Upload
neslihan-tan
View
81
Download
5
Embed Size (px)
Citation preview
GDO VE BİYOGÜVENLİK
İPEK KALKAN
NESLİHAN TAN
FATMA AKYÜZ
GDO VE BİYOGÜVENLİK KAVRAMLARI
TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle Biyogüvenlik 2014
Günümüzde geliştirilen GD bitkilerde temel olarak üç alanda çalışmalar sürdürülmektedir. Bunlardan ilki :
“Birinci Nesil GD Bitkiler (first-generation of genetically modified crops)”
Bu bitkiler üretim aşamasında olup, yabancı ot ilaçları (herbisit), böcekler, hastalık etmenleri ve çevresel stres koşullarına dayanıklılık gibi özelliklerin kazandırıldığı bitkilerden
oluşmaktadır.
GD bitkilere yönelik bir diğer yaklaşım ise “İkinci Nesil GD Bitkiler (second-generation of genetically-modified crops)”dir.
Araştırma ve geliştirme aşamasında olan söz konusu bitkiler, daha çok verim ve kalite artırımına yönelik bitkilerdir. Yağ
asit bileşimi değiştirilmiş, vitamin içeriği yükseltilmiş, lif miktarı arttırılmış bitkiler bu gruba örnek olarak verilebilir.
TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle Biyogüvenlik 2014
“Üçüncü Nesil GD Bitkiler (third-generation of geneticallymodified crops)”de araştırma ve geliştirme
aşamasında olup;
İnsan tedavisinde
kullanılan çok pahalı aşı ile ilaçların üretildiği ve biyoyakıt üretimine daha yatkın olan bitkilerdir. Günümüzde dünyada
birçok bitki türünde birinci, ikinci ve üçüncü nesil GD bitkiler üretildiği veya üretim aşamasına geldiği
bilinmektedir.
TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle Biyogüvenlik 2014
GDO’LARIN POTANSİYEL YARARLARI
1. Bitkisel ürün veriminin arttırılacağı ve üretim maliyetlerinin düşeceği dünya ülkelerindeki yoksulluk ve açlığın önüne
geçilebileceği,
2. Besin değeri yüksek, alerjik ve toksin içermeyen ürünler elde ederek insanların daha sağlıklı bir şekilde beslenmesinin
sağlanabileceği,
3. Böceklere dirençli ürünler üreterek daha az tarım ilacı kullanımıyla çevresel etkilerin azaltılabileceği,
2014-2023AFAD Genetik Yapıları Değiştirilmiş Organizmaların Biyogüvenliği
Yol Haritası Belgesi
4. Raf ömrü uzun ürünler üreterek ürünlerin uzun mesafe transferlerinin kolaylaştırabileceği,
5. Besinlere eklenecek öğelerle besinlerin aşılama amacıyla kullanılabileceği ve bu şekilde hastalıklara karşı bağışıklık
sağlanabileceği,
6. Gıda maddelerinde daha önceden var olmayan veya az miktarda var olan çeşitli maddelerin üretimini arttırarak GDO’lu
besinlerin tedavi amacıyla kullanılabileceğidir.
2014-2023AFAD Genetik Yapıları Değiştirilmiş Organizmaların Biyogüvenliği
Yol Haritası Belgesi
GDO’LARIN POTANSİYEL ZARARLARI
• İnsan ve Hayvan Sağlığı Üzerindeki Riskler
• Çevresel Riskler
• Sosyoekonomik Etkiler
2014-2023AFAD Genetik Yapıları Değiştirilmiş Organizmaların Biyogüvenliği
Yol Haritası Belgesi
Dünyada uluslararası ticarete konu olan başlıca GD bitkisel ürünler mısır, pamuk, soya fasülyesi ve kolzadır. Bu ürünler tümü
Türkiye açısından çoğunlukla ithalata bağımlı olunan önemli ürünlerdir. Kolza tohumu ve türevleri ithalatı özellikle son
yıllarda GD bitkisel üretimi olmayan
ülkelerden yapılmaktadır. Pamuk tohumu ithalatı ise çoğunlukla Yunanistan menşelidir.
