Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    1/101

    T. C.SELUK NVERSTES

    SOSYAL BLMLER ENSTTSFELSEFE VE DN BLMLER ANA BLM DALI

    SLM FELSEFES BLM DALI

    FRBNN KELMA BAKII

    YKSEK LSANS TEZ

    DANIMAN

    DO. DR. SMAL TA

    HAZIRLAYAN

    MUSTAFA YEL

    KONYA 2007

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    2/101

    NDEKLER

    KISALTMALAR

    N SZ1

    GR

    1. FELSEFE ..3

    2. KELM ..5

    BRNC BLM

    EPSTEMOLOJ

    3. FELSEFENN EPSTEMOLOJK YAPISI ........93.1. DUYULAR 9

    3.1.1. DI DUYULAR .. .9

    3.1.2. DUYULAR / TAHAYYL ....11

    3.2. AKIL .........14

    3.2.1. TEORK AKIL 15

    3.2.2. PRATK AKIL .19

    3.3. SEZG 21

    4. KELMIN EPSTEMOLOJK YAPISI ..........224.1. DUYULAR 22

    4.2. HABER ......24

    4.3. AKIL ......25

    KNC BLM

    METODOLOJ

    5. FELSEFENN METODOLOJK YAPISI ...........305.1. MANTIK ...30

    5.2. KIYAS ...36

    5.3. BURHN ......43

    6. KELMIN METODOLOJK YAPISI .....546.1. GRNENDEN HAREKETLE GRNMEYEN HAKKINDA

    HKM VERMEK ...54

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    3/101

    6.2. CEDEL ..64

    6.2.1. DN ALANDA AKLIN CZL ...73

    6.2.2. DN BLGLERN ZORLAMA TEVLLERLE ZAHI .81

    6.2.3. DDAYI KARIT DDA LE SUSTURMA 85

    6.2.4. DDAYI TEHDT LE DESTEKLEME/YANITLAMA .866.2.5. DN MDAFAADA AHLKDII KANITA CEVAZ VERME ..87

    SONU .....89

    BBLYOGRAFYA ..91

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    4/101

    KISALTMALAR

    A.g.e. : Ad geen eser

    Bkz. : Baknzev. : evirenmd. : Madde

    Nr. : Neredens. : SayfaSad. : Sadeletirenss : SayfalarThk. : Tahkik edents. : Tarihsizvd. : Ve dierleriA...F. : Ankara niversitesi lahiyat FakltesiD..B. : Diyanet leri BakanlK.T.B. : Kltr ve Turizm bakanlM.E.B. : Milli Eitim BakanlD.E.. : Dokuz Eyll niversitesiT.D.V. : Trkiye Diyanet Vakf

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    5/101

    ZET

    Frb slm dncesindeki en nemli filozoflardan bir tanesidir. O, Aristotelesin mantk

    klliyatndan esinlenmi ve onu Arap diline tercme etmitir. Burhn bu mantk yapnn

    temel esidir. Diyalektik (Cedel) tartmalar da burhna hazrlayc yn ile bu yapnn

    ikincil eleridir.

    Bu makale Frbnin referanslar dorultusunda kelm ilmini analiz etmeye almaktadr.

    Kelm ilmi cedel tartmalar merkeze alrken, Frb felsefesi metodoloji olarak burhn

    teorisini merkeze almtr. Frbye gre, mutlak hakikati elde etmek sadece burhn teorisi

    ile mmkndr. Filozof, kelm bilginlerinin benimsedii cedel yntemin hakikati aratrmakiin yeterli bir yntem olmadn da iddia eder. nk, bu cedel yntemin temel gyesi

    hasm/muhalifi yenmektir; kesinlii elde etmek deil.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    6/101

    ABSTRACT

    Frb who is one of the most important philosophers in the islamic thought. He inspired

    by Aristoteles logical corpus and translated it into Arabic language. Demonstration (Burhn)

    is the main element of this logical structure. Dialectic (Cedel) arguments is the inferior

    elements in this structure to prepare the demonstration, too.

    This article tries to analyse the science of the Kalam (Kelm) with Frbs references. The

    philosophy of Frb centred upon the theory of demonstration as methodology while the

    Kalam centred the dialectical arguments. According to Frb, to get the certain truth is

    possible with the only theory of demonstration. The philosopher claims that the theory of

    dialectic whom accepted the scientists of the Kalam is not a qualified method to search the

    truth, too. Because, the main aim of this dialectical theory is to knock out the adversary, not to

    attain the certainty.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    7/101

    1

    N SZ

    slm dnyas felsefe ile karlat zaman, dn ilimlerden bahsetmek

    neredeyse imknszd. Dn bilgilerin kiiden kiiye, nesilden nesile aktarm yaninakilcilik popler bir bilgi edinme vastasyd. Bu aktarmlarn neye gre ve nasl

    yaplacan belirleyen objektif kriterler de mevcut deildi. Allmn dnda

    eletirel bir tavrla, dn olsun ya da olmasn her eyi sorgulayabilen felsefe, slm

    dncesinin bu skolastik yapsn derinden sarsmtr.

    slm dnyasndaki felsef birikimi metodolojik olarak sistemletiren

    Frbdir. Frbnin kelma ve kelmc

    lara dair kanaatlerini zmlemeyiamaladmz bu aratrmamzda, kelm problemleri n plana karmaktan ziyade,

    bu ilmi yapsal olarak mtla etmeye gayret ettik. Konuya felsef bir perspektiften

    bakyor olmamz, kelm ilmine kar felsefeye duygusal bir yaknlk gsterme

    anlamna gelmemektedir. nk, sergilenen nyargl bir yaklam, objektiflik

    ilkesini ihll edecek, aratrmann ilmliini zedeleyecektir.

    Herhangi bir ilim hakknda salam kanaatler ortaya koyabilmek iin, o ilmin

    epistemolojik ve metodolojik yapsn iyi kavramak gerekmektedir. Bu nedenle,

    aratrmamzn birinci blmnde, felsefenin ve kelmn epistemolojik deer

    ltlerini ortaya koyarak, bu iki ilmin akl yapsn analiz etmeye altk. nk,

    bahsedilen ilimlerin akl yaps yani dnce retme prensipleri tespit edilmeden,

    onlarn metodolojik yaplarn incelemek mmkn deildir. Bu plan dorultusunda,

    ikinci blmde, felsefenin ve kelmn metodolojik yaplarn tahll etmeye gayret

    ettik.

    Cedel (diyalektik) ve burhn, benimsenen yntemler olmas bakmndan,

    felsefe-kelm mnsebetinin ncelikli problemleridir. Bu mlhazalarn kapsam

    alannn ok geni olmas, kaynak eitliliini de beraberinde getirmektedir. Bu

    genilik ve eitlilik, ayrntlar iinde boulma tehdidini de beraberinde

    getirmektedir. Bu nedenle, felsef ve kelm problemler zerinde fazla

    younlamadan yani epistemolojik ve metodolojik ncelii ikinci plana itmeden,

    aratrmamz neticelendirme cihetine yneldik.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    8/101

    2

    Bu ehemmiyetli konuyu zayi etmeyeceime kanaat getirerek cesaretimi

    pekitiren ve almam boyunca yardmlarn esirgemeyen danman hocam Do. Dr.

    smail Ta Beye teekkr bir bor bilirim. Ayrca, almam esnasnda

    birikimlerine mracaat ettiim Prof. Dr. Hsamettin Erdem, Do. Dr. ahin Filiz,

    Do. Dr. Bayram Dalkl ve Yrd. Do. Dr. Muhittin Uysal beylere de kranlarm

    sunarm.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    9/101

    3

    GR

    1. FELSEFEDnce tarihi boyunca insann kafasn megul eden en temel problem varlk

    problemidir. Varlkemasnn odak noktasna kendisini yerletiren insan, hem kendi

    varlnn mahiyetini ve sebebini hem de kendi dndaki varlklarn mahiyet ve

    sebeplerini bilmek istemektedir. Bu, her zmlemenin yeni soru iaretlerini de

    beraberinde getirdii nihyetsiz bir bilme abasndan baka birey deildir.

    Kainattaki dzenin ve mkemmel ileyiin sistemli bir biimde incelenmeye

    balanmas

    , mitolojik tanr

    lar

    n keyfi ekillendirmesi ile ya da tesadf eseri ortayaktna inanlan varlk hakkndaki kanaatleri deitirmitir. nsan dncesinin

    mitolojiden felsefeye geiini ifade eden bu dnsel evrim, dnce tarihinin yol

    haritasn belirleyecek olan bir kavak noktas mahiyetindedir. nsan dncesinde

    cereyan eden bu yapsal deiikliin gayesi, sorgusuz sualsiz benimsenen teolojik ve

    mitolojik retileri eletiriye tbi tutarak, dnceyi dogmatizmin otoritesinden

    kurtarmak ve hakikati hakikat olarak kavrayabilmektir.

    Sistematik yaps Grek filozoflar tarafndan ekillendirilen bu yeni dnce

    biimi, eitli dnce ve kltrler zerinde derin izler brakmtr. Etkilenimin en

    belirgin olduu alanlardan bir tanesi de hi phesiz slm dncesidir. Din

    bilgilerin kiiden kiiye, nesilden nesile aktarmnn yani nakilciliin popler bir bilgi

    edinme vastas olduu bu dnce yaps, bata metodoloji eksiklii olmak zere

    birok konuda felsef eletirilere mruz kalmtr.

    Uzun sredir demir parmaklklar arasnda muhafaza edilen kutsaln felsef

    tahlil ve tenkitlere muhatap olmas, onun kutsiyetini muhafaza telan da

    beraberinde getirmitir. Bu mdafaa hareketinin en ateli taraftarlar, sadece kendi

    sylemlerinin tanrsal iradeyi temsil ettiini iddia eden ve olaylar iman-kfr

    perspektifinde deerlendiren kelm mensuplar olmutur. Bu tr iddial yaklamlar

    felsefe ve kelm arasnda ciddi mnkaalarn cereyan etmesine neden olmutur.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    10/101

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    11/101

    5

    istenmesi yatmaktadr. Oysa, farkl problemler farkl metotlarn kullanlmasn

    gerekli klar. Frbye gre, btn metotlar birer sanattr. Doutan sahip

    olduumuz tabi bilme yeteneimiz, farkl metotlar birbirinden ayrt etmede yeterli

    deildir. Bu yzden, metodoloji bilgimizi, metot farkllklarn gsteren sanatlarla

    kuvvetlendirmeliyiz.4

    Bilgiyi kyas formunda ifade eden Frb, aratrcnn kyas yapda hem kesin

    doruya gtren art ve durumlar bilmesini, hem de dorudan saptracak, pheye

    drecek, artacak, doruya deil de onun benzerine gtrecekart ve durumlar

    bilmesini gerekli grr. Btn bunlar bilindikten sonra, varln bilgisini elde etmek

    iin ilk adm atlabilir. nk, zikredilen eylerin bilinmesi, aratrmann nasl

    yaplmas gerektiine dair kanaatleri ortaya koymaktadr.5

    2. KELM

    Dnce tarihi boyunca din ya da dinler hakknda farkl tanmlar yaplmtr.

    Bu konuda slm dncesi dini, dnya ve ahiret saadetini temin eden bir reti

    olarak kabul etmitir. Ancak bu kutsal reti, hitap ettii insana hibir zaman ak

    seik bir ekilde yansmamtr. Baz konular, zerinde farkl yorumlar

    yaplamayacak derecede ak iken; baz konularda da adeta, anlam zerinde insanabann zorunluluunu ortaya koymay amalayan bir kapallk hakimdir. Kutsal

    retinin bu epistemolojik muhtevas nedeniyle, onun temel iddialar hakknda farkl

    dnceler ortaya konulmutur.

    slm trihinde, ayn inanc benimseyen, ayn Tanrya inanan ve ou kez ayn

    gayeler iin mcadele eden bir toplumun, peygamberin vefatndan sonra, fikr ve

    siyas alanda iddetli krlmalarla birbirlerinden ayrlan eitli gruplar hlinde ortaya

    ktn grmekteyiz. Bu farkllamaya etki eden faktrleri, toplum ii ve toplum

    d etkenler olmak zere; peygamberin vefat, hilafet meselesi, i savalar, eitli

    din, dil ve kltrlerle etkileim olarak belirlemek mmkndr. htilaflarn balang

    noktas olarak peygamberin vefat alnd zaman, hayatta iken din ve siyas lider

    konumundaki peygamberin nfuzunun sorunlara birebir zm bulabilmesi, toplum

    ierisindeki farkllamalar engelleyici bir faktr olmutur. Bununla birlikte,

    4 Frb, Tahslus Sada, ss. 52-53.5 Frb, A.g.e., ss. 53-54.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    12/101

    6

    peygamber hayatta iken problem olarak grlmeyen ya da dillendirilmeyen

    meselelerin, peygamberin vefatyla birlikte oluan din ve siyas otorite boluunda

    ortaya kmas, hem toplumu ifsat etmek isteyenlerin abalarn beslemi hem de

    toplumun abucak zlmesine neden olmutur.

    Bu ihtilaflar byk lde dnyevi, siyas nedenler ile ortaya km ve

    meriyetini salayabilmek iin dini, tikd motiflere sarlmtr. Mslmanlar

    arasnda tezhr eden problemlerde nce hdiselerin gidiine gre baz zm yollar

    retilmi, grler beyan edilmi; daha sonra bunlarn doruluuna dair dinin asl

    kaynaklarndan delil aranmtr. Yani fikir nce gelmi, fikri destekleyen deliller onu

    takip etmitir. Bazen de ayn delillerden zt anlamlar ve yorumlar karanlar

    olmutur.6 Bu fikr ve siyas mnkaalar neticesinde, dine en doru manay verme

    ve onu en gzel ekilde anlatma ihtiyacndan kelm ilmi domutur.

