32
YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN KURTULMASlNDA DiN ADAMLARI Doç. Dr. Ali SARIKOYUNCU Diyanet Disiplin ve Md. irinci Dünya Os- Devleti, beraber harbe devletler · olunca, 30 Ekim 1918'de Mondros Mü- takeresini imzalamak zorunda Bu mütareke memleketin bölgelerini ederken, Paris'te yap- olmak üzere Anadolu'nun önemli bir bölü- münü Maksat "hasta adam" Osman- ve böylece Anadolu'daki Türk hakimi- yetine son vermekti_. Böyle bir dönemde Türk milletinin ruhunda ve mevcut olan di- renme gücünü hocalar, müftü- ler, din adamlan Milli Mücadele fikrinin önemli bir faktör Pek çok din cami kürsülerin- de, meydanlarda düzenlenen mitingler- de, ve içerisinde bulundukla- cerniyetlerde, hatta cephelerde halka rehberlik bu hiç çekinmeden sarfedenler ol- d gibi, bir da Hemen belirtelim ki, böyle bir onlann Anadolu'daki tüm hizmetlerinden söz etmemiz imkan- Bu yüzden biz, bunlar örneklemeyle bir seçtik. onlann sözkonusu da özetle Ancak ·daha önce Yunan ·Megalo söz edelim. 1. 1830 Devleti'nden kazanan bir türlü tatmin edilmeyen özellikle Anadolu'ya yönelik istekleri On- bu sebebi; bir Asya'da bir Avrupa'da olan büyük gibi tarihi bir ideale sahip Megalo (Büyük fikir, Büyük Mefkfire) olarak bilinen bu ideale göre da; Anadolu kuzeyde; Ka- radeniz'in da içine alan kuzey ve Karpat ile Tuna nehrine kadar ve Gü- 31

YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN iŞGALiNDEN KURTULMASlNDA DiN ADAMLARI

Doç. Dr. Ali SARIKOYUNCU Diyanet işi. Bşk. Disiplin ve Değerlendirme Şb. Md.

irinci Dünya Savaşı'nda Os­manlı Devleti, beraber harbe girdiği devletler · mağlup

olunca, 30 Ekim 1918'de Mondros Mü­takeresini imzalamak zorunda kalmıştı. Bu mütareke sonrasında, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar memleketin çeşitli bölgelerini işgal ederken, Paris'te yap­tıkları anlaşmayla başta İzmir olmak üzere Batı Anadolu'nun önemli bir bölü­münü Yunanlılara vermişlerdi. Maksat "hasta adam" teşhisi koydukları Osman­lı İmparatorluğu topraklannı paylaşmak ve böylece Anadolu'daki Türk hakimi­yetine son vermekti_.

Böyle bir dönemde Türk milletinin ruhunda ve benliğinde mevcut olan di­renme gücünü ateşleyen hocalar, müftü­ler, din adamlan Milli Mücadele fikrinin doğuşunda önemli bir faktör olmuşlar­dır. Pek çok din adamı, cami kürsülerin­de, meydanlarda düzenlenen mitingler­de, kurdukları ve içerisinde bulundukla­rı cerniyetlerde, hatta cephelerde halka rehberlik etmişlerdir. Ayrıca bu uğurda hiç çekinmeden mallarını sarfedenler ol-

d uğu gibi, bir kısmı da şehit olmuştur.

Hemen belirtelim ki, böyle kısa bir çalışmada onlann Batı Anadolu'daki tüm hizmetlerinden söz etmemiz imkan­sızdır. Bu yüzden biz, bunlar arasında örneklemeyle bir kaçını seçtik. Ayrıca onlann sözkonusu çalışmainndan da özetle bahsedeceğiz. Ancak ·daha önce kısaca Yunan ·Megalo ideası'ndan söz edelim.

1. YUNANİSTAN'IN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ EMELLERİ

1830 yılında Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanan Yunanistan'ın

bir türlü tatmin edilmeyen özellikle Anadolu'ya yönelik istekleri vardır. On­ların bu politikalannın sebebi; bir ayağı Asya'da bir ayağı Avrupa'da olan büyük Yunanİstanı kurn:ıa gibi tarihi bir ideale sahip olmalarıdır. Megalo İdea, (Büyük fikir, Büyük Mefkfire) olarak bilinen bu ideale göre Yunanistan'ın sınırları doğu­da; Anadolu ortalarından, kuzeyde; Ka­radeniz'in Kırım'ı da içine alan kuzey kı­sımlarından ve Karpat dağlan ile Tuna nehrine kadar uzanıyordu. Batı ve Gü-

31

Page 2: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

ney sınırları ise, Adriyatik ve Akde­niz'den geçiyordu (1). Tabi! hayal edilen bu büyük Yunanistan'ın başkenti de İs­tanbul olacaktı C2)

Megalo İdea'nın gerçekleşmesi ise, şu şekilde olacaktı: "Önce Yunanistan'ı bağımsızlığına kavuşturmak; sonra da İyonya Adaları (Yedi ada)'nı almak; Te­selya ve Epir'i ele geçirmek; Girit Adası ve Onki Adalar ve Kıbrıs Adası'nı Ana­dolu'nun Sakarya'ya kadar olan kesimi­ni(İstanbul dahil) elde etmek ve nihayet Karadeniz kıyılarını da zabtederek Pon­tus Rum Devleti'ni ihya etmek."(3)

Bu hedeflerden ilkini, 1830 yılında Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını ka­zanarak elde eden Yunanistan, Daha sonraki günler ve yıllarda da diğer he­deflerini sırasıyla gerçekleştirmeye baş­ladı. Bu cümleden olarak 1877-1878 Os­manlı-Rus savaşında Yunanistan, Rus­ya'ya yaptığı yardımın karşılığı olarak Teselya Sancağını elde etti. Balkan Sa­vaşı (1912) sonrasında Yunanistan, Se­lanik'i topraklarına katınayı başardı.

Kırk gün süren ikinci Balkan savaşında da; Kavala, Serez, Yanya, Manastır,

Limni, Midilli ve Sakız Adaları ile bir­likte İşkodra'yı da alarak Yunanistan bir hayli büyüdü. Bu arada Yunanistan, 29 Eylül 1913'te Girit'i kendisine bağlama­yı başardı C4).

Kalan hedeflerini gerçekleştirmek

için her siyasi bulırandan faydalanması­nı bilen Yunanistan için I. Dünya Savaşı iyi bir fırsattı. Bu fırsatın değerini bilen Başbakan Venizelos, İtilaf güçleri ya­nında Yunanistan'ı ll Haziran 1917'de savaşa soktu. Başka bir ifadeyle Yuna­nistan da, Şark Meselesi'nin (5) halli ko­nusunda aktif görev alıyordu C6)

Bu şekilde Yunanistan, itilaf devlet­leri yanında savaşa girmenin karşılığı

32

olarak daha önce hayal etmiş oldukları toprakları kazanacaktı. (7)

Zaten Yunan Başbakanı ülkesini savaşa sokarak vaadedilen tazminatı hak kazan­mıştı. Nitekim İzmir ve çevresinde İtilaf devletlerinin emniyet ve selametlerini tehdit eden hiçbir şey olmamasına rağ­men Mondros Mütarekesinin 7. maddesi gereğince 15 Mayıs 1919'da silahlı Yu­nan kuvvetleri İzmir'e çıkarıldı. (S)

(1) Yunanistan'ın bu sınırları aynı zamanda Etrıiki Eterya adlı cemiyetin de ilk kurucularından olan Şair Rhigas tarafından resimfenerek bastırılıp dağıtılmıştır. (Yusuf Akçura, Osman­lı Devleti'nin Dağılma Devri, Isı. 1940, s.19).

(2) Tarih Konuşuyor, Sayı: ı, s.71. (3) M. Süreyya Şahin, "Rum Ortodoks Patrikha­

nesi" Türk-Yunan Ilişkileri ve Ayasofya Mese­lesi, lstanbul1990, s.22.

(4) M.S.Şahin, agm, 31-32. (5) Avrupa Devletleri Türklerin Anadoluya ayak

basışlarından itibaren, Türkleri Anadoludan atmak ve yok etmek için her fırsatı değerlen­dirmişlerdir. Batı'nın Türklere karşı süregelen bu tutum ve davranışları daha sonra "Şark Meselesi" olark adlandırılacak ve aynı za­manda da yeni bir şekil ve mana kazanacak­tır. Örneğin, Osmanlı Imparatorluğunda baş­gösteren çöküş belirtilerinin başlamasıyla­Viyana Kongresi (1815) esnasında Çar Alexdndre tarafından ilk olarak kullanılan­Şark Meselesi, Avrupalılar nazarında Osman­lının mirasının paylaşılması halini alacaktır. Yüzyıllara göre değişik hedefler gösteren bu politika, XIX. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünün korunması, ikinci yarısında Türklerin Avrupadaki toprakla­rının bölüşülmesi anlamında kullanılmıştır (Enver Ziya Karai, Osmanlı Tarihi c. V Anka­ra, 1947, s. 207-208). Günümüzde ise, Şark Meselesi, Türkleri Anadolu'dan sürmek başka bir ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölüp parçalamak anlamına kullanılmaktadır. Bu konuda daha fazla bilgi için bkz., Ali Sarı­koyuncu, "Şark Meselesi ve Tarihsel Gelişimi" Askeri Tarih Bülteni, Sayı: 36 (Şubat 1994), s. 1-22.

(6) Türk istikl al Harbi, c. 2/1, s.13 (7) Yunanistan: Oniki Ada, Kıbrıs, Batı Anadolu­

nun Kuzey kıyılarını ve Trakya'yı istiyordu (8) Selahattin Salışık, Tarih Boyunca Türk­

Yunan ilişkileri ve Etniki Eterya, lstanbul-1968, 273. Ayrıca bu konuda daha fazla bilgi için bkz.Yuluğ Tekin Kurat,"Batılı Kaynakların lşığı Altında lzmir'in lşgali Sorunu"VIl,Türk Tarih Kongresi (5,29 Eylül 1970), Ankara 1973, c. 2 s.842-853

Page 3: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiVAN ET iLMi DERGi • EKiM - KASIM - ARAliK 1994 • Ci LT: 30 • SA YI : 4

İzmir'e ayak hastıklan ilk gün, yir­misi Subay olmak üzere şehrin ileri ge­len bazı kişilerini şehit eden Yunanlılar (9), hemen sonraki günlerde de bu cina­yetlerini devam ettirerek pek çok ma­sum kişiyi öldürdüler. Türk evlerine hü­cüm ile ırz ve mal tecavüzlerine kalkıştı­lar. ll Eylül'de yangın çıkardılar.

Daha sonra ayru zulümler Aydın, Nazilli, Menemen, Bergama, Eskişehir, Bursa Kütahya, Uşak ve Bilecik'te de görülmüştür. (lO) Bu arada Manisa ve çevresi halkı da Yunan zulmü ile karşı­laştılar. Zira Yunanlı]ar, 26 Mayıs 1919-8 Eylül 1922 arası 3 yıl 3 ay 12 gün sü­reyle Manisa ve çevresini işgal ettiler. Büyük Taarruzla son ve kati darbe indi­rildİkten sonra 1922 4 Eylül'ün de Kır­kağaç, Soma ve Akhisar, 8 Eylül'ünde de Manisa işgalden kurtanlmıştır. Bu arada 9 Eylül 1922'de de düşman İz­mir'den denize dökülmüştür. (ll)

Dolayısıyla Yunanistan'ın Anadolu üzerindeki istek ve emelleri, Atatürk'ün önderliğinde silaha sanlan babalanmız, dedelerimiz tarafından önlemniştir. B u­nun la birlikte Megalo idea uğruna asır­larca · pusuda beklemesini bilen Rumla­ra, 27 Kasım 1919'da Paris yakınlarında­ki Nevily'de yapılan bir anlaşma ile Batı Trakya ikram edildi. Aynca bilindiği

üzere 1944 Ekim'inde Almanlar geri çe­kilirken Oniki Adayı Türkiye'ye bırale­mayı teklif etmişlerse de, teklifilgililer­ce kabule değer bulunmadığından redde­dilmiştir (12) 2. Dünya Savaşı sonrası İtalyanlar yenildiği için sahipsiz kalan Adalar'a Yunanistan salJip çıktı. Mütte­fikler 1947'de Paris'te yapılan bir diğer andiaşma ile adalan Yunanistan'a dev­rettiler 0 3)

Böylece Oniki Adayı'da elde eden Yunanistan, gözünü Anadolu'ya-İzrnir'e İstanbul'a ve Kıbns'a çevirmiştir. Başka

bir ifadeyle Yunanistan, Megalo rdea'nm son perdesini gerçekleştirmek için bugüne kadar olduğu gibi yine uy­gun bir zaman kollamaktadır.

Bu şekilde Yunanistan'ın Türkiye üzerindeki istek ve emellerini özetledik­ten sonra, din adamlannın Batı Anado­lu'nun düşman işgalinden kurtanlışında­ki hizmetlerine geçelim.

n. DiRENME FİKRİNİN DOGU­ŞUNDA DİN ADAMLAR!

A. Din Adamlarının İzmir'e Çağ­rılması

Milli Mücadele'de din adamlannın

sahneye çıkışlan, 17 Mart 1919 tarihine kadar götürülebilir. Gerçi bu tarihten ön­ce de din adamlannın öncülüğünde yer yer mahalli kurtuluş örgütleri kurulmuş­tu. Örneğin 14 Şubat 1919 tarihinde İz­mir'de kurulan Cemiyet-i İlmiye. Bu derneği vatansever din adamlan kur­muşlardır. Manisa Müftüsü Alim Efen­di'nin teşebbüsü ile, bu örgütün Manisa Şubesi de "Cemiyet-i İslamiyye" adıyla meydana getirilmiştir. Kazalarda da müftüler, bu derneğin başkanı olmuşlar­dır. Örneğin Kula'da 4 Mart 1919 günü, Kula Müftüsü Mehmet Rasih Efendi'nin başkanlığında İstihlas-ı Vatan Cemiye­tl kurulmuştur. Amacını, "Bundan böy­le mukaddes ve aziz vatanımızın em­niyet ve müdMfası uğrunda"çalışmak şeklinde açıklayan bu cerniyette, Ku­Ia'dan Mütfü Mehmet Rasih Efendi'den başka şu kişiler de görev alıruştır:

(9) Harp Tarihi Vesikalar Dergisi, Ankara-1961, Sayı: 37, Vesika: 37.

(10) Bu konuda bilgi için Bkz. izmir Fecayii (Ba­sım yeri ve yılı yok); Matbuat Müdürüyeti Umumiyesi, Anadollu'da Yunan Zulmü ve Vahşeti, Ankara, 1338;

(11) Yurt Ansiklopedisi Manisa Mad. s. 5543-5546.

(12) M.S.Şahin, agm, s.32. (13) S. Salışık, age, s. 179-180.

33_-

Page 4: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

Eşraftan Gülmezziide İbrahim Ağa, Palanduzzade Mehmet Şevket, İshakza­de Ahmet ve Hoca Raşit Efendilerle, Kurşunlu Camii Müderrisi Mehmet Şük­rü Efendi'dir. Hoca Raşit Efendi, Kula delcgesi olarak Alaşehir kongresinde de bulunmuştur. Ayrıca, Kula'da Cemiyet-i İslamiye'nin de şubesi açılmıştır. Bu ör­gütte de şu kişiler görev almıştır: Müftü Mehmet Rasih Efendi, (muhtemelen onun yerine daha sonra müftü olan) Müflü Hakkı Yiğit, Hakim Ahmet Hulu­sİ, Avukat Haşim Gür, İsmail Çubukçu, Girilli Osman, Saraçalioğlu Ali, Meh­met Ali Dedenin Emin, Yahyazade Sü­leyman ve Kerim Tosun'dur.< 14)

Öte yandan Kırkağaç'ta İstibias-ı Va­tan Cemiyeti Şubesi Müftü Ahmet Hu­lusİ başkanlığın~a kurulduğu gibi, Tur­gutlu'da Müdafaa-i Hukuki Osmaniye Cemiyeti örgütlenmiştir. Sema'da da din adamlarından oluşan Tenvir ve İr­şat kurulu oluşturulmuştur (IS)_

17 Mart 19 19 tarihi, kurtuluş için Batı Anadolu'daki din adamlarının bira­raya geliş tarihidir. İtilaf dev Jetleri 1919 yılının Şubat'ında Paris'te bir araya gel­diler. Sevr'in bir nevi ön denemesi nite­liğinde olan Paris Konferansı'nda Yuna­nistan'a, Balıkesir, Aydın ve İzmir vila­yetleri vaat edilmişti.

Bu haber Türk halkını çok müteessir etmişti. Türk'ün "Ebed-müddet" devle­tinin, hürriyet ve bağımsızlığının sonu olamayacağına iman etmiş Türk çocuk­ları bu üzücü vaziyet karşısında çare arar, tedbir düşünür durumda idiler. İşte böyle bir anda, İzmir Valisi ve 17. Ko­lordu Komutanı Nurettin Paşa'nın da desteğiyle, İzmir'de Müdafaa-i Hukuk­u Osmaniye Cemiyeti'nin önderliğinde bir toplantı yapılması kararlaştınldı. 17 Mart 1919 günü yapılan kongreye; İz­mir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, Ba-

34

lıkesir ve ilçelerinden 37 Belediye Baş­kanı, 37 Müftü olmak üzere toplam 165

· delege katıldı (! 6). Bu kongreye katılan din adamlarından isimlerini tesbit ede­bildiklerimiz şunlardır:

Balıkesir'den: Müftü Hacı Ahmet Efendi, Müderris Hasan Basrı CAN­TAY, Edremit Müftüsü Cemal Efendi, Burhaniye Müftüsü Ahmet Efendi, Bal­ya Müftüsü Hüseyin Efendi, Ulemadan Ahmet Efendi, Gönen Müftüsü Şevket Efendi 07), Bandınna Müftüsü Abdürra­him Efendi (lS)_

Manisa ve İzmir'den: Muhtemelen şu isimler katılmıştır: Manisa Müftüsü Alim Efendi, Kula Müftüsü Mehmet Ra­sih Efendi, Turgutlu Müftüsü Hasan Basri Efendi, Salihli Müftüsü Mehmet Lütfi Efendi, Kırkağaç Müftüsü Ahmet Hulusİ, İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, Tire Müftüsü Sunullah Efendi (19).

(14) Teoman Ergül- Kurtuluş Savaşında Mani­sa (1919 -1922), izmir 1919, 3.25.

(15) T. Ergül, age, gös. yer. (16) Zeki SARUHAN, Kurtuluş Savaşı Günlü­

ğü; Öğretmen Dünyası Yayını, Ankara 1984 s. 174.

(17) Müftü Şevket Efendi, Gönen ve Çevresinde Kuva-yı Milliye'yi örgütlediği için 1920 Nisa­nında Anzavur'un adamları tarafından şehit edilmiştir. (Kemal Özer, Kurtuuluş Savaşın­da Gönen, Balıkesir. 1964,s.24).

(18) Aydın Ayhan, "izmir'in işgali Sırasında Balı­kesir" Milli Mücadele'de Balıkesir, istanbul 1986, s.49.