TÜİK Dış Ticaret İstatistikleri, 2005-2014
Türkiye’deki Mikrogen Merkezleri
Biyolojik Çeşitlilik Sempozyumu “Tarımsal Biyolojik Çeşitlilik ve Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi”2012
Türkiye’de GDO’ ya karşı Gerçekleştirilen Faaliyetlere Örnekler
• 2008 GDO’ya Hayır Platformu “Biyogüvenlik Hemen Şimdi, Gıda Tohum Haktır” başlıklı bir kampanya.
• 2011 Fikir Sahibi Damaklar (Slow Food Türkiye) sosyal medyada Türkiye’nin önde gelen 24 et, süt ve yumurta üreticisine hitaben başlattığı “GDO’lu yem kullanıyor musunuz?” adlı kampanya.
• 2012 Greenpeace, “Yemezler” başlıklı bir kampanya
• 2012 “Türkiye’nin Üç Bölgesinde GDO Farkındalığı” Başlıklı çalışmada (Güney Doğu ve Doğu Anadolu, Karadeniz ile Batı’da İzmir)
Türkiye’de GDO’lar ve Toplumsal Muhalefet”, BETAM Barış Gençer Baykan
BİYOGÜVENLİK
Biyogüvenlik en genel anlamıyla, modern biyoteknolojinin insan sağlığı ve çevreye zarar vermeden uygulanmasını sağlamak için
alınması gereken politik ve işlevsel önlemlerin tümü olarak tanımlanabilir.
Prof. Dr. Selim ÇetinerSabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Biyogüvenlik Nedir? Ne Değildir?
Biyogüvenlik
Protokolü’nü imzalayan
ülkeler yaklaşık iki
yılda bir toplanarak,
protokol gereklerine
uyumu ve öne çıkan
konuları tartışıyorlar. [2]
İnsan sağlığı üstündeki riskler göz önünde bulundurularak ve bilhassa sınır
ötesi hareketler üstünde odaklanarak, biyolojik çeşitliliğin korunması ve
biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiş olan değiştirilmiş canlı organizmaların güvenli nakli, muamelesi ve kullanması
alanında kafi bir koruma düzeyinin sağlanmasına katkıda bulunmaktır. [1]
[1] http://bilgi-bilgi.com/turkiye_biyoguvenlik_protokolu[2] Prof. Dr. Selim Çetiner
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri FakültesiBiyogüvenlik Nedir? Ne Değildir?
BİYOGÜVENLİK PROTOKOLÜNÜN AMACI
TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle Biyogüvenlik 2014
Türkiye Cartagena Biyogüvenlik Protokolünü imzalayan ilk ülkelerden biri olmuşsa da buna yönelik mevzuat çalışmalarını
aynı hızda yürütememiştir. Aynı şekilde, Avrupa Birliği mevzuatına uyum için gerekli yönetmelikler de henüz
hazırlanarak yürürlüğe sokulamamıştır.
http://www.mfa.gov.tr/genetik-yapisi-degistirilmis-organizmalar.tr.mfaGenetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Barçın Ağca
*50.000 hektar ve üzeri GD ürün üretimi yapan ülkeler
TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle Biyogüvenlik 2014
ÜLKELERE GÖRE GDO VE EKİM ALANLARI
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN ÇALIŞMALARI
UNIDO tarafından yayınlanan “Organizmaların Çevreye Salımı Konusunda Gönüllü Talimatı” (Temmuz 1991),
FAO tarafından hazırlanarak yayınlanan “Bitki Biyoteknolojisi Talimatı” (Kasım 1991),
“Çevre ve Kalkınma Deklarasyonu” (15. İlke - İhtiyatlılık İlkesi) ve “Gündem 21” (Haziran 1992)
Gelişmekte olan ülkelerin, biyolojik güvenlik kapasitelerini oluşturmalarında rehberlik yapmak amacıyla UNEP tarafından hazırlanan “Biyolojik Güvenlik Kılavuzu”( 1997),
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (Haziran 1992),
Cartagena Biyogüvenlik Protokolü (Eylül 2003),
Johannesburg Dünya Yeryüzü Zirvesi (Eylül 2003).