    Frb limlerin Saym adl eserinde Aristotelesi gelenekten esinlenerek

    ilimleri tasnif etmitir. Bu tasnifte kelm ilmi, siyaset ve fkh ilmi ile birlikte pratik

    ilimler blmne dahil edilmitir. slm dncesine ait fkh ve kelm ilmini ilimler

    snflamasna dahil ederek zgn bir tavr sergileyen Frb, bu ilimlerin yaps ile

    alkal detayl mlmatlara da yer vermitir.

    Frbye gre kelm ilmi, din kurucusunun aka belirtmi olduu inan ve

    fiilleri muzaffer klmay amalayan; bu inan ve fiillere aykr olan her eyi szle

    rtmeye alan bir retidir.7 Bu tanmdan yola karak felsefe ve kelmn hareket

    noktalarn belirlemek mmkndr. Felsefe, varla dair tetkikler neticesinde

    hakikati elde etmeyi amalarken; kelm ise, din ilkelerden hareketle hakikati izhar

    etme eilimindedir. Bu kelm eilim yani din ilkelerin hareket noktas olarakbenimsenmesi, filozoflar tarafndan en ok tenkit edilen kelm prensip olmutur.8

    Frbnin yapm olduu tanm kelm ilminin hareket noktasn ortaya

    koyduu gibi bu ilmin yntemine dair ipularn da ortaya koymaktadr. Bu noktada

    kelm, din ilkeleri muzaffer klmay ve bu ilkelere kar kanlar malup etmeyi

    6

    Sarkaya M. Saffet, slam Dnce Tarihinde Mezhepler, Tura Matbaas, Isparta, 2001, s. 8.7 Frb, hsul Ulm/limlerin Saym (ev. Ahmet Arslan), Vadi Yaynlar, Ankara, 1999, s. 97.8 Bkz. Tasmail, Ebu Sleyman Es-Sicistan ve Felsefesi, Kmen Yaynlar, Konya, 2006, s. 180.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    13/101

    7

    amalayan bir mdafaa hareketidir. Mdafaa hareketinin ileyiinde, delillerin

    otoritesinden ziyade polemik dilinin kudretine bavurulmas, kelm ilmini bir

    mnkaa disiplini hline getirmitir. Bu tavr nedeniyle kelmclar cedelci olarak

    adlandrlmlardr.9 Kelm ilminin tarifinden hareketle yaplan bu izahlarn daha iyi

    tahlil edilebilmesi, epistemolojik ve metodolojik aratrmalara ncelik verilmesi ile

    mmkndr.

    9 zcan Hanifi, Frbnin ki Eseri (Frb, Fusll Meden), FAV Yaynlar, stanbul, 2005, s. 117.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    14/101

    8

    BRNC BLM

    EPSTEMOLOJ

    Epistemoloji, tm ynleriyle bilginin deerini aratrp, bilen zne ile bilinennesne arasndaki ilikinin niteliini irdeleyen felsefe daldr.10 Bu kuram, varlk

    hakknda sahip olduumuz fikirleri analiz edebilmek ve yeni bilgiler retebilmek iin

    bilginin imkn, kayna, snr ve deeri ile alkal sorgulamalar yapmaktadr. Bu

    sorgulama, sistematik olsun ya da olmasn, insanlk tarihiyle edeer bir problemdir.

    Epistemolojinin ncelikli problemi, bilginin imknn sorgulamaktr. Tarih

    sre ierisinde, sofistik ve septik yaklamlar bu tartmann merkezinde yer

    almlardr. Sofist dnrler duyu, deney ve akl ile bilginin elde edilemeyeceini

    iddia ederek mutlak rlativizmi (grecilik) savunmulardr. Septikler ise, duyular ve

    akl ile varln sadece d grnnn elde edilebileceini iddia etmilerdir.

    Bilginin elde edilmesini imknsz gren bu yaklamlarn yan sra, insann

    hakikate ulaabileceini iddia eden yaklamlar da mevcuttur. Bu retileri de

    bilginin kaynana gre tasnif etmek mmkndr. Bilgiyi elde etmenin duyular ile

    mmkn olduunu iddia edenler sansualistler; akl ile mmkn olduunu iddia

    edenler rasyonalistler; deney ile mmkn olduunu iddia edenler ampristler ve

    sezgi ile mmkn olduunu iddia edenler ise entisyonistlerdir.

    Bilginin deeri meselesinde tartlan konu, bilgi-nesne arasndaki uyumdur. Bu

    uyumun niteliine gre, bilginin gvenilirlii ve deeri tespit edilmektedir. Yalnzca

    kendi grlerinin doruluunda srar ederek, insan aklnn btn gereklere

    ulaabileceini iddia eden dogmatizm (naslk); her trl bilgiye phe ile bakan

    septisizm (phecilik); sadece fayda salayan eyleri bilgi olarak kabul eden

    pragmatizm (faydaclk) ve bilginin greceli olduunu iddia eden rlativizm

    (grecilik), bilginin deerine gre tasnif edilmi retilerden bazlardr.

    10 Gl Abdlbaki vd., Felsefe Szl, Bilgikuram md., Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 2003,s. 218.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    15/101

    9

    3. FELSEFENN EPSTEMOLOJK YAPISI

    Frbye gre, insan ruhu eitli bilgi melekelerine sahiptir. Bunlar, d

    melekeler olarak adlandrlan be duyu organyla birlikte; i melekeler olarak

    adlandrlan hayal, vehim ve hafza melekeleridir. Duyularla birlikte, akl ve sezgi de

    Frb felsefesinde bilgiye kaynaklk eden unsurlardr. Bu epistemolojik unsurlardan

    her biri, mahiyet ve deer bakmndan farkl kategorilerde ele alnmaktadr.

    3.1. DUYULAR

    3.1.1. DI DUYULAR

    Bu meleke, be duyu organlarmzdan herhangi biri vastasyla, herkese

    bilinen eyleri alg

    lad

    m

    z melekedir.11

    Herhangi bir kimsenin u anda oturmas

    yada ayakta durmas ile ilgili gzlemimiz, duyusal bilgiye bir rnektir. Bu demektir ki,

    fizk lemde bilen ve bilinen arasndaki alka duyular vastasyla salanmaktadr.

    Herhangi bir duyusunu yitirenin herhangi bir bilgisini yitireceini iddia eden12

    Aristoteles (M.. 384-322)te olduu gibi, Frb de bilgiyi duyulara

    dayandrmaktadr. O, bilginin oluumunda duyulara ykledii bu fonksiyonu net

    ifadelerle dile getirmektedir.13 Bu noktada, bilgimizin ilk konusunu duyulur nesneler

    (mahssat) oluturmaktadr.

    Frb, duyusal bilginin temininde Aristotelesin madde-form retisinden

    etkilenmitir. Aristotelese gre, duyular, duyulur nesnelerin maddesinden ekil,

    hacim ve renk gibi formlar (sret) soyutlayarak alrlar. lemeli bir yzn14 ya da

    bir mhrn, ekil alabilen yumuak bir muma bastrlmas neticesinde,15 mumun

    yzk veya mhr eklini almas, ayakkab darbesi ile amurun ayakkab eklini

    almas gibi, duyular da duyulur maddelerin formlarn maddesinden soyutlayarak

    alrlar. Her ne kadar be duyu organnn her birini rnekleme kabiliyetine sahip

    olmasa da, fotoraf makinesinin sadece formu (sret) elde etme yeteneine mlik

    11 Frb, Fusll Meden, s. 50.12 Frb, Kitabl Cem, s. 169; Aristoteles, Organon IV kinci Analitikler (ev. H. Ragp Atademir),

    stanbul, 1996, s. 49.13 Frb, Fusll Meden, s. 50; Frb, Kitabl Cem, ss. 169-170.14 Aristoteles, Ruh zerine (ev. Zeki zcan), Alfa Yaynlar, stanbul, 2000, ss. 100-101.15

    Kaya Mahmut, slm Filozoflarndan Felsefe Metinleri (Frb, Risle f menl Akl), KlasikYaynlar, stanbul, 2002, ss. 130-131; Arslan Ahmet, Felsefeye Giri, Vadi Yaynlar, Ankara,2002, ss. 104-105.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    16/101

    10

    olmas, Aristotelesin madde-form retisini daha da anlalr klmaktadr. Ancak,

    hem Aristotelesin hem de Frbnin duyusal alg alann rd eylemlerle izah etmi

    olmalar, insan duyumlama ile mekanik fotoraflama arasndaki nans ortaya

    koymas bakmndan nemlidir.

    Herhangi bir nesnenin bilgisini elde etmek istediimiz zaman, irademizi de

    kullanarak, grme melekemizi o nesneye yneltiriz. Bu duyum esnasnda bizde o

    nesneye ait bir form meydana gelmi olur. ayet, baktmz ey bir aa ise bizde de

    bir aa sreti olumu olur. Grme ii tamamlan p, grnen nesne ortadan

    kalktktan sonra, elde edilen sretler ortak duyu denilen merkeze, oradan da

    muhayyile melekesine iletilirler. Bylece bizde aa, ku ve insan gibi birtakm

    tasavvurlar olumu olur. Bunlar artk, eyadan km ve bize ait olmu

    (zihnlemi) sretlerdir. Bu sretleri, duyulur nesnelerin tesiri olmadan da

    zihnimizde canlandrabiliriz.16 Hayal ve hafza melekelerinde toplanan bu

    tasavvurlar, akln veri taban mahiyetindeki bilgi birikimleridir.

    Duyular, duyusal eyleri, yanlma ihtimli olmakla birlikte kavrayabilirler.

    Ancak bu kavray, ac ve haz veren eyi alglayabilirken, zarar ve yarar, doruyu

    ve yanl ayrt edebilecek yarg kabiliyetine sahip deildir. Ayrca, duyularn bilgisi,

    maddesi ve formu olan varlklarla snrl olduundan, snrl bir alanda edinilen bu

    snrl bilgiler duyu-st bir denetime ihtiya duymaktadr.

    Duyusal bilgi, soyut varlklar idrak etmekten ve somut varlklarn i yzn

    kavramaktan ciz olduu iin, ierikten yoksun bir mahiyet arz etmektedir. Ancak bu

    durum, duyusal bilginin gereksizlii anlamna gelmemektedir. nk, duyusal bilgi,

    bilgi seviyesinin en ilkel dzeyini temsil etmekle birlikte, bilisel hiyeraride bilgiretiminin temel kayna konumundadr.

    Herhangi bir nesneye ait edindii duyumlar mtehayyile yetisine aktaran d

    duyular, bu nesnenin bilgisi ile alkal epistemolojik fonksiyonunu tamamlamakta ve

    grevi mtehayyile yetisine devretmektedir. Mtehayyile yetisi ise, duyularn aksine,

    elde ettii bilgiler zerinde eitli ilemler yaparak birikimini akl ileyiin

    16 Olguner Fahrettin, Frb, tken Neriyat, stanbul, 1999, s. 107.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    17/101

    11

    kabiliyetine sunmaktadr. Frbye gre, duyu, tahayyl ve akldan oluan bu

    epistemolojik yapda akl zirve noktay olutururken, mtehayyile yetisi bilgiye

    kaynaklk etmekle birlikte, zellikle din bilginin oluum ve aktarmnda aktif rol

    oynamaktadr.

    3.1.2. DUYULAR / TAHAYYL

    Tahayyl kelimesi, insan yetilerden birini adlandrma maksadyla

    kullanldnda, herhangi bir eyi kendi gznde canlandrma, gznn nne

    getirme anlamlarna gelmektedir.17 Bu yeti, duyularla alglanabilen nesnelerin

    sretlerini (form), duyularn ileminden getikten sonra koruyan melekedir. Bu

    melekenin nemli bir zellii de, hem uyank iken hem de uykuda iken, duyusal

    sretlerden bazlarn bazlar ile birletirme, bazlarn ise farkl ekillerde ayrmakabiliyetine sahip olmasdr. Ancak bu ilemlerin doru ya da yanl olmas

    mmkndr.18

    Aristoteles tahayyl gcn sadece psikolojik balamda deerlendirmi, bu

    gcn bilgi ortaya koyan bir yn olmadn belirtmitir.19 Dier bir ifadeyle,

    tahayyl gc Aristoteleste sadece form alan bir yetenek iken; Frbde hem form

    alan, hem form oluturan hem de bu formlar vas

    tas

    yla insan

    eyleme sevk etmeyn olan bir yetenektir.20 Frbnin aklamak zorunda olduu bir din fenomeni ile

    kar karya olmas, kadim felsefedeki tahayyl kavramna yeni fonksiyonlar

    yklenilmesine neden olmutur. Ancak, filozofun bu yaklamn sadece dine yer

    ama abas olarak deerlendirmek, Frb felsefesinin orijinalliini gz ard etmek

    anlamna gelecektir. nk bu yaklam, dinin ve felsefenin konumlarnn

    belirlenilmesi asndan nem arz etmekle beraber, insan kavrayn biimsel

    farklln da ortaya koymaktadr.

    Tahayyl gc, ald ve oluturduu duyusal imajlar (rusm) hafzalama,

    birletirme-ayrma ve taklit etme-dntrme kabiliyetine sahiptir.21 Bu gcn

    zellikle, taklit etme-dntrme fonksiyonu Frb felsefesinde nbvvet teorisini

    17 Tokat Latif, Dinde Sembolizm, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara, 2004, s. 115.18 Frb, Fusll Meden, s. 50; Frb, El-Medinetl Fzla/deal Devlet (ev. Ahmet Arslan),

    Vadi Yaynlar, Ankara, 2004, s. 82.19

    Aristoteles, Ruh zerine, s. 160; Bkz. Tokat, Dinde Sembolizm, s. 116.20 Frb, El-Medinetl Fzla, s. 83.21 Frb, A.g.e., s. 82.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    18/101

    12

    ekillendirmektedir. Faal-Akldan Tanrya ve dier soyut eylere ait alnan aklsal

    bilgiler, bu fonksiyon sayesinde duyusal imajlara dntrlmektedir.

