Upload
yunus-e-uelkue
View
38
Download
2
Embed Size (px)
Citation preview
DOMAR’IN BÜYÜME MODELİ (KEYNESGİL DİNAMİK ANALİZİ)
Yunus Emre ÜLKÜ
ÖNCÜLLER DOMAR,HARROD gibi büyüyen bir ekonominin denge
şartlarını incelemiştir.Tam istihdamda ve dengeli bir büyüme DOMAR’ın modelinin
temel amacını oluşturmaktadır.HARROD’dan farklı olarak DOMAR,sistemin denge
şartını,yatırımların iki türlü etkisinin birbirine denk getirilmesine bağlamıştır.
DOMAR’a göre yatırımların iki türlü etkisi vardır: Yatırımlar gelir yaratır. Yatırımlar aynı zamanda üretim kapasitesini genişletir.
MODELİN İŞLEYİŞİ
Şu halde;Y Büyüyen bir ekonomide gelir artışı ile kapasite artışı dengede tutulduğu
sürece işsizlikten olduğu kadar enflasyondan da uzak ve dengeli bir büyüme gerçekleşecektir.
Aksi halde ise;Y İşsizlik veyahut enflasyon kaçınılmaz olacaktır.⁂ Eğer yatırımların sağladığı gelir artışı kapasite artışından büyük
ise,sonuç doğrudan enflasyon olacaktır.Yok eğer yatırımların yol açtığı kapasite artışı gelir artışından büyük ise,bu kez de eksik istihdam(işsizlik) ile karşılaşılacaktır.
O halde,DOMAR’ın kurduğu modelde ana sorun;
‘’Büyüyen bir ekonomide yatırımların neden olduğu gelir ve kapasite artışları hangi oranlarda yürütülmelidir ki ekonomiyi enflasyona ve işsizliğe karşı korumak mümkün olsun?’’
şekline dönüşmektedir.
DOMAR,bir tarafı kapasite,diğer tarafı ise gelir tesirini içeren bir denklem yardımı ile sorunun çözümlenebileceğini ifade etmiştir.Şöyle ki;
I = Yatırımı,
a = Marjinal tasarruf meylini,
P = Sermayenin potansiyel sosyal verimliliğini ve
= Değişimleri
göstermek üzere bu denklemi şöyle kurmak mümkündür:
Bu denklemde ‘’a’’ marjinal tasarruf meyli olup,daha önceden de tanıdığımız bir faktördür.Fakat,sermayenin potansiyel verimliliği olarak ifade edilen ‘’P’’ nin açıklanmasında yarar vardır,önce;
⁂ ‘’Sosyal verimlilik’’ ten anlaşılması gereken,yatırımların kendi başlarına meydana getirdikleri hasıla artışı değil fakat ekonominin bütününde meydana getirdikleri net hasıla artışıdır.
Örneğin;
Bir yatırım gerçekleştirilerek bir üretimevi(fabrika) kurulmuştur.Bu üretimevi doğal olarak bir hasıla artışı yaratacaktır.Ancak,bu üretimevinin kurulması,muhtemelen diğer bir üretimevini veya üretimevlerini etkileyerek onların hasılasını azaltabilir veyahut maliyetlerinin yükselmesine neden olarak verimliliklerini düşürebilir.Bu nedenle;
Yatırımların sosyal verimi saptanırken ekonomideki tüm etkilerin dikkate alınması büyük bir önem arzeder.
Verimin ‘’potansiyel’’ olmasından bahsolunan şudur:Şüphesiz her yeni yatırım bir kapasite artışına sebep olacaktır.Ancak önemli olan;
⁑ Yaratılan bu kapasitelerin tamamen kullanılıp kullanılmadığıdır.
Bu kapasitelerin kullanılması,talebin yeterli ölçüde artmasına bağlıdır.Şu halde; verimlilik ‘’potansiyeldir’’ ve mutlaka gerçekleşmelidiri .
(i) : HİÇ,M.;a.g.e.
DOMAR’ın modelindeki ‘’verimlilik’’ kavramı üzerinde durmakta da fayda vardır,bilinen tanıma göre verimlilik;
‘’doğal kaynaklar,işgücü ve teknik bilgi seviyesi gibi faktörler sabit kalmak kaydı ile,sermayede meydana gelen artışın hasılada yarattığı artıştır.
Oysa DOMAR’a göre,sermayedeki artış ile birlikte diğer faktörler de değişmektedir.
DOMAR’da ‘’P’’ sadece sermayedeki artışın değil bununla birlikte işgücünün,teknik bilgi düzeyinin hatta doğal kaynaklardaki artışların hasılada yarattığı artışları da içermektedir.
Bu açıklamalardan sonra tekrar yukarıdaki denkleme dönebiliriz,öyle ki;
Denklemin sağ tarafı sorunun arz yönü ile ilgilidir,yani;
bir ekonomide belirli bir dönemde yapılan yatırımların toplamı sermayenin potansiyel verimliliği ile çarpılarak dönem sonunda gerçekleşen hasıla artışını vermektedir.
Denklemin sol tarafı ise,sorunun talep yönü ile ilgilidir.Hatırlanacağı üzere,KEYNES’de otonom yatırımlardaki bir artış çarpan katsayısının çarpımı kadar daha fazla gelir yaratıyordu.Yani;
idi ve buradaki çarpan katsayısı(k),marjinal tasarruf meylinin tersine eşitti. O halde,DOMAR’ın modelinde kurulan denklemin yani ile KEYNES’in modelindeki arasında bir
fark bulunmamaktadır.Bunların her ikisi de ‘ yi yani gelir artışını vermektedir.
HÜLASA
Sonuç olarak diyebiliriz ki;Büyüyen bir ekonomide kapasite artışı,kendisine eşit miktarda talep
artışı ile birlikte yürütülmelidir ki,ekonomide tam istihdamı tesis ve korumak mümkün olsun.
Aksi durumda,sorunların başlaması kaçınılmaz olacaktır.Eğer;Gelir artışı kapasite artışından büyük olursa(aşar ise) sonuç,enflasyon
olacaktır.Yok eğer gelir artışı kapasite artışından küçük olursa(altında kalırsa),o
zaman da eksik istihdam(işsizlik) ile karşılaşılacaktır.