45

2012 Ekim / Sayı 22

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: 2012 Ekim / Sayı 22
Page 2: 2012 Ekim / Sayı 22

Birliseöğretmenigününbirindeöğrencilerinebirtekliftebulunur:‘‘Birhayattecrübesiyaşamakistermisiniz?’’Öğrencilerçoksevdiklerihocalarınınbuteklifinitered-dütsüzkabulederler.‘‘Ozamanderöğretmen,‘‘bundansonranedersemyapacağınızasözverin’’Öğrencilerbunudayaparlar.Öğretmen‘‘Şimdiyarınkiödevinizehazırolun.Yarınhepinizbirerplastiktorbavebeşerkilopatatesgetireceksiniz.!’’Öğrenciler,buiştenbirşeyanlamamışlardır.Amaertesisabahhepsininsıralarınınüzerindepatateslervetorbalarhazırdır.Kendisinemeraklıgözlerlebakanöğrencilerineşöylederöğretmen:‘‘Şimdibugünekadarkızgınolduğunuzveaffetmekistemediğinizherkişiiçinpatatesalınveokişininadınıpatatesinüzerineyazaraktorbanıniçinekoyun.’’Bazıöğrencilertorbalarınaüçer-beşertanepatateskoyarken,bazılarınıntorbasıneredeyseağzınakadardolmuştur.Öğretmen,kendisine‘‘pekişimdineolacak?’’dergibibakanöğrencilerineikinciaçıklamasınıyapar:‘‘Birhaftaboyuncanereyegidersenizgidin,butorbalarıyanınızdataçıyacaksınız.Yaniyatakta,bindiğinizoto-büste,okuldaykensıranızınüstündeyaniheryerde

yanınzdaolacak.’’Aradanbirhaftageçmiş.Hocalarısınıfagirergirmezdenileniyapmışolanöğrenciler,şikayetebaşlamışlar.‘‘Hocam,patateslerkokmayabaşladı.İnsanlartuhafgözlerlebakıyorlarartık.’’-Hemsıkıldık,hemdeyorulduk...’’Öğretmengülümseyereköğrencilerineşudersiverir.‘‘Görüyorsunuzki,affetme-yerekasılkendimizicezalandırıyoruz.Kendimiziruhu-muzdaağıryüklertaşımayamahkumediyoruz.Affetmeyikarşımızdakikişiyebirlütufolarakdüşünüyoruz.Halbuki;‘‘Affetmek’’enbaştakendimizeyaptığımızbiriyiliktir.

DeğerliAtakentliler,Gerçektedeböyledeğilmiçokkızdığımız,kırıldığımızbirkişibizdeçokağırbiryükoluşturur,onudüşündükçebaşımızçatlayacakgibiolur,bütünmetabozlimamızbozulur.Busıkıntılarıyaşamamakiçin,eniyisibiz,içimizikarartankişiveolaylardanuzaklaşalım,hemkendimiziçinhemdeinsanlıkiçinbağışlayıcı-affediciolalım.Tümkötülüklerdenuzakgün-lergeçirmenizitemenniederim

Selam,SevgiveSaygılarımıSunarım...

HAYAT TECRÜBESİ

Ahmet ÜNAL

Atakent Mahallesi Çiçekli Vadi Caddesi No:1 Küçükçekmece / İstanbul Telefon: 0212 697 47 77 Fax: 0212 693 00 01

Page 3: 2012 Ekim / Sayı 22

08 30AğustosZaferBayramı’nın90. Yıldönümünükutladı...

12 Tartanpistinfidanlarıbüyüdü...

13 6.Bölgedeotoparkçalışmaları... 14 SoyakOlympiakentSitesiPersonelle KaynaşmaYemeğidüzenledi...

17. 5.BölgedenHavuzlarınRevizyonu...

18 5.Bölgedeçalışmalar...

20 SoyakOlympiakent’te eğitimsemineri 21 İçimizdenbiri...

22 12.BölgedenBaşkanı HüseyinSERTELileröportaj

23 13.BölgedenBaşkanı VakkasPEKTAŞileröportaj..

24 OlympiakentTenisKulübününküçük yıldızlarınınödülleriSoyak Olympiakent’teverildi...

Page 4: 2012 Ekim / Sayı 22

26 OlympiakentTenisKulübünün

30 GıdaMühendisiSüleymanÖZDOĞAN ileröportaj...

32 YazarDeryaBERRAKileröpor taj...

34 Bekımlıkadınıngüzelliksırları...

38 Türkiye’degezilmesigerekn50yer...

42 GribinİlacıAyva...

46 Hamileykenedinilenilginçbatılinançlar

48 Yemektensonrayapılmayac 50şey...

50 GençMillikickbokstakımımızringi dünyayıdaretti...

52 Yirmiyaşdişimizniçingeççıkıyor...

54 İnsanvücudunungizemli12refleksi...

60 Sinema...

Page 5: 2012 Ekim / Sayı 22

Geçensayıdaiyilikileilgilibirhikâyeyisizlereaktarmıştım.Nedirbuiyilik,kötülükneyegöreiyineyegörekötü,iyi-likvekötülüğünölçüsünedir?Kimiyidir,kimkötüdürbununreferansınedir?

Kim kazanmış kötülükten… İyilik yapdenize at… diye devam eden bir şarkıvekültürelkodlarımızaişlenmişstandartöngörüler.

Ne zaman iyilik yaparız, özel bir saativar mıdır mesela? Dilenciye verdiğimizpara iyilik yapmak mıdır? Gülümse-mek iyilik midir peki, ya da suratsızşekilde dolaşmamak? Birine yol tarifetmek,birineyerinivermek,birkomşunaveya arkadaşına ihtiyaç duyduğu şeyisağlamak?İyiliknedir,maddimidirmane-vi mi? İyilik içimizde midir, öğrenmeleryoluyla mı elde ederiz? Kim ne kadariyidir,alt-üstsınırıvarmıdırmesela,çokiyi olana aptal mı deriz ya da saf mı ?İyilik ve iyi nasıl ölçülür ve iyilik bulmakiçiniyilikyapıyorsak,yaptığımızşeyiyilikmidir?

Birbabanınçocuğunaeveerkengelmeli-sin demesindeki amaç çocuğunun gece

Değerli komşularım,

Page 6: 2012 Ekim / Sayı 22

saatlerinde başına gelebilecek olumsuzluk ve kötül-üklerdenkorumaktır.Amaçocuğagörebabanıngereksizotoriteveonakarşıhaksızlığıdır.

Süslü kelimelerle iyiliği yada iyilik yapmanın faydalarınısayabilirdik,sahiiyiliğifaydalıolduğuiçinmiyapmalıyız.Allah’tanmıgeliryoksasonradanöğrenmelerlemiortayaçıkaryadaiçimizdedirdebizmionuortayaçıkartırızdiyesorgulayıp,birtartışmanıniçinegiripiyiliğeilişkinbuyazıgenişletilebilir.

Şimdi iki karakter düşünün, ikisi birbiriyle kavgalı, sizbirini tutuyorsunuz ben diğerini. Size göre iyi olan sizintuttuğunuz,banagöreiyiolandabenimtuttuğumkişi.Öy-leysebuikikişininikisidebirşekildeiyi.Birideçıkıpşöylediyebilir,yokkardeşim ikisidehem iyihemkötü, ikisinindehatalıolduğutaraflarvarveözellikletamdabukavgaanında ikisidekötü, iyiliktençokuzaktalarçünkü.Bura-da da sorun şudur, birileri kötüdür; kötüye iyi diyenlerinolması,kötüyüiyikılmayayetermi?Ölçüsü,sınırınedir?

İşte kültürel kodlar burada devreye girer ve kollek-tif hafızamız kuşaklar boyunca değişerek ve gelişerekkimi durumlarda da gerileyerek iyilik öngörülerini ortayaçıkartırlar.Kimigörerekkimiiçtengelendavranışlarlakimimedya ve sinema aracılığıyla yüceltilen iyiliği her ned-ense bir yığın kötülüğün sergilenmesiyle bilinçaltımızakazırız.Kötülerinvarlığıyla iyiliğinyüceltilmesiyleyenibir

iyilik kavramı inşa ederiz ve kötülükten uzakta kalmakiçiniyiliğebirdeğeratfederiz.İyilikbulmakistiyorsaniyilikyapmalısın.Yanişartabağlananiyilik.

Şöyle bir algımız olsaydı, iyilik yap ama hiçbir karşılıkalamayacaksın, ne burada ne de -inanılıyorsa- diğertarafta,tavrımızneolurdu?

Salt iyilik yapmak için kaçımız iyilik yapardı? Böyle birdeneyyapılabilmeimkanıolsaydıacabakaçkişibudeney-deniyilikyaparakçıkardı?

Hemsahikimiçin,kimleriçinnekadariyisinizveyakötüsiziölçüpbiçenkim,yaptığınızişlermi,Toplumdaağzılafyapanbir-ikikişimi,vicdanınızmı,toplumunvicdanımı,

Allahmı?

İyilikyapiyilikbul…Kimkazanmışkötülükten

Kazananlarasormalı…

Değerli Komşularım, bunaldığımız site sorunlarından,yıkıcıeleştirilerdenbirnebzeolsadauzaklaşabilmekadınaiçimden geldiği şekilde duygularımı sizlerle paylaşmakistedim.Sağlıklavesağlıcaklakalın.

Değerli komşularım,

Page 7: 2012 Ekim / Sayı 22

30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 90’ıncı yıl dönümü tüm yurt genelinde olduğu gibi Soyak Olympiakent’te de törenle kutlandı.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI’NIN 90. YILDÖNÜMÜ’NÜ KUTLADIK...

ETKİNLİK

08

Page 8: 2012 Ekim / Sayı 22

Soyak Olympiakent Olimpiameydanında yapılan törene Ata-kentMahalleMuhtarı,SoyakOlym-piakent veSiteYönetimi,Atakent2.Etap,3.Etap,AvrupaKonutları1, Güneş Park Evleri, KardelenSitesi, Ka-Green Evleri, Orkide 1Sitesi Yönetim Kurulu BaşkanlarıveYönetimKuruluÜyeleri,OTEK (Olypiakent Tenis Kulübü), SoyakOlympiakent Site Yönetimininbirlikte çalıştığıSecurinet ÖzelGüvenlik ve Koruma Hizmetleri,PolenPeyzaj,AselGrupTemizlikveEnerjiveSiteSakinlerikatıldı.

09

Page 9: 2012 Ekim / Sayı 22

TöreninsunuculuğunuüstlenenOğuzTaşçıgörevinibaşarılıbirşekildeyerinegetirdi.AtatürkHeykelineçelenksu-numu ilebaşlayan tören,30AğustosZaferBayramıkutlamalarıkapsamındaAtatürkveSilaharkadaşları, İstiklalharbişehitleri,terörekurbanverdiğimizşehitlervb.adınaİstiklalMarşıokunaraksaygıduruşuiledevametti.SoyakOlympiakentYönetimKuruluBaşkanıHızırYILMAZ’ıngününanlamveönemineilişkinyaptığıkonuşmanınardından ZaferBayramıprogramısonaerdi.

10

ETKİNLİK

Page 10: 2012 Ekim / Sayı 22

TöreneOlympiaCenterÇarşısındamevcutMutluÇocukAkademisiAnaokuluöğrencilerikut-lamalarahabersizkatılaraksürprizyaptılar.SiteYönetimiBölgeAmiri veTeknikpersoneliSesveÇevredüzenikonularındaaksamaolmadangörevleriniyaptıklarıiçinkendilerineçoktelekkürederiz.

11

Page 11: 2012 Ekim / Sayı 22

Eşinizle,arkadaşınızla,yadayalnızveyaçocuğunuzualıpİstanbul’unhiçbirsitesininsahipolmadığıtoplam2200MetreuzunluktakiTartanPistveKoşuPistindehiçyürüdünüzmü?.Kısabirsüreönceküçükçalılık,fidanlıkolanağaçlarımızbüyüdü.Çokkısabirsüresonraşimdidenormanolacağını

gösterecekşekildefilizlendivebüyüdüler.Komşularımızınyürüyüşyollarınıyaşlısıvegenciileyürümesinisağlayan,bukonudaKatMalikleriileTemsilcilerimizveYöneticilerimize,KüçükçekmeceBelediyeBaşkanımızSn.AzizYENİAY’aveemeğigeçenherkomşumuzateşekkürederiz.

TARTAN PİSTİN FİDANLARI BÜYÜDÜ

GÜNCEL

12

Page 12: 2012 Ekim / Sayı 22

Soyak Olympiakent Sitemizin İSO 9001 VE 1002 Bel-gelerinin de alınması nedeniyle, 2012 yılı içerisindepersonelin motivasyonu ve kaynaşması amacıyla ik-incisi düzenlenen personel yemeğini organize ederekkatkı sağlayan başta Site Yönetim Kurulu BaşkanımızHızır YILMAZ olmak üzere Başkanlık Divanı, Halklailişkilervediğeremeğigeçen herkese teşekkürederiz.Hep çalışmak olmuyor, ara sıra eğlenmek de lazım il-kesinden hareketle Avcılar Beygen Restauranttadüzenlenen yemeğe nöbetçi personel hariç bütünpersonel iştirak ederek eğlenceye dahil olmuştur.GecedeYönetimKuruluÜyeleripersonelinmasalarındayer alarak birlikte eğlenmenin daha yararlı olacağı il-kesinden hareket ettikleri resimlerden görülmektedir.

SOYAK OLYMPIAKENT SİTESİ PERSONELLE KAYNAŞMA YEMEĞİ DÜZENLEDİ...

14

GÜNCEL

Page 13: 2012 Ekim / Sayı 22

15

Page 14: 2012 Ekim / Sayı 22

AKTÜEL

16

SoyakOlympiakentSitesiYönetimKuruluÜyesive1.BölgeBaşkanıSayınAydınYILMAZTÜRKoğluMiran’ınerkekliğeilkadımolanSünnetinigüzelvegörkemlibirdüğünlekutladı.SoyakOlympiakentYönetimKuruluBaşkanı,YönetimKuruluÜyeleriveSoyakOlym-piakentlikomşularıAydınBey’ibugüzelgünündeyalnızbırakmadılar.Sonay-AydınYILMAZTÜRKçiftineoğullarınındüğününüdeaynıgörkemvegüzel-liktekutlamalarınıtemennieder,Mirankardeşimizegeçmişolsunvehayırlıolsuntemennilerimizisunarız.

HAYIRLI OLSUN

Page 15: 2012 Ekim / Sayı 22

GÜNCEL

Sitemiz Bölge içlerinde 23 adet yüzme havuzu mevcuttur. Bunlardan sadece iki tanesi taşmalı (1 ve 4. Bölgeler) diğer 21 tanesi taşmalı sis-temle yapılmamıştır. Bu sebeple zaman zaman sıkıntılar oluşmuştur. 5. Bölge Havuzlarını taşmalı hale getiriyor. Bu çalışmayı başlatmak için bölge kararı ve bütçesi alınmış, Olağan Genel Kurulda da onaylanmıştır. Bunun üzerine üstten taşmalı hale getirilmesi için ihale yapıldı. İhale neticesinde şu anda üst-ten taşmalı şekilde çalışması başlatıldı ve devam ediyor. Diğer bölgelerimizin de bu konuda karar almalarını ve havuzlarını taşmalı hale getirme-leri dilek ve temennisiyle bu öncülüğünden dolayı Hızır Başkanı tebrik ediyoruz.Yüzme havuzlarında üstten taşmalı sistemin avantajları, bu konuda havuz firmalarının vermiş olduğu bilgiye göre aşağıdaki şekilde kısaca özetlenmiş bulunmaktadır.1- Havuz yüzeyinin her yerde temiz olması, ölü bölge oluşmaması için havuzun üstten taşmalı olması gerekiyor.2- Su kalitesi skimmerli sisteme nazaran daha üstündür. Havuz suyunun en hızlı kirlenen kısmı su yüzeyidir. Bu sebeple taşmalı sistemler, yüzeydeki suyu en hızlı ve pra-tik şekilde havuzdan uzaklaştırıp temizlenmek üzere ma-kine dairesine gönderdiğinden su hijyeni açısından daha avantajlı bir yapıya sahiptir.3- Yüzme havuzunda oluşan dalgalar havuz duvarlarına

çarparak geri dönmez ve soğrulur, taşma kanalından denge tankına gider. Bu sebeple havuz yüzeyi dalgalı olmaz.4-Yüzme havuzuna mimari estetik sağlar.5-Taşma tekniğine göre dizayn edilmiş havuzların duvarlarında lokal kirlilik meydana gelmez.6- Su seviyesi skimmerlı sistemlerin aksine havuz üst kotunda olduğu ve havuz kenarlarından taştığı için “ayna efekti” oluşturur ve bunun yanında havuz mevcut boyutlarından daha büyük görünür.

