Gestalt kuramı

Preview:

Citation preview

Almanca bir kelime olan Gestalt; “durum, figür, sima, şekil, form” gibi anlamlara karşılık gelmektedir.

Gestalt Kuramı, 1912 yılında, Max Wertheimer’in çalışmaları ile başlamıştır.

Gestalt kuramı bilişsel yaklaşımın içinde bulunmasına

karşın insan bakışı açısından dolayı varoluşçu ve insancıl bir yaklaşımdır.

Gestalt kuramında öğrenme; algılama , içgüdüsel öğrenme, üretici düşünceler çerçevesinde açıklanarak daha sonraki aşamasa ise benlik kavramı , öğrenci öğretmen ilişkisi, insancıl yaklaşımın eğitim ilkeleri gibi başlıklar altında incelenir.

Davranışçı yaklaşıma tepki olarakdoğmuştur. Gestaltçılar ,

psikolojik olayların bütününe dikkat çekerler.

Gestaltçıların temel görüşlerini şöyle sıralayabiliriz.

İnsanlar gördüklerini bir bütün olarak algılarlar.Parçalar arasındaki ilişkilerde önem taşır.

Bir nesnenin algılanışı onu diğer parçalarla olan ilişkisine bağlıdır.

İnsanlar nesneleri bazı örgütleyici eğilimlere göre algılar.

İnsanlar çevrelerini bir düzen içinde görürler.

Davranış kişinin karşılaştığı durumu algılamasına ve durumu kendi amaçları arasında yorumlamasına bağlıdır. Öğrenme bu belirtilen algı ve yorumdaki değişmedir.

Öğrenme , kişinin karşılaştığı bir durumu algılaması ve yorumundaki bir değişmedir.

GESTALT•Bütüncü•Bütüne Ait•Öznel•Doğuştancı•Bilişsel

DAVRANIŞÇIAtomcu Moleküler Nesnel Çevreci Davranışçı

Geştaltçı , yaklaşımda olan Wertheimer düşüncelerimizin

anlamlı algılar olduğunu savunur. Çevreyi algılama biçimi, uyaranları

anlamlandırmada en önemli faktördür.

Algı bir tür örgütlemedir. Duyu organlarına gelen uyarıcılar,

gruplanır, yorumlanır ve örgütlenir.

Gerçekte bir hareket olmadığı halde gidip gelen bir hareket görürüz.

• Beyaz noktalar hareket ediyormuş gibi görünüyor.

• Tıpkı ışıklı ilan panolarında ışığın, hareket ediyormuş görüntüsü vermesi gibi...

• 0.2 sn den az aralıklarla iki ışık noktası yakıldığında denek bir ışığın ileri geri hareket ettiğini söyler…

1. Şekil- zemin ilişkisi2. Yakınlık yasası3. Benzerlik yasası4. Tamamlama yasası5. Süreklilik yasası6. Basitlik yasası

http://people.csail.mit.edu/fredo/SIG02_ArtScience/siggraph_Gestalt_talk.pdf

Yandaki resme bakınca vazo mu görüyorsunuz, yoksa yüz yüze bakan iki insan mı?

Algı alanımıza giren temel uyarıcıyı “şekil”, onu çevreleyen ortamı da “zemin” olarak algılarız.

Şekil- zemin ilişkisi

Şekil- zemin ilişkisi

Birbirine yakın olan uyarıcıları bir grup gibi algılarız.

Ortadaki kadın hangi adamla birlikte?

Birbirine benzer özellikleri olan uyarıcılar, algısal bir bütünlük kazanırlar ve tek bir grup gibi algılanırlar.

Peki ya uyarıcıların tamamı birbirine benzer ama biri farklıysa?

Farklı olanı hemen öbürlerinden ayırt ederiz!

Tamamlanmamış etkinlikler, biçimler ve sesler tamamlanarak algılanmaktadır.

Tanıdık bir marka! Eksik mi ? Yoksa siz mi tamamladınız?

Aynı yönde giden noktalar, çizgiler vb. birimler birlikte gruplanarak birbirinin devamı gibi algılanırlar.

Öteki unsurlar eşit olduğunda, birey, basit ve düzenli bir biçimde organize edilmiş figürleri algılar.

Prägnanz Yasası, zihnimizin uyarıcıları algılarken, mümkün olduğunca en iyi, en basit ve en anlamlı biçime dönüştürme eğilimidir.

Bir objeyi farklı koşullara rağmen aynı obje olarak görmemize “algısal değişmezlik” denir.

Gözümüzün retina tabakasına gelen görüntü ile, zihnimizin yorumladığı görüntü aynı değildir.

Uzaktaki çocuğu küçük, yakındakini büyük görürüz ama

ikisini de aynı boyda olarak algılarız.

İnsan beyni uyarıcıları anlamlandırmakta, basitleştirmekte, tamamlamakta ve organize etmektedir.

Algı yasaları ve algısal değişmezlik bunu göstermektedir.

Çevresel yaşantının, beyinde meydana getirdiği etkinliğe “bellek süreci” ;

Bu etkinlik bittiğinde kalan ize de “bellek izi” adı verilir.

