerindekikalkanlar, kasklar ve joplar eylemcilerin eline geçti.

Gaz bombası biten kolluk güçleri takviye ekipistediler. Gelen ekipler ve gaz bombalarıyla tekrarsaldırıya geçtiler. O esnada eylemcilerin arasına dalanbir resmi polis aracı da eylemcilerin saldırısındannasibini aldı. Neredeyse sağlam bir camı kalmadanalandan kaçan polis aracından kitlenin üzerine ateşaçıldı ve gerçek mermi kullanıldı.

Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun Taksim’eyürüyüş başladı açıklaması üzerine kitle farklı yollardeneyerek Elmadağ’a çıkmaya çalıştı. Her bir tarafıtutulan giriş yolları nedeniyle çatışmalar farklıalanlarda devam etti. Sendikalar ve Devrimci 1 MayısPlatformu’nun Taksim’e girdiği duyumu üzerine busefer kalabalık kitle, Kurtuluş yolundan Hacı Hüsrev’eve o yol üzerinden Dolapdere’ye dek yürüdü. HacıHüsrev’e giriş güzergâhında duran işçi ve emekçiler,burada 1 Mayıs’ta katledilen emekçilerin anısınadevrim ve sosyalizm yolunda şehit düşenler adına birdakikalık saygı duruşuna geçtiler. Ardından BilgiÜniversitesi alt yolu kullanılarak Taksim’e çıkmakararı alındı. Bilgi Üniversitesi tarafına gelindiğinde,Kürt emekçilerinin bulunduğu mahalleden geçen kitleburada mahalleliler tarafından alkışlarla karşılandı.Bilgi Üniversitesi önünde bulunan bine yakın kollukgüçlerinin saldırısı sonucu kitle geri çekilmek zorundakaldı. Sabah 09.30’da çatışmaya başlayan kitle saat14.00 civarına kadar polis barikatlarına yüklenerekTaksim’e girmeyi zorladı. Devrimci 1 MayısPlatformu’nun çağrısıyla bütün bölgelerde eylemlerbitirildi.

Düzenli ve disiplinli şekilde polis noktalarınınbulunduğu yerler konusunda bilgi ağının yaratıldığıiradi duruşun anlamı tam da bu alanda kendinigöstermiştir. Devrimci irade, kararlılık ve azim…Kavgayı körükledik siper yoldaşlarımızla,yüreklerimizle... Panzere, gaza, plastik mermilere vesilahlara meydan okuyan Taksim direniş ruhuyla, her

yer Taksim, her yer direniş! GOP’tan bir komünist

Esenyurt BDSP: Taksim’ikazandık!

Güçlü bir ön hazırlığın ardından 1 Mayıs günündemeydanları doldurduk. Sabah saat 07.00’deEsenyurt’ta bir araya gelen kitleyle toplanmanoktasına doğru yola çıktık.

Avcılar’dan Devrimci 1 Mayıs Platformu’nuntoplanma noktası olan La bella Düğün Salonuönünde toplanmak için metrobüse bindik. Araçta 1Mayıs kutlamalarını başlattık. Marşlarımız,sloganlarımız ve kavga şiirlerimizle araçları çınlattık.

GOP BDSP ile araçlarda buluştuktan sonra ilktoplanma yerimize ulaştık. Buradan 2. toplanma yeriolan Pangaltı’na yöneldik ancak ara sokaklar polisbarikatları ile kesilmişti.

Burada yaşanan çatışmalarda BDSP’liler en öndeyer aldılar. Polis atılan taşlarla ve molotoflarla geripüskürtüldü. Kitlenin üzerine gaz bombaları, taş atarakyürüyen polis direniş karşısında hızla geriye çekildi.Geri çekilen çevik kalkanlarını, coplarını, kasklarını,kelepçelerini düşürerek kaçtı. Malzemeler kitletarafından ele geçirildi. İlk direniş coşku vesloganlarla kutlandı.

Esenyurt BDSP olarak farklı alanlara dağıldık.Ortak karar gereğince tüm bileşenlerimiz 11.30’akadar Pangaltı’na çıkabilmek için birçok yolu denedi.Yer yer ara sokaklarda çatışmalar çıktı. 11.30’a kadartoplanma noktasına çıkılamayınca, Devrimci 1 MayısPlatformu’nun inisiyatifiyle İstiklal’den 1 Mayısalanına Taksim’e yönelme kararı alındı.

İstiklal’e açılan ara sokaklarda çatışmalar devametti. İki yerde zorda kalan polis havaya ve kitleninüzerine doğru ateş açtı. Şans eseri burada yaralananolmadı. Saldırının ardından kitle “Katil devlet hesapverecek!” sloganını öfkeyle haykırdı. Tüm güçlerzaman zaman kolkola girerek ara sokaklarda marşlarve sloganlarla ilerledi. Sık sık atılan “Yaşasın 1Mayıs!”, “Bijî yek Gulan!” sloganlarıyla alanlarçınladı. “Her yer Taksim, her yer direniş!”, “Her gün 1Mayıs, her gün kavga” sloganlarıyla Taksim kararlılığıve devrimci irade düzenin korkularını büyüttü.

Binalardanalkışlarla destek veren emekçilere alkış vesloganlarla karşılık verildi. Ara sokaklarda eylemiizleyen emekçiler, “Kurtuluş yok tek başına, ya hepberaber ya hiçbirimiz!” sloganıyla mücadele saflarınaçağrıldı.

Gaz bombasından etkilenen eylemcilere esnaf vemahalle halkının limon ve su getirerek destek vermesi,1 Mayıs’ın ve Taksim direnişinin sahiplenilmesinin birgöstergesidir. Yer yer evlerinden eylemi izleyen işçi veemekçilere seslenen konuşmalarla, devletin ve kollukgüçlerinin katliamcı yüzü teşhiri edildi.

Saat 14.00’e doğru DİSK, KESK ve Devrimci 1Mayıs Platformu’nun da aralarında bulunduğubinlerce kişinin Taksim alanına girerek eylem yaptığıve ardından Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun eylemisonlandırdığı haberini aldık. BDSP olarak platformkararıyla eylemimizi sonlandırdık.

2009 1 Mayısı’nda işçi ve emekçiler, zaman zamanTaksim alanında atılan coşku ve inanç dolu sloganlarlazaman zaman Taksim’e giden sokaklarda barikatönlerinde düşmana atılan taşlarla yeni bir dünyanınumudunu bir kez daha muştuladılar.

Devrimci dayanışma ve siper yoldaşlığı, devrimciiradenin gücü 1 Mayıs’ın öne çıkan yanlarıydı. İşte buirade devletin tüm baskı ve terörüne, provokasyongirişimlerine rağmen Taksim alanını bir kez dahakazandı. Bir kez daha direne direne kazanılmışzaferimizi kutluyoruz. Ve bir kez daha dosta, düşmanailan ediyoruz. Bizim olan Taksim’i aldık, bizim olaniktidarı da alacağız. 1 Mayıslar özgürleşene kadar,

Sokak sokak sergilenen devrimci direnişle 1 Mayıs kazanıldı!..

“Her yer Taksim, her yer direniş!”

1 Mayıs 2009 / İstiklal Caddesi

Page 14: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim direnişle kazanıldı...14 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

açlığın, sefaletin, emperyalist savaşların olmadığıinsanca yaşayacağımız bir dünyayı kurana kadarmücadelemizi yükselteceğiz.

Esenyurt BDSP

Taksim kararlılığımızı sonunakadar haykırdık!

1 Mayıs sabahı Topkapı İşçi Derneği binasındatoplandık. Metrobüs durağına gelene kadar ajitasyonkonuşmalarımız ve sloganlarımızla işçilere 1 Mayıs’taTaksim’de olma çağrısı yaptık. MetrobüsteEsenyurt’tan gelen yoldaşlarımızla buluştuk. Marşlar,şiirler, konuşmalar, sloganlar eşliğinde coşkulu birşekilde Çağlayan’a vardık. Çağlayan’dan buluşmanoktamıza doğru yürüyüşümüzü başlattık.

Kısa bir süre sonra La Bella önünde toplanankitlenin saldırıya uğradığı haberini aldık. Civardatoplanan diğer kitleleri toparlayarak yürüyüşümüzüsürdürdük ve polis barikatıyla karşılaştık. Bu aradakitlenin sayısı bini aşmıştı.

Partizan ve DHF’den devrimci dostlarımızlabirlikte Devrimci 1 Mayıs Platformu eylem komitesinioluşturduk ve barikata yüklendik. Bir ara polisinsaldırısıyla kitlemiz ikiye bölünse de yarım saateyaklaşan bir çatışmanın ardından düşmanı geriçekilmeye mecbur ettik. Ardından kitleyi tekrarbirleştirerek Agos önüne varmak hedefiyleyürüyüşümüzü sürdürdük.

Yol boyunca Halaskargazi Caddesi’ne bütünsokaklar polis tarafından tutulmuştu. Bizler de çatışaçatışa ilerleyişimizi sürdürdük. Çevreden eklenenlerlebirlikte sayımız oldukça artmıştı ancak ana caddeyeçıkma fırsatı yakalayamadık, Feriköy üzerindenyürüyüşümüzü sürdürdük. Feriköy’den geçerken birgrup faşistin saldırısıyla karşılaştık ve gereken cevabıverdik. Saatin de ilerlemesi nedeniyle komite olarakyönümüzü Taksim’e çevirme kararı aldık ve HacıHüsrev Mahallesi’nden Dolapdere’ye doğru yürüyüşegeçtik.

Hacı Hüsrev’de Halk Cephesi ve DTP kitlesiylebirleştik. Burada sayımız neredeyse 3000’e ulaştı.Dolapdere Bilgi Üniversitesi hizasına vardığımızda isecaddenin yoğun bir polis ablukası altında olduğunugördük. Burada DTP ve Halk Cephesi’nin ortakiradeyi tanımayarak fevri hareketlerde bulunmalarıçatışma esnasında kitlenin bölünmesine yol açtı.

Bizler yaklaşık 250 kişiyle birlikte TarlabaşıBulvarı’na doğru yöneldik. Caddeye çıktığımızdasaldırıyla karşılaştık ve yönümüzü Tarlabaşıiçerisinden Flash TV binasına doğru çevirdik. Stadınyanından tekrar Tarlabaşı Bulvarı’na çıktık ve İstiklalCaddesi’ne girdik. Bu arada Taksim Meydanı’ndakiprogramın başladığı bilgisi geldi. Meydana doğruyönelmek hedefiyle caddeye çıktığımızda Tarık ZaferTunaya Kültür Merkezi’nden çıkan birkaç karakolpolisi hedef gözeterek üzerimize ateş açtı. Taşlarımızladirenmeye çalıştık ve kısa sürede kitlede oluşan panikhavasını bertaraf edip yönümüzü ara sokaklardanMeydan’a doğru çevirdik.

Galatasaray civarından bir grup arkadaşı da alarakKazancı Yokuşu’ndan barikatı zorlamak üzerineharekete geçtik. Cihangir dolaylarında İstiklal Caddesiüzerine dağıtılan bir grupla birleştik ve pankartımızlabirlikte Kazancı Yokuşu’na vardık. Kazancı’da çevikbarikatına kadar dayandık ve kısa bir arbededen sonraçatışmaya başladık. Geri çekildikten sonra platformuneylemi sonlandırdığı haberini aldık ve kontrollü olarakdağıldık.

İlk oluşturduğumuz komitenin eylem boyuncasiper yoldaşlığına uygun bir pratik sergilemesi oldukçaanlamlıydı. Komitemiz son ana kadar ortak kararlarıTaksim kararlılığına uygun bir şekilde hayata geçirdive eylemlerimiz boyunca kitlenin devrimcidayanışmayı ön plana çıkartan ortak sloganlarıatmasını sağladı.

Sonuç olarak Taksim’e girememiş olsak da sonunakadar direnerek düşmanı geri püskürttük, Kazancıbarikatına kadar dayandık ve eylemimizi yüksek birmoralle bitirdik.

Topkapı’dan bir sınıf devrimcisi

GOP İşçi Platformu Taksim’deydi!GOP İşçi Platformu 1 Mayıs yürüyüşünü

sanayiden başlattı. Ertuğrul Gazi Caddesi’nde“Yaşasın 1 Mayıs, bijî 1 gulan!” pankartı açarakyürüyüşe geçti. Buradan direnişte olan MEHAçadırına kadar sloganlarla yüründü. “Yaşasın 1Mayıs, bijî yek gulan!”, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasınsosyalizm!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizmkazanacak!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”,“Yaşasın LC Wakiki Meha direnişimiz!” sloganlarıylaçadıra gelindi.

Burada yapılan kısa kutlamanın ardından yürüyüşedevam edildi. Sanayide yürüyüşüne devam edenişçiler 1 Mayıs ruhunu ve kazanımlarını tüm işçi veemekçilere taşıdı. Taksim 1 Mayıs alanına çağırankonuşmalar yol boyunca yapıldı. İşçilerin alkışlarladestek verdiği yürüyüş boyunca yanımızdan geçenarabalar da kornalarla destek verdi.

Yürüyüşün ardından ajitasyon konuşmalarıeşliğinde işçi ve emekçilere verilen mücadeleninkazanımları anlatıldı, işçilerin Taksim’i demücadeleyle kazanacağı vurgulandı. BuradaGündoğdu marşını hep bir ağızdan okuyarak Taksim’edoğru hareket ettik.

Şişli’de toplanan işçiler polis barikatıyla karşılaştı.İşçiler kararlılıkla Taksim yürüyüşüne engellemelererağmen devam etti. Polisin işçilere sert müdahalesikarşısında “Her yer Taksim, her yer 1 Mayıs alanı!”olarak yürüyüşe devam edilerek polisler geripüskürtüldü.

Karşıyaka Caddesi’ne inen işçiler buradanTaksim’e yürüyüşe geçti. Burada yine polis saldırısınauğrayan işçiler Taksim kararlılığını sürdürereksaatlerce eylemlerine devam ettiler.

GOP İşçi Platformu

Zorbalığa rağmen Taksim meydanıözgürleştirildi!

Yoğun bir ön hazırlık sürecinin ardından 1 Mayıssabahı erken saatlerde Tuzla Gemi Tersanesi önündetoplandık. Burada “Yaşasın 1 Mayıs!/TİB-DER”pankartını açarak ajitasyon konuşmaları eşliğindetersane işçilerini 1 Mayıs’a çağırdık.

Mücadele ederek kazandığımız “Resmi tatilhakkı”mız tersane patronları tarafından çiğnendi. İşegelme zorunluluğu olan birçok işçi arkadaşımıza işbırakma çağrısı yaptık. Daha sonra Tuzla Gemi

Tersanesiönünde yolu trafiğe kapatarakotobüsümüze doğru sloganlarla yürüdük. Tuzlapolisinin “yolu açın” uyarısına itibar etmediğimiz içinkısa süreli bir gerginlik yaşandı.

Saat 08.00’e doğru otobüsle Kartal’a doğru hareketettik. Burada Anadolu Yakası BDSP ile bir arayageldik. Otobüslere binerek marş ve türkülerletoplanma yerimize doğru hareket ettik. Şişli’deCevahir Otel civarında her ara sokakta polis barikatıvardı. Yer yer bu barikatlarda çatışmalar yaşanıyordu.Bizler de Cevahir Otel yakınındaki Şişli EndüstriMeslek Lisesi karşısındaki cadde üzerinden AGOSönündeki kitleyle birleşmek istiyorduk. Burada Genel-İş Sendikası ile birlikte davranma kararı aldık. Ancakpolis barikatı kaldırmayınca bizler de barikatayüklendik. Polis saldırıya geçti. Bu saldırı esnasındabirkaç arkadaşımız yaralandı. Polisin bu pervasızterörüne taşlarla karşılık verdik. Polis ise tazyikli su veyoğun gaz bombası kullanarak kitleyi dağıtmayaçalıştı. Ancak uzun süre polisle çatışıldı.

Yine aynı kararlılıkla ve yüzümüz Taksim’e dönükolarak ara sokakları zorlamaya başladık. CevahirOteli’nin arkasındaki sokakları zorladık. Burada birkez daha polis saldırısına maruz kaldık. Ancak polisburada çok güçlü bir direnişle karşılandı. Çatışmanıngücü karşısında polis zor durumda kaldı. Bir müddetçatıştıktan sonra buradan ayrıldık. Mecidiyeköy’edoğru hareket ettik. Taksim’e çıkan bütün caddelertamamen kapatılmıştı. Tüm bu teröre rağmen hersokakta çatışmalar yaşandı. Bizler Mecidiyeköy’evardığımızda kalabalık bir kitlenin önünün polisbarikatıyla kesildiğini gördük. Burada herkes vardı.Polis geçmelerine izin vermeyeceğini ifade ediyordu.Bizler de bu kitleye katıldık. En önde BDSP, EkimGençliği ve OSİM-DER’in pankartı bulunuyordu.

Genel kitlenin içerisinde DTP’liler, KESK’liler,Halkevciler ve daha birçok grup yer alıyordu. KESKyöneticisi belli aralıklarla megafonla açıklamalaryapıyordu. DİSK ve KESK’in başını çektiği kitle

1 Mayıs 2009 / Mecidiyeköy

Page 15: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim direnişle kazanıldı... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 15Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Harbiye’de Mecidiyeköy’deki barikatın kaldırılmasınıistiyordu. Mecidiyeköy’deki barikat kaldırılmadanyürüyüşe başlamayacaklarını açıklıyorlardı.

Yaklaşık yarım saat sonra Harbiye’de bekleyen vebaşını DİSK ve KESK’in çektiği kitlenin Taksim’edoğru yürüyüşe geçtiği haberi geldi. Mecidiyeköy’debulunan sendikalar da bulunduğumuz noktada birprogram gerçekleştirmek istediler. Bu durumu kabuletmeyen BDSP, Ekim Gençliği, TİB-DER ve OSİM-DER alandan ayrılmak istedi. Tam alandanayrılacağımız sırada polis saldırıya geçti. Geri çekilenkitle bir kez daha taşlara sarıldı. Üç ayrı sokağadağılan kitle uzun süre polisle çatıştı. Polis tazyikli su,gaz bombası, plastik mermi ile vahşice saldırdı.Burada üç sokakta da güçlü karşılıklar verildi. Polissıkıştığı anda yer yer gerçek mermiye başvurdu.Sokaklarda barikatlar kuruldu. Polis yer yer sıkışarakkaçmak zorunda kaldı. Uzun süre çatışmalar sürdü.Taksim Meydanı’ndaki kitlenin dağılmasıyla Taksim’izorlayanlar da dağılmaya başladı.

Bizler de buradan ayrılarak Tuzla tersanelerinehareket ettik. Tersane İşçileri Birliği Derneği ve onunüyesi işçiler olarak onbinlerce işçi ve emekçi gibi üçyıldır Taksim Meydanı’nda ısrar ediyoruz. Bu ısrarkendi başına bir alan tartışması değildir. Israr yarınıkazanmaya dönüktür. Israr hesap sorma bilinciningelişmesinin ısrarıdır. Israr işçi ve emekçilere dönüksosyal saldırılara karşı militan bir mücadeleyi seçmeısrarıdır. Devlet de bunun farkındadır, bu nedenle eşigörülmemiş bir şekilde saldırmaktadır. Ancak üç yıldırher türlü zor ve baskı, sefalet koşulları altında yaşayanon binleri yıldırmayı başaramamıştır. Taksim’i işte buirade ve kararlılık kazandırmıştır.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi işçiler, emekçiler vedevrimciler barikatları aşarak muharebeyi kazanmışoldular. Taksim artık hiçbir tartışmaya mahalkalmadan işçi ve emekçilerindir.

Tersane İşçileri Birliği

Taksim artık 1 Mayıs alanı!Sermaye devleti yıllardır bir hesaplaşma alanı olan

Taksim Meydanı’nı açmıyor, soniki senedir Taksimkonusundakikararlı tutumumuzaterörle yanıtveriyordu.

Fakat biz işçi veemekçiler bu sene dekararlı direnişimizle,sermaye ilehesaplaşma yolunuseçtiğimizi bir kezdaha gösterdik. Sokaksokak direnerekTaksim alanına çıktık.

OSİM-DER olarakbüyük bir çabaylahazırlandığımız buseneki 1 Mayıs eylemiiçin sabah dernek binasıönünde buluştuk.Araçlarımıza binerek Şişli Etfal Hastanesi önündekitoplanma alanına doğru harekete geçtik. Alandatoplanmaya başlayan kitleyle birleştik.

Kitle sloganlarla bekleyişini sürdürdü. Daha sonrapolisin saldırısıyla birlikte sokak ve caddelerde direnişbaşladı. Buradan Habitat binasının önüne kadar devameden direnişte barikatlar kuruldu, taşlar kullanıldı.Polis sürekli saldırmakta fakat kitle ısrarla geri gelerekçatışmayı sürdürmekteydi.

Buradan sonra Mecidiyeköy Meydanı’na geçildi.Mecidiyeköy’de toplanan kitle beklemeye başladı.Polisin barikatı açmaması üzerine oturma eylemibaşladı. Bizim önümüzdeki polis barikatının arkasındaTaksim Meydanı’na girmeyi zorlayan kitle vardı ve

birleşmemiz engelleniyordu. Taksim ve 1 Mayıssloganlarıyla kitle kararlı bir tutumla bekleyişinisürdürdü. Daha sonra Taksim’e yürüyüşe geçildiğihaberi geldi. Bunun üzerine kitle daha da coşkulusloganlar atmaya başladı.

Barikatın açılmaması üzerinesendikalar bir anma programıgerçekleştirmeye başladı.Barikatın aşılmasında ısrar etmekyerine böyle bir tutumsergilenmesi üzerine OSİM-DER,BDSP, TİB-DER ve EkimGençliği ayrılma kararı alarakharekete geçti. Bu esnada polis,içinde insan vücudunda yakıcıetki yapan kimyasal içeriklitazyikli suyla kitleye saldırdı.Burada üç parçaya ayrılan kitlebulunduğu yerde polisinsaldırısına direnmeye başladı.Polis tazyikli su, gaz bombalarıve plastik mermi kullanaraksaldırısını sürdürdü. Kimiyerde ise geri çekilmekzorunda kaldı.

Bizler kitlenin dağılmasından sonradernek binasına doğru harekete geçtik.

Sermaye sınıfına karşı kararlı duruşumuzla hiçbirzaman teslim alınamayacağımızı göstermiş olmanınonurunu yaşadık. Taksim işçi sınıfı için artık 1 Mayısalanıdır.