HAVUZLARIN REVİZYONU

Page 16: 2012 Ekim / Sayı 22

Bilindiği üzere sitemizin bazı bölgelerin-de yer altı otoparkları mevcut-tur. 6. Bölgemizin yer altı otoparkı iki kısımdan oluşmakta olup, kapalı otoparkın D4 blok tarafına komşularımızın rahat ulaşımı için ilave yaya giriş çıkış kapısı açılmıştır. Bu kapsamda lokal bölgedeki kamera düzeninde yeniden ayarlama yapılarak daha kullanışlı hale getirilmiştir.

6. Bölge D4 Blokun arka çıkış kapısından Yüzme Havuzuna, D4 ve E5 Blok sakinlerinin ise Kapalı Otoparka giriş çıkışlarının rahat yapılabilmesi için mevcut yol düzenine uygun olarak yaya yolu yapıldı. Kırmızı bordür taşları Site Personelince döşenen aya yolunu, bölgenin İnşaat ve Peyzaj işlerinden anlayan Peyzaj personeli Ömer BÖKE yaptı. Ellerine sağlık Ömer usta.

6 .BÖLGE’DE OTOPARK ÇALIŞMALARI

6 .BÖLGE’DE YAYA YOLU ÇALIŞMALARI

GÜNCEL

18

Page 17: 2012 Ekim / Sayı 22

Soyak Olympiakent Sitesi Yönetim Kurulu iSO 9001 -2008 ve 1002 -2004 belgelerinin alınmasından sonra, Site Yönetimi personeline eğitim verdirmeye başladı. Bu kapsamda ilk semi-ner Trend Eğitim firmasınca İLETİŞİM konusunda verildi. Eğitime katılan Yönetim Kurulu Üyesi ve Personel Eğitim anında görülmektedir.

Sitemizin 6. bölgesinde 2 temizlik 1 peyzaj personeli çalışmakta olup, bu personel 6. Bölge Başkanı Muhittin ALTUN sayesinde farklı işler - meslekler de öğrenmeye başladı. Bölgenin demirleri temizlik personelince boyandı. Dışarıdan taşeron firma kanalı ile ücretli personel çalıştırmadan bu işlerin yapılması güzel olsa gerek. Bölge Başkanını kutluyoruz.

SOYAK OLYMPIAKENT’TE EĞİTİM SEMİNERİ

6 .BÖLGE’NİN DEMİRLERİ BOYANDI...

20

GÜNCEL

Page 18: 2012 Ekim / Sayı 22

Merhabalar Sayın Soyak Olympiakentli komşularımBen Süheyla ÖZSÜER Sınıf Öğretmeniyim. Mardin Kız İlköğretim Okulunu bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesinde lisans eğitimini tamamladım.Devletin çeşitli okullarında çalıştıktan sonra Florya Basınköy Özel Milli Eğitim Vakfı(MEV) okulunda çalıştım. Bu yıl sitem-iz sınırları içinde açılan Doğa Kolejinde görev aldım. Birinci sınıfları okutuyorum.Eşim Muhittin ÖZSÜER; Diş Hekimi olup mesleğini serbest Diş Hekimi olarak devam ettirmektedir. İki çocuk annesiyim. 2007 Yılından beri Soyak Olympiakent Sitesinde oturmaktayız. Soyak Olympiakent ‘te yaşamak bir ayrıcalıktır. Hiçbir sit-ede olmayan ferahlık, geniş yeşil alanlar, yürüyüş parkurları, bahçelerimiz, çocukların güvenle oynadığı spor alanları ve parklarımız büyük bir ayrıcalık oluşturmaktadır. Komşuluk ilişkilerimiz, sosyal etkinliklerimiz siteye ayrı bir özellik kat-makta ve çevre sitelerde yaşayan sakinler tarafından gıpta ile bakılmaktadır.Soyak Olympiakent ‘te yaşadığımız için çok mutluyuz. Lütfen sitemizi koruyalım ve kıymetini bilelim. Emeği geçen tüm site Yöneticilerine, Başkanımıza, Çalışanlara yürekten teşekkür ederim. Komşularımı Sevgi ve Saygıyla Selamlarım

İÇİMİZDEN BİRİ

GÜNCEL

Page 19: 2012 Ekim / Sayı 22

Hüseyin Sertel nasıl biridir? Kendini nasıl tanımlar?Barışçıl,sevecen çevresi ile iyi ilişkiler kurmaya önem veren, içinde yaşadığı çevre sorunlarına karşı duyarlı olan bir kişiliğe sahibim.1951 yılında Tunceli ili Pülümür ilçe-sinde dünyaya gelen sekiz kardeşten biriyim.İlk ve Orta-okulu Pülümür ilçesinde Öğretmen Okulunu ise Tunceli’de bitirdim.1969 yılında Erzincan ilinde başlayan eğitimciliğim daha sonra Tunceli, Sinop ve İstanbul’da devam etti.Bu arada 1988 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Ön Lisans Bölümünü bitirdim. Son olarak on yedi yıl çalıştığım Ataköy Emlak Kredi Bankası İlk Öğretim Okulundan 2012 Temmuz Ayında emekli oldum. İstanbul İngilizce Mezunu bir erkek ,İstanbul Hukuk Mezunu bir kız olmak üzere 2 çocuk babasıyım. Eşimde benim gibi eğitimcidir.

Ne zamandır Olympiakent’tesiniz? Siteyi tercih se-bebiniz neydi?2007 yılından bu yana Soyak Olympiakent’te oturuyorum.Bu siteyi tercih nedenim: Soyak İnşaatın Anadolu yakasında Ümraniye’de gerçekleştirdiği Yenişehir proje-sinden yakın arkadaşlarımın konut almış olmasından dolayı orayı görüp, etkilenmiş ve yeni projelerini takip etmeye başlamıştım. Bu proje başlayınca buradan daire alarak Olympiakent’li olmaya karar verdim.Tercih sebebim sosyal donatılı, güvenlikli ve geniş yeşil alanın olmasıdır.

12.bölge’yle ilgili çalışmalarınızdan ve gelecekte yapmayı düşündüklerinizden bahseder misiniz?12.Bölge ile ilgili çalışmalarımızı bundan bir önceki der-gimizde detaylı biçimde anlatmıştım.Bütçemin elverdiği ölçüde bölgede yapılması gereken çalışmalarımız sürdürülmektedir. Önümüzdeki yıl için havuzlarımızın daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması için taşmalı sisteme çevrilmesi gerekmektedir.Bunun için ön etüt çalışmaları yapılmakta, 2013 bütçesine bu har-cama kalemi için gerekli olan bütçeleme konacaktır.12/1 ve 12/2 ‘deki peyzaj alanlarının yenilenmesi boş blok yanlarına bodur bitkilerin ekilmesi, Kamelyalar için masa ve sandalye alımı yapılması, Bölge çevre duvarları üzerindeki demirlerin boyanması planlanan çalışmalarımız arasındadır.

Yönetim Kurulu Üyesisiniz hedefl eriniz nelerdir?Yönetim Kurulu Üyesi olarak öncelikle Yönetim Kurumlarımızda daha önce görülen bazı olumsuz çekişmelerin son bulmasını sağlamak. Mücadelemiz daha yeşil, daha yaşanır daha güvenlikli bir Soyak Olympiakent yaratmaktır. Mevcut yeşil alanları korumak

ve geliştirmek, bu güzellikleri gelecek nesillere bırakmak. İçinde Spor salonu ve kafeterya gibi sosyal donatıların olacağı kapalı bir alanı kazandırmak.Yeni bir Yönetim Planı yaparak Site Yönetimini yeniden yapılandırmak.

Olympiakent ’i diğer sitelerden farklı kılan en önemli şey sizce nedir? Ne olmalıdır?Soyak Olympiakent ‘i diğer sitelerden ayıran en büyük özellik sahip olduğu bir milyon metrekarelik büyüklük geniş yeşil alanları, spor alanları ve elli bine yaklaşan ağacı,yürüyüş parkuru ile yapımına yeni başlanılan Tema Park ile karşı karşıya oluşu diğer sitelerden ayıran en büyük özellikleridir.Bu ayrıcalıkların yanına Sosyal donatılar ekleyerek Yönetim Binamızı sitemize kazandırmak,Sitemizde yaşayan Site sakinlerimize verilen hizmet kalitesini yük-selterek her şeyden önce kişiler arasında saygı,sevgi ve hoşgörüyü egemen kılarak iletişim içinde bulunduğumuz insanlarla selamlaşarak sevgi sözcükleri kullanarak birbirimize yardımcı olarak,blok bölge ve site bazında görev ve sorumluluk alarak bu siteyi daha farklı kılabiliriz.12.Bölgede ve Tüm Soyak Olympiakent’te yaşayan komşularıma saygı ve sevgilerimi iletir. Yarınların daha huzurlu ,mutlu ve sağlıklı olmasını dilerim.

Sevgili Soyak Olympiakent Sakinleri bu ayki sayımızda Soyak Olympiakent Sitesi Yönetim Kurulu Üyesi ve 12. Bölge Başkanı Hüseyin SERTEL ile yaptığımız röportajı sizlere aktarıyoruz...

RÖPORTAJ

22

Page 20: 2012 Ekim / Sayı 22

Vakkas PEKTAŞ kimdir ve kendini nasıl tanımlar?Vakkas PEKTAŞ 1955 yılında Malatya-Doğanşehir de doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Doğanşehir de tamamla-yarak Malatya Turan Emeksiz Lisesinden 1972 yılında mezun oldu.1972-1979 yılları arası ticaretle uğraştı. 1979 yılında Malatya Mustafa Kemal Eğitim Enstitüsünden sınıf öğretmeni olarak mezun oldu ve 2008 yılına kadar çeşitli okullarda öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra 2008 yılında emekliye ayrıldı ve Olympiaken’te yerleşti.1975 yılına Türkan Pektaş’la evlendi. Özgür ve Taylan adında iki evlat sahibi. Demir, Helin ,Poyraz ve Günsu adında dört to-run sahibi.Ne zamandır Olympiakent’tesiniz? Siteyi tercih sebebi-niz neydi.Emekli olduktan sonra insan kalabalığının ve meşhur İstanbul trafiğinin yoğun olmadığı,doğa ile iç içe büyüdüğüm için yeşilin bol olduğu aynı zamanda ne şehir merkezi ne de şehir dışı olan mekanlar aradım. İnternetten araştırma yaparken tesadüfen incelediğim projeyi yerinde de görerek tam bana göre bir yer diye yerleşmeye karar verdim ve te-meli yeni atılan bloktan daire satın aldım.Diğer bir tercih se-bebim ise bir milyon metrekare alan ve bir milyon ağacın bulunduğu bir site olması Hemen yanımızda 518 ada de-nilen spor donatılarının bulunduğu yeşil alanın bulunması iki kilometrelik yürüyüş alanının bulunması toplu taşıma duraklarına yakın olması başlıca tercih nedenlerimdir.13. Bölge’yle ilgili çalışmalarınızdan ve gelecekte yapmayı düşündüklerinizden bahseder misiniz?13. Bölge Soyak İnşaat firmasının en son yaptığı sitenin bulunduğu yerdir. Kullanılan malzeme ve bitkiler elde ne kaldı ise onların kullanıldığı bir bölgedir. Yeşil alanı diğer bölgelere göre çok yetersizdir. Benden önceki yöneticile-rin olduğu gibi benim de amacım yeşil alanı az da olsa, mevcut olanlara sahip çıkmak.Çevreyi temiz ve yaşanılır bir bölge olarak bizden sonraki arkadaşlara emanet etmektir. Ayrıca 13/1 bölgede ikamet eden kat maliklerimizin gayret ve destekleri ile teknik şartnamesi ve projesi hazır, ancak bütçesi de tamamlanacak olan bölge havuzunu taşmalı altında makine dairesi ve lavaboları bulunan hale getirmek. Aynı projeyi 13/2. Bölgede de tamamlamak olacaktır.Yönetim Kurulu üyesisiniz .Hedefiniz nelerdir?Yönetim Kurulu üyesi olarak he-defim ise kat ma-liklerinin ödediği aidatların yerinde k u l l a n ı l m a s ı n a katkı sağlamak.Mevcut olan ancak onaylanıp elimizde bulunmayan güncel bir yönetim planının oluşmasına katkı

sağlamak.Bölgem için temsilci arkadaşlarımla beraber ger-çek bütçe yaparak uygulamaya sokmak. En büyük hede-fim ise sosyal tesisi az olan Soyak Olympiakent te kapalı yüzme havuzu,saunası,hamamı ve Spor salonunun bir ara-da olduğu spor kompleksi projesine imza atmaktır.Olympiakent’i diğer sitelerden farklı kılan en önemli özelliği sizce nedir.Ne olmalıdır?Soyak Olympiaken’ti diğer sitelerde ayıran en önemli özelliği yeşil alanının çok olması, bir milyon metrekare alanının bulunması ,bir milyon ağacının olması,içinde bir ortaokul bir ilkokul ve inşaatı devam eden kolej binalarının bulunması,82 blokta 3600 konutun olması, 10 bin kişinin yaşam alanı olmasıdır. Ayrıca Olympiakent’in de içinde bulunduğu Atakent Mahallesinin ilk ve orta dereceli oluları ve üniversite yapımı için ayrılan yerleri ile bir eğitim bölgesi olmasıdır.Soyak Olympiakentte yaşayan tüm komşularıma Yönetim Kurulu Başkanı Hızır YILMAZ ’a, Muhittin ALTUN ’a, Fi-liz MİNTEMUR ’a, Mehmet AVCIKAYA ’ya, Mehmet KURTLUOĞLU ’na, Hüseyin SERTEL ’e, Y.Taner BAY-RAM ’a, Aydın YILMAZTÜRK’e ve bölgemdeki temsilci arkadaşlarıma sonsuz sevgi ve saygılarımı sunar sağlık ve esenlikler dilerim.

Sevgili Soyak Olympiakent Sakinleri bu ayki sayımızda Soyak Olympiakent Sitesi Yönetim Ku-rulu Üyesi ve 13. Bölge Başkanı Vakkas PEKTAŞ ile yaptığımız röportajı sizlere aktarıyoruz...

RÖPORTAJ

23

Page 21: 2012 Ekim / Sayı 22

22

GÜNCEL

OLYMPIAKENT TENİS KULÜBÜNÜN KÜÇÜK YILDIZLARININ ÖDÜLLERİ SOYAK OLYMPİAKENT SİTE YÖNETİMİNDE VERİLDİ...