    Tahayyl gcnn Faal-Aklla mnasebeti nemli bir husustur. nsan akl,

    Faal-Akldan Tanrnn ve dier soyut eylerin bilgisini aynen elde edebilme

    kabiliyetine sahip iken; tahayyl gc bu bilgileri farkl biimlerde elde etmektedir.

    Faal-Akl bazen akl gc vastasyla aklsallar tahayyl gcne kadar

    ulatrmaktadr. Tahayyl gc ise onlar duyusal imajlara dntrerek almaktadr.

    Faal-Akl bazen de aklsallar semboller halinde dorudan tahayyl gcne

    aktarmaktadr. Faal-Aklla kurulan bu ikinci ittisal biiminde tahayyl gc sadece

    imaj alc konumundadr. 22

    Frb felsefesinde, felsef ve din bilginin, filozofun ve peygamberin

    konumlarnn belirlenilmesi, tahayyl kavramnn iyi analiz edilmesine baldr.

    Filozof ncelikle, felsef ve din bilgiyi epistemolojik olarak birbirinden

    ayrmaktadr. Bu ayrmn temeli akl ve tahayyl gcne dayanmaktadr. Ona gre

    felsefe, lk lkenin mahiyetini ve dier metfizik ilkelerin mahiyetlerini, akl

    alglay biimleriyle dorudan ele alrken; din ise, bu alana ait bilgileri, madd

    ilkelerden ald benzerlikler yoluyla,23 dolayl olarak ele alr. Bu noktada din bilgi,

    felsef bilginin duyusal objelere ait benzerlikler yoluyla somutlatrlmasnn bir

    ifadesidir.

    Frbye gre, din bilgi de felsef bilgi de hakikat deeri tamaktadr. Ancak,

    ortaya konulan bilginin biimsel yaps, her iki bilgi tr arasndaki farkll izhar

    etmektedir. Frb felsefesinde din bilginin felsef bilgiye nazaran bir alt etkinlik

    olarak deerlendirilmesini, peygamberin kavrama kabiliyetinin snrll ile izahetmek mmkn deildir. Bilkis, hem peygamber hem de filozof, metfizik ilkeleri

    duyusal benzerliklerin yardmna ihtiya duymadan kavrama kabiliyetine sahiptirler.

    Faal-Akl tarafndan tahayyl gcne gnderilen bilgiler zerinde taklit etme

    ve dntrme gibi hibir yetkisi olmayan, dier bir ifadeyle, aklsallar olduu gibi

    deil de duyusal imajlar hlinde elde eden bir peygamber telkkisi Frb felsefesine

    22 Bkz. Frb, El-Medinetl Fzla, ss. 83-85.23 Frb, Tahslus Sada, s. 90.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    19/101

    13

    uygun dmemektedir.24 Ancak, Faal-Akl tarafndan sunulan aklsallar, akl gc

    vastasyla alan ve bunlar tahayyl gc sayesinde duyusal imajlara dntrerek

    muhataplarna aktaran bir peygamber telkkisi, bu felsef yapya daha uygun

    dmektedir. Ayrca bu yaklam, peygamberin aklsallar olduu gibi kavrama

    kabiliyetine sahip olduunu gstermesi bakmndan da nemlidir.

    Peygamber, anlalmas zor metfizik konular, sahip olduu tahayyl gcnn

    yardmyla halkn kavrama kabiliyetine hitap edecek biimde somutlatrrken;

    felsefenin muhatap kitlesi halk (avam) olmad iin, filozofun bilgiyi somut

    formlarla ifade etme gibi bir abas da olmayacaktr. Bu durumda, din ve felsef

    bilginin farkl kategorilerde deerlendirilme nedenini peygamberin ve filozofun

    kavrama kabiliyetinin farkll ile deil, bu iki bilgi trne muhatap olan kitlenin

    kavrama kabiliyetinin farkll ile izah etmek mmkndr. Metfizik ilkeleri en

    yksek dzeyde kavrama kabiliyetine sahip olan peygamberin din bilgilerin izahnda

    duyusal benzerliklere bavurma nedenini ise, daha fazla kitleye daha etkili bir

    biimde hitap etme abas olarak deerlendirebiliriz.

    Frb felsefesinde din, felsef bilgilerin somut formlarla ifade edilmesinden

    baka bir ey deildir. Bu kabul, her trl din bilginin felsef bir izahnn da

    varolduunu ortaya koyar. ayet, din bilgiler, tahayyl gcnn taklit etme-

    dntrme ilemine muhatap olmadan ekillenmi salt duyusal formlar olarak kabul

    edilirse, bu durumda hem peygamberin dinin oluumundaki aktif rol pasifize

    edilmi olur hem de dinin felsef izahn yapmak imknsz hle gelir.

    Ksaca zetlemek gerekirse, Frb felsefesinde tahayyl teorisi, dinin ve

    felsefenin epistemolojik analizleri asndan olduka nemlidir. Bu teoriye yklenenepistemolojik fonksiyonlar kategoride zetlememiz mmkndr. Tahayyl gc

    ncelikle, d duyulardan edindii formlar, d duyularn etkisinden kurtulduktan

    sonra da muhafaza eder. Edinilen formlar zerinde birletirme-ayrtrma, taklit

    etme-dntrme gibi ilemler yapabilmesi, tahayyl gcnn bir dier zelliidir.

    Tahayyl gcnn nc ve en nemli grevi ise, d duyularn alglamaktan ciz

    24 Bkz. Frb, El-Medinetl Fzla, ss. 108-109.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    20/101

    14

    olduu aklsallara ait tahayylleri, Faal-Akl ile iletiim kuran akl gc vastasyla

    elde etmesidir.25

    3.2. AKIL

    Frb epistemolojisinde, d duyular olarak adlandrlan be duyu organyla

    balayan bilgi edinme sreci, i duyu olarak adlandrlan tahayyl gc ile devam

    eder ve akl gc (dnme yetisi) ile en mkemmel seviyeye ular. Bu hiyerarik

    dzlem ierisindeki epistemolojik safhalar birbirinden tamamen bamsz deildir.

    D duyular tahayyl gcn, tahayyl gc de dnme melekesini etkileyerek bilgi

    edinme sreci nihyete erdirilmi olur. nsan aba ile ulalabilecek en st mevki

    olan bu safhada akl gc Faal-Akl ile iletiim kurup, bilgiyi dorudan elde

    edebilme kabiliyetine sahip olur.

    Frbye gre akl, insan kabiliyetlerin en mkemmelidir.26 nk, dnce

    akl ile ortaya kar; ilim ve sanat onunla elde edilir; fiillerin gzeli ve irkini onunla

    ayrt edilir.27 Faziletlerin kefedilmesine ve temin edilmesine yarayan akl yetisine

    sahip olan insan, bu iyelik sayesinde fizk varlk leminin en st mevkiini kendisine

    mesken edinmitir.

    Varl ve varlnn devam insan iradenin snrlarn aan, sadece

    bilinebilecekeylerin bilgisine ulamak iin dnmek, teorik akl yrtmeyi; birey

    hakknda ne yapp, ne yapmayacamza karar vermek iin dnmek ise pratik akl

    yrtmeyi oluturur.28 Akl yrtme ile alkal bu ikili tasnifi Aristoteleste

    grmekteyiz. Ona gre, ilk ilkeleri dnmek, teorik dnceyi; eylemlerle alkal

    dnmek ise pratik dnceyi meydana getirir.29 Plton (M.. 427-347) ise

    akletmeyi, idealar

    ya da eylerin ilk ilkelerini dnme ve bu bilgi dorultusundahareket etme olarak ele alr.30 Frb akl teorisinde her ne kadar Aristotelesin ikili

    tasnifini benimsemi olsa da, benimsenen bu tasnifin zellikle pratik akl yrtme

    25 Bkz. Frb, El-Medinetl Fzla, ss. 82-87.26 Frb, El-Medinetl Fzla, s. 80; Bkz. Frb, Efltun Kanunlarnn zeti (ev. Fahrettin

    Olguner), K.T.B. Yaynlar, Ankara, 1985, s. 47.27 Frb, Fusll Meden, s. 51; Bkz. Frb, El-Medinetl Fzla, s. 80.28 Frb, A.g.e., ss. 42-44.29

    Atay Hseyin, Frbnin Eseri (Frb, Efltun Felsefesi), Morpa Yaynlar, stanbul, 2003, s.90.30 Frb, A.g.e., ss. 73-74.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    21/101

    15

    blmnde Pltondan da byk lde etkilenmitir. Bu durum, Frbnin siyaset

    ve ahlk felsefesinde belirgin birekilde ortadadr.31

    3.2.1. TEORK AKILFrbye gre dnce, teorik ve pratik olmak zere ikiye ayrlr. Teorik alan

    ile ilgili akl yrtmelerde, insann yap p etmesiyle bir hlden bir hle deimesi

    mmkn olmayan varlklarn bilgisi elde edilir. n tek say ve drtn ift say

    olmasna dair bilgi, teorik bilgiye bir rnektir. nk, insann saysn ift hle

    getirecek ekilde, drt saysn ise tek hle getirecek ekilde deitirmesi mmkn

    deildir.32

    Teorik akln kayna, insan hibir aratrma ve kyasa ihtiya duymadan,herhangi bir eyin varl ya da varlnn mahiyeti hakknda, insan zihninde

    doutan kll, zarur ncller olarak bulunan prensiplerdir. , tek saydr, Drt,

    ift saydr eklindeki ncller bu izahn rneklerindendir.33 Hibir ekilde kyasa

    bavurmadan, sadece doutan veya ocukluktan gelen ya da nereden ve nasl

    meydana geldii bilinmeyen bu doru, zorunlu ve kll nermeler kesin bilginin yani

    Aristoteles ve Frb felsefesinin zirve noktas olan Burhnn elde edilmesini

    salayan nermelerdir.

    34

    Grld gibi, Frb epistemolojisinde teorik akln sahip olduu bilgi iki

    ksmda ele alnmaktadr. Birincisi, insann balangtan itibaren sahip olduu, nasl

    ve nereden geldii tam olarak bilinemeyen ilk bilgiler (el-ulmul evvel); ikincisi ise,

    ilk bilgilerden hareketle yaplan aratrma ve karmlarn ortaya koyduu

    bilgilerdir.35 Teorik akl, bazen varln hem varl hem de varlnn sebebi ve

    mahiyeti hakknda kesin bilgi verirken; bazen de varln varlk sebebi ve mahiyeti

    zerinde durmamakszn sadece onun varlna ait kesin bilgiyi ortaya koyar.36

    31 Aydn Mehmet, Frbde Pratik Akl Yrtme, D.E.. Yaynlar, lahiyat Fakltesi Dergisi,Say: XXI, zmir, 2005. s. 151.

    32 Frb, Fusll Meden, ss. 51-52.33 Frb, A.g.e., ss. 72-73.34 Frb, Risle f menl Akl, s. 129; Aristoteles, kinci Analitikler, ss. 25-27.35 Frb, Tahslus Sada, s. 52; Mbahat Trker-Kyel, Frbnin erit Ul-Yakni (Frb,

    Kitbl Burhn), Atatrk Kltr Merkezi Yayn, Say: 32, Ankara, 1990, s. 75.36 Frb, Tahslus Sada, ss. 56-57; Bkz. Aydn brahim Hakk, Frbde Bilgi Teorisi, tkenNeriyat, stanbul, 2003, ss. 116-117.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    22/101

    16

    Frb, Aristoteleste olduu gibi, teorik akl bil-kuvve akl, bil-fiil akl ve

    mstefd akl olmak zere eitli geliim aamalar ile izah eder.37 Ona gre, bil-

    kuvve akl, akl veya akln bir cz (ilevi), yahut nefsin glerinden bir g, ya da

    varlklarn mahiyet ve sretlerini soyutlamaya uygun bir yetenektir.38 Bu durumda

    bil-kuvve akl, akledilirlerle aktif bir iliki ierisinde olmayan, ancak bu ilikiyi

    gerekletirme kabiliyetine sahip olan akldr. nsan dier varlklardan ayran bu

    akl, potansiyel olarak btn insanlarda mevcuttur.39

    Potansiyel bir g olarak mevcut olan bil-kuvve akl, bil-fiil akl hline

    gelebilmek iin Faal-Akln yardmna ihtiya duymaktadr.40 Frb bu durumu,

    gne ile gz arasndaki ilikiyi rnekleyerek aklamaya almtr. Bu

    rneklemede bil-kuvve akl gz, Faal-Akln katklar da gne

    konumundadr. Gzde grme zellii (kuvve), nesnede de grnme zellii

    bulunmasna ramen, her durumda grme olay gereklemez. Bu olayn

    gereklemesi iin a gerek vardr. In gz, bil-fiil gren, nesneyi de bil-fiil

    grnen hle getirdii gibi; Faal-Akl da bil-kuvve akl bil-fiil akl hline

    getirmektedir.41

    Frb her ne kadar, akletmenin kendisi ile balad ilk bilgileri, nereden ve

    nasl geldiini bilmediimiz bilgiler olarak tanmlasa da, onun epistemolojisinde bu

    ncllerin Faal-Akl tarafndan insan aklna sunulduunu grmekteyiz. Frbnin,

    bil-kuvve akln bil-fiil akl hline gelebilmesini Faal-Akln yardm sayesinde

    mmkn grmesi, bu iddiay destekler mahiyettedir.