(19) Bu kişiler Manisa ve çevresinde Milli Müca­dele'nin önde gelen isimleridir. Bu Konuda Bkz. Teoman Ergül, Kurtuluş Savaşında Manisa, izmir 1991; ilhan Tekeli - Selim il­kin, Ege'de Sivil Direnişten Kurtuluş Sa­vaşı'na Geçerken Uşak Heyet-i Merkezi­yesi ve ibrahim (Tahtakılıç) Bey; Nurda­ğan Taçalan, Ege'de Kurtuluş Savaşı Baş­larken, istanbul1970; Cemal Kutay, Kurtu­luşun ve Cumhuriyetin Manevi Mimarları, Ankara, s.53.

Page 5: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANEf iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI: 4

Muğla'dan: Müftü Hacı Hamzazade Mehmet Zeki Efendi <20\

Denizle'den: Müftü Ahmet Hulusİ Efendi, Çal Müftüsü Ahmet İzzet Efen­di, Sarayköy Müftüsü Ahmet Şükrü

Efendi, Müderris Hacı Halilzade İsmail Efendi, Buldan Müftüsü Salih Efen­dizade Mehmet Efendi, Tavas Müftüsü Cennetzade Tahir Efendi <21 ).

Kongrenin çalışması üç gün sürdü. Kongrenin çalışmaları dışındaki saatler­de, kongreye katılanlar gruplar halinde Vali Nurettin Paşa'yı ziyaret ettiler. Nu, rettİn Paşa kongre delegelerine, memle­ketlerine döndüklerinde Yunan işgali

halinde halkı direnişe hazırlamalarını

telkin ediyordu. B u ziyaretlerden biri­sinde Denizli Müftüsü Ahmet Hulus Efendi;

"Paşa hazretleri ... sizin vatanper­verliğiniz, emsilliniz Türk kumandan ve zabitleri gibi mücerreb ve miisellemdir. Tarihimiz bu muhteşem hakikatin ispatlarıyla doludur. Fakat ben zannediyorum ki, İstanbul'daki Hükümet, müttefiklerin arzularının

baricine çıkamaz. Sizin buradaki faa­liyetleriniz ve şahsiyetleriniz onları

rahatsız edecektir. Sizi başka yere nakledecekler, hatta terfi ettirecekler­dir. Bu takdirde istirham ederim. İs­tanbul'a gitmeyiniz.Denizli'ye geliniz, bizler lüzumhı herşeyi temine amade­yiz. Y eterki, başımızda sizin gibi tec­rübe ve mevkii itimad telkin eden bir kumandan bulunsun"<22).

Kısa süre sonra Nurettin Paşa göre­vinden alınmıştır. Yerine Kambur takına adiyla tamnan İzzet Bey Valiliğe, Kolor­du Komutanlığına da Ali Nadir Paşa atandı <23).

Görüldüğü üzere, Müftü Ahmet Hu­lusİ Efendi, daha 1919 Mart'ında mem-

leketİn akıbetini görerek müdafaa terti­batı düşünmüş ve kumandan olarak ta Nurettin Paşa'yı Denizli'ye davet etmiş­tir.

Henüz daha kongre devam etmekte iken Denizli'de hemen istenilen teşkilatı kuracağını açıklayan Müftü Ahmet Hu­lusİ Efendi İzmir dönüşünde yoğun bir teşkilatianma çalışmasına girmıştır.

Yaklaşan tehlikenin büyüklüğünü ve ve­hametini halka anlatmak üzere Denizli yöresinin bütün kasaba ve köylerini do­laşmıştır. <24)

Ahmet Hulusİ Efendi'nin bu çalışma­larını, dönemin Denizli Mutasarrıfı Faik Bey (Öztrak) şöyle anlatınaktadır:

"Gazeteler üzerinde sansür vardı. İstanbul Hükümeti, Mondros Müta­keresi hükümlerini uygulamak için kararlı ve duyarlı idi. Büyük bir bas­kı altında bulunan padişah da, bu si­yaseti onaylıyordu. Özellikle İzzet Pa­şa Hükümeti'nin istifasından ve ikti­dara Tevfik Paşa'nın gelmesinden sonra, bu konuda her gün sürekli ola­rak buyruklar alıyorduk. Bunlarda,

·çok açık olarak, mütareke hükümleri­nin uygulanmasını engelleyecek dav­

·. ranış ve hazırlıklara asla izin verilme­mesi bildiriliyordu.

1919 Mart sonlarında, yani işgal­den 50 gün kadar önce, İzmir'de top­lanan kongreye Denizli Sancağı adına katılan Heyet-i Milliye Başkanı Ah­met Hulusİ Efendi, dönüşünde, be-

(20) Ünal Türkeş, Kurtuluş Savaşında Muğla, ist.1973, s.157.

(21) Tarhan Toker, Kuva-yı Milliye ve Milli Mü­cadele' de Denizli, Denizli 1983, s. 23

(22) C. Kutay, age, s. 41.

(23) Lütfü Müftüler, ·Milli Mücadele'de Denizli Heyet-i Milliyesi, Balıkesir 1974, s.4.

(24) i. Tekeli-S.ilkin, age s. 68-69.

35

Page 6: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO IDEASI

nimle nzun ve çoğu gizli pek çok gö­rüşme yaptı ve Denizli Sancağı kaza­larından Acıpayam, Buldan, Saray­köy, Tavas, Çal'da, özellikle müftüler ve müderrislerle eşrafın önderlik etti­ği kurullar oluşturduğunu söyledi. Artık kaçınılmaz olan Yunan işgali

karşısında, neler yapılması gerektiği­nin şimdiden düşünülmesini, gerekli önlenılerin alınmasım önerdi ... Yapıl­ması gereken, vatamn bağımsızlığı ve · onurunun zorunlu kıldığı şeylerdi. Bi­limsel yeterliliği ve ahlakı ile sancağın her tarafında sevilen ve sayılan bir adamdı. Her yandan olnmlu haberler geliyordu. Ahmet Hulusİ Efendi, zor koşullar altında göreve çağırdığı kişi­leri, yetki ve özelliklerini çok iyi belir­leyerek saptaı:ıuş ve atamıştı. O sayılı günlerin bendeki en derin izlenimi budur. "(25)

Belirtildiği üzere, Ahmet Hulusİ

Efendi, İzmir'de alınan kararlar doğrul­tusunda Denizli ve çevresinde halkı bi­linçlendirmeye, mücadele fikrini aşıla­

maya çalışmıştır. İleriki izahlarımızda da anlaşılacağı üzere, bunda da başarılı olmuştur.

Ege bölgesindeki diğer din görevlile­ri de benzer çalışmalar içerisinde bulu­nuyorlardı.

B. İzmir'in İşgaline Gösterilen Tepkiler ve Verilen Cihad Fetvaları

1. Denizli Müftüsü Ahmet Hulusİ Efendi.

14/15 Mayıs gecesi sabaha doğru, Yunan askerleri İzmir nhtıınına ayak basmaya başladıklan an İzmir Redd-i İl­hak Heyeti ve Belediyesi yurduı:ı her ta­rafına olduğu gibi Denizli'ye de Yunan işgalinin başladığını gösteren telgrafını göndennişti <26).

Denizli Mutasarnfı Faik Bey (daha

36

sonra İçişleri Bakanı da olan Faik Özt­rak) bu acı haberi öğrenir öğrenmez,

Müftü Ahmet Hulusİ Efendi'yi Askerlik Şubesi Başkanı Tevfik Bey'i, Belediye Başkanı Hacı Tevfik Bey'i ve eşraftan bazı şahısları da yanına çağırarak, İz­mir'den gelen telgrafı okudu. Mutasarrıf ve beraberindekiler, işgal haberini Dahi­liye · Nezareti'ne bildirdiler <27>. Daha sonra bu heyet, halkı korku ve telaşa dü­şürmemek ve İzmir'de olup bitenleri ha­ber vermek üzere belediye binası önün­de bir miting tertibine karar verdi. Bu mitingin düzenlenmesi görevini de Müf­tü Ahmet Hulusİ üstlendi <28>.

Mitingten haberdar edilen Denizli halkı, 15 Mayıs 1919 gününün ilk saat­lerinde belediye binasının bulundğu

Bayram yerinde toplandı. Ahmet Hulusİ Efendi, İzmir'in işgalinden dört saat son­ra, başka bir ifadeyle Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışından dört gün önce düzenlediği bu ınitingte düşmana karşı savaşmanın dini bir görev olduğu­nu ilan etıniştir. O, bu tarih! konuşma­sında şöyle diyordu:

"Mulıterem Deniziilileri Bugün sa~

balım erken saatlerinde !zmir, Yunanlı­lar tarafindan işgal edilmiştir. Bu teca­vüze karşı hareketsiz kalmak, din ve devlete ilıanettir, vatana karşı irtikab edilecek cürümlerin Allah ve tarih önün­de affı imkansız. günahtır. Cilıad tam manasıyla teşekkül etmiş dinf farfze

{25) Yurt Ansiklopedisi, C. 3. s.2141 {26) Bu telgrafın tam metni için bkz .. , Türk is­

tiklal Harbi Cilt: 2/1, Ankara 1963, s. 63. {27) Saqi Borak, Dahiiye Nezareti'ne çekilen

telgrafın Müftü Ahmet Hulusi Efendi tara­fından çekildiğini belirtmektedir. Bu telgra­fın tam metni için bkz.,. Sadi Borak, •sarık­lı bir Mücahit "Hayat Tarih Mecmuassı, Sayı: 9 {Ekim 1968), s.12.

{28) Nuri Köstüklü, Milli Mücadele'de Denizli, Isparta ve Burdur Sancakları, Ankara 1990, s. 69.

Page 7: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DIYANET iLMi DERGi • EKiM· KASIM· ARALIK 1994 • Ci lT: 30 • SAYI: 4

olarak karşımızdadır. Hemşelırilerim,

karşımıza çıkarılan dünkil teb'anuz Yu­nan'a biz mağlup olmadık. Onlar öteki diişmanlarımızm vasıtasıdır. Yunan 'm bir Türk beldesini ellerine geçirmeleri­nin ne manaya geldiğini, fzmir'de şu bir kaç saat içinde iltikap edilen cinayetler gösteriyor. Silalımuz olmayabilir, top­suz tiifeksiz sapan taşları ile de düşma­nın karşısma çıkacağız. fstiklal aşkı, vatan sevgisi, !ıaysiyet şuurumuz ile kal­bimizdeki iman ile mücadelemizin so­mmda zaferi kazanacağız. Bu uğurda

canmı verenler şehit, kalanlar gazidir. Bu mutlak olarak cilıad-ı mukaddestir. Sizlere vatamnızı düşmana teslim etme­nin çaresiz olduğunu söyleyenler, düş­man esareti altmda olanlardır. Onlar idare ve kararlarına sahip değildirler. Bu vaziyette anlamı emri ve fetvası ak­len ve şer'an caiz, makbul ve muteber değildir. Meşru olan; münhasıran vatan müdafası ve istiklal uğruna cilıatdır.

Korkmaymız ... Meyus olmaymız ... Bu li­vay-ı lıamd'in altmda toplanmız ve mü­cadeleye /ıazırlammz... Miiftiiniiz ola­rak C/HAD-I MUKADDES FETVASI ilan ve tebliğ ediyorum ... Elinizde hiçbir silalımız olmasa dahi üçer taş alarak düşman Uzerine atmak suretiyle mutlaka fiili mukabelede bulımunuz ... "<29J.

Bu düşündürücü ve heyacanlı konuş­ınayla insan seli dalgalanıyar ve "Kah­rolsun düşman" avazeleri gök gürültü­sü gibi belediye meydanından taşıyor,

dalga dalga etrafa yayılıyordu. Nitekim İzmir'in işgalinden dört saat gibi kısa bir süre sonra düzenlenen bu mitingin çevre il ve ilçelerde fevkalade tesiri olmuştur. Bunu daha sonraları Aydın mebusu ola­rak TBMM'nde hizmet veren Dr. Maz­har Bey (Germen) şöyle belirtmektedir.:

"İşte Denizli'de Müftü Ahmet Hu­lusİ Efendi'nin rehberlik ettiği miting

haberi ve onu takiben Müftü Efen­di'nin imzasını taşıyan telgraf bu sa­atlerde Aydm'a geldi. Ben HEYET-İ MİLLİYE tabirini ilk def bu telgrafta gördüm. Hükümet doktoru idim. Mu­tasarrıf olmadığı için bu makama da vekalet eden 57 nci fırka kumandanı Miralay (Aibay) Şefik Bey'in davet et­tiği şahsiyetler arasmda bulunuyor­dum. Kumandan, Müftü Efendi'nin telgrafının metnini bizzat okuyarak mealen şu şekilde vaziyeti açıkladı.

Dedi ki:

Denizli Müftüsü, tutulacak en sağ­lam, vatanseverce yolu bize göster­mektedir. Ben asker olarak elimdeki bütün imkanlarla vatanımı korumak için namus ve şeref andı içtim. Fakat bunu, Denizli'deki hareketi örnek ola­rak yapmak akıl ve mantık gereği­dir"<30).

Ahmet Hulusİ Efendi'nin konuşması­nın tesiri Denizli'nin İlçelerinde de etkili oldu. Nitekim ilçelerde ardarda miting­ler yapılmaya, protestolar çekilmeye başlandı. Bu cümleden olarak 16 Mayıs Cuma günü Tavas, Acıpayam ve Saray-

, köy ilçelerinde, 17 Mayıs Cumartesi · Günü ise Çal İlçesinde mitingler düzen­. lenmiş ve işgali protesto telgrafları çe-kilmiştir.

Diğer taraftan, Müftü Ahmet Hulusİ Efendi ilk fiili savunma teşkilatını ku­ranlardandır. Denizli Kuvayı Milliyesi adını alan bu teşkilatın sevk ve idaresi için yakından ilgilenmiştir.

10 Haziran 1919'da faaliyete geçen Denizli Heyet-i Milliyesi küçük bir devlet şeklinde 'idi. Müftü Efendi'nin başkanlığını yaptığı bu teşkilat, iş bölü-

(29) Ali SARIKOYUNCU "Milli Mücadele'de De­nizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi", Diya­net Dergisi, c. 27, Sayı: 4, s. 245-246.

(30) C. Kutay, age, s.53.

37

Page 8: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

mü esasına göre altı şubeye aynlrnıştı.

Hiçbir dış emir ve yardıma bel bağla­maksızın girişilen bu vatan rnüdafaası gayreti, Erzurum Kongresinin açılış gü­nü olan 23 Temmuz 1919 tarihinden 43 gün önce kurulmuştu <31). Bu cemiyet, kuruluşundan itibaren, cepheye gönüllü celbinde ve yardım gönderilmesinde <32)

üzerine düşeni fazlasıyla yapmış <33),

çevre il ve ilçelerde örgütlenrneyi teşvik etmiştir. Aynı zamanda bu cemiyetin Milli Mücadele azminin oluşmasında

önemli katkısı olmuştur. Bu cümleden olmak üzere cemiyet bir beyanname ya­yınladı. 10.6.1919 tarihini taşıyan bu be­yannamede; Yunan işgalinin haksız ol­duğu ve bunların Anadolu'da yaptıkları zulümler ifade edildikten sonra şöyle

deniyordu:

"Yarın Yunanlıların murdar ayakları altında inieye inleye ölmek­teuse bugün ya mertçesine ölmeye, ya­hut şeretle yaşamaya azıneden ve bu­günkü çalışmayı din ve namus mesele­si bilen kardeşlerimiz son defa olarak mali ve bedeni her fedakarlıkta bu­lunmak, zengin ve fakir herkes bu dini meselede kendisini alakadar ad­detmeli seyirci vaziyetinde kalmama­Iı... Kaybedilecek zaman olmadığını düşünerek hareket etmeliyiz... Allalı

yardımcımızdır" <34).

Müftü Efendi 1919'da 58 yaşında ol­masına rağmen, önce Dinar'a, daha son­ra da Afyonkarahisar'a geçerek buralar­da, hem milli örgütler kurulmasını temin etmiş, hem de Kuva-yı Milliye için silah ve cephane ternin etmiştir. Bu arada si­vil kıyafet taşıyan subayları da vazifeye çağırıyordu. Müftü Efendi'den Ona her türlü yardım için söz veren· Afyonkara­hisar'daki 23. Fırka Kumandanı Ömer Lütfi Bey." ... Başında sarık, kafasında vatan muhabbeti ve İstiklal haysiyeti

38

ileri yaşı ve mesleğine rağmen hepimi­ze numune olan bu mübarek din ada­mını minnet ve hürmetle teşyi" ettiği­ni belirterek söz etmektedir. <35)

Müftü Ahmet Hülüsi Efendi'nin ge­rek Denizli'de ve gerekse çevresinde yaptığı Kuva-ı Milliye lehinde çalışma­ları, İstanbul hükümetinin dikkatinin bu yöreye çevfilmesine neden olmuştur. Bu arada Müftü Efendi'nin çalışmalarından yerli Rumlar da rahatsızlık duyuyorlar­dı. Hatta Rumlar; "Nasıl olsa Denizli Yunan kuvvetlerinin eline geçecek. O zaman sarığını başına dolayıp cesedi­ni Denizli sokaklarında gezdiririz" di­yerek tehdit ediyorlardı. Öte yandan da İstanbul hükümeti, 21 Temmuz 1919 ta­rihli telgrafıyla Kuva-ı Milliye'nin dağı-

(31) L.Müftüler, age., s.11.

(32) Cepheye gönderilen yardımiara bir örnek ol­mak üzere, Genelkurmay Askeri Tarih Stratejik ve Etüt Başkanlığı'nda bulduğu­muz belgelerden Ağustos 1919'nu içerenler sunuyoruz:

4.8.1919'da bir subay kamutasında Denizli Bölüğü.

5.8.1919'da silah ve cephane ile birlikte gö­nüllü.

9.8.1919'da 105 silah, 4 sıhhiye eri ve 3 su­bay.

11.8.1919'da 30 sandık cephane ile 1 sandık bomba.

13.8.1919'da Eratla birlikte 80 ve 116 olmak üzere toplam 196 sandık cephane.

18.8.1919'da 40 topçu eri.

19.8.1919'da Yedek Subaylar.

21.8.1919'da Yıldırım Bölüğüne ait beygir ve katı rlar Denizli'den Cepheye (Köşk'e) sevke­dilmiştir.(ATASE.·, KL:426;D:5,Fh:20,26,52,81, 106.,113,129,174 ,210,223).

(33) Maraş Savunmasına maddi destek sağlamak üzere de Maraşa 400 TL. gönderilmiştir. (T.Toker, a.g.e., s.88)

(34) N. Köstüklü, a.g.e s.83.

(35) C. Kutay, a.g.e. 5.54.

Page 9: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI: 4

tılması hususundaki talimatını <36> yine­ledi (37).

İstanbul Hükümete talimatının uygu­lanmasını Denizli Mutasarrıflıoı'ndan 1::>

beklerken, aksine "Kuva-yı Milliyenin düşman tecavüzüne karşı koymaktan başka bir gayesi olmayan bir ıİıeşrı1 müdafaa teşkilatı olduğundan dağıtıl­masının değil, desteklenmesinin ge­rektiğini, esasen hükümet kuvvetinin onu dağıtmaya da muktedir olamıya­cağı" hususları 7 Ağustos 1919 tarih ve 25886/29 sayılı yazısıyla cevap olarak bildirildi. Ayrıca mutasarrıflık Denizli· Heyet-i Milliyesi'nin bu konudaki ceva­bı yazısını da kendi yazılan ekinde Da­hiliye nezaretine gönderdi <38>.