Gestaltçılara göre unutmanın iki temel nedeni vardır:

1. Geriye getirmedeki başarısızlık ve

2. iz sitemindeki bozulma.

1 Test etme sırasında bellek izini geri

getirme anımsama ile ilgili güçlük.

2 Bellek izini tekrar düzenlenmesi sırasında orijinal olayın kaybedilmesi.

Zeren, 2007

• Çözüm öncesinden geçiş ani ve tamdır.• İçgörüyle edinilen , çözüme

dayalı performans genellikle pürüzsüz ve hatasızdır.

• İçgörüyle kazanılan problem çözümü uzun süre anımsanır

• İçgörüyle kazanılan bir ilke , diğer problemlerin çözümüne kolayca

Köhler yaptığı deneylerde, genellikle maymunları kullanmış,

kafesin içine sopa, kutu ve baston gibi çeşitli araç- gereç koymuştur.

Hayvanlar için, yiyeceklere ulaşmalarını içeren, bir bakışta çözemeyecekleri, problem durumları oluşturmuştur.

Hayvan önce problemin çözümü için yollar denemiş, ardından bir süre düşündükten sonra aniden bu araç gereci kullanarak yiyeceklere ulaşmıştır.

http://www.pigeon.psy.tufts.edu/psych26/kohler.htm

İçgörüsel öğrenme, bilişsel bir yapıya işaret etmektedir.

Deneylerde oluşturulan problem durumunu çözen maymunlar, benzer durumlarla karşılaştıklarında, önceki çözümleri ve benzerlerini kullanmışlardır.

Bir diğer deyişle, problemin çözümüne ilişkin içgörü kazanmışlardır.

Davranışçı kuramın aksine bilişsel süreç ön plandadır…

Wertheimer, problemleri iki biçimde çözdüğümüzü ifade etmektedir:

A türü çözümler; yaratıcılık ve

içgörünün olduğu çözümlerdir; B türü çözümler ise; anlamadan

kuralları ezberlemeye dayalı çözümlerdir.

Üretici düşünme, A türü çözümler üretebilmeyi gerektirir.

B türü çözümler, ezbere dayalı olduğu için sınırlı durumlarda kullanılabilirler.

1 4 9 1 6 2 5 3 6 4 9 6 4 8 1

Lewin , davranış üzerinde o davranışı gerektiren birçok psikolojik olgunun etkili olduğunu ve bütün psikolojik olguların kişinin yaşam alanını oluşturduğunu belirtir.

Lewin davranışın birey için anlamlı olan

amaçlara yöneldiğini ifade eder ve sınıftaki her öğrencinin farklı bir yaşam alanı olduğunu söyler. Bunun için bir öğretmenin dünyayı öğrencilerin gözüyle görmeye çalışmalı ya da öğrencinin yaşam alanını anlama çabasında olmalıdır.

1 Gestaltçılara göre insanlar dünyayı bir olarakalgılarlar.2 Gestalt kuramına

göre öğrencinin inanç değerleri , tutumları dikkate alınması gerekir.

3-Öğrenmede tekrarlara önem verilmelidir.4-Öğretmenler

problemin çözümü için gerekli tüm öğeleri sunmalıdır.

5-Öğrencilerin yeni durumlara kolaylıkla transfer edilmesine önem verilmelidir

İnsancıl psikolojisinin Combs , Rogers ve Maslow gibi önemli isimleri vardır.Bu yaklaşım bireyi diğerlerinden farklı kılan ve ona özgü olan duyguları , algıları , inançları ve amaçları üzerinde durur. Bu kuram Gestalt yaklaşımından yaralanıp insanı merkez alırHümanist psikologları,

insanın doğuştan iyi olduğunu , olumlu bir potansiyele sahip ve hızını içten alan bir varlık olduğunu ve sürekli kendisini geliştirme amacına yönelik olarak etkinlikte bulunduğunu kabul eder.

Bu kavram kendimizle ilgili bütün düşünceler, algılamalar , duygular ve değerlendirmelerinin tümünün etkileşiminden doğan genel bir algıdır.

Benli kavramı şu soruların yanıtını arar .

•Ben neyim?•Ben ne yapabilirim?•Benim için neler değerlidir?•Hayatta ne istiyorum?Benlik yaşantılar sonucu oluşur ve öz benin oluşumunu sağlar.

Bir sınıf ortamındaköklü davranış değişiklikleri gerçekleşmektedir. İşte bu güvenli ortamın vazgeçilmez üç temel niteliği bulunmaktadır. Bunlar1-Koşulsuz saygı 2-Empatik anlayış 3-Dürüstlüktür

• Koşulsuz saygıda öğretmen öğrencisine kendisini ifade edebilmesi için saygı duymayı öğrenmeli.

• Empatik anlayışta öğretmen öğrencisinin çevreyle ve insanla olan ilişkisini anlamalı ve yaklaşım tarzını belirlemeli.

• Dürüstlük ilkesinde öğretmen öğrenciye saydam ve içten bir tutum sergilemeli.

