7
Hamlet Makinesi Heiner Müller Çeviren: Nihal G. Koldaş 1 AİLE ALBÜMÜ Ben Hamlet idim. Kıyıda oturup sahilde durup parçalanan köpüklü dalgalarla gevezelik ediyorum.ardımda Avrupa’nın yıkıntıları. Çalan çanlar devlet töreninin habercisiydi, cenaze devlet töreniyle kalkacaktı, katil ve ölünün dul karısı bir ikili oluşturuyorlardı, meclis üyeleri yüksek rütbeli cesedin tabutunun ardından kaz adımları ile ilerliyorlar, yüzlerine acemice boyanmış acılarıyla haykırıyorlardı. CENAZE ARABASINDAKİ BU CESED KİMİN GÖKLERE YÜKSELEN BU FERYED VE ÇIĞLIKLAR KİMİN İÇİN BİR DEVLET BÜYÜĞÜNÜN CESEDİ BU BİR SADAKA DAĞITICISININ Onun marifeti olan devlet mekanizmasının yarattığı yığınların oluşturduğu yoldan ilerliyor. O YALNIZCA HERKESTEN HER ŞEYİ ALAN BİR İNSANDI. Cenaze yürüyüşünü durdurdum. Tabutun kapağını kılıcımla kaldırdım. Kılıcımın sapı kırıldı. Olsun ucu kırık kılıcım da iş görüyordu ve şimdi bir ölü olan yaratıcımı parçalara ayırdım ve etraftaki yoksul insanlara dağıttım. ET ETİN YAKINLIĞINI İSTİYOR. Etrafıma doluşmuş olan obur serserilerle birlikte onun hesabını gördüm. Yas yerini coşkuya, coşku da yerini ağış şapırtılarına bıraktı, bomboş tabutun tepesinde katil dulun üstüne bindi SANA YARDIM EDYİM AMCA BACAKLARINI AÇ ANNE. Yere toprağa uzandım ve kokuşma ve çürüme ile uygun adım ilerleyen dünyadan yükselen sesleri dinledim. BEN İYİ YÜREKLİ HAMLET’İM BANA ACI DUYMAK İÇİN BİR NEDEN VERİN GERÇEK BİR ACI DUYMAK İÇİN TÜM DÜNYAYI FEDA EDEBİLİRİM 3. RİCHARD BEN PRENS ÖLDÜREN KRAL EY HALKIM AMA BEN SİZE NE YAPTIM HERKESTEN AĞIR ŞU BEYNİMİ BİR KAMBUR GİBİ TAŞIYORUM KOMÜNİZMİN BAHARINDA İKİ NUMARALI SOYTARI BU UMUT ÇAĞINDA ÇÜRÜMÜŞ OLAN BİR ŞEYLER VAR GELİN YERYÜZÜNÜ DEŞELİM VE ONU AYA DOĞRU ÜFLEYELİM İşte beni ben yapan hayalet geliyor. Balta hala kafasına saplı. Şapkanı çıkartma biliyorum kafanda çok fazla delik var. Etten ve kemikten olduğu zamanlarda anamın

Hamlet Makinesi - Hainer Muller

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Hamlet Makinesi - Hainer Muller

Hamlet Makinesi

Heiner Müller

Çeviren: Nihal G. Koldaş

1

AİLE ALBÜMÜ

Ben Hamlet idim. Kıyıda oturup sahilde durup parçalanan köpüklü dalgalarla gevezelik

ediyorum.ardımda Avrupa’nın yıkıntıları. Çalan çanlar devlet töreninin habercisiydi, cenaze devlet

töreniyle kalkacaktı, katil ve ölünün dul karısı bir ikili oluşturuyorlardı, meclis üyeleri yüksek rütbeli

cesedin tabutunun ardından kaz adımları ile ilerliyorlar, yüzlerine acemice boyanmış acılarıyla

haykırıyorlardı.

