Upload
others
View
13
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Öz
Konya’nın güneyinde merkeze uzaklığı 116 km olan ve Akdeniz havzası içinde yer alan Bozkır,
Konya’nın en eski yerleşimine sahip ilçelerinden biridir. Bozkır halkının büyük çoğunluğunu yerleşik
Yörük ve Türkmenler oluşturmaktadır. Bozkır gerek merkeze uzaklığı ve gerekse coğrafi şartlarından
dolayı dışarıya karşı nispeten kapalı kalmış, kendi gelenek göreneğini, kültürünü ve dil özelliklerini
muhafaza edebilmiştir. Bozkır ağzı Türk dilinin Anadolu’daki gelişimini göstermesi açısından ses, şekil
ve söz varlığı bakımından standart yazı dilinde bulunmayan birçok dil malzemesini barındırmaktadır.
Bu çalışmada Bozkır ağzında görülen belirgin ses özellikleri üzerinde durulmuştur.
•
Anahtar Kelimeler
Bozkır, Bozkır Ağzı, Ses bilgisi
•
Abstract
Bozkır, which is one of oldest settlements in Konya, located at 116 kilometres south of Konya and
situated in mediterranean basin. Most of its population consists of settled Yörüks and Türkmens. Due
to both its being far away from Konya and geographical conditions Bozkır has remained relatively
isolated that helped conserve her own traditions, culture and linguistic features. Bozkır contains many
phonetic, morphological, and verbal linguistic materials which don't exist in standart Turkish written
language, and that fact would help indicate the evolution of Turkish language in Anatolia. This study
focuses on significant phonetic characteristics of Bozkır dialect.
•
Keywords
Bozkır, Bozkır Dialect, Phonetics
* Prof. Dr., Necmettin Erbakan Üniversitesi SBBF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi. ** Yrd. Doç. Dr., Necmettin Erbakan Üniversitesi SBBF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi. Yüksek lisans öğrencisi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
Abdurrahman ÖZKAN *
Mehmet YASTI **
Bayram YANAR
592 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
GİRİŞ Türk dili tarihinde ses bilgisi farklılıkları, Türkçenin ilk yazılı eserlerinin verildiği Eski
Türkçe döneminden beri görülmektedir. Bu ses farklılıkları bazı biçim farklılıkları ile birleşerek
Türkçenin ilk ağızları olan n ve y ağızlarının oluşmasına sebep olmuştur. Ses değişmelerine
dayanan ağızlardan bir kısmı morfolojik farklılaşmalarla birlikte lehçe olarak gelişme göstermiş,
daha sonra bu ağızları konuşan Türk topluluklarının siyasi olarak güçlenmesiyle müstakil yazı
dilleri meydana gelmiştir. (Akalın 2009: 16).
Türk dilinin bilinen ilk ağız araştırmacısı Kaşgarlı Mahmud’dur. Kaşgarlı Mahmut, 11.
yüzyılda yazdığı Dîvânü Lugâti’t-Türk adlı eseriyle Türk boylarının ve Türkçenin coğrafi atlasını
ortaya koymuş, Türk boyları arasındaki başta ağız olmak üzere şekil ve anlam bakımından
farklılıkları da örneklerle delillendirmiştir. Bu eseriyle Kaşgarlı Mahmud, Türk dilinin ilk
sözlükçüsü, ilk gramercisi olduğu kadar ilk ağız araştırmacısı, ilk derlemecisi sıfatlarını da
kazanmıştır.
Kaşgarlı Mahmud’dan sonra nitelik olarak onun eserine yaklaşan bir diğer çalışmayı 17.
yüzyılda Evliyâ Çelebi yapmıştır. Seyahatnâme adlı eserinde Evliyâ Çelebi, Ahlat, Amasya,
Bitlis, Bolu, Bursa, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gördes, Kars, Kayseri, Konya,
Manavgat, Maraş, Tokat, Trabzon Van gibi gördüğü yerler hakkında bilgi verirken aynı zamanda
bu yerlerdeki konuşulan diller ve ağızlar hakkında da örneklerle bilgi vermiştir. Bu eser de
ağızlara dayalı barındırdığı söz varlığı ile ağız araştırmacıları açısından önemli kaynak eserler
içinde yer alır.
Yukarıda adı zikredilen eserler dışında Türkçede ağızlar üzerine çalışmaların genel
itibarla 20. yüzyılın başından başlayarak günümüze artarak geldiği görülmektedir. Bu çalışmalar
içinde 1920 yılında Maarif Vekili Hars Müdürü Besim Atalay’ın yazı dilinde kullanılmayan halk
ağzındaki sözlerin derlenmesi çalışması ilk olması açısından önemlidir. Günümüzde ağız
özellikleri bütünüyle incelenmemiş bazı iller vardır. Bu iller arasında Konya da bulunmaktadır.
1907 yılında F. Giese’nin Konya bölgesinde yaptığı derlemeler Konya ağzıyla ilgili ilk çalışma
kabul edilebilir. Son dönemde sınırlı sayıda yapılan lisans tezleri ve lisansüstü tezler ile bazı
Konyalı araştırmacıların çeşitli gazete köşelerinde ve dergilerde çıkan makaleler hariç, Konya
ağzıyla ilgili geniş kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır.1 Bu çalışmalarda da genellikle Konya’nın
belirli bölgelerinin sözvarlığı üzerinde durulmuştur.
1 Wilhelm Friedrich Carl Giese 1907 yılında dönemin Konya valisi Ferid Paşa’nın yardımlarıyla bölgenin
çeşitli köylerinde ve yörükler arasında ağız araştırmaları yaparak türkü, hikâye gibi folklorik ürünleri
derlemiştir. Bu çalışmasını daha sonra Almanya’da yayımlamıştır (Karahan 1996: 336).
593 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
Ahmet Caferoğlu 1946 yılında yazmış olduğu bir makalede Anadolu ağızlarını 9 bölgeye
ayırmış, Konya ağzını da 8. grup olarak “Konya ağız bölgesi” şeklinde vermiştir (Caferoğlu 1946:
561-568). Ahmet Caferoğlu, Fundamenta’daki makalesinde ise Konya ağzını “Orta Anadolu
ağızları (Afyon’dan Elazığ ve Erzurum’a kadar)” içinde ele almıştır (Caferoğlu 1959: 239).
Tahsin Banguoğlu da Konya ağzını “Orta Anadolu ağızları” içinde göstermiştir (Banguoğlu 1980:
132-134). Leyla Karahan, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması isimli eserinde Konya ağzını
“Batı Grubu Ağızları”nın IX. alt grubunda ele almıştır (Karahan 1996:177).
Bu çalışmada Türkiye’nin en geniş yüzölçümüne sahip ili olan Konya’nın Bozkır
ilçesinin ağzı, ses özellikleri bakımından incelenmiştir.
Bozkır ilçesi, Konya’nın güneyinde merkeze 116 km uzaklıkta bulunan en eski yerleşim
merkezlerinden biridir. Konya’ya bağlı bir ilçe olmasına rağmen Bozkır, Akdeniz bölgesinin
sınırları içinde yer alır. Bölgenin genel itibarla dağlık olması, ekim yapılacak arazinin yetersizliği,
sanayisinin gelişmemiş olması dışarıya sürekli göç vermesine sebep olmuştur. Bu göçler ilk
etkisini bölge insanının sosyal yaşamında olduğu kadar dilinde de göstermiş, Bozkır’ın yerli ağzı
giderek standart Türkçeye yaklaşmaya başlamıştır. Bu yüzden insan unsurunun ömrü ve yaşadığı
çevre ile ilintili olan ağız araştırmalarının gelişen iletişim araçları vasıtasıyla hızlı bir şekilde tek
tipleşen dünyada öncelik ve önem arz ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.