Sitemizin de OTEK Tenis Kulübü öğrencileri ile katıldığı turnuvada başarılı olan öğrencilere Madalya ve Kupa verme törenleri Site Yönetim binamızda gerçekleştirilmiş olup, başarılı öğrencilere kupasını Site Yönetim Kurulu

üyemiz Mehmet AVCIKAYA verdi. Sayın AVCIKAYA’yı da ayrıca biz kutluyoruz. Tüm sosyal etkinliklere katkı sağladığı için.Yine teniste başarılı olan öğrencilerden birine Madalya ve Kupasını Denetim Kurulu Başkanımız Av.Mahmut BAŞARAN ve iş adamı Meh-met AVCIKAYA ile birlikte verdi.Site Müdür vekilimiz ve Teknik Müdürümüz Site Yönetim binasında başarılı tenis öğrencisine madalyasını verdi.Teniste Bütün madalya ve kupaları toplayan öğrencilerin sevinçli halleri görülmeye değerdi.Tenis Hocası Hüseyin AYAN’ın sitemizde çocuklarımızı zararlı şeylerden arındırıp spora yönlendirmesi ve bu konuda yetiştirdiği tenis öğrencileri için kendisini tebrik ediyoruz.

Page 22: 2012 Ekim / Sayı 22

2626

OTEK Tenis dalındaki sporcuların 2012 Yaz dönemi turnuva dökümü..TTF tarafından Tescilli Kulüplere verilen turnuvalarda OTEK sporcularının aldığı dereceler aşağıda olduğu gibidir.

2012 Yılına 23-28/1/2012 arasında MAVİSPOR’da yapılan 9-10 yaş Kış Kupası ile başlamış olduk.9 yaş Erkek 2003 Eren Yılmaz - Grup 2. –Yarı Final 2003 Cemre Can Şahin - Grup 2. –Çeyrek Final9 yaş Bayan 2003 Ceyda Şen - Grup 2. –Yarı Final 2003 Sevay Tangüler - Grup 3. –Çeyrek FinalTTF tarafından belirli aralıklarla düzenlenen yaş grupları kamplarına da kabul edilen sporcularımız.15-18 Mart 10 yaş sporcu gelişim kampı Mavispor ‘da yapılan, Kulübümüz sporcularında Sude Çebi, Nur Sude Toprak-tepe, Mustafa Değer Gökalp ve Başar Tunca Koç olmak üzere 4 oyuncumuz kabul edilmiştir.22-25 Mart 9-10 yaş Taçspor Haftasonu Turnuvası;9 yaş Erkek 2003 Eren Yılmaz - Grup 2. 2003 Cemre Can Şahin - Grup 1.9 yaş Bayan 2003 Ceyda Şen - Grup 2.10 yaş Erkek 2002 Başar Tunca Koç - Grup 2. 2002 Mustafa Değer Gökalp - Grup 4.10 yaş Bayan 2002 Sude Çebi - Grup 4. 2002 Nur Sude Topraktepe - Grup 4. 2002 Zeynep Sude Akbaş - Grup 4.5-8 Nisan 2012 12 yaş Yeşilyurt spor Kulübü Haftasonu; 2002 Başar Tunca Koç - Grup 1. 2001 İpek Özsoy - Grup 2. 2002 Nur Sude Topraktepe - Grup 3. 2002 Zeynep Sude Akbaş - Grup 4. 2002 Mustafa Değer Gökalp - Grup 4.31 Mayıs-3 Haziran 9-10 yaş Zekeriyaköy Spor Kulübü Haftasonu Turnuvası;12 Sporcu ile katıldığımız 9-10 yaş turnuvasından, sporcularımız grup maçları sonunda 3 sporcu 1. lik, 2 sporcu 2.lik ve diğerleri de 3. ve 4. sırada yer almışlardır. İlk gün ulaşımını da Küçükçekmece Belediyesince sağlanmış olması, kulübümüzü ve velileri mutlu etmiştir.Ceyda Şen, Başar Tunca Koç ve Sude Çebi Madalya ve Kupalarını almışlardır.9 yaş bayan 2003 Ceyda Şen -Tüm maçlarını kazanarak madalyasını almıştır. 2003 Nil Altun ve 2003 Yasmin Can bu turnuva ile tecrübe kazanmışlardır.9 Yaş erkek 2003 Eren Yılmaz ve Cemre Can Şahin ile katıldık ve ancak madalyaya ulaşamadık.10 yaş bayan 2002 Sude Çebi Grup 1. si ve fi nalist olarak madalyasını almıştır. 2002 Nur Sude Topraktepe ise grup 2. si olmuş ancak son maçını kazanarak 3.lükle yetinmiştir. 2002 Zeynep Sude Akbaş ve 2002 Sevdenur Bağız ise başarılı maçlar çıkarmışlardır.10 yaş erkek 2002 Başar Tunca koç, grup 1.si olarak fi nal oynamış ve madalyasını almıştır. 2002 M.Değer Gökalp ve 2002 İbrahim Türk ise başarılı maçlar oynamış ancak fi nale ulaşamamışlardır. 31 Mayıs-3 Haziran 2012 14 yaş Bakırköy Spor Kulübü Haftasonu turnuvası 2001 İpek Özsoy grup maçlarını fi nal maçını kazanarak 1. olma başarısını göstermiştir.7-10 Haziran İzmit-Gebze Tenis Kulübünde düzenlenen 10 yaş kampına; 2002 Başar Tunca Koç ve 2002 Nur Sude Topraktepe isimli sporcularımız kabul edilmişlerdir.18-23 Haziran Yeşilyurt Spor Kulübü 9-10 yaş Yaz Kupası-1;9 Yaş bayan 2003 Ceyda Şen - Grup 1.si ve ana tablo yarı fi nalist. 2003 Yasmin Can - Grup 3. sü ve 3-4 tablo yarı fi nalist.9 yaş erkek 2003 Cemre Can Şahin - Grup 2.si, ve ana tablo yarı fi nalist. 2003 Eren Yılmaz- - Grup 1.si, çeyrek ve yarı fi nal maçlarını kazanarak ana tablo fi nalisti olma başarısını göstermiştir.10 yaş Bayan 2002 Sevdenur Bağız - Grup 3.sü ve 3-4 ten yarı fi nalist. 2002 Sude Çebi - Grup 3. sü ve 3-4 ten yarı fi nalist. 2002 Zeynep Sude Akbaş - Grup3.sü ve 3-4 ten Finalist. 2002 Nur Sude Topraktepe- Grup 1.si ve ana tablodan yarı fi nalist olma başarısını göstermişlerdir.

OLYMPIAKENT TENİS KULÜBÜ

Page 23: 2012 Ekim / Sayı 22

10 Yaş erkek 2002 İbrahim Türk - Grup 3.sü ve 3-4 ten çeyrek fi nalist. 2002 Mustafa Değer Gökalp - Grup 2.si ve Ana tablodan çeyrek fi nalist. 2002 Başar Tunca Koç - Grup 2.si ve ana tablodan yarı fi nalist olmuşlardır.16-23 Haziran Kemer Golf &Country 12 yaş yaz kupası – 12001 İpek Özsoy ile katıldık ancak ana tablo oynayan sporcumuz 2. turda turnuvaya veda etmiştir.2-7 Temmuz 2012 KEMER GOLF&COUNTRY Acıbadem 8 - 9 - 10 Yaş Yaz Kupası – 2 Tenis turnuvasına OTEK olarak 6 sporcu ile katıldık. 6 sporcu ile gruplardan çeyrek fi nale, 3 sporcu ile yarı fi nale ve fi nale çıktık. 1 sporcumuz 1. 2 sporcumuz 2. ve 1 sporcumuz da çiftlerde 1. olmuştur.9 yaş bayanlarda, 2003 Ceyda Şen 4 lü grup maçlarını 3 galibiyet ile 1. sırada bitirmiş, çeyrek fi nal ve yarı fi nal maçlarını kazanarak ana tabloda fi nalist olarak kupa kazanma başarısını göstermiştir. Ceyda ayrıca Çiftler maçlarına da katılmış ve Şampiyon olma başarısını göstermiştir. Ceyda Şen Tenise 14 ay önce OTEK’te grup dersleri ile başlamıştır.10 yaş bayanlarda, 2002 Nur Sude Topraktepe 4 lü grup maçlarını 2. sırada bitirerek ana tabloda çeyrek fi nal oynama başarısını göstermiştir. Nur Sude, OTEK ile tenis hayatına başlamış ve 3. yılına girmiştir.2002 Sude Çebi-4 lü grup maçlarını 2.sırada bitirmiş, ana tablo çeyrek fi nal ve yarı fi nal maçlarını kazanarak fi nalist olmuş ve Kupasını fazlasıyla hak etmiştir. Sude, OTEK ile tenis hayatına başlamış ve 3. yılına girmiştir.2002 Sevdenur Bağız 4 lü grup maçlarını 3.sırada bitirmiş, 3-4 tablodan çeyrek fi nal oynama başarısını göstermiştir. Sevdenur, OTEK ile tenis hayatına başlamış ve 3. yılına girmiştir.10 yaş erkeklerde, Başar 2002 Tunca Koç 4 lü grup maçlarını 3.sırada bitirmiş, 3-4 tablodan çeyrek fi nal, yarı fi nal ve fi nal maçlarını kazanarak 1.lik madalyası ile bizleri sevindirmiştir. Tunca OTEK çatısında tenise başlamış ve 3. yılına girmiştir.2002 Mustafa Değer Gökalp 4 lü grup maçlarını 2.sırada bitirmiş, ana tablo çeyrek fi nal oynama başarısını göstermiş ve Mustafa 14 ay önce OTEK çatısı altında Tenis çalışmalarına başlamıştır.16-21 Temmuz TED kulübünde Acıbadem 8-9-10 Yaş Yaz Kupası-3;OTEK 3 sporcumuzla katılığımız turnuvada, 9 yaş bayan 2003 Ceyda ŞEN -Grup 1. Çeyrek Final-Çift Şampiyon10 yaş bayan 2002 Nur Sude TOPRAKTEPE -Grup 2. Yarı Final 2002 Zeynep Sude AKBAŞ -Grup 2. Çeyrek Final30 Temmuz-4 Ağustos LEVENT TENİS KULÜBÜ Acıbadem 8-9-10 Yaş Yaz Kupası-4;9 yaş Erkek 2003 Eren Yılmaz - Grup 1. -Yarı Final9 yaş Bayan 2003 Ceyda Şen - Grup 1. –Çeyrek Final-Çift Şampiyon10 yaş Erkek 2002 Mustafa Değer Gökalp - Grup 2. – Çeyrek Final 2002 Başar Tunca Koç - Grup 3. – Yarı Final 2002 İbrahim Türk - Grup 4. - Çeyrek Final10 yaş Bayan 2002 Nur Sude Topraktepe - Grup 2.- Yarı Final 2002 Zeynep Sude Akbaş - Grup 2.- Çeyrek Final13/8/2012 Bakırköy Spor Kulübü 12 Yaş Yaz Kupası - 53 Bayan sporcumuz ile katıldığımız turnuvaya,2001 İpek Özsoy – Ana tablodan başlamış ve 2. turda turnuvaya veda etmiştir.2001 Asu Naz Yıldırım - İlk Turnuvası ve ana tabloya kalma başarısı göstermiştir.2000 İdil Su Yılmaz - İlk turnuvası ve elemelerden çıkamamıştır.

13/8/2012 Yeşilyurt Acıbadem 8 - 9 - 10 Yaş Yaz Kupası - 5Ana tabloları 13 Ağustos itibarıyla başlayacak olan Yaz Kupası-5 turnuvalarına OTEK olarak 12 Yaşta Bakırköy Spor Vakfı Tesislerinde 3 sporcu ile, 9 ve 10 yaş Yeşilyurt turnuvasına da 11 sporcu ile katılmaktadır. 9 yaş Erkek 2003 Eren Yılmaz - Grup 1. –Final9 yaş Bayan 2003 Ceyda Şen - Grup 1.- Yarı Final-Çift Şampiyon 2003 Sevay Tangüler - Grup 4.- Yarı Final 2004 Cansu Mine Yıldırım - Grup 4.- Yarı Final10 yaş Erkek 2002 Başar Tunca Koç - Grup 2.- Yarı Final-Çift Final 2002 Mustafa Değer Gökalp - Grup 3. –Şampiyon-Çift Final 2002 İbrahim Türk - Grup 3.- Final10 yaş Bayan 2002 Sude Çebi - Grup 1. –Yarı Final-Çift Şampiyon 2002 Nur Sude Topraktepe - Grup 2. –Çeyrek Final-Çift Yarı Final 2002 Zeynep Sude Akbaş - Grup 2.- Yarı Final-Çift Yarı Final 2002 Sevdenur Bağız - Grup 3.- Yarı Final

Not: OTEK 2012-2013 Basketbol sezonuna da Yıldız ve Genç Erkek dallarında da liglere katılacağız

Hüseyin AyanTenis AntrenörüGenel Sekreter

27

Page 24: 2012 Ekim / Sayı 22

Olympiakent Tenis Kulübü 2009 Yılı 12 Aralık itibarı ile kuruluşu onaylanmış ve faaliyete başlamıştır.Kulübümüz, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Tenis, Bas-ketbol, Voleybol, Karate ve Yüzme dallarında TESCİL yaptırmış, Tenis Federasyonu, Karate Federasyonu ve Basketbol Federasyonuna ayrıca Tescil yaptırarak faali-yetlerine başlamıştır.Tenis dalındaki faaliyetleri sonucu, ülke çapında birçok turnuvaya en geniş katılım ve alınan çok başarılı sonuçlar ile Küçükçekmece’nin tanıtımı başarı ile yapılmıştır.Tenis dalında; 9-10 yaş Erkek -10 sporcu, 9-10 yaş Bayan -17 sporcu, 11-12 yaş Erkek - 6 sporcu, 11-12 yaş Bayan - 6 sporcu, 13-14 yaş Erkek - 4 sporcu, 13-14 yaş Bayan - 3 sporcu, 15-16 yaş Erkek - 1 sporcu, 15-16 yaş Bayan - 1 sporcu, Büyük yaş Erkek - 5 sporcu ve Büyük yaş Bayan - 1 sporcu ile Toplamda 54 lisanslı Tenis Sporcusu ile turnuvalarda yer almaktadır.

Basketbol dalında ise kulübümüz yaz çalışmaları sonucun-da takım kurarak Yıldız ve Genç Erkek dallarında İstanbul Avrupa yakası liglerine katılma başvurusu yapmıştır.Karate dalında ise geçici bir çalışma ile istenen hedefe ulaşılamadan ara verilmiştir.Tenis alanında seviyesi yükselmiş oyuncuların standardı uygun sahalarda ve yılın 12 ayında günün her saatinde çalışabilecek alana son derece ihtiyaç duymaktadır.Tenis dalında yetenekli oyuncularla çalışma saatlerinin yükseltilmesi gerekmektedir. Ayrıca OTEK Tüzüğü gereği sporcu taraması yaparak yetenekli ve başarılı sporculara burs verme hedefleri içinde uygun sahaların önemi ortadır.Basketbol ve Voleybol dalları için de yine uygun sahalara ihtiyaç duyulmaktadır.Kulübümüzün faaliyet yapma amacında olduğu 5 spor dalından şu an itibarıyla 2 dalda yoğun faaliyet yapmakta olduğu ve bu dalların çalışma alanları konusunda oldukça sorun yaşadığı önemle arz olunur.

Yönetim KuruluOlympiakent Tenis Kulübü

www.otek.org.tr [email protected]

OLYMPIAKENT TENİS KULÜBÜ

28

SPOR

Page 25: 2012 Ekim / Sayı 22

RÖPORTAJ

30

Sizi tanıyabilir miyiz?1970 doğumluyum. Gıda Mühendisiyim. Gıda sektöründe faaliyet gösteren ortağı olduğum Polen Gıda A.Ş’de Genel Müdür görevini yürütmekteyim. Eski bir Soyak birinci bölge sakiniyim. Bahçeşehir’de ikamet etmeme rağmen sıcak atmosferinden dolayı sık sık Soyak’taki akrabalarımı ve arkadaşlarımı ziyaret ediyorum.