CENAZE ARABASINDAKİ BU CESED KİMİN

GÖKLERE YÜKSELEN BU FERYED VE ÇIĞLIKLAR KİMİN İÇİN

BİR DEVLET BÜYÜĞÜNÜN CESEDİ BU BİR SADAKA DAĞITICISININ

Onun marifeti olan devlet mekanizmasının yarattığı yığınların oluşturduğu yoldan ilerliyor. O

YALNIZCA HERKESTEN HER ŞEYİ ALAN BİR İNSANDI. Cenaze yürüyüşünü durdurdum. Tabutun

kapağını kılıcımla kaldırdım. Kılıcımın sapı kırıldı. Olsun ucu kırık kılıcım da iş görüyordu ve şimdi bir

ölü olan yaratıcımı parçalara ayırdım ve etraftaki yoksul insanlara dağıttım. ET ETİN YAKINLIĞINI

İSTİYOR. Etrafıma doluşmuş olan obur serserilerle birlikte onun hesabını gördüm. Yas yerini coşkuya,

coşku da yerini ağış şapırtılarına bıraktı, bomboş tabutun tepesinde katil dulun üstüne bindi SANA

YARDIM EDYİM AMCA BACAKLARINI AÇ ANNE. Yere toprağa uzandım ve kokuşma ve çürüme ile

uygun adım ilerleyen dünyadan yükselen sesleri dinledim. BEN İYİ YÜREKLİ HAMLET’İM BANA ACI

DUYMAK İÇİN BİR NEDEN VERİN GERÇEK BİR ACI DUYMAK İÇİN TÜM DÜNYAYI FEDA EDEBİLİRİM

3. RİCHARD BEN PRENS ÖLDÜREN KRAL

EY HALKIM AMA BEN SİZE NE YAPTIM HERKESTEN AĞIR ŞU BEYNİMİ BİR KAMBUR GİBİ TAŞIYORUM

KOMÜNİZMİN BAHARINDA İKİ NUMARALI SOYTARI

BU UMUT ÇAĞINDA ÇÜRÜMÜŞ OLAN BİR ŞEYLER VAR

GELİN YERYÜZÜNÜ DEŞELİM VE ONU AYA DOĞRU ÜFLEYELİM

İşte beni ben yapan hayalet geliyor. Balta hala kafasına saplı. Şapkanı çıkartma biliyorum kafanda

çok fazla delik var. Etten ve kemikten olduğu zamanlarda anamın bir delikten yoksun olmasını

istersim. Ben varlığımdan vazgeçebilirim. Kadınların delikleri tümden dikilip kapatılmalı. Burası

anların olmadığı bir dünya olmalı. O zaman birbirimiz sessizce huzur içinde boğazlayabiliriz ve

birazda güvenle… hayat bize fazla uzun göründüğünde ve boğazlarımız çığlıklarımıza dar geldiğinde

güvenle yok ederiz birbirimizi. Benden ne istiyorsun. Bir devlet töreni yetmedi mi sana. Seni ihtiyar

asalak seni. Senin ayaklarında hiç mi kan yok. Senin cesedinden bana ne. Dua et ki baltanın sapı

dışarıda. Belki cennete gidersin. Ne bekliyorsun. Bütün horozlar boğazlandı. Yarın sabah olmayacak.

İptal edildi.

BEN DE GELENEKLERE UYMAK ÜZERE BULDUĞUN EN YAKIN YA DA İKİNCİ EN İYİ ETE ELDE ETMEK

Page 2: Hamlet Makinesi - Hainer Muller

İÇİN ONU ÇÜNKÜ DÜNYA DÖNÜYOR. BİR DEMİR PARÇASI MI SAPLAMALIYIM TANRIM BİR MEYHANE

TABURESİNDEN DÜŞERKEN KIR BOYNUMU BENİM.

Horatio girer. Sabah bomboş bir gökyüzü ile perdelenmiş olduğu için düşüncelerimin kanla böylesine

dolu oluşundan duyduğum güvenle. ÇOK GEÇ KALDIN ARKADAŞIN SANA ÖDEME YAPILMAYACAK BU

BENİM TRAJEDİM BURADA SANA ROL YOK. Horatio beni tanıyor musun.benim dostum musun Horatio.

Beni tanıyorsan eğer, dostum olabilir misin. Kızı güzel Ophelia ile yatmak isteyen Polonius’u mu

oynamak istersin yoksa. İşte şimdi de Ophelia giriyor sahneye. Hem de doğru replikle. Bak kalçalarını

nasıl sallıyor. Trajik bir karakter.

Horatiopolonius. Senin bir oyuncu olduğunu biliyordum. Ben de öyleyim. Ben Hamlet’i oynuyorum.