OSB-İMES İşçileri Derneği

Ekim Gençliği: Taksimkararlılığıyla sesimizi yükselttik!

Sermaye devleti tüm sokakları tutmuş, Taksim’iyasaklamış olsa da Taksim kararlılığı ile birçoknoktada eylemlerimizi sürdürdük. Sabah ilk buluşmanoktamız olan DİSK merdivenleri önündeydik.

DİSK üyelerinin bir kısmı da burada yürüyüş içintoplanmıştı. Yürüyüş başlamadanönce “Yaşasın 1 Mayıs / EkimGençliği” pankartımızı açtık.“Yaşasın devrim ve sosyalizm!”sloganlarımızı yükselttik.Yaklaşık on dakika sonramüdahale oldu. Bir müddet sürençatışmanın ardından kitlenin geriçekilmesiyle dağılma yaşandı.

Aynı dakikalarda birkısmımız DİSK’in önünevarmaya çalışırken, Şişli Camiönündeki toplanmaya damüdahale edildi. Buradapankartımızı açtık vesloganlarımızla eylemimizibaşlattık. Kitlenin dağılmasınarağmen bu noktada tazyiklisuya karşı uzun süre direndik.

Bu iki noktadakidağılmalardan sonra Şişli Cami’nin ilerisinde toplanıpDİSK’in önüne gitmeye çalışırken polis tazyikli suylamüdahale etti. Şişli Adliyesi sokağından geri çekilerekNamlı Market’in önündeki kitleyle buluşuldu. İkincibir eylem de burada başlatıldı.

Polis bu noktada da tazyikli su ve biber gazı ilesaldırdı. Cevahir Alışveriş Merkezi önüne çekilen kitleMecidiyeköy Metro önünde bir kez daha buluştu.Burada da yönümüzü Taksim’e dönereksloganlarımızla, ajitasyonlarımızla Taksim çağrımızıyükselttik. Burada uzun bir bekleyişin ardındansendikacılar barikata yüklenmek yerine bulunduğumuznoktayı anma alanına çevirmeye çalışınca, protestoederek alandan ayrılma kararı aldık. Eylemi bitirmeküzere olan kitleye polis saldırdı. Tazyikli su, boyalı su,

biber gazı ile kitleyi dağıtmaya çalıştı. Copla azgıncasaldırdı. Kitleye doğru gelen panzerin önüne geçerekpankartımızı bir kez daha açtık. Ara sokaklaraçekilirken de yoğun biber gazına maruz kaldık.

Geriye doğru çekilen kitlenin bir kısmının polisarabasını taşlamasının ardından arabadan çıkan

polisler önce havaya sonra kitleyeateş açtı.

Mecidiyeköymetroyaulaşamayanlar iseŞişli Etfal’e doğruilerledi. Burada daara sokaklardanTaksim’e doğruilerlerken birçok arasokakta polisinmüdahalesi ilekarşılaştık. Arasokaklarda bir arayageldiğimiz farklısiyasal gruplarla polisbarikatlarında çatıştık.Şişli Etfal’deki çatışmayaklaşık bir saat sürdü.İlk olarak sloganlarlabirlikte panzer ve polis

taşlanmaya başlandı. Çevik kuvvet ekipleri busaldırıya gaz bombası atarak karşılık verdiler. Kitledeküçük bir dağılma olsa da yeniden toparlanıldı vetekrar saldırıya geçildi. Bu kez, boyalı suyla birliktegaz bombası kullandılar. Fakat kitlenin geriçekilmemesi ve polisi taş yağmuruna tutmasındandolayı bir müddet geri çekilmek zorunda kaldılar.Daha sonra ellerindeki gaz bombası tükendiği içinüzerimize panzeri sürdüler. Burada panzer kitleninüzerine doğru hızla ilerlerken ara sokaklara geçildi vepolis taş yağmuruna tutuldu. Ara sokaklarda dağınıkşekilde duran kitle bu saldırıdan sonra tekrar toplandı.

Sloganlardan sonra kitle saldırıyı protesto etmekamacıyla alkış ve ıslıklarla, ellerindeki sopaları vetaşları demir direklere vurarak kısa bir ses çıkarmaeylemi gerçekleştirdi. Ardından çatışma tekrar başladı.Bu çatışma uzun bir süre devam ettikten sonra kitleninbir kısmı ara sokaklara dağıldı. Bu kez polis bu kitleyidağıtmak için sokaklara gaz bombası atmaya başladı.Burada küçük bir kovalamaca yaşandı. Ancakcaddenin diğer tarafında olanlar çatışmaya devam etti.Daha sonra kitlenin çoğunun dağılmasından dolayıburadaki çatışma sona erdi.

Gün içinde Tarlabaşı tarafındaki sokaklarda damilitan çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda molotofkokteyli kullanıldı. Polis gaz bombasıyla müdahaleetti.

Saat 12.15 civarında İstiklal’de bulunan kitle ile bireylem başlatma kararı aldık. Burada açılan BDSPpankartına polis tazyikli su ile müdahale etti. Kitleninara sokaklara girmesinin ardından polis gaz bombasıkullandı. Daha sonra pankart ikinci kez açıldı.“Taksim kızıldır kızıl kalacak” sloganıyla yürüdükfakat sloganlar kitle tarafından desteklenmedi. Tazyiklisuyun ikinci kez kullanılmasının ardından geriçekilmek zorunda kaldık. Kitlenin müdahalesonrasında dağılması nedeniyle uzun süreli bir çatışmayaşanamadı.

Bir pankartımız Taksim’deki anma sırasındaTaksim’deki anıta asıldı.

Bulunduğumuz her noktada “Yaşasın 1 Mayıs, BıjiYek Gulan!”, “İnadına Taksim, inadına 1 Mayıs!”, “1Mayıs kızıldır, kızıl kalacak!”, “1 Mayıs’ta Taksimyasağına son!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hepberaber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın devrim vesosyalizm!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”sloganlarını attık. Taksim kararlılığıyla bulunduğumuzher noktada direndik.

Ekim Gençliği / İstanbul

1 Mayıs 2009 / Feriköy

1 Mayıs 2009 / Şişli

Page 16: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim direnişle kazanıldı...16 H Kızıl Bayrak H Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

CMYK

İşçi sınıfının uluslararası mücadele ve kavga günü1 Mayıs, ülke genelinde yaygın, coşkulu ve kitleseleylemlerle kutlandı. Bu yılki 1 Mayıs’a damgasınıİstanbul Taksim eylemi vurdu. Sadece İstanbul’dadeğil hemen her yerde Taksim’de yaşanan devletterörü protesto edilirken, devletin azgın saldırısıkarşısında sergilenen direniş ve kararlılık coşkuylaselamlandı. İşçi ve emekçilerin Taksim’i fiili olarak dakazanması kutlamalardaki coşkuyu daha da artırdı.

Devletin tüm baskı ve zoruna, tehdit ve şantajlarınarağmen Taksim 1 Mayıs kararlılığı işçi ve emekçihareketi açısından ileri bir çıkışı ve umudu ifadeetmektedir. İki yıldır Taksim iradesinin arkasındaduran işçiler, emekçiler ve devrimci güçler kontgerilladüzenine, devletin katliamcı kimliğine, kapitalizminbaskı ve sömürüsüne karşı hesap sorma bilincinikuşanmakta, militan bir direnişle düzenin yasaklarınabaşkaldırmaktadır. Artık işçiler, emekçiler ve devrimcigüçler nezdinde Taksim Meydanı’nda sembolleşenkontgerilla düzenidir, devlet terörüdür, kapitalistdüzenin baskı ve sömürüsüdür, krizidir, açlık veyoksulluktur. İşçi ve emekçiler Taksim iradesininarkasında durarak ve militan bir kararlılıkla Taksim’izorlayarak sermaye iktidarının saldırılarına “artıkyeter” demekte, kolay kolay boyun eğmeyeceğininişaretlerini vermektedir. Uzun bir dönemdir taşıdığı ölütoprağını artık silkip atmaya hazırlandığını,suskunlukla teslimiyeti seçmektense dövüşerekdirenme yolunu tutmaya başladığını göstermektedir.Taksim 1 Mayısı’ndan ve ruhundan sonrasınataşınması gereken mesaj budur.

Ülke geneline yayılan Taksim heyecanı ve coşkusuda bunu ifade etmektedir. Kilometrelerce uzaklıktakiişçi ve emekçiler, devrimci güçler sınıf ve kitlehareketi açısından ivme yaratacağına inandıklarıTaksim 1 Mayısı’na bunun için sahip çıkmaktadırlar.Çünkü sermayenin her türlü baskı ve saldırısına, azgınterörüne rağmen hak kazanmak için direnme iradesi vekararlılığı gösteren işçi ve emekçiler kıdem tazminatıhakkına sahip çıkma tutumu gösterebilecek, iştenatmalar karşısında fabrikalarını işgal edebilme cesaretibulabilecek, insanca yaşama koşulları için militancadirenmeyi tercih edebileceklerdir. Taksim 1 Mayısı,işçi ve emekçilerin kendi güçlerine ve mücadeleyegüven duymasını sağlamakta, militanca direnincekarşılarında hiçbir gücün duramayacağınıöğretmektedir.

Sokak sokak çatışarak 1 Mayısı ve Taksim’ikazanan işçi ve emekçilerin, devrimci güçlerin veilerici unsurların bundan sonraki en temel görev vesorumluluğu Taksim 1 Mayısı’nın moral kazanımlarınıişçi ve emekçi kitlelere yaymak, sınıf ve kitlehareketine buradan müdahale etmektir. Kriz içindedebelenen kapitalist sistemin çelişkileriniderinleştirmek, devrim mücadelesini büyütmek içinTaksim ruhunu işçi havzalarına, sanayi kentlerine,fabrikalara ve bölgelere yaymaktır.

Sermaye iktidarı Türk-İş bürokratları eliyle Taksim1 Mayısı’nın altını boşaltmak, özünü karartmak içinicazetli Kadıköy mitingini devreye sokarak, geçen yıl

olduğu gibi, sonrasında da Taksim iradesi vekararlılığının kazanımlarını boşa düşürmek için binbiryol ve yöntem deneyecektir.

Türk-İş bürokratlarının devletin ve düzeninicazetinde gerçekleşen Kadıköy mitinginin altındasermaye işbirlikçiliği, işçi ve emekçileri sermayeninsaldırıları karşısında düzene yedekleme çabası, sınıfkitlelerinin mücadele istek ve azmini köreltme niyetiyatmaktadır. Nitekim Türk-İş haini MustafaKumlu’nun 28 Nisan tarihli açıklamasındanyansıyanlar bunu teyit eder niteliktedir. Taksimbaşvurusu Valilikçe “reddedilen” Türk-İş hainleri hızlaKadıköy’e vurmuş ve Valilik bu talebi hemen kabuletmiştir. Taksim 1 Mayısı’nı zayıflatmak içinsermayeyle işbirliği yapan Türk-İş hainleri, buişbirliğini Kadıköy alanına da taşımaya çalışmış,patron örgütlerini Kadıköy’e çağırmışlardır. Türk-İş’inbasın metninde şunlar ifade edilmektedir: “TÜRK-İŞ,dünya emekçilerinin ekmek, barış, özgürlükmücadelesini dayanışma içinde yükselttikleri 1Mayıs’ta, ülkemizdeki emekçilere de birlik vedayanışma çağrısı yapmakta, işçi ve işverenkonfederasyonları ile tüm emek ve meslek örgütleriniKadıköy’de yapılacak kutlamalara davet etmektedir”

Türk-İş hainlerinin niyeti ortadadır. İşçi ve emekçihareketini denetim altında tutmak, sistemi tehdit ya darahatsız eden her türden ilerici çıkışı engellemekdoğrultusunda düzene ve düzen güçlerine tam hizmetetmektir! Özetle işçi ve emekçilere tam ihanettir!

Kadıköy’e gidenler, Türk-İş gericiliğinin peşindensürüklenenler düzene hizmet etmiş, Taksim 1Mayısı’nı terörize etmeye çalışan devletin ekmeğineyağ sürmüş, devletin Taksim’de uyguladığı terörümeşrulaştırmaya çalışmasına zemin düzlemişlerdir.

Bunların başında EMEP gelmektedir. ÖncesindeTaksim 1 Mayısı’nı karalamak, altını boşaltmak,Taksim’i izinsiz ve “gayr-ı meşru” göstermek içinçabalayan EMEP’in devrim kaçkını liberalleri,sonrasında da bu tutumlarına devam etmişlerdir.

2 Mayıs tarihli Evrensel gazetesinde çıkan haber veyorumlar, gözlem ve değerlendirmeler, köşe yazılarıKadıköy eylemini meşrulaştırmaya, Taksim 1Mayısı’nı karalamaya çalışmaktadır. Haber manşetleridahi buna uygun seçilmiştir. Kadıköy mitingi“Kadıköy’de işçi bayramı”, Taksim eylemi ise“Taksim’de ‘makul’ 1 Mayıs” başlığıyla verilmiştir.

Kadıköy mitinginin ne kadar çok “kitlesel” ve“coşkulu” geçtiği ve bayram havasında kutlandığıdöne döne anlatılmış, Türk-İş’in hain bürokratlarınaövgüler düzülmüştür. Evrensel’in satırlarında “SabahTaksim’de yaptıkları anmanın ardından Kadıköy’egelen Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve bağlısendikaların genel başkanları”nın nasıl “alkışlarlakarşılandığı” anlatılmış, “Emek Partisi Genel BaşkanıLevent Tüzel’in Türk-İş kortejinde yürüdüğü” öneçıkarılmıştır.

Deri-İş’in, alana girerken arama noktası önündeoturma eylemi yaparak Taksim’deki saldırıları protestoetmesi, sendika Genel Başkanı Musa Servi’nin buradayaptığı konuşmada, “İşçi ve emekçilere Taksim’de

Kadıköy’de devletin icazetine sığınan Türk-İş gericiliği ile kuyruğuna takılanlar düzene hizmet ettiler...

Taksim binlerce işçi, emekçi ve devrimcinin militandirenişi sayesinde kazanıldı!

Page 17: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim direnişle kazanıldı... Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009 H Kızıl Bayrak H 17

CMYK

yapılan saldırıyı kınıyoruz. Taksim’in açılması içinsendikaların ortak hareket etmesi gerekiyor. 1 Mayıs’ıtatil ilan etmekle övünen AKP zihniyetinin Taksim’ikapatmasını protesto ediyoruz” sözleriyle Taksim 1Mayısı’na satır aralarında sözde yer verilmeyeçalışılmıştır. “Sorunsuz” ve “bayram” havasında geçenKadıköy’e EMEP’in ne kadar “kitlesel” katıldığınadair yapılan güzellemelerle verilen haberde,Kadıköy’ün “1 Mayıs’ın anlamına ve ruhuna uygunkutlandığı” iddiası işlenmeye çalışılmıştır.

Taksim 1 Mayısı ise tam tersinden, devlet ağzıylayapılan haberlere konu edilmiştir. “Haftalardır Taksimçağrısı yapan sendikalar ve meslek örgütleri,Taksim’de ‘makul 1 Mayıs’ kutladılar”, “Taksimçağrısına uyarak gelen gruplar ise polis saldırısınamaruz kaldı”, “Sabah saat 09.00 civarında başlayanTaksim’e çıkma çabası, saat 12.15 sularında sonbuldu”, vb...

Şişli’de yaşanan militan direniş, polis terörünemaruz kalan kitlenin mağduriyetini öne çıkaracaktarzda verildikten sonra, Pangaltı’da bir araya gelen“makul” sayıda DİSK üyesinin Taksim’e doğruyürüyüşe geçtiği, polis saldırısından kaçanların kitleyeara sokaklardan katılmak istediği, tüm bunlaryaşanırken ses aracından tertip komitesi tarafındanyapılan anonsta ise kortejin yoluna devam etmesi vedurmamasının istendiği, “oysa ara sokaklardan kitleyekatılmak isteyenler arasında DİSK, KESK, TMMOBve TTB üyeleri”nin de olduğu habere yedirilmiştir.EMEP liberalleri ara sokaklarda devlet terörüne karşıkararlılıkla ve militanca direnen işçi ve emekçileri,devrimci güçleri tıpkı devletin gözüyle görmekte,direnen kitleye “ortalığı karıştıran güçler” imasındabulunmaktadır. “Oysa ara sokaklardan kitleye katılmakisteyenler arasında” ile başlayan cümle bunuanlatmaktadır.

Taksim direnişine ve iradesine saldırıyı görevedinen Evrensel, Taksim’de uygulanan vahşi devletterörüne karşı tek kelime etmemekte, ancak Taksimiradesinin arkasında kararlılıkla duranlara, bu çağrıyakulak verenlere saldırdıkça saldırmaktadır. Bu açıdanFatih Polat’ın “‘Makul sayı’ terörü!” başlıklı“izlenimi” dikkat çekicidir:

“Mecidiyeköy’den Taksim’e devam etmesi gerekenotobüsümüz, Mecidiyeköy’ü Şişli’ye bağlayan noktadaduruyor. Yol büyük bir araçla kapatılmış. Burayakadar! Oradan Taksim’e kadar olan bölüm ise polisin‘karantinası’ altında. İniyor ve yürüyerek devamediyoruz. Ak saçlı yaşlıca bir kadın, ‘İşimize degidemiyoruz. Bu ne rezalet?!’ diye söyleniyor…

“Basın kartımızı göstermemize rağmen geçişimizeizin verilmiyor. Arkadan dolanıyor ve bir sonraki polisbarikatının önüne geliyoruz. Oradan basın kartı ilegeçebiliyoruz. Yani merkezi bir emri yerine getirmenindışında, barikattan barikata da polisine göre kararındeğişebildiği gerilimli bir yolculuk…

“Esnaf, geçtiğimiz yılın 1 Mayıs anılarının daverdiği tedirginlikle kepenklerini kapatmış durumda.Çok az mağaza ve işyeri açık...

“İstanbul Valisi Güler’in ‘makul sayısını’ sağlamak

adına estirilen bu terör, Kurtuluş sakinlerini deşaşkınlığa uğratmış durumda. Gazete binamızınbulunduğu Dolapdere’ye inebilmek için Kurtuluş’unarka sokaklarında dolaşırken, apartmanlarda camlaraçıkmış kadın erkek, genç yaşlı, çocuk, bir sürü insan,sokaklarındaki olağandışı manzarayı izliyor...

“Polisin bol gaz bombalı müdahaleleri sonrasındaVali Güler’in istediği ‘makul sayı’ herhalde sağlanmışolmalı ki, DİSK’in kortejinin Taksim’e girişine izinveriliyor.

“Geriye, Meclis’te bayram ve tatil ilan edilen birgünün, sokakta nasıl zehir edilebileceğini gösteren pekçok görüntü kalıyor.”

Burjuva liberal bir yayın organında çıkabilecekdüzeyde “gözlem” ve “değerlendirmeler”den oluşanyazı, Taksim 1 Mayısı “mağdurları” ağzıyla Taksimi“zehir eden” direnişçilere, devrimcilere, işçi veemekçilere saldırmaktadır!

Hasan Hüseyin Kırmızıtoprak’ın “Kadıköy’de 1Mayıs” başlıklı izlenim yazısı ise tam tersineKadıköy’ün ne kadar “başarılı” geçtiğini anlatmayaçabalamaktadır. Evrensel’in baş liberali İhsan Çaralanise bu çabayı, “Daha işçi ve daha genç bir 1 Mayıs!”başlıklı yazısında kendi cephesinden güçlendirmeyeçalışmaktadır.

Tüm dünyada işçi ve emekçilerin yaygın bir şekildekrize karşı alanlara çıktığı argümanı ile yazısınabaşlayan Çaralan, “Bütün bu 1 Mayıs kutlamalarıiçinde, sadece; ‘Taksim’e çıkma’ iddiasıyla öne çıkansendikacılar, 2009 1 Mayısı’nın taleplerini ve genç işçiçoğunluğunu önemsememişlerdir. Bu yüzden de ‘makulsayı’da katılım ve protokolden ibaret bir bileşimle,(Devrimci 1 Mayıs iddialarıyla çelişkili biçimde Valive emniyetle yapılan en kötü uzlaşmayla) 1 Mayıskutlamasını; İstanbul’da yüz binlerin katılımıyladüzenlenebilecek ve kapitalistlere ve hükümetlerinekorku salacak bir 1 Mayıs’a tercih etmişlerdir! Hattabuna bir 1 Mayıs kutlaması bile denemez. Çünkü iki-üçyıldan beri DİSK’li kimi sendikacıların başını çektiğikim siyasi çevreler; 1 Mayıs değerleri ve taleplerindenbağımsız bir ‘kutsal mekana girmeyi’ amaçlayan bututum; gerçekte bir ‘girme’ bile olmamıştır. Çünküonların gündeminde ne kriz, ne işsizlik, ne TİS’lerinçiğnenmesi ne de emek mücadelesinin kazanımlarıvar” diyebilecek kadar pervasızlaşmaktadır.

Çaralan, yazısını krize karşı taleplerini dile getiren“genç işçiler”in “kitlesel katılımı” üzerine kurarak,Kadıköy icazetini “kutsallaştırma”ya çabalamaktadır.Çabalamaktadır zira sorun hiç de talep, sayı vekitlesellik meselesi değildir. Bu, düzenin icazetinesığınan EMEP oportünistlerinin mücadelekaçkınlıklarını büyük bir aymazlık ve pervasızlıklaKadıköy hezimetini savunarak kurtarma çabasıdır.

Çaralan, 1 Mayıs’ta dünya ölçüsünde “gençişçilerin yoğunluğu” ve “sıcak güncel talepleri”nin öneçıkmasına büyük bir önem atfederek, bunun “işçi sınıfımücadelesinin yakın geleceği için de çok önemli birgösterge” olduğunu ileri sürmektedir. Bu tezinigüçlendirmek için de, “İstanbul’da ise; sanki iki ayrı 1Mayıs yapılmış gibi görünüyorsa da, gerçekte

İstanbul’da tek bir 1 Mayıs gösterisi yapıldı. O daKadıköy’de. Türk-İş, bugüne kadar 1 Mayıslarakatılmadığı bir kitlesellikle katılarak, Kadıköy’de 1Mayıs’ı bir işçi 1 Mayısı’na dönüştürdü. Türk-İş’ebağlı çeşitli sendikalardan onbinlerce işçi; Kadıköy’dealanı doldurdu” argümanına sığınmaktadır.