BİYOGÜVENLİK KANUNUNUN GÜÇLÜ YANLARI
• GD tohum ithalatına izin verilmemesi,• GD bitkisel üretime izin verilmesi• Biyogüvenlik Kurulu’nun kurulması,
• Biyogüvenlik Kurulu’nun bilimsel komitelerden destek alması
• Başvuruya konu olan GD ürünlerin geliştirildiği ülkede piyasada olması zorunluluğu,
Ulusal Biyogüvenlik Çerçevesi Uygulama Projesi Çalıştayı Sonuçları
• Gen sahibi firmaların Kanundaki mevcut yaptırımları caydırıcı bulmaları,
• Risk tanımının yem ve gıda için ayrı olmaması,• Biyogüvenlik Kurulu’nun özerk bir yapıda
kurumsallaştırılmamış olması• AR-GE çalışmalarını destekleyici hükümler olmaması
• Biyogüvenlik Kurulu’nun görevleri arasında biyoteknoloji alanında Ar-ge konusunda yapılacak akademik
çalışmalarda destek/teşvik mekanizmasına yer verilmemesi (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK
destekleri gibi),
BİYOGÜVENLİK KANUNUNUN ZAYIF YANLARI
Ulusal Biyogüvenlik Çerçevesi Uygulama Projesi Çalıştayı Sonuçları
GDO’lu ürünlerle ilgili işlemler; 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe giren
“Biyogüvenlik Kanunu” ve yine aynı tarihte yürürlüğe giren
“Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik” hükümlerine
göre yürütülmektedir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıhttp://www.tarim.gov.tr/Konular/Gida-Ve-Yem-Hizmetleri/Yem-Hizmetleri/GDOlu-Yemler
Sinem KAYA TOBB AB Uyum ve Müzakere MüdürlüğüBiyogüvenlik Kanunu ve GDO’lu ürünler Değerlendirmesi
GDO’lar için uygunluk denetimi yapan
bilimsel komite iki yeni karar aldı.
Bu kararlar ;
ilk kararla bir ürünün GDO’lu sayılabilmesi
için öngörülen eşik değer A B’nin de kabul ettiği biçimde binde 9 olarak belirlenmiştir. Eşik değeri aşan oranda GDO
içeren ürünlerde bu durum etikette belirtilmek durumundadır.
Sinem KAYA TOBB AB Uyum ve Müzakere MüdürlüğüBiyogüvenlik Kanunu ve GDO’lu ürünler Değerlendirmesi
Bilimsel komitenin ikinci kararı ise 17 çeşit genetiği değiştirilmiş mısırla ilgili sonuçları içermektedir. 1 çeşide izin verilmemiştir
ancak diğer 16 mısır çeşidinin 12’si yem ve gıda, 4’ü sadece yem amaçlı kullanılabilecektir.
Kararı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da onaylamış bulunmaktadır.
Bilimsel Risk DeğerlendirmeKomitesinin Kararlarına Örnekler ;
GD A2704-12 soya ve ürünlerinin “yalnızca tam rafine yağ elde etme amacı ile kullanılması” durumunda insan sağlığı açısından riskli olmayabileceği görüşüne varmıştır. [1]
GD MON40-3-2 soya ve ürünlerinin “yalnızca tam rafine yağ elde etme amacı ile kullanılması” durumunda insan sağlığı açısından riskli olmayabileceği görüşü oluşmuştur. [2]
Türkiye Biyogüvenlik Bilgi Değişim Mekanizması[1] http://www.tbbdm.gov.tr/Files/arsiv/gida/soya/risk/A270412.pdf
[2] http://www.tbbdm.gov.tr/Files/arsiv/gida/soya/risk/MON40-3-2.pdf
Çesitli Yorumlar• “Doğada hiç genetik değişiklik yok, biz insanlar müdahale
ediyoruz” gibi bir şey asla söz konusu değildir. «Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel ODTÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü»
• Genetiği değiştirilmiş ürünler, geleneksel yöntemlerle üretilenler kadar güvenli bulunmuştur. «Prof. Dr. Zümrüt Begüm Ögel ODTÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü»
• Risk analizinden geçebilen GDO’lar insan sağlığı için güvenlisayılmaktadır. «Prof. Dr. Ali Esat Karakaya Uluslararası Toksikoloji Birliği (IUTOX) Önceki Başkanı»
• Toplumun güvenini kazanmış bilimsel bir gıda otoritesine sahip değiliz. «Prof. Dr. Ali Esat Karakaya Uluslararası Toksikoloji Birliği (IUTOX) Önceki Başkanı»
• Türkiye’de tartışmaların uzama nedeni, “bilgi boşluğu” denilen kavrama dayanmaktadır.