Danimarka bir cezaevi. İkimizin arasında bir duvar yükseliyor. Bak o duvara ne büyüyor. Polonius

çıkar. Anam gelin olan annem. Memeleri bir gül yatağı rahmi bir yılan yuvası. Repliklerini unuttun mu

yoksa anne. Ben sana hatırlatacağım.

PRENSİM CİNAYETİ YÜZÜMDEN YIKAYINIZ VE YENİ DANİMARKA’YA GÜLEN YÜZÜNÜZÜ UZATINIZ.

Anne seni yeniden bakireye dönüştüreceğim. Kralın kanlı bir düğüne kavuşsun diye. AN RAHMİ TEK

YÖNLÜ SOKAK DEĞİLDİR. Şimdi ellerini arkana bağlıyorum. Hem de gelinlik tülün ile. Çünkü

kucaklayışlarından iğreniyorum. Şimdi gelinliğini yırtıyorum. Şimdi gelinliğinin parçalarını babamın

dönüştüğü toprakla kirletiyorum. Ve kumaş parçalarıyla yüzünü, karnını, göğüslerini sıvazlıyorum.

Çığlığını dudaklarınla susturarak şimdi seni onun, babamın görünmez izlerinin peşine götürüyorum.

Rahminin meyvesini tanıyabiliyor musun. Hadi şimdi düğününe git orospu, canlıların ve ölülerin

üzerine ışıyan Danimarka güneşinde. Bu cesedi hela deliğine tıkamalıyım ki tüm saray halkı kendi

soylu bokları içinde boğulabilsin. Bırak da yüreğini yiyeyim. Ophelia, benim gözyaşlarımı döken

yüreğini.

2

KADINLARIN AVRUPASI

Geniş alan. Opheia. Opheila’nın yüreği bir saat.

OPHELİA (KORO/HAMLET)

Ben Opheila’yım. Irmağın bağrında tutamadığı kadın. İpin ucunda sallanan kadın. Atar damarları

kesilmiş olan kadın. Aşırı doz almış kadın. DUDAKLARINDA KAR Başı havagazı ocağı içinde olan

kadın. Dün kendimi öldürmekten vazgeçtim. Göğüslerim uyluklarım ve rahmimle başbaşayım.

Esaretimin araçlarını parçalıyorum, iskemleyi masayı yatağı. Evim olan savaş alanını yok ediyorum.

Rüzgar ve dünyadan yükselen çığlılar girebilsin diye içeriye, kapıları açıyorum. Pencerenin camını

paramparça ediyorum. Kanayan ellerimle sevdiğim erkeklerin fotoğraflarını yırtıyorum, sevdiğim

erkeklerin beni yatakta, masada, iskemlede ve yerde kullanan erkeklerin fotoğraflarını yırtıyorum.

Hücremi ateşe veriyorum. Giysilerimi de bu ateşin içine fırlatıp atıyorum. Bir zamanlar yüreğim olan

saati de söküp çıkartıyorum göğsümden. Sokağa iniyorum, kanımla örtünmüş olarak sokakta

yürüyorum.

3

SCHERZO

(Hafif ve canlı bölüm)

Ölüler üniversitesi. Fısıltı ve mırıltılar. Ölü düşünürler mezarından Hamlet’e kitaplarını fırlatırlar. Ölü

kadınlar galerisi(bale). İpin ucunda sallan kadınlar, atardamarları kesilmiş kadınlar vb… Hamlet

Page 3: Hamlet Makinesi - Hainer Muller

onları bir müzeyi(tiyatro) gezen ziyaretçi gibi izler. Ölü kadınlar onun giysilerini parçalayarak

çıkarırlar. Üzerinde HAMLET etiketi dikine konmuş bir tabuttan Cladius ve Ophelia çıkar. Ophelia

fahişe gibi giyinmiştir. Opheia striptiz yapar.

OPHELİA: Hamlet yüreğimi mi yemek istiyorsun.(Güler)

HAMLET: (Yüzü ellerinin arasında.) Bir kadın olmak istiyorum.

Hamlet Opheila’nın elbiselerini giyer. Ophelia onu bir fahişe gibi boyar. Cladius -şimdi Hamlet’in

babası- ses çıkartmadan güler. Ohelia Hamlet’e bir öpücük gönderir ve Hamlet’in babası- Cladius ile

yeniden tabuta girer. Hamlet fahişe gibi poz verir. Yüzü ensesinde bir melek: Horatio. Horatio Hamlet

ile dans eder.