    Frbye gre, duyu ve tahayyl gc, insan akln altyapsn oluturan

    unsurlardr. Bu safhadan sonra akl, insan zihninde balangtan beri varolan kll-zarur ncller (ilk bilgiler) vastasyla akletme eylemine balamaktadr. Bu

    balamda, dnme ve akletmenin kendisi ile balad ilk bilgilerin insan zihninde

    37 Bkz. Kaya Mahmut, slm Filozoflarndan Felsefe Metinleri (Frb, Uynl Mesil), KlasikYaynlar, stanbul, 2002, s. 125.

    38 Frb, Risle f menl Akl, s. 130.39 Frb, Kitb ri ehlil-mednetil Fzla, s. 144.40

    Frb, Uynl Mesil, s. 125; Frb, Kitb ri ehlil-mednetil Fzla, s. 144.41 Bkz. Frb, El-Medinetl Fzla, ss. 85; Bkz. Aydn brahim Hakk, Frbde Bilgi Teorisi, ss.120-121.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    23/101

    17

    hazr vaziyette bulunma nedeni de, insan akln ilevselliini ortaya karma (bil-fiil)

    amacdr.

    Makl sretlerle aktif bir iliki ierisinde olmayan bil-kuvve akln bil-fiil akl

    hline dnmeye elverili olmas, insan aklnn yapsal olarak gelimeye msait bir

    karakterde olduunu gsterir. Bu tabi yap dorultusunda, daha nce kuvve hlinde

    bulunan makllerin, akl yeti tarafndan maddelerinden soyutlanarak kavranmas ile

    hem bu dnlrler bil-fiil kavranlr hle gelmi olur hem de akl bil-fiil akl hline

    gelmi olur.42

    Felsef bilginin ortaya kt bu akl geliim aamasnda, akldaki sret ile

    varlktaki sret arasnda herhangi bir farkllk kalmamtr. Akldaki bilginin

    dardaki varla uygunluunu,43 hakikatin tezhr olarak telkki eden Frb, bilgi

    felsefesini bu zdelik prensibi zerine kurmutur. Bu noktada, akldaki tasavvur ile

    dardaki varla ait sret, akln temel prensipleri ve ilk bilgiler dorultusunda

    ayrma, birletirme ve gruplandrma ilemine tbi tutulurlar.44nsan abann zirve

    noktasna ulat bu akl ileyite nih ama, varlk ve bilgi arasndaki zdeliin

    kurulmasdr.

    Akl (bil-fiil) varlklar tasavvur ederken, ayrc zellikler barndranlar farkl

    kategoride, benzer zellikler barndranlar ise ayn kategoride snflandrr. Nasl ki,

    canllk vasf insan, hayvan ve bitki gibi varlklar canl kategorisine dahil

    ediyorsa; aklllk vasf da ayrc bir zellik olmas nedeniyle, daha nce hayvan

    ve bitki gibi varlklarla canl kategorisine dahil ettiimiz insan farkl bir alana,

    insan kategorisine dahil etmektedir. Grld gibi, canllk vasf insan tam

    olarak belirlemedii hlde, aklllk vasf onu, btn fertlerini iine alacak biimdebelirlemitir. u hususa dikkat etmek gerekir ki, ayrc ve birletirici vasflarn

    varl ne oranda belirledii iyi sorgulanmaldr. nk, bilginin mahiyeti,

    belirlenimin taml ve noksanl ile doru orantldr.

    42

    Frb, Risle f menl Akl, s. 131.43 Frb, erit Ul-Yakn, s. 55; Bkz. Frb, Kitb ri ehlil-mednetil Fzla, s. 144.44 Olguner, Frb, s. 108; Bkz. Aydn brahim Hakk, Frbde Bilgi Teorisi, s. 124.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    24/101

    18

    Akl ve varlk arasnda kurulmaya allan bu epistemolojik balantda, varla

    ait bir eksiklik, doal olarak akl tasavvurun eksikliine neden olacaktr. Nitekim,

    hareket, zaman, sonsuzluk, yoksunluk gibi varlk bakmndan eksik olan varlklar,

    aklmzda eksik sretlerle temsil edilmektedir. Bu tr varlklarn insan akl tarafndan

    tam olarak alglanamamas, onlarn kendi varlklarnn eksikliklerinden

    kaynaklanmaktadr.45

    Bu yaklamdan, en mkemmel varlk olan Tanrnn, insan akl tarafndan en

    mkemmel bir biimde bilinebilecei sonucu ortaya karlabilir. Ancak Frb,

    insan aklnn varolu tarzndan kaynaklanan eksikliin, byle bir kavray

    engellediini belirtmektedir. Bu eksiklik, insan aklnn, Yeni-Pltoncu gelenekte

    btn ktlklerin nedeni olarak gsterilen madde ve dolaysyla yoklukla i ie

    olmasndan kaynaklanmaktadr.46 Metodolojik mlhazalar blmnde detaylaryla

    tetkik etmeyi planladmz bu husus gsteriyor ki, bilen (subje) ve bilinen (obje)

    arasnda kurulan ilikide herhangi bir tarafn noksanl, bilginin noksanlna neden

    olacaktr.

    Ontolojik mahiyetinin tabi bir neticesi olarak potansiyel (bil-kuvve) akla sahip

    olan insann, bizzat kendi aba ve gayreti ile bu potansiyel kabiliyeti ilevsel (bil-fiil)

    bir mekanizma hline getirmesi mmkndr. Bu akl aamada, insan abann zirve

    noktasna ulamas durumunda akl yeni bir derece kazanr. Bu derece, insan akln

    geliim aamalarnn en yetkin mevkii olan mstefd (kazanlm) akl

    mertebesidir.

    Bil-fiil akl, varla ait soyutlamalar yaparak bilgiye ulaabilirken; mstefd

    akl herhangi bir soyutlamaya ihtiya duymadan bilgiyi elde edebilmektedir.47 nkmstefd akl, maddesiz sretlerden teekkl etmi, yaps gerei zaten soyut olan

    varlklarla ilgilenmektedir. Bu akl geliim safhalar arasndaki dier bir farkllk ise,

    bil-fiil akl aamasnda insan aba n plana karken; mstefd akl aamasnda

    Faal-Akln fonksiyonlar egemen etken olarak karmza kmaktadr.

    45

    Frb, El-Medinetl Fzla, ss. 36-37.46 Frb, A.g.e., s. 38; Bkz. Aydnl, Frbde Tanr-insan likisi, s. 47.47 Frb, Risle f menl Akl, s. 132.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    25/101

    19

    Frb kozmolojisinde, madd varlk alanna ait olan insana en yakn metfizik

    varlk, Faal-Akldr. Ayn zamanda bu akl, insan akln en son geliim dzeyi olan

    mstefd akl trnden bir akldr.48 Bu yaknlk ve benzerlik her iki akl arasndaki

    epistemolojik ilikinin temel artdr. Bu erevede elde edilen bilgi, akl bir kazanm

    olmaktan ok, Faal-Akln sezgisel bir sunumu olarak karmza kmaktadr.

    Grld gibi, insan akln geliim aamalarnda Faal-Akln etkisi briz

    biimde ortadadr. Ancak bu etkinin en youn tezhr, bil-kuvve akl ve mstefd

    akl aamalarnda ortaya kmaktadr. Faal-Akl, bil-kuvve akl aamasnda, akletme

    malzemeleri olan ilk bilgileri bil-kuvve akla vererek akl ileyiin balamasn

    salamakta; mstefd akl aamasnda ise, kiisel aba ve gayretleriyle en st

    mevkiye ulaan insan akl sezgisel bilgi ile dllendirmektedir.

    3.2.2. PRATK AKIL

    Pratik alan ile ilgili akl yrtmelerde, insann yapp etmesi ile bir hlden dier

    bir hle deimesi mmkn olan eylerin bilgisi elde edilir. Bir tahta parasn, her

    iki durumda da tahta olarak kald hlde, kare olduktan sonra yuvarlak hle gelecek

    ekilde biimlendirmenin mmkn olmasna dair edinilen bilgi, pratik akl yrtme

    ile alkal

    bir bilgidir.

    49

    Frbye gre, pratik alan k

    smen beceriyle ilgili, k

    smen dednceyle (fikr) ilgilidir. Beceri ile ilgili olan marangozluk, iftilik, hekimlik,

    denizcilik gibi maharetlerdir. Dnce ile ilgili olan ise, yapmak istediimiz eyin

    mmkn olup olmadn aratrmak, eer mmknse bu iin nasl yaplmas

    gerektii zerine dnmektir.50

    Frb felsefesinde pratik akln eylem alan insan yapp etmelerin tezhr ettii

    ay-alt lemdir. Bu lemdeki ileyiin dzenliliini pratik akln faziletleri ile elde

    etmek mmkndr. Nitekim, ehirlerin ynetimine dair siyasetle ilgili kanaatler ile

    bireysel ve toplumsal faziletin elde edilmesine dair ahlk kanaatler Frbnin pratik

    akl yrtmelerinde en fazla deinilen konulardr. Frbye gre, her insan pratik

    akl yrtmeye az ya da ok gereksinim duyar. Bazlar sadece aile ynetimi ile

    alkal akl yrtmelere ihtiya duyarken, bazlar da siyaset, ahlk gibi farkl

    alanlarla ilgili akl yrtmelere ihtiya duyarlar. Ayrca, pratik alanla alkal her akl

    48

    Frb, El-Medinetl Fzla, s. 134.49 Frb, Fusll Meden, s. 52.50 Frb, A.g.e., s. 52.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    26/101

    20

    yrtenin de fazileti elde etmesi mmkn deildir. Bu noktada sadece, faziletli ve

    erefli bir ama meydana getirme maksadyla yaplan akl yrtmeler baar ile

    neticelenir.

    Grld gibi, pratik akl yrtme, pratikeyler hakknda dnp tanma,

    lp bime, dikkatle inceleme ve sonu karma kuvveti olarak tanmlanmaktadr.

    Bu ilemde akl yrtmenin objesi, gaye deil, vasta ya da aratr. Bu niteliinden

    dolay pratik akl yrtmeyi, eitli vastalar arasnda yaplan bir tercih olarak

    deerlendirmek mmkndr.51 Nitekim Aristoteles de pratik akl yani amel hikmeti,

    faziletle ilgili fiillerden, yaplmas gerekeni ortaya karmada dnce mkemmellii

    olarak ifade etmektedir.52 Ayrca, bu akl yrtme biiminde yetkinleen kimseler

    halk (cumhur) tarafndan akll vasf ile nitelendirilmektedir.

    Pratik akln epistemolojik yapsn duyum ve tecrbe oluturmaktadr. Nasl ki,

    ilk bilgiler teorik bilginin elde edilmesinde bir ilke ise, duyum ve tecrbe de tercih

    etme veya saknma trnden dnce ve davranlarn belirlenmesinde pratik bir

    ilkedir. Frbye gre, duyu ve tecrbe verileriyle ileyen pratik akl, bu verilerin

    nicelii ve nitelii orannda kendisini gelitirme imknna sahiptir.53

    Duyu ve tecrbelerden elde edilen ncllerden bazlar, tercih edilmesi veya

    kanlmas gereken konuda kll bir hkm ortaya koyarken, bazlar da cz' bir

    ierie sahiptirler.54 Bu durum bize, pratik akln kyas yapsn yani ileyi biimini

    de vermektedir. Bu ileyite kll nerme ile cz' nerme arasnda kurulan kyas

    formu, dnce ve davranlarla alkal tercih etme ya da saknma trnden bir izah

    ortaya koyacaktr. Arzulanan, teorik bilgi ile kavrayabildiimiz en yetkin ama

    (mutluluk) olduuna gre, pratik aklla enine boyuna aratrlan da bu amacn eldeedilmesine imkn tanyan vastalardr.

    Frb felsefesinde teorik akl ile pratik akl arasndaki sk bir iliki vardr.

    Nitekim, bu iki unsurdan her biri, dierini tamamlayan bir yapdadr. Tanrnn

    varln bilen teorik akl, ayn zamanda Tanr tarafndan insana bahedilen en byk

    51 Aydn, Frbde Pratik Akl Yrtme, ss. 156-157.52

    Frb, Fusll Meden, s. 117.53 Frb, A.g.e., ss. 76-77; Frb, Risle f menl Akl, ss. 129-130.54 Frb, Fusll Meden, ss. 76-77

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    27/101

    21

    yetkinlii yani gerek mutluluu da bilebilir. Bylece, teorik akl gerek mutluluun

    mahiyetini bildirirken, pratik akl da bu mutluluu elde etmek iin gereken eyleri

    bildirir.55 Filozofun bu yaklam, teori ve pratik arasnda cereyan etmesi mmkn

    bir iletiim problemini temelinden zmektedir.

    3.3. SEZG

    Sezgi, deney ve dnmenin belli bir birikimi sonucunda birdenbire

    gerekleen bir bilme eylemidir.56 Frb epistemolojisinde de duyu, tahayyl ve

    aklla gelien bilgi edinme sreci, sezgi aamasnda zirve noktaya ulamaktadr. Bu

    en yetkin kavray aamasnda duyu ve tahayyl gc tamamen devre d kalm;

    geliim safhalarn tamamlam olan insan akl (mstefd akl) ise, Faal-Akl

    tarafndan sunulan sezgisel bilgiyi kavrama vazifesini stlenmitir.