EMEP oportünistleri, düzenin ve devletinicazetinde, sermaye işbirlikçisi Türk-İş hainlerinindenetiminde, Taksim 1 Mayısı ileri çıkışını boğmakamacıyla tezgahlanan Kadıköy mitinginde, diyelim ki“onbinler”ce işçi ve emekçinin katılımında “sınıfmücadelesinin yakın geleceğinde” ne gibi bir umutgörmektedirler? Böyle bir mitinge milyonlar katılsa neolur katılmasa ne olur! Bu ülkede yıllardır sendikalbürokrasinin denetiminde geçen, hatta yüzbinlerinkatılarak taleplerini dile getirdiği işçi ve emekçieylemleri sınıf mücadelesine ne katmıştır? Kaldı kiburjuva medya dahi Taksim 1 Mayısı’nın gölgesindekalan Kadıköy mitingine yer verme gereği duymamış,gerekli gördüğü yerde ise sönük geçen Kadıköyeyleminin zayıf ve cansız katılımına işaret etmiştir.

Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak’ıdahi “Gelecek yıl hedefimiz Taksim’dir” demekzorunda bırakacak kadar zayıf ve cansız geçenKadıköy hezimetini savunmak için çırpınan,çırpındıkça daha da batan Çaralan’ın, “Kadıköy’deişçiler vardı” argümanına ise yanıtı Taksim iradesininarkasında kararlılıkla duran, sokak sokak militancadirenen, Taksim’i ve 1 Mayısı kazanan binlerce işçi,emekçi ve devrimci vermiştir.

Taksim 1 Mayısı’nın açık zaferini ve kazanımlarını,devrimci içeriğini ve değerlerini yok saymak içinçırpınan EMEP’in düzene hizmet eden Kadıköymitingine katılımını devrimcilere ve devrimcideğerlere saldırarak savunmaya çalışan Çaralan gibiliberaller, devrimci bir sınıf ve kitle hareketiningelişimine hizmet edebilecek her türden ilerici çıkıştanduydukları rahatsızlığı bir kez daha dosta düşmanagöstermişlerdir.

Devlet terörü karşısında teslimiyeti seçen vedevrimci değerlere saldırmakta sınır tanımayanEMEP’in liberalleri, sermayeyle işbirliği halindehareket eden Türk-İş hainlerine güzellemeler dizerekve Kadıköy mitingine katılarak safını netleştirmiştir.Türk-İş gericiliğinin ve onların kuyruğundasürüklenenlerin sınıf ve kitle hareketine, devrimci sınıfmücadelesine katabileceği hiçbir şey yoktur. Onlarınyeri düzenin bataklığında siyaset yapmak, düzenehizmet etmektir.

Taksim 1 Mayısı devrimci ve ilerici güçlere önemligörev ve sorumluluklar yüklemektedir. Devrimcigüçler, ilerici unsurlar ve emek örgütleri, Taksim 1Mayısı’nın kazanımlarını ve moral değerlerini sınıfhareketinin bundaki sonraki gelişimi açısından önemlibir eşik olarak değerlendirmek durumundadırlar. ZiraTaksim 1 Mayısı devrimci bir sınıf hareketiningeliştirilmesi için örgütsel ve moral açılardan ciddi birimkan sunmaktadır. Sınıf ve kitle hareketiningelişimindeki engelleri aşmanın yolu buradangeçmektedir.

Kadıköy’de devletin icazetine sığınan Türk-İş gericiliği ile kuyruğuna takılanlar düzene hizmet ettiler...

Taksim binlerce işçi, emekçi ve devrimcinin militandirenişi sayesinde kazanıldı!

Page 18: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

1 Mayıs’ın ardından...18 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Sermayenin yalıtma politikası 1 Mayıs’ta da sürdürüldü...

İşçi sınıfını devrimcileştirmek için görev başına!

2009 1 Mayısı’nda, sermaye devleti işçi veemekçiler ile devrimciler arasında barikat örmek içinözel çaba gösterdi. Bu tutum elbette son 1 Mayıs’lasınırlı değildir. Sermaye devleti tarihi boyunca işçi veemekçilerden devrimcileri yalıtma politikasınısistematik olarak kullanmıştır.

1 Mayıs’ın, “Emek ve dayanışma bayramı” olması,“resmi tatil” olarak ilan edilmesi için büyükmücadeleler verilmiş ve bedeller ödenmiştir. Taksimkonusunda son üç yılda, devletin tüm baskı veşiddetine rağmen gösterilen devrimci politik ısrar, budurumun en açık göstergesidir.

Genelde 1 Mayıs, özelde Taksim konusunda ortayakonulan kararlılık, devletin sıkışmasına yol açtı.Sermaye devleti bir yandan toplumsal meşruiyetinipekiştirmek, sıkıştığı yerden çıkmak, işçi veemekçilere şirin gözükmek için 1 Mayıs’ı resmi tatilgünü ilan etti. Öte yandan 1 Mayıs’ta işçi veemekçiler ile devrimciler arasına barikat örmek içinsinsice bir politika uyguladı.

1 Mayıs’ın içini boşaltmak için işçi sınıfınındevrimci etkiden uzak tutulması gerekmektedir. Bukonuda sermaye devleti tam bir bilinç açıklığınasahiptir. Tek başına işçilerin, emekçilerin vesendikacıların 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’naçıkması herhangi bir rahatsızlığa yol açmaz. Zira işçisınıfı ve devrimciler arasındaki kalın duvarlaryerinde durduğu sürece, işçi sınıfının sembolik olarakTaksim meydanına çıkması ya da sendikacılarınTaksim meydanında boy göstermesi burjuva sınıfiktidarı için bir tehlike oluşturmaz. Sermayenin asılkorkusu, işçi sınıfının Taksim alanına çıkması değil,devrimcileşmesidir. 2009 1 Mayısı sermayenin bukorkusunu tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarmıştır.

Devrimcileri işçi ve emekçilerden yalıtma politikası

Sermaye iktidarının en büyük korkusu işçi veemekçi hareketinin politikleşmesi, aynı anlamagelmek üzere devrimci sınıf mücadelesiningelişmesidir. Bu nedenle 1 Mayıs’ı fazlasıylaönemsemektedir. Zira birbirine karşıt iki dünyanın/ikisınıfın karşı karşıya geldiği 1 Mayıs’ın tarihselanlamına uygun olarak, devrimci bir atmosferde birmücadele günü olarak kutlanması ancak devrimcipolitik müdahaleyle mümkün olabilir.

Sermaye devletinin 1 Mayıs’ta devrimcileriTaksim Alanı’na sokmamak için İstanbul’u işgaletmesi ilk bakışta çok abartılı görünse de, buyaklaşım son derece bilinçli bir politik tutumunifadesidir. Zira işçi sınıfı hareketinin politikleşerekkitleselleşmesi burjuva devletin en büyük korkulukabusudur.

Devrimcileri işçi sınıfı ve emekçilerden yalıtmapolitikası sadece 1 Mayıs’la sınırlı da değildir.Özelleştirme karşıtı mücadeleye yönelik devrimcietkinin kırılması için devletin aldığı önlemler,grevlere müdahaleye yönelik devrimci çabanınzorbalıkla bastırılması, devrimci sınıf çalışmasınadüşmanlıkta sınır tanınmaması vb. saldırılardevrimcileri işçi ve emekçilerden yalıtma siyasetininsonucudur.

Sermaye işçi sınıfının 1 Mayıs’taalanlara çıkmasından değil,

devrimcileşmesinden korkmaktadır!

Geçen yıl Taksim talebi sadece devrimcilerin değil,Türk-İş’in de içinde yer aldığı birçok örgütün ortakistemi olarak gündeme geldi. Türk-İş gibi sendikaağalarının merkezi olan bir örgüt bile Taksim dedi.Türk-İş’e Taksim dedirten güç, Taksim konusundaduyarlılığını ortaya koyan sınıf bilinçli öncü işçi veemekçilerdi, devrimcilerdi.

Taksim talebinin kitleselleşmesinde, devrimcilerin2007-2008 1 Mayısı’nda İstanbul’da ortaya koyduğuortak tutum ve irade birliği önemli bir rol oynamıştır.İşçi sınıfı ve emekçiler arasında Taksim’in ancakmücadele edilerek kazanılacağı bilincinin gelişmesine

yol açmıştır. Bu etkinin kaynağı devrimcilerin kararlıtutumudur. Sermaye devleti tam da bu nedenle, işçisınıfı ile devrimciler arasında daha ileri düzeyde birbirleşmeyi sağlayacak gelişmenin önüne geçmeyeçalışmaktadır.

Yaşanan 1 Mayıs süreci birçok gerçeği sınıfdevrimcileri için daha anlaşılır hale getirmiştir. İşçisınıfını komünist ve devrimcilerden yalıtmapolitikasını kırmanın biricik yolu, devrimci sınıfhareketi yaratma mücadelesinin kesintisiz olaraksürdürülmesidir. 1 Mayıs’ta ortaya çıkan tablo sınıfdevrimcilerine ağır sorumluluklar yüklediği gibi,önemli olanaklar da sunmaktadır. İşçi sınıfı veemekçilerin 1 Mayıs ve Taksim üzerinden açığa çıkanmücadele isteğini ve kararlılığın devrimci kanallarlaakıtmak için, sınıf devrimcileri tüm güçleriylemücadeleyi örmelidirler.

Kartal’da 1 Mayıs selamlandı!BDSP, 2 Mayıs günü Kartal Meydanı’nda gerçekleştirdiği eylemle 1 Mayıs günü yaşanan devlet terörünü

teşhir etti, işçiler, emekçiler ve devrimci sol güçler tarafından sergilenen Taksim kararlılığını ve direnişiselamladı.

Eylem Kartal çay bahçelerinin önünde “Yaşasın 1 Mayıs! / BDSP” pankartının açılmasıyla başladı. “1Mayıs’ı da, Taksim’i de kazandık!” dövizleri ve sloganlar eşliğinde Kartal Meydanı’na yüründü ve buradaMayıs’ın anlamına dair kısa bir konuma yapıldı.

1 Mayıs’ın sadece bir yer tartışması olmadığı, yaşananın düzen ile devrim arasında bir çatışma olduğu ve 1Mayıs’ı ve Taksim’i yasaklayanların işçi ve emekçilerin iradesine çarptığı vurgulandı.

Sloganlarla bitirilen konuşmanın ardından okunan basın metninde şunlar söylendi:“Bunu basit olarak ‘bir avuç gücün çatışması’ diye göstermek, ‘dar alan tartışması’ diye lanse etmek sınıf ve

emekçi kitlelerin mücadele dinamiğinden hiçbir şey anlamamaktır. Bu patronların fütursuz saldırılarına karşıişçilerin fabrikalarını işgal etmesidir. Bu Meha işçilerinin, ATV-Sabah işçilerinin, Kurtiş işçilerinin saldırılarıdirenişle yanıtlamasıdır. Yani yılları bulan sınıfın üstüne çökmüş ölü toprağının kaldırılıp atılmasıdır. Öyle ki,sermaye düzenine karşı yıllardır sınıf cephesinden anlamlı yanıtlar verilememişti. Bugün ortaya çıkan bu irade,sermayenin her istediğini elini kolunu sallaya sallaya yapamaması için tutulması gereken yolu göstermekaçısından önemlidir.”

Eylem, Taksim zaferi ve iradesiyle işçi sınıfının militan-fiili mücadelesini büyütme çağrısıyla sona erdi.Kızıl Bayrak / Kartal

GOP Emek Platformu’ndan devlet terörünetepki!

GOP Emek Platformu 1 Mayıs akşamı saat 19.30 gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla devlet terörünüprotesto etti.

37 işçinin kanıyla kızıllaşmış Taksim Meydanı’nın işçilere açılması için 2007’den beri Taksim’i girmeiradesi koyan emekçilere gözdağı vermek için devlet ve tüm kurumları her türlü kirli yöntemi uygulamaktangeri kalmadı. 1 Mayıs günü tüm kolluk güçleriyle emekçilere saldıran burjuvazinin estirdiği teröre rağmenemekçiler Taksim kararlılığını koruyarak Taksim’e çıkma iradesi gösterdi.

Yüzlerce işçi ve emekçinin gözaltına alındığı, yaralandığı, çok yoğun gaz bombası, plastik mermiye maruzkaldığı ve yer yer polisin silah kullanarak estirdiği teröre rağmen Taksim’i kazanma iradesini kutlamak vegerçekleştirilen devlet terörünü teşhir etmek için GOP Emek Platformu GOP Meydanı’nda basın açıklamasıgerçekleştirdi.

“GOP Emek Platformu” imzalı pankartın açıldığı açıklama sloganlarla başladı. Ardından platform adınaaçıklama gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada burjuvazinin her türlü kirli yöntemine ve estirdiği teröre rağmenTaksim’in kazanıldığı söylendi. Hiçbir gücün işçi sınıfı ve emekçilerin en temel insani hakları için mücadeleetmesinin önüne geçemeyeceği vurgulandı.

Açıklamaların ardından sloganlar atılarak basın açıklaması sonlandırıldı. Eylemde “Baskılar biziyıldıramaz!”, “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Taksim meydanı 1 Mayıs alanı!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraberya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / GOP

Page 19: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

1 Mayıs’ın ardından... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 19Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Taksim’in kazanılmasının ardından....

Sınıf hareketinin devrimcileşmesi birzorunluluktur!

H. Eylül

2009 1 Mayısı’nın da gündeminin Taksim olmasıve tüm ilginin Taksim’e odaklanması, sadece, ‘77 1Mayısı’nda aynı alanda gerçekleşen katliamın yolaçtığı bir duygusallıkla açıklanamaz. 1 Mayıslarüzerinden işçi sınıfı ve burjuvazi arasında birhesaplaşma alanı olan Taksim’in, bir alan tartışmasınaindirgenerek basitleştirilemeyeceği gibi, “sınıfınbirliği” gibi pek iddialı kelimelerin arkasınasaklanılarak bu iki karşıt sınıf arasındaki savaşımınsertleşen zemininden kaçışın izah edilmeye çalışılmasıda hoş görülemez.

‘60’larla başlayan, 70’lerde devrimci bir içerikkazanan toplumsal muhalefetin ve işçi hareketiningelişmekte olan tehlikesini fark eden sermaye sınıfı,haliyle bu gidişata dur demenin telaşı içerisindeydi. Buçerçevede devreye sokulan faşist terör dönemin enbelirgin ve öne çıkan özelliğiydi. Bu terör ‘77 1Mayıs’ında da pervazsızca uygulanmıştır. 1979 1Mayısı’nda Taksim işçi ve emekçilere öncesıkıyönetim tarafından, ardından ise 12 Eylülcuntasınca yasaklanmıştı. Tüm diğer demokratik haklargibi...

‘77 1 Mayıs katliamı ve devamında gelen 12 Eylülaskeri faşist darbesi sermaye açısından bir bütünselliktaşımaktadır. Birbirinden ayrı ele alınamaz.

Hatırlanacağı gibi 1979 yılında BaşbakanlıkMüsteşarlığı’na getirilen Turgut Özal’a yeni birekonomik istikrar programı hazırlama görevi verilmişve bu program kısa sürede hazırlanmıştır. GerçekteIMF tarafından hazırlanmış olan program, 24 Ocak1980’de kamuoyuna açıklanmıştır. Özal’ın 1980öncesinde Sabancı grubunun genel koordinatörlüğünüve güçlü bir patron örgütü olan MESS’in başkanlığınıyaptığı da unutulmamalıdır. Özellikle işçi sınıfına karşısert ve uzlaşmaz tutumuyla yürüttüğü MESS’tekibaşkanlığı, 1980 öncesinin sınıf çatışması ortamındasermaye cephesinde Özal’ın misyonunu belirgin halegetirmiştir. 12 Eylül’ün akabinde Bülent Ulusuhükümeti belirlendikten bir hafta sonra, Turgut Özal’ınkonumunu iyice sağlama almak amacıyla VehbiKoç’un Kenan Evren’e bir mektup yazarak, “TurgutÖzal’ı tutmaya devam ediniz” tavsiyesinde bulunduğuda bilinmektedir.

Kısaca sermaye sınıfının dolaysız sömürüsünüarttırmanın önünü açacak büyük bir hamledir 24 OcakKararları. ‘77 1 Mayıs katliamı ise sonu 12 Eylül’euzanan yolu düzlemek isteyen sermayenin kanlı birorganizasyonudur. 12 Eylül ise bu kararları hayatageçirmek isteyen sermayenin ne kadar kararlıolduğunun bir göstergesidir.

26 Ocak 1982 tarihli Cumhuriyet’te Rahmi Koçşöyle söylemektedir:

“12 Eylül harekâtından önce her şeyi demokratikbir sistem altında yapmak zorundaydık. Bu da kararalmak, yasa ya da yönetmelik çıkarmak için aylargeçmesini gerektiriyordu. Yani her şey güç ve uzunzaman içinde gerçekleştiriliyor, her şeye politikaçıdan bakılıyordu. Ekonomik yaklaşım hep arkadangeliyordu. Askeri yönetim altında fark, alınankararların parlamentodan geçmesi gibi bir zorunlulukolmadığından çok hızlı hareket edilebiliyor. Ve üstelikaskeri yönetim yanlış yapsa bile bunu kısa sürededüzeltebiliyor...”

Dönemin Türkiye İşveren Sendikaları

Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Halit Narin’in“Şimdiye kadar işçiler güldü, biz ağladık, şimdi gülmesırası bizde” sözleri ise sermayenin faşist darbedenduyduğu memnuniyeti dile getirmektedir. Kenan Evrenise “24 Ocak Kararları’na bağlı tedbirler, ancak böylebir sıkı bir askeri rejim sayesinde meyvesini verdi”diyerek, hizmetinde olduğu sömürücü asalaklarla adetaağız birliği yapmıştır.

CIA şefi Paul Henze’nin darbeyi dönemin ABDBaşkanı’na duyururken, “Bizim çocuklar başardı!”demesi ise 12 Eylül’ün sadece 5 darbeci generalin eseriolmadığının bir başka itirafıdır. Yani 12 Eylül,sermayenin sınıf kininin dışa vurulmuş hali olmaklabirlikte cunta yönetimi sonlandıktan sonra biten birdönem de değildir.

Bugün hala da sonuçlarını yaşadığımız Amerikancı12 Eylül askeri faşist darbesi, toplumsal belleği birdarbe hamlesiyle silerek, yerine tüm direnç noktalarıkırılmış, kişiliği ezilmiş, yalnızlaştırılmış vebireycileştirilmiş bir toplum, buna uygun düşen insantipi yerleştirmiştir. Bu bir bakıman çok geçmedengündeme gelecek “yeni dünya düzeni”nin yeni insantipidir. Amerikancı rejim tüm bunları hayata geçirirkendizginsiz bir devlet terörü uygulamış, bu terör faşistcunta döneminin yasalarıyla güvence altına alınmıştır.İşçi sınıfı ve emekçiler ağır bir ekonomik ve sosyalyıkım saldırısına maruz kalmıştır. “Devrim” umuduhafızalardan zor yoluyla silinmeye çalışılmıştır.Sendikal hak ve özgürlükleri ellerinden alınmışemekçilere, “örgüt” teması oldukça örgütlü olansermaye tarafından kâbusu ve korkuyu çağrıştıran birtehdit olarak kullanılmıştır. Örgütsüz kalan ve haklarıiçin örgütlenmeden korkar hale gelen yığınlarsermayenin saldırıları karşısında çaresiz bırakılmıştır.

12 Eylül üzerinden de kolayca görülebileceği gibisermayenin hiçbir saldırısı, hak gaspı, dizginsiz terörü,kontrgerilla aygıtlarını devreye sokması,provokasyonları hesapsız değildir. Hesapta ve hedefteişçi sınıfı ve emekçiler, onların örgütlü duruşları vardır.

Elbette ki 12 Eylül bizlere tüm hak gasplarınınyanında çektiğimiz tarifsiz acıları, işkenceleri,darağaçlarını, kaybettiğimiz yoldaşlarımızı, dava

arkadaşlarımızı hatırlatacak, yaşananların hesabınısormak için öfkemiz ise artarak devam edecektir.

Diğer taraftan ‘77 1 Mayısı’nda olduğu gibi, 12Eylül ve tüm diğer faşist katliamların arkasındasermayenin sınıf çıkarlarının yattığını unutmamak,verilen mücadelenin yönünü hiçbir zaman bu rotadansaptırmamak gerekmektedir.

Bugün işçi ve emekçileri Taksim’e sokmamak içindizginsiz bir devlet terörü uygulayan sermayehükümeti, bu davranışıyla 12 Eylül cuntasının organikbir devamı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Kararlıbir duruş sergileyerek Taksim’i kazanan işçi veemekçilerin mücadelesini yine bu kapsamda, 12 Eylülve askeri faşist cunta ile bir hesaplaşma olarak görmekgerekir.

Keza demokratik hak ve özgürlüklerinkazanılmasının gerçek yolu da buradan, işçi sınıfı veemekçilerin birleşik militan mücadelesininyükseltilmesinden geçmektedir. İşçi sınıfı veemekçileri yok sayarak, onları yaşamın ve siyasetindışına iterek ne demokratik hak ve özgürlüklerinkazanılması mümkündür, ne de darbe karşıtısöylemlerin bir samimiyeti vardır. Sermaye ile işçisınıfı arasındaki 30 yılı aşkındır süren ve bir yanıyla daTaksim üzerinden şekillenen hak ve özgürlüklermücadelesinin bugün geldiği yer bu açıdandeğerlendirilmelidir. Ekonomik ve siyasal haklarınkazanımı için verilen mücadele birbirindenkoparılamaz.

İşte bugün Taksim’in kazanılmış olması, 12Eylül’ün yarattığı korku duvarlarının yıkılmaya devamettiğini de göstermektedir. Böylece işçi ve emekçilerinyolu iyice aydınlanmış ve açılmıştır. İşçi sınıfının,Taksim’in kazanımıyla açılan gedikten bakarak,DGM’yi ezdiği o büyük DGM direnişlerini, faşizmekarşı ihtar eylemlerini görebilmesi, kendi şanlıtarihinden öğrenmesi gerekmektedir. Kazanımlarınıkalıcı hale getirebilmesi ve yeni haklar kazanabilmesiiçin sınıf hareketinin siyasallaşması bir zorunluluktur.

Burjuvazinin izlediği kendi sınıf siyasetine karşı,işçi sınıfı, kendi bağımsız devrimci sınıf çizgisinikuşanarak duruş sergilemelidir.