1-Öğretmen öğrencininmerakını gidermesini sağlamalı ve onlar için neyin önemli ve anlamlı olduğunu keşfetme özgürlüğünü vermeli.2-Öğrenci motive edilmeli.3-Özgür ve demokratik bir ortam oluşturmalı.4-Öğrencilere bağımsız ve kendilerince olmayı öğretmeli.5-Değişen dünyaya uyum sağlamasında yardımcı olunmalı.

1 Değişik yaşantılara açık olabilmesi.

2 Kişinin kendine karşı dürüst olması olumlu ve zayıf yönlerinin farkında olması

3 Kendini ve başkalarını kabul edebilmesi.

4 Değişime açık olması.

Bu ölçütlere sahip olan öğretmenler uygun bir model olurlar.

• İnsanın tek ve temel güdüsü kendini gerçekleştirme güdüsünden kaynaklanır.

• Davranış bozuklulukları güvensizlik sonucunda ortaya çıkar

• İnsan hem reaktif hem de aktif bir yaratıktır.

• İnsanın davranışlarını, kendi özel gerçeği tayin eder.

• İnsanın davranışını tayin eden en önemli gerçek kendini algılayış biçimidir.

• İnsan davranışlarını değiştirmek için önce onun öznel gerçeğini değiştirmek gerekmektedir.

Maslow kendini gerçekleştirme kavramını öne sürerek, ortam uygun olduğunda her insanın gizli güçlerini farkına varacağını ve kendini gerçekleştireceğini savunur.

Sağlıklı bir kişinin gelişebilmesiiçin gerekli olan gereksinimlerin oluşturduğu piramit bir biçimde hiyerarşiden bahseder. Bu Piramitte temeldeki bir gereksinim, karşılanmadan birey daha üste yer alan gereksinmelerden etkilenmez.Alta düzeydekiler doyuma ulaşınca üst düzeye hazır hale gelir. Böylece bireye kendini gerçekleştirilir.

• Öncelikle Öğrencinin temel fizyolojik gereksinmeleri karşılanmalıdır.

• Öğrenciler görüşlerini rahatça aktarabilmesi için gerekli ortamlar hazırlanmalıdır.

• Öğrenci sınıf ortamında benimsendiğini hissetmeli ve öğretmenleri tarafından sevildiğinin farkında olmalıdır.

• Öğrenciler yetenekleri takdir edilip ödüllendirilmelidir.

Bunlar gerçekleştikten sonra öğrenci kendini gerçekleştirmek için motive olur.

Bilge, F. (2002). Gestalt ve insancıl yaklaşımda öğrenme, (Edt. B. Yeşilyaprak), Gelişim ve öğrenme psikolojisi, PegemA Yayıncılık, Ankara.

Child, D. (2007). Psychology and the teacher, Continuum International Publishing Group, New York.

Cüceloğlu, D. (1999). İnsan ve davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul. Dictionary Portal. (2007). Almanca- Türkçe çeviri.

http://www.almancasozluk.gen.tr/index.php?search=ok&lang=tr&word=gestalt adresinden 30 Ağustos 2007 tarihinde elde edilmiştir.

Elliott, S.N., Kratochwill, T.R., Cook, J.L. &Travers, J.F. (2000). Educational psychology: effective teaching, effective learning, Mc Graw Hill, Boston.

Esher, M.C. (2007). Fishes and birds, perceiving pattern and shape. http://www.graphics.cornell.edu/~jaf/projects/pn/form.html adresinden 30 Ağustos 2007 tarihinde elde edilmiştir.

Hohn, R.L. (1995). Classroom learning and teaching, Longman Publishers, USA. Kaygusuz, C. (2007). Gestalt öğrenme kuramı (Edt. A. Kaya), Eğitim psikolojisi, PegemA

Yayıncılık, Ankara. Köhler, W. (1925). The mentality of apes. http://books.google.com/books?

id=hOFJysQuHIYC&pg=PP1&dq=The+Mentality+of+Apes&sig=uQRWn8_ogBMCTXCvLUp8GnH5HYo#PPP1,M1 adresinden 12 Ağustos 2007 tarihinde elde edilmiştir.

Köhler, W. (1947). Gestalt psychology (reissued 1992), Liveright, New York. Özakpınar, Y. (2007). Bilişsel psikoloji.

http://dis.fatih.edu.tr/store/docs/66656EWXszetY.doc adresinden 30 Ağustos 2007 tarihinde elde edilmiştir.

Senemoğlu, N. (2004). Gelişim öğrenme ve öğretim, Gazi Kitabevi, Ankara. Sözlük. (2007). From language to language. http://www.sozluk.de/ adresinden 30

Ağustos 2007 tarihinde elde edilmiştir. Süper Sözlük. (2007). Almanca- Türkçe Sözlük.

http://mydictionary.dyndns.org/dict/seek/translator adresinden 30 Ağustos 2007 tarihinde elde edilmiştir.

Ünver, G. (2007). Bilişsel yaklaşım Gestalt kuramı, (Edt. A. Ulusoy), Eğitim psikolojisi, Anı Yayıncılık, Ankara.

Woolfolk, A.E. (1998). Educational psychology, Allyn and Bacon, Boston.

Recommended