Bozkır ağzı ile ilgili lisansüstü seviyede şu ana kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Bozkır ağzı ve halk edebiyatı ürünlerini konu alan çalışmalar birkaç lisans tezi veya makaleden
ibarettir.2
Çalışmada kullanılan metinler Bozkır’ın Yeniköy, Dere, Çat (Çağlayan) ve Karacahisar
köylerinden derlenmiştir. Sağlıklı veriler elde edebilmek için kaynak şahısların ileri yaşlarda
olmasına, konuşma organlarının sağlıklı olmasına ve genellikle köyünden çıkmamış kişiler
olmasına dikkat edilmiştir. Bu çalışma derleme yapılan yerlerdeki kaynak şahıslardan tespit
edilen dil hususiyetleri ile sınırlıdır.
Çevriyazı Alfabesi
Derlemelerin yazıya aktarılmasında aşağıdaki çeviri yazı işaretleri kullanılmıştır:
2 Mehmet Yücel, Bozkır Yöresi Ağzı, AÜ DTCF Türk Dili Mezuniyet Tezi, Ankara 1972; Aziz Ayva,
“Bozkır (Konya) Efsanelerinden Örnekler”, Folklor / Edebiyat, 36, 2003/4, s. 333-337; Türk Halk
Kültüründen Derlemeler 2000, Ankara 2004, s. 13-20; Aziz Ayva, “Bilinmeyen Bir Âşık: Bozkırlı (Konya)
Âşık Hüseyin”, Erciyes, 313, Ocak 2004, s. 14-17; Aziz Ayva, “Efsanelerin Kol Gezdiği Şehir: Bozkır”,
Erciyes, 30 (352), Nisan 2007, s. 31-33; Aziz Ayva, “Yılan Oğlan / Bahtiyar”, Elit Bozkır, 1 (1), Eylül-
Ekim 2010, s. 72-73; Aziz Ayva, “Bozkır Ağzından Atasözleri”, Elit Bozkır, 1(4), Ekim-Kasım-Aralık
2011, s. 60-61; Aziz Ayva, “Bozkır (Konya) Halk Edebiyatından Örnekler: Efsaneler”, Bozkır’ın Dünü ve
Bugünü Sempozyumu, 12 Kasım 2006, Konya 2007, s. 279-284: Bayram Yanar, Ilgın İlçesi Balkı ve Geçit
Köyleri ile Bozkır İlçesi Yeniköy Köyü Ağzı Çalışması, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü, Lisans Bitirme Tezi, Konya 2015.
594 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
ā Uzun a ünlüsü
á Düz, geniş, yarı art (/a/-/e/ arası) ünlü
Ç Patlayıcı, yarı tonlu (/c/-/ç/ arası) diş eti ünsüzü
é Kapalı /e/ (/e/-/i/ arası) ünlüsü
ē Uzun e ünlüsü
ġ Süreksiz, tonlu, art damak ünsüzü
ī Uzun ı ünlüsü
ì Uzun i ünlüsü
ḳ Patlayıcı, tonsuz, art damak ünsüzü
Ḳ Süreksiz, yarı tonlu (/ḳ/-/ġ/ arası) art damak ünsüzü
K Süreksiz, yarı tonlu (/k/-/g/ arası) ön damak ünsüzü
ñ Ötümlü, genizsi /n/ ünsüzü (damak /n/’si)
ō Uzun o ünlüsü
ó o-u arası yarı geniş ve yuvarlak, kalın ünlü
ὄ ö-ü arası yarı geniş ve yuvarlak, ince ünlü
ȫ Uzun ö ünlüsü
P Süreksiz, yarı tonlu (/p/-/b/ arası) bir ünsüz
T Süreksiz, yarı tonlu (/t/-/d/ arası) diş eti ünsüzü
ū Uzun u ünlüsü
ŭ u-ü arası yarı kalın ünlü
ǖ Uzun ü ünlüsü
w Çift dudak /v/ ünsüzü
İki ünlü altında ikili ünlü işareti
Ulama işareti
Bozkır Ağzının Ses (Fonetik) Özellikleri
Ağız araştırmalarında yerel konuşma biçimleri esas alınmaktadır. Bundan dolayı
ağızlarda standart yazı dilinde olmayan birçok sesle karşılaşılmaktadır. Ancak bunlar standart
yazı dilindeki seslerin çeşitli ses hadiseleriyle oluşmuş şekilleri olup genellikle fonolojik değerleri
bulunmamaktadır.
1. Ünlüler
1.1. Kapalı e (é)
1.1.1. Türkçe Kelimelerde Kapalı e
Kapalı e, i-e değişikliğinin bir aşaması olup e-i arasında ön, düz, yarı geniş bir ünlüdür.
Kapalı e, genellikle Türkçe kelimelerin ilk hecelerinde görülür. Ancak çevresinde bulunan
595 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
seslerin etkisi ve hece kaynaşması gibi ses olayları sonucunda kök dışındaki diğer hecelerde de
bulunabilmektedir. Ayrıca bazı alıntı kelimelerde de seyrek olarak kullanılmaktadır.
Kapalı e'nin varlığı Türkçede dokuzuncu bir ünlü olarak her zaman tartışma konusu
olmuştur. Fonolojik bir değere sahip olan ünlü Türkçenin yazılı ilk metinlerinden itibaren çeşitli
kaynaklarda istikrarlı olmamakla beraber zaman zaman ayrı bir işaretle gösterilmiştir. Orhun
Yazıtlarında yir ve bir- kelimelerinde ünlülerin bazen yazılıp bazen yazılmaması V. Thomsen
tarafından e-i arası başka bir sesin olabileceği şeklinde yorumlanmıştır. İslâm dininin
benimsenmesiyle kullanılmaya başlanan Arap alfabesinde ise ünlüler için sadece elif, vay, ye
harflerinin olmasından dolayı bu sesin gösteriminde Arap alfabesi yetersiz kalmıştır. Bazı
araştırmacılar Arap harfli metinlerdeki bazı Türkçe kelimelerin yazımındaki imla farklılıklarını
kapalı e sesinin varlığına yormuşlardır. Besim Atalay da Dîvânü Lügâtit’t-Türk adlı eser
üzerindeki çalışmasında çift harekeli (üstün ve esre) gösterilen yazım şekillerini kapalı e olarak
kabul etmiştir. Benzer çift harekeli yazım şekilleri Karahanlı, Harezm, Kıpçak, Çağatay, Eski
Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi metinlerinde de mevcuttur (Erdem-Gül 2006: 112; Yavuz
1991: 276; Kocaoğlu 2003: 267).
Derleme yaptığımız Bozkır’ın köylerinde kapalı e ünlüsünün kullanımı istikrarlı değildir.
Bozkır ağzında kapalı e ünlüsünün e-i değişiminde daha çok i ünlüsüne yakın telaffuz edildiği
tespit edilmiştir.
keş déyi ona deriz; yō biz de öyle démezler; yasin oúundu éderiz, mevlüt oúundu éderiz; begmezi
de démin tarif idivirdiñ; yattığı yére gédecen. éyiyim éyiyim; çoà éyi baútım; mesela evel yénge
bilmezlerdi; eskileri dédiniz ya ondan dérin bunları¸işte baḳardıḳ érerdi, yérdik; ot işlerdim, ékin
işlerdim; bilemedim ġafam gédiviri hemen; vala yéğenim bilmem orasını iştene; ġari nérden geldi
bilmem; oḳur déyişin onun; yétmiş beş, yétmiş altı yaşındayın; ġırḳ béş gün yaptıḳ; benim yaşımı
bu déyivirsin ġuzum; şindi de moturulan ékerler ġari; öyle öyle géyerlerdi. eben bilir de sen
bilmen; tabi aynı şindi dağlarda ot épiy var; géçiler gendi gelirdi
1.1.2. Alıntı Kelimelerde Kapalı e
Metnimizde sadece çeşme ve şey kelimelerinde tespit edilmiştir. Standart yazı dilinde
açık e ile yazılıp söylenen bu kelimeler kapalı e ünlüsüne yakın bir telaffuz kazanmıştır: işte şu
dağlara şöyle. ġoca çéşme, ġara çal, mereler; işte ne bilecēn burlarda yabana yazıya gidip
oḳuyup şédip te şé yapmadıḳ; biraz şéyimizle şéyini biliriz; şu tabaú bu şéden geldi
596 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
1.2. Uzun Ünlüler
Bozkır ağzında genellikle standart yazı dilinde bulunan temel ünlüler kullanılmaktadır.