Denizli Müftüsü Ahmet Hulusİ Efen­di Heyeti Milliye başkanı olarak, İstan­bul Hükümetine ulaştırılmak üzere De­nizli Mutasarrıflığı'na hitaben yazdığı 5 Ağustos 1919 tarihli yazısında; Yunanh­ların işledikleri cinayetleri ve İstanbul Hükümeti'nin bu cinayetler karşısında il­gisiz kaldığını bu sebeple vatanlarını ve canlarını kurtarmak için mücadele ver­diklerini. bu mücadeleden de vazgeçme­lerinin sozkonusu olmadığını sert bir dille bildirmekteydi. Bu yazı aynı za­manda Denizli Heyet-i Milliyesi'nin özellikle başkanı Ahmet Hulusİ Efen­di'nin Milli Mücadele'deki hizmetlerini ele özetler mahiyettedir. Bu bakımdan onu sadeleştiriimiş şekliyle sunmayı uy­gun bulduk.

Bu tarihi cevap şu cümlelerle başlı­yordu:

"Denizli Milli Heyeti, milli hareket­lerin kaldınlmasma ve dağıtılmasma

dair mutasarrıflık makamımzdan vaki olan bildiriye aşağıdaki cevabı sunmak­la iftihar kazamr;

Iii/af devletlerinin hiç de haklı olma-

yarak mütareke anlaşmasma dayanıp verdikleri nota ile İzmir Şehri ve kalele­rinin yunan askeri tarafmdan işgal edi­leceğinin bildirilmesinden sonra, işgal

sırasmda İtilaf devletleri temsilcilerinin gözleri önünde Yunanlılarm yaptıkları cinayetler ve zulümler ne soru/muş ve ne de men edilmiş olmadığı gibi, bu ci­nayet hareketleri zavallı İsliim alıali üzerinde korku ve ürkiintii varatılması kaseliyle şiddetlendirifmiş ~e çoğaltll­mış ve bir taraftan Yunanlıların bir ba­şarı/an şeklinde örtiilmiiş ve gizlenmiş olduğu gibi, aym facialar ve zulümler İzmir civarına ve köylerine yayılarak buralarda da savaş salınelerini ve engi­zisyon zulümlerini pek feride bırakacak zulüm ve cinayetler meydana getirilmiş ve yapılmıştı. Bütün Avrupa'ya yabancı temsilcilere, lıiikümetimize, basma ve viiveylalara rağmen, İzmir şehri kalele­riyle sımrlandırılmış olan işgal yetki­sini Yunanlılar kendiliklerinden genişle­terek Aydm civanna kadar geldikleri ve lıiikümetce lıalkm hayat hakkım karıı­mak için hiç bir mukavemet ve miidafa­da bulunulmadığı bir sırada, Aydm ahaZisi ve !ıem hükümete siyasi etkilerle haksızlıkları ve zulümii durdurtmağa

zaman kazanmak, hem de müslümanları imha etmeği bir siyasi düstur edinen Yu­nanlı/ara fırsat vermeyerek haksız kan dökülmesine engel olmak düşüncesiyle vekarla ve temkin/e Yunanlılan karşıla­mış/arsa da, milliyet/erin kendi !ıak ve kaderlerine sahip ve insanlığa zararlı

{36) istanbul Hükümeti, Haziran 1919'da Vali ve Mutasa~r.ıfl_ara gönderdiği talimatla; milli or­du leşkılının yasaklandığını bildirerek, buna uymayaniara pek insafsız davranılmasını gerekirse, istanbul Divan-ı Örfiye gönderil~ mesini emretmişti (ATASE Arş, KL: 243,D: 16, Fh:84).

(37) A.Sarıkoyuncu, a.g.m., s. 280. (38) Mithat Sertoğlu, "Milli Mücadelemizde Kah­

raman Denizli", BTID, Sayı: 6, s. 3-4.

39

Page 10: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

her türlü teşebbüsleri men edecek Cemi­yet-i Akvam (Milletler Cemiyeti)'nin ku­rulmasına uğraştıkları bir zamanda, Aydın'lıların bu akıllıca hareketleri Yu­nanlıların anılması bile haşyet doğuran lıunharca ve vahşice faaliyetlerin bir gün bile durdurulup geri bırakmağa se­bep olmamış ve sonunda bütün şehrin · yakılmasıyle binlerce halkın ve çocuk ve kadınlarm öldürüldüğünil ve kocalarıy­la kardeşlerinin ve babalarının gözleri önünde kaduı ve kızlarm namuslarma saldınldığmı ve kadmlarm memeleri­nin kesilmek ve tenasal uzuvlarma ko­nulnıak suretiyle insanlık tarihinin hiç kayrd etmediği aşağılık ve rezaletin ifti­har ve gururla yapıldığmr görmüşler­dir. Aydm'da cereyan eden bu lıwılıarca ve valışice hareketler Nazilli ilçesine de uzatılmış ve Nazilli'de !zer gün bir çok facialara sa/me olmakefa bulumnuş iken insanlığı ebeddiyen titreten bu hareket­lerin ne itilaf devletlerinden ve ne de bizzat şu zavallı müslümanların hakla­nmn koruyucu olan hükümetiniz tara­findan men' edilenıediğini gören ve bir kaç gün sonra kendilerinin de aynı aki­bete maruz kalacağım ve Yunanlı larm önlerinde hiç bir engel olucu kuvvet görmeyince zulüm ve fecaat dairelerini daha da ilerilere ve hatta Eğridir bölge­sine kadar genişletecekleri, buralara gelen özel Yunan memur ve delegelerin­den ve buralarda Yunanlılar lehine ya­prlan gösterilerden anlayan Denizli İs­lam alıalisi, sadece hayatımızı ırzımızı, namusumuzu, dinimizi korumak maksa­dıyla ve hükümetin durımı ve zaman do­layısıyle yapmasmda aciz gösterdiği va­zifelerin yerine getirilmesi gayretiyle si­lahlarımıza sarılmağa ve Yunan vahşet ve fecaati altmda ölmekten ise, çarpışa çarpışa hayatımızı sona erdirmeğe ka­rar verdik ve bu kararımızla binlerce

40

müsliiman halkm kopup gelmekte oldu­ğunu ve onların da aynı esas lıaklarınm korunması gayretiyle çalışmakta bulun­duklarını anladık. Bu gün halk, biitün kuvvet ve gayretleriyle bu husus için ça­lışmakta ve kanlarını ve paralarını bu yolda feda etmektedir. Milli H eyetimizin takip ettiği gaye, hiç bir devletin ve mil­letin hakimiyetini kabul etmiyerek ancak kendi al bayrağımız altmda Osmanlı hakimiyetinde kabııak ve bu gün, ne se­bepten olursa olsun, hükümetin sağlaya­madığı halkm yaşama lıakkmı ve milli ve dini namusu ,korunıaktadrr. Bu giin Anadolu'yu işgal etmekteolan devletler­den bazılan ve mesela İtalyan'lar işgal­leri altmda olan alıalinin ı rz ve namus­lanna, lıayatlarına ve başka şeylerine saldımuyarak kendilerine yumuşaklıkla muamele etmekte oldukları ve bulunduk­ları yerlerden Denizli ve civarına kadar gelmeleri için davet edilmeleri kafi ol­duğu lıakkmda bazı tavsiyeZere de mut­tali olduğunuz halde bunların hiç birisi­ne kulak asmadığımız gibi, Iziikilmetin emniyeti ve emam altmda bulıman hı­ristiyan alıalinin hayat ve namuslarınlll korwınıasma her vakitten fazla gayret ediyor ve hıristiyanlar vesilesiyle Iziikii­metin başma bir gaile çıkarımamağa her zamandan çok çalışıyoruz. Yunanlı­larm, işgalleri altmda bulunan yerler­deki müslüman halka her türlü cefa ve zulmü reva görmesinin tesiriyle bilhassa Yunanlılar aleyhine yapılmakta olan bu hareketin öbür d~vletler lıakkmda yapıl­manıası ve içerilerde bulunan hıristiyan unsuru hiç bir surette saldmya maruz bırakılmadığı gibi livamz içinde emni­yet ve aşayisi ihlal edici her hangi bir olaym meydana gelmemiş olması ve li­va aşayişinin umumi harbden evvelki halinden daha iyi bir durumda bulun­ması iddiamızm doğruluğuna ve lıare-

Page 11: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM - KASIM - ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SA YI : 4

ket/erimizin samimiyeline kesin bir delil­dir. Bugün bizler, sadece yaşama /ıakla­nmızm savunulması maksamdıyla yap­tığımız bu hareketlerin meşru ve insan­lığm açık bir hakkı olduğuna inanmış bulunuyoruz. Bu hareketlerin tesiriyle düşman Denizli livasma gelenzemiş ol­duğu gibi, akıp gelen gönüllülerin ve hakiki inanış salıiplerinin hücümiindan korkarak umduklarını elde edemeden Nazilli kasabasmdan kaÇinağa mecbur olmuştur. Düşman, Aydm ovasmda·- !z­mir ve Manisa livalamıda yaptıkların­dan vazgeçi/se bile elli dokuz tane köyü ve koskoca Aydm kasabasım yakıp bin­lerce müsliiman halkı kati ve imha eder­ken, binlerce kadımn ırzmı ayaklar altı­na alır, çocuklarım öldürüp ve memele­rini kesiip avret yerlerine sokarken; bu facia ve zulümterin tesiriyle ovaları, ka­saba/arı, dağları çifyavrusu gibi kaçı­şan kolları kmk, başı tüysüz, sakat ve ihtiyar, kadm, çoluk çocuk, yersiz yw1-suz felakete uğramışlar doldururken, çok yazıktır ki bu matenze uğramış Jıal­kmfacialaruıı görüp kaydedecek ne bir memur, ne yaralarmı saracak bir dok­tor ve ne de kw1anlnuş bir kaç namus ve hayati kurtaracak asker gelmedi. Milli heyetimiz tarafindan mutasarrıflık makamma yapılan miiracaata ve Ba­kanlıklarla Başbakanlığa yağdırılan

feryad ve yardım isteme/ere derin ve ha­zin sükutlarla karşılık verildi. Hayat ve varlık/arım korumak içinbir çok vasıfla­rı bulunan kimselerden, izzet-i nefis ve namusu muhafaza ile hayatı taşıma ve tanımayı bağ edinmiş insanlar arasmda herkesten çok bu kutsal şeylere bağlı ve bu ıığurda hayatı küçük görmeği yol edinmiş Türkler, bu haller karşısında pek tabii olarak nefislerini muhafaza ve lıaklarmı miidafaaya koyuldular. Kediyi bile arslan haline getiren olayları kay-

deden insanlık tarihi, kaderlerini tevek­kiil ile bekleyen Türklerin Yunan zuliim ve aşağılığı karşısmda ateşten bir lıid­det ve eeladet parçası kesildiklerini kay­dederse çok mudur? Bizler, bu faciaları incelemeğe memur olarak buraya gelen yabancı temsilcilerin, feryad, zulümden şikayet ve yardım istemelerine kulağmı tıkamış ve mübarek memleketleriyle adeta alakasım kesmiş görünen hükü­met karşısmda izzet-i nefsini, yaşama hakkmı ve hürriyetini idrak etmiş ve kutsal tamdığı şeyler tecavüze uğramış bir milletin yapacağı da, böyle silaha sarılarak düşmanını gebertmektir, diye­rek takdir ve öğmelerine uğrarken ve yukarıda arz olımduğu gibi, bazı yaban­cı lıiikümetlerin akşama ve sahip çıkma­ları görülmekte iken., yine başları yük­seltmek ve vatamn namusnu kurumak için her türiii fedakarlığa göze alan bu necip kütlenin emelleri ve hareketleri, hiikiimetbı isteğine aykırı görüliiyor, Ne işgal bölgesinin sımrmı tayin, ne zulüm ve facilar silsilesini durdurma ve ne de yağma, çapul, imha ve yok ederek Os­manlı vilayetinin işgal eden düşman kuvvetlerini koğmağa ve uzaklaştırma­ğa muvaffak olanuyan hükümetin "Siya­si teşebbüslerde bulunduk, milli hareket ve teşebbüslerden vazgeçiniz; yerlere yatmız, düşman biraz daha öldürüp sal­dırsm gelsin" demekten başka nasıl yo­rumlanabilir.? Hayır Beyefendiler ... Biz Osmanlıyız, Osmanlı kalacağız. Biz, lıü­kiinıetin kanımiarına itiatlı idik, yine iraatlı kalacağız. Biz bunu, gerek maka­mımza ve gerekse Başbakanlık maka­mma vaki' olan pek çok maruzatınıızla bildirdik ve isbat ettik. Ve bilhassa şunu da arz ederiz ki, bu hareketlerimiz parti­cilik gibi hasis duyguların pek üstünde ve sadece milli hayatm ve dini namusun muhafazası gayesi içindir. Biz, hiç bir

41

Page 12: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

pa11iyi tanumyoruz ve ancak vatam, va­tan evladuu, padişalıı (yani devleti) emel/erin gayesi biliyoruz. Fakat başı­mıza getirilenfelaket ve musibetten kur­tulmasmı lıiikiimet siyaset dediği kör ve nankör miidafaa aletinden değil, vefalı

silahmuzdan ve azmimizden bekliyoruz. Hükümet, iki buçuk aydanberi siyasi te­şebbüslerden de hiç bir netice umulma­maktadtr. Eğer hükümet, siyasi gayesi İslamlll yok edilmesi olan Yunanlılarm vilayetimizden fiilen çtkarıldrığmı si­yasi teşebbiislerle gösterirse ve bu su­rette müslüman lıalka yapılmakta olan zulüm ve facialara bir son verdirirse, hareketleri Izemen durdururuz. Aksi tak­dirde, Yunan zuliim ve va!zşeti altmda ölmektense, çarptşa çmpzşa !zayatzmzzt feda etmeği ve bu suretle başanya ulaş­tzğmıız lıalde kendi hükümetimizin ka­nımlarıyla kendi /ıaklarımzzda koğuş­

tunnada bulwımasma boyun eğmeği ca­na minnet bilmekte olduğumuzu arz ede­riz"J39l

İstanbul Hükümeti, Kuva-yı Milli­ye'nin dağılmasını beklerken, aksine milli harekatın Denizli'de daha da geliş­mesi ve özellikle Müftü Efendi'nin sert cevabından dolayı telaşa kapıldı. Bunun üzerine Damat Ferit, daha etkin bir tavır takınmak gereğini duydu. Jandarma Ge­nel Komutanı Ali Kemal Paşa'yı duru­mu yerinde incelemesi ve gerekli ön­lemler alması için yöreye gönderdi (40).

Ancak İstanbul Hükümeti'nin Denizli Kuva-yı Milliyesini engelleme teşebbü­sü bu defa da sonuçsuz kalmış oluyordu. Zira, yöredeki milli harekatın fiili lideri Ahmet Hulusi Efendi'yi çalışmalrından vazgeçirmek üzere Denizli'ye gönderi­len Ali Kemal Paşa, onu bu konuda ikna edememiş fakat kendisi ikna olunmuştur (41)

Bütün bu girişim ve baskılarından

42

bir sonuç alamayan İstanbul hükümetle­ri özellikle 5 Nisan 1920'de 4. defa iş başına gelen Damat Ferit hükümeti, Ah­met Hulusİ Efendi'yi görevinden alma teşebbüsünde dahi bulunmuştur (42). Bu arada İstanbul hükümetine bağlı bazı memurlar da Ahmet Hulusİ Efendi'nin

. çalışmalarını engellemeye yönelik Faali­yetler sergilemişlerdir. Mesela;

Tavas Kaymakamı M. Ali Bey bun­lardan birisidir. O, Müftü Efendi'nin Ta­vas'ta kaldığı süre (7 Temmuz - 3 Ağus­tos 1920) müddetince onu gözetim altın­da bulundurmuş ve ayrıca PTT ile yaptı-

(39) M. Sertoğlu; agm. s.5-7.

(40) Ali Kemal Paşa'nın istanbul Hükümetince Denizi'ye gönderJimesi Müftü Ahmet Hulusi Efendi ile görüşmesi hakkında bilgi için bkz. A. Sarıkoyuncu, "Milli Mücadele'de Deniz­li Müftüsü ... ", s.284-288.

(41) Nitekim Ali Kemal Paşa, Nazilli'den Sadaret Makamı ile Dahiliye Nezareti'ne gönderdiği 28 Ağustos 1919 tarihli telgrafında, yörede­ki Kuva-yı Milliye sayesinde, Yunanlıların Aydın gerisine sürüldüklerini belirttikten sonra şunları bildirmektedir.

"Bunların (Kuva-yı Milliyecilerin) mallarını canlarını ve vatanlarını muhafaza için; pek kati bir surette ittihad ve ittifak eylemiş olup, başka hiç bir kötü emellerinin bulunmadığı­nı temin eylerim .... Bunların gayesi Yunanlı­ların istilasına, zulmüne karşı memleketleri­ni ve mallarını müdafaa etmek ve bir can kurtarmak ... tecavüz edilen ırz ve namusla­rını muhafaza etmek kaygusundan ibaret­tir". Ayrıca Ali Kemal Paşa, istanbul Hükü­metinin bunlara yardımcı olacağı yerde, kö­tü muamele de bulunulmasını tenkit etmek­tedir. (ATASE Arş., Kl:-426, D:5 (1), !h: 259}.

(42) 22 Ağustos 1920'de Fetva Makamı'ndan Meşihat Makamı'na yazılan yazıda, Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin görevi dışında, De­nizli livasında Kuvayı Milliye'nin hareketleri­ne silahlı olarak iştirak ettiği ve ayrıca mey­dana gelen zulum ve cinayetierin tertip ve teşvikçisi olduğu belirtilerek bu sebeple; gö­revinden alınması ve bu konudaki tebligat işleminin yürütülmesi istenilmektedir. (A.Sarıkoyuncu, agm, s.238).

Page 13: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiVAN ET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • ci LT: 30 • SAYI: 4

ğı haberleşmesine sansür uygulamıştır

(43)_ Yine Nazilli Posta memurlan; Müf­tü Ahmet Hulusİ Efendi'nin, görüşmele­rini engelleme cihetine gitmişlerdir. 30-31 Haziran 1919 gecesi, Müftü Efendi, Denizli gönüllülerinin başında gönderdi­ği Komiser Harndi Bey'den Aydın'ın ge­ri alındığını bildiren bir tel alır. Derhal Aydın'la haberleşmeye giren Ahmet Hu­lusİ Efendi, haberleşmenin Nazilli'den sık sık kesilmesi üzerine konuşmayı

sağlıklı yürüternemiştir <44l-

İstanbul hükümetini destekleyen Hürriyet ve İtiHif Partisi mensuplannın da tutum ve davranışları Müftü Efen­di'nin çalışmalarını menfi yönde etkile­miştir. HüıTiyet ve İtiliifçılann "Asker kaçıyor, 5- I O silahlı ile memleket savu­nulmaz" gibi propagandalan sebebiyle halk milli harekete karşı özellikle ilk günlerde bir süre pasif davranmıştır (45)_

Bu arada İtilaf devletleri temsilcileri de Müftü Ahmet Hulusİ Efendi'nin ça­lışmalrını engelleme girişiminde bulun­muşlardır. Bu amaçla, Temmuz 1919'da bir İngiliz Subayı Denizli'ye gönderil­miştir <46l.