    Frb felsefesinde sezgisel bilgi, insan aklla elde edilmesi mmkn olmayan

    soyut varlklarn bilgisinden ibarettir. Bu bilginin elde edilmesindeki en nemli rol

    Faal-Akla aittir. Baz dnrler tarafndan din literatrdeki Cebrail ile

    zdeletirilen Faal-Akl, insan akln ilevsellemesinde etken olduu gibi, bu akln

    ciz kald durumlarda da ona yardmc olmaktadr. Bu durum Frb felsefesinde

    insan akln snrlln ak biimde ortaya koymaktadr. Ancak, bu yaklamdanhareketle Frbnin sezgiye ncelik verip akl geri plana ittii sylenemez. nk

    filozof, sezgisel bilginin elde edilmesini insan akln btn imknlarn seferber etme

    artna balamaktadr.57 Bu durumda akl, sezgisel bilginin bykl karsnda dili

    tutulan bir akl deil, kendi snrlarn zorlayan ve sezgisel bilgiyi kavramaya alan

    bir akldr.

    K

    saca ifade etmek gerekirse, Frbye gre, tanr

    sal bilgi alan

    na ait olansezgisel bilgi insana iki ekilde ulamaktadr. Birincisi, geliim aamalarn

    tamamlayarak mstefd akl hline gelmi olan insan akl, bu gayretinin karlnda

    Faal-Akl tarafndan soyut varlklarn bilgisi ile ereflendirilmektedir. nsan akln en

    yetkin dzeyi olan mstefd akla sunulan bu bilgiler, hibir somutlatrmaya ve

    dolaylamaya bavurulmadan aktarlan bilgilerdir. Bu ileyite, bilgiyi elde eden

    55 Frb, Fusll Meden, ss. 82-83.56

    Hanerliolu Orhan, Felsefe Szl, Sezgi md., Remzi Kitabevi, stanbul, 1996, s. 366.57 Frb, Kitb ri ehlil-mednetil Fzla, ss. 144-145.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    28/101

    22

    filozof; elde edilen bilgi ise, felsef bilgidir. Sezgisel bilginin elde edilmesindeki

    dier yntem ise, Faal-Akln tahayyl gcne sezgisel bilgiyi aktarmasyla tezhr

    etmektedir. Tahayyl gc, elde ettii bu bilgileri ounluun yani avamn

    anlayabilecei ekilde somutlatrarak dillendirmektedir. Bu ileyite, bilgiyi elde

    eden peygamber; ortaya konulan bilgi ise, din bilgidir.58

    4. KELMIN EPSTEMOLOJK YAPISI

    Felsefede olduu gibi kelmda da bilginin mahiyeti, kayna ve deeri gibi

    problemler zerinde nemle durulmaktadr. Bu durumda, kelm bilginin mahiyetini

    daha iyi kavrayabilmek iin elde edilen bilgilerin nereden geldii, kaynann ne

    olduu iyi sorgulanmaldr. Frb felsefesinde duyu, tahayyl, akl ve sezgi olarak

    belirlenen bilgi kaynaklar, kelmclarn geneli tarafndan duyu, haber ve akl olarak

    belirlenmitir.

    4.1. DUYULAR

    Be duyu organndan her biri kendi alan ile alkal duyumlar (iitme, grme,

    koklama, tatma, dokunma) elde etme imknna sahiptir. lk dnem kelmclarn

    geneline gre, duyu organlar ile elde edilen bilgiler, haklarnda hibir

    delillendirmeye ihtiya duyulmayacak derecede kesinlik ifade eden bilgilerdir. Bubilgilerin aksini iddia etmek mmkn deildir.59

    Ebu Mansr el-Mtrd (852-944)ye gre, duyu organlarnn ortaya koyduu

    alg (idrak) bilginin temel vastasdr. Bu alg ile elde edilen bilgileri inkr etmek

    mmkn deildir. Mtrd, zarur ilim statsnde grd duyu bilgilerini inkr

    edenleri iddetli biimde eletirmitir. Hatta bu eletirilerin dozaj o kadar artmtr

    ki, muhatap alaya alnm, tehdide mruz braklmtr. Duyu bilgilerini inkr

    edenlerin aslnda, elde edilen bilgilerin farknda olduklar ve srf inatlar yznden

    inkrlarnda srarc olduklar belirtilmitir. Hayvanlarn bile kendilerini haz ya da

    eleme gtren nesneleri duyu organlar ile idrak edebildiini iddia eden Mtrd,

    duyu bilgilerini inkr edenlerle fikr mnkaaya girilmemesi gerektiini ifade

    eder.60

    58 Bkz. Frb, El-Medinetl Fzla, ss. 107-110; Frb, Tahslus Sada, ss. 90-91.59

    Bkz. Topalolu Bekir, Kelm lmi, Damla Yaynevi, stanbul, 2000, ss. 70-71.60 Ebu Mansr el-Mtrd, Kitbut Tevhd (ev. Bekir Topalolu), sam Yaynlar, Ankara, 2005,s. 10.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    29/101

    23

    Kelmclar, duyu bilgilerini, hibir delile ihtiya duymayan ve inkr

    edilemeyen bilgiler olarak kabul etmektedirler. Duyusal algy bilgiye ulatran bir

    yol olarak benimseyen Kdi Abdulcebbar (. 1024) da, phe ve tereddtle duyu

    bilgilerinin ortadan kaldrlamayacan iddia etmektedir.61 Grld gibi, kelm

    epistemolojide duyusal alglar zorunlu bilgi kabul edilmi ve bu tr bilgiyi inkra

    yeltenen yaklamlar ise ciddi tenkitlere tbi tutulmutur. Bu hususta, eletiri

    oklarnn ncelikle sofistlere ve septiklere yneldii ak biimde ortadadr.

    Felsefe tarihinde, Protagoras (M..480-411) ve Gorgias (M..483-375) gibi

    sofist dnrler duyu, deney ve akl ile bilginin elde edilemeyeceini iddia etmiler;

    ne kadar insan varsa o kadar da doru vardr diyerek rlativist bir reti ortaya

    koymulardr. Hibir ey yoktur, olsayd da bilemezdik, bilseydik de bakalarna

    anlatamazdk diyen Gorgiasn bu deyimi, sofistlerin pheciliinin ar boyutlarn

    ak biimde ortaya koymaktadr. Mutlak rlativizmi savunarak bireysel dn

    merkeze almay amalayan bu reti, bilginin imknszl iddiasyla nihilizme de

    kap aralamtr.62 Dier bir pheci grup ise septiklerdir. Bu retinin temsilcileri

    olan Pyrrhon (M..365-275) ve Karneades (M..214-129)a gre, duyu ve akl

    varln kendisini bilemez; sadece grnn tanyabilir. Bu yaklamlar nedeniyle

    septikler, varla dair herhangi bir yargda bulunmamay tercih ederler.63

    Sofistik ve septik dncenin slm dnyasndaki temsilcisi olarak, bir

    materyalist olarak bilinen Salih bn Abdlkudds (M. IX. y.y.) gsterebiliriz. O,

    yazm olduu Kitab el-ukk (pheler Kitab)u okuyanlarn, nesnelerin

    varlndan phe edeceklerini hatta kendi varlklarndan bile phe eder hle

    geleceklerini iddia etmektedir.64 Baz yorumculara gre, duyularn bilgisi ile alkalkelm eletiriler sadece sofistleri ve septikleri deil; gerek bilginin rya ya da kef

    yoluyla elde edilebileceini iddia eden btn yaklamlar da hedef almaktadr.65

    61 Kdi Abdulcebbar, el-Mun fi Ebvbit-Tevhd vel-Adl, IV, Thk. Muhammed Mustafa Hilmi,Ebl Vefa el-Guneym, Kahire, ts., s. 70; Bkz. Demir Hilmi, Delil ve stidllin Mantk Yaps,Baslmam Doktora Tezi, Ankara, 2001, s. 32.

    62 Arslan, Felsefeye Giri, ss. 41-42; Bkz. Erdem Hsameddin, lka Felsefesi Tarihi, H-erYaynlar, Konya, 2000, ss. 171-172.

    63

    Arslan, Felsefeye Giri, s. 42.64 Keklik Nihat, Felsefenin lkeleri, Dou Yaynlar, stanbul, 1982, s. 145.65 Bkz. Demir, Delil ve stidllin Mantk Yaps, s. 32.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    30/101

    24

    4.2. HABER

    Haber, yaznn yaygn olmad ve kurallarnn belirginlemedii bir kltr

    ortamnda, rivayet edilen bir sz veya halefin seleften naklettii bir sylemdir.66

    Duyular

    bilgi kayna

    olarak kabul eden kelmc

    lar haberi de bilgi kayna

    olarakkabul etmektedirler. Bu kabulde, haberin ieriinin doruluu yannda, haberi

    nakledenin gvenilirlii de nemli bir husustur. Haberin yalan olma ihtimlini de gz

    nnde bulunduran kelmclar, epistemolojik olarak benimsenen haberi, doru

    haber olarak telaffuz etmektedirler.

    Kelmclarn bilgi kayna olarak benimsedikleri haber din ierikli mesajlar

    olabilecei gibi, sosyal ve kltrel ierikli mesajlar da olabilir. Peygamberden

    nakledilen szler haber kapsamnda deerlendirildii gibi, ehirler ya da lkeler

    hakknda anlatlan eyler de haber kapsamnda ele alnabilir. Kelmclar haberde ya

    mtevatir olma artn ya da elilii mucize ile pekitirilmi bir peygambere ait olma

    artn ararlar. Mtevatir haber, yalan zerine ittifak etmeleri mmkn olmayan bir

    toplumun rivayeti olarak benimsenirken; peygamber szleri de, peygamberin yalan

    sylemesinin imknszlndan hareketle doruluu mucizelerle teyit edilmi

    haberlerdir.67

    Kelmclara gre, haber zorunlu bilgi ifade etmektedir.68 Bu bilgiye zorunluluk

    vasfnn yklenme nedenlerini ise teolojik kayglarla izah etmek mmkndr. nk,

    birer haber nitelii tayan kitap ve snnet bilgilerine zorunluluk vasf yklenmezse

    inancn temellendirilmesi de mmkn olmayacaktr. Bu kayglar neticesinde haber,

    bilgi kayna olmas bakmndan kelm epistemolojide nemli bir yer edinmitir.

    Mtrd, haberin epistemolojik deerini inkr edenlerle duyularn bilgisini

    inkr edenleri ayn kategoride deerlendirmektedir. Ona gre, kendi soyuna, adna ve

    mahiyetine dair bilgileri yalnzca haber ile elde edebilen insan, haberin bilgi

    niteliini inkra yeltenmekle aslnda kendi varln inkr etme eilimi ierisine

    66 El-Cbir Muhammed bid, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps (ev. Burhan Krolu, HasanHacak, Ekrem Demirli), Kitabevi Yaynlar, stanbul, 2000, s. 156.

    67

    Mtrd, Kitbut Tevhd, ss. 11-12; Bkz. Nesef mer, Akaid, Bayrak Yaynlar, stanbul, 1995,ss. 52-53.68 Mtrd, Kitbut Tevhd, ss. 11-12.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    31/101

    25

    girmektedir.69 Haberi inkr eden bu yaklam, hibir ey yoktur, olsayd da

    bilemezdik, bilseydik de bakalarna anlatamazdk diyerek varl, bilgiyi ve bilgi

    transferini (haber) imknsz gren sofistik reti ile zde bir tavr ortaya

    koymaktadr.

    Kelmn dnce yapsnda duyu ve haber arasnda sk bir iliki vardr.

    Akllarn tek bana kavrayamad iyilikler ve ktlkler bu iki unsur vastasyla

    renilebilir. Bu ileyite bilgi, iyilikleri ya da ktlkleri alglayanlarn (duyu)

    konumas ve dierlerinin de dinlemesi (haber) ile ortaya konulmaktadr.70 Mtrd,

    duyularn bilgisini inkr edenlerde olduu gibi, haberin bilgi niteliini inkr

    edenlerle de tartmaya girmeyi abes grr; ayet onlarla tartmaya girmek

    gerekiyorsa da, bu tartmada mizah bir slubun benimsenmesi gerektiini ifade

    eder.

    4.3. AKIL

    slm dncesinde akln epistemolojik hviyetinin tartlmaya balanmas,

    din metinlerin yorumlanmas (tevil) meselesi ile ezamanl olarak ortaya kmtr.

    Bu husustaki ilk yaklamlar akln epistemolojik fonksiyonunu inkr eden selefi

    zihniyet tarafndan ortaya konulmutur. Bu ekoln mensuplar, din metinlerdenanlam ak olanlarda akl yoruma ihtiya duymazken; anlam kapal metinlerde ise

    akln acziyetini iddia etmilerdir. Bu durumda, akl tamamen devre d kalm;

    dnce yapsnn yegane sz sahibi din metinler olmutur. slm dncesinin ilk

    asrlk diliminde egemen olan bu zihniyet, akl inkr etmekle kalmam; ona

    epistemolojik deer atfedenleri de eletirmitir. Akla acziyet atfeden bu selefi tavr,

    zamanla, din d fikirlerin barna hline gelen muhalif ekollere kar ciz

    kalm

    t

    r. Bu durum, dini yorumlama hususunda akla duyulan ihtiyac

    nhissedilmesine neden olmutur.

    slm dnce tarihinde, dinin yorumlanmas hususunda akl kullanan ilk ekol,

    Vsl bin Atnn (.748) kurmu olduu Mteziledir. Bu ekoln kulland metoda

    da Kelm ad verilmitir. Mutezilenin balangta, srf dini savunma amacyla

    akla yneldii tarih bir gerektir. Hatta bu ekol, Hristiyan teolojisi ve felsefesi

    69

    Mtrd, Kitbut Tevhd, s. 10.70 Mtrd, A.g.e., s. 11.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    32/101

    26

    karsnda yalnz slm savunmakla kalmam; ayn zamanda, dinin esaslarn

    felsef metotlarla aklayarak deiik kltrleri de etkilemitir.