Türkçe olmayan kelimelerin birçoğundaki uzun ünlüler kısa telaffuz edilmektedir. Bölge ağzında
görülen uzun ünlüler genellikle ünsüz düşmesi, hece kaynaşması, tonlama, vurgu gibi sebeplerle
ortaya çıkan ikincil uzun ünlülerdir.
1.2.1. Ses Düşmesi Sonucu Oluşan Uzunluklar
bunu pergelden çıúarīlar; ordan àorunu olsa da àoysa da onunla da bişirīdi, yaúar bi yanına orda
da bişirīlerdi; fırçe ile küreg ile döndürǖler; āşam zabah yanına varıyıñ; bir arada duruúā
bize davar güdüvirīdi; mama ne bişirīdik, yağla unu ġavırídıḳ; haydi eski zīnep yoḳsun şindi
didim; tüfeği daḳardın muhtarıḳā dağ dağ gezerdin; aha yiter ġāri ay ġuzum yoḳ; ay ġafal
nöğürecēn alacān ya. ġonyaya git ev yapsana yav; şu ēmiz “ev” var, bacası var; altına da ateşi
yaúardıà, üstünde bişirīdig; onu üğündügden keri ēmize lazım olduğunda peynir çökeriz; ilazım
olduğunda úomposto bişirīyiz; adamın biri de öküz satar gibi ȫle şindiki gibi vardıḳları yire oğlan;
àöñüllü evlendig ōlum; bὄle gençlik yav, senin gibiykene yav.
1.2.2. Hece Kaynaşması Sonucu Oluşan İkincil Uzunluklar
şó gördüğünüz aşşā, gördüğünüz yirlerden; nerde görecēñ, üç çocuġ anası olasıya yandaydım;
dēğmenden gelirdi; bayā dört beş kere viridi de.
1.2.3. Alıntı Kelimelerdeki Uzun Ünlüler
varıdı tabī cānım; àarşıdakine baúarıñ yāni. yāni musāfir için yaradılmışdı yāni; amān şimdi
bīşi söyleyemem; şó dağların üstü, şórlar bizim. şórlarda hāla çoà bağımız varıdı
1.3. Ünlü Uyumları
1.3.1. Kalınlık-İncelik Uyumu
Bozkır ağzında standart yazı dilinde uyum dışında kalan bazı kelime ve eklerin kalınlık-
incelik uyumuna girdiği gözlemlenmiştir. Özellikle standart yazı dilinde uyuma aykırı olarak
kullanılan +ki aitlik eki ile -ken zarf-fiil eki gibi birimler de kalınlık-incelik uyumuna girmektedir.
1.3.1.2. İlerleyici Benzeşme Yoluyla
Kelime içindeki seslerden birinin kendisinden sonraki sesi etkileyerek çıkış yeri ve biçimi
bakımından tamamen ya da kısmen kendisine benzetmesi olayına ilerleyici benzeşme adı verilir.
Bozkır ağzında standart Türkçede uyumsuz kullanılan bazı kelime ve eklerde ilerleyici
benzeşmeyle ünlü uyumu sağlandığı tespit edilmiştir.
597 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
o şó yanlardaúı vardı; birazcıú su yula mu yula ilave ederiz; yoğurT dökeñ yoğurd ula çalañ
sırlı yoğ udu bizde; hanàını isterse yaparız; ya dedeyin varıḳana burada; deden ilen bī arada
yatırıdıḳ; tam toplarḳana iki çizi üç çizi topladıḳ; birbirini tanıyıp ġonuşması öte bete yoğ udu;
nişanlılıyḳa filan hiç ġonuşmazlardı; nohut, mercimek, fasılya; ġaramandağı gelir; ġonyadağınlar;
haydı baḳayın ne ġonuşuvirecen; sahıbını gördü mü; önünde bahça var, önünde suyu var; bahça
yarısını yaptırdıḳ
1.3.1.3. Gerileyici Benzeşme Yoluyla
Bir kelimede yer alan seslerden sonraki sesin önceki ses ya da sesleri çıkış yeri ve biçimi
bakımından tamamen ya da kısmen kendisine benzetmesi olayına gerileyici benzeşme adı verilir.
Bozkır ağzında standart Türkçede uyum dışında kalan birçok kelime tabanında ve eklerinde bu
benzeşmeyi görmek mümkündür:
dağdan çiğdem olur, navruz olur, hepi olur. burda güzün bile olur navruz; sapan biz de yoÚ da
pulluÚ omar ağan da var; fırçe ile küreg ile döndürǖler; nöğürecen de yasaḳ iden ya nabacan da.
Şu örneklerde ise gerileyici benzeşmeye bağlı uyum değişmesi görülür: ben
mehemsemem de hamuru yuğururlar; sonracıma buynuzu olurdu; àıldan duúuma, onu giyerdig;
gelmeyeni bi de nebetçi yaparlardı; torunu varıdı ona çığırdım; ben yörüyemen siğirtsen varırım
birden; ben onun iltisiyim.
1.3.1.4. İki Yönlü Benzeşme Yoluyla
Deden ile almanyaya barabar gittik.
1.3.2. Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu
Türkçede kelimenin ilk hecesinde düz ünlü bulunuyorsa sonrasında düz ünlü; yuvarlak
ünlü bulunursa devamında ya düz-geniş, ya da dar yuvarlak ünlüler gelebilir. Bugün standart yazı
dilinde düzlük-yuvarlaklık uyumu dışında kalan birçok kelime ağızlarda düzlük-yuvarlaklık
uyumuna uydurulmaktadır.
onu da çekeriz hamır gibi olur. hamıra àarıştırıyız; hamırını yuğuruñ; dağa armıda gitmiş imiş
biz sonra yaptıḳ şu havızı filā; şu tavıḳ yilelerinden boyarlar ımış; tavıḳların yileklerinden cığa
yaparlardı. bürümcek dirlerdi; bir avıç çıtlıġ, bir avıç üzüm; ameliyet olduydu ġontrula gitti; şurda
soğurdu çökerdi çamırı; yağla unu ġavırıdıḳ; şindi moturlar ılan getiriyiz; dedem ırahmetli
öleceğinde bi doġtura götürmüşler niren ağrır dimiş doġtur. doġtur usan bil dimiş yani; ben bilmeñ
yavrım.
598 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
1.4. Ünlü Türemesi
Ünlü türemesi, Türkçede söyleyiş kolaylığından kaynaklanan bir hadise olup seslerin
kendi yapıları ve birbirleriyle olan etkileşimi sonucu ortaya çıkan ses olayıdır. Türkçede kelime
başında, içinde ve sonunda ünlü türemesi görülür.
1.4.1. Kelime Başında Ünlü Türemesi
Ön ses türemesi, bir kelimenin ilk sesinin önüne başka bir sesin veya hecenin
getirilmesiyle gerçekleşen ses olayıdır. Türkçede ön ses düşmesi veya türemesi söyleyiş kolaylığı
sağlamak için gerçekleşen ses olayı olup genellikle yabancı dillerden Türkçeye girmiş
kelimelerde görülür. Türkçede daha çok sızıcı ve akıcı sesler arasında gelişen düzensiz bir ses
olayıdır.
ırasıḳ hoca varıdı onun udu. ırasıḳ hoca, tefig hocanın biladeri; ilaf söylemeyi bile bilmeñ ben;
ileğende yoğurūduú; ilazım olduğunda úomposto bişirīyiz
1.4.2. Kelime İçinde Ünlü Türemesi
İç ses türemesi, kelimeyi oluşturan ilk ve son ses arasında söyleyiş kolaylığı meydana
getirmek için ünsüzler arasında türeyen ünlüdür. Türkçe ve alıntı kelimelerde görülen bir ses
olayıdır.
tabi amıcam var; demin itdig dediàodu itdig azıcıà.
