Sunu2 okuldeneyimi

Prof. Dr. Buket Akkoyunlu

Esra TELLİ

Arş. Gör. Nihal MENZİ ÇETİN

SAYISAL DÜNYA VE ÇOCUKLARIMIZ

BTÖ 417 OKUL DENEYİMİ



199O

199O’lI yıllara gidelim. Ne yapardık?






Çok kritik bir dönemeçdeyiz.

Aynı şeyleri “daha iyi yapma” düşüncesi artık geçerli değil.

Dünya değişiyor. Şimdi, eğitimde farklı vizyonlara ihtiyacımız var.


Kritik soru:

“Teknoloji eğitim hedeflerimizi nasıl değiştirecek”


Daha iyi?

Farklı?


Eğitimin amaçları neler?

Birinci amacımız çocuklarımızı okul DIŞINDAKİ yaşama hazırlamak …

Okul duvarları dışındaki dünyada neler oluyor?


Değişmeyen tek gerçek;

DEĞİŞİM


Değişime ayak uydurabilmek kolay olmayabilir …



1GB 1981’de … $10.000

1GB 2012’de … $0.10 !

Bunları Biliyor musunuz



Nüfus Kullanılan Mobil Telefon

100 kişinin

Dünya (2014) 7.243 .000.000 6,800.000.000 97 Türkiye (2013) 76,484,000 68,000,000 89,9

30 yıldır …

• Facebook, Twitter, Instagram, Vimeo• Smartphones• Robot pets, robot lovers …

Teknoloji herhangi biri ile istediğimiz yerden istediğimizi yapmamıza izin veriyor


2004


Çocuklarımızı geleceğe hazırlıyor muyuz?

Bugün okula başlayan çocuklarımız 2030’da mezun olacaklar.

2030’da dünya nasıl bir yer olacak biliyormuyuz?

Bilmediğimiz bir dünyaya çocuklarımızı nasıl hazırlayacağız?

Onları nasıl eğiteceğiz?



Bilgiye erişmek eskiden çok zordu. İnternet oyunun kurallarını değiştirdi.

Şimdi ise içerik her yerde … Eğitimin bollukla uğraşması gerekiyor. Kıtlıkla değil …

Bir yer düşünelim:

Çoğunluğu çocuk, hatta bebek. Birbirleri ile iletişimleri müthiş; hem yüz yüze hem de internetten bunu çok iyi halledebiliyorlar.

Dizüstü bilgisayarlar mı? Onlar çok geride kaldı, tablet bilgisayarda dergi okuyorlar.

Tuşlu telefon? Biz o yaşta “bak postacı geliyor” şarkısını söylerken, onlar şimdi dokunmatik telefonlarından e-posta yolluyor. Küçük yaşta bu kadar yetenekliler çünkü onlar birer “dijital yerli”.


Prensky, 1980 sonrası doğan çocukların, öncesinde doğanlara oranla teknolojiye, teknolojiyle öğrenmeye daha yatkın olduklarını; hatta bunu doğal olarak yaptıklarını söylüyor.

Yazara göre bu yeni dijital dünyaya dahil olmak isteyen bir göçmen “adapte” olmayı öğrenmeli. Bunu da ilk önce öğretmenler gerçekleştirebilmeli.


Nelerle etkileşiyoruz/etkileşiyorlar?

1980 -


Çoğu etkinliklerini, birebir iletişimlerini ve bilgi yönetimlerini

teknolojik ortamlarda yürütür.

Sayısal teknoloji ile iletişimi istediği yere taşır.

İnternet gelişim sürecinin merkezindedir.

Çoklu görev yapmak normal hale gelmiştir. Sürekli bir bölünmüş

dikkat söz konusudur.

Bilgiyi çok hızlı alır, işlemek için yönergeye gerek duymaz.

Deneysel öğrenir, keşfeder, araştırma ve deneyimle öğrenmeyi

kalıcı hale getirir.

Teknoloji ile etkileşimin sonucu olarak;BTÖ 417 OKUL DENEYİMİ

Sayısal okur-yazar, görsel öğrenir; metinden önce resme

bakar.

Video oyunları ve iletişim araçları onu daha sosyal ve işbirlikli

hale getirmiştir.

Sosyal olarak bağlı olmak ve bir topluluğun üyesi olmak çok

önemlidir.

Çok farklı kültürlerle iletişim halindedir, her fikre açıktır.