    Mtezileye gre, bireyin iyi mi kt m olduu akl ile bilinir. Bunun iin

    nakle yani din delillere ihtiya yoktur. Akln yapt ey gzel, terk ettii ey de

    kt demektir. Bu noktada akln gzel grd eyler farz; irkin grd eyler ise

    haramdr. Din deliller farz ve haram olan eyleri bildirmemi olsalar bile, akl,

    nelerin farz ve nelerin de haram olacana hkmederdi. Bir eyin farz veya haram

    olma keyfiyeti din delillere dayanmayp, bu hususta akl, din delillerden stn bir

    konumdadr. Mtezile, akln idrak edemedii konularda da din delillerin hkm

    koyma yetkisine sahip olmadn iddia eder.71 Mtezile, din meselelerde akl

    nakilden daha ncelikli konuma ald, aklla eliir grd nakilleri akln nda

    yorumlad ve ar hayranlk duyduu Yunan felsefesinin tesiri ile din

    meselelerden ziyade felsef meselelere arlk verdii gerekesi ile iddetli tenkitlere

    uramtr.72

    Selef nakilcilie ve mutezil aklcla kar kan Ebul-Hasan el-Ear (874-

    936), mutlaklatrlm din metinlerin eksik ve yetersiz kaldn, salt aklcln ise

    din basitletirdiini iddia ederek, inan esaslarn akl ilkelerle destekleyip naklin

    hakimiyetini kurmaya almtr. O, din metinleri yorumlamak veya onlarn

    zahirine gre hkmetmek iin, akl hakem tayin edinmez. Aksine, akl, metinlerin

    zahiri yorumlarn destekleyen bir alet olarak kabul eder.73 Bu ekole gre, birey din

    tarafndan emredildii iin gzel; yasak edildii iin irkindir. Bu konuda akln

    hibir mdhalesi ve itibar yoktur.74 Ear bu iddiasyla dini, akl olup olmamasna

    bakmamakszn, bir mecburi inanlar btn olarak deerlendirmektedir. Bu

    noktada, selefi sylemin tavrnda olduu gibi, din bir eyi emretmi ise onun aklolup olmamas, hatta aklla elimesi bile dikkate alnmaz.

    Mtrd ekolne gre ise; akl, dinin emir ve yasaklarna muhatap olma

    ehliyetini ispat iin gereklidir. Zira, akl olmadan dinin hkmleri anlalamaz. Dinin

    emir ve yasaklar akla hitap eder. Eyann bir ksmnn gzel bir ksmnn irkin;

    71 Nesef, Akaid, ss. 44-45.72

    Glckerafettin ve Toprak Sleyman, Kelm, Tekin Kitabevi, Konya, 2001, ss. 43-44.73 Sarkaya, slam Dnce Tarihinde Mezhepler, ss. 78-79.74 Nesef, Akaid, s. 47; Bkz. Kl Recep, Ahlkn Din Temeli, TDV Yaynlar, Ankara, 1996, s. 101.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    33/101

    27

    fiillerin bir ksmnn farz, bir ksmnn da haram olmas aklla bilinebilir.

    Mu'tezilenin iddia ettii gibi, bunlarn haram olmasn icap ettiren ey akl deil,

    dindir.75 Mtrd, akln iyiyi ve kty ayrt edebilecek kapasitede olduunu

    belirterek selef ve e'ar ekolden farkl dnmektedir ki, bu ynyle o, snn

    sylem ierisinde akla en fazla deer veren olmutur.76

    slm dnce tarihinde akl bilgi kayna olarak kabul eden kelm ekoller

    olduu gibi, akln bu fonksiyonunu inkr eden, Mebbihe, Mcessime, Kerrmiyye

    ve Haeviyye gibi ekoller de tezhr etmitir. Akl inkr eden bu ekoller, din

    metinlerin sadece lafz ynne vurgu yaparak, tecsim ve tebih bata olmak zere,

    baz ar yorumlar ortaya koymulardr.

    Frbye gre, kelmclar, halkn veya ounluun grne akl adn

    vermektedirler. Onlar bir ey hakknda akl bunu gerektirir ya da akl bunu

    reddeder derken kastettikleri ey, halkn veya ounluun kanaatlerinden baka bir

    ey deildir.77 Kelm ilminin temellerinin sarslmas anlamna gelen bu iddiay teyit

    edebilmek iin kelm akln teekkl gerekesini ortaya koymak gerekmektedir.

    Kelm ilminin dini mdafaa etme maksadyla teekkl ettii tarih bir gerektir.

    Bu mdafaa hareketi, muhalif din ya da ekollerin iddialarna karekillenmi olan

    bir orta yol araydr. Herhangi bir iddia ortaya atlm, bu iddiann dinliini ya da

    din dln belirleyebilmek iin kelmclar devreye girmitir. Yani, iddia nce

    gelmi, iddiay destekleyen ya da inkr eden yaklamlar ise onu takip etmitir.

    Halkn nazarnda din, kendinden baka hibir retinin ya da ideolojinin deer

    retemedii mitolojik bir alandr. Nitekim, kelmclarn, akl ikinci plana iterek ya dagz ard ederek, salt din olandan hareketle varl izah etme giriimlerinde bu tr

    toplumsal kayglarn izlerini grmek mmkndr. Zaten bu yaklam, dinin bahis

    konusu etmedii alanlarn dlanmasna yani din d imi gibi alglanmasna neden

    olduu gibi dinin alannn daraltlmasna da neden olmutur. Bu sre, dinin

    75

    Nesef, Akaid, s. 48.76 Bkz. Mtrd, Kitbut Tevhd, ss. 13-14.77 Frb, Risle f menl Akl, s. 128.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    34/101

    28

    psikolojik ve sosyolojik alm imknn problemli bir hle dntrm; dinin

    deiime ayak uydurup uyduramayaca tartlr olmutur.

    Aslnda, halkn ya da ounluun gr hakikat olarak telkki edilince,

    toplumsal akln78 din olan belirlemesi de kanlmaz olacaktr. Nitekim, topluma

    yani insana bakarak Tanrnn tanmlanmas, bir baka ifadeyle, grnenden

    hareketle grnmeyen hakknda hkm verilmesi, toplumsal akln igdlerini

    okayan bir yntem alglaydr. Kelmclarn toplumsal ncelikleri merkeze alan bu

    yaklam, dinin zamanla, kelm bir kitle hareketi olarak alglanmasna da neden

    olmutur. Bu srecin getirdii skntlarla sk sk yzlemek zorunda kalan modern

    kelmclar, klasik yaklamlar, tarihsel deerlendirmeler olarak nitelemek zorunda

    kalmlardr.79

    Frb felsefesinde toplumsal akln herhangi bir deer retmeye kabiliyeti

    yoktur.80 Bu durumda, toplumsal akl dayanak olarak kullanan kelm akln da

    yapsal olarak, toplumsal akldan daha fazla bir deer retmesi mmkn deildir.

    Kelm olsun ya da olmasn, toplumsal akl dayanak olarak kullanma gerei duyan

    retilerin, demagojik syleme sk sk mracaat ettikleri de tarih bir gerektir.

    Toplumla olan diyalogu artran bu esnek ve yumuak iletiimde ama, toplumsal

    aklla kucaklamaktr, hakikatle deil.

    78 Frbnin ifadeleri dorultusunda, halkn ya da ounluun grn toplumsal akl olaraknitelemek mmkndr. Bkz. Frb, Risle f menl Akl, s. 128.

    79

    Bkz. elebi lyas, Kelm Metodunun Ortaya k, Geliim Sreci ve Yeni Metot Araylar,slmi limlerde Metodoloji (Usl) Meselesi I, Ensar Neriyat, stanbul, 2005, s. 258.80 Frb, Tahslus Sada, ss. 87-88; Frb, Kitabl Cem, ss. 174-175.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    35/101

    29

    KNC BLM

    METODOLOJ

    Metot, bilgi edinmek iin takip edilmesi gereken yol, yntem demektir. Her

    bilgi alannn kendine zg bir bilgi edinme yntemi vardr. Mesel, matematiin

    yntemi baka, fiziin yntemi baka ve tarihin yntemi bakadr. Bu yntemleri

    kiisel ya da toplumsal arzular dorultusunda ekillendirmek mmkn deildir. Bu

    demektir ki, yntem, bilgi alanlarnn kendi yasalarndan karlan bilimsel ve nesnel

    kabuller olmak zorundadr.81

    Metodoloji ise, belli bir bilim alannda uygulanan yntemlerin tmn dikkate

    alarak, daha gelimi bir yntem elde etmeye alan bir yntem bulma giriimidir.

    Bu yzden, metodoloji, alkal olduunu bilgi alannn yntemlerini tek tek

    deerlendirmekten ziyade genel bir yaklam erevesinde ele almaktadr.82

    limlerin deeri, sahip olduklar metodolojik yapnn nitelii ile doru

    orantldr. Yani, doru ve yanln kendisi ile belirlendii metodun eksiklii ya da

    yetersizlii, ilm yapnn zeminden sarslmasna neden olacaktr. Bu noktada,

    metodun gerekli olmas kadar, doru metodun benimsenmi olmas da nemlidir.

    Her ilmi, kendi yasalarndan karlan yntemlerle ele almak gerekmektedir.

    Ayrca, yapsal olarak birbirine benzeyen konular da ayn yntemlerle izah etmek

    gerekmektedir. nk, benzer yapdaki konularn farkl yntemlerle ele alnmas,

    mantksal elikileri de beraberinde getirecektir. Kiisel ya da dinsel kayglarn da

    etkisiyle, zamana ve zemine gre ekillenen bu metot alglay, deiken bir

    sylemin muhafaza edilmesi ya da hakikatin klktan kla girmesi anlamnagelecektir.

    81 Hanerliolu, Felsefe Szl, Yntem md., s. 465.82

    zcan Hanifi, slm Felsefesinde Metodoloji Problemi, slmi limlerde Metodoloji (Usl)Meselesi I, Ensar Neriyat, stanbul, 2005, s. 199.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    36/101

    30

    5. FELSEFENN METODOLOJK YAPISIFrb felsefesi mantk ilmini metot olarak benimsemitir. Bu ilmin temel

    gyesi, dncenin ileyiini dzene koymak ve bilgi-nesne arasndaki zdelii tesis

    etmektir. Kyas bir mekanizma ile ilevsellik kazanan bu yapnn zirve noktas burhn teorisidir. Mantk ilmi, felsefenin bir blm deil, bilimlerin balang

    basama yani giri blmdr. Bu ynyle o, yntem belirleme hususunda bilimleri

    ynlendirmektedir.

    5.1. MANTIK

    Frbnin kelm ilmine dair kanaatlerini daha iyi tespit edilebilmek iin,

    ncelikle, onun felsefesinin metodolojik yapsn iyi tahlil etmek gerekmektedir.

    Bilindii gibi Frb, slm dncesine Mantk ilmini dahil ederek bir r am

    ve Muallim-i Evvel olarak adlandrlan Aristotelesin mantn erh edip

    gelitirerek, Muallim- i Sn unvanna layk grlmtr.

    Frbye gre, mantk; hataya dmenin mmkn olduu durumlarda dnce

    kuvvetini doru yne sevk eden bir sanattr.83 Filozof, mantk ilminin gayesine dair

    yapm olduu bu tanm daha anlalr klmak iin gramer ile mantk arasnda bir

    alka tesis etmi; gramerin dili dzenleme amacna hizmet ettii gibi, mantn da

    dnceyi dzenleme amacna hizmet ettiini belirtmitir. Frb gramer ile mantk

    arasndaki ortak amac bu ekilde izah ettikten sonra, bu iki ilim arasndaki yapsal

    farklla iaret etmeyi de gerekli grmtr. nk, gramerin konusu olan dil,

    insanlar ve kavimler kadar eitli olabilirken; mantn konusu olan dnce ise,

    insann her yerde ve her zaman ayn olan zihn (evrensel) kabulleri ile alkaldr.84

    Bu izahlarla, mantn hem amac belirlenmi hem de onun objektiflii yani kiiye ve

    topluma gre deimeyecei hususu vurgulanmtr.

    Frbye gre, gereksiz eyler, tesadfler ve ihtimller dncenin ileyiini

    bozan unsurlardr. Mantk ilmi, bahsedilen bu problemlere taklp kalmadan, dzenli

    bir akl yrtme ile hakikatin elde edilmesini salamaktadr. Bu noktada mantk

    ilminin gereksiz grlmesi ya da inkr edilmesi, yanl eylerin bilgi olarak kabul

    83 Mbahat Trker-Kyel, Frbnin Baz Mantk Eserleri (Frb, Et-Tavtiatu Fil-Mantk), Atatrk

    Kltr Merkezi Yayn, Say: 31, Ankara, 1990, s. 27; Bkz. Frb, hsul Ulm, ss. 53-56.84 Frb, hsul Ulm, s. 58; Bkz. M. Muhammed erif, Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri,Frb I, brahim Medkr (ev. Osman Bilen), nsan Yaynlar, stanbul, 2000, s. 49.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    37/101

    31

    edilmesine kap aralayan bir tavr olacaktr. Aslnda, yanl eylerin hakikat olarak

    benimsenmesinden daha kt bir tavr daha vardr ki, o da, bu yanleylerin hakikat

    olduunu iddia eden mdafaa ya da mnkaa tavrdr. Frbye gre, bu tavr

    benimseyen kiiler, kendi yanl kanaatlerini hakl karma gayesi ile karsndakinin

    dncesine hcum ederler.85

    Frbye gre, mantk ilminden yoksun olan kimse, doruya sahip olann;

    ona sahip olduunu, nasl sahip olduunu, hangi bakmdan sahip olduunu bilemez.