1.4.3. Kelime Sonunda Ünlü Türemesi
Türetmeye herhangi bir neden olmadan söyleyiş kolaylığı meydana getirmek kaygısıyla
kelimenin anlamını, yapısını değiştirmeden kelimenin sonuna bir ses ya da hece eklenmesi
olayına son ses türemesi denir.
ya dedeyin varıḳana burada.
1.5. Ünlü Düşmesi
Ünlü düşmesi, Türkçede seslerin kendi özelliklerinden kaynaklandığı gibi komşu seslerle
de ilgilidir. Türkçede düzensiz biçimde görülen ünlü düşmesi, genellikle vurgu ile
ilişkilendirilmiştir (Karaağaç 2013: 673). Bozkır ağzında da ünlü düşmesinin kelime başında ve
içinde gerçekleşen örnekleri görülmektedir.
1.5.1. Ön Ünlü Düşmesi
Metinde ön ünlü düşmesi tespit edilmemiştir. Ancak bugün standart yazı dilinde sıcak
olarak kullanılan kelimenin hem sıcak hem de başındaki ünlü düşürülmeden asli şeklinin
kullanıldığı görülmüştür: ısıcaḳça egmeğimizi
1.5.2. İç Ünlü Düşmesi
şimdi gidemez olduà, àurudu orlar; gördüm ben burdan; o orda tabi işçi oldu
599 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
Bozkır ağzında yalıñız kelimesinin orta hece ünlüsünün düşürülmeden asli şekliyle
kullanıldığı belirlenmiştir: şindi yalıñız düğün günü giyer. yalıñız biz usta
1.6. Ünlü Değişmeleri
1.6.1. Ünlü Daralması
Ünlü daralması, yanlarındaki ünsüzlerin daraltıcı özelliğinden dolayı a, e, o, ö ünlülerinin
a>ı, o>u, e>i, ö>ü şeklinde daralması olayıdır. Ağızlarda yaygın olarak görülen ses olayının
Bozkır ağzında da örnekleri mevcuttur:
bizim halamın torunu varıdı ona çığırdım; ben turist idim beni pulisler yaḳaladı; yini yini
ġonyadan gelenler bişiler yapcaz diyi oğraşıp dururlar; şindi moturlarılan getiriyiz; hamırını
yuğuruñ; üç beş ġuruş da maış viriler;
-mA olumsuzluk eki standart yazı dilinde y ünsüzünün etkisiyle –mI şeklinde ünlüsü
daralır. Ancak metinde bir yerde daralmadığı belirlenmiştir.
aġlına gelmeyor işte.
1.6.2. Ünlü Genişlemesi
Ünlü genişlemesi, kelime içindeki ı, i, u, ü ünlülerinin çeşitli nedenlerle boğumlanma
nitelikleri yönünden geniş a, e, o, ö ünlülerine dönüşmesi olayıdır.
i>e değişmesi
yağlı bişe “pişi” diriz, bişe diriz, yağlı diriz.
u>ὄ değişmesi
àarelleriz. ondan keri bὄğün uyuduñ, mayasını àoñ; şindi şunun bὄyüğü varıdı; taa bὄyükleri var;
ġaḳamadım bὄğün işte elē; şindi hὄkümet, o, bu, muhdar kestiler
u>ó değişmesi
Standart yazı dilinde u’lu olan bazı kelimelerin başında ya da ilk hecesinde bulunan
ünlünün Bozkır ağzında ó (o-u arasında bir sesle) ile telaffuz edildiği tespit edilmiştir.
işte óğraşıñ. amān şimdi bişi söyleyemem; tabi tabi óğraşırlar. şindi köyde burda óğraşırlar da;
o da yóúardadur; şó gördüğün, bütün şó gördüğün mewkü; şó dağların üstü, şórlar bizim. şórlarda
hāla çoà bağımız varıdı; o şó yanlardaúı vardı.
1.6.3. Ünlü Düzleşmesi
Kelime içinde bir dudak ünlüsünün özelliğini yitirerek düz ünlü hâline gelmesine
düzleşme adı verilir.
gelmeyeni bi de nebetçi yaparlardı; onu da çekeriz hamır gibi olur. hamıra àarıştırıyız; dağa
armıda gitmişimiş; hamırını yuğuruñ; biz sonra yaptıḳ şu havızı fila; şu tavıḳ yilelerinden
600 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
boyarlarımış; tavıḳların yileklerinden cığa yaparlardı. bürümcek dirlerdi; bir avıç çıtlıġ, bir avıç
üzüm; şurda soğurdu çökerdi çamırı; àavıtın içine àatarlardı; ben bilmeñ yavrım; yağla unu
ġavırıdıḳ; çıbığı dikerler, çıbıú olur
1.6.4. Ünlü Yuvarlaklaşması
Türkçede bir kelimede yer alan düz ünlünün, yanındaki ünsüzlerin ya da yuvarlak
ünlülerin etkisiyle yuvarlaklaşması olayına ünlü yuvarlaklaşması denir.
şó gördüğün, bütün şó gördüğün mewkü; awcularıdı. abilerini de awcuydı, giderlerdi; işte musāfir
gelirdi; ne dedin gücüğ üke anamız ölüvirmiş; birazcıú su yula mu yula ilave ederiz; yoğurT dökeñ
yoğurd ula çalañ; sırlı yoğ udu bizde
1.6.5. Ünlü İncelmesi
Ünlü incelmesi, kelimedeki bazı ünsüzlerin etkisiyle ünlülerin kalın sıradan ince sıraya
geçmesidir.
ilan milan bilmen; nohudu, misiri, buğdayı àavurulardı; zabaha àadar peg üyümeñ yani; dört
dene köy bi olurduḳ; siz torna dirsiniz àalebe “galiba” seramig cinsine de burda daraà bu.
1.6.7. Ünlü Kalınlaşması
Kelimedeki ince ünlülerin yanlarındaki ünsüzlerin ya da kalın ünlülerin etkisiyle kalın
sıraya geçmesine ünlü kalınlaşması denir. Bozkır ağzında bu ses olayının örnekleri tespit
edilmiştir.
getiriñ, çığnañ. buyur? vardı; begmezi de üzümü getiriñ, çığnañ; begmezi şıranaya dökerdik
çıynardık; şu zobayı ataşlayıvirdim; sahıbını gördü mü; birazcıú su yula mu yula ilave ederiz;
yoğurT dökeñ yoğurd ula çalañ; sırlı yoğ udu
2. Ünsüzler
2.1. Ünsüz Türemesi
Ünsüz türemesi, Bozkır ağzında kelime başında, içinde ve sonunda bazı kelimelerde
görülmüştür:
2.1.1. Kelime Başında Ünsüz Türemesi
İkilemelerde tespit edilmiştir:
eğirmeç meğirmeç yoú; üzüm müzüm bulurlar
2.1.2. Kelime İçinde Ünsüz Türemesi
davar olsun, deve, ġoynun. “koyun”; eveller millet çay bilmezimiş. begmez içtīni diriymiş; bȫle
gençlik yav, senin gibiykene yav.
601 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
2.1.3. Kelime Sonunda Ünsüz Türemesi
yarından keri cumay ertesi gün
2.2. Ünsüz Düşmesi
Bir dil biriminin ortadan kalkması olayına düşme adı verilir. Ses düşmesi, seslerin kendi
özellikleri kadar komşuluk yaptıkları seslerle de ilgilidir. Ses düşmeleri Türkçede ön, iç ve son
ses düşmesi olmak üzere üç şekilde görülür (Karaağaç 2013: 342).