Kadıköy’de gerçekleşen izinli 1 Mayıs kutlamasında işçilerle konuştuk...

“1 Mayıs’ta Taksim’de olmalıydık!”Tuzla Deri işçisi: Tüm konfederasyonlarla birlikte 1 Mayıs’ı özüne uygun kutlasaydık iyi olurdu. Gönlümüz

Taksim’deydi. Ama sendikamız burada olduğu için bizler de bugün buradayız.Petrol-İş Sendikası’na üye bir işçi: Tüm sendikalarla birlik ve beraberlik içinde bayramımızı kutlasaydık

çok iyi olurdu. Bu yılki 1 Mayıs devletin bölmesi sonucu ikiye bölündü.Yol-İş Sendikası’na üye bir işçi: Bugün burada haklarımız için varız. Ama Taksim 1 Mayıs alanıdır ve

olmalıdır da. 1 Mayıs’ta Taksim’de olmalıydık. Örgütlülüğe uygun davranmak zorundaydık, bu yüzdenburadayız.

Tümtis üyesi bir işçi: Taksim’de ‘77 1 Mayıs ruhuna uygun, katliamın hesabının sorulması için bir kutlamagerekliydi. Türk-İş bugünkü tutumla işçi sınıfını bölmüş, parçalamıştır. Sermaye yanlısı bir tutum sergiledi.

Haber-İş Sendikası’na üye bir işçi: Böyle uyduruk, baştan savma bir miting 1 Mayıs mitingi olamaz.Seneye kesinlikle Taksim’de olmak zorundayız. Taksim işçilere kapatılamaz.

Türk Metal Sendikası’na üye bir işçi: Bütün işçiler olarak 1 Mayıs bayramımızı burada kutlasaydık iyiolurdu. Çünkü devlet Taksim’e izin vermedi. Onlarda buraya gelselerdi iyi olurdu.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Page 20: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Kürdistan’da 1 Mayıs...20 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Kayıp yakınlarınıneylemleri sürüyor!

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve kayıpyakınları tarafından her Cumartesi Galatasaray Lisesiönünde gerçekleştirilen eylemlere 3 Mayıs günü dedevam edildi.

214. buluşma; 31 Mart 1998 yılında JİTEMtarafından Alaçatı’da işkenceyle sorgulanan ve ‘98yılının Nisan ayında İzmir-Seferihisar’dabindirildikleri teknenin infilak ettirilmesi sonucuyaşamlarını yitiren Neslihan Uslu, Metin Andaç,Hasan Aydoğan, M. Ali Mandal için gerçekleştirildi.Açıklamada faillerin bulunması ve sorumlularınyargılanması istendi.

“Failler belli kayıplar nerede! / İHD GözaltındaKayıplara Karşı Komisyon” pankartı ve kayıpresimlerinin taşındığı oturma eyleminde basınaçıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı GülserenYoleri gerçekleştirdi. Yoleri, Özel Harp Dairesi’nebağlı yapılanmaların işledikleri insanlık suçlarınailişkin bir çok itirafa, faillerin isimlerine veadreslerine rağmen Başbakan ve Genelkurmay’ınsustuğunu ifade etti.

Uslu, Andaç, Aydoğan ve Mandal’ın 31 Mart1998 yılında Jitem’in “03 Timleri” diye adlandırılanölüm timleri tarafından Alaçatı’da kontrgerillaya aitbir binada işkence altında sorgulandıklarını belirtti.Ağır işkencelerin ardından Nisan ayı sonunda, İzmir-Seferhisar kıyısında bir balıkçı teknesinebindirildikten sonra teknenin bomba ile infilakettirildiğini vurguladı.

Açıklama şu sözlerle sona erdi: “Kayıp yakınlarıve insan hakları savunucuları olarak savcıları göreveçağırıyoruz. Failleri korumaktan vazgeçin, döneminsorumlularını, karar vericilerini ve cellatlarınıyargılayın diyoruz. Bizler kayıplarımızı istiyoruz.”

Sanatçı Ferhat Kenter’in yaptığı açıklamanınardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

“Çocukların failleribulunsun!”

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve kayıpyakınları tarafından her Cumartesi Galatasaray Lisesiönünde gerçekleştirilen eylemlere 25 Nisan günü dedevam edildi. Galatasaray Lisesi önündeki 213.buluşma için biraraya gelen kayıp yakınlarıgözaltında kaybedilen kayıp çocukları gündemetaşıdı.

“Failler belli kayıplar nerede / İHD GözaltındaKayıplara Karşı Komisyon” pankartı ve kayıpresimlerinin taşındığı oturma eyleminde, gözaltındakaybedilen çocuklardan Zeki Diril ve İlyas Diril’inamcası bir konuşma yaptı.

Ardından Prof. Nükhet Sirman basın açıklamasınıgerçekleştirdi. Dünyada tek çocuk bayramınıkutlamakla övünenlerin gözaltında kayıp edilençocuklardan hiç bahsetmediklerini ifade etti.Gözaltında kaybedilen çocukların davalarınınErgenekon kapsamında soruşturulmasını istedi.

Açıklamada, Davut Altunkaynak, Seyhan Doğan,İlyas ve Zeki Diril, Çayan Çimen’in gözaltındakaybedildikleri ifade edildi. Sirman, Genelkurmay,Başbakan ve savcılara kayıp çocuklarla ilgili “Neyaptınız?” diye seslendi.

Hasan Ocak’ın abisi Hüseyin Ocak’ın yaptığıkonuşmanın ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü1 Mayıs Kürt illerinde de coşkuyla kutlandı.Kutlamalarda devletin DTP’ye yönelik operasyonlarılanetlendi ve Kürt halkının talepleri dile getirildi.

Diyarbakır’da 1 Mayıs Dağkapı Meydanı’ndagerçekleştirilen miting ile kutlandı. Bir araya gelenDTP, TMMOB, KESK, DİSK, EMEP, Partizan,Demokratik Haklar Fedarasyonu, İHD ve çeşitliörgütler Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önü veAhmed Arif Anıtı önünde iki ayrı kortej oluşturarakmeydana giriş yaptılar.

Mitingde söz alan DTP Diyarbakır MilletvekiliGültan Kışanak, sigortasız, asgari ücretle bir işbulanın kendisini şanslı hissettiğini belirtti, ülkekaynaklarının savaş uçaklarına, bombalaraaktarıldığını ifade etti. Kışınak DTP’ye yöneliksaldırılara da dikkat çekti ve mücadele çağrısı yaptı.

Kitleye seslenen Demokrasi Platformu DönemSözcüsü Yakup Keskin ise Türkiye’de 1 Mayıs’ın 100.yılında tatil ilan edilmesinin yıllardır sürdürdüklerimücadelenin ve ısrarlı talebin bir sonucu olduğunubelirtti, DTP’ye yönelik saldırıları kınadı.

Miting çekilen halaylar ve atılan sloganlarla sonbuldu.

Dersim’de kutlamalar Cumhuriyet Caddesi’ndebir araya gelen kurumların miting alanı olan KışlaCaddesi’ne yürümesiyle başladı. Miting kurumlaradına yapılan konuşmalarla sürdü. Taksim’e girmekisteyen emekçilere yönelik devlet terörü protestoedildi.

Mitingde kitleye seslenen DTP DersimMilletvekili Şerafettin Halis, DTP’ye yönelikoperasyonları ve Başbuğ’un açıklamalarını hedef aldı.

Siirt’te DİSK ve KESK tarafından düzenlenenkutlamaya yüzlerce kişi katıldı. Eruh yolundankutlamaların yapılacağı Belediye Garajı’na kadarcoşkulu sloganlar eşliğinde ilerleyen kitle buradahalaylarla miting programını başlattı.

Kutlamada konuşan DTP’li Siirt Belediye BaşkanıSelim Sadak, bugüne kadar 1 Mayıs için yaşamınıyitirenleri anarak sözlerine başladı, saldırıları kınadı.

KESK Dönem Sözcüsü Serdar Batur ise Kürthalkına yönelik ve özellikle çocukları hedef alansaldırılara dikkat çekti. Miting halaylarla son buldu.

Van’da 1 Mayıs Van Belediyesi işçileri veBelediye Başkanı’nın katılımıyla kutlandı. Belediye

Garajı’nde gerçekleştirilen kutlamalarda Van BelediyeBaşkanı Bekir Kaya söz aldı ve Taksim yasağınıprotesto etti. Kutlama halaylarla son buldu.

Mardin’in Derik ilçesinde CumhuriyetMeydanı’nda 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi.Eğitim-Sen İlçe Temsilciliği önünden meydanayürüyen emekçilere, burada Eğitim-Sen Derik İlçeTemsilcisi Mahmut Öztemel seslendi. DTP’ye yönelikoperasyonları eleştiren Öztemel, saldırılarındurdurulmasını istedi.

Şırnak’ta, Şırnak KESK Platformu, DİSK Genel-İş Sendikası Şırnak Temsilciliği, DTP, Cudi Kültür veSanat Derneği, Şırnak Belediye Başkanlığı’nınçağrısıyla Şırnak Belediye Başkanlığı binası önündebir araya gelen yüzlerce kişi, buradan CumhuriyetMeydanı’na yürüdü.

Cumhuriyet Meydanı’nda kitleye seslenen ŞırnakKESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü HasanDoğan, emekçiler olarak ülkede akan kanın derhaldurdurulmasını istedi. “Özgürlükçü, eşitlikçi, çokkültürlü, çok kimlikli toplumsal dokumuzu yansıtanbir anayasa yapılmalıdır” dedi. Miting halaylarla sonbuldu.

Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi’nde 2 bin kişi 1Mayıs’ı kutlamak için biraya geldi. DİSK ve KESK’inçağrısı ile Sabancı İlköğretim Okulu önünde toplanankitle buradan Şehir Stadyumu’na kadar yürüyüşdüzenledi. Miting bir dakikalık saygı duruşu ve müzikdinletisi ile başladı. Mitingde söz alan KESK dönemsözcüsü Tahir Tekinalp, son dönemlerde DTP’yeyönelik baskılara dikkat çekti. “Kürt sorunundayaşanan çözümsüzlük en çok emekçi ve işçi sınıfınıvurmaktadır. Emekçiler olarak geleceğimizin dağlarabomba olarak atılmasını istemiyoruz” dedi.

DİSK Yüksekova Temsilcisi Sıddık Karagöz ise 1Mayıs’ın tarihçesine değindi.

Batman’da kutlamalar Batman Emek Platformutarafından düzenlendi, Bulvar İş Merkezi önündetoplanan yüzlerce emekçi, Sanat Sokağı’na kadaryürüdü.

Saygı duruşu ile başlayan etkinlikte SES BatmanŞube Başkanı, Petrol-İş Sendikası Batman ŞubeBaşkanı, İHD Batman Şube Başkanı ve DTP İlBaşkanı konuşmalar yaptı.

Eğitim-Sen Batman Şube Başkanı’nın okuduğuaçıklamanın ardından etkinlik sona erdi.

Kürdistan’da 1 Mayıseylemlerinden...

Page 21: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

1 Mayıs’ın ardından... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 21Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

“2010 1 Mayısı’nda artık Taksim’ebarikat kuramayacaklar!”

Sefaköy’den bir işsiz: Taksim’in 31 yıl sonra işçive emekçiler tarafından, en önemlisi de devrimcilertarafından kazanıldığını düşünüyorum. Devrimcidireniş sergileyen tüm güçlerin iradesi gayet iyiydi.Ancak 1 Mayıs’tan birkaç gün önce Çağlayan çağrısıyapan TKP’nin ne kadar Taksim için “emeksarfettiğini” durup düşünmek gerekiyor.

1 Mayıs’tan önce işçi ve emekçilerin Taksimkararlılığını karalayıp sınıf işbirlikçi konfederasyonunkuyruğuna takılarak Kadıköy’e giden EMEP, aslındadüzenin politikalarına “sol”dan hizmet ettiklerinidosta-düşmana göstermiş oldu.

Devrimci güçlerin iradesi Taksim’i kazanmanınyolunu açtı. Bu kazanım işçi ve emekçilere hayırlı veuğurlu olsun.

Faşist sermaye devletinin tam teçhizatlı bir şekildeişçilere, emekçilere ve devrimcilere saldırması, nekadar baskıcı, zorba ve emekçilerin yaşamını hiçesayan bir aygıt haline geldiğini bir kez daha bizleregösterdi. İşçilere, emekçiler saldırısını kınıyorum.Taksim’i artık kazandık. Faşist sermaye devleti 2010yılı 1 Mayısı’nda artık Taksim’e barikatkuramayacaktır.

“Artık Taksim bizimdir!”Sefaköy’den kağıt sektöründen bir işçi: Her

sokakta yine çatışma ve direniş vardı. Taksim’i aldıkama giremeyen birisi olarak her sokağı TaksimTeydanı yaptık. Devrimci dayanışma yine vardı ancakgeçen seneki kadar yoktu diye düşünüyorum.Devrimci gruplar kitleyi yönlendirmekte başarılıolamadılar; kendi gruplarını toplayarak farklı yönleredağıldılar. Burada devrimci dayanışma olmasıgerekiyordu. Artık grupçuluğu bırakıp birleştirici birsiper yoldaşlığını Devrimci 1 Mayıs Platformu olarakörebilmek gerekiyordu. Bunun eksik kaldığıdüşüncesindeyim.

Bazı sendikalar, barikatı aşmaları gerekirken,“Taksim’e girildi” diye anmayı Mecidiyeköy alanındayapmayı tercih ettiler ve barikatı zorlamadılar. Buradasınıf devrimcileri olarak iyi bir tutumumuz vardı.Anmadan sonra sendika ağalarını teşhir ederekalandan ayrılarak Taksim’i zorlamaya gidiyorduk.Sermayenin kolluk güçleri bizlere saldırdı. Çoğuarkadaşımız orada yaralandı. Hatta birisi ölümtehlikesi de atlattı. Bunlar 1 Mayıs mücadelesindeolması gerekenlerdi. Sermayeye karşı işçi sınıfınındirenişiydi. Önceki senelerde olduğu gibi bu sene dezorlandı ve alındı. Artık Taksim bizimdir ve Taksimalanında olacağız. Sermaye ve onların kollukkuvvetleri bizleri zorlamaya çalışsa da o alanı aldık vebir daha terketmeyeceğiz.

“Alanımız Taksim Meydanı’dır!”Şahintepe’den bir işsiz: Bu yılki 1 Mayıs genel

anlamıyla sınıflar mücadelesinde önemli bir yertutacaktı. Ekonomik ve siyasal krizin de etkisiyle işçive emekçiler belli bir arayış içerisindedirler. Bu 1Mayıs işçi ve emekçilerin hoşnutsuzluğunundışavurumu olmuştur. Taksim tartışmalarına gelince;bu ise zaten canı burnunda olan işçi sınıfının öfkesinibilemiştir ve bilindiği gibi 1 Mayıs’ta işçi sınıfına veonun devrimci kimliğine yakışan bir tavır ortayakoymuştur.

30 yıl sonra Taksim’e çıkılmış, Taksim alanı işçi ve

emekçilerin gücüyle zaptedilmiştir. Bundan öncekiyıllarda Taksim üzerinden çatışmalar yaşanmış, ancakTaksim’e çıkılamamıştı. Bu yıl bu engel aşılmıştır.Bundan sonra Taksim Meydanı 1 Mayıs Meydanı’dır.Artık alan tartışması gerici bir tartışmadır. Böylebirşey olmaması gerekir. Alanımız TaksimMeydanı’dır. Herkese, işçi ve emekçilere, bu uğurdabedel ödeyen tüm devrimcilere hayırlı olsun.

“Zorbalık sökmedi!”Sefaköy’den bir metal işçisi: Bu seneki krizden

dolayı çatışmaların daha yoğun geçeceğinidüşünüyordum. İlk alana girişimiz bizler için güzeldi.Polisin panzer kullanmasıyla aramızda açılmalar, yeryer dağılmalar yaşandı. Biraraya gelmekte, ortakhareket etmekte zorlandık. Bu dağılmalaryaşanmasaydı, toplu hareket edebilseydik, daha fazlazorlayarak belki amacımıza ulaşabilirdik diyedüşünüyorum.

Sermayenin köpeklerinin kullandıkları gazbombaları ve tazyikli sular irademizi kırmaya yetmedi.Sermayenin kolluk güçlerinin bu tutumu bizlerin, işçive emekçilerin haklarına karşı ne kadar düşmancahareket ettiklerini açıkça gösteriyordu. Bu bizleriyıldırmadı ve yıldırmayacak. Her geçen gün birazdaha güçleniyoruz ve güçlenmeye devam edeceğiz.Yolumuzun yavaş yavaş açıldığını söyleyebiliriz. Nepahasına olursa olsun istediğimize ulaşacağız. Bütündevrimcilerin, işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma vemücadele günü olan 1 Mayıs’ı kutlu olsun.

“Direnen işçi ve emekçilere selamolsun!”

Şahintepe’den bir tekstil işçisi: Bu sene kararlıbir 1 Mayıs oldu. Gelen kitle kararlı bir kitleydi. Bazıyerlerde iyi direndi, bazı yerlerde direnemedi. Amatoplamında 1 Mayıs’a yakışır bir eylem oldu.Coşkuluydu. Bir dahaki 1 Mayıs’a daha iyi olacağınıdüşünüyorum ve 1 Mayıs’ta direnen işçi ve emekçilereselam olsun diyorum. 1 Mayıs’ta 1 Mayısalanlarındaydık, her yer 1 Mayıs alanıydı!

“1 Mayıs’ı kazandık, Taksim’i de!”Hadımköy’den bir metal işçisi: Bir sene boyunca

hep bugünü bekledim. Hep 1 Mayıs şarkılarıylakendimi bugüne hazırladım. Ve o gün gelip çattığında1 Mayıs ruhuyla alanlarda toplandık. Gördüm kiistenildiğinde bir şeyler başarılabiliyormuş.

Sermaye sınıfı şunu bilsin ki, bir gün gelecek,sömürdükleri, ezdikleri emekçiler onların sonunugetirecek. Yeter ki işçi ve emekçiler ne olduklarını, neistediklerini bilsin.

150 yıl önce işçi ve emekçilerin ne istediklerini,nasıl başarabildiklerini okuduk, yaşadık ve gördük.Tüm baskı ve zulme karşı işçi ve emekçinin Taksim 1Mayıs kazanımını yürekten kutluyorum. Asalakburjuvazi bilmelidir ki, 1 Mayıs’ı kazandık, Taksim’ide kazandık. Onlar 1 Mayıs’ın tatil ilan etmeyemecbur kaldılar.

Bizleri Taksim’e sokmamaya çalıştılar ancak bizleriçin her yer Taksim, her yer direniş alanı oldu.

“Taksim irademiz kırılmadı”Küçükçekmece’den bir grup emekçi: Bir kez

daha sınıfsal kinimiz ve onurumuzla olmamız gereken

yerde, 1 Mayıs alanındaydık. Gurur ve heyecanladoluyduk.

Saat 09.30’da Mecidiyeköy’e ulaştığımızda binleryönünü Taksim’e çevrimişti. Daha yoldaykenPangaltı’da ilk saldırının haberini aldık.Yoldaşlarımızın orada olduğunu biliyorduk. AkşamTV’den izledik, yoğun tazyikli su ve gaz bombalarınarağmen BDSP pankartını sımsıkı tutarak direnişruhuyla karşı duruyorlardı.

Mecidiyeköy’de başta zayıf bir polis barikatı vardı.Düşman ön saldırısını yapmış, kitleyi ikiye bölmüştü.“Yaşasın 1 Mayıs!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hepberaber ya hiçbirimiz!” sloganları MecidiyeköyMeydanı’nı inletiyordu. Biz çoğaldıkça polis barikatıda robokop, çevik, panzer artıyordu. Birden ilksaldırıyla kitle hareketlendi ama sonra çabuktoparlanıp tekrar yönünü Taksim’e çevridi. Amaayrılanlar olmuştu. Bir yandan da alana girenleroluyor, saflar giderek sıklaşıyordu. Karşılaştığımızyoldaşlarla ne yapmak gerektiği üzerine konuştuk.Farklı yollardan Taksim’e çıkmayı deneyebilirdik yada buradaki kitleyle gerekeni yapmalıydık. Kalmayakarar verdik.

DİSK ve KESK temsilcileri aralıksız pazarlığısürdürerek Taksim’i zorluyordu. Kalabalık bir kitleninde Harbiye’de önümüzdeki barikatın açılması içinoturma eylemi yaptığı haberini aldık. Biz desloganlarla oturma eylemi yaptık. Bir süre sonraHarbiye’deki kitlenin Taksim’e yürümesine izinverildiği haberi geldi. Haber alkış ve sloganlarlakarşılandı. Bize de izin verileceği rehaveti, ruh haliegemendi. Böyle olmayınca hemen kürsü oluşturupsaygı duruşuna geçildi. Konuşmalar, sloganlar...

Bu sırada saldırı hazırlıkları başladı. Büyük bir kinve nefretle gaz bombaları atılıp tazyikli su sıkıyorlardı.Kitle geriye çekilmek zorunda kaldı. Sloganlarlasaldırı protesto edildi. Gaz bombaları atılmaya devamediyordu. Panzer de kitlenin üzerine doğru gelmeyedevam etti. Burada farklı yönlere (Gayrettepe, Profilo,Okmeydanı gibi) bölünen kitle gazdan oldukçaetkilenmişti.

İşçiler, emekçiler, işsizler ve kapitalizmden hiçbirumudu olmayan, kahrolası düzenin bütün ezasınıçeken bizler bir kez daha gördük ki, kurtuluşumuzörgütlenerek mücadele etmek ve mücadele alanlarındaözgürleşmekten geçiyor.

Küçükçekmece’den işçi ve emekçilerle 1 Mayıs üzerine konuştuk...

“Artık Taksim bizimdir!”

Page 22: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Avrupa’da 1 Mayıs...22 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Berlin’de 1 MayısBerlin’de saat 10.00’da DGB binasının önünde,

başta DGB, IGM, Ver.di, GEW sendikaları olmaküzere Türkiyeli devrimci örgütler, değişik uluslardandevrimciler ve ilericiler toplandılar. 5 bine yakın işçive emekçinin katıldığı yürüyüş cansız bir atmosferdegeçti. Miting alanına varıldığında biriken kitle ilekatılım onbine yaklaştı.