    Ayn ekilde, yanla dm olann veya muglata yapann da; yanla dm

    olduunu veya muglata yaptn, hangi ynden hata ve muglata yaptn kesin bir

    biimde bilemez.86 Byle bir durumda kii, hangi kanaatlerin doru, hangi

    kanaatlerin yanl olduunu bilemeyecei iin akn bir vaziyette kala kalr.

    Doruyu veya yanl belirleme hususunda tesadfen isabetli davranm olsa bile,

    kendisine kar kan birisine, dncesinin doruluunu ispat edemez.87

    Mantk ilminden yoksun olan kimse, hakknda mspet kanaat besledii kiilerin

    aslnda birer aldatc ve sahtekr olup olmadklarndan emin olamaz. Yanl yapan

    birinin av olup, farkna varmakszn kendisi ile alay eden birine yardm etmi

    olabilir. Ayn zamanda, bu kimse, hakikati ortaya koyan bir kimsenin hatal

    olduunu dnerek, onu inkr etme cihetine de ynelebilir. Frb asndan, mantk

    bilmenin faydalar ve bilmemenin zararlar bunlardan mteekkildir. 88

    Frb, dnce ve inanlarda zanlarla yetinmek istemeyen biri iin mantk

    ilminin zorunlu olduunu; bunun aksine, olduu gibi kalmay tercih eden ve

    dncelerinde zanlarla yetinen biri iin ise bu ilmin zorunlu olmayacan89 ifade

    etmektedir. Filozof, mantk ilminin tanmsal erevesini bu ifade ileneticelendirdikten sonra bu ilmin ileyi mekanizmasn ortaya koymaya ynelmitir.

    Grld gibi, Frbnin mantk mlhazalarnda gze arpan kayglarn sadece

    epistemolojik ve metodolojik kayglardan ibaret olmad ak biimde ortadadr. Bu

    85 Frb, hsul Ulm, ss. 53-56.86 Frb, A.g.e., ss. 56-57.87

    Frb, A.g.e., ss. 56-57.88 Frb, A.g.e., ss. 57-58.89 Frb, A.g.e., ss. 57-58.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    38/101

    32

    kayglarn mahiyeti cedel yntemini tahlil ederken daha belirgin bir ekilde ortaya

    kacaktr.

    Frb felsefesinde bilgi, kyasla bilinenler ve kyas olmadan bilinenler olmak

    zere iki trldr. Bu epistemolojik tasnif mantk ilminin temelini oluturmas

    asndan olduka nemlidir. nk, kyasla bilinenler, herhangi bir kyasa ihtiya

    duymadan bilinen ncllerden hareketle elde edilmi olan bilgilerdir. Bu durumda,

    herhangi bir kyas olmakszn tarafmzdan bilinen ve tasdik edilenlerin ele alnmas

    daha nceliklidir. Bunlar drt snftr: Kabul edilmi olanlar, Yaygn olanlar,

    Duyusal olanlar ve Tabi olarak makl olanlardr. Kabul edilmi olanlar,

    rza gsterilmi bir kii veya bir topluluktan alnarak kabul edilmieylerdir. Yaygn

    olanlar, btn insanlar arasnda veya ounluk arasnda, veya onlarn bilginleri ve

    aklllar arasnda veya bunlarn ounluu arasnda hibir itiraza mruz kalmadan

    yaylm olan hareket noktalardr. Mesel, Ana ve babaya itaat etmek vaciptir,

    Nimet verene kretmek gzel, nankrlk etmek ise irkindir gibi. Duyusal

    olanlar, be duyudan biri ile alglanm olan eylerdir. Mesel, Zeyd, u oturandr,

    bu vakit gndz vaktidir gibi. Tabi olarak makl olanlar ise, insan zihninde

    doutan kll ve zarur ncller (apriorik) olarak bulunan prensiplerdir. Mesel,

    tek saydr, Drt ift saydr gibi.90

    Herhangi bir kyas olmakszn bilinen ya da kyasn kendisinden hareketle

    temellendirildii bilgileri izah etmi olduk. Ancak, u hususa da dikkat ekmek

    gerekir ki, felsef ve kelm bilgi bu noktadan itibaren farkllk gstermektedir.

    nk, felsef kyas tabi olarak makl olan ilk ncller tarafndan teekkl

    ettirilirken; kelm kyas ise kabul edilmi olan, yaygn olan ve duyusal olan

    ncllerden hareketle teekkl ettirilmitir. Bu aklamalar, felsef karm metoduolan burhn teorisi ile kelm karm metodu olan cedel teorisinin temellerini ortaya

    koyma asndan olduka nemlidir.

    Zihni hata yapmaktan koruma amacna hizmet eden mantk ilminin temel

    prensibi kyastr. Bu kavram kavranlmadan mantk ilmini kavramak mmkn

    90 Mbahat Trker-Kyel, Frbnin Baz Mantk Eserleri (Frb, Kitab-ul Kyas-is Sair), Atatrk

    Kltr Merkezi Yayn, Say: 31, Ankara, 1990, s. 101; Mbahat Trker-Kyel, Frbnin Baz Mantk Eserleri (Frb, Fsl-n Tetemil- al), Atatrk Kltr Merkezi Yayn, Say: 31,Ankara, 1990, s. 46.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    39/101

    33

    deildir. Kyasta zorunlu olarak tane nerme bulunur ve bu nermelerin ilk ikisi

    balang nermesidir. nc nerme ise, ilk iki nermeden zorunlu olarak ortaya

    kan sonu nermesidir. Mesel, (1) Btn insanlar lmldr. (2) Sokrates de

    bir insandr. Bu iki nermenin zorunlu sonucu (3) Sokrates de lmldr.

    yargsdr.91

    Kyas trleri be tanedir: Kesin bilgi verenler (Burhnlar-kinci Analitikler),

    zan verenler (Diyalektik/Cedel Kyaslar-Topikler), aldatanlar ( Sofistik Kyaslar),

    ikna edenler (Hitb Kyaslar-Rhetorika) ve hayal verenler (iirsel Kyaslar-

    Poetika).92 Ancak, Rhetorika ve Poetikann Aristotelesin mantk klliyatna dahil

    olmad, bunlarn sonradan ona dahil edildii eklinde iddialar mevcuttur. Batl

    mantklarn edebiyata dahil ettikleri bu iki unsur Frbye gre mantk ilmine

    dahildir.93 Mantk kanunlar sekiz tanedir ve kategorik olarak, maklat (Kavramlar-

    Kategoriler)94, ibreler (nermeler-Peri Hermeneias)95 ve kyaslar (Birinci

    Analitikler) yukarda saym olduumuz kyas trlerinden nce gelmektedir. Bu

    unsur mantk ilminin balang aamas olarak deerlendirilmektedir. Mantk ilminin

    asl gayesi kesin gereklii ifade eden burhn olduuna gre, deer ve kategori

    bakmndan bundan sonra gelen diyalektik, sofistik, hitb ve iirsel kyaslar hatadan

    ve yanlmaktan kanmamza yardmc olan mukayeselerdir.96

    Burhnla ilgili szler, bilmek istediimiz bir konuda bize kesin bilgiyi (lm-el

    Yakn) verme zelliine sahip olan bilgilerdir. nsan bu szleri, ister bir konuyu

    karsamak (istinbt) zere kendisi ile ruhu arasnda kullansn, ister onlarla bakasna

    hitap etsin; isterse bir bakas, sz edilen konuyu dzeltmek iin o szlerle kendine

    hitap etsin. Btn bu durumlarda bu szlerin zellii, kesin bilgiyi vermesidir. Bu tr

    bir bilgide, aldatc ve yanltc birphe kesinlikle mevcut deildir. Bu bilgi, yanlolmayan ve yanll dnlemeyen,97 zorunlu ilkelerden (ncl), zorunlu sonular

    karan bir akl yrtmedir.

    91 Taylan Necip, Mantk Tarihesi Problemleri, FAV Yaynlar, stanbul, 1996, s. 123; Bkz. Frb,Kitab-ul Kyas-is Sair, s. 101.

    92 Frb, hsul Ulm, s. 66.93 Bkz. Taylan Necip, slm Felsefesi, Ensar Neriyat, stanbul, 2000, s. 174.94 Keklik, Felsefenin lkeleri, ss. 181-182.95 Bkz. Mbahat Trker-Kyel, Frbnin Peri Hermeneias Muhtasar, Atatrk Kltr Merkezi

    Yayn, Say: 33, Ankara, 1990. s. 73.96 Frb, hsul Ulm, ss. 68-69; Bkz. Frb, Et-Tavtiatu Fil-Mantk, ss. 27-28.97 Frb, hsul Ulm, s. 62.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    40/101

    34

    Cedel (Diyalektik) szlerle kastedilen ise, bir kimsenin, galip gelmek istedii

    bir konuda, muhatabn toplumdaki kabul grm szlerle yenmeye almas

    (mnkaa)dr. Bu metodun dier bir kullanm ise, bir kimsenin, kabul ettirmek

    istedii bir dnce ile ilgili olarak, muhatabnn zihninde gl bir zan meydana

    getirmeye almasdr. Bu tr bir syleme muhatap olan kimse, sz konusu

    dnceyi kesin bir kanaat zanneder.98 Burhn ile cedel karlatrldnda, birincisi

    zorunlu ilke ve ncllere dayandndan kesin sonu verirken; ikincisi ise, muhtemel

    bir netice verir. Bu yzden cedel kyaslara ikna delil de denilmektedir. Mesel,

    mira olayn mmkn grmeyen bir Hristiyan, sann ge kmas hususunu

    hatrlatarak susturma olay bir cedel rneidir.99 rnekte belirtildii gibi, cedel ile

    muhatab susturma amalanabilecei gibi, burhan kavramaktan ciz olanlar ikna

    etme de amalanabilir.

    Sofistik (aldatan) szlere gelince, onlar insan yanltan, artan, aldatan, doru

    olmayan bir eyi doru, doru olan bir eyi yanl zannettiren; bilgin olmayan bir

    kimseyi byk bir bilgin, bilgin olan bir kimseyi ise cahil zannettiren szlerdir.100

    Sz syleyen kiinin karsndakileri yanltma amacyla hareket etmesi sofistik bir

    tavr olarak deerlendirilebildii gibi; yine sz syleyen kiinin, kendisini

    dinleyenlerin de etkisiyle (yanltma), kendisinin bilgin birisi olduuna inanp

    hayallere kaplmas da ayn kategoride deerlendirilebilecek bir davrantr.101 Cedel

    metodu burhan kavramaktan ciz olanlar ikna etme amacyla kullanlabilirken,

    sofistik szler ile bu tarz bir ikna amacnn sergilenmesi mkul bir davran olarak

    kabul grmemitir. Frb, kelmclarn kendileri ile ayn dinden olmayan ya da

    kendileri gibi dnmeyen kii ya da retilere kar sk sk sofistik metoda

    bavurduklarn iddia etmektedir.

    Hitbetle ilgili (retorik) szler, herhangi bir dnce ile ilgili olarak insan ikna

    etmeye ve o dnceyi tasdik ettirmeye yarayan szlerdir. Baz ikna edici szler,

    kabul ettirmek istedikleri dnceleri kabul ettirmede ok etkili ve inandrc olma

    zelliine sahiptirler. Ancak ikna, deer bakmndan zandan daha aa bir

    98 Frb, hsul Ulm, ss. 62-63.99

    Taylan, Mantk Tarihesi Problemleri, s. 137.100 Frb, hsul Ulm, s. 63.101 Frb, Et-Tavtiatu Fil-Mantk, s. 28.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    41/101

    35

    konumdadr. Diyalektik sylemde bilgiye yakn bir zan meydana getirilirken, hitb

    sylemde sadece ikna mevcuttur. Hitbetin diyalektik sylemden fark da budur.102

    Nakli deliller hitb delillerdir.103 Hitb sylemlerle insanlar doru ve ahlki

    eylemlere ynlendirmek mmkndr. Dinin de genellikle byle bir metoda

    bavurmu olmas, Frbnin din bilgi ile felsef bilgi arasnda ayrm yapmasnda

    etkili olmu olabilir.

    iirsel (Poetik) szler, benimsetilmek istenilen bir dnceyi adm adm

    kabullendirme ya da gerekletirilmek istenen bir fiile tevik etme amacyla

    kullanlr. Bu da iki trl olur. Ya, adm adm gtrlen bu insann belirtilen hususta

    kendisine doru yolu gsterecek bir akl yoktur; dolaysyla o, kendisinde bir

    tasavvur meydana getirilerek istenilen ynde hareket ettirilir. Ya da, benimsetilmek

    istenilen dncede kii bir akla sahiptir; ancak konu hakknda dnd zaman

    tereddt iinde kalmaktadr. Dolaysyla, belirlenen tasavvur kiinin aklnn nne

    geirilir ve kii istenilen ynde hareket ettirilir. te, iirsel szlerin sslenilmesi ve

    gzelletirilmesi de bu yzdendir.104 Nasl ki satran oyunu, duygu bakmndan,

    ordular sevk etme ile balantl ise,105 iirsel szler de kabul ettirilmek istenen

    dnceye ayn duygusall katmaktadr. nsann duygularn aklnn nne

    geirerek ona olumlu kanaatler benimsettirilebilecei gibi, bunun aksine, iirsel

    szlerle insanlar yanl kanaatlere sevk etmek de pekala mmkndr. Hatta ve

    hatta, henz tam anlamyla temyiz ve tahlil yeteneini elde etmemi kiilerin

    ideolojik retilerin tuzana dmesi de en ok bu yntemle gerekletirilmektedir.