Ne kadar zamandır gıda sektöründe çalışıyorsunuz?1992 yılından bu yana gıda sektöründe daha çok Araştırma Geliştirme ve Yöneticilik pozisyonlarında görev aldım.

Gıda sektörü kurumsal olarak ne düzeydedir bu ko-nuda bilgi verebilir misiniz?Türkiye’de gıda sektöründe son yillarda oldukça ciddi gelişmeler kaydedilmiş, kurumsallaşma ve sanayileşme yolunda önemli adımlar atılmıştır. Öncesinde KOBİ’lerin ağırlıklı olduğu daha çok babadan oğula geçen ve usta mantığıyla çalışan firmalar çoğunluktayken artık tüm fir-malar hem üretim hem de yönetim açısından daha or-ganize ve kurumsal olmaları gerektiğinin bilincindeler ve bu yönde kendilerini geliştirmekteler. Buda ülke olarak gıda sektöründe hem kalitede hemde rekabette oldukca sağlam bir pozisyonda olmamızı ve her gecen gün ih-racat pazarlarında payımızı büyütmemizi sağlamaktadır.Sağlıklı beslenmeyle ilgili bir Gıda Mühendisi olarak neler önerirsiniz?Son zamanlarda sağlıklı beslenme herkesin günde-minde olan oldukça popüler ve önemli bir konu. Bu sebeple görsel yayınlar, yazılı basın ve internette konu hakkında çok fazla bilgi verilmektedir. Ancak faydalı bir çok bilginin yanında insanların kafasını karıştırmaktan başka işe yaramayan ve bilgi kirliliğine sebep olan bir çok haber, makale ve programda yapılmaktadır. Sağlıklı beslenme ile ilgili en doğru bilgi-yi aslında beslenme uzmanlarından diyetisyenlerden ve konunun uzmanlarindan almak mümkündür. Bu konuda medyatik şarlatanlardan uzak durmak faydalı olacaktır. Çünkü insanin psikolojisini bozmaktan öte bir amaca hizmet etmemektedir. Benim nacizane önerim; olabildiğince çok yönlü ve dengeli beslenmek, doğal ve koruyucusuz ürünlere daha cok ilgi göster-mek, Türk Gıda Kodeksine uygun üretim yapan güve-nilir markaları tercih etmek yönünde olacaktır.

Gıdada hijyen ne kadar önemlidir?Aslında gıda üretiminde en önemli nokta hij-yendir. Lezzetsiz veya kalitesiz ürün tükettiğinizde sağlığınıza bir zarar gelmez, sadece tekrar bu ürünü tüketmek istemezsiniz. Fakat kötü hijyen koşullarında üretilmiş bir üründen mikrobiyolojik, kimyasal veya fiziksel olarak zarar görebilirsiniz. Bu sebeple uy-gun şartlarda üretilmemiş ve gerekli kontrollerin yapılıp yapılmadığından emin olunmadığı ürünlerin tüketilmemesi önemlidir.

HACCP ve ISO 22000 Standartları ne demektir? Tüket-iciler olarak bizlere faydası nelerdir?HACCP, İngilizce açılımı Hazard Analysis and Critical Control Point olan ve “Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları” olarak tanımlayabileceğimiz bir gıda güvenlik sistemidir. İlk olarak 1960’larda NASA tarafından uzay yolculuğu esnasında tüketilecek gıdaların güvenliğini sağlamak amacıyla uygulanmıştır. Sistem, gıda üreti-minde hijyen kaynaklı oluşabilecek biyolojik, kimyasal ve fiziksel riskleri önceden tanımlayarak bu risk noktalarında önlem alınmasına dayanmaktadır. Üretimi hammadde kabulünden başlayarak, imalat, ambalajlama, depolama, sevkiyat ve son kullanıcıya satış noktasına kadar devam eden bir süreç olarak düşünürsek, HACCP sistemi tüm bu aşamalardan sonra ürünün tüketiciye güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlar ve riskleri önceden belirleyerek tehli-kenin oluşmasına izin vermeden ürünü ve tüketiciyi em-niyet altına alır. ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sis-temleri ise bünyesinde HACCP standardını da barındıran ve tüm üretim sürecinin kalitesini ve güvenliğini daha kapsamlı bir şekilde ele alan entegre bir sistemdir. Bu sistemler sayesinde gıda güvenliğini konusunda teh-like yaratabilecek durumlar önceden belirlenir ve tehlike meydana gelmeden önlemleri alınarak riskler ortadan kaldırılır. Böylece tehlike oluştuktan sonra bunu takip et-mek ve kontrol etmeye çalışmak yerine risk yaratan fak-tör ortadan kaldırılarak güvenli gıda üretimi garanti altına alınmış olur.

Sevgili Soyak Olympiakent Sakinleri bu ayki sayımızda Gıda Mühendisi Süleyman ÖZDOĞAN ile yaptığımız röportajı sizlere aktarıyoruz...

Page 26: 2012 Ekim / Sayı 22

RÖPORTAJ

Bu standartlar ülkemizde mecburi midir?Türk Gıda Kodeksine göre ISO 22000 sistemi zorunlu değildir fakat artık güvenli ve kaliteli gıda üretmek isteyen tüm üreticiler bu sistemi uyguluyorlar. HACCP ise Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca tüm gıda üreticilerinin uygulamak zo-runda olduğu bir yöntemdir.Kaliteli gıda ile kalitesiz gıdayı nasıl ayırırız?Kaliteli gıdayı öncelikle ambalajından tanıyabiliriz. Ürün ambalajında Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Tebliği’nde de belirtildiği gibi ürüne ait raf ömrü, üretim ve son kul-lanma tarihleri, içindekiler, varsa alerjen uyarısı, üreticiye ait işletme kayıt numarası olması önemlidir. Ayrıca ürünün görüntüsü ve kokusu da ürün kalitesi hakkında bize bilgi verecektir. Bunun yanında birçok gıdanın üretilmesi için kullanılacak hammaddeler ve üretim yöntemi bellidir ve bunun bir maliyeti vardır. Ürün fiyatları değerlendirilirken bunun göz önüne alınması ve değerinin çok altında satılan ürünlerde tağşiş olma riskinin bulunduğunun hatırlanması önemlidir. Süt ve süt ürünlerinin bakteriyel faaliyete daha açık olduğu ve soğuk zincirin iyi kurulması gerektiği söyleniyor. Sizin konu hakkında düşüncelerinizi ala-bilir miyiz?Süt, protein, yağ, karbonhidrat ve mineral değeri ol-dukça yüksek bir gıdadır ve bizim için olduğu kadar mikroorganizmalar için de oldukça değerli bir besindir. Sterilizasyon işleminden geçmemiş olan ürünler için soğuk zincirin kırılması ve ürün sıcaklığının yükselmesi

mikroorganizmaların üremesi için uygun koşulları oluşturur ve üründe bozulma meydana gelir. Bunu önlemenin tek yöntemi süt ve süt ürünlerini tüketiciye ulaşana kadar +4°C’de muhafaza etmektir. Bu süreçte soğuk zincirin kısa bir süre kırılması bile böyle zengin bir besinin bozulmasına neden olacaktır. Bu açıdan hem üreticinin hem tedarik zin-cirinin hem de tüketicinin bu ürünleri muhafaza ederken sıcaklığa dikkat etmeleri oldukça önemlidir.GDO’lu gıdalar hakkında bilgi verir misiniz?GDO, genetik özelliklerine mühendisler tarafından mü-dahale edilmiş ve modifiye edilmiş ürünlerdir. Bazı gıda ürünlerinde de bu yöntem kullanılarak daha verimli ve kaliteli üretim yapılmaya başlanmıştır. Özellikle dün-yada en çok üretilen soya ve mısır ürünlerinde genetiği değiştirilmiş tohumlar kullanıldığını biliyoruz. Bu yöntemle iklim koşullarına ve mikroorganizmalara karşı daha di-rençli hale gelen ve daha fazla verim alınan ürünler üretil-mektedir. Bunun yanında yapılan bu değişikliklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz bilinmemektedir ve ge-netik modifikasyonun ciddi bir konu olduğu ve sonrasında öngörülemeyen birçok yan etkisinin bulunabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Bilim adamlari GDO lu gidalar icin kesin zararlidir veya zararsizdir diyememektedir. An-cak cok fazla tez one sürülmektedir. Bu nedenle tedbirli olmakta ve tercih etmemekte fayda var düşüncesindeyim. Önümüzdeki dönemlerde bazı ürünlerde bu tarz GDO’lu ürünlerin kullanılmasına izin verilebilecek fakat ambalaj üzerinde belirtilerek tüketici bilgilendirilecektir.

2012 yılı yıldız öğrencilerim;Ecem KANAN Fevziye Mektepleri Işık Koleji (BURSLU) ( 483 puan)Görkem GÖRKEY İstek Bilge Kaan Koleji (BURSLU) (481 puan)İlayda ELMALI Toki Kayaşehir Anadolu Lisesi

2011 YILI YILDIZ ÖĞRENCİLERİM;Buse Ayça TÜRK Ataköy Cumhuriyet Anadolu lisesi 474 puanTutku EROĞLU Atakent Gazi Anadolu Lisesi 452 puanBaşar KANSOY Prof Dr. Sabahattin Zaim Anadolu L. 435 puan

2010 yılı yıldızlarımÇağatay ERGÜNEŞ Beşiktaş Sakıp sabancı Anadolu L.Alara YONAR Atakent Gazi Anadolu Lisesiİdil TUTAK Bahçeşehir Atatürk Anadolu L.

ÖNCEKİ YILLARIN YILDIZLARI;Onur GÜLER Balıkesir Fen LisesiMerve Naz ATEŞ Cağaloğlu Anadolu L.

60TL

ÖĞRETMENİNDEN; ÖZEL DERS

0536 334 17 34

Orta 1,2,3,4 SBS, LİSE 1 VE 2, KPSS MATEMATİK, FEN ve FİZİK DERSLERİ VERİLİR.

Page 27: 2012 Ekim / Sayı 22

Sizi tanıyabilirmiyiz?İnsanın kendini tarif etmesi zordur. Ben de kendimi hayatımın temel taşları ile tarif edebilirim : ailem, arke-oloji, edebiyat ve İstanbul’a duyduğum aşk ile.Sayın Derya BAYRAK kitap yazmaya nasıl karar ver-diniz?Yazdıklarım kitap olacak diye yola çıkmadım ki hiç. Sa-dece yazıyordum. Küçük bir kız çocuğuyken radyonun başında geçirdiğim ya da yazdığım zamanların verdiği hazzı hala anımsarım. Anlamak ve anlaşılmak istiyor-dum. Yazıyordum sadece. Yazıyor ve sayfalarda büyü-yordum, önce kurşun kalem sonra mürekkep kokusuyla. Kitaplarımın da kendilerine ait kaderleri vardı herhalde. Ben yazdıklarımın sadece benim acılarımı değil başka acıları da uyuşturmalarını, gerekiyorsa depreştirmelerini istiyordum hepsi bu.Sayın Derya Hanım Kelebek Kayalığı kitabınızda çocukluğu işlemişsiniz? Neden Çocuklar?Çocukluğa yaşamdaki tüm sislerin içine hapsedildiği bir dönem olarak bakıyorum. Hepimizin en savunmasız ama en gerçek yanı belki... Özünde saflık taşıyan canlıların ortak dünyasında şiddet gören, gösteren, ezilen ve hatta yetişkinliğe ulaşamayan çocuklar; çocukluklar var. Bu yitik dünyaların yinelenmemesi için bir şeyler yapmak zorundayız, belki daha çok empatiye ihtiyacımız var. Ben bu kitap ile duyarlılığını çoktan kaybetmiş yetişkinler dünyasına haykırmak istedim aslında. ” Sahi, kaç çocuğu ezdiniz bugün görmezden gelerek?” diye sormak, oku-yucuyu tüm zamanlarla yüzleşmeye davet etmek... Bir yazar olarak kitap okunurluğu hakkında ne düşünüyorsunuz? Tavs-iyeleriniz nelerdir?Ülkemizde kitap okunma oranı ile il-gili konuşacaksak öncelikle kitabın ihtiyaç maddeleri sıralamamızda nerede olduğuna bakmak gerekiyor. Örneğin ben, ihtiyaç maddelerinin lükse dönüştüğü şartlarda yaşamanın kara mizahıyla dolu bir çocukluktan geli-yorum. Erken yaşlarda kitap okuma alışkanlığı edinmiş ve zamanının büyük bir kısmını okuyarak geçiren, epey de hızlı okuyan bir çocuktum. Anımsıyorum da ne zaman kitap alacak olsak annem “Aman kızım idareli oku da, bir günde bitirme” diye uyarırdı. Aylık bütçemizde kitaba ayrılan para hala lüks olarak

görülüyor düşüncesindeyim. Bu da ekonomik, sosyolo-jik, kültürel pek çok nedene bağlı bir durum. Öte yandan kütüphaneler yeterli mi? Kolay ulaşılabilir mi? Güncel mi? Gazete ve dergiler içerik olarak bize ne sunarlar? Biz insanlara kendimizi nasıl sunarız? Kesin bir kanıya varabilmek için düşünmemiz ve sorgulamamız gereken çok madde var. Burada bana ilginç gelen; yayımlanan kitapların sayısal fazlalığı Yeni yayımlanan bir kitabın vitrinde durma süresi neredeyse 2 dakika. Bir okuyucu olarak baktığımda tüketim ve yaşamdaki bu korkunç hız başımı döndürüyor. Yine de seçimlerimizi bilin-çli yapmanın, sorgulamanın ve düşünmenin öneminin altını çizmek istiyorum. Bütün bunlar da bizi alıp yine nereye götürüyor biliyor musunuz? Çocukluğumuza, çocuklarımıza ve kayalıklarımıza…Şu ana kadar kaç kitap yazdınız, yazmaya devam edecekmisiniz?İlk kitabım Bir Hostesin Anıları’ndan başka Beni Sevdiğini Kendine Söyle isimli bir öykü kitabım, Sağanak ve Zincir-li Prenses adlı iki şiir kitabım ve Tarihöncesi Figürinlerin Yorumlanmasında Düşünsel ve Kuramsal Yaklaşımlar adlı akademik bir çalışmam bulunuyor. Son olarak da Kelebek Kayalığı yayımlandı. Kendimi terk edene dek yazmayı sürdüreceğim. Çünkü bana göre anlamanın ve anlaşılmanın daha iyi bir yolu yok ve edebiyat, hayatımızda belki de en çok ihtiyacımız olan samimiyet duygusunu daima içinde barındırıyor. Özellikle kend-imize karşı duyduğumuz samimiyet duygusundan, içten-likten bahsediyorum.

Kitap fuarında imza gününüzün olduğunu biliyoruz. Tarihi ve standınız hakkında bilgi verirmisi-niz?21 Kasım saat 14’te TUYAP KİTAP FUARI’nda Cınıus Yayınları standında olacağım. Son olarak okurlarınıza tavsiyelerinizi ve beklentilerinizi öğrenebilirmiyiz?Yazan bir insan yol kenarında bir başına duran ağaçlar gibidir; dallarını uzatmıştır ama beklemez… Okunmaktan başka ne gibi bir beklentisi olabilir ki? Oku-yuculardan aldığım yorumlara çok se-viniyorum ve elbette yazdıklarımın daha çok kişiye ulaşması, ulaşabilmesi beni mutlu eder.

Sevgili Atakentliler bu sayımızda size yayınlanmış beş kıtabı bulunan yazar Derya Berrak ile yaptığımız röportajı sizlere aktarıyoruz.

RÖPORTAJ

32

Page 28: 2012 Ekim / Sayı 22

BAKIMLI KADININ GÜZELLİK SIRLARI

Pırıl pırıl saçlar, ışıl ışıl bir cilt, yumuşacık eller, güçlü tırnaklar, enerji saçan gözler, zinde bir vücut ...