Yürüyüşte Türkiyeli devrimci örgüt vekurumlardan ATİK, Halk Cephesi, MLKP, KP-İÖ,Dersim Cemati, DTP pankart ve dövizleri ile yeraldılar. Almanlardan ise MLPD, Die Linke, FAU, DKPgibi örgüt ve partiler katılım gösterdiler.

TKİP taraftarları olarak, 70’e yakın bir kitle ileAlmanca “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!”,“Yaşasın sosyalizm!” ve TKİP yazılı pankartlarımız vekızıl bayraklarımızla yürüdük. Eylemin ardındanKreuzberg’de Sol Parti tarafından düzenlenen 1 Mayısşenliğine katılarak informasyon ve yemek standı açtık.

Kreuzberg’de ayrıca “devrimci 1 Mayıs” adıaltında, birincisi saat 13.00’te, ikincisi saat 18.00’deyürüyüşler yapıldı. Saat 21.00’den itibaren poliseylemcilere saldırdı. Geç saatlere kadar sürençatışmada çok sayıda insan yaralandı ve tutuklandı.

Berlin’den TKİP taraftarları

Stuttgart’ta 1 MayısDGB tarafından organize edilen 1 Mayıs mitingi

için kitle Marienplatz’da toplandı. Saat 10.00’dayürüyüşe geçildi. DGB yürüyüşe sadece temsilcidüzeyinde katıldı.

Yürüyüşe Alman partilerinden DKP, KDP, MLPD,Türkiyeli ve Kürdistanlı sol gruplar ve Tamillilerkatıldı. Yürüyüş boyunca “Krizin faturasını yaratanlarödesin!”, “Krize karşı devrim, kapitalizme karşısosyalizm!” sloganları sık sık atıldı.

Mitingte yapılan konuşmalarda kapitalizminkrizine değinilerek, emekçilere yönelik saldırılarkınandı. Eyleme 4 bin işçi ve emekçi katıldı.

Bizler yürüyüşte, önde Marx ve Lenin’in posterleriile “Yaşasın 1 mayıs, yaşasın proletaryaenternasyonalizmi!” pankartımız ve kızılbayraklarımızla yerimizi aldık.

Stuttgart’tan TKİP taraftarları

Köln’de 1 Mayıs kutlamasıDGB Köln tarafından organize edilen Köln’deki 1

Mayıs’a, DGB’nin verdiği rakamlara göre yaklaşık 8bin, yürüyüşe ise 4 bin civarında işçi, emekçi ve gençkatıldı.

DGB binası önünde toplanan kitle saat 12.00’deyürümeye başladı. İşçi kortejlerinde taşınan pankart vedövizlerde ağırlıklı olarak işten atmalar, işyerikapatmalar, kısa çalışma, ücret gaspları, 30 saatlikçalışma haftası, standart asgari ücret gibi talepler dilegetirildi.

Sendika kortejlerini burjuva partileri de dahil,siyasal yapıların kortejleri izledi. Yerli devrimci partive örgütlerden MLPD, DKP, KPD/ ML pankartlarıylayürürken, Die Linke (Sol Parti) de belli birkitlesellikle yürüyüşe katıldı. Bu partiler kriz gündemiolmak üzere yaşanan siyasal hak gasplarına veırkçılığa da işaret ettiler.

Türkiyeli devrimci- demokrat yapılar ise herzamanki gibi yürüyüşün önemli bir bileşeni oldular.Taşıdıkları pankart ve dövizlerde ve attıklarısloganlarda devrim ve sosyalizm şiarlarının yanı sıra

artan polis devleti uygulamaları ve antifaşist sloganlarıöne çıkardılar.

Komünistler olarak eyleme, Almanca açılımlı birbüyük parti pankartı, üzerinde “Krizin faturasıkapitalistlere!” şiarı bulunan Bir-Kar imzalı birpankart, parti bayrakları, Marks-Engels-Leninposterleri ve dövizlerimizle katıldık. TKİP YurtdışıÖrgütü imzalı bildirilerimizi dağıtmanın yanı sıraKızıl Bayrak gazetesi satışı gerçekleştirdik.

Mitingde DGB Köln temsilcisinin yanı sıra çeşitlisendika ve işçi temsilcileri konuşma yaptılar. Tümü dekriz ve daha şimdiden yaşanan sosyal yıkımdanbahseden konuşmacılar örgütlenme çağrısı yaptılar.Miting yapılan kabare gösterisi ve müzik dinletisiylesona erdi.

Köln’den TKİP taraftarları

Hamburg’da 1 Mayıs kutlamasıHamburg’da DGB,Ver.di ve IG-Metal sendikaları

tarafından düzenlenen 1 Mayıs yürüyüşü DGBönünden başladı. En önde yeralan DGB’nin“Krizekarşı mücadele edelim!” pankartının arkasındasendikalar, siyasi partilerden Die Linke, SPD, DKP,MLPD, İran Sosyalist Partisi ile Anti-faşist gruplaryürüdü. Türkiyeli kurumlar ve siyasi örgütler de kendiflamaları ve pankartlarıyla yerlerini aldılar. Eyleme10 bin civarında insan katıldı.

Yürüyüş 1 Mayıs marşı ile başladı. Yürüyüşboyunca 1 Mayıs ve Enternasyonal marşları müzikeşliğinde canlı bir şekilde söylendi. Sloganlar gür birşekilde atıldı.

BİR-KAR olarak eyleme “Kapitalizm krizde,çözüm sosyalizmde” dövizleriyle katıldık.“Kapitalizme karşı 1 Mayıs’ta sosyalizm bayrağınıyükseltelim!” bildirilerini dağıttık ve Kızıl Bayraksatışı yaptık.

Bir-Kar Hamburg

Bielefeld’de 1 Mayıs!Alman Sendikalar Birliği (DGB) önünden başlayan

yürüyüşe 2 bin civarında bir katılım gerçekleşti.Sendikaların arkasında Yeşiller, SPD, Die Linke veMLPD pankartlarıya yer alırken, DİDİF, AnadoluFederasyonu, AGİF ve Kürtler imzasız pankartlarlayürüdüler.

Bizler ise yürüyüşe “Yaşasın 1 Mayıs!” şiarının yeraldığı TKİP imzalı ana pankartımızla katıldık. Bir-KarGençliği ise “Kurtuluş yok tek başına, hepimiz birimiz

için,birimiz hepimiz için!” pankartıylakatıldı.

Yürüyüş boyunca sloganlarımız hiç susmadı.“Artık yeter, krizinizi biz ödemeyeceğiz!”, “Kahrolsunkapitalizm, yaşasın sosyalizm!”, “Herkese için iş,eğitim ve gelecek!”, “Yaşasın enternasyonaldayanışma!” sloganlarını sık sık attık. Toplanmayerinde ise standımızı açarak gazetemizi vekitaplarımızı sattık. Kriz ile ilgili bildirilerimizidağıttık.

TKİP taraftarları/ Bielefeld

Dortmund 1 Mayısı’na faşistsaldırı!

Dortmund DGB’nin düzenlediği 1 Mayıs mitingisabah saatlerinde 2300 kadar göstericiningerçekleştirdiği yürüyüşle başladı.

Bu yıl da faşistler 1 Mayıs eylemine karşı gösteriyapmak için başvuruda bulunmuştu fakat polis izinvermedi. Ancak 300 kadar faşist hiçbir engellekarşılaşmadan Dortmund Merkez İstasyonu’ndan şehirmerkezine kadar 2 km’lik yürüyüş yaptı. 1 Mayısmitinginin yapılacağı alana gelen faşistler taş veşişelerle eyleme saldırdı. Polis saldırıyı engellemekyerine 1 Mayıs eylemine saldırarak safını belli etti.DGB ise saldırıya kayıtsız kaldı ve çekip gitti.Saldırıda yirmiden fazla kişi yaralandı, 300 kişigözaltına alındı.

Bizler 1 Mayıs yürüyüşüne “Kapitalizm barbarlık,çözüm sosyalizm! / TKİP” şiarlı pankartımızlakatıldık. Saldırı sırasında kararlı bir tutum içindeolduk. “Dortmund’da faşizme geçit vermeyeceğiz!”şiarını haykırdık.

Dortmund TKİP taraftarları

Wuppertal’de 1 Mayıs kutlamalarıWuppertal’de bu yıl 1 Mayıs mitingine beklenenin

üzerinde katılım gerçekleşti.

Almanya’da 1 Mayıs gösterilerinden...

1 Mayıs 2009 / Essen

Page 23: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Avrupa’da 1 Mayıs... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 23Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Mitingin öne çıkan şiarının “Krizin faturasınıkapitalistler ödemelidir, işten atmalar son bulmalıdır”oldu. Mitinge göçmen işçiler yoğun bir katılımgösterdiler.

Yürüyüşe Almanca “Emperyalist baskıya, sömürüve ve işsizliğe karşı mücadeleye!” yazılı pankartımızlakatıldık. Ayrıca “Yoksulluğa ve işsizliğe karşı birliktemücadeleye!”, “Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşımücadeleye!”, “Kapitalizm kriz demektir, alternatifisosyalizmdir!” yazılı plaketleri sırtımızda vegöğsümüzde taşıdık. Yürüyüş sırasında ve mitingalanında merkezi bildiri ve krize karşı bültenlerimizidağıttık.

Mitingin ardından Alevi Kültür Merkezi’yle ortakbir etkinlik gerçekleştirdik. Saygı duruşunun ardındankurumlar adına konuşmalar yapıldı. Daha sonra biryoldaşımız kriz ve krize karşı mücadele konulu birsunum yaptı. Programımız müzik dinletisi ile sonbuldu.

Wuppertal’de otonom gruplar da bir mitingdüzenlediler. Eyleme yaklaşık 500 kişi katıldı.

Bir Kar Wuppertal

Essen’de 1 MayısEssen’de 1 Mayıs kapsamında 30 Nisan ve 1 Mayıs

günü etkinlikler gerçekleştirildi.30 Nisan günü MLPD ve TKİP tarafından 1 Mayıs

etkinliği yapıldı. 100’ü aşkın kişinin katıldığı etkinlik 1Mayıs Marşı’nın Almanca ve Türkçe okunmasıylabaşladı. Ardından her iki parti adına konuşmalaryapıldı. Etkinlik her iki dilde söylenen Enternasyonalmarşı, devrimci marşlar, şiirler ve halaylarla son buldu.

1 Mayıs yürüyüşüne komünistler “Kapitalizmbarbarlıktır, çözüm sosyalizmde! / TKİP” ve“İşyerlerinde köle, okulda müşteri, savaşta asker olmakistemiyoruz! / BİRKAR Gençliği” pankartlarıylakatıldılar. Coşkulu yürüyüş boyunca Kürtçe ve Türkçesloganlar haykırıldı.

Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen Enternasyonal1 Mayıs etkinliğinde Parti standı açıldı ve parti tanıtımıyapıldı. Onbinlerin katıldığı etkinlik sırasında pek çokkişi standı ziyaret etti ve çeşitli konularda sohbetlergerçekleştirildi.

Essen TKİP taraftarları

Frankfurt’ta 1 Mayıs...Frankfurt’ta Alman Sendikalar Birliği’nin “Herkese

iş, insanca bir ücret” şiarı ile yüründü. Die Linke, IG-Metall ve Türkiyeli örgütlerin yer aldığı yürüyüşte“Yaşasın 1 Mayıs!”, “Krizin faturasını kapitalistlerödesin!” ve “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”sloganları gür bir şekilde atıldı.

Miting alanına gelindiğine kitlenin sayısı 7 bineulaştı. Çeşitli konuşmacıların yer aldığı kürsüde en çokkrizin sonuçları, işten atılan işçilerin sorunlarıkonuşuldu. Frankfurt’ta işten atılan Avaya işçileribüyük bir katılım gerçekleştirdiler. Geçen yıllara göreişçi yoğunluklu bir 1 Mayıs gerçekleştirildi. TKİP depankartı ve bildirileriyle eylemde yer aldı.

Frankfurt’tan TKİP taraftarları

Nürnberg’de 1 Mayıs kutlamasıBu yılki 1 Mayıs’a katılım geçen yıllardakine oranla

daha fazlaydı. 8 bin kişinin katıldığı 1 Mayıskutlamasına Honsel tekelinin 180 işçiyi işten atmagirişimi damgasını vurdu.

Coşkulu geçen yürüyüşten sonra 1 Mayıs kutlamasısendika binasında devam etti.

Biz işçiler sendikamız IG Metall ile yürüdük.Eyleme sendikaların yanı sıra, partilerden SPD, dieLinke (Sol Parti), MLPD ve KPD Yeniden İnşa ileTürkiyeli, Kürdistanlı, Yunanistanlı, İspanyol ve diğerülkelerden işçi ve emekçiler katıldı. 1 Mayısenternasyonal bir atmosferde kutlandı.

Nürnberg’den işçiler

Avrupa’da 1 Mayısgösterilerinden...

Basel’de devrimci 1 Mayıs!1 Mayıs Basel’de sendikaların oluşturduğu “1 Mayıs komitesi” ve çeşitli devrimci, antifaşist grupların

oluşturduğu “Devrimci 1 Mayıs Platformu” tarafından coşkuyla kutlandı.Devrimci 1 Mayıs Platformu olarak 1 Mayıs alanında sabah 09.00’da toplanmaya başladık. Büyük bir

arabaya ses cihazlarını yerleştirdik sloganlar ve devrimci marşları kasetten verdik. Önceden kasete alınan 1Mayıs çağrısı ve propagandası alanda aralıklarla megafonla verildi. Biz Almanca olarak orak-çekiç amblemlive TKİP imzalı “Sosyal hak gasplarına, işsizliğe, ırkçılığa ve savaşa karşı sosyalizm için mücadelealanlarına!” pankartımızı açtık, Türkçe, Almanca bildirilerimizi dağıttık. Ayrıca BİR-KAR’ın Almanca “Krizkapitalizmin krizidir, faturayı kapitalistler ödesin!” şiarlı bülten dağıtımı yapıldı.

Saat 10.30’da yürüyüş başladı. Devrimci 1 Mayıs Platformu en önde yürüdü. Sendikaların sorunçıkarmadan bunu kabul etmesı Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun alandaki kitlesel gücü ve coşkusuylamümkün olabildi. En önde “Kapitalizmin hatası yoktur, kapitalizmin kendisi hatadır! Sınıf işbirliğinekarşı sınıf savaşı!” şiarının yer aldığı ortak pankart açıldı. Bunu platform bileşenlerinin kortejleri izledi.

Üçbin kişinin katıldığı yürüyüşün yarısına yakınını Devrimci 1 Mayıs Platformu oluşturdu. Görsellik,kitleselik ve içeriğiyle Platform 1 Mayıs yürüyüşüne damgasını vurdu, sendikalar geri planda kaldı. Yürüyüşboyunca konuşmalar ve sloganlarla coşku egemen kılındı. Ses cihazı eşliğinde kitleyle birlikte alanaEnternasyonal marşı okunarak girildi. Bu durum kitlede coşku yarattı.

Özetle, yürüyüşe gerçek anlamda devrimciler damgasını vurdu ve 1 Mayıs devrimci olarak kutlandı. Bubaşarıyı elbette 1 Mayıs’ın ön çalışmalarına borçluyuz. Platform olarak haftalık toplantılarla yoğun hazırlıklaryaptık. Ortak meteryallerimizi yaygınca kullandık. Bizler TKİP olarak kendi cephemizde ayrıca anlamlı birçalışma örgütledik. Şehrin merkezi yerlerini afişlerimizle süsledik. Yoğun bildiri dağıtımı yaptık ve katılımiçin emek harcadık. 60 kişilik kortejimizle yürüyüşte yerimizi aldık.

TKİP Basel taraftarları

Cenevre’de coşkulu 1 MayısCenevre’de de 2009 1 Mayısı coşkuyla kutlandı. Yaklaşık 4 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen eyleme

sendikalar, siyasi partiler, ilerici ve devrimci kurumlar pankartlarıyla katıldılar.Kitlenin geçtiği güzergahta banttan söylenen Enternasyonal Marşı’na hemen tüm kortejlerin eşlik etmesi

oldukça etkileyici idi.BİR-KAR olarak günün anlamına uygun kortejimizle, pankartımızla, dövizlerimizle, bildirilerimizle

Cenevre’deki 1 Mayıs kutlamasındaki yerimizi aldık. Yürüyüş boyunca yaygın bildiri dağıtımıgerçekleştirerek “Yaşasın 1 Mayıs! Kahrolsun kapitalizm! Yaşasın sosyalizm!” sloganlarını atmamız belli birilgiye yol açtı.

Kortejimizin önünde yürüyen İsviçre’nin tek sendikası olan UNI yanımıza gelerek Taksim’deki sokakçatışmalarını selamladı. Eyleme kortej oluşturarak katılan tek Türkiyeli grup olduk.

Cenevre BİR-KAR

Fransa’da 1 MayısFransa’da 2009 1 Mayısı, bir taraftan kapitalizmin krizine, diğer taraftan ise hükümetin yıkım

politikalarına karşı hareketliliğin olduğu bir atmosferde kutlandı. Bu nedenle, 1947’den beri ilk defa sendikalbirlik sağlandı.

Aylardır süren grev dalgası ve işçi eylemleri bu birliği zorunlu kıldı. Hatta son zamanlarda iki genelgrevin olduğu ülkede 2 ile 3 milyon işçi ve emekçinin sokaklara dökülmesi çok doğal bir durum gibigörülmeye başlandı. Öte yandan sadece yürüyüş, grev ve gösterinin yetersiz olduğu sonucuna varan bir kesimise sesini duyurmaya başladı. Son haftalarda kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bazı fabrikalardayöneticileri rehin almak gibi daha radikal eylemler gerçekleştirildi. Hükümet ve burjuvazi bu radikalleşmekarşısında hem telaşlanıp hem de yeni yasalara başvurmak zorunda kaldı.

Bu sıcak gelişmelerin yaşanıyor olması 1 Mayıs gündemi bakımından özel bir önem taşıyordu. Bunedenle Fransa genelinde 300 yerde yürüyüş ve gösteri düzenlendi. Sadece Paris’teki yürüyüş 160 bin kişikatıldı. Ülke genelinde ise gösterilere 1 milyon 200 bin kişi katıldı.

Paris’teki eyleme Türkiyeli örgüt ve partiler ortak bir biçimde katılarak devrimci dayanışmanın güzel birörneğini sundular.

Rotterdam’da 1 Mayıs1 Mayıs çalışmaları Şubat ayından itibaren başlatıldı. 20091 Mayısı “Sosyalizm bir hayal değildir!” şiarı

çerçevesinde örgütlendi.1 Mayıs günü saat 18.00’de Rotterdam belediye binasının önünde çeşitli uluslardan işçiler ve emekçiler

kızıl bayraklarıyla toplanmaya başladılar. 18.30’da kitlenin hep bir ağızdan Enternasyonal Marşı’nısöylemesiyle program başladı. Saat 19.00’da yürüyüşe geçildi.

Eyleme, Hollandaca “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!” şiarlı pankartımız ve kızıl bayraklarımızlakatıldık. 1 Mayıs öncesi ve alanda, “TKİP mücadeleye çağırıyor! 1 Mayıs’ta kavga alanlarına!” ve “İşçisınıfının devrimci partisi TKIP 10. yılında! İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!” başlıklıbildirilerimizi yaygın olarak dağıttık.

1 Mayıs eylemine yaklaşık 1000 kişi katıldı. Konuşma ve kültürel etkinliklerin ardından eylem sona erdi.Hollanda’dan TKİP taraftarları

Page 24: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Başbuğ’un açıklamaları...24 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 29 Nisan günüson süreçteki gelişmelerle ilgili basın toplantısıgerçekleştirdi. Toplantıda gömülü silahlara veErgenekon’a ilişkin verdiği yanıtlar öne çıktı. Başbuğ,açıklamalarının önemli bölümünü Ergenekonsoruşturmasına ayırdı. Öte yandan Başbuğ’uniddialarına konunun taraflarından yalanlama geldi.

Başbuğ’un konuşmasında dikkat çeken nokta, “azkonuşma kararı alan, iletişim tekniği olarak‘zamanında, yerinde’ konuşmayı benimseyen” İlkerBaşbuğ’un iki hafta arayla üst üste konuşmasıdır. Öyleanlaşılıyor ki, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ,Ergenekon’un son dalgasındaki mühimmat vemuvazzaf subaylarla ilgili tartışmalar orduyuyıpratmaya başlayınca konuşmaya mecbur kaldı.Konuşmanın ağırlığı ise, Ergenekon soruşturmasınınortaya saçtıklarıyla ordu arasında bir bağ olmadığınıispatlamaktan ibarettir.

İlker Başbuğ, Ergenekon davası kapsamında elegeçirilen askerî mühimmatın hiçbirinin TSK’nınenvanterine kayıtlı olmadığını iddia etti. Oysa,diğerleri bir yana emekli Binbaşı Fikret Emek’inevinde çıkan cephanelik ve aldığı hapis cezası bile buiddiayı çürütmeye yeter.

İlker Başbuğ’un, “Poyrazköy’deki İSTEK Vakfıarazisinin asker kontrolünde tutulmadığı ve TürkiyeCumhuriyeti vatandaşı olan herkesin giripçıkabileceği” şeklindeki sözleri de Poyrazköy MuhtarıÖzcan Bayraktar tarafından yalanlandı. Basınakonuşan muhtar Bayraktar şunları söyledi: “Burası 50yıla yakındır askerî bölge ve asker kontrolünde. SATkomandoları belli noktalarda kontrol noktalarıoluşturarak belli noktalardan ileri geçilmesine izinvermiyorlar. Muhtar olarak ben bile İSTEK Vakfıarazisi ve çevresine giremiyorum. SAT komandolarıkimseyi bırakmıyor. Arazi sahipleri dahi komutandanizin alıp yanlarına asker verilerek bölgeyegirebiliyor.”

Bölgede yaşayan ve İSTEK Vakfı arazisinin eskisahibi Kadir Nurcan da, “Asker on yıllardır burayakimseleri sokmuyor. Siviller burada tapulu arazilerinegiremiyor. Sivillerin buralara rahatça girebildiğidoğru değil” şeklinde konuştu. Dahası sözkonusu yeregiden gazeteciler, Poyrazköy Muhtarı Bayraktar’ınsözlerini doğrulayan bir uygulama ile karşılaştı.