    Bahsedilen mantk ilkeleri ile ilgili her bir yntem ayr ayr kitaplar hlinde

    incelenmi; kesin bilgiye ulatran ve hakikatten saptran yollar btn ayrntlaryla

    gzler nne serilmitir. Bylelikle, bu ilkelere sahip olan kimse hakikate nasl sahipolabileceini, kendisinin yanl yap p yapmadn veya yanltl p yanltlmadn

    bilebilir. Bu ilkeler bilinmezse, doru ve kesin bilgi peinde koan insan bu

    amacndan sap p, kuvvetli zanlara gidebilir veya yine bu durumda insan, farknda

    olmakszn aldatc eyleri kullan p, ya doru olmayan bir eyi doru zannedebilir

    veya aknla debilir; ya da iirsel eyler olduklarn fark etmeksizin iirsel szler

    102 Frb, hsul Ulm, s. 64.103

    Taylan, Mantk Tarihesi Problemleri, s. 137.104 Frb, hsul Ulm, s. 65.105 Frb, Et-Tavtiatu Fil-Mantk, s. 28.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    42/101

    36

    kullanabilir. Bylece, grlerinde hayaller ve tasavvurlara dayanm olduu hlde,

    kendi aklnca doruya gtren yola girmi olduunu ve amacna ulam olduunu

    sanabilir.106 Ancak, hakikat araycs elindeki bu lt (mantk) sayesinde hatalardan

    uzaklaabilir ya da hatalarn en aza indirgeyebilir. Bu lt ile hem teorik hem de

    pratik yanllardan kurtulmak mmkndr. Bu ynyle mantk ilmi, bilgiye alan ilk

    kapdr.

    5.2. KIYAS

    Frb, benimsemi olduu Aristoteles mantn, kendi toplumunun dili ve

    kltr ile yourarak erh etmeye almtr. Ona gre, Yunancadan Arapaya

    yaplan tercmeler ile Aristoteles mantnn slm dnyasnda tutunmas

    imknszdr. nk, Aristoteles, kendi dilini konuanlarn alk olduu kelimeleri vernekleri kullanmaktadr. Byle bir durumda sorumluluu omuzlarnda hisseden

    Frb, kendi dilinin imknlarn ve zamannn dnrlerinin misallerini kullanarak,

    mantk ilmini, mensup olduu medeniyetin idrakine sunmay amalamtr. Bu

    maksatla yazm olduu Kitb-ul Kys-is Sagr adl eserinde kyas, akl yrtme

    ve karm hakknda detayl bilgiler vermitir.107

    Frbnin bu risalesi incelendii zaman grlecektir ki, filozof kendi

    zamannn dnrleri arasndaki popler karm rneklerini kullanarak hem

    mantn daha anlalr olmasn salam hem de bu mantk perspektifinde kendi

    toplumunun dnce yapsn ihata eden kelm ilmini ve fkh ilmini sorgulamtr.

    Bu iddiann mkulln ortaya koyan en somut gsterge, kelmclarn benimsemi

    olduu grnenden hareketle grnmeyen hakknda hkm verme metodunun bu

    rislede yer alm olmasdr.108 nk, Aristotelesin mantk kitaplarnda byle bir

    metottan bahsedilmemektedir. Ayrca, Aristoteleste olmamasna ramen, Frbnin

    fkh ilmini ve kelm ilmini ilimler tasnifine dahil etmi olmas, iddiamz dolayl

    yollardan da olsa destekleyen bir dier husustur.

    106

    Frb, hsul Ulm, ss. 68-69.107 Frb, Kitab-ul Kyas-is Sair, s. 97.108 Frb, A.g.e., s. 112.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    43/101

    37

    Mantk ilminin temel prensibinin kyas olduunu ifade etmitik. Yunanca bir

    kelime olup, szlk anlam itibariyle hesaplama, sayma ve akl yrtme anlamlarna

    gelen sullogismos kelimesi Arapaya kyas olarak tercme edilmitir. Bu

    kelime baz eski metinlerde el-kysl-cmi olarak tercme edilmitir. Burada

    cemden kastedilen ey, bilinen iki ncl bir orta terim araclyla bir araya

    getirerek zorunlu bir sonuca ulamay temin etmektir.109 Aristoteles felsefesinde bu

    teori, ncllerden oluan ve bunlar birletirildii zaman biztihi zorunlu olarak

    baka bir szn ortaya kt ifade olarak tanmlanmtr.110

    Kyas, dncenin hem oluumunda ve hem de aktarmnda mantk ilminin

    ilevsel hviyetini ortaya karan biimsel bir yapdr. Bu yapnn en temel problemi,

    nclleri meydana getiren unsurlarn sorgulanmasdr. Felsef literatrde

    kategoriler olarak adlandrlan bu aama, varln tanmlanma safhasn ifade

    etmektedir. Bu durumda, Aristotelesin varlk telkkisi olan cevher-raz teorisine gz

    atmak yerinde olacaktr.

    Aristoteles, Plton da olduu gibi, bir varln kendisine yani tabiatna ait olan

    eyle, o varla ilien yani raz olan eyleri birbirinden ayrmtr. Cevher, bir

    varln baka birekilde olamayaca111 en yaln hli, tabiat yani kendisi iken; raz

    ise, herhangi bir varla ilimesi ya da ilimemesi mmkn olan eydir. Cevher, bu

    adam ve bu aa gibi tek bir varla dellet eden eylerin yansra; insan ve

    hayvan gibi birden fazla bireyin oluturduu bir gruba da dellet edebilir. Burada,

    insan ifadesinin, bu adam ifadesini de iine alan bir cevher olduuna dikkat

    edilmelidir. Aristotelese gre, tekil olann tmel anlam da ieriyor olmas, bu

    adamn da bir cevher olarak deerlendirilmi olma gerekesini ortayakoymaktadr.112 Araz, uzunluk-ksalk, siyahlk-beyazlk gibi eitli ynlerden

    cevhere iliebilen bir durum olduuna gre; bir raz ilise de ilimese de cevher

    109 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 485.110 Aristoteles, Organon III Birinci Analitikler (ev. H. Ragp Atademir), M.E.B. Yaynlar, stanbul,

    1996, s. 5; Aristoteles, Organon V Topikler (ev. H. Rag p Atademir), M.E.B. Yaynlar, stanbul,1996, s. 3; Bkz. Frb, Kitab-ul Kyas-is Sair, s.101.

    111 Aristoteles, Organon I Kategoryalar (ev. H. Ragp Atademir), M.E.B. Yaynlar, stanbul, 1995, s.

    13.112 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 490; Bkz. Hanerliolu, Felsefe Szl, Genelmd., s. 126.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    44/101

    38

    kendi varln devam ettirecektir. Bu durumda, raz ne kavram ne de mahiyeti

    oluturmaktadr.113

    Aristoteles ontolojisinde razlardan ayr bir de hssa vardr. Filozof hssay

    bireyin kendisine has sfat olarak tanmlar. Bu sfat o eyle, birbirlerini karlkl

    olarak gerektirecek ve birinin varln dierinin varlna zorunlu olarak balayacak

    ekilde bir ilikiye girer. Mesel, gramer renme insana has (hssa) bir zelliktir.

    Ancak, bu zellik insann zn oluturan bir ey deildir. nk, gramer

    renmeye muktedir olma durumu kaldrlnca, insann mahiyeti yine ayn

    kalmaktadr.114 Bu durumda hssa, bir eyin harici tanmlaycs olup, o eyin

    mahiyetini oluturan bir unsur deildir.115

    lintisel tmeller olarak da adlandrlan razlarn ve hssalarn, varln

    kavramn veya mahiyetini tanmlama konusundaki yetersizlikleri ortaya km oldu.

    Bu durumda tanm, zsel tmeller olarak adlandrlan tr (nevi), cins ve ayrm

    (fasl)da aramak gerekmektedir. Aristotelese gre tanm, cins ve ayrmlardan

    hareketle meydana gelmektedir.116 Her cins esasl olarak trler hakknda tasdik

    edilmitir.117Ayrm ise, her zaman cinsin bir niteliini ifade eder.118 Bunlar trden

    nce olan ve daha ok bilinen kavramlardr; tr ise, bunlardan daha genel bir

    kavramdr. Bu bakmdan, Aristotelese gre, gerek manada sadece trlerin tanm

    vardr.119

    Tanmn cins ve ayrmdan hareketle elde edildiini belirtmitik. Bu durumu bir

    rnek ile aklamak, en gzel izah biimi olacaktr. Mesel, insan kavramnn

    tanmsal hiyerarisini ele aldmz zaman, ilk nce, o canldr deriz. Elbette,

    canlln sadece insana mahsus bir zellik olmad ortadadr. Bu durumda, cins,farkl trden nesnelere yklem yaplabilen birey olarak karmza kmakta ve tek

    bana, bir tanm ortaya koyamamaktadr. Bu durumu, tanmda cinsin yetersizlii ya

    da gereksizlii olarak deerlendirmek mmkn deildir. nk, insan canldr

    113 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 487.114 Aristoteles, Topikler, s. 173.115 Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 487.116 Aristoteles, Topikler, s. 15.117 Aristoteles, A.g.e., s. 100.118

    Aristoteles, A.g.e., s. 120.119Aristoteles, A.g.e., s. 185; Bingl Abdlkudds, Klasik Mantkn Tanm Teorisi, M.E.B. Yaynlar,stanbul, 1993, s. 55.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    45/101

    39

    dediimizde, insann ait olduu ve onun mahiyetinin belirlenmesine imkn veren

    daireyi belirlemi oluruz. Bundan sonra yapmamz gereken ey, insan canl

    dairesine giren dier varlklardan ayrmak (fasl)tr. Nitekim, verdiimiz rnee

    akll kelimesini de eklersek tanm elde etmi oluruz; insan akll bir canldr.

    Burada akll olmak btn canllar iinde sadece insana has bir zelliktir, bir

    ayrmdr. Fakat, bu zellik belli bir insan iin deil, btn insanlar iin yani insan

    tr iin geerlidir. Diyebiliriz ki, insan, insanlk denilen tek bir mahiyete sahip

    olup; canllar snfndan (cins) aklllk vasf (fasl) ile ayrlan bir cevherdir.120

    Kategorilerin ilk basama olan cevheri, tanmla olan ban da dikkate

    alarak, aklamaya altk. Bu izahlarn akabinde dier kategorilerden bahsetmek,

    hem konunun alm hem de cevherin daha iyi anlalmas asndan nemlidir.

    Bilindii gibi, Aristoteles felsefesinde kategoriler on tanedir. Birincisi, varl baka

    bir hlde olamayan yani deimesi mmkn olmayan cevherdir. Dier dokuz

    kategori ise, cevherin deien durumlarn ifade eden razlardr. Kategoriler

    unlardr: Cevher (Ahmet), izfet (Mehmetin oludur), nicelik (seksen kilodur),

    nitelik(uzun boyludur), zaman (bugn), mekn (evde), mlk (daktilosu ile), durum

    (masada oturmu), etki (yaz yazyor) ve edilgi (yoruluyor). Dikkat edilirse, bir

    cevher hakknda ancak bu sayda ifade (raz) kullanlabilir, daha fazlas mmkn

    deildir.121

    Tanmn ya da kavramn oluturulmasnda kategorilerin roln ortaya koymu

    olduk. u hususa da dikkat etmek gerekir ki, kategorilerin varla m yoksa zihne mi

    ait olduu meselesi hep tartlmtr. Aristotelese gre, kategoriler, varla ait olan

    yani gzlemden hareketle elde edilmi olan ontolojik unsurlardr. Bu noktada, varlk

    ve dnce zde bir hle gelmitir. Filozof bu zdelik sayesinde burhn bilginintemeli olan tanm teorisini tesis etmektedir.

    Kategoriler, tanmn ya da kavramn oluumu asndan mantk ilminin

    balang basamadr. Ancak, bu aamada elde edilen deyimlerden hibiri kendi

    kendine olumlu ya da olumsuz bir yarg ortaya koyamaz. Herhangi bir yarg ortaya

    koyabilmek iin kategorilerle elde edilen deyimler arasnda bir balant kurmak

    120 Aristoteles, kinci Analitikler, s.106; Cbir, Arap-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 489.121 Keklik, Felsefenin lkeleri, ss. 181-182.

  • 8/3/2019 Farabinin Kelama Bakisi Farabi's Perspective of Islamic Theology Kalam

    46/101

    40

    gereklidir. Mesel, Ali, uzun ve boy kelimeleri yalnz bana bir yarg ifade

    etmezken, bu ifadelerden kurulu, Ali uzun boyludur ifadesi bir yarg ortaya

    koymaktadr. nerme olarak adlandrlan bu balant kyasn yaps asndan

    olduka nemlidir.

    nerme, bir ey hakknda tasdik ya da inkr ifade eden szdr.122 Bu szler,

    nitelik ve nicelikleri asndan olumlu, olumsuz, tmel ve tekil olmak zere drt

    biimde bulunurlar. Soru, dilek ve emir biimindeki cmleler herhangi bir yarg

    iermedikleri iin nerme saylmazlar. Bu durumda, her nermenin bir cmle

    olduunu syleyebiliriz; fakat, her cmlenin bir nerme olduunu syleyemeyiz.

    Aristoteleste olduu gibi, Frb de nerme konusuna, kyas teorisini salam

    temel zerine tesis edebilmek iin nem vermitir. nk, Aristoteles mantnn

    ileyi biimi olan kyas, kategori ve nerme prensiplerine dayanmaktadr. Nasl ki,

    nesneden kavrama srayta dnce ile maddenin zdelii kavramn doruluk

    deerini gsteriyor ise; kavramlardan oluan nerme ile maddenin ya da olgunun

    zdelii de nermenin doruluk deerini gstermekted