2.2.1. Kelime Başında Ünsüz Düşmesi
Ön ünsüz düşmesi, bir kelimenin ilk ses ya da hecesinin düşmesi olayıdır. Ön ses düşmesi
Türkçede sızıcı ve akıcı sesler arasında gerçekleşen düzenli olmayan ses olayıdır. Bozkır ağzında
tespit edilen ön ünsüz düşmesi şunlardır:
eski sarı elīn diyi neye didiler; he rumlar yaşarımış da àayri àaç üz sene evelisi; bin doàuz üz
atmış sekizden iki bine úadar; tahlili yapmışlar heral gine bişi mi buldular
2.2.2. Kelime İçinde Ünsüz Düşmesi
Bir kelimenin içinde bulunan seslerden veya hecelerden birinin düşmesi olayıdır.
heP elinle àazañ, àazmayla àazardıú. böyle çit mit yoğudu; burda tefig hoca varıdı tanın mıydı?
ha benim öz dayım o işte. ha öz dayım o tefıġ hoca; ömer benim ismim. ömer üstün. aTmış yedi;
bin doàuz üz atmış sekizden iki bine úadar; evel fırın yoğudu, bozàırdan gelirdi; dayima yoúa
“yufka” yirdig; dur sulayıvéreyin de sıúıñ yoúayı ; yāş elli seKiz aTmışa varıyor.
tabi elli, atmış sene öncesi ağaçtı; o zamanki hökümet maf itti ortalığı maf itti.
2.2.3. Kelime Sonunda Ünsüz Düşmesi
Türkçede özellikle ağızlarda sık görülen bir ses olayı olup kelimenin sonunda yer alan
sesin düşmesi hadisesidir.
işte oğraşıñ. amān şimdi bī şi söyleyemem; biraz oturu. oturduúdan keri buna dökeriz; şöyle bī
çöpümüz olur, çöpü batırıyız; gendimiz doúumazdıú. burda yo da başúa yirde doúurular; içine
şīler àatañ, yazañ yirmi beş otuz yoúadan; ondan bī daha da gitmedim ġāri; tahlili yapmışlar heral
gine bī şi mi buldular; bize getirilerdi biz çocuğuúā; bizimkiler de yaparlarúā öğrenmiş
2.3. Ünsüz İkizleşmesi
Ünsüz ikizleşmesi, Bozkır ağzında görülen ses olaylarından biridir. Bu olay sonunda açık
olan ilk heceler zayıflıktan kurtularak kapalı heceye dönüşmektedir.
ot işlerdig, eşşeğe yügledir; anamgil güccüglerimizden şi giyerdig; halen bizim aşşada taha var
mı bilmen; benim bὄyüğün güccüğü bi ġız varıdı; verġapdan aşşağı bilirdim; āşam çellig
oynardıḳ.
602 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
2.4. Ünsüz Tekleşmesi
Kelime bünyesindeki çift ünsüzlerden birinin düşürülmesidir. Bozkır ağzında çok görülen
ses hadisesi değildir. Birkaç örnekle sınırlıdır.
baúale ciğerbağım eveli varıdı; bunlar eveli hurunlarıñ önüne
2.5. Göçüşme
Göçüşme, kelime içindeki sesin yer değiştirmesi olayıdır. Bu ses değiştirme kelimede
anlam değişikliğine yol açmaz. Bu ses olayının Bozkır ağzında da örnekleri mevcuttur:
çanaú çölmeg işi; bizim bu çanaú çölmeg işi; insanlıà tarihine dayanır bu çölmegçiliğin tarihi
çölmegçilig éyiydi; bi tufranlarımız varıdı; àıl şavlar dirdig; àıl şavlar, yün şavlar.
2.6. Ünsüz Benzeşmesi
Ünsüz benzeşmesi, kelime içinde yan yana bulunan iki ünsüzden birinin diğerini
tamamen ya da kısmen kendine benzetmesi olayıdır. Bozkır ağzında tespit edilen örnekleri
şunlardır:
2.6.1. İlerleyici Benzeşme
2.6.1.1. Yakın İlerleyici Benzeşme
o zaman düğünner böyle işte çalġıcı getirilerdi; ġayınna “kayınla” ġaynata rahmetli oldu gitti;
yabannar oḳurduḳ. tabī çoġ oḳurduḳ yabannarı.
2.6.1.2. Uzak İlerleyici Benzeşme
Uzak ilerleyici benzeşme, bir kelimede birbirinden uzakta bulunan ve birbirinin aynı veya
benzeri olmayan iki sesten birinin diğerini kendi çıkış veya oluşum noktasına benzetmesi olayıdır
(Karaağaç 2013: 670).
ha bizlerin az yiyeceg àadaÚ yaparız; yani zabaha ġadaḳ da beglerlerimişimiş; şükür o ġadaḳ
var gine işte.
2.6.2. Gerileyici Benzeşme
àarelleriz. ondan keri böğün uyuduñ, mayasını àoñ; altını yavaçça yaúaraà onu àaynadıñ; şindi
ġatırlar şiler heP ġaḳtı; ġarnının içine ġatarlardı onu, yıkallardı gözelce; bissürü tereyağ olurdu.
2.6.2.1.Yakın Gerileyici Ünsüz Benzeşmesi
çiççiye sor, öküze sor demiş; beni demiş àoşarlar demiş, çiççi sürerler (-ftç->-tç->-çç-)
2.6.2.2. Uzak Gerileyici Benzeşme
şó laylonun altında var; onu şöyle laylona ekeriz de tohumu da; o laylunları, laylunları serdik.
603 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
2.7. Aykırılaşma
Bir kelimede yer alan seslerin çıkış yeri ve çıkış biçiminin birbirinden uzaklaşması
olayına aykırılaşma denir. Türkçede aykırılaşma genellikle alıntı, söyleniş güçlüğü çekilen
kelimelerde görülür: berber > belber, zelzele > zerzere, kehribar > kehlibar gibi(Karaağaç 2013:
669). Metnimizde bir kelimede bu ses olayı tespit edilmiştir.
ırasıḳ hoca var ıdı onun udu. ırasıḳ hoca, tefig hocanın biladeri
2.8. Ötümlüleşme
Türkçede ünsüzler ses tellerinin titreşip titreşmemesine göre ötümlü ve ötümsüz olmak
üzere ikiye ayrılır. Ötümlüleşme, kelimedeki ötümsüz ünsüzlerin yerini ötümlü karşılıklarına
bırakması olayıdır. Bozkır ağzında kelime başında, içinde ve sonunda ötümlüleşme örneklerini
bolca görmek mümkündür.
2.8.1. Kelime Başında Ötümlüleşme
ḳ> ġ
àarelleriz. ondan keri bὄğün uyuduñ, mayasını àoñ; teKrar şırasını àoñ, àaynadıñ, ondan keri alıñ,
iñdiriñ; ondan keri baÚtıÚ yağ olup gelir àaldırı döker; ordan àorunu olsa da àoysa da onunla da
bişirīdi yaúar bi yanına orda da bişirīlerdi; heP elinle àazañ, àazmayla àazardıú; öyle çit mit yoğ
udu; àaynadırdıÚ. àurudurduà àuru üzümü yirdik; sağol àuzum; köşkde falan àonuşalım; oturuñ,
buluñ, àaúmañ nolacaú; para àazanamayan àazanana; àaç sene yaşadıà gülüm, àaç sene yaşadıà;
adamı öldürmüş, àarısını almış; àayfelti yapayın mı?; àaracahisar. ne yörüg? yörüg yörüg; ġaşığa
yumurta ġoyarlardı; yimek virilerdi ġız evi; yani ġara yoluyla götürülerdi; iki ġulpu varıdı;
iytiyacımız àadarını, öyle.
k>g
gendi diyiviri sana
Şu kelimelerde ise ötümlüleşme görülmez:
kölgeye àoñ; àarelleriz. ondan keri bὄğün uyuduñ, mayasını àoñ; ondan keri àazana döker, yarın
alırdıú.
t>d
deyzeyi nerden götürecez; neyse bi dilki varmış. dilkiye demiş; daşın altına demiş nahıl çıàtın
yilelerinden depeye şöyle; iki daşın üstüne oynardıḳ. deliġanlılar fela evel çoġ oynardıḳ.