SES(LER): (Tabuttan) öldürdüğünü seveceksin.

Dans giderek hızlanır ve vahşileşir. Tabuttan kahkahalar yükselir. Bir salıncakta göğüs kanseri olan

madonna. Horatio bir şemsiye açar ve Hamlet’i kucaklar. Şemsiye altında birbirlerine sarılmış olarak

hareketsiz kalırlar. Göğüs kanseri güneş gibi ısınlar yaymaktadır.

4

BUDAPEŞTE SALGINI (PEST IN BUDA)* GRÖNLAND İÇİN SAVAŞ

2. mekan, Ophelia’nın bozduğu biçimiyle. Boş bir zırh, miğfere saplanmış bir balta.

HAMLET: Huysuz Ekim ayında ocak tütüyor. EN KÖTÜ ZAMANDA SOĞUK ALMIŞTI BİR DEVRİM İÇİN

YILIN EN UYGUNSUZ ZAMANI çimento çiçeklenmiş gecekondu mahallelerinde Doktor Jivago gözyaşı

döküyor kurtları için. KIŞIN BAZEN KÖYE GELİP BİR KÖYLÜYÜ PARÇALARLARDI.

(Hemlet kotümünü çıkarır. Makyajını siler.)

HAMLETİ OYNAYAN OYUNCU:

Ben hamlet değilim. Artık oynamıyorum. Sözcüklerim artık bana hiçbir şey söylemiyor. Düşüncelerim

imgelerim kanımı emip bitiriyor. Arkamda dekor kuruldu. Onu benim dramam ile hiç ilgilenmeyen

insanlar kurdu. Benim dramamın hiçbir anlam ifade etmeyen insanlar için kurdular bu dekoru. Artık

bende ilgilenmiyorum. Bundan sonra bu oyunda yer almayacağım. (Hamlet’i oynayan oyuncu fark

etmeden teknisyenler sahneye üç TV ve bir buzdolabı yerleştirirler. Buzdolabı ses çıkartarak çalışır.

TV’ler sesiz çalışır.) Dekor bir anıttır. Tarihi yapan insanı temsil eder. Ama yüz kes büyütülmüştür. Bir

umudun çürümesidir. Adı değiştirilebilir, umut edilen gerçekleşmemiştir. Bu anıt tozun içine

gömüldü. Bu anıt hem nefret edilen hem de en fazla saygı gösterilen liderin devlet töreni ile

gömülmesinden üç yıl sonra onun halefleri tarafından parçalandı, ezildi yok edildi. Bu taş anıtta

insanlar yaşıyor. Geniş burun deliklerinde, işitme kanallarında, derisinin kırışıklıklarında ve

üniformasının kıvrımlarında başkentin yoksulları yer edinmiş, yaşıyor. Anıtın devrilmesini uygun bir

zaman aralığından sonra ayaklanma izledi. Benim dramam hala anlatılacaksa eğer, ayaklanma

döneminde gerçekleşecektir. Ayaklanma bir yürüyüşle başlar. Çalışma saatleri içinde trafik

kurallarına karşı gelerek. Sokak yayalara aittir. Şurada burada ters çevrilmiş arabalar görünür. Bu

bıçak atıcısını kabusu tek yönlü ilerlerken dönüş yapılması olanaksız bir park yerinde silahlanmış

yayalarla karşılaşmak. Yürüyenlerin yoluna çıkan polisler kaldırıma doğru itiliyorlar. Yürüyüş kolu

hükümet binasına yaklaştığında bir polis kordonu ile karşılaşıyor. İnsanlar gruplaşıyor. Aralarından

sözcüler çıkıyor. Hükümet binasının balkonunda ona hiç yakışmamış sivil takım elbisesiyle bir adam

çıkıyor ve konuşmaya başlıyor. Atılan ilk taş onu bulduğunda, kurşun geçirmez çift camlı kapıların

arkasına sığınıyor. Daha fazla özgürlük haykırışları hükümetin alaşağı edilmesi isteklerine dönüşüyor.