Bütün bu engelleme girişimlerine

rağmen Müftü Ahmet Hulusİ Efendi, Milli Mücadele için son derece önemli hizmetlerde bulunmuştur. Zira, daha işin başında Ahmet Hulusİ Efendi, 15 Mayıs günkü mitingte halka; "Fetva veriyo­rum ... İşgal edilen memleket halkının silaba sarılması farz-ı ayındır" dediği vakit, halk müftü efendi'nin etrafında

hemen birleşmişti. Halkla bütünleşen

Ahmet Hulusİ Efendi daha sonraki gün­lerde de başarılı hizmetler vermiştir.

57'nci Tümen Komutanı Albay M.Şefik AKER, Müftü Efendi'nin bu hizmetlerinden, " •.. N azilli'nin düşman istilasına uğramasından sonra ileri gi-

dememesi ve hatta bu kasabayı bir müddet tahliye etmesi Ahmet Hulusİ Efendi'nin gayret ve rehberliği ile başlıyan Milli hareketin kuvvete in­kılap ederek ileri harekete geçmesi ile mümkün olabildi." (47) diyerek takdir­le söz etmektedir.

Ahmet Hulusİ efendi Dürrizade'nin fetvasına karşı, Anadolu Üleması tara­fından hazırlanan fetvayı Nisan 1920'de imzalıyarak <48l, 15 Mayıs 1919'da De-

(43) Tavas'ta bulunduğu sırada Müftü Efendi'nin yanında bulunan oğlu Lütfi Bey, Kaymakam Ali Rıza bey tarafından uygulanan sansür­den şöyle söz etmektedir:

"Yarangümede bulunduğum günlerde Mus­tafa Kemal Paşa'dan Müftü Efendi'ye şifre gelmişti. Bunun dahiliye'nin şiiresiyle açıla­cak kaydı vardı .. Fakat yukarıda bahsettiğim Kaymakam Ali Rıza açılmıyor diye atlattı. Muhteviyatının ne olduğunuu bilmemekle beraber Demirci hadisesine ait olmasını tahmin ediyorum. Yalnız Serlevhası" Gazi-i muhterem Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'den ibaretti (L. Müftüler, a.g.e,s.31 ).

( 44) Bu engellerneyi ortadan kaldı rm ak için, Müf­tü Efendi; güvendiği adamlarından istipli Mehmet, Ahmet Çavuş, Uzun ibrahim Efen­diler'le Öğretmen Hayrettin, Komiser ibra­him, Müfettiş Cavit Beyleri 2 Temmuz 1919'da Nazilli'ye göndermiştir. {T.Toker, a.g.e, s.47).Ayrıca, durumdan haberdar olan Mustafa Kemal Paşa'da Harbiye Neza­reti nezdinde girişimde bulunmuştur. Bu ko­nuda bkz., ATASE Arş., Kl:12, D:74, fh:98.

{45) Denizli Askerlik Şubesi Başkanı Tevfik Bey'in; 57.Tümen Komunatlığı'na gönderdi­ği 22-23 Mayıs 1919 tarihli telgrafında; "De­nizli halkının ileri gelenlerinin müdalaa-i hu­kuk ve fiili harekata girmekten çekindikleri bildirilmektedir (AT ASE rş. Kl:401, D:3, Fh: 75) Ayrıca, Harbiye Nezaretince ll. Ord u Müfettişfiği'ne yazılan 22.7.1919 tarihli bir yazıda da; bazı kişilerin Denizli ve çevresin­deki Kuva-yı Milliye'den şikayetçi oldukları belirtilmektedir. (ATASE Arş .• KI. 243, D:44, Fh:25)

(46) ATASE Arş. KL:14, D:91, Fh: 17. Bu konu­da daha fazla bilgi için bkz, A. Sarıkoyuncu agm. s.289-290 ·

(47) C.Kutay, Kurtuluşun ve Cumhuriyetin ... s.61. (48) Anadolu Uleması tarafından hazırlanan fet­

vayı Ahmet H ulus i Efendi, 153 Müftü ve Mü­derris arasında 4'ncü olarak imzalamıştır.

43 .(-

Page 14: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ .DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

nizli halkı için verdiği ilk cihat fetvası­nı, böylece bütün Türk Milletine duyur­muş oluyordu. Bu yüzden, "Garp cep­hesi Nasıl Kuruldu?" adlı eserin yaza­n, Rahmi Apak'ın da tesbit ettiği gibi "Yalnız Denizliler değil, bütün Türk Milleti Ahmet Hulusİ Efendi ile ifti­har edecektir. "(49)

2. Diğer Müftü ve Din Adamları

Denizli-Çal Müftüsü Ahmet İzzet Efendi'de İlçesinde ve çevresinde halkın milli harekete katılmalan için çalışma­larda bulunan din adamlannın ilklerin­dendir. O, 17 Mayıs 1919 günü Çal hal­kını Çarşı Camii'nde toplayarak onlara düşman istilasına karşı seyirci kalınma­masını, silahla mukavemet edilmesinin gerekli olduğunu anlatmıştır. Daha son­raki günlerde de aynı camide yapılan toplantılarla halkı düşmana direnme ko­nusunda bilinçlendirmeye ve teşkilatlan­dırmaya çalışmıştır. B u amaçla, maddi ve manevi yönden nüfuz sahibi olanlarla toplantılar yapmıştır. Böyle bir toplantı­larda; "Allahımız bir, peygamberimiz bir, kitabımız bir, vatanımız bir oldu­ğuna göre muhafazasına mecburuz. Mukaddesatımızı müdafaa için Al­lah'm ve Peygamber'in emirlerine uy­mak gereklidir. Çöken Saray Saltana­tının yerine milletin kalbindeki iman nuru bir kat daha pariarnıştır ve daha da Allah'ın yardımı muhakkaktır." şeklinde yürekleri ürpertici bir konuşma yapmıştı. Burada hazır bulunanlar bu tavsiyeye uyacaklannı beyan etmişlerdi. Bunun üzerine, Müftü Ahmet İzzet Efendi onlardan bir de irnzalı senet al­mıştır. 15 Temmuz 1919'da Çal halkın­dan yinni kişinin imzaladığı senette; Efendim! Batada muhavrer esami sa­hipleri (yukarıda isimleri yazılı olan­lar), cümlemiz dininıizi vatammızı,

namusumuzu vikaye için size iştirak

etmeye söz veriyoruz. Buna dair her ne emir olursa ifasma amadeyiz." (50) ifadeler kullanılmıştır.

Çal Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin de kurucularından olan Ahmet İzzet Efendi, Çal ve çevresinden topladığı

100 gönüllü ile Aydın-Köşk cephesinde düşmanla çarpışmıştır (50. Müftü Efen­di, Milli Mücadele esnasında sadece be­denen değil, binlerce li.ralık servetini va­tan savunması uğrunda harcayan bir din adamı dır.

Müftü Ahmet İzzet Efendi, zaferden­sonra, anılan hizmetlerinden dolayı,

hem Kırmızı, hem de Beyaz şeritli ma­dalyalarla teltif edilmiştir (52).

İzmir'in işgali üzerine 16 Mayıs 1919 günü Denizli-Sarayköy'de de işgali tel'in mitingi düzenlenıniştir. Bu miting­te İlçe Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi (53). yüksekte bulunan kuyu kapağının üstüne çıkarak halka. "İzmir'in kafir Yunanlılar tarafından işgal edildiğini,

bu kafirlerin bulunduğ yerde namaz kılmamayacağını ve kılınmasının caiz olmadığım belirterek düşmana karşı konmasım istenıiştir."(54)

Aynı şekilde Acıpayam Müftüsü Ha­san Efendi (Tokcan) (55) ile Tavas Müf­tüsü Cennetzade Tahir Efendi de ilçeleri halkını Milli Mücadele lehinde bilinç­lendirınişlerdir. Müftü Hasan Efendi, çevresine topladığı gönüllülerden oluş-

(49) R.Apak, age s.90.

(50) Orhan Vural, "istiki<i.l Savaşında Müftülerin Hizmetleri" Sebilürreşat Cilt:1 ,. Sayı: 12, S.185-187

(51) A. Sarıkoyuhcu, agm, s. 256. _

(52) Sebilürreşat, Cilt: 6, Sayı: 139, s. 223-224.

(53) Ahmet Şükrü Efendi, TBMM'nde ı. dönem Aydın Milletvekili olarak ta görev yapmıştır.

(54) T.Toker, age, s. 32.

(55) Müftü Hasan Efendi, ayna zamanda TBMM 1. Dönem Milletvekillerimizdendir.

Page 15: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM - KASIM - ARALIK 1994 • Ci LT: 30 • SA YI : 4

turduğu Acıpayam Müfrezesiyle Astdın Cephesinde düşmanla çarpışmıştır < o)_

Aydın halkının direnişe katılmasını sağlamakta zorluk çeken 57. Tümen Ko­mutanı Albay Şefık Bey, Muğla'nın Bo­zöyüklü bucağından Hatip Hacı Süley­man Efendi'yi Çine'ye davet etti. Daha önce Muğla'daki örgütlenmede rol almış olan Hacı Süleyman Efendi 12 Haziran 1919'da Çine'ye geldi. Buranın ileri ge­lenleriyle görüşerek, aynı gün Çine He­yet-i Milliyesinin kurulmasını sağladı {57)

Üçüncü Cumhurbaşkanımız merhum Celal Bayar Bey, Bozüyüklü Hacı Sü­leyman Efendi ve hizmetlerinden şöyle söz eder:

" ... Hacı Süleyman Efendi iri yarı, gösterişli, gür ve erkek sesli, pervasız bir din adamıydı. Gördüğü herhangi bir haksızlığa karşı koymaktan zevk duyar­dı. Heyet işe başlayıp memleketin umu­mi vaziyetini görüşürken Müftü Efendi (Çine Müftüsü):

Yalnız Ynnanlılarla kalsak kolay, fakat müttefikleri de var, ve kuvvetli"

Mütalaasını ileri sürmüştü... Hacı Süleyman Efendi samimi bir eda, fakat şiddetli bir Iisanla Müftüye cevap verdi:

"Hoca hoca! İngiliz, Fransız kim olursa olsun meınleketimizi kurtar­maya çalışacağız. İcap ederse hepimiz şerefimizle öleceğiz" diye bağırdı.

"Bundan sonra heyet ciddi bir aziınle milli vazifesine sarıldı. ianeler toplantı. Gönüllü kaydedildi. Bunla­rın ailelerine para yardımı yapıldı. Si­lahlandırılan yüz kişilik ilk kafıle Menderes Köprüsü'ne, Yunanlıların karşısına sevk olundu."<58)

Aynca, Aydın'ın merkezinde yine milli ordu falıri müftüsü olarak cephe­lerde hizmet yapan Aydın I. Dönem TBMM üyelerinden Esat İleri ile Nazil­li'de Müderris Hacı Süleyman Efen­di'nin önemli hizmetleri olmuştur. İzmir I. Dönem Milletvekili de seçilen Hacı

Süleyman Efendi'nin Demirci Mehmet Efe'nin Milli Mücadele lehinde hizmete katılmasında etkili olmuştur <59).

Öte yandan Yunan işgali öncesinde İzmir'de düzenlenen mitingte de İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, vatan sev­gisinin imandan olduğunu, İzmir'in asır­lardır ezan sesleri yükselen semalannda kulakları tırmalayan çan seslerine kat­lanmaktansa şerefle ölerek şehadet şer­betini içmenin daha iyi olacağını açıkla­yarak konuşmasını şu sözlerle bitiriyor­du:

''Kardeşlerim... Ciğerlerinizde bir soluk nefes kaldıkça, daınarlarınızda bir daınla kan kaldıkça, anavatanınızı düşmaniara teslim etmeyeceğinize Kur'an-ı Kerim'e el basarak benimle birlikte yemin edin .. "<60)

Rahmetullah Efendi, İzmir Valisi İz­zet Bey'in Yunan işgaline karşı çıkılma­ması emri üzerine de <60;

"Vali Bey ... b.u sakalım kanımla kı­zarabilir, ama bu alına Yunan alçığını sükônetle selaınlamış olmanın karası­m sürerek Huzur-u İlahiye çıkaınam" diye haykınnıştır <62). Bu arada Müftü Efendi, toplantıyı terketmiştir <63).

İşte bu suretle Yunan işgaline ilk is­yan bayrağını çeken Rahmetullah Efen-

(56) A. Sarıkoyuncu, agm, s.247-256. (57) Celal Bayar, Ben de Yazdım,_ Cilt: 6, s.

1959. iTekeli-s. ilkin, age, s.138-139 (58) C.Bayar, age, Cil!: 6,s.1959-1960. (59) Hacı Süleyman Efendi hakkında daha fazla

bilgi için bkz, Sedi Barak, Hacı Süleyman Efendi Istanbul, 1947.

(60) Ali Sarıkoyuncu, "Milli Mücadele'de Afyon Müftüsü Hüseyin (Bayık) Efendi" 3.Afyonkarahisar Araştırmaları Sempoz­yumu,Afyon 1994,s.74.

(61) "Vali izzet Bey ... işgal sırasında yapılacak taşkınlıkların memlekete zarar vereceğini, sükunetin korunmasının gerekli olduğunu bildirdi" (I.Tekeli-S.ilkin, age, s. 71 ).

(62) A.Sarıkoyuncu, "Milli Mücadele'de Afyon Müftüsü .. ." gös.yer.

(63) I.Tekeli-S.ilkin, age. s.71.

45

Page 16: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. Ali SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

di, işgalden sonra da hizmetlerine de­vam etmiştir. Yunan işgalini tüm dünya­ya duyurmak için çalışmıştır. İzmir'in iş­galinden sonra, çalışmalarını gizli ola­rak sürdürmüştür. <64>.

Manisa'da da Manisa Müftüsü Alim Efendi, Cemiyet-i İslamiyye adıyla bir · örgüt kurarak faaliyete geçmiştir. İz­mir'in işgalinden sonra Müftü Alim Efendi Kırkağaç Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Burhaniye Müftüsü Mehmet Muhip Efendi, Edremit Müftüsü Hafız Cemal Ef.::ndi, Tire Müftüsü Sunuilah Efendi Yunan işgalini din açısından de­ğerlendiren bir fetva vermişlerdir. Bu fetvada, Yunan işgali ve zulmünün haksızfığı belirtildİkten sonra, buna karşı fiili mukavemetin yani cihat yapmanın farz olduğu açıklanıyordu. Ayrıca fetvada;

Yunanlılarla birlikte Damat Ferit hükümetinin tel'in edildiği de vurgu­lanmıştır. Bundan dolayıdır ki, fetvayı veren din adamları Yunan makamları ve hem de İstanbul hükümeti tarafından idama mahkum edilmişiirdir <65> ..

Manisa Müftüsü Alim Hoca. Mani­sa'nın işgalinden sonra bir süre Mani­sa'da kalmış. Manisa'daki faaliyetlerinin Yunanlıları rahatsız etmesi ve yukarıda sözü geçen fetva dolayısıyla idama mah­kum edilmesi üzerine Balıkesir'e geçe­rek Redd-i İlhak Kurulu'nda faydalı çalışmalar yapmıştır. 4. Balıkesir Kon­geresine delege olarak kabul edilmiş

Hey'eti Merkeziye'nin fahri üyesi ün­vanı verilmiştir.

Alim Efendi, Kurtuluş Savaşı'ndaki bu onurlu davranışları kadar, musikişi­naslığı ile de ün kazanmış bir kişiliğe sahiptir"<66l.

46

Rahmetullah ve Alim Efendilerden başka Batı Anadolu'da; Balıkesir Müftü­sü Hacı Ahmet Efendi, I. Dönem TBMM üyelerinden Müderris Abdulga­fur Efendi, Hasan Basri Efendi (Çantay) <67>, Edremit Müftüsü Cemal Efendi, Balya Müftüsü Hüseyin Efendi, Gönen Müftüsü Şevket Efendi, Bandırma Müf­tüsü Abdurrahman Efendi, Burhaniye Müftüsü Mehmet Muhip, Havran Müf­tüsü Hakkı Efendi, Tire Müftüsü Sunul­lah, Uşak Müftüsü Ali Rıza, Uşak Sabık Müftüsü İbrahim Efendi (Tahtakılıç)<68J, Eşme Müftüsü Nazif Efendi (69), Tur­gutlu Müftüsü Hasan Basri Efendi, Sa­lihli Sabık Müftüsü Mehmet Lütfi Efen­di, Manisa Müftüsü Alim Efendi'nin gö­revden alınması üzerine yerine müftü olan Abdülhamit Efendi, Kırkağaç Müf­tüsü Hacı Rifat Efendi gibi isimler çalış­malarda bulunmuşlardır. Hacı Rifat

(64) Bu yüzden olacak ki, Manisa Müftüsü Alim Efendi'nin hazırladığı fetvayı likren katıldığı halde imzalamamıştır (T.Ergül, age. s.25).

(65) T.Ergül, age gös.yer. (66) T.Ergül, age, s.25. Ayrıca Alim Elendi hak­

kında b\!gi için bkz., M. Çağatay Uluçay, Manisa Unlüleri. Manisa 1946. s.44: Bertuğ Selami, "Manisalı Alim Efendi ve Klasik Türk Musikisindeki Yeri" Mesir Konferansları, 1983, Manisa Turizm Derneği Yayınları No: 4, s.7-21.

(67) Hasan Basri Hoca, halkı Milli Mücadele le­hinde bilinçlendirmek için bir de gazete çı­karmıştır. Ses adını verdiği gazetesinde iş­gallere karşı konulması konusunda yazılar yazmıştır.

(68) 1908 yıllalrında Uşak Müftülüğü görevini yü­rüten ibrahim Tahtakılıç'ın Milli Mücade­le'deki hizmetleri için bkz. i.Tekeli-S.ilkin, age., s.365-381.

(69) Müftü Nazif Efendi, muntazam ordu haline getirilinceye kadar Kuva-yi Milliye' de çalış­mıştır. Eşme ve çevresinde Kuwa-yı Milli­ye'yi örgütlerniştir. Bundan dolayı,. "Kuva-yı Milliye karşıtı ve Milli Mücadele'nin tanınmış düşmanlarından Eşmeli Madanoğlu Musta­fa'nın kız kardeşinin oğlu Kamil Güvenda ta­rafından Müftü Elendi (siyasi husumet sebe­biyet) şehit edilmiştir." (C.Bayar, aga, c.a, s. 2460) .

Page 17: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiY ANET iLMi DERGi • EKiM - KASIM - ARALIK 1994 • Ci LT: 30 • SA YI : 4

Efendi, Ayvalık cephesinde fiilen sava­şa katılmış ve düşmana esir düşmüştür. Cephede düşmanla çarpışırken esir dü­şen bir diğer isim de, Manisa Müderrisle­rinden Hacı Hilmi Efendi'dir. Bu iki din adamı, Atina'da uzun süre esaret hayatı yaşamışlardır (70). Bu arada Milli Müca­dele lehindeki çalışınalarından dolayı

Bilecik Müftüsü Mehmet Nuri Efendi de 1921 Nisan'ında Yunan askerlerince şehit edilmiştir (70.