«Prof. Dr. Aziz Ekşi Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı»
Ulusal Biyogüvenlik Çerçevesi Uygulama Projesi Çalıştayı Sonuçları
Türkiye ‘nin İlerleme Durumu Raporlarla;
2010 Yılı İlerleme Raporu: Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası kapsamında, Biyogüvenlik Kanununu ve iki yönetmeliğin yürürlüğe girdiği ancak, bu konuda hala daha fazla uyum gerektiği belirtilmiştir.
2011 Yılı İlerleme Raporu: Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası kapsamında, GDO konusunda mevzuat çıkarıldığı ancak, bu mevzuatın AB müktesebatıyla uyumlu olmadığı ifade edilmiştir.
2012 Yılı İlerleme Raporu: Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası kapsamında, GDO konusunda sınırlı ilerleme kaydedildiği ancak, bu alandaki laboratuvar kapasitesinin iyileştirildiği belirtilmiştir.
2013 Yılı İlerleme Raporu: Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası kapsamında, GDO’lar alanında laboratuvar kapasitesinin iyileştirildiği ifade edilmiştir.
TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle Biyogüvenlik 2014 Funda Yılmaz (TC. AB Bakanlığı)
Sonuç olarak;
Günümüz Türkiye’si AB raporları da dikkate alınarak
eksik yönleri olmasına karşın GDO ve Biyogüvenlik
konusunda ilerleme kaydetmiştir ancak
düzenlemeler gerekmektedir.
KAYNAKLAR• YILMAZ F. TC. Kalkınma Bakanlığı Bitkisel Üretimde GDO ve Ürünleri İle
Biyogüvenlik 2014 • AFAD Genetik Yapıları Değiştirilmiş Organizmaların Biyogüvenliği Yol Haritası
Belgesi 2014-2023• TÜİK Dış Ticaret İstatistikleri, 2005-2014• Biyolojik Çeşitlilik Sempozyumu “Tarımsal Biyolojik Çeşitlilik ve Ulusal Biyolojik
Çeşitlilik Stratejisi”2012• BAYKAN B. G. Türkiye’de GDO’lar ve Toplumsal Muhalefet”, BETAM• ÇETİNER S. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Biyogüvenlik Nedir? Ne Değildir?• http://www.mfa.gov.tr/genetik-yapisi-degistirilmis-organizmalar.tr.mfa (TC. Dış
İşleri Bakanlığı)• AĞCA B. Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar• Ulusal Biyogüvenlik Çerçevesi Uygulama Projesi Çalıştayı Sonuçları 2010• Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı http://
www.tarim.gov.tr/Konular/Gida-Ve-Yem-Hizmetleri/Yem-Hizmetleri/GDOlu-Yemler• KAYA S. TOBB AB Uyum ve Müzakere Müdürlüğü Biyogüvenlik Kanunu ve GDO’lu
ürünler Değerlendirmesi• Türkiye Biyogüvenlik Bilgi Değişim Mekanizması
• [1] http://www.tbbdm.gov.tr/Files/arsiv/gida/soya/risk/A270412.pdf• [2] http://www.tbbdm.gov.tr/Files/arsiv/gida/soya/risk/MON40-3-2.pdf
BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER