Bakın ben de şu anda sunum fırsatını kullanıyor, kitabımın tanıtımını yapıyorum.İnsanlarla iletişime girince ister istemez sunum yapıyoruz.

Amacım sunumun önemini ortaya koymak, izleyiciyi sunum konusunda duyarlı hale getirmek ve harekete geçirmek.

“Sunum Fırsattır” kitabım benzerlerinden çok farklı:

1- Sunumun felsefesinden, PowerPoint sunumun gösterilmesine kadar adım adım ilerliyorum. Kitabım sistematik, iki ileri, bir geri yok.

2-Sunumu anlatırken öncelikle sunum tecrübelerimden örnekler veriyorum. Teorik değil, pratik bir kitap.

3-Sizi sıkmayacak, merak ettirecek ve sunum çekingenliğinizi, sunum heyecanına dönüştürecek bir kitap.

Sunum yapmanın incelikleri var, buna Sunum Teknikleri diyoruz. Bunları bilirseniz, başarısız olmanız mümkün değil. Ne kadar başarılı olacağınız gayretinize ve yeteneğinize kalmış.

Sunum Fırsattır ama ürkütücü bir fırsattır. İzleyicilerin önüne çıkmak bir korku, bir heyecan yaratır. Sunum Tekniklerini öğrenirseniz Sunum Korkusunu aşarsınız, fakat Sunum Heyecanına ihtiyacınız var. Bu heyecan sizi motive eder, adrenalinizi yükseltir, size zevk verir.

Sunum Fırsatını neden kullanmayasınız? İyi sunum yapmasını bilmeyen başarılı bir yönetici tanıyor musunuz? Ben tanımıyorum.

Sunum yapmak zordur, çünkü sunumun kahramanı izleyicilerdir. Ancak onların beklentilerini karşılar ve sunum boyunca ilgilerini canlı tutabilirseniz, başarılı olabilirsiniz.

Sunum yapmak bilimdir, çünkü gayret gösterip Sunum Tekniklerini öğrenirseniz, yapacağınız sunumlar başarısız olmaz. Ama sunum yapmak aynı zamanda sanattır, çünkü yeteneğiniz varsa sunumunuzu konuşturur, çok başarılı olursunuz.

Başarılı sunumlar yapabilmeniz için, sunum şartlarını sağlayabilmeniz gerekir. Hakim olduğunuz bir konuda sunum yapın. İsterseniz yeni bir sunum hazırlayın, oluyorsa hazır bir sunumu değiştirerek kullanın. Sunuma hazırlanacak vaktiniz varsa, sunum yapın.

Başarılı sunumların püf noktaları var: İzleyicilerin sadece mantıklarına hitap etmek yetmez, onların hislerini de harekete geçirin. Yaratıcılığınızı kullanarak, anlatacaklarınızı bir hikaye şekline getirin, merak uyandırın. Bunu yaparken de kolaylaştırın, basitleştirin ve mükemmelleştirin.

Önce Sunum Malzemenizi düşünün, sunuma ‘analog’ başlayın. Notlar alın, sunumda anlatacaklarınızı yazarak, bir sıraya koyun. Sunumu önce kafanızda sonra da yazılı olarak toparlayın.

Sunum Malzemesini kafanızda ve yazılı olarak hazırladıktan sonra, işin ‘digital’ kısmı başlar, bilgisayar devreye girer. Düşündüklerinizi, yazdıklarınızı bilgisayarda slaytlara dökün, slaytları hazırlayın. Slaytlarınıza yazı doldurmayın. Unutmayın sunum slaytlarınız değildir, sunum sizsiniz.

Sunumunuzun slaytlarını hazırladınız. Ama bu yeterli değil. Tüm slaytları gözden geçirin, fazla slaytları, slaytlardaki fazlalıkları çıkarın, slaytlardaki hataları düzeltin. Sonra prova yapın, sunum kafanızda oturana kadar. Prova yaparsanız, sunumda anlatacaklarınıza değil, izleyicilere konsantre olabilirsiniz.

Sunum daha başlamadan her şey belli olur. Sunumunuzu iyi hazırladıysanız, yaptığınız sunumdan zevk alırsınız, heyecan duyarsınız. Bu heyecan izleyicilere de yansır. Sahneye çıkarken, daha konuşmadan sunum başlar.

Konuşmaya başlayıp, slaytlarınızı kullanınca izleyicilerin beklentilerini karşılayabilecek misiniz? İlgilerini canlı tutabilecek misiniz? Sunumunuzun başarısı buna bağlı.

Soru Cevap bölümü sunumunuzun püf noktasıdır. Bu bölümde inisiyatif izleyicilerin eline geçer. Konuya hakim değilseniz, bocalarsınız. Soru Cevap bölümüne önceden hazırlanamazsınız.

Sunum bitince hatalarınızı gözden geçirir, bunlardan ders alır, yeni sunumunuzu hazırlamaya başlarsınız. Her bir sunumda aksamalar olur, fakat sunum yaptıkça bu aksamalar azalır. Önce az bir izleyiciye sunum yapın, zamanla kalabalıklara yönelin.

Sunum size Diploma gibi kapılar açar, fırsatlar yaratır. Sunum fırsatlarını kaçırmayın, sunumdan korkmayın, çekinmeyin, ürkmeyin!