Öte yandan üçüncü Cumhurbaşkanı­mız Celal Bayar Batı Anadolu halkını Milli Mücadele lehinde bilinçlendiımek için yaptığı çalışmalarında Galip Hoca takına adını kullanmıştır. Celal Bayar Hatıratında bundan şöyle söz etmekte­dir:

"Samimi dostumuz kitaplardan da mahrum idik. Çocukken okulda ezber­lettikleri, hatta tecvit üzere tilavet edil­mesını bildiğim Kur'an'ın bazı

sfirelerini, kendi kendime okurdum.

Bir gün bana Edip (Tire ve Ödemiş bölgesi Jandarma Komutanı):

~ Yine okusana

dedi. Sebebini sordum.

"Fadime Kadın'ın (Celal Bayar'ın

Ödemiş Kahrat Köyünde misafir kaldığı evin hanımı) hoşlandığım söyledi. Evin­de Kur'an okunduğu için bereket ve meynıenet hasıl olacaktı. İyi kalpli ka­dının yanında itibarmuz artmıştı.

Bir gün Deştcban Paşa ile Ödemiş'e doğru yolculuk ediyordum. Yanımıza

bir köylü sokuldu. Ben ilerledim. İkisini yalnız bıraktım. Deşteban, bana yetiştiği zaman, aralanndaki görüşmeyi anlattı.

Hatırımda kaldığı gibi kaydediyorum; köylü beni sormuş:

-Bu kim?

- Efenin ınİsafiri

- Zeybek elbisesini yeni giymiş veya hapishaneden yeni çıkmış olmalı ...

-Neden bildin?

- Görmüyormusun, baldırları gün görmemiş, bembeyaz!

- Kendisi kasaptır. Aydın'dan yeni geldi. Efe'den hayvan satın alacak.

Paşa Deşteban'ın bana naklettiği bu konuşma, gözümü açtı. Ne de olsa lisa­nırnla, beyaz baldınmla, hatta kafamla zeybek elbisesinin içine sığamıyacağınu anlarnış oldum. Kadının Kur'an'dan hoşlanması yanında, bu vak'a da bende hoca kıyafetine girmek fıkrini uyandır­dı. Lügat manası rehberim olur ümidiyle kendime "Galip" takma adını seçtim. İlk fırsatta hoca kıyafetine girekce-tim ... "<72)

" ... Gideceğirniz yeni muhitte, yeni kıyafetle görünecektim. İlk düşüncemi yerine getirecektim: "Galip Hoca" ola­caktım. Arkadaşlar bana, Kahrat'da "İl­yas Efendi" diye hitap ederlerdi. Yer değiştirdikçe başka isim almak fazla bir emniyet tedbiri olabilirdi. Ben de bu mülaza ile ve -evvelce söylediğim gibi­lügat manasını da göz önünde tutarak bu yeni rnüstear (takrna) adımı seçmiştim" (73)

Bundan sonra Celal Bayar Milli Mü­cadele lchindeki çalışmalarını Galip Ho­ca olarak devarn etmiş, bu isimle ünlen­miştir.

Buraya kadar anlatılanlardan da an­laşılacağı üzere din adamlarının da yol gösterınesi, önderlik yapması sonunda halk düşmana karşı silaha sarılnuştır.

(70) A.Sarıkouyuncu; Milli Mücadele'de Afyon Müftüsü ... ,s.7 4.

(71) Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Sayı: 36, Bel­ge No:12.

(72) Celal Bayar, Ben de Yazdım C;6, 8.1753-1754.

(73) Celal Bayar age. C.6, s.1846.

47

Page 18: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. Ali SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

ID· BATI ANADOLU'DAN MÜ­DAFAA-İ HUKUK CEMiYETLE­RİNDE GÖREV ALAN DİN AD.Al\<1-LARI

Müdafaa-i Hukuk, bir milletin yaşa­ma hakkının mücadelesini simgeler.

Müdafaa-i Hukuk, Türk Milletinin ben vanm, binlerce yıllık birtarihin ve bu topraklann sahibiyim diyen sesin bü­tün dünyaya duyurulmasıdır. Müdı;ıfaa-i Hukuk, hakları, hürriyetleri, namusları ve tarihleri ellerinden alınmak istenen bir toplumun mücadele azmi ve kararlı­lığıdır. Müdafaa-i Hukuk hak ve hürri­yetleri için bir araya gelenlerin, sırasın­da canlarını ortaya koyduklan mücadele şuurudur. Nihayet Müdafaa-i Hukuk, yeni bir devletin doğuşunun kaynağıdır. Türk'ün dünyaya kendisini savaş alanla­rından barış masalannda tanıttığı güçtür, imandır.

Müdafaa-i Hukuk teşkilatları başlan­gıçta yereldir. Bu kuruluşlann "Anado­lu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemi­yeti" adı altında t;)planmalarıyla bütün vatanın kurtuluşu ve milli bir devletin kuruluşu amaçlanmıştır. Başlangıçta

belki sadece Yunan işgaline, Ermeni sal­dırılarına, Fransız, İngiliz ve İtalyanlara karşı başlayan mücadele Sivas Kongre­sinden (4- ll Eylül 1919) sonra bütünü­ne yönelmiştir.

Müdafaa-i Hukukun ve bu ana fikir etrafında meydana gelen teşkilatların as­keri güçle birlikte hareketi de gene Si­vas Kongresi sıralannda gerçekleştiril­miştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi de, bu teşkilatların üzerine bina edil-

. ti (74) nuş r.

Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin lı..'Urluşu ve faaliyetlerinde, din görevlile­ri de görev almışlardır. Ancak hemen belirtelim ki, Milli Mücadele'nin diğer sahalarında olduğu gibi, Müdafaa-i Hu-

48

lı..llk Cemiyetleri konusunda da din gö­revlileri ilk sırada yer almışlar. İstisna­sız, hiç bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yoktur ki, üyeleri arasında bir din görev­lisi bulunmasın. Bunlardan isimlerini tesbit edebildiklerimizi sunuyoruz.

Denizli:Müftü Ahmet Hulusi Efen di Başağazade Yusuf, Müftüzade Kazım, Harnarncı Şeyh Mustafa, Tat Osmanoğlu Emin, Tavaslızade Mus­tafa, Küçükağazade Ali, Doktor Ka­zım, Dalarnanlızade Şükrü Bey ve Efendiler <75).

Acıpayam:Müftü Hasan Efendi, Mehmet Arif Efendi, Mehmet Ka­mil Bey, Kızılhisarlı Hasan Efendi (76)

Çal:Müftü Ahmet İzzet Efendi, Necip Bey, Hacı Mahmut efendi, Emin Bey, Şakir Ağa, Belediye baş­kanı Hacı Mehmet Ağa, Derviş

Efendi, Damat oğlu Abdullah Efendi, Osman Efendi, izzet Efen· di, Abdurrahman Ağa, Sadık Efendi, Bekir Ağa oğlu Mustafa ve Rıza Efendiler. Hacı Mustafa oğlu Tev­fik, Hacı Mehmet Oğlu Zekeriya, ArapzHade Ahmet, İbrahim Çavuş, Ahmet Çavuşoğlu Hüseyin, Mehmet Ağa oğlu Derviş (77).

Buldan:Müftü Salih Efendizade Mehmet, Hacı Mollazade Necip, Kara Yusufzade Hacı Mehmet Efen­di, Çopur Süleyman Efe ve Güneyli Kolağası Mehmet Efe. <78)

Çardak:Rıza Bey. <79)

Çivrii:Çorbacıoğlu Hasan Ağa. <80)

{74) BTTD Sayı: 19 {Eylül1986), 5.8.

{75) M.Akif Tüfenk, Milli Mücadele'de Denizli, lzmir, 1949, 5.12; A.Gökbel, age 5.177.

{76) T.Toker, age, 5.41.

{77) T.Toker, age, 5.182.

{78) T.Toker age, 5.41.

{79) ATASE Arş.; KI: 796, 0:34, Fh:8.

{80) K.Mı5ıroğlu, age.5.194.

Page 19: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM· KASIM- ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI: 4

Sarayköy:Müftü Ahmet Şükrü

Efendi, Belediye Başkanı Hacı Sa­lihzade Halil, Müderris Hacı Ha­lilzade İsmail Efendiler. <81 )

Tavas:Müftü Cennetzade Tahir Efendi, Belediye Başkanı Ger­dekzade Hacı İsmail, Katırcızade Abdullah ve Şeyh Alizade Kema­lettin Efendiler ve Müderris (Öğ­retmen) Mehmet Ale Bey. <82)

Nazilli:Giritli İsmail Hakkı (Akde niz), Avukat Ömer, Hoca Hacı Sü­leyman, Mollaoğlu Hasan, Palamut­çu İbrahim Tiiccardan Ali Haydar, Müftü Salih ve Sultanoğlu Sadık

Bey ve Efendiler. <83)

Çine:lVIüftü Ahmet Zühtü Efendi, Kadıköyiii Mustafa Efendi, Bözüklü Hacı Süleyman Efendi, Belediye Başkanı Hidayet Efendi <84>.

Ödemiş:Refik Şevket (İnce) Bey, Harnit Şevket (İnce) Bey, Eczası Tevfik Bey, Dr. Mustafa Bey, Hakkı Paşaoğlu Fahri Bey, Müftü Hacı Hüseyin Efendi, Müderris Mustafa ve Hacı Mümtaz efendiler <85>.

Koçarlı:Hacı Yunuszade Mehmet, Cihanoğlu Mustafa, Hafız Tevfik, Hacı Halil İbrahim Efendiler <86>.

Bayındır:Müftü Hacı Hasan Efen di (87).

Manisa:Bahri (Santepe) Bey baş

kanlığında kurulmuştur <88>. Akhisar: Reşat Bey, Emin Ali Bey,

Dramalı Hacı Şevket Bey, Manisa Müftüsü Alim Efendi, kemerliziide Mehmet Hulusi Bey, Kayalızade

Mehmet Ağa, Müderriszade Süley­man Efendi, Müftüzade Hasan

·Efendi <89>. Alaşehir:Kadı Mehmet Münif

Efendi, Müftü, Belediye Reisi Ga­lip, Kuşakçızade Raşit, Hacı Mu­sazade Eyüp, Hasağası Ömer gibi Alaşehir'in ileri gelenlerince kurul­ması muhtemeldir <90>.

Kula:Keleşzade Mehmet Ağa (Kele

şoğlu), Keleşzade Hakkı Ağa (Kele­şoğlu), Palanduzzade Mehmet Şevki Efendi (Palanduz), Buruşukzade Ha­lil Efendi (Taner) ve Müftüzade So­fi Hakkı Hoca'dır <91>. AyrıcaKula Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde Avukat Abdurrahman Çil, Mehmet Gidişoğlu ve İsmail Tanıl da görev almıştır <92)

Kırkağaç:Hacl Halil Efendi, Hacı

Süleyman Efendi, Mehmet Efendi, Ali oğlu Celiil Efendi, Rıza Efendi, Sükrü Efendi, Ahmet Efendi, N azmi Efendi ve FesçiMehmet Efendi <93l.

Gölmarmar:Hafız Osmanoğlu Ha fız Tahir (Barutçuoğlu) Efendi, Ha­fız Kamil Efendi, İbrahim Efendi, Ayanoğlu Mustafa Çavuş, Seyfi oğ­lu Ali Efendi, Halil Efendi, Ömer Çavuş, Çoban Hasan, Kadri Liitfi Hoca oğlu Şaldr Efendilerler, Os­man Ağa <94>.

Gülbene:İshakzade Ahmet Bey, Hil mi Bey, Hakkı Bey, Ali Ağa, Eşref Efendi, Lütfi, Muharrem, Seyfi ve Hafız İsmail Efendiler (95)

(81) L.Müftüler, age, s.3; M.A.Tüfenk, age.s.6. (82) T.Toker, age; s.42. (83) .Asal Gökbel, Milli Mücadele'de Aydın

Coşkun Matbaası, Aydın 1964, s.172. (84) G.Bayar, age, Cil!: 6,s.1959. (85) C.Bayar, age, Cil!: 6. s.1752. (86) C.Bayar, age, Cjlt:6, s.1931. (87) C.Bayar, age, Cilt:6,s.1844. (88) Diğer üyeler tesbit edilememiştir (T.Ergül,

age, s.25) (89) Kazım Özalp, Milli Mücadele (1919-1922),

Cilt:1, TTK yayan ı, Ankara, 1988, s.136, Türkmen Parlak, Akhisar Müdataa-i Hukuk Cemiyeti'nin Hafız Mehmet Sait'in başkan­lığında kurulduğunu belirtmektedir (Türk­men Parlak, işgalden Kurtuluşa izmir 1982, s.458).

(90) T.Ergül, age, s.64. (91) C.Bayar, age, c. 8, s.2463-2464. (92) A.N.Öztürk, age, s.137.

(93) K.Özalp, age, c.l, s.136. (94) H.M.Çarıklı, age, s.35-36. (95) K.Özalp, age, c.l, s.136.

49

Page 20: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. Ali SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

50

Salihli:Zahid Molla, Şabanzade

Ali, Tomaslızade Ali Rıza, Re­fikzade Hasan Refik, Hacı İsmail ağazade, Hacı Mustafa, Pazarcıkoğlu Süleyman Faik, Osmanağazade Mü­nir <96).

Soma:Hacı Raşit Efendi, Osman Efendi, Bakırlı Hafız Hüseyin Efendi, Tırhalalı Osman Ağa, Giritli · Hüseyin Efendi <97). Aynca Muallirn Ali Rıza, Davavekili Mehmet Efendi de göre almıştır. (98)

Balıkesir:Mehrnet Vehbi (Bolak), Hulusİ Bey (Zorbalı), Keçeci Hafız Bey (Belediye Başkanı), Hacım Mu­hiddin Bey (Çarıklı), Rasirn Bey (İs­lam ağazade, çoğan), Sabri Bey (Ma­arif Müdürü-Sözener), Mehmet Bey (Kocabıyıkzade), Hoca Abdülgafur Efendi (lşıtan), Şükrü Bey (Yırcalı), Osman Bey (Gönenli), İbrahim Bey (Basribey-zade), Hacı B aha Bey, Laz Hacı Mustafa Efendi (Kangal), Mus­tafa Efendi (Harnarncı-zade), halil Efendi (Yağcılarlı), Nuri Efendi (Kunduracı), Mehmet Efendi (Bey­pazarlı), Hacı Hafız Efendi (Araba­cızade) Müderris Halil efendi, Mü­derris Hasan Basri (Çantay), Sabri Bey (Tireli-zade) Şevki Efendi (Tü­fekçi), imamzade Hacı Rifat Efendi, Yzb. Atasan Rıza Bey, Ali Galip Efendi, Alırnet Naci Efendi, Süley­man Efendi (Barutçu-zade)Ahrnet Ekrem Efendi (kiper), Mustafa Na­zım Efendi (Erdem), Hacı Karnile Hanım, Zeynep Hanım, Ali Sufiri Bey. (99)

Balya:Mustafa Çavuş Alaettin Efen di, Yürük Ali Ağa, Kara 1e(}h Efendi ve Kara Mehmet Efendi ( 0 ) .

Biga:Müftü Harndi Efendi, Hacı

Zati Efendi, Mehmet ağa, Hüseyin Bey, Dizman Mehmet ağa (I Ol).

Burhaniye:Hoca Şükrü Efendi, Müftü Mehmet Efendi, Çakırağaza­de Hakkı Bey, Ahmet Şakir Efendi, Rüsurna memurlanndan Ahmet En-

ver Efendi, Emin Hüseyinzade Hafız Musta­fa Efendi (lDı).

Gönen:Ernekli Binbaşı Hasan Bey, Müftü Şevket Efendi, Belediye Baş­kanı Hüseyin Çavuş, Kalayet oğlu

Hacı Ahmet Ağa, Hacı Mecidin Lüt­fi, Burunoğlu Hafız Halil, Salih Efendi, Hafız Kazım Efendi, Uncu Ali Ağa, Avukat İbrahim Bey, Tabak Hacı Hasan Efendi, Çerpeşli Hakkı Efendi (I03)

Havran:Hasan Karnil Bey, Fahri Bey, Hatipzade Ali Efendi, Heci­noğlu Hüseyin Efendi, Muharrem Bey, Hocazade Abdurrahirn Bey, Fevzi Bey, Seyit Bey, Kızılkeçili

Fevzi Bey, Hamarnzade Süleyman Efendi, Hacı Bey <104).

İvrindi:Mehrnet Bey ve Harnit Bey (105)

Uşak:İbrahim (Tahtakılıç) Bey, Müftü Ali Rıza Efendi ve Bacakoğ­lu Mustafa (I06).

Eşme:Müftü NazifEfendi 0°7).

AFYON:Müftü Hüseyin Efendi, Müderris Şükrü Efendi, Müderris Nebil Efendi, Turunçzade Yusuf Bey, turunçzade İsmail Bey, Ethern­zade Hacı Hüseyin Bey, Akos-

(96) M.Goloğlu, age, s.305. (97) K.Özalp, age, c.l, s.136. (98) T.Ergül, age, s.54. (99) Aydın Ayhan, Milli Mücadele'de Balıkesir,

s.64-65. (100) K.Özalp, age, c.l, s.135. (101) Zühtü Güven Anzavur isyanı, istanbul,

1948, s.48-49; !.Tekeli, S.ilkin, age,. s.230. (102) K.Özalp, age,c.l,s.135. (103) K.Özer, age, s.41. (104) K.Özalp, age, C.l,s. 135. 1 05) K.Özalp, age, C.l, s.136. (106) T.Ergül, age, s.71. Ayrıca lsmail Sofuoğlu,

Bekir Yılancıoğlu, Mehmet Hacimli Ali Hamzaoğlu, Osman Seyfi Kalemoğlu'da Uşak Müdataa-i Hukuk Gerniyeti'nde görev almışlardır (Uşak il Yıllığı 1967, s.64).

(1 07) Diğer isimler tesbit edilememiştir.

Page 21: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • Ci lT: 30 • SAYI: 4

manzade Hacı Hüseyin Efendi, Sarı­hacı Alizade Hacı Mehmet Efendi (108)

Muğla:Zorbazade Ragıp Bey, Dr. Cemi! Şerif Baydur, Müftü Hacı

Hamzazade Mehmet Zeki Efendi, Hacı Kadızade Hafız Sabri Efendi, Zorbazzade Emin Kamil Bey, Serez­lizade Memiş Efendi, Selimzade İs­mail Efendi, M es tan Efendi, Serfice­Ii Reşit Bey, Bozöyüklü Hacı Süley­man Efendi(I09).

Bodrum:Resulzade Hacı Halil Efen di, Müftü Yusuf Ziya Efendi, İsma­il A<>ao<>Iu Hasan (ll O) o o

Datça:Kamil Efendi, Cazim Ağa, Hacı Rüştü Efendi, Emrullah Efendi, M. C avit Efendi. Ol!)