Halktan kişiler polislerin silahlarını alıyorlar. Birkaç binayı, hapishaneyi, bir karakolu, gizli polis

Page 4: Hamlet Makinesi - Hainer Muller

servisinin bulunduğu bölgeyi kurşun yağmuruna tutuyorlar. Yöneticilerin uşaklarından birkaç tanesini

yakalayıp ayaklarından asıyorlar. Hükümet ordusu ve tankları ile geliyor. Eğer benim dramam

gerçekleşecekse, cephenin her iki tarafından da olmalı derim. İki cephe arasında, üzerinde ve

tepesinde. Kalabalığın leş kokusu içinde durup polislere, askerlere, tanklara ve kurşun geçirmez

camlara taşlar fırlatıyorum. Kurşun geçirmez camlı kapıların ardından giderek yaklaşan ve çoğalan

kalabalığı gözlüyorum ve korkumun terinin kokusunu duyuyorum. Tiksintiden boğularak kurşun

geçirmez camlı kapıların ardındaki kendime yumruğumu sallıyorum. Korku ve aşağılık duygusu ile

titreyerek camlı kapılar arkasında gizlenip, kalabalığın arasından ağzında köpükler saçarak bana

yumruğunu sallayan kendime bakıyorum. Üniformalı etimi kendi topuklarımla baş aşağı sallıyorum.

Ben kuledeki makineli tüfeğin başındaki askerim.Miğferimin altındaki kafam bomboş. Nişan aldığım

noktada susturuyorum çığlıkları. Ben daktiloyum. Ele başları asıldığında bir ilmik daha atıyorum,

ayaklarının altındaki tabureyi çekiyorum. Kendi boynumu kendim kırıyorum. Kendi hücremin

gardiyanıyım. Bilgisayara kendi verilerimi kendim yüklüyorum. Benim parçalarım tükürük, tükürük

hokkası bıçak ve yara, pençe ve boğaz ve boyun ve ip. Ben işlem bankasıyım. Kalabalık içinde

kanarım. Çift camlı kapılar ardında nefes alabilirim.

Çığırtkanlığımı, çarpışmanın üstünde ve tersinde sümüksü sözcükleri ses geçirmez kapılar ardında

sızdırarak sindiririm. Benim hikayem hiç olmadı. Böyle bir dram yok. Oyun metni kayıp. Oyuncular

kulisteki işkence aletine yatırdılar başlarını. Suflör, suflör kutusunda çürüyor. Salondaki içleri

doldurulmuş cesetler kıllarını bile kıpırdatmıyor. Eve gidip bölünmemiş kişililiğimle tek vücut zaman

öldürüyorum.

Televizyon günlük mide bulantısı, mide bulantısı.

buyurulmuş neşeliliğin prefabrik gevezeliliğin yarattığı tiksinti

HUZUR’u nasıl yazarsınız?

Bize bugünkü cinayetlerimizi bugün verin. Çünkü sizinki hiçbir şey değil.Tiksinti. Yalnızca yalancıların

inandığı yalancılardan başka hiç kimsenin inanmadığı yalanların hiçliği tiksinti.

Statüler, oylar ve banka hesapları için verdikleri mücadeleleri ile tanınan dalaveracıların suratlarını

yarattığı tiksinti. Tiksinti canalacı cümlelerle parlayan tırpan yüklü bir araba. Caddeler, dükkanlar,

yüzler boyunca ilerliyor. Tüketicilerin yoksullukla savaşından aldığım yara izleri.

Onursuz yolsuzluk

Onuru olmaksızın

Bıçağın muştanın sıkılmış yumrukların kadınların aşağılanmış bedenleri kuşakların umutları korkaklık

aptallık kan içinde boğulmuş ölü midelerden yükselen kahkaha.

Yaşasın Coca Cola

Bir katil için

Bir krallık feda olsun

BEN MACBETH’IM

KRAL BANA ÜÇÜNCÜ METRESİNİ İKRAM ETTİ

ONUN KALÇALARINDAKİ BÜTÜN BENLERİ TANIYORUM

RAZKOV NİKOV TEK PALTONUN ALTINDA YÜREĞE ÇOK YAKIN TEFECİNİN TEK KAFATAŞI İÇİN BALTA

Havaalanlarının yalnızlığında yeniden soluk alıyorum Ben benim Ayrıcalıklı bir insan Tiksintim

Bir ayrıcalık

İşkence ile korunan

Dikenli tellerle çevrili zindanlar

Page 5: Hamlet Makinesi - Hainer Muller

(Yazarın fotoğrafı)

Artık yemek içmek nefes almak bir kadını bir erkeği bir çocuğu ya da hayvanları sevmek

istemiyorum. Artık ölmek istemiyorum.