Tepeden tırnağa güzel bir kadın olmak hiç de zor değil. Kendinize ayıracağınz birkaç extra dakika ve her kadının bilmesi gereken minik sırlar ile güzelliğinize güzellik katın...

Saçlarınızı düzenleyinEliniz için kullandığınız, nemlendiricilerden biraz saçınıza sürerseniz uçuşan ve elektiriklenen saçlarınızı yatıştırmış olursunuz. Nemlendiriciyi banyo sırasında sürerseniz saçlarınızı kuruladıktan sonra daha parlak ve canlı olduğunu görürsünüz.Saçlarınızın kolay yağlanmasına izin vermeyin Şampuanlama sırasında eğer saçınzı tarayacaksanız çok sert biçimde taramak yerine hafifçe tarayın. Ayrıca kullandığınız kremi saçınızın ortasundan başlayarak uçlarına doğru sürün.

Saçlarınızın daha hacimli olması için pudra kullanınCansız saçlarınızı canlandırmayı ve daha hacimli görün-mesini istiyorsanız bebek pudrası kullanın. Kullandığınız bu pudra saçınızdaki fazla yağı alacak ve saç tellerinizi daha kalın gösterecektir. Eğer saçınızın grileştiğini görürseniz kullandığınız pudranın birazını yıkayın. Çünkü çok kullandığınızda saçınıza zarar verebilir.

Saçlarınızı kurutmadan önceSaçlarınızın dalgalarının kalıcı olmasını istiyorsanız kurut-ma makinasıyla kurutmadan önce bir müddet kendi kend-ine kurumasını bekleyin.

AKTÜEL

34

Page 29: 2012 Ekim / Sayı 22

Bebeklik saçlarınıza çözüm bulunAlnınızın üstünde bulunan tüy gibi ufak bebek saçlarınız için çok kolay bir önerimiz var. Diş fırçanızı ıslatın ve önde-ki o ufak saçları arkaya doğru tarayın. Daha sonrada ye-rinde kalmaları için şekillendirici kullanarak kurutun.

Sabah yaptığınız saç modelinizi koruyunSabah evden çıkarken yaptığınız saç modelini günün iler-leyen saatlerinde de kullanmak istiyorsanız ufak tokalarla saçınıza destek yapabilirsiniz.

Kepek sorununa sonŞampuanlama sırasında saçınıza masaj yaptıktan sonra nemli bir havlu ile kurulayın ve tarayarak kepekleri atın. Ayrıca banyo sırasında şampuanınıza elma suyu ekleye-bilirsiniz. Fakat bu karışımı uyguladıktan sonra saçınızı kurutmayıp kendiliğinden kurumasını bekleyin. Artık sa-bah kalktığınız zaman saçınıza şekil verebilirsiniz.

Saçlarınızı kolay şekillendirinBiryantin gibi saç şekillendiricilerini kullanmadan önce saçınızı kurutun. Ama yine de biraz nemli kalabilir. Böyle-likle hem kullanılması daha rahat olur hemde saçınız daha kolay şekil alır.

Kendinizi iyi hissetmek için banyo yapmayı düşünüyorsanız... Duş aldıktan sonra 38 derecelik banyo suyuna 1.8 litre saki (bir çeşit Japon içkisi) ve bir avuç deniz suyu atarsanız tüm ölü hücreleriniz temizlenmiş olur.

Yüzmeden önce saç bakımıDenize ya da havuza girmeden önce saçlarınızı soğuk su ile ıslatın. Böylece saçlarınız tuzlu ve klorlu suya girmeden önce kendini yeniler ve korur.

Saçlarınızın parlaklığını korumak içinÖzellikle açık renkli saçlı kadınların yapması gereken tek şey, saçlarının parlaklığını korumaktır. Işıl ışıl saçlara kavuşmak için banoydan sonra durulama sırasında bir iki

damla limonu su ile karıştırarak saçınıza sürmelisiniz.

Gergin göğüslerin ameliyatsız haliHormonal açıdan tedavi görüyorsanız (doğum kontrol hapları ya da menopoz tedavisi) göğüslerinizin gerilimini ayarlayabilirsiniz. Kullanacağınız ürünlerin içinde sıkıştırıcı ruscus, güçlendirici gingseng ve ada çayı olmasına özen gösterin. Bu maddelerin bulunduğu losyonlar, göğüsleri kaplayan deri dokusunu güçlendirir ve ferahlık verir.

Rejim yaparken göğüsleriniz sarkarsaKadınların sıkı bir rejime girdiklerinde kilo vermekten göğüslerinin sarktığı görülür. Bu durumda proteini zengin rejimler yapmalısınız. Böylece elastin ve kolajen lifleri esnekliğini kaybetmemiş olur. Kirpiklerin görünüşüEğer sürdüğünüz rimel, kirpiklerinizi istediğiniz gibi göster-miyor ve çipil çipil bir görünüm veriyorsa rimeli kesinlikle kirpik uçlarına sürmeyin. Bunun yerine kirpik diplerine de-rinlemesine sürmeyi deneyin.

Cildiniz parlıyorsaCildinizi kurutmadan matlaştırmanız gerekir. Fondöteninizi sürmeden önce matlaştırıcı kremler kullanmalısınız. Ve günlük kremler kullanırken bunların Saçlarınızı düzenleyinEliniz için kullandığınız, nemlendiricilerden biraz saçınıza sürerseniz uçuşan ve elektiriklenen saçlarınızı yatıştırmış olursunuz. Nemlendiriciyi banyo sırasında sürerseniz saçlarınızı kuruladıktan sonra daha parlak ve canlı olduğunu görürsünüz.Saçlarınızın kolay yağlanmasına izin vermeyin Şampuanlama sırasında eğer saçınzı tarayacaksanız çok sert biçimde taramak yerine hafifçe tarayın. Ayrıca kullandığınız kremi saçınızın ortasundan başlayarak uçlarına doğru sürün.

35

Page 30: 2012 Ekim / Sayı 22

Saçlarınızın daha hacimli olması için pudra kullanınCansız saçlarınızı canlandırmayı ve daha hacimli görün-mesini istiyorsanız bebek pudrası kullanın. Kullandığınız bu pudra saçınızdaki fazla yağı alacak ve saç tellerinizi daha kalın gösterecektir. Eğer saçınızın grileştiğini görürseniz kullandığınız pudranın birazını yıkayın. Çünkü çok kullandığınızda saçınıza zarar verebilir.

Saçlarınızı kurutmadan önceSaçlarınızın dalgalarının kalıcı olmasını istiyorsanız kurut-ma makinasıyla kurutmadan önce bir müddet kendi ken-dine kurumasını bekleyin.Bebeklik saçlarınıza çözüm bulunAlnınızın üstünde bulunan tüy gibi ufak bebek saçlarınız için çok kolay bir önerimiz var. Diş fırçanızı ıslatın ve önde-ki o ufak saçları arkaya doğru tarayın. Daha sonrada ye-rinde kalmaları için şekillendirici kullanarak kurutun.

Sabah yaptığınız saç modelinizi koruyunSabah evden çıkarken yaptığınız saç modelini günün iler-leyen saatlerinde de kullanmak istiyorsanız ufak tokalarla saçınıza destek yapabilirsiniz.

Kepek sorununa sonŞampuanlama sırasında saçınıza masaj yaptıktan sonra nemli bir havlu ile kurulayın ve tarayarak kepekleri atın. Ayrıca banyo sırasında şampuanınıza elma suyu ekleye-bilirsiniz. Fakat bu karışımı uyguladıktan sonra saçınızı kurutmayıp kendiliğinden kurumasını bekleyin. Artık sa-bah kalktığınız zaman saçınıza şekil verebilirsiniz.

Saçlarınızı kolay şekillendirinBiryantin gibi saç şekillendiricilerini kullanmadan önce saçınızı kurutun. Ama yine de biraz nemli kalabilir. Böyle-likle hem kullanılması daha rahat olur hemde saçınız daha kolay şekil alır.

Kendinizi iyi hissetmek için banyo yapmayı düşünüyorsanız... Duş aldıktan sonra 38 derecelik banyo suyuna 1.8 litre saki (bir çeşit Japon içkisi) ve bir avuç deniz suyu atarsanız tüm ölü hücreleriniz temizlenmiş olur.

Yüzmeden önce saç bakımıDenize ya da havuza girmeden önce saçlarınızı soğuk su ile ıslatın. Böylece saçlarınız tuzlu ve klorlu suya girmeden önce kendini yeniler ve korur. Saçlarınızın parlaklığını korumak içinÖzellikle açık renkli saçlı kadınların yapması gereken tek şey, saçlarının parlaklığını korumaktır. Işıl ışıl saçlara kavuşmak için banoydan sonra durulama sırasında bir

iki damla limonu su ile karıştırarak saçınıza sürmelisiniz.

Gergin göğüslerin ameliyatsız haliHormonal açıdan tedavi görüyorsanız (doğum kontrol hapları ya da menopoz teda-visi) göğüslerinizin gerilimini ayarlayabilirsi-niz. Kullanacağınız ürünlerin içinde sıkıştırıcı ruscus, güçlendirici gingseng ve ada çayı olmasına özen gösterin. Bu maddelerin bulunduğu losyonlar, göğüsleri kaplayan deri dokusunu güçlendirir ve ferahlık verir.

Rejim yaparken göğüsleriniz sarkarsaKadınların sıkı bir rejime girdiklerinde kilo ver-mekten göğüslerinin sarktığı görülür. Bu du-rumda proteini zengin rejimler yapmalısınız. Böylece elastin ve kolajen lifleri esnekliğini

kaybetmemiş olur. Kirpiklerin görünüşüEğer sürdüğünüz rimel, kirpiklerinizi istediğiniz gibi göster-miyor ve çipil çipil bir görünüm veriyorsa rimeli kesinlikle kirpik uçlarına sürmeyin. Bunun yerine kirpik diplerine de-rinlemesine sürmeyi deneyin.

Cildiniz parlıyorsaCildinizi kurutmadan matlaştırmanız gerekir. Fondöteninizi sürmeden önce matlaştırıcı kremler kullanmalısınız. Ve günlük kremler kullanırken bunların jel olmalarına özen gösterin. Gözlerdeki şişlikSabahları uyandığınızda gözleriniz kızarmış ve şişmişse uyudunuz odayı havalandırmalısınız. Daha sonra ise rahatlatıcı losyona batırdığınız pamuğu gözlerinizin üze-rinde en az 10 dakika bekletin. Aseton kullanımıAsetonlu pamuğu tırnağınız üzerine sürtmek tırnaklar için çok sakıncalıdır. Bunun için pamuğu bir kaç saniye tırnağın üzerinde beklettikten sonra tek hareketle ojeyi çıkarabilirsiniz. Manikür sırlarıTırnağın kenarındaki ince deri parçalarını kesmek hiç de sağlıklı değil. Bu nedenle fazla deri parçaları ucu pamukla sarılmış küçük bir çubuk yardımı ile arkaya doğru itilebilir.

Güne zinde başlamakSabahları yorgun kalıyorsanız vücudunuzu toksinlerden arındırmak için bir bardak limonlu ılık su içebilir, cildinize de maden suyu ile masaj yaparsanız canlandırmış olur-sunuz.

36

Page 31: 2012 Ekim / Sayı 22

Dev heykeller mekânı NemrutAdıyaman’ın Kâhta ilçesinde bulunan ve içinde Kom-magene Krallığı’nın antik kentini barındıran milli park içerisinde, aslan ve kartal heykellerinin arasında 7 metreye varan dev heykeller bulunuyor. Bölge, tarih meraklıları için ideal. Doğayla iç içe bir kasabaKaradeniz’in şirin kasabalarından olan Amasra, sakin bir tatil isteyenler için ideal bir mekân. Doğal güzel-liklerinin yanı sıra, kalesi, müzesi ve Cenova şatosuyla tarihî bir tur da yapabilirsiniz Amasya’nın nehir güzelleriBir İç Anadolu şehrinde de sizi şaşırtacak şeyler olabil-ir. Şehrin merkezinden geçen Yeşilırmak’ın kenarında sıralanan ve geleneksel Osmanlı evinin bütün özel-liklerini bünyesinde taşıyan Amasya evleri bu şehri görmek için iyi bir neden Tarih ve gizemi birlikte görünLikya, Roma ve Bizans uygarlıklarından kalan tarihî yapıları olan Olimpos’ta hem doğal hem gizemli bir tatil geçirebilirsiniz. Çıralı’da 3 bin yıldır yanan ateşi görebilir, dünyanın en güzel kumsallarından birinde denize girebilirsiniz Balıklar ve kuşlarla beraberBursa’ya 34 km. uzaklıktaki Uluabat Gölü, yapısı itibarıyla değişik türden yüz binlerce su kuşuna beslenme ve barınma olanağı sağlıyor. Su içinde yaşayan canlılar için de zengin bir yapıya sahip gölde 21 çeşit balık bulunuyor. Şirince: Ege’de bir Rum köyüİzmir’in Efes harabeleriyle ünlü Selçuk ilçesinin 8 km. doğusunda üzüm bağları, şeftali bahçeleri ve zeytinliklerle çevrili tarihî bir Rum köyü Şirince. Burada yapılan Şirince evleri de 19. yüzyıl An-adolu mimarisini yansıtıyor. İstanbul’a nefes aldıran yerlerİstanbul’da yaşıyorsanız yakın yerlere kaçmak istersiniz. İşte; tarihi Polonezköy, iki akarsu arasında kalan şirin mekân Ağva veya İstanbul

Boğazı’nın Anadolu yakası Karadeniz girişinde yer alan Anadolu Feneri önerebileceğimiz mekanlar. Osmanlı köyü CumalıkızıkBursa’ya 2 km. uzaklıktaki Cumalıkızık, Orhangazi’nin Bursa’ya girmeden önce yaptırdığı köylerden biri. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinin verildiği ev-lerden oluşan köye giderseniz, dar sokaklardan akan sular sizi karşılayacak Hem kaplıcası hem yeşiliTatilde herkes farklı yerleri tercih eder. Eğer kaplıca seçeneğinden yanaysanız, İnegöl’e 27 km. uzaklıktaki Oylat Kaplıcaları’nı tercih edebilirsiniz. Orman içinde-ki mekân, size hem yeşilin en güzelini hem de şifalı sularını sunuyor. Ege’nin ikiz kardeşleriKaleköy’de Türkiye’nin en son gün batımını yaşamak, Zeytinli’de dibek kahvesi içmek ve Hristo’nun tatlılarını yemek isterseniz Gökçeada’ya yelken açın. Rum köy-lerini tek tek gezin. Erzurum’da bir şelaleTortum’a 35 km. uzaklıktaki şelale, 48 metrelik yüksekliği ile Asya ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise üçüncü büyüklükteki şelalesi olarak biliniyor.