Fethiye:Çeşmeli Osman Bey, Kamil Şıkman, Salih Zeki Pekin, Dr. Vasfı Bey, Hilmi Döğerli, Hoca Süleyman Efendi Cl IZ)

Köyceğiz:Tavaslıoğlu Hacı Osman, Tahirağaoğla Osman Ağa, Tevfik Bey, Müftü Ali Rıza Efendi, Şükrü İlhan, Harndi İlha, Cemi! Efe, Et­hem, Selahi ve Tev

.. fik (1 13).

Marmaris:Binbaşı, Edip, Hafız Kamil, Hafız Mehmet Dede Rıfkı Efendi­ler, Av. Saitoğlu Münir ve Harndi Y .. ak(l14) UZ .

Milas:Feyzullah Ağa, Müftü M. Rüştü Efendi, Kara Hafız,'Rifat, Gazi ve O. Zeki Beyler (1 IS).

Ula:Hamza Hayati Bey, Bahattin Ağa, Hacı Halil Ağa, Hacı Hasanoğlu

Şükrü Efendi ve Şükrü Efe (116).

Yatağan:Fehmi Ağa, Müderris İb rahim Efendi, Hoca Mehmet Ali Efendi, Abit Hoca, Fettah Hoca ve Nurnan Azam Efendi 017).

IV. BALUKESİR VE ALAŞEHİR KONGRELERİNDE DİNADAMLARI

Daha önce çeşitli vesilelerle ifade edildiği üzere Anadolu'nun her yerinde

mahalli mukavemet örgütleri kurlumuş­tur. Örneğin, Cemiyet-i İslamiyye, İstİh­las-ı Vatan, Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye gibi çeşitli isimler altında, müftü, rnüderris, vaiz ve eşraf tarafından kurulan bu cemiyederin faali­yetlerini birleştirmek için girişimlerde

bulunulduğunu görüyoruz: Mesela; Do­ğu Vilayetleri için Erzurum Kongresi, Batı vilayetleri için de Balıkesir Kong­releri. Bunlardan başka, daha geniş çap­ta olmak üzere, Ege bölgesi'nde Alaşe­hir Kongresi, tüm Türkiye'yi kucaklayan Sivas Kongresi. Bu çalışmalar sözü edi­len teşebbüslerin en önemlileridir.

Kuzey Batı Anadolu'da "Kuva-yı

Milliye'yi organize edenler; 26-30 Tern­muz 1919 tarihleri arasında Balıkesir'de bir araya gelmişlerdir. Bu kongre; 13-27 Eylül1919, 19-29 Kasım 1919 ve 10-23 Mart 1920 tarihlerinde olmak üzere üç defa daha toplanmıştır (llS).

26-30 Temmuz 1919 tarihleri arasın­da yapılan kongreye, 18 kaza ve nahiye­nin temsilcilerinden oluşan 48 kişi katıl­mıştır. İ. Tekeli- S.İlkin, kongreye katı­lan delegelerin, 3'ünün sivil - asker bü­

. rokrat, 5'inin din adamı - müderris, 40'ınında eşraftan olduğunu belirtınekte­

dirler O 19). Ancak delegelerin meslek gruplanna göre yapılan bu sayısal ayır­ma tam gerçeği yansıtınamaktadır. Mus-

(1 08) A.Sarıkoyuncu,. "Milli Mücadele'de Afyon Müftüsü ... s. 7 4-76.

(109) ü. Türkeş, age, s.256- 257.

{110) ü. Türkeş, age, s.266.

(111) Ü. Türkeş, age, s.269. (112) ü. Türkeş, age, s.271.

(113) ü. Türkeş, age, s.277 - 278.

(114) ü. Türkeş, age, s.283. (115) Ü. Türkeş, age, s.287.

(116) ü. Türkeş, age, s.292.

(117) ü. Tükeş, age, s. 295. (118) i. Tekeli- S. ilkin, age, s.117 ··237.

(119) ı. Tekeli- S.İikin, a.g.e, s.171.

51

Page 22: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

tafa Çalışkan'ın da tesbit ettiği gibi dele­gelerin %27'sini mahalli rnüftü ve rnü­derrisler teşkil ediyordu.

Kongreye katılıruş olan rnüftü ve rnüderrislerin isimleri ile temsil ettikleri il ilçe ve nalliyeler aşağıda gösterilmiş­tir.

1. Keçecizfide Hafız Mehmet Emin Efen di Balıkesir

2. Arahacızade Hacı Hafız Mehmet Efen di B alıkesir

3. Beypazarlızfide Hafız Mehmet Efendi Balıkesir

4. Keşkekzade Hacı Behattin Efendi - Ba lıkesir

5. Müftü Hoca Mehmet Bey- Burhaniye

6. Soma Müfti-i Sabıkı Osman Efendi -S oma

7. Soma Müftüsü İsmail Hakkı Efendi -S oma

8. Müderris Hüseyin Efendi - Kırkağaç

9. Müderris İbrahim Efendi - Fart N ahi yesi

IO.Hafız ArifEfendi- Kepsut Nahiyesi

I l.Abdulgafur Efendi - Giresun N ahiye­si

12.Hafız Mehmet Efendi - Şamlı Nahi­yesi

13.Hafız Harnit Efendi - İvrindi Nahiye-si" (120).

10- 23 Mart 1920 tarihinde yapılan V. Balıkesir kongresine din adamlarının sa­yısı daha da artmıştır. Kongreye katılan 64 delegenin yarısına yakını Müftü, Va­iz, Müderris, İmam- Hatip ve Müezzin­Kayyımlardan oluşmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır.

Müftü Alim Efendi, Hacı Mustafa Efendi, Rifat Efendi, Arahacıoğlu Meh­met Efendi, Keçeci Hafız Emin Efendi Hacı Hafız Zade Mehmet Efendi, Os­man Efendi Zade Mehmet Efendi, Aza­zade Mustafa Efendi, Hafız Nurnan Efendi Hafız Mehmet Efendi, Hafız

52

Mustafa Efendi, Hafız İsmail Efendi, Hasan Tahsin Efendi, Hafız Rıfat Efen­di, Ali Rıza Efendi, Salim Efendi Hoca Ali Efendi'dir 0 21 ).

Ege bölgesinde 16-25 Ağustos 1919 tarihleri arasında yapılan bir diğer kong­re, Alaşehir Kongresi'dir. Bu kongreye katılan delegeler; Denizli, Aydın, İzmir, Saruhan (Manisa) Balıkesir, Afyon ve Uşak'ın yanısıra 21 ilçeyi de temsil edi­yorlardı. Bu bakırndan bu kongrenin, Balıkesir kongresine nazaran etki sahası daha genişti., Başka bir ifadeyle, bu kongre, Batı Anadoludaki direnişi bü­tünleştirrne görevini üstlerrmesi yönün­den önemliydi. "Alaşehir Kongresi ör­gütlenmeyle ilgili diğer kararları yanın­da Alaşehir, Salihli-Kula, Demirci, Eş­me, Uşak ve Ödemiş kazalarıyla bunlara daha sonra eklenecek diğer yörelerdeki direniş hareketlerini "bir saha itibariyle ve bunların muhqssalası" olarak Heyet-i Merkeziye diye bir üst örgütlenmeye ta­bi kılıruştır." <122).

Salihli ve Bozdoğan Cephelerinin dayanağı olan bu kongreye açılışında 34 üye katılınıştır. Kongre kapandığında

ise kararları imzalayanların sayısı 45'dir. (123)

Alaşehir Kongresi'ne katılan delege­lerin %19 veya 20'sini Müftü ve rnüder­rislerin teşkil edildiğini belirten M. Ça­lışkan, bunların isimleriyle temsil ettik­leri il ve ilçeleri şöyle belirtmektedir:

(120)Mustafa Çalışkan, Kurtuluş Savaşı Sırasın­da Din Faktörü, A.ÜTiTE. Basılmamış Yük­sek Lisans Tezi, Ankara, 1990, s.122. Kong­reye katılan delegelerin isimlerinin tamamı için bkz. H.M.Çarıklı, age, s.118~120.

(121) Kongreye katılanların tamamı için bkz. Rah­mi Apak, istiklal Savaşında Garp Cephesi Nasıl Kuruldu, TTK. Yayını Ankara, 1990, s.117-118.

(122) i.Tekeli-S.ilkin, age s.184-186.

(123) i.Tekeli- S.ilkin, a.g.e. s.370.

Page 23: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI: 4

1. Müftüzade Abdülgafur Efendi Balıke­sir

2. Müftü Ahmet Şükrü Efendi Sarayköy/ Denizli

3. Müdenis İbrahim Ethem Bey Öd­emiş/İzmir

4. Müdeniszade Süleyman Sami Efendi Akhisar/Manisa

5. Müderris Serdarzade Mustafa Efendi Demirci/Manisa

6. Müfti-i Sabık Mehmet LüttEfendi Sa­lihli/Manisa

7. Kadı Zahid Molla Salihli/Manisa

8. Müfti-i Sabık İsmail Hakkı Efendi Se­lendi/Manisa

9. Müftü Hacı Nazıf Efendi Eşme/Uşak (124)_

M. Çalışkan'ın tesbitinde eksiklikler vardır. Örneğin Kula delegesi Tosun Efendizade Raşit Efendi bir din görevli­sidir. Öte yandan, Uşak delegesi, İbra­him Bey (Tahtakılıç), 1908 yıllarında

Uşak Müftülüğü görevini yürütmüş bir din adamıdır. İbrahim Bey, Kongre He­yet-i Merkeziyesi başkanı olarak önemli hizmetlerde bulunmuştur. Örneğin, Uşak'tan oluşturduğu Uşak Hücüm Ta­burunu, Salihli'ye göndermesi" 1 Mart 1920'de teşkil edilen taburun" ... teşkilin­de bütün teçhizat Uşak halkı tarafından temin edilmiş, elbiseleri Uşak şayak fab­rikalarından alınan kumaşlardan diktiril­miştir. Bütün bu işler İbrahim Bey'in tü­kenmez enerjisiyle meydana gelmiş­tir ... u{l25)_

: Yukarıda isimlerini verdiğiniz din adamları anılan kongrelerin bütün top­lantılarına katılmışlardır. Bu arada kongre başkanlıkianna önergeler ver­mişler ve yaptıkları teklifterin kabülü için mücadelede bulunmuşlardır. Örne­ğin, Alaşehir Kongresi'nde Salihli dele­gesi Müftü Mehmet Lütfi Efendi'nin "İhracatın memnuiyeti hakkındaki

karar da fevaidden ziyade mazarrat tevlit ediyor. Salihli'de yalnız bak!ayı müsaade ettik, diğerlerini men ettik. Pek büyük mazarrat husule geldi Ku­va-yı Milliye'nin iaşesinin temini için köylülerden para isteniyor, hal şu ki köylüler parayı ancak zahirelerinin furuhtıyle temin edebilirler" şeklinde­ki önergesi uygun görülerek, Balıkesir kongresi'nde alınan kararın tersine, zahi­re ihraemın serbest bırakılması sağlan­mıştır 0 26>.

Ayrıca Balıkesir ve Alaşehir Kong­relerinin toplanması için Batı Anado­lu'daki çalışmalai-ı yürüten Hacım Mu­hittin Çarıklı'nın her gittiği yerde mahal­li müftü, vaiz ve müderrislerden bilgi al­dığı ve bunların yardımlarını istediği,

böylece de yukarıda isimleri geçen din adamlarının bu kongrelere katılmalarını temin ettiği, 16 Mayıs 1919 - 28 Eylül 1920 tarihleri arasında o'nun günü günü­ne tuttuğu notlardan, özellikle 17 Hazi­ran - 25 Temmuz 1919 tarihleri arasın­daki bilgilerden anlaşılmaktadır 0 27>.

Balıkesir ve Alaşehir kongreleri · "Yunan tecavüzatma karşı mürlafaat · ve mücadelatı tevhid (birleştirmek) ve tesbit etmek üzere" toplanmışlar ve ça­lışmalarını, Harekat-ı Milliye ve Redd­i İlhak adı altında sürdürınüşlerdir. Bu arada kongrelerin maksar ve gayesinin, "Vatanın kurtarılması için her türlü fedakarlığa katlanarak Yunanlıların vatandan atılması" olduğu açıkça vur-

(124)

(125)

(126) (127)

M.Çalışkan, a.g.e, s.123. Ayrıca Alaşehir Kongresine katılan delegelerin tamamı için bkz., H.M.Çarıklı, a.g.e, s.205-206. i.Tekeli- S. ilkin, a.g.e, s.366-374. Ayrıca bkz. ibrahim Bey'in Milli Mücadele'deki hizmetleri için, i.Tekeli-S.ilkin, a.g.e, 5.3654-381. H.M.Çarıklı, age, s.179. Bu konuda bkz., H.M.Çarıklı, age, s.13-111.

53 ··"'

Page 24: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

gulanmıştır 0 28). Öte yandan kongreler, boşlukta kalan devlete sahip çıkmışlar­dır.

Bütün bunlar hatırlandığında, din adamlarının ne denli önemli hizmetlerde bulundukları kendiliğinden anlaşılacak­

tır.

V. ANADOLU ULEMASI FET­VASI

Nisan 1920'de Türk Milli Mücadele­si için zor günler yaşanıyordu. İç ve dış ihanet, -elele vererek Anadolu'da bir kardeş kavgası çıkartmak suretiyle Türk'ü Türk'e kırdırtmak istiyorlardı.

Ülkenin işgalden kurtulabiimiş köşeleri ayrı görüşlerin kavga sahnesi haline gel­mişti.

Şeyhulislam Darrizade Abdullah Efendi'nin fetvası ve Bab-ı Ali'nin be­yannameleri ile aldatılan halk yer yer vatan kurtarıcılarının önüne dikilmişti.

Anadolu'nun muhtelif yerlerinde ayak­lanmalar başgöstermişti. Bu tahlikeli is­yan hareketleri Ankara'nın yakınlarına kadar sirayet etmişti 0 29). Milli hareke­tin başarısızlığı dahi söz konusu olabilir­di. Öyle ki eldeki Kuva-yı Milliye ve Milli Mücadele taraftarı askeri birlikler­den bir firarların başladığı görülmekte­dir. 56. Tümen Koı:nutanı Bekir Sami Beyin ankara'ya ilettiği şu sözleri, mese­lenin vehametini göstermesi bakımından ilginçtir. "Eğer bu gece alelacele, Anka­ra vasaire baş müftüleri ve Ulama-i me­hure-i İslamiye'( den) mukabil fetvalar alınmazsa Bursa vilayetinde pek ziyade kesb-i vehamet etmesi muhtemeldir." (BO) diyordu.

1. Fetvanın Hazırlanışı

Bu üzücü gelişmeler, İstanbul'un fet­vasına karşı en önemli tedbrin: mukabil fetvaların yHyınlanması ile alınacağı

gerçeğini ortaya koymuştu. Başta Mus-

54

tafa Kemal olmak üzere, milli hareketin ileri gelenleri; "Padişah ve halife dahil esirdir. Makam-ı hilafet ve saltanatın tabiisi (kurtarılması) lazımdır. ıı(l31) Bu noktayı nazardan hareketle; düşman elinde esir olan halifenin zor ve baskı kullanılarak böyle bir fetvanın yayınlat­tırıldığı, haliyle de bu fetvadaki hüküm­lerio geçersiz olduğu hususu üzerinde durdular. Ankara'da, bu ana fikirle, bir fetva yayınlanması çalışmalarına başla­dı. Neticede, Ankara Müftüsü ve aynı zamanda Ankara Müdafaa-i Hukuk Ce­miyeti-başkanı da olan M. Rifat Efendi başkanlığında, Ankara'da bulunan beş

müftü, dokuz müderris ve medrese mü­dürü ile altı kişilik ilmiye sınıfından mü­teşekkil toplam yirmi kişilik bir grup da bir fetva hazırladı 0 32).

Anadolu'daki Milli Hareketin meşru olduğu, padişah ve halife'nin dahi esir bulunduğu, düşman elinde esir olan Ha­Iife'ye zor ve baskı kullanılarak fetva ya­yınlatıldığı, haliyle bu fetvadaki hüküm­lerio geçersiz olduğu hususlarının dile getirildiği bu fetva da 19-22 Nisan 1920 tarihlerinde Öğüt, İrade-i Milli ye,- Açık­söz gibi Milli Mücadele yanlısı gazete­erde yayınlandı.

Bu fetva 16 Nisan 1920'de Heyet-i Temsiliye Başkanlığınca Anadolu'ya gönderilerek bütün müftülüklere tebliğ

edildi ve bunu her müftünün onaması ta­lep edildi (!33). Sonunda fetva, Anado­lu'nun değişik yerlerindeki 153 müftü ve

(128) Bkz, Kongre kararları, H.M.Çarıklı, age, s.112-115, 205-208.

(129) Nutuk, Cil!: ll,s. 303. (130) Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, Sayı: 35,

Vesika, 875 (131) Yunus Nadi, Birinci BMM'nin Açılışı ve ils­

yanlar, istanbul 1955, s.39. (132)Bayram Sakallı, Ankara ve Çevresinde

Milli Haraketler, Ankara 1988, s.1 02-103. (133)Atatürk'ün Tamim Telgraf ve Beyanname­

leri, Ankara, 1964, s.298.

Page 25: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • CilT: 30 • SAYI: 4

din adamı tarafından tasdik edildi034).

2. Fetvayı imzalayan Din Adamla-rı

Ananolu fetvasını Batı Anadolu'dan imzalay anlar;

Denizli Müftüsü: Ahmet Hulusİ,

Çal Müftüsü: Ahmet İzzet, Sarayköy Müftüsü: Ahmet Şükrü. Acıpayam

Müftüsü Vekli: Hikmet Hulusİ, Mü­derris, Abdullah ve Süleyman, Ay­dın'dan: Müderris Şükrü, Bozdoğan

Müftüsü: Hasan Tahir, Çine Müftüsü: Ahmet Züftü, Karacasu Müftüsü: Mus­tafa Hulusİ, Demirci Müftüsü: İbrahim Hakkı, Balıkesir'den: Kadı Mehmet Şükrü, Malya Müftüszü: Hüseyin, Af­yon'dan: Müderris Mehmet Şükrü,

Uşak Müftüsü: Ali Rıza, Eşme Müftü­sü: Nazif, Kütahya Müftüsü: Fevzi, Ge­diz Müftüsü: Süleyman, Simav Müftü­sü: Mehmet Akif, Eskişehir Müftüsü: Mehmet Salih, Sivrihisar Müftüsü: Mehmet Niyazi Efendiler'dir. (BS).

Böylece İstanbul fetvasının milli ha­reket için arzettiği büyük tahtike önemli ölçüde hertaraf edilmiş ve isyanlar bastı­rılmıştır. Müftü ve Ulemanın " ... Ber­vechi bala (yukarıdaki) fetva-yı Şerife Şer'i Şerife muvafıktır" sözleri Şeyhü­lislam Dürrüzade Abdullah efendi'nin fetvasını hükümsüz kılmış ve Anado­lu'daki birliği pekiştirmiştir. Başka bir ifadeyle, İstanbul hükümetinin dini içe­rikli saldırısına aynıyla cevap verilmiş oluyordu. Bu arada İstanbul'un Milli Mücadele aleyhindeki son kozu elinden alınmıştır.