604 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
s>z
ağşam oldu mu zabaha àadar peg üyümeñ yani; bazlamayı da zobada saÇ da yaparız; zonra zonra
ben bazı düğünlere gittim; şindi zobası var, buzdolabı var; ben zabahıla şu zobayı ataşlayıvirdim;
bunları. zalata yapañ yiriz
2.8.2. Kelime İçinde Ötümlüleşme
k>g
en esgisini onu bilirim de babam doàsan iki yaşında. yoà yoà; begmezi de üzümü getiriñ, çığnañ,
ondan keri şiine toPrağını çalan; atmış beş. segsen üç. Hanım; onu begmez yapardıḳ.
istiglal marşı söylerdik
ḳ>ġ-ğ
daşın altına demiş nahıl çıàtın; iki daşın üstüne oynardıḳ. deliġanlılar felā evel çoġ oynardıḳ;
menemenden getirdiğim darağın birini getirivér; sütcü yoğ udu; ġaşığa yumurta ġoyarlardı
t>d
dayın muhdar ıdı
p>m
içine ısmanaú, şó, şu, ne idiyse.
2.8.3. Kelime Sonunda Ötümlüleşme
ḳ>ġ
en esgisini onu bilirim de babam doàsan iki yaşında. yoà yoà; àaynadırdıÚ àurudurduà àuru
üzümü yirdik; çoà oldu ya; davarcılıú yaPmadıÚ, hē ineğe baÚtıà. tabī; anamız yaparmış evel.
yaPmadıà; soà demiş, o da soà demiş; ufaà tefeg bişiler doúur umuş; iki daşın üstüne oynardıḳ.
deliġanlılar felā evel çoġ oynardıḳ.
k>g
fırçe ile küreg ile döndürǖler; siz torna dirsiniz àalebe seramig cinsine de burda daraà bu;
çökeleg yaparız; yimeg yiyelimin; ufaà tefeg bişiler doúurumuş; àaracahisar. ne yörüg? yörüg
yörüg; zabaha àadar peg üyümeñ yani.
t>d
istanbulda dörd oğlan; işte şindi avrad ister.
2.9. Ötümsüzleşme
Ötümlü ünsüzlerin yerlerini ötümsüz ünsüzlere bırakması olayına ötümsüzleşme denir.
Bozkır ağzında bu ses olayı seyrek olarak görülmektedir.
605 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
b>p
hem aPdest alırlar
d>t
bi ton taha kömür taha baharın aldım.
Tencere kelimesinde ise kelime başında ötümsüz ünsüzler arasında bir t>ç değişmesi
olmuştur: bir àaşıà şi àatañ çencereye göre
2.10. Sürekli Ünsüzler Arasındaki Değişmeler
-ñ-, -n->-ğ-
-ñ-, -n->ğ değişmesi ñ damak ünsüzünün sızılaşması sonucu oluşan bir değişmedir.
Türkçenin tarihî seyri içinde ñ ünsüzünün çeşitli nedenlerle yerini n, g, ğ, v, y ünsüzlerine bıraktığı
veya eridiği gerek tarihî metinlerden gerekse lehçe ve ağızlardan takip edilebilmektedir. Bu
değişmeler içinde en yaygınları ñ>n, ñ>g>ğ ve ñ>ğ değişmeleridir. Orhun Yazıtlarında görülen
edgüg>edgüñ, bungug>bungun, öltüg>öltüñ kullanımları bu değişimin ilk örneklerini teşkil eder
(Karahan 2011: 375). Bu değişimin Anadolu ağızlarında örneklerinin olduğunu Ahmet Caferoğlu
ve Leyla Karahan yaptıkları çalışmalarla ortaya koymuşlardır: Caferoğlu; Erzincan (gögül), Ordu
(doğuz), Balıkesir (yalgız), Uşak (sağa); Karahan ise bu değişmenin kısmen Orta Anadolu’da (
bağa, yegitden, öğüne, değiz, puğar vb.) daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu ( öğüne, dügürcü,
öğüne, yalağuz, yapsağız vb.) ile Doğu Karadeniz bölgesinde (soğra, yalağuz, oğune, bağa, sağa,
vb.) görüldüğünü ifade etmiştir (Karahan 2011: 375; Yücel 2009: 865-882).
Bu ses değişimin Bozkır ağzında tespit edilen örnekleri şunlardır: öğde saten havayı
aldırmasaú biraz salladığımızda, o àazı çıúasıya; öğceden biz bunları giyerdig; başa kim öğde
varabilecek yarış yaparlardı. kim öğde varırsa onu ödüllendirilerdi; bizim evin öğündeydi; davılla
zurnayla düğünü öğünde.
-m->-n-
şindi àazana bir süT àorduú; şindi şunun bὄyüğü varıdı
-h->-y-
àayfelti yapayın mı?
f->h-
Fırın kelimesinin hurun, furun, fırın şekilleri tespit edilmiştir.
bunlar eveli hurunlarıñ önüne; herkezin hurunuñ öñünde varıdı
-s>-ş
606 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
onların yimeği iyi olurdu da şindik boşlayıvirdi herkeş; baḳsana ġurudu herkeş baḳmadı; herkeş
üzüm begmezini elmasını verecekler; ben geldim, herkeş işçi oldu.
-v->-w-
şó gördüğün, bütǖn şó gördüğün mewkü; evel benim babam awcuy udu; hepine giderdi; awcular
ıdı. abilerini de awcuydı, giderlerdi.
-f->-v-
git git ekini vila “filan” işlemeyivirdik; çuḳurġavağı vila bilmeyom ben
Aşağıdaki örnekte ise v>f değişmesi olmamıştır:
şu saçını duTduğu gibi övkesinden (öbke >öwke>övke>öfke)
-v->-f-
àayfelti yapayın mı?
SONUÇ
Bu çalışmada veriler Bozkır’a bağlı Yeniköy, Dere, Çat (Çağlayan), Sorkun, Karacahisar
köylerinden derlenmiştir. Elde edilen verilere göre Bozkır ağzı hakkında şunları söylemek
mümkündür:
1. Bozkır ağzında en dikkat çeken hususlardan biri kapalı e’nin bolca kullanılmasıdır. e-
i arasında bir ses olan kapalı e, bölge ağzında genellikle Türkçe kelimelerin ilk hecesinde görülen
bir ses olup i’leşme temayülündedir: déyi, dériz, démezler, éderiz, éderiz, démin, yére gédecen,
éyiyim éyiyim vb.
2. Bozkır ağzında ses ve hece kaynaşması sonucu oluşan ikincil uzun ünlüler
bulunmaktadır: āşam, duruúā, şī değil, güdüvirīdi, bişirīdik, zīnep, aşşā, nerde görecēñ, olasıya
yāndaydım, dēğmenden, bayā vb.
3. Bozkır ağzında kalınlık-incelik uyumunun ilerleyici ve gerileyici benzeşme yoluyla
standart Türkçedekinden ileri olduğu belirlenmiştir: yanlardaúı, suy ula muy ula, yoğ udu bizde,
hanàını, varıḳana, yatırıdıḳ, toplarḳana, yoğ udu, nişanlılıyḳā, fasılya, ġaramandağı,
ġonyadağınlar, haydı, sahıbını gördü mü, önünde bahça var, hanàısı hanàısını üterse dii. biribirini
hanàısı yıúarsa; sapan biz de yoÚ da pulluÚ omar ağan da var, fırçe ile küreg ile, yasaḳ iden ya
nabacan da vb.
4. Bozkır ağzında damak n’si (ñ) ikinci tekil ve çoğul şahıslarda ve bazı kelime
bünyelerinde kullanılmaktadır: hazır alıñ, sağoluñ, haydiñ, zabağıla àaúañ, bile bilmeñ, buyur,
607 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
oturuñ, àardaşım buyruñ, kölgeye àoñ, seyirci diñlerdi, yalıñız, añladıviridi, añarı şöyle şu
ġavaḳlardan añarı vb.
5. Bozkır ağzında ḳ/ġ ve k/g değişimin yaygın olduğu görülmüştür. Bu değişimi
kelimenin başında, içinde ve sonunda görmek mümkündür: zabağıla àaúañ, àardaşım, kölgeye
àoñ, ġavaḳlardan añarı, acıġ işte, herkes ġaçar giderdi, başlıġ parası, eKmeg dökürler, ġuzum,
ufaġ bi harmanıdı, salçasını ġavırırız, ġoruz, ısıcaḳça egmeğimizi, bir esgilik bilirin vb.