Ebeveynlerinden farklı öğrenir, farklı çalışır, farklı oynar, farklı

eğlenir, farklı sosyalleşir.

Bu etkileşimin sonucu olarak;


İki seçeneğimiz var.

Peki ne yapmamız gerekiyor?


• Bilgiye daha hızlı ve etkin erişim,

• Daha derin analizler yapabilme,

• Planlama ve öncelikleri belirleme gücüne katkı,

• Başkalarını daha iyi anlayabilme,

• Alternatif bakış açılarına hızla ulaşabilme.

Sayısal Dünya (Onların Dünyası)


Dolayısıyla;

• Gelecekte, her geçen gün daha eşsiz bir düzeyde

ve anında bilgiye erişim gücüne sahip olacaklar.

• Dünya’daki tüm tartışmaları, yüzyılların tarihini

tek bir tuşla görebilecekler.

• Yılların deneyimini birkaç saat içinde gerçeğe

yakın benzeşimlerle yaşayabilecekler.


Dolayısıyla;

• Artık insan zekasının zayıf kalabildiği birçok işi

dijital teknolojiler hallediyor. Herkes yolun

yarısını kat etmiş olarak işe başlıyor.

• Veri tabanları, simülasyonlar, oyunlar vb. giderek

karmaşıklaşan sayısal araçlarla etkileşim;

ezberleme, hatırlama, karar alma gibi bilişsel

süreçleri dolayısıyla belleği destekliyor;

değiştiriyor.


Ne yapmak lazım?

Konu öğrenmek değil, var olan eski konuları yeni

yöntemlerle öğretebilmeyi öğrenmek ön plandadır.

Düşünüş biçimini değiştirmek ve dijital yerlilere

ayak uydurabilmek gerekir.


• Bilgiye daha hızlı ve etkin erişim,

• Daha derin analizler yapabilme,

• Planlama ve öncelikleri belirleme gücüne katkı,

• Başkalarını daha iyi anlayabilme,

• Alternatif bakış açılarına hızla ulaşabilme.

Sayısal Dünya Ne Getirdi?


Öncelikle, öğrenci ve öğretmen sürecin ortağı olarak hareket edecekler.

Öğrenciler,

Eleştirel Düşünme,Ekip Çalışması,Sayısal teknolojileri kullanma,Problem çözme,Karar vermenin önemli olduğu bir dünyaya yetişiyorlar.

Öğretmenler,

Öğrencilerini gelecek için hazırlanmalarını sağlamak durumundadırlar.


Ortak Olarak Öğrencinin Rolü

Araştırmacı

Teknoloji Uzmanı

Düşünen

Dünyayı değiştiren

Kendi kendine öğrenen

Bazen gazeteci, bazen politikacı, bazen yazar, bazen mühendis vd.

Ortak Olarak Öğretmenin Rolü

Hedef koyan,

Öğrenmeyi tasarlayan,

Kontrolü ve kontrollü etkinlikleri bırakan

İçerik sağlayan

Nitelikten sorumlu


Sorular:

• Teknoloji çocukların öğrenme biçimlerini nasıl değiştirdi?

• Okullar 21. yüzyıl öğrenme biçimlerine nasıl adapte oluyorlar?



Bu nedenle, düzenlenecek öğrenme ortamlarını, sayısal yerli öğrenenlerin özelliklerini dikkate alarak tartışalım.



Sayısal yerliler ya da yeni bin yılın çocukları

AKTİFTİRLER.

Hareketli olabilecekleri ve doğrudan katkıda bulunabilecekleri etkinlikler isterler.



EĞLENCE İSTERLER.

Hareketli olabilecekleri; eğlenip, keyif alabilecekleri etkinlikler isterler.



RASTGELE SÜREÇLERİ TERCİH EDERLER.

Hareketli olabilecekleri; eğlenip, keyif alabilecekleri, sürprizler içeren, beklenmedik durumlara karşı esnek etkinlikler isterler.



ANINDA TEPKİ VERMEYİ TERCİH EDERLER.

Öğrencilerin hareketli olabileceği ve eğlenip, keyif alabileceği, sürprizler içeren, beklenmedik durumlara karşı esnek, bireysel tepki vermeyi olanaklı kılan etkinlikler düzenlenmelidir.