İlker Bağbuğ’un “GATA’ya sevkler AdaletBakanlığı’nın gözetiminde yapılmaktadır” yönündekiaçıklamasını ise, bizzat Adalet Bakanı Mehmet AliŞahin yalanladı. Ergenekon davasından tutuklugenerallerden Veli Küçük dışındakiler uzun süredirGATA’da tedavi görüyor. Bunların önemli bir kısmıGATA’nın verdiği sağlık raporu üzerinden tahliyeedildi. Oysa, Adalet Bakanlığı yönetmelik vetüzüklerine göre, Ergenekon tutuklusu generallerin deen yakın üniversite hastanesi olan İstanbulÜniversitesi tıp fakültelerine sevki gerekiyordu. Fakatgenerallere bu konuda da bir ayrıcalık gösterildiğianlaşılıyor.

İlker Başbuğ’un: “Bölücü terör örgütünün ortadankaldırılması için Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetiminde bu işe aktif olarak dahil olması zorunludur”şeklindeki sözleri, Kürt sorunu konusunda gelenekselinkar, imha ve asimilasyon politikalarında sermayedevletinin tepesindeki uyumu işaret ediyor.

İlker Başbuğ’un konuşmasının bütünündeErgenekon’la ilgili bölümü bir yana bırakırsak,özellikle dış politika alanında ve ABD’nin bölgeselplanları doğrultusunda, Hükümet ve Genelkurmayarasında da tam bir uyum olduğu gözleniyor.Başbuğ’un, Ermenistan konusunda BaşbakanErdoğan’ın cümlelerini hatırlatıp, “Sayın Başbakan’ıngörüşlerine aynen katılıyorum” sözlerini de buçerçevede değerlendirmek gerekir.

Elbette, Türk dış politikasının ne olduğunu ve nasılbelirlendiğini anlamaya çalışırken, Türkiye’dekiburjuva sınıf egemenliği, buna dayalı burjuva devletigerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Burjuvazi ve onundevleti, iç ve dış politikayı şekillendirmekte vebelirlemektedir. Yine gözden kaçırılmaması gerekenbir diğer temel etken de, Türk burjuvazisininemperyalizme göbekten bağlı bulunduğu, dolayısıylaTürk dış politikasının bütün temel unsurlarınıemperyalizme bu bağımlılığın belirlediği gerçeğidir.

Özenle altı çizilmelidir ki, Türk burjuvazisininizlediği dış politika çizgisi temelde ABDemperyalizmi tarafından belirlenmekte, temel tercih veyönelimler buna göre şekillenmektedir. Çünkü,Türkiye emperyalizme iktisadi temel üzerinde çokyönlü, çok boyutlu bağımlı bir ülkedir ve bugünAmerikan emperyalizminin köleci egemenliğialtındadır. Türkiye NATO üyesidir ve bu üyeliğinNATO hizmetinde savaşa girecek bir sadakatdüzeyinde olduğunu defalarca göstermiştir.Türkiye’nin dört bir yanı NATO ve ABD askeri üs vetesisleriyle kaplıdır. İhtiyaca göre ABD emperyalizmiOrtadoğu halklarına karşı bu üsleri dilediğincekullanabilmektedir.

Gerici bir burjuva sınıf devleti olarak Türksermaye devletinin kendi özel çıkar, ihtiyaç, kaygı vehasaplarından kaynaklı kendine özgü tutumlarıbulunsa da, bu kendini dış politikada da belli sorunlarve tutumlar üzerinden gösterse de, bu özgül sorunlar,temelde bağımlılık ilişkileri tarafından belirlenentemel tercihleri ve yönelimleri değiştirmemektedir.

Türkiye’nin dış politikasını temelde hep emperyalizmebu bağımlılık ilişkileri belirlemektedir.

Ayrıca, Türk burjuvazisinin yaşadığı palazlanmayabağlı olarak beliren yeni çıkar ve ihtiyaçları, iç ve dışpolitikada da yeni tercih ve yönelimlere nedenolmuştur. Türkiye kapitalizmi gelişmiş, Türkburjuvazisi, aşırı bir iç sömürü ve soyguna dayalısermaye birikimi içinde sürekli palazlanmıştır. Bubirikimin yarattığı yeni ihtiyaçlar kadar, dünyadadevrim ve sosyalizm dalgasının yarattığı sınıfsal korkuda burada temel bir rol oynamıştır. Bu ihtiyaçlar vekorkular, aynı zamanda Türk burjuvazisinin dünyaemperyalizmiyle yeni düzeyde bir bütünleşme vebağımlılık ilişkisinin zeminidir.

ABD emperyalizmiyle kurulan çok yönlü ve köklükölelik bağlarının sürdürücüsü durumundaki uşaktakımının en başında ise generaller gelmektedir.Amerikancı generaller takımı, Türkiye’ninemperyalizmle ilişkileri üzerine en ufak bir tartışmadahi yapmıyor, yapamıyor. Tersine, bu bağımlılığınaskeri ve siyasal simgesi durumundaki NATO vePentagon’la ilişkilerin en hararetli savunucusu ve fiiliyürütücüsü bizzat generallerdir. Generallerin siyasalyaşam üzerindeki egemenliklerinin çerçevesini deoluşturan “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi”ne, “ABDile ilişkiler tarihseldir ve çok yönlüdür” temelgörüşünü yerleştiren ve bunu “NATO’daki rolümüzükorumalıyız, NATO’nun farklılaşan siyasetindeyerimiz olmalı” temel hükmü ile birleştiren de bizzatonlardır.

Ordu, sermaye devletinin en temel kurumudur,onun omurgasıdır. Sermaye düzeninin organik birparçasıdır. Sermaye düzeni ise sömürü ve kan üzerinekurulu bir düzendir. İlker Başbuğ sadece orduyu değil,onun şahsında sermaye düzenini de savunuyor.Konuşmasının temel dokusunu da bu yaklaşımoluşturuyor. Fakat savunmaya çalıştıkları düzençürümüş ve yıkılmayı bin kere hak etmiş bir düzendir.Önemli olan, bu temel gerçeğin işçi ve emekçileredaha somut gösterilebilmesidir.

Başbuğ, sermaye düzenin bekçisi olan orduyu aklamaya çalıştı…

Çürümüş düzene ve kurumlarına karşımücadeleyi yükseltelim!

Page 25: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Taksim’de uluslararası dayanışma!ATV-Sabah grevcilerinin her Cumartesi akşamı

gerçekleştirdikleri eylemlerinde bir kez daha sınıfdayanışması vardı.

Direnişteki Kurtiş, Meha, Sinter, Desa işçilerininyer aldığı yürüyüş geçmiş haftalarda oldğu gibi saat19.00’da Taksim Tramvay Durağı’nda toplanılmasıylabaşladı. ATV-Sabah grevcilerinin uluslararası alandakimeslektaşlarının örgüt temsilcilerinin de bulunduğueylemde Ver.di, DKP, Sol Parti (Almanya) ve Attactemsilcileri de bulundu.

En önde “Sabah-ATV grevi sürüyor, dayanışmabüyüyor! / TGS” ve üç dilde, “Uluslararasıdayanışma” pankartları açtılar. Meha ve Kurtiş işçilerieyleme kendi dövizleriyle katıldılar.

Yürüyüşte İstiklal Caddesi üzerinde bulunan LCWaikiki ve Desa Deri mağazaları önünden geçerkenLC Wakiki ve Desa Deri patronları protesto edildi.

Yürüyüş ve eylem boyunca, “Grev, grev, grev...”,“Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Grev sürüyordayanışma büyüyor!”, “Sabah’a boykot grevedestek!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”,“Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Direne direnekazanacağız!”, “Kurtiş/ Desa/ Sinter/ Meha işçisiyalnız değidir!” sloganları atıldı. 1 Mayıs Marşı hepbir ağızdan söylendi.

Galatasaray’a Lisesi’ne gelindiğinde basınaçıklaması gerçekleştirildi. Ardından dayanışmacılarbirer konuşma yaptılar.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Hyundai’de işten atmalar…Kapitalist patronların Bursa ve İstanbul’dan sonra

en çok iş akdi feshettikleri ve ücretsiz izin uygulamasıyaptıkları Kocaeli’nde Hyundai’nin yan kuruluşu olanAssan Hanil Oto Yan Sanayi’den 21 işçi işten atıldı.

Kocaeli’nin Alikahya beldesinde kurulu bulunanAssan Hanil Oto Yan Sanayi’de sendikal örgütlenmeyeizin vermeyen ve bunu türlü baskılarla engelleyenAssan patronu işten atma saldırısını sendikalörgütlenmenin önüne geçmek ve fabrikadaki ücretleridüşürmek amacıyla gerçekleştirdi. Atılan işçilerinyerine ise asgari ücretle çalışan başka işçiler alındı.

İşten atılan 21 işçi Alikahya merkezde birarayagelerek fabrika önüne yürüdü ve açtıkları işe iadedavalarıyla hukuki sürecin takipçisi olacaklarınıduyurdular.

Kızıl Bayrak / Kocaeli

Kurtiş’te kazanıncaya kadar...Topkapı’da Kurtiş Matbaası’nda direnişlerini

sürdüren işçiler geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetgazetesi önünde gerçekleştirdikleri eylemin ardından23 Nisan günü yine Şişli’deki gazete binasıönündeydiler.

Cevahir İş Merkezi önünde toplanan işçilerburadan sloganlarla Cumhuriyet gazetesi önünegeldiler. “Alacaklarımız ve onurumuz içindireniyoruz!”, “Aylardır ücretlerimiz ödenmedi,istedik işten atıldık! Haklarımız gasp edilemez! /Kurtiş İşçileri” ozalit pankartları açan işçiler gazeteönünde basın açıklaması yaptılar. CumhuriyetGazetesi yayınlarının Kurtiş Matbaasıyla çalıştığını,çıkan birçok kitapta alınterilerinin olduğunu hatırlatandirenişçi işçiler seslerini duyurana kadar eylemyapmaya devam edeceklerini söylediler.

Basın açıklamasının ardından direniş yerlerine

dönmek için yola çıkan Kurtiş İşçileri Topkapı 2.Matbaacılar Sitesi girişinden direniş yerine kadar alkışve sloganlarla yürüdüler.

Kurtiş İşçileri yürüyüş ve basın açıklamasıboyunca “Yaşasın Kurtiş direnişimiz!”, “Direne direnekazanacağız!”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”,“Krizin faturası patronlara!”, “Ücret hakkımız gaspedilemez!” sloganlarını attılar.

Kızıl Bayrak / İstanbul

ATV-Sabah’la dayanışma...ATV-Sabah emekçilerini 28 Nisan günü, 1980

yılında “Banknot Matbaa” grevini yaşanan işçilerziyaret ettiler. TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi,“Banknot Matbaa” grevcilerinin ziyaretinin işçi sınıfımücadelesindeki önemine işaret etti. Grevlerininsadece sendikal mücadeleyi değil Başbakan’ın medyapatronlarıyla olan ilişkilerini de kapsadığını belirtti.

Ziyarette “Grev sürüyor, direniş büyüyor!”,“ATV’de Sabah’ta sendika kazanacak!” sloganlarıatıldı. 1980’deki “Banknot Matbaa” grevini yaşayanCahit Hancıoğlu ve Kemal Çınar’ın da söz alarakduygu ve düşüncelerini ifade etti.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Kocaeli’de belediye işçilerindeneylem

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işçileri 27 Nisangünü Merkez Bankası’nın önünden AKP İl binasınınönüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. 500 kişininkatıldığı yürüyüşün ardından binanın önüne “Buzulmü durdurun!” yazılı siyah çelenk bırakıldı.

Ses aracının üzerinden yürüyüş boyunca sürecianlatan ve Büyükşehir Belediyesi’nin baskı vetehditlerini teşhir eden Bedriye Yıldızeli, “15 gündürbelediye işçilerine sendika değiştirmeleri yönündebaskı yapılıyor. 20 yıldır işçilerin öz örgütlülükleriolan Belediye-İş Sendikası’na buna benzer birçokbaskı söz konusuydu...’’ dedi.

Ardından Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi FarukBüyükkucak söz aldı. Belediye-İş Merkez YönetimKurulu Üyesi ve Örgütlenme Sekreteri Ali Çelenk iseTürk-İş, DİSK ve KESK’in 1 Mayıs’tan sonraKocaeli’nde karargah kurması gerektiğini söyledi.

Yürüyüş boyunca sık sık “İşveren güdümlüsendika istemiyoruz!”, “Zafer direnen emekçininolacak!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları

atıldı.Kızıl Bayrak / Kocaeli

Karşıyaka Belediyesi / Kent-Aşişçisi direnişte!

İzmir Karşıyaka Belediyesi’nde çalışmakta olanKent-Aş’ye bağlı kadrolu işçiler 1 Mayıs’ın arifesindeişten çıkartma saldırısıyla yüzyüze kaldılar. 700’denfazla park, bahçe, temizlik işçisinin çalıştığı Kent-Aş300’den fazla işçiyi sokağa koyma kararı verdi.

İşten çıkarma saldırısına karşı 29 Nisan günübaşlayan eylemlilikler 30 Nisan günü de KarşıyakaBelediyesi binası önünde devam etti. Belediye önündeöğle saatlerinden itibaren toplanmaya başlayan Genel-İş üyesi yüzlerce işçi, “Yılgınlık yok tek başına, yahep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne direnekazanacağız!” , “Kent-Aş işçisi yalnız değildir!”, “İş,ekmek yoksa barış da yok!”, “Yaşasın Genel-İş,yaşasın DİSK!” , “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!” ,“İşçiye uzanan eller kırılsın” sloganları attılar.

Kızıl Bayrak / İzmir

Meha işçileri Kadıköy’de!Gaziosmanpaşa Elmabahçesi’nde direnişlerini

sürdüren MEHA Tekstil işçileri 29 Nisan günüKazancı, Şişhane ve Kadıköy’de katıldıkları 1 Mayısşehitleri anmalarının ardından Kadıköy’de LC Waikikimağazasının önünde eylem yaptılar.

Kadıköy Altıyol’dan “Yaşasın LC Waikiki-MehaTekstil direnişimiz!” pankartı ve dövizleriyle BahariyeCaddesi üzerindeki Waikiki mağazası önüne yürüyenişçiler haklarının gaspından sorumlu olan Waikiki’yiprotesto ettiler.

“Sadaka değil, alınterimin karşılığını istiyorum!”,“Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Kurtuluş yok tek başına,ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “LC Waikiki’denalışveriş yapma suça ortak olma!” dövizlerinin açıldığıeylemde direnişçi işçiler konuşmalar yaptılar.

Meha Giyim işçileri eylem boyunca “Emek hırsızıLC Waikiki!”, “Waikiki alma suça ortak olma!”, “İşçidüşmanı LC Waikiki!”, “İşten atmalar yasaklansın!”,“Krizin faturası patronlara!”, “İşçiye destekWaikiki’ye boykot!”, “İşçilerin birliği sermayeyiyenecek!” sloganlarını attılar. Kolluk güçleri iKadıköyLCW mağazası önünde yoğun güvenlik önlemlerialdılar.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Sınıfa karşı sınıf! Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 25Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

İşçi ve emekçi hareketinden…

Page 26: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Sağlık hakkı mücadelesinindeneyimleri paylaşıldı...

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu(HSGGP) Halkların Sağlık Hareketi ile ilgili 29 Nisanakşamı İstanbul Tabip Odası’nda etkinlik düzenledi.

Hareketin yurtdışı temsilcilerinin de katıldığıpanelde sağlığın en temel insan hakkı olduğuvurgulandı. Dünyada yürütülen sağlık hakkımücadelesinin deneyimleri paylaşıldı.

Panelin açılış konuşmasını Herkese Sağlık GüvenliGelecek Platformu adına yapan İTO Genel SekreteriDr. Hüseyin Demirdizen, sağlık hizmetinin sadecesağlık profesyonelleri ile yürütülemeyeceğini, sağlıklıolanlara verilen bir hizmet olduğunu belirtti. Sağlıkalanında önümüzdeki dönem yaşanacaklara ilişkinuyarılarda bulundu.

Panelde ilk konuşmayı yapan Güney AfrikaUniversity of the Western Cape’den Prof. DavidSanders, Halkların Sağlık Hareketi’nin (PHM) genelbir tanımını yaptı. Dünyadaki zenginliğin giderekarttığına değinen Sanders, yoksulluktan kaynaklananhastalıkların da arttığına işaret etti. PHM’in bu artışakarşı kurulduğunu ifade etti. Sağlık konusundahükümetlere baskı kurmak için insanların bir arayagelmesi gerektiğini belirtti.

Avustralya La Trobe University’den Doç.Dr. DavidLegge ise PHM kapsamında verilen eğitimlerinöneminden bahsetti. Halkın Sağlık Hareketikapsamında kurulan üniversitelerde çeşitli ülkelerdeşimdiye kadar dört kurs düzenlendiğini kaydetti.Yapılan diğer konuşmalardan sonra panel soru-cevapbölümüyle son buldu.

Sağlıkçılardan başhekime çağrıSES Aksaray Şubesi ve İTO, Vakıf Gureba

Hastanesi’nde yaşanan sorunlara ilişkin 30 Nisan günüHastane Başhekimlik binası önünde eylemgerçekleştirdi.

“SES” pankartının açıldığı eylemde, “Başhekimasılsız suçlamayı bırak, görevini yap!”, “İnsancaçalışma koşulları istiyoruz!”, “Baskıya, keyfiyönetime son!”, “Köle değil sağlıkçıyız!” ve “Keyifyapmıyoruz. Günde 9-10 saat, nöbette 32 saatçalışıyoruz!” dövizleri taşındı.

Basın açıklamasını SES Aksaray Şube BaşkanıSongül Beydilli okudu. Beydilli, Vakıf Gureba’dayaşanan şiddete değindi ve ortopedi servisininsağlıksız koşulları nedeniyle 14 Nisan’da yaptıklarıeylem sonrası, Devlet Bakanı Hayati Yazıcıoğlu’nunhastaneye baskın bir ziyaret yapmak zorunda kaldığınıifade etti. Başhekim Turan Aslan’ın asistanlarısuçlamasını kınadı, Aslan’ı sözlerini geri almaya veözür dilemeye çağırdı.

Eylemde, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Güvenliortamda güvenli çalışma!”, “İnsanca çalışmakistiyoruz!”, “Başhekim suçlama, görevini yap!”sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

ÖRMA işçisi hakkını arıyor…

“İşçilerin birliği patronları yenecek!”

Esenyurt-Büyükçekmece’de kurulu bulunan ÖRMA Tekstil A.Ş.’ye bağlı GİZEM adlı taşeron firmadaçalışan 164 işçi, ücretsiz izine çıkarılmalarının ardından, patronun makineleri kaçırıp fabrikayı kapatmasıylakarşılaştılar.

26 Nisan günü işbaşı yapmak üzere fabrikaya gelen işçilere, fabrikanın kapandığı ve çıkışlarının verildiğisöylenmişti. İşçiler, iki aydır zorunlu mesailerle sürekli üretim yapıldığını, birikmiş ev kiraları, kredi borçlarıolduğunu ve haklarını almak için her yola baş vuracaklarını ifade etmişlerdi.

ÖRMA işçileri, üretimin halen devam ettiği ÖRMA 2 fabrikası önünde ücretlerini almak için 28 Nisansabahı saat 10.00’da toplandılar. Fabrika önünde yaptıkları açıklamada, patronun iki ay öncesinde fabrikayıtaşerona devredip bazı işçilere, “hakları saklı kalmak kaydıyla devri” onaylayan tutanak imzalattıklarınıbelirttiler. Ücret haklarının yanısıra işten çıkartıldıklarına dair belge isteyen işçilere, patron temsilcisitarafından 1 Mayıs’a kadar işçilerin işten çıkartıldıklarına dair fesih bildirimi yapılmayacağı belirtildi.İşçilerin ücretlerinin bir kısmının bankaya yatırıldığı bilgisi verildi.

Banka hesaplarında para olmadığını söyleyen işçiler 28 Nisan sabahından itibaren fabrika önündebeklemeye devam etti. İşveren, temsilcisi aracılığıyla ücretlerin bir kısmının elden verileceğini söyleyerektoplanan işçilerin gücünü parçalamaya çalıştı.

İşçiler bir komite oluşturarak kapatılan işyerinin bahçesinde beklemeye başladılar. Patron, işçilerin dışarıçıkması için jandarmaya haber verme tehditi savurdu. Fabrika önündeki sessiz, dağınık ve hedefsiz bekleyişsonucu sadece Nisan ayı ücretlerini alabildiler.

İhbar ve kıdem tazminatları ödenmeyen işçiler, 29 Nisan günü haklarını almak için eylem yapma kararıalarak direnişlerini sürdürmeyi kararlaştırdılar. İlk gün işçilerin tamamı eyleme katılırken 2. gün katılımazaldı. 3. gün ise fabrika önüne gelen az sayıda işçi eylem kararı aldı. İşçiler fabrika önünde dövizler vekartondan pankart hazırlayarak Evren Sanayi Bölgesi’nden Esenyurt’ta bulunan ana firma önüne kadarsloganlarla yürüdüler ve “Patron kaçtı!.. ÖRMA’dan hakkımızı alacağız/Atılan İşçiler” imzalı pankartıtaşıdılar.

“Patronlar villada işçiler sokakta!”, “Patronun eli işçinin cebinde!”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”,“Tazminat hakkımız için direniyoruz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “İş, ekmek, adalet!”, “Kıdem hakkımız,söke söke alırız!”, “İşçilerin birliği patronları yenecek!” sloganları sıkça atıldı.

ÖRMA fabrikasının giriş kapısına gelerek giriş çıkışları engelleyerek eylemlerini sürdürdüler. Girişkapısından giremeyen patronlar arka kapıdan araçla gizlice giriş yaptılar. Patronun haber vermesi sonucujandarma gelerek işçilerin direnişini engellemeye çalıştı. İşçiler yaşadıkları durumu jandarmaya anlatarakdirenişlerine devam ettiler. Haklarını alana kadar eylemlerine devam edeceklerini bildirerek saat 16.00’dafabrika önünden ayrıldılar.

ÖRMA-Gizem Tekstil işçileri 30 Nisan günü Esenyurt ÖRMA önünde saat 17.00’de bir araya geldi.Fabrika önünde “ÖRMA’ dan hakkımızı alacağız! / Atılan Örma İşçileri” şiarlı pankart açıldı. Sloganlarlapatronu hesap vermeye çağırdı.

ÖRMA işçilerinin çıkış saatine kadar eylem devam etti. Çıkan işçileri kitle “Kurtuluş yok tek başına, yahep beraber ya hiçbirimiz!” sloganıyla desteğe çağırdı. İşçilere seslenen bir konuşma yapıldı. Gizem Tekstilişçilerinin yaşadıklarını çalışmakta olan işçilerin de yaşayabileceğine değinildi. Patronun fabrikayı kapatıpkaçması veya işten atılma beklenmeden işçilerin örgütlenmesi gerektiği vurgulandı. Eylem 1 Mayıs’a yapılançağrıyla sonlandı.