6. Bozkır ağzında özellikle kelime başında standart Türkçede s ile başlayan bazı
kelimelerin düzenli olarak ötümlü karşılığı olan z ile telaffuz edildiği tespit edilmiştir: zabahı
bulurdum, aġşam zabah, zobayı, ondan zonra, bazlamayı da zobada, zonra, zobada şuraya ġurarız
vb.
7. Bozkır ağzında, standart Türkiye Türkçesinde düzlük-yuvarlaklık uyumunun dışında
kalan birçok kelimenin yuvarlak ünlüsünün düzleştirilerek uyuma sokulduğu gözlemlenmiştir:
çıbığı, hamır, armıda, havızı, tavıḳların, bir avıç üzüm, ġontrula, çamırı, ġavırıdıḳ, moturlarılan,
doġtura yavrım vb.
8. Bozkır ağzında kelime başında, içinde ve sonunda bazı kelimelerde ünlü türemesi
görülmüştür. l ve r ünsüzleri ile başlayan bazı kelimelerin başında ünlü türemesi tespit edilmiştir:
ırasıḳ hoca, ilaf, ileğende, ilazıma. Kelime içi ve sonunda da ünlü türemesi görülür: azıcıà,
amıcam; varıḳana.
9. Isıcak ve yalıñız kelimelerinin ünlülüleri korunmuştur: ısıcaḳça egmeğimizi, yalıñız,
şindi yalıñız.
10. Bozkır ağzında göçüşme örneklerine rastlanmıştır: çölmeg işi, çölmegçilig éyiydi,
tufranlarımız varıdı, şavlar dirdig, àıl şavlar, yün şavlar.
11. Yöre ağzında vurgu ve tonlama amaçlı ünsüz ikizleşmesi örneklerini görmek
mümkündür: eşşeğe, güccüglerimizden, aşşada, güccüğü, aşşağı, çellig. Benzeşme sonucu oluşan
ikizleşme örneklerine de rastlanır: àayınna “kayınla”, düğünnerde, yabannar, yabannarı.
12. Yöre ağzında genelde bir kurala bağlanmayan ünlü ve ünsüz değişmelerine
rastlanmaktadır. Bu tür kelimelerin hem standart Türkçede kullanılan şekilleri hem de yöre
ağzında ses değişikliğine uğramış şekilleri iç içe kullanılmaktadır. Bu durum yöre ağzının standart
608 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
Türkçeye doğru bir gelişme gösterdiğinin ispatıdır: şindi àazana, şindi, àayfelti, eveli hurunlarıñ,
herkeş, nahıl yapañ, şó gördüğün övkesinden, ekini vila işlemeyivirdik, maf itti ortalığı maf itti.
13. Bozkır ağzında Oğuz-Türkmen ağzı özelliği olan –ñ-/-n->-ğ- değişmesi bir kelimede
tespit edilmiştir. öğde saten havayı aldırmasaú biraz salladığımızda, o àazı çıúasıya, öğceden biz
bunları giyerdig, başa kim öğde varabilecek yarış yaparlardı. kim öğde varırsa onu
ödüllendirilerdi, bizim evin öğündeydi, davılla zurnayla düğünü öğünde.
Sonuç olarak, bu çalışmada tespit edilen dil hususiyetleri Bozkır’a bağlı Çağlayan, Dere,
Karacahisar ve Yeniköy’den derlenmiştir. Bölgede yapılacak daha genel çalışmalarda daha farklı
dil verilerine de ulaşmak mümkün olabilecektir. Şimdiye kadar Konya ilinin genel bir ağız haritası
çıkarılmamıştır. Gelişen ve değişen dünyada yerel söz varlıkları, fonetik ve morfolojik yapılar
yazılı ve görsel iletişimin artmasıyla hızla yok olmakta ve tek tipleşmektedir. Bundan dolayı
dillerin yerel söz varlıklarının fonetik ve morfolojik, semantik özelliklerinin tespit edilerek bir an
önce çıkarılması, kayıt altına alınması elzemdir.
Kaynak şahıs Yaş Köy
1 Zekiye Üstün 58 Çağlayan Köyü
2 Ömer Üstün 67 Çağlayan Köyü
3 Ayşe Üstün 66 Çağlayan Köyü
4 Zekiye El 80 Dere Köyü
5 Havva Dumru 60 Dere Köyü
6 Havva Çelik 82 Karacahisar Köyü
7 Hüseyin Tekin 83 Karacahisar Köyü
8 Nursel Ay 50 Yeniköy
9 Sıddık Çiçek 65 Yeniköy
10 Ayşe Durmaz 65 Yeniköy
11 Zeynep Kaya 76 Yeniköy
12 Mehmet Ay 80 Yeniköy
13 Ahmet Çelik 85 Yeniköy
Örnek Metinler
buğday. hayvanlan ekerdik. sonra motura döndük. şindi de motur ulan ékerler ġāri. biz
boşadıḳ ġāri. arpa ékerdik, buğday ékerdik, nohut ékerdik. başḳa ne ékecen burda. dağlıḳ burası
yo. şu ġarşıdağı bağlar hepsi bizimdi, ġurudu. deperlerdi, begmez ġaynadırlardı. vala işte ona
609 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
göre on beş yirmi batman yanı yedi kilo oḳġaya bi batmā dirlerdi. o da şindi ġurudu gitti bağlar.
ġaynatmayız. hiç bişe yoḳ.
he düğünner mi? aynı bȫle. çalġıcı getirilerdi. şindi boyuna çalġıcı getiriler. çalġıylan o
şīder. yah. e? bilemem. ne bileyin oğlum geçmişini. yo geçmişini bilemen. tabī ne vaḳıT oluyor.
segsen beş yaşındayın. o yaştan beri bunu biliyoz işte başḳa. he: laġabı öyleymiş. bura yiniköy
déyivirmişler. öyle at taġmışlar. şindi şurda bi suyumuz var, şurda. sarı ēlin diyorlar. o da eski
sarı ēlin déyi neye dédiler işte orasını bilmeyeceğin orayı bilemeyeceğin. tā evel bi sararlar
varmış tā yörük burda otururmuş. ona sararlar dirler imiş. şu var burda vaḳat tabī o yörüKler
geldi, geçti, giTTi. benim anamın dedesi yörüg oğlu. baḳ hesab it. babası hafız. burda tefig hoca
var ıdı tanın mıydı? ha benim öz dayım o işte. ha öz dayım o tefıġ hoca öz dayım. muammer var
ıdı o da öz dayım. yaḳın ıdı. ha ha tamam. orada bunların… (Ahmet Çelik, 85, Yeniköy Köyü)
yo. benim aġlım irdi ireli yeniköy bura. eski eskiyi bilmen. benim aġlım. ben segsen
segsen yaşındayın aġlım irdi ireli yeniköy ġonmuş bu değişmedi köyün adı. hiç ondan keri
efendim biz segsende ben bu köyde muhtarlıḳ yaptım segsende. doġsan dörde ġadar. ondan keri
ġayb ittik işte. düğünler olurdun eskiden. eskiden mesela arab yaparlardın, gelin yaparlardın
ġoca yaparlardın. ondan keri efendim mesela … şu armıt gibi yire bi tahta yahut bir desti
dikerlerdin. silah atarlardın. onu yıġmadıġdan keri çekilmezlerdin. ondan keri taġ tuġ, taġ tuġ.