Türkiye’de Gezilmesi Gereken

50 Yer

38

GEZİ

Page 32: 2012 Ekim / Sayı 22

Dünyanın sörfçüsü buradaAlaçatı, her milletten sörfçünün akın ettiği yerlerin başında geliyor. Hem rüzgârıyla yılın tüm zamanlarında sörf yapma imkânı tanıyor hem de doğal güzellikleri, mimarisi ve yetiştirilen doğal ürünleriyle sizi bekliyor. Köyceğiz, tarih ve doğa...Bir liman kenti olarak tarihi 4 bin yıla dayanan şehrin, tercih edebileceğiniz çok farklı özellikleri bulunuyor. Örneğin, Sultaniye köyünde termal kaplıcalara gide-bilir, Yayla köyü ve Gökçeova’da safari yapabilirsiniz. Kalem ustalarının çilehanesiSelçuklular döneminde inşa edilen Sinop Cezaevi, 1997 yılına kadar siyasi mahkûmların gönderildiği cezaevi olarak varlığını sürdürdü. Müzeye dönüştürülen hap-ishanede Refik Halit Karay, Sabahattin Ali ve Necip Fazıl Kısakürek gibi isimler kalmış Doğada sessiz bir tatilDatça merkeze 25 km. uzaklıktaki Palamutbükü’nde denize girebilir, şeffaf sularında balık avlayabilir ve yakın yerlere tekne turuna çıkabilirsiniz. Sit alanı olarak belirlenen köy, denizi ve doğayı sevenler için iyi bir tatil imkanı sunuyor Denizi de doğası da eşsizFethiye’ye bağlı Ölüdeniz’de, dünyanın en güzel kumsalında denize girebilir, Kelebekler Vadisi ve Gemi-ler Adası’nı görebilir, Babadağ’dan yamaç paraşütü yapabilirsiniz

Kanyonda sürpriz yolculukFethiye-Antalya arasındaki 18 km. uzunluğundaki Saklıkent, olağanüstü güzellikler sunan bir vadi olarak karşımıza çıkıyor. İlerlemek için kayalara tırmanacağınız mekân size farklı bir deneyim sunacak. Adalarda gezmenin zamanıİstanbul’da gezilip görülmesi gerekli yerler listesinin başında mutlaka Adalar olmalı. Özellikle de Büyükada. Yaz, adalara gitmek için en uygun mevsim. Sille’yi görmeden gitmeyinKonya, tarihi ve kültür mirası ile tam bir açık hava müz-esi. Hz. Mevlânâ’nın iklimini hissetmek, onu yaşamak isteyenler yolunu muhakkak bu kente düşürmeli. Uzungöl henüz bozulmadan...Uzungöl, dağların arasına gizlenmiş bir düş bahçesi adeta. Yeşilin bin bir tonu, rengârenk çiçekler, yay-la serinliği... Yapılar henüz çoğalmadan yolunuzu Uzungöl’e düşürün. Kapadokya anlatılmaz, yaşanırKapadokya’da balon turu fotoğraflarına bakıp iç geçirenlerden misiniz? Cevabınız evetse bu yaz, tati-linizin bir kısmını peribacalarını görmeye ayırın. Bir masal şehri HarranŞ.Urfa’nın 45 km. güneydoğusundaki Harran, Me-zopotamya ile Akdeniz’i birleştiren önemli bir durak noktası. 5 bin yıllık bir geçmişe sahip. İlk çağlardan beri önemli kültür merkezi.

GEZİ

Page 33: 2012 Ekim / Sayı 22

Sinan’ın şaheseri SelimiyeEdirne Selimiye Camii, Mimar Sinan’ın başyapıtlarından biri. Aynı zamanda Osmanlı-Türk mimarisinin de doruk noktası. İçeride bulunan çinilerin, hatların, mermer-lerin ve işlemelerin hepsi ise ayrı bir sanat eseri. Ege’nin beyaz incisiDenizli’de bulunan ve Antik Havuz, Antik Tiyatro, Arkeoloji Müzesi’nin de yer aldığı bölgeyi, hem bir doğa harikası hem de tarihî bir mekan olarak geze-bilirsiniz. Hem Selçuklu hem OsmanlıDoğubayazıt’ın 5 km. uzağında sarp kayalar üzer-ine kurulmuş 116 odalı İshakpaşa Sarayı, Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerini birleştiren bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Antik güzel AspendosAspendos, amfi tiyatrosuyla meşhur bir antik kent. Antalya’nın 49 km. batısında yer alıyor. M.S. 2. yy’da Romalılar tarafından inşa edilen tiyatro 15 bin kişi ka-pasitesi ile en iyi korunmuş eski yapılardan. Uluslararası üne sahipUluslararası bir üne sahip Demre’de Noel Baba Kilis-esi, Myra antik kentinin dağa ustalıkla oyulmuş kaya mezarları görülmeye değer yerler. Kaş’a 40 km. me-safede bulunuyor. Ordu’ya Boztepe’den bakınDoğanın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği bir ilimiz Ordu. Karadeniz’in en temiz kumu ve en uzun sahil şeridine sahip. Yeşil ile mavinin kucaklaştığı şehri, Boztepe’den seyretmenin keyfine doyum olmaz. Söğüt’te tarihî yolculuk700 yıllık Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Söğüt, Bilecik’in 29 km. doğusunda. Sögüt’e yolu-nuzu düşürüp Ertuğrul Gazi, Dursun Fakı ve Şeyh Edebali’nin türbelerini ziyaret edip, dua edebilirsiniz. Kültepe’yi dünya tanıyorAnadolu’nun en eski yazılı kaynakları da Kayseri’nin 8 km. doğusundaki Kültepe’de bulundu. Kültepe kazıları bütün dünyanın yakından takip ettiği bir çalışma. İznik’e bir gün ayırınYolunuz Bursa’ya düştüyse İznik’i mutlaka görmelisi-niz. Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin kol kola verdiği bu şirin ilçe Bursa’ya bir saatlik mesafede. Çinileri de dünyaca ünlü.

Yedi renkli göl EğirdirIsparta sınırları içindeki Eğirdir Gölü’nün manzarası yılın her mevsimi harika. Genelde camgöbeği renginde olan göl; bazı gün ve saatlerde değişik renklere büründüğü için halk arasında yedi renkli olarak anılıyor. Kutsal balıklara yem atınBalıklıgöl, (Aynzeliha ve Halil-ür Rahman Gölleri ) İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığında düştüğü yer olarak biliniyor. Bu iki göl Urfa’nın en çok ziyaretçi çeken yerleri. Mardin’i görmeden olmazTaşın insan yaşamındaki yerini, insan emeğinin taşı nasıl şekillendirdiğini görmek için dinlerin, mezhepler-in harman olduğu Mardin’e yolunuzu düşürün. Van Gölü’nde günbatımıVan kültürel birikimi ve doğal güzellikleri, yöresel dokusuyla Anadolu’nun motiflerini yaşatabilen bir kent. Türkiye’nin en büyük gölü bu ilimizde. Van Gölü üç de ada barındırıyor: Bu adalardan en meşhuru Ak-damar Doğal serinlik Ayder YaylasıLadin ve kayın ormanlarıyla kaplı yayla Çamlıhemşin ilçesine 16 km. mesafede. Ayder, zengin florasının yanı sıra kaplıcası ile de bölgenin en çok tercih edilen tatil yerlerinden biri. Ashab-ı Kehf ziyaretiKur’an-ı Kerim’in Kehf Sûresi’nde geçen “Yedi uyuyan-lar mağarası” her yıl ziyaretçi akınına uğruyor. Birçok Kur’an meal ve tefsirinde, Ashab-ı Kehf mağarasının Tarsus’ta olduğu belirtiliyor. Damlataş astıma iyi gelirAlanya için çok rahatlıkla bir mağaralar kenti diye-biliriz. Dünyaca ünlü mağarası Damlataş’tır. Mağara, büyüleyici güzelliğinin yanı sıra astım hastalarına iyi gelen havasıyla da bilinir. Açık hava müzesi HarputElazığ’a 5 km. mesafedeki Harput ilçesi bir açık hava müzesi görünümünde. Müzesi, kalesi, Ulu Cami, Mer-yem Ana Kilisesi ve Buzluk Mağarasıyla görülmeye değer bir turizm merkezidir. Bolu’nun gerdanında incilerDağların arasındaki vadilerde zamanla oluşan ve yan yana sıralanan göller Yedigöller olarak anılıyor. Doğa meraklıları için ideal bir mekân.

40

Page 34: 2012 Ekim / Sayı 22

Gelibolu Yarımadası’nda tarihBirinci Dünya Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarının yaşandığı Gelibolu Yarımadası, adeta bir savaş müzesi görünümünde. Çanakkale’de bulunan şehitlik, birçok ziyaret mekanı ile hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Antik kentte gizemli yolculukİzmir’in Selçuk ilçesi yakınlarındaki 4 bin yıllık Efes An-tik Kenti, kiliseleri, çarşıları, mağaraları, çeşmeleri ile en çok ilgi çeken turistik mekânlardan. İlk uygarlıklardan bugüneKarain mağaraları, Türkiye’nin en büyük ve aynı za-manda içinde insan yaşayan doğal mağaraları arasında yer alıyor. Mozaik kent ZeugmaGaziantep ili, Nizip ilçesinde yer alan antik şehir, Roma döneminden kalan mozaikleri ile tanınıyor. Doğanın kucağında bir düşBolu’nun yanı başında kıvrıla kıvrıla çıkan bir yolla ulaşılan Gölcük, bir minyatür göl olarak karşınıza çıkıyor. Daha büyük bir gölün yer aldığı Abant ise, keyifli bir yürüyüş yapmak, pedal çevirmek, fayton gezintisine çıkmak için ideal... Cami ve kilise bir aradaKars’ta, farklı uygarlıkları simgeleyen eserlerin bulunduğu Ani Harabeleri, en cazip tu-rizm merkezlerinden biri. Farklı uygarlıklara ait cami, kilise, kervansaray ve manastırın yer aldığı mekân tam tarihseverlere göre... Artvin’in her köyü bir yaylaArtvin’in de yüzde 51’ini yayla-lar oluşturuyor. Burada, Sahara Yaylası (Şavşat), Bilbilan Yaylası (Ardanuç), Kafkasör Yaylası’nı (Merkez) görebilirsiniz. Vadiler de bunların arkasından gelir. Tarih, oksijen ve trekking!Çanakkale ve Balıkesir arasında bulunan Kazdağları, yemyeşil doğası, tarihî kalıntıları, dereleri ve şelaleleriyle görülmeye değer bir belde.

Anadolu’nun bütün güzel evleriKarabük’e bağlı bir Karadeniz kasabası olan Safran-bolu, klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan evleriyle tanınıyor. Türkiye’de ‘Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 9 kültürel varlıktan biri... Kültürlerin kavşak noktasıMardin ve Batman arasında yer alan Hasankeyf, konum itibarıyla kültürlerin kavşak noktasında bulunuyor.

41

Page 35: 2012 Ekim / Sayı 22

42

AKTÜEL

Ayvanın faydaları çok eski çağlardan beri biliniyor. Romalılar parfümden, bala kadar her şey için ayvanın meyve ve çiçeklerini kullanmışlar. Ayvanın meyvesi gibi çekirdeği ve yaprakları da işe yaramakta boya ve kozmetik sanayinde, tıpta da ilaç yapımında kullanılmaktadır. Ayva, protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini ve demir, bakır, potasyum gibi minerallerden zengin, tohumları ise yağ ve protein içeriyor.

Çocukların büyümesini ve gelişmesini hızlandırıyor

Ayva, çocuklarda sağlığı korur, büyüme ve gelişmeyi hızlandırır. Birçok hastalığa şifa olan ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının te-davisinde faydalıdır. Her yaşta sinir sistemini güçlendi-rir, mide ve bağırsakları zararlı mikroplardan koruyarak hazımsızlık gibi sorunları önler. Cildi ve tırnakları zinde, parlak ve daha sağlıklı hale getirir.

Grip ve nezle de iyileşmeyi hızlandırır. Ayva ya da ayva suyu ishalin geçmesi için de çok faydalıdır. Meyvesi veya meyvesinden hazırlanan şurup ve komposto ishale iyi gelmektedir. Vücudun gücünü artırarak, zinde tutmaya yardımcı olarak yorgunluk ve bitkinlikten korur. Ağız koku-

sunu önler. İçerdiği vitamin ve minarelerle kalp ve damar hastalıklarından koruduğu, varisi önlediği ve varis tedavi-sine yardımcı olduğu, cinsel gücü artırdığı bildirilmektedir. Kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğinden korur. Ayva hoşafı ağızdaki yaraların iyileşmesini hızlandırır. Tereyağında pişirilen ayva, balgamı söker, kro-nik öksürüğe, solunum sistemi hastalıklarına ve bronşite iyi gelmektedir.

Ayva çiçeği kaynatılıp içildiğinde annelerin sütünü artırır, kalbi güçlendirir ve baş ağrısına iyi gelir. Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi, idrar yolu iltihaplarında iyileşmeyi hızlandırır.

Ağızdaki yaralar, boğazdaki şişlik ve ağrı için ayvanın kendisi ya da yapraklarının kaynatılıp suyu ile gargara yapılabilir.

Dudak çatlamalarını önlemek ya da iyileştirmek için de ayva çekirdekleri kaynatılıp dudaklar bu suyla yıkanabilir.

Ayva yaprakları çay gibi demlenip içildiğinde sakinleştirir ve uykusuzluğa iyi gelir.

GRİBİN İLACİ .. AYVA

Page 36: 2012 Ekim / Sayı 22

46

KUTLAMA

Hamileler ve bebeklerle ilgili ilginç inanışlar* Hamile kadının karnı sivri olursa veya ‘tatlı yiyeceklere aş ererse çocuk erkek, karnı yuvarlak veya ekşi yiyeceklere aş eriyorsa çocuk kız olur.* Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an, anne kime ba-karsa bebek ona benzer.* Hamile kadın, kuşağına yumurta koyarsa, bebek gamzeli doğar.* Anne hamileyken rüyasında asker görürse oğlu, altın görürse kız bebeği olur.* Bebeğin göbek bağı cami avlusuna gömülürse dindar, okul bahçesine gömülürse alim olur.* Aynı günlerde doğum yapmış iki annenin karşılaşması uğursuzluk getirir.* Lohusa kadının ve çocuğun yastığı altına iğne, çuvaldız, kama, bıçak konursa al basmaz.* Bebeğin kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse hırsız olur.* Bebeğin boyu ölçülürse kısa kalır.Batıl inanışların temelinde ne yatıyor?İnsanların inanmaya ihtiyacı var, bu inanışların temelinde yaşamı kontrol edebilme çabaları yatar. ‘’Batıl inanışlar geleceğe bir parça bireysel irade katma çabasından ortaya çıkar’’ diyen Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul bu inanışlarla il-gili bilgiler verdi.Tüm bunların içinde en çok kabul göreni de cinsiyeti tah-min konusunda olanları. Erkek çocuğu olmamasının boşanmalara kadar gittiği ülkemizde, erkek çocuk olması isteği ve bunun olabileceğine dair ön belirtileri yakalama ar-zusu birçok batıl inancı birlikte getirir.Batıl inançların bir kısmı da gerçek yaşantılara dayan-makta. ‘’Kırkı çıkma’’ deyimi gerçekten hem annenin hem bebeğin sağlıklı olabilmesi için dikkat edilmesi gereken bir süre olarak tıbben kabul görüyor ama bu sürede hiç evden çıkmama önerisi de biraz abartılı.

Batıl inanışların bilimsel gerçekliği var mı?Jinekolog Operatör Dr. Turgay Karakaya, sıkça karşılaşılan bu inanışlarla ilgili merak edilenleri sıraladı.* En sık sorulanlardan biri olan annenin karın şekline ya da yüz lekelerine bakarak bebeğin cinsiyetini söylemek. Bebeğin cinsiyetinin bu gibi verilerle anlaşılması bilimsel olarak gerçek değil. Bunu anlamanın geçerli yolu ultrason ile bebeği incelemek veya amniosentez (bebek kesesinden sıvı almak) ile kromozom incelemesi yapmak.* Bebeğin kordonun boynuna dolanması nedeniyle boğulması veya bebeğin kordonunu sıkarak kendi kendini öldürmesi de yanlış bilinen bir inanıştır. Bebeğin boynuna kordon dolanması normal doğumu zorlaştırır. Bebeğin doğum kanalında ilerlemesini engelleyebilir ancak bebeğin ölümüne sebep olmaz. En fazla sezaryen oranını artırır. Bebeğin kordonunu elleriyle sıkarak ölmesi ise neredeyse imkansızdır.* Sabah bulantılarının bebeğin cinsiyetiyle alakalı olduğu konusu da böyledir. Cinsiyetle bulantıların hiçbir alakası yoktur.* Hamile kadının küvete girmesinin veya hamama gitme-sinin de herhangi bir zararı yok. Ancak aşırı sıcak ortam ve aşırı sıcak su herkese olduğu gibi hamileye de zarar vere-bilir.* Eğer gebenin mide yanması başlamışsa bu durumda be-bek saç çıkarmaya başlamıştır inanışı da yanlıştır. Bu sa-dece reflüdür, genellikle 20 haftadan sonra rahim büyümesi ve yemek borusunun gevşemesiyle alakalı.* Eğer annenin yüzünde sivilce çıkarsa bebek kız olur inanışı kesinlikle doğru değildir.