Kızıl Bayrak / Esenyurt

Sınıfa karşı sınıf!26 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

27 Nisan 2009 / Kocaeli

Page 27: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm! Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 27Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Gençlik hareketinden...Gençlik 1 Mayıs’ta Taksim’de!

İstanbul Üniversite Öğrencileri 29 Nisan günüyaptıkları basın açıklamasıyla 1 Mayıs’ta Taksim’deolacaklarını haykırdı.

Öncelikle İstanbul Üniversitesi Öğrencileri kendibulundukları fakültelerinde toplanarak sloganlarlakantin, yemekhane, bahçe ve katları dolaştı. Yapılankonuşmalarda, ‘77 1 Mayısı’na değinildi ve Taksimiradesinin gösterilmesi gerektiği vurgulandı, 1 Mayıs’açağrı yapıldı.

Fen-Edebiyat Fakültesi Öğrencileri, yapılankonuşmaların ardından sloganlar ve alkışlarla diğerfakülteleri de dolaşarak açıklamanın yapılacağıMerkez Kampüs ana kapısı önüne geldi. Burada diğerüniversite öğrencileriyle buluşuldu.

Merkez Kampüs öğrencileri de ana kapıdan çıkışyaparak eyleme katıldı.

Saat 13.30’da başlayan açıklama Türkçe ve Kürtçeokundu. “Üniversiteler 1 Mayıs’ta Taksim’e”pankartının taşındığı eyleme 150 kişi katıldı. Eylem 1Mayıs marşının okunmasıyla sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

YTÜ Öğrencileri “Kriz vegeleceksizlik” dersindeydi...

Rektörlüğün vermiş olduğu “ihtiyati tedbir kararı”gereğince üniversiteye alınmayan YTÜ öğrencilerininkapı önündeki direnişleri sürüyor. Her gün kapıönünde çeşitli etkinliklerle rektör-polis-İP/TGB çetesiişbirliğini teşhir ediyor, eğitim hakkımızınengellenmesini protesto ediyoruz. Bu kapsamda ikigün üzerinden planlanan “Alternatif Üniversite”nin ilketkinliğini 28 Nisan günü gerçekleştirdik. Kapitalizminkrizi ve geleceksizlik üzerinden yürüttüğümüztartışmaya Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER)Başkanı Zeynel Nihadioğlu ve direnişteki Meha veKurtiş işçileri katıldı.

Önce üniversiteye alınmayan bir arkadaşımızdireniş sürecini anlattı. Daha sonra kendi süreçlerinianlatmak için sözü Kurtiş işçisi aldı, direnişlerinibundan sonra da kararlılıkla sürdüreceklerini ifadeetti. İkinci olarak ise Meha işçisi konuştu. Nedendirenişte olduklarını anlattı. Sorunlarının kaynağı aynıolan direnişteki diğer işçilerin ve öğrencilerinmücadelelerini ortak olarak verebilmesi gerekliliğinidile getirdi. TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğluise, nasıl ki rektörlüğün üniversitelerde hakkını arayanöğrencileri üniversite dışında bırakmak gibi bir niyetivarsa, tersanelerde de hakkını arayanların işlerindenedildiğini söyledi. Bu sene de Meha ve Kurtiş işçilerigibi Taksim’de olacaklarını ifade etti. Daha sonraöğrenciler tarafından işçilere sorular yöneltildi. Sorucevap bölümünden sonra hep birlikte Avusturya İşçiMarşı söylendi. Sloganlarla etkinlik bitirildi.

YTÜ Ekim Gençliği

Ege’de 1 Mayıs yürüyüşüEge Üniversitesi öğrencileri 29 Nisan günü

gerçekleştirdikleri yürüyüşle 1 Mayıs’a çağrı yaptılar.YDG, SGD, ÖGD, DGH ve Emek Gençliği’ninörgütlediği, Ekim Gençliği, KÖZ, Genç-Sen veGençlik Derneği’nin desteklediği eylem EdebiyatFakültesi önünde başladı.

E Cafe önünden Gıda Cafe’ye dönülen arada sivilpolisler yürüyüşü engelledi. Uzun tartışmalarınardından gerçekleştirilen oturma eyleminden sonrayürüyüş devam etti.

Yürüyüş Gıda Cafe önünden coşkulu sloganlarla

sürdü. Ziraat Fakültesi içinden geçilerek1 No’luyemekhane önünde son buldu. Burada okunan metindeüniversitelerde neo-liberal politikalara değinilerekgeleceksizlik konusu işlendi ve 1 Mayıs’ta alanlaraçağrı yapıldı. “Yaşasın 1 Mayıs, bıji yek gulan!”sloganıyla son bulan eyleme yaklaşık 40 kişi katıldı.

Ege Üniversitesi Ekim Gençliği

Ege’de emek günleri…Ege Genç-Sen olarak hazırlık ve mühendislik

biriminin yaptığı planlamalar kapsamında Genç-SenEmek Günleri gerçekleştirildi. 27 Nisan günü Genç-Sen’liler “Hazırlığın seçimi”ni saat 11.00’debaşlattılar. Seçim sandığına çağrı yapan bildirilerdağıtıldı ve sesli ajitasyon yapıldı. “Hazırlıkta kalmakaldırılsın” talebiyle yapılan seçime ilgi yoğundu.

Öğrencilerle yaz okulu ve paralı eğitim üzerinesohbet edildi. Müzik yayını yapıldı, halaylar çekildi.Öğleden sonra ise Duvara karşı TiyatroTopluluğu’ndan bir öğrenci arkadaş kısa bir skeçgösterimi yaptı. “Parasız eğitim parasız sağlık”sloganıyla skeç son buldu.

Seçim sonucunda 267 no, 10 yes oyu çıktı. Saat20.00’de ise hazırlık çimlerinde film gösterimigerçekleşti. Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filminingösteriminde 1 Mayıs alanlarına çağrı yapıldı. Filmgösterimine 40 kişi katıldı.

Emek Günleri’nin 2. günü hazırlık binası önündeaçılan Genç-Sen masasıyla başlayan program tiyatrove film gösterimiyle devam etti. Öğle arasında E Cafeönünde Yenikapı Tiyatro Topluluğu “Palto” adlı oyunusergiledi. Ardından “Emek Günleri”nin programıaçıklanarak film gösterimine ve 1 Mayıs’a çağrıyapıldı. Gün boyunca Genç-Sen masasından 1 Mayısmarşı çalındı. Tenefüs aralarında ise çekilen halaylarilgi topladı. Akşam saat 20.00’de film gösterimigerçekleşti. “Ölü Ozanlar Derneği” adlı film beğeniyleizlendi.

Emek günlerinin 3. Günü “Ege ÜniversitesiÖğrencileri”nin 1 Mayıs’a çağrı yapan eyleminedestek verildi. Ardından Genç-Sen masasından müzikyayını yapıldı.

Akşam saat 20.00’de Kemal Sunal’ın sansürsüz“Köşeyi Dönen Adam” adlı filminin gösterimigerçekleştirildi. Film gösterimine yaklaşık 55 kişikatıldı. Kemal Sunal’ın 1 Mayıs kortejine katılışıylason bulan filmin ardından 1 Mayıs’a çağrı yapıldı.

Ege Üniversitesi Ekim Gençliği

AÜ’de işsizlik veyoksulluk paneli

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Düşünce veHukuk Kulübü tarafından 22 Nisan günü “YeniYüzüyle İşsizlik ve Yoksulluk” başlığıyla bir paneldüzenlendi. Panele Tez-Koop-İş Sendikası GenelEğitim Danışmanı Volkan Yaraşır ve Gazi Üniversitesiİletişim Bilimleri Fakültesi’nden Yüksel Akkayakatıldı.

Açılış konuşmasının ardından ilk sunumu VolkanYaraşır yaptı. Konuşmasında krize ve sonuçlarınadeğindi. Birkaç devrimci yapı dışında Türkiye solunun,fabrika işgallerinin, grevlerin, direnişlerin örgütleyicisiolmak yerine legalizmin, parlamentarizmin boşhayalleriyle sürüklendiğini belirtti.

Yüksel Akkaya ise ekonomik krizle bütünleşen 1Mayıslar’ın işçi sınıfının birlik beraberlik ve mücadelegünü olması için alanlarda söz söyleme çağrısı yaptı.Krizle beraber sendikalardan destek alamayan işçi veemekçilerin kendi sözlerini en yakın ve en önemli tariholan 1 Mayıs’ta dile getireceğini belirtti.

Panelistlere yöneltilen soruların tartışılmasınınardından etkinlik sona erdi. Panele yaklaşık 60 kişikatıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

KOÜ’de Taksim çağrısı...Kocaeli’nde Emek ve Demokrasi Platformu’nun

yaptığı 1 Mayıs Taksim çağrısının ardından KocaeliÜniversitesi Umuttepe Yerleşkesi’nde devrimci,demokrat ve yurtsever öğrenciler tarafından 29 Nisangünü yemekhane önünde eylem yapıldı.

“Yaşasın 1 Mayıs! 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz!”pankartının açıldığı eyleme yaklaşık 150 kişi katıldı.

29 Nian 2009 / MSGSÜ

Page 28: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Her devrimci, bir karargahtır!28 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Orhan Yılmazkaya Gazi’de selamlandı!

“Devrimci irade teslim alınamaz!”

27 Nisan 2009 günü Bostancı’da sermayenin kolluk güçlerince kuşatıldığı evde 6 saat süren çatışmasonunda katledilen Orhan Yılmazkaya, 3 Mayıs günü ilerici-devrimci güçler tarafından Gazi’de selamlandı.

Gazi Mahallesi Eski Karakol Durağı’nda saat 11.30’da toplanan yaklaşık bin kişi, en önde OrhanYılmazkaya’nın “Biz düşeceğiz, fakat bizden sonra mutlaka bu kavga sürecek!” sözlerinin ve fotoğrafınınyeraldığı pankart, “Orhan Yılmazkaya ölümsüzdür!” ve “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” pankartları arkasındakortej oluşturup, kızıl bayrak ve sloganlarla Gazi Cemevi’ne doğru yürüyüşe geçti.

Yürüyüş boyunca megafonla Orhan Yılmazkaya’nın devrimci kimliği ve sergilediği direniş ajitasyonkonuşmalarıyla aktarılarak, Gazi emekçileri mücadeleye çağrıldı. “Orhan Yılmazkaya ölümsüzdür!”, “Orhanyoldaş yaşıyor, komutana bin selam!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Bedelödedik bedel ödeteceğiz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Şehit namırın!”,“Bostancı’da düşene, dövüşene bin selam!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!” sloganları atıldı.

Cemevi girişine gelindiğinde, ilk önce Orhan Yılmazkaya şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşuyapıldı. Saygı duruşu esnasında Orhan Yılmazkaya’nın telsiz konuşmalarında geçen son sözleri dinletildi.Ardından kısa bir konuşma gerçekleştirildi. Yapılan konuşmada, 1 Mayıs’ta işçi ve emekçilere zulmedenlerinOrhan’ı katlettikleri vurgulandı. Bozguna uğrayan sermaye güçleri tarafından Orhan’ın cenazesinin kaçırıldığıfakat Orhan Yılmazkaya’nın Türk ve Kürt halklarının bilincine gömüldüğü söylendi.

Ardından ortak basın açıklamasına geçildi. Yapılan açıklamada, tam donanımlı yüzlerce kişilik sermayeninbekçi köpeklerine karşı, elde silah karşı koyarak düşen Orhan Yılmazkaya’nın direnişinin düzen saflarında tambir şaşkınlık, bozgun ve panik havası yarattığı, bu havayı dağıtmak için Orhan Yılmazkaya şahsında Türkiyedevrimci hareketine ve Kürt hareketine akıl almaz yalan ve iftiralarla dolu sistematik bir karalama kampanyasıbaşlatıldığı ifade edildi.

Şehit düştüğü günden itibaren çok sayıda devrimci ve sosyalist yapının Orhan Yılmazkaya’nın cenazesinisahiplenmek için her türlü gayreti sarfettiği, ailesi ile irtibata geçildiği, polisin aile üzerinde kurduğu baskılarve savurduğu tehditler nedeniyle cenazesinin kaçırılıp Kilyos Mezarlığı’na defnedildiği söylendi.

Ortak açıklama şu sözlerle devam etti:“Yaşamı boyunca devrimci hareketin çeşitli yapılarında mücadelesini sürdüren Orhan Yılmazkaya, sadece

bayrağı altında dövüştüğü Devrimci Karargah hareketinin ve Şehit Ongan Müfrezesi’nin değil tüm Türkiyedevrimci hareketinin ve Kürt özgürlük hareketinin ortak şehididir.

Çünkü o, Spartaküsler’den, Demirci Kawa’lardan, Şeyh Bedrettin’lerden bugünlere kesintisiz devam edeneşitlik ve özgürlük kavgasının yiğit savaşçılarından biriydi.

Çünkü o, Ernesto Che Guevara’nın yürüdüğü patikalardan, Deniz Gezmiş’lerin, Mahir Çayan’ların,İbrahim Kaypakkaya’ların, Nurhak ve Kızıldere şehitlerin, Sabo’ların, Sinan’ların bayrağını devralarakyürüdü.

Çünkü o, proletarya enternasyonalizmine bağlılığı, Türkiye devrimci hareketiyle, Kürt özgürlük hareketininortak mücadelesine ve ortak zaferine olan sarsılmaz inancı ve sömürgeciliğe duyduğu sönmez nefreti ile HakiKarer’lerin, Kemal Pir’lerin, yarattığı destana yeni ve görkemli bir direniş sayfası ekledi...”

Açıklama Orhan Yılmazkaya’nın son sözlerinin kitle tarafından hep birlikte okunması ile son buldu: “Biz Türkiye devrimci hareketinin ve Kürt özgürlük hareketinin temsilcileri olarak, teslim olmayan bir özel

devrimci kuşağına layık olmaya çalışacağız. Türk ve Kürt halklarının mücadele birliği için savaşıyoruz.İşçilerin ve emekçilerin mücadele birliği için savaşıyoruz. Emperyalizme karşı, faşizme karşı, siyonizme karşısavaşıyoruz.

Yaşasın devrim ve sosyalizm! Yaşasın hakların kardeşliği! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının mücadelebirliği!

Biz düşeceğiz, fakat bizden sonra mutlaka bu kavga sürecek. Nasıl binlerce yıldan beri sürdüğü gibi.Thomas Münzerler’den, Şeyh Bedrettinler’den bu yana sürdüğü gibi. Mahir Çayanlar’dan, İbrahimKaypakkaya’lardan ve Deniz Gezmiş’lerden beri sürdüğü gibi…”

Eylemi DTP, SDP, TÖP, Devrimci Hareket, Türkiye Gerçeği, ESP, Teori ve Politika, SODAP, ÜrünSosyalist Dergi, Mücadele Birliği, Kaldıraç, Barikat, BDSP, Partizan, Sosyalist Parti, Devrimci Cephe,Alınteri, Gazi Halk Cephesi ve EHP birlikte örgütledi.

Eylem, Orhan Yılmazkaya için 9 Mayıs günü Kilyos Mezarlığı’nda yapılacak anma çağrısıyla sona erdi.Kızıl Bayrak / İstanbul

Sloganlar eşliğinde giriş kapısının önüne gelen KoceliÜniversitesi Öğrencileri burada yaptıkları basınaçıklaması ile öğrencileri kendi taleplerini TaksimMeydanı’nda haykırmaya çağırdılar.

Kocaeli Üniversitesi Ekim Gençliği

Trakya Üniversitesi’nde soruşturmaterörü...

Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi’nde 5 Kasımtarihinde yapılan YÖK protestosunu gerekçegöstererek idare birçok öğrenciye keyfi bir şekildesoruşturma açmıştı. Eğitim Fakültesi’nde aralarındaokurumuzun da olduğu iki kişi okulda bildiri dağıtmakve kavgaya karışmak gerekçesi ile 2 yarıyıl okuldanuzaklaştırma cezası almıştı. Ceza alan iki öğrencininde olduğu toplam 11 kişiye ayrıca YÖK protestosunakatıldığı gerekçesiyle soruşturma açıldı.

İkinci soruşturma 28 Nisan günü sonuçlandı vearalarında iki okurumuzun bulunduğu 10 öğrenciye 2yarıyıl okuldan uzaklaştırma, bir kişiye de YÖK’tenatılma cezası verildi.

Hukuki süreci başlatmanın ardından kitlesel eylemve etkinliklerle yapılan bu saldırıya en tok yanıtıvereceğiz.

Edirne Ekim Gençliği

Kamp-Üs Dergisi festivalehazırlanıyor!

İstanbul Üniversitesi’nde çıkardığımız Kamp-Üsdergisi bu yıl bir kez daha festival yapmayahazırlanıyor.

YÖK, senenin başında açıkladığı “Özgür veGüvenli Üniversite” projesiyle, okullardaİngiltere’deki “HydePark” modelini uygulamak istiyor.Projenin bir diğer ayağını oluşturan “güvenliüniversiteler” uygulaması ile okula polisin girmesiyasaklanacak ancak ÖGB’lerin yetkileri arttırılarakpolis düzeyine getirilecek.

Bizler de bu projeyi teşhir etmek ve gerçeközgürlüğün sınırlar belirtilerek gelemeyeceğinivurgulamak için “Özgürlük” konulu bir festivalgerçekleştireceğiz. Atölye çalışmalarıyla, dergimizle vefakülteler içerisinde gerçekleştireceğimiz etkinliklerlefestivale hazırlanacağız.

Kamp-Üs Dergisi çalışanları

KTÜ Yorum çalışmasından...KTÜ Yorum Kültür-Sanat Topluluğu olarak “Fatih

Kampüsü”nde kulüp şubelerinin açılması ve dönembaşında harçlarla birlikte ödenen etkinlik paralarınınkarşılığının alınabilmesi talepleri ile yaklaşık iki haftaönce imza kampanyası başlattık. Topluluğun kendiadını taşıyan kültür sanat dergisini çıkardık vedağıtımına başladık. Bültende öğrencilerin yazıları veşiirlerini, yazarların yaşamlarını yayınladık. Bültende 1Mayıs gündemini de işleyerek 1 Mayıs’a çağrı yaptık.

Trabzon Ekim Gençliği

22 Nisan 2009 / İstanbul Üniversitesi

Page 29: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Hatice yoldaş anıldı... Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak H 29Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Büyük Zindan Direnişi’nin ilk ekibinde yeralan, Ftipi tecrit hücrelerine karşı başladığı ÖO direnişinin 6.ayında ölümsüzleşen TKİP dava tutsağı Hatice Yürekliyoldaş 23 Nisan günü Kaynaklar Mezarlığı’nda anıldı.

Saat 13.00’te Hatice Yürekli’nin mezarınagerçekleştirilen yürüyüşte Habip, Ümit ve Haticeyoldaşların fotoğraflarının bulunduğu “Devrimcilerölmez, devrim davası yenilmezdir!” yazılı pankartaçıldı. Mezarı başına gelindiğinde Hatice Yürekliyoldaşın şahsında tüm devrim şehitleri anısına saygıduruşu yapıldı. Mezarına bırakılan kızıl karanfillerleHatice Yürekli yoldaş selamlandı.

Anma, Hatice Yürekli’nin hayatını anlatankonuşmayla başladı. Konuşmada Parti’nin kurucuüyelerinden Hatice Yürekli yoldaşın Ölüm OrucuDirenişi’nin 182. gününde ölümsüzleştiği ifade edildi.Kısa özgeçmişinin anlatımının ardından devrimcikimliği, örgütlü yaşamı anlatıldı. Hatice Yürekli’ninUlucanlar davasında yaptığı savunmasından yapılanalıntılarla devrimci mücadelesinden kesitler sunuldu.Habip ve Ümit yoldaşlarla aynı alanlarda çalışmayürüten Hatice Yürekli’nin, tıpkı On’lar gibi örgütlüpolitik yaşamına Parti’de başladığı ve Parti saflarındaölümsüzleştiği dile getirildi. Yine onlar gibi, komünistkimliği ve parti üyeliği onurunu hep yükseklerdetuttuğu ifade edildi. Direnişçi kimliği değişmez birdavranış biçimi haline getirdiği söylendi.

Bu nitelikleriyle sağlam ve sarsılmaz birprofesyonel devrimci olan Hatice Yürekli yoldaşınsınıf çalışmasının ihtiyaçları doğrultusunda kendiniadadığı dile getirildi. Devrimci yaşamı dışında biryaşam tanımayan Hatice Yürekli yoldaşın, bu uğurdaailesi ile olan bağları da dahil olmak üzere düzenletüm bağlarını koparmakta tereddüt etmediği, tümörgütlü devrimci yaşamı boyunca onurlu bir Partiüyesi olmayı her şeyin üzerinde gördüğü ve bunungereklerini yerine getirdiği ifade edildi.

Daha sonra günün anlam ve önemini anlatan birkonuşma yapıldı. Konuşmada Komünist Hareket’in bu

topraklardadevrimin ve sosyalizmin bayrağını yükseltentek hareket olduğu ifade edildi. Hatice Yürekliyoldaşın, tıpkı Habip ve Ümit yoldaşlar gibi bu çizgiyitemsil eden kadrolar olduğu dile getirildi. Stratejisiyle,programı ve tüzüğüyle, taktik çizgisiyle Parti’nin yenibir gelenek, kültür ve kimlik yarattığı söylendi. HaticeYürekli’nin de bu kimlik ve kültürü kendi kişiliğindecisimleştirdiği ifade edildi.

Ardından Hatice Yürekli’nin yoldaşı ÖO gazisiMuharrem Kurşun kısa bir konuşma yaptı. Hatice,Ümit ve Habipler’den öğrenmenin önemine değindi.

Hatice Yürekli yoldaş anısına okunan şiirlerinardından anma programı sona erdi. Anma boyunca“Hatice yoldaş ölümsüzdür!”, “Habip / Ümit / Haticeyoldaş ölümsüzdür!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”,“Yeni Ekimler için ileri!”, “Devrim şehitleriölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganlarıatıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir

İzmir’de Hatice Yürekli anması...

“Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!”