VI. DEMİR VE ÇELİK ALAYLAR

Milli Mücadele'de din adamları elle­rinde silah, beldelerini de korumuşlar­dır. Isparta'da Hafız İbrahim Efendi DE­MİRALAY, Afyon Karahisarda Hoca Şükrü Efendi ÇELİKALAY adlarında

gönüllülerden alaylar teşkil etmişlerdir.

Ali Fuat Paşa· bu kuvvetlerden Şöyle sözeder: "Anadolu'nun muayyen bir kısmını elde tutabilmenin ilk şartı, ba­şında olduğum 20. kolordu'nun sahası icinde olan Isparta-Afyonkarahisar­Eskişehir hattını elde muhafaza ede­bilmekti. Eskşehir'de İngilizler vardı. Eğer Isparta ve . Afyon'u ~ uhafaza edebiise idik, Eskişehir'deki Ingilizle­ri atmak mümkündü. Isparta ve Af­yon'da milli kuvvetleri teşkil edebilme faaliyetimize lüzum kalmadı: Bu iki şehrimizde, iki din adamı, başı Sarıklı iki mücahit başa geçmişler ve milli kuvvetleri tecrübeli kumandan kiya­set ve basireti ile teşkilatlandırmışlar ve ilk anda yadırganacak bir kararla kumandayı da bizzat ellerine almış­lardı. Isparta'da Hafız İbrahim Efen­di, Afyonkarahisar'da Hoca İsmail Şükrü Efendi ... "cı 36)

Şükrü Hoca, TBMM Üyesi sıfatıyla Ankara'ya geldiği zaman öncelikle M us-

(134) Anadolu Fetvasını imzalayan (M.üft9 ve: • Müderrislerin isimleri için bkz., Hakımıyel-ı . Milliye, 5 Mayıs 1936, No:27.

(1;35) Hakimiyet-i Milliye, 5 Mayıs 1336, No:27, · Ayrıca tamamı içni bkz., EK:I.

Manisa Vilayetinde işgal edilmemiş pek çok kasaba bulunmasına karşın sadece Oemirci Müftüsü fetvayı imzalamıştır. Bu­nun nedeni, Milli Mücadele'nin ilk gün.lerin­de kimi din adamlarının kurtulu,şu Istan­bul'da görmesidir. Nitekim Kazım Ozalp ha­tıralarında bu durumu " ... (1919) Mayısının 19. günü Manisa'da kaldım. 20. günü tek­rar Sandırmaya hareket ettim. Trende ha­miyetli bir kimse olan Müftü Alım Efendi ile bir kaç sarıklı hoca da vardı. Bunlar,. mem­leketin maruz bulunduğu tehlike hakkında istanbul'daki makamlara bilgi vererek rica­larda bulunmak ve oralardan talimat iste­rnek üzere seçilen bir heyet teşkil ediyorlar­dı. Akhisar, kırkağaç, Soma ve Balıke­sir'den de aynı maksatla seçilmiş olan he­yeller de bu trene. bindiler .. ." sözleriyle açıklamaktadır (K.Özalp, age, c.l, s.13).

(136) Cemal Kutay, Kurtuluşun ve Cumhuriye­tin Manevi Mimarları, s.210.

. {- 55 .

Page 26: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

tafa Kemal Paşa'nın yanına gitmiştir.

Paşa, kendisine; Nerede kaldın Ho­cam?, dört gözle seni bekliyorduk" demiştir. bunun üzerine Şükrü Hoca da, Afyon'daki çalışmalarını anlatarak, Pa­şa'ya oradaki düşmanın durumu ve ya­pılması gereken işler hakkında bilgi ver- , miştir. B u sırada, Mustafa Kemal Paşa, tekrar; "Varolunuz Hocam. Sizin gibi din alimlerinin bu hususta millete önayak olmanız, memleketin ve dinin muhafazası için elzemdir. Afyon'da nasıl çahştığınızı, evlerde, camilerde, köylerde halkı düşmana karşı mukav~ vemete nasıl hazırladığınızı işittim.

Memleket ve din oğrundaki bu müca­deleniz şayanı takdirdir. Çok mem­nun oldum Hocam: Yine sizin gibi bir din alimi olan arkadaşmız Nebil Delı­şeti Efendi'nin (I. Dönem TBMM Af­yonkarahisar Meb'usu) mesaisini de takdir ederim" diyerek hocalann özel­Iikle Şükrü Hocanın Milli Mücade­le'deki hizmetlerini belirtmiştir C137>.

Yunan ordulan durmadan ilerliyor­lardı. Alaşehir elden çıkmıştı. Yunan iş­galinin genişlediği bu günlerde konu TBMM'nde gündeme gelmiştir. Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa'nın da hazır bulundukları Meclis toplantısında hara­retle tartışılmıştır {BS). Bu arada Şükrü Hoca'da görüşlerini açıklamıştır. O uzunca olan konuşmasının bir bölümün­de konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyordu:

" ... Bu gün benim memleketim istila­ya maruzdur. Düşman şimendiferle üç saatlik bir mesafededir. Fakat ben me­yus değilim. Beni meyus edecek diğer mahallerin sukutudur. Bu gün Uşak su­kut edecek, yarın Karahisar, Bir memle­ket yanarken diğerinin seyirci kalması islamiyete şindir. Efendiler bu gün yapı­lacak bir vazife vardır. Öyle nazariyat

56

peşinde koşulacak zaman değildir. Bun­dan evvel bizim kölemiz olan ve nüfusu bir buçuk milyondan ibaret bulunan ha­in bir Yunan bu gün yükselsin de, yüz yüz elli bin kuvvetle hücüm etsin de bu kadar kuvveti mağlup etsin. Bu islami­yetle kabili tevfik değildir. Bu gün Mil­let Meclisi şu derde deva bulmak için toplanmıştır. Biz de onun için buraya geldik. Bunun çaresi umum Anadolu kuvvetlerini tevhit etmek, cihadı mukad­des ilan etmektedir. Bu gün ben mukad­deratımızı elinde tutan kimselerin sui idaresini bilmekle beraber onlardan müşteki değilim; onların iskatı taraftarı

değilim. Gördüğüm yolsuzlukar karşı­sında ve düşman taarruzuna karşı bura­daki lakayitlikler-beni eritiyor. Rica ede­rim. itiraf etmeliyiz azillerin, nasıpların sırası değildir. Millet kendini kuvvetli göstermeli (dir) ... u( 139)

Meclis'teki bu tartışmalar esnasında Erkan-ı Harbiyei Umumi Reisi (Genel­kurmay Başkanı) Fevzi Paşa, Şükrü Ho­ca'ya; "Hocam vaziyet tehlikededir ... Bir cephe kurabilmek için bize beş ay zaman lazım" demesi üzerine de Şükrü Hoca kendisine yeteri miktarda at ve si­lah verimesi halinde düşmanı beş ay oyalamak yerine dokuz ay durdurabile­ceğini bildirmiştir 0 40).

Bundan sonraki gelişmeleri Şükrü Hoca şöyle anlatır:

" ... Paşa bu tekliften memnun ka­lır. "Ne kadar silah ve cephane varsa derhal bana teslim edilmesi için An-

(137) Sebilürreşad, cilt:2, sayı: 46, s.334. (138) TBMM'nde yapılan müzakere ve Tartışma­

lar için bkz. T.BMM Gizli Celse Zabıtları Türkiye iş Bankası Yayını, Ank. 1985, Ci11:1, s.38-7 4.

(139) Şükrü Hoca'nın konuşmasının tamamı için bkz., TBMM Gizli celse Zabıtları c.l, s.58-62.

{140) Sebilürreşad, Cilt:2, Sayı: 46, s.334.

Page 27: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI: 4

kara silah deposuna emir verdiler 0 4 0. Depoya gittim. Ne göreyim: 14 adet martinden muaddel tek ateşli bekçi silahlarından başka silah yok. Bunları

aldım. Kırka ibiağını istedim. Ankara Koloru Kumandını ve Vali Vekili Nuri Beyin bunu bulacağını ümid ediyordum. Maalesef buna imkan olmadığını söyle­di ... Resmi makamlardan ümid kesilince Allaha dayanarak bir çare düşündüm. Hemen bir gün içinde bir asker elbisesi diktirdim. Başımdaki sarığı muhafaza ederek bir asker elbisesini giydim. Hacı Bayram Camünde cuma namazından sonra kürsüye çıktım... "Ey cemaati müslimin! dedim. Kapıları kapayınız. Hiçbirinizcamiden dışarı çıkmasın. Sizinle görüşecek mühim meseleler var!"dedim ... coştum, söyledim. Evde duvarlarda asılı duran harb silahlarının boşuna asılı kalırsa ev sahibine lanet edeceğini anlattım. Memleket ve din tehlikede kalırsa yedisinden yetmişine kadar bütün Müslümanların cihadla mü­kellef olduğunu anlattım. Mustafa Ke­mal Paşa'nın teminatını söyledim. Ce­maat ağladı. Ben ağladım. Nihayet ar­kamdaki ilmiye cübbesini çıkararak as­ker elbisesiyle başımda sarık olarak kür­süde ayağa kalktım. "Ey cemaati müs­Iimin! dedim. İşte ben asker kıyafeti­ne girdim cepheye gidiyorum. Menıle­ket ve din kurtuluncaya kadar cephe­lerde düşmanla çarpışacağım. Mende­keti dinini seven benim e gelsin" de­dim ... Herkes sağa sola koştu. O gün ak­şama kadar 700 silah, 600 mücahid, 120 at toplarnıştı. .. Ben miktarı kafi silahşör mücahidlerle Ankara'dan ayrıldım ... Af­yon'a gelir gelmez düşman bir taarruz daha yapmış. Uşak'a girmişti. Acele cepheye koştum "Uşak Cephesine" İz­zettin Bey kumanda ediyordu ... Ben he­men o tarafta bir müdafaa hattı tesis et­tim." (142)_

Demiralay'ın varlığı, İtalyanların Is­parta ve çevresinde barınamamasım sağ­lamıştır. Çelikalay da Dumlupınar'da

Yunan ileri harekatını dokuz ay durdu­rarak ordumuzun hazırlanmasını temin etıniştir. Şükrü Hoca, cephede alayının başında ve cephe gerisinde de camilerde va'z ederek Afyon halkının Milli Müca­dele lehinde bilinçlenmesinde de hizmet vernıiştir. 0 43)

Hafız İbrahim ve Hoca Şükrü efendi­ler'den başka çalışma alanımıza giren bölgede, kimi din adamları da gönüllü­lerden oluşturdukları müfrezelerini ko­muta etmişlerdir. Örneğin, daha önce de belirtildiği gibi Çal Müftüsü Ahmet İz­zet Efendi bunlardan birisidir. Müftü Ahmet İzzet Efendi, Çal (Denizli) ve çevresinden oluşturduğu 100 kişilik

müfrezesini Aydın-Köşk cephesinde ko­muta etmiştir. Yine Salihli-Bozdoğan

Cephesinde Kadı Zahit Molla, Bakırlı

Hüseyin Hafız, Kırkağaç Müftüsü Meh­met Rifat de Kuva-yı Milliye komutan­lıkları yapmışlardır. bunlardan Müftü Mehmet Rıfat Efendi düşmanla çarpışır­ken esir düşmüş ve Atina'da uzun süre esaret hayatı yaşamıştır. 0 44)

(.141) Genelkurmay Başkanlığı Arşivi (ATA­SE)'nde rastladığımız bir belge, Hoca Şük­rü Efendi'nin bildirdiklerini teyid etmektedir. 6 Temmuz 1920 tarihini taşıyan bu belge, Müdalaa-i Milliye Vekili Fevzi Paşa imza­sıyla Ankara Komutanlığına ve Garp Cephesi Komutanlığına verilmiş bir tali­mattır. Anılan yazıda; Afyon Karahisar Meb'usu Hoca Şükrü Efendi'nin makamları­na müracaat ederek "Ankara ve civarın­dan başlamak üzere Afyon Karahisar'a varıncaya kadar güzergahda kendi at ve silahlarıyla celp ve cem edeceği gönül­lülerin kumandasını deruhte ederek ci­hada iştirak edeceğini ve gidip geçeceği yerlerden birçok din kardaşlarıda birlik­te götüreceğini de bildirmiştir." denile­rek, Hoca Şükrü Efendi'ye yardımcı olun­ması istenilmektedir (ATASE Arş.KI: 556, 0:8, Fh:3-1 ).

(142} i. Tekeli -S.ilkin age., s.337-338. (143} A.Sarıkoyuncu "Milli Mücadele'de Afyon

Müftüsü Hüseyin (Bayık} Efendi.." s.76-77. (144) A.Sarıkoyuncu "Milli Mücadele'de Din

Adamları ... " s.13.

57

Page 28: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ .DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

Bir diğer müfreze komutanı da Celal Bayar'ın, " ... iri vücutlu, başında koca­man sarığı, muntazam kesilmiş sakah, elinde bir İngiliz filintası, belinde fi­şenkliklerle İngiliz atı üzerinde çok heybetli görünüyordu. Yanında silahlı beş muhafız vardır" diye tanımladığı Eşme Müftüsü Hacı Nafiz Efendi'dir. (145)

Özetle Milli Mücadele'de din adam­ları ellerinde silah beldelerini de koru­muşlardır.

Bu bölümü, Mustafa Kemal Paşa'nın Demiralay Komutanı Hafız İbrahim'e gönderdiği 14.8.1336/1920 tarihli telg­rafıyla bitirelim:

"12. Kolordu Kumandanlığı Vası­tasıyla Isparta Milli Demiralay Ku­mandanı Meb'us İbrahim Bey' e

Isparta Livasının Mürlafaa-i vatan hususunda gösterdiği fedekarlık te­şekküre şayandır. Bütün alay zevatı ve kendisine Büyük Millet Meclisinin takdirlerini ve teşekkürlerini takdim ederim.

Büyük Millet Meclisi

Reisi Mustafa Kemal" 0 46>

SONUÇ

Avrupa, Bizas topraklarının Alpars­Ian tarafından fethedimesini daha sonra da Türkleştirilmesini ve müslümanlaştı­rılmasını bir türlü içine sindirememiştir. Bunun için Batı, Anadolu'yu geri almak, tekrar hirıstiyan ypmak üzere yıllarca

planlar yapmış 0 47>, mücadeleler ver­miştir. Nihayet 9 asır süren bir mücade­lenin sonunda, Anadolu'ya girmeyi ba­şarabilnıişlerdir. 30 Ekim 1918 sonra­sında, Anayurdumuz, Anadolumuz, İn­gilizlerin, Fransızların, İtalyanların ve Yunanlıların işgaline uğrarnıştır. Bu em­peryalistler inamyorlardı ki, uzun yıllar

58

devam ede savaşlar sonunda yorgun ve fakir düşen Türk Milleti, bu istilaya kar­şı duramaz ve Türk toprakları da kolay­lıkla paylaşılırdı. Fakat bunun böyle ol­madığı kısa zamanda anlaşılacaktı. Baş­ka bir ifadeyle, Mustafa Kemal Paşa'nın "Milli İntibah" diye tanımladığı Türk Milleti'ndeki uyanış, işgalci güçleri bü­yük bir hayal kırıklığına uğratacaktı.

Böyle bir dönemde milletin ruhunda ve benliğinde mevcut olan direnme gücünü ateşleyen, hocalar, müftüler, din adam­ları Milli Mücadele fikrinin doğuşunda önemli bir faktör olmuşlardır.

Bilindiği üzere Milli Mücadele'nin ilk günlerinde halk Mustafa Kemal Pa­şa'nın da belirttiği gibi "hakiki vaziyeti anlamanuşlardı. Fikirlerde karışıklık vardı. Dimağlar adeta durgun bir hal­deydi ... "048) Böyle bir anda pek çok din adamı Cami kürsülerinde, meydan­larda düzenlenen _mtinglerde;

"Milletin şerefi, haysiyeti, hürriye­ti, İstikiali hakikaten tehlikeye düş­müştür. Bu felaketten kurtıılmak ica­bederse vatanın son ferdine kadar öl­meyi göze almak lazımdır. Hiç bir şa­hıs ve makamın mecudiyeti kalma­mıştır. Tek kurtııluş çaresi, halkın

doğrudan doğruya hakimiyeti ele al­ması ve iradesini kullanmasıdır" diye-

(145) C. Bayar, age Cilt: 8, s.2460 (146) ATASE Arş. KI: 557, 0:27, Fh:34. Isparta

Meb'usu Demiralay Kumandanı Hafız ibra­him de TBMM Başkanlığına çektiği 28.8.1336/1920 tarihli cevabı telgrafında; "Büyük Miııet meclisinin iltifatına mem­leketim namına arz-ı teşekkürü lütfen kabul buyurunuz" denilmektedir (ATASE Arş.KI: 557, 0:27, Fh:108). .

(147) Bu konuda bkz., T.G.Djuvara, Cent Projet de Partage de la Turguie, Paris 1884. Bu eserin büyük bir kısmını, Yakup üstün, Türkiye'yi Parçalama Planları (Türkiye Diyanet Vakfı Yayını Ankara 1993) adı al­tında tercüme edilmiştir.

(148) Tarih Dünyası Mecmuası, Sayı:? (15 Ha­ziran 1965).

Page 29: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM- KASIM- ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI: 4

rek Mustafa Kemal'in ifadesiyle "haki­katı halka izah ettiler ... Bu yolu göste­ren vaaz ve ... (nasihatlerden) sonra herkes çalışmaya başladı"049>.

Öte yandan İstiklal Savaşımızın ka­zanılmasında, cephe gerisinin organize edilip mukavemet teşkilatları kurulma­sında, halkın cepheye teşvik edilmesin­de yine din adamları ön saflarda yer al­mışlardır. Örneğin Ahmet Hulusİ Efen­di, 15 Mayıs 1919 günü düzenlediği mi­tingte Denizli halkına; "Fetva veriyo­rum... işgal edilen memeket halkının silaha sarılması farz-ı ayındır" dedi­ğinde, herkes Müftü Efendi'nin etrafında birleşmişti. Halkla bütünleşen Ahmet Hulusİ Efendi, Denizli ve çevresinde et­kili olmuş ve metinde de belirtildiği üze­re daha sonraki günlerde Milli Mücade­le için önem arzeden hizmetlerde bulun­muştur. Müftü Efendi'nin anılan başarı­sında başta Denizli Mutasarrıfı Faik Bey (Öztrak) olmak üzere diğer asker ve si­vil yöneticierin destek ve yardımlarını da unutmamak gerekir. Nitekim Yunan­lıların İzmir'e asker çıkardığını öğrenen Denizli Mutasarrıfı Faik Bey; Askerlik Şubesi Başkanı Tevfik Bey'i, Müftü Ah­met Hulusİ Efendi'yi, Belediye Başkanı Haı Tevfik Bey'i ve eşraftan bazı kims­seleri yanına çağırarak hemen durumu görüşüp bir miting tertiplerneye karar vermişlerdir. Ayrıca Mitingin Mütfü Ahmet Hulusİ Efendi'nin Sorumlulu­ğıında düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu arada kendilerinin de Müftü Efen­di'ye yardımcı ve destek olacaklarını bil­dirmişlerdir. Daha sonraki günlerde de adı geçen kişiler, çalışmalarında Müftü Ahmet Hulusİ Efendi'ye yardımcı ol­muşlardır 0 50>.