Bunlar gibi yanlış bilgiler dünyanın birçok yerinde efsanel-er halinde bulunur. Zaman zaman komik ve eğlenceli ola-bilir ancak hiçbirinin bilimsel dayanağı yoktur. Bu nedenle sorularınızı doktorunuza mutlaka sorun.

Hazırlayan: Melin Kahraman

HAMİLEYKEN EDİNİLEN İLGİNÇ

BATIL İNANÇLAR

Hamileyken maymuna bakılmaz, hamile kadın cenazeye gitmez… Bu gibi batıl inançların te-melinde ne yattığını ve bilimsel bir gerçekliklerinin olup olmadığını uzmanlara sorduk.

Bu inanışların temelinde ne yatıyor, merak ediyor musunuz?

Page 37: 2012 Ekim / Sayı 22

İşte yemek yedikten sonra yapılmaması gerekenler…Sigara içmeyin: Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, yemeğin hemen ardından yakılan tek bir sigara, 10 sigara içmeye eşdeğer sayılıyor. Ve bu du-rum kansere yakalanma riski artıyor.Meyve yemeyin: Yemeğin hemen üstüne yenilen meyve, midenizin hava ile dolmasına sebep oluyor.Çay içmeyin: Türk kültürünün en önemli alışkanlıklarından biri olan yemek üstüne çay içmek de sağlık açısından faydalı görülmüyor.Yemekten hemen sonra içilen çay, demir içeren besin tüketildiyse, yemekle birlikte alınan Demir (Fe) mineralinin vücut tarafından kullanımını sınırlar.Sakın kemerinizi gevşetmeyin: Yemekten sonra kemer gevşetmek, bağırsak düğümlenmesine sebep olabiliyor.

Yürüyüş yapmayın: Yemeğin hemen ardından yapılan yürüyüş, tükettiğimiz gıdalardaki besin öğelerinin sindi-rilememesine, yani yediğimiz yemeğin fayda bakımından hiçbir anlamı kalmamasına sebep oluyor.Yürüyüşü 1 saat sonra ertelemeniz her yönden daha faydalı olacaktır.Banyo yapmayın/Duş almayın: Yemekten hemen sonra alınan duş, kan akışını el ve ayaklara doğru çoğaltıyor. Sindirim sistemi için de zararlıdır.Hemen uyumayın: Yemeğin hemen ardından uyumak da sindirim sisteminin yeterince çalışamamasına ve bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur.Ayrıca yemeğin ardından hemen uyumak kilo almanıza sebep olur.

YEMEKTEN SONRA

YAPILMAYACAK 7 ŞEYSevdiğimiz şeyler o kadar zararlı ki… Sağlığımızı korumak, sağlıklı bir hayat yaşamak bizim elimizde.

48

AKTÜEL

Page 38: 2012 Ekim / Sayı 22

Slovakya’ nın Başkenti Bratislava’ da yapılan Gen-çler Kick Boks Dünya Şampiyonasında Kick Boks Milli Takımımız tam takım katıldığı müsabakalarda 5 Altın, 7 Gümüş ve 11 Bronz Madalya kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Full Contact, Light Contact ve Semi Contact branşlarında ringe ve tatemiye çıkan sporcularımız birbirinden zorlu rakiple-rini eleyerek madalya kürsüsüne çıktı. Müsabakalar-da Altın Madalya alarak Dünya Şampiyonu olan sporcularımız,Altın MadalyaNagihan Kalyoncu 56 Kg Full ContactSeda Yıldırım 60 Kg Full ContactElif Turan 65 Kg Full ContactAbdülhamit Erol 54 Kg Full Contact

Betül Göçmez 70 Kg Full Contact

Müsabakalarda Gümüş Madalya alarak Dünya İkincisi olan sporcularımız,

Gümüş MadalyaDeniz Işık 91 Kg Full ContactÜmit Usul +91 Kg Full ContactNuri Çınar 84 Kg Light ContactNagihan Çepur 48 Kg Full ContactZehra Haspolat 52 Kg Full Contactİrem Başak Aydın +70 Kg Full ContactÖmer Kaan Nemutlu 51 Kg Full Contact

Müsabakalarda Bronz Madalya alarak Dünya Üçüncüsü olan sporcularımız,Bronz MadalyaAyşenur Topal 55 Kg Semi Contactİrem Yaman +70 Kg Semi ContactAli Öngen 94 Kg Semi ContactArif Şeyhoğlu +94 Kg Semi ContactTuğba Torlak +70 Kg Light ContactErdal Es +94 Kg Light ContactAykut Tonkal 81 Kg Full ContactEngin Doğunç 86 Kg Full ContactCafer Sevindik 75 Kg Full ContactBurak Kocatürk 60 Kg Full Contactİzzet Arabacı 67 Kg Full ContactMilli Takımımız Dünya Şampiyonasını 23 Madalya ile bitirmiştir. Millilerimizin başarısını Gençlik ve Spor

Genç Mİllİ KicK BoKs TAKiMiMiz

RİnGİ DünyAyA DAR eTTİ...

SPOR

50

Page 39: 2012 Ekim / Sayı 22

Bakanımız Sayın Suat KILIÇ telefon mesajıyla tebrik etti. Federa-syon Başkanımız müsabakaların bitiminde yaptığı açıklamada “Önce-likle Ring ve ta-temide aslanlar gibi mücadele veren bütün sporcularımı ve hazırlık kampı süresince on-larla çalışmalarıyla programlarıyla ilgilenen milli takım antrenör-lerimizi tebrik ediyorum, hepsinin alınlarından öpüyo-rum. Millet olarak morale ihtiyacımız olan şu günlerde ülkemizi en iyi şekilde temsil eden Kick Boks Genç Milli Takımı tarihi bir başarıya imza atmıştır. Bizlere ül-kemizde dualarıyla

destek olan Kick Boks Ailesinin bütün fertlerine, antrenör, hakem, idareci, sporcu ve sporcu veli-lerine teşekkür ediyorum. Bu anlamlı ve başarılı sonuçları onlara armağan ediyorum. Ayrıca Federasyonumuzun her zaman destekçisi olan ve buraya gelmemizde en büyük desteği sağlayan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Suat KILIÇ’ a ve Spor Genel Müdürümüz Sayın Mehmet BAYKAN’ a ve 21 Gün Süren Hazırlık Kampında Şampiyonada Tek Tek Sporcuları İle İlgilenen Genç Milli Takım Antrenörümüz Halis AVŞAR`a teşekkür ediyorum” dedi. Dünya Şampiyonasında müsabakalar dün itibariyle sona erdi, Genç Milli Takım Kafi lemiz yurda döndü.

Halis AVŞAR Milli Takım Antrenörü

51

Page 40: 2012 Ekim / Sayı 22

Bazı organlarımız eski zamanlarda daha mı faal-di?İnsan vücudundaki bazı organların günümüzde pek işlevleri olmamasına rağmen insanlık tarihinin başlangıcında önemli roller oynadıkları sanılıyor. Vücudumuz sanki başka şeyler de yapabilmek için yaratılmış gibidir. Örneğin çok ilginç yerlerimizde kıllar vardır, dizlerimiz olması ger-ekenden çok büyüktür, ayaklarımızda bu kadar parmağa ihtiyaç var mıdır, apandisitimiz vücudumuzda ne arıyor?

Kıllarımız ve Apandisit atalarımızdan miras

Kılların nedeninin ilk insanların duygularını sadece sesle değil hareket ve koku ile de iletmeleri olduğu sanılıyor. Vücudumuzun bazı bölgelerinde bulunan tüy ve kılların ana görevleri koku üretip özellikle erkek ve dişi arasında iletişim kurmaktı. Aynı şekilde apandisitin de başlangıçta ot yiyen atalarımızın otlarını sindirmede kullandıkları, ama zamanla otlanmaktan vazgeçtikleri için körelen bir organ olduğu sanılıyor. Yabancıların “akıl dişi” de dedikleri yirmi yaş dişleri geç çıktıkları gibi, çoğu kez problem de yaratırlar ve diş hek-imlerince derhal çekilmeleri önerilir. Aslında çiğnemede pek fonksiyonu da olmayan bu dişler bize henüz yiyeceği pişirerek yemeyi keşfedemeyen atalarımızın mirasıdır. Onların çiğ yiyecekleri yemek için daha kuvvetli bir çeneye ve dişlere ihtiyaçları vardı.

Zaten diğer bütün dişlerimiz de aynı anda çıkmazÖnce süt dişleri çıkar. Onlar döküldükten sonra ön dişler ve köpek dişleri çıkar sonra da azı dişleri. Yirmi yaş dişleri bu sırayı biraz gecikerek takip eder. Bütün bu olaylar olurk-en de çenemiz gelişmeye devam eder, ancak 20 yaşını geçtikten sonra yirmi yaş dişlerine çene kemiğimizde yer açılır.Çenemiz gittikçe daha da küçülüyor… Acaba diğer dişler de mi?İnsanlık geliştikçe yirmi yaş dişine de çenemizde o kadar az yer kalıyor, yani insanın evriminde çene gittikçe küçülüyor. Bu nedenle bazı insanlarda bu dişler hiç çıkmadan gömülü olarak kalabiliyor. Yerine tam oturamadığından çürüyebili-yor, iltihap yapabiliyor. Bir fonksiyonu olmadığından da diş hekimleri çekip almayı tercih ediyorlar.Görevleri sadece çiğnemek olmasına rağmen dişlerimizin içinde sinirler de vardır. Bu sinirler dişlerimizle ilgili acı, ağrı ve ısıyı beynimize iletirler. Yani dişimiz çürürse sinir bir problem olduğu konusunda beynimizi ikaz eder ama nedense bu ikazı diş çürüdükten, iş işten geçtikten sonra yapar, diş hekimleri de o dişi kurtarmak için önce sinirini alırlar.

yİRMİ yAŞ DİŞİMİz nİçİn Geç çiKiyoR? KillARiMiz Ve APAnDİsİT ATAlARiMizDAn MİRAs ...

AKTÜEL

52

Page 41: 2012 Ekim / Sayı 22

Hassas dişler: Hassas dişlere sahip olanlar için dondurma yemek, bizim hoşlandığımız gibi zevk ver-ici değildir. Dişinizin ince mine tabakasının altı dentin denen bir maddeden oluşuyor. Dentin ise doğrudan dişin yumuşak çekirdeğine (sinirlerin yer aldığı pulpa boşluğu olarak bilinir) giden borucuklar ve mikroskobik kanallardır. Borucukların ayrıca sıvı içerdiğini söyleyen California Üni-versitesi Koruyucu ve Restoratif Diş Bilimleri Bölümü’nden Grayson W Marshall, “Bu akışkan sıvıdaki herhangi bir hareket pulpa boşluğundaki sinirleri harekete geçiriyor ve bu da keskin bir acıya neden oluyor” dedi.Mide yanması, ekşimesi: Kahve, çok yağlı ve baharatlı yiyeceklerin yol açtığı mide yanması ya da ekşimesi olarak bilinen şikayet hazımsızlık ağrısıdır. Yemek borunuzda keskin bir yanma hissi oluşur. Kings College London School of Medicine’dan Prof. Dr. David Arm-strong, mide yanmasının mideden sızan asitin yemek borusunu geri dönmesiyle oluştuğunu söyledi.Bu hastalığa eğilimli olan insanlar, mideler-inin üstündeki sfinkter (Açılma, açma, gevşetme ya da kapama, sıkma görevi olan halka şeklindeki kas) kasında bir güçsüzlük hissederler. Bu kas sayesinde midedeki güçlü asitler güvenli bir şekilde içeride tutu-luyor. Midenizin iç astarı bu asitlerin sindirim etkisine karşı dirençliyken, yemek borusu o kadar güçlü değildir. Mideniz yandığında hissettiğiniz acı, mide asitinin gırtlağınızın

içini yakmasıyla oluşuyor. Hatta, uzandığınız za-man, asit boğazınızın içini yıkayabilir.yüz kızarması: Başkalarının önünde gülünç duruma düşme, yetersizlik ya da başarısızlık duyguları sizi utandırabilir. Utançtan dolayı yüzünüz kıpkırmızı olur. Utanç, bizi bunaltır ve bu “dövüş ya da kaç” prensibini tetikler ve vücu-dumuz korkuyla savaşmak ya da ondan kaçmak için adrenalinle şarj olur.Adrenalin, kaslara bol oksijen desteği sağlamak için kalbin hızlı çarpmasına yol açar. Fakat, bu bizim daha sıcak hissetmemizi sağlar. Kendimizi serinletmek için, terleriz ve kan cilt yüzeyinde-ki kılcal damarlara doğru akar ve kızarmaya neden olur. Yüzümüzde daha fazla kan damarı olduğundan yüzümüz kızarır.Diğer birçok stres türü de kızarmanıza yol açar. Kızarmaya başladığınızda bunu durdurmak zor-dur. Londra’dan Dr. Michael Sinclair, “Bir kez

kızardığınızda, diğerlerinin önünde zayıf göründüğünüzü düşünerek bir çoğunuz daha fazla utanıyor ve kızarıyor” dedi.Mide gurultusu: Karnınız açken midenizden ge-len guruldama sesi, mideniz tarafından çıkarılmaz ve aç olduğunuz için olmaz. Borborigmus (Barsak gazlarından ileri gelen karın gurultuları) olarak bilinen bu ses, ince bağırsağının üst kısmında oluşuyor. Bağırsak kaslarınız yiyecek ve içeçekleri aşağıya doğru götürürken, sıvılaşmaya başlayan yiyeceklerden sızar. Mideniz boş olduğunda ses, büyük bir titreşimli boşluk gibi çıkar.

İnsAn VücuDunun GİzeMlİ 12 RefleKsİ

Mideniz guruldadığında, titrediğinizde, parmaklarınızı çıtlattığınızda, mideniz ekşidiğinde, burnunuz aktığında, kaşındığınızda, bir yeriniz çürüdüğünde ya da su topladığında veya avuç içiniz terlediğinde neler oluyor?