Köln’de Hatice Yürekli anması8 yıl önce sermaye devletinin hücre tipi cezaevleri saldırısına

karşı geliştirilen Ölüm Orucu direnişinin 182. günündeölümsüzleşen Hatice Yürekli yoldaşı, Köln İşçi Gençlik KültürEvi’nde düzenlediğimiz bir etkinlikle andık.

Anma, Hatice yoldaş şahsında tüm parti ve devrim şehitlerianısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından, yoldaşımızınşehit düşmesinden sonra Parti tarafından yapılan açıklamaokundu. Bunu, Hatice yoldaşın ölüm orucu direnişinde, banttakma töreninde yaptığı konuşma ve kendisi ile birlikteçalışmış bir yoldaşın kaleme aldığı yazının okunması izledi.

Hatice yoldaşın devrimci kişiliğini ve mücadelesini anlatanbu metinlerin aralarında çeşitli yoldaşlar saz eşliğinde, Brechtve Nazım Hikmet’ten çeşitli şiirler okudular.

Etkinliğin son bölümünde ise, Hatice yoldaşla birlikteHabip ve Ümit yoldaşlardan öğrenmemiz gereken yanlar,devrimci kimliğin geliştirilmesi, mücadelenin bize yüklediği

güncel görev ve sorumluluklar ve sorunlarımız üzerine bir sohbetgerçekleştirdik.

Bu bölümde söz alan çeşitli yoldaşlar, zor dönem devrimciliğinin ne ifade ettiği, onların ideolojik, örgütselve direnişçi bütünlüklü kimliklerinin partimizin bir yansıması olduğu, kriz ve devrimci çalışmanın sorunları ileyaklaşan 1 Mayıs ve yurtdışında sınıf mücadelesinin sorunları vb. konularda görüşlerini ifade ettiler.

Köln’den komünistler

Trabzon’daHatice Yüreklianması

TKİP Kurucu üyesi ve Ölüm Orucu şehidiHatice Yürekli Trabzon’da gerçekleştirilen etkinlikleanıldı.

Önce Hatice yoldaşın devrimci kimliği, yaşamıve mücadelemizdeki yeri üzerine bir konuşmayapıldı. Hatice Yürekli’nin “Kazanan biz olacağız,kazanan devrim davası olacak” metni ve ÖlümOrucu direnişçilerinin kaleme aldığı yazılardanbölümler okunduktan sonra devrimci yaşam vedevrimci kimlik üzerine bir tartışma yapıldı.

Sınıf devrimcilerinin devrim ve sosyalizmebağlılığı, inancı ve siyasi kimlikleri vurgulandı.Hatice yoldaş nezdinde Habip, Ümit ve devrimşehitlerinin bayrağını taşımanın anlamı üzerineyapılan sohbetle anma sona erdi.

Trabzon Ekim Gençliği

23 Nisan 2009 / İzmir

25 Nisan 2009 / Köln

Hatice Yürekli Ankara’da anıldı…

“Hatice yoldaşölümsüzdür!”

Ölüm Orucu Direnişi’nin 182. gününde şehitdüşen Hatice Yürekli, 22 Nisan’da Ankara’da ikifarklı etkinlikle anıldı.

İlk olarak BDSP Yüksel Caddesi’nde bir basınaçıklaması yaptı. Açıklamada, Habip, Ümit veHatice yoldaşlardan devralınan kızıl bayrağın bugündaha da yükseklerde dalgalandığı ve katil devlettenhesap sorulacağı söylendi. Sınıf devrimcilerinindevrim ve sosyalizm davasındaki kararlılıkları birkez daha vurgulandı. Eylemde “Hatice yoldaşölümsüzdür!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”,“Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!”sloganları atıldı.

İkinci etkinliği ise Emekçi Kadın Komisyonugerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardındanTAKSAV’da bir sohbet gerçekleştirildi.

Emekçi Kadın Komisyonu’nun gerçekleştirdiğietkinlikte komisyonun misyonundan bahsedildi.Kadının özgürleşmesinin ancak mücadeleylemümkün olduğu vurgulandı. Hatice Yürekli’nindevrimci yaşamına ilişkin bir konuşmanın ardındanHabip, Ümit ve Hatice yoldaşların mirası üzerindendevrimci kimlik tartışması yapıldı. Kavgada yitirilenyoldaşların başeğmez tutumunun partinin tutumuolduğu ifade edilerek, örgütlü devrimci kimliğevurgu yapıldı. Canlı geçen sohbetin ardındanetkinlik sonlandı.

Kızıl Bayrak / Ankara

Page 30: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Tamil Kaplanları direniyor...30 H Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak Sayı: 2009/17 H 5 Mayıs 2009

Sri Lanka ordusundan Tamil halkının özgürlük özlemlerini boğma saldırısı…

Tamil Kaplanları: “Asla teslimolmayacağız!”

Halklarının özgürlüğü uğruna yaklaşık 40 yıldırdirenen Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları (LTTE), SriLanka ordusunun son günlerde artan vahşi saldırılarınarağmen, sonuna kadar savaşacaklarını duyurdu.Gerilla-sivil ayrımı yapmadan saldıran Sri Lankaordusunun, Tamil halkının özgürlük özlemleriniboğmak için sadece bu yıl binlerce kişiyi katlettiğibildiriliyor.

Son haftalarda hem kara hem hava saldırılarınaağırlık veren işgalci ordu, Tamil halkını yerindenyurdundan edip, gerillaları açık hedef konumunadüşürmeye çalışıyor. Gerillaların ateşkes çağırısınaolumsuz yanıt veren Sri Lanka rejimi, çocuk-yaşlıayrımı yapmadan sivilleri katlederek, Tamil halkınıtoptan sürgüne zorluyor.

Ordunun saldırılarına maruz kalan bölgede 150 bincivarında sivilin bulunduğunu belirten BirleşmişMilletler (BM) yetkilileri ise gıda, su, ilaç gibi temelgereksinimlerin yetersiz olduğunu, çatışmalardandolayı bölgeye yardım ulaştıramadıklarını açıkladılar.Ordu saldırısının yol açtığı bu durum, sivil kayıplarıdaha da arttırıyor.

Nitekim BM çocuklara yardım örgütü UNICEFyetkilileri tarafında yapılan açıklamada, son haftalardaöldürülen çocuk sayısında büyük bir artış olduğunu,ayrıca çocukların ishal, solunum yolları enfeksiyonugibi hastalıklardan kaynaklı da hayatlarını kaybettiğinibelirttiler.

Gerillaların çağırısı ile sağlanan ateşkesin 48 saatiçinde ordu tarafından bozulması, ardından yapılanateşkes çağrılarına ise olumsuz yanıt verilmesi, gericiSri Lanka rejiminin çatışmaları körükleyen tarafolduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Bu arada Norveç’in arabuluculuk istemine engelolan gerici rejimin bir sözcüsü, AFP muhabirineverdiği demeçte, “Norveç’in barış için arabuluculukyapmasına gerek olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Oysa Sri Lanka, 30 yıldır özgürlük mücadelesiveren Tamil gerillalarıyla barış yapılabilmek için 2000yılında Norveç’in arabuluculuğunu talep etmişti.Norveç’in girişimi sonucu 2002 yılında ateşkesanlaşması imzalanmıştı. Ancak anlaşma 2008 yılıbaşında Kolombo’daki savaş baronları tarafındanbozulmuştu.

Görünen o ki, Sri Lanka rejiminin savaşı yenidenbaşlatma kararı, düzen içi çözüm arayışlarının LTTEgüçlerinde yarattığı gerilemeden güç alıyor. Nitekimson saldırıda, teslim olmak için gerillalara 24 saat süretanıdığını açıklama küstahlığında bulunan Kolomboyönetiminin, Tamil özgürlük hareketine son darbeyiindirme hesabı içinde olduğu görülüyor.

Gerillaların daha önce denetledikleri bölgeleriboşaltmak zorunda kalmaları, son aşamada isedenetleyebildikleri bölgenin 15 km ile sınırlı olması,Sri Lanka ordusundaki pervasızlığın kaynağını dagösteriyor. Tamil kurtuluş hareketinin bu düzeydegerilemesi, pek çok etkene bağlı olsa da, düzen içiçözümlerden medet ummasının bunda özel bir payıolmuştur.

Günlerce süren vahşi saldırıların ardından SriLanka devlet başkanlığı bürosundan yapılanaçıklamada,“Hükümetimiz operasyonların sonucaulaştığına karar verdi. Güvenlik kuvvetlerimize sivilkayıplarına neden olabilecek büyük kalibreli

silahların, savaş uçaklarının ve uçaklardaki silahlarınkullanılmasına son verilmesi emri verildi” denildi.

Gerici Kolombo yönetiminin zafer kazanmışedasıyla yaptığı bu açıklama, sivil halkınkatledildiğinin somut itirafıdır aynı zamanda.

LTTE liderliği ise asla teslim olmayacaklarını ilanetti. LTTE sözcüsü S. Puleethevan tarafından yapılanaçıklamada, “Asla teslim olmayacağız ve meşruhaklarımızı alana kadar savaşacağız” vurgusu yapıldı.

Sri Lanka’daki son tablo, sömürgeci rejimlerin herzaman vahşi derecede saldırgan olduklarını bir kezdaha teyit ederken, halkların özgürlüğü uğruna direnenhareketlerin ise, düzen içi çözümlerden medet ummayabaşladıkları andan itibaren çok yönlü bir güç kaybetmesürecine girdiklerini gözler önüne sermektedir.

Rejimin azgın saldırısı gerilla hareketinizayıflatılabilir, ancak Tamil halkının özgürlüközlemlerini zorbalıkla ortadan kaldırmak mümkünolmayacaktır.

“Küresel ısınmayı durdur,gezegeni kurtar!”

Küresel Eylem Grubu (KEG), “Küresel ısınmayı durdur, gezegeni kurtar!“ şiarı ile 25 Nisan günüKadıköy’de miting düzenledi.

Kadıköy Tepe Nautilius önünde kortejler oluşturularak başlayan miting Kadıköy İskele Meydanı’ndakiprogramla sona erdi. Yürüyüşte en önde “Küresel ısınmaya dur de gezegeni kurtar!”, “Şirketleri değil gezegenikurtar! / KEG” pankartı yer alırken, “Yüzünü güneşe dön!”, “Küresel ısınmayı durdurun!”, “Nükleer santralehayır!” dövizleri taşındı.

Mitinge katılım sağlayan kurumlar kendilerini pankart ve dövizleriyle ifade ettiler. Yürüyüş boyunca“Güneş, rüzgar bize yeter!”, “Hiç kimse asker doğmaz!”, “Kazımın katili nükleer lobisi!”, “Katil ABDgezegeni kirletme!” sloganlarının yükseldiği kortejlerin miting alanına girmesinin ardından açılış konuşmasınıNurcan Yüce yaptı.

Petrol şirketlerine, silah şirketlerine, fosil yakıt kullanma meraklılarına, gezegeni, yaşamı değil, sadeceşirket karlarını düşünenlere meydan okumak için toplandıklarını söyleyen Yüce, bu yılın sonunda Kopenhag’taşirketler ve hükümetlere karşı bilim insanlarının ve aktivistlerin de toplanacağını duyurdu.

Çeşitli sendika ve kitle örgütlerinin de örgütleyici olduğu mitinge 300 kişi katıldı.Kızıl Bayrak / İstanbul

Aschaffenburg Halkevi’nde kriz paneli!26 Nisan günü Almanya’nın Aschaffenburg kentinde “Kapitalizmin küresel krizi ve baskı yasaları” konulu

bir panel gerçekleştirildi. Panelde kriz konusunda BİR-KAR temsilcisi, baskı yasaları konusunda ise AvukatVeysel Akay sunum gerçekleştirdi.

BİR-KAR temsilcisi kapitalizmin kriz üreten yapısını, işleyiş yasalarını, kendisini nasıl dışa vurduğunuanlattı. Krizin karakteristik özellikleri, iktisadi, sosyal ve siyasal alandaki sonuçları konusunda açıklamalaryaptı. Avrupa, özellikle de Almanya’daki somut gelişmeler üzerinden verdiği bilgilerle sürdürdüğükonuşmasını, krize karşı güncel planda neler yapılması gerektiği ile tamamladı.

Bir-Kar temsilcisinin ardından sözü Avukat Veysel Akay aldı ve özlü bir sunum yaptı. Krizin sosyalmücadeleleri davet ettiğinin, sürekli patlama dinamikleri biriktirdiğinin altını çizdi. Burjuvazinin bununfarkında olduğuna ve geleceğe dönük önlemler aldığına dikkat çekti. Her yerde polis devleti uygulamalarınıdevreye soktuğunu, teröre karşı önlem yalanı ile temel hak ve özgürlükleri budadığını vurguladı. Temel hak veözgürlüklerin en çok hedef tahtasına oturtulduğu ülkelerin başını Almanya’nın çektiğini belirtti. Temel hak veözgürlükleri korumanın biricik yolunun ise sınıf mücadelesi olduğunun altını çizdi.

Panelin ikinci bölümünde kimi dinleyiciler söz aldı, düşüncelerini belirttiler.Frankfurt BİR-KAR

Page 31: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Devletin baskı ve zoruna karşı TaksimMeydanı’na çıkmak isteyen işçi ve emekçileredönük devlet terörünün bilançosunu ÇağdaşAvukatlar Grubu ve Çağdaş Hukukçular Derneği 1Mayıs günü saat 16.00’da İstanbul Barosu önündegerçekleştirdiği basın açıklamasıyla duyurdu.

Çağdaş Hukukçular Derneği adına basınaçıklamasını okuyan Av. Taylan Tanay, ÇHDİstanbul Şubesi’nde oluşturdukları kriz masasınaulaşan bilgilere göre, 1 Mayıs kutlamaları

sırasında 400’den fazla kayıtlı-kayıtsız gözaltısaldırısı yaşandığı, 50’ye yakın kişinin hastanelikedildiği, 2 kişinin ise ağır yaralı olduğu bilgisiniverdi.

Eylemde, “Biji yek gulan!”, “Taksim 1 Mayısalanıdır!”, “Devlet terörüne son!” sloganları atıldı.“1977 katliamını unutmadık! Katillercezalandırılsın!” pankartının açıldığı basınaçıklaması sloganlarla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul

CMYK

MücadelePostası

Hacı Ali Bey Mah., Çelikel Sok., Sakarya İş Hanı Kat: 5No: 58 ESKİŞEHİR

Sönmez İş Sarayı Kat: 3 No: 220 Heykel/BURSATel: 0 (224) 220 84 92

EKSEN Yayıncılık Büroları Gazetene sahip çık! Abone ol! Abone bul!Adı : ........................................................................Soyadı :........................................................................Adresi : ........................................................................

.........................................................................Tel : ........................................................................

6 Aylık Yurt içi 60.000 000 TL Yurt dışı 100 Euro 1 Yıllık Yurt içi 120.000 000 TL Yurt dışı 200 Euro

Gülcan Ceyran adına,* TL için : Yapı Kredi Bankası İstanbul/Aksaray Şb. 0097680-3* Euro için : İş Bankası İstanbul/Aksaray Şb. 10021127094No’lu hesaba yatırdım. Makbuzun fotokopisi ektedir.

Cemal Gürsel Cd. Shell Karşısı Vakıf İşhanı Kat: 3 No: 306 ADANA Tel: 0 (322) 363 19 94

853. Sok. Bilen İşhanı No: 27/710Konak/İZMİR Tel-Fax: 0 (232) 489 31 23

29 Mart yerel seçimlerinin ardından DemokratikToplum Partisi’ne (DTP) yönelik olarak 15 ilde başlatılanoperasyonlar ve tutuklama terörüne karşı 3 Mayıs günüDiyarbakır’da 2 gün sürecek açlık grevi başladı.

DTP’li milletvekilleri, belediye başkanları ve partiyöneticilerinin yanısıra Kürdistan illerinden Diyarbakır’aakın eden binlerce kişi sabah saatlerinden itibarenKoşuyolu Parkı’nda toplanmaya başladı. DTPEşbaşkanları Ahmet Türk ve Emine Ayna’nın da katıldığıve 2 gün sürecek olan açlık grevine katılacak olanlarbinlerce kişi tarafından sloganlarla karşılandılar.

“Kürdistan sizinle gurur duyuyor!”, “Katil devlethesap verecek!”, “Biji PKK!”, “Biji serok Apo!”, “KatilErdoğan!” sloganlarıyla karşılanan DTP’liler açlık greviiçin parkta kurulan çadırlara geçtiler. Hakkari ve Şırnak’tan gelen DTP’liler ise açlık grevine ulusalkıyafetlerle katılım sağladılar.

Kırmızı bant takarak başlatılan açlık grevinde saat 12.00’de DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk kitleyeseslendi. Yerel seçimlerde “sahte Kürt”ünü kaybeden devletin DTP’ye yönelik darbe operasyonubaşlattığını söyledi. İradesiz ve siyasetsiz bir Kürt olmayı asla kabul etmeyeceklerini belirten Türk, “Onurlubir yaşam onurlu bir duruştur. Bu nedenle buradayız. Ya onurlu bir yaşam ya hiç. Ya özgür iradeye dayalıdemokratik bir siyaset ya da hiç.” diyerek konuşmasını noktaladı.

Diyarbakır’da açlık grevi...

Avukatlardan 1 Mayıs açıklaması

Taksim tartışmaları üzerinde mücadele kaçkınlığıyapan EMEP yöneticileri ve Evrensel gazetesi yazarlarıdevrimci değerlere değişik kılıflar altındasaldırmaktadırlar.

2 Mayıs tarihli Evrensel’de İhsan Çaralan’nınyazısını okuduğumda, 1 Mayıs günü televziyonhaberleri izleyen biri olarak emeğe saygı temelindebirkaç söz söylemek zorunda hissettim kendimi.Reformizmin belkemiksizliğinin buraya varacağınıdüşünememiştim.

Gerek Taksim tartışmaları esnasındaki tutumunuz,gerekse de mücadele sonucu yeniden kazanılan Taksimzaferi gerçeği varken orta yerde, bir de kalkıp Kadıköy 1Mayısı’nın içine düştüğü rezaleti kurtarmayaçabalıyorsunuz. Tabandaki emekçiler dahi “bizimyerimiz Taksim olmalıydı” derken, sen kalk Taksimkararlılığına bir de dil uzat. Kusura bakma bu kadarı dafazla. Şunu iyi bilin, sınıf mücadelesi sertleştikçe sınıfındirenci altında ezileceğinizi unutmayın.

1 Mayıs Taksim kararlılığı iki sınıfın, emek ilesermayenin çatışmasının yaşandığı bir süreç oldu. İkiyıldan beri emekçilerin kararlılığı sonucu kazanılanTaksim’in sadece Türkiyeli emekçilerin değil, dünyaemekçilerinin de bir kazanımı olduğunu bilmelisiniz.

Ne diyor Evrensel “başyazar”ı İhsan Çaralan? 1Mayıs kutlamaları için sadece “Taksim’e çıkma”iddiasıyla öne çıkan sendikacılar 2009 1 Mayısı’nıntaleplerini önemsememişlerdir. Valiyle yapılan gizlianlaşma sonucu makul bir sayı Taksim’e bırakılmıştır.

Sendika yöneticilerini düzenle ne tür anlaşmalaryaptıklarını bizlere söylemeyin. Bunu biz bilemiyoruz.Orada uzlaşıcı bir tutumdan ziyade bir direniş vardı.Taksim ve çevresinin polis tarafından adeta işgaledilmesi vardı. Dahası sokak sokak çatışma ve militanbir direniş vardı. Direnişe gözünü kapatarak, bu kirlideğerlendirmelerle işçi ve emekçileri aldatacağınızısanıyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. Sizleri sadece buyılki manevralarınızla değil, 2 yıldan beri süren Taksimkararlılığı karşısındaki gerici tutumunuzdan datanıyorum. Geçen yıl da direnişin olduğu bir sıradakaçkınlığın yolunu şu sözlerle döşemiştiniz: “Taksimolmazsa olmaz mı?”

Eğer bugün Taksim kazanılmış ise, teslimiyet veanlaşmalar sonucu değil, devrimci bir direniş vemücadelenin sonucu kazanılmıştır. Bunu böyle bilin.“Hak verilmez, alınır!”

Stuttgart’tan bir devrimci

Liberal kaçkınlarınarsızlığı!

“Makul” eylem yoktur, devrimci1 Mayıs vardır!

2009 1 Mayısı benim için birkaç yönden önemliydi. Birincisi kitle/sınıf hareketinin değil ama solhareketin moral, motivasyonu açısından yarattığı olumlu hava idi. Cihangir’de, Elmadağ’da, Tarlabaşı’ndayaşanan çatışmalar burjuvaziden ve hatta sol içinden de seslendirilen ve kitlelerde belirgin bir biçimdeetkili olduğu görülen tüm uzlaşı-diyalog vb. söylemleri tuzla buz etti. Tam da “Düzene karşı devrim!”sloganının henüz çok genç görünümleriydi bu olanlar.

“Makul” bir Taksim makul de olsa sınıfın hanesine yazılacak olumlu bir gelişme, bir artı puandır. AncakTürkiye Devrimci Hareketi/Devrimci 1 Mayıs Platformu şunu gözden kaçırmamalıdır. Taksim’e çıkılmasıher ne kadar devrimci hareketin sendikal bürokrasi üzerinde yarattığı basınçla başarılmış ise de, halasendikal bürokrasinin toplumsal harekette tutabildiği karar verici konumu bir nebze olsun geriletememiştir.“Makul Taksim” oyununa gelen Çelebi/Evren’lerin bu yaptığının hesabı sorulmalıdır.

Tüm olan biten şunu göstermektedir; Küçükçekmece’den, Kartal’dan, Çiğli’den, Sincan’dan,Bakırçay’dan işçi taburları kent meydanlarına oluk oluk akıtılamadıkça, 1 Mayıslar sendikal bürokrasi,devlet ve küçükburjuvazi arasında oynanacak bir satrançtan ibaret kalacaktır. Kazanana makul hediyelersunulacaktır olsa olsa.

Oysa bu çirkef düzenden kurtulmak için bize gereken devrimci 1 Mayıs’tır.Küçükçekmece’den bir emekçi

Page 32: Yasak ve terör sökmedi, sokak sokak çatışarak Taksim’e ...kizilbayrak.org/2009/sikb.09.17/sikb2009-17.pdfSosyalizm İçin “Sabahın bir sahibi var!” Yasak ve terör sökmedi,

Devrim ve sosyalizm

mücadelesindeyaşıyorlar!

Devrimin “en güzel yüz metresi”ni koşanlara...