Milli Mücadele'nin ilk günlerinde milli harekat lehinde Denizli Mutasarrıf­Iığı yöneticileri arasında görülen bu bir-

lik ve beraberliği, çalışma alanı olarak seçtiğimiz bölgenin tamamında rastla­mak mümkün değildir. Bu durumun bir sonucu olarak, İzmir'in işgali ile birlikte yurdın pek çok yerinde tezahür eden mücadele ve müdafaa hazırlaklarını Ma­nisa ve çevresinde beklenilen seviyede göremeyiz. Böyle olmasının nedeni var­dır. Ama bizce en büyük nedeni, idareci­lerin tutumudur. Başta Saruhan (Mani­sa) Mutasarrıfı Giritli Hüsnü Bey, "Sad­razam Damat Ferit Paşa'nın adamı olup, milli direnişin tamamİyle aleyhinde idi ... Hüsnü Bey aynı zamanda bir Yu­nan dostu idi. Öyle ki, bu Yunan dostlu­ğunu kendisinde çok kuvvetli bulan Ma­nisalılar onu Hüsnüyadis olarak adlan­dırmışlardır" 0 50. Bu arada Jandarma Komutanı Fehmi bey de Mutasarrıf

Hüsnü Bey'in yanında yer almıştır. <152)

Celal Bayar, hatıratında Hüsnü ve Fehmi Beyler'den şöyle söz eder:

"Bu şahıs (Hüsnü Bey), livada Türk devletini temsil ettiğini unutmuş gibi idi. Kozmopolit Valinin (İzmir Valisi İz­zet Bey) bütün gayr-i milli emirlerini canla başla yerine getirmeye çalışır, ade­ta işgal kuvvetlerinin temsilcisi imiş ~i­bi bir tavır takınırdı. .. Hüsnü Bey'i Iz­mir'den tanırdım ve itiraf edeyim ... bir insanın-fetret zamanında da olsa- bu ka­dar değişeceği bende hayret yaratmıştı. Manisa'nın Jandarma kuvvetleri de, mu­tasarrıfın düşüncesine uygun bir zihni­yeti temssil ediyordu. Buranın, İsmini Fehnıi Bey olarak hatırladığın Jandarma Kumandanı, Rumeli'den gelen subaylar-

(149) Tarih Dünyası Mecmuası, gös.yer. . (150) Bu konuda bilgi için bkz., Lütfi Müftüler, Mıl-

li Mücadele'de Denizli Heyet-i Milliyesi, Balıkesir, 1947; Tarhan Toker, Kuva-yı Mil­liye ve Milli Mücadele'de Denizli, Denizli 1983.

(151) Kamil Su, Manisa Yöresinde işgal Acıla­rı, Ankara 1972, s.3.

(152) T,Ergül, age, s.39.

59

Page 30: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

dandı. Her İzmir'e gelişinde beni görür, milli meselelerden, inkilaplardan, Make­donya macaralarından bahsederdi. Mü­tareke'den sonraki gelişimde, İzmir'deki Jandarma arkadaşlarından hemen hepsi­nin bir işgal vukuunda mukavemet taraf­lısı olduklarını düşünerek, kendisinin de aynı fikirde olacağını tahmin ederek bi­raz fazla açıldım ve kendisini milli da­vaya kazanmak istedim. Sapsarı kesil­mişti. Adeta üzerime saidıracak gibi bir hal almıştı"0 53>.

İlçe Kaymakamları da Hüsnü ve Fehmi Bey'lerden farklı bir düşüncede değillerdi. Örneğin Salihli Kaymakamı Tahsin Bey bunlardan birisidir. 12 Ha­ziran 1919'da Salihli Mevki Kumandan­lığı görevine başlayan Yüzbaşı Rasim Bey, 13 Haziran 1919'da Albay Bekir Sami Bey'e çektiği telgrafın son parag­rafında, Tahsin bey'den "Zito Venizelos diye bir Rum hanesinde sarhoş olarak bağıran, korkak kaymakam ... " şeklin­de söz etmektedir 0 54>. Yüzbaşı Rasim Bey, ayrıca anılan telgrafta; "Kayma­kam'ın Salihli'den uzaklaştırılması duru­munda burada (Salihli'den) iki yüz kişi­lik muntazam ve silahlı bir bölüğün teş­kil edileceğini" bildirmekteydi (155)_

Neticede 20 Mayıs 1919 günü Yu­nan işgaline karşı konulmaması husu­sunda bir bildiri 0 56) de yayınlanan Mu­tasarrıf Hüsnü Bey, 26 Mayıs 1919 gü­nü Manisaya gelen düşman birliklerini Ekmek ve Tuz ile karşılar. Böylece Te­aman Ergül'ün de belirttikleri gibi "da­ha önce Yayaköy Nahiye Müdürü olan Manisa'nın gençlerinden Bahri (Sarıtepe) Bey, Müftü Alim Efendi gi­bi direniş yanldarına karşın Manisa büyük bir utanç içinde Yunanlılara tek kurşun atmadan teslim olmustur" (157) • .

B u utancın en önemli nedeni, -

60

Yukarıda da dile getirildiği gibi- Muta­sarrıf Hüsnü ve Jandarma Kumandanı Fehmi Beyler'in tutumlarıdır. Bu kişi­

ler,-Milli Mücadele'nin ilk günlerinde yöre din adamlarının vatanın kurtuluşu­nu İstanbul'da görmelerinden de istifade ederek- "vatansever Manisalıları birbiri­ne düşürmeyi ve sindinneyi başarmışlar­dır" 0 58>. Bununla birlikte yörede milli faaliyetler gecikmedi. Başka bir ifadey­le, din adamlarının kurtuluşun İstanbul yerine, Ankara'da olduğunu görmeleri, anlamaları pek uzun sürmedi. Denizli'de Ahmet Hulusİ Efendi'nin milli harekat için yaptığı önderliği burada da yine din adamları üstlendi .. Onlar metinde de be­lirtildiği üzere, Balıkesir ve Alaşehir

Kongrelerinde şehir ve kasabalarını tem­sil ettiler, Bu arada Şükrü Hoca (Çelika­lay) başta olmak üzere pek çok din ada­mı ellerinde silah beldelerini de savun­dular. Ayrıca din adamları Mürlafaa-i Hukuk Cemiyetleri'nin kuruluş ve faa­liyetlerinde de görev almışlardır. Hiç bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yoktur ki, üyeleri arasında bir din adamı bulunma­sın. Bunlardan- Batı Anadolu'dakilerin isimlerini tesbit edebildiklerimizi sun­duk.

Buraya kadar yazılanlar Özetlenirse, ilk direniş fetvasını veren ve örgütünü kuran Denizli Müftüsü Ahmet Hulusİ

(153) C.Bayar, age c. 8.s.2476-77. (154) Bekir Sami Arşivi, D:l, 8.143. (155) Aynı Belge. (156) " ... Şu işgal dolayısıyla meydana gelen

milli gealeyanın itilaf devletlerinin karar­larının uygulanmasına karşı koyar şek­linde fiili bir harekete çevrj.Jmesi, meşru milli hakların bozulması sonucu verece­ğinden, vatani ve milli yarariara karşı bir hal ve haraket meydana getirmeyerek, halk arasındaki mevcut sessizlik ve dostluğun devamı hususunda gayret gösterilmesi ilan olunur (T. Ergül, age, s.35)

(157) T.Ergül, age, s.39. (158) T.Ergül, age, s.39.

Page 31: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DiYANET iLMi DERGi • EKiM· KASIM· ARALIK 1994 • CiLT: 30 • SAYI :4

Efendi'den, "Bu alına Yunan alçağını sokunetle selamlamış olmanın karası­nı sürerek Huzur-u İlahiye Çıka­mam"diye haykıran İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi'ye vatan müdafaa­sında şehit düşen Gönen Müftüsü Şevki ve Bilecik Müftüsü Mehmet Nuri Efen­diler ve daha niceleri Mustafa Kemal'in "Ya istiklal ya ölüm" parolası etrafın­da birleşmişlerdir. Ordu yokken meyda­na getirilmiştir. Çoluğuyla çocuğuyla,

kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bütün hir millet vazifeye koşmuştur. Öy­le ki, kadınlanmız cephelere menni taşı­mış, çocuklanmız yetişkinlerin yanısıra

vuruşmalara katılmıştır. Kısaca, Türk Milleti, İstiklal marşımızın "Şüheda fış­kıracak toprağı sıksan şüheda" mısra­

sında ifadesini bulan bir mücadele ver­miştir.

26 Ağustos 1071 'de Türk Milleti, Al· parslan'ın iradesinde Malazgirt'te ken­disine yeni bir Anayurt'un kapılarını aç­mış, tarihin seyrini değiştirmişti. 30 Ağustos 1922'de yine aynı millet, "Or­dular ilk hedefmiz Akdenizdir. İleri" emrini veren Mustafa Kemal Paşa'nın

öncülüğündeki taarruzu ile, yeniden benliğine kavuşmuştur. 1922'nin 1 Ey­lül'ünde Uşak'a giren Türk ordusu, 3 Eylül'de Selendi'yi 4 Eylül'de Kula'yı, 5 Eylül'de Sarıgöl, Alaşehir ve Salihli'yi, 7 Eylül'de Ahmetli, Turgutlu ve Akhi­sar'ı, 8 Eylül'de Manisa'yı, 9 Eylül'de de düşmanı İzmir'den denize dökerek Batı Anadolu'yu dolayısıyla tüm yurdu kur­tarmıştır <159). Böylece Türk ve Dünya tarihinin akışına bir defa daha istikamet verilmiştir. Bu bakımdan, Milli Mücade­le yalnız Yunanlılarakarşı değil; işgalci, emperyalist bütün Batı dünyasına karşı kazınılmıştır. Başka bir deyişle, Türk Milleti Atatürk'ün önderliğinde, Sevr'i tarihin çöplüğüne atarak Türkiye Cum­huriyeti'ni kurmuştur. Böylece Hınsti-

yanlık dünyasının, Türkleri Anado­lu'dan atıııak" gayesi zorlu bir müca­delenin sonunda engellenmiştir.

İşte bu zorlu mücadele'de din adam­larının önemli hizmetleri olmuştur. Bu arada Yunan Megalo İdeası karşısında millet olarak müteyakkız olunulmasının gereğini de işaret ederek, konumuzu Mustafa Kemal Paşa'nın sözleriyle biti-relim: ·

"Sarıklı din adamlarının, imam ve müezzilerin, kürsü vaizlerinin, med­rese hocalarının, tekke mensuplarımn Milli Mücadele'deki hizmetlerini şük­ranla yad etmeyi bir vazife bilirim. Bunlar dini mefküreler sevki ile Milli mücadele'nin muvaffakiyetine can ve gönülden çalışmışlar, kavlen ve fıilen ellerinden gelenleri yapmışlardır. Bu çetin yılların hatıraları anlatmakla, yazmakla bitıııez. Milli Mücadele yıl­larında vatana hizmet eden din adam­larını ölmüşse rahmetle, yaşıyorsa se­lametle anarun"060).

ANKARA FETV ASI'f•H İMZALAY ANLARIN LiSTESi: Davet eden Ankara Müftüsü Mehmet Rif'at Bursa Müftüsü Ahmed Harndi Eskişehir Müftüsü Mehmed Salih Kütahya Müftüsü Fevzi Denizli Müftüsü Ahmed Hulusİ Diyarbakır Müftüsü Elhac İbrahim Taşköprü Müftüsü Mehmed Emin inebolu Müftüsü Ahmed Harndi Daday Müftüsü Rüşdü Araç Müftüsü Haşan Tahsin B ün yan Müftüsü Ihrahim Hakkı yenişehir Müftüsü Hüseyin Hüsnü Ispir Müftüsü Ahmed İskilip Müftüsü İsmail Hizan Müftüsü Mustafa Sım Gemlik Müftüsü Ahmed Vasfi Kirmastı Müftüsü Osman Tortum Müftüsü Elhac Ali Bilecik Müftüsü Mehmet Nuri Gümüşhane Müftüsü Mehmed Fevzi Sinop Müftüsü Salih Samsun Müftü vekili Bahri Tokat Müftüsü Elhac Ömer Çerkeş Müftüsü Mustafa

(159) T.Ergül age, s.296-355. (160) Sami Ateş, Atatürk Anadolu'ya Geçince,

2. baskı, Ankara 1991, s.142.

61

Page 32: YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D00033/1994_c30/1994_c30_4/1994_c... · 2012-09-27 · YUNAN MEGALO IDEASI VE BATI ANADOLU.NUN DÜŞMAN

DOÇ.DR. ALi SARIKOYUNCU • YUNAN MEGALO iDEASI

Ayancık Müftüsü isınal i Hakkı Boyabat Müftüsü Ahmet Şükrü Tosya Müftüsü Bahaeddin Tirebolu Müftüsü Ahmed Necmeddin inegöl Müftüsü Fehmi Narman Müftüsü isınail Hakkı Akdağ Müftüsü Mehmed Edib Urfa Müftüsü Hasan Maçka Müftüsü Kamil Mihalıççık Müftüsü Abdülgafur Söğüt Müftüsü Mustafa Gümüşhacıköy Müftüsü Ali Rıza Yusufeli Müftüsü Ahmed Hınıs Müftüsü Şeyh Banaeddin Diyadin Müftüsü Ömer Orhaneli Müftüsü Yusuf Ziya Erbaa Müftüsü Abdullah Fehmi Bayburt Müftüsü Fahrediin B ün yan Müftüsü Mehmet Tevfik Devrek Müftüsü Abdullah Sabri Mudanya Müftüsü Mehmed Niyazi Karacasu Müftüsü Mustafa Hulusi Demirci Müftüsü İbrahim Hakkı Kayseri Müftüsü Nuh Bağçe Müftüsü Abdülmecid Acıpayam Müftü Vekili Hikmet Hulusİ Müderlisinden Abdullah Müderlisinden Hacı Süleyman Çal Müftüsü Ahmet İzzet Beyazid Müftüsü Abdülhadi Sivrihisar Müftüsü Mehmed Ali Niyazi Lice Müftüsü Ahmed Yozgat Müftüsü Mehmet Hulusi Bağazlıyan Müftüsü Abdullah Havza Müftüsü İsmail Siverek Müftüsü Osman Haymana Müftü Vekili Ahmed Vehbi Bozdoğan Müftüsü Hasan Tahir Simav Müftüsü Mehmet Akif Gediz Müftüsü Süleyman Viranşehir Müftüsü lbrahim Maraş Müftüsü Hacı Ahmed incesu Müftüsü Mahmud Uşak Müftü vekili Ali Rıza Diyarbekir-Sivan Müftüsü Abdurrahman Van Müftüsü Rıza Dal ya Müftüsü Hüseyin Niksar Müftüsü Mustafa Fehmi Müderlisinden Halil Çine'den Milli Ordu Müftüsü Gümülcineli Esad Çine Müftüsü Ahmet Zühdü Meclis-i Mili azasından Isparta Müfti-i Sabıkı Hüseyin Hüsnü Karahisar-ı Sahib Mebusu, Müderris Mehmed Şükrü Isparta Mebusu Ulemadan Hafız Hakkı Silifke Mebusu kuzattan Hacı Ali Bursa Mebusu, Karacabey Müfti-i Sabıkı Mustafa Fehmi Kayseri mMebusu, Müfti-i Sabık Ahmed Remzi Ankara Ulemasından, Kocabey medresesi Müderrisi:Beynamlı Elhac mustafa Molla Büyük Medreresi Müderrisi: İsmail Sariyye Medresesi Müderiisi Mehmed Şevki Zeynelabidin Medresesi Müderrisi: Hamza Sarı Kadın Medresesi Müderrisi: Tevfik Bayazid Dersiamlanndan:Rıf'at Bursa Ulemasından, Reisü'l Müderrisin: Hacı Yusuf

62

Mumd-ı Sani Medresesi Müderrisi: Elhac Sadık Hüseyin Çelebi Medresesi Müderrisi: Mehmed Kamil Giridi Ahmed Paşa medresesi Müderrisi: Süleyman Vehbi V aiz Medresesi Müderiisi Hafız Hakkı i vaz Paşa medresesi Müderiisi Sadık Sivas Mebusu, Ulemadan Mustafa Taki Karahisar-ı Sahib Mebusu Ulemadan Nebil Kırşehir Mebusu Müfti-i Sabık Müfid Bursa Mebus, Ulemadan Abdullah Servet Kayseri Mebusu Ulemadan: Mehmed Alim Hacı Baymm Medresesi Müderiisi Müstevvit: Hacı Süleyman Şahabiye Medresesi Müderrisi: Sadullah Haneka medresesi müderiisi Ahmet Şefik Yeşil Ahi medresesi müderrisi: Abidin Zincirli medresesi müderiisi Abdullah Hilmi Reisa'l-kurra Hüseyin Hilmi Ş ursa Müfti-i Sabıkı ve Çelebi Sultan Medr. Müd. ümerKamil Cami-i Kebir mahallesi şey hi: Elhac Ahmed Efendi Çendik medresesi müder.: Mehmed Emin Bayezid Paşa medresesi müderrisi: Abdulkadir Mehmet V ani medresesi müderrisi: Mehmet Sabit Mektebi Sultani ulum-ı Diniye Muallimi Celaleddin Müderrisinden ve Medrese Muallimlerinden Mustafa Rif'at Kurşunluzade Medresesi Müderrisi: Ali Rıza Tarafiye Medresesi Müderrisi:Aii Osman Ulemadan Tayfur Kazan Diemasından Elhac Yahya Fazı! Abdurrahman Medresesi Müdür: Ramazan Dar-ı Mezkür Muallimlerinden Ahmed Müderrisiden, Muallim Mehmed Naci Müderrisenden:Mehmed Müderlisinden Abdülaziz Müderlisinden Hafız Hüseyin Müderlisinden Muallim Ahmed Harndi Müderlisinden Muallim Ahmed Rüştü Mut Müftu-i Sabıkı Mustafa Kasım Hamzabey Medresesi Müderiisi Abdurrahman Zühdü Gümüşhane ulemasından Azmi Hapsman Ulemasından Osman Nuri Balıkesir Kadısı Mehmed Şükrü Dersiam ve Medrese Mullimlerinden: Mehmed Hayati Darü'l-hilafeti'I-aliyye Medresesi Bursa Şubesi müdürü: Abdullah Ulemadan Darü'l-hilafeti'l-aliyye Abdurrahman Medresesi Muallimlerinden: Hafız Mahmud Dar-ı Mezkur Muallimlerinden Hafız Kemal Dersiamdan İlyas Müderrisinden:Mehmed Müderrisinden: Abdülaziz Müderrisinhden Hafız Hüseyin Darrul-hilafeti'l-aliyye Medresesi Muallimlerinden: Elhac Ziya · Esatizade-i u lemadan ve .Meşayih-i Sa'diyye'den Erzurumlu Isınail Hakkı Burhaniye müfti-i sabıkı: Hoca Mehmed Müderlisinden Mahmed ~üşdü Gümüşhane ulemasından Imam Musafa Hapsman Diemasından Osman Şemseddin Balıkesir Kadı-i Siıbıkı Alim.