(Yazarın fotoğrafını yırtarak)

mühürlenmiş etimi açmaya çalışıyorum. Damarlarımın içinde iliklerimde, kafatasımın labirentlerinde

dolaşmak orada yaşamak istiyorum. İçime kapanmak istiyorum. Kemdi dışkımın kanımın içinde

varolmak istiyorum. Bir yerlerde bedenler parçalanıyor. İşte o yüzden kendi bokumun içinde

yaşamak istiyorum. Bir yerlerde bedenler açılıyor. İşte o yüzden kanımın kendi kanımın içinde

yapayalnız kalmak istiyorum. Benim düşüncelerim beynimin içinde kanayan yaralar. Beynim koskoca

bir yara. Bir makine olmak istiyorum. Kollarım yalnız yakalamak için kullanılmalı bacaklar yalnız

yürümek için acı yok düşünceler yok.

(TV ekranları susar. Buzdolabından kan sızar. Üç çıplak kadın Marx, Lenin, Mao. Aynı anda

konuşmaya başlarlar. Her biri kendi dilinde şunu söyler: ÖNEMLİ OLAN NOKTA TÜM VAROLAN

KOŞULLARI YIKMAKTIR

Hamlet’i oynayan oyuncu makyajını yapıp kostümünü giyer.)

HAMLET DANİMARKA PRENSİ BİR KURTÇUĞUN YEMİ BİR DELİKTEN OBÜRÜNE SENDELEYEREK

İLERLİYOR EN SON DELİĞE DOĞRU ARKASINDA ONU İZLEYEN HAYALETTEN BIKKIN O HAYALET Kİ BİR

ZAMANLAR ONU OPHELİA’NIN ÇOCUK YATAĞINDAKİ TENİ GİBİ KORKUDAN BEMBEYAZ YAPMIŞTI

VE KISA BİR SÜRE ÖNCE ÜÇÜNCÜ HOROZ ÖTÜŞÜYLE HABER VERDİKİ DÜŞÜNÜRÜN BAŞINDAKİ APTAL

KÜLAHINI BİR SOYTARI YIRTIP ALACAK VE ŞİŞKİN BİR AV KÖPEĞİ KOKUYU ALARAK ZIRHIN İÇİNE

SÜZÜLECEK (Zırhın içine girer. Marx, Lenin ve Mao’nun başlarını balta ile yarar. Kar. Buzul çağı.)

5

KORKUTUCU ZIRHLARIN İÇİNDE GEÇİRİLEN ŞİDDETLE KARŞI KOYAN BİN YILLIK DEVRE*

Derin deniz. Ophelia bir tekerlekli iskemle üstünde. Balık, organ parçaları, ölü gözdeler çevresinde

yüzüyor, akarak geçiyor.

OPHELİA:

(Beyaz giysiler içinde iki adam onun bedenini sargı beziyle dolarken.)

ben Elektra, sizlere sesleniyorum. Karanlığın yüreğinden. İşkencenin güneşin altından. Dünyanın tüm

başkentlerine. Kurbanlar adına. Bana verilen tüm spermleri geri fışkırtıyorum. Memelerimdeki sütü

öldürücü zehre dönüştürüyorum. Doğurduğum hayatı, verdiğim dünyayı geri alıyorum.hayat

verdiğim dünyayı kasıklarımın arasında sıkıştırarak boğuyorum. Onu rahmime gömüyorum.

Teslimiyetin yarattığı mutluluğa lanet olsun. Yaşasın nefret, hor görme, ayaklanma ve ölüm. O kadın

yatak odalarımızdan alinde kasap bıçağı ile yürüyerek çıktığında gerçeği öğreneceksiniz.

(Erkekler çıkar. Ophelia sahne üzerinde kalır. Beyazlar içinde sarmalanmıştır.)

*PEST IN BUDA: Yazar, Almanca da Buda, salgın ve Budapeşte’nin birlikte çağrıştırıldığı bir sözcük

oyunu yapıyor.

Page 6: Hamlet Makinesi - Hainer Muller

(Ç.N.)

*BİN YILLIK DEVRE: Kıyametten önce barış ve selametin hüküm süreceği farz olunan devre. (Ç.N.)