BBc focus dergisinde yer alan haberde, vücudumuz günlük fonksiyonlarını yerine get-irirken arkasında yatan mekanizmanın nasıl işlediğini anlatıyor. İşte bu mekanizmalardan bazıları:

54

AKTÜEL

Page 42: 2012 Ekim / Sayı 22

Kaşıntı: Böcek ısırığından kurdeşene, size rahatsızlık veren kaşıntıdan kurtul-mak için kaşınmaktan daha iyi yol yoktur. Kaşınma, vücudumuzdaki parazitleri ve diğer yabancı nesneleri uzaklaştırmanın bir yoludur. Hiç kimse, hatta en pop-üler nörobilimciler dahi kaşıntının nasıl oluştuğunu geçtiğimiz günlere kadar bilm-iyordu.Şimdi, Minnesota Üniversitesi’nde yapılan araştırma, cevabı ortaya çıkardı: Kaşıma omurilikteki normalde kaşınma hissini beyne gönderen sinir hücreler-ini kapatıyor. Böcek ısırmasından dolayı kaşındığınızda, ciltteki hücreler histamin isimli kimyasal salıyorlar. Yakınındaki sinir hücreleri histamine tepki veriyor ve sinyali omuriliğe gönderiyor. Buradan da beynin talamus (beynin geri kalanı tarafından sinir sinyallerinin okunmasını kolaylaştıran tercüman olarak görev yapıyor) bölgesine gönderiliyor. Talamus sinyali kaşınma duyusu oluşturan serebral kortekse bilişsel ve duyuşsal aktivitelerin gerçekleştiği beyin bölgesine iletiyor.Araştırma ekibi, maymunların ayaklarına histamin enjekte ederken, omurilikler-indeki bireysel hücrelerin aktivitesini görüntüledi. Hücreler, enjeksiyonu farketti ve derhal sinyal göndermeye başladı. Fakat araştırmacılar, enjeksiyon bölges-indeki cildi kaşıdıklarında bu aktivitenin azaldığını ya da engellendiğini gördüler.Burun akması: Soğuk algınlığı, aler-ji, baharatlı yiyecekler gibi şeyler nasıl burnunuzun akmasına yol açar? Nor-mal olarak, burnunuzdaki zar vücuda giren ajanları, mikropları engellemek için mukus (sümük) üretiyor. Bur-nun her gün bir litre sümük ürettiği tahmin ediliyor. Fakat, bazı uyaranlar sümük üretimini daha da artırabiliyor. Örneğin, soğukalgınlığı geçiriyorsanız, vücudunuza saldıran virüsleri durdurmak için ekstra sümük üretiliyor ve sümüklerle bu virüsler dışarı fışkırtılıyor. Soğuk hava çok küçük filizleri ya da burun boşluğunuzun iç duvarındaki ince tüyleri mahvediyor. Normalde bu tüyler sümüğü boğazınızdan aşağıya geri sürükleyip götürüyor. Fakat sıcaklık düştüğünde bu tüyler çalışmıyor ve sümüğün bu-run deliğinizden akmasına izin veriyor.Alerjiler de aynı etkiye sahip. Akciğerlere giden alerjenleri durdurmak için burun sümük üretimini artırıyor. Baharatlı yiyeceklerde durum biraz daha farklı. Kırmızı biberde bu-lunan kapsaisin, doğal bir burun tıkanıklığını giderici ilaçtır. Burnunuzdaki mukusu inceltir ve akışkan hale getirir.su toplama (fıska): Rahat olmayan ayakkabılar, genel-likle ayağınızda bir ya da iki yerde su toplanmasına ned-en olurlar. Su kabarcığı, derinin katmanları arasında sıvı birikmesi sonucu oluşuyor. Sık rastlanan fakat genellikle küçük yaralardır. Ayak derisinin basınca ve sürtünmeye maruz kaldığı her yerde oluşabiliyor. Genellikle bu su kabarcığı, lenf (Lenf damarlarında dolaşan, berrak, şeffaf, alkali, açık sarı renkte sıvı) ile doludur. Ancak, elinize çekiçle vurduğunuz zaman oluşan kabarcık, kan damarını çatlatabilir ve daha koyu kan kabarcığı oluşturabilir.

Parmak çıtlatma: Çoğumuz parmaklarımızı çekerek ya da kıvırarak çıtlatma sesini duymaya çalışırız. Sadece parmaklarınız değil, dirseğiniz, dizleriniz, boynunuz ve hatta göğüs kemiğiniz çıtlayabilir.Peki bu sese neden olan nedir? Kemiklerinizin hızlıca yuvasına girmesi ya da çıkmasından çok, parmaklarımızda, iki kemiğin birleştiği yerde bir bağlantı kapsülü var. Bu kapsülün içinde kemiklerin hareketleri sırasında buraları yağlayan bir sıvı vardır. Parmaklarımız gerilince ve eklem yerlerimiz düzleşince bu kapsül de gerilir. İçindeki sıvının basıncı azalır ve gaz kabarcıkları patlamaya başlar. İşte kulağımıza gelenler bu seslerdir. Güney Karolina Duke Üniversitesi’nden ortopedi uzmanı Farshid Guilak, “Çıtlatma tüm eklemlerimizin içindeki yağlayıcı snovy-al sıvıdan çözülen gaz kabarcıklarının şekillenmesiyle oluşuyor” dedi.Eklemi germek, eklem içindeki sıvının basıncını azaltır ve gaz kabarcıkları görünmeye başlar. Kabarcıklar hızlıca pat-lar ve çıtlama sesi duyulur. Fakat, kabarcıkların sıvı içinde tekrar oluşması zaman alır. Bu nedenle aynı parmağınızı tekrar tekrar çıtlatamazsınız.Annenizin uyarılarına karşılık, çıtlatmanın eklem iltihabına ya da diğer hasar türlerinden birine yol açtığı konusunda bilimsel bir delil bulunmuyor.Terleyen avuç içleri: İş başvurusu için bekleme ya da sıkışık trafikte bekleme gibi stresli durumlar, avuç içinizi nemli yapıyor.

55

AKTÜEL

Page 43: 2012 Ekim / Sayı 22

Amsterdam’da VU Üniversitesi’nden Prof. Dr. Eco de Geus, korku ve endişenin amigdal adı verilen beynin bir bölümündeki duygusal devreleri harekete geçirdiğini söylüyor. Bu sırasıyla beyindeki ve omurilikteki bir dizi sinir hücresini harekete geçiriyor. Sinirler omurilikten akciğer, kalp ve ter bezleri gibi değişik organlara gidiyor. Gerçekten vücudunuzdaki tüm ter bezlerinden eşit olarak terlersiniz. Ellerinizi böyle nemli hissetmenizin nedeni avuç içlerinizde daha yüksek yoğunlukta ter bezi bulunmasıdır. Santime-trekare başına 500 ter bezinden, tipik bir avuç içinde or-talama 40 binin üzerinde ter bezi bulunuyor.Kramp: Kaslarınızı düğümleyen ağrı verici bir durumdur. Genellikle baldırları etkiler, ancak ayaklarınızın tabanına ve hatta esnediğiniz zaman çenenizin altına da kramp girebilir. Kaslarınız aşırı kısaldığında ya da kendi etrafında büküldüğünde kramp oluşuyor. Bu durum çeşitli neden-lerden dolayı olabiliyor. Yoğun egzersiz boyunca, laktik asit gibi kimyasalların inşası kramplara yol açan spazma (kasların istemdışı kasılması) yol açabiliyor. Daha çok uzun mesafe koşucularında ve yüzücülerde meydana geli-

yor. Kas hareketlerini kontrol eden sinyaller taşıyan ele-ktrolitlerin seviyesinin ve kalsiyum ve potasyumun düşük olması ise krampları tetikliyor.

çürükler (morluklar): Çürükler, yaralanma bölges-indeki dokuların içindeki hasar gören damarlardan kan sızmasıyla oluşuyor. Çürük koyu kırmızı, sonra siyah, mavi, sarı, yeşil ve ayrıca kahverengiye dönüşerek, ölü kan dereceli olarak farklı renklerdeki maddelerin içine doğru çözülüyor. Bazı insanlarda çürükler diğerlerinden daha kolay oluşur, çünkü onların kan damarları daha ince ve narindir. Ayrıca, bu durum kan akışını azaltan aspirin gibi belirli ilaçları kullananlarda da olabiliyor.Gözlerin seyirmesi: Birçok insan hayatlarının bazı noktasında acayip, istemdışı kas seğirmesiyle karşılaşmıştır. Fakat belki bunların en rahatsız edeni göz kapaklarının seyirmesidir. Bunun nedeni nedir?Genelde, bunlar iyi huyludur. Bu duruma stres ve yor-gunluk da neden olabiliyor. Göz kapağını kontrol eden kaslar küçük ve çok hassastır. Stres, yorgunluk ve ka-fein gibi uyaranlar bu kasların titreşmesine yol açıyor. Titreşimler fazla olunca gözde sinir sistemiyle ilgili istemdışı seyirmeler oluyor. Diğer nedenler arasında ise aşırı kafein alımından oluşan titremeler, bilgisayar ekranı karşısında uzun süre vakit geçirme ve hatta uzun süreli kontak lens takılmasından meydana gelen kaşıntı yer alıyor. Bu durum normal olarak geçicidir. Kendi kendin-ize uygulayabileceğiniz tedavi yolları var. Daha az kahve içmek, göz damlası kullanmak ve daha fazla dinlenmek gibi yöntemler göz seyremesini azaltır.Çok belirgin ve uzun süreli göz seyremesi daha ciddi bir nörolojik hastalık belirtisi olabilir. Bu durum çok nadirdir.

AKTÜEL

56

Page 44: 2012 Ekim / Sayı 22

çürüme İhtimali olan Bölgelere Dolgu yaptırarak çürükten Korunabilir miyiz?Hayır. Sağlam bir organı çürüyecek diye kopartıp al-mak mümkün değildir. Diş korumada en etkin önlemin dişleri fırçalamakla alınacağını tekrar hatırlatalım.Dolgu nasıl yapılır?Günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu sade-ce dişe tutunur, yapışmaz. Bu nedenle diş hekimleri dolgu yaparken bazı tutucu önlemler alırlar. Bu önlemler özel tutucu oyukların hazırlanmasıyla mümkün olur. Dolgu yaparken ana kural olarakiyi bir kavite (oyuk) hazırlanır; ve dişe yapılacak dol-guyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır.Hangi Dolgu Maddeleri seçilir?Dolgu maddesini seçerken diş hekimleri maddenin arka dişlerde çiğneme basıncına dayanabilmesini; ön dişlerde mümkün olduğunca fark edilmemesini; dişe ve diş özüne zarar vermemesini göz önüne alırlar. Şimdi sizlere birkaç tip dolgu maddesi hakkında bilgi vermek istiyoruz:1.Amalgam Dolgular (Metal Dolgular)Çok dayanıklı ve ekonomik bir dolgu maddesidir; fakat görünümü estetik değildir.

İçinde % 70 gümüş, % 23 kalay, az miktarda bakır ve çinkodan oluşan tozun cıva ile karıştırılmasıyla hazırlanır. Karışım diş hekimi tarafından hazırlanan oyuğa yığılır ve dolgu birkaç saatte sertleşir.

2.Kompozit (diş renginde dolgu);Estetik dolgu mad-deleridir

3. İnlay onlay Dolgu;İnlaylar döküm, dolgulardır. Dolgu için şekillendirilmiş oyuğun (kavite) ölçüsü alındıktan sonra,

laboratuvarda altın veya porselenden hazırlanır ve dişe yapıştırılır. Özel teknik ve çok hassas çalışma ge-rektirirler. Kompozit dolgular;Bu dolguların en büyük avantajları es-tetik olmalarıdır. Ayrıca bu dolgu-lar dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekler, kırılmaları ve sıcaklık geçmesini engeller. Kompozitler, yalnızca çürükleri restore etmek için değil, dişlerin rengi-ni ve biçimini değiştirerek kozmetik etkileri için de kullanılabilmektedirler.Kompozitlerde de artık aynı seansta polisaj işlemi yapılabilmektedir.

Ancak çok büyük restorasyonlar ya da çok diş için yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole çağırıp varsa gerekli düzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon açısından çok daha iyi olacaktır.

Bu materyallerle ön dişlerde çok büyük kayıplar res-tore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli olmalarının bu restorasyonların ömrünü uzatacağının da anlatılması gerekmektedir.Aşınma nedeni ile restore edilmiş dişlerde daha çok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya çok sert olma-yan diş fırçaları önermek ve fırçalama yöntemlerinde düzeltmeler yapabilmelerini sağlamaktır. Günümüzde en çok tercih edilen dolgu şeklidir.

İnlay onlay Dolgular;Ağızda çürük temizlendikten sonra alınan ölçü üze-rinde laboratuarda hazırlanan blok halindeki porselen dolgu hassas bir şekilde yerine oturtulduktan sonra özel adhesive sistemler ile yapıştırılır. Bu şekilde hazırlanan inlay dolgu, porselenin yüksek dayanım gücüne sahiptir, cilası yüksek ısıda yapıldığından za-manla bozulmaz, rengi değişmez, yandaki kontak diş ile adaptasyonu ve diş eti uyumu çok daha hassas bir şekilde hazırlanabilir. Porselen dolgular üstün estetik özelliklere sahip olmasının yanında hijyen, dayanıklılık ve hassas adap-tasyonu sayesinde estetik diş hekimliği uygulamaları arasında önemli bir yere sahiptir.

DİŞ DOLGULARI

58

SAĞLIK

Page 45: 2012 Ekim / Sayı 22

Malzemeler :• 75 gr. margarin• 750 gr. ince doğranmış dana eti• Tuz• Karabiber• 250 gr. (2 orta boy) soğan• 250 ml. (1 su bardağı) et suyu• 1/2 demet maydanoz Hazırlanışı:Ön hazırlık olarak soğanı piyaz`da olduğu gibi doğrayın. Maydanoz`u ince olarak kıyın. Et suyunu bir kapta bir taşım kaynatıp, bir kenara alın. Margarini harlı ateşte bir tavada eritin. Yağ kızınca etleri tavaya ilave edin. Tuzunu ve biberini ser-pip, sık sık karıştırarak, etleri sote edin. Etler hafi f renk almaya başlayınca soğanı katın ve yine sık sık karıştırarak, soğanlar pembeleşinceye kadar, yaklaşık 3 -4 dakika pişirin. Sıcak olarak et suyunu il-ave edin. Bir taşım kaynatın. Kabı ateşten alın. Et soteyi önceden ısıtılmış bir servis tabağına alın. Üzerine ince kıyılmış maydanozu serpiştirip, dilediğiniz garnitür ile sıcak olarak sevis yapın.

62

YEMEK

Malzemeler:1 lt Tavuk Suyu150 gr Haşlanmış Tavuk Göğsü1 Küçük SoğanCeviz Büyüklüğünde Zencefi l4 Çorba Kaşığı Soya Yağı1/2 Demet Maydanoz2 Çorba Kaşığı Soya Sosu2 Yufka1 Havuç1 Sap Pırasa1 Çorba Kaşığı ZeytinyağıTuz, Karabiber

Hazırlanışı:Evde hazırlanmış tavuk suyunuz, yoksa bunun yerine et suyu tabletlerini de kullanabilirsiniz. Tabletleri paketin üzerindeki tarife göre 1 lt tavuk suyu elde edebilecek biçimde hazırlayın. Soğanı soyup küçük küpler halinde doğrayın. Zencefi li rendenin ince tarafı ile rendeleyin. Bir tencerede 1 tatlı kaşığı soya yağını kızdırıp soğan ve zencefi li kavurun.www.sendeyim.com/yemek-tarifl eriTavuk göğsünü çok küçük küpler halinde doğrayın. Maydanozu yıkayıp ayıkladıktan sonra ince ince kıyın. Bir kasede maydanoz, et ve 1-2 çorba kaşığı soya yağını karıştırıp soğanlı karışıma ilave edin. www.sendeyim.comTenceredeki karışımı soya sosu, tuz ve karabiberle tatlandırın.Yufkaları kareler halinde sekize bölün. Her bir kareye hazırladığınız soğanlı karışımdan doldurun. Karelerin kenarlarını su ile nemlendirin ve iç malzemeyi kapatacak şekilde birleştirip bükün. Büyük tencerede tuzlu su kaynatıp yufka bohçalarını 2-3 dakika kadar haşlayın. Haşlanmış yufkaların suyunu süzün.Havucu soyup ince şeritler halinde doğrayın. Pırasayı ayıklayıp ince şeritler halinde doğrayın. Büyük bir tencerede ka-lan soya yağını kızdırıp havuç ve pırasayı kavurun.Tavuk suyunu ekleyin. Soya sosu ve zeytinyağını ilave edin. Yufka bohçalarını ekleyip servis yapın.

DAnA soTe

eGzoTİK TAVuK çoRBAsi