işte eskiler böyle yéğen. (Mehmet Ay, 80, Yeniköy)
şéy getireyin mi? àayfelti yapayın mı? ebeye allah izin virirse birazdan gédeceğin. yattığı
yére gédecen. éyiyim éyiyim. ne köyün àuruluşu ya, ben gendi guruluşumu bildiğin yoú ki köyün
àuruluşunu bilsem. işde adamı buldunuz geldiniz? o zaman manavàatda bişi mi varıdı ya. iki
murtuyla ondan sonracıma buynuzu olurdu ya bişi mi olurdu. ordan deveyle gelirler, burda işde
àumpir, ufaà tefeg ne varısa, begmez megmez, üzüm müzüm bulurlar, giderlerdi. babam da buraa
gelmiş de, annesiyle gelmiş. annesi şī doúur umuş. annesi şī doúur umuş, àolon molon doúur
umuş, ufaà tefeg bişiler doúur umuş. yün atarmış. o zaman da burlarda àoyun moyun, şī çoğ udu
ya. buraa gelmişler. burda anamı almış. başúa avrat bulamadı mıydı ne bileyin. anamı aldı da ben
meydana geldim. başúa yerlerde gitse ne vardı. àaracahisar. ne yörüg? yörüg yörüg ben varım ya.
benim gibi bir adam çıúÀr mı? (Hüseyin Tekin, 83, Karacahisar Köyü)
evēl bi adam varımış gülüm. iki adam varımış. aydına gitmiş. aydına gétmişler. aydından
gelirke biri para àazanmış, biri àazanamamış biliyoñ mu gülüm. şey demiş, ben seni öldürecēñ
610 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
démiş para àazanamayan àazanana. şéy demiş, öldürme démiş gülüm. öldürme beni démiş.
çocuğum var, hanımım var démiş. yoÚ démiş, ben seni öldürüP paranı alacāñ démiş, öldürmüş.
öldür üsen beni démiş, çaltı dikenleri haber vérir démiş ay gülüm. àayri o adamı öldürmüş,
àarısını almış. sene geçtig keri mi ne olduğunda… seneler geçmiş çora çocuğa àarışmışlar gülüm.
ondan keri şéy demişler. bī çaltı dikeni gelmiş àadının öğünden, şöyle döner imiş, vızır vızır éder
imiş. vızır vızır éder imiş şurda, şöyle döner imiş àadının öğünde. bu ne hikmet demiş, neyi böyle
böyle démiş imiş. şéy démiş, ben démiş senin gocanı öldürdüm de démiş, haber veri çaldı
dikenleri démiş. àaç sene öğce demiş. hemen birden boşamış, ayrılmış, boşanmış, ayrılmış gülüm
be:. duyduñ mu sen? (Zekiye El, 80, Dere Köyü)
şimdi bunların çeşitleri… bazı yérde testi dir onu, bardaú dir, bizim burda da boduç dir.
ne? o dibek. ona adı üstünde dibeg o. yoú. o toúmaà, onun ula ezilir zaten. başúa bir adı yoú onun.
tamam toúu işte, toúu işte. o başúa… toúu toúu işte. toàmaú dinir àaba türkçesi işte. başúa bir şī
değil. diyen yérlerde var da bizim burda toàmaú dirler. e tabi her köyün bī şivesi olur, o şivesine
göre işte. bazı yér àaba şive, bazısı daha ince. buyur, oturuñ, àardaşım buyruñ. (Ömer Üstün, 67,
Çağlayan Köyü)
şöyle de bī çöp alırız yanımıza. bu da varyana, öğde saten havayı aldırmasaú biraz
salladığımızda, o àazı çıúasıya. değilse burdan burdan patlar. àazı çıúasıya burayı biraz sallar,
burayı bir açarız. sallar biraz biraz…onun şéyine geldi miydi, şöyle bī çöpümüz olur, çöpü
batırıyız. çöpe şöyle batırdığımızda, yağ bulaşı başladığında şöyle baúarız, biliriz. ondan keri
baÚtıÚ yağ olup gelir àaldırı döker, üzerinde yapardıú. işte. (Zekiye Üstün, 66, Çağlayan Köyü)
611 BOZKIR AĞZININ SES ÖZELLİKLERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR
KAYNAKÇA
BANGUOĞLU, Tahsin (1980), “Anadolu ve Rumeli Ağızları”, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi,
Dergah Yay., C. I, s. 132-134.
CAFEROĞLU, Ahmet (1946), “Anadolu Dialektolojisine Dair Bir Deneme”, Türk Dili – Belleten, S. 6-7
(1946), s. 561-568.
; (1955), “Anadolu Ağızlarındaki Metathese Gelişmesi”, TDAY-Belleten, 1955, TDK Yay., Ankara, s. 1-
7.
; (1958), “Anadolu Ağızlarında İçses Ünsüz Benzeşmesi”, TDAY-Belleten, TDK Yay., Ankara s. 1-11.
; (1959), “Die Anatolishen und Rumelishen Dialekte”, Fundamenta, C. I, s. 239-260.
ERCİLASUN, Ahmet Bican (2002), Kars İli Ağızları: Ses Bilgisi, TDK Yay., Ankara.
ERDEM, Mehmet Dursun – GÜL, Münteha (2006), “Kapalı e (é) sesi Bağlamında eski Anadolu Türkçesi-
Anadolu Ağızları İlişkisi”, Karadeniz Araştırmaları, S. 11, s. 111-148.
ERGİN, Muharrem (2003), Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yay., İstanbul.
GEMALMAZ, Efrasiyap (1978), Erzurum İli Ağızları, Atatürk Üniversitesi Basımevi, Erzurum.
GÜLENSOY, Tuncer – ALKAYA, Ercan (2003), Türkiye Türkçesi Ağızları Bibliyografyası, Akçağ Yay.,
Ankara.
GÜLSEVİN, Gürer (2002), Uşak İli Ağızları, TDK Yay., Ankara.
KARAHAN, Leyla (1996), Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yay., Ankara.
; (2011), “Anadolu ve Rumeli Ağızlarının En Eski Kaynaklarından Biri Gramer Kitapları”, Turkish
Studies, 6/1 Winter, s. 35-40.
KOCAOĞLU, Timur (2003), “Tarihi Türk Lehçeleri Metinlerinin Transkripsiyonlanmasında Kapalı é /
i Meselesi”, Türk Kültürü, S.483-484, Ankara, Temmuz-Ağustos 2003, s. 266-281.
KORKMAZ, Zeynep (1994), Güney-batı Anadolu Ağızları, TDK Yay., Ankara.
; (2009), “Türkiye Türkçesi Ağızlarında Dil Özellikleri-Etnik Yapı Bağlantısı ve Beklentilerimiz”,
Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı Bildirileri, TDK Yay., Ankara, s. 467-473.
KÜÇÜKBALLI, Fatih Numan-YASTI (2015), Mehmet, “Sarayönü Türkmen ve Yörük Ağızlarının
Belirgin Dil Özellikleri”, Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü
Sempozyumu 24-26 Ekim 2014, Konya, s. 453-484.
ÖZKAN, Nevzat (2013), “Karamanlı Türkçesi ve Orta Anadolu Ağızlarının Karşılaştırmalı Ses Bilgisi
Ünlüler”, Türük Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halk Bilimi Araştırmaları Dergisi, S. 1, s. 1-27.
SAĞIR, Mukim (1997), “Anadolu Ağızlarında Ünlüler”, TDAY-Belleten, TDK Yay., Ankara, s. 377-390.
; (1997a), “Anadolu Ağızlarında Ünsüzler”, TDAY-Belleten, TDK Yay., Ankara, s. 391-409.
YANAR, Bayram (2015), Ilgın İlçesi Balkı ve Geçit Köyleri ile Bozkır İlçesi Yeniköy Köyü Ağzı
Çalışması, Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Lisans Bitirme
Tezi, Konya.
YAVUZ, Orhan (1991), “Türkçede Kapalı E”, SÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, S. 6, Konya,
s. 271-306.
YÜCEL, Bilal (2009), “Türkiye’deki Göçmen Ağızlarında Görülen Kıpçak Lehçelerine Özgü ñ / G
Değişmesinin Sınırları Üzerine”, Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı Bildirileri 25-30
Mart 2008, Şanlıurfa, TDK Yay., Ankara, s. 865-883.
612 PHONETIC CHARACTERISTICS OF BOZKIR DIALECT
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BOZKIR