Sayısal yerliler ya da yeni bin yılın çocukları,

ÇOKLU GÖREVLERİ BAŞARABİLİRLER-EŞZAMANLI İŞLEMLER İSTERLER.

Aynı anda birkaç işlemi birlikte yapmayı gerektiren etkinlikler isterler.



BİR SOSYAL AĞ İÇİNDE

Hareketli olabilecekleri, eğlenip, keyif alabilecekleri, sürprizler içeren, beklenmedik durumlara karşı esnek, bireysel tepki vermeyi, aynı anda birkaç işlemi birlikte yapmayı olanaklı kılan, bir sosyal ağ içinde işbirlikli çalışmayı gerektiren etkinlikler isterler.


Bir kez daha hatırlayalım. Sayısal yerli öğrenen;

• Dinlenilmek, güvenilmek ve saygı duyulmak,

• Zamanlarını planlamak,

• Akranlarıyla grup çalışması ve projeler yapmak,

• Karar vermek ve kontrol etmek,

• Akranlarıyla iletişim içinde olmak ve düşüncelerini paylaşmak,

• İşbirliği yapmak ve rekabet etmek,

• Gerçek yaşamla bağlantılı olarak öğrenmek ister.


• öğrenen etkinlik ve manipülasyonuna açık olmalı,• bireyin yapılandırmacı doğasını dikkate almalı, • işbirlikli çalışmaları ve öğrenenler arası sözel

paylaşımları desteklemeli, • bireyi kendi süreçleri üzerinde düşünmeye ve

bunları ifade etmeye teşvik etmeli, • gerçeğin karmaşık doğasını hesaba katmalı, • amaçlı ve anlamlı gerçek problemler üstünde

durmalıdır.

O halde Öğrenme Ortamı;


Bilgisayar ve İnternet kullanımı artmaya devam ediyor 16-74 yaş grubundaki bireylerde bilgisayar ve İnternet kullanım oranları sırasıyla % 46,4 ve % 45,0’dır. Bu oranlar 2010 yılında sırasıyla %43,2 ve %41,6 idi.

Bilgisayar ve İnternet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu 16-24 yaş grubudur (TÜİK, Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, 2011).


EU Kids Online (Avrupa Çevrimiçi Çocuklar) projesi kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili yayımlanan ön bulgular, Türkiye’de 9 – 16 yaş arasındaki çocukların % 47 sinin en az bir ′sosyal paylaşım sitesinde profili olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan, Türkiye’de çocuklar interneti kullanmaya 10 yaşında başlıyor ve günde 1 – 1,5 saatlerini internette geçiriyorlar.


Türkiye’de Çocukların Sosyal Paylaşım Sitesi KullanımıAraştırma bulgularına göre Türkiye’de 9 – 16 yaş grubundaki çocukların % 47 sinin bir sosyal ′paylaşım sitesinde profili var. Çoğu sosyal paylaşım sitesi hesap oluşturma için 13 yaş sınırı koymasına rağmen, bu çalışmaya katılan ve sosyal paylaşım sitesinde hesabı bulunan tüm çocukların üçte biri 13 yaşının altında. Sosyal paylaşım sitesi kullanan çocukların % 85’i Facebook profiline sahip.


Türkiye’de Çocukların Sosyal Paylaşım Sitesi Kullanımı

Ebeveynlerin yarısından çoğu, çocuklarının kişisel bilgilerini İnternet’te paylaşmasını yasaklamış olmasına rağmen, çocukların % 42’si sosyal paylaşım sitesindeki hesaplarını kendi kişisel bilgilerinin herkes tarafından görülebileceği “herkese açık” seçeneği ile kullanmakta iken çocukların üçte biri bu bilgileri sadece arkadaşları ile paylaşıyor. Çocukların %19’u adres bilgilerini, % 8’i ise telefon numaralarını sosyal paylaşım sitesinde paylaşıyor.


Öğretmenler olarak, sayısal yerli öğrencilerimizin sayısal teknolojileri doğru ve etkili kullanımı konusunda onlara rehberlik edeceğiz.

Sayısal teknolojileri derslerimize entegre ederek, projeler yaparak onlara yol göstereceğiz.

Ne yapacağız?


Başlama Zamanı…


“Eğer bugün dersleri dün öğrettiğimiz gibi öğretirsek, çocuklarımızın yarınını çalmış

oluruz”

- John Dewey


Teşekkürler …


Education

Sunu2 okuldeneyimi